Bir Devrimi Tanıyabilmek
|
|
- Umut Odabaşı
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Bir Devrimi Tanıyabilmek döneminde Soğuk Savaş namıyla da maruf bloklar sisteminin yıkılmasına neden olan Doğu Avrupa daki kitlesel halk hareketlerinden bu yana sosyalistler pek alışık olmadıkları bir durumla yüz yüzeler. Durum, bir yönüyle esas olarak SSCB nin, bir dış güç eliyle değil de, ülkeye 1920 li yıllardan başlayarak hâkim olan Stalinci bürokrasinin iç dönüşümü yoluyla çözülüp tasfiye edilmesinin ardından ortaya çıktı. Yeni dönemin en tipik özelliği, ideolojik olarak küreselleşme adıyla anılan ve mali sermayenin ileri derecede uluslararasılaştığı bir dönemde, ulusal kurtuluş hareketlerinin, bağımsızlık savaşlarının veya yıllanmış diktatörlüklere karşı demokratik hak ve özgürlük mücadelelerinin uluslararası toplumla, yani emperyalizm ve özellikle de ABD ile gönüllü veya mecburi, epeyce samimi ilişkiler içinde olması. Böyle bir dünyada, öyle doğrudan Amerikan uşağı olmasalar bile kitlelerin ve önderliklerinin, savaştıkları gücün baskı ve direnci oranında gözü dışarıda olması, dış dünyadan medet umması adeta kaçınılmaz bir durum. Bu durumun ortaya çıkmasında yukarıda belirtilen dış koşulların yanı sıra yeni dünya durumunun ulusal planda bir izdüşümü olarak, devrimci ve reformist işçi sınıfı önderliklerinin ideolojik, politik ve örgütsel iflasının da önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz. (Neo)liberalizmin Şuuraltı Etkisi! Hiçbir saltanatın sonsuza kadar süremeyeceği ilkesi, neoliberalizm için de geçerlidir! Nitekim tarihin sonunun liberallerce ilanından kısa bir süre sonra başlayan bir dizi kapitalist krizin ardından (1987, Meksika, G. Kore, Rusya, Türkiye, Arjantin vb.) ortaya çıkan, kapitalizmin dünya çapındaki uzun dönemli yapısal krizi, adeta bir tabiat kanunu hükmündeki bu ilkeyi bir kez daha kanıtladı. Ancak bu, mali
2 sermayenin dünya çapındaki egemenliğinin, yani kapitalist emperyalizmin egemenliğinin otomatik olarak sona erdiği anlamına gelmiyor; aynen burjuvazinin ideolojik-politik gerilemesinin, hatta kapitalizmin iflasının proletaryanın ve sosyalizmin kendiliğinden yükselişi anlamına gelmediği gibi. Kabul etmek gerekiyor ki, neoliberalizmin tarihsel zaman açısından kısa, ancak bir insan ömrü düşünüldüğünde uzunca sayılabilecek bir dönem boyunca tesis ettiği hegemonya henüz sona ermiş değil. Aksi yönde pek çok alametler belirmiş olsa da, bu hegemonyanın özellikle ideolojik plandaki etkisinin sürdüğü açıkça ortada. Üstelik bu etki, zannedildiği üzere ortalama bir insanın zihin dünyası veya sol liberalizmle de sınırlı değil. Neoliberal hegemonyanın gücü, çoğu zaman, çelişkili bir biçimde, her şeye kadir, neredeyse mistik ve şuuraltı etkileri itibariyle yenilmez bir emperyalizm anlayışı olarak solun liberal olmayan bölümlerini de etkiliyor. Bu etkiyi en son, geçen yılın başlarında başlayıp kısa sürede birçok Mağrip ve Maşrık ülkesine yayılan kitlesel devrimci hareketlere ilişkin tutumlarda gördük. Gerçekte devrimlerden ve devrimci olan her şeyden nefret eden (Buna tarihteki kendi devrimci anıları da dahil!) ancak Kuzey Afrika-Ortadoğu çapındaki devrimci dalgayı çeşitli adlar ve sıfatlarla kendine yontmanın yollarını arayan liberalleri bir kenara bırakacak olursak solun çeşitli eğilimlerinin büyük bir bölümünün, mesela Nikaragua Devrimi nden bu yana geçen 32 yıl içinde devrim le olan somut ve tarihsel bağlarının koptuğu anlaşılıyor. Devrim sorununa olayları öncelikle oldukları gibi kavrama biçiminde değil de nalıncı keseri yöntemiyle bakmayı tercih edenler, bölgede yükselen, kapitalist dünya krizinin ilk sonuçlarından biri olan ve gelecek on yıl içinde uluslararası planda birçok devrimci süreci etkilemesi muhtemel bir toplumsal kabarışı neredeyse yok hükmünde ilan etmiş durumdalar. Kimileri için Tunus, Mısır, Bahreyn, Yemen, Libya ve Suriye de
3 yaşananlar neredeyse baştan sona emperyalizmin bölgeyi yeniden şekillendirmeyi amaçlayan bir komplosundan başka bir şey değil. Sürecin halihazırda yeterince Atatürkçü-laikçi veya proleter devrimci neticeler vermek bir yana, bir dizi ülkede emperyalizmin müdahalesine ve/veya Müslüman Kardeşler iktidarına yol açmasını bu iddialarının kanıtı olarak sunuyorlar! Öyle ki, ulusalcı bir Cumhuriyet köşe yazarı, daha da ileri gidip Tahrir de tecavüze uğrayan iki kadın gazeteci haberini öne çıkararak Mısır da yaşananlara bambaşka bir bakış açısı getiriyor. Yazıdan çıkan sonuca göre, Mısır daki kitlesel hareketin bir devrimle o kadar ilgisi yok ki, ilerideki günlerde Tahrir in ortasına bir sözde devrim kahramanı olarak Tecavüzcü Coşkun (veya Mısır daki muadili kimse!) heykeli dikilse yeridir! Ve Millici Şuuraltımız! En azından şuuraltlarında Mısır da hâlâ Cemal Abdülnasır iktidarının sürdüğü veya Mısır ve Suriye nin emperyalizme karşı laik birer Arap Sosyalizmi kalesi olduğu inancını besleyen ulusalcıların tutumu bir yana, mesele daha sola doğru biraz daha devrimci ciddiyet kazanıyor. Bu nedenle de bazen son derece soğuk ve uzak ifadelerle bir önderlik ve sosyalizm sorgulaması biçimini alıyor. Geçmişte SSCB veya ÇHC veya her ikisi tarafından desteklenen, muzaffer Halk Kurtuluş Orduları veya Ulusal Kurtuluş cepheleri tarafından gerçekleştirilen ve uzun süreli bir halk savaşının ardından gelen sömürge devrimleri; veya ilk gününden başlayarak bir çeşit süper irade tarafından planlandığı düşünülen (!) devrimci işçi ayaklanmaları şablonuna uymayan her yeni örnek bu kesim tarafından yok sayılıyor, en azından kuşkulu bulunuyor! Bu tutumun temelinde kısmen nostaljik bir ulusalcı antiemperyalizmin izleri bulunsa da, ileri sürdüğü itirazların, açık bir biçimde tartışılmasında yarar var; özellikle de uzun süreli ve nice büyük baharlara, yazlara ve muhtemelen kışlara gebe bir dünya krizi şartlarında. Kitlesel bir halk hareketinin, sınıfsal bileşimi, biçimi, izlediği yol,
4 hedefleri, talepleri, önderliği, özörgütlenme düzeyi, işçi sınıfının hareket içindeki rolü, ilk aşamasının (kimileri için son aşaması) sonuçları, uluslararası rolü, geleceğe etkisi vb. açısından ele alınıp bir devrim olup olmadığına karar verilmesi ve buna göre devrimci görevlerin neler olduğunun saptanması belli ki önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor. Sadece bugünümüz açısından değil, yarınımız açısından da Hiçbir devrimin kendini devrimcilere ifade etme, kanıtlama ve onlara layık olma zorunluluğu yoktur. Aksine, tarihsel olayların gidişatını ve çapını, nedenlerini ve muhtemel sonuçlarını, kitlesel mücadelelerin gündeme getirdiği sorunları ve görevleri kavrama sorumluluğu devrimcilere aittir. Elbette bu bir çeşit gördüğünü tanıyabilme sanatıdır ve bakış açılarının tarihsel, toplumsal, ideolojik temellerine ve nihayetinde program ve strateji meselelerine yaklaşım biçimlerine bağlıdır. Kitlelerin Rolü Meseleye bir devrimi tanıyabilmede kitle hareketinin rolü boyutuyla girelim. Troçki, Rus Devriminin Tarihi adlı kitabında, Devrimin en tartışma götürmez özelliği, kitlelerin tarihsel olaylara doğrudan müdahaleleridir der ve devam eder: Eski düzen artık onlar için katlanılamaz hale geldiğinde, kitleler kendilerini siyaset arenasından ayıran duvarları birer birer yıkarlar, geleneksel temsilcilerini yerlerinden ederler ve bu müdahaleleriyle yeni bir düzenin başlangıç ortamını yaratırlar. Elbette aniden ortaya çıkan beklenmedik durumları ve başlangıç ortamlarını hele ki bunlar uzun yıllardır toplumsal olarak bir yaprağın bile kıpırdamadığı zannedilen Ortadoğu-Arap dünyasında meydana geliyorlarsa, hemen kavramak zor olsa da imkânsız değildir. Mesela Marksizmin maddeci bakış açısından kaynaklanan Olguları, nesnel gelişmeleri içinde, kendilerini nasıl sunuyorlarsa öyle alma formülü, aslında
5 birçoğu tartışmalı şablonlardan ve benzetmelerden çok daha fazla işe yarayabilir. Malum, ne de olsa Rus Devriminin Tarihi nde belirtildiği gibi Devrimin tarihi, her şeyden önce, kendi kaderlerinin karara bağlandığı sahaya kitlelerin aniden (abç) dalmalarının öyküsüdür. Bütün tarihsel tecrübeler, olayların dinamiğini belirleyen temel unsurun, uzun zamandır korku ve tutuculuğun cenderesinde kısılıp kalmış kitlelerin psikolojilerinde meydana gelen hızlı, yoğun ve coşkulu bir dönüşüm olduğunu gösterir. Moleküler birikimler, bir sıçrama noktasında bütün şiddetiyle sonuç vermeye başlar. Burada ifade edilmeye çalışılan husus, kimi çevrelerin son zamanlarda üzerine yine methiyeler düzmeye başladığı neredeyse saf bir kendiliğindenlik değil, bir devrimin başlangıç noktasının bireylerin ve partilerin iradesinden bağımsız son derece istisnai koşulları dır. (Troçki) Yine Rus Devriminin Tarihi nden devam edecek olursak: Kitleler devrime dört başı mamur bir toplumsal dönüşüm planıyla değil, artık eski rejime tahammül edemeyeceklerini gösteren ham bir duyguyla girişirler. Yalnızca sınıfların önder çevreleri siyasal bir programa sahiptir, ama o da olaylar tarafından doğrulanmaya ve kitlelerce onaylanmaya muhtaçtır. Bütün kitlesel devrimci ayaklanmalarda bu kural geçerlidir. Bu noktada vurgulanması gereken, bir devrimin birinci şartının, artık tahammül edemedikleri bir rejimi devirerek özgürleşmeyi hedefleyen kitlelerin doğrudan eylemi olduğudur. Yenilmiş Devrimler Tarihi Devrimler tarihi baştan aşağı bir başarı hikâyesi değildir. Aksine bu tarihin sayfaları, insanlık tarihinde çok önemli roller oynamış olsalar da daha başlangıç aşamalarında söndürülmüş, yarım kalmış, yenilmiş hatta birer karşıdevrime dönüşmüş devrimlerle doludur.
6 Bir devrimin başarısının nihai ölçütü kuşkusuz siyasi ve sosyal sonuçlarıdır. Ancak kitlesel bir mücadelenin devrim olarak tanımlanmasının esas ölçütü, eylemin nihai sonuçlarından bağımsız olarak tarihsel, toplumsal ve uluslararası etkileridir. Burada asıl kriter başarı değil, nesnel unsurlardır. Öznel unsurların eksikliği (önderlik, bilinç, mücadele geleneği, görevlerin kavranması, öz örgütlenme düzeyi vb.) devrimin sınırlarını ve sonuçlarını belirler. Zaten başarısız devrimler gerçeği (Yani devrimlerin büyük bir çoğunluğu) bu temel sorundan kaynaklanır. Evet, toplumsal mücadeleler tarihi aynı zamanda yenilmiş devrimlerin de tarihidir. Bu nedenle yeni bir düzenin başlangıç ortamını yaratmak anlamındaki kitlesel devrimci ayaklanmalarda öncelikle başarı ve sonuç şartını aramak bir nevi sağlamcılık olmanın yanı sıra gerçek siyasete karşı kronik bir ilgisizliğin de işaretidir. Bu ilgisizliğin çoğu zaman aşırı bir doktrinerlik ve sekter bir devrimcilik veya armudun sapı, incirin çöpü biçiminde zuhur ettiği de malumdur. Yine Rus Devriminin Tarihi nde belirtildiği gibi, Bir devrimin asli siyasi süreci, kesinlikle sınıfın toplumsal krizin ortaya koyduğu sorunların bilincine varması ve kitlelerin aktif olarak ardışık yaklaşıklıklar yöntemi uyarınca yön bulmalarından oluşur. ( ) Bu ileriye doğru atılış nesnel engellere toslayıp kırılmadığı müddetçe kitlelerin sola doğru sürekli biçimde daha güçlü olarak itilmelerini yansıtır. Bu kırılma gerçekleştiğinde gericilik başlar. Devrimci sınıfın bazı çevrelerinde hayal kırıklığı, kayıtsızların sayısındaki artış, ardından karşı devrimci güçlerin pekişmesi. Bu gerçeklik, yenilgiyle sonuçlansalar da dünya tarihinde derin izler bırakmış birçok tarihsel örnekle kanıtlanmıştır. Mesela, zincirleme özelliklerinden dolayı bugünün Kuzey Afrika-Ortadoğu devrimci dalgasıyla bir benzerlik kurabileceğimiz ve kısa zamanda Avrupa nın birçok ülkesine
7 yayılmış olan 1830 (30-32) ve 1848 devrimleri, bazı kısmi başarılarına rağmen hepsi de yenilgilerle sonuçlanmış birer devrimci ayaklanmalar dizisidir. Üstelik bütün bu devrimci ayaklanmaların yenilerek geri çekilmesini, uzun yıllar süren politik gericilik dönemleri izlemiştir. Ancak bunlar yine de dünya tarihine birer devrim olarak geçmiştir. Kısacası şimdilik Tunus ve Mısır da ortaya çıkan Müslüman Kardeşler iktidarı, bu ülkelerdeki ayaklanmaların birer devrim olmadığını değil, sadece bu devrimlerin önündeki nesnel ve öznel engelleri işaret etmektedir (Aynı geçmişteki İran Devrimi nde olduğu gibi). Üstelik bu ülkelerde yaşananlar, seçimlerin sonuçları ne olursa olsun bazı hayal kırıklıklarına rağmen kırılmanın henüz gerçekleşmediğini göstermektedir. Hareket, iniş çıkışlar, yükseliş ve duraklamalar, kazanım ve gerilemelerle olağan bir seyir izlemektedir: Tunus ve Mısır da, ülkemiz burjuva medyası tarafından kısa bir haber haline getirilmediği sürece kimi sosyalistlerin dikkatine mazhar olamayan kitlesel işçi eylemleri, grevler, yürüyüşler, protestolar, bağımsız örgütlenme, sendikalaşma mücadeleleri; Mısır daki ikinci ve üçüncü dalga Tahrir işgalleri, devlet yanlısı Baltacıların kanlı saldırılarına karşı alanların savunulması, asker ve polisle çatışmalar, askeri yönetime karşı kanlı gösteriler, İsrail elçiliğine yönelik büyük saldırı vb Bütün bunlar, mücadelenin, birinci devrimin kitle hareketinin üzerindeki eğitici rolünün de etkisiyle, sonraki dönemde neoliberal- İslamcı iktidarlara ve emperyalizme karşı, daha bilinçli ve sınıfsal biçimlerde yürütülme ihtimalini ortaya koymaktadır. Uluslararası Etki Bir devrim sürecinin belirleyici özelliklerinden biri de uluslararası planda yarattığı etkidir. Bu uluslararası etkinin iki boyutu vardır. Birincisi yaşananların başka ülke halkları arasında da baskı rejimlerinin, hatta demokratik gericilikle tanımlayabileceğimiz normal burjuva rejimlerinin yıkılabileceği umudunu yeşertmesi, korku ve umutsuzluk
8 duvarlarının aşılmasını sağlamasıdır. Tarih boyunca bütün devrimler benzeri bir etkiyi yapmıştır. Kuzey Afrika-Ortadoğu bölgesinde tarihsel, sosyal, ekonomik vs. farklarına rağmen birçok ülkede kitlelerin, bazısı kendine özgü, bazısı da benzer nedenlerle başkaldırı yoluna girmeleri bu etkinin kanıtıdır. Tunus ve Mısır emekçileri, mücadeleleriyle Arap (Irak Kürdistanı ndaki olayları da ekleyelim.) dünyasındaki rejime yönelik kitle eylemlerini tetiklemişlerdir. Dünya çapındaki gelişmeler bu etkinin, içinde yol alınan kapitalist dünya krizi şartlarında Araplıkla ve açık bir diktatörlükle ilgisi olmayan (Sınıf diktatörlüğü meselesi bir yana!) ülkelere de yayılabileceğini göstermektedir. Mısır daki Tahrir Ruhu nun ABD, İspanya gibi ülkelerin yanı sıra İsrail de sosyal adalet ve eşitlik talebiyle ayağa kalkan yüzbinleri de etkilemesi (Hem de Burası Tahrir! sloganlarıyla!) bu gerçeğin kanıtıdır. Uluslararası etkinin ikinci boyutu ise, meselenin bir anda uluslararası çapta bir önem kazanması, özellikle de emperyalist ülkeleri bir dizi girişime zorlamasıdır. Emperyalizm, hiç de hesapta olmayan gelişmeler karşısında şaşkınlığını atlatır atlatmaz, Tunus ve Mısır da diplomatik manevralar ve hükümet değişiklikleri yoluyla devrim sürecini kuşatma ve soğutma faaliyetlerine ve Bahreyn e yönelik Suudi askeri müdahalesini organize edip bütün gücüyle omuz vermeye girişmiş, Libya ya insani-ahlaki bahanelerle saldırmıştır. Emperyalist müdahalenin temelinde ne ulusalcılarımızın iddia ettiği üzere BOP veya GOP, ne de liberallerimizin iddia ettiği gibi insani ve demokratik amaçlar vardır. Amaç, kitlelerin, mücadeleleriyle yeni bir düzenin başlangıç ortamını yaratmalarını ; başlangıç halindeki bölge devriminin daha ileri aşamalara ulaşmasını engellemektir. Yani sorun, emperyalizm açısından sadece bir petrol sorunu değildir Burada vurgulanması gereken bir önemli nokta da bölgedeki diktatörlüklere karşı hareketlerin tümünün aynı ayarda
9 olmamasıdır. Arap diye anılıp geçilen bu ülkelerin, tarihsel, kültürel, siyasi ve sosyoekonomik farklılıklarının yanı sıra farklı mücadele gelenekleri vardır. Bu farklar, kitle hareketlerinin boyutlarını, harekete katılan kitlelerin bilinç ve örgütlenme düzeylerini, dış dünyaya bakışlarını ve her ülkenin toplumsal yapısı bağlamında işçi sınıfının etkisini önemli ölçüde belirlemektedir. Dünya devriminin veya bir bölge devriminin, o alandaki tüm kitlelerin aynı vakit ve saatte ve aynı biçimde ayağa kalkması anlamına gelmediğini bilenler açısından bu doğal bir durumdur. Yukarıda tarihsel örnekler olarak gösterdiğimiz eski Avrupa devrimleri de bunu kanıtlar. Mesela Sicilya da başlayıp Fransa, Almanya, İtalya ve Avusturya ya yayılan 1848 Devrimleri, İngiltere de Chartist bir gösteri, İrlanda da cumhuriyetçi bir çalkantı olarak kalırken, Belçika, Hollanda ve Danimarka da bazı reformlarla sınırlı kalmıştır. Önderlik Sorunu Burada Ortadoğu daki diktatörlüklere karşı ortaya çıkan halk hareketlerini soyut bir devrimci bakış açsından kuşkulu bir duruma düşüren kendiliğindenlik-iradi unsur diyalektiğine kısaca da olsa girmek gerekiyor. Evet, her şeyin başında kitlelerin eski rejime artık tahammül edemeyeceklerini gösteren ham duyguları vardır. Bu, elbette mutlak anlamda olmasa bile bir nevi kendiliğindenlik anlamına gelir. (Çünkü o ana kadar bazıları nispeten güçlü, hazırlıklı, planlı programlı, birçoğu küçük ve cılız da olsa örgütlü ve bilinçli unsurlar her zaman vardır.) Zaten korku duvarının aşılmasıyla giderek büyüyen ve kitleselleşen bir kendiliğindenlik olmasa devrimci yükselişlerde her bilinçli unsur kendi üye ve taraftar kitlesinden ibaret kalırdı. Kendiliğinden ayağa kalkan, herhangi bir dönüşüm planından yoksun kitlelerin ham duyguları, eylemlerini, bilinçlerini ve sloganlarını da sınırlar. Ayağa kalkan kitlelerin siyasi bilincinin en azından olayların başlangıç dönemindeki
10 bulanıklığı, taleplerinin sınırlı yapısı ve kitle hareketinin çeşitliliği, devrimin saflık derecesine de yansır! Bu nedenle hiçbir devrim karşımıza en saf ve sınıfsal haliyle çıkmaz. (Bürokratik tarih kitaplarındaki anlatımları saymazsak!) Lenin de bu nedenle Saf bir devrim aramayın, hiçbir yerde bulamazsınız! der. Bu kendiliğindenlik, önderlik sorununun önemini azaltmak bir yana sorunu daha da yakıcı bir hale getirir. Ancak önderlikler tarihsel rollerini kitleler içindeki siyasi süreçler yoluyla ortaya koyabilirler. Yani önderliklerin yokluğunda kitlelerin enerjileri Troçki nin deyişiyle pistonlu bir silindir içinde sıkışmayan buhar misali uçup gider, ancak hareket silindir ya da pistondan değil, buhardan ileri gelir (Troçki). Kısacası bir devrimin hammaddesi her şeyden önce kitle hareketidir. Ancak, tarihin yönünü belirleyecek o kritik döneme uzun süredir hazırlanan, sadece ayağa kalkan kitleleri değil, kendini de eylem içinde eğiten ve en önemlisi onların devrimci enerjisini gerçek anlamda işleyecek, programı, taktik ve stratejisiyle iktidara yöneltecek bir önderlik yoksa, devrim, en azından uzun bir süre için kitlelerin yenilgisiyle sonuçlanacaktır. Çağımızın krizinin esas olarak proletaryanın önderlik krizi olduğuna dair Devrimci Marksist vecize bu nedenle tarihsel bir öneme sahiptir. Elbette bir önderliğin veya önderliklerin varlığı devrimin başarısını garantilemez. Önderliklerinin aymazlığı, bürokratik yapısı, bağımlılığı ve bağlantıları, program, taktik ve strateji, cephe ve ittifak anlayışı, yabancı sınıfların baskılarından etkilenme dereceleri ve bütün bunlardan dolayı çıkıp gelen bir devrimi tanıyamamaları nedeniyle yenilgiye uğrayan birçok devrim vardır. Bu gaflet birçok örnekte değerlendirme hatası olmanın ötesine geçip sınıfsal bir ihanete dönüşmüştür. Bürokratik tarih kitaplarında bunların bazılarından pek söz edilmezken, bazıları kahramanca kaybedilmiş iç savaşlar olarak yer alırlar (İspanya,
11 Yunanistan vb.). Elimizdeki en büyük tarihsel örnek olarak, üzerinden sosyalizmin bütün önemli sorunlarını hâlâ tartışmaya devam ettiğimiz Sovyet Devrimi ise, devrimci olanın sadece somut gerçeklik olduğunu bilen Lenin in, kendi partisinin merkez komitesindeki Leninistlere karşı mücadelesi sayesinde başarıya ulaşmıştır. Bu perspektiften bakıldığında, mesela işçi sınıfının görece ağırlığını hissettirdiği Tunus ve Mısır da, artık tahammül edemez hale geldikleri yıllanmış dikta rejimlerini devirmek için büyük bir kararlılıkla harekete geçen kitlelerin eylemini bir devrim olarak kabul etmemenin gerekçesi olarak önderlik sorununu öne sürmek, tarihsel tecrübeden hiçbir sonuç çıkarılmadığı anlamına gelir. Devrimci kitlelere, emekçilere iktidarı ele geçirmeleri yolunda önderlik edecek örgütlü bir gücün yokluğu her şeyden önce solun, sosyalistlerin eksiğidir. Bunun hesabını vermek yerine hem ülkeler, hem bölge, hem de bütün dünya için tarihsel öneme sahip kitle hareketlerini küçük görerek devrimden saymamak ve devrim eksperliğine soyunmak bir nevi pişkinlik ifadesidir. Bütün enternasyonalizm iddialarına rağmen, adı geçen ülkelerin uzaklığını gerekçe göstererek, önderlik sorununu üzerine alınmamak ise, başka ülkelerin sorunları ve toplumsal mücadeleleri konusunda Fethullah Gülen Cemaati kadar bile ilgili davranılmadığına işaret eder. Devrimci bir önderliğin yokluğu, her şeyden önce bir devrimin değil, olaylara müdahale edecek ve devrimi ileri aşamalara taşıyabilecek bir devrimci gücün yokluğuna delalet eder. Emperyalizmin Rolü! Birçok farklı neden öne sürülse de Ortadoğu ülkelerini saran devrimci dalgaya ilişkin kuşkular aslında emperyalizmin rolü meselesinden kaynaklanmaktadır. Emperyalizmin doğrudan müdahalesinin yaşandığı Libya örneği veya Suriye ye yönelik emperyalist tehdit ve baskı, Ortadoğu da yaşananların devrimci bir dalga değil de
12 emperyalist bir tezgâh olduğunun kanıtı olarak gösteriliyor. Ancak, yaşanan gelişmelerden ve iletişim çağında hızla yayılan bilgi ve haberlerden anlaşılan, olayların emperyalist güçleri gafil avladığı yönündedir. Destek verdikleri baskı rejimlerinin veya varlığından her zaman pek hoşlanmasalar da iyi kötü idare ettikleri diktatörlüklerin büyük çaplı halk hareketleri tarafından yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalması büyük güçler açısından (Bunlara bölgesel planda Türkiye yi de katabiliriz.) bir sürpriz olmuş gibidir. Emperyalist müdahale, şaşkınlık ve kararsızlık aşamasının ardından şekillenmeye başlamıştır. Libya ya yönelik emperyalist askeri müdahale, önceden planlanmış bir tezgâhtan, dizayn hedefinden ziyade, ortaya çıkan şartlarda (Libya nın özel ekonomik değerinin yanı sıra) öncelikle bütün bölgeyi etkileyebilecek bir devrimler dalgasının durdurulup söndürülmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bir takım Batılı vakıfların, demokrasinin geliştirilmesi niyetiyle Mısır daki bazı sivil toplum kuruluşlarına uzunca bir süredir eğitim ve destek vermesi ve bu STK ların olaylarda rol alması, emperyalizmin oyununun bir delili olarak öne sürülebilir. Ancak bu faaliyetler emperyalizmin dünyanın hemen her hassas bölgesinde rutin olarak sürdürdüğü ilişki biçimlerinden biridir ve daha çok bir B planı niteliği taşırlar. Bu planların asıl amacı, desteklenen diktatörlüğün yıkılmasının kaçınılmaz bir hal alması durumunda, ilişki kurulacak potansiyel önderliklerle erken ve eğitici bir temas sağlamak ve bu yolla süreci denetlemek, muhtemel tehlikeleri önlemektir. Bir yönüyle, devrimci sosyalistlerin, işçi öncüsünü eğitip örgütleyerek burjuva düzenine yönelik tehlikeleri büyütme göreviyle yüz yüze olmaları gibi! Sosyalistlerin çoğunun, dünya haline ve meselelerine bir dünya devrimi perspektifiyle bakmadıkları sürece emperyalizmin dünya karşıdevrimi perspektifini sadece dizayn ve komplo boyutuyla algılaması kaçınılmazdır. Açıkça görülen, emperyalizmin halihazırda dünya devrimine ilişkin meselelerde soldan daha hassas davrandığıdır!
13 Taktik ve Strateji Bu bağlamda üzerinde durulması gereken bir diğer husus da emperyalizmin dünyanın bazı bölgelerinde pürüz veya engel olarak gördüğü rejimleri yıkmaya yönelik politikaları karşısında alınması gereken tutumdur. Emperyalizmin askeri müdahalelerine, işgallerine karşı çıkmak devrimci bir ilkedir. Emperyalizmin saldırısına maruz kalan bürokratik (Hatta K. Kore örneğinde olduğu gibi monarşik ) işçi devletlerini, geri ve bağımlı kapitalist ülkeleri, rejimleri ile olan bütün sorunlarımıza ve uzlaşmaz çelişkilerimize rağmen savunuruz. Emperyalizmin alacağı her yenilginin, dünya devrimi için bir kazanım olacağı çok açıktır. Ancak bu destek, o ülkenin rejimine, iktidarı elinde tutan sınıfa, siyasi zümreye hatta hanedana değil, o ülkenin işçi ve emekçilerine, yoksul halklarına kurtuluşları yolunda verilen bir destektir. Bu önemli bir ayrımdır. İster bir sömürgede olsun, isterse siyasi olarak bağımsız, ancak emperyalist sisteme ekonomik olarak bağımlı geri bir ülkede, sömürgeciliğe, emperyalist saldırıya karşı mücadelede, o ülkenin burjuvazisiyle ittifak, sadece taktik sınırlar içinde geçerlidir; yani, sınırları, süresi, amacı belirli bir eylem birliği olarak. Bu eylem birliğinin asıl hedefi, burjuva düzeninin tasfiyesi, emperyalizmden sadece anlaşmazlık ve savaş dönemlerinde değil, gerçek anlamda kopmayı sağlayacak bir toplumsal devrimin gerçekleştirilmesidir. Ancak bu yolla, bir biçimde (hatta biraz da sosyalistlerin desteği sayesinde) kelleyi kurtarmış olan ulusal burjuvazinin iktidarda kalarak bir süre sonra emperyalizmle yeniden bağlantı kurması, kapitalist sistem içinde yer alması engellenebilir. Tarihsel deneyime bakıldığında bu konuda birçok olumsuz örnek olduğu görülür. Bu örneklerde, komünist önderliklerin bürokratik yozlaşması ve yabancı sınıfların basıncı altında kalması oranında burjuvaziyle (hatta bazen sadece avukatlarıyla ) ittifaklar stratejik bir nitelik kazanmıştır. Bu durum, proletaryanın iktidar alternatifi olduğu yerlerde
14 çok ağır yenilgilere neden olurken, işçi sınıfı partilerinin yeterince güçlü olmadığı veya gelişmesinin henüz başında olduğu ülkelerde bütün gelişme potansiyellerini kaybetmelerine yol açmıştır. Bu çizginin bir başka biçimi de, bir zamanlar ülkemizde de yaşandığı üzere, burjuva devletinin açık polisiye baskısına rağmen, sırf antiemperyalist olduğu tespitiyle ilerici burjuvazinin gölgesiyle ittifak kurma anlayışıdır. Bazı Arap ülkelerindeki komünist partiler de bugünkü acıklı durumlarını büyük ölçüde, zamanın SSCB bürokrasisinin paralelinde, bu tür ilerici ittifaklara borçludurlar! İlkeler ve Gerçekler İlkeler elbette çok önemlidir, ancak hiçbir ilke boşlukta durmaz. Her ilkenin bir sınıfsal temeli vardır ve devrimci sosyalizm için işçi sınıfının birliği, bağımsızlığı ve toplumsal kurtuluşunun üzerinde hiçbir ilke olamaz. Sınıf mücadelesi (eğer gerçekten böyle bir amaç varsa) soyut ilkelerle değil, gerçek programlar ve politikalar aracılığıyla yürür. Ancak bütün program ve politikalar gibi devrimci program ve politika da gerçek hayattaki güç ilişkileri temelinde bir anlam kazanır. Soyut ilkelerin ve genellemelerin ötesinde, somut gerçekler ve güç ilişkileri üzerinden gidecek olursak, bugünün Ortadoğu sunda yaşanan devrimci önderlik ve neredeyse hiçlik sorununun temelinde, yukarıda da kısaca değindiğimiz gibi, bu ülkelerdeki komünist partilerin bürokratik intihar politikalarının çok önemli bir yeri vardır. Somut bir Ortadoğu politikasından söz edilecekse, öncelikle var olan hiçlik durumundan yola çıkılmalıdır. Ortadoğu da, sosyalist hareket açısından bugünkü gerçek durum genel olarak, Adın ne: Mülayim; sert olsan ne yazar! durumudur. Yani, sosyalist örgütlenmelerin mevcut siyasi-askeri güçleriyle emperyalist müdahalelere karşı mücadelede antiemperyalist burjuva hanedanlara destek verip vermemesinin ne emperyalizm açısından, ne de müdahaleye uğrayan rejimler açısından bir kıymeti harbiyesi yoktur. Var olan rejimlerin bazılarının uzak geçmişlerinden kalma mitolojik bir hikâye olmanın ötesinde
15 (Arap sosyalizmi, İslam sosyalizmi, vb.) sosyalizmin devrimci, hatta reformist biçimlerinin ideolojik, siyasi ve toplumsal etkisinin çok zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda sosyalistlerin benzer ülkelerde vatanı kurtarmaktan öte işçi sınıfı ve emekçileri örgütleme, hem kendilerini, hem de işçi sınıfını ideolojik, politik ve örgütsel açıdan bağımsız bir güç haline getirme görevi vardır. Bu görev, işçi sınıfı içindeki günlük ve rutin faaliyetin yanı sıra politik mücadeleyi de zorunlu kılar. Bu mücadele ancak bağımsız bir program ve siyasi çizgiyle yürüyebilir. İşçi sınıfının bağımsızlığının ön şartı, öncüsünün bağımsızlığıdır. Bu aynı zamanda, ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadelesinde sınıfın diğer emekçi kesimlere önderlik edebilmesinin de temel şartıdır. Sonuç olarak, proleter olmayan herhangi bir hükümete ve rejime karşı bağımsız davranamayan, kaderi rejimin iki dudağı arasında belirlenen bir işçi sınıfı örgütünün devrimci anlamda gelişme ve güçlenme şansı yoktur. Devrimci Gerçekçilik Zannedilenin aksine, gerçekçi politika, eğer burjuva veya küçük burjuva tipi bir gerçekçilikten söz etmiyorsak, politik destek adı altında iki taraftan birinin gölgesine sığınmak değildir. Emperyalist bir saldırı durumunda alınması gereken tutum, bazı taktik öncelik ve incelikler hesaba katılmak şartıyla, stratejik olarak tabiri caizse Hem nalına, hem mıhına vurmak tır! Bu pratik olarak, gücümüz oranında, hem emperyalizme hem de varlığıyla emperyalizme karşı mücadeleyi zayıflatan, zaman zaman emperyalist müdahaleye meşruiyet fırsatı sağlayan milli burjuva rejimine karşı örgütlenme ve ajitastasyon yapmak anlamına gelir. Kitleler arasında kale alınabilir bir etkiye ve siyasi-askeri bir güce sahip olunması durumunda da temel çizgi stratejik özü itibariyle aynı olmalıdır. Böyle bir durumda, devrimci gücün sırtında taşıdığı yumurta küfesi nedeniyle sürecin hassas bir analizi ve doğru taktiklerin saptanması çok daha büyük bir
16 önem kazanır. Ancak hiçbir şart altında, var olan siyasiaskeri gücü, antiemperyalizm adına mesela somut olarak Libya gibi bir ülkede Kaddafi hanedanı ve yandaş kabilelerin yanında; Suriye de Muhaberat ve genelkurmayla birlikte, siyasi demokrasi ve özgürlük talebiyle ayaklanmış kitlelere ateş açmakta kullanmak devrimci ve antiemperyalist bir tutum olamaz. Nasıl ki Afganistan da ABD emperyalizmine karşı savaşta ilkesel nedenlerle Taliban ın yanında yer almak hem ulusal bağımsızlık ve sosyalizm, hem de en maddi anlamıyla beden sağlığı açısından doğru bir tutum değilse Bütün bunlar, sadece o ülkelerde var olan gerçek veya bugün için muhayyel güçler için değil, onlara ilkesel ve politik tavsiyelerde bulunan veya uzaktan da olsa kendi adına bir tutum almaya çalışan (Hatta zaman zaman bu nedenlerle bölünebilen) çeşitli uluslararası devrimci güçler açısından da önemlidir. Orada Bir Köy Var Uzakta..! Olaylar çok uzağımızda da cereyan etse sorumluluğumuz büyüktür. O nedenle dünya devriminin meselelerine soyut genellemeler ve kulaktan dolma bilgilerle değil, olayların cereyan ettiği ülke ve bölgelerin tarihsel gerçeklerinin, gerçek şartlarının ve oralarda gerçekte neler olduğunun kavranması temelinde bakmak gerekir. Bu noktada en büyük sorumluluk, devrimin uluslararası güçlerini aydınlatacak ve doğru olarak yönlendirecek olan, o ülkenin devrimcilerine aittir. Enternasyonalizm her şeyden önce dünya devriminin ulusal ve uluslararası parçalarının birbirlerini karşılıklı olarak eğitmelerine ve birbirlerinden öğrenmelerine dayanır; elbette aralarında bürokratik bir hiyerarşi yoksa. Devrimci sosyalistlerin görevi devrim eksperliği, diplomatlık veya devlet adamlığı değil; devrimci öncünün rolünü, devrimci kitle hareketinin görevlerini, programını ve her düzeyde örgütlenme sorunlarını devrimci bir bakış açısıyla ortaya koymaktır. Bu aynı zamanda, emperyalizm meselesine
17 sadece devletlerarası bir sorun olarak değil, esasında bir üretim ilişkileri sorunu, bir sınıfsal sorun olarak da bakmamızı sağlayacaktır. Olaylara devrimci Marksist bakış, her şeyden önce meseleleri en somut biçimiyle ele almak; zorba iktidarları yıkmaya yönelik devrimci kitle hareketlerinin nedenlerini ve niteliklerini ve emperyalizmin rolünü komplocu değil, maddeci-sınıfsal bir bakış açısıyla kavramak demektir. Bu aynı zamanda devrimlerin temel sorunu olan kendiliğindenlik-devrimci önderlik diyalektiğinin doğru biçimde ortaya konulması ve çözümlenmesi anlamına gelir. Diyalektik maddecilik, meseleleri bir fotoğraf karesi olarak değil, bir film şeridi olarak görmeyi gerektirir. Bir devrimi tanıyabilmenin temel şartı budur. Ve en önemlisi, film yeni başlamıştır
Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi
Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Bugünlerde bu üç adı bir araya getiren ortak özellik, her birinin uluslararası sınıflar mücadelesinde bölgesel etkilere yol
DetaylıDEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!
DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt
DetaylıSİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,
DetaylıYeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi
Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel
DetaylıHalk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler
Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol
DetaylıSiyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.
SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran
DetaylıTeröre karşı mücadele cephesi!
Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan
DetaylıAraştırma Notu 15/179
Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara
DetaylıCezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!
Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı
DetaylıİÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE
İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)
DetaylıÇarşamba İzmir Basın Gündemi
16.09.2015 Çarşamba İzmir Basın Gündemi Krizler arasında Devrim Özkan Her şeyin dünyadaki tüm gelişmelerden etkilenebildiği yeni bir çağda yaşıyoruz. Son iki yüzyıllık dönemde dünyadaki tüm ekonomik
DetaylıMahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)
Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş
DetaylıAraştırma Notu 12/126
Araştırma Notu 12/126 10.02.2012 Arap Baharı ve Avrupa Borç Krizi İhracatı Teğet Geçti Barış Soybilgen* Yönetici Özeti Orta Doğu nun önemi artmaya devam ediyor 2011 yılında Türkiye nin ihracatı 2010 yılına
DetaylıORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016
TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik
Detaylı15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye
DetaylıReferandum ve tezkere
Referandum ve tezkere Hani bir laf vardır İnsanoğlu kuş misali, dün neredeydik bugün nerede diye; aynen öyle. Türkiye, hemen hepsiyle açıkörtülü bir düşmanlık, anlaşmazlık, geçimsizlik, çıkar çatışması
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2017 HALI SEKTÖRÜ Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye nin toplam
DetaylıORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3
KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 - CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS
Detaylıİ Ç İ N D E K İ L E R
İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2017 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı
DetaylıÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...
İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2018 HALI SEKTÖRÜ Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılında Türkiye nin toplam ihracatı 2016 yılına kıyasla
DetaylıKOR KİTAP STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN. ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN
1 KOR KİTAP - 20 CEPhane - 2 STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN ISBN 978-605-2283-02-8 Birinci Basım Kasım 2017 Ginko Kitap Ltd. Şti. 2017 BASKI: Ezgi
DetaylıKuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir
Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY), Barzani nin liderliğinde 25 Eylül tarihinde bir referandum yapılacağını duyurdu. Referandumda KBY nin bağımsız
DetaylıKuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı
Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve
Detaylı8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER
9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR
DetaylıKatar krizinin anlattıkları
Katar krizinin anlattıkları Dünya hiçbir gücün tam olarak kontrol edemeyeceği bir altüst oluşa doğru gidiyor. 2008 de (yeniden) patlayan genel dünya krizi uluslararası politik sonuçlarını giderek daha
DetaylıTÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1
( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,
DetaylıİÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE
iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9
Detaylı2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU
2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 KASIM / TÜRKİYE
Detaylı2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU
2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2017 HALI SEKTÖRÜ Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde Türkiye nin toplam
Detaylı2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU
2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 EYLÜL / TÜRKİYE
DetaylıDEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK
DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma
DetaylıULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ
STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca
DetaylıİÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ
İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2018 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2018 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı
DetaylıKamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları
Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin
DetaylıGüncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı
DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,
DetaylıSuriye devrimi üzerindeki ihanet çemberi
Suriye devrimi üzerindeki ihanet çemberi Suriye devrimi hızla bir girdabın içine doğru sürüklenmekte. Devrimi desteklemekten uzak, emperyalist ülkelerin çıkarlarını desteklemeye çok daha yakın Batı basını,
DetaylıBaskı: Estet Ajans Matbaacılık Merkezefendi Mah. Fazılpaşa Cad. 4. Zer San. Sit. No: 16/26 Topkapı / İstanbul Tel:
Devrimin GEZMİŞ Önsözü DENİZ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 2 Kitabın Adı: Devrimin Önsözü Deniz Gezmiş Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Mayıs 2010 İSBN: 978-605-61008-5-7 Yayın Sertifika No:15814
DetaylıUIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya!
UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya! Nüfusunun çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Suriye nin kuzeyindeki Kobane kenti, Beşar Esad diktatörlüğüne karşı 2011 de başlayan halk
DetaylıSudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi
28.11.2016-22:02 Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi - Sudan Stratejik Çalışma ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin: - "Türkiye,
DetaylıÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3
ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri
DetaylıPerinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması
Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü
2015 Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 06/2015 DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI 2015 yılı
DetaylıHükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?
Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Gezi olaylarından bu yana Hükümetin dikişlerinin tutmadığını ve sadece patronlar tarafından değil, çeşitli cemaatler ve muhafazakar sektörler
DetaylıATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI
HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN
DetaylıHALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1
2016 HALI SEKTÖRÜ Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2016 KASIM AYI İHRACAT PERFORMANSI 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye nin toplam
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mart Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 04/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Mart ayında, Türkiye
DetaylıTÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ
Dr. Tuğrul BAYKENT Baykent Bilgisayar & Danışmanlık TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Düzenleyen: Dr.Tuğrul BAYKENT w.ekitapozeti.com 1 1. TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK KONUMU VE ÖNEMİ 2. TÜRKİYE YE YÖNELİK TEHDİTLER
Detaylı2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU
2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2014 MAYIS / TÜRKİYE
Detaylı4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu
BAŞKANIN SONUÇ DEKLARASYONU ( TASLAK ) 4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu Ana teması: İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri Arasında Ekonomik Entegrasyon: Beklentiler
DetaylıTÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI
691010 ABD 0 463 0 0 9.273 7.644 691090 ABD 783.096 190 1.634.689 1.330.333 3.869 3.102 TOPLAM 783.096 653 1.634.689 1.330.333 13.142 10.746 691090 Afganistan 6.557 0 24.223 19.558 691010 Almanya 885 1.068
DetaylıA) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları
1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini
Detaylı2014 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU
2014 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2014 EKİM / TÜRKİYE
DetaylıTürk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi
Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Araştırma üç farklı konuya odaklanmaktadır. Anketin ilk bölümü (S 1-13), Türkiye nin dünyadaki konumu ve özellikle ülkenin
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Aralık ayında, Türkiye nin
DetaylıYeni anayasa neyi hedefliyor?
Yeni anayasa neyi hedefliyor? Siyasal iktidar Yeni Anayasanın yazımına kapalı kapılar ardında devam ederken, yeni anayasanın yazılma sürecine dair öğrenebildiğimiz yegâne şey, mecliste oluşturulan uzlaşma
DetaylıFidel ve Che : Birbirinden farklı iki politika
Fidel ve Che : Birbirinden farklı iki politika Fidel in ölümü, onun hayatı ve politik mirasına kadar birçok konuda her çeşit yorumun, burjuva medya organlarında ve mücadeleci militanlar arasında yeniden
Detaylı2018 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU
2018 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018
DetaylıNEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem
NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı
DetaylıTürkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye
Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Nükleer Enerji Santralleri ve Türkiye nin Enerji Politikası Ortak Paydalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika da ki rejimlerin
DetaylıULUSLAŞMA SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ: ÖZBEKİSTAN HALK HAREKETİ ÖRNEĞİ *
ULUSLAŞMA SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ: ÖZBEKİSTAN HALK HAREKETİ ÖRNEĞİ * Ali Emre SUCU GİRİŞ Özbekistan Cumhuriyeti, bugün Türkmenistan la birlikte, Orta Asya da bulunan diğer devletlere
Detaylı2017 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU
2017 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2017 OCAK / TÜRKİYE
Detaylı2017 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU
2017 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2017 EKİM / TÜRKİYE
DetaylıSAHA RATING, DÜNYA KURUMSAL YÖNETİM ENDEKSİ Nİ GÜNCELLEDİ
SAHA RATING, DÜNYA KURUMSAL YÖNETİM ENDEKSİ Nİ GÜNCELLEDİ 21.07.2017 Saha Rating güncellenmiş Dünya Kurumsal Yönetim Endeksi (DKYE) çalışmasını tamamladı. Saha nın çalışması sonucunda, endekse giren ülkelerin
DetaylıSİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 14. Hafta Ders Notları - 18/12/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıSURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ
SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi
DetaylıDevrim Öncesinde Yemen
Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün
Detaylı1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!
1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.
Detaylı2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU
2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2016 ARALIK /
DetaylıABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.39, No.23, ARALIK MART 2016 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.39, ARALIK 2016 ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? Refik Abdüsselam
Detaylı2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU
2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 07/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Haziran ayında, Türkiye
DetaylıSAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME
Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý
DetaylıKALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
Yükseköğretim Sisteminin Uluslararasılaşması Çerçevesinde Türk Üniversitelerinin Uluslararası Öğrenciler İçin Çekim Merkezi Haline Getirilmesi Araştırma Projesi KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 05/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Nisan ayında, Türkiye
DetaylıAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan
DetaylıDÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!
DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA BARIŞININ GÜVENCESİ İŞÇİ SINIFIDIR! HAKSIZ, GERİCİ VE EMPERYALİST SAVAŞLAR EMPERYALİST KAPİTALİST DEVLETLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLMEKTEDİR! EMPERYALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİ İŞÇİ
DetaylıBİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden
DetaylıTrump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş!
Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş! Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump ın geçtiğimiz haftalarda Suudi Arabistan a gerçekleştirdiği ziyaret ile bu ziyaret sırasında verdiği
Detaylı2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU
2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2019
Detaylı8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN YILI MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı mayıs ayında, Türkiye
Detaylı1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018
ve ye göre dış ticaret Miktar m2 Miktar m2 690721 ABD 29.636.682 1.428.016 0 0 8.481.569 6.912.337 690722 ABD 226.394 13.790 0 0 68.891 55.759 690723 ABD 826.034 61.902 0 0 349.614 285.071 690730 ABD 88.188
Detaylı2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU
2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018
DetaylıBu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.
Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu
2017 Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN 2017 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı
DetaylıMISIR IN SİYASAL HARİTASI
MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/
DetaylıUluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!
Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri! Dünyanın her yerinde milyonlarca kadın kendi geleceklerini kendi
Detaylı2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU
2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018
Detaylı1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN I. KENDİ KADERİNİ TAYİNİN ANLAMI...5 A. Terim Sorunu...8
DetaylıDemokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıİKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI
İKİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI I. EKONOMİ, TOPLUM BİLİMİ VE SOSYAL POLİTİKA...7 A. EKONOMİ BİLİMİ...7 B. TOPLUM
Detaylı2014 YILI MART AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ
DERİ VE DERİ MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 2014 YILI MART AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu
2017 Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN 2017 YILI EYLÜL AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı
Detaylı