MISIRLILAR MEYDANLARDA

Transkript

1 MISIRLILAR MEYDANLARDA Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 6 Temmuz 2013 Sohbeti, As-salamu alaikum ey hadirun. Ey yaran Şahı Merdan'ın ahbabları, Onu sevenler merhaba. Ya Rabbi qawwi dha'fana fi ridak. Ey Rabbimiz ol Habibi Ekrem'in hürmetine bize kuvvet, bize heybet libası giydirilsin. Şükür Allah'a, şükür Gani Mevla'ya. Asbahna wa asbaha l-mulku Lillah. Al-'abd lim'in, al-'abdu Lillah Kimse için olma! Allah için ol! Hamdolsun Gani Padişah'a. O'nun sevgili Habibi'ne selam olsun, salat olsun, bize de iman olsun. Ferah olsun meclisimiz. Buyurun. Ey Şahı Merdan meydanların arslanı, buyurunuz, bize birkaç sözünüz kuvvet versin, heybet versin, iman giydirsin. Allahu akbar, Allahu akbar Allahu akbar wa Lillahi l-hamd. Şükür, şükür Allah'a, şükür Enbiya'ya. Şükür Enbiyalar Sultanı, kainatın Efendisi'ne şükürler olsun. Takatımız artsın. Buyur ya Şahı Merdan. Zayıflamayalım. Zaaf, mumine yakışmaz, zayıflık. Muminin sıfatı kuvvetli olmaktır, heybetli olmaktır. Buyurun dinleyelim Şahı Merdan'ı. Ey yaran, üzerimizdeki fütur gitsin. Üzerimizdeki ağırlık gitsin, dağa taşa gitsin. Bize geri gelmesin. Başlayalım Bismillahi r-rahmani r-rahim diyelim. Kuvvet istersin, de Bismillahi r-rahmani r-rahim. Şeref istersin, de Bismillahi r-rahmani r-rahim. Dünyayı isteme, dünyayı isteme. Buyur ey Şahı Merdan, sözünüz haktır. Dünyayı kim istediyse, dünyayla beraber berbat oldu. Sultan olsalar da sıfır oldular. Ey Şahı Merdan buyur. Sözümüz hak sözü olsun. Ünvanı Bismillahi r-rahmani r-rahim olsun. "Innahu min sulaymana wainnahu bismi Allahi alrrahmani alrraheemi" (27:30) Azamete bak. Bir dünya değil, bin dünyayı altüst eder. Heybete bak. Buyur Şahı Merdanım. Biz nereye bakabiliriz? Siz bakıp bize söyleyiniz. Rabbimize niyazımızı arz ediniz. Rabbimize niyazımız nedir, arz edin. Nasıl arz edeceksin ey Mısriler? Ey Mısriler, ey Mısırlılar Allahu dhu l-jalal'e teveccüh edin. Ne buyurur Cenab-ı Hak? "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Var mısın, söyle ey Mısırlılar? Ümmü haşhaş mısınız siz? Çok haşiş içip kendinizi kaybettiniz. Allah buyuruyor "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan"(21:90). Hem korkuyla hem rağbetle Rabbinize teveccüh ediniz. "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Bre Mısırlılar meydanlarda kime çağırırsınız? Allah buyurur ki, "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Buyur ey Şahı Merdan. Bu Araplar Araplıklarını kaybetmiş. Meydanlarda bağırırlar. Meydanlarda ne bağırırsın? Muminler hakkında Cenab-ı Hak, "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) demedi mi ayeti kerime? Rablerine hem korkuyla hem O'nun lütfuna tamah ederekten çağırırlar diyor. Sokakta mı çağırırsın be? Bre akılsız Mısırlılar meydanlarda ne bağırırsınız? Hayvan mısınız siz? Page 1

2 Girsenize camilere, size ne var buyurur sizin hakkınızda "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Allahu akbar, Allahu akbar. "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Ha? Rabbiniz dururken sokaklarda kime bağırırsınız be? Çağırdığınız adamlar sizin gibi. Buyur ey Şahı Merdan, bize öğret. Ey bu meydanların Şahı olan Şahı Merdan Allah dedi, yürüdü. Allah dedi, yürüdü Şahı Merdan Allah dedi zülfikarını çekti, mağripten maşrike kafirin üstüne yürüdü. Ey Mısriler siz ne yaptınız? Ne ediyorsunuz, kılıncı kime çekiyorsunuz? Birbirlerinize kılınç çekiyorsunuz. Yazıklar olsun Mısır ahalisine, Mısır ulemasına, Mısır urefasına. Öğretemediler, kime çağıracaksınız. Kimisi Amerikan der, kimisi Rus der, kimisi Hicaz kralı çok zengindir, o tarafa gidelim der, onlardan dilenelim. Dilenme. İnsanoğlu, muminin şerefi var. Onların sıfatıdır. "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan"(21:90) Neredesiniz? Sokaklarda ne bağırırsınız? Kime bağırırsınız? Sizin sıfatınız o mu? Sizin sıfatınız "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Öyle. Allah çağır, giriyor mu camiye? Girmiyor. Ne yapıyor? Meydanda bağırıyorlar, irhal, irhal, irhal. Ha? Nereye irhal dersin sen? Irhal yapacak. Muhawwila l-hal ila hal. Bir hali bir hale döndürecek Allahu dhu l-jalal. O'na çağırsanıza siz, ne bağırırsınız sokaklarda bre Mısriler? Allah size diyor "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Allah'tan korkarak ve Allah'ın hazinelerine, lütuflarına rağbet ederek dua yaparlar Rablerine. Bir kişi camiye girer misiniz? Kadın erkek madcez oldunuz meydanlarda. Ayıp değil mi kadınlarınızı sokağa çıkarasınız? Mumine kadınlar sokakta işleri nedir? Süslenip püslenip erkeklerle meydanlarda ne bağırırsınız? Allah sizin için ne buyurdu, bilmiyor musunuz? "Waqarna fee buyootikunna"(33:33) Evlerinizde oturunuz. Evlerinde otursalar, o kalabalığın yarısı gelmez. Ya genç kızlar, genç oğlanlar niye koşturuyor meydanlara? Irhal demeye mi? Nedir irhal? Söyleyin bir defa, sabahtan akşama, akşamdan sabaha irhal çağırmaya lüzum yok. Lakin meydanlarda fısku fücur var. Genç kızlar, genç oğlanlar var. Allah'a çağırmaz bunlar, şeytana çağırır. Bunların ağzında "Raghabaan Wa Rahabaan" diye bir şey yok. Camiye gidiyorlar mı? Cami ne münasebet? Meydanlarda kadın erkek mıncıklanıp duruyoruz. Birbirimizle haz ediyoruz. Çok hoş, bu meydanlarda genç kızlar, genç kadınlar, genç erkeklerle irhal çağırmaya. Öyle mi? Allah size nasıl emrediyor? "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Rablerine çağırırlar onlar. Rağbet ediyor Cenab-ı Hakk'ın lütfuna rağbet ederek ve korkaraktan. Var mısınız? Yoksunuz. Güzel libaslar, dekolte elbiseler, genç kızlar, genç oğlanlar niye çıkıyor meydana? Irhal demeye çıkıyor. Dediniz bir defa yetişir. Çık meydandan git. Page 2

3 Buyur ey Şahı Merdan. Bunlar akıllanacaktır. Bunlar şeriatın terbiyesini isterler. Ne asker ister ne sivil ister bunlar. Kırbaç geliyor. Kırbaç geliyor ey Mısri ahalisi. Alıştığınız kötü tabiatları bırakacaksınız. Ha. "wain udtum udna"(17:8). Bizim kulluğumuzu kabul ettiğinizde biz de size Rububiyetimizin icabı size imdat göndeririz. Zaten bırakmayız sizi. Zalimin elinde bırakmayız. Lakin siz bunu yapmıyorsunuz. Siz meydanlarda birbirlerinizi mıncıklamak için gidiyorsunuz. Güzel giyinip, dekolte elbiselerle genç kızlar meydanları dolduruyor. Oğlanlar, genç oğlanlar, bre size Allah meydanda kadın erkek karışasınız mı dedi? Ey Mısır ahalisi neredesin? Daha kırbaç gelecek üzerinize. Gelen gideni aratacaktır. O bir tabirdir. İyisi gelmez. "Hatta yughayyiroo ma bianfusihim"(8:53) Siz kendinizi terbiye etmeseniz Rabbinizin emrini tutmadığınız vakitte daha beter kamçı gelecek ve daha beter olacaksınız. Sizin imdadınıza ne Amerikan yetişir ne Suudi yetişir ne ins yetişir ne cin yetişir. Dikkat et ey mısır ahalisi, evinde dur. Dışarı çıkma, emir budur. Moda üzerine giyinip genç kızlar, genç oğlanlar meydanlarda. Kızlar olmasa kimse meydana çıkmaz zaten. Ne yapacak dışarıda bağırıp. Kızlar var. Güzel kadınlar var. Onlarla bağırırken, onları mıncıklama var. E bu varken Cenab-ı Hak bilmez mi sizin ettiğinizi eylediğinizi? Mursi giderse Kursi gelir, Kursi giderse Mursi gelir. Al birinden çal birine. "'Inna Al-Laha La Yughayyiru Ma Biqawmin Hatta Yughayyiru Ma Bi'anfusihim"(13:11) Ulemalar söyleyemiyor, söyleyemiyor. Söyle hakikatı, korkma. Gökyüzünden melaike iner, seni kayırır. Sizin kavganız birbirinizledir. Baş sen olacaksın, yok biz olacağız. Bu dava değildir. Ey Mısır ahalisi Rabbinizi tanıyınız. Ve Cenab-ı Hakk'ın buyurduğu üzere "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Girin camilere. Girmezseniz kırbaçla girdirecek. Ey ulema söyleyiniz, Cenab-ı Hak buyurdu "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) Ne yaparsınız sokaklarda be kadınlar? Peçeli de gözleri görünür, başka tarafları görünmez. Evlerinizde, evlerinizin bucaklarında Rabbinize münacaat ediniz. Aman ya Rabbi deyiniz. Aman ya Rabbi biz zulmettik, zalimler geldi başımıza. Zulüm, zalimlerin elinden bizi kurtarın ya Rabbi. Bize sultan gönder. E sultanı attınız siz. Mısır Sultanını attınız. Geldi başınıza bu bela. Türk attı, başına; Padişahı attı, başlarına bu geldi. Irak kralı öldürdü, onların başına bu geldi. Suriye, başka memleketlerde İslam'a hizmet edecek Sultanların hepsini darmadağın ettiniz. Biz yapacağız. İçine ettiniz siz. Tuh sizin yaptığınız işlere. Siz "Wa Yad`unana Raghabaan Wa Rahabaan" (21:90) yapacaksınız. Sokaklarda değil. Camileriniz var. Koşun oraya. Kadınlara da "Waqarna fee buyootikunna"(33:33). Böyle örtülü, süslü, güzel hanımlar sokaklarda... Bre sizin ne işiniz var? Allah sizden razı olur mu? Allah ki jalla jalaluhu "Waqarna fee buyootikunna"(33:33), evlerinizde saklanınız diyor Allah. Siz meydana çıkasınız, mıncıklanasınız erkeklerin arasında. Bu yakışır mı? Kırbaç gelecek. Daha iyisi gelmez. Gelen daha berbatı gelecek. Aman ya Rabbi, bize Sultan gönder. "ibath lana malikan"(2:246). Page 3

4 Kur'an-ı Azimuşşan öğretiyor. Beni İsrail şaşkın olduklarında, zalimlerin elinde kaldıklarında çağırdılar. "qaloo linabiyyin lahumu"(2:246) Koşup geldiler Peygambere o zaman da, "ibath lana malikan"(2:246). Bize sultan gönder. Yukatil fi sabilik. Sultan gelmese, biz muharebe yapamayız. Sultan, sultandır. Zibil, zibildir. Mısır ahalisi Kur'an okumaz mı? Okur. Ama hu çekmek için. Filan kari okuyor. Bu değildir maksad. Size ne diyor? Qalu li nabiyyin lahumu 'ib`ath lana malikan. Bize bir melik yolla, dedi be İsrailoğulları. Bize sultan gönder ki, onun emri ile biz muharebe yapalım. Kaldırdılar sultanları, hepsini attılar. Başta Türk, Suri, Irak, İran, Mısır, Libya efendim, hep sultanları attılar, kim geldi yerlerine zibil geldi. Zibil ile münasebeti yok gökyüzünün. Gökyüzü, rical ister. Sancağını kaldıracak rical.. Nerede İslam'ın sancağı? Ey Mısır ahalisi. Uydurma bayrak yaptınız. Bağırıp çağırırsınız. Biz buyuz, biz şuyuz. Siz bilmem nesiniz. Korkma. "Al Haqqu yalu wala yula alaih." Hak üsttür. Aşağı inmez. Edeblendirecek sizi. Derhal kadınlar evlerine. İlk emir. Evlerinize. Dışarda kadın olmayacak. Oğlanlar çıksın dışarı bağırsın. Çıkmaz ne çıkana bağırır. Çünkü oyun oyuncak yok kadın olmayınca. Kadın, ne kadar güzel bir toplantı, kadınlar ile. Mıncıklamak ile. E yukarıdan görmez mi Allah? Görüyor. Öyleyse melaikeye der ki, daha bunları sıkıştırın. Bunlar bize çağırmıyor. Buyur ey Şahı Merdan. Sözünüz, yarana derman. İnsanoğluna. Filanlar, falanlar, kıymeti yoktur. Yaduna Rabbahum raghaban wa rahaba. Böyle adamlarınız var mı? Yok biz ihvanız, yok biz şeytanız. Bu davayı bırak. İslam'ın sancağını kaldır. Allah sana yardım etsin. Ey Rabbımız. Sen bilirsin. Buyur ey Şahı Merdan. Çek seyfini bu asilere, bu yoldan kaçanlara, kafirlerin tuzağına düşenlere, kılıncını çek. Çekiyor mu Mısır ahalisi, yok. Sokaklarda bağırıyorlar. Irhal, irhal. Hem irhal hem de kadın erkek mıncıklanıyorlar. Ah ne güzel toplantı bu toplantı. Bu toplantılar çok güzel. Ne için? Kadın erkek birbirini mıncıklıyor. Elini açıp Cenab-ı Hak'tan rahmet isteyen yok. Rahmet isteyen insan meydanda mıncıklanır mı be. Kadın, "qarna fi buyutikum". (33:33) Erkekler, Adhlimu masajidaqum. Sokakta işin ne? Allah'ım bizi doğru yoluna yürütecek sultan gönder. Gönderilmiş, lakin siz kovdunuz. Hidivleri kovdunuz, sultanları kovdunuz, kralları kovdunuz. Size, sizin kovduklarınız iyileriniz siz onları kovdunuz, yerine şeytanlar geldi. Şimdi şeytanlar sizin hakkınızdan gelir. Şeytanı bırak. Hak yoluna bak. Dışarda kadın yasaktır, haramdır. Herkes kendi namusunu evinde gözetmese dışarda namusu payimal. Ayak altı olur. İnayet gelmez. Unutma ey ulema, söyle korkma. Asker ne yapacak? İnsanlar, bu toplantıları seviyorlar. Çok hoş diyorlar. Ne kadar süslenmiş kadınlar erkekler varsa evde ne yapalım? Dışarda sinema yapıyoruz biz. Ya. Kimimiz bu bayrağı çekiyoruz. Kimimiz bilmem ne bayrağı çekiyoruz. Kimimiz ihvan diyoruz. Page 4

5 Allah'tan korkmazlar. İhvanı müslimin diyor. Ne koyarsın bu adı sen? İhvanı müslimin, ha? Ne demek? E, biz neyiz? Biz ihvanın çingenelerin ne derler, sen müslümansın. Kadınına hükmetmezsen, kadınını süslenip meydanlara çıkmasına izin verirsen, Allah uyumaz ya. Terbiye edeceğim, diyor sizi. Law adnibannaqum. Sizi terbiye edeceğim diyor, yukarıdan. Benim gösterdiğim yolu bıraktınız, Üzerinize şeytanları musallat edeceğim. Baş edemezsiniz şeytanlar ile. Edemiyor bitti. Ne Mursi gelse, ne Kürsi gelse, ne asker gelse, ne Alman gelse, ne Avrupa, ne Yahudi gelse başedemez. Law adnibannaqum. Allah'ı unuttunuz. Meydanlarda bağırıyorsunuz. Mursi, Kursi Irhal mirhal, irhal derhal. Bu iş değildir. Biraz daha sıkıştırırsa birbirinizi yiyeceksiniz. Çiğ çiğ. Aman ya Rabbi. O günleri göstermesin. O günleri göstermesin. Aman Allah'ım. Yiyecek ekmek bulamayacaksınız. İşinizi bıraktınız, üzerinize vazife olmayan yola düştünüz. İdare eden bir tane sultan olur. Bin kişi olmaz. Bir sultan olur. Bir memlekette iki sultan olmaz. Ama siz Mısır'ın içerisinde, 72 fırka koydunuz. Benim hükümdar. Benim hakim. Benim kral diye başladınız. Her biriniz. Ey Rabbımız, Subhanımız. Tövbe ettik. Tövbe ettik ya Rabbi. Bizim tövbemizi kabul eyle. Amaluqum, ummaluqum. Yaptığınız amellerinize göre üzerinize tayin eder Cenabı Allah. Zulmetmez. Zulmü birbirinize siz yapıyorsunuz. Koca Mısır size yetişmedi. Yetişmedi. Bir Mısır daha olsa dediniz. 10 Mısır olsa size yetişmez. At tamah, at tamah fi d-din, la fi d-dunya. Tamah. Dinde tamah olur. Dünyaya tamah eden hayır etmez. Hepsi de rezil olacak bunların. Bugün ben başım diye, meydanları dolduran adamlar, yarın rezil olacaklardır. Demediler, iki cihan serveri bize sultan gönderdi. Sultanı tutmadık. Rezil etti Allah onları. Ey Rabbımız bizi affeyle, ol Habibi ekremin hürmetine. Mübarek ramazan yetişti. Bize sultan gönder. " 'ib`ath lana malikan yukatil fi sabilillah." Yukatil fi sabilillah. Ulemanız nerdedir? Ezheri şerif uleması nerde? Mısır uleması nerde? Ya söyleyin. Söyleyemezsiniz. Size söz hakkı bırakmadılar ki. Bu o zamandır ki, başlar ayak, ayaklar baş olur. Sakının. Ayak olmaktan. Sakının basılmaktan. Sağlam durun. İslam ile durun. İslam sancağı ile durun. İslam sultanı ile beraber olun, kurtulunuz. Değilse, kıyamete kadar, sizin üzerinizden bu rezillik kalmaz. Tövbe ya Rabbi. Tövbe ya Rabbi. Tövbe estağfirullah. Wa yaduna Rabbahum raghbatan wa rahaba. Girin camilere. Camiler boş. Meydanlar dolu. Çünkü meydanlar daha hoş. Sinemada bile bulamazsın bu keyfi. Ey Rabbımız bize sultan gönder. Gönderirim diyor. İstesinler göndereyim. İstemiyor onlar. Demokrasi ister. Demokrasi başlarına etti. Arasınlar demokrasi ile kurtulmayı. Page 5

6 Ey Rabbımız. Bize sultan gönder. "Ati qulli dhi haqqin haqqa." Hak sahibinin hakkını verin diyor Cenab-ı Hak. Libya'nınkini aldı, hayır etmedi. Mısır'ınkini aldılar hayır etmediler. Suri hayır etmedi, Türk hayır etmedi, Yemen hayır etmedi. Efendim, İran hayır etmedi. Ne için? Hak sahibinin hakkını aldı. "Ati qulli dhi haqqin haqqa" Hak sahibinin hakkını ver, diyor. Rezil ettiniz siz sultanları. Allah'ta sizi rezil etti. Birbiriniz ile. Söyle ulema Ezher. Korkma. Korkma. Çünkü Hakkın kılıncı keskindir. Keser atar, tertipler. Mısır'a sultan gelecek şimdi. Şam'a da gelecek. Türk'e de gelecek. Bağdat'a da gelecek. Acem'e de gelecek. Ey insan. Gözünü aç. Dışarı çıkma. Başına bir taş düşer. Taş düşer. Dermanı bulunmaz. Birkaç gün sonra, meydanlar ölüler ile dolarsa, kim ödeyecek diyetlerini, evlerde çoluk çocuk aç kalırsa, kim bakacak o çocuklara. Bu kadınlar sokaklarda işleri ne? Ayıptır ve günahtır. Söyle ey Karadavi. Söyle ey Ezheri şerif uleması. Müftü efendi söyle ve korkma. Ey Rabbımız bize kuvvet ver. Buyur ey Şahı Merdan. Kelamın eyler etrafı hayran. Ey yaran Şahı Merdan. Dinleyelim sözünü kurtulalım ey Şahı Merdan. Subhan Allah. AlhamduLillah wa la Ilaha Ill'ALlah W'Allahu akbar Allahu akbar wa Lillahi'l hamd. Fatiha. Video Link: Page 6