İsviçre Frangı dünyayı salladı

Transkript

1 Çocuk Koruma Yasası na ağır eleştiri 9 SAYI: /01 AYLIK YAYIN 17 Pansiyon kasa vurgunu 11 İslamofobi nasıl ortaya çıktı? 35 Kazım Çarman İsviçreli Guido Kessler e karşı milyarın sahiplerinden biri sen olabilirsin! 6 İsviçre Frangı dünyayı salladı

2 BENTOUR la Yaz başlasın. PALOMA CLUB SULTAN / UAI Izmir-Özdere Örn `de Sunexpress ile Basel`den 555, Fr` 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda kişi başı dan başlayan fiyatlarla %15 e varan ERKEN REZERVASYON indirimi KIRMAN ARYCANDA DELUXE / UAI Alanya Örn `de Tailwind ile Basel`den Bentour Friends çift kiş 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda kişi başı 619, %20 ye varan ERKEN REZERVASYON indirimi dan başlayan fiyatlarla Fr` RIU KAYA BELEK / UAI Belek Örn `de Atlasjet ile Zürih ten 929, Fr` 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda kişi başı dan başlayan fiyatlarla %20 ye varan ERKEN REZERVASYON indirimi DELPHIN PALACE / UAI Lara Örn `de Atlasjet ile Zürih ten 935, Fr` 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda kişi başı dan başlayan fiyatlarla %15 e varan ERKEN REZERVASYON indirimi NIRVANA LAGOON VILLA SUITE & SPA / UAI Kemer Örn `da Atlasjet ile Zürih ten 945, Fr` 1 hafta ana bina da çift kişilik oda kişi başı dan başlayan fiyatlarla %20 ye varan ERKEN REZERVASYON indirimi ROYAL ALHAMBRA PALACE / UAI Side Örn `de Atlasjet ile Zürih ten 1 hafta kara manzaralı çift kişilik oda kişi başı1.055 %20 ye varan ERKEN REZERVASYON indirimi, dan başlayan fiyatlarla Fr` HOTEL SAMARA / AI Bodrum Örn `de Edelweiss ile Zürih ten 1 hafta kara manzaralı çift kişilik oda kişi başı 1.015, %12 ye varan ERKEN REZERVASYON indirimi dan başlayan fiyatlarla Fr` BİLGİ, BİLET SATIş VE REZERVASYON TÜM ACENTALAR DA. Bentour Türkei Reisen AG - Badenerstrasse 47 - CH-8004 Zürich info@bentour.ch Pusula Bentour Reisen Januar 208 x 285mm.indd :22

3 IMPRESSUM Geht an alle PUSULA Mitglieder VERLEGERADRESSE Pusula Media GmbH Chörenmattweg 2, 8965 Berikon ABONNEMENT ErscheInungsweIse: 12x Jährlich Abo-Preis: CHF 29.- / Jahr Abodienst: abone@pusulaswiss.ch WERBUNG / ANZEIGEN Office: marketing@pusulaswiss.ch CHEFREDAKTOR Turgut Karaboyun REDAKTIONSLEITER Derya Edis OFFICE PRAKTIKANTINNEN Onur Akkurt Beyza Tercan REDAKTION Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan, Neslişah Çetin GRAFIKDESIGN ANL CREATIVE ÜBERSETZUNGSDIENST Turka Lingua EDV / IT Bülent Kabacaoğlu VERTRETER Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis Ankara: Mehmet Kuzu DRUCKEREI Druckzentrum Zürich FREIE JOURNALISTEN Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Gökçen Cingi AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca PUSULA Gazetesi nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır. ABONE FORMU Abonelik işlemini QR kodu üzerinden yapabilirsiniz Vorname / Adı Nachname / Soyadı Strasse / Cadde PLZ / PK Telefon Datum / Tarih Unterschrift / İmza Ort / Şehir Ich verpflichte mich die jährliche Abo zu bezahlen. Yıllık Abonelik ücretini ödemeyi kabul ediyorum. Yoğun bir gündemle karşınızdayız Paris'te yaşanan Charlie Hebdo olaylarının hemen ardından haber merkezimiz konuyla ilgili olarak çalışmalar yaptı. Bu sayımızda olayların ardından İsviçre`de neler yaşandı, dünya genelinde yükselen İslamofobi (islam korkusu) ve sebebleri hakkında bir haber dosyasının yanı sıra, yaşanan saldırılarla ilgili olarak İsviçreliler ne düşünüyorlar onların düşüncelerini aktarıyoruz. Oldukça ilginç detaylar bulacağınız bu haberimizi mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Geçtiğimiz günlerde sadece Paris olayları değil İsviçre ekonomisindeki gelişmeler de oldukça yakından takip edilen konular arasında yer aldı. İsviçre Frangının Avro karşısında ani yükselişi dünya piyasalarında büyük bir çalkantıya sebep oldu. Sadece İsviçre Frangı değil aynı zamanda Amerikan doları da Avro karşısında büyük değer kazandı. İsviçre Frangının değer kazanması elinde Frank bulunan insanları sevindirirken, Avro`ya yatırım yapmış olan bir çok insan büyük kayıplar yaşadı. Frank ve Dolar`ın değer kazanması bazı insanları biraz daha zenginleştirirken bazılarına da büyük zarar yaşattı. Bu konuyla da ilgili olarak arkadaşlarımızın hazırladığı haber dosyasını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Abone kampanyamız resmen başladı Geçtiğimiz sayıda okurlarımıza duyurmaya başladığımız abone kampanyamız bu ay resmen başlıyor. Bu güne kadar ön duyuruları takip ederek abonelik ödemesi yapan tüm okurlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu sayımızda okurlarımıza gazetemizle birlikte ödeme yapabilecekleri abonelik faturası gönderiyoruz. Abonelik için belirlediğimiz ücret herkesin rahatlıkla ödeyebileceği şekilde hesaplandı. Yıllık ücretimizi sadece 29.- Frank olarak belirledik. Bu ücretin büyük bir kısmı gazetemizin okurlarımıza ulaşmasında yani posta dağıtım ücretlerinin ödenmesinde kullanılacak. Kalan kısmıyla da başta baskı giderlerimiz olmak üzere personel ve diğer yan giderlerimizi ödemeyi editör TURGUT KARABOYUN tk@pusulaswiss.ch planlıyoruz. uzun zaman sonra bu yıl yeniden başlattığımız abone kampanyamıza okurlarımızın ciddi anlamda ilgi göstermelerini bekliyoruz. Bizim kendi tahminlerimiz ortalama 5000 abone kazanacağımız şeklinde. Umarız bizim tahminlerimiz kampanyanın ardından gelen abone sayısının altında kalır. Unutmayın yapacağınız her ödeme gazetemizin kendini geliştirmesi ve sizlere sunduğu hizmet kalitesini artırmak için kullanılacak. Gazetemiz gelişip yükseldikçe, İsviçre'de yaşayan Türkiyeliler olarak sizlerde prestij sağlamış olacaksınız. Pusula sizin için var. Bu bağlamda tüm okurlarımızın yeni kampanyamıza katılmalarını ve bizleri desteklemelerini bekliyoruz. Sadece kendiniz abone olmayın etrafınızda gazetemizin ulaşmadığı tanıdıklarınıza da bizi tavsiye ederek kampanyamıza destek verebilirsiniz. İş dünyasından da kampanyamıza destek bekliyoruz Gazetemizi okuyan her okurumuzdan elbette kampanyamıza destek bekliyoruz. Okurlarımızın yanı sıra değişik sektörlerden faaliyetlerini sürdürmekte olan işadamlarımızın da kampanyamıza destek olmalarını istiyoruz. İsteyen kişiler kendi bölgelerinde bulunan okuyucuların abonelik ücretini ödeyerek kampanyamıza destek verebilirler. İş dünyasından gelecek olan ek bir destek ile beklediğimiz abone sayısının oldukça üzerinde bir sayıya ulaşmamız daha kolay olacaktır. Bu yıl neler yapıyoruz Yeni abone kampanyamızla birlikte bu yıl "nerede kalmıştık" deyip kültürel organizasyonlarımıza yeniden başlama kararı aldık. Gelecek sayımızdan itibaren organizasyonlarımızı tüm okurlarımıza duyurmaya başlayacağız. Yapacağımız kültürel etkinliklerimiz için hazırlıklarımıza çoktan start verdik. Hepinizin beğeneceği izlerken zevk alacağınız organizasyonlara çok yakında başlıyoruz. Bizi takip etmeye devam edin. 3 İçindekiler 1 Frank dünyayı salladı 4 Prim ödemeyenler kara listede! 4 Yeni moda vergi adaletsizliği 6 Frank dünyayı salladı 9 Diplomaside kadın rüzgarı 9 Çocuk Koruma Yasası na ağır eleştiri 10 Meslek Liselerine rağbet yok 11 5,5 milyar Çocuk Parası 11 Polissiz şehir milyarın sahiplerinden biri sen olabilirsin! 14 Paris saldırılarına protesto 14 Fransa da yaşanan olayları sokaktaki halka sorduk 15 İslamofobi nasıl ortaya çıktı 17 Pansiyon Kasa vurgunu 18 Konumuz: Türkiye den emeklilik Konuğumuz: Avukat Bekir Dolu 21 En çok şikayet edilen firmalar 21 İsviçre de eksi faiz dönemi Altın Hilal Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu 23 Dilaila da Hande Yener Fırtınası Esti , 1415, 1515 ve 1815 İsviçre tarihine damga vuran dört olay 28 Fakire lise hayal mi? 29 Efsaneler ve gerçekler 31 Dinlemek, Duymak tan öte birşeydir. 31 Modern Görgü ve Davranış Kuralları 32 FIFA Ballon d Or ödülü yeniden Cristiano Ronaldo nun oldu yılında dünyada sporda neler oldu? 35 FIFA da heyecanlı seçim! 35 Kazım Çarman İsviçreli Guido Kessler e karşı 36 Ezel Dostu İki Sultan Hz. Mevlana ve Hz. Şems 38 Uçak Kullanmadan 201 Ülkeyi Gezdi 41 Hoşgeldin Funda Arar 41 Kiraz Mevsimi Dizisi Albüm Oldu! 41 Göksel in Yeni Albümü 41 Udo Jürgens şarkılarda yaşayacak te neleri sevdik? 44 Fuar Takvimi 45 Etkinlik Takvimi

4

5 5 Yeni moda vergi adaletsizliği İşe gitme masrafı, çocuk parası, hayat sigortasına ödenen primlerin, vergilendirilecek gelirden düşülmesi, milyarlarca Franklık vergi gelirine engel oluyor. Bu tartışmaların sonunda vergi ödemeyen yurttaş kavramı da giderek moda oluyor. Vergi beyannamelerinin doldurulmasının yaklaştığı şu günlerde gazetelerde, vergiden düşülecekler konusunda yeni bir tartışma başlatılmış durumda. Büyük gelir sahibi olanların neredeyse hiç vergi ödemediklerinin görmezden gelindiği bir ülkede, dar gelirliler vergi tasarrufu yapmak isteyince yasaların belirlediği kesintiler gündeme getiriliyor. Maliye Bakanlı ğı tarafından yapılan araştırmaya göre, bu tür kesintilerin sonunda devletin vergi gelirleri 22,7 milyar Frank daha az oluyor. Buna göre vergiden düşülecek masraflar 141 ayrı maddeden oluşuyor. Ancak bunların hepsi hakkında yeterli bilgi olmaması vergi gelirlerine ne kadar etki ettikleri konusunda tam bir belirleme yapılmasına malesef imkan vermiyor. Vergiden düşülecek masrafların en fazla olduğu Cenevre Kantonunda oturanların sadece üçte ikisinin vergi ödemek zorunda kaldığına dikkat çeken Bakanlık, bunların giderek artmasından şikayet ediyor. Maliye Bakanlığı vergiden düşürülen bu masrafların her yıl azalmak yerine artmasının, vergi adaleti sağlamayı zorlaştırdığın ileri sürüyor. En son bir milletvekilinin, vergiden tasarruf etmek için oldukça yüklü bir miktarı, Pansiyon Kasa ya yatırması eleştirilere neden oldu. Bu şekilde milletvekilinin 2013 yılında yarım milyona yaklaşan gelirine rağmen hiç vergi ödememesi, uzun bir süre kamuoyunun gündeminde kaldı. Steuerabzüge bis zum «Gratis-Bürger»? Fürs Abo, für Kinder, für die 3. Säule: Wie viel Milliarden die vielen Steuerabzüge den Staat kosten. Und wo die Grenzen für Null-Steuern sind. Prim ödemeyenler kara listede! St. Gallen Kantonu sosyal sigorta kurumu bu yılın başından itibaren, hastalık sigortası ödemeyenlerin yer aldığı bir kara liste uygulaması başlattı. Bu listede yer alanlara karşı sağlık hizmetlerinde kısıntılar yapılacak. «Die schwarze Liste soll keine Bestrafung sein» Die SVA St. Gallen führt seit Anfang Jahr eine schwarze Liste mit Krankenversicherten, die ihre Prämien nicht bezahlen. Wer auf der Liste ist, muss mit Sanktionen rechnen. Kanton yönetimi tarafından alınan bir kararla 1 Ocak da başlatılan uygulamaya göre, hastalık sigortaları, aylık primleri ödemeyenleri sosyal sigorta kurumu SVA ya bildirmek zorunda. SVA tarafından hazırlanan bu kara listede yer alan sigortalarsa, acil durumlar dışında sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Kurum yetkileri tarafından yapılan açıklamaya göre; hastalık sigorta primlerini ödemeyen kişiler, yapılan ihtarlarada aldırış etmemişse bu listeye girebilecek. Ödeme imkanı olmayanlarsa, bunu beyan etmeleri halinde kara listeye alınmayacaklar. Yetkililer bu uygulamanın sonuçları hakkında bugünden bir tahminde bulunmanın kolay olduğunu bildiriyorlar. Prim borçlarını ödeyenlerin hemen bu listeden çıkarılacağını, bu uygulamanın bir cezalandırmadan çok, prim borçlarının birikmesine engel olmak amacıyla uygulandığını da sözlerine ekliyorlar. Söz konusu kara liste hastane ve doktorlara açık olacak. Gelen hastalara sağlık hizmeti verilmesi konusunda son kararsa doktorlara bırakılıyor. Öte yandan diğer kantonlarında bu uygulamayı izlemeye başladıkları, istenen sonucun elde edilmesi halinde tüm İsviçre de uygulanmaya başlayacağı dile getiriliyor.

6 6 Bu süre içerisinde İsviçre ekonomisi, kendini yeni bir düzene ayak uydurmak için gereken değişiklikleri yapmaya başladı. İhracatın yapıldığı ülkeler arasında Euro ülkelerinin payı azaltılmaya başlandı. Ocak ayı başında Avrupa Merkez Bankası nın ekonomiyi canlandırmak için ABD Merkez Bankası nın yaptığı gibi piyasaya büyük miktarda para süremeye hazırlandığını açıklaması ile artık yol ayrımına gelindi. İsviçre Merkez Bankası, Frank ın değerinin artmasına engel olmak için geçen 3.5 yıl içerisinde sürekli olarak piyasadan Euro alarak döviz rezervlerini 500 Milyar Euro gibi rekor bir düzeye çıkarmıştı. AB Merkez Bankası nın alması beklenen kararla, piyasadan yine milyarlarca Euro alınması gündeme geldi. Bu durum İsviçre için daha büyük risklere girme tehlikesini ortaya çıkardı. Bunun sonucu olarak Merkez Bankası 1.20 sınırını koruma kararını kaldırdığını açıkladı. Aynı zamanda, İsviçre Frankı na olacak talebi sınırlamak için, belli bir miktarın üzerindeki banka hesaplarına konması öngörülen eksi 0.25 oranındaki faizi de 0.75 e çıkardıklarını açıkladı. Bu şekilde piyasaların Frank a olan talebinin azaltılması sağlanmak istenmekteydi. Frank dünyayı salladı İsviçre Merkez Bankası nın Frank ile Euro arasındaki 1.20 lik pariteyi kaldırmasını takiben Euro bir anda %29 civarında değer kaybetti. Dünya piyasalarında bu beklenmedik karar bir anda dev dalgalar yaratırken, uzmanlar alınan kararın doğru olduğunda görüş birliğindeler Ağustos ayında İsviçre Merkez Bankası, Frank ın fazla değerlenmesini önlemek amacı ile Euro olan değerini 1.20 olarak sabitleme kararı almıştı. Bu önlemle, İsviçre nin ihracat yapmasına engel olan fazla değerli para birimi sabitlenerek, İsviçre ekonomisi rahatlatılmıştı. Karar ayrıca, İsviçre ile Avrupa Birliği arasındaki ekonomik işbirliğini bir anda kader birliğine dönüştürmüştü. Geçici bir süre için alınan bu karar zaman içerisinde, Euro nun zayıflamasını önleme politikasına dönüştü. Bu durum İsviçre içersinde AB ile olan ilişkilerin güçlenmesinden rahatsız olan çevrelerin tepkilerine neden olmaya başladı. Geçen yılın Aralık ayında İsviçre Merkez Bankası nın, Euro ile olan pariteyi devam ettirme kararlığına devam edeceklerini açıklaması, bu hoşnutsuzluğu daha da arttırmıştı. Ancak bu karar bir anda mali piyasalarda beklenin çok üzerinde tepkilere neden oldu. Bir dakika içinde Frank Euro ya karşı %29 gibi bugüne kadar görülmeyen bir değer kazandı. Piyasalar İsviçre Frank ı almaya başlarken, İsviçre halkı rekor düzeyde ucuzlayan Euro alımına başladı, bankalarda Euro tükendi. Kararın ilk sonucu İsviçre nin ihracatını güç duruma düşürdü, ihracatçı firmalar ve turizm bir anda büyük bir müşteri kaybı

7 7 ile karşı karşıya geldiler. Bunun sonucu işyerlerinin kapanması veya çalışan sayısının azaltılması olacak, işsizlik artacak. Tüketiciler içinse durum tam tersine ithal malları ucuzlayacak, İsviçre dışında alışveriş daha elverişli hale gelecek. İsviçre, Avrupa Birliğine sizi ben bile kurtaramam dedi. İsviçre nin euro politikasında yaptığı değişikliğin şoku küresel piyasaları hazırlıksız yakaladı. Frank ın %41 e varan oranda değerlenmesi bazı aracı kurumları iflasa sürükledi Birçok ülkede döviz işlemcileri zor durumda kaldı. Yeni Zelanda, İngiltere ve ABD de piyasası aracı kurumları iflas açıkladı. Uzmanlar, Euro Bölgesi ni, Euro alımları ile destekleyen bir ülkenin bu misyonunu sonlandırmış olmasının Euro Bölgesi ne zarar vereceği uyarısı yapıyor. Avrupa genelinde ise özellikle, İsviçre Frangı cinsinden mortgage kredilerinin GSMH içindeki payının yüzde 8 e yaklaştığı Polonya, en büyük risk altındaki ülke olarak gösteriliyor. SNB nin faiz indirimi ve minimum kur uygulamasına son vermesiyle Euro ve İsviçre borsasında kayıplar sürdü. Euro, Frank karşısında önceki gün yaklaşık yüzde 19 düşüşle 0,974 e kadar gerilerken, Euro dolar karşısında da düzeyine indi. İsviçre Frangı Türk Lirası karşısında ile tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Frank rallisi Avrupa da borsaları aşağı çekti. Alman tahvilleri, Japon tahvilleri ve altın güvenli liman arayışındaki yatırımcıların yine adresi oldu. Finans sektöründeki şirketlerin yanında frang cinsinden mortgage kredilerinin yüksek olduğu Avrupa daki bazı ülkelerde büyük bir tedirginlik yaşanıyor. Orta Avrupa da SNB nin hamlesinden en büyük darbeyi Polonya nın alacağı belirtiliyor. Polonya da mevut frank cinsinden mortgage kredilerinin0 yaklaşık 36 milyar dolar, yani GSYH nin yüzde 8 i olduğu tahmin ediliyor. Halen geçerli euro/frank kuruyla Polonya ev sahiplerinin faiz maliyetinin yaklaşık yüzde 17 yükselmesi bekleniyor. Frank cinsinden kredilerin yüksek olduğu Macaristan da geçen yıl bankalar mortgage kredilerini forinte çevirmeye zorlanmıştı. Macaristan ın en büyük kreditörleri OTP ve Avusturya merkezli Erste, Frank ın yükselmesinin ülkedeki faaliyetlerine zarar vermeyeceğini bildirdi. Hırvatistan da merkez bankası verileri mortgage kredilerinin, 42 milyar Dolarlık toplam krediler içindeki payının yüzde 10 civarında olduğunu gösteriyor. İki banka yetkilisi, batık kredilerin artabileceği uyarısı yaptı. Avusturya da frank cinsinden krediler eylül sonu itibariyle, hane halkının döviz cinsinden kullandığı milyar dolar büyüklüğündeki kredinin yüzde 96 sını oluşturuyor. Erste, Raiffeisen ve Bank Austria için bu önemli bir sorun haline gelebilir. SNB hebt Euro-Mindestkurs auf Der Euro-Franken-Kurs ist um bis zu 29% gefallen, nachdem die Schweizer Nationalbank bekannt gegeben hatte, den Euro-Mindestkurs von Fr aufzugeben. Trotz den dramatischen ersten Folgen an den Börsen bewertet die Wirtschaftsredaktion, den Schritt als richtig.

8

9 9 Diplomaside kadın rüzgarı Son on beş yılda İsviçre nin çeşitli ülkelerdeki elçileri arasında kadınların sayısı, dört misli artış gösterdi. Açıklanan son rakamlara göre İsviçre yi temsil eden erkek elçi sayısı 89, kadın elçi sayısı ise yılı başında İsviçre nin çeşitli ülkelerdeki elçileri arasında sadece dört kadın bulunmaktaydı. Bu rakam 2010 da 11 e yükseldi. Son beş yılda ise kadın elçi sayısını arttırmaya devam eden İsviçre Dışişleri Bakanlığı, en son Berlin e de kadın elçi atanmasının ardından toplam 17 kadın elçiye sahip oldu. Almanya gibi İsviçre açısından önemli yere sahip olan bir ülkeye atanan yeni elçinin kadın olması, son yıllardaki gelişmelerin doğal bir sonucu olarak kabul ediliyor. Dış politikada söz sahibi olanlar sadece elçiler de değil. Son beş yılda İsviçre diplomatik temsilciliklerine 47 erkek ve 39 kadının atanması, bu alandaki diğer bir önemli gösterge. Bu gün 382 diplomatın %30 unu kadınlar oluşturuyor. İsviçre nin ilk kadın elçisi 1982 yılında Birleşmiş Milletler temsilcisi olarak atanan Francesca Pomatta, daha sonra 1987 ile 1992 yılları arasında Roma da elçi olarak görev yapmıştı Federal Savcı olarak kamuoyunda tanınan Carla Ponti, bu görevi takiben Arjantin elçisi olarak görev yapmıştı. yılları arasında Avrupa Parlamentosu nda elçi olarak görev yapan Gret Haller, kadın elçi olarak uzun bir süre dikkatleri üzerine çekmişti. Federal Savcı olarak kamuoyunda tanınan Carla Ponti ise, bu görevi takiben Arjantin elçisi olarak görev yaptı. Ancak kadın diplomatların aktif olarak teşvik edilmesi 2003 yılında Dış İşleri Bakanı olarak seçilen Micheline Calmy-Rey döneminde başladı. Bugün görevde olan pek çok elçi ve diplomat kadın, Calmy-Rey döneminde göreve başlamıştı. Bakanlığı döneminde Calmy-Rey kadın diplomatlar için pozitif ayrımcılık uygulaması ile ünlenmişti. Frauenpower in der Diplomatie In den letzten 15 Jahren hat sich die Zahl der Schweizer Botschafterinnen im Ausland vervierfacht. Derzeit werden 17 Botschaften von Frauen geleitet, deren 89 von Männern. Çocuk Koruma Yasası na ağır eleştiri Zürih Kantonunda, bir annenin, aileden alınarak bir bakım yurduna yerleştirilen iki çocuğunu boğarak öldürmesi kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Zürih Kanton parlamentosundaki eleştiri dozu üst noktaya çıkarken, yürürlüğe yeni giren Çocuk Koruma Yasası yeni günah keçisi oldu. Zürih in Flaach Kasabası nda yaşayan bir ailenin iki çocuğu, anne ve babanın çocuklara bakacak durumda olmadığının tespiti ile bir çocuk yurduna yerleştirilmişti. Çocuk ve Yetişkin Koruma Kurumu (Almanca KESB) tarafından, tatil günü boyunca çocukların annesi tarafından alınmasına izin verilmesinin ardından, anne çocuklarını boğarak öldürdü. Bu durum Çocuk Koruma Yasası ve Kurumuna karşı eleştirileri de beraberinde getirdi yılında kabul edilen Yasa çerçevesinde kurulan bu kurumlar, eskiden farklı olarak, anne ve babalara daha fazla sorumluluk yüklüyor. Çocukların geleceği için, onları anne ve babadan koparmak yerine daha yakın bir ilişki sağlamaya çalışıyor. Bunun sonucu olarak resmi makamların, çocukları tatil günleri boyunca çocukları ile beraber olmasına imkan tanıması eleştirilerin temel noktası. Bu nedenle kamuoyunda, çocukların asıl katilinin KESB olduğu görüşü ağırlıkta yılına çıkarılan ve 1950 yılında revize edilen Medeni Kanun un, çocuklara ilişkin koruma maddeleri 2008 yılında yukarda belirtilen doğrultuda değiştirilmişti. Bunun sonucu olarak tüm İsviçre de, çocukları koruma amaçlı belediyelerde var olan 1420 kurum, yerini 146 Çocuk ve Yetişkin Koruma Kurumlarına bırakmıştı. Heftige Kindesschutzgesetz Debatte Das zweifache Tötungsdelikt von Flaach ZH hat im Zürcher Kantonsrat für einen giftigen Schlagabtausch gesorgt. Das zweifache Tötungsdelikt war trauriger Höhepunkt eines Konflikts der Familie mit der Kindes- und Erwachsenenschutzbehörde (KESB).

10 10 Meslek Liselerine rağbet yok Dünyanın her yerinde İsviçre deki meslek liseleri örnek ve başarılı bir model olarak gösterilirken, gençler artık meslek lisesi eğitimine ilgi duymuyor. Bu durum devleti yeni önlemler almaya mecbur bırakıyor. Özellikle doğu Avrupa ülkeleri, başarılı bir örnek olarak gösterilen İsviçre deki meslek lisesi modelini, kendi ülkelerinde uyguluyorlar. Ama İsviçre de gençler daha çok üniversiteye gitmek istediği için, normal liseleri tercih ediyor. En son ekonomi bakanı J. Schneider - Amman ABD başkanı ile görüşürken, kendisinden meslek liseleri konusunda yardım istendiğinden söz etmişti. Bu konuda Zürih Kantonundaki gelişmelerin, ülke genelindeki gelişmeyi yansıttığını belirten eğitim uzmanları, 2012 yılında meslek liselerinden mezun olanların sayısının 1565 olduğunu, geçen yılsa bu sayının 1404 e düştüğüne dikkat çekiyorlar. Başka bir deyişle eğitim gören gençlerin sadece %15.5 i meslek lisesi mezunu. Federal Devlet ise bu oranın en kısa zamanda en az %18 e çıkarılması gerektiğini savunuyor. Eğitim uzmanları, çıraklık eğitiminin günümüzde oldukça ağır bir hale geldiği, buna ek olarak meslek liselerine devam etmenin pek çok genç için neredeyse imkansız hale geldiğini savunuyor. Bu nedenle meslek lisesi eğitiminin gözden geçirilmesi gerektiği sık sık dile getiriliyor. Bu nedenle Federal Eğitim kurumları öncelikle gençlere yönelik meslek liselerini anlatan yeni broşürler hazırlamakla meşgul. Benzer şekilde işverenlerin, çıraklık eğitimi yapan gençleri, meslek lisesinde okumaya teşvik etmeleri için alınması gereken tedbirler de masaya yatırılmış durumda. Jugendliche wenden sich von Berufsmatur ab Obwohl die Schweizer Berufsmatur im Ausland als Vorbild gilt, entscheiden sich hierzulande immer weniger Jugendliche für diesen Bildungsweg. Der Bund ergreift Massnahmen.

11 11 5,5 milyar Çocuk Parası İsviçre de 2013 yılında ödenen çocuk (veya aile yardımı) paralarının 5.5 milyara çıktığı açıklandı. Yaklaşık bir milyon kişiye ödenen yardımlar arasında, çocuk eğitimi yardımıda bulunuyor. Ödenen bu paraların vergiden muaf tutulmasına ilişkin yasa tasarısı ise meclisin gündeminde. Aile Yardım Yasası çerçevesinde, çocuklar için ailelere 18 yaşından küçükler için ödenen çocuk parasının 3.7 milyar, bu yaştan sonra eğitimini devam ettiren çocuklara 25 yaşına kadar ödenen eğitim paralarının ise 1,6 milyar olduğu belirtiliyor. Ödenen para miktarı ise bir yıl öncesine göre %3.8 oranında artmış durumda yılında tüm İsviçre için geçerli hale gelen aile yardımları kantonlara göre azda olsa farklılık gösteriyor. Ödenen çocuk paraları ortalama 213 Frank ve Eğitim paraları ise 240 Frank. En yüksek çocuk parası ödeyen kantonlar Cenevre ve Zug. İlk çocuk için yapılan ödeme 300 Frank tan başlıyor. Yasa kantonlara göre ödenen çocuk parasının en az 200 Frank olmasını öngörüyor. Buna karşılık ailelerin aldıkları çocuk paralarının vergiye tabi tutulması, uzun bir süredir eleştiri konusu olmaya devam ediyor. Parlamentonun önümüzdeki aylarda gündemine aldığı bir yasa tasarısı ise çocuk paralarından vergi alınmamasını öngörüyor. İlk bakışta oldukça mantıklı görünen bu öneri, esas olarak, geliri yüksek olan ailelerin daha az vergi ödemesine neden olacak, şeklindeki eleştiriler ise durumun görüldüğü kadar basit olmadığını kanıtlıyor. Bunun nedeni ise Vergi Sistemi. Düşük gelirli olanların, çocuk paralarının vergilendirilecek gelirden düşmeleri, önemli bir etki yapıyor. Başka bir deyişle, ödeyecekleri vergiyi pek azaltmıyor. Ancak yüksek gelir grupları için tam tersi söz konusu. 5,5 Milliarden Franken Kinderzulagen ausbezahlt In der Schweiz sind 2013 Familienzulagen in Höhe von 5,5 Milliarden Franken ausgerichtet worden. Fast eine Million Personen kamen dabei in den Genuss von Kinder- und Ausbildungszulagen. Über deren Steuerbefreiung entscheidet demnächst das Volk. Polissiz şehir Olten Belediyesi nin tasarruf çılgınlığı olarak adlandırılan uygulamalarına geçtiğimiz günlerde bir yenisi eklendi ve şehir polislerinin görevleri iptal edildi yılından itibaren şehir polislerinin görevlerini sadece Kanton polisleri yapmaya başlayacak. Belediye Meclisi söz konusu öneriyi Aralık ayında 7 hayır oyuna karşılık 40 oyla kabul etti. Şehir polisinin tarihe karışacağı haberi Olten de tam bir şaşkınlık yarattı yılında kurulan ve İsviçre nin ilk şehir polislerinden bir olan Olten Polisi nin, şehir meclisinin kararı ile kaldırılacak olması, pek çok soruyu da beraberinde getirdi. Belediye tarafından yapılan açıklamada şu anda görev yapan 34 polisin, kanton polisi olarak görev yapacağı belirtildi. Bu şekilde belediyenin yılda iki ile üç milyon Frank arasında tasarruf etmesi bekleniyor. Olten de bulunan ve en büyük vergi ödeyen kurum olarak bilinen Alpiq Elektrik Şirketi nin 2012 den itibaren ödediği vergiyi önemli oranda aza indirmesiyle, Belediye önemli bir mali krizle karşı karşıya kalmıştı. Bunun sonucu olarak belediyenin pek çok sosyal kurumu kapatması gündeme gelmişti. En son polisin lağvedilemezsi ile bu tasarruf önlemleri en üst boyuta ulaşmış oldu. Ancak belediyenin bu süre içerisinde belediye meclis binasını onarmaya devam etmesi şehirde yaşayan insanlar tarafından eleştiriliyor. Kanton polisinin, şehir polisinin yaptıklarını tümüyle üstlenmesinin mümkün olmadığını dile getiren vatandaşlar, belediyenin başka alanlarda tasarrufa gitmesini istiyorlar. Bu arada şehirde yaşayanların bir kısmının, belediye meclisinin aldığı bu kararı halkoylamasına götürmek için imza toplamaya başlayacakları basında yer aldı. Olten schafft die Stadtpolizei ab. Der Spar-Wahn in Olten SO nimmt kein Ende: Jetzt muss auch die Stadtpolizei dran glauben. Ab 2016 wird sie in die Kantonspolizei integriert. Das hat das Gemeindeparlament entschieden. Deutlich, mit 40 zu 7 Stimmen.

12

13 milyarın sahiplerinden biri sen olabilirsin! Pansiyon Kasalarda bulunan ve sahibi bilinmeyen yaklaşık hesapta biriken paraların miktarı 2.7 milyar Frank ı geçti. Pansiyon Kasalar bu hesaplardaki paraların sahiplerini bulamıyor. Çalışanların pirimleri, ikinci emeklilik sigortası olarak bilinen Pansiyon Kasalarda, kişisel hesaplarda tutuluyor. İşyeri üzerinden kasalara ödenen primlerin sahipleri, çalışanın işyeri değişmediği sürece bilinmiyor. Ancak işçinin işyerinden ayrılmasından sonra, işyerinin bağlı olduğu kasaya, biriken primlerin ne yapılacağını bildirmesi gerekiiyor. Kural olarak biriken primlerin, işçinin çalıştığı yeni işyerinin bağlı olduğu kasaya gönderilmesi gerekiyor. Ancak işyerinden ayrıldıktan sonra yeni bir iş bulamayan veya yeni çalışmaya başladığı işyerini eski kasaya bildirmeyen işçilerin biriken primleri yıllar geçtikçe artıyor. Kasaların ellerinde, primlerin sahipleri ile ilgili bir bilgi olmadığından, sahipleri kasaya bu konuda bilgi vermediğinde, söz konusu paralar sahipsiz olarak nitelendiriliyor. Pansiyon Kasalar bu paraları en geç iki yıl sonra devletin kontrolünde olan Merkezi bir Toplama Kurumuna devretmek durumunda. Toplama Kurumu tarafından bu yılın başında yapılan açıklamada, kurumda biriken hesabın sahibinin bulunması için yapılan çalışmalarda yaklaşık %34 ünün sahiplerinin tespit edilip, gerekli bilgilendirmenin yapıldığı açıklandı. Ancak geriye kalan yaklaşık hak sahibine ulaşmak mümkün olmadı. Bu şekilde beş yıl önce civarında olan sahibi tespit edilmeyen hesap sayısında önemli bir artış oldu. Beş yıl önce yaklaşık 1.7 milyar olan bu miktar, 2014 yılı sonunda 2.7 milyar Frank a yükseldi. Bu hesaplarda bulanan miktarsa, ortalama 4500 Frank civarında. Kurum tarafından yapılan açıklamaya göre, geçen yıl yaklaşık kişi kuruma müracaat ederek, biriken primlerini sordular. Müracaat edenlerin yaklaşık %42 sinin gerçekten biriken parası olduğu tespit edildi. Bu şekilde sahiplerine, daha doğrusu onların bağlı olduğu Pansiyon Kasalara, iade edilen para miktarının ise geçen yıl 940 milyon Frank olduğu açıklandı. Pansiyon Kasa daki biriken primlerinin nerede olduğunu öğrenmek için aşağıdaki kuruma müracaat edilmesi gerekli. Müracaat ederken AHV numarası ve adresini mutlaka belirtmek gerekiyor. Zentralstelle 2. Säule Sicherheitsfonds BVG Geschäftsstelle Eigerplatz 2 Postfach Bern 14 2,7 Mrd vergessenene PK-Gelder! Auf fast Konten liegen ehemalige Pensionskassengelder, von denen die Besitzer nichts wissen. Insgesamt sind das mehr als 2,7 Milliarden Franken.

14 14 Fransa da yaşanan olayları sokaktaki halka sorduk Haber: Gökçen Cingi Paris saldırılarına protesto Paris'te yaşanan ve 17 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör saldıları sonrası Fransa'da olduğu gibi İsviçre'nin pek çok şehrinde de protesto gösterileri düzenlendi. Zürih, Bern, Lozan ve Cenevre gibi büyük şehirlerde bir araya gelen binlerce kişi yapılan katliamı kınadı. Düzenlenen gösterilere Müslüman topluluklardan da büyük katılımlar olduğu gözlendi. Herkes ortak bir dille düşünce ve basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı. Eski bakanlardan Micheline Calmy-Rey terör saldırısıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. SRF televizyon kanalındaki bir programa katılan Calmy-Rey, Bu türlü saldırılara müsamaha gösterilemez. Mücadele edilmesi gerekiyor. İşin zor kısmım, kendi değerlerimizden taviz vermeden onlarla mücadele etmek oluşturuyor. Onların yöntemleriyle onlara karşı mücadele edemeyiz. değerlendirmesinde bulundu. Cenevre Üniversitesinde profesör olan eski Bakan, ayrımcılığın olduğu yerlerde radikalleşen azınlıkların kaçınılmaz olduğunu belirtti. Micheline Calmy-Rey, Ne kadar geniş güvenlik önlemleri alırsanız alın problemin kaynağını çözmediğiniz taktirde riskleri sıfırlayamazsınız. yorumunda bulundu. Güvenlik önlemlerini genişleten emniyet birimleri büyük medya kuruluşlarını kontrol altına aldı. Zürih emniyet teşkilatının verdiği bilgiye göre muhafazakar Weltwoche gazetesinin bulunduğu Axel Springer binasının güvenlik önlemleri arttırıldı. Haftalık yayın yapan gazete geçtiğimiz aylarda manşetten yayınladığı Kuran; şiddetin incili isimli makaleden sonra tehdit içerikli mektuplar almıştı. Avrupa'nın merkezinde yapılan saldırı İsviçreliler'i de derinden etkiledi. Saldırıyı düzenleyen teröristlerin Fransa'da yetişmiş olan gençlerin olması korkuların körüklenmesine neden oldu. Yerel gazetelerin İsviçre'de görev yapan imamlarla irtibata geçmesi üzerine Boşnak imam Muris Begoviç bir makale kaleme aldı. Yerel gazetelerde yayınlanan makalede, Müslümanların şu anda ne yapabileceği sorusu çok önemli. Biz örnek temsil ve dinler arası diyaloğu arttırarak topluma katkı sağlayabildiğimiz ölçüde İslam dinin ve Peygamberin şerefini koruyabiliriz. ifadelerini kullandı. Saldırıyı kınayan imam, Saldırganlar Peygamberin intikamını aldığını iddia etti. Fakat İslam dini ne intikama ne de yargısız infaza müsaade ediyor. diyerek saldırırın İslam diniyle telif edilemeyeceğini vurguladı. Savunma Bakanı Ueli Maurer ise ülke genelinde güvenlik önlemlerini arttırmayı gerektirecek durumun söz konusu olmadığını söyledi. Maurer, Özgür toplumlarda mutlak güvenliğin sağlanması mümkün değil. Güvenlik önlem ve tedbirleri alınabilir ama mutlak manada güvenlik sağlanamaz. diye konuştu. Savunma Bakanı İsviçre'nin olası terör saldırılarına karşı gereken önlemlerini aldığını ileri sürdü. Fransa da yaşanan olayların ardından konuyla ilgili olarak hem İsviçreliler'in hem de vatandaşlarımızın görüşlerini aldı. Görüştüğümüz kişilere Fransa da yaşanan olayları takip edip etmediklerini ve bu saldırıyla ilgili ne düşündüklerini sorduk. Fumi Suzanna / Ofis çalışanı Fransa da yaşanan olayları elbette takip ediyorum. Yapılanları tamamen berbat buluyorum. Özellikle din adı altında insanların katledilmesini dehşet verici buluyorum. İnsanlar dine değil, din insanlara hizmet etmeli. Ayrıca islam dinine inanan kişilerin, radikal islamcılarla mücadele etmeleri gerektiğine inanıyorum. Bizim bu konuda yapabileceğimiz birşey yok. Frank Zimmerli / Pazarlamacı Özgürlük güzel fakat çok da özgür olmak istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Karikatürleri çizen gazeteciler Müslüman değildi ama islam kurallarında cezalandırıldılar. Bunu haksızlık olarak görüyorum. Öte yandan çizilen Karikatürler bir tarafı düşündürürken, diğer tarafı aşağılamamalı. Yaşanılan olaylar, direk islamla bağlantılı değil ve islam yanlış durumların kurbanı oluyor. Aynı zamanda fanatikliğin hangi şekli olursa olsun, aşırısı daima zararlıdır. Farklı düşünen insanların kaderi ölüm olmamalı. Andreas Heller / Gazeteci Fransa da yaşanan olayları ben de takip ediyorum. Bu olay insanları kültürel savaşa itebilir. Ancak şunu da mutlaka belirtmeliyim ki yaşanan olaydan korkmamalı, bununla ilgili görüşleri bildirmeli ve tavrımızı koymalıyız. Düşünce özgürlüğü ön planda olmalı. Din başka yerlere hizmet etmemeli ve din savaşı çıkmasına izin verilmemeli. Ekrem Kerem Tanrıverdi / Danışman Fransa daki olayı müslümanlıkla ya da islamla özdeşleştirmek normal akıl ve zeka ile dalga geçmek demektir. Orta Doğu da oynanan oyunun bir parçası yıllarca terör ve teröriste kucak açan Fransa yı vurdu. Yaşanan üzücü durum, aslında sıradan kutsal kişiliğe yapılan hakareti cezalandırmak değil, Orta Doğu da yeniden yapılanmanın da temellerini atmak demektir. Yaşananlara sebebiyet verenlerin, ölü ele geçirilmesi ise ne yazıkki sır perdesini aralamaya engel olmuştur.

15 'lı yılların başında Sovyetler Birliği dağılınca ve komünizm tehlikesi kalmayınca batı bloğunun liderleri batıya alternatif olarak gördükleri İslam ı hedef göstermeye başlamışlardı. Avrupa da 11. asrın başlarında, daha sonra Endülüs Müslümanlarına uygulanan soykırımda, 18. ve 19. yüzyıllarda batı ülkelerinin İslam dünyasının bir bölümünde uyguladıkları istila ve sömürgecilikte İslamofobinin tarihsel köklerini bulabiliriz. İslamofobi nasıl ortaya çıktı Haber: Fatih Ertuğrul İslamofobi kelimesini 11 Eylül 2001 de Amerika Birleşik Devletleri ne yapılan saldırılarından sonra çok sık duyar olduk. İslamofobi kelime anlamı olarak İslam Korkusu demektir. Müslümanlara ve İslam dinine karşı beslenen önyargılar ve korkulardan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar İslamofobi tüm Müslümanları karşısına alıyor gibi görünse de bu durum tüm dünya nüfusunu ilgilendirmektedir. Öncelikle son yıllarda gerçekleşen bir kaç olayı hatırlayalım: 2009 yılında İsviçre de yapılan referandum sonucu minare yapımı yasaklandı. Almanya da Köln eyalet mahkemesi sünnet etmeyi kesici aletle yaralama sayarak yasakladı. Danimarka da Hz. Muhammed aleyhinde karikatürler yayınlandı. Hollanda da gösterilen bir film (Fitne) açıkça Kur an a ve Hz. Muhammed e hakaret etti. Bunlar fikir hürriyeti ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek yapılan şikayetler yersiz sayıldı. Son yıllarda özellikle batılı ülkelerde terörün yanına İslami sıfatının sıklıkla taşınması, insanlarda İslamofobi ateşinin körüklenmesine neden olmuştur. Bunun yanında 2011 yılında Anders Breivik in gerçekleştirmiş olduğu katliam sonucu 77 kişi yaşamını yitirmiş fakat hiç kimse bunun şu ve ya bu terörü olduğunu dile getirmemişti. Breivik bir çılgın dı ve ya aşırı sağcı ydı. Bunun yanında Müslümanların birçoğu İslamofobi yi daha ziyade sanal bir algı ve politikacıların kitleleri etkilemek adına, düşman bulma adına ortaya çıkarıdıkları bir kuruntu olarak değerlendirmektedir. Fakat ortada bir gerçek var ki Avrupa ülkelerinin bir çoğunda Müslümanlar İslamofobi nin kurbanı olmaktadır. Buna karşılık İslam dünyasında batı düşmanlığı güç kazanmaktadır. Maalesef yaşanan bazı terör olayları da şiddet ve gerginliği beslemektedir. Bu yüzden Müslümanların ve sağduyulu Batılı şahsiyetlerin insanları adalete ve insani yaklaşımlara davet eden söylem geliştirmeleri elzemdir. Nitekim son olarak Paris te yaşanan ve 17 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırılarından sonra dünya liderlerinin ve İslam dünyasının takınmış oldukları tavır insanların geleceğe daha umutla bakmasını sağladı. Saldırıların hemen ardından 50 ye yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanları Paris te düzenlenen birlik yürüyüşüne katıldı. Düzenlenen bu yürüyüşte bir çok milletin bayrağı yan yana dalgalandı. Birlik mesajları verildi. İslam ın bu yaşanan terörle alakası olmadığı defalarca vurgulandı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande: Ülkede yaşanan saldırıların İslam diniyle hiç bir ilgisi yok. Almanya Başbakanı Merkel: Teröristlerin eyleminin dinle ilgisi yok. Bu tür eylemler dine küfürden başka bir şey değil. Arap Birliği de saldırıyı kınayarak, El Ezher: İslam her türlü şiddete karşıdır, açıklamasını yaptı. Yaşanan tüm bu olayların ardından Charlie Hebdo dergisinin yeni sayısında tekrar Hz. Muhammed karikatürü basması tepkiyle karşılandı. Nitekim derginin kurucularından Henri Roussel saldırıda hayatını kaybeden Genel Yayın Yönetmeni Patrick Charbonnier i sorumsuzlukla suçladı. Derginin 2011 de Hz. Muhammed karikatürü yayımlaması sonrasında bir çok tehdit aldığını hatta internet sitesinin saldırıya uğradığını belirterek Charbonnier in bu gergin ortama rağmen çizimlere devam ettiğini, kendisinin ve ekibinin ölümüne neden olduğunu belirtti. Her ne olursa olsun hiç bir şey terörün nedeni olamaz. Din adı altında yapılan savaşlar katliamlar politik ve ekonomik nedenlerle yapılmıştır. Kısaca ilahi dinlerin yaklaşımına göz atacak olursak: İslam dininde masum bir insanın hayatına son verip, cana kıymayla ilgili Kur an da şu ayet mevcuttur: Kim bir insanı (suçsuz yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir.(maide, 32) İncil de: Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. (Luka / Bab 6: ) Tevrat Çıkış (Exodus) yer alan 10 emirden biri: Öldürmeyeceksin (Bap 20) Beşiktaş ın Senegal asıllı Fransız futbolcusu Paris te olayların ardından katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen soruya verdiği cevap ise hayli anlamlıydı. Sunucu Stephane Guy: Müslüman mısın yoksa İslamcı mı? Demba ba: Yıllardır benim mensubu olduğum dinden insanlar öldürülüyor. Bizler, öldürenlere siz hangi dine mensupsunuz demedik. Katil dünyanın her yerinde katildir. Evet katil dünyanın her yerinde katildir. Terörist ise teröristtir ve terörün dini yoktur. Türkiye de, Nijerya da, Yemen de, Pakistan da, Irak ta, Suriye de ve Lübnan da yaşanan terör olayları da aynı derecede lanetlenmeli ve hayatını kaybedenlere sahip çıkılmalıdır.

16

17 17 Pansiyon Kasa vurgunu Pansiyon Kasaların, kasalarında biriken servetlerin yönetimi için ne kadar masraf ettikleri uzun yıllardır bilinmiyordu yılından sonra bu miktarın açıklanması zorunlu olunca öğrenilen ilk rakamlara göre masraflar kişi başına 800 Frank a kadar çıkıyor. Uzmanlar bu oranın, normal miktarın üç katı fazla olduğunu ileri sürüyor. Verwaltungskosten Pensionskassen drei Mal höher Lange war unklar, wie viel die Schweizer Pensionskassen (PK) jährlich für die Verwaltung ihrer Vermögen ausgeben. Jetzt sin bekannt, bis zu 800 Franken pro Kopf kostet die Verwaltung der Pensionskassen-Vermögen im Jahr. Viel zu viel, sagen Experten. Her ay çalışanların ücretlerinden kesilen primler ve işveren katkıları kural olarak çeşitli bankalara yatırılıyor ve bankalar bu paraları yönetmek için PK lardan belli bir ücret talep ediyorlar. Buna ek olarak söz konusu paralardan elde edilen gelirlerin bir kısmına yine çeşitli masraflar göstererek el koyuyorlar. Bunların ne kadar olduğu konusunda ise bir açıklama yapma zorunluluğu olmaması sürekli olarak eleştiri konusuydu. Hükümet tarafından alınan bir kararla bu durum değiştirildi ve 2013 yılından itibaren bu rakamların açıklanması zorunlu hale geldi. Geçen Aralık ayında açıklanan rakamlar ise büyük bir tepkiye neden oldu. Buna göre bankalar 2013 yılında bu paraların yönetilmesi için 3 milyar Frank civarında kesinti yapmışlar. Pansiyon Kasalarda biriken toplam paranın %0.4 üne denk düşen bu miktar, uzmanlar tarafından çok yüksek bulundu. Bu miktarın, normal olarak üç misli daha az olması gerektiği görüşü öne çıktı. Başka bir deyişle bankalar çalışan biriken paralarında bir yılda 2 milyar civarında haksız kesinti yapmışlar. Özellikle kamu çalışanları için yapılan yıllık kesinti miktarı kişi başına 800 Frank a kadar çıkıyor. Özel sektörde ise bu miktar ortalama 500 Frank olmuş. Kişi başına kesilen miktarlar aynı zamanda Pansiyon Kasaların büyüklüğüne de bağlı, büyük kasalar için kesinti daha düşük miktarlarda. Kesintilerdeki yükseklik, biriken paranın azalmasına, sonuç olarak alınacak emekli aylıklarının da düşük olmasına sebebiyet veriyor. Uzmanlar tarafından yapılan hesaplamalara göre İsviçre de kişi başına yapılan haksız kesinti miktarı toplamda on bin Frank gibi bir rakama ulaşıyor. İsviçre de Pansiyon Kasalar 2013 yılı sonunda İsviçre de toplam 1957 Pansiyon Kasa bulunuyor. Bu kasalara prim ödeyen toplam çalışanın biriken parası 720 milyar Frank civarında kişiye emekli aylığı ödeyen Pansiyon Kasaların, bir yıl içerisindeki ödedikleri emekli aylığı miktarı ise 26 milyar Frank civarında. Başarı deneyimim: «DİLLE BAŞLAR GELECEK!» n Yeni başlayanlar ya da ileri seviyeler için n Her zaman en yakın noktada katılım olanağı n Bütçenize uygun kurslar Şimdi başvurun: Tel , veya

18 18 Konumuz: Türkiye den emeklilik Konuğumuz: Avukat Bekir Dolu Bütün vatandaşlarımızı ilgilendiren önemli bir konu olan emeklilikle ilgili olarak geçen sayımızda Avukat Bekir Dolu ile bir söyleşi yapmıştık. Emeklilik konusunda uzman Avukat Bekir Dolu bizi kırmayıp merak ettiğiniz pek çok soruya cevap vermişti. Söyleşiyi çok beğendiniz ve adeta gazetemize sorular yağdırdınız. Biz de emeklilik konusundaki uzmanlığıyla bizleri aydınlatan Sayın Dolu nun kapısını tekrar çaldık. Türkiye den emeklilik konusuyla ilgili gelen pek çok soruyla yeni bir söyleşi gerçekleştirdik. Bekir Bey Aralık sayımızdaki Türkiye den Emeklilik konulu röportaj okurlarımızdan çok büyük beğeni aldı. Bu konuda gazetemize ve size adeta soru yağdı. Bu sebeple müsaadeniz olursa bu konudaki sorularımıza devam edelim istedik. Gazete yönetimine ve okurlarımıza ben de çok teşekkür ederim. İsviçre de yaşayan gurbetçilerimizin bu konuda doğru ve güvenilir bilgi alabilecekleri kaynakların çok kısıtlı olması yoğun ilginin esas nedenidir. Bu konuda çok ciddi anlamda bir bilgi eksikliği ve hatta bazen bilgi kirliliği var. Bu bilgi eksikliği veya bilgi kirliliğinin sebebi nedir acaba? İsviçre-Türkiye İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi diğer Avrupa ülkelerine göre farklıdır ve biraz da karmaşıktır. Bu zorluktan dolayı TV lerde ya da piyasada uzman olarak bilgi verenler İsviçre yi görmezden gelirler. Sanki İsviçre de hiç Türk yokmuş gibi davranılır. Bu nedenle özellikle Türkiye den de emekli olma hakkı kaldırılabileceği için bir dosya açtırıp bir miktar ödeme yaparak kazanılmış hak elde edilebilir. İsviçre konusunda bilgi eksikliği ve kirliliği vardır. İşini iyi bilen bir hukukçudan yardımı alınmasını tavsiye etme nedenim de bundandır. İsviçre-Türkiye Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin farkını ve zorluğunu biraz daha açıklar mısınız lütfen? İsviçre sözleşmesinin diğer Avrupa ülkelerine göre pek çok farklılıkları var. Mesela primlerin Türkiye ye transferi hakkı var. Bu durum başka ülkelerde yok. Bunun gibi sırf İsviçre ye özgü pek çok hassas noktalar var. SSK dan mı yoksa Bağ-Kur dan mı emekli olunacağının belirlenmesi gibi veya daha az ödeme ile daha yüksek maaş almanın yolları gibi pek çok noktaya dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle hemen emekli olmayacak olsalar bile işlemleri başlatıp bir miktar ödeme yapılması yönündeki tavsiyenizle ilgili çok soru alıyoruz. Tabii bu konu sadece hemen emekli olacakları ilgilendirmiyor. Hemen olmasa bile daha sonra Türkiye den emekli olmayı düşünenler için de son derece önemli. Türkiye den de emekli olma hakkı kaldırılabileceği için bir dosya açtırıp bir miktar ödeme yaparak kazanılmış hak elde edilmesini tavsiye etmiştim biliyorsunuz. Uyarıların anlaşıldığını görmekten dolayı çok mutluyum. Şimdi bir adım daha ileri giderek imkânı olanlar borçlanma yapıp büyük oranda ödemeye gayret etsinler diyorum. Neden derseniz; gurbetçilerimizin İsviçre de-

19 19 ki kazançları her yıl değişmese de artmasa da Türkiye de yatırılacak para her yıl 2 defa zamlanıyor. Mesela bugün TL yatırmak yeterli iken seneye bu rakam TL olacaktır. Kaldıki bu işlemleri yapmak İsviçre deki haklarına da zarar vermiyor o halde işlemleri yaptırmayı geciktirmenin hiç manası yok. Yurtdışı borçlanma yaparak emeklilik hakkının değerini bilmekten bahsetmiştiniz. Bu konuda da çok soru aldık. Burada amacım insanlarımızın işlemlerini usulüne uygun yaptırarak daha az para ödemeleri ve daha yüksek maaş almaları. Ortada çok cazip bir imkân var ancak önemli ayrıntılara dikkat edilmediği için ciddi maaş düşüşleri ya da fazla para yatırma durumları olabiliyor. Sık sık yanlış yapılmış bir işlemi düzeltmek ve baştan tekrar yapmak üzere bana gelen vatandaşlarımız oluyor. Bunları görünce bir hukukçu olarak inanın üzülüyorum. Çünkü baştan yanlış yapılan bir kısım işlemlerin düzeltilmesi de her zaman mümkün olmuyor. Okurlarımız Türkiye de bu tür başvurular yapılınca İsviçre deki haklarına veya emekliliklerine engel olur mu diye çok soruyorlar? Aslında bu konuya da geçen sayıda değinmiştik. Bu tür endişeler tamamen yersizdir. İşlemler baştan usulüne uygun yapılırsa İsviçre deki haklarına asla zarar gelmez. Okurlarımızın sıklıkla sorduğu sorulara içtenlikle yanıt verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Son olarak ekleyeceğiniz bir şey var mı? Son derece önemli bir konuyu ısrarla ele almanız gerçekten Amacım insanlarımızın işlemlerini usulüne uygun yaptırarak daha az para ödemeleri ve daha yüksek maaş almaları. takdire şayan. Bana ve size her gün gelen bir çok soruya buradan topluca cevap verme fırsatı verdiğiniz için okuyucularınız ve şahsım adına özellikle teşekkür ederim. Son olarak vatandaşlarımıza bu konuda uzman bir hukukçuya danışarak bilgi almalarını ve az da olsa bir miktar para yatırarak dosya açtırmalarını ısrarla tavsiye ediyorum. Hatta ve hatta ödeyebildikleri kadar da ödeme yaparak gelen zamlardan etkilenmemelerini de tavsiye ediyorum. Bugünün işini yarına bırakmasınlar.

20