TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2010 Sayı: 58 Fiyatı: 3

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2010 Sayı: 58 Fiyatı: 3"

Transkript

1 TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2010 Sayı: 58 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1

2 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ TEMMUZ 2010 YIL:5 SAYI: ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΙΟΥΛΙΟΣ 2010 ΕΤΟΣ:Ε NO:58 SAHİBİ-SORUMLUSU ΙΔΙΟΚΤΗΤΗΣ-ΕΚΔΟΤΗΣ- ΔΙΕΥΘΥΝΤΗΣ EVREN DEDE GENEL KOORDİNATÖR ΓΕΝΙΚΟΣ ΣΥΝΤΟΝΙΣΤΗΣ AYDIN BOSTANCI YAYIN YÖNETMENİ ΣΥΜΒΟΥΛΟΣ ΕΚΔΟΣΗΣ İBRAM ONSUNOĞLU BU SAYIDA YAZARLAR Aydın Bostancı Dimostenis Yağcıoğlu Evren Dede Fatih Nazifoğlu Γιώργος Δούδος Herkül Millas İbram Onsunoğlu Samim Akgönül ADRES Anemonis Komotini Tel: Fax: +30 ΕΤΗΣΙΕΣ ΣΥΝΔΡΟΜΕΣ Ιδιώτες. : 36 Τραπεζες, Οργανισμοί: 98 Ν.Π.Δ.Δ, Α.Ε: 98 Δήμοι: 98 Euro Κοινότητες: 72 Evren Dede Kallikratis, daha eşitlikçi bir yerel yönetim yapısı... PASOK hükümetinin biçimlendirdiği Kallikratis süreci, geleceğin daha olumlu, daha eşitlikçi bir yerel yönetim yapısını içeriyor. Bakalım bu reform sayesinde, azınlığı çatışmacı olmaktan çıkarıp barıştırıcı duruma getirmek mümkün olacak mı. Bu noktada yerel seçimler belki de azınlığın çoğunluğa, çoğunluğun azınlığa adaptasyon sürecinin bir başka basamağı olacak İçindekiler Ziyaret Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Batı Trakya daydı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 24 Temmuz Cumartesi günü, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi nin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet i anma törenlerine katılmak üzere Batı Trakya ya geldi. Bülent Arınç ziyaretine Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreterliği ne ziyaretle başladı. Türk Başbakan Yardımcısının ziyareti iki gün sürdü. Azınlıkça58 Α. Μποσταντζή Οι δικαστικές αρμοδιότητες των Μουφτήδων αποτελούν μειονοτικό δικαίωμα ή όχι; H Ελληνική Εταιρία Διεθνούς Δικαίου και Διεθνών Σχέσεων διοργάνωσε στις 16 Μαΐου του 2010 στην αίθουσα εκδηλώσεων της Νομαρχίας Ροδόπης ένα πάνελ με θέμα: «Η προστασία των δικαιωμάτων των μειονοτήτων στις σύγχρονες πολυπολιτισμικές κοινωνίες στα πλαίσια τον Συμβουλίου της Ευρώπης. Κεκτημένο και προκλήσεις». Han Tarlaları nda son durum Editör Kallikratis, daha eşitlikçi bir yerel yönetim yapısı... Evren Dede Οι δικαστικές αρμοδιότητες των Μουφτήδων αποτελούν μειονοτικό δικαίωμα ή όχι; Α. Μποσταντζή Dayanışma Derneği nde DARBE İbram Onsunoğlu Azınlıkspor Fatih Nazifoğlu Η ΑΜΕΤΡΟΕΠΕΙΑ ΕΝΟΣ ΕΛΛΗΝΑ ΟΡΘΟΔΟΞΟΥ ΙΕΡΑΡΧΗ Γιώργος Δούδος Meşrulaştırılan Ötekileştirilme Herkül Millas Ruhban Okulu ve bir Nasreddin Hoca Fıkrası Dimostenis Yağcıoğlu Tekilleşmek ve Bireyleşmek Samim Akgönül BTTDD Genel Merkezi nde toplanan muhalefetten kamuoyuna duyuru BTTDD Genel başkanı Ferruh Özkan dan muhalefete cevap Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Batı Trakya daydı Bulgaristan la kabinelerarası anlaşma Çetin Mandacı dan Başbakana mektup ve ardındaki ilginç gelişmeler! Yeni T.C. pasaportuyla vize almak isteyenler: DİKKAT! SÖPA nın geleceği tartışıldı Öğrenci Âlemi nden kısa film 2 Azınlıkça AZINLIKÇA - BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ - ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ

3 Han Tarlaları nda son durum 22 Haziran tarihinde, Selanik Orman Mülkiyet Kurulu, Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreteri nin talebi üzerine, Yanıkköy deki Han Tarlaları olarak bilinen arazinin cami vakfına mı, yoksa devlete mi ait olduğunu görüştü. Yanıkköy Vakfına ait tarlalar yıllardan beri ekilmiyor. Çünkü köyde bu tarlaları işleyecek insan bulunmuyor. Ormanlarla ilgili yasa, etrafı ormanlı çevreli ve bitki örtüsü orman bitki örtüsü olan arazilerin, bu belirtilere göre devlete ait olduğunu öngörüyor. Eğer vatandaşlar veya tüzel kişiler bu arazilerin kendilerine ait olduklarını ve devlete ait olmadıklarını iddia ederlerse, kanunlar gereği bunu her şekilde ispat etmek zorundadırlar. Kanun öngördüğü için Yanıkköy camisine ait vakıflar, Orman Müdürlüğü tarafından devlet malı sayılıyor! Selanik Orman Mülkiyet Kurulu na dosya hazırlamakla yükümlü ve sorumlu olan Orman Müdürlüğü, bu dosyada boşluklar bıraktı. Örnek vermek gerekirse, gerekli açıklamaların yer aldığı ve bu vakıfların her zaman, kanunlara göre, ormanlık arazi olup olmadığını, ya da Yanıkköylüler tarafından bu tarlaların ekildiği veya hayvanlarını otlattırdıkları dönemlerin olup olmadığını belgeleyen, bölgenin havadan 1945 veya 1960 yıllarında çekilmiş hiçbir fotoğrafı dosyada yoktu. Yine aynı kurum, eski Osmanlı tapularını da yorumlayacak durumda değildi (tapularda belirtilen arazinin genişliği, eski yer adlarının şimdiki adları v.s.) Tabiî unutulan bir diğer konu da, Orman Müdürlüğü nde görevli orman mühendislerinin, Allah adına vakıfların yapıldığı vakıfnameleri değerlendirecek durumda olmamaları konusuydu. Selanik Orman Mülkiyet Kurulu nun yapmış olduğu toplantıya, kanunların öngördüğü şekilde, Temyiz Mahkemesi Başkanı başkanlık ederken, toplantıya ayrıca iki temyiz mahkemesi yargıcı, Devlet Hukuk Danışmanlığı Başkanı ve Orman Müdürlüğü yetkilileri katıldı. Toplantıya Gümülcine Müftüsü de davet edilmesine rağmen, Başkan, yer darlığı gerekçesiyle, kanunlara aykırı ve kabul edilemez bir şekilde müftünün toplantıya katılmasını yasakladı! Toplantı Temyiz Mahkemesi Başkanı nın Selanik Adliye Sarayındaki ofisinde gerçekleşti. Kurul Başkanına Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman ın da toplantıya katılmak üzere adliyede bulunduğu bildirilmesine rağmen, Ahmet Hacıosman ın toplantıya katılarak görüşmeyi izlemesine izin verilmedi. Gümülcine Müftüsü ve Yanıkköy Camisi Mütevelli heyetini temsil eden dergimizin yazarlarından Selanikli avukat Yorgos Doudos, Kurul Başkanı nın Gümülcine Müftüsünün ve milletvekilinin toplantıya katılmalarına izin vermemesine şiddetle itiraz edince, Avukat Doudos ile Temyiz Mahkemesi Başkanı arasında sözlü münakaşa yaşandı. Yorgos Doudos, vakıflarla ilgili 3647/2008 numaralı ve tarihli kanunun vakıf mallarıyla ilgili mülkiyet konularına başka bir organının bakmasını öngördüğünü belirterek, Selanik Orman Mülkiyet Kurulu nun Yanıkköy vakfına ait gayrimenkullerin kime ait olduğunu belirleme konusunda yetkisi olmadığını savundu. Doudos ayrıca, Selanik Orman Mülkiyet Kurulu nun karar alma konusunda yetkili merci olduğuna hüküm verilmesi durumunda, Orman Müdürlüğü nün hazırlamış olduğu dosyada ciddi eksiklikler bulunması nedeniyle, Osmanlı tapularında belirtilen arazinin, Yanıkköy Camisi Vakfı na vakfedilen arazi ile aynı olup olmadığını tespit edecek bilirkişi raporu hazırlanmasını da talep etti. Şimdilik Kurul un, belirlenmeyen bir tarihte karar vermesini bekliyoruz. Bakalım karar nasıl çıkacak! editör Azınlıkça 3

4 Vitrin Evren Dede Kallikratis, daha eşitlikçi bir yerel yönetim yapısı... İçişleri Bakanı Ragusis in sorumluluğunda ülkenin idari yapısını baştan sona yenileyen Kallikratis planı, Mayıs ayında Parlamento da yapılan oylamayla kabul edildiğinden bu yana siyasî gelişmeler hız kazandı. 7 Kasım da yapılacak yerel seçimlerle birlikte Kallikratis planı yönetsel olarak yürürlüğe girmiş olacak. Belediyelerin birleştirilmesi amacıyla hazırlanan Kallikratis yasası, Yunanistan ı 13 idarî bölgeye ayırıyor ve 13 Genel Valinin seçilmesini öngörüyor. Coğrafî açıdan Batı Trakya yı da kapsayan Doğu- Makedonya Trakya bölgesi, Kallikratis te bahsedilen 13 bölgeden birisi olarak seçimlere hazırlanıyor. Hoş bir tesadüf olsa gerek, Kallikratis yasasıyla gündemimize giren 13 rakamı burada da karşımıza çıkıyor. Kasım ayından itibaren Batı Trakya da toplam 13 belediye olacak. Yerel seçimler sonucunda, Rodop ilinde Gümülcine, Maronya, Yassıköy ve Kozlukebir olmak üzere dört belediye, İskeçe ilinde İskeçe, Mustafçova, Dimokritos ve Topiros olmak üzere dört belediye ve Meriç ilinde ise, Dedeağaç, Sofulu, Dimetoka, Kumçiftliği ve Semadirek olmak üzere beş belediye karşımıza çıkacak. ND genel başkanı Andonis Samaras Kallikratis yasasını, sorunlar yaratacak hatalı bir reform olarak nitelendirse bile, gerçekte yeni yasa, belediyelerin özellikle kalkınma amaçlı kriterlerle birleştirilmesini öngörüyor ve elbette olumlu. Dolayısıyla yerel yönetimler açısından bakıldığında Kallikratis planı, belediyelerin profesyonel anlamda kurumsallaşmasını sağlayacak yenilikçi bir teşebbüs olarak karşımıza çıkıyor. Başbakan Papandreu da Kallikratis planına çok önem gösteriyor. Mayıs ayında Parlamento da yasanın onaylanmasının hemen ardından ülke çapında başlattığı bilgilendirme toplantılarıyla yerel yönetimlerde devrim niteliği taşıyan Kallikratis e ne derece önem verdiğini vurguladı. 4 Azınlıkça Hatırlayacaksınız, Başbakanın bu çerçevedeki ziyaretlerinden birisi de Gümülcine yeydi. Papandreu, Rodop Valiliği salonunda yapılan toplantıda, Batı Trakya da kalkınma açısından muazzam olanaklar bulunduğunu, ancak, gereğince değerlendirilmediğini belirtmiş, bunların değerlendirilebilmesi için, hükümet ile bölgenin tüm kurumları arasında ortak işbirliği planı çerçevesinde çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Son yerel seçimler 2006 yılında yapıldı. Azınlığın bölgedeki yerel yönetimlerde nüfus oranına orantılı şekilde yer alamadığı eleştirisi uzun zamandır dile getiriliyor. Bunda azınlığın oylarının farklı adaylara ve farklı partilere bölünmesi en büyük etken, tıpkı çoğunluk adaylarının oylarının da blok şeklinde tek bir adaya gitmediği gibi Her ne kadar kimlik çatışması gibi gözükse de, vurgu yapılan bir başka eleştiri, azınlık seçmenlerinden bir kısmının kendi azınlık adayları yerine çoğunluk adaylarına oy kullanmaları. Burada bahsekonu söylemi dile getirenlerin en fazla üzerinde durdukları nokta, Oysa çoğunluk seçmenleri azınlık adaylarına oy vermiyor gerçeği. Son yerel seçimlerde İskeçe Belediye Meclisi ne giren Eşitlik Listesi bu söylemin bir sonucu. Gelgelelim yapılan analizlerle azınlık seçmeninin iradesi, tam anlamıyla aynı olmayınca, sadece azınlık adaylarından oluşan bu liste beklenen başarıyı yakalayamadı. Buna rağmen Eşitlik Listesi nin göz ardı edilmemesi gereken bir oluşum olduğu ve siyasî parti listelerinden bölgede yeterli oranda temsil edilemeyen azınlığın belediye meclisinde en azından daha fazla temsil edilmesine olanak sağladığı görülüyor. 7 Kasım da yapılacak yerel seçimler, azınlığın rol oynadığı Rodop ve İskeçe vilayetlerinde yeni oluşumları ima ediyor. Hiç şüphesiz, Sadık Ahmet in kurduğu DEB partisi yaptığı son kongrenin ardından oluşan yeni yönetimiyle bu yarışta yer almak istiyor. Belediye seçimleri genel seçimlerden stratejik anlam-

5 da çok farklı. Adı seçim olsa da, yerel yönetimi belirleyecek seçimler ülke geneliyle çakışmayabiliyor. Dolayısıyla göz ardı edilemeyecek büyüklükte farklı sonuçlar da çıkabiliyor. Hiç şüphesiz bu bağlamda, azınlığın oylarının Gümülcine ve İskeçe de olası bağımsız listelere veya DEB önderliğinde belirlenecek adaylara akıp akmayacağı seçimlerde en çok merak edilen nokta olacak. Yerel yönetimi şekillendiren, ülkeyi eyaletlere ayıran reform süreci tamamlandığında, siyasî partilerin toplumsal siyasete daha açık hâle gelmesi pekâla mümkün. PASOK hükümetinin biçimlendirdiği Kallikratis süreci, geleceğin daha olumlu, daha eşitlikçi bir yerel yönetim yapısını içeriyor. Bakalım bu reform sayesinde, azınlığı çatışmacı olmaktan çıkarıp barıştırıcı duruma getirmek mümkün olacak mı. Bu noktada yerel seçimler belki de azınlığın çoğunluğa, çoğunluğun azınlığa adaptasyon sürecinin bir başka basamağı olacak. Belki de tam tersi Geçen gün öğrendim, Karl Krauss şöyle demiş: Zayıf biri karar vermeden önce şüphe duyar. Güçlü biri ise karar verdikten sonra Yedi ay öncesi, sonrası Bundan tam 7 ay önce Eleftherotypia gazetesinde yer alan Vasiliki Siouti imzalı bir yazıda, ismi açıklanmayan bir Bakana atıfta bulunularak, PASOK hükümetinin Batı Trakya konusunda uygulamayı düşündüğü siyasî tercihin bir özeti verilmişti. Haber azınlık basınında yer aldı mı, hatırlamıyorum, yer aldıysa bile, haberdeki bazı söylemler uygulamada ilerleme kaydetmiş gibi gözüküyor, her ne kadar nasıl bir takvimle hayata geçirileceği tam olarak açıklanmamış olsa bile Eleftherotypia 31/01/2010 Vasiliki Siouti TRAKYA AZINLIĞI BİR İÇ KONU Başbakan tarafından sunulan ve azınlığın sonsuza dek Türk-Yunan ilişkilerinin esiri olarak kalamayacağına inananlar tarafından da benimsenen öneri, Trakya azınlık konularının Dışişleri Bakanlığından alınarak İçişleri Bakanlığına bağlanmasını içeriyor. Hükûmet, hâlihazırda Trakya da bulunan diplomatlardan bazı yetkileri geri almış. Dışişleri Bakanlığı Trakya dan sorumlu diplomata ayrılan bütçenin büyük bir kısmı zaten kısıtlamış durumda. Bu bütçe, azınlık mensubu çocukların eğitiminde kullanılıyordu, fakat şimdi eğitim konusu tamamıyla Eğitim Bakanlığı na bağlanıyor. Trakya Müslümanlarının uzun yıllardan bu yana devam eden sorunlarından bazılarının ele alınmasına yol açacak ilk yasa tasarısının yaklaşık iki ay içinde Parlamento ya sunulması bekleniyor. Yorgo Papandreu, Recep Tayyip Erdoğan ın mektubuna verdiği cevapta, Yunan vatandaşlarıyla ilgili konuları Türkiye ile görüşmüyoruz. ifadesini kullanmıştı. PASOK partisi ve Başbakan, Müslüman vatandaşlarımızın sorunları dış politika konusu değil iç yasal düzen konusudur ve dinleri ya da etnik kimlikleri ne olursa olsun bütün Yunan vatandaşları eşit hak ve yükümlülükler temelinde güvence altına almalıdır. görüşünü savunuyor. Bir Bakan bu konuyla ilgili şunları söyledi: Azınlık konuları bu konuları çok iyi bilen diplomatlar tarafından ele alınıyor. İçişleri Bakanlığı nda da buna benzer bir altyapı olması gerekir. Bu konuları yerel yönetimle ilgilenen insanların ele alması doğru olmaz. Hassas bir konu olması nedeniyle önce çok iyi bir hazırlık yapılması gerekir. Ancak ilk karar alındı bile. Hükûmet tarafından yapılan açıklamada azınlıkla ilgili eğitim programları bundan böyle Dışişleri Bakanlığı değil, Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek. denildi. Konuyla ilgili hazırlanan mini yasa tasarısı, Parlamento ya getirilecek eğitimle ilgili ilk yasa tasarısına dâhil edilecek. Sadece azınlık mensuplarının eğitim gördüğü Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA), diğer pedagoji okullarıyla eşit hâle getirilecek. Bu, azınlığın yıllardır dile getirdiği bir talep. Çünkü söz konusu akademi, dört yıllık eğitim veren ancak üniversite sayılmayan tek pedagoji akademisidir. SÖPA nın diplomaları diğer okulların diplomalarına eşit sayılmıyor ve diğer yüksek öğretim kuruluşlarından ayrı, tek başına çalışmalarını sürdürüyor. Bu durum ülkemizde eğitim hakkı alanındaki en büyük haksızlık konusu. Ombudsman bunu etnik köken ve din nedeniyle eşit davranılmaması olarak tarif etti. Eğitim Bakanlığı, iki dilli ana okullarının açılması ve aynı zamanda bugün Hristiyanlar tarafından seçilen ve bu nedenle doğal olarak tepkilerle karşılaşan İslam din dersi hocalarının seçimiyle ilgili sorunların çözülmesi kararı da aldı. Önümüzdeki dönemde gerçekleşmesi beklenen diğer bir gelişme ise kamu sektörüne azınlık mensuplarının atanmasıyla ilgili. Ancak hem kendi kendini tanımlama hakkını kabul eden hem de şeriatın kaldırılmasından yana olan Başbakanın tepkileri de hesapladığı anlaşılıyor. Bu nedenle PA- SOK partisinin azınlıkla ilgili tezleri hiçbir zaman parti programına dâhil edilmedi. Ancak, ISTAME nin (Andreas Papandreu Strateji ve Kalkınma Enstitüsü) tezleri olarak kamufle edilmiş şekilde mevcuttur. Azınlıkça 5

6 Αϊντήν Μποσταντζή Οι δικαστικές αρμοδιότητες των Μουφτήδων αποτελούν μειονοτικό δικαίωμα ή όχι; H Ελληνική Εταιρία Διεθνούς Δικαίου και Διεθνών Σχέσεων διοργάνωσε στις 16 Μαΐου του 2010 στην αίθουσα εκδηλώσεων της Νομαρχίας Ροδόπης ένα πάνελ με θέμα:«η προστασία των δικαιωμάτων των μειονοτήτων στις σύγχρονες πολυπολιτισμικές κοινωνίες στα πλαίσια τον Συμβουλίου της Ευρώπης. Κεκτημένο και προκλήσεις». Στην εκδήλωση, την οποία διοργάνωσαν από κοινού η Νομική Σχολή του ΔΠΘ και ο Δικηγορικός Σύλλογος Ροδόπης, συμμετείχαν ως ομιλητές αρκετοί καθηγητές της νομικής και ακαδημαϊκοί όπως ο Γιάννης Κτιστάκις, ο Κώστας Τσιτσελίκης και ο Άγγελος Συρίγος. Η πιο ενδιαφέρουσα παρουσίαση του πάνελ ήταν σαφώς εκείνη του Γιάννη Κτιστάκι, λέκτορα του τμήματος νομικής του ΔΠΘ, ο οποίος φαίνεται πως ανέλαβε προσωπικά ως εθνικό καθήκον την κατάργηση των δικαστικών αρμοδιοτήτων των Μουφτήδων στην Δυτική Θράκη. Ο κ. Κτιστάκις, όπως σε κάθε συνέδριο έτσι και σε αυτό, χρησιμοποιώντας σκληρή γλώσσα για το θέμα των δικαστικών αρμοδιοτήτων. ισχυρίστηκε ότι είναι απαράδεκτο να ισχύουν αυτές οι αναχρονιστικές εφαρμογές σε μια χώρα της Ευρωπαϊκής Ένωσης όπως είναι η Ελλάδα. Όσοι ακούνε στο θέμα της Σαρίας τον κ. Κτιστάκι, ίσως να νομίζουν ότι αναφέρεται σε μια χώρα όπως για παράδειγμα το Αφγανιστάν. Άλλωστε και ο ίδιος το πιστεύει. Περιγράφει τα πράγματα με μια τέτοια κινδυνολογία και εάν μπορούσε θα οδηγούσε ο ίδιος στην δικαιοσύνη τους μουφτήδες που εφαρμόζουν το Ισλαμικό Οικογενειακό Δίκαιο στη Δυτική Θράκη, ενώ ως ένας λέκτορας της νομικής θα έπρεπε να σέβεται τις θρησκευτικές ελευθερίες, τα θρησκευτικά δικαιώματα και το θρησκευτικό δίκαιο. Ισχυρίζεται ότι τα κάνει όλα αυτά ως νομικός δήθεν για το καλό της μειονότητας και για να υπάρξει δημοκρατία ώστε να πάψει η μειονότητα να αδικείται. Υπάρχει μια φράση που λέει: «Γελάς τώρα ή κλαις!». Την ώρα όμως που μιλούσε ο κ. Κτιστάκις για την κατάργηση των δικαιωμάτων αυτών που ανήκουν αποκλειστικά και μόνο στη μειονότητά μας, αναρωτιέται κανείς που ήταν όλοι εκείνοι οι εκπρόσωποί μας που ανά δεκαπενθήμερο πηγαίνουν στα συνέδρια σε διάφορες χώρες του εξωτερικού και διατυπώνουν τα προβλήματα της μειονότητας. Όταν και ο βουλευτής μας Αχμέτ Χατζηοσμάν αναγκάστηκε να αποχωρήσει μετά από την σύντομη παρουσία του από το πάνελ, επειδή σύμφωνα με το πρόγραμμά του έπρεπε να παρευρεθεί σε θρησκευτικές εκδηλώσεις και μνημόσυνα, τότε βέβαια δεν έμεινε κανείς μειονοτικός εκπρόσωπος στην εκδήλωση. Απέναντι σε μια τέτοια κατάσταση σαφέστατα και αναρωτιέται κανείς εάν πράγματι υπάρχει κάποιος από την μειονότητά μας να πει έστω δυο λόγια και να εκφέρει γνώμη υπέρ ή κατά στο θέμα των δικαστικών αρμοδιοτήτων των Μουφτήδων. Τελικά ο κ. Τσιτστελίκης και οι υπόλοιποι ομιλητές ρώτησαν γιατί δεν υπήρχε κάποιος εκπρόσωπος στην εκδήλωση από την μειονότητα και από τις μουφτείες. Είναι όμως προφανές ότι κανένας θεολόγος ή θρησκευτικός λειτουργός, από τους τρεις ή και τέσσερις που υπάρχουν σε κάθε χωριό της Δυτικής Θράκης, όπως και κανένας εκπρόσωπος από τις μουφτείες που υπάρχουν από δυο σε κάθε πόλη της Θράκης, δεν ένιωσαν την ανάγκη να παρακολουθήσουν το πάνελ που αφορά άμεσα τους ίδιους και την μειονότητά μας. Στην συνέχεια όμως μπορούν σε διάφορες στήλες των εφημερίδων και εκφέρουν την άποψή τους σχετικά με αυτά τα πάνελ στα οποία δεν συμμετέχουν. Αυτοί οι θεολόγοι μας, αντί να κάνουν τους έξυπνους από εκεί που κάθονται, πρέπει να συμμετέχουν σε αυτές τις εκδηλώσεις και να εκφέρουν την άποψή τους μπροστά σε όλους. Αυτό βέβαια δεν συμβαίνει μόνο με τους θεολόγους. Ισχύει και για τους εκπροσώπους των μειονοτικών φο- 6 Azınlıkça

7 ρέων και ιδρυμάτων καθώς για τον μειονοτικό τύπο διότι ούτε αυτοί νιώθουν την ανάγκη να πάρουν μέρος σε τέτοιου είδους εκδηλώσεις. Δείχνουν μια αμηχανία και φαίνονται ως ανίκανοι να εκφέρουν την άποψή τους στα ελληνικά μπροστά στην κοινή γνώμη. Το τελευταίο διάστημα το θέμα των δικαστικών αρμοδιοτήτων των μουφτήδων βρίσκεται στην επικαιρότητα σαν να έχει ανακαλυφτεί εκ νέου και ο κάθε κύκλος ασκεί την δική του κριτική. Βέβαια, εδώ και πολύ καιρό εξετάζονταν οι δικαιοδοσίες που έχουν οι μουφτήδες με την ιδιότητα του «Καδή» και αφορούν ένα μέρος του Ισλαμικού Οικογενειακού Δικαίου. Τα τελευταία χρόνια όμως κάποιοι δικηγορικοί σύλλογοι, ΜΚΟ και πολιτικοί κύκλοι άρχισαν να ασκούν σκληρή κριτική για τις δικαιοδοσίες αυτές και υψώνονται φωνές για την κατάργησή τους. Οι κριτικές αυτές έφτασαν σε τέτοιο σημείο που ακόμα και το κόμμα των Οικολόγων Πρασίνων, το οποίο κατάφερε να μπει για πρώτη φορά στην βουλή στις τελευταίες βουλευτικές εκλογές, αντί να ασχολείται με τα περιβαλλοντικά θέματα, σαν να μην έχει μείνει άλλη υπόθεση, άρχισε να ασχολείται κάνοντας επερωτήσεις και διοργανώνοντας εκδηλώσεις που βάζουν στο στόχαστρο τις δικαιοδοσίες των μουφτήδων στη Θράκη. Ενώ συμβαίνουν όλα αυτά, αναρωτιέται κανείς τι κάνουν οι μουφτείες απέναντι σε αυτό το ζήτημα; Η απάντηση βέβαια είναι πολύ απλή. Τίποτα απολύτως. Το Ισλαμικό Οικογενειακό Δίκαιο εφαρμόζεται εδώ και 80 χρόνια αλλά δυστυχώς δεν υπάρχει σε γραπτή μορφή. Το περίεργο της υπόθεσης είναι πως αυτό δεν δείχνει να ανησυχεί τους υπεύθυνους των μουφτειών. Είναι γνωστό ότι οι εν λόγω δικαστικές αρμοδιότητες που εφαρμόζονται σε περιορισμένο βαθμό εδώ και αρκετά χρόνια, πρέπει να γραφτούν στα Ελληνικά και να μεταφραστούν στα Αγγλικά. Η κατάσταση όμως παραμένει ίδια. Δε νοιάζεται κανείς για αυτό και δεν τους απασχολεί. Η αδιαφορία τους μάλιστα φτάνει σε τέτοιο βαθμό που όχι μόνο δεν νιώθουν την ανάγκη να ετοιμάσουν σε γραπτή μορφή τις δικαστικές αρμοδιότητες, αλλά ούτε καν και από έναν εκπρόσωπο να στείλουν σε πάνελ και σε εκδηλώσεις όπου συζητούνται τα θέματα αυτά. Από την άλλη οι ακαδημαϊκοί όπως ο κ. Κτιστάκις, οι οποίοι έχουν αναλάβει οι ίδιοι ως καθήκον την κατάργηση των δικαιοδοτικών αρμοδιοτήτων, ρίχνουν με κάθε ευκαιρία πυρά κατά του Ισλαμικού Οικογενειακού Δικαίου δήθεν για το καλό της μειονότητας και καταφέρνουν να κατευθύνουν την κοινή γνώμη εκεί που επιθυμούν διότι κανένας από την μειονότητα δεν βγαίνει να εκφέρει την δική του γνώμη και άποψη. Να υπενθυμίσουμε ακόμα μια φορά στον κ. Κτιστάκι και σε εκείνους που συμμερίζονται την άποψή του το εξής: Εάν θέλετε να δείτε την στάση της μειονότητας στο θέμα των δικαστικών αρμοδιοτήτων, ρίξτε μια ματιά στα ποσοστά των γάμων που τελούνται στις μουφτείες και στους δήμους. Όσα μέλη της μειονότητας δεν υιοθετήσουν τις αρμοδιότητες που εφαρμόζονται από τις μουφτείες μπορούν να προσφύγουν στο αστικό δίκαιο. Κανένας δεν καταπιέζει κανέναν λέγοντας «είσαι υποχρεωμένος να πας στην μουφτεία». Είναι ένα θέμα που αποτελεί προσωπική επιλογή του καθενός. Εάν όμως αυτές οι αρμοδιότητες έχουν αναγνωριστεί στους μουφτήδες, τότε κανένας δεν έχει δικαίωμα να τις πάρει από τα χέρια μας. Να υπενθυμίσουμε σε όσους σκέφτονται σαν τον Κτιστάκι ότι, εάν πράγματι προσπαθούν για να μην αδικηθεί η μειονότητα, τότε ας κάνουν μια δημοσκόπηση μέσα στην μειονότητα, όπως θα άρμοζε σε έναν ερευνητή, για το εάν και κατά πόσο θέλει ή όχι η μειονότητα αυτές τις αρμοδιότητες ώστε να εκφέρουν άποψη ανάλογα με τα αποτελέσματα που θα προκύψουν. Οι κύριοι αυτοί από την Αθήνα και από τα έδρανα του πανεπιστημίου να μην κάνουν κάθε φορά τους παντογνώστες και να μην επιχειρούν να παίρνουν αποφάσεις για τις δικαστικές αρμοδιότητες, ένα θέμα που αφορά άμεσα την μειονότητά μας. Την τελική απόφαση για αυτά τα θέματα πρέπει να την πάρει η ίδια η μειονότητα και όχι οι ακαδημαϊκοί όπως ο κ. Κτιστάκης. Και βεβαία μπορούν ως ακαδημαϊκοί να εκφέρουν την άποψή τους σε δημοκρατικά πλαίσια, αλλά δεν μπορούν να πάρουν αποφάσεις για την μειονότητα. Ακόμη και η κυβέρνηση, όταν πρόκειται να πάρει κάποια απόφαση για τα θέματα αυτά, πρέπει να ζητήσει και την γνώμη της μειονότητας. Αυτό πρέπει να γίνει. Από την άλλη, όσον αφορά το θέμα των δικαστικών αρμοδιοτήτων, οι εκπρόσωποι των μειονοτικών φορέων και ιδρυμάτων, οι μειονοτικοί ακαδημαϊκοί και ο μειονοτικός τύπος, πρέπει πλέον να μοιραστούν με την κοινή γνώμη τις απόψεις τους και να συνειδητοποιήσουν ότι είναι υποχρεωμένοι να ξεκαθαρίσουν την θέση τους απέναντι στην κοινή γνώμη. Εκείνοι που ηγούνται των μειονοτικών ιδρυμάτων και φορέων δεν πρέπει να κυνηγούν και να σκέφτονται μόνο την πολιτική καριέρα τους. Πρέπει να παρουσιάσουν στην κοινή γνώμη τις απόψεις τους για το θέμα αυτό, τους τρόπους επίλυσης και τις προτάσεις τους. Επιτυχία δεν είναι μόνο να πηγαίνεις στις θρησκευτικές εκδηλώσεις, στις εκθέσεις ή σε διάφορες χώρες τις Ευρώπης για να μεταφέρεις τα μειονοτικά προβλήματα αλλά να συμμετέχεις σε εκδηλώσεις, σε συνέδρια, σε πάνελ που πραγματοποιούνται στην χώρα της οποίας είμαστε πολίτες και να μεταφέρεις στην κοινή γνώμη τις σκέψεις αυτής της μειονότητας. Αν δεν γίνει αυτό, τότε θα έρθουν κάποιοι άλλοι και θα παίρνουν αποφάσεις για την μειονότητα. Και όταν θα πάρουν από την μειονότητά μας αυτά τα δικαιώματα και τα προνόμια, υψώνονται άλλωστε έντονα οι φωνές για κάτι τέτοιο, τότε θα λέμε «είναι πλέον αργά». * Azınlıkça 7

8 Denge İbram Onsunoğlu Dayanışma Derneği nde DARBE Küçük toplumuz, bunun devamında küçük insanlar oluveriyoruz, küçük işlerle uğraşacağız. BTT Dayanışma Derneği nde doruğa çıkan iç sürtüşmelerden söz ediyorum. Eski genel başkanların, görevdeki şube başkanlarının ve eski dernek yöneticilerinin büyük çoğunluğunca imza edilip, görevdeki genel başkan Ferruh Özkan ı ve yönetim kurulunu istifaya davet eden metni bir kez daha okudum. Tabir caizse, 12 Mart Muhtırasını beş geçmiş. İki azınlık milletvekili ile ABTTF (Federasyon), BTTDK (Danışma Kurulu) ve BTTDD (Dayanışma Derneği) başkanları arasında yazıya çevrilen çatışmaları da yeniden gözden geçirdim, son olaylara bütünsel yaklaşabileyim diye. Öncelikli küçük bir gözlem: Dayanışma Derneği ndeki muhalefet, doğrudan veya dolayısıyla milletvekillerinin yanında yer alıyor. Ve dolayısıyla F. Özkan dan başka Halit Habipoğlu na ve Ahmet Mete ye de tavır koyuyor. Zaten iki milletvekilinin muhalefet ile sıkı fıkı olduğu daha baştan beri söyleniyor. Bu bir ayrıntı gerçi, ama gözden kaçırılmaması gerek. Milletvekilleri Öte de hangi anlayışla ve kimlerle ittifak kuruyor, burada ise nasıl bir tutum sergiliyorlar. Muhalefet, Dayanışma Derneği Merkez Yönetimini yalnızca istifaya davet etmekle kalmıyor, böylesi en nihayet onun en sivri muhalefet etme hakkıdır. Yönetimi, burdan öte genel kurul yapılıncaya ve yenisi seçilinceye dek yok sayıyor. Dahası, tüm kurum ve kuruluşlara, onların da görevdeki Merkez Yönetimi yok saymaları ve onu artık muhatap almamaları çağrısında bulunuyor. Besbelli kendilerinin muhatap alınmalarını istiyorlar. Bunun siyaset dilindeki adı darbe dir. Darbeci anlayışın bir başka kanıtı da, söz konusu metinde, kullanımı ancak görevdeki yönetim kuruluna ait olan dernek logosunun kullanılmış olmasıdır. Metin, Dernek çevresinde oluşan egemen kültür ve birikimi en güzel bir biçimde yansıtıyor. Oraya imza edenler, tüzüğü çiğnediklerinin, darbe yaptıklarının elbette farkındalar, ama bu kadarına hak ve yetkilerinin olmadığını göremeyecek kadar demokratik ve yasal duyarlılıktan yoksunlar. Dernek çevresinde oluşan kültür ve gelenek işte böylesi. 12 Mart 1971 Muhtırasının ardından dönemin başbakanı Süleyman Demirel şapkasını alıp makamını terketmişti. 3 Temmuz 2010 Muhtırasından sonra bakalım Ferruh Özkan ne yapacak. Şimdi bu şeklen eleştiriden sonra esasa geçelim. Ferruh Özkan aleyhinde bir sürü suçlama, tümü muğlak ve muallak, belirsiz, hiçbir olaya atıfta bulunulmamış, sanki Bahçeli Erdoğan ı suçluyor: kurumumuza büyük zarar vermiş, davamızı zafiyete uğratmış, yazılı kurallar ile geleneklerinin bütünlüğünü yok saymış, kaos ortamı oluşturmuş, kişisel hırs ve çatışmaları ön plana çıkarmış, partilerüstü konumuna gölge düşürmüş, mücadelemizde gerekli özenden uzak ve sorumsuzca tavır sergilemiş, kendini bilmez... Her şey var, hayret, bir tek hainlik suçlaması yok. Nasıl olur, bizim gelenekte gözden çıkardığın 8 Azınlıkça

9 insana ilk söylenen budur. Hainlik suçlaması kullanıla kullanıla artık pek ayağa düştüğünden mi nedir, tenezzül etmemişler. Oysa istibdat döneminde pek modaydı, Dayanışma Derneği çevresinde de, bizim burada da. Okurlarım bir kez daha bir anımı dinlemeye katlanmak zorunda. Yıllar 1990, Yüksek Tahsilliler Derneği nin Ocak ayı genel kurulu. Salonda kişi olmalı. Ben arka sıralardayım, Rodoplu ve Sadık Ahmet ön sırada. Milletvekili olan Rodoplu, Sadık değil. Dernek başkanı Hülya Emin kızımız. Sadık ondan hesap soruyor, Derneğin bir etkinliğinde ona niye özel davetiye göndermedi diye. Hülya, genel bir davet yapıldığını, kimseye özel davetiye gitmediğini söylüyor. Hayır diyor Sadık, benim adıma özel davetiye göndermen gerekirdi. Çünkü ben geçen seçimlerde 30 binden çok oy alarak seçilmiş bir milletvekiliyim! Sonra, öğrendim ki bazı kişilere özel davetiye göndermişsin. Bana ne hakla göndermedin, haa?... Kimseye göndermedim! Hayır, göndermişşsin, bana söylediler! Bana niye davetiye yoktu?... İkisi arasındaki tartışma böyle sürüp gidiyor. Genel kurul üyelerinin de sinirlerini germeye başlayan bu tatsız tartışmayı bitirmek istercesine Hülya Emin, İstediğime gönderirim, istemediğime göndermem. Sana da hesap vermem! diye kestirip attı. Bu yanıtı alan kahramanımız, Hülya ya parmağını sallayarak Ben de seni hain ilan ediyorum! demesin mi genel kurul önünde. Genel kurulda şaşkınlık ve sessizlik, herkes birbirine bakıyor. Dayanamadım, Bu kapçıkağızlıyı susturacak yok mu! diyerek kalktım, kürsüye doğru yürümek istedim. Galip Galip, arkamda, omuzlarımdan tutup beni yerime oturttu. İbram boşver, yoksa genel kurul dağılacak. Sadık ı bilmiyor musun?... Genel kurul başkanına Sadık ı terbiyeli olmaya davet etmesini söyledim. Daha sonra Rodoplu ya takıldım: A be Rodoplu, seninkisi Ana Vatan istedi diye verilmiş o 30 bin oyu kendi oyları mı sanıyor? O oylar dün onundu, bugün senin, yarın başkasının. Öyle ama, ha gel anlat anlatabilirsen. Genel kurulu izleyenler arasında Hülya Emin in kocası Fevzi Tanpınar da oradaydı. Müdahale etmedim, toplantıya saygısızlık etmemek için. dedi bana. Toplantı biter bitmez Sadık ın yakasına yapıştı, Sen benim karıma nasıl hakaret edersin, ona nasıl hain dersin! diye. Vuracak. Bizimkisi, ben öyle demedim, öyle demek istemedim diye gevelemeye başladı. Aralarına girip ayırdılar. İstanbul a telefon edip sordum, Ferruh u hainlikle ve ajanlıkla suçlamadılar mı? diye. Hiç suçlamaz olurlar mı? Yunan Konsolosluğundan 200 bin evro almış diye dedikodular bile yayıldı. Daha neler. Ha şöyle, ben insanımı bilmez miyim. Peki ama, bu ekonomik dar boğazda konsolos Bornovas o parayı nereden bulmuş? demekten kendimi alamadım. Ve yine elimle koymuş gibi biliyorum, Ferruh Özkan ın bir süredir imzasız mektuplar, telefonlarına ve bilgisayarına isimsiz mesajlar aldığını, tehdit, santaj, küfür ve hakaret içerikli, en hassas konularda ve en sevdiği kişilerle ilgili hiç ağza alınmayacak laflar. Çünkü bizde hep böyle olmuştur ve olmaktadır. Gerçek faşizm böyledir, hedefe varmak için kural tanımaz, sınır tanımaz. Açıklanan yazılı metinden bir anlam çıkarmanız mümkün değil, satır aralarını okumasını bilmek gerek. Muammayı ancak bu yolla çözebilirsiniz. Sonra, en can alıcı soru: Bu kadar çok kişiyi, eski başkanları, şube başkanlarını, eski yöneticileri kim bir araya getirdi ve öyle bir metne imza etmeye ikna etti, hangi güç ve hangi erk? Katılımcıların kendi insiyatifiyle oldu kimse demesin, buna çocuklar bile güler. Derneğin öteden beri ilişkide olduğu derin erk ancak onları bir araya getirebilirdi. Derneğin sözüm ona partilerüstü konumuna niye durup dururken atıfta bulunulmuş? Çünkü Ferruh Özkan AK partili ve yaptığı, Türkiye deki siyasî iktidarın Yunanistan açılımına Dernek olarak katkıda bulunmak. Bu amaçla yapılmış olan Yunan Konsolosluğunu ziyaretler, temaslar ve diyalog var. Batıtrakyalıların Yunan Yönetimiyle olan bazı müzmin sorunlarının çözümü için girişimler var. Sonra, Patriği ziyaret talebi. Geleneğe ve derin erkin Dernek için öngördüğü role ters düşen haince faaliyetler işte bunlar. Kibarcası, mücadelemizde gerekli özenden uzak ve sorumsuzca davranışlar işte bunlar. Ve affedilemez. Derin erk affetmez. Türkiye çapında sallanıyor belki, ama bizde daha çok sağlam ve en son terkedeceği yerlerden biri Batıtrakyalılar camiası. Ferruh Özkan yaratılan kaos ortamından ve tehdit ve hakaretlerden yılıp çekilirse, yazık olacak. Göreve ilk geldiğinde belki böyle bir niyeti ve planı yoktu, ama zaman içinde Derneğin demokratikleşmesi ve şeffaflaşması ve gerçek bir sivil toplum örgütüne dönüşmesi yolunda katkıda bulundu. Azınlıkça 9

10 Perspektif Fatih Nazifoğlu Güney Afrika da düzenlenen Futbol Dünya Şampiyonasının etkisinden midir, yeni futbol sezonun başlamasına kısa bir süre kalmasından mıdır yoksa sıcak havalardan siyaset, eğitim vb konulara girmek istemeyişimden midir bilmem ama bu ayki yazıyı, başlığından da anlaşılacağı gibi, spora, özellikle de azınlığın spor ile ilişkisine ayırmaya karar verdim. Ancak, dünyanın her yerinde olduğu gibi, Batı Trakya da da spor denince ilk akla gelen spor dalı, şüphesiz, sporların kralı sayılan futbol olduğu için, konumuz biraz azınlık futboluyla ilgili olacak. Bayan okurların veya futbolla ilgisi olmayanların Üf burada da mı futbol? dediklerini duyar gibiyim, ama merak etmeyin, öyle ofsaytı anlatmak veya sisteminin analizine girme gibi bir niyetim yok. Keşke basketbol veya ne bileyim voleybol gibi sporlara duyulan ilgi daha çok ve bu spor dallarında da gerek kulüpleşme adına gerekse bireysel anlamda daha faal olmuş olsaydık, o zaman emin olun ki bunlardan da bahsederdim. Ama maalesef, bu branşlarla, profesyonel anlamda olmasa bile, amatör olarak uğraşan çok az sporcumuz var ve hiç bir azınlık kulübümüz yok. Diğer taraftan, sadece Rodop ilinde geçen yıl 4. Ligde bir, 1. Amatör Kümede üç, 2. Amatör Kümede on bir, 3. Amatör Kümede on sekiz olmak üzere toplam otuz üç azınlık futbol takımı bulunuyor. Ayrıca, 2. ligde görev yapan futbol hakemlerimiz bile mevcut. Rodop ilinde sadece bu kadar azınlık futbol takımının bulunması göz önünde bulundurulduğunda, azınlığın futbola olan ilgisi ve konunun niye futbol ağırlıklı olduğunu anlatmaya yeterli değil mi? Azınlıkspor Batı Trakya da da futbola olan ilgi o derecededir ki, kahvehanelerde sabahtan başlayarak akşama kadar yapılan muhabbetlerin büyük bir kısmının futbol ekseni etrafında döndüğünü yazsam, abartmış olmam herhalde. Bir de şu bahis ve iddia oyunları hayatımıza iyiden iyiye girdiğinden beri, hayatında futbol topuna vurmamış insanlarin bile futbol ile uğraştığını görebilirsiniz. İyiden iyiye diyorum, çünkü bundan on yıl önce, Yunanistan da sadece Pazar günleri on dört maç tahmininin yapıldığı PROPO varken, şimdi artık maçın oynandığı esnada ilk golü kimin atacağından, maçta kaç sarı kartın çıkacağına kadar bir sürü konuda internet üzerinden bahis oynanabiliyor. Futbol ile bahis bir araya gelince, futbolla ilgilenenlerin sayısı da artıyor tabi. Böylece, sorsan İsveç in başkentini bilmeyen, ancak İsveç birinci futbol liginin bütün takımlarını rahatlıkla sayabilen 10 Azınlıkça

11 insanlara rastlamak mümkündür Batı Trakya da. Allah tan bazı takımların isimleri şehirlerle çakışıyor da farkında olmadan coğrafyaları da gelişiyor... Neyse, spor, dostluk, barış ve kardeşliktir diyerek iğneli mesajlar yerine, güzel mesajlar vererek, azınlık futbol takımları konusuna kaldığım yerden devam ediyorum. Azınlık futbol takımlarının bu denli çok olduğunu gördüğünüzde, akla gelen ilk soru, azınlık futbol takımlarının elde ettiği en büyük başarı nedir sorusu olsa gerek. Şu ana kadar kulüp bazında elde edinilen en büyük başarı, 1. Amatör Küme den 4. Lige çıkmak olmuştur. Bu başarıyı da Rodop iline bağlı Yassıköy ün Megas Alexandros İasmou ile İskeçe iline bağlı Şahin in Echinospor futbol takımları elde etmişlerdir. Futbolcular açısından konuya bakacak olursak, bir elin parmağını geçmeyecek kadar az şanslı bir kaç futbolcumuz Yunanistan 1. Liginde oynama fırsatını yakalamalarına rağmen, elde ettiklerini iyi değerlendiremeyince kalıcı olmayı başaramamışlardır. Yıllardır, gerek kulüp gerekse bireysel bazda, neden azınlık takımları ve sporcuları büyük başarılar elde edememiştir sorusuna cevap aranıyor. Tabiî buna birçok azınlık futbol takımının verdiği ilk cevap, azınlık paranoyasının ürünü olan, Biz azınlık takımıyız, bize haksızlık ediyorlar, ilerlememize izin vermiyorlar cevabı oluyor. Peki bu geçerli mi? Dünyanın her yerinde olduğu gibi Batı Trakya da da, hakemlerin aleyhimize yaptıkları hatalarda bir kasıt, bir art niyet aranırken, lehimize yapılan hatalar her zaman görmezden geliniyor. İki yıl, bir çoğunluk takımında top koşturdum. Şampiyon olduğumuz ikinci yıl, kaybettiğimiz her maçtan sonra, yapılan en küçük hakem hatalarında bile teknik direktöründen, yöneticisine kadar herkesin kasıt aradığını gördükten sonra, bu durumun azınlık futbol takımlarında da, çoğunluk futbol takımlarında da aynı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tek farkla tabiî. Azınlık takımları, çoğunluk takımları karşısında kendilerine karşı haksızlık yapıldığı psikolojisiyle, çoğunluk takımları ise, diğer tüm takımlara kıyasla en büyük haksızlıkların kendilerine yapıldığı mantığıyla hareket edip, başarısızlıklarını örtbas etmeye çalışırlar. Peki, ama başarısızlığın esas nedenleri nelerdir? Aslında başlı başına incelenmesi gereken bir konu olmasına rağmen, ana hatlarıyla bana göre, başarısızlık nedenleri bizdeki altyapı ve organizasyon eksikliğidir. Ne futbolcularımızın ne de takımlarımızın altyapısı sağlam. Son 3-4 yılda futbol akademilerinden ya da Gümülcine şehri takımı Panthrakikos un altyapısından yetişen küçük kardeşlerimiz dışında, amatör olarak futbolla uğraşan azınlık futbolcularının neredeyse tamamı sokaktan yetişme. Bir de buna bizim takımların ve takım yöneticilerinin yöneticilikte amatörlükleri eklenince, öyle büyük başarılar beklememek gerekiyor aslında, değil mi? Ancak son yıllarda biraz kabuğunu kırmayı başaran, belediyelerden aldıkları destekleri iyi değerlendiren, bu işe meraklı yöneticilerle çalışan ve 3-4 yıllığına istikrarı yakalamayı başaran azınlık takımları, Yassıköy örneğinde olduğu gibi iki kez 4.cü lige yükselme başarısı göstermiş veya Kozlukebir köyü futbol takımı Aetos Arrianon gibi, eğer son sezonu saymazsak, yıllarca 1. Amatör kümede üst sıralara oynamayı başarmışlardır. Bu sene 4. Lige yükselmeye aday bir azınlık takım daha var. Yıllardan beri 1. Amatör ligde mücadele veren, ancak geçen yıl sezon öncesinden saha dışında başlayan hazırlıklarla, sezon boyunca da saha içinde de futbol adına yapılması gereken ne varsa yapmaya çalışan, futbol oynamak isteyen gençlere güzel bir ortam sağlayan, amatör futbolculuk yaşamımda geçen sezon en iyi sezonlarımdan birini geçirdiğim Çepelli futbol takımı Aetos Mischou bu yıl zirvenin en büyük adaylarından görünüyor. 4. Lige çıkmayı başarmış diğer iki azınlık takımından farkı ise, başkanından yöneticisine, futbolcusundan antrenörüne, malzemecisinden taraftarına tüm üyelerinin azınlık mensubu oluşu. Takımdaki arkadaşlık ortamı, futbolcu-yönetici, antrenör-futbolcu ilişkileri mükemmel. Kim bilir, belki de Mayıs ayında sezon sona erdiğinde, izin-mizin vermediler safsataları yerine, karşınıza bir başarı hikâyesiyle çıkarım. Neden olmasın? * Kısa kısa cümlelerle: SÖPA Kapatılır mı... 4 senelik fakülteye mi dönüştürülür... Azınlık okullarına eğitimci yetiştirecek yeni bir fakülte mi inşa edilir... Bu sorunun çözümü daha çoooook mu tartışılır... Bilinmez ama, Gümülcine de SÖPA ile ilgili düzenlenen panel, Eğitim Bakanlığının bu konuda bir şeyler yapmaya niyetli olduğunu gösterdi... Azınlıkça 11

12 ΜΕ ΓΝΩΣΗ και ΜΕ ΤΟΛΜΗ Γιώργος Δούδος Συγγραφέας και δικηγόρος από τη Θεσσαλονίκη 12 Azınlıkça Η ΑΜΕΤΡΟΕΠΕΙΑ ΕΝΟΣ ΕΛΛΗΝΑ ΟΡΘΟΔΟΞΟΥ ΙΕΡΑΡΧΗ Ο Μητροπολίτης Βεροίας και Ναούσης κ. Παντελεήμων (κατά κόσμον Ιωάννης Καλπακίδης) μετέτρεψε το μουσουλμανικό τέμενος της Βέροιας, γνωστό ως Μουσά Τσελεμπή ή Μεντρεσέ Τζαμί, που σχετικά πρόσφατα αποκαταστάθηκε με δαπάνες του ελληνικού κράτους και της Ευρωπαϊκής Ένωσης, σε εκκλησιαστικό πολιτιστικό κέντρο. Η ενέργεια του μητροπολίτη αμφισβητήθηκε έντονα από τον κ. Γιώργο Λιόλιο με σχετικό άρθρο του στην εφημερίδα της Βέροιας «Μακεδονική» ( ). Ακολούθησε απάντηση του μητροπολίτη κ. Π. Καλπακίδη στην ίδια εφημερίδα ( ) και το θέμα έλαβε ευρύτερες πανελλαδικές διαστάσεις με άρθρο του Νίκου Βατόπουλου στην Καθημερινή της Η απάντηση του κ. Παντελεήμονα Καλπακίδη διακρίνεται από έντονη αμετροέπεια, η οποία είναι καταφανής πίσω από το «γλυκερό» ύφος της. Συνήθως οι Έλληνες «δεσπότες» των επαρχιακών μητροπόλεων, έτσι προτιμούν δυστυχώς να αποκαλούνται οι επίσκοποι της Ορθόδοξης Εκκλησίας, δεν είναι εξοικειωμένοι με την κριτική. Άλλωστε είναι πράγματι νομείς εξουσίας δεσποτικής. Αν στην Καθολική Εκκλησία υπάρχει ένας Πάπας στην Ελλάδα έχουμε τόσους πάπες, όσοι είναι και οι επαρχιούχοι μητροπολίτες της Ορθόδοξης Εκκλησίας σε όλη την επικράτεια. Οι πρωτοβουλίες του, οι ενέργειές τους είναι εκ προοιμίου κατοχυρωμένες από το δεσποτικό αλάθητο Ο Μητροπολίτης Βεροίας και Ναούσης υπεραμύνεται της μετατροπής του τεμένους σε εκκλησιαστικό κέντρο, καθόσον τούτο είναι ιδιοκτησία της Μητροπόλεως και επομένως η Μητρόπολη μπορεί ανέλεγκτα να αποφασίσει ως προς την χρήση του τεμένους... Στη συνέχεια ο κ. Π. Καλπακίδης ενδύεται τον «εθναρχικό μανδύα» που συνηθίζουν πολλοί συνάδελφοί του να φορούν είτε συνεχώς είτε κατά καιρούς και αναλίσκεται σε μύδρους κατά της Τουρκίας και της διακυβερνήσεως των «Οσμανιδών». Αναφέρεται σε χριστιανικούς ναούς που ερείπωσαν στην Μικρά Ασία, στη βόρεια Κύπρο κ.λπ., κ.λπ.. Αναφέρεται στην υποχρεωτική ελληνοτουρκική ανταλλαγή των πληθυσμών που επακολούθησε την αποτυχημένη ελληνική εκστρατεία στην Μικρά Ασία το Δεν παραλείπει να χρεώσει, εντελώς ανιστόρητα, την ανταλλαγή στον Κεμάλ Ατατούρκ και στον Ισμέτ Ινονού, ενώ η ιστορία της εποχής καταδεικνύει πως υπήρξε απαίτηση του Βενιζέλου ο ξεριζωμός των Ελληνορθόδοξων από την Οθωμανική Τουρκία και η εγκατάστασή τους στην Ελλάδα και ο αντίστοιχος ξεριζωμός των Μουσουλμάνων από την Ελλάδα και η μεταφορά τους στην Τουρκία. Η αμετροέπεια του Μητροπολίτη κορυφώνεται με την κατακλείδα του υστερογράφου του, που αποτελεί ειρωνική επίθεση κατά του αρθρογράφου της εφημερίδας κ. Λιόλου: «Βεβαίως καταννοώ ότι μετά τη βράβευσή σας από την Ισραηλιτική Κοινότητα θα θέλατε ασφαλώς και μία αντίστοιχη Ισλαμικής προελεύσεως». Έτσι για να κατανοήσει ο κ.λιόλιος και ο καθένας και η καθεμιά που θα τολμήσει να τον μιμηθεί και να αμφισβητήσει δημόσια το δεσποτικό αλάθητο του κ. Καλπακίδη πως οι δεσπότες, πέραν των ευλογιών που μοιράζουν μπορούν ανενδοιάστως να θέτουν υπό αμφισβήτηση την ανιδιοτέλεια όσων τολμούν έστω να αμφισβητήσουν τις αποφάσεις τους, οι οποίες ποτέ δεν υπήρξαν αποτέλεσμα διαλόγου με τους πιστούς... Οι εθνικές ορθόδοξες εκκλησίες δυστυχώς πάσχουν από έναν χυδαίο ρατσιστικό εθνικισμό, φορείς του οποίου δυστυχώς είναι οι ταγοί των εκκλησιών αυ-

13 τών, με λίγες εξαιρέσεις. Αν μάλιστα ληφθεί υπόψη ότι η τοπική Σύνοδος της Κωνσταντινουπόλεως του 1872 (της Ορθόδοξης Εκκλησίας), καταδίκασε τον εθνοφυλετισμό ως αίρεση, η επιμονή συγχρόνων ορθοδόξων ιεραρχών, με προεξάρχοντες Έλληνες, Σέρβους, Ρώσους, που πρώτα βάζουν το «έθνος» τους και από κάποια κρυφή γωνία επιτρέπουν να φανεί και το πρόσωπο του Χριστού στο προσκήνιο, φανερώνει την τραγική έκπτωση ήθους που βιώνει η διχασμένη Ορθόδοξη Εκκλησία στην εποχή μας. Έτσι ο Μητροπολίτης Βεροίας και Ναούσης μολονότι επικαλείται την οικουμενικότητα στην απάντησή του, εντούτοις αποδεικνύεται έντονα «εθνοφυλετιστής» με όσα ισχυρίζεται με περισσήν αήθεια και ανακρίβεια ιστορική. Μητροπολίτης Θεσσαλονίκης που έχει πεθάνει αποκαλούσε δημόσια τους Μακεδόνες Ορθοδόξους Χριστιανούς (πολίτες της Δημοκρατίας της Μακεδονίας) «γύφτους» γιατί επιβουλεύονταν την ελληνικότητα της Μακεδονίας! Την ιστορία του Μεντρεσέ Τζαμί δεν την είπαν με ακρίβεια στον κ. Π. Καλπακίδη. Όταν ο μητροπολίτης ήταν διάκονος στο Λονδίνο ως Θεόφιλος Καλπακίδης, το τζαμί, ιδιοκτησίας της Μητροπόλεως ήταν πριονοκορδέλα και υποθέτω πως ορισμένοι Ελληνορθόδοξοι θα ήταν ευχαριστημένοι αν το τζαμί είχε γκρεμιστεί από κάποιο σεισμό ή είχε καταστραφεί από «τυχαία» πυρκαγιά ώσπου ευτυχώς αποφασίσθηκε η αποκατάστασή του όχι με δαπάνες της ιδιοκτήτριας Ο κ. Παντελεήμων Καλπακίδης φαίνεται πως ζήλεψε την φήμη του Μητροπολίτη Μαρωνείας και Κομοτηνής κ. Δαμασκηνού Ρουμελιώτη, ο οποίος κατέλαβε το Ιμαρέτ, συμπεριλαμβανομένου και του τεμένους, του Γαζή Εβρενός της Κομοτηνής και το μετέτρεψε σε εκκλησιαστικό μουσείο, όπως άλλοτε είχαν πράξει οι Βούλγαροι κατακτητές της Θράκης (τέλη 19ου αιώνα). Αν εξαιρέσουμε το Οικουμενικό Πατριαρχείο, που συμμετέχει σε διοργανώσεις με σκοπό τον διαθρησκειακό και διαπολιτισμικό διάλογο, οι τοπικές μητροπόλεις στην Ελλάδα όχι απλά αγνοούν τέτοιες πρωτοβουλίες αλλά με ενέργειές τους και με πρωτοβουλίες μητροπολιτών μάχονται τον διαθρησκειακό διάλογο και αμφισβητούν την αξία της διαπολιτισμικής επικοινωνίας, όπως πράττει ο κ. Παντελεήμων Καλπακίδης στην απάντησή του προς τον κ. Λιόλιο και την εφημερίδα της Βέροιας «Μακεδονική». Είναι χαρακτηριστική η ακόλουθη περίοδος του απαντητικού κειμένου του μητροπολίτη: «Υποπτεύομαι ότι η διαφορά μας είναι η αλήθεια που οδηγεί από την σκοτεινή στην φωτεινή ζώνη του εαυτού μας, κάτι εκ διαμέτρου αντίθετο προς τον δήθεν πολλαπλό και ποικίλο και βολευμένως ηδύ άνθρωπο της «πολυπολιτισμικότητας», που άτεχνώς εισηγείσθε, την μόλις ένα βήμα απέχουσαν από την τυραννία, την άντικρυς αντίθετη προς την Οικουμενικότητα της Ελληνορθοδοξίας πού ενστερνίζομαι». Το άρθρο του κ. Γ. Λιόλιου και την απάντηση του Μητροπολίτη Βεροίας και Ναούσης κ. Παντελεήμονα Καλπακίδη μπορεί κάθε ενδιαφερόμενος να ανασύρει από την ιστοσελίδα της εφημερίδας «Μακεδονική» ενώ το άρθρο της «Καθημερινής» από την ιστοσελίδα news.kathimerini.gr/4dcgi/_w_articles_ civ_1_24/07/2010_ Azınlıkça 13

14 Algı(lamak) Herkül Millas Meşrulaştırılan Ötekileştirilme Geçenlerde ( ) Hürriyet gazetesinde bir haber vardı: AB Genel Sekreterliği, yazışmalarında gayrimüslim yerine farklı inanç grupları kavramını kullanma kararı almış. Devlet Bakanı Egemen Bağış, Süryani Kadim Ortodoks Patrik Vekili Yusuf Çetin in Aramicede Müslim, inanan anlamına geliyor, bizi gayrimüslim kavramıyla tanımladığınızda inanmadığımızı söylüyorsunuz uyarısı üzerine değişikliğin yapıldığını söylemiş. bir yermeyi hiç hissetmemiştim; ve hâlâ hissetmiyorum. Lozan Antlaşmasının Fransızca metnindeki (ki anlaşmanın aslıdır) minorités non-musulmanes terimini, bütün dünyanın anladığı biçimde, ben hâlâ Müslüman olmayan azınlıklar anlamında anlıyorum. Ama Müslüman olmayan azınlıkların farklı bir inanç üyesi oldukları nasıl biliniyor? Bakan şunları da eklemiş: Bu dilbilimsel açıklama sayesinde fark ettik ki hata yapıyoruz. Bu dilbilimsel ve teolojik uyarıyı hükümetteki arkadaşlarımla da paylaştım; Gayrimüslim kavramını kullanmaktan vazgeçtik. Haberin duyurulma biçiminden ve bakanın memnun ve kıvancını gizlemeyen halinden bu değişikliğin olumlu bir adım olduğu sonucuna varmamız gerekiyor. Hem artık kimseye inançsızsın denmeyecek hem de azınlıktan birilerinin istekleri göz önünden alınacaktı. Ama kendi hesabıma ne yazık ki bu sevinci yaşayamadım. Nelere takılıp kaldım, neler geldi aklıma neler! En başta, bakanın söylediklerine inanılırsa, yüzyıllarca azınlıklara (Hıristiyanlara ve Yahudilere) Gayrimüslim denirken inançsız yani kâfir/gâvur denmiş. Oysa ben bir azınlık üyesi olarak bu terimde böyle Batı Trakya daki azınlığın Türk olduğu resmi tezi de bu arada değişmiş oluyor mu? Batı Trakya daki musulmanes da şimdi, Yunan resmi tezine göre farklı bir din grubu olmuş oldu mu? Yoksa bugüne dek olduğu gibi, hâlâ bir tarafta dini gruplar ama öteki yanda etnik gruplar mı görülüyor? Bir sözün (ve kelimenin) etimolojisi başkadır, anlamı başkadır. Etimolojiye bakıp anlam çıkarmaya başlarsak konuşamaz oluruz. Bir örnek verip bu etimoloji/anlam anlaşmazlığına bir açıklık getireyim. Azınlıkların durumu bir trajedidir dendiğinde ve trajedi kelimesinin etimolojisine baktığımızda tragos-odi yi buluruz; yani keçinin şarkısını! Şimdi birileri çıkıp sen azılıkların durumunu keçinin şarkısına benzettin derse ne olacak! Örnekler sonsuzdur: Opera iş, Avrupa Zeus un Fenikeli sevgilisi, lezbiyen Lesbos/Midilli sakini mi sayılacak? Yani ben dilbiliminin algılama konusunda farklı bir 14 Azınlıkça

15 inanç grubundayım! Etimolojileri bir yana bırakmak şart diyorum. Ama bir an için bu etimoloji anlayışını kabul etsek bile mantıken vardığımız nokta başka sorunlar içeriyor. Saygılı davranarak hepimizin inançlı (yani Müslüman ) sayılmamız gerektiğine göre, şimdi (tırnaksız ve Kuran a inanan) Müslümanlarla (tırnaklı ve Kuran a inanmayan) Müslümanları nasıl ayıracağız? Gayri sözü beğenilmediğinden farklı öneriliyor. Ama neden Hıristiyanlar (ve Yahudiler) farklı sayılıyor da (tırnaksız) Müslümanlar faklı sayılmıyor? Bence onlar da farklı! Bana göre farklı Aslında her inanç grubu öteki inanç grubuna göre farklıdır. Yalnız bazı grupları farklı sayarsak, zımnen inancın birini de farklı olmayan veya normal sayıyoruz demektir. Aslında bu düzenlemeleri yapanların aklında şöyle bir yapı var: Herkes ve her grup mutlaka bir dine bağlıdır. Türkiye de normal olan din Müslümanlıktır; bunun dışında da bazı farklı inançlar var. Bu yeni terminoloji inanç gruplarını artık Müslim ve Gayri-Müslim olarak değil, normal ve farklı olan olarak ele almakta. Yani inanç temelinde saygılı olmaya çalışılırken (ki alanda saygılı olmaya çalışıldığından kuşkum yok) toplumsal ve anayasal açıdan bir gerileme yaşanmaktadır. Gündeme dolaylı olarak asıl olan ve farklı olan dinler ve gruplar kategorileri gelmiş olmakta. Ama belki daha önemlisi negatif bir tanımlama ile ( Müslüman olmayan ) Lozan Antlaşmasında tanınmış olan azınlıklar artık bir din grubu olarak ele alınıyor demektir: farklı dinden kimseler! Düne kadar Müslüman olmayanlar bir dine bağlı olmadan da (Müslüman olmamaları yeterliydi) azınlık üyesi sayılırken artık, farklı da olsa, farklı bir dinin üyesi veya bir dini cemaat olarak algılanmaya başlanacak. Yani azınlık üyeleri artık bir din grubu sayılmaktadır. Anayasanın laiklik ilkesine pek uygun olmayan bir sınıflamadan söz ediyoruz. Ama asıl önemlisi, en nihayetinde, kime ne diyeceğimiz pek önemli değil, birilerine nasıl davranacağımız temeldir. Bir şey demek çok kolay yapmak zordur. İşin kolayına kaçarak bir şeyler söylerken de sorumluluklarımızdan kaçınmamız da kolaylaşıyor. Eskiden de gâvura gâvur denmemeye başlandı (veya denmemeye çalışıldı) da ne oldu ki? Bence (kimilerine göre ne yapacağımızı bilmediğimiz baş belası) azınlıklara din açısından değil de insan açısından ve hele eşitlik ve insan hakları açısından ve samimi bir biçimde bakabilsek iyi bir başlangıç olurdu. Yetmiş yıl boyunca kendi iradesi dışında Gayrimüslim olarak muamele görmüş biri olarak maruzatım böyledir! Azınlıkça 15

16 Paradoks Dimostenis Yağcıoğlu Ruhban Okulu ve bir Nasreddin Hoca Fıkrası Temmuz başında Heybeliada Ruhban Okulu nun yeniden açılması ile ilgili süreçte oldukça önemli ve maalesef olumsuz bir gelişme yaşandı: HaberTürk İnternet sitesinde 2 Temmuz 2010 tarihinde yayımlanan habere göre 1, Fener Rum Patrikhanesi sözcüsü Peder Dositheos Anagnostopoulos, Kültürlerarası Diyalog Platformu nun (KADİP in) Heybeliada Ruhban Okulu na düzenlediği bir geziye katılanların sorularını cevaplarken, 1982 Anayasası na göre Türkiye de özel eğitim veren bir din okulunun açılmasının mümkün olmadığını belirtti. Haber şöyle devam ediyor: Dolayısıyla Ruhban Okulu nun da açılması için Anayasa nın değişmesi gerektiğinin altını çizen Dositheos, Bu okulun yeniden açılması için Türkiye de özel dini yüksek okulun açılma imkanı olması hukuki yönden şarttır. Ve bu yokmuş. ifadesini kullandı. Bir çok yönden değişmesi gereken Anayasa nın bu sebeple de değişmesi gerektiğini vurgulayan Dositheos, Anayasanın değişmesi için başka sebepler de vardır ama bunların içinde bunlar da vardır. Bazılarının dediği gibi Heybeliada Ruhban Okulu nun açılması için Anayasa yı değiştiriyoruz sözü doğru değil. AK Parti Hükümeti nin mevcut Anayasa hükümleri geçerliyken Ruhban Okulu nu açması durumunda sorunun daha da karmaşıklaşacağını işaret eden Dositheos, Eğer bugün bu hükümet kalkar da herhangi bir şekilde bu okulu yeniden açmaya kalkarsa herhalde daha milliyetçi, daha devletçi düşünen muhalefet bunu Anayasa Mahkemesi yoluyla bloke edebilir. Ederse o zaman karmakarışık bir durum olur. ifadesini kullandı. Sayın Dositheos un söylediklerinden çıkan sonuç şu: Heybeliada Ruhban Okulu nun açılması, ancak aşağıdakiler gerçekleşirse mümkün olabilir: (1) Anayasa daki laiklik ilkesi özel dinî yüksek okulların açılmasına izin verecek şekilde değişmeli veya yeniden yorumlanmalı. (2) Ya bu farklı laiklik anlayışını benimseyen yeni bir Anayasa kabul edilmeli ya da şimdiki Anayasa bu anlayışa uygun bir şekilde değiştirilmeli. (3) Anayasa Mahkemesi yargıçlarının çoğunluğu bu farklı anlayışa olumsuz yaklaşmamalı. Ya yargıçların zihniyeti değişmeli ya da bu yeni anlayışa itirazı olmayan yeni yargıçlar Anayasa Mahkemesi ne atanmalı. (4) Devletin müesses nîzamı, bütün muktedir kurumlarıyla bu farklı laiklik anlayışını benimsemeli. Muhalefet partileri de bunu bir şekilde hazmetmeli. Bunlar, kısa ve orta vadede Türkiye de gerçekleşmesi olası olmayan değişikliklerdir. Gerçi 12 Eylül 2010 da yapılacak referandumla 1982 Anayasası nı bazı bakımlardan daha özgürlükçü hale getiren değişiklikler halk tarafından büyük ihtimalle kabul edilecektir, ama bu değişiklikler arasında laikliğin tanımı ve sınırları yoktur. Başka bir deyişle, Ruhban Okulu nun yeniden açılışı, çıkmaz ayın son Çarşambasına kalmış gibi görünüyor. Sayın Anagnostopoulos un söylediklerini mantıklı bulmamak mümkün değil. Gerçekten de, 1982 Anayasası ve bu Anayasa daki laiklik ilkesinin günümüzün Kemalist elitleri tarafından yorumlanışı, Ruhban Okulu nun yeniden açılmasına engel 16 Azınlıkça

17 teşkil ediyor. Ama şu iki hususu da unutmayalım: (a) 1923 ten 1971 e kadar, Türkiye de hakim olan Kemalist laiklik anlayışına rağmen, Ruhban Okulu nun faaliyetinde ciddi bir sakınca görülmedi. Ruhban Okulu, Atatürk döneminde de, İnönü döneminde de açıktı ve faaldi. (b) 1982 Anayasası nın birkaç sene önce değiştirilmiş 90. maddesine göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi ne başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. Eğer Rum Ortodoks azınlığının ruhban eğitimi Lozan dan ve temel hak ve özgürlüklerle ilgili miletlerarası andlaşmalardan kaynaklanıyor ise, o zaman Anayasa ya aykırılığı, en azından bu maddeye göre, iddia edilemez. Ama şimdilik bu iki hususu bir yana bırakalım ve Ruhban Okulu nun açılmasına önemli bir anayasal engelin var olduğunu kabul edelim. Peki, o zaman yedi yıldır niye AK Parti hükümeti Ruhban Okulu nun açılmasının mümkün olabileceğini söylüyor ve bu doğrultuda bir çalışma yapıldığını ilân ediyordu 2? Yoksa bu yedi yıllık çalışma Ruban Okulu nun şimdiki şartlar altında ve Patrikhane nin uygun bulabileceği şekilde açılamayacağı sonucuna mı vardı? Ve bu sonuç birkaç hafta önce Patrikhane ye mi iletildi? Türk hükümetinin, Ruhban Okulu nun yeniden açılışını, zımnî bir şekilde de olsa, Batı Trakya daki seçilmiş müftülerin Yunan devleti tarafından tanınması ile bağlantılaması ve bu bağlantının Yunan devleti tarafından (en azından yapılan resmi açıklamalarda) reddedilmesi, Yunan hükümetinin Ruhban Okulu için taviz vermek istememesi, acaba bu yeni gelişmede rol oynamış mıdır? Bu soruların cevaplarını henüz bilmiyoruz. Sahnenin arkasında veya kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, neler müzakere ediliyor, haberdar değiliz. Ama sanırım önümüzdeki aylarda bunlara bazı yanıtlar verilecektir. Bu yazımı, Peder Dositheos un açıklamasını okurken aklıma gelen bir Nasreddin Hoca fıkrasıyla bitireyim: Hoca tarlada çalışırken, birden alacaklısı gelmiş. Temmuz başında Heybeliada Ruhban Okulu nun yeniden açılması ile ilgili süreçte oldukça önemli ve maalesef olumsuz bir gelişme yaşandı. Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin? demiş. Hocamız parayı verecek durumda olmadığından, pişkinliğe vurmuş işi: -Bak kardeşim, şu yol kıyısındaki çalıları görüyorsun değil mi? demiş. -Görüyorum ne olacak..? -İşte o çalıları ben diktim... Biliyorsun buradan her gün koyun sürüleri geçer.. O koyunlar bu çalılara sürtünecekler, sürtününce yünleri çalılara takılıp kalacak... -Eeee.. -İşte o yünleri toplayıp eğireceğim, iplik yapacağım. Götürüp iplikleri pazarda satacağım, satar satmaz da borcumu ödeyeceğim, Paranı cebinde bil.. -İlahi Hocam, olacak şey mi senin dediğin, güldürme beni.. Keh keh keh keh.. -Seni köftehor seni, hazır parayı görünce nasıl da gülersin...! İşte Patrikhane ve Rum cemaati de Ruhban Okulu nun açılması için gereken değişiklikleri hükümetten öğrenince, Hoca nın alacaklısı gibi böyle acı acı gülmüş olmalı Ruhban Okulu tartışmaları devam ediyor. HaberTürk, 2/7/ haber/ ruhban-okulu-tartismalari-devam-ediyor ) Aynı konuda Gümülcine nin Hronos gazetesinde de bir haber yayımlandı: Το Οικουμενικό Πατριαρχείο ζητά συνταγματική αναθεώρηση Χρόνος, 7/07/ php?id=57541&print=y 2. Bkz. Ruhban Okulu na karşılık Batı Trakya nın gündeme getirilmesi değil, Patriğin açıklamaları yeni, Azınlıkça, 5/01/2010, content&view=article&id=878:ruhban-okuluna-karlk-battrakyann-guendeme-getirilmesi-yeni-deil&catid=50:battrakya-haber&itemid=29 Azınlıkça 17

18 Analiz Samim Akgönül Lafı dolandırmadan itiraf etmeliyim. Tekilleşmek ve Bireyleşmek Rekabet de ulus kavramı ortaya çıktıktan sonra ulusların varoluş koşullarından biri. Hasmı yoksa Ulus yoktur! Bu rekabet yerleşik Batı/Kuzey uluslarında kimi zaman, kendinden emin olmayan Doğu/Güney uluslarında sık sık düşmanlığa dönüşebiliyor elbette. Gazze ye giden gemiye İsrail saldırısı olup Türkiye de dinci/ulusalcı/ milliyetçi bir hezeyan havası oluştuğunda, İsrail e karşı görülmemiş ölçüde sert bir dil kullanılmaya başlandığında ve İsrail ile Yahudilik dini bir tutulup Tevrat tan cümleler savrulmaya cüret edildiğinde aklıma ilk gelen şey bir Şalom gazetesi almalıyım oldu. İsrail ile bütün Yahudileri özdeşleştiriyorum diye değil elbette, tam tersi. Ama açık açık söylenmese de satır aralarında hedef gösterilenlerin nasıl bir savunma mekanizması geliştirdiklerini görebilmek için. En azından Türkiye nin yakın tarihinde bu tip özdeşleştirmelerden çok çekmiş azınlıkların, aynı tuzaklara tekrar tekrar düşmemek için hangi yollara başvurduklarını görmek istedim belki de. Belki de sağlıksız bir çoğunluk bireyi merakıdır. Kim bilir? Gerek ülkeler arasında gerekse gruplar arasında var olan rekabette en önemi unsur grubun kendini kendi haklılığına ikna etmesi. Üçüncü grupları kendi tarafına çekebilmenin olmazsa olmaz şartı bu. Var edici düşmanlık diyor buna sosyologlar, ancak bir ulusun kendi varlığına ikna olabilmesi için diğerleri ile farklılığına ikna olması elzem, bazen de üstünlüğüne. İşte bu noktada ulusal paradigmada bireylerin otonomisi silinip karşı grup bir kütle olarak görünür. Karşı gruba ait bireyler, bizim gözümüzde bireyliklerini kaybederler. Bir bütünün birbirinden farksız parçaları haline gelirler. Hatta ve hatta tek bir birey bütün ulusu temsil eder gözümüzde. Klişeler de böyle doğar zaten, Yahudi (tekil) pintidir cümlesi Yahudiler (çoğul) pintidir cümlesinden daha güçlü, daha ırkçıdır... Keza Ermeni kalleştir, Türk tembeldir, Arap pistir, vs, vs, vs. Karşıt grubun, özellikle azınlıkta olan karşıt grubun tekilleşmesinin bir tane istisnası var. O da hasım olarak, öteki olarak görülen gruptan bir bireyin bizim gibi düşünmesi, konuşması. Bu durumda akan sular durur. Böyle birinin üzerine Mal bulmuş Mağribi gibi (işte size tekil ırkçı bir klişe!) üşüşür çoğunluk. Onun tanıklığı daha güçlüdür. Bakın işte, bu bile söylediğine göre biz haklıyızdır. 18 Azınlıkça

19 Azınlıklar bazen kraldan çok kralcı oluverirler Bazen de o kadar korkarlar ki hedef gösterilmekten, kendi gruplarıyla ilintili konularda çoğunluk gibi konuşup bir çeşit savunma mekanizması geliştirirler Türk gibi konuşan Kürt aranır, PKK yı lanetleyen Kürtler pek bir sevilir. İsrail i eleştiren Yahudi, Ermeni soykırımı yoktur diyen Ermeni, Kıbrıs ta Türkler kesildi diyen Rum pek bir makbuldür. Azınlıklar da kimi zaman Stockholm sendromuna tutulurlar. Bu terim, 1973 te İsveç in Başkenti Stockholm de meydana gelmiş bir rehin alma olayından beri, rehinelerin kendilerini rehin almış kişilere duygusal olarak bağlanmalarını anlatan psikolojik bir durumu betimler. Azınlıklar bazen kraldan çok kralcı oluverirler Bazen de o kadar korkarlar ki hedef gösterilmekten, kendi gruplarıyla ilintili konularda çoğunluk gibi konuşup, hatta daha da sert bir dil kullanıp, bir çeşit savunma mekanizması geliştirirler. İçler acısıdır bu durum, bir kıvranma. Evet, 26 Mayıs tarihli Şalom gazetesini okudum. İtiraf ediyorum, başlığı, kamuoyunun üzüntüsünü paylaşıyoruz idi. Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemaati de hemen bir açıklama yaptı: Söz konusu girişimin bu şekilde durdurulmasının ülkemizde yarattığı tepkiye katılıyor ve kamuoyumuzla üzüntümüzü paylaşıyoruz.. Bizim bir alakamız yok, biz de sizdeniz demek için. Ülkemiz Türkiye dir demek için, biz de kamuoyumuza dâhiliz mesajını vermek için. Tekillikten bireyliğe geçebilmek için. Harmanlık mahallesi sakinleri, kurmuş oldukları Harmanlık Azınlık Eğitim-Kültür ve Spor Derneği için 25 Temmuz Pazar günü açılış etkinliği düzenlediler. Dernek yönetimi tarafından organize edilen açılışta mahalle meydanında Mevlid-i Şerif okutuldu. Harmanlık Azınlık Eğitim- Kültür ve Spor Derneği nin açılışına başta dernek başkanı Hüseyin Feyiz Hasan ve dernek yöneticileri olmak üzere Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman, Rodop Vali Yardımcısı Mehmet Devecioğlu, Gümülcine Belediye Başkanı Dimitris Kotsakis ve yardımcısı Kostandinos Nalbantis, Kozlukebir Belediye Başkanı Halit Mehmet, Sirkeli Belediyesi Meclis Başkanı İbrahim Şerif, Hemetli Nahiye Başkanı Mehmet Eminoğlu ve T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç da katılanlar arasındaydı. Mevlid merasiminde, Selimiye Camii İmamı Hatibi Süleyman Demiray ve başmüezzini Hüseyin Özpınar, Batı Trakya Camileri Din Görevliler Derneği Genel Sekreteri Ahmet Arif, üye ve Gümülcüne Türk Geçler Birliği Sekreteri İsmail Ahmet, Harmanlık mahallesi imamı Nihat Kaplan, Harmanlık Kur an Kursu hocası Sebahattin Çakır ve Kozlardere köyünde imamı Rıdvan Kır Hümmet görev aldılar. Azınlıkça 19

20 BTTDD Genel Merkezi nde toplanan muhalefetten kamuoyuna duyuru Eski BTTDD genel başkanları, görev başındaki 12 şube başkan ve yöneticileri ve ayrıca eski dernek yöneticilerinden oluşan muhalefet grubunun, mevcut BTTDD genel merkez yönetimi hakkında bir basın açıklaması yayınladılar. 27 Haziran Pazar günü BTTDD Genel Merkezi nde yapılan toplantı sonucunda hazırlandığı belirtilen Kamuoyuna Duyuru metni, 3 Temmuz Cumartesi günü basına iletildi. İlgili basın açıklaması şu şekildedir. KAMUOYUNA DUYURU: Türkiye nin en güçlü ve örnek sivil toplum kuruluşları arasında gösterilen Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi, mevcut yönetim kurulunun sergilediği yaklaşım, uygulama ve açıklamalarla kurumumuzun yapısına büyük zarar vermiştir. Bununla birlikte Batı Trakya Türk Azınlığı nın haklı davasındaki mücadelemizi de büyük bir zaafiyete uğratmıştır. Bu nedenle Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği şubelerinin inisiyatifi ile düzenlenen toplantı sonucunda; a- Batı Trakya Türk Azınlığı nın haklı davasındaki mücadele, dün olduğu gibi bugün de kuruluşlarının tüzük ve yönetmenliklerinde belirtilen kural ve kurulları aracılığı ile yürütülür. Ancak, en üst makam olan Genel Merkez Yönetim Kurulu`nun dahi bu yetkileri kullanır iken, 64 yılda oluşan yazılı kurallarının yanında, gelenekleri ile de bütünlük arz ettiği gerçeğini yok sayarak, teşkilatını hiçe sayan tavır ve davranışlarının kabulünün mümkün olamayacağı, b- İlkesizce hareket eden genel merkez yönetiminin camia içerisinde oluşturduğu kaos ortamının devamına göz yumulmasının mümkün olamayacağı, 20 Azınlıkça BTTDD Genel Merkezi nde toplanan muhalefet grubu, mevcut BTTDD Genel Merkez Yönetimi aleyhinde basın açıklaması yayınladı c- Mevcut genel merkez yönetim kurulunun, gerçeklerden uzak beyan ve açıklamalarla haklı mücadelemize zarar vermesine izin verilmesinin söz konusu olamayacağını, d- 64 yıllık kurumumuzun tüzüğü doğrultusunda sergilediği tutum ile kararlılık ve bu anlayışla faaliyet göstermesi gerekirken kişisel hırs ve çatışmaların ön plana çıkarılmasıyla kurum, kuruluş ve kişilerle kavga ve karmaşa ortamını yaratıp toplumsal mücadeleye mevcut yönetim tarafından zarar verilmesine tahammül edilemeyeceği, e- Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği nin siyaset ve partiler üstü konumundan hiçbir şekilde taviz verilemeyeceği, f- Gücünü tüzüğümüz ve mücadele ruhundan alan teşkilatımız bünyesinde yerleşik görüş doğrultusunda mevcut Genel Merkez Yönetim Kurulunun fiilen misyonunu tamamladığına, mevcut katılımcıların görüş birliği içerisinde olduğu kararından hareketle; Batı Trakya Türk Azınlığı nın haklı mücadelesinde gerekli özenden uzak ve sorumsuzca tavırları nedeniyle gelinen bu noktada, toplumumuzu temsilden uzak bir anlayışa sahip hale gelen Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu nun, derhal istifa veya seçimli olağanüstü genel kurul kararı yolunu seçmesi, kaçınılmaz hale gelmiştir. Aksi durumda, adı geçen Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Şubeleri ve üyeleri bundan sonra tüzüğüne bağlı olarak faaliyetlerini bir bütün olarak devam ettirirken, Batı Trakya Türk

21 Azınlığı nın haklı mücadelesinin insiyatifini kendini bilmez şahısların eline bırakmayacağı gibi mevcut Genel Merkez Yönetim Kurulunun, yapılacak genel kurula kadar bu dava adına muhatabımız olmadığını ve hiçbir kurum ve kuruluş tarafından muhatap alınmaması gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyururuz. Kamuoyu Dikkatine Ek Açıklama İhtiyacı: Bünyesinde barındırdığı şubelerinin ve bu kuruma geçmiş dönemde hizmet etmiş yöneticilerin bulunduğu 27 Haziran 2010 tarihli toplantıyı mevcut genel merkez yönetimi ve genel başkan engellemek adına her türlü girişimi sergilemiş, çeşitli sebepler öne sürerek toplantıya gelme cesareti dahi gösterememiştir. Toplantıyı yöneten eski genel başkanımız hazirunun talebi doğrultusunda alınan bu haklı karar sonucunda, mevcut genel merkez yönetimi ve genel başkana gereğini yapması için yaklaşık 10 günlük makul bir süre ile yayınlanmasının ertelenmesini istemiştir. Eski genel başkanımız bu kararları bizzat genel başkana ileteceğini söyleyerek bu konuda kendisine yetki verilmesini istemiş, gereğinin yerine getirilmemesi durumunda açıklamanın kamuoyuna yapılmasını talep etmiştir. Bu talep hazır bulunanlarca uygun görülmüştür. Ancak, yaşanan gelişmeler neticesinde 30 Haziran 2010 tarihinde Zeytinburnu Şubesinde, genel merkezin mevcut yönetim kurulunun bu toplantıya katılanları gayri kanuni bir iş yapmakla suçlaması, mevcut şube başkanları ve şube yöneticilerini görevden alacağı tehdidini savurması, bu yöneticiler yanında eski başkan ve yöneticileri de ihraçla tehdit eder söylemlerde bulunması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu nedenle 27 Haziran 2010 tarihli karar açıklamasının 03Temmuz 2010 tarihinde kamuoyuna yapılması gereği doğmuştur. Bu camiada gönüllü olarak hizmet eden insanları tehdit etmenin hiç kimsenin hakkı ve haddi olmadığını, aldığımız kararlarımızın her zaman arkasında duracağımızı belirterek kamuoyunun bilgisine sunarız. BTTDD Genel Merkezi nde yapılan toplantı sonucu Kamuoyuna Açıklamayı imzalayanlar: Görev başındaki 12 şube başkan ve yöneticileri Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Başkanı Ferruh Özkan, mevcut yönetim aleyhinde yapılan kamuoyuna duyuru metni ile ilgili açıklamalarda bulundu. BTTDD Genel Başkanı, 27 Haziran Pazar günü yapılan toplantı ile ilgili olarak, bahse konu toplantıdan üç gün sonra düzenlenen Balkan Ekspresi nin Sirkeci Garı ndan hareket merasiminde, eski genel başkanlardan Burhanettin Hakgüder ile yaptıkları görüşmede, Hakgüder in yapılan toplantının illegal olduğunu beyan ettiğini dile getirdi. Ferruh Özkan ayrıca, bahsekonu kamuoyuna duyuru metninde kullanılan BTTDD logosunun da yasadışı olarak kullanıldığını belirtti. 6 Temmuz Salı günü saat 15:00 itibariyle hâlâ BTTDD Genel Merkezi ne yazılı ve imzalı herhangi bir metnin iletilmediğini kaydeden Ferruh Özkan, imzaları içeren metnin eski genel başkanlardan Mustafa Rumelili nin elinde olduğuna dair bir bilginin Soma şube başkanı tarafından ifade edildiğini söyledi. Genel Merkez sekreterliği tarafından Mustafa Rumelili nin arandığını ve ilgili metnin resmen talep edildiğini dile getiren Özkan, aradan üç gün geçmesine rağmen internete konan bu duyurunun hâlâ BTTDD Genel Merkezi ne ulaştırılmadığını söyledi. BTTDD Genel Başkanı, Bu tip hareketlerle 64 yıllık derneğimizi, yönetiminde kim olursa olsun, hiç kimse yıldıramaz. açıklamasında bulundu. Azınlıkça 21

22 Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Batı Trakya daydı Bülent Arınç, 24 Temmuz Cumartesi günü, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi nin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet i anma törenlerine katılmak üzere Batı Trakya ya geldi. Bülent Arınç ve beraberindeki heyetin ziyareti iki gün sürdü. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 24 Temmuz Cumartesi günü, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi nin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet i anma törenlerine katılmak üzere Batı Trakya ya geldi. Doğu Makedonya - Trakya Bölge Genel Sekreterliği Bülent Arınç ziyaretine Gümülcine deki (Komotini) Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreterliği ne ziyaretle başladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve beraberindeki heyeti Bölge Genel Sekreterliği binasında Dışişleri ne bağlı Trakya Siyasi İşler Bürosu Şefi Büyükelçi Alexis Alexandris karşıladı. Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreteri Theodora Kokla ile bir araya gelen Bülent Arınç birbirlerine karşılıklı hediyeler sundular. Karşılıklı heyetlerin basına kapalı gerçekleşen kısa görüşmesinin ardından Türk Başbakan Yardımcısı Gümülcine Türk Gençler Birliği ni (GTGB) ziyaret etti. 22 Azınlıkça

23 Bülent Arınç ziyaretine Gümülcine deki (Komotini) Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreterliği ne ziyaretle başladı. Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreteri Theodora Kokla ile bir araya gelen Bülent Arınç birbirlerine karşılıklı hediyeler sundular. Karşılıklı heyetlerin kısa süren görüşmenin ardından Bülent Arınç, Gümülcine Türk Gençler Birliği ni ziyaret etti. Gümülcine Türk Gençler Birliği Eşi Münevver Arınç ile birlikte geldiği GTGB de Gümülcineli vatandaşlar tarafından karşılanan Bülent Arınç, burada yaptığı konuşmada, Türk Hükümetinin, Batı Trakya Türk Azınlığı nın sorunlarını en üst düzeyde takip ettiğini ve bu konuda önemli çalışmalarda bulunduğunu belirtti. Başbakan Yardımcısı Arınç, Müslüman Türk Azınlığın çektiği sıkıntıları, ihtiyaçlarını biliyoruz. Bunları yok etmek, huzur içerisinde yaşamak, bu topraklarda haklarımıza kavuşmak ve bu mücadeleyi hukuk anlamında vermek durumundayız. Kavgayla çatışmayla tanımamakla sırtımızı dönmekle birşey elde edemeyiz dedi. Yunan-Türk ilişkilerinde kaydedilen ilerlemeler çerçevesinde azınlık konusunda bugüne kadar birçok şey elde edildiğini ifade eden Arınç, Zaman içerisinde bu konuda çok daha iyi bir konuma gelineceğine inandığını bildirerek, şunları kaydetti: Şu andaki sorunları da Türk Hükümeti en üst noktalarda takip etmektedir. Kısmen Avrupa Birliği noktasında, kısmen başka yasal mahkemelerde ve kısmen de diploması içerisinde sizin sorunlarınızı çözmek için canla başla çalışmaktadır. Derneklerin konumunu, müftülerin konumunu, toplumun içerisinde bulunan birçok sorunu da yok saymıyoruz. Hükümetler arası ilişkiler daha da güçlendikçe, daha iyi haklara ve iyi bir yaşama kavuşacağınıza inanıyorum. Türkiye nin, son yıllarda dış politikada büyük başarılar kazandığını belirten Bakan Arınç, Türkiye nin artık dünyanın dikkate aldığı, sözünü dinlediği ve güvendiği bir ülke olduğunu söyledi. Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: Dış politikada itibar kazanmış bir Türkiye nin, Güvenlik Konseyi nde temsil edilen, kendi bölgesinde ve AB içerisinde güç odağı haline gelen bir Türkiye nin, elbette kendi soydaşlarını, kendi azınlıklarını gözetmemesi mümkün değil. İnanın ki sizin için en iyi çalışmalar yapılıyor, bu konuda en önemli adımlar atılıyor. Zaman içerisinde bugünkünden çok daha iyi noktalarda huzur ve barış ve inşallah güzel işler içerisinde olacağımıza inanıyorum. Arınç, daha sonra Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif i ziyaret etti. Ardından Sadık Ahmet in kabri başında düzenlenen törene katıldı. Sadık Ahmet in kabri başında Sadık Ahmet in kabri başında düzenlenen törene, Türkiye den Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri katıldı. Törene ayrıca, Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, PASOK milletvekilleri Ahmet Hacıosman ve Çetin Mandacı, Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, eski azınlık milletvekilleri, dernek başkanları Azınlıkça 23

24 katıldı. Törende, T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun gönderdiği mesajlar okundu. Edirne Selimiye Camii Baş İmamı Süleyman Demirel in salâ ve Kur an-ı Kerim okuması ile başlayan törende, Sadık Ahmet in yaşamı boyunca verdiği mücadelelerle ilgili konuşmalar yapıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç törende yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türklük davasının önderlerinden biri olarak bilinen Sadık Ahmet in bu konuda verdiği mücadelenin herkes tarafından takdir edildiğini söyledi. Sadık Ahmet in ölümünden sonra her geçen daha çok takdir edildiğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: Tarih göstermiştir ki bazı insanların ölümleri yaşamlarından daha çok anlam ifade eder. Sadık Ahmet milletvekili iken, Batı Trakya Türklük davasının en önde yürüyenlerinden biri olarak elbette biliniyordu. Mücadelesi takdir ediliyordu. Ama vefatından sonra şu 15 senedir her geçen gün daha da büyüyen, daha da örnek alınan daha da çok takdir edilen ve inşallah hayırlı bir sonuca ulaşacağına inandığımız bu davanın arkasından yüzler, binler yürüyor. Bu yüzden onu anıyoruz, rahmet diliyoruz ve açtığı yoldan hedefe ulaşmak üzere, büyük bir azimle yolumuza devam ediyoruz. Başbakan Yardımcısı Arınç, son dönemde Yunan-Türk ilişkilerinde kaydedilen ilerlemelerin azınlığın sorunlarının çözümüne de olumlu etkisi olacağına dair inancını dile getirdi ve şöyle devam etti: Pek çok sorun var. Ancak Sadık Ahmet in başlattığı, hepimizin yürüttü bu davada haklarımızı alma konusunda daha iyi günleri görebileceğimizi ümit ediyorum. Azınlık hakları ile ilgili konularda, hem hükümetler arasındaki görüşmeler hem de AB süreci içerisindeki beraberliğimiz ve hem de uluslararası yargı konusundaki gelişmeler ümit ediyorum ki bizi çok iyi bir noktaya getirecek. Bizler, Hükümet olarak gereken her çalışmayı yapacağız. Türkiye de tüm siyasi partilerin Batı Trakya Türk Azınlığı konusunda aynı duyguları paylaştığını belirten Bülent Arınç, şunları söyledi: Burada farklı partilerin temsilcileri var. Ancak emin olunuz ki Batı Trakya konusunda bir ve beraberiz. Hiç farklı düşünmüyoruz. Bu konuda hem Parlamentomuzun hem de Türkiye de yaşayan 70 milyondan fazla insanımızın ayrı düşündüğünü aklınıza getirmeyin. Hepimizin kalbi bir arada atıyor. Birbirimize dua ediyoruz ve sizlerin burada kimliklerinize sahip çıkarak huzur ve mutluluk içerisinde yaşamınızı diliyoruz. Devlet Bakanı Arınç, ile beraberindeki heyet, akşam saatlerinde Gümülcine deki Eski Cami de Sadık Ahmet in ruhuna okutulan mevlide katıldılar. Mevlidin ardından ise, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (DK) tarafından onurlarına verilen yemeğe geçildi. Danışma Kurulu (DK) tarafından onurlarına verilen yemeği tamamlayan heyet, Sadık Ahmet i anma törenleri çerçevesinde, bu yıl ikincisi düzenlenen ve BTAYTD ye bağlı GAT tarafından organize edilen Sadık Ahmet Futbol Turnuvası final maçını izlediler. Turnuvada şampiyon olan takımın kupasını Bülent Arınç takdim etti. İskeçe ziyareti Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı 24 Azınlıkça

25 Sadık Ahmet in kabri başında düzenlenen törene, Türkiye den Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri katıldı. Törene ayrıca, Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, PASOK milletvekilleri Ahmet Hacıosman ve Çetin Mandacı, Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, T.C. Gümülcine Başkonsollosu Mustafa Sarnıç, eski azınlık milletvekilleri ve dernek başkanları katıldı. Bülent Arınç, ziyaretinin ikinci gününde İskeçe yi gezdi. İskeçe deki temaslarına Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (DK) Başkanı ve İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete yi ziyaretle başlayan Arınç, daha sonra İskeçe Türk Birliği ne (İTB) giderek dernek yetkilileriyle bir araya geldi. Devlet Bakanı Arınç, burada yaptığı konuşmada, Sadık Ahmet in ölüm yıldönümü münasebetiyle Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet adına Batı Trakya yı ziyaret ettiğini belirterek, Bu, bizim için bir namus borcudur. Bu yolda kim hizmet ediyorsa, bizim onunla olmamız tabiidir dedi. Yunanistan iele Türkiye arasındaki ilişkilerin durumunun azınlık toplumunun yaşamını da yakından etkilediğini belirten Arınç, Türkiye ile Yunanistan geçmişte savaşın eşiğine gelmiş iki ülkeydi. Şimdi durum değişti. İki ülke ilişkileri bozuksa, sizin durumunuz da kötü olur. Çünkü kavga eden, birbirlerine sırtını dönmüş ülkelerde azınlıkların işleri rast gitmez diye konuştu. Şahin köyüne ziyaret Devlet Bakanı Arınç ve beraberindeki heyet daha sonra İskeçe nin Şahin köyüne hareket etti. Gittiği Şahin köyünde köylüler tarafından Türkiye, Türkiye, En büyük Türkiye ve Kahrolsun PKK şeklindeki sloganlar ve tekbirlerle kurban kesilerek karşılanan Arınç, bu karşılamadan büyük mutluluk ve heyecan duyduğunu ifade etti. Batı Trakya Türk toplumunun yüzyıllardır yaşamını sürdürdüğü topraklarda bugün azınlık statüsü altında bulunduğunu ifade eden Arınç, azınlığın bu durumdan kaynaklanan bir dizi hakları bulunduğunu söyledi. Arınç şöyle konuştu: Buna uyuyor veya uymuyorlar. Biz kanunların ve tüm uluslararası sözleşmelerin bize tanıdığı hem vatandaşlık, hem de azınlık haklarına sahip olmak istiyoruz. T.C. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin, Batı Trakya Türk Azınlığı nın sorunlarının çözümü için meşru her alanda mücadele vereceğini söyledi. Arınç, köy meydanında bir evin balkonundan yaptığı konuşmada, Herkes bana sert diyor ama ben yufka yürekli bir adamım. Ağladığım belli olmasın diye bakın gözlük taktım. Arkadaşlarım gördükleri ilgiden ağlamak istediklerini söylüyorlar. Ben kendimi zor tutuyorum. Burada tarihimiz canlanıyor. Burada ecdadımızı görüyoruz. Bu sevginize karşılık vermek mümkün değil dedi. Azınlıkça 25

26 Arınç, Batı Trakya Türk toplumunun durumunun geçmişe oranla bugün daha iyi bir noktada bulunduğunu ve gelecekte daha iyi olacağına inandığını söyledi. Arınç şöyle konuştu: Bakınız, Yunanistan ın en zor durumunda Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan Atina ya gelerek görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerin sonunda 22 anlaşma imzalandı. Yüksek düzeyde işbirliği yapma kararı alındı. Başladığımız noktayla bugün geldiğimiz nokta arasında çok olumlu bir yerdeyiz. İki hükümet el sıkışırsa güzel işler yaparsa ve birbirine yardımcı ve destek olursa hem iki ülke bundan fayda görecek hem de Batı Trakya daki Müslüman Türk Azınlığımız arzu ettiği hakların tamamına kavuşacak. Batı Trakya Türk toplumunun bugün yaşadığı topraklarda sığıntı ya da işgalci olarak bulunmadığını, 600 yıldan beri varlığını sürdürdüğünü ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hakları bulunduğunu ifade eden Arınç şöyle devam etti: Ama artık dünyada kavgayla çatışmayla isyanla bağırarak, çağırarak, yıkarak bu hakları almak mümkün değil. Bizim yolumuz bu değil. Haklarımızı, hukukumuzu en iyi şekilde koruyacağız ve diplomasiyle bu anahtarı kullanıp bu kilidi açacağız. Kavga yok, çatışma yok. Yaşadığımız şartları iyi bilelim. Beğenmediklerimizi değiştirmek için hukuk içerisinde çalışacağız. Bize bu yakışır. Devlet Bakanı Arınç, Yasal hak arama mücadelesinde Türkiye nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Batı Trakya Türk Azınlığı nın yanında olacağını da belirterek şunları söyledi: Türkiye bu konuda arkanızdadır, yanınızdadır, sizinle birliktedir. Sizi unutmadık. Biz size hep güvendik, siz de bize güvendiniz. Allah bizi sizden, sizi bizden ve birbirinizden ayırmasın. Hukuk içerisinde diplomasi içerisinde sorunlarımız çözülecektir. Bunun mücadelesini vereceğiz. Hem hükümetler arasında hem Avrupa Birliği içerisinde ve hem de gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ve daha nerede bir imkan görürsek kapısını çalacağız, hakkımızı isteyeceğiz. Bazı sıkıntılarınız olabilir ancak bunlar çözülecek. Ama unutmayın ki bugün gelinen nokta, eskiye göre daha iyi bir nokta. Yarın daha iyi olacak buna emin olun ve güvenin. Hiç yeise düşmeyin. Geçen zaman bizim lehimizedir. Gelecek, Hak ka inananlarındır. İyi, doğru ve güzelde yürüyenlerindir. Müftünüze, müftülerinize sahip çıkınız. Milletvekillerinize de sahip çıkınız. İki ise üç olması için hatta ver hatta 4 veya bunun üzeri olması için çalışın. Yerel Yönetimlerde daha fazla temsil hakkı kazanın. Kazandıkça sorunlarınızı dah afazla gündeme getirme hakkına sahip olacaksınız. Onun için her daima elbirliği içerisinde güçlü bir şekilde bu ülkenin anayasasına uygun, kanunlarına saygılı bir şekilde haklarınızın savunmasını yapmalısınız. İnanın bizler de Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Konuşma sonunda DEB Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bülent Arınç a tütün yaprağını simgeleyen seramik hediye etti. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu da, Bülent Arınç a, DEP Partisi adına Şahin Kasabası nın bir fotografını takdim etti. Ozan Ahmetoğlu yaptığı kısa konuşmada ise Şahinli gençleri DEB partisine üye olmaya çağırdı. Arınç, daha sonra Şahin köyündeki Karacaahmet Camisi nde köy halkıyla birlikte kıldığı öğle namazının ardından Şahinli kadınların hazırladığı yemeği yedi. Devlet Bakanı Arınç ve beraberindeki heyet, Şahin köyü ziyaretinin ardından karayoluyla Türkiye ye döndü. 26 Azınlıkça

27 azınlıkçaonline Azınlıkça 27

28 uth Stream Doğalgaz Boru Hattının bunlardan bir tanesi olduğunu belirtti. Öte yandan, Yunanistan Çevre-Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Tina Birbili ile Bulgaristan ın Ekonomi- Enerji ve Turizm Bakanı Trayça Traykov arasında enerji konularını kapsayan bir işbirliği protokolünün imzalandığı bildirildi. İmza töreninde iki ülkenin başbakanları sn. Papandreu ve sn. Borisov un da hazır bulunduğu belirtilirken, tarafların enerji güvenliğini güçlendirecek Avrupa merkezli projeleri destekleme kararı aldıkları belirtildi. Bulgaristan ı ziyaret eden Başbakan Yorgo Papandreu, Yunan-Bulgar ilişkilerinin Balkanlarda istikrarın temelini oluşturduğunu belirtti. Başbakan Papandreu inanıyorum ki iki ülke arasındaki ilişkiler Balkanlar ve genel olarak Avrupa da istikrarın temelini oluşturmaktadır dedi. Papandreu açıklamalarının devamında Batılı Balkan ilkelerinin Avrupa müktesebatının geliştirilmesini öngören 2014 Ajandasının önemine dikkat çekti. Başbakan Papandreu son dönemlerde Yunanistan il Bulgaristan piyasasında den fazla Yunan şirketinin faaliyet gösterdiğini, Yunanlı yatırımcıların Bulgaristan da ki yatırımlarının toplam hacminin 2.8 milyar euro olduğunu, ticari alışverişlerin ise 2009 yılında 1.8 milyar euroya ulaştığını söyledi. Başbakan Papandreu Atina ile Sofya arasında sıkı işbirliği çerçevesinde geliştirilen ekonomik ve jeopolitik öneme sahip büyük enerji projelerinin bulunduğunu belirtti. Başbakan, konuşmasında her iki ülkenin de Yeşil Kalkınmaya büyük önem verdiğini ve Çevrenin Korunması konusunda her iki tarafında duyarlı olduğunu söyledi. Papandreu, Burgaz-Aleksandroupoli (Dedeağaç) Petrol Boru Hattı konusunda Bulgaristan ın da yapacağı gerekli mütalaaları beklediklerini ifade etti. Başbakan Papandreu Yunanistan ve Bulgaristan ın Avrupa nın ve Dünyanın Enerji haritasında önemli role sahip olduklarını So- Yunanistan ile Bulgaristan arasında imzalanan işbirliği protokolünde South Stream Doğal Gaz Boru Hattının geliştirilerek, Avrupa Birliğinin öncelikli projeleri arasında yer alacak enerji ağı na dâhil edilmesinin öngörüldüğü belirtiliyor. South Stream projesinin Bulgaristan bölümünün yapımı için 2011 yılının Şubat ayında bölgede bir Rus-Bulgar şirketinin kurulacağı, Atina da ise geçtiğimiz ay South Stream Greece şirketinin kurulduğu belirtildi. Kafkaslardan-Bulgaristan a ve oradan da Güney Doğu Avrupa ya doğal gaz akışını sağlayacak çalışmaların geliştirilmesi için iki bakan tarafından mutabakata varıldığı bildirildi. Projenin 2013 yılında tamamlanması öngörülüyor. Elektrik alanında da iki ülke arasında Nea Sanda, Mariça-İstok arası elektrik hattının kurulması için mutabakata varıldığı belirtildi. Başbakan Papandreou, 11 Bakanıyla birlikte gitti Bulgaristan hükümeti ile toplamda ondan fazla anlaşmanın imzalandığı kabinelerarası görüşmeye Başbakan Papandreou nun yanısıra, 11 bakan da katıldı. Bulgaristan da gerçekleştirilen Üst Düzey İşbirliği Konseyi görüşmelerine Yunanistan adına, Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis, Dışişleri Bakan Vekili Dimitris Droutsas, Ekonomi ve Maliye Bakanı Yorgos Papakontantinou, Milli Savunma Bakanı Evangelos Venizelos, Altyapı Bakanı Dimitris Reppas, Çalışma Bakanı Andreas Loverdos, Tarım Bakanı Katerina Baceli, Vatandaşı Koruma Bakanı Mihalis Hrisohoidis, Ekonomi ve Kalkınma Bakan Yardımcısı Markos Bolari, Kültür ve Turizm Bakanı Pavlos Geroulanos ve Çevre Bakanı Tina Mpirmpili katıldılar. * 28 Azınlıkça

29 Azınlıkça 29

30 Çetin Mandacı dan Başbakana mektup ve ardındaki ilginç gelişmeler! Sayın Başkan, Bu yazıyla, 7 Temmuz 2010 tarihinde, Perşembe günü İskeçe de yaşanan ve hem yetkili yerel yöneticilerde hem de bölge sakinlerinin tümünde şaşkınlık yaratan üzücü bir olayı dikkatinize sunmak istiyorum. Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Genel Sekreteri sayın Kokla nın Mustafçova Belediyesi nde, Ilıca ve Sinikova nahiyelerinde hem şu anda gerçekleşen hem de gerçekleşmesi planlanan projeleri denetleme amaçlı yapmış olduğu ziyaretten söz ediyorum. İskeçe PASOK milletvekili Çetin Mandacı nın, Başbakan ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreou ya gönderdiği ve Doğu Makedonya - Trakya Bölge Genel Sekreteri Theodora Kokla nın, İskeçe (Xanthi) dağlık bölgesindeki projeleri denetlemek üzere yaptığı ziyarete, Dışişleri Bakanlığı nın İskeçe deki Siyasî İşler Büro Şefi Büyükelçi Alexis Alexandris in eşlik etmesini eleştiren mektubunun hemen ardından bu sefer de Yunan basını T.C. Gümülcine Başkonsolosunun bölgedeki ziyaretlerini ve yetkilerini sorgulamaya başladı. Milletvekili Çetin Mandacı nın Başbakan ve Dışişleri Bakanı Papandreou ya mektubu ve Yunan basının konu hakkındaki yorumları şu şekilde: İşte milletvekili Çetin Mandacı nın mektubu: Atina, 14 Temmuz 2010 Sayın Başbakan Yorgo Papandreu, Genel Sekretere ve beraberindeki Sekreterlik memurlarından oluşan heyete, bölgedeki Yerel Yöneticiler yerine Siyasi İşler Bürosu Müdürü sayın Aleksandris in eşlik etmesi, herkeste büyük bir şaşkınlık yaratmıştır, çünkü bilindiği üzere sayın Aleksandris in müdürlüğünü yaptığı büro Dışişleri Bakanlığına bağlıdır. Bölge Sekreterinin, Siyasi Büro Müdürünü yanına alarak gerçekleştirmiş olduğu bu resmi ziyeret, bölgede öncesi olmayan bir olaydır. Yaptığı bu hareketle Bölge Sekreteri her yöne yanlış mesajlar gitmesine sebep olmuştur. Azınlık soydaşlarımızın karşılaştıkları bu manzara, zihinlerde geçmişin canlanmasına neden olacak şekilde bir etki yaratmıştır. Çünkü geçmişte bu söz konusu büro, her tür kurumsal çerçevenin dışına çıkarak bölgede resmen kesip biçiyordu, bizler ki bu uygulamanın 30 Azınlıkça

31 çoktan bittiğine inanıyorduk. Fakat, Bölge Genel Sekreterinin, Siyasi İşler Bürosu Müdürü ile birlikte bu şekilde görünmesi, sizin azınlık konuları hakkında inanarak yıllarca takip ettiğiniz siyasi anlayışı çürütmüştür. Ayrıca, 2008 yılında Dışişleri Bakanı sıfatıyla sayın Bakoyianni nin İskeçe ve Gümülcine illerine gerçekleştirdiği ziyerette olduğu gibi, PASOK partisi bu tür uygulamaları geçmişte kesin ve mutlak bir şekilde kınamıştır. Genel Sekreter, bilinsizce mi, bazı kötü danışmanların etkisinde kalarak mı yoksa bazı durum ve şahıslara boyun eğerek mi böyle bir harekette bulunmuştur, bunu bilemiyorum. Her nasıl olmuşsa da, bu olaydan alınan mesaj ve sonrasında duyulan şikayetler ve yapılan eleştiriler hiç de yapıcı değildir. Ayrıca, bu söz konusu olaya dayanarak, herkesin ağzından düşmeyen şu soruyu size yöneltmek istiyorum: Bu Siyasi İşler Bürosu nun yetkileri nereye kadar varmaktadır? Saygılarımla, İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı İşte Yunan basınında yazılanlardan bir kısmı Thraki gazetesi 23 Temmuz Cuma İskeçe nin dağlık bölgesinde sadece Türk Konsolosun yeri var! Yunan diplomatı pomak köylerine gittiği için Çetin Mandacı dan Yorgo Papandreu ya küstahça mektup Yunanistan yasalarının öngördüğü siyasi duruşun aksine sahip olduğu iddiasıyla bizzat Başbakanın ispiyonlanması Theodora Kokla ve müstesna Büyükelçi Aleksis Aleksandris i destekliyoruz Çetin Mandacı, Bölge Genel Sekreterininin Siyasi İşler Büosu Müdürü ile birlikte görünmesi sizin azınlık konuları hakkında inanarak yıllardır takip ettiğiniz siyasi anlayışı çürütmüştür diyerek ülkenin Başbakanını en ağır şekilde ispiyonlamaktadır. Yani sayın Kokla nın kurumsal bir rolü bulunan ve azınlık konularını da kapsayan yetkileri çerçevesinde tamamen sembolik bir röle sahip olan (çünkü Yunan devleti bunu böyle karar kılmıştır) Yunan Büyükelçisini yanına almaya cüret etmesi Başbakan ın temsil ettiği siyasi anlayışa uygun düşmüyormuş! Aynı anda şikayette bulunan aynı milletvekili, her türlü kurumsal rolünün dışına çıkarak her gün gibi Türk Konsolosuyla birlikte Pomak köylerini dolaşmakta ve diplomatik protokolleri ihlal etmektedir. Öte yandan kendisine kimsenin dokunmaması talebinde de bulunmaktadır. Yani kısacası sayın Çetin, ülkenin Başbakanına İskeçe nin dağlık bölgesinde Yunan Büyükelçisinin değil, SADECE Türk Konsolosunun kabul göreceği mesajını vererek bölgeyi Yunanistan ın değil, Türkiye nin kontrol ettiğini ima etmektedir. Thraki Gazetesi olarak sayın Kokla nın kendisine eşlik etmeleri için İskeçe Valisi ve Mustafçova Belediye Başkanını davet etmemesini yanlış bulduğumuzu söylemiştik. Fakat sayın Kokla nın, danışmanı konumunda bulunan Büyükelçi Aleksandris in kendisine eşlik etmesi kararıyla, DOĞRU YAPTIĞINI belirtiyoruz. Milletvekilinin bu küstahlığı artık her sınırı aşmıştır ve bizzat ülkenin Başbakanına başvurması çok yönlü yeni olaylara işaret etmektedir. Thraki Gazetesi, söz konusu olayda, sayın Bölge Genel Sekreteri ve elbette müstesna Büyükelçi Siyasi İşler Bürosu müdürünü sonuna kadar desteklemektedir. Çünkü her ikisi de olması gerektiği gibi yetkileri çerçevesinde hareket etmişlerdir. Başbakan Papandreu nun konuyla ilgili tutumunu merakla bekliyoruz. Çünkü bununla gelecekte bir çok olaylar değişebilir. Bu kapsamda Thraki gazetesi olarak sabit sorumuzu yineliyoruz: Bugün Trakya ya kim kumanda ediyor?...ve beklemedeyiz. --- Embros gazetesi 23 Temmuz Cuma Türk Başkonsolos hoşnutlukla karşılanıyor da, Dışişleri Bakanlığına bağlı bir birimin temsilcisi neden hoş karşılanmasın? Azınlıkça 31

32 Yeni T.C. pasaportuyla vize almak isteyenler: DİKKAT! Yeni pasaportlarda doğum yerine dikkat! Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Merkezi, Türkiye de kullanımına başlanan yeni Türk Pasaportları ile Yunan konsolosluklarına vize işlemi için müracaat eden Yunanistan doğumlu Batı Trakyalıların sıkıntı yaşamamaları için bir duyuru yayınladı. BTTDD Genel Merkezi tarafından 20 Temmuz Salı günü yapılan duyuruda, son zamanlarda Yunanistan doğumlu T.C. vatandaşı Batı Trakyalıların, yeni Türkiye Cumhuriyeti pasaportları ile Yunan konsolosluklarına yaptıkları vize müracaatlarında sıkıntı yaşadıklarını belirttikleri kaydedilirken, yaşanılan sıkıntıların çoğunlukla yeni pasaportlardaki doğum yerlerinin sadece Türkçe yazılmış olmasından kaynaklandığı belirltiliyor. BTTDD Genel Merkezi, Türkiye vatandaşı Batı Trakyalıların bu tür bir sorunla karşılaşmamaları için, yeni pasaport başvurularını yaparken ilgili memura bu konuyu hatırlatmalarını ve Yunanistan daki doğum yerine göre, (ÖRNEK OLARAK: İskeçe, Xanthi, Greece veya Gümülcine, Komotini, Greece veya Dedeağaç, Alexandroupoli, Greece veya Atina, Athens, Greece veya Selanik, Thessaloniki, Greece) sırası şeklinde pasaportlarındaki doğum yeri hânesine yazdırmaları gerektiğini bildirdi. Aleksandris in Pomak köylerinde görünmesi kendisini rahatsız etti Konu ile ilgili Embros Gazetesi Çetin Mandacı dan daha başka açıklamalarda bulunmasını istedi. Embros, Mandacı ya Aleksandris i neden kırmızı çizgi olarak gördüğünü sordu. Mandacı, Sayın Aleksandris in bölgeye gitmesi yasaktır demiyorum. Fakat sayın Kokla gibi siyasi kişiliklere, siyasilerin eşlik etmesi gerekir. Benim bildiğim, bölge sakinlerinin bundan rahatsız olduğudur. Ama sayın Aleksandris in ziyareti özel olarak gerçekleşmişse, o zaman sözlerimi geri alıyorum dedi. Şimdi Embros olarak konu ile ilgili bazı sorularımız var. Bölge Genel Sekreteri Ilıca ve Sinikova Nahiye Başkanları ile bir araya gelmek için bölgeye gitmiştir. Beraberinde Mustafçova Belediye Başkanı veya valiyi mi götürmesi gerekiyordu? Ve niçin Siyasi İşler Bürosu Müdürü kırmızı çizgi sayılıyor? Amir birimi Dışişleri Bakanlığı olduğu için mi böyle sayılıyor? Yani Yorgo Papndreou, Dışişleri Bakanı olarak Pomak köylerini ziyaret etmedi mi? Ve Mandacı dan yanıtlamasını istediğimiz asıl sorumuz da şu: Pomak köylerini sıkça ziyaret eden Türk Başkonsolos hoşnutlukla karşılanıyor da, Dışişleri Bakanlığına bağlı bir birimin temsilcisi neden hoş karşılanmasın? --- Xanthi News gazetesi 23 Temmuz Cuma Çetin Mandacıdan Başbakana izahı mümkün olmayan mektup Kendiliğinden anlaşılan şeylere yanıtlar gerekmiyor sayın milletvekili! Başbakan ve Dışişleri Bakanının Trakya bölgesinde bulunan ve kendisine bağlı olan birimlerinin yetkileri konusunda neden açıklamalarda bulunması gerekiyor? Yunanistan devletinde Yunan milletvekili Yunanistan Başbakanına Dışişlerinin birimi olan Siyasi İşler Dairesinin yetkilerinin nereye kadar vardığını soruyor! Çetin Mandacı nın ilgili mektubu muğlak olmakla birlikte, hiç bir olayı, vak âyı veya kanıtı içermiyor. 32 Azınlıkça

33 Gümülcine de düzenlenen konferansta SÖPA nın geleceği tartışıldı Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı nın Selanik Özel Pedagoji Akademisi nin (SÖPA) geleceği konulu paneli Gümülcine de gerçekleştirildi. Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı nın Selanik Özel Pedagoji Akademisi nin (SÖPA) geleceği konulu paneli Gümülcine de (Komotini) gerçekleştirildi. Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı nın Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri Thalia Dragona nın organize ettiği, Selanik Özel Pedagoji Akademisi: Dünü, Bugünü ve Yarını konulu panel, 26 Haziran Cumartesi günü Rodop Valiliği toplantı salonunda düzenlendi. Hükümet Sözcüsü Rodop PASOK milletvekili Yorgos Petalotis in de katıldığı panelde, Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreteri Theodora Kokla, Rodop Valisi Aris Yannakidis ve Eğitim Bakanlığı Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri Thalia Dragona birer selamlama konuşması gerçekleştirdiler. Oturum Başkanlığını gazeteci Maria Abaci nın yaptığı birinci oturumda, İskeçe (Xanthi) PASOK milletvekili Çetin Mandacı, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) Başkanı Mustafa Katrancı, Vatandaşın Avukatı (Ombudsman) Yorgos Kaminis, Selanik Özel Pedagoji Akademisi Genel Müdürü Anastasios Molohidis ve Azınlıkça 33

34 İskeçe İli S.Ö.P.A. Mezunları Derneği Başkanı Nureddin Kıyıcı sunumlarını yaptılar. Panele verilen aranın ardından gerçekleşen ikinci oturumun başkanlığını gazeteci Sami Karabıyıkoğlu yaparken, Rodop-Evros İlleri S.Ö.P.A. Mezunları Derneği Başkanı Mehmet Derdiman, Dimokritios Üniversitesi Profesörü Paraskevi Koufaki, Kıbrıs taki Eğitim Programlarından Sorumlu Profesör Yorgos Tsiakalos, Rodop ili PASOK milletvekili Ahmet Hacıosman ve Yunanistan İnsan Hakları Ulusal Kurulu Başkanı Kostis Papaioannou görüşlerini katılımcılarla paylaştılar. Panelin sonunda panelistelere ve katılımcılara seslenen Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis, azınlık eğitimi konusunda ve özellikle SÖPA nın geleceği hakkında, azınlıkla diyalog içerisinde olacaklarını ve herkesin görüşünü alarak bir karara varılacağını bildirdi. Paneli izleyenler arasında, Dışişleri Bakanlığı Trakya Siyasi İşler Bürosu Şefi Büyükelçi Alexis Alexandris, sabık Rodop milletvekilleri İlhan Ahmet, Mustafa Mustafa ve İskeçe sabık milletvekilleri Orhan Hacıibram ve Faik Faikoğlu, Rodop Vali Yardımcıları Sibel Mustafaoğlu ve Mehmet Devecioğlu, İskeçe Vali Yardımcısı Türkeş Hacımemiş, İskeçe Türk Birliği (İTB) Başkanı Ahmet Kara, Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB) Başkanı Koray Hasan, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Sami Toraman, Muallimler Cemiyeti Başkanı Asım Çavuşoğlu da yer aldılar. Neler söylediler? İskeçe PASOK milletvekili Çetin Mandacı yaptığı konuşmada, SÖPA dan eğitim almış öğretmenlerin azınlık okullarında yeterli eğitimi veremediklerini belirtti. İskeçe PASOK milletvekili, Selanik Özel Pedagoji Akademisi nin dört yıllık üniversite fakültesi düzeyine yükseltilmesi gerektiğini ve bu fakültede Türkiye den gelecek eğitmenlerin de eğitimci olarak görev alması gerektiğini ifade etti. Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) Başkanı Mustafa Katrancı yaptığı sunumda, SÖPA nın kapatılmasını, SÖPA nın yerine azınlık eğitiminin özerkliğine vurgu yapılarak İskeçe PASOK milletvekili Çetin Mandacı yaptığı konuşmada, Selanik Özel Pedagoji Akademisi nin dört yıllık üniversite fakültesi düzeyine yükseltilmesi gerektiğini ve bu fakültede Türkiye den gelecek eğitmenlerin de eğitimci olarak görev alması gerektiğini ifade etti. üniversite bünyesinde sadece azınlık öğrencilerini yetiştirecek bir fakültenin kurulmasını ve bu fakülteye Türkçe dersleri için Türkiye den öğretmen alınmasını talep etti. Vatandaşın Avukatı (Ombudsman) Yorgos Kaminis, üniversite bünyesinde sadece azınlık için özel bir fakültenin kurulmasının anayasının eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ve bu tür bir fakülteye sadece azınlık öğrencilerinin alınmasının mümkün olamayacağını belirtti. Kaminis, vatandaşlar arasında haksız ayrımcılığın sözkonusu olması nedeniyle AB yasaları tarafından da bu tür uygulamaların kabul görmediğini ifade etti. Selanik Özel Pedagoji Akademisi Genel Müdürü Anastasios Molohidis, SÖPA nın akademi olarak çok önemli bir hizmet verdiğini ve okulun başarılı olduğunu belirtti. Molohidis, Selanik Özel Pedagoji Akademisi nde verilen eğitimin yüksek seviyede olduğunu ifade ederken, azınlık öğrencilerinin ayrıca çeşitli sosyal faaliyetlerde ve aktivitelerde de 34 Azınlıkça

35 bulunduğunu söyledi. İskeçe İli S.Ö.P.A. Mezunları Derneği Başkanı Nureddin Kıyıcı, SÖPA nın tarihini ve azınlık eğitimi sürecindeki yerini anlattı. İskeçe İli S.Ö.P.A. Mezunları Derneği Başkanı, SÖPA nın geleceği hakkındaki SÖPA nın seviyesinin üniversite fakültesi seviyesine yükseltilmesini ve bu yeni yapılanmada Türkçe ve Yunanca ders müfredatının daha profesyonel şekilde verilmesini talep etti. Rodop-Evros İlleri S.Ö.P.A. Mezunları Derneği Başkanı Mehmet Derdiman panelde yaptığı sunumda, SÖPA nın 4 yıllık üniversite fakültesi seviyesine yükseltilmesini ve sadece azınlık öğrencilerinin bu fakültede eğitim almasını talep etti. Mehmet Derdiman ayrıca Türkçe müfredatın arttırılmasını ve Türkiye den öğretmen getirilmesini söyledi. Kıbrıs taki Eğitim Programlarından Sorumlu Profesör Yorgos Tsiakalos, çokkültürlülüğün dezavantaj değil, bir avantaj olduğunu hatırlattı. Tsiakalos, bölgenin çokkültürlülüğü nün olumlu şekilde kullanılmasını ve anadili Türkçe olanlarla anadili Yunanca olanların bu Çokkültürlü ortamda kendilerini çok daha ileri seviyede yetiştirebilecek imkâna sahip olduklarını ifade etti. SÖPA nın üniversite bünyesinde fakülte seviyesine yükseltilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Yorgos Tsiakalos, bu fakültede azınlık ve çoğunluk öğrencilerinin bir arada eğitim almalarının gerekliliğini belirtti. Rodop PASOK milletvekili Ahmet Hacıosman yaptığı konuşmada, Selanik Özel Pedagoji Akademisi nin (SÖPA) Cunta döneminin bir ürünü olduğunu ve yıllarca azınlık eğitimi ne zarar verdiğini ifade etti. Ahmet Hacıosman SÖPA nın üniversite bünyesinde 4 yıllık fakülte seviyesine yükseltilmesini ve Türkiye den gelecek öğretmenlerin de bu fakültede yer alması gerektiğini belirtti. Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı nın Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri Profesör Thalia Dragona yaptığı kapanış konuşmasında, bu tür karşılıklı görüşlerin aktarıldığı panellerin çok önemli olduğunu ve yapılan karşılıklı görüş alışverişi sayesinde, Eğitim Bakanlığı olarak, SÖPA nın geleceği konusunda doğru adımların atılmasına yardımcı olmasını umduğunu belirtti. Rodop Evros illeri SÖPA Mezunları Derneği nin, Selanik Özel Pedagoji Akademisi: Dünü, Bugünü ve Yarını konulu panelde dile getirdiği talepler sırasıyla şu şekildeydi: 1- SÖPA nın derecesinin yükseltilmesi ve Azınlığın müstakbel öğretmenlerini eğitecek bir şekilde objektif sınavlarla girilebilecek üniversite seviyesinde özerk bir pedagoji bölümüne dönüştürülmesi. SÖPA ya giriş kriterleri belirlenirken devletin, bu fakültenin gayesinin Türkçe müfredat programında olan dersleri öğretebilecek öğretmenler techiz edilmesi olduğunu unutmaması gerektiğini bilmesidir. Bu doğrultuda yalnız ve yalnız Azınlık çocuklarına eğitim verecek öğretmenler yetiştirmek başlıca gayesi olan bir eğitim kurumuna Batı Trakya Azınlık fertlerinden öğrenci seçilmesi en önemli husus olmalıdır. Bu belirli griş kriterinin korunması hali hazırda olduğu gibi hiçbir surette Anayasa ya aykırı olarak görülmemeli ve kuruluş gayesine tamamen uyumlu olduğunu kabul etmeliyiz. Diğer taraftan Azınlık lehinde olan olumlu ayrıcalığı, Lozan Antlaşması nı, azınlıklarla ilgili modern hukuku ve Anayasa önünde eşitlik kuralını gözönünde bulundurarak bu fakülteye yalnız Trakya daki azınlık mensubu öğrenci alınması hakkı zorunlu kılınmasıdır. Olumlu ayrıcalık ilkesiyle ilgili Yunan devletinin kanunlaştırmış olduğu uygulamalara örnek olarak Azınlık fertlerinin üniversitelere giriş kanunu ve aynı zamanda kamuya atanma kontenjanını örnek gösterebiliriz. SÖPA nın derecesinin yükseltilmesi dört yıllık eğitim veren ve yalnız Azınlık fertlerinden öğrenci alan üniversite düzeyinde eğitim fakültesi olması ile mümkün olacaktır. Ülkenin diğer akademilerinin yükseltilmesiyle Anayasa nın ülkenin bütün öğrencilerine eşit derecede eğitim sağlanması yönündeki teşvikleri ile SÖPA nın derecesinin yükseltilmesi de tek çıkar yol olarak görülmektedir. SÖPA nın eğitim verme süresinin arttırılmasından başka, eğitim programının da geliştirilmesi ve eğitim üyelerinin de zenginleştirilmesi gerekmektedir. Bunun da gerçekleşmesi için Türkiye deki Yüksek Eğitim ku- Azınlıkça 35

36 rumlarıyle işbirliğine gidilmesi, SÖPA daki Türkçe dilinde yapılan derslerin öğretim üyelerinin yardımıyla geliştirilip zenginleştirilmesi gerekmektedir. Anadili Türkçe olan öğretim üyelerinin getirilmesi en iyi çözüm yoludur. Bilimsel olarak kabul gördüğü ve bilindiği üzere bir dilin öğretilmesi o dili anadili olarak kullanan öğretmenlerin eğitim sunması ile mümkün olacağı herkes tarafından bilinmektedir. Tabii aynı derece yükseltilmesi, buna mukabil uyarlamalarla Yunanca dilinde yapılan derslerde de uygulanması lâzım gelmektedir. Şimdiki haliyle mevcut olan SÖPA da Türk dili ve edebiyatı ve İslâm dini dersleri eskiye nazaran iyileştirilmesine ve ders saatlerinin arttırılmasına rağmen yine arzulanan seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Bundan dolayı fakültenin Türk dili programında mevcut olan derslerin geliştirilmesi ve ağırlığın Türk dili ve edebiyatı ile İslâm dini derslerinin verilip güçlendirilmesi zorunludur. 2- Aynı zamanda kurulacak olan pedagoji bölümüne okutulacak olan Türkçe derslerin kitapları da Azınlık ilkokul, ortaokul ve liselerinde olduğu gibi Türkiye den gelmesi gerekmektedir. 3- Bu yeni kurulacak olan pedagoji bölümüne başlıca giriş derslerinin Türk ve Yunan dili üzerine dayandırılması zorunluluğu vardır. Buna paralel olarak SÖPA ya adayların giriş yapabilmesi için objektif sınavlardan geçmeleri ve adaylar arasında tarafsızlık ilkesinin korunması tek çözüm olarak önümüze çıkmaktadır. 4- Batı Trakya Azınlık öğretmenlerinin Türkçe ders kitapları üzerinde daimi bir şekilde bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirmenin de bu kitapları yazan yazarlar tarafından yapılması en uygun olan bir şekil olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaman zaman tüm eğitimcilere yapıldığı gibi hizmet içi eğitim seminerleri de Türk eğitimciler tarafından yapılmalıdır. 5- Yeni kurulacak olan Pedagoji bölümünün Gümülcine, İskeçe veya Dedeağaç merkezli Trakya Demokritüs Üniversitesi nde olursa, daha çok faydalı olacağına inanmaktayız. Çünkü mezun olacak öğretmenlerin Azınlık okullarının Türkçe ayağına tayin edilecekleri için son sınıf öğrencilerimizin bahse konu ilkokullarda pratik yapma fırsatı daha kolay olacaktır. 6- Diğer akademi mezunlarında olduğu gibi SÖPA mezunlarında da muaderet uygulanıp diplomalarının iki yıllık eğitimden dört yıllık eğitim düzeyine 130/90 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnemesi uyarınca yükseltilmesi tek çözüm yolu olarak görülmektedir. 7- SÖPA da anaokulu öğretmenlerinin mezun olabileceği başka bir bölümün kurulması gerekmektedir. İki dilde eğitim veren Azınlık okullarının çalışması yanında iki dilde eğitim veren anaokullarının kurulması da zorunludur. Azınlık içinde Türk dili ile Yunan dilinde eğitim veren iki dilli Azınlık anaokullarının kurulmasını talep etmektedir. Azınlık eğitiminin resmî dilinin yalnız Türkçe, devletin de resmî dilinin Yunanca olduğunu unutmayalım. Azınlık anaokulları Azınlık Eğitim sistemine dahil edilmelidir. 1- SÖPA başta olmak üzere azınlık eğitimine ilişkin taleplerimizin anayasadan değil, 1923 tarihli Lozan Antlaşmasından kaynaklanan haklarımız çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Nitekim mevcut azınlık okulları ve SÖPA nın bu anlayışla ve anayasanın 28. Maddesine dayanarak devletimiz tarafından kurulduğu açıktır. Anayasamızın 28/1. Maddesi şöyledir: Uluslararası hukukun genel kabul görmüş kanunları, uluslararası anlaşmalar, kanunla onaylandıktan sonra Yunanistan iç hukukunun ayrılmaz bir parçası olurlar ve bunların hükümleri iç hukuk kanunlarının üstündedir. 2- Ülkemiz yetkilileri tarafından da zaman zaman dile getirildiği gibi SÖPA mevcut haliyle bugüne kadar azınlığın eğitim konusunda beklentilerine yanıt veren bir kurum olmamıştır. Bu nedenle azınlık eğitimini ellerine tevdi edeceğimiz yarının öğretmenlerini yetiştirecek yeni ve çağdaş bir eğitim kurumunun açılması gerektiğine inanıyoruz. Kurulacak yeni eğitim kurumunun bir Azınlık Eğitim Kurumu Statüsünde, üniversite düzeyinde ve 4 yıllık eğitim veren, yalnızca azınlık çocuklarının eğitim göreceği, özel ve özerk bir kurum olması gerektiği inancındayız. 3- Bugün bile Azınlık okullarında derslerin yarısından çoğu Türk dilinde okutulmaktadır. 725/ tarihli kral iradesi ile SÖPA nın birinci ve ikinci sınıfında okutulan dersler arasında yalnızca üçer saat Türkçe ders ve birer saat din dersi öngörülmektedir. Ancak bu yeni bir düzenlemeyle birinci ve ikinci yıl 4, üçüncü yılda 3+2 olarak belirlenmiştir. Bu ders saatlerinin yetersiz olduğu ve yeni açılacak eğitim kurumunda bu ders saatlerinin çoğaltılması gerektiği tüm öğretmen camiası tarafından dile getirilmektedir. Ayrıca Azınlık okullarında Türkçe ve Din Bilgisi dersi yanında Türk dilinde okutulan derslerin öğretimi Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan Kültür anlaşmaları ve protokolleri bağlamında ele alınarak anadili Türkçe olan akademisyenler tarafından yapılmalıdır. Keza yeni açılacak olan eğitim kurumunda okutulacak ders kitaplarının anılan kültür antlaşmaları ve protokolleri çerçevesinde Türkiye den talep edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 36 Azınlıkça

37 4- Yeni kurulacak olan eğitim kurumu yalnızca azınlık bireylerine eğitim vermelidir. Bunun anayasaya ve yasalara aykırı olduğunu iddia etmek SÖPA nın kurulduğu günden bu yana yasal olmadığı anlamına gelmektedir. Bu konu aynı zamanda pozitif ayrımcılık çerçevesinde değerlendirilmelidir. 5- Yeni kurulacak eğitim kurumunda öğrenim görecek öğrencilere öğrenim süresince her yaz Türkiye de veya Türkiye den ülkemize getirtilecek eğitimciler tarafından gerekli konularda kurslar/ seminerler yapılmalıdır. 6- Yeni açılacak bu kurumun bünyesinde ilkokul öğretmenleri yanında azınlık eğitim statüsüne dahil edilecek okul öncesi ve anaokulu öğretmeni de yetiştirecek birimlerin kurulması uygun olacaktır. 7- Gerek ülkemizin ekonomisine, gerek azınlık ailelerinin bütçesine katkıda bulunabilmek için yeni oluşturulacak eğitim kurumunun Trakya da konuşlandırılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. 8- Şu an itibarıyle ülkemizden ve Türkiye den akademisyenlerin ders vermesinin uygun olacağını düşündüğümüz yeni eğitim kurumunda uzun vadede azınlık mensupları arasından yetişecek akademisyenlerin de öğretim üyesi olarak görev almalarının yararlı olacağı kanısındayız. 9- İki yıllık SÖPA mezunu olup halen azınlık okullarında hizmet etmekte olan öğretmenlerin hizmet içi eğitime tabi tutulmaları hususu aciliyet kespetmektedir. Söz konusu eğitimin okullarda okutulan ders kitaplarının yazarları tarafından verilmesi en doğru seçenektir. Bunun için gerekirse bahsekonu kitap yazarları davet edilerek hizmet içi kursların burada/ülkemizde yapılması sağlanmalıdır. 10- SÖPA nın ruhuna uygun olarak çıkarılmış olan 695/1977 sayılı yasanın 3. Maddesinin 7. Paragrafında yer alan azınlık okullarına müslüman öğretmen atamaları ve görevlendirmeleri yapılırken SÖPA mezunları tercih edilir hükmü kaldırılmalı ve SÖPA mezunu öğretmenlerin yanısıra Türkiye üniversitelerinin benzer fakültelerinden mezun olan azınlık mensubu öğretmen adaylarının da tabi tutulacakları yeterlilik (eparkia) sınavı sonucu sözleşmeli öğretmen olarak azınlık anaokulu ve ilkokullarında görevlendirilmeleri sağlanmalıdır / sayılı bakanlık kararının 1. Maddesinde yer alan azınlık okullarına müdür olarak okul sahibinin görüşü, azınlık okulları genel müfettişinin önerisi ve valinin kararıyla müslüman bir öğretim görevlisi atanır. Okulda görev yapan müslüman öğretmenler arasında eğer varsa SÖPA mezunu öğretmen tercih edilir hükmü yerine Azınlık okullarında görev yapacak olan okul müdürlerinin tayini okul encümenlerinin onayı da alınarak yapılmalıdır hükmü getirilmelidir. * Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi nin (DEB), 11 Temmuz Pazar günü Gümülcine de gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı nın ardından yapılan Merkez Yürütme Kurulu görüşmesinde, partinin yeni yönetim kurulunun belirlendiği bildirildi. DEB in Merkez Yürütme Kurulu üyeleri tarafından oy birliği ile onaylanan yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor. YÖNETİM KURULU Başkan: Mustafa Ali Çavuş Başkan Yardımcıları: Ozan Ahmetoğlu (İskeçe), Ali Pencal (Büyük Derbent - Meriç), Hüseyin Çapar (Dedeağaç), Hasan Hasan (Gümülcine) Genel Sekreter: Necmi Abdulrrezak Kasadar: Koray Hasan Üyeler: Kemalettin Mümin Hasan, İsmail Ahmet, Murat Yunus, Mustafa Trampa Danışmanlar: Başdanışman: Arif Hüseyin, Hukuki İşler: Ahmet Kara, Raif Usta, Basın Sözcüsü: İlhan Tahsin Ahmet, Eğitim: Ramadan Duban, Halkla İlişkiler: Nejat Ahmet, Tarım: Orhan Mustafa, Hasan Ahmet, Kadir Hüseyin, Gençlik Kolu: İkbal Karasalih Osman Yedek Üyeler: Özcan Aliosman, Metin Hacıosman, Hüseyin İstanbullu, Ramadan Molla DİSİPLİN KURULU Başkan: Mehmet Emin, Üye: Mahmut Hüseyin, Üye: Bekir Mustafa Denetleme Kurulu: Başkan: Fikret Dağlı, Üye: İsmet Tüccar, Üye: Mehmet Ali Aga Azınlıkça 37

38 lere resepsiyona iştirak ettiklerinden dolayı teşekkür ederken, Başbakan Papandreou nun her zaman azınlık eğitimcileriyle özel olarak ilgilendiğini ifade etti. Kendisinin de eşiyle birlikte azınlık kökenli olduklarını vurgulayan Büyükelçi, Trakya daki Siyasi İşler Bürosu nun, azınlığa yardım etmek ve katılımına katkıda bulunmak için var olduğunu ifade etti. Alexandris, Batı toplumlarında çokkültürlülüğün negatif değil, pozitif bir avantaj olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı Trakya Siyasi İşler Bürosu Şefi Büyükelçi Alexis Alexandris, 26 Haziran Cumartesi akşamı, azınlık eğitiminden sorumlu yetkililerin onuruna Dışişleri Bakanlığı nın İskeçe deki konutunda bir resepsiyon verdi. Resepsiyona, Eğitim Bakanlığı Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri Thalia Dragona, İskeçe PA- SOK milletvekili Çetin Mandacı, Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreteri Theodora Kokla, Rodop PASOK il Örgütü eski Genel Sekreteri Pavlos Damianidis, Atina Üniversitesi profesörü ve Müslüman Çocukların Eğitimini Destekleme Programı sorumlusu Anna Frangoudaki, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) Başkanı Mustafa Katrancı, BTAYTD Asbaşkanı Hüseyin Mehmetusta, BTAYTD kasadarı İlknur Tuzlacı, Rodop- Evros İlleri SÖPA Mezunları Derneği Başkanı Mehmet Derdiman ve yönetim kurulu üyeleri, İskeçe İli SÖPA Mezunları Derneği Başkanı Nureddin Kıyıcı ve yönetim kurulu üyeleri, SÖPA Müdürü Anastasios Molohidis, Azınlık Okulları Koordinatörü Nikos Papageorgiou, Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreterliği Eğitim Müdürü Yorgos Kelesidis ve Gümülcine ve İskeçe den azınlık ortaokullarında görevli eğitimciler katıldı. Alexis Alexandris gecede yaptığı konuşmada, davetli- 38 Azınlıkça

39 azınlıkçaonline haber sitesi Öğrenci Âlemi nden KISA FİLM Ögrenci Âlemi Ebedî Öğrencilik adlı kısa film projesini tamamladı. Filmin fragmanı Türkçe ve Yunanca dillerinde YouTube de izlenebiliyor. Öğrenci Âlemi ekibibinin Nisan 2010 da başlayan çalışmaları üç ay içerisinde tamamlandı. Fragmanı sunulan kısa filmde, Batı Trakya dan Yunanistan ın diğer bölgelerine eğitim görmek için çıkmış dört azınlık gencinin zaman içersindeki değişimi mizahî bir dille anlatiımaya calışılıyor. Filmde ayrıca Yunan üniversitelerinde okuyan azınlık öğrencilerinin hayatlarından da kısa kesitler sunuluyor. Azınlık öğrencilerinin okudukları fakülte, üniversite ve sosyal çevreleri hakkında da bilgi veren kısa filmde, Öğrenci Âlemi ekibi yıllardır anlatmak istedikleri ama rahatlıkla ifade edemedikleri olayları sinemanın dilini kullanarak kolaylıkla gündeme taşıdıklarını belirttiler. Kısa filmin senaryosu, üniversite eğitimini sürdüren Rıdvan Köse Memet, Burhan Molla Şakiroğlu, Hatice Sali ve Feyze Raif e ait. Öğrenci Âlemi ekibi yaptığı açıklamada, Filmimizde kapalı bir toplumdan dışarıya eğitim görmek için çıkmış olan dört gencin zaman içerisindeki değişimini mizahî bir dille anlatılmaya çalışılmaktadır. ifadelerine yer verdiler. Azınlıkça 39

gerek- + zaman eki mecburiyetinde + kişi eki

gerek- + zaman eki mecburiyetinde + kişi eki TÜRKÇE II A - Ders 12-13 LAZIM / GEREK vs ile GEREKLİLİK BELİRTME 1.1. eylem + ma + iyelik eki gerek / lâzım 1.2. eylem + mak gerek / lâzım gerek- + zaman eki zorunda + kişi eki gerek- + zaman eki mecburiyetinde

Detaylı

KASIM - ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 52 Fiyatı: 3

KASIM - ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 52 Fiyatı: 3 KASIM - ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 52 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ KASIM 2009 YIL:5 SAYI:52 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

MAYIS - ΜΑΪΟΣ 2010 Sayı: 57 Fiyatı: 3

MAYIS - ΜΑΪΟΣ 2010 Sayı: 57 Fiyatı: 3 MAYIS - ΜΑΪΟΣ 2010 Sayı: 57 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ MAYIS 2010 YIL:5 SAYI:57 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

EYLÜL - ΣΕΠΤΕΜΒΡΙΟΣ 2011 Sayı: 66 Fiyatı: 3

EYLÜL - ΣΕΠΤΕΜΒΡΙΟΣ 2011 Sayı: 66 Fiyatı: 3 EYLÜL - ΣΕΠΤΕΜΒΡΙΟΣ 2011 Sayı: 66 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ EYLÜL 2011 YIL:7 SAYI:66 Azınlıkça Online www.azinlikca.net ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2010 Sayı: 54 Fiyatı: 3

OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2010 Sayı: 54 Fiyatı: 3 OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2010 Sayı: 54 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ OCAK 2010 YIL:5 SAYI:54 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

Demokratik Oluşum (Dimokratiki Simparataksi) koalisyonu Rodop Milletvekili İlhan Ahmet e önemli görev verdi.

Demokratik Oluşum (Dimokratiki Simparataksi) koalisyonu Rodop Milletvekili İlhan Ahmet e önemli görev verdi. Demokratik Oluşum (Dimokratiki Simparataksi) koalisyonu Rodop Milletvekili İlhan Ahmet e önemli görev verdi. Demokratik Oluşum (Dimokratiki Simparataksi) koalisyonu Rodop Milletvekili İlhan Ahmet e önemli

Detaylı

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Αξιότιμε κύριε Πρόεδρε, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Αξιότιμε κύριε Πρόεδρε, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise - Giriş Türkçe Yunanca Sayın Başkan, Αξιότιμε κύριε Πρόεδρε, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise Sayın yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın yetkili,

Detaylı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı Nejat İşler in başkanı olduğu Gümüşlükspor Kulübü Futbol Yaz Okulu nun açılışına, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon yanı sıra ünlü teknik direktör Aykut Kocaman da

Detaylı

azınlıkça Seydan Mahmut Hayallerini Gerçekleştirmek İçin Koşuyor YA SİZ? Σε πλήρη εξέλιξη η ευλογιά στη Θράκη Ιδού η ανακοίνωση!

azınlıkça Seydan Mahmut Hayallerini Gerçekleştirmek İçin Koşuyor YA SİZ? Σε πλήρη εξέλιξη η ευλογιά στη Θράκη Ιδού η ανακοίνωση! azınlıkça BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ www.azinlikca.net ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΤΕΥΧΟΣ 78 ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 13 ΤΙΜΗ 3 SAYI 78 EKİM 13 FİYATI 3 78 Seydan Mahmut Hayallerini

Detaylı

YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI (YDS) (İlkbahar Dönemi) YUNANCA 6 NİSAN 2014

YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI (YDS) (İlkbahar Dönemi) YUNANCA 6 NİSAN 2014 T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI (YDS) (İlkbahar Dönemi) YUNANCA 6 NİSAN 2014 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının

Detaylı

AKPM raportörü Michel Hunault, hazırladığı Yunanistan ve Türkiyede ki

AKPM raportörü Michel Hunault, hazırladığı Yunanistan ve Türkiyede ki 40 Azınlıkça Azınlıkça 39 AKPM raportörü Michel Hunault, hazırladığı Yunanistan ve Türkiyede ki dînî azınlıklar başlıklı rapor çerçevesinde, ilk önce İstanbul a ve ardından da 17 Haziran tarihinde Batı

Detaylı

Azınlık Eğitimi. Gülünç duruma düşmek pahasına

Azınlık Eğitimi. Gülünç duruma düşmek pahasına ARALIK - ΔΕΚΕΜΒΡΙΟΣ 2008 Sayı: 42 Fiyatı: 3 Gülünç duruma düşmek pahasına Azınlık Eğitimi -Yunanistan da grev ve işgaller... Aydın Bostancı -Birikenler... Elçin Macar -Okullarda Din Dersi ve Dini Bayram

Detaylı

OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 Sayı: 67 Fiyatı: 3

OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 Sayı: 67 Fiyatı: 3 OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 Sayı: 67 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ OCAK 2012 YIL:8 SAYI:67 Azınlıkça Online www.azinlikca.net ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ Cumartesi, 04 Kasım :31 Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x67kzj3 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak üzerimize düşen bir şey varsa bu noktada burası için, Yunanistan için elimizi taşın

Detaylı

Dimostenis Yağcıoğlu yazdı Mâli Uçurum, Memorandumlar ve Yunanistan daki Ekonomik Kriz

Dimostenis Yağcıoğlu yazdı Mâli Uçurum, Memorandumlar ve Yunanistan daki Ekonomik Kriz KASIM - ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 2012 Sayı: 72 Fiyatı: 3 Dimostenis Yağcıoğlu yazdı Mâli Uçurum, Memorandumlar ve Yunanistan daki Ekonomik Kriz Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ

Detaylı

Habere göre. Quaresma sözü ortalığı karıştırdı

Habere göre. Quaresma sözü ortalığı karıştırdı 23 MAYIS 2013 Quaresma sözü ortalığı karıştırdı Habere göre Samet Aybaba ile yolları ayırdıktan sonra teknik direktör arayışlarına başlayan Siyah-beyazlı ekibin Başkanı Fikret Orman, teknik direktör arayışlarında

Detaylı

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30 T.C.Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkiye ve Yunanistan arasındaki farklılıkların çözümlenemeyecek meseleler olmadığını belirterek, "İyi niyet ve aklıselim ile bunların üzerine gidersek,

Detaylı

Göç Barınma. Barınma - Kira. Θα ήθελα να ενοικιάσω ένα. Bir şey kiralamak istediğinizi belirtmek. Konut türü. Konut türü

Göç Barınma. Barınma - Kira. Θα ήθελα να ενοικιάσω ένα. Bir şey kiralamak istediğinizi belirtmek. Konut türü. Konut türü - Kira Fransızca Je voudrais louer. Bir şey kiralamak istediğinizi belirtmek une chambre un appartement un studio une maison individuelle une maison jumelée une maison mitoyenne Combien coûte le loyer

Detaylı

MART - ΜΑΡΤΙΟΣ Sayı: 45 Fiyatı: Azınlıkça

MART - ΜΑΡΤΙΟΣ Sayı: 45 Fiyatı: Azınlıkça MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2009 Sayı: 45 Fiyatı: 3 40 Azınlıkça BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ MART 2009 YIL: 5 SAYI: 45 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

Kişisel Dilekler Dilekler - Evlilik Türkçe Yunanca Συγχαρητήρια. Σας ευχόμαστε όλη την ευτυχία του κόσμου.

Kişisel Dilekler Dilekler - Evlilik Türkçe Yunanca Συγχαρητήρια. Σας ευχόμαστε όλη την ευτυχία του κόσμου. - Evlilik Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Yeni evli bir çifti kutlarken kullanılır Tebrikler. Size düğün gününüzde en iyi dileklerimi sunarım. Yeni evli bir çifti kutlarken kullanılır

Detaylı

azınlıkça Harun Molla Yunanistan şampiyonu Batı Trakyalı Azınlıkça 79 u cep telefonuna indir: Azınlıkça 1 ΤΕΥΧΟΣ 79 ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3

azınlıkça Harun Molla Yunanistan şampiyonu Batı Trakyalı Azınlıkça 79 u cep telefonuna indir: Azınlıkça 1 ΤΕΥΧΟΣ 79 ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 azınlıkça BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ www.azinlikca.net ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΤΕΥΧΟΣ 79 ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 SAYI 79 OCAK 14 FİYATI 3 79 Yunanistan şampiyonu

Detaylı

İş sağlığı ve güvenliği için AB mevzuatı. Tartışmacı 2: Stavros Lambrou, Başkan, Kıbrıs Güvenlik ve Sağlık Derneği

İş sağlığı ve güvenliği için AB mevzuatı. Tartışmacı 2: Stavros Lambrou, Başkan, Kıbrıs Güvenlik ve Sağlık Derneği İş sağlığı ve güvenliği için AB mevzuatı Tartışmacı 2: Stavros Lambrou, Başkan, Kıbrıs Güvenlik ve Sağlık Derneği Kıbrıs'ta İş Sağlığı ve Güvenliği? AB Mevzuatı Giriş AB Mevzuatının bizim hukuk sistemimize

Detaylı

azınlıkça 75 SELANİK TEKİ ALACA İMARET CAMİİ Nİ BAYRAM NAMAZI İÇİN TAHSİS EDECEĞİM Selanik teki Yeni Camii de 90 yıl sonra namaz kılındı

azınlıkça 75 SELANİK TEKİ ALACA İMARET CAMİİ Nİ BAYRAM NAMAZI İÇİN TAHSİS EDECEĞİM Selanik teki Yeni Camii de 90 yıl sonra namaz kılındı azınlıkça 75 BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ www.azinlikca.net ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΤΕΥΧΟΣ 75 ΑΠΡΙΛΙΟΣ 2013 ΤΙΜΗ 3 SAYI 75 NİSAN 2013 FİYATI 3 Selanik teki Yeni

Detaylı

Krize inat SANAT Krize inat SANAT

Krize inat SANAT Krize inat SANAT Ahmet M. Ahmet Krize inat SANAT Krize inat SANAT Krize inat SANAT Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu ekonomik kriz yediden yetmişe her vatandaşın kapısında öyle ya da böyle hissedildi; halen de hissedilmeye

Detaylı

Dinişleri Genel Sekreteri Yorgos Kalentzis: İnsanlar cins köpeklerle aynı seviyede tutulmaz

Dinişleri Genel Sekreteri Yorgos Kalentzis: İnsanlar cins köpeklerle aynı seviyede tutulmaz EYLÜL - ΣΕΠΤΕΜΒΡΙΟΣ 2012 Sayı: 71 Fiyatı: 3 Dinişleri Genel Sekreteri Yorgos Kalentzis: İnsanlar cins köpeklerle aynı seviyede tutulmaz Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI (YDS) YUNANCA (İlkbahar Dönemi) 5 NİSAN 2015 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının

Detaylı

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor. ŞEHİDİMİZ MUSTAFA CAMBAZ ARTIK ARAMIZDA DEĞİL AMA FOTOGRAFLARI MEMLEKETİNDE SERGİL "15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya

Detaylı

EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 51 Fiyatı: 3

EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 51 Fiyatı: 3 EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2009 Sayı: 51 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ EKİM 2009 YIL:5 SAYI:51 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2010 Sayı: 60 Fiyatı: 3

EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2010 Sayı: 60 Fiyatı: 3 EKİM - ΟΚΤΩΒΡΙΟΣ 2010 Sayı: 60 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ ΕΚİM 2010 YIL:6 SAYI:60 www.azinlikca.net www.azinlikca.org ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2011 Sayı: 65 Fiyatı: 3

TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2011 Sayı: 65 Fiyatı: 3 TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2011 Sayı: 65 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ TEMMUZ 2011 YIL:7 SAYI:65 Azınlıkça Online www.azinlikca.net ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

Başvuru Motivasyon Mektubu / Ön Yazı

Başvuru Motivasyon Mektubu / Ön Yazı - Giriş Sayın Yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bayan alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bilinmeyen alıcı ismi ve cinsiyeti Αξιότιμε κύριε, Αξιότιμη κυρία, Αξιότιμε

Detaylı

Islık çalsam şiir olur mu!

Islık çalsam şiir olur mu! 40 Azınlıkça Azınlıkça 39 Islık çalsam şiir olur mu! Yahya Kemal yeni şairlerden biriyle konuşurken: -Sizin şiirlerinizi okurken hayret ediyorum, demiş. O kadar şaşırtıcı ki!.. Şair sormuş: -Nasıl yazıyorum

Detaylı

azınlıkça Yerel Seçimler Azınlıkça 80 i cep telefonuna indir: Azınlıkça 1 ΤΕΥΧΟΣ 80 ΑΠΡΙΛΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 SAYI 80 NİSAN 14 FİYATI 3

azınlıkça Yerel Seçimler Azınlıkça 80 i cep telefonuna indir: Azınlıkça 1 ΤΕΥΧΟΣ 80 ΑΠΡΙΛΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 SAYI 80 NİSAN 14 FİYATI 3 azınlıkça BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ www.azinlikca.net ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΤΕΥΧΟΣ 80 ΑΠΡΙΛΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 Yerel Seçimler 2014... SAYI 80 NİSAN 14 FİYATI 3

Detaylı

azınlıkça VASİYETİMDİR! Azınlığa tercih hakkı... Azınlıkça 1 SAYI 82 KASIM 14 FİYATI 3 ΤΕΥΧΟΣ 82 ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3

azınlıkça VASİYETİMDİR! Azınlığa tercih hakkı... Azınlıkça 1 SAYI 82 KASIM 14 FİYATI 3 ΤΕΥΧΟΣ 82 ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 azınlıkça BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ www.azinlikca.net ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΤΕΥΧΟΣ 82 ΝΟΕΜΒΡΙΟΣ 14 ΤΙΜΗ 3 SAYI 82 KASIM 14 FİYATI 3 82 VASİYETİMDİR! Azınlığa

Detaylı

Kişisel Mektup. Mektup - Adres. Κυρ. Ιωάννου Οδ. Δωριέων 34 Τ.Κ 8068, Λάρνακα

Kişisel Mektup. Mektup - Adres. Κυρ. Ιωάννου Οδ. Δωριέων 34 Τ.Κ 8068, Λάρνακα - Adres Sayın Ahmet Koril, Kalapak A.Ş. Kadife sokak no:17 34705, Bostancı, Kadıköy, İstanbul adres formatı:, şirket ismi sokak / cadde ismi + numarası posta kodu, mahalle / semt ismi, ilçe, il Jeremy

Detaylı

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Yunan İstihbaratına çalışan ve kendisini Pontusçu olarak niteleyen Theodoros Pavlidis in Samsun bağlantıları akıllarda şüphe uyandırırken Samsun da Pontusçu faaliyetleri

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

Mr. Adam Smith Smith's Plastics 8 Crossfield Road Selly Oak Birmingham West Midlands B29 1WQ

Mr. Adam Smith Smith's Plastics 8 Crossfield Road Selly Oak Birmingham West Midlands B29 1WQ - Adres Bay J. Rhodes Rhodes & Rhodes A.Ş. 212 Silverback Drive Kaliforniya Springs CA 92926 Amerikan adres formatı: sokak numarası+sokak ismi ilçe ismi+il kısaltması+posta kodu Sayın Adam Smith Smith's

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

Δεν μιλώ _[γλώσσα]_. (Den miló _[glóssa]_.) Δεν καταλαβαίνω. (Den katalabéno.)

Δεν μιλώ _[γλώσσα]_. (Den miló _[glóssa]_.) Δεν καταλαβαίνω. (Den katalabéno.) - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme İngilizce konuşuyor musunuz? Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup

Detaylı

PCL 10. Robert Bosch GmbH Power Tools Division 70745 Leinfelden-Echterdingen Germany. www.bosch-pt.com 1 609 92A 0J3 (2013.

PCL 10. Robert Bosch GmbH Power Tools Division 70745 Leinfelden-Echterdingen Germany. www.bosch-pt.com 1 609 92A 0J3 (2013. OBJ_BUCH-693-004.book Page 1 Friday, December 13, 2013 12:33 PM WEU WEU Off On Robert Bosch GmbH Power Tools Division 70745 Leinfelden-Echterdingen Germany PCL 10 1 609 92A 0J3 (2013.12) T / 46 WEU de

Detaylı

Başvuru Referans Mektubu

Başvuru Referans Mektubu - Giriş Sayın Yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bayan alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bilinmeyen alıcı ismi ve cinsiyeti Αγαπητέ κύριε, Αγαπητή κυρία, Αγαπητέ

Detaylı

Θέμα: : Εκθέσεις α) Eurasia Packaging και β) 6 th Food Technology Fair στην Κωνσταντινούπολη της Τουρκίας 15-18 Σεπτεμβρίου 2011

Θέμα: : Εκθέσεις α) Eurasia Packaging και β) 6 th Food Technology Fair στην Κωνσταντινούπολη της Τουρκίας 15-18 Σεπτεμβρίου 2011 Αθήνα, 26 Ιουλίου 2011 Θέμα: : Εκθέσεις α) Eurasia Packaging και β) 6 th Food Technology Fair στην Κωνσταντινούπολη της Τουρκίας 15-18 Σεπτεμβρίου 2011 Το Ελληνοτουρκικό Εμπορικό Επιμελητήριο σε συνεργασία

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU A-KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE PARK YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemize bağlı Çamdibi mahallesi meydanı çevre düzenlemesi

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel

Detaylı

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI Tosun: Yaptıklarımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Yarımada nın ikinci büyük beldesi olan Turgutreis te seçim iletişim merkezini

Detaylı

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti Türkiye Sutopu Federasyonu na bağlı Bodrum Yarımada Su Sporları Kulübü sporcuları, elde ettikleri başarının ardından Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR Bodrum a 3 günlük şirket etkinliğine gelen çalışanlar deniz dibi temizliği gerçekleştirdi. Otomotiv sanayinin köklü firmalarından Farplas, çalışanları için

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

08 Kasım 2010 BAYANLAR TRİBÜNLERDEKİ KÜFÜRÜN ÖNÜNE GEÇTİ KUSADASl - demokrat Sayfa 4 AB YOLUNDA KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ MASYA YATIRILDI - AYDIN VALİ YARDIMCISI HALİL SERDAR CEVHEROĞLU, - BREZİLYA'DA BİR KADININ

Detaylı

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23 DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bizler ırkçı bir parti değiliz. Yapılan bu saldırıyla birlikte bizlere Irkçı Parti diyenlerin ve hangi partinin ırkçı bir parti olduğunu hepimiz birlikte görmüş

Detaylı

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması 18 Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER 1. SUNUŞ... 3 2. ADAYLAR HAKKINDA ÇIKAN HABERLER NASIL SUNULDU?... 3-4 2.1 HABERLERİN ADAYLARA GÖRE DAĞILIMI...

Detaylı

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu, Yasası 5105 sayılı, numaralı, nolu, kanun, yasa Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün

Detaylı

Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu

Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu İsveç Eğitim Sistemi: Okul kurucuları 01/01/08 de basılmıştır Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu İsveç'te okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi

Detaylı

MUHTARLAR KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI GAZİANTEP'TE VE KİLİS'TE. hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Cuma, 18 Ocak :16 -

MUHTARLAR KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI GAZİANTEP'TE VE KİLİS'TE. hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Cuma, 18 Ocak :16 - Suriye den gelen sığınmacıların oluşturmuş olduğu Kilis teki konteynır kentte yapılan Muhtarlık seçimlerine katılan Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz Muhtarlığın ne kadar önemli olduğunu,

Detaylı

GBH 2-20 D Professional

GBH 2-20 D Professional OBJ_BUCH-1110-004.book Page 1 Monday, December 9, 2013 2:22 PM Robert Bosch GmbH Power Tools Division 70745 Leinfelden-Echterdingen Germany www.bosch-pt.com GBH 2-20 D Professional 1 619 92A 06H (2013.12)

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi 22-23 Haziran 2010, İstanbul 25-26 Haziran 2010, Ankara Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi Ankara Profesyonel

Detaylı

PELOPONİSSOS DAN (MORA) FUTBOL ARACILIĞIYLA DOSTLUĞU AÇIKÇA BELİRTTİLER Perşembe, 15 Kasım :29

PELOPONİSSOS DAN (MORA) FUTBOL ARACILIĞIYLA DOSTLUĞU AÇIKÇA BELİRTTİLER Perşembe, 15 Kasım :29 Veteran futbol camiasının tecrübeli ekiplerinden Kartal Öz Balkan Gücü Masterler, Peloponissos (Mora) Eyaleti ve Nafplio (Anabolu) Belediyesi nin resmi davetlisi olarak, Dostluk ve İyi Komşuluk Maçı nda

Detaylı

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TEŞKİLAT YAPISI VE GÖREVLERİ H.SUNAY A.Ü.SBF

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TEŞKİLAT YAPISI VE GÖREVLERİ H.SUNAY A.Ü.SBF TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TEŞKİLAT YAPISI VE GÖREVLERİ H.SUNAY A.Ü.SBF Türkiye Futbol Federasyonu (1) TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 27.05.1988 tarih ve 3461 sayılı yasa ile çıkarılmıştır. TFF,

Detaylı

01.02.2014 AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

01.02.2014 AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI 01.02.2014 AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI ALIŞVERİŞ GÜNLERİ YAKINDA BAŞLIYOR SAYFA 1 EĞİTİM İÇİN AKSARAY'A GELDİLER SAYFA 2 ATSO SENDİKA ZİYARETLERİ SAYFA 3 ATSO'DAN ALMANYA'YA ÇIKARMA SAYFA 4 KOÇAŞ AYKAŞ'I

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Yıl:2016 Sayı:2 29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve ardından istiklal marşımızın okunmasıyla başlayan törenin ardından beden eğitimi öğretmenimiz Levent

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2011 FAALİYET RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Genel Merkezi tarafından Bingöl ilinden sorumlu Milletvekili

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

Batı Trakya dan 22 kuruluş ve dernekler Cumhurbaşkanı ve Başbakana Erdoğan ın Trakya Ziyaretine Hayır içerikli açık mektup gönderdiler.

Batı Trakya dan 22 kuruluş ve dernekler Cumhurbaşkanı ve Başbakana Erdoğan ın Trakya Ziyaretine Hayır içerikli açık mektup gönderdiler. CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANA ERDOĞAN IN TRAKYA ZİYARETİNE HAYIR MEKTUBU GÖNDERDİ Batı Trakya dan 22 kuruluş ve dernekler Cumhurbaşkanı ve Başbakana Erdoğan ın Trakya Ziyaretine Hayır içerikli açık mektup

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Amaç MADDE 1 KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun

Detaylı

Personel alımları devam edecek

Personel alımları devam edecek Personel alımları devam edecek Şubat 25, 2012-11:55:50 Bozdağ, AA Editör Masası'nda Anadolu Ajansı'nın yurt dışı, yurt içi temsilcileriyle birim editörlerinin sorularını yanıtladı. Bekir Bozdağ, ''Diyanet'te

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü Karar No: 205/3 Konu: Ödüllendirme. Evrak No: 3434 Özet: Tepebağ Kültür Spor Kulübü Derneği U-7 Futbol Takımının başarılı sporcularının ödüllendirilmesi. 02/03/205 tarihli Meclis toplantısında komisyonlarımıza

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında, 16 Aralık 2016 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi

Detaylı

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler

Detaylı

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU Ekim, 2017 1 Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu araştırma Gezici Araştırma Merkezi tarafından, KKTC genelinde sosyal, ekonomik, politik konular ile ilgili seçmenin düşüncesini

Detaylı

Siyah-Beyazlı. Veli'ye ücret

Siyah-Beyazlı. Veli'ye ücret Veli'ye ücret ayarı Siyah-Beyazlı yönetim, oyuncu ücretleri konusunda dengeleri sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Takımın önemli isimlerinden Veli Kavlak ın sözleşmesi de gözden geçirildi. Maç başına

Detaylı

YENİ BAŞKAN ÇİĞDEM ASAFOĞLU: DEB PARTİSİ BİR DAVA PARTİSİDİR Pazar, 06 Ocak :46

YENİ BAŞKAN ÇİĞDEM ASAFOĞLU: DEB PARTİSİ BİR DAVA PARTİSİDİR Pazar, 06 Ocak :46 Çiğdem Asafoğlu, Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi 5. Olağan Genel Kurul toplantısında yapılan oylamada 302 delegenin oyunu alarak DEB Partisi nin 7. Genel Başkanı oldu. DEB Partisi nin yeni Başkan Çiğdem

Detaylı

Karakaya: İnanmayanlar ile Bizim İşimiz Yok

Karakaya: İnanmayanlar ile Bizim İşimiz Yok Karakaya: İnanmayanlar ile Bizim İşimiz Yok Bodrum Belediyesi Bodrumspor Kulüp binasında, futbol şubesinde yapılan değişikler ile ilgili bir basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasına Bodrumspor

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :8. Syf Sayfası :5. Syf Sayfası :9. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :3. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :3. Syf Sayfası :4. Syf Sayfası :İnternet Sitesi BAŞKAN SELVİTOPU NDAN ÜCRETSİZ KURSLARA DAVET Karabağlar

Detaylı

ORGANİZATÖR. Sportif Organizasyonlar dışında, Kurumsal markaların pek çok organizasyonuna imza atmaktadır.

ORGANİZATÖR. Sportif Organizasyonlar dışında, Kurumsal markaların pek çok organizasyonuna imza atmaktadır. ORGANİZATÖR Avrasya Lig bir Power BULLS SPORT organizasyonudur. Power BULLS SPORT markamız 18 yıldır, yılda 2 defa Antalya da düzenlediği Power Bulls Turnuvası ile onbinlerce sporcu ve yüzlerce kulübü

Detaylı

Seyahat Genel Genel - Olmazsa olmazlar Yunanca İngilizce Can you help me, please? Do you speak English? Do you speak _[language]_?

Seyahat Genel Genel - Olmazsa olmazlar Yunanca İngilizce Can you help me, please? Do you speak English? Do you speak _[language]_? - Olmazsa olmazlar Μπορείτε να με βοηθήσετε; (Borίte na me voithίsete?) Yardım isteme Μιλάτε αγγλικά; (Miláte agliká?) Birinin konuşup konuşmadığını sormak Μιλάς _[γλώσσα]_; (Milás _[glóssa]_?) Birinin

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Can you help me, please? Μπορείτε να με βοηθήσετε; (Borίte na me voithίsete?

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Can you help me, please? Μπορείτε να με βοηθήσετε; (Borίte na me voithίsete? - Olmazsa olmazlar Μπορείτε να με βοηθήσετε; (Borίte na me voithίsete?) Yardım isteme Μιλάτε αγγλικά; (Miláte agliká?) Birinin konuşup konuşmadığını sormak Μιλάς _[γλώσσα]_; (Milás _[glóssa]_?) Birinin

Detaylı

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Şubat 27, 2012-12:21:43 Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Detaylı

TÜRKİYE BİNİCİLİK FEDERASYONU BİNİCİLİK İL TEMSİLCİSİ TALİMATI 1. BÖLÜM - AMAÇ, DAYANAK, KAPSAM, TANIMLAR

TÜRKİYE BİNİCİLİK FEDERASYONU BİNİCİLİK İL TEMSİLCİSİ TALİMATI 1. BÖLÜM - AMAÇ, DAYANAK, KAPSAM, TANIMLAR TÜRKİYE BİNİCİLİK FEDERASYONU BİNİCİLİK İL TEMSİLCİSİ TALİMATI 1. BÖLÜM - AMAÇ, DAYANAK, KAPSAM, TANIMLAR Amaç Madde 1 Bu Talimatın amacı; federasyonun yurtiçi bağlantısını sağlayabilme amacı ile illerdeki

Detaylı

Siyah-beyazlıları. Statdaki son maçına çıkıyor

Siyah-beyazlıları. Statdaki son maçına çıkıyor 7 MAYIS 2013 Statdaki son maçına çıkıyor Siyah-beyazlıları yenilenecek BJK İnönü Stadı'nda son maçına çıkacak. Beşiktaş Futbol Takımı, yenilenecek BJK İnönü Stadı'nda son maçını Gençlerbirliği ile oynayacak.

Detaylı

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Sayı : 35326388-813/03 Konu : Karabük Üniversitesi Rektörlük Kupası ------------------------------------------------------------------------

Detaylı