BÖLÜM-5 BASIN DUYURULARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BÖLÜM-5 BASIN DUYURULARI"

Transkript

1 BÖLÜM-5 BASIN DUYURULARI

2

3 SADAKA USULÜ YARDIM Türkiye Cumhuriyeti, sosyal bir hukuk devletidir. Anayasa, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak ve insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak vb. devletin görevleri arasında saymıştır. Seçimle gelen hükümetlerin görevi de bu anayasal öncelikleri uygulamaktır. AKP hükümeti; yoksullara kömür yardımı, açlara arada bir erzak yardımı, Ramazan da iftar çadırı, Kurban Bayramında kurban eti dağıtımı gösterisi biçimindeki yardım anlayışını sosyal devlet anlayışı gibi sunmaktadır. Bunun adı da yardım, yerine göre de İslami usulde sosyal yardım olmaktadır. İnsanların çalışabileceği iş ortamlarını oluşturmak, mutlu yaşayabilecekleri koşulları sağlamak, kimseye muhtaç olmadan onurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürecek mekanizmaları oluşturmak hükümetlerin asli görevleri arasındadır. Yoksulluğa karşı mücadele etmek, tüm yoksullara insanca yaşayacakları bir gelir sağlamak yerine; milyonlarca emekçiyi açlığa sefalete işsizliğe sürükleyen ekonomi politikalarda ısrar etmek ve bu nedenle yaşamları zorlaşan insanlara göstermelik yardımlar yapmak çözüm değildir. İnsanlarımızı; 500 kilo kömüre, 2 kilo bulgura muhtaç hale getirerek birilerinin gönlünden koptuğu kadar ve keyfinin istediği kadar bir yardımın yapılması, bir de bunun medya araçları aracılığı ile iyice süslenip dramatize edilerek sunulması kişileri rencide etmekte ve çağdaş bir toplum görüntüsüne yakışmamaktadır. Yerel seçimlerin yaklaştığı günlerde siyasi iktidarın kamu görevlilerine talimat vererek bu tür yardım uygulamalarını hızlandırması, bu konunun siyasi bir amaçla kullanılabileceğini de göstermektedir. Kaldı ki; bütün bu yardımlar birilerinin cebinden değil, devletin kasasından ödenmektedir. Kömür dağıtımını üstlenen kamu kurumu ( Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu) hazinenin ödemesi gereken alacağını tahsil edemediği için finansal açıdan çok zor duruma düşürülmüş, bankalardan faizle borç para alır hale getirilmiştir. Sosyal devlet, ihtiyacı olan her vatandaşına elini uzatmak zorundadır. Ancak, yoksulluğu ve işsizliği azaltacak politikalar uygulamak yerine, daha çok yoksulluk yaratan uygulamalarda ısrar edilmesi halkımızın yararına değildir. Emekçilerin ve tüm halkın önceliklerine uygun ekonomik politikaların hayata geçirilmesi ile bu sorunlar çözülebilecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 21 Şubat 2008, Ankara 125

4 Odamız EPDK ve İthal Kömür Santralı Lisansına Karşı Dava Açtı Bir şirket tarafından Samsun-Tekkeköy de kurulmak istenen ithal kömür santralına Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından lisans verilmesi kararına karşı, işlemin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ, Elektrik Piyasası Kanununun 4. maddesi ile 17. maddesinin (b) fıkrasının iptali için somut norm denetimi yolu ile ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI istemi ile Odamız tarafından dava açılmıştır. İthal kömüre dayalı termik santral kurulmasına lisans vermiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yapısı itibarıyla Anayasaya aykırı olan bir kurumdur. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yetkilerini ve dayanağını Elektrik Piyasası Kanunu ndan almaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu nun 4. ve 17. maddeleri Anayasamızın 6, 7, 8, 9, 123, 166. maddelerine aykırıdır. Bu nedenle EPDK nın yetkilerini almış olduğu, Kanun maddelerinin iptali için Danıştay tarafından Anayasa mahkemesine başvuruda bulunulması tarafımızca talep edilmiştir. Ülkemizde planlama eksikliği sonucu, yeterli yatırımların zamanında yapılmaması nedeniyle elektrik üretiminde doğal gazda dışa bağımlı duruma gelinmiştir. Bu durum DPT ve Başbakanlık raporlarında da defalarca dile getirilmiştir. Üretimin talebi karşılayamaması sonucu ortaya çıkan sıkıntılara günlük çözümler üretme telaşı ile birlikte, 1990 lı yıllardan başlayarak bir çözüm olduğu düşünülerek başvurulan doğal gaz santrallerinin günümüzde yarattığı sorunlar ortadadır. Ülkelerin artan doğal gaz talepleri, bazı ülkelerin doğal gaz konusunda tekel haline gelmeleri, uyguladıkları keyfi kesintiler, al ya da öde gibi uygulamalar nedeni ile yeteri kadar doğal gaz alamama sıkıntısı herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca yükselen doğal gaz fiyatları da elektriğin % 50 sinin doğal gaz ile üretildiği ülkemizde elektrik fiyatlarının sürekli yükselmesine neden olmaktadır. Ülkemizde yeteri miktarda doğal gaz üretilememesine rağmen günü kurtarma projeleri sunucu doğal gaz santrallerine sarılmanın sıkıntısını ülkemiz halen yaşamaktadır. Yeni bir günü kurtarma projesi olan ithal kömüre dayalı santral kurma çalışmalarının da çözüm olmayacağı ve başka sorunlar yaratacağı bilinmektedir. Ülkemiz, 2007 yılında petrol ve doğal gaza 34 milyar $ ödemiştir yılında 62,8 milyar $ olan, cari açığımızın % 45,3 ü enerjiden kaynaklanmıştır. Dava konusu ithal kömüre dayalı elektrik üretim lisansının verilmesinin ardından gelecek olan ithal kömür ile elektrik üretecek santrallerin dış ticaret açığını artıracağı ortadadır. Dış ticaret açığının karşılanamaması sonucu, 2001 krizi benzeri bir ekonomik sıkıntının yaşanması durumunda, bu defa ekonominin yanı sıra, ülkenin elektrik üretiminin de çöküşle karşılaşabileceği bilinmelidir. İthal kömüre dayalı santral izni verilmesi, yerli enerji kaynaklarının kullanımının önünü kapatmaktadır. İdarenin vermiş olduğu kararlarda ve yapmış olduğu işlemlerde kamu yararına uygun hareket etme gereği bulunmaktadır. Ülke kaynaklarının öncelikli kullanılmasını öngörmeyen, ülkeyi enerji üretiminde daha fazla dış kaynağa bağımlı hale getiren bu kararın, kamu yararına uygun olmadığı ortadadır. Kamuoyuna duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU, 20 Şubat 2008, Ankara 126

5 ÜLKEMİZİN GERÇEK GÜNDEMİ İŞSİZLİKTİR Ülkemiz, kapitalist küreselleşme çerçevesinde uluslararası sermayenin istemlerine uygun olarak enerjiden haberleşmeye, eğitimden sağlığa, tarımdan madenciliğe ve sosyal güvenliğe kadar tüm alanlarda yapısal bir dönüşüm programına tabi tutulmaktadır. Bu dönüşümden, mühendislerin sosyal konum ve koşulları da doğrudan olumsuz biçimde etkilenmekte, meslek uygulama alanları gün geçtikçe daraltılmaktadır. İşlevsizleştirilen diğer meslek insanlarının olduğu gibi, maden mühendislerinin de toplum içindeki konumu tahribata uğramakta ve tüm ücretli mühendisler yoksullukla baş başa bırakılmaktadır. Hükümet programında gördüğümüz büyüme, rantçının, ithalatçının, büyük sermayenin, tekellerin ve vurguncunun büyümesidir. İstihdam azalmış, işsizlik artmış, çalışanların reel gelirleri gerilemiştir. Yoksulluk sınırındaki 15 milyon insan ile 6 milyon işsiz görmezden gelinmektedir. Bugün ülkemizde eğitimli işsizlik oranı resmi rakamlara göre % 20 ye yakındır. Maden Mühendisleri arasında işsizlik ya da mesleğinde bir işte çalışamama oranı da oldukça yüksektir. Toplam kitle içerisinde bu oran % 36 dır. Ancak, son yıllarda mezun olanlar arasında bu oranın % 50 den çok daha fazla olduğu ve işsizliğin giderek hızla arttığı gözlemlenmektedir. Planlama boyutu içermeyen, ulusal gereksinimlerin karşılanmasını amaçlamayan politikaların sıkıntı veren sonuçlarıyla, pek çok meslek disiplini üyesi gibi, maden mühendisleri de son yıllarda sıklıkla karşılaşmaya başlamışlardır. En verimli yıllarını ve ailelerinin kısıtlı kaynaklarını maden mühendisi olmak için harcayan insanların mezuniyet sonrası karşılaştıkları tablo, gerçekten son derece düşündürücü ve üzücüdür. Tüm mühendislerin, sanayi katma değeri içindeki ücretlerinin toplam içindeki payı % 35 oranında azalmıştır. Yani bir diğer deyişle mühendisler katma değerden daha az pay almaktadırlar ve son 10 yıl içinde daha da yoksullaşmışlardır. Mühendislik ücretleri, geçim standartları endeksine göre son on yıl içinde % 60 a yakın oranda düşmüştür. Özel sektörde, ücretli çalışan meslektaşlarımızın çok büyük bir çoğunluğunun, iş güvencesine sahip olmamaları, çalışma koşullarının giderek ağırlaşması, yetersiz ücret, işsizlik tehlikesi, sigortasız çalıştırılma, insan onuruna yaraşır emeklilik sürecini yaşayamama, çalışma yaşamlarındaki önemli sorunlarından bazılarıdır. Eğitim alanında ise istihdam boyutu düşünülmeden, insan gücü planlaması, gerekli altyapı ve eğitim kadrosu göz önüne alınmadan politik ve ticari tercihler sonucu meslek alanlarımıza ilişkin yeni bölüm ve fakültelerin açılmasına devam edilmekte ve eğitim hizmetlerinin kalitesinde büyük farklılıklar bulunmaktadır. Her yıl arasında maden mühendisi mezun olmakta, toplam 16 fakültede okuyan maden mühendisi sayısı da 5000 e ulaşmaktadır. Üretimden kopuk, plansız bir anlayışla oluşturulan bu bölümlerden mezun olan meslektaşlarımızın çoğunun nasıl istihdam edileceği bile düşünülmemektedir. Meslektaşlarımızın sosyal güvence hakkı mezarda emekliliğe, sağlık hakkı paran kadar sağlığa indirgenmekte; olumsuz emek piyasası koşullarında, çoğu kez zaten güven- 127

6 cesiz bir biçimde çalıştırılan meslektaşlarımızın geleceğe ilişkin hiçbir umudu kalmamaktadır. Bir yandan da Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile yabancı mühendislerden istenmesi zorunlu olan denklik belgesi kaldırılmakta, yabancı mühendis istihdamında TMMOB nin görüş bildirmesi uygulamasına son verilmek istenmektedir. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın, toplu sözleşme ve grevi de içeren sendikal hakları; uluslararası normlara uygun olmayan bir biçimde engellenmektedir. Özel sektörde istihdam edilen ücretli çalışan meslektaşlarımızın çok az bir kısmı, ancak büyük işyerlerinde sendikal örgütlenmeler içinde yer alabilmektedir. Sonuç olarak; sanayileşme, kalkınma ve büyüme, istihdam ve refahın sağlanması için bir yatırım ve üretim planlaması yapılmalı, yıllardır uygulanan yanlış ekonomi politikalarına derhal son verilmelidir. Gerek özel sektörde gerekse kamuda çeşitli baskılar altında çalıştırılan meslektaşlarımızın görev tanımlarının hukuki güvenceye kavuşturulması; mesleki kimliklerinin korunması ve geliştirilmesi bir zorunluluktur. Kamuda ve yerel yönetimlerde çifte standart oluşturan sözleşmeli uygulaması ve buna bağlı olarak özel sektörde ve kamuda ücret dengesizlikleri ve aynı hizmet üretiminde farklı statülerde ve farklı ücretlerle çalıştırma uygulamasına son verilmelidir. Yatırımlar artırılmalı, madencilik sektörü desteklenmeli, özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülmesi saplantısından vazgeçilmelidir. Temel insan haklarının uygulanabilmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için ortak mücadele programları oluşturulmalı ve bu doğrultuda mücadele edilmelidir. Önceliğinde; insanların mutluluk ve refahı, sosyal devlet anlayışı, bilim ve teknoloji politikalarına dayalı bir sanayileşme olan bir kalkınma planı zaman geçirilmeden uygulamaya konulmalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 9 Şubat 2008, Ankara 128

7 KAZALAR VE ÖLÜMLER; İHMALLERİN KAÇINILMAZ SONUCU Çalışma koşullarının İş Sağlığı ve Güvenliği hükümlerine uygun olmadığı ve yanıcı parlayıcı, patlayıcı madde imal edilmesi ve depolanması ile ilgili yönetmeliğe aykırı üretim ve montaj ile depolama yapıldığı belirtilmektedir. İstanbul - Zeytinburnu ndaki bir iş merkezinde, 31 Ocak 2008 tarihinde meydana gelen patlamada 22 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzün üzerinde vatandaşımız da yaralanmıştır. Şu ana kadar yapılan açıklamalarda patlamanın başlangıç nedeninin bir patlayıcı imalathanesinde çıkan yangın olduğu belirtilmiştir. Patlamanın meydana geldiği iş merkezinin ruhsatının olmadığı, imalathanelerin bulunduğu binaların sağlıksız bir şekilde yan yana olduğu, işyerlerinde çalışma koşullarının İş Sağlığı ve Güvenliği hükümlerine uygun olmadığı ve Yanıcı Parlayıcı, Patlayıcı Madde İmal Edilmesi ve Depolanması ile ilgili Yönetmeliğe aykırı üretim ve montaj ile depolama yapıldığı belirtilmektedir. Bilindiği gibi patlayıcı maddelerin üretimi, taşınması, depolanması ve kullanılması bilgi, birikim ve deneyim gerektiren teknik hizmetler bütünüdür. Bu işlerin yapılmasında yetişmiş eleman çalıştırılması ve çalıştırılan elemanların düzenli olarak eğitimi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca; patlayıcı madde üretim tesislerinin yer seçimi, iş güvenliği kurallarına uyma, meskun mahallere uzaklığı ve güvenlik mesafesi gibi kriterler dikkat edilmesi gereken noktalardır. Bunlarla birlikte ilk aşamadan son noktaya kadar denetimlerin sıkı bir şekilde yapılması olmazsa olmaz bir zorunluluktur sayılı Patlayıcı Maddeler Hakkındaki Tüzük te patlayıcı maddelerin ne tür binalarda ve ne şekilde üretileceği ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır. İlgili tüzüğün 8. maddesinde İşletme izni almış işletmeler, yılda en az bir kez, valilikçe oluşturulacak bir komisyon tarafından denetlenir... denilmektedir. Ancak denetimler yapılsa bile, bu denetimlerin ülkemizde ne şekilde yapıldığı bizzat yaşanarak ve izlenerek görülmektedir. Kazanın meydana geldiği yerin konumu ve özelliği nedeniyle üretime uygun olmadığı görülmektedir. Kent merkezinde üretime izin veren kurum, kuruluş ve kişilerin bu faciaya davetiye çıkardığı ortadadır. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı nın bu kazada sorumluluğu bulunmaktadır. Odamız, meslek alanımız olması nedeniyle patlayıcı madde konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu kapsamda, 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da V. Delme Patlatma Sempozyumu nu düzenleyerek patlayıcı sektöründe yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyan bilimsel bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmanın sonuç bildirgesinde ortaya koyduğu tespit ve önerilerle çözüm yollarını kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu bildirgede belirtilen bazı önerileri kamuoyuyla tekrar paylaşmayı önemli buluyoruz: Ateşleyici yetki belgesi sınavına girecek kişilere yönetmelik ile eğitim alma zorunluluğu getirilmelidir. 129

8 12028 sayılı Patlayıcı Maddeler Hakkındaki Tüzük te değişiklikler yapılmalıdır. Maden Mühendisleri Odası nın görüşleri bu değişiklikte yer almalıdır. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğin tarihinde yürürlüğe girecek olması nedeniyle patlayıcı madde taşımasında kullanılacak taşıtlara ADR Belgesi, sürücülere ADR Sürücü Belgesi verecek bir kurum acilen oluşturulmalıdır. Risklerin azaltılması bakımından, patlayıcı madde kullanımında yaşanan kaza istatistikleri merkezi bir kuruluşta düzenli biçimde tutulmalıdır. Patlayıcı maddeleri test edecek ve teknik yönden denetleyecek bir kurum tesis edilmelidir. İş güvenliği yasası, içinde TMMOB nin görüşleri de yer alarak acilen yasalaşmalıdır. Kazada yaşamını yitiren vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu tür kazaların yaşanmaması için ilgilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 6 Şubat 2008, Ankara TOPLUMSAL YAŞAM, DİNİ KURALLAR DOĞRULTUSUNDA DÜZENLENMEYE ÇALIŞILMAKTADIR Yapılmak istenen değişiklikler laiklik ilkesini ortadan kaldırma çabalarını artıracaktır. Bu değişiklikler sonunda üniversitelerin akılcılık ve bilimsel mantıktan uzaklaşması ve Türkiye Cumhuriyeti nin din devletine dönüşümü kaçınılmaz olacaktır. AKP ve MHP, üniversitelerde türban takılmasını serbest bırakacak Anayasa değişikliği konusunda anlaşmış, ilgili değişiklik TBMM ye getirilmiştir. Dolayısıyla nasıl devam edeceği ve sonlanacağı belli olmayan bir süreç başlamış, toplumsal yaşamın dini kurallar çerçevesinde düzenlenmesinin yolu açılmıştır. Anayasada ve yasalarda yapılmak istenen değişiklikler laiklik ilkesini ortadan kaldırma çabalarını artıracaktır. Bu değişiklikler sonunda üniversitelerin akılcılık ve bilimsel mantıktan uzaklaşması ve Türkiye Cumhuriyeti nin din devletine dönüşümü kaçınılmaz olacaktır. Din ve vicdan özgürlüğünü sağlamak amacıyla yapılmak istendiği ifade edilen Anayasa değişikliğinin tüm kamu kurumlarını ve kamusal alanı da içine alacak bir değişikliğin önünü açacağı düşünülmektedir. Değişikliklerin yalnızca üniver- 130

9 site öğrencilerini kapsayacağı varsayımı tamamen geçersiz, öngörüsüzlük ve gerçeği saptırmaktır. Anayasa değişikliği olmadan türbanın tüm kamu kurumlarına yayılması isteğinin bazı yetkililer tarafından sıkça ifade edilmeye başlanması da bu değerlendirmeleri doğrulamaktadır. Ülkemizde bir şekilde hep var olagelen siyasal İslam ve şeriatçı yönelimler, Amerika nın yeşil kuşak projesinden de güç alarak bizzat 12 Eylül ün desteğiyle önce Türk-İslam sentezi adı altında milliyetçilik ile kaynaştırılmış, onun ardından da hızlı bir şekilde gelişmiştir. Bu süreçte toplumun muhafazakârlaştırılması ve siyasal islam ın taban tutmasından din derslerinin okullarda zorunlu hale getirilmesi ile İmam Hatip Okullarının sayısının diğer tüm meslek okullarının sayısının iki katına çıkmasına ve bugünkü türban özgürlüğü ne gelmiş bulunulmaktadır. Bugün gelinen noktada, laikliğin hangi biçim ve esneklikleri içermesi gerektiği tartışmaları ve türban sorunu üzerinden, modernleşen Türkiye nin 84 yılının toplumsal kazanımları bir kez daha geriye götürülmek istenmektedir. Türban, kadınları kapatmanın yanı sıra ülkemizin geleceğini karartmanın, toplumu kutuplaştırmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Türkiye nin çözüm bekleyen pek çok sorunu vardır. Ülkemiz, yeni liberal ekonomi politikalarını kararlılıkla uygulayan, emperyalist-kapitalist sisteme tam entegre olma sürecini tamamlamaya çalışan, ABD nin Ortadoğu siyasetinin özünü oluşturan Büyük/ Geliştirilmiş Ortadoğu Projesi ne dahil olmayı asli amaç edinen, bu anlamda da derin bir işsizlik, yoksulluk yaşayan ve savaş tehdidi altında bulunan bir ülkedir. Türkiye de hâlâ düşüncelerinden dolayı insanlar yargılanmakta, temel hak ve özgürlükleri kullanmada sıkıntı yaşanmakta, yasakçı, yasaklayıcı, cezalandırıcı hükümler uygulanmakta, üniversiteler başta olmak üzere tüm eğitim kademeleri ve tüm kamusal hizmetler paralı hale getirilmek istenmektedir. Türkiye de kadınların yüzde 19 u okuma yazma bilmemektedir. Yüzde 40 ı görücü usulü evlendirilmekte, bu evliliklerin çoğu nikâhsız yapılmaktadır. Yüzde 49 u cinsel, yüzde 73 ü ekonomik, yüzde 58 i fiziksel, yüzde 75 i sözel şiddete maruz kalmaktadır. Bir de töre cinayetleri bunların üzerine tuz biber ekmektedir. Dünyada kadın istihdamı artarken Türkiye de düşmektedir. Kayıt dışı istihdam oranı ise kadınlarda yüzde 66 lara varmaktadır. Hal böyle iken; kadına yönelik bunca baskı, dışlanma sorunu varken, türban meselesi ile kadın özgürlüğü üzerine söylemde bulunmak en hafifinden, iki yüzlülükten başka neyi ifade etmektedir? Bilimin ve Üniversitelerin, insanlık tarihi boyunca yüklendiği esas görevin, inanç sistemlerinin dogmalarına karşı çıkmak, doğaya ve toplumsal yaşama ait tüm süreçlerin nasıl gerçekleştiğini bilimsel temelde ve akıl süzgecinden geçirip incelemek ve sorgulamak olduğu bilinmektedir. Eğitim, öğretimle ilgili sorunları çözmek ve üniversiteleri bir bilim ve teknoloji üretme merkezleri yapmak yerine, buraları büyük bir camii olarak düşünen karanlık düşünceleri kabul etmek mümkün değildir. Siyasi iktidar, türban sorununu din ve vicdan özgürlüğü ya da genel olarak özgürlükler kapsamında ele almamaktadır. Sorunu böyle ele almış olsa, diğer özgürlük alanlarında da türban sorununda olduğu gibi kararlı ya da ısrarlı bir tutum göstermesi gerekirdi. Fakat AKP, hükümet olduğu günden bu yana özgürlüklerin genişletilmesi konusunda samimi ve ciddi bir adım atmamıştır. Ülkemizde din ve vicdan özgürlüğü- 131

10 nün olmadığını düşünenler için çözüm AKP ve MHP nin peşine takılmak değildir. Ülkemizin gerçek gündemi işsizliktir, yoksulluktur, özgürlüklerin kısıtlanmasıdır, geleceğimizin karartılmasıdır. Emek ve demokrasi güçlerine düşen görev, ülkenin gerçek gündemi üzerinden hareket ederek demokrasiden yana, laiklikten yana, özgürlükten yana, adaletten yana mücadeleye devam etmektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 5 Şubat 2008, Ankara 132

11 UNUTMADIK... Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık... Vurulduk ey halkım, unutma bizi. Yoksulluğun bükemediği bileklerimize, çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez, İsteseydik, diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız arabalarımız olurdu. Yüreğimiz işçiyle birlikte attı, köylüyle birlikte attı. Unutma bizi. 133

12 Demokrasi ve özgürlük mücadelesi uğrunda yaşamını yitiren Uğur MUMCU yu saygıyla anıyor, katledenleri nefretle kınıyor, emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 24 Ocak 2008, Ankara Bilindiği üzere madencilik sektöründe, toplumu bilgilendirme gereksinimi hızla artmıştır. Madencilik sektörünün ülke kalkınması ve toplumların gelişmesindeki önemi konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi, toplumun, bir istihdam alanı ve gelir kaynağı olarak madenciliğin önemi hakkında bilgilendirilmesi son derece önemlidir. Madencilik sektörünün her alanında şeffaflık sağlanmalı, alınan kararlardan toplumun her kesimi bilgilendirilmelidir. Bu amaçlarla Odamız, mesleğimizi ve sektörümüzü ilgilendiren konularda çalışmalar yaparak bu çalışmalarını kamuoyuyla paylaşmaktadır. Bu çalışmalarında, bilimsel bilgiyi temel almakta, bilimsel bilgi ile desteklenmeyen söylem ya da tasarılardan uzak durmakta ve önyargılı değerlendirmelerden kaçınmaktadır. Son günlerde çeşitli basın ve yayın organlarında yer alan bazı yazılarda siyanürle altın aranması ifadesi sıkça kullanılarak, kamuoyu yanlış bilgilendirilmekte ve ayrıca bu yazıların bir kısmı da Odamızın konu ile ilgili basın açıklamalarıyla ilişkilendirilmektedir. Madenlerin ve yer altı kaynaklarının aranması aşamasında sondaj, yapılması gereken bir işlemdir. Maden arama ve değişik amaçlarla yapılan sondaj çalışmalarında su ve bentonit (kil) kullanılmakta, hiçbir şekilde siyanür kullanılmamaktadır. Odamız, yanlış bulduğu konulara itiraz ederken bilimsel temellere dayanan gerekçeleri değerlendirmeyi ve çözümleri önerileriyle birlikte kamuoyuna sunmayı önemsemektedir. Madenlerin gerçek sahibi halkımızdır gerçeğinden hareket eden Odamız, madenlerimizin ülkemizin ve halkımızın yararına üretilmesi için gerekli her türlü çalışmayı yapmaya devam edecektir. Kamuoyuna duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 24 Ocak 2008, Ankara 134

13 ACELE KAMULAŞTIRMA MI? EL KOYMA MI? Bakanlar Kurulu, 35 adet Parsel için bir şirket lehine ACELE KAMULAŞTIRMA kararı vermiştir. Karar, 3 Ocak 2008 tarih ve sayılı Resmi Gazete de aşağıdaki şekilde yayımlanmıştır. İzmir İli sınırları içerisinde, Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi uhdesindeki İR:5419 sayılı maden sahasında bulunan ve ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen alanların, anılan Şirket tarafından üretim faaliyetlerinde bulunulması, tesis kurulması ve sağlık koruma bandı oluşturulması amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması; adı geçen Bakanlığın 23/11/2007 tarihli ve sayılı yazısı üzerine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu nun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu nca 10/12/2007 tarihinde kararlaştırılmıştır. Taşınmazları hakkında tüm iradelerini ortadan kaldıran bu anti demokratik karar nedeniyle 35 çiftçi söz konusu kararın iptali için yargı yoluna başvurmuştur. Kamulaştırma, Anayasanın, Kamu Yararı başlığı altındaki 46.maddesine göre yapılmaktadır. Söz konusu maddenin ilgili bölümü aşağıdaki gibidir. Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir. Acele Kamulaştırma ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. Maddesine uyarınca yapılmaktadır. Buna göre; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine, Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda, bir taşınmazın Acele Kamulaştırılması yapılabilmektedir. Henüz hiçbir üretim faaliyetinin başlamadığı bir işletmede, üretim faaliyetlerinde bulunulması, tesis kurulması ve sağlık koruma bandı oluşturulmasında nasıl bir Milli Müdafaa gereksinimi veya olağanüstü durum gerekçesi ile Acele Kamulaştırma kararı alınabiliyor. Söz konusu karar yanlış ve antidemokratiktir. Anti demokratiktir, çünkü bir şirket lehine devlet erkini kullanmak anlamına gelmekte ve taşınmazların sahiplerine söz hakkı bırakmamaktadır. Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi beklenemez. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalıdır. Odamız, sürekli olarak üretimi ve sanayileşmeyi savunmaktadır. Ancak; kişi, firma veya şirketler lehine kullanılan önceliklerde kamu yararı yoksa doğru bulmadığını da açıkça vurgulamaktadır. Bugüne kadar, kamu kurumları için bile pek uygulanmayan bu yöntemin bir firma için uygulanması özel bir durumdur. 135

14 Söz konusu karar yanlış ve haksız bir uygulamadır, derhal geri çekilmelidir. Aksi takdirde bir emsal oluşturacak ve bu tür uygulamaların önünü açacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu , Ankara DOĞAL GAZDA HER KIŞ AYNI KORKU YAŞANIYOR İran, ülkemize sattığı doğal gazı daha önce yaptığı gibi tekrar kesmiştir. Uzmanlar, 9 günlük gaz stoku bulunduğunu bildirmişlerdir. Doğal gaza bağımlı olan sanayimizin bu durumdan nasıl olumsuz etkilendiği geçen yıl acı bir şekilde yaşanmıştır. Büyük oranda elektrik enerjisi üretiminde kullanılan doğal gaz yokluğunun kesintilere neden olacağı bilinmektedir. Yine elektrik kesintileri nedeniyle konutların ısıtılmasında ciddi sorunlar yaşanabileceği belirtilmektedir. Konuya ilişkin olarak yıllardan beri durmaksızın yaptığımız uyarılar ülke yöneticileri tarafından dikkate alınmamıştır, alınmamaktadır. Ancak, enerji politikalarının mevcut haliyle sürdürülmesi durumunda, ülke güvenliğimiz tehdit altındadır. Günümüzde, dünya üzerindeki tüm ülkeler enerji güvenliğini sağlamak ve maliyetlerini düşürmek amacıyla elektrik üretiminde önceliği kendi kaynaklarına vermektedirler. Bu çerçevede, ulusal kaynakların etkin kullanımları ülkelerin enerji yönetimleri için hayati önem taşımaktadır. Ancak yetkililer, bu krizi de fırsat bilerek nükleer santral kurulmasının zorunluluğunu!! dile getirmektedirler. Yakıt ve teknoloji açısından dışa bağımlı olarak kurulacak nükleer santrallerin de diğer sorunlarının yanında benzer sorunlar yaratacağı unutulmamalıdır. Ülkemizde enerji üretimi, % 72 oranında dışa bağımlıdır yılında ithal enerjiye yaklaşık 30 milyar dolar ödenmiştir. İthal edilen doğalgazın % 65 i elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Bu kullanımın, ülkemizin elektrik üretimi içerisindeki payı % 40 ın üstündedir. Ülkemiz, doğalgazı satın aldığı Rusya dan bile daha yüksek oranda elektrik üretiminde doğalgaz kullanmaktadır. Tamamen yurtdışına bağımlı olduğumuz doğal gazın, 1985 yılında % 1 bile olmayan payının hızla yükselmesi, enerjide dışa bağımlılığımızı arttırmış, ülkemiz muhtemel enerji krizleri karşısında savunmasız konuma getirilmiştir. Doğalgaz üreticisi ülkelerde bile görülmeyen bu oranlar süratle düşürülmeli, önce- 136

15 likle kömür ve diğer yerli kaynakların kullanımı artırılarak, ülkemizin dışa bağımlılığı çıkabilecek muhtemel krizleri önleyecek ölçülere getirilmelidir. Ülkemiz, 9,3 milyar ton linyit rezervlerine sahiptir. Söz konusu yatakların atıl bekletilerek elektrik üretiminde kullanılmaması akılcı değildir. Jeotermal kaynaklarımız ve rüzgar potansiyelimiz tam olarak belirlenemediğinden bu kaynaklarımızdan enerji üretecek planlamalar yeterince yapılamamaktadır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar planlı bir şekilde hızlandırılmalıdır. Yerli enerji kaynaklarımıza dayalı enerji yatırımları teşvik edilmeli, kamu kuruluşlarının enerji yatırımı yapabilmesinin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Enerji Piyasası Kanunu na dayanarak kamunun enerji yatırımı yapmasına olanak tanımamaktadır. Enerji bir kamu hizmetidir. Sürdürülebilir kalkınmanın ve arz güvenliğinin sağlanması için IMF ve Dünya Bankası nın dayatmaları ile enerji planlaması, yatırımı ve üretiminin kamu tarafından yapılmasının önündeki yasal engeller ortadan kaldırılmalıdır. EÜAŞ ın ve diğer kamu kurumlarının elindeki linyit havzalarındaki kömürlerin yakıt olarak kullanılacağı, üretim projeksiyonunda yer alan termik santrallerinin yapımına, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda da yer aldığı üzere özel sektör yatırımlarının yetersiz kalması durumunda kamu kuruluşlarının (EÜAŞ) yeni üretim tesisi yatırımı yapması hükmünün işletilerek, kamu eliyle bir an önce başlanması gerekmektedir. Temiz kömür teknolojilerinin kullanımı teşvik edilmelidir. Isıl değeri düşük, kül, nem ve kükürt değerleri yüksek olan kömürlerimizin iyileştirilmesi, dolayısıyla çevreye daha az zarar vermesinin sağlanması ve ithal kömürlerle rekabet koşullarının oluşturulması amaçlarıyla temiz kömür teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Elektrik; ticari bir mal değil, toplumsal bir hizmettir. Tüm yurttaşlarımız için bir ihtiyaçtır. Bu nedenlerle, uluslararası tekellerin ve özel sektörün insafına bırakılmamalıdır. Siyasi iktidar, sorumluluğu gereği enerji yatırımlarını kamu eliyle acilen başlatmalı, ülkemizin güvenliğini tehlikeye düşürmemelidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 9 Ocak 2008, Ankara 137

16 DİYARBAKIR DAKİ BOMBALI EYLEMİ NEFRETLE KINIYORUZ Diyarbakır da gerçekleşen ve 5 yurttaşımızın ölümü, 67 yurttaşımızın da yaralanmasına neden olan terör eylemini nefretle kınıyoruz. Terör ve şiddeti çıkış yolu olarak görenleri, yanlış yolda oldukları konusunda bir kez daha uyarıyor, bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşama umudumuzu koruduğumuzu belirtiyoruz. Terör eylemlerinde yaşamını yitiren yurttaşlarımızın ailelerinin acısını paylaşıyor, nefretle kınadığımız terör karşısında kamuoyunu bu yönde duyarlılığa davet ediyoruz. Saygılarımızla TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim kurulu , Ankara DEVLET MALI DENİZ!!! Avukat hastalandı, bakanlık davada 8 milyar dolar kaybetti Enerji Bakanlığı, imtiyaz sözleşmesi bulunmasına karşılık devrini yapmadığı Afşin-Elbistan A Termik Santralı yla ilgili davayı kaybetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nun aldığı kararda, TEİAŞ nin Bakanlık aleyhine olan karara, süresi içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra da TEİAŞ avukatının sağlık raporu sunduğu ortaya çıktı. Danıştay kararlarının 30 gün içinde temyiz edilmesi gerekirken, TEİAŞ 13 Eylül 2004 te tebliğ edilen karar için 15 Ekim 2004 te temyiz talebinde bulundu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında, TEİAŞ avukatının Ekim 2004 tarihleri için sağlık raporu sunduğu açıklandı. Kararda vekaletname kapsamında başka avukatların da dilekçe verebilecek durumda olduğu için rapora itibar edilmediği söylendi. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, santralın devredilmesi yönündeki kararı onadı. Bu çerçevede, 1355 MW kurulu güce sahip Afşin A nın, kömür sahasıyla birlikte davacı şirkete devri için görüşmelerin başladığı bildirildi te alınan bir kararla, Afşin Elbistan Termik Santralı nın işletme hakkının 20 yıllığına ERG-Verbund Elektrik e devri öngörülmüş. Bakanlık ile şirket arasında imzala- 138

17 nan imtiyaz sözleşmesi, 1999 da onaylanmıştı. Ancak bu devir işlemini kamu aleyhine bulan TEAŞ ın sözleşmeyi imzalamaması üzerine ERG-Verbund, Enerji Bakanlığı na karşı dava açmıştı. Danıştay 10 uncu Dairesi, 2004 yılında şirket lehine karar verdi. Son olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise 3 Mayıs 2007 tarihli kararıyla devri öngören kararı onadı. İdari Dava Daireleri Kurulu nun karara katılmayan üyelerinin karşı oy yazısında kamunun, davacı şirkete 8 milyar dolar fazladan para ödeyeceği belirtildi. Buna göre Bakanlık 20 yılda santralde üreteceği elektriği 4 milyar dolara mal ederken, devir halinde ise maliyeti 12 milyar dolar olacak. EÜAŞ kararın uygulanması çerçevesinde şirketle devir sözleşmesi imzalama görüşmelerinin başladığını söyledi. Maden Mühendisleri Odası olarak soruyoruz; 07 Aralık 2007 Cuma günü yayımlanan bu haber doğru mudur? Ülkemizin en büyük linyit havzası ile ilgili bir hukuk mücadelesi bu kadar basit gerekçelerle kaybedilebilir mi? Davanın kaybedilmesi ile ilgili olarak herhangi bir inceleme veya soruşturma yapıldı mı? Haberde bahsedilen 8 milyar dolar kamu zararı hangi yollardan karşılanacaktır? Linyit rezervlerimizin % 46 sını oluşturan Elbistan Linyit Havzasında, halen işletilmekte olan Elbistan- Kışlaköy açık işletmesi rezervleri ile birlikte, ekonomik olarak üretilebilecek yaklaşık olarak toplam 4,3 milyar tona yakın linyit bulunmakta olup, bu miktar, toplam 9450 MW gücünde termik santrallere karşılık gelmektedir. Elbistan havzasında çok geniş bir alana yayılan linyit rezervlerinin doğal sınırlar yerine yapay olarak yaratılmış sektörlere bölünmesi ve her sektörün özel sektöre açılması yanlış bir yaklaşımdır. Geniş tarım arazileri altında bulunan kömürlerimizin değerlendirilmesi önemlidir, ancak bu çalışma yapılırken tarım alanlarının da korunması, planlamanın buna göre yapılması önemlidir. Termik santrallerin tasarımı, kurulması ve işletmesinde, ülke içinde yeterli bilgi ve deneyim birikimi oluşmuştur. Bu birikimin değerlendirilmesine özen gösterilmelidir. Havza bazında planlamalar bir an önce yapılmalı, sektör bazında yapılacak çalışmalar bu doğrultuda değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeler ışığında, Elbistan havzasında bu güne kadar yapılan planlama hatalarından vazgeçilmelidir. Rezerv belirleme çalışmaları hızlıca sonuçlandırılmalı, havza sınırları net olarak belirlenmeli ve işletme projeleri bu doğrultuda yapılmalıdır. Kömür ocaklarını ve santralin çalışmalarını koordine edecek idari yapı, havzanın büyüklüğüne uygun hale getirilmeli, gerekli olan mühendis ve diğer teknik eleman 139

18 ihtiyacı karşılanmalıdır. Havza kömürlerinin değerlendirilmesine yönelik araştırma geliştirme çalışmaları yörede bir AR-GE merkezi kurulmak suretiyle hızlandırılmalıdır. Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Enerji Piyasası Kanunu na dayanarak kamunun enerji yatırımı yapmasına olanak tanımamaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın ve arz güvenliğinin sağlanması için IMF ve Dünya Bankası nın dayatmaları ile enerji planlaması, yatırımı ve üretiminin kamu tarafından yapılmasının önündeki yasal engeller ortadan kaldırılmalıdır. EÜAŞ ın ve diğer kamu kurumlarının elindeki linyit havzalarındaki kömürlerin yakıt olarak kullanılacağı, üretim projeksiyonunda yer alan termik santrallerin yapımına, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda da yer aldığı üzere özel sektör yatırımlarının yetersiz kalması durumunda kamu kuruluşlarının (EÜAŞ) yeni üretim tesisi yatırımı yapması hükmünün işletilerek, enerji yatırımlarına kamu eliyle bir an önce başlanması gerekmektedir. Elektrik; ticari bir mal değil, toplumsal bir hizmettir. Tüm yurttaşlarımız için bir gereksinimdir. Bu nedenlerle, uluslararası tekellerin ve özel sektörün insafına bırakılmamalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMO MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 12 Aralık 2007, Ankara MADENLER, HALKIN YARARINA İŞLETİLMELİDİR Son dönemde Kaz dağlarında yapılan maden arama çalışmaları nedeniyle yeniden gündeme gelen altın madenciliği, toplumda olduğu kadar bilim ve teknik çevrelerde de tartışma konusu olmaktadır. Çalışmalara karşı çıkanlarda destekleyenlerde birbirlerini suçlamakta, birbirlerini ihanet içinde görmektedirler. Suçlamaların bu nitelikte olması, son dönemde yükselen milliyetçi rüzgar nedeniyle ihanet lafının çok sık kullanılmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu tür yaklaşımlar anlamlı bir tartışmanın önüne geçerek belirli noktalarda ortaklaşabilecek kesimleri bile karşı karşıya getirebilmekte, sorunun çözümünü zorlaştırmaktadır. Madenler; yenilenemeyen ve üretildiklerinde tükenen kıt kaynaklardır, Ekonomik rezervler belirli bölgelerde yoğunlaşmışlardır. Bu nedenle, madencilikte yer seçme şansı yoktur, madenin bulunduğu yerde üretilmesi zorunludur. Yapıldığı bölgelere 140

19 sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan önemli katkılar sağlayan madenciliğin, emek yoğun bir istihdam gerektirdiğinden, kırsal kesimden göçleri önleyici ve gelir dağılımını düzenleyici bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenlerle, madencilik ile ilgili politikaların gelecek nesillerin haklarının da kollanarak tayin edilmesi gerekmektedir. Aranmaları, üretim için gereken yatırımlar ve işletilmeleri yoğun mali kaynak ve zaman gerektirirler. Buna karşılık, madenciliğin her aşaması riskli, yatırımın geri dönüş süreci uzundur. Madencilik sektörü; sanayi başta olmak üzere, ekonominin diğer sektörlerinin temel hammadde gereksinimlerini sağlamaya ilaveten, yatırım bedelinin çoğu makina, elektrik ve inşaat kalemlerini oluşturduğundan, bir bakıma ekonomik kalkınmayı başlatan sanayileşmenin lokomotifi konumundadır. Madencilik sektörünün tüm alt sektörlerinde üretim arttırılmalıdır. Ancak, söz konusu üretimin hedefi dış satım değil, ülke sanayi sektörleri olmalıdır. Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün planlanmasında ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Mevcut kaynakların en iyi şekilde kullanımı, kaynakların atıl durumda bırakılmaması ve bilinmeyen kaynakların belirlenerek üretilmesi ile ülke sanayisinin gelişmesine hız verilmesi gerektiği tartışılmaz bir gerçektir. Fakat, eğer bir ülke kendi kaynaklarının yurt içinde işlenmesine yönelik politikalar geliştirip uygulayamıyorsa; bu ülke sanayileşmiş ülkelere ucuz hammadde sağlamaktadır. Diğer bir deyimle bir bakıma ülke zenginliklerini gerçek değerlerinin çok altında yurt dışına aktarmaktadır. Dünya ekonomisinde yaşanan küreselleşme süreci ile, çok uluslu şirketlerin kar paylarını artırmak, ulus ötesi şirket sermayeleri ve mal dolaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu gelişmeler, daha çok sahip oldukları bilgi birikimi, sermaye kaynakları, ekonomik ve politik güçleri sayesinde dizginleri ellerinde tutan gelişmiş ülkelerin lehine olmaktadır. Ülkemizde 80 li yıllardan bu yana izlenen neo-liberal politikalar ile sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, çevre, maden ve tarım alanları çok büyük yıkım görmüş, özelleştirme uygulamaları ile bu ulusun dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kamu işletmeleri yok pahasına, bir çoğu da amacı ve kaynağı belli olmayan yabancılara, küresel sermaye gruplarına hizmet eden yerli işbirlikçilerine satılmak suretiyle elden çıkarılmıştır. IMF ve Dünya Bankası reçeteleriyle ülkemizde kamu madencilik kuruluşlarının özelleştirilmesi veya kapatılması madencilik sektörünün daralmasına ve yok olmasına neden olmaktadır. Yatırım yapılmayarak üretimden çekilmek zorunda bırakılan kamu madencilik kuruluşlarımız son aşamada yabancı şirketlerin eline geçmekte ve kaynaklarımızın kullanımı da bu güçler tarafından değerlendirilmektedir. Ülkemizin sanayileşememesi ve mamul madde üretiminin yeterince yapılamaması madenlerimizin hammadde olarak ihracı sonucunu doğurmaktadır. Madenlerimizin ham olarak ihraç edilmesi; yer altı kaynaklarımızı ekonomiye katmak yerine tam tersine ekonomi dışına itilmesi anlamına gelmektedir yılında tüm madenlerimizden elde edilen ihracat gelirimiz 2 milyar dolar olmuştur. Aynı yıl sadece ithal kömüre 2 milyar dolara yakın döviz ödenmiştir. Bu tek örnek bile yanlış bir politika izlendiğinin açık bir göstergesidir. Altın, diğer madenlerimiz gibi yeraltı zenginliklerimizden birisidir. Resmi raporlara 141

20 göre, ülkemizde 600 ton işletilebilir altın rezervi bulunmaktadır. Bu rakam aramalara bağlı olarak artabilir. Yabancı şirketlerin ülkemize ilgileri bu rezervin çok daha fazla olabileceğini göstermektedir. Altın madeninin aranması ve üretilmesinin diğer metal madenlerinden fazlaca bir farkı yoktur. Son zamanlarda ülke gündeminde yoğun olarak yer alan bu konu ya işletme teknolojisi ve çevre ya da ekonomik boyutuyla gündeme getirilmiştir. Ancak sorun, bir bütünsellik içinde ulusal madenciliğimizin temel tercihleri ve politikalarının neler olması gerektiği açısından yeterince değerlendirilmemiştir. Sorunların farklı temellerde tartışılması çözümü daha da zorlaştırmıştır. Hiçbir ülkede toplumun bütün ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bol üretim yapmak mümkün olmadığına göre, üretimde kullanılacak kıt kaynaklar konusunda tercih yapmak bir zorunluluk olabilmektedir. Böyle bir tercih yapıldığında yapılan tercihin rasyonel sayılabilmesi için, feda edilen değerlerin, alternatif maliyetlerinin yapılan tercihten fazla olmaması gerekir. Örneğin; altın madenciliğinin tercih edilmesi; o yöredeki tarım, turizm vb. gibi alternatiflerden daha çok ve daha uzun süreli ekonomik avantajlar sağlamalıdır. Bu nedenle her altın madeni için ayrı ayrı alternatifler ortaya konulmalı, alternatif maliyet analizleri yapılmalı ve bu verilere göre tercihte bulunulmalıdır. Yapılacak tercihlerde sosyal maliyetlerin de gözetilmesi gerekmektedir. Kaynak kullanımı çok alternatifli, çok parametreli bir sorunu ifade etmektedir. Bu durum altın madenciliği için de geçerlidir. Altın madenciliği, dünyada çevre konusunda duyarlı pek çok ülkede gerekli önlemler alınarak yapılmaktadır. Günümüzde çevreye karşı çok duyarlı birçok ülkede sadece altın değil her türlü yeraltı kaynağı, (maden, petrol, doğal gaz, endüstriyel hammadde) yerüstü zenginliklerine ve çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanıp işletilebilmektedir. Dolayısıyla bazı özel durumlar (arkeolojik alan, sit alanı, milli park, vb.) dışında madencilik uygun bir planlamayla çevre ile barışık olarak yapılmaktadır. Hiçbir maden arama ve sondaj çalışmalarında siyanür kullanılmamaktadır. Siyanür, altının cevher içerisinden alınmasında, tanelerinin boyutuna ve cevherin özelliklerine göre kullanılan bir kimyasal olup, dünya altın üretiminde % 83 oranında uygulanmaktadır. Ülkemizde bir yılda kullanılan ton siyanürün tonu madencilik sektöründe tüketilmektedir. Çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değildir. Madenciliğin çevreye etkileri yadsınamaz. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması bir zorunluluktur. Bu konuda gelişmiş ülkelerdeki olumlu örnekler ülkemizde de uygulanmalıdır. Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi beklenemez. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalıdır. Türkiye, hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirmek durumundadır. Yargı kararlarının uygulanması, ekonomik gerekçelere dayandırılarak engellenmemelidir. Ancak kararların sağlıklı alınabilmesi için konuyla ilgili ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Bilirkişilik kurumu yeniden düzenlenmelidir. 142

21 Maden Kanunu nun beyan esasına dayanması sonucu, ihracat yapılan ürünün eksik beyan ile (miktar ve tenör olarak) yurtdışına çıkarılması ihtimal dahilinde dir. Böylece elde edilen değerlerin önemli bir miktarı ülke içerisinde kalmamakta, çok uluslu firmaların kasasına akmaktadır. Altının dore (yarı mamul) halinde ihracatının yerine, ülke içinde rafine edildikten ve uç ürün haline getirildikten sonra ihraç edilmesi sağlanmalıdır. Bu nokta dikkatle irdelenmeli, orta ve uzun vadeli planlar bu doğrultuda yapılmalıdır. Bütün bu genel değerlendirmeler ışığında, Kaz dağları ve diğer yörelerimizdeki madencilik faaliyetleri kamu yararı öncelikli olarak değerlendirilmelidir. Odamız tarafından oluşturulan bir çalışma grubu, Kasım 2007 tarihlerinde Kaz dağlarına giderek yerinde incelemelerde bulunmuş, yetkililerle görüşmeler yapmışlardır. Grup, çalışmaları sonunda bir rapor hazırlamıştır. Hazırladıkları raporda; Kaz dağlarında yapılan maden arama ve sondaj çalışmalarının genel olarak yapılan maden arama çalışmalarından farklı olmadığını, çalışmaların milli park alanlarının dışında yapıldığını, her sondaj için metrekarelik alan kullanıldığını, sondaj çalışmalarında su ve bentonit dışında başka bir devir daim sıvısı kullanılmadığını, sondaj çalışmaları sonucu çevreye aşırı bir zarar verilmediğini, yapılan çalışmaların Orman Müdürlüğü nün izni dahilinde olduğunu tespit ettiklerini belirtmişlerdir. Asıl sorun, tüm alanlarda olduğu gibi madencilik sektöründe de kamu denetiminin gevşetilmesi ya da denetimin özelleştirilmesidir. Bu nedenle yasalarda belirtilen denetimler dahi yeterince yapılamamaktadır. Önlemlerin alınıp alınmadığı denetlenememekte, sonuç olarak genel anlamda bir güvensizlik ortamı oluşmaktadır. Meslek Odalarının da devre dışı bırakılarak, kamusal denetimin göz ardı edilmesiyle piyasa mantığı gereği bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler düşüncesi her alanda egemen olmaktadır. Kaz dağlarında milli park alanı yeniden belirlenmeli ve bu alanda sadece madencilik faaliyetine değil, sanayi tesisleri, yapılaşma ve turizm tesisleri dahil hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. Çünkü kaz dağlarının denize bakan kesimleri ve sahiller yıllardır turizm ve yapılaşma adına talan edilmiştir. Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür. Söz konusu tarafların doğrudan katılımları olmaksızın hazırlanacak herhangi bir sektör planının ya da plan uygulamasının başarılı olması mümkün görülmemektedir. Gerçek sahibi halkımız olan ve yenilenemez ve tükenme özelliğinden dolayı gelecek nesillerimizin de hak sahibi olduğu tüm stratejik madenlerimiz kamu eliyle işletilmeli, kamu denetimi mutlaka sağlanmalıdır. Her şeye rağmen madencilik yapılsın düşüncesi ne kadar yanlışsa, hiçbir şekilde madencilik yapılmasın düşüncesi de en az o kadar yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 20 Kasım 2007, Ankara 143

22 PKK SALDIRILARINI KINIYORUZ Terör ve Şiddet Çözüm Değildir. Son günlerde Güneydoğu sınırımızda yaşanan saldırı ve çatışmalar, 11 Ekim 2007 tarihinde yaptığımız Terör ve Şiddet Çözüm Değildir başlıklı basın açıklamamızda da kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştığımız, emperyalist güçlerin böl, parçala, yönet politikalarının devamı niteliğindedir. Toplumu ırkçı yaklaşımlarla birbirine düşman etmeye ve şiddet uygulamalarını meşrulaştırmaya yönelik gelişmeler karşısında barışı ve demokrasiyi her zamankinden daha fazla sahiplenmek durumundayız. PKK silahlı saldırılarla, mayınlarla, bombalarla sorunun barışçıl çözümünü imkansız hale getirmektedir. Tırmandırılan bu şiddetin ve PKK terör eylemlerinin hiçbir haklı ve meşru gerekçesi olamaz. Patlayan her mayın, atılan her bomba, PKK nın aldığı her can, şovenizmin, düşmanlığın, ırkçılığın gelişmesine hizmet etmekte toplumun tüm kesimlerinin canını acıtmaktadır. Bu eylemler birer kışkırtmadır ve sonuçları ağır bir şekilde yaşanmaya başlanmıştır. Diğer taraftan çatışma ve savaş ortamı devam etmekte, onlarca vatandaşımız acılara mahkum edilmektedir. Son günlerde özellikle sınır bölgelerimizde artan olaylar bunların en somut göstergesidir. Yıllarca izlenen yanlış politikalar sorunun bu yollarla çözülemeyeceğini açıkça göstermektedir. Bir kez daha demokrasi, eşitlik ve kardeşliğe vurgu yapma gereğini duyuyor, ülkemizi bir iç savaş ortamına sürükleme ve emperyalist senaryoların oyuncağı yapma girişimlerine karşı sorunun çözümünün demokratikleşmeden geçtiğini ifade etmeyi bir görev biliyoruz. Saygılarımızla, TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 23 Ekim 2007, Ankara TERÖR VE ŞİDDET ÇÖZÜM DEĞİLDİR Son zamanlarda ülkemizin birçok yerinde terör ve şiddet olayları hızla yükselmekte, asker ve sivil pek çok vatandaşımız bu olaylar sonucu yaşamını yitirmektedir. Yaşamını yitiren askerlerimizin ve vatandaşlarımızın ailelerine ve halkımıza başsağlığı ve sabır diliyoruz. 144

23 ABD nin, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yeniden yapılandırmaya çalıştığı bölgemizde kan ve gözyaşının dinmediği ve toplumsal gerginliğin çok tehlikeli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Emperyalizmin böl, parçala, yönet politikaları bugün de ülkemizde ve komşularımızda uygulanmaktadır. Bu oyun mutlaka bozulmalıdır. Yaşamını yitirenlerin tamamı bu ülkenin vatandaşıdır. Şiddet ve terörle bir yere varmak mümkün değildir ve şiddet, şiddeti doğurmaktadır. Her türlü şiddeti, nereden ve kimden gelirse gelsin nefretle kınıyoruz. Siyasi iktidar; sorunların çözümü konusunda sorumluluk almamakta, toplumun tüm kesimlerini kucaklamak yerine, ayrışmayı öne çıkaran yanlış politikalar uygulamaya devam etmektedir. Terör ve şiddet olaylarının sonlandırılması için her türlü demokratik çabayı göstermenin bir insanlık görevi olduğunu belirtiyor, bu düşüncelerle demokratik ve özgür bir ülkede kardeşçe, barış içinde birlikte yaşamak dileğimizle, herkesin bayramını kutluyoruz. Saygılarımızla TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU 11 Ekim 2007, Ankara MADENCİLİK YİNE UNUTULDU 60. Hükümet programı, TBMM de görüşülerek kabul edilmiştir. 72 sayfalık program incelendiğinde; gerek meslek ve uzmanlık alanlarımız kapsamındaki bölümler, gerekse toplumsal gereksinimler açısından pek çok noksanlık tespit edilmiştir. Özellikle doğal kaynaklarımızdan ve madenlerimizden tek bir cümle ile dahi bahsedilmemesi, hükümetin bu konulara ne derece önem vereceğinin bir göstergesidir. Oysa, kendi kaynaklarını kullanamayan ülkelerin kalkınma yarışında gerilere düşeceği tüm kesimlerin kabul edeceği bir gerçektir. Sanayileşmenin ana girdisi olan enerji ve özellikle elektrik enerjisinde arz güvenliğinin önümüzdeki dönemin en önemli sorunu olacağı resmi olarak belirtilmesine karşın hükümet programında buna yönelik ciddi bir plan ve öngörü yoktur. Programda dile getirilen doğal gazın elektrik üretimindeki payının düşürülmesi için hükümetin çok somut ve yatırımlara dayalı bir plan ortaya koyması gereklidir. Özellikle yerli linyit kaynaklarımızın değerlendirilmesinin önüne çıkabilecek muhtemel engellerin aşılması ve ülkenin enerji politikasını kendi çıkarları doğrultusunda yönetmesine engel teşkil edecek hususlar için alınması gereken önlemler hükümet programında yoktur. 145

SEMPOZYUMU. Odamız tarafından düzenlenen. Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi.

SEMPOZYUMU. Odamız tarafından düzenlenen. Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi. SEMPOZYUMU Odamız tarafından düzenlenen Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi. Yaklaşık 250 delegenin katıldığı ve konu ile ilgili 22 adet

Detaylı

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014 BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2012-2014 AÇILAN DAVALAR 1- İller Bankası Genel Müdürlüğü Görevde Yükselme Sınav Duyurusu Davası Dava Konusu : İller Bankası Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerin Engelliler Hakkındaki Yükümlülükleri Tarih : 07.09.2011 Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Sözleşme nin 1 inci maddesinde amaç özürlülerin

Detaylı

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TMMOB Maden Mühendisleri Odası TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKALARI İÇERİSİNDE KÖMÜRÜN K ÖNEMİ TMMOB Maden Mühendisleri Odası ENERJİNİN ÖNEMİ Sanayinin temel girdilerinden olan enerji, ulusların kalkınmalarında ve refaha ulaşmalarında büyük

Detaylı

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Değerli Katılımcılar,/ Arsuz Belediyesi nin ev sahipliğinde düzenlenen/ bölgemizin enerji sektöründeki durumu/ ve geleceği hakkında görüşmeler

Detaylı

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI 2. KAMUDA ÇALIŞAN MÜHENDİS, MİMAR VE VE ŞEHİR PLANCILARININ ÜCRETLERİ VE ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ, EMEKLİLERİN KOŞULLARI İNSANCA YAŞAM DÜZEYİNE ÇEKİLMELİDİR! TMMOB Maden

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ÜLKELER KİŞİ BAŞINA TÜKETİM (kwh) Dünya ortalaması 2.500 Gelişmiş Ülkeler 8.900 Ortalaması

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine ilişkin Yönetmelik 01 Ekim 2013 tarihinde

Detaylı

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr. TÜRKÝYE DE DOÐAL GAZ TEMÝN VE TÜKETÝM POLÝTÝKALARI Basýna ve Kamuoyuna 10 Ocak 2005 Oda Baþkanýmýz Emin KORAMAZ Odamýzýn Doðalgaz alanýnda yaptýðý çalýþmalarý ve Türkiye deki Doðalgazýn durumu hakkýnda

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185 Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Mesleki Denetimde Çevresel Etki Değerlendirmesi Çekince Raporu Projenin adı: Residence Tower Müellifi:

Detaylı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü) IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları

Detaylı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN KENTİ SİVAS ZİRVESİ-2 NİN ARDINDAN M. Emrah AYAZ* Yer altı zenginlikleri bakımından ülkemizin en

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V) Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V) Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ); 1970 yılında Kurulan Türkiye Elektrik Kurumu nun (TEK), 1994 yılında TEAŞ ve TEDAŞ olarak ikiye ayrılmasından

Detaylı

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ 2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ Pamuk sektörünün tarımı, ticareti ve sanayisi ile ülkemiz insanı ve ekonomisi için çok büyük öneme

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI AKP, Kendinden Önceki 42 Hükümetin, 56 Yılda Kullandığı Paranın 2 Katından Fazla Parayı 10,5 Yılda Kullandı Türkiye de, çok partili

Detaylı

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi 5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi Türkiye de kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 2.791 kwh seviyesinde olup, bu değer 8.900 kwh

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ENERJI HUKUKU-1 HKS-303 2015-2016 GÜZ DÖNEMİ Alparslan BAYRAKTAR LL.M. 16 Ekim 2015 Piyasa Düzenleme Süreci Deregülasyon Piyasanın Oluşturulması Düz. Kur., Mevzuat,

Detaylı

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8 T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8 Z ;... Sayı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile Bankacılık Kanunu'nda Değ Yapılması

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ NİN AVUKATLIK SINAVI, STAJ DEĞERLENDİRMELERİ VE HUKUK FAKÜLTELERİNİN ASGARİ STANDARTLARA KAVUŞTURULMASI İÇİN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR Mayıs 2015 Değerli Meslektaşım,

Detaylı

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan 24.01.2012 1

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan 24.01.2012 1 Türkiye de İş Kazalarıİstatistikleri, Maden Kazaları ve Karşı şılaştırmalı Değerlendirilmesi erlendirilmesi H. Can Doğan 24.01.2012 1 Ülkelerin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uygulamaları Gelişmişlik Düzeyini

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Ne kadar 2/B arazisi var?

Ne kadar 2/B arazisi var? 2/B BARIŞ PROJESİ 2 2/B NEDİR? Anayasa nın 169 uncu maddesine göre 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybetmiş olması nedeniyle 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir. ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI Karar Tarihi : 30/12/2014 Karar No : 2014/1 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu nun 39 uncu maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU 24.03.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Suudi Arabistan a ihracat yapan 545 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ (Danıştay Karar İncelemesi) 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu

Detaylı

GENEL BAŞKANIN MESAJI

GENEL BAŞKANIN MESAJI GENEL BAŞKANIN MESAJI Küresel ekonomik kriz, ekonomiyi kalıcı olarak küresel dünyanın birinci önceliği haline getirdi. İkibinli yılların ilk dönemine yıkıcı bir savaş olan ABD nin Irak işgali damgasını

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ek tedir. Gereğini saygılarımızla arz ederiz. GENEL GEREKÇE

Detaylı

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 10.19.1. Ek: Dava Dilekçesi İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığına 24.10.2008 Yürütmenin durdurulması istemlidir. İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Detaylı

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ 5 Aralık 2011 ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ I.YENĠ BĠR ANAYASA MI? GENĠġ KAPSAMLI BĠR ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ MĠ? Anayasa hazırlığıyla ilgili olarak kamuoyunda önemli bir tartışma yaşanıyor:

Detaylı

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101 DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 101 Danışma Kurulu I. Toplantısı 17 Mart 2014 30.Dönem Danışma Kurulu 1. Toplantısı 17 Mart 2014 tarihinde Şube Eğitim Salonunda 46 üyemizin katılımıyla gerçekleştirildi.

Detaylı

9.2.2. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Konut Projesi (Ataşehir)

9.2.2. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Konut Projesi (Ataşehir) 9.2.2. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Konut Projesi (Ataşehir) 14.02.2008 / 28.10.11210 Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Mesleki Denetimde Çevresel Etki Değerlendirmesi Çekince Raporu Projenin

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ 8 Mayıs 2014 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28994 Ekonomi Bakanlığından: TEBLİĞ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARARIN UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞDE (TEBLİĞ NO: 2012/1) DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR

Detaylı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik! Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşülecek olması nedeniyle görüş ve taleplerimizi paylaşmak üzere KESK'e bağlı YAPI-YOL SEN, BTS ve HABER SEN olarak bugün (12 Aralık

Detaylı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103 TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY / 15.02.2103 RES PROJELERİNE İLİŞKİN KARŞILAŞILAN SORUNLAR 1) TEŞVİKLER 2) İZİNLER 3) ÖLÇÜMLER 4) YENİ BAŞVURULARIN ALINMASI 5) KAPASİTE ARTIŞI 6) BAĞLANTI

Detaylı

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Doğal Afetler ve Kent Planlama Doğal Afetler ve Kent Planlama Yer Bilimleri ilişkisi TMMOB Şehir Plancıları Odası GİRİŞ Tsunami Türkiye tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topografyası, meteorolojik özellikleri nedeniyle afet tehlike

Detaylı

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum...

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI A. Banu Demirbaş Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... Enerji sektöründe serbestleşme ve özelleştirme uygulamaları gereği yeniden yapılanma sürecinde sektörün yönetim yapısı

Detaylı

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri 2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara

Detaylı

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 45.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 45.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 45.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018 AÇILAN DAVALAR 1- İş Güvenliği Uzmanlığı Davası 15/2/2016 tarih ve 29625 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2001/383 Karar Sayısı : 2003/92 Karar Günü : 16.10.2003 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İPTAL DAVASINI AÇAN : Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER İPTAL DAVASININ KONUSU

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

ISPARTA MİMARLAR ODASI

ISPARTA MİMARLAR ODASI Ulaşılabilirlik Mevzuatında adı geçen Türk Standardları Enstitüsü standartlarının, özürlülerin ulaşabilirliği ile doğrudan ilgili olan üç tanesi; TS 9111: Özürlüler ve Hareket Kısıtlılığı Bulunan Kişiler

Detaylı

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İDARENİN İMAR HUKUKU NEDENİYLE SORUMLULUĞU HAKKINDA GENEL ANALİZ DOÇ.DR. MÜSLÜM AKINCI İMAR ve İDARE Belli bir yerleşim alanının teknik, sosyal ve hukuki araç

Detaylı

M. Nuri GÖRENOĞLU. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ

M. Nuri GÖRENOĞLU. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık 2018 M. Nuri GÖRENOĞLU İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ 23. Grup Orman Ürünleri Sanayii 24. Grup Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii

Detaylı

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! TEMMUZ 2016 İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! Taşeron işçilere kayıtsız şartsız kadro! Kıdem tazminatıma dokunma! Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ne hayır! TAŞERON İŞÇİLERE KAYITSIZ ŞARTSIZ KADRO! AKP hükümeti

Detaylı

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24 4/B'Lİ SÖZLEŞMELİ PERSONELİ KADROYA ALMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR. EĞER AKP SAMİMİ İSE, ESNEK İSTİHDAMA VE GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMAYA YÖNELİK TÜM DÜZENLEMELERİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMALIDIR. TÜM ÇALIŞANLARA GÜVENCELİ

Detaylı

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E 10.2.3.2. Ek 2: Dava Dilekçesi İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığına İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E. 29.08.2008 Yürütmenin durdurulması istemlidir. İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI:

Detaylı

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği taslağı tarafımızca incelenmiş olup, aşağıda taslağın hukuka aykırı ve eksik olduğunu düşündüğümüz yönlerine

Detaylı

ELEKTRİK BEDELİNDE TRT PAYININ KALDIRILMASI EKONOMİK KRİZİ ÖNLER Mİ?

ELEKTRİK BEDELİNDE TRT PAYININ KALDIRILMASI EKONOMİK KRİZİ ÖNLER Mİ? BASIN 009-6 7 Mart 009 BASIN AÇIKLAMASI ELEKTRİK BEDELİNDE TRT PAYININ KALDIRILMASI EKONOMİK KRİZİ ÖNLER Mİ? AKP nin TRT payı açıklaması elektrik zamlarının üzerini örtmeye yöneliktir. Piyasacı uygulamalarla,

Detaylı

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği Enerjiye Yönelik Bölgesel Teşvik Uygulamaları Enerji Verimliliği 5. Bölge Teşvikleri Enerjiye Yönelik Genel Teşvik Uygulamaları Yek Destekleme Mekanizması Yerli Ürün Kullanımı Gönüllü Anlaşma Desteği Lisanssız

Detaylı

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Lütfi ĠNCĠROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı GiriĢ Nüfusunun yarısı kadın olan ülkemizde, kadınların işgücü piyasasına

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2016/090 30.12.2016 Konu: 2017 Yılı İçin Asgari Ücret Belirlendi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararında, 2017 yılında uygulanacak asgari ücret brüt tutarı aylık 1.777,50 TL olarak belirlenmiştir. Buna

Detaylı

Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri

Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri 1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından izleme ve önleme mekanizmalarının

Detaylı

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak. 30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes rahat bir nefes alacak. 2/B Nedir? Anayasa nın 169 uncu maddesine göre 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybeden, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 2/B maddesi

Detaylı

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hakkında Danıştay 11.Daire nin Esas No 2013/1812 Sayılı Kararı ve Yürütmeyi Durdurma Kararına

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

: Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de Değişiklik

: Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Sirküler No : 2014/26 Sirküler Tarihi :14.05.2014 Konu : Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de Değişiklik 8 Mayıs 2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazete de

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü Türkiye de Maden Sektörü Hande UZUNOĞLU Temel sanayi girdilerine ham madde sağlayan bir sektör olan Madencilik, ülkemiz temel sektörleri arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Nitekim ülkemiz hem çeşitlilik

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

YAPIM İŞLERİNDE İHALE VE SÖZLEŞME UYGULAMALARI KAMURAN YAZICI PROGRAM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI

YAPIM İŞLERİNDE İHALE VE SÖZLEŞME UYGULAMALARI KAMURAN YAZICI PROGRAM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI KAMURAN YAZICI PROGRAM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Karayolları Genel Müdürlüğü 6001 sayılı kanunla yönetilen özel bütçeli bir kurum olup 4734 sayılı kamu İhale Kanunu kapsamındaki

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

1. VATANDAŞLARIMIZI İLGİLENDİREN GELİŞMELER

1. VATANDAŞLARIMIZI İLGİLENDİREN GELİŞMELER 1. VATANDAŞLARIMIZI İLGİLENDİREN GELİŞMELER 1.1. İş Piyasası Eylül ayında çalışanların sayısı, bir ay öncesine göre mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak 35.000 artmıştır. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış

Detaylı

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MANİSA TURGUTLU URGANLI TERMAL TURİZM MERKEZİ 1/25000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN NOTU İLAVESİ AÇIKLAMA RAPORU 2017-ANKARA 1 ALAN TANIMI

Detaylı

/ 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

/ 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 10.04.2006 / 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun (TPKK) 1 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden

Detaylı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Değerli basın mensupları, Hoş geldiniz Bu yıl, Ülkemizin ilk Sanayi dalı, kalkınma ve büyümemizin en önemli lokomotif güçlerinden

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel:0312 4102355 KAPSAM

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel:0312 4102355 KAPSAM BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ PLANLAMA VE YAPILAŞMAYA İLİŞKİN MEVZUAT VE UYGULAMA Sevilay ARMAĞAN Mimar Şb. Md. Tel:0312 4102355

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

basında odamız Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007

basında odamız Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 b a s ı n d a o d a m ı z Kaynak Teknolojileri VI. Ulusal Kongresi hazırlıkları, Makina Magazin Dergisinde Kaynak sektöründe yükseliş trendi sürüyor başlıklı haberin içinde yer aldı. Oda Enerji Çalışma

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI Bu politika prosedürü ile Mioro Hediyelik Eşya San.ve Tic. A.Ş., kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerimizin,topluluğumuz için önemini ve önceliğini vurgular. Mioro A.Ş. sahip

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2011/8665 Karar No : 2013/9005 Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol Özeti : İmar planında küçük sanayi

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 09 Nisan 2014 Çarşamba Dünyada Enerji Görünümü Dünyada, artan gelir ve nüfus artışına paralel olarak birincil enerji talebindeki yükseliş hız kazanmaktadır. Nüfus artışının özellikle OECD Dışı ülkelerden

Detaylı

bülten YIL: 26 SAYI : 270 Mart/2012

bülten YIL: 26 SAYI : 270 Mart/2012 bülten YIL: 26 SAYI : 270 Mart/2012 YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN TASARISI NA DAİR AV. GÜNEY DİNÇ'LE SÖYLEŞİ Av. Güney Dinç'le yeni hazırlanan ve tartışmaya açılan Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı

Detaylı

TEŞVİK YASASI R. G. 98 14.08.2000. 47/2000 Sayılı Yasa. 1. Bu Yasa, Teşvik Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar.

TEŞVİK YASASI R. G. 98 14.08.2000. 47/2000 Sayılı Yasa. 1. Bu Yasa, Teşvik Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. R. G. 98 14.08.2000 TEŞVİK YASASI 47/2000 Sayılı Yasa Kısa İsim 1. Bu Yasa, Teşvik Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar Tefsir 14/2000 Amaç Kapsam 2. Bu Yasada metin başka türlü gerektirmedikçe:

Detaylı

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz 2 Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler Giriş Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz oluşturan 10 ilkeye bağlıdır. Bu ortak hedeflerin gerçekleştirilmesi

Detaylı

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Sizlerle tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade ederek, hoş geldiniz diyor; şahsım ve

Detaylı

Madde 2- Türkiye'de serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Madde 2- Türkiye'de serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. 15 Haziran 1985 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 18785 SERBEST BÖLGELER KANUNU Kanun No: 3218 Kabul Tarihi: 06.06.1985 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Kanun, Türkiye'de ihracat için yatırım

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık EKONOMİK GELİŞMELER Aralık - 2008 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 NÜFUS... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK...

Detaylı

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir. KÖMÜR NEDİR? Kömür, bitki kökenli bir maddedir. Bu nedenle ana elemanı karbondur. Bitkilerin, zamanla ve sıcaklık-basınç altında, değişim geçirmesi sonunda oluşmuştur. Kömür, karbon, hidrojen, oksijen

Detaylı