YENİ İKTİSATTA ORTAK NOKTALAR 1. Prof.Dr. Ercan Eren JEL sınıflaması: B22, B23, B41

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YENİ İKTİSATTA ORTAK NOKTALAR 1. Prof.Dr. Ercan Eren eren@yildiz.edu.tr. JEL sınıflaması: B22, B23, B41"

Transkript

1 YENİ İKTİSATTA ORTAK NOKTALAR 1 Prof.Dr. Ercan Eren eren@yildiz.edu.tr Özet İktisat biliminde ilerleme var mıdır? İlerlemede diğer bilimlerin katkısı nasıldır? Aynı dönemlerdeki farklı iktisadi paradigmalar, diğer bilimlerle ilişkide ortak noktalara sahip midirler? Bu çalışmada yukarıdaki sorulara yanıt verilmeye çalışılmaktadır. İktisattaki son dönem gelişmeler, özellikle iktisadın fizik, matematik ve biyoloji ile ilişkisi ele alınarak, irdelenmektedir. JEL sınıflaması: B22, B23, B41 Abstract COMMON POİNTS IN NEW ECONOMİCS Is there any progress of economics? How do other fields of science contribute to this progress? Do different economic paradigms in the same eras have common points in relations with the other sciences? These challanges are tackled throughout this work. Latest developments in economics, especially considering its relations with physics, mathematics and biology, are handled. JEL Classification: B22, B23, B41 Giriş İktisatta yeni kavramı iki anlama gelebilir. Birincisi eski iktisattan farklı olmasıdır. İkinci anlamı ise, eski iktisadın birçok özelliklerinin devam ettiği, ona yeni eklemeler yapıldığı, bazı şeylerden ise vazgeçildiğidir. Kanımca yeni kavramı daha çok ikincisini içermektedir. Bir diğer konu ilerleme ve devrim üzerinedir. Bilimsel ilerleme denildiğinde açıklayıcılık ve öngörü gücünün artması anlaşılır. Devrim ise, bir paradigmadan bir başka paradigmaya geçiştir. Bir alanda ilerleme kavramını emperyalizm kavramı ile de açıklayabiliriz. Bir alanının analiz biçiminin, yönteminin, içeriğinin bir başka alan tarafından kullanılmasını emperyalizm (Maki, 2002) kavramı ile ifade edebiliriz. 1 Çalışma İktisadi Düşünce Girişimi nin düzenlediği İktisatta Yeni Yaklaşımlar Çalıştayında sunulmuştur. Katkıda bulunanlara teşekkür ederim. Ayrıca Serçin Şahin, Dr.Yasemin Asu Çırpıcı ve Dr.Kaan Öğüt e değerlendirmeleri için teşekkür ederim.

2 İktisadın diğer bilim dalları ile ilişkisine bu açıdan bakarsak nasıl bir sonuçla karşılaşırız? Matematik, fizik, bilgisayar bilimi, biyoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, psikoloji gibi bilim dalları ile ilişkisinde durum nasıldır? Siyaset bilimi dışında, diğer alanlarla ilişkisinde sömürülen durumda olduğu açıktır. Yakın geçmişe kadar iktisadi emperyalizm kavramı kullanılırdı. Buna göre, rasyonel seçim kuramı, kamu tercihi analizlerinde olduğu gibi, iktisat diğer disiplinleri etkilemektedir sonrasında ise süreç tersine dönmüştür; iktisat içerik ithalatı sürecine girmiştir. Fizik, matematik, bilgisayar bilimi, oyun kuramı, psikoloji, biyolojinin kavramları, iktisadın kavramları olmaya başlamıştır. Buna göre, Tersi emperyalizm sürecinin yaşanmakta olduğu söylenebilir. (Davis, 2006:1 20) İktisatta ilerleme kavramını, özellikle fen bilimleri ile ilişkisi bağlamında ele almak gereklidir. Genellikle iktisatta yeni şeyler söylemek, fizik, matematik, bilgisayar bilimi ve biyolojideki gelişmeleri iktisada uygulamak anlamına gelmektedir. Bu, iktisatta kendi içinde gelişmeler yoktur demek değildir. Ama kanımca baskın olan birincisidir. Keynes ve Hayek gibi iktisatçılar iyi iktisatçı olmak ifadelerinde de bunu görmek olanaklıdır; İyi iktisatçı olmak için iktisat dışı alanları da (matematik, fizik, felsefe, psikoloji, sosyoloji vb ) iyi bilmek gerekir. İktisatta ilerlemenin bir diğer özelliği, mutasyon yanının ağır basmasıdır. Ben bunu eklektik süreç veya aşure kavramıyla açıklıyorum. İktisatta gelişme, değişmez temeller üzerine gerçekleşmemektedir. Bunun en önemli örneği rasyonellik kavramıdır. Rasyonel bireyi attığınız zaman Neo Klasik iktisattan söz edemeyiz. Bugün yerleşik iktisatta rasyonellik içerik kaymasına uğradığı gibi, sınırlı rasyonellik ve hatta irrasyonelliği içeren çok sayıda çalışmaya rastlamak olanaklıdır. Yerleşik iktisatta çoğulculuk söz konusudur. Çoğulculuk, Heterodoks iktisat için de geçerlidir. Kanımca burada da, iktisadın diğer bilimlerdeki gelişmelerden fazla etkilenmesi etkilidir. Bugün yeni iktisatta sıkça kullandığımız (HP, Kalman) vb ) filtre, kalibrasyon, simülasyon, optimal kontrol kuramı, histerisiz, patika bağımlılığı, zaman tutarsızlığı, sınırlı rasyonellik, kaos, fraktallar, faz değişmesi, yapay sinir ağları, topoloji, oyun kuramı, entropi, non lineer gibi kavramlar özellikle fizik, matematk ve bilgisayar biliminin yöntem, teknik ve

3 kavramlarıdır. Onlardaki gelişmeleri yansıtır. İktisadın tanımı genişlemekte ve içeriği değişmektedir. Çalışmada ilk olarak Klasik ve Neo Klasik İktisat ele alınacaktır. Daha sonra İktisattaki gelişmeler kısaca incelenecektir. Son bölümde ise diğer bilimlerdeki gelişmelerin iktisada etkisi değerlendirilecektir. Klasik, Neo Klasik İktisat İktisadın ortaya çıkışında Newton fiziğinin özel bir yeri vardır. Say, Smith, Ricardo nun Klasik iktisadı Newton fiziği ve Öklid(Euclidean) matematiği üzerine kurulmuştur.(birner, 2002) Benzer çizgi Neo Klasik iktisat için de geçerlidir. Örneğin Jevons, iktisadın tam bilim olması için nicel yöntemler kullanması gerektiğini belirtmiştir. (Rima, 2001:490). 2 Ayrıca bugün tekrar öne çıkan kavramlardan biri olan güneş lekeleri kavramı da Jevons a aittir. 3 Neo Klasik iktisatta hâkim çizgi termodinamiğin (uygulamalı fizik) iktisada uyarlanmasıdır. 4 Aynı zamanda Neo Klasik iktisat, mühendisçi- iktisat geleneğinin de başlangıcıdır. Özellikle L.Walras ve I. Fisher de termodinamikten etkilenme neredeyse birebirdir. Walras ve Fisher, Termodinamiğin 1.Yasasını iktisada uygulamışlardır. Örneğin kıtlık kavramı ve Fisher in Miktar kuramı, termodinamiğin 1.Yasasının bir başka şekilde ifadesidir. Bu arada termodinamikte 2, 3 ve 0 ıncı yasalar ortaya çıkmıştır. Buradaki gelişmelerin daha sonra göreceğimiz gibi yeni iktisat üzerine etkisi fazladır. Neo Klasik iktisatta fizikçi, mühendis, matematikçi iktisatçıların etkisi oldukça baskındır. Bunların başında mühendis kökenli olan W.Pareto gelmektedir. Bugün ekonofizik, ortalama 2 Neo Klasik iktisadın ilk kurucularında tümevarım ve tümdengelim konusunda tam açıklık yoktur. Matematiğin yaygın kullanımıyla, daha sonra tümdengelim öne çıkmıştır. 3 Jevons, ekonomik dalgalanmalar ile meteorolojik olaylar arasında ilişki kurmuştur. 4 Fizik, İktisat ilişkileri için bkz N.Çakır, 1998

4 kavramına ve normal dağılıma eleştiri ile birlikte tekrar gündemde olan güç yasaları Pareto ya aittir. 5 Başka örnekler de verebiliriz. P.Samuelson klasik fizik eğitimi almıştır. İktisatta marjinal kavramının türev, diferensiyel problemine indirgeyerek, maksimizasyon kavramını optimazyon sorunu olarak görmüştür. Optimizasyon tekniklerinin iktisatta uygulanmasında ilk konumundadır. Bir başka örnek Cobb dır. Bugün Cobb-Douglas üretim, fayda fonksiyonu; artan, azalan, sabit getiri gibi kavramların arkasında Cobb un matematikçi olması yatmaktadır. İktisatta denge kavramının arkasında da klasik fizik ve matematik vardır. Özellikle 1950 li yıllarda Arrow-Debreu ile üst düzeye çıkan matematik kullanımının arkasında 6 dengenin varlığı ve kararlılığı iktisadi analizin her şeyi ve sonu yapılmıştır. Bunun için sabit nokta kuramından faydalanılmıştır. Ayrıca Nash dengesi de kanıt olarak gösterilmiştir. (Blaug, 2003:396, 399) 1950 lerdeki formalist devrim sonrası, gelişim denge iktisadının kendi içinde olmuştur. Hâkim çizgi, statik genel denge kuramıdır. Bu çerçevede doğrusal denklemler, doğrusal olmayan denklemlerin doğrusallaştırılması, fonksiyonun sürekliliği, doğrusal rasyonellik, dengenin kararlılığı, optimal kontrol kuramı, denge konjonktür dalgaları yazını, eksik piyasalarda genel denge, belirsizlik altında genel denge, oyun kuramı gibi gelişmelerden söz edebiliriz. Başka dikkat çeken noktalar da vardır. Örneğin Arrow-Debreu da denge fiyatların varlığı ispatlanırken, çok farklı gibi görünen Sraffa da uzun dönem denge fiyatlarıyla uğraşmaktadır. Üstelik kullanılan Matematik, 19.yüzyıl matematiğidir.(velepullai, 2008)Bu konuda döneminin iktisada yansıyan matematiği ve fiziğinden hareketle çok sayıda farklı çizgideki iktisatçıların benzer arayışlar içinde olduğuna örnek verilebilir. 5 Güç yasaları 1/5 veya %20 kuralı olarak bilinir. Gelirin %80 i nüfusun %20 sine aittir kuralı olarak bilinir. Pareto nun genel denge ve Pareto optimumun altında da güç yasaları yatar. 6 M.Blaug, bu durumu formalist devrim olarak nitelendirmiştir.(m.blaug, 2003)

5 Aynı şekilde temsili ajan ile ortalama kavramı arasında ilişki kurmak olanaklıdır. Bir başka, fakat biraz farklı örnek ekonometridir. İlk ekonometrisyenlerden C.Clark, Tinbergen, T. Koopmans ın temel kalkış noktası doğal bilimler temelinde sınamadır. Clark, kimyacıdır ve kuantum mekaniği çalışmıştır. Koopmans, kuantum kuramcısıdır.(birner, 2002) Kalkış noktası olarak, fizikteki gelişimi iktisada da yansıtma amacı olabilir. Genel olarak eski iktisat statik ve lineer dir. F.Knight, Keynes, Hayek gibi iktisatçılar kısmen bu gelenek dışında değerlendirilebilir. Kısmen diyoruz, çünkü örneğin dengesizlik kavramından söz edemeyiz. Onlarda da denge kavramı temeldir. Kısaca eski iktisadı Neo Klasik iktisat temelinde değerlendirirsek, metodolojik olarak öne çıkan noktalar; yöntemsel bireyselcilik, yöntemsel enstrümantalizm (fayda maksimizasyonu) ve yöntemsel dengeciliktir. Birey, fayda maksimizasyonu ve dengenin gerçekleşmesi temeldir. Bu çerçevede ele alınan birey homo-ekonomik insandır. Bağımsız olarak hareket eder (atomizm), bencildir (egoizm) ve rasyoneldir (sübjektif rasyonellik). Neo klasik iktisadın temel kalkış noktaları, 1. Veri zamanda kaynakların dağılımı, 2. Faydacılık, 3.Marjinalizm 4. Rasyonellik, 5.Yöntemsel bireyselcilik, 6. Genel dengedir. Buna göre veri zamanda kıt kaynakların fırsat maliyetlerini yansıtacak biçimde dağıtılması (etkinlik sorunu), iktisadın kapsam ve içeriğini oluşturur. Modeller zamansızdır. Büyümeden söz edilmez. Bireyler faydalarını maksimum kılacak biçimde hareket ederler. Azalan fayda ilkesi geçerlidir. Kalkülüs (matematik) yoluyla (türev, integral, diferansiyel gibi) marjinal değerler hesaplanır.(dow,1999) Bireyler rasyoneldir. Sıralı muhakeme yaparlar. Hiçkimsenin değiştirmeye gerek görmediği (genel denge) duruma ulaşmak hedeftir.

6 YENİ İKTİSAT İktisatta son yıllarda çok sık kullanılan kavramlardan bazıları heterojen ajanlar, lineer olmama, random (rastlantısal), stokastik (rastgele, olasılıksal) gibi kavramlardır. Gerçekte bu kavramlar termodinamiğin 2. yasasından hareketle geriye dönmezlik, entropi (dengesizliğin ölçümü) yazını çerçevesinde özellikle istatiksel fiziğin geliştirdiği kavramlardır. Nitekim son yıllarda ekonofizik, termo iktisat, kompleksite iktisadı (doğrusal olmama, çoklu denge, artan getiri, küçük olayların önemini içeren dengesizlik iktisadı) gibi yeni alanlar ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler finansal iktisattan başlayarak yerleşik iktisadı da hızla etkilemektedir. Örneğin yeni klasik iktisatta ortak çerçeve dinamik stokastik genel denge modelidir. Modern (Yeni) iktisatta öne çıkan noktalar şöyle sıralanabilir (Eren, 2005,2007) 7, 1. Zaman analize girmiştir. Zamanın analize girmesi birçok açıdan önemlidir. Özellikle son yıllarda öne çıkan alanlardan bir tanesi olan deneysel iktisat ile birlikte somut zaman analize girmiştir. Deneysel iktisat, laboratuar ortamında somut zamanlı model kurulmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca büyüme kuramları, kaynakları veri olmaktan çıkarmıştır. Veri kaynaklar varsayımı terk edilmektedir. 2. Faydacılık. Modern kitaplarda faydacılıktan fazla söz edilmemektedir. 3. Marjinalizm. Matematikte kalkulüsün yerini set kuramı ve topoloji almaktadır. Modern lisansüstü kitaplarda kalkülüsün yerini oyun kuramı almıştır. Ayrıca fraktal geometri, bilgisayar simülasyonlarının gelişimi ile birlikte yeni açınımlar sağlanmıştır. 4. Rasyonellik. Faydacılık- rasyonellik ilişkisinin yerine sınırlı rasyonellik, norm temelli (norm-based) rasyonellik (evrimci oyun kuramı) ve ampirik olarak tanımlanmış rasyonellik kullanılmaktadır. 5. Yöntemsel bireyselcilik. Yöntemsel bireyselcilik yanında komplekstik kuramlar, evrimci oyun kuramları, yeni kurumsalcılık çerçevesinde yeni yöntemsel arayışlar söz konusudur. 6. Genel denge. Çoklu denge öne çıkmıştır. 7 Ortodoks, heterodoks, yerleşik kavramlarında değişmeler ve karışıklıklar için bkz. D.Colander, R.Holt ve B. Rosser, 2003; D.Dequech, 2007

7 Yeni iktisatta gelişimi iki çizgide ele almak olanaklıdır; A. Genel denge kuramı sürecinde, evrimci oyun kuramı, deneysel iktisat, çoklu denge. B. Kompleksite kuramı. Bu kuramda dinamik ve tekrarlayıcı (iterative) süreç birlikte ele alınmaktadır. Bilgisayar simülasyonları ayrıca önemlidir. Yeni katkı alanları ile yerleşik iktisatta öne çıkan alanlar ise şunlar olmuştur: (Colander, Holt ve Rosser, 2003) 1. Evrimci oyun kuramı, 2. Ekolojik ekonomi, 3. Psikolojik ekonomi, 4. Ekonometri, 5. Kompleksite kuramı(kaos kuramı, genel dengenin yeniden tanımı) 6. Bilgisayar simülasyonları, 7. Deneysel iktisat. Bu alanlardaki gelişmeler ayrıca birbirini etkilemektedir. Örneğin çoklu denge kavramına kaos kuramından, doğrusal olmayan dinamiklikten, davranışsal iktisattan, deneysel iktisattan, oyun kuramından ulaşmak olanaklıdır. Basitleştirme değil, karmaşık sistemler öne çıkmaktadır. Bir başka gelişme iktisadın ampirik içeriği ile ilgilidir. Teknolojide, bilgisayar donanımı ve yazılımında, uygulamalı matematikte ve pür matematikteki gelişmeler, ampirik içeriği çok arttırmıştır.(colander, 2005:251) Yeni ekonomi metodolojik olarak daha çok tümevarım yöntemini kullanmaktadır. (Milberg, 2007) (Yeni) yerleşik iktisatta ana akım Post Walrascı İktisattır. Post Walrascı İktisat Yeni Klasik İktisat, Reel Konjonktür dalgalar analizi ve Yeni Keynesci iktisadı içermektedir.(colander, 2006:1 23) Kompleksite kuramı, ajan temelli modeller, non liner ve istatiksel dinamik modellerden etkilenmiştir. Rasyonel beklentiler üzerine kurulu Post Walrascı iktisat, yeni

8 araçlar çerçevesinde Walrascı iktisattan ayrılır. Yeni araçlar şunlardır: 1.Çoklu denge ve denge seçim problemleri daha ciddiye alınır. 2. Belirsizleğe daha çok önem verilir. 3.Ajan heterojenliği ve birbirine bağımlılığa daha fazla önem verilir. 4. Ajan öğrenme problemi daha ciddiye alınır. 5. Politikaların yürütülmesinde kuramsal yol göstericilikten çok, ampirik doğruluklara daha fazla önem verilir. 6. VAR analizi kullanılır. 7.Politika çıkarımları konusunda kesinlik iddiası çok azalmıştır. Modern (yerleşik) iktisatta öne çıkan dinamik genel denge kuramıdır (Benhabib ve Farmer,1999). Dinamik stokastik genel denge(dsge) yeni klasik iktisat için ortak çerçevedir.(dridi, Guay ve Renault, 2007:397) Dinamik genel denge kuramı kararsız denge ve kararsız denge kavramı çok sayıda (sayısız denge) konusunu gündeme getirmiştir. Kararsızlık, aynı zamanda çoğu çalışmada güneş lekeleri (sunspot) dengesi anlamında kullanılmaktadır. Genellikle modellerde a) eksik katılım(sigorta piyasaları), b) eksik piyasalar (asimetrik bilgi, işlem maliyetleri), c) artan getiri, d) piyasa aksaklıkları(sabit maliyetler, giriş maliyetleri, dışsal etkiler), e) değişim aracı olarak paranın kullanımı varsayımları üzerine modeller kurulmaktadır. Hayvani güdüler ve güneş lekelerinin varlığı 8, çoklu denge analizlerinin temel varsayımlarını oluşturmaktadırlar. Güneş lekeleri daha çok tüketici, hayvani güdüler yatırımcı, girişimci açısından öne çıkmaktadır (Howitt ve McAfee, 1992: ; Weil, 1989: ). Orijinal olarak Keynes ve Jevons a dayanan hayvani güdü ve güneş lekeleri kavramları, başka iktisatçılarca da değişik adlarla analizlere dâhil edilmişlerdir. Bu kavramlarla öne çıkan noktalar tesadüfî değişkenler, doğrusal olmayan fonksiyonlar (non linear çarpan-hızlandıran modellerine kadar uzanır), iyimser- kötümser beklentilerdir. Örneğin iyimser beklenti, artan getiri ve çoklu denge ilişkisi kurulmaktadır. Veya kötümser beklentiler, yüksek faiz oranı, düşük büyüme ve çoklu denge ilişkisi kurulmaktadır. Diğer gelişim çizgisi Kompleksite iktisadıdır.(fontana, 2008; Colander, 2003; Colander, 2008; Day, 2006; Rosser,2003; Rosser 2006; Rosser,2008) Kompleksite iktisadı, heterodoks iktisat içinde değerlendirilmektedir yılında Santa Fe Enstitüsünün kurulması kompleksite iktisadının gelişimini hızlandırmıştır. Santa Fe enstitüsü kurucularının arasında 8 Modern anlamda güneş lekesi, donanım, tercihler veya teknoloji gibi temel faktörlerle ilgisi olmayan herhangi bir tesadüfü değişkendir. Bkz. Duffy ve E.O N. Fisher, 2005,s.510

9 K.Arrow un da olması ilginçtir. Ekonofizik ve kaos kuramlarındaki gelişmeler, kompleksite iktisadının yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur. 4 C sürecinin sonuncusu olarak da adlandırılır. 4C, Sibernetik, katastrofi, kaos, kompleksitedir. Kompleksite iktisadı Neo klasik iktisattan ayıran özelliklerini aşağıdaki gibi gösterebiliriz; (Montgomery, 2003: ) Neo Klasik İktisat Kompleksite İktisadı 1.Lineer, Non-lineer, 2.Temsili ajan(birey), Heterojen(somut) ajan, 3. Denge, Dengesizlik-çoklu denge, 4. Rasyonel beklentiler Adaptif, evrimci, tümevarımcı, grup görüşü, 5.Azalan getiri, Artan getiri, 6. kurumlar yok, akıcı, Patika bağımlılığı, adaptif evrim, kurumlar, 7.Serbest (rekabetci) piyasa, Piyasa başarısızlığı. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, simülasyon yolu ile kompleksite iktisadını modelleştirmeye olanak sağlamıştır. Bu nedenle bilgisayarların gelişimi ile kompleksite iktisadının gelişimi arasında yakın ilişki vardır. Kompleksite iktisadında öne çıkan birçok analiz ve kavramlar, yerleşik iktisatta da kullanılmaktadır. Örneğin hesaplabilir (computitional) iktisat analizlerinde heterojen birey (Hommes,2006: ) ile çalışılmaktadır. Kısaca, gerek yerleşik, gerek kısmen heterodoks iktisat çizgisinde ele alınabilecek kompleksite iktisadında çok sayıda ortak gelişme vardır. Patika bağımlılığı, non lineer, sınırlı rasyonellik, birbirini etkileme, heterojen bireyler, öğrenme ve adaptasyon, dengesizlik ve çoklu denge, dengenin kararsızlığı, rastlantı, tesadüflük, dinamik, kompleksite, artan getiri, oyun kuramı gibi kavramlar son yıllarda en çok kullanılan kavramlardır. Ayrıca tümevarım yönteminin kullanımında artış vardır.

10 Bu gelişmelerin önemli bir kısmı matematik, fizik ve biyolojideki gelişmelerin iktisatta yeni yansımasıdır. Bir başka ifade ile yeni matematik, yeni fizik, yeni biyoloji, yeni iktisadın temelidir. Bu gelişmeler, yeni iktisatta çoğulculuk anlamına da gelmektedir. Şimdi bu gelişmeleri ve ekonomiye yansımalarını kısaca ele alalım. Fizikteki Gelişmeler ve Ekonofizik 9 Ekonofizik, fizikteki kuram ve yöntemleri kullanarak, ekonomideki problemleri çözmede kullanılan transdisipliner bir araştırma alanıdır. Genel olarak belirsizlik ya da stokastik öğeler ve nonlineer dinamikleri içermektedir. Ekonofiziğin temel araçları istatistiksel fizikten alınan olasılık ve istatistiksel yöntemlerdir. (Rosser, 2006a; Rosser, 2008; Yakovenko, 2007, Lux; 2008). İktisadın fizikle olan etkileşimi 1930 lu yıllara kadar sürmüş, daha sonra 1980 lere kadar bu etkileşim durmuştur lerden buyana iktisat- fizik ilişkisi, iktisatta değilimin temel etkenlerinden biri olmuştur. 20.yy. ın ilk on yılında görelilik ve kuantum mekaniği kuramları, dengesizliğin termodinamiği, deterministik kaos alanları fizik bilimini kökten değiştirmiştir. Bu dönemde birçok teknolojik yenilik ve icat gerçekleştirilmiştir. Bu gelişmeler 1980 li yıllardan sonra daha belirgin olarak iktisada yansımıştır. Ekonofizik kavramı ilk kez Fizikçi H. Eugene Stanley tarafından 1995 yılında Hindistan da düzenlenen 2. Statphys Kolkata Konferansında kullanılmıştır. (Rosser, 2006:1) Ekonofizikle ilgili ilk konferans 1997 yılında Budapeşte de International Workshop on Econophysics ismi ile düzenlenmiştir. Daha sonra 1998 de Palermo da International Workshop on Econophysics and Statistical Finance ve 1999 yılında Dublin de Application of Physics in Financial Analysis isimleri ile düzenlenmiştir. (Carbone, Kaniadekis ve Scarfone, 2007:7) Magneta ve Stanley (2000), multidisipliner (çok disiplinli) bir alan olarak ekonofiziği; Fiziksel bilimlerden türetilen yeni kavramsal yaklaşımların çeşitliliğini sınayarak iktisadi 9 Fizikteki gelişmeler bölümünün yazımında tarafımdan yürütülmekte olan Doktora Seminer dersindeki ekonofizik ödevlerinden geniş ölçüde faydalanılmıştır.

11 problemler üzerinde çalışan fizikçilerin aktivitelerini göstermektedir. şeklinde tanımlamaktadır. Bu iktisadi problemler; finansal piyasalarda getirilerin dağılımı, gelir ve refah dağılımı, ekonomik şokların dağılımı ve büyüme oranları, firma büyüklükleri dağılımı ve büyüme oranları, şehir büyüklüklerinin dağılımı şeklinde sıralanabilir. Ekonofizikle ilgili yayınlar son yıllarda çok artmıştır. Bu dönemde Nature, Physical Review Letters, Physical Review E, Pysica A ve Quantitative Finance gibi dergilerde çıkan hatırı sayılır büyüklükte çalışmalar yayınlanmıştır. Pysica A Dergisi, her sayıda ekonofiziğe özel bölüm ayırmaktadır. Kompleksite Kompleksite kavramının Türkçedeki karşılığı olan karmaşıklık; içinde aynı cinsten birçok öğe bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşma durumu olarak tanımlanmaktadır.(israel,2005: ) Ancak sözü edilen kompleksite kavramı, karmaşıklık tanımından çok daha geniş bir alanı kapsamaktadır. Kompleksite, evrenin bütünleşik, ama aynı zamanda alışılmış mekanik ya da doğrusal yollardan anlayamayacağımız kadar zengin ve çeşitli olan durumunu ifade etmektedir. Bu yollardan evrenin birçok parçasını anlayabiliriz, ama daha büyük ve içsel ilişkileri daha geniş olan olgular ayrıntılara bakılarak değil ancak ilke ve kalıplarla anlaşılabilmektedir. Kuantum Kuramının temel görüşü olan her şey başka şeylerle ilişki halindedir ve ilişkiler sürekli değişmektedir anlayışına dayanmaktadır. Kendi kendini uyarlayan kompleks sistemler; kendilerini çevreye uyarlarken örgütlenme davranışı da gösterirler. Karınca kolonileri kendi kendini örgütlemenin klasik örnekleridir. Herhangi bir mühendislik ya da sosyal bilim alanında eğitim almadıkları halde, her karınca, yaşadığı çevre ve türdeşleri ile etkileşimini sağlayan birkaç temel kurala uyarak işini yapmaktadır. Çok sayıdaki karıncanın etkileşiminden, kompleks ve düzenli bir topluluk ortaya çıkmaktadır.(carbone, Kaniadekis ve Scarfone,2007:7) Kompleksite tanımının fizikte bundan başka birçok tanımı bulunmaktadır. Fizikçi Seith Miller fizikte 45 farklı kompleksite tanımı olduğunu ifade etmektedir. Ancak bu tanımlardan az bir kısmı iktisat için uygundur ve geçerlidir. Kompleksite tanımlarından çoğu bilgisayar biliminden iktisada geçmiştir Bunda Nobel İktisat ödülü alan ve sınırlı rasyonellik kavramını geliştiren H.Simon öncü role sahiptir. Simon, algoritma yazarak sınırlı rasyonellik kavramını geliştirmiştir.

12 Bir ekonomik sistemin deterministik içsel süreci onun asimptotik olarak sabit bir nokta olmasına izi vermiyorsa (limit cycle veya bir patlama) dinamik kompleksliğe sahiptir ve bu tür tanımlar iktisatta nonlineer durumlara neden olmaktadır.(rosser, 2003) Termodinamik Termodinamik yunanca therma (ısı) ve Dynamis (güç) kelimelerinin bireşiminden meydana gelmiş olup enerjinin bilimi olarak tanımlanmaktadır. Enerjinin ne olduğu ise kesin olarak tanımlanabilmiş değildir ancak genel olarak; iş yapabilme yetisi veya bir değişikliğe yol açan etken olarak tanımlanmaktadır. Termodinamiğin 4 temel yasası bulunmaktadır. 0. Yasa: Sıcak suyla, soğuk su karıştırılırsa, ortaya ılık su çıkmaktadır. Ilık suyun sıcaklığı, sıcak sudan düşük, soğuk sudan ise yüksek olmaktadır. Birbiriyle temas eden sistemler, sıcaklık bakımından denkleşmektedirler. Sıfırıncı yasa denmesinin nedeni; birinci ve ikinci yasanın ortaya konmasından yarım yüzyılı aşkın bir süre sonra 1931 yılında R.H.Fowler tarafından ortaya atılmasına karşın çok temel bir bilgi olması bakımından bunlardan önce gelmesi gerektiği içindir 1. Yasa: Hiç bir enerji, yoktan var edilemez; varsa yok edilemez. Enerji, cins değiştirmektedir. Yani kimi bireyler için gider olan, kimilerinin geliridir. Termodinamiğin bu ilk yasasını iktisadın en önemli tanımı olan kıtlık kavramı ile de ilişkilendirmek mümkündür. İktisat bilimi kıt kaynakların sonsuz insan ihtiyaçları karşısında nasıl dağıtıldığını açıklamaktadır. Bu bağlamda 1. yasa önemlidir. 2.Yasa: Hiç bir enerji, kayba uğramadan cins değiştiremez. Yani, enerji bir durumdan diğer bir duruma geçerken bir miktar enerji kaybolmaktadır. Buna entropi denmektedir. 3.Yasa: Mutlak enerjisiz bir ortam elde etmek mümkün değildir. En soğuk ortamda bile bir sıcaklık vardır. Sıcaklıkta mutlak sıfır noktası ancak hesaben bulunabilmektedir. Entropi Entropi kelimesi Yunancada ki entrope (bozulma) kelimesinden gelmektedir. Entropi, sistemdeki düzensizliğin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Sistemde düzensizlik arttıkça entropi de artmaktadır. Eğer bir sistem tam olarak düzenli ise, entropisi sıfır olabilir. Entropi kavramı enerji kavramı kadar günlük yaşama girmiş olmasa da, bunun teknik olmayan alanlara genişletilmesi yeni bir düşünce değildir. Entropi, bir sistemdeki düzensizliğin ölçüsü, entropi üretimi ise bir sistemin hal değiştirmesi sırasında ortaya çıkan düzensizlik olarak kabul edilmektedir.

13 Entropinin tanımlanmasında termodinamik, istatistiksel fizik kuramı ve bilgi (enformasyon) kuramı olmak üzere en az üç yol vardır. İlk çıkış noktası termodinamiktir. Bu entropiler deneysel verilere dayanarak hesaplanabilir. Entropi ya değişmez ya da artar bu geri dönülmez bir işlevdir. Matematiksel bir tanımlama yaparsak entropi durumların sayısının logaritmasıdır. Bu biçimiyle entropi başka türlü anlaşılmayacak bir sayıyı anlamamızı sağlayacak kavram olmaktadır. İstatistiksel fizikte entropi aynı zamanda sistemlerin düzenliliği ile ilgili bir ölçü olmuştur. Entropi bir sistemin düzen-düzensizlik derecesini belirten bir büyüklük olarak ele alındığında, hareket ve değişmeler sistemin daha az düzenli bir seviyeye geçişiyle sonuçlanır. Buna göre; doğal süreçler termodinamik olarak meydana gelme olasılığı daha yüksek olan durumları tercih ederler. Bunun için bir sistemin düzenini artırmada enerji girdisine ihtiyaç vardır. Entropi bazı durumlarda hesaplamalarda kolaylık sağlamak açısından beklenen değer şeklinde ifade edilebilmektedir. Bilgi ve belirsizlik kavramlarına geri dönersek entropi kavramında şu özellikler ön plana çıkmaktadır; 1. Entropi arttıkça mümkün durumların gerçekleşme olasılığı giderek azalmakta ve önceden tahmin zorlaşmaktadır. 2. Entropi azaldıkça mümkün durumların gerçekleşme olasılığı artmakta ve tahminler kolaylaşmaktadır. 3. Entropi sıfıra eşit olduğunda ise mümkün durumlardan birinin gerçekleşmesi kesin olmakta ve böylece sonuç önceden bilinmektedir Sürekli enerji transformasyonları nedeni ile termodinamiğin üçüncü yasasına göre entropi sürekli artmaktadır. Denge durumunda entropi maksimumumdur. Burası kullanım için serbest enerjinin sona erdiği durumdur. İstatistiksel Fizik 20. yüzyıl fiziğine görecelilik ve kozmoloji bir yanda ve kuantum mekaniği ve atom fiziği diğer yanda büyük ve küçük çalışmalar hâkim olmuştur. İstatistiksel fiziğin temel fikri, mikroskopik etkileşime bağlanan (kısıtllı - constrained) fizik yasasıdır. Fakat mikroskobik durumları ölçmedeki sorunlar nedeniyle, tesadüfî olarak addedilmiştir. Bu fizikte istatistiksel mekanik altında önemli bir alan yaratmıştır. (Lux,2006:1) İstatistiksel mekanik termodinamiğin tüm sonuçlarını tekrar üretmektedir. Devinim nedeniyle mekanik, çoklu veri nedeniyle istatistiksel olduğundan istatistiksel mekanik denilmektedir.

14 İstatistik mekanik de çok parçacıklı sistemleri inceleyen bir fizik kuramıdır. Aynı şekilde kuantum kuramı da çok parçacıklı sistemlerin kuramıdır. Klasik istatistiksel fizik ile kuantum kuramının içerdiği olasılık faktörü birbirinden biraz farklıdır. Tek bir tanecik için, örneğin elektronun, istatistiksel fizik açıdan anlamı yoktur. İstatistiksel fizik özünde deterministik olup sadece çok sayıda parçacık için tek tek hareket denklemi yazıp çözmenin imkânsız olduğu için ortalama değerler üzerinden hesap yapan fizik dalıdır. Oysa kuantum kuramı açısından tek bir elektron bile bir dalga fonksiyonu ile tanımlanır olasılık genliği ve olasılık fonksiyonu vardır. Çok parçacıklı, yoğun etkileşimli sistemlerde hem rasgeleliği hem de genel ilke ve yasaları yan yana görmek mümkündür Kaos ve Kuantum Kuralı Kaos kuramı fizik gibi fen bilimlerinde ortaya çıkmasına karşın, hızla toplumsal bilimlerde de etkili olmaya başlamıştır lerin özellikle ikinci yarısına gelindiğinde iktisatta uygulanmaya başlanmıştır yılında ortaya çıkan sermaye piyasası bunalımına koşut olarak iktisattaki kullanımı hız kazanmıştır. Kaos kavramı ile birlikte en çok kullanılan kavram ve ilişkilerden bazıları şunlardır: 11 Doğrusal- Doğrusal olmama- bilgisayar simülasyonları, Süreklilik- süreksizlik, Denge- dengesizlik- çoklu denge, Kararlılık- sürekli karasızlık (karasızlık), Düzen- düzensizlik (anarşi)- düzensizliğin düzeni, Basitlik (indirgemecilik)- karmaşıklık, Periodik- a periodik. Kavramlardan doğrusallık, süreklilik ve kesinlik; doğrusal olmayan sistem, girdilerde küçük değişikliğin çıktılarda büyük değişiklik üretmesi; doğrusal olmama, kırılma, süreksizlik ve sıçrama; doğrusal olmama, geriye beslenme anlamına gelmektedir. Ayrıca süreklilik kavramı, 11 Bu bölümün yazılmasında özellikle A.Woods ve T.Grant(2004) den faydalanılmıştır.

15 düzgün ve tedrici değişmelerin incelenmesi, devamlılık; süreksizlik, ani ve dramatik değişim demektir. Ufak bir değişme olduğunda muazzam bir değişim ortaya çıkmaktadır. Yukarıdaki kavramlar, aynı zamanda iktisattaki dengenin varlığı ve kararlılığından çoklu denge ve dengenin kararsızlığına doğru kayan kavram değişikliklerini de ifade etmektedir. Kaos kavramı şu anlamlarda kullanılmaktadır; a) Kaos: Doğrusal olmama ve kararsızlıktır. b)kaos: Deterministik, doğrusal olmayan dinamik sistemlerin düzensiz, öngörülemez davranışıdır. c)kaos: sürekli kararsızlıktır. Kaos kuramının temel önermeleri, Düzen düzensizliği yaratır. Düzensizliğin içinde de bir düzen vardır. Düzen düzensizlikten doğar. Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir. Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir. Kaos görüşünün getirdiği en önemli değişikliklerden biri ise, kestirilemez determinizmdir. Sistemin yapısını ne kadar iyi modellersek modelleyelim, bir hata bile (çok ufak da olsa, mutlaka bir hata olacaktır), yapacağımız kestirmede tamamen yanlış sonuçlara yol açacaktır. Buna başlangıç koşullarına duyarlılık adı verilir ve bu özellikten dolayı sistem tamamen nedensel olarak çalıştığı halde uzun vadeli doğru bir kestirim mümkün olmaz. Bugünkü değerleri ne kadar iyi ölçersek ölçelim, 30 gün sonra saat 12'de hava sıcaklığının ne olacağını kestiremeyiz. Bu görüş paralelinde ortaya konan en ünlü örnek ise Kelebek Etkisi denen modellemedir. Bu modelleme, en basit haliyle şu iddiayı taşır : "Çin de kanat çırpan bir kelebek ABD de bir fırtınaya neden olabilir" Kelebek Etkisi'ni 1963 yılında Edward N. Lorenz bilgisayarıyla hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken buldu. İlk hesaplamasında 0, sayısını başlangıç verisi olarak kullandı. İkinci hesaplamada ise 0,506 sayısını verdi. İki sayı arasında sadece yaklaşık 1/1000 (binde bir), yani bir kelebeğin kanat çırpmasının yarattığı rüzgârla eşdeğerde fark olmasına rağmen, süreç içinde ikinci hesap birinci hesaba karşın çok farklı neticeler

16 Kaos Kuramı ile ilişkili bir başka kavram fraktal geometridir. 13 B.Manderbrot (1975) tarafından ortaya atlan fraktal geometri soyutlama ve süreklilik temelli Öklid Geometri sinin eleştirisi üzerine gelişmektedir. Fraktal geometri biyoloji ve tıp, mekanik mühendisliği, ekonomi ve finans, petrol araştırmaları, astronomi gibi değişkenlikler, gürültü ve düzensizliklerle uğraşan bütün ilgili sektörlerde uygulama bulmaktadır. Petrol araştırmalarında olduğu kadar borsanın seyrinde, türbülans, kırıklardaki yayılma ve DNA yapısına da uygulanabilen rügosite (iniş-çıkışlar) kavramıyla yakından ilgilidir. Fraktal kavramı Latince kırık taş anlamına gelmektedir. Türkçe karşılığı tam sayı olmayan, pürüz, kesir anlamındadır. Fraktal Geometri, doğanın gerçek geometrisi olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, 2000 yıldan fazla bir zamandır egemenliğini sürdüren Öklid (Euclides) geometrisinde doğada karşımıza çıkan şekiller; doğrular ve düzlemler, daireler ve küreler, üçgenler ve koniklerden ibarettir. Bu şekiller, gerçeğin güçlü bir soyutlamasından ibarettir. Doğada var olan karmaşık yapıyı anlamak ve modelleyebilmek için yukarıda bahsedilen soyut şekillerin yeterli olmadığı artık bilinen bir gerçektir. Yakından incelendiğinde doğadaki nesnelerin Öklid geometrisindeki şekillere hiç benzemediği görülecektir. Tam küre şeklinde olan bir tane bile elma ya da bulut bulunamaz ya da tam koni şeklinde olan bir dağ hiçbir zaman yeryüzünde olmadı. Benzer şekilde doğada gövdesi silindir şeklinde olan bir ağaca, bir hat boyunca ilerleyen yıldırıma ya da tepsi gibi düz bir ovaya rastlanamaz. Bu evren Öklid geometrisinin tasvir ettiği türden sıkıcı ve tekdüze bir evren değildir; tersine gözlemciye her ölçekte ayrı bir dünyanın kapılarını aralar. Fraktal bir nesneye bakan gözlemci, matematikteki sonsuz kavramının nasıl somuta dönüştüğüne tanık olur. verdi. E.N. Lorenz, Deterministic Nonperiodic Flow, Journal of Atmospheric Sciences, 20, 1963, s ) 13 B. Mandelbrot, Les objects Fractals, Flammaion, 1975 Fraktal geometrinin geçmişi ondokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar uzanıyor de Greg Cantor, 1890 da da Peano, nokta kümelerinden oluşan şekiller tanımlamışlardı de Helge von Koch kar tanesini 1915 de ise Waclaw Sierpinski Sierpinski eleğini tanımladı. Fransız matematikçi Gaston Maurice Julia ise 20. yüzyılın başlarında polinom denklemlerinin tekrar edilmesiyle oluşan matematiksel cisimleri tanımladı. Ancak, bu önemli çalışmalar yaklaşık bir buçuk asır boyunca pek ilgi görmemiştir.

17 Bir fraktal yalnızca düzensiz biçimlerden oluşmaz, aynı zamanda bu düzensiz şekillerin içindeki gizli düzeni gösterir. Düzensiz gibi görünen paternler farklı ölçeklerde bakıldığında aslında birbirlerine benzerdirler. Fraktalın ufak bir parçasına baktığınızda fark edersiniz ki, şeklin genel paterni benzer olarak, hatta bazı durumlarda aynen, tekrarlanmaktadır. Mandelbrot un geliştirdiği ve kaos biliminin de temelini oluşturan tekrarlanan kendi kendine benzerlik ilkesi aslında ilk kez filozof Leibniz tarafından ortaya atılmış ve 1733 te yazar Jonathan Swift in kitabında da yer almıştı de hava tahminleri üzerinde çalışan matematikçi Lewis Richardson, sıvı ve gazların kaotik durumu olarak bilinen türbülans ile ilgili şu sözleri söylemişti: "Büyük girdapların küçük girdapları vardır; Onların hızıyla beslenen, Ve küçük girdapların daha küçük girdapları Bu, akışmazlığa varana kadar böyle sürer gider. "

18 Kendi kendine benzerlik ilkesi kaos biliminin kurallarını anlamamız açısından da büyük önem taşır. Doğada nereye baksak farklı ölçeklerde kendi kendine benzer fraktallar görürüz. Bilgisayar teknolojisinde gelişmeler, fraktalların bilgisayar simülasyonları yoluyla gösterilmesinde büyük olanaklar sağlamıştır. Kaos kuramında son yıllarda kararsızlık üzerine yoğunlaşılmıştır. Oyun Kuramı İktisatta önemli bir gelişme formel matematik yerine uygulamalı matematik yaklaşıma yönelmedir. İktisat daha az formel, fakat daha teknik bir bilim olmaktadır. Bu bölümde daha çok oyun kuramındaki gelişmeler ele alınacaktır. Oyun Kuramı, yerleşik iktisatta bir diğer anlam ve içerek kaymasına etki eden etkenlerden bir tanesidir. Özellikle J.Nash ın etkisi çok önemlidir. Nash dengesi kavramının iktisatta önemi, biyolojide DNA nın bulunması kadar önemlidir. Nash ın işbirlikçi olmayan oyun kuramıyla, Pareto etkin olmayan denge (mahkûmlar çıkmazı), çoklu denge, istikrarsız denge, sayısız Nash dengesi gibi kavramlar, iktisat kuramlarında yerini almış ve iktisatta içerik kaymasında çok önemli bir yer tutmuştur.(myerson,1999). J.Buchanan(2001:31) oyun kuramının iktisattaki içerik kaymasındaki rolünü, gerçekleşmiş olmaktan çok, potansiyel kavramıyla açıklamaktadır. Bu arada, L.Robbins le tanımını bulan, kaynak dağılımı (maksimizasyon problemi) olarak tanımlanan iktisat yerine, değişim bilimi olarak tanımlanan iktisatta oyun kuramının yer alabileceğini belirtmektedir. Yerleşik iktisat dışında Heterodoks iktisatta da oyun kuramına yakın bir ilgi vardır. Örneğin Avusturya Okulundaki piyasa süreci kavramına yakın bir anlamda oyun kavramının içeriğe sahip olduğu iddia edilmektedir.(foss, 2000: 41 58)Ayrıca oyun kuramının Neo klasik iktisadın eleştirisinde önemli yerine işaret edilmektedir.( McCartney, 2005) Oyun kuramı, aynı zamanda deneysel iktisat ve davranışsal iktisatta geniş uygulama alanıyla, yerleşik iktisatta içerik kaymasında dolaylı rol oynamaktadır. Son dönemlerde evrimci oyun kuramı, biyoloji ile birlikte iktisatta önemli gelişmelere neden olmaktadır.

19 Oyun kuramını 1713 yılına kadar götürmek olanaklıdır. İktisatta bilinen haliyle oyun kuramının başlangıcı Cournot nun duopol modelidir. Cournot da Nash dengesinin bir versiyonu yapılmıştır. Oyun Kuramının bir alan olarak ortaya çıkışı J.von Neumann (1928) ve 1944 yılında O.Morgentern ile birlikte yazdığı The Theory of Games and Economic Behavior adlı kitabıyla başlamıştır. Bu dönemde oyun kuramı, temelde işbirliği oyun kuramına dayanır. İşbirliği oyununda denge analiziyle çelişen bir durum yoktur. Oyun kuramında gelişme 1950 li yıllarda mahkûmlar çıkmazı, Nash Dengesi gibi işbirlikçi olmayan oyunlarda olmuştur. Oyun kuramında günümüzdeki gelişmeler evrimci oyun kuramına doğru yönelmiştir. Oyun kuramıyla birlikte Nash dengesi, alt oyun mükemmelliği, Bayes-Nash, titreyen el, ilişkili denge, ardışık denge, kusursuz benzeri denge, evrimci durağan denge gibi denge kavramları ortaya çıkmıştır. Benzer bir şekilde dominant strateji, karma strateji, vahşi strateji, kısasa kısas strateji gibi farklı strateji kavramları geliştirilmiştir. Mahkûmlar çıkmazı, tavuk, avlanma oyunu, ultimatom oyunu, eşgüdüm oyunu, yazı-tura oyunu, azınlık oyunu, taş-kâğıt-makaslar, korsan oyunu, diktatör oyunu gibi oyun çeşitleri vardır. Kısaca oyun kuramı, yeni strateji, yaklaşım ve oyunlarla yerleşik iktisada yeni katkılarda bulunmaktadır. İktisadın alanı ve kapsamını genişletmektedir. Oyun kuramının deneysel iktisat ve davranışsal iktisada katkıları bunlardan bazılarıdır. Oyun kuramının iktisatta karşılığı rasyonel oyun kuramıdır. Bugün ise biyolojideki evrimden hareket ile evrimci oyun kuramı hızla gelişmektedir. Evrimci oyun kuramında kar maksimizasyonu ile hareket eden oyuncular olduğu gibi, eşitliği tercih eden oyuncular da vardır. Farklı oyuncular vardır. Sınırlı rasyonelliğe yakın çizgidedir. (Rizvi, 2003)

20 İktisatta hızla gelişen disiplinlerarası bir alan evrimci oyun kuramıdır. 14 Evrimci oyun kuramı oyun kuramının biyolojik bağlamlara uygulanmasıyla gelişen bir alandır. Bu da frekans-bağımlı uyumluluğun (fıtness) evrim olgusuna stratejik bir bakış sağlamasından kaynaklanmaktadır. Son dönemlerde evrimci oyun kuramı ekonomistlerin, sosyologların ve antropologların genelde sosyal bilimcilerin oldukça ilgisini çekmiştir. Biyolojiden kaynağını alan bu yaklaşımın sosyal bilimciler tarafından kullanılmasının üç önemli gerekçesi vardır. Birincisi, evrimci oyun kuramı tarafından araştırılan evrim olgusunun sadece biyolojik evrim olmayabileceği durumudur. Evrim bu anlamda kültürel evrim olarak algılanabilir. Kültürel evrimden anlaşılması gereken ise insanların inançlarında ve sosyal normlarda meydana gelen değişim anlaşılmaktadır. İkinci olarak, evrimci oyun kuramının temelindeki rasyonalite varsayımı geleneksel oyunlar kuramındaki varsayımlarla kıyaslandığında sosyal bilimler için daha uygun gözükmektedir. Üçüncü olarak, evrimci oyun kuramı bir dinamik kuramı olarak geleneksel kuramın sahip olmadığı bir unsur sunmaktadır. Evrimci oyun kuramına iki türlü yaklaşım mevcuttur. Birinci yaklaşım Maynard Smith ve Price ın çalışmasından (1973) ortaya çıkar. Bu yaklaşımın temel analiz aracı evrimci durağan (stable) stratejidir. Mevcut durağan stratejilerin oluşumunu araştırmaktadır. İkinci yaklaşım popülâsyondaki strateji değişiklilik sürecini modellemeyi amaçlamaktadır ve bu model içinde evrimci dinamiğin özelliklerini tartışmaktadır. Evrimci oyun kuramı evrimci sorulara bir takım bakış açıları sunmasına rağmen, çok sayıda sosyal bilimcinin evrimci bilimle ilgilenmesinin sebebi daha çok geleneksel oyun kuramındaki bir takım zayıf noktaların varlığıdır. Bunlardan üçü özellikle önemlidir: (i) Denge seçim problemi: Karma stratejilerin kullanıldığı her işbirlikçi oyun bir Nash dengesine sahiptir. Bu birçok yazar tarafından gerçek bireyler için sorgulanacak türden bir varsayımdır. Eğer rasyonel bireylerin yalnızca pür stratejiler uygulaması uygun görülürse (karma strateji uygulamanın maliyeti yüksek görülülebilir), oyun kuramcıları bazı oyunların dengesinin olmadığını kabul etmelidir. Nash dengesinin oyun kuramının uygun denge kavramı olmasında ortaya çıkan önemli problem birden fazla Nash dengesinin varlığıdır. Farklı sayıda Nash dengesi olduğunda 14 Evrimci oyun kuramı bölümünün yazılmasında Doç.Dr.Ensar Yılmaz dan geniş ölçüde yardım alınmıştır.

21 rasyonel bireyin bunlardan hangisinin doğru denge olduğu hakkında nasıl karar verecektir. Bu problemi çözmek için yapılan tüm teşebbüsler Nash dengesi kavramının olası versiyonlarının (refinements) sayısını artırmıştır. Her versiyon sezgisel anlamda daha gelişkin bir yapı içermektedir. Fakat bu durum tartışmayı çeşitli Nash dengeleri arasındaki seçimden çeşitli versiyonlar arasından seçime kaydırmıştır. Evrimci oyun kuramında insanlar veya aktörlerin miyop davrandığını, strateji seçiminin tümevarımdan (inductive reasoning) çok doğal seleksiyon, taklit ve genetik kaynaklı olduğu varsayılır. (ii) Hiperrasyonel aktörler problemi: Geleneksel oyun kuramı aktörler üzerine yüksek oranda rasyonalite koşulu koymaktadır. Bu koşul oyun kuramının temellerinin sağlayan fayda kuramının gelişim sürecinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, bireysel aktörlere kardinal bir fayda fonksiyonu izafe edebilmek için her aktör iyi tanımlanmış, sonuçların olasılıkları (lotteries) üzerine tutarlı bir tercihler kümesine sahip olmalıdır. Deneysel iktisattan elde edilen birçok çalışma bu kadar güçlü rasyonalite varsayımlarının gerçek insan davranışlarını yansıtmadığı sonucuna varmıştır. İnsanlar geleneksel iktisadın tanımladığı şekilde nadiren hiperrasyonel davranmaktadır. Örneğin, birçok deneyde insanların şu şekilde davrandıkları görülmüştür: A yı B e, B i C ye tercih edenler C yi A a tercih edebilmektedirler. Tercihlerin geçişkenliğinde görülen bu tutarsızlık, eğer insanlar iyi tanımlanmış tutarlı tercihlere sahip olsaydılar meydana gelmeyecekti. Evrimci oyun kuramı hayvanların davranışlarındaki bazı belirgin davranışları başarılı bir şekilde açıkladıkları için ki bu davranışlarda güçlü rasyonalite varsayımları açıkça başarısızlığa uğrar. Bu yüzden rasyonalite daha önce düşünüldüğü gibi oyun kuramsal analizlerin çok da önemli bir unsuru olmaktan çıkmıştır. Bu yüzden evrimci oyun kuramı insan davranışlarının seçimlerini tanımlamak ve onları tahmin etmede önemli bir başarı sağlayabilir. Çünkü daha zayıf rasyonalite varsayımları ile hareket edebilmektedir. (iii) Geleneksel oyun kuramında dinamik analizin olmaması: Evrim kuramı dinamik bir kuramdır. Yukarıda ifade ettiğimiz ikinci yaklaşım populasyondaki bireyler arasındaki etkileşim içinde mevcut olan dinamik yapıyı modellemeyi amaçlamaktadır. Geleneksel oyun kuramı rasyonel içeriği de olan bu dinamik yapıyı dikkate almamaktadır. Evrimci oyun kuramı geleneksel oyun kuramının bu boşluğunu doldurmaktadır.

22 Geleneksel oyun kuramı normal biçimli oyunlardan çok genişleyen biçimli (extensive form) oyunların karar verme sürecinin dinamikliğinin bir kısmını açıklar. Fakat, oldukça kompleks olan oyunların çoğunda genişleyen biçimli oyunlar yeterince uygun değildir. Dahası, genişleyen biçimli bir oyunda dahi geleneksel oyun kuramı oyunun her bilgi setinde bireyin hangi tercihde bulunacağını iddia etmektedir. Her strateji bir seçime karşılık gelmektedir, yani oyuncu hangi kararı vereceğini oyundaki her bilgi setinde karar vermektedir. Bu strateji gösterimi hiperrasyonel oyuncuların varlığını varsaymakta ve bir oyuncunun karşısındaki oyuncunun davranışını gözlemlediği ve gözlemlerinden öğrendiği ve öğrendiklerinden yararlanarak en iyi harekette bulunduğunu varsaymaktadır. Bu durum gerçek süreci temsil etmekten uzak kalmaktadır. Sanki hiperrasyonel bireyler için öğrenme olgusunu modellemeye ihtiyaç yok gibi. Bu yüzden geleneksel oyun kuramının dinamik unsuru göz ardı etmesi ve evrimci oyun kuramının dinamik unsurları bünyesine dâhil etmesi evrimci uyum kuramının en önemli avantajı olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan standart oyun kuramında, oyuncular tekrarlı oyunlarda en iyi davranışlarını seçerken geçmiş bilgiden yararlanır. Fakat evrimci oyun kuramında yeni bir etkileşim biçimi tanımlanıyor. Bu rassal tekrarlı etkileşimdir. Bu durumda bireyler bir populasyon içinde rassal olarak eşleşiyorlar ve etkileşim bir önceki karşılaşmaların (ya da minimum sayıda karşılaşma) bilgisi olmadan gerçekleşmektedir. Evrimci oyun kuramı tekrarlı etkileşimi analiz etmek için dinamik bir çerçeve sunmaktadır. Bir popülasyon belirli bir stratejiyi oynamak için genetik olarak programlanan insanlardan oluşmaktadır. Ödentilerine (pay-off) bağlı olarak orantılı bir şekilde yeniden üretildikleri varsayılmaktadır. Bu yüzden kötü sonuç veren stratejiler kullanılmamakta, iyi sonuç veren stratejiler kullanılmaktadır. Verili bir zamanda karşılaşan herhangi iki oyuncu arasında modellenen bu replikasyon (tekrarlılık) dinamiği, lokal konvansiyonların ve grupların ortaya çıktığı uzamsal modellere de genişletilmiştir. Daha önce belirtildiği gibi oyun kuramsal modeller hem biyolojik hem de kültürel evrimci yorumlarda kullanılabilir. Biyolojik anlamda sayısal miktarlar (yavru sayısı gibi) geleneksel oyun kuramındaki fayda kavramına benzer bir rol oynar. Bu bireylerin uygunluk larına (Darwinci uygunluk) karşılık gelir. Fakat sorun kültürel anlamda uygunluk u nasıl yorumlayacağımızdır.

23 Geleneksel oyun kuramında, bir stratejinin uygunluğu ilgili kişinin sahip olduğu beklenen faydasıyla ölçülür. Fakat evrimci oyun kuramı sınırlı rasyonaliteye sahip bireyleri tanımlamak için kullanılır. Bu yüzden geleneksel oyun kuramında kullanılan fayda kuramı evrimci oyun kuramına basitçe taşınamaz. Bu yüzden fayda/uygunluk kuramının sınırlı rasyonaliteyle uyumlu bir alternatifi geliştirmelidir. Bu kültürel evrime evrimci oyun kuramının uygulaması uygun bir fayda ölçüsü olacaktır. Evrimci oyun kuramsal modellerin kültürel evrimci yorumlarında uygunluk aşağıdaki varsayımlar altında objektif bir değeri ölçer: (1) bireyler her zaman çoğu aza tercih eder ve (2) bireylerarası karşılaştırmalar anlamlıdır. Tanımlanan modele bağlı olarak para, kek dilimleri, arazi büyüklüğü uygunluk un kültürel evrimci yorumları olabilir. Evrimci oyun kuramı, deneysel iktisadın sonuçlarını destekler nitelikte sonuçlar elde etmiştir. Ekonometri ve Yeni Ekonometri İktisadın kapsam ve alanın değişmesi, bu bağlamda çoklu denge kavramının oluşmasında bir diğer alan istatistik ve ekonometrideki gelişmelerdir.(nerlove, 2000; Qin ve Gilbert, 2001: ; Valadkhani, 2004: ;Uygur, 2006: ; Spanus,2006:3 58) Ekonometriden beklenenler sınama, ölçme, öngörme ve bir ilişkiyi, olguyu karakterize etmeye katkıda bulunmasıdır.(hoover,2006) Ekonometri, istatistikten farklı olarak yalnız korelâsyonu göstermez, aynı zamanda nedenselliği de araştırır. Ekonometrinin, iktisattaki yeri ve önemi 1930 lardan sonra artmıştır. Bu çerçevede 1930 lu yıllarda ekonometri topluluğu kurulmuştur. Ekonometri, istatistik ve matematiğin iktisatta kullanımı olarak tanımlanmıştır.(.hoover,2004) Özellikle öne çıkan istatistiktir. Olasılık ana kalkış noktasıdır. Hatalar kuramı, deneysel tasarım, olasılıklar, Cowles komisyonu, Keynesci iktisat çerçevesinde ekonometrinin kullanımı, nedensellik ve tanımlama problemi, Lucas eleştirisi(1976, mikro temellerde- Walrascı- Ekonometri), Sims Eleştirisi( ateorik ekonometri) gibi ekonometride ana gelişmelerden söz edebiliriz. Ekonometride arasında teknik konular (yöntemler), 1980 sonrası metodolojisinin öne çıktığı görülmektedir. (Hoover,2006)

24 İstatistik ve ekonometrideki gelişmeler, iktisada çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ekonometride daha sofistike ve dinamik yöntemlerin kullanılmasındaki gelişmeler, geleneksel olarak ekonometriye uzak bakan iktisat okullarının dahi sempati ile yaklaşmalarına neden olmaktadır. Örneğin J.M.Keynes in 1939 yılında J.Tinbergen e getirdiği eleştiriler ve eleştirilerin bugün geldiği nokta önemlidir. Keynes in 1939 yılında Tinbergen e getirdiği eleştiriler, bugünkü ekonometri yazını çerçevesinde şu başlıklarda toplanabilir;(downward, 2002: ; Gerrard; 2002: ; Ormerod; 2002: ). 1. İhmal edilmiş değişkenler, 2. Gözlemlenmeyen değişkenler, 3. Eşzamanlılık(simültane), 4. Doğrusal olmama, 5. Dinamik modelleme, 6. Örneklemenin uniform olmaması, 7. Verilerin yetersiz ve uygun olmaması. Bugünkü ekonometri açısından eleştirilere kolayca yanıt verilebilmektedir. Aynı şekilde çoklu denge ve doğrusal olmama üzerine çok sayıda ekonometrik çalışma yapılmaktadır. 15 Kısaca,1970 lerde Lucas eleştirisi süreci ile birlikte yeni ekonometriden söz edebiliriz. VAR, yapısal VAR, LSE ekonometrisi, Entropi ekonometrisi gibi ekonometrik gelişmeler vardır. (Yapısal) VAR(dinamik ekonometri), Yeni Klasik, Yeni Keynesci, Heterodoks makro iktisatçılar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde reel konjonktür dalgaları ile kullanılmaya başlayan kalibirasyon, diğer makro iktisatçılarca da yaygın olarak kullanılmaktadır. Makro iktisatta, ampirik yöntemler, ideolojik temellerde tartışılmamaktadır. (Hoover, 2003) Deneysel İktisat 15 İstatistik ve ekonometri konusuna ayrıntılı olarak girilmeyecektir. Fakat kısaca belirmek gerekirse olasılık, beklenen değerler, risk vb... üzerine yapılan çalışmalar yerleşik iktisada çok önemli katkılar yapmış, kapsam ve alanının depişmesine neden olmuşlardır.

25 İktisattaki son yıllardaki önemli gelişme alanlarından bir tanesi, deneysel iktisattır. 16 Yakın döneme kadar iktisatta deney yapmanın zorlukları, hatta olanaksızlığı üzerine vurgu yapılırdı. Bugün, deneysel iktisat, diğer katkıları yanında, çoklu denge analizlerinde önemli bir yere sahiptir. Deneysel iktisat, makro ve mikro ekonometride yeni gelişmelerin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Deneysel iktisatta ekonomik bir yapıda insanların anlama, öğrenme ve bilişsel süreçlerini anlamak için laboratuar ortamında kontrollü deneyler yapmak amaçlanmaktadır. Bu tür deneyler kuramları ispatlamak, politika oluşumu için veya kurum/piyasa dizaynı gibi durumlar için yapılmaktadır. Kontrollü ortamda öznelere bir takım kararlar almaları için sorular sorulur. Bu deneylerdeki oyunlar gerçek iktisadi durumlara uygun olarak interaktif olup kararların nasıl diğer bireylerin kararlarına bağlı olduğu araştırılmaktadır. Deneysel iktisat, tümevarım yöntemini kullanmaktadır. Deneyden genellemeler yapılmaktadır. Deneysel iktisat evrimci oyun kuramının sonuçlarını destekler nitelikte sonuçlar elde edilmiştir. Deneysel iktisat sonuçlarının bir kısmında geçişlilik (rasyonellik) varsayımının geçerli olmadığı görülmüştür. Yani A yı B ye, B yi C ye tercih eden bir kimse C yi A ya tercih edebilmektedir. Yani irrasyonellik gerçekleşebilmektedir. (Rizvi, 2003) Deneysel iktisat, davranışsal iktisat, davranışsal finans ve oyun kuramı ile birlikte, önemli yeni açılımlar sağlamaktadır. Deneysel iktisat ile birlikte iktisat kuramları, laboratuar koşullarında sınamak olanağı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, matematıksel ve ekonometrik modellerde, iktisadi ajanların doğru kabul edilen tercihleri hakkındaki varsayımları doğrudan sınamak olanaklıdır. Yani, özellikle 16 U.Maki(2005,s ), deneysel iktisattaki gelişmelerin aslında iktisadi modeller içinde var olduğu görüşündedir. Maki ye göre, modellerde temsil etme ve benzeme çizgisi vardır. Yani modellerde datayı, realiteyi temsil etme yönü yanında, benzeme yönü de olabilir. Benzeme çizgisi, doğrudan çalışma, daha az soyutlama, izolasyon gibi yönleriyle kendini gösterir. Kısaca, model deneydir, her zaman olmasa da, çoğu durumda deney modeldir. Nitekim bu açıdan R.Lucas ın model laboratuar gibi hizmet eder ifadesi dikkat çekicidir.

FRAKTAL VE TARİHÇESİ. Benoit Mandelbrot

FRAKTAL VE TARİHÇESİ. Benoit Mandelbrot FRAKTAL VE TARİHÇESİ Matematiksel gerçeklerin niteliğinde var olan kesinliğin özetinde aksiyomatik yapılar vardır. Öklid geometrisi, matematik tarihinde bunun önde gelen örneğidir. Matematiksel doğruların,

Detaylı

FRAKTAL VE FRAKTAL GEOMETRİ KAVRAMI

FRAKTAL VE FRAKTAL GEOMETRİ KAVRAMI FRAKTAL VE FRAKTAL GEOMETRİ KAVRAMI Fraktal geometri, yaklaşık çeyrek asırdır bilim dünyasının gündeminde olan ve doğadaki karmaşık biçim ve süreçleri gittikçe daha iyi anlamamıza yardımcı olan özel bir

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri. Giriş Temel ekonomik birimler olan tüketici ve üretici için benzer kavram ve kurallar kullanılır. Tüketici için fayda ve fiyat kavramları önemli iken üretici için hasıla kâr ve maliyet kavramları önemlidir.

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI - I

YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI - I YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI - I 1/19 İçerik Yöneylem Araştırmasının Dalları Kullanım Alanları Yöneylem Araştırmasında Bazı Yöntemler Doğrusal (Lineer) Programlama, Oyun Teorisi, Dinamik Programlama, Tam Sayılı

Detaylı

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat

Detaylı

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek Yaklaşık Ağırlığı 1) Sözel Bölüm %50 2) Sayısal Bölüm %50 Sözel akıl yürütme (muhakeme) becerilerini, dil bilgisi ve yazım

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla.

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla. 7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla. Kaynak: TÜĐK dönemler gayri safi yurt içi hasıla düzeyi 1987-1 8680793 1987-2 9929354 1987-3 13560135 1987-4

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İKTİSADA GİRİŞ I Ders No : 0020050004 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım 2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI 2.1. Tanım Regresyon analizi, bir değişkenin başka bir veya daha fazla değişkene olan bağımlılığını inceler. Amaç, bağımlı değişkenin kitle ortalamasını, açıklayıcı

Detaylı

İleri Diferansiyel Denklemler

İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek Yaklaşık Ağırlığı 1) Sözel Bölüm 0 2) Sayısal Bölüm 0 Sözel akıl yürütme (muhakeme) becerilerini, dil bilgisi ve yazım kurallarını

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

OYUN TEORİSİ. Özlem AYDIN. Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

OYUN TEORİSİ. Özlem AYDIN. Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü OYUN TEORİSİ Özlem AYDIN Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü TANIM ''Oyun Teorisi'', iki yada daha fazla rakibi belirli kurallar altında birleştirerek karşılıklı olarak çelişen olasılıklar

Detaylı

Okut. Yüksel YURTAY. İletişim : (264) Sayısal Analiz. Giriş.

Okut. Yüksel YURTAY. İletişim :  (264) Sayısal Analiz. Giriş. Okut. Yüksel YURTAY İletişim : Sayısal Analiz yyurtay@sakarya.edu.tr www.cs.sakarya.edu.tr/yyurtay (264) 295 58 99 Giriş 1 Amaç : Mühendislik problemlerinin bilgisayar ortamında çözümünü mümkün kılacak

Detaylı

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama Teorileri - 2 Rasyonel Seçim Teorisi Fayda fonksiyonu Fayda maksimizasyonu Faydanın

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KİTAPLARINDA 2008 KRİZİ ÖNCESİ VE SONRASI. Prof.Dr.Ercan Eren

MAKRO İKTİSAT KİTAPLARINDA 2008 KRİZİ ÖNCESİ VE SONRASI. Prof.Dr.Ercan Eren MAKRO İKTİSAT KİTAPLARINDA 2008 KRİZİ ÖNCESİ VE SONRASI Prof.Dr.Ercan Eren eren@yildiz.edu.tr Olivier Blanchard, Central Banking: Is Science Replacing Art? in Monetary Policy,A Journey from Theory to Practice,

Detaylı

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

KLASİK FRAKTALLAR FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT

KLASİK FRAKTALLAR FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT KLASİK FRAKTALLAR FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT.. KENDİNE BENZERLİK VE AFİNİTE Fraktal özelliklerinden bir diğeri de kendine benzerlikdir. Geometrik açıdan, aynı şekle sahip olan geometrik şekiller birbirine

Detaylı

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü www.sde.org.tr ANALİZ 2014/2 2013 YILI ALTIN ANALİZİ Dr. M. Levent YILMAZ Ekonomistlerin çoğu zaman yanıldığı ve nedenini tahmin etmekte zorlandığı bir

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

UCLA University Basic Design Student Work

UCLA University Basic Design Student Work UCLA University Basic Design Student Work Bilgi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Bilkent Üniversitesi Mühendislik Mimarlık İzmir Teknoloji Üniversitesi Singapore Technology University M.I.T. University

Detaylı

KLASİK FRAKTALLAR, FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT ( C L A S S I C A L F R AC TA L S, F R AC TA L P R O P E R T I E S AND D I M E N S I O N )

KLASİK FRAKTALLAR, FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT ( C L A S S I C A L F R AC TA L S, F R AC TA L P R O P E R T I E S AND D I M E N S I O N ) KLASİK FRAKTALLAR, FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT ( C L A S S I C A L F R AC TA L S, F R AC TA L P R O P E R T I E S AND D I M E N S I O N ) KENDİNE BENZERLİK VE AFİNİTE (SELF SIMILARITY AND AFFINITY) Mandelbrot

Detaylı

TARTIŞMA METNİ 2012/103 http ://www.tek.org.tr KÜRESEL BUNALIM, İKTİSAT EĞİTİMİ VE YENİ İKTİSAT. Ercan Eren

TARTIŞMA METNİ 2012/103 http ://www.tek.org.tr KÜRESEL BUNALIM, İKTİSAT EĞİTİMİ VE YENİ İKTİSAT. Ercan Eren TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2012/103 http ://www.tek.org.tr KÜRESEL BUNALIM, İKTİSAT EĞİTİMİ VE YENİ İKTİSAT Ercan Eren Bu çalışma "KÜRESEL BUNALIM VE İKTİSAT EĞİTİMİ", başlığı ile Prof. Dr.

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri Nedir? Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011)

Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri Nedir? Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Ekonometri Nedir? ve Yöntembilimi Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Ders Planı ve Yöntembilimi 1 ve Yöntembilimi Sözcük Anlamı ile Ekonometri Ekonometri Sözcük anlamı ile ekonometri, ekonomik ölçüm

Detaylı

Akıllı Mekatronik Sistemler (MECE 404) Ders Detayları

Akıllı Mekatronik Sistemler (MECE 404) Ders Detayları Akıllı Mekatronik Sistemler (MECE 404) Ders Detayları Ders Adı Akıllı Mekatronik Sistemler Ders Kodu MECE 404 Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bahar 2 0 2 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

1. Giriş Giriş...19

1. Giriş Giriş...19 İÇİNDEKİLER ikinci baskıya önsöz...v birinci baskıya önsöz...vıı İÇİNDEKİLER... Xı BİRİNCİ KİTAP ANALİZİN ÇERÇEVESİ I. YÖNTEM SORUNLARI...3 1. Giriş...3 2. Neden yöntem tartışıyoruz?...4 3. Mantıki Bilimler

Detaylı

SİMÜLASYON Hazırlayan: Özlem AYDIN

SİMÜLASYON Hazırlayan: Özlem AYDIN SİMÜLASYON Hazırlayan: Özlem AYDIN Not: Bu sunumda Yrd. Doç. Dr. Yılmaz YÜCEL in Modelleme ve Benzetim dersi notlarından faydalanılmıştır. SİMÜLASYONUN ORTAYA ÇIKIŞI Simülasyonun modern anlamda kullanılışı

Detaylı

OPTIMIZASYON Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu...2

OPTIMIZASYON Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu...2 OPTIMIZASYON.... Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu.... Türev...3.. Bir noktadaki türevin değeri...4.. Maksimum için Birinci Derece Koşulu...4.3. İkinci Derece Koşulu...5.4. Türev Kuralları...5

Detaylı

Kuantum Fiziği (PHYS 201) Ders Detayları

Kuantum Fiziği (PHYS 201) Ders Detayları Kuantum Fiziği (PHYS 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Kuantum Fiziği PHYS 201 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i PHYS 102, MATH 158

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması Hazırlayan Ramazan ANĞAY Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması 1.YAKLAŞIM TARZINA GÖRE ARAŞTIRMALAR 1.1. N2tel Araştırmalar Ölçümlerin ve gözlemlerin kolaylık ve kesinlik taşımadığı, konusu insan davranışları

Detaylı

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler

18.034 İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi Sınıfı / Dönemi Dili Düzeyi Türü Kategorisi Kredisi Eğitim Şekli Ön Koşul Dersler Öğretim Üyesi Diğer Öğr. Üyeleri Yardımcılar Ders Saatleri Değerlendirme Ölçütleri Türkçe Lisans Zorunlu İKTİSADİ VE İDARİ

Detaylı

Doğrusal Olmayan Sistemlere Doğru. Uzay Çetin. Python ve R ile Bilimsel Hesaplama Kursu Mustafa Gökçe Baydoğan, Uzay Çetin, Berk Orbay

Doğrusal Olmayan Sistemlere Doğru. Uzay Çetin. Python ve R ile Bilimsel Hesaplama Kursu Mustafa Gökçe Baydoğan, Uzay Çetin, Berk Orbay Doğrusal Olmayan Sistemlere Doğru 1 / 27 Doğrusal Olmayan Sistemlere Doğru Uzay Çetin Boğaziçi - Işık Üniversitesi Python ve R ile Bilimsel Hesaplama Kursu Mustafa Gökçe Baydoğan, Uzay Çetin, Berk Orbay

Detaylı

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi Türkiye ithalatının en çok tartışılan kalemi şüphesiz enerjidir. Enerji ithalatı dış ticaret açığının en önemli sorumlusu olarak tanımlanırken, enerji

Detaylı

Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri Nedir? Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011)

Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri Nedir? Ekonometrinin Konusu ve Yöntembilimi. Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Ekonometri Nedir? ve Yöntembilimi Ekonometri 1 Konu 4 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) UADMK Açık Lisans Bilgisi İşbu belge, Creative Commons Attribution-Non-Commercial ShareAlike 3.0 Unported (CC BY-NC-SA 3.0) lisansı

Detaylı

Bekleme Hattı Teorisi

Bekleme Hattı Teorisi Bekleme Hattı Teorisi Sürekli Parametreli Markov Zincirleri Tanım 1. * +, durum uzayı * +olan sürekli parametreli bir süreç olsun. Aşağıdaki özellik geçerli olduğunda bu sürece sürekli parametreli Markov

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

Akdeniz Üniversitesi

Akdeniz Üniversitesi F. Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Akdeniz Üniversitesi Büyüme Teorileri Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans ( ) Lisans ( X) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim

Detaylı

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam A 1. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi eş-ürün eğrisi ile ilgili değildir? a. Girdilerin pozitif marjinal fiziki ürüne sahip olması b. Girdilerin azalan marjinal fiziki ürüne sahip olması c. Girdilerin

Detaylı

Esnek Hesaplamaya Giriş

Esnek Hesaplamaya Giriş Esnek Hesaplamaya Giriş J E O L O J İ M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ A. B. D. E S N E K H E S A P L A M A Y Ö N T E M L E R İ - I DOÇ. DR. ERSAN KABALCI Esnek Hesaplama Nedir? Esnek hesaplamanın temelinde yatan

Detaylı

MAK 210 SAYISAL ANALİZ

MAK 210 SAYISAL ANALİZ MAK 210 SAYISAL ANALİZ BÖLÜM 5- SONLU FARKLAR VE İNTERPOLASYON TEKNİKLERİ Doç. Dr. Ali Rıza YILDIZ MAK 210 - Sayısal Analiz 1 İNTERPOLASYON Tablo halinde verilen hassas sayısal değerler veya ayrık noktalardan

Detaylı

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği 2007 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER KARMAŞIKLIK VE KAOS

SOSYAL BİLİMLER KARMAŞIKLIK VE KAOS Kitap Analizi SOSYAL BİLİMLER KARMAŞIKLIK VE KAOS Araş. Gör., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Biga İ.İ.B.F., İşletme Bölümü abdullahkiray@gmail.com 1. Kitabın Kişiliği: Kitabın Adı:Sosyal Bilimler

Detaylı

BAÜ Müh-Mim Fak. Geoteknik Deprem Mühendisliği Dersi, B. Yağcı Bölüm-5

BAÜ Müh-Mim Fak. Geoteknik Deprem Mühendisliği Dersi, B. Yağcı Bölüm-5 ZEMİN DAVRANIŞ ANALİZLERİ Geoteknik deprem mühendisliğindeki en önemli problemlerden biri, zemin davranışının değerlendirilmesidir. Zemin davranış analizleri; -Tasarım davranış spektrumlarının geliştirilmesi,

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

Olasılık Kuramı ve İstatistik. Konular Olasılık teorisi ile ilgili temel kavramlar Küme işlemleri Olasılık Aksiyomları

Olasılık Kuramı ve İstatistik. Konular Olasılık teorisi ile ilgili temel kavramlar Küme işlemleri Olasılık Aksiyomları Olasılık Kuramı ve İstatistik Konular Olasılık teorisi ile ilgili temel kavramlar Küme işlemleri Olasılık Aksiyomları OLASILIK Olasılık teorisi, raslantı ya da kesin olmayan olaylarla ilgilenir. Raslantı

Detaylı

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007

Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Bilgi Notu Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007 Saf Stratejilerde Evrimsel Kararlılık Ben Polak, Econ 159a/MGT 522a Ekim 9, 2007 Diyelim ki oyunlarda stratejiler ve davranışlar akıl yürüten insanlar tarafından seçilmiyor, ama oyuncuların genleri tarafından

Detaylı

Hardy Weinberg Kanunu

Hardy Weinberg Kanunu Hardy Weinberg Kanunu Neden populasyonlarla çalışıyoruz? Popülasyonları analiz edebilmenin ilk yolu, genleri sayabilmekten geçer. Bu sayım, çok basit bir matematiksel işleme dayanır: genleri sayıp, tüm

Detaylı

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.5. Doğrusal olmayan fonksiyonların eğimi Doğrusal fonksiyonlarda eğim her noktada sabittir

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı

DERS PROFİLİ. Makroekonomi ECO202 Bahar 4 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Özlem İnanç

DERS PROFİLİ. Makroekonomi ECO202 Bahar 4 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Özlem İnanç DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Makroekonomi ECO202 Bahar 4 3+0+0 3 6 Ön Koşul Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları Dersin

Detaylı

END. İKTİSADI VE OYUN TEORİSİ (BİRİNCİ ÖDEV)

END. İKTİSADI VE OYUN TEORİSİ (BİRİNCİ ÖDEV) END. İKTİSADI VE OYUN TEORİSİ (BİRİNCİ ÖDEV) AÇIKLAMALAR Ödevlerinizin teslimi, 14 Kasim 2013 günü saat 09:30-12:30 da yapılacaktır. Sorular aynı gün örgün (13:15) ve ikinci öğretim (17:00) dersinde çözüleceği

Detaylı

3. TAHMİN En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1

3. TAHMİN En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1 3. TAHMİN 3.1. En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1 En Küçük Kareler (EKK) yöntemi, regresyon çözümlemesinde en yaygın olarak kullanılan, daha sonra ele alınacak bazı varsayımlar altında çok aranan istatistiki

Detaylı

RÜZGAR ENERJİSİ KAYNAĞI VE BELİRSİZLİK

RÜZGAR ENERJİSİ KAYNAĞI VE BELİRSİZLİK 4. İzmir Rüzgâr Sempozyumu // 28-30 Eylül 2017 // İzmir RÜZGAR ENERJİSİ KAYNAĞI VE BELİRSİZLİK Prof. Dr. Barış Özerdem İzmir Ekonomi Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü baris.ozerdem@ieu.edu.tr

Detaylı

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL Bulanık Kümeler ve Sistemler Prof. Dr. Nihal ERGİNEL İçerik 1. Giriş, Temel Tanımlar ve Terminoloji 2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler 3. Olasılık Teorisi-Olabilirlik Teorisi 4. Bulanık Sayılar-Üyelik Fonksiyonları

Detaylı

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ Genel Bilgiler Programın Amacı Kazanılan Derece Kazanılan Derecenin Seviyesi Kazanılan Derecenin Gerekleri ve Kurallar Kayıt Kabul Koşulları Önceki Öğrenmenin Tanınması

Detaylı

İleri Diferansiyel Denklemler

İleri Diferansiyel Denklemler MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret

Detaylı

İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları

İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları Ders Adı İktisadi Düşünceler Tarihi Ders Kodu ECON 316 Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bahar 4 0 0 4 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

BULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ 2014 2015 BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1. Müslüm ÖZTÜRK 148164001004 Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı

BULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ 2014 2015 BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1. Müslüm ÖZTÜRK 148164001004 Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı BULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ 2014 2015 BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1 Müslüm ÖZTÜRK 148164001004 Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı Mart 2015 0 SORU 1) Bulanık Küme nedir? Bulanık Kümenin (fuzzy

Detaylı

MATEMATiKSEL iktisat

MATEMATiKSEL iktisat DİKKAT!... BU ÖZET 8 ÜNİTEDİR BU- RADA İLK ÜNİTE GÖSTERİLMEKTEDİR. MATEMATiKSEL iktisat KISA ÖZET KOLAY AOF Kolayaöf.com 0362 233 8723 Sayfa 2 içindekiler 1.ünite-Türev ve Kuralları..3 2.üniteTek Değişkenli

Detaylı

Pazar Bölümlendirmesi

Pazar Bölümlendirmesi Pazar Bölümlendirmesi Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü umutal@hacettepe.edu.tr Plan Pazar bölümlendirmesi Pazar araştırması Pazarlama araştırması Bilgi merkezlerinde pazar bölümlendirmesi SWOT

Detaylı

D 3 KURAM VE ARAŞTIRMA. Neumann, 2000 Chapter 3, 4

D 3 KURAM VE ARAŞTIRMA. Neumann, 2000 Chapter 3, 4 D 3 KURAM VE ARAŞTIRMA Neumann, 2000 Chapter 3, 4 KURAM (TEORİ) Her kuram NEDEN ve NASIL sorularına yanıt vermeye çalışır! Bir kuram ortaya koyan kişinin bilime ve topluma katkısı nedir? İleri sürülen

Detaylı

DERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil

DERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz 7 3+0+0 3 5 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin

Detaylı

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi GİRİŞ Hüseyin Taştan 1 1 Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge 14 Ekim 2012 Ekonometri I: Giriş - H. Taştan 1 Ekonometri

Detaylı

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ KIŞILIK KURAMLARı GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ Kişilik Nedir? Psikolojide kişilik, kapsamı en geniş kavramlardan biridir. Kişilik kelimesinin bütün teorisyenlerin üzerinde anlaştığı bir tanımlaması yoktur.

Detaylı

Ekonomi I. Doç.Dr.Tufan BAL. 6.Bölüm: Tüketici Davranışı Teorisi

Ekonomi I. Doç.Dr.Tufan BAL. 6.Bölüm: Tüketici Davranışı Teorisi Ekonomi I 6.Bölüm: Tüketici Davranışı Teorisi Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 Teorik Altyapı Piyasa ekonomisinin

Detaylı

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN 1 RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI Olasılığa ilişkin olayların çoğunluğunda, deneme sonuçlarının bir veya birkaç yönden incelenmesi

Detaylı

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER ) EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER ) Genel denge teorisinin sonuçlarının yatırım kararlarında uygulanamamasının iki temel nedeni şunlardır: 1) Genel denge teorisinin tam bölünebilirlik varsayımı her

Detaylı

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş BÖLÜM 9 Ekonomik Dalgalanmalara Giriş Çıktı ve istihdamdaki kısa dönemli dalgalanmalara iş çevrimleri diyoruz Bu bölümde ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışıyoruz ve nasıl kontrol edilebileceklerini

Detaylı

1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER. 1.1. Sosyal Bilimlerde Nedensel Açıklamalar

1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER. 1.1. Sosyal Bilimlerde Nedensel Açıklamalar 1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER Daha önceki derslerimizde anlatıldığı bilimsel araştırmalar soruyla başlamaktadır. Ancak sosyal bilimlerde bu soruların cevaplarını genel geçerli sonuçlar

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

Ekonometri I VARSAYIMLARI

Ekonometri I VARSAYIMLARI Ekonometri I ÇOK DEĞİŞKENLİ REGRESYON MODELİNİN VARSAYIMLARI Hüseyin Taştan Temmuz 23, 2006 İçindekiler 1 Varsayım MLR.1: Parametrelerde Doğrusallık 1 2 Varsayım MLR.2: Rassal Örnekleme 1 3 Varsayım MLR.3:

Detaylı

Programlama Dilleri 1. Ders 3: Rastgele sayı üretimi ve uygulamaları

Programlama Dilleri 1. Ders 3: Rastgele sayı üretimi ve uygulamaları Ders 3: Rastgele sayı üretimi ve uygulamaları Ders 3 Genel Bakış Giriş Rastgele Sayı Rastgele Sayı Üreteci rand Fonksiyonunun İşlevi srand Fonksiyonunun İşlevi Monte Carlo Yöntemi Uygulama 1: Yazı-Tura

Detaylı

FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky

FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky FSML / 2009 10 I.Dönem s.gky Bir amaca ulaşmak için izlenen düzenli yola yöntem denir. Bilim olaylar ve olgular ile ilgili genel geçerliliği olan nesnel bilgiler elde etmek ister. Bilimin ortaya koyduğu

Detaylı

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: 204-205 Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Betül USTA 2 3 4 5 7% 3% 23% 37% 30% Bu ders ile ilgili temel kavramları, yasaları

Detaylı

Biyomühendislik nedir?

Biyomühendislik nedir? Biyomühendislik nedir? Doç.Dr. Semra HASANÇEBİ Trakya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Biyomühendisliğin tanımı Biyomühendislik = Biological engineering, Biotechnological

Detaylı

Temel Kavramlar. Bağlanım Çözümlemesi. Temel Kavramlar. Ekonometri 1 Konu 6 Sürüm 2,0 (Ekim 2011)

Temel Kavramlar. Bağlanım Çözümlemesi. Temel Kavramlar. Ekonometri 1 Konu 6 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Bağlanım Çözümlemesi Temel Kavramlar Ekonometri 1 Konu 6 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) UADMK Açık Lisans Bilgisi İşbu belge, Creative Commons Attribution-Non-Commercial ShareAlike 3.0 Unported (CC BY-NC-SA 3.0)

Detaylı

SAYISAL ÇÖZÜMLEME. Yrd.Doç.Dr.Esra Tunç Görmüş. 1.Hafta

SAYISAL ÇÖZÜMLEME. Yrd.Doç.Dr.Esra Tunç Görmüş. 1.Hafta SAYISAL ÇÖZÜMLEME Yrd.Doç.Dr.Esra Tunç Görmüş 1.Hafta Sayısal çözümleme nümerik analiz nümerik çözümleme, approximate computation mühendislikte sayısal yöntemler Computational mathematics Numerical analysis

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta İktisada Giriş I 17 Ekim 2016 II. Hafta Ekonomilerdeki Temel Sorunlar İktisat Biliminin ortaya çıkış nedeni kıtlıkla savaştır. Tam kullanım sorunu: Tam istihdam Eksik İstihdam Etkin kullanım sorunu: Hangi

Detaylı

Kuantum Öğrenme S

Kuantum Öğrenme S Kuantum Öğrenme S.247-253 Kaynak II; Eğitimde Program Geliştirme Yazar;Ö.DEMİREL Hazırlayan; Veysi YILDIZ 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın. 2-Verdiğiniz

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl BES601 Spor Bilimlerinde Araştırma Yöntemleri K:(3,0)3 ECTS:10 Spor alanında bilimsel araştırmaların dayanması gereken temelleri, araştırmaların

Detaylı

Temel Matematik II (MATH 108) Ders Detayları

Temel Matematik II (MATH 108) Ders Detayları Temel Matematik II (MATH 108) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Temel Matematik II MATH 108 Bahar 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i MATH 107 Dersin

Detaylı

Sağlık Kuruluşlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel

Sağlık Kuruluşlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel Sağlık Kuruluşlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel Uygulamalar YRD. DOÇ. DR. EMRE ATILGAN TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ Sağlık Kurumlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel Uygulamalar Sunum Planı:

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı