A A. Okullarda Getto Sınıf Tartışması INTEGRATION. Warum ich gegen Ghettoklassen bin. zur. Wir sagen JA. Vatandaşlar Danışma Kurulu na sahip çıkalım

Transkript

1 Wir sagen JA 2013 Dieter chütz / pixelio.de Migration & ntegration Was kommt 2013? UNABHÄNGG MONALCH ZUNG FÜR WRCHAF, NGRAON UND BLDUNG HABR VRUP A A NN AYLK BAĞMZ KONOMİ, NGRAYON V ĞİİM GAZİ zur 12 Göç & ntegrasyon 2013 neler getirecek? AYFA 13 AY: 23 OCAK AUGAB: 23 JÄNNR 2013 P.b.b. Verlagsort: 6020 nnbruck 11Z038817M UROPA NGRAON Nurten Yılmaz R R Hubert Dimko rfolgreiche Migrantinnen in sterreich... Avusturya'da başarıyı yakalayan göçmenler... AYFA 3 taatssekretär ebastian Kurz Deutsch vor chuleintritt Besser ordentlich Deutsch vor der chule erlernen, als nie wirklich richtig und diesen Rucksack sein Leben lang mitschleppen müssen Mir gefällt es, Lebensumstände von Menschen zum Positiven zu verändern... BM., Alexander uma Okullarda Getto ınıf artışması AYFA 8 Günter Havlena / pixelio.de KÜR MLİ ÇKİNCLAĞMN UMU YÜKK... İyimser olmanın ve abartmanın önünü kesen çekinceler ve uyarılar nerede yatıyor? AYFA 2 tephanie Hofschlaeger / pixelio.de Yurtdışı ürkler ve Akraba oplulukları Başkanı Kemal Yurtnaç: Vatandaşlar Danışma Kurulu na sahip çıkalım Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Avusturya Onur Üyesi ve emsilcileri belli oldu... oplumsal Bölünme okullarda başlıyor... AYFA 6 Neden Getto ınıflarına Karşıyım AYFA 5 5 Warum ich gegen Ghettoklassen bin AYFA 4 Pasaport harçlarına ŞOK zam...ayfa 2 Jürg Chistandl

2 OCAK 2013 HABR AVUURYA - 2 KÜR MLİ ÇKİNCLAĞMN UMU YÜKK... ürkiye deki gelişmeler, ülkedeki ürk ve Kürt taraflarının geçmişten ders çıkardığını ve Kürt meselesinde çözümü engelleyen deneyimlerden çok şey öğrendiğini gösterir gibi. Mİ Müsteşarı Hakan Fidan aracılığıyla calan ile doğrudan temasa geçip onun çözüm önerilerini dinlemesinden anladığımız kadarıyla hükûmet, yeni bir diyalog başlatacak mesajları hemen hemen aldığını söylüyor. Bu adım, daha fazla can kaybetmemek ve onlarca yıldır devam eden bir çatışmaya milyarlarca dolar akıtılmasını engellemek için pek çok kişinin de beklediği bir adımdı. Bu kez neden umutluyuz? Cesaret veren birinci sebep, ürk hükûmetinin bu kez calan ile Fidan a vekâlet vererek başlattığı doğrudan diyaloğun, hızla ürk halkının da detaylarını izleyebildiği ve takip ettiği açık ve şeffaf bir tartışmaya dönüşmüş olması. İkinci neden ise Kürt siyasi yönetiminin bu harekete dâhil edilmesi; Milletvekilleri Ahmet ürk ve Ayla Akat Ata, İmralı da calan ile saatler süren müzakerelerde bulunmuş ve Fidan ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını kendisinden dinlemişlerdi. Üçüncü olumlu neden, rdoğan ile yardımcılarının calan ın dışlanmasının ve görmezden gelinmesinin oldukça zor olduğunu artık biliyor olmaları. Ankara, gerçekten de köklü ve nihai bir çözüm istiyorsa Apo nun üslubundaki son değişim ve düşünce düzleminde barışçıl mücadeleye geçmekten bahsetmesi, kaçırılamayacak kadar değerli bir fırsat. Dördüncü neden, iktidara yakın pek çok kalemin ve siyasi düşünürün, bu durumun aslında geçen yıl başlayan Oslo sürecinin yeniden canlandırılması olduğundan ve Adalet ve Kalkınma Partisinin ülkeyi karaya salimen ulaştırmak için doğrudan ve dolaylı diyalog seçeneklerine sıkıca tutunduğundan söz etmeleri. Beşinci ve son mesaj ise dış boyutu olan bir mesaj, o da rbil ile üleymaniye nin de şu veya bu şekilde bu diyaloğa katılmış ve süreci destekliyor olmaları. Bu da Mİ Müsteşarı Hakan Fidan onları, Kandil deki ve Kuzey rak taki kamplarını görmezden gelmek suretiyle PKK ya destek veren taraf olma çıkmazından kurtarıyor. Peki, iyimser olmanın ve abartmanın önünü kesen çekinceler ve uyarılar nerede yatıyor? ürk muhalefeti, hükûmetin bu yeni adımı karşısında bölündü. Kılıçdaroğlu, hükûmetin konuyu sonunda seçimlerde koz olarak kullanacağını bildiğinden başarılı olmasını temenni ederek konuya çekinceli yaklaşıyor. Bahçeli önderliğindeki aşırı sağcı parti ise hükûmetin bütün sorumluluğunu üzerine aldığı bu macerada herhangi bir başarısızlık veya gerileme yaşanması durumunda müdahale etmek için bütün detayları yakından takip etmeyi tercih ediyor. PKK, bu önemli değişimi benimsemekte zorlanacaktır. Görüşlerde ve tutumlarda bölünmeler yaşanacaktır çünkü 30 yıldan uzun bir aradan sonra gerçek bir siyasi diyalog programının başladığına dair yeterli garantileri sunmadan silah bıraktırmak kolay bir iş değil. Bu dosyaya etki etmeye ve bazı iplerini elinde tutmaya çalışan birden çok bölgesel ve uluslararası oyuncu, bu fırsatın önünü bir şekilde kesmeye çalışacak ve ağırlık merkezi dışarıda, özellikle de uriye ve Avrupa da yaşayan PKK olacaktır. BDP li elahattin Demirtaş ın, hayal kırıklığının çok büyük olmaması için beklentilerin çıtasının çok yüksek tutulmaması gerektiği yönündeki ifadesi, Kandil ve Avrupa daki PKK yöneticilerinin, çözümün sadece İmralı ve Ankara dan gelmeyeceği, şu ana kadar olan şeyin nabız ölçmekten ibaret olduğu yönündeki sözleri, henüz, doğru olduğunu umduğumuz yolun başında olduğumuzu gösteriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, tek seferde dört cephede birden hareket ediyor. Ankara da, rbil de, İmralı da ve Diyarbakır da. Bu, oldukça zor, düşmemek için maharet ve dikkat gerektiren bir dans. Fidan ın adımlarının, desteklenmesine ihtiyaç var. Bakan gemen Bağış ın da dediği gibi meyve toplamak istiyorsanız fidanları rahat bırakın. Yayın Organı: l Şark l vsat Gazetesi Yazar: emir alha.c. BAŞBAKANLK BAN - YAYN ve NFORMAYON GNL MÜDÜRLÜĞÜ UROPA Pasaport harçlarına ŞOK zam... Yeni yılla birlikte pasaport harçlarına yapılan zam, vatandaşların büyük tepkisini çekti. ürkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren geçerli olan yeni pasaport harç bedellerini açıkladı. Pasaport harç ve defter bedeline yapılan büyük zam vatandaşlarımızı şok ederken, Avrupa nın çeşitli ülkelerinde yeni pasaport başvurusu yapan birçok kişi bu uygulamaya tepki gösterirken zamların hemen geri çekilmesini istedi. Vatandaşlarımız: Harçlar zaten çok yüksekti, yeni bir zam ile mağduriyetimiz daha da arttı. Dünyanın en pahalı pasaportunu taşıyoruz. Şimdide 10 senelik yeni bir pasaport için 211 euro ödemek zorundayız. Bu uygulama adil değil. Avrupa da zaten günden güne fakirleşiyoruz, bir de kendi ülkemiz tarafından adeta cezalandırılmak zorumuza gidiyor. 4-5 kişilik bir aile yeni pasaport çıkarma işlemi için 1000 eurodan fazla bir parayı gözden çıkarmak durumunda. Fakir ve çok çocuklu aileler, emekliler bu ücreti nasıl ödeyecek. Bu zamların hemen geri çekilmesi gerekir. diyerek tepkilerini dile getirdiler. YNİ PAAPOR FİYALAR: Geçtiğimiz yıl 4 ila 10 yıllık pasaport uzatmada alınan 132 euroluk harç, 177 euroya, defter bedeli de 27 eurodan, 34 euroya yükseltildi. Yeni pasaport çıkartmak isteyen bir kişi artık 159 euro yerine 211 euro ödeyecek. AHABR VRUPA UROPA R Gazete Kurucusu (Gründerin) Katrin VORHAUR İmtiyaz ahibi (Herausgeber und nhaber) Mehmet İNAK Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion) Hasan KKİN Avusturya ürkiye Dr. Hüseyin VRN Mag. Ahmet ZUBİ R AY: 23 OCAK AUGAB: 23 JÄNNR 2013 ANCHRF - ADR HABR - UROPA Mehmet İNAK - Roßbachstr nnsbruck Baskı-Druck: Medien-Druck alzburg GmbH Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir. Für Werbeanfragen el. (+43) info@europa-journal.net

3 3-AVUURYA Nurten Hanım, kendinizi tanıtır mısınız? 60 lı yılların ortalarında ailemle birlikte öke/ürkiye den Viyana ya göç ettim. O zamandan beridir Viyana da yaşıyor ve çalışıyorum. 17 yaşımda J de (osyalist Gençlik), daha sonra P nün (Avusturya osyalist Partisi) içinde farklı örgütlerde faaliyet gösterdim de P- Ottakring başkanı oldum dan 2001 e kadar Ottakring de il temsilciliğinde, İl Meclis Üyesi idim yılından beri Viyana da Belde Meclis Üyesi ve yalet Meclisi Milletvekili; 2007 den itibaren de ntegrasyon, Kadın, üketici Hakları ve Personel Belde Meclis Komisyonu Başkanıyım. Politikaya niçin girdiniz, bunun için özel bir sebebiniz var mı? Hayır, belli bir neden yok. Yaşayacağım ülke farketmezdi, herhangi bir zamanda ve yerde politikaya girmiş olurdum diye düşünüyorum. İşinizde en çok hoşunuza giden şey nedir? İnsanların hayat şartlarını olumluya dönüştürmek hoşuma gidiyor. Bu politize olmuş temel duruşla ilgili; Durumu olduğu gibi veya verilen durumun en mükemmel şekilde olup daha iyi olamayacağı düşüncesini reddedebilmek, problemleri görmek ve çözümler aramak yerel politikacı olarak bana kolay geliyor. abi ki çok fazla şey yapamadığımız günler de oluyor. Meslekte epey bir mesafe kattettiniz. Daha ulaşmak istediğiniz hedefler var mı? HABR Avusturya'da başarıyı yakalayan göçmenler... Nurten Yılmaz İnsanların hayat şartlarını olumluya dönüştürmek hoşuma gidiyor... vet! İl bazında 3.ülke vatandaşları için seçme hakkı. Genel eçimler yaklaştı. Avusturya daki gelişmeleri, özellikle ağ Populist Partilerin gittikçe sivrilmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? anıyorum ki, seçim kampanyası sırasında Avusturya zgürlük Partisi(FP) ve diğer ağ Populist Partilerin bazı densizliklerini ve çıkışlarını hesaba katmamız lazım. FP geçmişte, daima göçmenler, feministler ve coşkulu Avrupa taraftarlarının dışlanmasından başka bir politikalarının olmadığını, güçlerini de, bu gruplara karşı olanların toplum içinde sayılarının artmasıyla arttırdıklarını açıkça göstermiştir. P ülkede tekrar en kuvvetli güç olmalı ki, FP nün iktidar ortaklığı söz konusu olmasın. iyaset çok heyecanlı, ama biz izin diğer yönünüzü de tanımak istiyoruz. 9 yaşınızda Avusturya ya geldiniz, kökenizi düşünüyor musunuz, yoksa zamanla bunu unuttunuz mu? ğer entegrasyon siyasetçisi olmasaydım, belki de sık sık kökenimi düşünmeyecektim. İnsan kendi hikayesini unutmuyor- O yalnızca benım göç tecrübemle bağlantılı değil. ntegrasyon çok tartışılan bir konu. Bunun üzerine ne söylemek istersiniz? ntegrasyonda eksiklikler var; Farklılıkları konuşma ve göçü zenginleşme olarak görme zamanı. UROPA Kadın İnsiyatifleri İki-kültürlü vlilikler ve Birlikte Yaşam (F..B..L) Derneği nin kurucularındansınız. Bunun için hareket noktanız neydi? Farklı kültür çevrelerinden, din ve dillerden daha çok insanın güvenle aile kurabilmeleri. Canım cicim ayları ndan sonra bu tür evlilikler için eşlerin birbirlerinin köklerini anlamaları gerektiğinden bir tür eşlik etme ihtiyacı oluyor. Bunu özellikle bayanlar dile getiriyor. Bizlerde, bu nedenle bir insiyatife ihtiyaç duyduk. Böylelikle tecrübeler paylaşılacak, kültürel farklılıkları bilmemezlikten dolayı oluşan hatanın da telafisi kolaylaşacaktı. Günün bitiminde ya da haftasonunda boşzamanınız kalırsa, en çok neyle uğraşırsınız? Baharda küçük bahçemde bahçe işleriyle uğraşmayı severim. Yine bazen arkadaşlarla, bazen de kızlarım ve torunumla sevdiğim bir Viyana Geleneğinin tadını çıkarmak hoşuma gider. Ayrıca Rapid por Kulübü nün ateşli bir taraftarıyım. Bunun için t. Hanappi deki stadyum ziyaretleri bir görev! Viyana İşçi Yüzme Kulübü Başkanı olarak birçok yüzme müsabakalarında hazır bulunmaktayım. İki kızınız var. Birkaç cümleyle özetlemeniz gerekirse, kızlarınıza hayatta hangi en önemli öğüdü ya da değerleri verdiniz? Daima kendi ayaklarınız üzerinde durun, prensiplerinize sadık kalın, kötü niyetlileri hiçbir zaman hafife almayın. OCAK 2013 Mesleğinizde de kadın sorunlarından sorumlusunuz. Okuyucularımıza söylemek ya da tavsiye etmek istediğiniz birşey var mı? Viyana yalet Meclisi Milletvekili olarak düzenli bir şekilde yaptığım görüşmelerde edindiğim tecrübelere göre kadın, hala ailenin yaşamasından ve devamından sorumlu. Hayatın tüm şartlarına göre belli bir reçete ve slogan yok; Olayların yüzde doksanına uyan birşey var: Meslek sahibi, parasını kazanan, kendi sosyal ilişkileri olan kadınlar, tüm yaşamları boyunca ve çeşitli yollardan bunun faydasını görüyorlar. İster finansal bağımsızlık, toplumda tanınma ve katılım olsun; ister emeklilik için kendi yaşam sigortası olsun, bir işte çalışmanın sayısız faydaları vardır. üm kariyer ve hayatınıza baktığınızda, sizin için en büyük başarınz nedir? Puhhh; Kariyer ve hayatım mı? Şimdi aşırı yüklüyüm, herşeyi düzene sokmak için daha çok zamana ihtiyacım var... Röportaja eklemek istediğiniz birşey var mı? Hayır, herşey mükemmel. Konuşma için teşekkürler! Bu ilginç röportaj için çok teşekkürler! mekliler ekonomik kriz mağduru... Rike / pixelio.de ZL RPORAJ Avrupa ülkeleri ciddi problemlerle karşı karşıya ve bunu çeşitli nedenleri var: Nüfus yapısındaki değişme Avrupa yı yaşlandırıyor. uro krizi sosyal güvenlik sistemlerini sarsıyor. Çoğu Avrupa ülkesinde işsizlik artıyor. Bunun sonucunda da özel ve resmi emeklilik sigortalarından ödenen maaşlar düşüyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun hesaplamalarına göre 27 üye ülkede 60 yaşın üzerindekiler her yıl iki milyon artıyor. 60 yaş üstündeki lerin sayısı on yıl öncesine göre bir kat artmış durumda. Avrupa ülkelerinde milli gelirlerinin yüzde onu emekli maaşlarına gidiyor ve bu oranın giderek artması bekleniyor. oplam nüfusu 500 milyon olan Avrupa Birliği ülkelerinde 120 milyon emekli yaşıyor. Bu rakamlara göre her dört Avrupalıdan biri artık çalışma çağını kapatmış durumda. Artık sadece fakirliğe sürüklenme riski ile değil, aynı zamanda maddi varlığını da tamamen kaybetme tehlikesiyle karşılaşan emeklililerin sayısı hızla artıyor. meklilik sisteminin tamamen yenilenmesi gerektiğini düşünen uzmanlar, aksi takdirde emekliler için herşeyin çok daha zorlaşacağını belirtiyorlar. Kadının durumu daha zor Fakirleşme riski kadınlarda çok daha yüksek. AB'de aynı işi yapan kadın, erkekten ortalama yüzde 17 oranında daha az maaş alıyor. Bu dengesizlik doğal olarak emekli aylığına da yansıyor. Uzmanlar: Kadınların meslek hayatı daha sık kesintiye uğruyor. Genellikle kadın ailesiyle meşgul olmak için kısmen ya da tamamen çalışma hayatından çekilebiliyor. Ailedeki bakıma muhtaç yaşlılarla ilgilenme görevini de ekseriyetle onlar üstlendiklerinden, sürekli çalışabilme olanakları kalmıyor. Çalışma süresinin kısalığı doğal olarak emekliliği de etkiliyor. ek güvenceleri, eşlerinin emeklilik haklarından yararlanabilmek. Ama taşıdıkları risk daha fazla. Bu olumsuz gelişmeye aylar önce parmak basan AB Komisyonu 2012'yi, nesiller arası dayanışma yılı ilan etmiş ve emeklilik yaşının yükseltilmesini önermişti. meklilik sistemine her ülkenin kendi koşullarına göre yön vermek durumunda olduğunu belirten istihdam, sosyal işler ve intibaktan sorumlu Komisyon üyesi Laszlo Andor ancak bütün AB için geçerli prensiplerin de bulunduğunu hatırlatıyor. Andor, emeklilik gelirinin ne kadar olacağını genç yaşta düşünmek gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: İstihdam edilme süresini azamiye çıkarmak ve mümkün olduğunca düzenli ve yüksek prim ödemek, yaşlılıkta fakir düşmeyi önleyebilmek açısından son derece önemlidir. Hubert Dimko

4 OCAK 2013 HABR AVUURYA - 4 oprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şuheyulâyı da, er geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma, essiz yaşadım, kim beni, nereden bilecektir? Bu mütevazilik kokan dörtlüğü kaleme alırken, kaderin yaratıcısının da onu şairliğin vezir ve insanların mertebesine çıkaracağından, kıymetli bir vatan şairi, fikirleriyle, örnek hayatıyla Müslüman- ürk insanının ve İslâm âleminin gönlünde ve dilinde ebedileşecek kıymetli bir şahsiyet olacağından hiç haberi yoktu. Dahası Rıza-i İlâhiyeden başka bir derdi de yoktu... Akif, eşi zor bulunur bir yardım sever insandır. yle ki, daha delikanlılığa yeni adım atmışken, akraba çocuklarına sahip çıkacak kadar babalık hisleri ile doluydu... Belki de bu güzel huyları ona kazandıran yetimliğidir. vet, Akif daha on beş yaşındayken ''benim hem babam, hem hocamdır ve ne biliyorsam ondan öğrendim'' dediği, müşfik babasını Veremden kaybetmiştir. Onun ne derece vefakâr bir insan olduğunu arkadaşı Mithat Cemal Kuntay'ın şu hatırasında anlatır: ''Balkan Harbi başlarken Akif bey yegane geçimyolu olan resmi memuriyetinden istifa etti. Kirada oturduğu evine bir Cuma günü gittim. Beş çocuğundan başka evde dört çocuk daha vardı. -Bunlar kim? dedim. -Çocuklarım, dedi. -Bir hafta içinde fazladan dört çocuk sahibi olmakta tuhaflık var, dedim. onra anlattı. Baytar mektebinde okurken bir arkadaşı ile anlaşmışlar. Kim önce ölürse, ölenin çocuklarına kalan bakacakmış. Arkadaşı vefat edince anlaşmalarının gereğince Akif bey de çocukları ömürboyu bakmak üzere yanına getirmiş... Böylesine bir vefa ve sözünün eri olma örneği galiba sadece zirve insanlara has bir özellik olsa gerek. Yine Mithat Cemal anlatıyor; ''vet Akif sözünün eri bir insandır demiştik...yine Meşrutiyetin ilk seneleri, bir Cuma günü adam boyu kar yağdı. O gün araba, tramvay, şimendifer kardan işlemedi. Çapa'daki evimize o gün sütçü, ekmekçi gibi satıcılar bile gelememişlerdi. ğle HAAN KKİN keskin_hasan06@hotmail.com ADANMŞ HAYA ( M.Akif ROY ) yemeğinden sonra biz hâlâ ekmekçiyi beklerken kapı çalındı. Fakat o da ne Akif gelmişti. Bıyığının yarısı donmuştu. Şaşırdım nasıl geldiğini merak ettim. Beylerbeyi'nden Beşiktaş'a nasıl olmuşsa bir vapur işlemişti. ''Bu kadar mı,'' dedim. abiiki bu kadardı. Ve tabiiki Beşiktaş'tan Çapa 'ya bu havada insanlar yürüyerek gelebilirler diyordu. Bu karda tipide yürünen mesafeye ben şaştıkça, Akif de benim hayretime şaşıyordu. ''Gelmemem için kar, tipi kâfi değil, vefat etmem lazımdı. Çünkü geleceğim diye söz vermiştim dedi''... İnsanların birbirlerine verdikleri sözün, bu kadar korkunç birşey olması, o gün beni ürkütmüştü... -Akif, dedim. en eğer verilen sözün mânâsını bu türlü anlıyorsan, bana izin ver de, ben bu türlü anlamayayım. Benim verdiğim sözün şiddetli bir lodosa bile tahammülü yoktur. O ''Ben böyleyim'' dedi. Ben de, ben de böyleyim dedim... Bu vak'adan sonra ona sözvermekten korktum. Onun gözünde, ne karayel fırtınası, ne de dizboyu kar, geçerli mazeret değildi. Yine M. Akif in, arkadaşı şref Kuşcubaşı'na sık sık söylediği şu söz de, onun muhteşem karakterinden ipuçları verir bizlere... ''Allah'ın en çok sevdiği şeylerden birisi de, zâlime doğruyu söylemektir!...'' Çünkü Akif'in haksızlığa hiç tahammülü yoktur; karşısında iktidarın hakim güçleri olsa da vet o bir Ahlâk kahramanıydı. Ona bu hükmü, Onunla otuzbeş sene hem hal olmuş bir dostu verecektir. Ve bu hükme varmadan, yıllarca onun kusurlarını, falsolarını araştırdıktan sonra şu itirafta bulunacaktır; ''Onu ilk tanıdığım zaman ona inanmadım. Bir insan bu kadar temiz olamazdı. Fena aktör, melek rolünü oynamaktan birgün yorulacaktı. Gayr-i tabii bir faziletten yorulan yüzünü birgün görecektim. Fakat otuzbeş sene oldu, O nun yanından her çıkışımda, kendime hep kendini inkâr edercesine nasıl çıkıyordu? Mahrumiyetlerden yılmayan seciyesiyle kendisini nasıl kahraman sanmıyordu? Onun temizliği yanında insan kendi günahlardan muzdarip olurken, O, kendisinin bizlerden başka olduğunu nasıl görmüyordu? İşte bu yüzden O nun yeri zirvelerdi. Fakat gerektiğinde de eliyetişeceği herkese el uzatmaktır esas dertleri. Yeşertmektir kurumuş gönülleri, çölleşmiş sineleri... Zirve insanların, Kur'anla alâkaları, su- balık misalidir. Bütün enerjilerini Kur'ân'dan alırlar. Kutup yıldızımızdır onlar bizim. Zirvelerin bağrında fışkıran âb-ı hayat kaynaklarıdır onlar. İlahi rahmete sineleri açık olanlar, gönül dünyaları kurumuş nice insanlar, onların bağrında yetişir ve yeşerir... Zirve insanlara selam olsun... UROPA Yurtdışı ürkler ve Akraba oplulukları Başkanı Kemal Yurtnaç: Vatandaşlar Danışma Kurulu na sahip çıkalım Kemal Yurtnaç, Vatandaşlar Danışma Kurulu hakkında yaptığı açıklamada; kurulun dünya genelinde başvuran 660 isim arasında seçildiğini ve tamamen gönüllülük esasına dayandığını vurguladı. Danışma Kuruluna seçilen isimlerin açıklanmasından sonra, kurulun her kesimi temsil etmediği eleştirilerine de cevap veren Yurtnaç:, yurt dışı vatandaşlar danışma kurulunun 1998 yılında bir genelgeyle hayata geçtiğini hatırlatarak, Biz siyasi bir kurum değiliz amacımız vatandaşa hizmet etmek. Kurum olarak danışacağımız akil adamları seçtik dedi. Farklı kesimlerin temsil edilmediği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Kemal Yurtnaç: 155 ülkede 6 milyona yakın vatandaşımız yaşıyor. Amacımız sorunları bilip çözüm üretmek. Biz sadece bize yönelik başvuranlar arasından kime danışacağımızı belirledik, başvuranın siyasi kimliğine bakmadık dedi. Yurtnaç, Kurul üyelerinin 5 yıllığına seçildiğini ve bir sonraki dönemde daha fazla başvuru beklediklerini kaydetti. Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu ve Görevleri İstanbul-alzburg bağlantısına başlayan ürk Hava Yollarının hedefinde Graz da bulunuyor... ÜRK HAVA YOLLAR tar Alliance üyesi olan ürk Hava Yolları, 2013 te Avusturya daki faaliyetlerini yoğun bir şekilde genişletiyor. Wirtschaftsblatt gazetesine konuşan ürk Hava Yolları Genel Müdürü emel Kotil, Yaz uçuş planıyla birlikte alzburg u da programımıza dâhil ediyoruz ve her gün İstanbul-alzburg bağlantısında uçuşlar yapılacak. Bizim bakış açımıza göre alzburg un eyalet başkenti, hem turistler hem de iş gezisinde bulunanlar arasında büyük bir potansiyele sahip. dedi. Kotil, HY nin böylelikle ilk etapta, günde 200 yolcu kazanacağını tahmin ediyor. Yoğun bir şekilde genişleyen ve Avusturya Hava Yollarının (AUA) sahibi Lufthansa ile ortak uçuşlar gerçekleştiren hava yolu şirketi, ürkiye ile Avusturya yı haftada 30 kez birbirine bağlıyor. Bu esnada 26 kez İstanbul-Viyana ve 4 kez de Ankara-Viyana hattında uçuş yapılıyor. Yüzde 29 Oranında Artış Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu (YVDK), yurtdışında yaşayan ürklere yönelik hizmet üreten kamu kurumlarının üst düzey görevlileri ve yurtdışındaki ürklerin yaşadıkları ülke veya bölgelerden seçilen üyelerden oluşuyor. Oluşan bu danışma kurulu bulundukları bölgelerde görev sürelerince aktif olarak hizmet vererek, yurtdışında yaşayan ürklerin sorunlarının tespiti ve yapılacak çalışmaların koordinasyonu ile ilgili sorunların toplumun gelişimine katkı sağlayacak ve Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluğu Başkanlığı na yurt dışındaki ürklerin sorunlarına yönelik tavsiyelerde bulunacak. Ayrıca kurul, ürk vatandaşlarının yaşadıkları ülkelede sosyal ve ekonomik hayata eşit katılımlarını sağlayacak öneriler geliştirecek. Danışma kurulunun görev süreçleri boyunca toplumun sorunlarına çözüm merkezli çalışmalar yapmaları bekleniyor. ürkiye de üst düzey temsilciler ile yurtdışından 70 üyeden oluşan kurul, yurtdışındaki ürk vatandaşlarının temsilcileri ve kamu kurumlarının yetkili isimlerini aynı masada buluşturmayı ve sorunlara çözüm üretmeyi hedefliyor. Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Avusturya Onur Üyesi ve emsilcileri belli oldu: Kurul Avusturya Onur Üyesi Ayhan BAKAN olurken, Attila DİNÇR, rcüment AYAÇ ve Ümit VURAL da Avusturya emsilcileri olarak seçildi. ürk Hava Yolları Avusturya daki faaliyetlerini genişletiyor Geçen yılın ilk üç aylık döneminde HY, Viyana havaalanının yolcu gelirindeki piyasa payının yüzde 1,6 sına sahipti. Bu oran, 16,9 milyon yolcuya dağıtıldığında yaklaşık 270 bin yolcuya tekabül ediyor. Bu rakam 2011 in aynı dönemiyle kıyaslandığında, yüzde 29,7 oranında artış yaşandığı görülüyor. Kotil in genişleme planları alzburg uçuşuyla son bulmuyor. Bir sonraki adım olarak 2014 ten itibaren Graz a uçuşlar yapma fikrine sahip olan yönetici Kotil, Avusturya daki şehirlerin avantajı, her yere kısa mesafede uygun yerleşim alanına sahip komşu ülkelerin bulunuyor olmasıdır. diye konuştu. Fakat Kotil, alzburg un aksine Graz bağlantısıyla ilgili olarak nihai kararın henüz alınmadığını belirtti. Hava yolu şirketi, bu yıl toplamda 33 yeni güzergâhı açmayı hedefliyor. Yüzde 49,12 oranında ürk Devleti ne ait olan HY, catering şirketi sahibi Attila Doğudan ile yaptığı iş birliğini de büyütmeye hazırlanıyor. Kotil, yüzde 50 lik hisselerle kurulan ortak urkish Do&Co şirketinin çok iyi çalıştığını ve beraberce nasıl daha fazlasını yapabileceklerini düşündüklerini söyledi. Lojistik nedenlerden dolayı her gün gerçekleşen bin uçuştan sadece 800 ünün cateringini urkish Do&Co nun gönderdiğini ifade eden Kotil, lbette geri kalan 200 uçuşu da istiyoruz. dedi. Attila Doğudan hakkında övgü dolu sözler sarf eden Kotil, Doğudan, çok hırslı ve her zaman gönüllü olarak Yayın Organı: Wirtschaftsblatt Yazar : Günter Fritz işlerin başında. dedi..c. BAŞBAKANLK BAN - YAYN ve NFORMAYON GNL MÜDÜRLÜĞÜ

5 5-HABR HABR UROPA OCAK 2013 Alev Korun Yeşiller Partisi Milletvekili ve ntegrasyon özcüsü Warum ich gegen Ghettoklassen bin Bis ich 11 Jahre alt war, konnte ich kein Wort Deutsch. rst in der Unterstufe habe ich - in der ürkei -angefangen, Deutsch zu lernen. Bis dahin war ich einsprachig aufgewachsen: mit meiner Muttersprache ürkisch. Die erste Klasse in der österreichischen chule war hart: circa 25 Wochenstunden (!) Deutschunterricht in der Woche. Aber es hat gewirkt. Denn wir wurden massiv gefördert und vor allem glaubten unsere Lehrernnen an uns und daran, dass wir es - mit ihrer Unterstützung und unserem Fleiß - schaffen werden, diese für uns vorerst fremde prache zu erlernen. Heute bin ich ihnen zu Dank verpflichtet. Denn acht Jahre später war ich so weit, dass ich ein tudium auf Deutsch anfangen - und erfolgreich abschließen - konnte. Wenn in der aktuellen Diskussion über 11 yaşıma kadar tek kelime Almanca bilmiyordum. Ortaokul birinci sınıfta - ürkiye'de - Almanca öğrenmeye başladım. O güne kadar tek bir dille büyümüştüm: ana dilim olan ürkçe ile. İtiraf etmeliyim ki Almanca öğrenmek başta kolay değildi, ama ilk yıl haftada 25 saat (!) Almanca dersi görerek ve azimle Almancayı gayet iyi öğrenmek ve 8 yıl Almanca eğitiminden sonra Avusturya'da üniversite eğitimine başlamak ve üniversiteden mezun olmak mümkün oldu. Almancayı öğrenmemde büyük emeği geçen Avusturyalı öğretmenlerime büyük minnet borçluyum. Bütün bu tecrübelerden sonra biliyorum ki, eğer yeterli yardım olursa ve öğretmenler öğrencilerinin Almanca öğreneceğine inanır ve onları bu yolda desteklerse dili öğrenmek hiç bir sorun değil. Bir kaç aydır Almancası yetersiz çocuklar hakkındaki tartışmaya bakınca çok şaşırıyorum: bir çok siyasetçi, 6 yaşında bir çocuk az Almanca bilerek okula başlarsa sanki bu dili hiç öğrenemezmiş zannediyor. Bu hem çok saçma hem de benim gibi binlerce insanın tecrübesine tamamen aykırı. vet, hepimiz Avusturya'da doğmuş çocukların mümkün olan en iyi Almanca ile okula başlamasını istiyoruz. Ama bunun için Avusturya'da yaşayan BÜÜN çocukların en azından iki yıl Anaokuluna (Kindergarten) gitmesini sağlamamız lazım. Bu konuda hem anne-babalara hem de bu anaokullarını kurmakla sorumlu belediyelere büyük görevler düşüyor. Bir kaç yıl öncesine kadar yeterli anaokulu olmadığından birçok göçmen aileye, "sizin hanım zaten ev hanımı, çocuğa evde kendi baksın, sizin anaokuluna ihtıyacınız yok" deniyordu. Bu çocuklar zayıf bir Almancayla okula başlayınca da herkes çok şaşırıyordu. Halbuki bütün çocuklar en az iki yıl anaokuluna giderse, orada hem yeteneklerinin gelişmesi için destek alır, hem de oyunla karışık bir şekilde Almanca öğrenmeleri mümkün olur. Ben bunu, 4 yaşındaki kızımın anaokulunda da her gün görüyorum. Kızımın bazı arkadaşları, anaokuluna başladığında sadece anadilini konuşan, Almanca bilmeyen küçük çocuklar, bir yıl içinde oldukça iyi Almanca öğreniyor, 2 yılda da anadili Almanca olan çocuklar kadar iyi Almanca konuşuyorlar. "ntegrasyondan" sorumlu bakan yardımcısı Kurz ise aylardır, bu çocukları diğerlerinde ayırıp "getto" sınıflarına koymak için elinden geleni ardına koymuyor. Halbuki bu çocukları, en az iki yıl anaokulu ve gerekiyorsa ilkokulda da daha fazla destek dersiyle desteklemek mümkün ve gerekli. Bunun için eğitime bütçeden daha fazla para ayırmak ve normal sınıf öğretmenine ek olarak destek öğretmenleri görevlendirmek lazım. am da bunu, Kurz'un parti arkadaşı, bütçeden sorumlu Bakan Fekter geçtiğimiz aylarda reddetti. Yani, hükümet partisi VP bir yandan eğitime daha fazla para ayrılmasını engelliyor, öte yandan da göçmen çocukları paralel sınıflara koyarak izole etmek istiyor. ğitime gereken parayı Deutschmängel bei chuleintritt manche so tun, als wären schon chulanfänger - sechsjährige (!) Kinder - fast verloren, weiß ich aus persönlicher rfahrung, dass das nicht stimmt. Und wenn diese Diskussion nicht so dramatische Folgen für die Kinder hätte, könnte ich lachen über diese naive Vorstellung, sechsjährigen Kindern könne man nur schwer eine neue prache beibringen. Kinder können eine prache viel schneller lernen als rwachsene. Und ja, wenn Kinder die Unterrichtssprache (noch) nicht können, brauchen sie Förderung, auf jeden Fall mehr Förderung als bisher. s ist keine Förderung und Unterstützung, wenn man diese Kinder aussortiert und in Ghettoklassen steckt, wie das der "ntegrationsstaatssekretär" und neuerdings teilweise auch die Unterrichtsministerin wollen. Denn Kinder lernen nicht nur von Lehrerinnen und Lehrern, sondern auch voneinander. Wie sollen lauter Kinder, die allesamt noch nicht Deutsch können, deutsch voneinander lernen? Ganz abgesehen vom Gefühl, "Problemkinder" zu sein und von "guten Kindern" getrennt zu werden, damit sie diese "nicht behindern"? Die Lösung liegt in verstärkter Förderung durch mehr Lehrerinnen und kleinere Gruppen. Das inwanderungsland Kanada führt uns seit Jahren vor, dass man dadurch nicht nur chulanfänger, sondern auch - unterm chuljahr ins Land und in die chule kommende - Quereinsteiger sehr gut in die Klasse integrieren UND ihre Kenntnisse der Landessprache rasch verbessern kann. Dazu muss man aber mehr Geld für Förderung in die Hand nehmen Neden Getto ınıflarına Karşıyım Uwe teinbrich / pixelio.de Anket onucu: İkinci kuşak göçmenler Almancayı tercih ediyor. ayırmamanın faturasını çifte çifte, desteğe ihtiyacı olan çocuklara çıkartıyor: önce desteği sakınarak, sonra da onları getto sınıflarına koyarak. Düşünün ki okula başladığınız ilk gün size "en problemsin, sen yetersizsin, diğer çocukları engelliyorsun, o yüzden seni diğer problem çocuklarla bir sınıfa koyacağız" diyorlar. Bu nasıl bir psikoloji yaratır, bunun "entegrasyon" denen şeyle ne ilgisi vardır? Bunları sözde "entegrasyon sorumlusu" Kurz hiç düşünmüyor. on günlerde göz boyamak için de "daha sonra gettoda olmasınlar diye bunu istiyoruz" diyor. "Daha sonra gettoda olmasın" diye okulun ilk sınıfından gettoya koymak, bu nasıl bir mantıktır? Ayrıca destek öğretmenlerinin sayısı artırılmadıkça, çocuklara gerçek destekten söz edilemez, ve Kurz tam da bunu, öğretmen sayısının hissedilir şekilde arttırılmasını istemiyor. Problem, çocukları problem ilan edip paralel sınıflara koymakla çözülür zannediyor. on haftalarda Plü ğitim bakanı chmied de maalesef bu yönde sinyaller vermeye başladı. Yeşillerin ve eğitim uzmanlarının yıllardır gösterdiği çözüm Uluslarası bir araş rma projesiyle uzun yıllar boyunca ikinci kuşak göçmenlerin haya incelendi. Bu kapsamda Avrupa genelinde 2007 ve 2008 yıllarında 10 bin anket yapıldı. onuçlar daha sonra detaylı bir şekilde analiz yapılarak değerlendirildi. Avrupa kıyaslaması keskin bazı farkları ortaya çıkardı. Bu farklar; 1- Bir millete ait olma duygusu, 2- Farkli kültür gelişmeleri, 3- Dini kökler nedenlerinden dolayı oluşmuşlardı. Projenin Avusturya Vorarlberg yale nde yapılan araş rması sırasında, her biri 250 kişiden oluşan 3 farklı gruba (Avusturyalı, ürk- ve (eski) Yugoslav kökenli) 220 sorudan oluşan bir anket yapıldı. Anke e, özellikle dille ilgili kısım çok dikkat çek. orulardan bazıları şöyleydi: Avusturya daki entegrasyon tar şması Almanca edinimi etkisinde mi devam ediyor? İkinci kuşak göçmenler aralarında, arkadaşlarıyla, ebeveynleriyle ve eşleriyle hangi dilde konuşuyorlar? iz kendi bilgi düzeyinizi nasıl buluyorsunuz? und auch Lehrernnen auf Mehrsprachigkeit von Kindern besser vorbereiten. Denn Kinder brauchen für ihre ntwicklung auch, dass sie dazugehören, statt als "Problemkinder" ausgesondert zu werden. Das sehe ich tagtäglich im Kindergarten meiner ochter. hre pielkameraden, die am Anfang noch nicht Deutsch konnten, lernen spielerisch und spielend mit und von anderen Kindern und nach einem oder zwei Jahren sprechen sie genau so gut Deutsch wie die anderen Kinder. Lasst uns also Kinder gemeinsam fördern, Ghettoklassen lösen kein einziges Problem. ise, çocukları birbirinden ayırmamak, çok daha yoğun destek ile ve öğretmen sayısının arttırılmasıyla aynı sınıf içinde Almancası zayıf olan çocukları desteklemek. Böylece çocuklar hem öğretmenlerinden, hem birbirlerinden öğrenecek, hem de sınıf birliğini yaşayarak "entegrasyon" dediğimiz beraber yaşamı küçüklüklerinden itibaren pratikte yaşayacaklardır. Buradan anne-babalara da tekrar seslenmek, çocuklarının Almancası ve eğitimine büyük önem ve destek vermelerini rica ediyorum. Getto sınıflarına ve ayrımcılığa karşı Yeşilleri desteklerseniz, eğitimde hak ve fırsat eşitliğini beraberce gerçekleştirmemiz mümkün olacaktır. n iyi dileklerimle Göçmenler, aralarında Almanca konuşuyor orulara verilen cevaplar, analiz edilerek değerlendirildiğinde; Almancanın ikinci kuşak için vazgeçilmez bir değer olduğunu gösteriyor. Her iki göçmen grubu (ürk- ve Yugoslav kökenliler) dildeki yeteneklerini oldukça olumlu değerlendiriyorlar. ürk kökenlilerin %41 i konuşmada, %42 si okumada, %39 u da yazmada kendilerini mükemmel adlederken bu oranlar Yugoslav kökenlilerde sırasıyla %61 (konuşma), %51 (okuma), %47(yazma); çok az bir yüzde (%2 Yugoslav-, %7 ürk kökenliler) orta derecede Almanca konuştuğunu söylüyor. Buna karşılık aile arasında anadil hala baskın. İkinci kuşak göçmenlerin %80 i anneleriyle anadilde konuşuyorlar. Fakat ankete ka lanların yüzde 70 e yakını arkadaşlarıyla genelde ya da sıklıkla Almanca konuştuklarını ifade ediyor. Yaş küçüldükçe bu oran (Yugoslav kökenlilerde daha fazla) daha da ar yor. onuç: Almanca bilmenin önemi ikinci kuşak için tartışılmaz, aksine olay bu şekilde seyrine devam ederse göçmenlerin anadilinin kaybolmasından korkulmalı. Parlamentsdirektion/WLK tephanie Hofschlaeger / pixelio.de

6 OCAK 2013 HABR AVUURYA - 6 flatunun mağarasında bir gölge Bütün anlamlara bitişik olarak, bütün anlamlarında üstündeki anlamı çözünce... Dönünce mağaranın çıkışına yüzünü, bilince bilmenin bilincini; Adem`e öğretilen isimlere dönüyor bütün sözcükler neticede ğrenmek ve unutmak: Birbirine zıt görünen ama birbirini tamamlayan iki kelime. İnsanoğlu öğrenerek hayatını devam ettirir. Çünkü yaşamak için bilmeye ihtiyacı vardır. Bu hayatta öğrenmek ne kadar önemliyse unutmak ta o kadar önemlidir. Her ikiside birer nimettir. ğrenmekte unutmakta insanı hayata bağlar. İnsan yaratılanlar arasında en zeki ve öğrenmeye en elverişli olanıdır. İlk insana cenneteki bütün nesnelerin ismi öğretildi. Adem a.s yaratılışının hemen akabinde meleklerden bile fazla şeyler öğrendi. Peygamber efendimize Kadir gecesinde, ilk vahiy anında öğretildi. Günümüzde insanoğlu sahip olduğu akıl almaz teknolojiyi de, öğrenmeye borçludur. İnsan aklı sayesinde öğrenerek nelere ulaşabilir acaba? Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. İnsanı öğrendim onra her insanlar içinde iyiler ve kötüler olduğunu... onra da her insanın içinde iyilik ve kötülük olduğunu evmeyi öğrendim sonra güvenmeyi onra da güvenin sevginin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. kmeği öğrendim onra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, onra da hakça bölüşmenin bolca üretmek kadar önemli olduğunu Gerçeği öğrendim birgün Ve gerçeğin acı olduğunu, onra da dozunda acının yemeğe Gerd Altmann / pixelio.de YAMİN KARAGZ yasemin-ka@hotmail.com ĞRNMK V UNUMAK olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim. (Mevlana) Beynimiz yüce Allah tarafından öyle donanımlı yaratıldı ki, hergün yeni şeyler öğrenerek hayata pozitif bakarken, bir taraftan da bizi üzen olaylar cereyan edebilmekte. Bu esnada unutma yetisi imdada yetişir. ğer unutmak olmasaydı hayatımızdaki kötü anıları, kişi ve olayları daima hatırlar ve mutsuz olurduk. Yeni bilgiler edinmek için bazen unutmak ta gereklidir. Aslında beynimiz öğrenilen herşeyi ana bellekte yani hafızada, bize bıraktığı etki dahilinde kaydeder ve arşivler. Unuttuğumuzu sandığımız şeyler silinmez. Yaşanan olaylar onu tekrar çağrıştırıp, hatırlatabilir. Her yaşta kaybedilen hücre oranında unutkanlık olur. tres, iki işle aynı anda uğraşmak, lüzumsuz uğraşlar, bilgi kirliliği de unutmaya sebep olan faktörler arasındadır. Dozunu aşan unutkanlıklar hastalık derecesine ulaşırsa durum vahimdir. Peki bu önlenebilir mi? İsterseniz konuyu biraz da derinleştirelim: 1) Faydalı eserler okuyarak hafızamızı güçlendirebiliriz. Peygamber efendimizin bir hadisinde der ki: Ya öğrenen ol, ya öğreten ya da onları seven ol, 4. sü olma helak olursun. 2) İnsanlara faydalı işler yaparak hafızamızı güçlendirebiliriz. Yine bir hadiste Peygamberimiz diyorki: Kim bildiği ile amel ederse, Allah ona bilmediğini öğretir. İlim amel edildikçe artar. 3) Uyku ve beslenmeye dikkat etmek de bu durumda faydalıdır. Fazla uykunun uyuşukluğu tembelliği artırdığı gibi fazla yemek de düşünmeyi, öğrenmeyi azaltır. Ayrıca unutkanlığı da tetikler. Mevlana hz. de söylediği gibi herşey dozunda kararında olursa faydalıdır. Güzel ve faydalı şeyleri öğrenmeniz, sizi mutsuz edenleriyse unutabilmeniz dileğiyle UROPA Avusturya daki okullarda ilk dili Almanca olmayan öğrencilerin dağılımı son derece orantısız... oplumsal Bölünme okullarda başlıyor Avusturya daki okullarda (özellikle ilkokul) göçmen çocukları orantısız olarak dağılmıştır; bu dağılma hem eyaletler arasında, hem de eyaletin bölgeleri ve ilçeleri arasında çok farklıdır. Viyana yaleti bunun için en çarpıcı örnektir. Viyana nın Margareten bölgesi hem Avusturya nın hem de eyaletin en yoğun ilk dili Almanca olmayan ilkokul öğrencisi oranına sahiptir(%89), Rudolfsheim-Fünfhaus ve Ottakring %80, Brigittenau %79,Meidling %70 ile Margareten i takip etmektedir. Viyana nın en düşük göçmen öğrenci oranına sahip bölgesi %22 ile Hietzing dir. yalet karşılaştırmasında Viyana yı %28 le Vorarlberg izlerken, teiermark %14, Kärnten %12 ile listenin sonunda yer alıyor. alzburg ve Yukarı Avusturya yaletleri nde ise göçmen ilkokul öğrencileri alzburg (Şehir) ve Linz(Şehir)de %45lik bir yoğunluk gösteriyorlar. Avusturya ülke genelinde en düşük göçmen ilkokul öğrencisi oranına sahip olan yer sadece %1 ile Aşağı Avusturya yaletinin Zwettl ilçesidir. Göçmenlerin belli konut bölgeleri ve okullarda yoğunluk kazanmaları toplumsal bölünmeyi de beraberinde getiriyor. Şöyle ki; İyi kazanan, sosyal bakımdan biraz daha iyi durumda olan ebeveynler çocuklarını ya özel okullara ya da göçmen kökenli öğrenci yoğunluğu en düşük olan okullara gönderiyorlar. Oturum bölgesi olarak ta göçmenlerin en az olduğu yerleşim bölgelerini tercih ediyorlar. Göçmenler ise hem az kazanıyor hem de sosyal statüleri düşük olduğu için belli yerleşim bölgelerinde toplanıyor, çocuklarını da belli okullara gönderebiliyorlar. Böylelikle toplumsal bölünme devamlı büyüyen olumsuz bir spiral şeklinde oluşmaya devam ediyor. iyasiler, toplum bilimcileri, sosyologlar hep bir elden bu kanayan yarayı durdurmak için büyük gayret gösteriyorlar. Yurtdışı ürkler ve Akraba oplulukları Başkanlığı ndan... Yurtdışı Genç Liderler Programı KİMLR BAŞVURABİLİR? 2013 yılı Yurtdışı Genç Liderler Programına başvurular aşağıdaki 8 ülkeden kabul edilecektir: Avusturya, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere... A) Başvuru Şartları: Adayların üniversite birinci veya ikinci sınıf öğrencisi olması. Ortaöğretimin (lise) yurtdışında tamamlanmış olması. Adayların yukarıda belirtilen başvuruların kabul edileceği sekiz ülkeden herhangi birinde okuyor olması. Adayın lise bitirme notunun ve üniversite not ortalamasının aşağıda verilen aralıklarda olması: Avusturya için: Matura notu: en az 2,5 Dönem Ortalaması: en az 2,5 B) Adayların eçiminde Dikkate Alınacak Diğer Hususlar: ğitim, kültür ve teknoloji alanlarında üstün başarı: ğitimde yüksek başarıyı gösteren takdirname, kültürel ve teknik alanlarda alınan ödüller vb. Düşünce ve sanat alanlarında faaliyet: Düşünce ve edebiyat sahalarında yazarlık, herhangi bir sanat dalında aktivite vb. ivil toplum faaliyetlerinde aktivite: Bulundukları ülkenin sivil toplum örgütlerinde faaliyet vb. Yurtdışı Genç Liderler Programına katılacaklar, yukarıda belirtilen başvuru şartlarını yerine getiren adaylar arasından B maddesinde yer alan hususlar da dikkate alınarak Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı tarafından seçilecektir. Başvurular yalnızca internet üzerinden kabul edilecektir. Başvuruların tarihleri arasında yapılması gerekmektedir. Günter Havlena / pixelio.de

7 7 - AVUURYA HABR UROPA OCAK 2013 UZMAN PDAGOG ADM GÜNŞ ww w.ademgunes.com ö ngörüsü... Daha düşük bir enflasyon, yükselen bir alımgücü Avusturya da 2012 de enflasyon %2.5 oldu. Kiralar, petrol ürünleri, bakım-onarım harcamalarında en çok oranda artış yaşanırken, teknik aletler de ucuzlama oldu te zayıf konjuktur nedeniyle %2 lik bir enflasyon bekleniyor. 16 yaş üzeri 1000 kişiyle yapılan bir ankete göre 2012 de alımgücünde artma oldu: Ankete katılanların %22 si bu yılda kullanım için daha çok paraya sahip olduklarını söyledi.(2011 de %14). %30 luk kesim ise 2011 de daha fakirleştiklerini açıkladılar.2012 de genel olarak durumlarının kötüleşmesi yavaşlasa da eğilim olumsuz yönde devam etti. Anket sonucuna göre Avusturyalılar Wilhelmine Wulff / pixelio.de,2012 de Huzur ve por için en çok harcamayı yaptı;2013 de %18 daha fazla bu alanda harcama yapmayı,%22 daha sık ve uzun tatil yapmayı,%20 daha fazla evine yatırım yapmayı düşünüyor. Daha çok harcama yapılacaklar sıralamasına Huzur İçin den sonra Boşzaman ve Hobi (por hariç) harcamaları ve araba(%18), Mobilite(%14) giriyor.orulanların %15 lik kısmı da gıda ve içeceklere 2013 de daha fazla harcayacaklarını söylüyorlar. nflasyonun Avusturya dan düşük olduğu uro-ülkeleri nde Avusturyalıların alımgücü artacak, uro-ülkeleri olmayan ülkelerde euronun değer kaybetmesi yüzünden düşecek. Avusturya yolları çok güvenli rafik Kazaları Bilançosu Avusturya da 2012 yılında trafik kazalarında ölenlerin sayısı 522 kişi ile 1950 den beri en az seviyede indi. Bisiklet sürücüleri ölümlerinde artış olurken, 30 yaş altı ve 60 yaş üzeri yaş grubu 348 kişiyle ile çoğunluğu oluşturdu. Buna karşın araç sürücüleri, araçta birlikte seyir halinde olanlar ve yaya ölümlerinde azalmalar kaydedildi. Geçtiğimiz yıl kazalarda ölen 14 yaş altı çocukların sayılarında da bir gerileme oldu yılında bu rakam 8 olurken, 2011 de 13 ve 2010 da 10 idi. 171(%34.8)ölümcül kazada tek bir taşıtın sorumlu olduğu görüldü. lümcül 60 kazada taşıttakilerin emniyet kemeri takmadığı, 51 ölüm otoyollarda, 12 si çift yönlü karayollarında tespit edildi. Kazaların oluşmasında sebepler: Uyulmayan hız limiti(%33), ncelik hak ihlalleri(%14.2), Dikkatsizlik, ilgi dağınıklığı(%12), ollama(%8.7), Hatalı yaya davranışları(%8.3), Aşırı yorgunluk(%4.9), Kalp- ve dolaşım yetersizliği, Akut hastalıklar(%4.1) ve Alkollü araç kullanma(%5.7). Gerd Altmann / pixelio.de ORU ve CVAPLAR... Okul... Genellikle mükemmeliyetçi anneler çocuklarını duygusal olarak besleyemezler oru: Kızım benimle sürekli beraber olmak istiyor. v hanımıyım. Ama küçük oğlum var ikisiyle aynı anda ilgilendiğimde çok yıpranıyorum ve çok çabuk sinirleniyorum. Mükemmeliyetçi yapım var bu kızıma da yansımış. Birinci sınıfa gidiyor ve öğretmeni onun da mükemmeliyetçi olduğunu söylüyor. Kardeşi huysuz. Hep kendisiyle ilgilenilsin isteniyor bu da kızımı çok üzüyor. Ben çok çaresiz kaldım. İkisinin gönlünü de aynı anda yapamıyorum birini üzmek zorunda kalıyorum. Bana tavsiye edebileceğiniz bir kitap varsa lütfen yardımcı olur musunuz? Cevap: Genellikle mükemmeliyetçi anneler çocuklarını duygusal olarak besleyemezler Çocuğunuzun size yapışması da duygusal açlıktan kaynaklanıyor ve sizi duyumsayamamaktan kaynaklanıyor olabilir. Ben mükemmeliyetçi annelerin çocuklarını hep problemli gördüm, bana bir tavsiye soruyorsanız, mükemmeliyetçilikten vazgeçin ylesine ve sıradan bir anne olmanın keyfini yaşayın Bırakın kendinizi çocuğunuza iz kaygısızca anneliğinizi o da güven içinde çocukluğunu yaşasın. Dikkat Dağınıklığı Dikkat dağınıklığını mekanik olarak çözmek yerine, sebep olan faktörleri buluşup ortadan kaldırmak gerekir oru: Adem Hocam sizden randevu almak istedim galiba çok yogunsunuz ins. Allah ım islerinizi kolaylaştırır. Benim biri 7 biri 5 yasında iki oğlum var. Büyük oğlum 1. sınıfta ders yapmaya alışamadı. devimizi 3, 4 saatte anca bitiriyorduk,üç haftadır ödev yapmıyoruz. İki gün önce zeka testi yaptırdık dikkat eksikliği çıktı. Bunun için bir cihaz tavsiye ettiler koluna takılıyor,bilgisayarda dikatinin seviyesini ölçüyor aynı zamanda icinde oyunlar var. Onları oynayarak dikkat eksikliğini düzene sokuyormuş. iz bu konuda ne düşünüyorsunuz bu cihazı biliyorsunuzdur gercekten bizim için faydalı olur mu? Yada daha iyi bir yöntemi varmi ne yapmam gerek lütfen bana yardımcı olun? Cevap: Değerli Halime Hanım, ben böyle bir cihazdan bilgim yok Ve dikkat dağınıklığında kök problem bulunmadan böylesi mekanik yöntemlerle sorun çözmeye çalışmak benim usulüme uygun değil izin bir anne olarak çocuğunuza yapacağınız en önemli şey, çocuğunuzun bu sorununu bir sinyal olarak kabul edip, acaba bu durum neden oluşuyor / oluştu diye kök probleme odaklanmanızdır beveyn Problemleri Çocuğuna yalan söyleyen annenin çocuğu hırçın olur oru: Adem bey benim 3 çocğum var. Onları büyütürken yaptığım yanlışları sizi takip ederken daha iyi anlıyorum. Benim sorum 2006 Aralık doğumlu oğlumla ilgili. Yaptığım yanlışların telafisi mümkün mü? orum geçen sene akşam evden çıkmam gerekiyordu eşime emanet ederek çıktığımda sorun olmuyordu. O akşam ben çıkınca eşimde işim var diye çıktı. Ben yanlış olur bizi bulamazsa çok kötü olur dedim ama eşim farketmez çıktığımızı dedi oda çıktı. Biz gider gitmez oğlum hissetmiş eve gideceğim demiş komşuda. Arkadaş ikna edememiş. şim gelene kadar sürekli ağlamış. O günden sonra oğlum tek başına arkadaşlarına gitmek istemiyor. Hep arkadaşları geliyor. Oğlum kimseye gitmediği için artık arkadaşlarıda gelmek istemiyor. Ben oğlumla konuşsamda hala çözüm olmadı. Hatalı olduğumuzu söyledimi bir daha asla olmayacak dedim ama ikna olmuyor. Birde dışarı çıkarken sorun olmuyor kendi çıkıyor, oynuyor dışarıda. Cevap: ndise etmeyin yeniden guven duygusunu gelistirebilirsiniz Acele etmeyin ama sabirli olun 6 ay cocugunuzu asla yaniltmayin ve kaygiya kaptirmayin, onun yanlis anlayacagi hicbir ise girismeyin ve ona emniyet verin Göreceksiniz yaz sonuna kadar sizden yine yavas yavas ayrilabilecektir eskisi gibi. osyalleşme orun olmayan şeyleri sorun zannederseniz, çözeceğim derken sorun çıkartırsınız oru: Hayırlı günler hocam çalışmalarınızı çok beğeniyoruz teşekkür ederiz programlarınız için..hocam benim 21 aylık bir kızım var. miyor şuan ve benimle yatıyor kızımı sizin tavsiyelerinizle büyütmeye çalışıyorum genel olarak sözümü dinliyor. Bİr dönem uyku yeme gibi problemlerimiz vardı bir aydır onları da aştık ancak şöyle bir problemimiz var.bir misafirim geldiğinde evden gidemiyor çünkü kızım arkasından onunla beraber gitmek için ağlıyor misafirlerim ondan gizli resmen kaçıyorlar. çünkü çok şiddetli ağlıyor anahtarlarını bile ellerine aldıklarında elinde ne varsa atıp sonra da kendisini yere atıp ağlamaya başlıyor. ben bir yere gittiğimde yine aynı şekilde oradan çıkabiliriz ama tekrar eve giremeyiz girersek yine ağlıyor artık evde eğlendiği ne varsa onu söyleyerek vaadederek eve sokuyorum. Havalar ısındığından beri dışarı çıkarmaya çalışıyorum acaba enerjisini mi attıramıyorum evde diye düşünmeye başladım sorum şu kızıma birisi eve geldiğinde gidebilir biz onunla gitmek zorunda değiliz davranışını nasıl verebilirim.bir de her istediğinde dışarıya ya da gitmek istediği arkadaşına götürmeli miyim.ölçüsü ne olmalı.. korkuyorum kapı açık kaldığında koşarak gidiyor sosyal bir çocuk insanlarla iletişimi de çok iyi artık derdini de güzelce anlatabiliyor(yaşına göre)bana bu gibi krizlerde nasıl davranmam gerektiğini söylerseniz sevinirim çünkü bu durum bazen uykusunu bazen yemesini olumsuz etkiliyor.şimdiden teşekkür ederim selamlar Cevap: Fatma Hanım, bu yaş döneminde karşılaşılan olağan bir sorun bu bunu da zaman içinde aşarsınız bırakın ağlasın siz sadece tebessüm eder bir tesellicilik içinde olun yeter abartmayın, büyük bir sorun gibi düşünmeyin zamanla geçer adresinden Adem Güneş ile Çocuk Deyip Geçmeyin programını dinleyebilirsiniz...

8 OCAK 2013 HABR AVUURYA - 8 Getto ınıf artışması Alev Korun: Göçmen çocuklar için getto sınıfları yerine daha fazla Destek ğretmeni gerekli... Almanca konuşan çocuklar da mı getto sınıflarına konulacak? imone Hainz / pixelio.de Yenilikler... Değişiklikler... ek ip Avrupa Birliği hliyeti dönemi... Gelecek yıldan itibaren Avrupa Birliği genelinde her vatandaş yeni ehliyet ya da değiştirme başvurusu sonucunda, tek tip Avrupa Birliği hliyeti ne kavuşacak. Yeni ehliyet her 15 yılda yenilenmek zorunda (55.70 euro karşılığında), şu an kullanılan ehliyetler ise en son 19 Ocak 2033 tarihine kadar geçerli olacak. ğrencilere kötü haber: ğrenim Harçları geri geliyor... 1 Mart 2013 den itibaren, 2009 dan 2012 Kış ömesterine kadar uygulanmış olan öğrenim harcı uygulaması tekrar geliyor; buna göre çalışmayan uzun süreli öğrenciler euro, Avrupa Birliği vatandaşı olmayanlar öğrenciler ise euro ödeyecekler. bmvit Jürg Chistandl Wien (O) Yeşiller Partisi ntegrasyon özcüsü Alev Korun, eğitim konusunda yaptığı açıklamada: ski ğitim Bakanlarından lisabeth Gehrer in (VP) tasarruf politikası, anadili almanca olan ve olmayan çocuklar üzerinde çok kötü etkiler bırakmıştı. Şimdi de ntegrasyon Devlet Müstaşarı ebastian Kurz, zel ınıflar onderklasse ile kendi partisinden arkadaşının politikalarını geliştirmek istiyor. Ancak bu yol tamamen yanlıştır. Çocuklar arasında ayrışma olmaması için, zel ınıflar onderklasse yerine, daha çok sayıda zel Ders ğretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadır. ksiklikleri olan çocukların teşvik ve desteğe ihtiyacı vardır. Ancak bu ek öğretmen talebi reddediliyor. Ayrıca ebastian Kurz un, anadili Almanca olan ve belli eksiklikleri olan öğrenciler de mi bu sınıflara yerleştirmek isteniyor? noktasında ne tasarladığı da belli değildir. dedi. Korun ayrıca, ğitim Bakanı Claudia chmied e şöyle bir seslenişte bulundu: P İlk- ve Ortaeğitim okullarını, VP de göçmen çocukların gittiği özel sınıfları alacak böyle birşey kabul edilemez. Bu ancak P-VP-nisbi politikasının devamı anlamına gelir ki, iyi bir ntegrasyon ve ğitim Politikasıyla bağdaşmaz. vlenmek daha ucuz ve daha basit olacak 1 Nisan 2013 den itibaren evlenme işlemleri için gerekli belgelerden toptan ve bir kerede harç alınacak; şimdiye kadar yapılan her işlem ve her belge ayrı ayrı masraflandırılıyordu. Gelecekte bir çift evlenmek için 50 euro harç ya da masraf ödeyecek, eğer yabancı dilde belgeler de eklenirse masraf 80 euro olacak. Rödi / pixelio.de UROPA Koalisyon göçmen çocuklar için dil teşvikini iyileştirmek istiyor. Müsteşar Kurz bununla ilgili tasarısında ısrarlı ntegrasyondan sorumlu Müsteşar ebastian Kurz(VP) sonbahardan itibaren Avusturya genelinde 50 okulda Almancası yetersiz çocuklar için yeni dil teşvik yolları deneyecek; buna karşılık ğitim Bakanı Claudia chmied (P), koalisyon ortağıyla temel prensipte anlaşıldığını, ancak projenin bakanlığının uzmanlarının üzerinde çalıştığı ciddi bir çalışmadan daha ileri bir evrede olmadığını ifade etti. Kurz ve chmied in Dil eşviki konusundaki tartışmaları aylardır sürüyor: Müsteşar çocukların yeterli derecede Almanca bilmesi halinde-eğer değilse kurslarda öğrenip- normal okullara gelmesini istiyor; Bakan chmied bu modeli, göçmen-çocuklarla dolu Getto-ınıflar ın oluşacağı kaygısıyla reddediyor. Aralık ayı başında koalisyon uzlaştı ve Kurz un söz ettiği pilot uygulamanın gerçekleşmesi için fikir birliği sağlandı, fakat ayrı bir dil kursu mu, yoksa Bisiklet sürerken telefon etmek yasaklanıyor... Bisiklet kullanırken telefon etmenin cezası 50 olacak. imone Hainz / pixelio.de normal okulda ders olarak mı- konusuna Bakanlar Kurulu-Kararı ında bir cevap verilmedi, sadece Okuldan sonra birkaç aylık yoğun kurslar imkanından söz edildi. Kurz ise hiç olmazsa yabancılar oranının yüksek olduğu yerleşim bölgelerindeki 50 okulda uygulamaya başlamayı istiyor. Okula yeni başlayanlar Almancayı okul öncesi öğrenmeliler, Avusturya ya sonradan gelip te okula başlayanlar gruplar halinde kendi dil sınıflarında ders görmeliler; böylelikle şimdiye kadar uygulanan eksik dil bilgileri olan çocukların değerlendirilmeksizin bir üst sınıfa gidebilmeleri pratiği de sona erdirilmiş olur. chmied Kurz un bu isteğine karşılık, pilot uygulamanın yerleri için birşey söylemenin henüz erken olduğunu, İlkbaharda planlanan hükümet toplantısında detayların ortaya konacağını ifade etti. Mart 2013 itibariyle bisiklet sürerken telefon etmek yasaklanıyor. Kulaklık cihazı ise kullanılabilecek. Aksi davranışta 50 euro para cezası ödenmek zorunda. Yolların bakım ve onarım çalışmasını yapanlar, yol ve cadde üzerinde yaya ve bisiklet sürücüleri için ayrılmış kısımlar üzerinde bisiklet yollarını kendileri belirleyebilecekler. Dieter chütz / pixelio.de Kiralık işçilere daha çok hak verilecek kiralık işçinin yaşamı biraz daha kolaylaşıyor. Onlar da işletmenin diğer işçileri gibi işyerlerinin kantininden kreş ve sosyal tesislerinden eşit şekilde yararlanacaklar. 4 seneden fazla aynı işyerinde çalışırsa işletme içi yaşlılık maaş sistemine dahil olacaklar.

9 JÄNNR 2013 HABR Verbesserte Berufsanerkennung zeigt Wirkung Rund 30 Prozent mehr Bewertungen Wien (O) - Das 5 Punkte-Programm zur verbesserten Berufsanerkennung von Akademikerinnen und Akademikern aus Drittstaaten zeigt Wirkung, wie die nun für 2012 vorliegenden Zahlen zeigen. "Das verbesserte ervice sowie das umfassende nformationsangebot werden sehr gut angenommen. omit kommen erworbene Qualifikationen verstärkt zum insatz", so Wissenschaftsminister öchterle. "ntegration funktioniert durch Leistung. Leistung soll man fordern, aber wenn sie einmal erbracht ist auch anerkennen. Wer im Ausland eine gute Ausbildung gemacht hat, der soll bei uns nicht axi fahren müssen", betonte Kurz. "Wir nutzen damit künftig verstärkt vorhandenes Potenzial." O Mitmensch begrüßt die vom FB getroffene ntscheidung, die Beschränkung der pielberechtigung von Nichtösterreichern im rwachsenen-amateurbereich ab 1.Juli 2013 aufzuheben. Die bisherige rennung in nländervereine und Ausländervereine ist damit obsolet. Der Amateurfußball kann nun viel stärker als bisher sein integratives Potential entfalten der FB-Richtlinien sah bis jetzt vor, dass im Amateurfußball pro eam maximal drei erwachsene Nichtösterreicher spielberechtigt waren. Als Ausgleich gab es so genannte Volksgruppenteams in denen nur eine Minderheit an sterreichern spielen durfte. Aufgrund dieser Regelung waren Nichtösterreicher vielfach vom regulären pielbetrieb ausgeschlossen. Um spielen zu können, mussten sie Volksgruppenteams beitreten. ntegration wurde so behindert. Der FB hat nun die Aufhebung dieses integrationsfeindlichen Regulativs beschlossen. Ab Juli Klicker / pixelio.de Projekt Melete Migrantische, ausgebildete Bildungslotsnnen für Menschen mit Migrationshintergrund Bildungsangebote in der rwachsenenbildung erreichen meist nur einen eil der Menschen mit Migra onshintergrund. Um dies zu ädern, will das Projekt ML in alzburg helfen, die Hemmschwellen der Migranten abzubauen. Migran sche, ausgebildete Bildungslotsnnen informieren innerhalb ihrer Communi es zum hema Bildung und rwachsenenbildung. Diese Mul plikatornnen bieten ins egsangebote an flexiblen Lernorten an. Mit vielen unterschiedlichen, bedürfnisorien erten Bildungsangeboten soll der Zugang zur rwachsenbildung erleichtert werden. Lebenslanges Lernen wird gefördert. Kostenlose Kursangebote Kulturtechniken (Deutsch lesen und schreiben, Mathema k im Alltag, DV und weitere Kurse) Angebote für Menschen in verschiedenen Lebenslagen: etwa lternsein, Menschen 50+ oder Übergang zur Pension. Angebote rund um Demokra e, Menschenrechte und Gleichberech gung. Die Gesamtkoordina on des Projekts Melete obliegt dem BF alzurg darf es im Amateurfußball keine Diskriminierung mehr aufgrund der taatsbürgerschaft geben. Den Landesverbänden wird vom FB lediglich gestattet, nicht diskriminierende und verhältnismäßige igenbauspielerregelungen einzuführen. Mit der treichung der Ausländerbeschränkung im Amateursport wurde eine wichtige Forderung des Alternativen ntegrations-xpertnnenrats im Handlungsfeld port erfüllt. in nichtösterreichischer Pass ist ab kommenden ommer kein Hindernis mehr für ein gemeinsames porterleben. Jetzt gilt es chritt für chritt weitere ntegrationsbarrieren im port zu beseitigen, etwa das in vielen Bereichen fehlende Diversitätsmanagement oder das fehlende Monitoring von Rassismus im port. Großer Dank gebührt übrigens der nitiative Fairplay, die sich schon lange gegen diskriminierende Bestimmungen im Fußball einsetzt. UROPA tatement von taatssekretär Kurz: Deutsch vor chuleintritt s muss sichergestellt werden, dass alle Kinder und Jugendlichen die Unterrichtssprache so weit beherrschen, dass sie dem Unterricht problemlos folgen können. Das ntegra onsstaatssekretariat spricht sich für eine Änderung des ystems der schulischen prachförderung aus: Vor intri ins Regelschulwesen müssten Kinder zunächst ausreichend Deutsch können. Daher sollen Deutschkenntnisse als Voraussetzung für den chuleintri per Gesetz festgeschrieben werden. Als Beispiel dazu dient Wien, wo ab dem kommenden Jahr Kinder mit prachdefiziten in Vorschulklassen vorbereitet werden, bevor sie in die Regelschule aufgenommen werden. n sterreich aufgewachsene Kinder ohne ausreichende prachkenntnisse sollten im Rahmen eines Vorschul systems ein Deutsch-Förderjahr absolvieren, später zugewanderte "Quereinsteiger" am chulstandort drei- bis sechsmona ge "Crashkurse" NGRAON 9 machen, bevor sie den Unterricht in ihrer tammklasse besuchen. n Fächern wie urnen oder Zeichnen, wo prachkenntnisse nicht so entscheidend sind, sollen sie dagegen von Anfang an mit allen anderen unterrichtet werden. Derzeit gibt es enorme Probleme bei der prachförderung: Kinder mit Migra onshintergrund würden viermal so häufig die chule ohne Abschluss verlassen wie "einheimische". Bei der PA-tudie hat sich außerdem gezeigt, dass die Unterschiede bei der Lesefähigkeit zwischen chülern mit und ohne Migra onshintergrund im OCD-Vergleich in sterreich besonders weit auseinander liegen. Besser also ordentlich Deutsch vor der chule erlernen, als nie wirklich rich g und diesen Rucksack sein Leben lang mitschleppen müssen. Damit soll erreicht werden, dass in sterreich nicht die Herkun über den Bildungserfolg entscheidet, sondern der Fleiß und das alent. Kurt Michel / pixelio.de AKON365PLU: ntegration macht sterreich bunter! Wien, nsgesamt 155 Kleinprojekte aus allen österreichischen Bundesländern wurden für die AKON365PLU eingereicht. ine xpertnnenjury unter dem hrenvorsitz von ntegrationsstadträtin andra Frauenberger und ntegrationsstaatssekretär ebastian Kurz wählte jetzt 19 Projekte aus, die mit bis zu Rolf van Melis / pixelio.de m Amateurfußball: nde diskriminierender FB-Bestimmungen gefördert werden. Die Palette der geförderten Projekte reicht von Mentoring für Leiharbeitskräfte mit Migrationshintergrund über cience Graffiti ntegratives prayen und einem ocial ngagement Rap bis hin tephanie Hofschlaeger / pixelio.de zu einem ranskulturellen Kinder-Lese-Hör-Buch und Mama spricht Deutsch. s kann nicht genug nitiativen geben m ntegrationsbereich kann es nicht genug nitiativen geben, betont ntegrationsstadträtin (der tadt Wien) andra Frauenberger und freut sich über die Vielfalt der ausgewählten Projekte: Jede einzelne der 19 nitiativen versucht Zusammenleben zu fördern und trägt damit zu einem positiven Miteinander aller bei. ch halte das für sehr wichtig, denn es muss uns darum gehen unsere Zukunft gemeinsam zu bauen. o kann es uns gelingen den sozialen Wandel zu gestalten und allen die gleichen Chancen zu geben. ntegrationsstaatssekretär ebastian Kurz: ch gratuliere allen Preisträgernnen und wünsche hnen weiterhin viel rfolg bei der Arbeit für eine gelungene ntegration! Die AKON365PLU ist ein gemeinsames Projekt des Vereins Wirtschaft für ntegration (VWF), der ndustriellenvereinigung Wien und der Wirtschaftskammer Wien. BM., Alexander uma

10 JÄNNR 2013 Wien (O) - Das Wissenschafts- und Forschungsministerium (BMWF) und die sterreichische Hochschüler/innenschaft (H) bauen die Maturant/innenberatung weiter aus: Mit Jahresbeginn 2013 wird sie erstmals auch in Kärnten und damit flächendeckend in allen Bundesländern angeboten. "Die Vielfalt des tudienangebots ist vielen angehenden tudierenden noch zu wenig bekannt. Mit dem weiteren Ausbau des Beratungsangebots arbeiten wir gemeinsam daran, angehende tudierende noch umfassender und gezielter zu informieren und beraten", so Wissenschafts- und Forschungsminister Dr. Karlheinz öchterle. "Das nteresse am Fach ist der wichtigste Grund bei der tudienwahl. Um einen tatsächlich freien Hochschulzugang zu ermöglichen ist daher auch ein uneingeschränktes Beratungsangebot an allen chulen notwendig", so Martin chott vom H-Vorsitzteam. HABR Maturant/innenberatung wird weiter ausgebaut uro werden zusätzlich investiert Minister öchterle und H-Vorsitzender chott unterzeichnen Vertrag Karl-Heinz Laube / pixelio.de Das BMWF und die H arbeiten gemeinsam an einer optimalen Beratung von Maturant/innen und angehenden tudierenden. Durch eine möglichst frühzeitige Beratung sollen angehende tudierende auf die Herausforderungen des tudienalltags vorbereitet werden. Die Unterstützung bei der tudienwahl soll ungewollte, nachträgliche tudienwechsel und insbesondere tudienabbrüche vermeiden helfen. n den vergangenen Jahren wurden seitens der H jährlich durchschnittlich chülerinnen und chüler im Zuge von chulbesuchen vor Ort und weitere durchschnittlich Personen außerhalb dieser chulbesuche persönlich, telefonisch oder schriftlich beraten. Nach Ausweitung der Vereinbarung im tudienjahr 2011/12 wurden an chulen chülerinnen und chüler und weitere Personen außerhalb dieser chulbesuche beraten. Die Maturant/ innenberatung durch die H ist ein ergänzendes und vertiefendes Angebot im Rahmen des Projektes "tudienchecker". ie umfasst die von der H organisierte tudienberatung von chülerinnen und chülern der letzten und vorletzten Klassen von chulen, welche mit einer Reifeprüfung abschließen. nfonachmittag in alzburg Die beste chul- und Berufswahl für hr Kind Dieser Nachmittag will hnen und hrem Kind einen leichten, raschen und trotzdem umfassenden Blick darauf geben, was es an chulen und Berufen gibt. Diese nformationen bekommen ie an mehreren tationen; ie können jederzeit zwischen 14 und 19 Uhr mit einem Rundgang beginnen, weil die Vorträge stündlich wiederholt werden. Carina Karlovits Die tationen sind: Berufsinteressentest im Lernzentrum: Der erste chritt in Richtung Berufsorientierung! r zeigt, wo die nteressen und die Begabungen liegen, und welche Berufe dazu passen. Diesen est gibt es in mehreren prachen. Das österreichische Bildungssystem: Welche chultypen stehen zur Auswahl? Auf welchen Wegen kann man zur Matura kommen? Was ist Lehre mit Matura? (14.00, 15.00, 16.00, und Uhr) Berufsnfo-ools : Welche Kenntnisse und Fähigkeiten sind in welcher Branche erforderlich? Welche rends gibt es in den jeweiligen Berufsbereichen? (14.30, 15.30, 16.30, und Uhr) Alles rund um die Lehre: Wie funktioniert das sogenannte duale ystem aus Lehre und Berufsschule? Wie sind die Verdienstmöglichkeiten in den verschiedenen Branchen? Wichtiges aus dem Arbeitsrecht.! Mit Übersetzungsservice und est in mehreren prachen! nformation und Details: Kostenlose und unverbindliche Anmeldung Übersetzungsservice vor Ort: bei Bedarf stehen Personen zum Übersetzen zur Verfügung! ermin: Freitag, zwischen 14 und 19 Uhr. Ort: BF alzburg, chillerstraße 30, 5020 alzburg Kontakt: BF-Kundencenter, el UROPA JUGND -10 sterreich hat das Bologna Ziel bereits erreicht Jeder fünfte tudierende absolviert Auslandsaufenthalt Wien (O) - Wissenschaft und Forschung leben von nternationalität und Mobilität. Dementsprechend wird die internationale Mobilität von tudierenden auch gezielt gefördert, etwa im Rahmen des Bologna-Prozesses, mit dem Mobilitätsprogramm "rasmus", sowie entsprechenden Beihilfen. m Rahmen der vom nstitut für Höhere tudien (H) durchgeführten tudierenden-ozialerhebung wurde der internationalen Mobilität von tudierenden in einem Zusatzbericht besonderes Augenmerk geschenkt. Besonders erfreulich: "Wir haben das Bologna Ziel 2020 bereits erreicht: Jeder fünfte tudierende absolviert einen Auslandsaufenthalt", so Wissenschafts- und Forschungsminister Dr. Karlheinz öchterle, der in einem gemeinsamen Pressegespräch diesen Bericht mit tudienautor Mag. Martin Unger (H) präsentierte. Dr. Hubert Dürrstein, Geschäftsführer des Austauschdienstes OeAD, bot einen Überblick über die unterstützenden Angebote für tudierende bei deren Auslandsaufenthalten. öchterle: nternationale Mobilität bringt positive ffekte und wird gezielt unterstützt "Die internationale Mobilität bringt zahlreiche positive ffekte mit sich", so Minister öchterle: ie stärkt die Qualität der tudienprogramme, fördert die Mehrsprachigkeit, ermöglicht das Kennenlernen anderer Kulturen und bringt neben dem wissenschaftlichen Mehrwert auch wichtige Barbara ckholdt / pixelio.de ie sind zwischen 18 und 25 Jahre alt, haben es aus unterschiedlichen Gründen noch nicht geschafft, ihren Platz in der Gesellschaft, beziehungsweise eine passende Arbeit zu finden, haben rfahrungen mit Vorurteilen, Diskriminierung und fühlen sich mit ihren deen und Anliegen oft nicht ernst genommen. jung.pleite.abgestempelt. sucht: das gute Leben! zeigte Momente und ituationen aus dem Lebensalltag junger rwachsener. s beruht auf erlebten und erfahrenen ituationen, die zeigten, auf welche Hindernisse, Konflikte und Herausforderungen junge rwachsene bei ihrem Wunsch stoßen, ihr Leben in die eigene Hand zu nehmen und ihre Personen: v.l.n.r.: Hubert Dürrstein, Karlheinz öchterle und Martin Unger chritte für die persönliche ntwicklung. Daher werde sie auch entsprechend gefördert, etwa durch Beihilfen für ein Auslandsstudium (monatlich bis zu 582 uro zusätzlich zur tudienbeihilfe), Reisekostenzuschuss (bis zu uro), prachstipendien (bis zu 363,36 uro) und Mobilitätsstipendien (bis zu uro pro Jahr). Kompetente Beratung fördert Mobilität - "Die OeAD-GmbH betreut nicht nur zahlreiche erfolgreiche Mobilitätsprogramme wie rasmus, CPU oder auch die Marietta-Blau-tipendien, wir sind auch Ansprechpartner für alle Fragen rund um das Auslandsstudium. ine jährlich steigende Zahl von tudierenden nutzt unsere vielfältigen Beratungsangebote, um ihren Auslandsaufenthalt besser vorzubereiten und sich rechtzeitig über Fördermöglichkeiten zu informieren. Damit tragen auch wir zum Abbau von Mobilitätshindernissen bei", freut sich Geschäftsführer Hubert Dürrstein. jung. pleite. abgestempelt... sucht: das gute Leben! in heaterstück das die Probleme junger rwachsener zeigte räume, Bedürfnisse und nteressen nach einem, in ihrem inn, besseren Leben zu verwirklichen. Die Darstellernnen junge rwachsene- wissen, wovon sie reden! m Forumstheater wurde gemeinsam mit dem Publikum nach Lösungen für die gespielten zenen gesucht, die Besucher sind in diesem heater immer eingeladen, sich am pielgeschehen zu beteiligen s spielten im WUK Werkstätten und Kulturhaus Foyer: Alessandro, Katrin Bley, atjana Bliem, Dante, Bernhard Hufnagl, tephanie Leitinger,van Litvinkin, Livia Moser, dmonda Neziri, Martin Pichler (Crazy), sabella tark, Hanna ophie tejskal. Flora cheibenbauer

11 11 - KULUR HABR Majestic UROPA JÄNNR 2013 BAMB für Mercan ürkoglu Das Mädchen wurde in der Kategorie»alent«ausgezeichnet Die junge Mercan ürkoglu eroberte in ihrer ersten Filmrolle als türkisches Mädchen Hayat in DRVRLMOND die Herzen der Kinobesucher und Journalisten gleichermaßen im turm - ein wahres Naturtalent. Für ihre hinreißende chauspielleistung wurde das Mädchen in Düsseldorf (D) mit dem BAMB in der Kategorie»alent«ausgezeichnet. hre Laudatorin Nina ichinger erzählte, sie sei ganz begeistert vom»charme, Hayat (Mercan ürkoglu) telefoniert mit ihrer Mutter ihrem Witz, ihrer Unbekümmertheit und ihrer professionell-lässigen Art onnenblumenkerne zu knacken. Mercan hat uns allen den Blick geöffnet auf eine Welt, in der vermeintlich unüberbrückbare Unterschiede verschwinden, sobald die Menschen ihre Vorurteile ablegen und sich auf das Wesentliche konzentrieren - eine wichtige Botschaft, die dank ihres großartigen piels bei uns allen angekommen sein sollte.«laut Jury»spielt Mercan mit der rnsthaftigkeit Mehmet mir - ch bin immer noch in Wien nhalt: Mehmet mir, der mit 16 Jahren in die Fußstapfen des Vaters trat und als Bauarbeiter nach Wien kam, Deutsch lernte, Fotografie studierte, der sich als eil der lokalen Künstlerboheme in Wien etablierte, sehnt sich nach dem Dorf der ltern. mirs Briefe sind Zeugnisse der österreichischen Realität der letzten Jahrzehnte, kri sche Betrachtungen zu der allzu o durch ihre tump eit und Kälte gekennzeichneten österreichischen Poli k und Gesellscha. Jenseits von Punschstand und Opernball, BAWAG und KHG, nhalt: n seinem zweiten Buch berichtet der junge Autor Melih M. Gördesli über den ntegra ons-alltag. Auf humorvolle Weise beschreibt er den influss der ntegra onsdeba e auf die Bevölkerung und deckt versteckte soziale Probleme unserer Gesellscha auf, die gewissermaßen in den Migra ons-hintergrund gerückt sind. Zugleich kri siert er die nstrumentalisierung des hemas ntegra on durch Gesellscha, Poli k und Wirtscha. einer Großen«,»berührt mit der Kommunikation ihrer Blicke und Gesten die Zuschauer«und ist daher»die ntdeckung des Jahres«. m Oktober 2011 startete der Film DR- VRLMOND in den deutschen Kinos. Darin spielt Mercan ürkoglu ein kleines türkisches Mädchen, Hayat, welches nicht von der eite des axifahrers, Hartmut, weicht. Der Film zeigt die Gegensätze der fränkischen und türkischen Mentalität auf, welche sich nicht nur in Kommunikationsschwierigkeiten wiederfinden lassen. Für die deengewinnung des Films ist nicht nur alleine der Drehbuchautor und Regisseur, Christian Zübert verantwortlich, sondern auch seine türkische Frau pek Zübert. Beide stellten in ihrem Zusammenleben immer wieder die kulturellen Unterschiede fest, woraus sich die wunderbare Geschichte von chwarz und Blau erscheint das Dorf im Bewusstsein des Autors als idealisierter Ort wie seinerzeit das Wien auf den Fotos, die der Gastarbeiter-Vater vor über dreißig Jahren an die Familie in der ürkei schickte. Kri k: in interessantes Buch, das die bekanntesten poli- schen und gesellscha lichen reignisse in sterreich mit ironischem Witz erzählt. Die Briefe mirs zeigen, dass nicht alles ausgesprochen werden muss, um Kri- k zu üben. Wer zwischen den Zeilen lesen kann, sich für Migra on interessiert und die sterreichischen Melih M. Gördesli - ntegration Kri k: Der rzähler berichtet alltägliche rlebnisse und Geschehnisse aus seinem Leben. Unter dem itel ntegra on stellt man sich als Leser einen anderen nhalt vor - die verschiedenen Formen der ntegra on, werden gestrei, indem der rzähler diesen zufällig begegnet. Die tatements am Beginn und am nde des Buches bilden einen theore schen Zusatz. Man könnte sich etwas mehr inhaltliche iefe wünschen. DRVRLMOND bildete. Zum Film Hartmut Mackowiak steht unter chock. eine Frau verlässt ihn nach 30 hejahren für einen anderen Mann. Plötzlich muss er sein Leben noch einmal vollkommen neu ordnen und dabei hat der mürrische axifahrer doch am liebsten seine Ruhe und verschanzt sich hinter einem Panzer aus Vorurteilen, elbstgenügsamkeit und skeptischer Ablehnung gegenüber allem Fremden und Neuen. Da passt es ihm auch gar nicht, dass plötzlich die 6-jährige Hayat mutterseelenallein in seinem axi auftaucht, kein Deutsch spricht und nun auf seine Hilfe angewiesen ist. Alle Versuche, sie los zu werden, scheitern. Und obwohl er gerade seine Frau zur Rückkehr bewegen will, macht er sich schließlich auf die uche nach Hayats Mutter. Dabei dämmert es ihm: vielleicht ist es nicht er, der Hayat hilft, sondern sie ihm... reignisse der letzten Jahre präsent hat, kann sich an diesem Buch sicher erfreuen! Zum Autor: Mehmet mir, geb in Cigirli/Hozat/unceli/ ürkei. eit 1981 in Wien, Hilfsarbeiter, Lagerarbeiter, Musiker bis 2010 tudium der kontextuellen Malerei bei Prof. Hans cheirl an der Akademie der bildenden Künste (Abschluss mit Auszeichnung). eit 2007 Mitarbeiter der tadtzeitung Augus n. Zahlreiche Austellungen im n- und Ausland, fotografische und journalis sche Arbeiten. Zum Autor: M. Melih Gördesli wurde am 16.April 1986 in der Kleinstadt Lüdenscheid in der Bundesrepublik Deutschland geboren. Wenige Jahre später musste er noch als Kind situa onsbedingt mit seinen ltern nach sterreich ausreisen. r studierte medizinische nforma k an der U Wien, 2011 publizierte er sein erstes Buch Ohne Heimat. m gleichen Jahr wurde er als Botscha er ins projektxchange aufgenommen. 10 ickets für das Metropolkino in nnsbruck zu gewinnen! Bitte schreiben ie uns ein mail mit hrem Namen, hrer Adresse und Celal ile Ceren an: info@europa-journal.net Celal und Ceren, ein typisch türkisches Paar, sind seit 6 Jahren zusammen. ines ages möchte Celal auf den Junggesellenabschied eines Freundes gehen, was Ceren nicht sehr freut, da auf dieser Party auch viele Mädchen sein werden. Doch Celal geht auf die Party ohne es ihr zu sagen. Als Ceren herausfindet, dass Celal sie angelogen hat, macht sie mit ihm chluss. Celal genießt das ingle-leben und geht mit vielen Mädchen aus, trotzdem enden alle seine Dates mit einer nttäuschung. r beschließt nach all dem lend der insamkeit und den misslungenen Flirtversuchen wieder zu Ceren zurück zu kehren. Jedoch wird es nicht einfach Ceren's Herz zurück zu gewinnen... Celal, otuzlu yaşlarında, babasının Karaköy'deki küçük kablo ve elektrik uzerine olan dükkanında çalışan bir adamdır. Ceren de otuzuna yeni girmiş dev bir ev dekorasyon-mobilya dükkanında çalışmaktadır. Celal ve Ceren 6 yıldır bir ilişki yaşamaktadırlar. İlişki aileler tarafından evliliğe doğru giden bir ilişki olarak bilinmektedir. Celal ve Ceren bir gün tartışırlar. Celal bir arkadaşının bekarlığa veda partisine gideceğini söyler. Ceren buna katiyetle karşı çıkar.ancak Celal, Ceren'e yalan söylerek gizlice bu geceye katılır. Bu yalanı da ertesi gün, o gece çekilen videoların arkadaşı tarafından internete konulması ile ortaya çıkar. Ceren çok üzülür ve ayrılmak istediğini söyler. Ancak hala Celali sevmektedir. Amacı Celal'i biraz süründürmektir. Ama Celal ilişkinin yükünden, tek eşli yaşamaktan, ömür boyu baskı altında yaşama korkusundan sıkılmıştır. Bir de üstüne arkadaşlarının gazı eklenince Celal, Ceren'in beklentilerinini aksine, Ceren'i terk eder. Mutluluğu çapkınlık ve hovardalık yaparak bulacağını hayal eden Celal'in başına türlü bela ve olay gelir. İlişki yaşarken imrenerek baktığı bekarlık hayatının aslında aradığı şey olmadığını acı bir şekilde farkeden Celal, yana yakıla Ceren'e dönmek için uğraşmaya başlar. anıştığı kızların hiç birinde Ceren'de bulduklarını bulamaz. Değerini kaybettikten sonra anladığı Ceren'inin peşinden çok koşar. Ama artık çok geçtir Ceren için. Kalbi kırılmıştır bir kere. Ama Celal de vazgeçmez. Çünkü 'Herkesin bir Ceren'i vardır.

12 Migration & 20 ntegration Was kommt 2013? Was erwartet uns 2013 im Bereich Migration und ntegration in sterreich? Das taatsbürgerschaftsgesetz wird novelliert, das ntegrationsstaatssekretariat publiziert eine Rot-Weiß-Rot-Fibel, Drittstaatsangehörige dürfen einwandern und die zentrale nfoservicestelle für die Anerkennung formaler (Berufs-)Qualifikationen soll ausgebaut werden. Die Medien-ervicestelle Neue sterreicher/innen (MN) liefert einen kompakten Ausblick: Zuwanderungsquoten sinken leicht Drittstaatsangehörige dürfen 2013 nach sterreich einwandern. Das sind etwas weniger als 2012 (5.213). Diese Zuwanderungsquote wurde im Dezember im Nationalrat beschlossen. Der Großteil von ihnen, nämlich 4.570, dürfen im Rahmen des Familienzuzuges nach sterreich zuwandern. Die Quote für aisonniers sinkt von auf 7.000, jene der geregelten rntehelfernnen wird von auf vermindert. Grund dafür sind die geänderten Rahmenbedingungen für die Bürgernnen der acht U-Mitgliedsländer, die seit dem 1. Mai 2011 freien Zugang zum österreichischen Arbeitsmarkt haben. Der Bewilligungsrahmen wird nur mehr für aisoniers und rntehelfer aus Drittstaaten sowie aus Rumänien und Bulgarien benötigt. Neues taatsbürgerschaftgesetz geplant ntegrationsstaatssekretär ebastian Kurz hat im Dezember die für 2013 geplante Novelle zum taatsbürgerschaftsgesetz vorgestellt. Demnach soll es künftig möglich sein, die taatsbürgerschaft bereits nach sechs Jahren legalen Aufenthalts zu bekommen. Dafür müsste man über diese Zeit hinweg einer regelmäßigen Arbeit nachgegangen sein, teuern und Abgaben bezahlt und keine ozialhilfe in Anspruch genommen haben. Außerdem sind laut dem ntwurf Deutschkenntnisse auf Maturaniveau (B2-Level, Maturaniveau erste lebende Fremdsprache) gefragt sowie ein Vorweis von mindestens drei Jahren ehrenamtlicher ätigkeit bei einer Freiwilligenorganisation (Feuerwehr, Rotes Kreuz, amariter oder dergleichen). Diese Neuerungen sollen mit 1. Juni 2013 in Kraft treten. Neben dem echs-jahres-modell enthält der ntwurf ein weiteres: Vergabe der taatsbürgerschaft nach zehn Jahren, und zwar mit Deutschkenntnissen auf Mittelschulniveau (erste lebende Fremdsprache). Bei beiden muss der taatsbürgerschaftstest positiv absolviert werden. Die nhalte der taatsbürgerschaftstests sollen im Frühjahr überarbeitet werden. Angedacht ist weniger Gewicht auf historischem Fachwissen, dafür ein Fokus auf Werte und Fragen des Zusammenlebens, so das taatssekretariat. Rot-weiß-Rot-Fibel soll Anfang 2013 kommen Als Lernunterlage will das taatssekretariat die vom xpertenrat empfohlene Rot-Weiß-Rot- Fibel erarbeiten. Diese soll Werte sterreichs vermitteln. Die Fibel soll Anfang 2013 erscheinen und sich an der österreichischen Rechtsordnung und Verfassung orientieren. Auch ein spezielles nfo-angebot für Kinder soll es dabei geben, etwa Comics, die die komplexe Materie verständlich darstellen sollen. Das ntegrationsstaatssekretariat wird zudem auf folgende thematische chwerpunkte setzen: Bildung, prachförderung im Kindergarten, Deutsch vor chuleintritt und chulabbruch. Mentoring für Migrantnnen wirdfortgesetzt Das vom Arbeitsmarkt-ervice (AM) und der Wirtschaftskammer sterreich (WK) initiierte Projekt Mentoring für Migrantnnen wird fortgesetzt. Dabei helfen Führungspersönlichkeiten Migrantnnen am Arbeitsmarkt Fuß zu fassen oder ihr eigenes Unternehmen aufzubauen. Verschiedene Deutsch- und Fachkurse für spezifische Berufsgruppen werden vom AM auch weiterhin angeboten. ntegrationstag am 21. April Am 21. April 2013 veranstaltet der Verein Wirtschaft für ntegration (VWF) zum dritten Mal den sterreichischen ntegrationstag, der dieses Mal unter dem Motto Zukunft gestalten: Heute handeln stehen wird. Das begleitende Rahmenprogramm umfasst mehrere Veranstaltungen zu diesem hema: m Forum Wirtschaft im Zentrum werden aktuelle Fragen und Probleme in den Bereichen Arbeitsmarkt, Bildung und Gesellschaft diskutiert. rster ermin ist der 22. Jänner 2013 im Loos-Haus. AK arbeitet zu Asyl & Arbeitsmarkt sowie taatsbürgerschaften Die Arbeiterkammer (AK) arbeitet etwa zu den hemen Asyl und taatsbürgerschaften. Dabei soll es vor allem um Arbeitsmarktzugang und Probleme bei Anerkennungsverfahren von Asylsuchenden sowie um die Zuerkennungspolitik von taatsbürgerschaften in uropa aus juristischer und politikwissenschaftlicher icht gehen. Die AK geht davon aus, Anfang 2013 rgebnisse präsentieren zu können. Weiters will sich die AK dem hema thnische konomien, Wohnen und Kommunales widmen. Auch die Auseinandersetzung mit der Beschäftigungssituation von Migrantnnen, die bereits hema in der AK war, wird fortgesetzt. Die AK wird zudem eine Fremdenrechtstagung organisieren, um aktuelle ntwicklungen zu beleuchten und zu diskutieren. chulprojekte undneue Beratungsstelle Die NGO ZARA (Zivilcourage und Anti- Rassismus Arbeit) und die Arbeiterkammer Wien haben für 2013 ein Projekt ins Leben gerufen, das sich mit Anti-Diskriminierungsarbeit in chulen mit multi-ethnischer Zusammensetzung der chülernnen beschäftigt. Gemeinsam mit den Gewerkschaften und NGOs will die AK eine Beratungsstelle für Migrantnnen starten. Damit soll ein einfacher und niederschwelliger Zugang zu nformationen und Beratung geschaffen werden. Geplant ist außerdem eine nformationsbroschüre für undokumentierte Arbeiternnen, die sich rechtswidrig in sterreich aufhalten, aber dennoch am Arbeitsmarkt tätig sind. Wie jedes Jahr plant ZARA, anlässlich des nternationalen ages gegen Rassismus am 21. März den Rassismus-Report zu präsentieren. Wissenschaft: Migrantische Unternehmer, Literatur, Dialogforum in Gmunden Die Kommission für Migrations- und ntegrationsforschung (KM) der sterreichische Akademie der Wissenschaften (AW) wird sich auf folgende Felder konzentrieren: Auf das interethnische Zusammenleben in europäischen tädten und auf migrantische Unternehmernnen. Das dritte Projekt Literature on the Move untersucht die Migration von Autornnen nach sterreich. Neben der KM gibt es weitere Fixstarter, die laufend zu Migration & ntegration arbeiten: Das uropäische Migrationsnetzwerk (MN) erstellt jährlich Länder-Berichte zu Asyl und Migration und widmet sich immer wieder speziellen Aspekten. Das Department für Migration & Globalisierung der Donau-Universität Krems will im neuen Jahr Forschungsprojekte vorstellen: inen große tudie zu den Netzwerken migrantischer Jugendlicher in Wien und Vorarlberg, zwei tudien zur Analyse des ozial-und Wohnraums und eine tudie zu den transnationalen Netzwerken ausgewählter Religionsgemeinschaften. Neben dem laufenden Forschungsbetrieb organisiert das Department für Migration & Globalisierung der Donau-Universität Krems seit 2009 jedes Jahr ein Dialogforum. m ommer soll in Gmunden (O) wieder ein Fachaustausch stattfinden. Asyl bleibt wichtiges hema Das hema Asyl wird wohl auch im Wahljahr 2013 ein wichtiges hema sein, die Proteste der Asylsuchenden des Refugee Camps Vienna gehen weiter. Auf der europäischen bene steht weiterhin die Harmonisierung der nationalen Asylrichtlinien aus. Ob und wann diese kommt, ist derzeit offen. Der Asylkoordination sterreich werden die Qualifikation von Dolmetschernnen in asyl- und fremdenrechtlichen Verfahren und der Zugang zu einer rechtlichen Berautung Anliegen sein. Auch wird sich die Asylkoordination dem Dublin -ystem widmen: Die Organisation sieht es als inakzeptabel an, dass Menschen in taaten überstellt werden, die nicht U-tandards entsprechen. Auch die ituation von afghanischen Asylsuchenden, die laut Asylkoordination immer öfter einen negativen Asylbescheid bekommen, soll genauer unter die Lupe genommen werden. Wieder stattfinden soll 2013 der Lange ag der Flucht des UN-Flüchtlingshochkommissariats UNHCR. Zudem plant das UNHCR ein Mapping zur Anzahl von taatenlosen in sterreich. ag s Multi & KONNX Mitterweile schon traditionell werden im März die iegernnen des mehrsprachigen Redewettbewerbs ag s Multi! bekannt gegeben. Der vom Verein Wirtschaft für ntegration (VWF) organisierte Wettbewerb findet im chuljahr 2012/13 zum vierten Mal statt. Unter dem Motto Meine Zukunft unsere Zukunft kämpfen dieses Mal 406 chülernnen in45 prachen aus sieben Bundesländern um die Preise. Der VWF initiierte auch das Projekt KONNX, ein Patnnenprogramm für die eilnehmernnen des Redewettbewerbs. Ziel ist die Unterstützung junger Menschen mit Migrationsgeschichte bei der beruflichen Orientierung und der persönlichen ntwicklung durch ausgewählte Patnnen wird das Projekt weitergeführt. Der sterreichische ntegrationsfonds will 2013 u.a. die Website ausbauen sowie in mehren prachen anbieten und plant neue ntegrationszentren in alzburg und Niederösterreich. MiA-Award, CareerFAR m Rahmen der Medientage soll im Herbst wieder der 2012 initiierte Journalistenpreis für ntegration vergeben werden. n der Jury sitzt u.a. die MN. Am nternationalen ag der Frauen (8. März) wird zum sechsten Mal der MiA-Award, ein Preis für Frauen mit internationalem Hintergrund, die erfolgreich in und für sterreich tätig sind, vergeben. s gibt fünf Kategorien und den onderpreis Journalismus, an welchem auch männliche Kandidaten teilnehmen können. Am 21. März organisiert der Verein Networking Youth Career zum zweiten Mal die CareerFAR, die Karrieremesse für Migrantnnen. rstmals MigAward Vom 2. bis 12. Mai 2013 findet die von BUM Media organisierte dritte Wiener ntegrationswoche im Zeichen der Wiener Vielfalt statt. m Zuge der 150 angebotenen Veranstaltungen wird erstmalig der MigAward verliehen ein Preis der österreichischen Migrantnnen. Der MigAward zeichnet verschiedene nitiativen, Projekte und Persönlichkeiten aus, die die ntegration und Partizipation von Migrantnnen in sterreich fördern. Der Preis wird in fünf Kategorien (Persönlichkeit des Jahres, Projekt des Jahres, Medien, Wirtschaft & Arbeit, Bildung & oziales) verliehen. benso wird ein Negativpreis ackgasse 2013 verliehen. Abgestimmt wird durch eine Jury, die aus Personen mit Migrationshintergrund besteht. G

13 013 Göç & ntegrasyon Dieter chütz / pixelio.de 2013 neler getirecek? 2013 yılında göç ve entegrasyon alanında Avusturya da nelerle karşılacağız? Vatandaşlık Yasası değişiyor, ntegrasyon Müsteşarlığı Rot-Weiss-Rot bir alfabe yayınlıyor, ülke vatandaşının göçüne müsade ediliyor, biçimsel (meslek) niteliklerin tanınması için merkezi enformasyon yerleri kuruluyor. Die Medien-ervicestelle Neue sterreicher/innen (MN) genel bir bakış açısı sunuyor: Göçmen kotasında düşüş var Aralıkta mecliste alınan bir kararla 2013 te Avusturya ya ülke vatandaşı göç edebilecek; bunun 4570 i aile birleşimi çerçevesinde gelecek. Mevsimlik işçiler için kota 7500 den 7000 e, düzenli hasatyardımcıları için 5000 den 2500 e düşüyor; bunun nedeni sekiz Avrupa Birliği ülkesi vatandaşları için değişen şartlardır, şöyle ki 1 Mayıs 2011 den itibaren bu sekiz ülkenin vatandaşlarına Avusturya iş gücü piyasasına serbest giriş hakkı tanınmıştır. Böylelikle sezon ve hasatyardımcılığı için 3.ülke vatandaşları ve Romanya ve Bulgaristan dan gelenler izine tabidirler. Yeni Vatandaşlık Yasası Vatandaşlık Kanunu nda planlanan değişikliğe göre resmi 6 yıllık bir oturumdan sonra vatandaşlığa başvurma hakkı doğuyor. Bu süre içinde düzenli bir işe sahip olma, vergi ve harçların ödenmesi ve sosyal yardım alınmamış olması gerekiyor. Bunun dışında matura (B2 düzeyi) seviyesinde almanca bilgisi ve 3 yıl süreyle bir gönüllü kuruluşta faaliyet göstermek gerekiyor. Bu yeniliklerin 1 Haziran 2013 ten itibaren kanunlaşması bekleniyor. aslak 6-Yıl-Modeli nin yanında on yıldan sonra da vatandaşlık verilebileceğini de içeriyor, bu durumda ortaokul seviyesinde(a1) almanca bilgisi gerekli, her iki modelde vatandaşlık sınavının pozitif sonuçlandırılması şartı var, içerik değişikliği hakkında ilkbahar aylarında çalışmalar yapılacak. Rot-Weiss-Rot-Alfabe 2013 başında geliyor Alfabe, Avusturya nın değerlerini anlatan, ülke Dieter chütz / pixelio.de kanun sistemi ve anayasasını temel almış bir belge olarak düşünülüyor. Müsteşarlık, uzmanlar kurulunun önerisiyle Alfabe nin üzerinde çalışıyor. Karikatürler yoluyla da çocukların bu karışık konu hakkında bilgilendirilmesi amaçlanıyor. Müsteşarlık bu çalışmaya ek olarak, eğitim, kreşlerde dil teşviki, okul öncesi almanca, öğrenimi bırakma gibi konulara da ağırlık verecek. Göçmenlere Danışmanlık Hizme devam ediyor İş ve İşçi Bulma Kurumu(AM) ve Avusturya icaret Odası(WK) tarafından başlatılan Göçmenler İçin Danışmanlık projesi sürüyor. Bu çerçevede idareciler, göçmenlere işgücü piyasasına girmelerinde ya da kendi işletmelerini kurmalarında yardımcı olacaklar. zel meslek grupları için AM tarafından sunulan Almanca ve Uzmanlık kursları da devam edecek. 21 Nisan ntegrasyon Günü 21 Nisan 2013 te konomik ntegrasyon Derneği(VWF) Avusturya ntegrasyon Günü nün üçüncüsünü Geleceği kuralım: Bugün anlaşalım sloganıyla düzenliyor. Bu konuya eşlik edecek diğer bir çerçeve program da değişik etkinlikler içeriyor. Odak ekonomi konulu forumda işgücü, eğitim ve toplum konularında güncel soru ve meseleler tartışılacak, bunun için ilk randevu 22 Ocak 2013 te Loos-Haus da. İşçi Odası(AK) nın İltica ve İşgücü Piyasası, Vatandaşlık üzerine çalışıyor AK iltica ve vatandaşlık konularına da eğiliyor. Herşeyden önce işgücü piyasasına giriş, iltica talep edenlerin taleplerinin tanınması sürecindeki problemler, hukuk ve siyaset bilimi açısından Avrupa da vatandaşlıkların tanınması politikası tartışmaları AK için önem arzeden konular. AK nın ilgilendiği diğer konular tnik konomiler, barınma(konut)ve Yerel Yönetimler. Yine AK nın göçmenlerin istihdam durumu konusunda çalışmaları devam ediyor. Bununla ilgili olarak güncel gelişmeleri aydınlatmak ve tartışmak için bir Yabancılar Yasası oplantısı düzenleyecekler. ğitim Projeleri ve Yeni Danışma Merkezleri Viyana İşçi Odası ve ivil oplum rgütü ZARA farklı etnikten öğrencilerden meydana gelmiş okullarda ayrımcılığa karşı bir çalışma projesini 2013 için başlatıyor. AK da sendika ve ivil oplum rgütleriyle birlikte, bilgilere basit ve kolay erişimi sağlayacak ve danışmanlık yapacak göçmenler için bir Danışma Merkezi kuruyor. Ayrıca kanunsuz olarak Avusturya da ikamet edip işgücü piyasasında istihdam edilen kayıtsız işçiler için bilgilendirme broşürleri de yayınlamayı planlıyor. ZARA da her yıl olduğu gibi Uluslararası rkçılığa Karşı Gün dolayısıyla 21 Mart ta rkçılık-raporunu sunacak. Bilim: Göçmen Yatırımcılar, debiyat, Diyalog Formu Avusturya Bilimler Akademisi(AW) nin Göç ve ntegrasyon Araştırma Komisyonu(KM) şu 3 projede yoğunlaşıyor: 1.Avrupa şehirlerinde tnisitelerarası Birlikte Yaşama, 2.Göçmen Yatırımcılar, 3. debiyat Yer Değiştiriyor projesiyle de Avusturya ya göçeden yazarları araştırıyor. KM nın yanında diğer bir kuruluş Avrupa Göç Ağı(MN), iltica ve göç üzerine yıllık ülke raporları yayınlıyor ve bu konularla ilgili özel bakış açılarını değerlendiriyor. Krems Donau Üniversitesi Göç ve Küreselleşme Bölümü yeni yılda şu araştırma projelerini tanıtacaklar: Viyana ve Vorarlberg deki göçmen gençlere dair büyük bir çalışma, sosyal ve yerleşim alanlarının analizleri hakkında iki çalışma, seçilmiş Din cemaatlarinin devletlerarası ağları üzerine bir çalışma. Bölüm araştırmalarının yanısıra 2009 yılından beri Diyalog oplantısı düzenlemekte, 2013 teki toplantı Gmunden de(yukarı Avusturya) yapılacak. İltica nemli Konu Olmayı ürdürüyor İltica konusu 2013 eçim Yılı nda da önemli bir konu olacak. İltica talep edenlerin protestoları Viyana Mülteci Kampı nda devam ediyor. Ulusal Mülteci hukuk normlarının Avrupa düzeyinde uyumu henüz gerçekleştirilmemiş, yapılıp yapılmayacağı, ne zaman yapılacağı önü açık bir konu. İltica ve Yabancılar Hukuku ile ilgili davalarda tercümanların nitelikleri ve hukuki danışmanlık hizmetlerine kolay bir erişim Avusturya İltica Kordinasyon Kurumu nun önem verdiği konulardan. Bu bağlamda Dublin sistemi ön plana çıkıyor. Kordinasyon Kurulu insanların, Avrupa Birliği standartlarına uymayan ülkelere gönderilmelerine karşı çıkıyor. Ayrıca Afgan Mültecilerinin durumlarının da mercek altına alınmasını istiyorlar. Çünkü Kurula göre Afgan Mültecilerinin talebi haddinden fazla sıklıkla reddediliyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komserliği nin(unhcr) Kaçışın Uzun Günü 2013 te tekrar düzenlenecek, buna ek olarak Komserlik, Avusturya daki vatansızların sayılarını gösterir bir harita yayınlamayı planlıyor. ag s Multi ve KONNK konomi ntegrasyon Derneği(VWF) 2012/13 ğitim Yılı nda çokdilli konuşma yarışması ag s Multi yi 4. kez düzenledi. Artık gelenekselleşen yarışmanın galipleri Mart ayında açıklanacak; yarışmaya, 7 yaletten 406 öğrenci 45 dilde katıldı. VWF KONNK adlı bir proje de başlatmıştı. Proje 2013 de de devam ediyor; hedef göç hikayesi olan gençlerin mesleğe yönlendirmede ve kişiliklerinin gelişmesinde seçilmiş koruyucu ailelerin desteğinin sağlanması olarak saptandı. Avusturya ntegrasyon Fonu adresli bir web sayfasını farklı dillerde hazırlamayı, alzburg ve Aşağı Avusturya yaletleri nde de yeni ntegrasyon Merkezleri açmayı planlıyor. MiA-dülü, Kariyer Fuarı 2012 de başlatılan ntegrasyon Gazetecilik dülü, Basın Günleri çerçevesinde 2013 te tekrar verilecek, jüride MN de yer alıyor. 8 Mart Uluslararası Kadın Günü nde MiA-dülü 6.kez verilecek. Bu ödül Avusturya da Avusturya için çalışan başarılı yabancı kökenli bayanlara veriliyor. 5 katagoride bayanlara verilecek, bir de erkek adayların da katılabileceği Gazetecilik zel dülü katagorisi yer alıyor. Genç Kariyer Ağı Derneği de 21 Mart ta ikinci kez Göçmen Kariyer Fuarı nı organize edecek. İlk Kez Göçmen dülü( MigAward ) 2-12 Mayıs 2013 tarihleri arasında BUM Medya tarafından Viyana ntegrasyon Haftası nın 3.sü düzenlenecek. 150 dolayında gösteri sunulacak, bu gösteriler sırasında ilk defa Avusturyalı Göçmenler dülü sahiplerini bulacak. Göçmen dülü, Avusturya da entegrasyonu ve göçmenlerin katılımını teşvik eden değişik insiyatifleri, projeleri ve kişileri ödüllendiriyor. dül 5 katagoride (Yılın Şahsiyeti, Yılın Projesi, Basın, konomi ve İş-ğitim ve oplum) verilecek. Aynı zamanda ackgasse 2013 olumsuzluk ödülü de sahibini bulacak. Oylama göç hikayesi olan kişilerin oluşturduğu Jüri tarafından yapılacak.

14 OCAK 2013 HABR AVUURYA - 14 UROPA Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: İslamofobi ve ayrımcılığın son bulması için, hepimize büyük görev Bekir Bozdağ ın Kronen Zeitung dan Gregor Brandl ile mülâkatı... GRGOR BRANDL: ayın Başbakan Yardımcısı, Avusturya da yaklaşık 280 bin ürk yaşıyor. Bunların çoğu iyi şekilde entegre oldu, diğerleri olamadı. izin için entegrasyon kelimesi ne anlama geliyor? BKİR BOZDAĞ: ntegrasyon hiçbir zaman tek taraflı bir şey değildir, her zaman iki taraflıdır. Her şeyi birbirine benzetmek değil çok kültürlü bir şekilde birlikte yaşamayı mümkün kılmak söz konusudur. Dil önemli Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Viyana ya 3 günlük bir ziyaret gerçekleştirerek, ürk toplumu temsilcileri ve Avusturyalı yetkililerle biraraya geldi. ncelikle eğitim konusuna değinen Bozdağ: "ğitim hem geleceği hem de dünyayı inşa etmektir. Avrupa ülkelerindeki ürk vatandaşları, o ülkenin dilini de iyi derecede öğrenmeleri gerekir. Avusturya'nın resmi dili Almancayı öğrenmek de çok önemli. Çocuklarımıza ürkçe'nin yanı sıra o ülkenin dilini de öğretmek zorundasınız." dedi. ürkçe zorunlu ders olarak okutulmalı "Vatandaşlarımız burada Almanca'yı bir Avusturyalı gibi konuşmalı. Ancak, daha önemlisi ana diline de hakim olmalı. ürkçe'yi de iyi konuşmalı. Uyumdan orumlu Devlet ekreteri ebastian Kurz ile yaptığım görüşmede öğrendim ki göçmenlerin Almanca öğrenebilmeleri için Avusturya devleti gereken çalışmaları yapıyor. Ama bence ürkçe, burada yaşayan ürk öğrenciler için zorunlu ders olarak okutulmalı. Ana dilini iyi bilmeyen bir insan ikinci veya üçüncü bir yabancı dili öğrenmekte ve konuşmakta zorluk çeker." ğrenci-veli-ğretmen Bekir Bozdağ: "adece Avusturya'da değil, dünyanın her yerinde eğitimde başarının sırrının öğrenci-veli-öğretmen üçgeninden geçtiği bir gerçek. abi burada okullarda karşılaşılan ciddi sorunlar var. ğretmenlerin ürk kökenli öğrencilere yaklaşımlarına ilişkin birtakım olumsuzluklar var. Bunda öğrenci velilerinin de birtakım eksiklilikleri var. abi bu eksikliklerin giderilmesi lazım. Bu nokta da velilerin üzerlerine düşen büyük görevler olduğunu düşünüyoruz. üm veliler bu noktada çalışmalarını daha fazla arttırmaları, daha çocuklarıyla ilgilenmeleri ve başarılı olmaları için daha fazla emek vermeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bunu veli olarak arttırmakta yarar var. Onun için eğitim konusundaki çalışmaların sürmesi gerekiyor. abi burada özel birtakım okullar var, bir takım çalışmalar var, örnekler var. Bunu da çok başarılı görüyoruz. Ama okullarda da tabi ürk öğrencilere karşı ayrımcılığın olmamasını çok önemsiyoruz. Çünkü ayrımcılık, ötekileştirme başarıyı olumsuz etkileyen unsurlardır. O da fevkalade önemli ama burada öğrencilerimizin, velilerimizin hep beraber çalıştıklarını ve başarılı olacaklarını da görüyoruz. Çok da güzel örnekler var. ğitime devam ettikleri ve başarı konusuna gayretlerinden dolayı öğrencilerimizin ve velilerimizin hepsini kutluyorum." "Din ve dil bir köprüdür" ğitimcilere, "dini konularda insanlara yeteri kadar doğru kaynaklardan bilgi vermeleri" önerisinde bulunan Bozdağ, "Din ve dil bir köprüdür. Bu köprülerin güçlü inşa edilmesi çok önemli. Kültürel değerimiz, dilimiz ve dinimizin geldiği çeşmeden kana kana içmeliyiz. Dilimizi ve dinimizi doğru şekilde öğrenmeli ve gelecek nesillere de öğretmeliyiz. n hayırlı işi eğitime destek verenler yapmaktadır" ifadesini kullandı. Bozdağ, ürkiye'nin her zaman yurtdışındaki yurttaşlarının yanında olduğunu bir faktördür. n iyi entegre olan vatandaşlar, kusursuz şekilde bu ülkenin dilini ve yine kusursuz bir şekilde ürkçe konuşanlardır. Yabancı bir dile iyi şekilde hâkim olmak için ilk önce ana dili iyi konuşmak gerekiyor. n yargıları yıkmak için insanların birbirini karşılıklı tanıması lazım. BRANDL: omut olarak hangi ön yargıları kastediyorsunuz? BOZDAĞ: Bazen belki belirli oranda bir İslamofobi vardır. İslam, terörle bir tutuluyor. Hâlbuki bizim dinimiz barış anlatarak, "Nerede bir vatandaş, bir soydaş, bir akraba varsa ürkiye sonuna kadar onun yanındadır" dedi. İslamofobi ile mücadele Bozdağ, Avusturya'daki Müslüman toplumunun yaptıklarının Avusturya toplumu nezdinde bir kanaat oluşturduğuna işaret ederek, "İslamofobinin her geçen gün güçlendiği bir dönemde Avrupa toplumundaki ön yargıları bertaraf etmek üzere çalışmalısınız" ifadesini kullandı. Avusturyalı komşularının Müslümanlara ön yargılı bakması halinde Müslüman toplumun komşularına İslam'ın güzel taraflarını göstermesi gerektiğini bildiren Bozdağ, "n yargıların, İslamofobi ve ayırımcılığın son bulması için hepimize görevler düşüyor. Bu konuda üzerinizi düşenleri yaptığınıza inanıyorum ve sizleri kutluyorum" diye konuştu. ivil oplum Kuruluşları(K) çok önemli... K'ların önemine vurgu yapan Bakan Bozdağ, artık birbirbirleri arasındaki rekabeti bırakıp birlikte hareket etmek zorundalar. nerjilerini gençlerin eğitimi için harcamaları gerekiyor. Viyana'daki temasları çerçevesinde ürk gazetecilerle de bir araya gelen Bekir Bozdağ: yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik olarak 2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde oy kullanabileceklerini söyledi. Vatandaşlarımızın çilesi bitecek... Bugüne kadar yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanma sürecinde hep sıkıntı ve çile çektiğini hatırlatan AVUURYA RNK ROL OYNUYOR anlamı taşıyor. Aynı zamanda Avusturya daki ürklere seslenmek istiyorum: Almanca öğrenin! BRANDL: Diğer ülkelerle kıyasladığınızda, Avusturya daki entegrasyon politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? BOZDAĞ: Avusturya bir örnektir. Devlet ekreteri Kurz, iyi işler yapıyor. ğitim ve din alanında her şey olumlu. Aile birleşimi konusunda ise sorunlar var. İki dilde eğitim veren anaokullarının olmasını da diliyorum. düşüyor..c. BAŞBAKANLK BAN - YAYN ve NFORMAYON GNL MÜDÜRLÜĞÜ Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: "2014 yılı Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 2015 yılı Haziran ayında gerçekleşecek olan Milletvekili seçimlerine yurtdışındaki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde konsolosluklara müracat ederek oy kullanabilecekler" dedi. Avrupa Birliği'nin Çıkardığı ngellerden Şikayetçiyiz... Bugüne kadar AB'nin kapısını nasıl çaldıysak, yeniden çalmaya devam edeceğiz diyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; Müzakere sürecinde, ürkiye'nin bazı AB liderlerinin çıkardığı engellerden ve sorunlardan rahatsızlık duyduğunu dile getirerek "Biz hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz " dedi. "abi burada uyumdan sorumlu olan müsteşarla da bir değerlendirmemiz oldu. Bütün çerçevede biz Avusturya'da yapılanları yapılması gerekenler konusundaki çalışmalarımızı bir kez daha gözden geçirme fırsatı bulduk. İnşallah daha iyi olacak yarınlar ve biz gelecekte daha iyi sonuçların olması için çalışmaya gayret edeceğiz." Cemevlerine hukuki statü tanınmalı Avusturya Alevi İslam İnanç oplumu'nun genel merkezini ziyaret eden Bakan Bozdağ, burada yapılan cemevi inşaatını gezerek yetkililerden bilgiler aldı. Bekir Bozdağ: "Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması konusunda bizim hiç bir itirazımız yok, olamaz da. Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması gerektiğini biz her zaman söylüyoruz, söyleyeme de devam edeceğiz." dedi.

15 15 - FRAUN Hubert Dimko ehr geehrte Frau Yılmaz, könnten ie sich bitte kurz vorstellen? ch bin Mitte der 60`er Jahre mir meinen ltern von öke/r nach Wien emigriert. Lebe und arbeite seitdem in Wien. ngagierte mich mit siebzehn in der J (ozialistische Jugend), dann in verschiedenen Organisationen innerhalb der P wurde ich zur Geschäftsführerin der P Ottakring bestellt bis 2001 war ich Bezirksrätin in der Bezirksvertretung in Ottakring. eit 2001 bin ich Gemeinderätin und Landtagsabgeordnete in Wien, seit 2007 Vorsitzende des Gemeinderatsausschusses ntegration, Frauenfragen, Konsumentnnenschutz und Personal. Wieso sind ie in die Politik gegangen, gab es dafür besondere Beweggründe? Nein, einen besonderen Grund dafür gab es nicht. ch denke, egal in welchem Land ich gelebt hätte, irgendwann / irgendwo wäre ich in der Politik gelandet. Was gefällt hnen am Besten an hrer Arbeit? Mir gefällt es, Lebensumstände von Menschen zum positiven zu verändern. s hat mit einer politisierten Grundhaltung zu tun, den tatus Quo nicht als gegeben und nicht als bestmöglichen Zustand akzeptieren zu können. Mir als Kommunalpolitikerin fällt es besonders leicht, Probleme zu sehen und Lösungen zu suchen. s gibt auch age, an denen nicht so viel gelingt. HABR ie sind beruflich ziemlich weit gekommen. Gibt es noch Ziele, die ie unbedingt erreichen wollen? Ja! Wahlrecht für Drittstaatsangehörige auf Bezirksebene. Die Nationalratswahl steht an. Wie sehen ie die ntwicklung in sterreich, besonders in Bezug auf die rechtspopulistischen Parteien, die immer mehr Zulauf erhalten? ch nehme an, wir werden während des Wahlkampfes wieder mit einigen Grauslichkeiten und Ausfällen der FP und anderen Rechtspopulisten rechnen müssen. Die FP hat in der Vergangenheit immer wieder klar gemacht, dass sie kein anderes hema hat und dass sie ihre tärke aus der Ausgrenzung von und durch die timmungsmache gegen Migrantnnen und Zuwandernnen, Feministnnen, und begeisterten uropäernnen beziehen. Die P muss wieder stärkste Kraft im Bund werden, nur dann ist eine Regierungsbeteiligung der FP ausgeschlossen. Die Politik ist zwar sehr spannend, trotzdem würden wir gerne auch hre andere eite kennen lernen. ie sind mit 9 Jahren nach sterreich gekommen. Denken ie oft an hre Herkunft (an hren Migrationshintergrund) oder haben ie diese mittlerweile vergessen? ch würde vermutlich nicht so oft an meine Herkunft denken, wenn ich nicht ntegrationspolitikerin wäre. Die eigene Geschichte vergisst man nicht nur ist die nicht ausschließlich mit meiner Migrationserfahrung verbunden. ntegration was möchten ie zu diesem viel diskutierten hema sagen? ntegration beschäftigt sich mit Defiziten - Magermodels schon bald Geschichte? UROPA Nurten Yılmaz Mir gefällt es, Lebensumstände von es ist höchst an der Zeit, dass wir über Diversität reden und Zuwanderung als Bereicherung sehen. ie haben den Verein F..B..L. (Frauen nitiative Bikulturelle hen und Lebensgemeinschaften) mitbegründet. Welche Beweggründe gab es dafür? Der Grund war mit icherheit, dass immer mehr Menschen aus unterschiedlichen Kulturkreisen, Religionen und Muttersprachen eine Familie gründeten. Diese Familien brauchen nach Ablauf der Wonnemonate meist eine Begleitung, um auch die Wurzeln des Partners oder der Partnerin zu verstehen. s sind damals sehr viele, vor allem Frauen, an uns herangetreten, dass wir unbedingt so eine nitiative brauchen, um rfahrungen auszutauschen oder einfach mit Fehlern besser umgehen zu können, die auf Grund von Unwissen von kulturellen Unterschieden entstehen. Wenn hnen am nde des ages oder am Wochenende noch Freizeit bleibt, womit beschäftigen ie sich am liebsten? m Frühling freue ich mich schon auf die Gartenarbeit in meinem Kleingarten. Wieder so eine, von mir geliebte, Wiener radition, die ich manchmal mit Freunden, manchmal mit meinen öchtern und mit meiner nkeltochter genießen darf. Außerdem bin ich glühende Anhängerin des K Rapid. tadionbesuche in t. Hanappi sind also Pflicht! Als Präsidentin des Arbeiter chwimm Vereins Wien, bin ich immer wieder bei vielen chwimmwettbewerben dabei. ie haben zwei öchter. Wenn ie es in wenigen ätzen zusammenfassen müssten was sind die wichtigsten Ratschläge bzw. JÄNNR 2013 rfolgreiche Migrantinnen in sterreich... Menschen zum Positiven zu verändern... Frauenministerin fordert Maßstab für Models Bilder prägen unser chönheitsideal und sind mitverantwortlich dafür, dass sich heute mehr Menschen denn je unzufrieden in ihrer Haut fühlen. Die Folgen sind besorgniserregend: chon 13-Jährige beginnen mit Diäten, ssstörungen nehmen immer mehr zu und chönheitsoperationen werden alltäglich. ch begrüße daher das israelische Gesetz, das vorsieht, dass Magermodels ab sofort nicht mehr bei Modeschauen über den Catwalk laufen dürfen. Hier den BM als Maßstab heranzuziehen, ist ein guter Vorschlag. ch könnte mir sofort vorstellen, diesem Vorbild auch in sterreich zu folgen und werde mich dafür einsetzen. n sterreich sind wir seit längerem dabei, ein Bildbearbeitungsgesetz wie in srael voranzutreiben. Dieses Gesetz umzusetzen, bleibt ein ganz großes Ziel und ist auf meiner Agenda als Frauenministerin ganz oben. Denn nur mit so einem Bildbearbeitungsgesetz wird ersichtlich, dass die perfekte "chönheit" künstlich erschaffen wurde. n Zukunft soll der Grad der Bildbearbeitung am Foto angezeigt werden. Hintergrundinfos zum Bildbearbeitungsgesetz Kein Foto, in dem die Figur der Abgebildeten nicht noch verschmälert, die Falten wegradiert und die Proportionen nicht verändert wurden. Diese Praxis hat Auswirkungen auf unsere Vorstellungen von der Wirklichkeit. Die Unzufriedenheit der Frauen und Männer mit ihrem eigenen Aussehen wächst, Hungerkuren, psychische Probleme und chirurgische ingriffe sind in allen Altersgruppen an der agesordnung. Die Kennzeichnungspflicht soll wie eine Werte, die ie hren öchtern mit auf den Weg gegeben haben? tehe immer auf deinen eigenen Beinen, bleibe deinen Prinzipien treu und lass keinen guten chmäh aus. ie sind beruflich auch zuständig für Frauenfragen. Gibt es etwas, das ie unseren LRNNN sagen oder raten möchten? ch mache auch heute noch in meinen prechstunden, die ich als Wiener Landtagsabgeordnete regelmäßig anbiete, die rfahrung, dass, entgegen anderen Mythen, die Frauen für das Leben und Überleben von Familien zuständig sind. s gibt kein Patentrezept und keinen logan, der in allen Lebenslagen helfen wird. Aber eines trifft in 90% der Fälle zu: Frauen, die berufstätig sind, Geld verdienen, eigenständige ozialkontakte haben, können ihr ganzen Leben lang auf vielfältige Art davon profitieren. Ob das nun finanzielle Unabhängigkeit, Anerkennung, Partizipation an der Gesellschaft oder die eigenständige xistenzsicherung für die Pension ist aus Berufstätigkeit ergeben sich viele Vorteile. Wenn ie auf hre gesamte Laufbahn, hr gesamtes Leben zurückschauen was war für ie hr größter rfolg? Puhhh; meine gesamte Laufbahn und mein gesamtes Leben? Jetzt bin ich überfordert, da brauch ich mehr Zeit um alles zu ordnen. Gibt es etwas, das ie dem nterview gerne hinzufügen möchten? Nein, Alles bestens. Danke für das Gespräch! Vielen Dank für das interessante nterview! Wien (O) - "ch unterstütze die Frauenministerin, die sich gegen untergewichtige Models und die Kennzeichnungspflicht von retuschierten Werbefotos einsetzen möchte", sagt Judith chwentner, Frauensprecherin der Grünen. "dealisierte Bilder, die wir täglich durch Werbung Ampel funktionieren: grün, gelb, rot. in und Medien konsumieren, kleiner Punkt am Rande des Bildes soll prägen unseren Alltag und der Konsumentin/dem Konsumenten unsere Wertvorstellungen. zeigen, wie sehr das Bild bearbeitet ie erzeugen den gesellschaftlichen Druck wurde. schön, Zu diesem Zweck wird ein Katalog entwickelt: Grün: leicht verändert (Licht, Farbaufhellung, Weichzeichner, Flecken, Glanzpunkte entfernen ) Gelb: mittelstark verändert (Falten entfernen, Gesichtspartien straffen, ) Rot: stark verändert (Körperteile in die Länge ziehen, Körperpartien entfernen, neue Gesichtsteile ins Foto kopieren ) Foto: BKA / Astrid Knie Grüne unterstützen Vorstoß der Frauenministerin schlank und jung sein zu müssen. ssstörungen und uchtprobleme, vor allem bei jungen Frauen und Mädchen, sind die Folge", sagt die Frauensprecherin Judith chwentner. Gerd Altmann/dezignus.com / pixelio.de

16 OCAK 2013 HABR AVUURYA Ocak tan itibaren Yaşlılar için yeni hesaplı Yıllık-Bilet. Bütün bir yıl boyunca 240 uroya bütün irol 1 Şubat tan itibaren 60 Yaş yukarısı herkes için yeni yaşlı yıllık bileti 240 uro oluyor. Yeni bilet VV nin (Verkehrsverbund irol) tüm hatlarında geçerli, biletle tüm trenlere, otobüs ve tramvaylara binilebilinir. tztal daki VG nin otobüs hatları, Zillertaltreni, Achensee deki yakın-mesafe toplu-taşım araçları, irol daki BB nin trenleri, BB-Postbus ve VB nin (nnsbrucker Verkehrsbetriebe) otobüsleri bu kapsam dahilinde. 75 yaşından yukarı herkes için VV nin bu bileti %50 yaşlılık indirimiyle yarısı kadar daha azalarak 120 uroya sunuluyor. *** Başvuru-formları hazır: Yaşlı yıllık-bileti şimdiden ısmarlanabilir. Başvuru-formları ( Jahrestickets enioren - menüsünde ) İnternet adresinde, VV Müşteri Merkezleri (terzinger tr.3 am Hauptbahnhof nnsbruck), Ulaşım İşletmelerinin ervis bürolarında olmak üzere toplam 40 dağıtım yerinde mevcut. VV ervicehotline(vv nin elefon ervisi): +43 (0) Ocak tan itibaren bu servis yoluyla bilet alınabilir. UROPA Aylık olarak hesaptan tahsil mümkün: Bilet için iki şekilde ödeme yapmak mümkün. Yaşlı Yıllık Bileti direk yerinden alındığında peşin, ya da aylık taksitler halinde hesaptan ödenebilir; aylık taksitler 60 yaş yukarısı yaşlılar için ayda 24 uro, 75 yaş yukarısı için 12 uro dur, 10 ayda ödeme biter, geriye kalan 2 ay bedavadır. Bilet sipariş formunun VV-Müşteri Merkezine ya da başka bir dağıtım yerine verilmesi halinde bilet anında orada düzenlenir. *** min, güvenilir ve sadece hareket: on 10 yılda VV ortaklarıyla birlikte irol un bütün beldelerinde sunduğu seferlerini %61,6 nın üzerinde arttırdı. yaletin talimatıyla tren ve otobüs bağlantıları yolcular için önemli ölçüde genişletildi,yaşlılar şimdi bu hizmetten hiç yararlanamadıkları kadar uygun bir fiyata yararlanacaklar. Yaşlı Yıllık bileti bir kez alındığı zaman,tüm bir yıl boyunca bütün tren,otobüs ve tramvay hatları kullanılabilecek. Yolcu bilet satın alma, bilet makinalarıyla artık kafasını yormayacak, böylelikle hareketlilik yaşlı insanlar için oldukça basitleşecek.