AKADEMİK ARAŞTIRMALAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AKADEMİK ARAŞTIRMALAR"

Transkript

1 AKADEMİK ARAŞTIRMALAR TARİH ANABİLİM DALI OSMANLI UYGARLIĞI OSMANLI NIN MAHPES TEN MODERN HAPİSHANELERE GECİŞ SÜRECİ Hazırlayan Kemal Bozkaya * Haklar:Telif ve Kullanım Hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelli veya bedelsiz olarak telif hakkı devri yapılmayacaktır. Ayrıca bu eserden, dipnot veya kaynakça gösterilmek şartıyla, bilimsel platformlarda yararlanılmasına izin verilmektedir. Eserin, bütünüyle kopyalanması, basılması yasaktır. Çalışma Sahibi : Kemal BOZKAYA İSTANBUL

2 ÖNSÖZ Seminer çalışmamızın amacı; Osmanlı Devlet inde bulunan,günümüzdeki karakollarda yer alan ve nezarethaneler ile benzer işleve sahip olan, Mahpes adının verildiği mekanlar ile Osmanlı nın batılılaşma sürecinde ceza sistemine dahil ettiği hapishane kurumlarının ayrıntıları ile irdelenmesidir.bu çalışmayı hazırlarken mümkün olduğu kadar konu hakkında otorite kabul edilmiş hocaların kitap ve makalelerinden, ayrıca çalışma ile ilişkili tezlerden yararlanmaya özen gösterdik.değerlendirme yaparken Osmanlı arşivinde bulunan konu ile alakalı bazı belgeler de önem arz ettiğinden dolayı onlara da çalışmamızın içinde yer verdik. Seminerimiz 3 bölümden oluşmaktadır.birinci bölümde;terim açıklamalarına ve Osmanlı ceza hukukuna ilişkin bilgiler vermeye çalıştık.ikinci bölüm de ise Osmanlı da hapishanelerin genel durumuna,2.meşrutiyet dönemine kadar yapılan reformlara ve 2.Meşrutiyet dönemindeki hapishanelerin idari alanında yapılan yeniliklere değindik.en son olarak üçüncü bölümde ise yılları arasında gerçekleştirilen birtakım reformların uygulanabilirliklerine,ıslahhanelerin oluşumu ve gelişimine,kadın hapishane lerinin durumuna,hapishanelerdeki idari aksaklıkların adliye teşkilatına nasıl yansıdığına ve hapishanelerdeki yanlışlıklardan dolayı insan onurunun kurtarılması için yapılması gerekenlerden bahsettik. ii

3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... ii İÇİNDEKİLER...iii-iv GİRİŞ BÖLÜM HABS,MAHBES VE MAHPUS TERİMLERİNİN AÇIKLANMASI OSMANLI DA CEZA HUKUKU Kanun ve Şeriat Suç Çeşitleri Ceza Çeşitleri Kürek Cezası Kal abentlik Pranga ya Vurma (Prangabentlik) BÖLÜM Osmanlı da 20.Yüzyıl ın İlk Çeyreğine Kadar Hapishanelerin Genel Durumu II.Meşrutiyet Dönemine Kadar Ceza ve İnfaz Alanındaki Reformlar II.Meşrutiyet Döneminde Hapishanelerin Islahatı BÖLÜM Hapishaneler Reformu Çocuk ve Çocuk Cezaevleri (Islahhaneler)...28 ii i

4 Islahhanelerin Kuruluşu Islahhanelerde Eğitim-Öğretim Gayrimüslim Çocukların Islahhanelerde Barınması Islahhanede Günlük Yaşam,Disiplin ve Motivasyon Osmanlı da Kadın Hapishaneleri Anneleri ile Birlikte Mahkum Olan Çocukların Durumu Adliye Teşkilatında Yaşanan Sorunların Hapishaneler Yansıması Hapishanelerde İnsanlık Onurunun Kurtarılması...38 SONUÇ...39 iv

5 GİRİŞ Hapishane sözcüğünün insana verdiği ürkme,bir kez daha düşünme hissi,bir cezaevinin önünden geçerken veya bu konuyla ilgili bir film izlerken insanı nasıl karmakarışık ve garip duygulara sürüklüyorsa,osmanlı da da hapishane o kadar gizemlidir.hapishane,herhangi bir suçtan dolayı tutuklanmak,tutuklu yargılanmak ve mahkum olarak cezaevine konularak bireysel özgürlüğü kısıtlamak anlamlarıyla eşdeğerdir.ayrıca hapishaneler,iktidarı ellerinde bulunduranların muhaliflerini saf dışı bırakma ve susturmada aracılık yapan bir kurum haline de dönüştürülmüştür. Osmanlı nın özellikle son dönemlerinde,resmi ideoloji ve parti görüşlerine karşı olan siyaset,ordu ve gazete mensubu olan aydınların etkisizleştirilmesi için hapsedilmesi ve İstanbul dışına sürgün edilmesi yaygın bir uygulamadır. 1 Kendini öne çıkartan iktidar bireyin oluşmasını engellemiştir;oysa karanlıklara çekilen modern iktidar herkesi bireyselleştirmek istemektedir;çünkü bireyselleştirmek,gözetim altında tutmak ve cezalandırmak yani egemen olmak demektir.böylece modern iktidar çocuğu okulla,deliyi tımarhaneyle,askeri orduyla,suçluyu ise hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş,kaydetmiş ve sayısallaştırarak egemen olmuştur.hapishanenin sürekliliği ve biçim-hapishanenin yaygınlaşması disiplinsel iktidarın meşrulaştırılmasına olanak verir.hapishane,adım adım katedilen bir hiyerarşinin doğal devamından,bir üst basamağından başka bir şey değildir. 2 Mıchel Foucault a göre hapishaneler siyasi bir iradenin ürünüdür.suçluların hapishanede tutulması ve çalıştırılması bir hürleştirme ve ıslah amacı taşımayıp bir siyasi disiplini temin etmek ve sisteme uymayanları tehlike olmaktan çıkarmaktı.sonuçta cezalandırma siyasal bir karar olup hapishanede bulunan hükümlülerin sayısı ve oranı siyasal iradenin tasarrufunda olup istediği zaman bu oranı yükseltmek ve azaltmak kendi elindedir.ceza kanunlarındaki değişiklikler ve çıkan af kanunları bu iradenin en bariz örnekleridir. 3 1 Ömer Şen,Osmanlı da Mahkum Olmak Avrupalılaşma Sürecinde Hapishaneler,İstanbul,2007,s Mıchel Foucault, Hapishanenin Doğuşu, çev. Mehmet Ali Kılıçbay,Ankara,1992,s Ahmet Çiçen, 2.Meşrutiyet Dönemi Cezaevi Islahatı,Yüksek Lisans Tezi,AfyonKarahisar,2010,s.6 1

6 Foucault un tezi,bir toplumsal grubun diğeri üzerindeki denetimini artırmak için bilgi ve iktidarın,disiplin ve gözetleme teknolojileri aracılığı ile birbirini nasıl etkilediğini açığa çıkarmaya odaklanmıştır.diğeri üzerindeki kontrolü uygulamak için kurulan bilgi ve iktidar arasındaki bu ilişki,bütün toplumsal ilişkilerin ve kurumların işleyişinin temel parametrelerini oluşturmaktadır.hapishaneler ve diğer toplumsal kontrol kurumları,daha iyi gözetlemek ve disipline etmek için geliştirilmiş teknikler,bilgi ve iktidar ilişkisinin doğrudan ürünleridir.foucault un tasavvurunda iktidar,sadece biçimsel politika ya da açık çatışma alanıyla sınırlı değildir;aksine toplumsal hayatın tamamına yayılan bir unsurdur.dolayısıyla cezalandırma,beden üzerinde iktidar uygulamanın politik taktiği haline gelir.tıpkı ekonomik,siyasal ve toplumsal diğer kurumlar gibi ceza kurumları da;üretim,tahakküm ve sosyalizasyon sistemlerini bedeni itaatkar,biçimlendirilebilir,kendine disipline eden hale getirmek ve boyun eğdirmek için kullanmaktadır. 4 4 Kent F. Schull, Hapishaneler ve Cezalandırmaya İlişkin Yaklaşımlara Eleştirel Bir Bakış,Osmanlı da Asayiş Suç ve Ceza Yüzyıllar, Derleyenler.Noemi levy,alexandre Toumarkıne,Tarih Vakfı Yurt Yayınları,İstanbul,2006,s.51 2

7 1. BÖLÜM 1.1. HABS,MAHBES VE MAHPUS TERİMLERİNİN AÇIKLANMASI Sözlükte alıkoymak,engellemek anlamına gelen habs kelimesi bir şahsı,canlıyı ve eşyayı bir yere kapatmak,bir süre alıkoymak,hukuk dilinde ise sanık veya suçluyu belli bir mekanda cebren alıkoyarak şahsi hürriyetini kısıtlamak anlamını taşır ve hürriyeti bağlayıcı cezaların en başta gelen türünü teşkil eder.bu cezanın infaz edildiği yere habs,mahbes,hapsedilen kişiye de mahbus denilir.ayrıca hapsetmek anlamındaki secn kökünden sicn kelimesi hapishane,secin veya mescun da mahpus karşılığında kullanılmaktadır. 5 Hapis,Osmanlı hukukunda bir ceza infaz kurumu olmaktan çok muhakeme öncesi tutuklama mekanı veya uyarı amaçlı kısa süreli bir ceza aracı olarak kabul edildiğinden suçlulara işledikleri suçlara göre XIX. yüzyılın ortalarına kadar hadd,kısas,diyet ödeme,ta zir,kürek,kalebentlik,prangabentlik,sürgün,para cezası,organ kesme,salben idam(iple asma),iple boğma,çuvala koyarak Boğaziçi nde denize bırakma,zindana atma gibi cezalar verilmiştir.bu nedenle hapis cezası Tanzimat a kadar pek uygulanmamış,hapishane Osmanlı ceza hukukundaki yerini ancak Tanzimat tan sonra almaya başlamıştır.ilk zamanlarda mahbes olarak adlandırılan ve haklarında hüküm kesinleşmemiş olan suçluların alıkonulduğu bu mekanlar,hapishane amacı ile inşa edilmiş yapılar olmayıp hükümet binaları altında veya şehrin üst yöneticisinin ikametgah ve işyeri olarak kullanıldığı konağın mahzeni,kale,tophane,saray gibi binaların içinde bu amaçla ayrılmış yerlerdi.mahbesler,dar,havalandırma imkanı çok sınırlı,az ışık alan ve insan sağlığına uygun olmayan ağır koşulların hüküm sürdüğü mekanlar olmaları nedeniyle özellikle Osmanlı Devleti ndeki yabancı diplomatlar tarafından eleştirilmiş ve acil olarak ıslah edilmeleri istenmiştir. 6 Değişik dönemlerde hapishane tarzı kapalı mekanlarda (mahpes) karışık bir şekilde kapatılmış insanlar bulunuyordu.bu mekanlarda katiller,deliler,borçlular,iflas etmiş olanlar,haklarında idam cezası verilmiş olup infazını bekleyenler tutulmuşlardı.kalma süresi ise belli değildir. 7 5 Ali Bardakoğlu, Hapis,TDV.İslam Ansiklopedisi,,c.XVI, s.54 6 Mehmet Temel, XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı Hapishaneleri,Türkiyat Araştırmaları Dergisi,sayı 26,2009, s Çiçen,a.g.t.,s.4 3

8 1.2. OSMANLI DA CEZA HUKUKU İslâm hukukunda, bedeni cezaların esas olması ve hapis cezasının bulunmaması nedeniyle, hürriyeti bağlayıcı cezaların infaz edildiği yer anlamında hapishanelerden söz edilemez. İslam hukukunda hürriyeti bağlayıcı ceza yoktu. Dolayısıyla bu yerleri hem bir tutukevi, hem de İslam hukukundaki cezaların infazına kadar suçluların tutuldukları ve ayrıca borçluların borçlarını ödemeleri için hapsedildikleri yerler olarak nitelendirmek daha doğrudur. Osmanlı Devletinde, İslam hukukunun uygulanması ve İslam hukukunda hapis cezasının bulunmaması nedeniyle, hapishanelerden bahsedilemez. Ancak, taziren cezalandırılan suçlarda, padişah ve onun adına bu yetkiyi kullananlar, suçun nitelik ve derecesine göre cezayı belirlerlerdi. Bu cezalar arasında, hapis cezası da bulunmaktaydı. Bu bakımdan, tazir ve kanunnameler hapis cezasının başlıca dayanağını oluşturmuşlardır tarihli Ceza Kanunname-i Hümayunu hürriyeti bağlayıcı ceza olmak üzere kürek, kalabentlik,hapis ve nefi cezalarını belirtmiştir. 8 Osmanlı Devleti nin ceza hukukunda Tanzimat dönemine kadar şer i ve örfi hukuk kuralları uygulanmıştır.klasik dönem ceza hukukunu belirleyen esaslar,örfi ve İslam hukukunun esasları ve Fatih,Yavuz,Kanuni,IV.Mehmet tarafından çıkarılan kanunnameler olmuştur.islam ceza hukuku esasları,osmanlı devletinin kuruluşundan itibaren uygulanmıştır. 9 XIV.yy ın birinci yarısında Osmanlı mısırında David Ben Zimra adlı bir Yahudi hahamı verdiği bir cevapta şöyle diyor: Onlar yani Osmanlıların biri şer i diğeri örfi olmak üzere iki çeşit hukuk sistemi vardır.şer i hukuk,dini hukuka göre karar veren baş kadı ya tevdi edilmiştir ve vali onun kararlarını infaz ile yükümlüdür.örfi hukukta yine o bölge valisinin sorumluluğundadır. Osmanlı sultanları,idari ve adli iki ayrı kaza organları ile örfi ve dini iki farklı hukuk sistemleri arasındaki ikiliği ortadan kaldırmak için gayret göstermişlerdir.bu çabalar aynı anda çeşitli yönlerde sarfedilmiştir.ilk olarak kadıların dışında kalan hakimlerin şahsi arzularına binaen verdikleri cezaları tahdit etmek için sultanlar,bu hakimlerin tatbik etmek zorunda oldukları kanunları koymaya çalıştılar.bu amaçla 8 Mustafa Kale,Türkiye de Denetimli Serbestlik Sistemi,Yüksek lisans tezi,sivas,2009,s.11 9 Çiçen,a.g.t.,s.11 4

9 sultanlar kanun adı verilen geniş ve teferruatlı kaideleri ortaya koydular ve bunların kanunname adı altında toplanması için ferman çıkardılar.19.yy da başlayan batılılaşma hareketinden önce Anadolu dışında hiçbir İslam ülkesinde benzeri faaliyet görülememiştir.şeriattan farklı olan örfe dayalı ceza hukuku,kuzey Afrika,Güney Afrika,Arabistan ve Endonezya gibi birçok İslam ülkesinde yerini korumuştur.şimdiye kadar gün ışığına çıkmış en eski Osmanlı kanunnamesi,viyana da bulunan bir yazmadan 1921 Fr. Kraelitz-Greifenhorst un Almanca tercümesi ile yayımlanan metindir.belge hiçbir Türk arşivinde bulunmamaktadır.bu belgenin ilk bölümleri Fatih dönemini kapsar.ancak sonraki dönemlerde Fatih kanunnamesinin üzerine siyasetnamenin ilave edilişi neticesinde ünlü Kanunname-i Al-i Osman ın birinci bölümünü teşkil eden ceza kanunnamesi ortaya çıkmıştır Kanun ve Şeriat Kanun,şekil ve karakter bakımından dini hukuktan esas olarak farklıdır.şeriat,arapça eserlerde ifade edilmiş olup,herhangi bir mesele hakkında,hukukun ne emrettiğini kolayca anlamasına imkan vermektedir.öte yandan kanun,türkçe yazılmış ve basit,açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ifade etmektedir.kanunun hükümleri Osmanlı imparatorluğunda günlük hayatın meseleleri ile ilgilenen saray fermanlarından kaynaklanır.bu kanun hükümleri idari ve siyasi tecrübesi olan devlet adamlarının kararları üzerine inşa edilmiştir.şeriat,dini ve ahlaki durumları göz önünde bulundururken kanun aynı amaca sahip değildir.kanun tam aksine devletin çıkarları ile alakalıdır.şeriat ilahi bir güce dayandığından değişmez kabul edilir ancak kanun ise,gerek görüldüğünde devletin menfaati için değişebilir. Osmanlı kanunlarının,birçok durumda ya şeriat cezalarını hafiflettiğine ya da zina cezası olarak recm veya bazı hallerde hırsızlık cezası olarak el kesme yerine para cezaları gibi daha hafif cezaların verilmesine olanak tanıdığını görürüz.böylece kanun,ilk bakışta şeriata nazaran yumuşak görünür.ancak bu gerçekten çok hatalıdır.çünkü kanunlar,cezalara çarptırmaya daha meyilli olup,diğer suçlar için birçok durumda,bunları şeriatten daha şiddetli infaz etmektedir.şeriatte karar verme olayı çok zordur ancak kanun ise cezalandırmak için her şeyi yapar.öteki devirlerdeki mezalim ve şurta mahkemelerinde 10 Uriel Heyd, Eski Osmanlı Ceza Hukukunda Kanun ve Şeriat,çev.Selahaddin Eroğlu,Ankara İlahiyat Fakültesi Dergisi,cilt 26,s.635 5

10 olduğu gibi kanun,şeriatın kabul etmediği veya yetersiz gördüğü delilleri kabul etmektedir. 11 Osmanlı hukukunun büyük bir bölümünü oluşturan kanunnameler, günümüze kadar ulaşmış önemli kanun metinleri arasında yer almaktadır. Bizim açımızdan üzerinde durulması gereken esas nokta; Osmanlı nın bu kanunlara İslam hukuku hükümleriyle birlikte ihtiyaç duymuş olmasıdır. Hatta hadd veya kısas ı gerektiren suçların bile kanunnamelerde farklı biçimlerde düzenlenmiş olması dikkat çekici ve tartışmaya yol açan hususlardır. 12 Osmanlı padişahlarının -muhtemelen- daha düzenli bir yargı mekanizması oluşturmak amacıyla çıkarmış oldukları kanunnameler, kadılar da dahil olmak üzere bütün hakimleri bağlayıcı bir niteliğe sahipti. Kanunnamelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte kadılar, şer i hukukun yanında kanunnamelerin de kazai hayattaki yetkilisi haline getirilmiştir. İslam ceza hukukunun tayin ettiği cezalar (had) belli başlı birkaç suça ait olup bunların tespitinin de sadece objektif delillere bağlanması, dini hukukun uygulanabilirliğini tabii olarak sınırlamıştır.bu zorluğu gidermek için ortaya konulan kanunnamelerin şer i hukuktan tamamen ayrı ve rasyonel şartlar içerisinde gerçekleşmiş olduğunu savunanlar olduğu gibi, onların şer i hükümlerin tamamlayıcısı konumunda olduğunu söyleyenler de vardır. Kanunnamelerden önce, her ne kadar kadılara ta ziren ceza verme yetkisi tanınmışsa da, bu yetki, suçun tespitine sirayet etmediği için, adlî boşluğun oluşmasına engel olamamıştır. Kanuni boşluk nedeniyle cezasız kalan suçların artması, daha önceki devirlerde olduğu gibi Osmanlı padişahlarını da tedbir almaya yöneltmiştir. Genellikle örf çerçevesinde gelişen bu tedbirler, o zamana kadar var olan şer i hukukun yanında örfi hukukun da müessese olarak ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Üzerinde durulması gereken diğer bir nokta da; örfi hukukun, oluşum sürecinde örf-adet kuralları ile şer i hukuk hükümlerinden ne kadar etkilendiğinin tespit edilmesidir. Örfi hukuk dediğimiz kanunnameler, padişah fermanı şeklinde çıkarılmıştır. Bu noktadan hareketle kanunnamelerin kaynağı ve dayanağı da padişah iradesidir, denilebilir. Bunlar birer padişah emrinden ibarettir; genel 11 Heyd,a.g.m.,s İsmail Acar, Osmanlı Kanunnameleri ve İslam Ceza Hukuku,Dokuz Eylül İlahiyat Fakültesi Dergisi,sayı.13-14,İzmir 2001,s.53 6

11 fermanlarda bulunan öğeleri taşır. Dolayısıyla kanunnamelerin en başında padişahın hatt-ı hümayunu yer almıştır. Bu özellik, onun resmî bir kanun mecellesi olduğunu gösterir. Böylece kanunnamedeki maddeler, kendisiyle amel edilmesi (ma mulun bih) zorunlu hukuki kurallar halini alır. 13 Şer i hukuk ile örfi hukuk arasındaki farklara değinecek olursak; Şer i hukuka göre birisini cezalandırmak için çok ciddi delillerin olması gerekir.bu hukukta kişi suçu ispatlanıncaya kadar masumdur anlayışı geçerlidir.örfi hukukta ise şer i hukukun tam tersi bir anlayış hakimdir.bu anlayış suçsuz olduğunu ispat edene kadar suçlusundur.ayrıca eğer bir kişi gözaltına alındıysa ve geçmişinde herhangi bir sabıka kaydı mevcut ise üstelik çevresinde de pek iyi bir insan olarak tanınmıyorsa suçlu olma ihtimaline kuşku götürmeyecek bir gözle bakılır.islam hukuku amme hukukuna dayanır.devlet hukuku ana hatların belirlendiği birkaç madde dışında büyük boşlukları barındırır.devlet kendi güvenliğini sağlayacağı bir hukuktan,hukuk kurallarından ve uygulamasından yoksundur.amme hukukunda kurallar ve cezalar net olarak belirlenmiştir.osmanlı devleti İslam hukukundaki bu boşlukları görerek kendi kurduğu devlet düzeninde,karma bir hukuk sistemi geliştirmiştir.örfi ve sultani hukuk gibi bölümlere ayırdığı hukuk sisteminden en çok örfi hukuk kurallarını benimsemiştir Acar,a.g.m.,s Ömer Şen, a.g.e., s.3-4 7

12 Suç Çeşitleri Osmanlı da suçlar üç sınıfa ayrılarak derecelendirilmiştir. 15 Birinci kısımdaki suçlar; cinayet, cerh, (yaralama)gibi ağır suçlar, fiilini oluşturmaktadır. Cinayet fiili, olayın cereyan ediş biçimine göre beş kısma ayrılmaktadır. Aşağıda islam hukukuna göre, cinayet ve yaralama suçlarının (günümüzde müessir fiil) çeşitleri ve suç karşılığında uygulanan cezalar açıklanmıştır. Buna göre; Amden Katl: Öldürülmesi meşru olmayan bir insanı, aleti ceriha dan (yaralayıcı aletler) bireyle kasten öldürmektir. Şibih Amd: Öldürülmesi meşru olmayan bir insanı, alet-ı ceriha dan sayılmayan bir şey ile kasten öldürmektir. Hataen Katl: Bir insanı, kasıt olmaksızın yanlışlıkla öldürmektir. 16 Hata mecrasına cari katl: Gayri ihtiyarı bir fiil ile vukuu bulun katl dir. Bir hamalın arkasındaki ya da elindeki yükün, kazaen düşerek bir insanı telef etmesi gibi. Tebessüben katl: Bir insanın ölmesine, sebebiyet vermektir. Ammeye mahsus bir yol üzerinde açılan bir kuyuya, bir kimsenin düşüp ölmesi gibi. Cerh (yaralama) suçu da; Amden cerh (kasten yaralama) Hataen cerh, (yanlışlıkla yaralama), Hata hükmünde cerh (bir nesnenin kazaen düşmesi sonucu yaralama) ve teşebbüsen cerh ( yaralamaya sebebiyet verme) olmak üzere dört kısma ayrılmaktadır. Birinci kısımdaki suçlar, yukarıda açıklandığı gibi katl ve yaralama suçlarını oluşturmaktadır.bu suçların cezası, kısas ve diyet tir.suçta asıl ceza, kısas tır. Eğer diyet kabul edilmişse, kısas hakkı düşmektedir. Diyet ödemek suretiyle fail, kısas ı 15 Şen,a.g.e.,s Çiçen,a.g.t.,s.11 8

13 adeta satın almış olur. Diyet: altın, gümüş ve deve olarak istenebilir. Diyet in bir ceza olmaktan çok, bir tazminat niteliğini taşıdığı anlaşılmaktadır. İkinci kısımdaki suçlar ise: zina yapmak, içki içmek, yol kesmek, zina iftirasında bulunmak gibi suçları kapsardı. Bu suçlarda suçu önleme maksatlı cezalara had, yani hududu şer iye adı verilirdi. Bu cezalara uygulanan infaz sistemi; sürgün, değnek, el-ayak kesme, taşlayarak öldürme (recm) ve ölümdü. Üçüncü kısımdaki suçlar ise: kısas ve had cezalarını gerektirecek yukarıdaki saydığımız suçların, dışında kalan suçlardır. Hükümdar, ya da onun adına yetkili memurlar, kadı lar suçun nitelik ve derecesine göre, cezayı belirlerdi. Bu suçların karşılığında uygulanacak cezalara, şer i hukukta ta zir denmekteydi. Ta zir, islam hukukunda, karşılığında bir ceza belirtilmemiş olan suçlar için kullanılırdı.tazir cezaları: tekdir, ihtar ve tevbih, darp, hapis, para ve teşhir cezaları, sürgün hatta ölüm cezasına kadar gitmektedir. 17 Suçların üç sınıfa ayrılmış olmasının doğal sonucu olarak,suçlular da üç gruba ayrılır ve bu ayrıma göre de hapis yatarlar.bunun getirdiği kaçınılmaz sonuç,cezalandırılmnın da sınıflandırılmasıdır.birinci dereceden ağır suç işleyenlere uygulanan ceza, kürektir.ikici dereceden suç işleyenlerin cezalandırılması ise nefis ıslahına yönelikti ve bunun için birinci derecedeki gibi ağır değildi. 18 Fakat her şeyin kağıt üzerinde kaldığı bir sistemdir bu. Suç işlenirse işlenen suça göre de ceza verilir,böylece sistem işler,düşüncesini hayata geçirmede başarı elde edilememiştir.kanun ve sistemin nazar-ı dikkate alınmadığı,birinci ve ikinci dereceden suçluların yine aynı koğuşlarda tutulduğu görülür Çiçen,a.g.t.,s Şen,a.g.e.,s Şen,a.g.e.,s.22 9

14 Ceza Çeşitleri Osmanlı Devleti nde hafif ve orta ağırlıktaki suçları cezalandırmada para cezasının yanı sıra hapis cezasının da azımsanmayacak ölçüde kullanıldığı, ağır suçlarda XVI. yüzyıldan itibaren kürek, XVIII. yüzyıldan itibaren de kalebentlik cezasının belirli ölçüde uygulamaya konduğu ve bu cezaların bir nevi hapis sürgün karışımı bir ceza mahiyetinde olduğu söylenebilir. 20 Klasik Osmanlı hukukunda idam,sürgün,teşhir ve dayak cezaları en sık kullanılan ceza yöntemleridir.fidye,dükkan kapatma,mallara el koyma,prangabentlik,para ve kısas cezaları ile uygulanan diğer cezalardır.en ağır ceza idam cezasıdır.idam edilecek kişiler,şehrin meydanlarında ya da suçun işlendiği yerlerde idam edilerek ibret-i alem anlayışı ile teşhir edilir,topluma gözdağı verilirdi.yine aynı mantık güdülerek idamların gerçekleştirildiği diğer bir yer de zindanlardır.bu zindanlarda yatan suçlular,genellikle askeri sınıfa mensup kişilerdi.askeri veya siyasi suç işleyen bu kişilerden herhangi birisine uygulanacak idam zindanlarda yapılır,idam sonrasında cesetler denize atılırdı.rumelihisarı nın kuzeyindeki Kara Burç kulesi idam mahkumları ve prangabentler için askeri bir zindan olarak uzun yıllar kullanılmıştır.idam cezası alan bir tersane çalışanı tersane zindanına,yeniçerilerden böyle bir ceza alan kişi ise Ağa Kapısı Zindanı na gönderilirdi.bu zindanlarda başları kesilerek idam edilen kişilerin cesetleri de yine denize atılırdı.yeniçerilerin bulunduğu zindandan ve tersane zindanlarından Boğaz Kesen Kalesi ne gönderilmiş idam mahkumları olduğu zaman, kaleden top atılarak her mahkumun idamı ilan edilirdi. 21 Ancak daha sonra III.Selim bu top atışını kaldırmış ve bundan dolayı da idam hükmünün gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğini öğrenme hakkı mahkum yakınlarının ellerinden alınmıştır.daha sonra vezirler,sultana cesetlerin denize atılmasının kaldırılmasını söylemişler ancak III.Selim geleneğin bozulmaması için bu öneriyi reddetmiştir. 20 Ali Rıza Gönüllü,Osmanlı Devleti nin Son Döneminde Isparta Hapishanesi,Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 29, Konya,2011, s Şen,a.g.e.,s

15 Kürek Cezası Klasik dönem Osmanlı kanunnamelerinde ve şer i hukukta yer almayan, hapse göre daha ağır bir ceza olarak kabul edilen kürek cezasının, ne zaman ortaya çıktığı ve nasıl geliştiği konusunda yeterli bilgi mevcut olmamasına karşın XVI. asrın ortalarından itibaren bazı hükümlerde kürek cezasına tesadüf edilmesi, bu tarihlerde ihdas edilmiş olduğunu düşündürmektedir. Buharlı makinenin icadından önce gemiler, yelkenle hareket eder, hava şartlarının müsait olmadığı zamanlarda ise kürekle yürütülürdü. Osmanlı donanmasının büyümesi ve harp sebebiyle yeni gemi yapma ve mürettebatını karşılama ihtiyacı çok fazla gemici ve kürekçi personelinin bulunmasını gerektirmiş; gönüllü olarak çalışacak yeterli elamanın bulunmadığı zamanlarda, avarız vergisi, harp esirleri ve köleler (forsa) kullanılmış ve bunlar da yetmediği zaman suçlular, bu insan gücünü karşılamakta kullanılmıştır. Kürek cezalarının tespit ve takdiri, Divan-ı Hümayunda, padişah adına kadıasker tarafından yapılmaktaydı. Kürek cezasına çarptırılan mücrimlerin suçları, ta zir cezaları kapsamında tutulmuştur. Halka; zulüm, gasp, hırsızlık, zimmet, kumar, irtidat, mahkumun firarına yardımcı olmak, içki ve sarhoşluk, kasten adam öldürme, yağma, yol kesmek suretiyle eşkıyalık, resmi evrakta sahtecilik, kalpazanlık, casusluk gibi suçlara, kürek cezası verilmiştir. Mücrimler, (suçlular) bazı hukuki yollardan geçmekte, suçu sabit olanlar hakkında sicil sureti tutularak ve suçlunun teslim edildiğine dair temessük alınarak, bu işlemler tamamlandıktan sonra suçlu küreğe konulmaktaydı. Cezasını çeken suçlular ve affedilenler kürekten ıtlak edilmekte, yani serbest bırakılmakta idiler. 22 Kürek mahkumiyeti,şeriat ve kanun da olmadığı halde,xvi.yy dan itibaren çok yaygın bir ceza türü olmuştur.mühimme Defteri ne nüshaları çıkarılan çok sayıda fermanlardan ve özellikle,yine İstanbul Devlet Arşivi nde muhafaza edilen bazı resmi kayıtlardan bunu öğrenmek mümkündür.kanuni nin son birkaç yıl içinde yıl içinde te lif edilen bu kayıtların en eskisi çeşitli suçlardan küreğe mahkum edilenlerin listesini vermektedir Çiçen,a.g.t.,s Heyd,a.g.m.,s

16 Bu liste, katil gibi, şeriatın ölüm cezası verdiği veya hırsızlık gibi el kesmeyi takdir ettiği suçlan ihtiva etmektedir. Şubat /Mart 1572'de,yani Osmanlı filosunun Lepanto deniz sayaşında imha edilmesinden takriben dört ay sonra çıkarılan gerçekten enteresan bir ferman, yeni muharipler sevketmek için kölelere duyulan acil ihtiyaç doğrultusunda, suçluların idam veya şiddetli dayak cezası çekme yerine,kürek mahkumu olarak gönderilmeleri gerektiğini açıkça emretmektedir.diğer taraftan, dini hukukun hiçbir cezaya çarptırmaya gerek görmediği kimseleri, kürek mahkumu olarak cezalandırmak, gelenek olmaya başladı. Herhangi bir eyalette kanunsuzluk yaygın hale geldiği zaman (ve bu Osmanlıların gerileme devrinde.gittikçe arttı), Hükümet oraya bir kadı'yı müfettiş olarak ve bir sancak beyi veya mahkeme azasını mübaşir olarak gönderir ve bunlar, fizik olarak uygun olmak şartıyla sabıka kaydı bulunan bütün muhtemel suçluları inceleyip tevkif ederek, geçmişte işledikleri kötü hareketleri ihtiva eden resmi bir dosya ile, İstanbul'daki deniz tophanesine veya kürek mahkumu olarak çalıştırılmaları için diğer limanlara gönderirlerdi Kal abentlik Suçluların, bir kale sınırları içinde hapsedilmesi anlamına gelen ve Osmanlıda, XVIII yy. dan itibaren belirli ölçüde uygulanmaya başlanan kal abentlik cezası, suçluların surlarla çevrili kaleden dışarı çıkmamak üzere bir şehir veya kasabada oturmaya mecbur tutulmaları sebebiyle bir çeşit hapis; kendi memleketlerinden uzak kalelerde bulunmaları yönüyle de bir çeşit sürgün cezasıdır. Ancak kal abentlik, sürgüne göre daha ağır bir ceza olarak kabul edilir. Kal abentlik cezasına da, mahalli kadılar tarafından hükmedilir, ancak kadıların verdikleri kararlar sadaretin tasdikinden geçtikten sonra infaz edilirdi. Kal abentlik cezasının infazı sırasında, mahkumun yeni bir suç işlemesi halinde cezası daha ağır bir ceza olan küreğe çevrilmektedir. Kal abentlik cezası, bazen idama mahkum olanların, cezasının hafifletilmesi ve kal abentliğe çevrilmesi şeklinde oluyordu. Kal abentlik cezası Tanzimat dönemi kanunları içinde sadece 1858 Ceza Kanununda yer almıştır Heyd,a.g.m.,s Çiçen,a.g.t.,s.14 12

17 Osmanlı döneminde kamu düzenine karsı suç islemek, kalpazanlık, sahte evrak düzenlemek,mezhep değiştirmeye zorlamak,yalancı şahitlik,adam öldürme veya yaralama, fuhuş, ırza tecavüz, iftira, küfür, hırsızlık, veraset anlaşmazlığı,müneccimlik, rüşvet, kaleden suçlu kaçırmak, halka zulüm, tegallüb, tezvir ve teşvik, görevi ihmal, keyfi sebepler, çekememezlik, din, siyaset, idareten, eşkıyalık,asayişi bozmak,emre itaatsizlik,tehdit,küfür, kız kaçırmak,sahtekarlık, rüşvet,edebe aykırı mektup yazmak,sekavet,fetva emirlere karsı gelmek, fal bakmak,vergi ödememek,kaçakçılık, yasak islerle uğraşmak,miras paylaşımında huzursuzluk çıkarmak,devleti zarara uğratmak gibi suçların karşılığı olarak sürgün veya kalebentlik cezası verilmekteydi.11 Bu sürgün ve kalebentlik cezasının gerektiren suçlardan en çok isleneni ise kamu düzenine karsı gelmedir Pranga ya Vurma (Prangabentlik) Kamus-ı Türki de pranga sözcüğü pranka imlası ile yazılmış ve vaktiyle zindanda suçlu ayağına urulan kütük,tomruk;suçluların ayağına urulan zincirli halka diye tarif edilmiştir.aynı kaynakta prangabent sözcüğü prankabend imlasıyla yazılmış ve prankaya urulmuş ;prankalı diye açıklanmıştır. 27 Prangaya vurulan suçlular işledikleri suçun derecesine göre bir,üç,beş,yedi,on,on beş yıla veya ömür boyu hapis cezasına çarptırılırdı.prangaya vurulacak suçlar ise şöyledir:ihtilale dahil olma,sahtekarlık yapma,kalpazanlık,adam yaralama,yol kesme,iftira,gasp,kız kaçırma,cinayet,öşür ödememe,yalancı şahitlik yapma,askerlikten firar etme ve İslam dini aleyhine dini propaganda yapıp bu konuda kitap yazmadır.bu suçlardan herhangi birini işleyerek tutuklananların prangadan kurtulabilmesi ancak,olası bir iyi niyet affıyla veya cezasının bir bölümünü tamamlayıp iyi halden ya da hastalık durumunda olabilirdi Abdullah Acehan, Osmanlı Devleti nin Sürgün Politikası ve Sürgün Yerleri,cilt.1,sayı.5,2008,s Yasemin Saner, Osmanlı nın Yüzlerce Yıl Süren Cezalandırma ve Korkutma Refleksi:Prangaya Vurma,Osmanlı da Asayiş,Suç ve Ceza Yüzyıllar,Derleyenler:Noemı Levy,Alexandre Toumarkıne, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,2006,s Şen,a.g.e.,s.15 13

18 Pranga terimi ansızın,osmanlı ceza kanunlarından ikincisinde (1851) çok sayıda madde de yer almış şekilde karşımıza çıkar;üçüncü ceza kanununda (1858) ise kendini fark ettirmeyecek ölçüde,kanun metninin içinde birbirinden çok uzakta kalan iki ayrı maddede saklanmış ve görünmez gibidir;öyle ki,kendini unutturur.oysa Osmanlı kanunları,kanun ekleri ve nizamnameleri yakından incelendiğinde ve resmi belgelere bakıldığında,hemen bütün 19.yy boyunca ve 20. yy başlarında,belirli suçları işlemiş mahkumların ayaklarına pranga takılmış olduğu ortaya çıkıyor.üstelik,kanunların emretmediği durumlarda bile bunun mahkumlara uygulandığı anlaşılıyor.ancak uygulama söz konusu iki yüzyılla da sınırlı kalmamış görünüyor;çünkü anı,etimolojik sözlük,şiir gibi kaynaklar,osmanlıların çok daha eski yüzyıllardaki pranga uygulamalarından bizi haberdar ediyor. 29 Osmanlıların 16.yy da ayağa pranga vurduklarını Praglı Baron Wenceslas Wratislaw von Mitrowitz in anılarından öğrenmekteyiz.1599 da yazılmış anılar,sonradan 19.yy da ingilizce ye çevrilmişti.wratislaw,kutsal Roma Cermen İmparatorluğu adına 1591 de Viyana dan İstanbul a gönderilen olağanüstü elçilik heyetinin en genç üyesiydi.o tarihlerde iki ülke arasındaki ilişkilerin ters gitmesi üzerine heyet üyeleri ile birlikte Tersane-i Amire zindanına kapatılmıştı.elçilik ikametgahından zindana,boyunlarında demir halkalar ve buna zincir geçirilmiş halde getirilmişlerdi.zindana koyulmadan önce,boyunlarındakiler çıkartılmış,bu kez ayaklarına demir halkalar takılmış ve bir diğer kişi ile eşleştirilerek,birbirlerinin demir halkalarına,taşıması zor zincirlerle perçinlenmişti.daha sonra Wratislaw ve diğerleri,yabancılar arasında Kara Kule diye anılan,rumelihisarı ndaki Sarıcapaşa Kulesi nde iki yıl hapis kalmışlardı.burada da ayaklarından prangalanmışlardı.ayrıca ayakları ağaç kütüklerine bağlanıyordu.işte Wratislaw ın verdiği bilgilere göre ona uygulanmış pranga çeşidi buydu.ayaklara geçirilmiş demir halkalar ve örste bu halkalara perçinlenmiş ağır zincirler Saner,a.g.m.,s Saner,a.g.m.,s

19 2.BÖLÜM 2.1. Osmanlı da 20.Yüzyıl ın İlk Çeyreğine Kadar Hapishanelerin Genel Durumu Bu konuyu Anadolu daki çeşitli hapishaneleri ele alarak inceleyeceğiz.isparta ve Menteşe hapishanelerinin fiziki koşullarına bakarak tutukevlerinin durumu göreceğiz.öncelikle Isparta hapishanesinden başlamak gerekirse; Isparta da bulunan hapishane vaktiyle inşa edilen ve daha sonra yıkılmış olan Süvari Kışlası nın hayvan ahırından ibarettir. Bu hapishane gayet köhne ve haraptır. Bunun yanında hapishanenin fevkalade kötü kokmasından ve rutubetli olmasından dolayı içinde bulunan mahkumlar, az bir zaman içinde çeşitli hastalıklara yakalanmaktadırlar. Isparta Hapishanesi nde bulunan mahkumlar tarafından, Isparta Mutasarrıflığı na bir dilekçe verilmiştir. Bu dilekçede; Hapishanenin içinde bulunduğu kötü durumdan ve mahkumların hayatının tehlikede olduğundan bahsedilmiş, ayrıca bu olumsuz durumdan kurtulmak için gerekli işlemin yapılması istenmiştir. Isparta da yeniden bir hapishane inşa edilmesi konusunda padişah iradesi çıkmış ve bunun üzerinden bir hayli zaman geçmişti. Buna rağmen, Isparta Hapishanesi nin inşaatına başlanamamıştı. Mahkumlar da eski hapishanede ikamet ediyorlardı. Ankara ve Konya Vilayetleri Adliye Müfettişliği tarafından Antalya ve Isparta hapishanelerinin karanlık ve kokmuş bir halde olduğu, bu hapishanelerin içinde çok sayıda mahkûm bulunduğu tespit edilmişti. Adliye ve Mezahib Nezareti nin bu talebinden sonra, Isparta da yeni hapishane inşaatının, 1901 yılının yaz aylarında tamamlandığı görülmektedir.yalnız hapishanenin ihtiyacı olan su, kışla avlusunda kalmıştı. Bundan dolayı hapishanenin temizlik ihtiyacı karşılanamıyordu. Ayrıca mahkumlar içecek su bulma konusunda müşkülat çekiyorlardı. Bunun için yapılan keşif neticesinde, hapishane su yollarının tamir ve suyun hapishane içine isale edilmesinin kuruşa yapılabileceği anlaşılmıştı. 31 Maddi sıkıntılardan dolayı bekletilmiş olsa da tamiratlar yapılmış,ancak çok tahrip olduğu için sık sık bozulmakta ve mahkumların su ihtiyacı karşılanamamıştır. 31 Gönüllü,a.g.m.,sayı;29,s

20 1916 yılının Sonbahar aylarında da, Isparta Hapishanesi nin koğuşlarının cam ve çerçevelerinin tamir edilmesi ve noksanlarının tamamlanması icap ediyordu. Ayrıca bu tamir işinin kış mevsimi gelmeden önce yapılması gerekiyordu.bunun için hapishanede keşif yapılması için Isparta Hapishane Müdürlüğü tarafından 7 Kasım 1916 tarihinde Isparta Mutasarrıflığı na başvurulmuştur. Bunun üzerine belediye tarafından, hapishanede yapılan keşif neticesinde, kırk altı adet camın noksan olduğu ve çerçevelerin tamir edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Ayrıca belediye tarafından bir adet cam fiyatı da sekiz kuruş olarak takdir edilmiştir. Bir müddet sonra Isparta Hapishanesi nin cam çerçeveleri tamir edilmiş ve camları takılmıştır. Eski Isparta Hapishanesi nin Sokak yönüne bakan duvarının dibinden su yolu geçiyordu. Hapishanenin odalarının altından da hamam ve hayrathanelerin değiştirme imkânı olmayan lağımları akıyordu. Bunun için mahkumlar daima rutubet içinde bulunuyorlardı. Ayrıca hapishanenin hiçbir tarafı güneş görmüyordu. Bu sebeplerden dolayı, mahkumların pek çoğu hapishaneye girdikten sonra, altı ay geçmeden hastalığa yakalanıyorlardı. Bunun yanında vücutları sağlam olan mahkumlar beş- altı yıla varmadan, vücutları zayıf olanlar da tahkik evrakları Temyiz Mahkemesi nden gelmeden vefat ediyorlardı. Eski Isparta Hapishanesi nde 1879 ile 1888 yılları arasında kırk sekiz mahkum vefat etmişti. 32 İkinci olarak Menteşe sancağı hapishanelerini ele alacak olursak; XX. yüzyılın başlarında Menteşe Sancağı nda merkezde 1, Bodrum da 2,Fethiye, Marmaris, Milas ve Köyceğiz de birer olmak üzere 7 hapishane bulunuyordu.kapladığı alan bakımından çok küçük olan bu hapishanelerden sadece Bodrum Genel Hapishanesi diğerlerine göre oldukça büyüktü. Bunun dışındakilerin tamamı rutubetli, az ışık alan, köhne, sağlıksız ve dar mekânlardan oluşmaktaydı Gönüllü,a.g.m.,sayı;29,s.366,367,368, Temel,a.g.m.,sayı;26,s

21 Bu hapishanelerin fiziki, sosyal, sıhhi özellikleri hakkında Menteşe Mutasarrıflığı nın 21 Şubat 1914 tarihinde Dâhiliye Nezareti ne göndermiş olduğu soru varakalarında önemli bilgiler verilmektedir. Kazalarda kaymakam,jandarma kumandanı, savcı, mahkeme başkanı, hapishane müdürü ve gardiyan tarafından imzalandıktan sonra mutasarrıflık tahriratıyla Nezarete gönderilen soru varakalarında, hapishanenin adı, bağlı bulunduğu kaza ve vilâyetin ismi,cinsiyete göre mahkûm ve tutuklu sayıları, hapishanenin üzerinde bulunduğu arazinin yüzölçümü, ekonomik değeri, kamu malı ya da kiralık olup olmadığı ve sıhhi özellikleri hakkında bilgiler yer almaktadır. Varakalarda ayrıca ıslah edilebilecek olan hapishanelerin ne şekilde tamir edilip yenilenebileceği, ıslah ve tamiri mümkün olmayanların yenilerinin ne tarzda ve nereye inşa edilebilecekleri,mahkûmların iaşelerinin ne şekilde sağlanmakta olduğu ve mahkûmlardan hapishane içinde değişik işlerde çalışanların bulunup bulunmadığına ilişkin bilgilere de yer verilmektedir yılında Hapishaneler Müdüriyeti tarafından hazırlanmış olan soru varakalarına göre Menteşe Sancağı ndaki hapishanelerin durumu şöyledir. 34 Muğla hapishanesi: Hapishanenin genel durumu şöyledir: 1. Yeterli düzeyde aydınlık değildir. 2. Mahkûmlar toprak üzerinde yatıp kalkmaktadırlar. 3. Havanın yenilenmesi mümkün olamadığı için hıfzıssıhhaya aykırıdır. Bundan kaynaklanan zarar ve sakıncaların bir dereceye kadar hafifletilebilmesi için her yıl mahkûmlara arasında hasır dağıtılmakta ise de rutubetin etkisi giderilemediğinden mahkûmlar arasında hastalık eksik olmamaktadır. Mevcut binanın üzerine bir kat daha inşa edilip, odaların dışa gelen duvarlarının tavana yakın cephesinde uzunluğuna ufak ve demirli pencereler açılır ve ön tarafları açık koridor halinde tamamen hava ve güneşe maruz bırakılırsa yeni bir hapishane inşasına gerek kalmayacaktır. Alt kat odaları dershane, sanayihane vb. amaçlarla kullanılabilir. Mahkûmların gündüzleri çoğunlukla sabah güneşi almayan taş döşeli bir avluda 34 Temel,a.g.m.,sayı;26,s

22 sabahtan akşama kadar teneffüs etmeleri sağlıklarını korumaları için pek de yeterli olmasa gerektir. Bunun için hapishanenin, kasabanın dışında yeni tarza uygun olarak yeniden inşa edilmesi ve oldukça geniş bir bahçenin mahkûmların teneffüslerine hasredilmesi sağlıklarının korunması için daha uygun olacaktır. Bu kabul edildiği takdirde mevcut bina, bazı değişiklikler ve ilaveler yapıldıktan sonra burada ikame edilmek istenen Nizamiye Alayı için askeri daire olarak kullanılabileceği gibi, livanın bağımsız olması nedeniyle yeni kurulacak olan adliye, orman, ziraat gibi daireleri içine almak üzere inşası zorunlu olan bina haline dönüştürülebilir. Hapishane şu andaki durumuyla tamire muhtaç olup, küçük tamirat için defalarca istenen meblağ havalenamesi verilmediği gibi, büyük tamirat için daha önceden yapılan başvurular da dikkate alınmamıştır. 35 Bodrum Hapishanesi: Bu kale, 17 kuleyi içine alan, denizden yüksek ve korunmuş, havası güzel ve ferah bir yarımada halinde olup bundan tahminen 20 yıl önce hapishane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kuleleri koğuş olarak kullanılmıştır. Bu eski koğuşlar yeni tarz üzere tamir ve taksim edilip çoğaltılabilirse Osmanlı Devleti nin en güzel ve havadar genel hapishanesi olabilir. Tamirat ve genişletmenin derecesini takdir etmek mümkün olmadığından, ancak bir fen memurunun ilmiyle yapılması gerekmektedir. 20 Ocak1914. Bodrum Kaymakamı. 36 Mahpesler de, tutuklu bulunanlar ile cezası kesinleşmiş olanların yani hükümlülerin, bir arada bulunmaları ve bunlar içinde yer alan katil, haydut, hırsız, serseri ve borçlular birbirinden ayrılmaksızın karışık bir şekilde yerleştirilmeleri, olumsuz neticelere sebebiyet vermekteydi. Çünkü fakirlik nedeniyle ekmek çalan bir kişi ile hırsızlığı ve haydutluğu alışkanlık haline getirmiş kişi, mahkeme sıraları gelinceye kadar bir arada kalmakta, hatta bu durum aylarca sürmekteydi. Ekmek çalan kişi, bu zaman zarfında değişik profilde suçlu ve suç türleri ile etkileşim halinde bulunduğundan salıverildikten sonra tekrar hapishaneye dönmesi, içten bile değildi. Ayrıca mahpeslerde, aşırı bir izdiham ve havasızlık nedeniyle türlü hastalıkların 35 Temel,a.g.m.,sayı;26,s Temel,a.g.m.,sayı;26,s

23 görüldüğü, yaşam şartlarının çok kötü olduğu, yıllardan beri tahliyesini bekleyenler ile zindanda unutulan olduğu bildirilmiştir. Fiziki koşulların yetersizliği ve kötü yaşam koşullarının üstüne bir de izdiham yükü binince, artık içerideki durum ve görünüş tahammül sınırlarını zorlar bir hale gelmiştir. Başka bir deyişiyle, gerçekten buraya inek gibi girenler, eğer kaderlerinde varsa sinek gibi çıkmaktadır.osmanlı mahpesleri nin fiziki durumları ve barındırdıkları mahkumların mevcut halleri, dışarıdan bakan biri için ilk bakışta dikkat çeken özelliklerdendi. Ancak esas mesele, ceza ve infaz hukuku açısından mahpeslere biçilen rol ile fiiliyat arasındaki tutarsızlık idi. Osmanlı hukuk nazariyesinde hapis ve mahpes, bir ceza müessesesi olmaktan ziyade muhakemat öncesi bir tevkif mekanı ya da uyarı amaçlı kısa süreli bir ceza aracı olarak kabul edilmişti. Fakat Osmanlı mahpeslerinde şahit olunan manzara, hukuk dışı, keyfi ve kayıtsız bir iradeyi çağrıştırmaktaydı. 37 Hapishaneler her yerde çok kötü durumda idi. Küçük, gayr-ı sıhhi, havalandırmaya müsait olmayan odalar,alabileceğinden çok fazla tutuklu ile doldurulmuştu. Özellikle Niğde deki hapishane iğrenç durumda idi. 3-4 karanlık, insanı kederlendiren ve içinde haşaratın dolaştığı hücrelerden oluşmakta idi. Stewart, bu hapishaneye girdiğinde, etrafı kendisinin suçsuz olduğunu ve adalet istediğini haykıran kalabalık ile çevrilmişti. Aynı zamanda burada çok sert bir disiplin vardı ki, en azılı suçlu bile çok az hareket imkanına sahipti. Hapishanelerin idari mekanizması ile içinde bulunduğu durum acilen üzerinde durulması gereken bir konu idi. Muhtemeldir ki, sıkı disiplin ve mecburi çalışma, hapishanede işlenen suçların azalmasında olumlu tesir yapacaktı.her yerde olduğu gibi, hapishanelerde de para çok şey yapmağa muktedirdi. Para veya etkili dostlar yoluyla mahkumlar sık sık cezalarını çekmekten kurtulabilirlerdi Çiçen,.a.g.t., s Musa Şaşmaz, İngiliz Konsolosu Stewart ın Konya Vilayetine Dair Genel Raporu(1879),Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 12, 2002, s.82 19

24 2.2. II.Meşrutiyet Dönemine Kadar Ceza ve İnfaz Alanındaki Reformlar Osmanlı Devletinde, ceza infazındaki yenilikler ile tevkifhane ve hapishanelerin durumunun düzeltilmesine dair, önemli sayılabilecek atılımların XIX. yüzyılda atıldığını görmekteyiz. Bu dönemde, gerek ceza kanunlarında gerek hapishanelerin işleyişine yönelik önemli değişiklikler vücuda getirilmiştir. İstanbul zindanları,(yedikule, Baba Cafer, Tersane) 1831 yılında kaldırılarak, yerine Sultanahmet te Mehterhane olarak anılan İbrahim Paşa Sarayı nın bir bölümünde Hapishane-i Umumi kurulmuştur. Kurulan bu hapishane, asırlar boyunca İstanbul un esas hapishanesi olarak hizmet vermiştir. 39 Osmanlı Devleti,1839 Tanzimat Fermanı ile herkesin kanun önünde eşit olduğunu vaat ederken,ceza infaz sistemini de eşitlikçi bir hale getirmeyi amaçlamıştır.bu vaatte,gayrimüslimler ile Müslüman halkın kanunlar önünde eşit olduğunun altı çizilmektedir.1840 ta kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin,devlet tarafından benimsendiğini gösteren ilk ceza yasası, Ceza Kanunname-i Hümayunu adıyla çıkarılır.1851 de suçlar yeniden tanımlanarak birtakım değişikliklere gidilir.ağır hasta olan hükümlülerin iyileşinceye kadar kefaletle salıverilmesi,yoksul olanların ise beslenme ve giyim giderlerinin devletçe karşılanması gibi değişikliklere de yer verilmiştir. 40 Kırım Savaşı sonrasında İngiltere ve Fransa nın Osmanlı nın fiilen koruyuculuğunu üstlenmesinin ardından İngiltere Büyükelçisi Straford Canning,Islahat tasarısını Osmanlı ya benimsetmeyi en büyük iş olarak görmüştür.böylece bu telaşla alelacele bir ferman yayımlatılır.ferman büyük devletlerin Paris teki yetkili temsilcilerine gönderilir ve 30 Mart 1856 da Paris Antlaşması imzalanarak uluslararası metnin içinde de yer alır.islahat Fermanı nın maddelerinden biri de hapis ve tevkif konusunu içermektedir. 41 Bu fermanla hapishanelerde bedeni ceza,eziyet ve işkence uygulaması yasaklanmıştır.bu kararlara karşı çıkanlar engellenecek ve cezalandırılacaktır. 39 Çiçen,a.g.t.,s Şen,a.g.e.,s Şen,a.g.e.,s

25 Hapishanelerin ülke genelinde yaygınlaşmaya başlamasının ardından 1880 yılında bu kurumların uymak zorunda oldukları fiziki ve idari koşulları belirleyen 6 bölüm ve 97 maddeden oluşan Memalik-i Mahruse-i Şahane de Bulunan Tevkifhane ve Hapishanelerin İdare-i Dâhiliyelerine Dair Nizamname Layihası yayınlanmıştır.nizamnamede, hapishanelerde oluşturulacak birimler, görevlendirilecek müdür, gardiyan, tabip, kapıcı, imam, işçi, çamaşırcı gibi personelin özellikleri,görev ve yetkileri, tutuklu ve hükümlülerin barınma, yemek ve sağlıkla ilgili ihtiyaçlarının karşılanması, mahkûmların uymak zorunda oldukları kurallar,çalıştırılmaları ve ahlak sicili tutulması gibi konular yer almıştır de yayınlanan nizamname ile Tevkifhane ve hapishanelerde yeni düzenlemelere gidilmiştir. Tutuklu ve hükümlülerin ayrılması, yiyecek harcamalarının devletçe karşılanması, 18 yaşından küçük olanlar ve kadınların ayrı koğuşlara konması, hükümlülere çalışma zorunluluğu gibi hususlar getirilmiştir. Aynı yıl Adliye Nezaretine bağlanan hapishaneler daha sonra Dahiliye Nezaretine bağlı infaz kurumlarına dönüştürülmüş ve yeni düzenlemeyle iki tip hapishane projesi hazırlanmıştır. Bunlar; her kaza, liva ve vilayet merkezlerine yapılacak hapishaneler ile beş yıldan fazla kürek cezasına çarptırılan mahkumlar için Umumi hapishanelerdir.1881 yılında sadrazam Said Paşa başkentteki Umumi hapishaneyi gezmiş ve padişaha sunduğu raporda 1880 tarihli nizamnameye uyulmadığını suç tasnifinin yapılmadığını belirtmiştir. 43 Bu nizamnamenin 85.maddesinde tevkifhane ve hapishanede yürürlükte olan yöntem ve kurallara aykırı davranışlarda bulunanların gerektiğinde hava almaya çıkmak ve diğerleri ile görüşmekten menedileceği yazılıdır. 44 Daha sonra nizamnamenin layıkıyla tatbik edilememesi ve merkez ile taşra hapishane ve tevkifhanelerinden gelen şikayetler artınca II.Abdülhamit çözüm arayışına girmiş ve mahkumların ayrı odalarda bulunduğu,kaloriferli bir hapishanenin yapılması için girişimlerde bulunmuş ve Yedikule de Modern bir hapishane yapılmak istendi ancak mali sıkıntılar yüzünden bir türlü inşa edilemedi. 42 Temel,a.g.m., 2009,sayı;26,s Saadet Tekin, Osmanlı da Kadın ve Kadın Hapishaneleri, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi,,Cilt 29 Sayı 47,2010,s Saner,a.g.m.,s

26 1898 tarihli Hapishaneler Nizamnamesi doğrultusunda ise mahkumlar kendi elbiselerini, çamaşırlarını ve yataklarını kullanabilirler, isterlerse kendi paraları ile beslenebilirlerdi. Yine kendi paralarını kendi adlarına hapishane veznesine yatırabilirler, dava vekilleri veya kendilerini ziyarete gelen şahıslarla görüşebilirler, istedikleri kadar tütün içer, gazete okuyabilirlerdi. Ancak mahkumlar hücrelerini temizlemek mecburiyetinde idiler. Ceza kanunnamesi kapsamında olan bir maddeden dolayı tevkif edilenler tevkifhane de çamaşırcılık, hat işçiliği,marangozluk, duvarcılık,badanacılık, yorgancılık, tenekecilik, çilingirlik, demircilik, hamamcılık gibi işlerde çalıştırılırlardı II.Meşrutiyet Döneminde Hapishanelerin Islahatı Osmanlı Mebuslar Meclisi nde,1909 yılı bütçe görüşmeleri sırasında,dahiliye Nazırı Halil Bey in,hapishanelerin idaresi ile ilgili sunduğu öneriler üzerine müzakere başlatılır.meclis,dahiliye Nezareti ne bağlı olmak koşulu ile Hapishaneler İdaresi nin kurulmasına izin verir.böylece taşralardaki hükümet konaklarının inşaat ve tamiratına dair konular,bu idareye devredilmiş olur.bu idareye Mebani-i Emiriye ve Hapishaneler İdaresi unvanı verilir.dahiliye Nezaretine bağlı bir şube konumuna gelen bu kurum Osmanlı Devleti ndeki bütün hapishanelerin inşaat,tamirat ve ıslahı ile tutuklu ve hükümlülerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarının temininden,memurların maaşlarına kadar pek çok konudan sorumludur. 46 Mebani-i Emiriye ve Hapishaneler İdaresi Umumiyyesi, bir şube müdürünün idaresinde, bir muavinliği mevcut olup; muavinlik, iki kalemden oluşmuştur. İdare kalemi: Hesap, dosya, tahrirat olmak üzere üç; Fen kalemi ise; Heyet-i Fenniye ve istatistik olmak üzere iki kısımdan müteşekkildir. Heyet-i Fenniye kalemi: Bu kalem sadece hapishaneler tamirat ve inşaatıyla iştigal etmek üzere idare bünyesinde teşkil edilmiştir.istatistik kalemi ise, hapishane ve tevkifhanelerden gelen bilgilerin tutulduğu ve güncellendiği bir kalem olarak görev 45 Saadet Tekin, Dr Polliç Bey in 1918 Tarihli Raporuna Göre Berlin ve Aydın Vilayeti Hapishanelerine Genel Bir Bakış, OTAM(Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi),sayı 24, 2008, s Şen,a.g.e.,s

27 yapmaktadır.sadarette ve taşra teşkilatında bulunan hapishane ve tevkifhaneler; yönetim, bakım, onarım, işletim, inşaat işleri ve bahsi geçen sorumluluk alanlarında, gerekli tüm istihbarat ve bilgiyi toplamak hususunda geniş yetkilerle donatılmış, Dahiliye Nezaretine bağlı Mebani-i Emiriye ve Hapishaneler İdaresi ne bağlı tutulmuştur. 47 Meşrutiyet in ilanından sonra çıkarılan genel af kanunu,mevcut hapishanelerdeki mahkum ve tutuklu sayısını önemli ölçüde azaltır.ancak 31 Mart ayaklanması sonrasında,rejim muhaliflerinin Divan-ı Harp Mahkemelerince yargılanıp mahkum edilmeleri sonucu hapishaneler tekrar dolmuştur.dolayısıyla hapishaneler,kapasitelerinin üzerinde mahkum barındırmaya tekrar başlar.bu da kaza ve vilayetlerde şikayetlerin artmasına neden olur.sorunların tespiti için Hapishaneler ve Tevkifhaneler Umumi Müfettişliği görevlendirilir.çalışmalar başlatılır.tüm tutukevi ve cezaevlerinin aylık yoklama ve vukuat cetvellerini,mahkumların nakil ve tahliye işlemlerini,inşa edilecek hapishane ve tevkifhane proje, ve keşif defterlerini,tamirat gerektiren hapishaneleri,sağlık koşularını ve mahkumlara kötü muamele yapılmasının önüne geçilebilecek disiplinin sağlanması için her türlü bilgi ve raporları incelenir.yapılan değerlendirmeler sonucunda,tutuklu ve mahkum sayısını belirten cetvelleri düzenleme,tamirat için gerekli olan düzenlemeleri ve ödenekleri sağlama ve yeni hapishanelerin yapılması kararı alınır.ayrıca mahkumların değişik sanayi dalları ile meşgul edilmesine çaba gösterilir.hapishanenin başlıca gereksinimi olan mangal,odun,tahta,kereste ve diğer masrafların karşılanacağı bir keşif pusulası düzenlenir.görevinde suistimali görülen gardiyanların cezalandırılmasına yönelik kararlar çıkarılır.hapishanelerin idaresi ve istenilen ıslahatların yapılmasını sağlamak amacıyla,her hapishanede komisyonların kurulmasını önerir.hapishanelerdeki firarı,mahkumlar arası çatışmayı ve bulaşıcı hastalıkları önlemeye yönelik tedbirler alınır.mahkumların şikayeti üzerine hapishane müdürleri hakkında soruşturma başlatılır.sağlıklı ortamın oluşması için gerekli temizlik ve bakım talimatnamesini Sıhhiye Müdürlüğünün önerisi doğrultusunda tüm hapishanelere gönderir Çiçen,a.g.t..s Şen,a.g.e.,s

OSMANLI DÖNEMİNDE BOZKIR HAPİSHANESİ

OSMANLI DÖNEMİNDE BOZKIR HAPİSHANESİ OSMANLI DÖNEMİNDE BOZKIR HAPİSHANESİ Ferudun ATA * GİRİŞ Osmanlı Devleti nde suçluların cezalandırılması sistemini, 19. Yüzyıl öncesi ve sonrası olarak kabaca ikiye ayırmak gerekir. Klâsik dönemde daha

Detaylı

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir. Meskenler ve Umuma Mahsus Binalar Sağlığı Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5844-2000/33 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005-5844 KONU : Meskenler

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX BİRİNCİ BÖLÜM KOLLUK HUKUKU KAPSAMINDA KOLLUĞUN ÖNEMLİ GÖREV VE YETKİLERİ

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN 6405 TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 3002 Kabul Tarihi : 8/5/1984

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 Sayılı Kanun; Çiftçi mallarının korunması esaslarını düzenlemek üzere 10.07.1941 tarihinde yayımlanmıştır. Kanun Hükümleri; -Köy sınırları

Detaylı

Yasemin BABA Türk Ceza Kanunu nda Etkin Pişmanlık İSTANBUL ARŞİVİ

Yasemin BABA Türk Ceza Kanunu nda Etkin Pişmanlık İSTANBUL ARŞİVİ Yasemin BABA Türk Ceza Kanunu nda Etkin Pişmanlık İSTANBUL ARŞİVİ İÇİNDEKİLER İSTANBUL CEZA HUKUKU VE KRİMİNOLOJİ ARŞİVİ...VII ÖNSÖZ... IX YAZARIN ÖNSÖZÜ...XIII İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR LİSTESİ...XXI

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 109

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 109 TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 109 XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı Hapishaneleri Menteşe Sanjak Prisons in The Early 20th Century Mehmet TEMEL * ÖZET Hapis, ceza infaz sistemi olarak Osmanlı ceza

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

İNFAZ VE KORUMA MEMURU (GARDİYAN)

İNFAZ VE KORUMA MEMURU (GARDİYAN) TANIM Ceza ve infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların talimatlar çerçevesinde, fiziki ve teknik imkanları kullanarak, can mal güvenliği ve huzuru sağlamak için gözetim, denetim ve kontrolünü yapan kişidir.

Detaylı

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK VE TARİHSEL

Detaylı

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42) 5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel saldırı Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42) Madde 102- (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE V İCRA TEŞKİLATI İCRA TEŞKİLATI İcra Teşkilatı Cebrî icra, bir hakkın devlet eliyle zorla uygulanması, yerine

Detaylı

U M U M Î F İ H R İ S T

U M U M Î F İ H R İ S T UMUMÎ FİHRİST I CEZALARIN İNFAZINDA DİKKATE ALINACAK HUSUSLAR Ceza 5 Asli ceza, feri ceza, mütemmim ceza 5 Cezaların nev'i ve şiddeti 5 Müddetlerin hesabı (j Mevkuiiyetin ceza mahkûmiyetinden mahsubu (i

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI: Osman ATALAY Ankara İnfaz Cumhuriyet Savcısı MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI: I - GENEL ESASLAR : Tekerrür, kişinin daha önce işlediği suçu nedeniyle belli bir cezaya mahkum edilmiş

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.) Yayımlandığı Düstur :

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı Çanakkale Belediyesi

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 14 Kasım 2013 PERSONEL BİRİMLERİ TÜM ÇALIŞANLARIN; İşe alınmaları, İstihdamı, sözleşmelerinin tanzimi ve uygulanması, Atama, yükselme ve diğer özlük hakları, Sosyal haklar ve

Detaylı

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç) İzzet Özgenç Türkiye de işlenen bütün suçlar dolayısıyla, failleri hangi devlet vatandaşı olursa olsun, ceza hukukuna ilişkin Türk kanunları uygulanır. Türkiye de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları

Detaylı

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya başlamıştır. Böylelikle Türk-İslam devletlerinde Hukuk

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kısa İsim 1. Bu Yasa, Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi

Detaylı

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER İnfaz hukukunun temel ilkeleri, İnfaz hukukunun diğer hukuk dalları ile ilişkisi, Uluslararası hukukta infaz hukuku, İnfaz sistemleri, Ülkemizde bulunan ceza infaz kurumları İNFAZA İLİŞKİN EVRENSEL İLKELER

Detaylı

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ İÜ Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı İÇİNDEKİLER

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK MADDE 1- AMAÇ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ Bu yönetmeliğin amacı Çerkezköy Belediyesi

Detaylı

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU 7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU Alt Komisyon Raporu, 14 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy birliği ile kabul edilmiştir.

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz, eser sahibinin manevi ve mali haklarına karşı tecavüzlerde, Hukuk Davaları ve Ceza Davaları olmak üzere temel olarak

Detaylı

: Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı.

: Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı. SİRKÜLER TARİH : 28.04.2016 SAYI : 2016-04-4 KONU ÖZETİ : Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı. : Mükellefler; borç durumunu

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL AÇIKLAMALAR, KAVRAM, TARİHİ GELİŞİM, LEH VE ALEYHTEKİ GÖRÜŞLER, HUKUKİ NİTELİĞİ, BENZER KAVRAMLARDAN

Detaylı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098 Sirküler Tarihi : 16.12.2017 Sirküler No : 2017/098 7061 SAYILI KANUNLA 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER DEĞİŞİKLİK I MADDE 16-4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101

Detaylı

Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences)

Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences) VIA Mağdurlar için Bilgi ve Tavsiye (Victim Information and Advice) Cezalar Hakkında Bilgi (Information About sentences) Bu broşürü başka bir dilde, büyük punto baskı, ses kaseti, kabartma yazı ya da başka

Detaylı

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu Dr. Yusuf Solmaz BALO Anlatım planı Terör gerçekliği Güvenlik ihtiyacı Bu ihtiyacın Ceza Hukuku alanında karşılanması Ceza Kanunları (TCK, TMK) Yeni suç tipleri Mevcut

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK GENEL HÜKÜMLERİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK GENEL HÜKÜMLERİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, nün teşkilat yapısını, hukukî statüsünü, görev,

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005

Detaylı

www.vergidegundem.com

www.vergidegundem.com Fax: 0 212 230 82 91 Damga vergisi uygulamasında Resmi Daire Av. Gökçe Sarısu I. Giriş Damga vergisi, hukuki işlemlerde düzenlenen belge ya da kağıtlar üzerinden alınan bir vergidir. Niteliğinin belirlenmesinde

Detaylı

HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR İLE CEZA İNFAZ KURUMLARI PERSONELİNİN İAŞE YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR İLE CEZA İNFAZ KURUMLARI PERSONELİNİN İAŞE YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve kapsam, Dayanak ve Tanımlar HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR İLE CEZA İNFAZ KURUMLARI PERSONELİNİN İAŞE YÖNETMELİĞİ Amaç ve kapsam BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı; ceza infaz kurumları ile eğitim

Detaylı

Osmanlı Devleti nin Son Döneminde Isparta Hapishanesi ( )

Osmanlı Devleti nin Son Döneminde Isparta Hapishanesi ( ) TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 349 Osmanlı Devleti nin Son Döneminde Isparta Hapishanesi (1867-1920) Isparta Prison At The Last Period Of Ottoman State (1867-1920) Ali Rıza GÖNÜLLÜ * ÖZET XIX. yüzyılın

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582 T.C D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785 Karar No : 2012/3582 Anahtar Kelimeler : Haciz İşlemi, İhtiyati Haciz, Şirket Ortağı, Teminat, Kişiye Özgü Ev Eşyaları Özeti: Teşebbüsün muvazaalı olduğu

Detaylı

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var Çek Kanunu; 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun 19.03.1985 tarihlide kabul edilmiş, 03.04.1985 tarihli, 18714 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe

Detaylı

T.C. TALAS BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. TALAS BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde 1 (1) Bu Yönetmelik in amacı İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik,

Detaylı

Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET SAVCISININ TAKDİR YETKİSİ

Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET SAVCISININ TAKDİR YETKİSİ MELİK KARTAL İstanbul Üniversitesi/ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu Görev Ve Çalışma Yönetmeliği

T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu Görev Ve Çalışma Yönetmeliği T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu 2016 Görev Ve Çalışma Yönetmeliği T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI 18.12.2017/144-1 VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI ÖZET : 485 Sıra No lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ nde 7061 sayılı Kanunla vergilendirme

Detaylı

DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II ADL204 KISA ÖZET DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1.ÜNİTE Ceza ve Tutukevleri İşlemleri-I GİRİŞ Ceza ve Tutukevleri

Detaylı

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Amaç MADDE 1: (1) Bu yönetmeliğin amacı Fatih Belediyesi, Emlak

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

T.C. ADALET BAKANLIĞI Đdari ve Mali Đşler Dairesi Başkanlığı Sayı : B.03.0.ĐMĐ.0.00.08-010.06.02-7 06/03/2007 Konu : Arşiv Hizmetleri

T.C. ADALET BAKANLIĞI Đdari ve Mali Đşler Dairesi Başkanlığı Sayı : B.03.0.ĐMĐ.0.00.08-010.06.02-7 06/03/2007 Konu : Arşiv Hizmetleri T.C. ADALET BAKANLIĞI Đdari ve Mali Đşler Dairesi Başkanlığı Sayı : B.03.0.ĐMĐ.0.00.08-010.06.02-7 06/03/2007 Konu : Arşiv Hizmetleri GENELGE NO: 128/1 Bakanlık merkez, adlî ve idarî yargı birimleri ile

Detaylı

AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ

AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ AYIKLAMA: Arşiv Malzemesi ile cari işlemleri devresinde bir değere sahip olduğu halde, hukuki kıymetini ve bir delil olma vasfını kaybetmiş, ileride kullanılmasına ve muhafazasına

Detaylı

T.C. İZMİR KARABAĞLAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. İZMİR KARABAĞLAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü HAKKINDA YÖNETMELİK İZMİR KARABAĞLAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK GENEL HÜKÜMLERİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı,nün teşkilat

Detaylı

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 -

Detaylı

HÜKÜMLÜLERİN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINAAYRILMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25848)

HÜKÜMLÜLERİN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINAAYRILMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25848) HÜKÜMLÜLERİN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINAAYRILMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: 17.06.2005 Resmi Gazete Sayısı: 25848) Amaç ve kapsam BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Detaylı

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum Resmi Gazete Tarihi: 31.12.2005 Resmi Gazete Sayısı: 26040 Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ Tebliğ No (Seri No: 1) Resmî Gazete Tarihi 31/12/2005 Resmî Gazete Sayısı

Detaylı

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI 1.2.10. SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI Genel Kurulunun 9 Aralık 1948 tarihli ve 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilmiş ve imzaya ve onaya veya katılmaya sunulmuştur. Yürürlüğe

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır.

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır. ESKİ METİN YENİ METİN GEREKÇE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI YÖNETMELİĞİ *(Değişik R.G.: 17/09/2007-26646) YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI YÖNETMELİĞİ *(Değişik R.G.: 17/09/2007-26646) Oda Organlarının

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) Sayı : 62030549-120[23-2012/1183]-56888 12.05.2016 Konu : Dar mükellef kurumdan elde

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı Aralık 2012 de bir ay öncesine göre 130.000 azalarak 41,81

Detaylı

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ Genel olarak tutuklamayla ilgili hükümler 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumuzun Birinci kitap, Dördüncü kısmın İkinci Bölümünde 100. ve müteakibindeki

Detaylı

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI BELEDİYE BAŞKANI BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI HUKUK İŞLERİ MÜDÜRÜ AVUKAT BÜRO ELEMANI

Detaylı

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Adalet Bakanlığından: Resmi Gazete Tarihi : 09/08/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25901 BİRİNCİ BÖLÜM :Amaç,

Detaylı

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK 1 ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar, Temel

Detaylı

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI Aşağıdaki metin kararın resmi olmayan özetidir. Alipour dosyası Veteriner olan Başvuru sahibi 1999

Detaylı

TURKIYE DE YEREL YONETIMLER: Doç.Dr. Ahmet MUTLU

TURKIYE DE YEREL YONETIMLER: Doç.Dr. Ahmet MUTLU TURKIYE DE YEREL YONETIMLER: Doç.Dr. Ahmet MUTLU YEREL YONETIMLERIN TARIHCESI Turkıyede yerel yonetımler 1839 Tanzımat Fermanı nı ızleyen donemde ve 1854 Kırım Savası sonrasında kurulmustur. Bu zamana

Detaylı

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) Sonrasında Zamanaşımı Uygulaması

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) Sonrasında Zamanaşımı Uygulaması 16/04/2016 tarihli ve 29686 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Seri:A Sıra No:7 Tahsilat Genel Tebliği ile; mevzuatta ve uygulamada ortaya çıkan değişiklikler dikkate alınarak 30/06/2007 tarihli ve 26568

Detaylı

T.C. TALAS BELEDİYESİ MAKİNE İKMAL BAKIM VE ONARIM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. TALAS BELEDİYESİ MAKİNE İKMAL BAKIM VE ONARIM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde 1 (1) Bu Yönetmelik in amacı Makine İkmal Bakım ve Onarım Müdürlüğünün çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik,

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU. 4/11/1999 tarihli ve sayılı Resmi Gazete

Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU. 4/11/1999 tarihli ve sayılı Resmi Gazete Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU 4/11/1999 tarihli ve 23866 sayılı Resmi Gazete 4/11/1999 tarihli ve 23866

Detaylı

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu 24. Dönem 4. Yasama Yılı 2014 (Rapor Komisyonun 29.01.2014 tarihli toplantısında kabul edilmiştir.) ANKARA NUMUNE EĞİTİM

Detaylı

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI Ders İzlencesi 2016 2017 Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI Fakülte/MYO/Bölüm Adı: Dersin adı: KALEM MEVZUATI VE ADLİ YAZIŞMA TEKNİKLERİ Dersin veriliş şekli: Yüz Yüze Dersin genel içeriği:

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesi aşağıda isimleri yazılı üyelerin katılımı ile tarihinde toplandı.... eski hâlen... İdare Mahkemesi Üye Hâkimi... (...) hakkında,... Bölge İdare Mahkemesi

Detaylı

TAKDİM... VII ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1

TAKDİM... VII ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER TAKDİM... VII ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM MÜSADERENİN MAHİYETİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ I MÜSADERE KAVRAMI, TARİHSEL GELİŞİMİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ...

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi 1) CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİ Hukuka aykırılıklar çok çeşitli biçimde gerçekleşebilir. Her hukuka aykırılık

Detaylı

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Satın Alma

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada

Detaylı

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) (31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Maliye Bakanlığından : Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) 1. Giriş Bilindiği üzere, 24/12/2003 tarihli

Detaylı

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ 682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ 1. Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatlarında görev

Detaylı

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı/Satın Alma Bürosu STATÜSÜ [ X ] MEMUR [ ] SÖZLEŞMELİ PERSONEL

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı/Satın Alma Bürosu STATÜSÜ [ X ] MEMUR [ ] SÖZLEŞMELİ PERSONEL Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı/Satın Alma Bürosu UNVANI BİLGİSAYAR İŞLETMENİ VEYA 1 Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının her türlü satın alma ve ayniyat işlemlerinin yerine getirilmesi. Sağlık

Detaylı

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na Teminat uygulaması başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir. Sayı : 2013/41 28/03/2013 Konu : Münhasıran Sahte Belge Düzenlemek Üzere Mükellefiyet Tesis Ettirenlere İlişkin Teminat Uygulaması SİRKÜLER Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi

Detaylı

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ 15 Ekim 2008 Sayı : 27025 Kültür ve Turizm Bakanlığından: TURİZMİ TEŞVİK KANUNUNUN CEZAİ HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER İsmail ERCAN THEMIS CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM GİRİŞ Birinci Bölüm Suçların Sınıflandırılması ikinci Bölüm Temel Kavramlar I. KAMU GÖREVLİSİ KAVRAMI... 5 II. SİLAH KAVRAMI... 8

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ 1 GEREKLİ FORM, BELGE, RAPOR ve İZİN İŞLEMLERİ 2 3 BAŞVURU İŞLEMİ EVRAK VE BİNA İNCELEME

Detaylı