TÜRK TOPLUMUNUN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMARIN (GDO) KULLANIMINA İLİŞKİN EĞİLİMLERİ. Muammer Tuna Oğuz Özdemir

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK TOPLUMUNUN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMARIN (GDO) KULLANIMINA İLİŞKİN EĞİLİMLERİ. Muammer Tuna Oğuz Özdemir"

Transkript

1 SOSYOLOJİ DERNEĞİ TÜRK TOPLUMUNUN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMARIN (GDO) KULLANIMINA İLİŞKİN EĞİLİMLERİ Muammer Tuna Oğuz Özdemir VI. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Ekim 2009, Toplumsal Dönüşümler ve Sosyolojik Yaklaşımlar, Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın.

2 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR TÜRK TOPLUMUNUN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMARIN (GDO) KULLANIMINA İLİŞKİN EĞİLİMLERİ Muammer TUNA 1 Oğuz ÖZDEMİR 2 Öz Bir anlamda modern endüstri çağının ileri aşamalarında yaygınlaşan açlık ve yoksulluğa bir çare olması umuduyla ortaya çıkmış olan genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve genetiği değiştirilmiş ürünlerin (GDÜ) kullanımı birçok olumsuz yan etkilerli de beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla tüketicilerin, bu ürünlerin kullanımının yaratacağı olumsuz etkiler konusunda bilgilenmeleri ve buna göre söz konusu ürünleri tüketip tüketmemeye karar vermeleri büyük bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda genellikle, tüketicilerin söz konusu ürünlerin kullanımının ortaya çıkardığı olumsuz etkiler konusunda bilgi sahibi olmadığı ve buna rağmen söz konusu ürünleri tükettikleri görülmektedir. Bu noktadan hareketle bu makalede, Türkiye de toplumun GDO lar ve GDÜ ler konusundaki bilgi düzeyleri ve bu doğrultuda söz konusu ürünleri tüketmek konusundaki eğilimleri araştırılmıştır. Söz konusu araştırma 18 yaş üstü 2544 kişi ile, tam yapılandırılmış kapalı uçlu sorulardan oluşan araştırma soru formunun yüz yüze görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Buna göre, araştırmanın genel uygulama bölümünde Türkiye nin her bir coğrafi bölgesini temsil eden en az iki il olmak üzere toplam on beş ilde (Ankara, Kayseri, İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla, Afyon, Antalya, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Erzurum, Trabzon ve Kastamonu) belirlenen araştırma alanlarında tesadüfi örneklem yoluyla belirlenen örneklem grubuyla görüşülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye de toplumun GDO lu ürünler konusunda genel düzeyde haberdar olduğu, ancak GDO ların genel etkileri ve GDÜ lerin tüketilmesinin yaratabileceği olumsuz etkiler konusunda bilgili olmadıkları görülmüştür. Anahtar sözcükler: Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO), Genetiği değiştirilmiş ürünler (GDÜ) toplumsal eğilimler, sosyoloji, Türkiye. 1 Prof. Dr., Muğla Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü 2 Yrd. Doç. Dr., Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 719

3 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri Abstract Genetically modified organzims (GMO) and genetically modified products (GMP) had been invented to find a solution for hunger and powerty in the late modern age. However, consumption of these products brings out many negative impacts. Accordingly, knowlegde and perception of the consumers that are consuming these mentioned products is an important aspect. In general, the consumers consume these products whithout knowing possible negative impacts of these products. Therefore, the main purpose of this paper is an investigation of Turkish public perception about general knowledge and impacts of genetically modified organzims (GMO) and genetically modified products (GMP). The research has been conducted on Turkish population with 18 and over year of age, and the research sample is The sampling technique is stratified sampling and random sampling. The reserach applied as face to face interview with fully structered close ended questionarie. The research has been done in all geographic regions of Turkey with following provinces Ankara, Kayseri, İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla, Afyon, Antalya, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Erzurum, Trabzon ve Kastamonu. The research results indicated that Turkish society has a general information about GMOs; however, they do not have proper knowledge about the negative impacts of GMOs and consuption of GMPs. Keywords: Genetically modified organzims (GMO), genetically modified products (GMP, public perception, sociology, Turkey Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

4 1. Giriş: Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR Yeşil devrim olarak nitelenen endüstriyel tarımsal üretime geçişten itibaren verim artışını sınırlayıcı çevresel koşulların (kuraklık, hastalık v.b) tam olarak kontrol altına alınamaması nedeniyle bitkisel ve hayvansal üretimde beklenilen verim artışı sağlanamamıştır. Ancak, son yıllarda genetik ve moleküler biyoloji alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler sayesinde, genetik mühendisliği uygulamalarıyla canlıların genetiği değiştirilerek daha fazla miktarda ve kaliteli ürün veren, marjinal koşullara ve zararlılara karşı dayanıklı büyük çoğunluğu tarımsal bitkiler olmak üzere genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) geliştirilebilmekte ve bunlardan genetiği değiştirilmiş ürünler (GDÜ) üretilebilmektedir. Anılan ürünler her geçen gün gittikçe yaygın şekilde tüketime sunulmaktadır. Genetik mühendisliği uygulamalarının kavramsal arka planını, biyolojik özelliklerin sadece genetik şifreler tarafından belirlendiği, dolayısıyla ilgili genetik şifrenin çözümlenmesi ve manipüle edilmesi ile istenilen biyolojik özelliklerin elde edileceği, bu şekilde istenilen yararın sağlanacağını öne süren indirgemeci determinizm (genetizm) yaklaşımın oluşturduğu söylenebilir (Özlem, 1998). İndirgemeci genetizm, gen araştırmalarında son yıllarda elde edilen büyük gelişmelerden destek alarak canlıların özelliklerinin genler tarafından tek başına belirlendiği, dolayısıyla ilgili genlerin bilinmesi halinde istenilen özelliklerin elde edileceğini varsayan genetik belirlemecilik olarak öne çıkmaktadır. İndirgemeci genetik, genelde doğa felsefesi özelde biyoloji felsefesine yön veren mekanizm anlayışının uzantısı olarak görülmektedir (Özlem, 1998). Mekanizm, canlının aslında cansız doğanın bir parçası olarak onun fiziksel yasalarına tabii olduğunu çıkış noktası olarak almaktadır. Bu haliyle, mekanizme dayanan genetik paradigma, canlının mistik şekilde var olduğunu ve belirli bir amaç doğrultusunda (erekselci) yapılandığını varsayan, dolayısıyla canlıya kutsal değer atfeden vitalist (dirimsel) yaklaşımından ayrılmakta ve genlerin mühendislik uygulamalarıyla cansız bir madde gibi kesilip-eklenebilmesi ve işlenebilmesine düşüncesine meşruiyet kazandırmaktadır (Ho, 2001; Rıfkın, 1998). 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 721

5 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri İdeolojik bir yaklaşım olarak genetizmin, canlıların bütün özelliklerinin DNA larında kayıtlı, dolayısıyla canlının bütün kaderinin genetik özelliklerine bağlı olduğunu ileri sürmesiyle ilk etapta kaderci bir nitelik taşıdığı söylenebilir. Ancak genetizm, genetik yapıya müdahale edilerek bir anlamda canlıların genetik kaderinin değiştirilebileceğini öne çıkaran belirlemeci niteliğiyle kendi içinde paradoksal bir çelişkiye düşmektedir. Bu durum, aynı zamanda genetik mühendisliği uygulamalarına yön veren indirgemeci analitik anlayışın kendi içinde düştüğü tutarsızlığı göstermektedir. İndirgemeci analitik yaklaşımın, sistemin sadece belirli unsurlarına izole olması, değişkenlerin hepsini gözetmemesi, zaman akışından bağımsız olması, çok yönlü döngüsel etkileşimlerin dikkate almadan tek disiplinli pratik faydaya odaklanması gibi sınırlılıkları nedeniyle karmaşık süreçlerin anlaşılması ve yönetilmesinde yetersiz kaldığı belirtilmektedir (Vester, 1980). Buradan hareketle, bu araştırma genetik mühendisliği uygulamalarının ve bu yolla üretilen GDO ların bütüncül şekilde ele alınabilmesi için sistemik yaklaşımı temel almaktadır. Biyolog Ludwig von Bertalanffy tarafından 1940 lı yıllarda ortaya atılan ve kibernetiğin kurucusu Ross Asby tarafından geliştirilen sistem teorisi, iç içe geçen olguların varoluş şeklini ve kendi aralarındaki çok nedenli-sonuçlu ilişkilerin disiplinler arası bir bakışla anlaşılabilmesi ve açıklanabilmesine odaklanmaktadır (Heylighen, F. ve Joslyn, C.;1992). Zira sistemik yaklaşımın unsurlar arasındaki etkileşimlere odaklanması ve ortaya çıkabilecek sonuçları dikkate alması, farklı değişkenlerin aynı zamanda etkisini hesaba katması, uzun süreli ve geriye dönüşümü olmayan süreçlere yönelmesi, disiplinler arası döngüsel pratik yararlara odaklanması gibi nitelikleriyle analitik yaklaşımdan ayrılmaktadır (Vester, 1984, den aktaran: Horst, 1998). Bütün bunlar, genetik mühendisliği uygulamalarıyla üretilen GDO ların ve bunların türevi niteliğindeki ürünlerin (GD gıda ve GDÜ) kullanımının çok yönlü yansımalarının anlaşılmasının sistemik yaklaşımla mümkün olabileceğini göstermektedir. Öte yandan, klasik genetik biliminin öğretilerinin geçerliliğini sorgulanır hale getiren genetik bilimindeki yeni gelişmeler (genlerin işleyişinin ve kalıtım-çevre etkileşiminin kar Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

6 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR maşıklığı) ve ürünlerin yetiştirilmesinden tüketicinin kullanımına hazır hale getirilmesine kadar tarladan-çatala şeklinde betimlenen süreçlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı dikkate alındığında, insan ve çevre sağlığının korunması ile toplumların tarımsal üretim sistemlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında indirgemeci genetik yaklaşımın yetersiz kalacağı, dolayısıyla sistemik yaklaşımla konunun ele alınmasının yerinde olacağı vurgulanmaktadır (Vanloqueren and Barett, 2004). GDO ların üretimine ve kullanımına kaynaklık eden indirgemeci analitik yaklaşımın bu ürünlerin güvenli kullanımında yetersiz kalmasının gerekçeleri şu başlıklar altında toplanabilir: 1. Bazı canlı türlerinin genom yapılarının çözümlenmesi sonucunda, genlerin işleyişinin birbirlerine ve çevreye bağlı şekilde karmaşık bir süreç gerektirdiği yönünde bulguların elde edilmesi, klasik genetik öğretinin tek başlarına genlerin sorumlu oldukları özellikleri belirledikleri kabulünü geçersiz kılmaktadır. 2. Ekolojik sistemlerin oldukça karmaşık şekilde işlemesi, doğal süreçler içinde gen değişiminin mümkün olmadığı canlılar arasında gen aktarımının yapılmasının ve genetiği değiştirilmiş canlıların çevresel risklerinin ön görülebilir bir sürede izlenebilmesi ve önlenebilmesini neredeyse olanaksız hale getirmektedir. 3. GDO ların çevresel risklerinin ve genetiği değiştirilmiş organizmalardan üretilen gıdaların tüketilmesinin insan sağlığına yönelik etkilerinin aynı şekilde ön görülebilir bir sürede izlenebilmesi ve tamamen önlenebilmesi mümkün değildir. 4. Dünyada çok uluslu şirketler tarafından tekelci bir yapıda biçimlenen biyoteknolojik tarımsal üretim ve pazarlama sistemleri, ülkelerin yerel tarımsal üretim ve buna bağlı sosyo-ekonomik yapılarının sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. GDO ların üretimi ve kullanımı, çevresel, toplumsal ve ekonomik alanlarda çok yönlü yansımaları olan karmaşık bir sistem olarak kabul edildiğinde, Türkiye de tüketicilerin bütüncül bir yaklaşımla GDO lara yönelik bilgisinin ve eğiliminin belirlenmesi, konuya sistemik yaklaşımın doğal bir gereğidir. Nitekim son yıllarda Dünya da konunun sistemik yaklaşım- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 723

7 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri la bütünlüğüyle anlaşılabilmesi ve sürdürülebilir kalkınma vizyonu doğrultusunda çözümler ve politikalar oluşturulmasına dönük çabalar öne çıkmaktadır (Vanloqueren and Barett, 2004). Sistemik yaklaşımı temel alan bu çalışmanın hedefleri, (i). tarladan çatala şeklinde betimlenebilecek güvenli gıda zincirine dönük kamuoyunda farkındalığın oluşturulması, (ii). GDO ların olası riskleri ile sağlayacağı faydaların kamuoyu tarafından anlaşılmasına dönük bilinçlendirme faaliyetlerine yön verilmesi, (iii). Türkiye de sürdürülebilir beslenme tercihlerinin ve kalıplarının yaygınlaşması, (iv). GDO ların güvenli kullanımına dönük Biyogüvenlik yasasının hazırlanmasına kamuoyunun katılımının ve desteğinin sağlanması, (v). Türkiye nin genetik kaynaklarını sürdürülebilir şekilde kullanabilmesine yönelik kamuoyunun etkin şekilde katılımına dayalı gerçekçi bir biyogüvenlik politikasının oluşturulmasına katkıda bulunulması olarak belirlenebilir. Buradan hareketle, GDO ların kullanımına yönelik tüketici eğilimlerinin bütün yönleriyle ele alındığı bu çalışmadan elde edilen sonuçların, Türkiye de GDO ların güvenli kullanımına katkıda bulunması beklenmektedir. 2. Tüketicilerin GDO lar Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Algıları Tüketicilerin genel olarak biyoteknolojik uygulamalar, özel olarak transgenik uygulamalar ve GDO ları ne kadar doğru bildikleri ve algıladıkları, tüketicilerin GDO lara yaklaşımının belirlenmesi açısından belirleyiciyi bir önem taşımaktadır. Buradan hareketle, öncelikle kamuoyunun GDO lar hakkında bilgi düzeylerinin ve algılarının ortaya çıkarılması büyük bir taşımaktadır. Bu konuda Türkiye de sınırlı düzeyde yapılan araştırmalardan biri olan Özlen Özgen (2007) ve ekibi tarafından 2004 yılında Ankara da çeşitli bakanlıklarda çalışan üniversite mezunu 400 kişi üzerinde yapılan çalışma ile tüketicilerin biyoteknolojinin gıdalarda kullanımına Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

8 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR ilişkin bilgi düzeyleri ve eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Söz konusu araştırma sonucunda, tüketicilerin biyoteknolojik uygulama ve ürünler ile ilgili bilgi düzeylerinin düşük olduğu anlaşılmıştır. Göktan (2002) ise, lise ve üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı bir araştırmada, öğrencilerin biyoteknoloji konularında kendilerini yetersiz hissetmelerine karşın, biyoteknolojiyi tanımlayabildiklerini ve bu konu üzerinde yorum yapabildiklerini saptamıştır. Ayrıca, araştırma kapsamına alınan öğrencilerin, biyoteknolojiye yönelik bilgi birikimlerinin eğitim gördükleri okullar ile yazılı ve sözlü basın kaynaklı olduğu, öğrencilerin % 46 sının biyoteknoloji ile ilgili bilgilerini yetersiz buldukları, biyoteknoloji ve gen teknolojisi konusundaki tartışmaların çoğunlukla biyoloji derslerinde yapıldığı ve öğrencilerin % 66 sı günlük yaşamda biyoteknoloji ile üretilmiş ürünlerle karşılaştıklarına inandıkları belirlenmiştir. Buna karşın, yurt dışından bu konuyla ilgili çok sayıda araştırmanın yapıldığı görülmektedir. 241 tüketici üzerinde yapılan araştırmanın bulguları, katılımcıların biyoteknoloji ile ilgili bilgilerinin çok az olduğunu, kadınların erkeklere oranla biyoteknolojinin potansiyel riskleri konusunda daha kaygılı oldukları belirlenmiştir (Heffernan et al. 2002). Avrupa Birliği nde 1991 yılından itibaren üç yılda bütün üye ülkelerdeki 15 yaş üstü tüketicilerin genelde biyoteknoloji, özelde GDO lar hakkındaki bilgileri, bilgilenme kaynakları, tüketim tercihleri ve güvenli kullanımına ilişkin eğilimleri araştırılmakta ve düzenli olarak izlenmektedir (European Comission 1991, 1993, 1997, 2000, 2003, 2006). Buna göre, birlik vatandaşlarının biyoteknolojinin toplum hayatındaki etkileri konusunda iyimser olmakla birlikte, sağlık amaçlı bazı istisnai kullanım alanlarının dışında, GDO ların yaygınlaşmasından endişe duydukları görülmektedir. Frewer ve diğ. (1994), İngiltere de 30 kadın ve 30 erkekten oluşan toplam 60 tüketicinin biyoteknoloji ile ilgili bilgilerini, biyoteknolojik uygulamalardan kaynaklanan risk ve faydalara yönelik algılarını ve etik kaygılarını belirlemek amacı ile yürüttükleri çalışmada, katılımcılar iki gruba ayrılmış, bir gruba biyoteknoloji ile ilgili bilgiler verilmiş ve her iki grubun biyoteknolojiye yönelik tutumları incelenmiştir. Araştırma sonuçları, bilgilendirme faali- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 725

9 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri yeti öncesinde her iki gruptaki katılımcıların çoğunun biyoteknoloji terimini ya da biyoteknolojinin uygulama alanlarını tanımlayamadığını, biyoteknolojinin özellikle gıda ve tarımsal uygulamalarına yönelik bilgilerinin oldukça düşük olduğunu, ancak bilgi sağlanan grubun biyoteknolojik uygulamalara yönelik algıladıkları faydanın arttığını, algıladıkları riskin ise azalmadığını göstermektedir. Zimmerman ve diğ. (1994) tüketicilerin tarımsal alanda ve gıda üretiminde biyoteknolojinin kullanımı ile ilgili düşüncelerini belirlemek amacı ile Amerika Birleşik Devletlerinin beş eyaletinde toplam altı odak grup üzerinde (n=67) bir araştırma yapmışlardır. Sorular, tartışmaya olanak vermesi açısından açık uçlu olarak hazırlanmıştır. Araştırma bulguları katılımcıların çoğunun biyoteknoloji ile ilgili çok az (%45) ya da biraz (%37) bilgiye sahip olduklarını, çoğunun biyoteknolojinin tarım ve gıda uygulamalarından yarar sağlanabileceğini, %56 sının biyoteknolojiye daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini düşündüklerini göstermektedir. Kempen et al. (2003), Güney Afrika daki tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili bilgi ve farkındalık düzeylerini belirlemek amacı ile pilot bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Odak gruba genetiği değiştirilmiş gıda ya da genetiği değiştirilmiş materyal içeren ürün denildiğinde ne düşündükleri sorulmuştur. Daha sonra genetiği değiştirilmiş gıdaları satın almak isteyip istemedikleri, marketlerde genetiği değiştirilmiş gıdaların satılıp satılmadığı, genetiği değiştirilmiş gıdaların avantaj ve dezavantajları, bunlardan kaynaklanan sağlık riski bulunup bulunmadığı, genetiği değiştirilmiş gıdaların etiketlenmesinin zorunlu olması gerekip gerekmediği, genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili olarak bilgilendirilmek isteyip istemedikleri, tüketicileri bilgilendirmede hangi araçların kullanılması gerektiği, genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili etik kaygıları ve genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili süreçleri kimin kontrol etmesi gerektiği gibi sorular sorulmuştur. Katılımcıların büyük çoğunluğu genetiği değiştirilmiş gıdayı tam olarak tanımlayamamış ya da hiç duymadığını ve marketlerde genetiği değiştirilmiş gıdaların satılıp satılmadığı, genetiği değiştirilmiş gıdaların avantaj ve dezavantajları, sağlık ile ilgili olarak taşıdığı riskler konularında emin olmadıklarını; tüm genetiği değiştirilmiş gıdaların etiketlenmesi gerektiğini düşündüklerini ve genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili olarak daha Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

10 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Araştırma sonuçları, Güney Afrikalı tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili olarak yeterince bilgilendirilmediklerini ve bilgilendirilmiş seçimler yapabilmeleri için genetiği değiştirilmiş ürünlere yönelik temel bilgiler içeren bir eğitimin verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Arjantinli tüketicilerin modifikasyonun mantığı (doğal, duyusal, ekonomik), genetik modifikasyonla ilgili etiketleme, kontrol (yerel veya uluslar arası) ve ortak riskler (sağlık veya çevre) boyutlar açısından genetiği değiştirilmiş gıdalarla ilgili algılarını belirlemek amacıyla yapılan çalışma sonucunda, katılımcıların modifikasyonun yararlarına ilişkin olumlu yargılardan öte bu ürünlerin insan ve çevre sağlığına olan risklerine ilişkin olumsuz yargıları daha fazla onayladıkları saptanmıştır. (Andrea ve Guillermo, 2004). Bu durum, katılımcıların genel olarak GDO lar hakkında olumsuz bir algı içinde olduklarını göstermektedir. Hoban (1999), Amerikalı ve Japon tüketicilerin biyoteknoloji ve genetiği değiştirilmiş gıdalar konularına yaklaşımlarını 1995 ve 1998 yılarında ayrı ayrı incelemiştir. Amerikalı ve Japon tüketicilerin, genetiği değiştirilmiş gıdalara olan yaklaşımlarının 1998 yılında 1995 yılına göre daha olumlu olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca Japon tüketicilerin genetiği değiştirilmiş soya yı kabul etme oranları 1998 yılında artış göstermiştir. Araştırmada hem Amerikalı hem de Japon tüketicilerin, tükettikleri gıdaların güvenli ve doğal olduğu konusunda bilgilendirilmek istedikleri saptanmıştır. Subrahmanyan and Cheng (2000) genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili bir eğitim programına katılan Singapurlu tüketicilerin GDO lu gıdalara bakış açılarını ve tutumlarını incelemişlerdir. Ölçekler araştırmaya katılan tüketicilerin düşünceleri doğrultusunda hazırlanmış ve ölçeklerin birbirleri ile ve demografik değişkenlerle olan ilişkileri araştırılmıştır. Araştırma kapsamına alınan tüketicilerin yarısının GDO lu gıdalara ilişkin kaygıları vardır ve %86 sı GDO lu gıdaların etiketlenmesi görüşünü desteklemektedir. Kadınların erkeklere göre konunun etik ve sağlık boyutları ile daha çok ilgilendikleri, ancak sağlık ve etik konularına en az kaygıyla yaklaşanların ve tüketici yararları gösterildiğinde bu ürünleri satın almaya yatkın olanla- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 727

11 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri rın lisansüstü eğitime sahip kadınlar ile 15 yaşından küçük çocukları olan çiftler olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, kendilerini vejetaryen olarak tanımlayan tüketicilerin diğerleri ile karşılaştırıldıklarında GDO lu gıdaların etik boyutuna ilişkin konularda daha kaygılı oldukları bulunmuştur. Yukarıdaki değinmeler dikkate alındığında, dünyada tüketicilerin biyoteknolojik uygulamalar ve bunun özel şekli olan genetiği değiştirilmiş ürünler hakkında haberdarlık ve bilgilerin yeterli seviyede olmadığı, bu ürünler hakkındaki algılarının birbirinden farklılık gösterdiği söylenebilir. 3. Tüketicilerin GDO lar Hakkındaki Bilgilenme Kaynakları ve Bilgi Kaynaklarına Güven Tüketicilerin GDO lar hakkında ağırlıkla hangi kaynaklardan bilgilendikleri ve bunları ne ölçüde güvenilir buldukları bu araştırmanın önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Özgen vd. ( 2007) tarafından yapılan bir araştırma sonucunda, tüketicilerin riskli olabilecek ürünlerin pazara sunulmadığından emin olmak, bilgilendirilmek ve seçim özgürlüklerini kullanmak istediklerine vurgu yapılmaktadır. Frewer ve diğ. (2003) yaptıkları araştırmada toplumun yeni teknolojilere yönelik tutumlarının, bu yeni teknolojileri destekleyen ve düzenleyen kurumlara duydukları güven ile bağlı olduğunu ileri sürmektedirler. Diğer bir görüş ise güvenin, tutumun nedeni olarak görülmesinden çok bir sonuç olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündedir. Güvenin hem doğrudan hem de dolaylı etkilerini belirlemek amacıyla Danimarka, Almanya, İtalya ve İngiltere den toplam 1405 tüketiciye tutum değişikliği testi yapılmıştır. Katılımcılara gıda üretiminde genetik modifikasyona yönelik tutumlarının belirlendiği bir ön testten sonra hem belirli gıda grupları ile ilgili hem de genel olarak gıda üretiminde genetik modifikasyon ile ilgili bilgi verilmiş ve genetiği değiştirilmiş farklı gıdaları değerlendirmeleri istenmiştir. Tüketicilere verilen bu bilgiler farklı kaynaklardan (endüstri kuruluşları, tüketici organizasyonları, hükümet kaynakları) sağlanmıştır. Bilgiler verildikten sonra algılanan risk ve algılanan fayda değerlendirilmiş ve ka Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

12 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR tılımcılar bilgi kaynaklarına duydukları güveni belirtmişlerdir. Araştırma sonuçları, verilen bu bilgilerin bireylerin genetiği değiştirilmiş gıdalara yönelik tutumları üzerinde önemsiz sayılabilecek bir etkiye neden olduğunu ve bilgi kaynaklarının özelliklerinin algılanma şeklinin ise çok az bir tutum değişikliğine yol açtığını göstermektedir. Araştırmada, bireylerin bilgi kaynaklarına duydukları güvenin boyutlarını genetiği değiştirilmiş gıdalara yönelik tutumlarının belirlediği ifade edilmiştir. Andrea ve Guillermo nun (2004) Arjantinli tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdalarla ilgili algılarını belirlemeye çalıştıkları çalışmalarında, Arjantin Sağlık Örgütü tarafından güvence altına alınmış ve etiketlenmiş olarak bu gıdaları görmek istedikleri saptanmıştır. Başka bir araştırma sonucunda ise, tüketicilerin biyoteknoloji ile ilgili olarak uzmanlar ve bilim adamlarına güvendiklerini, buna karşı özel gruplar ile devlet kurumlarının yaptıkları açıklamalara güvenmediklerini ve biyoteknoloji konularında bilgilendirilmek istedikleri ortaya konulmuştur (Zimmerman ve diğ., 1994) yılında Amerika Birleşik Devletleri nde yapılan bir araştırma sonucunda biyoteknolojik uygulamalar ile ilgili olarak tüketicilerin en çok diyetisyenlere, daha sonra üniversite profesörleri ve çiftçilere güvendiklerini göstermektedir (Heffernan ve diğ., 2002) yılında Rutgers Üniversitesinde tüketicilerin bitki ve hayvan modifikasyonuna ilişkin kabullerini öğrenmek için yapılan araştırmada telefon görüşmeleriyle 1200 Amerikalı tüketicinin görüşleri alınmıştır. Tüketicilerden hükümete güvenenlerin %29 u, bilimsel kurumlara güvenenlerin %66 sı, düzenleyici kurumların yetkisine güvenenlerin %28 i bitkisel temelli genetik modifikasyonu daha çok desteklediği görülmüştür. Bilimsel kurumlara inananların %30 daha fazla hayvansal temelli genetik değişikliği kabul ettiği görülmüştür. Gelir seviyesi değişkeni göz önüne alındığında ise yüksek gelir seviyesine sahip hane halkının genel olarak biyoteknolojiyi daha çok desteklediği sonucuna ulaşılmıştır. Yukarıdaki bulgular dikkate alındığında, hakkında hangi kaynaklardan bilgilendiklerinin üzerinde yeterince durulmadığı, daha fazla hangi bilgi kaynaklarına güvendiklerinin araş- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 729

13 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri tırıldığı görülmektedir. Bu bağlamda, tüketicilerin akademik kurumlara devlet kurumlarından daha fazla güvendiklerinin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. 4. Tüketicilerin Biyoteknoloji Uygulamaları ve GDO lara Yönelik Tutumları GDO lara yönelik eğilimde biyoteknoloji, gen teknolojisi ve bunun olası etkilerine yönelik tutumların etkili olacağı dikkate alındığında, tüketicilerin GDO lara yönelik tutumlarının geniş bir açıdan ele alınmasının gerekli olduğu görülmektedir. Bu çerçevede, Özgen ve ark., (2007) tarafından yapılan araştırma sonucunda, tüketicilerin, bilim ve teknolojiye yönelik tutumlarının olumlu olduğu, en çok tıbbi biyoteknolojik uygulamaları destekledikleri belirlenmiştir. Ancak, katılımcıların biyoteknolojik uygulama ve ürünlerin yaygınlaşmasının insan ve çevre sağlığına yönelik riskleri, sosyo-ekonomik yapıya yönelik olumsuz etkileri ve etik açıdan endişeler taşıdıkları, söz konusu endişelerin giderilmesine yönelik biyogüvenlik düzenlemelerinin hayata geçirilmesini güçlü şekilde destekledikleri ortaya konulmuştur. Son yıllarda GDO ların ve bunların ürünlerinin kamuoyu gündeminde öne çıkmasıyla anılan ürünlere yönelik genel eğilimi belirlemek üzere bazı kamuoyu yoklama çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. Bu kapsamda, internette yürütülen yaşam kalitesi anketi, katılanların % 76 sının GDO ların yaygınlaşmasına ve bunlardan elde edilen ürünlerin tüketilmesine, canlı sağlığı, ekolojik denge, sosyo-ekonomik yapıda yol açabileceği olumsuz etkiler nedeniyle karşı olduklarını ortaya koymaktadır ( Avrupa Birliği nde bu konuda yapılan bazı kamuoyu araştırmaları ve bunlara ilişkin bulgular şöyledir yılında Greenpeace destekli 6 Avrupa Birliği ülkesinde 164 milyon tüketiciyi kapsayıcı şekilde yapılan araştırma sonucunda, genel olarak katılımcıların %59 nun genetiği değiştirilmiş besinlerin kullanımına karşı olduğu, %22 sinin ise taraf olduğu anlaşılmıştır. Almanya nın komşularından Fransa, Danimarka ve İsviçre nin %65-76 gibi oranla Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

14 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR sözü edilen ürünlerin kullanımına tepki gösterdiği bildirilmektedir ( Almanya da tüketicilerin genel eğilimini yansıtabilecek nitelikte yaş ve cinsiyet değişkeni dikkate alınarak tarihleri arasında 1269 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, deneklerin %80 ninin AB Parlamentosu nun genetiği değiştirilmiş besinlerin etiketlenmesi yönündeki kararını bildikleri ortaya çıkmıştır. Bunun yanında, deneklerin %3 nün üzerinde genetiği değiştirilmiş olduğunu bildiren etiket olsa da bu ürünleri almaya hazır oldukları, %14 nün genetiği değiştirilmiş besinleri belki alabilecekleri, %70 inin kesinlikle besinlerin genetiği değiştirilmiş olup olmadığı yönünde etiketin varlığına baktıkları, %20 sinin ise henüz etiketin varlığına dikkat etmedikleri ortaya çıkmıştır ( Sonuçları 1 Temmuz 2004 tarihinde yayınlanan çalışmaya göre ise, Avrupa Birliği üyesi 15 ülke tüketicilerinin 2/3 nün genetik değişime uğratılmış meyvelerin tüketimine hazır olmadığı, buna karşın tıbbi amaçla kullanılan ürünlere karşı daha toleranslı oldukları ortaya çıkmıştır ( Avrupa Komisyonu nun 24 ülkeyi kapsayan 2001 yılında yaptığı araştırması sonucunda, tüketicilerin %53 nün genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanımına karşı olduğu, %25 inin kararsız olduğu ve %22 sinin ise bu ürünlerin kullanımından yana olduğu ortaya çıkmıştır. Taraf olan ülkelerin, Hollanda (%25), İspanya (%30) ve Finlandiya (%31) şeklinde sıralandığı; karşı olanların ise Yunanistan (%81), Avusturya (%70), Norveç, Fransa ve Danimarka (%65) şeklinde oranlar gösterdiği anlaşılmaktadır ( Gentechnikmodification). Grunert ve diğ. (1999) Danimarka, Almanya, İtalya ve İngiltere de yaşayan tüketicilerin gıdalardaki genetik modifikasyona yönelik tutumlarının nasıl şekillendiğini belirlemek amacı ile yürüttükleri projede, bu tutumların tüketicilerin satın alma kararlarını belirleyen diğer faktörleri nasıl etkilediğini de saptamaya çalışmışlardır. Tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili tutumlarının ve satın alma kararlarının genel olarak olumsuz, oldukça karmaşık ve pek çok faktöre bağlı olduğunun ifade edildiği projenin sonuçları; Danimarkalı ve Alman tüketicilerin, İngiliz ve özellikle İtalyan tüketicilere oranla gıda üretiminde genetik modifikasyonun kullanılmasına daha fazla karşı olduklarını, negatif tutumların, belirsizlik ve birçok olumsuz risk algısı ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Araştırmaya katılan tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdaları zararlı, bilinmedik ve gereksiz bulduklarını, genetiği değiştirilmiş gıdala- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 731

15 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri rın doğaya yönelik olumsuz sonuçlara neden olabileceğini düşündüklerini ve genetiği değiştirilmiş gıdaları sağlıksız, güvenilmez ve ahlaken yanlış olarak değerlendirdiklerini belirtmişlerdir. Uluslar arası nitelik taşıyan bu çalışma, gıda üretiminde genetik modifikasyonun kullanılmasına yönelik tutumların, genetiği değiştirilmiş belirli gıda ürünlerini satın almaya yönelik tutumların ve satın alma niyetlerinin birbiri ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu göstermektedir. Morris ve Adley 2000 yılında İrlanda daki üniversitelerde bilim adamlarının genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili konulardaki algı ve tutumlarını araştırdıkları çalışmalarında, katılımcıların %79.1 inin genetiği değiştirilmiş gıdaların tamamen yasaklanmaması gerektiğini belirttiklerini, %70.1 inin modern biyoteknolojideki gelişmeler sayesinde gelecek 20 yıl içinde dünyadaki açlığın büyük ölçüde azalacağına inandıkları, %90 ından fazlasının biyoteknolojinin tıbbi uygulamalarını desteklediklerini, biyoteknoloji ile ilgili konularda en çok üniversitelere güvendiklerini saptamışlardır. Araştırmanın en ilgi çekici bulgusu, bilim adamlarının genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili temel kaygılarının sağlık ile ilgili değil çevresel kaygılar olmasıdır. Gamma testi sonuçları; mevcut yasaların, bireyleri genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili olarak sağlık risklerine karşı koruduğu görüşüne katılan bireyler ile gıda güvenliği açısından genetik mühendisliği ile ilgili olarak kaygı duymayan bireyler arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir yılında Singapur da genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili ilk kamu konferansına katılan Singapurlu tüketicilerin algıları ve tutumlarını değerlendirmek amacı ile planlanan araştırmada, tüketici kaygılarını belirleyebilmek için ölçekler geliştirilmiş, ölçeklerin birbiriyle ilişkisi demografik değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmaya katılan tüketicilerin (n=147) yarısından fazlasının genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili olarak kaygı duyduklarını, %86 sının genetiği değiştirilmiş gıdaların etiketlenmesi gerektiği görüşüne kesinlikle katıldıkları; sağlık ve etik ile ilgili konuların üzerinde durulan başlıca kaygılar olduğu ve bu kaygıların pekçok demografik değişken ve biyoteknoloji ile ilgili olarak algılanan bilgi ile ilişkili olduğu; erkeklerin kadınlara, lisansüstü eğitim alanların diğer eğitim düzeyindekilere oranla sağlık ve etik konularında daha az kaygılı oldukları ve tüketici yararı açıklandığı takdirde genetiği değiştirilmiş Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

16 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR gıdaları satın almaya daha istekli oldukları saptanmıştır. Evli olan katılımcıların bekar olanlara, 15 yaşın altındaki çocukların diğer yaş grubundakilere oranla sağlık ile ilgili konularda daha az endişeli oldukları bulunmuştur. Hinduizm dinine inanan tüketiciler faydaları açıklandığında diğer katılımcılara oranla genetiği değiştirilmiş gıdaları satın almaya daha istekli, vejeteryan katılımcılar ise genetiği değiştirilmiş gıdalar ile ilgili etik konularda daha kaygılı bulunmuştur (Subrahmanyan ve diğ., 2000). Santerre ve diğ., (2002) tüketicilerin bilgi ve tutumlarının gıda biyoteknolojisini kapsayan yüz yüze bir eğitimden etkilenip etkilenmediğini belirlemek amacı ile Amerika Birleşik Devletleri nde 576 tüketiciye bir öntest uyguladıktan sonra dakikalık bir sunum yapmışlardır. Tüketicilerin bilgi ve tutumlarındaki değişimin belirlenmesi amacı ile öntest ve sontest karşılaştırılmıştır. Eğitimden önce katılımcıların %31 inin biyoteknolojik ürünlerin federal kurumlar tarafından uygun şekilde denetlendiğini, %25 inin biyomühendisliğin arzu edilmeyen gıda alerjenlerine sebep olduğunu belirttikleri, eğitimden sonra katılımcıların %83 ünün biyoteknolojik ürünlerin uygun biçimde denetlendiğini, %63 ünün biyoteknolojinin gıdalara yeni alerjenler eklemediğini belirttikleri saptanmıştır. Ayrıca, eğitimden sonra katılımcıların %90 ı genetiği değiştirilmiş gıdaları tüketeceklerini, aileleri için satın alacaklarını ve gelecekteki 5 yıl içinde genetiği değiştirilmiş gıdalardan yarar sağlayacaklarını düşündüklerini belirtmişlerdir. Tüketici eğitiminin herhangi bir yeni teknolojinin benimsenmesinde önemli bir unsur olduğunun belirtildiği çalışmada, bilime dayalı bilgi sağlandığı takdirde tüketicilerin bu teknolojiyi daha fazla kabul edeceklerini ifade etmişlerdir. De Matos (2006) Brezilyalı tüketicilerin genetiği değiştirilmiş ürünlere yönelik tutumlarını belirlemek amacı ile yaptığı araştırmada, ürünlerdeki genetik modifikasyonun şirket imajı ve bu ürünlere yönelik davranışsal niyetler üzerinde olumsuz değerlendirmelere yol açtığını; genetiği değiştirilmiş ürünün faydasının olumsuz algıları azaltmak için yeterli olmadığını; genetiği değiştirilmiş gıdalara ilgisi olan tüketicilerin ürünlere yönelik daha olumlu davranışsal niyet gösterdiğini; cinsiyet ve yaş gibi değişkenlerin tüketicilerin tutumlarını etkilediğini saptamıştır. Araştırmada ayrıca, birçok bilim adamının genetiği değiştirilmiş gıdaları destekle- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 733

17 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri diği ancak, Brezilya gibi birçok ülkede tüketicilerin genetiği değiştirilmiş gıdalara yönelik tutumlarının hala olumsuz olduğu ve tüketicilerin sağlık ve çevre ile ilgili riskler konusunda kaygılı oldukları belirtilmiştir yılında Amerika Birleşik Devletleri nde yapılan bir araştırma sonucunda katılımcıların yarısına yakının biyoteknolojinin tarımsal uygulamalarını destekledikleri belirlenmiştir (Heffernan ve diğ., 2002). Zimmerman ve diğ., (1994) tüketicilerin tarımsal alanda ve gıda üretiminde biyoteknolojinin kullanımı ile ilgili düşüncelerini belirlemek amacı ile Amerika Birleşik Devletleri nin beş eyaletinde yaptıkları araştırma sonucunda, katılımcıların çoğunun genetik mühendisliğinde hayvanların kullanılmasına kuşku ile yaklaştıkları, bilinmeyen sağlık risklerine karşı yeterli korumanın olmadığını belirtmektedir. Yukarıda değinilen araştırma bulguları genel olarak değerlendirildiğinde, tüketicilerin Dünyada genel biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumlu tutum içinde oldukları, ancak genetiği değiştirilmiş organizmalar ve bunlardan üretilen ürünlerin yaygınlaşmasının ciddi ölçülerde kuşkulara yol açtığını göstermektedir. 5. Tüketicilerin GDÜ lere Yönelik Kabulleri Araştırmada geliştirilen görüşme formunun yapısına temel oluşturan tüketicilerin bilgi düzeyi, tutumları ve tüketici kabulü arasındaki çok yönlü etkileşim dikkate alındığında, GDO lara yönelik tüketici kabulünün diğer etkenlerin bir bileşkesi olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, GDO lara yönelik tüketici kabulünün bu ürünler hakkındaki bilgilerin ve eğilimin pratik bir yansıması olduğu söylenebilir. Bu çerçevede, tüketicilerin eğilimlerine, tüketicilerin ürünlere ve bu ürünlerden doyum sağlama oranına bağlı olarak tercihlerinin belirleyici olduğu belirtilmektedir (Mowen, 1990). Tüketici ihtiyaçlarının doyurulması basitmiş gibi görünen ancak sonuçları basit olmayan bir süreçtir. Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak yeni ürünlerin pazara sunulması ve bu ürünlerin tüketiciler tarafından kabul edilmesi bu süreçte yer alan en stratejik aşamalardandır Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

18 (Assael, 1987). Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR Özgen ve ark., (2004) yılında yapılan araştırma sonucunda, tüketicilerin genel olarak genetiği değiştirilmiş ürünleri satın almaya istekli olma durumlarının düşük düzeyde olduğu, ancak gelecekte genel olarak gen teknolojisinin yaygınlaşmasından yana oldukları anlaşılmıştır. Sonuçları 1 Temmuz 2004 tarihinde yayınlanan çalışmaya göre ise, Avrupa Birliği üyesi 15 ülke tüketicilerinin 2/3 nün genetik değişime uğratılmış meyvelerin tüketimine hazır olmadığı, buna karşın tıbbi amaçla kullanılan ürünlere karşı daha toleranslı oldukları ortaya çıkmıştır ( tarihleri arasında 1269 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, deneklerin %80 ninin AB Parlamentosu nun genetiği değiştirilmiş besinlerin etiketlenmesi yönündeki kararını bildikleri ortaya çıkmıştır. Bunun yanında, deneklerin %3 nün üzerinde genetiği değiştirilmiş olduğunu bildiren etiket olsa da bu ürünleri almaya hazır oldukları, %14 nün genetiği değiştirilmiş besinleri belki alabilecekleri, %70 inin kesinlikle besinlerin genetiği değiştirilmiş olup olmadığı yönünde etiketin varlığına baktıkları, %20 sinin ise henüz etiketin varlığına dikkat etmedikleri ortaya çıkmıştır ( Frewer ve diğ., (1996) tüketicilerin gıda üretiminde olduğu kadar belirli tüketici ürünlerinde genetik mühendisliği uygulamalarına yönelik algıları üzerinde çok sayıda ürünün bulunmasının etkisini belirlemeye çalıştıkları bu araştırmayı İngiltere de toplam 60 katılımcı üzerinde yürütmüşlerdir. Araştırma sonuçları, piyasada makul miktarlarda bulunan ürünlerin tüketicilerin biyoteknolojiye yönelik tutumlarını değiştirmediğini göstermektedir. Frewer ve diğ., (1996) araştırmaya katılan tüketicilerin biyoteknolojik yöntemler ile üretilen ürünleri kabul düzeylerinin geleneksel yöntemler ile üretilen ürünlere oranla daha düşük olduğunu ve tüketici tepkilerinin belirli ürünlerin somut faydalarına bağlı olduğunu belirtmişlerdir. Bu bulgular, sağlık ve çevre ile ilgili faydaların fiyat ve raf ömrüne yönelik faydalardan daha fazla kabul edile- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 735

19 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri bilir olduğunu göstermektedir yılında Avrupa da 100 den fazla gıda üreticisi ve perakendecisi, ticari dernekler, bakanlıklar, tüketici grupları, çevre organizasyonları ve bazı bilim adamları ile görüşülmüştür. Avrupalı tüketiciler genel olarak biyoteknolojik yöntemler ile üretilmiş tıbbi ürünlere karşı olmamakla birlikte, özellikle genetiği değiştirilmiş bitkilerden üretilen gıda ve gıda içeriklerine çok daha az kabul göstermektedirler. Bu durumun, sağlık ve güvenlikleri ile ilgili korkularından, olası çevresel etkiler ile ilgili endişelerinden, moral ve etik kaygılarından kaynaklandığı belirtilmiştir (Moses, 1999). Kuznesof ve Ritson (1998) İngiltere ve İrlanda da gıda üretiminde gen teknolojisinin kullanılmasının kabulünü etkileyen faktörleri belirlemek amacı ile 60 tüketici üzerinde bir çalışma yapmışlardır. Araştırmada somon balığı yetiştiriciliğinde genetik modifikasyonun kullanılmasına yönelik kabul ele alınmıştır. Araştırma sonucunda küçük bir grubun genetiği değiştirilmiş herhangi bir gıdayı denemeye istekli olduğu, diğer küçük bir grubun biyoteknoloji ve biyoteknolojik ürünleri reddettiği, kalan büyük çoğunluğun ise genetiği değiştirilmiş gıda ürünlerini kabul etme ya da reddetme konusunda kararsız tüketiciler olduğu saptanmıştır. Zhao ve Widdows (2001) üniversite öğrencilerinin özellikle gıda alanında ve tarımsal alanda biyoteknolojinin kullanılmasına yönelik kabullerini ortaya koymak amacı ile Amerika Birleşik Devletleri nde üniversiteye devam eden 163 öğrenci üzerinde bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırma bulguları, öğrencilerin büyük çoğunluğunun gıda kalitesinin geliştirilmesi ve diğer arzu edilen faydalar nedeniyle gıda ve tarım alanında genetik mühendisliği yöntemlerinin uygulanmasını desteklediklerini göstermektedir. Katılımcılar ayrıca, biyoteknolojik yöntemler ile üretilmiş gıda ve tarım ürünlerini satın almak istediklerini de belirtmişlerdir. Bununla birlikte eğitim ihtiyacının belirlenmesi konusunda katılımcıların büyük çoğunluğu kararsızlıklarını ifade etmişlerdir yılında Rutgers Üniversitesinde tüketicilerin bitki ve hayvan modifikasyonuna Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

20 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR ilişkin kabullerini öğrenmek için yapılan araştırma telefon görüşmeleriyle 1200 Amerikalı tüketiciye uygulanmıştır. Araştırma demografik değişkenleri, sosyo-ekonomik koşulları, değer nitelikleri ve tüketicilerin hayvan ve bitki modifikasyonuyla ilgili baskın görüşlerini içermektedir. Demografik değişkenler; cinsiyet, yaş, ırk, eğitim seviyesi olarak belirlenirken, nitelik değişkenleri; biyoteknolojiyle ilgili bilgileri, dini servis hizmetleri, politik eğilimleri, hükümete olan güvenilirlikleri, bilimsel kurumlara olan güvenilirlikleri, biyoteknoloji kampanyalarına olan kuşkuları, hükümet yetkililerine olan güvenilirlikleri olarak belirlenmiş, sosyo-ekonomik durum ise hane halkının kendi görüşleriyle ölçülmüştür. Basit demografik değişkenlere göre; erkeklerin %20 sinin kadınlara oranla bitki modifikasyonunu, %16 sı ise hayvan modifkasyonunu destekledikleri görülmüştür. Kafkasların %58inin bitkilerin,%27 si ise hayvanların modifikasyonunu desteklediği görülmüştür. Eğitim seviyesi değişkenine göre ise; biraz kolej bilgisine sahip olanların bitkisel genetik modifikasyonu kolej öğrencilerine göre %27 daha az desteklediği saptanmıştır. 5.1 Demografik Değişkenler, Bilgi Düzeyi, Tutum, Tüketici Kabulü Arasındaki İlişki Tüketicilerin genelde biyoteknoloji uygulamaları, özelde GDO lar hakkında bilgi, algı, tutum ve tüketici kabulleri arasındaki çok yönlü etkileşimin ve bunda kişisel değişkenlerin etkisinin belirlenmesi, biyoteknoloji politikalarının ve buna dayalı olarak bu ürünlerin güvenli şekilde kullanımının koşullarının oluşturulması için özel bir önem taşımaktadır. Özlen ve ark, (2007), tüketicilerin biyoteknolojik uygulama ve ürünler hakkındaki bilgi düzeyleri ile tutum ve kabulleri ile biyoteknoloji uygulamaları hakkındaki algıları ve güvenli kullanımına ilişkin görüşleri arasında pozitif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı düzeyde korelasyonun olduğunu ortaya koymuşlardır. Ayrıca, tüketicilerin biyoteknolojik uygulama ve ürünlere yönelik bilgi düzeyleri ile tutumları (p<0.01) ve biyoteknolojik ürünleri kabulleri (p<0.05); tutumları ile biyoteknolojik ürünleri kabulleri (p<0.01) arasında pozitif yönlü ve istatistik olarak önemli bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 737

21 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri Sparks ve diğ., (1995) gıda üretiminde biyoteknolojinin kullanılmasına yönelik tutumları araştırmak amacı ile İngiltere de 334 tüketicinin katıldığı bir araştırma yapmışlardır. Farklı bir kuram geliştirilen bu araştırmada, katılımcıların yarısının gen teknolojisi ile üretilen gıdalara yönelik olumsuz tutumlara sahip olduğu, inançları, değerlendirmeleri, tutumları ve beklentileri arasında önemli bir ilişki olduğu belirlenmiştir. 6. GDO ların Biyogüvenliği GDO ların insan ve çevre sağlığı ile ülkelerin sosyo-ekonomik yapıları üzerinde getirdiği riskler, bu ürünlerin üretimi, doğaya salımı ve kullanımı sürecinde güvenli kullanımını olanaklı kılacak gerekli önlemlerin alınmasını ve belirli düzenlemelerin yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda, biyoteknoloji ve genetik mühendisliğinin potansiyelinden etkin şekilde yararlanılabilmesi için tüketicinin güveninin kazanılmasının temel koşul olduğu vurgulanmaktadır (Genetic Engineering and Biotechnology Monitor 1992). GDO ların biyolojik güvenliği, bu ürünlerin laboratuar ve kapalı alan denemeleri (sera çalışmaları dahil), çevreye salımı ve gıda olarak kullanımı sırasında, meydana gelebilecek zararları önlemeye yönelik uygulanması gereken hukuki ve önleyici kurumsal düzenlemeleri içermektedir. GDO ların biyolojik güvenliği kapsamında getirilen hukuki düzenlemeler, risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk iletişimi şeklinde ifade edilen işlemlerin yapılmasına ilişkin kuralları belirlemektedir. Bu bağlamda, getirilen düzenlemeler uyarınca, GDO ların geliştirilmesinden yetiştirilmesi ve piyasaya sunumuna kadar, söz konusu gen aktarımlı organizma ile ilgili olarak, ön tedbir ilkesi gereğince olası risklerin belirlenmesi, uygulama sürecinde gerekli önlemlerin alınması ve ortaya çıkan gerçeklerin bildirilmesi gerekmektedir. GDO ların, yakın ve uzak gelecekte doğal çevrede doğabilecek etkilerinin, bilimsel çalışmalarla tam bir kesinlik kazanmaması, biyolojik güvenlik düzenlemeleri yapılırken, ihtiyatlılık ilkesinin benimsenmesini kaçınılmaz hale getirmiştir. İhtiyatlılık (ön tedbir alma) ilkesi kısaca, bilimsel verilerdeki yetersizliğinin veya uzlaşmazlığın, alınacak tedbirleri ertelemek için bir sebep oluşturmaması olarak tanımlanmaktadır (BM, BÇS, BÇG, 1999:5). Ayrıca, açıklık ve aktif katılım ilkesinin gereği olarak risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve izleme-kontrol aşa Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

22 Muammer TUNA - Oğuz ÖZDEMİR malarının her biri sonucunda ulaşılan verilerin, hızlı bir şekilde ilgili kurumlara ve bütün dünya kamuoyuna ilan edilmesi zorunlu görülmektedir (DPT, 2000a:33) GDO ların Biyogüvenliğinin Dünyadaki Durumu Dünyada, GDO larla ilgili biyogüvenlik mevzuatı çalışmalarının geçmişi, modern biyoteknoloji uygulamalarıyla gen aktarımlı organizmaların üretiminin başladığı 1990 lı yıllara dayanmaktadır. GDO ların biyolojik güvenliğine yönelik düzenlemelerin geliştirilmesinde, son on yılda gen aktarımlı organizmaların üretiminin yaygınlaşmasıyla eş zamanlı olarak, bu organizmaların doğal çevre ve insan sağlığına yönelik etkilere ilişkin bulguların artışı belirleyici olmuştur yılında Rio Konferansı ndan sonra ortaya çıkan gelişmeler, GDO ların üretimi ve tüketimine ilişkin bir protokolün hazırlanmasını gerekli hale getirmiştir. Bu amaçla, BM Biyolojik Sözleşmesi, Biyogüvenlik Çalışma Grubu nun Kolombiya nın Kartagena kentinde başlattığı çalışmalar, Kanada nın Montreal kentinde ABD ve DTÖ nün muhalefetine rağmen tarafların büyük bölümünü tatmin edecek şekilde ilgili Biyogüvenlik Protokolünün Temmuz 2002 yılında kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Protokol, Türkiye nin de içinde bulunduğu 100 ülke tarafından kabul edilmiştir. Biyogüvenlik Protokolünde, GDO ların üretimi ve kullanımının düzenlenmesinde doğayla etkileşim ve sosyo-ekonomik değerlendirme ve halkın bilgilenme hakkı temel ölçütler olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede, GDO ların doğayla etkileşimi sonucu ortaya çıkabilecek etkilerin belirlenmesi için, kullanımdan önce kapsamlı bir risk değerlendirilmesi öngörülmektedir. Diğer yandan, birçok canlı türünün gen kaynağı durumundaki gelişmekte olan ülkelerin, tarımsal biyoteknolojinin yaygınlaşmasından görebilecekleri sosyo-ekonomik zararlara karşı korunabilme hakları benimsenmektedir. GDO ların kullanımından, doğal çevreye ve insan sağlığına gelebilecek olumsuz etkilere ilişkin bilimsel verilerin yetersiz olması veya belirsizlik içermesi durumunda, ihtiyatlılık 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 739

23 Türk Toplumunun Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Kullanımına İlişkin Eğilimleri ilkesi gereğince veriler tamamlanıncaya ve belirsizlik giderilinceye kadar ilgili tarafa, söz konusu organizmaların ve ürünlerin doğayla etkileşime izin verilmemesi hükmü getirilmektedir (BM, BÇS, Cartagena Biyolojik Güvenlik Protokolü, 10.md. 6.bend). BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve buna dayalı olarak geliştirilen Biyolojik Güvenlik Protokolünde, GDO ların kullanımının düzenlenmesiyle ilgili olarak esas alınan doğayla etkileşim ölçütünün dışında, bilgiye erişim ve sosyo-ekonomik değerlendirme ye ilişkin olarak da gerekli hükümler getirilmektedir. Bu kapsamda, Cartagena Biyolojik Güvenlik Protokolünün Kamu Bilinci ve Katılımı (madde 23) konulu maddesinde, Taraflar: (a) İnsan sağlığı üzerindeki riskler de göz önüne alınarak, değiştirilmiş canlı organizmaların biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili olarak güvenli nakli, muamelesi ve kullanımı ile ilgili kamu bilincini, eğitimini ve katılımını teşvik edecek ve kolaylaştıracaklardır; (b) Kamu bilinci ve eğitiminin bu protokole göre ithal edilebileceği belirlenmiş olan değiştirilmiş canlı organizmalara ilişkin bilgiye erişimi kapsamasına gayret göstereceklerdir ( BM, BÇS, Cartagena Biyolojik Güvenlik Protokolü, 23.md.) hükümleri getirilmektedir. GDO ların kullanımının, ithalatçı ülkelerde sosyo-ekonomik bedellere yol açabileceğine dikkat çekilirken, ithalatçı konumundaki ülkelerin olası bu bedellerden sakınma hakkının olduğu, Cartagena Biyolojik Güvenlik Protokolünün Sosyo-Ekonomik Değerlendirme adlı 26. maddesinde açıkça belirtilmektedir. Sonuç olarak, Cartagena Biyolojik Güvenlik Protokolü nün, modern biyoteknoloji uygulamaları ile değiştirilmiş ürünlerin (GDO) insan sağlığına ve doğal çevreye yönelik doğurabileceği risklere karşı, etkin bir koruma düzeyi sağlayabilecek nitelikte olduğu söylenebilir. Bu nedenle, Protokol, ayrıca ulusların biyolojik güvenlik mevzuatına temel oluşturabilecek özellik taşımaktadır Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Değişen Dünya ve GDOlar

Değişen Dünya ve GDOlar Değişen Dünya ve GDOlar Prof. Dr. Selim ÇETİNER Sabancı Üniversitesi cetiner@sabanciuniv.edu 13 Kasım 2014 Biyoteknolojinin Gelişimi Modern Biyoteknoloji Monoklonal antikor üretimi Hayvanlarda embriyo

Detaylı

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Doğal Ürünler! Bu ürünler tamamen doğal koşullarda üretilen ürünlerdir. Kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanmadan, doğal tohumlarla üretilirler. Organik Ürünler!

Detaylı

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER 30 10 2013 topraksuenerji-ulusal güvenlik denince çoğu zaman zihnimizde sınırda nöbet tutan askerler, fırlatılmaya hazır füzeler, savaş uçakları

Detaylı

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ICEA (Etik ve çevresel Sertifikasyon Enstitüsü) Zir.. Yük. Müh. Ramazan AYAN email: info@icea-tr.comicea-tr Organik (=Ekolojik, biyolojik) Tarım

Detaylı

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler VI. ULUSAL MOLEKÜLER BİYOLOJ VE BİYOTEKOLOJİ KONGRESİ Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji

Detaylı

Katılım Öncesi Risk İletişim Semineri 6-7 Mayıs 2014 Belgrad/Sırbistan

Katılım Öncesi Risk İletişim Semineri 6-7 Mayıs 2014 Belgrad/Sırbistan Katılım Öncesi Risk İletişim Semineri 6-7 Mayıs 2014 Belgrad/Sırbistan Seminerin Amacı? Aday ve potansiyel aday ülkelere, AB Gıda Güvenlik Otoritesi (EFSA) tarafından AB üye ülkelerinde risk iletişiminin

Detaylı

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) SAĞLIKLI BESLENME Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve

Detaylı

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Emine OLHAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü GDO GMO Transgenik Biyoteknolojik yöntemlerle

Detaylı

COĞRAFİ ETİKETLİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN TÜKETİCİLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

COĞRAFİ ETİKETLİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN TÜKETİCİLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ COĞRAFİ ETİKETLİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN TÜKETİCİLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Dr.Aslı ZULUĞ Prof. Dr. Bülent MĠRAN 7. Gıda Mühendisliği Kongresi 24-26 Kasım Ankara Coğrafi Etiketli Ürünler TUTUM

Detaylı

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity İskender GÜMÜŞ* Nebi Sümer, Nevin Solak, Mehmet Harma İşsiz Yaşam: İşsizliğin

Detaylı

BATMAN TİCARET BORSASI

BATMAN TİCARET BORSASI BATMAN TİCARET BORSASI 10-14 KASIM 2014 EURO TIER 2014 TARIM VE HAYVANCILIK FUARI & HANNOVER/ALMANYA İŞ SEYAHATİ RAPORU 1.EURO TIER 2014 TARIM VE HAYVANCILIK FUARI 1.1. FUAR İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER Euro

Detaylı

Biyosistem mühendisi bir sistem mühendisidir. Sistem mühendisi, doğa ve

Biyosistem mühendisi bir sistem mühendisidir. Sistem mühendisi, doğa ve Biyosistem Mühendisliği Tarımsal üretimin gerçekleşmesi için sadece toprak, su ve hava gibi etmenlerin bir arada olması yeterli olmamakta, bunlarla beraber bitki ve hayvanlarla olan ortak yapılanma en

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

Ayşe Sezen BAYOĞLU* Özlen ÖZGEN**

Ayşe Sezen BAYOĞLU* Özlen ÖZGEN** TÜKETİCİLERİN TARIMSAL VE TIBBİ BİYOTEKNOLOJİYE YÖNELİK TUTUMLARI İLE FAYDA VE RİSK ALGILARININ İNCELENMESİ AN EXAMINATION ABOUT THE CONSUMER ATTITUDES TOWARDS BIOTECHNOLOGY AND PERCEIVED BENEFIT AND PERCEIVED

Detaylı

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır ULUSAL BİYOGB YOGÜVENLİK ÇERÇEVESİ (UBÇ) Cartagena Biyogüvenlik Protokolü ü ne dayanır PROTOKOL İHTİYATLILIK PRENSİBİNİ TEMEL ALIR Protokolün n amacı Çevre ve Kalkınma Hakkındaki Rio Deklarasyonunun 15

Detaylı

Modern Bitki Biyoteknolojisi

Modern Bitki Biyoteknolojisi Modern Bitki Biyoteknolojisi Ali TETİK Eylül, 2001 AJANDA: Biyoteknoloji Nedir? Biyoteknolojinin Genel Kullanım Alanları Bitki Islahında Biyoteknoloji ve Gen Tekniği Biyoteknoloji ile Yeni Bitkilerin elde

Detaylı

İSVEÇ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU

İSVEÇ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU İSVEÇ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU 9-15 KASIM 2012 İÇİNDEKİLER 1. ÇALIŞMA ZİYARETİ KAPSAMI... 1 2. GENÇ İŞGÜCÜNÜN SORUNLARI PROJESİ... 1 2.1. Proje Amaçları ve Özeti... 1 2.2. Proje Kapsamında Planlanan Faaliyetler...

Detaylı

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til Su; GİRİŞ ekosisteminin sağlıklı işlemesi, insanların sağlığı ve yaşamının

Detaylı

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI RAŞTIRMASI - S V.01A - 18 HAZİRANH 2004 - SONUÇ RAPORU Nükleer Silahlar Araştırması - Sonuç Raporu v.01a - 18 Haziran 2004 Proje Ekibi Güçlü Atılgan Proje Sorumlusu Infakto

Detaylı

Prof. Dr. Artemis Karaali İTÜ YENİ GIDALAR. Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Artemis Karaali İTÜ YENİ GIDALAR. Gıda Mühendisliği Bölümü YENİ GIDALAR Prof. Dr. Artemis Karaali İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü TANIM* Yeni gıdalar : 15 Mayıs 1997 den önce AB ülkelerinin hiç birinde önemli ölçekte üretimi ve tüketimi olmayan ürünler * Regulation

Detaylı

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris) TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris) Dr. A. Alev BURÇAK Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Sunu Planı OECD Hakkında

Detaylı

4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ

4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ 4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ Bu kapanış bildirgesinde yer alan aşağıdaki maddeler 4.Gıda Güvenliği Kongresinin çeşitli oturumlarında ve panellerinde dile getirilen ortak görüşlerin özetlenmesiyle

Detaylı

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ ŞUBAT 2015 www.perspektifs.com info@perspektifs.com Perspektif Strateji Araştırma objektif, doğru ve nitelikli bilginin üretildiği bir merkez

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları İstanbul - 2013 Yayın No : 2918 İşletme-Ekonomi Dizisi : 590 1. Baskı Haziran 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-943 - 8 Copyright

Detaylı

Yerel Ürünlerin Tüketiminin Modellenmesi; Çoklu Bir Yöntem Yaklaşımı. Arş. Gör. Ayça Nur ŞAHİN

Yerel Ürünlerin Tüketiminin Modellenmesi; Çoklu Bir Yöntem Yaklaşımı. Arş. Gör. Ayça Nur ŞAHİN Yerel Ürünlerin Tüketiminin Modellenmesi; Çoklu Bir Yöntem Yaklaşımı Arş. Gör. Ayça Nur ŞAHİN Sunumun İçeriği GİRİŞ Yerel tarımsal ürün; yaşadığınız il, ülke ya da bölgeye yakın yerlerde yetiştirilmiş

Detaylı

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması Araştırmanın Künyesi Kullanılan yöntem(ler) Kalitatif Kantitatif Diğer (açıklayınız)

Detaylı

ETIK RESEARCH ETİK

ETIK RESEARCH ETİK 04.06.2015 ETIK RESEARCH 24.06.2015 ETİK ETİK ARAŞTIRMA Etik ilkelerinden ödün vermeden müşterilerine yüksek standartlarda, kaliteli hizmet vermek adına 1997 yılında kurulan Etik Araştırma, birlikte üreterek,

Detaylı

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Müşteri Değeri: Bir değişim işleminde müşterinin elde ettiği yararların katlandığı veya ödediği bedele oranı Müşteri Tatmini: Mal veya hizmetin, müşteri

Detaylı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit; Çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı, kalkınmanın ihmal

Detaylı

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4 Önsöz Yerinde Masaj hizmetleri ile Türkiye deki iş hayatı kalitesini yükseltmek üzere çıktığımız yolda, bugüne kadarki tüm pazarlama faaliyetlerimizde Yerinde Masaj ın kurumlar tarafından çalışanlarına

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU İçindekiler DÜNYA ÜRETİMİ... 3 DÜNYA TİCARETİ... 4 TÜRKİYE DE İLAÇ ve ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ... 5 Türkiye de Sağlık Harcamaları... 5 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İhracat... 7 İthalat...

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI 10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

AR-GE ANKETİ ANALİZ RAPORU

AR-GE ANKETİ ANALİZ RAPORU AR-GE ANKETİ ANALİZ RAPORU Eylül 2006 İÇİNDEKİLER Önsöz...3 TÜBİTAK Ar-Ge Anketi Soruları Analizi...4 1. Genel Bilgiler İle İlgili Sorular...4 2. Proje Sunum ve Destekler İle İlgili Sorular...12 3. Üniversite

Detaylı

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ 1970 yılında Roma Kulübü, insanlığın ikilemi adlı projesinde dünya bağlamında Nüfus artışı, Gıda üretimi, Endüstrileşme Doğal kaynakların tüketilmesi

Detaylı

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2 BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2 Bir doğal alanın toplam ekonomik ve toplumsal değeri kullanım (aktif kullanım) ve kullanım dışı (pasif kullanım) değerlerinin toplamına eşittir.

Detaylı

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş.

Detaylı

TÜRKİYE OKUMA KÜLTÜRÜ HARİTASI

TÜRKİYE OKUMA KÜLTÜRÜ HARİTASI TÜRKİYE OKUMA KÜLTÜRÜ HARİTASI Amaç Örneklem Vatandaşlarımızın okuma alışkanlıklarını ortaya koymayı hedefleyen bu çalışma, alan araştırması yapılarak toplanan verilerin ileri analiz teknikleri kullanılarak

Detaylı

Biyoteknolojik Uygulamalara ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) İlişkin Tüketici Davranışları

Biyoteknolojik Uygulamalara ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) İlişkin Tüketici Davranışları Akademik Gıda / Academic Food Journal ISSN Print: 1304-7582 http://www.academicfoodjournal.com Akademik Gıda 8(5) (2010) 20-28 Derleme Makale / Review Paper Biyoteknolojik Uygulamalara ve Genetiği Değiştirilmiş

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ 6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde araştırma bulgularının değerlendirilmesine yer verilecektir. Yerleşik yabancılara yönelik demografik verilerin ve ev sahibi ülkeye uyum aşamasında gereksinim

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

FAKÜLTE İNSAN KAYNAKLARI KOMİSYONU

FAKÜLTE İNSAN KAYNAKLARI KOMİSYONU FAKÜLTE İNSAN KAYNAKLARI KOMİSYONU FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ BÖLÜMLERİNDE ÖĞRETİM ELEMANLARININ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA YÜKLERİ DAĞILIMI DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU ANKARA EYLÜL 13 GİRİŞ Üniversitemizde Fakülte

Detaylı

FİNLANDİYA ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU

FİNLANDİYA ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU FİNLANDİYA ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU 15-22 EKİM 2012 İÇİNDEKİLER 1. ÇALIŞMA ZİYARETİ KAPSAMI... 1 2. GENÇ İŞGÜCÜNÜN SORUNLARI PROJESİ... 1 2.1. Proje Amaçları ve Özeti... 1 2.2. Proje Kapsamında Planlanan

Detaylı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Çalışmaları Araştırma Merkezi Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kantitatif Araştırma Özeti

Detaylı

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ KİRAZ RAPORU ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ KASIM, 2018 1 İçindekiler 1. DÜNYA ÜRETİMİ VE TİCARETİ 1.1 DÜNYA KİRAZ ÜRETİMİ... 3 1.2 DÜNYA KİRAZ İTHALATI... 4 1.3 DÜNYA KİRAZ

Detaylı

İşletmelerde Stratejik Yönetim

İşletmelerde Stratejik Yönetim İşletmelerde Stratejik Yönetim Bölüm 1 Stratejik Yönetim İlgili Terim ve Kavramlar Yönetim ve Stratejik Yönetim Örgüt İki veya daha fazla bireyin amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelerek işbirliği

Detaylı

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ 06 KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU Sosyal Araştırmalar Merkezi USAK RAPOR NO: 11-06 Dilek Karal Eylül 2011 Korkmadan Öğrenmek: Okul ve Okul

Detaylı

Uluslararası Süreçler Çerçevesinde Çevre Eğitimi

Uluslararası Süreçler Çerçevesinde Çevre Eğitimi Uluslararası Süreçler Çerçevesinde Çevre Eğitimi Doç. Dr. Barbaros GÖNENÇGİL Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Yönetim Kurulu Başkan Yrd. barbaros@istanbul.edu.tr Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını

Detaylı

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. . Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. Biyolojik Çeşitlilik ise; Populasyonların gen havuzlarındaki gen çeşitliliği

Detaylı

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında AB tarafından finanse edilen ve Hayat Boyu Öğrenmenin

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi AVRUPA BİRLİĞİ NDE SAĞLIK TURİZMİ Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık turizmi nedir? hastaların ihraç edilmesi? tıbbi hizmetlerin ithal edilmesi? sağlığın/sağlık hizmetlerinin

Detaylı

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI 1. Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (The Vienna Convention on the Law of Treaties, 1969 (VCLT)), uluslararası hukuk araçlarının

Detaylı

YENİ BİR İŞ MODELİNE GEÇİŞ. 16 Kasım 2017

YENİ BİR İŞ MODELİNE GEÇİŞ. 16 Kasım 2017 YENİ BİR İŞ MODELİNE GEÇİŞ 16 Kasım 2017 NEDEN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK? Dünyamızın sınırları var NEDEN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK? Yoksulluk Eşitsizlik Kaynakların Azalması ve Kuraklık Biyolojik çeşitliliğin azalması

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

Osteoporozdan korunmak için Sağlık için Sağlıklı süt için! Programı Tanıtımı ve İl Düzeyinde Yürütülmesi

Osteoporozdan korunmak için Sağlık için Sağlıklı süt için! Programı Tanıtımı ve İl Düzeyinde Yürütülmesi Osteoporozdan korunmak için Sağlık için Sağlıklı süt için! Programı Tanıtımı ve İl Düzeyinde Yürütülmesi Nazime Yüksekkaya Ziraat Yüksek Mühendisi (Süt Teknolojisi Bölümü) Tespitler Süt ve süt ürünlerinin

Detaylı

Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi

Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi Bu sunum Greener and Smarter, ICTs, the Environment and Climate Change başlıklı Eylül 2010 tarihli OECD raporundan uyarlanmıştır.

Detaylı

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi RAPORUN AMACI Türk İnşaat Sektörünün rekabet gücünün arttırılması amacıyla

Detaylı

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor Derleyen: Mustafa Koç Son zamanlarda daha çok gündeme gelen konuların başında doğal gıdalarla beslenme alışkanlıkları geliyor. Bilim adamlarını dinlersek

Detaylı

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular 5. BÖLÜM: BULGULAR Bu bölümde proje süresince belirlenmiş hedefler ışığında ulaşılan bulgulara yer verilmiştir. Bulgular, yerleşik yabancılar ve halk kütüphaneleri olmak üzere iki farklı bölümde sunulmuştur.

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Musa Rahmanlar Ankara/2016 Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi/Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü İçerik 1. Sürdürülebilir

Detaylı

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR GIDA TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR ve POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR Dr. İsa ÖZKAN Daire Başkanı 5. Gıda Güvenliği

Detaylı

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ KİRAZ RAPORU ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ TEMMUZ, 2017 1 İçindekiler 1. DÜNYA ÜRETİMİ VE TİCARETİ... 3 1.1 DÜNYA ÜRETİMİ... 3 1.2 DÜNYA İTHALATI... 4 1.3 DÜNYA İHRACATI...

Detaylı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası OTP harcamalarının AB bütçesinin önemli bölümünü kapsaması, bu politikayı bütçe tartışmalarının da odak noktası yaparken, 2014-2020 Mali Çerçeve içinde tarım, kırsal

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama Teorileri - 2 Rasyonel Seçim Teorisi Fayda fonksiyonu Fayda maksimizasyonu Faydanın

Detaylı

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR 2015 KASIM-ARALIK- SEKTÖREL ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR Şebnem BORAN Dünya da ve Türkiye de organik tarım hızla gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır. Son 20 yılda Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya da organik

Detaylı

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Finans Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Özeti Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi Prof.

Detaylı

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı 10 Ağustos 2010 Diyarbakır 2 DİYARBAKIR DA ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİ VE REFERANDUM ALGISI 10 Ağustos 2010 Doç. Dr. Behçet Oral Doç. Dr. İlhan

Detaylı

MAYIS AYI SİYASİ EĞİLİMLER VE SOMA FACİASI ALGISI ÖZET RAPORU [Ref: 2014-1105]

MAYIS AYI SİYASİ EĞİLİMLER VE SOMA FACİASI ALGISI ÖZET RAPORU [Ref: 2014-1105] MAYIS AYI SİYASİ EĞİLİMLER VE SOMA FACİASI ALGISI ÖZET RAPORU [Ref: 2014-1105] 22 Mayıs 2014 Vera Araştırma Tel: (0216) 465 8066 www.veraarastirma.com 2014 Vera Tüm hakları saklıdır Bu araştırmanın finansal

Detaylı

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları 0 MEYVE SULARI Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları Ürün Adı GTP Portakal Suyu (Dondurulmuş) 2009.11 Diğer Portakal Suları 2009.12, 2009.19 Greyfurt Suyu 2009.21, 2009.29 Diğer

Detaylı

Yaygın Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü TÜRKİYE DE YAYGIN EĞİTİM

Yaygın Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü TÜRKİYE DE YAYGIN EĞİTİM Yaygın Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü TÜRKİYE DE YAYGIN EĞİTİM HAZIRLAYANLAR: Md. Yrd. Şinasi BAYRAKTAR Baş Öğretmen Dr. Ayşegül GÜLTEKİN TOROSLU Uzman Öğretmen Menevşe SARAÇOĞLU Öğretmen Sevgi SÜREK 15 Kasım

Detaylı

www.novusens.com 2012, Novusens

www.novusens.com 2012, Novusens www.novusens.com İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK ENSTİTÜSÜ Vizyon... Ulusal ve uluslararası paydaşları ile sürdürülebilir büyüme ve rekabeti amaçlayan, ekonomiye ve toplumsal kalkınmaya katma değer yaratacak

Detaylı

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU ( Sektörü Açısından) ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ARGE ŞUBESİ NİSAN, 2018 GSYİH- Milyar USD Nüfus -Milyon Araç Parkı-adet Pazar İthalat-milyon USD* -milyon

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü 1 TARİHÇE Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Türkiye' de Tarım Makinaları alanında

Detaylı

www.akuademi.net [XV. ULUSAL SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU, 01 04 Temmuz 2009, Rize]

www.akuademi.net [XV. ULUSAL SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU, 01 04 Temmuz 2009, Rize] ERZURUM İLİNDEKİ TÜKETİCİLERİN SU ÜRÜNLERİ TÜKETİM ALIŞKANLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Pınar OĞUZHAN 1 * Simay ANGİŞ 1 Muhammed ATAMANALP 1 1 Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Anabilim Dalı.

Detaylı

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin 13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI 07-09 Ekim, 2015 Mersin 2 İÇİNDEKİLER Davet Mektubu... 5 Genel Bilgiler... 7 Kurullar... 8 Davetli Konuşmacılar... 12 Paneller

Detaylı

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT Amaç Türkiye arıcılığının yapısı ve sorunlarını ortaya koymak Doğal kaynaklardan

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI 1. GİRİŞ 1982 yılında kurulan İlişkiler Bölümümüzün 2007 2010 yılları stratejik plan ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bu

Detaylı

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Fatma Kübra ÇELEN & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Yetkin İnşaat Mühendisliği Uygulama Yönetmeliği nin [10] bazı hükümleri aşağıda belirtilmiştir;

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Yetkin İnşaat Mühendisliği Uygulama Yönetmeliği nin [10] bazı hükümleri aşağıda belirtilmiştir; 12. Yetkin Mühendislik TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Yetkin İnşaat Mühendisliği Uygulama Yönetmeliği nin [10] bazı hükümleri aşağıda belirtilmiştir; 1. no lu maddede, bu yönetmeliğin amacının, tüm ülkede

Detaylı

1990 dan beri gazbeton sektörümüzün dayanıșması ve gelișimi için iș bașındayız.

1990 dan beri gazbeton sektörümüzün dayanıșması ve gelișimi için iș bașındayız. TÜRKİYE GAZBETON ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ 1990 dan beri gazbeton sektörümüzün dayanıșması ve gelișimi için iș bașındayız. Gazbeton Üreticileri Birliği Derneği Kasım 1990 tarihinde, ülkemizdeki gazbeton yapı

Detaylı

Türkiye nin Yayın Sayısına Farklı Bir Bakış: Bir Quadrant Analizi Çalışması

Türkiye nin Yayın Sayısına Farklı Bir Bakış: Bir Quadrant Analizi Çalışması Türkiye nin Yayın Sayısına Farklı Bir Bakış: Bir Quadrant Analizi Çalışması İrem Soydal, Umut Al ve Gülten Alır soydal@hacettepe.edu.tr umutal@hacettepe.edu.tr gulten.alir@aksaray.edu.tr -1 Plan Terminoloji

Detaylı

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik

Detaylı

ISO 14001 ÇYS Uygulamasının Kuruluşlara Avantaj Sağlayabilecek Unsurlar Üzerindeki Etkileri

ISO 14001 ÇYS Uygulamasının Kuruluşlara Avantaj Sağlayabilecek Unsurlar Üzerindeki Etkileri ISO 141 ÇYS Uygulamasının Kuruluşlara Avantaj Sağlayabilecek Unsurlar Üzerindeki Etkileri 1. Serdar K. YAVUZ a, 2. Hasan TOĞRUL b,*, 3. Belkıs ÖZKARA c a Çevre ve Orman Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Dairesi

Detaylı

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU 08.05.2013 Güney Ege Kalkınma Ajansı 2014-2013 Bölge Planı çalışmaları kapsamında, Ekonomik Araştırmalar ve Planlama Birimi tarafından 8 Mayıs 2013

Detaylı

Türkiye Sosyoekonomik Statü Endeksi Geliştirme Projesi. Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

Türkiye Sosyoekonomik Statü Endeksi Geliştirme Projesi. Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türkiye Sosyoekonomik Statü Endeksi Geliştirme Projesi Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Projenin Konusu, Amacı ve Anahtar Kelimeler Projemizin Konusu: Türkiye

Detaylı

Sami EROL Gıda Mühendisi Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Dairesi

Sami EROL Gıda Mühendisi Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Dairesi Sami EROL Gıda Mühendisi Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Dairesi 1 24 Aralık 2012-22 Mart 2013 Maryland Üniversitesi Amerika Birleşik Devletleri 2 3 Maryland Üniversitesi

Detaylı

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014 TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014 ARAŞTIRMA HAKKINDA Amaç & Yöntem Mart 2014 Türkiye Siyasi Gündem Araştırması PollMark Araştırma tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye Siyasi Gündem Araştırmalarının

Detaylı

Birlikte Yürüyoruz. Görme Engellilerle Birlikte Yaşama Kültürünü Artırmak Amaçlı Hazırlanmış Araştırma Raporu Ekim 2012

Birlikte Yürüyoruz. Görme Engellilerle Birlikte Yaşama Kültürünü Artırmak Amaçlı Hazırlanmış Araştırma Raporu Ekim 2012 Birlikte Yürüyoruz Görme Engellilerle Birlikte Yaşama Kültürünü Artırmak Amaçlı Hazırlanmış Araştırma Raporu Ekim 2012 ARAŞTIRMANIN KİMLİĞİ 2 ARAŞTIRMANIN ADI Birlikte Yürüyoruz- Görme Engellilerle Birlikte

Detaylı

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI 996 I.BURDUR SEMPOZYUMU BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI Kemal FİLİZ * Kadir PEPE ** ÖZET Araştırmada, Burdur ilinde aktif spor yapan sporcuların sosyoekonomik profillerinin

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Organik tarım, dünyada yaklaşık 130 ülkede yapılmakta ve organik tarım üretim alanı giderek artmaktadır. 2011 yılı verilerine göre dünyada 37 milyon hektar alanda organik

Detaylı

Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları 06-15 Nisan 2015

Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları 06-15 Nisan 2015 Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları 06-15 Nisan 2015 Üniversitemizin akademik personele sunduğu hizmetlerin değerlendirilmesi ve iyileştirmeye açık alanlarının tespit edilebilmesi amacıyla

Detaylı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR - 3

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR - 3 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR - 3 DR. ONUR YILMAZ 2017 Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Biyometri ve Genetik A.B.D. BAZI ÖRNEKLER Gen aktarım yöntemi ile Malaria (sıtma) hastalığına direnç geni

Detaylı

Antalya, 2015 FEP. Katılımcı Anket. Sonuçları

Antalya, 2015 FEP. Katılımcı Anket. Sonuçları FEP Katılımcı Anket Sonuçları Antalya, 2015 w Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) Formatör Eğitim Programı (FEP) Uygulama Değerlendirme Raporu (Yönetici Özeti) Antalya da 10.11.2014 ile

Detaylı

Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz?

Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz? Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz? İnsanoğlu avcı-toplayıcı yaşamdan yerleşik düzene geçtiği yani tarım devrimini başlattığı günden beri doğaya müdahale etmekte ve geçen 10 000 senedir evcilleştirdiği hayvanların

Detaylı

Ambalaj Atığı Yönetiminde Sanayinin Sorumluluğu. Mete İmer 2011 Atık Yönetimi Sempozyumu Side, Antalya,

Ambalaj Atığı Yönetiminde Sanayinin Sorumluluğu. Mete İmer 2011 Atık Yönetimi Sempozyumu Side, Antalya, Ambalaj Atığı Yönetiminde Sanayinin Sorumluluğu Mete İmer 2011 Atık Yönetimi Sempozyumu Side, Antalya, 18.4.2011 Tüketicinin Korunması Tüketicinin Korunması hakkında BM Yönergesi -1985 Değişiklik Ocak

Detaylı