/ 15 Mayıs 2017 / Yıl 5 / Sayı 47

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "/ 15 Mayıs 2017 / Yıl 5 / Sayı 47"

Transkript

1 1 / 15 Mayıs 2017 / Yıl 5 / Sayı 47

2

3 Restoranlar ve İmbisler İçin A dan Z ye Her Türlü Ürün Temini ve Anahtar Teslimi Kurulum Her türlü elektrikli ürün kurulumu ve tamiri Her türlü yedek parça temini Her türlü elektrik iși 7/24 Servis Garantili yeni ürünler Ücretsiz tamir garantili ikinci el ürünler Pizza fırınları Pizza masaları Gril Fritöz Hamur karma makinaları Hamur açma makinaları Robot döner makinaları Elektrikli ve doğal gazlı döner makinaları Döner bıçakları Soğuk sıcak dolaplar Isıtıcılar Yedek parçalar İsviçre satıș bayii. Uzaktan kumanda fonksiyonlu robot döner makinaları. Her türlü tamir ve servisi garantisi ile 50 lik, 80 lik, 120 lik ve 250 lik ölçülerinde döner robotları. İsviçre satıș bayii. Potis in her türlü yedek parçası bulunur. Wülflingerstrasse Winterthur Tel: gastrobedarfkarasu@gmail.com

4 ABONE OL, DERGiN HER AY İsviçre gündemini bizimle takip edin! ADRESiNE GELSiN! 1 yıllık Abonelik ücreti sadece 75 Sfr. İsim: Soyisim: Firma: Faaliyet alanı: Dergi teslim Adresi: Posta Kodu/ Şehir: Telefon: Meslek: Doğum tarihi: İmza 75 Sfr. ödeyerek 1 yıllık abone olmak istiyorum. Gerekli bedeli ödemem için bana makbuz yollayın. BANKA HESAP NUMARAMIZ: KONTO IBAN: CH ArgeMedia-HaberPodium Bollstrasse 15 Postfach Winterthur-CH +41 (0) (0) /haber.podium Dergimize web sitesinden de abone olabilirsiniz. /haberpodium

5 Aydın YILDIRIM İsviçre Sosyal Yardımlar Konferansı nın (SKOS) güncel rakamlarına göre, İsviçre de yaşayan bir kişinin geçinebilmesi için en az Frank a ihtiyacı var. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim sınırı ise Frank. Verilere göre, ülkede yaşayan 530 bin kişi, asgari bir geçim ücretine sahip. Buna ek olarak, yaklaşık 500 bin kişi ise yoksulluk riski ile karşı karşıya bulunuyor. İsviçre de yoksulluk son 20 yılda daha da arttı. Nüfusu 8 milyonun üzerinde olan İsviçre de, bir milyondan fazla insan ya yoksul ya da yoksulluk potansiyeli taşıyor. Ülkedeki yoksulluk riskini genellikle; göçmenler, işsizler, eğitim seviyesi düşük olanlar, çalışma ücreti düşük olanlar, iki çocuktan fazlasına sahip olan aileler ve tek başına yaşayanlar taşıyorlar. Fabrikaların ülke dışına taşınmaları, iş mekanizması dahilinde kalmayı ve başka bir iş bulmayı daha da zorlaştırıyor. Genel olarak yaşam koşullarının kötü olması, beraberine borçlanmaları ve sağlıksal sorunları da getirirken, kişiler genellikle bu durumdan kurtulmak için pek de çıkış yolu bulamıyorlar. Çocuklar ise, anne-babalarının bu yoksulluğunu miras olarak devralıyorlar. Sürekli olarak sosyal sigortaları kısıtlayan ve her alanda tasarrufa giden İsviçre devletinin bu uygulamaları, sosyal refah açısından tehdit oluşturuyor. Ülkenin yoksullukla mücadelede uzun vadeli ve etkili çözüm önerileri bulunmuyor maalesef. Atılan adımlar ise oldukça zayıf. Buna, şu sıralar gündemde olan Çocuk bakımı için ailelere yapılacak olan maddi yardım konusunu örnek gösterebiliriz. Federal Hükümet, Federal Meclis in ve Senato nun da desteği ile İsviçre de yaşayan çocukların yoksulluklarını azaltmak istiyor. Son verilere göre, İsviçre de şu an itibarı ile 250 bin çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Hükümet bu durumu biraz olsun iyileştirmek adına, gelecek beş yıl için 100 Milyon Frank lık bir bütçe düşünüyor. Bu maddi destek ile yoksul ailelere ihtiyaç temelli katkı sunulması öngörülüyor. Ancak 250 bin yoksul çocuk için 5 yıl boyunca yapılacak olan 100 Milyon Frank lık bütçenin etkili olup olmayacağı soru işaretleriyle dolu. Konuyu, farklı boyutları ile yazarlarımız Derya Özgül ve Bülent Kaya da ele aldılar. İçerikte bu konuya ilişkin detayları okuyabilirsiniz.... Yaz tatili dönemi yaklaşıyor. Ancak buradan Türkiye ye gidecek olan birçok insan tedirgin. Tedirginliğin temel sebebi ise İsviçre den Türkiye ye yapılan ihbar faaliyetleri. Konu, Basel de görev yapan Türkiye kökenli bir polisin, muhalif düşüncelere sahip olan Türkiye kökenlilere ait bazı gizli bilgileri UETD İsviçre ve T.C. Konsolosluğu üzerinde Ankara ya ulaştırılması haberi ile gündeme geldi. Haber Basler Zeitung a aitti. Bu konuya ilişkin tartışmaların İsviçre basınına nasıl yansıdığını geçtiğimiz sayımızda geniş çaplı ele almıştık. Son dönemlerde İsviçre den Türkiye ye giden ve havaalanında gözaltına alınıp sorgulananların sayısında önemli artışlar var. Sosyal medya ile ilgili paylaşımlarından dolayı gözaltına alınan bu insanların kimisine kendi ülkesine giriş yasağı konulup geri gönderilirken, kimisi ise uzun süre gözaltında tutuluyor. OHAL in de getirdiği keyfi uygulamalara maruz kalan bu insanlar, buradan yapılan ihbarlarla tutuluyorlar. İhbar mekanizmasında Facebook gibi sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar önemli bir etkiye sahip. Bu dönemde Türkiye ye gidecek olanlara yapacağımız öneriler şöyle; - Profilinizi kapalı tutun ve yakinen tanımadığınız kişilerin arkadaşlığını kabul etmeyin. - Türkiye ye gittiğinizde akıllı telefonlarınızı yanınızda bulundurmayın. - Türkiye ye gitmeden önce yakınlarınızı haberdar edin. - Türkiye de yaşanan herhangi bir gözaltı durumunda İsviçreli yetkilileri haberdar edin; helpline@ eda.admin.ch üzerinden de İsviçre Dışişleri Bakanlığı yetkililerini haberdar edebilirsiniz. Bu ihbar mekanizması İsviçre de de tersine işliyor. Burada ise, genellikle bu ihbar mekanizmaları içinde olan UETD gibi kurumların temsilcileri ve üyeleri takip edilip İsviçreli resmi kurumlara ve basına bildiriliyor. Gelinen aşamada, kurulan bu ihbar mekanizmalarının buradaki toplumsal dokuya ve huzura zarar verdiğini bir kez daha vurgulamakta fayda var. Künye / Impressium HaberPodium ist eine Monatliche Zeitschrift, das Schweizerische Nachrichten auf Türkisch anbietet und für die türkischsprachige Bevölkerung der Schweiz zur Verfügung stellt. Zielsetzung ist die Förderung und die soziale Integration der türkischsprachigen Bevölkerung in ihre Umgebung und ein besseres gegenseitiges Verständnis. ArgeMedia HaberPodium Bollstrasse 15 Postfach Winterthur-CH Tel +41 (0) Tel +41 (0) info@haberpodium.com Web Inserate marketing@haberpodium.com Bankverbindung KONTO IBAN CH Sahibi / Herausgeber ArgeMedia Genel Yayın Yönetmeni / Chefredaktor Aydın Yıldırım Haber Müdürü / Nachrichtenchef Derya Özgül LL.M Redaksiyon / Redaktion Reyhan Alhas Yazarlar / Autoren Ahmet Alabalık Ayhan Demirden Berna Çoban B. Nazan Walpoth Bülent Kaya Cavit Akbuğa Derya Özgül Edibe Gölgeli Gamze Hacipasaoglu Gülter Locher Haşim Sancar Mehmet Meral Meral Acar Özde Süslü Savaş Şengül Şener Arslan Yasemin Schreiber Pekin Fransız kantonları sorumlusu / Leiter französischen Kantone Savas Kulug Hukuk Danışmanı / Rechtsberaterin Derya Özgül LL.M Grafik Tasarım/Baskı / Grafische Design/ Druck ArgeMedia Türkiye Sorumlusu Kurtuluş Karaşın Online / Internet Sadık Bagadur Yayın Periyodu / Periode Yılda 12 Adet, her ayın 15'i 12 Mal Jährlich, jeder 15. des Monats Die Verwendung von Texten, Fotos und Inhalten von haberpodium.com ist nur mit Quellenangabe ( com) gestattet. Jede Verwendung oder Reproduktion ohne Genehmigung von haberpodium.com ist untersagt und verletzt die Autorenrechte. Die Redaktion behält sich das Recht vor, erhaltene Artikel, Fotos oder andere Arten von Dokumenten nicht zu publizieren. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir ve reklamların içeriğinden reklam verenler sorumludur. Doğacak hukuki sorumluluk hiçbir şekilde dergimizi ve sitemizi bağlamaz. Dergi ve sitemizde yer alan yazı, resim, ilan ve reklamlar ismimiz belirtilmek suretiyle ya da izin alınarak kullanılabilir. HaberPodium basın yayın ilkelerine uymayı taahhüt eder. Redaksiyon kapanış: Her ayın 3`ü. Dergimizde yayınlanmasını istediğiniz haber, duyuru ve reklamlarınızı her ayın 3`üne kadar göndermeniz gerekmektedir. Verdikleri ilanlarla sponsor desteği sunan firmalarımıza teşekkür ediyoruz. facebook/haber.podium twitter/haberpodium instagram/haberpodium

6 Haşim Sancar: Engellilere Karşı Ayırımcılık Yapıldığına Dair Tarihi Mahkeme Kararı Hatun Timur: Bel Ağrıları Çocuklar için Araba Koltuğunun Önemi Saat İhracatında Yeniden Artış SBB'den Proje MAKİNİSTSİZ TREN AUPACK 10. Yılında İddialı Geliyor

7 Hüseyin Büyüktaş Opel SUV Model Gamını Grandland X ile genişletiyor Haydar Mevlüt Bitnel: Futbol Sahası Ölçüleri İlaç Yardımıyla Sigarayı Bırakma Hareketli Bebekler için Anne Babalara Pratik Öneriler Yemek Tarifleri Masal: Papatya Masalı 58 60

8 Derya Özgül LL.M Hukukçu 2009 itibari ile çocuklar için yapılan ödemeler 200 FRANK 16 yaşına kadar 250 FRANK yaş arası ünümüzde, meslek ve aile uyumu için çocuk bakım ücretleri konusu tartışılıyor. Tartışmalar ışığında konuyu ele almak gerekli oldu. Şu sıralar çocuk bakımı için ailelere maddi yardımlar yapılması da gündemde. Konuyu dergimize haber olarak da aktardık. Bundan yola çıkarak, bu yazımda çocuklar ve gençler için ailelere yapılan ödeneklere değindim. Çocuk ödeneği, ailelerin çocukları icin harcadıklarına yönelik kantonal bir maddi destektir. Gelecek nesiller olmadan, toplumun varlığı tükenmeye başlar. Ancak çocuk yetiştirmek birçok anne-baba için mali bir yüktür ve yoksulluğa da yol açabilir. Birkaç yıl önce Federal İstatistik Dairesi tarafından, İsviçre de Çocuk Giderleri adı altına yapılan bir araştırmada, doğan ilk çocuğa aylık olarak ortalama 819 Frank harcandığı ortaya kondu. Araştırmaya göre, iki çocuğun ortalama gideri 1310 Frank olurken, üç çocuklu bir ailenin çocukları ise aileye ayda 1584 Frank a mal oluyor. İsviçre devleti yıllardır, kendinin ve toplumun geleceği için ailelere maddi yardım sunuyor yılından bu yana, özellikle de dağlık bölgelerde yaşayan küçük çiftçilere ve tarım sektöründe çalışanlara aile/çocuk parası ödeniyor. İsviçre de aile politikası o tarihte bu şekilde başlamıştı.1965 yılından bu yana ise, tarım dışındaki sektörlerde çalışanlara, yani bütün çalışanlara çocuk parası veriliyor yılında yapılan bir düzenleme ile de, bebeği doğacak olan çalışan kadınlara doğum izni hakkı uygulanıyor. Ödenekler 2009 itibari ile kantonların çocuklu ailelere ödemesi gereken asgari ücret; 16 yaşına kadar 200 Frank, yaş arası öğrencilere ise en az 250 Frank olarak belirlenmiş durumda. Çocuk parası uygulaması her çalışan anne-baba için geçerli iken, 2013 yılından bu yana serbest meslek sahipleri ve düşük ücretli işsizler için de geçerli kılındı. Temel olarak, kendi çocuğu için her anne-baba çocuk parası yardımı alır. Burada anne-babanın evli olup olmadığı önem taşımadığı gibi, evlatlık, üvey veya kan bağının da önemi yoktur. Önemli olan çocuğun bakımının üstlenilmiş olmasıdır. Bu anlamda kardeş veya torun fark etmez, bakımının büyük bölümünü siz üstlenmişseniz eğer, çocuk parasının size ödenmesi gerekir. Her çocuğun, doğduğu aydan 16 yaşını bitirene kadar en az 200 Frank lık bir ödenek hakkı vardır. Herhangi bir hastalık veya engelden dolayı çocuk çalışamıyor ise, bu ödenek 20 yaşını bitirene kadar devam edebiliyor. Daha sonra, yaş arasında eğitim parası ödeneği mevcut. Bu da en az 250 Frank lık bir ücret yaşları arasındaki gençlerin gelirleri varsa ve bu gelirler yıllık olarak Frank ı geçiyorsa eğitim yardımları yapılmıyor. 8

9 Kanton Zürich aylık ödenek 200 FRANK 0-12 yaş arası 250 FRANK yaş arası 250 FRANK 16 yaş sonrası eğitim ödeneği Kanton Cenevre aylık ödenek 300 FRANK ilk iki çocuk 400 FRANK sonra doğan her çocuk 400 FRANK ilk iki çocuğa eğitim ödeneği 500 FRANK sonraki çocuklar için eğitim ödeneği 2000 FRANK kadına ilk iki doğum için 3000 FRANK daha sonraki doğumlar için Kantonlara göre değişiklik Birçok Kanton yukarda belirttiğim rakamları baz alıyor. Bazı kantonlarda bu rakamlar daha yüksek olmakla birlikte, doğum parası veya evlatlık ödeneği de yapılıyor. Örneğin Kanton Zürich te 0-12 yaş arası 200 Frank, arası 250 Frank ve daha sonrası eğitim ödeneği için 250 Frank şeklinde bir aylık ücret ödenirken, doğum veya evlatlık ödeneği bulunmuyor. Ancak Cenevre Kantonu nda, ilk iki çocuk aylık 300 er, daha sonra doğan her çocuk için 400 er Frank ödeniyor. Eğitimleri için ilklere çocuk başına 400, üçüncü ve sonrasında doğan çocuklar için 500 Frank ödeniyor. Ayrıca Cenevre de doğum yapan veya evlatlık edinen her kadına bir defalık olmak üzere, ilk iki çocuk başına 2000 Frank, daha sonra ki doğumlara ise 3000 Frank lık ödenekler yapılıyor. İşleyiş nasıl oluyor? Çocuk ve eğitim ile ilgili yardım ücretleri çalışan anne veya babaya yapılır. Hem anne hem de baba çalışıyorsa, bu ödenek ya çocuğun bakımını üstlenene ya da çocuğun kaldığı kantonda çalışana yapılır. Her ikisi de aynı kantonda çalışıyor ise, bu kez ödenek en yüksek maaşı kim alıyorsa ona yapılır. Ayda en az 587 (Yılda en az 7050) Frank maaş alan her anne-baba bu hakka sahiptir. Çalışanlar için çocuk parası başvurusu işverenler tarafında yapılır. Serbest meslek sahipleri kendileri başvurmalıdırlar. Çalışanlar, çocuk paralarını ay sonunda ödenen maaş ile birlikte alırlar. Çocuk parası başvurusu çocuğun doğduğu aydan itibaren yapılabilirken, yapmayanlar için geriye dönük yasal süre 5 yıldır. Kantonlara göre ödenekler şöyle; Kanton Çocuk Parası Eğitim Parası Doğum/ evlatlık ödeneği Zürich 200/ Bern Luzern 200/ Uri Schwyz Obwalden Nidwalden Glarus Zug /350 - Fribourg 245/ /325 - Solothurn Basel-Stadt Basel-Land Schafhausen Appenzell Ausserrhoden Appenzell Innerrhoden St. Gallen Graubünden Aargau Thurgau Tessin Vaduz 250/ / Wallis 275/ / Neuchetal 275/ / Cenevre 300/ / Jura Not: İsviçre'de, hukuki konularda danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler yukardaki mail adresimden bana ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye ile, tanıma/ tenfiz davaları, tapu dava işlemleri, tebligat, vekâlet işlemi vs. türünden herhangi bir hukuki süreç içerisine giren ya da Türkiye de hukuki takip yaptırmak isteyen okuyucularımız da iletişime geçebilirler. 9

10 Mayıs ayı başında bir araya gelen Federal Meclis, SVP ye ve FDP nin büyük bir çoğunluğuna rağmen, çocuk bakımı için maddi yardım öngören projeye onay verdi. Konu daha önce Senato Meclisi ne gelmiş, burada da kabul görmüştü. Federal Meclis attığı bu adım ile İsviçre de yaşayan çocukların yoksulluklarını azaltmak istiyor. Son verilere göre, İsviçre de şu an itibari ile 250 bin çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Federal Hükümet bu amaçla, gelecek beş yıl için 100 milyon franklık bir bütçe sağlamayı hedefliyor. Bu şekilde, maddi desteğin genişletilmesi ile, yoksul ailelere ihtiyaç temelli katkı sunulması öngörülüyor. Düzenleme, anne-babaların iş piyasasına katılımı, gelirlerinin yükselmesi, sosyal sigortaların ve vergi ödeneklerinin daha az olması gibi konular açısından da önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Ailelere yapılacak olan maddi yardımlar, ailelerin ihtiyaçları doğrultusunda, kantonların ve belediyelerin Çocuk bakımı için tamamlayıcı yardımlar çerçevesinde olacak. İsviçre de bakım ücretleri, Almanya, Fransa ve Avusturya gibi ülkelere göre neredeyse üç katı daha pahalı. Geliri düşük olan aileler, aile ortamı dışındaki çocuk bakımı hizmetlerinden genel olarak faydalanamıyorlar. Hükümetin tamamlayıcı yardımlarının bu durumu iyileştirmesi hedefleniyor. Federal Meclis in onay verdiği bu düzenlemenin, yatırımcı bir sosyal politika için fırsatlar yaratacağı ifade edilirken, düzenlemenin, anne-babaların istihdamda var olmaları ile birlikte, çocukların okul kariyerlerine ve eğitim olanaklarına ciddi yatırım etkisi yapacağı vurgulanıyor. Aile ve iş gücü dengesini geliştirmek için alınan bu tedbirlerin eşitlik politikasına da önemli etkiler yapması bekleniyor. 10

11 TECRÜBE ve KALİTEDE 20.yıl Ürünlerinizi en uygun fiyatlara bizden temin edebilirsiniz. Schlossacker 1 info@ mozaikgmbh.com Tel : +41 (0) Murgenthal

12 YENİ 20 FRANK ESKİ 20 FRANK İsviçre Merkez Bankası 17 Mayıs itibarı ile yeni 20 Frank lık banknotları piyasaya sundu. Piyasaya sunulan yeni 20 Frank lık banknotların sayısının 84 milyon adet olduğu açıklandı. Kırmızı renkte ve 7 x 13 cm büyüklüğünde olan yeni banknotlarda tema olarak ışık konu edilirken, ışık ile İsviçre nin yaratıcılığına dikkat çekiliyor. Banknot tasarımcısı Manuela Pfrunger banknot üzerindeki resimlerde, el içinde bir prizma, bir tablo, Locarno Film Festivali meydanı ve kelebekler bulunduğunu ifade ediyor. Önemine göre İsviçre banknotları İsviçre Merkez Bankası tarafından 84 milyon adet basılan 20 Frank lıklar İsviçre nin ikinci önemli banknotu olma özelliğine sahip. Ülkedeki en önemli banknot ise 100 Frank. Şu anda İsviçre piyasasında toplamda 118 milyon adet 100 Frank lık banknot bulunuyor. Üçüncü sırada ise, 75 milyon adet ile 10 Frank lık banknotlar geliyor. Merkez Bankası 12 Nisan 2016 tarihinde yeni 50 Frank ları piyasaya sunmuştu. Yenilenen 50 Frank lık banknotların 40 milyon adeti İsviçre halkının cebinde bulunuyor. Eski 50 Frank ların yaklaşık 10 milyon adeti piyasada hala kullanılıyor. Yeni banknotlar gelecek Gelecek sonbaharda yeni 10 Frank lık banknotlar piyasaya sunulacak yılında ise sırası ile, önce 200 Frank lar daha sonra da 1000 Frank lar değişecek yılında da sıra 100 Frank lık banknotlara gelecek. İsviçre Merkez Bankası sürekli olarak paranın kalitesini ve kullanılabilirliğini kontrol ederken, yılda ortalama 100 milyon adet yeni kağıt para piyasaya sunuyor. 100 ve 200 Frank lık kağıt paralar ortalama dört yıl piyasada kalırken, 50 lik, 20 lik ve 10 luklar her iki ya da üç yılda bir değişmek zorunda kalıyor Frank lık banknotlar ise piyasada 10 yıldan fazla kalabiliyor. Merkez Bankası nın sıklıkla para değişimi yapmasının ardında, kara para aklamanın ve sahte para basımının önüne geçmek de bulunuyor. 12

13 İsviçre Olimpiyat Komitesi, 2026 Kış Olimpiyat Oyunları için Sion u aday gösterdi. Adaylık, Die Winterspielen im Herzen der Schweiz (İsviçre nin kalbinde kış oyunları) sloganı ile açıklandı. İsviçre de Kış Olimpiyat Oyunları 1928 ve 1948 yıllarında gerçekleştirildi. Her iki Olimpiyat da St. Moritz de yapıldı. İsviçre de çocuklar 12 yaşına kadar, ya da boyları 150 cm olana kadar arabada çocuk koltuğunda oturmak zorundadırlar. Emniyet kemerleri diğerlerinden farklı olan bu koltuklar, çocukları kaza anında korumada önemli avantajlar sağlıyor. Bu koltuk kemerleri, herhangi bir kaza anında, özellikle de karın bölgesinde oluşabilecek iç hasarların önüne geçiyor. İsviçre, Kış Olimpiyatları için en son 2006 yılında aday olmuş, ancak finale kalamamıştı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 2019 yılında, 2026 yılı kış Olimpiyat oyunlarının hangi ülkede organize edileceğini kararlaştıracak. Sion un yanı sıra İsveç in başkenti Stockholm ve Avusturya nın Tirol bölgesi de olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak istediklerini açıkladılar. Çocuk koltuklarının yanı sıra bebek taşıyıcıları, koltuk yükseltici gibi ürünler de önemli. Ancak bunların yasal şartlara uygun olmalarına dikkat edilmesi gerekiyor. UNO Anlaşması na göre, no. 03- UN-ECE ile no. 44 tavsiye edilirken, no. 01 ve 02 lerin kullanılması tavsiye edilmiyor. Tavsiye edilmeyen bu ürünler, herhangi bir kaza durumunda yasal olarak sıkıntı yaratabilirler. Kısa mesafeli sürüşlerde ve başkasının arabasına binme gibi durumlarda da çocuk koltuğunun kullanılması, çocuğun güvenliğinin tehlikeye atılmaması açısından önemli. Taksiye binecekseniz eğer, çocuk koltuğu istediğinizi özellikle belirtin. Güncel olarak çocukların 2 yaşına kadar ters, yani sırtının ön koltuğa dayalı oturtulması tavsiye ediliyor. Çocuğunuzu ön koltukta oturtmak istediğinizde, çocuk koltuğunu monte ettikten sonra arabanızın hava yastığı nı (Air Bag) mutlaka kapatın. İsviçre de çocukların kendi koltuklarına oturtulmamasının cezası 60 Frank. Ancak bu maddi yaptırım, çocuğun başına gelebilecek herhangi bir zararın yanında çok da önemli değil. Önemli olan çocuğunuz sağlığı. 13

14 Röportaj Cavit Akbuğa Kelime anlamı Küçük köprü olan Ponticulus, vakıflar ile insanlar arasında bir köprü olmayı hedefliyor. Ponticulus Derneği 21 Mart 2017 tarihinde Basel de kuruldu. İsviçre de yaşayan her kesimden insanlara, ihtiyaçları doğrultusunda vakıflara ulaşmakla ilgili danışmanlık ve destek sunmak amacı ile kurulan dernek, daha çok çocuklara yönelik çalışmalara öncelik veriyor. Ponticulus Derneği nin kuruluş amacı ve faaliyetleri ile ilgili olarak dernek yöneticilerinden Nadir Bal ve Hamit Bezginsoy ile görüştük. Derneğinizin kuruluş amacı nedir? Nadir Bal: İsviçre`de 13 bin vakıf bulunuyor. Bu vakıfların toplam bütçesi ise 70 milyar frank. Ancak bir yıl içerisinde insanlara ulaşan pay bu bütçenin % 2.5 i. Bu vakıfları devlete karşı temsil eden iki federasyon var ama vakıflara başvuruda bulunan ve insanları temsil edecek hiçbir dernek bulunmuyor. Ponticulus Derneği vakıflara karşı başvuru sahiplerini temsil etmeyi hedefliyor. Bu alanda çalışma yürütecek olan ilk derneğiz biz. Hamit Bezginsoy: Bir aile düşünelim. Çocukları keman kursuna gitmek istiyor ama kurs çok pahalı. Bu yüzden aile kurs parasını karşılayamıyor. Diğer taraftan, çocukların keman kurslarını finanse eden bir vakıf var ve ailenin böyle bir vakfın olduğundan haberi yok. İşte biz tam da burada, bu ailenin vakıf ile iletişime geçip çocukların keman kursuna gitmelerini sağlıyoruz. Size başvurular nasıl oluyor peki? Nadir Bal: Vakıf arayan kişi ile bir ön görüşme ile başlıyoruz işe. Bu ön görüşmede başvuru sahibi bize ne istediğini, nasıl bir yardıma ihtiyacı olduğunu açıklıyor. Bu görüşmelerin başvuru sahibinin en iyi anladığı dilde yapılmasına özen gösteriyoruz. İkinci adım olarak, biz kendi aramızda bir araya gelip bir tarama yapıyoruz. Bu tarama ile hangi vakfın başvuru sahibine uygun olduğunu belirliyoruz. Üçüncü adım da ise başvuru sahibi ile ikinci bir görüşme gerçekleştirip uygun olan vakıflar için başvuru formlarını birlikte dolduruyoruz. Burada amacımız bütün işlemi bizim yapmamız değil, tam aksine başvuru sahiplerine işleyişin nasıl olduğuna açıklamak aslında. İstiyoruz ki, bir daha ki sefere böyle bir başvuruyu kendi başlarına gerçekleştirebilsinler. 14

15 Hamit Bezginsoy: Vakıflara yapılan başvurulardaki en büyük sorun başvuru formlarının düzgün ve yeterli bir şekilde doldurulamaması. Bazen dilin yeterli olmaması, bazen de dil yeterli olsa bile işleyiş ile ilgili bilgi sahibi olunmaması formların eksik ya da yetersiz bir şekilde vakıflara ulaşmasına sebep oluyor. Bu sebeplerden dolayı da vakıflar başvuru sahiplerine çoğu zaman olumsuz cevaplar verebiliyorlar. Dernek olarak nasıl bir görev üstleniyorsunuz? Nadir Bal: Aslında bu köprü çift taraflı işliyor. Bir taraftan vakıf arayan insanlara yardımcı olurken, diğer taraftan da vakıfların yüklerini azaltıyoruz. Başvuru formları vakıflara eksiksiz ve yeterli bir şekilde ulaşacak mesela. Bu sayede vakıflar da kolay ve hızlı bir şekilde dosyalar ile ilgili karar verebilecekler. Ayrıca vakıfların daha çok insana ulaşmasını sağlayacağız. Bu işlemleri ücretli mi yapıyorsunuz? Hamit Bezginsoy: Hayır, yapacağımız işlemlerden herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Üyelik ücreti de yok. Biz bu işe gönüllük çerçevesinde başladık, öyle de devam etmek istiyoruz. İnsanlar derneğimize ücretsiz üye olabilirler. İki tür üyelik seçeneğimiz bulunuyor. Birincisi aktif üyelik. Bunun için şartlar şöyle; Son 12 ay içinde en az 5 kez derneğimizin çalışmasına, 1 kez genel kuruluna, 1 kez de dernek toplantısına katılmak. Bu aktif üyelikle, yönetime katılıp seçme ve seçilme hakkı elde edebiliyorsunuz. İkincisi ise pasif üyelik. Sadece başvuru formunu doldurup pasif üye olabiliyorsunuz. Hangi dillerde yardım sunuyorsunuz? Nadir Bal: Şu an 10 dilde görüşmeler yapabilecek bir kapasiteye sahibiz. Bunlar Türkçe, Kürtçe, Tamilce, Çekçe, Arnavutça, Portekizce, İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve Almanca şeklinde. Ponticulus Derneği nin faaliyetleri ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler info@ verein-ponticulus.ch mail adresi veya verein ponticulus facebook sayfası üzerinden dernek yöneticileri ile iletişime geçebilirler. Ponticulus derneğinin bir sonraki toplantısı, 7 Haziran da, Saat 19:00 da Basel de gerçekleşecek.

16 Dr. med. Fikret Zengin Facharzt für Psikaytrie und Psycotherapie Denge, bir doğa kuralıdır ve temel bir yaşam ilkesidir. Kendisini her olayda gösterir. Örneğin gece ve gündüzde, mevsimlerde, insanın vücut faliyetlerinde, sosyal yaşamda, binanın duruşunda vb. Yaşamın ahenk ve düzende olması için gerekli olan denge, yaşamımızda yer aldığı zaman bizi güçlü, yer almadığı zaman ise zayıf kılıp sarsar. Örneğin, kalp normal sınırlar içerisinde çalıştığı zaman kişi bunun farkına bile varmaz. Eğer denge bozulursa, olumsuzluk kendisini ya kalp atışlarının azalması ya da kalbin hızlı çalışması ile gösterir. Buradaki amaç, dengeyi yeniden elde etmektir. Kan şekeri yükseldiğinde insülin, hormon salgılayarak kan şekerini düşürür ve böylece dengeyi sağlar. Bu durum sosyal, ekonomik olaylarda da aynıdır. İnsan yaşamını nasıl dengede tutar? Bu soruya cevap bulmak bazen zordur. İnsanı bir bütün olarak görmek ve bu bütün içerisinde parçaları göz önünde bulundurmak önemlidir. İnsanların genel olarak; ihtiyaçlar dengesine, roller dengesine ve bilmek ve yapmak dengesine ihtiyaçları vardır. Bunlar dengede olduğu zaman yaşam da dengededir demektir. Gereksinmeler olarak da; fizyolojik, psikolojik, sosyal ve manevi gereksinmelere ihtiyacı vardır. Fizyolojik gereksinmeler; açlık, susuzluk, barınma ve seksüel dürtülerdir. Psikolojik ve sosyal gereksinmeler; güven ihtiyacı, tehlikeden uzak kalmak, sevgi görmek, bir gruba ait olmak ve kabul görmek, başarmak, kabiliyetli olmak, kendini tanımlamak ve kendini gerçekleştirmek. Seksüel ihtiyaçlar hem fizyolojik hem de psikolojik ve sosyal ihtiyacını kapsar. Manevi gereksinim ise, kişinin yarattığı ve geride bıraktığı eserdir. Buradaki temel amaç kişileri etkileme isteğidir. Dengeli yaşamda; sağlıklı yaşam, daha iyi bir sağlık bakımı, sağlığı koruyup güçlendirmek vardır. Spor yapmak gereklidir burada. Günde ortalama 10 bin adım yürümek, haftada iki defa en az yarım saatlik spor yapmak şarttır. İnsanların temel ihtiyaçlarını gösteren piramide göre, insanların ihtiyaçları çok farklıdır. Dengeli yaşam, sevgiyi, coşkuyu ve neşeyi yaratmaktır. Bununla beraber yaşamda bir anlam bulmaktır ve kendine özgü yaşamaktır. Kişi bunu sağlarken hem kendine hem de başkasına zarar vermez. Aile, arkadaş, sosyal politik angajman DENGE Yaşamın anlamı, vizyon değerler, kültür, kişiliğin manevi doyumu Bağımsız olma ihtiyacı Fizyolojik ihtiyaçlar, açlık, susuzluk Beslenme, spor, rahatlama, gevşeme, düzenli doktor seksüel yaşam Kendini gerçekleştirme ihtiyacı, kendini tanımlamak ve potansiyelini gerçekleştirmek Estetik ihtiyaçlar: Simetri, düzen ve güzellik Zihinsel ihtiyaçlar: Bilmek, anlamak ve araştırmak Saygı ihtiyacı: Başarmak, kabileyetli olmak ve tasvip ve kabul görmek Ait olma ve sevgi ihtiyacı: Bir grubun üyesi olmak, kabul görmek ve ait olmak Güven ihtiyacı: Emniyet ve güven hissetmek, tehlikeden uzak kalmak 16

17 İsviçre Demir Yolları SBB, makinistsiz trenleri test edecek. Süre gelen dijitalleşmeye de uyan benzeri testlere projeler halinde devam edilecek. SBB Yönetim Kurulu Başkanı Andreas Meyer, daha verimli tekniklerle demir yollarının verimliliğini yüzde 30 ile büyütebileceklerini düşünüyor ve; 2025 yılından sonra demir yolları tekniğinde daha çok ve dolu tren programları olacak. Daha az arıza ile daha iyi radyo bağlantısı ve daha kesin yolcu bilgilendirmeleri yapacağız. Bu mümkün. diyor. Bu fikirden hareket eden SBB, dijital sinyal merkezi üzerinde çalışıyor. Bu şekilde, istasyonlarda yürüyen merdivenler, asansörler ve ışık sistemleri uzaktan kontrol edilebilecek. İsviçre saat sektörü geçen yılı % 16 lık bir düşüşle kapatmıştı. 21 aydan bu yana durağanlık yaşayan sektör, Mart ayı itibarı ile yurtdışına saat satışında yeniden yükselişe geçti. Verilere göre, İsviçre saat endüstrisinin en önemli kol saati tüketici piyasası Hong Kong oldu. Hong Kong un yanı sıra Çin ve ABD de de saat satışlarında artışlar görüldü. İsviçre Saat Üreticileri Federasyonu nun yaptığı açıklamaya göre, 2017 yılı Mart ayında sektörde % 7,5 lik bir büyüme yaşandı. Bu dönemde, özellikle Rolex, Omega, Gartier gibi saat markalarına büyük bir ilginin olduğu gözlendi. Saat ihracatı, İsviçre nin yaptığı genel ihracatın yüzde 10 unu oluşturuyor. İsviçre de 3000 km lik bir demir yolu hattı bulunuyor. SBB ye göre İsviçre dünyanın en yoğun kullanılan demir yollarına sahip ve bu proje işleyişi kolaylaştıracak. Uzmanlar, dijital uygulamayı özellikle de dağlık arazilerde kullanmanın pek de kolay olmayacağını ifade ediyorlar. BİZE YAZIN! İsviçre gündemine dair önemli gördüğünüz gelişmeleri ve çevrenizde olup bitenleri geniş okuyucu kitlesine aktarmak, insanları haberdar etmek istemez misiniz? O halde bize yazın, haberlerinizi sizin imzanızla yayınlayalım. facebook/haber.podium 17

18 Tanıtım AU Pack GmbH Tannwaldstrasse 101, 4600 Olten Tel: Hüseyin Usta 2800 farklı ürün 12 bin metrekarelik bir alan 24 kişilik kadro Yeni fabrika Avrupa ülkelerine pazarlama Gastronomi alanında faaliyet yürüten Au Pack GmbH, bünyesinde barındırdığı 2800 çeşit ürünle müşterilerinin her türlü ihtiyacını gidermeye devam ediyor. Ağırlıklı olarak pizza kartonu, döner box, paket servis kutusu, poşet, aliminyum folyo, plastik/ karton tabak, plastik/karton bardak, çatal-bıçak, eldiven ve temizlik ürünleri tedarik eden Aupack, müşterilerine özel, logo baskılı ürünler ve ambalajlar da hazırlıyor. Sürekli büyüyen bir potansiyel 2007 de kurulan Au Pack GmbH kendi alanında yeniliklere imza atarak; güven, kalite, hızlı servis, uygun fiyat ilkelerinden hareketle sürekli olarak büyüdü. Gelinen aşamada 24 kişilik kadrosu ile İsviçre nin tüm bölgelerine ürün pazarlayan firma, kapasite olarak 12 bin metrekarelik bir alana erişti. Gastronomi alanında daha çok toptancılık ilkesiyle hareket eden firma, perakende ürünler de satıyor. Protega ve Global gibi firmalar ile de çalışan Au Pack ın, bu firmaların raflarında 100 e yakın ürünü bulunuyor. Kendi fabrikamızı kurduk Firmanın kapasitesi İsviçre ile sınırlı değil. Au Pack GmbH, ana bayii olarak İsviçre den, Almanya, Avusturya, Fransa ve Hollanda gibi 10 Avrupa ülkesine ürün gönderiyor. Firma yetkilisi Hüseyin Usta, Au Pack GmbH nın artık bir aile firmasına dönüştüğünü ve anabayii olarak İsviçre de olduğu gibi Avrupa nın diğer ülklerinde de güçlü olduklarını söylüyor. Kapasite olarak sürekli büyüdüklerini söyleyen Hüseyin Usta, gelinen aşamada artık kendi fabrikalarını kurdukları bilgisini aktarıyor; Çoğunlukla pizza kartonları, döner boxlar, ıslak mendiller gibi ürünlerin baskılı formatlarını hazırlamakta güçlüyüz. Aupack olarak bundan yola çıkarak bir fabrika kurduk. Döner boxlarını, kahve bardaklarını ve dondurma kaplarını artık kendimiz üreteceğiz. Kendimize ait olan ürün çeşitliliği ilerleyen günlerde daha da artacak. Bu durum tüketiciye de önemli avantajlar sağlayacak. Kapasite artarken, fiyatlar da düşecek tabi. Her işletmeye özel siparişlerle her kapasitede üretim yapabilecek, ürünler üzerine istenilen baskıyı koyabileceğiz. Hüseyin Usta, Au Pack ın müşterilerine sunduğu bazı avantajlarla ilgili şöyle diyor; Yıllardır bu piyasadayız. Bünyemizde 2800 çeşit ürün mevcut. Bu çeşitlilik tüketici ve toptancılar için büyük avantajlar sunuyor tabi. İhtiyaç duyulan her türlü ürünün bir arada olması tüketici açısından büyük kolaylıklar sağlıyor. İsviçre ana bayiisi olarak ürünlerimizi direk fabrikadan alıyoruz. Örneğin sadece pizza kartonu olarak yılda 190 tır ürün alıp dağıtıyoruz. Bu sadece bir fabrikadan aldığımız ürün. Diğer fabrikalardan aldığımız ürünleri de hesaba katarsak çok büyük bir potansiyelimizin olduğunu söylebilirim. Bu durum tüketiciye fiyat ola- rak yansıyor. Ürünlerimiz uygun fiyatlara tedarik edilebilir. Dağıtım ağımız oldukça geniş. İsviçre nin her tarafına servislerimiz mevcut. Bir telefon yetiyor. Yani her durumda tüketici karlı. Sunduğumuz bir başka avantaj ise şu; imbiss, hotel ve restoranlara yönelik her türlü ürünü baskılı olarak hazırlayabilmekteyiz. İsviçre deki tüm gastronomi alanlarında varız Sadece Türkiyelilerin yerleri ile değil, diğer hotel, restoran ve gastronomi işletmeleri ile de çalışıyoruz. Bu nedenle İsviçre piyasasında güçlü bir firmayız. Toptancılar, perakende olarak piyasaya dağıtabiliyor ürünlerimizi. A dan Z ye her türlü ürün mevcut, istenilen ürünü özel olarak da yapabiliyoruz. Herşey mümkün bizde Geri dönüşümlü bio ürünler Au Pack GmbH, yenilikler kapsamında şu anda geri dönüşümü mümkün olan bio ürünlere ağırlık veriyor. Tabak, bardak, poşet gibi geri dönüşümü olan bu ürünlere oldukça yoğun bir talep var. Ürünlerle ilgili daha detaylı bigiler sitesinden edinilebilir. 18

19 Federal Hükümet in istemi doğrultusunda yapılan yeni düzenlemelere göre, koruma altında olan bitkileri koparanlar, küçük balıkları avlayanlar, piknik sonrasında çöplerini alanda bırakanlar, sokağa izmarit atanlar, kapalı mekanda sigara içenler disiplin cezaları alacaklar. Şu anki uygulamaya göre disiplin cezaları sadece trafik ihlalleri yapanlara ve açık alanda esrar içenlere uygulanıyor. Federal Parlamento, 2016 yılının Mart ayında aldığı bir kararla disiplin cezalarının kapsamını genişletmişti. Söz konusu yeni disiplin cezaları şöyle sıralanıyor; 50 Franklık Ceza Atık camların zamanlama dışında atmak. Sigara izmaritinin sokağa atmak. 80 franklık ceza Halka açık olan kapalı alanlarda sigara içmek. 100 Franklık Ceza Balık avlama alt sınırını göz önünde bulundurmamak. (Küçük balıklar avlanamaz) Av alanında köpeklere tasma ya da kayış takmamak Koruma altında olan bitkileri koparmak. Adres bildirim kayıtlarını ve kayıtların iptalini zamanında yapmamak. (Burada göçmenler için bir özel vurgu yer alıyor) 200 Franklık Ceza Piknik sonrasında çöpü yakmak ya da piknik yerinde bırakmak. 16 yaşında olanlara alkollü içecek satmak. Silah kaybı ya da silah bulma durumunu hemen polise bildirmemek. 300 Franklık Ceza (en yüksek miktar) Silah ile silah mühimmatını ayrı taşımamak. Söz konusu suçları işleyen kişi cezasını anında ya da belli bir zaman içinde ödeyebilecek ve adli masraflar olmayacak. Federal Hükümet bu uygulamayı tarihinde yürürlüğe koymayı planlıyor. Federal Hükümet, sunduğu bir önerge ile araç sürücü eğitiminin daha da iyi olması gerektiğini vurguluyor. Bu konuda Federal Hükümet ile hem fikir olan Federal Trafik Dairesi (Astra), ehliyet edinecek olan 17 yaşındaki gençlere Öğrenci Sürücü Belgesi verilmesini öngörüyor. Buna göre sürücüler, öğrenci sürücü belgesi sahip olduktan en az 12 ay sonra pratik sınava tabi tutulacaklar. Uygulamanın hedefi ise, daha iyi ve uygun bir sürücü eğitiminin verilmesi. İki sınav yerine tek sınav Şu an yürürlükte olan uygulamaya göre, yeni ehliyet alanlar 3 yıllık bir deneme süresine tabi tutuluyorlar. Bu deneme süresi ile birlikte, ehliyet aldıktan sonra belli aralıklarla yapılan sınavlar devam etmekte. Şu an itibari ile yapılan bu sınavların sayısı iki. Yeni düzenleme ile birlikte bu sınav sayısı bire düşecek ve sınav, ehliyetin alınmasından sonra, altı ay içerisinde yapılacak. İçerik ve prosedür olarak değişecek olan şu anki iki aşamalı sürücü eğitimi uygulaması, 2005 yılından bu yana yürürlükte bulunuyor. 19

20 Haşim Sancar Yeşiller Partisi Bern Kanton Milletvekili Pro Infirmis Bern Şehri Yöneticisi İsviçre de, Engellilerin Ocak 2012 yılında Eşitliliği Yasası (Behin- zekâ ve fiziksel dertengleichstellun- gsgesetz: BegiG) 2004 pedagoglar eşliğinde engelli beş çocuk, yılından beri yürürlükte Unterrechstein/AR bulunuyor. İlk defa Mart kaplıca havuzunda 2017 te bir mahkeme, birkaç saat geçirmek yasanın 6. Maddesi gereği istediler. Ziyaretlerini engellilere ayırımcılık ise daha önceden yapıldığına dair bir karar belirtmişlerdi. Ancak verdi. kapıda sevimsiz ve ayırımcı bir tavır ile karşılaştılar. Havuz yöneticileri, diğer müşterilerin rahasız edilebileceklerini düşündükleri için engelli çocukların kaplıca havuzuna alınmayacaklarını belirttiler. Yapılan sözlü itirazlar maalesef bir işe yaramamıştı. Sevinçleri kursaklarında kalan engelli çocuklar ve pedagoglar, büyük bir hayal kırıklığı ve ayırımcılığa uğramanın verdiği burukluk içindeki ruh halleri ile geriye dönerler. Bu tavırdan dolayı çok sinirlenen okul müdürü kaplıca havuz yöneticilerinden hemen bir açıklama ister. Gelen açıklama yazılıdır ve tabir-i caizse, özürü kusurundan büyük bu açıklama kaplıca havuzunun internet sayfasında da yayınlanmıştır. Açıklamada, engelli insanların grup olarak kaplıca havuzlarına alınmayacakları ve yalnız olan kişilere karşı da bu yaptırım hakkını kullanmanın saklı tutulacağı belirtiliyordu. Konu basında ve kamuoyunda tartışmalara ve eleştirilere yol açarken, havuz yöneticileri birçok insanın tepkisi ile karşılaştı. Engelliler alanında çalışmalar yürüten Pro İnfirmis, Procap ve insieme gibi kurumlar, engelliler çatı organizasyonu Inclusion Handicap ın hukuksal desteği ile, yasalarda öngörülen kurumların dava açma hakkından yararlanarak, sözü geçen kaplıca havuzunu ayırımcılık yapmak suçundan dolayı mahkemeye verirler. 6 yıl sonra, Mart 2017 de Appenzell Ausserrhoden Kanton Mahkemesi, İsviçre de bir ilk olarak, davacılara bütün şikâyet konularında hak verdi. Mahkeme kararına göre, kaplıca havuzu yetkilileri engellilerin girişine izin vermemekle suç işlediler. Mahkeme kararı henüz yazılı olarak yayınlanmazken, itiraz amacı ile bir üst mahkemeye götürüleceği için henüz kesin bir karar özelliği taşımıyor. Ancak, karar şimdiki hali ile tarihsel ve ilktir. Şimdiye kadar engellilerin halka açık kurumlara alınmamasına karşı bugüne kadar böyle bir mahkeme kararı verilmemişti. Yıllar önce Bern şehrinde bir diskotek, tekerlekli sandalyeli bir engelliyi içeri almamıştı. Şe- hir parlamentosunda bulunduğum bu süreçte, parlamentoya bir soru önergesi vermiştim. Diskotek sahibi, Cumartesi akşamının çok kalabalık olmasından dolayı, bu kişinin o gece yangın çıkabilmesi ihtimali durumunda güvenliğinin sağlanamayacağını belirtmişti. Ancak, daha sonra da geri adım atmak zorunda kalmıştı. Topluma açık yerlerde bu tür ayırımcılığın yapılamayacağını o zaman dile getirmiştim. Aksi taktirde, bu kurumlara verilen işletme izninin iptaline kadar gidebilecek tedbirler alabilme olanakları bulunuyor. Ancak, o zamanlar henüz bir mahkeme kararı yoktu. Mart 2017 tarihli mahkeme kararı, ileride bu tür durumlara örnek gösterilebilmesi acısından yol gösterici ve sevindirici bir karar. Bu kararda görebildiğimiz gibi, hukuk sisteminde kişilerin bizzat mahkemeye başvurabilmesinin yanında, kurumların da dava açma hakklarının bulunması, hukuksal olarak büyük bir avantaj sağlıyor. Bu hak çevre ve doğayı koruma alanlarında da bulunuyor. Temennimiz, ayrımcılığın olmadığı, çok çeşitlilik ve çok renkliliğin olduğu bir toplumda hep birlikte yaşamak. 20 Pro Infirmis hizmetleri hakkında ayrıntılı bilgi ve bulunduğunuz yörenin büro adresi için: Bağışlar için: PC

21 Empfangsschein / Récépissé / Ricevuta Einzahlung für/versement pour/versamento per Royal Döner Stiftung 8404 Winterthur Einzahlung für/versement pour/versamento per Royal Döner Stiftung 8404 Winterthur CH CH Enzahlung Giro Versement Virement Versamento Girata Zahlungszweck/Motif versement/motivo versamento BL Konto/Compte/Conto CHF Konto/Compte/Conto CHF Einbezahlt von/versé par/versato da Einbezahlt von/versé par/versato da Einbezahlt von/versé par/versato da (151206) ( ) PF Die Annahmestelle L office de dépôt L ufficio d accettazione / > >

22 Güncel Dünya İşçi ve Emekçiler günü olan 1 Mayıs, İsviçre nin 20 kantonunda düzenlenen 52 ayrı etkinlikle kutlandı. Kutlamalarda bir araya gelen işçiler, sendika üyeleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, taleplerini yoğun yağmur yağışı altında yaptıkları yürüyüşlerle haykırdılar. Dünya da ve Avrupa da yükselişe geçen radikal sağa dikkat çeken pankartların taşındığı yürüyüşlerde, Rus devriminin 100. yılına da vurgu yapıldı. Zürich te 12 bin kişi yürüdü İsviçre'de bulunan Türkiyeli kurum ve kuruluşların da yer aldıkları kutlamaların en dikkat çekeni Zürich te gerçekleşti. Zürich te yapılan kutlamalara yaklaşık 12 bin kişi katıldı. Sabah saatlerinde Helvetiaplatz da bir araya gelen katılımcılar Sechseläutenplatz a kadar yürüdüler. Burada kurulan sahnede yapılan konuşmalarda ön plana çıkan konular; iş, maaş, emeklilik, sağlık alanındaki özelleştirmeler ve uluslararası dayanışma oldu. Sahnenin ana konuşmacısı sağlık konularından sorumlu olan SP li Pierre-Yves Maillard oldu. Maillard, İsviçre de sağlık alanından yapılan özelleştirmelerden ve sağlık sigortlalarından bahsetti ve uygulamaları eleştirdi. 1 Mayıs Komitesi nin bu yılki konuğu ise HDP Milletvekili Prof. Dr. Nihat Sancar oldu. Nihat Sancar yaptığı konuşmasında, Türkiye de 16 Nisan da yapılan referanduma ve muhalefet üzerindeki baskılara değindi. Sancar, Türkiye deki gelişmelerin Avrupa da sağın artışı ile bağlantılı olduğunu belirttiği konuşmasında uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekti. Konuşmaların ardından katılımcılar Zürich in 4. bölgesinde bulunan Kasernenareal e yöneldiler. Güzergahta polisle göstericiler arasında küçük çaplı çatışmalar yaşanırken, çatışmalardan dolayı çevrede küçük çaplı maddi zararlar meydana geldi. T.C. Zürih Başkonsolosluğu na Boyalı Saldırı Aynı gün T.C. Zürih Başkonsolosluğu önüne gelen yüzleri kar maskeli kişiler, konsolosluğa boyalarla saldırırken yakındaki otobüs durağı ve karşıdaki binaya kırmızı boyalarla "Kill Erdogan (Erdoğan'ı öldürün) yazdılar. Zürich Başkonsolosu Asiye Nurcan İpekçi, yaptığı açıklamada, "Akşam üzeri Başkonsolosluk binamıza boya saldırısı oldu. Olaydan hemen sonra polis intikal etti. Gerekli tetkikleri yapıyoruz." dedi. İpekçi, saldırıyı düzenleyenlerin yaklaşık 60 kişi olduğunu ve yüzlerine kar maskeleri taktıklarını da belirtti. 22

23 Günümüzde birçok insan bel ağrılarından yakınıyor. Bel ağrılarının başlıca sebepleri arasında hareketsizlik, yanlış şekilde oturmak, ağır yük kaldırmak, ağır işlerde çalışmak, ani hareketler yapmak, doğuştan gelen bazı rahatsızlıklar ve psikolojik nedenleri sayabiliriz. Bel ağrıları kimi zaman kollar ve bacaklara da yayılırken, bu durum bel fıtığı olarak kendini hissettirir. Parmaklarda ve ayaklarda yaşanan uyuşukluk hissleri bel fıtığı belirtisidir. Olası bel ağrıları genellikle cerrahi bir müdahaleye gerek kalmadan tedavi edilebiliyor. Bel ağrılarının ancak yüzde 10'unda cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuluyor. Hareket şart Bel ağrısı çekenlere günlük hayatta uygulanabilecek pratik tavsiyelerimiz; yürüyüş, bel kasları için profesyonel antrenmanlar ve jimnastik esneme hareketleri yapmanızdır. Ayrıca yerden bir şey kaldırırken tüm yükü belinize vermemeniz için ağırlığı dizinizi hafifçe bükerek kaldırın ve bu esnada belinizi dik tutun. Bilgisayar önünde uzun süre oturanlara sıcak bir banyo veya masaj çok iyi gelecektir. Çünkü sıcaklık kasların tekrar gevşemesini sağlayacaktır. Bel fıtığından kaynaklı sırt ağrılarının azalma- sında uykunun büyük faydası olduğu söylenebilir.çünkü uyku sırasında diskler arasındaki sıvı tekrar çoğalır. Bununla birlikte 3 haftadan fazla süren bel ağrılarında, elleriniz ve ayaklarınızda yaşanan his kaybı gibi durumlarda doktorunuza başvurmakta fayda var. Vücudumuzun sürekli harekete ihtiyaç duyduğunu unutmamak gerekir. Ancak şunu da belirtmeden geçmeyelim; tenis, kürek çekme gibi sporların sırtımızda tek yönlü bir baskı oluşturması, ani ve kontrolsüz hareketler nedeniyle, zararlı olabilir. Öte yandan beslenme de kendimizi rahat ve sağlıklı hissetmemizde önemli bir rol oynar. Bunun için yeteri kadar D ve C vitaminleri ile Omega3 almamız vücudumuz için fayda sağlar. Hemen Psikosomatik teşhis konmamalı Bel ağrılarının teşhisinde yapılan genel bir yanlışla karşılaşıyoruz sık sık.özellikle göçmen kökenliler bel ağrısı şikayeti ile doktora başvurduklarında, onlara çoğu zaman bunun Psikosomatik olduğu söyleniyor. Yani ortada fiziksel bir rahatsızlık ve ağrı yokken, bunun psikolojik nedenlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Oysa böyle bir teşhis koymadan önce bütün tetkikleri yapmakta fayda var. Göçmen kökenliler genellikle ağır işlerde çalışıyorlar. Bu işlerin başında depo işleri, taşıma, inşaat ve şoförlük geliyor. Bu ağır işlerin bel ağrılarına sebep olabileceğini unutmamak gerekiyor. Şu da bir gerçek ki; göçmen kökenliler kimi zaman bel ağrılarına rağmen işlerini kaybetmemek için doktora da gitmiyorlar ve ağrılara rağmen çalışmak, kişinin psikolojisini bozabiliyor. Son olarak bel ağrılarının önüne geçmek için bol bol spor yapmanızı ve hareket etmenizi öneriyorum.

24 Bizim Hikayemiz Bizim Hikayemiz in bu ayki konuğu Sevil Uygun. Sevil Uygun, bir akşam vaktinde mütevazı evinde ağırlıyor bizi. Girişte gözümüze çarpan klasik mobilyalar, birkaç kuşak öncesine ait siyah-beyaz aile fotoğrafları onun yaşam tarzını yansıtırken, dolaplarda dizili olan kitapları, okumaya ve eğitime olan sevgisini de ortaya koyuyor yılından bu yana İsviçre de yaşayan ve 2000 yılından bu yana da İsviçre vatandaşı olan Sevil Hanım, buraya 20 yaşındayken evlenip geliyor. Eşi Mesut Uygun, 1961 yılında İsviçre ye çalışmak için ilk gelenlerden biri. Sevil Hanım o zamanlar eşi ile birlikte 10 kişinin buraya çalışma daveti ile geldiğini söylüyor. O sıra gelenlerin hepsinin sanat okulu mezunu olduğunu aktaran Sevil Hanım, tümünün de kalifiye işçi olduğunu, Winterthur da bulunan Sulzer ve Rieter fabrikalarında çalıştıklarını ifade ediyor. 24

25 Sizin buraya gelmeniz nasıl oldu? Eşimden 5 yıl sonra geldim buraya. O zamanlar İzmir de Eczacıbaşı nda çalışıyordum. Eşimle görücü usulü ile evlendik. (gülüyor) Cumartesi günü gelip istediler, Pazar günü de nişanımızı yaptılar. Ne eşim beni görmüştü ne de ben onu. Birbirimize resimler gönderdik. Sonra 1 yıl kadar mektuplaştık. O zamanki mektuplaşmalar daha farklı idi. Sayın ile başlardı hep, saygı ön plandaydı. Şimdi göremiyorum o saygıyı. Mektup beklerdi gözlerimiz, mektupların gelmesi günler sürerdi. Nikahımızı İstanbul da yaptık. Sonra da trenle Sirkeci Garı ndan hareket edip, Belgrad üzerinden Zürich e geldik. Zürich Garı çok büyük görünmüştü bana. 18 peron vardı. Sirkeci ise gayet mütevazı, küçük bir gardı. Hayatım boyunca unutamadım o anı. İlk defa yurt dışına çıkıyordum ve çok değişik bir seyahatti bu. O sıra bütün çeyizimi de trenle getirdim buraya. Sonra Winterthur a geldik. Geldik ama köy gibi geldi burası bana. Sulzer in yeni evleri yapılıyordu o zaman, o evlerden birine yerleştik. konuşurum. Anne tarafıma Furtunzadeler derlerdi. Soyadları daha sonra Furtun olarak değişti. Marmara adasında ilk konserve fabrikasını kurdu Furtun ailesi. Dönemin ileri gelenlerince tanınan önemli bir aileydi. Baba tarafım 1900 lerde Girit ten İzmir e gemilerle geliyor. O dönem denizcilikle uğraşıyorlarmış ve maddi durumları çok iyiymiş. Girit te çok güzel bir hayat yaşıyorlarmış. Daha sonra politik sorunlar patlak verince herşey bozulmuş, düşman olmuş insanlar birbirine. Babam İzmir Ticaret Lisesi nde okudu. O zamanlar üniversite yoktu İzmir de. Üniversite okumak için İstanbul a gidiyor. Daha sonra da muhasebeci olarak çalışmaya başlıyor. Babaannem ise Girit te öğretmendi. Rumca ve Osmanlıca biliyordu ama Türkçesi yoktu. Annem ben 13 aylıkken ölüyor. Daha sonra babaannem büyütüyor beni. Rumcayı ondan öğrendim. Ana okul dönemimde Fransız mektebine gönderildim. Orada da Fransızca öğrendim. O yüzden burada sıkıntı yaşamadım pek. Girit e nereden gitmişler? Kuzey Afrika dan gidiyorlar oraya. Yer tam belli değil ama Trablus yazışmaları var elimizde. Daha öncesini bilmiyorum ama araştırmak istiyorum bunu. Kısa sürede iş bulmanıza eşinizin tepkisi ne oldu? Eşim eve geliyor o sıra, ben yokum. Beni merak edip, tanıdıklara soruyor. O beni aradığı sırada, elimde iş anlaşmam ile eve geldim ve ona iş bulduğumu söyledim. Çok şaşırdı tabii. Saygı duydu çalışmak istememe. Saat ücretim 2.40 tı o zaman. O günden sonra da her işimi kendim görmeye başladım. Eşimin tepkisi olumluydu ama İzmir de aileminki hiç de olumlu değildi. Biz seni okuttuk da gönderdik oraya. Sen orada iç çamaşırı mı dikiyorsun? diye kıyameti kopardılar. Türkiye ye izine gittiğimde Lütfen bunları anlatma burada derlerdi bana. Buna rağmen iyi ki çalıştım diyorum orada. O işyerinde iki yıl çalıştım ve bu süre zarfında İtalyancamı Zorlandınız mı hiç? İlk zamanlar çok zorlandım. Duvarlar, sandalyeler, eşyalar konuşmuyor diye ağlıyordum ve Türkiye dekilere mektuplar yazıyordum hep. Ancak İngilizce, Rumca, kısmen de İtalyanca ve Fransızca biliyordum. Geldikten 1 hafta sonra bir iç çamaşırı firmasına başvurdum İngilizcemle. Hemen iş verdiler. Rumca yı nereden öğrendiniz? Baba tarafım Giritli, anne tarafım ise Trabzon Çaykaralı dır. Çok güzel Rumca EŞİME İŞ BULDUĞUMU SÖYLEDİM. ÇOCUK ŞAŞIRDI TABİİ AMA SAYGI DUYDU ÇALIŞMAK İSTEMEME. ANCAK İZMİR'DE AİLEMİN TEPKİSİ HİÇ OLUMLU DEĞİLDİ. "BİZ SENİ OKUTTUK DA GÖNDERDİK ORAYA. SEN ORADA İÇ ÇAMIŞIRI MI DİKİYORSUN?" DİYE KIYAMETİ KOPARDILAR. 25

26 geliştirdim. Orada çalışan çok İtalyan vardı, hiç birisi Alamanca bilmezdi. Mecbur kaldım ben İtalyanca öğrendim. O zamanlar nasıldı sosyal ortamınız? Sıkıntı yaşadınız mı? Hiç sıkıntı yaşamadım. Yaşamım İzmir de geçmişti. Orada Rumlar, İtalyanlar, Tükler, Yahudiler bir arada yaşıyorlardı. Ancak İsviçrelilerle iletişimi yeterince kuramadım diye hemen Almancayı öğrenmeye başladım. Eşimin de desteği ile bu 2 sene zarfında Almanca okuluna da gittim akşamları. Almanca yı öğrendikten sonra sınava girdim ve Sulzer da sosyal tercüman olarak çalışmaya başladım. Türk aileleri sonradan gelmeye başladı buraya. Sosyal tercüman olarak 24 saat hizmet ettim onlara. Hanımları doktora, ameliyata, hastaneye ya da okula götürüyordum hep. Çoğu yerde yazılı tercümeleri ben yaptım. Gece bile olsa giderdim tercüme işlerine. Türk doktorumuz, dişçilerimiz vardı burada. Onların doktoralarını yazdım ve yardım ettim onlara. Bir süre sonra da, yine Sulzer da giren-çıkan metal ürünleriyle ilgili istatistiki dökümler yapmaya başladım Büroda çalışmaya başladım bu kez yılında oğlum doğunca işi bıraktım. Sigorta firmasına giriş Bir ara kardeşim okumak için buraya geldi. Onu okula göndermek için fabrikada ek bir temizlik işi buldum. Bunun için 500 frank alıyordum. Çok iyi paraydı o zaman. Sonra burada doktorun muayenehanesini temizlemeye başladım. Yaptığım tercümanlık işlerinden tanıyorlardı beni Şu anda 72 yaşında olan Sevil Hanım 11 yıl önce eşini kaybediyor ve 12 yıldır da emekli. Emekliliğinin 6 ayını burada, 6 ayını ise Türkiye de geçirdiğini ifade eden Sevil Hanım, Türkiye ye temelli dönüşü hiç düşünmediğini söylüyor ve burada sürdürdüğü emeklilik yaşamını şöyle özetliyor; Buradaki İtalyan arkadaşlarım vesilesi ile çok güzel etkinliklere imza atıyoruz. Jimnastik, dans, klasik literatür, felsefe, tarih, gibi konuları paylaşıyoruz. burada. Orada atılacak olan okunan gazeteler olurdu hep. Atmadan önce o gazetelere göz atardım. Bir gün bir ilan gördüm gazetede. Winterthur Leben isimli bir sigorta firması için çalışacak birini arıyorlardı. Ertesi gün hemen arayıp iş başvurusu yaptım. Hemen aldılar beni. Daha sonra ismi AXA Winterthur olarak değişti buranın. Bu firmada 23 yıl çalıştım ve buradan emekli oldum. Çocuğunuzun okul durumu nasıldı? Oğlumun okul sıkıntısı olmadı pek. Yarım gün ile başladım işe ve yeterli destek sunduk hep. Yıl 1984 idi. O sıra Winterthur Okul Aile Birliği nde ve Winterthur Okul Psikoloğu nda tercü- manlık yapıyordum. Okuldakilerle ilişkilerim vardı hep. Oğlumun derslerini takip etmedim pek, sorumluluğunu bilen bir çocuktu çünkü. Zürich Üniversitesi ni 5,6 ile birincilikle bitirdi. İyi ki burada yaşıyorum dediniz mi hiç? Hep memleket özlemi vardı. Diğer yandan da, buraya gelerek oradaki statümü kaybetmiştim. İzmir e gidince arkadaşlarım, Sen niye gittin oraya? diye soruyorlardı. Burada yaşamaktan mutluyduk. Oğluma hep; Biz masadaki tabakta, baban ise fabrikada sefer tasında yemek yiyor. Babanın değerini bil. İsviçre bize iş veriyor, buranın kıymetini bil derdim hep. Çocuğu insan olarak yetiştirmek önemli. Maddiyat muhabbeti yapmadık hiç masamızda. Hep eğitimi, okulları, bilimi, kitapları, sanatı konuştuk. 52 yıl çalıştım burada. O kadar da zengin değiliz ama çok güzel yaşadık. Aile olarak hiçbir şeyden mahrum kalmadık. Buraya gelmeseydiniz ne yapardınız Türkiye de? Eczacıbaşı nda çalışıyordum gelmeden önce. Arkadaşlarımın büyük bir çoğunluğu yüksek düzeyde banka müdürü oldular ve önemli pozisyonlara geldiler. Ben de gelebilirdim. Aile çevremiz çok genişti çünkü. Buraya gelmekten pişmanlık duydunuz mu diye sorarsanız; Hiç de pişmanlık duymadım. Burada da en güzel yerlerde çalıştım. Sevgi, saygı gördüm hep burada. Bu beni mutlu ediyor. Hiç hayal kırıklığı yaşadınız mı burada? Burada hayal kırıklıkları yaşadım, evet. Geldiğimde burası bana köy gibi gelmişti. Şimdiki gibi değildi burası. Aradığınızı kolay kolay bulamazdınız mesela. Elbise almak için hep Zürich e giderdik, Keşke şunu da yapsaydım dediğiniz zamanlar oldu mu hiç? Üniversiteyi bitirseydim keşke diye düşündüğüm oldu kimi zaman. İsteseydim burada da yapardım ama olmadı. Büyük bir aile tutkum vardı ve ailem öncelikliydi benim için. Mücadele ettim, evcilik oynamadım, insanımla kucaklaştım hep. Hiçbir şey kaybetmedim ama, mutluyum. Geldik, yaşadık her şeye rağmen. Başka da şunu yapamadım diye bir şey kalmadı içimde. 52 senem güzel geçti burada. Hep gurur duydum. 26

27 İsviçre de, Nisan sonu ile Mayıs ayı başına denk gelen zaman diliminde açık yüzme havuzları kapılarını açtı. Havalar her ne kadar soğuk olsa da, bu havuzlarda hizmetler sunulmaya başlandı. Bu dönemde su ve havuz kazaları yaşanabilir. Özellikle de çocuklarda görülen su ve havuz kazaları, genel olarak yanlarındaki yetişkinlerin dikkatsizliklerinden kaynaklanıyor. Daha dikkatli olunduğunda birçok su kazası önlenebilir. Birçok anne-baba su ile bağlantılı riskleri tahmin edemezken, kimi zamanda farkında olmuyor. Çocukların kullandığı şişme yüzme kolluk gibi birçok yardımcı ürün ya yeterli değil ya da yanlış kullanılıyor. Bu anlamda anne-babaların çocuklarını sürekli olarak gözaltında bulundurmaları ve çocuktan uzaklaşmamaları hayati önem taşıyor. Birçok kaza ailelerin dikkati sayesinde önlenebilir. Burada çocukları iyi yönlendirmek de önemli. En iyisi çocukların suya alışık olmaları olacaktır. Böylelikle kendilerini güvende hisseden çocukların, herhangi bir kaza durumunda panik yaşama olasılıkları düşer. Çok az bir su yüksekliği bile çocukların 20 saniye içinde boğulmalarına yol açabiliyor. Böylesi bir durum sessiz sedasız yaşanabilir. Hiçbir şişme kolluk, şişme havuz ya da balon bir yetişkinin denetlemesinin yerini tutamaz. Suya girmeden önce ne yapmalı? İnsanlar yemek sonrasında hazım için daha çok enerji tüketirler. Bu da bizi yorgun ve halsiz yapabilir. Hemen yemek sonrasında yapılan spor, beyne giden kan dolaşımı yavaşlatırken, baş dönmesine ve mide bulantısına yol açar. Ancak diğer taraftan tamamen aç karna da yüzülmez. Kan şekerinin düşük olması su içinde krize sebep olabilir. Vücut ısısı ile suyun ısısı arasında çok büyük farklar olmamasına dikkat edilmelidir. Çok sıcak bir vücutla soğuk suya atlamak kas kramplarına ve kan dolaşımı sorunlarına yol açabilir. Güneşlendikten sonra, suya girmeden önce vücudu ıslatip suya girmek daha sağlıklı olur. 27

28 Mülteci Hayatlar Hüseyin Büyüktaş Geldiğim coğrafyanın, kültürü, sosyolojik dokusu, bakış açısı, kısacası her şeyi buraya göre farklı. Bir kimlik karmaşası yaşadım sanki. En nihayetinde hepimiz bazı şeylere alışmak zorundayız. Türkiye deyken yabancıydım, burada da yabancıyım. Ancak şurası kesin, hepimiz dünyalıyız ve hepimiz güzel şeyler başarabiliriz. İnönüÜniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği Bölümü nden mezun olan Hüseyin Büyüktaş 2009 yılından bu yana İsviçre de yaşıyor. Politik nedenlerle İsviçre de bulunan Büyüktaş, sanata olan sevgisi ve azmi ile ön plana çıkıyor. Öyle ki, bu azmi onu uzun süre ayrı kaldığı sanatsal çalışmalarına yeniden kavuşturmuş. Mülteciliğin getirdiği zorlu süreçlerden geçen Büyüktaş şimdi Zürich Sanat Yüksekokulu nun (Zürher Hochschule der Künste- ZHDK) Àsthetische Bildung und Soziokultur bölümünde, resim ve heykel dalında eğitim alıyor. Hüseyin Büyüktaş ile İsviçre ye geliş nedenlerini ve burada yaptıklarını konuştuk. 28

29 İsviçre ye geliş sebeplerin nelerdir? Üniversite yi bitirdikten sonra öğretmen olarak çalışmak istemiştim. Ancak hakkımda dava açıldı ve memuriyet yasağı konuldu. Benim için Türkiye de yaşamanın koşulları oldukça zorlaşmıştı. Evli olduğum için iki tercihim vardı, ya cezaevine girecektim ya da Avrupa ya gidecektim. Tabii ben ikincisini seçtim. Buraya gelişin nasıl oldu? İsviçre Konsolosluğu na belgelerimle beraber iltica başvurusunda bulundum. Aradan birkaç ay geçtikten sonra iltica talebim kabul edildi. Bunun üzerinde bana verilen vize ile 2009 yılının Kasım ayında İsviçre ye geldim. Basel deki başvuru kampında bir ay kaldım. Daha sonra beni oradan Zürich bölgesine gönderdiler. İltica sürecin nasıl geçti? İsviçre nin beni buraya getirmiş olmasına rağmen iltica sürecim yaklaşık 4 yıl sürdü. Bu süre benim için oldukça zorluydu. Oturumum henüz olmadığı için ne bir dil kursuna gidebildim ne de çalışabildim. İltica süreci insanın kendisini zavallı hissettiği bir dönemdir. Aslında gerçeği söylemek gerekirse kendinizi yeryüzünün en gereksiz insanı olarak görüyorsunuz. Almanca bilmediğim için İsviçreli bir avukat yerine Türkiyeli avukata gitmiştim. Bu avukatın dosya durumumu Bern i telefonla arayıp sorması için bile 6 ay bekledim. Aramayı sürekli olarak erteliyordu hep. Ona ulaşamıyordum bile. İki yıldan uzun bir süre ulaşamadığımı hatırlıyorum. Ona son olarak Dosyamı senden alacağım tehdidiyle ulaşabilmiştim. Bu süreç, aşağı yukarı benim durumumda olan birçok insanın yaşadığı süreçle aynıdır. Oturumunu aldıktan sonra neler değişti? Oturum aldıktan sonra, hiçbir eğitim ya da alıştırma programına dahil edilmeden, benim için bulunan bir işe gönderildim. Burada 6 ay kadar çalıştıktan sonra kendi imkanlarımla başka bir iş bulup resmi olarak çalışmaya başladım. Bir süre sonra da Dietikon dan Winterthur a taşındım ve eşimle birlikte Winterthur Belediyesi nin sosyal yardım kurumuna başvurdum. Winterhur Belediyesi sosyal yardım kurumu yetkilisi çalışmak zorunda olmadığımızı, öncelikle Almanca öğrenmemiz gerektiğini söyledi. Böylece eşimle birlikte Almanca kursuna başladık. Benim Almanca kursum B2 seviyesine, eşimin ki ise C1 e kadar devam etti. Almancayı öğrendikten sonra bizim için hayat biraz daha kolaylaştı. Zürcher Hochschule der Künste (ZHDK) ya başvurdun ve kabul edildin. Belediye yetkilileri bu süreçte yeni bir meslek yapabileceğimi söylediler bana. Ancak ben kendi mesleğime devam etmek istediğimi söyledim. Kendi mesleğimi yapmamı ilk etapta istemediler. Gidebileceğim okullarla ilgili uzun araştırmalar yaptım. Sonrasında eğitimimi ZHDK de sürdürebileceğime karar verdim. Çünkü burası tam da benim ihtiyaçlarıma 10 yıldır sanatsal üretimden uzak kalmıştım ve neredeyse sanatı tamamen hayatımdan çıkarmayı düşünüyordum. Uzun bir aradan sonra İsviçre de, daha modern bir okulda, daha modern yöntemler, araçlar ve gereçlerle karşılaştım. cevap olabilecek bir yerdi. Bütün belgelerimi, daha önce yaptığım resim-heykel çalışmalarımın resimlerini dosyalayıp ZHDK ya gittim. İlk etapta okul sekreterliği beni başından savmaya çalıştı. Ancak ben ısrarla bir yetkili ile görüşmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine beni merkez sekreterliğe gönderdiler. O arada tesadüfen bölüm başkanı da sekreterliğe geldi. Sekreterle aramızdaki konuşmayı duyunca Bu konu ile ben ilgileneyim deyip beni odasına davet etti. İlk etapta bütün evrakların fotokopisini çekip telefon numaramı aldı. O sıra toplantısının olduğunu, ancak birkaç öğretim görevlisi ile birlikte dosyamı inceleyip bana döneceğini söyledi. Bir kaç gün sonra da beni aradı ve bir randevu yaptık. Yeniden görüştüğümüzde benimle ilgili yaptıkları değerlendirmelerini aktardı. 29

30 Okulun çoktandır başladığını ancak misafir öğrenci olarak okula gelebileceğimi söyledi bana. Bu şekilde hem buradaki okul sistemini öğrenecek, öğrencilerle tanışacaktım hem de bu süreçte okuldaki eğitmenler beni tanıyabileceklerdi. Bu sırada bölüm başkanının sosyaldeki yetkililer ile görüşüp onları ikna etmesi, eşimin çalışmaya başlaması ve burs başvurumun kabul edilmesi okula başlamamda etkili oldu. Yıllar sonra yeniden sanatla ilişkilendin. Neler hissediyorsun peki? Her şeyi yorumlayıp sanatın konusu yapabilirsiniz. Buna sınır çizmeniz mümkün değil. Bu süreç benim için heyecan vericiydi. 10 yıldır sanatsal üretimden uzak kalmıştım ve neredeyse sanatı tamamen hayatımdan çıkarmayı düşünüyordum. Uzun bir aradan sonra İsviçre de, daha modern bir okulda, daha modern yöntemler, araçlar ve gereçlerle karşılaştım. Kişisel olarak hep kendi mesleğim üzerine akademik bir kariyer yapmak istedim. Sanatla iç içe olmak Kişisel olarak hep kendi mesleğim üzerine akademik bir kariyer yapmak istedim. Sanatla iç içe olmak vazgeçilmez hayalimdi hep. vazgeçilmez hayalimdi hep. Bunu yapmak için artık çok geç olduğunu düşünürken okula yeniden başlamam benim için büyük bir sürpriz oldu doğrusu. Yaşamın bana sunduğu bir hediyeydi adeta. Benim için bu bölümde okumak gerçekten büyük bir şans, çünkü sanatın, siyasetin, politikanın, felsefenin ve estetiğin tam ortasına düşmüş gibi oldum. Bu saydığım şeyler olmadan böylesine bir okul okumanın ne kadar anlamsız olduğunu bir süre sonra zaten kendiliğinden öğreniyor insan. Bitirdikten sonra ne yapacaksın? Normalde 6 dönemlik bir okul burası. Türkiye de aldığım derslerin yarısı tanındı burada. Bu okulda 3 dönem, yani 1,5 yıl okuyup Bachelor Art Education diplomasını alacağım. Daha sonra da master aşaması geliyor. Buraya gelen öğrenciler bütün atölyelerdeki malzemeleri nasıl kullanacaklarını öğrenip deneyim sahibi oluyorlar. Kendini geliştirmek isteyenlere yetecek kadar imkan ve malzeme var burada. Burayı bitiren öğrenciler belediye, müze, hastane, okul ve sosyal merkez gibi birçok yerde iş bulma imkanına sahipler. Ben de bu alanlardan birinde çalışabilirim. Okulda zorlandığın zamanlar oluyor mu hiç? Okul biraz yoğun geçiyor. Dil konusunda zorlanıyorum biraz. Bunun dışında fazla bir sorun yaşamıyorum. Serbest çalışmaya fazla zaman bulamıyorum, ancak fırsat bulduğumda heykelle uğraşıyorum. Okulun, senin sanatsal gelişimine ne tür katkıları olabilir? Böyle bir okulu hiç okumadan da gidip herhangi bir yerde çalışabilirim. Ancak sanatla uğraşmak heyecan verici bir iş ve bir yaratma eylemidir. Her şeyi yorumlayıp sanatın konusu yapabilirsiniz, herş ey sanatın konusu olabilir. Yani buna bir sınır çizmeniz mümkün değil. Mesela bir kasiyer düşünün, bu insan ömrünün sonuna dek aynı işi yapacaktır. Yani yaşamda bir durağanlık vardır. Halbuki hayat akışkan bir yapıya sahiptir. İşte bu akışkanlığı sanatla yakalama şansına sahip oluyorsunuz. Şimdilik bu heyecan bana bu işi yapmam için yön veriyor. Öte yandan kimi zaman yaptığım çalışmaların diğer öğrenciler tarafından nasıl karşılanacağını merak ediyorum. En nihayetinde geldiğim coğrafyanın kültürü, sosyolojik dokusu, bakış açısı, kısacası her şeyi buraya göre çok farklı. Bir kimlik karmaşası yaşıyorum sanki. En nihayetinde hepimiz bazı şeylere alışmak zorundayız. Türkiye deyken yabancıydım, burada da yabancıyım. Ancak şurası kesin, hepimiz dünyalıyız ve hepimiz güzel şeyler başarabiliriz. İleriye dönük hedefin nedir? Temel hedefim sadece bir meslek sahibi olmak değil elbette. Türkiye de üniversite okurken, herkesten daha fazla çalışıyordum. Sergi açmıştım ve yüksek lisans yapmak istiyordum. Ancak birçok şey yarım kalmıştı. İnsan istediği hedefe ulaşamayınca üzülüyor haliyle. Şu anda bitirdiğim birkaç çalışmam var. Eğer yetiştirebilirsem, okulu bitirmeye yakın kişisel bir sergi açmayı düşünüyorum. 30

31

32 Mehmet Meral lic. phil. Psychologe FSP Systemischer Therapeut Mülteci kampında başlayan göç sürecinde çocukların günlük hayata daha çabuk adapte olduğunu, hemen okula yazılmaları ve geldikleri ülkenin dilini daha hızlı ve çabuk öğrendiklerini görmekteyiz. Göç ya da sürgün, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda olumlu ve olumsuz etkileriyle iz bırakan bir süreçtir. Özellikle sürgün durumunu yaşayan yetişkin mültecilerde, geride bırakılan ülke ve sevdikleri insanlar ilk yıllarda ayrılık travması diyebileceğimiz bir olgu olarak yaşanırken, yeni geldikleri ülkeye uyum sağlama süreci biraz gecikmeli olarak ağır işleyebilmektedir. Yine dikkatimizi çeken bir diğer durum olarak, bu insanların bir çoğunun göçün ya da sürgünün ilk beş yılı içersinde gördükleri rüyalarında yeni yerleştikleri ülkeyi değil, geride bıraktıkları ülkeyi görmeleri, duygu durumu açısından hala günlük hayatta orada olduklarını göstermektedir. Diğer yandan ayrılarak terk edilen ülkeye ve kültüre konulan mesafe ile birlikte, yeni bir sosyalleşme ve öğrenme süreci kendisini yaşamsal bir tecrübe olarak sunmaktadır. Araya giren mesafe aynı zamanda olumlu manada bir farkındalık kazanma süreci olarak yaşanabilmektedir. Bu sürecin anne ve babalarıyla yaşayan çocuklar ya da ergenlik çağında gelenler açısından daha farklı bir seyir izlediğini söylebiliriz. Özellikle mülteci kampında başlayan göç sürecinde çocukların günlük hayata daha çabuk adapte olduğunu, hemen okula yazılmaları ve geldikleri ülkenin dilini daha hızlı ve çabuk öğrendiklerini görmekteyiz. Çocuk yaşta gelenlerin ergenlik çağında gelenlere oranla içinde bulundukları yaşa göre daha şanslı olduklarını söyleyebiliriz. Yine burada unutmadan her çocuğun ruhsal yapısının, bedensel donanımının ve anne/bablarının alt yapılarının da süreci belirleyen faktörler olduğunu vurgulamamız gerekir. Yani göç sürecinda sunulan koşullar her- kes için aynı olsa bile sonuçları aynı olmayabiliyor. Çocuklarına iyi bir rol model olabilen anne ve babalar yaşamın bu kritik evresinde özellikle ergenlik çağında olanlar için bir kazanıma dönüşebiliyorlar. Her bireyin kendi özel hikayesine göre göçün sonuçları da değişebiliyor. Kimlik arayışı süreci Ergenlik çağının en önemli ayaklarından biri de kimlik arayışı dediğimiz süreçtir. Bu süreci her genç daha çok cinsel kimlik üzerinden yaşarken, göçmen gençlerde bu dönem de buna bir de kültürel aidiyet kimliği eklenmektedir. Etnik, dini ya da bölgecilik üzerine kurulu olan bu kültürel ayak genç göçmenlerde ya da mültecilerde daha karmaşık/kompleks yaşanabilmektedir. Uyumsuzluk sendromu (Anpassungsstörung) durumu gençlerde depersif haller, 32

33 korku bozuklukları, kabuslar ya da agresif duyguların dışa vurumu şeklinde ortaya çıkabilir. Bazılarında dikkat bozukluğu, bazılarında içe kapanma gibi durumlar görülürken, bazen de aşırı dışarıya düşkünlük olarak kendini gösterebilir. Okul hayatlarına olumsuz yansıması olarak; notların düşmesi, okulu sevmemeleri, meslek seçiminde kararsız kalmaları ve oyalanarak sürecin alehlerine işlemesine sebep olabilmektedirler. Göçmen gençler bir yandan içinden geldikleri aile ve ülkenin örf ve adetlerine uygun yaşamaları konusunda eğitilirlerken, diğer yandan da okuluna gittikleri yerli toplumun kamusal sahasında sosyalizasyonu yaşamaktadırlar. Gençlerle ilgili kaleme aldığım bu yazıyı meselenin sadece patolojik yanlarıyla anlatılmasını ve anlaşılmasını istemiyorum. Bu ülkenin geleceği olan bu gençlerin kazanımlarına değinmeden geçemeyeceğim. Yaşanılan sadece kimlik krizi mi? Kimlik arayışı içinde bulunan bu gençleri gerilim hattında dans eden cambazlarada benzetebiliriz. Bu gerilim hattında kalmak daha fazla strest yaşamaktan başka bir şey değildir. Göçmen gençler bir yandan içinden geldikleri aile ve ülkenin örf ve adetlerine uygun yaşamaları konusunda eğitilirlerken, diğer yandan da okuluna gittikleri yerli toplumun kamusal sahasında sosyalizasyonu yaşamaktadırlar. Geldikleri toplum onlara kollektif kımliği dayatırken, yeni geldikleri toplumun doktirini olan bireysellik/ birey olma yolunda da bir şeyler almaktadırlar. Bu iki farklı toplumsal değerler arasında sıkışan ya da kalan gençler çok çatışmalı ve bol çelişkili bir ortamda büyüdüklerinde yönlerini bulmakta zorlanabilmektedirler. Temel çözüm sistemi temsil edenlerin birbirleriyle diyaloğa geçmeleridir. Diyalog üzerinden önyargıların kırılmasını sağlamaları ve birbirlerini daha iyi anlayan yapıya dönüşmeleri gençler üzerinde daha olumlu ve yapıcı bir etki bırakmaktadır. Göç sürecinde oluşan 3 grup Göçmen gençlerle ilgili olarak gözlemleyebildiğim üç ayrı gruptan bahsetmek istiyorum. Birinci grup, kısa zaman içinde yerli kültürün bütün verdiklerini benimseyerek aslını inkara kadar giden asimile olamaya yatkın, geldiği kültürün ya da kimliğin her şeyini redd etmeye kadar giden bir tutum benimseyenlerden oluşur. Almanca überangepasst diyeceğimiz bu grup başarılı olmanın tek yolunun gelinen ülkeye ait her şeyi yücelterek, Almandan daha Alman olma derdine düşenlerdir diyebiliriz. İkinci grup, yerleşilen ülkeye ait her şeyi reddeden ve terk ettikleri ülkeye ait kimliği yücelten ve tüm aidiyatını oraya yönelik tanımlayarak kabul edilme tutumunu benimseyenlerdir. Geldikleri bu yeni ülkede kabul edilmediklerini ve sürekli ötekileştirildikleri vurgusu/ söylemi üzerinden yerlerini tarif etmeye çalışırlar. Yapılan ya da yaşanılan haksızlıklara öfkeyle karşılık vererek kızgınlıklarının anlaşılmasını isterler. Bu ikinci grubu öfkeli/kızgın grup olarak tanımlarsak yanlış olmaz kanaatindeyim. Yerli medya ve siyasetin malzemesi olarak en çok işlevsel olan bu ikinci grup, temsili olarak % 20 ye zor tekabül etmektedir. Özellikle göçmenlerin uyumsuzluğunu bu grup üzerinden anlatmaya çalışan sağ eğilimli muhafazakar İsviçre siyaseti, son dönemlerde buna bir de islamofobi özellikleri de ekleyerek daha katı bir göçmen politikasının zeminini yaratma derdindedirler. Temsili olarak göçmen gençleri en geniş anlamda kapsayan bir üçüncü grup vardır ki, bu grup yerli toplum ve siyaset tarafından görülmek istenmemektedir adeta. Bu grup hem oradan hem de buradan bir şeyler alarak kimliğini bulan ve yaşayanlar olarak önemli başarılara vesile olmaktadırlar. Çok dilliliği temsil eden etnik aidiyeti çok yönlü yaşayarak hibrit bir işlevselliği olan bu geniş kesim, uyumluluğun karşılıklı kabulden geçeceğini vurgulayarak yeni bir toplumun yaratılmasının temellerini de atmaktadır. Yeni bir siyasi diskursa (söyleme) vesile olan bu geniş kesim, ileriki dönemlerde İsviçre deki göçmenler politikasına da yeni bir anlayış ve yön vereceklerdir. Çok kültürlü, çok inançlı ve çok dilli bu yeni yapılanma, geldiği toplum içinde zamanla eriyecektir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu erime sürecinde aynı zamanda yerli toplumu da etkileyerek değişime zorlayacaktır. Çeşitliliğin daha çok kabul gördüğü bir topluma doğru ilerleyecektir. 33

34 Türkiye kökenli göçmenler için özel ödül 500.-CHF Siz her durumda kazançlısınız... Başvurunuzu internet üzerinden yapabilirsiniz www. sigarayi-birakma.ch 1-30 Haziran 2017 tarihleri arasında sigarayı bırakma yarışması yapılacak. Bu tarihler arasında sigara içmeye ara verin ve 5000 franklık ödülü kazanın! Zorlukları yenmek için adım atın ve bir ay boyunca sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmayın. Yarışma ile ilgili detaylar ve kurallar şöyle; Şimdiye kadar düzenli olarak sigara veya öteki tütün ürünlerini kullanan ve 1 Mart 2017 den itibaren tütün ürünlerini kullanmayı bırakan herkes bu yarışmaya katılabilir. Resmi olarak İsviçre'de veya Liechtenstein'da oturmanız ve çalışıyor olmanız gerekmektedir. Haziran ayı sonunda sigarayı bıraktığınızı yazılı olarak onaylamanız gerekmektedir. Sigara kullanmadığınızı onaylamanız için tarafımızdan size bir kart postal veya gönderilecektir. Burada bizlere, sigarayı bıraktığınızı onaylayacak olan bir kişinin (kefil) ismini ve telefon numarasını vermeniz gerekmektedir. Yarışmaya katılma kuralları ile ilgili detaylı bilgileri isimli internet sitesinden bulabilirsiniz Çekiliş: Yarışmanın kurallarına uyan ve sigarayı başarıyla bıraktığını onaylayan herkes yapılacak olan çekilişe katılabilir. Kazananların sigarayı bırakıp bırakmadıkları nefes testi cihazı ile kontrol edilip kefil olan kişiye sorulacaktır. Ödül olarak, yapılacak olan çekilişle bir kişiye nakit 5000 frank, 10 kişiye ise 500 er frank verilecektir. Başvuru: Başvuru formunu doldurarak veya doğrudan internet üzerinden, başvuru yapabilirsiniz. Yarışmaya katılabilmeniz için, İsviçre de ya da Liechtenstein'da oturduğunuz veya çalıştığınız yerin adresini vermeniz gerekiyor. Ayrıca size en kolay şekilde ulaşabilmemiz için bir telefon numarası veya adresi de vermeniz gerekmektedir. Bilgiler size ile gönderilirken, yarışmayı kazandığınız size telefonla iletilecektir. Online Başvuru Formu için www. sigarayi-birakma.ch Düzenleyen kuruluşlar: FMH İsviçre Tabipler Birliği, İsviçre Eczacılar Birliği, İsviçre Diş Hekimleri Birliği SSO, İsviçre Hemşireler ve Bakıcılar Meslek Odası İsviçre Diş Hijyenistleri. 34

35 İlk sigaranızı uyandıktan yarım saat sonra mı içiyorsunuz? Günlük içtiğiniz sigara sayısı 15 den fazla mı? Eğer bu iki soruya verdiğiniz cevap Evet ise, büyük bir ihtimalle güçlü bir bağımlısınız. İlaç yardımı ile sigarayı bırakmanız daha da kolaylaşırır ve yoksunluk belirtilerini hafifletir. Sigarayı başarıyla bırakmak için, ek olarak uzman kişilerden de yardım alabilirsiniz. Örneğin; Sigara Bırakma Hattı nı ( ) veya başka bir danışmanlık kurumunu arayabilirisiniz. Nikotin içeren ilaçlar: Sigarayı bırakmak için doktor reçetesi ile verilen iki ilaç, Zyban (Bupropion maddesi içeren) ve Champix (Vareniclin maddesi içeren) kullanılabilir. Her iki ilaç da sigara içme arzusunu azaltırken nikotin eksikliği belirtilerini hafifletir. Bu ilaçların ücretleri temel sağlık sigortası kapsamında ödeniyor. Nikotin bandı, Nikotin sakızı, Nikotin emme hapı, Dil altı tableti, Nikotin inhalatör, Ağız spreyi nikotin içeren diger ilaçlardır. Bu ilaçlar eczanelerden alınabilirken, herhangi bir doktor reçetesi gerekmemektedir. Faydaları: Sigarayı bırakma esnasında zorluklar yaşanır. Fiziksel yoksunluk ve aynı zamanda alışkanlığın değişmesi zorlukları berabe- rinde getirir. Nikotin içeren ilaçlar sayesinde, yoksunluk belirtileri hafifler. Böylece, günlük yaşamınızdaki değişikliğe yoğunlaşabilir ve yaşamınızı sigarasız sürdürmeyi öğrenebilirsiniz. Etkileri: Nikotin içeren ilaçlar, sigarayı bıraktıktan sonra, tekrar sigara içmeme olasılığını arttırır. Bunun için, yeteri kadar yüksek dozda alınması ve uzun süre kullanılması zorunludur. Aksi taktirde, etkisi azalır ve sigara içme arzusu engellenemez. Bu ilaçlar nikotinin zararsız bir biçimde alınmasını sağlarken, katran, karbonoksit gibi kansere yol açan maddeler içermez. İlaç üreticisi bu ilaçların yaklaşık sekiz hafta, ideal olarak da üç ay kullanılmasını öneriyor. (Bu yazı Arbeitsgemeinschaft Tabakprävention kurumu tarafından hazırlandı.) Sigarayı bırakma yöntemleri hakkında bilgilendirilmek ve sigara içme alışkanlıklarınızı değiştirmek ÜCRETSİZ Ücretsiz danışmanlık ve bilgi hizmetlerimizden faydalanmak için Tel: Dernekler bünyesinde ya da dernekler dışında oluşturulacak olan 6 kişilik gruplarla ücretsiz sigara bırakma kurslarına başlanabilir. Bu Proje, Bundesamt für Gesundheit - Tabakpräventionsfonds, Institut für Sucht- und Gesundheitsforschung ISGF, Public Health Services ve HaberPodium tarafından desteklenmektedir.

36 Dyt. Berna Çoban İnsanlık dünden bugüne besinlerin saklanması, raf ömürlerinin uzaması için lezzet arttırıcı tuzu kullanmıştır. Sofra tuzu olarak kullandığımız şey sodyum klorürdür. Tuz ideal oranlarda tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan soydum ve klorürün karşılanması için iyi bir kaynaktır. Sodyum vücudumuzda su ve asitbaz dengesinin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Doğa bu nedenle oldukça cömert davranmıştır. Sodyum pek çok besinde doğal olarak bulunur. Dünya Sağlık Örgütü ne göre günlük tüketmemiz gereken sodyum miktarı 5 gramdır. Bunun dışında aşırı tuz kullanımı hem bağımlılık yapar hem de sağlığınızı ciddi anlamda olumsuz etkiler. Sodyumun fazla alınması halinde artan kan basıncı hipertansiyon, kalp hastalıkları ve böbrek hastalıkları için risk faktörüdür. Eksik sodyum alımı da kas yorgunluğu, kramp, iştah mekanizmasında bozulmalara ve solunum problemlerine sebep olur. Tuz tüketimindeki günlük 6 gramlık bir azalma, daha düşük kan basıncı sonucu inmelerde % 24 lük, koroner kalp hastalıklarında ise % 18 lik bir azalma sağlar. Bu dünya genelinde yaklaşık 2,5 milyon ölümün önlenebileceği anlamına gelmektedir. En hassas damar yapısına sahip olan böbrek ve göz için tuz bağımsız bir risk faktörüdür. Yapılan bir çalışmada 40 hipertansif vakada günlük tuz alımının 10 gramdan 5 grama düşürülmesi ile 24 saatlik idrar protein değerlerinin % 19 azaldığı ortaya konmuştur. Bu demek oluyor ki akılcı tuz kullanımı böbrek hastalıklarının ilerlemesini yavaşlatmaktadır. Tuzun fazla tüketilmesi halinde kandaki sodyum oranı artar ve vücutta ödeme sebep olur. Fazladan alınan her 1 gr. tuz vücutta 200 ml (1 su bardağı kadar) kadar su tutar. Ayrıca fazla tuz alımı idrarla kalsiyum atımını da beraberinde getirir. Kemiklerden kalsiyum kaybı ise osteeporoz (kemik erimesi) ve kemik kırılganlık riskinin artmasına sebep olur. Tuz sindirim sistemi içinde ciddi bir risk faktörüdür ve mideyi ciddi anlamda tahriş eder. Yapılan araştırmalarda Japonya mide kanseri görülme sıklığında Dünya birincisidir. Bunun sebebi ise, toplumsal olarak besinlerinin çoğunun tütsülenmiş veya ekstra tuzlanmış gıdalardan oluşmasıdır. Tuz Çeşitleri Günümüzde tuz seçenekleri de oldukça arttığı için tercih konusunda da soru işaretleri artmıştır. Deniz tuzu, sofra tuzu, kaya tuzu, himalaya tuzu gibi kristal tuz çeşitleri mevcuttur. Deniz tuzu; deniz suyunun buharlaştırılması sonucu elde edilir. Çevre kirliliğinden ve ağır metallerden çok daha fazla etkilenir. Kaya tuzu ise bu faktörlere maruz kalma- dığı için daha güvenilirdir. Kristal tuz ise basınç altında yoğunlaştırılarak elde edilen bir tuzdur. En popüler kristal tuz çeşidi himalaya tuzlarıdır. Himalaya tuzlarının tanecikleri daha küçük ve ince oldukları için hücre içine daha rahat girer. Diğer tuzlarla karşılaştırıldığında en sağlıklı tuzdur. Soframızda en çok yer edinen rafine tuz ise birçok işlemden geçerek oluşur. İyot eklenmesi sonucu ise iyotlu tuz adını alır. İyot vücudumuz için gerekli bir mineraldir. Tiroid hormonlarının çalışmasında etkilidir. Çoğunlukla iyotlu tuz kullanılması gerekir. Ancak çeşitli sağlık problemlerinde doktor önerisiyle iyot kısıtlamasına gidilebilir. Tuz konusunda bilinçli ve dikkatli olmak da yarar vardır. Yemeklerin tadına bile bakmadan eklenen tuzun beraberinde götürdükleri hiç de hafife alınacak gibi değil. Tuz alımını minimalize etmek için yemekleri baharatlarla tatlandırmak, salatalara limon, sirke gibi besinlerle lezzet vermek daha yararlı olacaktır. Bu şekilde Tat algınızın değiştiğini ve tercihlerinizin değiştiğini zamanla göreceksiniz. Beslenmek ölçülü olduğunuz müddetçe keyifli ve özgür bir eylemdir. Siz yeter ki sağlıklı yaşamın güzellikleri ile tanışın 36

37 HaberPodium olarak, kısa bir süre önce yazı işlerimize gönderilen bir metni paylaşmak istiyoruz okuyucularımızla. Anne, dinlesene! Sana birşey söylüyorum ama sen beni duymuyorsun ve yine telefonuna bakıyorsun. Bir an korkuyla başımı kaldırıyorum telefonumdan. Fark ediyorum ki, oğlum beni birşey ile suçluyor. Yavaşça anlıyorum. Mesajlarıma durmadan bakmamı bırakıp, kendisini dinlememi istiyor. Ancak o değil miydi küçük olan? Kuralları ona anlatan, anne olan ben değil miyim? Aynayı bana tutuyor Geçenlerde bir veli toplantısına katıldım. Orada çocuklara dikkat etmemiz gerektiği vurgulandı. Her ses ve titreşim beyni uyarıyor ve böylelikle bir bağımlılık olasılığı doğuyor. Gençlerde bu risk daha da büyük. Çünkü beyindeki uyarı merkezi onlarda daha da hassas. Akıllı telefon kullanımının tehlikeleri oldukça ciddi. Çokça kullanım, yorgunluk, uykusuzluk, konsantrasyon kaybı ve gerginliğe yol açıyor. Birçok gencin birlikte uyuyup kalktığı birer akıllı telefonu vardır. Olmaması okul prestijlerinin düşmesine sebep olabiliyor. Geçen hafta akıllı telefonumu bir arkadaşta unutmuşum. İki gün boyunca mesajlarımı okuyamadım. Bu değişim beklediğimden daha da büyüktü. Günlük aktivitelerimde daha dikkatliydim. Unutkanlığım azaldı ve yemek sırasında hoşça sohbetlerimiz oldu. Sokakta yürürken, insanların ne kadar az iletişim kurduklarını fark ettim. Bisiklet sürenlerin ellerinde telefon, yayalar kendilerince konuşuyor, şoförler ise mesajlarına bakıyorlar trafikte. Dünya değişti. Sadece gençler için değil tabii ki. Yaşlılar bile yeni bir eve girdiklerinde Wi-Fi şifresini sorar oldular. Snapchat, whatsapp, facebook, twitter, instagram gibi sosyal medya uygulamalarında yoksan, gerçek hayatta da yokmuşsun gibi davranılıyor sana. Çocuklar anne babalarının ilgilerine muhtaçlar. Yanlarında anne-baba, abi-abla, nene-dede gibi insanların olmasını isterler. Onları seven, anlayan, destekleyen insanlar... İnsanların en temel ihtiyacı sosyal ilişkilerdir. Yani daha çok ilgi isteği sadece çocuklar için geçerli değil, bütün insanlar için geçerlidir. Kısa bir mesaj ilgi değildir. Peki çözüm nedir? Çocuklar dediklerinizi değil, yaptıklarınızı takip ederler. Ben çocuklarım gibi telefonuma sarıldıkça, onlara sınırlamalar getirmeye zorlanırım. Eğitmek bir yaşam biçimidir ve bu anlamda da değerler önemlidir. Çocuklar örnek alırlar. Bundan böyle ben diyete başlayacağım ki gerçek sohbetlerimiz olsun. Evet, telefon diyeti başlatıyorum! Bazen telefonu bir yerlerde unut- mak çok da delice bir fikir değil aslında. Akıllı telefon diyetim şöyle; - İçinde çok az internet hizmeti olan ucuz bir hat alın. - Telefonunuzu sürekli sessizde tutun. - Aile bireyleri ve iş arkadaşlarınızla, telefonların yemek sırasında başka bir odada olması anlaşması yapın. - Misafir geldiğinde tüm telefonları kapatın. - Telefonun şarjı mı bitti? Doldurmayın ve bir sonraki sabahı bekleyin. - Tatilinizi Wi-Fi si olmayan bir otelde geçirin. - Evinizin içinde Wi-Fi çekmeyen bir köşeniz de olsun. - Telefonunuzu günün belli bir zamanında kullanın ve bu zaman diliminden önce ya da sonra kesinlikle kullanmayın. - Uyumadan iki saat önce Wi-Fi yi kapatın. - Uyurken telefonunuzu yanınıza almayın. Son olarak şu ürkütücü verileri de aktarayım; ortalama bir kullanıcı telefonuna günde 300 defadan fazla bakarken, günde ortalama 3 saat 15 dakikasını telefonda geçiriyor. 37

38 Bülent Kaya Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Zaman zaman Çalışmak mecburiyetinde olmasaydım, neler yapardım neler...! diye kendi kendimize mırıldanmışızdır. Sonra da iyi de neyle geçineceğiz? Öyleyse vazgeçelim bu hayalden, çalışmaya devam der kapatırdık konuyu. Bugünlerde bireysel bir ütopi olduğunu düşündüğümüz bu istek, sanki toplumsal bir tercih olmak üzere. Amerika Birleşik Devletleri ile Hindistan ın bazı eyaletlerinde ve İran da böyle bir model uygulanmakta. Avrupa da ise Finlandiya bir pilot proje çerçevesinde bu modeli 2 bin işsiz nezdinde, onlara iki yıl boyunca iş bulsun veya bulmasınlar ayda 560 Euro temel evrensel gelir dağıtarak test etmektedir. Yani bir işsiz bu durumda 4 bin Euro kazanacağı bir iş bile bulsa 560 Euro evrensel temel ek geliri almaya devam edecek. Bu iki bin kişinin durumu 2019 yılında yine iki bin kişiden oluşan ve aynı miktarda klasik bir sosyal yardım parası alan ikinci bir grubun üyelerinin durumu ile karşılaştırılacak. Her koşulda evrensel temel gelire sahip olmanın sosyal yardım alanların çalışma isteklerini somut olarak nasıl etkilediğine bakılacak. Hali hazırda yürürlükte olan sisteme göre, işsiz birisi eğer en az 400 Euro bir gelir elde ederse işsizlik yardımı alma hakkını kayıp ediyor. Uzmanlar bu sistemin, ekonomik olarak zor durumda kalacaklarını düşündüklerinden dolayı, işsizleri düşük kazançlı işleri ret etmeye itiyor. Buda uzun süre işsizlik parası ile geçinme eğilimini yükseltiyor. Eğer bu test başarılı olursa, proje toplumun diğer kesimlerine de uygulanacak. Evrensel temel gelir Asgari gelir güvencesi vb. gibi bir çok kavramla ifade edilen evrensel temel gelir hayali şu günlerde moda oldu. Amaç şu: çalışarak bir gelir elde etme zorunda kalmadan, herkese eşit derecede ve yaşamını sürdürebileceği kadar temel bir gelir vermek. Şimdi durup dururken kapitalist toplumların bu kadar özverili ve dayanışmacı olmak 38

39 isteği de nerden çıktı diye sormakta haklısınız. Bu fikrin altında özgürlükçü bir motivasyondan çok, faturası gittikçe ağır gelmeye başlayan sosyal harcamaları (işsizlik parası, sosyal veya engellilere yapılan maddi yardım, vb.) ortadan kaldırma veya azaltma fikri yatmaktadır. Batı Avrupa toplumlarında bu durumdan en çok etkilenenler ise sosyal durumları zayıf, eğitim düzeyleri düşük ya da bazı göç kökenli insanlardır. Amaç ne olursa olsun, bu fikrin gerçekleşmesi durumunda toplumda iki grup oluşacak: birinci grup daha fazla tüketmek, daha fazla gelir etmek isteyen ve bu yüzden çalışmayı- istekli - tercih eden insanlardan oluşacak; ikinci grup ise, ücretli çalışmayı reddedip, daha az tüketip ama daha fazla boş zamana sahip olmak isteyen insanlardan oluşacak. Bunlar ücretli is dünyasından elini ayağını çekseler de gönüllü çalışmayı belki isteyebilirler. Buna bir engel konulmayacak. Evrensel temel gelir, birçok insan için ebetteki çalışmanın getirdiği yükü ciddi bir şekilde hafifletip, yaşamda bazı rahatlamaları da beraberinde getirebilir. Gelir gü- vencesi, endişesi olmayan, çalışmadıkları için daha fazla zamanı olan insanların sosyal hayatlarında belki daha çok şey yapma olanaklarına sahip olacaklarıdır. Böylece birey kendi yaşamını düzenlemede daha özgür ve özerk olabilir. Evrensel temel gelir, toplumsal zenginliğin ciddi şekilde eşitsiz dağıtıldığı toplumlarda, sosyal uyuma şüphesiz belli bir katkı da yapabilir. Göründüğü kadar cazip mi? Aslında çok cazip ve çekici bir fikir görünse de evrensel temel gelir fikri pek de göründüğü gibi cazip gelmiyor insanlara. Hatırlatalım: 2016 yazında İsviçre toplumu herkese ayda 2500 frank öngören şartsız asgari gelir inisiyatifini yüzde 77 gibi bir çoğunlukla reddedip, biz çalışarak gelir elde edeceğiz mesajını verdi. Evrensel temel gelir fikrini sempatik bulanlar kendi kendilerine simdi bu İsviçre de ne garip bir toplum diyorlardır. Argümanlar Evrensel temel gelir fikri üzerine yapılan tartışmalarda iki önemli karşı argüman ileri sürülür. Birincisi ahlaki: iş, birey için anlamlı, yapıcı ve birçok iyiliğin de kaynağıdır. Çalışabilir durumda olanlara çalışmama tercihini sunmak onların elinden bu olanağı almış olmak anlamına gelir ki bu ahlaken savunulamaz. Ayrıca bu konumda olanların sayısı çok olursa, toplum ortalama neşe ve mutluluk düzeyinden uzaklaşma riskiyle karşılaşabilir. Ne var ki, yine İsviçre'de yapılan bir ankete göre eğer şartsız asgari gelir inisiyatifi kabul edilseydi çalışanların sadece yüzde 2 si işi bırakacağını ve yüzde 8 i de çalışmamayı düşünebileceğini ifade ediyor. Yani büyük bir çoğunluk çalışmaya devam edeceğini belirtiyor. Protestan ahlaklı kapitalist mutlulukla yaşamaya devam diyor. İkinci argüman ise daha çok ekonomik: Böyle bir geliri herkese verebilmek için, çalışanların ve şirketlerin sırtına binecek birçok yeni vergi koymak gerekecek. Bu durum hem çalışanların hem de şirketlerin ülkeyi terk etmesine yol açar ki, bu da ekonomi için felaket olur. Zira üretim düşer ve paylaşılacak toplumsal zenginlik gittikçe azalır. Evrensel temel gelir fikrine karşı veya lehte argümanlar ne olursa olsun şu bir gerçek ki, gelişmiş Batı Avrupa toplumları ciddi bir sosyal krizle karşı karşıya kalmaktan korkuyorlar. Almanya nın 1,5 milyon sığınmacıyı sosyal yardım mekanizmasının dışında tutup, onları iş dünyasına entegre etmek için harcadığı yoğun çabaları düşünürsek, bu duruma çıkış yolları göstermek isteyecek daha birçok farklı önerilerin arka arkaya yapılacağı günler yakın. 39

40 Yasemin Schreiber-Pekin Dr. Med., Kadın Doğum Uzmanı - Psikoterapist y.schreiber@bluewin.ch Antik çaǧda bile, gereǧinden fazla birikim en önde gelen hastalık nedeni olarak görülür, saǧlıklı bir yașam için arınma terapileri önerilirdi. Her ne kadar etkileri bilimsel olarak açıklanamasa da, arınma uygun metodlarla, uzman terapistlerin denetimi altında uygulanırsa, bilimsel ispatı olmadan da iyi hisseder arınan insan kendisini. Günümüzde detoks terapisi bir moda akımı haline gelmiș olup, toksinleri atma amacıyla bir kısmının saǧlık deǧeri sorgulanabilecek diyetler, çaylar, baharatlar, sebze sularıyla yapılan kürler, kolon hidroterapisi gibi sayısız metodlar tatbik ediliyor. Bilinen arınma terapilerinin içinde en denenmiș ve etkililerinden biri Ayurveda yöntemidir. Sri Lanka`da, Ayurveda yöntemiyle arınmayı üç hafta boyunca kendi üzerimde denedim geçtiǧimiz ay. Saǧlıklı ve uzun yașamın sırlarını veren Ayurveda, günümüze ulașmıș en eski, mükemmel ve bütünsel bir tıp sistemidir. Kelime anlamı olarak Ayur, yașam; Veda, bilgi demektir. Veda bilgisi, yașamın her alanında mükemmel gelișmeyi amaçlar. Ne zaman yazıldıkları kesin olarak saptanamamıș olmakla beraber, en eski yazılı metinlerden olan Veda`ların, 3000 yıllık bir geçmișe sahip oldukları kabul edilmektedir. Deneyime dayanan bilgilerle, insan saǧlıǧının bedensel, ruhsal, zihinsel ve duygusal görüș açılarına yönelik bir felsefenin birleșiminden olușur Ayurveda. Bilgiler, Hindistan`da yüzyıllarca, belirli aileler içinde saklı tutularak, hekimler tarafından nesilden nesile verilmiș, ilk defa 1986 yılında batılı hekimlere sunulmuș, bundan sonra Avrupa ve Amerika`da hızla yayılmıștır. Ayurveda`ya göre insan dört öǧeden olușur; beden, algılama, zihin ve ruh. Her mertebe bir sonrakini bir çekirdek gibi içerir, besler ve geliștirir. Ulașılmak istenen hedeflerden biri, yașam gücünün hareket edeceǧi kanalları açık tutmaktır. Ayurveda insanı fiziksel bedeniyle, ruhsal yapısıyla, bilinç düzeyiyle, hatta yașadıǧı ortamla bir bütün olarak ele alır. Ayurveda araștırmacılarına göre, saǧlıǧımız için kendi yaptıǧımız herșey, bașkalarının yaptıǧından daha etkilidir. Ayurveda terapisin bașlamadan önce, Dosha adı verilen, sorun yaratabilecek unsurların tesbiti yapılır. Özel eǧitimli Ayurveda hekimi, nabız ve dile, cildin, tırnakların, saçların, idrarın, dıșkının durumuna bakarak ve çok detaylı sorular sorarak teșhis koyar. Örneǧin günlük yașamınıza yönelik, sıcaǧa, soǧuǧa, 40

41 rüzgara dayanıklılıǧınız, yiyip içtikleriniz, mesleǧiniz, aileniz, uykunuz, rüyalarınız hakkında bilgi edinir. Bu șekilde, șu andaki saǧlık durumunuzun hangi Dosha tipine uyduǧu tanımlanır. Büyük kısmı genetik yapıyla baǧlantılı olan Dosha tipi, insanın yașına, o anda yașadıǧı duruma göre de deǧișir. Üç Dosha tipi tanımlanır, tipe göre tedavi ve beslenme tavsiyeleri farklıdır. Bir çok insanda birden fazla Dosha özelliǧi bulunur. Așaǧıda üç tipe ait bir kaç örnek veriyorum; Vata tipleri: Narin yapılı, zayıf, ciltleri kuru olur, elleri ayakları çabuk üșür. Yaratıcı olup, çok çeșitli fikirleri vardır, fakat bașladıkları iși sonuna getirmeye sabırları yoktur. Huzursuzluǧa, uyku sorunlarına çabuk maruz kalırlar. Sıcak, pișirilmiș yemekler, tuzlu, ekși ve tatlı yiyecekler yemeleri tavsiye edilir. Pitta tipleri: Vücut yapıları orta aǧırlıktadır, çabuk ve așırı acıkırlar. Mantıklı ve sistematik düșünür, hareket etmeyi sever, özellikle acıktıklarında öfke nöbetleri geçirebilirler. Gastrit, akne, egzema olmaya yatkındırlar. Uzun süre konsantre olmaları gerektiǧinde ardından gevșemekte, uykuya dalmakta zorlanırlar. Çok sıcak yememeleri tavsiye edilir. Kapha tipleri: Tıknaz yapılı, sakin, kolay telașlanmayan, acele etmeyen șahsiyetlerdir. Düzenli yașamayı, rutini, yemek yemeyi, uyumayı, yatmayı severler. Çocukluk sürecinde Kapha`nın baskın gelmesi doǧaldır ve frenlenmemesi gerekir. Dengesi bozulan Kapha tipi yetișkinler melankoliye, sonsuz yakınmalara ve çabuk kilo almaya yatkındır. Baharatlı, buruk ve suyu atan gıdalar yemeleri önerilir. Teșhis konulduktan sonra Ayurveda terapisine bașlanır. Beslenme çok merkezi bir yer alır, her öǧünde her tattan ve renkten yemek çeșitleri sunulur. Genelde vejeteryan olsa da, balık ve az miktarda tavuk eti yenir. Arınmıș bitkisel yaǧlarla tüm beden masajı, buhar banyosunda terletme, barsakları temizleme, ayrıca ince sızarak akan ılık yaǧ ile alın ve bașa çok hafif, fakat olaǧanüstü gevșetici rahatlatıcı masajlar, ayak masajları, iki terapistin aynı anda tatbik ettiǧı senkron masajlar uygulanır. Barsakları temizlemeye hazırlık olarak üç-dört gün sabahları yarım fincan kadar arınmıș bitkisel yaǧ içilir, oruç tutulur, terleme ve masajların da desteǧiyle, beden içten ve dıștan yaǧlanır. Hint yaǧı içerek ince barsaklar, susam yaǧıyla lavman yaparak da kalın barsaklar temizlenip toksinler atılır. Barsak temizleme prosedürü bir haftanın içinde tamamlanır. KatIlașmıș birikimler yumușayarak sökülüp atılır. Tahmin edilebileceǧi gibi yapılan terapilerin bir kısmı pek hoș deǧil, hatta epey eziyetli. İlk hafta sırasında vücüt, harekete geçmiș toksinleri atmaya çalıșırken aǧrılar veya depresif düșün- celer artabiliyor. Ancak bu ilk haftayı atlattıktan sonra kendinizi çok hafif, ruhen ve bedenen rahat hissetmeye bașlıyorsunuz. Zamanınız, imkanınız var da, bir üçüncü hafta daha ekleyebilirseniz tüm gençleștirici, șifalı etkisini görüyorsunuz Ayurveda`nın. Ayrıca Ayurveda`yla arınma terapisi sırasında medyadan gelen kötü haberlerden, aile ortamından, sosyal çevreden uzaklașarak ruhsal yükleri atmaya, yoga ve meditasyonla iç dengeyi saǧlamaya çok büyük önem veriliyor. Doǧa ortasında, sakin bir ortamda olduǧunuzdan bu pek zor gelmiyor insana. Sonunda çekilen sıkıntılar unutuluyor. Gençleșmiș, dinçleșmiș, seneye Ayurveda terapisini tekrarlamaya kararlı olarak, günlük yașama enerji dolu dönüyorsunuz. 41

42 eğer bir insanı mutlu edebilmemiz mümkünse, -o istese de istemese de- bunu mutlaka yapmalıyız. kitap olmayan bir evin tabanında güzel halılar, duvarlarında pahalı tablolar olsa da bu ev fakir bir evdir. biz bir insandan nefret ettiğimizde, kendi içimizde yuvalanıp bu insanın görüntüsüyle karşımıza çıkan kişiden nefret ederiz. Bizim kendi içimizde olmayan şey bizi kızdırmaz. kendileri düşünemeyen veya sorumluluk alamayan kişiler, yaygara koparan bir lidere ihtiyaç duyarlar. yumuşak sertten güçlüdür; şu kayadan güçlüdür; sevgi zorbalıktan güçlüdür. Yukarıda bazı kitaplarından alıntı olarak aldığım sözlerinden de anlaşılıyor ki, Herman Hesse hümanist bir yazardır. 2 Temmuz 1877 de Almanya da doğan İsviçreli yazar, şair ve ressam Herman Hesse, kütüphanenin bir duvarını dolduracak kadar eser vermiştir. Yazın hayatı boyunca belki de en çok eleştirilen sanatçılardan birisidir. Birinci Dünya Savaşı sırasında, savaş karşıtı duruşu nedeniyle Almanya da yasaklı olan kitapları, gençler arasında el altından satılabilmiştir. 2 Temmuz 1877 de Almanya da doğan İsviçreli yazar, şair ve ressam Herman Hesse, kütüphanenin bir duvarını dolduracak kadar eser vermiştir. Yazın hayatı boyunca belki de en çok eleştirilen sanatçılardan birisidir. Birinci Dünya Savaşı sırasında, savaş karşıtı duruşu nedeniyle Almanya da yasaklı olan kitapları, gençler arasında el altından satılabilmiştir. İsviçre nin en eski ve en ciddi gazetelerinden olan Neue Zürcher Zeitung da çıkan 3 Kasım 1914 tarihli, Alman entelektüellerinin milliyetçi tavırlarını eleştiren bir yazısı nedeniyle, Almanya medyasının şiddetli saldırılarına 42

43 uğradı; kendisini birdenbire politik polemiklerin içinde buluverdi. Almanya dan nefret ve tehdit dolu mektuplar almaya başladı. Hatta eski arkadaşları bile kendisine sözlü saldırılara başlamıştı. Daha sonra Almanya nın ilk Başbakanı seçilen eski bir arkadaşı sayesinde Alman kamuoyundaki saldırılardan kurtuldu. Tam bu sorundan kurtulmuşken, babasının 8 Mart 1916 daki ölümü, hemen ardından üç yaşındaki oğlunun menenjit hastalığına yakalanması ve karısının şizofren hastalığının ağırlaşması, Hermann Hesse nin çok büyük bir bunalıma girmesine neden oldu. Daha sonra Ascona ya taşınarak orada psikiyatri tedavisi almaya başladı. Siddhartha bir Hindistan romanı. Hermann Hesse Doğu ve Asya nın gizemli kültürlerinden, spiritüel yaşam şeklinden ve Budizm den çok etkilenmiştir. Sürekli ve şiddetli anlaşmazlıklar yaşadığı annesi ve babası çok dindar ve misyoner bir çiftti. Hindistan da bulunmuşlardı. Asya kültürünü ve bilgeliğini anne ve babasından, daha çocukken öğrenmişti. Romanının kahramanına Buda nın ön adı olan Siddhartha yı vermişti. Her satırı özlü söz gibi olan bu roman, destansı bir dille yazılmıştır. Ünlü yazar Henri Miller, bu kitabın kendisi için etkili bir ilaç olduğunu söylemiştir. "EN BAŞARILI KİTABI OLAN DER STEPPENWOLF İSE 1927 YILINDA YAYINLANDI" 2007 başlarında tüm dünyada 120 milyon kitabı satılmış olan Hermann Hesse, kitapları yabancı dillere en fazla çevrilen Almanca dilli yazarlardan birisidir. Pek çok ödülün sahibi olan yazar, 1946 da Nobel Edebiyat Ödülü almıştır. Thomas Mann ile birlikte iken... Yazar, 1931 de son eseri olan Das Glasperlenspiel i yazmaya başladı. Türkçe ye ismi Boncuk Oyunu olarak tercüme edilen eser, 1932 yılında yayınlandı. Bu eser için tüm edebi yaşamının ve deneyimlerinin toplamı denilmektedir. National-Sosyalistler Almanya da yönetime geldiklerinde, Hesse siyasi gidişi büyük bir endişe ile izliyordu. Bertolt Brecht ve Thomas Mann 1933 de Hermann Hesse yi ziyarete gittiler. Her üçü de Nasyonal-Sosyalizm i reddediyorlardı. Bu üç büyük yazar birbirlerinden farklı yapıları olmasına rağmen, ortak endişeleri onları çok yakınlaştırdı ve sonuna EN ÖNEMLİ ESERLERİ Hesse, dünya savaşındaki kötü deneyimleri ve gözlemlerinin de tetiklemesiyle sert bir savaş karşıtı oldu. Bu duygular içerisinde büyük bir hırsla çalışarak, üç hafta içinde en önemli romanlarından biri olan Demian ı yazdı. Kitap, savaş bittikten sonra, 1919 yılında takma adı olan Emil Sinclair ismiyle yayınlandı. Başarı çok büyüktü. Thomas Mann bu kitap için Elektriğe kapılmışçasına etkileyici demiştir de en önemli kitaplarından Siddhartha kitap raflarındaydı 1957 yılında Alman medyası, savaş ve milliyetçilik karşıtı duruşu nedeniyle, tekrar saldırılara başladı. Almanya da kitap eleştirmenleri acımasız, küfüre yakın eleştirilerde bulunuyorlardı; bayağı, disiplinsiz, edebiyat barbarlığı gibi ağır sözlerle Herman Hesse nin kitaplarını yerden yere vuruyorlardı. Hermann Hesse, Almanya da eleştirmenlerin marifetiyle en aşağılara getirildiği sırada, 60 lı yılların Amerikan gençliğinde Hesse-Boom yaşanıyordu. Özellikle Der Steppenwolf uluslararası bestseller olmuş, hatta bir Rock müzik grubu adını bu kitaptan almıştı. kadar da bu dostlukları devam etti. ÖLÜMÜ Hesse Aralık 1961 de ağır bir gribe yakalandı. Yazar çok uzun süredir kan kanseriydi ve bunu bilmiyordu. Bellinzona Hastane sinde tedavi edildi. 9 Ağustos 1962 de uyku esnasında geçirdiği inme sonucu öldü. Kendisini kahvaltıya çağırmak için yanına giden karısı, Hermann Hesse yi yatakta hareketsiz yatarken bulunca ev doktoruna haber verdi. Doktor geldiğinde yazar ebediyete intikal etmişti. 43

44 Çocuk Anne-baba olmak dünyanın en keyifli en huzurlu duygularından biri. Diğer yandan, uykusuzluk rekorları kırmanıza, her şeye yetişen bir süper kahramana dönüşmenize ve hayatınızı neredeyse kökten değiştirmenize yol açan, zahmetli, zahmetli olduğu kadar da mutluluk verici bir olay. Henüz doğmadan önce bile anne-babalarının hayatlarının merkezine yerleşen bebekler çoğu zaman iki şekilde karşımıza çıkıyor; aşırı hareketli ya da uykulu. Kısacık bir uyku seansı bile bebeğinizin enerjisini yeniden depolamasını sağlarken, anneler kimi zaman bebeklerine yetişmekte zorlanıyor. Özellikle emekleme çağına geldiklerinde hareket etme ve keşfetme arzusuyla yerinde duramayan bebekler, annelerin dikkatinin sürekli üzerlerinde olmasını gerektiriyor. İşte, hareketli miniklerin keyfini kaçırmadan annelerin hayatını kolaylaştıracak pratik öneriler: egzersizlerle hem fiziksel gelişimine destek olabilir hem de kas koordinasyonunu ve denge kabiliyetinin artmasına yardımcı olabilirsiniz. Unutmayın, çocuğunuzun enerjik olması aslında çok da kötü bir şey değil; bu onun dünyayı keşfetmek ve öğrenmek için ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. Müzikten yardım alın Müzik, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi, bebeklerin de modu üzerinde farklı etkilere sahiptir. Dolayısıyla, Enerjisini doğru yönlendirin Eğer bebeğiniz çok hareketliyse, yapmanız gereken ilk şey enerjisini en verimli şekilde kullanmasına yardımcı olmak. Özellikle emekleme döneminde oldukça enerjik olan bebeğinizin, fazla enerjisini atarken eğlenmesini ve öğrenmesini sağlayacak aktivitelere yönelmenizde fayda var. Örneğin sesli ve ışıklı yürüteçlerle adımlarını geliştirebilir, küçük 44

45 Unutmayın, çocuğunuzun enerjik olması aslında çok da kötü bir şey değil; bu onun dünyayı keşfetmek ve öğrenmek için ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. özellikle yalnız kaldığı zamanlarda dikkat çekebilmek için hareket etmeye daha meyilli olan bebeğinizi sakinleştirmek için müzikten yardım alabilirsiniz. Bebeklerin sakinleşmesine yardımcı olacak seslerin yer aldığı müzik cd lerinden alabilir, dilerseniz de bebeğinizin keyif aldığı şarkıları bir araya getirecek bir müzik listesi oluşturabilirsiniz. Ninniler nasıl ağlayan bebeği susturuyorsa, dinlendirici bir müzik de bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olacak. Uyku zamanı için ritüeller oluşturun Bebeğinizin sakinleşmesine en çok ihtiyaç duyduğunuz an, belki de uyku öncesi zaman. Sıcak bir banyo, bebek yağlarıyla rahatlatıcı bir masaj, loş ışıklı sessiz bir oda ya da belki dinlendirici bir müzik Seçiminiz ne olursa olsun, bebeğinizin uyku zamanının geldiğini anlamasını sağlayacak bir ritüel oluşturmanız şart. Böylelikle bebeğinizin daha kısa sürede gevşeyerek uykuya dalmasını sağlayabilir, sağlıklı ve huzurlu bir uyku uyumasını da garanti altına alabilirsiniz. Harekete imkan sağlayan ürünler kullanın Emeklemeye başlayan bebekler, hareket ihtiyaçları arttığından, bez değiştirme esnasında uzanıp bekleyemeyebilir. Hatta kazandığı yeni beceriler sayesinde bazı bebekler, vücudunu hareket ettirerek uzaklaşabilir ve bez değiştirmeyi istemediklerini gösterebilir. Bez değişimi için oyunu veya hareketi durdurulan bir bebek, ağlayarak veya huzursuzlanarak tepki verebilir. Zorlama, bebeklerin ihtiyaçlarının en güvendiği kişiler tarafından anlaşılmadığını düşünmesine yol açabilir ve aranızdaki ilişkinin yıpranmasına neden olabilir. Bu nedenle, bebeğinizin değişen fiziksel ve duygusal ihtiyaçları doğrultusunda bez seçiminizi yaparak bebeğinizle aranızda oluşabilecek gerginliği engelleyebilirsiniz. Hayal gücünü destekleyin Bebeklerin görsel yetenekleri 6. aydan itibaren gelişmeye başlar. Diğer yandan bebekler 6-12 ay itibariyle analitik düşünme ve problem çözme becerisini geliştirecek basit oyunlar oynayabilir. Bu noktada bebeğinizin enerjisini doğru yönlendirmek için atabileceğiniz en etkili adımlardan biri de, hayal gücünü geliştirecek oyunlara yönelmek olabilir. Eğlenirken öğreneceği, aynı zamanda enerjisini atabileceği, ilgi alanlarını da besleyecek pek çok seçenek var. Örneğin bebeğiniz hayvanları tanıma yaşına geldiyse birlikte hayvanların yürüyüşlerini ve seslerini taklit edecek oyunlar oynayabilir ya da birlikte yapabileceğiniz en keyifli aktivitelerden biri olan dans ile hareket becerisinin yanı sıra müzik kulağının gelişimine de yardımcı olabilirsiniz. Güvenli bir ortam yaratın Bebeğinizin sağlığı ve mutlulu için enerjisini atabileceği bir zaman yaratmanız gerekiyor. Bebeğiniz evin içerisinde oradan oraya hareket ederken bulunduğu ortamın da güvenli olması şart. Mobilyalarınızdaki sivri köşeleri yumuşatmak, prizlerin üzerini kapakla kapamak, eğer varsa evinizdeki basamaklara bariyer ya da güvenlik kapısı yerleştirmek gibi pratik önlemlerle daha güvenli bir ortam yaratabilirsiniz. Rahatlamak için zaman yaratın Hareketli bir bebek, gün sonunda tükenen enerji demek. Dolayısıyla hem kendiniz hem de onun için rahatlama zamanı yaratmanız gerekiyor. Örneğin birlikte alacağınız sıcak bir duş ikiniz için de dinlendirici bir etki yaratırken, minderlerle döşenmiş cozy bir ortam rahatlamanıza yardımcı olabilir. Diğer yandan John Hopkins University School of Education ın önerisine kulak vererek, bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olacak küçük nefes egzersizlerine şans verebilirsiniz. 45

46 Spor Gol Korner / Aut Çizgisi Kale Çizgisi Futbol sahasının uzunluğu en az 100 metre, en çok ise 120 metredir. Genişliği ise 64 metre ile 75 metre arasında değişir. Korner Köşesi Penaltı Noktası Kale Alanı Kale çizgisine parelel çizilen alana Kale Alanı adı verilir. Bu alan kale direğinden korner köşesine doğru 5.5 metre, oradan saha içerisine doğru 5,5 metredir. Bu alanda kalecinin dokunulmazlığı vardır ve burada yapılan çift vuruşlar, bu alanın içerisinde nerde olursa, atış kaleye paralel olan çizgiye alınır ve vuruş oradan yapılır. Kale Ölçüleri Uzunlukları 7,32 metre, yükseklikleri ise 2,44 metredir. Direklerin kalınlığı ise 12 cm dir. Ceza Alanı Kale çizgisine parelel çizgiyle birleştirilen alanın adı ceza alanıdır. Burası, kale direğinden korner köşesine doğru 16,5 metre, oradan saha içerisine doğru ise 16,5 metredir. Türkiye de söylenen 18 metre ile Avrupa da söylenen 16 metre ise; ceza alanının bitiminden orta sahaya doğru çizilen yay çizgisinin uç noktasıyla, kale çizgisi arasındaki mesafedir. Kaleye doğru 18,3 metre olan bu mesafenin tam ortası penaltı noktası olarak işaretlenir. 11 metre denilmesine rağmen aslında bu nokta kaleye 9,15 metredir. Saha Çizgileri Tüm sahada çizili olan çizgilerin genişliği en fazla 12 cm. dir. Korner Köşesi (Bayrak Köşesi) Kale Alanı Ceza Alanı Burası 1 metre çapındadır. Korner çizgisiyle taç çizgisinin birleştiği noktadan yarım yay şeklinde çizilidir. Bayrak direkleri 1,5 metre uzunluğunda olup uçları sivri değildir. Penaltı Noktası Orta Saha Çizgisi İki kaleye eşit mesafede olan bu orta saha çizgisi sahayı eşit olarak ikiye böler. Orta saha çizgisinin ortasında bulunan dairenin yarıçapı 9,15 metredir. Bu mesafe aynı zamanda her serbest atışta olması gereken bir mesafedir. Orta Yuvarlak Taç Çizgisi Orta Saha Çizgisi Merkez Nokta 9,15 m 9,15 m m Uluslararası ölçü: m Haydar Mevlüt BITNEL Emekli Hakem 1 m 11 m 5,5 m 11 m 5,5 m 7,32 m 11 m m (Uluslararası m)

47 Soğuk su Çilek Çay ve zeytinyağı Kahve telvesi Patates Soğuk su ile temiz bir bezi ıslatın. Siz otururken ya da uzanırken hafif basınç uygulayarak birkaç dakika boyunca gözaltı ve çevresindeki cilde nemli bez ile uygulama yapın. Soğuk kompresin etkisini tam gösterebilmesi için en az dakika kadar gözlerin üstünde tutulması gerekir. Çilek dilimlerini göz altına koyup 10 dakika kadar beklediğinizde torbaların hafifleme başladığını fark edeceksiniz. Bunu haftada 1-2 kere yaparak göz altı torbalarınızı yok edebilirsiniz. Demlendikten sonra çıkarılıp buzdolabında soğutulmuş çay poşetlerini, zeytinyağı ile silinmiş göz altlarına koyarsanız, bir süre sonra çayın içindeki maddelerin etkisi ile göz altı torbalarınız inmeye başlayacaktır. Göz altı morluklarının renginin açılmasında ve torbaların toparlanmasında önemli bir etkisi vardır. Kahvenizi içtikten sonra altındaki telveyi gözlerinizin altına sürün. Hem morluklarını almış hem de torbalarınızdan kurtulmuş olursunuz. Soyup dilimlediğiniz patatesleri göz altınıza koyup dakika bekletin. Patatesin içindeki maddeler göz torbalarına, göz altı morluklarına ve göz yorgunluğuna iyi gelmektedir. Yorgunluk, stres, uykusuzluk, beslenme tarzı, kısacası her şey göz altı morluklarımızı etkileyebilir, göz altı torbalarımızı daha belirgin bir hale getirebilir. Göz altı torbalarının görünüşünü hafifletmek ve daha güzel bir görüntü elde etmek için kullanabileceğiniz bazı doğal yöntemler şöyle: 47

48 Moda Artık güneş yüzünü daha çok göstermeye başladı. Bu dönem doğanın yanı sıra, trendlerin de renklendiği ve çiçeklendiği bir dönem. Kış boyunca renklere ve hareketlere ara vermiş olabilirsiniz; ne var ki, havaların ısınması ile birlikte içinizde açan çiçekler ve güneşten aldığınız enerjiyle birlikte, tüm bu güzel değişimi stilinize de yansıtmanız mümkün. Çünkü bu sezon trendleri arasında yer alan volanlar, floral ve tropikal desenler ve rengarenk parçalar, sizin de vazgeçilmezlerinizden olmaya aday. Siz de baharın ve yazın enerjisini gardırobunuza yansıtmak istiyorsanız, işte edinmediniz gereken parçalar; 48

49 Volanlı parçalar Floral desenler Bu sezonun en gösterişli ve en çok dikkat çeken trendi, volan detaylar. Yer aldığı kombinlere oldukça dramatik bir görünüm katan volanlar, aynı zamanda şık bir duruşa da sahip. Bizim önerimiz, bahara ve yaza uygun canlı renklerde volan bluzlar. Çiçekler baharın en narin müjdecilerindendir. Yalnızca doğada değil, moda dünyasında da. Sezonun öne çıkan trendleri arasında yer alan floral desenleri isterseniz bir diğer sezon trendi olan nakış detaylarla birleştirebilir, isterseniz de elbiselerde ya da tulumlarda tercih ederek stilinizin baştan aşağı çiçek açmasını sağlayabilirsiniz. Havaların ısınmasının en güzel yanlarından biri de rengarenk, cıvıl cıvıl elbiseler! İster floral desenli, isterseniz de canlı renklerde elbiseler, baharın ve yazın gelişiyle birlikte yatırım yapmanız gereken parçalar arasında yer alıyor. Elbiseler tek parça olduğu için kombinleme kolaylığı da sağlayacak. Güneş gözlüğü Rengarenk babetler Uçuş uçuş elbiseler Renkli sırt çantası Hem sağlık, hem de rahatlık açısından özellikle bahar ve yaz mevsimlerinin vazgeçilmezi olan güneş gözlükleri; aynı zamanda stilimize en renkli dokunuşları yapan aksesuarlar arasında yer alıyor. Güneş gözlüğü seçiminizi yaparken, yüz şeklinize uygun modellere yönelmenizde fayda var. Kışın vazgeçilmezi olan botlar ve çizmeler, güneşin yüzünü göstermeye başlamasıyla birlikte dolaplardaki yerlerine kalkıyor ve babetler saklandıkları yerlerden çıkıyor. Her daim giyebileceğiniz pudra ve nude tonlarda babetler tercih edebilir ya da enerjinizi dışarı yansıtmanızı sağlayacak canlı renklere yönelebilirsiniz. Havalar ısındığından mıdır yoksa enerjimizin arttığından mıdır bilinmez ama bu dönemde özgürlüğümüze daha da düşkün oluyoruz. Her gün kullandığımız aksesuarlar arasında yer alan çantalar söz konusu olduğunda, maksimum konfor ve özgürlük sırt çantaları ile geliyor. 49

50 Otomobil Hyundai'nin 2020 yılına kadar hayata geçireceği 14 çevreci otomobilden birisi olacağı düşünülen FE konsepti sergilendi. FE Fuel Cell konsepti, gelecekteki çevreci Hyundai modelleri için bir ön gösterim niteliği taşıyor. Korelilere göre bu konsept, innovatif teknolojilerle dünya dostu yapıyı bir arada sunabiliyor. Hidrojen yakıt hücereleri sayesinde tek dolumda 800 km'den fazla yol kat edebilen otomobil, 4'üncü nesil yakıt hücresi teknolojisini kullanıyor. Eski nesilden %20 daha hafif, %10 daha verimli ve %30 daha güçlü olan yakıt hücre teknolojisinin yanı sıra, taşınabilir bataryalar bagajda gizlenen elektrikli scootera da güç sağlıyor. Tasarımı doğa ve sudan ilham alınarak geliştirilen FE konseptinde, yenilikçi Hyundai Smart Sense sürüş destek sistemleri de bulunuyor. 50

51 Opel'in crossover ailesi tam gaz büyümeye devam ediyor. Mokka X ve Crossland X modellerinden sonra, Opel şimdi de Grandland X'in örtüsünü kaldırdı metrelik boyuyla kompakt bir crossover olan otomobilin yüzü yeni Insignia, Astra ve Crossland X ile akrabalık kurarken, otomobile profilden ve arkadan bakıldığında da benzerlik aynen devam ediyor. Kokpit tasarımı büyük oranda Astra'ya benzeyen Grandland X'te sunulan özellikler de kompakt kardeşiyle benzer. Astra ile aynı motor ve şanzıman seçeneklerine sahip olması beklenen crossover modelinde, LED farlar, Adaptif Hız Sabitleyici, 360 Derece kamera tabanlı park sistemi gibi özellikler sunulacak. Otomobil, ilk kez yıl sonunda Frankfurt Otomobil Fuarı'nda sahne alacak. 51

52 Kompakt ürün gamını genişletmek için kolları sıvayan Mercedes- Benz, A-serisi Sedan'ın konsept versiyonunu Şangay Otomobil Fuarı'nda gösterdi. A-serisi, B-serisi, CLA, CLA Shooting Brage ve GLA'nın ardından markanın altıncı kompakt modeli olmaya hazırlanan bu otomobil, CLA'dan daha dik tasarlanan C-sütunu ve daha geniş yan camlarıyla, coupe benzeri bir tasarıma sahip olan kardeşinden ayrılarak, daha farklı bir dört kapılı otomobil formu sunuyor mm uzunluğa, 1870 mm genişliğe ve 1462 mm yüksekliğe sahip olan konseptte, kapı panellerine gömülü tasarlanan kapı kollarına ve 20 inçlik jantlara yer verilmiş. Tıpkı AMG GT modelleri gibi dik tasarlanmış Panamericana ızgarası sayesinde CLA'dan çok daha agresif bir ifadeye sahip olan A-serisi Sedan'ın farları da daha dar ve çekik bir forma sahip. Otomobildeki bazı tasarım detaylarının, Mercedes-Benz'in bir sonraki nesil kompakt modellerinde de karşımıza çıkabileceği söyleniyor. A-serisi sedan henüz bir konsept olduğu için motor gamı hakkında bir bilgi bulunmuyor, ancak otomobilin üretim versiyonunda, mevcut kompakt Mercedes'ler ile aynı motor-şanzıman kombinasyonlarına sahip olacağını tahmin etmek pek zor değil. 52

53 AVANTAJLARINIZ Hedef kitleye doğrudan erişim Firma imajı yaratma Marka değerini yükseltme özelliği Düşük maliyet Farklı formatlarda sabit tanıtım İlanlar için Tel: Firmanıza, HaberPodium sayfalarında yer vermek icin hemen arayın! /haber.podium

54 Gezi Rehberi 300 metre yüksekliğe kadar erişen kayalar, birbirlerine sadece birkaç metre aralıkla uzanan yüksek tepeler, doğal suların yarattığı renk oyunları, büyüleyici doğal çukurlar ve şaşırtıcı özelliklere sahip kaya oluşumları... Doğasal güzelliklerin etkisini yansıtan Via Mala vadisi buraya gelen herkesi büyülemeyi başarıyor. Graubünden Kantonu sınırları dahilinde bulunan bu vadi yaklaşık 5 km uzunluğunda. 54

55 Romanca dilinde Kötü Yol anlamına gelen Via Mala, Thusis ile Andeer arasında yer alan ve sadece birkaç metre genişliğinde olan mistik bir vadi. Buradan, 359 merdiven basamağı ile vadi derinliklerine inilebiliniyor. Bir zamanlar Kötü Yol dan geçmesi gerekenler, burayı sevmez, pek geçmemeye çalışırlarmış buradan. Güzel olduğu kadar vahşi ve tehlikeli olan Via Mala, Alp Dağları na giderken yol üstünde bulunan ve engel olarak görülen bir yermiş. Ancak dar olan bu vadi, kayaların düşme tehlikesine ve tehlikeli sulara sahip olmasına rağmen, Splugen ven San Bernardino Alp yollarına en iyi giriş yolu imiş. Günümüzde ise, gezmek ve görmek için Via Mala bölgesine özellikle gidiliyor yılına ait eski bir köprüsü ile artık turistik mekan haline gelen Via Mala, asma köprüleri ve sayısız merdiven basamakları ile eşsiz bir doğal güzellik sunuyor ziyaretçilerine. Efsanevi ve etkileyici bir doğa... Filozof Friedrich Nietzsche bir zamanlar: Ben Via Mala nın ihtişamı hakkında birşey yazmıyorum. Burayı görmemek, benim için İsviçre yi gerçekten hiç tanımadığım anlamına gelirdi. diyor. Şair Conrad Ferdinan Meyer ise: vadi, muhalefet ve isyanın keyfi dünyası gibi, azgın seller ve kayalar arasında kendine yol açarcasına uzanıyor. şeklinde tarif ediyor bu mekanı. Via Mala vadisi üzerinde meşhur köprü bulunuyor. Köprünün uzunluğu 56 metre. İki ucu arasındaki 22 metrelik eğim farkı bulunan bu köprü, bu nedenle bir merdiven olarak tasarlanmış. Bu Via Mala etrafında Bronz Çağı na uzanan kaya resimleri bulunuyor. Bir yerleşim bölgesi olduğu tahmin edilen bu vadi etrafında kullanılan yolların o döneme uzandığına inanılıyor. Araştırmalar, Romalılar zamanda buradan bir yolun geçtiğini ortaya koyuyor. Ancak bu rotasının araçlar için de uygun olup olmadığı hala belirsiz. yolun Birçok doğa gezi yolunun bulunduğu Via Mala yı ziyaret etmek isteyenler şu iletişim bilgilerinden de faydalanabilirler; Gästeinformation Viamala Äussere Bahnhofstrasse 4 CH-7430 Thusis Tel. +41 (0) bir 55 55

56 Ayhan Demirden Sinema eleştirmeni Fragman Yönetmen : Mick Jackson Yapım Yılı : 2017 Ülke : Brezilya Türü : Drama/Biyografi Süre : 1 saat 50 dakika Oyuncular : Rachel Weisz, Timothy Spall, Tom Wilkinson, Andrew Scott, Harriet Walter Denial - İnkâr Yönetmen Mick Jakson gerçek bir olaydan yola çıkarak yarattığı film, daha çok günümüzde gerçekliğin tartışmaya konulduğu ve alternatif gerçek ötesi, kanıt ötesi gibi yaklaşımların merkezi kullanıma konulmaya çalışıldığı bir iklimde çok gerekliydi. Amerikalı tarihçi Profesör Deborah E. Lipstadt, İngiliz yazar David İrving ın İngiltere de kendisine iftira attığı iddiasıyla mahkemeye başvurur. Holocaust un bir yalan olduğunu, Hitler in Yahudileri yok etmek için herhangi bir emir vermediğini savunan İrving, bayan profesörün kendisini Hitler hayranı ve Holocaust inkarcısı olarak nitelemesinin ve yalancı olduğunu yazmasının düzeltilip, zararlarının tazminini talep eder yılında görülen davada İrving in ve benzerlerinin tarihi gerçekleri çarpıtarak, kendi ideolojilerine uygun bir gerçeklik yanılsaması yaratmasının önüne geçilmişti. Rachel Weisz ın Profesör Lipstadt rolünü üstlendiği filmde işi hiç kolay değildi. Avukatların savunma stratejisi gereği, mahkemede kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmesini yasakladığı bir karakterin buna rağmen merkezi belirleyici durumda oluşunu, Amerikalıların o birden parlayan, reaksiyoner yapısı ile İngilizlerin akılcı soğukluğunu anlama çabası, duyguların esiri bir bilim kadının haklı davası için kendine gem vurmaya çalışması, çoğunlukla minimal oynamak zorunda olması birkaç etaptan bazıları sadece. Antogonist olarak yazar İrving i canlandıran Timothy Spall, karakterinin bütün kötücüllüğünü ilmek ilmek oluşturup yansıtırken, karakterin kötü bir şablon olmasına da izin vermiyor ve harika bir oyunculuk çıkarıyor. Tarihi gerçekleri sanki olmamış ya da tartışmaya açık bir konuymuş gibi yansıtmak biz Türklerin çok yakından bildiği bir şey. Henüz yüzleşemediğimiz ve hala inkâr noktasında bulunduğumuz Ermeni mezalimi tıpkı İrving gibi bazı Türk siyasetçileri tarafından tartışmalı bir konuymuş gibi yansıtılmaya çalışılıyor. İngiliz mahkemesinin bu yürekli kararı, acı çeken insanların bu yaralarına biraz olsun merhem olmayı başarıyor. Böyle bir filmi seyretmenin tam zamanı. 56

57 Get Out Kapan Filmin henüz Prolog bölümünde Chris i bahçeli villaların olduğu, zengin bir muhitte tedirgin bir halde cep telefonuyla sevgilisiyle konuşurken görürüz. Akşam karanlığı çökmüş ve beyaz bir araba sinsice onu takip etmektedir. Tam konuşmanın en cafcaflı yerinde dikkati dağılmışken, arkadan saldıran iki beyaz onu arabanın bagajına sürüklerler. Tekinsiz bu atmosferi yaratan yönetmen Jordan Peele, kadınların çok yakından tanıdığı bu duyguyu öyle bir oluşturuyor ki, Chris in siyah olması ve genelde korkutanın hep siyahi olması ters yüz oluveriyor. Afro-Amerikan yurttaşların nasıl bir korku ikliminde yaşadığını ırkçılığın çeşitli yüzlerini bir malikanede yaşamaktadır. Herkes gereğinden fazla iyi olunca, hizmetçi ve bahçıvan olarak çalışan siyahlar biraz yaşayan ölüler gibi davranınca, yavaşça gerilen kahramanımız Chris sigara içmek için bahçeye çıkınca, bunu gören Rose un annesi (Catherine Keener) ona hipnoz yapmayı önerir. korku filmi formunda sunan yönetmen Jordan Peele, komedyen bir oyunculuktan geldiği için kendisini tutamayıp komik elementleri de filme yedirmeye çabalıyor. Daniel Kaluuya nın (kendisini ünlü İngiliz dizisi Black Mirror dan tanıyoruz) canlandırdığı Chris, endişeyle kız arkadaşına sorar: Benim siyah olduğumu biliyorlar mı? Rose laubali bir biçimde ailesinin ırkçı olmadığını, hatta Obama yı seçtiklerini söyler. Rose nın ailesi, yeşillikler içinde bulunan ve diğer insanlardan biraz uzakta küçük bir Yönetmenin, John Malkoviç Olmak filminde oynayan Keener üzerinden hipnoz sahnesini oluşturması da ayrı bir tatlılık tabii. Bence filmin en iyi sinemasal parçasını oluşturan hipnozla, kahramanımız Chris in kendini sorgulamaya başlaması bizi olasılıklar denizinde yelkensiz bırakıyor. Filmi daha fazla anlatarak keyfinizi çalmak istemediğimden, son olarak eklemek istediğim şey şu: Irkçılık her zaman korkutucudur. Amerika da olduğu gibi Türkiye de de korku film janrını da aşan bir gerçekliktir. Yönetmen : Jordan Peele Yapım Yılı : 2017 Ülke : A.B.D. Türü : Gerilim Süre : 1 saat 44 dakika Oyuncular : Daniel Kaluuya, Allison Williams, Catherine Keener, Bradley Whitford, Caleb Landry Jones Fragman 57

58 Minestrone Çorbası Malzemeler: 1 adet büyük boy kuru soğan, 2 diş sarımsak, 4 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 adet orta boy kabak, 1 adet orta boy havuç, 1 adet orta boy patates, 3 dal kereviz sapı, 5 adet taze fasulye ya da bakla (arzuya göre), 100 gram karnabahar, 1 dal pırasa, 4 dal taze fesleğen, 5 su bardağı sıcak tavuk suyu, 1/2 su bardağı meksika fasulyesi (arzuya göre kuru fasulye, önceden suya basılmış), 1 su bardağı boncuk makarna, 1 çay kaşığı tuz, 1/2 çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber Servisi için: 1/4 su bardağı iri rendelenmiş parmesan peyniri Hazırlanışı:Kuru soğanı kabuğunu soyduktan sonra küçük parçalar halinde doğrayın. Kabuğunu soyduktan sonra bıçağın tersiyle ezdiğiniz sarımsakları incecik kıyın. Kabuğunu soyduğunuz patatesi iri küpler halinde doğrayın. Uç kısımlarını aldıktan sonra arzuya göre kabuğunu soyduğunuz ya da üzerini kazıdığınız kabak ve havucu patateslerle uyumlu olacak şekilde kesin. Daha sonra da bol suda yıkadığınız kereviz sapları ve pırasayı incecik kıyın. Karnabaharı küçük çiçeklere ayırın. Kılçıklarını temizlediğiniz taze fasulye ya da baklaları iri parçalar halinde kesp fesleğen yapraklarını ayıklayın. Bir sonraki aşamada zeytinyağını derin bir tencerede kızdırın. Küçük parçalar halinde doğradığınız kuru soğanı, hafif bir renk alana kadar soteleyin. Sarımsakları ekleyip karıştırdıktan sonra domates salçasını ekleyin. Kısa bir süre kavurun. Pişme derecelerini göz önünde bulundurarak aralarda karıştırarak sırasıyla; doğranmış havuç, karnabahar, suda bekletilmiş Meksika fasulyesi, kereviz sapı, patates, kabak, taze fasulye ve pırasayı tencereye alın. Sebzelerin üzerini 2-3 parmak kalınlığında geçecek kadar sıcak tavuk suyu ilave edip çorba karışımını dakika kadar pişirin. Tuz ve taze çekilmiş tane karabiber katıp çeşnilendirin. İncecik kıyılmış fesleğen yaprakları ve makarna ekleyip kısık ateşte kapağı kapalı olarak dakika kadar pişirin. Makarnaları şişen ve fasulyeleri yumuşayan bol malzemeli sebze çorbasını arzuya göre rendelenmiş parmesan peyniri ilavesiyle sıcak olarak servis edin. Püf Noktası: Tamamı kavrulacak olan sebzeleri, sertlik ve pişme derecelerine göre öncedenn eklemeye özen gösterin. 58

59 Elmalı Kup Malzemeler: 3 parça tavuk göğsü, 160 gram çiğ badem, 2 adet yumurta, 1 su bardağı galeta unu, 2 çay kaşığı tuz, 2 çay kaşığı taze çekilmiş karabiber, 1 çay kaşığı toz kırmızı biber, 2 diş sarımsak, 1 yemek kaşığı zeytinyağı Kızartmak için: 1 su bardağı sıvı yağ Hazırlanışı: Tavuk göğüslerinin her birini dört ya da beş eşit parçaya bölün. Bir kabın içine alın. Sarımsakların kabuklarını soyun ve ezin. Tavukların üzerine zeytinyağı, kırmızı toz biber, tuz, karabiber ve ezdiğiniz sarımsakları ekleyip güzelce harmanlayın. Daha sonra da üzerini streç filmle kapatın ve yaklaşık 20 dakika kadar marine edin. Öte yandan bademleri mutfak robotundan geçirip hafif iri parçalar haline getirin ve bir kasenin içine alın. Sonra da yumurtaları kırıp hafifçe çırpın. Galeta ununu da bir kasenin içine alın. Marine ettiğiniz tavuk parçalarını önce yumurtaya, ardından galeta ununa, sonra tekrar yumurtaya son olarak da bademlere batırıp güzelce kaplayın. Bu işlemi tüm tavuk parçalarına uygulayın. Yağı tavanın içine alın ve kızdırın. Ardından tavuk parçalarını arkalı önlü bir biçimde kızarana kadar pişirin. Pişen tavukları kağıt havlu serili bir tabağın üzerine alın ve fazla yağının gitmesini sağlayın. Ardından sıcak sıcak servis edin. Malzemeler: 4 adet orta boy elma, 1/2 adet taze sıkılmış limon suyu, 4 yemek kaşığı esmer şeker, 1/2 tatlı kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı vanilya özütü, 200 gram yulaflı bisküvi, 1/2 su bardağı ince çekilmiş ceviz içi Hazırlanışı: Güzelce yıkadığınız elmaları alın, Badem Kaplı Çıtır Tavuk bir bıçak yardımıyla önce içindeki çekirdekli kısmı çıkarıp sonra da küp küp doğrayın. Elmaları bir limonun suyuyla harmanlayıp kararmalarını engelleyin ve geniş bir tencereye yerleştirin. Elmaların üstüne esmer şeker ekleyin, ocağı orta ateşte açın ve elmalar renk almaya başlayıncaya kadar soteleyin. Son anda içine tarçın ve vanilya özütünü de ekleyip karıştırın ve ocağın altını kapatın. Yulaflı bisküvileri arzu ettiğiniz boyutta ufalayın, çekilmiş ceviz içiyle karıştırın. Servis yapacağınız bardaklara sırayla bir bisküvili-cevizli karışımdan bir de sotelediğiniz elmadan ekleyin ve bu işlerimi tüm malzemeler bitene kadar tekrarlayın. Kat kat tatlınız hazır oldu bile! 59

60 Masal Yıllardan bir yıl kış uzadıkça uzamış. Çocuklar burunlarını cama dayamış, ağaçlarda yaprak, yerlerde papatya çiçekleri, havada kuş görebilmek için her yere bakıp durmuşlar. Ama buvv diye esen rüzgardan, bembeyaz kardan başka birşey görememişler. Toprağın altında da ilkbaharı bekleyen çiçekler olgunlaşacaklarmış ama kökler yoluyla gelen haberler hep aynıymış. Kış biraz daha uzayacakmış. İlkbahar güneşi yol hazırlığını bitiremedi. O zaman gelincik, kırmızı tuvaletinin üstündeki yeşil mantosuna biraz daha sarılıp; bu gidişle giysim buruş buruş olacak diye dertleniyor; Mini mini mineler mavi başlarını sallayıp; biz de bu gidişle daha yukarı çıkamadan donup kalacağız diye üzülüyorlarmış. Öteki çiçekler de üzülüyorlarmış ama daha renklerini seçemedikleri tuvaletlerini tamamlayamadıkları için o kadar endişelenmiyorlarmış. Menekşe mor renkte, tarla çiçeği mavi, papatya ortası sarı etekleri beyaz giysilerini yeni yeni bitiriyorlarmış. İçlerinden yalnız biri ne toprak anadan renk seçiyor ne de giysisini ütülüyormuş. Bu çiçeğin bütün düşüncesi bir an önce yer yüzüne çıkmak çiçek masallarında anlatılan çocukları görmekmiş. Ah bir yer yüzüne çıksam diyormuş da başka bir şey demiyormuş. Kış uzadıkça onun da sabrı tükeniyormuş. O yüzden bir gece herkes uyurken yavaşça yerinden kalkmış bir ağacın köklerini izleye izleye toprağın üstüne çıkmaya başlamış. Bütün gece soluk almadan tırmanmış da tırmanmış. Güneşin sarı başı dağın tepesinden görünürken o da başını topraktan dışarı uzatmış. Koca güneş, bembeyaz karlar üstünde bir çiçek görünce şaşırmış kalmış. Daha uyanamadım galiba diye gözlerini ovuşturmuş. Daha fazla parlamaya başlamış bütün gece karları savuran rüzgarın da şaşkınlığı ondan az değilmiş. ten vazgeçmiş. O zaman da güneş bunda bir iş var rüzgar çekildi gitti herhalde ilkbahar geliyor, zaten bu çiçek de bunu gösteriyor demiş ve biraz daha ısıtmalı çevreyi diye düşünmüş. Bütün bunlar olurken yaramaz çiçek soğuktan tir tir titriyor Ah ben ne yaptım, soğuktan neredeyse kuruyup gideceğim, ne diye herkesi beklemedim sanki diye ağlıyormuş. Onun sesini duyan saka kuşu hey şuraya bakın, bir çiçek, kalkın kalkın hepiniz, bahar gelmiş! diye bağırmış. Bu sevinçli haberi duyan ağaçlar durur mu? Artık hemen dallarını gererek uyanmaya başlamışlar, bir anda her şey değişmeye başlamış. İlkbaharı getiren yaramaz çiçek aceleciliği yüzünden kendine renkli bir elbise giymeyi unuttuğu için sadece beyaz yapraklara sahip olmuş ve ona herkes papatya adını vermiş. O gün bu gündür papatya çiçeği hiç acelecilik huyundan vazgeçememiş. O yüzden de her zaman baharın gelişini bize ilk papatyalar müjdelemiş. Siz de Mart ayında papatyaların kırlarda açtığını görürseniz, bilinki bahar gelmiştir. Yani olacak şey mi bu, karların ortasında bir çiçek yorgunluktan serap görmeye başladım galiba, en iyisi gidip biraz dinleniyim deyip esmek- 60

61 Feldbergstrasse Basel Yol Kadındır Gülfer Akkaya Alevilik inancında kadınların durumu nedir sorusuna cevap aramak için yola çıkmıştım ve bu konunun sandığımdan çok daha kadim ve kadıncıl zamanlara uzanan bir yolculuğa beni götüreceğini artık biliyordum. Alevilikte kadınların durumu hakkında fikir sahibi olabilmem için Alevilik inancına etki eden toplumların, inançların, yani bu inancın etkileştiği temel köken ve kaynakların en başından itibaren nereler olduğunu bulmam gerekiyordu. Bu temel kaynaklar şimdiye dek Alevilik üzerinde çalışanların ele aldığı sınırları aşmalıydı. Çünkü Alevilik inancının hangi inançlardan etkilendiğini araştırmıyordum, Alevilik inancına en temel karakterini veren şeyi; Alevilik inancında kadınların izlerini araştırıyordum. Alevilik inancında kadın erkek ilişkileri nasıl bir zeminde, neye gore oluşmuştu? Bu soruların cevapları çok daha eskilerde olmalıydı. Bu kitap, Aleviliğin kadim ve kadıncıl bir inanç olduğuna dair edindiğim şüphenin labirentlerinde Ana tanrıçaların ışığına doğru uzanan kadıncıl Yol dur. Tanrılar tarafından üzeri örtülmeye çalışılan Ana tanrıça ve tanrıçaların unutmayı süpürerek ortaya çıkarma çabasıdır. Aeden-Bir Dünya Hikayesi Azra Kohen Geri dönmüyorlardı! Artık niye Dünya da olduklarını biliyorlardı. Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı. Nihayet anlamışlardı. İnsan doğulmaz, insan olunurdu. Fi, Çi, Pi serisinin başarılı yazarı, psikolog Azra Kohen in dördüncü romanı Aeden, fantastik gerçekçiliğe çok güzel bir örnek. İnsan yaşamının gelişmesini, insanın daha anlamlı bir varlığa dönüşmesini engelleyen normalize edilmiş saçmalıkları okuru hayrete düşürecek bir gerçekçilik, sürükleyicilik ve heyecanla dile getiren bir roman. Kohen, yeni romanı için, Yaşantımızı etkileyen ama aslında içeriğini bilmediğimiz ve bilirsek hayatımızda fark yaratacak onlarca şaşırtıcı bilgiyi lise öğrencilerinin anlayabileceği şekilde hikayeleştirerek anlatmaya çalıştım. diyor. Karun ve Anarşist İskender Pala Tarih bir ayna Aynayı kaplayan bir dilemma Kutsal Hermos un suyuna karışan altının rengi hızla kan kızılına dönüşürken; kâhinler yaklaşan büyük savaşın haberini vermiş, tekinsiz bir hava zengin Lidya diyarını sarıp sarmalamıştı. Bir cephede güçlü askerleri ve görkemli hazineleriyle Aslan Kral Krezüs nam-ı diğer Karun; diğer cephede terk edildiği ölümü alt edip Pers diyarına hükmedecek olan Keyhüsrev. Ve aynada sır dolu bir yansıma; tarihin öteki yüzünde devam eden karanlık Bir darbeye koşan Türkiye de polis sirenleri yeri göğü inletiyor, silah sesleri sloganlara karışıyordu. Kim haklıydı? Ah!.. Karun ve Anarşist, tarihin akışını belirleyen hırsların ve tarihi aşan aşkların romanı. Coğrafyamızın kaderine bilgece bir bakış. İskender Pala nın hep zevkle okunan usta kaleminden 61

62 Aynılık Resimdeki oyuncu Ekmekte çıkan yeşil mantar Tamim, belirleme karşıtı Kısa ve kolsuz kadın ceketi Bir ilimiz Altın İçe doğma Düzen Artırım Basit şeker Giyim gösterisi Yüz, çehre 8 İkinic tekil kişi Değin 10 Bir tür tatlı Prometyum simgesi 1 Kurutulmuş meyve Edirne ilçesi Tatlı yiyecek Her halde Başlangıcı belli olmayan zaman Şehirde yerleşim bölgesi Ton Balığı Birinci Dahi Asmanın meyvesi Sessiz harf 2 Hasret Gülgillerden bir ağaç Milattan önce Zengin, kodaman 5 Gür ve uzun bıyık Briçte sanzatu Cariye 4 Enjektör Enerji Düşüncesizce, değişen istek Rüya Sert, saydam kırılgan cisim Arasıra 6 7 Nakış, oya, elişi Öğütme dişi Işık veren alet Hakimlik, tababet 12 Yapılan iş, edim Geniş atkı Destansı Sıcaklık artıran enerji Güç, erk Zaman gösteren alet Buhran (Ajda...) Ünlü Dördüncü sanatçımız halife 3 9 Katının sıvılaşması Gümüş imi 11 Kalori Ayakkabı çekeceği ANAHTAR SÖZCÜK Yapılacak olan çekilişte anahtar sözcüğünü bulan 3 abonemize Özgür Kitapevi nden Ayın Kitapları sayfasında tanıtımları yapılan kitaplardan hediye edilecektir. Çekilişe katılmak için anahtar kelime ile kendi adres bilgilerinizi info@haberpodium.com adresine yollayin. Geçen ayki bulmacamızın anahtar kelimesi: REFERANDUM / Geçen Ayın Kazananları: Direl Yürekkırmaz, Ali Karsız,Helin Altındağ 62

63

64 metrekarelik alan 2800 farklı ürün 24 kișilik kadro İsviçre nin her yerine servis olanağı TÜM İHTİYAÇLARINIZI TEMİN EDEBİLECEĞİNİZ TEK ADRES GÜVEN KALİTE HIZLI SERVİS UYGUN FİYAT LOGO BASKILI ÜRÜNLER VE AMBALAJLAR Pizza Kartonları Paket Servis Kutuları Poșet Aliminyum Folyo Plastik/Karton Tabak Plastik/Karton Bardak Çatal-Bıçak Eldiven Temizlik ürünleri Verpackungen für Hotellerie und Gastronomie AU Pack GmbH Tannwaldstrasse 101/4600 Olten Tel: Fax:

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 SIK SORULAN SORULAR 1. TANDEM: Kültür Yöneticileri Değişimi Nedir? TANDEM Kültür Yöneticileri Değişimi Türkiye-Avrupa Birliği

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

LOVE EAT SUNUM E-RESTAURANT KETTE START HERE. Contact Us Taner Çolak tr.linkedin.com/in/tanercolak/

LOVE EAT SUNUM E-RESTAURANT KETTE START HERE. Contact Us Taner Çolak tr.linkedin.com/in/tanercolak/ LOVE EAT E-RESTAURANT KETTE START HERE SUNUM Taner Çolak / İÇERİK İş Fikri 1 Misyon. 2 Vizyon.. 2 Nedir. 3 Konsept.. 4 Ürün Hizmet Tanıtım. 5 Ülke Profili 6 Yer Şeçimi. 7 Paket Servis Şehir Bilgi... 8

Detaylı

Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler

Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP Proje hakkında açıklayıcı bilgiler Bu anketin amacı, niteliksel bilgilerin toplanıp, belirli formlarda yardım ve ihtiyacı olan, 15-25 yaş arası göçmen yada farklı

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Sık Sorulan Sorular. TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) 2016-2017 Soru listesi:

Sık Sorulan Sorular. TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) 2016-2017 Soru listesi: Sık Sorulan Sorular TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) 2016-2017 Soru listesi: 1. Tandem: Kültür Yöneticileri Değişimi Nedir?...s.3 2. Program nasıl çalışıyor? Not edilmesi

Detaylı

İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU

İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU Randevu Talep Edilen Şehir: o İstanbul o Ankara o İzmir o Gaziantep o Bursa Bu bölüm ATUS tarafından doldurulacaktır Tarih / İsim İNGİLTERE TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU Bu formdaki cevaplarınız birebir konsolosluk

Detaylı

KOZA GENÇ MODA TASARIMCILARI YARIŞMASI 2016 YILI ŞARTNAMESİ

KOZA GENÇ MODA TASARIMCILARI YARIŞMASI 2016 YILI ŞARTNAMESİ KOZA GENÇ MODA TASARIMCILARI YARIŞMASI 2016 YILI ŞARTNAMESİ Geleneksel İHKİB Genç Moda Tasarımcıları Yarışması KOZA, genç yeteneklerini arıyor. Bu sene 24.sü düzenlenecek KOZA Genç Moda Tasarımcıları Yarışması,

Detaylı

İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ

İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ Otizm ve Asperger Sendromu Birliği otistik çocuklar, gençler ve yetişkinler için daha iyi koşullar yaratmaya çalışır. ÜYE OLARAK BİLGİ paylaşımı, topluluğa erişim

Detaylı

BURS BAŞVURUSUNA EKLENECEK BELGELER: 1- Ailenizin ikamet ettiği yeri gösteren ikametgah belgesi. 2- TC Nolu nufus kimlik fotokopisi

BURS BAŞVURUSUNA EKLENECEK BELGELER: 1- Ailenizin ikamet ettiği yeri gösteren ikametgah belgesi. 2- TC Nolu nufus kimlik fotokopisi BURS BAŞVURUSUNA EKLENECEK BELGELER: 1- Ailenizin ikamet ettiği yeri gösteren ikametgah belgesi 2- TC Nolu nufus kimlik fotokopisi 3- Gelir Beyanı ile ilgili olarak: a- Aile reisinin (Anne veya Baba yada

Detaylı

Ekim Ayı Tekstil Gündemi

Ekim Ayı Tekstil Gündemi 11.11.2016 Konfeksiyon işçileri suistimalleri bildirmek için cep telefonu kullanıyor Kamboçya da tekstil sektöründe çalışan işçilerin asgari ücreti arttırılacak Etiyopya da yaşanan olaylarda Türk firması

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul

Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul Özel Alman Lisesi Deutsche Schule Istanbul EK:1 İHTİYAÇ VE BAŞARI BURSU FORMU Formda istenen bilgileri büyük harfle yazınız. ÖĞRENCİ VE AİLESİ HAKKINDA BİLGİLER Fotoğraf 1. Öğrencinin : Adı: Soyadı: Sınıfı:

Detaylı

Neden TSEV eğitimlerini tercih etmeliyim?

Neden TSEV eğitimlerini tercih etmeliyim? 1. Neden TSEV eğitimlerini tercih etmeliyim? 2. TSEV eğitimleri ücretli midir? 3. Eğitim programlarınız ne kadar sürüyor? 4. Eğitim programlarınızın zaman planı nasıl? 5. TSEV, kuruma özel eğitimler düzenliyor

Detaylı

TÜZEL ÜYELİK BAŞVURU FORMU İKAYDER 2019 Kuruluş Adı: ---------------------------------- info@ikayder.org ikayder www.ikayder.org ikayder Tüzel Üyelik Başvuru Formu Revizyon Tarihi: 01.02.2019 İKAYDER KİMDİR?

Detaylı

Ebeveynler için bilgi

Ebeveynler için bilgi Ebeveynler için bilgi Sevgili Ebeveynler, Burada yer alan bilgilerle sizleri, Oldenburglu çocuklar için sunulan bakım hizmetleri ve bu hizmetlerin kuralları hakkında genel olarak bilgilendirmek istiyoruz.

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

YUNANİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU SΙSMANOGLIO MEGARO DAKİ YUNANCA ÖĞRENİM PROGRAMINA KATILIM İÇİN BURS BAŞVURU FORMU

YUNANİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU SΙSMANOGLIO MEGARO DAKİ YUNANCA ÖĞRENİM PROGRAMINA KATILIM İÇİN BURS BAŞVURU FORMU YUNANİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU SΙSMANOGLIO MEGARO DAKİ YUNANCA ÖĞRENİM PROGRAMINA KATILIM İÇİN BURS BAŞVURU FORMU Bu program Stavros Niarhos ve Bodosaki kurumlarının tedarik ettiği ekonomik desteğe

Detaylı

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI Prof. Dr. Nezih Güven (ODTÜ, Rektör Danışmanı) Doç. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör (ODTÜ,Sosyoloji Blm.) Y. Doç. Dr. Mustafa Şen (ODTÜ, Sosyoloji Bölümü) Bağlantı

Detaylı

KOLOĞLU HOLDİNG A.Ş. tarafından eğitim- öğretim yılında üniversite öğrencilerine burs verilecektir.

KOLOĞLU HOLDİNG A.Ş. tarafından eğitim- öğretim yılında üniversite öğrencilerine burs verilecektir. KOLOĞLU HOLDİNG A.Ş. tarafından 2018-2019 eğitim- öğretim yılında üniversite öğrencilerine burs verilecektir. Koloğlu Holding Bursu, üniversitelerde öğrenim gören başarılı ve maddi imkanları yetersiz olan

Detaylı

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık?

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık? Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık? Bu pazarlamacılar, sosyal medya 'uzmanları' ve PR uzmanlarının her gün konuştuğu konu; Sosyal medyanın geleceği nasıl gözüküyor? 1. Geleneksel medya,

Detaylı

Icabında diğer çocukları buraya ekleyin (Lütfen yaşını ve cinsiyetini de belirtiniz):...

Icabında diğer çocukları buraya ekleyin (Lütfen yaşını ve cinsiyetini de belirtiniz):... Bütün cevaplar kesinlikle gizli ve anonim tutulacaktır! Bu formu kimin doldurduğunu lütfen işaretleyiniz: Anne/Anneanne/Babaanne/Üvey Anne Baba/Dede/Üvey Baba diğer kişiler, yani.. Bölüm A: Çocuğunuz ile

Detaylı

[ ab2018.karabuk.edu.tr ]

[ ab2018.karabuk.edu.tr ] [ ab2018.karabuk.edu.tr ] ::::::: SPONSORLUK DOSYASI ::::::: İletişim : Yrd.Doç.Dr. Yüksel ÇELİK yukselcelik@karabuk.edu.tr 0532 779 7413 AKADEMİK BİLİŞİM 2018 ORGANİZASYONU HAKKINDA Üniversitelerde bilgi

Detaylı

KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU

KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU Bu formdaki cevaplarınız birebir konsolosluk sistemine işlenmektedir. Konsolosluk memuru verilen cevaplar ve sunulan evrakları karşılaştırarak başvurunuzu değerlendirmektedir.

Detaylı

Dr. Dursun AYDIN KAMU HASTANELERİ AÇISINDAN ÖNEM NEMİ. Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı 2. SAGLIK KURULTAYI 12/04/2008 ANTALYA

Dr. Dursun AYDIN KAMU HASTANELERİ AÇISINDAN ÖNEM NEMİ. Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı 2. SAGLIK KURULTAYI 12/04/2008 ANTALYA KAMU HASTANELERİ AÇISINDAN ÖZEL YURTİÇİ ve YURTDIŞI I SAĞLIK SİGORTALARININ S ÖNEM NEMİ www.saglikturizmi.org.tr Dr. Dursun AYDIN Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı SAĞLIK TURİZM ZMİ Medikal Turizm

Detaylı

T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Gönül Elçileri İletişim Stratejisi

T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Gönül Elçileri İletişim Stratejisi T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Gönül Elçileri İletişim Stratejisi Gönül Elçiliği tanımı Gönül Elçiliği: İnsana ve insanlığa hizmet için karşılık beklemeden emek veren kişi ve gruplar için kullanılan

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Yayın Tarihi :06.12.2014 Sayfası :1-16. Syf Yayın Tarihi :06.12.2013 Sayfası :10.Syf Yayın Tarihi :06.12.2014 Sayfası :7. Syf Yayın Tarihi :06.12.2014 Sayfası :1-11. Syf Yayın Tarihi :06.12.2014 Sayfası

Detaylı

::::::: SPONSORLUK DOSYASI :::::::

::::::: SPONSORLUK DOSYASI ::::::: ::::::: SPONSORLUK DOSYASI ::::::: ab2018.karabuk.edu.tr İletişim : Yrd.Doç.Dr. Yüksel ÇELİK yukselcelik@karabuk.edu.tr 0532 779 7413 AKADEMİK BİLİŞİM 2018 ORGANİZASYONU HAKKINDA Üniversitelerde bilgi

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi TED MERSİN ÖZEL ANAOKULU 2013-2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TANIMA ANKETİ ÇOCUĞUN TC KİMLİK NO : 2-Cinsiyeti 3-Doğum yeri ve tarihi 4-Geldiği okul 5-Okula geliş nedeni 6-Velinin Adı-Soyadı ve Yakınlık

Detaylı

Şikayet formu. 1. Kişisel detaylar: Şikâyetçi. 2. İş detayları

Şikayet formu. 1. Kişisel detaylar: Şikâyetçi. 2. İş detayları Şikayet formu 1. Kişisel detaylar: Şikâyetçi Bir veya daha fazla şikayetçinin Aborijin veya Torres Strait Adalı menşeli olarak tanımlanması durumunda lütfen burayı işaretleyin (isteğe bağlı) Bu kutuyu

Detaylı

Ücretsiz bir hizmet. Yemek masrafınız ayırdığınız bütçe kadar olsun.

Ücretsiz bir hizmet. Yemek masrafınız ayırdığınız bütçe kadar olsun. Ücretsiz bir hizmet. Yemek masrafınız ayırdığınız bütçe kadar olsun. Nasıl Çalışır? Herhangi bir yere giderken yolda acıktınız ve yemek yemeniz gerekiyor. Yemek bütçenizi 20 TL olarak belirlediniz ancak

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI

T.C. BAŞBAKANLIK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI GENEL BİLGİLER Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmak ve sorunlarına çözüm üretmek Başkanlığımızın başlıca görev alanları içerisinde yer almaktadır.

Detaylı

ECE-581 E-Devlet ve e-dönüşüm. Türk Hava Kurumu Üniversitesi 17/01/2014

ECE-581 E-Devlet ve e-dönüşüm. Türk Hava Kurumu Üniversitesi 17/01/2014 ECE-581 E-Devlet ve e- 17/01/2014 MOBIL DEVLET SAMET SALIH ILICA sametilica@hotmail.com ECE 581 1 M-Devlet Nedir? M-Devleti Gerektiren Nedenler M-Devletin Yararları M-Devletin Uygulama Alanları ECE 581

Detaylı

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi 24. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işverenle sendika arasında anlaşma sağlanamaması üzerine Şişecam işçileri 10 fabrikada 5800 işçiyle greve gitme kararı almıştı.

Detaylı

Bir Önceki Gün. Bir Önceki Ay. Bir Önceki Gün

Bir Önceki Gün. Bir Önceki Ay. Bir Önceki Gün 15.01.2019 Türkiye ve Dünya Göstergeleri Kapanış Gün Ay Aylık Değişim Ocak 2018'e Göre Değişim Dolar/TL 5,444 5,4637 5,3401 1,9% 43,60% Euro/TL 6,2483 6,2702 6,0758 2,8% 37,17% BİST 100 92,054 91,196 91,387

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

2011 Özel Ekler. Ocak 2011 den itibaren bütün baskılar için geçerlidir.

2011 Özel Ekler. Ocak 2011 den itibaren bütün baskılar için geçerlidir. Ocak 2011 den itibaren bütün baskılar için geçerlidir. Lig Fikstürü............................... sayfa 3 Düğün İlavesi............................. sayfa 4 Sevgililer Günü...........................

Detaylı

İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ.

İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ. Yeni nesil dijital liderlik ajansı İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ. Dijital yolculukta, 48 milyon sabit internet kullanıcısı, 45.3 milyon mobil internet kullanıcısı 8 milyon aktif

Detaylı

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ NEDEN GİRİŞİMCİLİK? Girişimcilik geleceğin mesleği olacak Gelişmekte olan ekonomilerde mevcut işletmelerde çalışmak kadar kendi işini kurmak da önemli olmaya başlıyor

Detaylı

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi Temmuz Ayı Tekstil Gündemi 05.08.2016 Temmuz Ayı Tekstil Gündemi «Bangladeş de 5 yeni denim firması kuruluyor» «Etiyopya devasa endüstriyel tekstil parkı açacak» «Hindistan, İran tekstil pazarını keşfediyor»

Detaylı

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası 1 / 6 2017/12/26 13:47 Aboneler İletişim 26 Aralık 2017 Salı Apple Android İSTANBUL 12 C / 8 C EURO 4,52 USD3,8 ALTIN156,41 % -0,03 % -0,11 % 0,28 YAZARLAR GÜNDEM SİYASET TÜRKİYE DÜNYA EKONOMİ KÜLTÜR-SANAT

Detaylı

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma Yayınlanan Temmuz 2016 Konular Hareketli Arama Tüketicilerin aklına takılan soruları yanıtlamanın en kolay yolu bazen gerçek

Detaylı

ş i r k e t l e r g r u b u Profesyonel bir anlayış ve uzman bir kadroyla önemli bir müşteri kitlesine hizmet veriyoruz. gelişim içinde olan iş dünyasında zamanın ritmini yakalamak, ancak yeni fikirler

Detaylı

Bilgi Çağına Uyumlu, Doğru Kariyer Yolları

Bilgi Çağına Uyumlu, Doğru Kariyer Yolları Bilgi Çağına Uyumlu, Doğru Kariyer Yolları KARİYER ZİRVESİ & FUARI MÜ Kariyer Merkezi(MARKAM); Yaşam boyu öğrenme felsefesi ışığında ve bilgi toplumu olma yolunda, öğrencilere yönelik kariyer planlama

Detaylı

ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı, Mayıs

Detaylı

KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden. Çünkü önemli olan hizmettir!

KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden. Çünkü önemli olan hizmettir! KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden Çünkü önemli olan hizmettir! KKH iyi seçim(im) 5 iyi neden kendiniz keşfedin! çünkü burada önemli olan bizim için sizsiniz çünkü biz kalite sağlıyoruz Aile: Burada

Detaylı

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği), Türkiye'de çağdaş insan kaynakları yönetimi anlayışlarının yaygınlaştırılmasına ve gelişimine liderlik eden, bu konuda ülkemizin

Detaylı

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı Aralık 2012 de bir ay öncesine göre 130.000 azalarak 41,81

Detaylı

ATRAXION MAGAZINE MEDYA KİTİ

ATRAXION MAGAZINE MEDYA KİTİ ATRAXION MAGAZINE MEDYA KİTİ ATRAXION MAGAZINE GENEL İÇERİK Dünyadan ve ülkemizden eğlence, park, aktivite endüstrisine yönelik sektör haberleri, pazarı etkileyen gündem başlıkları, etkinlikler, yenilikler,

Detaylı

Eyalet Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı nın verdiği maddi destek sayesinde

Eyalet Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı nın verdiği maddi destek sayesinde Sevgili Berlinliler, Saygıdeğer Baylar ve Bayanlar, Eyalet Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı nın verdiği maddi destek sayesinde Şiddetten Koruma Acil Servisi 17 Şubat 2014 tarihinde açılışını yaptı.

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

Bu maili aldığım zaman evdeydim. Sandalyemden kalkıp odanın içinde zıpladım sevinçten

Bu maili aldığım zaman evdeydim. Sandalyemden kalkıp odanın içinde zıpladım sevinçten 2009 2010 eğitim öğretim yılının birinci dönemi ki bu güz dönemi oluyor, benim de yüksek lisans programımın ilk dönemiydi. Üniversiteden 2003 yılında mezun olduktan 6 sene sonra tekrar üniversiteye başlıyordum.

Detaylı

KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor.

KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor. KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor. Çerkes adetlerinin geçerli olduğu ve Çerkescenin konuşulduğu köyde, Türkiye'den

Detaylı

KARIYER GÜNÜ 18 Kasım 2017

KARIYER GÜNÜ 18 Kasım 2017 KARIYER GÜNÜ 18 Kasım 2017 Siz fırsatı yakalayın, Biz sizin için çalışalım! Genel bilgiler Doğru ve kalifiye eleman mı arıyorsunuz? Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye) ve Alman Akademik Değişim

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi etmeden hırsızlık olayını gerçekleştirmeleri ise dikkat çekti. Polis şüphelilerin

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi etmeden hırsızlık olayını gerçekleştirmeleri ise dikkat çekti. Polis şüphelilerin 3 NİSAN 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Hırsızlar kamerada TA bir kuruyemişçiye giren hırsızlar işyerindeki kasadan 650 TL parayı alarak kayıplara karıştı. Güvenlik kameraları

Detaylı

Türkiye İnternet Raporu 2005

Türkiye İnternet Raporu 2005 Türkiye İnternet Raporu 2005 Aytaç MESTÇİ İş Geliştirme Direktörü Aytac.Mestci@TiMNET.com.tr Şubat, 2006 İçerik Türkiye de İnternet Kullanıcısı Çoğalıyor Avrupa da İnternet Türkiye deki Bilgisayar & İnternet

Detaylı

MEVCUT DURUM ANALİZİ

MEVCUT DURUM ANALİZİ ADANA ÜNİVERSİTE SANAYİ ORTAK ARAŞTIRMA MERKEZİ MEVCUT DURUM ANALİZİ Dr. Koral ÇEPNİ Adana ÜSAM Endüstriyel Danışmanı Adana ÜSAM Mentör Projesi Değerlendirme Kurulu Üyesi NİYE TEMEL ANALİZ Şirketin yolun

Detaylı

Dijital Pazarlama Ajansı

Dijital Pazarlama Ajansı Ocak 2018 Strateji ve Hizmetler Dijital Pazarlama Ajansı Eda Kara Marketing Director Reklam taktikleri ve dijital çözümler İçindekiler 4 01 Hakkımızda Naapsak Sosyal Medya Ajansı hakkında merak 04 Müşteriler

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir. - 1 - I. A.B.D. HAKKINDA GERÇEKLER Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir. 1- Genel bakış A.B.D. nin değişen nüfus yapısı: http://usinfo.state.gov/journals/itsv/0699/ijse/ijse0699.htm

Detaylı

Forex Ek Kazanç Sistemi

Forex Ek Kazanç Sistemi 106 Forex Ek Kazanç Sistemi Bu anlatacağımız sistem Türkiye de tamamen yasal ve 4 aydır uygulamada olan ve giderek büyüyen bir sistem. ProjeX ProjeX Nedir? ProjeX bir kazanç sistemi; şu şekilde çalışıyor

Detaylı

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ 20. yıl 1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ Ekin Kimya olarak Türkiye ve yakın çevresindeki ülkelere yüksek kalitede kimyasal ürünler tedarik eden öncü bir şirketiz. Dünyanın önde gelen kimyasal üreticileri

Detaylı

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU Formun Amacı: Bu form çocuğun sağlık durumu, psikomotor gelişimi, özbakım gelişimi, sosyal duygusal gelişimi ve davranışsal özelliklerine ilişkin bireysel gereksinimleri

Detaylı

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.

Detaylı

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI Wisconsin eyaletinde yer alan, Amerika nın en büyük eğlence su parkı olan Wilderness Hotel Golf&Resort te, Campus 2015 Work and Travel katılımcılarını

Detaylı

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR. . EVLİLİK HAZIRLIKLARI, EV GEREÇLERİ VE MOBİLYA FUARI 10-14 NİSAN 201 TRABZON DÜNYA TİCARET MERKEZİ BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

Detaylı

Murat Değirmenci: Çelik servis merkezlerine fason üretim yapacağız

Murat Değirmenci: Çelik servis merkezlerine fason üretim yapacağız Murat Değirmenci: Çelik servis merkezlerine fason üretim yapacağız Murat Değirmenci Değirmenci Metal Firma Sahibi Değirmenci Metal i Adana daki merkezlerinde ziyaret ettik. Niş hizmet vermeyi hedefleyen

Detaylı

Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu?

Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu? Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu? Mobil Şubenizi Açın İşlerinizi Kolaylaştırın! www.mobilsubem.com Mobil Şubeniz Her an Yanınızda! Bu E-Kataloğumuzda Mobil Şubem Hizmetlerinin genel bir tanıtımını bulabilirsiniz.

Detaylı

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İngiltere de Şubat ayından beri yüksek ateş, epileptik atak ve şiddetli ağrı şikayeti İle defalarca İngiltere deki hastanelere

Detaylı

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r LOGO Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r EĞİTMEN İSMAİL YETİMOĞLU Özel Dedektifler Derneği Başkanı Uluslararası Özel Dedektifler

Detaylı

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION ARAŞTIRMA DİZİSİ 2004/1 TÜRKİYE GENELİ VE İSTANBUL İÇİN 4 KİŞİLİK AİLENİN ASGARİ GEÇİM HARCAMASI Sendikamız 4 kişilik bir

Detaylı

Türkiye nin İlk Usta Kulübü

Türkiye nin İlk Usta Kulübü Türkiye nin İlk Usta Kulübü Kalekim Ustalarının Ayrıcalıkları 1 Her Üyemiz Kalekim Ferdi Kaza Sigortası ile Daima Koruma Altında Sosyal güvenceden yoksun olarak çalışan ustalarımız her yıl ücretsiz olarak

Detaylı

UBC Derecenize Doğru İlk Adımınız BAŞLANGIÇ NOKTANIZ

UBC Derecenize Doğru İlk Adımınız BAŞLANGIÇ NOKTANIZ UBC Derecenize Doğru İlk Adımınız BAŞLANGIÇ NOKTANIZ Uluslararası Birinci Sınıf Öğrencileri İçin Yenilikçi, Entegre Bir Program ULUSLARARASI PROGRAM UBC lisans programınıza İngilizce dil eğitimi ile akademik

Detaylı

09.08.2011 TURKCELL. Bireysel Pazarlama Basın Toplantısı. Emre SAYIN Genel Müdür Yardımcısı

09.08.2011 TURKCELL. Bireysel Pazarlama Basın Toplantısı. Emre SAYIN Genel Müdür Yardımcısı 09.08.2011 TURKCELL Bireysel Pazarlama Basın Toplantısı Emre SAYIN Genel Müdür Yardımcısı TURKCELL MOBİL PAZARDA LİDER Abone Pazar Payı(%) 56% 55% 56% 56% 56% 57% 56% 56% 55% 55% 55% 54% 54% 54% 27% 27%

Detaylı

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

Ýmece Evi. Ziyaret-2016 Ziyaret-2016 Ýmece Evi Merhaba, Ýmece Evi ni öðrenme merkezi olmasýna neden olan öðrenme odaklý ziyaretçiler bizi daha çok araþtýrmaya yönlendirip sorumluluklarýmýzý hatýrlamamýza neden oluyor. Yaþamýný

Detaylı

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MUHTAÇ AYLIĞI BAŞVURU FORMU VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE 1-CEP TELEFONU : 2-EV TELEFONU : MUHTACIN VEYA VELİSİNİN ADI VE SOYADI

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MUHTAÇ AYLIĞI BAŞVURU FORMU VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE 1-CEP TELEFONU : 2-EV TELEFONU : MUHTACIN VEYA VELİSİNİN ADI VE SOYADI VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MUHTAÇ AYLIĞI BAŞVURU FORMU VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE EK- 11 /../.. Genel Müdürlüğünüzün muhtaç engelliler ile yetim çocuklara verdiği aylıktan faydalanmak istiyorum. Aşağıdaki

Detaylı

Nuhoğlu Vakfı ndan kırtasiye yardımı talep etmenizin nedenlerini kısaca belirtiniz.

Nuhoğlu Vakfı ndan kırtasiye yardımı talep etmenizin nedenlerini kısaca belirtiniz. Nuhoğlu Vakfı ndan kırtasiye yardımı talep etmenizin nedenlerini kısaca belirtiniz. ÖNEMLİ NOTLAR: Kırtasiye yardımı isteğinde bulunacak üyelerin, bu formu eksiksiz olarak doldurup, istenilen belgelerle

Detaylı

29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi Rektör Prof.Dr. Galip Akhan, 29-Haziran-14 Temmuz 2015 tarihleri arasında Hafta içi Her gün Saat: 09.30-17.00 saatleri arasında aday öğrenci ve ebeveynlerine açık

Detaylı

İŞVERENLER İÇİN ÜCRET HAKKANİYETİ

İŞVERENLER İÇİN ÜCRET HAKKANİYETİ İŞVERENLER İÇİN ÜCRET HAKKANİYETİ BUNA DEĞER! ÜCRET HAKKANİYETİ KOMİSYONU Ücret Hakkaniyeti Yasası nedir? Ücret Hakkaniyeti Yasası (Pay Equity Act) (Yasa) işverenlerin ücret uygulamalarında olabilecek

Detaylı

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN Almanya; Orta Avrupa da bir ülkedir. Kuzeyinde Kuzey denizi, Danimarka, ve Baltık denizi; doğusunda Polonya ve Çek cumhuriyeti; güneyinde Avusturya ve İsviçre;

Detaylı

KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden. Çünkü önemli olan hizmettir!

KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden. Çünkü önemli olan hizmettir! KKH yi Tercih Etmek İçin 5 İyi Neden Çünkü önemli olan hizmettir! KKH iyi seçim(im) 5 iyi neden kendiniz keşfedin! çünkü burada önemli olan bizim için sizsiniz çünkü biz kalite sağlıyoruz çünkü hizmetimiz

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRESİ BAŞKANLIĞI İ Yayınlanma Tarihi: Çalışma Şekli. İşveren Statüsü.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRESİ BAŞKANLIĞI İ Yayınlanma Tarihi: Çalışma Şekli. İşveren Statüsü. Profil statüsü aktif olmayanlar iş başvurusunda bulunamazlar. Bu ilana sadece Kişisel Durumu "Engelli" olanlar başvurabilir. Türkiye İş Kurumu OSTİM HİZMET MERKEZİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR

Detaylı

Dis leriniz önemli. Onlara her gün ihtiyacınız var..

Dis leriniz önemli. Onlara her gün ihtiyacınız var.. Dis leriniz önemli. Onlara her gün ihtiyacınız var.. Dis leriniz önemli Dişlerinize her gün ihtiyacınız var yemek yediğinizde, güldüğünüzde ve konuştuğunuzda. İyi bir hayat için dişlerin tam olması ve

Detaylı

Amacımız, Alternatif ve kişiye özel projelerimiz ile işletmenizi, hedef müşterinize en kısa ve ekonomik yoldan ulaştırmaktır.

Amacımız, Alternatif ve kişiye özel projelerimiz ile işletmenizi, hedef müşterinize en kısa ve ekonomik yoldan ulaştırmaktır. Amacımız, Alternatif ve kişiye özel projelerimiz ile işletmenizi, hedef müşterinize en kısa ve ekonomik yoldan ulaştırmaktır. ÇÖZÜMLERİMİZ TSS TEMSİLCİLİĞİ YURT DIŞI REKLAM VE PAZARLAMA TURİZM YATIRIM

Detaylı

SİBER G Ü VEN LİK İŞ G Ü CÜ N E Ö N EM V ERİYO RU Z

SİBER G Ü VEN LİK İŞ G Ü CÜ N E Ö N EM V ERİYO RU Z www.barikat.com.tr SİBER G Ü VEN LİK İŞ G Ü CÜ N E Ö N EM V ERİYO RU Z Sibergüvenlikuzmanihtiyacınıkarşılamayıhedefleyenfirmamızbaşarılıvesibergüvenlikalanındaçalışmaya istekligençlerimizineğitimlerinekatkıdabulunmayıhedeflemektedir.

Detaylı

Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi

Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi Irkçılık hepimizi ilgilendiriyor Ev yok, iş teklifi yok, sokakta hakaretler: Ayrımcılıkla ırkçılığın birçok

Detaylı

Özel Amerikan Robert Lisesi. 2009-2010 Eğitim Yılı. Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi

Özel Amerikan Robert Lisesi. 2009-2010 Eğitim Yılı. Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi Öğrencinin Adı Soyadı: Grubu: Öğretmeni: Özel Amerikan Robert Lisesi 2009-2010 Eğitim Yılı Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi 1. Okul Müdürü EVET HAYIR BİLMİYORUM Okul müdürü, bir üniversitenin

Detaylı

Radyo-Televizyon Primi Şirketler, kurumlar ve kamu yararına faaliyet gösteren kurumlar için

Radyo-Televizyon Primi Şirketler, kurumlar ve kamu yararına faaliyet gösteren kurumlar için Radyo-Televizyon Primi Şirketler, kurumlar ve kamu yararına faaliyet gösteren kurumlar için Priminiz 2013 yılından bu yana radyo-televizyon primi geçerli olup, böylelikle ARD, ZDF ve Deutschlandradio nun

Detaylı

Zorunlu Sağlık Sigortası Nedir?

Zorunlu Sağlık Sigortası Nedir? Zorunlu Sağlık Sigortası Nedir? Erasmus+ Programı'na katılan tüm öğrencilerin gidecekleri ülkedeki sağlık kurumlarında alacakları tedavileri karşılayacak sağlık sigortasına sahip olmaları gereken bir sigorta

Detaylı

KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN ( )

KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN ( ) KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN (2014 2016) MİSYON Kayseri nin geçmişini doğru anlayarak, bugünü verimli/iyi değerlendirerek ve geleceğini akıllı planlayarak, Kayseri nin

Detaylı

ÜRETİCİ BİRİM BAŞVURU FORMU. Lütfen bu formu 25-02-2015 tarihine kadar doldurularak IPUD, yonetim@iyipamuk.org.tr adresine iletiniz.

ÜRETİCİ BİRİM BAŞVURU FORMU. Lütfen bu formu 25-02-2015 tarihine kadar doldurularak IPUD, yonetim@iyipamuk.org.tr adresine iletiniz. Lütfen bu formu 25-02-2015 tarihine kadar doldurularak IPUD, yonetim@iyipamuk.org.tr adresine iletiniz. BÖLÜM A - KURUM TANITIM 1. ÜNVAN 2. SORUMLU KİŞİ VE İLETİŞİM BİLGİLERİ 3. FAALİYET ALANI ÇIRÇIR KOOPERATİF

Detaylı

ANAPER ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ

ANAPER ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ ANAPER ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ İŞ VE MESLEK DANIŞMANI (SEVİYE 6) BELGELENDİRME SINAVI BAŞVURUSU VE BAŞVURU BELGELERİNİN KABULÜNE İLİŞKİN YÖNERGE HAZİRAN 2015 İÇİNDEKİLER I. KAPSAM...

Detaylı

ULUSLAR ARASI TICARET VE LOJISTIK YÖNETIMI BÖLÜMÜ STAJ PROGRAMI TANITIMI. ARŞ.GÖR.SAMET GÜRSEV sametgursev@gmail.com

ULUSLAR ARASI TICARET VE LOJISTIK YÖNETIMI BÖLÜMÜ STAJ PROGRAMI TANITIMI. ARŞ.GÖR.SAMET GÜRSEV sametgursev@gmail.com ULUSLAR ARASI TICARET VE LOJISTIK YÖNETIMI BÖLÜMÜ STAJ PROGRAMI TANITIMI ARŞ.GÖR.SAMET GÜRSEV sametgursev@gmail.com STAJ NEDEN YAPILIR? Teorik olarak görülen konuları pratik hale dönüştürmek Gerçek uygulamalardan

Detaylı