Kanayan yara KAÇAKÇILIK!

Transkript

1 Klasik arabalar HABERİ 4. SAYFADA 14 Mayıs 2015 Perşembe Fiyatı 25 Kr Kanayan yara KAÇAKÇILIK! EFSANE RÖPORTAJLAR LEVENT GÖK, CHP nin 7 Haziran hedefini Efsane Güzeldereli ye açıkladı: İKTİDAR CHP Grup Başkanvekili ve Ankara 1. Bölgeden 5. sırada milletvekili adayı Levent Gök, Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtlarken, CHP nin hedefini iktidar olarak belirtti. CHP nin iktidar hedefini dile getiren Levent Gök, AKP'liler de kendilerinin artık dibe çakıldıklarını görüyorlar ve onu toplum önünde meşru hale getirmenin yollarını arıyorlar dedi. Ya vaatler ve kaynak konusu Kolay Çünkü, CHP olarak yaptığımız tabloda vaatlerimizin toplam maliyetini 57 milyar TL olarak hesapladık. Vaatlerimizin bir kısmını ilk 100 günde, bir kısmını ilk 1 yılda, kalan kısmını da daha sonra yapacağız. Tüm harcamalarımızın GSMH'ya oranı yüzde 2.9. Bu çok cüzi bir rakam. Efsane GÜZELDERELİ nin röportajı 13 DE Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), milyarlarca liralık kayba sebep olan kaçak ürün ticaretiyle mücadele kapsamında "Dikkat! Bilmediğin Gerçekler Var!" kampanyası başlattı. Milyarlarca liralık kayba sebep olan kaçak ürün ticaretiyle mücadele kapsamında başlatılan ve 140 bin perakendeci esnafıyla yürütülecek "Dikkat! Bilmediğin Gerçekler Var!" kampanyasıyla kamuoyunda farkındalık yaratılması, vatandaşların kaçak ürünlerden uzak tutulması amaçlanıyor. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Akaryakıt kaçakçılığı 2 boğaz köprüsü, kaçak sigara ise 24 uluslararası havalimanı yapılabilecek boyutta gelir kaybına neden oluyor. Kaçakçılığı önleyebilirsek, Türkiye ekonomisi güçlenir, esnafımız ve vatandaşımız kazanır" dedi. HABERİ 12. SAYFADA SİYASETİN DİLİ SERT ÇOK AĞIR KONUŞTU AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hazinemiz bereketlenmiş, Kılıçdaroğlu da heveslenmiş. Yahu bu senin malın değil ki neye hevesleniyorsun? Hevesli mirasyedi. SSK'yı ne yaptığını biliyoruz" dedi. Davutoğlu, bana 4 yıl verin isteği için, 4 saat bile bu memleket ona bırakılır mı? diye sordu. 12. SAYFADA Yoksulluk VERİLERİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "6 milyon 200 bin işsizin, 17 milyon yoksulun bulunduğu Türkiye'de, yolsuzluğun artık gizlenemediği bir Türkiye'de, kul hakkının yendiği Türkiye'de, yeni bir başlangıç yapmalıyız. O nedenle 77 milyon yurttaşımın hortumcular hariç oyunu istiyorum" dedi. HABERİ 12. SAYFADA 13 YILIN FATURASI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AK Parti ile geçen 13 yılın faturası dışarıda taviz ve teslimiyet, içeride çaresizlik, ilkesizlik, rüşvet, ihanet, kayırmacılık ve aymazlıktır. AK Parti'den arta kalan açlıktır, adaletsizliktir, ahlaksızlıktır, asayişsizliktir. Türkiye'nin dış borcu 400 milyar doları aşmıştır " dedi. HABERİ 12. SAYFADA Park ve konak açılışı Keçiören Belediyesi Osmangazi Mahalle Konağı ve Akşemsettin Parkı nı vatandaşın hizmetine sundu. Fehmi Koru Darbeler ve bizim hâl-i pürmelalimiz 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Gazetemizi Osmangazi Mahalle Konağı ve Akşemsettin Parkı nın açılış törenine Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Adem Ceylan, bazı Belediye Meclis Üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Mahalle konaklarının mahalle kültürünü ayakta tutup komşuluk ilişkilerini güçlendirdiğini ifade eden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Altyapıda büyük eksiklik vardı, çekişmeler ve iş birliği eksiklikleri bu hizmeti aksatmıştı. Biz iş birliği ve koordinasyon yaparak en fazla yatırım alan ilçe belediyesi olduk dedi. HABERİ 4. SAYFADA /yedigun.gazetesi Domino hesabı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "HDP'nin başarısı sıradan bir yüzde 10 seçim barajını aşmanın çok çok ötesinde, ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde bir domino etkisi yaratacaktır. Üzerimize geliyor olmalarının nedeni budur" dedi. Demirtaş, "Barajı aşmanın yaratacağı etkiden çok daha büyük bir etkiyi, zaten yaratmış durumdayız. Yani kazanmamız gereken şey, toplumda yeniden umut yaratmaktı. Asıl zafer buydu ve biz bunu başardık" diye konuştu. HABERİ 12. SAYFADA Hamamönü, Türk Halk Müziği nin sevilen ismi Sümer Ezgü nün klibine de ev sahipliği yaptı. HABERİ 5. SAYFADA

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN 14 Mayıs 2015 Perşembe 3. Kırmızı Lale Film Festivali 29 Mayıs ta başlayacak İSTANBUL - Hollanda Türkiye Kültür Vakfı'nca düzenlenen "3. Kırmızı Lale Film Festivali", 29 Mayıs-6 Haziran'da, Hollanda'nın Rotterdam, Amsterdam ve Eindhoven şehirlerinde sinemaseverlerle buluşacak. Hollanda Başkonsolosu Robert Schuddeboom, festivale ilişkin konsoloslukta düzenlenen basın toplantısında, Türk filmlerinin daha iyi bir seviyeye geldiği bir zamanda bu toplantıyı gerçekleştirmekten gurur duyduklarını belirtti. Kırmızı Lale Film Festivali'nin Hollanda'da yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Schuddeboom, "Bu sene festivalin üçüncüsünün düzenlenmesi, festivalin giderek daha iyi ve kurumsal hale geldiğini gösteriyor. Filmsever bir insan olarak anavatanımda böyle bir festival organizasyonu için çok teşekkür ederim" diye konuştu. Hollanda Türkiye Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Hızarcı ise festivalin her yıl biraz daha genişleyen ve yayılan bir etkinlik olduğunu dile getirerek, açılışta İlker Başarır'ın yönettiği, "Bir Varmış, Bir Yokmuş" filminin gösterileceğini aktardı. Türk ve Hollandalı sinemaseverleri bir araya getirmeyi hedefleyen festivalde, sanatçı Filiz Akın'a "Yaşam Boyu Başarı Ödülü", yönetmen Ferzan Özpetek'e ise "Kırmızı Lale Ustaya Saygı Ödülü" verilecek. Festival kapsamında, "Serseri Mayınlar- Kemerlerinizi Bağlayın" ve "Karşı Pencere" filmleri gösterilecek olan Özpetek, 2 Haziran'da da Amsterdam'daki tarihi Tucinsky sinemasında sinemaseverlerle buluşacak. Ayrıca, Eindhoven Nadlab sinemasında "Kadın ve Göç" konulu sergi açılacak, Rotterdam'ın De Doelen salonundaki tanıtım gününde Hüsnü Şenlendirici ile Ferhat Göçer konser verecek. Festivalde, Derviş Zaim başkanlığındaki festival jürisinin değerlendirmesi sonucu, "En İyi Film", "En İyi Yönetmen" ödülleri ile "Seyirci Özel Ödülü" ve "Sinema Yazarları Ödülü" verilecek. Özel bir seçkinin yer alacağı festivalde, "Yarışma", "Panorama", "Kısa Film" ve "Belgesel" bölümlerinde 40'a yakın uzun ve kısa metrajlı film izleyici ile buluşacak. Catherine Deneuve: "Fransız sinemasında artık gerçek yıldız kalmadı" PARİS - Fransa'nın dünyaca ünlü sinema sanatçısı Catherine Deneuve, "Fransız sinemasında artık gerçek yıldızın kalmadığını" söyledi. Fransa'nın Cannes şehrinde 13 Mayıs'ta başlayacak 68. Cannes Film Festivali'nin açılış filmi "La Tete Haute"da oynayan Deneuve, Journal du Dimanche gazetesine sinema dünyasına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. "Fransa'da artık gerçek yıldız kalmadı" diyen 71 yaşındaki yıldız, "Yıldız dediğiniz çok az ortaya çıkar ve ağırbaşlı olur. Bu yeni iletişim teknolojileri ve akıllı telefonlarla yıldızlar her zaman her yerde. Ortada yıldızım diye geçinen hiçbir şey yapmamış ancak milyonlarca takipçisi olan kişiler var" ifadesini kulandı. Yeni teknolojilerle arasının iyi olmadığını itiraf eden Deneuve, şunları söyledi: "Cep telefonlarını faydalı buluyorum ancak yemek yerken kapatıyorum. Cep telefonu ile yemek yiyemem ki. Fotoğraf çekmeyi seviyorum ancak selfie çekilmesinden hoşlanmıyorum. İnsanların kendi fotoğraflarını çekip internete koymasını da çok banal buluyorum. İnsanların anı yaşamak yerine sürekli bir şeylere bakma süreci içinde olması kötü bir şey." Vizyona yeni girecek filmler "44. Çocuk" Tom Rob Smith'in çok satan romanından uyarlanan "44. Çocuk" filminin yönetmenliğini, Daniel Espinosa üstlendi. Filmin oyuncu kadrosu, Tom Hardy, Noomi Rapace, Gary Oldman, Vincent Cassel ve Jason Clarke gibi yıldızlardan oluşuyor. Sovyetler Birliği'nde, Stalin döneminde geçen filmin konusu şöyle: "Devlet için çalışan bir ajan, ülkeyi çalkalayan bir seri çocuk cinayetini araştırmak için görevlendirilir. Örgütte gözden düştüğü için verilen bu görevde, ajan cinayetlerin üst seviyede bir parti lideri ile alakalı olduğunu ortaya çıkaracaktır." "Şeytani Ruhlar" "Hızlı ve Öfkeli", "Testere", "Korku Seansı", "Ruhlar Bölgesi" ve "Ruhlar Bölgesi Bölüm 2" filmlerinin yönetmenliğini yapan ve imza attığı filmlerle "korku sinemasının usta yönetmeni" olarak anılan James Wan, bu defa yapımcılığını üstlendiği "Şeytani Ruhlar"ı izleyicinin beğenisine sunuyor. Filmin başrollerinde; Maria Bello, Frank Grillo, Cody Horn, Dustin Milligan, Scott Mechlowicz ve Aaron Yoo gibi isimler yer alıyor. Louisiana'da terk edilmiş bir evde, vahşice öldürmüş 6 üniversiteli gencin bulunmasıyla başlayan korku ve gerilim türündeki filmin konusu şöyle: "Dedektif Mark Lewis (Fran Grillo), cinayetin sır perdelerini çözmek için gittiği evde mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başaran John'u (Dustin Milligan) bulur. "Koro" Oscar ödüllü oyuncular Dustin Hoffman ile Kathy Bates'in bir araya geldiği "Koro"nun yönetmen koltuğunda François Girard oturuyor. Senaryosunu Ben Ripley'in yazdığı filmde, Eddie Izzard, Debra Winger ve Garrett Wareing de rol alıyor. Usta oyuncu Dustin Hoffman'ın şarkı söylerken izleyicinin karşısına çıktığı film, huysuz bir öğretmenle asi bir öğrencinin mücadelesini anlatıyor. 05:13 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 05:15 Ana Ocağı 06:40 1'de Sabah 09:00 1'de Bugün 09:15 Beni Böyle Sev 11:25 İyi Fikir 13:25 Ana Ocağı 15:00 Annem Söyler Ben Yaparım 16:10 1'de Bugün 16:25 Seksenler 18:20 Seçmenin Sesi 18:50 Ana Haber Bülteni 19:45 Hava Durumu 19:50 Heredot Cevdet Saati 20:00 Seksenler 23:30 Yabancı Sinema "Kanlı Elmas" 02:20 Criminal Minds 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Yahşi Cazibe 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber 19:45 Kupa Günlüğü 20:30 GALATASARAY - SİVASSPOR TÜRK. KUPASI 22:30 Bedel 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 DİLARA KOÇAK İLE İYİ 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI 15:00 İKİNCİ BAHAR 16:00 YABANCI SİNEMA 18:00 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:00 SUÇ KRALLARI 19:50 YABANCI SİNEMA IPMAN 2 21:40 YABANCI SİNEMA 23:40 YABANCI SİNEMA 01:50 THE UNIT (EKİP) 02:40 YABANCI SİNEMA SON SAVAŞÇI-TEKRAR 04:15 SUÇ KRALLARI (BREAKOUT KINGS) 04:50 GAG GUK 06:00 DOLU DOLU ANADOLU 05:40 Aşkın Bedeli 07:00 Bugün 09:00 Beni Affet 10:00 Muhteşem Yüzyıl 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Elimin Lezzeti 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 19:15 Deniz Yıldızı 20:30 Çöpçüler Kralı 22:15 Yerli Dizi 23:30 Serçe Sarayı 01:30 Elimin Lezzeti 08:00 Aramızda Kalmasın 10:45 Ütopya Panorama (Canlı) 13:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 15:30 İşte Benim Stilim (Yeni Bölüm) 20:00 Maral: En Güzel Hikayem (Yeni Bölüm) 23:15 Hülya Avşar (Yeni Bölüm) 00:30 İşte Benim Stilim 03:15 Oynat Bakalım 04:00 Aramızda Kalmasın 05:15 Ver Fırına 06:00 Akasya Durağı 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 BKM Mutfak 12:30 Gün Arası 13:00 Aşk-ı Memnu 14:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Kurtlar Vadisi Pusu 23:30 5N1K Yaşam mücadelesi, sürpriz olaylar ve aşkın içiçe geçtiği Serçe Sarayı, STAR TV ekranlarında izleyici ile buluştu. 30'lu yaşlarının başında olan Serçe, İstanbul'da, iki oğlu ve kız kardeşiyle birlikte sakin bir hayat yaşamaktadır. Eşi Ramazan'ı trafik kazasında kaybettikten sonra çıkan taliplerin hiçbirini kabul etmeyip kendisini çocuklarına ve kız kardeşine adamıştır. Ancak bir gün hiç beklenmedik bir şey... 23:30 SERÇE SARAYI 21:40 IPMAN 2 Orjinal İsmi:Ip Man 2 Yönetmen:Wilson Yip Oyuncular:Donnie Yen, Xiaomıng Huang, Sammo Hung Kambo Yapım Yılı:2010 Tür:Aksiyon/Biyografi İlk filmde karşımıza henüz profesyonel olma yolunda ilerleyen bir acemi olarak çıkan Ip Man ın bu sefer işi biraz daha zor. Bu sefer görevi Wing Chung adlı dövüş sanatını Britanya Hong Kong kolonisine yaymak ve tanıtmaktır. Kahramanımız bu sefer kendinden üst düzey ciddi rakipler ile karşı karşıya gelecektir. İlk filmin adeta devamı olan bu filmde Ip Man kendini daha da çok geliştirmeyi başaracak ve amacına ulaşmak için mücadale edecektir. Bu sefer film 1949 lu yıllarda geçmektedir. Ip Man kendi hocasının sanatı olan Wing Chung sanatının devamı sağlamak ve kendisine aktarıldığı gibi başkalarına da aktarmak zorundadır. 20:00 KURTLAR VADİSİ Polat Alemdar, Tilki nin mekanını bulacak. Büyük baskında Polat, Cahit ve Erhan ne ile karşılaşacaklar? Hoca ve Nail in toplantısında tehlike çanları çalacak. Görüşme kanlı bir baskına sahne olacak. Fehmi nin bu baskındaki rolü ne olacak? Biritani ve Smith, Nedim meselesini konuşurken aralarında anlaşmazlık çıkacak. Biritani, hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşacak.tilki için çember daralıyor. Polat, avını köşeye sıkıştıracak.

3 bölge haberleri 14 Mayıs 2015 Perşembe 3 AGİKAD 3 etkinliği birlikte yaptı Fehmi KORU AGİKAD (Ankara Girişici Kadınlar Derneği) 3 etkinliği bir arada yaptı. AGİKAD geçtiğimiz gün kahvaltı ve hıdırellez eğlenceleri yle birlikte El Sanatları Kursu Sergisi D.K.D.(Düşün,Konuş,Dinle) kursu Sertifika Töreni ni gerçekleştirdi. ANKARA - Engellilerin toplumsal yas ama katılabilmelerinin sag lanması amacıyla yürütülen ''Eris ilebilirlik Destek Projesi'' kapsamında bu yıl 29 il, ''engelsiz'' hale getirilecek. Türkiye'de engellilere yönelik çeşitli hizmetler gerçekleştiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu yıl da engellilere yönelik planlanan hedefler için yoğun çalışmalar yürütüyor. Engellilerin haklarının gelis mesi ve izlenmesine yönelik çalışmalar yürütecek olan Bakanlık, engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etme, insanlık onurlarına saygıyı güçlendirme amacını taşıyan ve Türkiye'nin taraf olduğu ''Engellilerin Haklarına İlisķin So zles me''nin uygulanması ve izlenmesini tes vik etmek için 9 yıllık bir planlama oluşturacak. Kamu ve sivil toplum dahil olmak u zere toplumun tu m taraflarınca engellilerin insan haklarının korunması ve gelisţirilmesine yo nelik Engellilerin Haklarına I lisķin So zles menin uygulanmasının tes viki için farkındalık ve bilgilendirme c alıs maları yapılacak. Kendilerine tanınan indirim hakkından yararlanan engelliler ic in engelli kartı basımı ve dagĭtımı MANİSA - TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı ve Manisa Milletvekili Recai Berber, okullarda sütten sonra kuru üzümün dağıtılmasına, eğitim öğretim döneminin bitimine 3 hafta kala başlanacağını bildirdi. Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki Tariş tesislerinde "okul üzümleri" için yoğun çalışma sürdürülüyor. Öğrenciler için 25'er gramlık paketler halinde hazırlanan kuru üzümler, projenin uygulanacağı pilot illere gönderiliyor. Recai Berber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Okul Üzümü Projesi" için uzun süre çalışma yürüttüklerini vurgulayarak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Manisa'yı ziyaretinde müjdeli haberi Manisalılara verdiğini, sonrasında okullarda kuru üzüm dağıtılmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararı alındığını ve bunun Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlattı. Okullarda dağıtılması planlanan üzümlerin Tariş'in Alaşehir ilçesindeki tesislerinde hazırlandığını dile getiren Berber, "Bakanlar Kurulu kararına göre her yıl 60 bin ton kadar üzüm, öğrencilere rekoltenin durumuna ve ihtiyaca göre 'okul üzümü projesi' kapsamında dağıtılacak" diye konuştu. Berber, hazırlıklarda son aşamaya gelindiğini anlatarak, " eğitim yılının son 3 haftasında bin 200 ton kuru üzüm, önümüzdeki günlerde pilot bölge olarak seçilen belli illerde dağıtılacak" ifadelerini kullandı. Üzümün enerji kaynağı olarak doğrudan beynin yakıtı olan glikozu belli oranda vermek suretiyle zeka ve hafıza gelişimini sağladığına işaret eden Berber, İngiltere'deki Etkinliğe başta dernek üyeleri olmak üzere bazı sivil toplum kuruluşu başkan ve yöneticileri ile pek çok konuk da katıldı. Konuklar arasında Yenimahalle Halk Eğitim Müdür Yardımcısı Aynur Coşaralp, Yenimahalle Belediyesi Meclis üyeleri Songül Söğüt ve Hüseyin Kaya, Yenimahalle Kaymakamı Mustafa Dündar ın eşi Filiz Dündar, MESEV Başkanı Keriman Gözalan, Uluslararası Meslek Enstitüsü ve Kariyer Merkezinden Özge Ünlü, Karadenizliler Batıkent Kültür Turizm Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Işık ile bazı yönetim kurulu üyeleri, ünlü ressam Işık Çuhacıoğlu, TV sunucusu ve gazeteci Saadet Şen Öner ve şu an hatırlayamadığımız bazı isimler yer aldı. Önce Kurs Öğretmeni Leman Çapraz ın gayretiyle düzenlenen El Sanatları Kurs Sergisi törenle açıldı. Törene başlarken, Dernek Başkanı İnsaf Kılıç açılış konuşması yaptı ve tüm katılımcılara teşekkür etti. Yenimahalle Halk Eğitim Müdür yapılacak, engelli kimlik kartı sayısını artırmaya yo nelik c alıs malar gerçekleştirilecek. Engelli bakım ve rehabilitasyon hizmeti sunan kurulusļarda bakım hizmetinin kalitesi ile hizmet alan ve hizmet veren memnuniyetinin arttırılması, bakım hizmetlerinde standardizasyon sağlanacak. Engellilere yönelik bakım, koruma ve rehabilitasyon hizmetlerinde etkinligĭ artırmayı hedefleyen Bakanlık, artan talepleri kars ılamak u zere yeni kurulusļarı da hizmete ac acak. Evde bakım destek hizmeti alan engelli sayısının hizmet alımı yoluyla artırılması da planlar arasında yer alıyor. Bakanlıkça engellilerin toplumsal yas ama katılabilmelerinin sag lanması ic in yerles im yerlerindeki pilot c alıs malar desteklenerek eris ilebilirlik sag lanacak. ''Eris ilebilirlik Destek Projesi'' (ERDEP) ile yerel kos ullara go re belirlenen pilot alanlarda, kamu tarafından yogŭn kullanılan sag lık yapıları, egĭtim yapıları, ibadethaneler gibi binalar; kaldırımlar, yaya gec itleri, alt ve u st gec itler, bilgilendirme donanımları, kent mobilyaları, rekreatif donanımlar, c ocuk oyun alanları, genel kullanıma Yardımcısı Aynur Coşaralp ise yaptığı konuşmada meslekî beceri kursları ve yararları üzerinde durdu. Ardından kahvaltıya geçildi. Bu sırada ses sanatçısı İlayda Aydoğdu, bazı şarkıları seslendirdi ve konuklar da şarkıların çoğunda hem alkış tuttu, hem de sanatçıya eşlik etiller. Anadolu Kadın Kültürünü Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Refiye Cengiz, başka bir program nedeniyle ayrılmadan önce kısa bir konuşma yaparak, AGİKAD yönetimine etkinlik için teşekkür etti. Şair Gülderen Yetim, Av.Şükran Kitiş ve yazarımız İsmail Kara şiirlerinden okudular. D.K.D. kurslarına katılan kursiyerlere kurs hocası Aytekin Erdoğan önderliğinde sertifikaları törenle verildi. Konuklar arasında yer alan TV sunucusu, gazeteci Saadet Şen Öner, dış ülkelere yaptığı gezilerden söz etti ve oralardaki kadın yaşamı ve diğer izlenimleri üzerinde durdu. Toplantı, ilgi nedeniyle belirlenen saatden daha uzun sürdü. Bakanlık, Engelsiz iller için destek sağlayacak ac ık tuvaletler, ac ık otoparklar, toplu tas ıma durakları, istasyonlar, iskeleler, o ren yerleri ile yerel kos ullara o zgu digĕr kullanımlar gibi ac ık alan bilesȩnlerinin engelsiz hale getirilmesi hedefleniyor. 29 ilde uygulanması planlanan proje kapsamında iller izlenecek, denetlenecek. Projeyle yerel yönetimlerden gelecek projeler de desteklenecek. Bakanlığın, yerel dinamikleri harekete gec irerek, engelliligĭn o nlenmesine katkıda bulunmak ve toplumda farkındalık yaratmak için yürütülen bir diğer çalışma ise Engelliler Destek Programı (EDES). EDES, bu yıl da Batı Karadeniz Bo lgesi ile Iċ Anadolu Bo lgesi'nde yer alan Bartın, Bolu, Du zce, Karabu k, Kastamonu, Sinop, Zonguldak ile C ankırı, Kırıkkale, Kırsȩhir ve Nevsȩhir olmak üzere 11 ilde uygulanacak. Türk İşaret Dili Projesi'ni gerçekleştirmeyi hedefleyen Bakanlık, bu kapsamda Türk işaret dilinin oluşturulması, veri bankası, Türk İşaret Dili kitabı, gramer kitabı ve sözlüğün hazırlanması için çalışmalar yürütecek. Okul üzümü nün dağıtımı başlıyor okullarda da Türk üzümünün dağıtıldığını söyledi. Berber, sözlerini şöyle sürdürdü: "Manisa'nın üzümünü küçük paketler halinde kendi ülkelerinde öğrencilere dağıtıyorlar. Öğrenciler için faydalı olan bu üzümü, okullarda dağıtarak, üzümün ülkemizde çok daha fazla tanınıp, tüketilmesine ve gelişimine katkı sağlayacağına inanıyoruz." Projenin özellikle Sultaniye cinsi üzümün geleceği adına çok önemli olduğunu dile getiren Berber, projeyle üzüm piyasasındaki dengenin de sağlanacağını belirtti. Geçmişte arz talep dengesinde bazı sıkıntıların yaşandığına dikkati çeken Berber, rekoltenin ve ihracatın çok fazla olduğu yıllarda üreticinin beklediği ölçüde gelir elde edilemediğini vurguladı. Yüksek ihracatla gelirin aynı oranda yükselmediğini, hatta çok fazla üretim olduğu yıllarda düştüğünü kaydeden Berber, sözlerini şöyle tamamladı: "Mesela geçtiğimiz 2013 yılı sezonunda yaptığımız ihracatta ciddi anlamda gelir elde etmiştik. Çünkü ihracatta ortalama fiyatlar yaklaşık 2 bin 500 ile 2 bin 800 dolar seviyelerine kadar çıkmıştı ama bu yıl bin 800 dolara kadar düştü. Bu da aşağı yukarı yüzde 30 daha düşük fiyatla satmayı gerektiriyor. Halbuki biz okul üzümü olarak aldığımız ve dağıttığımız üzüm miktarıyla rekoltenin fazla olduğu yıllarda özellikle fiyatın bu kadar düşmesini de engellemiş olacağız. Türkiye'nin ihracat geliri de hiç değişmemiş hatta belki de artmış olacak. Bu proje aynı zamanda piyasanın kuru üzüm konusunda regülasyonunu sağlayacak." fkoru@gmail.com Darbeler ve bizim hâl-i pürmelalimiz fkoru@htgazete.com.tr BAZILARI Ama 12 Eylül ün bir gün öncesi? diye itiraz ediyorlar; darbeye gidilen günlerdeki ülke şartlarını hatırlamamızı bekleyerek... Önce Ertuğrul Özkök tü çıkışı yapan, dün Hıncal Uluç ona katıldı. Doğrudur. 12 Eylül (1980) darbesine Türkiye kanlı bir ortamda gitti. Sağdan ve soldan 5 bine yakın insanımızı anarşiye kurban verdik. Ölenlerin çoğu heyecanlı gençlerdi. Bu sebeple, darbe olduğu gün, terörün en fazla vurduğu illerde yaşayanlar, çocukları üniversitelerde okuyanlar, uzun bir Ohhh çekmişlerdir. Hafızamızı yokladığımızda, o günlerin boğucu havasını hatırlamamak mümkün değil. Ancak hafıza tehlikeli bir bilgi deposudur; bir şeyi hatırlattığında, onun çağrışımları da Ben buradayım diye kendilerini zorlamaya başlar. Sadece dün burada verdiğim örnekleri hatırlamakla kalmazsınız, hafızanızın iyice gerilerine ittiğiniz başka önemli ayrıntılar da kendilerini belli ederler... Mesela, görevi gelişmelerden haberdar etmek olan gazetelerin ve okurlarını aydınlatmaları beklenen yazarların, darbeye doğru yol alınan günlerde takındıkları tavır... O tavır hafızanızdan canlanıp geldiğinde, o günlerde basın şimdilerde medya denilen mesleğin mensuplarının sicil kaydına da ulaşmış olursunuz. Pek de parlak sayılmayacak sicil kaydına... Yalnızca 12 Eylül darbesi öncesinde değil, 27 Mayıs tan (1960) 28 Şubat a (1997) uzanan Türkiye nin darbeler tarihinin her dönemeç noktasında, demokratik sisteme ara verme niyeti taşıyanların en güvendikleri hep basın olmuştur. Darbe öncesinde zaten karışık olan ortamı daha da karışık göstermek, sivil yönetimleri aşağılayıp gözden düşürmek, darbe olduğunda milletin rahat nefes alıp vermeye başladığına dair haber ve yorumlarla yapılana meşruiyet kazandırmak ve darbeden sonra uzun bir süre daha yapılanlara kalıcılık kazandırmaya yarayacak malzemeler sunmak... Basın propaganda anlamına gelen bu işlevi layıkıyla yerine getirmiştir her darbe döneminde... Ülkenin sivil yöneticilerine karşı kaplan pençesiyle hırçınlaşan basın, darbe dönemlerinde askerler ve onlarla birlikte hareket eden siviller karşısında kedi patisi yumuşaklığıyla hareket etmiştir. Madem hafızamızı imdada çağırdık ve geçmişte yaşananları hatırlamaya başladık, o dönemlerde karşımıza çıkan örnekleri daha yakın geçmişin ve günümüzün olaylarına da uygulayabiliriz. İbretlik bir dönem olduğu için 2007 dolaylarında yaşadıklarımıza sözgelimi nin önemi, 11. Cumhurbaşkanı nın seçileceği yıl olmasıdır. İktidarını sağlamlaştıran AK Parti nin, daha önce benzer dönemlerde yaşandığı gibi dışarıdan telkinlerle adayını belirlemeyeceği anlaşılınca, medya sazı eline aldı. Hukuku eğilip bükülebilen bir alet gibi gören bazılarının gündeme soktuğu, etkili olabilmesi için Genelkurmay ın e-muhtıra yayınlaması ve Anayasa Mahkemesi nin onaylaması gerekmiş 367 safsatası medya ürünüdür. Medyadan destek bulamasaydı deli saçması muamelesi görecek 367 garabeti, o destek yüzünden Genelkurmay ve Anayasa Mahkemesi ni yanlışa sürüklemiştir... Aynı durum sonradan iki kez daha tekrarlandı: Biri, türban yasağını yasayla sona erdirme girişiminde atılan 411 el kaosa kalktı manşeti, diğeri de medyada yazılıp çizilenleri iddianame haline getiren Cumhuriyet Başsavcısı nın AK Parti yi kapatma davası açması sürecinde yapılan yayınlar... Hafızam, 367, 411 el ve kapatma davasıyla ilgili haber ve yorumlardan hareketle, 27 Mayıs tan 28 Şubat a kadar uzanan darbeler tarihimiz in her döneminde yaşananları hatırlattı bana. Bereket, askerler o günlerde fazla gaza gelmediler. 13 Mayıs 2015/ HABER TÜRK Barajlardaki doluluk oranları artıyor ANKARA - İçme suyu amaçlı barajlarda, İstanbul'da yüzde 94,9, Ankara'da yüzde 36,5, İzmir'de yüzde 91 ve Bursa'da yüzde 98,5 doluluk oranına ulaşıldı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1 Ekim Mayıs 2015 arasında, Türkiye genelinde kümülatif yağış ortalamasında, uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 9,4 ve 2014 yılına göre de yüzde 51 oranında artış yaşandı. Bu yağışlara karşın İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'daki içme suyu amaçlı barajların mevcut hacimleri, toplam aktif hacimlerinin altında seviyelerde kaldı. İçme suyu amaçlı barajlarda, İstanbul'dakilerin 877, Ankara'dakilerin bin 392,7, İzmir'dekilerin 298,8 ve Bursa'dakilerin 65,1 hektometreküp toplam aktif hacmi bulunurken, bu yıl İstanbul'da 831,9, Ankara'da 508,9, İzmir'de 271,9 ve Bursa'da 64,2 hektometreküp aktif hacme ulaşıldı. İçme suyu barajlarında bu dönemde, İstanbul'da yüzde 94,9, Ankara'da yüzde 36,5, İzmir'de yüzde 91 ve Bursa'da yüzde 98,5 doluluk oranı gözlendi. Doluluk oranı, işletmede olan 98 enerji amaçlı barajda yüzde 72,4'e, 216 sulama amaçlı barajda da yüzde 71,8'e yükseldi. Diğer taraftan işletmede olan 300 depolama tesisinde de göller hariç doluluk oranı yüzde 72,4'e çıktı.

4 414 Mayıs 2015 Perşembe ANKARA Osmangazi Mahalle Konağı ve Akşemsettin Parkı nın açılış törenine Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Adem Ceylan, bazı Belediye Meclis Üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Mahalle Konağı nın yapımından dolayı Başkan Ak a şükranlarını sunan Osmangazi Mahallesi Muhtarı Mustafa Binbir, Sayın Başkanımıza mahallemize yaptığı diğer tüm hizmetler için de huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum dedi. Mahalle konaklarının mahalle kültürünü ayakta tutup komşuluk ilişkilerini güçlendirdiğini ifade eden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Biz göreve geldiğimizde Keçiören in kuzey bölgesi hizmete açtı. Biz bu unutulmuşluğu gidermek için yatırımlarımızı çoğalttık. İlk önce Osmangazi Parkını ele aldık, atıl durumda olan ve insanların geçmekten korktuğu bu parkı değiştirip herkesin kullanımına sunduk. Tek parça 24 dönümlük bu park aynı zamanda Keçiören in en büyük parkıdır. Osmangazi Mahalle Konağımızı da dernek başkanlarıyla istişare ederek yaptık. Böylece mahalle ile belediyenin el ele verdiği güzel bir tesisi mahallemize kazandırdık. Ak, parkın yanındaki halı sahaya da dikkat çekti ve çocukların oyun oynayacakları alanları artırdıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; Ne söz verdiysek, mahalle ve bölgemizde ihtiyaç ne ise onu yapıyoruz. Uyanış ve Bademlik Mahallelerinin de yararlanacağı ve her Keçiörenli ye hizmet edecek bu mahalle konağı içerisinde taziyeler, nişanlar, kınalar yapılabildiği gibi eğitim amaçlı seminerler, paneller de yapılabiliyor. Gerek çocuklarımızın, gerek hanımlarımızın, gerekse beylerin yararlı bilgileri alabildiği bir programlar dizisi de olacak burada. Dolayısıyla çok amaçlı bir yerin sahibi olmuş oldunuz. Başkan Ak göreve geldiklerinde altyapı ve sosyal yaşam alanları olmak üzere iki temel eksikliğin olduğunun altını çizerek Altyapıda büyük Kadınlar Hentbol Süper Ligi nde Yenimahalle Belediyesi, play-off yarı final mücadelesinde Ardeşen GSK yı evinde yenerek seride durumu 3-0 yaptı ve finale yükseldi. Süper Kupa ve Spor Toto Türkiye Kupası nı kazanan Başkent temsilcisinin hedefi, Lig şampiyonluğunu kazanarak üçlemeyi tamamlamak. THF Spor Salonu nda gerçekleşen mücadeleyi, İbrahim Özdeniz ve Kürşad Erdoğan yönetti. Karşılaşmaya, Tatalovic, Chumak, Esra, Yeliz, Duygu, Marina ve Lenche ile başlayan Yenimahalle güçlü Rize temsilcisi karşısında sonuca zorlanmadan gitti. Karşılaşmayı, serinin diğer maçlarında olduğu gibi rahat götüren Mavi Beyazlılar, ilk yarıyı önde kapatarak devreye moralli girdi. İkinci devrenin başlamasıyla beraber baskıyı artıran Yenimahalle, sürpriz yapmadı ve baştan sona önde götürdüğü karşılaşmayı kazanmasını bildi. Play-off ların başlamasıyla beraber vites yükselten Dmitrovic attığı 10 golle yine maçın yıldızı olurken, Kaptan Yeliz ise bulduğu 6 gol ve yaptığı şık asistlerle oyuna ağırlığını koymasını bildi. Ardeşen karşısında oyuncularından üstün performans aldıklarını belirten teknik direktör Serdar Eler, 5 li seri üzerinden oynanan yarı final mücadelesini biz tek maç olarak gördük. Her maça aynı konsantre ve aynı istekle çıkarak işi şansa bırakmadık ve şampiyonluğu ne kadar istediğimizi herkese gösterdik. Rakibimiz Ardeşen i verdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyorum dedi. Ayrıca Ankara nın şampiyonluk hasretine son vermek istediklerine de değinen Eler Geçen yılı telafi etmek istiyoruz. Süper Kupa ve Türkiye Kupası zaferleriyle Ankara nın kupa hasretine bir nebze de olsa son verdik. Bizim için esas hedef, lig şampiyonluğunu kazanarak bu zaferleri taçlandırmaktır. eksiklik vardı, çekişmeler ve iş birliği eksiklikleri bu hizmeti aksatmıştı. Biz iş birliği ve koordinasyon yaparak en fazla yatırım alan ilçe belediyesi olduk. Sosyal yaşam alanlarındaki eksikliği de gidererek 5 mahalle konağı ile Pazar yerlerini aktifleştiren Zümrüt Yaşam Alanları yaptık. 2 Zümrüt Yaşam Alanını daha Keçiören e kazandıracağız. dedi. Göreve geldiklerinde 25 yıllık bir düğün salonu olduğunu söyleyen Başkan Ak, Şimdi 5 düğün salonunda vatandaş neredeyse bedavaya düğünlerini yapıyor dedi. Başkan Mustafa Ak, düğün salonlarının çevre ilçelerden de talep gördüğünü belirterek Önceliğimiz Keçiörenli olacak dedi ve sözlerini İnsan odaklı hizmeti esas aldık, Keçiören i yaşanabilir bir şehir yapmak için çalışıyoruz diyerek noktaladı. Kürsüye çıkan AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Adem Ceylan ise Ak belediyeciliğin Keçiören Belediyesi Osmangazi Mahalle Konağı ve Akşemsettin Parkı nı da vatandaşın hizmetine sundu. Keçiören de park ve konak açılışı Yenimahalle finale yükseldi Keçiören e çok şey kazandırdığını belirterek İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanın istifade edeceği her yatırımı birlikle beraberlikle AK Parti yapar dedi. Osmangazi Mahalle Muhtarı Mustafa Binbir hizmetlerinden ötürü Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak a teşekkür plaketi takdim etti. Oturum alanı 180 m², kullanım alanı ise 445 m² olan Osmangazi Mahalle Konağı 3 katlı olarak vatandaşın mevlit, nişan, toplantı, sergi gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hizmete sunuldu. Hizmete açılan 2 bin 600 metrekarelik alana kurulu Akşemsettin Parkı içerisinde ise fitness aletleri, çocuk oyun alanları, zemini sentetik çim 75 metrelik koşu yolu, futbol sahası, 3 kamelya ve 10 piknik masası, 8 bank bulunuyor. LED aydınlatma, havuz ve futbol sahasının da yer aldığı Akşemsettin Parkı ve Osmangazi Mahalle Konağı birlikte kesilen kurdela ile hizmete açıldı. ASO 1.Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya: Başkan Yaşar, BAGİAD lı iş adamlarıyla bir araya geldi Batı Ankara Girişimci ve Sanayici İş Adamları Derneği nin (BAGİAD), Kredi Garanti Fonu (KGF) ve Avrupa Türk İşadamları Dernekleri Federasyonu nun (TUBEP) destekleriyle düzenlediği, Hibe Kaynaklar, Kolay Finansmana Erişim ve Kredi Garanti Fonu Destekleri konulu toplantı, Gimat Otel de gerçekleşti. ŞENOL GÜNÜÇ- BAGİAD Başkanı Bahri Küpeli nin ev sahipliği yaptığı toplantıya Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ın yanı sıra KGF Genel Müdürü Hikmet Kurnaz, İÇASİFED Başkanı Mehmet Akyürek başta olmak üzere çok sayıda sanayici ve işadamı katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren BAGİAD Genel Sekreteri Emre Aydın, dernekleri hakkında bilgiler vererek Derneğimiz ülkemizin güncel sorunlarını, bu sorunların KOBİ lerin hem teknik hem de yatırımsal hamlelerine etkilerini takip eden, bu konuda bilgilendirme yapmayı ve hem üyelerine hem de Ankara sanayisine faydalı olmayı amaç edinmiştir dedi. Uygulanan teşvik sistemlerini eleştiren Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Yüce Allah bazı ülkelere yer altı kaynakları vermiş ama bize de güzel bir coğrafya vermiş. Teşvikler yanlış veriliyor. Tarlaya teşvik veriyoruz ama tarla sahibi toprağını bırakmış gitmiş, Ankara da bilmem nerede. Dağa taşa teşvik veriliyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok. Üreticinin ürettiği ürüne teşvik vereceksin ki esas alnının terini döken güçlensin, daha çok üretsin. Yıllardır cumhuriyet hükümetleri doğuya, güneydoğuya teşvik veriyor. Sen orada barışı sağlayamazsan hiçbir teşvik amacına ulaşmaz, başka işlerde o teşviki kullanırlar. Doğuya, güneydoğuya giderseniz temeli atılıp bırakılmış, yarım kalmış fabrikalar görürüsünüz. En büyük yanlış, bölgesel OSB lerin kurulmaması ve sektörel bazda teşvik verilmemesidir dedi. Bu süreçte yerel yönetimlere de önemli görevler düştüğünü kaydeden Yaşar, Yerel yönetimlerin görevi sadece kaldırım yapmak, park yapmak, su getirmek değildir. Yerel yönetimler, ülkedeki istihdamı da geliştirmek, insanlara iş, aş verecek belli yatırımlara da katkı yapmak zorundadır. Burada da en önemli görev, Büyükşehir Belediyelerine düşmektedir. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olsam daha çok OSB kurulması için şehrime hizmet eder ve OSB lerin tüm altyapılarını ücretsiz yapardım. Çünkü benim kentimde yaşayan insanların refah içinde olması lazım dedi. Kaynakların doğru kullanılmasının önemine vurgu yapan Yaşar, Kaynakları yanlış kullanıyoruz. Altyapı çalışmalarını Türkiye de görüyorsunuz. Avrupa ülkelerinde bir yolda çalışma görür müsünüz veya bir su patlaması görür müsünüz? En verimsiz kaynağı altyapı çalışmalarına harcıyoruz. Bugün yol yapılıyor, 2 gün sonra tekrar bozuluyor. Dünyada kaynaklarını verimli kullanan devletler ayakta kalır. Bu ülke bizim. Bu ülkeye kim bir çivi çaktıysa Allah razı olsun ama gerçeği de görmek lazım. Türkiye nin üretmeden, kendi kaynaklarını doğru bir şekilde kullanmadan ayakta kalması mümkün değildir diye konuştu. Bankalar, sanayicilere psikolojik baskı uyguluyor almaya çalışıyor. derece üzmektedir dedi. ASO 1.Organize Sanayi Zamanından önce kredilerin Bankaların almış olduğu Bölgesi Yönetim Kurulu kapatılmasını istiyorlar, tahsis edilen kredileri don- bankacılık anlayışına ve yeni yanlış tutumları modern Klasik arabalar Başkanı Ahmet Kaya yaptığı yazılı açıklamada, duruyorlar, bir gece Türkiye nin ekonomik Yenimahalle'de Türkiye de bulunan içerisinde kredi faizlerini büyümesi ve politikasına bankaların reel sektörü zor yükseltiyorlar. ters olduğunu ifade eden HABER durumda bıraktığını ifade Sebebini anlamakta Başkan Kaya; En önemli MERKEZİederek, Reel sektör olarak güçlük çektiğimiz bu sorun bankaların şuan çok Klasik Arabalar, hemen her seçim döneminde yaşadığımız bir talih- sanayicilerimiz üretim yap- Bankaların daha fazla dene- Kongre ve Sanat davranışlar sebebiyle de serbest hareket etmesidir. Nazım Hikmet sizliği, seçimlere az bir makta zorluk yaşıyor. İhracat tim altında olması gerekiyor. Merkezi önünde zaman kala bu günlerde de yapmak için birçok konuda Sanayiciyle ilgili yapılacak görücüye çıktı. 1. yaşamaya başladık. mücadele veren, satışını işlemlerin hükümet tarafından denetlenerek bankalara Filmleri Festivali Uluslararası Aile Sanayici arkadaşlarımızla yaptığı ürünün tahsilâtını yaptığımız görüşmelerde yapmakta zorlanan sanayicilerimizi, bir de bankaların or. Bu tür ikazlar ve söylemlanan Klasik Arabalar sergisinin açılışını ikazlarda bulunması gerekiy- kapsamında hazır- özellikle son günlerde bankalardan son derece ticari teamüllere uymayan ve ler olmadığı için bankalar Yenimahalle Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Kartal, dertli olduklarını görüyoruz. Bankalar, sanayicilerimizi psikolojik baskı altına eski zamanlardaki tefeci mantığı gibi çalıştığını görmek sanayicileri son kendilerini kral ilan etmiş durumdalar. Astıkları astık kestikleri kestik gidiyorlar. Tabi bu durum büyüyen Türkiye nin ekonomisine zarar vermektedir. Güçlü ekonomisiyle büyüyen Türkiye de, bankaların reel sektöre uygulamış olduğu bu tavır hiç yakışmıyor. ünlü oyuncu Arda Esen ile birlikte yaptı. Sergi kapsamında yılları arasında Türk sinemalarında, dizilerde ve reklam filmlerinde yer alarak, gönüllerde taht kuran klasik araba modelleri sergileniyor. En yenisi 1976 model olan, 16 klasik otomobilin bulunduğu sergiye vatandaşlar da ilk günden yoğun ilgi gösterdi. Başkan Vekili Kartal Yenimahalle Belediyesi olarak, Başkentimize kazandırdığımız bu sanat merkezimizde her gün yeni bir kültür sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Klasik Sanayiciler olarak bankalardan beklentimiz reel sektör arabalar artık insanların trafikte görmediği, ancak bir ile bankaların iş birliği dönemin ihtişamını, zenginliğini yansıtan araçlar. içerisinde hareket etmesi Herkes için güzel bir nostalji olacağını düşünüyorum. yönündedir. Ancak Tüm başkentlileri bu sergimizi görmeye davet bankaların yanlış uygulamaları reel sektörün 1952 Model Willys Truck Jeep ten 1966 model ediyoruz'' dedi. büyümesini, ihracatımızın Chevrolet Apache ye, 1969 model İmpala dan 1976 artmasını model Ford Taunus a kadar birbirinden özel 16 otomobilin meraklılarının ilgisine sunulduğu sergi, 16 engellemektedir. dedi. Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.

5 ANKARA Etimesgut Belediyesi nin organisazyonuyla anneler, engelli evlatlarını 1 günlüğüne de olsa askere göndermenin gururunu yaşadılar. 14 Mayıs 2015 Perşembe5 Sincan da çöp ev temizliği Vatandaştan gelen yoğun şikayetleri değerlendiren Sincan Zabıtası, evlerinin çevresine atık malzeme toplayan vatandaşların bahçelerini temziledi. Engelsiz askerlik Etimesgut Belediyesi Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi Amfi Salon da gerçekleştirdiği etkinliğe ilgi büyük oldu. Programa, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel ve eşi İlknur Demirel, MHP Ankara milletvekili Mustafa Erdem, MHP Ankara milletvekili adayı Erkan Haberal, engelliler, aileleri ve 7 den 70 e yüzlerce Etimesgutlu katıldı. Engelliler Haftası nedeniyle 3. Hava İkmal Komutan lığında temsili askerlik yapacak 37 engelli asker için kına gecesi yapıldı. Askeri kıyafetlerle tam tekmil yerini alan engelli asker adayları, önce Ankara oyun havalarıyla bol bol eğlendiler. Daha sonra Ankara seymenleri eşliğinde engelli gençlerin kınaları Başkan Demirel tarafından yakıldı. Demirel, Maaşallah hepiniz çakı gibi asker olmuşunuz. Şimdiden hayırlı tezkereler diliyorum dedi. Başkan Demirel, engellilere yönelik birçok hizmet gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Ama bir hizmetimiz var ki Türkiye de ilk olacak. Etimesgut a Engelsiz Yaşam Merkezi inşa edeceğiz. İhale süreci tamamlandı. Bu merkezde engelli ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştıracak birçok donatı yer alacak diye konuştu. Programda, Etimesgut Belediye Meclisi nce belirlenen yılın annelerine çiçek ve para ödülü verildi. Yılın anneleri Meryem Ana Güney, Fatma Demir ve Nergis Uludağ a çiçek ve para ödülünü Başkan Demirel verdi. Demirel, tüm annelerin anneler gününü kutladı. Gecede Latif Doğan konser verdi. Sanatçı türküleriyle izleyicileri coşturdu. Demirel de amfi salonda vatandaşlarla birlikte halay çekti. Engellilere özel hizmetler Sincan Belediyesi, çöp ev operasyonu yaptı. Ulubatlı Hasan Mahallesindeki evlerinin bahçelerine kağıt ve hurda malzeme toplayan yerleri tespit eden ekipler, şikayetler üzerine duruma müdahale etti. Vatandaşa rahatsızlık veren evlerin temizliğini yapan Sincan Belediyesi Temizlik Ekipleri, 3 kamyon atık malzeme topladı. Yapılan temizlik operasyonunda, çöplerden toplanan hurda ve geri dönüşüm malzemeleri nedeniyle çöplüğe dönüşmüş evlerin çevresi temizlendi. Tespit edilen noktalarda adeta bir atık yığını ile karşılaşan Sincan Zabıtası, vatandaşa uyarılarda bulundu. 7 gün 24 saat hizmet verdiklerini belirten Sincan Zabıtası, Herhangi bri olumsuzlukla karşılaşan vatandaşlarımız bize numaralı telefondan ulaşabilir. dedi. Kötü kokudan dolayı camları açamadıklarını söyleyen vatandaşlar ise sokaklardan toplanan atıkların çevreye büyük bir koku yaydığını söyledi. Haşeratın da bundan dolayı arttığını belirten vatandaşlar, Sincan Belediyesi ekiplerine teşekkür ederek artık rahat bir nefes alacaklarını söyledi. Ulubatlı Hasan Mahallesi sakinlerinin şikayetleri üzerine harekete geçtiklerini belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; Bazı vatandaşlarımız evlerinin etrafına metal, cam, kağıt gibi hurda malzemeleri toplayarak etraftaki vatandaşlarıma rahatsızlık vermeye başlamış. Vatandaşımızın dilekçeleri üzerine bu noktaları belirleyerek Zabıta ve Temizlik Ekiplerimiz bu noktaların temizliğini yaptı. Vatandaşlarımıza da gerekli uyarılar yapıldı. Denetimlerimiz devam edecek. dedi. Hamamönü nde temizlik konulu etkinlik Etimesgut Belediyesi, engelli vatandaşlar ve ailelerine yönelik hizmetleriyle yüzleri güldürüyor. Sümer Ezgü, Hamamönü nde klip çekimi yaptı HABER MERKEZİ- Altındağ Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla Türkiye nin dikkatini çeken Hamamönü ve Hamamarkası bölgesi, filmlere ve kliplere mekan olmaya devam ediyor. Bu zamana kadar pek çok klip, dizi, fotoğraf ve televizyon programı çekimi için kullanılan bölge, Türk Halk Müziği nin sevilen ismi Sümer Ezgü nün klibine de ev sahipliği yaptı. Sümer Ezgü nün bir yıla sığdırdığı üçüncü albümü Hakiki Angara Havaları nın ilk klibi, Hüdayda isimli türküye Hamamönü nde çekildi. Erkan Nas ın yönetmenliğinde çekilen klipte Sümer Ezgü ye Ankara nın Seymenler i eşlik etti. Yaklaşık 12 saatte tamamlanan klip çekimi, vatandaşların da katılımıyla gerçekleşti. Ezgü Ankara türküsünün klibi Ankara da çekilir. Biz de Seymenlerimizle Ankara ya yakışır bir klip çektik. dedi. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, engellilerin önündeki engelleri kaldıran birçok hizmeti hayata geçirdiklerini söyledi. Engelli vatandaşlar ve aileleri için Engelsiz Yaşam Merkezi yapacaklarını vurgulayan Demirel, Bu projemiz Türkiye ye örnek olacak dedi. Yaptıkları hizmetler ve yatırımlarla engelliler ve ailelerinin rahat bir nefes aldığını ve sosyal hayata daha çok katıldıklarını ifade eden Demirel, Biz engellimizi ve ailelerini dört duvar arasından, evinden çıkardık. Bunu sözde değil hizmetlerimizle yaptık. Engelli Danışma Masamızı kurduk. Burada engellilerimize yönelik hizmetleri tek bir noktadan düzenli şekilde yürütüyoruz. Engellilerimizin ihtiyaç duyduğu akülü araba, tekerlekli sandalye gibi yaşamsal malzemeleri anında ulaştırıyoruz. Kültürel ve sanatsal birçok projemize engellilerimizi de dahil ettik. Engellilerimizle tiyatro ve sinema gösterileri, konserler, eğitim programları, seminerler gerçekleştiriyoruz diye konuştu. Fiziki çevre düzenlemeleriyle engellilerin ulaşımlarını da kolaylaştırdıklarını kaydeden Demirel, İlçemizde ikamet eden engelliler, belediyemizin yüzme havuzları ve spor merkezlerinden ücretsiz yararlanıyor. İhtiyaç sahibi engellilerimize yine belediye aşevimizden evlerine hergün sıcak yemek servisi yapıyoruz. Engellilerin yönetimde daha çok söz sahibi olmaları için Kent Konseyimiz bünyesinde Engelliler Meclisi ni kurduk. Engellileri Denizle Buluşturma Projesi kapsamında 2 bin engellimizi ve ailesi denizle buluşturduk. Bu yıl yine 114 engellimize 5 yıldızlı bir tesiste tatil yaptıracağız dedi. Başkan Demirel, Engelliler ve aileleri için Engelsiz Yaşam Merkezi yapacaklarını da hatırlatarak, Bu projemizi, Ankara nın en gözde semtlerinden birisi olan Bağlıca mızda kuracağız. Engellilerimiz ve yakınları için konaklama, eğitim ve rehabilite alanları ve çeşitli sosyal donatılar yer alacak. Bu merkez, Türkiye nin en kapsamlı merkezi olacak, örnek bir proje olacak. Projesini tamamladık, ihale süreci tamamlanmak üzere; en kısa sürede tamamlayarak hizmete açmayı hedefliyoruz şeklinde konuştu. Altındağ Belediyesi, çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Altındağ Belediyesi, daha sağlıklı bir çevre için emin adımlarla ilerlerken temizlik konusunda da yediden yetmişe tüm Altındağlıları bilgilendiriyor. Altındağ Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, Hamamönü nde Temiz Çevrem Temiz Altındağ konulu bir etkinlik düzenledi. Vatandaşları temizlik konusunda daha donanımlı bir hale getirmeyi amaçlayan etkinlikte Altındağ Belediyesi nin temizlik çalışmaları anlatıldı. Vatandaşlar, bu etkinlik sayesinde atıklar hakkında da önemli bilgiler elde etti. Pil ve ambalaj atıklarının atıldığı geri dönüşüm kutuları ile bitkisel atık yağlar için özel tasarlanan bidonları görme fırsatı bulan vatandaşlar, temizlik seferberliğinden oldukça memnun olduklarını dile getirdi. Vatandaşlara anlatılan bir diğer konusu ise çöplerin saatinde dışarı bırakılması oldu. Çevre temizliğinin ön plana çıktığı etkinlikte yaklaşık 5 bin broşür, temizlik gazetesi ve magnet dağıtıldı. Ayrıca, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki nin temizlik mektubu da vatandaşlarla paylaşıldı. Altındağ Belediyesi olarak temizliğe verdikleri önem hakkında konuşan Başkan Tiryaki, ilçeyi hep birlikte temizleyeceklerini ifade etti. Başkan Tiryaki, daha temiz bir Altındağ için gece gündüz çalıştıklarını belirtti ve ilçede her bir noktanın özenle temizlendiğine dikkati çekti. Temizlik konusunda toplumun daha bilinçli bir hale gelmesini isteyen Başkan Tiryaki, bu tür etkinliklerin çevre bilinci oluşturulması açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

6 6 ANKARA 14 Mayıs 2015 Perşembe Türk Sporu nun Altın Kalpleri Engelleri Sporla Aşıyor ödül töreni Ankara Palas Otel de gerçekleşti. Çubuklu öğrenciler Konya yolcusu Çubuk Belediyesi Çubuk Akademi den Konya ya Vuslat Yolculuğu gezisi ile Çubuklu öğrenciler Konya'ya gönderdi. Spora yatırım ödüllendirildi MURAT HAKKI SÖBÜTAY Bisiklet Parkı HABER MERKEZİ- Çankaya Belediyesi, yoğun kullanılan ve metro, otobüs durağı gibi toplu taşıma araçlarına yakın yerlerde bulunan parklara bisiklet parkı kuruyor. Yurtdışında şehir içi ulaşımda yaygın olarak kullanılan bisikletin Çankayalılar için de sağlıklı ve çevre dostu bir tercih olmasını hedefleyen Çankaya Belediyesi, ilk olarak Lozanpark ta iki noktaya koyduğu bisiklet parklarını yaygınlaştırıyor. Çayyolu Koru Mahallesi Metro çıkışında dört; Ümitköy Galleria Alışveriş Merkezi karşısındaki parka da bir bisiklet parkı kuran Çankaya Belediyesi, EEC15 sonunda çıkacak veriler ışığında yeni park alanlarının yerlerini de belirleyecek. Şimdilik her biri 10 bisiklet park etme kapasitesine sahip olan parkların sayısı ve kapasitesi, kullanım ve ihtiyaç doğrultusunda artırılacak. Amatör Sporcular ve Spor Adamları Derneği nce düzenlenen ve dünya şampiyonalarında ve olimpiyat oyunlarında başarılı olmuş zihinsel, bedensel, görme ve işitsel engelli sporcu ve spor kulüplerinin ödül aldığı geceye Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ak Parti Ankara Milletvekili adayı Ali İhsan Arslan, Mamak Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Demir, Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Ferhat Erdoğan, Ankara ASKF Başkanı Murat Kandazoğlu, Amatör Sporcular ve Spor Adamları Derneği Başkanı Ensar Kurt ve çok sayıda davetli katıldı. Törende Mamak Belediyesi nin Mamak ta açtığı spor yatırımlarına atıfta bulunularak, spora, sporcuya ve spor tesislerinde engelli vatandaşlara sunulan kolaylıktan dolayı dolayı Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül ödüle layık görüldü. Ödülü Akgül adına Başkan Yardımcısı Aydın Demir aldı. Engelli sporcuların başarılarıyla her zaman gurur duyduklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Çoğu insan yaşamı devam ettirmeyi, yaşamın gayesi sanıyor. Oysa yaşamın başka bir gayesi var. Birtakım şeyleri başarabilmek, bir misyon sahibi olmak, güzel şeyler yapabilmek. İşte sizler hayatın bir gayesi olduğunu ortaya koydunuz. Hem engelli halinizle hayatı katılarak hem de büyük işler başararak birçok kişiye örnek oluşturuyorsunuz diye konuştu. Geçmişte engellilerin eve mahkûm bir hayat sürdüğünü, bunun sadece engellilerden değil toplumsal alandan da kaynaklandığını ifade eden Akdoğan, engellilerin önündeki bütün bu duvarları yıktıklarını kaydetti. Törende daha sonra özel sporcu, bedensel engelli, görme engelli, işitme engelli kategorilerinde başarılı sporcuların yanı sıra Kadın Golbol Milli Takımına, Türkiye Futbol Federasyonuna, bazı kulüplere, yerel yöneticilere, sivil toplum örgütlerine ve medya kuruluşlarına ödül verildi. Mamak ta hayata geçirilen yatırımlarda yapılan bütün altyapı, çevre ve imar çalışmalarında öncelikli olarak engelli vatandaşların düşünüldüğünü kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Sosyal belediyecilik anlayışının bir gereği olarak, engelli vatandaşlarımız için yatırımlarımızda engellilerin hayatını kolaylaştırıyoruz. Yine bununla birlikte, engelli nakil hizmetiyle engelli vatandaşlarımıza tedavi için Başkent te bulunan çeşitli hastanelere ulaşım imkanı sağlıyoruz. Belediye olarak Türkiye de bir ilki gerçekleştirerek engellilerin kullandığı akülü araçlar için şarj istasyonu kurduk. Böylece engelli vatandaşlarımızın yolda kalma korkusu sona erdi. İşitme ve konuşma engeli bulunan vatandaşlarımızın belediye hizmetlerinden faydalanabilmesi için Engelsiz SMS hattı kurduk. Özellikle görme engelli vatandaşlarımızın daha rahat bir şekilde hareket etmesi için ana hizmet binamızın içerisini yürüme bantlarıyla döşedik. Engelli vatandaşlarımızın kullanabileceği şekilde tasarladığımız Kırım Sudak Kardeşlik parkımızı hizmete açtık. Engelli vatandaşlarımızın böylece hayatlarını bir nebze de olsa kolaylaştırmış oluyoruz dedi. Kazan'da anadil konferansı Kazan'da "Anadilin Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi" konulu konferans düzenlendi. Fatih Ortaokulu'nun düzenlediği, Kazan Belediyesi'nin desteklediği "Anadilin Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi" konulu konferans Efes Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi konferans salonunda yapıldı. Gazi Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahri Temizyürek'in anlatımıyla gerçekleşen konferansa Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Gevrek, Gazi Üniversitesi Kazan Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hakan Dilipak, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Adil Doğrusever, Fatih Ortaokulu Müdürü Cemil Aktaş, kurum amirleri, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı. "Değerler Yolculuğu" projesi kapsamında yapılan konferansta Türkçenin dünya dilleri arasında en zengin dil olduğunu söyleyen Doç. Dr. Fahri Temizyürek "Kelime hazinesi zengin olan bir dile sahip olmamıza rağmen günlük hayatımızda ortalama 3 ile 5 bin arası kelime kullanıyoruz. Halbuki Türkçede 200 bin kelimemiz var. Türkçeyi daraltarak sınırlı kelimeleri kullandığımızda karşıdaki insanlar tarafından anlaşılmama riski ile karşılaşıyoruz" dedi. Kelimeleri iyi kullandığımız zaman başarıya ulaşabileceğimizi belirten Temizyürek, "Kelimeleri ne kadar iyi kullanırsak kendimizi o kadar iyi ifade ederiz ve başarıya ulaşırız. Kelimeleri iyi kullanabilmek için de Türkçenin klasik olan kitaplarını okumalıyız. Unutmayalım ki kendi dilini bilmeyen bir insan başka bir dili öğrenemez" diye konuştu. Belediyeye teşekkür eden Kazan Kaymakamı Murat Duru, "Türkçemiz ana sütü gibi duru ana sütü gibi temiz ve bu temiz Türkçemizi en iyi şekilde kullanmak için ve Türkçemizi yabancı dil istilalarından kurtarmak için hocamızın anlattıklarına uymamız gerekiyor. Ayrıca bu konuda Belediyemize katkılarından ötürü çok teşekkür ediyorum" dedi. Program sonunda küçük bir konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Gevrek "Hocamız bugün bize Türkçemizin ne kadar güzel bir dil olduğunu anlattı. Bu güzel sunumundan dolayı Doç. Dr. Temizyürek'e çok teşekkür ediyorum" dedi. Çubuk Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından bir süre önce okullarında başarılı lise öğrencileri arasından seçilerek kurulan Çubuk Akademi eğitim ve öğretim çalışmalarını sürdürüyor. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Çubuk Akademi öğrencilerine yönelik eğitim ve kültür gezisi kapsamında hazırlanan Çubuk Akademi den Konya ya Vuslat Yolculuğu başladı. İlk defa yüksek hızlı trenle (YHT) seyahat etme fırsatı da bulan 100 öğrenci, 3 gün sürecek eğitim ve kültür gezisi boyunca çeşitli konferans ve etkinliklere de katılacaklar. Çubuk Akademi öğrencileri ilk olarak Çubuk Belediyesi ne ait otobüslerle Çubuk tan hızlı tren istasyonuna götürüldü. Buradan başlarında Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ahmet Karakuş ile birlikte İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen öğretmenleriyle YHT ye binen öğrenciler, Konya ya hareket etti. -Çubuk Akademi öğrencilerini Meram Belediye Başkanı Toru karşılayarak akşam yemeği ikram etti Çubuk Akademi öğrencileri Konya da Meram Belediye Başkanı Fatma Toru tarafından karşılandı. Çubuk Akademi öğrencileriyle bir süre sohbet eden Fatma Toru, artık kadınlarında güçlü bir şekilde her alanda yer almaya başladığını söyledi. Geçmişte eğitim ve öğretim alanında kızların yaşadığı sorunları hatırlatan Fatma Toru, bunların kıymetlerinin bilinmesini kaydederek, şunları söyledi: Bizlere açılmayan kapılar, özellikle kızlara açılmayan kapılar şuanda çok güçlü bir şekilde açılmış oldu. Bunun örneğinin biri de şuanda karşınızda. İnşallah sizlerin de bu başarıyı yakalaması ve belli statülere gelebilmesi için biz tüm çabayı sarf edeceğiz. Bizlere göre çok daha rahat bir ortamdasınız. Özgürlüklerin, temel hak ve hürriyetlerin çok daha rahat olduğu bir ortamdasınız. Daha sonra Çubuk Akademi Öğrencileri Selçuklu Müftülüğü Yunus Emre Kız Kuran Kursu na hareket etti. Burada öğrencilere yönelik, N. E. Ü. İlahiyat Fakültesi İslam ve Din Bilimleri bölümünden akademisyen ve yazar Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harmancı tarafından Muhtemel Menkıbeler isimli konferans verildi. Muhtemel Menkıbeler isimli seriyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2010 yılında Yılın Hikayecisi Ödülü nün sahibi olan Harmancı, konferansta insan eğitmenin, pişirmenin, insana şekil vermenin dünyanın en zor işi olduğunu söyledi. Konuşmasında Mevlana dan, Hacı Bayram dan ve Eşrefoğlu Abdullah Rumi den menkıbeler anlatan Harmancı, İnanan insanların yaptığı her şeyin gönülden gelerek yapması gerektiğini aktardı. Sancak ta asfalt döküm çalışmaları başlatıldı Çankaya Belediyesi ilçe genelinde tam kaplama asfalt çalışmalarına başladı. Tam kaplama asfalt hedefini bir önceki yıla göre iki kat artıran ve yıl içinde 130 bin ton asfalt çalışması yapmayı planlayan Çankaya Belediyesi, ilk çalışmayı Sancak Mahallesi nden başlattı. Bölgeleri gezerek tespit çalışmaları yapan Çankaya Belediyesi, vatandaşların talepleri doğrultusunda 59 mahalle ve 417 sokakta tam kaplama, yama ve nokta tamirat işlerini de koordineli biçimde yerine getiriyor. Belediye nin tam kaplama asfalt çalışmaları, İlkbahar, Yıldızevler, Hilal, Çayyolu ve Yaşamkent bölgelerinde devam edecek.

7 7 EKONOMİ 14 Mayıs 2015 Perşembe Türkiye otomotiv sanayisinde 2015 yılı ocak-nisan döneminde toplam üretim yüzde 28 artarak 455 bin seviyesinde gerçekleşti. Otomotiv sanayisinde üretim % 28 arttı İSTANBUL - Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) "2015 Nisan Ayı Üretim, İthalat, İhracat, Satış Değerlendirme Raporu"na göre, ocak-nisan döneminde geçen yılın ilk dört ayına kıyasla toplam üretim yüzde 28, otomobil üretimi yüzde 15 arttı. Bu dönemde, toplam üretim 455 bin, otomobil üretimi ise 266 bin düzeyinde gerçekleşti. Ticari araçlarda üretim bu dönemde, minibüste yüzde 166, kamyonette yüzde 46, büyük kamyonda yüzde 37, otobüste yüzde 19, küçük kamyonda yüzde 6 artarken, midibüste ise yüzde 4 azaldı. Bu dönemde, traktör üretimi yüzde 4 artışla 16 bin 731 oldu. İhrAcAT yüzde 17 ArTTı Ocak-nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 17, otomobil ihracatı ise yüzde 10 arttı. Bu dönemde toplam ihracat 335 bin, otomobil ihracatı ise 211 bin düzeyinde gerçekleşti. İlk dört ayda ticari araç ihracatı yüzde 33 artışla 124 bin düzeyinde kaydedildi. Traktör ihracatı da yüzde 1 artarak 4 bin 790 oldu. TIBBİ SARF MALZEME SATIN ALINACAKTIR NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ-ANKARA SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU 18 Kalem Tıbbi Sarf Malzeme Alımı alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Ülkü Mah. No: 5 Talatpaşa Bulvarı, Samanpazarı ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : numune06@gmail.com ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 18 Kalem, Mal Alımı, Tıbbi Sarf Malzeme Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Hastane Tıbbi Malzeme Ambarı. c) Teslim tarihleri : Son teslim tarihi olmak üzere, sözleşmenin imzalanmasını izleyen ilk işgününden itibaren, ilgili ambarın ihtiyaç durumuna göre partiler halinde teslimat yapılacaktır. Siparişlerin yazılı olması şartı aranmaz, telefon veya faks ile yapılan siparişler 5 (Beş) iş günü içerisinde sipariş veren ambara teslim edilecektir. Yüklenici, son teslim tarihinden en geç 20 gün öncesinde, ilgili ambar tarafından sipariş edilmeyen malların adlarını ve teslim edilmesi gereken miktarlarını yazılı olarak bildirmek zorundadır. Son teslim tarihinden 10 gün öncesine kadar siparişi verilmeyen malzemelerin teslim edilmesi Yüklenicinin sorumluluğundadır. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Satın Alma Birimi, A Blok, 1. Kat, Ülkü Mah., No: 5, Talatpaşa Bulvarı Samanpazarı-Altındağ/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 10 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a) Aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, d) Tıbbi cihaz üreticisi, OEM (Original Equipment Manafacturer Orijinal Malzeme Üreticisi) tarzı ürün ürettirmek suretiyle üretici niteliğini kazanmış ise bu üretime ilişkin sözleşme, e) Adayın veya isteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. NOT: Bu ihalede yeterlilik kriteri olarak istenilen TİTUBB Yetki ve TİTUBB Ürün belgelerini sunan istekliler için, yukarıda belirtilen belgeler aranmayacaktır Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: TİTUBB Ürün: T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tarihinde yayınlanan 2010/11 Sayılı Genelge gereği; ihale tarihi itibarı ile, istekliler Tıbbi Cihaz Yönetmeliği, Vücuda Yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ve Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği kapsamında teklif ettikleri ürünlerin TİTUBB da tedarikçi firma altında Sağlık Bakanlığı tarafından Resmi İlanlar Ağır TİcArİ ArAç pazarı yüzde 40 ArTış kaydetti Toplam pazar ocak-nisan döneminde, 2014 yılı aynı dönemine göre yüzde 56 genişleyerek 280 bine ulaştı. Bu dönemde otomobil pazarında satışlar yüzde 49 artarak 197 bine yükseldi. Ocak-nisan döneminde hafif ticari araç pazarı geçen yılın ilk dört ayına göre yüzde 86 artarak 68 bine çıktı ve toplam pazardaki artışa önemli destek sağladı. Ağır ticari araç pazarı bu dönemde yüzde 40 artış kaydederek 15 bin düzeyinde gerçekleşti. İnşaat sektöründeki gelişmelerin etkisiyle ilk dört ayda 2014 yılı aynı dönemine göre kamyon pazarı yüzde 47 artarak 13 bine yükselirken, otobüs pazarında ise yüzde 20 artışla 604 araç satıldı. Son 10 yıllık ortalamalara göre toplam pazar yüzde 37,4, otomobil pazarı yüzde 48,1, hafif ticari araç pazarı da yüzde 14,5 büyüme gösterdi. 10 yıllık ortalamalara göre kamyon pazarı yüzde 36,2 artarken, otobüs pazarı ise yüzde 11 düştü. kaydı olduğuna dair belge sunacaklardır. Belgelerin, hangi ihale sıra nolu kalemlere ait olduğu, istekliler tarafından belgenin üzerinde belirtilecektir. Tıbbi Cihaz Yönetmeliği, Vücuda Yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ve Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği kapsamı dışındaki ürünler teklif edilecekse, bu ürünlerin söz konusu yönetmeliklerin kapsamı dışında olduğuna dair üreticinin/ithalatçının KAPSAM DIŞI yazılı beyanı yeterli olacaktır. Teklif edilen ürünlerin, kapsam dışı olanlar hariç, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası na (TİTUBB) kayıt-bildirim işlemlerinin tamamlanmış olması yanı sıra ürünün T.C. Sosyal Güvenlik Kurumunun MEDULA sisteminde de kayıtlı bulunmalı, TİTUBB bilgileri teknik şartname ve SGK geri ödeme kuralları ile uyumlu olmalıdır Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: TİTUBB Yetki: T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tarihinde yayınlanan 2010/11 Sayılı Genelge gereği; ihale tarihi itibarı ile, istekliler teklif dosyalarında T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası na (TİTUBB) kayıtlı olduklarına dair belge sunacaklardır. İsteklinin, teklif edilen ürünün imalatçı veya ithalatçısı (tedarikçi firma) olmadığı durumlarda, ürünün tedarikçi firmasının bayii olduğuna dair TİTUBB kaydı sunulması zorunludur Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: Numune Teslim Belgesi: Teklif edilen ürünü temsil edecek nitelikte ve miktarda numune, ihale gün ve saatinden önce Hastane Stok Takip Birimi'ne (B Blok -1. Kat) "Numune Teslim Belgesi" (İhale dokümanı kapsamında örneği verilen bu belge önceden istekli tarafından hazırlanacak ve numune teslimi esnasında İdare personeli tarafından kontrol edilerek karşılıklı imzalanacaktır.) karşılığı teslim edilecek ve bu belge teklif dosyasında sunulacaktır. Getirilen numunelerin üzerine, numunelerin hangi ihale sıra nolu kaleme ait olduğuna dair bilgi istekli tarafından yazılacaktır. Numune teslim etmeyen isteklilerin, numune vermedikleri kalem/kalemler için verdikleri teklifler değerlendirme dışı bırakılacaktır. Katalog ve/veya broşür gibi tanıtıcı belgeler, numune olarak değerlendirilmeyecektir. Her kalem için ayrı numune örneği verilecek, ortak numune örneği kabul edilmeyecektir. Numune örneği teslim edilen ihale kalemlerinin teknik şartnamesinde bilgi ve/veya belge istenilmişse, sözkonusu bilgi ve/veya belgeler numune örneği ile birlikte teslim edilecektir. Aksi durumda, numune örneğinin teknik şartnamesine uygun olmadığına karar verilecektir. İhale gün ve saatinden sonra, ihale teklif dosyalarında sunulan ihaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri tam ve geçerli olan isteklilerin teslim ettikleri numune örnekleri değerlendirmeye alınacaktır. Numunelerin değerlendirilmesinde, önce fiziksel nitelikler kontrol edilecektir. Fiziksel niteliklerinin tamamı (ambalajlama, son kullanma tarihi, etiketleme şekli, etiket bilgileri ve teknik şartnamede belirtilen özel fiziki şartlar ve belgeler) ihale dokümanında belirtilen hükümlere uygun bulunmazsa, malın numuneleri teknik muayeneye tabi tutulmadan reddedilecektir. Bu işlemlerden sonra alımın niteliğinin laboratuar muayenesi gerektirmesi halinde, numune örneklerinin İdaremizin laboratuarlarında laboratuar muayeneleri yapılacaktır. Alım niteliğine göre, numune örnekleri İdaremizdeki ilgili birimlerde (ameliyathane, klinik, poliklinik veya idari birimler) kullanım amacına uygun olarak teknik hususlara göre denenecektir. Teknik şartname hükümlerinin tamamını karşılamayan malların numuneleri reddedilecektir Ürün teknik şartnamesinde ürünle birlikte el aleti, kablo, cihaz vb. istenmesi durumunda, numune örneklerinin denenmesi için gerekli cihaz ve diğer malzemeler istekli tarafından bedelsiz olarak sağlanacaktır. Teslim edilecek ürünün, depoya teslim edildiği tarihte raf ömürlerinin en az üçte ikisi kalmış olmalıdır. Ürünler kolayca sayılabilecek, taşınabilecek ve depolanabilecek; ayrıca depolama koşullarına dayanaklı, sağlam ambalajlar içinde paketlenmiş olarak teslim edilmelidir. Ürün teknik şartnamesinde ürünle birlikte el aleti, kablo, cihaz vb. istenmesi ve/veya ürünün kullanılması için ilgili birimlere cihaz kurulması/ montaj edilmesinin gerekmesi durumunda, bunların tamamının teslimatı ve montajı ilk parti teslimattan önce tamamlanmalıdır. İhaleye teklif veren istekliler, teklif edecekleri ürünlere istinaden verdikleri numune örneklerini ve/veya numune örneklerinin denenmesi için gerekli cihaz ve diğer malzemelerini en geç; uhdesinde ihale kalmaları halinde, sözleşme süresinin bitiminden itibaren en geç 1 ay içinde, uhdesinde ihale kalmaması halinde, teklif ettiği kalemlere ilişkin sözleşmeler tamamlandıktan sonra en geç 1 ay içinde teslim alacaklardır. Bu süreler dolduktan sonra teslim alınmayan numunelerden dolayı Hastanemiz İdaresi sorumlu değildir. Numune örneğinin kullanılması durumunda, istekliye iade yapılamamaktadır Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu ihalede, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık tarafından tarihinde yayınlanan 2012/30 Genelgesi'ne göre; İhaleye teklif verecek olan isteklilerin "Kamu Kuruluşlarına veya Sağlık Hizmeti Sunan Özel Sağlık İşletmelerine, Satış Sonrası Teknik Servis ve Destek Gerektirmeyen Tıbbi Sarf ve Laboratuar Sarf Malzemeleri Satış İşleri"ne (C GRUBU Tıbbi Sarf Malzemeler) ait belgeleri iş deneyimi olarak sayılacaktır. Ayrıca, anılan genelgede belirtilen A ve B grubu işlere ait belgeler de kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1 (bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Satın Alma Birimi, A Blok, 1. Kat, Ülkü Mah., No: 5, Talatpaşa Bulvarı Samanpazarı-Altındağ/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Satın Alma Birimi, A Blok, 1. Kat, Ülkü Mah., No: 5, Talatpaşa Bulvarı Samanpazarı- Altındağ/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın (

8 814 Mayıs 2015 Perşembe Adana'da, yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi karpuzda bu yıl hasadın verimli geçmesi bekleniyor. EKONOMİ Adana da karpuz hasadı bu ay sonunda başlayacak ADANA - MUZAFFER ÇAĞLIYANER - Adana'da, yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi karpuzda bu yıl hasadın verimli geçmesi bekleniyor. Türkiye'de en erken karpuz hasadının yapıldığı Adana'da üreticiler, mayıs sonu itibarıyla tarlalara girmeye hazırlanıyor. Bu yıl yağış ve güneşten memnun kalan üreticiler, hasattan da umutlu. Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen AA muhabirine, Adana'nın, karpuz üretiminde önemli yere sahip olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de yılda ortalama 4 milyon ton karpuz üretimi gerçekleştiriliyor. Bunun yüzde 20'si yani 800 bin tonu Adana'da yetiştirilmekte. Ayrıca burası turfanda ürün yetiştirilen bölge. Türkiye'de Karpuzun ilk hasat edildiği yer Adana. Bu yıl da 800 bin ton karpuz hasat etmeyi umuyoruz" diye konuştu. Turfanda ilk karpuz hasadının mayıs sonunda, ikincisinin ağustos, eylülde yapılacağını aktaran Girmen, "İlk hasatla piyasada karpuz Kreş ve Gündüz Bakım Evi Binası Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : MİMAR SİNAN MAH. YAVUZ BULVARI BALLIBABA SOK. NO: 35 - PURSAKLAR / ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 ADET - Kreş ve Gündüz Bakım Evi Binası Yapım İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ada 8 Parsel PURSAKLAR/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 15 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 390 (ÜÇYÜZDOKSAN) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : MİMAR SİNAN MAH. YAVUZ BULVARI BALLIBABA SOK. NO:35 PURSAKLAR/ ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu işin yapılmasına ilişkin olarak ilgili mevzuatı gereği alınması zorunlu olan belge; YÜKLENİCİ İNŞAATA BAŞLAMADAN ÖNCE YAPI RUHSATINI VE İŞİN BİTİMİNDE YAPI KULLANMA İZİN BELGESİNİ (İSKAN) ALMAK ZORUNDADIR Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan fiyatı düşecek. Şu an piyasada karpuzun kilogramı 2,5 liradan başlayıp 5 liraya kadar satılıyor. Bu karpuzlar ithal. Yerli karpuzun piyasaya girmesiyle hem karpuzun fiyatı düşecek hem de vatandaş daha kaliteli karpuz yiyebilecek" dedi. İthAL karpuz piyasayi EtkİLEDİ Girmen, karpuzun, Adana ve yöre için önemli istihdam kaynağı da oluşturduğuna YAZILIM HİZMETİ ALINACAKTIR ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI VERİ VE FELAKET KURTARMA MERKEZİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No:5 Kat: YENİMAHALLE/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : bilgi.islem@ankara.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 36 Ay süre ile Veri ve Felaket Kurtarma Merkezi Hizmeti satın alınacaktır. Ayrıntılı bilgi İdari Şartnamenin ekinde yer almaktadır. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 36 (Otuz Altı) aydır. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Büyükşehir Belediyesi Emniyet Mahallesi Hipodrum Cad.No:5 Kat 7 İhale Salonu Yenimahalle/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak Resmi İlanlar BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR PURSAKLAR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ dikkati çekerek, şunları söyledi. "Bizi endişelendiren konu, yerli karpuz hasadı yaklaşmışken halen karpuz ithal edilmesi. Bu, hem bölgedeki istihdama olumsuz etki ediyor hem de üreticileri parasal anlamda olumsuz etkiliyor. Ayrıca yeterli denetim olmadığı için sağlık açısından da ciddi sorunlar yaşanabilir. Vatandaşlarımıza, mayıs sonunu bekleyip, Adana karpuzunu tüketmelerini tavsiye ediyoruz." bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Kalite ve standarda ilişkin belgeler: İstekliler, ISO Müşteri Memnuniyeti Sertifikasına sahip olmalı ve bu belgeleri teklif mektubu ekinde sunmalıdır Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: İstekliler, teklif edecekleri işle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde aşağıdaki konulardan en az birinde ilgili hizmeti gerçekleştirmiş olmalıdır ve bu durumu teklif dosyasında sunacağı belge ile belgelendirmelidir. - Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Veri ve Felaket Kurtarma Hizmeti işleri - Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Sunucu Barındırma Hizmeti işleri - Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Veri Depolama Hizmeti işleri - Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü MPLS- VPN Veri Hattı Hizmetleri 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Emniyet Mah. Hipodrom Cad. No:5 B Blok Kat:14 Yenimahalle/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Emniyet Mah. Hipodrom Cad. No:5 B Blok Kat:14 Yenimahalle/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle toplam bedel üzerinden götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: TARİH VE SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYINLANAN YAPIM İŞLERİNDE BENZER İŞ GRUPLARI TEBLİĞİN'DE YER ALAN BIII GRUBU İŞLER BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLE- CEKTİR. BU İHALE KAPSAMINDA TAMAMLAMA, ONARIM, SONDAJ, GÜÇLENDİRME, MONTAJ İŞLERİ V.B. YAPIM İŞLERİNE AİT İŞ DENEYİM BELGELERİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLMİYECEKTİR Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ VEYA MİMARLIK BÖLÜMÜ MEZUNU OLAN KİŞİLERİN DİPLOMALARI İHALE KONUSU İŞE DENK OLACAKTIR. MEZUNİYETTEN SONRA GEÇEN SÜRENİN 15 YILDAN FAZLASININ DEĞERLENDİRMEYE ALINABİLMESİ İÇİN, BAŞVURU VEYA TEKLİF KAPSAMINDA MEZUNİYET BELGESİ SAHİBİNE AİT YAPIM İŞİNE İLİŞKİN BİR İŞ DENEYİM BELGESİNİN SUNUL- MASI ZORUNLUDUR. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı MİMAR SİNAN MAH. YAVUZ BULVARI BALLIBABA SOK. NO:35 PURSAKLAR/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MİMAR SİNAN MAH. YAVUZ BULVARI BALLIBABA SOK. NO:35 PURSAKLAR/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Resmi İlanlar Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT 14 Mayıs 2015 Perşembe 9 KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com TÜRKİYE'DE HALK OYUNLARI KONUSUNDA YAPILAN İLK ÇALIŞMALAR-I İnsanların yeryüzünde varolduğu ve toplum halinde yaşamaya başladığı andan itibaren folklor olayları ve verileri de ortaya çıkmıştır. Önceleri insan ve toplumların yaşayışına hâkim olan halk kültürüne ve onun ürünlerine ilgisiz kalındı. Halk kültürü ürünlerine değer vererek bunların derlenmesi ve yazıya aktarılması konusundaki çalışmalar Batı'da 17. yüzyılda başlamıştır. Folklorun bir bilim olarak kabulü ile terim olarak ortaya atılması 1846 yılına rastlar. 19. yüzyılın sonlarında Batı'da folklor konusunda çok önemli çalışmalar yapıldı. Bizde ise folklor çalışmaları 1908 II. Meşrutiyetden sonra başladı. Kullanılan terim olarak değil, fakat folklorun tanımı, kapsamı, amacı ve yöntemi üzerinde durulan folklor mahiyetli ilk yazının Ziya Gökalp'e ait olduğunu biliyoruz. (1) Bu yazıda folklorun bir kadrosunu teşkil eden «Halk Oyunları (Dansları)» konusunda Türkiye'de yapılan ilk çalışmalardan söz edeceğim. Halk Oyunları Konusunda Yazılan İlk Yazı Türkiye'de halk oyunları konusunda ilk yazı 1900 yılında yayınlanmıştır. (2) Doktor Besim Ömer (Paşa) 1900 yılında (1316 H.) «Nev-sâl-i Afiyet» (Salnâme-i Tıbbî) adlı bir tıp yıllığı çıkarmıştır. Yıllığın 405. sayfasında başlayarak 419. sayfasında son bulan Dr. Rıza Tevfik [Bölükbaşı] imzasıyla yayınlanan Raks Memalik-i Osmaniyye'de «Raks ve Muhtelif Tarzları», başlığı altında yayımlanan yazı; halk oyunları konusunda yazılan ilk yazı olarak kabul edilir. Bugün bile çok önemli hususları muhtevi olan bu yazıya iki de resim eklenmiştir. Resmin birisi bir zeybek kılığını, diğeri iki çalgıcının iştirakiyle üç köylünün oyun oynarken yapılmış tablodan alman görüntüyü vermektedir. Rıza Tevfik'in bu yazısı aynen yeni harflerle «Raks Hakkında» adıyla yayımlanmıştır.(3) İlk Derlemeler: Folklor sahasında ilk derlemelerden sayılan İstanbul Belediye Konservatuarı'nca düzenlenen Halk Müziği Derleme Gezileri 1926'da yapıldı. Bu derleme gerisinin birincisi; 31 Temmuz 1926'da başlayarak devam edenini Yusuf Ziya Demircioğlu'nun başkanlığında, o zaman ki Darülelhan'ın Şark Musikisi Nazariyatı ve Tarihi muallimi Rauf Yekta Bey, Garb Musikisi Şubesi Koman muallimi Ekrem Besim Bey ve Dürrü Turan Bey'den meydana gelen bir araştırma heyeti gerçekleştirdi. (4) Bu ve bundan sonraki gezilerde halk oyunlarıyla, özellikle halk oyunları ve müzikleriyle ilgili derlemelerde bulunmaktadır. Bu gezilerde derlenen ezgiler 1938 yılında 15 defter olarak Ahmet Adnan Saygun tarafından yayımlanmıştır. (5) Ayrıca «Colombiya plâk şirketine tek ve çift taraflı olarak 134 türküden ibaret plâklar bastırılmıştır. Bunların 50 tanesi halay, bar, düğün ve oyun havası, 10 tanesi kahramanlık türküsü, 25 tanesi ağıt, âşıklama, destan ve uzunhava, 5 tanesi güreş havası, 44 tanesi oturarak ve dernek havasıdır.(6) Halk Oyunlarının Filmle Tespiti İstanbul Belediye Konservatuarının Anadolu'ya düzenlediği 4. derleme gezisi Doğu illerine yapıldı. Bu seyahatte; Mahmut Ragıp Gazimihâl, Abdulkadir İnan, Ferruh Arsunar ve Yusuf Ziya Demircioğlu vardır. Gezi 'da başladı. Sinop (buradaki derlemeye M. Şakir Ülkütaşır da katıldı), Trabzon, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan'da halk müziği ve halk oyunları derlemeleri yapıldı. Türkiye'de ilk defa halk oyunlarının filmle tespiti de bu gezide gerçekleştirildi. Ekibin İstanbul'da birlîkte götürdükleri bir sinema operatörü vasıtasıyla, Trabzon, Rize, Erzurum ve Erzincan halk oyunları filmle tespit edildi. (7) TRT'nin ilk defa folklor derleme gezisine çıkması, 1-15 Eylül 1967 tarihleri arasındadır. (8) TRT'nin bu derleme çalışmalarına ne kadar geç, iştirak ettiğini söylemeye lüzum görmüyorum. İlk Milletlerarası Halk Oyunları Festivali Türkiye'de ilk milletlerarası halk oyunları festivali, 1935 yılı Eylül ayının başında yapıldı. Beylerbeyi Sarayı'nda düzenlenen ve Balkan ülkeleri halk oyunları topluluklarının iştirak ettiği festivalin II.si yine İstanbul'da 1936 yılının Ağustos ayında yapıldı. Birinci festivale, Türk halk oyunları topluluklarının yanı sıra Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan halk oyunları ekipleri katıldı. (9) Halk oyunları ekiplerinin geniş çaplı bir gösteri organizasyonu Türk Milli Oyunlarını Derleme ve Yayma Derneği tarafından 1946 yılında Ankara' da gerçekleştirildi. (10) Yurtdışı Seyahatleri Dış ülkelerdeki milletlerarası festivallere Türk ekiplerinin katılması yıllarına rastlar. Muzaffer Sarıözen'in yöneticiliğinde İtalya ve İspanya'ya halk oyunları ekipleri gönderdi. (11) Türk- Halk Oyunlarını Yaşatma ve Yayma Tesisi Yapı ve Kredi Bankası 10. kuruluş yıldönümü münasebetiyle İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte Eylül 1954 tarihleri arasında İstanbul Açık Hava Tiyatrosu'nda «Halk Oyunları Müsabakaları» adı altında bir festival düzenlemiştir. Bu yarışmalara 22 ilden halk oyunları ekipleri katıldı ve çok büyük bir ilgi gördü. Bu ilgi sebebiyledir ki Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğü, TL'sı tahsis ederek merkezi İstanbul'da bulunan «Türk Halk Oyunlarını Yaşatma ve Yayma Tesisi» adı altında bir kuruluşun 1955 yılında tescilini yaptı. Bu tesise; Kâzım Taşkent, Kemâl Türkömer, Şevket Rado, Cevat Fehmi Başkut Ahmet Kutsi Tecer, Cevad Memduh Altar, Muzaffer Sarısözen, Nedim Akçer, Halil Bedii Yönetken kurucu olarak iştirak ettiler. Vedat Nedim Tör ise bir süre bu tesisin başkanlığını yaptı. (12) Bu tesis kurulduğu 10 yıl içinde halk oyunları bayramları ve araştırma gezileri düzenledi. Ancak 1964'den sonra bu tesisin neden çalışmalarına son verdiği bugün bile bilinmemektedir. Tesisin düzenlediği halk oyunları bayramları şunlardır: I. Halk Oyunları Bayramı: 1-7 Eylül 1955 II. Halk Oyunları Bayramı: Temmuz 1956 III. Halk Oyunları Bayramı: 27 Haziran-3 Temmuz 1959 ' ' IV. Halk Oyunları Bayramı: Temmuz 1960 V. Halk Oyunları Bayramı: Temmuz 1961 VI. Halk Oyunları Bayramı: 27 Temmuz-5 Ağustos 1962 VII.Halk Oyunları Bayramı: 3-8 Ağustos 1964 Bu tesisin, halk oyunları konusunda yaptığı olumlu çalışmalar, çektiği binlerce fotoğraf, flim ve teyple yaptığı tespitler inkâr edilemeyecek kadar değerlidir. Halk oyunları bayramlarında 600'e yakın halk dansı gösterilmiş ve yurdumuzda 1600'e yakın halk oyunlarını ve 400 kadar halk oyunlarının da Türkiye'de yaşadığı tespit edilmiştir. (13) Halk oyunlarının Türkiye'de yaygınlaşmasında, bazı gazete, dergi, banka ve bakanlıkların halk oyunları festivalleri, yarışmaları ve şenlikleri düzenlenmesinde Tesisin önemli ölçüde teşviki ve katkısı olmuştur. Soma mektupları kitap oluyor Türkiye'yi yasa boğan Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin çocuklarının, yakınlarının ve ülkenin dört bir yanından insanların yazdığı mektup ve şiirler kitapta toplanacak. İZMİR - Türkiye'yi yasa boğan Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin çocuklarının, yakınlarının ve ülkenin dört bir yanından insanların yazdığı mektup ve şiirler kitapta toplanacak. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden faciasının ardından, Türkiye'nin her köşesinden ilçeye gönderilen ya da madenci yakınları ile şehitliği ziyaret eden vatandaşlar tarafından mezarlara bırakılan mektup ve şiirler toplanarak biriktirilmeye başlandı. Soma Kaymakamı Bahattin Atçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzerinden bir yıl geçen Soma maden faciasının ardından devletin, bakanlıkların, vatandaşların, olayda hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının acılarını hafifletmek adına birçok çalışma yaptığını anlattı. Olayın ardından hem ailelerin hem de yurdun değişik yerlerinden birçok kişinin madenci şehitliğine gelerek duygularını, düşüncelerini kağıtlara döküp mezarların üzerine bıraktığını, bunları yağmurdan, güneşten zarar görmemesi adına toplattıklarını ve muhafaza ettiklerini dile getiren Atçı, kitap haline getirmek istedikleri şiir ve mektupları "Madenci Evi" ya da "Madenci Müzesi" gibi bir yerde sergileyeceklerini ifade etti. Atçı, şöyle konuştu: "Bizim arzumuz bir Madenci Evi veya Madenci Müzesi gibi bir yer teşkil edip, kaza sonrasında gerek mezarlıklara bırakılan, gerek gönderilen resim, mektup, şiir gibi materyalleri bütün vatandaşlarımızın ziyaretine açık tutmak. Elimizde bir veya iki kitap çıkaracak kadar malzeme var. Bunlar bir araya getirilebilir. Soma maden kazasında hayatını kaybedenler anısına yayınlanabilir. Onu tasnif edip kitap haline getirecek bir çalışma başlatmamız gerekiyor. Milli Eğitim Şube Müdürü arkadaşımızı görevlendirdik. Böyle bir çalışma yapıyor şu anda. Önümüzdeki günlerde bu netleşir." Soma'da kömür madenciliğinin 100 yıllık bir geçmişinin olduğunu, Osmanlı döneminden bu yana ilçede kömür üretiminin yapıldığını anlatan Atçı, o dönemde kullanılan bazı üretim araçlarının korunabildiğini belirtti. Geçmişe ait birçok maden fotoğrafının da bulunduğuna işaret eden Atçı, "Gençler bunları Atık mermer parçalarını mozaik tablolara dönüştürüyorlar AFYONKARAHİSAR - Afyonkarahisar'ın İscehisar ilçesinde, Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan mozaik kursuna katılan kadınlar, fabrikalardan atık malzeme olarak temin ettikleri mermerleri birer sanat eseri haline getiriyor. Türkiye'nin önemli mermer üretim merkezlerinden İscehisar'da yaklaşık 9 yıl önce Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde belirli periyotlarda mozaik kursu düzenlenmeye başlandı. Şimdiye kadar 4 kurs açılarak, atık mermerlerden mozaik eserler üretilip ülke ekonomisine kazandırılması sağlandı. Merkezde devam eden son kursta 26 kadın katılımcı, atık mermer parçalarını çeşitli ölçü ve şekillerde kesiyor. Daha önce hazırlanan portre ve manzara resimleri istenilen ebatlarda büyütülerek, parçalar mozaik şeklinde bunun üzerine tek tek tutkal yardımıyla yapıştırılıyor. Ebatlarına göre yapımı bir haftaya kadar tamamlanan her bir parça, 2 bin liraya varan fiyatlardan satılıyor. Kursun organizasyon sorumlusu Mehmet Balaban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllar önce açtıkları kurslarda usta öğretici yetiştirdiklerini söyledi. Mozaik kurslarını, bu öğreticilerle yürüttüklerini belirten Balaban, "Kurslarımız büyük Yedi Kocalı Hürmüz New York'ta sahnelendi talep görüyor. Şu ana kadar 700'e yakın kadına eğitim verdik" dedi. Eğitimlerini tamamlayan kursiyerlerin, evlerinde mozaik sanatını devam ettirdiklerini anlatan Balaban, böylece aile bütçelerine katkı sağladıklarını aktardı. Balaban, tablo yapımında kullanılan atık mermerlerin fabrikalardan temin edildiğine değinerek, "Mermerleri öncelikle madalyon dediğimiz işlerde kullanıyoruz. Oradan artan atık mermerleri ise mozaik kursunda yani tablo yapımında kullanıyoruz. Bu yüzden ham madde bulmakta zorluk yaşıyoruz. Tüm renklerde taş bulmak zor oluyor. Mermerler hazır olduğu takdirde iyi bir tabloyu en az bir haftada bitiriyoruz" ifadesini kullandı. Usta öğretici Yasemin Tetik ise mermerden mozaik tablo yapımının ince işçilik isteyen bir uğraş olduğunu vurguladı. En çok zorlanılan figürün insan yüzleri olduğu bilgisini veren Tetik, "Tabloyu oluştururken taşları titizlilikle koruyoruz. Şu ana kadar şahsa özel tablo yapmadık. Hediye olarak yaptığımız tabloları özel kimselere gönderiyoruz. Mozaik tabloların fiyatı ebatlarına göre değişiyor, bin ila 2 bin lira civarında oluyor. Özel isteklere göre de mermerden tablo yapıyoruz" diye konuştu. NEW YORK - New York Türk Amerikan Sanat Topluluğu (TAASNY), Türkiye'nin en çok sahnelenen oyunlarından biri olan "Yedi Kocalı Hürmüz"ü New York'ta sahneledi. 14 Türk oyuncu ve 12 Amerikalı dansçıdan oluşan TAASNY, Sadık Şendil'in yazdığı ve müziğini Atilla Özdemiroğlu'nun yaptığı Yedi Kocalı Hürmüz müzikalini Manhattan Bridges lisesinde sahneye koydu. Yönetmenliğini İbrahim Yazıcı'nın yaptığı müzikalde, "Hürmüz" rolünü Dilek Aba Karayalçın oynarken, diğer rolleri Deniz Türkan, Uğur Özışık, Levent Urhan, Yüksel Yavuz üstlendi. Oyunu ABD içinde başka eyaletlerde de oynamayı planlayan TAASNY, 2008 yılından bu yana New York'ta "Ali Baba ve Kırk Haramiler", "Kanlı Nigar", "Sen Olmasaydın", "Keşanlı Ali Destanı" ve "Hisseli Harikalar Kumpanyası" oyunlarını sahnelemişti. Anadolu Ajansı muhabirine oyunla ilgili açıklamada bulunan oyunun yönetmeni ve TAASNY'nin kurucu başkanı İbrahim Yazıcı, Türk tiyatrosunun klasiklerini ABD'de göstermek amacında olduklarını söyledi. Bugüne kadar 3 oyunu Broadway'e taşıdıklarını ifade eden Yazıcı, sahneledikleri en son oyunda, izleyicilerin yüzde 30'a yakın bir kısmını Amerikalıların oluşturduğunu vurgulayarak, seyircilerin 10 dakikaya yakın kendilerini ayakta alkışlamasını "mutluluk verici" olarak değerlendirdi. "Hürmüz" rolünü oynayan Dilek Aba Karayalçın da açıklamasında, aylardır hazırlandıkları oyunda, seyircilerin yoğun ilgisiyle emeklerinin karşılığını aldıklarını belirterek, seyircilere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Oyun, İstanbul'un Taşkasap semtinde yaşayan ve resmi nikahla evli olmadığı 6 kocası bulunan güzel bir kadın olan Hürmüz'ün çevresinde geçiyor. TAASNY, yaklaşık 4,5 aydır hazırlandığı oyunu ABD'de ilk defa sahnelemiş oldu. bilmiyor. Soma madenle beraber büyümüş bir yer. Büyük bir kömür rezervinin üzerinde oturuyoruz. Çok sayıda üretim yapılan ocağımız var. Böyle bir müzenin, böyle bir madenci evi gibi etnografik yapının olmasını arzu ediyoruz. Belediyemizle, büyükşehir belediyesiyle konuştuk. Tabii merkezi bir yerde olmasını istiyoruz. Bir yer vardı, üzerinde çalıştık ama orada başka bir kurum var. Şu anda çalışma yürütüyoruz" diye konuştu. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER GELENEK ve ŞİİR ÜZERİNE Attila İlhan, Yahya Kemal, Behçet Necatigil, Fuzuli, Orhan Veli ve vb şairler gibi şiirler yazabilmek idealimiz olsa da, çalışmadan, okumadan, gelenek noktasında düşünmeden onlar gibi olabilmek çok zordur. Bu yolda çalışan şairlerimize, yol göstermek açısından şunları öğütleyebilir: -Şairlik, doğuştan gelen bir yetenek olsa da, bu yeteneğin mutlak surette bilgiyle desteklenmesi ve devamlı okumak lazımdır. -Şiir geleneğimiz içersindeki şairleri tanımadan, büyük şiir diye nitelediğimiz şiirleri sanat açısından sorgulamadan, yazdığımız şiirlerde güzel söylemlere ulaşmak zordur. -Şiire dair kabullerimizi oluştururken, taassup noktasında oluşacak yargılardan kaçınarak yeniliklere açık olmak, gelenekten yararlanmaya dair denemeler yapmak ve mütemadiyen bir arayış içersinde olmak gereklidir. - Şiirin bir gönül işi olduğu kadar, asıl şiirin duygu ve gözlemden hareketle etkili söylemde yattığını ve her şeyden önce şiirin bir dil ve kelime işi olduğunu kabullenmeliyiz. -Şiirde ölçü (form) meselesi, ritim ve ahengi sağlamaya yarayan unsurlardır; fakat ortaya koyacağımız musikinin hangi aletle daha güzel bir ses verdiğini bilmek gerekir. Hece, aruz ve serbest vezin noktasında, üçünü de iyi derece de bilmek ve hafızamızda, bu tarzlardan mısralar bulundurmanın gerekliliğine inanmak zorundayız. -Geleneği hiçbir zaman bir tabu olarak düşünmemeliyiz; onu sorgulamak ve yenilemeye çalışmak hususunda durmadan çalışmalı ve yazacağımız eserlerde tekrara düşmemeliyiz. -Şiirlerde kullanacağımız dil hususunda sadece günümüz estetiğini değil, geleceği de düşünmeli; bir anlamda, şiir okuyucusunu cahil yerine koyup, herkes bizi anlasın diye şiirlerimizi basit bir dille yazmamalıyız. -Şiirin başlıca hedefinin sanat olması gerektiğini unutup, şiiri ideolojinin ve bir takım görüşlerin esiri yapmamalı; -belli bir ölçüde- fayda prensibinden hareketle, şiirin toplum için de yazılabileceğini unutmamalıyız. - Tanzimat tan beri insanımızın, kültür anlamında yaşadığı bir geçiş dönemimin sonuna yaklaştığımız gerçeğini iyi değerlendirmeli ve batı kaynaklı bir takım sanat akımlarının tamamen tesirine kalmadan, onlardan gerektiği şekilde yararlanmayı bilmeli ve gelenek noktasında oluşabilecek yozlaşmaya karşı çıkmalıyız. Bu konuda söylenecek çok söz olsa da, bütün şairleri, şu cümlelerim üzerinde düşünmeye davet ediyorum: Geçmiş ve biz. Kültür deryâsı içinde akıntıya karşı kürek çekmeye çalışan sanatçı. İki yüzyılı aşan bir batılılaşma filminin oyuncuları olan şair ve yazarlar. Geleneğe karşı çıkanlar, bazen onu yıkmaya ve baskı altına almaya çalışanlar; ne yaparlarsa yapsınlar ondan ve etkilerinden kurtulamazlar. Geleneğimiz, bizim karakterimizdir. Onu inkâr, şahsiyetimizi inkârdır. Şiirimizde yapılması gereken, geleneğin yaşadığımız çağa göre yorumudur. Her şair, bilinçli veya bilinçsiz, bu gelenek duvarının üstüne bir tuğla koyar ve onu sağlamlaştırmaya çalışır. Şiirdeki şekil ve mana, insandaki beden ve ruh kavramına benzer. Şeklin önemi, onu taşıyan ruhla güzeldir. İşte gelenek, şekil ile ruhu bir arada tutan, harç gibidir. Eğer şekil ve mana, gelenekten kopuk olursa, birbirini tamamlayamaz. Gelenek kavramı geçmiş kültürün hepsini( tarihi, sosyal olayları, söylenmiş ve yazılmış bütün eserleri, dili, dini, mimariyi...) kapsar. Ondan kopmak demek, köksüz kalmak demektir. Günümüz şiiri, geleneği çağdaş tarzda yorumlayacak şairleri bekliyor. Ne mutlu bu yolda çalışan şair ve sanatçılara. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Coşkun akan bu ruhum mahşerinle durulsun, Gönlüm bir sofra gibi hep önüne kurulsun. Dünyada vurmak mümkün değil bilirim aşkım, Hasretin o kuşları hep ukbada vurulsun.

10 1014 Mayıs 2015 Perşembe SAĞLIK Ablasına hayat ailesine umut verdi Gaziantep'te doğduktan 3 yıl sonra lösemi teşhisi konulan 8 yaşındaki Yağmur Ünler, kurtarıcısı olarak dünyaya gelen kardeşi Rabia'dan alınan ilikle hayata tutundu. GAZİANTEP - Gaziantep'te yaşayan Abdulkadir (35) ve Nezihe Ünler (32) çiftinin 2007 yılında dünyaya gelen ilk çocukları Yağmur'a 2010 yılında lösemi teşhisi kondu. JANDARMA DİKİMEVİ MÜDÜRLÜĞÜ TADİLAT (3 ADET YANGIN ÇIKIŞ KAPISI, 3 ADET YANGIN MERDİVENİ İLE 3 ADET YAPIŞTIRMA MAKİNESİNE DAVLUMBAZ) YAPIM İŞİ JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI(GÜVERCİNLİK/ANKARA) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI JANDARMA DİKİMEVİ MÜDÜRLÜĞÜ TADİLAT ( 3 ADET YANGIN ÇIKIŞ KAPISI, 3 ADET YAN- GIN MERDİVENİ İLE 3 ADET YAPIŞTIRMA MAKİNESİNE DAVLUMBAZ) YAPIM İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ORG.EŞREF BİTLİS KIŞLASI, JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTANLIĞI (ISTANBUL YOLU CARREFOURSA ALISVERIS MERKEZI KARSISI ) GÜVERCİNLİK ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 KALEM Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : ŞEHİT ORG. EŞREF BİTLİS KIŞLASI, GÜVERCİNLİK / ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 30 (OTUZ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : J. TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI -GÜVERCİNLİK /ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: HAVALANDIRMA TESİSAT İŞLERİ YAPMIŞ OLMAK VEYA B-III ÜST YAPI İŞLERİ YAPMIŞ OLMAK Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ VEYA İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı JANDARMA TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI -GÜVERCİNLİK /ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ANKARA JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTAN- LIĞINDA GÖREVLİ 1.1.e İNCİ MADDESİNDE BELİRTİLEN İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLECEKTİR. adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YÜZELLLİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Resmi İlanlar Basın ( Ailenin tedavi amacıyla İstanbul, Ankara gibi birçok kente götürdüğü Yağmur için aile bireylerinden alınan örnekler de uygun çıkmayınca, küçük kız uygun donör için beklemeye başladı. Bu süreçte Ünler çiftinin 2011'de Rabia adını verdikleri çocukları dünyaya geldi. Rabia'dan alınan örneğin uyumlu olduğunun belirtilmesi aileye umut oldu. İstanbul'da 2011'de gerçekleştirilen operasyonla kardeşinden ilik nakli yapılan Yağmur, tedaviye yanıt vererek hızla iyileşmeye başladı. İki ayda bir kontrolleri yapılan Yağmur, günlerini, kurtarıcısı ve kardeşi Rabia ile oynayarak geçiriyor. Çocuğunun zorlu geçen tedavi sürecini AA muhabirine anlatan baba Abdulkadir Ünler, 3 yaşına geldiğinde hastalanan çocuklarına İstanbul'da lösemi teşhisi konulduğunda dünyalarının başlarına yıkıldığını söyledi. Doktorların, "Aile bireylerinden birinde uygun dokunun bulunma olasılığı daha yüksek, aksi halde uygun dokunun bulunma ihtimali çok daha düşük" denildiğini belirten Ünler, eşinin o süreçte hamile kaldığını ifade etti. Kendilerinden alınan örneklerin uygun olmadığını dile getiren Ünler, şöyle konuştu: "Rabia doğduktan sonra ondan alınan örneğin uygun olduğu söylendi. Bu haber bizi umutlandırdı. Zaman kaybetmeden kardeşinden alınan ilik ablası Yağmur'a nakledildi. Başarılı geçen operasyonun ardından Yağmur hızla tedaviye yanıt verdi. Rabia dünyaya mucizelerle geldi. Hayat verdiği ablasının hem kardeşi hem kurtarıcısı hem de arkadaşı oldu." Cilt güzelliğinin yeni ipucu: iple yüz germe HABER MERKEZİ - Son yıllarda hızla gelişen teknoloji ile birlikte modern yöntemler genç, sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak isteyenler için önemli alternatifler sunuyor. Son dönemlerde öne çıkan, pratik ve ağrısız bir yöntem olarak tanımlanan İple yüz germe uygulaması kadınlara kısa sürede pürüzsüz ve ışıltılı bir cilt kazandırıyor. Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü nden Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, ameliyatsız iple yüz germe yöntemi ile cilt gençleştirme hakkında bilgi verdi. Zaman içinde yüz ve boyun bölgesinde oluşan kırışıklık ve sarkmaların temel sebepleri kollajen maddenin azalması, hacim kaybı ve yer çekimidir. Yaşlanma belirtilerinin ilk görüldüğü yerler olan yüz ve boyun bölgesindeki kırışıklık ve sarkmalar, ameliyatsız bir yöntem olan iple yüz germe yani iple askı yöntemi ile kısa sürede ortadan kaldırılabilir. Ağız ve dudak çevresi, alt göz kapakları ve yüzdeki tüm sarkma ve kırışıklıklarda etkili olan bu yöntem, vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmektedir. İşlem sırasında vücutta bir süre sonra eriyebilme özelliği taşıyan, cerrahi ipleri olarak adlandırılan ve genellikle ameliyatlarda kullanılan özel ipler kullanılmaktadır. Gerginlik, dokuların iplere verdiği tepkiyle sağlanmakta ve böylelikle sarkma görünümü ortadan kalkmaktadır. İşlem sonrası anında gençlik etkisini gösteren iple germe işlemi, kişilerin 5-10 yaş daha genç görünmelerine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra en çok merak edilen noktalardan biri olarak da yüz ifadesi ve mimiklerde hiçbir değişikliğe neden olmamaktadır.iple yüz germe yönteminin günlük hayatı kolaylaştıracak pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Lokal anestezi altında uygulandığında işlem sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez. İşlem süresi yaklaşık 30 dakikadır. Ciltteki sıkılaşma ve gerginlik anında fark edilir. Vücutta kendiliğinden eriyen özel ipler kullanıldığından son derece zararsızdır. Uygulama sırasında kollajen üretimi aktive edildiği için hızlı iyileşme gerçekleşir. Kullanılan özel ipler ve iğneler kalıcı izlere neden olmaz. Uygulamanın tekrar edilmesinde hiçbir sakınca yoktur. İşlemin çok nadir görülen kanama ve morarma dışında yan etkisi bulunmamaktadır. İşlemin ardından hemen makyaj yapılabilir. T.C. ANKARA ASLİYE 23.HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNDEN ESAS NO : 2015/119 KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Ankara ili, Mamak ilçesi,derbent mahallesi 3. Cadde No: 186 adresinde bulunan davalı Hakkı ŞUŞE 'ye ait bulunan gecekondu, müştemilat ve ağaçlarının Yeni Mamak Kent - sel Dönüşüm ve Gelişim projesi kapsamında Ankara Büyükşehir Belediye Encümenin 27/12/2012 tarih ve 2572 / 6392 sayılı kararı gereğince, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca kamulaştırılması. BULUNDUĞU YER MEVKİİ MALİKİN ADI SOYADI : HAKKI ŞUŞE KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KAMULAŞTIRMANIN VE BELGE LERİN ÖZETİ : Ankara iii,mamak ilçesi, Derbent Mahallesi 3.Cadde No : 186 numarada bulunan davalıya ait taşınmaz üzerinde bulunan gecekondunun, müştemilatının ve ağaçlarının davacı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırılması ile ilgili olarak; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası olarak Mahkememizin 2015/119 esas sayısına dava açılmıştır. 2942' Sayılı Kamulaştırma yasasının 10. maddesinin 4.bendi uyarınca ilan olunur. 10/03/2015 Resmi İlanlar Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Mehmetçik, Diyarbakır da husumetli aileleri barıştırdı Mayıs 2015 Perşembe TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Karahan köyünde iki aile arasında başlayan husumet, jandarmanın 8 ay süren çalışmasıyla sonlandırıldı. DİYARBAKIR - Diyarbakır'a 20 kilometre uzaklıktaki Karahan köyünde Mendan ve Karahan aileleri arasında çıkan ve 1 kişinin ölümü, 4 kişinin yaralanmasına neden olan olayın ardından 8 ay süren gerginlik, Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığının girişimiyle sona erdi. Mehmetçik, gerginliğin yaşandığı 8 ay boyunca taraflar arasında kavga yaşanmaması ve olası can kaybının önlenmesi için köyde aralıksız nöbet tuttu. Diyarbakır'dan Karahan köyüne her gün dönüşümlü olarak giden ekipler, güvenliği sağladı. Burada kurdukları diyalog sayesinde çocukların gerginlikten uzaklaşmasını sağlayan askerler, onlarla oyun oynayarak keyifli anlar yaşattı. Karahan ailesi mensuplarından Celal Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köydeki gerginlikten dolayı çok sıkıntı yaşadıklarını söyledi. "Gıdamız tükendiğinde almaya, hastalandığımızda doktora gidemiyorduk" diyen Özdemir, "Biz devletimizden çok memnunuz. Devlet, milletin hem anası hem de babasıdır. Jandarma bizim için çok eziyet çekti. Asker, karda, yağmurda ve soğukta bizim için gece gündüz demeden bekledi. Jandarma 8 aydır güvenliğimizi sağlamak için köyde kalıyor. Allah askerden razı olsun" ifadelerini kullandı. Barışın sağlanmasıyla huzura kavuştuklarını belirten Özdemir, "Barıştık, köyümüze huzur geldi. Görme engelli kadının okuma azmi SİVAS - Sivas'ta yaşayan görme engelli Hülya Devecioğlu (30), 25 yaşında okuma yazma kursuyla başladığı üniversite hayaline, 4 yıl gibi kısa bir sürede ulaştı. Eğitimi sırasında eşini de bulan ve 10 ay önce kızı Zeynep Ravza'yı kucağına alan Devecioğlu'nun hedefi, zorluklara rağmen okulundan mezun olmak. Fatih Mahallesi'nde yaşayan Hülya ve kendisi gibi görme engelli eşi Selman Devecioğlu çiftinin yaşamı 2009 yılında Hülya Devecioğlu'nun okuma yazma kursuna katılmasıyla kesişti. Kursta kendisine Braille Alfabesi öğreten Selman Devecioğlu'yla (28) 4 yıl önce evlenen Hülya Devecioğlu, 10 ay önce de kızı Zeynep Ravza'yı kucağına aldı. Yaşamındaki olumsuzluklara rağmen hayata sımsıkı sarılan Hülya Devecioğlu, okuma hayalinden de hiç vazgeçmedi. Azmi sayesinde 25 yaşında okuma yazma öğrenen ve başladığı eğitim hayatını sonuna kadar sürdürmek isteyen Hülya Devecioğlu, ilk, orta ve lise eğitimini 4 yılda tamamlayarak, 2013'te Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü'nü kazandı. Tarih öğretmeni eşinin de yardımıyla derslerini bilgisayardan dinleyerek çalışan üniversite 2. sınıf öğrencisi Devecioğlu'nun tek hayali ise bölümünü bitirerek üniversite mezunu olabilmek Hastalandığımızda doktora gidebiliyoruz. Allah'a şükür çocuklarımız artık okula gidebiliyor, rahat uyuyabiliyoruz, hayvanlarımızı otlatmaya götürebiliyoruz" diye konuştu. Feyziye Tilki ise gerginlik süresince kötü günler geçirdiklerini, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere köydeki herkesin psikolojisinin bozulduğunu söyledi. İki ailenin de çok sayıda mensubunun bulunması dolayısıyla gerginlik süresince büyük can kayıplarının yaşanma ihtimalinin bulunduğunu vurgulayan Tilki, "Uykuya hasrettik, korkudan uyuyamıyorduk. Allah devletimizden razı olsun. Asker, sayesinde ölümler olmadı" şeklinde konuştu. Hülya Devecioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitim hayatına sağlıklı insanlar gibi başlayamadığını belirtti. Okumanın içinde ukde kaldığını anlatan Devecioğlu, 25 yaşında İstanbul'da yetişkin kursuna gittiğini ve sonra açık ilköğretim ve liseyi bitirdiğini söyledi. Lisenin ardından üniversite sınavında Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü'nü kazandığını dile getiren Devecioğlu, ama matematik derslerinde zorlandığını belirtti. Devecioğlu, 10 aylık kızının olduğunu ve ders çalışmasını zorlaştırsa da eğitim hayatına devam ettiğini belirterek, ders BUL- MACA Soldan sağa: 1. Uzağı görüş, sağgörü, önsezi. Uzaklık anlatır. 2. Tutsaklık, esirlik. Liste başı olmuş müzik parçası. 3. Taraf, yön. Karadeniz yelkenlisi. 4. Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. 5. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölüm. Sinema, tiyatro gibi yerlerde yapılan gündüz gösterimi. 6. Köpek. Eski dilde süreç. 7. Danışıklı dövüş. Tanrıça. 8. Çirişli bir çeşit parlak bez. Afrika da bir ırmak. 9. Erkek sesinde bir perde. Bir nota. 10. İlaç, merhem. Sıhhi tesisatta, iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası. 11. Bir tür iskambil oyunu. Bilgiçlik taslayan kimse. 12. Kazanma, iktisap. Yasaklama, yasak etme. 13. Lahana. Kimse, kişi. 14. Bir tür yaban mersini. Tartı, ölçü aleti. 15. Milli İstihbarat Teşkilatının kısaltması. Bir zararı giderme. 16. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. Kesintilerden sonra geri kalan miktar, safi. 17. Hayvanın erkekliğini gidermek, hadım etmek. Bir cetvel türü. 18. Küçük ve değersiz bitki. Burun ucu. 19. Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para. 20. Eskrimde bir kılıç türü. Irmak ya da dere suyunun hızlı aktığı yer. Yukarıdan aşağıya: 1. Karşılıklı yer değiştirme. Kars yöresinde oynanan bir halk oyunu. Tırnak cilası. 2. İsyan eden, başkaldıran. Çabuk davranışlı, çevik. Uygarlık. 3. İçinde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen derinliği az metal kap. Engel, mani. Bir örgütün etkin üyesi. Peru nun plaka işareti. 4. Cennet. Hayvan hastalıkları hekimi. Kirliliği gösteren iz. 5. Bir şeyi unutmamak için parmağa bağlanan ip. Çocuk sahibi olmuş kadın. Parola. Hoşlanarak bakma. 6. Mısır ın plaka işareti. Bir tür şekerleme. Eskiden on para değerindeki demir sikke. 7. Dinlence. Satrançta özel bir hareket. Çıngırak. Gemilerin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç tarafına konulan işaretler. 8. Aylardan biri. Oruç tutulan ay. Damarlarda dolaşan hayati sıvı. 9. Herhangi bir kes kümesinin irade dışı hareketi. Irmak. Güzellik, hoşluk. Tantalın simgesi. 10. Elçilik uzmanı. Öğe, unsur. Nitelikle ilgili. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu Rahime Özdemir de husumetin sona ermesinden duyduğu memnuniyeti belirterek, "Birbirimizden çok sayıda kişiyi öldürebilirdik. Çok şükür yeni ölüm yaşanmadan barış oldu" dedi. Mendan ailesinden Ahmet Çabuk da 8 ay süresince huzursuz günler geçirdiklerini vurgulayarak, "Jandarma olmasaydı köyde büyük bir felaket yaşanırdı. Barışa vesile olan başta vali, kaymakam ve jandarmaya minnettarız. Allah onlardan razı olsun. Biz barıştık çok memnunuz" değerlendirmesinde bulundu. Çubuk, barışın sağlanmasında Bağlar İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ömer Çetin Tan ile Ahmet Karacadağ'ın büyük çaba gösterdiğini sözlerine ekledi. çalışırken çocuklarına eşinin baktığın söyledi. Çocukları olduktan sonra onu uyutup ders çalışmaya başladığını anlatan Devecioğlu, sadece matematik dersinde zorlandığını ve 2 yıldır geçemediğini belirtti. Sistem gereği birinci sınıftan dersi olanların üçüncü sınıfa geçemediğini anımsatan Devecioğlu, "Bölümümü çok seviyorum ve hep üniversite mezunu olmayı hayal ediyorum. Eğitim benim içimde kalan bir konu. Vazgeçmeyeceğim" dedi. Halk Eğitim Müdürlüğü'nde tarih öğretmenliği yapan Selman Devecioğlu da eşine eğitim hayatı boyunca destek olduğunu ve onun hayaline kavuşması için elinden gelen her şeyi yaptığını söyledi. O ders çalışırken çocuğa baktığını ve elinden geleni yapmaya çalıştığını kaydeden Devecioğlu, "Eşim ders çalışıyorsa ben de ders çalıştım ve onunla beraber öğrenci oldum. Eşimin eğitimini tamamlayıp bir sosyal hizmet uzmanı olarak vatana, millete faydalı işler yapmasını istiyorum" diye konuştu. Devecioğlu, görme sorunlarını birbirlerine destek olarak gidermeye çalıştıklarını dile getirerek, "Kimseye ihtiyaç duymadan bebeğimizi yetiştiriyor ve her şeyin üstesinden gelmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA İnsan-hayat-hakikat arasındaki belli başlı temas noktalarında başlıca üç hayatî alan vardır: Bilgi, filozofi ve sanat. Bilgi, eşyanın, varlıkların, hakikatlerin özelliklerinin doğrudan doğruya sistemli ifadesi, tanımlanması, tasnifi, mukayesesi ve adlandırılmasıdır. Filozofi, bilgi malzemesine dayalı olarak akıl yürütmeler, muhakemeler, bağlantı kurmalar ve soyut bağlamda sonuç çıkarımlardır. Sanat ise uyumun doğurduğu ahengin ruhta hoş estetik ihtizazlar uyandırmasıdır. Bilgi ve filozofi akla ve mantığa, sanat ise kalbe, ruha ve duyguya hitap ederler. Sanatın önemli bir şubesi olan edebiyat, tüm insanî zenginliklerin sergilenmesidir. Bilgi, kısmen insandan bağımsız bir nesnelliğe sahipken sanat, tamamen özneldir. Onun için insanî olanla birebir örtüşür. Heyecana, hayâle ve duyguya yönelik olduğundan sanat, sıcak bir iklime sahiptir. Roman, hikâye, şiir gibi tüm türleriyle edebiyat, her biri ayrı bir âlem olan insanların keşfedilmemiş iç zenginliklerini, büyük yaşantıların, anlamlı kaygı, tedirginlik, endişe, sevinç ve hüzünlerini sergileyerek başka insanlarla paylaşımını sağlar. Edebiyat, kendi türsel formları içinde kurduğu soyut dünyalarını gerçek hayata hep bir bağlantı içinde tutar. En soyut masallarda bile ya gerçek hayat tecrübelerinin birer izdüşümü ya da insanî beklenti ve umutlar vardır. İnsanların yüceltilmiş gelecek tasarımları, özledikleri insanî ilişkileri, toplumsal hayatta hâkim olmasını istedikleri değerleri ve bütünüyle tüm hayalî dünyaları en canlı biçimiyle önce edebiyatlarında doğarlar. Romancı, romanında sunduğu hayat kesitleriyle ya yanlış hayatları eşleştiriyor ya da yaşanılası hayatlar öneriyordur. Eleştiri ve reddiye, aynı zamanda zımnen olumlanan değerleri önermektedir. Büyük değerler etrafında örülmüş büyük hayatlar, ancak romanların sıcak ortamında canlı kılınabilir. Hayali olmayan ideoloji, din, felsefe ve dünya görüşü yoktur. Yitik cennetler ya da geleceğin cennetleri olan Nirvanalar, ütopyaların önlerine koydukları bir hedeftir. Sürekli ertelenen cennetlere ulaşma ümidi, ancak insanları dinamik kılabilir. Nirvanalar vaad etmeyen ideoloji ve dinler, hayat usarelerini tüketmiş sayıldıklarından varlık sebepleri de ortadan kalkmış demektir. Edebiyat bize lânetli kentler, yitik cennetler ve Nirvanalarla muhayyel temaslar kurdurduğu için lâzımdır. Bir de edebiyat, bizi matematiksel robotluktan kurtarmaya çalıştığı için önemlidir. HÜZÜNDE VAR OLUŞUN YORU- MU Sanatlarına Kur'ânî vahiy kültürünü arka plan alan Müslüman şairler, beşeriyyetin gereklerinden olan insanî hüzün ve neşeyi terennümde geri kalan şairlerden ayrıldılar. Hâfız-ı Şîrâzî, Mevlânâ, Fuzûlî gibi oturmuş bir geleneğin ve dev bir kültürün süzdüğü şiir dehâlarımız, dîvânlarında "yalnızlık"ın yetîmâne hüznünü değil, "ayrılık"ın ulvî hüznünü dile getiriyorlar. Esasta çok köklü anlam farklılığına sahip bu iki kavramın netleşmesi, yorumuna çalıştığımız sözü daha da aydınlatacaktır. İnsanın kendisini sahipsiz, hâmîsiz, dostsuz olarak bilme telâkkisinin karşılığı olan "yalnızlık", ontolojik anlamda ölüme kadar devam eden varlık alanında her şeyden dışlanmışlık vehmidir. Bir başka anlamıyla "bütün eşyayı hem her şeyi kendine düşman bilme hâli". Bir de buna bağlı olarak insanın kendisiyle eşya arasında ünsiyete imkân verecek organik bir bağ görememesi. Kendilerini bu tür yalnızlığa hapseden özellikle batılı ateist sanatçılar, belirsiz, bomboş bir dünya ortasında yetim çığlıklarını andıran absürdün ve abesin ümitsiz HAKKARİ - Çözüm süreci ile huzur ikliminin hakim olduğu Zap Vadisi'nde, vatandaşlar piknik yapıp gönüllerince eğleniyor. Terör olaylarının ve çatışmaların odağındaki Hakkari dağlarında, Çözüm Süreci'nin etkisiyle silah sesleri yerine kuş sesleri yankılanıyor. Tatil günlerini fırsat bilen Hakkarililer ve kentte çalışan memurlar, yıllarca kimsenin gidemediği operasyon bölgelerini güvenle gezmenin keyfini sürüyor. Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Zap Vadisi, her gün çok sayıda vatandaş tarafından ziyaret ediliyor. El değmemiş yemyeşil doğası ve vadiye hayat veren Zap Suyu'nun ilkbahar mevsimindeki ihtişamlı görüntüsü eşliğinde vakit geçiren vatandaşlar, doğal güzellikler karşısında yorgunluklarını unutup, stres atma fırsatı buluyor. Ziyaretçiler Mangal ve çay keyfinin yanı sıra gün boyunca Türkçe ve Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekip, oyunlar oynuyor. Çalışma arkadaşları ile Zap Vadisi'nde piknik yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl EDEBİYAT BİR İHTİYAÇTIR şarkısını söylüyorlar. Onların şiiri, sahipsiz zannettikleri varlık ortasında ve düşman bildikleri her şey arasında boşluğa bıraktıkları son ve ölümcül feryatlarıdır. Ama buna karşın, zikri geçen Müslüman sanatçıların "firâkü'lahbâb"dan kaynaklanan "ayrılık" şarkıları başka bir düzlemde ele alınmalıdır. Onların, yaratıcı Allah merkezli dünya görüşlerinde varlığın da dünyanın da ve en nihayet kendilerinin de sahibi olduğu gerçeğini içinde bulunup gözlemledikleri varlık âleminin uyumlu işleyişi, hikmete ve maslahata dayalı faaliyeti zorunlu kılmaktadır. Ancak maddeden tecerrüdün ve manada kemâlin timsali olan mutasavvıf şairler, çoğunlukla maddî olanın, basit ve sığ olanın, manadan uzak olanların yoğunlukta olduğu şuhûdî âlemde yani fizik dünyada kendilerini garip hissetmişlerdir. Garip yani gurbete düşmüş. Bostân-ı cinân örneği ruhlar âleminden, elest bezminden ve ruhanîliğin âleminden dünya zindanına ve gurbetine gönderilmiş olmanın verdiği bir gariplik duygusu. İşte dünyada bulunmayla sınırlı bu kısa süreli "ayrılık", ezelî ve ebedî dosttan bir anlık ayrılık", onları ulvî bir hüzne düşürdü. Ancak müştâkâne, özlemle yeniden kavuşma ve tekrar beraber olma ümidiyle dolu bir hüzündür bu. Örneğin Fuzulî şu beytinde: Rûzigârum hoş geçerdi âh kim devrân dönüp Oldu ahvâlüm harâb ol rûzigârum kalmadı (Zamanım güzel güzel geçip gidiyordu. Âh ki felek ters dönünce durumum bozuldu ve o eski güzel günlerim kalmadı) der. Şair, ruhlar âleminde henüz dünyaya gelmeden önce Allah'la beraber olduğu zamanı hoşça geçen vakit olarak vasıflandırırken dünya gurbetine düşüp, yegâne dostundan ayrılınca bu ayrılığın garip hüznüne kapılır. Gene bir başka beytinde de: Nola ağlarsa Fuzûlî ravza-i kûyun görüp Lâ - cerem giryân olur kılgac vatan yâdın garîb (Fuzûlî senin diyarının cennetini görüp ağlarsa bu normaldir. Çünkü gurbete düşen vatanını hatırladıkça ağlar.) derken ravza-i kûy ifadesiyle ruhlar âlemini kastederek oradaki yani asıl vatandaki güzel günlerini andıkça orayı özler. Çünkü insan asıl vatanından ayrılıp dünyaya gelince garîb - gurbete düşmüşolur. Garib insan da sevdiğini hatırladıkça ağlar. Ulvî bir âşık olan Fuzûlî'nin bu ağlayışı, geçici bir ayrılıktan dolayı ümitle yeniden kavuşma özleminin şarkısıdır. Yine Esrar Dede bir rubaîsinde şöyle der: Hoş vakt idi ol ki yâr ile hem-dem idim Şeb-tâ be-seher meclisine mahrem idim Yâdına gelir mi ey dil ol demler kim Her gûşe behişt idi vü ben Âdem idim (O yâr, sevgili olan Allah ile dünyaya gelmeden önce ruhlar âleminde iken bir arada geçirdiğim vakitler ne kadar hoş vakitlerdi. Akşamdan sabaha, sabahtan akşama sürekli meclisinde onunla birlikte bulunuyordum. Ey gönlüm o güzel anları, tatlı zamanları hatırlıyor musun? O zaman o âlemin her köşesi cennet ve ben de o cennetin güzelliklerinden, nimetlerinden istifade eden bir Âdem gibiydim. Şimdi bu dünya gurbetinde hem o güzel âlemin hatıralarıyla hüzünlü bir şekilde avunuyorum hem de yeniden o mutlu zamanlara dönüş ümidinin heyecanını yaşıyorum.) Buna benzer pek çok Divan şiiri incelenirse aynı psikolojik hâlin yani dünyadaki konumlarını bir panik havası içinde sorgulamaktan çok, tutarlı bir ruh sükûneti içinde mütevekkilâne bir tavırla ele aldıkları görülecektir. Zap Vadisi'nde silah yerine kuş sesleri yükseliyor Müdürlüğünde görevli gıda mühendisi Serpil İkiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Muğla'nın Fethiye ilçesinden yaklaşık bir yıl önce Hakkari'ye geldiğini, çevresindekilerin yardımıyla Kürtçe öğrendiğini söyledi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mehmet Yıldırım da Kırsal Kalkınmayı Teşvik Programı kapsamında hazırladıkları 844 projeyle Türkiye'de birinci sırada yer aldıklarını bildirerek, projelerin yürütme ve uygulamasına başlamadan önce de personelin moral ve motivasyonunu artırmak adına bir piknik programı düzenlediklerini kaydetti.

12 12 haber 14 Mayıs 2015 Perşembe Davutoğlu, ağır konuştu BURDUR - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hazinemiz bereketlenmiş, Kılıçdaroğlu da heveslenmiş. Yahu bu senin malın değil ki neye hevesleniyorsun? Hevesli mirasyedi. SSK'yı ne yaptığını biliyoruz" dedi. Davutoğlu, partisinin Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingindeki konuşmasına, "cennet Burdur" olarak nitelendirdiği kenti, kentin manevi değerlerini ve döneminde Burdur milletvekili olan Mehmet Akif Ersoy'u selamlayarak başladı. Burdur'un hayatında ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Ben askerliğimi Burdur'da yaptım. Burdur'un suyundan içtim, ekmeğini yedim, hiçbir zaman Burdur'u unutmadım, unutmayacağım inşallah" diye konuştu. Davutoğlu, 7 Haziran yaklaşırken herkesin muhasebe yapması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı yazarken 'Bir daha Allah bu millete İstiklal Marşı yazdırmak zorunda bırakmasın' diye dua edip ruhumuza işleyen İstiklal Marşı'nı yazan şair. Düşünün bir an Mehmet Akif Ersoy 2002'deki Türkiye'yi görseydi, yani biz iktidara gelmeden önce, bir an cennetten nazar edip Burdur'a, Türkiye'ye baksaydı ne görürdü? Öyle bir ülke görürdü ki 70 sente muhtaç. Öyle bir ülke görürdü ki bir gecede yüzde 7 bin 300 faizle insanlar fakirleşmiş, öyle bir ülke görürdü ki esnaf yazar kasayı fırlatıp yere çarpıyor. Öyle bir ülke görürdü ki Sakarya'da deprem olmuş milletin bekasıyla ilgilenmesi gereken başbakan, o zaman rahmetli Ecevit, Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Ankara'dan Sakarya'ya gidemiyor. Öyle bir ülke görürdü ki Türk Silahlı Kuvvetleri, hani İstiklal Savaşı'nı yapan o kahraman ordunun devamı olan Türk Silahlı Kuvvetleri, en küçük silah için bile hibe ya da satın almak için ülke ülke dolaşıyor. Bu tablo bize, Mehmet Akif Ersoy'a, yiğit Burdur'a yakışır mıydı?" Alandakilerin "Hayır" yanıtının ardından, "Kim değiştirdi bu tabloyu, kim değiştirdi Türkiye'nin kaderini" diye soran Davutoğlu, "AK Parti" cevabını aldı. Başbakan Davutoğlu, "Öyle bir seslenin ki dün bu meydana gelip de Burdur'dan bahsetmeden, Türkiye'de 12 yıl yapılanları görmeden konuşmaya kalkışan Kılıçdaroğlu duysun. Memlekette bir tek taşı olmayan, taş üzerine taş koymamışlar duysun" ifadesini kullandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini "başarı hikayesi" olarak nitelendirdiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "91-92'de SSK'yı devraldı, SSK kar yapıyordu. 7 sene sonra bıraktığında SSK 1 katrilyon borçla devredildi. Şimdi karnesi zayıf olan yeni bir sınava girebilir mi? O zaman ne diyeceğiz, 'Önce bütünlemeye gir sonra sınıfı geçmeye bak'. Milletin huzuruna çıktığında önce arkanda bir başarı hikayesi olacak. Şimdi diyor ki 'Bana 4 yıl verin, 4 yıl sonra bırakacağım.' Niye biliyor musunuz? 4 yıl bile dayanamaz, 4 saat bile bu memleket ona bırakılır mı? Niye istiyor? Çünkü SSK'nın parasını nasıl tükettiyse bizim biriktirdiğimiz hazineyi de tüketmek istiyor ondan. Mirasyedi. Biz bu mirası milletin alın teriyle buralara getirmişiz. 12 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız başbakan iken uyku, dur, durak yok, o koştu biz koştuk. Şimdi yine koşuyoruz, milletimizle koşuyoruz. Hazinemiz bereketlenmiş, Kılıçdaroğlu da heveslenmiş. Yahu bu senin malın değil ki neye hevesleniyorsun? Hevesli mirasyedi. SSK'yı ne yaptığını biliyoruz. O zaman nasıl çıkıyorsun halkın önüne. Şehirlere geldiğinde demek lazım ki 'Önce oy vereceğin sandığı bul ondan sonra milletin huzuruna çık.' Kendi aday olduğu seçimde oy kullanamayan, oy pusulasına dahi sahip çıkamayana millet emanet edilir mi? Ona bu emanet verilir mi?" Alandakilerin "Hayır" karşılığı üzerine, "Kime verilir" diye soran Davutoğlu'na, kalabalık "AK Parti" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu ndan işsiz-yoksul verisi AKSARAY - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AK Parti ile geçen 13 yılın faturası dışarıda taviz ve teslimiyet, içeride çaresizlik, ilkesizlik, rüşvet, ihanet, kayırmacılık ve aymazlıktır. AK Parti'den arta kalan açlıktır, adaletsizliktir, ahlaksızlıktır, asayişsizliktir" dedi. Bahçeli, partisinin Hükümet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Türkiye demokrasi tarihinin en önemli seçimine 27 gün kaldığını söyledi. AK Parti tek başına iktidara geldiğinde, halkın kendi çocuklarına güzel bir gelecek umduğunu, aş ve gençlere iş beklediğini ifade eden Bahçeli, halkın daha zengin, daha huzurlu ve daha umutlu bir gelecek peşinde olduklarını dile getirdi. Ancak AK Parti'nin tek başına iktidar avantajını kullanamadığını savunan Bahçeli, "Halkımızın yararına neticeler alamadı. Tek başına iktidar gücünü diktatörlük zannetti. Başına buyruk ZONGULDAK - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "6 milyon 200 bin işsizin, 17 milyon yoksulun bulunduğu Türkiye'de, yolsuzluğun artık gizlenemediği bir Türkiye'de, kul hakkının yendiği Türkiye'de, yeni bir başlangıç yapmalıyız. O nedenle 77 milyon yurttaşımın hortumcular hariç oyunu istiyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin Madenci Anıtı önünde düzenlediği mitingde, tüketici kredisi ve kredi kartı borcu dolayısıyla 5 milyon vatandaşın perişan vaziyette olduğunu savundu. Zamanı geldiği halde borcunu ödeyemediği için 1 milyon 220 bin vatandaşın "taahhüdü ihlal cezası" nedeniyle mahkemeye verildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "550 bin vatandaşımız mahkum oldu, 98 bin vatandaşımız 3 ay hapse girdi ve çıktı. Geri kalan 500 bin vatandaşımız hapishaneye girmek için sıra bekliyor. Türkiye'yi yarı açık cezaevine çevirdiler" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, vaatleriyle ilgili "parayı nereden bulacaksın?" diye soranların projelerine "yanlış" diyemediğini öne sürerek, şöyle konuştu: "Şu rakam yanlıştır' diyemiyorlar, hepsi doğru ama 'nereden bulacaksın?' diyorlar, ben bulacağım, hiç kimsenin endişesi olmasın, bulacağım. Bütün projeleri hayata geçireceğim, refahı tabana yayacağım, herkes huzur içerisinde olacak, her evde tencere kaynayacak, huzursuzluk istemiyorum, kısır siyasetin de dışında kalacağım. Ben bu ülke ve vatandaş için her şeyi yapacağım. Onların siyaset anlayışıyla bizim siyaset anlayışımız arasında Ağrı Dağı kadar fark var. Onların düşündüğüyle benim Bahçeli ye göre 13 yılın faturası... düşündüğüm arasında dünya kadar fark var. Ben, 'çiftçi için mazotu 1,5 lira yapacağım' dediğim zaman gene koro halinde 'nereden bulacaksın?' diye bağırıyorlar. Sen yakuttan, elmastan ve pırlantadan vergiyi kaldırınca kimse sormuyor da ben 'çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğim' dediğim zaman mı senin aklına geliyor. Ne gelirse gelsin, çiftçiye sözüm var, mazotu 1,5 liradan vereceğim." 'Başbakan Kemal" sloganları atılması üzerine Kılıçdaroğlu, bunu gerçekleştirmek için 7 Haziran'ın yaklaştığını belirterek, vatandaşlardan seçimde yanlarında CHP'ye oy vermeye ikna ettikleri en az bir kişiyi daha sandık başına götürmelerini istedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumunu eski görkemli günlerine kavuşturacaklarını vurgulayarak, "Türkiye Taşkömürü Kurumuna en az 5 bin kişi yeniden istihdam edeceğiz. Benim ülkemde kömür var mı var, çalışan var mı var, işsiz var mı var, niye dışarıdan kömür getiriyorum? Benim ülkemde yok mu bunlar? Hepsi var. Ne eksik? Ahlaklı, temiz ve halkı düşünen siyaset eksik. Mevcut siyaset cebini düşünüyor. Benim derdim cebim değil, benim derdim vatandaşın cebi. Benim için yandaş yok, benim için vatandaş var" ifadesini kullandı. bir tavır izledi. AK Parti ile geçen ziyan olmuş yılların faturası hayli ağırdır" diye konuştu. AK Parti yönetimindeki Türkiye'de milyonlarca insanın açlık sınırının altında olduğunu, bunların bir kısmının da Aksaray'da bulunduğunu aktaran Bahçeli, AK Parti yönetimindeki Türkiye'de nüfusun yüzde 22'sinin yoksulluk sınırının altında can çekiştiğini belirtti. Türkiye'nin en talihsiz yıllarını AK Parti ile yaşadığını öne süren Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiyemiz, ağır ipoteklerin altına itilmiştir. Cumhuriyetin kazanımları için için kemirilmiştir. Türklük günden güne darbelenmiştir. AK Parti ile geçen 13 yılın faturası dışarıda taviz ve teslimiyet, içeride, çaresizlik, ilkesizlik, rüşvet, ihanet, kayırmacılık ve aymazlıktır. AK Parti'den arta kalan açlıktır, adaletsizliktir, ahlaksızlıktır, asayişsizliktir. Bunların devr-i saltanatında, birilerinin zenginleştiği çok doğrudur. Birilerinin harama el uzattığı, birilerinin yetimin hakkını çaldığı, birilerinin boğazından haram lokmaların indiği kesindir. Bunlara asla itirazımız yoktur." BULMACANIN ÇÖZÜMÜ Kanayan yara KAÇAKÇILIK! İSTANBUL-Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), milyarlarca liralık kayba sebep olan kaçak ürün ticaretiyle mücadele kapsamında "Dikkat! Bilmediğin Gerçekler Var!" kampanyası başlattı. Palandöken, kampanyanın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, on binlerce kişiyi ilgilendiren, ülkenin temel meselesi olan kaçakçılıkla ilgili yurttaşların bilinçlendirilmesini amaçladıklarını söyledi. Kaçakçılığın ülkenin kanayan yarası olduğunu vurgulayan Palandöken, dürüst esnaf ve zanaatkarın mağdur olduğunu kaydetti. Konfederasyon olarak, bu kampanyayla kaçakla mücadelede yeni bir sayfa açtıklarını dile getiren Palandöken, kaçak ürünlerin yol açıkları olumsuzlukların esnaf ve vatandaşa anlatılacağını, vatandaş bilinçlendirilerek bu sorunun önlenmesi için çalışılacağını anlattı. Palandöken, her yıl kaçak akaryakıt yüzünden 11 milyar lira, kaçak sigaradan da 6 milyar lira ÖTV kaybı yaşandığını belirterek, "Her yıl kaçak akaryakıt ve kaçak sigara milyarlarca lira ÖTV geliri kaybına sebep olurken, binlerce ton kaçak çay ve gıda mamulü de kamu sağlığını tehdit etmekte. Akaryakıt kaçakçılığı 2 boğaz köprüsü, kaçak sigara ise 24 uluslararası havalimanı yapabilecek boyutta gelir kaybına neden oluyor. Kaçakçılığı önleyebilirsek, Türkiye ekonomisi güçlenir, esnafımız ve vatandaşımız kazanır" diye konuştu. Demirtaş ın domino hesabı İSTANBUL - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "HDP'nin başarısı sıradan bir yüzde 10 seçim barajını aşmanın çok çok ötesinde, ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde bir domino etkisi yaratacaktır. Üzerimize geliyor olmalarının nedeni budur" dedi. Demirtaş, düzenlenen bir panele katılmak üzere geldiği Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde üniversite öğrencileriyle buluştu. Konuşma sırasında kürsüdeki TRT'ye ait mikrofonun düşmesi üzerine Demirtaş'ın "Benim bir kastım yok" demesi, gülüşmelere neden oldu. Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tamamını yakından ilgilendiren bir gelişmeyle karşı karşıya olduklarını ve seçimde iki temel tercihin yarışacağını belirterek, "Ya Türkiye'nin otoriterleşmesine, diktatörlüğe, tek adamlık sisteminin güçlenmesine, anayasal dayanağa kavuşmasına yol açacak ve yukarıdan başlayarak bir toplumsal mühendisliğin artık kendini iyiden iyiye dayattığı toplumsal bütün özgürlük alanlarının da sınırlandığı bir tercihle karşı karşıya kalacağız. Bir diğer seçenek de aslında HDP'nin öncülüğünü yaptığı fakat HDP etrafında bir araya gelmiş, daha çok ademi merkeziyet, yerinden yönetim mekanizmasını savunan, eğer devletle organize olacaksa, bununla birlikte bu idari modelin etrafında sivilleşmeyi, çoğulculuğu, çok kültürlülüğü, çok inançlılığı garanti altına alan, demokratik bir anayasa etrafında yeni bir toplumsal sözleşmeyi savunan çizgi olacak" diye konuştu

13 14 Mayıs 2015 Perşembe13 EFSANE RÖPORTAJLAR GÖK: CHP nin Efsane GÜZELDERELİ hedefi İKTİDAR -2- CHP Grup Başkan Vekili ve Ankara 1. Bölgeden 5. sırada milletvekili adayı Levent Gök, Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtladı. CHP nin iktidar hedefini dile getiren Levent Gök, AKP'liler de kendilerinin artık dibe çakıldıklarını görüyorlar ve onu toplum önünde meşru hale getirmenin yollarını arıyorlar dedi. Ya vaatler ve kaynak konusu Kolay Çünkü, CHP olarak yaptığımız tabloda vaatlerimizin toplam maliyetini 57 milyar TL olarak hesapladık. Vaatlerimizin bir kısmını ilk 100 günde, bir kısmını ilk 1 yılda, kalan kısmını da daha sonra yapacağız. Tüm harcamalarımızın GSMH'ya oranı yüzde 2.9. Bu çok cüzi bir rakam. İşte sorular ve yanıtları KAÇAK SARAYA HARCANAN PARALARLA GÖRGÜSÜZLER SINI- FINDAYIZ... E.G: Ama destekleyenler, Türkiye'nin itibarını arttırdığını, bir hizmet olduğunu söyleyenler de var. L.G: Türkiye'nin itibarını arttıracak olan bilimsel çalışmalardır, ülkemizi yurtdışında temsil edecek öğrencilerdir, teknolojik gelişmelerdir. Türkiye'deki üniversitelerin ilk 200'e girmesidir. Şu an girebilen üniversite yok. Tüm dünya üniversitelerinin kabul ettiği saygın raporların çıkmasıdır itibar arttıran. Nobel ödülü almaktır, sanatçılarının başarısıdır, ekonominin iyi gitmesi, enflasyonun düşmesidir, ifade özgürlüğüdür itibar arttıran. Yaşama endeksinde 69. sırada değil ilk 20'ye girseydik itibarımız artardı. Demokrasi endeksinde son sıralardayız. Sivil özgürlükler arasında yine son sıralardayız. Kadına yönelik şiddet çok arttı. Bebek ölümlerinde rakamlar çok yüksek. Bunların hepsi demokrasi standartlarında tarif edilen standartlardır. 3 Mayısta ifade özgürlüğü gününü, 21 gazeteci tutuklu olarak kutladık. Yolsuzluğun nasıl kapatıldığına, Aralıkta tüm vatandaşlarımız şahit oldu. CHP iktidarında bu yolsuzluk dosyalarının hepsi açılacaktır. Bu konuda herkesten hesap sorulacaktır. Dolayısıyla itibarlı olmanın yolu, ahlaki değerlerin korunmasıdır. Şu anda Türkiye'de herkes, geleceğinden emin değil. Korku toplumu egemendir. 1 Mayısın kutlanmasında bile üzücü olaylar yaşandı. 1 Mayısta Taksim'i açtık diyen AKP, bu 1 Mayısta işçinin üzerinde ağır baskılar yapmıştır. Haksız gözaltılar, tutuklamalar gerçekleştirlmektedir. Kaçak Saray'a harcanan paralarla ancak görgüsüzler sınıfına girersiniz. KAÇAK SARAY LÜKS, HZ. MUHAMMED'İN EVİ MÜTEVAZI... E.G: Binayı mimari olarak beğeniyor musunuz? L.G: Bina gerek mimarisi, gerek içine harcanan para ve bundan sonra harcanacağı bilinen paralarla dünyada en çok para harcanan ucube bir yapıya dönüşmüştür. Dünyadaki ilk büyük saraylar arasına girmiş bulunmaktadır. Ama dünyayı yöneten Obama'nın Washington'daki o mütevazi binası ilk 20 içinde değildir. Hz. Muhammed'in de içinde oturduğu ev son derece mütevazıdır. Erdoğan bundan örnek alacağına, Hz. Muhammed'in karşısında saf tutmuş kişilerin, Muaviye nin yaşam koşullarını örnek almıştır. Muaviye, Kasr-ül Beyza'da yaşardı. Bu da tipik bir ironidir. Cumhurbaşkanı bugünlerde elinde Kur-an'la dolaşarak gene dini siyasetin tam merkezine sokmaya çalışıyor. Ama Türk halkının, temiz din duygularıyla oynayamayacaktır. KİMİN DİNDAR OLDUĞU ALLAH'IN TAKDİRİ E.G: Sayın cumhurbaşkanı, Siirt'te, elinde Kur-an ile dedi ki; ''Kılıçdaroğlu, ben Kur-an ile büyüdüm. Kur-an ile yaşıyorum. Onu sen söyle. Kendi şahsında Kur-an'ın yerinin ne olduğu malum''. Bu sözleri nasıl yorumlarsınız ve siz ibadet eden, dindar biri misiniz? L.G: CHP'liler dini siyasallaştırmazlar ve dini siyaset için reklam malzemesi yapmazlar. CHP'lilerin dini duygu ve düşünceleri kendi iç dünyalarında tertemiz olarak tezahür eder. Kimsenin dini vecibeleri yerine getirmekteki üstünlüğü bir başkasından fazla değildir. CHP'lilerin ya da başkalarının dini konulardaki üstünlüğünü de takdir edecek olan Allah'tır. CHP'liler dini vecibelerinin hepsini yerine getirirler. Ama bunu halkın gözü önünde yapmazlar. Özellikle gösterişli iftar sofralarından kaçınırlar. Biz halkımızla gecekondularda kimseye teşhir etmeden iftarımızı açarız. İktidarın son yıllarında Ramazan Bayramları'nda sergilediği tablo, lüks ve israfla, tantanalı törenlerle iftar sofraları olmuştur. Bunların hiçbirinin Kur-an'da yeri yoktur. Cumhurbaşkanı gibi toplumu birleştirme görevi olan bir kişinin toplumu ayrıştıracak, nefret tohumları atacak söylemlerden özellikle kaçınması gerekir. Ama bu cumhurbaşkanı tüm bunların ötesine geçmiştir. Anayasal görevlerinin çok dışına çıktığı gibi artık insani, sosyolojik ve diğer tüm alanlarda da çığırından çıkmıştır. AKP'LİLER DİBE ÇAKILDIKLARI- NI GÖRÜYOR... E.G: Binali Yıldırım, azınlık hükümeti kurulabileceğini ve 1 sene sonra da erken genel seçime gidilebileceğini belirtti. Sizce niye böyle bir açıklama yaptı? L.G: AKP'liler de kendilerinin artık dibe çakıldıklarını görüyorlar ve onu toplum önünde meşru hale getirmenin yollarını arıyorlar. Biz o söylemlerle alakalı değiliz. Bizim tek hedefimiz, 7 Haziran da, CHP'nin tek başına iktidarına yöneliktir. ÖZGÜR OLMAYAN ÜLKELER KATEGORİSİNE ALINDIK E.G: Siz İnsan Hakları Derneği'nde yönetim kurulu üyeliği yaptınız. T.B.M.M'nde de İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekilliği yaptınız. Türkiye'de insan haklarının geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz? L.G: Türkiye, insan hakları ihlallerinde, gerek uluslararası kuruluşlar, gerekse Dünya ölçeğindeki saygın devletler nezdinde çok kötü bir durumdadır. Türkiye'nin özellikle adil yargılanmadan dolayı A.İ.H.M'nin aleyhte verdiği kararlarda 1. durumdayız. Basın özgürlükleri, sivil özgürlükler, demokrasi endeksi, insani yaşam endeksi, kadın-erkek eşitsizliği, kadına yönelik şiddet, çocuk haklarının ihlal edilmesi, adil gelir dağılımı, fırsat eşitliği konusunda Türkiye, çok kötü durumlardadır. Dünyadaki ülkeler arasında gündemden düşmüştür. Geçenlerde Freedom House, Türkiye'yi kısmen özgür ülkeler kategorisinden basın özgürlüğü olmayan ülkeler kategorisine geçirmiştir. Hemen hemen tüm dış gezilerimizde Türkiye'nin çok acı bir şekilde izlendiğini gözlemlemekteyiz. Türkiye, bu kabuğunu 7 haziran'da yırtacak ve demokrasiyle tanışacaktır. VAATLER 57 MİLYAR, KAYNAK VAR E.G: Belki bu sorudan bıktınız. Ama bir kez de ben sorayım. CHP olarak bir çok ekonomik vaadiniz oldu. Emekliye dini bayramlarda yılda 2 maaş ikramiye, 1500 TL asgari ücret, çiftçiye litresi 1.5 TL'den mazot gibi. Tüm bunlar için kaynağınız var mı? L.G: CHP'nin bu iddialı seçim bildirgesinden sonra diğer partiler de projelerini açıkladılar. Pek çok partinin CHP'nin argümanlarını kullandığına tanık oluyoruz. Bu konu kaynakları nereye kullanacağınızın tercihidir. CHP tercihini AKP'nin ihya ettiği bir avuç insandan yana değil halkımızdan yana yapacaktır. Örneğin; CHP döneminde, Toma'ya harcanacak para Soma'ya harcanacaktır Dolara Toma alacağımıza, aynı paraya maden ocağına yaşam odası alacağız. CHP olarak yaptığımız tabloda vaatlerimizin toplam maliyetini 57 milyar TL olarak hesapladık. Vaatlerimizin bir kısmını ilk 100 günde, bir kısmını ilk 1 yılda, kalan kısmını da daha sonra yapacağız. Tüm harcamalarımızın GSMH'ya oranı yüzde 2.9. Bu çok cüzi bir rakam. KAÇAK SARAY, LÜKS VE İSRAF YOK E.G: CHP eğer iktidar olursa neler olacak ya da olmayacak? L.G: CHP iktidarında Kaçak Saray olmaz. Kaçak Saray yerine öğretmen işe yerleştirilirdi. Lüzumsuz israfa ve kaynak aktarılmasına karşıyız. Emekliye verdiğimiz ikramiye reel ekonomiye katkı sağlayacaktır. Aile sigortalarında yoksul aileye kadının hesabına 720 TL yatırdığımızda, kadının eve yapacağı alışveriş ekomoniye katkıdır. Her yıl 1 milyon işsize iş vaadimiz var. İşe girenin ailesi aile sigortası kapsamından çıkacak. Türkiye'de mazot 4 TL. İki Trakya büyüklüğünde bir alan tarımdan çekildi. Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeyken saman, pamuk ithal eden bir ülke oldu. Kaynak problemi yoktur. Çok ciddi hesaplamalar yapılmıştır. Bunu gören hükümet paniktedir. Hükümetin aklı fikri kendi yandaşlarında, akrabalarında, çocuklarında, Türgev gibi vakıflarda. Cumhurbaşkanının çocukları için yarattığı Türgev Vakfı Türkiye'nin tüm kaynaklarına el koyacak hale gelmiştir. Türkiye'den Türgev'e akan bağışları sayesinde işadamları iş alıyorlar. Ali Ağaoğlu 100 milyon dolar bağışladı. Suudi Krallığı, Sevda Tepeleri'nde, İstanbul'da, CHP'li belediye Başkanının imara izin vermediği yer imara açıldı. Erdoğan başbakanken Suudi Kralı'na gitti, dönüşten 4 gün sonra burası imara açıldı. Suudi Krallığı 100 milyon dolar Türgev'e bağışladı. Ben cumhurbaşkanından habersiz ihalelerin yapıldığını düşünmüyorum. Böyle bir tablo hiç yaşanmamıştı. ÇÖZÜM SÜRECİ E.G: İktidara geldiğiniz takdirde ''çözüm süreci'' ne olacak? Rafa mı kalkacak? Devam mı edecek? L.G: CHP, şu an AKP'nin yürüttüğü çözüm sürecini samimiyetsiz bulmaktadır. CHP, Türkiye'de bir Kürt sorununun varlığını bilmekte ve 1989 yıllarından bu yana kanun teklifleriyle, programlarıyla bu konuya çözülmesi amacıyla yaklaşmaktadır. Siyaset kurumunun bunu çözeceğine inanıyoruz. Ama CHP, AKP'nin şu anda HDP ile yürüttüğü değil, mecliste, meclisin bilgisinde, meclisin şeffaflığında, tüm partilerin katılacağı bir komisyonla bu sorunun çözülmesini önermiştir. Bizim önerdiğimiz pek çok kanun teklifi, AKP tarafından reddedilmiştir. O reddedilen kanun tekliflerine baktığınızda, her biri bu sürecin olmazsa olmaz koşullarıdır. Ama AKP, o kadar samimiyetsizdir ki, hep seçimlere dönük bu süreci planlamış ve götürmüştür. Her seçim döneminde bu işlerden vazgeçmiştir. Kimi zaman Kürt oylarına, kimi zaman milliyetçi oylara oynamak suretiyle herkesi oyalamaktadır. Bu sorun acil ve ivedi çözülmesi gereken bir sorundur. Herkesin hassasiyetleri gözetilmelidir. Türkiye'nin bölünmeden ortak sınırlar içerisinde demokrasiyi, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri gözetilerek bu sorun çözülmelidir. ÖZERKLİKTE ÇEKİNCELER KALDIRILSIN E.G: Yerel yönetimlerde özerkliğe bakışınız nasıl? L.G: CHP, yerel yönetimlerde özerklikteki çekincelerin kaldırılmasından yanadır. Bu konuların Türkiye'de Kürt sorunuyla ilgili her türlü sorunun tartışılmasına ama toplumun tüm hassasiyetlerini gözeterek ortak bir noktaya varılmasından yanadır. SINIRLAR BÖLÜNMEDEN ÇÖZÜM SÜRECİ... E.G: Yerel yönetimde özerkliğin kaldırılmasındaki çekinceler nelerdir? L.G: Yerel yönetimlerde verilmesi gereken pek çok konu merkezi yönetim tarafından verilmektedir. Birtakım konularda yerel yönetimler, hem mali açıdan, hem idari açıdan güçlendirilebilir. Türkiye'de bunlar tartışılabilir. Nitekim 2011'deki seçim bildirgemize bunu koyduğumuz zaman bizi PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan hükümet, 2015'deki seçim bildirgesine bunu koymak durumunda kalmıştır. Aklın yolu birdir. Biz neler yapılması gerektiğini her fırsatta, her platformda anlatıyoruz. Bu sorunu ulusal bütünlük içerisinde, sınırlarımız bölünmeden, hiç kimse ayrışmadan, herkesin kardeşlik içerisinde yaşayacağı, demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerin artacağı şekilde çözmek istiyoruz. CHP'NİN HEDEFİ İKTİDAR... E.G: 7 Haziran genel seçimlerindeki oy hedefiniz Sayın Kılıçdaroğlu gibi yüzde 35 mi? Şu andaki oy oranınız nedir? L.G: Biz CHP iktidarının çıkması için mücadele ediyoruz. SEÇİMDEN SONRA AKP İKTİDA- RI YOK E.G: Seçim sonrası AKP iktidarının devam edeceğine inanıyor musunuz? L.G: Hayır. AKP şu anda bu yüzden her yana saldırıyor. Bu gidişat çok net. Hem seçim meydanlarında, hem de kırsal bölgelerde görülüyor bu. AKP İLE KOALİSYON YOK E.G: Koalisyonlar döneminin başlayacağını düşünenlerden misiniz? L.G: Biz CHP iktidarını hedefliyoruz. Ama halkın tercihi bu şekilde olursa durum değerlendirmesi yaparız. E.G: Peki CHP olarak hangi partiyle koalisyon yaparsınız ya da asla yapmazsınız? L.G: AKP ile koalisyon yapmayız. Ama diğer tüm partilere açığız. MUTLAKA OY KULLANIN E.G: Teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? L.G: 7 Haziran genel seçimleri önemli ve kritik bir seçim. Mutlaka sandığa giderek Türkiye'nin itibarını Dünya'da aşağı çekmekle, yolsuzlukla, demokraside, adalet duygusunda, ekonomide son derece olumsuz bir tabloya sokan bu hükümete bir ders vermesi açısından önemlidir. Oy kullandıktan sonra sandıklarda oylarına sahip çıkmalarını arzu ediyoruz. Çünkü bu iktidarın her türlü çılgınlığı yapabilecek bir psikolojik eşik içerisinde olduğunu görüyoruz. Biz de sandıklarda oyları koruyacağız. Halkı sandıklara bu iktidarı defetmeye davet ediyorum. (BİTTİ)

14 14 14 Mayıs 2015 Perşembe TURİZM Gökçeler Mağarası Damlataş'a rakip ISSN Turizmde bu yıl 36 milyar dolar gelir hedefleniyor KAYSERİ- Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, çevre ülkelerde yaşanan olumsuzluklara, Avrupa'daki bütün ekonomik daralmalara rağmen Türkiye'nin bu yıl 42 milyon turist sayısını aşmasını ve milyar dolar döviz girdisi sağlanmasını beklediklerini söyledi. Ulusoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kış turizmi yapılan önemli dağlarının olduğunu, bunlar arasında da Erciyes Kayak Merkezi'nin ön plana çıktığını belirtti. Buralarda sadece kış turizmi kısıtlamasına gidilmeden 12 ay boyunca turizm yapılmasını amaçladıklarını vurgulayan Ulusoy, "Kışın kullandığımız kayak merkezlerimizde 12 ay 365 gün turizm yapmalıyız. Özellikle Erciyes biçilmiş kaftan. Bizim için önemli bir merkez. Buraya 4 yıldızlı 5 yıldızlı tesisler yapılıyor. Özellikle dağın yapısını bozmadan kış sporlarına uygun bir şekilde yapılmasını arzu ediyoruz ve yazın da buraların aktif olmasını istiyoruz" diye konuştu. Küresel ısınmanın etkisiyle sıcaklıkların artmasının Erciyes'i cazibe merkezi haline getireceğine dikkati çeken Ulusoy, herkesin yazın sığınacak yere ihtiyacı olduğunu, bu anlamda Erciyes'in uluslararası arenada da Türkiye'yi ön plana çıkaracağını ifade etti. Başaran Ulusoy, bu yıl her türlü olumsuzluklara rağmen sektördeki büyümeyi olumlu bulduklarını dile getiren Ulusoy, şunları kaydetti: ''Turizmdeki geçen seneki rakamları yüzde 1,5-2 revize ettik. Bu sene yüzde 4-5 arasında büyüme bekliyorduk, şu anda bütün olumsuzluklara rağmen sektördeki büyümemiz yüzde 2-3'e ulaştı. Suriye, Tunus, Fas, Cezayir, Mısır, Libya ve Irak'taki olumsuzluklara, Avrupa'daki bütün ekonomik daralmalara rağmen Türkiye bu yıl 42 milyon turisti aşacaktır. Yine turizmden ülkemize milyar dolar döviz girdisi sağlanacaktır.'' Son yıllarda turizm amaçlı gezen Türk vatandaşlarının sayısında da artış olduğunu dile getiren Ulusoy, ''En önemlisi kendi vatandaşlarımıza tatil yaptırma imkanının çoğaldığını, erken rezervasyonlarda bunların ön plana çıktığını görüyoruz. Artık benim insanım da geziyor. 78 ülkeye turist gönderiyoruz. 14 milyon insanımızdan 8 milyonu yurtdışında, 6 milyonu yurt içinde geziyor'' diye konuştu. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bil. Med. Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Tülay Canpolat, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: Fax: Yıl: 45 Sayı: Mayıs 2015 Perşembe Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT MUĞLA - Milas ilçesindeki Gökçeler Kanyonu'nda yer alan Gökçeler Mağarası, yaz sezonunda ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Gökçeler Mağarası ve çevresi, Antalya'nın Alanya ilçesindeki Damlataş Mağarası'na benzerliğiyle dikkati çekiyor. Milas Kaymakamlığı, Güney Ege Kalkınma Ajansından (GEKA) aldığı destekle bölgeye seyir terası, yürüyüş parkurları gibi alanlar oluşturarak, ziyaretçilerin güvenli şekilde alanı gezebilmesini amaçlıyor. Yarasa varlığıyla doğal yaşamı devam eden Gökçeler Mağarası, sarkıt ve dikitleriyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Milas Kaymakamı Fuat Gürel, gazetecilere yaptığı açıklamada, 450 metre uzunluğundaki mağaranın, ekosisteme zarar vermemek için 160 metrelik bölümün ziyaretçilere açılabildiğini bildirdi. Mağaradaki aydınlatma sisteminin özel olarak hazırlandığını anlatan Gürel, "Hem MUĞLA - Muğla ve ilçelerinde hava sıcaklığının 30 dereceyi bulmasını fırsat bilen yerli ve yabancı turistler, sahilleri hareketlendirdi. Deniz suyu sıcaklığının 20 derece ölçüldüğü Ula ilçesindeki Akyaka, Akçapınar, Çınar ve Turnalı sahilleri, yaz sezonunu aratmadı. Bazı vatandaşlar ise ormanlık alanlarda piknik yapmayı tercih etti. Yakın illerden otobüslerle gelerek Kadın Azmağı Deresi'ne düzenlenen turlara katılan mağara hem de kanyonun yöremiz turizmine çok büyük bir değer katacağını düşünüyoruz. Yöremizdeki turizmi 12 aya çıkarmak adına çok önemli bir çalışma Muğla'da sıcak hava, sahilleri hareketlendirdi turistler, dereyi gezdi. Akçapınar sahilinde bazı vatandaşlar kano keyfi yaptı. Akyaka Mahallesindeki Akçapınar sahili de sörfçüleri ağırladı. Hava sıcaklığının 30 dereceyi bulduğu Bodrum ve Fethiye sahillerinde de yerli ve yabancı turistler denizin tadını çıkardı. Paraşüt tutkunları ise Babadağ'ın bin 200 metrelik pistinden yamaç paraşütüyle uçarak Ölüdeniz'in manzarasını havadan izleme fırsatı buldu. olduğunu düşünüyoruz" dedi. Milas Halk Eğitimi Merkezi Fotoğraf Topluluğuyla Gökçeler Mağarası'nı gezen Rus turist Alena Nogut, mağaradaki ışıklandırmayı ve atmosferi etkileyici bulduğunu söyledi. Mağaradaki havanın rahatsız edici olmadığını anlatan Nogut, "Birçok mağarada içeride durmak çok zor ama burada hiç zorlanmıyorsunuz. İnanılmaz bir yer. Bölgeye gelen her ziyaretçinin mutlaka burayı görmesi, ziyaret etmesi gerekiyor. İçeride harika bir ışıklandırma ve güzellik var" diye konuştu. Ziyaretçilerden Hanife Turhan da mağaranın uzun bir parkura sahip olduğunu söyledi. Turhan, "Burada birçok mağara özelliğini bir arada görmek mümkün. Bir köşede Pamukkale'deki travertenleri görüyorsunuz bir bölümünde Damlataş Mağarası'ndaki sarkıt ve dikitleri. Bu güzelliği herkesin görmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi. Uzun süren kış, Kartepe'ye yaradı KOCAELİ- Uzun süren kış sayesinde, İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü'nün aynı anda görülebildiği Samanlı Dağları'nın zirvesi Kartepe'de, son yılların en fazla ziyaretçisi ağırlandı. Doğal güzelliği, ormanları ve göl manzarasıyla dikkat çeken 1640 rakımlı Kartepe, İstanbul'a bir saatlik uzaklığıyla yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Kar yağışının uzun süre etkili olmasıyla verimli bir kayak sezonu geçiren Kartepe'de, ziyaretçiler Mayıs ayında bile doğayı kaplayan beyaz örtünün keyfini çıkarıyor. Kartepe Kayak Merkezi'nin Genel Müdür Yardımcısı İrfan Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesisin 300 oda ve 10 villadan oluştuğunu, yaklaşık bin 200 ziyaretçiyi ağırlayabildiklerini söyledi. Kışın özellikle İstanbul'daki kayakseverlerin sıklıkla tesislerini ziyaret ettiğini belirten Çiçek, kayak sezonunda Arap ülkelerinden gelen yabancı turistleri ağırladıklarını anlattı. Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 14 Mayıs 2015 Perşembe Herhalde beni spor salonuna gömecekler İSTANBUL - Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi (TKBL) şampiyonu Galatasaray Odeabank'ın tecrübeli oyuncusu Nevriye Yılmaz, kendisini iyi hissettiği sürece oynamak istediğini belirterek, "Herhalde beni spor salonuna gömecekler" dedi. AA muhabirlerine açıklamada bulunan 35 yaşındaki milli oyuncu, kariyerinde çok önemli başarılar kazandığını vurgulayarak bu sezon ligde 10. şampiyonluğunu yaşadığını söyledi. Basketbolu çok sevdiğini ve bu sporun içinde kalmaya devam edeceğini dile getiren Nevriye Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Ligde oynadığım 11 finalin 10'nu kazanmak çok güzel bir başarı. Ancak bu bir takım oyunu ve takım işi. Bireysel performans hiçbir zaman yeterli olmuyor. Mutluyum tabii ki. İnşallah devamını yaşamak nasip olur. Oyunculukta olmasa da belki antrenörlükte devamını yaşarım. Ben basketbolu çok seviyorum, hiç bırakmak istemiyorum ama günün birinde artık noktalamam gerekecektir. Allah sağlık verdiği, kendimi iyi hissettiğim sürece oynamak isterim. Herhalde beni spor salonuna gömecekler." Osmanlıspor'da Süper Lig heyecanı PTT 1. Lig'de en yakın rakibi Adana Demirspor'un 4 puan önünde 2. sırada bulunan Osmanlıspor, Spor Toto Süper Lig'e yükselme yolunda son iki haftaya büyük avantajla giriyor. Rafael Nadal'a Federerli hazırlık ANKARA - Geçen hafta ikincilik için önem taşıyan maçta Adana Demirspor'u Muhammet Reis ve Galip Güzel'in golleriyle 2-0 yenen Osmanlıspor, en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 4'e çıkardı. Şampiyonluğunu ilan eden Kayserispor'un 6 puan gerisinde 2'nci sırada yer alan Osmanlıspor, son iki haftada alacağı bir galibiyetle yeniden Süper Lig biletinin sahibi olacak. Başkent temsilcisi, PTT 1. Lig'in 33. haftasında, 17 Mayıs Pazar günü 55 puanla 4. sırada bulunan Antalyaspor ile deplasmanda karşılaşacak. Osmanlıspor, Antalyaspor'u yenmesi durumunda, 3'üncü sıradaki Adana Demirspor'un alacağı sonucu beklemeden Süper Lig turu atacak. Kümede kalma mücadelesi veren Bucaspor'a konuk olacak Adana Demirspor'un, mağlup olması ya da berabere kalması halinde ise Osmanlıspor'a Antalyaspor deplasmanında bir puan yetecek. Osmanlıspor, yakaladığı avantajı değerlendirse, 5 sezon sonra tekrar Süper Lig'de mücadele edecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), sezonunda Ankaraspor ismiyle mücadele eden Osmanlıspor'u, "Ankaragücü ile arasında sportif rekabeti engelleyici bağ bulunduğu" gerekçesiyle bir alt lige düşürmüştü sezonu öncesi Osmanlıspor ismini alan başkent ekibi, sezonunda PTT 1. Lig'e katılarak üç sezon aradan sonra profesyonel liglere geri dönmüştü. ROMA- İtalya Açık Tenis Turnuvası'nda mücadele eden tek Türk tenisçi Marsel İlhan, yarın dünya 7 numarası Rafael Nadal ile oynaacağı 2. turda maçına, dünya 2 numarası Roger Federer ile yapacağı idmanla hazırlanacak. Profesyonel Tenisçiler Birliği (ATP) Masters Serisi'nin 1000 puanlık prestijli turnuvalardan İtalya Açık'ta 2. tura yükselen dünya 87 numarası Marsel İlhan, Roma'daki performansını ve Nadal ile yapacağı karşılaşmayı, AA muhabirine değerlendirdi. Milli raket, toprak kortta düzenlenen turnuvadaki iki eleme ve ilk tur maçında göstediği performans konusunda "İyi başladım, iyi gidiyor. Bir haftadır iyi oynuyorum. Bu hafta şu ana kadar 70 puan topladım" dedi. İtalya Açık'a ilk defa katıldığını ve bunu kendi puanlarıyla gerçekleştirdiğini anlatan 27 yaşındaki tenisçi, "İlk defa oynadığım Roma'da şu ana kadar başarılı oldum. Bundan sonra her zaman bu turnuvada oynamak istiyorum" diye konuştu. Roma'daki turnuvanın zorluğuna dikkati çeken Türk raket, "Burası için bir hedef koymadım, her maçta iyi oynamak istiyorum. Şu ana kadar 3 maç kazandım. Gerçekten zor bir turnuva. Çok güçlü rakipler var. İstanbul'da herkes Federer ile oynarım diye bekledi. Federer olmadı, bu hafta burada Nadal oldu. Bu da tenisin güzel tarafı" ifadelerini kullandı. İtalya Açık'ta 9 defa final oynayıp 7 kezle en çok kazanan ve dünya genelinde toprak kortlardaki ezici başarısından ötürü "Toprağın Kralı" olarak adlandırılan Rafael Nadal ile ilk kez karşılaşacak İlhan, "Nadal şu an formda. Geçen hafta (Madrid Açık'ta) final oynadı. Fernandao varsa 3 puan cepte BURSA - Bursaspor, Spor Toto Süper Lig'de geride kalan 30 haftada elde ettiği 14 galibiyetin 13'üne, Brezilyalı golcüsü Fernandao'nun rakip fileleri havalandırdığı maçlarda ulaştı. Yeşil-beyazlıların, sezonunun ara transfer döneminde Brezilya'nın Bahia kulübünden 1,5 yıllığına kiraladığı Fernandao, attığı gollerle takımına büyük katkı veriyor. Bu sezon 30 maçın 28'inde forma giyen Brezilyalı yıldız, Bursaspor'un kazandığı 14 müsabakanın 13'ünde 18 gol atma başarısı gösterdi. Fernandao, sadece takımının deplasmanda 5-0 kazandığı Balıkesirspor maçında gol kaydedemedi ancak bir golde Bakambu'ya asist yaptı. Fernandao, forma giydiği 28 lig maçının 17'sinde gol atmayı başarırken, yeşilbeyazlılar, bunların 13'ünü kazandı, 3'ünde berabere kaldı, sadece bir kez mağlup oldu. Brezilyalı futbolcu, Bursaspor'un deplasmanda Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor ile 1-1 ve Galatasaray ile 2-2, sahasında ise Trabzonspor ile 3-3 berabere kaldığı, Kardemir Karabükspor'a rakip sahada 3-2 yenildiği maçlarda birer gol kaydetti. Bursaspor'un, sahasında kazandığı tüm maçlarda rakip fileleri havalandıran golcü futbolcu, 22 golün 13'ünü karşılaşmaların ikinci yarılarında kaydetti. Gollerinden 5'ini penaltılardan bulan Fernandao, Torku Konyaspor'u deplasmanda 3-2, Gençlerbirliği'ni Bursa'da 3-1 yendikleri maçlardaki birer golünü ise uzatma bölümlerinde attı. Maç başına 0,79'luk gol ortalaması tutturan, Fernandao, attığı 22 golün yanı sıra takım arkadaşlarına verdiği 7 asistle gol atmak kadar attırmayı da sevdiğini gösterdi. Fernandao, bir maçta en fazla golü ise son lig maçında Kardemir Karabükspor'a attı. Yeşil-beyazlı takımın 7-1'lik skorla sezonun en farklı skorlarından birine ulaştığı karşılaşmada Brezilyalı yıldız, rakip fileleri 4 kez sarstı. Brezilyalı golcü, 22 golle sezonun bitimine 4 hafta kala gol krallığı listesinin zirvesinde bulunuyor. Trabzonspor'da savunmanın golcü sezonu TRABZON - Trabzonspor'da savunma oyuncuları bu sezon attıkları gollerle ön plana çıkıyor. Bordo-mavililerin Spor Toto Süper Lig'de Çaykur Rizespor'u dün deplasmanda 2-0 yendiği karşılaşmada Salih Dursun'un takımın ilk golünü atmasıyla, savunma oyuncuları bu sezon toplamda 10. kez fileleri havalandırdı. Ligin 30 haftalık bölümünde savunmada görev yapan 4 futbolcu gol sevinci yaşadı. Altı golle en golcü oyuncu Cezayirli Carl Medjani olurken, bu oyuncuyu 2 golle Belkalem takip etti. Mustafa Akbaş ve Salih Dursun da birer gol kaydetti. Trabzonspor'un savunma oyuncuları böylece son yılların gol bakımından en verimli dönemini geçirerek takımlarına gol bakımından önemli katkı sağladılar. Savunma oyuncularının gol attığı 8 maçta Trabzonspor hiç yenilmedi. Bordo-mavili takım, bu futbolcuların gol attığı maçlarda 5 galibiyet, 3 beraberlik alarak 18 puan topladı ve Avrupa kupalarına katılma yolunda önemli puanlar elde etti.

16 14 Mayıs 2015 Perşembe Türkiye'nin büyük işletmeleri arasında yer alan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesinde yetiştirilen ivesi cinsi elit koyunlar, havaların ısınmasıyla kırkılarak meralara bırakılmaya başlandı. İvesi koyunları yaza hazırlanıyor ŞAnLıUrFA - HALİL FİdAn - Bölgede özellikle Şanlıurfa, Gaziantep ve Adana çevresinde rağbet gören, halk arasında "Arap koyunu" olarak da adlandırılan ivesiler, işletmede genellikle damızlık yetiştiriliyor. Yüksek süt verimi ve etinin lezzetiyle bilinen ivesi cinsi koyunlar, ihale usulüyle yurtdışının yanı sıra Türkiye'nin değişik illerinden gelen besicilere satılıyor. İşletmenin önemli gelir kalemleri arasında yer alan ivesi cinsi koyunların satışından elde edilen gelir ise hayvancılık projelerinde kullanılıyor. Tam otomatik makinelerle sağılan koyunlar, havaların ısınmasıyla görevliler tarafından elektrikli makinelerle kırkılıyor. Hazırlanan kanallarda ilaçlı suyla yıkanan hayvanlar daha iyi gelişmesi için meralara bırakılıyor. Yaklaşık 500 kişinin çalıştığı işletmede teşvik amacıyla hayvanları daha iyi gelişen çobanlara çeşitli ödüller veriliyor. İşletmede hayvancılıktan sorumlu veteriner Yücel Nerse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesislerinde 70 bin civarında ivesi cinsi küçükbaş hayvan bulunduğunu söyledi. Damızlık amaçlı yetiştirilen koyunların yanı sıra elde edilen ürünlerin de ihaleyle satıldığını belirten Nerse, ivesilerin 30 bininin anaç, geri kalanının ise erkek ve dişi tokludan oluştuğunu ifade etti. Nerse, "Her yıl ocak ayında başlayan doğumlarla ortalama 30 bin kuzu alıyoruz. Erkek kuzuların 10 binini besiye alıp daha sonra ihale usulü satışa çıkarıyoruz. Dişileri ise damızlık olarak işletmemizde besleyip daha sonra satıyoruz. Her yıl nisan ayında kırkma işlemi başlıyor. Yünü kesilen hayvan parazitle mücadele için yıkanırken, elde edilen yünler de ihale usulüyle satılıyor" diye konuştu. Koyunların sağımının temizlik ve daha fazla süt almak açısından makinelerle yapıldığını vurgulayan Nerse, "2012 yılından beri otomatik sağım sistemine geçildi. Her koyundan ortalama 2 kilogram süt alıyoruz. Günde 25 bin ton civarında süt elde ediyoruz. Bu da ihaleyle satışa çıkarılıyor" dedi. "ŞEnLİK HAVAsındA GEçİyOr" Çobanlardan Hüseyin Oylum da hayvanların özellikle kırkıldıktan sonra kilo almaya başladığını belirterek, bu dönemde koyunların sürekli merada otladığını ifade etti. Hamza Esmer ise yaklaşık 20 yıldır işletmede çobanlık yaptığını dile getirerek, koyunların kırkılma döneminin şenlik havasında geçtiğini söyledi. Evren in Beyazevi ne 8 yıldır alıcı çıkmadı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Marmaris'te yaklaşık 17 yıl yaşadığı ve İzmir'e taşınmasının ardından satışa çıkardığı ''Beyazev'' isimli lüks villasını satamadan yaşamını yitirdi. MUĞLA - Evren, Armutalan Mahallesi'nde yaptırdığı villasını, sağlık sorunları nedeniyle 2007'de İzmir'e taşınmasının ardından 950 bin avroya satışa çıkardı. Geçen 8 yılda "Beyazev"e alıcı çıkmadı. Ormanlık alana yakın bir bölgede, ilçe merkezini ve Marmaris Körfezi'ni İlçedeki emlakçılar ise Evren'in 1986 yılında, metrekaresine 35 lira ödeyerek aldığı 1 dönümlük arsanın metrekare değerinin bin liraya kadar çıktığını belirtti. Koruma polisleri artık görev yapmadığı için villanın yanı başındaki ve sokak girişindeki kulübeler ile koruma amirliği binasının boşaltıldığı, duvarlarına resimler çizilip yazılar yazıldığı, camlarının çoğunun kırıldığı görüldü. İLçEdEKİ BİrçOK yerden Adı silindi kuş bakışı gören, 6 oda, 2 salondan oluşan 3 katlı villa, zaman içerisinde içinde kimse oturmadığı için bakımsız kaldı. Villanın dış boya ve alçılarının dökülmeye başladığı, bahçe demirlerinin ise paslandığı görülüyor. Mahalle sakinleri, Evren'in taşınmasının ardından emlakçıların birkaç müşteriye villayı gezdirdiğini, ancak satılamadığını kaydetti. Kenan Evren'in yaşadığı konutunun adından dolayı, bulunduğu sokağa ''Beyazev sokağı'' adı verilmiş, 7. Cumhurbaşkanı ile komşu olmak isteyenler tarafından mahalleye onlarca lüks villa yapılmıştı. Evren'in İzmir'e taşınmasının ardından ''Beyazev sokağı''nın ismi belediye tarafından ''239 sokak'' olarak değiştirildi. Kenan Evren'in adını taşıyan ilçedeki 1 cadde, 2 okul ve eşinin adı verilen 1 çeşme ile parkın isimleri de değiştirildi.