Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 257. AFACAN DOMBİLİ-3 Teneffüs Mahvoldu John Sazaklis

Transkript

1 Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 257 AFACAN DOMBİLİ-3 Teneffüs Mahvoldu John Sazaklis Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu Çeviren: Mehmet Ali Sevgi Grafik Uygulama: Nurullah Bilekli ISBN: Baskı: Nisan 2017 Copyright Zafer Yayınları, 2017 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Talatpaşa Mah. İmrahor Cad. Terasevler Sitesi No: 1-A Kâğıthane/İstanbul Tel: (0212) / Faks: (0212) / zafer@zafer.com twitter.com/zaferyayinlari / facebook.com/zaferyayinlari Baskı-Cilt: Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş. İkitelli O.S.B. Mah. Atatürk Bul. Haseyad 1. Kısım No: 60/3-C Başakşehir/İstanbul Tel: (0212) / Matbaa Sertifika No: Billy Burger-Recess is Ruined orijinal adıyla Stone Arch Books (2016) tarafından yayınlanan bu eserin Türkiye deki tüm yayın hakları Akan Ajans aracılığıyla anlaşmalı olarak sertifika numaralı Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayınlanması ve depolanması yasaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nun (FSEK), 21, 22 ve 23. maddelerine göre bu eserin işleme, çoğaltma ve yayma hakkı sertifika numaralı Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından, yazılı bir izinle sertifika numaralı Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş ye verilmiştir. JOHN SAZAKLIS

2 r e l e N e d İ r e İç Var Neler! 6. BÖLÜM 1. BÖLÜM navar mı? 9 Duvardakİ Saat mi, Ca 2. BÖLÜM m Öğle Yemeğİne Hücu 3. BÖLÜM Görevİmİz Tehlİke BÖLÜM Savaş Oyunları BÖLÜM Savaş Yarası Artçı Depremler BÖLÜM Çİzgİ Romanlar BÖLÜM Plan-Program Adamı BÖLÜM Bİlly Burger Kİtap Gİrİşİmİ BÖLÜM Yangın Alarmı BÖLÜM...99 Ezİklİkten Kahraman lığa

3 AFACAN DOMBILI ÖRNEK BİR INSAN OLMAK İSTİYOR... Merhaba! Ben BILLY BURGER. Tanıştığımıza memnun oldum! Eğer bunları okuyorsanız kitaptan anlıyorsunuz demektir. Bakın ben sizin hakkınızda bir şeyler biliyorum. Biraz da kendimden bahsetmemi ister misiniz? Ben, New York un küçük bir kasabasında ailemle yaşıyorum. Orta büyüklükteki evimiz, kız kardeşim Ruby dünyaya gelince biraz küçüldü. Ruby aslında sevimli sayılır. Eğer pis pis kokan GÜRÜLTÜCÜ kimseleri seviyorsanız Annem ve babam polis merkezinde çalışıyorlar. Babam dedektif. Annem suçlu psikoloğu. ÇOK HAVALI değil mi? Beraber gizemli olayları çözüp sorun çıkaranları yakalıyorlar. Şimdi düşününce benimle ilgilenmek de bundan farklı değil. Yani kendimi tam olarak sorun çıkaran biri olarak görmüyorum. MACERACI desek sanki daha iyi olur. Her zaman ilginç şeyler yapmaya ya da keşfetmeye çalışırım çünkü çok çabuk sıkılırım. Bence bunun sebebi çok hareketli bir hayal dünyamın olması... Hayal dünyamdan daha hareketli olan şey ne biliyor musunuz? İŞTAHIM! Yemek yemeye bayılırım. Bazen yemekten başka bir şey düşünmem. Ciddi söylüyorum. Ne varsa tadına bakarım. Hem de iki kere! Onun için biraz kilolu sayılırım. Tombul da diyebilirsiniz. DOMBILI demenizde de sakınca yok. Maceraya genelde yalnız gitmem. Suç âleminde ortağım en iyi arkadaşım TEDDY dir. Bizim sokakta birkaç ev ileride oturuyor. Onunla birlikte yapabileceğimiz eğlenceli şeyler bulmaya çalışıyorum. Aklıma bir fikir gelirse, bu genelde DELI DEHŞET bir fikir oluyor. Ama maalesef aklıma gelen fikirler her zaman planladığım gibi gitmiyor ve işte bu yüzden de başım belaya giriyor. Ama inanın elimden geleni yapıyorum. Yani daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Tıpkı BÜYÜKBABAM gibi. Kendisi kasabamızın kahramanıdır. Burada EFSANE gibi bir şey. Çok güzel işler yapmış ve birçok insana aynı şeyleri yapması için ilham kaynağı olmuş. Yani ben de tıpkı büyükbabam gibi ÖRNEK BIR INSAN olmak istiyorum. 6 7

4 1 Duvardakİ Saat mi, Canavar mı? Evet arkadaşlar, Fen Bilgisi SINAVININ zamanı geldi, dedi Bay Karas. Sınıf buna müthiş bir uğultuyla cevap verdi. Bay Karas benim öğretmenim. Kendisi uzun boylu ve sakallı. Bazen sınıfa gitarını getirir ve öğrenmemize yardımcı olması için şarkılar söyler. Bazı sınıf arkadaşlarım onun tuhaf olduğunu 8 9

5 Teddy daha cevap bile veremeden Bay Karas: SESSIZ OLALIM lütfen, dedi. Sonra da herkese birer kâğıt verdi. Ama bir türlü sessiz kalamıyordum. İçim içime sığmıyordu. Bay Karas, dedim elimi bile kaldırmadan. Sanırım yağmurun nasıl yağdığını dışarı çıkıp orada gözlemlersek daha iyi öğreniriz. Ve bunu yapmak için en iyi yer de oyun parkı! Sınıf arkadaşlarımın çoğu yaptığım şakaya gülmeye başladı. Sally gülerken burnundan bir baloncuk çıktı ve kâğıdının üzerine düştü. ÖĞĞK, diye feryadı kopardı Polly. İğrenç! İyi atış, dedi Teddy. İyi yapış, dedim. Yapış yapış! Bütün sınıf kahkahalarla güldü. Parker yerinden kalktı ve bu sanat eserini görmek için kâğıdı eline aldı. Parker hep başkadüşünüyor ama bence gayet havalı birisi. Hem de çok akıllı. Bay Karas diye düşündüm kendi kendime. Senin gibi akıllı bir adamın iş çocuklara gelince kafası pek çalışmıyor. Biz yağmurun oluşumu hakkında test olmak istemiyoruz! Biz dışarıda oynamak istiyoruz! TEST YERINE dışarıya çıkabilir miyiz, diye sormak için parmağımı kaldırdım. Ben daha ağzımı bile açmadan Bay Karas bana sert bir bakış attı. Cevap hayır, Billy, dedi. YOK ARTIK! Bu adam kesin insanların zihnini okuyor. Hemen yanımda oturan en yakın arkadaşım Teddy e eğilip: Galiba Bay Karas insanların zihinlerini okuyabiliyor, dedim

6 Sonra bana döndü. Bugün keyfim yerinde Billy. O yüzden ani patlamanı bir uyarı vermeden görmezden geleceğim, dedi. Ve bana o meşhur ciddi bakışını bir daha attı. Sally burnundan bir roket fırlatıyor ve patlama yapan ben oluyorum diye düşündüm sinirle. Sonra da başımı öne eğip testime konsantre olmaya çalıştım. Sonra da saate baktım. VAKIT GEÇMIYORDU. Hatta yelkovan ve akrep kıpırda- larının işine burnunu sokar. Bay Karas, bana yeni bir kâğıt verebilir misiniz, diye sordu Sally kâğıdı havada sallayarak. Evet, lütfen onu çöp kutusuna at ve masamdan yeni bir tane al, dedi Bay Karas. Ve lütfen ellerini yıka! mıyordu bile. Parmağımı kaldırdım. Öğretmenim, sanırım saat bozulmuş, dedim. Duvardaki saate baktı ve sonra da kolundaki kendi saatine baktı. Bana gayet güzel çalışıyor gibi geldi. Testini 12 13

7 bitir Billy! Sonra da tam bir dakika boyunca gözümü kırpmadan saate baktım. Yelkovanın gerçekten hareket ettiğinden emin olmak istiyordum. Altmış saniye sonra yelkovan hareket etti. Ama geriye doğru gittiğinden adım gibi emindim. Öğretmeniiim, diye patladım. Tamam Billy! YETTI ARTIK! Benim diğer yüzümü görme zamanın geldi, dedi öfkeyle. İsmini tahtaya yazıyorum. Bu benim kaleye atılan ILK GOLDÜ. İki gol daha yersem doğruca Müdür Crank ın odasına gidecektim. Öğretmenim tahtaya ismimi yazarken saate bakıp kaşlarımı çattım. Onun yüzünden tahtaya ismim yazılmıştı. İnşaallah duvardan düşüp yere çakılırsın, diye fısıldadım. Sona tekrar testime dönüp öğle yemeğini ve oyun parkını düşünmemeye çalıştım. Okulda derse odaklandığımda zamanın daha çabuk geçtiğini biliyordum. Pencereden bakıp hayallere daldığımda zaman ağır çekimde geçiyordu. Ve ben sık sık pencereden dışarıya bakıp hayallere dalarım. OYUN PARKI işte hemen oracıktaydı. Ve ben testim ile uğraşmaktansa, o anda oracıkta olmak istiyordum. Ama yapacak bir şey yoktu. Bay Karas bizi öğle yemeği için serbest bırakana kadar burada hapsolmuştuk. Ya o bizi bırakmadan önce açlıktan ölürsem? 14 15

8 2 Öğle Yemeğİne Hücum En sonunda testimi bitirdim ve teslim ettim. Arkadaşlarım da tek tek aynısını yaptılar ve Bay Karas o sihirli kelimeleri söyledi: ÖĞLE YEMEĞI zamanı! Eğer hâlâ tam anlamadıysanız söyleyeyim. Yemeklere bayılırım. Yani gerçekten bayılırım

9 Hastasıyım. Sadece onları düşünmek bile beni mutlu etmeye yeter. Çok fazla yemek yediğimde annem beni Uyarır: YAVAŞLA! Ama yavaşlamak o kadar zor ki. Sanırım büyüme çağında olduğum için. Öğle yemeği hindili, peynirli, ıspanaklı, mayonezli sandviçti. Evet doğru duydunuz. Ispanak! Babam eğer ıspanak yersem o çizgi film karakteri TEMEL REIS gibi güçlü kaslarımın olacağını söylüyor. Ben buna pek inanmıyorum ama ıspanak yemek tek başıma okul otobüsünü havaya kaldırmama yardım edecekse denemeye değer! Çizgi filmlerden bahsetmişken, öğle yemeğinde Teddy ile ben arkadaşlarımız Michael ve Jason ile en sevdiğimiz televizyon programından bahsederiz: Uzaylı Süper Samuraylar! Film antik Japonya da yaşayan dört Samuray kardeşle ilgili. Köylerine düşen gizemli bir meteorit ile karşılaşırlar. Dokunduklarında galaksiler arasında ışık hızıyla seyahat edebilen savaşçı süper astronotlara dönüşürler. Artık yeni görevleri evreni yok etmeye çalışan mutantlarla ve canavarlarla savaşmaktır. Millet, dedi Michael. Teneffüste Süper Samuray ın o MUHTEŞEM EFSANEVI oyununu oynayalım mı? Bazen her birimiz dört Samuray dan birini seçip onlar gibi davranırız. Bazı insanlar bunun çocukça olduğunu düşünebilirler. Ama bu insanlar saçmaladıklarının farkında değiller. Bana uyar, diye cevapladı Jason. Ama bu sefer Samuray lideri ben olacağım. Yazı turayı ben kazanmıştım hatırlıyorsanız. MUHAHAHA, diye yüksek sesle güldüm. O 18 19