Sefer İnce. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript

1 - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

2 (1965-) 1965 Malatya Hekimhan doğumlu, 1986 yılında Amasya Eğitim Yüksekokulunu bitirip öğretmen olarak Ağrı iline atandı. 4 yıl çalıştıktan sonra 1990 yılında Malatya'ya atandı yılında İ.Ün. Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği bölümüne girdi yılında bu okuluda bitirdikten sonra 1999 yılında müfettiş olarak Artvin iline atandı. Halen Artvinde çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk babsı. Edebiyatla amatör olarak ilgilenmekte ve denemeler halinde çalışmalar yapmaktadır. Eserleri: Basılmış eseri yoktur. Yayına hazır bir şiir kitabı bulunmaktadır.

3 Ay Yüzlüm Benim ola gözlerin Bakışı baharı da. Deniz olup martıları Koynuma alsam... ay yüzlüm Bahar bahardan güzel. Senin yanında. Çocuklaşırken, Koynuna alsan... ay yüzlüm Ah bir kavuşsam sana. Ellerini tutsam Hoyrat bakışlarında, Kendimi bulsam... ay yüzlüm.

4 Boklu durum Bücüre bücür demek, Namussuza namussuz. İçimden çoook söylemişimdir de... Hele, haine hain, Pezevenge pezevenk, Anlamayana da, Odun kafalı... Biliyorum, yüzlerine söylemek Helada rahatlamak kadar Rahatlatacak beni.

5 Hiçlik Zaman bitiriyor umutları, Son yirmi dakikası nefesin. Kükreyen özlemler Kucaklaşır sessiz, içeride ateş koyulaşan aleviyle,on beşinci dakikasını yakıyor zamanın. Dağlarda palazlanmış kekik kokuları, Hala ayakta. Henüz bitirilmemiş tutsaklık, Henüz başlanmamış yaşanmaya. Ve on ikinci dakikada beden eriyor Sızılarla. Yok olmanın fırtınalarıyla boşalan,dolan, kaybolan, sen,ben,o biz Ellerin. Ellerin, hayali düşünülemeyen. Fora edilmiş varoluşlar. Nerededir bilinmeyen bütün Parçalanırken, Hiçlik sarmıştır, her şeyi. Sevda yok,her şey yok Nereye gittiler? Ortalık malı geceler yok. Ömür yarım kaldı. Sen yok... sevdan yok. Tomurcuk bebekler ağlarken.

6 Raks Kafamda bir Rus çingenesi raks ediyor. Eteklerinde çıngıraklar. Çıngır da çıngır, çıngır da çıngır İşte tam orada, sol yanda, Çeliğin soğuk tadı. Azdırır azanları, Ve coşturur coşanları. Burgulu ışık olur, Kamgalı çalı Batar...okşar adamını Eller raksa katılır. Raks ellerin üstünde Kıllı kılsız, nasırlı nasırsız. Narin, kaba Eller.. parmağı yok Kollar var eli yok. Kafamda bir Rus çingenesi raks ediyor. Çıngıraklar deli deli çıngırdaşır. Çekirdek harlar bu toprak. Biz de raksa kalksak ha loooo... Kafamda Rus çingenesi, Etrafımda aklı büyük seksenlikler. Ve derinlemesine, Ve bir köstebek hızıyla dar bir yolda, Beyinlerini saksılara koymuş Kavanoz beyinli bakışlar. Zilli parmaklar kan içinde Çıngıraklar eteklerinde Çıt yok kapı pencereden. Rüzgar eser ses vermez. Çınlar esmer kara yanlarım. Boğazımda bıçak, Tüketir beni serseri yanlarım. Düzencinin kepinin altına sıkışmış Esmer karalardan ne çıkar looo... Karanlık ıssız bir sokakta iki hayalet İçimde mavi buzlar Kristalleşmiş insanlıklar, Onlarda benim, onlarda sudaki fare Sessizlik yutmuş yıllarca, Gökçek karı umarsız raksa, Tek damarlı çınar, Ömrün köşesine sıkışmış... Ağıt yakar. Ağıt kendinedir kimse bilmez ama. Resul un oğluna rahmet ola. Bu kış ölüm hakkını almıştır. Yaşarım nasipse bir kış daha Diyerekten sevinmektedir. Ve olmaya ki ellerin boşlukta, Hayali haritalarını çizerken sevginin,

7 Olmaya ki bu elbise sana dar gelsin. Ve içinde kapısı olmayan iç özgürlük, Dışında binlerce kapısıyla ben-sen-o Yinede olmaya olasılık, Hainlik. Gösterge hiçliktir kuzlarda Tuzsuz salata yada uyuz bir köpek gibi Ya da aynı sesleri çıkaran duvar saati Ya da bilmemek...rahatça Düzlemde düzlük olmak. Düşünsenize. Zemin olmak bir rakı sofrasına. Dedik ki diyelim ki dedik. Olası mı raksa alakasız bakmak. Olası mı halkça yan bulamamak. Alın terine ipotek konulmuş dostlarımla Haine peşkeş çekilmiş 17 lik gibi Suçluluk duymak Nedendir? Kötünün kötülüğünden kötülük kapmak. Nedendir ay parçası yadigarı, Konya nın lağım deresine kaptırmak. Nedendir? Açlığı oruç, veremi kader ile örtmek Ve Nedendir? Kemirgenle yaşamaya alıştırılmış Kemirilen bir olmak. 17 likler gelsin de hele. ziller de erken çalsın. Beyinciler,bedenciler...hepsi Hepsi raksa katılsın. Dedik ki diyelim ki dedik, loooo...

8 Sevdalık Durumları Biliyorum artık. Sevdalıyım sana.. Sevmiyorum sevemiyorum da demiyorum. Sevdim, seveceğim. Ellerim henüz üşümede. Beynim anlıklarımızla uğraşır. Kulaklarım dağ başında seni dinler. Yüreğim tepedeki HANDA dır. Ayaklarım niçin gider sana? Görüneğe koyup baktım kendime Ben sen mi olmuşum ne? Biliyorum... biliyorum artık. Sevdalıyım sana Sevdan, belam olsun başıma...

9 Sıfatsızlar Daldan bal sarkıyor. Daldan bal akıyor. Kurdu, çakalı sırada. Ayılarda sıra olmuş. Ne güzel köpeklerde paylaşıyorlar. Yine.. Daldan bal akıyor. Dallarda bir acayip yaratıklar. Dalları kırıyorlar. Ayı mı? Kuşlar mı? Köpek de mi değil? Eee... nedir öyleyse bu sıfatsızlar?