Asilerin, kaybedenlerin, hayalperestlerin, küfürbazlar n, günahkârlar n, beyaz zencilerin, afla t rmananlar n, dili, sesi

Transkript

1 Asilerin, kaybedenlerin, hayalperestlerin, küfürbazlar n, günahkârlar n, beyaz zencilerin, afla t rmananlar n, yola ç kmaktan çekinmeyenlerin, uçurumdan atlayanlar n... dili, sesi Yeralt Edebiyat...

2 JACK KEROUAC: Frans z as ll Amerikal romanc, flair ve Beat Kufla n n önde gelen sözcülerinden Jack Kerouac 1922 y l nda Amerika n n o dönemde yoksullaflmaya bafllam fl fabrika kentlerinden Massachusetts, Lowell da dünyaya gelmifltir. Kökenleri Brötonlara, K z lderililere, hatta Kerouac n bir iddias na göre Keltlere uzanan, tek bir etnisiteye s d r lamayacak zenginlikte bir haritaya sahip olan ailesi, evde Frans zca n n Quebec e özgü bir diyalekti olan Joual a z n kullanm flt r. Dolay s yla Kerouac, ngilizce yi ancak alt yafl nda ö renir. Katolik okullar nda e itim alan Kerouac, kazand spor bursuyla New York taki Columbia Üniversitesi ne gider; Allen Ginsberg ve William S. Burroughs ile de bu üniversitede tan fl r. lk roman The Town and the City 1950 y l nda yay mlan r; ama Kerouac döneminin en çok tan nan yazarlar aras na sokan, 1957 de yay mlanan Yolda adl roman olur. Kerouac, 1969 y l nda Florida, St. Peterburg da k rk yedi yafl nda hayata gözlerini yumar y l nda, üç haftada yaz lan fakat dönemin gerek toplumsal gerek edebi kabullerinin ötesinde bir yap t oldu u için alt y l yay nc bulamayan Yolda, ancak 1957 y l nda, defalarca düzeltiden geçirildikten sonra yay mlanabilmifltir. Kerouac n, arkadafl Neal Cassady ile Amerika n n dört bir yan na ve Meksika ya yapt yolculuklar Amerikan Rüyas n n s n rlar n s nayan bir içerik ve üslupla kaleme ald Yolda, en masumlaflt r lm fl haliyle bile 1940 ve 1950 ler Amerika s n n dayat lan de erlerinin d fl nda kalan caz, cinsellik, uyuflturucu, alkol gibi temalar iflledi i için büyük yank lar uyand rm fl, gençlik isyan n n el kitab haline gelmifltir. Yolda n n yay mlan fl n n ard ndan sürekli olarak Beat Kufla n n de erlerini anlatma çabas na giren, bir yandan kendisine yüklenen imaja uygun yaflamaya çal flan, bir yandan da ne zaman göçmenlik, çift-dillilik gibi deneyimlerinden bahsedecek olsa gazetecilerin kap lar n kapal, kulaklar n t kal bulup düfl k r kl na u rayan Kerouac, 1969 y l nda afl r alkol tüketimine ba l bir iç kanamadan ölmüfltür. Dünya çap nda okur alg s nda isyanla özdeflleflen Yolda ise, de iflen tarihsel ve toplumsal koflullar alt nda bile bu özelli ini korumakta, hatta okurlar küçük çapl isyanlara sürüklemektedir: Amerika n n büyük kitabevlerinde çoklukla raflara de il kasan n arkas na yerlefltirilmesinin sebebi, Yolda n n ncil den sonra en çok araklanan kitap oldu u söylencesidir. BAfiLICA K TAPLARI: On the Road (1951) [Yolda, Çev. Can Kantarc, Ayr nt Yay nlar, 2009]; The Dharma Bums (1958) [Zen Kaç klar, Çev. Nevzat Erkmen, Ayr nt Yay nlar, 2009]; Big Sur; Desolation Angels; Satori in Paris; Pic; Lonesome Traveler; Tristessa; Visions of Gerard.

3 Ayr nt Yay nlar Yeralt Edebiyat Yeralt sakinleri Jack Kerouac

4 Ayr nt : 558 Yeralt Edebiyat Dizisi: 50 Yeralt sakinleri Jack Kerouac Kitab n Özgün Ad The Subterraneans ngilizce den Çeviren Zeynep Demirsü Yay ma Haz rlayan Gökçe Çiçek Çetin 1958 by Jack Kerouac Bu kitab n yay n haklar Onk Ajans arac l yla Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak llüstrasyonu Sevinç Altan Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Yetiş Birinci Bas m 2010 İkinci Bas m 2011 Üçüncü Bas m 2014 Bask Adedi 2000 Bask Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.: 244 Topkapı/İst. Tel.: (0212) Sertifika No.: ISBN Sertifika No.: AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım Tic. San. ve Ltd. Şti. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Cağaloğlu - stanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) & info@ayrintiyayinlari.com.tr

5 Yeralt sakinleri Jack Kerouac Ayr nt Yay nlar Yeralt Edebiyat

6 DÖVÜŞ KULÜBÜ YERALTI EDEB YATI D Z S GÖRÜNMEZ CANAVARLAR EŞ KTEK LER Philippe Djian SON SÜRGÜN Dragan Babic YATAK ODASINDA FELSEFE Marquis de Sade ACEM PEZEVENK Ola Bauer TAVANDAK KUKLA Ingvar Ambjörnsen GÖNÜLLÜ SÜRGÜN Suerte Claude Lucas EROJEN BÖLGE Philippe Djian KOZM K HAYDUTLAR A.C. Weisbecker HAYRAN OLUNASI CASANOVA Philippe Sollers GÖSTER PEYGAMBER KUZEY GÖZCÜSÜ Ola Bauer S S Tristian Hawkins TIKANMA HIRSIZIN GÜNLÜ Ü Jean Genet DEN ZC Jean Genet FLAMENKO NUN Z NDE Duende Jason Webster ODA H ZMETÇ S N N GÜNLÜ Ü Octave Mirbeau ADSIZ DEVLER Pascal Bruckner ANNEM Georges Bataille ÇARPIŞMA J.G. Ballard MELEKLER Denis Johnson FAH ŞE Nelly Arcan KAÇAKLAR VE MÜLTEC LER CENNETTE B R GÜN DAHA Eddie Little SEVDALI TUTSAK Jean Genet YALANIN ERDEM Joachim Zelter SA NIN O LU Denis Johnson UYKU Annelies Verbeke GÜNCE ARA BÖLGE William S. Burroughs BEYAZ ZENC LER Ingvar Ambjörnsen BALKON Jean Genet AMER KA MEKTUPLARI Joachim Zelter N NN ŞKENCE BAHÇES Octave Mirbeau

7 BETTY BLUE Philippe Djian SIKIGÖZET M Jean Genet PARAVANLAR Jean Genet ERSK NE N N KUTUSU Kym Lloyd BROOKLYN E SON ÇIKIŞ Hubert Selby Jr. CENAZE MERAS M Jean Genet TEK NS Z YOLDA Jack Kerouac LANETL LER N SAÇ ST L Joe Meno ZEN KAÇIKLARI Jack Kerouac YERALTISAKİNLERİ Jack Kerouac ÇARPIŞMA PARTİSİ BİR DÜŞ İÇİN AĞIT Hubert Selby Jr. SUÇLULUK KİTABI Kym Lloyd ÖLÜM PORNOSU BÜYÜK MAYMUNLAR Will Self LAZZARO DIŞARI ÇIK Andrea G. Pinketts

8

9 1 B R ZAMANLAR gençtim ve ne yöne gidece imi çok daha iyi biliyor, herhangi bir konuda huzursuz bir zekâyla, berrakl kla ve tam flu andaki gibi edebi girizgâhlar olmadan konuflabiliyordum; diyece im o ki, bu özgüvensiz bir adam n öyküsü, ayn zamanda bir egomanya n, haliyle, patavats z sözcü ü kifayetsiz kal r. En bafltan bafllamak ve b rak vermek hakikati, süzülsün d flar ya; iflte bunu yapaca m. Il k bir yaz gecesi bafllad her fley ah, yan nda Julien Alexander, araban n tamponunda oturuyordu... Ben en iyisi San Francisco nun yeralt sakinlerinin tarihinden bafllayay m 9

10 Julien Alexander yeralt nda yaflayanlar n mele i; yeralt - sakinleri ise flair dostum Adam Moorad n icat etti i bir ad. Bir keresinde flöyle demiflti Adam: Janti de il afililer, klifleye kaçmaks z n kafal ve zehir gibi entelektüeller; üstelik Pound hakk nda her fleyi biliyor ama ne özentiye kaç yor ne de bu konuda kafa ütülüyorlar; çok sessizler, savariler. Julien kesinlikle savari. Larry O Hara yla yürüyordum. San Francisco da geçirdi im tüm o zamanlardan içki arkadafl md r Larry, kendimi içkiye vurdu um o uzun, huzursuz ve deli dönemlerimden; içiyordum ve asl n isterseniz dostlardan öylesine cana yak n bir düzenlilikle içki otlan yordum ki art k hiç kimse bu durumu umursam yor ya da besbeter bir otlakç l a sard rmakta oldu umu, hatta sard rd m gençli imde belirtmek zahmetine katlanm yordu. Durumun fark ndayd lar elbette; ne var ki benden hofllan yorlard ve Sam bu konuda flöyle diyordu: Herkes sendeki gaz için geliyor sana o lum, gaz istasyonu gibisin. Ya da o manaya gelecek bir fleyler iflte. Koca Larry O Hara bana daima iyi davranm flt r; San Francisco dan rlandal ç lg n bir genç ifladam yla, onun kitabevinin Balzacvari arka odas nda ot tüttürüp muhteflem Basie orkestras n n eski günlerinden ya da muhteflem Chu Berry döneminden konuflurlard. Son zamanlarda daha çok Chu dan çünkü o, Chu yla da içlid fll olmufltu; beni tan d için herkesle içlid fll olmak zorunda kal yordu zira. Ben tabii huzursuz, gelgitler içinde ve kesinlikle tutarl l ktan yoksun; ac m ya da çilem biraz olsun belirmedi henüz. Melekler, benimle kal n. fiu anda sayfaya bakm yorum bile, gözlerim dosdo ru karfl da, duvar n ac par lt s nda ve masada radyo k l na bürünmüfl duran bir Sarah Vaughan, Gerry Mulligan Radio KROW program nda; diyece im o ki Montgomery Caddesi ndeki Black Mask Bar n önündeki bir araban n tamponunda oturuyorlard, yeralt sakinlerinin savari t rafls z zay f gençlik dolu sessiz 10

11 garip ve sizin ya da Adam n söyleyebilece i gibi handiyse vahiylere yak fl r mele i, yeralt sakinlerinin azizi ve (flimdilerde) kesinlikle y ld z Julien Alexander ve o, Mardou Fox, köfleyi dönünce karfl n za ç kan Dante s Bar da yüzünü ilk gördü ümde, Vay can na, o küçümen kad nla hemhal olmam gerek diye düflündü üm, bunu belki biraz da Negro oldu u için düflündü üm Mardou Fox. Üstelik yüzü ablam n genç k zl ndan k z arkadafl Rita Savage inkinin ayn s yd ve ben eskiden pek çok fleyin yan s ra Rita l gündüz düflleri görürdüm: Rita bacaklar m n aras nda tuvaletin taban na diz çökmüfl vaziyette ve ben de klozette, onun özel, serin dudaklar ve K z lderilileri and ran sert ç k k yumuflac k elmac k kemikleriyle... Ayn yüz; ama ufac k gözlerdeki dürüst p r lt yla koyu, tatl ve yo un; o, Mardou, kendisi gibi masan n üzerine e ilmifl olan Ross Wallerstein a (Julien in arkadafl ) afl r bir samimiyetle bir fleyler söylüyordu, derin mi derin. Onunla hemhal olmam gerek. Hoflnut bak fl m, asla gözlerini kald r p görmeyi akl na getirmedi i seks bak fl m sunmaya çal flt m ona bir aç klama yapmal y m; New York ta bir gemiden henüz ayr lm flt m; Kobe Japonya yolculu undan önce param verip yollam fllard, kamarotla bafl m derde girdi i için ve hoflsohbet olmay baflaramad m için ve asl n isterseniz insan gibi olmay ve yemekhane görevlisi olarak görevlerimi yerine getirirken (eh art k kabul etmelisiniz ki gerçeklere ba l kal yorum) s radan, herhangi biri gibi olmay baflaramad m için. Her zamanki ben iflte! Bafl mühendise ve di er teknisyenlere öyle abart l bir kibarl kla yaklafl yordum ki neredeyse geri geri yürürken k ç üstü düflecektim; bu halim onlar k zd rd sonunda. Sabahlar kahvelerini servis ederken bir fleyler söylememi, belki terslenmemi istiyorlard, bense emirlerini yerine getirmek için yumuflac k ad mlarla sessizce kofluflturuyor ve asla bir gülümseme patlatm yor ya da, olur da gülümsersem, 11

12 hastal kl, üstünlük taslayan bir gülümseme çak yordum ve hepsi de, o l k gecede Montgomery Caddesi ne gelip Mardou yu araban n tamponunda Julien le gördükten sonra, A, iflte hemhal olmam gereken k z. Bu o lanlardan biriyle ç k yor mu acaba? diye düflündü üm s rada omzumda benimle gezen yaln zl k mele i yüzündendi ve Mardou koyu tenliydi, caddenin lofllu unda adeta görünmezdi. Ayaklar tokyolar n n içinde öyle cinsellik yüklü bir muhteflemlikteydi ki öpmek istedim onu, onlar ; hiçbir fleyden haberi yoktu oysa. Yeralt sakinleri l k gecede Mask n önünde tak l yorlard, Julien tamponda, Ross Wallerstein ayakta, muhteflem bebop tenor saksafoncu Roger Beloit, Walt Fitzpatrick ünlü bir yönetmenin o luydu; Charlie Chaplin in sarhofl olup kap ya y ld, flafak vakti Greta Garbo partilerinin ortam nda büyümüfltü birkaç hatun, Ross Wallenstein n eski kar s Harriett yumuflak, ifadesiz yüzlü bir sar fl nd ; üzerinde sade, neredeyse mutfaktaki ev kad n tarz nda pamuklu bir elbise vard ama yumuflak ve göbektatl görünüyordu. Bir itirafta daha bulunmal, bir sürü itirafta bulunmal y m; burada zaman m doldu. Öküzce erilce seksüelim, elimde de il; flehvet düflkünlü ü ve buna benzer e ilimlerim var ve kuflkusuz, neredeyse tüm erkek okurlar m da benim gibi. tiraf üstüne itiraf: Canuck um * ben, befl alt yafl na kadar ngilizce konuflamad m, on alt mda tekleyen bir aksanla konufluyordum ve okulda kocaman bir mavi bebektim; gerçi daha sonra üniversitenin y ld zlar tak m nda basketbol oynad m ve bu da olmasayd, dünyayla bir biçimde bafl edebildi imin kimse fark na varmazd (özgüven düflüklü ü) ve beni bir tür yetersizlik yüzünden t marhaneye kapat rlard. Ama size Mardou yu anlatay m as l... (Böyle bir egomanyak oldu unuzda gerçek bir itirafta bulunup olan- * Canuck: Amerikan argosunda Kanadal lar, özellikle de Frans z Kanadal lar tan mlamakta kullan lan sözcük. (ç.n.) 12

13 lar anlatmak güçlefliyor; tek yapabildi iniz kendiniz hakk ndaki önemsiz ayr nt lardan koca koca paragraflar üretmekten öteye geçemiyorken, baflkalar hakk ndaki büyük ruh ayr nt lar öylece oturup bekliyor.) Her neyse, yeralt sakinlerinin lideri s fat na haiz Fritz Nicholas da oradayd. (Y lbafl arifesinde Nob Hill de gösteriflli bir apartman dairesinde tan flm flt m onunla; üzerinde temiz beyaz bir Rus cepkeniyle kal n bir kilimin üzerinde bir peyote K z lderilisi gibi ba dafl kurmufl oturuyordu, omzunda da esrar içip Pound ve peyoteden bahseden Isadora Duncan adl, uzun mavi saçl ç lg n bir k z duruyordu.) (Fritz de zay f ve savariydi, bir satiri and r yordu, gençti, ciddiydi ve grubun babas gibiydi; mesela Black Mask ta görüverirdiniz birden, öylece oturmufl, bafl n arkaya atm fl, k s k kara gözleriyle ve adeta apans z a r bir flaflk nl kla etraf izliyor olurdu: Durum budur yavrular m; ne yap yoruz flimdi? Ama ifl uyuflturucuya gelince müthifl bir herifti; e lencenin her türlüsünü her an ister ve sonuna kadar giderdi.) Ve ben de onunla tan flm fl oldu umdan, fiu k z tan yor musun, koyu tenli olan? dedim. Mardou mu? Ad Mardou mu? Kimle tak l yor? fiu anda belli biriyle tak lm yor; bu da zaman nda ensest tak lan bir gruptu. Bana bu söyledi i çok tuhaf bir fleydi; arka koltuklar olmayan 36 model külüstür beat fievrole sine yürüyorduk. Araba bar n tam karfl na park edilmifl bekliyordu çünkü grup birlikte tak ls n diye biraz ot alacakt k; Larry ye, Dostum, hadi biraz ot alal m demifltim. Niye hepsini birden istiyorsun ki? Onlar grup olarak tan mak istiyorum demifl ve üstelik bunu Nicholas n önünde söylemifltim ki gruba yabanc olmama ra men de erlerini an nda kavray fl mdan ötürü bendeki duyarl l takdir etsin. Gerçekler, gerçekler... tatl felsefe kaç p giden y llar n enerjisiyle birlikte uzun zaman önce terk etti beni. Ensest tak lan grupta son bir muhteflem flahsiyet daha vard ki, bu yaz burada de il 13

14 Paris teydi: Jack Steen, Leslie Howard and ran ufak tefek çok ilginç bir herifti; Viyanal bir filozof gibi uzun a r rahat ad mlarla, yumuflak kollar n iki yan nda hafiften sallaya sallaya yürür (Mardou sonradan taklidini yapm flt bana) ve köfle bafl na geldi inde durup, yumuflak, çaresiz bir poz tak n rd ; sonradan tuhaf n tuhaf koflullar alt nda ö rendi im üzere onun da Mardou yla bir alakas olmufltu. Ama bu k z hakk nda henüz ilk bilgi k r nt m toplam flt m ve onunla hemhal olmay AMAÇLIYORDUM; sanki yeterince derdim yokmufl gibi, sanki eski aflklar bana aflk n mesaj n n hep bir yenisini, hem de yaflam boyunca hep, hep bir yenisini istedi ini ö retmemifl gibi. Bardan ilginç insanlar tafl yor; gece üzerimde muazzam bir etki b rak yordu. flte Truman Capote saçl, koyu tenli bir Marlon Brando ve yan nda da bir erk z, yani erkek pantolonu giymifl k z; k z n gözlerinde y ld zlar ve yumuflac k görünümlü kalçalar, o kadar ki ellerini pantolonuna soktu unda k vr mlar görebiliyordum. Ve minicik ayaklara uzanan koyu renk ince erkek pantolonlu bacaklar; hele o yüz... Ve yanlar nda bir tip, onun da yan nda baflka bir güzel bebek. Tipin ad Rob; maceraperest bir srail askeri gibi bir fley, Britanya aksan yla konufluyor. Onun gibilere sabah n beflinde Riviera barlar nda rastlayabilirsiniz san r m; farkl ülkelerden bir grup ilginç ve ç lg n arkadafl âlem yapmaya karar verip etraftaki her fleyi alfabetik s rayla içer. Larry O Hara beni Roger Beloit yla tan flt r yor. (Karfl mda duran bu s radan yüzlü genç adam n gençli imde tapt m büyük flair oldu una inanamam flt m. Gençli im, gençli im... sene 1948, ben hâlâ gençli im deyip duruyorum.) Roger Beloit m gerçekten? Ben de Bennett Fitzpatrick. Walt un babas bunu söyleyince, Roger Beloit n n yüzünde güller aç yor. Adam Moorad da gecenin içinde beliriyor flimdi, orada ve gece aç lmaya haz r... 14

15 Böylece hep birlikte Larry nin evine gittik ve Julien yere, yerde aç k duran ve üzerinde ot bulunan gazetenin önüne oturup sard, daha do rusu Jack Stein n, hani orada olmayan Jack Stein n, önceki y lbafl gecesinde söyledi i gibi twistledi ( L. A. den gelme kalitesiz bir mald ama idare ederdi); o gece Jack Steen yeralt sakinleriyle ilk kez temas kurmufl olmamdan ötürü benim için bir c gara sarmay önermifl ve ben de buz gibi bir sesle, Niye ki? Kendi c garam kendim sarar m demifltim. Duyarl küçük vesaire yüzünden bir anda bir bulut geçti falan filan ve benden nefret etti; bu yüzden de bütün gece her f rsat buldu unda beni i neleyip durdu. Ama flimdi Julien yerde ba dafl kurmufl oturuyor ve koca grup için twistliyordu. Herkes dura an perdeden sohbet ediyordu: Burada tekrarlamayaca m kuflkusuz; yaln z, Percepied n kitab na bak yorum. Percepied da kim; evini bast lar m? gibi sözler ve havadan sudan konuflmalar iflte; ya da yar n n müzi inden bahseden Stan Keaton konuflmas n dinledi imiz ve genç tenor saksafoncunun, Ricci Comucca n n, müzi ine kulak verdi imiz s rada Roger Beloit ifade yüklü ipince mor dudaklar n büzerek soruyor: Bu mu yar n n müzi i? Ve Larry O Hara her zamanki an repertuar ndan bir fleyler anlat yor. Gelirken, 36 model fievrole nin taban nda yan mda oturan Julien elini uzat p, Ad m Julien Alexander, özel biriyim, M s r ben fethettim demifl ve ard ndan Mardou da elini Adam Moorad a do ru uzat p, Mardou Fox diyerek kendini tan tm fl ama ayn s n bana yapmay düflünmemiflti; me er olacaklara dair ilk kehanet saymal ym fl m bunu. Ve ben de ona elimi uzat p, Leo Percepied d r ad m diyerek elini s kmak zorunda kalm flt m. Ah, gerçekte bizi istemeyenlerin ard ndan gideriz hep. Gerçekte Adam Moorad istiyordu; Julien taraf ndan so uk ve yeralt sakinlerine yarafl r bir tav rla reddedilmesinin üzerinden çok geçmemiflti. San Francisco 15

16 ve Berkeley nin s ska çileci tuhaf entelektüellerine ilgi duyuyordu, bende oldu u kadar baflkalar nda da nefret hissi uyand ran gemilerin, tren yollar n n ve romanlar n büyük paranoyak serserilerine de il. Gerçi o zaman on y l daha gençtim ve bu yüzden erdemlerimin fark nda de ildim; onlar da bo ulup gitti ya, y llar y l uyuflturucu kulland m ve ölmeyi, vazgeçmeyi, her fleyden vazgeçmeyi, hepsini unutmay, karanl k y ld zda ölmeyi arzulad m için... Elini uzatan bendim, o de il. Ah zaman! Oysa gözlerim onun küçümen güzelliklerini süzerken benim için yaln zca tek bir niyet önemliydi: Yaln z varl m ( Hüzünlü yaln z koca adam demiflti bir gece sonra ans z n beni koltukta gördü ünde) s cak küvete ve uyluklar n n kurtar fl na gömmeliydim. E lence olsun diye varolufl ve aflkedimleri paylaflan gençâfl klar n yataktaki yak nl, kafalar k yak, göz göze, gö üs ç plak gö se, organ organa, diz ürperip diken diken olmufl dize... bir fleyleri halleden halimize gülüyoruz. Bir fleyleri becermek onun büyük laf. Ufak f rlac k diflleri görebiliyorum ve bir de ufak altdudaklar n aras ndan beliren bir fleyleri becermek sözlerini, ki ac n n anahtar d r bu. Pencerenin yan nda köflede oturuyordu; baflka yerdeydi, uzaklardayd ya da kendi nedenlerinden ötürü bu gruptan ayr lmaya haz r duruyordu. Gittim ben de köfleye, bafl m ona de il duvara do ru e ip sessiz iletiflim kurmay denedim, ard ndan da alçak sesli sözcükleri (gruba da bu yak fl rd ) ve Kuzey Sahili sözcüklerini: Ne okuyorsun? lk kez a z n aç p bana tastamam bir cümle sarf etti ve yüre im tam anlam yla paramparça olmasa da bu görgülü tuhaf tonlamalar nerede duydu umu düflündüm: Biraz Sahil dolaylar, biraz I.Magnin mankeni, biraz Berkeley dolaylar, biraz yükseks n f Negro, daha önce yaln zca baz nadide ve elbette beyaz k zlarda duydu um bir langue, konuflma tarz ve sözcük seçimi kar fl m. O kadar tuhaft 16