Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 20 Mayıs 2013 Sohbeti,

Transkript

1 KAN FIRTINASI Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 20 Mayıs 2013 Sohbeti, Assalamu alaikum. Ey Şahı Merdan'ın yaranı ve sevenleri. "Al-maru ma'a man ahab." Böyle buyurdu, Şahı Enbiya alaihimus salatu was salam. Kişi sevdiği ile beraber olur. Biz de iyileri sevelim ki, onlarla beraber olalım. Diyelim, Bismillahi r-rahmani r-rahim. Rabbimizin mübarek sözü. Ümmetlere ikramı olan besmele-i şerifeyi çekelim. Buyur ey Şahı Merdan. Meydan sizindir. İfade buyurun, biz istifade edelim. "W'Allahu al-ghaniyyu wa antumu al-fuqarao." (47:38) Gani olan Cenab-ı Hak'tır. Fukara biz kullarız. Fakir olan, Sultanın kapısından ayrılmaz. Biz de Şahı Merdan'ın kapısındayız. Zayıfız. Bize kuvvet versin. Dinlemeye ve tutmaya. Ey Şahı Merdan, Sahibi Meydan. Ey Allah'ın(cc) yolunda arslan olan Şahı Merdan, buyurunuz istifade edelim. Sizin sözleriniz, bizim vücutlarımıza kuvvet, imanımıza kuvvet, irfanımıza kuvvet, vücudumuza afiyet, yolumuza aydınlık olsun, nur olsun. Ey Şahı Merdan, yaranınız sizi bekliyor. Buyurun ki, ifadenizden istifade edelim. İstifade edelim. Zahirimiz de pak olsun, batınımız da pak ve temiz olsun. Çünkü, büyük bir huzura davet edilmiştir. "W'Allahu yadao ila darias salami wayahdee man yashao ila siratin mustaqeem" (10:25) Allahu Zül Celal bizi davet ediyor, Darüsselam'a. Ebedi olan, Darüsselam cennetlerine bizi davet ediyor Cenab-ı Allah. Buyur ey Şahı Merdan. Anlatın ki, anlayalım. Darüsselam. Cenabı Rabbul İzzet'in kullarını davet ettiği cennettir. Maşa'Allah. Davet ediyor bizi. Rabbul İzzet. Rabbimiz, yerlerin göklerin, mülk ve melekutun ve ceberutun mutlak sahibi olan Allah(cc) "W'Allahu yadao ila darias salami." (10:25) Sizi davet ediyor. Ey gafil insan. Beş paralık bir kimse, size bir davetiye yollasa, ferah edersiniz. Dersiniz bu, büyük bir şeref bize. Ki bu kimse bizi davet ediyor. Davet eden kimdir? E, ne bileyim. Belediye. E, belediyenin daveti ne olacak? Lakin, onun ile şeref buluyor. Belediyeden toplantı olacak, bizi çağırdılar. Ferah eder. Der ki, demek, bizim bir kıymetimiz var. Buyur ey Şahı Merdan. Bu insanlara anlat ki, kendilerini kim davet ediyor? Allahu Zül Celal, davet ediyor bizi. Buyur ey Şahı Merdan. Ne büyük şeref bu şeref. Darüsselam. Allahu Akbarul Akbar. Ne büyük şeref bu. Ey yaran Şahı Merdan. Dinleyin Şahı Merdan'a. Allah Zül Celal, sizi Darüsselama, cennetlerin en alasına davet ediyor. E, nasıl karşılıyorsunuz? 5 paralık davetiye gelse bir insana, dört ayaklı olur. Oraya gitmek için. Bir cemiyet olur da, davetiye gittiğinde o kadar sevinir, iki ayak ile değil, dört ayaklı olur. Koşup gidecek oraya diye. E bre, nadan olan insanlar, "W'Allahu yadao ila darias salami." (10:25) Rabbimiz Celle ve Ala, bizi, darüsselam cennetlerine davet ediyor da biz, o tarafa bakmayalım. Ne büyük ayıp, ne büyük zillet bu. Allah(cc) davet ediyor. Page 1

2 Huzuruna davet ediyor. Darüsselam dediği. Cennetlerin alası da sen, kuyruğunu dikesin. Nerede senin şerefin? E, belediyeden toplantı var, gideceğiz, davetliyiz. En aşağı bir meclise, gitmek için, ne kadar ferah olur, elbiselerini giyersin, tertibat yaparsın oraya gideceksin diye. Ey akılsız insanlar, Allah(cc) sizi davet ediyor be. Hala kuyruk dikersiniz, dört ayaklı hayvanlar gibi ve kaçasınız. Nasıl iş bu? Gelmem diyorsun, tarafına bakmazsın. Bir, evlenme töreni derler şimdi. Törene davetliyiz diyor, gideceğiz. En güzel elbiselerini giyerler. O törene gitmek için. E, bre be ahmak, nadan insan. Seni Allah(cc),"W'Allahu yadao ila darias salami."(10:25) Seni Cenabı Allah, cennetlerin alası, darüsselama çağırıyor. Buyur ey kulum diyor. Sen kuyruk bükesin. Nasıl insanlık bu? Nasıl bir ahmaklık bu? Nasıl bir nadanlık bu? Buyur ey Şahı Merdan, vur. Vur kafalara vur. Kabre konulduğu vakıtında, bu meclis, Allah'ın(cc) davetine icabet edenler karşılanır. Kabirde karşılarlar melaikeler. İcabet etmeyenlerin kafalarına vurur. Azab melekleri. Bu kurukafa, kendisini Yaratanın, en ala cennetlerine seni davet etti de gitmedin. İcabet etmedin vurun kafasına, ey kurukafa. Kabir azabı haktır. Melaike de, azab melaikesi gelir ve kafasına vurur boyuna. Baş ağrısı gibi değil bu onun ağrısı. Allah(cc) bizden uzak etsin. Kendini tanı ey insan. Seni kim takdir etmiş. Yani seni kim saygılı kılmış? Seni bir şeref ile şereflendirdi ve buyur etti. Benim darüsselam cennetlerime buyur ey kulum dedi. Sen kuyruk kaldırasın. Yazıklar olsun bu insanlara. Onun için insanların çektikleri bu akılsızlıklarından, nadanlıklarından dolayıdır. Buyur ey Şahı Merdan, söyleyiniz. Kabirde rezil olmadan, mahşerde rüsva olmadan, bu insanlar uyansın, şeytana uymasın. Şeytanın davet ettiği abdesthane. Yüz numaraya çağırıyor davet ediyor. Buyurun ve gelene de ne takdim eder? Yüz numaradaki pisliği takdim eder. İşte insanlar bu kadar ahmak olmuş. Peygamberlerin davetini işitmiyor. Ahir zaman Peygamberi(sav). Allah'ın(cc) emri ile bizi davet ediyor. Davetçi, Efendimiz(sav). Nereye? Darüsselama. Allahu Zül Celalin huzuruna. Bunu zayi eden insandan ahmağı yoktur. Buyur ey Şahı Merdan. Ey Şahı Merdan, bize bunları anlatacak sizsiniz. Sizin ayarınızda olan kimselerdir. Lakin insanlar, doğru insanlardan, dürüst insanlardan kaçıyor, kim şeytansa o şeytanın arkasına düşüyor. Şeytanlıkları kimin kuvvetli ise bu akılsız insanlar, onun arkasına düşüyor. Estağfirullah diyelim. Tövbe ya Rabbi. Tövbe estağfirullah. Yeni gün. Yawmun jadeed, rizqun jadeed. Yeni bir gündür bugün. Dünkü yemeği koymuyor sultanlar davetlilerine. Hergün sarayda yeni sofralar kurulur. Eski sofrayı koymaz oraya. Sultan bu. Sultanlar sultanı Cenab-ı Hak. Yawmun jadeed rizqun jadeed. Her yeni günde yeni bir sofra açılır. Rızık. Uyuma. Gözünü aç ey insan. Gözünü oymadan melaikeler, gözünü aç, yolunu bil. Page 2

3 Buyur ey Şahı Merdan, meydan sizindir. Dinle, Allah'ın(cc) arslanının yolunu tut. Lafazanlıkla alevilik, şiilik olmaz. Sofran var mı? Maiden var mı? Ne getirdin insanlara? Kan tufanı. Ölüm fırtınası getirdi bu insanlara. Alevilik bu mu? Şiilik bu mu? Senin sevdiğim dediğin Hz. Ali(as) Efendimiz, Allah'ın(cc) kullarına kan ve ateş mi getirdi? Yazıklar olsun. Şialara da, alevilere de. Sofra getirdi. Şahı Merdan, sarayında, hergün yeni bir sofra maide gelirdi. İsa peygamberi, Subhan Allah; ala Nabiyyina alaihis salatu was salam. Yaranı, efendim, kimlerdir? Havariyun, dediler ki, ey Allah'ın(cc) takdis ettiği, ey İsa. Gökyüzünden indirilip, gökyüzüne alınan Peygamber. Ondan havarileri dediler ki, sofra isteriz. Ne için? Sen sultansan sofran olacaktır. Ne istediniz? İstediğiniz balık mıdır? Ekmek midir? Zeytin midir? Katık mıdır? Alın. Emri gökyüzünde olan, kainatı halkeden, Cenab-ı Hakk'ın kudretini tahmin edemediler, fikredemediler. Yerlerin göklerin yaratıcısı Allah(cc), sana da İsa nebi'yi gönderdi. Sonra diyesin, yerlerin göklerin sahibi Allah(cc), seni gönderen Allah(cc), bize sofra gönderir mi? Ne be ama ahçı dükkanı mı? Gökyüzü ahçı dükkanı mı da sofra istersiniz? Tuh. Yazıklar olsun size. İsteyeceğini bilemeyen, hayvandır. Hayvan bile, istediğini bilir. Saman isterim der, arpa isterim der, çayır isterim der. Bu zamanın insanları, bunu bile istemez. İstemeyi bilmiyor. Şeytanın getirdiği pisliği yiyorlar. Şeytanın necasetini, pisliğini yiyorlar, pisliğini içiyorlar, sonra diyorlar ki biz, şuyuz, biz buyuz. Ya, sen, kan fırtınaları, bela kasırgaları gibi, insanların üstüne yürüdüğün vakıtında, insanlara getireceğin, ey şia ve ey alevi, sizin şanınız bu mu? İnsanlara ölüm getirmesi, ocaklarını söndürmeleri, söndürmeniz, öldürmeniz, bu mudur? Nasıl şiasınız? İsa nebi gönderdi, hemen indi, alın dedi. Alın yiyin. Sizin aklınız başka birşeyi kesmez, alın bunu. Şahı Merdan, bu alevilere ve şialara, insanlara ölüm götürünüz, ateş götürünüz, bela götürünüz, felaket götürünüz, bunu mu söyledi? Söylesin. Şia da, alevi de. Yazıklar olsun kendilerine ki, insanlara sofra götüreceklerine, ölüm ve ateş götürürler. Hanelerini yıktılar, yaktılar. Bu mudur alevilik? Bu mudur şia? Allah(cc) soracaktır. "Wa-itha al-mawodatu suilat"(81:8) "Bi-ayyi thanbin qutilat"(81:9) Öldürülen masumlar, soracaklardır. Ne için öldürüldüler? Diyerekten. Günahımız neydi? Diyecek. Yavru çocuklar, aciz insanlar, sizden ölüm ve ateş mi bekledi be? Bre şia, bre alevi. İkinizde yalancı. İsa nebinin havarileri bildi de sordu. Hiç olmazsa, bize Rabbin bir sofra indirsin dedi. İkram istediler. E, bu alevi ve sahte şialar, bunlara, takdis ettikleri, Hz. Ali(as), Şahı Merdan, gittiğiniz yere ateş götürünüz, ölüm götürünüz, bela götürünüz, bunu mu söyledi size? Yoksa, ikram edesiniz mi söyledi? Nerede bu şianın alimleri? Nerede bu alevilerin alimleri? Bunlar gittikleri yere ölüm ve yangın götürdü, ateş götürdü. Bunu mu beklerdi insanlar? Yazıklar olsun diyor. Şahı Merdan, lakin benim kılıncım kesecektir onları. Dikkat et. Haddini bil. Yoksa mahkumiyetin çok ağır olacaktır. Page 3

4 Kaç kişiyi yaktıysan yakılacaksın, kaç kişiyi öldürdüysen öldürüleceksin. Yanına kalacak birşey yok. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Uyan ey Beşşar, uyan ey Acem. Sizden insanlık maide bekliyordu. İkramınızı bekliyordu. Sizden ateş beklemedi. Sizden ölüm beklemedi. Siz ne yaptınız ey şia? Nereden nereye kalkıp gelip de Şam ahalisini kesesiniz. Şam ahalisi bunu mu beklerdi sizden? Ey murtad olan, aleviler, sizden bu köylü kentli, fakir fukara ölüm mü beklerdi? Başlarına ateş yağdırasınız mı beklerdi? Lakin başınıza ateş yağacaktır. Bırakmaz Allah(cc). "La zulmal yawm." Zulüm yoktur. Cenab-ı Hakk'ın huzurunda. Zulmü kendime haram ettim. Siz de zulmetmeyiniz diyor. Allah'ın(cc) emri bu. Dinlemezsin, dinletecektir. Ey Rabbimiz bizi affeyle. Ey Rabbimiz. Şahı Merdan gibi arslanları bize gönder. Hududu aşan, emrini ayak altı alan, zulmü mübah gören, adaleti kaldıran, insanları, Allah'ın(cc) kullarını öldüren, yakan yıkanlar, bunlar cezasını bulsun. Şahı Merdan geliyor. Meydana gelecektir. Sancağı ile gelecektir. Yalnız Horasan'dan atlı gelir. Hepsi yeşil sarık, siyah sarık. Atların üzerinde gelecektir. Bunların önünde, 1000 melaike geldiydi melaike duruyor. Bekliyor, ne zaman emir verilsin, insin yeryüzüne. Zalimleri kesecektir onlar. Oyuncak değil işimiz. Ey Beşşar, ey Acem. İşimiz oyuncak değildir. Can vermedin ki can alasın. Canını, bir can alırsan, yetmiş defa senin canını alırlar. Azab melaikeleri. Aman ya Rabbi, tövbe ya Rabbi. Buyur ey Şahı Merdan, meydan sizindir. Bunları edeblendirecek, atlı ile gelecek onlar. Gün doğudan gelecektir. Sakınınız. Allah(cc) uyumaz. "La takhuthuhusinatun wala nawmun " (2:255) Allah(cc) ne uyur, ne uyuklar. "W'Allahu baseerun bil 'ibad." (3:15) Kullarını görüyor, ne yaptıklarını, ne ettiklerini. "Hal jazao al-ihsani illal-ihsan." (55:60) Buyur ey Şahı Merdan, Allah'ın(cc) kelamı bu. İhsan edenlere karşılık ilahi ihsan var. İhsan etmeyenlere, ilahi intikam kılıncı var. Doğranacaklardır. Bunu yalnız şia veya alevi için söylemiyoruz. İsa nebi, eline bıçak bile almadı. Onun ümmeti olan kimseler, bugün onu iddia ediyorlar, en belalı silah yapıyorlar ki, insan neslini tüketsin. Hıristiyanlık buysa çıksın, Papa cenabları söylesin. Helal bu yaptığınız desin. İsa seviyor sizin yaptığınızı desin Papa cenabları. Ağzını açmıyor. Aç ağzını hakkı söyle. Hıristiyanlar, bütün dünyada insan bırakmamak için, silah yarışına çıktılar. Ne hakları var? İnsanları öldürmeye ne hakları var? İsa nebi insan öldürdü mü? Söylesinler Papa cenabları. Durun ey, İsa nebi'yi kabul edenler. Sizi aforoz edeceğim. Ki benim aforozum sizi cennete girmekten men edecektir dedi mi? Demedi. Yanlız arabada böyle böyle eli. Bu, bu iş değil. İsa(as)'ın emrini söylesinler. İsa nebi, insanlara sulhü sükun, sulh ve selamet için geldi. Çakı da taşımadı. Bunların yaptığı silah, hangi dine yakışır? Şeytanın dinine yakışır. Allah'ın(cc) dinine yakışmaz. Acem'in yaptıkları da şeytanın yaptığı dine yakışır. Alevilerin yaptığı iş de, şeytanın yaptığı işe yakışır. Page 4

5 Şeytan olmadan adam öldürmez nahak yere. Ev ve harmanlarını yıkmaz, yakmaz. Belki, "Inna Allaha yamuru biladli wal-ihsani" (16:90) Cenabı Mevla, adalet ve ihsan ile emretti. Nerede ihsanları bunların? İhsanları bunların ateş. Ve ölüm. Yakıştı mı bunlara? Ey Beşşar söyle. Yaptığımı Hz. Ali(as) kabul ediyor. Ey şia siz de söyleyin. Yaktığınız yıktığınız harmanlar, söndürdüğünüz harmanları size Hz. Ali(as) mi emretti? Kabul eder mi bunu? Dur. Yoksa Receb Şehrullah'tır. Terbiyenizi verecek, sizin hakkınızdan gelecek, gökyüzünden melaike inecektir. Sakınınız. Allah'ın(cc) kulları beleş değildir. Kuzu da değildir. Boğazına bıçak vurup kesesiniz. Hayat gökyüzünden geldi. Kullarına sizin hakkınız yok Allah'ın(cc) yarattığı kulu öldürmeye. Öldürürüm dersen, seni de öldürecekler. Sakınınız. Recebu şehrullahtır. Allah'ın(cc) ayıdır. İlahi gazab yaklaşmaktadır. Ki, dünyada belki 7 milyar varsa, 1 milyar, 2 milyar kalır, öbürlerini süpürür. "Wa ma thalika ala Allahi biazeez." (35:17) Bütün insanları, bir anında yok etmek, Cenab-ı Hakk'a birşey değildir. Bir defa Acem ülkesinde bir hastalık zuhur etmiş. Bak, dinle. Bir hastalık geldi, bir memlekete, efendim, ilk gün kişi gitti. Top tüfek ile değil. İkinci gün daha gitti. Üçüncü gün o, Basra memleketi idi o. Üçüncü gün kapısını açıp eve girecek, kapısını açıp sokağa çıkacak insan kalmadı. Allah'tan(cc) kork ey Acem. Ey şia veya ey aleviler ile şialar. Sakınınız. Sizin silahınız varsa, sizi sivrisinek ile de tüketir Allah(cc). Sakın. Ey Rabbımız, biz aciz kaldık. Senin kullarını nahak yere öldürenler, ey Şahı Merdan, sizin kılıncınıza havale ettik. Ey, hıristiyan milleti diyenler, hıristiyan dini üzerineyiz diyenler. Siz de, yaptığınız silahlar ile insan nev'ini tüketmek istersiniz. Lakin sizi tüketecektir o. Allahu Zül Celal. Ey Rabbımız bizi affeyle. Bu Sen'in mübarek ismini taşıyan aydır. İslam'a kuvvet; İslam'ın sancakları kalksın. Zalimler hakkını bulsun. Hakkı değil, müstehakkını bulsun. Ey Rabbımız bizi affeyle. Tövbe ya Rabbi, tövbe ya Rabbi, tövbe estağfirullah. Fatiha. Hz. Ali kerremallahü veche, Şahı Merdan'dır. Mürüvvet sahibi insanlar, onun sancağının altındadır. Değilse şeytanın bandelasının altındadırlar. Tükeneceklerdir. Aman ya Rabbi, tövbe ya Rabbi, tövbemizi kabul buyur ya Rabbi, Fatiha. Video Link: Page 5