DEĞERLERİ VE MEDİASTİNAL LENFADENOPATİ POZİTİFLİĞİ (MEDİASTİNOSKOPİK TETKİK İLE) ARASINDAKİ KORELASYON

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DEĞERLERİ VE MEDİASTİNAL LENFADENOPATİ POZİTİFLİĞİ (MEDİASTİNOSKOPİK TETKİK İLE) ARASINDAKİ KORELASYON"

Transkript

1 T.C SAĞLIK BAKANLIĞI YEDİKULE GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1.KLİNİK Şef. Dr. Sadettin ÇIKRIKÇIOĞLU KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERLİ OLGULARIN SERUM VEGF ve CEA DEĞERLERİ VE MEDİASTİNAL LENFADENOPATİ POZİTİFLİĞİ (MEDİASTİNOSKOPİK TETKİK İLE) ARASINDAKİ KORELASYON (UZMANLIK TEZİ) DR. BEGÜM KOÇAR İSTANBUL 2006

2 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim süresince, bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, disiplinli çalışmalarını her zaman kendime örnek aldığım, iyi hekimlik yolunun hoşgörü ve empati yapabilmekten geçtiğini öğreten, yanında çalışmaktan gurur duyduğum değerli hocam, servis şefim Sn. Dr. Sadettin Çıkrıkçıoğlu na, Dört yıllık uzmanlık eğitimim boyunca servis çalışmalarımda yol gösterici olan, bilgi ve deneyimlerini bize aktaran, iyi niyetini esirgemeyen, düzenli çalışmayı bize aşılayan, her konuda desteklerini hissettiğim şef muavini Dr. Hayati Özyurt ve şef muavini Dr. Murat Kıyık a, Birlikte çalıştığım dönem boyunca titiz, yenilikçi ve disiplinli çalışmalarını örnek aldığım, bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım Sn. şef Doç. Dr. Filiz Koşar ve Başhekimimiz Sn. şef Doç. Dr. Sedat Altın a, Hastanemizde yapılan bilimsel toplantılarda bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım diğer servis şeflerimiz Doç. Dr. Güngör Çamsarı ya, Doç. Dr. Pınar Yıldız a, Doç. Dr. Veysel Yılmaz a, Şef Dr. Emel Çağlar a, Doç. Dr. Esin Tuncay a ve cerrahi servis şeflerimiz Doç. Dr. Atilla Gürses e ve Doç. Dr. Mehmet Ali Bedirhan a, Rotasyonlarım süresince eğitimime katkılarından dolayı şef. Doç. Dr. Mehmet Kendir e, şef. Dr.Özcan Nazlıcan a ve şef Doç. Dr. Murat Ulusoy a, Birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum, yardımlarını ve dostça yaklaşımlarını bizden esirgemeyen Uzm. Dr. Tunç Karadeli, Uzm. Dr. Cem

3 Tigin, Uzm. Dr. Lütfiye Kılıç, Uzm. Dr. Ebru Artan ve Uzm. Dr. Naciye Mutlu, Uzm. Dr. Ufuk Gezen ve Uzm. Dr. Didem Erkan a, Asistanlığım süresince zevkle çalıştığım, pek çok şeyi paylaştığım asistan arkadaşlarım Dr. Kürşat Epöztürk, Dr. Yavuz Selim İntepe, Dr. Ayşin Durmaz ve Dr. Çiğdem Akyüz e, Tezimin laboratuvar aşamasında yardım ve desteğini gördüğüm Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Necdet Duman a, Tez çalışmam sırasında desteğini esirgemeyen Dr. Serda Kanbur a, Her zaman yardım ve desteklerini gördüğüm 1.servis hemşirelerine; Çalıştığım tüm servislerin hemşire ve çalışanlarına, Tezimi yazma aşamasında bana yardımcı olan Musa Çapkur a, Bugünlere gelmemde büyük emeği olan sevgili aileme teşekkür eder saygı ve sevgilerimi sunarım. Dr. Begüm Koçar

4 İÇİNDEKİLER 1- GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER 3 3- MATERYAL VE METOD BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ VE ÖZET KAYNAKLAR.. 68

5 GİRİŞ VE AMAÇ Akciğer kanseri, geçen yüzyılda sigara içiminin yaygınlaşması ve çevresel kirlenme nedeniyle özellikle endüstrileşmiş ülkelerde daha büyük oranlara ulaşan ölümcül bir hastalık halini almıştır (1). Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerin en sık nedenidir. Akciğer kanserine yakalanan hastaların uzun dönem sağkalım oranlarının düşük olması nedeniyle, bu hastalığın gelişiminin önlenmesi, daha erken tanınması ve tedavisinde yeni yöntemlere ihtiyaç vardır. Bronş kanseri tanısında anamnez, fizik muayene, radyolojik, bronkoskopik tetkikler ve diğer laboratuar tetkikleri kullanılmaktadır. Kesin tanı ise sitopatolojik veya histopatolojik olarak konulmaktadır. Tümörlü hastaların kanında bazı maddelerin artışının kantitatif olarak tayini eskiden beri bilinmektedir yılında karsinoembriyonik antijenin (CEA) tarif edilmesi ile başlayan çalışmalarda kansere özgü beliteçlerin vücutta araştırılması gittikçe yaygınlaşmış ve günümüze kadar birçok belirteç bulunmuştur. Tümör belirteçlerinin tanıdan çok, tümörün vücutta yaygınlığının ve prognozun tayini ile tedavinin takibinde kullanıldığı bilinmektedir. Tümör belirteçleri ile erken nüks saptanabilir ve erken müdahale (radyasyon tedavisi yada lokal rekürrens için re-rezeksiyon, kemoterapi veya rekürrensi geciktirmek için yeni bir tedavi) sağ kalımı arttırabilir. Metastatik tümörlü veya ilerlemiş tümörlü hastalarda bu belirteçlerin saptanması gereksiz cerrahi işlemlere başvurulmasını önleyebilir. Daha doğru bir evreleme sistemi sağlamak için de tümör beliteçleri ve TNM evreleme sistemi kombinasyonunun ortak kullanılmasını amaçlayan çalışmalar planlanmaktadır (2). Akciğer kanserleri dahil malign tümörlerin tetkiki için kullanılan tümör belirteçleri içinde CEA; üzerinde en çok çalışma yapılan ve halen güncelliğini koruyan bir belirteçdir. Yine KHDAK li hastalarda serum VEGF düzeyinin yapılan birçok çalışma sonucu prognostik bir faktör olmaya aday olduğu ortaya konmuştur. Küçük hücre dışı akciğer kanserli (KHDAK) hastaların prognozunu belirleyen en önemli faktörler, tümörün boyutu (T faktörü ) ve lenf bezi metastazıdır (N faktörü). Mediastinal lenf bezi tutulumunun olmadığı durumlarda sağ kalım sonuçları daha iyidir (3,4,5). 1

6 KHDAK li hastalarda mediastinal lenf nodu tutulumunu (N 2 ) noninvaziv tanı yöntemleri ile tespit edilebileceği gibi TBİA ve mediastinoskopik biopsi ile invaziv olarak gösterilebilir. Bazı yazarlar bütün cerrahi vakalarda mediastinoskopi yapılması gerektiğini rapor etmiştir (6,7,8). Bazıları ise preoperatif BT ile tespit edilen büyümüş lenf nodu olduğu zaman mediastinoskopi yapılması gerektiğini rapor etmiştir (9,10,11). N 2 hastalığın tanısında toraks BT taramasının düşük spesifite ve sensitivite göstermesinin yanı sıra BT de mediastinal lenf nodu büyüklük kriterleriyle ilgili olarak bir kesinlik olmadığından her vakada mediastinoskopi yapılması hala tartışmalıdır (12,13). PET incelemesinin N 2 belirlemesine katkıları rapor edilmekle birlikte mediastinoskopi histopatolojik inceleme olanağı sağladığından PET ten daha değerli bir evreleme yöntemidir (14,15). 14 ü prospektif, 3 ü retraspektif toplam 17 çalışma içeren bir metanalizde KHDAK tanılı hastaların mediastinal lenf nodu metastazı değerlendirilmesinde toraks BT ve sensivitesi % 59, spesifisitesi % 78 bulunurken, FDG-PET in sensivitesi % 83, spesifisitesi % 92 bulunmuştur (18). FDG-PET in anatomik lokalizasyonu değerlendirmede ki yetersizliğinden dolayı geliştirilen FDG-PET/BT ile mediastinal lenf bezlerinin değerlendirilmesinde sensivite % 89, spesifite % 94, pozitif prediktif değeri % 93 olarak saptanmış olup, kombine uygulamanın hem FDG-PET hemde toraks BT ye göre daha üstün olduğu belirtilmiştir (19,20). Çalışmamızda KHDAK de mediastinal LAM evrelendirilmesinde bu tartışma ortamında serum CEA ve serum VEGF seviyelerinin mediastinaskopi ile korelasyonunu ve bunun evrelemeye bir katkısı olup olmayacağını araştırmayı amaçladık. 2

7 GENEL BİLGİLER Epidemiyoloji Akciğer kanseri tüm dünyada hem kadınlarda hem de erkeklerde kanser ölümlerinin hala en sık nedenidir. ABD de 2002 yılında kişi akciğer tanısı almıştır, 2003 yılında kişi bu hastalığa yakalanmıştır (22). Yaklaşık 1 milyon kişinin her yıl tüm dünyada bu hastalıktan öldüğü tahmin edilmektedir (23). Akciğer kanseri ABD de halen kansere bağlı ölüm sebeplerinden hem erkeklerde hem kadınlarda 1.sırada yer almaktadır. Erkeklerde kansere bağlı ölümlerden % 31,1 i kadınlarda % 22 si akciğer kanserine bağlıdır. Akciğer kanseri diğer en sık görülen üç kanserden (kolon, meme ve prostat kanseri) daha fazla ölüm nedenidir (22) yılları arasında mortalite hızına bakıldığında erkeklerde artış hızı yılda % 1,4 kadar azalmış, kadınlarda sigara içiminin artışına bağlı olarak % 1,7 artmıştır (24). Ülkemizde Sağlık Bakanlığı nın tüm sağlık kuruluşlarında tanı alan kanser olgularının kaydedildiği pasif kanser kayıt sistemi verilerine göre akciğer kanser insidansı11,5/100,000 (25). Sağlık Bakanlığının şimdiye kadar kuşkuyla bakılan verilerine karşılık, 2001 yılında İzmir ölçeğinde ilk defa topluma dayalı baz alınarak hesaplanan yaşa-standardize insidans, erkeklerde 61,6/100,000, kadınlarda 5,1/100,000 dir (26). Sağlık Bakanlığının 1999 da yaptığı araştırmada Akciğer kanseri erkeklerde 4,707 vaka (% 29,38), ile birinci sırada kadınlarda 404 vaka (% 4,07) ile 6. sıradadır (27). Risk Faktörleri: Sigara (% 94) Pasif sigara içiciliği (% 17) Yaş (50-70 yaş) Irk (Zencilerde daha sık) 3

8 Hava kirliliği a) Kömür dumanı ile maruziyet, 20 yıl sonra % 50, 40 yıl sonra % 150 oranında kanser riskini arttırır. b) İnorganik portikülleri (arsenik, asbest, nikel, uranyum, kromiyum) * Radyonüklidler * Organik gazlar (dimetilnitrozomin, benzen, benzopren) Radyasyon * Uranyum parçalanma ürünleri, radon Mesleksel Karsirojenler * Maden işçilerinde radon inhalasyonu ve diğer mesleksel maruziyetler (arsenik, asbest, klorometileter, kromiyum, nikel, polisiklikaromatik bileşenler, vinil klorid) Asbestoz Beslenme * A vitamini, E vitamini, C vitamini, folik asitten fakir beslenme. Geçirilmiş akciğer hastalığı. * Tüberküloz, KOAH, Silikoz, akciğer infarktı, fibrozis alanları Genetik a) Sitokrom P-450 sisteminde yer alan aril hidrokarbon hidroksilaz enziminin yüksek aktivite gösterdiği kişilerde, akciğer kanseri riski 5 kat artar. b) Glutatyon -5- transferaz polimorfizmi % 10/60 oranında riski arttırır. Akciğer kanserinden ölümlerin % 90 ı sigara ile ilişkilidir. Kanser gelişme riskini etkileyen faktörler sigara içme süresi, içilen sigara sayısı, içilen sigara tipi ve sigaraya başlama yaşıdır. Her iki cinste de adenokarsinomlar sigara içmeyenlerde çok daha sıktır; fakat sigaradan bağımsız olarak skuamöz hücreli karsinom erkeklerde, adenokarsinom ise kadınlarda daha sıktır. Sigara ile en fazla ilişkili histolojik tipler skuamöz hücreli karsinom ve özellikle kadınlarda olmak üzere küçük hücreli karsinomdur (28). 4

9 KLİNİK VE TANI YÖNTEMLERİ Lokal hastalık semptomları: Öksürük, hemoptizi, göğüs ağrısı, dispne, lokalize wheezing, kilo kaybı Lokal ileri hastalık semptomları: Ses kısıklığı, frenik sinir paralizisine bağlı bulgular, yutma güçlüğü, stridor, Ekstratorasik yayılım: - Beyin metastazı - Kemik metastazları - Karaciğer ve böbrek üstü bezine metastaz - Paraneoplastik sendromlar - Kaşeksi PA ve lateral akciğer grafileri Nodül-kitle, hiler-mediastinal genişleme, atelektazi, konsolidasyon, plevral sıvı, diyafragma yüksekliği gibi lezyonlar görülebilir. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Tümör çapının ve mediasten tutulumunun belirlenmesi için BT birçok rehber tarafından önerilen yöntemdir. Toraks BT'de tümörün mediasteni, kalbi, büyük damarları, trakeayı, özofagusu veya karinayı tutup/tutmamasına bağlı olarak T3 ve T4'ü birbirinden ayırarak tümörün rezektabilitesinin değerlendirilmesini sağlar. Yine BT'de göğüs duvarı tutulumu T2 ile T3 arasında kesin ayrım yapılamayabilir (116). Toraksa BT' de kısa eksen çapı 1.0 cm'den daha büyük olan mediastinal lenf nodları patolojik sayılmaktadır, ayrıca tersine büyümüş bir mediastinal lenf nodu %30 oranında malign değildir (117,118). Karaciğer ve adrenal bezlere metastaz sık olduğundan Toraks BT çekilirken tetkike üst abdominal BT de dahil edilmelidir. Manyetik rezonans görüntüieme(mr): Pancoast tümörü, mediastinal yağ dokusu ve vasküler yapılara invazyon, hiler vasküler yapılarla lenfadenomegali ayrımında MR, BT'ye göre biraz daha üstündür. 5

10 Pozitron Emisyon Tomografi (PET): PET taramasında en sık floro-deoksi glikoz (FDG) kullanılmaktadır. KHDAK'lerinde FDG-PET kullanımı: - Fokal pulmoner lezyonlar da benign/malign ayırımı - Mediastinal lenf nodlarmda benign/malign ayırımı - Uzak metastazların belirlenmesi - Nükslerin belirlenmesi - Tedaviye yanıtın değerlendirilmesi - Prognostik bilgi sağlanması Skuamöz hücreli ve büyük hücreli kanserler en fazla FDG biriktiren tiplerdir. Adenokanserler, özellikle iyi diferansiye iseler daha az glukoz kullanırlar. Bronkioloalveoler kanserler, karsinoidler ve müsinöz kanserler düşük glukoz afınitesi gösteren ve FDG-PET imajlarında yanlış negatif sonuçlara yol açabilen tümör tipleridir (119). En sık yanlış pozitiflik nedenleri arasında tüberküloz, koksidomikoz, aspergillöz gibi granulomatöz infeksiyonlar ve sarkoidoz gibi nonefeksiyöz granulomatöz hastalıklardır. Hiler lenf nodu tutulumunun gösterilmesinde FDG-PET'in BT'den üstün olduğu ortaya konmuştur. BT ve FDG-PET'in birlikte kullanılması durumunda lenf nodlarmın evrelemesinde en yüksek doğruluk oranlarına ulaşılmaktadır. KHDK'lerinde özellikle adrenal ve kemik metastazların ortaya konmasında FDG- PET'in etkinliği gösterilmiştir. FDG-PET ile yapılan bir çalışmada hastaların %13'ünde kemik metastazı tespit edilmiştir ve bunların %75'i semptomsuz bulunmuştur. Karşılaştırmalı araştırmalarda FDG-PET'in kemik metastazları tespit etmedeki duyarlılığı kemik sintigrafisine yakın, özgüllüğü ise daha yüksek bulunmuştur (120). Balgam sitolojisi: Santral lezyonlarda %70, periferik lezyonlarda % oranında tanı değerine sahiptir. Bronkoskopi: Akciğer kanseri kuşkusu olan hastada tanı, evreleme, tedavi ve tedaviyi takip etmekte kullanılmaktadır. Akciğer kanserlerinde endobronşiyal tümör, 6

11 submukozal tümör, peribronşiyal tümör şeklinde bronkoskopik görünümler olabilir. Bronkoskopi ile saptanan lezyon tipine göre bronş biopsisi, TBB, bronşiyal fırçalama, bronş lavajı, TBİA, BAL yapılmaktadır. Otofloresan Bronkoskopi: Otofloresan bronkoskopinin, beyaz ışık bronkoskopi kullanarak yakalanmaları güç olan ciddi displazi ve karsinoma in-situ gibi preinvazif lezyonları saptamada daha hassas bir yöntem olduğu gösterilmiştir (121). Tedavi edilmiş preinvaziv akciğer kanserli (Evre 0) hastaların 5 yıllık yaşam süresi %90'dan fazladır (122). Transtorasik ince iğne aspirasyonu: Tomografi eşliğinde perkutan olarak uygulanmaktadır. Akciğerlerde malignite şüpheli nodul, kitle ve konsolidasyon oluşturan lezyonlarm tanısında, mediastinal kitlelerin tanısmda,mediastinal LAM'ların(uygun durumda) evrelendirilmesinde kullanılmaktadır. Plevral sıvı aspirasyonu/plevral biyopsi: Plevral sıvısının sitolojik incelemesinin tanı değeri %60-75'tir. Adenokanserlerde sitolojik tanı diğer tip tümörlere göre daha yüksektir. Kapalı plevra biyopsisinin tanı oranları ise %40-70'tir. Birlikte uygulandığında tanı oranı artar. Video eşliğinde torakoskopi (VATS): tanı konulamamış plevral sıvı ve kalınlaşmalarda, periferik parenkimal lezyonlarda,mediastinal kitlelerde tanı, aortikopulmoner pencere, azigos ve subkarinal lenf bezlerinde tanı ve evrelemede %100 duyarlılık ve özgüllüğe sahiptir (123). Mediastinoskopi ve Anterior Mediastinotomi: Mediastinoskopi trakea, karina, v.cava süperior komşuluğımdaki lezyonların tanısı, üst ve alt paratrakeal, pretrakeal, hiler, anterior subkarinal, supraaortik, lenf bezlerinin preoperatif evrelemesi amacıyla yapılmaktadır. Anterior mediastinotomi, anterior mediasten tümörleri ve özellikle aortikopulmoner pencerede mevcut lenf bezlerinin incelemelerinde uygulanmaktadır. Lenf bezi biyopsisi: Supraklavikuler bölge gibi lokalizasyonlarda palpabl lenf bezi varlığında yapılır. Pozitif ise inoperabilite kriteridir. Torakotomi: Tanı ve rezeksiyon amacıyla yapılabilmektedir. 7

12 AKCİĞER KANSERİNİN EVRELENDİRİLMESİ Evrelemede kullanılan TNM (T: Primer Tümör, N: Bölgesel lenf bezleri, M: Uzak metastaz) evreleme sistemi, tanı esnasında hastalığın yaygınlığını göstermede en önemli rehberdir. Bu şekilde oluşan standardizasyon tedavi yaklaşımına, sonuçların değerlendirilmesine, prognoza ve veri transferine faydalı olmaktadır (29,30). TNM evreleme sistemi, 1950 li yıllardan günümüze dek birçok değişikliğe uğramış, en son 1997 yılında Mountain tarafından revize edilmiş ve Amerikan Joint Comitte for Cancer (AJCC) tarafından aynı yıl kabul görmüştür (30,31). Yapılan TNM evrelemesi son yıllara kadar KHDAK için kullanılmaktaydı. Küçük hücreli akciğer kanserinin (KHAK) değerlendirilmesinde ise sınırlı hastalık ve yaygın hastalık olmak üzere iki basamaklı bir evreleme sistemi kullanılmaktadır (Tablo 1). Ancak operasyon düşünülen çok az vakada TNM kullanılabilir (29-32). Tablo-1 Küçük hücreli akciğer kanseri evrelemesinde ikili sistem Sınırlı Hastalık: Yaygın Hastalık: Bir hemitoraksa sınırlı tümör; aynı yada karşı tarafa hiler, mediastinal ve supraklavikular lenf bezi metasazı; aynı taraf malign plevral effüzyon (TNM ye göre Evre I,II,III) Sınırlı Hastalık kapsamına girmeyen tümör (TNM ye göre Evre IV) Akciğer kanserli bir hasta değerlendirilirken tanı ve tedavinin değişik dönemlerinde farklı evrelemeler yapılmaktadır. Evreleme çeşitleri Tablo-2 de özetlenmiştir (33,34). 8

13 Tablo-2: Evreleme çeşitleri CTNM Klinik evrelendirme. Hasta ilk görüldüğü zaman yapılan değerlendirme sırasındaki evrelendirmedir. Bu evrelendirmeye göre hastaya tedavi planlaması yapılır. STNM Cerrahi evrelendirme. Operasyon sırasında cerrah tarafından yapılan evrelendirmedir. PTNM Patolojik evrelendirme. Operasyon sırasında alınan dokuların histopatolojik değerlendirilmesi sonucunda yapılan evrelendirmedir. RTNM Tedavi sonrası yeniden evrelendirme. Primer tedavinin yetersiz kaldığı progresif hastalığı bulunan bir hastanın yeniden evrelendirilmesidir. ATNM Otopsi evrelendirmesi. Akciğer kanserli bir hastaya yapılan postmortem evrelendirmedir. Tablo-3: T sınıflandırması Tx Primer tümörün belirlenmemesi veya balgam yada bronş lavajında malign hücrelerin tespit edilip, görüntüleme yöntemleri veya bronkoskopi ile tümörün gösterilememesi. To Primer tümör belirtisi yok. Genellikle yeniden tedavi uygulanacak hastalar için kullanılır. Tis Karsinoma insitu T 1 Tümörün en geniş çapı 3cm veya daha az, tümör akciğer veya visseral pleura ile çevrili, bronkoskopik olarak lob bronşundan daha proksimale invazyon göstermeyen tümör. 9

14 T 2 Tümörün aşağıdaki özelliklerden en az birine sahip olması - En geniş çapı > 3cm - Ana bronş invaze ancak ana karinaya uzaklık 2cm - Visseral plevra invazyonu - Hiler bölgeye ulaşan ancak tüm akciğeri kapsamayan atelaktazi yada obstrüktif pnömoni T 3 Tümör herhangi bir büyüklükte olup, göğüs duvarı (süperiorsulkus tümörleri dahil), diafragma, mediastinal plevra, parietal plevra, perikard gibi yapılardan herhangi birine direkt invazyon göstermesi veya karinaya 2cm den daha yakın ancak karinayı tutmayan ana bronştaki tümör veya obstroktif pnömoni ile birlikte olan tümör. T 4 Tümör herhangi bir büyüklükte olup mediasten, kalp, büyük damarlar, trakea, özefagus, vertebra korpusu ve karina gibi yapılardan herhangi birini invaze etmesi veya malign plevral ya da perikardial sıvı ile birlikte olan tümör veya tümörle aynı lob içinde satellit tümör nodul veya nodülleri. Tablo-4: N 2 lenf bezleri No: 1 (Üst mediastinal) Sol brakiosefalik venin üst kenarının, trakeanın orta hattını çaprazladığı noktadan geçen horizontal hattın üstünde kalan lenf bezleri. No: 2 (Üst paratrakeal) 1 nolu lenf bezlerinin alt sınırının altında ve aort kavsinin üst kenarından geçen horizontal hattın üstünde kalan lenf bezleri. No: 3 (Prevasküler/retrotra keal) Tümör ile aynı taraf olduğu kabul edilen orta hat lenf nodlarıdır. 10

15 No: 4 (Alt paratrakeal) Sağda: trakea orta hattının sağında; aorta kavsinin üst kenarından geçen doğrunun altında, üst lob bronşunun en üst kenarı hizasına kadar ana bronşu da kapsayan alanda yer alan ve mediastinal plevra içinde kalan lenf bezleridir. Solda: Trakea orta hattının solunda, aorta kavsinin üst kenarından geçen doğrunun altında üst lob bronşunun en üst kenarı hizasına kadar ana bronşu da kapsayan ligementum arteriosumun solundaki alanda yer alan ve mediastinal plevra içinde yer alan lenf. No: 5 (Subaortik) Ligamentum arteriosumun yada aortanın yada sol pulmoner arterin lateralinde, sol pulmoner arterin ilk dalının proksimalinde ve mediastinal plevra içinde yer alan subaortik lenf bezleridir. No: 6 (Paraaortik) Çıkan aortanın ve aortik kavsin yada brakiosefalik arterin önünde ve yanında yer alan lenf bezleridir. Üst sınır aortik kavsin üst kenarı hizasındadır. No: 7 Karinanın alt seviyesinde yer alan lenf bezleridir. (Subkarinal) No: 8 (Paraözefagial) Özefagusa komşu lenf bezleridir, subkarinal nodlar hariç. No: 9 (Pulmoner ligament) Pulmoner ligamentin içindeki lenf bezleridir. Posterior duvarda ve inferior pulmoner venin alt bölümünde yer alır. 11

16 Tablo-5: N1 lenf bezleri No: 10 Hiler Mediastinal plevranın distalinde lob bronşları ayrılmadan önceki alanda yer alan, sağda intermedier bronşa kadar uzanan proksimal lober lenf bezleridir. No: 11 İnterlober Lober bronşları arasında kalan lenf bezleridir. No: 12 Lober Lober bronşların distalindeki lenf bezleridir. No: 13 Segmental Segment bronşuna komşu lenf bezleridir. No: 14 Subsegmental Subsegment bronşu çevresindeki lenf bezleridir. Tablo-6 N durumunun değerlendirilmesi N x Bölgesel lenf bezlerinin değerlendirilmesi. N 0 Bölgesel lenf bezi yok. N 1 Aynı taraf peribronşial ve/veya aynı taraf hiler lenf bezlerine metastaz ve primer tümörün direkt yayılması ile intrapulmoner bezlerin tutulması. N 2 Aynı taraf mediastinal ve/veya subkorinal lenf bezlerine metastaz. N 3 Karşı taraf mediastinal, hiler, aynı veya karşı taraf supraklasiküler veya skalen lenf bezi metastazı. 12

17 N FAKTÖRÜNÜN KLİNİK EVRELENDİRİLMESİ The American Thoracic Society/European Respratory Society (ATS/ERS) akciğer kanseri olduğu düşünülen hastalarda büyümüş mediastinal lenf nodu değerlendirilmesinin BT ile yapılmasını önermektedir (36,37). Toraks BT ile büyümüş olarak görülen ( > 10mm) lenf nodu metastaz yönünden şüpheli olarak kabul edilmektedir. G lazer ve arkadaşları BT incelemesinde normal mediastinal lenf nodu kriteri olarak lenf nodunun kısa çapının daha önemli olduğunu belirtmiş ve eşik değerin 7-11 mm olduğunu bildirmiştir (36,37). Çeşitli çalışmalar sonucunda BT ile lenf nodlarının kısa çapı < 1cm saptanan hastaların % 3-16 sında, 1-2 cm olarak saptanan hastaların yaklaşık % 70 inde ve > 2cm olarak saptanan hastaların büyük çoğunluğunda lenf nodlarının invaze olduğu tespit edildi. Mediastinal lenf nodlarının incelenmesinde BT nin doğruluğunun araştırıldığı bir meta-analizde sensitivitenin % 79, spesifitenin % 78 ve genel doğruluğun % 80 olduğu saptanmıştır. Akamatsu ve arkadaşları mediastinal lenf nodlarının BT eşliğinde perkutanöz iğne biopsi tekniğinde sensitivitenin % 88 ve spesifitenin % 100 olduğunu bildirmişlerdir. Lenf nodu invazyonu saptanmasında MR ın BT ye göre daha üstünlüğü olmamakla birlikte, PET in BT ye göre daha doğru sonuçlar verdiği bulunmuştur. Reed ve Silvestri yaptıkları literatür çalışmasında, lenf nodu invazyonunun saptanmasında BT ve PET in etkinliği konusunda yapılan toplam 11 çalışma (476 hasta) sonucunda BT nin sensivitesinin % 43-81, spesifitesinin % olarak ve PET in sensivitesinin % spesifitesinin % olarak tespit edildiğini bildirmişlerdir. Gupta ve arkadaşları ise mediastinal lenf nodlarının evrelendirilmesinde PET in % 96, % 93, % 94, ve BT nin % 68, % 65, % 66 oranlarında sensitivite, spesifite ve doğruluğa sahip olduğunu belirtmiştir. Lenfatik invazyon incelenmesinde PET in dezavantajı anatomik veri yetersizliği olup, büyümüş lenf nodunun hiler (N 1 ) veya komşu bir mediastinal lenf nodu (N 2 ) ayrımında yetersiz kalmaktadır. Bu durumda lenf nodunun anatomik lokalizasyonu BT ile anlaşılmaktadır. BT ile iyi değerlendirilemeyen paraözefageal (8) ve pulmoner ligament (9) lenf nodları ile subkarinal (7) ve subaortik (5) lenf nodlarının transözafageal ultrason ile değerlendirilmesi ile iyi sonuçlar elde edilmiştir (35,36,37,38). BT veya MR ile anatomik olarak büyüdüğü saptanan mediastinal lenf nodlarında (özellikle N 3 nodlar) tümör invazyonu bulunup bulunmadığının histolojik olarak gösterilmesi gerekir. Bunu içinde rijid ve flexibl fiberoptik bronkoskopi ile transbronşial 13

18 iğne aspirasyonu gibi az invaziv yöntem ve standart veya genişletilmiş mediastinoskopi anterior mediastinotomi, VATS ve son olarak torakotomi gibi invaziv yöntemlerin uygulanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. BT ile tespit edilen büyümüş ( > 1cm) lenf nodlarından veya santral yerleşim gösteren ve mediastinal invazyonu tam olarak anlaşılamayan tümöral lezyonlarda mediastinaskopi uygulanmalıdır. Servikal mediastinoskopi ile ulaşılmayan subaortik (5) paraaortik (6) subkarinal (posterior) (7), paraözofagial (8), pulmoner ligament (9) nolu istasyonlara VATS ile ulaştırılablilir. Tablo-7: M durumunun değerlendirilmesi M x Uzak metastaz varlığının değerlendirilememesi M 0 Uzak metastaz yok M 1 Uzak metastaz var Tablo-8: TNM sistemine göre evrelendirme Okult karsinoma T X N 0 M 0 Evre 0 (karsinoma insutu) T 15 N 0 M 0 Evre IA T 1 N 0 M 0 Evre IB T 2 N 0 M 0 Evre IIA T 1 N 1 M 0 Evre IIB T 2 N 1 M 0, T 3 N 0 M 0 Evre IIIA T 3 N 1 M 0, T 1-2-3, N 2 M 0 Evre IIIB T 4 N M 0, T , N 3 M 0 Evre IV Herhangi bir T 1 herhangi bir N 1 M 1 14

19 Evrelendirmede özel durumlar: - Parietal plevra invazyonu olmaksızın, göğüs duvarı veya diafragma lezyonları M 1 kabul edilir. - Rekürren laringeal sinirin tutulumu kötü prognozu gösterir ve genellikle hastalığın inoperabl olduğunu işaret eder. Rekürren larengeal sinirin tutulumu T 4 olarak kabul edilirken, bu sinir ayrıldıktan sonra vagusun invazyonu T 3 olarak kabul edilir. - Sempatik zincir ve staller ganglionunun tutulması T 3 olarak değerlendirilir. - Vena azygos tutulumunu T 3 kabul edilir. - Pulmoner arter ve venlerin intraperikardiyal tutulumu T 4 ekstraperikardiyal tutulumu ise T 3 kabul edilir. - Primer tümörün komşuluğu yoluyla olmayan parietal veya visseral plavradaki tümöral lezyonlar T 4 kabul edilir. - Ana bronştan köken alan, bronş mukozası ile sınırlı olan herhangi boyuttaki tümör karinaya 2cm den yakın olsa dahi T 1 olarak değerlendirilir. - Süperior sulcus tümörleri T 3 kapsamında değerlendirilirken brakial pleksusun geniş bir şekilde tutulmasından kaynaklanan pancoast sendromu T 4 olarak değerlendirilir. - Frenik sinir tutulumu genellikle tümörün direkt yayılımı ile olur ve T 3 olarak değerlendirilir. - Vertebraya komşu olan tümörlerde, radyolojik olarak vertebrada tümöre bağlı erozyon gösterilemiyorsa, çevre yumuşak dokularda invazyon düşünülür ve T 3 kabul edilir. Ancak periost tutulumu saptanırsa T 4 kabul edilmelidir. - Tümörün diafragmayı geçerek komşuluk yoluyla batın organlarına invazyonu T 4, komşuluk yolu dışındaki invazyonu M 1 olarak kabul edilir. - Bronkoalveolar karsinomlu hastaların % 60 ında soliter lezyon mevcuttur ve iyi prognozu gösterir multisentrik ve diffüz yayılım gösteren lezyonlar bir lobta sınırlı ise T 4, birden fazla lobta ise M 1, iki akciğeri tutan multisentrik lezyonlar M 1 kabul edilir (29,30,31,32,33,34,39,40,41). 15

20 AKCİĞER TÜMÖRLERİNİN 2004 * WHO/IASC KLASİFİKASYONU Tablo Malign Epitelyal Tümörler Skuamöz hücreli karsinom Papiller Berrak hücreli Küçük hücreli Bazaloid Küçük hücreli karsinom Kombine küçük hücreli karsinom Adenokarsinom Adenokarsinom, mikst tip Asiner adenokarsinom Papiller adenokarsinom Bronkioloalveoler Non-müsinöz Müsinöz Mikst müsinöz ve non-müsinöz ya da belirsiz hücre tipi Müsin salgılayan solid adenokarsinom Fetal adenokarsinom Müsinöz (kolloid) karsinom Müsinöz kistadenokarsinom Taşlı yüzük adenokarsinom Berrak hücreli adenokarsinom Büyük hücreli karsinom Büyük hücreli nöroendokrin karsinom Kombine büyük hücreli nöroendokrin karsinom Bazaloid karsinom Lenfoepitelyoma benzeri karsinom Berrak hücreli karsinom Rabdoid fenotipinde büyük hücreli karsinom Adenoskuamöz Sarkomatoid karsinom Pleomorfik karsinom Mezenkimal Tümörler Epiteloid hemanjioendotelyoma Anjiyosarkom Plöropulmoner blastom Kondroma Konjenital peribronşiyal miyofibroblastik tümör Diffüz pulmoner lenfanjiyomatozis İnflammatuar miyofibroblastik tümör Lenfanjiyoleiyomiyomatozis Sinovyal sarkom Monofazik Bifazik Pulmoner arter sarkoması Pulmoner ven sarkoması Beningn Epitelyal tümörler Papillomalar Skuamöz hücreli papillom Ekzofitik Ters yerleşimli Glandüler papilloma Mikst skuamöz hücreli ve glandüler papilloma Adenomalar Alveoler adenoma Papiller adenoma Tükrük bezi tipi adenom Müköz gland adenomu Pleomorfik adenom Diğerleri Müsinöz kistadenom Lenfoproliferatif tümörler MALT tipi marjinal zon B-hücre lenfoması Diffüz büyük B hücreli lenfoma 16

21 İğ hücreli karsinom Dev hücreli karsinom Karsinosarkom Pulmoner blastom Karsinoid tümörler Tipik karsinoid Atipik karsinoid Tükrük bezi tipindeki karsinomlar Mukoepidermoid karsinom Adenoid kistik karsinom Epitelyal-miyoepitelyal karsinom Preinvazif lezyonlar Skuamöz hücreli in situ karsinom Atipik adenomatöz hiperplazi Difüz idyopatik pulmoner nöroendokrin hücre hiperplazisi Lenfomatoid granülomatozis Langerhans hücreli histiyositozis Çeşitli tümörler Hamartoma Sklerzan hemanjiom Berrak hücreli tümör Germ hücreli tümör Teratom, matür İmmatür Diğer germ hücreli tümörler İntrapulmoner blastom Melanoma Metastatik tümörler 17

22 TÜMÖR BELİRTEÇLERİ Tümör belirteçleri tüm klinik onkoloji de olduğu gibi bronş kanserlerinde de tarama, tanı, prognoz, tedavisinin monitörizasyonu ve olası relapsları belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. En önemli avantajı invaziv olmaması yani ileri bir cerrahi girişim gerekmeksizin kan, bronkoalveoler lavaj veya biopside kolayca uygulanabilmesidir. Günümüzde asemptomatik bir kişide kanser taraması yapılabilecek bir belirteç olmayıp yeterince spesifik ve sensitif tümör belirteçlerinin geliştirilerek rutin uygulanması veya diğer testleri tamamlayıcı olarak kullanıma girmesi için çalışmalar yapılmaktadır (42). Tümör Belirteçlerinin Tanımı Tümör belirteçleri ya kanser hücreleri tarafından ya da konak hücreleri tarafından kansere karşı korunmak amacıyla sentezlenen biyolojik maddelerdir. Tümörü normal dokuda ayırt etmek ya da tümörün varlığını saptamak amacıyla gösterilmektedirler. Ölçümleri kanda, sekresyonlarda, seröz sıvılarda, kimyasal, immunohistoloijk (radyoimmunoassay ve/veya enzim immünoassay), hücre membranında veya sitoplazmasında bulunanlar ise immünohistolojik veya immünositolojik yöntemlerle (immünofluoresans, immünoperoksidaz ve How cytometry) gösterilmektedir. Ayrıca çok sayıda solid veya hematolojik malignitelerde nükleer DNA ölçümü de yapabilmektedir. Kromozomal değişiklikler ise moleküler tanısal testlerle saptanmaktadır (42,43). Tümör belirteci bir tümörün farklılaşmasının biyokimyasal veya immünolojik göstergesidir. Genellikle bir belirteç o tümörün embriyolojik olarak yakın olduğu dokuların ürettiği maddeleri yansıtmaktadır (42). Tümör antijenleri temel olarak iki ayrı tiptedir. 1) Tümör spesifik antijenler; onkojenler, radyasyonlar, kimyasal karsinojenler ve diğer bilinmeyen faktörler tarafından indüklenen onkogenezin direkt ürünleridir. Onkojenik süreçler genetik bilgide organizasyon bozulmasına ve buna bağlı olarak sadece tümör hücresine spesifik olan proteinlerin sentezine neden olurlar. 2) Tümör associated antigen ise tek bir tümöre spesifik olmayıp, benzer dokulardan köken alan tümörlerde bulunabilmektedirler (42,43). 18

23 Tümör Belirteçlerinin Klinik Kullanımı Tümör belirteçleri genellikle kanserin tanısı, prognozunun belirlenmesi ve tedavinin incelenmesinde kullanılmaktadır. İdeal bir tümör belirteci tümör hücreleri tarafından üretilip vücut sıvılarında saptanabilir olmalıdır. Sağlıklı kişilerde ve benign hastalıklarda artış göstermemelidir, dolayısıyla toplum kanser tümör belirteçlerinin yeterince duyarlı ve hassas olmaması nedeniyle kanser taramalarında kullanımı kısıtlıdır. Yüksek kanser riski olan topluluklar da bazı belirteçler taramada kullanılabilmektedirler, buna örnek olarak Çin ve Alaska da hepatosellüler Ca için AFP ölçümü gösterilebilir (43). İdeal Tümör Belirteçlerinin Özellikleri Bir tümör belirtecinin ideal olarak hangi özellikleri taşıması gerektiği tablo 9 de gösterilmiştir. Belirteci ölçen yöntem çok küçük miktarları doğru şekilde saptayabilmeli, çabuk uygulanabilmeli ve ucuz olmalıdır. Klinik olarak ise tümör belirteci o hastalığı taşıyan tüm kişilerde saptamalı yani duyarlı olmalıdır. Mirometastazlar gibi hastalığın rekürrensinin subklinik olduğu durumlarda dahi düzeyler yükselmeli ve böylece semptom ortaya çıkmadan relapslar saptanabilmelidir. Belirteç aynı zamanda özgül de olmalı, yani sağlıklı veya benign hastalığı olan kişilerde saptanamamalıdır. Eğer bu belirteç normalde de dolaşımda bulunabiliyorsa kanserli olgularda tüm evrelerde anlamlı şekilde düzeyi yükselebilmektedir. Bu düzey stabil kanserlilerde dalgalanma göstermemeli ve hastalığın patofizyolojik değişiklikler gösterebilmelidir. Özetle örneklemek gerekirse bir belirteç tümörün alevlenmesi ile artıp uygun tedavi ile remisyona girilince ölçülemeyecek kadar düşmeli ve relaps olduğunda da tekrar yükselebilmelidir. Ayrıca tedavi etkisiz kaldığı zaman da hastalığın prognozunu gösterilebilmelidir (43). Tablo-9: İdeal bir tümör belirtecinin özellikleri Ölçümsel gereklilikler Yüksek duyarlılık Yüksek özgüllük Kabul edilebilirlik Karar verilebilirlik 19

24 Çabuk yapılabilirlik Ucuz maliyet Klinik gereklilikler Hastalık için yüksek duyarlılık (yanlış-negatif olmaması, küçük Metastazları saptayabilme yeteneği) Hastalık için yüksek özgüllük (kanser olmayanlarda yanlış pozitif olmaması), Düzeylerin tümör varlığını gösterebilecek düzeyde olması Hasta komple remisyona girdiğinde düzeylerin saptanamayacak kadar düşebilmesi Stabil gidişli hastada prognozu gösterebilmesi Tümör Belirteçlerinin Sınıflandırılması Klinikte kullanımında kanser hastalarının tanı ve izleniminde yardımcı olan tümör belirteçleri tablo 11 da görülmektedir. Tm. belirteçleri hangi kanserin tanısında, ne derece yararlı olduğu aşağıdaki tabloda belirtilmektedir. Tümör Belirteci Endikasyon Açıklama AFP (Alfa- Fetoprotein) CA 15-3 CA 19-9 (GICA- Gastrointestinal Cancer Antigen) CA 50 CA 72-4 (TAG 72, Tumor Associated Glycoprotein 72) Primer Karaciğer (Hepatoselüler) KarsinomuGerm Hücreli Tümör Meme Karsinomu Pankreas Karsinomu, Mide Karsinomu, Safra Kesesi Karsinomu Gastrointestinal Karsinom, Endometriyum, Meme, Prostat, Pankreas, Mesane Karsinomu Mide Karsinomu Müsinöz Over Karsinomu Kronik Hepatit veya Sirozda da yükselebilir.ß-hcg ile beraber değerlendirilmelidir. CEA ile beraber değerlendirilmelidir. Tedavi takibinde ve Metastatik Meme Karsinomu prognoz tayininde değerlidir. Kolorektal Karsinom, Epitelyal Over Karsinomlarında ikinci seçenek. CEA ile beraber değerlendirilmelidir. CA 125 ile beraber değerlendirilmelidir 20

25 CA 125 CA 549 CEA CYFRA 21-1 (Cytoceratin Fragment) Eritropoietin Fibronektin Over Karsinomu Meme Karsinomu Kolorektal, Mide, Pankreas Karsinomu, Bronşiyal Karsinom, Meme Karsinomu, Medüller Tiroid Karsinomu. Bronşiyal Karsinom Mesane Karsinomu Böbrek Tümörü Malign / Benign "Ascites" ayırıcı tanısında Tedavi takibinde, postmenopoz Over Karsinomu tanısında,endometriyum Karsinomu prognoz tayininde ve palpe edilebilen over kitlelerinin ayırıcı tanısında değerlidir. Bir çok benign durumda da yükselebileceğinden tarama testi olarak kullanılmamalıdır. Bronşların Skuamöz Epitel Hücreli ve Adenokarsinomlarında. Artmış hücre döngüsünü göstermektedir. ß-HCG Germ Hücreli Tümör AFP ile beraber değerlendirilmelidir. Kalsitonin Melanin ß2-Mikroglobulin Neopterin NSE (Nöron Spesifik Enolaz) Medüller Tiroid Karsinomu Malign Melanom Multipl Myelom Malign Hematolojik Hastalıklar Küçük Hücreli Bronşiyal Karsinom Nöroendokrin Tümör Pentagastrin ve/veya kalsiyum ile yapılan stimulasyon testi Lenfositik ve Miyelositik Lösemide de kullanılmaktadır. Hücresel immün cevapla ilgili tüm olaylarda yükselir. CEA ile beraber değerlendirilmelidir.feokromasitoma, Nöroblastom, APUDoma. Dejeneratif SSS hastalıklarında yükselir. p53 Otoantikoru Tüm Karsinomlar Genel tümör belirteci. PAP (Prostatik Asit Fosfataz) Prostat Karsinomu PSA, total PSA, serbest PTH-rp (Parathyroid Hormone Related Protein) SCC (Squamous Cell Carcinoma Antigen) Timidin Kinaz (TK) Tiroglobulin (htg) TPA Tissue (Polypeptid Antigen) Prostat Karsinomu Hiperkalsemi Serviks Uteri, Akciğer ve Baş Boyun Bölgesinin Skuamöz Hücreli Tümörleri Lenfositik ve Myelositik Lösemi Papiller ve Foliküler Tiroid Karsinomu. Mesane ve Bronş Karsinomu serbest PSA / total PSA oranı ayırıcı tanıda kullanılır. (Cut off: 0.19'dur) Malignitelerden kaynaklanan hiperkalseminin ayırıcı tanısında kullanılır. Bütün skuamöz hücre malignitelerinde yükselir. Tedavi öncesi yüksek SCC seviyeleri kötü prognozu göstermektedir. Meme, kolon, pankreas ve over karsinomlarında da yükselir.spesifitesi düşüktür. 21

26 Tümör belirteçleri yeterince özgül alamadıkları için kanser taramalarında eder etkinlik yönünden çok kullanışlı değildirler. Günümüz tümör belirteçlerinin çoğunluğu benign durumlarda da yüksek bulunabildikleri için kanser tanısında kullanılamamaktadır. Tümör belirteçlerinin esas kullanım yeri tümör evrelemesi, tedaviye yanıtın izlenmesi ve rekürrenilerin saptanmasıdır. Belirli bir kanser için bir belirteç izlemede kullanılırken diğer bir belirteç sadece prognozu gösteriyor olabilir. Örneğin gestasyonel trofoblastik tümörlerde HCG hastalığın evrelenmesinde çok yararlıyken prognozu gösterememektedir. Tümör belirteçlerinin kanser olgularındaki kullanımları da tablo 10 da görülmektedir (42). Tablo-10: Tümör belirteçlerinin kanser olgularındaki kullanımları Genel toplumda kanser taraması Semptomatik hastaların tanısı Klinik evreleme Tümör volümünün göstergesi Uygun tedaviyi belirleme Tedaviye yanıtı izleme Prognozu öngörme Hastalık rekürrensini erken saptama Tümör Kitlesinin radyoimmünolokalizasyonu 22

27 Tablo-11: Tümör belirteçlerinin sınıflandırılması Onkofetal antijenler Karsinoembriyonik antijen Alfa-fetoprotein (AFP) CA 125 CA 19-9 CA 15-3 CA 549 Doku polipeptid antijen (TPA) CYFRS 21-1 Tümör M 2 -PK Prostat spesifik antijen (PSA) Plasental proteinler Human korionik gonadotropin (beta- HCG) Human plasental laktojen (HPL) Plasental alkali fosfataz Enzim ve izoenzimler Prostatik aist fosfataz (PAP) Kreatinin kinaz (CK-BB izoenzim) Alkali fosfataz Nöron-spesifik enolaz Laktat dehitrogenaz Lizozim Hormonlar - Ötopik hormonlar (normalde salgılananlar - HCG - Epinefrin/narepinefrin - Gastrin - Kalsitonin - Ektopik hormonlar - ACTH - Antidiüretik hormon (ADH) Paratroid related peptid Eritropoietin Monoklonal immünglobülinler IgG, IgA, Ig D, Ig E Kappa lamdda hafif zincirleri Steroid Reseptörleri Östrojen ve progesteron reseptörleri Androjen reseptörleri Kartikosteroid reseptörleri İmmünfenotipler Lenfoid hücreler Myokoid hücreler DNA analizi Moleküler tanı 23

28 I-ONKOFETAL ANTİJENLER Onkofetal antijenler hem embriyonik dokularda hem de tümöral dokularda bulunmaktadırlar. Normalde fetal dolaşımda bulunan bu antijenler doğumdan sonra baskılanırlar ve erişkinlerde dolaşımda çok düşük miktarlarda bulunurlar. Malign hücre transformasyou onkofetal antijen yapımını arttırmaktadır. Karsino Embriyonik Antijen (CEA) İlk kez 1965 yılında gastrointestinal sistem adenokarsinomlu hastanın tümör kokusunda izole edilmiştir. Fetus sindirim mukozasında da bulunmaktadır. Başlangıçta kolorektal kanserler için spesifik olduğu düşünümüş olmasına karşın daha sonra diğer kanserlerde ve kanser dışı patolojik durularda da yüksek olabildiği saptanmıştır. Sigara içenlerde de içmeyenlere göre CEA nın daha yüksek düzeylerde bulunduğu gösterilmiştir. Kanser araştırmasında ve tedavisinde en sık araştırılan ve kullanılan markırdır. Özellikleri: CEA hücre yüzey glikoproteinidir. CEA, onkofetal proteinler gurubundan antijen tabiatında biyokimyasal bir maddedir. Molekül ağırlığı olan acid glycoprotein molekülüdür. Elektroforetik mobilitesi alkalen koşullar altında daha çok serum betaglobuline uyar. Başlıca aminoasit yapısı; aspargine, glutamine, threonim ve serine den oluşmuştur. Molekülün başlıca monosakkarit parçası yapısal olarak önemli ölçüde karbonhidrat olan (2/3 oranında) N- Acetyl Glucosamine dir. Çok çeşitli fiziko-kimyasal tetkikler, ileri derecede saflaştırılmış. CEA preparatların da belirgin bir biçimde intramoleküler ve intermoleküler heterojenite olduğunu göstermiştir (44). Elektron mikroskopu ile yapılan araştırmalarda CEA nın tümör hücresi membranının hemen altında yer alan glycocalyte lokalize olduğu tespit edilmiştir. Hücre yüzeyinde yer alması sebebiyle vücut sıvılarına kolayca geçebilir. Hücreden çıkabilir ama hücre içine doğru yayılmaz. Antijen olan CEA ya karşı organizmanın 1gm sınıfından immünoglobulinlerle olan bir hümoral immun cevabı vardır. CEA ya karşı antikor varlığının tespitinde güçlükler çekilmiştir. Bu maddenin katabolizmasının nerede ve nasıl yapıldığı tartışma konusudur. Fakat çalışmalar göstermiştir ki; CEA muhtemelen karaciğerde yıkılmaktadır. Hem endodermal (intestinal mukoza, akciğer ve pankreas), hem de non-endodermal (testis ve over gibi) dokulardan kaynaklanabilir.fetusta 12. haftadan itibaren sindirim sisteminde, 24

29 karaciğerde ve pankreasta bulunmaktadır. Serumda CEA miktarı, CEA üreten bir tümörün rezeksiyonu sonrasında 3 hafta içinde ölçülemeyecek kadar azalmaktadır. Klinik Kullanımı: CEA nın yaygın bir klinik kullanımı olup kolorektal kanser dışında, bronş kanseri, meme, pankreas, mide, mesane, prostat, over, troid, kanserinde ve nöroblastomada da tümör belirteci olarak kullanılmaktadır. Kolorektal kanserlerde de %35 oranında CEA nın yükselmediği göz önüne alındığında ise duyarlılığın az olması pratik kullanımı iyice kısıtlamaktadır. Diğer yandan amfizem akut ülseratif kolit, alkolik siroz, hepatit, kolesistit, aşırı sigara içimi gibi nedenlerle de CEA yüksek bulunmaktadır. Ancak benign durumlardaki CEA ölçümünün altında normal düzeyin dört-beş katından daha fazla artmadığı ve akut durumun düzelmesiyle normale dönebildiği dikkati çekmelidir. Malign durumlarda ise devamlı ölçümlerde her zaman yüksek düzeyde saptanmaktadır. İlerlemiş kanserlerde lokal hastalık olanlara göre daha yüksek düzeylere ulaşmaktadır. Bu nedenle bu belirtecin erken tanıda kullanımı kısıtlanmaktadır. Bu nedenle CEA; genel toplum kanser taramalarında kullanılmamaktadır. Tanıya yardım için, rekürrensleri ve tedaviye yanıtı saptamada kullanılmaktadır (43). Yapılan çalışmalarda akciğer kanserinde CEA serum düzeyinin yükseldiği % arasında saptanmış, akciğer kanserinin histopatolojik tiplerine göre CEA nın tanı değerinin araştırıldığı bir çalışmada ise CEA düzeyinin hücre tipini belirlemede katkısının olmadığı gösterilmiştir (45). CEA düzeyi akciğer kanserinin evresiyle ilişkili bulunmuştur. İnvitro çalışmalarla CEA miktarı ile tümördeki hücre sayısı arasında kantitatif ilişki bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bu da tümörün yaygın olması halinde CEA miktarının yükseleceğini gösterir (46). Metastatik akciğer kanserinde CEA düzeyinin CYFRA 21-1, SCC-Ag gibi diğer belirteçlerden daha duyarlı olduğu saptanmıştır (47). Bir diğer çalışmada CEA düzeyinin yüksek olmasının inoperabiliteyi gösteren en güvenilir test olduğu belirtilmiştir (48). Tümör belirteçleri konusunda birçok çalışma yapılmakta olup bunların serum ve brankoalveoler lavajda (BAL) olup daha az kısmı da bronş biopsilerinin sitozolündedir. Her üç ortamda aynı anda çalışma çok azdır ve hangi ortamda çalışmanın en iyi tanısal değere sahip olduğu bilinmemektedir. Bu konuda yapılan bir çalışmada bronş Ca da en 25

30 iyi tanı koydurucu yerin BAL, en az değerli olanın ise serum tümör belirteci ölçümü olduğu gösterilmiştir (49). Diğer yandan hem kanser bölgesinden hemde sağlam bronş ağacından ayrı ayrı bronş lavajı yapıldığında CEA, alfa-setoprotein, B-HCG, CA-125 ve CA 19-9 gibi belirteçlerin farklılık göstermediği saptanmıştır (48). Plevral efüzyonlarda yapılan çalışmaların bir çoğunda malign olanlarda CEA düzeyinin benign olanlardan yüksek olduğu gösterilmiştir. Malign efüzyonların bronş CA ve malign mezoteltoma olarak ayrımında en duyarlı ve özgül ölçümün plevral CEA ve CA15-3 olduğu belirlenmiştir (50). Tümör belirteçlerinin serum veya BAL gibi farklı ortamlarda farklı tanı değerlerine sahip olmaları o belirtecin özelliklerine ve kimyasal yapısına bağlanmaktadır (49). Alfa fetoprotein (AFP) İnsanda tumor_associated antijen olarak ilk kez kullanılan tümör belirteci alfa*- feroprotein dir. Onko-fetal bir antijen olup ilk kez hepatosellüler karsinomu olan hastalarda saptanmıştır. Özellikleri: AFP, karaciğer, yolk sac, fetüs sindirim sisteminde sentezlenmektedir. Serum düzeyi doğumdan sonra 1.yaşa doğru çok düşük düzeylere düşmektedir. İki yaşından sonra erişkin çağ boyunca 20 ng/ml den düşük bulunmaktadır. Klinik kullanım: Serumda AFP i yükselten maligiteler; hepatosellüler karsinom testis, over ve germ hücreli tümörler, pankreas, mide ve kolon kanseridir. AFP malignite dışında akut viral hepatitlerde de yüksek bulunabilmektedir. AFP, germ hücreli tümörlerden nonseminomatöz olanlarda beta-hcg ile birlikte yüksek saptanmaktadır (42). CA-125 Over epitel hücreleri tarafından üretilen yüksek molekül ağırlıklı bir onkofetal antijendir. Over CA lı hastaların % 80 inden fazlasında serumda yüksek düzeylerde bulunur. Ancak normal toplumda % 1 den az kişilerde ve benign hastalıkların % 6 sında da yüksek düzeylerde saptanabilmektedir. 26

31 Klinik kullanım: Over epitel dışında endometrium, meme kanseri metastazları, kolon, pankreası ve akciğer kanserlerinde de saptanabilir. Hafif derecede yükselmesi ise gebelik,benign kistler, endometriozis ve siroz gibi benign durumlarda da görülebilmektedir (42). Akciğer kanserli hastalarda kontrollere göre serum CA-125 düzeyi daha yüksek saptanırken bu düzeyin aynı zamanda kötü prognozu da gösterdiği bildirilmiştir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserli (KHDAK) olgularda yapılan bir çalışmada büyük hücreli akciğer kanserlilerin % 100 ünde yüksek düzeyde bulunmuştur (48). CA 19-9 CA 19-9 Lewis kan gurubu antijenlerinde olup ilk kez kolon kanserli hastalarda gösterilmiştir. Bunun dışında mide, pankreas kanserinde de yükselmektedir. Klinik kullanım: Pankreas kanseri için CEA ya göre daha duyarlı ve özgül olmasına rağmen erken dönemdeki tümörlerde yükselmemektedir. Akciğer kanserli olgularda CA 19-9 düzeyinin hem BAL hem de serumdaki ölçümlerinin düşük duyarlılığa sahip olduğu saptanmıştır. Öte yandan malign olmayan akciğer hastalıklarında da benzer düzeylerde saptanmıştır (48). Malign plevral efüzyonlarda özgüllüğü iyi olmakla birlikte duyarlılığı düşük bulunmuştur (50). CA 15-3 Meme dokusu epitelinde bulunan yüksek molekül ağırlıklı bir glikoproteindir. CA 15-3 düzeyi metastatik meme kanseri, pankreas, akciğer kanserlerinde yükselmektedir. Meme CA lıların erken evrelerde % 30, ileri evrelerde % 80 inde yüksek saptanmaktadır. Tedavi monitorizasyonunda önerilmemektedir. Fakürrensi saptamada CEA dan daha duyarlı olduğu saptanmıştır. Plevral efüzyonların malign/benign ayrımında en duyarlı ve özgül belirteçlerden biridir. CA 549 Normal meme ve epitelyal dokularda bulunabilen bir glikoprotein olup normal erkek ve kadınlarda da serumda bulunmaktadır. Meme, akciğer, prostat ve kolon kanserinde serum değerlerinde artış görülmektedir. Özellikle malign hastalığın ilerlediği 27

32 durumlarda dikkat çekici bir artış gösterir ve tedavi izlemi ve progresyon için kullanılmaktadır (42). Tissue-polypeptide Antijen (TPA) Sitokeratin ailesinden bir polipeptittir ve hücre siklusunun S ve G gazında sentezlendiği için hücre üretiminin üretiminin ve tümörün agresifliğinin bir göstergesi olarak kullanılır. Gebelik, bakteriyel/viral infeksiyonlar, akut hepatit ve otoimmün hastalıklar gibi benign durumlarda da serum değerleri yükselebilir. Akciğer, meme, pankreas, kolon, mide, prostat, mesane ve uterus kanserleri gibi malign durumlarda artış gösterir (42). Akciğer ve meme kanserinde serum TPA düzeyi ile tümörün hacmi ile ilişkili bulunmuştur ve evrelemek ve prognoz belirlemede kullanılabilmektedir. TPA düzeyi, CYFRA 21-1 ve CEA, TPS gibi tümör belirteçlerinden daha duyarlı olarak bronş kanserlerinde yüksek saptanmıştır (51). Özellikle lokal kanserlerin tanısında % 87 duyarlılık ile en güvenilir belirteç olarak saptanmıştır. TPA nın postoperatif izlemde rekorrens durumlarında % 90 duyarlı olduğu, bu oranın NSE de % 60 da kaldığı bildirilmiştir (48). CYFRA 21-1 Sitokeratin fragman 19 adıyla da bilinen yeni bir tümör belirteci olup akciğer kanserleri için en özgül belirteçlerinden biridir. Bronş kanserlerinde CYFRA 21-1 pozitifliğini (% 85) CEA, SCC gibi diğer belirteçlerden daha yüksek oranda saptayan çalışmalar vardır (47). Malign plevral efüzyonların benign olanlardan ayrılmasında tümör belirteçlerinin rolüne bakıldığında CYFRA 21-1 ve CA 15-3 ün en yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahip olduğu belirlenmiştir. Bu iki belirtecin kombine kullanımı önerilmektedir (50). Ancak tüm bu belirteçler küçük hücreli ile diğer akciğer kanseri türlerini ayırt etmede yeterli bulunmamaktadır. CYFRA 21-1 ise SCC-Ag düzeylerinin de anlamlı prognostik değere sahip olduğu saptanmıştır (52). Tümör M 2 -PK Yeni bir tümör belirteci olan M 2 -PK nın akciğer kanserlerindeki tanı değeri diğer belirteçlerle karşılaştırıldığında genel olarak bronş kanserinde CEA ve CYFRA 28

33 dan daha duyarlı bulunmuştur (% 58) KHDAK ler de en iyi duyarlılık sırasıyla M 2 -PK, CYFRA iken KHDAK lerinde NSE en duyarlı belirteç olarak saptanmaktadır (51). Prostat spesifik Antijen (PSA) Benign ve malign prostatik epitel hücrelerinden ayrıştırılan proteindir. Yalnız prostat da üretilmez. Ayrıca periüretral ve perirektal glanlarda yapılmaktadır. PSA prostat kanserinin tarama testi olarak kullanılmaktadır. Ölçümü: Serumda alfa-1-antikimotiripsine bağlı olarak bulunmaktadır ve ölçüm yöntemleri serbest PSA yı saptamaktadır. İleri derecede duyarlı yöntemlerle PSA 0,1 ng/ml düzeyine kadar ölçülebilmektedir (42,43). Klinik kullanım: Kanserler dışında hipertrofi, prostatif gibi benign prostat hastalıklarında da yükselebilir. Normal durumlarda tuşe ile yapılan muayeneden sonra PSA da aşırı bir yükselme olmamaktadır. Rektal tuşe ve transrektal ultrason ile birleştirildiğinde serum PSA yüksekliği prostat kanserinin saptanmasında değerli kabul edilmektedir. Prostat kanserini belirlemede prostat asit fosfataza göre daha duyarlı bir ölçümdür. PSA prostat kanserli hastaların tanısının konulması yanında tedavisinin izlenmesinde de kullanılmaktadır. Prostat bezinin hacmi ile PSA düzeyi arasında direkt ilişki saptanmıştır. PSA düzeyi hastalığın yaygınlığı ile de korelasyon göstermektedir. Ayrıca yapılan tedavilerle de düzey ölçülemeyecek değerlere düşebilmektedir (42). II- PLASENTAL PROTEİNLER Human koryonik Gonadotropin (beta-hcg) Gebelik süresince sinsityotrofoblastlardan salgılanan glikoproteindir. Doğum sonrası 4-6 hafta kadar yüksek düzeyde kalıp normal düzeye inmektedir. Sağlıklı erkek ve gebe olmayan kadınlarda serumda çok düşük miktarlarda bulunabilir. Klinik kullanım: Mol hidatiform, gestasyonel karyokarsinoma gibi gestasyonel trofoblastik hastaların tanı ve izlenmesinde kullanılan bir tümör markırıdır. Testis ve overin germ hücreli tümörlerinin tedaviye yanıtlarının izlenmesinde de kullanılmaktadır. 29

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik Akciğer Kanseri Prof. Dr. Pınar Çelik Epidemiyoloji Tüm kanserlerin %12.7 sini, kanser ölümlerinin %18.2 sini akciğer kanseri oluşturmaktadır. Erkeklerde en sık, kadınlarda 4. sıklıkta görülen kanserdir.

Detaylı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Dr. Ömer DİZDAR Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Tümör markırları kanserli hastaların dokularında, serumda, idrarda ya da diğer

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Dr.Alper Çelikten Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer ve Plevral Tümörlerin

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi DERLEME DOI:0.4274/nts.208.00 Nucl Med Semin 208;4:-5 Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi TNM Staging of Lung Cancer Gürsel Çok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 EPİDEMİYOLOJİ Akciğer kanseri, günümüzde, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER AKCİĞER KANSERİ Akciğer kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİ: BİYOKİMYASAL YAKLAŞIM. Prof. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya AD

TÜMÖR BELİRTEÇLERİ: BİYOKİMYASAL YAKLAŞIM. Prof. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya AD TÜMÖR BELİRTEÇLERİ: BİYOKİMYASAL YAKLAŞIM Prof. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya AD devrim@ankara.edu.tr 2 Tümör Belirteçleri Tümör veya oluşan tümöre karşı vücudun diğer

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

TÜMÖR GÖSTERGELERİ. Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi

TÜMÖR GÖSTERGELERİ. Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TÜMÖR GÖSTERGELERİ Dr. Sezai Vatansever İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Tümör Göstergesi Tümör göstergeleri klinik, radyolojik, patolojik incelemenin dışında özel tahlil gerektirten moleküler ya da dokuya

Detaylı

Akciğer Kanseri. Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş

Akciğer Kanseri. Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş Akın Yıldızhan, Fatih Hikmet Candaş Giriş Uluslararası kanser araştırma kurumunun (IARC) 2010 yılı raporlarına göre, akciğer kanseri dünya genelinde en sık tanı alan ve en sık ölüme neden kanser türüdür.

Detaylı

Uzmanlık Tezi KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE. KAN ve İNTRAOPERATİF PLEVRA LAVAJ SIVISINDAKİ CEA DÜZEYLERİNİN PROGNOSTİK DEĞERİ

Uzmanlık Tezi KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE. KAN ve İNTRAOPERATİF PLEVRA LAVAJ SIVISINDAKİ CEA DÜZEYLERİNİN PROGNOSTİK DEĞERİ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Uzmanlık Tezi KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE KAN ve İNTRAOPERATİF PLEVRA LAVAJ SIVISINDAKİ CEA DÜZEYLERİNİN PROGNOSTİK DEĞERİ DR.

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE UZAK METASTAZLARIN BELİRLENMESİ VE METASTAZ VARLIĞI İLE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER

KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE UZAK METASTAZLARIN BELİRLENMESİ VE METASTAZ VARLIĞI İLE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER T.C. Sağlık Bakanlığı Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3. Göğüs Hastalıkları Kliniği Şef. Doç. Dr. Pınar YILDIZ KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE UZAK METASTAZLARIN

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Bronkoskopi, akciğer kanseri tanısında en önemli tanı yöntemidir. Santral tümörler

Detaylı

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ Dr. Nimet Karadayı Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği Lenf nodları metastatik malignitelerde en

Detaylı

Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi

Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi AKCİĞER KANSERLERİNDE CERRAHİ TEDAVİ Dr.Serdar Onat 1950 li yıllarda küresel epidemi olarak başlamış. Erkek ve kadınlarda kanser nedenli ölümlerin en sık sebebi Akciğer Kanseri Türkiyede yüzbinde 11.5

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Testis tümörleri Erkeklerdeki kanserlerin %1 i Yıllık %3-6 artış Avrupa da her yıl 24.000 yeni vak a Testis Tümör Epidemiyolojisi İnsidans dünya genelinde

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM NE YAKLAŞIM Prof. Dr. Sibel Güldiken TÜTF, İç Hastalıkları AD, Endokrinoloji BD PREVALANSI Palpasyon ile %3-8 Otopsi serilerinde %50 US ile incelemelerde %30-70 Yaş ilerledikçe sıklık artmakta Kadınlarda

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ Haziran 1999 erkek Başvuru Ekim 2014 2 aydır sağ testiste şişlik. Bitlis. Karın ağrısı ve şişlik ile Ankara ya sevk. Ankara da Üroloji AD da

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) Diğer adı ve kısaltma: α fetoprotein, AFP. Kullanım amacı: Primer karaciğer, testis ve over kanserlerinin araştırılması ve tedaviye alınan cevabın izlenmesi amacıyla

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade Vaka sunumu (İA) 43 yaş erkek hasta 2/2016 da göğüs ağrısı PAAC: Sol akciğerde kitle Toraks BT (25.02.2016) Sol akciğer üst lob apikoposterior

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri DR. TEVFİK FİKRET ÇERMİK SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI, İSTANBUL SUAM, NÜKLEER TIP KLİNİĞİ

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ. Tuncay Göksel

AKCİĞER KANSERİ. Tuncay Göksel AKCİĞER KANSERİ Tuncay Göksel Epidemiyoloji: Bu yüzyılın başında akciğer kanseri nadir bir hastalık iken şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanserdir. Dünyada tüm kanserlerin %12.8 sini, kanser ölümlerinin

Detaylı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 1 65/E Sağ akciğer üst lob anterior segmentte, lateral plevral yüzeye uzanan,

Detaylı

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19 1) Çocuklarda en sık görülen testis tümörü aşağıdakilerden hangisidir? (1998 NİSAN) a) Klasik seminom b) Teratom c) Yolk sak tümörü d) Kariokarsinom e) Spermatositik seminom Testisde en sık görülen tümör

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Mediasten anatomisi: Üstte torasik inlet, altta diafragma, önde sternokostal duvar, arkada vertebralar ve kot

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Dr. E. Tuba CANPOLAT 1, Dr. Alper FINDIKÇIOĞLU 2, Dr. Neşe TORUN 3 1 Başkent Üniversitesi

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

International Association for the Study of Lung Cancer

International Association for the Study of Lung Cancer International Association for the Study of Lung Cancer Staging Manual in Thoracic Oncology 7th edition Doç. Dr. Reha Baran Contributorler Editorial komite Uluslararası evreleme komitesi Çalışmaya katılan

Detaylı

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle III.Tıbbi Onkoloji Kongresi Onkolojik Görüntüleme Kursu 24 Mart 2010,Antalya Böbrek Mesane Prostat Böbrek Mesane Testis Radyolojiye Sorular Tümör

Detaylı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Malignite ve Transplantasyon Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum Planı -Pretransplant malignitesi olan alıcı -Pretransplant malignitesi olan donör -Posttransplant de

Detaylı

Kanserle mücadelede 3 temel yaklaşı. lmaktadır

Kanserle mücadelede 3 temel yaklaşı. lmaktadır Kanserle mücadelede 3 temel yaklaşı şım m kullanılmaktad lmaktadır Kansere neden olan ajan ya da faktörlerin saptanması ve bunların eliminasyonu yoluyla kanserden korunma Oluşan kanserin tedaviye daha

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Derleme Review 39 Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi The 8 th Edition of the TNM Classification for Lung Cancer Dr. Murat KIYIK SBÜ, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya Meme Olgu Sunumu 3 Kasım 2016 Antalya Gürdeniz Serin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 35 yaşında kadın Sağ meme de kitle Özgeçmişinde: SLE - Renal Tx Radyoloji Mamografi: Sağ

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ. Dr. Tuncay GÖKSEL

AKCİĞER KANSERİ. Dr. Tuncay GÖKSEL AKCİĞER KANSERİ Dr. Tuncay GÖKSEL EPİDEMİYOLOJİ: Bu yüzyılın başında akciğer kanseri nadir bir hastalık iken şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanserdir. Dünyada tüm kanserlerin %12.8 sini, kanser

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

Soliter Pulmoner Nodüllerde Pozitron Emisyon Tomografisi. Dr. A. Fuat Yapar Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp A.D.

Soliter Pulmoner Nodüllerde Pozitron Emisyon Tomografisi. Dr. A. Fuat Yapar Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp A.D. Soliter Pulmoner Nodüllerde Pozitron Emisyon Tomografisi Dr. A. Fuat Yapar Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp A.D. Soliter Pulmoner Nodüllerde PET Kapsam PET ve PET/BT Tanım Tarihçe Fiziksel

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. TEŞEKKÜR... 2 2. KISALTMALAR... 4 3. GİRİŞ VE AMAÇ... 6 4. GENEL BİLGİLER. 7. 4.1. TNM sınıflandırması... 8

İÇİNDEKİLER 1. TEŞEKKÜR... 2 2. KISALTMALAR... 4 3. GİRİŞ VE AMAÇ... 6 4. GENEL BİLGİLER. 7. 4.1. TNM sınıflandırması... 8 T. C. SAĞLIK BAKANLIĞI SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2. GÖĞÜS CERRAHİSİ KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: OP. DR. ALİ ATASALİHİ KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNİN

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

OPERABL KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERLERİNDE YENİ TNM EVRELEMESİNİN SAĞKALIM ÜZERİNE ETKİSİ

OPERABL KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERLERİNDE YENİ TNM EVRELEMESİNİN SAĞKALIM ÜZERİNE ETKİSİ T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Y. Altemur KARAMUSTAFAOĞLU OPERABL KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERLERİNDE YENİ TNM EVRELEMESİNİN SAĞKALIM

Detaylı

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu 7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi Prof. Dr. Serdar Özbaş Nisan 2015 / Antalya Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Serdar

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

Primer Akciğer Kanserlerinde Bilgisayarlı Tomografi Verilerinin Genetik, Kişisel ve Çevresel Risk Faktörleri ile Değerlendirilmesi

Primer Akciğer Kanserlerinde Bilgisayarlı Tomografi Verilerinin Genetik, Kişisel ve Çevresel Risk Faktörleri ile Değerlendirilmesi Primer Akciğer Kanserlerinde Bilgisayarlı Tomografi Verilerinin Genetik, Kişisel ve Çevresel Risk Faktörleri ile Değerlendirilmesi Deniz Akçayöz, Ferit Birand Artıran, Gonca Aşut, Tayfun Bayraktar, Çağrı

Detaylı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı Olgu sunumu Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı F.B.K 61 yaşında K, Ardahan lı, uzun yıllardır İstanbul da yaşıyor, evli, ev hanımı Şikayet ve Hikaye: Beş

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ. e-yandal. Histolojik Sınıflandırma. Akciğer Kanseri Oluşum Süreci. Semptomlar

AKCİĞER KANSERİ. e-yandal. Histolojik Sınıflandırma. Akciğer Kanseri Oluşum Süreci. Semptomlar AKCİĞER KANSERİ Ülkemizde erkekte 74/100.000, kadında 9/100.000 görülme sıklığı bildirilmiştir. Erkeklerde 1. sırada (%38.6) Kadınlarda 7. sıradadır (%5.2) Sigara KOAH Çevresel, mesleki maruziyet:radon,

Detaylı

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR DR NECDET ÜSKENT ANADOLU SAĞLıK MERKEZI MEDIKAL ONKOLOJI ALK (+) AKCIĞER ADENO CA 20 KASıM 2011 BAKÜ,AZERBEYCAN: 44 YAŞıNDA ERKEK HASTA, HEMOPTIZI NEDENI ILE ARAŞTıRıLMıŞ.

Detaylı

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 19 23 Mart 2014-Antalya VAKA-1 S.B. 43 Yaş, Bayan, Erzurum Şikayeti: Çarpıntı, terleme, Hikayesi: Haziran

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE BİGİSAYARLI TORAKS TOMOGRAFİSİNİN MEDİASTİNAL LENF NODU METASTAZLARINI SAPTAMADAKİ ETKİNLİĞİ

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE BİGİSAYARLI TORAKS TOMOGRAFİSİNİN MEDİASTİNAL LENF NODU METASTAZLARINI SAPTAMADAKİ ETKİNLİĞİ T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE BİGİSAYARLI TORAKS TOMOGRAFİSİNİN MEDİASTİNAL LENF NODU METASTAZLARINI SAPTAMADAKİ ETKİNLİĞİ UZMANLIK TEZİ DR. AHMET ERBEY GÖĞÜS

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pınar Çelik TTD Kış Okulu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen AC parankimi ile çevrili

Detaylı

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)

Detaylı

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ-TAKİP Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Ü Tıp Fak Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 35.Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKongresi 15-19 Mayıs 2013-Antalya

Detaylı

SOLİTER PULMONER NODÜL

SOLİTER PULMONER NODÜL SOLİTER PULMONER NODÜL Dr. Sebahat Akoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Tanım 3 cm.den küçük üçük, tek, normal akciğer dokusuyla çevrili, adenopati ya da atelektazi

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI DÖNEM-V DERS PROGRAMI TEORİK DERSLER: 1- Toraksın cerrahi anatomisi (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 2- Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 3- VATS (Video yardımlı torakoskopik

Detaylı

Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Tanımlar Tümör şişlik anlamına gelir Onkos tümor anlamına

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ MEDĠKAL ONKOLOJĠ

Detaylı

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği Dr. A. Nimet Karadayı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği MEME TÜMÖRLERİNDE PATOLOJİ RAPORLARINDA STANDARDİZASYON Amaç, hasta

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE KLİNİK VE PATOLOJİK EVRELERİN KARŞILAŞTIRILMASI

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE KLİNİK VE PATOLOJİK EVRELERİN KARŞILAŞTIRILMASI T.C. Sağlık Bakanlığı Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şef V. Doç. Dr. Adnan Yılmaz KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE KLİNİK VE PATOLOJİK EVRELERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Prof. Dr. Orhan Bilge İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Safra Yolları Cerrahisi Birimi Kolorektal Kanser 950 000 hasta / yıl Kanser ölümlerinin

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı