SAĞLIKLI YAŞLANMA 1-2 AMAÇLAR. 1. Yaşlı ve yaşlılığın tanımını, temel kavramları ve özelliklerini anlatabilmeli
|
|
- Bercu Onut
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 SAĞLIKLI YAŞLANMA 1-2 AMAÇLAR 1. Yaşlı ve yaşlılığın tanımını, temel kavramları ve özelliklerini anlatabilmeli 2. Yaşlılık dönemi ile ilgili fiziksel değişiklikleri anlatabilmeli 3. Yaşlının temel ihtiyaçlarını sayabilmeli 4. Yaşlanma sürecinin nedenlerini, seyrini ve fizyopatolojisini anlatabilmeli 5. Yaşlı sağlığının korunması için gerekli tedbirleri sayabilmeli GİRİŞ Yaşam beklentisinin uzaması teknoloji, tıbbi bilimler ve sosyoekonomik alanlardaki gelişmelerin bir sonucudur. Sağlık ve sosyal sistemlerin toplumun yaşlanması ile sonuçlanan dinamik değişikliklere uyum sağlaması gerekir. Bu durum ayrı bir bakış açısı, ayrı davranışlar ve sağlık risklerinin farklı olmasını gerektirir. Yaşlanma otuzlu yaşlar ile başlayan ve hayat boyu süregiden, devamlı ve lineer bir süreçtir. Bu dönemin en önemli özelliği organizmanın uyum sağlama yeteneğinin azalmasıdır. Yaşlı birey ömrünün son dekadlarına ulaşmış, yaşamsal fonksiyonlarının kapasiteleri azalmış, çevre ile ilişkisi güçleşmeye başlamış bir kişidir. Genel olarak yaşlılık biyolojik açıdan bozulmanın arttığı dönemdir. Yaşlılık (WHO 1984 raporunda da tanımlandığı üzere) 65 yaşında başlar, yaş: genç yaşlı yaş: orta yaşlı 85+ yaş: ileri yaşlı 100+ yaş : asırlık (ing. centenarian )
2 Çok farklı yaş tanımları vardır: Kronolojik yaş, biyolojik yaş, idari yaş (grupların ortalama yaşı), hukuksal yaş, işlevsel yaş, sosyal yaş, etik yaş, dinsel yaş, bilinçsel yaş, kişisel yaş. ABD de tüm nüfus içinde yaşlıların oranı %13, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinde %15-20 arasındadır da ABD de bu oranın %20 leri aşacağı beklenmektedir. Çünkü sağkalım artmakta, fertilite azalmaktadır. Türkiye nüfus istatistiklerine göre yaşlıların oranı ülkemizde %7.8 olup, bu yaklaşık 5.8 milyon 65 yaş üzerinde birey demektir. Tüm dünyada ortalama yaşam beklentisi artmıştır. İnsanlar 2000 yıl önce ortalama yıl, 1040 larda ise 50 yıl yaşamakta idi. Bugün Türkiye de ortalama yaşam beklentisi erkekler için 71, kadınlar için 74 yıla ulaşmıştır. Birçok gelişmiş ülkede ise 80 yılı aşmıştır. Her yaş için de bir beklenen yaşam süresi vardır: ABD de 65 yaşında bir kişinin beklenen yaşam süresi kadınlarda 20.3 yıl, erkeklerde 17.6 yıldır (2009); 75 yaşında bu süre ortalama 11 yıl, 85 yaşında ise 6 yıl kadardır yılında tüm dünyadaki yaşlıların yaklaşık 2/3 ü gelişmekte olan ülkelerde yaşayacaktır. Gelişmekte olan ülkelerde ölümler ve hastalıkla ilişkili ölümlerin çoğu yaşlılarda görülmektedir. Bu nedenle yaşla ilişkili hastalıklar artık majör bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmelidir. Bu sorun gelişmekte olan, hatta fakir ülkelerin de sorunudur. YAŞLA ORTAYA ÇIKAN FİZİKSEL DEĞİŞİKLİKLER Yaşla kişinin fiziksel yapısında değişiklikler görülür. Kaslar kaçınılmaz olarak azalır ve zayıflar, yürüme yavaşlar, aerobik kapasite azalır, fleksibilite ve denge yeteneği azalır. Derisi kişinin yaşının bir göstergesidir: Deride, atrofi ve elastiklik azalması en dikkat çekici bulgulardır. Buna bağlı olarak deri buruşur, derialtı dokusu azalır, kolay purpura oluşur. Deri kurumaya eğilimlidir ve buna bağlı kaşıntılar olabilir. Saçlar ağarır ve dökülür. Derideki yara ve vuruk iyileşmesi gecikir. Fakat bu değişikliklerin çoğu doğrudan yaşın değil, güneş ve sigara gibi faktörlerin etkisinin sonucudur, yani zararlı etkilerden korunulursa önlenebilir.
3 Yaşla vücut kompozisyonu da değişir, anlamlı ve ilerleyici değişiklikler yaşamın 5. onyılında başlar. Vücut kütlesi yaşları arasında artar, sonra 65 yaşına kadar stabil kalır, daha sonra yağsız doku ve yağ dokusunun birlikte kaybı ile kilo kaybı ortaya çıkar. Vücuttaki yağ dokusu ve yağsız doku (esas olarak kaslar) oranı da değişir: Yağ dokusu giderek artar, 25 yaşında %25 iken 75 yaşında %41 (lineer artış) olur. Erkeklerde abdominal yağ artar. Kas dokusu ize giderek azalır. Gençte vücut ağırlığının %30 u kaslardır, 75 yaşında ise bu oran ancak %15 tir. Yaşla birlikte kas dokusunun ve gücünün azalmasına sarkopeni denilir. Yaşlandıkça total vücut suyu da azalır. Bazal metabolizma yaşlandıkça erkeklerde %20, kadınlarda %13 azalır. Yaşlıda ilaç metabolizması değişir ve ilaç önerirken bu konuya çok dikkat etmek gerekir. İlaç alımına uyum bozulmaktadır. Ağız yolu ile aşınan ilaçların emilimi pek etkilenmez. İlaçların yarı ömürleri değişir: İlaçların çoğunluğu böbrek yolu ile atılır, yaşla böbrek fonksiyonları gerilediğinden bu ilaçlar vücutta birikerek zararlı olabilirler. Vücut suyu azaldığından ve yağ dokusu arttığından yağda eriyen ilaçlar vücutta daha uzun süre kalır. Karaciğerde metabolize olan ilaçların atılımı da gecikir. Yaşlanma ile beyinin ağırlığı erkeklerde %10, kadınlarda %5 kadar azalır, ancak bu atrofinin fonksiyonel önemi tartışmalıdır. Kortikal fonksiyonlardaki değişikliklerden nöron sayısındaki azalmanın yanısıra aralarındaki bağlantıların azalması da sorumludur. Sinirlere göre değişmek üzere, periferik sinir motor ve duysal ileti hızları azalır. Merkezî sinir sistemindeki dopamin, serotonin ve nonadrenalin gibi "neurotransmitter"lerde değişiklikler olur. Yaşlılıkta beyindeki ketakolamin metabolizmasının bozulması Parkinson hastalığına zemin hazırlar. Kolinerjik sistem değişiklikleri de özellikle Alzheimer tipi yaşlılık bunamasında karakteristiktir. Santral otonom çekirdekler ve merkezi sinir sistemi dışındaki otonom sinir sistemi nöronlarındaki azalma kalb hızında değişmeler ve sıcaklık merkezinde bozulma gibi otonom bozukluklara yol açar. Yaşlı organizma çevresel sıcaklık değişikliklerini tanıma ve buna cevap vermede yetersizlik gösterir, hipotermi ve hipertermiler kolayca ortaya çıkabilir. Susama ve osmolarite merkezlerinin duyarlıkları da azalmıştır. İmmun sistemdeki değişiklikler belki de yaşlanmada belirleyici bir rol oynar. Timus en erken yaşlanan organlardan biridir. Püberte ile birlikte timusta gerileme ve atrofi başlar. Diğer lenfoid dokular da timusu izler. Yaşlılarda makrofaj, polimorfonükleer lökosit ve
4 kompleman gibi nonspesifik hücresel ve hümöral savunma mekanizmalarında primer ortaya çıkan ve klinik önem taşıyan bozukluklar gösterilememiştir. Otoantikorlar daha sık görülür ve habaset gelişmesi yaşlanma ile çok artar. Pernisiöz anemi, hipertiroidi, hipotiroidi gibi otoimmun hastalıklar sıktır. Yaşlanma ile karbonhidrat toleransı azalır. Diyabet görülme sıklığı da yaşlanma ile artar. Glukoza insülin cevabı azalmış olduğu gibi insüline bir direnç de söz konusudur. Bu direnç, yağ dokusunun artmasına bağlıdır. Yaşlanma ile endokrin sistemdeki değişikliklerin en belirgini şüphesiz hipogonadismdir. Hipogonadism kadında oldukça anîdir ve menopoz adını alır. Menopoz overlerdeki primordial foliküllerin bir çeşit tükenmesi gibi düşünülür ve hipergonadotropik hipogonadism şeklinde kendini belli eder. Erkekte hipogonadism çok daha yavaş gelişir. İlerleyen yaşla erkekte plasma testosteron düzeyi düşme eğilimi gösterir. Yaşlanma ile T3 düzeyinde düşme eğilimi vardır. T4 ve TSH düzeyleri normal sınırlar içindedir. Hipotiroidi ise yaşlıların önemli bir hastalığıdır ve hipotiroidinin görülme sıklığı yaşları arasında zirve yapar. Hipotiroidinin belirtileri kolaylıkla yaşlanmaya bağlanarak gözden kaçabilir. Yaşlandıkça düzeylerindeki azalma en belirgin olan hormonlardan birisi de dehidroepiandrosteron ve sülfatlanmış formudur (DHEA ve DHEAS). Yine yaşla beraber dolaşımdaki insülin benzeri büyüme faktörü-i (IGF-I) düzeyleri de azalır. Gözde, en erken ortaya çıkan durumun lensin uyum yeteneğinin azalması olduğu söylenebilir. Bu lens proteinlerindeki değişikliğe bağlıdır. Bunun sonucu presbiopi gelişebilir. Katarakt yaşlanma ile ilgilidir. Kulak-burun ve ağızda da yaşlılıkla ilgili önemli değişiklikler olur. Seslerin ayırımı güçleşir, özellikle tiz sesler daha zor farkedilir. Tat duyusu azalabilir, ağız kuruluğu olur. Dişlerde çürüme ve diş kayıpları görülür.. Tükrük ve sindirim enzimlerinin salınımı azalır. Midenin asid salgılanması azalabilir ve bu bakteri üremesini kolaylaştırabilir. İnce barsak mukozasında minor değişiklikler olursa da klinik önemi yoktur. Gastrointestinal sistemde en çok kabızlık dikkati çeker; kolon motilitesi azalmıştır, bu da divertikül oluşumu ve kronik purgatif kullanımına yol açar. Yaşla karaciğer kütlesinde ve karaciğer kan akımında %30 u bulan azalma görülür, hücresel yapı, enzimler ve fonksiyonlarda değişiklik ise söz konusu değildir. Bazı ilaçların metabolizmasında değişiklikler görülebilir. Solunum sisteminde vital kapasite ve maksimum solunum kapasitesi azalmıştır. Bu,
5 akciğerin elastikliğinin azalmasına bağlıdır. Sigara ve hava kirliliği akciğerin yaşlanmasını çok hızlandırır. Kalb-dolaşım sisteminde kalb yedeği azalır. Yaşlıların kalbinin kompleansındaki azalma (kalb duvarının hipertrofisi ve muhtemelen proteinler arasın çapraz bağlanmalardan dolayı) diastolde kalbin daha uzun sürede dolmasına neden olur. Yaşlılar taşikardiye, kalbin hızını arttıran ilaçlarla tedaviye daha az tolerans gösterirler. Atrial fibrilasyon ciddi sonuçlar doğurabilir. Sistolik kan basıncı diastoliğe göre daha çok yükselir, bu nedenle nabız basıncı da artmıştır, bu da aortanın elastikliğindeki azalmaya bağlıdır. Baroreseptörlerin ve adrenerjik reseptörlerin duyarlılığı azaldığı için senkop ve ortostatik hipotansiyona eğilim vardır. Kalb duvarının elastikliği azalır, direnci artar. Arterlerin de elastikliği azalıp, direnci artmıştır. Birlikte aterosklerotik hastalık varsa, sekonder yaşlanma kalb-damar sistemini önemli ölçüde etkiler. Üriner sistemde glomerül filtrasyonunun azalması tipiktir. Kırk yaşından sonra, glomerüler filtrasyon hızı her yıl %1 azalır. Tubuler reabsorbsiyon ve sekresyon kapasitelerinde de benzer bir azalma gözlenir. Serum üre ve kreatinin konsantrasyonları hafifçe yükselir. Maksimum hidrojen iyon sekresyonu azalır. Antidiüretik hormona cevap azalır. Renin- Angiotensin-Aldosteron aktivitesi azalır. Erkekte prostat hiperplazisinin getirdiği sorunlar, kadında ise pelvis kaslarının tonusunun azalmasına bağlı stress inkontinansı önemlidir. Yaşlılığın getirdiği bu sorunlara infeksiyon da eklenirse sekonder yaşlanmanın üriner sistem komplikasyonları ortaya çıkmış demektir. Eklem kıkırdağında yıkımın yapımı aşmasına bağlı azalma, tendonlar sertleşir, eklem hareketleri güçleşir. Sarkopeni kas gücü ve kütlesi azalması, dayanıklılığının azalmasıdır. YAŞLANMAYI AÇIKLAYAN TEORİLER Yaşlanmayı izah etmek amacıyla 300 den fazla teori ileri sürülmüştür. Gün geçtikçe yeni teoriler ortaya çıkmakta ve mevcut teorilerle ilgili yeni gelişmeler elde edilmektedir. Hemen her yaşlanma modeli, yaşlanma ile ilgili tek bir mekanizmaya odaklansa da yaşlanma oldukça karmaşık bir olay olduğundan tek bir mekanizma ile açıklanması mümkün değildir. OKSİDATİF STRES (SERBEST RADİKAL TEORİLERİ)
6 Oksidan maddeler olan reaktif oksijen ürünleri (ROÜ) ve reaktif nitrojen ürünleri (RNÜ), birincil olarak mitokondrilerde üretilirler (Resim 1 ve 2). Bu oksidan maddeler hücrelerde oksidatif hasara neden olur. Oksidan madeler, hem yaşlılıkla ilişkili dejeneratif hastalıkların (Alzheimer hastalığı ve ateroskleroz gibi) patogenezinde, hem de doku atrofisi gibi yaşlılık sürecinin sonucu olan durumlarda önemli role sahiptir. Bununla birlikte ROÜ ve RNÜ, büyüme, apoptoz ve nörotransmisyonda görevli sinyal molekülleri olarak da önemli role sahiptirler. Yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan oksidan maddelerin miktarı artar ve oluşturacakları hasarı engellemeye çalışan anti-oksidan sistemler yetersiz kalır. Yaşlılıktaki temel sorunun, hem faydalı hem de zararlı etkileri olan oksidan madde regülasyonunun yaşlanma ile birlikte bozulması olduğu düşünülmektedir. Sonuçta oksidatif değişiklikler daha çok proliferasyon kabiliyeti olmayan nöronlar ve kardiyak miyositlerde görülmektedir. Bunun nedeni bu hücrelerin oksidan hasarı hücre bölünmesi yoluyla azaltamamaları olabilir. Oksidan maddelerin iki ana kaynağı vardır. Birincil kaynak olan mitokondrilerde elektron transport zincirinde ROÜ; nitrik oksit sentaz reaksiyonu ile de RNÜ üretilir. Yaşlanma ile birlikte mitokondriyal makromoleküllerde oluşan oksidatif hasar nedeniyle disfonksiyonel mitokondriler birikir. Yaşlanma ile ilişkili oksidatif streste en kritik hedeflerden biri de DNA dır. Bir taraftan DNA bazları ROÜ tarafından modifiye edilirken diğer taraftan DNA tamir enzimleri bu lezyonları tamir etmeye çalışırlar. Ancak tamir edilemeyen lezyonlar yaşla birlikte birikirler. Yaşlanma ile birlikte mitokondriyal DNA da (mtdna) görülen oksidasyon, nükleer DNA dakine göre çok daha ön plandadır. Bunun ana nedenleri mtdna nın nükleer DNA gibi histonlar tarafından korunmaması ve oksidan maddelerin temel üretim yerinin mitokondri olmasıdır. Bu nedenle mtdna da mutasyonlar sık gözlenir. mtdna respiratuar zincirin proteinlerini kodladığından, mtdna mutasyonu sonucunda elektron transferinde azalma olduğunda ROÜ üretimi artar ve böylece kısır bir döngü oluşur (Resim 3). Mitokondri dışı oksidan madde kaynakları arasında fenton reaksiyonu, mikrozomal sitokrom p450 enzimleri, fagositoz yapan hücrelerin respiratuar saldırısı ve peroksizomal β- oksidasyon sayılabilir. Bu yollarla üretilen oksidan maddelerin yaşlılıkla ilgili bazı hastalık ve durumlarda özgül rolleri olabilir. Örneğin, ilaç metabolizmasında görevli olan sitokrom p450
7 enzimleri yaşlanma ile birlikte azalır. Bu da ilaç reaksiyonları ve toksisitelerinin yaşlılıkta daha sık görülmesinden sorumlu olabilir. GENETİK TEORİLER Yaşlanma olayında genetik faktörlerin önemli olduğuna dair birçok kanıt vardır. Saccharomyces cerevisiae mayası, Caenorhabditis elegans kurtu ve Drosophila melanogaster meyve sineğinde yapılan çalışmalarda yaşam süresinin genetik kontrolü ile ilgili birçok genetik mekanizma tespit edilmiştir. Epidemiyolojik çalışmalarda, yüz yıldan fazla yaşayanların çocuklarında kardiyovasküler hastalıkların ve hipertansiyon, diabetes mellitus ve metabolik sendrom gibi kardiyovasküler risk faktörlerinin daha seyrek görüldüğü; bunların genel popülasyona göre daha geç ortaya çıktığı ve hem kardiyovasküler hem de tüm nedenlere bağlı mortalitenin daha az olduğu gösterilmiştir. Yüz yaşını aşanlarda yapılan diğer epidemiyolojik çalışmalarda bu popülasyonda, apolipoprotein E ε2 allelinin daha sık olduğu, hem ateroskleroz hem de Alzheimer hastalığı ile ilişkili olan apolipoprotein E ε4 allelinin seyrek olduğu ve daha büyük HDL ve LDL kolesterol parçacıklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Yüz yaşını aşanlarda yapılan genetik analizlerde, 4. kromozom üzerindeki mikrozomal transfer protein geni ve HDL ve LDL kolesterol parçacık büyüklüğü ile ilişkili olan kolesteril ester transfer proteini geni gibi bazı genlerdeki polimorfizmin uzun ömürle ilişkili olabileceği gösterilmiştir. Yaşlanmanın genetik kontrolü ile ilgili kanıtlardan biri de DNA tamir mekanizmasındaki bozukluklar sonucu oluşan erken yaşlanma (progeri) sendromlarıdır. WRN genindeki mutasyon sonucunda DNA helikaz ve DNA tamir mekanizmalarında bozukluk ile karakterize olan ve otozomal resesif kalıtım gösteren Werner sendromunda erken yaşta ateroskleroz, osteoporoz, katarakt, saçlarda beyazlaşma ve saç kaybı gibi yaşlanma bulguları görülmekte ve erken yaşta çeşitli kanserler ortaya çıkmaktadır. Bu sendromda tipik olarak otuz yaş civarında katarakta bağlı görme sorunları ortaya çıkar. Otuzlu yaşların ortalarında cilt atrofisine bağlı kronik bacak ülserleri, diabetes mellitus, osteoporoz ve hipogonadizm aşikar hale gelir ve beklenen ortalama ömür 50 yıl civarındadır. Bununla birlikte, bu hızlanmış yaşlılık sürecine beyinle ilgili değişiklikler eşlik etmez ve normal yaşlanmada osteoporoz vertebralarda daha belirgin iken, Werner sendromunda uzun kemiklerde daha belirgindir.
8 Hastalığın nedeni olan WRN geni tümör baskılayıcı bir gendir, inaktivasyonu sonucunda kromozomal instabilite gelişir. LMNA geni mutasyonu sonucunda lamin A üretiminde bozukluk ile karakterize olan Hutchinson-Gilford progeri sendromunda (HGPS) alopesi ve erken ateroskleroz görülür ve olgular genellikle 13 yaş civarında koroner ve serebrovasküler ateroskleroz nedeniyle kaybedilirler. Bu gen mutasyonu sonucunda oluşan progerin adlı protein özellikle damar düz kas hücrelerinde birikmekte ve akselere aterosklerozdan sorumlu görünmektedir. Progeri sendromlarındaki hücresel değişiklikler normal yaşlanma sürecindekilere benzemektedir, ancak normal yaşlanmanın tüm özelliklerini içermezler. Genetik mekanizmalar arasında yer alan somatik mutasyon teorisine göre DNA hasarına hücresel cevap kapasitesi yaşlanma olayında önemli bir belirleyicidir. DNA hasarına cevap mekanizması, DNA da meydana gelen hasarların tespiti, tamiri ve apoptoz ile hücre siklusunun kontrolü yoluyla işlemektedir. Kromozomların uç kısmını oluşturan ve özgül DNA dizi tekrarından oluşan telomerler kromozomal stabilitenin idamesinden sorumludur. Her hücre bölünmesi sonucunda telomerlerde kısalma olur ve telomerler kritik bir kısalığa ulaştığında yaşlanma ile ilgili mekanizmalar tetiklenir. Normal hücrelerin çoğalmalarının belirli bir noktada durması Hayflick limiti olarak adlandırılır. Telomeraz, revers-transkriptaz özelliği olan ve telomer sentezleyerek onu koruyan bir enzimdir. Telomer uzunluğu hücreden hücreye farklılık gösterir ve spermatogonia ve kök hücrelerde telomer daha uzundur ve telomeraz aktivitesi daha belirgindir. Çoğu insan dokusunda telomeraz özelliği yokken, ölümsüz tümör hücrelerinin %85 inde yüksek seviyede telomeraz eksprese edilir. Bu nedenle telomeraz aktivitesi tümör oluşumunda önemlidir. Böylece, telomer erozyonu proliferatif kapasiteyi sınırlayarak normal yaşlanmayı tetiklerken aynı zamanda bir tümör baskılayıcı bir mekanizma oluşturur. Periferik mononükleer hücrelerdeki telomer uzunluğunun ölçüldüğü epidemiyolojik çalışmalarda kısa telomerin ateroskleroz, vasküler demans ve Alzheimer hastalığı gibi yaşlılıkla ilişkili hastalıklarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. ÇEVRESEL FAKTÖRLER
9 Diyet ve ortam sıcaklığının yaşlanma konusunda önemli olduğuna dair birçok veri vardır. Vücut sıcaklığı azaltıldığında metabolizma yavaşlamakta ve enerji tüketimi azalmaktadır. Metabolizma yavaşladığında, yaşlanmada önemli rolü olduğu düşünülen ROÜ üretimi de azalır. Malnütrisyona neden olmayacak derecedeki kalori kısıtlamasının yaşam süresini uzattığı maya, kurt, meyve sineği ve kemirgenlerde yapılmış birçok çalışmada gösterilmiştir. Kalori kısıtlaması sonucunda metabolizmada, hücresel düzeyde, genetik yapıda ve nöroendokrin sistemde birçok değişiklik ortaya çıkar. Erişkin dönemindeki obezite ile erken ölüm ve beklenen ömür üzerine etkisinin incelendiği prospektif bir çalışma olan The Framingham Heart Study ye katılmış olan 3457 katılımcı yılları arasında takip edilmiş ve sigara içmeyen 40 yaşındaki fazla kilolu (beden kitle indeksi *BKİ ) kadın ve erkeklerin beklenen ömürlerinin normal kilolulara göre ortalama 3 yıl kısaldığı ve sigara içmeyen 40 yaşındaki obez (BKİ >30) kadın ve erkeklerin beklenen ömürlerinin normal kilolulara göre ortalama 6-7 yıl kısaldığı tespit edilmiştir. BAŞARILI YAŞLANMA AKTİF YAŞLANMA Başarılı yaşlanma yaşlının fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halinde olmasıdır. Birçok bilim adamı yaşlılıkla ortaya çıkan değişikliklere ilgi duymakta, yaşlılığı olumsuz olarak görmekte ve yaşla fonksiyonlardaki azalmaları önlemeyi hedef almaktadır. Günümüzde giderek daha fazla sayıda yaşlı yüksek düzeyde fonksiyonlarını devam ettirmekte ve topluma katkısını sürdürmektedir lerde başarılı yaşlılığın 3 ana komponenti olarak (a) hastalık ve sakatlık bulunmaması;( b) yüksek düzeyde kognitif ve fiziksel fonksiyonlar; (c) sosyal ve üretken olma özellikleri tanımlanmıştır. Sağlıklı yaşlanma için önemli olan ana konular şöyle sıralanabilir. Genetik özellikler Fiziksel ve ruhsal kayıpların kompansasyonu Kalori alımını azaltma Sağlıklı beslenme Egzersiz Sigara ve madde kullanımını bırakma
10 Yeterli sağlık hizmeti alma Depresyon tedavisi Kronik hastalıklara kognitif ve emosyonel adaptasyon Kültürel farklılıklar Sosyal stratejiler, sosyal destek aramak ve bulmak; gönüllü aktiviteler, çalışma grupları, yeni bir beceri öğrenmek gibi Gençlere danışmanlık/rehberlik yapmak Kişinin yaşlanmasına rağmen mental ve psikolojik fonksiyonları korunabilir, çünkü yaşlı kalan kaynaklarını daha iyi kullanır; beynin büyüme ve gelişmesi yaşlıda da devam eder (nöroplastisite). Aktif yaşlanma, insanların yaşlandıkça yaşam kalitesini artırmak için sağlık, bakım, katılım ve güvenlik fırsatlarını optimize etme sürecidir. Hedef yaşlandıkça yaşam kalitesi ve sağlıklı yaşam beklentisinin artırılması, yaşlının otonomi ve bağımsızlığının devam ettirilmesidir. Aktif olmak sadece fiziksel aktiflik veya işgücü anlamına gelmez, sosyal, kültürel, ruhsal ve yurttaşlık açısından katılımın devam etmesi de gerekir. Emekli olmuş yaşlılar, hastalar veya disabilitesi olanlara, ailelerine, yaşıtlarına, topluma ve milletlerine aktif olarak katkıda bulunmaya devam ederler. Yaşlı gençlere muhtaç kişi değildir, bunu yerine kuşaklar arasında dayanışma, beraberlik ve karşılıklı bağımlılık söz konusudur. Resim1- Bazı reaktif oksijen ürünleri
11 Resim 2- Reaktif oksijen ve nitrojen ürünlerinin oluşumu. Resim 3- Mitokondriyal DNA mutasyonu sonucunda oluşan kısır döngü.
12 Mitokondriyal DNA mutasyonu Elektron transferinde azalma Reaktif oksijen ürünü üretimi
Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite
Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıYakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre
DetaylıBÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4
DetaylıYAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024
YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine
DetaylıYAŞLILARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA
YAŞLILARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Yaşlılara yönelik egzersiz programları hazırlarken Genetik özelliklerine, Hastalık durumuna, Daha önceden sporla ilişkisine, Ne kadar
DetaylıLABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU
LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak
DetaylıVücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır.
Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır. Olguların çok büyük bir bölümünde ise obezitenin altında yatan
DetaylıMETABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS
METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları
DetaylıFiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı
Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika
DetaylıYaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması
Yaşlı sağlığı DSÖ yaşlılığı Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamıştır 65 yaş
DetaylıCerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu
Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış
DetaylıHipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015
Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar
DetaylıKRONOLOJİK YAŞ NEDİR?
Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıTip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü
Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes
DetaylıKARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK
KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK Uzun süreli immobilizasyon sonucu: - Nitrojen ve protein dengesi bozulur. - İskelet kasının kitlesi, kasılma kuvveti ve etkinliği azalır. - İskelet kaslarında
DetaylıProf.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite
DetaylıGENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM
GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)
DetaylıMERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065
MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ
DetaylıGERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK
GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK Master Yoda: 900 yıl 546 yıl Jean Louise Calment 122 yaş Tanrılar yaşlandıkça hayatı daha mutsuz ve hoş olmayan bir hale getirerek ne kadar merhametli olduklarını gösteriyor.
DetaylıGERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM
GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma
DetaylıBakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.
Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de
DetaylıSINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Bu sunu Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Projesi kapsamında düzenlenen Eğitim Toplantıları için hazırlanmıştır.
DetaylıMENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ
MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME 1 MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ 2 3 YAŞAM BEBEKLİK ÇOCUKLUK
DetaylıVÜCUT KOMPOSİZYONU 1
1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,
DetaylıYeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi
Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Nihal Özkayar 2,Bayram İnan 1, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2, Nisbet Yılmaz 1 1 Ankara Numune
DetaylıÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA
ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik
DetaylıObezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon
Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması
DetaylıDİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler
DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten
Detaylıİskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ
İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki
DetaylıEğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.
Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca
DetaylıYAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR 0341110005
YAŞLI FİZYOLOJİSİ Seray ÇAKIR 0341110005 Yaşlının Vücut Bileşimi İnsanda, kas yapısı ve gücü 25 yaşında doruğa ulaşır. Bu yaşlarda kadınların ortalama vücut ağırlığının %37 si, erkeklerin %45 i kadarını
DetaylıİŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ
İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ Yaşar Çalışkan 1, Abdullah Özkök 1, Gonca Karahan 2, Çiğdem Kekik 2, Halil Yazıcı 1, Aydın
DetaylıDoç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri
Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi
DetaylıMENOPOZ. Menopoz nedir?
MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona
DetaylıPROF. DR. ERDAL ZORBA
PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,
DetaylıDemans ve Alzheimer Nedir?
DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun
DetaylıNüfus yapısının temel belirleyicisi olan doğurganlık ve mortalite hızlarının düşmesi dünyada ve Türkiye de nüfusun yaşlanmasına yol açmaktadır.
Yaşlı sağlığı Nüfus yapısının temel belirleyicisi olan doğurganlık ve mortalite hızlarının düşmesi dünyada ve Türkiye de nüfusun yaşlanmasına yol açmaktadır. 1950 lerde dünyada Doğuşta beklenen yaşam süresi
DetaylıEGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT
EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım
DetaylıBÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.
BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda
DetaylıYETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıYAŞLILIK VE KANSER. Prof.Dr.A.Önder BERK
YAŞLILIK VE KANSER Prof.Dr.A.Önder BERK Kanser ve diğer hastalıkların yaşla değişen sıklığı (%) YAŞ HASTALIKLAR 45 45-59 60-74 75+ Kanser 3,8 8,3 14,0 16,0 Kalp Hastalıkları 0,4 14,0 14,0 20,0 Periferik
Detaylı2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?
ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE FARMAKODİNAMİK FARKLILIKLAR 17.12.2004 ANKARA Prof.Dr. Aydın Erenmemişoğlu ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE 2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru
DetaylıKANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ
KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme
DetaylıYazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma
Detaylıİstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın
İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları
DetaylıKilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar
Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.
DetaylıHÜCRE YAŞLANMASI Prof.Dr. T. Ulutin
HÜCRE YAŞLANMASI Prof.Dr. T. Ulutin HÜCRE YAŞLANMASI Hücrenin biyosentez mekanizmalarındaki hatalar toplamıdır Hücresel metabolizmanın yavaşlaması sonucu geri dönüşü olmayan olaylar toplamıdır Yaşlılık
DetaylıTALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ
TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin
DetaylıMENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin
Detaylıİntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD
İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD En iyi mikrop ölü mikrop (mu)? Vücudumuzdaki Mikroplar Bakteriler Mantarlar Virüsler Bakterilerle
DetaylıGünde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?
Başarılı bir kilo verme ve daha da önemlisi bu kiloyu korumada en önemli anahtar egzersizdir. Kilo verdikten sonra egzersiz yapmayı bırakanlar yeniden kilo alırken, egzersize devam edenlerde bu ihtimal
Detaylıİç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı HASTA BİLGİLENDİRME FORMU HİPERLİPİDEMİ Hiperlipidemi; kanda çeşitli yağların yüksekliğini
DetaylıLAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER
LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
DetaylıERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM
9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot
DetaylıZeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da
Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü
DetaylıMENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ
MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ Dr. Mürvet YILMAZ BAKIRKÖY DR. SADİ KONUK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADINLARDA HT Yaşlanma ile birlikte kan basıncında artış görülür. Erişkin kadınların %25 Postmenopozal
Detaylı1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun
DetaylıProf. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU
Yazar Ad 61 Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Ülkemizde kalp damar hastalıkları erişkinlerde en önemli ölüm ve hastalık nedeni olup kanser veya trafik kazalarına bağlı ölümlerden daha sık görülmektedir. Halkımızda
Detaylı¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı
Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları
DetaylıSUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME
MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ YAŞAM BEBEKLİK
DetaylıLİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel
LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıEGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ
EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal
Detaylıher hakki saklidir onderyaman.com
Andropoz: Yaşlanan Erkek: Tarihsel yaklaşım Yaşlanma ile beraber gonadal (testis) fonksiyonlarda azalma ve bu durumun kişi üzerine etkileri antik çağlardan beri bilinmekte ve araştırılmaktadır. Örneğin
DetaylıFİZİKSEL ETKİNLİĞİN SAĞLIK ÜZERİNE YARARLARI Doç. Dr. Ferda GÜRSEL
FİZİKSEL ETKİNLİĞİN SAĞLIK ÜZERİNE YARARLARI Doç. Dr. Ferda GÜRSEL 1 MESAJLAR! Fiziksel etkinlik (FE) ve iyi bir fiziksel uygunluk, hastalık riskini azaltır uygun sağlık ve iyi olma haline katkıda bulunur.!
DetaylıOKUL ÇAĞINDA BESLENME
OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME
DetaylıYENİ DİYABET CHECK UP
YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check
DetaylıSerbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları
Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.
DetaylıGEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI
GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan
DetaylıDİABETES MELLİTUS VE EGZERSİZ. Dr.Gülfem ERSÖZ
DİABETES MELLİTUS VE EGZERSİZ Dr.Gülfem ERSÖZ Kısmi veya tümü ile insülin yokluğu ile karakterize hiperglisemi Mikrovasküler komplikasyonlar önemli Renal(nefropati) Göz (retinopati) Nöropati Sessiz iskemi
DetaylıNedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:
Obezite alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla oluşur. Bunu genetik faktörler, metabolizma hızı, iştah, gıdaya ulaşabilme, davranışsal faktörler, fiziksel aktivite durumu, kültürel faktörler
DetaylıYaşlıda Mikrobiota ve Uzun Yaşam ile İlişkisi. Prof. Dr. Bülent SAKA İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı
Yaşlıda Mikrobiota ve Uzun Yaşam ile İlişkisi Prof. Dr. Bülent SAKA İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğrenim Hedefleri İleri yaşın tanımlanması Ülkemiz ve dünyadan
DetaylıHemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki
Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent
DetaylıYaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,
GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın
DetaylıPediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları
[Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ
DetaylıOSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ
OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş
DetaylıVÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA
1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 2 VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma,
DetaylıOmega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.
Alfalino Omega 3 nedir? Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir. Temel Omega-3
DetaylıDünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)
Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Sağlık Sisteminde Karışıklığa Yol Açabilecek Gelişmeler Bekleniyor Sağlık harcamalarında kısıtlama (dünya
DetaylıENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler
ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN
DetaylıBeslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması
Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul
DetaylıHORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI
HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI Prof. Dr. Orhan Turan KAYNAKÇA: 1.Stephen J. McPhee, Gary D.Hammer eds. Pathophysiology of Disease. 6th ed. Mc Graw Hill; 2010. 2.Damjanov I. Pathophisiology. 1st ed. Saunders
DetaylıBugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi
Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite
DetaylıDiyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı
Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi
DetaylıÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri
Detaylı4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.
4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim
DetaylıMaskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi
Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Mustafa Altay 1, Nihal Özkayar 2, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Murat Alışık 4, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2 1 Ankara Numune Eğitim
DetaylıYüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı
Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:
DetaylıSAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE
SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel
DetaylıYrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD
Yaşlılarda Psikofarm akoloji Uygulam a Prensipleri Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD ABD > 65 yaş, nüfusun %13 ancak reçete edilen tüm ilaçların % 35 > 70 yaş, hastaneye yatış 1/6 ilaç yan etkisi
DetaylıSon yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya
Giriş Eğer mucizevi bir ilaç size zayıflamada, kaslarınızı kuvvetlendirmede, hastalıklardan korunmada, genel sağlık düzeyinizi iyileştirmede yardım edecek olsa bu ilacı almak ister miydiniz? Cevap vermeden
DetaylıSu / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.
Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. 1- Hiçbir şey susuz yaşayamaz. 2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını
DetaylıDİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC
DİYABETES MELLİTUS Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC İ NORMAL FİZYOLOJİ İnsan vücudu enerji olarak GLUKOZ kullanır Alınan her besin vücudumuzda glukoza parçalanır ve kana verilir Kandaki glukozun enerji kaynağı olarak
DetaylıSağlıklı ve Uzun Yaşamak için
Sağlıklı ve Uzun Yaşamak için Merhaba İnsan Genom Projesi Tüm çağların en özel günü ifadesi ile 26 Haziran 2000 tarihinde ABD Başkanı Bill Clinton tarafından dünyaya ilan edildi. Aradan geçen 18 yıl içinde
DetaylıCan boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..
Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir
DetaylıHastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.
Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir. Dr. Sibel Güldiken Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma
DetaylıKansız kişilerde görülebilecek belirtileri
Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın
Detaylı