Dolaşım sistemi (Kardiovasküler sistem) (Systema circulatorium) Dolaşım sisteminin fonksiyonları. Plazma. Kan. Kanın bileşimi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dolaşım sistemi (Kardiovasküler sistem) (Systema circulatorium) Dolaşım sisteminin fonksiyonları. Plazma. Kan. Kanın bileşimi"

Transkript

1 Dolaşım sistemi (Kardiovasküler sistem) (Systema circulatorium) Dolaşım sistemi (Kardiovasküler sistem) Kan, hücrelere kadar damarlar sistemi ile iletilir. Kanın damar içerisinde akışı için gerekli itici güç, bir pompa gibi çalışan kalp ile sağlanır. Kalp ve damarlardan oluşan bu sisteme ayrıca kardiovasküler sistem adı da verilir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 2 Dolaşım sisteminin fonksiyonları Kan O 2, CO 2 besin maddeleri, hormonlar ve metabolik atıkları taşır, Vücudun elektrolit bileşimini ve ph dengesini ayarlar, Yaralanan veya hasar gören damarlardan ortaya çıkan kan kaybını pıhtılaşma mekanizması ile önler, Toksin ve patojenlere karşı koruyuculuk yapar, Vücut ısısının sabit kalmasını sağlar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 3 Normal yetişkin bir erkekte 5-6, kadında ise 4-5 litre kan bulunur. Vücut ağırlığına oranı % 7-9 arasında değişir. Hafifçe kaygan olup kolayca köpürebilir. Büyük arterlerde parlak kırmızı, venalarda ise mor renklidir. Reaksiyonu alkalidir, ph= 7.4 (7,35-7,45). Yoğunluğu ortalama 1, 057 ( ). Kolera gibi hastalıkalrda 1, 070, kansızlıkta ise 1, 025 dir. Osmatik basıncı 6-7 atm dir. Kanın kendine özgü tuzlu bir tadı ve karaktersitik bir kokusu vardır. Bu koku plazmada bulunan yağ asitlerinden ileri gelir. Bir çeşit ter kokusunu andırır. Kan kokusu türlere göre ve cinsiyete göre de değişebilir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 4 Kanın bileşimi Plazma Plazma hemen hemen renksiz ve % 90 ı sudur. Anorganik tuzlar bulunur. Katyon olarak Na +, Ca ++, K +, Mg ++ Anyon olarak da fosfatlar, bikarbonatlar mevcuttur. Bunlardan başka glikoz ve çeşitli proteinler bulunur (fibrinojen, albümin ve globülin). Metabolizma artıklarından üre, ürik asit, Solunum gazlarından O 2 ve CO 2 Ayrıca hormonlar bulunur. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 5 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 6 1

2 Plazmada bulunan proteinler Kan hücreleri Albümin Fibrinojen Globülin (,, alt grupları) : immünoglobülin (Ig) adı verilir. İmmünoglobülinler, bağışıklık sisteminin işlevsel birimi olan antikorlardır ve plazma hücreleri tarafından salgılanır. Bağışıklıkla ilgili olmayanları karaciğer tarafından sentezlenirler. Bunların başlıcaları: Fibronektin Trasferrin (demir taşır) Serum lipoproteinleri (lipit taşıyan) Şilomikronlar Düşük yoğunluklu lipoproteinler (LDL) Kötü huylu kolestrol Eritrositler (Alyuvarlar) Lökositler (Akyuvarlar) Trombositler (Kan pulcukları) Yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) - İyi huylu kolestrol Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 7 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 8 Kan hücreleri Kan hücrelerinin meydana gelişi Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 9 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 10 Eritrositler Eritrositlerin kimyasal yapıları Bu hücreler ilk kez 1658 de Swammerdan tarafından kurbağa kanında keşfedilmiş, İnsanda ise Malpighi ve Leewenhoek tarafından keşfedilerek kırmızı küreler adı verilmiştir. Bikonkav disk şeklindedir. Kandaki hücrelerin % 99 undan fazlası eritrositlerdir. Bir mm 3 insan kanında erkeklerde 5,4 milyon, kadınlarda 4,8 milyon kadar alyuvar bulunur. Eritrositlerin % 67 si su geri kalanı kuru maddedir. Kuru maddeler arasında Madensel tuzlar (bilhassa K + ) Organik maddeler Hemoglobin (% 28) Üre (% 0.25) Diğer proteinler ( % 2) Glikoz (% 0.75) Yağ (%0.3) (Bilhassa lesitin ve kolesterol) Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 11 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 12 2

3 Eritrositlerin stroması Hemoglobin HbA %96 HbA 2 %2 HbF %2 Eritrositlerin stroması protein ve fosfolipitlerce zengindir. Proteinler, bilhassa arginin, sistin, histidin, lisin, metionin, triosin ve triptofan amino asitlerini Fosfolipitler ise Sefalin, sfingomiyelin ve lesitin içerir. Ayrıca az miktarda gliserol ve potasyumca zengin mineral tuzlar da bulunur. HbA HbA 2 HbF 2α, 2β 2α, 2Δ 2α, 2Ω Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 13 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 14 Hemoglobin Alyuvarlar (Eritrositler) Alyuvar kütlesinin yaklaşık olarak % 33 ünü oluşturur. 4 adet polipeptit globin zincirine bağlanan demir (hem) grubundan meydana gelmiştir. 4 farklı polipeptit zinciri: Α, β, Δ, ү(ω) Çeşitli patolojik durumlarda eritrositlerde sayı, şekil, büyüklük ve hemoglobin miktarı bakımından da değişimler görülebilir. Eritrosit büyüklüğündeki değişkenlik 6 μm den daha küçük Normalden daha büyük Eritrositlerin sayısının normalin altına düşmesi Eritrositlerin sayısının normalden fazla olması haline Plazma yoğunluğunun artmasıyla eritrositlerin büzülerek deniz kestanesi gibi şekil almasına Plazma yoğunluğunun azalması halinde hücre içine sıvı girişi olması ve sonunda hücrenin şişip patlaması, hemoglobinin dışarı çıkması Bazı patolojik durumlarda hücrelerin birbirine yapışıp kümeler oluşturmaları Eritrositlerde şekil farkları bulunmasına Anizostozis Mikrosit Makrosit Anemi (kansızlık) Polisitemi (ertrositoz) Plazmolizis Ekinosit Hemoliz Aglutinasyon poikilositozis Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 15 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 16 Yaşlı alyuvarların yıkımı Yaşlı alyuvarların yıkımı Alyuvarların ömrü 120 gün kadardır. Yaşlanan alyuvarlar dalakta makrofajlar tarafından ortadan kaldırılır. Yaşlı alyuvar zarında sialik asit molekülünün azalması, bu hücrelerin dalak, karaciğer ve kemik iliği makrofajları tarafından kolayca tanınarak fagositoz edilmesine neden olur. Makrofajların parçaladığı alyuvarlardan açığa çıkan hemoglobin, hem ve globine ayrılır. Globin protein metabolizmasında kullanılmak üzere amino asitlere dönüşürken; hem, demir ve biliverdine parcalanır. Demir plazma transferrini ile tekrar kemik iliğine taşınır. Biliverdinin bir kısmı karaciğer tarafından bilirubine dönüştürülür. Biliverdin ve bilirubin safra pigmentleri olarak bağırsağa verilir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 17 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 18 3

4 Yaşlı alyuvarların yıkımı Alyuvar oluşumu (eritropoiez) Çokpotansiyelli hemopoietik kök hücre (PHSC) Çokpotansiyelli ikincil hemopoietik kök hücre (CFU-S) Alyuvar kolonisi oluşturacak üçüncül kök hücre (CFU-E) Pro-eritroblastları yapar. Bazofil eritroblastlar Polikormatofil eritroblastlar Normoblast Retikülosit Son iki evrede mitoz görülmez, sadece farklılaşma vardır. Retikülosit miktarı dolaşımdaki alyuvar miktarının %1 i kadardır. Alyuvarın oluşumu ve dolaşım kanına verilişi böbrekten salgılanan eritropoietin (Glikoprotein) hormonu ile düzenlenir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 19 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 20 Eritrositlerin oluşumu Akyuvarlar (Lökositler) Hemoglobin taşımadıklarından renksiz olan bu hücrelere beyaz kan hücreleri de denir. Kan dışında da bulunurlar. Bağımsız hareket etme özelliklerine sahip olduklarından uzun süre bunlara parazit gözüyle bakılmıştır. Kan içerisinde yuvarlak veya küremsi şekilde bulunurken, doku içinde veya katı bir ortamda amip gibi hareket ederler. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 21 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 22 Akyuvarlar (Lökositler) Akyuvarlar(Lökositler) Bir mm 3 insan kanındaki normal lökosit sayısı kadardır. Bu sayı yaşlı ve genç kişilerde değişiklik gösterdiği gibi (gençlerde yaşlılardan daha fazla), aynı kişide günün değişik zamanlarında da farklı olabilir. Patolojik olarak lökositlerin artmasına lökositoz, azalmasına da lökopeni adı verilir. Apandisit zatürree ve benzeri akut enfeksiyonlarda lökosit sayısı 1mm 3 kanda kadar olur. Lökosit miktarı sindirim sırasında ve aktif hareketlerden sonra artar. Sayılarının 1 mm 3 kanda 500 ün altına düşmesi ölüme yol açar. Ameboid Diapedesis Chemotaxis Phagocytosis Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 23 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 24 4

5 Diyapedez Nötrofil granülositler Tüm lokositlerin % ini oluşturur. Çapları dolaşan kanda: 7 µm, preparatta µm Ömürleri 8 gün (kanda saat; bağ dokusunda 6-7 saat) İki veya daha fazla loblu (2-5) çekirdek Barr cisimciği (Davul tokmağı) ( ) Sitoplazmalarında 2 tip granül vardır Azurofil (Birincil) granüller: Koyu renkli boyanan ve büyük Miyeloperoksidaz, Asit fosfataz, β-glukuronidaz gibi hidrolitik enzim Özel (İkincil) granüller: Açık renkli boyanan ve en küçük Lizozomal enzimler yoktur. Alkalin fosfotaz ve Antibakteriyel etkisi olan fagositin bulunur. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 25 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 26 Nötrofil granülositler Eozinofil granülositler Nötrofiller, patojenik bakteri enfeksiyonlarında vücut savunmasında ilk işlev gören hücrelerdir. Doku içinde amip gibi hareket ederek bakterilere hücum ederler. Nötrofillerin esas görevi fagositoz ve mikroorganizmaların yok edilmesidir Azurofil granüllerin lizozomal hidrolazları mikropları parçalar. Sindirimden sonra, parçalanan yabancı madde ya ekzositozla atılır ya da artık cisimcik denilen zarla kaplı yapılar şeklinde hücrede birikir. Çoğu nötrofil bu olayda ölür. Ölmüş nötrofil ve bakteriler birikerek, doku sıvısıyla birlikte sarımtırak renkli irini oluşturur. Bakteri enfeksiyonu olduğunda bakteri toksinleri kemik iliğine ulaşarak buradan nötrofil yapımını ve salınmasını uyarır. Nötrofıller. vücutta ateşin yükselmesini uyaran ve projen olarak bilinen interlökin-1 (IL-1) de salgılar. Bir bakteriyle karşılaşıldığında buna karşı bir antikor oluşturulur Aynı bakteriyle bir kez daha karşılaşılınca, plazmada hazır bulunan antikor (IgG) bakterinin yüzey antijenine bağlanır. Tüm lokositlerin % 2-5 ini Çapları dolaşan kanda: 9 µm, preparatta µm 12 günlük ömürlerinin son sekiz gününü bağ dokusunda geçirirler Tipik olarak çekirdeği çift lobludur. Sitoplazmada oval, uzamış şekilli, eozinle boyanan çok sayıda granül bulunur. Elektron mikroskobu incelemelerinde granüllerin merkezinde uzun eksene paralel yerleşmiş birer kristaloid cisimcik yer alır. Bu cisimcik arjinince zengin major bazik protein içerir. Parazit kurtların yok edilmesinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca granüller içinde arisülfataz gibi enzimler de bulunmaktadır. Granül matriksinde ise mast hücreleri ve bazofillerin salgıladığı histamini nötralize eden histaminaz ile Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 27 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 28 Eozinofil granülositler Bazofil granülositler Yine mast hücreleri ve bazofiller tarafından salgılanan SRS-A (Slow Reacting Substance of Anaphylaxis) maddesinin aktivasyonunu ortadan kaldıran arilsülfataz ve peroksidaz enzimleri bulunmaktadır. Bunlara asit fosfataz, ribonükleaz, β-glukuronidaz, katepsin gibi enzimler de bulunur. Enzimlerin işlevlerinden de anlaşılacağı üzere özellikle alerjik tepkimelerde ve parazitik enfeksiyonlarda sayıları artan hücrelerdir. Alerji ve yangı süreçlerinde oluşan histamin, serotonin ve bradikinin gibi maddelerin etkilerini azalttıkları düşünülmektedir. Normalde fagosite etmedikleri bakterileri antijen-antikor kompleksi oluşunca tanıyıp fagosite ederler. Ayrıca yangı olaylarının şiddetini de denetlerler. Toplam lökositlerin %1 inden de azdır. Nötrofillerle aynı büyüklükte, çapları µm Çekirdek uzunca veya çoğunlukla U veya J harfi şeklinde olmasına karşın diğer granülositlere göre daha az segmentasyon gösterir 2 loblu da olabilir Bazik boyanan granüller loblu çekirdeği örtecek kadar fazladır. Sitoplazmadaki spesifik granüller diğer granülositlerde gözlenenlere oranla daha azdır, şekilleri de düzensizdir. Nötrofil ve eozimofillerden farklı olarak lizozom bulunmamaktadır. Granülleri hidrolitik enzimler, heparan sülfat, histamin, SRS-A içerir. Bazofiller aşırı duyarlılık ve alerji tepkimelerinde mast hücrelerinmin görevlerini tamamlayıcı olarak görev yaparlar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 29 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 30 5

6 Lenfositler Lenfositler Lökositlerin % i lenfosittir. Boyutlarına ve işlevlerine göre farklı gruplara ayrılan ancak hepsi de yabancı mikroorganizmalar, makromoleküller ve kanserleşmiş hücrelerle savaşta farklı roller üstlenmiş hücrelerdir. Çapları 6-8 µm küçük, 8-12 µm orta µm büyük Dolaşan kanda en fazla bulunanlar küçük lenfositlerdir. Kromatince zengin, küçük, bazen çöküntülü yuvarlak çekirdek, dar bir sitoplazma içinde serbest ribozomları, az sayıda mitokondrileri var En tipik özelliği: dar bir sitoplazma halkası ile kuşatılmış büyük bir çekirdeğinin olması Lenfositler işlevsel olarak 2 grupta incelenir. Genel anlamda kemik iliğinden köken alır, ancak farklılaşmalarını değişik vücut kısımlarında tamamlayarak T ve B lenfositlere dönüşürler. Bu tipler ancak yüzeylerindeki farklı tip reseptörlerin belirlenmesini sağlayan immünositokimyasal yöntemlerle ayırt edilirler. Kısa ömürlü B lenfositler humoral (sıvısal) bağışıklıktan sorumlu Uzun ömürlü olan T lenfositler ise hücresel savunmadan sorumludurlar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 31 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 32 T ve B lenfositlerin karşılaştırılması Monositler T Lenfositler Kemik iliğinden köken alır Timusta olgunlaşır Sekonder organlara yerleşir T lenfositler hareketlidir Salgılarına lenfokin adı verilir 3 tipi vardır. Sitotoksik, yardımcı, baskılayıcı T lenfositler Hücresel savunmada rol alır. Nonspesifik esteraz enzimi içerirler B Lenfositler Kemik iliğinden köken alır. bursa Fabriciusta ve kemik iliğinde olgunlaşırlar B lenfositler hareketsizdir Salgıları İmmunglobulindir Sekonder organlara yerleşir. B lenfositlerden Plazma hücreleri farklılaşır Humoral savunmada rol alır Non spesifik esteraz içermezler Dolaşan kanındaki akyuvarların % 3-7'ini oluştururular. En büyük (12-20 µm) akyuvar grubudur. Bağ dokusu ile kemik iliği, lenf düğümleri ve dalak gibi organlarda makrofajlara (histiyosit), osteoklastlara, kuppfer hücrelerine dönüşürler. Çekirdekleri bir kenarlarında hafifçe çukurlaşmıştır. Hücre yaşlandıkça bu çukurluk iyice artar ve çekirdek böbrek veya at nalı şeklini alır. Küçük yoğun azurofilik granüller içerir. Elektron mikroskobu incelemelerinde lizozomlara karşılık geldiği belirlenmiştir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 33 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 34 Monositler Trombositler (kan pulcukları) Sitoplazmada ayrıca az miktarda granüllü ve granülsüz endoplazmik retikulum zarları, serbest polizomlar, iyi gelişmiş golgi aygıtları ve çok sayıda mitokondri bulunur. Hücre yüzeyinde çok sayıda mikrovillus ve pinositik vezikül yer alır. Dolaşım yoluyla bağ dokusuna ve lenfoidmyeloid organlara geçen monositler makrofajlara dönüşerek immünokompetan hücrelerle birlikte antijeninin tanınması konusunda görevli olup lenfositlerle işbirliği yaparlar Kemik iliğindeki poliploid dev hücreler olan megakaryositlerden köken alırlar. Memelilerde kan pulcukları (plateletleri) diğer omurgalılarda trombosit olarak adlandırılırlar. Pıhtılaşmayı uyararak damarlardaki çatlakları onarıp kanın damar dışına çıkmasını engeller. İnsan kanında 1 mm 3 de kadar bulunurlar. Yuvarlak, oval, bikonveks disk veya yassı şekillerde olabilen trombositlerin büyüklükleri 2-3 μm kadardır. Nukleusları yoktur (Memelilerde). Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 35 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 36 6

7 Trombositler (kan pulcukları) Megakaryositlerin periferal kısımlarından kopan küçük sitoplazma parçacıklarıdır. Periferal bölgeleri şeffaf, mavi boyanır Hiyalomer bölge Granüllerin yerleştiği merkez bölgeleri ise mor renkte boyanır Granülomer bölge Trombositler (kan pulcukları) Plazma zarının invajinasyonu ile oluşan bir kanaliküler sisteme sahiptirler. Hücreler arası alanın devamı olan kanaliküller, aktif moleküllerin söz konusu alana geçmesini kolaylaştıran işlevsel yapılaşmalardır. Hiyalomer bölgesinde ikinci bir kanal sistemi daha bulunur. Düzensiz kanalcıklardan oluşur ve yoğun tubüler sistem olarak isimlendirilir. Bu bölgede ayrıca membrana yakın yerleşen aktin miyofilamentleri vardır. Bunlar kan pulcuklarının hareketlerinin ve birbirine yapışmalarını düzenler. Membranın dış yüzeyinde yer alan ve glikoprotein ile GAG larca zengin olan manto tabakası bulunur. Hem yapışmayı hem de adhezyonu kolaylaştırır. Granülomer bölgesinde α, Δ, λ olarak adlandırılan değişik tipte granüller ile birlikte az sayıda mitokondriyum ve glikojen partikülleri vardır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 37 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 38 Kanın pıhtılaşması (koagülasyon) Kanın pıhtılaşması (koagülasyon), K vitamini ve Ca ++ iyonları gibi maddelere de ihtiyaç duyulan karmaşık bir dizi mekanizma ile gerçekleşir. Plateletler kanamayı durdurma görevlerini değişik aşamalarda tamamlarlar: Primer agregasyon aşaması Sekonder agregasyon aşaması Kanın pıhtılaşması aşaması Pıhtının çekilmesi aşaması Pıhtının atılması aşaması Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 39 Kanın pıhtılaşması (koagülasyon) Primer agregasyon aşamasında Damar harabiyetiyle endotel hücrelerin yıkılması sonucu ortaya çıkan subendotelyal kollajen lifler üzerinde plazma proteinleri birikir. Sonra trombositler tıkaç oluşturur. Sekonder agregasyon aşamasında ve granüllerin ekstrasellüler alana geçmesiyle ADP gibi moleküller agregasyonu yeniden uyarırken vazokonstrüktör moleküllerin salgılanması da hasarlı bölgede damarların daralmasını, büzülmesini sağlar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 40 Kanın pıhtılaşması (koagülasyon) Kanın pıhtılaşması (koagülasyon) Kanın pıhtılaşma aşamasında Hasarlı damar duvarından, plateletlerden ve plazmadan kaynaklanan çeşitli proteinlerin belirli dizilimde ve ardışık biçimde birbirlerini aktifleştirmesi gerçekleşir. Pıhtılaşmanın esası, plazmada eriyebilen fibrinojen proteinini erimeyen bir fibrin monomerine dönüştürmektir. Protrombinaz enziminin aktivasyonuyla protrombin, trombin + peptid bağları haline döndürülür. Trombin, fibrinojenin monomer fibrin + peptid bağlarına dönüşmesini sağlar. Fibrinojen monomerleri polimerleşerek fibrin oluşturur. Fibrinin meydana getirdiği üç boyutlu ağsı yapı içerisinde lökositler, eritrositler ve plateletler sıkışıp kalır. Oluşan bu yarı katı yapıya kan pıhtısı denir. Pıhtının çekilmesi aşamasında Damar lümeninde bir kabartı oluşturarak lümeni daraltan pıhtı trombositlerin hiyalomer bölgesinde yerleşen aktin filamentleri yardımıyla büzülerek çekilir. Son aşama pıhtının atılması aşaması Hasarlı damar duvarı pıhtıyla kapandıktan sonra yeni doku oluşumuyla onarılır, artık işlevi biten kan pıhtısı da endotel hücreleri tarafından salgılanan plazminojen aktivatörleri yardımıyla plazminojen plazmin dönüşümü yapılarak ve plazmin protelitik özelliği sayesinde eritilir. Plateletlerin delta granüllerinin içeriğini oluşturan lizozomal enzimler de pıhtının ortadan kaldırımasında görev yapar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 41 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 42 7

8 Kanın pıhtılaşması (koagulasyon) Kanın pıhtılaşmasında (koagulasyon) etkili olan faktörler Kümeleşmiş trombositler Ca ++ iyonlarıyla birlikte ototrombin (tromboblastin) oluşmasına; Oluşan ototrombin ise Ca ++ iyonları ile birlikte kandaki protrombini trombine; Trombin de kanda erimiş halde bulunan şekilsiz fibrinojeni şekilli fibrin fibrilleri dönüştürür. Fibrin ve alyuvarlar kan pıhtısını oluştururlar. Yara onarıldıktan sonra işi biten pıhtı kalp ve beyindeki damarlara ulaşmadan kontrol altına alınması gerekir. Bu kontrol, fibrin ağını parçalayan plazmin veya fibrinolizin adlı enzim tarafından sağlanır. Faz I: Damarların kontraksiyonu Kan akımını azaltmak için, yaralanan damarın kontraksiyonla daralmasıdır Faz II: Trombosit tıkacı oluşması Yaralanma yerinde gevşek bir trombosit tıkacı veya beyaz trombüs oluşur Faz III: Fibrin ağı (pıhtı) oluşması Kan pıhtılaşması, eritrositler ve fibrinden zengin üçüncü tip bir trombüs olan kırmızı trombüsün oluşmasıdır Faz IV: fibrinoliz (fibrin ağının çözülmesi). Kan damarları Doku faktörleri Plazma faktörleri Trombositler I Fibrinojen II Protrombin III Doku tromoplastini IV Kalsiyum V Proakselerin VII Prokonvertin VIII Antihemofilik Globulin (AHG) IX Christmas Faktörü, PTC X Stuart-Prower faktörü XI Plazma tromboplastin antesadanı XII Hageman Faktörü XIII Fibrin stabilize edici faktör Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 43 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 44 Hematopoezisi denetleyen faktörler Kalp Gelişim süresince glikoprotein yapısında olan ve böbreklerden salgılanan eritropoetin (EPO) hormonu Hem eritroblast oluşturacak kök hücrelerini Hem deeritroblastların bölünme hızlarını artırırken hemoglobin sentezini de yükseltir. Lenfositlerin farklılaşma süreçlerinde timustan sentezlenen timozinler etkilidir. Bazı timozinler: timozin-α, timozin-β, timozin V, timopoietin, timulin, timolenfotropin ve timik faktör X. Ters çevrilmiş koni şeklindedir. Göğüs boşluğunun merkezinde iki akciğer arasında perikard denilen torbanın içinde yer alır. Aşağı yukarı her insanın sıkılı yumruğu kadardır. Erişkin erkeklerde 12x9x6 (UxGxK), kadınlarda bu ölçüler yaklaşık yarım cm daha küçüktür. Erkeklerde g, kadınlarda ise g kadardır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 45 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 46 Kalp Kalp duvarının yapısı Epikard (Epikardium) Yağla çevrili, kan damarlarının bulunduğu parlak ve kırmızımsı en dış kısım Miyokard (Miyocardium) Kalp kası da denir. Endokard (Endocardium) İnce epitel tabakasından meydana gelmiş olup kalp boşlukları ve kapakçıklarını sarar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 47 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 48 8

9 Kalp duvarı Kalp kası ve iskelet kası Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 49 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 50 Kalbin boşlukları Kalbin boşlukları Kalbin içi dört boşlukludur. Üstteki (yani taban tarafındaki) iki boşluğa atria cordis (kalbin atriumları) denir. Sağdakine Atrium dextrum (sağ atrium), Soldakine Atrium sinistrum (sol atrium) adı verilir. Alttaki (yani tepe tarafındaki) iki boşluğa ventriculi cordis (kalbin ventrikülleri) denir. Sağdakine Ventriculus dexter (sağ ventrikül) Soldakine Ventriculus sinister (sol ventrikül) adını alır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 51 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 52 Kalbin kapakçıkları Kalbin kapakçıkları Kalpte iki tip kapakçık bulunur. Birincisi iki atrium ile ventriku-luslar arasında Trikuspit kapakçık: 3 dilimli olup sağ atrium ile sağ ventrikulus arasındadır. Bikuspit kapakçık: 2 dilimli olup sol atrium ile sol ventrikulus arasındadır (en yaygın adıyla mitral kapak). İkinci tip kapakçıklar ise sağ ventrikulustan çıkan akciğer atardamarı ile sol ventrikulusdan çıkan aortanın kaide kısımlarında kese gibi yarımay şeklindeki Semilunar kapakçıklardır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 53 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 54 9

10 Kalbin beslenmesi Kalbin beslenmesi Aorttan çıkan ve kalbi besleyen damarlara koroner arterler adı verilir. İki koroner arter vardır. Sağ koroner arter Sağ atrium ve ventrikül arasında bulunan sulcus coronarius adı verilen olukta ilerler. Sol koroner arter Aortik similunar kapakçığın sol parçasının yanından aorttan çıkar ve hemen kısa süre sonra iki dala ayrılır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 55 Sağ koroner arter Nodal dal, sinoatrial (SA) düğüme kan sağlar Sağ marjinal dal, sağ ventrikulun ventral ve dorsal yüzeylerini besler Atrioventrikuler (AV) düğüme kan sağlayan nodal dal, AV şeritinin sağ dalını besleyen küçük dallar Kalbin posterior yüzünü besleyen dallar. Sol koroner arter Anterior interventrikuler dal Circumflex dal koroner Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 56 Koroner arterler Koroner venler Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 57 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 58 Kalbin otomatisi Kalbin otomatisi Memeli kalbinde otomatlığı doğuran ve nakleden bir sistem vardır. Memeli kalbinde otomatlığı doğuran ve nakleden bu sistem, İki düğüm ve Bir his demetinden (ışın demeti) ibarettir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 59 Bu düğümlerden biri sağ atrium a kan getiren posterior venaca ile precavaların atrium a bağlandığı yerde bulunur. Bu bölgeye sinüs düğümü (Keith-Flack düğümü = peykmaker) denir. Bu düğüm embriyonik bakımdan aşağı omurgalıların sinus venosus üzerindeki nemotop merkeze tekabül eder. Burası bir çeşit memelilerin nemotop merkezidir. Diğer düğüm sağ atrium ile sol atriumu birbirinden ayıran bölgede biraz sağa kaymış durumdadır. Atrioventrikular bölgede bulunan bu düğüme Aschoff-Tawara denir ve kurbağa kalbinde heterotop merkeze tekabül eder. Bu düğümden kalbin ventrikulusuna doğru bir his demeti uzanır. Memeli kalbindeki bir uyarıyı bu his demeti ventrikulusun ucuna kadar nakleder. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 60 10

11 Kalbin çalışması Kalp devri Kalbin çalışması kalp devri Kalp bir pompa gibi çalışır. Çalışmasında kasılma (sistol) ve gevşeme (diastol) olmak üzere iki safha ayırt edilir. İlk önce atrium lar, sonra ventrikulus lar diastole geçer. Diastol safhasını bir dinlenme takip eder. Dinlenme üçüncü bir safha olarak alınmaz; diastol ün içinde incelenir. Kalp devri: Diastolü izleyen kısa bir dinlenme esnasında toplar damarlardan gelen kanla atriumlar dolar ve bu esnada da kanın ventrikulus a akması devam eder. Zira atrio-ventrikular kapaklar açıktır. Daha sonra atriumların sistolü başlar ve atriumlardaki kanın hepsi ventrikuluslara geçer. Atrium ların sistolleri bittikten sonra, ventrikulus ların sistolleri başlar ve bu sırada atrio-ventrikular kapaklar kapanır. Ventrikulus içi basınç büyük arterlerdeki basınçtan fazladır. Akciğere giden pulmanal arterdeki basınç sağ ventrikulus basıncından düşük olduğundan semilunar kapaklar açılır ve kan akciğerlere doğru fırlatılır. Diğer taraftan aorta daki basınç sol ventrikulus taki basınçtan düşük olduğundan semilunar kapaklar açılır ve kan arterlere doğru fırlatılır. Ventrikulus ların kontraksiyonu bitince semilunar kapaklar kapanır ve kanın kalbe dönmesi önlenir. Bir müddet sonra atrium larda toplanan kanın basıncı sonucu atrio-ventrikular kapaklar açılır. Kan ventrikulus lara akmaya başlar. Kalp devrini tamamlamış olur. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 61 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 62 Kalbin çalışması Kalp devri Kalbin çalışması Kalp devri İnsanda kalbin devri Yaşa Cinsiyete Aktivite durumuna göre değişir. Atrial systol (0.1 saniye) Ventricular systol (0.3 saniye) Diastol (0.4 saniye) Total kalp devri: 0.8 saniye Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 63 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 64 Kalbin çalışması Kalp devri Kalbin çalışması Kalp devri Uyarı atrioventriküler dügümü geçerken hızı biraz yavaslar, burada 0,1 saniyelik bir gecikmeye ugrar. Daha sonra uyarı His demetine, His demetinin sag ve sol dallarına geçerek sag ve sol ventrikül kasındaki Purkinje sistemine ulasır. Uyarının atrium kasında yayılması sonucunda atrium sistolü, ventrikül kasında yayılması sonucu ventrikül sistolü meydana gelir. Atriumların sistolü ile atriumlar içlerindeki kanı ventriküllere, ventrikül sistolü ile de ventriküllerin içindeki kan aort ve pulmoner arter içine pompalanır. Sinoatrial dügüm dakikada 70-80, atrioventriküler dügüm His demeti ve Purkinje lifleri ise daha düsük hızlarda (15-40 kez) kendiliginden impuls olusturma özelligindedir. Kalbin normal çalısmasında uyarıların çıktıgı yer sinoatrial dügümdür, bu nedenle bu dügüme hız belirleyici anlamına gelen pacemaker denilir. Atrioventriküler dügüm ve diger uyarı dogurucu yapılar ancak sinoatrial dügüm çalısmadıgı veya burdan çıkan uyarılar iletilemedigi zaman uyarı dogurmaya baslarlar. Sinoatrial dügümden çıkan bir aksiyon potansiyeli önce atriumların kasını uyarır sonra atrioventriküler dügüme gelir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 65 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 66 11

12 Kalbin sinirsel kontrolü Sempatik kontrolü Kalp çalışması serebrum, hipotalamus, medülla oblongata, ve otonom sinir sistemi tarafından farklı seviyelerde düzenlenir. Otonom sinir sisteminin kalp üzerindeki etkileri düzenleyici tarzdadır, kalp çalışmasını hızlandırıcı ya da yavaşlatır ve kalp atımlarının oluşması için gerekli değildir. Örneğin vücuttan çıkartılan bir kalbin dış ortamda çalışmasına devam etmesi. Sempatik sinir lifleri khm den köken alırlar özel yolları aracılıgıyla spinal kordda yol alır ve kalbin bütün bölümlerini daha yogun da vantrikül kasını innerve ederler. Sempatik sistemin nöral uçlarından norepinefrin salınır. Norepinefrin parasempatik sistemin tersi etkiler sergiler. Kısaca : Sinüs dügümünün ileti hızını artırır, Kalbin bütün bölümlerinde ileti hızını ve uyarılabilirlik durumunu artırır, Hem atrium hem de ventrikül kasının kasılma kuvvetini artırır. Sonuçta sempatik uyarılma ile kalbin pompalama hızı ve gücü artar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 67 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 68 Parasempatik kontrolü Kalbin endokrin kontrolü Parasempatik kontrol vagus siniri ile gerçekleştirilir Vagal sinir uçları kardiyoinhibitör merkezden köken alır vagus siniri aracılığıyla direkt olarak kalbin SA ve AV nodlarına gider, asetilkolin hormonunun salınmasına yol açar. Asetilkolin SA nodunun ritmini ve uyarıların ventriküllere geçişini yavaslatır. Sonuçta parasempatik uyarılma ile kalp hızını yavaşlatır. Kimyasal transmitterler sinir sistemi tarafından kalp aktivitesini düzenlemek için kullanılırlar. Otonom sinir sisteminde olusan genel bir sempatik aktivite artısı böbreküstü bezlerinin medüllar bölümünü etkiler ve böbrekler de kana epinefrin ve nor epinefrin salar. Epinefrin ve nor epinefrin kalbin kasılma hızını ve gücünü artırır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 69 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 70 Kalp sesleri Kalp sesleri Her bir kalp döngüsü sırasında stetoskoptan normal olarak 2 ses işitilir. Ventrikül sistolünün başlaması ile mitral ve triküspit kapaklarının kapanmasının sebep oldugu pes ve biraz uzun olan ses birinci sestir. Ventrikül sistolünün bitiminden hemen sonra aortik ve pulmoner semilunar kapakların kapanmasının sebep olduğu daha kısa ve tiz olan ses ikinci sestir. Üfürümler ve gürültüler damar sistemini çeşitli bölümlerinde işitilen anormal seslerdir. Üfürümler hepsi olmamakla birlikte kalp kapak problemini gösterir. Kalp sesleri dikkatlice dinlendiğinde dinlenim kalp üfürümleri belirlenebilir ve bu üfürümler kalp kapak fonksiyon bozuklukları, doğuştan kalp hastalıkları, yüksek kan basıncı, ve diğer ciddi problemlerin belirtisi olabilir. Büyüme dönemindeki pek çok bireyde gözlenen üfürümler, kalp kapaklarının çalışması normal olduğu için fonksiyonel / fizyolojik üfürüm olarak isimlendirilir Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 71 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 72 12

13 EKG (Elektrokardiyografi) EKG (Elektrokardiyografi) EKG kalbin kasılmasını sağlayan elektriksel akımların kaydedilmesidir. Elde edilen belgeye de elektrokardiyogram denir. EKG nin yorumlanması özel bilgi gerektirir ve genelde kardiyologlar tarafından yapılır. EKG nin yorumlanmasındaki önemli konular; atım sayısı, ritim, eksen, hipertrofi, iskemi ve enfarktüsdür. Sol ve sağ kol ile so bacağa EKG nin elektrotları bağlanır. İletkenliği sağlamak için vücuda bağlanan yerlere jel sürülür. Bu üç elektrottan herhangi ikisi devreye sokularak elektrokardi-yogram elde edilir. SA noddan baslayan uyarıların atriyumda yayılmasıyla EKG de P dalgası olusur. P dalgası atriyumların depolarizasyonunu yansıtır. Atriyumların kasılması esnasında elektriksel uyarı AV noduna, his demeti ve purkinje liflerine iletilir. Bu olaylar EKG de P-R intervali ile gösterilir. Önce septuma daha sonrada ventrikül duvarına iletilen uyarı EKG de QRS kompleksini olusturur. Ventriküler sistol QRS kompleksinin en yüksek noktası ile T dalgasının bittigi aralıkta, diyastol ise T-P intervali boyunca olusur. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 73 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 74 EKG (Elektrokardiyogram) Büyük ve küçük dolaşım Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 75 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 76 Plasental dolaşım Kan damarları Atardamarlar (arterler) Toplardamarlar (venler Kılcal damarlar (kapiller) Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 77 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 78 13

14 Kan damarları Arter ve venlerin anatomisi Tunica interna CT elastin and collagen Protects, Strengthens, Anchors Vasa vasorum Tunica media Circular Smooth Muscle Collagen & Elastic Fibers Vaso-constriction/dilation Tunica intima Basement membrane Endothelium simple squamous Endothelial function - Vasoactive / Minimizes friction Lumen Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 79 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 80 Kapiller damarlarda transport Önemli arterler ve venler Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 81 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 82 Önemli arterler ve venler Coronary bypass operation Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 83 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 84 14

15 Angioplasty Nabız ve kan basıncı Kalp atımı sırasında, kanın damar duvarlarına yaptığı basınç "tansiyon" olarak bilinir. Genellikle dinlenme durumundaki kan basıncı, iri hayvanlarda küçük olanlardan daha yüksektir. İnsanda, kalbin kasılması (sistol) anında damarların çeperinde yaklaşık 120 mm Hg. başınç oluşur. Gevşemede ise (diastol) bu basınç 80 mm Hg dır. Bu damar içi basınç (tansiyon) çoğunlukla 120/80 olarak ifade edilir. Kanın kalpten pompalandığı andaki basıncı"büyük tansiyon", ponpalanmadığı zamanki basıncı ise"küçük tansiyon" olarak tanımlanır. Aralıksız ve ard arda olan bu damarın basınç değişikliğindeki ritime"nabız" adı verilir. Arteria radialis (ön kolun 1/3 alt kısmından) nabız, yine A. radialis in üst kısmı, dirseğin iç bölgesinden tansiyon ölçülür. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 85 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 86 Lenfatik sistem (Systema lymphoideum) Lenfatik sistem (Systema lymphoideum) Kardiovasküler sistem gibi sıvı hareketini sağlayan bir sistemdir. Ancak merkezi bir pompa yoktur. İnce damar ağından meydana gelmiştir. Üç fonksiyonu var: Vücut hücrelerinden, hücreler arası sıvıdan proteinleri ve fazla suyu toplar Gastrointestinal sistemden absorbe edilen yağ ve yağda eriyen vitaminleri kan dolaşımına taşır. Vücuda giren yabancı maddeleri ve mikroorganizmaları yok eder ve koruyuculuk görevi yapar. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 87 Lenfatik kapilerler Dokular arasındaki hücreler arası sıvı ile doğrudan bağlantı kurar. Hücrelerarası boşlukta biriken ve kan akımından sızan sıvıların çoğunu toplar ve boşaltır. Lenfatik damarlar Lenfatik damarlar da lenf düğümleri adı verilen özelleşmiş yapılardan geçer. Lenfatik damarlar da daha sonra kalbin üstünde subklavian venler içerisinden kan akımına fazla sıvıyı boşaltan iki ana drenaj kanalı oluştuacak şekilde birleşir. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 88 Lenfatik sistem (Systema lymphoideum) Lenf Lenfatik sistem, lenfatik kapiller, lenfatikler ve lenf düğümlerine ilaveten dalak ve timus gibi lenfoid organlara da sahiptir. Ayrıca boğaz bölgesinde bulunan üç farklı tonsil de lenf dokuları olarak adlandırılırlar. Tüm lenfatik organlar retiküler hücreler ve retiküler tellerden oluşan bir çatı içerisinde çok sayıda lenfosit içerir. Bunların dışında ince bağırsağın epitelyal katmanının altında lenfoid düğümlerden oluşan kümeler veya peyer plakları vardır. Lenf miktarı yetişkin bir insan için 1-2 litredir (Vücut ağırlığının % 1-3) Kana benzer, ancak eritrosit ve çoğu kan proteini yoktur. Lenf sıvısı hücreleri lökositler olup kandaki aynı görevleri yerine getirirler Lökositleri önemli bir kısmı makrofajlara dönüşebilen mosositlerdir: Akciğer duvarında alveolar makrofajlar Karaciğer sinuzoidlerinde kupffer hücreleri Böbrekte mezengial hücreler Dalakta littoral hücreler Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 89 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 90 15

16 Lenf dolaşımı Tonsiller Merkezi bir pompa olmadığından lenf sirkülasyonu: Lenfatik damarlardaki dairesel ve bazı boyuna kaslarla, Normal vücut hareketleri ve eksersizleri sayesinde Göğüs bölgesinde venöz sisteme paralel giden lenfatik sistemde ise buradaki basınç yardımı ile (yardımcı solunum pompası) sağlanır. Tüm lenf damarları torasik boşluğuna doğru yönelir. Vücudun sağ üst quadrantı (çeyrek kısmı), sağ klavian vena ile birleşerek sağ lenfatik kanala boşaltan lenfatiklerden ibarettir. Lenfatik sistemin geri kalan kısmı torasik kanal ve sol subklavian vene boşaltırlar. Dolayısı ile vücudun yaklaşık ¾ ü sol subklavian vene boşaltırlar. Farinks (Pharyngeal) tonsili Burnun gerisinde farinksin üst arka tarafında yer alır. Adenoid veya geniz eti olarak da bilinir. Damak (palatine) tonsilleri Yumuşak damağın her iki tarafında alan bademciklerdir Dil (lingual) tonsilleri Dilin altında yer alırlar Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 91 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 92 Bağışıklık sistemi Çok özelleşmiş bir bağ dokusu formudur. Bir grup hücre, doku ve organı kapsar. Bir yandan enfeksiyonlara ve muhtemelen de tümörlere karşı koruma görevi yaparken, Diğer yandan arı sokması ya da basit bir boğaz enfeksiyonu alt etmek için antibiyotik alınması gibi herkesin yaşamı boyunca pek çok kez karşılaştığı durumlarda işlevlerini aşırı biçimde yerine getirmesiyle ölüme varan bir dizi patolojiye de neden olabilir. Savunma sistemi Kendinden olan ile kendinden olmayanı ayırt edebilme yeteneği vardır. Organizmanın kendisini koruyabilmek için geliştirdiği bütün mekanizmaları ifade eder. Bağışıklık aktif veya pasif olarak, doğuştan kazanılabilir (doğal bağışıklık) veya sonradan edinilebilir (edinilmiş bağışıklık). Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 93 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 94 Bağışıklık sistemi Deri Non spesifik savunma mekanizmaları Spesifik savunma mekanizmaları Fiziksel engeller Fagositler Doğal öldüren hücreler (NK hücreleri) İnterferonlar Komplement İnflamasyon Ateş T lenfositler B lenfositler Plazma hücreleri Antikorlar Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 95 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 96 16

17 Bağışıklık tipleri Bağışıklık tipleri AKTİF BAĞIŞIKLIK PASİF BAĞIŞIKLIK aşı Serum Koruyucudur Laboratuarda yapılır. Zayıflatılmış mikroplardan oluşur. Tedavi edicidir. Sığır veya atın kanından yapılır. Mikroba karşı antikor bulunur. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 97 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 98 Bir molekülün iyi bir antijen olabilmesi için Doğal bağışıklık Molekül organizmaya yabancı olmalı Molekül ağırlığı 10 kda dan fazla olmalı Molekül uzun süre konakta kalabilmeli Kimyasal kompleksiteye sahip olmalı Molekülün yüzeyinde düzenli olarak tekrarlayan prostetik radikallerin bulunması gerekir Elektrik yükü taşımalı Antijen molekülünde, antikorla spesifik bağlantı sağlayan belirli noktaların her birine antijenik determinant denir. Vücudun en öndeki savunma hattıdır. Mikroorganizmalara karşı geliştirilmiştir. Doğumdan itibaren var olduğu için, unsurların ortaya çıkması için bir enfeksiyonun oluşması gerekmez. Deri, Solunum ve sindirim sistemleriyle ürogenital kanalları kaplayan epitelyal bariyerler Fagositler (histiyositler ve nötrofiller) NK hücreleri Bazı plazma proteinleri Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 99 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 100 Edinilmiş bağışıklık Humoral bağışıklık Doğal bağışıklığın aşılması durumunda devreye girer. Bu bağışıklık sisteminin esas hücreleri lenfositlerdir. Lenfositler yabancı hücre ve dokuları, organizmaları, toksinleri ve ayrıca vücudun değişim ve dönüşüme uğramış hücrelerini tanıyan ve etkisizleştiren, ya da yok eden hücrelerdir. Edinilmiş bağışıklık Humoral (sıvısal) bağışıklık, Hücresel bağışıklık olmak üzere iki kısımda incelenebilir. İlki hücre dışı, diğeri hücre içi antijenlere karşıdır. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 101 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ

18 Humoral bağışıklık İmmünoglobulinler İlk kez 1960 lı yıllarda kuşların kloaklarında bursa fabricius bölgesinde belirlendikleri için bursa kökenli anlamında B lenfosit olarak tanımlanmışlardır. B lenfositler kemik iliğinde farklılaşırlar. Hücre membranlarında antijen reseptörü olarak görev yapan immünoglobulin molekülleri vardır. Vücuda giren antijene ait belirleyici moleküllerin (determinantların) makrofajlar tarafından ortaya çıkarılması B lenfositlerin uyarılması anlamına gelir. Uyarıyı alan B lenfositler efektör hücreler haline geçerler. Yani bir çok bölünme geçirerek hem çoğalırlar, hem de plazma hücrelerine dönüşerek büyük hücre klonları oluştururlar. Bu arada hepsinin efektör hücreler haline dönüşmedikleri, bazılarının aynı antijenle tekrar karşılaşılması durumunda hızla devreye girmek üzere immünolojik bellek hücreleri olarak ayrıldıkları bilinmektedir. Immunoglobulin lgg lga lge lgm lgd Functions Main form of antibodies in circulation: production increased after immunization; secreted during secondary response Main antibody type in external secretions, such as saliva and mother s milk Responsible for allergic symptoms in immediate hypersensitivity reactions Function as antigen receptors on lymphocyte surface prior to immunization; secreted during primary response Function as antigen receptors on lymphocyte surface prior to immunization; other functions unknown Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 103 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 104 Humoral bağışıklık Humoral bağışıklık IgG = Dolaşımdaki immunglobulinlerin %70-75 ini oluşturur. Serum proteinlerinin en uzun ömürlü olanıdır(21 gün) Bakteri enfeksiyonlarına karşı IgA = %15-20 sini oluşturur. Tükrük,lakrimal sıvı ve kolostrumdaki başlıca koruyucu immunglobulindir. Antijenleri ortamdan uzaklaştırarak etkili olur IgM = %10 u oluşturur. Yabancı mikroorganizmaların hücumunda IgD = %1 den daha azını oluşturur. Dolaşımdaki B-lenfositlerde reseptör bölgesi bulunur IgE = Serum düzeyleri oldukça düşüktür. Çeşitli organizmalara ait sporların vücuda girmesiyle veya paraziter enfeksiyonlarda Plazma hücrelerinin ürettikleri antikorlar antijenlerle birleşerek immün kompleks oluştururlar. İmmün kompleks bir plazma protein sistemi olan kompleman sistemini aktive eder. Kompleman sistemi birden dokuza kadar numaralanan (C1-9) elemanlardan meydana gelir. 1-4 arası numaralanan elemanlar antijenin bağlandığı hücreyi makrofajlara tanıtara fagosite edilmelerini sağlar arası numaralanan elemanlar ise ozmotik lizis işlemiyle yok ederler. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 105 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 106 Antijen-immün kompleksinin yok edilmesi Bağışıklığın özellikleri Nötralizasyon Aglutinasyon ve presipitasyon Komplementin aktivasyonu Fagositlerin cezbedilmesi Opsonizasyon İnflamasyon uyarılması Baterial ve viral adhezyonun önlenmesi Sepesifite Hem T hem de B lenfositler ancak reseptörlerinin bağlandığı belli antijenleri yok edebilirler. Çeşitlilik Dünyada binlerce, milyonlarca antijen vardır, fakat bunların bir kısmı sağlığımızı tehdit etmektedirler.hastalık oluşturacak antijenlere karşı o antijeni tanıyan aktif lenfosit vardır. Bellek Vücuda bir antijen girdiği zaman iki ayrı tip hücre oluşturulur. Bunlardan birincisi antijeni yok eden diğeri ise inaktif bellek hücresidir. Şayet oluştuğu antijen ile sonradan karşılaşırsa bu bellek hücreleri aktifleşerek öncekinden daha hızlı ve daha kuvvetli bir savunma sağlanır. Tolerans Vücuttaki tüm hücre ve dokular antijen ihtiva ederler, fakat bu antijenlere karşı savunma oluşturulmaz. Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 107 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ

19 Hücresel bağışıklık Yararlanılan Kaynaklar Hücresel bağışıklığın unsurları Makrofaj Langerhans hücreleri Lenfoid organlardaki diğer tüm dendritik hücreler Karaciğerin kuppfer hücreleri Majör doku uyum antijenleri MHC Sınıf I Sınıf II Sınıf III T lenfositler CD4 + T lenfositlerin rolü CD8 + T lenfositlerin rolü NK hücreleri Aktümsek, A. (2010). Anatomi ve Fizyoloji - İnsan Biyolojisi (5.baskı). Nobel Yayın Dağıtım, Ankara. Solomon, E., P., İnsan Anatomi ve Fizyolojisine Giriş, Birinci Baskıdan çeviri (Çev. Edt. Doç.Dr.Levent Ertuğrul) Akademi Basın ve Yayıncılık, İstanbul, Aktümsek, A., İnsan Fizyolojisi (Human Physiology, Daniel McLaughlin, Jonathan Stamford, David White, Taylor & Francis), Nobel Yayın Dağıtım, Ankara. Guyton, A. C., Hall J. E. Tıbbi Fizyoloji. Nobel Tıp Kitap evleri. İzmir. Çevik, İ. E., Göçmen, B., Mermer, A., Hayvan Fizyolojisi (Animal Physiology), Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi Kitaplar Serisi, No: 169, Bornova-Izmir, Noyan. A. Yasamda ve Hekimlikte FIZYOLOJI. Meteksan. Ankara, Hatipoğlu, T., Anatomi ve Fizyoloji, 6. Baskı, Hatipoğlu Yayınevi, Ankara, 1987 McKinley & O'Loughlin, Human Anatomy, First Edition, McGraw-Hill Science/Engineering/Math; 1 edition (March 3, 2005) Durham, D.G., Biology Anatomy & Physiology I ( Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 109 Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ 110 Bittiiiii Aralık 12 Doç. Dr. Hasan KOÇ

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su KAN DOKUSU Kanın Bileşenleri Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08 Plazma :%55 Hücreler : %45 Plazmanın %90 su Kan Hücreleri Eritrosit Lökosit Trombosit Agranulosit Lenfosit Monosit Granulosit Nötrofil

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

Bio 103 Gen. Biyo. Lab. 1

Bio 103 Gen. Biyo. Lab. 1 GENEL BİYOLOJİ LABORATUVARI 4. Laboratuvar: KAN DOKU Kan dokusunun görevleri 1 Kan dokusunun yapı elemanları 2 Kan grupları 12 İnce yayma kan preparatı tekniği 15 1. GİRİŞ Kan doku, atardamar, toplardamar

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI 11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI DOLAŞIM SİSTEMİ İki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere kalpler dört odacıktır. Temiz kan ve kirli kan birbirine karışmaz. Vücuda temiz

Detaylı

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım Sistemi Dicle Aras Kalbin temel anatomisi, dolaşım sistemleri, kalbin uyarlaması, kardiyak döngü, debi, kalp atım hacmi ve hızı 3.9.2015 1 Kalbin Temel Anatomisi Kalp sağ ve sol olmak üzere ikiye

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Dolaşım Fizyolojisi Kan Kan, vücutta damarlar içinde devamlı halde dolaşan bir dokudur. Kan, plazma içinde süspansiyon halinde bulunan eritrosit

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 13 Sağkalım için hücreler çevreleri ile madde alışverişi yapmalıdır O2 ve besin maddelerinin alınıp, CO2 ve atık maddelerin verilmesi Difüzyon madde taşınımında kısa mesafeler için

Detaylı

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2 Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Kalbin Çalışması ve İşlevleri Kalbin Anatomisi Kalbin Anatomisi Kalp Kapakları (Sağ) (Sol) Kalbin

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ doku Mezodermden köken alır En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ dokunun Fonksiyonları Diğer organ ve dokuların Fonksiyonal ve yapısal desteğini sağlar. kan damarları aracılığı

Detaylı

Sistemin Diğer Özellikleri Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağlantılı olduğu için devamlıdır. Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar. Kan devamlı

Sistemin Diğer Özellikleri Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağlantılı olduğu için devamlıdır. Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar. Kan devamlı DOLAŞIM SİSTEMLERİ Çok hücreli canlılarda, alınan besinlerin ve oksijenin hücrelere ulaştırmak ve artık maddeleri dokulardan uzaklaştırmak için bir taşıma sistemine ihtiyaç vardır. Hayvanlarda bu işlemleri

Detaylı

Kardivasküler Sistem

Kardivasküler Sistem Kardivasküler Sistem Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir Metabolizma sonucu oluşan artık maddeler ve CO 2 nin dokulardan uzaklaştırılmasında

Detaylı

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? On5yirmi5.com Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? İnsanda bağışıklık sistemi, özellik ve görevleri nelerdir? Kaç çeşit bağışıklık sistemi vardır? Yayın Tarihi : 23 Ekim 2012 Salı (oluşturma : 10/3/2017)

Detaylı

Dolaşım Sistemi. Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları. Dicle Aras

Dolaşım Sistemi. Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları. Dicle Aras Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları 3.9.2015 1 Dolaşım Dolaşım sistemi taşıyıcı bir sistemdir. İki başlık altında incelenir. Kardiyovasküler sistem; kan, kalp

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Kan dokusu bileşenleri

Kan dokusu bileşenleri Kan dokusu BİY 2016 HAYVAN HİSTOLOJİSİ KAN DOKUSU Kardiyovasküler sistem (kalpdamar sistemi) içerisinde dolaşan bir bağ dokusu olarak tanımlanır. Bütün bağ dokuları gibi ekstrasellüler bir matriksle hücrelerden

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI

DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI Tek hücreli canlılarda ve çok hücreli olup da hücreleri dış ortamla sıkı ilişkide olan canlılarda (hidra, planarya) özel bir dolaşım sistemi yoktur. Çünkü bunlarda gerekli maddeler

Detaylı

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur:

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur: KAN FİZYOLOJİSİ Kan Dokusu Plazma veya serum adı verilen sıvıda, süspansiyon halindeki hücresel elementleri içeren dokuya kan dokusu denir. " Total miktarı vücut ağırlığının ~ % 8 idir." Kanın bileşimi

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar H. Barbaros ORAL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı Edinsel immün sistemin antijenleri bağlamak için kullandığı 3 molekül sınıfı: I.Antikorlar,

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR ADIM ADIM YGS LYS 174. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR Dolaşım Sisteminde görev alan damarlar şunlardır; 1) Atardamarlar (arterler) 2) Kılcal damarlar (kapiller) 3) Toplardamarlar (venler) 1) Atardamar

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

Şekil : Açık Dolaşım Şeması

Şekil : Açık Dolaşım Şeması DOLAŞIM SİSTEMLERİ Çok hücreli canlılarda, alınan besinlerin ve oksijenin hücrelere ulaştırmak ve artık maddeleri dokulardan uzaklaştırmak için bir taşıma sistemine ihtiyaç vardır. Hayvanlarda bu işlemleri

Detaylı

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların uzandığı fibroelastik bir kapsülle sarılıdır. Dalağın orta çizgisindeki hilumda kapsül

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU Arı Zehiri - Tanım Arı zehiri, bal arıları tarafından öncelikle memelilere ve diğer iri omurgalılara karşı

Detaylı

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya HEMATOPOETİK SİSTEM Hematopoetik Sistem * Periferik kan * Hematopoezle ilgili dokular * Hemopoetik hücrelerin fonksiyon gösterdikleri doku ve organlardan meydana gelmiştir Kuramsal: 28 saat 14 saat-fizyoloji

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

Kan dokusu. Hematokriti hesaplamak için eritrositlerle dolu olan tüpün uzunluğu kanla dolu tüpün uzunluğuna bölünüp, çıkan sonuç 100 ile çarpılır.

Kan dokusu. Hematokriti hesaplamak için eritrositlerle dolu olan tüpün uzunluğu kanla dolu tüpün uzunluğuna bölünüp, çıkan sonuç 100 ile çarpılır. Kan dokusu Kan, hücrelerden ve plazma adı verilen bir sıvıdan oluşmuştur. Hücreler eritrositler (kırmızı kan hücreleri), lökositler (beyaz kan hücreleri) ve trombositlerdir. Hücrelerin % 99 undan fazlasını

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU Doç.Dr. Engin DEVECİ İMMÜN SİSTEM TİPLERİ I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD Doğal bağışıklık Edinsel bağışıklık Hızlı yanıt (saatler) Sabit R yapıları Sınırlı çeşidi tanıma Yanıt sırasında değişmez Yavaş yanıt (Gün-hafta)

Detaylı

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kaslara daha çok oksijen sağlanması ve oksijen kullanımı sonucu oluşan atık maddelerin kaslardan

Detaylı

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Kas Fizyolojisi İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Vücudun yaklaşık,%40 ı çizgili kas, %10 u düz kas kastan oluşmaktadır. Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine

Detaylı

1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır :

1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır : DOLAŞIM SİSTEMİ : Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden sağlanır. Canlıların hücrelerinde enerjinin üretilebilmesi için gerekli

Detaylı

HAYVANLARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ. YRD. DOÇ. DR ASLI SADE MEMİŞOĞLU

HAYVANLARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ. YRD. DOÇ. DR ASLI SADE MEMİŞOĞLU HAYVANLARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ YRD. DOÇ. DR ASLI SADE MEMİŞOĞLU asli.memisoglu@deu.edu.tr kisi.deu.edu.tr@asli.memisoglu HAYVANLAR NEDEN DOLAŞIM SİSTEMİNE İHTİYAÇ DUYAR? Çevreden alınan besinlerin ve oksijenin

Detaylı

Spor fizyolojisi. Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Malatya/2015

Spor fizyolojisi. Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Malatya/2015 Spor fizyolojisi Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Malatya/2015 DOLAŞIM SİSTEMİ Dolaşım sistemi; kanın damarlar içerisinde belirli bir basınç

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

İnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması

İnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması İnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması A. DOLAŞIM SİSTEMİ Gelişmiş canlılarda hücrelerin gereksinim duydukları maddeleri hücreye taşıyan, hücrede oluşan artıkları hücreden uzaklaştırarak sabit

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II II. KURUL

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II II. KURUL II. Kurul Dolaşım Sistemi ve Kan II. Kurul Süresi: 7 hafta II. Kurul Başlangıç Tarihi: 4 Kasım 2009 II. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 21 22 Aralık 2009 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr. Fatih EKİCİ 4

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli Endotel, dolaşım sistemini döşeyen tek katlı yassı epiteldir. Endotel hücreleri, kan damarlarını kan akımı yönünde uzunlamasına döşeyen yassı,

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler KAN VE EGZERSİZ KAN VE EGZERSİZ ASİT-BAZ DENGESİ VE EGZERSİZ - Damarlarda dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan adı verilir. - Vikoz bir sıvıdır. - Sudan daha koyu ve yoğundur. - Suyun vizkositesi 1.0 - Kanın

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ. Dr. Güvenç Görgülü

DOLAŞIM SİSTEMİ. Dr. Güvenç Görgülü DOLAŞIM SİSTEMİ Dr. Güvenç Görgülü Dolaşım sistemi kalp ve damarların oluşturduğu bir sistemdir. Bu sistemde kalp merkezde yerleşmiş olup, damarlar kalpten çıkıp, kalbe tekrar geri dönen kapalı bir boru

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 ) Dekan V. Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun amacı: 2016 2017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Olumsuz yanıtları: Alerjiler - normalde zararsız maddelere tepki Otoimmün hastalıklar (Diyabet)(Kendi dokularını yok eder)

ayxmaz/biyoloji Olumsuz yanıtları: Alerjiler - normalde zararsız maddelere tepki Otoimmün hastalıklar (Diyabet)(Kendi dokularını yok eder) Vücut Savunmasını Bağışıklık : potansiyel zararlı yabancı maddelere ve anormal hücrelere karşı vücudun ortaya koyduğu savunma yeteneğidir. Aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirir: virüsler ve bakterilere

Detaylı

KALP & DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KALP & DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KALP & DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KALP FİZYOLOJİSİ 2 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve bağırsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir Metabolizma sonucu oluşan

Detaylı

Prof. Dr. Neyhan ERGENE

Prof. Dr. Neyhan ERGENE DEKAN BAŞKOORDİNATÖR BAŞKOORDİNATÖR YARDIMCILARI DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ DÖNEM II KOORDİNATÖR YARCIMCILARI Prof. Dr. Neyhan ERGENE Prof. Dr. Taner ZİYLAN Yrd. Doç. Dr. Füsun SUNAR Yrd. Doç. Dr. Şerife ALPA

Detaylı

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor ANATOMİ Anatomi, vücut bölümlerinin yapısını ve gelişimini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, vücut bölümlerinin yapılaşması ve biçimleri ile ilgilendiği için, Morfoloji'nin bir alt grubu veya

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ Bağışıklık sistemini etkileyen (uyaran veya baskılayan) maddeler özellikle kanser ve oto-bağışıklık hastalıklarının sağaltımında kullanılan ilaçlar Organ nakillerinde reddin

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I DOKU BİYOLOJİSİ I. DERS KURULU ( 18 EYLÜL 2017 27 EKİM 2017) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 TEK ZARLI ORGANELLER 1) Endoplazmik Retikulum Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında oluşmuş kanalcıklardır. Yumurta hücresi, embriyonik hücreler ve eritrositler(alyuvar)

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL HASTALIKLARDA İMMÜNİTE Virüsler konak hücreye girdikten sonra çoğalır ve viral çoğalma belirli bir düzeye ulaştığında hastalık semptomları

Detaylı

MONONÜKLEER FAGOSİT SİSTEM

MONONÜKLEER FAGOSİT SİSTEM MONONÜKLEER FAGOSİT SİSTEM MONONÜKLEER FAGOSİT SİSTEM Kemik iliğinde meydana gelip, olgunlaşmasını yaparak dolaşıma katılırlar. Orijinleri monositlerdir. Görevleri fagositoz yapmaktır. Bu hücrelerin hepsi

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

KALP-DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ

KALP-DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ KALP-DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM (KVS) FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kalp Kasının Fizyolojik Anatomisi Kalp kası bölünen, bir araya gelen ve tekrar ayrılan kalp kası liflerinden

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I DOKU BİYOLOJİSİ I. DERS KURULU ( 19 EYLÜL 2016 28 EKİM 2016) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİNİN YAPI, GÖRV ve İŞLEYİŞİ 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.1.4. Dolaşım Sistemleri Anahtar Kavramlar alyuvar, akyuvar, antijen, antikor, aşı, bağışıklık, damar, enfeksiyon,

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) Otonom sinir sitemi iki alt kısma ayrılır: 1. Sempatik sinir sistemi 2. Parasempatik sinir sistemi Sempatik ve parasempatik sistemin terminal nöronları gangliyonlarda

Detaylı

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır.

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır. Kalp; toraks (göğüs) boşluğunda orta mediastinumda, akciğerler arasında lokalize, çizgili kas yapısında ancak istemsiz olarak çalışan bir organdır. Genel olarak kişinin yumruğu kadardır. Kalbin 1/3 ü orta

Detaylı

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #3

YGS ANAHTAR SORULAR #3 YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DOKU BİYOLOJİSİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DOKU BİYOLOJİSİ T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DOKU BİYOLOJİSİ I. DERS KURULU ( 15 EYLÜL 2014-31 EKİM 2014) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ

Detaylı

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ Hücre içi ve hücre dışı sıvılar bileşimleri yönünden oldukça farklıdır. Hücre içi sıvı intraselüler sıvı, hücre dışı sıvı ise ekstraselüler sıvı adını alır.

Detaylı

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I Dekan Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun

Detaylı

GENEL ÖZELLİKLER. Vücudun kendini çeşitli hastalık meydana getirici etkenlere karşı savunması immün sistem (Bağışıklık) tarafından gerçekleştirilir.

GENEL ÖZELLİKLER. Vücudun kendini çeşitli hastalık meydana getirici etkenlere karşı savunması immün sistem (Bağışıklık) tarafından gerçekleştirilir. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GENEL ÖZELLİKLER Vücudun kendini çeşitli hastalık meydana getirici etkenlere karşı savunması immün sistem (Bağışıklık) tarafından gerçekleştirilir. Organizma için yabancı olan ve bağışıklık

Detaylı

Hayvan Yapı ve İşlevine Giriş

Hayvan Yapı ve İşlevine Giriş Hayvan Yapı ve İşlevine Giriş İşlevsel Anatomi Hayvan dokularında yapı-işlev ile bağlantılıdır. Evrimsel süreçte doğal seçilim yapının işleve uymasında rol oynar. Anatomi, bir organizmanın yapısını, Fizyoloji

Detaylı

DOLAŞIM VE VÜCUDUN SAVUNULMASI AÇIK DOLAŞIM:

DOLAŞIM VE VÜCUDUN SAVUNULMASI AÇIK DOLAŞIM: DOLAŞIM VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Çok hücreli organizmalarda besin ve oksijenin hücrelere iletilmesi ile boşaltım maddelerinin vücut dışına atılması taşıma ve dolaşım sistemleriyle yapılır. Yüksek yapılı

Detaylı

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS TEORİK DERS SAATİ

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS TEORİK DERS SAATİ T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2012 2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM II II. DERS (DOLAŞIM-SOLUNUM) KURULU (26 KASIM 2012-11 OCAK 2013) DEKAN DERSLER BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

Konu 6 Dolaşım Sistemi. Aslı Sade Memişoğlu

Konu 6 Dolaşım Sistemi. Aslı Sade Memişoğlu Konu 6 Dolaşım Sistemi Aslı Sade Memişoğlu Sisteme Genel Bakış Dolaşım sisteminin üç temel bileşeni: Kalp (pompa) - kardiyo Kan damarları (borular) - vasküler Kan (taşınan sıvı) Kardiyovasküler sistem;

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Tıp Fakülteleri Mezuniyet Öncesi İmmünoloji Eğitim Programı Önerisi in hücre ve dokuları ilgi hücrelerini isim ve işlevleri ile bilir. Kemik iliği, lenf nodu, ve dalağın anatomisi,

Detaylı

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Hücresel İmmünite Dicle Güç Hücresel İmmünite Dicle Güç dguc@hacettepe.edu.tr kekik imus Kalbe yakınlığı ve Esrarengiz hale Ruhun oturduğu yer Ruh cesaret yiğitlik Yunanlı Hekim MS 1.yy Kalp, pankreas, timus imus yaşla küçülür (timik

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I Dekan Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun

Detaylı

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir. GAZ ALIŞVERİŞİ O2'li solunum yapan canlıların bazılarında O2'in alınıp CO2'in atılmasını sağlayan yapılar bulunur.bu yapı ve organlar solunum sistemini oluşturur. solunum ------>solunum organlarıyla dış

Detaylı

Mikroorganizmalara Karşı Organizmanın Direnci ve Bağışıklık

Mikroorganizmalara Karşı Organizmanın Direnci ve Bağışıklık Mikroorganizmalara Karşı Organizmanın Direnci ve Bağışıklık İlişkide bulunduğu organizmada büyük savunma tepkimelerinin ortaya çıkmasına neden olabilen, bu nedenle hastalandırıcı özelliği olan mikroorganizmaların

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Kardiyovasküler sistem içinde kanın vücuda dağıldığı kapalı bir ağ sistemidir. Bu sistem kanı vücuda pompalayan kalp ve kanın vücuda

Detaylı