GÖREV hatırlattı. Türkiye-Rusya GAZA BASTI ABD TIRSTI! Alevi açılımı zirve yaptı! Çarşısı yine karışan siyasette, Haşim-i Kılıç (daroğlu) devri

Transkript

1 Fiyatı 25 Kr Çarşısı yine karışan siyasette, Haşim-i Kılıç (daroğlu) devri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısına katılarak bir konuşma yaptı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun konuşması işaret diliyle çevrildi. GÖREV hatırlattı CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan a seslenirken, (Soma'da işlerine son verilen maden işçileri) Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum; sen eğer Başbakansan, Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan bu işçilerin tamamına iş bulacaksın, aş bulacaksın bu senin görevindir dedi. HABERİ 12 DE Papa ya Ermeni TEPKİSİ gösterdi MHP TBMM Grup Toplantısında konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili uydurmaların 2015 yılında zirveye çıkacağı anlaşılmaktadır. Papa sanki bunun haberini verir gibi konuşmuş, üstüne vazife olmayan bir konuda yorum yapmıştır dedi. Bahçeli, Putin in gezisi için de şunları söyledi: Bunun neyin karşılığında olduğu ve vatandaşlarımızın tüketimine ne şekilde yansıyacağı ileriki tarihlerde daha net görülecektir. Petrol fiyatının ucuzlamasından dolayı yaklaşık 90 milyar dolarlık zarara uğrayan Rusya'nın, yeşeren sosyal ve ekonomik açmazları hafifletmek için Batının ambargo ve yaptırımlarını Türkiye üzerinden etkisizleştirme niyeti dikkatlerimizden kaçmamıştır. HABERİ 12. SAYFADA Düğün salonları içkili mekan gibi Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu, bu haftaki Güncel Sohbet adlı röportaj serimizin konuğu oldu. Koyuncu, düğün salonlarının, içkili kafe, restoran ve pavyonlarla aynı kategoriye sokularak yüzde 18 gibi haksız bir vergi oranına tabi tutulduğunu belirtti. KENAN ERGEN İN ROPÖRTAJI 4 TE Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 8. Sayfada M.Nuri Parmaksız Bencileyin Sözler 8. Sayfada Fehmi Koru Tartışalım, ama konunun özünü kaybetmeden Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 9. Sayfada Otomotiv ihracatı 20 milyar $ ı aştı Türkiye otomotiv sektörü bu yılın ocakkasım döneminde 20 milyar 486 milyon dolarlık ihracatla son 6 yılın en iyi ocakkasım performansını gösterdi. 7 DE Güneydoğu ya TOBB desteği www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz GENİŞ HABERİ 7 DE ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Gazetemizi Türk siyaseti ve siyasetçisi yeni oluşan koşullara göre şekillenmeye başladı. Koşulları oluşturan etkenlerin başında meşhur iç-dış mihraklar bulunuyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın açıklamalarının ardından yeni gündem seçim barajı oldu. Artık herkes ezberledi ki, seçimlerde uygulanan yüzde 10 baraj oranı dünyanın en yüksek uygulaması Bu konuda öylesine ani ve hızlı bir gelişme yaşandı ki, seçime aylar kala her siyasi parti ve lider Anayasa Mahkemesi nin alacağı muhtemel kararlara göre pozisyon belirlemeye, taktik geliştirmeye çalışıyor. Türkiye-Rusya GAZA BASTI ABD TIRSTI! Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin in Türkiye ziyaretinde gündeme getirdiği Türk-Rus enerji işbirliği planlarının yankıları büyük oldu. Türkiye ve Rusya'nın enerji işbirliğini güçlendirecek adımlar atması ABD basınında geniş yer buldu. New York Times: "Eğer bir kazanan varsa o da Türkiye." Associated Press: "Türkiye ve Rusya doğalgaz pazarını sarsacak." Wall Street Journal: "Putin'in kararı Avrupa'yı karmaşık bir duruma düşürdü." Reuters: "Rusya projeye (Güney Akım) yeni ortak olarak Türkiye'yi seçti." HABERİ 12. SAYFADA /yedigun.gazetesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup konuşmasında neredeyse hiç seçim demediği gibi, yüzde 10 baraj uygulamasına da hiç değinmedi MHP, Kemal-i Devlet tavrı ile AYM nin kararını bekliyor. Ona göre konuşacak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın açıklamalarını değerlendiren AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Davutoğlu, Bu tartışmadan hareketle Türkiye'de tekrar istikrarsızlık havası estirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum ve uyarıyorum, Türkiye'de böyle tartışmalar üzerinden bir siyasi dizayn yapılmasına kesinlikle izin vermeyiz dedi. Başbakan da, şükür ve direnciyle bir Devlet-i Ahmet tavrı sergiliyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, görüşünü kestirmeden söyledi: Yüzde 10 seçim barajını içimize sindiremiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Kalkması gerektiğine inanıyoruz. Bu da bir, Haşim-i Kemal çıkışı HDP ise Duruş-u Demirtaş edasıyla, Anayasa Mahkemesi baraj konusunu ele almadan barajı kaldıralım diyor. Velhasıl-ı kelam daha uzunca bir süre bu barajdayız. Kim kıyıya varacak, kim boğulacak göreceğiz Oktay YILMAZ ın yazısı 12. SAYFADA Alevi açılımı zirve yaptı! Başbakan Davutoğlu, Alevi temsilcileriyle görüşmesini değerlendirirken, "Ben başbakan olana kadar AK Parti milletvekili olarak görülebilirim ama başbakan olduğumda tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başbakanıyım" derken, Başbakanlık Basın Danışmanı Sert, "Başbakan, toplantının sonunda yaptığı uzun konuşmada özellikle Alevi İslam geleneğinin yaşatılması ve eşit vatandaşlık konularına vurgu yaptı" dedi. HABERİ 12. SAYFADA Alevilerden AÇIKLAMA Alevi federasyonlarından yapılan ortak açıklamada, "Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Alevi toplumunun sorunlarına yönelik açıklamalarını dikkatle izlemekteyiz. Alevi inancımızın ve eşit yurttaşlık taleplerimizin çözüme kavuşması taraftarıyız, sorunun muhatabıyız" denildi. HABERİ 12 DE

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN Öğrencilerin çektiği kısa film kamu spotu olacak Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecinin anlatılacağı, "Diriliş Ertuğrul" dizisi 10 Aralık'ta TRT 1'de yayınlanacak. Manisa Yunusemre ilçesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ortaokulu 6. sınıf öğrencilerinin Dünya Çocuk Hakları Günü için hazırladığı "Kahraman Hakkı Alo 183" isimli kısa filmin, kamu spotu olarak yayınlanması için profesyonel ekip tarafından yeniden çekilecek. MANİSA - Manisa Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül, gazetecilere yaptığı açıklamada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen "2. Çocuk Hakları Şiir, Kompozisyon ve Kısa Film Yarışması"nda birincilik kazanan "Kahraman Hakkı Alo 183" kısa filmiyle ödül alan öğrencileri ve öğretmeni kutlayarak, kısa filmin bakanlık tarafından kamu spotu olarak yayınlanması için çalışma başlatılacağını aktardı. Öğrencilerin amatör ruhla profesyonel bir film ortaya çıkardığını kaydeden Şengül, şöyle konuştu: "Yarışmada birinci olacakları Diriliş Ertuğrul 10 Aralık ta ekranda... İSTANBUL - Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecinin anlatılacağı, "Diriliş Ertuğrul" dizisi 10 Aralık'ta TRT 1'de yayınlanacak. Çekimlerin yapıldığı Beykoz Kundura Fabrikası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan dizinin yapımcısı Mehmet Bozdağ, projeye yaklaşık 10 ay önce başladıklarını söyledi. Bozdağ, "Yola çıkarken bir sorumuz vardı tarihe. 1071'de Anadolu'ya Türkler geliyor, ardından 1096'da Haçlı seferleri başlıyor ve 1243 Kösedağ savaşıyla da Moğollar Anadolu'da bir hakimiyet mücadelesine başlıyor. Bu 3 emperyal kuvvetin Anadolu'da vermiş olduğu hakimiyet mücadelesinde neden Haçlılar ve Moğollar değil de Türkler galip geliyor ve dünyaya tarihin en ihtişamlı medeniyetlerinden biri olan Osmanlı medeniyetini armağan ettik?" dedi. Ertuğrul Gazi'nin, bu hikayenin başlangıç noktasını oluşturduğunu aktaran Bozdağ, "Tarihin seyrini değiştiren bir avuç kahraman adamın hikayesini izleyicilerle buluşturmaya karar verdik" diye konuştu. Dizi için yaklaşık 40 bin metrekarelik plato kurulduğunu vurgulayan Bozdağ, çekimlerde kullanılmak üzere 45 çadır yapıldığını kaydetti. Sadece Süleyman Şah'ın çadırının 600 metrekare olduğunu, 6 bin metrekarelik kapalı alanda Halep Sarayı'nın inşa edildiğini anlatan Bozdağ, 5 bin metrekarelik kapalı alanda da tapınakçılar için bir alan oluşturulduğunu söyledi. hiç akıllarına gelmemiş. Aldıkları birincilik ödülüyle hem okulumuzun adını hem de Manisa'nın adını Türkiye'ye duyurdular. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, amatör ruhla çekilen bu kısa filmin aynısı profesyonel olarak tekrar çekip televizyonlarda gösterilecek kamu spotu haline getireceğini açıkladı. Bu öğrencilerimiz için gurur verici bir olay." Proje Koordinatörü ve Türkçe öğretmeni Barış Kılavuz ise senaryosunu öğrencilerin hazırladığı kısa filmle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmaya katıldıklarını ve birinci olduklarını söyledi. Hollywood yıldızlarının koçu, Türk oyunculara eğitim verdi İSTANBUL - Brad Pitt, James Franco, Halle Berry gibi sanatçıların koçluğunu yapan Ivana Chubbuck, Türk oyunculara eğitim verdi. Chubbuck, Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında İstanbul'a geldi. Festival kapsamında aralarında Belçim Bilgin, Cansu Tosun, Omar Metwally, Aynur Aydın ve Şükrü Özyıldız'ın da yer aldığı 40 kişiye, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde eğitim veren Chubbuck, AA muhabirinin sorularını cevapladı. Eğitimde, özel tekniğini katılımcılara aktardığını anlatan Chubbuck, eğitimde, Hollywood yıldızlarına anlattıklarını Türk aktör ve aktrislerle paylaştığını söyledi. Özel tekniği hakkında bilgi vermekten kaçınan Ivana Chubbuck, bu tekniği uygulayan oyuncuların birçoğunun Oscar, Tony, People's gibi dünyaca ünlü yarışmalardan ödülle döndüklerini dile getirdi. Vizyona yeni girecek filmler "John Wick" Chad Stahelski'nin yönettiği ve Keanu Reeves, Michael Nyqvist, Alfie Allen ile Adrianne Palicki'nin oynadığı "John Wick", aksiyon meraklılarının ilgisini çekmeye aday. Keanu Reeves'in başrolünde olduğu filmde; emekliye ayrılmış bir tetikçiyken Rus mafyası tarafından tekrar aksiyona katılmaya zorlanan ve suçluların yer altı dünyasında efsane olan "John Wick"in, düşmanlarından intikam almak için verdiği mücadele anlatılıyor. "Gece Vurgunu" Dan Gilroy'un yönettiği ve Jake Gyllenhaal, Rene Russo, Michael Papajohn ile Marco Rodriguez'in oynadığı "Gece Vurgunu"nda yüksek tempolu suç haberciliği yapmak isteyen "Lou Bloom" karakterinin giriştiği macera beyaz perdeye aktarılıyor. Los Angeles'ta geçen polisiyegerilim türündeki filmin başrolünde "Lou Bloom"u canlandıran Jake Gyllenhaal var. Dan Gilroy'un ilk yönetmenlik girişiminin ürünü olan filmin yapımcılık görevini Jennifer Fox üstlendi. "Ölüm Alfabesi" Stiles White'ın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Olivia Cooke, Ana Coto, Daren Kagasoff ile Bianca A. Santos gibi isimler yer alıyor. Korku türündeki filmde "Bir kız, kendini antik bir masa oyunu olan Quija ile oynarken kayda aldıktan sonra esrarengiz bir şekilde öldürülmüş olarak bulunur. Yakın arkadaşlarıysa ölümünün ardında yatan gizemi çözmek için bu masayı araştırmaya başlarlar, ancak Quija'nın ruhunun açığa çıkması sonrasında ortaya çıkan dehşet karşısında hayatta kalmak için savaşmaları gerekecektir." 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1 Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Beni Böyle Sev 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 06:45 Benim Annem Bir Melek 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Hükümet Kadın 23:30 Hawaii Five 11 00:30 Yalan 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:45 YABANCI SİNEMA SUÇ ZİNCİRİ 21:30 YABANCI SİNEMA SOLOMON KANE 23:15 THE WALKING DEAD YABANCI DİZİ-TEKRAR 00:10 YABANCI SİNEMA 3 SİLAHŞÖRLER :GİZLİ GÖREV MUSKETEERS 05:20 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 19:15 Deniz Yıldızı 20:00 Aramızda Kalsın 22:05 Partizan-Beşiktaş 00:45 Batman 02:45 Aramızda Kalsın 04:45 Oynat Bakalım 05:45 Söyle Söyleyebilirsen 07:30 Batman (Tekrar) 08:10 Batman 09:05 Duck Dodgers (Tekrar) 09:30 Duck Dodgers 10:00 Aramızda Kalsın 13:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:15 Oynat Bakalım 15:00 Kötü Kızlar 18:45 Şıp Sevdi 21:30 Dürüst Oyun 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Kurtlar Vadisi Pusu Civan ve Yadigar sonunda Bahattin ve Hüsne'nin karşısına çıkıp birbirlerini sevdiklerini söyler. Aradığı Kara Melek'in Yadigar olduğunu anlayan Hüsne büyük bir hata yaptığını anlar. Şimdi kendini Yadigar'a affettirmesi gerekmektedir. Mahir ve Arife katıldıkları bir reklam çekiminin yüzü olur. Reklamdan kazanacakları para ile kırmızı karavanı alacaklarını, kimse duymadan bu operasyonu tamamlayacaklarını düşünürler. 20:00 ARAMIZDA KALSIN 21:50 CADILAR ZAMANI Orjinal İsmi: Season Of The Witch Yönetmen:Dominic Sena Oyuncular:Nicholas Cage, Ron Perlman, Claire Foy Yapım Yılı:2011 Tür:Aksiyon/ Macera/Fantastik Çocukluktan beri kardeş gibi büyüyen ve yıllarca savaştıktan sonra evlerine dönen iki arkadaş vebanın her şeyi yakıp yıktığını görürler. Bu manzara karşısında her ne kadar hayretler içerisinde kalsalar da buna bir çözüm yolu bulmaları gerekmektedir. Kilisenin ileri gelenleri bir kızı cadılıkla suçlamaktadır ve onlara göre bütün olanların sorumlusu odur. 20:00 KURTLAR VADİSİ Polat, sonunda Süha nın sırrına ortak olur. Bundan sonra bambaşka bir görev üstlenecektir. Peki, bu görevler neyi amaçlamaktadır? Fehmi, güç gösterisi yapmayı sevmişe benzemektedir. Yanında Cahit olmadan bunu daha ne kadar sürdürebileceğini kendi gözleriyle tecrübe edecektir. KGT ekibi, Polat Alemdar dan aldıkları emri yerine getirirken hiç beklemedikleri saldırılarla sarsılırlar. Üstelik bu kez Tilki nin yanı sıra başka bir misafirleri daha vardır. Akif ve adamları Şedid in İstanbul a uzanan kolunu bükmek için acele etmelidir. Sagir in kurduğu bomba düzeneği Aynura için geri sayımı başlatacaktır.

3 yurt haberleri 3 Almanya'daki Alman- Arnavut Dostluk Grubu'nun "Albanishche Hefte" dergisi için makale hazırlayacak olan Stephan Lipsius, Türkiye'de yaşayan Arnavut kökenlilerle ilgili araştırma yapıyor. Türkiye'deki Arnavutlar, Alman dergisine konu olacak BURSA - Bursa'ya gelen Lipsius, merkez Osmangazi ilçesi Zafer Mahallesi'ndeki Makedonya Arnavutluk Kosova Göçmenleri Derneği (MAK-DER), Zafer Halk Oyunları Derneği, Kosova Üsküp Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği gibi Arnavut kökenli göçmenlerinin derneklerini ziyaret etti. Arnavutlar'ın Türkiye'de kültürlerini ve dillerini nasıl yaşadığına ilişkin inceleme yapan Lipsius, ilk izlenimleriyle ilgili AA muhabirine bilgi verdi. Alman-Arnavutluk Dostluk Grubu'nun 1972 yılında kurulduğunu ve grup bünyesinde uzun süredir "Albanishche Hefte" dergisinin çıkarıldığını ifade eden Lipsius, Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Arnavutlarla ilgili belli zamanlarda araştırmalar yaptıklarını vurguladı. Lipsius, Balkan coğrafyasındaki Arnavutların özellikle 1990 yılından sonra yaşanan ayrışmadan sonra daha milliyetçi bir tavır sergilediğinin altını çizerek, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine göç eden Arnavut kökenlilerin de dil ve kültürlerinden ödün vermediklerini bildirdi. Almanya'da yaşayan Arnavutların, çocuklarının dil eğitimine büyük önem verdiğini, devlet okullarında Arnavutça eğitim de istediklerini anlatan Lipsius, "Diğer Avrupa ülkelerindeki Arnavutlar, kültürlerini daha yoğun yaşıyor, dillerini sürdürüyorlar. Türkiye'deki Arnavutlar ise bu ülkeyle ANKARA- İstanbul'da çaldıkları lüks otoları Ankara'da motor ve şasi numaralarını değiştirdikten sonra başka illerde satan çeteye yönelik operasyonda 6 kişi yakalandı. Ankara Oto Hırsızlık Bürosu ekiplerince gerçekleştirilen ve "paspas" adı verilen operasyonda, belirlenen zanlılar teknik ve fiziki takibe alındı. Zanlıların kendi aralarında çaldıkları araçlar için "paspas", "paspas çok temiz", "paspası temizlemek lazım" gibi şifreli ifadeler kullandıklarını tespit eden polis ekipleri, bu kişilerin İstanbul'dan çaldıkları araçları Ankara'ya getirdiklerini, motor ve şasi numaralarını değiştirme anlamına gelen "change" yaptıklarını da belirledi. Zanlıların "change" işleminden sonra gönüllü uyum sağlamışlar. Bunu şaşırtıcı buldum doğrusu" dedi. Lipsius, Türkiye'de yaşayan Arnavut kökenlilerin kendi kültür ve örflerini yaşattıkları derneklerde, lokallerde ülke bayraklarının yanında mutlaka Türk bayrağını da astıklarını gözlemlediğini belirterek, bunun zorlamayla yapılabilecek bir davranış olmadığına dikkati çekti. Türkiye'deki Arnavutların kendilerini "Türk" gibi hissetmekten dolayı bir sıkıntı duymadığı kaydeden Lipsius, "Almanya'da yaşayan bir Arnavut bir Alman gibi yaşamaz, hareket etmez. Sürekli kendi ırkını ve dilini ön plana çıkarır. Türkiye'de ise böyle bir durum neredeyse yok gibi. Buradaki göçmenler 'Arnavutum' diyor ama bu ülkenin değerlerini, örfünü de en az kendi örfü değerleri kadar ön planda tutuyor" diye konuştu. Arnavutlar'ın Türkiye'ye gönüllü uyum sağlamasında 600 yıl birlikte yaşamanın verdiği alışkanlıkların da etkili olabileceğine işaret eden Lipsius, Türkiye'nin Balkan coğrafyasının ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan desteğini hala sürdürmesinin de bunda, bu uyumda katkısının olabileceğini söyledi. Lipsius, Türkiye'nin Balkan coğrafyasına olan ilgisinin ve desteğinin Almanya ile diğer ülkelerce "Osmanlı açılımı" olarak yorumlandığını sözlerine ekledi. Oto hırsızlık çetesi çökertildi çalıntı araçları Şanlıurfa, Denizli, Karaman gibi illerde piyasa fiyatının biraz daha altında sattıklarını tespit eden polis ekipleri, çeteye yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda aralarında oto hırsızlık şebekesinin liderlerinden M.D. ve E.G'nin de bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlıların oto alım-satımı, oto tamiri gibi işlerle uğraştıkları öğrenildi. M.D'nin oto hırsızlık suçundan birçok kaydının bulunduğu ve cezaevinden 2011'de çıktığı öğrenildi. Adliyeye sevk edilen zanlılardan E.G. tutuklandı, M.D'nin de aralarında bulunduğu 5 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. GAÜN'ün hedefi uçak projeleri GAZİANTEP - Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, küçük segmentli de olsa uçak projeleri çizen bir üniversite haline gelmeyi hedeflediklerini söyledi. Coşkun, GAÜN senato salonunda düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 40 bin öğrenciye eğitim öğretim hizmeti verdiklerini belirtti. GAÜN'de 86 ülkeden 2 bini aşkın öğrencinin eğitim gördüğünü vurgulayan Coşkun, "dünya üniversitesi" hedefine adım adım yaklaştıklarını dile getirdi. Üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine özen gösterdiklerini ifade eden Coşkun, uygulamaya koydukları "intörn eğitim modeli"nin de diğer üniversitelere örnek olduğuna işaret etti. Hemen her dalda eğitim verdiklerini anlatan Coşkun, şöyle konuştu: "Uzay Bilimleri Fakültesi'nde gelecek dönem pilotaj, bakım mühendisliği ve uçak yapımıyla ilgili eğitime başlayacağız. İnşallah küçük segmentli de olsa uçak projeleri çizen bir üniversite haline gelmeyi hedefliyoruz. Bunun için 4 uçak siparişi verdik ve 2'si yakında geliyor. Gaziantep Havalimanı'ndaki hangarımızın yapımı da devam ediyor." Coşkun, teorik bilgiyi üretme ve bunu uluslararası yayınlara çevirme noktasında Türkiye'de ilk 7 üniversite arasında olduklarını sözlerine ekledi. Otoyol polislerine yeni araç EDİRNE - Otoyol polisleri için hazırlanan ve özel tasarımıyla dikkati çeken araçların kullanımına başlandı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğünün bünyesine kattığı 260 araçtan 2'si Edirne'ye gönderildi. Otoyol trafik polisleri için özel olarak tasarlanan araçların üzerindeki kayan yazı levhası dikkati çekiyor. Avrupa'da olduğu gibi sürücüleri uyaran bu levhalar sayesinde trafik polisleri, otoyol trafiğinde sürücülerle iletişim halinde olacak. Böylece otoyol trafik polislerinin uyarı mesajları sürücülere doğrudan iletilebilecek. Araçların üzerindeki yeşil şeritler de tasarımın ilginç unsurlarından biri. Trafik polislerinin hizmetine verilen 260 Corolla, Emniyet Genel Müdürlüğüne geçen ay teslim edildi. Türkiye'de üretilip satışa sunulan 11. nesil Corolla'nın, teknolojik üstünlüğünün yanı sıra Amerikan Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi'nin (NHTSA) yaptığı ayrıntılı genel güvenlik değerlendirmesi sonucunda en yüksek puan olan 5 yıldız aldığı bildirildi. Kargo aracından eroin, kaçak sigara ve telefon çıktı ERZİNCAN - Erzincan'da jandarma ekiplerince bir kargo aracında yapılan aramada 11 kilo 415 gram eroin ile 53 kaçak cep telefonu ve bin 590 paket kaçak sigara ele geçirildi. Erzincan Valiliğinin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, Van'dan bir kargo firmasına ait araçla İstanbul'a uyuşturucu madde, kaçak cep telefonu ve sigara götürüleceği bilgisine ulaştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Erzurum-Erzincan karayolu Akyazı beldesi mevkisindeki denetleme istasyonunda kargo aracını durduran ekipler, "Akort" isimli narkotik dedektör köpeğinin de katılımıyla araçta yaptıkları aramada, 11 kilo 415 gram eroin, 53 kaçak cep telefonu ve bin 590 paket kaçak sigara ele geçirdi. Kimliği tespit edilen 10 şüpheli hakkında yasal işlem yapılması için adli makamlarla koordineli çalışmaların devam ettiği belirtildi. Fehmi KORU fkoru@gmail.com Tartışalım, ama konunun özünü kaybetmeden... Arı kovanına çomak sokmak deyimine en uygun örneği, seçim barajını gündeme taşıyan yazısıyla Muharrem Sarıkaya vermiş oldu. Günlerdir Anayasa Mahkemesi nin (AYM) odağında yer aldığı konuyu tartışıyoruz. Tabii buna tartışma denirse... Konuyu AYM nin veya başkanı Haşim Kılıç ın kötü niyetli olduğunu vurgulama amaçlı bir tartışmaya çevirenlerin telâşa kapılmasına gerek yok: Mahkeme hak ihlâli olduğu sonucuna varsa bile 2015 seçimini etkileyecek yeni bir durum ortaya çıkmayacak; böyle bir karara varması da mahkemenin, o kadar kolay görünmüyor. Nereden biliyorum? Bizzat Haşim Kılıç ın verdiği bilgilerden... Boşuna telâş, gereksiz yere heyecan... Diyelim, AYM, anayasayı ve yasaları takmadı ve 2007 de 367 kararıyla yaptığı gibi yetkilerini aşan bir karara imza atarak Barajı düşürün baskısında bulundu; bu girişimi boşa çıkartmak, tıpkı 2007 de olduğu gibi, yine Meclis in elinde. Niyet okuma üzerinden dikkatlerimizi AYM ye yönlendirenler, konunun özünü gözden kaçırmaya sebep oluyorlar. Oysa konunun özü çok önemli. Türkiye de seçimlerde uygulanan barajın varlığının Ak Parti yle bir ilgisi olmadığı doğrudur; başka hassasiyetlere sahip bir dönemin ürünüdür seçim barajı... Barajdan yararlanan tek parti de AKP değil; işte bakın, MHP tartışmanın çıktığı ilk günden başlayarak alenen, CHP ise sürekli sessiz kalarak, barajın kaldırılması ihtimalinden hoşlanmadığını belli ediyor. Yüzde 10 un üzerinde seçmen desteğine sahip siyasi partiler barajın varlığından memnun; memnun olmayanlar, baraja takılan veya takılabilecek durumda olan partiler... Seçime bağımsız adaylarla katılmak zorunda kalan HDP/BDP gibi... Geçmiş dönemlerde barajdan yararlandığı halde sonradan barajın altına düşmüş partiler gibi... Bir ara CHP (1999) ve MHP (2002) de yüzde 10 barajına takılmış, bir dönemi Meclis dışında geçirmişti; ancak onlar artık o korkuyu yaşamıyorlar. Oysa her partinin adaletsiz bir seçim sisteminin dişlileri arasında öğütülme korkusunu her an içinde taşıması gerekir. CHP 1999 da Abdullah Öcalan ın Türkiye ye teslim edilmesinin, MHP de 2002 de bir atımlık barutla seçime katılan Genç Parti nin kurbanı olmuştu. Yarın ne olacağını, kim, nereden bilecek? Konunun özü işte burada devreye giriyor. Anayasanın seçim sistemleri için öngördüğü temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerinin ikisini birden tehdit ediyor yüzde 10 seçim barajı... Âdil bir temsili imkânsız hale getirdiği gibi, adaletsizliğin gadrine uğrayanlar yüzünden yönetimde de bir türlü istikrara kavuşulamıyor. Doğru olan, anayasanın öngördüğü dengeyi bulmaya yarayacak makul bir orana barajı indirmektir. Bir çok demokratik ülkede bu oran yüzde 3 veya 5 olarak belirlenmiştir. Neden bizde de yüzde 5 olmasın? Barajın düşürülmesine en tiz perdeden itiraz Ak Parti den geliyor; oysa seçim barajının her iki kişiden birinin oyunu almayı başaran iktidar partisinin en az endişe edeceği şey olması gerekir. Buna karşılık, barajın indirildiği bir ortamda muhalefet partileri (CHP ve MHP), karşılarında, varlıklarını zorlayabilecek ciddi yeni rakipler bulabilirler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş CHP den de oy almadı mı? Önüne engel olarak baraj konulan HDP/BDP çizgisi bağımsız adaylarla konulan engeli aşmayı da başardı. Meclis AYM kararını beklemeden seçim barajını makule indirmenin yolunu aramaya başlamalı. 3 Aralık 2014/ HABER TÜRK Çadırda kalan Suriyeliler in su çilesi ŞANLIURFA - Suruç ilçesinde derme çatma çadırda yaşayan Suriyeli Kürtler su ihtiyaçlarını, yaklaşık 3 kilometre mesafeden eşekle taşıyarak karşılıyor. Halep'e bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçarak Suruç ilçesine gelen Suriyeli Kürtlerin kimileri, kamplarda kalmak yerine sınır bölgesine kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ediyor. Soğuk hava nedeniyle zor günler geçiren Suriyelilerin çocukları kendi aralarında oyunlar oynarken, kadınlar da taşların arasına kurdukları ocaklarda yemek hazırlıyor, çamaşır yıkıyor. Misafirler içme suyunu ise yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir kuyudan köyde buldukları eşekle taşıyor. Abdülkerim Beki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kobani'den yaklaşık bir ay önce geldiklerini ve kamplarda kalmak istemedikleri için yakınlarıyla kurdukları çadırlarda yaşamayı kararlaştırdıklarını söyledi. Çocuklarından birini savaşta kaybettiğini belirten Beki, 11 kişilik ailesiyle aynı çadırda kaldıklarını ifade etti. Kendi kurdukları çadırlarda yaşamayı tercih ettiklerini anlatan Beki, şöyle konuştu: "Burada su, elektrik, yiyecek yemeğimiz yok. Suyumuzu yaklaşık 3 kilometre mesafedeki kuyudan eşekle taşıyoruz. Eşek olmasa susuzluktan ölürüz. Battaniye, yatak yok, her çadırda 10 kişi kalıyoruz. Burada çok sıkıntı çekiyoruz. Ölümle yaşam arasında bir noktadayız. Millet bizi dilenci sanıp dışlıyor ama biz öyle değiliz. Suriye'de sayılı aşiretlerden biriyiz. Allah böyle nasip etmiş yaşıyoruz." Evlerine dönmek istediklerini vurgulayan Beki, "Türkiye namusumuzu kurtardı. Bugün dönsek yarından hayırlıdır. Orada gerekirse çadır kurup yaşamak isteriz. Evimiz, kentimiz ve ülkemiz gitti" dedi. Sabi Şaho da hem su sıkıntısı hem de soğuk hava nedeniyle çocuklara banyo yaptıramadıklarını belirtti. Ucuz olduğu için un alıp sürekli yufka ekmek yaparak karınlarını doyurmaya çalıştıklarını ifade eden Şaho, "En çok çocuklarımız için endişeleniyoruz. Hastanede muayene ücretsiz ama ilaçlar paralı. Nasıl dayanacağız bilmiyorum. Allah'tan bu eşek var da onunla su taşıyoruz" diye konuştu. fkoru@htgazete.com.tr

4 4 Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu, bu haftaki Güncel Sohbet adlı röportaj serimizin konuğu oldu. Koyuncu, düğün salonlarının, içkili kafe, restoran ve pavyonlarla aynı kategoriye sokularak yüzde 18 gibi haksız bir vergi oranına tabi tutulduğunu belirtti. -Sayın Koyuncu, düğün salonlarında uygulanan KDV oranıyla ilgili neler söylemek istersiniz? -Düğün Salonu sahibi esnaflarımız maalesef bu konudan son derece muzdarip. Bir pavyon veya içkili kafeye uygulanan yüzde 18 KDV oranı, Aynı şekilde Düğün salonlarına da uygulanıyor. Yani anlayacağınız; Düğün salonu, pavyon ayrımı yapılılmıyor. Gazino ve pavyon gibi içkili eğlence mekanlarına belirli yaş insanlar girebilirken, düğün salonlarına 7 den 70 e her yaştan çocuk, yaşlı ve aile Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu: Düğün salonları, içkili mekan Güncel sohbet vergisine tabi tutuluyor RÖPORTAJ KENAN ERGEN geliyor. Göz ardı edilen bu ayrım kesinlikle yapılmalı; KDV oranı Yüzde 18 den yüzde 8 e indirilmelidir. -Konuyla ilgili herhangi bir girişiminiz veya başvurunuz olmadı mı? -Tabiki oldu. Yasadaki maddeyi gidip gösterdik. Yetkililer burada yanlış yaptıkların kabul etmelerine rağmen, DİLENCİ OPERASYONU Eğitimcilerden Tuna ya TEŞEKKÜR ZİYARETİ Son günlerde cadde ve sokaklarda çokca göze çarpar hale gelen dilencilere karşı Çankaya Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi birlikte operasyon düzenledi. Çankaya Belediyesi nin iki araç ve 8 zabıta ile katıldığı toplama operasyonuna Büyükşehir zabıtası da bir araçla katıldı. Özellikle küçük çocukları kullanarak dilencilik yapan ve sayılarının çokluğu ile vatandaşlar arasında da rahatsızlık yaratan dilenciler, Kızılay ve civarındaki nüfus yoğunluğunun fazla olduğu cadde ve sokaklardan toplandı. 30 dilencinin toplandığı operasyon halkın da olumlu tepkisini aldı. Belediye araçlarına bindirilen dilenciler ise daha sonra emniyet güçlerine teslim edildi. Çankaya Belediyesi nin dilencilere yönelik zabıta ekipleri tarafından her gün yürütülen operasyonlarla toplanan dilenciler, bölgeden uzaklaştırılıyor. Özellikle camilerin etrafında toplanan dilencileri engelleyen belediye ekipleri, halkın huzur ve güvenliği için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Sincan Milli Eğitim Müdürü Adem Solmaz ve eğitimciler, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna yı ziyaret etti. Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna eğitimcileri makamında ağırladı. Eğitime ve eğitimciye verdiği değeri her platformda yineleyen Başkan Tuna ya eğitimciler teşekkür etti. Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Solmaz, Sincan ın eğitimde büyük bir ilerleme kaydettiğini belirtti. Başkan Tuna nın eğitime verdiği desteğin çok önemli olduğunu dile getiren Solmaz, Sincan ı eğitimde daha da yukarılara taşınacağını söyledi. Başkan Tuna ya destekleri için teşekkür plaketi takdim eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Solmaz, Belediye Başkanımız gerçekten Sincan ımız için büyük bir şans. Bizlerin her zaman yanında olan Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. dedi. her ne hikmetse bir türlü düzeltme yapılmıyor. Haksız rekabet ortaya çıktı. Düğün salonlarımız; içkili kafe, restoran, kır bahçesi, pavyon, gazino kategorisine sokuldu. Bu yüzden düğün salonu sahipleri ve çalışanları çok mağdur durumda. -Haksız rekabet olarak gördüğünüz bu gibi durumlara başka örneklerde verebilir misiniz? -Düğün salonu için 120 kriter arayan yasalar ve kurumlar, her ne hikmet ise yangın merdiveni olmayan bir kır bahçesinde böyle bir şart aramıyor. Bu yüzden, 2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kanunu bu yöneyle büyük bir eksiklik ve yanlışlık içeriyor. -Sayın Koyuncu, daha önceki röportajımızda dile getirmiş olduğunuz sokak düğünleri ile ilgili bir gelişme oldu mu? -Başlı başına çok ciddi bir sorun olan sokak düğünlerinin önlenmesi için gerekli çalışmaları, ziyaretleri sürdürüyor, gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Sokakların ve belediyelerin kapalı pazar alanlarının yanı sıra, okul bahçeleri ve dernek binaları da bu amaç için kullanılıyor. Dernekler belirli bir ücret karşılığı düğün, nişan için mekan kiraya veriyorlar. Bu paraları kimlerin aldığı ve nereye gittiği ise meçhul. Vergisiz ve haksız kazanç -Bu güne kadar yaptığınız başvurulardan bir sonuç alabildiniz mi? -Başvurduğumuz halde hiçbir sonuç alamadık. Yeni Valimiz ile görüştük, derdimizi anlattık. İlgi ve anlayışla karşıladı. İnşallah olumlu bir sonuç almayı hedefliyoruz. Bu sorunun çözümü için Maliye Bakanı ile de görüşmeyi planlıyorum. Maliye ye koşuyorum, belediyeye koşuyorum, Emniyet e koşuyorum, bankaya koşuyorum; ama esnaf yine de mağdur. -Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? -Daha önceki röportajımızda yetkililerden ricada bulunmuştum. Bunu tekrarlamak istiyorum. Belediye başkanlarından rica ediyoruz. Pazaryerlerini vatandaşa kiraya vermesinler, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan rica ediyoruz; okul bahçelerini kiraya vermesinler. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden rica ediyoruz; ilçe emniyet müdürlükleri görevlerini yapsınlar. Polis karakolları görevlerini yapmıyor. Bir kilo çay ve bir kilo şekere esnafımızı mağdur etmesinler. Çubuk ta Ailede İletişim Konferansı Aile Danışmanı Ramazan Varol tarafından, Çubuk ta Ailede İletişim isimli konferans verildi. Çubuk Belediyesi, Çubuk Milli Eğitim Müdürlüğü, Çubuk Dernekler Federasyonu ve İlçe Müftülüğü tarafından kurulan İlçe Kültür Komisyonu ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi nde Aile Danışmanı Ramazan Varol tarafından verilen Ailede İletişim in Rolü konulu konferansa Çubuk Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Arslan, İlçe Müftüsü Bilal Kara, ÇUDEF Başkanı Recep Taş, İşadamı Yakup Ülgü ve vatandaşlar katıldı. Konferansta ailenin önemi, ailede ve günlük hayatımızda insanlarla iletişimimiz nasıl olmalı gibi önemli noktalara değinen Varol, Bir insan vücudunda 100 trilyon hücre var ve bütün hücrelerimiz bilinçlidir. Bu nedenle insanın yaptığı her davranışta bilinç en önemli unsurdur. Ayrıca insani bakış açısının içinde hem ruh hem de beden gizlidir. Beden ve ruh ise evlidir. Şefkat ve merhametin olmadığı yerde ise ruh olmaz dedi. Bir iş karşısında teşekkür etmenin insan üzerindeki olumlu etkisini anlatan Varol, sürekli mazeret üretmenin de insan üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaparak, şunları söyledi: Sıradanlaştırdığımız şeyler mucize olmaktan çıkar, teşekkür etme gereği duymazsınız. İyi davranışınızı teşekkür ede çoğaltır, kötü davranışınızı ise özür dileye dileye azaltırsınız. Bir insan şikayet ede ede, mazeret ürete ürete insanlıktan çıkar. Bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük insanlığından çıkmasıdır. Her yaptığımız davranış bir puzzle dir. Dışarıdan baktığınızda ebeveyni bir bütün olarak görüyorsunuz. Anne-baba yanlış hareket yapınca davranış bir tanedir. Bunu bütün olarak değerlendirmemek gerekir. Bütün olan ailedir. Hayata tek yönlü baktığınızda ise sahibi olduğunuzu zannediyorsunuz. Eşimizin sahibi değiliz, sadece eşiyiz. Eşinizin eşi olun, çocuğunuzun sadece annesi ya da babası olun. Onların müfettişi olmayın. ANKARA Gökçek, Çubuk için yatırımlarını anlattı Çubuk taki AK Parti 5. Olağan İlçe Kongresi ne katılan Başkan Gökçek, sizlere ne yapsak azdır diyerek başladığı konuşmasında, En büyük beklentilerinizden birinin Fuarı alanı yapımı olduğunu biliyorum. Projesini tamamladık. Hafriyat çalışmalarına başladık. İki ay içinde de ihalesini yaparız dedi. Çubuk ilçesinin doğal zenginliklerinden biri olan Karagöl ünde artık Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Başkan Gökçek, bu alanı da en kısa zamanda tamamlayarak muhteşem bir piknik ve mesire alanı olarak bu yıl içinde takdim edeceklerini söyledi. Ankara da hayvancılık, tarım ve termal turizmin desteklenmesi ve yatırımlar yapılması konusunda Büyükşehir Belediyesi nin çok önemli projeleri olduğunu ifade eden Başkan Gökçek şunları söyledi: Ankara da şu anda mevcut 14 termal suyu bulunan ilçe bulunuyor. Bunlardan biri de Çubuk ilçemizdir. Buradaki Özlüce de ki gibi termal kaynaklar bize devir edildi. Bu su kaynaklarını kullanarak, özellikle termal tarıma, yani seracılığa teşvik etmek istiyoruz. Bunların çok büyük paralar getireceğini, Ankara ekonomisini kalkındıracağına inanıyoruz. Yapılacak termal tesislerin sayıları çoğalacak olursa ters göçün de başlayacağını düşünüyoruz dedi. Çubuk İlçesi ne 22 milyon metreküp rezerve sahip Çubuk 2 Barajı ndan su verildiğini vurgulayan Başkan Gökçek, ASKİ Kavşakkaya Barajı ndan Çubuk-2 Barajı na su temin edebilmek için 14 km uzunluğunda bir ishale hattı inşa ediyor. Yapımı gerçekleştirilen bu çalışmayla Kavşakkaya Barajı ndan Çubuk-2 Barajı na sürekli olarak su aktarabilecek. Böylece Çubuk İlçesinin gelecekte de su sorunu kalmayacak şeklinde konuştu. Çubuk ta alt yapı yatırımlarının da aksatılmadan devam ettiğini ifade eden Başkan Gökçek, eskiden köy olan şimdi mahalle statüsüne geçen yerlerle birlikte Çubuk a toplamda 374 bin ton asfalt döktüklerini, 20 bin metrekare olarak planlamasını yaptıkları kaldırım taşı döşeme çalışmasının ise; 15 bin metrekaresinin tamamladıklarını, 5 bin metrekarelik kısımlık kısmının da devam ettiğini kaydetti. Eski askeriyenin önünde bulunan çamlık alanı mükemmel bir park alanı yapacaklarını belirterek konuşmasını sürdüren Başkan Gökçek şunları söyledi: Saat sözümüz vardı onu yerine getirdik. Yöresel ürünler pazarı sözümüz var onu da en kısa zamanda yerine getireceğiz. 3 ilçe halkı orada ürettikleri ürünleri satacak. Bunu da önümüzde ki yıl içinde yerine getireceğiz. Şimdiden hayırlı olsun. Hayvan Borsası için talep vardı. Onun içinde yer yapacağız. Sincan da CNC kursu başlıyor İŞKUR ile Sincan Belediyesi işbirliğiyle Sincan da CNC kursu açılıyor. Sincan Belediyesi ve İŞKUR, iş arayanlara fırsat olacak bir kurs açıyor. Sincan Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinde verilecek olan CNC Kursu ile iş arayanlara iş kapıları aralanıyor. İŞKUR tarafından iş garantisi verilen CNC Freze-Torna Programlama Kursunda, bilgisayar ortamında CNC tezgahlarının çalışma mantığı anlatılacak. CNC Torna Programlama eğitimi alacak olan kursiyerlere; kontrol ünitesi, parça sıfırını ve takım ofsetlerini işleme, grafik ve parametre ayarlarının nasıl yapılacağı öğretilecek. Bilgisayar ortamında verilecek olan eğitimler 6 ay boyunca devam edecek. İş arayanlar için büyük bir fırsat olan Kurs, 1 Aralık ta başlayacak. Ak Parti Kazan İlçe de yeni yönetim belirlendi 5. Olağan Kongresi Aile Yaşam Merkezinde yoğun bir katılımla gerçekleştiren Ak Parti Kazan İlçe teşkilatında yeni yönetim belli oldu. Tek listeyle girilen ve Ali Yıldıztepe nin yeniden başkan seçildiği kongrede yönetim kurulundaki isimlerin yarıdan fazlası değişti. Ümit Ertürk, Cemalettin Akbaş, Gülizar Ayser, Nihat Ertürk, Enver Bal, Serkan Yamaner, Hasan Öztürk, Önder Doğan, İbrahim Özden, Osman Aydın, Ali Fidancan Yönetim Kuruluna yeni seçilen isimler oldu.

5 ANKARA sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına dair Uygulama Yönetmeliği, ev ve süs hayvanı satan dükkan (pet-shop) sahiplerine, ruhsat alabilmeleri için eğitim sertifikası zorunluluğu getirdi. Evcil hayvan ticaretine sertifika zorunluluğu gelmesi üzerine Büyükşehir Belediyesi Meclisi de Ankara daki pet- shop sahipleri ve Ankaralı Yerel Hayvan Görevlileri için eğitim programları düzenleyip özel sertifika verilmesi kararını Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Ankara da bulunan Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanow onuruna yemek verdi. Mogan Tesisleri nde gerçekleşen yemeğe, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı. Konuk Cumhurbaşkanı Minnihanov beraberindeki heyeti ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Başkan Gökçek, Dost ve kardeş ülke Tataristan Cumhurbaşkanı Sayın Rustam Minnihanov un davetimize iştirak etmesinden dolayı şeref duydum dedi. Oldukça sıcak bir atmosferde, samimi sohbetlerin yapıldığı yemekte konuk Cumhurbaşkanı Minnihanov, davetin gerçekleştirildiği Mogan Park hakkında bilgi aldı. Başkan Gökçek, Park ın 550 dönüm, gölün ise Ankara nın en büyük gölü olduğunu almıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı nca düzenlenecek sertifika eğitim programında Ankara daki ev ve süs hayvanı satıcıları pet-shop sahiplerine 24 saatlik, Yerel Hayvan Görevlilerine ise 13 saatlik teorik eğitim verilecek. Her iki gruba da verilecek eğitim programında katılımcılara; konu ile ilgili yasa ve yönetmelikler, ruhsat koşulları ve kayıt sistemi, yasaklı ırk ve türlerin tanıtımı, hayvanlarda ilk yardım, hayvanlarda bakım ve beslenme, hayvan refahı, belirterek, Ankara da buna benzer 9 rekreasyon alanının daha bulunduğu ifade etti. Büyükşehir Belediyesi nin projeleri hakkında bilgi veren Başkan Gökçek, Bu parkımız diğer parkların yanında küçük sayılır. Çünkü 2 milyon 120 bin metrekare büyüklüğünde parklarımız var dedi. Konuk Cumhurbaşkanın ilgisi karşısında Büyükşehir Belediyesi nin yaptığı ve devam eden bazı projelerden kısaca söz etmeye devam eden Başkan Gökçek, ANKAPARK, Kuzey Yıldızı, İnanç, Ferman ve Tarih Müzesi ile Kuzey Ankara Camii ve Külliyesi nin de yer aldığı animasyon görüntülerini izleterek Cumhurbaşkanına bilgiler verdi. Gördükleri ve dinledikleri karşısında beğenisini dile getiren Konuk Cumhurbaşkanı Minnihanov da 5 kez üst üste belediye başkanı seçildiniz. Görüyoruz ki bu süre içerisinde çok güzel işler yapmışsınız dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılıp sertifika almayan petshop sahiplerine ruhsat verilmeyecek, alınmış ruhsat varsa iptal edilecek. Büyükşehir, bu amaçla 5 Aralık a kadar Ankara daki ev ve süs hayvanı satıcıları ile yerel hayvan görevlileri için eğitim programı düzenleyecek. Evcil hayvan ticaretinde sertifika dönemi başladı hayvan davranışları, hayvan ekolojisi ve petshoplarda barınak ve bina düzeni ile ilgili konular anlatılacak. Eğitim programının tamamlanmasının ardından pet-shop sahiplerine sertifika verilecek. Sertifika sahibi olmayan Pet-shop sahipleri ruhsat alamayacak, daha önce almış olsalar dahi ruhsatları iptal edilecek. Yerel Hayvan görevlileri ise kurs sonunda girecekleri sınavda başarılı olmaları halinde alacakları belge ile yetki sahibi olacaklar. Tataristan Cumhurbaşkanı onuruna yemek verildi Kazan da voleybol heyecanı Kent Konseyi tarafından Kazan Belediyesi nin desteği ile voleybol turnuvası düzenlendi. ŞENOL GÜNÜÇ- Değişik iş ve meslek grubunda kişilerden oluşan 22 takımın mücadele ettiği Kazan Kent Konseyi Voleybol Turnuvasında ilk maçlar tamamlandı. Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Başkan Yardımcısı Cengiz Gevrek, Belediye Meclis üyeleri Ümit Ertürk, Muhsin Koca, Hasan Öztürk, Volkan Bahadır Toraman ile Nihat Ertürk ün yer aldığı Meclis Spor, ilk maçında Efes Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri ile karşı karşıya geldi. Maç boyunca espriler arasında bütün kararlarını Meclis Spor dan yana kullanan orta hakem Fazlı Ünver in çabalarına rağmen maçı 2-0 kazanan öğretmenlerin takımı Efes oldu. Maç sonrası açıklamada bulunan Başkan Ertürk, sporun dostluk ve kardeşlik olduğunu söyledi. Ertürk, Ralliden voleybola, bocceden trekkinge Kazan'da her türlü sportif aktivite yapılıyor. İlçemizde hafta içi, hafta sonu dolu dolu geçiyor. İş çıkış saatleri gerçekleştirdiğimiz bu turnuvaya katılan takımlarda işçiden memura, sağlıkçıya, doktora, avukata her meslekten vatandaşımız var. Hem spor yapıyoruz hem sohbet ediyoruz. Dostluğumuzun ve kardeşliğimizin üzerine yeni, güzel ilişkiler koyuyoruz şeklinde konuştu. Başkan Lokman Ertürk, turnuvayı düzenleyen Kazan Kent Konseyi ne de teşekkür etti. 22 takımla iki grup halinde oynanan turnuvanın final maçları 7 Ocak ta oynanacak. Altındağ da Pazar kahvaltıları sürüyor Altındağ Belediyesi tarafından 7 yıldır düzenlenen pazar kahvaltıları başladı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ve eşi Saadet Tiryaki nin ev sahipliğinde gerçekleşen programda birlik ve beraberlik mesajları verildi. Dualar eşliğinde yapılan kahvaltıda, Altındağlı vatandaşların mutluluğu yüzlerinden okundu. Altındağlılar, bir gelenek haline gelen pazar kahvaltılarında aynı çatı altında buluştu. Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi ndeki kahvaltı programının ilk konukları Güneşevler ve Gülpınar Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyeleri oldu. Yaklaşık 450 kişinin katıldığı programa Altındağlı kadınların eşleri de katıldı. Başkan Veysel Tiryaki, Altındağlı vatandaşlarla yakından ilgilendi. Kahvaltı öncesi masaları tek tek gezip hemşehrileriyle sohbet eden Tiryaki, mütevazı tavırlarıyla dikkat çekti. Başkan Veysel Tiryaki yaptığı konuşmada, Altındağ da büyük bir aile olduklarını belirterek bu kahvaltıların birlik ve beraberliğe kapı araladığını vurguladı. Altındağlılarla aynı sofrayı paylaşınca bereketin artacağını ifade eden Tiryaki, dışarıda havanın soğuk fakat gönüllerin sıcak olduğunu kaydederek Bu soğuk havaya ve tatil günü olmasına rağmen pazar kahvaltısına katılan siz değerli hemşehrilerime en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. dedi. Başkan Tiryaki, iletişimsizliğe de değindi. Aile içi iletişimsizliğin çok büyük sorunlar getireceğini dile getiren Tiryaki, çocukların bu tür ortamlarda büyümemesini istedi. Başkan Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: Günümüzde ne yazık ki babanın evladından, öğretmenin öğrencisinden, abinin kardeşinden haberi yok. Altındağ Belediyesi olarak bu problemin önüne geçmek istiyoruz. Bu yüzden burada toplandık. Bu yüzden elele gönül gönüle ilerliyoruz. Hep bir elden Mevla ya avuç açıp, hep bir ağızdan dua ediyoruz. dedi. Tiryaki, verilecek bir selamın ya da ufak bir tebessümün beraberinde bereket getireceğini de sözlerine ekledi. Yaşar, muhtarlarla buluştu Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, belediye bürokratlarıyla mahalle muhtarlarını kahvaltıda bir araya getirdi. Yenimahalle için 5 yılda yapılacak tüm projelerin gözden geçirildiği toplantıya Belediye Başkan Vekili Mehmet Kartal, Belediye Başkan Yardımcıları Başar Bal, Erhan Aras, Hüseyin Boran, Yaşar Neslihanoğlu, Yenimahalle Kent Konseyi Başkanı Adnan Keskin, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri ve muhtarlar katıldı. Yenimahalle Belediyesi nin önümüzdeki 5 yıllık projelerini değerlendirmek, muhtarlar aracılığı ile mahalle sakinlerinin de görüş ve taleplerini dinleyebilmek amacı ile düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Yaşar, İnsan sözüyle yaşar. Geride bıraktığımız 5 yıllık dönemde söz verip de yapmadığım hiçbir şey olmadı. Seçim öncesi vaat ettiğim bütün projeleri hayata geçirdim. Tüm çalışmalarımız siz muhtarlarımızdan gelen talepler ışığında yapıldı. Önümüzdeki 5 yıllık çalışma planımız da hazır. Yine sizlerin ihtiyaçlarını ön planda tutarak hazırladığımız proje ve yatırımlarımız ilçemize değer katacak birbirinden önemli hizmetler olacaktır dedi. Yenimahalle nin kaynaklarının yine Yenimahallelilere hizmet olarak aktarılacağına vurgu yapan Başkan Yaşar Bizim görevimiz düğüm üstüne düğüm atmak değildir. Vatandaşlarımızın sorunlarını kanunları bir milim geçmeden, yasalar çerçevesinde muhakkak çözeceğiz. Hayvan barınağında kış temizliği Çankaya Belediyesi nin toplu temizlik ekibi bu kez Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ni köşe bucak temizledi. Çankaya Belediyesi sokak sokak gerçekleştirdiği toplu temizlik hizmetini bu kez Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi nde gerçekleştirdi. Kapasite ve yerleşkesi bakımından Avrupa'nın en büyük hayvan barınağı dezenfekte sularla yıkandı, köşe bucak temizlendi. Şu an için yaklaşık 700 sokak canlısının kaldığı barınakta, günlük olarak kafeslerde gerçekleştirilen temizliğin yanı sıra uygulanan detaylı temizlik, barınağı zararlı bakterilerden arındırdı. 10 kişilik ekip barınağın kış temizliğini tamamlamış oldu. Sokak hayvanlarının sağlığı ve barınağın hijyenik ortamının korunması açısından günlük olarak yapılan temizlik işlemlerinde ise barınaktaki tüm kafes ve teller sabah saatlerinde yıkanıyor. Canlıların besin ihtiyaçları öncesinden yapılan temizlik her gün belirli saatler aralığında yapılıyor. Günde yaklaşık bir ton mama tüketiminin olduğu barınakta, 13 bin 500 kilogram dışkı çıkıyor. YEN-DER yeni binasına taşındı Yenimahalle Dostları Derneği (YEN-DER), 2 nci kuruluş yıl dönümünnde Yenimahalle Belediyesi tarafından derneğe tahsis edilen yeni şube açılışını gerçekleştirdi. Yenimahalle Belediyesi Pazar Yeri ve Sosyal Tesisi nde düzenlenen kokteyl ile görkemli bir açılışa imza atan Yen- Der in kutlamasına Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Yenimahalle Kaymakamı Mustafa Dündar, Yenimahalle Belediyesi Başkanvekili Mehmet Kartal, OSİAD Başkanı Adnan Keskin, sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yen-Der Başkanı Taner Başacar, dernek hakkında bilgiler vererek Derneğimiz önemli bir sivil toplum örgütüdür ve hiçbir resmi ve siyasi kuruma bağlı değildir. Gönüllük esasına uygun olarak kurulmuştur. Gönüllülük, bağımsız olma, kar amacı gütmeme, idealist olma derneğimizin temel ilkesidir. Amacımız, cumhuriyetin ilçelerinden olan Yenimahalle ye hizmet etmek. Bize bu yolda desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar a teşekkürlerimi sunuyorum dedi. Yen-Der in kuruluş yıldönümünü kutlayan ve yeni yerinin hayırlı olmasını dileyen Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar, 52 yıldır Yenimahalle deyim.

6 6 Türkiye, Rus gazının gözde pazarı Rus gazında % 6 indirimi PUTİN TEKLİF ETMİŞ ANKARA-Yıldız, Rusya ile yapılan anlaşmalara ilişkin Bakanlıkta basın toplantısı düzenledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyaretinde siyasi, ekonomik ve stratejik konuların değerlendirildiğini belirten Yıldız, görüşmelerde gerek müteahhitlik ve altyapı konuları, gerek tarım ve hayvancılık ürünlerinin Türkiye'den ihracı, gerekse ulaştırmayla alakalı kotalardan birçok karma ekonomik komisyon toplantısını ilgilendiren başlıkların ele alındığını anlattı. Bundan sonra stratejik işbirliği ve stratejik ortaklık noktasında gelinen noktanın gelecekte daha da ilerletilmesine dönük bir kısım imzalar atıldığını belirten Yıldız, bu kapsamda Karma Ekonomik Toplantının 13. Dönem Toplantı tutanaklarını imzaladıklarını bildirdi. Rusya ile nükleer enerji çalışmalarının daha da genişletileceğini, bu bağlamda eğitim çalışmalarına ilişkin imza atıldığını ifade eden Yıldız, Pamuk ve mısır sapları elektrik olacak ANKARA - GÖKSEL YILDIRIM - Şanlıurfa'da kurulması planlanan biyokütle elektrik üretim santralinde pamuk ve mısır sapları kullanılarak elektrik üretilecek. Tesis kapsamında, yılda 7 bin saat çalışılarak, 60 bin sapın yakılması ile yıllık yaklaşık 35 milyon kilovatsaat elektrik üretilmesi planlanıyor. Kayen Delta Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ, Şanlıurfa 2. Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) Biyokütle Elektrik Üretim Santrali kuracak. Yatırım tutarının 9 milyon 375 bin lira olması öngörülen santralin kurulu gücü, 4,85 megavat olacak. Proje için Şanlıurfa'nın seçilmesinde şehrin tarımsal faaliyetler açısından Türkiye'de yüksek bir potansiyele sahip olması etkili oldu. Türkiye'deki tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 5'i Şanlıurfa sınırlarında yer alıyor. Bu sebeple, mısır ve pamuğun yanında, ayçiçeği sapı, buğday, çavdar sapları ve orman ürünleri il genelinde bol miktarda bulunuyor. Projede hammadde olarak pamuk ve mısır sapları kullanılacak. Pamuk ve mısırların ekim ve hasat zamanları birbirine çok yakın sürelere denk geliyor. Santralde, her yıl hasat sonrasında tarım arazisi üzerinde kalan tarımsal atıklar en yeni teknoloji ve mümkün olan en düşük emisyonlar ile yasal limitlerinin altında yakılıp, elektrik üretilmesi hedefleniyor. Tesis kapsamında, yılda 7 bin saat çalışılarak, 60 bin sapın yakılması ile yıllık yaklaşık 35 milyon kilovatsaat elektrik üretilmesi planlanıyor. Üretilen elektrik, OSB Elektrik Dağıtım Merkezine nakledilerek TEİAŞ'a teslim edilecek. Üretilmesi planlanan brüt elektriğin yüzde 3'ünün santralin yardımcı tesislerinin elektrik tüketimine harcanacak, geriye kalan yüzde 97'si satılacak. Tesiste yalnızca devreye-alma (ilk ateşlemede) ve devreden-çıkarma süreçlerinde kullanılmak üzere pilot yakma sistemi kullanılacak. Bu sistemde yakıt olarak fuel-oilin tercih edilmesi planlanıyor. Projenin ekonomik ömrü 49 yıl olarak öngörülüyor. Faaliyetin inşaat aşamasında 45, işletme aşamasında 20 kişi çalıştırılacak. Teknik ekip dışındaki personel, öncelikle çevre köylerden sağlanacak. Biyokütle ile elektrik üretimi farklı bitkisel ürünlerin yakılması sonucu ortaya çıkan ısı ile elde ediliyor. Mısır, ayçiçeği sapları gibi tarım atıkları içindeki yanabilir maddeler, karbon, hidrojen ve potasyum gibi bazı metalik elementlerden oluşuyor. Yanma sonucu bu maddelerin kimyasal enerjisi, ısı enerjisine dönüşüyor ve oluşan yanmış gaz, çevrim suyunu ısıtıyor. Rusya ile yalnızca nükleer enerji konusunda değil yenilenebilir enerjiye ilişkin işbirliğinin de genişletilmesini uygun bulduklarını aktardı. BOTAŞ'ın Gazprom ile imzaladığı iyi niyet anlaşmasını anımsatan Yıldız, "O iyi niyet anlaşması bundan sonra geliştirilebilecek projelerle alakalı hükümetlerimizin kurumlarımızı görevlendirmesiyle alakalı konulardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Sayın Putin'in bahsettiği Güney Akım ile alakalı bundan sonra neler yapılabilir bununla alakalı bir iyi niyet anlaşmasıydı" şeklinde konuştu. Bakan Yıldız, Batı Hattından gelen gaz miktarının artmamış olduğunu görerek buna yönelik artış taleplerini Rus tarafına yinelediklerini bildirerek, şunları kaydetti: "Aralık ayına girdik. Bundan sonra ocak ve şubat aylarında malum kış şartlarından dolayı daha fazla doğalgaz talebi olacaktır. Bu talebi İSTANBUL - İstanbul Ticaret Odası (İTO), kasım ayında fiyatı en fazla artan ürünün, yüzde 8,71 artışla fındık olduğunu bildirdi. İTO, 2014 kasım ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan harcama kalemlerini açıkladı. Buna göre, 2014 Kasım ayında İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi'nde yer alan 242 ürünün 56'sının perakende fiyatı artarken, 48 ürünün fiyatı düştü, 138 ürünün fiyatı ise değişmedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rus doğalgazının fiyatında indirim görüşmelerine ilişkin, "Sayın Putin'in deklare ettiği, kamuoyuyla paylaştığı rakam Rusya tarafının teklifidir. Tabii ki bu bir adımdır. Biz de karşı teklifimizi kendilerine sunduk. Bu bir müzakeredir, bir süreçtir, devam edecektir. Umarım ki bu ayın, bu yılın sonuna kadar bu süreç tamamlanmış olsun" dedi. yerinde karşılayabilmek için aslında problemin parçası olmadığımız Ukrayna ve AB ile alakalı toplantıların bir kenarında olmamız lazım geldiğini bir kez daha söyledik. Türkiye, Ukrayna krizinin bir parçası değildir ve Ukrayna kriziyle alakalı AB ile Rusya'nın yaptığı müzakerelerin de bir parçası değildir. Günlük 42 milyon metreküplük gazın hemen hemen yarı yarıya miktarı geliyor akşama kadar. Bugün arkadaşlarımız tekrar değerlendirecekler. Bunun bizim ilişkimiz çerçevesinde ve onun doğrultusunda bir noktaya gelmesi, kontrat miktarına ulaşılması lazım geldiğini bir kez daha söyledik." Taner Yıldız, dünkü görüşmelerde doğalgaz fiyatına indirim yapılması konusunun da ele alındığını bildirdi. Putin'in doğalgaz fiyatına ilişkin deklare ettiği, kamuoyuyla paylaştığı rakamın Rusya tarafının teklifi olduğu vurgulandı. Kasım ayında fındık, fiyatı en çok yükselen ürün oldu Mevsimsel nedenlerden ötürü yaşanan rekolte düşüşü sebebiyle fındık, yüzde 8,71 ile kasım ayında fiyatı en fazla artan ürün oldu. Fiyatı en çok artan ikinci ürün yüzde 8,32 ile yeşil soğan olurken, bu ürünü yüzde 7,39 ile taze fasulye izledi. Limon yüzde 32,12 oran ile kasım ayında fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Limonu, yüzde 25,50 düşüşle pırasa ve yüzde 19,64 düşüşle ıspanak izledi. G20 dönem başkanlığı Türkiye nin adımlarını perçinleyecek WASHINGTON - GÜLBİN YILDIRIM - Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol, Türkiye'nin enerji terminali olma yolunda attığı adımların çok başarılı olduğunu belirtirken, "G20 dönem başkanlığı bu adımları daha da perçinleyecektir" dedi. IEA'nın "Dünya Enerji Görünümü" raporuna ilişkin konferanslar kapsamında ABD'de bulunan Birol, başkent Washington'da yapılan toplantının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. "Türkiye enerji terminali olma yolunda son derece başarılı ve iyi düşünülmüş adımlar atıyor, G20 dönem başkanlığı bu adımları daha da perçinleyecektir" diyen Birol, Türk hükümetinin enerjiyi G20'nin öncelikleri arasına almasını memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Birol, Irak'ta makul bir hükümetin iş başına gelmesi ve İran'ın uluslararası camiayla sorunlarını çözme sürecinde olmasının da Türkiye'nin bu alandaki çabalarına katkı sağlayacağını belirterek, "Türkiye-Irak ilişkileri, Irak'ta makul bir hükümetin iş başına gelmesiyle düzelmeye başladı. Buna ilaveten, İran'ın diğer ülkelerle olan sorunlarını çözme sürecinde olması da olumlu bir gelişme. Gelecekte İran'la yapılacak anlaşmalar, Türkiye'nin bölgenin enerji terminali olmasını destekleyecektir" diye konuştu. Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin de (TANAP) Türkiye'nin mevcut doğalgaz transit kapasitesini artıracağına dikkati çeken Birol, Türkmenistan ve diğer Kafkas ülkeleriyle Türkiye arasındaki kurulabilecek boru hattı projelerinin de büyük önem taşıdığını vurguladı. "Avrupa ülkelerinin doğalgaz ithalatı gelecekte ciddi bir şekilde artacak ve doğalgazın çok büyük bir kısmı Rusya'dan geliyor. Ancak, Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltmaya dönük politikaları var. Bu bakımdan, Orta Asya ve Kafkaslar'daki gaz kaynakları Avrupa'ya giden Rus gazının alternatif olabilir" ifadelerini kullanan Birol, Türkiye ve Türkmenistan arasında son dönemde güçlenen ilişkilerin enerji işbirliği açısından da ümit verici olduğunu dile getirdi. Birol, bir soru üzerine, ABD gündeminin en önemli maddeleri arasında yer alan Keystone XL petrol boru hattına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Keystone XL Petrol Boru hattının hem ABD hem Kanada hem de dünya enerji arzı güvenliği açısından son derece önemli bir proje olduğunu belirten Birol, şöyle devam etti: "ABD ile Kanada arasındaki petrol ticaretinin artması, dünya piyasasındaki petrol arzının da artması demek. Keystone XL'e yönelik çevresel çekinceler var. Fakat projenin çevreye bir yıl boyunca vereceği zarar, Çin'in 1 günlük karbon emisyonundan daha az olacak. ANKARA - GÖKSEL YILDIRIM - Türkiye, Avrupa Birliğinin (AB) ekonomik yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Rusya için doğalgaz ticaretinde yıldızı daha da parlayan bir pazar haline geldi. Enerji alanında ısınma ve elektrik ihtiyacını büyük oranda doğalgazdan karşılayan Türkiye'nin bu alandaki ithalat miktarı, abone sayısının, konut, sanayi ve elektrik üretiminde doğalgaz kullanım miktarının artmasıyla büyüyor. Türkiye, doğalgaz ithalatını büyük oranda Rusya'dan karşılıyor. Öyle ki, Türkiye, Almanya'nın ardından Gazprom'un ikinci en büyük satış pazarını oluşturuyor. Türkiye pazarı, AB'nin ekonomik yaptırımlarının hayata geçirildiği bir dönemde Rusya için çok daha büyük önem taşıyor. Türkiye, geçen yılın ilk 6 ayında Rus enerji şirketi Gazprom'dan 12,9 milyar metreküp doğalgaz ithal etti. Bu yılın aynı döneminde bu miktar 14,07 milyar metreküpe çıktı. Söz konusu dönemde ithalat miktarı 1,17 milyar metreküp arttı. Yılın ilk yarısında Rusya'dan yapılan doğalgaz ithalatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artış kaydedildi. Aynı dönemde Gazprom'un Avrupa'ya olan doğalgaz ihracatındaki artış ise daha sınırlı oldu. Geçen yılın ilk yarısında Gazprom, Avrupa'ya 78,86 milyar metreküp doğalgaz ihraç ederken, bu yılın aynı döneminde bu miktar 80,84 milyar metreküpe çıktı. Söz konusu dönemde Gazprom'un Avrupa'ya doğalgaz ihracatı yüzde 2,5 arttı. Bu gelişmelerle Avrupa'ya ihraç edilen Rus gazından Türkiye'ye yapılan arzın payı da büyüdü. Avrupa'ya satılan Rus gazında Türkiye'nin payı geçen yılın ilk yarısında 16,36 iken, bu yılın ilk yarısında bu miktar yüzde 17,40'a çıktı. Türkiye, geçen yıl ithal ettiği yaklaşık 45 milyar metreküplük doğalgazın yarıdan fazlasını da Gazprom'dan aldı. Gazprom'dan Türkiye'ye 63 milyar metreküp kapasiteli yeni boru hattı ANKARA- Rus Enerji şirketi Gazprom Üstyöneticisi (CEO) Aleksey Miller, Türkiye'de 63 milyar metreküp kapasiteli yeni bir boru hattı inşa edileceğini bildirdi. Miller, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Güney Akım projesinden vazgeçildiğini belirtmesinin ardından, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de yeni bir doğalgaz boru hattı inşa edileceğini kaydetti. Yeni doğalgaz boru hattının 63 milyar metreküp kapasitesinde olacağını bildiren Miller, 14 milyar metreküpünün Ukrayna'dan gelen transit gazı ikame edeceği ifade etti. Miller, Türkiye'ye gelecek yeni boru hattının Yunanistan sınırında oluşturulacak dağıtım merkezine (hub) yaklaşık 50 milyar metreküp doğalgaz getirilmesine olanak sağlayacağını belirtti. Yeni doğalgaz boru hattının başlangıç noktasının daha önce Güney Akım için planlanan Russkaya kompresör istasyonu olacağını aktaran Miller, Gazprom'un, Türkiye'ye yönelik boru hattının inşası için Rusya'da yeni bir hukuki teşekkül oluşturacağını bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortak basın toplantısında, Yunanistan sınırında enerji merkezi kurmak için Türkiye ile bir ön mutabakat imzaladıklarını açıklamıştı. Çelik sektörünün 1 aylık ihracatı 12 milyar dolar İSTANBUL - Türk çelik sektörünün 11 aylık ihracatı 12 milyar 49 milyon dolar oldu. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından açıklanan verilere göre, çelik sektörünün 2014 yılı ocak-kasım dönemindeki ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 azalarak değer bazında 12 milyar 49 milyon dolar oldu. Aynı dönemde, sektörün miktar bazında ihracatı da yıllık yüzde 5,8'lik düşüşle 15 milyon 831 bin tona geriledi. Çelik sektörünün ihracatına diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde, Türkiye'nin 11 aylık toplam çelik ihracatı miktar bazında 16,6 milyon ton, değer bazında ise 14,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde Ortadoğu Bölgesi, yüzde 22,6'lık düşüşe karşın 5,5 milyon ton ihracatla ilk sırada yer alırken, bu bölgeyi 2,6 milyon tonla AB ülkeleri, 2,3 milyon tonla Kuzey Amerika ülkeleri ve 1,7 milyon tonla Kuzey Afrika ülkeleri izledi. Bu yılın 11 ayında en çok ihraç edilen ürünler, 6,9 milyon tonla inşaat çeliği, 1,7 milyon tonla boru, 1,6 milyon tonla profil ve 1,5 milyon tonla yassı sıcak şeklinde sıralandı. Türk çelik sektörünün kasım ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre değer bazında yüzde 19,9 azalışla 906 milyon dolar, miktar bazında da yüzde 21,7 düşüşle 1 milyon 175 bin ton seviyelerinde gerçekleşti. ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, 2014 yılının son ayına girerken geçen 11 aylık dönemde Türk çelik sektörü olarak çeşitli olumsuzluklarla karşı karşıya kalındığını dile getirdi. Bunun nedenlerini sektörün önemli ihracat pazarlarındaki siyasi dalgalanmalar, ülkelerin yerli sanayilerine karşı korumacı tutumları dolayısıyla karşılaştıkları antidamping davaları, birçok ihracat pazarında ülkelerin ithal ikamesine karşı kendi sanayilerini kurma yönündeki çalışmaları şeklinde sıralayan Ekinci, şunları kaydetti: "Ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı ticaretleriyle ihracatımızda önemli bir tehdit oluşturan Çin faktörü de bu nedenler arasında yer alıyor. Dünya çelik üretiminin yüzde 50'den fazlasını, 800 milyon ton üzerinde gerçekleştiren Çin, üretimini sürekli olarak artırıyor. EKONOMİ

7 7 EKONOMİ Konukoğlu: Gaziantep her konuda Türkiye'nin iki katı büyümeye devam ediyor İSTANBUL - MURAT BİRİNCİ - AA muhabirinin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinde derlediği bilgilere göre, bu yılın 11 ayında otomotiv sektörü ihracatı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 4,8 artarak 20 milyar 486 milyon dolar oldu. Otomotiv ihracatı ulaştığı bu seviye ile son 6 yılın en iyi ocakkasım performansına imza attı. Geçen yılın ocak-kasım döneminde otomotiv ihracatı 19 milyar 539 milyon dolar düzeyindeydi. Bu yılın kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,1 gerileyen ve yıl başından Tüpraş Fuel Oil Dönüşüm Projesi'nde sona gelindi KOCAELİ - Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu, "Tüpraş, hem yaptığı ihracatla hem de ithalatı azaltarak 1 milyar dolarlık cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak. Bu, Tüpraş'ın karlılığını arttırdığı gibi, Türkiye'ye katma değer, istihdam açısından destek vereceğiz. Tesislerde 500 kişiyi istihdam edeceğiz" dedi. Memioğlu, şirketin Fuel Oil Dönüşüm Tesisi Projesi'nin tanıtım toplantısında, Türkiye'de çok liberal petrol yasası bulunduğunu, yüzde 100 ithalatın serbest olduğunu söyledi. Kamuda bulunduğu dönemde, akaryakıt şirketlerinin yüzde 60'ının ihtiyaçlarını Tüpraş'tan karşılamak zorunda olduklarına dikkati çeken Memioğlu, şu anda ise şirketlerin ihtiyaçlarının tümünü ithal edebildiklerini anlattı. Tüpraş'ı rekabet edebilir konuma getirmeleri gerektiğini aktaran Memioğlu, dizel yakıt üretimini arttırmak amacıyla 2008'de Fuel Oil Dönüşüm Tesisi Projesi'ni uygulamaya karar verdiklerini, projeyi eksiksiz tamamladıklarını dile getirdi. Fuel Oil Dönüşüm Tesisi'nin 15 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle açılacağı bilgisini veren Memioğlu, şu anda test çalışmaları yaptıklarını vurguladı. Memioğlu, "Aksayan bir durumumuz yok" diyerek, "Bu yatırımın diğer özelliği de Tüpraş'ı aldığımız günden bu yana 5,2 milyar dolarlık yatırımı tamamlamış oluyoruz. Bu, 11 milyar liranın üzerinde bir rakamdır. Projemiz 3 milyar dolarlık bir yatırımdır. Bildiğimiz kadar bu, cumhuriyet tarihinde tek seferde yapılan en büyük yatırım. 4,5 milyon ton siyah ürünü beyaz ürüne çevireceğiz. Yepyeni bir rafineri yaptığımızı söyleyebiliriz. Bu projeyle tüm rafineriler tam kapasite çalışıyor olacak" değerlendirmesinde bulundu. Memioğlu, şöyle devam etti: "Tüpraş, hem yaptığı ihracatla hem de ithalatı azaltarak 1 milyar dolarlık cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak. Bu, Tüpraş'ın karlılığını arttırdığı gibi, Türkiye'ye katma değer, istihdam açısından destek vereceğiz. Tesislerde 500 kişiyi istihdam edeceğiz. Koç Topluluğu olarak Ar-Ge'ye önem veriyoruz. 30 milyon liranın üzerinde yatırım yaparak Ar-Ge binasını açtık. Cuma günü benzin ve motorinde indirim yaptık ama zaten piyasaya yansıması gereken bir indirimdi. Burada iki faktör var. Bir tanesi petrol ve petrol ürünlerinin fiyatı, birisi döviz kurudur. Bunu da gözden kaçırmamak gerekir. itibaren aylık bazda en sert düşüşü yaşayan otomotiv ihracatının, geçmiş yıldaki dönemlere oranla yükseliş eğilimini sürdürdüğü görüldü. Bu yıl 2 milyar 126 milyon dolarla mart ayında en yüksek seviyesini gören ve 1 milyar 267 milyon dolarla ağustos ayında en düşük düzeyine gerileyen otomotiv ihracatı, Avrupa'daki ekonomik toparlanmanın etkisiyle iç talepteki daralmayı dengeledi. Yılın 11 ayında ülke bazında otomotiv ihracatı incelendiğinde Almanya 3 milyar 393 milyon dolarla ilk sıradaki yerini korudu. Bu ülkeyi 2 KIRŞEHİR - TUĞBA YARDIMCI - Kırşehir'de açılan yeni tesisler sayesinde besicilik sektörü gelişiyor. Şehir, et üretimiyle adından söz ettiriyor. Kırşehir Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kenan Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırşehir'in besicilik noktasında marka bir il olduğunu ve bunu her yerde övünerek dile getirdiğini söyledi. İlde son 5 yılda işletme sayısının arttığını, işletmelerin karının sürekli yükseldiğini belirten Şahin, "Etimiz kaliteli olduğu için aşırı talep var. Böyle olunca da doğal olarak işletmeler kazanıyor. Etin kaliteli olması, besicilerimizin kaliteli kesif yem (Halk arasında sanayi yemi, fabrika yemi veya karma yemi olarak bilinen yem) kullanmasından kaynaklanıyor. Et ve sütte standart, hayvanın yediği yemin kalitesiyle orantılıdır" dedi. Şahin, kentte 3 bin 500 baş besi danası olan büyük işletmeler bulunduğunu ifade ederek, "İlimiz hayvancılık noktasında artık marka bir il oldu. Bu da yılların getirdiği tecrübe sayesinde elde edildi. Bir işletmenin kuruluş maliyeti yaklaşık 5,6 milyon lirayı buluyor. Böyle olunca da yatırımcının 'olmazsa yarın bu işten vazgeçerim, giderim' deme şansı yok. Bunun için de işletmeler teknolojiyi takip etmeyi, belli bir kalite standardını yakalamak zorunda kalıyor. Bu da beraberinde kaliteyi getiriyor" diye konuştu. Hububat ekiminde yılda çalışılan sürenin 15 gün olduğuna dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti: "Dünyanın hiçbir yerinde '15 gün çalış sonra 11,5 ay oradan kazandığınla geçin' diye bir şey yok. İnsanlarımızı hayvancılığa yönlendirirsek, kaba yem, kesif yem üretimine teşvik edersek çok olumlu sonuçlar alırız. Hayvancılıkta insana 12 ay iş var ayrıca ekonomik olarak getirisi de güzel. Şehrimizdeki işletmelerde Avrupa standartlarında üretim yapılıyor. Kırşehir olarak hayvancılıkta kaliteyi yakaladık, inşallah kesif, Türkiye otomotiv sektörü bu yılın ocak-kasım döneminde 20 milyar 486 milyon dolarlık ihracatla son 6 yılın en iyi ocak-kasım performansını gösterdi. Otomotiv ihracatı 20 milyar doları aştı milyar 274 milyon dolarla İngiltere, 2 milyar 138 milyon dolarla Fransa ve 1 milyar 630 milyon dolarla İtalya izledi. Türkiye'nin toplam otomotiv ihracatının yüzde 16,6'sı Almanya'ya, yüzde 11,1'i İngiltere'ye ve yüzde 10,4'ü Fransa'ya gerçekleştirildi. Almanya'ya yapılan ihracat geçen yılın ocakkasım dönemine göre yüzde 21,9, İngiltere'ye yüzde 15,2, İspanya'ya yüzde 26,7 ve İtalya'ya yüzde 3,3 artarken, Fransa'ya yüzde 1,9 ve Rusya'ya yüzde 30,7 azaldı. Kırşehir, et üretiminde marka olma yolunda kaliteli yem üretiminde ve alternatif ürünlerde de yakalamaya talibiz." Şahin, büyükbaş hayvan sayısı 102 bin olan ilde, mevcut besi danası sayısının ise 40 bin olduğunu vurgulayarak, "Bunlar, periyotlar halinde kesime gidecekler. İlimizde yıllık 10 bin tonun üzerinde et üretimi yapılıyor ve üretilen etlerin kalitesi de yüksek. En ünlü lokantalar kapılarına 'burada Kırşehir eti tüketilmektedir', marketler 'Kırşehir eti satılmaktadır' yazısı asıyor. Gelinen bu başarılı nokta, yaşanan sürecin neticesinde garanti edilmiş ürünlerden ve memnuniyetten kaynaklanıyor. Büyük firmalar, 'Kırşehir eti satıyorum' diye reklam yapıp piyasada yok satıyorsa, demek ki bu, benim markamdır. Marka, kalite nedir? Vatandaşın ürettiğimiz ete olan teveccühüdür" şeklinde konuştu. HAYVANCILIĞA DEVLET DESTEĞİ Kenan Şahin, Kırşehir'de hayvancılıkta devlet teşviki uygulanması için bir süre önce şehrin önde gelenleriyle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'i ziyaret ettiklerini söyledi. Durumun anlatılması üzerine Bakan Eker'in, hayvancılık işletmeleri için Kırşehir'in de aralarında bulunduğu 39 ili kapsayan destek sağladığını anlatan Şahin, "Kaynağımız fazla olur da talepleri karşılarsak, bu, ilimizin hayvancılığına ciddi manada katkı sağlayacaktır" dedi. Şahin, destekten yararlanmak isteyenlerin müracaatlarını 24 Aralık 2014'e kadar kabul edeceklerini ifade ederek, "Müracaatları alıp projelerimizi 2015'te başlatacağız. Bu desteğin ilde hayvancılığın gelişmesine katkı sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu. Gelecek yıl yeni tesislerin de devreye girmesiyle yıllık besi danası sayısının 50 bine yükseleceğine işaret eden Şahin, yatırımcıları şehre davet etti. GAZİANTEP - Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Konukoğlu, kentin her konuda Türkiye 'nin iki katı büyüdüğünü söyledi. Konukoğlu, kuruluş yıl dönümleri nedeniyle düzenlenen meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 1989 yılında kurulan odanın o günden beri hizmet kalitesini sürekli iyileştirdiğini, kazandığı birikimlerle üyelerinin önünü açtığını belirtti. Odanın kuruluşunu gerçekleştiren ve bugüne kadar emek veren herkese teşekkür eden Konukoğlu, "Kaybettiğimiz sanayicilerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Gaziantep ekonomisinin, GSO'nun kurulmasıyla hangi noktadan nereye geldiği çok rahat şekilde görülüyor" dedi. "Gaziantep'in Yıldızları Ödül Töreni"nin 28 Aralık'ta yapılacağını duyuran Konukoğlu, törene Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da iştirak edeceğini bildirdi. Gaziantep'in son ekonomik verileri hakkında bilgi veren Konukoğlu, bölgedeki ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen ihracat artışlarının devam ettiğini ve Ocak-Ekim döneminde ihracatlarının yüzde 2,7 artarak 5 milyar 419 milyon 891 bin dolara ulaştığını anımsattı. Bir sanayi şehri olan Gaziantep'te ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 114 olduğuna dikkat çeken Konukoğlu, "'Ülkeye katkı sağlayan nadir şehirlerden birisiyiz. Ayrıca sanayi ürünlerinin şehrin ihracatındaki payı yüzde 95,2. Gaziantep her konuda Türkiye'nin iki katı büyümeye devam ediyor" diye konuştu. Meclis Başkanı Mustafa Topçuoğlu da Gaziantepli sanayiciler olarak daha iyiye ulaşma gayretinde olduklarını vurgulayarak şöyle devam etti: "Rusya, Ukrayna ve bölgemizdeki gelişmelere baktığımızda da mutlaka tedbirli bir iyimserlik içinde olmamız gerekiyor. Biz hep büyüme odaklı çalışma içindeyiz, ama zaman zaman da altyapımızı ve finansal yanımızı güçlendirmek, pazarımızı geliştirme yönünde dikkatli adımlar atmalıyız yılını tedbirli, dikkatli izlemek gerek. Ama bu süreçte tüm sanayicilerimizin verimliliklerini artırma, Ar-Ge çalışmalarını hızlandırma ve katma değerli ürün üretme yönündeki çalışmalara ağırlık vermeleri de önemli." İhracatta pazar çeşitlendirmesinin önemini belirten Topçuoğlu, özellikle Güney Amerika ve Afrika ülkelerinin Türkiye'nin ihracatında potansiyel yerlerden olduğunu, sanayicilerin hem ürünleri hem markalarıyla bu pazarlara yönelik adımları bugünden atması gerektiğini kaydetti. GSO Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ise Gaziantep sanayisinin her gün biraz daha ileriye gittiğini, hem hükümet hem bakanlar hem de diğer illerdeki sanayi odaları tarafından takdir edildiğini vurgulayarak, "Nereden nereye geldiğimizi görüyoruz. Herkese teşekkür ediyorum. Gaziantep ihracatta da çok büyük atak yaptı. Bunu hep birlikte daha ileriye götürelim" diye konuştu. TOBB dan Güneydoğu ya moral desteği DİYARBAKIR - ÖZGÜR AYAYDIN - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yönetimi, IŞİD'in Suriye'nin Kobani (Ayn el Arap) kentine yönelik saldırıları bahane edilerek gerçekleştirilen olaylarda zarar gören esnaf ve girişimciye moral desteğinde bulunmak üzere Diyarbakır ve Batman'a gelecek. IŞİD bahanesiyle 6-8 Ekim tarihlerinde düzenlenen izinsiz gösterilerde zarara uğrayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne destek için Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki TOBB heyeti, Batman ve Diyarbakır'da temaslarda bulundu. Batman'da elektronik imza uygulamasına geçilmesi ile vergi ödüllerinin dağıtım törenlerine katılacak Hisarcıklıoğlu, esnaf ve iş çevreleriyle de bir araya gelecek. Batman'dan Diyarbakır'a geçecek TOBB heyeti burada yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirilecek. Ardından izinsiz gösterilerde zarar gören esnafı ziyaret edecek Hisarcıklıoğlu, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesindeki bazı fabrikalarda da inceleme yapacak. Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Ebubekir Bal AA muhabirine, TOBB'un Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sorunlarının çözümü ve kalkınması konusunda büyük destek sunduğunu söyledi. Bölgede yaşanan olaylar sırasında kendileriyle iletişime geçen Başkan Hisarcıklıoğlu'nun olayların sona ermesi için TOBB'a bağlı odaların "sağduyu" çağrısında bulunmalarını istediğini kaydeden Bal, bu talebi yerine getirdiklerini anımsattı. Bal, olayların hemen ardından 35 ilin sivil toplum kuruluşunun temsilcisinin TOBB'un Ankara'da organize ettiği toplantıda Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldiğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Çıkan olaylarda esnaf başta olmak üzere herkes çok büyük zarar gördü. Yaşanan olaylardaki maddi zararı gidermek kolaydır. Ancak manevi tahribatı gidermek kolay değildir. Bu dönemde en büyük ihtiyacımız manevi destektir. TOBB heyeti de yapacağı ziyaretle bize manevi katkıda bulunacak. Ayrıca TOBB yönetimi, girişimcileri bölgede yatırım yapmaya davet edecek."

8 8 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN İSLAMİYETDEN ÖNCEKİ ARAPLARDA PUTPERESTLİK İslamiyetden önceki Araplar arasında her ne kadar Yahudilik, Hristiyanlık, Mecusilik, Sabilik ve Haniflik gibi farklı inanışlara rastlanıyordu; ama, en yaygın inanış putperestlikti. Özellikle bedevi Arapların inanç sisteminin putperestlik olduğu şüphesizdir. Ancak, din ve inanç ilmiyle uğraşanlar; esasında Arapların putperestliğinin sonradan geliştiğini, putperestlik öncesi tek bir yaratıcının varlığına inandıklarını ama zaman içinde bu inancın putperestliğe çevrildiğini ifade ederler. Denilir ki Hz. İbrahim in Kâbe yi inşa etmesiyle bu tevhid (birlik) inancı Araplarda ortaya çıkmıştır. Ancak Hz. İbrahim den sonra oğlu Hz. İsmail in ve sonraki neslinin dini uygulamaları; Arapların zaman içerisinde inanç ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir duruma gelmiştir. O sebeble tevhid inancını koruyan Arapların, Mekke den ayrılırken Kâbe yapısından kopardıkları küçük taş parçalarını yanlarında götürdüklerini, gittikleri yerlerde bu kutsal saydıkları taş parçalarına tazimde bulunarak putperestliğe adım attıkları söylenir. Çünkü kimi Araplar böylece tevhid inancından ayrılmışlar ve giderek putperestliğe meyletmişlerdir. Bu durum Arapların özellikle taşlara tapınma durumunu ortaya çıkarmıştır. Arap kaynaklarında bir rivayet anlatılır: Huzaa kabilesi, M.S. 3. yüzyılda Mekke de, dolayısıyla Kâbe de ve Arapların büyük şehirlerinde hakimiyet kurmuşlardır. Bu kabilenin liderlerinden Amr bin Luhay, ticaret amacıyla Şam a gider. Orada Hübel adlı bir put satın alır. Bu putu Mekke ye getirerek Kâbe nin avlusuna koymuştur ve halkı buna tapınmaya davet etmiştir. Aslında bu put Tanrıça Kybele nin Araplaşmış put biçimidir. Bilindiği gibi Kybele, Anadolu ana tanrıçasıdır. Hititlerin dilinde Kubala ve Kabal olan bu put; giderek Hubal, Hübel söylenişiyle Araplaşmıştır. Bu put Kâbede Duşârâ ve Manutu adlı putlarla birlikte bulunduruluyordu. Böylece putataparlık zaman içinde Araplarda yaygınlaşmış, kısa sürede yarımadadaki halkın hakim inancı haline gelmiştir. Hatta, Kâbeye getirilen putların sayısı da giderek artmıştır. Yine zaman içerisinde her kabilenin, hatta her ailenin kendine ait bir putu olmuştur. İslamiyet in gelişmeye başladığı dönemlere kadar bilinen put sayısının 360 sayısına ulaştığı söylenir. Bu putların içinde en bilineni Hübel, İsaf, Naile, Ved idi. Curhum kabilesinden bir kadınla, bir erkek işledikleri suçtan ötürü taş kesilmişler. Bu taşlar önce ibret olsun diye, Merve ve Safa tepesine dikilmiş sonra da ilâh sayılarak tapılmaya başlanmıştır. Bugünkü Mekke de Merve tepesinde Naile adlı put vardı. Hem Safa tepesindeki Esaf (İsaf), hem de Merve tepesindeki Naile putları Mekke nin fethinden sonra yıkılmıştır. Ved ise Hz. Nuh çağında yapılan putlardan biri olduğu söylenir. Nûh Suresinin 23. ayetinde Vedin ile birlikte Süva, Yegus, Yeûk ve Nesr adlı putlar sıralanmaktadır. Hicaz yöresinde Allah ın kızları adlı verilen ve üç ilâhe olan Lat, Menat, Uzza adlı putlar da meşhur idiler. Necm Suresinin ayetlerinde bu üç putun adı da geçmektedir. Uzza put-tanrısının asıl tapım yeri Mekke ile taif yolu üzerinde Nahle vadisinde imiş, üç yayvan akasya ağacının içindeymiş. Menat bir ölüm kaderi tanrıçasıymış. Mekke nin kuzeyinde Medine yolu üstünde Musallah tepesinin yanında bulunuyormuş. Kız çocuklar bu puta kurban ediliyormuş. Lât putu da Kâbe de bulunmaktaydı. Al-Lât, Al-İlâhât deyiminden geldiği söylenir. İlâhe anlamı taşır. Yunan tanrıçası Aphrodite (Afrodit) ye Alilat veya Alilatta diyorlardı. Herhalde Afrodite telmihen bu puta Lât deniyordu. Her üç puta; Lât, Menat, Uzza (Uzât),özellikle Avs ve Hazreç kabileleri taparlardı. İslamiyet, bu üç putla daha çok mücadele etmiştir. Mekke ye getirilen ilk put Hübel idi. Hübel insan suretinde ve kırmızı akik taşından yapılmıştır. Arap kabilelerinin hemen hemen hepsi bunu ilâh kabul etmişlerdi. Put u Amr bin Luhay, Suriye den getirirken putun eli kırılmıştır. Kureyşliler altın bir el yaparak puta eklemişlerdir. Ved, Huzaa kabilesine aitti. İri cüsseli bir erkek heykel di. Lat, güneşin bir parçası, çıplak kadın, at olarak da tasvir edilirdi. Her ne kadar Cahiliye Dönemi Arapları puta tapıyorlarsa da yaratıcı bir tanrının varlığını kabul ediyorlardı. Bunun adı da Allah tır. Gerçekten Hz. İbrahim in dini olan Hanifliği putperestlikten önce benimsemişlerdi. Allah ın her şeyin yaratıcısı, yeryüzünün Rabbi, göklerin ve yerin sahibi olduğunu biliyorlardı. O sebeble en büyük yeminleri Allah ın adına yapıyorlardı. Zaman zaman Allah a yalvarıp dua ediyorlardı. Yani putperestlik döneminde Allah inancı Araplarda muğlakdı. Günlük hayatlarında putlar onlar için önemliydi. Ama tehlike ve başları dara düşünce Allah ı anıyorlardı. Cahiliye Arapları putlar için sanem ve vesen kelimelerini kullanırlardı. Hemen hemen her evde bir put köşesi bulunurdu. Bu köşelere kendilerince kutsal sayılan bir putu yerleştirirlerdi. Ama toplu tapınımlarda çok sayıda putun bulunduğu tapınaklara, meydanlara ve Kâbe ye giderlerdi. Hem tazimde bulunurlar hem de tavaf ederlerdi. Tapınaklara Araplar Beyt derlerdi. Küp şeklindeki tapınaklara da Kâbe adı verirlerdi. En büyük kâbe ise Mekkedeki Kâbedir. Cahiliye Döneminde Arap dini inanışının asıl yeri, hiç kuşkusuz Kâbe ve çevresidir. Tüm kabileler; savaşın yasak olduğu hac mevsiminde yani tapınma zamanı, düzenlenen panayıra, festivale katılırlar, kendi putlarına dua, secde ve tazimde bulunurlar, kendi putları etrafında tavaf ederler, kurban keserler, sadaka verirlerdi. Daha sonra her kabile Kâbeyi tavaf ederlerdi. Bu tavaf genellikle çıplak olarak gerçekleştirilirdi. Bir bayram havası içinde geçen bu ziyaret, tapım ve hac zamanı savaşlar ve öldürmeler olmazdı. Her kabile putları özellikle kendilerine ait olanları ziyaret ederlerdi. Söz konusu ziyaretlerde ve tapınaklarda Cahiliye Arapları, tanrılara çeşitli hediyeler sunarlar, güzel kokular serperler, adaklar adayıp hayvan kurban ederler, hatta bu ziyaretler öncesi oruçlar tutarlardı. Bu dönem Arapların, ölüleri gusül ettirdikleri, yıkadıkları ve kefenledikleri de bilinmektedir. Bazı kabileler ölülerini çanak ve çömlekle birlikte gömdükleri, ölüleri için adakta bulundukları ve mezarlarına heykel veya taş diktikleri de bilinmektedir. Cahiliye Dönemi Araplarında önemli işlerin çözümü için putlardan yardım dilediklerini biliyoruz. Putların önünde fal okları çekerlerdi. Kuşların uçuşuna göre kehanette bulunurlar, nazardan korunmak için muska ve tılsımlara başvururlardı. Hac ve tapınım, kendileri için bir korunum olarak kabul edilirdi. Arabistan da Hz. İbrahim in dini Haniflik i benimsemiş olanlar putperestliğin yaygınlığına direnç gösteremediler ama putperestlikle Haniflik in karışımı bir din anlayışını da İslamiyet in ortaya çıkışına kadar sürdürdüler. Haniflerin, esasında İslamiyet in ortaya çıkmasında hazırlayıcı bir rol oynadıkları da bir gerçektir. Macaristan'da Osmanlı Türk Mimarisi kitaplaştırıldı Macaristan'da Osmanlı dönemi eserlerini mimari açıdan inceleyen "Macaristan'da Osmanlı Türk Mimarisi" adlı kitabın basın tanıtımı yapıldı. BUDAPEŞTE - Başkent Budapeşte'de Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığının desteğiyle yayınlanan "Macaristan'da Osmanlı-Türk Mimarisi" adlı kitabın Macaristan basın tanıtımı, Budapeşte Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nde yapıldı. TİKA'nın Budapeşte temsilciliğinin katkılarıyla Türkçe ve Macarca hazırlanan eser, albüm niteliği taşıyor. Macaristan'da bugün hala ayakta duran tüm Osmanlı-Türk MEHMET NURİ PARMAKSIZ BENCİLEYİN SÖZLER HASRETİN NÂRINDA Yine gecelerin çengeline astım yüreğimi; konuşmak bir dert; susmak bir dert Nabzın nabzında atıyor; hasretin nârında pişiyor, piştikçe yanıyor kalbim Hasret çekmek güzel; aşk güzel Sabrın ve beklemenin şükürden ve duâdan başka ilacı yok ki Sen dayanabilirsen ben de dayanırım; ben seni sonsuza kadar beklerim yârim; çünkü ruhumun ömrü kadar sevgim Hasretin nârında yandı özümde hâr Rüzgârınla sana karıştım; gecelerce seni düşündüm; kokunla seni hayal ettim hem de her gece yâr Uykularımda uykusuzluk, gözyaşımda umut; duâlarımda imansın Sana ulaşmak için kaderim yanmaksa gülüm, razıyım ben özleminle yanmaya, sonsuz mutluluğun adı vuslatı beklemeye Yüreğim dediğim yâr! Ciğerim seninle ne kadar yanacaksa yansın; yeter ki gözyaşlarım mimari eserlerinin karakalemle hazırlanan desenlerinden oluşan albüm, aynı zamanda bu eserler hakkında detaylı bilgiler veriyor. Kitaptaki grafikler, aynı zamanda Avrupa'nın en kuzeyindeki Osmanlı eseri olma özelliğini taşıyan ve Budapeşte'de bulunan Gül Baba Türbesi'nin de mimarı olan Tamas Pinter tarafından, metinler ise ünlü Osmanlı tarihçisi, türkolog Balazs Sudar tarafından hazırlandı. Tanıtımda konuşma yapan Türkiye'nin Macaristan Büyükelçisi Kopenhag'daki büyükelçiler Türk müziği konserinde buluştu KOPENHAG - Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenen Türk Sanat Müziği konserine çok sayıda ülkenin büyükelçisi katıldı. Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliğince düzenlenen ve THY'nin de destek verdiği konser, Kopenhag'ın merkezindeki Hotel d'angleterre'de yapıldı. Sanatçılar Melihat Gülses, Faruk Salgar ve Dilek Türkan'ın, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosuyla sahne aldığı konsere İtalya, Fas, Yunanistan, Belçika, Lüksemburg, Hindistan, Pakistan, Arnavutluk, Bulgaristan ve Macaristan büyükelçileriyle Danimarka'daki çok sayıda Türk dernek ve kuruluşunun temsilcileri de katıldı. Nihavend, Hicaz, Kürdili Hicazkar, Rast makamlarındaki 24 parçayı seslendiren sanatçılar ve orkestra konserin sonunda ayakta alkışlanırken Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Dönmez sanatçılara teşekkür etti. Konuk büyükelçiler ve diğer davetlileri uğurlayan Büyükelçi Dönmez, güzel bir etkinlik olduğunu ve çok sayıda büyükelçinin katıldığını belirterek, yabancı konukların konserden ayrılırken sanatçıların ustalıklarından ve müziğimizden övgüyle bahsedip beğenilerini dile getirdiklerini ifade etti. Büyükelçi Dönmez, bu tür kültürel etkinlikleri devam ettireceklerini de sözlerine ekledi. şükürle, sadece seninle yıkansın Ey özlemimin adı yâr! Gözbebeklerimde aksin, aynalarda suretin olmadıktan sonra neyleyim ben güzellikleri? Neyleyim sensiz zamanı, baharı, kırları? Neyleyim gülü, menekşeyi, lâleyi, zambağı? Gülüşler sensiz boş bana, ölüşler manasız Vuslatına koşmayan dakikalar, saatler anlamsız Su seninle hayat bana; duâlar seninle anlamlı Sensiz geçen her gecem gönlümde hep gamlı Ben hasret mahkûmuyum sevgili, dünyan bana Şakir Fakılı, Macaristan'da bulunan Osmanlı dönemi eserlerin korunmasında beraber çalışan Macar yetkililerine teşekkür etti. Fakılı, "Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve TİKA, Macaristan'da önemli projelere imza atıyorlar. Macaristan'daki Osmanlı dönemi eserlerini hem Türklerin hem de Macarların ortak eserleri olduğuna inanıyoruz'' diye konuştu. Ünlü Macar türkolog Balazs Sudar AA'ya yaptığı açıklama, ''Osmanlı döneminde Macaristan'da inşa edilen eserler, Macar kültürünün önemli bir bölümünü oluşturuyor. Osmanlı dönemi eserleri, hem kültürel hem de turistik açıdan Macaristan için büyük öneme sahip'' dedi. Basın tanıtımı sonrası Balazs Sudar Türk ve Macar eserlerden oluşan mini bir konser verdi. Eserin tanıtım toplantısına Türkiye'nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı, Macaristan Dış Ticaret ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Istvan İjgyarto ve çok sayıda davetli katıldı. "Vatan ve Hürriyet Şairi" Namık Kemal, mezarı başında anıldı ÇANAKKALE - "Vatan ve Mehmet Kemal olduğunu, Namık Hürriyet Şairi" Namık Kemal, ölümünün 126. yılında Gelibolu ilçesine Paşa'nın verdiğini söyledi. adını Sofya'da tanıştığı şair Eşref bağlı Bolayır köyündeki mezarı Türkiye'de ilk defa "vatan şairi" başında anıldı. olarak bilinen şairin Namık Kemal Bolayır'daki tören, Gelibolu olduğunu dile getiren Taşdelen, Kaymakamı Oktay Çağatay, 18. "Tanzimat dönemi Türkiyesinde bir Mekanize Piyade Tugay Komutanı fikir ve sanat inkılapçısı olarak Tuğgeneral İsmail Gürgen, Gelibolu tanınmış ve kendisine bir milli kahraman gözüyle bakılmıştır. Kalemini Belediye Başkanı Mustafa Özacar, Tekirdağ Üniversitesi Rektör Yrd. sadece bir sanat aracı olarak değil, Doç. Dr. İhsan Soysal ile köy muhtarı Adem Can'ın buket sunması, le aracı olarak da kullanmıştır. aynı zamanda milli, sosyal mücade- saygı duruşunda bulunulması ve Namık Kemal çok sayıdaki eserleri İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Tanzimat'tan Cumhuriyet'e kadarki ve kişisel mektuplarıyla Türkiye'nin Bolayır Şehit Nuriye Ak fikir, siyasi ve sanat inkılapları üzerinde büyük rol oynamıştır" dedi. Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni Arif Taşdelen, törendeki konuşmasında, Tanzimat döneminin vatan, liği ve fikir hayatı ile ilgili konuşma- Daha sonra Namık Kemal'in kişi- millet ve hürriyet kavramlarının lar yapıldı, ''Hürriyet Kasidesi'' ve heyecanlı kaleminin asıl adının şiirler okundu. yasaklı Güneş doğup, batıyor; zaman zor da olsa geçiyor lakin dağların ardından; sonsuzluğun yâdından bana gülümseyen vuslat için yaşıyorum ben Hasretin o kor ateşine kalbimdeki iman ve aşkına inançla dayanıyor; seninle, sevdanla zorluklara göğüs geriyor; bir asır gibi olan her günü sana kavuşmak için şükürle aşıyorum ben Geceleri biriktirdim vuslat dağarcığımda Alladım, pulladım, hayallerimle süsledim iştiyakımı; taze tutmaya çalıştım heveslerimi uzak gibi görünen ama er ya da geç gelecek yarınlarıma Özleminden çıldırdıkça geceleri, hasretin her gece yarısı kurdurduğu darağacının sabır sandalyesine çıkıp sabrımın nabzını ölçtüm dilimdeki duâlarla Yakardıkça yakardım Allah a Arzum sonsuzluğa seninle akmak İştiyakım yanmaz-yakar diye bilinen hasreti aşkınla, sevdanla yakmak benim Biliyorum kaderim, karanlıklarda tek yoldaşım duvarlarla hasbıhal benim Olsun Aşkı hasret makamında, şükür notalarıyla yarınlarım için besteleyeceğim ben; seni Rabbimden her gece usanmadan dileyeceğim ben Senin için secdelerde aldığım nefes; vuslatımız için ellerimin duâlarla şaha kalkışı, ağzımdan çıkan her ses İçimin hasret çığlıklarını ve gönlümün Mevlâ ya yakarışlarını duyuyor musun bilmem lakin Rabbim görüyor ve biliyor hâlimi Her nefes elem yükledi kederime ve yine ölmek düştü kaderime... ve gece sabaha varırken; kaldırdım cenazesini içimdeki elemin... Kendi tabutumu taşıdım içimdeki çığlıklarla hüzünler mezarlığına. Bir avuç umut attım ağlayan toprağıma; oradan dönerken kestim, lal ettim yüreğimin dilini... Gözyaşımla uğurladım içimdeki ümidi; sustum, diz çöktüm hasretin nârına... Artık aşkta ölmek yakışır bana... GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Sensizlikle imtihan olmasın aman derim, Geceleri sormayın oldukça yaman derim. Hasretten kuru dala dönsem tutuşsam da ben Her nefeste bıkmadan illaki canan derim.

9 YAŞAM-ÇEVRE 9 BULMACA TÜRKÇE BAKIŞ Uyuşturucudan kurtulup ncetin64@hotmail.com hayata yeniden başladılar ANTALYA - Bir kez denedikten sonra hayatlarını esaret altına alan uyuşturucudan polis ekiplerinin yardımıyla kurtulan 21 yaşındaki Görkem Duman ve 23 yaşındaki Seçil Açık, tiyatro eğitimi aldıktan sonra yaşadıklarını "Eğer Baştan Başlasaydım" adlı tiyatro oyununda anlatıyor. Biri 15, diğeri de 17 yaşındayken tanıştı uyuşturucuyla. "Bir defadan bir şey olmaz" ya da "Kendine öz güvenin gelecek, acılarını unutacaksın, mutlu olacaksın" gibi yalanlarla başladılar esaret dolu BİNGÖL - Bingöl'ün Karlıova ilçesinde iş bulamadıkları için yıllar önce gittikleri İstanbul'da kot taşlama atölyelerinde çalışan yüzlerce genç, yakalandıkları silikozis hastalığıyla mücadele ediyor. Bir süre önce silikozis hastası Halit Karabulak'ın yaşamını yitirmesiyle hastalık nedeniyle ölenlerin sayısının 14'e yükseldiği Bingöl'de 300 haneli Taşlıçay köyünde yüzlerce genç, hastalığın pençesinde yaşamlarını sürdürüyor. ATÖLYEDE İŞ BULAN, YAKININI DA ÇAĞIRDI 2000'li yılların başında ilçenin Taşlıçay köyünden çalışmak için İstanbul'a giden gençler, "merdiven altı" tabir edilen atölyelerde kot taşlayarak geçimlerini sağlamaya başladı. Çalışma imkanı bulan kişiler, köydeki işsiz yakınlarını da çağırarak atölyeye yerleştirdi. Yıllarca kotların taşlandığı sağlıksız ortamlarda soludukları silika tozu nedeniyle akciğer rahatsızlığına yakalanan gençler, yatağa mahkum olmaya başladı. BİNGÖL'DE 400 SİLİKOZİS HASTASI BULUNUYOR Alınan bilgiye göre, ülke genelinde yaklaşık 2 bin silikozis hastası bulunurken, bunlardan 400'ü Bingöl'de yaşıyor. Söz konusu hastalardan 300'ü ise "silikozis köyü" olarak da bilinen Taşlıçay köyünde yaşamlarını devam ettiriyor. Taşlıçay köyünde yakalandığı hastalık nedeniyle oksijen makinesine bağlı yaşayan 4 çocuk babası Faysal Demir, AA muhabirine, 2002 yılında ailesinin geçimini sağlamak için büyük umutlarla gittiği İstanbul'da kot taşlama atölyelerinde çalıştığını ve uzun süre hiçbir rahatsızlık günlere. Uyuşturucuya başlayan herkes gibi onların da bir bahanesi vardı. Görkem Duman, 6 yıl önce lisede öğrenim görürken kalp krizi geçiren babası Muammer Duman'ın ölümüyle sarsıldı. Babasının ölümünün ardından arkadaşının "acılarını unutursun" diye ısrar etmesiyle uyuşturucuya başlayan Duman, kısa sürede bağımlı haline geldi. Bağımlılığı nedeniyle eğitim hayatında da sıkıntılar yaşayan Duman'ın hayatı, bir gün evlerinin kapısına toplum destekli polis ekibinin gelmesiyle değişti. Broşür dağıtan polis memuruna "Ben bağımlıyım, kurtulmak istiyorum" diyen Duman, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) ekiplerine yönlendirildi. Burada "Ağabey ve ablalarım" diye seslendiği polis memurlarının yardımıyla Kot taşlarken hayatları karardı hissetmediğini anlattı. luş olmadığını ileri sürerek, "Biz işi bıraktık Hastalığın kendisini birkaç yıl sonra ama hastalık bizi bırakmıyor" dedi. göstermeye başladığını kaydeden Demir, Hastalığın ileri seviyesinde kişinin nefes şimdiye kadar köylerinde 9 kişinin aynı almada zorluk çektiğini, yürüyemediğini hastalıktan öldüğünü söyledi. ve geceleri uyuyamadığını kaydeden Oral, "Oksijen makinesine bağlı olarak ölüm şunları söyledi: sırasını bekliyorum" diyen Demir, "Günün "Bu hastalığın ilacı yok. Bugün 24 saati evdeyim. Bu oksijen makinesine Faysal'dır, yarın Tuncay. Yani herkes sırasını bağlıyım. Dışarı çıkamıyorum, hastanelere bekliyor. Yaşıyorsun ailene bir faydan gidemiyorum. Makineye bağlıyım, çalışamıyorum. dokunamıyor. Yaşıyorsun, yürüyemiyor- Geçimizi rahat sağlayamıyoruz. sun. Hayatın elektriğe bağlı. Bu hastalığın Üç ayda bir aldığımız yaşlılık maaşı da çaresi yok ama bu hastalığa yakalanan geçinmemiz için yetmiyor" ifadesini kullandıyoruz. arkadaşlarımıza yardımcı olunmasını isti- Kısa süre önce bir arkadaşımız Faysal Demir'in ağabeyi Metin Demir de daha vefat etti. Bu haberi duyunca çok 8 kardeşin aynı hastalığa yakalandığını üzüldük. Biliyoruz ki yarın sıra bizde. belirtti. Bizim tek isteğimiz ölen arkadaşlarımızın Kot taşlama işinin böyle tehlikeli olduğunu eşlerine aylık bağlanması, raporu olup da bilmediklerini hastalığın belirtileri aylık alamayan arkadaşlarımıza hak tanın- ortaya çıktıktan sonra işin ciddiyetinin farkına ması ve bizim aylıklarımızda da bir iyileş- vardıklarını kaydeden Demir, şöyle tirme yapılmasıdır." konuştu: Silikozis hastaları için mücadele ediyor "Hastalık nedeniyle 8 kardeş yatalağız. Karlıova ilçesinde silikozis hastalığına Devletin bize verdiği bir maaş var. Allah yakalananların sorunlarıyla ilgilenen emekli razı olsun. Ama yetmiyor. Benim 8 tane öğretmen Semiramis Karaaslan, söz çocuğum var, biz 10 nüfusuz. Ayda aldığım konusu hastaların emeklilik hakkı elde 500 lira. Elektrik olmadığı zaman etmesi için mücadele ediyor. mecburen Karlıova'ya gidiyoruz. Çünkü Oksijen makinesi olmayan hastalar için makinesiz yaşayamıyoruz. Bazı günler makine ve jeneratör temin ettiğini ifade yollar kapalı olduğu için gidemiyoruz. eden Karaaslan, "Bu köyde amca atölyede Köyde yaşamak çok zor. Durumu iyi olanlar iş bulmuş, yeğeni peşinden gitmiş. köyden taşınıp gitti. Bizde köyde perişan Akrabalık ve işsizlik nedeniyle İstanbul'a bir vaziyete ölüm sırasının gelmesini gitmişler burada kot taşlama işinde çalış- bekliyoruz. Bu makineye bağlı yaşıyoruz mışlar. Ücretin yüksek olmasından kaynaklı, elektrik olmadığı zaman ölüyoruz." üstelik çalıştıkları yerde kaldıkları, "BİZ İŞİ BIRAKTIK, HASTALIK BİZİ yedikleri ve içtikleri için hastalığa daha BIRAKMADI" çabuk yakalanmışlar. Şu anda oksijen Silikozis hastası Tuncay Oral da yakalandıkları makinesine bağlı olarak 3 kişi var" dedi. hastalıktan ölüm dışında kurtu BUL- MACA Soldan sağa: 1. Haz. Muhammet in türbesinin bulunduğu kutsal şehir. Etrafı suyla çevrili kara parçası. 2. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, aşama, merhale. Erkek sesinde bir perde. 3. Topraklarını derebeylik sistemine göre yöneten kimse. 4. Karındanbacaklı bir yumuşakça türü. Dul kadınlar. 5. Soru sözü. Güzel sanat. Mikroskop camı. 6. Sonsuzluğa kadar, sürgit. 7. Kayıp, zayi. Bir toplumdaki ahlaki davranış biçimleri, adap. 8. Herkes, el gün, yabancılar. Sergen. 9. İnsan vücudunun dış yüzü. Eşi olmayan, biricik, yegâne. Kiloamperin simgesi. 10. Satrançta özel bir hareket. Dürülerek boru biçimi verilmiş deri veya kâğıt. 11. Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme. 12. Mısır ın plaka işareti. Haz. İsa nın doğduğu gün. 13. Yaprakları salata olarak yenen bir bitki. İçilecek şey. 14. Cüsseli. Irmak ya da dere suyunun hızlı aktığı yer. 15. Bir nota. Notada durak işareti. Radyumun simgesi. 16. Büyükler, ileri gelenler. Tatlı bir besin. 17. İlgeç. Yırtık bir yeri uygun bir parça ile kapama. 18. Kastamonu ilinin bir ilçesi. Suçu bağışlama. 19. Küçük ispirto ocağı. 20. Hak ve hukuka uygunluk. Pantolon yapılan pamuklu bir tür kumaş. Yukarıdan aşağıya: 1. Uygarlık. Eski dilde süreç. Eski bir devlet. 2. Etenesi bulunan memeliler alt sınıfı. Miras, bırakıt. İsim. 3. kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı. Alkol. Endonezya nın plaka işareti. Nezretme. 4. Yeşil Abanozun eşanlamlısı. Hastalıklı, sakat. Büyük sıçan. Dağ kırlangıcı, keçisağan. 5. Bolluk, gürlük. İlgi eki. İstanbul un eski adlarından biri. 6. Lokmanruhu. Eskiden, on para değerindeki demir sikke. Kesintilerden sonra geri kalan miktar, safi. 7. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belli etmeksizin gözden geçirme. Özel gezinti gemisi. 8. Animasyon sanatçısı. Basılı veya el yazması parça, tekst. Baryumun simgesi. İlkel silah. 9. Bir nota. Parola. Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri. Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze. 10. Asya da bir göl. Elçilik. Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı. Hazırlayan: Ercan BOSTANCIOĞLU psikolojik destek alan ve ilaç tedavisi gören Duman, 6 ay önce bağımlılıktan kurtuldu. Duman, şimdi Akdeniz Üniversitesinde okuyor ve gelecekle ilgili hayaller kurabiliyor. Lise ikinci sınıftayken ilk kez tanıştığı uyuşturucuyu sürekli kullanmaya başlayan Seçil Aşık ise 2 yıl önce uyuşturucu bağımlılığından kurtuldu. Uyuşturucu alabilmek için hırsızlık yaptığını belirten ve hastaneye kaldırıldığında kolunda serum takılacak damarı bulunamayan Aşık, polis ekiplerinin yardımıyla hayatında temiz bir sayfa açtı. Aşık, hayatının, bir kolunu kaybetme noktasından tiyatro sahnesine taşınmasına hala inanmakta güçlük çekiyor. Yeni hayatında madde bağımlılığıyla mücadele eden Aşık, TUBİM ekipleriyle gönüllü çalışarak madde bağımlısı gençleri zehirden kurtarmak için bir nevi danışmanlık yapıyor. Bingöl'ün Karlıova ilçesinde iş bulamadıkları için yıllar önce gittikleri İstanbul'da kot taşlama atölyelerinde çalışan yüzlerce genç, yakalandıkları silikozis hastalığıyla mücadele ediyor. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 11. SAYFADA Prof. Dr. Nurullah Çetin PROF. DR. NURULLAH ÇETİN İLE TÜRK MİLLİYETİ ÜZERİNE BİR MÜLAKAT Ayşe Türkkaya: Hocam bugün Türklerin siyasî, idarî açıdan teşkilatlanma konusunda sıkıntıları var. Güçlü bir siyasî, idarî yapı olmadığı için parçalanma var, dağınıklık var, birlik ve bütünlüğümüzü koruyamıyoruz. Bu meseleyi nasıl halledebiliriz? Prof. Dr. Nurullah Çetin: Bugün Türkiye Türklüğü siyaseten, idarî teşkilatlanma açısından paramparçadır. Bu doğru. İrili ufaklı bir çok siyasi parti var, dernek var, şu ya da bu türde yapılanmalar, teşkilatlar var. Parti dışındaki teşkilatlanmaların bir zararı yok. Diğerleriyle dayanışma, yardımlaşma, işbirliği içinde olmaları kaydıyla onları zenginlik olarak görmek lazım. Ama parti teşkilatı meselesi biraz farklı. Zira parti, doğrudan devleti yönetmeye talip bir kurum. Devlet de bir siyasi yapı tarafından yönetilir. Milliyetçi siyasi partiler, bugün Türk milliyetçiliği geleneğine, Türk devlet felsefesine aykırı kurumlar halindeler. Zira Türk devlet geleneğinde esas olan lider değil, töredir. Eski büyük Türk Kağanlıkları töre merkezlidir, şimdiki siyasi partiler ise lider merkezli. Türk siyasî, idarî yapısının temel kavramı töre dir. Töre kavramının temelinde de iki değer vardır: Kurultay ve hukuk. Kurultay, istişare demektir. Yani Türklerin kendi aralarında özgürce tartışarak, fikir beyan ederek, tamamen demokratik bir anlayışla fikir alışverişinde bulunarak karar almaları mekanizmasıdır. İslam da da şûrâ beynehüm ayetiyle bu var. Hukuk ise Türk beyi seçilen liderin, başkanın, ya da genel manada yöneticilerin alınan kararlara uyması ve bu kararları uygulamasıdır. Devleti ve milleti hukuka, adalete uygun olarak yönetmesidir. Türk devlet felsefesinde Töre konuşunca han susar sözü ve daha sonraları İslamî dönemlerde de adalet mülkün temelidir sözleri temel ilkedir. Han, kağan, bey gibi bütün yöneticiler ve bir bütün olarak devlet kurumu törenin, adaletin emrindedir. Belirleyici ve yönlendirici olan bey yani lider değil, töredir. Türk devlet felsefesinde lider töreye, kurultay kararına, adalete uyduğu ölçüde ve millete yaptığı fedakârca hizmetlerden dolayı saygındır. Bunları yapmazsa lanetlenir. Şimdi bu geleneksel Türk devlet felsefesi bugün milliyetçi partilerin liderleri tarafından yok sayılmış, görmezden gelinmiş ya da ayaklar altına alınmıştır. Milliyetsiz siyasetçiler Türk milliyetçiliğini ayaklar altına almış, öbür taraftan milliyetçi siyasetçiler de Türk töresini ayaklar altına almıştır. En temel sorunumuz budur. Töre merkezli değil, lider merkezli bir siyasi yapıya mahkûm olmak. Bütün başarısızlıklarımızın, yenilgilerimizin, dağınıklığımızın sebebi budur. O halde bütün milliyetçi siyasi temsilciler, gururlarını, kibirlerini, nefislerini, egolarını bir tarafa bırakıp töreye tabi olurlarsa Türk milleti de siyaseten temsil edilebilecektir. Türk milletinin töreye uygun şekilde, tam olarak siyaseten temsil edilmesi demek, Türk varlığının kurumsal yapısı olan vatan, millet, devlet birliğinin garantisi demektir. Üzerinde yaşadığı, her türlü tasarruf hakkının kendisine ait olduğu bir vatanı ve işlerini yoluna sokup kolaylaştırma düzeni demek olan devleti yoksa, Türk milleti de yok demektir. Bugün Türk milleti, vatanını gâvura, ona buna satmış, devletini de kendi eliyle tasfiye etmiştir. Vatanı ve devleti elinden çıktığı için tasfiye olma sırası da kendine gelmiştir. O zaman çare de basittir. Önce tam bağımsız millî Türk devlet teşkilatını yeniden eline alacak, sonra vatan topraklarını, bu vatan topraklarının zenginlikleri olan ekonomik kurumları ve değerleri yabancıların tasallutundan kurtarıp millîleştirecektir. O zaman ancak Türk millet varlığını sürdürebilir. Türk milleti, aklını başına almalı, mankurtluk sefaletinden bozkurt asaletine yükselmeli ve titreyip kendine dönmelidir. Yeniden doğruluş zeminimiz ve içine hapsedildiğimiz modern; hatta postmodern Ergenekon zindanından çıkış zeminimiz de budur. Engelli çocuğum var diye dert yanmayın MUĞLA - Kavaklıdere ilçesinde yaşayan 59 yaşındaki Düriye Erdal, ilerleyen yaşına rağmen çocuklarına bakma sorumluluğunu bir an olsun ihmal etmiyor. Yorulmasına ve zaman zaman sağlığının bozulmasına rağmen hayatını bir yaşında geçirdikleri hastalık sonucu bedensel engelli olan çocukları Lütfü (40), İsa (35) ve Sadike Erdal'a (31) adayan Düriye Erdal, AA muhabirine, 40 yıldır çocuklarına özenle baktığını söyledi. Çocuklarını bir an olsun yalnız bırakmadığını vurgulayan Erdal, "Hayatta olduğum sürece onlara bakmaktan hiç vazgeçmeyeceğim. Allah'a şükür ayaktayım, çocuklarıma bakabiliyorum. Onları hiç kimseye muhtaç etmiyorum. Eğer ölür gidersem de devletimin sahip çıkacağını biliyorum" dedi. Erdal, engelli olmayan kızının birkaç ay önce 36 yaşlarında hayatını kaybettiğini dile getirdi. Erdal, engelli çocuğu bulunan ailelerin onları "yük olarak" görmemelerini istedi. "Engelli çocuğum var diye dert yanmayın. Allah'ım onu verdiği gibi sevgisini, saygısını da veriyor" diyen Erdal, şöyle devam etti: "Ben engelli çocuklarımla paylaştığımı, yaşadığımı kocamla paylaşmadım. Evlatlarım benim için çok kıymetli ve özeldir. Onlar olmadan yaşayamam. Çocuklarım da birbirleriyle çok iyi anlaşır, birbirini çok severler. 40 yıldır onlardan bir gün bile ayrı kalmadım. Allah'ım beni onlardan ayırmasın. Çocuklarımıza bakmaktan hiç acizlenmedik, kimse acizlenmesin. Onlar bizim için yük değil, bizden bir parça. Çocuklarım engelli de olsa kimseye emanet edemem." Engelli çocuklarını "Allah'ın kendisine emaneti" olarak gördüğüne dikkati çeken Erdal, "Yavrularım hayatımın bir parçası. Çocuklarıma 'öf' bile demeden, sızlanmadan bakmak beni mutlu ediyor" ifadesini kullandı. Engelli çocuklardan İsa Erdal ise kendisine verilen akülü tekerlekli sandalye sayesinde evden çıkarak köyde dolaştığını söyledi. En çok bilgisayar ve sosyal medyayı kullanmayı sevdiğini anlatan Erdal, "Sosyal medyada arkadaşlarım var. Onlarla sohbet ediyorum, bu çok hoşuma gidiyor. Bilgisayarda abim ve kardeşimle oyun oynuyorum, müzik dinliyorum" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ali Akkuzu ise kentte 4 bin 828 engelliye evde bakım ücreti ödendiğini bildirdi. Engellilere ve ailelerine gerekli desteği verdiklerini, her zaman yanlarında olduklarını işaret eden Akkuzu, "Düriye teyzemiz 3 engelli çocuğuna yıllardır fedakarca bakıyor. Ben de aileyi sürekli ziyaret ediyorum ve kendisini örnek gösteriyorum. Evlatlarına çok özverili bir şekilde bakıyor. Biz de kendilerine gereken desteği vermeye çalışıyoruz" dedi. İsa'nın bilgisayar kullandığını belirten Akkuzu, şöyle konuştu: "Çocukların bu şekilde kendilerine güveni olmasında annelerinin çok büyük katkısı var. Bu annemiz örnek bir anne. Evin içinden tutun da giriş ve çıkışları engelli çocukları için düzenlenmiş. Onların rahatı için her şey fazlasıyla yapılmış. Evlatlarına çok büyük bir özveriyle bakıyor. Kendisine minnettarız."

10 10 SAĞLIK ''Çiğ beslenme''yle 9 ayda 55 kilo verdi KOCAELİ - Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde yaşayan Mehmet Ak (55), katıldığı eğitim programından etkilenerek uzmanı olduğu çiğ beslenme sayesinde 9 ayda 55 kilo verdi. Mutfağında ocak bulunmayan şef Ak, oluşturduğu yaklaşık 3 bin tarifi pişirmeden yapıyor. Eğitim seminerleriyle tariflerini meraklılarına da aktaran Ak, çiğ beslenmeyle 9 ayda 125 kilogramdan 70 kilograma düştü. Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 yaşında annesine yardım için mutfağa girdiğini belirterek, yemek yapmaya ilgisinin o yaşlarda başladığını söyledi. İzmit'teki dönercide bir dönem çıraklık yaptığını ifade eden Ak, askerliğinin ardından Amerika'da yaşamaya başladığını aktardı. Mehmet Ak, açık hava festivallerine katıldığında insanların sağlıksız beslendiğini gördüğünü dile getirerek, şunları kaydetti: "Tavuk döneri ABD'ye ben götürdüm. Böylece tavuk döner, ABD'de yaygınlaştı, bu iş üzerine 4 restoranım oldu. 'Türk mutfağını tanıtan şef' olarak güzel işletmeler kurdum. Bu dönemde kilo almaya başlamıştım. Kilomun neden yükseldiğini araştırmaya başlamıştım yılında 125 kilograma çıktım. 2003'te katıldığım bir programda detoks ve sağlıklı beslenmeden bahsedildi. Detoks programında da çiğ beslenmeyi keşfettim. Böylece 2004'ten beri çiğ besleniyorum." Çiğ beslenme üzerine ünlü şeflerden eğitim aldığını anlatan Ak, 2006'dan beri uzman şef olarak çiğ beslenme üzerine dünyanın birçok noktasında eğitim verdiğini söyledi. Ak, "125 kilograma çıktığımda çiğ beslenmeyi keşfettim. Çiğ beslenmeyle 9 ayda 125 kilogramdan 70 kilograma düştüm" diyerek, gıdaları pişirmediklerini söyledi. Bu beslenme yönteminde gıdaların enzim ve vitaminlerinin doğrudan vücuda girdiğine işaret eden Ak, "Çiğ beslenmedeki en büyük özellik, gıdaların çiğ olarak ama pişmiş gibi görüntü ve lezzet kazanmasıdır. Bu mutfağın teknolojisinde bu var. Hiçbir gıdayı pişirmiyoruz. Biraz yeniliğe yer vermek lazım. Bu beslenmeyle ilgili dünyada birçok merkez var. Çiğ beslenme, ileri seviyedeki hastalıkların tedavisinde çeşitli metotlarla terapi olarak kullanılıyor. Bunları birçok doktor da açıklamakta. Organik çiftliğimizde bunları pişirip güzel yemekler yapıyoruz" şeklinde konuştu. Çiğ beslenmede gluten olmadığını vurgulayan Ak, bu nedenle insanların birçok rahatsızlıktan arındığını kaydetti. Mehmet Ak, mutfaklarında un, tuz, şeker ve süt olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Gluten sıfır olduğu, beyaz şeker de olmadığı için doğal olarak aldığımız şeker sayesinde vücuttaki şeker dengesi çok güzel şekilde seyretmekte. Aldığımız kalorilerin hepsi dolu kaloriler, boş kaloriler değil. Çiğ beslenmede çok fazla tüketim yoktur, şaşırıyorsunuz. 'Bu kadar az yedim ve doydum' ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNDEN İLAN 2014/393 E 2014/467 K Davacı küçük Melike Beren e velayeten Erkan POLAT vs. tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açmış olduğu İsim Tashihi davası sonunda: Kars İli, Merkez İlçe, Büyükaküzüm Mah/Köy, Cilt 68, Hane 14, BSN 40 da nüfusa kayıtlı, Erkan ve Gülsüm den olma, doğumlu ve T.C. kimlik numaralı küçüğün nüfustaki Melike Beren olan adının Beren Su olarak düzeltilmesine, karar verilmiş olup ilanen duyurulur. Basın ( Resmi İlanlar GIDA MADDESİ SATIN ALINACAKTIR JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI(GÜVERCİNLİK/ANKARA) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 6 KALEM GIDA MADDESİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : ORG.EŞREF BİTLİS KIŞLASI, JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTANLIĞI (İSTANBUL YOLU 5'İNCİ KM. CARREFOUR ALIŞVERİŞ MERKEZİ KARŞISI ) GÜVERCİN- LİK ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : / c) Elektronik Posta Adresi : ihlkom1ikm06@jandarma.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 6 KALEM GIDA MADDESİ ALIMI (MUHTELİF GIDA MADDELERİ) Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : 15 NU.LI TŞNR. MAL SYM.LIĞI YİYECEK DEPOSU GÜVERCİNLİK / ANKARA c) Teslim tarihleri: J.LOJ.K.LIĞI 15 NUMARALI TAŞINIR MAL SAYMANLIĞI TARAFINDAN VERİ- LECEK AYLIK TEBLİGATLARA GÖRE 01 OCAK 2015 İLE 31 ARALIK 2015 TARİHLER ARASI İHALE DOKÜMANINDA BULUNAN EK-B AYLIK TESLİM TESELLÜM TAKVİMİNE GÖRE TES- LİM EDİLECEKTİR. ANCAK, SÖZLEŞMENİN 01 OCAK 2015 TARİHİNDEN SONRA İMZALANMA- SI HALİNDE SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINI TAKİP EDEN GÜNDEN İTİBAREN İŞE BAŞLA- NACAKTIR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : J. TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI 1 NUMARALI İHALE KOMİSYON BAŞKANLIĞI - GÜVERCİNLİK /ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 7 TRY (Türk Lirası) karşılığı J.TED.MRK.K.LIĞI/ ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ANKARA JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTANLIĞIN- DA GÖREVLİ 1.1.e İNCİ MADDESİNDE BELİRTİLEN İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLECEK- TİR. adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın ( Resmi İlanlar diyebiliyorsunuz. Un, tuz, şeker ve süt yok ama biz sütümüzü yapıyoruz. Bademden süt yapıyoruz. Örneğin, bademi suya yatırıyoruz, sonra o bademi içine biraz su katarak blenderde çekiyoruz. Oradan çıkan sıvı biz bezle süzdürülerek sütü elde ediyoruz. Badem sütünde gerçek kalsiyum var. Beyaz görüntüsü, lezzeti de aynı. Bu sütü kaynatmak zorunda değilsiniz. Peynir, yoğurt ve soslar yapıyoruz. Süt ürünüyle ne yapılıyorsa aynısını bu mutfakta yapıyoruz. Bademden, fındıktan, susamdan, cevizden, susamdan süt yapıyoruz. 3 bine yakın tarifim var. Mutfak yeniliğe çok açık, mesela lahmacun da yapıyoruz. Badem unundan lahmacun yapıyoruz. Lahmacunun kıyma kısmına ise cevizden tıpkı kıyma yapıyoruz. Onu baharatlandırıyoruz. Kebaplar yapıyoruz, dünya mutfağından birçok tarifi yapabiliyoruz. 55 kilogram verdikten sonrada aynı kilodayım, 9 yıldır da böyle besleniyorum." T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ULUS VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Vergi K.N. Mükellef Adı Soyadı(Unvanı) Vergi Türü V.Dönemi Vergi Tutarı Ceza Türü Ceza Tutarı Toplam Vergi ve Ceza Adres KEMAL ÇELEBİ GELİR VERGİSİ 2008/ ,41 VZCZ , ,76 ANAFARTALAR MAH. TAŞÇILAR SK. 23/4 ALTINDAĞ Yukarıda adı ve soyadı yazılı mükellefler adına tanzim olunan vergi/ceza ihbarnameleri 213 sayılı VUK'nun 99.mad.gereğince posta ve memur eliyle gönderilmişlersede bulunamamışlardır sayılı V.U.K' nun 105. Maddesi gereğince adı geçen mükelleflerin ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri ve yahut ta taahütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirme 2- Kendilerine müddetle kaim olmak üzere tebliğ yapılacağından riayet edilmediği takdirde adı geçen kanunun 106. Maddesi gereğince iş bu ilanın neşir tarihinden itibaren bir aylık sürenin sonunda mezkur şahıslara tebliğ yapılmış sayılır. Basın ( Resmi İlanlar BAKLİYAT VE ÇEŞİTLİ YEMEKLİK MALZEME İLE KIRMIZI ET VE ET ÜRÜNLERİ İLE TAVUK ETİ ÜRÜNLERİ MALZEME ALINACAKTIR. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEVLET KİTAPLARI DÖNER SERMAYE MÜDÜRLÜĞÜ Bakliyat Ve Çeşitli Yemeklik Malzeme İle Kırmızı Et ve Et Ürünleri İle Tavuk Eti Ürünleri Malzeme alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Bahçelievler Mahallesi Miraç Caddesi No: 46 HASANOĞLAN ELMADAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : dkm@meb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : BU İHALEDE KISIM SAYISI 2 (İKİ)'DİR. 1. Kısım; 42 çeşit bakliyat ve diğer ürünleri 2. Kısım; 9 çeşit et ve tavuk ürünleri Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Müdürlüğümüzün ihtiyacı doğrultusunda ve istediği tarihlerde tamamını veya değişken sürelerde, sözleşme süresi boyunca peyder pey olarak, Bahçelievler Mahallesi Miraç Caddesi No: 46 Hasanoğlan-Elmadağ / ANKARA adresinde bulunan mutfak depolarıdır. c) Teslim tarihleri: Yüklenici İşe Başlama Tarihinden itibaren İDARE nin teslimat programı doğrultusunda (tamamı veya peyderpey) Devlet Kitapları Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Üretim tesisleri Hasanoğlan/Elmadağ /ANKARA adresinde gösterilecek mutfak depolarına Muayene Kabul Komisyonu nezaretinde istenilen özelliklerde teslim edecek ve nakliye her türlü yükleme, boşaltma yükleniciye aittir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Devlet Kitapları Döner Sermaye Müdürlüğü Toplantı Salonu Bahçelievler Mahallesi Miraç Cad. No: 46 Hasanoğlan/Elmadağ/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: 2 nolu iş kalemi Et ve Tavuk ürünleri için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Üretim İzin Belgesi ve Gıda Üretim Sertifikası Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. Bu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin tamamında % 15 (yüzdeonbeş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 59 TRY (Türk Lirası) karşılığı Devlet Kitapları Döner Sermaye Müdürlüğünün T.C. Ziraat Bankası Elmadağ Şubesi nezdindeki TR nolu hesaba ihale adı belirtilerek döküman satış bedeli yatırıldıktan sonra idarenin satın alma servisinden alınacaktır. adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Devlet Kitapları Döner Sermaye Müdürlüğü Satınalma Servisi Bahçelievler Mahallesi Miraç Cad. No: 46 Hasanoğlan/Elmadağ/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış ) takvim günüdür. Basın ( Resmi İlanlar

11 dış dünya ABD, Suriye de uçuşa yasak bölgeye sıcak bakmıyor WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Türkiye ile Suriye sınırında uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunda bir müddettir var olan görüşmelerin devam ettiğini ancak "spesifik bir uygulamaya yönelik bir karara varmadıklarını" bildirdi. Wall Street Journal gazetesi, iki ülkeden yetkililere dayanarak, ABD ve Türkiye'nin, IŞİD'e karşı hava saldırılarında ABD ve koalisyon ortaklarının Türkiye'deki hava üslerini kullanmasına izin verecek şekilde Suriye'deki ortak askeri misyon noktasında aralarındaki farklılıkları azalttığını yazdı. Gazetede, anlaşmanın parçası olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya'da yaşayan Türklerin, Türkiye'ye ile ilişkilerinde bir köprü olduklarına inandığını söyledi. BERLİN - Merkel, ağırlıklı olarak göçmen gençlerin mesleki eğitimdeki sorunlarının ele alındığı 7. Uyum Zirvesi'nden sonra Alman hükümetinin Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, Almanya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı (IHK) Eric Schweitzer, Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Reiner Hoffmann ve Kreuzberg Meslek Eğitim Merkezi (BWK) Başkanı Nihat Sorgeç ile basın toplantısı düzenledi. Zirvede mesleki eğitim konusunun sadece göçmenleri ilgilendiren konu olmadığının görüldüğünü belirten Merkel, Alman çocukları için de çok sayıda yapısal sorunların bulunduğunu ifade etti. Merkel, gençlerin mesleki eğitim yapmaları konusunda zirvede çeşitli programlar üzerinde durulduğunu, bu konuda gençlerin erken şekilde mesleki olanaklar konusunda bilgilendirilmelerinin önemli olduğunu ifade etti. Gençlerin çok kültürlü deneyimlerinin de önemli olduğunu belirten Merkel, ''Mesleki eğitim konusu da PARİS - Fransa'da muhalefetteki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) haftasonu düzenlenen başkanlık seçiminin galibi eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, rakibi Bruno Le Maire ile görüştü. Sarkozy, cumartesi sonuçları açıklanan partisinin genel başkanlık yarışında, kendisinden sonra en yüksek oyu alan Le Maire ile UMP genel merkezinde bir araya geldi. İkili herhangi bir açıklama yapmazken, Sarkozy'nin Le Maire'i arabasına kadar uğurlaması dikkati çekti. Uzmanlar, Sarkozy'nin Le Maire ile görüşmesinin içeriğinin ittifak arayışı olduğunu belirtiyor. Sarkozy, Le Maire'den sonra UMP'li eski Çalışma Bakanı Xavier Bertrand ile de bir görüşme yaptı. Gelecek cumhurbaşkanı seçimi için de adaylığını açıklayan Bertrand ile Sarkozy'nin arasında 2012'den bu yana soğuk rüzgarlar esiyordu. Sarkozy'nin ittifak arayışları çerçevesinde, UMP'nin önde gelen isimlerinden Christian Jacob, Laurent Wauquiez, Luc Chatel, Gerald Darmanin, Nice Belediye Başkanı Christian Estrosi ve UMP'nin Paris Belediye Başkanı Adayı Nathalie Kosciusko-Morizet ile de bir araya gelmesi bekleniyor. Seçim zaferinden sonra dün katıldığı bir televizyon programında konuşan Sarkozy, artık modern dünyanın şartlarına ayak uydurmak için birlik olmaları gerektiğini söylemiş, entegrasyonun tek yönlü olmadığını gösteriyor. İnsanların sadece topluma uyum sağlamaları değil, toplumun göçmenlere yönelik kendini açmaya ve ufkunu genişletmeye hazır olması lazım'' dedi. Çalışmak için Almanya'dan Türkiye'ye giden Türk kökenli gençlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Merkel, ''Almanya'daki Türk vatandaşlarının Türkiye gittiklerinde, bunların ilişkilerimiz için bir köprü olduklarına inanıyorum. Hiçbir şekilde de kıskançlık duymuyorum. Bir kişi, tekrar Türkiye'ye gitmek istediğini söylediğinde bunu kabul etmek lazım. Bizim de cazip olmak için gayret etmemiz gerekir. Belki 'Türk kökenli gençlerin burada kalmaları güzel olur' diye söylendiğinde bu rekabeti de artırır. Ancak Ekonomik gelişmeden dolayı Türkiye'de çalışmak için çok sayıda olanaklar var" diye konuştu. Türkiye'ye giden bazı kişilerin Almanya'da yetiştiklerini unutmayacaklarına işaret eden Merkel, ''Bu bizim ekonomik ilişkileri de güçlendirecek. UMP'nin sadece sağ bir parti olmayacağını kaydetmişti. Sarkozy, partisini sağ parti imajından kurtararak herkese hitap edecek Fransa partisi haline dönüştürmeyi hedeflediğinin altını çizerek, partisinin adını değiştirme konusundaki kararlılığını da bir bir kez daha dile getirdi. Eski Cumhurbaşkanı yeni muhalefet lideri Sarkozy'nin dün katıldığı programı 8,4 milyon kişinin izlediği bildirildi. Sarkozy, UMP'nin cumartesi günü düzenlenen başkanlık seçiminde oyların yüzde 64,5'ini almış ve oyların yüzde 29,2'sini alan rakibi Bruno Le da Türk ve ABD'li yetkililerin Suriye sınırının bir bölümünde dar bir "korunmuş bölge oluşturmayı" konuştuğunu belirtti. Psaki'ye, günlük basın toplantısında, gazetenin Suriye konusunda ABD ile Türkiye'nin anlaşmaya yaklaştığı yönündeki bu haberi de soruldu. Türk yetkililerle sınır güvenliğine dair ortak kaygılar da dahil, birçok konuyu aktif biçimde görüştüklerini ve birçok seçeneği gözden geçirdiklerini belirten Psaki, "Ancak bu görüşmeler devam ediyor ve şu anda duyurusunu yapacağımız bir şey yok" diye konuştu. Psaki, "uçuşa yasak bölge kurulması gibi konularda en azından prensipte anlaştığınızı teyit edemiyor musunuz" sorusu üzerine, şunları kaydetti: "Hayır. Daha uzun değilse bile haftalardır Türkiye'nin bazı önerileri konusunda devam eden görüşmeler bulunuyor. Dolayısıyla süreç boyunca, onları, önerileri konusunda dinlemeye açık olduk, çeşitli fikirler ortaya koydular. Geçen hafta Başkan Yardımcısı (Joe Biden) ve General (John) Allen'de de olduğu gibi, üst düzey yetkililerimiz seyahatten döndükleri zaman, yönetimi bu konularda bilgilendiriyorlar. Ancak (Türkiye ile) farklılıklarımız devam ediyor. Spesifik bir uygulamaya yönelik bir karar almış değiliz. Sadece Türkiye ile istişareye devam Merkel: ''Almanya'daki Türk vatandaşları ilişkilerimiz için bir köprü'' Şimdi kızmak yerine bu konuda daha fazla fırsatların olduğunu görüyorum" şeklinde konuştu. Devlet Bakanı Özoğuz da mesleki eğitim konusundaki sorunların, insanların göçmen kökenli olmalarından değil, sosyal sorunlardan kaynaklandığını ortaya konulduğunu belirterek, "Ancak diğer taraftan isim ve köken söz konusu olduğunda yapısal ayrımcılığın olduğu da tespit ediliyor ve buna göre ayrım yapılıyor'' diye konuştu. Gençlerin ebeveynlerine mesleki eğitimin Almanya'da ne kadar değerli olduğunun anlatılması gerektiğini ifade eden Özoğuz, Almanya'da eğitim alınabilecek 350'den fazla mesleğin bulunduğunu ancak göçmenlerin bunların hepsini bilmediğini kaydetti. Üniversiteye giden ancak buradan diploma almadan ayrılanların sayısının yüksek olduğuna işaret eden Özoğuz, ''Akademik kariyer herkes için doğru yol olmayabilir. Bazen mesleki eğitim küçümseniyor'' dedi. UMF liderliğine yeniden seçilen Sarkozy, partisini sağ parti imajından kurtaracak Maire'e karşı zaferini ilan etmişti. Ancak, 2004'te yapılan başkanlık seçimlerinde oyların yüzde 85'ini alan Sarkozy'nin bu seçimlerde kaybettiği oy oranı da en az kazandığı zafer kadar gündeme geldi. Yenilgiye rağmen parti liderliği yarışından vazgeçmeyeceğini belirten Le Maire de seçim sonrasında yaptığı açıklamada, Sarkozy'den teklif gelse bile parti yönetiminde görev almayacağını ifade etmişti. Fransız senatosunda 53 milletvekili ve senatörün desteğine sahip Le Maire'in özellikle merkez sağda genç seçmenlerin desteğini aldığı biliniyor. WASHINGTON - Savunma Bakanı Chuck Hagel'in görevinden ayrılma kararının ardından, IŞİD'e karşı operasyonların sürdüğü ve Ortadoğu, Ukrayna gibi dünyanın birçok kesiminde çalkantı ve krizlerin devam ettiği bir dönemde ABD kabinesinin en kritik koltuklarından biri olan Savunma Bakanlığına kimin geçeceği merak ediliyor. Hagel'in istifasının ardından en fazla yapılan yorumlar, "Obama'nın karar alma süreçlerinde daha çok Beyaz Saray'daki yakın ekibine danışması" ve Suriye gibi dış politika konularındaki bazı görüş farklılıkları oldu. Amerikan basınında yer alan haberlere göre, bazı yetkililer Hagel'in "kovulduğunu", bazıları "istifa ettiğini" ileri sürerken, Beyaz Saray yetkilileri bunun Obama ve Hagel tarafından "karşılıklı alınmış" karar olduğunu belirtti. Hagel'in istifasıyla Obama'nın bu makama kendi yakın ekibinden birini getireceği veya Beyaz Saray'ın "mikro-yönetim" tarzını kabul edecek biriyle çalışması isteyeceği yorumları yapılıyor. Hagel'in geçen hafta istifasını açıklamasından sonra yerine geçecek olası isimler arasında öncelikle üç kişi öne çıkmıştı. Bu kişiler, Demokrat Senatör Jack Reed, ABD Savunma Bakanlığı'nın politikadan sorumlu eski müsteşarı Michele Flournoy ve eski Savunma Bakan Yardımcısı Ashton Carter. Ancak bu isimlerden ikisi, Reed ve Flournoy, daha sonradan yaptıkları açıklamalarda ailevi ya da işleriyle alakalı gerekçeler göstererek göreve talip olmadıklarını söylediler. Amerikan basınında yer alan haberlere göre, şu anda Hagel'in BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ediyoruz." Psaki ve yönetimin diğer yetkilileri, geçen haftalarda uçuşa yasak bölgeye ilgili sorular geldiğinde, "bunu uygulamayı şu anda değerlendirmediklerini" belirtiyorlardı. Gazetecilerin, yönetimin görüşünün hala bu yönde mi olduğu yoksa uçuşa yasak bölgeyi değerlendirmeye mi başladıklarına yönelik soruları üzerine Psaki, bu konuyu tartışmaya devam ettiklerini ve uçuşa yasak bölgenin herhangi bir şeklinin uygulanmasına yönelik bir karara varmadıklarını bildirdi. Psaki, gazetecilerin "kendisi daha önce bu seçeneği tamamen dışlarken, şimdi karara varmadıklarını belirtmesinin ne anlama geldiğini' sorması üzerine, haftalardır tartışılan bir konuda bunun normal olduğunu ama uygulamaya hazırlandıkları bir önerinin bulunmadığını söyledi. Uçuşa yasak bölge veya benzer yaklaşımlarla ilgili kaygılarının sürdüğünü ifade eden Psaki, ancak Türkiye'nin teklifini duymaya kesinlikle açık olduklarını daha önce de belirttiklerini dile getirdi. Psaki, "Şu anda uygulamaya hazırlandığımız veya karar verdiğimiz bir şey yok" dedi. Psaki, benzer sorular üzerine de daha önce konuyla ilgili yaptıkları açıklamaların hala geçerli olduğunu kaydetti. Hagel in yerine 3 aday var koltuğu için isimleri en çok öne çıkanlar, Savunma Bakan Yardımcısı Bob Work, eski Savunma Bakan Yardımcısı Ashton Carter ve İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson. Orduda 27 yıldır görev yapan emekli deniz piyadesi ve eski Donanma müsteşarı Work, şu ana kadar çok üst düzey bir profile sahip olmasa da Hagel'in makamına geçmeye uygun kişilerden biri olarak görülüyor. Pentagon'da bütçe kesintileri gibi kritik konuların idaresine ilişkin sorumluluğu, bir önceki bakan yardımcısı Carter'dan devralan Work ayrıca ABD'nin nükleer stokunun gözden geçirilmesiyle görevlendirilen Pentagon bünyesindeki bir komisyonun başkanlığını yapıyor. Savunma Bakanlığı'nda yıllarında bakan yardımcılığı görevini yürüten Ashton Carter da hem Hagel hem de selefi Leon Panetta ile çalıştı. Carter, daha önce de hem Obama hem de eski Başkan Bill Clinton dönemlerinde Pentagon içerisinde çeşitli görevler üstlendi, geçmişte akademi dünyası ve özel sektörde de görevler aldı. ABD'nin sıkı bütçe kesintilerine gittiği bir dönemde herkesin gözünün üzerinde olduğu Savunma Bakanlığı'nın bütçesinin idaresine katkı sağlayan Carter'ın bakanlığın işleyişine dair derin deneyimi en önemli artılarından biri. Carter, Panetta emekli olduğunda da yerine geçebilecek isimler arasında düşünülüyordu ancak Obama onun yerine Hagel'i aday gösterdikten sonra görevini bırakmıştı

12 12 haber ANKARA - Başbakanlık Basın Danışması Osman Sert, Davutoğlu'nun Alevi toplumu temsilcilerine Başbakanlık Resmi Konutu'nda verdiği yemekli toplantıda yaptığı konuşmaya ilişkin gazetecilere bilgi verdi. Yemekli toplantının sonunda Davutoğlu'nun, davetlilere hitaben yaptığı uzun konuşmada, özellikle "Alevi İslam geleneğinin yaşatılması" ve "eşit vatandaşlık" konularına vurgu yaptığını belirten Sert, Davutoğlu'nun, "Ben başbakan olana kadar AK Parti milletvekili olarak görülebilirim ama başbakan olduğumda tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başbakanıyım. Bütün bu süreçler de çözüm süreci de dahil olmak üzere hiçbir zaman o hesabı yapmadık. Samimiyetimizi koruyabilirsek çok önemli adımlar atabiliriz. Hepimizin empati yapması gerek" dediğini bildirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in de hazır bulunduğu toplantıya, daha önce yer alacağı duyurulan Adalet Bakanı Bekir TBMM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "sözde Ermeni soykırımı" ile ilgili iddiaların 2015 yılında zirveye çıkacağının anlaşıldığını belirterek, "Papa sanki bunun haberini verir gibi konuşmuş, üstüne vazife olmayan bir konuda yorum yapmıştır" dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ses tonunun özenti, vücut dilinin kopya olduğunu ifade ederek, "Başbakan Davutoğlu, her fırsat ve zeminde doğan görünümlü şahin otomobil gibi ses çıkarmaktadır" dedi. Davutoğlu'nun miras yediler gibi konuştuğunu, ekonomide bahar havası estirdiğini, ezberlediği klişe ifadeleri millete yedirmeye çalıştığını savunan Bahçeli, gerçekte Türk milletinin açlığa, borca ve sefalete mahkum edildiğini söyledi. Bahçeli, 2002'de 164 bin 674 olan bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısının 2013'te 644 bin 920'ye çıktığını, 2002'de 357 bin 916 olan kredi kartının borcunu karşılayamayanların sayısının 2013'te 915 bin 691'e ulaştığını belirtti. Bireysel kredi ve kredi kartı borcu olanların 2 milyon 792 bin 780'e yükseldiğini anlatan Bahçeli, kişi başına düşen borcun 2002'de 3 bin 402 dolarken bu yılın ikinci çeyreğinde 7 bin 882 dolara fırladığını ifade etti. "Her körpe yavru gözlerini borçla açmaktadır" diyen Bahçeli, vatandaşın cebindeki her 100 liranın neredeyse 60 lirasının borç olduğunu kaydetti. Bahçeli, petrolün varil fiyatının beş ay içinde yüzde 40 düşmesine rağmen, benzin ve motorinde komik indirimler yapıldığını savundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, 1 Ocak'tan itibaren doğalgazın satış fiyatında yüzde 6'lık bir indirime gideceklerini açıklamasının iyimser bir gelişme olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Bunun neyin karşılığında olduğu ve vatandaşlarımızın tüketimine ne şekilde yansıyacağı ileriki tarihlerde daha net görülecektir. Petrol fiyatının ucuzlamasından dolayı yaklaşık 90 milyar dolarlık zarara uğrayan Rusya'nın, yeşeren sosyal ve ekonomik açmazları hafifletmek için Batının ambargo ve yaptırımlarını Türkiye üzerinden etkisizleştirme niyeti dikkatlerimizden kaçmamıştır. Erdoğan ve Putin'in Suriye konusunda görüş ayrılıkları olsa da bu ikilinin mizaçlarındaki benzerlik ortak paydaları olarak ön plana çıkmaktadır. Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişki ve hacmin iki ülkenin yararına gelişmesi için bölgesel ve jeopolitik risklerin de hesaba katılması gerekmektedir. Kırım'daki zulüm ve eziyet bitmeden Rusya'nın inandırıcılığı bize göre olmayacaktır. Rusya'nın Türkiye'ye sattığı doğal gazın toplam faturasında indirime gitmesi, ekonomik parametre ve hedeflerden ziyade siyasi ve bölgesel konulara endekslidir. Ve bu kapsamda AKP'nin el altından ülkemize yeni külfetler getirmesi kaygılarımızın başında gelmektedir. Başbakan ve Hükümeti, petrolün satış fiyatını olması gerektiği gibi düşürmeyerek muhtemel vergi geliri kaybından doğacak alternatif maliyeti vatandaşlarımızın sırtına yüklemektedir. Ekonomik büyümenin çarşıya pazara, mutfağa ve iş bulmaya katkısı yoktur." ANKARA- Alevi- Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Alevi Vakıflar Federasyonunca yapılan ortak açıklamada, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Alevi toplumunun sorunlarına yönelik açıklamalarının dikkatle izlendiği, Alevi inancının ve eşit yurttaşlık taleplerinin çözüme kavuşturulması taraftarı ve sorunun muhatabı olunduğu belirtildi. Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Rıza Eroğlu ve Alevi Vakıflar Federasyonu Genel Başkanı Remzi Akbulut'un ortak imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, ülkede hak, adalet ve toplumsal barış sorunlarının devam ettiği belirtildi. Alevi toplumunun inancı Aleviliğin inkar edildiği, yasal haklardan yoksun bırakıldığı ve zorla asimile edilmeye çalışıldığı ileri sürülen açıklamada, "Hükümetler, özellikle 12 yıllık AKP iktidarı, Alevi inancımızı kendilerine göre dizayn etmeye çabalıyorlar. Sorunun çözümü için Alevi toplumu ve temsil kurumları ile müzakere yapılmıyor, çözüm önerileri geliştirilmiyor. Avrupa insan haklarının verdiği kararlar uygulanmaya konulmuyor" görüşü savunuldu. Alevileri tedirgin eden durumunun kamusal alanlara yönelik uygulamalara ağırlık verildiği iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilen 7 Alevi çalıştayı sonucunda, Alevi sorununu çözmek için TBMM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Soma'da işlerine son verilen maden işçileriyle ilgili, "Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum; sen eğer Başbakansan, Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan bu işçilerin tamamına iş bulacaksın, aş bulacaksın bu senin görevindir" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında, salonda kadınların ağırlıkta olduğunu belirtirken, yaptıkları 9 bölge toplantılarına değindi. Bölge toplantılarının tamamında, "2015 seçimlerini kadın ağırlıklı götüreceklerini" ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, kadınlardan ülkeye ve demokrasiye sahip çıkmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, "Bu topluma özgürlük gelecekse emin olun kadınlar yüzünden gelecek. Sizler huzuru, barışı savunuyorsunuz. CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum; bu ülkenin kadınlarına sonsuz güveniyorum. Kadınlarla gurur duyuyorum" dedi. Kadınların hayatın tüm acılarını yaşadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Size baskı uygulamak istiyorlar, diyorlar ki 'kadın erkek eşit değildir.' Neden eşit değildir, erkeğin ne üstünlüğü var? Onu da Allah yarattı da bunu da. Eğer cennet annelerin ayaklarının altındaysa, eşitlik değil, kadınların üstünlüğü var. Herkes bunu böyle bilsin. Hep beraber güzel bir Türkiye'yi inşa edeceğiz, hiç endişeniz olmasın." Son aylarda Ermenek, Isparta ve Soma'da acı olaylar yaşandığını hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, başbakan olana kadar AK Parti milletvekili olarak görülebileceğini ama başbakan olduğunda tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başbakanı olduğunu söyledi. Alevi açılımı zirve yaptı! Bahçeli den Papa ya Ermeni tepkisi geldi Bozdağ'ın son anda çıkan bir programı nedeniyle katılamadığını ifade eden Sert, toplantıda akademisyenler, eski milletvekilleri, siyasetçiler, Alevi dedeleri, STK yetkililerinden oluşan 19 Alevi temsilcisi davetli olduğunu kaydetti. Sert, söz konusu yemeğin Başbakanlık Resmi Konutu'nda verilen ilk akşam yemeği özelliği taşıdığını anlatarak, Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki ilk misafirlerin Alevi vatandaşlar olduğunu vurguladı.görüşmelerde cemevlerinin statüsü, din kültürü dersi gibi akla gelebilecek hemen her konunun açıklıkla konuşulduğunu ifade eden Sert, toplantının Davutoğlu'nun daha önce yaptığı aynı mahiyetteki toplantıların bir devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Sert, Davutoğlu'nun daha önce de farklı sayılarda ve şekillerde Alevi temsilcileriyle bir araya geldiğini ancak bu toplantıların hepsinin basına yansımadığını belirtti. Sert, toplantıda Alevi toplumunun tüm temsilcilerinin yer almadığını dile getirerek, herkesle ayrıntılı görüşmelerde bulunmak isteyen Davutoğlu'nun tüm temsilcilerin katıldığı toplantılarda herkesi dinlemenin güçlüğünü göz önünde bulundurarak, görüşmelerini her seferinde kısıtlı sayıda temsilcilerle yapmayı tercih ettiğini vurguladı. -"Toplantının AİHM'in Alevilere ilişkin kararıyla bağlantısı yok"- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Alevilere ilişkin kararı nedeniyle bu toplantının düzenlenmediğinin altını çizen Sert, AİHM kararının toplantının gündem maddesi olmadığını ancak kısa bir süre için değinildiğini söyledi. Sert, toplantı tarihinin AİHM kararlarının açıklanmasından önce belirlendiğine işaret ederek, "Buradaki bazı konuklara geçen hafta çarşamba gününden itibaren davetler yapıldı. Ancak hepsi geçtiğimiz hafta içinde bu toplantıya davet edilmişti" diye konuştu. Alevilerden açıklama hiçbir çözüm üretilemedi. Sorunlar, müzakereler ve sorunun muhatapları ile çözülür. Hükümet bunun tersini yapıyor. Alevi toplumunu ve temsili kurumlarını muhatap almıyor. Aleviler olmadan Alevilik sorunları çözülemez. Alevi toplumu ve temsilci üç federasyonumuz Alevi-Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Alevi Vakıflar Federasyonu olarak hükümetin ve özellikle Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Alevi toplumunun sorunlarına yönelik açıklamalarını dikkatle izlemekteyiz. Alevi inancımızın ve eşit yurttaşlık taleplerimizin çözüme kavuşması taraftarıyız, sorunun muhatabıyız. Bu gücü ve ikrarı toplumumuzdan, inancımızdan ve temsiliyetimizden alıyoruz." Başbakan Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in Alevi temsilcileriyle bugün bir görüşme yapacağının yeni öğrenildiği bildirilen açıklamada, "Biz, Alevi temsilcileri olan 3 federasyonun bu konuda bir haberi yoktur. Hangi Alevi temsilcileri ile görüşüldüğünü biz de merak ediyoruz. Çözümün adresi bellidir, biz muhataplar olarak hazırız. Sorun, Alevi toplumu ve kurumları muhatap alınarak tüm siyasal partileri ve dinamikleri ortaklaştırarak, güvene dayalı, şeffaf ve politik çıkarlar gözetilmeden yapılmalıdır. Biz buna hazırız" ifadesine yer verildi. Kılıçdaroğlu ndan görev hatırlatması Kılıçdaroğlu, bugün gazetelere Soma'da 2 bin 831 maden işçisinin işine son verildiğine yönelik haberinin yansıdığını bildirdi. Bu madencilerin helal para kazanıp, alın teriyle evlerini geçindirmek istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum; sen eğer Başbakansan, Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan bu işçilerin tamamına iş bulacaksın, aş bulacaksın bu senin görevindir" dedi. Kılıçdaroğlu, salondan "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" şeklinde sloganlar atılması üzerine de "Hiç meraklanmayın, soracağız tabii. Demokratik yollardan hesabını soracağız. Sandıkta hesabını soracağız, kul hakkı yiyenlerden hesabını soracağız. Çoluk çocuğun, yetimin hakkını yiyenlerden hesabını soracağız, bu bizim boynumuzun borcudur, hep beraber soracağız" değerlendirmesinde bulundu. KEMAL-İ DEVLET DEVLET-İ AHMET HAŞİM-İ KEMAL! Oktay YILMAZ- Türk siyaseti ve siyasetçisi yeni oluşan koşullara göre şekillenmeye başladı. Koşulları oluşturan etkenlerin başında meşhur iç-dış mihraklar bulunuyor. Arada birçok hadise yaşandı ama şöyle bir silkelemek gerekirse; Gezi unutuldu Kobani çıktı, Kobani kapandı seçim barajı çıktı; derken Ak Saray hep kelamlarda, kalemlerde HERKES HESAP İÇİNDE Artık herkes ezberledi ki, seçimlerde uygulanan yüzde 10 baraj oranı dünyanın en yüksek uygulaması Türkiye bugüne kadar bunun çok faydasını gördü dense abartma olmaz. Bu konuda öylesine ani ve hızlı bir gelişme yaşandı ki, seçime aylar kala her siyasi parti ve lider Anayasa Mahkemesi nin alacağı muhtemel kararlara göre pozisyon belirlemeye, taktik geliştirmeye çalışıyor. Bunun yansımalarını son grup konuşmalarında da gördük, duyduk KEMAL-İ DEVLET MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup konuşmasında neredeyse hiç seçim demediği gibi, yüzde 10 baraj uygulamasına da hiç değinmedi Ancak, MHP nin görüşü diğer parti kurmaylarının defalarca açıkladığı gibi çok net: MHP, Anayasa Mahkemesi nin alacağı karar doğrultusunda görüş belirtecek Sanki doğrusu da bu! Ortada ne fol ne yumurta var; yani, alınmış bir karar yok ki görüş olsun MHP nin görüşünü, Kemal-i Devlet olarak nitelemek mümkün! DEVLET-İ AHMET Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın açıklamalarını değerlendiren AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Grup konuşmasında seçim barajı tartışmalarına da değinen Davutoğlu, Bu tartışmadan hareketle Türkiye'de tekrar istikrarsızlık havası estirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum ve uyarıyorum, Türkiye'de böyle tartışmalar üzerinden bir siyasi dizayn yapılmasına kesinlikle izin vermeyiz dedi. Bu kararlılığı vurgulamak için başka ifadeler de kullanan ve biz baraj falan tanımayız diyen Davutoğlu şunları söyledi: Seçimler vaktinde ve Türkiye'deki kurallar, hukuk kuralları, hukuk devleti kuralları içinde yapılacaktır ve yine sandıktan sadece ve sadece milletin iradesi çıkacaktır, başka bir irade çıkmayacaktır Biz baraj falan tanımayız, biz sadece milleti tanırız. Bugün barajın kalkmasını iddia edenler şu son tartışmalara kadar tam bir sükut halinde geçiştirdiler. Çünkü kendileri korkuyorlar. Biz barajdan korkmayız. Barajdan korkanlar son 1.5 yıldır neredeyse tekliflerimize cevap vermeyenlerdir." Başbakan da, şükür ve direnciyle bir Devlet-i Ahmet tavrı sergiliyor HAŞİM-İ KEMAL CHP TBMM Grup Toplantısında konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da, görüşünü kestirmeden söyledi: Yüzde 10 seçim barajını içimize sindiremiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Kalkması gerektiğine inanıyoruz. (Önceki akşam bir yemekte kulağıma çalınan - yanlışlıkla mı bilinçli mi kullanıldığını anlayamadığım- Haşim Kılıçdaroğlu ifadesinden ve de Haşim in sözlük anlamından mülhem), Haşim-i Kemal kararlılığındaki Kılıçdaroğlu na göre, baraj, milli irade hırsızlığı O zaman Temsilde adaleti sağlamalıyız diyen Kılıçdaroğlu, Biz bunu ilk eleştirdiğimizde CHP samimi değil. Söylerler ama gereğini yapmazlar dediler. Biz de hemen yüzde 3, yüzde 5 iki ayrı kanun teklifini verdik. Kapı gibi CHP milletvekilleri de imzaladı. Hadi buyur bakalım kim samimi, kim değil? dedi. DURUŞ-U DEMİRTAŞ Gelelim HDP ye Grup Toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, "Seçim barajını savunmak 'ben hırsımız ve yapmaya da devam edeceğim' pişkinliğinden başka ne olabilir?" dedikten sonra, "Anayasa Mahkemesi baraj konusunu ele almadan barajı kaldıralım" teklifinde bulundu. VELHASILI KELAM Daha uzunca bir süre bu barajda kulaç atmaya devam edilecek gibi Bakalım kim kıyıya varacak, kim boğulacak Türkiye-Rusya anlaşmalarının ABD medyasındaki yankıları WASHINGTON - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'yi ziyaretinde iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar, ABD basınında geniş yankı bulurken, Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı'nın Türkiye'den geçmesinin ülke ekonomisi için büyük bir kazanım olacağına işaret edildi. New York Times, Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birçok alanda mutabakat sağlamasını manşetten verdi ve "Eğer bir kazanan varsa o da Türkiye" ifadesini kullandı. Putin'in Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı'nın mevcut şartlar altında Bulgaristan yerine Türkiye'den geçebileceğine yönelik açıklamalarına dikkati çeken New York Times, boru hattının güzergahında yapılacak değişikliğin Rusya yönetimi için "nadir bir diplomatik yenilgi" olacağı değerlendirmesini yaptı. Buna karşın, Moskova'nın bu girişiminin, Avrupa Birliği (AB) ve ABD için "nadir bir zafer" olarak nitelendirildiği haberde, Washington ve Brüksel'in Güney Akım Projesi'ne Rusya'nın bölgedeki en büyük enerji tedarikçisi olmasını engellemek için karşı çıktıkları belirtildi. Rusya ile AB arasındaki ilişkiler, Doğu Ukrayna ve Kırım'da yaşanan olayların ardından bozulurken, ABD ve Avrupa'nın, Rusya'ya yönelik yaptırımlarıyla durma noktasına gelmişti. New York Times, ayrıca Rusya'dan Türkiye'ye ulaştırılan doğalgaz fiyatının düşürülmesi ve transit hacminin yaklaşık 3 milyar metreküp artırılmasına yönelik anlaşmaların Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacağını vurguladı.

13 TURİZM 13 Palandöken kayak sezonuna hazır Müze ve örenyeri gelirlerinde önemli oranda arttı ANKARA - Türkiye'deki müze ve ören yerlerinden elde edilen gelir, Kültür ve Turizm Bakanlığının yoğun çabalarının sonucunda son 12 yılda 26 milyon liradan 371 milyon liraya yükseldi. AA muhabirinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinden edindiği bilgiye göre, Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerinin gişe ve işletmelerinin modernizasyonuyla hem ziyaretçi sayısında hem de gelirlerde yüksek artışlar sağlandı. Müze ve ören yerlerinin ziyaretçi sayısı 2002'de 7 milyon 400 bin kişi iken, ekim ayı sonu itibarıyla bu sayı 27 milyon kişiye ulaştı. Ayrıca 2002'de 26 milyon lira olan müze ve ören yeri ile diğer faaliyet gelirleri 2012'de 280 milyon 206 bin 955 lira, 2013'te 313 milyon lira ve bu yılın 10 ayında 371 milyon lira oldu. Geçen yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgisini en çok çeken ve en fazla gelir getiren müze ve ören yerleri olan mekanlar bu yıl da ilk sıralarda yer aldı. En fazla ziyaretçi alan yerler İstanbul Ayasofya Müzesi, Osmanlı sultanlarının ikametgahı, yönetim ve eğitim merkezi olan Topkapı Sarayı Müzesi, Konya Mevlana Müzesi, Denizli Hierapolis Ören Yeri ve İzmir Efes Ören Yeri oldu. Sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın 8. harikası olarak gösterilen Ayasofya Müzesi'ni 3 milyon 133 bin 800 kişi, Topkapı Sarayı Müzesi'ni 3 milyon 126 bin 250 kişi, Mevlana Müzesi'ni 1 milyon 753 bin 451 kişi, Pamukkale Hierapolis Örenyeri'ni 1 milyon 751 bin 758 kişi ve Efes Örenyeri'ni 1 milyon 721 bin 460 kişi ziyaret etti. Öte yandan 2014 yılında 3 yeni müze ziyarete açılırken, 7 müze de yenilendi. Böylece Bakanlık bünyesinde hizmet veren müze sayısı 194'e ulaştı. İlk kez Trabzon Küçükayvasıl Kilisesi, Malatya Atatürk Anı Evi ve Etnografya Müzesi ile Kocaeli Atatürk ve Redif Müzesi ziyaretçilere kapılarını açtı. Bunların yanı sıra bu yılın sonuna kadar İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile İzmir Efes Müzesi'nin yenileme çalışmalarının tamamlanarak müzelerin ziyarete açılması planlanıyor. Ayrıca Antalya Demre Müzesi ve Andriake Ören Yeri, Batman Müzesi, Bitlis Ahlat Selçuklu Mezarlığı Müze ve Karşılama Merkezi, Burdur Doğa Tarihi Müzesi, Diyarbakır Müze Kompleksi ve Hatay Yeni Arkeoloji Müzesi olmak üzere 6 yeni müzenin daha açılışı yapılacak. Bakanlık 2014'te 12 ören yerine ait çevre düzenleme uygulamalarını da tamamladı. Böylece ören yeri sayısı 188'e çıktı. Bunlara ek olarak 31 ören yeri ile ilgili olarak proje ve uygulama işlerinin yapılması da planlanıyor. ERZURUM - Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden Palandöken'de, işletme sahipleri, suni karlama sistemi sayesinde kar endişesi yaşamayacak. Konumu, konaklama tesisleri ve ulaşımı bakımından dünyanın sayılı kayak merkezlerinden biri olan Palandöken Kayak Merkezi, misafirlerini bekliyor. Yağışların ardından kar kalınlığının 10 santimetreye ulaştığı merkezde, misafirlerin daha iyi kayak yapabilmeleri için otellerde suni karlama sistemleri devreye sokuldu. Aydınlatılmış alan sayesinde 21 pistte hem gece hem de gündüz kayak yapılabilecek olan Palandöken'de bariyerler, lift ve telesiyejler de bakımdan geçirildi. Bölgedeki bir otelin idari işler müdürü Ömer Akca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, perşembe günü başlatacakları sezon öncesi son hazırlıkları yaptıklarını, doğal kar yağışının ardından üç gündür suni karlama uyguladıklarını anlattı. Sabratha antik kenti ziyaretçi bekliyor... LİBYA - Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi döneminde birçok konser ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapan, şimdilerde ise ülkedeki iç savaş nedeni ile ziyaret edilemeyen UNESCO Dünya Mirasları Listesindeki Sabratha antik kenti, tekrar turizme açılacağı günleri bekliyor. Libya'nın Başkenti Trablus'a 100 kilometre uzaklıkta bulunan Sabratha antik kenti, iyi korunmuş ve ayakta duran eserleri ile dikkati çekiyor. Roma döneminden kalma, yumuşak kum taşından mimari eserleriyle Sabratha antik kenti ve 3 katlı tiyatro salonu eski şehircilik anlayışının ihtişamını gözler önüne seriyor. Libya'daki "Arap Baharı" öncesi birçok konser ve etkinliği ev sahipliği yapan UNESCO Dünya mirasları listesindeki tarihi mekan, ülkedeki iç savaş nedeni ile yaklaşık 4 yıldır ziyaret edilemiyor. Sabratha Antik Kentinde görev yapan Muhammed Bozere, 2011 yılındaki devrim sırasında buranın askerler tarafından korunduğunu belirterek, ''Ülkedeki iç savaş nedeni ile buraya kimse gelmiyor. Savaşın bitmesi ve eski günlerdeki gibi dünyanın her yerinden turistlerin geleceği günleri bekliyoruz'' dedi. Milattan önce 6'ncı yüzyılda Fenikeliler tarafından Trans-Sahra Ticaret Yolu ile Afrika'dan gelen malların, dünyaya nakledildiği bir ticaret merkezi olan Sabratha antik kentinde, Antonine, Liber Pater (Dionisos), Serapis, İsis Herküles tapınakları, Kapitol, forum, antik tuvaletler, deniz hamamı, senato binası, Hristiyan bazilikası, Bizans duvarı ile muhteşem tiyatro binası ve müze yer alıyor. ISSN Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Yıl: 44 Sayı: Aralık 2014 Perşembe Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR Antalya'da aralık ayında deniz ve güneş keyfi ANTALYA - Antalya'da aralık ayının ilk gününde güneşli hava, yerli ve yabancı turistleri sevindirdi. İl merkezinde güneşli havayı fırsat bilen turistler, Konyaaltı plajlarında denize girdi, güneşlenmenin keyfini çıkardı. Antalya Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, ilde bugün en yüksek hava sıcaklığı 20, deniz suyu sıcaklığı ise 21 derece ölçüldü. Kentte nem oranı ise yüzde 58 olarak gerçekleşti. İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ - Kenan ERGEN Görsel Yönetmen Şebnem ÜNAL Sayfa Editörleri Hakkı Murat SÖBÜTAY - Emine ÖZCAN İnternet Editörü Alparslan OĞUZ Haber Merkezi İsmail YILDIZ, Mihriban DEMİREL, Ayşenur GÜRER, Tülay CANPOLAT, Gazi BOZKURT, Burcu KERİM, Betül SÜSLEN İdari Merkez Yayın Sahibi Macun Mah Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Temsilcisi: Yazı İşleri Tel: (PBX) Fax: gazeteyedigun@gmail.com Yiğit YİĞİT Ankara Temsilciliği İstanbul Temsilciliği Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. Ulus/ANKARA No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0312) Tel: (0212) Dağıtım: TURKUVAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

14 PTT 1. Lig'e teknik direktör dayanmıyor GAZİANTEP - Şampiyonluk hesaplarıyla sezona "merhaba" diyen PTT 1. Lig takımları arasında 7 ekip "kan değişikliği"ne ihtiyaç duyarken, bu süreçte Orduspor, teknik heyette en fazla değişikliğe giden takım oldu. Ligde ilk teknik direktör değişiklikleri 4. haftanın ardından Kayserispor ve Orduspor'da yaşandı. Kayserispor'da Mutlu Topçu yerini Cüneyt Dumlupınar'a bırakırken, Orduspor'da Fikret Yılmaz'tan boşalan teknik direktörlük görevine Erkan Sözeri getirildi. Bu sezon teknik direktörlük konusunda sorun yaşayan Orduspor'da Erkan Sözeri takımın başında 1 hafta kalırken, daha sonra Sebahattin Akbayrak- Muhammet Dilaver ikilisi görev yaptı. Daha sonra geçici olarak bir hafta Menduh Fidan yönetiminde sahaya çıkan Karadeniz ekibi, göreve getirilen Levent Devrim'in de istifasıyla bir kez daha teknik direktörlük değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Demba Ba taraftarı camiye götür İSTANBUL - Beşiktaş taraftarının bir dönem büyük bir tutku ile bağlandığı oyunculardan biri olan Fransız eski futbolcu Nouma, eski takımı ve Demba Ba'nın performanısını AA'ya değerlendirdi. Senagalli yıldız futbolcu Demba Ba'yı büyük bir dikkatle takip ettiğini ifade eden Nouma, yıllarca Beşiktaş tribünlerinin dilinden düşmeyen "Pascal bizi diskoya götür" tezahüratının yerine artık tribünlerden "Demba Ba bizi cumaya götür" sloganının aldığını belirterek, "Beşiktaş taraftarı çok yaratıcı. Bu tezahüratlar benim çok hoşuma gidiyor. Ben taraftarı diskoya götüremedim ama Demba Ba'nın onları camiye götürmesini çok isterim" diye konuştu. Nouma, Demba Ba'nın son yıllarda Beşiktaş'a gelmiş en iyi forvet olduğunu kaydederek, "Son vuruşları mükemmel, pozisyonlarda nerede duracağını çok iyi biliyor. Sosa'nın performansı kendisine daha fazla rahatlık veriyor. Chelsea su anki performansını kestirebilseydi böyle bir oyuncuyu satar mıydı merak ediyorum. Beşiktaş nokta atışı yaptı diyebiliriz" ifadelerini kullandı. Demba Ba'nın sakatlık haricinde ligde önünde bir engelin olmadığını belirten Nouma, "İnşallah sakatlık yaşamaz, sakatlık haricinde önünde bir engel yok. Bu senenin en çok konuşulan ismi o olacak. Böyle giderse gol krallığında rakibi olmaz. Beşiktaş'ın eski futbolcusu Pascal Nouma, siyah-beyazlı ekipte başarılı bir sezon geçiren Senagalli yıldız Demba Ba'yı izlemekten heyecan duyduğunu belirterek, "Ben taraftarı diskoya götüremedim ama Demba Ba'nın onları camiye götürmesini çok isterim" dedi. Demba Ba gibi bir oyuncunun taraftarı olduğum takımda oynaması bana ayrı bir heyecan veriyor" şeklinde konuştu. Beşiktaş taraftarının kendisine sahip çıktığı gibi Demba Ba'yı da benimsediğini anlatan Nouma, Senagalli futbolcu ile farklı karakterleri taşıdıklarını, kendinin daha hırçın bir futbolcu olduğun altını çizdi. Nouma, Demba Ba'nın şu ana kadar gösterdiği performansla Beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurduğunu kaydederek, şöyle devam etti: "Onun tek şansızlığı İnönü Stadı gibi bir ortamda, o muhteşem taraftar önünde oynayamaması oldu. Eğer öyle bir ortamda oynasaydı performansı daha da farklı olurdu. Demba Ba yeni bir Pascal olamaz çünkü çok farklı karakterdeler. Herkesin taraftarın gönlünde yeri ayrı, onu ayrı severler beni ayrı. Pascal Nouma'nin karakteri farklıydı, Demba Ba'nın daha farklı. Pascal daha hırçın, agresif bir oyuncuydu, Demba Ba sakin bir oyuncu. İnançlarına bağlı olması farklı bir kitlenin de sempatisini kazanmasına neden oldu. Ben oyunculuk zamanımda birçok hata yaptım, zaman geçtikçe bunları daha da iyi anlıyorum. Demba Ba iyi karakterli, sorumluluğunu bilen bir futbolcu. Besiktaş taraftarının gönlünde efsane olmuş futbolcuların yeri ayrıdır, hepsini sevecek kadar kalpleri büyüktür." Atom karınca Avrupa'ya temkinli MERSİN -Mersin İdmanyurdu'nun bu sezon yükseldiği Spor Toto Süper Lig'de 11 hafta sonunda zirve mücadelesine ortak olması taraftarlarda Avrupa kupalarına katılma beklentisi oluştururken, teknik direktör Rıza Çalımbay bu hedefe temkinli yaklaştı. Bu sezona "Atom karınca" lakaplı teknik direktör Rıza Çalımbay yönetiminde başlayan kırmızı-lacivertliler ligde 11 hafta sonunda elde ettiği 20 puanla Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'yle zirve yarışının içine girdi. Mersin ekibinin başarılı performansı taraftarlarda ise Avrupa kupalarına katılma beklentisi oluşturdu. Sosyal medya üzerinden "Pasaportları hazırlayın" şeklinde yorumlar yapan taraftarlar, 1983 yılında ilk ve son kez yaşanan Avrupa deneyimini tekrarlamak istiyor. Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ligde iyi bir konumda bulunduklarını ve bunu sürdürebilmek için performanslarını düşürmemeleri gerektiğini söyledi. Oynadıkları oyunu istikrarlı bir şekilde devam ettirmek istediklerini ifade eden Çalımbay, bundan sonra da çok zorlu maçların kendilerini beklediğini belirtti. Avrupa kupalarına katılma konusunda konuşmanın erken olacağını aktaran Çalımbay, "Daha 11 maç oynadık ve bir sürü maç var. Henüz neyin ne olacağı belli değil. Önce ayağımızı yere sağlam basmamız gerekiyor. Lig çok uzun bir maraton. Şimdiden konuşmamak gerekiyor. Şu an en önem verdiğimiz şey yakaladığımız bu istikrarı devam ettirmek" diye konuştu. Emektar kaptan Hayrettin in hedefi büyük Spor Toto Süper Lig takımlarından sivas'da yıllarca forma giyen ve bir süre önce Spor Toto 3. Lig ekiplerinden Sivas Dört Eylül Belediyespor'un sportif direktörlüğüne getirilen eski milli futbolcu Hayrettin Yerlikaya, gelecekte Sivasspor ve milli takımlarda antrenör olmayı hedefliyor. SİVAS- Sivas'da 15 yıla yakın top koşturduktan sonra sezonu sonunda futbolu bırakan ve kısa süre önce Dört Eylül Belediyespor'da sportif direktör olarak göreve başlayan Yerlikaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yaz UEFA B Antrenör Lisansı Kursu'na katıldığını, tecrübelerini yansıtabilmek için Dört Eylül Belediyespor'dan gelen teklifi değerlendirdiğini belirtti. Hedeflerinin üstüne koyarak devam etmek istediğini dile getiren Yerlikaya, "Görevime başladım, inşallah bir gün nasip olursa oraya (Sivasspor) tekrar dönmek istiyorum. Sivasspor'da teknik direktör veya idari menajer olarak görev almak istiyorum. İnşallah bir gün bu da bana nasip olur" ifadelerini kullandı. Sivas'un eski kaptanı Yerlikaya, tecrübelerini Dört Eylül Belediyespor'daki futbolculara aktarmak için çalışacağını belirterek, "Şampiyonluk ve küme düşmeme adına çok şeyler gördüm ve yeterli tecrübeye sahip olduğumu düşünüyorum. İnşallah bunu takım arkadaşlarıma yansıtırım" diye konuştu. Bir dönem sivas formasını giyen ve daha sonra kırmızı-beyazlı ekipte genel menajerlik ve teknik direktörlük yapan Bülent Uygun'u örnek aldığını belirten Yerlikaya, şunları söyledi: "İnşallah bu, benim için de böyle olur. Yavaş yavaş tecrübe kazandıkça bana artı katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bülent Uygun, en büyük idollerimden birisidir. İnşallah bir gün onun gibi olurum. Sivasspor'da antrenör olmak ve daha sonra milli takım antrenörü olmayı istiyorum. Hedeflerim doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğim." Agüero, Messi'yi ikna edecek ANKARA - İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City'nin Arjantinli golcüsü Sergio Agüero, kulübünün Lionel Messi'yi transfer edebilmesi için yıldız futbolcuyu ikna etmeye çalışacağını söyledi. İspanya basınına açıklamalarda bulunan Agüero, son haftalarda Messi hakkında çıkan transfer söylentilerine değinerek, "Messi'yi Manchester City'ye gelmesi için ikna etmeye çalışacağım. Onu ikna etmek tabii ki kolay değil ama en iyi oyuncuların Premier Lig'de mücadele etmesi güzel olurdu" değerlendirmesinde bulundu. Messi, daha önce kulübünde mutlu olmadığı yönünde çıkan iddialar üzerine, "Sezon sonrasını birlikte göreceğiz. Her ne kadar kulübümde sonsuza kadar kalacağımı önceden söylesem de bazen işler istediğiniz gibi gitmez" ifadelerini kullanarak takımdan ayrılabileceğinin sinyalini vermişti. Barcelona Kulübü Başkanı Josep Maria Bartomeu ise Messi'nin takımda mutlu olduğunu ve kendisine her zamanki desteklerinin sürdüğünü ifade etmişti. Bu sezon Barcelona'da 18 maçta forma giyen Messi, 17 gol attı, 11 asist yaptı.

15 SPOR 15 Arkas Spor, tura inanıyor İZMİR -CEV Erkekler Kupası 2. tur ilk maçında bugün deplasmanda Fransa'dan GFC Ajaccio ile karşılaşacak Arkas Spor'un antrenörü Glenn Hoag, "Turu geçeceğimize inanıyorum ama tabii ki iyi oynamamız lazım" dedi. Hoag, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ligde son oynadıkları Ziraat Bankası maçında manşette sorun yaşadıkları için maça kötü başladıklarını 2. sette toparlanmalarına rağmen daha sonra hücumda yaptıkları basit hatalarla rakibe sayı verdiklerini ancak maçı kazandıklarını söyledi. Bu sene daha iyi olduklarını ve daha çok çalıştıklarını kaydeden Hoag, şöyle konuştu: "Tillie'nin gelmesinin servis karşılamada ve defansta çok katkısı oldu. Lig uzun bir süreç, inişler çıkışlar olacak elbette ama son 2 maçımızda çok iyi oynadık. Ziraat Bankası maçında yaşadığımız aksaklıklara rağmen takım maçı hiç bırakmadı ve mücadele etti. Oyuna sonradan giren oyuncular da takıma katkı verdi ve maçı sonuna kadar bırakmadılar." Hoag, yarın CEV Kupası'nda karşılaşacakları GFC Ajaccio'nun çok teknik bir ekip olduğunu ve hızlı oynadığını belirterek, şunları kaydetti: "Şu anda da Fransa liginin en iyi takımlarından biri. İki maç da kolay olmayacak. Turu geçeceğimize inanıyorum ama tabii ki iyi oynamamız lazım. Rakibimiz fiziksel olarak yeterli değil ama defansta iyiler. Bizi uzun ralliler bekliyor. 4 yabancımızı da oynatabileceğimiz için bütün oyuncularımı kullanabileceğim." Erkekler CEV Kupası 2. tur ilk maçında bugün TSİ 21.15'te Palatinu Spor Salonu'nda oynanacak GFC Ajaccio-Arkas Spor maçında Hollandalı Gerrit Jan Reichardt ile Hırvat Miroslav Milinovic görev yapacak. Karşılaşmanın rövanşı 17 Aralık Çarşamba günü saat 19.30'da İzmir'de oynanacak. Mavi beyazlı ekip rakibini elemesi halinde bir üst turda Zaksa (Polonya) - VaLePa (Finlandiya) eşleşmesinin galibiyle mücadele edecek. Avrupa kupalarında 70. maçına çıkacak Arkas Spor, daha önce oynadığı 69 maçta 41 galibiyet ve 28 yenilgi aldı. Fransa Ligi'nde 8. haftada Lyon'a 3-0 mağlup olan GFC Ajaccio, oynadığı 8 maçta sahadan 5 galibiyet ve 3 yenilgiyle ayrıldı. Wenger'in Chelsea çelişkisi ANKARA - İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal'ın Fransız teknik direktörü Arsene Wenger, daha önce "durdurulamaz" yorumunu yaptığı Chelsea'yi şampiyon ilan etmek için erken olduğunu söyledi. İngiltere basınına açıklamalarda bulunan Wenger, şampiyonluk yarışında birçok takımın iddiasının sürdüğünü belirterek, "Chelsea ile ikinci sıradaki Manchester City arasında sadece 6 puan fark var. Chelsea'nin yakalanamaz olduğunu söyleyemeyiz. Henüz 14. haftadayız, şampiyonluk yarışının bittiğini söyleyemeyiz" ifadelerini kullandı. Arsenal'ın şampiyonluk şansını değerlendiren 65 yaşındaki teknik adam, "Tam kadro çalıştığımız takdirde şampiyonluğa oynayabilecek kaliteye sahibiz. Sezona iyi bir başlangıç yapamadık. Klasik bir Dünya Kupası sonrası başlangıcı oldu. Yine de bizden bekleneni karşılayabilecek kapasiteye sahip olduğumuza inanıyorum" şeklinde görüş belirtti. Premier Lig'de büyük bir çekişmenin yaşandığına da dikkati çeken Wenger, "Şampiyonluk için birçok kez başa baş bir mücadeleye girdik. İnsanlar daima kazananları hatırlar fakat 8-9 senedir ligdeki rekabetin çok yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bu sezon da bu şekilde devam ediyor. Chelsea sezona iyi başladı. Avantajlı gözükseler de onları yakalamak için herkes elinden geleni yapacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Balotelli den ÖZÜR Kadın hentbolcuların hedefi play-off İZMİR - Elemelerde 2. Grup'ta Avusturya, İsrail ve Portekiz'le 4-6 Aralık'ta Avusturya'da karşılaşacak A Milli Hentbol Takımı, bu müsabakalar için İzmir'de yaptığı kampı bugün tamamladıktan sonra yarın Viyana'ya gidecek. Grubu lider tamamlayacak ekibin Dünya Şampiyonası'na katılmak için play-off oynayacağı eleme maçlarında A Milli Takım, 4 Aralık Perşembe günü Portekiz'le karşılaştıktan sonra 5 Aralık'ta İsrail, 6 Aralık'ta ise Avusturya ile mücadele edecek. A Milli Kadın Hentbol Takımı Teknik Direktörü Hikmet Vurgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir'deki kampın çok verimli geçtiğini, kampın ardından yarın Avusturya'ya gideceklerini söyledi Kadınlar Dünya Hentbol Şampiyonası Avrupa Elemeleri 2. Grup maçlarının ANKARA - İngiltere Premier Lig takımlarından Liverpool'un İtalyan golcüsü Mario Balotelli, sosyal medyada paylaştığı mesajda, ırkçı ifadeler kullandığı gerekçesiyle özür diledi. Sosyal paylaşım sitesi Instagram'daki hesabından attığı mesajda Balotelli, bilgisayar oyunu karakteri "Süper Mario'nun resminin altına, "Irkçı olmayın. Japonlar tarafından üretilen, İngilizce konuşabilen, dış görünüşüyle Meksikalı'ya benzeyen İtalyan tesisatçı Süper Mario gibi olun. O, siyahi birisi gibi zıplayabilir ve altınları bir Yahudi gibi toplayabilir" ifadesini kullanmıştı. Paylaştığı mesajı kısa süre sonra silen ancak yayılmasına engel olamayan Balotelli, sonrasında Twitter hesabından yaptığı açıklamada, annesinin de Yahudi olduğunu hatırlatarak, "O mesajın esprili bir dille ırkçılık karşısında yer alması gerekiyordu ama tam tersi bir içeriği olduğunu daha sonra anlayabildim. Bütün Meksikalılar bıyıklı değil, bütün siyahi insanlar uzunca sıçrayamaz ve bütün Yahudiler parayı sevmez. Başkası tarafından hazırlanan Süper Mario ile ilgili mesajı, eğlenceli olduğunu düşündüğüm için paylaştım ve kimseyi kırmak istemedim. Özür dilerim" değerlendirmesinde bulundu. İngiltere Futbol Federasyonu, İtalyan oyuncudan söz konusu mesajla ilgili 5 Aralık Cuma gününe kadar bir açıklama yapmasını istedi. normalde çift devreli lig usulüne göre oynandığını ancak İsrail'deki siyasi durum nedeniyle maçların tek bir yerde turnuva şeklinde oynanacağını hatırlatan Vurgun, şöyle konuştu: "Rakiplerimizden Portekiz'le daha önce yaptığımız 2 maçta 1'er galibiyet ve mağlubiyet almıştık. Portekiz ilerleme gösteren bir ülke. Fiziksel olarak bizden üstün değiller ama çabuk ve hızlı oynamaya çalışıyorlar. İsrail hakkında çok bilgimiz yok, tarihimizde maç oynadığımızı da hatırlamıyorum. Avusturya ise daha yakından tanıdığımız bir ekip. Devşirme sporcularla ve genç oyuncularla kaliteli bir ekip oluşturmaya çalışıyorlar. 3 takımın denk olduğu bir gruptayız. Günlük performansların gruptan çıkacak takımı belirleyeceğini düşünüyorum Kadınlar Dünya Hentbol Şampiyonası Avrupa Elemeleri 2. Grup'ta play-off vizesi arayacak A Milli Hentbol Takımı'nın teknik direktörü Hikmet Vurgun, "Günlük performansların gruptan çıkacak takımı belirleyeceğini düşünüyorum" dedi. zorlu maçımız var. Adım adım düşünüp, Portekiz maçını alıp, daha sonraki maçları değerlendirmemiz lazım." Vurgun, gruptaki ilk maçlarında Portekiz'i yenmeleri halinde cumartesi günü Avusturya ile final müsabakasına çıkacaklarını belirterek, şunları kaydetti: "Portekiz, Türkiye ve Avusturya'nın alacağı sonuçlara göre gruptan çıkacak ekip averaja kalabilir. Takım olarak iyi gözüküyoruz. Hasta ve sakat oyuncumuzun olmaması bizi olumlu düşünmeye sevk ediyor. Özellikle sahadaki mücadele ve kaleci ile savunma performansı gruptan çıkacak takımı belirleyecek diye düşünüyorum. Avusturya'nın ev sahibi olma avantajını da unutmamak lazım. Umarım cumartesi günü birinci olarak play-off oynamayı elde ederiz." Balıkesirspor 39 yıl önce olduğu gibi gol fakiri BALIKESİR - Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Balıkesirspor, 39 yıl sonra yükseldiği ligde 11 hafta sonunda topladığı 5 puanla ligin dibine demir attı. Galatasaray maçından bu yana galibiyet yüzü göremeyen kırmızı-beyazlılar, 39 yıl önce olduğu gibi bu sezon da ilk 11 haftada en az gol atan takım oldu. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İkinci Lig ve PTT 1. Lig'de üst üste şampiyonluklar yaşayarak 39 yıl sonra tarihinde ikinci kez Süper Lig'e yükselen Balıkesirspor, oldukça kötü günlerden geçiyor. Teknik direktör İsmail Ertekin'in istifasından sonra yenisiyle anlaşmadan çıktığı maçtan da 4-0 yenik ayrılan Balıkesirspor, bu sezondaki ilk ve tek galibiyetini Galatasaray karşısında aldı. Üçüncü haftadaki bu maçtan sonra galibiyete hasret kalan ve sadece 2 beraberlik elde eden kırmızı-beyazlılar, toplayabildiği 5 puanla ligin dibine demir attı. Balıkesirspor, bu sezon yediği 26 golle ligin kalesinde en fazla gol gören ve attığı 10 golle de rakip fileleri en az havalandıran takımı oldu. Kırmızı-beyazlılar, 39 yıl önce de 11 hafta sonunda 5 galibiyet ve 3 beraberliğe ulaşsa da rakip ağlara gönderdiği 6 golle, yine ligin en az gol atan takımı oldu. O dönemde Balıkesir ekibi kalesinde 8 gol gördü. Bu sezon yediği gollerde 39 yıl öncesini 3'e katlayan Balıkesirspor, attığı gol sayısını artırmasına rağmen bunların puana dönüşmesi istenilen seviyede gerçekleşmedi sezonunda her ne kadar ilk haftalar iyi gitse de Balıkesir ekibi, sezon sonuna kadar galibiyet sayısını 9'a çıkardı ancak ligden düşmekten kurtulamadı. Balıkesirspor, 39 yıl önceki bu kabusu tekrar yaşamamak için takıma moral ve motivasyon kazandıracak galibiyetler serisine ihtiyaç duyuyor. Sahasındaki Fenerbahçe maçını kazanarak çıkış yakalamayı hedefleyen Balıkesirspor, ligde kalıcı olmak için gerekli olan puanları toplayacağına inanıyor.

16 GAZİANTEP- Engelsiz Yaşam gazetesinin Dünya Engelliler Günü için özel olarak hazırladığı bir otelde gerçekleştirilen defilede, engelli mankenler de yer aldı. Ece Gürsel ve Serdar Ortaç'ın eşi Chloe Loughnan'ın da destek verdiği Gaziantep'te, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" dolayısıyla "Different Fashion" adlı defile düzenlendi. Defilede, engelli mankenler de yer aldı. Different Fashion defilesinde engelli mankenler de yer aldı bir akaryakıt şirketinin ana sponsorluğundaki defilede organizasyonu düzenleyen BTR Ajans Sahibi Mustafa Kemal Biter, defileyi engellilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek, toplumu bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediklerini belirtti. Temel amaçlarının engelli bireylerin toplumun her alanında yer almasını sağlamak olduğunu dile getiren Biter, "Eğer insan bir şeyi yapmak istiyorsa şartlar ne olursa olsun yapabilir inancını kaybetmemelerini istiyoruz. Bu defilede gördük ki engel diye bir şey yok" dedi. Engelsiz Yaşam gazetesi sahibi Pınar Sezer de organizasyonu geleneksel hale getirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in engellilere desteklerini hiçbir zaman esirgemediğini belirten Sezer, projelerine de destek olduğunu söyledi. Defilede sergilenecek iki kıyafetin açık arttırma ile satışa sunulacağına dile getiren Sezer, elde edilen gelirin GAP Görme Engelliler Okuluna bağışlanacağını sözlerine ekledi. Defile sonunda katkı sunan kişi ve kuruluşların temsilcilerine plaket verildi. Dünyaca ünlü modeller Londra daki Victoria s Secret defilesinde ilk kez podyuma çıktı LONDRA - Dünyaca ünlü iç giyim markası Victoria's Secret'ın moda şovu bu yıl ilk kez İngiltere'nin başkenti Londra'da yapıldı. Londra'daki sergi ve fuar alanı Earl's Court'ta düzenlenen defile bu yıl Taylor Swift, Ed Sheeran, Ariana Grande ve Hozier gibi sanatçıların şarkıları eşliğinde yapıldı. Victoria's Secret ürünlerini sergileyen 47 modelin podyuma çıktığı defileye 3 binden fazla davetli katıldı. AA ekibi, defile öncesinde sahne arkasına girerek, modellerin şova hazırlık sürecini fotoğrafladı. AA ekibi, 25 makyöz ve 25 saç stilistinin dünyaca ünlü defile için hazırladığı modelleri görüntüledi. Bu yıl 19'uncusu düzenlenen defilede, modeller her yıl giydikleri gibi bu yıl da büyük ve renkli kanatlarıyla sahneye çıktılar. Bu yıl ayrıca ilk defa markanın en ünlü mankenlerinden Adriana Lima ve Alessandra Ambrosio, üzerinde 18 karat altın ve 16 bin elmas parçası olan, safir ve yakut taşları kullanılarak tasarlanan 2 milyon dolar değerindeki iç giyim ürünlerini sergiledi. AA SAHNE ARKASINI FOTOĞRAFLADI AA ekibi, defile öncesinde sahne arkasına girerek, modellerin şova hazırlık sürecini fotoğrafladı. AA ekibi, 25 makyöz ve 25 saç stilistinin dünyaca ünlü defile için hazırladığı modelleri görüntüledi. Sahne arkasında AA muhabirine konuşan Adriana Lima, "Defile ilk defa Londra'da düzenleneceği için hepimiz çok heyecanlıyız. Bunun için Londra'dan daha iyi başka bir yer düşünemiyorum çünkü modanın başkentindeyiz" dedi. Türkiye hakkında konuşan Brezilyalı model, Türk mutfağını ve kültürünü çok sevdiğini dile getirdi. Lima, "Türkiye çok güzel bir ülke. Gittiğimde herkes çok sıcak karşılamıştı beni. Türkiye ikinci evlerimden birisi diyebileceğim bir yer gerçekten. Tekrar gitmeyi çok isterim" diye konuştu. Lima, Türk basınında kendisiyle ilgili yer alan iddialara ise yanıt vermeyi reddetti yılından itibaren her yıl yılbaşı öncesi düzenlenen markanın bu yılki defilesinin 185 ülkede yayınlanması ve milyonlarca kişi tarafından izlenmesi bekleniyor. ISPARTA - Dünyaca ünlü ressamların tabloları, Isparta Belediyesi ahşap ağaç atölyesinde 3 boyutlu hale getiriliyor. Isparta Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Nakkaş Sinan'ın gül koklayan Fatih, Katsushika Hokusai'nin büyük dalga ve Salvador Dali'nin Hz. Meryem tabloları, Isparta Belediyesinin atölyesinde ahşap üzerine 3 boyutlu işlendi. Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ın ahşap ağaç atölyesini ziyaret ettiği bildirilen açıklamada, Günaydın'ın şu görüşlerine yer verildi: "Isparta'yı simgeleyen gülün yanı sıra dünyaca ünlü ressamların tabloları da artık ahşaba üç boyutlu MADRİD- İspanyol moda sektörünün önemli isimleri, Telva dergisinin düzenlediği 2014 Moda Ödülleri galasında buluştu. İspanya'nın en prestijli moda dergisi olan Telva'nın Madrid'deki Tiyatro Real'de organize ettiği gecede, 2014'ün "En İyi Ulusal Moda Tasarımcısı" Adolfo Dominguez ve "En İyi Uluslararası Moda Tasarımcısı" Peter Dundas (Emilio Pucci)" olarak Dünyaca ünlü tablolar ahşaba işleniyor olarak işlendi. Bu tablolar tamamen el işçiliği ile yapılıyor ve emsali bulunmayacak. Bu eserleri ileride müzede sergilemeyi düşünüyoruz. Bu atölyeyi kurarken bunları hayal ediyorduk, bugün ise bu hayalimiz gerçekleşiyor. 5 yıldan bu yana gül motifli çeşitli ahşap ürünlerin yapımını gerçekleştiriyoruz. Şimdi de üst seviyede kelebek, bülbül, arıları Isparta gülü ile buluşturuyoruz." Açıklamada, Başkan Günaydın'ın Batıkent Mahallesi'nde bulunan Gökkubbe Ulusal Fuar ve Kongre Merkezi'nin 8 metre yükseklik ve 10 metre ene sahip 3 girişli, 4 kanatlı kapısının da ağaç atölyesinde işlendiği bilgisini verdiği kaydedildi. İspanyol modasında ödül gecesi düzenlendi seçilirken, "Telva Özel Dayanışma Ödülü" Windisch-Graetz Prensesi Stephanie'ye verildi. Alejandra Rojas'ın sunduğu ödül gecesine Belçika Kraliyet Ailesi'nin üyeleri ile İspanyol moda, kültür, sanat ve spor dünyasının önemli isimleri katıldı. Ödül töreninde piyano resitali sunulurken, daha sonra davetliler onuruna özel yemek verildi.