DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!"

Transkript

1 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! THKP-C/HDÖ Programýnda Burjuvazi ve Barýþ Mahir Çayan Leninizm ve Revizyonizm Çavuþesku, Revizyonizm ve Proletarya Diktatörlüðü Kapitalizm ve "Modernizasyon" Birlik, Beraberlik, Bireysellik! Öðrenci Hareketi Üzerine "Moskova Duruþmalarý"... "Prag Baharý"... YIL: 20 SAYI: 4 / 1990

2 KURTULUÞ için KURTULUÞ, bundan 19 yýl önce ilk sayýsý yayýnlanmýþ bir yayýn organýdýr yýlýnýn 1 Mart günü, MAHÝR ÇAYAN ve yoldaþlarý tarafýndan, THKP- C'nin ideolojik ve politik yayýn organý olarak çýkarken, yayýn politikasý bizzat Mahir yoldaþ tarafýndan þöyle belirlenmiþtir: "Bugün ülkemizde revizyonizmin etkinliðini çeþitli alanlarda görmek mümkündür. Mesela, sosyalist aydýnlar için ayrý 80 sayfalýk bir aylýk dergi; 'orta seviyede' olanlar için haftalýk 16 sayfalýk bir dergi; iþçi-köylü kitleleri için de birer kitle gazetesi çý-karma, revizyonist yayýn politika-sýnýn ifadesinden baþka birþey deðildir.. Emperyalizmin iþgali altýnda olan, dolayýsýyla Halk Sava-þýnýn zorunlu bir durak olduðu ülkelerde sosyalistlerin temel mücadele metodu politikleþmiþ askeri savaþ metodudur. Bu metodu, temel metod olarak ele alanlarýn devrimci yayýn politikasý bu olamaz. Bu yayýn politikasý, halk savaþýndan yan çizen, dergicilik ve gazeteciliçi temel alan revizyonistlerin politikasýdýr. Büyük þehirlerde yayýnlanan bir dergi etrafýnda örgütlenme ve bunun aracýlýðýyla parti örgütlenmesine geçme, revizyonist bir örgütlenme anlayýþýdýr." Ýþte Mahir yoldaþýn ortaya koyduðu bu perspektifle yayýnlanan KURTULUÞ, 15 Mart tarihli ikinci sayýsýndan sonra legal olarak yayýnlanamamýþtýr. 3. sayýsý teksir olarak Mayýs içinde yayýnlanmýþ ve o tarihten itibaren bir daha yayýnlanamamýþtýr. Ancak, daha sonraki yýllarda, ayný adla birkaç dergi yayýnlanmýþtýr. Ancak bunlar THKP-C'nin ideolojik-politik çizgisini izleyen yayýnlar olarak deðil, THKP-C'nin 1971 ve 1972 yýlýndaki mücadelesinin yarattýðý sempatiyi kendi oportünist amaçlarý için kullanmak isteyen bazý oportünistlerce çýkartýlmýþtýr. Bu durum, en popüler olanýnýn, kýsa bir sürede "KSD" olarak tanýmlanmasýyla açýkça ortaya konmuþtur. Bugün yayýnlamakta olduðumuz KURTULUÞ, Politikleþmiþ Askeri Savaþ Stratejisi'ni devrim stratejisi olarak kabul eden Halkýn Devrimci Öncüleri'nin bir yayýnýdýr. Yayýn politikamýz, Mahir yoldaþýn KURTULUÞ'un ilk sayýsýnda ortaya koyduðu politikadýr. Yine "Kesintisiz Devrim II-III"de ortaya konduðu gibi, bugün için, periyodik olmayacaktýr. Ýllegal bir yayýn olarak KUR- TULUÞ, örgütümüzün ideolojikpolitik görüþlerini açýklayan bir yayýndýr. Dolayýsýyla, yayýnlanan tüm yazýlar, örgütümüzü baðlayan yazýlar durumundadýr. Bu baðlamda KURTULUÞ, herkesin özel düþüncelerini açýkladýðý, polemiklerin yapýldýðý bir tartýþma "platformu" olmadýðý gibi yazýlarda ortaya konan düþüncelerin sorumluluðunun belirsiz olduðu bir yayýn da deðildir. Þüphesiz böyle bir yayýn politikasý, "birlik" adýný aðýzlarýndan düþürmeyen oportünistlerin tepkisine yol açacaktýr. Ama bizler, ne olduðu belirsiz "birlik"in deðil, belirli bir örgütün yayýnýndan söz etmekteyiz. Ve bu örgüt Marksizm-Leninizmi eylem kýlavuzu olarak kabul eden TÜRKÝYE HALK KUR- TULUÞ PARTÝSÝ/HALKIN DEV- RÝMCÝ ÖNCÜLERÝ'dir. Sözlerimizi bitirirken son olarak "polemik" konusunda birkaç söz söylemek istiyoruz. Bizler, ideolojik mücadeleyi bir polemik aracý olarak görmüyoruz. Ancak bu, polemikten kaçýndýðýmýz anlamýnda yorumlanmamalýdýr. Polemik, yalnýzca, görüþ ayrýlýklarýnýn gerçek nedenlerini açýða çýkarýrsa, neden ortaya çýktýðýný, ne derinlikte olduðunu, sorunun özüne mi, yoksa ayrýntýsýna mý olduðunu, ortaya koyarsa, bir ve tek örgüt saflarýnda ortak çalýþma için bir engel olup olmadýðýný açýða çýkarýrsa yararlýdýr, aksi halde, her polemik oportünist tutumun dýþavurumu olacaktýr. H Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi HALKIN DEVRÝMCÝ ÖNCÜLERÝ KURTULUÞ, THKP/HDÖ-Genel Komitesi' nin bir yayýnýdýr. Türkiye/1990

3 THKP/HDÖ Programý'nda Burjuvazi ve Barýþ Çaðýmýz emperyalizm ve proleter devrimler ça-ðýdýr. Serbest rekabetçi kapitalizmin tekelci kapitalizme dönüþmesiyle birlikte, üretim araçlarýnýn özel mülkiyeti ile üretimin toplumsal niteliði arasýndaki çeliþki, sonal olarak çözümlenebilecek boyutta bir antagonizma kazanmýþtýr. Bu antagonizma, kapitalizmin sürekli ve genel bunalýmýný ortaya çýkararak, sosyalist devrimlerin nesnel koþullarýný olgun-laþtýrmýþtýr. Günümüzde kapitalizmin sürekli ve genel bunalýmýnýn III. dönemi yaþanmaktadýr. I. ve II. bunalým dönemlerinden farklý olarak, bu dönemde emperyalizm yeni-sömürgecilik yöntemleriyle sömürüsünü ve baskýsýný sürdürmektedir. Dünyanýn 1/3 ünün emperyalist sömürünün dýþýna çýkmýþ olmasý, emperyalizmin tarihinde en büyük pazar sorunu ile karþý karþýya kalmasýna yol açmýþtýr. Bir yandan pazar sorunu, diðer yandan pazarlarýn sürekli olarak devrimlerle yitirilmesi karþýsýnda emperyalizm, artan oranda ekonomisini askerileþtirmiþtir. Askerileþtirilmiþ ekonomi, III. bunalým döneminde gerek emperyalist-kapitalist ülkelerdeki proleter devrimci mücadelelerin, gerekse geribýraktýrýlmýþ ülkelerin halk devrimlerinin gerçekleþtirilmesinde, proletaryanýn ve ezilen halklarýn karþýsýnda büyük bir emperyalist askeri gücün çýkartýlmasý sonucunu doðurmuþtur. Bu durum, gerek kapitalizmin iç dinamikle geliþtiði ülkelerde, gerekse bu dinamiðin çarpýtýldýðý geribýraktýrýlmýþ ülkelerde, proletaryanýn sosyalist devrim yönündeki mücadelesine þiddete dayanan devrimden baþka bir yol býrakmamaktadýr. III. bunalým döneminde emperyalizmin yeni-sömürgecilik metodlarý ve ekonominin askerileþtirilmesi, dünyanýn her yerinde "barýþçýl mücadele biçimleri"nin yürütülmesini ve bu yolla iktidarlarýnýn yýkýlmasýný olanaksýz kýlmaktadýr. Emperyalizmin muazzam askeri gücü karþýsýnda, sosyalist devrimlerin "barýþçýl" yollarla kazanýlmasý olanaksýzdýr. Bu, proletaryanýn barýþýn, barýþçýl mücadelenin mutlak karþýtý olmasýnýn bir ürünü deðildir. Proletarya, her zaman böyle bir yolun olmasýný ister ve buna karþý direnecek son kiþiler proleterler ve komünistler olmuþtur. Ancak sýnýf mücadelelerinin tarihi göstermiþtir ki, toplumun ve insanlýðýn yeniden inþasý, gerçek ve kalýcý kurtuluþu, tek bir sýnýf tarafýndan, proletarya tarafýndan gerçekleþtirilebilinir. Proletarya, insanlýðýn gerçek ve kalýcý kurtuluþunun nasýl gerçekleþeceði ortaya konulduðu andan itibaren, her zaman ve her yerde burjuvazi tarafýndan bir devrime zorlanmýþtýr. Zor araçlarý tekelini elinde bulunduran burjuvazi, bu araçlarla, yani þiddet yoluyla varlýðýný korumak ve proletaryanýn insanlýðýn gerçek kurtuluþu-na yönelik tarihsel hareketini engellemek için çaba göstermiþtir. Bu koþullar altýnda proletaryanýn burjuvazinin dayatmalarý karþýsýnda geri çekilmesi, insanlýðýn gerçek ve kalýcý kurtuluþu amacýndan vazgeçmesi olanaksýzdýr. Eðer burjuvazi, kendi silah tekeline dayanarak ortaya koyduðu dayatmalardan, kendi kendine uzaklaþabilecekse, bundan proletarya sadece memnunluk duyar ve bunu kalýcýlýðý koþullarýnda zora baþvurmaktan kaðýnabilir. Ama sadece bu koþulla. Böyle bir geliþmenin, kapitalizmin ve emperyalizmin nesnel gerçekliði ile çatýþacaðý da açýktýr. Bu nedenle, burjuvazinin böyle bir tutum içine girmesini istemek, ütopya dan baþka birþey deðildir. H 3

4 Leninizm ve Revizyonizm Marksizm son derece derinliði olan, son de-rece karmaþýk bir doktrindir. Marksizm sürekli olarak hayatýn yeni gerçekleri karþýsýnda derinleþip, zenginleþen, kendi kendini aþan bir doktrindir. Marksizmde esas olan lafýzlar deðil, muhtevadýr. Marksizmde deðiþmeyen tek þey Lenin in deyiþiyle, onun yaþayan ruhu diyalektik metoddur. Diyalektiðin en elementer iki unsuru olan zaman ve mekan kavramlarý dikkate alýnmazsa, Marks ve Engels e göre Le-nin in, Lenin ve Stalin e göre Mao Tse Tung un ve Mao ya göre de III. bunalým döneminin muzaffer proleter devrimcilerinin revizyo-nizminden bahsetmek mümkündür. Oportünizm, her yerde ve her zaman bilimsel sosyalizmi tahrifte iki metoda baþvurur. Ya zaman ve mekan kavramlarýný dikkate almadan, Marksizmin ustalarýnýn baþka tarihi þartlar için ileri sürdükleri ve yaþanýlan dönemde eskimiþ olan tezlere dört elle sarýlýr ve bu tezleri kendi sapmasýna dayanak yapmaya çalýþýr. Veya Marksizm-Leninizmin her þart altýnda geçerli tezlerini zaman ve mekan deðiþmiþtir, o yüzden geçerli deðildir diyerek Marksizmi revize eder". "Revizyonizm ve oportünizm teoriyi bir dogma ve nas olarak ele alýr. Sadece devrim anlayýþý, sýnýflar kombinezonu ve örgüt meselelerinde deðil, çalýþma metodlarýnda da revizyonizmin so-runa yaklaþýsý böyledir. Her tarihsel dönemde, sað oportünizm teoriyi ortodoks yönden dondurarak, Marksizmin yaþayan ruhu, somut durumlarýn somut tahlilini bir yana atarak, onun özüne deðil de, lafýzlarýna dört elle sarýlýr. LENÝNÝZMÝN EVRENSEL TEZLERÝ *** Devlet aygýtý, bürokrasi ve militarizmi ile bir bütün olarak egemen sýnýflarýn bir baský örgütüdür. *** Devrim, halkýn devrimci giriþimiyle aþaðýdan yukarý mevcut devlet cihazýnýn parçalanarak politik iktidarýn ele geçirilmesi ve bu iktidar aracýlýðýyla, yukardan aþaðýya daha ileri bir üretim düzeninin örgütlenmesidir. Bunun için: 1) Milli krizin varlýðý 2) Öncünün varlýðý 3) Kitlelerin bilinçli ve örgütlü olarak savaþa katýlmasý þarttýr. *** Emperyalist dönemde tek bir ülkede dev-rim olabilir. Bu dönemde burjuvazi devrimci niteliðini kaybetmiþtir. Kendi devrimini kendisi yapamaz. Bu yüzden geri-býraktýrýlmýþ ülkelerde proletarya tek bir süreç içinde ikili devrimci görevle karþý karþýyadýr. (Kesintisiz devrim esprisi). *** Proletaryanýn siyasi partisi olmadan proletarya devrimi olmaz. *** Proletaryanýn partisi ideolojik, ekonomik demokratik ve politik olmak üzere üç cephede birden savaþan, diyalektik ve tarihi materyalizmin temeli üzerine kurulmuþ olan proletaryanýn öncü müfrezesidir. *** Devrim sürekli ve kesintisizdir. Sadece ik- tidarýn ele geçirilip, altyapýnýn düzenlenmesiyle bitmez, üstyapýda da sýnýflý toplumlara özgü çeliþkiler ortadan kalkana kadar devam eder. (Kültür Ýhtilâli) Leninizmin bu evrensel tezlerinin herhangi birisinin eskimiþ olduðunu, dolayýsýyla geçersizliðini iddia edenler, bu iddialarý ister soldan (Debray), isterse de saðdan (klâsik revizyonizm) gelsin, anti-leninizmdir; revizyonizmdir. (Mahir Çayan, Kesintisiz Devrim-I ve Kesintisiz Devrim II-III) 4

5 Çavuþesku, Revizyonizm ve Proletarya Diktatörlüðü 1989 un son aylarýnda en çok konuþulan ve izlenen olaylar, hiç þüphesiz, Doðu-Avrupa daki sosyalist ülkelerde meydana gelen olaylar olmuþtur. Hemen hergün, basýn ve televizyonda, yeni bir olay, yeni bir geliþme, yeni bir yönetim deðiþikliði, yeni bir karar ve kan ile gözyaþý haberleri gelmiþtir. Bu haber bombardýmaný altýnda insanlar, neyi nasýl deðerlendireceklerini bilmeksizin, yeni haberler beklemeye baþlamýþlardýr. Ancak, Aralýk ayýnýn son günlerinde, Romanya dan gelen haberler ve görüntüler, insanlarý bir kez daha þaþkýnlýða itmiþ ve bir kez daha belirsizliðe yöneltmiþtir. Kasým ayýnda Demokratik Almanya da devlet ve parti yönetiminin deðiþtirilmesiyle baþlayan þok dalgasý karþýsýnda kimin Marksist-Leninist, kimin revizyonist, kimin demokrat, kimin kapitalist burjuva, kimin emperyalist ajan olduðu belirsiz hale gelmiþtir. Daha düne kadar revizyonistlikleri tartýþýlmaz bir gerçek olan insanlar, garip bir tarzda, perestroyka ya direnmeye baþlamýþlardýr. Marksizm-Leninizm karþýsýndaki sað ve inkârcý çizgileri açýk seçik bilinen insanlarýn böylesi bir tutum içine girmeleri, en dramatik geliþmelerin bir öncüsü gibiydi. Bunlar, bir yandan perestroyka için, çeþitli olumsuz deðerlendirmeler ileri sürerken, diðer yandan da perestroyka yanlýlarýný sürekli olarak eleþtiriyorlardý. Böylece kimin kim olduðunun bilinmediði, neyin ne anlama geldiðinin tespit edilemediði bir dönem baþlamýþtý. 40 yýllýk Komünist Parti yöneticileri, elle tutulur somut kanýtlar ileri sürülmeksizin çýkarcýlýk la, zimmetine para geçirmek le, ihanet l e suçlanmaya baþlandý. Daha düne kadar revizyonizme karþý yöneltilen aþýrý iddialar bile, bu suçlamalar karþýsýnda, iyi niyetli eleþtiriler durumuna düþtü. Her görevden alýnan parti yöneticisinin, kaç villasý olduðu, kaç otomobili bulunduðu, ne kadar mücevheri olduðu, emperyalist basýn-yayýn organlarý aracýlýðýyla dünyaya duyrulmaya baþlandý. Ama tüm bunlarýn içinde perestroyka nýn ne olduðu, neleri içerdiði, neyi hedeflediði gözden uzak kalýyor ve revizyonist niteliði, hiçbir biçimde söz konusu edilemiyordu. Böylece dünya çapýnda ilginç geliþmeler ortaya çýkmaya baþladý. Dünya Marksist-Leninist hareket mensuplarý ve hatta sempatizanlarý, revizyonistler arasýndaki bu hesaplaþmanýn tozu dumaný içinde, kimin haklý kimin haksýz olduðunu, kimin doðru þeyler söylediðini, kimin söylediklerinin Marksizmle çeliþtiðini kavramaya çalýþýyorlardý. Ama doðru bir deðerlendirme yapabilmek için elde yeterli veri de bulunmuyordu. Özellikle kitle iletiþim araçlarýnýn dünya çapýndaki yaygýnlýðýna baðlý olarak büyük bir propaganda savaþýnýn olanca hýzý ile sürüyor olmasý, bu tür belirsizlikleri daha da artýrýyordu. Genellikle enformasyon alanýnda propagandanýn yoðunlaþtýrýlmasý, doðru bir deðerlendirme yapabilmek için gerekli verileri saðlar görünürken, iletilen haberlerin sürekli deðiþmesi, belirsizliði daha da artýrmaktan baþka bir sonuç vermiyordu. Glastnost politikasýyla Doðu-Avrupa ülkelerine iliþkin her türlü haber, hemen her dakika, emperyalist ajanslar tarafýndan dünyaya yayýlýyor olmasý, gelen haberlerin ne denli gerçek olduðu konusunda þüphe uyandýrmakla birlikte, haberlerin yoðunluðu karþýsýnda insanlarýn bunlarý deðerlendirecek zamanlarý bile bu- 5

6 lunmuyordu. Özellikle Demokratik Almanya da ki geliþmeler birkaç gün önceden emperyalist Alman basýný tarafýndan, neredeyse tüm ayrýntýlarý ile açýklanmasý, en þaþýrtýcý olanýydý. Ünlü BÝLD gazetesi, tüm geliþmeleri, kimin, ne zaman ve neden parti yönetiminden ayrýlacaðýný birkaç gün önceden yazmasý önemli görülmese bile, bunlara karþý tek bir açýklamanýn yapýlmamasý (görevden alýnan yöneticilerin bunu yapabilmesi olanaksýzdýr) daha da þaþýrtýcýydý. Üstelik BÝLD gazetesinin Alman emperyalistlerinin en gerici kesimlerinin denetiminde olduðu bilinmesine raðmen, bu sessizlik sürüyordu. Bu ortamdaki yeni bir geliþme de Çekoslovakya da ortaya çýktý. Týpký Demokratik Almanya gibi, ekonomik olarak önemlice ya da çözümlenemez sorunu olmayan, sosyal iliþkilerde geniþ bir kollektif katýlýmýn saðlanmýþ bulunduðu bir ülke olarak Çekoslovakya daki parti yönetiminin ve ordunun perestroyka ya sýcak bakmadýklarý da biliniyordu. Parti yönetimi ile ordunun, yasal sýnýrlarý aþan kitle hareketlerine karþý zor kullanacaklarýný açýklamalarýnýn ertesi günü birden görevlerinden ayrýlmalarý, insanlarý bir kez daha þaþkýnlýða düþürüyordu. Ve daha bunlarýn þok u atlatýlamamýþken, Romanya dan yepyeni haberler gelmeye baþladý. 40 yýllýk revizyonist Çavuþesku, önce kitle toplantýsýnda yuhalanýyor ve sonra da askeri bir operasyon sonucunda yakalanarak kurþuna diziliyordu. Çavuþesku, kurþuna dizilmeden önceki son sözleri, kýrk yýllýk pratiðine uymayacak ölçüde zýt ifadeler içeriyordu. Kendisini Romanya parlamentosu ile iþçi sýnýfýndan baþkasýnýn yargýlayamayacaðýný ve bunlarýn dýþýnda hiç kimseye hesap vermeyeceðini söyleyen Çavuþesku nun son sözü, Yaþasýn Komünizm oluyordu. Kurþuna dizilirken üzerinde 1917 Ekim Devrimi nin Bolþevik halk komiserlerinin giydiði türden deri ceket bulunan Çavuþesku, kimler tarafýndan ve ne amaçla ortadan kaldýrýldýðý da bilinemiyordu. Son beþ yýldýr glastnost, yani açýklýk tan söz eden SBKP yönetimi, Bu olaylar karþýsýnda tek bir açýklama yapma zorunluluðu duymadýklarý gibi, geliþmeleri izlemek le yetindiklerini söylemekte tereddüt etmiyorlardý. Bu da, meydana gelen olaylarýn önceden planlanmýþ bir hareket olduðunu, ama partisiz kitlelerin hareketliliðine dayalý bir propagandayla gerçekleþtirilmek istendiðini gösteren belirtiler oluyordu. Romanya da monarþik yönetime karþý mücadele döneminde olduðu kadar, Nazi Almanya sýnýn iþgali altýnda da anti-faþist mücadelede Komünist Parti üyesi olarak yer almýþ Elena ve Nikola Çavuþesku lar kolaylýkla diktatör ilan edilebilinmiþlerdir. Çavuþesku larýn bu trajik ölümlerinin ardýndan, dünya çapýnda demokrasi ve insan haklarý savunucusu olarak ilan edilmiþ ve kimi sol çevrelerin iþçi sýnýfý kahramaný olarak niteledikleri Leh Walesa, pervasýzca sýranýn Küba ya geldiði ni, emperyalist yayýn organlarý aracýlýðýyla tüm dünyaya ilan edebiliyordu. Öte yandan, dünya barýþý nýn kurulmak üzere olduðunu, birkaç hafta önce, dünyaya açýklayan Amerikan emperyalizmi, eroin kaçakçýsý olarak ilan ettiði Noriega yý ele geçirmek için Panama ya askeri müdahalede bulunuyordu Amerikan askeriyle yürütülen bir polis operasyonu ile, dünya jandarmalýðýný yapan Amerikan emperyalizmi, þimdi de dünya polisliðine soyunduðu görülüyordu. Gorbaçov yönetiminin, kendisinden önceki SBKP yönetimlerine karþý yönelttiði eleþtirileri, doðruyu görmeye baþlanmasý olarak yorumlayan bazý Marksist çevreler ise, bu geliþmeler karþýsýnda suskunluðu yeðliyorlardý. Tabii bu geliþmelere þaþýrmayanlar, hatta bunlarý bir çeþit sevinçle karþýlayanlar da bulunuyordu. SBKP revizyonistleri ve onlarýn izleyicisi parti yönetimleri, bu olaylarý bekler tutumlarýyla, olaylarýn asýl kahramanlarý olduklarýný sergiliyorlardý. Eski dönemin sosyal-emperyalist cileri de, bu olaylar karþýsýnda belli bir netliðe sahip görünüm altýnda, her geliþmeyi önceden bilmenin (!) neþesini yaþýyorlardý. Onlar için, bu olaylar, kendi teorilerinin bir doðrulanmasýydý! Çünkü, ortada kapitalizm sözcükleri dolaþýyordu, mülkiyet deðiþikliklerinden söz ediliyordu. Bunlar, kendileri için yeterli veri sayýlabilirdi. Ne de olsa, onlar, onlarca yýl önce SSCB nin kapitalizme geri döndüðünü, söylememiþler miydi? Ama, onlarca yýl önce kapitalizme geri dönmüþ bir ülkenin, onlarca yýl sonra kapitalizme geri dönmekten söz edilen bir ülke haline nasýl geldiðini açýklamak onlarýn iþine gelmiyordu. Ayný þekilde, kapitalizme geri dönmüþ bir ülkede iþçi sýnýfýnýn baðýmsýz inisiyatifi ni geliþtiren, yeni sýnýf a karþý büyük bir mücadale yürüten Dayanýþma sendikasý nýn Baþkaný Leh Walesa nýn, Romanya da Çavuþesku larýn öldürülmesini desteklemesinin ne anlama geldiðini açýklamak da, onlarýn iþine gelmemektedir. Çavuþesku nun SBKP ye nasýl karþý çýktýðýný, nasýl baðýmsýz bir politika izlediðini uzun uzun anlatabilen Sosyal-Emperyalizm yanlýlarýnýn bu çýkmazý, onlarýn þaþkýnlýðýnýn gerçekliðinden baþka bir anlama sahip deðildir. Ýþte bu ortamda Latin-Amerika da, Küba dan idel Castro nun sesi duyuldu. Castro, sosyalist blokun kalmadýðýný, Po- 6

7 lonya ve Macaristan ýn emperyalist-kapitalist sisteme doðru gittiðini açýklarken, emperyalistlerin ve SBKP nin ne yaptýðýný da sergilemiþ oluyordu. Amerikan emperyalizminin SSCB ye, diðer süper güç olarak dünyayý kendi aralarýnda paylaþmayý önerirken ve bu durum Castro tarafýndan açýk bir biçimde ortaya konulurken, SBKP yönetimi, tek bir açýklama yapmýyordu. Sosyalizmin son kalesini kanlarýnýn son damlasýna kadar savunacaklarýný açýkça ilan eden Castro, sözlerini Ya sosyalizm, ya ölüm diye bitirirken, geleceðin dünyasýnýn nasýl bir þiddet ortamýna gebe olduðunu açýk biçimde gösteriyordu. Yýllardýr SBKP revizyonizmine karþý ideolojik mücadele sürdüren ve bunda en küçük bir tavize yanaþmayan Marksist-Leninistlerin, emperyalist basýn-yayýn araçlarýyla yapýlan propaganda karþýsýnda etkili olabilmeleri beklenemezdi. Bu durum kaçýnýlmaz olarak ehven-i þer teorilerinin geliþmesine neden oldu. Kýrk yýllýk revizyonist Çavuþesku nun, her dönemde proleter devrimci bir çizgi izlemiþ gibi sunulabilmesini getirmiþtir. Ve bu baðamda revizyonizmin niteliðinin bir kez daha ortaya konulmasý, her zamankinden çok daha önemli olmaktadýr. SOSYALÝZM VE REVÝZYONÝZM 1956 yýlýnda SBKP nin 20. Kongre sinde açýk biçimde ortaya çýkan revizyonizm, her þeyden önce, Marksizmin resmi bir inkârý olarak ortaya çýkan E. Bernstein revizyonizminden farklýdýr. Ve ayný þekilde, kendisini tarihsel köken olarak Marksizme baðlayan sosyal-demokrasiden de farklýlýklar taþýr. Marksizm-Leninizmin gayrý-resmi inkârý olarak ortaya çýkan modern revizyonizm, Çeþitli Marksist-Leninist tezlerin geçersizliði ya da geçerliliði üzerine yapýlan bir dizi tahrifat ve deðerlendirmeyle kendisini ortaya koymuþtur. Revizyonizmin en temel özelliði, zaman ve mekan kavramlarýný dikkate almaksýzýn, dünya tahlillerinde, Marksist-Leninist tespit ve ilkeleri, kendi özgün koþullarýna göre ele almak, ve deðerlendirmektir. Bu baðlamda revizyonizm için, Marksist-Leninist tespitler, ilkeler kendi koþullarýna uymadýklarý sürece geçerli olamazlar. Böylece Marksizm-Leninizmin evrensel tezlerinin varlýðý, onlar için bir ayak baðý oluþturmaktadýr. Bundan kurtulabilmek için, Marksizm-Leninizmi tahrif etmekten de çekinmemiþlerdir. Bu nedenle, revizyonizmin temel karakteri, Marksist-Leninist ilkelere ve hedeflere baðlý olarak, dünyanýn devrimci tarzda deðiþtirilmesi eylemine yönelme yetenek ve iradesine sahip olmamasýdýr. Ancak kendisini Marksizm-Leninizmle tanýmlayabilmek zorunda olmasý ve Marksizm-Leninizmden belli bir sapmayý ifade etmesi nedeni ile, Marksizm-Leninizmi bir yana býrakabilecek durumda da deðildir. Bu nedenle, Marksizm-Leninizmi tahrif etmeksizin var olmayan bir siyasal çizgi durumundadýr. Aradan geçen zaman, revizyonizmin karakterini belli oranda geliþtirmiþ ve günümüzdeki tahlil ve belirlemelerinde Marksist-Leninist teoriden çok az söz etmelerini getirmiþtir. Proletaryanýn iktidarda olduðu ülkelerde otuz yýldýr sürdürülen revizyonist uygulamalar, hiçbir Marksist-Leninist tespitle açýklanamaz boyuta ulaþmasý, bu geliþmenin bir sonucudur. Yapýlanlarýn temel Marksist-Leninist ilkelere baðlý olmaksýzýn gerçekleþtirilmesinin doðurduðu bu sorun, günümüzde önemli bir ideolojik sorun da yaratmýþtýr. Bunlarla birlikte Romanya da Çavuþesku nun trajik sonunun birlikte ele alýnmasýyla, olaylar daha anlaþýlabilir olmaktadýr. Romanya da Çavuþesku nun Parti baþkanlýðýna gelmesinden itibaren her yönde geliþen revizyonizm, Romanya da tanýmlanabilir bir sosyalizmin inþasýný ortaya çýkarmamýþtýr. Hemen her yönden SBKP revizyonizminin tespitlerine baðlý olarak yapýlan ekonomik ve sosyal uygulamalar sonucu, Romanya, klâsik bir küçük-burjuvalar ülkesi haline gelmiþtir. Bütün insanlarýn proleter olmasý yönündeki faaliyetlerin revizyonist uygulamayla bu çarpýtýlmasýnýn zaman içinde Romanya nýn baðýmsýz dýþ politika sahibi olmasýyla bütünleþmiþtir. Proletarya enternasyonalizminin içermediði bir tarzda baðýmsýz tutum, son tahlilde, küçük-burjuva milliyetçiliðinin bir ürünü olarak deðerlendirilebilinir. SBKP revizyonizmi tarafýndan zaman içinde deðerden düþürülen ve giderek sosyalist ülke devletlerinin yalýn bir dýþ politika gereðine indirilen proleter enternasyonalizminden uzaklaþmanýn bu biçimi, Romanya nýn artan oranda emperyalist sistemle iliþkisini geliþtirmiþtir. Emperyalistlerin uluslararasý finans kurumu olan IM ile kurulan iliþkiler ve buradan alýnan krediler Çavuþesku nun dýþ politikasýnýn Emperyalist basýn tarafýndan övülmesinin de temelini oluþturmuþtur. Proleter enternasyonalizminden her uzaklaþmayý büyük bir coþkuyla karþýlayan emperyalizmin Romanya ya karþý tutumu, ayný zamanda Romanya daki partinin diðer proleter iktidarlarýna karþý tutumunun maddi temeli olmuþtur yýlýnda yapýlan SBKP nin 27. Kongre si sonrasýnda Doðu-Avrupa ülkelerine önerilen yeni anlayýþ, hemen hepsinde olduðu gibi, Romanya da da tepki ile karþýlanmýþtýr. Perestroyka olarak ifade edilen yeni anlayýþa karþý, mevcut revizyonist parti yönetimlerinin tutum- 7

8 larý açýk biçimde ortaya konulmuþtur. Kardeþ KP ler in kendi içlerinde yaptýklarý görüþmelerde ele alýnan, tartýþýlan ve karþý çýkýlan bu yeni anlayýþýn karþýlaþtýðý direniþ, ister istemez, bu partilerin mevcut yönetimlerinin deðiþtirilmesini gerekli hale getirmiþtir. Bu gereklilik, SBKP tarafýndan 1987 yýlýndan itibaren açýk biçimde ilgililer e iletilmiþtir. SBKP nin yeni yönetimi kardeþ KP ler in direniþine karþý kullandýðý yöntem ise, ekonomik baský temelinde inþa edilmiþtir. COMECON ve Varþova Paktý iliþkileri içinde ortaya çýkmýþ karþýlýklý baðýmlýlýk olgusunun getirdiði ekonomik iliþkinin böylesine bir kullanýmý karþýsýnda, her ülke partisi farklý tutumlar takýnmýþlardýr. Romanya Komünist Partisi nin tutumu ise, doðrudan dýþ borçlarýn tümüyle ödenmesi ve yeniden alýnmamasýdýr. Böylece borç veren ülkenin ekonomik güç yoluyla politik baský yapabilmesinin önüne geçilmek istenmiþtir. Bu tavýr sonucu, Çavuþesku yönetiminde Romanya, yoðun bir tarýmsal ürün ihracatý ile dýþ borçlarýný iki yýl içinde tasfiye etmiþtir. Bu da, gerek SBKP nin, gerekse uluslararasý anlaþmalarla desteklenen perestroyka nýn emperyalistlere iliþkin yanýnýn etkisizleþtirilmesini getirmiþtir. Böylece SBKP, Romanya üzerindeki baský gücünü önemli ölçüde yitirmek ile yüz yüze kalmýþtýr. Öte yandan Amerikan emperyalizmi de, kendisine yeni pazarlar saðlamada katkýda bulunacaðýný düþünerek her açýdan uygulanmasýný desteklediði perestroyka için direnen Romanya ya baský yapabilme olanaðý da bulunmamaktaydý. Artýk, Romanya da belli bir deðiþikliðin yapýlabilmesi için SBKP nin elinde açýk zor dýþýnda hiçbir araç kalmamýþtý. Genel olarak Marksist-Leninist partiler arasýnda mevcut olan ya da olmasý gereken ideolojik-politik temel, daha tam deyiþle proleter enternasyonalizmi, bu düzeyde SBKP tarafýndan kullanýlabilecek bir araç durumunda deðildir. Artýk Romanya da belli bir deðiþikliðin yapýlabilinmesi için, açýk zor dýþýnda hiçbir araç ve güç kalmamýþtýr. Bu da Aralýk 1989 daki geliþmelerin kaçýnýlmazlýðýný ifade eder. Bu geliþmeler karþýsýnda Çavuþesku nun politikasý ise, tümüyle Marksizm-Leninizmin temel ilkelerine geri dönüþ olarak belirginleþmiþtir. Bir baþka deyiþle, Çavuþesku, arasýnda en geniþ biçimde uygulanmýþ olan tek ülkede sosyalizm kavrayýþýyla hareket etmeye baþlamýþtýr. Bunun sonucu olarak, bir yandan kýrsal alandaki sosyal yapý yeniden düzenlenirken, diðer yandan parti içinde olasý perestroyka yanlýlarý etkisizleþtirilmeye baþlanmýþtýr. Özellikle kýrsal alana iliþkin uygulamalar, Macar azýnlýk sorununu öne çýkarýrken, kentlerde de bir gýda sorunu ortaya çýkarmýþtýr. Her iki sorun da, kaçýnýlmaz olarak, proletarya diktatörlüðü kavrayýþýný güncelleþtirmiþtir. Tek ülkede sosyalizmin inþasý sorununun proletarya diktatörlüðünü ne derece zorunlu kýldýðý ve bu diktatörlüðün ne derecede zora baþvurmasýný gerektirdiðini 1917 sonrasýnda SSCB pratiði açýk biçimde göstermiþtir. Ýþte, Çavuþesku, bu pratikten gelen bir tarihsel meþruiyet temelinde sosyalist Romanya yý her yönden kurmak için 1987 yýlýndan itibaren çalýþmaya baþlamýþtýr. Ancak, revizyonist bir geçmiþ üzerinde sosyalizmin inþasýnýn devrimci bir dönüþümü zorunlu kýldýðýný ve bunun da proletaryanýn kitlesel hareketi ile gerçekleþebileceði Çavuþesku tarafýndan hesaba katýlmamýþtýr. Otuz yýllýk revizyonist bir yapýyý, kolaylýkla sosyalist bir yapýya dönüþtürebileceðini sanan Çavuþesku, iki yýl içinde, bunun ne denli zorlu ve olanaksýz olduðunu da görebilmiþ deðildir. Ve her þey de bu noktada odaklaþmýþtýr. Modern revizyonizmin, gerek proleter enternasyonalizminden uzaklaþmasý, gerekse sosyalizmin inþasýnda ortaya çýkardýðý farklý ekonomik ve sosyal yapý nedeni ile Marksizm-Leninizmin evrensel ölçekte ortaya koyduðu bir sosyalist toplum inþasýný gerçekleþtiremeyeceðini açýk biçimde kanýtlamýþtýr. Bu kanýtlama, ayný zamanda, bu uygulamalar sonucu ortaya çýkan sorunlarýn Marksist-Leninist ilkeler ve hedefler temelinde çözümlenemeyecek sorunlar olduðunun da kanýtlanmasýdýr. Kim ki, revizyonizmin ortaya çýkardýðý ekonomik, sosyal, siyasal sorunlarý, temel Marksist-Leninist tespitlere baðlý olarak çözmeye çalýþýrsa çalýþsýn, yapýlanlar, sorunlarý aðýrlaþtýrmaktan öte bir sonuç vermeyecektir. Ýþte bu gerçek, revizyonizmin sosyalizmle olan iliþkisini ve Romanya da Çavuþesku nun çeliþkisini ortaya koymaktadýr. Modern revizyonizmin ortaya çýkardýðý en temel iç sorunlar, proletarya iktidarýnda, kurulu büyük sanayilerin bilimsel ve teknolojik geliþmelere baðlý olarak geliþtirmeyi gerçekleþtirememesi; sanayi üretimine geniþ ölçüde katýlan yeni iþçilerin gerçek bir sanayi proletaryasý haline dönüþtürülmesinin saðlanamamasý; tarýmsal yapýnýn küçük-köylü temelinden kurtarýlamamasý; sosyalist yaþam tarzýnýn sosyal alanlarda egemen kýlýnamamasý; sosyalist demokrasi ile proletarya diktatörlüðü arasýndaki iliþkinin kurulamamasý sonucu saf demokrasi arayýþýnýn güçlendirilmesi þeklinde sosyalizmin inþasýnýn revizyonist kavranýþýnýn getirdiði kesintiler, sapmalar ve hatalarýn yarattýðý çarpýklýðýn ürünüdür. Doðal olarak, bu sorunlarýn Marksist-Leninist il- 8

9 kelere baðlý olarak çözümlenebilmesinin olanaksýzlýðý, sistem dýþý çözüm arayýþlarýný kaçýnýlmaz kýlmýþtýr. Bu arayýþlar ise, emperyalizmin pazar gereksinmesi temelinde, karþý öneriler ortaya çýkarmýþtýr. Emperyalizmin yardým koþulu ise, bazý siyasal ve hukuki düzenlemeler içermek durumundadýr. Öte yandan ise, ülke içinde güçlenen saf demokrasi anlayýþlarý da, ayný biçimde istemler ileri sürmekteydi. Bu iki geliþme, proletarya diktatörlüðünün yeniden tanýmlanmasýný zorunlu kýlmýþtýr. Ancak, Gorbaçov yönetimindeki SBKP, geçmiþ dönemde olduðu gibi, bunu Marksist-Leninist teoriyi tahrif ederek yapabilme olanaðýna da sahip deðildir. Çünkü proletarya diktatörlüðü kavrayýþý, Marksizm-Leninizmin kolay kolay tahrif edilebilir bir tezi durumunda bulunmamaktadýr. Böylece proletarya diktatörlüðü ile demokrasi nin yer deðiþtirmesi gündeme getirilmiþtir. KÜÇÜK-BURJUVAZÝ VE PROLETARYA DÝKTATÖRLÜÐÜ Marksizm-Leninizme göre, proletarya diktatörlüðü, Kapitalizmden sosyalizme geçiþ döneminin siyasal yönetiminin niteliði durumundadýr. Bir baþka deyiþle, proletarya diktatörlüðü, bu dönemdeki proletarya iktidarýnýn özünü oluþturmaktadýr. Ancak bu diktatörlük ile siyasal yönetim biçimi bir ve ayný þey deðildir. Devletin niteliði proletarya diktatörlüðü olmakla birlikte çeþitli siyasal biçimler ortaya çýkabilmektedir. Bu baðlamda, sosyalist demokrasi proletarya diktatörlüðünün siyasal yönetim biçimidir. Revizyonizmin karþý karþýya getirdiði de budur. Onlar, öz ile biçimi karþýtlýk içine sokarken, belirlenmiþ bir biçimden ( demokrasi ) yola çýkarak, buna uygun bir öz arayýþýna yönelmiþlerdir. Revizyonizmin ortaya çýkardýðý en önemli sorun da burada yatmaktadýr. Onlar proletarya diktatörlüðünü, sýradan bir devlet gücü sorunu olarak ele almýþlardýr. Proleter devletin sosyalizmin inþasýndaki yerini dýþlayan bu ele alýþlarý, kaçýnýlmaz olarak muhalefetin baský altýna alýnmasý þeklinde bir devlet uygulamasýnýn ideolojik temeli olarak proletarya diktatörlüðünün görülmesini getirmiþtir. Revizyonizmin dilinde muhalefet, sosyalizmi savunan, sosyalist ülke yurttaþlarýnýn mevcut uygulamalara ya da sorunlara karþý belli bir tutum içinde oluþlarý durumudur. Dolayýsýyla sömürücüleri baský altýnda tutmanýn bir aracý olarak proletarya diktatörlüðü gereksiz olmaktadýr! Revizyonizmin bu ele alýþ tarzý, tüm olarak, 1956 dan beri uygulanan revizyonist politikalarýn kendi iç mantýðýnýn ürünüdür. Dolayýsýyla kendi konuþmalarý, deðerlendirmeleri, tartýþmalarý tümüyle bunun çerçevesi içindedir ve bunun dýþýnda bir mantýk tarafýndan kavranabilir durumda deðildir. Bu da, geçmiþ ile bugün arasýnda sürekliliðin nerede olduðu nun tespitini güçleþtirmektedir. Dünya çapýnda geçmiþ, Marksist-Leninist teori, Ekim Devrimi ve tek ülkede sosyalizmin inþasý olurken; revizyonizm için geçmiþ, 1956 sonrasýdýr. Bu nedenle, Marksist-Leninistler, günümüzdeki geliþmeleri geçmiþ ile baðlantý içinde yorumlayamazken, revizyonistler bunu kolaylýkla yapabilmektedirler. Böyle bir farklýlaþma, kaçýnýlmaz olarak dünyanýn tahlili, emperyalizmin tahlili, emperyalist saldýrganlýk vb. konularýnda tam bir ayrýlýk ortaya çýkarmaktadýr. Dünya çapýnda Marksist-Leninistlerin kullandýðý ölçütler ile revizyonizmin kullandýðý ölçütler birbirinden farklýdýr. Bir taraf Marksist-Leninist teorik tespitleri çýkýþ noktasý olarak ele alýrken; diðer taraf, 1956 sonrasýndaki revizyonist uygulamalarý çýkýþ noktasý olarak ele almaktadýr. Ýþte bu farklýlýðýn en belirgin olduðu konu da, proletarya diktatörlüðü ve demokrasi konularýdýr Bütün ülkelerde proletaryanýn devrimci hareketinin yükselmesi burjuvazinin ve sömürücülerin kendi egemenliklerini savunmaya yarayabilecek ideolojik ve politik dayanaklar bulabilmek için, iþçi örgütlerinde sahip olduklarý ajanlarýn sürekli çabalarýný doðurmaktadýr. Bu dayanaklar arasýnda diktatörlüðün mahkumiyeti ve demokrasinin savunulmasý baþta gelmektedir. Her þeyden önce bu kanýt, sýnýf sorununa deðinmeden, genelde demokrasi ve genelde diktatörlük kavramlarý üzerine dayanmaktadýr. Ulusun bütünlüðü öne sürülerek, sorunu sýnýflarýn dýþýnda ve üstünde sunmak sosyalizmin temel doktrini ile, burjuvazinin safýna geçmiþ sosyalistlerin sözde kabul ettiði, ama somutta unuttuðu sýnýf mücadelesi doktrini ile düpedüz alay etmektir. 1 Ýþte günümüzde Doðu-Avrupa ülkelerindeki olaylarda sürekli olarak iþlenen demokrasi konusunun Lenin tarafýndan deðerlendirilmesi böyledir. Burada açýk biçimde sýnýf perspektifini dýþlayan bir diktatörlük ya da demokrasi kavrayýþýnýn teorik olduðu kadar, pratik olarak da Marksizmle çeliþtiði belirtilmiþtir. Bu konudaki hatalar ya da sýnýf perspektifini dýþlayan anlayýþ, kaçýnýlmaz olarak, proletaryanýn iktidarýný tehlikeye atacaktýr. Romanya daki son olaylar, bu konuda açýk bir örnek teþkil etmektedir. 9

10 Çavuþesku nun öldürülmesi, genel olarak, diktatörlüðün yýkýlmasý biçiminde sunulmuþ olmasý, Lenin in ne denli haklý olduðunu göstermiþtir. Ancak, bunlarýn bilinmesi yeterli deðildir. Bu tür bir kavrayýþýn, proletarya iktidarlarýnda nasýl ve neden ortaya çýktýðýnýn da bilinmesi gerekmektedir. Son olaylarýn gösterdiði gerçek, SSCB dahil olmak üzere, tüm Doðu-Avrupa ülkelerinde küçük-burjuva zihniyetin varlýðýný sürdürdüðü ve 1956 sonrasýnda giderek güçlendiðidir. Belli bir maddi temele sahip olmaksýzýn böyle bir zihniyetin güçlenebilmesi de olanaksýz olduðu açýktýr. Ýþte bu maddi temel, sosyalizmin inþasýndaki revizyonist uygulamalarla saðlanmýþtýr. Küçük üreticilik sosyalist ekonomi ile dýþsal olarak birleþtirilmesi ve zaman içinde bunlara çeþitli tavizler verilmesi, özellikle de SSCB de sýnýf mücadelesinin sona erdiði nin açýklanmasý ve bu yolla gizlenmesi, bugünkü geliþmelerin temelidir....saf demokrasi, devrimin bir anýnda kýsa bir süre için geçici bir önem kazanacaktýr, tüm burjuva ekonomisinin, hatta feodal ekonominin son umudu olarak (...) Her durumda, bunalým sýrasýnda ve onun ertesinde, biricik hasmýmýz, saf demokrasinin çevresinde toplanan gerici yýðýnlarýn tümüdür; ve bu hal, kanýmca, hiçbir koþul altýnda ihmale gelemez. 2 (Engels) Genel olarak saf demokrasi nin savunucularý küçük-burjuvazi olmaktadýr. Onlarýn sýnýf mücadelesinin üstünden atlama tutumlarý, burjuvazi ile proletaryayý uzlaþtýrma çabalarý, kendisini siyasal alanda hep demokrasi ile ortaya koymuþtur. Ama kapitalistleri ve büyük toprak sahiplerini iktidardan indiren ve ülkeden kovan proletarya için, küçük-burjuvazi ve zihniyeti, büyük bir öneme sahiptir. Proletarya iktidarýnýn geleceði, bir yerden sonra, küçük-burjuvaziye karþý yürütülen mücadeleye ve bu mücadelenin zaferine baðlýdýr. Ya küçük-burjuvaziyi denetim ve gözetim altýna alýrýz (yoksullarý, yani nüfusun çoðunluðunu ya da yarý-proletaryayý sýnýf bilincine varmýþ proleter öncünün etrafýnda örgütleyebilirsek bunu yapabiliriz), ya da onlar devrimin, týpký küçük mülkiyet topraðýndan fýþkýran Napolyonlar ve Cavaignac lar tarafýndan devrildiði gibi, kuþkusuz ve kaçýnýlmaz olarak, bizim iþçi iktidarýmýzý da devireceklerdir. Sorun budur. 3 (Lenin) Küçük-burjuva hareketinin baþarýsý, son tahlilde, burjuvazinin baþarýsýdýr. Çünkü, küçük-burjuvazi iktidarý elinde tutamaz, sadece burjuvazinin diktatörlüðünü gizlemeye yarar ve burjuvazinin mutlak iktidarýna her zaman sadece bir basamak teþkil eder. 4 Proletarya diktatörlüðü, bu nedenlerden dolayý, sadece iktidardan indirilmiþ burjuvazinin yeni giriþimlerini engellemek için deðil, ayný zamanda küçük-burjuvazinin denetim ve gözetim altýnda tutulmasý için de gereklidir. Bu gerekliliðin kavranýlmamasý, Romanya daki olaylarý açýklayamayacaðý gibi, revizyonizmin nasýl bir tehlike yarattýðýný da kavrayamayacaktýr sonunda Romanya da meydana gelen olaylar, otuz yýllýk revizyonist politikanýn oluþturduðu bir ortamda geliþen küçük-burjuvazinin SBKP revizyonistleri ile birleþerek Çavuþesku yönetimini devirmelerinin ürünüdür. Tüm bu geliþmelerin temelinde 1956 sonrasýnda egemen olan revizyonizm bulunmaktadýr. Ama olaylar bir baþka gerçeði de göstermiþtir: Küçük-burjuvaziye karþý yürütülecek mücadelede, revizyonistlerin bile tek dayanaðý Marksizm-Leninizmdir, proleter enternasyonalizmidir. Çavuþesku nun kurþuna dizilmeden önceki son sözleri bunun en açýk kanýtýdýr. Bunalým dönemlerinde kutupsal karþýtlýklarýn açýk biçimde ortaya çýktýðýný çok iyi bilen Çavuþesku, ölümüyle, proletarya ile burjuvazi dýþýnda hiçbir seçeneðin olmadýðýný bir kez daha kanýtlamýþtýr. 1 Lenin, III. Enternasyonal Konuþmalarý, s Engels, 11 Aralýk 1884 tarihli mektubu. 3 Lenin, Ayni Vergi Üzerine. 4 Lenin, III. Enternasyonal Konuþmalarý, s

11 Kapitalizm ve "Modernizasyon" Bugün, Türkiye oligarþisi kendisi için orta vadeli planlar yapmaktadýr. Bu planlarýn asýl içeriði, uzun dönemde devrimci mücadelenin kitlelerin üzerindeki etkisini kýrmak, halk kitlelerinin mevcut düzene karþý tepkilerini 12 Eylül sonrasýnda saðlanmýþ olan kitle pasifikasyonunun özel bir ifadesi olan DEPOLÝTÝZASYON içinde etkisizleþtirilmesinin ve pasifize edilmiþliðinin devam ettirilmesi olmaktadýr. Ancak, 1990 yýlýna girildiðinde, kitle pasifikasyonunun özel biçiminin eskisi tarzda sürdürülmesi olanaksýz olduðu açýða çýkmýþtýr. Bu düzeyde, özellikle 1989 Nisan-Mayýs aylarýndaki iþçi eylemleri ve demokratik hak ve özgürlükler sorununda önemli kitle katýlýmýnýn ortaya çýkmasý bunu açýkça ortaya koymuþtur. Oligarþinin düzen içi partileri aracýlýðýyla ya da reformist-revizyonist partiler aracýlýðý ile kitlelerin tepkilerini düzen sýnýrlarý içinde tutmak için çaba gösterilmektedir. Bu amaçla, TCK nýn maddelerinin deðiþtirilmesi gündeme getirilmektedir. Buna paralel olarak düzenin en temel kurumu olarak parlamentonun güncelleþtirilmesi için TBMM de sürekli insan haklarý komisyonu kurulmak istenmektedir. Böylece, emperyalist-kapitalist ülkelerde ortaya çýkan bazý uygulamalara benzer uygulamalar, ülkemizde, toplumsal muhalefetin devrimci bir siyasal mücadeleye yönelmesinin önleneceði, en azýndan belli bir süre geciktirileceði varsayýlmaktadýr. T. Özal ýn geçmiþ yýllarda sýk sýk sözünü ettiði transformasyon un bir devamý olan bu yeni politikaya göre, demokratik hak ve özgürlüklerden söz eden her kiþi ya da oluþumun düzen sýnýrlarý içinde, bunlarýn gerçekleþtirilmesi için çalýþmalarýnýn saðlanmasý ve çalýþmalarýnýn sürekliliðine baðlý olarak ve de oligarþinin istediði zamanlarda demokratik hak ve özgürlükleri geliþtirmek olanaklý olduðu düþüncesini yerleþtirmek söz konusudur. Bu politikanýn tam olarak anlaþýlabilinmesi için, emperyalist-kapitalist ülkelerde ortaya çýkmýþ bulunan MODERNÝZASYON politikasýnýn iyi bilinmesi gerekir dünya ekonomik buhraný karþýsýnda, emperyalist ülkelerdeki sosyal-demokrat partilerin programlarýndan kaynaklanan herhangi bir çözüm ortaya atýlamamýþtýr. Onlarýn programlarýndaki ekonomi, politikalar, son tahlilde, keynesci anlayýþ ile inþa edilmiþ bulunuyordu. Dolayýsýyla kapitalizmin aþýrý-üretim buhraný karþýsýnda herhangi bir iþlerliðe sahip deðildir. Zaten 1980 ekonomik buhraný, Keynesci anlayýþýn iflasýný göstermekteydi ve ayný zamanda, kapitalizmin irsi hastalýðý olan aþýrý-üretim buhranlarýnýn herhangi bir çözüme sahip olmadýðýný da açýða çýkarmýþtýr. Böylece, 1980 ekonomik buhraný karþýsýnda çaresiz kalan sosyal-demokrat partiler monatarist politikalarý istemeye istemeye kabul etmek durumunda kalmýþlardýr. Yapabildikleri tek þey, bu politikanýn getireceði varsayýlan sosyal sorunlarýn çözümlenmesini istemek olmuþtur. Çoðu durumda, monatarist politikanýn insan unsurunu dýþladýðýný ileri sürerek, kýsmi düzenlemeler yapýlmasýný istemiþlerdir. Ýþte bu düzenleme talebi, emperyalist burjuvazinin yeni ideolojik perspektifinin ana çýkýþ noktasý olmuþtur. Emperyalist tekellerin ve onlarýn siyasal temsilcilerinin, bir kenara itilmiþ toplumsal muhalefetin radikalleþme eðilimi taþýdýðýný görmeleri, özellikle de Ýngiltere deki maden iþçilerinin 11

12 grevi, bu açýdan özel bir yere sahip olmuþtur. Revizyonist komünist partilerinin, iþçi eylemleri karþýsýnda hiçbir þey yapamamalarý ve diðer partilerin bu politikaya, özde karþý çýkamaz durumda bulunmalarý koþullarýnda, emperyalist burjuvazinin ideologlarý, komünist partilerin programlarýndan yararlanarak bazý sosyal tedbirler planlamýþlardýr. Böylece, eðer sosyal adalet gerekiyorsa, bunu da, emperyalist burjuvazinin kendisinin yapacaðý mesajý kitlelere iletilmiþ olacaktýr. BU POLÝTÝKA, MEVCUT DÜZENÝN MODER- NÝZASYONU POLÝTÝKASIDIR. Emperyalist burjuvazinin dilinde modernizasyon, bilimsel ve teknolojik devrimin kazanýmlarýnýn, üretime ve tüketime uygulanmasý ve bu uygulama yoluyla, yeni bir refah döneminin baþlatýlmasýdýr. II. yeniden paylaþým savaþýndan sonra genel olarak emperyalizmin yeni-sömürgecilik yöntemlerinin uygulanmasýyla birlikte, ama keynesci politikalar sayesinde, gerçekleþtirildiði savýyla sunulun refah dönemi, büyük ölçüde, burjuvazinin saptýrmalarýyla, refah toplumu kavrayýþýna dönüþtürülmüþtür. Ancak 1980 ekonomik buhraný, keynesci ekonomi-politikanýn gerçekte olmayan bir refah saðladýðýný ortaya koymuþ ve burjuva ekonomistlerince de kabul edilmiþtir. Pek çok burjuva ekonomistin Keynes politikalarýna karþý tavýr alýþý, en geniþ ölçüde basýnda iþlenmiþ ve böylece kitlelere ulaþtýrýlmýþtýr. Bunun sonucu olarak, halk kitlelerinin, eskisi gibi bir refah toplumu yerine, daha kalýcý ve daha gerçek bir refah toplumu istemeleri için uygun bir ortam yaratýlmýþtýr. Ýþte bu yeni refah toplumu, bilimsel ve teknolojik devrimin ürünlerinin en geniþ ölçüde ekonomik ve sosyal alanda uygulanmasýyla kurulabileceði düþüncesi, hemen hemen tüm toplumsal kesimler arasýnda kabul görmüþtür. Öyle ki, bunlar, sosyal-demokrat ya da komünist muhalefet tarafýndan bile benimsenmiþtir. Bilimsel ve teknolojik devrimin, emperyalist ülkelerde ne ölçüde uygulanabileceði ve bunlarýn emperyalist aþamada kapitalist üretim iliþkileriyle ne oranda uyuþabileceði, hiçbir biçimde tahlil edilmemiþtir. Ortada, sadece bir iddia vardýr: Toplumlarý bilimsel ve teknolojik devrimin kazanýmlarýna göre yeniden biçimlendirmek! Modernizasyon un asýl içeriði ve oluþumu budur. Modernizasyon, sadece, üretime iliþkin bir deðiþiklik iddiasý deðildir. Üretim araçlarýndaki deðiþim, kaçýnýlmaz olarak, üreticilerin de deðiþmesini getireceði kesindir. Dolayýsýyla, üretici bir güç olarak insan unsurunun da deðiþmesi gerekmektedir. akat bilimsel ve teknolojik devrimin, kol-emeðinden çok, zihni-emeðe olan gereksinmeyi artýrmasý olgusu, sorunu, fabrika ölçeðinde yapýlacak bir düzenlemeden çýkartmýþtýr. Sorunun toplumsal eðitim ile olan baðlantýsý, kaçýnýlmaz olarak modernizasyon olayýnýn, büyük ölçüde, fabrika dýþý iliþkide, toplumun sosyal iliþkileri alanýnda gerçekleþtirilebilineceðini ortaya koymuþtur. Artýk, üretici insan ýn, ayný zamanda, zihni-emek sahibi insan olmasýný zorunlu kýlan koþullar ortaya çýkmýþ ve bu da, klâsik proletaryanýn deðiþmesi ni getirmektedir. Burjuva ideologlarýnýn sözü ile söylersek, elveda proletarya! Emperyalist burjuvazinin bu yeni politikasýnýn sosyal-demokrat partiler tarafýndan tam olarak benimsendiðini söylemek zordur. Ancak, onlar, bir süre sonra bunu benimsemek zorunda býrakýlmýþlardýr. Yýllar boyu komünist partilerin ürettiði politikalarý, kapitalist üretim temelinde yeniden biçimlendirerek politika üreten sosyal-demokrat partiler, revizyonist komünist partilerin, bu konudaki yetersizlikleri yüzünden, çaresiz kalmýþlardýr; dolayýsýyla burjuvazinin tüm katmanlarý, hep bir aðýzdan, Marksist-Leninistlerin 1980 ekonomik buhraný karþýsýnda çaresiz kaldýklarýný ilan etmeye baþlamýþlardýr. Emperyalist ülkelerde revizyonistlerin yarattýðý boþluðu, bazý sol aydýnlar doldurmaya baþlamýþ ve bunlar çeþitli teoriler üretmiþlerdir. Ancak onlarýn tüm teorileri, emperyalist ülke küçük-burjuvazisi ile iþçi aristokrasisinin gereksinme ve beklentilerine dayalýdýr. Bu nitelikteki politikalarý benimseyen revizyonistler, kaçýnýlmaz olarak, emperyalist burjuvazinin kendi sistemini modernizasyon una katýlmak durumunda kalmýþlardýr. Yýllardýr proletarya devrimini ikincil plana koymuþ bu revizyonistlerin, düzenin restore edilmesine yönelik politikalara katýlmayý benimsemeleri, 1988 yýlýnda SBKP tarafýndan da onaylanmýþtýr. Ancak 1989 yýlýndaki geliþmeler, bu politikanýn, emperyalist-kapitalist ülkelerde pratik bir deðere sahip olmadýðýný, sadece, kitlelerin depolitizasyonu için ideolojik bir araç olduðunu açýk biçimde göstermiþtir. Modernizasyon un özü, proletaryanýn depolitizasyonudur ve üretici güçlerin üretim iliþkileri ile olan antagonizmasýnýn getirdiði çatýþmalarý, bizzat bu çatýþmanýn temel gücü olan proletarya ve partisinin yardýmý yla hafifletilmesidir. Emperyalist ülkelerde modernizasyon uygulamalarýna örnek olarak Ýngiltere deki maden ocaklarýnýn geri teknoloji gerekçesiyle kapatýlmasýný verebiliriz. Tekellerin dilinde verimsiz maden ocaklarýnýn kapatýlarak devlet harcamalarýnýn azaltýlmasý olan bu uygulamanýn, enflas- 12

13 yona karþý monetarist politika olarak sunulmasý, tümüyle hükümete býrakýlmýþtýr. Maden ocaklarýnýn %80 inin, bu gerekçelerle kapatýlmasýyla baþlayan maden iþçilerinin grevi, ayný zamanda tekelci burjuvazinin amacýnýn ne olduðunu da ortaya koymuþtur. Madencilerin aylarca süren grevleri, gerek Ýngiltere de, gerekse dünya da büyük bir ilgisizlik ile karþýlanmýþ ve grevci iþçiler yalnýz býrakýlmýþlardýr. Ýþçi sýnýfýnýn ortadan kalkmadýðýný, sadece bilimsel ve teknolojik devrim ile yeni bir biçimde geliþtiðini ileri süren SBKP revizyonizmi, bu deðerlendirmeleri ile emperyalist modernizasyon u destekleyenlerin arasýnda yer almýþtýr. Oysa, emperyalist ülkelerdeki geliþmelerin tanýtladýðý gibi, emperyalist aþamada, kapitalist üretim iliþkileri, bilimsel ve teknolojik geliþmeleri üretime uygulayabilme yeteneðine sahip deðildir. Bu nedenle, emperyalist aþamada, kapitalizmin üretici güçleri geliþtirdiði tezi, önemli bir sapmaya denk düþmektedir. Emperyalist ülkelerde görülen ilerlemeler ya da ilerleme olarak sunulanlar, üretici güçlerin geliþmesinin engellendiði her toplumsal düzende görülen ilerleme den öte deðildir. Bir üretim iliþkisi, üretici güçlerle antagonizma içine düþtüðünde, toplumsal üretimin tümüyle yýkýlmasýna yol açmadýðý koþullarda gerçekleþmesine olanak tanýmak zorunda olduðu belli bir geliþme söz konusudur. Emperyalist aþamada kapitalizmin ortaya çýkardýðý geliþmeler de, bu türden, zorunlu geliþmelerden baþka bir þey deðildir. Tek farkla ki, sermaye ihracýna dayanan emperyalist sömürgecilik, bu yolla, dünya çapýnda kapitalizmin geliþmesine yol açmýþtýr. Bunlar, I. bunalým döneminde demiryollarý olarak, II. bunalým döneminde otomobil ve karayollarý olarak, önemli bir pazar olanaðý yaratan geliþmelerdir. Ancak III. bunalým döneminde, ayný türden bir geliþme ortaya çýkmamýþtýr. Bilimsel ve teknolojik devrimin en önemli ürünü olarak kabul edilen bilgisayar ve robot teknolojisinin emperyalist ülkelerdeki uygulamalarý ise ortadadýr. Bunlar, sözcüðün gerçek anlamýnda, üretici güçlerin geliþtirilmesinin söz konusu olmadýðýný göstermektedir. Ortaya çýkan geliþmeler, toplumsal üretimin yýkýmýna yol açacak üretim iliþkilerinin, zorunlu olarak üretici güçlerin nispi geliþmesine boyun eðmesinin ürünleridir. Ýkinci olarak, üretici güçlerin geliþtirilmesi olgusu, doðrudan üretim iliþkilerine baðlý olmakla birlikte, yani onlarýn içinde hareket ettikleri çerçeve tarafýndan belirlenmekle birlikte, sadece bu iliþkilerden aldýklarý güç ve dinamikle iþ görmezler. Üretici güçler ile üretim iliþkileri arasýndaki çeliþkinin antagonizma kazandýðý dönemlerde, yeni üretim iliþkileri, mevcut düzenin gözenekleri arasýnda ortaya çýkar ve bunlar, ayný zamanda, üretici güçlerin geliþimi üzerinde etkide bulunurlar. Buna en açýk örneði, feodalizmin baðrýnda doðup geliþen kapitalizmin tarihi vermiþtir. Kapitalizm, henüz egemen üretim tarzý deðilken, feodal üretim iliþkileri üretici güçlerin geliþmesinin engeli olduðu dönemde, bazý bilimsel ve teknik geliþmeler ortaya çýkmýþtýr. Sanayi devrimi olarak bu geliþme, kapitalist üretim iliþkilerinin içinde bulunduklarý feodalizme karþý üstünlük kurmasýný getirmiþtir. Bu durum, herhangi bir biçimde, feodalizmin üretici güçleri geliþtirmesi olarak yorumlanmamýþtýr. Bugün emperyalist ülkelerde ortaya çýkan bilimsel ve teknolojik geliþmeler ve bunlarýn kýsmen üretime uygulanmasý, sadece kapitalist üretim iliþkilerinden gelen dinamiklerle açýklanamaz. Emperyalist ülkelerde ortaya çýkan nükleer enerji santralleri ve otomasyon bilgisayar uygulamalarý, tümüyle kapitalist üretim iliþkilerinin kendi dinamiðiyle açýklanamaz. Bunlar, III. bunalým döneminde emperyalist ekonominin askerileþtirilmesiyle ortaya çýkmýþ bazý dinamiklerle belirlenmiþtir. Alternatif ve potansiyel güçlerin yarattýðý dinamikler olarak yeni toplumsal düzenin dinamikleridir. Emperyalizm, günümüzde, modernizasyon u, sadece, kitlelerin sisteme karþý hareketini engellemenin bir unsuru olarak ele almaktadýr ve en önemli bölümünü ideolojik motivler oluþturmaktadýr. Bu ideolojik motivlerden arýndýrýlmýþ olarak modernizasyon, sadece kapitalist üretimin aþýrý-üretim buhranlarýnýn ortaya çýktýðý zamanlarda, sabit sermayesini yenilemesinin sýnýrlýlýðýný göstermektedir. Hiçbir biçimde üretici güçlerin kendi dinamiði ile geliþtirilmesi deðildir ve mutlaka bir geliþtirmeden söz edilecekse, yukarda ortaya koyduðumuz gibi, kapitalist üretim iliþkilerinin, üretim sürecini ve üretici güçleri topyekün yok edemediði koþullarda, üretici güçlerin zorlamalarýna, kýsmi olarak, boyun eðmesinden söz etmek gerekir. Bugün, kapitalist anlamda modernizasyon un ikinci yaný, kapitalizmin tüketim mallarý üretiminin talep gereksinmelerini karþýlamaktýr. III. bunalým döneminde ekonomisini askerileþtiren emperyalizm, askeri mallar üretimi ile üretim mallarý üreten sektörlere sürekli bir talep yaratabilmeye çalýþmýþtýr. Böylece, tüketim mallarý üretimi kesiminde ortaya çýkan buhranýn, I. kesime yayýlmasý, nispi olarak engellenmekte ve zamana yayýlmýþ bir biçimde geliþmesi saðlanmaktadýr. Ancak, 1971 sonrasýnda tüketim mallarý sektörünün daha fazla pazara gereksinme göstermeye baþlamasý, ekonominin askerileþtirilmesiyle saðlanan geliþmeleri etki- 13

TKHP-C/HDÖ REVÝZYONÝZMÝN REVÝZYONU ERÝÞ YAYINLARI. THKP-C/HDÖ Revizyonizmin Revizyonu

TKHP-C/HDÖ REVÝZYONÝZMÝN REVÝZYONU ERÝÞ YAYINLARI. THKP-C/HDÖ Revizyonizmin Revizyonu TKHP-C/HDÖ REVÝZYONÝZMÝN REVÝZYONU ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ 1 ÜÇÜNCÜ BASKI , Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi/Halkýn Devrimci Öncüleri Genel Komitesi tarafýndan 1989 yýlýnda yayýnlanmýþtýr. Eriþ

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Devrim yolu engebelidir, dolambaçlýdýr, sarptýr; onyýllarýn mücadelesidir. Kýzýldere ve On lar

KURTULUÞ CEPHESÝ. Devrim yolu engebelidir, dolambaçlýdýr, sarptýr; onyýllarýn mücadelesidir. Kýzýldere ve On lar H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 12 SAYI: 66 Mart-Nisan 2002 Devrim yolu engebelidir, dolambaçlýdýr, sarptýr;

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI

KURTULUÞ CEPHESÝ DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI BÝRÝNCÝ BASKI DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM [KURTULUÞ CEPHESÝ DERGÝSÝ] Bu derlemedeki yazýlar, Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede

Detaylı

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir?

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir? OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI 1 BÝRÝNCÝ BASKI OLÝGARÞÝ NEDÝR? , 1976 yýlýnda kitle içi eðitim çalýþmalarýnda iþlenilmek üzere Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi/Halkýn Devrimci Öncüleri tarafýndan

Detaylı

THKP-C/HDÖ YENÝ OPORTÜNÝZM ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Yeni Oportünizm Üzerine

THKP-C/HDÖ YENÝ OPORTÜNÝZM ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Yeni Oportünizm Üzerine THKP-C/HDÖ YENÝ OPORTÜNÝZM ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ 1 ÝKÝNCÝ BASKI Yeni Oportünizm Üzerine, THKP-C/HDÖ Genel Komitesi tarafýndan, ilk kez 1980 yýlýnda yayýnlanmýþtýr. Eriþ Yayýnlarý - 2003 (Birinci

Detaylı

MAHÝR ÇAYAN BÜTÜN YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mahir Çayan Bütün Yazýlar

MAHÝR ÇAYAN BÜTÜN YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mahir Çayan Bütün Yazýlar MAHÝR ÇAYAN BÜTÜN YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI Mahir Çayan 1 http://www.kurtuluscephesi.com http://www.kurtuluscephesi.org http://www.kurtuluscephesi.net BÝRÝNCÝ BASKI Eriþ Yayýnlarý, 2003. http://www.kurtuluscephesi.com

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝKÝNCÝ BASKI , THKP-C/Halkýn Devrimci Öncüleri nin Merkez Yöneticilerinden Ýlker Akman tarafýndan Aralýk 1975-Ocak 1976 arasýnda yazýlmýþtýr.

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. AGÝT'in Oluþumu ve Geliþimi. AGÝT Ýstanbul Þartý. Globalizm in Gözdesi: World Trade Organization

KURTULUÞ CEPHESÝ. AGÝT'in Oluþumu ve Geliþimi. AGÝT Ýstanbul Þartý. Globalizm in Gözdesi: World Trade Organization H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 10 SAYI: 52 Kasým-Aralýk 1999 AGÝT'in Oluþumu ve Geliþimi AGÝT Ýstanbul Þartý

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Mevcut Durum ve Devrimci Görevler

KURTULUÞ CEPHESÝ. Mevcut Durum ve Devrimci Görevler H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 10 SAYI: 51 Eylül-Ekim 1999 Mevcut Durum ve Devrimci Görevler Ýçeriði Boþaltýlan

Detaylı

THKP-C/HDÖ TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI I ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Türkiye Devriminin Acil Sorunlarý-I

THKP-C/HDÖ TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI I ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Türkiye Devriminin Acil Sorunlarý-I THKP-C/HDÖ TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI I ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ 1 DÖRDÜNCÜ BASKI TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI I , THKP-C/HDÖ nün Politikleþmiþ Askeri Savaþ Stratejisi kavrayýþýný, sistemli

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme Eðilimleri. eodal Tacirlere Politik-Ticaret Dersleri

KURTULUÞ CEPHESÝ. Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme Eðilimleri. eodal Tacirlere Politik-Ticaret Dersleri H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 85 Mayýs-Haziran 2005 Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme

Detaylı

THKP-C/HDÖ BDS : BÝR PRAGMATÝK SAPMA ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. BDS : Bir Pragmatik Sapma

THKP-C/HDÖ BDS : BÝR PRAGMATÝK SAPMA ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. BDS : Bir Pragmatik Sapma THKP-C/HDÖ BDS : BÝR PRAGMATÝK SAPMA ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ 1 ÝKÝNCÝ BASKI BDS : BÝR PRAGMATÝK SAPMA THKP-C/HDÖ BDS : Bir Pragmatik Sapma, Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi/Halkýn Devrimci Öncüleri

Detaylı

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi 10 Faaliyet Raporu Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi Ýçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikasý Risk Yönetim Politikalarý Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! THKP-C/HDÖ 19 Nolu Bildirisi Körfez Savaþýnýn Öðrettikleri Revizyonizmin Ýflasý 20 Ekim Seçimleri Ekonomide Kaynak Sorunu Milli Krizin Geliþme Dinamikleri Gerilla

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! Asýlsýz iddia neden ortaya atýldý? Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! 19 Haziran 2004 tarihinde, Ovacýk Altýn Madeni ile hiçbir ilgisi olmayan Arsenik iddialarý ortaya atýlarak madenimiz

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ 30. YIL TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI ITHKP-C/HDÖ ERÝÞ YAYINLARI. 30. Yýlýnda Türkiye Devriminin Acil Sorunlarý-I

KURTULUÞ CEPHESÝ 30. YIL TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI ITHKP-C/HDÖ ERÝÞ YAYINLARI. 30. Yýlýnda Türkiye Devriminin Acil Sorunlarý-I H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 86 Temmuz-Aðustos 2005 30. YIL ITHKP-C/HDÖ TÜRKÝYE DEVRÝMÝNÝN ACÝL SORUNLARI

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 94 Kasým-Aralýk 2006 Tehdit Altýnda Türkiye Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 KÝMLER KATILABÝLÝR? Yarýþma, Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý dahilinde veya yurtdýþýnda okuyan T.C. vatandaþlarý veya K.K.T.C vatandaþý, 35 yaþýný aþmamýþ, en az lise

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. 26 Ocak 1976 Beylerderesi. Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi Ulaþ Bardakçý Yüksel Eriþ, Nedim Atýlgan, Mustafa Atmaca

KURTULUÞ CEPHESÝ. 26 Ocak 1976 Beylerderesi. Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi Ulaþ Bardakçý Yüksel Eriþ, Nedim Atýlgan, Mustafa Atmaca H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 89 Ocak-Þubat 2006 26 Ocak 1976 Beylerderesi Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

Brain Q RSC/2 Termostat

Brain Q RSC/2 Termostat Brain Q RSC/2 Termostat Kullaným Kýlavuzu . Kod No: A.2.3.15 Kitap Baský Tarihi: 071206 Revizyon No: 071206 Brain Q RSC/2 Termostat 06 Kullaným Kýlavuzu . Ýçindekiler Kontrol Seviyesi Gösterge ve Çalýþtýrma

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Dünya Ekonomisinde Durgunluk. Güçlü Ekonomiye Geçiþ Programý (!)

KURTULUÞ CEPHESÝ. Dünya Ekonomisinde Durgunluk. Güçlü Ekonomiye Geçiþ Programý (!) H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 12 SAYI: 61 Mayýs-Haziran 2001 Dünya Ekonomisinde Durgunluk Güçlü Ekonomiye Geçiþ

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Mahir Çayan: Oligarþik Dikta. ABD nin Terörizme Karþý Savaþ ý ve Demokrasi [ABD de Askeri Mahkemeler] Ýþkenceyi bile düþünme zamaný

KURTULUÞ CEPHESÝ. Mahir Çayan: Oligarþik Dikta. ABD nin Terörizme Karþý Savaþ ý ve Demokrasi [ABD de Askeri Mahkemeler] Ýþkenceyi bile düþünme zamaný H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 12 SAYI: 64 Kasým-Aralýk 2001 Mahir Çayan: Oligarþik Dikta ABD nin Terörizme

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ KURTULUÞ CEPHESÝ LAÝKLÝK VE ÞERÝATÇILIK ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI. Laiklik ve Þeriatçýlýk Üzerine

KURTULUÞ CEPHESÝ KURTULUÞ CEPHESÝ LAÝKLÝK VE ÞERÝATÇILIK ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI. Laiklik ve Þeriatçýlýk Üzerine KURTULUÞ CEPHESÝ LAÝKLÝK VE ÞERÝATÇILIK ÜZERÝNE ERÝÞ YAYINLARI Laiklik ve Þeriatçýlýk Üzerine 1 BÝRÝNCÝ BASKI LAÝKLÝK VE ÞERÝATÇILIK ÜZERÝNE [KURTULUÞ CEPHESÝ DERGÝSÝ] Bu derlemedeki yazýlar, Anti-Emperyalist

Detaylı

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 12 1 KOBÝ'lere AB kapýsý Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 2 3 Projenin amacý nedir Yurt dýþýna açýlmak isteyen yerli KOBÝ'lerin, Lüksemburg firmalarý

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Suni Denge. Lübnan, Diyarbakýr, TSK, TÝT, TAK. Ýþsiz Üretim Merkezleri: Üniversiteler

KURTULUÞ CEPHESÝ. Suni Denge. Lübnan, Diyarbakýr, TSK, TÝT, TAK. Ýþsiz Üretim Merkezleri: Üniversiteler H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 93 Eylül-Ekim 2006 Suni Denge Lübnan, Diyarbakýr, TSK, TÝT, TAK Ýþsiz

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Hayata Dönüþ Operasyonu ve Oligarþinin Siyasal Zoru. ... Ve Genelkurmay Devreye Girer: Postmodern Darbe

KURTULUÞ CEPHESÝ. Hayata Dönüþ Operasyonu ve Oligarþinin Siyasal Zoru. ... Ve Genelkurmay Devreye Girer: Postmodern Darbe H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 11 SAYI: 59 Ocak-Þubat 2001 Hayata Dönüþ Operasyonu ve Oligarþinin Siyasal Zoru...

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Týbbi Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Akreditasyon; Laboratuvarların, Muayene, Belgelendirme kuruluşlarının ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

KÜRESEL GELÝÞMELER VE ULUSLARARASI SÝSTEMÝN ÖZELLÝKLERÝ. Hazýrlayan: Prof. Dr. Ali Karaosmanoðlu RAPOR NO: 1

KÜRESEL GELÝÞMELER VE ULUSLARARASI SÝSTEMÝN ÖZELLÝKLERÝ. Hazýrlayan: Prof. Dr. Ali Karaosmanoðlu RAPOR NO: 1 KÜRESEL GELÝÞMELER VE ULUSLARARASI SÝSTEMÝN ÖZELLÝKLERÝ Hazýrlayan: Prof. Dr. Ali Karaosmanoðlu RAPOR NO: 1 RAPOR NO: 1 Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri NOT: BÝLGESAM farklý disiplin

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Türkiye de Demokratik Devrim Diye, Toprak Devrimi Diye Bir Sorun Yoktur. Ýthalat Patlamasýndan aþist-mafya Cumhuriyetine

KURTULUÞ CEPHESÝ. Türkiye de Demokratik Devrim Diye, Toprak Devrimi Diye Bir Sorun Yoktur. Ýthalat Patlamasýndan aþist-mafya Cumhuriyetine H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 11 SAYI: 56 Temmuz-Aðustos 2000 Türkiye de Demokratik Devrim Diye, Toprak Devrimi

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora 2009-40 Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora Ýstanbul, 25 Aðustos 2009 Sirküler Numarasý : Elit - 2009/40 Sirküler Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler

Detaylı

21-23 Kasým 2011 Çeþme Ýzmir www.tgdfgidakongresi.com organizasyon Ceyhun Atýf Kansu Caddesi, 1386. Sokak, No: 8, Kat: 2, 06520 Balgat / Ankara T:+90 312 284 77 78 F:+90 312 284 77 79 Davetlisiniz Ülkemiz

Detaylı

01 Kasým 2018

01 Kasým 2018 Geri Dönüþüm Markasý... www.adametal.com.tr 01 Kasým 2018 Ada Metal Demir Çelik Geri Dönüþüm San. ve Tic. A.Þ. 1956 yýlýndan bu yana, özellikle metal sektöründe, fabrikalarýn üretim artýklarýný toplayýp

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Devrimin Yolu. Savaþta Sýnýrsýz Güç Kullanýmý ve Yüksekova da -16 lar. Þemdinli de Çete Edebiyatý

KURTULUÞ CEPHESÝ. Devrimin Yolu. Savaþta Sýnýrsýz Güç Kullanýmý ve Yüksekova da -16 lar. Þemdinli de Çete Edebiyatý H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 88 Kasým-Aralýk 2005 Devrimin Yolu Savaþta Sýnýrsýz Güç Kullanýmý ve

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI. Nikitin Ekonomi Politik

NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI. Nikitin Ekonomi Politik NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI Nikitin 1 SEKÝZÝNCÝ BASKI EKONOMÝ POLÝTÝK NÝKÝTÝN , P. Nikitin in Principes d Economie Politique (Editions du Progres, Moscou, 1962) adlý yapýtýnýn Le Mode de Production

Detaylı

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16 SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi POLÝTÝK EKONOMÝ DERS KÝTABI CÝLT: II Ýnter Yayýnlarý Bu kitap Dietz Verlag tarafýndan 1955 yýlýnda Berlin de yapýlan Almanca baskýsýndan Türkçeye çevrilmiºtir.

Detaylı

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Ellerinize ve Yalana Dair. Irak. Yarýndan tezi yok IM denize dökülmelidir. Bir Yaz Gecesi Rüyasý

KURTULUÞ CEPHESÝ. Ellerinize ve Yalana Dair. Irak. Yarýndan tezi yok IM denize dökülmelidir. Bir Yaz Gecesi Rüyasý H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 13 SAYI: 69 Eylül-Ekim 2002 Ellerinize ve Yalana Dair Irak Yarýndan tezi yok

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde) V KAMU MALÝYESÝ 71 72 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 1996 yýlýnda yüzde 26.4 olan

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. THKP-C/HDÖ 27 No lu Bildiri. Emperyalist Savaþ Stratejisi: Terörizm. Devrimci Terör ve Terörizm

KURTULUÞ CEPHESÝ. THKP-C/HDÖ 27 No lu Bildiri. Emperyalist Savaþ Stratejisi: Terörizm. Devrimci Terör ve Terörizm H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 12 SAYI: 63 Eylül-Ekim 2001 Silahlý propaganda, askeri deðil politik mücadeledir.

Detaylı

SOSYAL- DEVLETE DAÝR

SOSYAL- DEVLETE DAÝR Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) SOSYAL- DEMOKRASÝ NÝN VAAZ ETTÝÐÝ DEVLETE DAÝR geocities.com/icgcikg/turkish SOSYAL-DEMOKRASÝ NÝN VAAZ ETTÝÐÝ DEVLETE DAÝR 1 Ýþçiler için bir burjuva parti olarak

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

THKP-C/HDÖ MARKSÝZM- LENÝNÝZM BÝR DOGMA DEÐÝL, EYLEM KILAVUZUDUR III ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ

THKP-C/HDÖ MARKSÝZM- LENÝNÝZM BÝR DOGMA DEÐÝL, EYLEM KILAVUZUDUR III ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ THKP-C/HDÖ MARKSÝZM- LENÝNÝZM BÝR DOGMA DEÐÝL, EYLEM KILAVUZUDUR III ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ 1 ÝKÝNCÝ BASKI , 1977-78 yýllarý arasýnda kaleme alýnmýþ ve THKP-C/HDÖ Genel Komitesi ne sunulmuþtur. Bu

Detaylı

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði Türkiye Biliþim Derneði, biliþim sektöründe çalýþan üst ve orta düzey yöneticilerin mesleki geliþimi ve dayanýþmalarýný geliþtirmek amacýyla her yýl düzenlediði

Detaylı

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler 2008-75 SSK Affý Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit - 2008/75 Sirküler Sosyal Güvenlik Kurumu'na Olan Prim Borçlarýnýn Ödeme Kolaylýðýndan Yararlanmamýþ Olanlara, Tekrar Baþvuru Ýmkâný Ge

Detaylı

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 2008-96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir Ýstanbul, 19 Kasým 2008 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2008/96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 4857 sayýlý

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik l l l EÞÝTSÝZLÝKLER I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik Çift ve Tek Katlý Kök, Üslü ve Mutlak Deðerlik Eþitsizlik l Alýþtýrma 1 l Eþitsizlik

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM IX FÝYATLAR 145 146 FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM 2000 yýlýnda önceki yýlýn önemli ölçüde altýnda seyreden fiyat artýþlarý 2001 yýlýnýn ikinci ayýnda kurlarýn serbest býrakýlmasý sonucu üçüncü

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Depo Modüllerin Montajý Öncelikle depolarýmýzý nerelere koyabileceðimizi iyi bilmemiz gerekir.depolarýmýzý kesinlikle binalarýmýzda statik açýdan uygun olamayan yerlere koymamalýyýz. Çatýlar ve balkonlarla

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI Mao Çe-tung 1 ASKERÝ YAZILAR MAO ÇE-TUNG Mao Çe-tung, Çin Devrimci Savaþýnda Strateji Sorunlarý, Aralýk 1936 [Bu metin, Mao Zedung un Selected Military Writing

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

V. Ý. LENÝN KARL MARKS MARKSÝZMÝN BÝR AÇIKLAMASI VE KISA BÝR BÝYOGRA ÝK ÖZETÝ ERÝÞ YAYINLARI. V. Ý. Lenin Karl Marks

V. Ý. LENÝN KARL MARKS MARKSÝZMÝN BÝR AÇIKLAMASI VE KISA BÝR BÝYOGRA ÝK ÖZETÝ ERÝÞ YAYINLARI. V. Ý. Lenin Karl Marks V. Ý. LENÝN KARL MARKS MARKSÝZMÝN BÝR AÇIKLAMASI VE KISA BÝR BÝYOGRA ÝK ÖZETÝ ERÝÞ YAYINLARI V. Ý. Lenin 1 ÝKÝNCÝ BASKI KARL MARKS MARKSÝZMÝN BÝR AÇIKLAMASI VE KISA BÝR BÝYOGRA ÝK ÖZETÝ V. Ý. LENÝN Viladimir

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Bir ilistinli: Yaser Arafat. elluce Gibi Yar, Baðdat Gibi Diyar Olmaz! Bu iþ tamam! 17 Aralýkta Avrupalýyýz!

KURTULUÞ CEPHESÝ. Bir ilistinli: Yaser Arafat. elluce Gibi Yar, Baðdat Gibi Diyar Olmaz! Bu iþ tamam! 17 Aralýkta Avrupalýyýz! H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 15 SAYI: 82 Kasým-Aralýk 2004 Bir ilistinli: Yaser Arafat elluce Gibi Yar, Baðdat

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

Neden sendikalý olmalýyýz?

Neden sendikalý olmalýyýz? Neden sendikalý olmalýyýz? Türkiye Porselen Çimento Cam Tuðla ve Toprak Sanayi Ýþçileri Sendikasý DÝSK/CAM KERAMÝK-ÝÞ GENEL MERKEZÝ Merkez Mah. Doðan Araslý Cad. No: 133 Örnek Ýþ Merkezi Kat 3 Daire 58

Detaylı