LİDERLER NEREDE NAMAZ KILDI VE NE MESAJ VERDİ? OBAMA, BARACK BU işleri NetanYAHU YETER KOCAOĞLU NDAN SOMA YA YARDIM!

Transkript

1 İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerli-yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken nostaljik faytonların 1. Kordon la sınırlı güzergahını, tarihi akslar ve Kültürpark ı da içine alacak şekilde genişletti Bodrum, Marmaris, Fethiye; bayram boyunca, tatilcileri ağırlamaya hazır 29 Temmuz 2014 Salı Soma faciasında vefat eden Celal Sevinç in kızından yürek burkan mektup OBAMA, BARACK BU işleri NetanYAHU YETER LİDERLER NEREDE NAMAZ KILDI VE NE MESAJ VERDİ? Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağı faciasında hayatını kaybeden Celal Sevinç in (36) iki küçük kızı, babasız geçirdikleri bayramda, mezarlık ziyaretinde yazdıkları duygu dolu mektubu mezarın üstüne bıraktı. "Bu bayram yoksun babam kim gezdirecek bizi" denilen mektuptaki ifadeler yürek burktu KOCAOĞLU NDAN SOMA YA YARDIM! Soma daki maden faciasında 14 şehit veren ve yaralarını sarmaya çalışan Kınık ın Köseler köyünü 14 Temmuz'da ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, maden şehitlerinin yattığı kabristanın düzenlenmesi talimatını vermişti. Çalışmalara zaman kaybetmeden başlayan İZBETON ekipleri, şehit madencilerin yattığı kabristanı bayram öncesinde baştan aşağı yeniledi. S.7 - BİZİM İÇİN BAYRAM, BAYRAM DEĞİL - HER BAYRAM YANIMIZDAYDIN, BU BAYRAM YOKSUN BABAM Manisa'da tek katlı bir evde yaşayan Ahmet Yalçın ve eşi Hafize Yalçın, yakalandıkları damar hastalığından dolayı zor bir dönem yaşıyor

2 SAYFA 11 S AH 29 Temmuz 2014 Salı Bodrum, Marmaris, Fethiye; Ramazan Bayramı nda tatilcileri ağırlamaya hazır Bodrum, Marmaris, Fethiye; Ramazan Bayramı nda tatilcileri ağırlamaya hazır Ramazan Bayramı'nı tatilde geçirmek isteyenler, Muğla ve ilçelerindeki konaklama tesislerinde boş yer bırakmadı Yıl: 3. Sayı: Temmuz 2014 Salı

3 SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Temmuz Şubat Perşembe Salı Uyuşturucu testinde sağlıkçılara önemli sorumluluk "Bonzai" denilen uyuşturucu maddeden ölümlerin artması, uyuşturucu testlerini ve Türk Ceza Yasası'ndaki yeni düzenlemeler ışığında sağlıkçıların sorumluluğunu gündeme getirdi. Uzmanlara göre, Türk Ceza Yasası'nda kısa süre önce yapılan düzenleme, bireylerin kendi inisiyatifiyle özel yerlerde yaptırdığı testler için sağlıkçıların yükümlülüğünü artırdı. Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde "Bonzai" denilen uyuşturucu maddenin gündeme gelmesiyle uyarıcı/uyuşturucu maddelerin saptanmasındaki sorunların, tükrük, kan ve idrarda analiz yapan özel ya da üniversite laboratuvarlarının tartışılmaya başlandığını söyledi.bu laboratuvarların teknik altyapısıyla ilgili bir veri olmadığı için analiz standartlarıyla ilgili yorumda bulunulamayacağını ancak beyanlar doğrultusunda usulüne uygun analizler yaptıklarının kabul edildiğini belirten Hancı, asıl sorunun, bu analizler ve sonrasındaki hukuki süreç noktasında ortaya çıktığına işaret etti. Tükrük tarama testi "Okullarda tükrük tarama testleri yapılması" önerisini değerlendiren Prof. Dr. Hancı, CMK'nın yürürlükteki ilgili maddelerine göre, kişinin rızası olmadan uyuşturucu tespiti ve muayenesi, daha da önemlisi tarama testi yapılmasının mümkün olmadığını dile getirdi. CMK'nın 75/1. maddesi uyarınca, şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesi, saç, tükürük, tırnak, kan veya biyolojik örnek alınabilmesinin, cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemi ya da re'sen hakim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise cumhuriyet savcısının kararıyla mümkün olabildiğini anımsatan Hancı, Anayasa'ya göre de tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağını, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamayacağını, hiç kimsenin kendisini ve yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamayacağını bildirdi. Tıp Meslekleri Uygulamalarına Dair Yasa'ya göre de hekimlerin yapacakları işlemler için hasta veya yakınının rızasının gerekli olduğunu kaydeden Hancı, bu hükümler çerçevesinde, k- işilerin tükrükte uyuşturucu testi için aktif bir katılımda bulunmaya zorlanamayacağını bildirdi. Prof. Dr. Hancı, tarama testlerinde, yanlış pozitif ya da yanlış negatif sonuç oranlarının da söz konusu olabileceğini, pozitiflik halinde doğrulama testleri yapılması gerektiğini belirtti. Endişeli aileler Zaman zaman bazı ailelerin çocuklarının kan, idrar ya da saçlarını uyarıcı/uyuşturucu tetkiki amacıyla laboratuvarlarda analiz ettirdiğini anlatan Hancı, "Bu tip özel incelemeler Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Kriminal Laboratuvarları ya da Adli Tıp Kurumunda zaten yapılmaz. Bu laboratuvarlar sadece mahkemelerin gönderdiği resmi numuneler üzerinde inceleme yapar" bilgisini aktardı. Özel başvuruları üniversitelerle özel laboratuvarların kabul ettiğine dikkati çeken Hancı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu durumda da ihbar yükümlülüğüyle ilgili sorunlar ortaya çıkar. Uyarıcı/uyuşturucu madde tarama testi yapılan hastada aranan madde bulunduğunda pozitif sonuç halinde kişinin o maddeyi kullandığı kabul edilir. Hırsızlar da sosyal medyayı takip ediyor Ankara Ankara Barosu Avukatlarından Meltem Banko, bayram tatiline çıkan vatandaşların sosyal m- edya aracılığıyla yer bildiriminde bulunmaları veya tatil fotoğraflarını paylaşmalarının o- lası hırsızlık olaylarına davetiye çıkardığını belirterek, "Eğer eviniz ya da iş yeriniz siz uzaktayken yeterince korunmuyor ve güvenli değil ise sosyal medyada yer bildirimi yaparken bir kez daha düşünün" dedi. Banko, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medyanın özellikle son zamanlarda adından sıkça söz ettiren bir kavram olduğuna dikkati çekerek, sosyal medya platform ve uygulamalarının her geçen gün daha çok kişi ve kitleler tarafından kullanıldığını vurguladı. Sosyal medyanın özgürlükçü ve anonim yapısının da etkisiyle bu alanda devamlı artış gösteren pek çok suç ve suistimale rastlandığını ifade eden Banko, kullanıcı sayısına paralel olarak suistimal ve suç işleme oranlarının da arttığına dikkati çekti. Sosyal medya aracılığı ile Türkiye de en sık karşılaşılan adli olayların kişisel haklara saldırı, hakaret, iftira, kişisel verilerin rıza dışında kaydedilmesi, tehdit ve şantaj, zararlı ve casus yazılım bulaştırma, dijital veri manipülasyonu, yetkisiz erişim, dinleme ve kayda alma ile telif hakları ihlali gibi konular olduğunu anlatan Banko, Cep telefonu kaza yapma ihtimalini 4 kat artırıyor SÜ Kazaları Araştırma, Önleme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çelik: "Direksiyonda cep telefonu kullanmak sürücünün kaza yapma ihtimalini 4 kat artırır. Alkollü araç kullanmaya eşdeğer bir durum ortaya çıkar" dedi Direksiyonda cep telefonu kullanımının alkol gibi dikkat dağınıklığına neden olduğu, kaza yapma ihtimalini dört kart artırdığı belirtildi. AA muhabirine açıklama yapan Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kazaları Araştırma, Önleme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof.Dr. Osman Nuri Çelik, ilk ve son günlerinde trafik kazaları sayısında artış gözlenen bayramlarda, sürücülerin en çok "şerit ve hız ihlali" nedeniyle kaza yaptıklarını ifade etti. Yüksek hızla yapılan kazaların sonucunun daha ağır olacağının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çelik, hızlı araç kullanan sürücülerin, sürat körlüğüne kapılarak görüş açısının daraldığı ve çevresindeki unsurları algılayamadığı, asfaltın erimesiyle de bu sosyal medya kullanıcıların farkında olmadan hırsızlara da davetiye çıkardıklarını vurguladı. Sosyal medyayı kullanan birçok kişinin, başta bayram tatilleri olmak üzere uzun süreli tatiller için gittikleri ve gezdikleri yerleri sanal alemde duyurduklarını ifade eden Banko, şunları kaydetti: "Günün her saati elimizden düşürmediğimiz cihazlar ya da bilgisayarları kullanarak pek çok sosyal medya platformunda bulunduğumuz yerleri, yanı başımızdakileri, sevincimizi, üzüntümüzü, seyahatlerimizi, yediklerimizi ve içtiklerimizi fütursuzca internette paylaşıyoruz. Paylaşırken farkında olmasak da mevcut durumumuz, kişiliğimiz, arkadaşlarımız, akrabalarımız ve yaşadığımız çevre hakkında çok fazla veriyi içermekte ve bu veriler eğer kötü niyetli kişiler tarafından kıymetlendirilir ve bir suistimal aracı olarak kullanılırsa hiç beklemediğimiz olaylar başımıza gelebilir. İnterneti, kötü niyetli ve bu bilgileri bir suistimal aracı olarak kullanmak isteyenlerin de kullandığını düşünürsek, evinizde ya da ofisinizde olmadığınızı sosyal medyadan sizi takip eden bir hırsızın neler yapabileceği hiç aklınıza geliyor mu? Ya sizden intikam almak için fırsat kollayanlar varsa? Eğer eviniz ya da iş y- eriniz siz uzaktayken yeterince korunmuyor ve güvenli değilse sosyal medyada yer durumun kaza riskini artırdığını kaydetti. Sadece tabelada yazan hız limitlerine uyulması durumunda kazaların yaklaşık yüzde 30 oranında azalacağına dikkati çeken Çelik, "Sürücüler tedbiri, dikkati hiçbir zaman elden bırakmamalıdır. Trafikte ufacık bir hatanın birçok kişinin ölümüne, yaralanmasına ya da sakat kalmasına neden olabileceği unutulmamalıdır" dedi. bildirimi yaparken bir kez daha düşünün." - Kişisel bilgilerin paylaşımına da dikkat Banko, sosyal paylaşım sitesindeki "aile" bölümünde dayı olarak tanımlanan k- işinin soyadının, aynı zamanda "anne kızlık" soyadı olduğuna dikkati çekerek, "Bu bilginin bankacılık dahil pek çok sektörde bir güvenlik sorusu olduğunu unutmamak gerekir. Doğum günlerinizi, özel günlerinizi, sevdiğiniz rakamları, en çok sevdiğiniz hayvanları, ilkokulunuzu, mezun olduğunuz okulları, üye olduğunuz dernekleri sosyal medyadan rahat rahat paylaşırken internetteki pek çok uygulama ve servisin sizden gizli soru olarak bu soruların cevaplarını sorduğunu unutmayınız" ifadelerini kullandı. Gerekli tedbirler alınmadan y- er bildirimi ve özel bilgilerin paylaşılmasının pek çok suistimale davetiye çıkarabileceğini anlatan Banko, "Hasmı ve düşmanı olan kişiler kendi güvenliğini tehlikeye atmış o- labilir. Yapılan beğeniler, yer bildirimleri bir kişinin kişiliği ve günlük hayatı hakkında pek çok bilgi vereceğinden, bu bilgiler istismar edilebilir. Bu nedenle vatandaşlarımızın bu konuda çok daha dikkatli olması gerekir diye düşünüyorum. Unutmayın paylaştığınız bir fotoğraf gelecekte hayatınızı değiştirebilir" diye konuştu. Kurallara uyma konusunda titiz davranılmalı Direksiyonda yorgunluk ve uykusuzluğun dalgınlığa ve dikkatsizliğe yol açarak kazaya neden olduğunu anlatan Çelik, şöyle devam etti: "Sürücüler özellikle bu günlerde tedbiri elden bırakmamalı. Araçların bakımı muhakkak yaptırılmalı. Direksiyona yeterince dinlenmiş olarak geçilmeli, emniyet kemeri muhakkak takılmalı, dolu mideyle yola çıkılmamalı. Direksiyonda belirli aralıklarla dinlenilmeli. Sıcakta refleksler zayıflayacağından özellikle şehirlerarası yolculuk yapan sürücüler, telafisi olmayan sonuçlarla karşılaşmamak için mutlaka trafik kurallarına uymalıdır. Unutmayalım, bayramlar mutlulukları paylaştığımız günlerdir, hüzünleri değil. Özellikle bu tür günlerde kurallara uyma konusunda daha titiz davranalım. Trafik canavarına bayram yaptırmayalım." Dikkat dağınıklığına neden olan şeylerden kaçınılmalıdır Türkiye'de kazaların nedenlerinden arasında alkollü araç kullanın da yer aldığını anımsatan Çelik, yolculuktan önce ve yolculuk sırasında alkol alınmaması u- yarısında bulundu. "Direksiyonda cep telefonu kullanmak sürücünün kaza yapma ihtimalini 4 kat artırır. Alkollü araç kullanmaya eşdeğer bir durum ortaya çıkar. Trafik kazalarının nedenlerinden biri de dikkat dağınıklığına sebep olan cep telefonu kullanımıdır" diyen Çelik, sürücülerin direksiyon başında cep telefonuyla konuşmamaya dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. Barosu Avukatlarından Meltem Banko, bayram tatiline çıkan vatandaşların sosyal medya aracılığıyla yer bildiriminde bulunmaları veya tatil fotoğraflarını paylaşmalarının hırsızlık olaylarına davetiye çıkardığını belirtti MENDERES AĞAÇLANDIRMA VE TOPRAK MUHAFAZA ŞEFLİĞİ UZUNDERE ÇOK AMAÇLI UYGULAMA PROJESİ MAKİNELİ ARAZİ HAZIRLIĞI VE DİKENLİ TEL İHATA İŞİ MENDERES ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ Menderes Ağaçlandırma ve Toprak Muhafaza Şefliği Uzundere Çok Amaçlı Uygulama Projesi Makineli Arazi hazırlığı ve Dikenli Tel İhata işi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Atıfbey Mahallesi Akçay Cad GAZİEMİR/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : menderesisl@ogm.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 0,96 ha Yangın Emn.Yolu, 6,450 Km Servis Yolu, 18,86 ha makineli diri örtü temizliği ve makineli alt toprak işleme, 112,684 km mini ekskavatör ile gradoni teras yapımı ve 8,580 Km dikenli tel ihata işi Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Karabağlar İlçesi tırazlı ve uzundere mevki c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 75(yetmişbeş) gündür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Menderes Orman İşletme Müdürlüğü Akçay cad. no:258 Gaziemir b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: İşin özelliği gereği yükleniciler bu iş için HP gücünde tarak ve bıçak ekipmanlı 1 adet Paletli Traktör (dozer) ve 4 Adet 24 HP gücünde ve Aks Genişliği maksimum 170 cm olan Mini ekskavatör gerekmektedir. Yükleniciler makine ve ekipmanların kendilerine ait olması halinde bu ekipmanların kendilerine ait olduğunu belgeleyen belgeleri, kendilerine ait olmaması durumunda ise noter onaylı kira sözleşmelerini sözleşme aşamasında idareye sunması zorunludur Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu iş için her türlü makineli ağaçlandırma, Rehabilitasyon, Erozyon kontrol işleri veya suni tensil arazi hazırlığı işleri ayrı ayrı benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı T.C Ziraat Bankası Gaziemir Şubesi nolu hesaba doküman bedeli yatırıldıktan sonra İşletme İhale servisinden adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e- imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Menderes Orman İşletme Müdürlüğü İhale Birimi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri. Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Resmi İlanlar: de Sondakika: 29/7 Basın: 8520

4 29 Temmuz 2014 Salı Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Ergezen,"Piyasada talep olmasına rağmen tüketimin bu miktardaki bir arzı karşılaması mümkün görünmemektedir.bu nedenle stoklardaki artış devam ettikçe, mısırdaki değer kaybı da kaçınılmaz oluyor"dedi ŞEMAD Başkanı Kopuz,"Türk şekerli mamul ürünlerine dünya ve Avrupa dan yüksek talep var. Belçika, Almanya, Hollanda, İsviçre gibi şekerleme ve çikolata ürünlerinin tüketim ve üretimin yüksek olduğu ülkeler tarafından bile Türk ürünleri rağbet görüyor"şeklinde konuştu Şekerli Mamul Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Başkanı Şemsi Kopuz, "Türk şekerli mamul ürünlerine dünya ve Avrupa dan yüksek talep var. Belçika, Almanya, Hollanda, İsviçre gibi şekerleme ve çikolata ürünlerinin tüketim ve üretimin yüksek olduğu ülkeler tarafından bile Türk ürünleri rağbet görüyor" dedi.kopuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek vizyonlarının toplumun ihtiyaç duyduğu kaliteli ve güvenli ambalajlı ürünlerin yeterli miktarda üretimlerini gerçekleştirmek olduğunu belirterek, bunu en sağlıklı koşullarda tüketicilere sunmayı amaçladıklarını söyledi.bu doğrultuda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Kopuz, Türk şekerli mamul sektörünün son 4 yılda ihracatını yüzde 74,9 oranında arttırdığını kaydetti.sektörün 2013 yılında 1,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Kopuz, "Sektör bu ihracat rakamıyla, Türk gıda ve içecek sektörünün tamamı içinde yüzde 9,3'lük payıyla dördüncü sırada yer almaktadır. Şekerli mamuller sektörü, geçtiğimiz yıl 796 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek Türk gıda ve içecek sanayinin pozitif dış ticaret ortalamasının yükselmesinde büyük rol oynamıştır" şeklinde konuştu.kopuz, Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama kişi başına çikolata tüketiminin yılda ortalama 10 kilogram olduğunu belirterek, bu rakamın Türkiye'de yaklaşık 2,5 kilogram olduğunu anlattı.kakaolu ürünlerde kakao fiyatlarındaki artış eğilimi nedeniyle bir miktar fiyat artışı yaşandığını dile getiren Kopuz, bunun Ramazan Bayramı'na özel bir fiyat artışı olmadığını söyledi.kopuz, Ramazan Bayramı dolayısıyla şekerleme ve çikolatalı ürün fiyatlarında bir artışın olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:"türk şekerli mamul ürünlerine dünya ve Avrupa dan yüksek talep var. Belçika, Almanya, Hollanda, İsviçre gibi şekerleme ve çikolata ürünlerinin tüketim ve üretimin yüksek olduğu ülkeler tarafından bile Türk ürünleri rağbet görüyor. Avrupa pazarı haricinde en önemli pazarımız Ortadoğu ve Afrika pazarı. Türkiye'nin ülkeler itibariyle çikolatalı mamuller ihracatınca ilk sıralarda Irak, Cezayir, Libya gibi ülkeler gelmektedir. "Tüketicinin fiyat ve kaliteyi birlikte değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Kopuz, ucuz diye satın alınan ancak nerede ve ne şartlarda üretildiği bilinmeyen ürünlerin hem tüketicinin hem de bayramın tadını bozacağını bildirdi.kopuz, vatandaşların bu nedenle açıkta satılan, ambalajsız, markasız, sağlıksız gıda ürünlerine prim vermemesi gerektiğine işaret ederek, tüketicinin satın aldığı ürünlerin gerçek çikolata ve şeker olmasına dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye nin dev sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan ve 25 bine yakın kişiye istihdam sağlayan Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, (KOSBİ) yenilebilir enerjidede örnek oldu

5 1Şubat 29 Temmuz Perşembe Salı Akkuyu NGS ÇED Raporunda, soğutma suyunun deşarj edilmesi sonucunda deniz suyunun üst tabakasında ve 1 kilometre mesafede ısının en fazla 0,5 derece artacağı, bunun da en kötü iklim koşullarında Akdeniz Fokları ve Caretta Caretta'lar üzerinde olumsuz etki yaratmayacağı öngörüldü YUM-BİR Genel Sekreteri Sungur,"Yılın 6 ayında yumurta üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttı.aynı dönemde yumurta maliyeti ortalama kuruş olurken, yumurta fiyatları, 21 kuruş civarında seyretmiştir"şeklinde konuştu Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM- BİR) Genel Sekreteri Hüseyin Sungur, yılın 6 ayında yumurta üretiminin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttığını bildirdi.hüseyin Sungur, AA muhabirine, her geçen yıl gelişen sektörün, yılın 6 ayında da büyümeye devam ettiğini söyledi."yılın 6 ayında yumurta üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6-7 arttı" diyen Sungur, şunları kaydetti:"bu artış hızıyla yıl sonu yumurta üretiminin, 17,5 milyar adedi bulması beklenmektedir. Bu yılın ocak ayında tonu lira olan yumurta yeminin fiyatı, yaklaşık yüzde 8,2 artışla haziran ayı sonunda bin 50 liraya ulaşmıştır. Doğal olarak bu artış, yumurta maliyetlerine yansımıştır. Aynı dönemde yumurta maliyeti ortalama kuruş olurken, yumurta fiyatları, 21 kuruş civarında seyretmiştir. İhracat ise temmuz ayı itibariyle geçen yılın ayın dönemine yüzde 16 oranında artarak, 213 milyon dolara ulaşmıştır. Biz sektörün geleceğini çok iyi görmekteyiz. Üretim, tüketim ve kişi başına tüketim, artmaya devam edecektir. Sağlıklı sürülerden güvenli yumurta üreterek, Türk toplumunu beslemeye devam edeceğiz."sungur, üretimdeki artışın, pazar talebi göz önüne alınarak planlanmış bir artış olmadığını dile getirerek, son 6-7 yıldır ihracattaki olumlu gelişmelerin, sektörde ihracata dayalı üretim artışını da beraberinde getirdiğine işaret etti.birkaç ülkeyle sınırlı dış pazarda, Irak'ın Türkiye'nin en büyük pazarı konumunda bulunduğunu belirten Sungur, şöyle konuştu:"hazirandan bu yana yaşanan çatışmalar ve güvenlik sorununa bağlı olarak Irak'a ihracatta, hem miktar hem de tutar olarak bir azalma yaşanmaktadır. İlk 6 aya bakıldığında, Irak a ihracatta azalma söz konusu değildir ve 2014 yılının ilk 6 ayında, sırasıyla 152 milyon ve 160 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Ancak haziran ayında durum değişmeye başlamıştır Haziran ayında Irak a yaklaşık 22 milyon dolarlık 18 bin 400 tonluk bir ihracat gerçekleşmişken bu rakam, 2014 yılında 15 bin tona ve 19,2 milyon dolara düşmüştür. Irak pazarında bir sorun yaşanmakta ve Kuzey Irak taki alıcılara satılan yumurtalar, güneye inememektedir."sungur, Irak'taki belirsizliğin ne kadar süreceğini bu aşamada kestirmenin mümkün olmadığını ifade ederek, "Ancak yumurta, en temel gıda maddesi. Bu yüzden eninde sonunda sorunun çözüleceğini düşünmekteyiz. Bölgeyi kontrol altında tutanlar da bu gerçeği göz önüne alacaklardır. Nitekim 15 Temmuz'dan itibaren Irak a ihracatımız tekrar artmaya başlamıştır. Bu daha çok Kuzey Irak ta konumlanmış alıcıların, ülkenin güney bölgelerine mal gönderebildiklerine işaret etmektedir" diye konuştu.yaşananların, tek pazara bağlı olmanın sakıncalarını gösterdiğine dikkati çeken Sungur, "Pazarın çeşitlendirilmesi için yapılan çalışmalarının hızlandırılması ve kısa sürede sonuçlandırılması gerekir. Ne var ki yumurtanın raf ömrünün kısa olması, uzak ülkelere ürün göndermenin önündeki en büyük engeldir. Öyleyse pazarlayabileceğimiz kadar yumurta üretmeliyiz" dedi.hüseyin Sungur, zaman zaman "tavuklar üç kez yumurtlatılıyor, kapalı alanda yetişen tavuklar strese girip hastalıklı yumurta yumurtluyor, klorla beyazlatılan yumurtalar ise hastalık saçıyor" gibi haberlerin, sektörü olumsuz etkilediğini dile getirdi.biyolojik olarak yumurta oluşumu için en az 25 saat gerektiğini, yumurtanın rengini de tavuğun ırkının belirlediğini kaydeden Sungur, "Olay, bu kadar basit. Öte yandan tüm gıdalarda olduğu gibi, yumurta da kümesten sofraya gelinceye ulusal gıda ve yem otoritesinin denetimi altındadır. Ülkemizde üretim yapan tüm yumurta çiftlikleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına kayıtlı olup, bakanlığın denetim ve gözetiminde üretim yapmaktadır" ifadesini kullandı. Hüseyin Sungur, yumurtaya ve sektöre iftira atanlara karşı hukuki girişimin başlatıldığını sözlerine ekledi. Güneydoğu Pamukçular ve Tarım Ürünleri Derneği Başkanı Bingöl,"Türkiye'de pamuk, ekimi vazgeçilmeye doğru gidilen bir ürün haline geldi.hükümetin çiftçiye olan desteği üretim bazında, bu da yeterli değil. Tekstilin bitmemesi için Türk pamuk üreticisinin desteklenmesi şart"dedi

6 17 29 Temmuz ubat PerSalı embe Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen toplantıda bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya gelen Demirtaş, demokratikleşmesini ve halka ait olmasını istedikleri Cumhuriyet Dönemi'nde, halklar arasındaki soğuk ilişkilerden çok çekildiğini ifade ederek çekilen sıkıntılara son verme zamanı geldiğini söyledi Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Yeni yaşam çağrısına yeteri kadar destek bulursak, yeteri kadar destekten kastettiğim de Çankaya koltuğunu kazanacak kadar olması gerekmiyor, kazansak iyi olur tabii ama ille de koltuk kazanacağız hırsıyla bu çalışmayı yönetmeyeceğiz, Türkiye'nin her tarafında yeni yaşam çağrısına bir selam, mesaj duyuyorsak bu bizim için büyük, yeterli bir kazanımdır" dedi.cumhuriyet Dönemi'nde Türkiye'nin tüm ezilenlerinin, ortak çatı altında, ortak ruhla mücadele etmek için denemelerde bulunduğunu anlatan Demirtaş, nihai sonuca ulaşamasa da bu mücadelelerden elde edilen birikimi miras aldıklarını, HDP öncülüğündeki tüm bileşenlerin, cumhurbaşkanı seçiminde bu ortak mirası kazanıma dönüştürmek için yeni yaşam teklifi sunduğunu dile getirdi.demirtaş, "inkar edilen, yok sayılan, zaman zaman katliam ve soykırımlarla ortadan kaldırılmaya çalışılan" tüm kimliklere sahip çıkacaklarını vurgulayarak şöyle konuştu: "Diğer iki aday gibi halkları kurtarmak üzere gökten zembille indirildiğini iddia eden bir aday değilim. Sizin bize emanet ettiği ortak mesajı taşımak, bu gerilim ve parçalanmışlık siyasetine son vermek üzere, Alevi'nin mesajını Sünni'ye, Türk'ün mesajını Kürt'e, Kürt'ün mesajını Çerkez'e, Çerkez'in mesajını Ermeni'ye, Süryani'ye, Yezidi'ye, Keldani'ye, kadınlara, gençlere, LGBT bireylere, çevrecilere, işçilere, en çok da ezilenlere taşımak için görevlendirildim. Kürtsek Kürt gibi, kendi dilimizle eğitim yapmayı, yaşamayı, yönetmeyi, elbette ki savunacağız. Türk isek Türk gibi Sünni isek Sünni gibi ama bu kimliklerimize dair hak ve özgürlüklerimizi savunurken bizler ezilen emekçi kimliğimizi unutmayacağız. Bileceğiz ki emeği sömürülen kimse bizden, 'Bizi bu devlete, hükümete teslim etmeyin. Ezilenlerin ortak çıkarı için madem ki üretiyoruz, yönetelim' mesajını bekliyorlar. Ben de tüm bu mesajları taşımak için görev almış cumhurbaşkanı adayıyım."cumhuriyetin tek dil, kimlik ve ırk üzerine inşa edildiğini, "tek dil, tek millet" sloganının, diğer iki cumhurbaşkanı adayının temel felsefesi olarak kampanyalarında sürdürüldüğünü ileri süren Demirtaş, şunları söyledi: "Hepimizi Türk, Sünni İslam yapmaya çalışanlar, bunların da içini boşalttılar. Bizlere, sahte bir Türklük ve Sünnilik, Müslümanlık dayattılar. Hakiki değil, yaratılmış devlet Türklüğü, devlet dini, devlet milliyetçiliği. Türkiye'de, Türkler Sünni Müslümanlar, '12 yıldır bize yakın muhafazakar hükümet iktidardadır, o nedenle Müslümanlar bu ülkede ezilmiyor' demesinler. En çok dini inançları sömürülen, en çok dolaylı hakarete uğrayanlar, Türkiye'deki Müslüman kesimlerdir. Çünkü tüm katilamlar onlar adına yapıldı. Roboski katliamı, hırsızlıklar, onlar adına yapıldı. İslami muhafazakar kimlik perde olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin,"Cem Sultan başaramadı, Pensilvanya'daki zat da başaramayacak. Korkarım orada hayatını kaybedecek. Cenazesi Cem Sultan gibi 5 yıl orada kalsın istemiyorum. Biran önce Türkiye'ye dönsün ve bu sevdadan vazgeçsin"dedi kullanılarak tüm zulümler onlar adına yapıldı. En çok hakarete uğrayanlar onlardır. Bizatihi ben Müslüman'ım diye göğsünü gere gere konuşan iktidardır, AKP'nin adayıdır en büyük hakareti yapan. Bu nedenle yeni yaşam çağrımız, aynı zamanda muhafazakar demokrat Müslümanlaradır. 'Bİz kendi iktidarımızı kurduk, devleti ele geçirdik, gerisi bizi ilgilendirmez' derseniz, 80 yıldır eleştirdiğiniz devletle aynı pozisyondasınız demektir. Siz asıl İslamiyet'e, muhafazakar kimliği haksızlık yapan sizsiniz demektir."demirtaş, muhafazakar kesimin önünde büyük sınav olduğunu öne sürerek, AK Parti'ye oy veren kesimlerin, oy verme kabininde adayların fotoğraflarına son defa bakıp vicdanlarının süzgecinden geçirip öyle oy kullanacağını ifade etti.selahattin Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hangisine evet mührüne basınca aynı zamanda nelere evet demiş olacaksınız? Fakir fukaranın vergileriyle oluşturulmuş bütçeden hırsızlık yapmaya, Soma'da 301 işçiyi katledip arkasından fıtratında var diyen anlayışa, Gezi'de katledilen gençleri neredeyse ölmüştür geçmiştir, anmaya bile gerek yok, arkasından yuhalatan anlayışa evet mührü basacak mısınız? İslamiyet'te, muhafazakarlıkta bu var mıdır, bunu bu seçimde ölçmüş olacağız. Hırsızlığı,katliamı, zulmü onaylıyor musunuz yoksa yeni yaşam çağrısıyla Ermeni de Alevi de Kürt de benim kardeşimdir diyeni mi onaylıyorsunuz? Yeni yaşam çağrısına yeteri kadar destek bulursak, yeteri kadar destekten kastettiğim de Çankaya koltuğunu kazanacak kadar olması gerekmiyor, kazansak da iyi olur tabii ama ille de koltuk kazanacağız hırsıyla bu çalışmayı yönetmeyeceğiz, Türkiye'nin her tarafında yeni yaşam çağrısına bir selam, mesaj duyuyorsak, bu bizim için büyük, yeterli bir kazanımdır. Çünkü bizi kamplara ayırıp, mezhepler ve kimlikler arası gerilim yaratıp, milliyetçi ırkçı dalga üzerinden sürekli tekçi ulus devlet ve tekçi ırkçı millet anlayışıyla iktidarlarını var etmek istiyorlar. Biz bu düşünce ve sağlıksız siyasi yapıyı dağıtamazsak hiçbirimiz kendi sorunumuz çözemeyeceğiz. Öncelikle bu toplumsal yapıyı, demokratik ilişkilerden yana yeniden düzenlemek gerekiyor. Seçim kampanyamızı bunun üzerine kuruludur."tek kişinin, "Ben padişahım, başkanım, her şey benden sorulur" anlayışıyla yöneteceği devlet döneminin geçtiğini belirten Demirtaş, devletin, çok kültürlülüğe, inançlılığa ve dilliliğe uygun şekilde yeniden organize edilmesi ve yerel meclislerin neredeyse merkezi hükümete yakın yetkilerle donatıldığı modele geçilmesi gerektiğini ifade etti.demirtaş, cumhurbaşkanı seçiminin, Türkiye'nin demokratikleşmesine, emek, özgürlük ve barış mücadelesine katkı sağlaması dileğinde bulunarak, "Bizim çizgimiz, ortak payda haline getirdiğimiz ilkelerimiz, diğer iki adayın da asla düşünmeye cesaret edemeyeceği ilkelerdir. Her iki aday da bunun yakınından geçemezler. Bunların sahteciliği ve taklitçiliği, halk tarafından artık daha iyi görülüyor. Kızan, bağıran, öfkeli, hakaret ve tehdit eden, öldüren devlete mecbur muyuz? Paramızı veriyoruz, k- endimizi dövdürüyoruz, kendi vergilerimizle k- endimize işkence yaptırıyoruz. Bunun adı demokratik hukuk devleti olabilir mi? Artık devlet yönetme anlayışını kökten değiştirecek radikal demokratik anlayışa ihtiyaç var" diye konuştu.kendisi aday gösterilmeden önce AK Parti'nin, anketleri sonucunda ilk turda seçimi kazanmayı garanti gördüğünü anlatan Demirtaş, "Ama şimdi anket üstüne anket yapıyorlar, hesaplıyorlar, topluyorlar, çarpıyorlar, çıkarıyorlar olmuyor. Çankaya'nın yolları, artık onlar için daha dikenli, mayınlı yollara dönüşmüştür" ifadesini kullandı.selahattin Demirtaş, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in kendisiyle ilgili "Bundan sonra TRT yi hedef alan bu ağır ithamlar canlı yayınlarda devam ederse yayını keseceğiz" açıklamasına da değinerek şunları kaydetti: "TRT Genel Müdürü, 'Beni eleştirmeye devam edersen, canlı yayını da keseriz' demiş. Şu an TRT canlı yayında olabilir, duysun diye söylüyorum. '11 Temmuz'dan bu yana tam 224 dakika seni canlı verdik, daha ne istiyorsun' demiş. Tayyip Erdoğan' ı kaç saat canlı verdiğini açıklamasında yazmamış. Tayyip Erdoğan'ınkini açıklamanı özellikle rica ediyorum. Benden 1 saat, 3 saat, 5 saat,10 saat fazla olabilir, itirazım olamayacak. Eğer beni yayınladığın toplam saatten 50 kat daha fazla onu vermediysen, senden özür dileyeceğim, TRT Şeş, TRT Avaz dahil olmak üzere. TRT'nin her kanalında Recep Tayyip Erdoğan propagandası yapılıyor, sadece TRT Haber'de 224 dakika bizi yayınlamış diye bizi eleştirme, onu da keserim diyor. Cumhurbaşkanı seçilirsem, yetkimde değil ama ilk iş bununla ilgili, halkın paralarını, vergilerini adaletsiz kullandığın, üç aday arasında ayrım yaptığın için hakkında soruşturma açtıracağım. Seni eleştirdim diye bundan sonra yayınımı yapmayacaksan, asla sana karşı, s- enin patronuna karşı diz çöktüğümüzü, boyun büktüğümüzü gördün mü? Bir bürokrat, genel müdür, devlet memuru olarak, cumhurbaşkanı adayını şantajla tehdit edip ona diz çöktürecek kadar gafil olduğunu düşünüyorsun. Ama açık söylüyorum: Tayyip Erdoğan sizi teslim almış olabilir, ödünüz kopuyor da olabilir. Bizi kendinizle karıştırmayın. Yapmıyorsan da yapma, bunun da hesabını senden sormayan, benim adıma namerttir. Beyefendi, beni tehdit edecek, eleştirilerimizi susturacak, benim vergilerimle bana, seçmenimize şantaj yapacak, biz de çıkacağız burada suspus olacağız, aman TRT Genel Müdürü kızıp da yayını kesmesin diye, boynumuzu bükeceğiz. Bu devlet anlayışını değiştirmemiz lazım. Bana neden oy verilmesi gerektiğinin somut örneğidir. Bu zihniyetten kurtulmamız lazım."zaman zaman terör örgütü lehine sloganların atıldığı toplantıda, Ruşen Alkar da grubuyla dinleti sundu.cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, toplumun tüm kesimlerinin anadilde eğitim ve ibadet hakkının savunucusu olduklarını belirterek, "Nar gibi olacağız, bizi birleştiren kabuk tek olacak ama içini açtığında binlerce tane olacak. Nar gibi durmazsak bu ülkede özgürlüğün tadını alamayız" dedi.seçim çalışmaları kapsamında Horozköy eski pazar yerinde seçim otobüsü üzerinden halka seslenen Demirtaş, Soma'da yaşanan maden faciasının bir işçi katliamı olduğunu, işçi ve emekçinin alın terinin değerinin bilinmediğini savundu.tüm iş kazalarının arkasında taşeron sisteminin yattığını, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ilk iş olarak taşerona izin veren yasal düzenlemeleri Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi'ni de ekleyerek Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağını belirten Demirtaş, şöyle konuştu: "Ankara'da bir devlet adamı değil, halk adamı olsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Halktan, emekçiden, kadından, gençlikten yana bir cumhurbaşkanı orada olsa bunların hiçbiri olmayacaktı. İşsiz olanlar, işçi olanlar, amelelik yapanlar, sizi insan yerine bile koymayan bu düzeni değiştirmek için elinizde bir mühür var artık. O mührü doğru yere basarsanız artık size bu muameleyi yapamayacaklar. Biz ancak el ele verip kendi içimizden çıkan birini Çankaya'ya gönderirsek o zaman özgürlüğe, kardeşliğe, adalete ulaşacağız. Eğer Çankaya'- da biz olursak, sizin adınıza orada ben görev yaparsam kesinlikle taşeron işçi yasasını Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim." Diğer cumhurbaşkanı adaylarının ezilenden, yoksuldan, işçiden yana bir tavrının olmadığını, hepsinin devletin başı olmaya çalıştığını ileri süren Demirtaş, "Tayyip Erdoğan'ı seviyorum" diyenlerin Erdoğan'ı başbakan olarak bırakmaları gerektiğini ifade etti. Demirtaş, şunları kaydetti: "Herkesin kendi diliyle çocuğunu büyütmesinin savunuculuğunu yapacağız. Nar gibi olacağız. Bizi birleştiren kabuk tek olacak ama içini açtığında binlerce tane olacak. Nar gibi durmazsak bu ülkede özgürlüğün tadını alamayız. Herkesin anadilinde eğitim yapmasını, anadilinde ibadet yapmasını da savunacağız. Herkesin mezhebini, inancını özgürce yaşamasının teminatı da Çankaya'da biz olacağız. Başını örtmek isteyen, camide namazını kılmak isteyen, cemevinde ibadetini yapmak isteyen özgürce yapacak." Cumhurbaşkanı seçiminin bütün Türkiye'yi birleştirebilmenin, Edirne'den Ardahan'a eşitlik ve kardeşlik köprüsü kurmanın bir aracı olduğunu aktaran Demirtaş, seçimin savundukları ilkelerin zaferiyle sonuçlanacağını ileri sürdü. Kendilerinin engellenmek istendiğini, hakarete uğradıklarını iddia eden Demirtaş, Türkiye'yi adım adım dolaşıp birliği, barışı, adaleti gerçekleştirmek istediklerini belirterek, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi.

7 7 29 Şubat Temmuz Perşembe Salı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Soma daki maden faciasında 14 şehit veren Kınık ın Köseler köyünde şehit madencilerin yattığı kabristanı bayram öncesi baştan aşağı yeniletti Soma daki maden faciasında 14 şehit veren ve yaralarını sarmaya çalışan Kınık ın Köseler köyünü 14 Temmuz'da ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, maden şehitlerinin yattığı kabristanın düzenlenmesi talimatını vermişti. Çalışmalara zaman kaybetmeden başlayan İZBETON ekipleri, şehit madencilerin yattığı kabristanı bayram öncesinde baştan aşağı yeniledi. Şehitlere yakışır görünüme kavuşan kabristanın zemini kilit taşlarla kaplandı, her bir mezar taşının başına yeni ağaçlar dikildi, kabirler çiçeklendirildi. Mezarlığa bir de direk dikildi ve bayrak çekildi. Büyükşehir yetkilileri, mezarlık ve köy arasındaki yol ile köy giriş yolunun da bayramdan sonra yenileneceği müjdesini verdi. (CİHAN) İzmir Karşıyaka Belediyesi, şehrin kalkınması ve sosyal projelerin tamamlanması için yeni bir çalışma başlattı. Bu kapsamda 'Siz Hayal Edin, Biz Yapalım' projesini hayata geçiren Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyakalılardan yapılmasını istedikleri projeleri internet üzerinden belediyeye göndermeleri halinde ilgili birimlerce önem sırasına göre projeleri hayata geçirme sözü verdi. Muğla Barosu Başkanı Avukat Mustafa İlker Gürkan, Muğla'da faaliyet gösteren Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin özelleştirmesine tepki gösterdi BAŞVURULAR İNTERNETTEN Yerel seçimler öncesinde 'Bu kenti birlikte yöneteceğiz' sloganıyla yola çıkan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyakalıları da yönetim sürecine dahil etmek için ilk adımı attı. Vatandaşların, ilçe için hayal ettiği projeleri hayata geçirmek isteyen belediye 'Siz Hayal Edin, Biz Yapalım' projesini başlattı. Belediyenin web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden başlatılan projeye göre Karşıyakalılar, hayal ettikleri projeleri belediye ile paylaşacak. Yetkililer, önem sırasına koydukları projeleri yatırım planına alacak ve projenin hayata geçirilmesi sağlanacak. BİR AYDA 100 PROJE Projeye büyük ilgi gösteren vatandaşlar, web sitesi üzerinden yayınlanan formlara, bir ayda 100 e yakın proje önerisi gönderdi. Çevre, sosyal yardımlar, istihdam, turizm, kültür ve enerji gibi pek çok konuyu içeren proje önerileri için bir sınırlama bulunmuyor. Vatandaşlar, belediye hizmet binasına bizzat gelerek de projelerini teslim edebiliyor. Karşıyakalı her bireyin ilçenin geleceği ve daha da güzelleşmesi için söz hakkı olduğunu söyleyen Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Katılımcı belediyecilik anlayışı, hizmet prensiplerimizin temelini oluşturuyor. Her fırsatta vatandaşlarımızın görüşlerine, istek ve önerilerine kulak veriyoruz. Hizmetlerimizi buna göre şekillendiriyoruz. Bu yeni projemizde ise söz tamamen vatandaşlarımızda. Herkesin mutlaka yaşadığı çevreye ilişkin gerçek olmasını istediği hayalleri vardır. İşte biz bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için bir kapı açıyoruz. Uygulanabilir projeleri, önem ve ihtiyaç sırasıyla, tek tek hayata geçireceğiz. Bu sayede hep birlikte hayallerimizdeki Karşıyaka'yı yaratmış olacağız." dedi. (HABER MERKEZİ) Yaşlı nüfusun hukuksal farkındalıklarının olmadığı belirlendi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyeleri tarafından 65 yaş üstü kişilerde yapılan araştırmada, yaşlıların hayatlarının bir döneminde ihmal ve suistimale maruz kaldığı belirlendi

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Temmuz Şubat Perşembe Salı SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL Temmuz Şubat Perşembe Salı İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com BAYRAMLAR BAYRAM OLA.. Bugün Ramazan Bayramını kutluyoruz. Öncelikle hepinizin bayramını kutluyor, nice mutlu, huzurlu, barış ve sevgi dolu bayramları beraber görmeyi diliyorum. Bayramların hep bayram olmasını diledik ama benim yaşadığım 50 yıldır bendeniz bayram gibi hiçbir bayram yaşayamadım. Çünkü her bayramda silahlar susmadı, insanlar öldü, fakirlik ve yoksulluktan insanlar ölmeye devam etti, bir yandan yoksulluk, insanlık dışı görüntüler, diğer yanda da lüks ve sefahat içinde bayramları yaşayanlar. Neyse bu bayram da biraz farklı düşünceler yaşadım ve anında yazdığım bu dörtlükleri sosyal medyada paylaştım. Bunları sizlerle de paylaşmak istedim. Nice güzel ve mutlu bayramlara özlemimizle, tekrar iyi bayramlar diliyorum MÜSLÜMANLIK BU DEĞİL BİR REFORM GEREKLİ MUHAMMEDİ HİÇ DEĞİL ALLAH EMRİ GEREKLİ... *** NASIL BAYRAM KUTLARSIN CEHALETİN KATLARSIN KAFİR KETESİ TATLI UTANMADAN ATLARSIN... rahmetli aşık seyraninin ermeninin rumun yağlı ketesi, kaypak müslümanı dinden çıkarır sözü aklıma geldi de... UYU, UYU, YAT UYU DİYEREK UYUTTULAR BİZLER TATLI UYKUDA İLİĞİM KURUTTULAR... *** BUNUN ADI DİN DEĞİL SEN KAFİRE HEP EĞİL UYUMAYA DEVAM ET O VURDUKÇA SEN EĞL... DİN İNSAN ÖLDÜRÜR MÜ HİÇ SİLAH ALDIRIR MI BUNLAR NASIL DİN BÖYLE İNSAN EL KALDIRIR MI??? Maden şehidine kızlarından mektup: Bu bayram yoksun babam kim gezdirecek bizi? Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocağı faciasında hayatını kaybeden Celal Sevinç in (36) iki küçük kızı, babasız geçirecekleri bayram arifesinde, mezarlık ziyaretinde yazdıkları duygu dolu mektubu mezarın üstüne bıraktı. "Bu bayram yoksun babam kim gezdirecek bizi" denilen mektuptaki ifadeler yürek burktu. Manisa nın Soma ilçesinde 13 Mayıs tarihinde yaşanan maden kazası sonrası hayatını kaybeden 301 işçiden 39 nun defnedildiği Soma daki Maden Şehitliği, Ramazan Bayramı arifesinde ziyaretçi akınına uğradı. Faciada hayatını kaybeden Celal Sevinç in eşi Havva Sevinç, kızları Döne, Serpil ve oğlu Salih Efe Sevinç, mezarlığa gelerek dua okudu. Ziyaret sırasında 13 yaşındaki Döne ve 11 yaşındaki Serpil, babaları için evde yazdıkları duygu dolu mektubu, mezarlığa bıraktı. Celal Sevinç'in eşi Havva Sevinç, "Bizim için bayram, bayram değil, söyleyecek bir şey bulamıyorum." diyerek duygularını dile getirdi. Okuyanları gözyaşına boğan mektubu yazan küçük kızlar, mezarlık başından bir an olsun ayrılmadı. Kötü bir bayram geçireceklerini dile getiren Döne Sevinç, "Herkesin babası var, bizim yok." diyerek gözyaşlarına boğuldu. Serpil Sevinç de "Bayram bizim bayramımız değil. Çünkü babam yok. Bizim için bayram kötü geçecek." dedi. Sevinç'in kızlarının mezarı başına koyduğu mektupta şunlar yazıyor: "Selamun aleyküm babacığım. Aleyküm selam babacığım. Sensiz geçen ilk bayramımız. Ellerini öpemiyoruz babam. Ama kabrindeyiz şu an. Mekanın cennet olsun. Kabrin nur olsun babam. Arife günü şehitliğine gittik babam. Baş ucuna oturduk üç kardeş. Boynumuz buruk kaldı. Her bayram yanımızdaydın. Bu bayram yoksun babam. Olsaydın bayram namazına giderdin. Annem kahvaltı hazırlardı. Biz de kardeşlerimle bayramlıklarımızı giyerdik. Namazdan geldiğinden hep birlikte kahvaltımızı yapardık. Babam sen bizi akrabalarımıza götürürdün, gezdirirdin babam. Bu bayram yoksun babam kim gezdirecek bu bayram bizi. Yoksun babam yine yoksun bizler yalnız kaldık babam. Babam seninle hayallerimiz nerde kaldı babam. Babam yoksun yanımızda yine yoksun babam yoksun. Havva Sevinç, Döne, Serpil ve Salih Efe Sevinç." (CİHAN) İzmirliler MEZARLIKLARA akın etti Ramazan Bayramı öncesi İzmirliler, Arife gününde mezarlıklara akın etti. Yakınlarına Yasin Şerif ve Tebareke başta olmak üzere bildikleri duaları okuyan vatandaşlar, mezarlıkların bakımlarını da ihmal etmedi. Mezarlık önlerinde tezgah açan çiçekçilerin yanı sıra su satan çocuklar da yoğun bir gün yaşadı. Aile mezarlarındaki çiçekleri sulayan vatandaşların, uzayan otları da kestikleri gözlendi. Mezarlıkları su ile yıkayan vatandaş ise yanlarında getirdikleri Elif ba ile Kur'an-ı Kerim'i okudu. (CİHAN) POLİSLER DARBE YAPAMAZ Yolsuzluk ve terörle mücadele eden polisleri hedef darbe ile ilgisi ne olabilir? Yani eldeki kanıtlar sadece olduğunu da sanmıyorum. Bugün dahi yasa dışı dinlemeleri engelleyebilecek etkili herhangi bir çabanın bu- alan operasyonu değerlendiren Prof. Dr. Laçiner, yasa dışı dinlemeye ilişkin ise sadece telefonları dinleyerek bir hükümet devrilebilir mi? 12 Eylül darbesini lunduğunu düşünmüyorum." dünyanın askeri darbelere alışık olduğunu, polislerin tek başına darbe planlayıp uygulamasının ilk yapan askerler bunu telefonları dinleyerek mi yapmışlardı? 27 Mayıs ta Menderes in telefon konuşmaları kez iddia edildiğini söyledi. dinlendiği için mi hükümet devrilmişti? Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, polislere yöneltilen suçlamaları anlayamadığını belirterek, "Birkaç şube müdür ve birkaç komiserin darbe girişiminde bulunduğu iddia ediliyorsa bunun inandırıcılığı yoktur." dedi. Laçiner, "Bu nedenle iddia sahipleri iddialarında ciddi iseler savlarını güçlendirmeleri gerekecek. Çünkü gözaltına alınanlara ve tutuklananlara bakıyorum da en üst rütbeli olanı şube müdürü seviyesinde. Birkaç şube müdür ve birkaç komiserin darbe girişiminde bulunduğu iddia ediliyorsa bunun inandırıcılığı yoktur. Tutuklananlar arasında, ne bileyim bir emniyet genel müdürü, bir müsteşar veya bir bakan olması gerekmez miydi? Deniz Kuvvetleri Komutanı ve emrindeki yüzlerce rütbelinin dahi darbe yapmasının imkânsız olduğunun düşünüldüğü bir ülkede birkaç polis şefinin darbe yaptığını ciddi ciddi düşünmemiz isteniyorsa daha inandırıcı delillere ve daha kudretli isimlere ihtiyaç var demektir." şeklinde konuştu. KİM KİMİ DİNLEMİŞ BELLİ DEĞİL Gazetelerde yer alan haberlere göre zanlıların en büyük suçlarının, yasa dışı dinlemeler olduğunu aktaran Laçiner, kimin kimi dinlediğinin halen belli olmadığını, ortada tam bir bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Laçiner, polislere yöneltilen suçlamaları ve uygulamalardaki yanlışlıkları şöyle sıraladı: Hükümete yakın bazı isimler, yüz binlerce kişinin dinlendiğinden bahsediyor. Eğer gerçekten yüz binlerce kişi dinlendiyse bunu birkaç polis şefinin yapma ihtimali sıfırdır. Böylesine kapsamlı bir dinleme, emniyet genel müdüründen, bakandan, hatta başbakandan gizli yapılamaz. Hele hele bunun yıllarca sürdüğünü söylüyorsanız bu durumda suç ortakları kişileri aşar, kurumları da kapsar Birkaç polis şefi hiç kimsenin haberi ve onayı olmadan yüz binlerce insanı yıllarca dinlemiş olsaydı bu akla ve hayatın olağan akışına aykırı bir durum olurdu. Diğer taraftan gerçekten yasa dışı dinlemeler olduysa, ki bu yöntem Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşundan bu yana en köklü geleneklerinden biridir, bunun tek başına, YASA DIŞI FAALİYETLERİ İZLEMEK POLİS- LERİN EN TABİİ GÖREVİ Hiç şüphe yok ki bir hükümeti sadece dinlemeye dayalı olarak devirebilmeniz için hedef aldığınız kişilerin toplumun isyan edeceği türden işler yapması, yasaları hoyratça çiğnemesi ve bunları telefonda açıklaması lazımdır. Eğer böyle bir durum varsa, yani dinlenen yasa dışı faaliyetler ise bunu izlemek de herhalde polislerin en tabii görevidir. Başka bir deyişle yasa ve ahlak dışı kim dinleme yaptıysa yargılanmaları doğaldır; ancak bunu darbe ile irtibatlandırmak zordur. Diğer taraftan şu ana kadarki suçlamaların dinleme ile ilgili 3. DÜNYA ÜLKESİ İZLENİMİ EDİNDİK "Zanlıların gözaltına alınma şekillerine baktığımızda ise Türkiye nin hâlâ üçüncü dünya ülkesi olduğu izlenimini ediniyoruz." diyen Laçiner, Türkiye hâlâ insanlara insan gibi davranmayı öğrenemediğini söyledi. Laçiner, "Zanlıların kelepçelenmesi, hatta birinin arkadan kelepçelenmesi, teröristlere dahi uygun görülmeyen davranışların kendilerine sergilenmesi, gözaltına almanın sahurda olması ve oruç tuttukları bilindiği halde sahurlarını yapmalarına müsaade edilmemesi, çağrılmaları halinde gelecekleri bilindiği halde çoluk çocuklarının ayakta olduğu bir saatte evlerinin basılması, yine oruç oldukları bilindiği halde karşılarında yemek yenmesi, sorguları esnasında nerede tutulduklarının ailelerine ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyelerine dahi gösterilmemesi ve diğer eksiklikler Türkiye için ve bu dava için tek kelime ile ayıp olmuştur." eleştirisini yaptı. Bu davanın açılma mantığını anlayamadığını belirten Laçiner, bu operasyonun 17 ve 25 Aralık operasyonlarını gündeme getirdiğini, bunun hükümetin yargılamasına döneceğini söyledi. Laçiner sözlerini şöyle tamamladı: "Bayrama birkaç gün kala, son derece zayıf savlarla 17 Aralık ve 25 Aralık ın yeniden ve çok güçlü bir şekilde gündeme taşınmasının hükümete ne gibi faydası olabilir acaba? Kanaatimce bu davalar polis şeflerinin yargılanmasından ziyade hükümetin yargılanmasına döner. Çünkü suçlanan polisler, görevlerini yaptıklarını iddia ediyorlar ve kanıt olarak da bazı bakanların, bakan çocuklarının, diğer bazı kişilerin ve hatta bizzat Başbakan'ın içinde bulunduğu çok ağır suçlardan bahsediyorlar. Bu durumda mahkemenin savcı ve hakimleri ne derler bilemem ama kamuoyunu tatmin etmenin tek yolu suçlamaları test etmekten geçer. Başka bir deyişle İran kökenli iş adamı Reza Zarraf, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış; Güler, Çağlayan ve Bayraktar ın olaya karıştığı iddia edilen çocukları, Halkbank eski Genel Müdürü ve tüm bunlara göz yumduğu düşünülen yöneticiler hakkındaki iddialar yeniden gündeme gelir. (CİHAN) YALÇIN AİLESİ YARDIM BEKLİYOR Manisa'nın Soma ilçesinin Cuma Mahallesi Cezaevi Sokak üzerinde tek katlı bir evde yaşayan Ahmet Yalçın ve eşi Hafize Yalçın, yakalandıkları damar hastalığından dolayı zor bir dönem yaşıyor. Bir çocuk sahibi çift, damar tıkanıklığı sebebiyle ne çalışabiliyor ne de ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ahmet Yalçın (38) iki bacağındaki damarların tıkanıklığının 12 senedir sürdüğünü belirterek, "Ayaklarımda ilk olarak varisten başladı. Sonra da şekere çevirdi. Tedavi olmaya çalışıyorum ama maddi gücüm yetmiyor. Yeşil kartlı olduğum için, üniversitelerde fazla tedavi göremiyorum. Sadece 3-5 gün, en fazla bir hafta yatırıyorlar. Daha sonra taburcu edip eve gönderiyorlar. Bu hastalığımdan dolayı Ege Üniversitesi'ne özel oksijen tedavisi almaya gittim. Maddi durumum olmadığından bu tedaviyi de göremedim. Şimdilik bizlere sosyal yardımlaşma derneklerinden ayni ve nakdi yardımlar geliyor. Onlarla geçinmeye çalışıyoruz. Allah razı olsun, duyarlı vatandaşlar elimizden tutmaya çalışıyor. Ama bize yetersiz geliyor. Gerçekten şu an yaşadığımız evin havası da çok basık, sağlık koşulları bizim hastalığımız için uygun olmadığından evimizi değiştirmemiz lazım. Zaten işimiz olmadığı içinde ev tutamıyoruz. Bunun için eşimle beraber tedavi olmayı istiyoruz. Tedavi olsak, iyileşip bir işimiz olarak çalışacağız. Ama ayaklarımız rahatsız olduğu için bir iş yapamıyoruz şu anda eşim desen kıpırdayamıyor." dedi. EŞİ DE AYNI HASTALIĞA YAKA- LANDI Eşi Hafize Yalçın (35) rahatsızlıktan dolayı şikayeti olduğunu ifade eden Hafize Yalçın, "Önceden astım hastalığım vardı. Daha sonra Kistten (kadın hastalığından) ameliyat oldum. 1 ay öncesinde bu hastalığa yakalanmış oldum. Eşimle beraber sağlığımıza kavuşmak istiyoruz. Cenab-ı Allah yardımcımız olsun. Çok kötü durumdayız. Bizim bir an önce yetkililerden, büyüklerimizden bize yardım ellerini uzatmalarını istiyoruz. Önemli olan bizleri sağlığımıza kavuştursunlar." diye konuştu. (C HAN) ZM R N ULAŞIMINA FAYTON LU çözüm İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerli-yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken nostaljik faytonların 1. Kordon la sınırlı güzergahını, tarihi akslar ve Kültürpark ı da içine alacak şekilde genişletti. Yeni uygulama 1 Ağustos tan itibaren geçerli olacak UKOME tarafından alınan karara göre, daha önce güzergahları Alsancak Limanı ve Konak Pier arasında kalan 1. Kordon bölgesi (Atatürk Caddesi) olarak belirlenen faytonlar, ağustos ayından itibaren kentin tarihi aksları ile Kültürpark a da girebilecek. Büyükşehir Belediye şirketlerinden İZULAŞ AŞ ye ait 12 adet fayton, halen deneme seferlerinin sürdürüldüğü bu yeni uygulamaya, 1 Ağustos 2014 Cuma gününden itibaren Vasıf Çınar, Plevne Bulvarı, Talatpaşa Caddesi, Şair Eşref Bulvarı, Kültürpark (Enternasyonel İzmir Fuarı süreci hariç) ve çevresi, Basmane Meydanı ve çevresi, Ayavukla Kilisesi, Oteller Sokağı, Agora, Kemeraltı ve çevresini içine alan daha geniş bir bölgede sefer yapabilecek. FAYTONLAR AKHİSAR, ATLAR AVUSTURYA DAN İki yıl önce İzmir in simgesi faytonları kente yakışan modern bir görünüme kavuşturmak için kapsamlı bir çalışma gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kordon da faytonlara koşulan 3-6 yaş arası 36 adet Haflinger cinsi atı Avusturya dan getirdi. Victoria Klasik tarzındaki 12 adet körüklü fayton ise bu alanda ünlü Manisa nın Akhisar ilçesinde üretildi. Yeni faytonlar Temmuz 2012 de hizmete alındı. 4 yolcu ve 1 sürücü kapasiteli olan körüklü tip faytonların yolcu koltukları biri geniş diğeri dar olmak üzere 2 şer kişilik. İzmir'de biri uçak, biri helikopter olmak üzere 120'den fazla ambulansla hizmet veren 112 Ambulans Servisi, yılın ilk yarısında 100 bin hastaya müdahale etti. İzmir genelinde 90 acil yardım istasyonuyla, biri uçak, biri de helikopter ambulans olmak üzere 120'den fazla ambulansla yardıma İZULAŞ bünyesinde görev alan fayton sürücüleri için özel kıyafetler hazırlandı. Sürücüler uzun kollu, İspanyol model, hakim yakalı bir gömlek; yanları kırmızı biyeli siyah renk pantolon ve yelek, kösele tabanlı, sivri burun, yuvarlak ökçeli ayakkabı giyiyor ve siyah şapka (London model) takıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi eğitmenlerinden turistlerle iletişim becerisi, kurum içi davranış biçimi, öfke yönetimi, duygu kontrolü ve konuşma becerisi eğitimi alan faytoncular, İngilizce eğitimi de görmüştü. (CİHAN) 100 bin hastanın yardımına KOŞTULAR koşan 112 Ambulans Servisi, altı ayda 100 bin hastaya müdahale etti. Müdahale edilen vakaların yüzde 40'ını kalp damar hastalığı olan ve travma sonucu yaralanan hastalar oluşturdu. İzmir Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı 112 Ambulans Servisi, 30 ilçedeki 90 Acil Yardım İstasyonu'nda 108 ambulans, 2 yenidoğan, 2 yoğun bakım, 2 travma, 2 arazi özellikli, 1 helikopter, 1 uçak ambulans ve 6 adet motosikletli ekip ile hizmet veriyor. Acil vakalara 10 dakikanın altında bir sürede ulaşarak hastalara tıbbı müdahale eşliğinde hastanelere nakleden ambulans servisi, yılın ilk 6 ayında 100 binden fazla Sayaçlardaki sıkıntı giderildi Şehit anneleri çocuklarının mezarı başına koştu Demirci ilçesinde şehit yakınları, bayramı çocuklarının mezarları başında karşıladı. Demirci İlçe Jandarma Komutanlığı, Ramazan Bayramı dolayısı ile şehit aileleri ile birlikte şehitlikleri ziyaret etti. Bayramları yüreği buruk İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil olan yeni ilçelerde, su sayaçlarının okunmasında yaşanan sıkıntının giderildiği bildirildi. İZSU Genel Müdürlüğünün açıklamasında, Büyükşehir Belediyesine yeni bağlanan, su ve kanalizasyon hizmetlerinin başladığı Ödemiş, Kiraz, Beydağ, Bergama, Dikili, Kınık, Çeşme, Karaburun ve Tire'de, personel aktarımlarında yaşanan gecikme nedeniyle sayaçların zamanında okunamadığı belirtildi. Bu nedenle mağduriyet yaşanmaması için gerekli önlemlerin alındığının ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "Çeşme dışındaki sayaç okuma işlemleri, söz konusu işi yapan personellerin ilgili belediyelerinde taşeron olarak çalışmaları ve kurumumuza geçişlerinin olmaması nedeniyle bugüne kadar yapılamamıştır. Ancak Temmuz 2014 başında bahse konu personellere işbaşı yaptırılmış ve bu konuda sıkıntı yaşanan Ödemiş, Kiraz, Tire, Bergama, Kınık ve Beydağ'da, sayaç okuma işlemleri başlamıştır. Karaburun ve Dikili'de sayaç numarası ve endeks uyuşmazlığı tespit edilen vatandaşların hatalı faturalar ile karşılaşmamaları için saha tarama çalışmaları yapılmaktadır. Yeni bağlanan ilçelerde yaşayan vatandaşlarımızın toplu gelecek faturalar ile ilgili mağduriyet yaşamamaları için ilk okuma tarihi ile son okuma tarihi aralığındaki tüm ayların tarifeleri göz önüne alınarak yapılacağından, tonaj katlaması ve gecikme cezası uygulanmayacaktır. karşıladığını belirten şehit Mehmet Ali Armutçu nun annesi Fadime Armutçu, "Vatan için bir şehit verdim. Bir daha olmasını istemiyorum. Askerlerimizin hepsi Allah a emanet olsunlar" dedi. Oğlunun mezarı başındaki bayrağı DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com ENTELLEKTÜEL Bazı kimseler, bir köyün hesabını yapar işlerini bulundukları yerin dengelerini göz önüne alarak konuşurlar. Bazıları bir şehrin derdindedirler. İşlerini şehirdeki dengeleri gözeterek planlama yaparlar. Bir ülkeyi idare edenler, ülkelerindeki iç ve dış dinamikleri değerlendirir, söz ve davranışlarını bu dengelere göre dizayn ederler. Ülkelerini temsil makamında olanların dengeleri gözetmeden yaptıkları bir söz veya hareket cihan harplerinin çıkmasına sebep olmuş ve dünya için felaket olmuştur. Ülkesinin menfaatini düşünenler, gereken yerlerde hızla ilerlemesini bilir, gerektiğinde haklı bile olsalar şartlar öyle gerektirdiği için milletlerini ve devletlerini küçük düşürmeden, ileride büyük başarılara imza atmak için frene basmasını da bilmelidirler. Bu asırda ABD, Rusya, Çin, AB, hatta çok küçük görünse bile dünya dengelerinde oynadığı rol münasebetiyle İsrail gibi ülkeleri hesaba katmadan hangi devlet aldığı kararlarda başarılı olabilir? Ben şu makama gelirsem böyle davranırım diyenlerin çoğunun söyledikleri bekara hanım boşamak gibidir. Yeri ve zamanı geldiğinde frene basmadan yapılan bütün girişimler, bazen devletlerin ve milletlerin yok olmasına sebep olabilir. İşadamı bir arkadaşım başından geçen bir hadiseyi şöyle anlatmıştı: li yıllarda babamla beraber mercedes marka arabamla gidiyorduk. Arabayı ben kullanıyordum. Biraz yaşımın gençliği, birazda maddi imkanların verdiği hava ile gidiyordum. Arabanın sürati azıcık fazla gibiydi. Bir kavşağa yaklaşıyorduk. Bize yeşil ışık yanıyordu. Onun için frene basmadan hızla kavşağa girmek üzereydim. Yan taraftan da bir kamyon kavşağa yaklaşıyordu. Ona kırmızı ışık yanmasına rağmen o da hızla kavşağa girmek üzereydi ve frene basmadan geliyordu. Babam bu durumu görünce: - Oğlum! Frene bas, dedi. Ben ise: -Babacığım! Bize yeşil yanıyor. Geçiş hakkı bizim, deyince hayat tecrübesi olan babam: - Oğlum! Kamyonu görmüyor musun? İstediğin kadar haklı ol. Kamyonun altına girince haklı olarak ölmüş olursun, dedi. Temel günün birinde ancak bir arabanın geçebileceği bir köprünün ortasında bir arabayla karşı karşıya gelmiş. Adama geriye doğru gitmesini işaret etmiş ama adam anlamazlığa vurarak geri gitmemiş. Bakmış ki adamın geri gidip yol vereceği yok. Kafasını arabanın camından çıkararak: -Geriye gidip yol veriyorsan ver. Yoksa sana biraz önceki adama yaptığımı yaparım deyince adam beladan kaçmak için geriye gitmiş, Temel e yol vermiş. Adam yol vermiş vermesine de, Temel in biraz önceki adama ne yaptığını da merak etmiş. Temel açılan yoldan ilerleyip köprünün başında yanından geçerken kafasını arabasının camından çıkararak Temel e doğru: -Sen biraz önce sana köprüde yol vermeyen adama ne yapmıştın? diye sormuş. Temel de Başını camdan çıkararak adama doğru: -Ben çekilerek ona yol verdim diye cevap vermiş. Bugün Türkiye deki televizyonlarda ahkam kesen adamların çoğu uluslararası arenada konuşmaya kalkarlarsa şimdiki ifadesiyle Ti ye alınırlar. Entelektüel değiller. Entelektüel, - benim anladığım kadarıyla - dünyanın her tarafında her çeşit insana kimseyi kırmadan düşüncelerini anlatabilen kişidir. Bu kriterler içerisinde Türkiye de ahkam kesenlerin kaç tanesi entelektüel sayılabilir? sarılarak öpen Emine Tüfenkçi ise "Her bayramı böyle hüzünlü bir şekilde içimiz kan ağlayarak karşılıyoruz. Tek oğlum var. Allah 4 tane de torun verdi. Onlarla bayram kutlamaya çalışıyorum" diye konuştu. hastaya müdahale etti. Geçen yıl 193 bin 568 kişiye yardım elini uzatan ekiplerin 2014 sonuna kadar 200 bin hastaya müdahale etmesi bekleniyor. Ekiplerin müdahale ettikleri vakaların başında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kalp damar hastalığı olan ve travma sonucu yaralanan hastalar geldi. Yıl başından bu yana müdahale edilen hastaların yaklaşık yüzde 40'ını bu hastalık grupları oluşturdu. İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acil sağlık hizmetine ihtiyacı olan vatandaşlara bir telefon uzaklığında olduklarını, Ramazan Bayramı süresince de özellikle tatil beldeleri ve ana arterler olmak üzere kentin her köşesinde kesintisiz hizmet vermeye devam edeceklerini belirtti. İzmir Sağlık Müdür Yardımcısı Turhan Sofuoğlu ise 1300'e yakın acil sağlık çalışanlarının bulunduğunu belirterek, Avrupa'nın sayılı merkezlerinden olan Narlıdere'deki 112 Komuta Kontrol Merkezi ile acil durumlarda tüm ambulansları ve hastaneleri uzaktan yönetebildiklerini kaydetti.

9 SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 10ÜNENLERİN GÜNCEL HABERLER DÜŞÜNCESİ 29 Temmuz 7 Şubat Salı Perşembe Çiçek: Tarihin en kanlı dönemi TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Afganistan, Pakistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da birçok İslam coğrafyasında kan döküldüğünü belirterek, "Son zamanlarda İsrail'in yaptığı kanlı katliamlar da var. İnsanlık tarihinin yüz karasıdır ifadelerini kullandı TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Afganistan, Pakistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da birçok İslam coğrafyasında kan döküldüğünü belirterek, "Son zamanlarda İsrail'in yaptığı kanlı katliamlar da var. İnsanlık tarihinin yüz karasıdır. Ümit ederiz bunlardan gerekli dersi İslam alemi olarak çıkarırız, kardeşliğimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi kuvvetlendiririz" dedi. Ramazan Bayramı'nı Ankara'da geçirecek olan Çiçek, bayram namazını Gölbaşı'ndaki Prof. Dr. Ali Yücel Uyarel Camisinde kıldı. Namazdan sonra vatandaşlarla bayramlaşan Çiçek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çiçek, milletin ve İslam aleminin bayramını kutladığını, herkesin huzur içinde bir bayram geçirmesini temenni ettiğini belirterek, özellikle yolculuk yapan vatandaşları trafik kurallarına uymaları konusunda uyardı. "İslam dünyasının İslam tarihinin en kanlı dönemini yaşadığını" ifade eden Çiçek, şunları kaydetti: "Birinci kanlı dönem Kerbela'dır, ikincisi Moğol istilasıdır. üçüncü olarak da birkaç seneden beri Afganistan, Pakistan, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya varıncaya kadar nerede İslam coğrafyası varsa kan dökülmeye devam etmektedir. Halbuki bizim dinimiz barış dinidir, esenlik dinidir. Terörle ilgisi yok, kan ve kinle ilgisi yoktur. Çünkü kardeşlik dinidir. Ama maalesef tüm bu özelliklerine rağmen, İslam dünyası büyük acılar içerisinde. Bunlara son zamanlarda İsrail'in yaptığı kanlı katliamlar var. İnsanlık tarihinin yüz karasıdır. Bayram demeden, ramazan demeden, çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlar öldürülmeye devam ediliyor. Böyle bir ortamda bayramı kutlamaya çalışıyoruz. Ümit ederiz, bunlardan gerekli dersi İslam alemi olarak çıkarırız, kardeşliğimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi kuvvetlendiririz." Çiçek, bayramın sadece üç gün devam etmemesi gerektiğini dile getirerek, "Bayram sebebiyle elde ettiğimiz kazanımları, emin olun bir yıl teneffüs edebilsek, bir yıl bu ülkede bayram havasını kalıcı kılabilsek, bugün şikayet ettiğimiz birçok sorunları da geride bırakırız. Temennim odur. Milletimizin tekrar bayramını tebrik ediyorum" diye konuştu. Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin de "hayırlı olur" temennisinde bulunan Çiçek, "İşin en kolay kısmı seçimdir. Bu iş ne zaman millete gitse, millet en doğru kararı verir, birada da doğru bir karar verecektir. Ülkemiz için hayırlı olsun" dedi. Açıklamaların ardından Çiçek, evine yürüyerek gitti. TBMM Başkanı Çiçek'in yanı sıra Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal da bayram namazını Prof. Dr. Ali Yücel U- yarel Camisinde kıldı. Türk siyasetinin en önemli isimlerinden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ın bayram mesajı Arınç: BİZ ONLARI SEVİYORUZ Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İslam aleminde ve dünya coğrafyasında akan kan ve gözyaşına dikkat çekti. Arınç, İnşallah bu bayramlar hürmetine bütün müminler Türkiye de dua ettiler ki mağdur ve mazlum Müslümanlar da bir an evvel huzura kavuşsunlar. Biz onları seviyoruz, onların da zulümden kurtulmasını diliyoruz diye konuştu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ramazan bayram namazını Bursa Ulu Cami'de kıldı. Ulu Cami çıkışında vatandaşlarla da bayramlaşan Bülent Arınç, basın mensuplarına verdiği bayram mesajında, Çok sevinçliyiz, mutluyuz, milletçe güzel bir bayrama kavuştuk, Allah nasip etti. Aziz milletimizin mübarek bayramlarını tebrik ediyorum. Sağlıklar, mutluluklar diliyorum. İnşallah daha nice bayramlara hep beraber kavuşmayı Allah - tan temenni ediyorum dedi. Ramazan ın Türkiye de güzellikler içinde geçtiğini belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: Huzur içindeydik, ülkemizde herkesin büyük bir sevinçle Ramazanı yaşadığını görmüştük. Tabi İslam aleminde ki, dünya coğrafyasındaki kanla, gözyaşı ile üzüntü ile, ölümlerle Ramazan ın yaşandığını biliyoruz. Onlarla hep dayanışma içinde olduk. Dualarımız onlarla birlikteydi. İnşallah bu bayramlar hürmetine bütün müminler Türkiye de dua ettiler ki mağdur ve mazlum Müslümanlar da bir an evvel huzura kavuşsunlar. Biz onları seviyoruz, onların da zulümden kurtulmasını diliyoruz. (CİHAN) Fatih Camisi bir lideri ağırladı: RTE ni ediyorum. Bayram tadında, huzur içinde 3 gün geçirelim" dedi. İhsanoğlu, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'na düzenlenen baskında rehin alınanlara değinerek, "Rehin olan kardeşlerimizin bir an evvel ailelerine kavuşmalarını ve milletleri ve aileleri ile huzur içinde korkusuzca güven içerisinde (bayram) geçirmelerini niyaz ederim" ifadelerini kullandı. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan olaylardan da bahseden İhsanoğlu, şunları kaydetti: "Bu arada Filistin'de, Gazze'de ve Suriye'deki kardeşler- Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Fatih Camisi'nde kıldı. Başbakan Erdoğan, sabah satlerinde Kısıklı'daki konutundan çıkarak Fatih Camisi'ne geldi. Burada bayram namazını kılan Erdoğan'a, oğlu Bilal Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Başbakanlık Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de eşlik etti. Başbakan Erdoğan, namaz sonrasında cami avlusunu dolduran vatandaşlarla bayramlaştı. Vatandaşlar, Erdoğan'a "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklinde tezahüratta bulundu. Fatih Camisi'ndeki Fatih Sultan Mehmet Türbesi'ni de ziyaret eden Erdoğan'a vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu. solosluk görevlilerimizin bayramda aileleriyle olmalarını çok arzu etmiştik çok uğraşmıştık. Maalesef şu ana kadar bu da gerçekleşmedi. Onların bayramını ve bütün ailelerinin üzüntülü bayramlarını tebrik ediyorum. İnşallah onlar da kazasız belasız ailelerine kavuşacaktır hep bunun için uğraşıyoruz. Bütün herkesin bayramını kutluyorum." ifadelerini kullandı. Gül'ün, konuşması sırasında vatandaşlar Başbakan Abdullah Gül diye tezahüratlar da bulundu. Gül konuşmasının ardından aracına binerek ayrıldı. Öte yandan Sultanahmet'te bayram namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırarak ardından hutbe okudu. muamelenin sona ermesini temenni ederim. Somali'deki kardeşlerimizin sıkıntısının giderilmesini temenni ederim. Bütün dünyada mazlum olan milletlerin bu bayramda huzur bulmalarını temenni ederim." İhsanoğlu, bayramın ilk gününü ailesiyle geçireceğini, daha sonra da büyüklerinin mezarlarını ziyaret edeceğini dile getirerek, "İnşallah bu bayramı, huzur, selamet ve güven içerisinde ağız tadıyla hep beraber geçiririz" dedi. Bu arada İhsanoğlu, camiye yardımda bulundu. Daha sonra bir kafeteryada kahvaltı yapan İhsanoğlu, gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. İhsanoğlu, esnafı da ziyaret ederek bayramlaştı. MHP LİDERİ, NAMAZI GAZİ CAMİSİNDE KILDI MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ramazan Bayramı namazını Gazi Merkez Camisinde kıldıktan sonra, eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in mezarını ziyaret etti. MHP CUMHURBAŞKANI GÜL, NAMAZI SULTANAHMET TE KILDI Cumhurbaşkanı Gül bayram namazını Sultanahmet'te kıldı. Gül'ün camiye gelişinde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu eşlik etti. Rehin alınan konsolosluk görevlileriyle ilgili Gül, "Şüphesiz ki Musul'da zorla alıkonan konsolosluk görevlilerimizin bayramda aileleriyle olmalarını çok arzu etmiştik, çok uğraşmıştık. Maalesef şu ana kadar bu da gerçekleşmedi. İnşallah onlar da kazasız belasız ailelerine kavuşacaktır. Hep bunun için uğraşıyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayram namazını kılmak için sabahın erken saatlerinde Sultanahmet Camii'ne geldi. Bayram namazını Sultanahmet'te kılan Gül çıkışta vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Kabalığı selamlayan Gül, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda yaptı. Herkesin bayramını tebrik eden Gül, "Türkiye'de huzurlu bir bayram geçiriyoruz ama kardeşlerimizin huzur içerisinde olamadığı, hatta tam tersine gözyaşları içinde büyük acılar çektiğinde görünce de bu mutluluğu hissedemiyoruz. Bununda Irak'ta Filistin'de Gazze'de bütün bu kardeşlerimizin acısını içimizde yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Bu günler hatırına Cenabı Allah bütün İslam dünyasına huzur barış versin diye dualar ettik." diye konuştu. Rehinelerle ilgili Gül, " Şüphesiz ki Musul'da zorla alıkonan kon- EKMELEDDİN İHSANOĞLU NUN BAYRAM MESAJI "Bütün milletimizin huzurlu ve hayırlı bayramlar geçirmesini temenni ediyorum diyen İhsanoğlu, bayram tadında, huzur içinde 3 gün geçirelim, ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bayram namazını Yeniköy Camisi'nde kıldı. Sabahın erken saatlerinde Yeniköy Camisi'ne gelen İhsanoğlu, bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla bayramlaştı. Daha sonra basın mensuplarına açıklama yapan İhsanoğlu, "Bütün milletimizin huzurlu ve hayırlı bayramlar geçirmesini temen- imiz, Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz ile Doğu Türkistan'daki Uygur kardeşlerimizin de bir an evvel zulümden kurtulmalarını ve insanca hayat şartlarına kavuşmalarını temenni ederim. Myanmar'da Rohingyaların maruz kaldıkları insanlık dışı Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı'na başkentte girdi. Bahçeli, bayram namazını Gazi Merkez Camisinde kıldı. Cami çıkışında kendisini bekleyen vatandaşlarla bayramlaşan Bahçeli, daha sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'nın da aralarında bulunduğu bazı partililerle eski MHP Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki mezarına geldi. Burada kendisini bekleyen partililerle tek tek bayramlaşan Bahçeli, merhum Türkeş'in mezarı başında dua etti. Türkeş'in kabrine kırmızı karanfiller koyan Bahçeli, mezarı bakır bir ibrikle suladı. Daha sonra Bahçeli, mezarlıktaki diğer kabirlerin yanına giderek de dua okudu. Çıkışta basın mensuplarının bayramını da kutlayan Bahçeli, bayram mesajına ilişkin açıklamayı daha sonra yapacağını söyledi. (AA-CİHAN)

10 17 Şubat 2013 Perşembe 29 Temmuz 2014 Salı Fotoğraf: Zeynel Abidin Dağtekin

11 SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Temmuz 2014 Salı SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Erdoğan: 138. maddenin uygulanması gerekir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Fatih Camii'nde kıldı. Namaz çıkışı açıklama yapan Erdoğan, İstanbul Adalet Sarayı'nda yaşananlara değindi. Adalet Sarayı'na girilip zanlılarla fotoğraf çektirildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunların hepsi suçtur aslında. Anayasamızın 138. maddesi çok açık net ortadadır. Ve bunlara aslında 138. maddenin de uygulanması gerekir." dedi Başbakan Erdoğan, sabah sıralarında Kısıklı'daki ikametinden ayrılarak Fatih Camii'ne geldi. Bayram namazı için camiye giren Edoğan, namaz sonrası vatandaşlarla bayramlaştı. Saat sıralarında da camiden çıktı. Başbakan Erdoğan'a Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve oğlu Bilal Erdoğan da eşlik etti. Çıkışta açıklama yapan Erdoğan, bayram mesajını iletti. Erdoğan, daha sonra da basın mensuplarının sorularını cevapladı. İstanbul Adlisesi'nde yaşananlarla ilgili soruya Erdoğan, "Aylar öncesine gittiğimizde bu tür paralel yargı veya paralel devlet içindeki yapılanma, bunlara yönelik ne diyordu bunların yandaş medyaları, 'bizim bunlarla alakamız yoktur' diyordu. Şimdi ne oldu da bu alaka bu denli ortaya çıktı. Ve bizim zaman zaman adliyelerin önündeki gösterileri şimdi de bu yapının mensupları kendileri buralarda yaptıkları gibi yasa dinlemeden kanun dinlemeden adliye sarayının içerisinde girmek sureti ile biliyorsunuz zanlılarla poz vermeleri, resim çektirmeleri bunların hiç birisi yasalar içerisinde yer alan konular değildir. Bunların hepsi suçtur aslında. Ve bu konuda dün akşam bir televizyon programında da anlattım, Anayasamızın 138. maddesi çok açık net ortadadır. Ve bunlara aslında 138. maddenin de uygulanması gerekir. Çünkü siz hangi sıfatla olursa olsun kalkıp da yargı mensuplarını baskı altına alamazsınız. Oradaki zanlıların bir çoğunun elinde cep telefonlarının olduğunu duydum. Bununla ilgili de Adalet Bakanı'na gerekleri söyledim. Bunların üzerine gidilmesi lazım. Bunlar kalkıp da daha önce mafyanın çetelerin telefonları olduğunu biliriz de şimdi de böyle paralel güvenliğin elinde böyle telefonların olması k- endi yazarlarının çizerlerinin, bağımsız diye söylenen bağımlı milletvekillerinin buralara gidip onlarla poz vermesi neyin ne olduğunu ortaya çıkarması bakımından çok önemli. Bunlar da öyle zannediyorum ki bu dosyaların içersinde heralde yer alacaktır." cevabını verdi. Konuyla ilgili mücadelelerinin süreceğini söyleyen Erdoğan, elde edilen bilgiler ışığında sürecin devam edeceğini belirtti. Erdoğan, "Bu süreç elde edilecek bilgiler çerçevesinde daha da yoğun bir şekilde devam edecektir. Burdan geriye adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu bizim ulusal güvenliğimiz tehdit eden bir çalışmaydı. Bu ulusal güvenliğimize yönelik alınması gereken tedbirler ne ise bu tedbirler bu tedbirler alınacak ve bu tehdidi oluşturan unsurlara karşı da gerekli olan ne ise bu adım atılacaktır." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimine ve sürece de değinen Erdoğan, "10 Ağustos'ta malum bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak da şurada önümüzde 2 hafta kaldı. Halkımız ilk defa kendi oyları ile kendi başkanını seçtiği bir seçimi yaşayacak. Bu seçimin milletimiz için ülkemiz için bir sıçramaya, bir uçuşa adeta milat olmasını diliyorum. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan, seçilmiş bir k- abine el ele dayanışma içinde inanıyorum ki geleceğin Türkiye'sini çok daha farklı bir şekilde hazırlayacaklardır." i- fadelerini kullandı. '3 ŞEHİDİMİZ VAR, 6 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ' Kuzey Suriye'de çıkan çatışmada 3 askerin şehit edilmesinden bahseden Erdoğan, "Biliyorsunuz Kuzey Suriye'de PYD ce İŞID arasında bir mücadele var. Bu mücadele içinde Türkiye'ye sızan içerisinde olanlar var. Askerlerimize karşı böyle bir saldırı söz konusu oldu. Bizden 3 şehit olurken, karşı taraftan da 6 tane terörist etkisiz hale getirildi." dedi. 'ATILMASI GEREKEN SON ADIM KONUSUNDA SABIRLIYIZ' Suriye'deki ve Kuzey Irak'daki Türkmenlerin ve rehin tutulan vatandaşların durumuna ilişkin de Erdoğan, "An be an ora ile ilgili takibimiz de devam ediyor. Ancak oradaki kardeşlerimizi sağ salim kurtarmak için belli hassasiyetleri gözeterek bunu devam ettiriyoruz. Eğer bu hassasiyetleri kaybedersek bu kardeşlerimizin başına herhangi bir şey gelebilir. Atılması gereken son adım Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center noktasında sabırlıyız. Türkmen kardeşlerimizi zaten bütün bu operasyonun içinde görüyoruz. Biliyorsunuz Suriye'deki Türkmenler var, Irak'taki Türkmenler var. Hepsine insanı yardımlarımızı ulaştırıyoruz, ulaştırmaya devam ediyoruz. Irak'taki Türkmenlerin i- htiyaçlarının hemen hemen tamamını biz karşılıyoruz. Bu her alanda sadece gıda ilaç falan değil. Stratejik konularda da her türlü desteğimiz veriyoruz. Aynı şekilde Laskiye, Suriye'nin kuzeyi. O bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerimize yönelik de çok daha farklı çalışmalarımız var. Yine gıda idi, ilaç idi, k- endilerinin özel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bu adımlarımızı atıyoruz." açıklamasında bulundu. 'İSRAİL SÜREKLİ HAVA DEĞİŞTİRİYOR' İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve ateşkes durumu ile de değerlendirmede bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail sürekli hava değiştiriyor. Hamas da bunlara inanmıyor. Diyor ki hem ateşkes imzalayalım diyorsunuz ateşkesi ilan ediyorsunuz ateşkes ilan edildikten sonra bakıyorsunuz İsrail saldırılarını devam ettiriyor. 12 saat ateşkes dendi, arkadan 24 saat dendi, hatta benim teklifim geçici ateşkes imzalansın ve bu bir hafta geçici ateşkes de sadece oraya bir şart konsun. Görüşmeler devam ederken insani yardım konusunda insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması Filistin'e ulaştırılması olsun, ilk başta bu konuya olumlu bir bakış vardı. Daha sonra 24, 24, 24 saat şeklinde devam ettirelim diye bir haber geldi ve Dışişleri Bakanım son üç gündür Doha'daydı ordan Paris'e geçtiler. Bu görüşmelere devam ettiler. Onun öncesinde MİT Müsteşarı oralardaydı. Ve 3-4 gün bu çalışmalara oralarda iştirak ettiler. Sürekli olarak irtibat halindeyiz, sürekli olarak görüşüyoruz. Temennim odur ki şurada birkaç gün içerisinde bu ateşkes sağlıklı bir şekilde sağlanır. Ve buradaki ölümle son bulur." Ayrıca Erdoğan, bayramda tatil yapıp yapmayacağı sorusunda da "Bu bayram tatil bayramı değil. Bu bayramda hem yakınlarımızı büyüklerimizi ziyaret edeceğimiz gibi halkımızla beraber olacağız." cevabını verdi. (CİHAN) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Temmuz Şubat Perşembe Salı Unutmamak için Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, metropol hayatının yoğun temposu ve iş stresinin, unutkanlık sorunu yaşayanların sayısını giderek artırdığını söyledi neleri UNUTMAMALIYIZ? Dr. Mehmet Yavuz, 'Günümüzde gençler için de ciddi bir problem olan unutkanlık, beyindeki kesin hafıza ve geçici hafıza bölümlerindeki problemlerden kaynaklanıyor. Alzheimer hastalarında uzak geçmiş rahatça hatırlanırken yakın geçmişi hatırlamakta zorluklar yaşanır. Yakın geçmişle ilgili sorun yaşayanların mutlaka bir nörologa başvurması gerektiğinin altını çiziyor' dedi. Dr. Yavuz, beynimizin bilgileri depolama sürecinde yaşanan bellek kaybı ve unutkanlıkkonusunda merak edilenleri değerlendirdi. HAFIZAMIZ NASIL ÇALIŞIYOR? Beyinde hafızanın geçici olarak kaydedildiği yerin beyindeki hippokampus bölgesi olduğunu belirten Dr. Yavuz, ''Kayıtlar önce hippokampusa alınır, burada k- işinin geçmiş hayatına, duygusal moduna, kültürel düzeyine, sosyopsikolojik konumuna göre süzgeçten geçirilerek ya beynin hard diskine kayıtlanarak belleğe dahil edilir ya da önemsenmeyerek silinir. Örneğin bir defaya mahsus telefonla aranacak bir yeri hafızada tutmak böyle bir durumdur. Muhtemelen bu telefon numarası birkaç saat sonra sonsuza dek silinip gidecektir. Beyinde, bilgisayarlardaki ön bellek (REM) görevini hippokampus yerine getirirken uzun yıllar merak konusu olan asıl hafızanın kaydedildiği yer, senelerce araştırma konusu olmuştur'' şeklinde konuştu. AHLAKİ DEĞERLER ZEDELENEBİLİR ''Fonksiyonel MRI, PET, SPECT gibi ileri görüntüleme yöntemleri beynin ana hard disk bölgesinin, her iki yarım küredeki temporal ve parietal loblar olduğunu göstermektedir'' diyen Dr. Yavuz, frontal lobda k- işinin diğer insanlarla ilişkilerini şekillendiren sosyal hafızanın kayıtlandığını vurguluyor. Bu nedenle Frontotemporal demanslarda kişinin toplum içerisindeki etik ve ahlaki değerlerinin zedelendiğini söyleyen Dr. Yavuz böyle hastaların, daha önce hiç yapmadıkları, normalde utanacakları hareketleri çekinmeden yapabildiklerini belirtiyor. Hippokampusta şekillenip ayrıştırılan bellek kayıtlarının, kalıcı hafıza olarak depo edilmesine karar verildiğinde temporal ve parietal loblardaki hard disklere atılıp orada saklandığını belirten Dr. Yavuz, hippokampustan beyin hard disklerine sürekli kalıcı hafıza nakli olduğunu söyledi. Dr. Yavuz, gerek alzheimerde gerekse diğer demansiyel sendromlarda geçici kayıtlama bölgesinden, kesin hafıza bölgesine kayıt akışının durduğunu, böylece yeni bilgilerin depolanmadığını belirtti. Bilgiler sadece ön bellekte kalıp, hard disklere geçmediği için hafızanın da kısa süreli olduğunu belirten Yavuz, yeni öğrenilen bilgilerin 5-10 dk içerisinde unutulduğunu sözlerine ekledi. BİLGİLER, YENİDEN ESKİYE DOĞRU SİLİNİYOR Demansiyel sendromlarda asıl problem, ön bellekten, kesin belleğe kayıt akışının durması ya da kesin belleğin bilinmeyen bir nedenden dolayı bilgiyi depolayamaz hale gelmesidir. Kas nörofizyolojisinde, sinir u- yarımlarıyla aktive edilmeyen kasların giderek erimeye ve küçülmeye mahkum olduğunu belirten Dr. Yavuz, aynı şekilde işlevselliği bozulan kesin kayıtlama bölgesinin de mevcut bellek kayıtlarını yeniden eskiye doğru silmeye başladığını belirtti. (HABER MERKEZİ) BURALARA DOKUNURKEN DİKKAT EDİN: MİKROP KAPABİLİRSİNİZ Yaşamaya doyamayanlara, uzun yaşamanın sırlarını veriyoruz İnsanlar hastalandıklarında genellikle mikropları ellerinde taşırlar. Bu durum, tıpkı tırabzanlar örneğinde olduğu gibi mikropların nasıl insanların tutunduğu herhangi bir yerde yuvalandığını bize açıklıyor. Mikropları toplamaktan korunmanın en iyi yolu, eğer güvenli bir şekilde kullanabilecek durumdaysanız, merdivenlerde, yürüyen merdivenlerde, otobüslerde, trenlerde ve kamusal kullanıma ait diğer yerlerde herkesin dokunduğu yerlere dokunmaktan kaçınmanızdır. Bu gibi yerlere temas etmiş olsanız bile hemen sonrasında ağzınıza veya burnunuza dokunmaktan kaçınmalı ve ellerinizi mümkün olan en kısa zamanda yıkayarak veya bir el antiseptiği kullanarak temizlemelisiniz. Telefonlar Telefonların mikroplara sıkça ev sahipliği yapması, onları otel odalarında ve kamuya açık diğer yerlerde dikkat etmenizi gerektiren ana objelerden biri haline getiriyor. Otele giderken yanınızda dezenfektan mendil götürmeniz, telefon gibi mikrop barındırma ihtimali yüksek eşyaları kullanmadan önce temizlemeniz için akılcı bir tercih olacaktır. Kapı Kolları Ortak kullanıma açık kapı kollarının da mikrop barındırması oldukça muhtemeldir. Otel odanızdaki kapı kollarını dezenfektan mendille silin ve mümkünse herkese açık kullanılan kapı kollarına dokunmaktan kaçının. Eğer temas etmek zorunda kaldıysanız, yine hemen sonrasında ağzınıza veya burnunuza dokunmaktan kaçınmalı ve ellerinizi mümkün olan en kısa zamanda yıkayarak veya bir el antiseptiği kullanarak temizlemelisiniz. Ortak kullanımdaki musluklar da mikroplar için bir sığınak olabilir. Ellerinizi yıkarken musluğa olabildiğince az dokunmaya çalışın ve mikroplarla temas etme ihtimalinizi azaltmak için musluğu açıp-kapatırken kağıt mendil kullanın. Odanızda sizden önce son kalan kişi televizyon kumandasına mikrop bulaştırmadıysa şansınız yaver gitmiş demektir. Otel odanızdaki televizyon veya diğer elektronik eşyaların kumandalarını kullanmadan önce dezenfektan mendille baştan aşağıya silerek temizleyin. Aydınlatma Anahtarları Aydınlatma anahtarlarına birçok kişi tarafından dokunulduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, mikropların buralara bulaşma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu anlayabiliriz. Ortak kullanıma açık yerlerdeki aydınlatma anahtarlarını açıp-kapatırken elinizin dış tarafını kullanın ve odanızda bulunan aydınlatma düğmelerini kullanmadan önce dezenfekte edin. Ortak Kullanımlı Masalar Restoranlar genellikle müşterileri oturmadan önce masaların yüzyeyini temizlemek konusunda başarılı bir iş ortaya koyarlar. Ancak dış mekanlardaki yemek ve piknik masalarının bu kadar düzenli temizlendiğini söyleyemeyebiliriz. (HABER MERKEZİ) 10 MADDEDE UZUN YAŞAMA 80 yıllık bir çalışma, uzun bir yaşam sürmenin en iyi göstergelerinden biri olarak insanın iyi bir kişiliğe sahip olmasını işaret ediyor. Araştırmacılar, dikkat ve sebat gibi nitelikler üzerinden araştırmayı sürdürdüler. Araştırma sonucunda ise vicdanlı olan insanların kendi sağlıklarını korudukları, daha güçlü ilişkiler kurdukları ve daha iyi kariyer seçimleri yaptıkları bulundu. Kötülerin hayatı biraz zor gibi. Evlenin Çeşitli çalışmalar evli insanların evli olmayan insanlardan daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu göstermektedir. Birçok araştırmacı, bu durumu evlilikteki sosyal ve ekonomik desteğe bağlıyor. Birçok kişi evliliğin büyük faydalar sunduğunu düşünme eğilimindeyken, boşanmış veya dul olan insanların hiç evlenmemiş olanlara göre daha kısa yaşama oranlarına sahip olduğu görülmüştür. Eğer kilolu iseniz, diyabet, kalp hastalığı ve diğer yaşam koşullarına karşı kendinizi korumak için kilo vermelisiniz. Sadece karın yağlarına odaklanmanın ise daha zararlı olduğu görünüyor. İspanyollar ve Afrikalı- Amerikanlar beş yıllık bir çalışma sonucunda daha fazla lifli gıdalarla beslenmenin ve düzenli egzersizin karın yağlarını azaltmakta etkili olduğunu söylüyor. Artık kesinleşmiş bir bilgi olarak, egzersiz yapan insanlar yapmayanlara göre daha uzun yaşıyor. Çalışma, düzenli fiziksel aktivite yapmanın kalp hastalığı, felç, diyabet, depresyon ve bazı kanser türleri riskini azalttığını net bir şekilde göstermektedir. Hatta egzersiz yapmak, yaşlılıkta keskin bir zekâya sahip olmayı da sağlamaktadır. Günde on dakika sıkı bir egzersiz iyi olabilir, haftalık olarak yaklaşık iki buçuk saat egzersiz yapmak ise gayet faydalı olacaktır. Bilim, yeni arkadaşlıklar kurmanız için minnettar kalacağınız önemli bir neden sunuyor; onlar sizin daha uzun yaşamanıza yardımcı oluyor! Avustralyalı araştırmacılar, 10 yıllık bir süreç içerisinde yaşlı ve çevresindekilerle ilişkileri iyi olan kelebeklerin az arkadaşı olan insanlara göre ölme olasılığının daha düşük olduğunu buldu. Diğer 148 çalışma sonucu analizleri de oldukça verimli sosyal bağlantılar ile uzun ömür arasındaki bağlantıyı destekler nitelikte. Üzüm üzüme baka baka kararır diyor bilim insanları. Arkadaşlarınızın alışkanlıkları zamanla size de geçer, bu nedenle sağlıklı alışkanlıkları olan insanlarla arkadaşlık kurmaya özen gösterin. Akdeniz diyeti meyve, sebze, kepekli tahıllar, zeytinyağı ve balık ile doludur. Yarım milyondan fazla kişiyi kapsayan 50 farklı çalışma analizi bu diyetin oldukça etkileyici yararlarını göstermektedir. Araştırmalar, Akdeniz diyetinin obeziteye bağlı metabolik sendrom, yüksek kan şekeri, kan basıncının artması kalp hastalığı, diyabet ve diğer faktörleri önemli ölçüde düşürdüğünü göstermektedir Önünüze Gelen Her Şeyi Yemeyin: Okinawa lı Gibi Beslenin Okinawa insanları, dünya üzerinde Japonya da en uzun yaşam beklentisi içerisindeydiler. Araştırmacılar, bölgenin geleneksel beslenme tarzının yeşil ve sarı sebzeler bakımından yüksek, kalori açısından düşük olduğunu buldu. Bazı Okinawa lılar tabaklarındaki yemeğin sadece %80 ini bitirmeyi alışkanlık haline getirdiler. Genç nesillerin bu geleneklerden sapmalarından sonra ise daha uzun yaşama beklentisi zamanla düştü. Sigarayı Bırakarak 10 Yıl Fazla Yaşayın Sigarayı bırakmanın ömrünüzü uzatacağı gerçeği artık bir sır değil, fakat bırakılması durumunda ömrünüze ortalama ne kadar zaman katacağı sizi şaşırtabilir. 50 yıllık İngiliz kaynaklı bir araştırmaya göre, 30 yaşındayken sigarayı bırakmak ömrünüze fazladan 10 yıl katabilir. 40 yaşındayken 9 yıl, 50 yaşındayken 6 yıl ya da 60 yaşlarındayken bırakmanın karşılığında ise ömrünüze fazladan 3 yıl katabilirsiniz Öğlen Uyuyun Öğlen uykusu dünyanın birçok yerinde standart bir uygulama haline gelmiş durumda ve bunu uygulayanlar için iyi haber var! Öğle uykusunun daha uzun yaşamanıza yardımcı olabileceğine dair bilimsel kanıtlar mevcut katılımcı ile yapılan yeni bir çalışma, düzenli olarak şekerleme yapanların kalp hastalıklarından ölme oranının %37 daha düşük olduğunu göstermektedir. (HABER MERKEZİ)

13 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 SPOR7 29 7ubat Temmuz 2013 Perşembe 2014 Salı Ege nin köklü kulüplerinden Altınordu, 1. FC Köln ile öğrenci değişim programına başladı ALTINORDU BU işi BiLiYOR İZMİR DEN SAYGI GÖRMEK İSTİYORUZ Zor günler geçiren ve İzmir in markasını her yıl daha da artıran Pınar Karşıyaka Spor Basketbol Kulübü, İzmirli iş adamlarından ve belediyeden destek bekliyor. Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Şube Sorumlusu Turgay Büyükkarcı, "İzmir dışında gördüğümüz büyük saygıyı ve desteği kendi şehrimizde de görmek istiyoruz" dedi. Büyükkarcı, yaptığı açıklamada, 102 yaşındaki Karşıyaka Spor Kulübü'nde basketbol şubesinin yaklaşık 50 yıldır faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Pınar Karşıyaka'nın Avrupa nın en iyi ikinci basketbol liginin en iyi 4-5 takımından biri olduğunu, geçen yıl ligi 3. bitirdiğini ve Türkiye Kupası'nı müzesine götürdüğünü kaydeden Büyükkarcı, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "EXPO ya destek armasını formamızda ücretsiz ve gururla taşırken maalesef şehrimizin sivil toplum örgütlerinden bir teşekkür bile alamadık, ne ticaret ne sanayi odalarımız ne büyükşehir belediyemiz ne de büyük sanayicilerimizden yeterli destek vermedi. İzmir de en büyük desteğimiz taraftarımız, Pınar grubu ve Karşıyaka Belediyesi. Pınar dan sonra en fazla ikinci ve üçüncü reklam desteğini İstanbul şirketlerinden almamız manidar değil mi? Reklam desteği veren 20 şirketten 12 si İzmir firması değil." Büyükarcı gelirlerinin büyük kısmını Pınar grubu ile cefakar ve vefakar taraftarlarından elde ettiklerini belirterek, "Artık yıllarca binbir zahmetle uğraşılıp elbirliği ile yaratılan bu markaya sahip çıkmak her İzmirli nin görevi değil mi? İzmir dışında gördüğümüz büyük saygıyı ve desteği kendi şehrimizde de görmek istiyoruz" dedi. İSKELETİ, BOLU DA OLUŞTURACAĞIZ Geçtiğimiz sezon 1.ligi kıl payı kaçıran Göztepe Spor da, yeni sezon hazırlıkları sürüyor. Göz-gözlerin teknik patronu Suat Kaya, hazırlıklar ile ilgili bilgi verdi. Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup ekiplerinden Göztepe'nin teknik direktörü Suat Kaya, "Bolu kampında takım planlamasındaki iskeleti oluşturmak için çalışmalar yapacağız" dedi. Altınordu'dan, son dünya şampiyonu Almanya ile önemli işbirliği. Yapılan görüşmeler neticesinde, akademi düzeyindeki futbolcuların karşılıklı eğitimleri konusunda anlaşma sağladı PTT 1. Lig'in yeni ekiplerinden Altınordu'dan, son dünya şampiyonu Almanya ile önemli işbirliği. Altyapı ve tesisleriyle tanınan Altınordu, Almanya'nın altyapısıyla ünlü kulüplerinden 1. FC Köln ile öğrenci değişim programına başladı. Altnordu ile 1. FC Köln arasında Koray Kaçınoğlu'nun transferi sırasında başlayan sıcak ilişkiler, öğrenci değişim programıyla sonuçlandı. Sportif Direktör Murat Dizdar ile Almanya Sorumlusu Yasin Özçelik, 1. FC Köln Futbol Akademi Genel Müdürü Jörg Schmadke ve Sportif Direktör Jörg Jakobs ile yaptıkları görüşmeler neticesinde akademi düzeyindeki futbolcuların karşılıklı eğitimleri konusunda anlaşma sağladı. Buna göre, Altınordu Futbol Meslek Okulu (AFMO) öğrencileri Köln Futbol Akademi'sinde, Alman kulübünün sporcuları da Altınordu'da özel eğitimlere alınacaklar. Değişim programın startı, Altınordu U17 takımından Ali Mert Aydın ve Murat Arslan'ın, 30 Temmuz - 8 Ağustos tarihleri arasında Köln Futbol Akademisi'ne gitmeleriyle başlayacak. Bir süre sonra Alman oyuncular da Selçuk'a gelerek çalışmalara katılacaklar. Bir dönem Köln A Takım Teknik Direktörü olarak görev yapan Frank Schafer tarafından karşılanacak Altınordulu iki genç, Schalke 04 ve Borussia Dortmund antrenörleriyle de özel idmanlara katılma fırsatı elde edecekler. Altınordu Sportif Direktörü Murat Dizdar, Erasmus benzeri değişim programının her iki kulüp için de yeni açılımlar sağlayacağını vurgulayarak, "Son dünya şampiyonu Almanya, Avrupa'nın en önemli futbol ülkelerinden biri. Köln Futbol Akademisi de Almanya'nın önde gelen altyapı kulüpleri arasında yer AKÇAY IN GOL MAKiNASI Akhisar Belediyespor'un Süper Lig'deki ilk sezonunda attığı gollerle takımın kümede kalmasına büyük katkı sağlayan Yunan golcü Gekas, bir yıl aranın ardından tekrar Ege temsilcisiyle anlaştı. Akhisar Belediyespor'un tekrar kadrosuna kattığı Theofanis Gekas, sezonunun ardından tekrar Ege temsilcisinde mücadele edecek. Türkiye kariyerinde ilk olarak sezonunda Samsunspor'da mücadele eden Gekas, o yıl 8 gol kaydetti sezonun ikinci devresinde Akhisar Belediyespor'a transfer olan Yunan golcü attığı 12 golle Ege temsilcisinin ligde kalmasına büyük katkı sağladı. Gekas o sezon maç başına 0,8 gol ortalamasıyla sezonu "gol kralı" tamamlayan Galatasaray'ın golcüsü Burak Yılmaz'la gol y- ollarında en verimli isim olmuştu. Yunan golcünün o sezonki performansıyla Akhisar Belediyesporlu 3 taraftar Gekas için bir marş yazmıştı. Sosyal medyada büyük ilgi gören marş, Akhisar Belediyesporlu oyuncular tarafından da seslendirilmişti. alıyor. Çocuklarımız, burada bir hafta boyunca farklı bir eğitim sürecinden geçecekler. Sorumlulukları ve özgüvenleri yükselirken, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenip, farklı kültürleri yakından tanıma fırsatı elde edecekler." dedi. (CİHAN) Süper Ligdeki birçok takımın transfer listesinde yer alan Gekas, yine "Akigo" dedi Dünya Kupası Geçen sezonu Torku Konyaspor'da geçiren ve 13 gol kaydeden Gekas, Brezilya'daki 2014 FIFA Dünya Kupası'nda da Yunanistan adına mücadele etti. Yunan golcü, Kosta Rika ile ikinci turda penaltı atışlarına uzayan maçta bir penaltıdan faydalanamadı. Kosta Rika, rakibini penaltılarla eleyerek çeyrek finale yükselmeyi başardı. Brezilya'da 4 maçta 182 dakika sahada kalan 34 yaşındaki Gekas, milli takım formasıyla 76 maçta 24 gol kaydetti. Türkiye kariyeri Gekas, 'de Samsunspor'la 11 maçta 8, bir sezon sonra Akhisar Belediyespor'la 15 maçta 12 ve geçen yıl da Torku Konyaspor'la 24 müsabakada 13 gol attı. Kaya, yaptığı açıklamada, futbol sezonu öncesinde ilk çalışmalarını Kızılcahamam'da gerçekleştirdiklerini söyledi. Kampın 12 gün sürdüğünü hatırlatan Kaya, şunları kaydetti: "12 gün süren Kızılcahamam kampı boyunca futbolcuların kuvvetlerini, dayanıklılıklarını ve akabinde yapılan hazırlık maçlarıyla oyuncuların durumlarını değerlendirme fırsatı bulduk. Bize göre oldukça zor olan 1. etabı sakatsız ve mutsuz olmadan tamamlamak çok önemliydi. Bunu başarabildik. Şimdi 3 günlük iznin ardından daha güçlü, daha iyi, daha dinamik duruma gelmek için 2. etap kampına başlayacağız. Bolu kampında takım planlamasındaki iskeleti oluşturmak için çalışmalar yapacağız. Gerek 18 gerekse 26 kişi içerisindeki rekabeti en üst düzeye çıkarıp hazır bir şekilde şehrimize geri dönmeyi planlıyoruz." Dünkü bulmacanın cevapları Soldan sağa: 1.Eski dilde olmadan önce. 2. Seciye, karakter. Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş. 3. Boruları döndürmeden birbirine eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. Bir peygamber. 4. Köpek. Sığır etinden yapılan ve genellikle soğuk yenen bir tür sucuk. 5. İsviçre de bir akarsu. Divan edebiyatı yergi şairi. 6. Stronsiyumun simgesi. Kafa, ser. Bir çeşit cilalı zamk. 7. İki taraf arasında, birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için yapılan zorlu çalışma. 8. Umutsuzluktan doğan karamsarlık. Olumsuzluk anlatan önek. Kriptonun simgesi. 9. Konut, hane. Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek. 10. Lantanın simgesi. Yarım baş ağrısı. 11. Bir nota. Bir renk. 12. Eşi olmayan, biricik, yegâne. Osmiyumun simgesi. 13. Eyerin arka bölümü. Soy. 14. Monopol, tekel. Eski Mısır da bir tanrı. 15. Eskisinden daha çok çoğalmak. 16. Bir meyve. Uygun bulma, tasdik etme. 17. Üstündeki yazı veya çizgiler bozulmuş, silinmiş olan. Rutubet. 18. Bir cetvel türü. Gerekenden eksik. Bal koymaya yarayan küçük tekne. 19. Emanet olarak. 20. Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı. Yukarıdan aşağıya: 1.Defter, kâğıt, kalem gibi yazı araç ve gereçlerinin tümü. Kuranda bir sure. İlgi çekici, değişik kimse. 2. İri gövdeli bir papağan türü. Utanma, utanç duyma. Daha iyi, yeğ. Genişlik. Yol-Su-Elektrik kurumunun kısa yazılışı. 3. El değmemiş, kullanılmamış. Bir nota. Artvin ilinin bir ilçesi. Rütbesiz asker. 4. Küçük ve değersiz bitki. Heykeltıraşlıkta başı, göğsü bazen de omuzları içine alan sanat ürünü. Kira ile tutma. 5. Eski dilde bulut. İslam ın beş şartından biri. Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars. Anlayış. 6. Lavrensiyumun simgesi. Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer. Malezya halkına özgü bir tür öldürücü delilik. Japon lirik dramı. 7. Kadın giysilerinin etek ucu, kol gibi yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs. Kıyı kuruluşlarını, tekneleri dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun set. Romanya nın para birimi. 8. Havai yerlilerinin kullandığı gitara benzer bir çalgı. Bir kimsenin başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti. Ağzı geniş tek kulplu su kabı. 9. Önünden geçilerek kendisine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutu konulmak için yapılmış yüksek yer. Aşıboyası. İçki içilirken yenilen yiyecek. 10. Kale hendeği. Mısır da bulunan üç piramitten biri. Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan büyük kayık.

14 29 Temmuz 2014 Salı Adeta bir futbol resitaline sahne olan 2014 Dünya Kupası nda zafer, yıllar önce bu turnuvayı ana hedef olarak belirleyen Almanya nın oldu HALİLODZİÇ İN EKİBİ, KORKU SALDI Almanya nın ikinci turdaki rakibi Afrika nın Brezilya daki yükselen değeri Cezayir di. Otoritelerce Panzerlerin farklı bir skorla üst tura yükseleceği düşünülüyordu ama karşılarında öyle bir Cezayir buldular ki, çeyrek final biletini uzatmalarda alabildiler. Halilhodzic in talebeleri hiç beklenmedik bir oyun sergileyince Almanya karşısında, oluşan hava Almanya için turnuvanın ömrünün kısalmaya başladığı yönündeydi.bu düşüncenin ortaya çıkmasındakiana etken, Almanya nıncezayir karşısında sergilemek istediği Barcelona oyun tarzıydı.topa sürekli hakimolan ve pasa dayalı sistem ile rakibinin direncini kırmaya çalışan Löw ün öğrencileri, teknik kapasitesi düşük ama fizik olarak kuvvetli Cezayir karşısında yedikleri her kontra atakta kalesinde tehlike gördü. Geçtiğimiz sezon Guardiola nın yeni Xavi si olan Lahm, milli takımda da bu rolü üstleniyordu ama Dünya Kupası nda aksadığını söylemek rahatlıkla mümkün. Çeyrek finalde rakip, beklenenin üzerinde futbol oynayan Fransızlardı. Çalan tehlike çanları bu eşleşmede Almanları gafil avlayabilirdi Löw Fransa maçında, turnuva başından beri ödün vermediği Philip Lahm ı orta sahada kullanma prensibinden Fransa maçında vazgeçti. Kaptanı gerçek mevkisi olan sağ beke alan tecrübeli teknik adam, orta sahada Lahm dan boşalan yere de Schweinsteiger i monte etti. Nitekim bu değişim başarılı oldu. Maçı Hummels inattığı golle 1-0 kazanan Almanya yarı finale yükselirken, eski maçlarla kıyaslandığında Panzerlerde önemli bir fark ortaya çıkmıştı. Lahm merkez orta saha oynasa da oynamasa da Almanlar, bu bölgeyi çok iyi kapatabilecek isimlere sahipler. Ancak Lahm ın asıl mevkisi olan sağ bekte oynamaması, özellikle kontra toplarda Almanların bek savunmasının zaafını ortaya çıkarıyordu. Çeyrek finale kadar 3 gol yiyen Almanlar, bu gollerin ikisini kanatlardan yapılan hücumların sonrasında yedi. Yani Lahm ınmevkisinde oynaması, zaten iyi futbol oynayan Panzerleri bir kademe daha üste taşıyacaktı. Nitekim yarı finalde oynayacakları Brezilya, maçı her açıdan zirve haline dönüşmüştü.

15 SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Özel Haber ABD Başkanı Barack Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Gazze deki durumu telefonda görüştü Temmuz 2014 Salı Obama, BARACK bu işleri ABD nin, Hamas ın İsrail e yönelik roket ve tünel saldırılarını güçlü şekilde kınayan Barack Obama, Netanyahu ile yaptığı görüşmede; İsrail in kendini savunma hakkı vardır, ifadelerini kullandı Beyaz Saray ın açıklamasına göre, görüşmede Obama, ABD nin, Hamas ın İsrail e yönelik roket ve tünel saldırılarını güçle şekilde kınadığının altını çizdi ve İsrail in kendisini savunma hakkı olduğunu tekrar teyit etti. Obama ayrıca Filistinli ölen sivillerle hayatını kaybeden İsraillilerin sayılarının giderek artmasına ve Gazze de insani durumun kötüleşmesine yönelik ABD'nin ciddi ve giderek artan endişelerini tekrarladı. Obama, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry nin çabalarına destek olarak, çatışmaları hemen sona erdirecek ve Kasım 2012 ateşkes anlaşmasını temel alan kalıcı bir düşmanlıkların sona erdirilmesi anlaşmasına götürecek acil, koşulsuz insani ateşkesin tesis edilmesinin stratejik bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. ABD nin, savaşı bitirecek Mısır ın ateşkes girişiminin yanı sıra bölgesel ve uluslararası çalışmalara desteğini de yineleyen Obama, İsrail in güvenliğini korumasının, sivillerin korunmasının, Gazze de insanlık krizinin azaltılmasının önemini ve sürdürülebilir bir ateşkesin hayata geçirilmesinin Filistin yönetimini güçlendireceği gibi, hem Gazze deki Filistinlilerin normal bir hayat yaşamalarını sağlayacağını hem de Gazze nin uzun dönem kalkınma ve ekonomik ihtiyaçlarının ele alınmasına imkan sunacağını kaydetti. Obama, ABD nin, İsrail-Filistin çatışmasına kalıcı herhangi bir çözümün, terörist grupların silahsızlandırılmasını ve Gazze nin silahlardan arındırılmasını sağlaması gerektiğine dönük görüşünü vurguladı. Kendilerine zulmedenlere karşı elindeki imkanlarla savunma yapan Hamas ın İsrail e attığı roketleri, ABD Başkanı Barack Obama kınıyormuş. Sayın Obama; ne bu millet aptal ne de sen çok zekisin. Bunun farkında olmalısın veya farkında olduğunu göstermelisin. Ayrıca belirtmek isterim ki; Kuran-ı Kerim, sizlerle ilgili gerekli müjdeyi vermiştir. Sabrımız bundandır. Obama ve Netanyahu temsili telefon görüşmesi Gazze deki durumu görüşmek için Netanyahu ya telefon açan ABD Başkanı Obama ile gerçekleşen telefon tapelerini yayınlıyoruz (temsili). Yayınladığımız bu konuşmalar gerçeği yansıtmamaktadır. İşte, Obama ile Netanyahu arasında geçen konuşma: Obama: Sayın Natenyahu nasılsınız? Netanyahu: Sağolun Sayın Obama, siz nasılsınız? Obama: İyiyim. Nasıl olayım Ben de oturuyorum Beyaz Saray da. Sizi izliyorum. Bi arayıp hal hatır sorayım dedim. Bi ihtiyacınız var mı, filan Netanyahu: Sağol valla. Bi ihtiyacımız yok. Saldırıyoruz öyle. Obama: Durum iyi di mi? Netanyahu: İyi canım iyi. Bir sürü Filistinli öldürdük. Obama: Haaa! İyi iyi. Aman dikkat edin, sağ kalan olmasın. Netanyahu: Yok yok. Ona çok dikkat ediyoruz. Çoluk çocuk, ne varsa Obama: Tamam canım. Sonra görüşürüz inşallah. Ben sizi işinizden alıkoymayayım. Netanyahu: Sana, Netanyahu yu niye aradın diye sorarlarsa ne diyeceksin? Obama: Ne diyeceğim? Size yapılan zulümden bahsedeceğim. Yeter canım. Nedir bu İsrail e yapılan zulüm. Sizi de azıcık eleştirsem olur mu? Netanyahu: Olur ama azıcık. Fazla değil. Obama: Tamam. Azıcık. Netanyahu: Hah şöyle Görüşürüz canım. K.İ.B. B.Y. NetanYAHU YETER!!! Görüşme sonrası Beyaz Saray dan açıklama geldi. Beyaz Saray ın açıklamasına göre, görüşmede Obama, ABD nin, Hamas ın İsrail e yönelik roket ve tünel saldırılarını güçle şekilde kınadığının altını çizdi ve İsrail in kendisini savunma hakkı olduğunu tekrar teyit etti. Obama ayrıca Filistinli ölen sivillerle hayatını kaybeden İsraillilerin sayılarının giderek artmasına ve Gazze de insani durumun kötüleşmesine yönelik ABD'nin ciddi ve giderek artan endişelerini tekrarladı. Bayramda gelen e-postalara dikkat! Şifrelerinizi çalabilirler Antivirüs yazılım kuruluşu ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, Ramazan Bayramı döneminde yoğunlaşan tebrik ve mesaj trafiği nedeniyle bilgisayar kullanıcılarını uyardı. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Akkoyunlu: "Bayram dönemlerinde sahte tebrik kartlarıyla çok karşılaşıyoruz. Burada temel amaç, olabildiğince çok kullanıcıya zararlı yazılım bulaştırarak, kullanıcıların para edebilecek kredi kartı bilgileri ya da banka şifrelerine ulaşmak" Antivirüs yazılım kuruluşu ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, Ramazan Bayramı döneminde yoğunlaşan tebrik ve mesaj trafiği nedeniyle bilgisayar kullanıcılarını uyarak, "Bayram dönemlerinde sahte tebrik kartlarıyla çok karşılaşıyoruz. Burada temel amaç, olabildiğince çok kullanıcıya zararlı yazılım bulaştırarak, kullanıcıların para edebilecek kredi kartı bilgileri ya da banka şifrelerine ulaşmak" dedi. Akkoyunlu, yaptığı yazılı açıklamada siber suçluların bayram gibi özel günleri beklediğine dikkati çekerek, suçluların özel günleri kullanıcıların kişisel bilgilerine u- laşmak ve bilgisayarlara zararlı yazılım bulaştırmak için önemli bir fırsat olarak değerlendirdiğini belirtti. Özel günlerde özel çalışmalar yaparak, bilgisayar kullanıcılarının merak duygusunu tetiklemeye çalışan siber suçluların çeşitli "oltalama taktikleriyle" bayram dönemini kazanca dönüştürme peşinde olduklarını vurgulayan Akkoyunlu, "Siber hırsızlar, zararlı yazılımlarını bu dönemlerde daha kolay bulaştırıyor. Bayram dönemlerinde sahte tebrik kartlarıyla çok karşılaşıyoruz. Burada temel a- maç, olabildiğince çok kullanıcıya zararlı yazılım bulaştırarak, kullanıcıların para edebilecek kredi kartı bilgileri ya da banka şifrelerine ulaşmak" ifadelerini kullandı. "Bayramda tadınız kaçmasın" Akkoyunlu, bilgisayar kullanıcılarının sahte bayram tebrik kartlarına dikkat etmeleri konusunda u- yararak, şunları tavsiyelerde bulundu: "E-posta veya sosyal medya yoluyla gelen bayram tebrik kartları sanal dünyada çok rağbet görüyor. Saldırganlar da bunun farkında oldukları için birçok sahte kart ve bu kartların yönlendiği linkleri dolaşıma sokmaktan çekinmiyorlar. Tanımadığınız, size hiçbir şey ifade etmeyen kişilerden gelen linkleri tıklamayın. Gerçek olamayacak kadar güzel olan tekliflere itibar etmeyin. Posta kutunuza ulaşan ya da sosyal ağlarda karşılacağınız bayrama özel sıradışı indirimler, bedava armağanlar veya çok özel tekliflere şüpheyle yaklaşın. Aramalarınıza dikkat edin. Siber suçlular, arama motorlarında 'Ramazan Bayramı' ya da 'Şeker Bayramı' gibi kelime aramalarında bulaşıcı sitelerin üst sıralarda yer almasını sağlayabiliyor. Kullanıcı böylece virüslü sitelere ya da reklam içerikli sayfalara yönlendiriliyor. NASA SONUNDA FIRLATTI Uluslararası Uzay İstasyonu na (UUİ) ikmal malzemeleri götüren NASA'ya ait insansız Cygnus kapsülü aylar süren ertelemelerin ardından uzay gönderildi. Cygnus un beraberindeki ikmal malzemeleriyle 16 Temmuz da U- Uİ ye kenetlenmesi bekleniyor. NASA tarafından UUİ'ye gönderilen üçüncü teslimatı taşıyan Cygnus, ABD nin Virgina eyaletindeki Doğu Sahili bölgesinden yerel saatle de (TSİ 19.52) uzaya fırlatıldı. Cygnus ve taşıyıcısı Antares roketi, NASA ile sözleşmeli iki özel şirketten biri olan Virginia daki Orbital Sciences Şirketi tarafından üretildi. UUİ ye ikmal malzemeleri götürme işi, NASA nın anlaşmalı olduğu Orbital Sciences ve kısaca Space X adıyla da bilinen Space Exploration Technologies şirketlerinin yanı sıra Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yerine getiriliyor. ESA nın da 1,5 hafta sonra Fransız Guyanası ndan UUİ ye ikmal gemisi göndermesi bekleniyor. Astronotlar için bakteri ve koku tutmayan cimnastik giysileri Cygnus un gıda, mini uydular, bilimsel örnekler, ekipman ve diğer malzemelerden oluşan 1360 kilogramlık yükü arasında, yeni geliştirilmiş bakteri ve koku oluşumunu önleyen cimnastik giysileri dikkati çekiyor. Deneysel amaçlı geliştiren yeni giysilerin, yörüngedeki günlük programlarının iki saatini spora ayıran astronotların ter kokmalarını önleyerek giysi değiştirme ihtiyaçlarını azaltması öngörülüyor.