TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)"

Transkript

1 Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġl LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...15 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...19 EXECUTIVE SUMMARY GĠRĠġ Su Çerçeve Direktifi ve Havza Bazında Yönetim Coğrafi Bilgi Sistemi ÇalıĢmaları Veri Temini Veri Derleme ve Düzenleme ÇalıĢmaları Arazi ÇalıĢmaları Planlama ÇalıĢmaları PROJENĠN AMAÇ ve KAPSAMI HAVZA GENEL DURUMU YerleĢim Yerleri Coğrafi Durum Meteorolojik Bilgiler Arazi Kullanımı Tarım ve Hayvancılık Bilgileri Tarım Gübre ve Zirai Ġlaç Kullanımı Hayvancılık Sanayi Durumu Tekil Sanayi Tesisleri Organize Sanayi Bölgeleri Korunan Alanlar Su Kaynakları Barajlar Göletler Yeraltı Su Kaynakları Deniz DeĢarjı

2 Sayfa/Toplam Sayfa: 2 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: SU KAYNAKLARININ MEVCUT ve PLANLANAN DURUMU Türkiye Geneli Türkiye nin Su Potansiyeli Sektörel Su Kullanımları ArıtılmıĢ Atıksuların Yeniden Kullanım Potansiyeli Akarsularda Çevresel (Ekolojik) Ġhtiyaç Debisi Analizi Susurluk Havzası Havza Su Potansiyeli Su Kaynaklarının Mevcut Kullanım Durumu ArıtılmıĢ Atıksuların Yeniden Kullanım Potansiyeli Havzadaki KirlenmiĢ Ortamlar Dönemi Su Kaynakları Planlama Önerileri ÇEVRESEL ALTYAPI TESĠSLERĠ Kentsel Atıksu Altyapısı Atıksu Kanalizasyon ve Yağmur Suyu ġebekesi Durumu Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Endüstriyel Atıksu Altyapısı Organize Sanayi Bölgeleri Atıksu Altyapısı Durumu Tekil Endüstrilerin Atıksu Altyapısı Durumu Katı Atık Yönetimi Altyapısı Evsel Katı Atık Bertaraf Durumu Tıbbi Atık Bertaraf Durumu SU KALĠTESĠ SINIFLAMALARI VE KĠRLĠLĠK YÜKLERĠNĠN HESAPLANMASI Su Kalitesi Sınıflamaları Yöntem Su Kalitesi Değerlendirme Sonuçları Kirlilik Yüklerinin Hesaplanması Nüfus Tahminleri Noktasal Kirletici Kaynaklar ve Kirlilik Yükleri Kentsel Kirlilik Yükleri Endüstriyel Kirlilik Yükleri Katı Atıklardan Kaynaklanan Noktasal Kirilik Yükleri Noktasal Kirlilik Yüklerinin Değerlendirilmesi Yayılı Kirletici Kaynaklar ve Kirlilik Yükleri

3 Sayfa/Toplam Sayfa: 3 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Arazi Kullanımından Kaynaklanan Yayılı Kirlilik Yükleri Tarımsal Gübre Kullanımından Kaynaklanan Yayılı Yükler Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı Yükler Hava Kirliliği ile Atmosferik TaĢınımdan Kaynaklanan Yayılı Yükler Foseptik ÇıkıĢ Sularından Kaynaklanan Yayılı Yükler Katı Atık Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı Yükler Toplam Yayılı Kirlilik Yükleri Toplam Kirlilik Yükü Değerlendirmesi HAVZADA ÖNE ÇIKAN ÇEVRESEL SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ Baskı ve Etkiler Uluabat Gölü Alt Havzası Nilüfer Çayı Alt Havzası Simav Çayı Alt Havzası Manyas Gölü Alt Havzası Kapıdağ Yarımadası Alt Havzası Sıcak Noktalar ve Çözüm Önerileri Uluabat Gölü Nilüfer Çayı Manyas Gölü Simav Çayı Karacabey Ovası Simav Gölü Balıkesir/Balya Belediyesi Havzadaki Baraj Gölleri ve Yapılması Planlanan HESler Kısa, Orta ve Uzun Vadede Yapılması Önerilenler Kısa Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Orta Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Uzun Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Genel Çözüm Önerileri IV. Sınıf Su Kalitesine Sahip Akarsulara ait Stratejik Önlemler Evsel Atıksuların AyrıĢtırılması, Arıtılması ve Arıtılan Suların Yeniden Kullanımı Mevcut ve Planlanacak Atıksu DeĢarjlarının Ġncelenerek En Uygun Alıcı Ortama DeĢarj Alternatiflerinin AraĢtırılması ve Uygulanması Zeytinyağı Üretim Tesislerinden Kaynaklanan Kirliliğin Kontrolü

4 Sayfa/Toplam Sayfa: 4 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Akarsu Yataklarından Kum ve Çakıl Çekilmesinden Kaynaklanan Sorunlar ve Bu Sorunların Giderimine Yönelik Öneriler Katı Atıkların Düzensiz Depolama Alanları Rehabilitasyonundan Sonra Yapılması Önerilen ÇalıĢmalar Yayılı Kaynak Kirliliği Yönetimi ve Kontrolü Tarımsal Kirlilik Yönetimi AAT Çamurlarının Toprakta Kullanılması Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Yönetimi Yeraltı Suyu Yönetimine ĠliĢkin Öneriler Arıtma Çamurları Yönetimi ile Ġlgili Öneriler HAVZA KORUMA EYLEM PLANI Havza Yönetimi Türkiye de Su ve Atıksu Yönetimi Yapısının Mevcut Durumu Sorunlar AB Ülkelerinde Havza Esaslı Su Yönetimi Fransa da Havza Yönetimi Ġngiltere de Havza Yönetimi Ġspanya da Havza Yönetimi Türkiye için Entegre Su Havzası Yönetimi Önerisi Su Temini, Atıksu Toplama ve Arıtma ile Katı Atık Yönetimi ve Tarifeler Kentsel AAT Planlamaları Susurluk Havzası Koruma Eylem Planı Havza Koruma Eylem Planı Stratejisinin OluĢturulması Kurum ve KuruluĢlar Arası Koordinasyonun Sağlanması Atıksu Yönetimi Kentsel Atıksu Altyapı Yönetimi Kırsal YerleĢimlerin Atıksu Altyapı Yönetimi Endüstriyel Atıksu Altyapı ve Arıtma Durumu Yağmur Suyu Altyapı Durumu Kanalizasyona DeĢarj Edilen Atıksuların Yönetimi Alıcı Ortama DeĢarj Edilen Atıksuların Yönetimi Katı ve Tehlikeli Atık Yönetimi Atık Azaltımı, Kaynağında Ayırma ve Geri DönüĢüm Uygulamaları Katı Atık ĠĢleme, Geri Kazanım ve Bertaraf Tesisleri Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu Tehlikeli ve Özel Atıkların Yönetimi Uygulamaları

5 Sayfa/Toplam Sayfa: 5 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Tıbbi Atıkların Yönetimi Uygulamaları Yayılı Kaynak Kirliliği Yönetimi ve Kontrolü Tarımsal Kirlilik Yönetimi Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Yönetimi Ağaçlandırma, Erozyon Kontrolü ve Mera Islahı ÇalıĢmaları Etüt ve Projelendirme ÇalıĢmaları Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü ÇalıĢmaları TaĢocakları ve Maden Sahalarının Rehabilitasyonu Su Kaynakları Yönetimi Su Kaynakları Potansiyeli Envanter ÇalıĢmaları Ġçme Suyu Havzaları Özel Hüküm Belirleme ÇalıĢmaları Akarsularda TaĢkın Risk Alanlarının Belirlenmesi Su Kullanımı ile Ġlgili Havzanın Korunmasına ĠliĢkin Eğitim ve Bilinçlendirme ÇalıĢmaları Havza ġartlarına Bağlı Olarak Baraj ve Gölet Projelerinin Ġrdelenmesi Yukarı Havza ġartlarının ĠyileĢtirilmesi Nehir Havzası Su Kalitesi Ġzleme Sisteminin Kurulması Havza Su Kalitesi Modelleme Sistemi ArıtılmıĢ Atıksuların Yeniden Kullanımı Uygulamaları Tarımsal Amaçlı Su Kullanımının Azaltılması Sulak Alan Yönetimi Kıyı Kanununa Ġstinaden Deniz, Göl, Akarsu, Baraj Kıyı Kenar Çizgilerinin ve Koruma Haritalarının Belirlenmesi Atmosferik TaĢınımın Su Kaynaklarına Olan Etkisinin Değerlendirilmesi Sıcak Noktalar ve Çözüm Önerileri Havza Çevresel Bilgi Sisteminin Kurulması Havza Çevresel Bilgi Sistemi Altyapısının OluĢturulması Havza Çevresel Bilgi Sistemi Veritabanının OluĢturulması Mevcut Veritabanlarının Havza Çevresel Bilgi Sistemine Entegrasyonu Havza Çevresel Bilgi Sisteminin Sürdürülebilirliğinin Sağlanması KAYNAKLAR EKLER CILT II

6 Sayfa/Toplam Sayfa: 6 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

7 Sayfa/Toplam Sayfa: 7 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 KISALTMALAR AAT AAEP ADNKS AGI AKM AKR BAGFAġ BOĠ BTSO BUSKĠ CBS ÇOB CORINE DMĠ DSĠ EN ESP HES HSA/ÇĠB ĠÇDR KOĠ MAM ORP OSB SKKY UÇEP TN TP TÜBĠTAK TÜĠK YAS : Atıksu Arıtma Tesisi : Atıksu Arıtımı Eylem Planı : Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi : Akarsu Gözlem Ġstasyonları : Askıda Katı Madde : ArdıĢık Kesikli Reaktör : Bandırma Gübre Fabrikaları A.ġ. : Biyokimyasal Oksijen Ġhtiyacı : Bursa Ticaret ve Sanayi Odası : Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi : Coğrafi Bilgi Sistemleri : T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı :Coordination of Information on the Environment (Çev. Bilginin Koord.) : Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü : Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü : EĢdeğer Nüfus : DeğiĢebilir Sodyum Karbonat Yüzdesi : Hidroelektrik Santral : Havza Su Ajansı veya Çevre Ġdaresi BaĢkanlığı benzeri bir yapılanma : Ġl Çevre Durum Raporları : Kimyasal Oksijen Ġhtiyacı : Marmara AraĢtırma Merkezi : Oksijen redüksiyon (azalma) potansiyeli : Organize Sanayi Bölgesi : Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği : Ulusal Çevre Eylem Planı : Toplam Azot : Toplam Fosfor : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu : Türkiye Ġstatistik Kurumu : Yeraltı suyu

8 Sayfa/Toplam Sayfa: 8 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

9 Sayfa/Toplam Sayfa: 9 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekġl LĠSTESĠ ġekil 1. Türkiye Su Havzaları Haritası...83 ġekil 2. CBS ÇalıĢmalarında Takip Edilen Ana Süreçler...85 ġekil 3. Akarsu Verisindeki Topolojik Hataların Giderilmesi...87 ġekil 4. Önemli Akarsulardan OluĢan Yeni Akarsu Verisinin OluĢturulması...88 ġekil 5. Proje Kapsamında Ġncelenen YerleĢim Yerleri...89 ġekil 6. Ġl ve Ġlçe Sınırlarının YerleĢim Merkezlerine Uygun Olarak Düzenlenmesi...90 ġekil Havzaya Ait KüçültülmüĢ Sayısal Yükseklik Modelleri...91 ġekil 8. 1: Ölçekli Raster TaranmıĢ Paftalardaki Siyah Dolgular...91 ġekil 9. 1/ Ölçekli Raster Paftalardan OluĢan Raster Katalog...92 ġekil 10. ArcGIS Veri Modeli...94 ġekil Adet Havzanın Türkiye Nüfusuna Oranı...96 ġekil 12. Havzaların Nüfus Dağılımları...97 ġekil 13. Susurluk Havzası Siyasi Haritası ġekil 14. Havzada Yer Alan Ġllerin Alansal Dağılımı ġekil 15. Susurluk Havzası YerleĢim Yerleri Haritası ġekil 16. Susurluk Havzası Fiziki Haritası ġekil 17. Susurluk Havzası Göller ve Akarsular Haritası ġekil 18. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Ortalama Sıcaklık DeğiĢimleri ġekil 19. Susurluk Havzası Ortalama Sıcaklık Haritası ġekil 20. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Maksimum Sıcaklık DeğiĢimleri ġekil 21. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Minumum Sıcaklık DeğiĢimleri ġekil 22. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre YağıĢ DeğiĢimleri ġekil 23.Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Maksimum YağıĢ DeğiĢimleri ġekil 24. Susurluk Havzası Ortalama Toplam YağıĢ Haritası ġekil 25. Susurluk Havzası Günlük Maksimum YağıĢ Haritası ġekil 26. Susurluk Havzası nda Yıllık Ortalama Bulutluluk, GüneĢlilik ve BuharlaĢma Değerleri ġekil 27. Susurluk Havzası GüneĢ Radyasyonu Haritası ġekil 28. Susurluk Havzası Karlı Kaplı Gün Haritası ġekil 29. Susurluk Havzası BuharlaĢma Haritası ġekil 30. Susurluk Havzası Bulutluluk (Kapalılık) Haritası

10 Sayfa/Toplam Sayfa: 10 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 31. Susurluk Havzası Arazi Kullanım Haritası ġekil 32. Havza Ġkinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri ġekil 33. Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Ġllere Ait Arazi Sınıflarının Dağılımı ġekil 34. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı ġekil 35. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı ġekil 36. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı ġekil 37. Havzada Yer Alan Ġllere Ait Gübre Tüketim Rakamları ġekil 38. Havzada Yer Alan Ġllere Ait Pestisit Tüketim Rakamları ġekil 39. Susurluk Havzası Korunana Alanlar Haritası ġekil 40. Susurluk Havzası Baraj ve Göletler Haritası ġekil 41. Ülkemiz Su Potansiyeli ġekil 42. Ortalama Nehir Akımlarının Mekansal Dağılımı ġekil 43. Sektörel Su Kullanım Durumu ġekil 44. ÇĠD Hesap Yöntemlerinin Dünya Genelindeki Dağılımı ġekil 45. Susurluk Havzası Yüzeysel Su Kaynaklarından Alınan Sulama Suyu Durumu ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı ġekil Yılı Toplam Su Rezervi Dağılımı ġekil 50. Susurluk Havzası Ġçin Su Rezervi (Arzı) ve Talebi Grafiği ġekil 51. Susurluk Havzası Çevresel Altyapı Mevcut Durum Haritası ġekil 52. Susurluk Havzası 2009 Yılı Kanalizasyon Durumu ġekil 53. Susurluk Havzası 2009 Yılı Atıksu Arıtma Durumu ġekil 54. Bursa Doğu Atıksu Arıtma Tesisi Proses Akım ġeması ġekil 55. Bursa Batı Atıksu Arıtma Tesisi Proses Akım ġeması ġekil 56. S.S. YeĢil Çevre AAT Proses Akım ġeması ġekil 57. S.S. Balıkesir(Merkez) AAT Proses Akım ġeması ġekil 58. NOSAB AAT Proses Akım ġeması ġekil 59. SÜTAġ Gıda A.ġ. AAT Proses Akım ġeması ġekil 60. TOFAġ Türk Otomotiv Boyalı Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması ġekil 61. TOFAġ Türk Otomotiv Yağlı Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması ġekil 62. TOFAġ Türk Otomotiv Evsel Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması ġekil 63. YeĢim Tekstil AAT Akım ġeması

11 Sayfa/Toplam Sayfa: 11 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 64. Hamitler Sızıntı Suyu AAT Proses Akım ġeması ġekil 65.Susurluk Havzası Mevcut Katı Atık Düzenli/Düzensiz Depolama Sahaları ve Birlikler ġekil 66. Susurluk Havzası Katı Atık Birlikleri Düzenli Depolama Sahası Durum Haritası 219 ġekil 67. Susurluk Havzası nda Önemli Parametrelere Göre Su Kalitesi ġekil 68. Susurluk Havzası nda A grubu (Fiziksel ve Ġnorganik) Parametrelere Göre Su Kalitesi ġekil 69. Susurluk Havzası nda B Grubu (Organik) Parametrelere Göre Su Kalitesi ġekil 70. Susurluk Havzası nda C grubu (Ġnorganik Kirlenme) Parametrelere Göre Su Kalitesi ġekil 71. Kirlilik kaynakları ġekil 72. Azalan Hızlı Geometrik Nüfus ArtıĢı Eğrisi ġekil 73. Susurluk Havzası Nüfus Tahmin Sonuçları ġekil 74. Kentsel Kirlilik Yüklerinin Ġzlediği Yol ġekil Yılı Kentsel Kirlilik Yükleri Dengesi ġekil Yılı Kentsel Kirlilik Yükleri Havza Ġçi ve DıĢı DeĢarj Yüzdeleri ġekil 77. Susurluk Havzası nda KOĠ, Toplam N ve Toplam P Yüklerinin Yıllara Göre DeğiĢimi ġekil 78. Susurluk Havzası Ġçin 2010 Yılındaki Endüstriyel Debinin % Dağılımı ġekil 79. Havzada Endüstriyel Kaynaklı Kirleticilerin Kirlilik Yükü Değerleri (ton/yıl) ġekil 80. Havza Ġçinde Kalan Kirletici Yüklerin Yıllara Bağlı Olarak DeğiĢimi ġekil 81. Susurluk Havzası Kirlilik Yüklerinin Arıtılma Durumu (2010 Yılı) ġekil 82. Endüstriyel Kirleticilerden Kaynaklanan Kirletici Yüklerin Yıllara Göre Arıtılma Durumları ġekil 83.Susurluk Havzası Endüstriyel Tesislerden Kaynaklanan Debi ve Kirleticilerin Dağılımı ġekil 84. Balıkesir Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı ġekil 85. Bursa Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı ġekil 86. Kütahya Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı ġekil 87. OluĢan ve Toplanan Sızıntı Suyu Yüzdelik Dağılımları ġekil 88. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal Toplam Azot Yükü Dağılımı ġekil 89. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal Toplam Azot Yükü DeğiĢimi ġekil 90. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal Toplam Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 91. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal Toplam Fosfor Yükü DeğiĢimi ġekil 92. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal KOI Yükü Dağılımı

12 Sayfa/Toplam Sayfa: 12 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 93. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal KOI Yükü DeğiĢimi ġekil 94. Susurluk Havzası Arazi Kullanımından Kaynaklanan TN yükü ġekil 95. Susurluk Havzası Arazi Kullanımından Kaynaklanan TP Yükü ġekil 96. Susurluk Havzası Gübre Kullanımdan Kaynaklanan Yayılı N yükü Dağılımı ġekil 97. Susurluk Havzası gübre kullanımdan kaynaklanan yayılı P yükü dağılımı ġekil 98. Susurluk Havzası Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı N Yükü ġekil 99. Susurluk Havzası Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı P yükü ġekil 100. Susurluk Havzası Atmosferik TaĢınım ile OluĢan Toplam N yükü ġekil 101. Susurluk Havzası Foseptiklerden Kaynaklanan Yayılı N Yükleri Dağılımı ġekil 102. Susurluk Havzası Foseptiklerden Kaynaklanan Yayılı P Yükleri Dağılımı ġekil 103. Susurluk Havzası Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı N Yükleri Dağılımı ġekil 104. Susurluk Havzası Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı P Yükleri Dağılımı ġekil 105. Susurluk Havzası Toplam Yayılı N Yükleri Dağılımı ġekil 106. Susurluk Havzası Toplam Yayılı P Yükleri Dağılımı ġekil 107. Susurluk Havzası Toplam Yayılı Azot Yükü Dağılımları ġekil 108. Susurluk Havzası Toplam Yayılı Fosfor Yükü Dağılımları ġekil 109. Balıkesir Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 110. Balıkesir Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 111. Bursa Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 112. Bursa Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 113. Kütahya Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 114. Kütahya Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 115. Manisa Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 116. Manisa Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 117. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal ve Yayılı TN Yükü Dağılımı ġekil 118. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal ve Yayılı TP Yükü Dağılımı ġekil 119. Susurluk Havzası Noktasal ve Yayılı TN Yükleri Yıllara Bağlı DeğiĢimi ġekil 120. Susurluk Havzası Noktasal ve Yayılı TP Yükleri Yıllara Bağlı DeğiĢimi ġekil 121. Susurluk Havzasını Etkiyen Baskı ve Unsurları ġekil 122. Atıksu Arıtımı ve yeniden kullanımı için uygulanabilecek yöntemler ġekil 123. Zeytinyağı Üretim Prosesleri ġekil 124. AB Üyesi Akdeniz Ülkeleri nde Zeytinyağı Üretim Teknolojilerinin Durumu ġekil 125. Islah sonrası atık depolama tesisi üst örtü detayı

13 Sayfa/Toplam Sayfa: 13 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 126. Fransa da Su Yönetimi Sistemi Organizasyon ġeması ġekil 127. Ġngiltere de Su Yönetimi Sistemi Organizasyon ġeması ġekil 128. Ġspanya Çevre, Kırsal Alanlar ve Denizcilik Bakanlığı Organizasyon ġeması ġekil 129. Ġspanya da Sulama Birlikleri ve Sulama Suyu Yönetimi ġekil 130. ÇOB Mevcut Organizasyon ġeması (Su ile ilgili diğer kurumlarla birlikte) ġekil 131. Türkiye Ġçin Önerilen Havza Esaslı Su Yönetimi Sistemi Sistemi Organizasyon ġeması ġekil 132. BüyükĢehir/Ġl Su Kanalizasyon Ġdareleri Yapılanması ġekil 133. Susurluk Havzası Planlanan Kentsel AAT Ġlk Yatırım Maliyetleri ġekil 134. Susurluk Havzası AAT Planlamaları

14 Sayfa/Toplam Sayfa: 14 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

15 Sayfa/Toplam Sayfa: 15 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 TABLO LĠSTESĠ Tablo 1. CBS'de Kullanılmak Üzere ÇOB dan Temin Edilen Veriler...86 Tablo 2. Planlama ÇalıĢmaları Kapsamında OluĢturulan Veri Katmanları...93 Tablo 3. Havzada Yer Alan Ġller ve Havza Ġçindeki Alanları Tablo 4. Susurluk Havzasında Yer Alan Meteorolojik Ġstasyonlar Tablo 5. CORINE Arazi Örtüsü Sınıfları Tablo 6. CORINE Türkiye Ek Sınıflandırma Tablo 7. Havza Birinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri Tablo 8. Havza Ġkinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri Tablo 9. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Tablo 10. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Tablo 11. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Tablo 12. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Tablo 13. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Tablo 14. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Tablo 15. Havza Ġçerisindeki Ġllere Ait Sanayi Envanteri Tablo 16. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Tablo 17. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Tablo 18. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Tablo 19. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Organize Sanayi Bölgeleri Tablo 20. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Organize Sanayi Bölgeleri Tablo 21. Susurluk Havzası Sınırları Ġçerisinde Yer Alan Ġçme Suyu Kaynakları Tablo 22. Susurluk Havzası Sınırları Ġçerisinde Yer Alan DSI Projeleri Tablo 23.Türkiye de Nehir Havzası Karakteristikleri Tablo 24. Türkiye de Su Kullanımı Planlaması Tablo 25. Sucul ekosistem ve mesire maksatlı kulanım için gerekli akarsu debileri (Tennant, 1975)

16 Sayfa/Toplam Sayfa: 16 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 26. Türkiye Akarsuları Ġçin Revize EdilmiĢ Tennant yöntemine göre Sucul Ekosistem Kalitesi Tablosu Önerisi Tablo 27. Havza Yeraltı Suyu Potansiyeli Kullanımı Durumu Tablo Dönemi Dentsel Atıksu Arıtma Tesisleri Toplam Kapasitesi Tablo Dönemi Yeniden Kullanılabilecek Atıksu Potansiyelleri Tablo 30. Susurluk Havzası Dönemi Su Kaynakları Planlama Önerisi Tablo 31. Nüfusa Göre Birim Net ssu Ġhtiyaçları Tablo 32. Ġsaledeki ve ġebekedeki Kayıp/Kaçak Yüzdeleri Tablo 33. Endüstriyel Amaçlı Kullanılan Su Miktarı Yüzdeleri Tablo 34. Havzadaki Kırsal ve Kentsel Nüfusun Su Ġhtiyacı Tahmini Tablo 35. Susurluk Havzası nda Mevcut Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri Tablo 36. Susurluk Havzası nda bulunan OSB lerin Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Tablo 37. Susurluk Havzası nda bulunan Tekil Endüstrilerin Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Tablo 38. Susurluk Havzası Belediye Katı Atık Birlikleri Tablo 39. Kıtaiçi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri Tablo 40. Su Kalite Sınıfı Belirleme Matematiksel Yöntemleri Tablo 41. Susurluk Havzası DSĠ Ġstasyonlarında Ölçülen Minimum ve Maksimum Su Sıcaklıkları Tablo 42. Susurluk Havzası Nüfus Tahminleri ( ) Tablo 43. KiĢi BaĢı Atıksu Debi Değerleri Tablo 44. KiĢi BaĢı Kirlilik Yükleri Değerleri Tablo 45. Susurluk Havzası Atıksu Debileri ve Kentsel Kirlilik Yükleri Tablo 46. Sektörlere Göre Kirletici Konsantrasyon Değerleri Tablo 47. Yıllar Bazında Kullanılan Arıtma Performansı Katsayıları Tablo 48. Susurluk Havzası 2010 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debiler ve Kirletici Yükleri Tablo 49. Susurluk Havzası Endüstriyel Kirlilik Yüklerinin Yıllara Bağlı Olarak DeğiĢimi Tablo 50. Susurluk Havzası Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yüklerinin Ġllere Göre Dağılımı Tablo 51. Susurluk Havzası 2020 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri Tablo 52. Susurluk Havzası 2030 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri Tablo 53. Susurluk Havzası 2040 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri Tablo 54. Susurluk Havzası için Sızıntı Suyu Hesaplamalarına Esas TeĢkil Eden Atık Yönetim Birlikleri Tablo 55. Düzensiz Depolama Sahaları Sızıntı Suyu Ortalama Kirletici Konsantrasyonları 269

17 Sayfa/Toplam Sayfa: 17 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 56. BüyükĢehir Belediyeleri Ġçin KKA Yönetimi Stratejik Planı Tablo 57. BüyükĢehir Belediyeleri Harici KKA Yönetimi Stratejik Planı Tablo 58. Düzenli Depolama Sahaları Sızıntı Suyu Ortalama Kirletici Konsantrasyonları Tablo 59. Hücre Alanları ve Ömürleri (1) Tablo 60. Hücre Alanları ve Ömürleri (2) Tablo 61. Susurluk Havzası için Katı Atık Sızıntı Suyundan Kaynaklanan Noktasal Kirletici Yükleri Tablo 62. Susurluk Havzası Noktasal Toplam Azot Yükleri Tablo 63. Susurluk Havzası Noktasal Toplam Fosfor Yükleri Tablo 64. Susurluk Havzası Noktasal Toplam KOĠ Yükleri Tablo 65. Arazi kullanımından kaynaklanan birim yükler Tablo 66. Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yük katsayıları Tablo 67. Havza sınırları içerisinde yer alan illerden kaynaklanan yüklerin yıllara bağlı değiģimleri Tablo 68. Ham Gri Su ve Siyah Su Karakterizasyonu Tablo 69. Düzensiz depolama alanlarının tehlike potansiyelinin değerlendirilmesi için kontrol listesi Tablo 70. Organik Tarımın Klasik Tarıma Kıyasla Çevre Üzerindeki Etkileri Tablo 71. Su Yönetimi Ġle Ġlgili Devlet Kurumları Tablo 72. AB Su Çerçeve Direktifi nin Uygulanması Tablo 73. Türkiye de Su ve Atıksu Ücretlerinin Durumu Tablo 74. Atık Yönetimi Ġle Ġlgili Mevcut Kurumsal Yapılanma Tablo 75. Planlama çalıģmaları Atıksu Arıtma Tesisleri Proses Seçimleri Tablo 76. Susurluk Havzası AAT Toplam Maliyetleri Tablo 77. Susurluk Havzası Nihai Atıksu Arıtma Senaryosu için Hesaplanan Maliyetleri Tablo 78. Kentsel YerleĢimler AAT ĠĢletmeye Alma Tarihleri

18 Sayfa/Toplam Sayfa: 18 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

19 Sayfa/Toplam Sayfa: 19 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ Hızlı nüfus artıģına bağlı olarak artan su ihtiyacına karģın, uygun kaynak varlığının azlığı ve gün geçtikçe geliģen sanayi ve tarımsal faaliyetlere paralel olarak ortaya çıkan aģırı kullanım ve kirlilik oluģumu nedeniyle yaģanan sorunlar, özellikle havza bazında su kaynakları yönetiminin önemini bir kat daha artırmıģtır Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı TeĢkilât ve Görevleri Hakkında Kanun un 9 uncu maddesinde Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ne Su kaynakları için koruma ve kullanma plânları yapmak, kıta içi su kaynakları ile toprak kaynaklarının havza bazında bütüncül yönetimini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak görevi verilmiģtir. Ayrıca 2004 Tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nin 5. maddesinde, Havza Koruma Eylem Planları, DSİ Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılır ve/veya yaptırılır. ifadesi yer almaktadır. Bu çerçevede T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Havza Koruma Eylem Planları Hazırlanması çalıģmaları baģlatılmıģ olup; ilk önce havzadaki su kalitesi, kirletici kaynaklar, korunan alanlar ve içme suyu kaynakları göz önüne alınarak Ülkemiz coğrafyasındaki 25 adet hidrolojik havza puanlandırılmıģtır. Yapılan bu önceliklendirme doğrultusunda 4 havza için koruma eylem planları tamamlanmıģ olup, geri kalan 21 adet havzadan 11 inin koruma eylem planının hazırlanması iģi 12 Ağustos 2009 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile TÜBĠTAK BaĢkanlığı tarafından imzalanarak baģlatılmıģtır. Proje özellikle atıksu arıtma tesis planlamalarında meydana gelen değiģikliklerin tamamlanması ile tarihinde bitirilmiģtir Havza Koruma Eylem Planları hazırlanması çalıģmaları, Avrupa Birliği adaylık sürecinde olan Türkiye için tüm AB su direktiflerinin çerçevesini oluģturan ve 2000 yılında yürürlüğe giren Su Çerçeve Direktifi nin gereklerinin yerine getirilmesine katkı sağlayacak; direktifin gerekliliklerini içeren Nehir Havzası Yönetim Planlarının oluģturulması ve uygulanabilmesi sürecinin altlığını oluģturacaktır. Türkiye Ġstatistik Kurumu 2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sayım sonuçlarına göre, proje kapsamında yer alan yerleģim yerlerinin toplam nüfusu değeri ile Türkiye nüfusunun % 52 sine karģılık gelmektedir (ġekil Y1). Proje kapsamında yer alan

20 Sayfa/Toplam Sayfa: 20 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 yerleģim yerlerinin alan bazında dağılımı yapıldığında toplam alan değeri ile Türkiye nin % 40 ına karģılık gelmektedir (ġekil Y2) ; 48% ; 52% PROJE BÖLGESĠ TOPLAM NÜFUS PROJE BÖLGESĠ DIġI TOPLAM NÜFUS ; 60% ; 40% PROJE BÖLGESĠ TOPLAM ALAN PROJE BÖLGESĠ DIġI TOPLAM ALAN ġekil Y1. Proje Bölgesi Nüfusu ġekil Y2. Proje Bölgesi Alanı Proje kapsamında, aģağıdaki 11 adet hidrolojik havza için Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Madde 5 hükümleri doğrultusunda Havza Koruma Eylem Planları nın hazırlanması iģi gerçekleģtirilmiģtir (ġekil Y3). Susurluk Havzası Marmara Havzası Kuzey Ege Havzası Küçükmenderes Havzası Büyükmenderes Havzası Burdur Havzası YeĢilırmak Havzası Kızılırmak Havzası Konya Kapalı Havzası Seyhan Havzası Ceyhan Havzası

21 Sayfa/Toplam Sayfa: 21 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y3. Proje Kapsamındaki Havzalar Projede öncelikle ilgili havzada oluģan kirliliğin önlenmesi, havzanın korunması ve iyileģtirilmesi için su kaynakları potansiyeli, noktasal ve yayılı kirletici kaynakları ile mevcut su kalitesini dikkate alarak mevcut durum tespiti yapılmıģtır. Daha sonra kısa, orta ve uzun vadede öncelikli ve teknolojik olarak daha ekonomik ve uygun, sürdürülebilir planlamalar yapılmıģ, yapılan tüm çalıģmalar baģta Çevre Orman Bakanlığı olmak üzere havzadaki sorumlu kurum ve kuruluģlarla paylaģılmıģtır. Projenin genel çalıģma planı çerçevesinde danıģmanlık hizmeti için Biosfer DanıĢmanlık Mühendislik ve Ticaret Ltd. ġti. den, proje kapsamındaki önemli iģ paketlerinden biri olan kentsel atıksu arıtma tesisi planlama ve fizibilite çalıģmaları iģi için Mimko Mühendislik Ġmalat MüĢavirlik Koordinasyon ve Ticaret A.ġ den hizmet alımı yapılmıģtır. Proje kapsamında gerçekleģtirilen iģ paketleri Ģunlardır: 1. Havzanın Genel Durumunun Tespiti Bu iģ paketi kapsamında havzanın konumu, coğrafi özellikleri, su kaynakları durumu, meteoroloji bilgileri, tarım, hayvancılık ve sanayi durumu gibi havzayı tanımlayan bilgiler derlenmiģ ve bu bilgiler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) enstrümanları kullanılarak haritalandırılmıģtır. Havzada Öne Çıkan Baskı - Etkiler ve Sıcak Noktalar Bu bilgiler doğrultusunda havzada önemli ölçüde çevresel baskı oluģturan faktörler Ģu Ģekilde sıralanabilir;

22 Sayfa/Toplam Sayfa: 22 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havzada yoğun olan tarım ve hayvancılık faaliyetleri Arıtılmadan deģarj edilen evsel ve endüstriyel atıksular Düzensiz depolama sahaları Baraj gölleri ve akarsuların çevresinde görülen erozyon Akarsu yataklarındaki kum ve çakıl ocakları Jeotermal sulardan kaynaklanan kirlilik Havzada yer alan ve planlanan tüm HES ler Sözü edilen bu baskıların neticesinde Uluabat Gölü ve gölü besleyen MustafakemalpaĢa çayı, Orhaneli Çayı ve Emet Çayı; Nilüfer çayı ve kirliliğin yoğun olduğu bazı önemli kolları (Deliçay ve Ayvalıdere); Simav Çayı; Manyas Gölü ve gölü besleyen Kocaçay ile Sığırcı deresi, havzadaki Kayaboğazı, Ġkizcetepeler ve Çınarcık Barajları, Karacabey Ovası, Simav Gölü ile Balya KurĢun Madeni sahası sıcak noktalar olarak tespit edilmiģtir. 2. Su Kaynaklarının Tespiti ve Ġlgili Planlamaların Değerlendirilmesi Havzadaki yüzeysel ve yeraltı su kaynakları potansiyeli ve kullanım maksatlarına ait mevcut veriler ile su kaynaklarının tahsisi ve gelecekteki planlamaları belirtilmiģ ve havzadaki su ihtiyaçları dikkate alınarak arıtılmıģ atıksuyun yeniden kullanımı değerlendirilmiģtir. 3. Çevresel Altyapı Tesislerinin Yerinde Görülmesi ve Değerlendirilmesi Nüfusuna bakılmaksızın belediye olan tüm yerleģim yerleri ve N>2000 olan köyler, organize sanayi bölgeleri, havza için öncelikli sorun oluģturan ve alıcı ortama deģarj yapan önemli diğer kirletici kaynaklar, aktif veya terk edilmiģ katı atık bertaraf tesisleri ve düzensiz katı atık depolama sahaları yerinde görülerek mevcut alt yapı durumu incelenmiģtir. Bu kapsamda ilgili yerlerin koordinatları alınmıģ, kentsel atıksu arıtma tesisleri, havza için öncelikli sorun oluģturan ve alıcı ortama deģarj yapan münferit endüstrilerin ve organize sanayi bölgesi atıksu arıtma tesislerinde mevcut durum değerlendirilmiģtir. Saha çalıģması neticesinde elde edilen bilgiler excell tablolarına iģlenmiģ ve ayrıca CBS de kayıt altına alınmıģtır. Proje kapsamında toplam 1435 yerleģim yerine gidilmiģ, 192 evsel atıksu arıtma tesisi (AAT), 1295 düzensiz katı atık depolama sahası, 29 düzenli katı atık depolama sahası, 509 adet AAT si olan münferit tesis,142 adet AAT olmayan sanayi tesisi ve 70 OSB yerinde incelenmiģtir. Susurluk havzası saha çalıģmalarında ise havza sınırları içerisinde yer alan ve proje kapsamında saha çalıģması yapılan(tüm belediyeler ve N>2000 olan köyler) 99 yerleģim yeri incelenmiģtir. Bu kapsamda 12 adet evsel AAT 93 adet katı atık düzensiz depolama sahası,

23 Sayfa/Toplam Sayfa: 23 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 faaliyette olan 1 adet düzenli katı atık depolama sahası, AAT si olan 88 adet münferit tesis, 22 adet AAT olmayan sanayi tesisi ve 11 adet OSB yerinde incelenmiģtir. Arazi çalıģması sırasında incelenen kentsel AAT ler ve OSB ler Tablo Y1 ve Y2 de; yerinde tespit edilip, koordinatları alınan çevresel altyapı mevcut durum haritası ġekil Y4 de gösterilmiģtir. Tablo Y1. Susurluk Havzası nda Mevcut Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri AAT BULUNDUĞU YER DURUMU ĠġLETMEYE ALINMA YILI Bursa BUSKĠ Doğu AAT Bursa Osmangazi Faal 2006 Bursa BUSKĠ Batı AAT Bursa Nilüfer Faal 2006 S.S. YeĢil Çevre AAT Bursa Kestel & Gürsu Faal 2006 Bursa/Nilüfer/Çalı AAT Bursa Çalı Faal 2002 Bursa/Nilüfer/Kayapa AAT Bursa Kayapa (TOKI) Faal 2006 Bursa/Nilüfer/Hasanağa AAT Bursa Hasanağa (TOKI) Faal 2006 Bursa/Karacabey AAT Bursa Karacabey Faal Balıkesir Merkez AAT Balıkesir Faal 2006 Balıkesir/Erdek/Ocaklar AAT Balıkesir Ocaklar Faal 2005 Balıkesir/Manyas AAT Balıkesir - Manyas (TOKI) Faal Kütahya/Hisarcık/Hasanlar AAT Kütahya Hasanlar Faal 2010 Kütahya/TavĢanlı/Tepecik AAT Kütahya - Tepecik Revizyon 2010 Tablo Y2. Susurluk Havzası nda bulunan OSB lerin Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu AAT Durumu Atıksu Durumu Sıra ĠĢletme Yapım/Ġhale DĠB OSB Adı No Sayısı Mevcut /Proje Kapasitesi Arıtılan Durumu (Tipi) AĢamasınd (m 3 /gün) (m 3 /gün) DeĢarj Ortamı a 1 BTSO 230 F, K, B VAR Ayvalı Dere 2 DemirtaĢ (DOSAB) 318 F, K, B VAR Nilüfer Çayı 3 Nilüfer (NOSAB) 195 F, K VAR Ayvalı Dere 4 Gürsu 68 Atıksuları S.S. YeĢil DSI Cenup Çevre AAT nde YOK Kanalı vasıtası 5 Kestel 78 arıtılmaktadır. ile Deliçay 6 Bursa Deri 79 F, K, B YOK Nilüfer Çayı 7 Hasanağa 57 - ĠnĢaat a Mustafakemal paģa (MKP) MKP (Mermerciler) 10 F,B YOK Susurluk Çayı 6 - Ġhale a Balıkesir 55 F,B Simav Çayı 11 Balıkesir II 24 - Proje a

24 Sayfa/Toplam Sayfa: 24 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y4. Susurluk Havzası Çevresel Altyapı Mevcut Durum Haritası

25 Sayfa/Toplam Sayfa: 25 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Su Kalitesinin ve Kirlilik Yüklerinin Belirlenmesi Su kalitesi sınıflamaları için DSĠ den temin edilen yüzeysel su kaynaklarına ait ölçüm ve analiz verileri kullanılmıģtır. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) Tablo 1 de verilen Kıta içi Su Kaynaklarının Sınıflarına göre verilen kalite kriterleri esas alınarak yüzeysel su kalite sınıfları belirlenmiģtir. Verilerin mevcut ve yeterli olduğu durumlarda her DSĠ istasyonu için organik karbon ve azot kirliliğini gösteren önemli parametrelerden olan KOĠ, BOĠ 5, NH 4 -N, NO 2 -N ve NO 3 -N cinsinden su kalitesi sınıfları (I,II,III,IV) tespit edilmiģ ve CBS yardımı ile oluģturulan haritalara iģlenmiģtir (ġekil Y5). Ayrıca, SKKY Tablo 1 de verilen ana parametre gruplarına (A,B,C,D) göre de su kalite sınıfları (I,II,III,IV) belirlenmiģ ve yine CBS ile haritalandırılmıģtır. (ġekil Y6-Y7-Y8) Kentsel, endüstriyel, aktif veya terk edilmiģ katı atık bertaraf tesisleri ve düzensiz katı atık depolama sahaları ve yayılı kirleticilerle ilgili kirlilik yükleri hesaplanmıģtır. Yayılı kirleticilerden kaynaklanan kirlilik yükleride havza bazında olmak üzere CBS de haritalandırılmıģtır. Kirlilik yüklerinin hesaplaması ile ilgili olarak; kentsel alanların 2020,2030 ve 2040 yıllarına ait 30 yıllık nüfus projeksiyonları yapılmıģ bu projeksiyonlara bağlı olarak kirlilik yükleri hesaplanmıģtır. Nüfus tahminleri yapılırken amaç, yerleģimlerin gelecek yıllardaki nüfus değiģimini, olabildiğince gerçekçi Ģekilde tahmin etmektir. Proje kapsamında havza sınırları içinde yer alan yerleģimler için, 30 yıllık (2040 yılına kadar), kentsel/kırsal, yazlık/kıģlık ve eģdeğer bazlı nüfus tahmin senaryoları oluģturulmuģtur. Bu senaryolar içinden havza yapısının en iyi yansıtan nüfus tahmini seçilmiģtir. Kirlilik Yükleri ile ilgili çalıģmalar neticesinde Susurluk havzası için elde edilen veriler Ģu Ģekilde özetlenmektedir: Kentsel Kirlilik: Mevcut durumda Susurluk Havza sınırları içerisinde yer alan ve proje kapsamında incelenen 99 yerleģim yerinin (tüm belediyeler ve N>2.000 olan köyler) 10 unda atıksu arıtma hizmeti verilmektedir. Havza da bulunan 12 adet kentsel AAT ile kiģiye hizmet verilmekte olup; bu sayı havza nüfusunun %79 una karģılık gelmektedir. Buna göre 2009 yılında üretilen kentsel kirlilik yükünün havzaya ulaģan kısımları KOĠ için ton/yıl (%40), T-N için ton/yıl (%61) ve T-P için 621 ton/yıl (%71) dır.

26 Sayfa/Toplam Sayfa: 26 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y5. Susurluk Havzası Su Kalite Sınıfı (KOĠ, NH 4-N, NO 2-N ve NO 3-N) Haritası

27 Sayfa/Toplam Sayfa: 27 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y6. Susurluk Havzasında A Gurubu (Fiziksel ve Ġnorganik) Parametrelere Göre Su Kalitesi Sınıfları

28 Sayfa/Toplam Sayfa: 28 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y7. Susurluk Havzasında B Gurubu (Organik) Parametrelere Göre Su Kalitesi Sınıfları

29 Sayfa/Toplam Sayfa: 29 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y8. Susurluk Havzasında C Gurubu (Ġnorganik Kirlenme) Parametrelere Göre Su Kalitesi Sınıfları

30 Sayfa/Toplam Sayfa: 30 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Endüstriyel Kirlilik: Havzada oluģan ve alıcı ortama deģarj edilen endüstriyel atıksuların neredeyse tamamı havza içinde kalmaktadır yılı havzaya ulaģan KOĠ yükü ton/yıl (%60), toplam azot (TN) yükü ton/yıl (%39), toplam fosfor (TP) yükü 259 ton/yıl (%29) dır. Düzenli Depolama Alanı Katı Atık Sızıntı Sularından Kaynaklanan Kirlilik: Kirlilik oluģumunda katı atık sızıntı sularının önemli bir payı bulunmaktadır. Havza sınırları içerisinde bulunan katı atık bertaraf tesislerinde oluģan sızıntı sularından kaynaklanan yüklerin hesabında, bugünkü durum baz alınarak gelecekteki katı atık düzenli/düzensiz depolama alanları kaynaklı kirlilik yükleri mümkün olduğunca gerçekçi bir Ģekilde tespit edilmiģtir. Susurluk Havzası nda 2010 yıl için katı atıklardan kaynaklanan noktasal sızıntı suyu yükleri, KOĠ için 698, Toplam N için 175, Toplam P için ise 1,8 ton/yıl mertebesindedir. Yüklerin Katı Atık Ana Planı na göre yapılan hesaplamalara bağlı olarak, 2016 yılında düzenli depolama tesislerinin iģletmeye alınmalarının ardından ani artıģ göstermesi beklenmektedir. Buna göre 2020 yılındaki yük değeri KOĠ için 1.062, Toplam N için 236, Toplam P için ise 2,6 ton/yıl olacaktır. Bu tarihten itibaren 2040 yılına doğru yavaģ bir azalma olması beklenmektedir. Ancak düzenli depolama sahaları ile birlikte sızıntı suyu artıma tesislerinin de devereye gireceği düģünülerek, oluģan kirliliğin havzaya ulaģmayacağı öngörüsü yapılmıģtır. ġekil Y9 da Susurluk Havzası nda oluģan noktasal yüklerin dağılımı verilmektedir. Bu dağılım kentsel ve endüstriyel kirlilik yükleri üzerinden verilmiģtir. Mevcut ve gelecekte kurulacak olan düzenli depolama tesislerinden ve rehabilite edilecek düzensiz depolama sahalarından kaynaklanacak noktasal yüklerin kentsel AAT lerde giderileceği öngörüsü yapılmıģtır. ġekil Y9. Susurluk Havzasında Noktasal TN ve TP Yükü Dağılımları (ton/yıl, %)

31 Sayfa/Toplam Sayfa: 31 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yayılı Yüklerden Kaynaklanan Kirlilik: Yayılı kirlilik yükleri besi maddesi parametreleri olan azot (N) ve fosfor (P) bazında hesaplanmıģtır. Ġleride yapılacak planlama çalıģmalarına temel teģkil etmesi açısından 2010 yılı için hesaplanan besi maddesi yükleri 2020, 2030 ve 2040 yılları için tahmini ve alansal dağılım olarak verilmiģtir. Yayılı azot kirliliği, baskın olarak tarımsal faaliyetlerden ve hayvan yetiģtiriciliğinden kaynaklanmaktadır. Susurluk Havzasında, toplam yayılı kirleticilerde, N yükü açısından ton/yıl (toplam yayılı TN yükünün %63 ü) ile baģı çeken gübre kullanımını, ton/yıl (toplam yayılı TN yükünün %20 si) ile hayvansal atıkları, ton/yıl (toplam yayılı TN yükünün %14 ü) ile arazi kullanımı durumu kaynaklı kirlilik faaliyetleri takip etmektedir. Atmosferik taģınım, sızıntı suyu yükleri ve foseptiklerden kaynaklanan yayılı yükler, T-N açısından toplamda %3 lük bir paya sahiptir. Yayılı yükler T-P parametresi açısından incelendiğinde kirlilikteki en büyük payın yine ton/yıl ile tarımsal gübre kullanımı olduğu (%73) görülmektedir. Gübre kullanımını takiben 689 ton yıl ile hayvancılık (%23) ve tarımsal alanlar, çayır ve meralar ile ormanlardan kaynaklanan fosfor yükleri (%4) gelmektedir. Susurluk havzasına ait T-N ve T-P yük dağılımları ġekil Y10 de verilmektedir. Bu dağılımların havzadaki ilçeler bazında dağılımı ġekil Y11 ve ġekil Y12 de harita üzerinde verilmektedir. ġekil Y10. Susurluk Havzasında Yayılı TN ve TP Yükü Dağılımları (ton/yıl, %)

32 Sayfa/Toplam Sayfa: 32 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y11. Susurluk Havzası TN Yük Dağılım Haritaları

33 Sayfa/Toplam Sayfa: 33 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y12. Susurluk Havzası TP Yük Dağılım Haritaları

34 Sayfa/Toplam Sayfa: 34 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Noktasal ve Yayılı Yüklerin Değerlendirilmesi Havzadaki kentsel alanlardan, endüstriyel tesislerden ve katı atıklardan kaynaklanan noktasal kirlilik yükleri ile yayılı kirlilik yükleri kıyaslandığında, beklendiği üzere noktasal kirliliğin toplam içerisinde daha küçük bir paya sahip olduğu görülmektedir yılı için noktasal yüklerin oranı Toplam N parametresi bazında %16, Toplam P parametresi bazında %23 dir. Noktasal Toplam N yükleri 2010 yılında ton/yıl iken, 2040 yılında ton/yıl değerine artmaktadır. Toplam P yükleri 30 yıllık bu zaman diliminde önemli bir artıģla 881 ton/yıl dan 1184 ton/yıl değerine ulaģmaktadır. Noktasal yüklerdeki bu küçük değiģimlere rağmen, yayılı yüklerde çok daha yüksek mertebelerde bir değiģim söz konusudur yılında ton/yıl olan yayılı toplam N yükü, 2040 yılında ton/yıl seviyesine inmekte olup; %34 oranında bir azalma söz konusudur. Yayılı toplam P yükleri değeri de benzer Ģekilde ton/yıl dan ton/yıl değerine inmektedir. Susurluk Havzası ndaki toplam kirlilik yükleri genel özeti Tablo Y.3 te verilmektedir. Tablo Y.3. Havzadaki Toplam Kirlilik Yükleri Yükler (ton/yıl) Yıllar Toplam Azot (TN) Toplam Fosfor (TP) Noktasal Yayılı Toplam Noktasal Yayılı Toplam Kentsel Endüstriyel Kentsel Endüstriyel Kentsel Atıksu Arıtma Tesislerinin Planlanması ve Fizibilite ÇalıĢmaları Kentsel AAT planlama ve fizibilite çalıģmaları, Havza Koruma Eylem Planlarının Hazırlanması Projesi nin en önemli adımlarından birisidir. Bu iģ adımı, proje kapsamındaki tüm yerleģim birimleri için kentsel atıksu arıtma tesislerinin alternatifli planlanması, planlanan tesisler için fizibilite çalıģmalarının yapılması, AAT lere atıksu taģıyacak kolektör hatlarının güzergâhlarının belirlenmesi ve bunların maliyet analizlerinin yapılması gibi faaliyetleri kapsamaktadır. Planlanan kentsel atıksu arıtma tesisleri özellikleri ile birlikte CBS ortamında yerini almıģtır. Mevcut AAT lerin değerlendirilmesi aģamasında; havzalarda gerçekleģtirilen saha çalıģmaları kapsamında mevcut kentsel AAT leri yerinde incelenmiģ, ve yenileme veya kapasite artıģı

35 Sayfa/Toplam Sayfa: 35 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ihtiyaçları tespit edilmiģtir. Bu tespitler planlama çalıģmalarına da yansıtılmıģtır. Ayrıca, planlama çalıģmalarında oluģturulan arıtma senaryolarında öngörülen esaslara göre, çevresindeki yerleģim birimlerinin atıksularını arıtması planlanan mevcut AAT ler için gerekli kapasite artıģları ve buna bağlı maliyet değerlendirmeleri de planlama çalıģmalarında yer almaktadır. Mevcut tesislerin yanında diğer kurumlarca (Belediyeler, Ġller Bankası, Çevre ve Orman Bakanlığı) AAT ler için yapılmıģ olan fizibilite ve kesin projeleri mevcut ise, bunlar da ilgili kurumlarla beraber değerlendirilmiģ ve planlama çalıģmalarında yer almıģtır. Bu kapsamda ekonomik ve topografik Ģartlar göz önünde bulundurularak, 3 farklı senaryo için AAT planlamalarının alternatifleri üretilmiģtir: 1. Alternatif: Maksimum sayıda AAT ve minimum uzunlukta kolektör hatlarının oluģacağı planlama senaryosu hazırlanmıģtır. Ortak arıtma yapmaları teknik olarak zaruri görülenler hariç olmak üzere tüm yerleģim birimleri için tekil atıksu arıtma tesisleri planlanmıģtır. 2. Alternatif: Minimum sayıda AAT ve maksimum uzunlukta kolektör hatlarının oluģacağı planlama senaryosu hazırlanmıģtır. Ortak arıtma yapmaları teknik olarak mümkün olmayanlar hariç olmak üzere havza içindeki yerleģim birimlerinin atıksularının mümkün olan en az sayıda AAT de arıtılması planlanmıģtır. 3. Alternatif: Optimum sayıda AAT ve optimum uzunlukta kolektör hatlarının oluģacağı planlama senaryosu hazırlanmıģtır. Teknik olarak birleģmeleri mümkün olmayanlar hariç olmak üzere AAT ler, tek ya da gerekli görülmesi halinde daha fazla sayıda ilçe sınırları içerisinde ortak olarak planlanmıģtır. Arıtma senaryolarında öngörülen tesisler herhangi bir AAT den faydalanmayan yerleģim birimleri için planlanmıģtır. Ayrıca, AAT ye bağlı olan ancak AAT de yenileme yapılması gereken yerleģim birimleri ile bağlı olduğu tesiste kapasite artıģı yapılması geren yerleģim birimleri de çalıģmalara dâhil edilmiģtir. Herhangi bir AAT ye bağlı olan, atıksuları %90 ın üzerinde bir oranla arıtılan ve tesisinde herhangi bir yenileme ihtiyacı bulunmayan yerleģim birimleri maliyet analizi ve fizibilite çalıģmalarına dâhil edilmemiģtir. Planlanan AAT ler için proses seçimi gerçekleģtirilirken, söz konusu tesisten faydalanacak nüfus değeri esas alınmıģtır.

36 Sayfa/Toplam Sayfa: 36 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Planlanan AAT leri için proses seçimi gerçekleģtirilirken öncelikli olarak mevcut mevzuat göz önünde bulundurulmuģtur. Buna göre, Kentsel Atıksu Artıma Yönetmeliği, Kentsel Atıksu Arıtma Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Alanlar Tebliği ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmelikleri nde belirlenen hususlar ıģığında, söz konusu tesislerden faydalanacak nüfus değerleri esas alınarak proses seçimi kriterleri belirlenmiģtir. Bu bağlamda tesise bağlı nüfus değerine göre proses seçimi Tablo Y.4 te verildiği gibi yapılmıģtır. Tablo Y.4. Proses Seçim Kriterleri Nüfus Aralığı YerleĢim Durumu Proses Tipi N< <N< <N< <N< <N< N> Arıtma Mertebesi Ġçme Suyu Havzası Paket Arıtma Ġkincil Ön Arıtma* Çamur Arıtma KI Çamur Kurutma Yatakları Hassas Alan Doğal Arıtma/Paket Arıtma Ġkincil KI/Foseptik -/Kurutma Yatakları KI+Fosepti Diğer Doğal Arıtma/Paket Arıtma Ġkincil k -/Kurutma Yatakları Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur KI+ĠI+YAK Ġçme Suyu Havzası Ġkincil/ileri Sistemi T ** Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur KI+ĠI+YAK Hassas Alan Ġkincil Sistemi T ** Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur KI+ĠI+YAK Diğer Ġkincil Sistemi T *** BNR (Karbon + Besi Maddesi Ġçme Suyu Havzası Giderimi) *** BNR (Karbon + Besi Maddesi Hassas Alan Giderimi) Diğer Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemi Ġçme Suyu Havzası BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Hassas Alan BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Diğer Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemi Ġçme Suyu Havzası BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Hassas Alan BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Diğer BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Ġçme Suyu Havzası BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Hassas Alan BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Diğer BNR (Karbon + Besi Maddesi Giderimi) Ġleri Ġleri Ġkincil Ġleri Ġleri Ġkincil Ġleri Ġleri Ġleri Ġleri Ġleri Ġleri KI+ĠI+YAK T KI+ĠI+HKT KI+ĠI+HKT KI+ĠI+HKT Graviteli Yoğ. + Mekanik/Kurutma Yatakları Mekanik Mekanik Graviteli Yoğ. + Mekanik Mekanik Mekanik Çamur Çürütme + Mekanik * KI:Kaba Izgara ĠI:Ġnce Izgara YAKT: Yatay AkıĢlı Kum Tutucu HKT: Havalandırmalı Kum Tutucu ** Nüfusu ile arasında olan ve içme suyu havzası içerinde yer almayan yerleģim birimleri için aktif çamur sistemi öngörülmüģtür. Ancak doğal arıtma sistemi olarak planlama ve projelendirme safhalarını tamamlamıģ/ inģaata baģlamıģ veya tesisi iģletmeye almıģ yerleģimler için ön görülen kriterlerin dıģına çıkılarak doğal arıtma sistemi planlanmıģtır. *** Nüfusu ile arasında olan ve içme suyu havzasında ve hasas alan içerisinde kalan yerleģim birimleri için ileri arıtma yapabilen aktif çamur sistemleri ön görülmüģtür. Ancak ikincil arıtma mertebesinde aktif çamur sistemi olarak planlama ve projelendirme safhalarını tamamlamıģ/ inģaata baģlamıģ veya tesisi iģletmeye almıģ yerleģimler için ön görülen kriterlerin dıģına çıkılarak ikincil arıtma mertebesinde aktif çamur sistemi planlanmıģtır

37 Sayfa/Toplam Sayfa: 37 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Maliyet Analizi ve Fizibilite ÇalıĢmaları Maliyet analizi ve fizibilite çalıģmaları yukarıda açıklanmıģ olan 3 arıtma senaryosunun her biri için tekrarlanmıģtır. Maliyet analiz çalıģmalarında 3 alternatif senaryo arasında ekonomik olarak en uygun olan alternatifin belirlenmesi amaçlanmıģtır. Fizibilite çalıģmaları öngörülen 3 farklı senaryoda belirlenen tüm kentsel AAT lerin her biri için ilk yatırım maliyetleri, inģaat, mekanik ekipman, elektrik ve otomasyon maliyetlerini içerecek biçimde yıllık bazda hesaplanmıģtır. Ayrıca AAT lerin ilk yatırım maliyetleri ve 30 yıllık toplam iģletme maliyetlerinin Ģimdiki zaman değerlerini kapsayan toplam atıksu arıtma maliyetleri, arıtılan atıksuyun m 3 ü baģına toplam iģletme maliyetleri ile toplam atıksu arıtma maliyetleri de hesaplanmıģtır. Bunun yanında kolektör hatlarının her biri için inģaat maliyetleri ile terfi merkezlerine ihtiyaç duyulması halinde, bunların ilk yatırım ve iģletme maliyetleri de dikkate alınmıģtır. Toplam maliyetler üzerinden alternatiflerin birbiriyle mukayeseleri sonucu karģılaģtırmalı maliyet analizi çalıģması yapılmıģtır. Yapılan mukayesenin sağlıklı olabilmesi için, 3 alternatif için aynı yöntem ve kabullerin kullanılması gerekliliği göz önünde bulundurulmuģtur. ÇalıĢmalar kapsamında Susurluk Havzası nda kurulması planlanan AAT ler, arıtma teknolojilerine göre gruplandırılarak Tablo Y.5, Tablo Y.6 ve Tablo Y.7. de verilmektedir. Tablo Y.5. AKTĠF ÇAMUR Sistemi Olarak Planlanan Atıksu Arıtma Tesisleri AAT NO AAT'nin AAT ye Bağlı Proje AAT Proses Ġlk Yatırım 30 yıllık ĠM Bulunduğu Ġl YerleĢimler Nüfusu Tipi Maliyeti (Euro) ġzd (Euro) Kapıdağ Alt Havzası I-1 BALIKESĠR Erdek Ġkincil Arıtma I-2 BALIKESĠR KarĢıyaka Ġkincil Arıtma I-3 BALIKESĠR Edincik Ġkincil Arıtma I-4 BALIKESĠR Bandırma Ġleri Arıtma Manyas Gölü Alt Havzası II-1 BALIKESĠR Manyas Ġkincil Arıtma II-2 BALIKESĠR KocaavĢar Ġkincil Arıtma II-3 BALIKESĠR Gökçeyazı Ġkincil Arıtma II-4 BALIKESĠR Kayapa Ġkincil Arıtma II-5 BALIKESĠR Büyükyenice Ġkincil Arıtma II-6 BALIKESĠR Ġvrindi Ġkincil Arıtma II-7 BALIKESĠR Salur Ġkincil Arıtma Nilüfer-Simav Alt Havzası III-1 BALIKESĠR Göbel Ġkincil Arıtma III-2 BALIKESĠR Susurluk Ġkincil Arıtma III-3 BALIKESĠR ġamlı Ġkincil Arıtma III-4 BALIKESĠR Kepsut Ġkincil Arıtma III-5 BALIKESĠR Pamukçu Ġkincil Arıtma III-6 BALIKESĠR Ġskele Ġkincil Arıtma III-7 BALIKESĠR Bigadiç Ġkincil Arıtma

38 Sayfa/Toplam Sayfa: 38 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo Y.5. devam ediyor AAT NO AAT'nin AAT ye Bağlı Proje AAT Proses Ġlk Yatırım 30 yıllık ĠM Bulunduğu Ġl YerleĢimler Nüfusu Tipi Maliyeti (Euro) ġzd (Euro) III-8 BALIKESĠR Sındırgı Ġkincil Arıtma III-9 BALIKESĠR Yüreğil Ġkincil Arıtma III-10 KÜTAHYA Akdağ Ġkincil Arıtma III-11 KÜTAHYA Güney Ġkincil Arıtma III-12* KÜTAHYA Beyce Öreyler NaĢa YeĢilköy Kalkan Simav Demirci Çitgöl Ġleri Arıtma III-13 BALIKESĠR Gölcük Paket Arıtma Uluabat Alt Havzası MustafakemalpaĢa YalıntaĢ IV-1 BURSA Tatkavaklı Tepecik YaĢilova Ġleri Arıtma IV-2 BURSA Karıncalı Ġleri Arıtma IV-3 BURSA Orhaneli Ġleri Arıtma IV-4 BURSA Keles Ġleri Arıtma IV-5 BURSA Büyükorhan Ġleri Arıtma IV-6 KÜTAHYA Domaniç Ġleri Arıtma IV-7 KÜTAHYA Çukurca Ġleri Arıtma IV-8 BURSA Harmancık Ġkincil Arıtma IV-9 BALIKESĠR Dursunbey Ġkincil Arıtma IV-10 KÜTAHYA Balıköy Ġkincil Arıtma IV-11 KÜTAHYA TavĢanlı Ġleri Arıtma IV-12 KÜTAHYA Kuruçay Ġleri Arıtma IV-13 KÜTAHYA Emet Ġkincil Arıtma IV-14 KÜTAHYA Hisarcık Ġkincil Arıtma IV-15 KÜTAHYA Çavdarhisar Ġleri Arıtma IV-16 KÜTAHYA Aliköy 557 Paket Arıtma IV-17 KÜTAHYA Çerte 613 Paket Arıtma IV-18 KÜTAHYA Aydıncık 716 Paket Arıtma IV-19 KÜTAHYA Hacıbekir Paket Arıtma IV-20 KÜTAHYA Örencik 885 Paket Arıtma IV-21 BURSA Göynükbelen Paket Arıtma IV-22 KÜTAHYA Yunuslar Paket Arıtma IV-23 KÜTAHYA Cebrail 776 Paket Arıtma

39 Sayfa/Toplam Sayfa: 39 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo Y.6. DOĞAL ARITMA Sistemi Olarak Planlanan Atıksu Arıtma Tesisleri AAT NO AAT'nin AAT ye Bağlı Proje Ġlk Yatırım Bulunduğu Ġl YerleĢimler Nüfusu Maliyeti (Euro) Manyas Gölü Alt Havzası II-1-D BALIKESĠR Kızıksa II-2-D BALIKESĠR Ilıca II-3-D BALIKESĠR Balya II-4-D BALIKESĠR Korucu Nilüfer-Simav Alt Havzası III-1-D BALIKESĠR Aksakal III-2-D BURSA Çeltikçi III-3-D BALIKESĠR Karapürçek III-4-D KÜTAHYA ġenköy III-5-D BALIKESĠR Yaylabayır III-6-D MANĠSA Çiçekli III-7-D KÜTAHYA Yeniköy III-8-D KÜTAHYA Hisarbey III-9-D KÜTAHYA Bahtıllı III-10-D KÜTAHYA GümüĢsu III-11-D KÜTAHYA Çaysimav Uluabat Alt Havzası IV-1-D KÜTAHYA Kestel IV-2-D BURSA Kınık IV-3-D KÜTAHYA Karbasan IV-4-D KÜTAHYA Yenice IV-5-D KÜTAHYA Günlüce IV-6-D KÜTAHYA Eğrigöz IV-7-D KÜTAHYA YeĢildere IV-8-D KÜTAHYA YemiĢli IV-9-D KÜTAHYA ġeyhler Dereköy IV-10-D KÜTAHYA Kayaköy YeĢilçay Tablo Y.7. Revizyon Yapılması Planlanan Atıksu Arıtma Tesisleri AAT NO AAT'nin Bulunduğu Ġl AAT ye Bağlı YerleĢimler Proje Nüfusu III-1-R Bursa Karacabey IV-1-R Kütahya Tepecik IV-2-R Kütahya *Tunçbilek AAT Revizyonu Ġleri Arıtmaya DönüĢtürülmesi Ġleri Arıtmaya DönüĢtürülmesi Ġleri Arıtmaya DönüĢtürülmesi Ġlk Yatırım Maliyeti (Euro) 30 yıllık ĠM ġzd (Euro) Fizibilite çalıģması yapılan 3 farklı arıtma senaryosu içinde maliyet açısından en uygun olan Alternatif 1 olarak belirlenmiģtir. Her üç alternatif için elde edilen toplam maliyetler Tablo Y.8 de verilmiģtir. Diğer arıtma senaryolarına göre toplam maliyetler açısından en düģük olan arıtma senaryosu Alternatif 1 dir. Bu senaryo kapsamında planlanan AAT lerin tamamlanma ve iģletmeye alınma zamanları, Çevre Kanunu Geçici Madde 4 ve ilgili diğer yönetmeliklerde

40 Sayfa/Toplam Sayfa: 40 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 verilmiģ olan süreler göz önüne alınarak, belediye nüfuslarına göre arasındaki yıllara kadar olacaktır. Buna göre planlanan AAT lerin tamamlanma zamanları nüfusu den fazla olan belediyeler için 2010; arasındaki belediyeler için 2012; arasındaki belediyeler için 2014; arasındaki belediyeler için 2017 yılıdır. Tablo Y.8. Susurluk Havzası AAT Toplam Maliyetleri Atıksu Arıtma Maliyetleri ( ) Maliyetler AAT Ġlk Yatırım Maliyeti Senaryo I. Alternatif II. Alternatif III. Alternatif Aktif Çamur Doğal Arıtma Toplam ĠYM ĠĢletme Maliyeti ( ) Kolektör Maliyeti ( ) Toplam Yatırım Maliyeti ( ) Toplam Maliyet ( ) Taslak raporda fizibilitesi yapılarak en uygun arıtma senaryosu olarak seçilen I. Alternatif, havzada yapılan proje 3 adet toplantıda proje paydaģı olan belediyeler ve ilgili diğer kurum ve kuruluģların görüģüne sunulmuģtur. Toplantı sonucunda istenen değiģiklikler bu arıtma senaryosu üzerinde yapılarak AAT planlamaları son halini almıģtır. Nihai atıksu arıtma senaryosuna ait toplam maliyetler Tablo Y.9 da verilmiģtir. Tablo Y.9. Susurluk Havzası Nihai Atıksu Arıtma Senaryosu için Hesaplanan Maliyetleri Atıksu Arıtma Maliyetleri ( ) Maliyetler AAT Ġlk Yatırım Maliyeti Senaryo Nihai Aktif Çamur Doğal Arıtma Yenileme Toplam ĠYM ĠĢletme Maliyeti ( ) Kolektör Maliyeti ( ) Toplam Yatırım Maliyeti ( ) Toplam Maliyet ( )

41 Sayfa/Toplam Sayfa: 41 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Planlaması yapılan kentsel AAT lerin yılları arasındaki nüfus aralıklarına göre ilk yatırım maliyeti ile kümülatif ilk yatırım maliyetlerine ait grafikler ġekil Y.13 te verilmektedir. Buna göre müstakil olarak planlanan AAT lerin hizmet ettiği belediye nüfusu den fazla ise AAT nin iģletmeye alma yılı 2010, arasında ise 2012; arasında ise 2014; den az ise 2017 olarak alınmıģtır. Birden fazla yerleģimin aynı AAT ye bağlı olduğu durumlarda (ortak arıtma), AAT nin hizmet ettiği nüfusa bakılmaksızın. AAT ye bağlı ve nüfusu en büyük olan yerleģim yeri için mevzuatta öngörülen süreye kadar tesisin iģletmeye alınacağı kabul edilerek grafiklerde gösterilmiģtir. Bununla birlikte nüfusu üzerinde olan yerleģim yerleri için verilen süre dolduğundan eylem planı takviminde söz konusu yerler için bu süre 2012 olarak öngörülmüģtür. Susurluk Havzası nda seçilen arıtma senaryosunda planlaması yapılmıģ ve iģletmeye alınması için; 2010 yılına kadar süresi olan AAT lerin ilk yatırım maliyeti (ĠYM) , 2012 yılına kadar süresi olan AAT lerin ĠYM , 2014 yılına kadar süresi olan AAT lerin ĠYM ; 2017 yılına kadar süresi olan AAT lerin ĠYM dur. Planlanan kentsel AAT lere ait harita ġekil Y14 de verilmektedir.

42 Sayfa/Toplam Sayfa: 42 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 *Nüfusu 'den fazla olan yerleģim yerlerinde, Çevre Kanunu Geçici Madde 4'e göre belirlenmiģ olan AAT'ni iģletmeye almak için aģılmaması gereken süredir. Ancak bu süre dolduğundan iģ takviminde 2012 yılı olarak öngörülmüģtür. ġekil Y13. Susurluk Havzası Planlanan Kentsel AAT Ġlk Yatırım Maliyetleri

43 Sayfa/Toplam Sayfa: 43 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Y14. Susurluk Havzası AAT Planlamaları

44 Sayfa/Toplam Sayfa: 44 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: ÇalıĢmaların Coğrafi Bilgi Sistemine (CBS) Aktarılması Proje kapsamında öngörülen çalıģmaların zamanında ve doğru bir Ģekilde tamamlanması için CBS teknolojileri etkin bir Ģekilde kullanılmıģ olup, proje kapsamında üretilen tüm veriler CBS ortamında ÇOB sistemi ile entegre edilecek Ģekilde hazırlanmıģtır. Bilindiği gibi tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de kullanımı gittikçe yaygınlaģan CBS teknolojisi mekansal anlamda projelerin daha hızlı yürütülmesi ve planlama aktivitelerinin daha doğru ve hızlı Ģekilde yapılması için önemli bir katkı ve avantaj sağlamaktadır. Özellikle çok geniģ alanlar için verilerin toplanması, toplanan verilerin değerlendirilmesi, analiz edilmesi ve sunulmasında CBS' nin etkin bir Ģekilde kullanılması bir zorunluluk haline gelmiģtir. Burada unutulmaması gereken diğer bir husus, klasik yöntemlerle bir yıllık bir sürede Türkiye nin %52 nüfusuna hitap eden ve belirlenen amaçları sağlayacak Ģekilde havza koruma eylem planlarının hazırlanmasının hem çok zor olacağı ve hem de doğruluk açısından aynı hassasiyeti taģımayacağıdır. Bu nedenle, CBS kullanımı bu projenin en önemli ve vazgeçilemeyen bir aracı olmuģtur. Bütüncül bir yaklaģımla CBS ile 11 havza için yapılan çalıģmaların tamamlanmasında elde edilen faydalar aģağıda özetlenmiģtir. Mevcut veriler bazında 11 havza için her türlü hesaplama ve sorgulamaların yapılması, planlama, vb. faaliyetlere altlık teģkil edebilecek bilgilerin üretilmesi ve haritalanması klasik sistemlere göre daha kolay ve hızlı olmuģtur. Havzalar bazında toplanmıģ tüm veriler, CBS ortamına aktarıldığı için zaman içerisinde gerek yeni toplanmıģ, süreç içerisinde toplanan veri ve gerekse mevcut verilerin güncellenmesi daha kolay ve ucuz olmuģtur. Havzalar genelinde meydana gelebilecek sorunların nedenlerinin belirlenmesi ve çözümünde oluģturulan CBS önemli bir altlık olacaktır. OluĢturulan CBS tabanı sayesinde, havzalar bazında zamanla artacak veri ve bilgi yoğunluğu karģısında verilerin daha hızlı ve doğru bir Ģekilde analiz edilmesine olanak sağlanacaktır. Projede her havza için ayrı ayrı veri katmanı oluģturmak yerine 11 havza için tek bir veri katmanı oluģturma yoluna gidilmiģtir. Böylelikle veri katmanı

45 Sayfa/Toplam Sayfa: 45 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kalabalığı önlenerek, sorgu, analiz ve haritalama iģlemlerinin tek seferde 11 havza için yapılabilmesi sağlanmıģtır. Havzalar bazında oluģturulan CBS altlığının zaman içerisinde güncellenmesiyle özellikle arazide yapılan çalıģmaların sağladığı katkıları havzalar genelinde takip etmek mümkün olacaktır. 7. Havzalarda Yapılan PaydaĢ Toplantıları Yukarıda bahsedilen proje çalıģmaları sırasında projenin amaç ve kapsamının anlaģılabilir olması ve projede yapılan çalıģma sonuçlarının proje tamamlandıktan sonra sürdürülebilir olması açısından havza bazında açılıģ ve paydaģ toplantıları baģlığı altında toplantılar düzenlenmiģtir. Bu toplantılar, baģta Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü BaĢkanlığı nda olmak üzere; Havza koordinatörü olan Ġl Çevre Orman Müdürlükleri ile havzadaki diğer Çevre ve Orman il Müdürlükleri, TÜBĠTAK MAM, proje danıģmanları ve hizmet alımı yapılan firmalar, havzada yer alan Belediyeler, Ġller Bankası, il Özel Ġdareleri, Tarım Ġl Müdürlükleri ve havzada yer alan Sivil Toplum KuruluĢlarının katılımıyla gerçekleģtirilmiģtir. AçılıĢ toplantıları her bir havzadaki koordinatör ilde Ekim-Aralık 2009 tarihlerinde gerçekleģtirilmiģtir. Proje çalıģmalarının ilerlemesi ve Havza bazında atıksu arıtma tesisi planlamalarının tamamlanması sonucunda Mayıs-Temmuz 2010 tarihlerinde yine 11 havzada 1. paydaģ toplantıları düzenlenmiģtir. Taslak raporların Bakanlık a sunulmasının ardından Eylül 2010 da 2. PaydaĢ toplantılar yapılmıģtır. Susurluk Havzası AçılıĢ Toplantısı 27 Ekim 2009 tarihinde Balıkesir de, 1.paydaĢ toplantısı 31 Mayıs 2010, 2.paydaĢ toplantısı 06 Eylül 2010 ve 3.paydaĢ toplantısı 27 Aralık 2010 tarihlerinde Bursa ilinde gerçekleģtirilmiģtir. PaydaĢlarla yapılan bu toplantılar neticesinde alınan geri bildirimler değerlendirilmiģ olup, özellikle planlamalara ve projenin diğer kısımlarına yansıtılmıģtır. 8. Eylem Planlarının Hazırlanması Proje kapsamında yapılan çalıģmalar neticesinde havzadaki sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik Eylem Planları hazırlanmıģtır. Eylem planlarında yapılması gereken iģlerin süresi ve iģi yapacak sorumlu kurum ve kuruluģlarda belirtilmiģtir. Proje faaliyetlerine iliģkin iģ programı Havza Koruma Eylem Planı Nihai Rapor da detaylı olarak anlatılmıģtır. Susurluk Havzası için önerilen eylem planı kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler Ģeklinde gruplandırılmıģtır. Buna göre, otuz yıllık planlamayı kapsayan bu süreçte ilk 5 yıl

46 Sayfa/Toplam Sayfa: 46 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ( ) kısa vade, ikinci 5 yıl ( ) orta vade ve sonraki 20 yıl ( ) ise uzun vade olarak belirlenmiģtir. Bu zaman aralıkları, tespit edilen planlamaların öncelik ve uygulanabilirlik sırasına göre değerlendirilmiģtir. Kısa Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan ilk 5 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Nüfusu ve üzeri yerleģim yerlerininin 2010 (2012), arası yerleģim yerleri 2012 ve olan tüm yerleģim yerlerinde mevzuata uygun olarak 2014 yılının 6. ayına kadar kentsel AAT lerin yapılması gerekmektedir. YerleĢimlerin içme suyu havzalarında bulunmalarına veya hassas alan statüsü kazanmalarına göre veya mevcut arıtma sistemlerinin nüfusa bağlı olarak revizyon gerektirmesi durumunda gerekli revizyonları mevzuatta verilen sürelerde yapmalıdır.. Tüm tekil endüstrilerin ve OSB lerin 2012 yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen deģarj standartlarına uymaları için gerekli düzenlemeleri (AAT inģaatı, çevre izin belgelerinin alınması vb.) yapmaları gerekmektedir. Zeytinyağı üretimi yapan iģletmelerde, zeytin karasuyundan kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için sektörel iģbirliği toplantıları yapılmalı ve neticede belirlenecek olan çözüm yöntemlerinin 2015 yılı sonuna kadar uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında bu tür tesislerden kanalizasyona ve alıcı ortama yapılan tüm kontrolsüz deģarjların acilen önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması Ģarttır. Jeotermal sulardan kaynaklanan kirliliğin yönetimi için 2011 yılı sonunda kadar ilgili mevzuatın geliģtirilmesi gerekmektedir. GeliĢtirilmiĢ mevzuat ıģığında, iģletmelerle iģbirliği içerisine girilerek 2014 yılı baģına kadar jeotermal deģarjların önlenmesi ve kirliliğin etki edebileceği su kaynaklarında bor istasyonları kurularak düzenli olarak izlenmesi öngörülmüģtür yılından itibaren özellikle büyükģehir belediyelerinde ve diğer tüm belediyelerde kanalizasyona deģarj standartlarının oluģturulması baģlanmalı ve 2014 yılına kadar tamamlanmıģ olmalıdır. DeĢarj standartları uygulandığı takdirde söz konusu su ortamının su kalitesi ve ekolojik statüsünün hala değiģmediği durumlarda, sıcak nokta alanına özgü olarak yürütülecek model destekli detaylı bilimsel çalıģma bulguları ıģığında, en uygun üretim (BAT) ve arıtma teknolojileri de dikkate alınarak gerektiğinde noktasal

47 Sayfa/Toplam Sayfa: 47 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kaynakların deģarj parametre ve limitleri ile deģarj yükleri yeniden değerlendirilmeli ve alıcı ortam deģarj standartları oluģturulması 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede tamamlanmalıdır. Havzada yer alan tüm yerleģim yerlerinde, bağlı oldukları katı atık birliklerinin nüfusuna bağlı olarak, ve üzeri yerleģim yerlerininin 2010 (2012), arası yerleģim yerleri 2012 ve olan tüm yerleģim yerlerinde mevzuata uygun olarak 2014 yılının 6. ayına kadar katı atık bertarafında düzenli depolamaya geçilmesi gerekmektedir. Bağlı olduğu katı atık birliğinin nüfusu in üzerinde olan tüm yerleģim yerlerinde 2015 yılı baģlangıcına kadar katı atık düzensiz depolama alanlarının rehabilitasyonu tamamlanmalıdır. Tehlikeli ve özel atıkların bertarafı ile ilgili olarak, atık üreticileri ile sorumlu kurum ve kuruluģların bilinçlendirilmesi için yürütülecek faaliyetlerin 2011 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörülmüģtür. Madencilik atıklarından kaynakalanan kirliliğin yönetimi için 2011 yılı sonunda kadar ilgili mevzuatın geliģtirmesi planlanmıģtır. GeliĢtirilmiĢ mevzuat ıģığında, iģletmelerle iģbirliği içerisine girilerek 2014 yılı baģına kadar eğitim ve bilinçlendirme çalıģmalarının gerçekleģtirilmesi düģünülmektedir yılı sonuna kadar ise sektörel bazda yönetim planlarının hazırlanması gerekmektedir. Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taģocakları ve maden sahaları en geç 2015 yılı sonunda kadar rehabilite edilmelidir. Havza sınırları içerisinde belirlenen sıcak noktalara özel sunulan çözüm önerileri uygulanmalı ve bu noktalardaki baskıların neden olduğu etkiler izlenmelidir. Havzada içme ve kullanma suyu temini amacıyla kullanılan Ġkizcetepeler, Doğancı, Kayaboğazı, Nilüfer Barajları ile önümüzdeki yıllarda içme suyu kaynağı olarak düģünülen Çınarcık ve GölbaĢı Baraj göllerinde özel hüküm belirleme ihtiyacının 2012 yılı sonuna kadar belirlenmesi gerekmektedir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalıģmaları kapsamında gerçekleģtirilecek olan etüt ve projelendirme çalıģmalarının 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir. Havzadaki tüm su kaynaklarının potansiyelinin belirlenmesi için yapılacak envanter çalıģmalarının 2013 yılı sonuna kadar, su kaynaklarının en iyi Ģartlarda yönetimi için gerekli yapılanmanın ise 2015 yılı sonuna kadar gerçekleģtirilmiģ olması gerektiği düģünülmektedir. Su kaynakları yönetiminin önemli bir parçası olan akım ve su

48 Sayfa/Toplam Sayfa: 48 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kalitesi izleme sisteminin 2013 yılı sonunda kurulması, akarsu ıslah çalıģmalarının ise 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmıģtır. Havzada oluģan tarımsal baskının etkilerini en aza indirmek için öncelikle nehir civarında yer alan köylerde ardından çayı besleyen derelerin etkilendiği yerleģim yerlerinde Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmelidir. Bölgede öncelikle küçük çercevede ardından tüm alt havzayı kapsayacak boyutta envanter oluģturma, eğitim ve bilinçlendirme çalıģmalarının 2011 yılında baģlayıp 2012 yılı sonuna kadar yapılması gerektiği düģünülmektedir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle çayın kıyısında yer alan köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin olumlu kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir yılı sonuna kadar gübre ve pestisit satıģları kontrol altına alınmalıdır. Yine en kısa dönemde 2011 yılından baģlayarak ve/veya halihazırda sürdürülen çalıģmalar devam ettirilerek bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanması konusunda teģvik edilmelidir yılından itibaren hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesine geçilmesi önerilmektedir. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı mahalli birimleri ile etkin koordinasyon ve iģbirliği kurularak öncelikle küçük iģletmelerin Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alması teģvik edilerek büyük ölçekli iģletmelere geçiģ hedeflenebilir. Büyük ölçekli tekil iģletmeler ve Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alan küçük/orta ölçekli iģletmelerde hayvansal atıklar, kompost ve/veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek organik madde ve/veya biyoenerji geri dönüģümü projelerine yönlendirilip, yenilenebilir enerji teģviki ve organik gübre eldesinden önemli ekonomik girdi elde etmeleri sağlanabilir. Kıyı Kanununa istinaden deniz, doğal ve suni göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil Ģeritlerine ait düzenlemeleri ve bu yerlerden yararlanma imkan ve Ģartları 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede değerlendirilmelidir. ArıtılmıĢ atıksuyun yeniden kullanımında, kullanım amacının gerektirdiği su kalitesi kriterlerinin (SKKY Teknik Usuller Tebliği) sağlanması önem taģımaktadır. Havzada tarımsal/endüstriyel amaçlı yeraltı suyu çekiminin çok olmasına göre, yağıģ durumuna göre, akarsuyun debisine göre, arıtılmıģ atıksuyun depolanabilmesine göre kullanım

49 Sayfa/Toplam Sayfa: 49 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 amacı belirlenmeli ve su tüketicileri buna göre yönlendirilmelidir. Bu çalıģmalar 2011 yılı itibariyle baģlamalı ve kısa vadede 2015 yılı sonuna kadar tamamlanmalıdır. Tarımsal amaçlı su kullanımının azaltılması için su dağıtım sistemlerinin yapısal yönden iyileģtirilmesi, basınçlı sulama sistemlerinin uygulanması, Su dağıtım programlarının hazırlanması 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması gereken uygulamalardır. Havzada yer alan, Sulak Alan Koruma Alanları, yönetim planları hizmetleri tamamlanmalı, uluslararası standartlara uygun su ürünleri üretimi Ģartlarının 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede sağlanması gerekmektedir. Orta Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan ikinci 5 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Nüfusu in altında olan belediyeler ile nüfusu in üzerinde olan kırsal köylerde mevzuata uygun olarak 2017 yılının 6. ayına kadar AAT lerinin yapılması gerekmektedir. YerleĢimlerin içme suyu havzalarında bulunmalarına veya hassas alan statüsü kazanmalarına göre veya mevcut arıtma sistemlerinin nüfusa bağlı olarak revizyon gerektirmesi durumunda gerekli revizyonları mevzuatta verilen sürelerde yapmalıdır. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı ve noktasal yüklerin önlenmesi amacıyla yapılacak çalıģmalar kısa vadede baģlayıp orta ve uzun vadede sürekliliği sağlanmalıdır. Tehlikeli ve özel atıkların ve tıbbi atıkların denetimi hususunda ilgili mevzuatın uygulanması çalıģmalarının orta vadede devam etmesi gerekmektedir. Erozyonla mücadele konusunda sistematik ve sürekli olarak yapılan çalıģmalar orta vadede devam edip 2040 yılına kadar sürecektir. Yeraltı ve yüzeysel sularının akım ve kalitesinin izlenmesi, arıtılmıģ atıksuların yeniden kullanımı, tarımsal amaçlı su kullanımı azaltma çalıģmaları izleme ve denetimleri orta vadede devam etmesi gereken çalıģmalardır yılına kadar su üzerindeki baskıların önlenebilmesi için gerekli taģkın önleme yatırımlarının yapılması gerekmektedir.

50 Sayfa/Toplam Sayfa: 50 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Uzun Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan 10 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Eylem planı kapsamında gerçekleģtirilecek tüm faaliyetler HSA/ÇĠB tarafından devamlı surette izlenecek ve mevzuata uygunluğu denetlenecektir.

51 Sayfa/Toplam Sayfa: 51 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 EXECUTIVE SUMMARY Increasing water demand with an increasing population, problems related to scarcity of water resources, overconsumption and pollution of water in parallel to developing industrial and agricultural activities, increased the importance of water resources management on watershed basis. On the 9 th article of No:4856 Act on the Organization and Missions of Ministry of Environment and Forestry, General Directory of Environment was nominated by doing the necessary work in order to prepare plans for water protection and usage, and providing an integrated watershed-based management of terrestrial water and soil resources. Besides on the 5 th article of Water Pollution Control Act published in 2004 in Official Gazette with an issue number of 25687, it was stated that Water Protection Action Plans are made by Ministry of Environment and Forestry by consulting with General Directorate of DSĠ (State Water Works) and other related enterprizes. Within this framework, work on preparation of Watershed Protection Action Plans was started by the Ministry of Environment and Forestry of Turkish Republic. Initially, 25 hydrological watersheds of our country were rated considering the water quality, pollutant sources, protection areas and drinking water resources in the watershed. Based on this prioritization, protection action plans were already completed for 4 watersheds. Preparation of protection action plans for 11 of the remaining 21 watersheds were undertaken by TUBITAK Marmara Research Center and started after being signed by the Ministry of Environment and Forestry- General Directorate of Environmental Management and TUBITAK Governorship on August 12, The project was finalized on December 3, 2010 with the completion of amendments in planning of wastewater treatment facilities. Watershed Protection Action Plans will contribute to Türkiye in the process of nomination for European Union in order to comply with Water Framework Directive which came into force in 2000 and forms a basis for all EU water directives, and to form a basis for preparation and application of River Basin Management Plans which will include the necessities of the directive. The total population of the residential areas within the scope of the Project is according to the census of population by the year 2009 with respect to the address-based registration system. This population refers to 52 % of the total population of Türkiye (Figure

52 Sayfa/Toplam Sayfa: 52 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Y1). The total area considered in the Project equals to 40 % of the total area in Türkiye (Figure Y2). Figure Y1. Population of Project Area Figure Y2. Project Area Within the scope of the Project, Watershed Protection Action Plans were prepared for the following 11 hydrological watersheds based on 5 th article of Water Pollution Control Act (Figure Y3). Susurluk Basin Marmara Basin Kuzey Ege (North Aegean) Basin Küçük Menderes Basin Büyük Menderes Basin Burdur Basin YeĢilırmak Basin Kızılırmak Basin Konya Basin Seyhan Basin Ceyhan Basin

53 Sayfa/Toplam Sayfa: 53 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y3. Watersheds within the scope of the project Within the Project, in order to prevent pollution and protection or rehabilitation of water resources, present situation of the watershed was initially determined in terms of water resources potential, point and non-point sources of pollution and water quality. Later, short, medium and long term planning was made considering priorities, technological and economical feasibility and sustainability. All those works were shared with the authorities in the watershed, the Ministry of Environment and Forestry holding the first place. Within the general work plan of the Project, consultancy service was undertaken by Biosfer Consultancy Engineering and Trade Ltd. Corp.. One of the important work packages of the Project consisting of municipal wastewater treatment plant planning and feasibility works was undertaken by Mimko Engineering Manufacturing Consultancy Coordination and Trade Corp. through service procurement. The work packages accomplished within the concept of the Project are as follows: 1. Determination of the General Situation of the Watershed Within this work package, location, geographical characteristics, water resources, meteorological characteristics, agricultural and industrial properties which define the watershed were compiled and mapped through Geographical Information Systems tools. Leading Environmental Pressures and Hot Spots in the Watershed According to the obtained data, factors which lead to environmental pressure on the watershed are; widespread agriculture and animal farming, untreated domestic and industrial wastewaters, solid waste dumping sites, erosion around the dam lakes and rivers, sand and gravel mining on river beds and pollution caused by geothermal sources. As a result of these pressures, Uluabat Lake and MustafakemalpaĢa Creek which feeds the lake, Orhaneli and

54 Sayfa/Toplam Sayfa: 54 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Emet Creeks, Nilüfer Creek and its important branches such as Deliçay, Simav Creek, Manyas Lake, Kocaçay and Sığırcı Creeks which feed the Manyas Lake, Kayaboğazı, Ġkizcetepeler and Çınarcık dam lakes, Karacabey Plain and Balya lead mine were determined as hot spots. 2. Determination of Water Resources and Evaluation of Related Planning Present data on potential of surface and groundwater resources, their usage purposes, and allowance of water resources and future planning were specified. Considering the water requirement in the watershed, reuse of treated wastewater was evaluated. 3. On-Site Examination of Environmental Infrastructure All municipalities regardless of the population, villages with N>2000, organized industrial areas, other important pollution sources which discharge into receiving water resources, working and abandoned solid waste disposal sites were visited and the present infrastructure was investigated on-site. Within this scope, coordinates of the related places were recorded, and the present situation of the municipal wastewater treatment plants, wastewater treatment plants of individual industries and organized industrial areas which discharge into receiving water bodies and which account for priority problems for the watershed were investigated. Data obtained as a result of fieldwork were inserted into Excel tables and recorded under GIS. Within the scope of Project, 1435 settlements were visited, 192 domestic wastewater treatment (WWTP) plants, 1295 solid waste dumping areas, 29 sanitary landfills, 509 individual industrial plants with WWTP, 142 individual industrial plants without WWTP, and 70 organized industrial areas were examined on-site. During the field work for Susurluk Basin, 99 settlements were visited, 12 domestic wastewater treatment (WWTP) plants, 93 solid waste dumping sites, 1 sanitary solid waste landfill, 88 individual industrial facilities with WWTP, 22 individual industrial facilities without WWTP and 11 organized industrial areas were examined on-site. WWTPs in operation and under construction are listed in Table Y1. For the cities in drinking water catchment areas or vulnerable areas, and for the cities with a population above , WWTPs should be upgraded to an advanced treatment including nitrogen and phosphorus removal. Table Y2 shows the organized industrial areas and their situation of WWTP/discharge to sewer. The locations of environmental infrastructural facilities examined during field work are illustrated in Figure Y4.

55 Sayfa/Toplam Sayfa: 55 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y4. Environmental Infrastructure Map for Susurluk Basin

56 Sayfa/Toplam Sayfa: 56 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Table Y1. WWTPs in operation and under construction in Susurluk Basin WWTP LOCATION SITUATION START OF OPERATION Bursa BUSKĠ East WWTP Bursa Osmangazi Active 2006 Bursa BUSKĠ West WWTP Bursa Nilüfer Active 2006 S.S. YeĢil Çevre WWTP Bursa Kestel & Gürsu Active 2006 Bursa/Nilüfer/Çalı WWTP Bursa Çalı Active 2002 Bursa/Nilüfer/Kayapa WWTP Bursa Kayapa (TOKI) Active 2006 Bursa/Nilüfer/Hasanağa WWTP Bursa Hasanağa (TOKI) Active 2006 Bursa/Karacabey WWTP Bursa Karacabey Active Balıkesir Merkez WWTP Balıkesir Active 2006 Balıkesir/Erdek/Ocaklar AAT Balıkesir Ocaklar Active 2005 Balıkesir/Manyas WWTP Balıkesir - Manyas (TOKI) Active Kütahya/Hisarcık/Hasanlar WWTP Kütahya Hasanlar Active 2010 Kütahya/TavĢanlı/Tepecik WWTP Kütahya - Tepecik Revision 2010 Table Y2. Organized industrial areas (OIA) in Susurluk Basin and their situation of WWTP and discharge to sewer NO OIA Number of Plants Situation of WWTP Process Status 4. Determination of Water Quality and Pollution Loads Waste Water Capacity (m 3 /day) For water quality classification, measurements and analysis of water resources between obtained by DSĠ (State Hydraulic Works) were used. Surface water quality classes were determined based on the quality classes criteria for terrestrial water resources described in Table 1 of Water Pollution Control Act. As long as there was sufficient data, for each DSĠ station, water quality classes (I,II,III,IV) were determined for COD, BOD 5, NH 4 -N, NO 2 -N and NO 3 -N which are important water quality parameters in terms of organic matter and nitrogen pollution (Figure Y5). Water quality parameters were also determined with respect to main parameter groups (A,B,C) described in the same table. All these data were inserted into maps prepared by the use of GIS (Figure Y6-Y7-Y8). Flow (m 3 /day) Discharge Permit 1 BTSO 230 P, C, B YES Discharge Location Ayvalı Stream 2 DemirtaĢ (DOSAB) 318 P, C, B YES Nilüfer River 3 Nilüfer (NOSAB) 195 P, C YES Ayvalı River 4 Gürsu 68 Use S.S. YeĢil Çevre Deliçay NO 5 Kestel 78 WWTP Stream 6 Bursa Deri 79 P, C, B NO Nilüfer River 7 Hasanağa 57 - Under construction Mustafakemal Susurluk 10 P,B NO paģa (MKP) River 9 MKP (Mermerciler) 6 - tendering Balıkesir 55 P,B NO Simav River 11 Balıkesir II 24 - Projected

57 Sayfa/Toplam Sayfa: 57 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y5. Water Quality Map for Susurluk Basin (KOĠ, NH 4-N, NO 2-N ve NO 3-N)

58 Sayfa/Toplam Sayfa: 58 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y6. Water Quality for Susurluk Basin based on group A (Physical-inorganic) parameters

59 Sayfa/Toplam Sayfa: 59 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y7. Water Quality for Susurluk Basin based on group B (organic) parameters

60 Sayfa/Toplam Sayfa: 60 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y8. Water Quality for Susurluk Basin based on group C (inorganic pollution) parameters.

61 Sayfa/Toplam Sayfa: 61 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Pollution loads exerted by municipal and industrial wastewaters, working or abandoned solid waste disposal sites and non-point sources were calculated. Pollutant loads from point and non-point sources were mapped using GIS for each watershed. Pollutant loads were calculated for 2020, 2030 and 2040 based on 30-years projections of urban populations. The purpose of making population projections is estimating the future population changes as realistic as possible. Within the scope of the Project, population projection scenarios were developed for 30 years (until 2040) for the residential areas based on urban/rural, summer/winter and equivalent populations. The scenario which best reflects the characteristics of the watershed area was selected and used in load calculations Results obtained for Susurluk Basin as a result of pollutant load calculations is as follows: Pollution from Urban Wastewater: In present, only 10 of 99 settlements (municipalities and villages with N>2000) treat their domestic wastewaters in treatment plants in the Susurluk Basin. 12 domestic wastewater treatment plants in the watershed serve to people which refer to 79 % of watershed population. In 2009, the fractions of pollutant loads from urban wastewater sources which were discharged to the Basin were tons/year (40%) for COD, tons/year (%61) for TN (total nitrogen) and 621 tons/year (71%) for TP (total phosphorus). Pollution from Industrial Wastewater: Industrial wastewater produced in the watershed is discharged into receiving media with almost a 100 % ratio into the watershed area. In 2010, the fractions of pollutant loads from industrial wastewater which were discharged to the Basin were tons/year (60%) for COD, 2312 tons/year (39%) for TN (total nitrogen) and 259 tons/year (%29) for TP (total phosphorus). Pollution from leachates of solid wastes of sanitary landfills: Solid waste leachates constitute an important portion in the formation of pollution. In the calculation of pollutant loads originating from leachates of solid waste disposal sites in the watershed, future pollution loads were realistically estimated taking the present situation as basis. Point-source pollutant loads originating from leachates of solid wastes are at levels of 698 tons/year for COD, 175 tons/year for total-n and 1.8 tons/year for total-p in 2010 in Susurluk

62 Sayfa/Toplam Sayfa: 62 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Basin. Loads are expected to dramatically increase when the sanitary solid waste landfills will be put into operation by the year 2016 according to the Solid Waste Master Plan. Therefore, loads will be 1062 tons/year for COD, 236 tons/year for total-n and 2.6 tons/year for total-p in Later, loads from sanitary landfill leachates are expected to decrease slowly through Pollution from non-point sources: Non-point pollution loads were calculated based on the important nutrients nitrogen (N) and phosphorus (P). In order to provide basis for future planning, nutrient loads calculated for 2010 and estimations for 2020, 2030 and 2040 were reported as area-based distributions. Non-point nitrogen pollution dominantly results from agricultural activities and animal farming. In Susurluk Basin, agricultural fertilizer use lead the sources of non-point pollutants in terms of N with a ratio of 63 % (20105 tos/year), followed by animal farming with 20 % (6278 tons/year) and pollution caused by land use (forest, grass field, meadow, surface run-off from urban and rural settlements) with 14 % (4364 tons/year). Atmospheric deposition, landfill leachates and septic tanks contribute 3 % in total in terms of total-n. An investigation of nonpoint loads in terms of total-p show that the largest portion (2177 tons/year - 73 %) belongs to agricultural fertilizer use followed by animal farming (689 tons/year -23 %) and land use (4 %). Distribution of TN and TP loads from non-point sources in Susurluk Basin is shown in Figure Y9 as graphic and Figure Y10 - Figure Y11 as map. Figure Y9.Distribution of TN and TP load for Susurluk Basin

63 Sayfa/Toplam Sayfa: 63 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y10. Map showing distribution of TN loads in Susurluk Basin

64 Sayfa/Toplam Sayfa: 64 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y11. Map showing distribution of TP loads in Susurluk Basin

65 Sayfa/Toplam Sayfa: 65 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Comparison of Point and Non-point Pollution Loads: A comparison of pollution loads from non-point sources with point sources from urban areas, industrial facilities and solid wastes show that loads originating from point sources comprise a smaller fraction in total loads as expected. For 2010, the fraction of point sources is 16 % in terms of total-n and 23 % in terms of total-p. Total point-source nitrogen loads was calculated as tons/year for 2010, and will increase to tons/year in Total point-source phosphorus loads will increase from 881 tons/year to 1184 tons/year during this 30 year time span. Despite these increases in loads from point-sources, loads from non-point sources will decrease dramatically. Total non-point source nitrogen load of tons/year in 2010 will decrease to tons/year in Similarly, total phosphorus load will decrease from 2992 tons/year to 1883 tons/year. Summary of total pollution load in Susurluk Basin is shown in Table Y.3. Table Y.3. Total Pollution Load in Susurluk Basin Load (tons/year) Total Nitrogen (TN) Total Phosphorus (TP) Years Nonpoinpoint Non- Point Total Point Total Domestic Industrial Domestic Industrial Planning of Municipal Wastewater Treatment Plants and Feasibility Studies Planning of municipal wastewater Treatment plants and feasibility studies is one of the most important steps of the project Preparation of Watershed Protection Action Plans. This work package involves planning of municipal wastewater treatment plants with several alternatives, performing feasibility studies for the planned facilities, determination of the route for wastewater collector lines and making cost analysis. Planned wastewater treatment plants and their characteristics were placed into GIS. During the fieldwork in the watersheds, present municipal wastewater treatment plants (WWTP) were investigated on-site and requirements were determined for renewal or capacity increase. These were incorporated into the planning. Additionally, according to the basis anticipated by the treatment scenarios formed during the planning studies, capacity increases required for present WWTPs in order to treat the wastewaters of the surrounding municipalities and cost analysis related to these also take place in planning. Besides the

66 Sayfa/Toplam Sayfa: 66 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 present facilities, feasibility or final WWTP projects made by other enterprises (Municipalities, Provinces Bank, Ministry of Environment and Forestry) were placed into planning after being discussed with the related enterprises. Three different scenarios were produced for WWTP planning considering the economical and topographical aspects: Alternative 1: Planning scenario was based on providing maximum wastewater treatment plant and minimum collector line. Separate WWTPs were planned for all residential centers except those technically mandatory to use a collective treatment system. Alternative 2: This scenario involved planning based on minimum WWTP and maximum collector line. It was planned to treat wastewaters with a minimum number of WWTPs as long as possible except those technically impossible to make a collective treatment. Alternative 3: Planning scenario was prepared to obtain an optimum number of WWTPs and optimum length of collector lines. Except the residential areas which are technically impossible to make a collective treatment, WWTPs were planned separately or collectively. WWTPs suggested in treatment scenarios were planned for residential areas which do not discharge into any present WWTPs. In addition, residential areas, the WWTPs of which require renewals or capacity increases were also involved in planning studies. Residential areas which discharge into a WWTP and more than 90% of their wastewater being treated in these WWTPs and WWTPs of which do not require a renewal were not involved in cost analysis and feasibility studies.

67 Sayfa/Toplam Sayfa: 67 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Table Y4. Criteria for Process Selection Population Location Process Treatment Level Pretreatment* Sludge Treatment Drinking Water Basin Package Treatment Secondary CS Drying Beds Natural Treatment/ Package Vulnerable Area Secondary N<2000 Treatment CS/Septic tank Drying Beds Others Natural Treatment/ Package Secondary Treatment CS/Septic tank Drying Beds Drinking Water Basin Extended Aeration Activated Sludge Sec./Adv. CS+FS+HFGC Gravity thickener <N<10000 Vulnerable Area** Extended Aeration Activated Sludge Secondary CS+FS+HFGC Mechanical/ Drying Others Extended Aeration Activated Sludge Secondary CS+FS+HFGC Beds Drinking Water Basin*** BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced Mechanical 10000<N<50000 Vulnerable Area BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced Mechanical Others Extended Aeration Activated Sludge Secondary CS+FS+HFGC Grav. Thick.+ Mech. Drinking Water Basin BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced 50000<N< Vulnerable Area BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced CS+FS+AGC Mechanical Others Extended Aeration Activated Sludge Secondary Drinking Water Basin BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced <N< Vulnerable Area BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced CS+FS+AGC Mechanical Others BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced N> Drinking Water Basin BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced Sludge Digestion + CS+FS+AGC Mechanical Vulnerable Area BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced Others BNR (Carbon + Nutrient Removal) Advanced * CS:Coarse Screen FS:Fine Screen HFGC: Horizontal Flow Grit Chamber AGC: Aerated Grit Chamber ** Activated sludge treatment was planned for populations between which are not in a drinking water Basin. However natural treatment was planned if its project has been prepared or its construction has already started. *** Activated sludge treatment plants included biological nutrient removal for populations between if they are in a drinking water Basin or vulnerable area. However conventional activated sludge was planned if its project has been prepared or its construction has already started In process selection for planned WWTPs, Turkish legislations were taken as basis. Criteria for process selection (Table Y4) were determined based on the populations and considering the requirements given in Municipal Wastewater Treatment Act-Vulnerable and Less Vulnerable Areas Declaration and Water Pollution Control Act. It was considered if the facility was located in a drinking water catchment basin or a vulnerable area. Hence, all the treatment facilities for population above 2000 and located in a drinking water catchment area, and those for population above and located in a vulnerable area were planned to be able to remove nutrients (N.P). Cost analysis and Feasibility Studies Cost analysis and feasibility studies were performed for the three scenarios explained above. In cost analysis, it was aimed to determine the economically most feasible option between these three scenarios. In feasibility studies, primary investment costs were calculated on yearly basis to involve costs of construction, mechanical equipment, electricity and automation required for each of the WWTPs determined by three different scenarios. In addition, total wastewater treatment costs and treatment costs per m 3 of wastewater were calculated to include both investment

68 Sayfa/Toplam Sayfa: 68 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 costs and total operation costs required for 30 years. Besides, construction costs for each collector line and whenever required investment and operation costs for pumping stations were also considered. A relative cost analysis study was performed over total costs as a result of a comparison of three different scenarios. In order to make a good comparison, the same methodology and assumptions were used in the calculations of each alternative. WWTPs planned for Susurluk Basin are shown in Table Y.5, Table Y.6 and Table Y.7 depending on their treatment technologies. Table Y.5. Wastewater treatment plants planned as activated sludge systems. Project Population (2040) Investment Costs (Euro) 30 year operating costs (Euro) WWTP Province Residential Areas Treatment Level Kapıdağ Subbasin I-1 BALIKESĠR Erdek Secondary I-2 BALIKESĠR KarĢıyaka Secondary I-3 BALIKESĠR Edincik Secondary I-4 BALIKESĠR Bandırma Advanced Manyas Lake Subbasin II-1 BALIKESĠR Manyas Secondary II-2 BALIKESĠR KocaavĢar Secondary II-3 BALIKESĠR Gökçeyazı Secondary II-4 BALIKESĠR Kayapa Secondary II-5 BALIKESĠR Büyükyenice Secondary II-6 BALIKESĠR Ġvrindi Secondary II-7 BALIKESĠR Salur Secondary Nilüfer-Simav Subbasin III-1 BALIKESĠR Göbel Secondary III-2 BALIKESĠR Susurluk Secondary III-3 BALIKESĠR ġamlı Secondary III-4 BALIKESĠR Kepsut Secondary III-5 BALIKESĠR Pamukçu Secondary III-6 BALIKESĠR Ġskele Secondary III-7 BALIKESĠR Bigadiç Secondary III-8 BALIKESĠR Sındırgı Secondary III-9 BALIKESĠR Yüreğil Secondary III-10 KÜTAHYA Akdağ Secondary III-11 KÜTAHYA Güney Secondary III-12* KÜTAHYA Beyce Öreyler NaĢa YeĢilköy Kalkan Simav Demirci Çitgöl Advanced III-13 BALIKESĠR Gölcük Compact

69 Sayfa/Toplam Sayfa: 69 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Table Y.5 contunied WWTP IV-1 Province BURSA Residential Areas Project Population (2040) Treatment Level Uluabat Lake Subbasin MustafakemalpaĢa YalıntaĢ Tatkavaklı Tepecik YaĢilova Investment Costs (Euro) 30 year operating costs (Euro) Advanced IV-2 BURSA Karıncalı Advanced IV-3 BURSA Orhaneli Advanced IV-4 BURSA Keles Advanced IV-5 BURSA Büyükorhan Advanced IV-6 KÜTAHYA Domaniç Advanced IV-7 KÜTAHYA Çukurca Advanced IV-8 BURSA Harmancık Secondary IV-9 BALIKESĠR Dursunbey Secondary IV-10 KÜTAHYA Balıköy Secondary IV-11 KÜTAHYA TavĢanlı Advanced IV-12 KÜTAHYA Kuruçay Advanced IV-13 KÜTAHYA Emet Secondary IV-14 KÜTAHYA Hisarcık Secondary IV-15 KÜTAHYA Çavdarhisar Advanced IV-16 KÜTAHYA Aliköy 557 Compact IV-17 KÜTAHYA Çerte 613 Compact IV-18 KÜTAHYA Aydıncık 716 Compact IV-19 KÜTAHYA Hacıbekir Compact IV-20 KÜTAHYA Örencik 885 Compact IV-21 BURSA Göynükbelen Compact IV-22 KÜTAHYA Yunuslar Compact IV-23 KÜTAHYA Cebrail 776 Compact Tablo Y.6. Up-Graded Wastewater Treatment Plants WWTP NO City Residental Areas Project Population (2040) III-1-R Bursa Karacabey IV-1-R Kütahya Tepecik IV-2-R Kütahya *Tunçbilek Up Grade Upgrade to Advanced Treatment Tech. Upgrade to Advanced Treatment Tech. Upgrade to Advanced Treatment Tech. Investment Costs (Euro) 30 Year Operating Costs (Euro)

70 Sayfa/Toplam Sayfa: 70 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Table Y.7. Wastewater Treatment Plants planned as natural treatment systems. WWTP Province Residential Areas Project Population Investment Costs (Euro)) Manyas Lake Subbasin II-1-D BALIKESĠR Kızıksa II-2-D BALIKESĠR Ilıca II-3-D BALIKESĠR Balya II-4-D BALIKESĠR Korucu Nilüfer-Simav Subbasin III-1-D BALIKESĠR Aksakal III-2-D BURSA Çeltikçi III-3-D BALIKESĠR Karapürçek III-4-D KÜTAHYA ġenköy III-5-D BALIKESĠR Yaylabayır III-6-D MANĠSA Çiçekli III-7-D KÜTAHYA Yeniköy III-8-D KÜTAHYA Hisarbey III-9-D KÜTAHYA Bahtıllı III-10-D KÜTAHYA GümüĢsu III-11-D KÜTAHYA Çaysimav Uluabat Lake Subbasin IV-1-D KÜTAHYA Kestel IV-2-D BURSA Kınık IV-3-D KÜTAHYA Karbasan IV-4-D KÜTAHYA Yenice IV-5-D KÜTAHYA Günlüce IV-6-D KÜTAHYA Eğrigöz IV-7-D KÜTAHYA YeĢildere IV-8-D KÜTAHYA YemiĢli IV-9-D KÜTAHYA ġeyhler Dereköy IV-10-D KÜTAHYA Kayaköy YeĢilçay Total costs obtained for each of the three alternatives are shown in Table Y.8. Alternative 1 was determined to be the most feasible option in terms of total cost out of 3 different treatment scenarios examined for feasibility. Considering the deadlines suggested in the Environment Law, termination of the WWTPs planned under this scenario will be between 2010 and Accordingly, deadlines for termination of these WWTs will be 2010 for an equivalent population over , 2012 for , 2014 for , 2017 for and 2017 for less than 2000.

71 Sayfa/Toplam Sayfa: 71 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Table Y.8. WWTP total costs for Susurluk Basin according to three different scenarios Costs Scenario Alternative I Alternative II Alternative III Activated Sludge WWTP Wastewater Natural Treatment Investment Treatment Costs Total WWTP Inv. Costs ( ) Costs Operating Costs ( ) Collector Costs ( ) Total Investment Costs ( ) Total Costs ( ) The first alternative which was determined to be the most feasible option in the draft report was shared in the second meeting with the stakeholders in the watershed. According to their responses, WWTP plannings were finalized. Total costs finalized according to the selected scenario are shown in Table Y.9. Table Y.9. WWTP total costs for Susurluk Basin according to the finalized scenario Costs Scenario Final Activated Sludge WWTP Natural Treatment Wastewater Investment Renovation Treatment Costs Total WWTP Inv. Costs ( ) Costs Operating Costs ( ) Collector Costs ( ) Total Investment Costs ( ) Total Costs ( ) Figure Y12 shows the cumulative initial investment costs of WWT plants planned for Figure Y13 shows the planned municipal WWTP map for Susurluk Basin

72 Sayfa/Toplam Sayfa: 72 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 *According to the provisional 4 th article of Environmental Law, deadline is 2010 for commencing operation of WWTPs of municipalities with population above However, since this deadline has expired, termination of these WWTPs was foreseen as 2012 in the action plan. Figure Y12. Initial investment costs of planned Municipal WWTs in Susurluk Basin

73 Sayfa/Toplam Sayfa: 73 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Figure Y13. Susurluk Basin Planned WWTPs

74 Sayfa/Toplam Sayfa: 74 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Transfer of Accomplishments into Geographical Information Systems (GIS) In order to accomplish the planned work timely and properly during the project, GIS technologies were effectively used. All data produced within the scope of the project were prepared in the GIS environment to be integrated with the system of Ministry of Environment and Forestry. As already known, the use of GIS has been increasingly prevalent in our country as well as the whole world. GIS is advantageous in terms of providing a rapid completion of projects and achieving fast and accurate planning activities. Particularly, for very large areas, effective use of GIS has been obligatory for data acquisition, implementation, analysis and presentation. It is very important to note that preparation of watershed protection action plans comprising 52 % of total population of Türkiye would be very difficult and imprecise using classical methods to obtain the determined aims. Therefore, GIS has been the most important and indispensable technological tool of this project. With an integrated approach, benefits obtained by using GIS during accomplishment of studies for 11 watersheds are summarized below. Compared to classical systems, it has been easier and faster to make calculations and inquiries, and to produce and map all information forming a basis for activities such as planning. Since all data collected on watershed basis was transferred into the GIS environment, it has been much easier and cheaper either to update data or to add new data. GIS will be an important database for determination and solution of environmental problems which could occur throughout the watershed. GIS will provide a faster and accurate analysis of the data and information expected to increase in time. In spite of producing databases for each watershed, a unique database was produced including 11 watersheds. Hence, number of databases were reduced and it was provided to be able to make analysis and mapping in one run for all 11 watersheds.

75 Sayfa/Toplam Sayfa: 75 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 By updating GIS database in time, it will be possible to follow up the contributions obtained by works on the field throughout the watershed. 7. Stakeholder Meetings Additionally, during the project works mentioned above, opening and stakeholder meetings were made for each watershed in order to make the objective and scope of the project comprehensible and to obtain sustainability of the results of the works after the completion of the project. These meetings were made with the participation of principally Environmental Management General Directorate of Ministry of Environment and Forestry, all Provincial Environment and Forestry Directorates in the watershed, TUBITAK-MRC, project consultants, service providing firms, Municipalities in the watershed, State Hydraulic Works, Provincial Bank, Special Provincial Administrations, Agriculture Provincial Directorates and non-governmental organizations in the watershed area. Opening meetings were organized in each watershed coordinator provinces between October-December With the development of the project and completion of planning for wastewater treatment plants, stakeholder meetings were organized in 11 watersheds between May-July After the completion of draft report, 2. and 3. stakeholder meetings were made in October and December Opening meeting was made on October 27, 2010, 1. stakeholder meeting was made on May 31, 2010, 2. stakeholder meeting was made on October 6, 2010 and 3.stakeholder meeting was made on December 27, 2010 in Bursa for Susurluk Basin. The feedback obtained as a result of these meetings with stakeholders were evaluated and reflected particularly in planning as well as other sections of the project report. 8. Preparation of Action Plans As a consequence of the works accomplished within the scope of the project, an Action Plan was prepared for problems in the watershed and suggestions for solution of them. In the Action Plans, the responsible enterprises to accomplish the required works and duration of the works were also specified. Work deadline plan related to project activities is given below which is also explained in detail in Section 8.4.

76 Sayfa/Toplam Sayfa: 76 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

77 Sayfa/Toplam Sayfa: 77 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: GĠRĠġ Günümüzde su; insanların hayatı ve sağlığı ile ekosistemler için yaģamsal bir öneme sahip olması yanında, ülkelerin kalkınmasında temel bir ihtiyaçtır. Su kıtlığı giderek belirgin ve yaygın bir sorun haline gelmekte; su kalitesi hemen her ülkede hızla bozulmaktadır. Bu problem sosyal ve ekonomik açıdan zincirleme pek çok soruna da neden olmaktadır. Doğal kaynaklarımızın korunarak kullanılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından, koruma-kullanma dengesinin ülkemizin sosyo-ekonomik Ģartlarına göre ayarlanması çok önemlidir ve önemli olduğu kadar da zor bir görevdir. Tüm bu unsurlar da ancak sürdürülebilir su yönetimi kapsamı içinde değerlendirilebilir. Su kaynakları yönetimi açısından günümüzde geliģen yaklaģım, kaynak yönetiminin havza bazında ve diğer doğal kaynaklarla entegre biçimde gerçekleģtirilmesidir. Enerji, tarım, sağlık ve çevre gibi sosyoekonomik kalkınmanın baģlıca sektörleri için itici güç olan su kaynaklarının, çevreyle uyumlu ve entegre yönetimi, sürdürülebilir kalkınmanın temel bileģenlerinden biridir. Su kaynakların verimli kullanılabilmesi kadar, doğal yenilenme sürecinin temel alınarak gelecek nesillerin ihtiyacının da dikkate alınması büyük önem taģımaktadır. Özellikle havza bazında koruma planları yapılırken tüm geliģmelere ve kullanımlara kontrollü bir Ģekilde yön verilmesi gerekmektedir Entegre havza yönetiminin ana hedefi mevcut su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının teģvik edilmesi ve sağlanması, su ekosistemlerinin ve bunlara bağlı diğer ekosistemlerin iyileģtirilmesi ve tahribatının önlenmesidir. Sürdürülebilir havza yönetiminde; Havzanın çevresel özelliklerinin tanımlanması, Hâlihazır ve gelecekteki yararlı kullanımları için gerekli kalite ölçütlerinin saptanması, Kirletici kaynakların tanımlanması, hâlihazır su kalitesinin yararlı kullanımlara göre değerlendirilmesi, Mevcut kirliliğin kontrolü için uygun strateji belirlenmesi, en önemli unsurlardır (Tanık, 2007). Farklı sektörlerin ve kaynak kullanıcılarının birarada düģünüldüğü, tehdit ve olanakların uzun vadeli değerlendirildiği bir alana yapılan müdahalenin yarattığı olumlu ve olumsuz etkilerin izlendiği en uygun ölçek havzadır. Bu nedenle, doğal kaynakların yönetiminde havza ölçeği esas alınmalıdır. ( Dawei ve Jingsheng, 2001).

78 Sayfa/Toplam Sayfa: 78 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havzalarda sık rastlanan ve sürdürülebilir yönetime gereksinim olduğunu gösteren problemler aģağıda verilmektedir. Bunlar; Ötrofikasyon, Sularda kalıcı ve toksik maddelerin birikimi, Yüzme alanlarında sağlıksız koģullar ve Biyolojik çeģitliliğin azalması ve tehlikeye düģmesi olarak sayılabilir. Su kaynaklarının gelecek nesillere temiz ve sağlıklı Ģekilde ulaģtırılması için suyun toprakcanlı-iklim iliģkileri çerçevesinde, bütün ihtiyaçların dikkate alınması ve korunarak kullanılması gerekmektedir. Teknolojinin ilerlemesi, su kaynaklarından azami faydanın sağlanmasına aracı olmakla birlikte, bu ilerlemeye paralel olarak sanayileģmenin ve ĢehirleĢmenin de artması beraberinde özellikle 1980 li yıllarda çevre kirliliği sorunları baģ göstermiģ; bu sorunlardan en geniģ çapta etkilenen doğal kaynaklar da su kaynakları olmuģtur. SanayileĢme çağı ile birlikte baģlayan ve 20. yy ortalarında ivme kazanan endüstri faaliyetlerindeki ve insan nüfusundaki artıģlar bütün çevresel kalitenin bozulmasına sebebiyet vermiģtir. Özellikle evsel atıksu ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan organik madde ve besin (azot, fosfor) tuzları girdileri, iç sularda doğal ekolojik özelliklerin çok aģırı değiģimi ve yoğun plankton üretime kadar varan problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Suyun kalitesinin bozulması, kullanılabilir su kaynaklarını daha da sınırlı hale getirmeye baģlamıģtır. Su kaynaklarının yönetiminde, yukarıda sözü edilen kapsam ve ölçek değiģiklikleri, geliģtirilmesi gereken çözümlerin de aynı kapsam ve boyutta ele alınmasını gerektirmektedir. Esas itibariyle, yukarıda sözü edilen nedenlerle, bu yaklaģımın en doğru çözüm olduğu kabul edilmektedir Su Çerçeve Direktifi ve Havza Bazında Yönetim AB'nin su politikalarının değiģimi uzunca bir süredir devam etmektedir. Literatürde üç büyük dalga halinde incelenen AB Su Politikalarının geliģimi 2000 yılında benimsenen "Su Çerçeve Direktifi" (2000/60/EC) ile farklı bir boyut kazanmıģtır. Avrupa Birliği'nin su politikasının "anayasası" olarak kabul edilen Direktif önemli yenilikler içermesinin yanında Ģimdiye kadar olan su politikalarının çerçevesini belirlemesi açısından da önem taģımaktadır.

79 Sayfa/Toplam Sayfa: 79 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Avrupa Su Hukuku'nun geliģimindeki birinci dalga arasında gerçekleģmiģ ve bu süreçte "Çevresel Kalite Standartları" ve "Emisyon Limit Değerleri" tespit edilmiģtir yıllarını kapsayan ikinci dalgada ise, 1991 tarihli "Kentsel Atıkların Ele Alınması Direktifi" ve "Nitratlar Direktifi", 1996'da benimsenen "Entegre Kirlenmenin Önlenmesinin Kontrolü için Direktif" ve 1998'de benimsenen "Ġçme Suyu Direktifi" önemli geliģmelerdir. Üçüncü ve son dalga ise, 1995'ten günümüze kadar geçen süredir ve bu dönemde su politikaları ile ilgili temel bir yeniden ele alıģın gerektiği vurgulanmıģtır. Ayrıca, yine 1995'ten itibaren, birçok ve dağınık kanun yerine, daha bütünsel ve kapsamlı bir yasa öngörülmüģtür. Bu kapsamda Su Çerçeve Direktifi için hazırlıklar baģlatılmıģ ve 1995 ortasından 2000 yılına kadar sürmüģtür. 22 Kasım 2000'de Su Çerçeve Direktifi yürürlüğe girmiģtir (Çiçek N,2009). Su kirliliğinin giderek önemli boyutlara ulaģması, ülkeleri bu konuda ciddi önlemler almaya zorlamıģ, bu da bu alanda pek çok mevzuatın oluģması sonucunu doğurmuģtur. Bu kapsamda iyi su kalitesine ulaģmayı hedefleyen Su Çerçeve Direktifi 2000 yılında Avrupa Birliği tarafından kabul edilmiģtir. Bütün su kaynaklarının korunması ve iyileģtirilmesi için havza bazında tutarlı bir yönetim çerçevesi çizen AB Su Çerçeve Direktifi nin nehir havzaları üzerine kurulu sürdürülebilir su kaynakları yönetimi ilkesi halkın özellikle uygulayıcıların yerel ölçekte her seviyede katılımını öngörmektedir. Öncelikle havzayı tanımlamak gerekirse; havza bir akarsuyun kaynağıyla-sonlandığı yer arasında kalan ve ona su veren tüm kolları kapsayan alandır. Yalnızca suyun değil, aynı zamanda bütün doğal kaynakların örneğin ekosistemin, bütünleģik ve sürdürülebilir olarak kullanımını sağlayarak korunabilmesi için seçilebilecek en uygun birimdir. Direktif su yönetimi açısından Nehir Havzası Bölgelerine (NHB'lere) dayanan ve tanımlanmıģ nehir havzası bölgeleri içindeki tüm yüzey suları ve yeraltısularının 2015 e kadar iyi su durumu na ulaģmasını gerektiren yeni bir perspektifi tanıtmakta, tüm su kütlelerine yönelik çevresel ve ekolojik hedeflerin oluģturulması yoluyla buna nasıl ulaģılacağını açıklamaktadır. Yüzey suları için iyi durum, iyi ekolojik durum ve iyi kimyasal durum ile belirlenmektedir. Ekolojik durum; hidromorfolojik, fiziko-kimyasal kalite unsurları ile desteklenen biyolojik kalite unsurları ile belirlenmektedir. Referans noktası ya hiç insan etkisine maruz kalmamıģ ya da çok az maruz kalmıģ olan bozulmamıģ koģullar üzerinden tanımlanmaktadır. Ġyi yeraltısuyu durumu ise yeraltı suyu kütlesinin hem miktar hem de kalite açısından en az iyi durumda olması anlamına gelmektedir. Ayrıca, yeraltısuları için iyi durum gerekliliklerine ek olarak, herhangi bir kirletici yoğunluğunda önemli ve sürekli artıģ eğilimi belirlenmeli ve bu eğilim

80 Sayfa/Toplam Sayfa: 80 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 önlemler programı yoluyla tersine döndürülmelidir. Tüm su kütleleri için iyi su durumu hedefine mevzuatın yürürlüğe girdiği 2000 yılından itibaren 15 yıl içinde ulaģılması gerekmektedir. Yürürlüğe giriģ tarihinden itibaren Üye Devletler SÇD yi baģarıyla uygulayabilmek için gerekli adımları atmaya baģlamıģlardır. Türkiye için iyi su durumu hedefine hangi tarihte ulaģılması gerektiği müzakerelerin bir parçasıdır. SÇD'nin amaçları Ģu Ģekilde özetlenebilir: çok iyi duruma sahip olan su kütlelerinde çok iyi durum un korunması; suların mevcut durumundaki her türlü bozulmanın önlenmesi; ve tüm sularda 2015 e kadar en azından iyi durum a ulaģılmasıdır. Direktifte bu amaç ve hedeflerin nehir havzası yönetim planında açıkça belirtileceği bildirilmektedir; nehir havzası yönetim planı ayrıca bu hedeflere ulaģılmasını güvence altına almayı amaçlayan önlemler programını da içermelidir. Ġyi su durumuna; çevresel, ekonomik ve sosyal etkenler dikkate alınarak ulaģılacaktır. SÇD'nin uygulanması zorlayıcı olup sıkı bir program dâhilinde birçok zorluğu ortaya çıkarmaktadır. Bu hedeflere ulaģmak için önlemler programını uygulamak üzere eģgüdümlü ve bütüncül bir yaklaģımın temin edilmesi önem arz etmektedir. Su Çerçeve Direktifi, Kentsel Atık Su Arıtma Direktifi ve Tehlikeli Maddeler Direktifi uyarınca, Büyük Menderes Nehir Havzası Yönetim Planı nihai taslağı, ilgili kurumlar ile birlikte hazırlanmıģtır. Bu süreç Türkiye de Su Sektörü için Kapasite GeliĢtirilmesi EĢleĢtirme Projesi nin bir bileģenini oluģturmuģtır. Su Çerçeve Direktifi; Kentsel Atık Su Arıtma Direktifi, Tehlikeli Maddeler Direktifi ve diğer kardeģ direktifler, Yüzme Suları Direktifi, Nitrat Direktifi, Habitat ve KuĢ Direktifleri gibi ekolojik ve kimyasal açıdan iyi su durumuna ulaģmayı hedefleyen su ile ilgili direktifleri bütünleģtiren bir çerçeve oluģturmakta ve entegre nehir havzası yönetiminin genel ilkelerini sunmaktadır.(çob, 2010) Bu nedenle SÇD, daha önce yayımlanmıģ olan Kentsel atıksuların Arıtılmasına ĠliĢkin Direktif 91/271EEC(1991); Nitrat Direktifi(1991), Ġçme Suyu direktifi(1998), BütünleĢik Kirlenme Önleme ve Kontrolü(IPPC) Direktifi(1996), Yüzme Suyu Kalitesi Direktifi(1991) gibi suyla ilgili tüm mevzuatı da kapsamaktadır. Bu amaçla Avrupa Komisyonu (EC) tarafından ortak bir uygulama stratejisi oluģturulmuģtur. Bu ortak uygulama stratejisi, direktifin uygulanması aģamasında izlenmesi gereken yönteme iliģkin bilimsel ve teknik esasları ortaya koymaktadır. Ayrıca SÇD, üye ülkelerin, direktifle ilgili uygulama planlarını 2009 yılına kadar oluģturmalarını zorunlu kılmakta idi. SÇD'nin

81 Sayfa/Toplam Sayfa: 81 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 önemli özelliklerinden biri de uygulamada ulaģılması gereken aģamalar için kesin tarihleri tanımlamıģ olmasıdır. Direktifin tanımladığı en önemli kilometre taģları aģağıda verilmektedir. Direktifin yürürlüğe girmesi, Ulusal mevzuata uyum, Nehir havzalarının ve ilgili otoritelerin tanımlanması Nehir havzalarının karakterizasyonu: Kirletici kaynaklar ve ekonomik analiz,2004. Ġzleme ağlarının kurulması, Kamu ile iģbirliği, Taslak nehir havza yönetim planlarının sunulması, Nehir havza yönetim planlarının tamamlanması (ölçüm programları dahil), Fiyatlandırma politikalarının oluģturulması, ĠĢlevsel ölçüm programlarının gerçekleģtirilmesi, Çevresel hedeflere eriģim, Ġlk yönetim döngüsünün sonu, Ġkinci yönetim döngüsünün sonu, hedeflere ulaģmak için nihai tarih, SÇD'deki en önemli kavram Nehir Havzası Yönetimi dir ve her bir nehir havzası için Nehir Havzası Yönetim Planı (NHYP) oluģturulması istenmektedir. Aday ülkelerin katılım sürecinde SÇD gerekliliklerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Nehir havzasının özellikleri, insan aktivitelerinin etkileri ve su kullanımının ekonomik analizi gibi çalıģmaların yapılması, bu direktiflerin öngördüğü hedeflerin yerine getirilmesi açısından önemlidir. Nehir havzası yönetimi, aslında nehrin alt havzaları bazında uygulanması gereken çevresel önlemleri içeren bir yaklaģım metodudur. Önlemleri sıralayabilmek de havzaya iliģkin tüm geri plan bilgilerini detaylıca incelemekten ve irdelemekten geçer. BütünleĢik havza yönetiminde, nehir havza yönetim planlarının (NHYP) yapılması esastır. Bu planların yapımına dair herhangi bir reçete, yol veya yaklaģım önermek günümüzün en çok tartıģılan konularından biridir. Su Çerçeve Direktifi ne (SÇD) göre, NHYP unsurları aģağıda sıralanmaktadır;

82 Sayfa/Toplam Sayfa: 82 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Nehir havzasının karakterizasyonu, Ġnsan aktivitelerinin önemli baskı ve etkilerinin özeti, Koruma alanlarının belirlenmesi ve haritalandırılması, Ġzleme ağlarının haritası, Çevresel hedefler listesi, Ekonomik analiz, Önlemler programı, Detaylı önlemlerin listelenmesi ve özetlenmesi, Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve konu ile ilgili danıģılması, karģılıklı fikir alıģveriģinin ve bilgi paylaģımının sonuçları da içerecek Ģekilde özetlenmesi, Yetkili otoritelerin listesi, Kamuoyundan arka plan bilgisi ve yorum edinmek için irtibat noktalarının ve izlenecek prosedürlerin belirlenmesi (Tanık, 2007). Kentsel Atıksuların Arıtılmasına ĠliĢkin Direktif, (1991); (Türkiye de 2006), Nitrat Direktifi (1991); (Türkiye de 2004), Ġçme Suyu Direktifi, (1998); (Türkiye de TS ) BütünleĢik Kirlenme Önleme ve Kontrolü (IPPC) Direktifi (1996); Yüzme Suyu Kalitesi Direktifi (1991); (Türkiye de 2006). 21 Aralık 2009 da, Brüksel de gerçekleģtirilen Hükümetler arası Katılım Konferansı nda Çevre Faslı müzakereleri resmen açılmıģtır. Ġlgili sektörler arasında en önemli ve maliyeti en fazla olan Su Kalitesi Sektörü dür. AB ye giriģ sürecinde ülkemizde özellikle son yıllarda kurumsal altyapı kuvvetlendirilmiģ ve yasal mevzuat geliģtirilmiģ olmakla birlikte, henüz Ģemsiye niteliğinde görev yapabilecek bir ulusal Su Çerçeve Yönetmeliği geliģtirilmemiģtir. Bu kapsamda Türkiye için en önemli kapanıģ kriterleri, SÇD yi kapsayacak Ģekilde bir mevzuat düzenlemesidir. Diğeride Havza Koruma Eylem Planlarının Nehir Havza Yönetim Planlarına dönüģtürülmesidir. Bakanlığa bağlı Çevre yönetimi Genel Müdürlüğü Su kalitesi Sektörü açısından genel koordinasyon ve uygulamalardan sorumludur. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, kapanıģ kriterleri doğrultusunda Çevre Kanunu ve SKKY kapsamında revizyon çalıģmalarını devam ettirmekte olup, ayrıca SÇD yi kapsayacak Ģekilde Havza Koruma Yönetmeliği çalıģmalarını devam ettirmektedir.(çob, 2010). Bununla birlikte, bu konudaki çalıģmalara esas olacak Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, Havzalarda Özel Hüküm Belirleme ÇalıĢmalarına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Tebliği 2009 yılının Haziran ayında

83 Sayfa/Toplam Sayfa: 83 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 yayınlanmıģtır. Akabinde içme suyu amaçlı kullanılan su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi için özel hüküm belirleme çalıģmaları baģlatılmıģtır (Gürel vd, 2010). Bunun dıģında yine Bakanlığın koordinasyonunda son yıllarda ülkemizde su kaynaklarının havza bazlı yönetimine yönelik 25 Havzada çalıģmalar hızlanmaktadır (ġekil 1.). Bu bağlamda 11 havzada Havza Koruma Eylem Planları TÜBĠTAK MAM tarafından yapılmıģtır. Söz konusu Havza Koruma Eylem Planları, Su Çerçeve Direktifi (SÇD) nin gereği olarak hazırlanmıģtır. Bu planların hazırlanması önemli bir baģlangıç noktası olup, AB Çevre Faslı açılıģ sürecinde önem kazanmıģtır (Sarıkaya ve Çiçek, 2010). ġekil 1. Türkiye Su Havzaları Haritası Türkiye deki duruma bakıldığında Avrupa Birliği adaylık sürecindeki ivme, bu kavramların daha doğru ve hızlı bir Ģekilde gündeme alınmasına katkı sağlamıģtır. Özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı bu süreçte etkin rolünü almıģ olup, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü (ÇYGM) Su Kalitesi Sektöründe kendisine verilen görevler çerçevesinde Avrupa Birliği standartlarını da dikkate alarak planlarını geliģtirmektedir. Hazırlanan Havza Koruma Eylem Planları, Nehir Havzası Yönetim Planları yaklaģımıyla paralel ruhta olup, Türkiye nin bu süreçte elini güçlendiren dokümanlar olmuģtur. Bu planların AB normlarına çevrilmesi güç olmayacaktır. Türkiye uyumlaģtırma sürecinde gösterdiği baģarıyı uygulamaya da bu planlar vasıtasıyla taģıma olanağı yakalamıģtır.

84 Sayfa/Toplam Sayfa: 84 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Coğrafi Bilgi Sistemi ÇalıĢmaları Tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de kullanımı gittikçe yaygınlaģan Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), mekânsal anlamda projelerin daha hızlı yürütülmesi ve planlama aktivitelerinin daha doğru ve hızlı Ģekilde yapılması için önemli bir katkı ve avantaj sağlamaktadır. Özellikle çok geniģ alanlar için verilerin toplanması, toplanan verilerin değerlendirilmesi, analiz edilmesi ve sunulmasında CBS'nin etkin bir Ģekilde kullanılması hemen hemen bir gereklilik haline gelmiģtir. Nitekim "Havza Koruma Eylem Planlarının Hazırlanması" projesinde, öngörülen çalıģmaların zamanında ve doğru bir Ģekilde tamamlanması için CBS teknolojileri etkin bir Ģekilde kullanılmıģ olup proje kapsamında üretilen tüm veriler CBS ortamında Bakanlık sistemi ile entegre edilecek Ģekilde hazırlanmıģtır. Bütüncül bir yaklaģımla 11 havza için yapılan çalıģmaların tamamlanması sonucunda sağlanacak faydalar aģağıda özetlenmiģtir. 1. Mevcut veriler bazında 11 havza için her türlü hesaplama ve sorgulamaların yapılması, planlama vb faaliyetlere altlık teģkil edebilecek bilgilerin üretilmesi ve haritalanması daha kolay ve hızlı olacaktır. 2. Havzalar bazında toplanmıģ tüm veriler CBS ortamına aktarıldığı için gelecekte sisteme yapılacak ilave ve güncellemeler daha kolay ve ucuz olacaktır. 3. OluĢturulan CBS, havzalar genelinde meydana gelebilecek sorunların nedenlerinin belirlenmesi ve çözümlenmesinde önemli bir altlık olacaktır. 4. OluĢturulan CBS nin yapısı, gelecekte karģılaģılacak ve zamanla giderek artacak veri/bilgi yoğunluğunu sorunsuzca iģleyebilecek, hızlı ve doğru bir Ģekilde analiz edebilecek Ģekilde tasarlanmıģtır. 5. Projede her bir havza için ayrı ayrı veri katmanı oluģturmak yerine 11 havza için tek bir veri katmanı oluģturulmuģtur. Böylelikle veri katmanı kalabalığı önlenerek, sorgu, analiz ve haritalama iģlemlerinin tek seferde 11 havza için yapılabilmesi sağlanacaktır. 6. Havzalar bazında oluģturulan CBS altlığının zaman içerisinde güncellenmesiyle özellikle arazide yapılan çalıģmaların sağladığı katkıları havzalar genelinde takip etmek mümkün olacaktır. Yukarıda sayılan faydaları daha da arttırmak mümkündür. Burada unutulmaması gereken nokta, klasik yöntemlerle yaklaģık bir yıllık bir sürede Türkiye nin yarısından fazla bir

85 Sayfa/Toplam Sayfa: 85 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 alanının belirlenen amaçları sağlayacak Ģekilde havza koruma eylem planlarının hazırlanmasının güç olacağıdır. Bu nedenle CBS bu projenin en önemli ve vazgeçilemeyen bir teknolojik aracı olmuģtur. CBS'nin etkin olarak kullanıldığı proje kapsamında yapılan çalıģmalar ġekil 2 de verilen süreçlere uygun olarak 5 ana baģlık altında yürütülmüģtür. ġekil 2. CBS ÇalıĢmalarında Takip Edilen Ana Süreçler Projede gereken verilerin temin edilmesi çalıģmanın ilk adımını oluģturmuģtur. Havza sınırları bazında sayısal olarak temin edilen veriler daha sonra amaca uygun olarak yeniden derlenmiģ ve düzenlenmiģtir. Üçüncü aģamada arazi çalıģmaları kapsamında toplanan verilere uygun olarak bir veri modeli tasarlanmıģ ve bilgiler modeldeki veritabanı uygun Ģekilde entegre edilmiģtir. Arazi çalıģmaları kapsamında toplanan veriler derlenmiģ olan diğer veriler ile birlikte analiz edilerek yeni kurulacak AAT'lerin planlanması dördüncü aģamayı oluģturmaktadır. Son aģamada ise, proje kapsamında üretilen tüm verilerin

86 Sayfa/Toplam Sayfa: 86 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bakanlık CBS genelgesine uygun olarak düzenlenmesi çalıģmaları tamamlanmıģtır. Yukarıda özetlenen tüm çalıģmaların detayları aģağıda verilmiģtir Veri Temini CBS ortamında yapılacak çalıģmalarda kullanılmak üzere projenin baģlangıcından taslak rapor teslim sürecine kadar geçen sürede Tablo 1 de özetlenen veriler sayısal olarak Çevre ve Orman Bakanlığı ndan (ÇOB) her bir havza için ayrı ayrı temin edilmiģtir. Tablo 1. CBS'de Kullanılmak Üzere ÇOB dan Temin Edilen Veriler NO DOSYA ADI FORMATI AÇIKLAMA 1 arazi_kullanımı.shp SHAPE Tüm havzaları içeren 2000 ve 2006 yıllarına ait CORINE arazi sınıflarını içermektedir. 2 baraj_golet.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı baraj ve göletleri içermektedir. 3 gol.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı gölleri içermektedir. 4 Havza_siniri.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı havza sınırlarını içermektedir. 5 hidroelektrik_santral.shp SHAPE Büyük Menderes, Ceyhan, Kızılırmak, Seyhan, Susurluk ve YeĢilırmak havzaları için hidroelektrik santralleri içermektedir. 6 il_merkez.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı il merkezlerini içermektedir. 7 il_sinir.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı il sınırlarını içermektedir. 8 ilce.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı ilçe sınırlarını içermektedir. 9 ilce_merk.shp SHAPE Tüm havzalar için ayrı ayrı ilçe merkezlerini içermektedir. 10 ozelcevrekoruma_alan.shp SHAPE 11 sulanan_alan.shp SHAPE 12 yagis.shp SHAPE 13 Yerlesim_merkezi.shp SHAPE 14 akarsu.shp SHAPE 15 yukpaf E00,DGN 16 Korunan Alanlar SHAPE 17 pafta_25 SID 18 Pafta_100 SID 19 TURKIYE_100BIN MDB Büyük Menderes, Konya Kapalı ve Kuzey Ege havzası için ÖÇK alanlarını içermektedir. Tüm havzalar için ayrı ayrı sulanan alanlara ait bilgileri içermektedir. Tüm havzalar için ayrı ayrı ortalama yağıģ ile ilgili bilgileri içermektedir. Her havza için ayrı ayrı yerleģim merkezlerini içermektedir. Büyük Menderes havzası hariç olmak üzere akarsulara ait bilgileri içermektedir. Her havza için ayrı ayrı 1: ölçekli sayısal yükseklik paftalarını içermektedir. Her havza için ayrı ayrı korunan alanlara ait bilgileri içermektedir. Her havza içi ayrı ayrı 1: ölçekli raster paftaları içermektedir. Her havza için ayrı ayrı 1: ölçekli raster paftaları içermektedir. Tüm Türkiye için 1/ ölçekli haritalardan sayısallaģtırılmıģ detayları içeren veri setidir. ÇOB dan alınan Tablo 1 deki verilerin haricinde Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü nden resimler halinde (JPG formatında); buharlaģma, güneģ radyasyonu, günlük maksimum yağıģ, kapalılık, karla kaplı gün, ortalama sıcaklık ve toplam yağıģ haritaları daha sonra sayısallaģtırılmak üzere temin edilmiģtir.

87 Sayfa/Toplam Sayfa: 87 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Veri Derleme ve Düzenleme ÇalıĢmaları Toplamda 11 havzada yapılacak olan çalıģmanın en önemli aģaması temin edilen verilerin amaca uygun olarak yeniden derlenmesi ve düzenlenmesidir. Özellikle her havza için ayrı ayrı olan veri setlerine aynı iģlemi 11 kere tekrarlamak yerine tüm havzaları içerecek Ģekilde tek veri setinin hazırlanması hem gereksiz tekrarlama hem de veri katmanı sayısının artıģına engel olacaktır. Diğer taraftan temin edilen verilerde topolojik hataların giderilmesi ve yerleģim merkezleri gibi önemli veri katmanlarının güncellenmesi, özellikle planlamalar açısından daha doğru kararların alınmasında etkili olacaktır. AĢağıda veri derleme ve düzenlemeye yönelik olarak yapılan çalıģmalar detaylandırılmıģtır. Havzaların oluģmasında önemli olan akarsu verisinde, hem topolojik hem de veritabanı anlamında tespit edilen eksikliklerin giderilmesine yönelik bir çalıģma yapılmıģ ve her bir havza için önemli olan akarsuları içeren yeni bir akarsu veri katmanı oluģturulmuģtur (ġekil 3-ġekil 4). Kuru dereleri de içeren yoğun akarsu verisinden yeni akarsu katmanı oluģturulurken akarsuyun büyüklüğünün yanında DSĠ'nin yaptığı su kalitesi ölçümleri en önemli kıstaslardan birisi olmuģtur. ġekil 3. Akarsu Verisindeki Topolojik Hataların Giderilmesi

88 Sayfa/Toplam Sayfa: 88 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 4. Önemli Akarsulardan OluĢan Yeni Akarsu Verisinin OluĢturulması Belediyelerin il, ilçe ve belde statülerinin yıllar içerisinde değiģmesi nedeniyle güncelliğini yitirmiģ olan yerleģim merkezleri verisi Türkiye Ġstatistik Kurumu ndan alınan 2009 yılı adrese dayalı nüfus bilgileri kullanılarak güncellenmiģtir. Daha sonra yerleģim birimlerinin haritadaki konumları belirlenerek güncel veri katmanı oluģturulmuģtur (ġekil 5).

89 Sayfa/Toplam Sayfa: 89 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 5. Proje Kapsamında Ġncelenen YerleĢim Yerleri

90 Sayfa/Toplam Sayfa: 90 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yeni yerleģim merkezlerinin oluģturulmasından sonra il ve ilçe sınırları bazında yapılacak mekânsal sorgulama ve analizlerde doğru sonuçlara ulaģmak için, yerleģim merkezinin ait olduğu ilçe bilgisine göre il ve ilçe sınırları yeniden düzenlenmiģtir (ġekil 6). ġekil 6. Ġl ve Ġlçe Sınırlarının YerleĢim Merkezlerine Uygun Olarak Düzenlenmesi Veri derleme ve düzenleme çalıģmaları kapsamında yapılan en önemli çalıģmalardan biri de 11 havza için ayrı ayrı 1: ölçekli sayısal yükseklik veri katmanlarının oluģturulmasıdır. Toplamda 2458 adet DGN ve E00 formatlarında bakanlıktan temin edilen sayısal eģyükseklik eğrileri ve kot noktaları her havza için ayrı ayrı birleģtirilmiģtir. Özellikle Marmara ve Susurluk havzalarında bazı paftalarda ortaya çıkan kenar uyuģmazlıkları ve hatalı girilmiģ yükseklik değerleri düzeltildikten sonra tüm havzalar için 10 m. çözünürlüklü sayısal yükseklik modeli raster veri seti halinde hazırlanmıģtır. OluĢturulan sayısal yükseklik modelleri küçültülmüģ resimler halinde ġekil 7 de verilmiģtir.

91 Sayfa/Toplam Sayfa: 91 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Havzaya Ait KüçültülmüĢ Sayısal Yükseklik Modelleri 11 havza için temin edilen 196 adet 1: ve adet 1: ölçekli taranmıģ raster paftalar birleģtirilerek raster katalog halinde veritabanına aktarılmıģtır. Bu iģlem sırasında karģılaģılan en önemli sorun ġekil 8 de görüldüğü gibi yan yana açılan paftaların siyah kenar dolgularının birbirleri üzerine gelmesi ve veri kaybına neden olmasıdır. ġekil 8. 1: Ölçekli Raster TaranmıĢ Paftalardaki Siyah Dolgular

92 Sayfa/Toplam Sayfa: 92 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bu amaçla pafta kenar çizgileri kullanılarak raster paftalar teker teker kırpılmıģ ve siyah dolgulardan arındırılmıģ raster veri setleri oluģturulmuģtur. Daha sonra oluģturulan tüm raster veri setleri kullanılarak raster katalog üretilmiģtir. Örnek olarak 1/ 'lik raster paftalardan oluģan katalog ġekil 9 da verilmiģtir. ġekil 9. 1/ Ölçekli Raster Paftalardan OluĢan Raster Katalog Su kaynakları kalite sınıflandırması çalıģmaları kapsamında, DSĠ Su Kalite Gözlem Ġstasyonları ölçüm sonuçları CBS ortamına aktarılmıģ, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) Tablo 1 de verilen Kıta Ġçi Su Kaynakları Sınıfları nda yer alan kalite kriterleri esas alınarak yüzeysel su kaynaklarının kalite sınıflandırması yapılmıģtır. ÇalıĢmada öncelikle gözlem istasyonlarına ait konumsal hatalar düzeltilmiģ, daha sonra belirlenen sınıflara göre yüzeysel su kalitesi haritaları oluģturulmuģtur. Yapılan çalıģmalar neticesinde elde edilen sonuçlar ve CBS ortamında oluģturulan haritalar Bölüm 6.1. de verilmektedir Arazi ÇalıĢmaları Bir önceki baģlıkta anlatılan çalıģmalar mevcut verilerin CBS ortamında yeniden derlenmesi ve güncellenmesine yönelikti. Bu baģlık altında yapılan çalıģmalar, araziden veri toplama, yeni veri katmanlarının üretilmesi ve CBS ortamına entegrasyonunu içermektedir. Her havza için oluģturulan ekipler belirlenen yerleģim yerlerini ziyaret ederek GPS desteği ile atıksu arıtma tesisleri, katı atık bertaraf tesisleri ve deģarj noktalarına iliģkin bilgileri toplamıģlardır. Toplanan verilerin CBS ortamına entegrasyonu için öncelikle toplanan verilere uygun olarak

93 Sayfa/Toplam Sayfa: 93 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ArcGIS CBS yazılımı için ġekil 10 da verilen bir veri modeli tasarlanmıģtır (EK I). OluĢturulacak veri katmanlarını ve bu veri katmanlarının birbirleri ile olan iliģkilerini gösteren söz konusu veri modeline uygun olarak CBS ortamında Ģablon Geodatabase oluģturulmuģ ve arazi çalıģmasında toplanan veriler sisteme entegre edilmiģtir. Bu kapsamda oluģturulan ana veri katmanları aģağıda listelenmiģtir. 1. YerleĢim Merkezleri 2. Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri 3. Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisleri 4. Katı Atık Bertaraf Tesisleri 5. DeĢarj Noktaları Planlama ÇalıĢmaları Temin edilen verilerin derlenmesi sonucunda oluģturulan veri katmanları ile arazi çalıģmaları kapsamında üretilen veri katmanları birlikte değerlendirilerek üç farklı senaryoya uygun olacak Ģekilde yeni kurulacak AAT'ler ile kolektörlerin yerleri belirlenmiģ ve üç ayrı veri seti halinde üretilerek CBS ortamına entegre edilmiģtir. Her bir veri seti içerisinde bulunan veri katmanları Tablo 2 de verilmiģtir. Havza bazında yapılan AAT planlama çalıģmaları sonucunda ortaya çıkan en düģük maliyetli senaryo için hazırlanmıģ olan harita Ek IX 'da verilmiģtir. Tablo 2. Planlama ÇalıĢmaları Kapsamında OluĢturulan Veri Katmanları NO VERĠ SETĠ SENARYO ADI DOSYA ADI AÇIKLAMA 1 AAT_bolge_1 Maksimum AAT Minimum Kolektör için AAT Alanları 2 Maksimum AAT AAT_guzergah_1 Maksimum AAT Minimum Kolektör için Senaryo1 Minimum Kolektör Boru Güzergâhları 3 AAT_yer_1 Maksimum AAT Minimum Kolektör için AAT Noktaları 4 AAT_bolge_2 Maksimum 5km Kolektör için AAT Alanları 5 Maksimum 5km AAT_guzergah_2 Maksimum 5km Kolektör için AAT Boru Senaryo2 Kolektör ve AAT Güzergâhları 6 AAT_yer_2 Maksimum 5km Kolektör için AAT Noktaları 7 AAT_bolge_3 Maksimum Kolektör Minimum AAT için AAT Alanları 8 Maksimum Kolektör AAT_guzergah_3 Maksimum Kolektör Minimum AAT için Senaryo2 Minimum AAT Boru Güzergâhları 9 AAT_yer_3 Maksimum Kolektör Minimum AAT için AAT Noktaları

94 Sayfa/Toplam Sayfa: 94 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 10. ArcGIS Veri Modeli

95 Sayfa/Toplam Sayfa: 95 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: PROJENĠN AMAÇ ve KAPSAMI Projenin amacı, havzadaki yüzey ve yeraltı sularının özelliklerinin ve kirlilik durumu ile kentsel, endüstriyel, tarımsal, ekonomik vb. faaliyetlere bağlı olarak oluģan baskı ve etkilerin tespit edilmesi, havza bazında tespit edilen kirlilik kaynaklarının ve yüklerinin ayrıntılı olarak incelenmesi, havzanın çevresel altyapı durumunun tespit edilmesi, havzada meydana gelen kirliliğin önlenmesi, havzanın korunması ve iyileģtirilmesi için havzadaki tüm paydaģların katılımı ile kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirlere yönelik çalıģmaların ve planlamaların yapılması amacıyla aģağıdaki 11 havza için Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Madde 5 hükümleri doğrultusunda Havza Koruma Eylem Planları nın hazırlanmasıdır. Susurluk Havzası Marmara Havzası Kuzey Ege Havzası Küçükmenderes Havzası Büyükmenderes Havzası Burdur Havzası YeĢilırmak Havzası Kızılırmak Havzası Konya Kapalı Havzası Seyhan Havzası Ceyhan Havzası Su Çerçeve Direktifi nin gereği olarak hazırlanan Havza Koruma Eylem Planları, Nehir Havzası Yönetim Planları yaklaģımıyla benzer niteliklere sahiptir. AB ile üyelik müzakereleri sürecinde Türkiye nin elini güçlendirecek nitelikte olan bu dokümanların AB normlarına çevrilmesi güç olmayacaktır. Ülkemizin AB mevzuatı ile uyumlaģtırma sürecinde gösterdiği baģarı, bu planlar vasıtasıyla uygulamaya taģınmıģ olacaktır. Proje kapsamında, Susurluk Havzası nda su kalitesini iyileģtirmek için su kaynakları potansiyeli, noktasal ve yayılı kirletici kaynakları ile mevcut su kalitesi dikkate alınarak

96 Sayfa/Toplam Sayfa: 96 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 öncelikle mevcut durum tespiti ve daha sonra kısa, orta ve uzun vadede öncelikli ve teknolojik olarak daha ekonomik ve uygun, sürdürülebilir planlamaların hazırlanması iģleri, havzadaki tüm paydaģların katılımı ile gerçekleģtirilmeye çalıģılmıģtır. Susurluk Havzası Koruma Eylem Planı Taslak Raporu ndaki eksiklikler ve gerekli görülen düzenlemeler, havzada yer alan tüm paydaģ kurumların görüģleri neticesinde belirlenmiģ, değiģiklikler yapıldıktan sonra Havza Koruma Eylem Planı Nihai Raporu hazırlanmıģtır. Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) 2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sayım sonuçlarına göre, proje kapsamında yer alan 11 havzadaki yerleģim yerlerinin ilçeler bazında toplam nüfusu kiģidir. Bu değer Türkiye nüfusunun % 52 sine karģılık gelmektedir. (ġekil 11) ; 48% ; 52% ġekil Adet Havzanın Türkiye Nüfusuna Oranı PROJE BÖLGESİ TOPLAM NÜFUS PROJE BÖLGESİ DIŞI TOPLAM NÜFUS Proje kapsamında koruma eylem planı hazırlanacak havzalardan biri olan Susurluk Havzası nın Türkiye alanına oranı %3.11 dir. Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) tarafından gerçekleģtirilen 2009 yılı adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına göre Susurluk Havzası nın sınırları içerisinde yer alan tüm belediyeler ile nüfusu 2000 üzerindeki köylerin toplam nüfusu kiģi olup; nüfus yoğunluğu 95 kiģi/km 2 dir. Havzanın genel nufusün Türkiye nüfusuna oranı % 4.13 tür. Proje kapsamındaki havzaların nüfus dağılımları ġekil 12 de görülmektedir.

97 Sayfa/Toplam Sayfa: 97 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 21% MARMARA KIZILIRMAK KÜÇÜK MENDERES SUSURLUK KONYA 48% 5% YEŞİLIRMAK BÜYÜK MENDERES 5% SEYHAN 4% CEYHAN KUZEY EGE 4% BURDUR 3% 3% 4% PROJE BÖLGESİ DIŞI 0% 1% 2% ġekil 12. Havzaların Nüfus Dağılımları

98 Sayfa/Toplam Sayfa: 98 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

99 Sayfa/Toplam Sayfa: 99 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: HAVZA GENEL DURUMU Anadolu yarımadasınının kuzey batısında yer alan Susurluk Havzası genel olarak bir dikdörtgene benzemektedir. Doğusunda Murat, GümeĢ, Yirce ve Uludağlar; güneyde ġaphane ve Simav dağları; batıda Madra ve Deliçal Dağları su bölüm çizgisi; kuzeyde ise Karadağ ve Mudanya Tepeleri ile Marmara Denizi tarafından sınırlanmıģtır. Havzanın önemli akarsuları Nilüfer Çayı, MustafakemalpaĢa Çayı, Simav Çayı ve Kocaçay dır. Yıllık su potansiyeli, 6.08 x 10 9 m 3 olarak belirtilmiģ havzanın sınırları içerisinde Ülkemiz için önemi büyük olan Uluabat ve Manyas Gölleri yer almaktadır. Toplam yağıģ alanı km 2 olan Susurluk Havzası nın ortalama yıllık akıģı 5,43 km 3 tür. Yıllık ortalama verimi 7,2 L/s/km 3 olan havzadaki potansiyel iģtirak oranı % 2,9 dur. (URL-1) Devlet Su ĠĢleri (DSĠ) nde alınan veriler ıģığında TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibi tarafından hazırlanan Susurluk Havzanın genel durumunu gösteren harita ġekil 13 te verilmiģtir YerleĢim Yerleri Marmara Bölgesi nin güneyinde yer alan Susurluk Havzası; Bursa, Balıkesir, Kütahya, Bilecik, Çanakkale, Manisa ve Ġzmir illerinin bir kısmını içine almaktadır. Bu illerin havza sınırları içerisinde kalan alanlarının dağılımı ġekil 14 te verilmektedir. Havzayı 3 büyük il paylaģmaktadır. Ġzmir, Çanakkale, Bilecik ve Manisa illerinin havzaya katkısı %1 in altındadır. Dolayısıyla raporda havzayı temsil eden 3 il bazında bilgiler sunulmaktadır.

100 Sayfa/Toplam Sayfa: 100 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 13. Susurluk Havzası Siyasi Haritası

101 Sayfa/Toplam Sayfa: 101 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 1,17% 0,18% 44,38% 0,18% 0,25% 24,18% 29,67% Manisa İzmir Kütahya Bursa Çanakkale Bilecik Balıkesir ġekil 14. Havzada Yer Alan Ġllerin Alansal Dağılımı Çevre ve Orman Bakanlığı ndan gelen veriler ile TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibinin çalıģmaları sonucu elde ettiği havza içerisine giren iller ile ilgili alansal istatistikler Tablo 3 te verilmiģtir. Tablo 3. Havzada Yer Alan Ġller ve Havza Ġçindeki Alanları ĠLLER TOPLAM ALAN (ha) ĠLĠN HAVZA ĠÇĠNDEKĠ ALANI (ha) ĠL ALANININ HAVZAYA GĠREN KISMI(%) HAVZANIN ĠLLERE GÖRE DAĞILIMI(%) BURSA ,32 29,7 BALIKESĠR ,56 44,4 KÜTAHYA ,16 24,2 MANĠSA ,07 1,2 ÇANAKKALE ,61 0,2 BĠLECĠK ,99 0,2 ĠZMĠR ,37 0,2 (*) : ÇOB, TUBĠTAK MAM CBS Bursa Bursa ili Marmara Bölgesi nin güneydoğusunda yer alır. Doğusunda Bilecik, kuzeydoğusunda Sakarya, kuzeyinde Ġzmit ve Yalova, güney ve güneybatısında Balıkesir, güneydoğusunda Kütahya bulunmaktadır. Yüzölçümü km 2 olan Bursa ilinin, 2009 yılı nüfus sayımına göre havza sınırları içerisinde yer alan belediye ve nufusu 2000 den fazla olan köylerin toplam nüfusu kiģidir. Son düzenlemelere göre, il 17 ilçeden oluģmaktadır.

102 Sayfa/Toplam Sayfa: 102 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bunlardan Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Büyükorhan, Gürsu, Harmancık, Karacabey, Keles, Kestel, MustafakemalpaĢa ve Orhaneli Ġlçeleri Susurluk Havzası sınırları içinde kalmaktadır. Balıkesir Balıkesir Ġli nin önemli bir bölümü Marmara Bölgesi nin Güney Marmara kesiminde, diğer küçük bir bölümü ise Ege Bölgesi nin Kuzey Ege kesiminde yer alır. Ege Denizi ndeki kıyılarının uzunluğu 115,5 km, Marmara Denizi ndeki kıyı uzunluğu ise 175,25 km dir. Ġlin yüzölçümü km 2, 2009 yılı nüfus sayımına göre havza sınırları içerisinde yer alan belediye ve nufusu 2000 den fazla olan köylerin toplam nüfusu dir. Ġlde toplam 19 ilçe ve 53 belediye bulunmaktadır. Susurluk Havzası sınırlarında kalan ilçeler Merkez Ġlçe, Balya, Bandırma, Bigadiç, Dursunbey, Erdek, Ġvrindi, Kepsut, Manyas, Sındırgı ve Susurluk Ġlçeleridir. Ġlin doğusu Manyas ilçesi, kuzeydoğusu Bandırma ilçesi, batısı Biga ve Yenice ilçeleri, kuzeyi Marmara Denizi ve Erdek Körfezi, güneyi Balya ilçesi ile çevrilidir. Kütahya Kütahya Ġli, Ege Bölgesi nin Ġç Batı Anadolu Bölümü nde yer almakta olup; Ġç Anadolu Bölgesi ile Ege Bölgesi arasında geçiģ alanıdır. Ġl km² lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaģık %1,5 ini kaplamaktadır yılı nüfus sayımına göre havza sınırları içerisinde yer alan belediye ve nufusu 2000 den fazla olan köylerin toplam nüfusu kiģidir. Kütahya, kuzeyinde Bursa, kuzeydoğusunda Bilecik, doğusunda EskiĢehir ve Afyon, güneyinde UĢak, batısında Manisa ve Balıkesir illerimizle çevrilidir. Ġlde toplam 13 ilçe bulunmaktadır. Susurluk Havzası içinde kalan ilçeler Çavdarhisar, Domaniç, Emet, Hisarcık, Simav ve TavĢanlı ile Gediz in bir kısmıdır. Manisa Manisa ili Türkiye nin batısında, Ege Bölgesinde yer almaktadır. Ġl topraklarının büyük bir bölümü Gediz Havzası içinde, kuzeybatı tarafındaki küçük bir bölümü ise Kuzey Ege Havzası nın alt havzası olan Bakırçay Havzası içerisinde bulunmaktadır. Ġlin yüzölçümü km 2 olup; merkez ilçenin deniz seviyesinden yüksekliği 71 m dir. Ġlin 2009 yılı ADNKS nüfus sayım sonuçlarına göre havza sınırları içerisinde yer alan belediye ve nufusu 2000 den fazla olan köylerin toplam nüfusu tür. Ġlçede merkez ilçe ile beraber 16 ilçe, 74 belediye, 779 köy bulunmaktadır. Susurluk Havzası sınırları içinde kalan tek yerleģim Gördes ilçesinin Çiçekli belediyesidir.

103 Sayfa/Toplam Sayfa: 103 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ġzmir Ġzmir ili Anadolu Yarımadası nın batısında ve kıyı Ģeridinde, Ege Denizi nin doğusunda kuzey enlemi, doğu boylamı arasında bulunmaktadır. Batıda Ege Denizi ile çevrili olan Ġzmir Ġli, kuzeyde Balıkesir, doğuda Manisa, güneyde Aydın illeri ile komģudur. Kent merkezinin rakımı 30 m olan ilin yüzölçümü km 2 dir. Ġzmir Ġlinin toplam nüfusu 2009 yılı genel nüfus sayımına göre dir. Ġlin 28 ilçesi vardır. Ġlin Susurluk Havzası sınırları içinde kalan bir yerleģim alanı yoktur. Çanakkale Çanakkale ili topraklarının büyük kısmı Marmara Bölgesi nin Güney Marmara Bölümü ne, Edremit Körfezi kıyısındaki küçük bir alan ise Ege Bölgesi ne girer doğu meridyenleri ile kuzey paralelleri arasında yer alan il km 2 lik bir alanı kaplamaktadır. Anadolu Yarımadasının en batı noktası Bababurnu ile Türkiye nin en batı noktası olan Gökçeada daki Ġnci Burnu Ġl sınırları içinde kalmaktadır. Ege Denizi'nde Türkiye ye ait en büyük adalar, Bozcaada ve Gökçeada, Çanakkale iline bağlıdır. Çanakkale ilinin 2009 yılı nüfus sayımlarına göre toplam nüfusu kiģidir. Kent merkezinin rakımı 2 m olan Çanakkale ilinin toplam 12 ilçesi, 22 beldesi ve 568 köyü bulunmaktadır. Ġlin Susurluk Havzası sınırları içinde kalan bir yerleģim alanı yoktur. Bilecik Bilecik ili Marmara bölgesinin güneydoğusunda, Marmara, Karadeniz, Ġç Anadolu ve Ege bölgelerinin kesim noktaları üzerinde yer alır. Ġl 39 o 39 ve 40 o 31 derece kuzey enlemleri ile 29 o 43 ve 30 o 41 doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Yüz ölçümü km 2 olan ilin doğusunda Bolu ve EskiĢehir, güneyinde Kütahya, batısında Bursa ve kuzeyinde Sakarya illeriyle çevrilidir. Ġl merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 500 m dir. Bilecik ilinin 2009 yılı nüfus sayımlarına göre toplam nüfusu kiģidir. Ġlin Susurluk Havzası sınırları içinde kalan bir yerleģim alanı yoktur. Susurluk Havza sınırları içerisinde kalan ve belediye teģkilatı olan yerleģim yerlerinin 2009 yılı ADNKS sayım sonuçlarına göre Ģehir merkezi nüfusları EK-II de; TÜBĠTAK MAM CBS ekibi tarafından üretilen havza sınırları içerisinde yer alan yerleģim yerlerinin haritası ise ġekil 15 te verilmiģtir.

104 Sayfa/Toplam Sayfa: 104 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 15. Susurluk Havzası YerleĢim Yerleri Haritası

105 Sayfa/Toplam Sayfa: 105 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Coğrafi Durum Susurluk Havzasının coğrafi durumu illere ait 2008 Ġl Çevre ve Durum Raporları ile Çevre ve Orman Bakanlığının verilerinden faydalanılarak hazırlanmıģtır. Susurluk havzası Türkiye nin batısında, kuzey enlemleri ile doğu boylamları arasında yer almaktadır. Türkiye nin alan olarak yaklaģık %3,11 ini kapsayan havzanın toplam alanı yaklaģık ha dır. Daha çok doğu-batı yönünde uzanan dağ sisteminin görüldüğü havzada Marmara Bölgesi ne ait en yüksek dağ olan Uludağ bulunmaktadır. Susurluk Havzası Akdeniz ile Karadeniz iklimi arasında kalmaktadır. Batı kesimin genelinde yazlar kurak ve sıcak, kıģlar ise yağıģlı ve ılık olur. Ġç taraflara doğru gidildikçe karasal iklim kendini gösterir. Özellikle kıģları bu bölgeler soğuk geçer. Kıyılarda ise genelde Karadeniz iklimi etkili olmasından dolayı yazları ılımandır. Dağlar Havzanın en büyük öneme sahip dağı kuģkusuz Uludağ dır m yüksekliğindeki Uludağ, Marmara Bölgesi nin en yüksek dağı konumundadır. Bursa Ovası nın güneyini bir duvar gibi saran dağın Bursa tarafında yükseliģleri kademeler halinde olduğu halde, güneyde Orhaneli ne bakan yamaçları dik ve kayalıklar halindedir. Gemlik ile Bandırma arasında yer alan ve eteklerinde neojen alüvyonları bulunan Karadağ (767 m), Manyas ın güneyinde yer alan m ve m yüksekliklerinde iki zirveli bir masif olan Çataldağ (Kepezdağı), Balıkesir in güneyinde yer alan Alaçam Dağları (1.615 m), Simav Ovası nın kuzeybatısında yer alan Akdağ (1.300 m), Simav Ovası ile Emet Ovası nı birbirinden ayıran Eğrigöz Dağı (2.181 m), Simav Ovası nı güneyden sınırlayan ve Sındırgı ya kadar uzanmakta olan Simav Dağı (800 m) havza sınırları içerisinde yer alan belli baģlı yükseltilerdir. Ovalar Balıkesir ilinin havza sınırları içerisinde yer alan ovaları Manyas ve Balıkesir ovalarıdır. Manyas Ovası alanı adını alığı Manyas Gölünün güney taraflarında bulunmaktadır. YaklaĢık 110 km 2 olan ovanın kuzeye doğru eğimi % 0,04 kadardır. Balıkesir Ovası nın ise alanı yaklaģık 140 km 2 kadardır. Batı Anadolu da Marmara Bölgesi nin güney bölümünde bulunan

106 Sayfa/Toplam Sayfa: 106 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Balıkesir Ģehri, kendi adı ile anılan verimli ovayı batıdan sınırlayan düz sırtlı tepelerin yamacında, eteklerinde ve düzlükte kurulmuģtur. Ovanın denizden yüksekliği 130 m dir. Bursa ilinin havza sınırları içersinde yer alan ovaları Bursa, Karacabey ve MustafakemalpaĢa ovalarıdır. GeniĢliği 392 km² olan Bursa Ovası Uludağ ın kuzey yönünü kaplar ve Katırlı Dağları na kadar uzanır. Alüvyonlu, humuslu topraklarla örtülü olması nedeniyle çok verimlidir. Ova son yıllarda yerleģim alanı ve sanayi kuruluģları nedeniyle büyük ölçüde ekim alanını kaybetmektedir. Karacabey Ovası ise adını aldığı Karacabey Ġlçesinin etrafında bulunan 180km² lik bir alana sahiptir. Ovada sebzecilik hâkimdir. Ülkemizde soğan üretiminin en fazla yapıldığı yer olan Karacabey ovası sulu tarımın baskın olduğu bir alandır. 180 km² lik bir alana sahip MustafakemalpaĢa Ovası Karacabey Ovası nın güney kesimi ile Bursa Ġli nin batısına uzanan düzlüklerde yer alır. Genellikle sebzecilik hâkimdir. Kütahya ilinin havza sınırları içersinde yer alan ovaları TavĢanlı Ovası, Örencik Ovası ve Simav Ovası dır. Kütahya nın kuzeyindeki TavĢanlı Ovası nın denizden yüksekliği 840 m dir. Akarsu ağının sıklığı, TavĢanlı Ovası nın doğu kesiminin fazla girintili çıkıntılı olmasına yol açmıģtır. Kütahya ilinin orta kesimindeki bir çöküntü alanına yayılan Örencik Ovası ise Kocasu kaynaklıdır. Kütahya nın güneybatısında yer alan Simav Ovası, kuzeyden Akdağ, doğudan Eğrigöz, güneyden ise Simav dağları ile çevrilidir. Uzunluğu 90 km ve Çaysimav - Kalkan belediyeleri arasındaki uzunluğu 15,5 km olan ovanın yükseltisi yaklaģık 800 m dir. Ġllerin havza sınırları içerisinde yer alan yükseltilerini içeren TÜBĠTAK MAM CBS ekibi tarafından hazırlanmıģ fiziki harita ġekil 16 da verilmiģtir.

107 Sayfa/Toplam Sayfa: 107 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 16. Susurluk Havzası Fiziki Haritası Akarsular 2 milyon hektarı geçkin bir alanı kapsayan Susurluk Havzası nın aldığı yağıģları, küçüklü büyüklü pek çok akarsu Marmara Denizi ile Uluabat ve Manyas göllerine boģaltmaktadır. Havzada devamlı veya kısa süreli akan, büyük ve küçük pek çok akarsu bulunmaktadır. Havzadaki yer alan baģlıca akarsular Ģunlardır: Simav Çayı: Susurluk havzasının en önemli akarsuyu olan Simav Çayı Kütahya dan doğar. Ġle Sındırgı ilçesinden giren ve Marmara Denizi ne dökülen Simav Çayı nın uzunluğu 175 km dir. Ayrıca havzadaki birçok çay tarafından da beslenmektedir. Dursunbey Çayı(Balat Çayı): Alaçam Dağları ndan doğan ve Simav Çayı ile birleģerek Marmara Denizi dökülen Dursunbey Çayı nın uzunluğu 65 km dir. Kille Çayı: Ġlin Dursunbey ilçesinden doğan ve Simav çayı ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülen çayın uzunluğu 97 km dir. Yağcılar Deresi: Ġlin Bigadiç ilçesinden doğarak Kepsut ta Simav Çayı ile birleģir ve Marmara Denizi ne dökülür. Derenin uzunluğu 30 km dir. Atnos Çayı: Kütahya da doğan çay Sındırgı da Simav Çayı ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülür.

108 Sayfa/Toplam Sayfa: 108 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Üzümcü Çayı: Ġlin Ġvrindi ilçesinden doğan çay Simav Çayı ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülür. Üzümcü Çayı yaklaģık 56 km uzunluğundadır. Dombay Deresi: Ġlin Bigadiç ilçesinden doğan dere Simav Çayı na karıģarak Marmara Denizi ne dökülmektedir. Kocaçay: Havzanın önemli akarsularından biri olan Kocaçay, Madra dağının eteklerinden doğar ve güneyden kuzeye 140 km akarak Manyas Gölü ne dökülür. Gölü besleyen en önemli akarsu kaynağıdır. Nilüfer Çayı: Bursa ilinin en önemli akarsuyu ve Bursa kentinin karakteristiklerinden biridir. Keles civarında doğan çay, Uluabat Gölü nü drene eden derenin de katıldığı Susurluk Çayı ile birleģerek Karacabey Boğazı civarında Marmara Denizi ne dökülür. Deliçay: Uludağ ın kuzey yamaçlarından doğar ve eğimin çok dik olması nedeniyle bahar aylarında karların erimesi sonucu çok fazla sediment getirir. Deliçay, Nilüfer Çayı na karıģarak Marmara Denizi ne dökülür. Aksu Deresi: Uludağ ın kuzey yamaçlarından inen bir deredir. GölbaĢı Göleti ne dökülmektedir. Kaplıkaya Deresi: Uludağ ın kuzey yamaçlarından doğar, Bursa Ovası na girdikten sonra Deliçay ile birleģerek Nilüfer Çayı na katılır. Ayvalı Deresi: Çayırköy Ovası ndan geçerek Nilüfer Çayı na katılır. Hasanağa Deresi: Ayvalı Deresi nden yaklaģık 7 km batıda Nilüfer Çayı ile birleģmektedir. Orhaneli Çayı(Kocasu Çayı): Ġl sınırları içersinde 104 km uzunluğunda olan Orhaneli Çayı, Kütahya Ġli nin Gediz ilçesinde doğar ve MustafakemalpaĢa ilçesine 20 km kala Çamandar Köyü nde MustafakemalpaĢa Çayı nın batıdan gelen kolu olan Emet Çayı ile birleģerek MustafakemalpaĢa Çayı adını alır ve Uluabat Gölü ne dökülür. Emet Çayı: Gediz yöresinde Ģaphane dağında metrelerde doğar, kuzeye Orhaneli Çayı ile birleģerek MustafakemalpaĢa Çayı nı oluģturur. Ġl sınırları içersindeki uzunluğu 44 km dir. Mustafakemalpaşa Çayı: Ġl sınırları içersindeki uzunluğu 134 km olan, Orhaneli ve Emet Çaylarının Çamandar Köyü nde birleģmeleri ile meydana gelen MustafakemalpaĢa Çayı, buradan 40 km sonra Uluabat Gölü ne dökülmektedir. Sultaniye: Nilüfer çayının bir kolu olan derenin il sınırları içersindeki uzunluğu 11 km dir.

109 Sayfa/Toplam Sayfa: 109 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kurtkaya dere: Nilüfer çayının bir kolu olan derenin il sınırları içersindeki uzunluğu 20 km dir. Değirmendere: Nilüfer çayının bir kolu olan derenin il sınırları içersindeki uzunluğu 16 km dir. Yaylacıkdere: Nilüfer çayının bir kolu olan derenin il sınırları içersindeki uzunluğu 22 km dir. Emet Çayı: Uzunluğu 90 km olan çay Saruhanlar ve AĢıkpaĢa köyleri yakınındaki kaynaklardan oluģup önce Kocadere ardından Doğanyakası Deresi ile Kayaköy altında birleģip Emet Çayı adını alır. Bedir Deresi: Güneybatı-kuzeydoğu yönünde akan dere Çavdarhisar dan geçerek Barağı Deresi, Ġmam Deresi ve Çat Deresi ile birleģir. Ortalama debisi m 3 /sn dir. Tavşanlı Çayı: Ġl sınırları içindeki uzunluğu 65 km olan çay Esatlar Köyünden doğar. Bedir Deresi ile birleģir, buradan kuzeye doğru akarak TavĢanlı Ovası na ulaģır. Simav Çayı: Kalkan Çayının bittiği yerden baģlayan ve Beciler Köyünden sonra il sınırlarını terk eden çayın il sınırları içindeki uzunluğu 40 km dir. Hamzabey Çayı (Kocaçay): NaĢa kasabasından doğan ve daha sonra Emet Çayı na dökülen çayın uzunluğu 45 km dir. TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibinin ÇOB tan gelen veriler ıģığında hazırladığı ve havza sınırları içerisinde yer alan akarsuları gösteren harita ġekil 17 de verilmiģtir. Göller Ülkenin batısında yer alan ve nüfus yoğunluğunun km 2 Susurluk Havzası nda üç adet doğal göl bulunmaktadır. baģına 100 kiģiden fazla olduğu Havza sınırları içerisindeki üç adet doğal göl Ģunlardır: Manyas Gölü: Suları tatlı ve sığ bir göl olan ve her yıl değiģik türden 3 milyona yakın kuģa ev sahipliği yapan göl akarsular ve yağıģlar ile beslenmektedir. Gölü besleyen dereler güneyden göle giren Kocaçay ve KocaavĢar ve Mürvetler dereleridir. Manyas Gölü çıkıģ sularını Karadere taģımaktadır. Ayrıca göle kuzeyden giren en önemli dere ise Sığırcı deresidir. Gölün alanı yaklaģık hektardır ve maksimum su seviyesinde 5,15 m derinliğe sahiptir.

110 Sayfa/Toplam Sayfa: 110 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Uluabat Gölü: Maksimum derinliği 6 m olan göl sığ, bulanık, ötrofik bir tatlısu gölüdür. Marmara Denizi nin güneyinde yer alır. Kabaca üçgen biçimli olan gölün doğu-batı yönünde uzunluğu km, geniģliği ise 12 km kadardır. Gölü besleyen en önemli su kaynağı MustafakemalpaĢa Çayı dır. Ayrıca gölün güneybatısındaki tarım alanlarının drenaj suları da göle verilmektedir. Göle giren su miktarı mevsimlere ve yıllara göre büyük değiģiklikler göstermektedir. Gölün fazla suları, gölün batısındaki Uluabat Deresi ile Susurluk Çayına ve bu çay vasıtasıyla da Marmara Denizi ne boģalmaktadır. Ancak göl su seviyesi Uluabat Deresinin altına düģtüğünde, dere göle doğru akıģa geçerek gölü beslemektedir. Gölden pompalarla su çekilmekte ve göl çevresindeki ha arazi sulanmaktadır. Simav Gölü: Ġldeki tek doğal göl olan Simav Gölü DSĠ ince 1967 yılında sahada açılan drenaj kanalları ile kurutulmuģ olup, göl alanındaki 5 km 2 lik araziler Toprak Reform Müdürlüğünce çevredeki köy halkına tarımsal amaçlı kullanılmak üzere kiraya verilmiģtir. TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibinin ÇOB tan gelen veriler ıģığında hazırladığı ve havza sınırları içerisinde yer alan gölleri gösteren harita ġekil 17 de verilmiģtir. ġekil 17. Susurluk Havzası Göller ve Akarsular Haritası

111 Sayfa/Toplam Sayfa: 111 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Toprak Yapısı Havza sınırları içerisinde en büyük alana sahip olan Balıkesir ilinde dağılıģ gösteren zonal topraklar, 4 ayrı grup olarak kendini göstermektedir. Bunlardan kireçsiz kahverengi orman toprakları, en geniģ yayılıma sahip topraklardır. Kırmızımsı kahverengi Akdeniz toprakları, Akdeniz iklim koģullarının meydana getirdiği peyzaj özelliklerini karakterize eden maki-garig ve kızılçam vejetasyonunun yayılma alanı içerisinde genellikle, kalker ve kalkerli ana kayalar üzerinde geliģmiģtir. Bununla birlikte Balıkesir ilinde iki grup halinde bulunan introzonal topraklar ile azonal topraklar yer almaktadır. Belli baģlı toprak tiplerinin dıģında Balıkesir ilinde dar alanlarda taģlık, kayalık ve kumluk alanlar ile taban suyu seviyesinin yüzeye çok yakın olduğu yerlerde hidromorfik alüvyal topraklar ve lagüner karakterli ortamlarda da sahil bataklıkları geliģmiģ durumdadır. Balıkesir Ġli toprakları saturasyon yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada tarım topraklarının %2,4'ü kum, %45,9'u tın, %46,3 killi-tin ve %5,4'ü ise kil bünyeye sahiptir. Bu dağılım ilde tarım için uygun toprak bünyesi varlığını göstermektedir. %18,0'i ph 6,5'den düģük, %55,8'i ph 6,6-7,5, %26,2'si ph 7,5'den büyük reaksiyona sahiptir. ĠĢlemeli tarım uygulanan toprakların %98,7'si tuzsuz, %1,2 'si hafif tuzlu, %0,1'i ise orta tuzlu ve tuzludur. Ġlin topraklarının %64,8'i az kireçli, %11,3'ü orta kireçli, %16,0'ı kireçli, %4,7'si fazla kireçli ve %3,2'si ise çok fazla kireçlidir. Tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir durumdadır. Toprakların %42,3'ün de fosfor, %19,6'sında orta, %11,3'ünde yüksek, %26,8'in de ise çok yüksek fosfor ile %5'inde az, %8,7'inde orta, %13,2'sinde yeter, %73,1 inde ise fazla miktarda potasyum tespit edilmiģtir. Bursa ili Ģehir merkezi alanı içerisinde Rendzina Toprakları ha alanla en geniģ yeri kaplamaktadır. Bütün özelliklerini yüksek derecede kirece sahip ana maddeden alır. Organik madde zengin kalker sebebiyle mineral madde ile iyice karıģmıģtır. ġehir merkezi içerisinde Vertisol Topraklar ha alan kaplamaktadır. Vertisoller genellikle kurak mevsimde büzülen, yağıģlı mevsimde geniģleyen ve dönme hareketi gösteren koyu renkli kil topraklarıdır. Vertisoller çoğunlukla çok kireçli olduğundan, bütün A horizonu boyunca kireç konkresyonları görülür. Yüksek su tutma kapasitelerine rağmen, bitkilere yarayıģlı su miktarı düģüktür. Arazi drenajı hemen hemen olanaksızdır. Ġlin Ģehir merkezi içerisinde Kahverengi Topraklar hektarlık alan kaplamaktadır. Ana maddelerden kalsifikasyon sonucu oluģtuklarından, profillerinde çok miktarda kalsiyum bulunur. Doğal drenajları iyi olması rağmen ilkbahar ve sonbahardaki kısa dönemler hariç kimyasal ve biyolojik etkinlikler yavaģ,

112 Sayfa/Toplam Sayfa: 112 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 verimleri düģüktür. Metropoliten alan içerisinde Kireçsiz Kahverengi Topraklar hektarlık alan kaplamaktadır. A horizonu kahverengi, kırmızımsı kahverengi, grimsi kahverengi, sarımsı kahverengi veya kırmızıdır ve yumuģak kıvamda yahut birazcık sıkıdır. B horizonu ise daha ağır bünyeli, daha sert, kahverengi veya kırmızımsı kahverengidir. Burada kırmızılık daha fazladır. Doğal drenajları iyidir. Ġlde görülen diğer toprak çeģitleri Kireçsiz kahverengi orman toprakları, alüvyal topraklar, hidromorfik alüvyal topraklar, alüvyal sahil bataklıkları, kırmızı kahverengi Akdeniz topraklarıdır. Bursa ili toprakları saturasyon yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada tarım topraklarının % 41 i tınlı, % 53,5 i killi-tınlı, % 5 i killi ve % 0,5 i kumlu bünyeye sahiptir. Tarım topraklarının % 5,5 inin ph ı 6,5 ten düģük, % 42,1 sinin ph ı , % 52,4 ünün ph ı ise 7,5 den büyük ve % 7,7 sinde organik madde çok az, % 46,1 inde az, % 32,6 sında orta, % 10,7 sinde iyi ve % 2,9 unda ise yeter düzeydedir. Toprakların % 99,3 ü tuzsuz ve % 0,7 si ise hafif tuzludur. Ġlde orta ve çok tuzlu topraklar çok gözlenmemektedir. % 41,6 sı az kireçli, % 22,4 ü orta kireçli, % 24,2 si kireçli, % 6,9 u fazla kireçli ve % 4,9 u çok fazla kireçlidir. Ġl topraklarının % 39,9 unda az, % 20 sinde orta, % 12,2 sinde yüksek ve % 27,9 unda ise çok yüksek fosfor ile % 7,5 inde az, % 6,2 sinde orta, % 7,7 sinde yeter ve % 78,6 sında ise fazla miktarda potasyum tespit edilmiģtir. Kütahya ilinde iklim topoğrafya ve ana madde farklılıkları nedeniyle çeģitli büyük toprak gurupları oluģmuģtur. Alüvyal toprakların kapladığı alan toplam ha dır. Akarsular tarafından taģınıp depolanan materyaller üzerinde oluģan genç topraklardır. Kütahya ilinde Kolüvyal toprakların kapladığı alan toplam ha dır. Genellikle dik eğimlerin eteklerinde ve vadi ağızlarında yer alırlar. Ġlde Kahverengi Orman Toprakları kapladıkları ha alanla ildeki en büyük toprak grubunu oluģtururlar. Kireççe zengin ana madde üzerinde oluģan toprakların tarım uygulamalarında verimleri yüksektir. Bunların yanı sıra Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakların yüzölçümü ha dır. Büyük kısmı orman ve fundalıkla kaplı arazilerde bulunsa da iģlemeli tarımda da kullanılmaktadır. Kestane Renkli Topraklar ise ilde ha alan kaplarlar. Profilde kalsiyum zengin olup baz saterasyonu yüksektir. % 87 si kuru tarım alanı (nadassız) olarak kullanılır. Ayrıca Kırmızımsı Kestane Renkli Toprakların yüzölçümü ha dır. Isının ve yağıģın fazla olduğu yerlerde oluģan bu topraklar organik maddece zengin değildir. Ġlde Kireçsiz Kahverengi Toprakların kapladığı alan ise ha dır. Ġklim, semiarid ve sabhümid, ana madde çakıllı, kumlu, killi depozitlerle, kalkerli, kumlu, kil ve kumlu kil taģlarıdır. Kahverengi Toprakların yüzölçümü de

113 Sayfa/Toplam Sayfa: 113 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ha dır. Bu topraklar yılın büyük bir kısmında kurudurlar. Nadir durumlarda nemlilik gösterirler. Ana madde marn, killi Ģist kalker veya Ģist orta tabakalı killerden ibarettir. Tarım uygulamaları ve mera alanları için uygun bir yapıya sahiptir. Ġlde Rendzina Toprakları ha alana sahiptirler. Bütün özelliklerini yüksek derecede kirece sahip ana maddeden alır. Organik topraklar yüksek derecede organik madde içeriğine sahiptirler. Koyu gri mavi veya yeģil olan rengi hava ile teması sonucu kahverengiye dönüģür. TavĢanlı Ovasının güneydoğusundan itibaren baģlayan kahverengi orman toprakları Köprüören ve Kütahya Ovalarının güneyinde kalan sahanın hemen tamamını kesintisiz geniģ bir kuģak halinde kaplar. Bu topraklar orta derecede organik madde ihtiva ederler. Toprağa rengini veren humus ve demir bileģikleridir. Tuz derecesi düģüktür. Dağların eteklerinde kaba bünyeli, yaylalar üzerinde orta bünyeli olan bu toprakların bulundukları yerler çoğunlukla ormanlarla kaplıdır. Kireçsiz kahverengi toprakları bölgenin kuzeybatı kesiminde yer alır. TavĢanlı Ovasının kuzeyinden itibaren baģlayan bu topraklar geniģ bir saha dahilinde kuzeydoğuda Sırören-Gökçe hattına kadar uzanırlar. Bu sahaların hâkim bitki örtüsü kurak ormanlardır. Kahverengi topraklar bölgenin, Köprüören ve Kütahya Ovalarının kuzeyindeki alçak yaylalarda yer alırlar. Orta derecede organik madde ihtiva ederler, kalsiyum karbonatça zengindirler. Bu toprak sahasının kuzeyinde yer alan kestane renkli topraklar, devamlı Ģerit halinde olmayıp parçalı bir dağılıģa sahiptirler. Kalsiyum karbonat miktarı azdır, çakıl ve kumlardan müteģekkil kaba bir bünye gösterirler. Daha çok iklime bağlı olarak teģekkül etmiģ yukarıda bahsedilen toprak tipleri dıģında, bölgenin sahra tabiatına bağlılık gösteren yegâne toprak tipi olan rendzinalar, Kütahya nın güneybatısında merkez Kozluca-Esatlar hattının doğusundaki kalkerler üzerinde küçük bir sahada görülürler. Kaba bünyeli kalsiyum karbonatça zengin ve bol organik madde ihtiva ederler. Bu sahalar karaçam ormanları ile kaplıdır. Kütahya ve çevresindeki toprak tipleri içinde kaydedilmeye değer son toprak tipi alüviyal topraklardır. Jeolojik Durum Kütahya ili I.Jeolojik zaman ve III. Jeolojik devirlerde çökmelere, yer yer volkanizmaya ve kıvrılmalara uğramıģtır. Kıvrılmaya dayanamayan tabakalar kırılarak fay hatlarını oluģturmuģtur. Kütahya merkezin batısında yer alan ilçeler I.derece deprem kuģağı içerisinde yer almaktadır. Bu fay hatlarının sonucu olarak, ilde yeraltı sıcak suları bakımından güçlü bir potansiyele sahiptir. Ġlin arazi yapısında kireç taģı, kil, kum taģı tabakaları oldukça

114 Sayfa/Toplam Sayfa: 114 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 yaygın olmakla birlikte; jeolojik yapısını oluģturan yer katmanları daha çok yatay ve yataya yakın Ģekilde sıralanmıģtır. Bursa ilinin yeryüzü Ģekillerinin %48 e yakını platolardan %35 ini dağlar ve %17 sini ovalar kaplamaktadır. Çöküntü alanlarının baģlıcalarını, Uluabat Gölü ile Karacabey ve Mustafa KemalpaĢa Ovaları oluģturmaktadır. Balıkesir ilinin genel jeolojik özellikleri incelendiğinde topoğrafyasının %23 ünü eski ve yeni alüvyonlar; %29 unu konglomeralar, kumtaģları, marn ile kireçtaģları; %34,6 sını lavlar, tüfler, silislenmiģ tüfler, aglomeralar ve laharlar ile %13,4 ünü ise Tersiyer den yaģlı olan birimler oluģturmaktadır Meteorolojik Bilgiler Susurluk Havzası nda, Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında bir geçiģ iklimi tipine sahiptir. KıĢların çok sert geçmediği havzada yaz dönemlerinde de kuraklıklar görülebilmektedir. Yıllık toplam yağıģın çoğunluğu kıģın düģer. Marmara Denizine kıyı bölgelerde kar yağıģı ve don olayları nadir olarak görülse de Uludağ gibi yüksek rakımlı yerlerde kıģlar, karlı ve soğuk geçer. Havza sınırları içerisinde değiģik özelliklerde çok sayıda meteoroloji istasyonundan veriler değerlendirmeye alınmıģtır. Tablo 4 havza içerisine giren istasyonlar ile ilgili bilgiler verilmiģtir. Tablo 4. Susurluk Havzasında Yer Alan Meteorolojik Ġstasyonlar Ġstasyon Adı Ġstasyon No Rakım Enlem Boylam Bandırma Bursa Balıkesir Meydan Balıkesir Dursunbey Tavsanlı Simav Kaynak: DMĠ Sıcaklık Sıcaklık, iklim elemanlarının en önemlisidir. Susurluk Havzası nda yer alan istasyonlarından alınan verilere göre hazırlanan tabloda yıllık ortalama sıcaklık değerleri incelendiğinde; yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin 13,2 C civarındadır. Ortalama sıcaklıklar bakımından hiçbir ayın ortalamasının 0 C altına düģmediği görülür. Soğuk devreyi karakterize eden sürede ortalama sıcaklıklar 1 C üzerindedir. Sıcak devreyi karakterize eden yaz aylarında ise ortalama sıcaklık 18 C üzerindedir. En sıcak ay temmuz ve en soğuk ayda ocaktır. Havza

115 Sayfa/Toplam Sayfa: 115 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 içersinde yer alan tüm istasyonların yer aldığı ve aylara göre ortalama sıcaklık değerlerini gösteren sayısal veriler ve ilgili grafik ġekil 18 de, Devlet Meteoroloji Ġstasyonlarından alınan veriler doğrultusunda TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri tarafından hazırlanan havzanın ortalama sıcaklık haritası ġekil 19 da verilmiģtir. Havza içersinde yer alan tüm istasyonların yer aldığı ve aylara göre maksimum sıcaklık değerlerini gösteren sayısal veriler ġekil 20 de minimum sıcaklık değerlerini gösteren sayısal veriler ise ġekil 21 de verilmiģtir. ġekil 18. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Ortalama Sıcaklık DeğiĢimleri

116 Sayfa/Toplam Sayfa: 116 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 19. Susurluk Havzası Ortalama Sıcaklık Haritası ġekil 20. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Maksimum Sıcaklık DeğiĢimleri

117 Sayfa/Toplam Sayfa: 117 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 21. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Minumum Sıcaklık DeğiĢimleri YağıĢ Havzada yağıģ özellikleri incelendiğinde ise yıllık yağıģların 40 mm ile 65 mm aralığında olduğu ve yağıģların kıģ aylarında arttığı buna karģılık yaz aylarında ise yağıģ miktarı yok denecek kadar azaldığı saptanmıģtır. Aralık, ocak, Ģubat, aylarında önemli miktarda yağıģ alan havzadaki yağıģ miktarı, haziran, temmuz, ağustos aylarında düģer. En yoğun yağıģ alan yer Simav bölgesidir. Susurluk Havzasında yer alan meteorolojik istasyonlardan elde edilen ve aylara göre ortalama toplam yağıģ değerlerini gösteren grafik ve ilgili sayısal veriler ġekil 22 de ve aylara göre maksimum yağıģ ortalamaları değerlerini gösteren grafik ve ilgili sayısal veriler ġekil 23 te verilmektedir. Ayrıca, Devlet Meteoroloji Ġstasyonlarından alınan veriler doğrultusunda TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri tarafından hazırlanan havzanın ortalama toplam yağıģ haritası ġekil 24 te, havzanın günlük maksimum yağıģ haritası ise ġekil 25 te verilmektedir.

118 Sayfa/Toplam Sayfa: 118 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 22. Susurluk Havzasındaki Aylara Göre YağıĢ DeğiĢimleri ġekil 23.Susurluk Havzasındaki Aylara Göre Maksimum YağıĢ DeğiĢimleri

119 Sayfa/Toplam Sayfa: 119 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 24. Susurluk Havzası Ortalama Toplam YağıĢ Haritası ġekil 25. Susurluk Havzası Günlük Maksimum YağıĢ Haritası

120 Sayfa/Toplam Sayfa: 120 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bulutluluk - GüneĢlilik - BuharlaĢma Havza sınırları içerisinde istasyonlara ait aylık güneģlilik, bulutluluk ve buharlaģma miktarı verilerinin ortalaması alınarak yıllık değerler hesaplanmıģtır. Bu hesaplama sonucu en çok güneģ alan ve en az bulutluluğu olan bölge Balıkesir Meydan olduğu bulunmuģtur. Ayrıca TavĢanlı bölgesi buharlaģma miktarının en yüksek olduğu istasyondur. Havza içersinde yer alan tüm istasyonların yer aldığı ve yıllık ortalama bulutluluk, güneģlilik ve buharlaģma ilgili sayısal veriler ile hazırlanan grafikler ġekil 26 da verilmiģtir. Devlet Meteoroloji Ġstasyonlarından alınan veriler doğrultusunda TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri tarafından hazırlanan havzanın güneģ radyasyonu haritası ġekil 27 de, havzanın karla kaplı gün haritası ġekil 28 de, havza buharlaģma haritası ġekil 29 da, havza bulutluluk haritası ġekil 30 da yer almaktadır. ġekil 26. Susurluk Havzası nda Yıllık Ortalama Bulutluluk, GüneĢlilik ve BuharlaĢma Değerleri

121 Sayfa/Toplam Sayfa: 121 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 27. Susurluk Havzası GüneĢ Radyasyonu Haritası ġekil 28. Susurluk Havzası Karlı Kaplı Gün Haritası

122 Sayfa/Toplam Sayfa: 122 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 29. Susurluk Havzası BuharlaĢma Haritası ġekil 30. Susurluk Havzası Bulutluluk (Kapalılık) Haritası

123 Sayfa/Toplam Sayfa: 123 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Rüzgâr Susurluk Havzası nda hâkim rüzgâr esiģ yönleri incelendiğinde, rüzgâr yönlerinin farklılığında rölyefin ve denizin etkisi hissedilir. Bandırma istasyonunda NNE yönlü, Bursa da ENE yönlü, Balıkesir Meydanda N yönlü, Balıkesir de NNE yönlü, Dursunbey de N yönlü, TavĢanlı da E yönlü, Simav da WNW yönlü rüzgârların yıllık esme sayıları yüksek çıkmıģtır. Havza genelinde kuzey sektörlü rüzgârlar hâkimdir. Ölçülen en yüksek rüzgâr hızı, Balıkesir de 5,2 m/sn dir. Kuzeyden esen rüzgârlar yazın havanın sıcaklığını düzenlemekte olup bu rüzgârlar hazirandan sonra esmeye baģladığından havanın nemini almaktadır. Güney rüzgârları ise ilkbahar ve sonbaharda ve özellikle kıģ mevsiminde yağmur ihtiyacını sağlar.

124 Sayfa/Toplam Sayfa: 124 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Arazi Kullanımı Susurluk Havzası büyük kesiminin dalgalı, tepelik, hatta dağlık ve toprakça yetersiz olmasına karģın, iklim kuģağı yönünden tarımsal değeri yüksek bölgelerimizden biridir. Havzadaki en büyük alanı % 54,4 ile orman ve yarı doğal alanlar kaplamaktadır. %41,78 ile tarım alanları havzada yer kaplayan en büyük ikinci alandır. CORINE sınıflandırmasına göre orman ve yarı doğal alanlar içerisinde; geniģ ve ince yapraklı ile karıģık ormanlar, maki ve otsu bitkilerin kapladığı alanlar ile bitki örtüsü az olan ya da hiç olmayan kumsallar, kayalıklar ve yanmıģ alanlar gibi bölgelerin tamamı yer almaktadır. Arazi kullanımına ait sayısal haritalar, Çevre ve Orman Bakanlığından elde edilen CORINE Arazi Sınıflandırma Sistemi baz alınarak hazırlanmıģtır. CORINE Sınıflandırma Sistemi, Coordination of Information on the Environment (Çevresel Bilginin Koordinasyonu) Projesi kapsamında oluģturulmuģtur ve 1990 yılından beri tüm AB Üye ülkelerinde kullanılan ortak sınıflandırma sistemidir. Ülkemizde ise projenin uygulanmasına 1998 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından baģlanmıģ, 2006 yılı Landsat uydu görüntüleri kullanılarak yapılan ilk çalıģma 2008 yılı ortalarında tamamlanmıģtır. CORINE Sistemi dört temel amaca hizmet etmektedir: 1. Avrupa Birliği'nin bütün üye devletleri için belirlenmiģ öncelikli konulara göre çevrenin durumu ile ilgili bilgilerin toplanması, 2. Üye devletler içinde ya da uluslararası düzeyde, verilerin toplanması ve bilgilerin uyumlu hale getirilmesi, 3. Bilgilerin tutarlılığının ve verilerin uyumluluğunun sağlanması, 4. Avrupa Çevre Ajansı kriterlerine göre Arazi Kullanım haritalarının oluģturulması. Ayrıca Corine Sistemi ile farklı düzeylerde (Uluslararası, Birlik, Ulusal ve Bölgesel) yapılan çok sayıdaki çalıģma ile toplanan çevresel bilgilerin yıllar itibarıyla değiģiminin izlenmesi sağlanmaktadır. CORINE Arazi Örtüsü Sınıflandırma Sistemi, Avrupa Çevre Ajansı tarafından belirlenen üç hiyerarģik seviyeden oluģmaktadır. Birinci seviyede ; Yapay Bölgeler, Tarım Alanları, Orman ve Yarı Doğal Alanlar, Sulak Alanlar ve Su Kütleleri olmak üzere 5 ana grup, ikinci seviyede 15 ve üçüncü seviyede kullanılması zorunlu olan 44 alt sınıf mevcuttur. Üçüncü hiyerarģik seviyede ilave ulusal sınıflar kullanılabileceği ancak

125 Sayfa/Toplam Sayfa: 125 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 bunun Avrupa veri standardının bütünlüğü açısından üçüncü seviyeye ilave edilmesi gerektiği Corine Teknik Kılavuzunda belirtilmektedir. Bu kapsamda Ülkemizdeki arazi yapısının çeģitliliğine bağlı olarak 44 sınıfa ilave olarak 12 sınıf daha eklenmiģtir. Corine Arazi Örtüsü Sınıflandırması Tablo 5 te, bu sınıfa ilave olarak Ülkemiz için hazırlanan ek sınıflandırma Tablo 6 da gösterilmiģtir. Tablo 5. CORINE Arazi Örtüsü Sınıfları Sınıf Kodu Arazi Kullanımı Sınıf Kodu Arazi Kullanımı 1 Yapay Bölgeler 3 Orman ve Yarı Doğal Alanlar 11 ġehir Yapısı 31 Orman 111 Sürekli ġehir Yapısı 311 GeniĢ Yapraklı Ormanlar 112 Kesikli ġehir Yapısı 312 Ġğne Yapraklı Ormanlar 12 End.Tic.ve UlaĢım Birimleri 313 KarıĢık Ormanlar 121 Endüstriyel veya Ticari Alanlar 32 Maki veya Otsu Bitkiler 122 Karayolları, Demiryolları ve ilg.al. 321 Doğal Çayırlıklar 123 Limanlar 322 Fundalıklar 124 Havalanları 323 Sklerofil Bitki Örtüsü 13 Maden,BoĢaltım, ĠnĢaat Sahaları 324 Bitki DeğiĢim Alanları 131 Maden Çıkarım Sahaları 33 Bitki Örtüsü az ya da Olmayan Alanlar 132 BoĢaltım Sahaları 331 Sahil,Kumsal,Kumluk 133 ĠnĢaat Sahaları 332 Çıplak Kayalıklar 14 Yapay Tarımsal Olmayan YeĢil Alan 333 Seyrek Bitki Alanları 141 YeĢil ġehir Alanları 334 YanmıĢ Alanlar 142 Spor ve Eğlence Alan 4 Sulak Alanlar 2 Tarımsal Alanlar 41 Karasal Bataklık 21 Ekilebilir Alanlar 411 Bataklıklar 211 Sulanmayan Ekileb.Al 412 Turbalıklar 212 Süreki Sulanan Alanlar 42 Denize Yakın Islak Alanlar 213 Pirinç Tarlaları 421 Tuz Bataklığı 22 Süreki Ürünler 422 Tuzlalar 221 Üzüm Bağları 423 Gel-git ile OluĢan Düzlükler 222 Meyve Bahçeleri 5 Su Yapıları 223 Zeytinlikler 51 Karasal Sular 23 Meralar 511 Su Yolları 231 Meralar 512 Su Kütleleri 24 KarıĢık Tarım Alanları 52 Deniz Suları 242 KarıĢık Tarım Alanları 521 Kıyı Lagünleri 243 Doğal Bitki Örtüsü.ile Bulunan Tarım Alanl. 522 Nehir Ağızları 523 Nehir ve Okyanus Kaynak: ÇOB

126 Sayfa/Toplam Sayfa: 126 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 6. CORINE Türkiye Ek Sınıflandırma Ülkemize Ait Ek Sınıflar Kod Sınıf Adı 1121 Kesikli ġehir Yapısı 1122 Kesikli Kırsal Yapı 2111 Sulanmayan Ekilebilir Alan 2112 Sulanmayan Sera 2121 Sulanan Alan 2122 Sürekli Sulanan Ekilebilir Alan, sera 2221 Sulanmayan Meyve Bahçesi 2222 Sürekli Sulanan Meyve Bahçesi 2421 Sulanmayan KarıĢık Tarım 2422 Sürekli Sulanan KarıĢık tarım 3321 Çıplak Kaya 3322 Çok Yukarılarda Çıplak Kaya Kaynak: ÇOB TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibinin Corine 2. düzey sınıflandırmadan faydalanarak hazırladıkları havzanın genel arazi kullanım haritası ġekil 31 de verilmiģtir. Havza arazi kullanım değerleri CORINE 1. düzey sınıflandırmasına göre Tablo 7 de, 2. düzey sınıflandırmasına göre ise Tablo 8 de ve grafik olarak gösterimi de ġekil 32 de verilmiģtir. ġekil 31 de yer alan Arazi Kullanım Durumu Haritası daha büyük ölçekli olarak EK III te verilmiģtir.

127 Sayfa/Toplam Sayfa: 127 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 31. Susurluk Havzası Arazi Kullanım Haritası

128 Sayfa/Toplam Sayfa: 128 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 7. Havza Birinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri CORINE KODU ALAN (ha) ALAN (%) Yapay Alanlar ,15% Tarımsal Alanlar ,78% Orman ve Yarı Doğal Alanlar ,40% Islak Alanlar ,33% Su Yüzeyleri ,34% Tablo 8. Havza Ġkinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri CORINE KODU Yapay Alanlar Tarımsal Alanlar Orman ve Yarı Doğal Alanlar Islak Alanlar Su Yüzeyleri ARAZĠ KULLANIMI ALAN ALAN (ha) (%) ġehir Yapısı ,33 Endüstriyel, Ticari ve UlaĢım Alanları ,28 Maden, BoĢaltım ve ĠnĢaat Sahaları ,46 Yapay Tarımsal Olmayan YeĢil Alan ,08 Ekilebilir Alanlar ,51 Sürekli Ürünler ,09 Meralar ,35 KarıĢık Tarım Alanları ,83 Orman Alanları ,50 Maki veya Otsu Bitki Alanları ,32 Çıplak veya Bitki Örtüsü Az Olan Alanlar ,58 Karasal Sulak Alanlar ,27 Kıyısal Sulak Alanlar ,05 Karasal Sular ,28 Deniz Suları ,06 ġekil 32. Havza Ġkinci Düzey Arazi Kullanım Değerleri

129 Sayfa/Toplam Sayfa: 129 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havzada Yer Alan Ġllerin Arazi Sınıfları Susurluk Havzası içersinde yer alan Kütahya, Balıkesir ve Bursa illerinin 2008 yılı Ġl Çevre ve Durum Raporları ile illerin Ġl Tarım Master Planları ndan yararlanılarak hazırlanan arazi kabiliyet sınıflarının dağılımı ġekil 33 te verilmiģtir. ġekil 33. Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Ġllere Ait Arazi Sınıflarının Dağılımı I. Sınıf Araziler: Her türlü tarım için elveriģli olan toprak türünün tarım yapıldığı alanlar genellikle düzdür ve kolaylıkla sulanabilir. II. Sınıf Araziler: I. Sınıf tarım topraklarına göre daha verimsiz olan arazilerde toprak ve suyu korumak için özel önlemler alınmalıdır. III. Sınıf Araziler: Bu sınıf arazi topraklarında, yüzey gerilimi ve topoğrafya gibi çok önemli engellerle karģılaģılır. Ürünlerin çeģitliliği ve verim, ilk iki toprak çeģidinden daha düģüktür. Toprak için gerekli organik madde ve gübreler verilebilinir, drenaj tedbirleri alınarak toprak kalitesi artırılabilinir. IV. Sınıf Araziler: Toprağın derinliğine, kayalık durumuna, nemine ve eğimine göre tarım açısından önemli kısıtlayıcılar bulunur. Bu topraklarda ileri derecede önleler alınmalıdır. V. Sınıf Araziler: Genellikle çayır ve mera olarak kullanılan araziler düz ve kayalık topraklardan oluģur. Üzerine tarım yapmaya müsait değildir. VI. ve VI Üstü Tarım Toprakları: Bu topraklar genelde çok eğimlilik, erozyon, taģlılık, kayalık ve aģırı drenaj bozuklukları baģlıca kısıtlayıcılarıdır.

130 Sayfa/Toplam Sayfa: 130 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Tarım ve Hayvancılık Bilgileri Tarım Balıkesir Ekolojisiyle Ülkemizde önemli bir yeri olan ilin iklimi ve toprak karakteri birçok bitkisel ürünün yetiģmesine uygundur. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan Manyas, Balıkesir ve Sındırgı ovaları tarımsal üretim bakımından büyük bir öneme sahiptirler. Ġlde zeytin, buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, Ģekerpancarı, yem bitkileri, kavun, karpuz, narenciye, bakla, sarımsak, domates ile diğer sebze ve meyvelerin birçoğu yetiģtirilmektedir. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait tarım arazi kullanımları TÜĠK in 2008 Bitkisel Üretim Ġstatistiklerinden alınmıģtır. Bu verilerin dağılımı grafik olarak ġekil 34 te ve ilçelere ait rakamlar Tablo 9 da verilmiģtir. ġekil 34. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı Tablo 9. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Ġlçe Adı Toplam Ekilen tarla Nadas Sebze bahçeleri Meyve Alan(ha) alanı(ha) alanı(ha) alanı(ha) alanı(ha) Merkez , , , ,3 Balya , , ,6 533,8 Bigadiç , ,6 Ġvrindi , , ,1 436,3 Kepsut , , ,4 762,2 Manyas , , ,1 350,4 Sındırgı , , ,8 468,3 Susurluk , , ,6 334,4 Dursunbey , , ,3 875,2 Bandırma , , , ,1 Bigadiç , ,6 Toplam , , , ,2 Kaynak: TÜĠK 2008

131 Sayfa/Toplam Sayfa: 131 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ġlin havza sınırları içerinde yer alan ilçelerinde toplam sulanan tarım arazisi ha dır. Bunların %65 i devlet sulamaları ile %35 i ise halk sulamaları ile gerçekleģtirilmektedir. Bursa Ġlde özellikle büyük tüketim merkezlerine yakınlığından dolayı pazarlama imkânlarının uygun olması, dıģ ülke pazarlarına yönelik yoğun bir ürün ihracının bulunması sonucu olarak meyve, sebze ve tarla bitkileri üretimleri yoğun olarak yapılmaktadır. Özellikle ilin havza sınırları içerisinde yer alan Karacabey ovasında domates ve soğan üretimi yüksek miktardır. Ayrıca Bursa Ģeftali yetiģtiriciliği konusunda Ülkemizde ilk sıralarda yer almaktadır. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait tarım arazi kullanımları TÜĠK in 2008 Bitkisel Üretim Ġstatistiklerinden alınmıģtır. Bu verilerin dağılımı grafik olarak ġekil 35 te ve ilçelere ait rakamlar Tablo 10 da verilmiģtir. ġekil 35. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı Tablo 10. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Ġlçe Adı Toplam Alan(ha) Ekilen tarla alanı(ha) Nadas alanı(ha) Sebze bahçeleri alanı(ha) Meyve alanı(ha) Merkez Nilüfer Osmangazi , , , ,9 Yıldırım Büyükorhan ,7 273,1 58,2 606 Gürsu 4.217,2 484, Harmancık 9.455, , ,7 70,1 127,5 Karacabey , , , ,2 Keles 8.501, , , ,8 Kestel , , , ,5 M.KemalpaĢa , , ,3 Orhaneli , , , Toplam , , , ,2 Kaynak: TÜĠK 2008

132 Sayfa/Toplam Sayfa: 132 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Toplam sulanabilir tarım alanlarının %55,82 si sulanabilir durumda olup, bu sulanabilir tarım alanlarının % 29,56 sı sulanmaktadır. Bunun %54,6 sı DSĠ tarafından %13,8 i Köy Hizmetleri tarafından %31,6 sı halk tarafından sulanmaktadır. Kütahya Ġlin havza sınırları içersinde kalan bölgelerinde genellikle tahıl ürünleri ekimi hâkimdir. Bunların yanı sıra Yem bitkileri ve baklagiller üretimi de yaygındır. Özellikle Simav da fasulye yetiģtiriciliği yoğun olarak yapılmaktadır. Ayrıca, Simav ilde en çok bağ bahçe arazisinin bulunduğu ilçedir. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait tarım arazi kullanımları TÜĠK in 2008 Bitkisel Üretim Ġstatistiklerinden alınmıģtır. Bu verilerin dağılımı grafik olarak ġekil 36 da ve ilçelere ait rakamlar Tablo 11 de verilmiģtir. ġekil 36. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçersindeki Tarım Arazilerinin Dağılımı Tablo 11. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelere Ait Tarım Arazisi Kullanım Alanları Ġlçe Adı Toplam Alan(ha) Ekilen tarla alanı(ha) Nadas alanı(ha) Sebze bahçeleri alanı(ha) Meyve alanı(ha) Çavdarhisar , ,9 20,7 10,6 Domaniç 9.150, , ,2 149,1 Emet , , ,4 134,5 Hisarcık , , ,4 191,6 Simav , , , ,6 TavĢanlı , , ,5 432 Toplam , , , , ,4 Kaynak: TÜĠK 2008 Ġlin havza sınırları içerinde yer alan ilçelerinde toplam sulanabilir tarım arazisi hektardır. Ancak sadece ha sulanabilmektedir. Bunların %45 i devlet sulamaları ile %55 i ise halk sulamaları ile gerçekleģtirilmektedir.

133 Sayfa/Toplam Sayfa: 133 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Gübre ve Zirai Ġlaç Kullanımı Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ndan alınan veriler doğrultusunda havza sınırları içersinde yer alan illerin 2008 yılındaki gübre tüketimini gösteren sayısal veriler ve grafik ġekil 37 de yer almaktadır. Balıkesir in özellikle merkezinde yer alan Balıkesir Ovası nda gübre tüketim rakamlarının diğer bölgelere göre nazaran daha yüksek olduğu gözlenmiģtir. Bursa da ise havza sınırları içersinde büyük bir alanı kaplayan Karacabey ve MustafakemalpaĢa Ovaları nda gübre tüketim rakamları diğer bölgelere oranla yüksektir. Kütahya ilinin havza sınırları içersinde kalan Simav ve TavĢanlı Ovaları nda ise gübre tüketim rakamları diğer bölgelere oranla yüksektir. ġekil 37. Havzada Yer Alan Ġllere Ait Gübre Tüketim Rakamları Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ndan alınan veriler doğrultusunda havza sınırları içersinde yer alan illere ait 2009 yılındaki il geneline ait pestisit tüketimini gösteren sayısal veriler ve grafik ġekil 38 de verilmektedir. Bursa nın tüketim rakamları diğer illerinkine oranla çok yüksek olduğu gözlenmiģtir. ġekil 38. Havzada Yer Alan Ġllere Ait Pestisit Tüketim Rakamları

134 Sayfa/Toplam Sayfa: 134 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Hayvancılık Balıkesir Ġlde hayvancılık önemli bir yere sahip olup, küçükbaģ ve büyükbaģ hayvancılık, tavukçuluk, balıkçılık ile arıcılık baģlıca mesleklerdendir. Bunlara bağlı olarak et, süt ve ürünleri, yumurta üretebilmek, iģleyebilmek için kesimhane, mandıra ve kümesler gibi sektörler ilin havza sınırları içerisinde yoğun olarak bulunmaktadır. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait hayvancılık rakamları TÜĠK in 2008 Ġstatistiklerinden alınmıģ ve Tablo 12 de verilmiģtir. Tablo 12. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Ġlçe Adı BüyükbaĢ KüçükbaĢ Kümes Merkez Balya Bandırma Bigadiç Dursunbey Erdek Ġvrindi Kepsut Manyas Sındırgı Susurluk Toplam Kaynak: TÜĠK 2008 Bursa Hayvancılığın önemli bir iģ kolu olduğu ilde, küçükbaģ ve büyükbaģ hayvancılık, tavukçuluk, balıkçılık ve ipek böcekçiliği baģlıca uğraģ alanlarıdır. Özellikle Karacabey ve MustafakemalpaĢa ilçesinde kümes hayvancılığı yoğun olarak yapılmaktadır. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait hayvancılık rakamları TÜĠK in 2008 Ġstatistiklerinden alınmıģtır. Bu verilerin ilçelere ait rakamlarla Tablo 13 te verilmiģtir. Tablo 13. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Ġlçe Adı BüyükbaĢ KüçükbaĢ Kümes Nilüfer Osmangazi Yıldırım Büyükorhan Gürsu Harmancık Karacabey Keles Kestel M.KemalpaĢa Orhaneli Toplam Kaynak: TÜĠK 2008

135 Sayfa/Toplam Sayfa: 135 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa da ayrıca önemi olan hayvancılık türlerinden biride ipek böcekçiliğidir. Ġlin havza sınırlarında yer alan 17 köy (73 hane) de yapılmaktadır. Kütahya Hayvancılığın genelde köy yerlerinde tek geçim kaynağı olabildiği ilde, küçükbaģ ve büyükbaģ hayvancılık, tavukçuluk baģlıca uğraģ alanlarıdır. Özellikle Simav ve TavĢanlı ilçelerinde hayvancılık önemli bir iģ koludur. Ġlin havza sınırları içerisinde kalan ilçelerine ait hayvancılık rakamları TÜĠK in 2008 Ġstatistiklerinden alınmıģtır. Bu verilerin ilçelere ait rakamlarla Tablo 14 te verilmiģtir. Tablo 14. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçerisinde Kalan Ġlçelerine Ait Hayvancılık Ġstatistikleri Ġlçe Adı BüyükbaĢ KüçükbaĢ Kümes Çavdarhisar Domaniç Emet Hisarcık Simav TavĢanlı Toplam Kaynak: TÜĠK Sanayi Durumu Susurluk Havzası nın önemli bir kısmını oluģturan Bursa ve Balıkesir Ülkemizde sanayinin en fazla geliģtiği iller arasındadır. Zengin hammadde kaynakları ve yoğun nüfusun birlikte getirdiği nitelikli iģ gücü, ulaģım olanaklarındaki kolaylığın iç ve dıģ piyasalara yakınlık sağlaması sanayinin geliģmesinde önemli bir itici güç olmuģtur. Havza sınırları içersinde 11 adet Organize Sanayi Bölgesi ve 29 adet Küçük Sanayi Sitesi yer almaktadır. OSB ve KSS lere ait bilgiler Sanayi ve Ticaret Ġl Müdürlüğü nce kayıt altına alınmakta ve güncel verilere ulaģılabilesi mümkün olabilmektedir. Ancak Bayındır ve Ġskân Müdürlüğü ve Belediyeler tarafından planlanan alanlar ve bu alanlarda faaliyet gösteren tesisler hakkında ihtiyaç duyulan bilgilerin temininde sıkıntılar yaģanmaktadır. Bu alanlara ait sağlıklı bir veri tabanı bulunmamaktadır. Verileri tek bir merkezde toplamak, güncel verilere ulaģmak ve gerektiğinde istenilen amaca yönelik olarak kamuoyuna sunmak üzere, her türlü ölçekte sanayi ile getirilecek plan kararlarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve taģra teģkilatının yetkili kılınması önem taģımaktadır.sanayi ve Ticaret Bakanlığı ndan alınan 2008 yılı illere ait Sanayi ve Ticaret Durum Raporları ndaki verilerden faydalanılarak hazırlanan illere ait sanayi envanteri Tablo 15 te verilmiģtir.

136 Metal EĢya Ġmalat Sanayi Makine ve Teçhizat Makine Ġmalatı Tarım Makineleri Bilgi ĠĢlem Makineleri Elektrikli Makineler Elektronik Motorlu Kara TaĢıtları Gemi ĠnĢa Demir yolu TaĢıt Havayolu TaĢıtları Bisiklet, Motosiklet ve Diğerleri Tıbbi,Hassas,Optik Aletler ve Saatler Mobilya Diğer Ağaç ve Mantar Ürünleri Kağıt ve Kağıt Ürünleri Basım ve Yayım Kok ve Petrol Ürünleri Kimyasal Ürünler Kimya Gübre Lastik ve Plastik Ürünler Cam Çimento Seramik, Kil,TaĢ ve Çimentodan Gereçler Ana Metal Demir Çelik Demir DıĢı Metaller Diğer Gıda ve Ġçecek Ürünleri Gıda Ġçki Tütün Ürünleri Tekstil Giyim ve Kürk Ürünleri Ambalaj Sanayi Deri ve Deri Ürünleri Diğer TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 136 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 15. Havza Ġçerisindeki Ġllere Ait Sanayi Envanteri TÜKETĠM MALI ÜRETEN SANAYĠLER ĠMALAT SANAYĠ KOLLARI Balıkesir Bursa Kütahya Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) ARA MALI ÜRETEN SANAYĠLER ĠMALAT SANAYĠ KOLLARI Balıkesir Bursa Kütahya Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) YATIRIM MALI ÜRETEN SANAYĠLER ĠMALAT SANAYĠ KOLLARI Balıkesir Bursa Kütahya Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Firma Adeti Ġstihdam (KiĢi) Kaynak: Ġl Sanayi ve Ticaret Durum Raporları 2008

137 Sayfa/Toplam Sayfa: 137 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Tekil Sanayi Tesisleri Balıkesir Ġldeki temel sanayi un, yem, zeytin, zeytinyağı ve pirina, beyaz et üretimi ile ilgili sanayi, gübre, konserve üreten üniteler, orman ve orman ürünleri sanayisi, kimya, çimento, Ģeker, deri, kösele, tekstil, süt ve süt ürünleri, çeltik, sentetik çuval, tuğla ve kiremit, makine ve tarım makineleri, trafo, jeneratördür. Ayrıca ilde bor, kömür, demir baģta olmak üzere krom, mermer, kurģun, çinko, antimuan, kaolen gibi maden yatakları bakımından zengin ve sayıca kabarıktır. Mermer ve bor cevherlerinde ülke rezervinin büyük bir kısmı Balıkesir de bulunmaktadır. Ġlin 2008 yılı Sanayi ve Ticaret Durum Raporu ndan alınan veriler doğrultusunda hazırlanan ilin havza sınırları içerisindeki küçük sanayi siteleri ve bilgileri Tablo 16 da verilmiģtir. Tablo 16. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Adı Faaliyete BaĢladığı yıl Toplam Alanı (hektar) Toplam ĠĢyeri Sayısı Merkez K.S.S Atatepe K.S.S Bigadiç K.S.S Dursunbey K.S.S Ġvrindi K.S.S Sındırgı Erdek K.S.S Susurluk K.S.S Kaynak: Balıkesir Sanayi ve Ticaret Durum Raporu 2008 Bursa Mevcut Ġstihdam Bursa nın bugünkü ekonomik yapısı içerisinde, ülke ekonomisini temsil eder mahiyetteki temel sektörlerin baģında tekstil gelmektedir. Bursa da diğer önemli sanayi dalları, otomobil ve muhtelif yedek parça üretimini içine alan otomotiv endüstrisidir. Yine Bursa sanayisi açısından özel önem taģıyan bir baģka sektör, gıda endüstrisidir. Bursa da gıda endüstrisine iliģkin olarak hemen her dalda faaliyet gösteren firmalar mevcuttur. Özellikle meyve suyu, alkolsüz içki, konserve ve konsantre salça üretiminde Bursa Türkiye genelinde önemli paya sahiptir. Bursa nın imalat sanayisi içerisinde, ülke ekonomisi açısından önem teģkil eden daha pek çok sektör, belirli ağırlıklara sahip bulunmaktadır. Bunlar içerisinde, gübre, kimya, deri hazır giyim, demir çelik, metal ana sanayi, çimento, madeni eģya, mobilya, inģaat taahhüt sektörleri en önemlilerindendir.

138 Sayfa/Toplam Sayfa: 138 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ġlin 2008 yılı Sanayi ve Ticaret Durum Raporu ndan alınan veriler doğrultusunda hazırlanan ilin havza sınırları içerisindeki küçük sanayi siteleri ve bilgileri Tablo 17 de verilmiģtir. Tablo 17. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Adı Faaliyete Toplam Toplam ĠĢyeri BaĢladığı yıl Alan(ha) Sayısı Mevcut Ġst. Bursa K.S.S Çakıcı Test. K.S.S Dökümcüler K.S.S Demir-Mad. ĠĢler K.S.S Karacabey K.S.S K.Bey Sanatk. K.S.S M.K.PaĢa K.S.S Otosansit K.S.S S.S. Özlüce Top. ĠĢyer. Yapı Koop. K.S.S Yıldırım Dokum. K.S.S Arsası yok 0 0 Otom. Yan San. K.S.S Arsası yok 0 0 Metal Döküm. K.S.S Arsası yok 0 0 Gürsu K.S.S Arsası yok 0 0 Kestel K.S.S Arsası yok 0 0 Kaynak: Bursa Sanayi Ve Ticaret Durum Raporu 2008 Kütahya Kütahya yeraltı kaynakları yönünden çok zengin bir ildir. Sanayi de buna paralel olarak geliģmiģtir. Porselen ve karo fabrikaları ile çinicilik ilin simgesi durumundadır. Ayrıca madencilik ve tekstile dayalı sanayi geliģmiģtir. Orman ürünlerinden tomruk iģleyerek değiģik nitelikli inģaat ve yapı kerestesi ile mobilya malzemesi üreten birçok iģletme mevcuttur. Ġlde cam sanayi yatırımı da özel sektörce kurulmuģtur. Ġlin 2008 yılı sanayi ve ticaret durum raporundan alınan veriler doğrultusunda hazırlanan ilin havza sınırları içerisindeki küçük sanayi siteleri ve bilgileri Tablo 18 de verilmiģtir. Tablo 18. Kütahya Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Küçük Sanayi Siteleri Adı Faaliyete BaĢladığı yıl Toplam Alanı (ha) Toplam ĠĢyeri Sayısı Mevcut Ġstihdam TavĢanlı 1. Küçük Sanayi Sitesi TavĢanlı 2. Küçük Sanayi Sitesi Simav Küçük Sanayi Sitesi Emet Küçük Sanayi Sitesi Domaniç Küçük Sanayi Sitesi TavĢanlı Leblebi ve KuruyemiĢ Ġmal. K.S.S TavĢanlı Marangozlar Mobilyacılar Keresteciler KSS Kaynak: Kütahya Sanayi Ve Ticaret Durum Raporu 2008

139 Sayfa/Toplam Sayfa: 139 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Organize Sanayi Bölgeleri Balıkesir Balıkesir ilinin havza sınırları içerisinde kalan iki adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Yoğunluğun ağaç, gıda, kimya ve inģaat sektöründe bulunan 55 firmayı bünyesinde bulunduran Balıkesir Sanayi Organize Bölgesi nin arıtma tesisi yapım aģamasındadır. Diğer organize sanayi bölgesi olan Balıkesir II (2) Organize Sanayi Bölgesi demir çelik tesislerinin genelinde yer aldığı haddeciler için kurulmuģ ve bünyesinde 24 tesis barındırmaktadır. Organize sanayi bölgesine ait AAT proje aģamasındadır. Tablo 19. Balıkesir Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Organize Sanayi Bölgeleri BALIKESĠR ĠLĠ ORGANĠZE SANAYĠ BÖLGELERĠ OSB Ġlgili Bilgiler Organize Sanayi Bölgeleri Balıkesir Organize 2.Organize San. Faaliyete BaĢladığı Yıl Alanı (Hektar) Parsel Sayısı Üretime Geçen ĠnĢaat Safhasında Proje Safhasında Parsel Sayısı Tesis Sayısı 62 - Parsel Sayısı 19 5 Tesis Sayısı 15 Parsel Sayısı Tesis Sayısı 24 Parsel Sayısı TOPLAM Tesis Sayısı Tahsis ed.parsel Sayısı Ġstihdam Kapasitesi Mevcut Toplam Kaynak: Balıkesir Ġl Sanayi Ticaret Müdürlüğü Bursa Ülkemizin önemli sanayi Ģehirlerinden birisi olan Bursa nın havza sınırları içerisinde kalan 9 adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgelerden altısının AAT bulunmaktadır. BTSO, DemirtaĢ OSB, NOSAB ve Deri OSB nin kendileri ait artıma sistemleri mevcuttur. Gürsu ve Kestel deki organize sanayi bölgeleri ise atıksularını bölgenin evsel yüküyle birlikte S.S. YeĢil Çevre AAT ye vermektedirler. Yapılan saha çalıģmaları ve Bursa Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü personeliyle yapılan bilgi alıģveriģleri doğrultusunda hazırlanan ilin havza sınırları içersinde kalan organize sanayi bölgeleri envanteri Tablo 20 de verilmiģtir.

140 Sayfa/Toplam Sayfa: 140 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 20. Bursa Ġlinin Havza Sınırları Ġçersinde Yer Alan Organize Sanayi Bölgeleri Sektörler Sektörlere Göre ĠĢletme Sayısı OSB Adı BTSO DemirtaĢ NOSAB Gürsu Kestel Deri MKP Hasanağa MKP OSB Mermer. Gıda Tekstil Ambalaj Sünger 14 Kağıt Ambalaj 2 1 Lastik sanayii Kauçuk ve Plastik Sanayii Petrol ürünleri - 1 Cam 1 Elektrikli Alet Üret. - 3 TaĢıt Ġmali 2 1 Elektrik Üretim 3 2 Mobilya Mermer 7 Metal, Mak. Oto Yan San. Deri 79 ĠnĢaat 2 2 Kimya San Diğer Toplam Kütahya Kütahya 2008 Ġl Çevre Durum Raporu ndan alınan bilgiye göre ilin havza sınırları içerisinde iki adet kurulma aģamasında olan organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Biri, Kütahya TavĢanlı karayolu üzeri Doğaaslan Karakolu mevkiinde olan TavĢanlı Organize Sanayi Bölgesi dir. Toplam alanı m 2 olacak OSB nin yer seçimi yapılmıģ olup, alan Belediye Mücavir alanı içerisine alınmıģtır. OSB alanı ile ilgili mülkiyet durumu çıkarılmıģ olup, kamulaģtırmaya esas olmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığından Ģahıs mülkiyetindeki araziler için kamu yararı kararı alınmıģtır. Ayrıca gözlemsel Jeolojik etüt ve jeoteknik etüt raporu hazırlanmıģ Bakanlıkça onaylanmıģtır. ġu anda 1/5.000 lik imar planı ve 1/1.000 lik Uygulama Ġmar Planı çalıģmaları bitirilmiģ olup, planlar Bakanlıkça onaylanmıģtır.

141 Sayfa/Toplam Sayfa: 141 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: yılı içerisinde bölgede arsa tahsisi çalıģmalarına baģlanması öngörülmektedir. Diğeri ise Simav Ġlçesi Güney Beldesi Bozbelen Mevkiinde yer alan Simav Organize Sanayi Bölgesi dir. Toplam alanı m 2 olacak olan OSB nin yer seçimi yapılmıģ olup, alan Belediye Mücavir alanı içerisine alınmıģ ve hâlihazır haritaları yaptırılmıģtır. En son olarak OSB alanı ile ilgili mülkiyet durumu çıkarılmıģ olup, kamulaģtırmaya esas olmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığından Ģahıs mülkiyetindeki araziler için tarihinde kamu yararı kararı alınmıģtır. Ayrıca gözlemsel jeolojik etüt ve jeoteknik etüt raporu hazırlanmıģ onay aģamasındadır. (Kütahya ĠÇDR 2008) 3.7. Korunan Alanlar Susurluk Havzası ekolojik açıdan Ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Birçok kuģ türüne ev sahipliği yapan Manyas Gölü ile yine birçok canlı türünün yaģamını sürdürdüğü Uludağ Milli Parkı ile Uluabat Gölü havza sınırları içerisinde yer almaktadır. Bunların yanı sıra bölgede tabiatı koruma alanları ile yaban hayatı geliģtirme sahaları da mevcuttur. TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibi tarafından oluģturulan havza sınırları içerisinde yer alan koruma alanlarını gösteren harita ġekil 39 da verilmiģtir. ġekil 39. Susurluk Havzası Korunana Alanlar Haritası

142 Sayfa/Toplam Sayfa: 142 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Balıkesir Balıkesir ilinin havza sınırları içerisinde yer alan korunan alanlar: Ġkizcetepeler Barajı: Balıkesir in içme suyu kaynağı olan barajın yüzey alanı 960 ha dır. YaklaĢık kiģiye içme ve kullanma suyu sağlayan baraj Balıkesir Belediyesi nin idaresindedir. Manyas KuĢ Gölü: Gölü besleyen en önemli kollardan biri olan Sığırcı Deresi nin göl çevresinde olusturduğu 64 hektarlık delta tarihinde Milli Park ilan edilmistir. Manyas Gölü nü de içine alan hektarlık bölge ise 1996 yılındayaban Hayatı Koruma Sahası olarak ilan edilmistir (WWF-Türkiye 2008) yılında I. Derece Doğal Sit Alanı statüsüne kavuģturulan göl ve yakın çevresinde. 239 dan fazla kuģ türü ile 20 den fazla da balık türü yaģamlarını sürdürmektedirler. Bursa Bursa ilinin havza sınırları içerisinde yer alan korunan alanlar: Uluabat Gölü (Ramsar Sahası): 2001 yılında Ramsar Statüsü kazanan göl 2001 yılında Yasayan Göller Ağı na (Living Lakes Network) dahil edilmistir. Kaba üçgen Ģekline sahip gölün uzunluğu km geniģliği ise 12 km yi bulmaktadır. Yıllara ve mevsimlere göre farklılık gösteren göl alanın Ģuana kadar ki ulaģtığı en yüksek değer ha, en alçak değer ise ha dır. Gölün fazla suları Susurluk Çayı vasıtasıyla Marmara Denizi ne boģalırken, göldeki su seviyesinin düģmesi durumlarında dere göle doğru akıģa gecerek gölü besler. (WWF-Türkiye 2008) Doğancı barajı: Yüzey alanı 155 ha olan baraj Nilüfer çayı üzerine Bursa ilinin içme suyu temini için kurulmuģtur. Barajın koruma havzasına alınarak havzada Büyük ġehir Belediye BaĢkanlığının öncülüğünde organik tarım projesi baģlatılmıģtır. Uludağ Milli Parkı: Toplam alanı ha olan parkın en yüksek yeri m olan Uludağ tepesidir yılında ulusal park olarak ilan edilmiģtir. Uludağ çok sayıda dereye kaynak oluģturur. Uludağ ın güneyinden doğan Nilüfer Çayı çok sayıda dereyi alarak kuzeybatıya doğru akar. Dağın kuzey yamacından doğan küçük dereler Deliçay adı ile Bursa Ovası nda Nilüfer Çayı ile birleģirler. Uludağ ın bu dereleri devamlı su bulundururlar ve dik yamaçlarda küçük çağlayanlar oluģtururlar. Karacabey de Karadağı-Ovakorusu Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası Orhaneli nde Özel Avlak Alanlar

143 Sayfa/Toplam Sayfa: 143 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Nilüfer Barajı Kocaçay Deltası Çınarcık Barajı Kütahya Kütahya ilinin havza sınırları içerisinde yer alan korunan alanlar: TavĢanlı da Vakıf Çamlığı Tabiatı Koruma Alanı Domaniç da Mızık Çamı Tabiat Anıtı Domaniç da KaĢalıç Tabiatı Koruma Alanı Simav da Gölcük Orman Ġçi Dinlenme Yeri TavĢanlı da Çatak Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası Simav da Akdağ Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası Yaylacık da Özel Avlak Alanlar TavĢanlı da Sulama, taģkın koruma, içme ve sanayi suyu temini amaçlı kullanılan Kayaboğazı Barajı 3.8. Su Kaynakları Susurluk Havzası nın su kaynakları durumu illere ait 2008 Ġl Çevre ve Durum Raporları ile Çevre ve Orman Bakanlığının verilerinden faydalanılarak hazırlanmıģtır. Havza sınırları içerisinde yer alan içme suyu kaynakları Tablo 21 ve devam eden DSI projeleri ise Tablo 22 de verilmiģtir Barajlar Balıkesir Ġlin havza sınırları içerisinde yer alan en değerli barajı Ġkizcetepeler Barajı dır. Sulama ve Balıkesir iline 2020 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu temini amacıyla Kille Çayı üzerinde yapılmıģtır. Gövde hacmi m 3 olan barajın toplam göl hacmi 164,5 hm 3 tür. Ayrıca Balıkesir-Sındırgı ve Gölcük ovalarındaki ha lık arazilerin sulanması için Simav Çayı üzerinde sulama ve taģkın koruma amaçlı olarak bölgeye Çaygören Barajı inģa edilmiģtir. Ġlin diğer barajları Ardıçtepe Ġvrindi Barajı, Manyas Barajı, Köteyli Barajı, Susurluk Barajı, Adalı Barajı, Dursunbey Barajı, Düvertepe Barajı dır.

144 Sayfa/Toplam Sayfa: 144 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Bursa ilinin havza sınırları içersinde yer alan Doğancı Barajı kaya ve toprak dolguludur. 65 m yüksekliğindeki baraj Bursa ili için önemli bir içme suyu ve kullanma suyu kaynağıdır. Büyükkıdan ve arkadaģları tarafından yapılan çalıģmada Doğancı Barajı suları kimyasal ve fiziksel yönüyle degerlendirilmiģ ve standartlarla karģılaģtırılmıģtır. Dogancı baraj gölünün kirlilik parametrelerinin içme ve kullanma suyu kriterlerine uygun olduğu tespit etmiģlerdir. Konumu itibari ile açık bir sistem olan ve bu yüzden çevresi ile direk etkilesim içinde olmasına rağmen kriterlere uygun olmasının en büyük nedenlerinden biri olarak endüstri kuruluslarınından ve kentsel yasamdan uzak olması olarak açıklamıģlardır. Kaya dolgusuna sahip olan Nilüfer Barajı ise 72,5 m yüksekliğinde olup ilin içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını karģılamaktadır. Bunların yanı sıra 123 m yüksekliğindeki kaya dolgulu Çınarcık Barajı ile 27,5 metre yüksekliğindeki toprak dolgulu GölbaĢı Barajı içme ve kullanma suyu kaynağı olarak tasarlansa da henüz kullanılmamaktadır. Ġlin diğer önemli barajları YeĢildere Barajı, Gölecik Barajı, Devecikonağı Barajı, Kızkayası Barajı, Karyağmaz Barajı, B.Orhan Cuma Barajı, DemirtaĢ Barajı dır. Kütahya Kütahya ilinin havza sınırları içersinde bulunan Çavdarhisar Barajı içme ve sulama amaçlı kullanılmaktadır. Ġlin diğer önemli barajları Kalkan Barajı ile TavĢanlı da sulama, taģkın koruma, içme ve sanayi suyu temini amaçlı kullanılan Kayaboğazı Barajı dır Göletler Balıkesir Balıkesir ilinin havza sınırları içersinde toplam 29 adet tamamlanmıģ ve inģaatı devam eden gölet bulunmaktadır. Bunlardan en büyük olanları Ġbirler Göleti, Bigadiç Değirmenli Göleti, ġamlı Göleti, Dursunbey AkbaĢlar Göleti, Çinge Göleti ve Sındırgı Yaylabayır Göleti dir. Ayrıca ilin havza sınırları içerisinde Köy Hizmetleri tarafından yaptırılan 7 adet gölet daha bulunmaktadır. Bunların en büyükleri Ġvrindi Ç.Patlak ve Bigadiç Salmanlı Göletleridir. Bursa Bursa ilinin havza sınırları içersinde kalan göletlerin çoğunluğu sulama amaçlı kullanılmaktadır. Bu göletler Çalı Göleti, Kayapa Göleti, Dağyenice Göleti, Dağkadı Göleti, Ericek Göleti, Alpagut Göleti, KeĢlik Göleti, YalıntaĢ Göleti, Ġnkaya Göleti, Merkez Göleti,

145 Sayfa/Toplam Sayfa: 145 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Erdoğan Göleti, Karaca Göleti, Baraklı Göleti, Dedeler Göleti, Doğla Göleti ve Okçular Göleti. Ayrıca Keles bölgesinde yer alan Yağcılar Göleti ile Gököz Göleti ise hayvan içme suyu kaynağı olarak kullanılınır. Kütahya Sulama amaçlı kullanılan ilin havza sınırları içerisinde kalan göletlerinden baģlıcaları Çukurköy Göleti, Çetre Göleti, Doğanlar Göleti, Gökçeler Göleti, Çelte Göleti, ġenlik Göleti, ġapçıdede Göleti, Kozluca Göleti, Güldüren Göleti ile Kuruçay Göletidir. Tablo 21. Susurluk Havzası Sınırları Ġçerisinde Yer Alan Ġçme Suyu Kaynakları Su Kaynağının Adı Su Kaynağının Yeri Kaynak Türü Suyu Kullanan Ġdare Su Kaynağından Alınan Su Miktarı (m³/yıl) Hangi YerleĢim Yerine Ġçmesuyu Sağladığı Ġçme ve Kullanma Suyu Sağlanan Nüfus Dokuz Dereler Susurluk Akarsu Karapürçek Bld Karapürçek Söve Göleti Göbel Gölet Göbel Bld Göbel Ġkizcetepeler Barajı Kumköy Regülatörü Balıkesir Baraj Gölü Balıkesir Bld Merkez Bandırma Baraj Gölü Bandırma Bld Bandırma Eğridere Gölü Erdek Göl Erdek Bld Erdek Dumanlı Tepe Erdek Akarsu Ocaklar Bld Ocaklar Turluk Dere Erdek Akarsu Ocaklar Bld Ocaklar Kale Dere Erdek Akarsu Ocaklar Bld Ocaklar Doğrancı Barajı Bursa Baraj Gölü Bursa B. Bld B.B.B.'ye bağlı ilçeler Yapraklı Büyükorhan Gölet Büyükorhan Bld Büyükorhan Gürlek Orhaneli Göl Orhaneli Bld Orhaneli Nilüfer Barajı Bursa Baraj Gölü Bursa B. Bld. ĠnĢa Çınarcık Barajı Bursa Baraj Gölü Bursa B. Bld. ĠnĢa Kayaboğazı Barajı B.B.B.'ye bağlı ilçeler B.B.B.'ye bağlı ilçeler TavĢanlı Baraj Gölü TavĢanlı Bld. TavĢanlı-Tunçbilek Su Bağı Emet Akarsu Emet Bld Emet Basmacı Deresi Simav Akarsu Simav Bld Simav TavĢanlı Barajı TavĢanlı Baraj Gölü TavĢanlı Bld TavĢanlı TÜBĠTAK MAM Coğrafi Bilgi Sistemleri ekibinin ÇOB tan gelen veriler ıģığında hazırladığı ve havza sınırları içerisinde yer alan baraj ve göletleri gösteren harita ġekil 40 da verilmiģtir.

146 Sayfa/Toplam Sayfa: 146 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 40. Susurluk Havzası Baraj ve Göletler Haritası

147 Sayfa/Toplam Sayfa: 147 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 22. Susurluk Havzası Sınırları Ġçerisinde Yer Alan DSI Projeleri NO ADI IL ĠLÇE AKARSU AġAMASI AMACI 1 Adalı Barajı Balıkesir Bigadiç Kocadere Planlama S 2 AkbaĢlar Göleti Balıkesir Dursunbey Gecelli Deresi ĠĢletme S 3 Alidemirci Göleti Balıkesir Balya Akçalar Deresi ĠĢletme S 4 Antimon Göleti Balıkesir Susurluk Karadere ĠĢletme T 5 Ardıçtepe Barajı Balıkesir ivrindi Madra Çayı (Kocaçay) Proje S 6 Armutalan Göleti Balıkesir Merkez Muslu Deresi ĠĢletme S 7 Büyükyenice Göleti Balıkesir ivrindi Kozdere Proje S 8 Çamköy Barajı Balıkesir Bigadiç Ayıtlıdere ĠĢletme T+ATIK 9 Çataldağ Göleti Balıkesir Susurluk Bıçkı Deresi ĠĢletme Ġ 10 Çaygören Barajı Balıkesir Sındırgı Simav Çayı ĠĢletme S+E 11 Çinge Göleti Balıkesir Merkez DöĢeme Deresi Ġhale S 12 Değirmenli Göleti Balıkesir Bigadiç Bağdere ĠĢletme S 13 DeliktaĢ Göleti Balıkesir Merkez Kanlıdere Proje S 14 Demirkapı Göleti Balıkesir Susurluk Ayıtlı Deresi Ġhale S 15 Dursunbey Barajı Balıkesir Dursunbey Kocadere Proje 16 Düvertepe Barajı Balıkesir Sındırgı Simav Çayı Proje Ġ+E 17 Düzoba Göleti Balıkesir Merkez GümüĢlübogaz Deresi Planlama S 18 Gökköy Göleti Balıkesir Merkez Arıkayası Deresi Planlama S 19 Hacıhüseyin Göleti Balıkesir Balya Kavaklar Dere ĠĢletme S 20 Halkapınar Göleti Balıkesir Merkez Arka Dere ĠĢletme S 21 Ġbirler Göleti Balıkesir Merkez Gelindere ĠĢletme S 22 Ġkizcetepeler Barajı Balıkesir Merkez Kille Çayı ĠĢletme S+Ġ 23 Ilıca Göleti Balıkesir Balya Barut Deresi ĠĢletme S 24 Karacaören Göleti Balıkesir Merkez Korudere ĠĢletme S 25 Karakol Göleti Balıkesir Merkez Değirmen Dere ĠĢletme S 26 Karapürçek Göleti Balıkesir Susurluk Kapan Deresi Ġhale S 27 Kavacık Göleti Balıkesir Dursunbey Ġsa Dere Proje S 28 Kavaklı Göleti Balıkesir Merkez Kiraz Dere ĠĢletme S 29 Kayalar Göleti Balıkesir Balya Kızılcaağaç Planlama S 30 Kepsut Barajı Balıkesir Kepsut Değirmencik Deresi Planlama S 31 KocaavĢar Göleti Balıkesir Merkez Kasırga Dere ĠĢletme S 32 Kocabey Göleti Balıkesir Sındırgı Eski Değirmen Dere ĠĢletme S 33 Koçoğlu Göleti Balıkesir Manyas Göçgiden Deresi Proje S 34 Korucu Göleti Balıkesir ivrindi Patlak Dere ĠĢletme S 35 Köteyli Barajı Balıkesir Merkez Köteyli Deresi Proje S 36 Manyas Barajı Balıkesir Manyas Kocaçay Ġhale S+E+T 37 Merinos Çiftliği Göleti Balıkesir Bandirma Gökdere ĠĢletme S 38 Ortaca Göleti Balıkesir Merkez Sazlıdere Ġhale S 39 Ovacık Göleti Balıkesir Merkez SudüĢtü Dere ĠĢletme S 40 Soğuksu Göleti Balıkesir Manyas Kanlıdere ĠĢletme S 41 Söve Göleti Balıkesir Susurluk Yağlıdere ĠĢletme S 42 Susurluk Barajı Balıkesir Susurluk Susurluk Çayı Proje S+E+T 43 Süleler Göleti Balıkesir Dursunbey Eğridere Ġhale S 44 ġahinburgaz Göleti Balıkesir Erdek ġahin Dere ĠĢletme S 45 ġamlı Göleti Balıkesir Merkez Köydere ĠĢletme S 46 Tatlıpınar-Alatepe Göleti Balıkesir Merkez Isırgan Dere Planlama S 47 Üzümcü Barajı Balıkesir Merkez Üzümcü Çayı Proje S+E+T 48 Yağcılar Göleti Balıkesir Merkez Kavacık Deresi Ġhale S 49 Yaylabayır Göleti Balıkesir Sındırgı Almalı Ġhale S 50 Yusufçamı Göleti Balıkesir Sındırgı Kuru Dere Planlama S

148 Sayfa/Toplam Sayfa: 148 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Yeraltı Su Kaynakları Balıkesir Yeraltı suyu potansiyelinin büyük kısmı kullanılmakta olan ilde en önemli yeraltı suyu kayanğı olan Balıkesir yeraltı su havzası ile Manyas-Bandırma-Susurluk yeraltı su havzası içme, sulama ve kullanma amaçlıdırlar. Pamukçu ve Kepsut bölgelerinde de yeraltı su kaynakları içme suyu amaçlı kullanılabilinmektedir. Bunların yanı sıra ilde içme ve sulama amaçlı kullanılan diğer yeraltı su havzaları Dursunbey Su Çıktı Kaynağı, Gökçeyazı, Erdek ile Bigadiç-Sındırgı-Gölcük tür. Bursa Bursa Ovası, Çayırköy Ovası ve AĢağı Susurluk Ovası ise Bursa nın havza sınırları içerisindeki yeraltı suyu potansiyelleridir. Bursa Ovası nda yapılan baģlıca yeraltı suyu tahsisleri çeģitli sanayi kuruluģları, Bursa Belediyesi ile DemirtaĢ Belediyesi nin iģlettiği içme suyu ve sanayi suyu kullanım amaçlı olanlarıdır. Çayırköy Ovasondaki rezervin çok büyük bir bölümü ise sulama ve içme suyu amaçlı kullanılmaktadır. Kütahya Ġlin havza sınırları içersindeki yeraltı suyu emniyetli rezervi 189,5 hm 3 /yıl dır. Bu rezervin Köprüören Ovasında kuzeyden ve güneyden Felent Çayına doğru olduğu belirlenmiģtir. Havzanın çıkıģında Yoncalı Kaplıcasında yeraltı suyunun toplam boģalımı Enne Barajına olmaktadır. Ovada yeraltı suyunun ortalama yıllık seviye değiģimleri 1 m civarındadır. Ayrıca ildeki yeraltı suyu kaynaklarında sülfat ve klörür miktarlarının yer yer yüksek değerlere ulaģması suyun sertliğinin artmasına neden olmaktadır. Bu yüzden Ġlde yeraltı suyu kaynakları içme suyu kaynağı olarak kullanılmaz Deniz DeĢarjı GerçekleĢtirilen saha çalıģmaları ile Balıkesir Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü personeliyle yapılan bilgi alıģ veriģleri sonucunda havza sınıları içerisinde iki yerleģime ait adet derin deniz deģarjı bulunmaktadır. Bandırma ve Erdek ilçeleri evsel kaynaklı atıksularını ızgara ve kum tutuculardan geçirerek Marmara Denizine deģarj etmektedir. Her iki belediyeninde derin deniz deģarjı izni bulunmamaktadır.

149 Sayfa/Toplam Sayfa: 149 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Erdek ilçesine bağlı olan Ocaklar Belediyesi AATnden çıkan atıksuyunu Marmara Denizi ne vermektedir. Aynı ilçenin bağlı KarĢıyaka Belediyesi ise AAT ye sahip olmadığı için evsel atıksularını 4 farklı noktadan kanalizasyonla Marmara Denizine vermektedir. Marmara Denizinin kıyısında yer alan Bandırma ve Erdek ilçelerine ait bazı tekil sanayilerde sularını doğrudan Marmara Denizi ne bırakmaktadır. Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları atıksuyunu arıtma tesisinden geçirdikten sonra denize deģarj etmektedir. Erdek yolu üzerinde yer alan BAGFAġ vakum ve soğutma amaçlı denizden su alıp kullanmakta ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Tablo 20.1 de belirtilen standartlarda Marmara Denizi ne deģarj etmektedir. Edincik Belediyesi nde yer alan ancak Ģirketin yönetim kararıyla iģletmesinin bir süreliğine durdurulduğu Çevresel Kimya nın atıksuları da AAT çıkıģından sonra denize deģarj edilmek üzere planlandığı gözlenmiģtir.

150 Sayfa/Toplam Sayfa: 150 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

151 Sayfa/Toplam Sayfa: 151 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: SU KAYNAKLARININ MEVCUT ve PLANLANAN DURUMU 4.1. Türkiye Geneli Türkiye nin Su Potansiyeli Türkiye nin dönemi hidrometeorolojik verileri ile ortalama yağıģ yüksekliği 643 mm/yıl olup yılda ortalama 501x10 9 m 3 suya tekabül etmektedir. DüĢen yağıģın ~%55 i (274x 10 9 m 3 ) buharlaģma ve terleme yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69x10 9 m 3 lük kısmı (~%14 ü) yüzeyaltı ve yeraltı sularını beslemekte, 158x10 9 m 3 (%31) lik kısmı ise akıģa geçerek akarsular vasıtası ile denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boģalmaktadır (ÇOB, 2008). Yüzeyaltı ve yeraltı sularını besleyen 69x10 9 m 3 lük suyun 28x 10 9 m 3 lük kısmı (~%41) pınarlar vasıtası ile tekrar yerüstü suyuna katılmaktadır. Böylece yıllık toplam akıģ (158+28) x10 9 m 3 = 186x10 9 m 3 olmaktadır. Ayrıca komģu ülkelerden gelen ~ 7x10 9 m 3 / yıl su bulunmaktadır. Böylece Ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193x10 9 m 3 e ulaģmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 41x10 9 m 3 de dikkate alınmakla ülkenin toplam yenilenebilir su potansiyel, 243x10 9 m 3 / yıl olarak hesaplanmaktadır (ġekil 41). ġekil 41. Ülkemiz Su Potansiyeli Teknik ve ekonomik Ģartlar çerçevesinde çeģitli maksatlar için tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli, yurt içindeki akarsulardan 95x10 9 m 3 ve komģu ülkelerden gelen akarsulardaki

152 Sayfa/Toplam Sayfa: 152 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 3x10 9 m 3 su ile birlikte yıllık ortalama olarak 98x10 9 m 3 tür. Teknik ve ekonomik olarak çekilebilir yeraltı suyu potansiyeli de 14x10 9 m 3 (toplamın ~%34 ü) olarak hesaplanmıģtır. Dolayısıyla Ülkemizde mevcut durumda kullanılabilir yerüstü ve yeraltı suyu potansiyeli 112x10 9 m 3 (toplamın ~%58 i) alınabilir. Hâlihazırda toplam kullanılabilir su potansiyelinin 40x10 9 m 3 ü (toplamın ~%36 sı) kullanılmaktadır. Önemli kurak dönemleri kapsayan dönemi verileri dikkate alındığında, yıllık brüt akıģ dönemi ortalaması olan 186x10 9 m 3 /yıl yerine ~170x10 9 m 3 /yıl (~%9 daha düģük) gibi değerlere düģebilmektedir. Aynı Ģekilde aģırı kuraklıkların yaģandığı bazı dönemlerde yıllık brüt akıģlar (örneğin 2001 yılı) uzun dönem ortalamalarının ~%40 altında değerler alabilmektedir (ġekil 42) (Yıldız ve diğ, 2007). Ġklim değiģikliği modellerine göre yüzey suyu kaynakları, kar depolaması ve yeraltı suyu potansiyelinde uzun dönemde ~%20 lere varan azalmalar olabileceği öngörülmektedir (ÇOB, 2008). Yüzeysel su potansiyelindeki söz konusu azalmanın özellikle Ġç Anadolu Bölgesi nde hissedileceği tahmin edilmektedir. ġekil 42. Ortalama Nehir Akımlarının Mekansal Dağılımı EĠEĠ ve ĠTÜ tarafından Türkiye deki 26 havzada EĠEĠ nin AGĠ istasyonlarında ölçülen dönemi akıģları esas alınarak yürütülen bir çalıģmada yıllık ortalama akıģ miktarı ~184x10 9 m 3 /yıl olarak bulunmuģtur (Yıldız ve diğ, 2007). Aynı çalıģmada yıllık ortalama akıģların 26 havzadaki dağılımı da güncel olarak verilmiģtir (Tablo 23).

153 Sayfa/Toplam Sayfa: 153 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 23.Türkiye de Nehir Havzası Karakteristikleri HAVZA NO HAVZA ADI Toplam YağıĢ Alanı Yıllık Ortalama YağıĢ Yüksekliği Yıllık Ortalama AkıĢ (km²) (mm) (m³/s) Yıllık Ortalama AkıĢ (Milyar m³) Yıllık Ortalama AkıĢ Yüksekliği Yıllık Ortalama Verim AkıĢ YağıĢ Oranı ĠĢtirak Oranı (mm) (L/s/km²) (%) 1 Meriç ,06 0,06 129,42 4,10 0,21 3,49 2 Müt.Marmara Suları (Marmara Havzası) ,19 5,08 210,93 6,69 0,29 2,77 3 Susurluk ,26 4,14 174,18 5,52 0,24 2,25 4 Müt.Ege Suları (Kuzey Ege Havzası) ,93 1, ,86 0,25 0,75 5 Gediz ,44 1,09 63,45 2,01 0,11 0,59 6 Küçük Menderes ,16 0,54 75,54 2,40 0,10 0,29 7 Büyük Menderes ,28 2,00 80,13 2,54 0,12 1,09 8 Müt.Batı Akdeniz ,47 7,11 314,41 9,97 0,36 3,87 9 Müt.Orta Akdeniz ,96 13,0 881,83 27,96 0,88 6, Burdur Gölü Kapalı Havzası Afyon Suları Kapalı Havzası ,94 0,25 28,58 0,91 0,06 0, ,09 0,26 30,44 0,97 0,07 0,14 12 Sakarya ,29 5,02 88,9 2,82 0,17 2,73 13 Müt.Batı Karadeniz ,65 9,36 315,18 9,99 0,39 5,09 14 YeĢilırmak ,43 5,28 146,14 4,63 0,29 2,87 15 Kızılırmak ,15 5,18 65,82 2,09 0,15 2,82 16 Orta Anadolu Kapalı Havzası (Konya Kapalı Havzası) ,53 6, ,39 0,26 3,29 17 Müt.Doğu Akdeniz ,94 9, ,34 0,56 5,15 18 Seyhan ,07 6,66 321,08 10,18 0,51 3,62 19 Hatay Suları ,65 2,07 82,03 3,00 0,10 1,13 20 Ceyhan ,29 6,51 306,55 9,72 0,42 3,54 21 Fırat - Dicle Havzası Fırat K ,61 261,43 8,29 0,48 17,21 22 Müt. Doğu Karadeniz ,23 17,86 743,35 23,57 0,62 9,72 23 Çoruh ,81 6,36 319,92 10,14 0,51 3,47 24 Aras ,06 4,76 172,92 5, , Van Gölü Kapalı Havzası Fırat - Dicle Havzası Dicle K ,32 3,01 197,07 6,25 0,42 1, , ,44 0,56 12,77 TOPLAM , ,31 183,68 ORTALAMA 659,02 236, ,36 DSĠ Genel Müdürlüğü Bölge bazında (toplam 26 bölge) örgütlendiği için Su Bütçeleri de genelde Bölge esaslı olarak oluģturulmaktadır. Ancak son yıllarda özellikle AB Su Çerçeve Direktifi uyarınca su yönetiminin havza bazlı yürütülmesi gereği dikkate alınarak, DSĠ Bölge

154 Sayfa/Toplam Sayfa: 154 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Müdürlükleri nce Su Bütçesinin 26 ana havza için güncel verilerle hesabı çalıģmaları baģlatılmıģtır. DSĠ Etüt ve Plan Dairesi BaĢkanlığı koordinasyonunda yürütülmekte olan Havza Esaslı Su Bütçesi hesabı çalıģmalarının 2010 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörülmüģtür. TUBĠTAK tarafından Koruma Eylem Planı hazırlanan 11 havza için bu aģamada mevcut DSĠ Su Bütçesi sonuçları kullanılacaktır. On bir havzanın her biri için su bütçesi değerlendirmesi raporların ilgili bölümlerinde sunulmuģtur Sektörel Su Kullanımları Ülkemizde kullanılabilir su potansiyelinin (112 milyar m³) 40 milyar m³ ü (toplamın %36 sı) kullanılmaktadır. Sektörel olarak mevcut su tüketimi; sulamada 29,5 milyar m³ (%74), içme ve kullanma suyunda 6,2 milyar m³ (%15), sanayide ise 4,3 milyar m³ (%11) tür (Tablo 24). Tablo 24. Türkiye de Su Kullanımı Planlaması Sektörler Yılar Toplam Su Kullanımı Sulama Kentsel Endüstriyel Milyon m 3 % (*) % % % * 112 milyar m 3 kullanılabilir su potansiyeli üzerinden Ülkemizde yeraltı suları ile ilgili faaliyetler DSĠ tarafından 167 sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun esaslarına göre sürdürülmektedir. Yeraltı suyu potansiyelinin tamamının tahsis edildiği ovalarda sulamalar için yeni yeraltı suyu tahsisi yapılmamaktadır. Ülkemizde teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir tatlı su potansiyeli olan 112 milyar m 3 suyun baģta DSĠ olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluģları ile özel sektör tarafından geliģtirilecek projeler ile tamamlanarak 2030 yılında kullanıma sunulabileceği tahmin edilmektedir. Gelecekte (2030 yılı ve sonrası) su potansiyelinin tümünün kullanılması halinde sektörlere ayrılan su oranlarının ġekil 43 gibi olacağı tahmin edilmektedir.

155 Sayfa/Toplam Sayfa: 155 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 43. Sektörel Su Kullanım Durumu Sektörel bazda yapılan su tüketim tahminlerinde, Ülkemizin teknik ve ekonomik olarak sulanabilir toprak kaynağı olan brüt 8,5 milyon ha alanın tamamının 2030 yılında sulamaya açılması ve sulama suyu tüketiminin 72 milyar m 3 e ulaģması öngörülmektedir. Böylece 2000 yılı baģında toplam su tüketimindeki payı %75 olan sulamanın 2030 yılındaki payının % 65 seviyesine düģürülmesi hedeflenmektedir (Tablo 24). DSĠ, kuruluģ kanunu gereği, nüfusu den fazla Ģehirlerin kentsel ve endüstriyel su ihtiyacını karģılamakla görevlidir. Kurum, Bakanlar Kurulu kararı ile 48 ile su temin etmek üzere yetkilendirilmiģtir. DSĠ, 2010 yılı itibarı ile 40 Ģehirden 20 sine 2,6 x 10 9 m 3 /yıl içmekullanma suyu temin etmektedir. Gelecek için içme - kullanma suyu tüketimi tahmininde, Ülkemizin bugün için yaklaģık olarak yılda % 2 civarında olan nüfus artıģ hızının azalarak devam edeceği göz önünde bulundurularak nüfusun 2030 yılında 100 milyona ulaģması beklenmektedir. Bu durumda 2030 yılı için kiģi baģına düģen kullanılabilir su miktarının m 3 /yıl civarında olacağı söylenebilir. Ayrıca 2000 yılı itibariyle takriben yıllık 5 milyar m 3 olan içme-kullanma suyu ihtiyacının 2030 yılında 18 milyar m 3 e ulaģacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde geliģen diğer bir sektör olan sanayinin ise 2030 yılına kadar yılda ortalama % 4 oranında bir büyüme göstereceği kabul edilerek 2000 yılı baģında 4,2 milyar m 3 olan sanayi suyu tüketiminin 2030 yılında 22,0 milyar m 3 e ulaģması beklenmektedir. Böylece Türkiye de sektörel bazda 2030 yılında toplam 112 milyar m 3 suyun tamamının kullanılabileceği tahmin edilmektedir. Sektörel Su Kullanımı nın 11 havza bazında durumunu ortaya koymak üzere,

156 Sayfa/Toplam Sayfa: 156 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 DSĠ Etüt Plan Daire BaĢkanlığı ndan temin edilen mevcut yerüstü ve yeraltı su potansiyeli durumu ile geçerli tahsisler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler Bölüm 4.2. de sunulmuģtur ArıtılmıĢ Atıksuların Yeniden Kullanım Potansiyeli ArıtılmıĢ atıksuların tarımsal sulama, sanayi, akifer besleme ve evlerde tuvalet sifon suyu, yeģil alan sulaması vb. amaçlı yeniden kullanımı Dünya genelinde giderek yaygınlaģmaktadır. Bazı ülkelerde arıtılmıģ atıksuların yeniden kullanım oranı % 80 lere ulaģmıģ bulunmaktadır. Bu itibarla konu Ülkemiz bakımından da büyük önem taģımaktadır. TUĠK ADNKS verilerine göre Türkiye nin 2009 yılı sonu itibarıyla nüfus dağılımı aģağıdaki gibidir; Belde, köy nüfusu (kırsal nüfus) = (%24) Ġl/Ġlçe nüfusu (kentsel nüfus) = (%76) Toplam = Sızma dahil, kiģi baģına atıksu oluģumu ~200 L/N.gün alınmak ve Atıksu Arıtma Tesislerinde ~%5 lik su kaybı esas alınmakla, kentsel yerleģim AAT lerinden geri kazanılabilecek atıksu potansiyeli, 2010 yılı itibarı ile; Q GKAS 0,76 x x 0,2 x 365 x 0,95 3,8x10 9 m 3 /yıl mertebesindedir. Bu miktar suyun 2/3 ünün teknik ve ekonomik olarak yeniden kullanımının mümkün olduğu kabulü ile pratikte gerikazanılabilecek arıtılmıģ atıksu miktarı ~2,5x10 9 m 3 /yıl dır. Bu değer Ülkemiz in tatlı su potansiyelinin %2,2 sine ve sulamaya tahsis edilen su miktarının ise ~%3 üne karģı gelmektedir. Dolayısıyla arıtılmıģ atıksuların öncelikli olarak sulamada kullanımı sonucu, 2010 yılı itibarıyla ~2,5x10 9 m 3 /yıl miktarında sulama suyunun evsel ve endüstriyel kullanıma tahsisi mümkün olabilecektir. ArıtılmıĢ atıksuların yeniden kullanımında, kullanım amacının gerektirdiği su kalitesi kriterlerinin (SKKY Teknik Usuller Tebliği) sağlanması önem taģımaktadır. ArıtılmıĢ atıksuların 11 havza itibarı ile yeniden kullanım potansiyeli, Fizibilite çalıģması sonuçları doğrultusunda belirlenmiģtir. ArıtılmıĢ suların dönemi için mevcut ve gelecekteki yeniden kullanım potansiyeli, Fizibilite Raporu nda belirlenen arıtılmıģ atıksu debileri esas alınarak, 11 havza için ayrıntılı olarak Bölüm 4.2. de sunulmaktadır. Özellikle

157 Sayfa/Toplam Sayfa: 157 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 tarımsal/endüstriyel ihtiyaçlar için yoğun yeraltı suyu çekimi yapılan Küçük/Büyük Menderes, Gediz, Ergene ve Konya Kapalı Havzaları nda arıtılmıģ atıksuların yeniden kullanımı yeraltı suları üzerindeki söz konusu yoğun baskının azaltılması bakımından büyük önem taģımaktadır Akarsularda Çevresel (Ekolojik) Ġhtiyaç Debisi Analizi Konunun Anlam ve Önemi Dünya genelinde mevcut ve planlanan su talebindeki artıģ, akarsuların su ve enerji temini maksadıyla düzenlenmesi ile biyoçeģitlilik bozmadan entegre ekosistemler olarak korunması arasındaki karmaģık uyuģmazlığı arttırmaktadır. ÇeĢitli su talepleri karģılandıktan sonra akarsuyu ekosisteminin sürdürülebilirliği için gerekli ekolojik ihtiyaç debisi veya çevresel debinin belirlenmesi çok yönlü ve detaylı bir araģtırma alanıdır. Bu Bölüm de akarsularda ekolojik ihtiyaç debisi tahmini ile ilgili olarak dünya ölçeğinde yaygın biçimde kullanılan baģlıca yöntem ve yaklaģımlar özetlenerek Türkiye için uygulanabilir yöntemler önerilmektedir. Akarsu Düzenlemeleri Dünya genelindeki ulaģılabilir su kaynaklarının %50 den fazlası insan kullanımına tahsis edilmiģ durumda olup 2025 yılı itibarı ile bu oranın %70 e ulaģması beklenmektedir (Postel, 1998). Su kaynakları geliģtirme planlaması kapsamında gerçekleģtirilen biriktirme yapıları (baraj, rezervuar ve göletler), regülatörler, havzalar arası su transferleri, taģkın kontrol ve akifre besleme sistemleri ile akarsu havzasının hidrolik rejiminin değiģtirilmesi dolayısıyla nehir ekosisteminde öngörülemeyen etkiler ortaya çıkabilmektedir. Kuzey Amerika, Avrupa ve Eski Sovyetler Birliği sınırları içindeki 139 en büyük akarsuyun %77 sinde kuvvetli veya orta derecede debi (akarsu) düzenlemesi uygulaması yapılmıģ durumdadır (Dynesius ve Nilsson, 1994). Dünya daki akarsuların %60 ında nehir havzası hidrolojik rejimi değiģtirilmiģ olup, önemli havzaların %46 sında asgari 1 baraj yer almaktadır (Revenga vd., 2000). AB üyesi ülkelerdeki akarsuların %60-65 i ve Asya ülkelerindeki nehirlerin ise ~ %50 sinde akarsu havzalarına müdahale edilmiģ bulunmaktadır (WCD, 2000). ABD de iç suların %85 i 6575 baraj/rezervuar ile yapay olarak kontrol edilmekte olup, akarsu havzalarının sadece %2 sinde doğal akım Ģartları mevcuttur (WCD, 2000). Akarsu havzası düzenlemelerinde biriktirme yapıları çok büyük bir ağırlık teģkil etmekte olup 140 ülkede ~ büyük baraj bulunmaktadır. Dünya nın en fazla barajına sahip ilk 5 ülkesi

158 Sayfa/Toplam Sayfa: 158 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 (Çin (% 46,2), ABD (% 13.8), Hindistan (% 9), Japonya (% 5,6), Ġspanya (% 2,5)) Dünya genelindeki barajların ~ %80 ini barındırmaktadır. Baraj sayısı sıralamasında 625 baraj (% 1,3) ile Türkiye 8. sırada yer almaktadır (WCD, 2000). Çevresel (Ekolojik) Ġhtiyaç Debisi Analizinin GeliĢim Süreci Bir akarsu için Çevresel Ġhtiyaç Debisi (ÇĠD) analizi, öngörülen bir ekolojik statüyü sürdürebilmek üzere akarsuyun orijinal (düzenlenmemiģ) akım rejiminin belli bir su yapısı mansabında akarsuyun kendisi ve taģkın yatağında ne oranda muhafaza edileceğinin ortaya konması olarak ifade edilebilir. ÇĠD analizi bir akarsuda önceden belirlenmiģ ekolojik statü durumu için bir veya birden fazla tadil edilmiģ akım rejimi ve çevresel ihtiyaç debisi önerisini içerebilir. Akarsu ekosisteminin bir bütün olarak korunması ve geliģtirilmesine yönelik olarak belirlenen ekolojik hedefler, kaynaktan denize kadar sucul ortam ve akarsu enkesitindeki geçiģ bölgesindeki biyolojik hayat, ticari balıkçılığın en üst seviyeye çıkarılması, tehlike altındaki türlerin ve/veya bilimsel, kültürel ve rekreasyon değerlerinin korunmasını gerektirebilir. ÇĠD analizi, tipik olarak mevcut düzenlenmiģ veya su kaynakları geliģtirilmesi planlanan akarsu sistemleri ile debiyle ilintili akarsu restorasyonu faaliyetlerine dönük karar verme sürecini desteklemek üzere yürütülmektedir. Bu tür çalıģmalar sonucu önerilen ÇĠD ile tek bir yıllık akıģ hacmi ve/veya yılın değiģik mevsimleri için öngörülen farklı debilerle akarsuyun hedeflenen ekolojik statüsünün korunmasına çalıģılır. ÇĠD nin akarsuyun düzenlenmiģ ve düzenlenmemiģ kolları veya tamamını (özellikle akarsu restorasyon projelerinde) kapsamak üzere belirlenmesi gerekebilir. Çevresel Ġhtiyaç Debisi analizi ile ilgili ilk yöntemler 1940 lı yıllarda ABD nin batı eyaletlerinde geliģtirilmiģtir. ÇĠD analizi çalıģmaları, yeni çevre ve su mevzuatının uygulanmaya baģlandığı, ayrıca büyük su yapısı (barajlar, regülatörler ) planlama ve uygulamalarının yoğun olarak gerçekleģtirildiği 1970 li yıllarda sayıca en yüksek değerlere ulaģmıģtır. ABD dıģındaki ülkelerdeki ÇĠD analizi çalıģmaları özellikle 1980 sonrasında belirgin bir geliģme göstermiģtir. Doğu Avrupa, çoğu Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkelerinde ÇĠD analizi henüz yeterince geliģmiģ bir alan değildir ve konu ile ilgili olarak ancak sınırlı sayıda yayın bulunmaktadır (Tharme, 2003).

159 Sayfa/Toplam Sayfa: 159 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 BaĢlıca ÇĠD Hesap Yöntemleri Dünya genelinde çevresel ihtiyaç debisi analizinde baģlıca aģağıdaki yöntemler kullanılmaktadır: Hidrolojik yöntemler Habitat benzeģimini esas alan yöntemler Hidrolik yöntemler BirleĢik (Kombine) yöntemler BütünleĢik yöntemler Diğer yöntemler Yukarıda sıralanan yöntemlerin Dünya ölçeğindeki sayı ve yüzdeleri ġekil 44 te verilmiģtir. ġekil 44. ÇĠD Hesap Yöntemlerinin Dünya Genelindeki Dağılımı Bu Bölüm de anılan yöntemlerden ilk üçünün tanıtımı aģağıda kısaca verilmiģ olup diğer yöntemlere iliģkin detaylı bilgi için Tharme (2003) e baģvurulabilir. Hidrolojik Yöntemler Çevresel Ġhtiyaç Debisi analizinde en yaygın olarak kullanılan Hidrolojik Yöntem Tennant veya Montana Yöntemi dir. Tennant Yöntemi, Tennant (1975) tarafından Montana Bölgesi ndeki nehirlerin akım ve ekolojik verileri esas alınarak geliģtirilen ve Montana Yöntemi olarak da anılan bir ekolojik ihtiyaç debisi hesap tekniğidir. Tennant ; Montana,

160 Sayfa/Toplam Sayfa: 160 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Nebraska ve Wyoming deki 11 akarsu üzerinde seçilen 58 istasyonda (enkesit) elde edilen akım ve sucul ekosistem gözlem sonuçlarını kullanmıģtır. Söz konusu akarsu enkesitlerinden derlenen detaylı verilerle özellikle balık yaģamının özellikleri karakterize edilmiģtir. Bu kapsamda akarsu yatak geniģliği, su derinliği, hızı ve sıcaklığı, yatak örtüsü, balık göçleri, balıkçılık, botla avlanma/gezinme, estetik ve doğal güzellikler vb. hususlar incelenmiģtir. Tennant bu gözlem ve incelemeleri sonunda akarsudaki akım (debi) ile balık, yaban hayatı ve mesire/dinlenme bileģenleri arasında bir iliģki tespit etmiģtir (Mann, 2005). Tennant (1975) tarafından bulunan bu iliģki oldukça sınırlı sayıda veri ile akarsulardaki sucul ekosistemin durumunu anlamaya ve test etmeye imkân veren standart bir yöntem halini almıģtır. Bu yöntemde sadece akarsuyun ortalama debisi esas alınır ve ortalama debinin yüzdesi cinsinden ifade edilen debilere bağlı olarak ocak- mart ve nisan-eylül dönemlerinde akarsuyun doğal ekosistem kalitesi durumu tanımlanır (Tablo 25). Bu suretle atıksu deģarjları ile kirletilmemiģ temiz bir akarsuda kalite denetimi yapan merciler, sadece mevcut debinin yıllık ortalama % si olarak miktarı ve içinde bulunulan ayı dikkate alarak sucul ekosistem kalitesi ile ilgili hızlı, kolay ve isabetli bir değerlendirme yapabilmektedir. Tablo 25. Sucul ekosistem ve mesire maksatlı kulanım için gerekli akarsu debileri (Tennant, 1975) Nehir Ekosistemi Ġçin Kalite Sınıfı Yıllık Ortalama Akımın % si olarak akarsu debisi Ekim-Mart Nisan-Eylül Mükemmel Çok iyi Ġyi Orta Kötü veya asgari Çok kötü *Bu yöntemin eğimi %1 den büyük akarsularda (vahşi dereler) revize edilmeden kullanımı önerilmemektedir. (Mann,2006) Tennant Yöntemi akarsudaki ekosistem kalitesini sabit bir debiye (ekolojik ihtiyaç debisi) bağlı olarak izleyip garanti etmeyi hedefleyen standart bir metot olarak bilinmektedir. Böylece büyük emek, zaman ve mali harcama yapılmaksızın mevcut akarsu akım kayıtları kullanılmak suretiyle nehir ekosistemi kalite sınıfı hedeflerinin izlemesi ve kontrolü sağlanabilmektedir. Herhangi bir akarsuda Tennant Yöntemi nin uygulanabilmesi için gerekli Ģartların ne olduğu konusunda tam anlamıyla kesin ve net bir kriter mevcut değildir. Bu yüzden, kullanımı çok basit olmakla birlikte Tennant Yöntemi nin yerel Ģartlara göre revize edilmeden doğrudan uygulanması düģünülmemelidir. Bu kapsamda özellikle Tennant tarafından önerilen iki

161 Sayfa/Toplam Sayfa: 161 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 dönem, akarsu havzasının yer aldığı iklim ve coğrafi Ģartlara göre farklılık gösterebilmektedir. Örneğin Oklahama Nehri Havzası nda araģtırmalar yapan Orth ve Maughan (1981), Tennant Yöntemi nde ki dönemlerin temmuz-aralık ve ocak-haziran olarak ayrılmasının sucul ekosistem kalitesinin izlenmesi bakımından daha anlamlı olduğunu tespit etmiģlerdir. Ayrıca akarsu ekosistem kalite izlemesi ve kontrolü amacıyla üzerinde yorum ve değerlendirmeye imkan tanımayan tek bir ekolojik ihtiyaç debisi tanımlayan Tennant Yöntemi nin uygulanmasının çok da kolay ve yerinde olmadığı (Mosley, 1983) ve özellikle eğimi %1 den büyük akarsular içinde ancak koruma maksatlı olarak ve ihtiyatla kullanılabileceği (Mann, 2006) belirtilmektedir. Ancak bütün bu eleģtirilere rağmen Tennant Yöntemi, diğer alternatif yöntemlere (su yüzeyi profili modelleri, R2 enkesit yöntemi, ıslak çevre yöntemi vb.) göre daha yaygın olarak kabul görmektedir (Parker vd., 2004). Tennat Yöntemi nin mevsimlik akımları (debi) çok geniģ bir aralıkta değiģen (genelde Türkiye deki akarsularda olduğu gibi) ve ortalama eğimi %1 den büyük olan düzenlenmemiģ (vahģi) akarsular için, koruma maksatlı olarak dahi olsa, akarsuyun yer aldığı (coğrafi bölge, iklim, doğal ekosistem vb.) faktörler ıģığında tadil edilmeksizin bire bir uygulanmasının doğru olmadığı bilinmektedir. Tennant Yöntemi nden hareketle ÇĠD analizinde Ġspanya yıllık ortalama akımın %10 u, Portekiz de ise %2,5-5 i ilk yaklaģımda çevresel ihtiyaç debisi olarak alınmaktadır. ÇĠD analizinde kullanılan diğer bir yaklaģım ise günlük akımların debi süreklilik çizgisine bağlı olarak belli bir aģılma ihtimaline karģı gelen günlük akım değerinin ÇĠD olarak esas alınmasıdır. Aralarında Ġngiltere, Bulgaristan, Tayvan ve Avustralya nın da bulunduğu bazı ülkelerde aģılma ihtimali % 5 olan veya zamanın % 95 inde akarsuda mevcut olan debi (Q 95 ); Brezilya (bazı eyaletler), Kanada ve Ġngiltere (bazı havzalar) zamanın %90 ında akarsuda mevcut günlük debi (Q 90 ) ve çoğu Avrupa ülkesinde ise zamanın %99 unda akarsuda mevcut günlük debi (akım) (Q 99 ) ÇĠD olarak esas alınmaktadır. AĢılma ihtimali %10 olan 7 Günlük minimum debi de (7 Q 10 ) yine bazı ülkelerde (özellikle Brezilya nın çoğu eyaletinde) ÇĠD olarak kullanılmaktadır. Türkiye de de bilhassa küçük Hidroelektrik Santral (HES) projelerinde, son 10 yılın günlük akımları üzerinden hesaplanan yıllık ortalama akımın en az %10 unun (Tennant Yöntemi) ÇĠD olarak mansaba bırakılması öngörülmektedir (DSĠ, 2009). Ġlgili DSĠ Yönetmeliği öncesinde özellikle HES tesisleri için ÇĠD hesaplarında akarsulardaki 3 kurak dönem akımlarının istatistiki analizini esas alan yaklaģımlar da kullanılmıģtır.

162 Sayfa/Toplam Sayfa: 162 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Habitat BenzeĢim Yöntemi Bu yöntem hidrolojik yöntemlerden sonra en yaygın ölçüde kullanılan bir ÇĠD analiz yöntemi olup hidrolik ve habitat simülasyonu yöntemlerinin birlikte kullanımı yoluyla akarsuda ıslak kesiti ve yan Ģevlerdeki sucul ekosistemin debi (akım) değiģimlerine olan etkileģiminin ortaya konarak korunması gerekli kritik biotanın varlığının sürdürülmesini esas alır. Bu suretle kritik habitatın varlığını sürdürebilmesi için akarsu yapıları mansabında oluģturulması gerekli hidrolojik akım rejimi tanımlanmıģ olmaktadır (Waddle, 1998 a,b). Bu tür modellerde korunması hedeflenen canlı türü çoğu kere balıktır. Ancak son yıllarda akarsu ıslak kesiti ve yan Ģevlerinde yaģayan diğer ekosistem bileģenlerinin korunması ve sediment yıkanmasının temininin hedeflendiği ÇĠD analizi çalıģmalarına da rastlanmaktadır (Tharme, 2000). Son dönemde hidrolik ve habitat benzeģimi modellerinin uygulanması ile ilgili genel eğilim, iki veya üç boyutlu habitat mekansal dağılım matrisleri ve coğrafi bilgi sistemlerini esas alan görsel unsurları güçlü platformların kullanılması yönündedir (Waddle, 1998 b). Hidrolik Yöntemler Dünya genelinde en yaygın biçimde uygulanan hidrolik ÇĠD analizi yöntemi ıslak çevre yöntemi olarak bilinen hesap tekniğidir (Reiser vd., 1989). Bu yöntemde akarsu bütünlüğünün öncelikle ıslak çevre büyüklüğü ile doğrudan iliģkili olduğu akarsu Ģevleri ve yatağındaki kritik biotanın korunması esas alınır. Çevresel Ġhtiyaç Debisi, kritik kesit için üretilen boyutsuz Islak Çevre (IC/IC maks ) ve debi (Q/Q maks ) grafiğindeki doğrusallıktan sapma noktasına karģı gelen kritik debi olarak tanımlanır.

163 Sayfa/Toplam Sayfa: 163 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Islak çevre yönteminin Avustralya, Avrupa ve ABD nin bazı bölgelerindeki akarsulara uygulandığı bilinmektedir (Gippel ve Stewerdson, 1998). Bu yöntem Karakaya ve Gönenç (2006) tarafından Büyük Melen Çayı na da uygulanmıģtır. Türkiye deki Mevcut Durum Yasal Mevzuat Türkiye de akarsu yapıları ve restorasyon projelerinde mansaba bırakılması gereken su miktarı (ÇĠD) ile ilgili yasal çerçeve DSĠ Genel Müdürlüğü tarafından 18 Ağustos 2009 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlatılarak yürürlüğe konan Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile belirlenmiģtir. Bu yönetmeliğin 7. Maddesi nde akarsular üzerinde yapımı planlanan nehir tipi santraller (küçük HES) ile diğer su yapılarından (baraj, regülatör, su alma yapı ve sistemleri) mansaba bırakılacak su miktarı aģağıdaki gibi tanımlanmaktadır: Doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacak su miktarı projeye esas alınan son on yıllık ortalama akımın en az %10 u olacaktır. ÇED sürecinde ekolojik ihtiyaçlar göz önüne alındığında bu miktarın yeterli olmayacağının belirlenmesi durumunda miktar artırılabilecektir. Belirlenen bu miktara mansaptaki diğer teessüs etmiş su hakları ayrıca ilave edilecek ve kesin proje çalışmaları belirlenen toplam bu miktar dikkate alınarak yapılacaktır. Nehirde son on yıllık ortalama akımın %10 undan daha az akım olması halinde suyun tamamı doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacaktır. Dolayısıyla Ülkemizdeki mevcut mevzuata göre Çevresel Ġhtiyaç Debisinin (mansapta daha önce tesis edilmiģ su hakları hariç olmak üzere) asgari, akarsu üzerindeki su yapısının yer aldığı kesitteki son 10 yıllık günlük akımlar ortalamasının %10 undan daha az olamayacağı (Tennant Yöntemi-asgari ekolojik statü durumu) hükmü getirilmektedir. HES Tesisleri Özelinde ÇĠD Analizi Önerisi Daha önce de değinildiği üzere, Tennat Yöntemi nin mevsimlik akımları (debi) çok geniģ bir aralıkta değiģen (genelde Türkiye deki akarsularda olduğu gibi) ve ortalama eğimi %1 den büyük olan düzenlenmemiģ (vahģi) akarsular için, koruma maksatlı olarak dahi olsa, akarsuyun yer aldığı coğrafi bölge, iklim, doğal eko sistem vb. faktörler ıģığında tadil edilmeksizin, bire bir uygulanmasının doğru olmadığı bilinmektedir. Bu yüzden özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi akarsuları için, akım karakteristikleri bakımından temmuz ekim (yaz /

164 Sayfa/Toplam Sayfa: 164 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kurak ) ile kasım haziran (kıģ/bahar) olmak üzere iki farklı dönem dikkate alınarak, akarsuda orta-iyi (iyiye yakın) bir ekosistem statüsü hedeflenmek üzere koruma-kullanma dengesi de gözetilerek ve HES Tesisleri ile yenilenebilir enerji üretimini de fizibil kılmak üzere nehir tipi HES ler de Regülatör den mevcut akarsu yatağına yıl boyu bırakılması gereken ağırlıklı ortalama çevresel ihtiyaç debisi; 0,15 8 0,20 4 QEk Qort 0, 17Q 12 ort Ġfadesine göre hesaplanabilir (Tablo 26). Bu ifadede, 0,15 : Kasım Haziran dönemi için yıllık ortalama akıma göre debi oranını (Q/Q Ort ) 0,20 : Temmuz Ekim dönemi için yıllık ortalama akıma göre debi oranını (Q/Q Ort ) 8 : Yılın Kasım Haziran dönemindeki ay sayısını 4 : Yılın Temmuz Ekim dönemindeki ay sayısını göstermektedir. DSĠ tarafından öngörülen ÇĠD, akarsuyun ekolojik statüsü izlenerek kontrollü olarak uygulanmalı, öngörülen ekolojik statüden daha kötü bir duruma doğru gidildiğini gösterir somut bilimsel bulgular elde edildiği taktirde çevresel ihtiyaç debisinin ilk yaklaģımdatablo 26 te önerilen değerlere yükseltilmesi yoluna gidilmelidir. Ayrıca HES su alma/çevirme yapılarında yukarı (menba) yönlü balık göçünün sürekliliğini sağlayan balık geçitleri/merdivenleri de bulunmalıdır. Tablo 26. Türkiye Akarsuları Ġçin Revize EdilmiĢ Tennant yöntemine göre Sucul Ekosistem Kalitesi Tablosu Önerisi Nehir Ekosistemi Ġçin Kalite Sınıfı Yıllık Ortalama Akımın % si Olarak Akarsu Debisi Kasım-Haziran Temmuz-Ekim Orta Ġyi (~iyi) Dik eğimli yamaç ve vadilerden akan Doğu Karadeniz Bölgesi dereleri ve benzeri akarsularda özellikle 500 metreden yüksek kotlarda birkaç yüz metre aralıklarla ana akarsuya sağlı sollu pek çok yan kol katılımı söz konusu olduğundan, Regülatör mansabındaki mevcut akarsu yatağındaki akım (debi) ilk yan kol katılımından itibaren (Regülatörden birkaç yüz metre aģağıda) hızlı bir Ģekilde artarak deredeki sucul hayat için

165 Sayfa/Toplam Sayfa: 165 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 gerekli kritik değerin yıl boyu daima üzerinde kalacak seviyeye ulaģmaktadır. Regülatör kesiti ile HES türbin deģarjı arasındaki kesimde Q EI debisine ek olarak akarsu yatağına katılacak ilave debi (Q ĠK ) aģağıdaki Ģekilde belirtildiği üzere Q İK Q R A A İK R olarak hesaplanabilir. Burada; A R A ĠK : Regülatör kesiti menbasındaki akarsu drenaj alanını : HES deģarj noktası ile Regülatör arasındaki dere drenaj alanını Q R : Regülatör kesitindeki akım/debi değerini göstermektedir. Bu durumda ilk yan katılımdan itibaren Regülatör HES arasındaki debi hızla artarak HES deģarj membaında mevcut doğal akım değeri olan Q EI + Q ĠK seviyesine ulaģılacaktır. Dolayısıyla Regülatör mansabındaki sucul ekosistem için en kritik kısım ilk yan kol katılımına kadarki birkaç yüz metrelik bölümdür. Bu bölümdeki akım (Q EI ), Regülatör kesitindeki yıllık ortalama debinin %17 sinden veya zamanın %99 unda akarsuda mevcut olan günlük akımdan (Q 99 ) (hangisi büyükse o esas alınarak) daha az tutulmamalıdır. Q 99, Regülatör kesitindeki günlük akımların debi süreklilik eğrisinde aģılma ihtimali %1 olan günlük akıma karģı gelir.

166 Sayfa/Toplam Sayfa: 166 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yukarıda kısaca açıklanan ÇĠD analizi yaklaģımı sadece HES tesisleri değil, akarsular üzerindeki mevcut ve planlanan her türlü su yapısının (bilhassa sulama ve içme suyu temini ile ilgili su yapıları) iģletimde mutlaka uygulanmalıdır. BiyoçeĢitliliğin çok zengin olduğu kritik havza ve akarsulardan baģlanarak, Çevresel Ġhtiyaç Debisi ile ilgili mevcut mevzuat ve metedolojinin hidrolik durum ve habitat benzeģimine dayalı olarak geliģtirilmesi önem taģımaktadır. Bu kapsamda kıtaiçi sularımızda, AB Su Çerçeve Direktifi uyarınca, su kalitesi yanında biyolojik parametreleri de içeren etkin bir izleme ve kontrol sistemi ile sucul ortamların ekolojik statüsünün belirlenmesine imkan veren yeterli bilimsel, teknik ve kurumsal kapasitenin acilen oluģturulması gerekmektedir. Su kalitesi izleme ve denetiminin AB Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu hale getirilmesi faaliyetleri ile eģ zamanlı olarak Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği alıcı ortama deģarj limitlerinin de, alıcı ortamlarda öngörülen su kalitesi ve ekolojik statüye ulaģılmasına imkan verecek tarzda (uygun modelleme çalıģmaları ile desteklenerek) yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir Susurluk Havzası Havza Su Potansiyeli Yüzeysel Su Potansiyeli Tablo 27 da 3 No lu Havza olan Susurluk Havzası için verilen yıllık ortalama akıģ, 4,14 x 10 9 m 3 (5,52 L/s.km 2 ) olup, Türkiye nin yüzeysel su potansiyelinin ~%2,25 ini teģkil etmektedir. Bunun kullanılabilir kısmı ise, ortalama kullanılabilir yüzeysel su oranı ~% 50 alınarak (Tablo 27 ve ġekil 41) ~2,07 x 10 9 m 3 /yıl olarak tahmin edilmiģtir. Yeraltı Suyu Potansiyeli DSĠ Genel Müdürlüğü Etüt Plan Dairesi BaĢkanlığı ile Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltı Suları Daire BaĢkanlığı ndan alınan verilere göre 11 Havza nın yeraltı suyu potansiyeli, tahsis durumu ve sulanan alanların durumu Tablo 27 da topluca özetlenmiģtir. Susurluk Havzası nın yeraltı suyu iģletme rezervi ~503 x 10 6 m 3 /yıl olup yeraltı suyu potansiyelinin (iģletme rezervinin yeraltı suyu potansiyelinin ~%70-80 (75) i olduğu kabulü ile) ~ 671 x 10 6 m 3 /yıl olacağı tahmin edilmektedir.

167 Sayfa/Toplam Sayfa: 167 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 27. Havza Yeraltı Suyu Potansiyeli Kullanımı Durumu Havza Adı Havza No Yeraltısuy u ĠĢletme Rezervi (hm3/yıl) KiĢilere içmekullanma, sulama, sanayi vb. amaçlı verilen Kullanma Belgesi Tahsisleri (hm3/yıl) Yeraltısuyu Sulama Projelerine Tahsis Edilen Rezerv (hm3/yıl) Yeraltısuyu Sulama Projeleri ile Planlanan Sulama Alanı (Dekar) Yeraltısuyu Sulama Projeleri ile Planlanan Kuyu Adedi (adet) Yeraltısuyu Sulama Projeleri ĠnĢa Edilip Devir Edilen Kuyu (Ad) Yeraltısuyu Sulama Projeleri ĠnĢa Edilip Devir Edilen Sulama Alanı (De) Marmara 2 296,96 273,73 23, , ,00 Susurluk 3 503,29 284,80 71, , ,00 Kuzey Ege 4 186,66 119,01 56, , ,00 K. Menderes ,61 68, , ,00 B. Menderes 7 700,24 137,00 169, , ,00 Burdur ,86 129, , ,00 YeĢilırmak ,62 167,81 146, , ,00 Kızılırmak ,30 354, , , ,00 Konya ,00 285, , , ,00 Seyhan ,50 254,93 15, , ,00 Ceyhan ,90 449,93 155, , ,00 Toplam Su Potansiyeli Havzadaki 4,14 x 10 9 m 3 /yıl yüzeysel ve ~671 x 10 6 m 3 /yıl yeraltı suyu potansiyeli dikkate alındığında toplam su potansiyeli: 4,811 x 10 9 m 3 /yıl olarak hesaplanır. Havzanın kullanılabilir su potansiyeli de 2,07 x 10 9 m 3 /yıl kullanılabilir yüzeysel su ve ~503 x 10 6 m 3 /yıl yeraltı suyu iģletme rezervleri göz önünde tutulmakla 2,573 x 10 9 m 3 /yıl olarak bulunur Su Kaynaklarının Mevcut Kullanım Durumu Sulama Suyu Tahsisleri Susurluk Havzası nda kiģilere, içme, kullanma ve sanayi suyu olarak ve sulama kooperatiflerine (yeraltı suları ile yürütülen sulama faaliyetleri) tahsis edilen yeraltı suyu miktarı (284, ,621) x 10 6 = 356,401 x 10 6 m 3 /yıl olup mevcut yeraltı suyu iģletme rezervinin (503,29 x 10 6 m 3 /yıl) ~ % 70 ine karģı gelmektedir (Tablo 27). Havzada yüzeysel su kaynaklarına dayalı (baraj ve göletlerden alınarak, sulama birliklerince iģletilen sulama Ģebekesine verilen) sulama suyu tahsislerinin, DSĠ Genel Müdürlüğü verileri ile dönemindeki durumu ġekil 45 te verilmiģtir. ġekilden de görüldüğü üzere Susurluk Havzası nda, sulama birliklerince iģletilen sulama Ģebekelerine döneminde tahsis edilen ortalama su miktarı ~297,8 ± 49 milyon m 3 /yıl dır.

168 Sayfa/Toplam Sayfa: 168 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Susurluk Havzası "Şebekeye Alınan Su (hm3)" 312,2 243,7 273, ,6 341,5 374,4 235,8 238,8 289,9 ORT:297,8 STDSAPMA:48, ġekil 45. Susurluk Havzası Yüzeysel Su Kaynaklarından Alınan Sulama Suyu Durumu Ġçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Tahsisleri Havza da sulama ve sulama dıģı faaliyetlere tahsis edilen toplam su miktarları sırası ile ~370 x 10 6 m 3 /yıl (297,8+71,621) ve ( ) 2,176 x 10 9 m 3 /yıl olarak hesaplanmıģtır. Dolayısı ile Susurluk Havzası toplam su potansiyelinin ~ %14 ü sulamada kullanılmakta, %86 sı ise sulama dıģı (içme, kullanma, sanayi vb.) faaliyetler için tahsis edilecek durumda bulunmaktadır ArıtılmıĢ Atıksuların Yeniden Kullanım Potansiyeli Havzadaki mevcut ve planlanan kentsel atıksu arıtma tesislerinin dönemi kapasiteleri Tablo 28 de verilmiģtir. Tablo Dönemi Dentsel Atıksu Arıtma Tesisleri Toplam Kapasitesi Yıl Kentsel Atıksu Arıtma Tesisleri Toplam Kapasitesi, milyon m 3 /yıl , , , ,81 Tablodan da görüldüğü üzere havzada sulama, endüstriyel ve ticari maksatlı olarak yeniden kullanılabilecek arıtılmıģ atıksu potansiyellerinin aģağıdaki gibi olması beklenmektedir (Tablo 29).

169 Sayfa/Toplam Sayfa: 169 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo Dönemi Yeniden Kullanılabilecek Atıksu Potansiyelleri Yıl Ġleri Derecede ArıtılmıĢ Atıksu Kapasitesi, m 3 /yıl Yeniden Kullanılabilecek Atıksu Potansiyeli, m 3 /yıl ,01 (%65) 73, ,12 (%70) 98, ,95 (%75) 120, ,07 (%80) 136, Havzadaki KirlenmiĢ Ortamlar Susurluk Havzası genelinde, kirlenmiģ durumdaki ve kirlenme riski taģıyan yüzeysel su kaynaklarının detaylı değerlendirmeleri Su Kalitesi ve Kirlilik Yüklerinin Hesaplanması Bölümü nde (Bölüm 6) sunulmuģtur Dönemi Su Kaynakları Planlama Önerileri Susurluk Havzası ndaki mevcut toplam su potansiyeli ile kullanılabilir su rezervinin dönemi itibarı ile durumu Tablo 30 da verilmiģtir. Söz konusu su rezervinin sulama ve sulama dıģı sektörler itibarı ile kullanımı için de Tablo 30 un 5. ve 6. satırlarında verilen planlama önerisi sunulmuģtur. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu Susurluk Havzası nda, sulama suyu tahsisinin toplam rezervin %50 sini geçemeyeceği kabul edilmiģtir. Bu durumda su rezervinin %50 sinin havzadaki yerleģim birimleri ve sanayi tesislerinin içmekullanma suyuna tahsisi öngörülmüģtür. Sulamaya tahsis edilen gerçek su miktarının DSĠ ve diğer kiģi/kurumlarca planlanan sulama projeleri ıģığında daha detaylı olarak tahmini gerekmektedir. Bu yüzden bu raporda önerilen değerler ilk yaklaģımda bir ön tahmin (kılavuz değer) olarak dikkate alınmalıdır. Havzadaki yüksek kalitede belediye AAT çıkıģlarının özellikle sulama, binaların tuvalet sifon suyu, endüstriyel proses suyu vb. maksatlarla kullanımı mümkündür. Ancak arıtılmıģ atıksuların özellikle sulama maksatlı kullanımında, soğuk ve yağıģlı dönemlerde 3~6 aylık bir depolamaya ihtiyacı olacağı için, ortalama 3 aylık bir depolama kabulü ile ancak %75 inin sürekli kullanıma hazır tutulabileceği, bunun da %65~80 inin fiilen kullanılabileceği öngörülmektedir. Havzadaki yeniden kullanılabilir arıtılmıģ atıksu rezervi Tablo 30 un 7. satırında verilmiģtir. Bu durumda havzanın revize edilmiģ toplam su rezervi Tablo 30 un 8. satırındaki gibi olacaktır.

170 Sayfa/Toplam Sayfa: 170 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ġklim değiģikliği ve kuraklıklar dolayısıyla Türkiye nin yıllık yağıģ miktarı ve su potansiyelinde %20 lere varan bir azalma yaģanabileceği öngörülmektedir (Yıldız v.d., 2007 ve ÇOB, 2008). Bu itibarla 2010 sonrası dönemlerde yaģanabilecek muhtemel su potansiyeli azalması dolayısıyla ortaya çıkacak su arzı açığının öncelikle sulamada modern teknolojilerin kullanılması sonucu kazanılacak ek rezervden karģılanması öngörülmektedir. Ġklim değiģikliği senaryolarına göre öngörülen bu değerler üzerinde henüz yeterli mutabakat sağlanmadığı için bu aģamada Tablo 30 daki Su Kaynakları Planlaması na yansıtılmasının uygun olmayacağı düģünülmektedir. Tablo 30. Susurluk Havzası Dönemi Su Kaynakları Planlama Önerisi Su Kaynakları milyon m 3 / yıl 1 Toplam Su Potansiyeli Toplam Kullanılabilir Su Rezervi Havza dıģından transfer edilebilir rezerv Toplam Su Rezervi (2+3) Sulama Suyu Rezervi ~ (%30) (%40) (%50) 6 Ġçme, kullanma, sanayii suyu (sulama dıģı (%70) kullanım) rezervi (%86) (%60) (%50) 7 Belediye atıksu arıtma tesisi çıkıģlarının yeniden kullanımı yoluyla kazanılabilecek 73,45 98,78 120,71 136,06 su rezervi 8 Revize edilmiģ toplam su rezervi (5+6+7) 2646, , , , döneminde, revize edilmiģ toplam su rezervinin; sulama suyu, içme/kullanma ve sanayi suyu ile AAT çıkıģlarının yeniden kullanımı yoluyla kazanılabilecek su rezervince paylaģımı aģağıdaki Ģekillerde (ġekil 46, ġekil 47, ġekil 48, ġekil 49) gösterilmiģtir. ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı

171 Sayfa/Toplam Sayfa: 171 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı ġekil yılı toplam su rezervi dağılımı

172 Sayfa/Toplam Sayfa: 172 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil Yılı Toplam Su Rezervi Dağılımı Su Ġhtiyacı Tahmini Su ihtiyacı tahmini hesaplarında kullanılan birim net su ihtiyaçları, eģdeğer nüfusa bağlı olarak değiģmektedir. Havzada bulunan ilçe ve beldeler için, eģdeğer nüfusları ve eģdeğer nüfusları oranında değiģkenlik gösteren birim su ihtiyacı çarpımı ile yerleģimin insani kullanım amaçlı ihtiyaç duyacağı su miktarları hesaplanmıģtır. öngörülen birim net su ihtiyaçları aģağıdaki gibidir (Tablo 31). Tablo 31. Nüfusa Göre Birim Net ssu Ġhtiyaçları EĢdeğer Nüfus(kiĢi) Birim Net Su Ġhtiyacı (l/kiģi.gün) Belli eģdeğer nüfus aralıkları için Ġsale hattı kayıpları insani kullanım amaçlı olarak hesaplanan su debisinin, Ģebekede karģılaģılacak kaçak ve kayıplar ise isale kayıpları ve insani kullanım amaçlı olarak

173 Sayfa/Toplam Sayfa: 173 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 hesaplanan su debisi toplamının belli bir yüzdesi olarak kabul edilmiģtir (Tablo 32). Su boruları ve bağlantı ekipmanlarının sızdırmazlığı yıllara göre azalacağından isale ve Ģebeke kayıplarındaki azalma da hesaplamalara yansıltılmıģtır: Tablo 32. Ġsaledeki ve ġebekedeki Kayıp/Kaçak Yüzdeleri Yıllar Ġsaledeki kayıplar(%) ġebeke kayıp/kaçakları(%) , , Son olarak isale ve Ģebeke kayıpları ile rezervlerden çekilebilecek içme ve kullanma suyu miktarlarına endüstriyel amaçlı (sanayi/ticaret ve OSB) kullanılan su miktarı eklenmiģtir. Endüstriyel amaçlı kullanılan su miktarı, insani kullanım amaçlı olarak hesaplanan su miktarı, isale ve Ģebeke kayıp/kaçakları toplamının bir yüzdesi olarak kabul edilmiģtir (Tablo 33) ve yıllara göre değiģimi hesaplamalara yansıtılmıģtır. Tablo 33. Endüstriyel Amaçlı Kullanılan Su Miktarı Yüzdeleri Yıllar Endüstriyel Amaçlı Kullanılan Su Miktarı (%) Özet olarak su ihtiyacı tahmini hesabı aģağıdaki gibi yapılmıģtır; Q su q (1 net xn xq ) isale xq END Q su = Rezervlerden çekilecek içme/kullanma suyu (m 3 ) q net = Birim net su ihtiyacı (m 3 /N.yıl) N = EĢdeğer Nüfus = ġebeke kayıp/kaçak yüzdesi Q isale = Ġsaledeki su kaybı yüzdesi Q END= Endüstriyel amaçlı kullanım için gerekli su yüzdesi Havzadaki kırsal ve kentsel yerleģimlerin eģdeğer nüfus ve su ihtiyaçları Tablo 30 da verilmiģtir. Su kaynaklarının içme suyu amaçlı kullanımının planlanmasında Tablo 28 de verilen miktarlar rehber değer olarak kullanılabilir. Su ihtiyacı; isaledeki kayıplar (%3-%2),

174 Sayfa/Toplam Sayfa: 174 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ģebekedeki kayıp/kaçaklar (%45-%25) ile endüstriyel alanda su kullanımı ve bu değerlerin yıllara göre değiģimi göz önüne alınarak hesaplanmıģtır. (Tablo 34) Tablo 34. Havzadaki Kırsal ve Kentsel Nüfusun Su Ġhtiyacı Tahmini Kentsel Alan Kırsal Alan Havza Genel Yıllar Su Ġhtiyacı EĢdeğer Su Ġhtiyacı EĢdeğer Su Ġhtiyacı EĢdeğer Nüfus (milyon m 3 ) Nüfus (milyon m 3 ) Nüfus (milyon m 3 ) , , , , , , , , , , , ,5 Havzada yeralan sanayi tesislerinde, tesis içi önlemler ve iyi arıtma uygulamaları yoluyla %50 lere varan oranlarda su tasarrufuna gidilebileceği düģünülmektedir. Bu yüzden sanayi için tahsisi düģünülen su miktarlarında döneminde mevcut su rezervlerini zorlayacak mertebede bir artıģ beklenmemektedir. Susurluk Havzası nın su arzı (revize edilmiģ toplam su rezervi) ile havzadaki yerleģimlerin içme kullanma suyu ihtiyacının dönemindeki beklenen seyri ġekil 50 de verilmiģtir. ġekilden de görüldüğü üzere havzanın mevcut su kaynakları, olağanüstü derecede Ģiddetli ve uzun süreli kurak dönemler hariç, su talebini karģılayacak düzeydedir. Revize edilmiģ su rezervi (Tablo 30, satır 8) Sulama ve sanayi kullanımına ayrılabilecek rezerv Ġçme ve kullanma suyu ihtiyacı (Tablo 34 den) ġekil 50. Susurluk Havzası Ġçin Su Rezervi (Arzı) ve Talebi Grafiği Havzadaki su kaynaklarının entegre yönetimi ve planlaması ile ilgili olarak kısa ve orta dönemde aģağıdaki hususlara riayet edilmesi önerilebilir:

175 Sayfa/Toplam Sayfa: 175 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kısa Vadeli Öneriler ( Dönemi): Suyun etkin ve verimli kullanımın temini; ġebekeye kayıp ve kaçaklarının mevcut %45-55 lik değerlerden ilk etapta <%30 a çekilmesi ġebekelerde SCADA sistemi kurularak etkin basınç yönetimi sağlanması (sadece gece saatlerinde etkin basınç yönetimi ile ~%30 luk kayıp/kaçak azaltımı sağlanabilir.) Bütün kullanıcıların su tüketiminin ölçülmesi ve faturalı tahsilat oranının azami düzeye getirilmesi Binalarda ( özellikle otel, büyük siteler, hastaneler vb. olmak üzere ) banyo sularının uygun ön arıtma sonrası tuvalet sifon suyu olarak kullanımını sağlayacak eğitim, bilinçlendirme, mevzuat geliģtirme ve pilot uygulama faaliyetlerinin gerçekleģtirilerek ~%30 düzeyinde su tasarrufu imkanı kazanılması Binalarda çatı yağmursularının ayrı toplanarak bir depo/sarnıç sistemi ile sulama/temizlik maksatlı kullanımıyla ilgili eğitim, bilinçlendirme ve pilot uygulamalar gerçekleģtirilmesi Büyük su tüketicisi konumundaki sanayi kollarının iyi iģletme/arıtma uygulamaları ile suyu verimli kullanmalarının teģviki ve pilot uygulamalar yaptırılması Ġleri derecede arıtılmıģ kentsel atıksuların, B kalite su olarak uygun tarife yapısı ile (normal A Sınıfı içme suyuna göre %50 daha ucuz) kullandırılması (sulama, araç yıkama, sanayi suyu vb.) ile ilgili eğitim, bilinçlendirme ve mevzuat geliģtirme çalıģmalarının yürütülmesi Yeraltı su kaynaklarının korunması ve geliģtirilmesi çalıģmaları Havzadaki bütün akiferlerde, yeraltı suyu kuyularının kayıt altına alınıp, YASS izlemesi ile Yeraltı suyu rezervlerinin durumunun ortaya konması ve aģırı YAS çekimi yapılan bölgelere müdahale edilmesi AĢırı su çekimi yapılarak tuzlanmıģ akiferlerin belirlenerek rehabilitasyon planları hazırlanması (bu kapsamda, yağmursuyu, yüzeysel su ve ileri düzeyde arıtılmıģ atıksu ile suni besleme düģünülebilir.) Yağmur sularının daha yüksek oranda yeraltı suyu kaynaklarını beslemesini sağlamak ve aynı zamanda taģkın kontrolüne destek vermek üzere, kent içi geçirimli

176 Sayfa/Toplam Sayfa: 176 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kaldırım, yapay göletler ve sızdırma alanlarının oluģturulması ile ilgili pilot uygulamalar baģlatılması Yüzeysel su kaynaklarının korunması ve geliģtirilmesi; Yüzeysel su kaynaklarının kalite sınıfının korunup geliģtirilmesi ile ilgili izleme, denetim ve kontrol faaliyetlerinin etkin biçimde sürdürülmesi Havzadaki yerleģimlerin iklim değiģikliği ve kuraklık etkilerine karģı direncini arttırmak üzere baraj rezervuar kapasitelerinin arttırılması ve gerektiğinde havzalar arası su transferleri ile acı ve tuzlu sulardan (deniz suyu) tatlı su üretimi de içeren alternatif çözümler geliģtirilmesi Eğitim ve Bilinçlendirme Okul öncesi eğitimden baģlayarak suyla ilgili bütün paydaģların, suyun etkin ve verimli kullanımı ile su kaynaklarının korunması alanında gerekli her türlü araçları kullanarak eğitilip bilinçlendirilmesi faaliyetlerinin sürdürülmesi Orta Vadeli Öneriler ( Dönemi): Suyun etkin ve verimli kullanımı; ġebeke kayıp ve kaçaklarının < %15 e çekilmesi Binalarda gri suyun tuvalet sifon suyu olarak kullanımının yaygınlaģtırılması Binalarda çatı yağmur sularının ayrı toplanarak depo/sarnıç sistemi ile sulama/temizlik için kullanımının yaygınlaģtırılması Suyun sanayide bilinçli ve etkin kullanımı yoluyla su/enerji tasarrufu uygulamalarının sanayi tesislerinde yaygınlaģtırılması Ġleri derecede arıtılarak uygun akiferlere beslenen veya rezervuarlarda depolanan atıksuların, ikinci Ģebekeden B kalite su olarak dağıtımı ile ilgili yaygınlaģtırma faaliyetlerinin planlanması Yeraltı su kaynaklarının korunması ve geliģtirilmesi çalıģmaları Havzadaki YAS kaynaklarının CBS ortamında model destekli olarak izlenerek beslenme miktarı üzerinde aģırı kullanımının önlenmesi Akifer rehabilitasyonu uygulamalarının yaygınlaģtırılması ve bazı akiferlerde B kalite su rezervleri oluģturulması Kent içinde yağmur suyu hasat/tutulması uygulamalarının yaygınlaģtırılması

177 Sayfa/Toplam Sayfa: 177 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yüzeysel su kaynaklarının korunması ve geliģtirilmesi; AB Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu olarak havzadaki yüzeysel su kaynaklarının kalite statüsünün yükseltilmesi Ekolojik denge ve sürdürülebilirlik ilkeleri gözetilerek, uygun/fizibil havzalar arası su transferi projelerinin uygulanması Eğitim ve Bilinçlendirme Suyun etkin ve verimli kullanımı ile enerji verimliliği alanlarındaki eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinin sürdürülmesi

178 Sayfa/Toplam Sayfa: 178 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01

179 Sayfa/Toplam Sayfa: 179 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: ÇEVRESEL ALTYAPI TESĠSLERĠ Proje kapsamında çevresel alt yapı tesislerine yönelik sahada gerçekleģtirilen çalıģmalar genel olarak; Kentsel Atıksu Altyapı Durum Tespiti: Endüstriyel Atıksu Altyapı Durumu Tespiti: Tekil Endüstriler, Tatil Siteleri ve Oteller ve Katı Atık Yönetimi Durum Tespitine yönelik olmuģtur. Bu kapsamda sahada kentsel ve endüstriyel (organize sanayiler ve tekil endüstriler, otel ve tatil siteleri ) AAT deģarj noktaları, doğrudan deģarj noktaları, derin deniz deģarj noktaları ile düzenli ve düzensiz katı atık sahalarının koordinatları alınmıģ ve durum tespiti ile ilgili teknik cetveller doldurulmuģtur. Alınan koordinatlar ġekil 51 de, saha çalıģmalarını içeren teknik cetveller ise EK IV te verilmiģtir. Ayrıca ġekil 51 deki harita, daha büyük ölçekli olarak EK V te verilmiģtir. Bu bölümde yer alan veriler/bilgiler Eylül-Aralık 2009 tarihlerini kapsamaktadır. Bu tarihten sonra yapılan çeģitli toplantılarda elde edilen yeni ve güncel bilgilerde teknik cetvellere iģlenmiģtir. Saha çalıģmalarında gerçekleģtirilen temel iģ adımları aģağıda sıralanmıģtır: 1. Kentsel Atıksu Altyapı Durumunun Tespiti: a. YerleĢim birimlerinin kanalizasyon ve yağmur suyu Ģebeke durumunun incelenmesi, b. Atıksu arıtma tesisi olmayan yerleģim birimlerinin kanalizasyon Ģebekesinin alıcı ortama deģarj edildiği noktanın koordinatlarının alınması, c. YerleĢim birimlerinin evsel atıksu arıtma tesislerinin yerinde incelenmesi, d. Arıtma tesisi mevcut durumunun değerlendirilmesi, e. Arıtma tesisi yeterlilik durumlarının tespiti, f. Arıtma tesisinde revizyon gerekip gerekmediğinin belirlenmesi, g. Arıtma tesisi çıkıģ noktası koordinatlarının alınması, h. Arıtma tesisinin her biriminin fotoğraflanması, i. Atıksu arıtma tesisi olan ve olmayan yerleģim birimleri için hazırlanmıģ olan teknik cetvellerin doldurulması. 2. Endüstriyel Atıksu Altyapı Durumu Tespiti: Organize Sanayi Bölgeleri: a. OSB nin kanalizasyon ve yağmur suyu Ģebeke durumunun incelenmesi, b. Atıksu arıtma tesisi olmayan OSB lerin kanalizasyon Ģebekesinin alıcı ortama deģarj edildiği noktanın koordinatlarının alınması,

180 Sayfa/Toplam Sayfa: 180 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 c. OSB atıksu arıtma tesislerinin yerinde incelenmesi, d. Arıtma tesisi mevcut durumunun değerlendirilmesi, e. Arıtma tesisi yeterlilik durumlarının tespiti, f. Arıtma tesisinde revizyon gerekip gerekmediğinin belirlenmesi, g. Arıtma tesisi çıkıģ noktası koordinatlarının alınması, h. Arıtma tesisinin her biriminin fotoğraflanması, i. Atıksu arıtma tesisi olan ve olmayan OSB ler için hazırlanmıģ olan teknik cetvellerin doldurulması. Tekil Endüstriler, Tatil Siteleri ve Oteller: a. Mevcut durumun değerlendirilmesi, b. Yeterlilik durumlarının tespiti, c. Revizyon gerekip gerekmediğinin belirlenmesi, d. Koordinatlarının alınması, e. Tesisin her biriminin fotoğraflanması, f. Atıksu arıtma tesisi olan ve olmayan tekil endüstriler, tatil siteleri ve yerleģim birimleri için hazırlanmıģ olan teknik cetvellerin doldurulması. 3.Katı Atık Yönetimi Durumu Tespiti: a. Aktif veya terk edilmiģ katı atık bertaraf tesisleri ve düzensiz katı atık depolama sahaları, b. Depolama alanı sızıntı suyu deģarj yerlerinin tespiti, c. Tesisin koordinatlarının alınması d. Katı atık düzenli depolama sahası belediye birliklerine ait bilgiler e. TÜBĠTAK MAM tarafından verilecek katı atık tesisleri tablosunun doldurulması ve tesisin her biriminin fotoğraflanması

181 Sayfa/Toplam Sayfa: 181 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 51. Susurluk Havzası Çevresel Altyapı Mevcut Durum Haritası

182 Sayfa/Toplam Sayfa: 182 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Kentsel Atıksu Altyapısı Atıksu Kanalizasyon ve Yağmur Suyu ġebekesi Durumu Proje kapsamında gerçekleģtirilen saha çalıģmaları esnasında belediyelerden elde edilen bilgilerden ve Ġller Bankası Genel Müdürlüğü ile Türkiye Ġstatistik Kurumu ndan alınan verilere dayanılarak her bir havzanın 2009 yılı atıksu altyapı durumu tespit edilmiģtir. Buna göre Susurluk Havzası nın bütünü için kanalizasyona bağlı olan nüfus ile havza nüfusunun %99 una karģılık gelmektedir. (ġekil 52) 2009 Yılı Kanalizasyon Durumu ; 1% Kanalizasyona Bağlı Olan Nüfus Kanalizasyona Bağlı Olmayan Nüfus ; 99% ġekil 52. Susurluk Havzası 2009 Yılı Kanalizasyon Durumu Susurluk Havzası sınırları içerisinde yer alan 93 yerleģim yerinin 6 sında (Balıkesir-Manyas- Kızıksa, Balıkesir-Manyas-Salur, MustafakemalpaĢa (MKP)-Çeltikçi, MKP- Tatkavaklı, MKP- Tepecik, MKP-YeĢilova) atıksu kanalizasyon sistemi mevcut değildir. Ayrı bir yağmur suyu toplama sistemi mevcut olmayıp, tüm yerleģim yerlerinde atıksu kanalizasyon sistemi ile yağmursuyu sistemi birleģik durumdadır (birleģik sistem). Havza içerisinde yer alan ve belediye teģkilatı olan yerleģim yerlerine ait atıksu altyapı tesisleri durumu EK II de verilmiģtir Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Mevcut durumda havza sınırları içerisinde yer alan ve proje kapsamında incelenen 99 yerleģim yerinin 9 unda atıksu arıtma hizmeti verilmektedir. Bunun yanı sıra Bursa nın Hasanağa ve Kayapa ile Balıkesir in Manyas belediyesindeki TOKI konutlarına ait evsel AAT mevcuttur. Bu yerleģimler sayıca az olmasına karģın, havzadaki nüfusun önemli bir kısmını

183 Sayfa/Toplam Sayfa: 183 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kapsamaktadır. Havza bütününde atıksuları arıtılan nüfus ile havza nüfusunun %79 una karģılık gelmektedir. (ġekil 53) 2009 Yılı Atıksu Arıtma Durumu ; 21% AATye Bağlı Olan Nüfus AATye Bağlı Olmayan Nüfus ; 79% ġekil 53. Susurluk Havzası 2009 Yılı Atıksu Arıtma Durumu Susurluk Havzası sınırları içerisinde yer alan yerleģimlerin evsel atıksularının arıtıldığı 12 adet AAT bulunmakta olup; bu tesislerin 7 tanesi Bursa, 3 tanesi ise Balıkesir, 2 tanesi ise Kütahya Ġli ndedir. Bursa Ġlinde, Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi ne (BUSKĠ) bağlı 5 adet AAT bulunmaktadır. Bu AAT ler Doğu ve Batı AAT ile Çalı, Kayapa ve Hasanağadaki arıtma tesisleridir. Bursa da bulunan Doğu ve Batı AAT lerinde Bursa BüyükĢehir Belediyesi mücavir alan sınırları içinde kalan nüfusun %95 inin atıksuları arıtılmaktadır. Doğu AAT nde Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinin kentsel atıksuları, Batı AAT nde Nilüfer ilçesinin kentsel atıksuları arıtılmaktadır. Bursa Ġli nin Gürsu ve Kestel Belediyeleri nin evsel atıksuları, Gürsu, Kestel OSB nin evsel ve endüstriyel atıksuları ile Kestel ve Barakfakih Sanayi Bölgesi nde faaliyet gösteren isletmelerin evsel ve endüstriyel atıksularının arıtılması amacıyla Valilik koordinasyonu ile ilgili belediyeler ve bölgede faaliyet gösteren sanayiciler tarafından kurulan S.S. YeĢil Çevre ĠĢletme Kooperatifi ne ait maksimum m³/gün kapasiteli bir AAT mevcuttur. Söz konusu tesiste Ġsabey Mahallesi çevresinde bulunan sanayi tesislerinden kaynaklanan endüstriyel atıksular da arıtılmaktadır. Bunların yanı sıra, Bursa Ġli nin Karacabey Ġlçesi nde m³/gün kapasiteli, Nilüfer Ġlçesi nin Çalı Bölgesinde ise 1000 m³/gün kapasiteli AAT lerde bulunmaktadır. Çalı AAT, evsel ve endüstriyel atıksuların birlikte arıtılması amacıyla kurulmuģtur. BUSKI tarafından Yaylacık, Yolçatı ve ÇağrıĢan köyleri ile Çalı ve Kayapa yerleģimlerinin atıksuları birlikte BUSKI Batı AAT ne ulaģtırılacak Ģekilde planlama yapılmıģtır. Kollektörlerin inģasının ardından Çalı AAT de devre dıģı bırakılacağı

184 Sayfa/Toplam Sayfa: 184 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 bildirilmiģtir. Bursa BüyükĢehir Belediyesi sınırları dahilinde nüfusu 2000 kiģiden fazla olan yerleģimlerden Akçalar, Gölyazı ve Badırga ya BUSKĠ tarafından AAT yapılması planlanmaktadır. Susurluk Havzası nda yer alan bir diğer önemli il olan Balıkesir in Ovaköy Mevkisinde kurulmuģ olan m 3 /gün kapasiteli AAT de nüfusun tamamının atıksuları arıtılmaktadır. Ayrıca Balıkesir Erdek ilçesi Ocaklar belediyesinin atıksularının arıtıldığı biyolojik AAT mevcuttur. Susurluk Havzası içerisinde mevcut tesislerin yanında yapımı planlanan evsel atıksu arıtma tesisleri de bulunmaktadır. Bursa BüyükĢehir Belediyesi mücavir alan sınırlarının geniģlemesinden sonra BüyükĢehir Belediyesi tarafından master plan çalıģması yapılmıģ ve kapsamdaki tesisler için hazırlanan iģ termin planları T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı na sunulmuģtur. Bu planlar doğrultusunda Uluabat Gölü nün kirlenmesinin azaltılması amacıyla Akçalar ve Gölyazı Bölgelerinde AAT ler yapılacaktır. Bunların yanında, Bursa nın Orhaneli ile MustafakemalpaĢa ve beldelerinin arıtma tesisleri ile ilgili projeler ihale aģamasındadır. Simav Belediyeler Birliği ne bağlı belediyelerin (Simav Ġlçe Belediyesi, Beyce, Çitgöl, Demirci, Kalkan, NaĢa, Öreyler, YeĢilköy Belde Belediyeleri) kanalizasyon sistemleri mevcut olup; arıtma tesisinin proje onayı T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı ndan alınmıģtır. TavĢanlı Ġlçesi nde yapılacak olan tesis için T.C. Çevre ve Orman Bakanlığını IPA Koordinasyon Ve Uygulama Merkezinin yürüttüğü Entegre Su Projelerinin Hazırlanması Ġçin Teknik Yardım Projesi kapsamına alınmıģ olup, proje baģlangıç tarihi Nisan 2010, bitiģ tarihi Ekim 2012 dir. Proje kapsamında yapılacak temel faaliyetler aģağıda belirtilmektedir. Finansal ve Operasyonel Ġhtiyaç Analizinin yapılması Her bir proje alanı için 30 yıllık su master planlarının hazırlanması Zemin Etüdü, Jeoteknik Etütler AB Fayda-Maliyet Analizi rehberine göre hazırlanmıģ Fizibilite Raporu AB ve Türk mevzuatına uygun ÇED Raporu AB normlarında Ġhale dokümanları ve detaylı çizimler IPA BaĢvuru Formlarının hazırlanması Belediye temsilcilerinin teknik ve idari kapasitelerinin arttırılması.

185 Sayfa/Toplam Sayfa: 185 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kütahya Ġli nin havza sınırları içinde kalan 6 ilçe ve 33 belde belediyesin sadece Hasanlar ve Tepecik beldelerinde AAT bulunmasıyla birlikte, ilçe ve beldelerde AAT yapılmasına yönelik planlar mevcuttur. GerçekleĢtirilen saha çalıģmaları ile Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü personeliyle yapılan bilgi alıģveriģleri sonucunda elde edilen bilgilerden yararlanılarak hazırlanan havzadaki mevcut ve inģaat aģamasında olan evsel AAT lerinin durumu Tablo 35 de verilmiģtir. Tablo 35. Susurluk Havzası nda Mevcut Evsel Atıksu Arıtma Tesisleri AAT BULUNDUĞU YER DURUMU ĠġLETMEYE ALINMA YILI Bursa BUSKĠ Doğu AAT Bursa Osmangazi Faal 2006 Bursa BUSKĠ Batı AAT Bursa Nilüfer Faal 2006 S.S. YeĢil Çevre AAT Bursa Kestel & Gürsu Faal 2006 Bursa/Nilüfer/Çalı AAT Bursa Çalı Faal 2002 Bursa/Nilüfer/Kayapa AAT Bursa Kayapa (TOKI) Faal 2006 Bursa/Nilüfer/Hasanağa AAT Bursa Hasanağa (TOKI) Faal 2006 Bursa/Karacabey AAT Bursa Karacabey Faal Balıkesir Merkez AAT Balıkesir Faal 2006 Balıkesir/Erdek/Ocaklar AAT Balıkesir Ocaklar Faal 2005 Balıkesir/Manyas AAT Balıkesir - Manyas (TOKI) Faal Kütahya/Hisarcık/Hasanlar AAT Kütahya Hasanlar Faal 2010 Kütahya/TavĢanlı/Tepecik AAT Kütahya - Tepecik Revizyon 2010 Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Doğu AAT BUSKĠ Doğu AAT, kentin doğu bölümündeki evsel atıksuların arıtılması amacıyla Küçük Balıklı mevkiinde m 2 lik bir alanda kurulmuģtur. YaklaĢık kiģilik nüfusa hizmet edebilecek Ģekilde tasarlanan tesis, 2017 yılı için m 3 /gün ve 2030 yılı için m 3 /gün kapasiteli olacak Ģekilde kademeli olarak projelendirilmiģtir. Ġleri biyolojik arıtma sisteminin uygulandığı tesiste, azot ve fosfor giderimi de gerçekleģtirilmektedir. Tesis, Nisan 2006 da tamamlanarak iģletmeye alınmıģtır. BUSKĠ Doğu AAT karbon ile birlikte azot ve fosfor giderimini de kapsayan ve stabil çamur üreten uzun havalandırmalı aktif çamur prosesine sahiptir. Arıtma çamuru mekanik olarak susuzlaģtırıldıktan sonra kireçlenerek depolanmaktadır. TaĢkın savağı ve ızgarasından geçerek giriģ yapısına gelen atıksu, ön arıtma tesislerinde fiziksel olarak arıtıldıktan sonra selektör tankına girer ve biyolojik arıtım süreci baģlar.

186 Sayfa/Toplam Sayfa: 186 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 AĢırı yağıģlar nedeniyle, Nilüfer Çayı nda taģkın olması ve dolayısıyla tesise atıksuyun fazla gelmesi ve/veya tesiste bakım, onarım durumunda, atıksuyun tesise alınmadan deģarj/bypass edilmesinin gerektiği durumlarda; (1) Atıksu, taģkın savağı ve ızgarasından savaklanarak, yaklaģık 600 m uzunluğundaki iki adet 2500 x 1750 mm iç ölçülü kutu kesitli taģkın pompa istasyonuna ulaģır ve buradan dere kotuna bağlı olarak cazibeli olarak veya pompalar vasıtasıyla deģarj edilir, (2) Atıksu, taģkın savağı ve ızgarasından geçerek giriģ yapısına gelir, 1. Kademe burgulu pompalar ile terfi edilir ve bu kademeden Ø 2000 mm çelik boru ile (arıtım sürecine baģlanmadan) dereye cazibeli akıģla deģarj edilir. Ön arıtma sistemi 2 kademeli çalıģan burgulu pompalar, ızgara, kum tutucu, ve debi ölçüm ünitelerinden oluģmaktadır. Selektör tankında, ön arıtma ünitelerinden gelen atıksuyun çok kısa bir süre, havasız ortamda, geri devir çamuru ile karıģtırılması ve mikroorganizmaların prosese uygun Ģartlara getirilmesi sağlanmaktadır. Tankta karıģım dalgıç tip karıģtırıcı ile sağlanmaktadır. Selektör tankının ardından atıksular anaerobik biyofosfor havuzlarına gelir. Bu ünitede, selektör tankından alınan atıksu içerisindeki fosforun biyolojik olarak giderimi gerçekleģtirilir. Her bir havuzda düģük hızlı dalgıç tip karıģtırıcı bulunmakta ve oksijen redüksiyon potansiyeli (ORP) ölçme cihazı yerleģtirilerek anaerobik Ģartlar izlenmektedir. Tesiste bulunan havalandırma havuzlarında, anaerobik havuzlardan alınan atıksuyun istenilen kriterlere uygun arıtımı gerçekleģtirilmektedir. Bu ünitelerde, her biri 4 havuzdan oluģan 4 hat mevcuttur. Kapaklar ve kanallar yolu ile atıksu yönlendirilerek, istenilen herhangi bir havuz, bakım için devre dıģına alınabilmektedir. Her bir hattaki havuzların birisinde havalandırmasız, diğer üçünde havalandırmalı ortam sağlanarak azot ve karbon giderimini içeren proses gerçekleģmektedir. Havalandırma havuzunda aerobik ortam koģullarının sağlanması için gerekli hava, üfleyiciler ile temin edilmekte ve havuz tabanına yerleģtirilen membran difüzörler vasıtasıyla homojen olarak atıksuya verilmektedir. Her bir havuzda düģük hızlı dalgıç tip karıģtırıcı, oksijen redüksiyon potansiyeli (ORP) ölçme cihazı ve havuzlardaki oksijen miktarını ölçmek ve buna bağlı olarak havalandırma ekipmanının verimini kontrol etmek amacıyla çözünmüģ oksijen metre bulunmaktadır. Aerobik bölümden anoksik bölümün baģına sirkülasyon sağlamak için sirkülasyon pompaları kullanılmaktadır.

187 Sayfa/Toplam Sayfa: 187 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Atıksu aerobik bölümden sonra son çökeltim havuzlarına alınmakta olup; havuz tabanına çöken mikroorganizma kütlesi geri devir pompaları ile tesisin baģına geri devir ettirilmektedir. Fazla çamur ise, pompalar vasıtasıyla çamur susuzlaģtırma ünitelerine iletilir. Çamur önce ızgaradan geçirilerek çamur dengeleme tankına alınır. Burada, çamurun havasız ortama geçiģini önlemek için hava üfleyiciler ve difüzörlerle havalandırılması yapılır. Dengeleme tankından bant filtre besleme pompaları vasıtasıyla alınan çamur, yoğunlaģtırılması ve suyunun alınması için bant tipi yoğunlaģtırıcı ve ardından bant filtreye iletilir. Fazla çamur yoğunlaģtırıcıya girmeden önce polimer madde ile karıģtırılır. Bant filtreden çıkan çamur keki en az % 20 katı madde içeriğine sahip olup; konveyörler ile çamur stabilizasyon ünitesine iletilir. Çamur stabilizasyon ünitesinde, çamur katı madde içeriğinin % 35 e çıkarılabilmesi için çamur kireç ile karıģtırılır. Ünitede, kireç depolama siloları, borulu burgulu konveyörden oluģan kireç besleme sistemi ve çamur ile kirecin karıģtırılacağı tank bulunmaktadır. KarıĢtırma iģlemi bina içinde kapalı ortamda gerçekleģtirilir. Ortamdan alınan hava gaz yıkayıcısından geçirilerek koku probleminin önlenmesi sağlanır. Stabilize olan çamur, yükseltici bir konveyör vasıtasıyla treyler veya kamyona yüklenip depolama alanına iletilmek üzere tesisten uzaklaģtırılır. Tesiste arıtılan su, son çökeltim havuzlarının üst kenarında teģkil edilen savaklarla toplanıp; debi ölçüm yapısında debisi ölçülerek Deliçay a deģarj edilmektedir. Verimli bir Ģekilde çalıģtığı gözlenen tesisin proses akım Ģeması ġekil 54 te verilmektedir. ġekil 54. Bursa Doğu Atıksu Arıtma Tesisi Proses Akım ġeması

188 Sayfa/Toplam Sayfa: 188 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Doğu AAT Genel Görünümü Bursa Doğu AAT Ön Arıtma Üniteleri Bursa Doğu AAT Havalandırma Havuzları Bursa Doğu AAT Son Çökeltim Havuzu Bursa Doğu AAT Çamur SusuzlaĢtırma Ünitesi

189 Sayfa/Toplam Sayfa: 189 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Batı AAT BUSKĠ Batı AAT, kentin batı bölümündeki evsel atıksuların arıtılması amacıyla Özlüce mevkiinde m 2 lik bir alanda kurulmuģtur. YaklaĢık kiģilik nüfusa hitap edecek Ģekilde tasarlanan tesis, 2017 yılı için m 3 /gün ve 2030 yılı için m 3 /gün kapasiteli evsel atıksuyun arıtılmasına hizmet edecek kapasitede iki aģamalı olarak projelendirilmiģtir. Ġleri biyolojik arıtma proseslerinin uygulandığı tesislerde, azot ve fosfor giderimi de gerçekleģtirilmektedir. Tesis, Nisan 2006 da tamamlanarak iģletmeye alınmıģtır. Batı AAT karbon ile birlikte azot ve fosfor giderimini de içeren ve stabil çamur üreten uzun havalandırmalı aktif çamur prosesine sahiptir. Arıtma çamuru mekanik olarak susuzlaģtırıldıktan sonra kireçlenerek depolanmaktadır. Bursa Batı AAT de yer alan üniteler ve bunların çalıģma prensipleri Bursa Doğu AAT ile aynıdır. ArıtılmıĢ su, havuz üst kenarında teģkil edilen savaklarla toplanıp, debi ölçüm yapısında debisi ölçülerek Ayvalı Deresi ne deģarj edilmektedir. Tesisin proses akım Ģeması ġekil 55 te verilmektedir. Tesisin verimli bir Ģekilde çalıģtığı gözlenmiģtir. ġekil 55. Bursa Batı Atıksu Arıtma Tesisi Proses Akım ġeması

190 Sayfa/Toplam Sayfa: 190 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Batı AAT Genel Görünümü Bursa Batı AAT Ön Arıtma Üniteleri Bursa Batı AAT Havalandırma Havuzları Bursa Batı AAT Son Çökeltim Havuzu Bursa Batı AAT Çamur SusuzlaĢtırma Ünitesi

191 Sayfa/Toplam Sayfa: 191 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 S.S. YeĢil Çevre AAT Kestel ve Gürsu ilçe belediyelerinin kentsel atıksuları ile bu bölgedeki Gürsu OSB, Kestel OSB ve Kestel Sanayi Bölgesi, Barakfaki Sanayi Bölgesi ve Ġsabey Mahallesi çevresinde bulunan sanayi tesislerinden kaynaklanan endüstriyel atıksuların kolektör hatları ile toplanarak arıtıldığı m 3 /gün kapasiteli tesiste fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak arıtılan atıksu 1,5 km uzaklıktaki Cenup Drenaj kanalı vasıtası ile nihai olarak Deliçay a deģarj edilmektedir. Tesis 23 Haziran 2006 tarihinde geçici kabulü yapılarak iģletmeye alınmıģtır. Yapılan saha çalıģmalarında arıtma tesisinin tam kapasite ile çalıģtığı; ileriye yönelik kapasite arttırımı yapılması gerektiği gözlenmiģtir. Kolektör hattı ile toplanan atıksular arıtma tesisi içindeki bir bacadan AAT ye girmektedir. Bu bacadan savaklama yoluyla oluģturulan bir by-pass hattı ile tesis kapasitesinin üzerinde gelen atıksu, Cenup Kanalına deģarj edilmektedir. Arıtma tesisine alınan atıksu, giriģte, elle temizlemeli 1 adet kaba ızgaradan geçirildikten sonra terfi havuzuna verilmektedir. Pompalar ile ızgara ünitesi giriģine terfi ettirilen atıksu, mekanik temizlemeli ince ızgaralardan geçirilir. 2 adet mekanik ince ızgara beton kanallara yerleģtirilmiģtir. Havalandırmalı kum tutucu kanallarla taģınabilecek kum vb. malzemelerin sudan ayrılmasını sağlamaktadır. 2 asıl 1 yedek olmak üzere toplam 3 adet hava üfleyiciden temin edilen hava ile havuzda organik maddelerin çökmemesi için gerekli hız sağlanmakta ve yüzücü maddeler yağ bölmesine iletilmektedir. Her 2 bölme üzerinde ortak hareket eden köprüye asılı dalgıç pompalar ile havuz tabanına çöken kum emilerek kum kanalı vasıtasıyla kum ayırıcıya verilmektedir. Endüstriyel atıksularda bulunan yağ ve gresi uzaklaģtırmak için, her bir kum tutucuda birer adet yağ bölmesi tasarlanmıģtır. Kum tutucu perdeleri üzerinde ileri-geri hareket edebilen köprüye monte edilmiģ sıyırma düzeneği ile yüzeyden sıyrılan yağ, bir yağ çukurunda toplanarak uzaklaģtırılmaktadır. Atıksu parģal savağı sonrası dengeleme havuzuna geçmektedir. Dengeleme havuzu, bakım amaçlı 2 bölme olarak yapılmıģtır. Çökelme ve koku olmaması için her bölme 1 adet dubalı yüzeysel havalandırıcı ile karıģtırılmakta ve havalandırılmaktadır. Dengeleme havuzundaki atıksuyu ön çökeltme havuzu dağıtım yapısına aktarmak üzere 1 i yedek olmak üzere 3 adet dalgıç pompa kullanılmaktadır. Terfi pompaları; 1. aģamadaki her bir modül için 1 er adet olmak üzere toplam 2 asıl ve 1 yedek olarak tasarlanmıģtır.

192 Sayfa/Toplam Sayfa: 192 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Ara terfi pompalarından gelen atıksu, 2 adet ön çökeltme havuzu ile birleģik kap prensibi ile çalıģan giriģ yapısına alınmaktadır. Buradan atıksu bir boru ile ön çökeltme havuzuna geçmekte ve çökebilen maddeler havuz tabanında birikmektedir. Dairesel akıģlı olarak tasarlanan çökeltme havuzu tabanında çöken çamur döner yarım köprü ile sıyrılmaktadır. Dip sıyırıcı ile havuz ortasındaki çamur çukuruna itilen çamur buradan pompalarla çekilerek çamur yoğunlaģtırma havuzuna basılmaktadır. Ön çökeltme çıkıģında atıksu, taģma savakları ile yüzeyden alınır ve bir ara rögar ve boru vasıtası ile havalandırma havuzları dağıtım yapısına verilmektedir. Havalandırma havuzları dağıtım yapısında atıksu kapaklar vasıtasıyla 3 ayrı bölmeye alınarak havalandırma havuzlarına dağıtılır. Havalandırma havuzlarında atıksuyun içinde askıda tutulan mikroorganizmalar yardımı ile organik maddelerin ayrıģması, karbondioksit ve suya dönüģmesi sağlanır. Bu prosesler için gereken oksijen, üfleyiciler vasıtasıyla temin edilir. Havalandırma havuzlarından ayarlı savaklar ile alınan atıksu biyolojik çökeltme havuzları dağıtım yapısına verilir. Buradan bir boru ile biyolojik çökeltme havuzlarına ortadan giren atıksu, dağıtım haznesinden çökeltme havuzuna geçer ve içindeki katı maddeler havuz tabanına çöker. Dairesel, radyal akıģlı olarak tasarlanan biyolojik çökeltme havuzu tabanı döner yarım köprü ile sıyrılmaktadır. Dip sıyırıcı ile havuz ortasındaki çamur çukuruna itilen aktif çamur, buradan geri devir pompalarıyla çekilerek havalandırma havuzlarındaki aktif çamur konsantrasyonunu sabit tutmak üzere havalandırma havuzlarına geri devir ettirilir. Fazla çamur ise ayrı pompalarla çekilerek, susuzlaģtırılmak üzere gravimetrik çamur yoğunlaģtırıcıya basılmaktadır. Ön çökeltme çamuru ve fazla aktif çamur ile yüzücü maddeler çamur yoğunlaģtırma havuzuna alınmaktadır. Gravimetrik çamur yoğunlaģtırıcıda paletli bir karıģtırıcı ile yoğunluğu bir miktar arttırılan çamur buradan bant yoğunlaģtırıcıya basılmaktadır. Çamur suyunun azaltılması amacıyla 2 adet bant filtre kullanılmaktadır. Bant filtre öncesi, çıkıģ keki kuru madde oranını sağlayabilmek üzere 2 adet mekanik yoğunlaģtırıcı ile çamurun kuru madde oranı yaklaģık % 4-5 mertebesine getirilecektir. Bant filtrede susuzlaģtırılan çamurun kuru madde miktarı % 20±2 mertebesine yükseltilmekte ve çıkıģta istenen % 35 katı madde oranına ulaģmak üzere kireç ile karıģtırılmaktadır. Tesisin proses akım Ģeması ġekil 56 da gösterilmektedir.

193 Sayfa/Toplam Sayfa: 193 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 56. S.S. YeĢil Çevre AAT Proses Akım ġeması S.S. YeĢil Çevre AAT Genel Görünümü

194 Sayfa/Toplam Sayfa: 194 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 S.S. YeĢil Çevre AAT Dengeleme Havuzu S.S. YeĢil Çevre AAT Havalandırma Havuzları S.S. YeĢil Çevre AAT Çökeltim Havuzları S.S. YeĢil Çevre AAT Mekanik Ġnce Izgara Çalı AAT Nilüfer Ġlçesi Çalı Bölgesi için yapılan Çalı AAT, evsel ve endüstriyel atıksuların (özellikle mezbaha atıksuları) birlikte arıtılması amacıyla kurulmuģ olup; tesis kapasitesi 1000 m³/gün dür. Atıksu elle temizlemeli kaba ızgara ile ince ızgaradan geçirilerek kum tutucu ünitesine alınmakta ve daha sonra dengeleme havuzuna iletilmektedir. Kum ve ızgara atıkları sistemden ayrılarak katı atık depolama sahasına gönderilir. Terfi pompası ile dengeleme havuzundan yağ alma havuzuna iletilen atıksuyun yağı alındıktan sonra, havalandırma havuzunda biyolojik arıtmadan geçirilir. Biyolojik arıtma sonrasında çökeltme havuzlarına alınan atıksu, çamur ve duru su fazına ayrılmaktadır. ArıtılmıĢ su Çalı Dere sine deģarj edilmektedir. OluĢan çamurun bir kısmı proses gereği biyolojik arıtmanın baģına geri devir ettirilir, fazla çamur ise, yoğunlaģtırma tankına alındıktan sonra üst su fazı tekrar

195 Sayfa/Toplam Sayfa: 195 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 havalandırma havuzlarına gönderilir. Tabanda biriken çamur, yaz aylarında kurutma yataklarına diğer zamanlarda ise vidanjörle Batı AAT ne iletilir. Çalı AAT Havalandırma Havuzu Çalı AAT Izgara Kayapa AAT Nilüfer Ġlçesi Kayapa TOKĠ konutları için yapılan Kayapa AAT nin kapasitesi 400 m³/gün dür. Tesise gelen atıksu, terfi bacasına alınmakta ve dengeleme havuzuna basılmadan evvel sepet tip ince ızgaradan geçirilmektedir. Dengeleme havuzundan terfi ile metal havalandırma havuzlarına alınan atıksu burada biyolojik arıtmaya tabi tutulmaktadır. Havalandırma iģleminden sonra çöktürme havuzlarına alınan atıksu burada çamur ve su fazına ayrılmaktadır. ArıtılmıĢ su yakındaki dereye deģarj edilmektedir. OluĢan çamurun bir kısmı proses gereği havalandırma havuzlarına geri devrettirilirken, bir kısmı da çamur deposuna alınmaktadır. Fazla çamur vidanjör ile Batı AAT ne iletilmektedir. Hasanağa AAT Nilüfer Ġlçesi Hasanağa TOKĠ toplu konutları için yapılan Hasanağa AAT, tesise gelecek atıksuyun tamamının evsel nitelikte olacağı kabulüne göre tasarlanmıģ olup; 1200 m³/gün kapasitelidir. Tesiste atıksu, sepet tip kaba ızgaradan geçerek içerisindeki katı atık ve kaba partiküllerden ayrıldıktan sonra dengeleme havuzuna iletilmektedir. Buradan seviye kontrollü dalgıç pompalar yardımı ile biyohücre reaktörleri ne gönderilir. Biyohücre reaktörü içerisinde,

196 Sayfa/Toplam Sayfa: 196 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 atıksuyun Kimyasal Oksijen Ġhtiyacı (KOĠ) ve Biyokimyasal Oksijen Ġhtiyacı (BOĠ) değerleri deģarj standartlarının altına düģürülür. Atıksu, biyohücre sisteminde arıtıldıktan sonra, deģarj edilmeden önce, Lamella tipi separatörlerinden geçirilerek içerisindeki ince askıda katı maddeler ayrıģtırılır. Sistemin ph sı, biyolojik arıtma prosesi içerisinde nötralize edilir. Biyohücre Paket Atıksu Arıtma Sisteminde çöktürme bölümü, modüler olarak arıtma tesisinin çıkıģına eklenmiģtir. Çöktürme bölümünden geçen arıtılmıģ sular, otomatik klorlama sistemi ile dezenfeksiyon iģlemine tabi tutulduktan sonra arıtılmıģ su tankına alınmaktadır. ArıtılmıĢ su, tesis yakınındaki Hasanağa Deresi ne deģarj edilmektedir. Balıkesir Evsel AAT Balıkesir Belediyesi AAT 1997 yılında Ovaköy Mevkiinde kurulmuģtur. ġehrin kanalizasyon Ģebekesinin doğu ve güney ana toplayıcı kolektörleri ile toplanan atıksu, tesise cazibeli akımla iletilmektedir. Fiziksel ve biyolojik arıtma aģamalarını içeren tesis 2 kademeli olarak planlanmıģtır. Birinci kademe 2010 yılı için m 3 /gün, 2. kademe ise 2030 yılı için m 3 /gün kapasiteye göre tasarlanmıģtır. Tesisin fiziksel arıtma biriminde giriģ yapısı ve kaba ızgara, burgulu pompalı terfi istasyonu, ince ızgara ve kum tutucu yer almaktadır. Daha sonra ön çökeltim havuzuna alınan atıksu buradan da biyolojik arıtma ünitelerine iletilmektedir. Tesiste biyolojik arıtma teknolojisi olarak damlatmalı filtre kullanılmaktadır. Biyolojik arıtma çıkıģında son çökeltim havuzuna alınan atıksu arıtıldıktan sonra Üzümcü Deresi ne deģarj edilmektedir. Tesisin proses akım Ģeması ġekil 57 de gösterilmektedir. Balıkesir Belediyesi AAT Genel Görünümü

197 Sayfa/Toplam Sayfa: 197 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 57. S.S. Balıkesir(Merkez) AAT Proses Akım ġeması 5.2. Endüstriyel Atıksu Altyapısı Susurluk Havzası sınırları içerisinde kirlilik oluģturan temel endüstriyel faaliyetler aģağıdaki Ģekilde özetlenebilir: Bursa ilinde kurulu olan tekstil, otomotiv, gıda, deri, vb. iģ kollarında faaliyet gösteren sanayi tesisleri; Balıkesir ilinde faaliyet gösteren Ģeker ve gübre fabrikaları ile gıda iģ kolunda faaliyet gösteren tesisler; Havza içinde elektrik üretimi yapan termik santraller. Bursa Ġli nin havza sınırları içerisinde kalan bölgesinde iģletmede olan 9 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmakta olup; bu tesislerde toplam 1004 adet iģletme ambalaj, elektrikelektronik, gıda, kimya, boya, mobilya, makine, metal, otomotiv, tekstil ve deri iģ kollarında faaliyet göstermektedir. Bunlardan DemirtaĢ OSB, Nilüfer OSB, BTSO OSB, Kestel OSB, Gürsu OSB ve Bursa Deri OSB de AAT bulunmaktadır. Ayrıca Bursa Ġli nde OSB ler dıģında endüstriyel faaliyette bulunan iģletmelerin 27 sinde AAT bulunmaktadır. Arıtma tesislerinin kapasiteleri 40 m 3 /gün ila 22,500 m 3 /gün arasında değiģmektedir. Balıkesir Ġli nde bulunan Balıkesir OSB bünyesinde 55 adet iģletme makine, tekstil, gıda, vb. iģ kollarında faaliyet göstermektedir. Balıkesir OSB ye hizmet verecek olan AAT 1650 m 3 /gün kapasiteli olup inģaatı tamamlanmıģ ve iģletmeye alınmıģtır. Balıkesir II (Haddeciler) OSB de

198 Sayfa/Toplam Sayfa: 198 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ise 24 iģletme mevcuttur ve OSB nin AAT proje aģamasındadır. OSB ler dıģında, Balıkesir merkezinde ve ilçelerinde AAT ye sahip 44 iģletme faaliyet göstermektedir. Yapılan saha çalıģmaları ve elde edilen bilgiler ıģığında oluģturulan Susurluk Havzası nda bulunan OSB lere ait bilgiler Tablo 36 te özetlenmiģtir. Tablo 36. Susurluk Havzası nda bulunan OSB lerin Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Sıra No OSB Adı ĠĢletme Sayısı F: Fiziksel; K: Kimyasal; B: Biyolojik Mevcut (Tipi) AAT Durumu Yapım/Ġhale /Proje AĢamasında Atıksu Durumu Kapasitesi (m 3 /gün) Arıtılan (m 3 /gün) DĠB Durumu Susurluk Havzası nda çevresel kirlilik açısından önem arz eden bir diğer endüstriyel faaliyet kolu da maden iģletmeciliğidir. Balıkesir in Bigadiç ve Susurluk Ġlçelerinde, Kütahya nın Emet Ġlçesinde, Bursa nın MustafakemalpaĢa Ġlçelerinde bor yatakları ile Balıkesir in Merkez, Bigadiç, Erdek, Susurluk, SavaĢtepe, Ġvrindi ve Dursunbey Ġlçelerinde mermer yatakları bulunmaktadır. Maden iģletmeciliğinden kaynaklanan atıksular havza içerisine deģarj edilmemekte, lagünlerde veya depolarda biriktirilerek tekrar kullanılmaktadır. Arazi çalıģması sırasında ziyaret edilen iģletmeler arasında sadece Kestelek Bor ĠĢletmesinin atıksularını Orhaneli Çayı na deģarj ettiği gözlenmiģtir. ĠĢletmenin tarihinde alınmıģ deģarj izni bulunmaktadır. Kütahya nın Emet Ġlçesinde bulunan Eti Maden ĠĢletmesinde ise, oluģan atıksular iģletme içerisinde lagünlerde biriktirildikten sonra tekrar iģletmede kullanılmaktadır. DeĢarj Ortamı 1 BTSO 230 F, K, B VAR Ayvalı Dere 2 DemirtaĢ (DOSAB) 318 F, K, B VAR Nilüfer Çayı 3 Nilüfer (NOSAB) 195 F, K VAR Ayvalı Dere 4 Gürsu 68 Atıksuları S.S. YeĢil 5 Kestel 78 Çevre AAT nde arıtılmaktadır YOK 6 Bursa Deri 79 F, K, B YOK DSI Cenup Kanalı vasıtası ile Deliçay Nilüfer Çayı 7 Hasanağa 57 - ĠnĢaat a Mustafakemal paģa (MKP) 10 F,B YOK Susurluk Çayı 9 MKP (Mermerciler) 6 - Ġhale a Balıkesir 55 F,B Simav Çayı 11 Balıkesir (Haddeciler) II 24 - Proje a Susurluk Havzası nda 2 adet termik santral bulunmaktadır. Bunlardan Bursa nın Orhaneli ilçesinde Elektrik Üretim Anonim ġirketi ne (EÜAġ) bağlı olarak faaliyet gösteren santralden dıģarıya atıksu deģarjı yapılmamaktadır. Atıksular arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra proses suyu olarak kullanılmaktadır. TavĢanlı da kurulu olan Tunçbilek Termik Santrali nde ise

199 Sayfa/Toplam Sayfa: 199 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 oluģan 700 m 3 /gün endüstriyel atıksu Adranos Çayı na deģarj edilmektedir. AAT ihale aģamasındadır. Endüstriyel AAT lerin yanında S.S. YeĢil Çevre AAT sinde Gürsu OSB, Kestel OSB ve Ġsabey Mahallesi çevresinde bulunan sanayi tesislerinden kaynaklanan endüstriyel nitelikli atıksuları da arıtılmaktadır. ĠĢletme Kooperatifi nin 267 üyesi bulunmaktadır ve üyelerin çoğunluğu tekstil alanında faaliyet gösteren iģletmelerdir Organize Sanayi Bölgeleri Atıksu Altyapısı Durumu Bursa Ġli önemli sanayi kentlerinden birisi olarak tekstil, otomotiv, gıda ve deri iģ kollarında faaliyet gösteren sanayi kuruluģları ile Türk ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Bursa Ġli nin Susurluk Havzası sınırları içerisinde kalan bölümünde 9 adet OSB faaliyet göstermektedir. Bunlar; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası OSB, Nilüfer OSB, Bursa Deri OSB, DemirtaĢ OSB, Kestel OSB, Gürsu OSB, MustafakemalpaĢa OSB, MustafakemalpaĢa Mermerciler OSB ve Hasanağa OSB dir. Nilüfer ilçesinde kurulmuģ olan BTSO OSB de toplam 190 iģletmenin evsel ve endüstriyel atıksularının arıtıldığı m³/gün kapasiteli AAT mevcuttur. Nilüfer ilçesinde kurulmuģ olan Nilüfer OSB de 195 iģletmenin endüstriyel atıksularının arıtıldığı 792 m 3 /gün kapasiteli bir endüstriyel AAT mevcuttur. Bölgenin evsel nitelikli atıksuları, BUSKĠ Batı AAT nde arıtılmaktadır. Nilüfer ilçesinde bulunan Bursa Deri Organize Sanayi Bölgesinde ise 80 iģletmenin endüstriyel atıksularının arıtıldığı ilk kademesi 4000 m 3 /gün kapasiteli bir AAT bulunmaktadır. Osmangazi ilçesindeki DemirtaĢ OSB de bulunan 318 iģletmenin evsel ve endüstriyel atıksularının arıtıldığı m 3 /gün kapasiteli bir AAT mevcuttur. Gürsu ve Kestel OSB lerinin atıksuları ile Kestel ve Barakfakih Sanayi Bölgesi nde faaliyet gösteren iģletmelerin atıksuları ise S.S. YeĢil Çevre Arıtma Tesis ĠĢletme Kooperatifi nin iģlettiği AAT sinde arıtılmaktadır. Hasanağa OSB AAT ise ihale aģamasını tamalamıģ ve inģaata baģlamıģtır. MustafakemalpaĢa Mermerciler OSB nin kamulaģtırma davaları sürdüğünden dolayı davalar sonuçlandıktan sonra AAT ĠĢ Termin Planı süresi baģlayacaktır. MustafakemalpaĢa OSB nin AAT si tamamlanmıģ olup, iģletmeye alınmıģtır m3/gün kapasiteli tesis deģarjını Susurluk Çayına yapmaktadır. Balıkesir Ġli nde 2 adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Balıkesir OSB AAT tamamlanmıģ ve iģletmeye alınmıģtır. Balıkesir II OSB nin AAT ise proje aģamasındadır.

200 Sayfa/Toplam Sayfa: 200 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Ticaret ve Sanayi Odası OSB AAT Bursa TSO OSB AAT si, 1998 yılında iģletmeye alınmıģtır. Maksimum m 3 /gün kapasiteli olup, baģlangıçta 160 firmaya hizmet vermektedir. Artan firma sayısı ve kapasiteleri nedeniyle, 2005 yılının Ağustos ayında maksimum m 3 /gün kapasiteli ikinci bir AAT iģletmeye alınmıģtır. Ġki tesis toplamda 230 firmaya hizmet vermektedir. Otomatik kontrol sistemleri ile donatılan ve bilgisayar aracılığı ile kontrol edilen 1. ve 2. AAT ler aģağıdaki temel ünitelerden oluģmaktadır: Fiziksel Arıtma: Kaba Izgara, Ġnce Izgara, Kum ve Yağ Tutucu, Dengeleme Havuzu, Terfi Merkezi, Kimyasal Arıtma: Hızlı KarıĢtırma (Koagülasyon), YavaĢ KarıĢtırma (Flokülasyon), Ön Çökeltme, Biyolojik Arıtma: Havalandırma Havuzu, Son Çökeltim Tankı Çamur UzaklaĢtırma: Çamur Homojenizasyonu, Çamur YoğunlaĢtırma, Mekanik SusuzlaĢtırma, Çamur Kurutma. Mekanik ızgara ve kum tutucu ünitelerinden geçen atıksu, debi ve kalitedeki kısa süreli dalgalanmaları ortadan kaldırarak arıtma ünitelerinin daha verimli çalıģmasını sağlayan dengeleme havuzuna gelir. Dengeleme havuzundan sonra kimyasal arıtma ve uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi ile çalıģan biyolojik arıtma aģamalarından geçen atıksudaki AKM ve KOĠ giderimi sağlanır. Havalandırma, paralel çalıģan 2 adet oksidasyon hendeğinde gerçekleģtirilmektedir. Tabanı kısmen küçük kabarcıklı difüzörlerle kaplı, dalgıç karıģtırıcılarla geri devrettirilen, yüksek su derinlikli bu hendeklerin kullanılması ile oldukça yüksek bir havalandırma verimi elde edilmektedir. Havalandırma havuzlarının tasarımı atıksudaki azotun giderimine de imkân vermektedir. Havalandırma havuzlarından son çökeltim havuzlarına alınan atıksular, buradan da Ayvalı Deresi ne deģarj edilmektedir. AAT de, çamur arıtımı için de gerekli önlemler alınmıģtır. Ön çökeltim kimyasal çamuru ve son çökeltme biyolojik çamuru, çamur arıtma sisteminin ilk yapısı olan çamur homojenizasyon ünitesinde toplanır. Burada homojenleģtirilen çamur, yoğunlaģtırma havuzlarına alınır. YoğunlaĢtırma havuzlarında çamurun fazla suyunu bırakması sağlanır ve buradan çıkan daha yoğun çamur, çamur susuzlaģtırma ünitelerine gönderilir. Çamur susuzlaģtırma iģlemi için dekantör kullanılmaktadır. Kek haline gelen çamur konveyörler

201 Sayfa/Toplam Sayfa: 201 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 vasıtasıyla çamur kurutma ünitesine götürülür ve buradan da bertarafı sağlanır. Tesisin tarihli deģarj izni mevcut olup, kapasitesinin altında arıtma gerçekleģtirmektedir. Tesisin verimli çalıģtığı gözlenmiģtir. Nilüfer OSB AAT Nilüfer OSB de faaliyet gösteren firmalardan kaynaklanan konsantre asit/alkali atıksular, konsantre yağlı atıksular ve sürekli yıkama suları terfi ünitelerine gelmektedir. Sürekli yıkama suları ve konsantre asit/alkali suları belli oranlarda karıģarak hızlı karıģtırma (koagülasyon) tankına gelmektedir. Ağır metallerin giderimi tanka eklenen sodyum hidroksit (NaOH) ile metal iyonlarının metal hidroksite dönüģtürülerek çöktürülmesi esasına dayanmaktadır. Metal hidroksitler tanka eklenen demir klorür (FeCl 3 ) ile koagülasyon iģlemine tabi tutulmaktadır. Koagülasyon tankından sonra sular nötralizasyon tanklarına gelerek ph'ı yükseltilmektedir. YavaĢ karıģtırma (flokülasyon) tankında iģlemin gerçekleģmesi için anyonik polielektrolit dozlaması yapılmaktadır. Flokülasyon tankını terk eden ve eģit olarak ikiye bölünen atıksu iki paralel ön çöktürme havuzuna alınır. Çamurun büyük bir kısmı ön çöktürmelerde birikir ve düzgün aralıklarla sistemde mevcut bulunan ön çöktürme çamur terfi pompaları ile çamur yoğunlaģtırma havuzuna gönderilir. Ön çöktürme iģlemi tamamlanan atıksular lamelli çöktürme havuzuna geçerler. Lamelli tip çöktürmeden sonra arıtılan suyun ph kontrolü yapılır ve kum filtresi ile aktif karbon ünitesinden geçirilir. ArıtılmıĢ su Ayvalı Deresi ne deģarj edilmektedir. Terfi havuzlarında depolanan konsantre yağlı atıksular ile terfi pompaları ve konsantre yağlı atıksular, ön dengeleme havuzunun ilk bölümüne alınır. Bant filtreden geçirilerek ön dengeleme havuzunun ikinci bölümüne ve sonrasında da yağ ayırma tankına alınır. Yağ ayırma tankından geçen atıksu, konsantre yağlı atıksular ön dengeleme havuzunun 3. üncü bölümüne alınır. Terfi pompası ile emülsiyon parçalama tankına gönderilen atıksu içerisindeki çözünmüģ yağların, emülsiyon parçalama iģlemi ile atıksudan ayrılması sağlanır. Bunun yapılabilmesi için uygun sıcaklık, ph ve karıģtırma sağlanmaktadır. Uygun sıcaklık, ph ve tam karıģım sağlandıktan sonra atıksuya FeCl 3 dozlaması yapılır. Reaksiyon süresii tamamlandığında atıksu yüzeyinde bulunan yağ atıksudan ayrılmak için hazır hale gelir. Ayrılan yağ lisanlı firmalara verilmek üzere depolanmakta, su ise konsantre asit/alkali atıksu ön dengeleme havuzuna gönderilmektedir. Arıtma tesisine taģıma yolu ile gelen konsantre kesme sıvıları ise depolama havuzunda biriktirilerek, besleme pompası ile bant filtreye gönderilir. Bant filtreden geçen atıksu buharlaģtırma ünitesine alınır. Bu ünitede atıksu

202 Sayfa/Toplam Sayfa: 202 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 içindeki su buharlaģtırılıp yoğunlaģtırılarak yağdan ayrılır. Yağdan ayrılan su drenaj havuzuna, daha sonra da konsantre asit/alkali ön dengeleme havuzuna gönderilmektedir. Sürekli arıtmadan oluģan çamurun büyük bir kısmı ön çöktürücülerde biriktirilir ve düzgün aralıklarla sistemdeki terfi pompaları ile çamur yoğunlaģtırma havuzuna gönderilir. Çamur yoğunlaģtırma havuzu tabanında yoğunlaģtırılan çamur, dekantör terfi pompaları ile dekantöre gönderilmekte ve katyonik polielektrolit ilavesiyle susuzlaģtırılmaktadır. Dekantörden çıkan %25-30 katı madde içeren çamur keki, Hamitler Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi'ne gönderilmek üzere tesis içerisindeki katı atık depolama sahasında depolanmaktadır. Tesisin proses akım Ģeması ġekil 58 de gösterilmektedir. ġekil 58. NOSAB AAT Proses Akım ġeması Bursa Deri OSB AAT Bursa Deri OSB AAT m 3 /gün kapasiteye göre projelendirilmiģ ve 4000 m 3 /gün lük ilk aģaması tamamlanmıģtır. Atıksular deri imalatındaki kaynaklarına göre genel, sülfürlü ve kromlu olmak üzere 3 ayrı sınıfta arıtılmaktadır. Bu atıksuların debileri sırasıyla 3000, 800 ve 200 m 3 /gün dür. Tesise giren atıksular aģağıdaki ünitelerde sırasıyla iģleme tabi tutularak arıtılmaktadır: Genel Atıksu Hattı: GiriĢ Yapısı, Ortak Dengeleme, Kimyasal Arıtma, Biyolojik Arıtma, Çamur Arıtma.

203 Sayfa/Toplam Sayfa: 203 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Sülfürlü Atıksu Hattı: GiriĢ Yapısı, Sülfür Oksidasyon Havuzu, Ortak Dengeleme, Kimyasal Arıtma, Biyolojik Arıtma, Çamur Arıtma. Kromlu Atıksu Hattı: GiriĢ Yapısı, Krom Dengeleme ve Çöktürme Havuzu: Ortak Dengeleme, Kimyasal Arıtma, Biyolojik Arıtma, Çamur Arıtma. GiriĢ Yapısı Tesise ayrı ayrı giren genel, sülfürlü ve kromlu atıksular, öncelikle kaba ızgaralardan geçmektedir. 20 mm lik ızgara açıklığına sahip bu ızgaraları 1 mm lik ince ızgaralar takip etmektedir. Hatlarda tutulan atıklar ayrı toplanmakta ve vinç yardımıyla römorka boģaltılarak atık kurutma alanına gönderilmektedir. Atıksular, ızgaraları takiben havalandırmalı kum ve yağ tutucuya gönderilmekte ve yüzen yağlar savaklanarak pompayla yağ konteynırına alınmaktadır. Havuz dibinde çöken kum, sıyırıcı vasıtasıyla kum pompalarına taģınmakta ve kum ayırıcısına basılarak sistemden ayrılmaktadır. Kum ve yağ tutucudan savaklanan atıksular terfi merkezine gelmektedir. Genel atıksu ortak dengeleme havuzuna, sülfürlü atıksu sülfür oksidasyon havuzuna, kromlu atıksu ise krom dengeleme ve çöktürme havuzuna basılmaktadır. Sülfür Oksidasyon Havuzu Bu havuzlarda MnSO 4 katalizörü varlığında havalandırma yapılarak sülfürün sudan uzaklaģması sağlanmaktadır. Sülfürden arındırılan atıksular, ortak dengelemeye terfi ettirilerek genel atıksularla birlikte arıtılmaktadır. Krom Dengeleme ve Çöktürme Havuzu GiriĢ yapısından terfi edilen kromlu atıksular bu havuzlarda önce dengelenmekte ve sodyum hidroksit (NaOH) dozajı yapılarak ph ı yükseltilmek suretiyle çökeltme iģlemine tabi tutulmaktadır. Çöken krom çamuru, çamur susuzlaģtırma ünitesine iletilir. Kromdan arındırılan atıksu, bu noktadan sonra ortak dengeleme havuzuna verilerek diğer atıksular ile birlikte arıtma iģlemine tâbi tutulmaktadır. Ortak Dengeleme 3 hattan tesise ulaģan atıksular, ortak dengeleme havuzlarında birleģerek debi ve atıksu karakteri açısından dengeleme iģlemine tabi tutulmaktadır. Havuzlarda anaerobik Ģartlar oluģmaması için jet havalandırıcılarla havalandırma ve karıģtırma iģlemii gerçekleģtirilmektedir.

204 Sayfa/Toplam Sayfa: 204 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kimyasal Arıtma Ortak dengeleme havuzundan terfi edilen atıksular hızlı ve yavaģ karıģtırma ünitesine ulaģmaktadır. Burada ph ı dengelemek amacıyla kireç, çökeltmenin sağlanması için FeSO 4 ve polielektrolit dozlanmaktadır. OluĢan yumaklar dairesel kimyasal çökeltme havuzlarında sudan ayrılarak çamur yoğunlaģtırıcılara gönderilmektedir. Kimyasal arıtmadan savaklanan atıksu havalandırma havuzlarına cazibeyle iletilmektedir. Biyolojik Arıtma Havalandırma ve son çökeltme havuzlarından oluģan bu ünitede atıksu biyolojik prosesler yardımıyla arıtılmaktadır. Havalandırma havuzlarında oluģacak bakteriler hava üfleyicilerle sağlanan oksijeni kullanarak sudaki kirlilik yaratan organik maddeleri tüketmektedir. Bu iģlem sonucunda oluģacak çamur son çökeltme havuzlarında çöktürülerek çamur yoğunlaģtırma havuzlarına terfi ettirilmektedir. Arıtılan su sistemden ayrılarak deģarj hattı vasıtasıyla alıcı ortama verilmektedir. Çamur Arıtma Çamur yoğunlaģtırma havuzları ve çamur susuzlaģtırma binasından oluģan bu ünitede çamurlar Ģartlandırıldıktan sonra bant filtrelerden geçirilerek susuzlaģtırılır. Dairesel tipte olan çamur yoğunlaģtırma havuzlarında çamur bekletilerek yoğunlaģtırılmakta ve sonrasında polielektrolit dozlanarak bant filtrelerde susuzlaģtırılmaktadır. Elde edilen çamur susuzlaģtırma sahasına gönderilmektedir Tekil Endüstrilerin Atıksu Altyapısı Durumu Tekil endüstrilerin atıksu altyapıları incelendiğinde, Bursa Ġli nde OSB ler dıģında endüstriyel faaliyette bulunan iģletmelerin 27 sinde AAT bulunmaktadır. Balıkesir iline bakıldığında ise il merkezinde ve ilçelerinde AAT ye sahip 44 iģletmenin faaliyet gösterdiği arazi çalıģmalarında belirlenmiģtir. Söz konusu arıtma tesislerinin kapasiteleri 40 m 3 /gün ila 22,500 m 3 /gün arasında değiģmektedir. Susurluk Havzası içerisinde yer alan ve havza için önemli kirletici kaynak özelliğine sahip baģlıca endüstriyel tesisler aģağıda sıralanmıģ olup; devamında bu tesislerden bazılarının AAT leri incelenmiģtir. Söz konusu tesislerin atıksu altyapı durumları Tablo 37 da özetlenmektedir. SÜTAġ Gıda Sanayi Tat Konserve San. A.ġ.

205 Sayfa/Toplam Sayfa: 205 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 YeĢim Tekstil Penguen Gıda Sanayi TOFAġ Türk Otomotiv TARTAġ Gıda Tarım ve Hay. Ürün. San. Tic. A.ġ. BANVĠT ġeker Piliç Eti Maden Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları ĠĢletme Müdürlüğü TUKAġ Deneks Gıda Assan Gıda Susurluk ġeker Fabrikası Tablo 37. Susurluk Havzası nda bulunan Tekil Endüstrilerin Atıksu Arıtma Tesisleri Durumu Sıra AAT Atıksu Miktarı SKKY DeĢarj Tesis Adı DĠB Durumu No Türü (m3/gün) Sektör Adı Noktası 1 Tat Konserve San. A.ġ. + DSI Drenaj F, B YOK Sek Süt (Bursa MKP) Kanalı 2 Tat Konserve San. A.ġ. Hanife F, B YOK (Bursa Karacabey) Drenaj Kanalı 3 Susurluk ġeker Fabrikası AAT Mevcut Değil. Atıksular (9600 m3/gün) lagünlerde biriktiriliyor. Simav çayına deģarj ediliyor. 4 YeĢim Tekstil F, K, B YOK Mandıras Deresi 5 Penguen Gıda Sanayi F, B Hasanağa Deresi 6 Oraklar Gıda B Üzümlü Deresi 7 BANVĠT B Manyas Gölü 8 Tamek Gıda B Karadere 9 Deneks Gıda F, B Üzümlü Deresi 10 Assan Gıda F, B Karadere 11 TofaĢ Türk Oto. Fab. A.ġ. F, K, B YOK Nilüfer Çayı 12 Mauri Maya B Karadere 13 TARTAġ Gıda Tarım ve DSI Drenaj F, B Hay. Ürün. San. Tic. A.ġ. Kanalı 14 ġeker Piliç B Bey Deresi 15 TUKAġ B Mürvetler Deresi 16 Olca Gıda Ltd. ġti. F, B YOK DSI Drenaj Kanalı 17 Kestelek Bor ĠĢletme Paket Orhaneli Çayı 18 BAGFAġ Yok Marmara Denizi

206 Sayfa/Toplam Sayfa: 206 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 SÜTAġ Gıda Sanayi AAT SÜTAġ A.ġ. Fabrikası üretim prosesinden kaynaklanan atıksuların, alıcı ortam deģarj standartlarına uygun Ģekilde arıtılması amacıyla kurulmuģ olan AAT, fiziksel ön arıtma, anaerobik arıtma, aerobik arıtma, çamur stabilizasyonu ve çamur susuzlaģtırma proseslerinden oluģmaktadır. Atıksular, tesis giriģinde ilk önce 1,5 mm elek aralıklı, elle temizlemeli çubuklu ızgaradan geçirilmektedir. Ġri tanecikli katı maddeler bu ünitede tutulduktan sonra, atıksular dengeleme havuzuna alınmaktadır. Terfi ve dengeleme amaçlı havuzun kapasitesi, farklı üretim periyotlarında, farklı debi ve kirlilik yükünde gelen atıksuların etkin bir Ģekilde dengelenmesi amacıyla 2000 m 3 olarak tasarlanmıģtır. Böylelikle yaklaģık 12 saatlik bekleme süresi sonucu, anaerobik arıtma tesisine eģit yük ve debide atıksu besleyerek yüksek verim ile çalıģtırılması mümkün olmaktadır. Dengeleme havuzunda homojen kirlilik konsantrasyonu elde etmek ve askıda katı maddelerin çökelmesini önlemek amacı ile havuza dalgıç karıģtırıcı yerleģtirilmiģtir. Atıksular dengeleme havuzundan nötralizasyon havuzuna beslenerek uygun ph değerine getirilmektedir. Nötralizasyon havuzunda atıksuya FeCl 3 ilave edilerek, hem anaerobik arıtma öncesi bakterilere mikro besi maddesi olarak demir sağlanmıģ olmakta; hem de anaerobik ve aerobik arıtma ünitelerinde oluģacak çamurun çökelebilme özelliği arttırılmıģ olmaktadır. Nötralizasyon havuzunda etkili ve hızlı bir biçimde reaksiyon olması için havuza karıģtırıcı yerleģtirilmiģtir. Anaerobik reaktöre beslenen atıksuyun reaktöre girmeden önce, anaerobik arıtma için gerekli Ģartların sağlanması gerekmektedir. Bu sebeple besleme hattı üzerine ısı değiģtirici konulmuģtur. Isı değiģtiricide atıksu sıcaklığı mezofilik tip anaerobik arıtma için gerekli olan 35 37ºC aralığına ayarlanmaktadır. Sıcaklığı ve ph değeri ayarlanmıģ olan atıksu, tam karıģımlı (CSTR) tip anaerobik reaktöre beslenmektedir. Anaerobik reaktöre proses için gerekli karıģımı sağlayacak ve askıda katı maddelerin çökelmesini önleyecek özel bir karıģtırıcı monte edilmiģtir. Anaerobik biyolojik arıtma sürecinde atıksudaki organik kirleticiler anaerobik mikroorganizmalar tarafından parçalanarak biyogaza (CH 4 ve CO 2 ) dönüģtürülmekte ve organik madde ile askıda katı madde konsantrasyonları hedeflenen seviyelere düģürülmektedir. OluĢan biyogaz, reaktör üzerinden toplanarak yakma ünitesine gönderilmektedir. Reaktör yaklaģık 30 mbar rölatif basınçta çalıģacak Ģekilde tasarlanmıģtır. OluĢan biyogaz kendi basıncı ile reaktörü terk etmektedir. Basınç değeri biyogaz hattı üzerine monte edilen ayar ventili ile sağlanmaktadır.

207 Sayfa/Toplam Sayfa: 207 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Reaktörün çıkıģ savağından alınan atıksu, cazibe ile anaerobik çökeltme havuzuna alınmakta; bu havuzda askıdaki anaerobik bakterilerin çökelmesi sağlanmakta ve çökelen çamur reaktöre geri devir ile beslenmektedir. Böylelikle, reaktör içerisindeki bakterilerin arıtılmıģ su ile kaybedilmesi önlenmektedir. Çökeltme havuzunun dibinde toplanan çamurun bir kısmı çamur yoğunlaģtırma havuzuna gönderilmekte ve susuzlaģtırıldıktan sonra uzaklaģtırılmaktadır. ArıtılmıĢ su anaerobik çökeltme havuzu savağından cazibe ile havalandırma havuzuna alınmaktadır. Havalandırma havuzuna gelen atıksuya burada disk havalandırıcılar vasıtası ile oksijen verilmektedir. Bu sayede havuz içerisindeki havalı ortamda faaliyet gösteren bakterilerin atıksu içerisinde bulunan organik maddeleri parçalaması sağlanmaktadır. Atıksu daha sonra cazibeli akıģ ile son çökeltme havuzuna alınmaktadır. Son çökeltme havuzunda besleme merkezden yapılır. GiriĢ suyunun eģit dağılımını sağlamak için, merkez deflektör yapısı kullanılmıģtır. Atıksu, merkezden dıģ duvarlara doğru hareket eder ve dıģ çevre boyunca uzanan kanaldan savaklanarak deģarj edilir. Arıtma tesisinin anaerobik ve aerobik arıtma ünitelerinde oluģan çamurlar yoğunlaģtırma tankında toplanmaktadır. Burada durağan hidrolik koģullarda havuz tabanına çökerek yoğunluğu arttırılan çamurlar, sıyırıcı yardımı ile merkezde toplanmakta daha sonra pompa ile çürütme ünitesine gönderilmektedir. Stabilize olan çamurlar pompa ile bant filtre susuzlaģtırma ünitesine beslenmektedir. Besleme öncesinde, katı madde içeriğini arttırmak ve çamurun yumaklaģmasını sağlamak amacı ile polielektrolit hazırlama ünitesinde hazırlanan polimer, çamur besleme hattına dozlanmaktadır. Bant filtreler ile çamur sıkıģtırılarak kek haline getirildikten sonra uzaklaģtırılır. YoğunlaĢtırıcıdan ve bant filtre ünitesinden alınan süzüntü suyu ise arıtmanın giriģindeki dengeleme havuzuna gönderilmektedir. Tesisin proses akım Ģeması ġekil 59 da verilmiģtir. SÜTAġ Gıda A.ġ. AAT Genel Görünümü

208 Sayfa/Toplam Sayfa: 208 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 59. SÜTAġ Gıda A.ġ. AAT Proses Akım ġeması TOFAġ Türk Otomotiv AAT Türkiye nin otomotiv sektöründe faaliyet gösteren en önemli fabrikalarından birisi olan Türk Otomobil Fabrikaları A.ġ. nin Bursa da bulunan fabrikasında 3 tür atıksu oluģmaktadır. Yağlı ve evsel nitelikli atıksular kuzey kolektörü ile terfi merkezine iletilmekte iken; boyalı ve fosfatlı atıksular güney kolektörü ile arıtma tesisine iletilmektedir. Fabrikanın çeģitli bölümlerinde oluģan farklı konsantrasyonlardaki endüstriyel atıksular debilerinin ayarlanabilmesi, olası ve yüksek miktardaki ani deģarjları stoklayabilmek ve endüstriyel AATne sürekli olarak iletilmelerini sağlamak üzere ön dengeleme havuzlarına alınmaktadır. Boyalı sular dengeleme havuzunun hacmi 600 m 3, sürekli boyalı durulama atıksuları dengeleme havuzunun hacmi 600 m 3, yağlı atıksular dengeleme havuzunun hacmi ise 300 m 3 tür. Terfi merkezine aktarılan evsel atıksular ise pompalar yardımı ile havalandırma havuzlarına verilmeden önce, atıksular içerisindeki katı maddeleri tutmak için otomatik çalıģan kaba ızgaradan geçirilmektedir. 90 m 3 /saat debideki boyalı ve fosfatlı durulama atıksuları için sürekli olarak öncelikle düģük ph değerinde hızlı karıģtırma (koagülasyon), 9,5-11 ph aralığında nötralizasyon, yavaģ karıģtırma (flokülasyon) ve çamur çökeltme iģlemleri

209 Sayfa/Toplam Sayfa: 209 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 yürütülmektedir. ArıtılmıĢ atıksular son ph düzenlenmesi ve nötralizasyon iģleminden sonra havalandırma havuzuna alınır ve son olarak deģarj iģlemi gerçekleģtirilir. Terfi merkezinden pompalar yardımı ile alınan 40 m 3 /saat debideki yağlı atıksular dengeleme havuzuna alındıktan sonra ilk iģlem olarak yüzen yağlar bir yağ ayırıcı ile uzaklaģtırılır. Daha sonra atıksuda homojen olarak bulunan ve konsantrasyonu yüksek olan emülsiyonların kırılması ve yağın atıksulardan uzaklaģtırılması iģlemi yapılmaktadır. DüĢük ph değerlerinde FeCl 3 yardımıyla yapılan çift kademeli emülsiyon kırma iģlemini, çift kademeli nötralizasyon ve tek kademeli flokülasyon iģlemleri takip etmektedir. Bu iģlemlerden sonra faz teģkil etmiģ olan yağların atıksulardan kolayca uzaklaģtırabilmesi için çözünmüģ hava yüzdürmesi (DAF) iģlemi uygulanmaktadır. DAF ünitesinde oluģan çökelemeyen çamurlar, köpük havuzunda toplanıp buradan çamur yoğunlaģtırmaya aktarılır. Çökelen çamurlar ise doğrudan yoğunlaģtırmaya aktarılır. Yağlardan arındırılmıģ olan atıksular kirlilik durumuna göre boyalı atıksular çamur çökeltme havuzuna, biyolojik arıtma tesisine, ya da yağlı sular flokülasyon havuzuna alınmaktadır. DeĢarj için uygun olan arıtılmıģ atıksular ise deģarj edilmektedir. Arıtma iģleminden gelen su son ph düzenlemesi ve nötralizasyon iģleminden sonra biyolojik arıtma hattına verilmektedir. Endüstriyel atıksular gerekli arıtma iģlemlerine tabi tutulduktan sonra ağır metal hidroksitlerinin daha iyi çökelmesini sağlamak üzere çamur çökeltme havuzuna alınır. Bu havuz 600 m 3 hacminde olup, çöken metal hidroksit çamurlarını dipten sıyırarak pompa emiģ bölümüne toplayan bir sıyırıcı sistem ile donatılmıģtır. Duru sular son ph düzenlemesi ve nötralizasyon iģleminden biyolojik arıtma hattına verilir. Çamur çökelme havuzunda biriken çamurlar ise pres filtreye verilmek üzere çamur yoğunlaģtırma havuzuna alınır. Evsel nitelikli atıksular ve diğer atıksulardaki organik kirleticiler için ise biyolojik arıtma yöntemi uygulanmaktadır. Bu kirleticiler havalandırma havuzunda bakteriler tarafından atıksulardan ayrıģtırılarak aktif flok çamurlarının oluģumunu sağlamaktadır. Burada seçilen biyolojik proses tipi uzun havalandırmalı biyolojik arıtma sistemi olup; havalandırma havuzu hacmi 900 m 3 tür. Havuzdaki oksijen miktarı oksijen problarıyla kontrol altına alınmıģtır. Biyolojik havalandırma havuzunda oluģan çamur floklarının ortamdan uzaklaģtırılması için atıksular son çökeltme havuzuna verilmektedir. Havuzun dibine çöken çamurun bir kısmı dairesel sıyırıcı yardımıyla havuzun ortasına toplanmakta ve pompalar yardımıyla çekilerek biyolojik havalandırma havuzu baģına geri verilmektedir. Fazla çamur ise ayrı bir pompayla ortamdan alınarak biyolojik Ģartlandırma ünitesine verilmektedir. Bu çamurların kolayca

210 Sayfa/Toplam Sayfa: 210 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 filtrelenebilmesi için ortama FeCl 3 ve kireç katılarak Ģartlandırılması gerekmektedir. Bu iģlemden sonra çamur, çamur yoğunlaģtırma daha sonra ise pres filtreye verilerek susuzlaģtırma iģlemi gerçekleģtirilir. Endüstriyel atıksu arıtma bölümünde oluģan ağır metal çamurları ve bozulmuģ yağ floklarından oluģan çamurlar, çamur yoğunlaģtırma havuzuna verilir. Çamur yoğunlaģtırma havuzu üzerinde duru su oluģması halinde ortamdan alınarak boyalı sular dengeleme havuzuna verilir. Havuzun alt kısımlarında biriken çamur ise pres filtreye verilerek %35-40 katı madde içerinceye dek susuzlaģtırılır. Pres filtre süzüntü suyu tekrar boyalı su dengeleme tankına geri verilmekte, oluģan çamur kekleri ise pres filtre altında bulunan çamur vagonuna boģaltılarak ortamdan uzaklaģtırılmaktadır. Pres filtrenin çalıģma düzeni otomatik olup; bezlerinin tıkanması halinde yıkama iģlemi kapalı devre asit yıkama sistemi ile yapılmakta ve oluģan atık asit ise kimyasal tasarruf için yağlı atıksular arıtma hattında emülsiyon kırma iģleminde kullanılmaktadır. Tesiste 2500 m 3 /gün atıksu arıtımı gerçekleģmekte ve arıtılan atıksular Nilüfer Çayı na deģarj edilmektedir. Tesisin boyalı sular arıtma hattı akım Ģeması ġekil 60 da, yağlı atıksular arıtma hattı ġekil 61 de, evsel atıksu arıtma hattı ise ġekil 62 de verilmektedir. ġekil 60. TOFAġ Türk Otomotiv Boyalı Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması

211 Sayfa/Toplam Sayfa: 211 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 61. TOFAġ Türk Otomotiv Yağlı Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması ġekil 62. TOFAġ Türk Otomotiv Evsel Atıksu Arıtma Hattı Akım ġeması YeĢim Tekstil AAT Fabrika içerisinde bulunan tesiste fabrikadan kaynaklanan evsel ve endüstriyel nitelikli tüm atıksular arıtılmaktadır. Tesisin kuruluģ kapasitesi ortalama m 3 /gün olup; mevcut durumda tesiste ortalama m 3 /gün atıksu arıtılmaktadır. Tesis ince ızgara, dengeleme havuzu, hızlı karıģtırma havuzu, yavaģ karıģtırma havuzu, kimyasal çöktürme havuzu,

212 Sayfa/Toplam Sayfa: 212 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 havalandırma havuzu, biyolojik çöktürme havuzu, çamur yoğunlaģtırma havuzu ve çamur susuzlaģtırma ünitelerinden oluģmaktadır. Fabrikada oluģan evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular toplanarak ince ızgaradan geçirilmekte ve sonrasında dengeleme havuzuna alınmaktadır. Atıksular dengeleme havuzundan kimyasal arıtmanın ilk adımı olan hızlı karıģtırma havuzuna gönderilmektedir. Burada hızlı karıģtırma ünitesinde kimyasal madde ve renk giderici ilave edildikten sonra yavaģ karıģtırma ünitelerinde polielektrolit ilave edilerek kimyasal çökeltme havuzunda çökeltilmektedir. Kimyasal çökeltme havuzundan çıkan renksiz ve berrak su, nötralizasyon ünitesinde ph ı kontrol edildikten sonra ilave terfi havuzundan biyolojik havalandırma havuzuna gönderilmektedir. Havalandırma havuzundan çökeltme havuzuna alınan su burada deģarj standartlarını sağladıktan sonra deģarj edilmektedir. Arıtma tesisinin akım Ģeması ġekil 63 te verilmiģtir. ġekil 63. YeĢim Tekstil AAT Akım ġeması 5.3. Katı Atık Yönetimi Altyapısı Evsel Katı Atık Bertaraf Durumu Susurluk Havzası nda faal durumda olan tek düzenli depolama tesisi Bursa Ġli Geçit Mevkiindeki Hamitler Düzenli Depolama Alanı dır. Kentin yerleģim alanları ile iģletmelerinde oluģan günlük yaklaģık ton katı atık Bursa BüyükĢehir Belediyesi sınırları içerisinde

213 Sayfa/Toplam Sayfa: 213 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kalan belediyeler tarafından toplanmakta ve toplam kapasitesi m 3 olan düzenli depolama alanına getirilmektedir. Depolama tesisinin toplam alanı 156,18 ha araziden oluģmakta olup; bu alanın 83,09 ha lık kısmı katı atık döküm alanıdır. Alan 4 yan vadi ve 1 ana vadiden oluģmakta olup; ihtiyaca göre etaplar halinde inģa edilen alanın 40 ha lık kısmını oluģturan 1., 2. ve 3. aģama inģaatları tamamlanmıģtır. Atık depolama iģlemi 1. aģamada tamamlanmıģ olup, 2. ve 3. aģamada Ekim 2000 tarihinden beri devam etmektedir. Tesiste 2008 yılı sonuna kadar ton evsel katı atık depolanmıģtır. Tesisin 2025 yılına kadar kullanılması planlanmaktadır. Depolama alanına getirilen evsel, tıbbi ve tehlikeli olmayan sanayi atıklarının kabulü, kontrollü bir Ģekilde yapılmakta ve atıklar tartılarak alınmaktadır. Hamitler Düzenli Depolama Alanı Hamitler Düzenli Depolama Tesisi ne atık getiren belediyeler dıģında, havzada yer alan belediyelerin tamamı katı atıklarını düzensiz depolamaktadırlar. Genellikle orman vasfını yitirmiģ arazilere, dere ve çay kenarlarına, maden hafriyat sahalarına ve açık araziye kontrolsüz bir Ģekilde dökülmekte olan atıklar, sızıntı suları ile toprak, akarsu ve yeraltı suyunu kirletmektedir. Havza içerisinde yer alan tüm yerleģim yerlerine ait katı atık bertaraf durumu özeti EK II de verilmiģtir. Hamitler Sızıntı Suyu Arıtma Tesisi Bursa Ġli nde yer alan Hamitler Katı Atık Depolama Tesisi nden kaynaklanan katı atık sızıntı sularının toprağı, yeraltı suyunu ve yüzeysel suları kirletmesini önlemek amacıyla inģa

214 Sayfa/Toplam Sayfa: 214 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 edilmiģ olan Sızıntı Suyu Arıtma Tesisi, 2020 yılı için 500 m 3 /gün katı atık sızıntı suyu arıtacak Ģekilde projelendirilmiģtir. Tesisin ilk aģaması 2004 yılında tamamlanmıģtır. Azot ve fosfor giderimi de gerçekleģtirilen tesiste 3 kademeli biyolojik arıtma ve çamur susuzlaģtırma üniteleri yer almaktadır. Tesise alınan sızıntı suyu, giriģ hattında asitle yıkanmakta ve sonrasında nötralizasyon tankına alınıp burada nötralize edildikten sonra giriģ pompa istasyonuna verilmektedir. Yıkama sistemi pompajla gerçekleģtirilmektedir. GiriĢ pompa istasyonunda katı atık sızıntı suyu dalgıç pompalar ile tesise verilmektedir. Daha sonrasında havalandırma havuzlarına alınan atıksu, burada yüzeysel havalandırıcılar ile havalandırılarak içerisindeki organik kirliliğin büyük bir bölümünün arıtılması iģlemi gerçekleģtirilmektedir. Sızıntı suyu daha sonra derinliği 6 m olan fakültatif havuzlara alınmaktadır. Fakültatif havuzların üstteki 3 m lik bölümünde aerobik reaksiyonlar; alttaki 3 m lik bölümünde ise havasız ortamda çamur çürütme iģlemi gerçekleģtirilmektedir. Üst bölümdeki havalandırma, yüzeysel havalandırıcılar ile sağlanmaktadır. Tabanda belirli sürede ve miktarda oluģan çürümüģ çamur, havuz üzerinde dubalı bir sisteme bağlı yüzen çamur pompaları ile çamur susuzlaģtırma ünitelerine gönderilir. Daha sonra gelen ardıģık kesikli reaktörler (AKR) sistemin son ünitesidir. Burada suyun istenilen çıkıģ suyu kriterlerine uygun hale getirilmesi sağlanmaktadır. AKR lerde havalandırma ve çökelme iģlemleri ardıģık olarak aynı havuz içinde gerçekleģtirilmektedir. Reaktörlere hava, üfleyiciler vasıtasıyla sağlanmaktadır. ArıtılmıĢ su buradan alınıp, debisi ölçülerek, deģarj hattı ile Geçit pompa istasyonuna, oradan da Batı Evsel AAT ye iletilmekte ve burada tekrar arıtmaya tâbi tutulmaktadır. Sızıntı suyu arıtma iģlemi sonucu oluģan çamurların bertarafı için de gerekli önlemler alınmıģtır. Çamur depolama tankında venturi tip karıģtırıcı ile homojen hale getirilmesi ve karıģım sırasında kazandığı oksijen ile daha stabil olması sağlanır. Çamur, bant filtre besleme pompaları vasıtasıyla dengeleme tankından alınıp polimer ile karıģtırılarak bant filtreye iletilir. Bant filtreden çıkan % 20 oranında katı madde içeren çamur keki, çamur susuzlaģtırma yapısından konveyör sistemi ile alınarak katı atık depolama sahasına gönderilir. Tüm tesise ait proses akım Ģeması ġekil 64 te verilmiģtir.

215 Sayfa/Toplam Sayfa: 215 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 64. Hamitler Sızıntı Suyu AAT Proses Akım ġeması Hamitler Sızıntı Suyu AAT Genel Görünümü Hamitler Sızıntı Suyu AAT GiriĢ Yapısı Hamitler Sızıntı Suyu AAT Havalandırma Havuzları

216 Sayfa/Toplam Sayfa: 216 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Hamitler Sızıntı Suyu AAT Fakültatif Havuzlar Hamitler Sızıntı Suyu AAT ArdıĢık Kesikli Reaktörler Havzada yer alan diğer belediyeler de katı atık bertarafında düzensiz depolama yöntemi kullanılmaktadır. Ayrıca döküm sahalarında depolanan katı atık miktarları ile ilgili kesin kayıtların tutulmadığı görülmüģtür. Döküm alanlarında atıklardan kaynaklanan sızıntı sularının çoğunlukla yeraltı sularına karıģmakta olduğu, bazı beldelerde ise dere yataklarına doğru aktığı görülmüģtür. Susurluk Havzası içerisindeki yerleģim yerlerinde mevcut düzensiz depolama sahaları yerine düzenli depolama alanlarının yapılması maksadıyla kurulan 4 adet belediye birliği mevcuttur. Bu birlikler ve birliklere bağlı olan belediyelerin bilgileri Tablo 38 de verilmiģtir. ġekil 65 te havzadaki mevcut düzenli ve düzensiz depolama sahaları birlik yapılanması ile birlikte harita üzerinde gösterilmektedir.ġekil 66 da ise havzadaki katı atık birliklerinin düzenli depolama sahaları ile ilgili durum ve hangi aģamada oldukları (mevcut, inģaat, planlama) haritalandırılmıģtır.

217 Sayfa/Toplam Sayfa: 217 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 38. Susurluk Havzası Belediye Katı Atık Birlikleri Birlik Adı Üye Belediyeler Birlik Nüfus Atık Miktarı ton/yıl Belediye Atıkları Son Durum Tıbbi Atıklar Balıkesir Ġli Sürdürülebilir Çevre Yönetim Birliği Güney Marmara Belediyeler Birliği Balıkesir Belediyesi ile Susurluk, Ġvrindi, Kepsut, SavaĢtepe, Bigadiç ilçe belediyeleri Bandırma, Erdek, Edincik, Ocaklar, KarĢıyaka Yılı Katılım Öncesi Mali Yardımı kapsamında Proje Hazırlama Olanakları programı çerçevesinde Balıkesir Katı Atık Yönetimi Projesi nin ÇED Raporu nihai edilmiģ olup Uygulama Projesi ÇOB tarafından uygun bulunmuģtur Güney Marmara Belediyeler Birliği 14/06/2010 Tarih ve 2010/590 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuģtur. Proje kapsamında Tıbbi Atık Sterilizasyon Ünitesi kurulacaktır. Bursa BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı *Kütahya Ġli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve ĠĢletme Birliği Bursa BüyükĢehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan belediyelerden 10 adet ilk kademe ve 6 adet ilçe belediyesine Kütahya, AltıntaĢ, Aslanapa, Emet, TavĢanlı, Domaniç, Çavdarhisar, Hisarcık Belediyeleri Hamitler Katı Atık Düzenli Depolama Sahası, 1995 yılında iģletmeye açılmıģ olup, 30 yıl süreyle kullanılması planlanmaktadır Yılı Katılım Öncesi Mali Yardımı Kapsamında "Proje Hazırlama Olanakları" programı çerçevesinde 2010 itibari ile tüm inģaatın tamamlanması planlanmaktadır. Katı Atık Bertaraf Tesisi 1. Lot inģaatı tamamlanmıģtır. Tesisin resmi açılıģı ÇOB tarafından 04/06/2010 tarihinde yapılmıģtır. Tesis Çevre Kanununca Alınması Gereken Ġzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde belgelerin tamamlanarak ÇOB a baģvuruda bulunulması ve değerlendirilmesi sonucunda lisanslandırılacaktır. Kaynak: ÇOB Eylem Planı (2008), Bakanlık verileri (Mart 2009), Belediye görüģmeleri Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi kurulmuģtur tarihinde ise lisans verilmiģtir. Sterilizasyon tesisi için ÇED Gerekli Değildir Kararı alınmıģtır.

218 Sayfa/Toplam Sayfa: 218 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 65.Susurluk Havzası Mevcut Katı Atık Düzenli/Düzensiz Depolama Sahaları ve Birlikler

219 Sayfa/Toplam Sayfa: 219 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 66. Susurluk Havzası Katı Atık Birlikleri Düzenli Depolama Sahası Durum Haritası

220 Sayfa/Toplam Sayfa: 220 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Balıkesir Ġli Sürdürülebilir Çevre Yönetimi Belediyeler Birliği kapsamında Balıkesir Merkez, Kepsut, SavaĢtepe, Bigadiç, Susurluk, Ġvrindi ve Pamukçu Belediyeleri nde toplanan katı atıkların tek bir noktada depolanmasını ve bertaraf edilmesini amaçlamaktadır. Bu birlik Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardımları 2006 yılı programlaması yönetim projesi kapsamındaki hibelerden faydalanabilmek amacıyla kurulmuģtur. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından IPA fonlarına hibe baģvurusu yapılan ilk proje olma özelliğine sahip bu projeyle SavaĢtepe yolunda bulunan Balıkesir Belediyesi katı atık düzensiz depolama dahasının yanına 14 milyon Euro luk bir yatırım yapılması planlanmaktadır. Proje, Düzenli Depolama Tesisi, Depolama Alanı Yardımcı Üniteleri, Kompost (Gübre) Tesisi, Mevcut Katı atık Sahaların kapatılması, Tıbbi Atık Sterilizasyonu, Ambalaj Atıklarının Ayrılması gibi bileģenlerden oluģmaktadır. Kütahya Belediye BaĢkanlığı nda kurulan Kütahya Ġli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve ĠĢletme Birliği (KÜKAB) kapsamında Kütahya, AltıntaĢ, Aslanapa, Emet, TavĢanlı, Domaniç, Çavdarhisar ve Hisarcık Belediyeleri katı atıklarının tek bir noktada toplanarak bertaraf edilmesi amaçlanmaktadır Yılı Katılım Öncesi Mali Yardımı Kapsamında "Proje Hazırlama Olanakları" programı çerçevesinde 2010 itibari ile tüm inģaatın tamamlanması planlanmaktadır. Katı Atık Bertaraf Tesisi 1. Lot inģaatı tamamlanmıģtır. Tesisin resmi açılıģı 04/06/2010 tarihinde gerçekleģtirilmiģtir. Tesis Çevre Kanununca Alınması Gereken Ġzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde belgelerin tamamlanarak Çevre ve Orman Bakanlığına lisanlandırılmak amacıyla baģvuru aģamasındadır Tıbbi Atık Bertaraf Durumu Havza sınırları içerisindeki yerleģimlerdeki hastane, sağlık ocağı ve polikliniklerde oluģan tıbbi atıkların bertarafı için yapılmıģ herhangi bir tesis yoktur. Bu tür atıklar mevcut durumda kireçle muamele edildikten sonra döküm sahalarında gömülmek suretiyle uzaklaģtırılmaktadır. Havza içerisinde oluģan bu tür atıkların mevzuata uygun Ģekilde bertaraf edilmesini mümkün kılmak amacıyla; kurulmuģ ve kurulacak olan katı atık birlikleri tarafından yaptırılacak olan katı atık bertaraf tesislerinde; tıbbi atık bertarafı için de uygun çözümlerin uygulanması Ģartı sağlanmalıdır.

221 Sayfa/Toplam Sayfa: 221 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Hamitler Katı Atık Depolama Sahası içerisinde kurulmuģ Tıbbi Atık Sterilizasyon Ünitesi mevcuttur. Bursa BüyükĢehir Belediyesi sınırları içerisinde oluģan tıbbi atıklar, sterilizasyon tesisinde steril edildikten sonra evsel atıklarla birlikte lotlara gömülerek bertaraf edilmektedir. Bandırma Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (Ayyıldız Tepe Mevkii) Balıkesir Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (SavaĢtepe Yolu Üzeri) MustafakemalpaĢa Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (Kirmaslı Deresi Kenarı) Karacabey Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (Açık Arazi)

222 Sayfa/Toplam Sayfa: 222 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 TavĢanlı Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (Açık Arazi) Simav Belediyesi Katı Atık Düzensiz DepolamaSahası (Leylük Kürü Mevkii)

223 Sayfa/Toplam Sayfa: 223 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: SU KALĠTESĠ SINIFLAMALARI VE KĠRLĠLĠK YÜKLERĠNĠN HESAPLANMASI Su kalitesinin korunması amacıyla kaliteyi olumsuz etkileyen faaliyetler havza ölçeğinde belirlenmeli, gerekli önlemlerin alınması için havza bütününde çalıģmalar yapılmalı ve planlar oluģturulmalıdır. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi de su kaynaklarının korunması için çalıģmaların havza ölçeğinde gerçekleģtirilmesini hedeflemektedir. Su kalitesini etkileyen ve çeģitli faaliyetlerle ortaya çıkan kirletici kaynaklar noktasal veya yayılı karaktere sahiptirler. Noktasal kirleticiler oluģumlarının ardından arıtılarak havza için bir tehdit oluģturmaları önlenebilmektedir. Buna karģın yayılı kirleticilerin oluģtuktan sonra kontrol edilmesi zordur. Bu nedenle yayılı kirleticiler için kaynağında kirlilik azaltmaya yönelik önlemlerin alınması gereklidir. Bu amaçla havzalarda su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için yayılı kirletici kaynakların ve yüklerin belirlenmesi, gelecekte kirlilik yüklerinde azalmaların gerçekleģmesi için önerilerin getirilmesi gereklidir Su Kalitesi Sınıflamaları Yöntem Su kalitesi sınıflamaları için DSĠ den temin edilen yılları arasındaki su kalitesi ölçüm verileri kullanılarak ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) Tablo 1 de verilen Kıta içi Su Kaynaklarının Sınıflarına göre verilen kalite kriterleri esas alınarak yüzeysel su kalite sınıfları belirlenmiģtir. Verilerin mevcut ve yeterli olduğu durumlarda her DSĠ istasyonu için organik karbon ve azot kirliliğini gösteren önemli parametreler olan KOĠ, BOĠ, NH 4 -N, NO 2 -N ve NO 3 -N cinsinden su kalitesi sınıfları (I,II,III,IV) tespit edilmiģ ve CBS yardımı ile oluģturulan haritalara iģlenmiģtir. Ayrıca, SKKY Tablo 1 de verilen ana parametre gruplarına (A,B,C,D) göre de su kalite sınıfları (I,II,III,IV) belirlenmiģ ve CBS ile oluģturulan haritalara iģlenmiģtir. Su kalite sınıfları SKKY de Ģu Ģekilde tanımlanmıģtır: Sınıf I : Yüksek kaliteli su Sınıf II : Az kirlenmiģ su Sınıf III : Kirli su

224 Sayfa/Toplam Sayfa: 224 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Sınıf IV : Çok kirlenmiģ su Bir su kaynağının bu sınıflardan herhangi birine dahil edilebilmesi için bütün parametre değerleri, o sınıf için verilen parametre değerleriyle uyum halinde bulunmalıdır. Yukarıda belirtilen kalite sınıflarına karģılık gelen suların, aģağıdaki su kullanım alanları için uygun olduğu kabul edilir. a) Sınıf I - Yüksek kaliteli su; 1) Ġçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yüzeysel sular, 2) Rekreasyonel amaçlar (yüzme gibi vücut teması gerektirenler dahil), 3) Alabalık üretimi, 4) Hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyacı, 5) Diğer amaçlar. b) Sınıf II - Az kirlenmiş su; 1) Ġçme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sular, 2) Rekreasyonel amaçlar, 3) Alabalık dıģında balık üretimi, 4) Teknik Usuller Tebliği nde verilmiģ olan sulama suyu kalite kriterlerini sağlamak Ģartıyla sulama suyu olarak, 5) Sınıf I dıģındaki diğer bütün kullanımlar. c) Sınıf III - Kirlenmiş su; gıda, tekstil gibi kaliteli su gerektiren endüstriler hariç olmak üzere uygun bir arıtmadan sonra endüstriyel su temininde kullanılabilir. d) Sınıf IV - Çok kirlenmiş su; Sınıf III için verilen kalite parametrelerinden daha düşük kalitede olan ve üst kalite sınıfına iyileştirilerek kullanılabilecek yüzeysel sulardır. Su potansiyelini korumak amacıyla, Sınıf I suların su toplama havzalarında, halen söz konusu su kaynağından herhangi bir biçimde içme suyu temin edilip edilmediğine bakılmaksızın, su toplama havzasının sınırına kadar olan alandaki faaliyetlerden kaynaklanan atıksuların deģarj standartlarını sağlayarak havza dıģına çıkarılması veya geri dönüģümlü olarak kullanılması zorunludur. Ancak, 4/9/1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten önce bu alanda mevcut olup, uzun mesafeli

225 Sayfa/Toplam Sayfa: 225 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 koruma alanında kalan tesislerden sıvı, gaz ve katı atıklarını ilgili idare tarafından uygun görülen ekonomik uygulanabilirliği ispatlanmıģ ileri teknoloji seviyesinde arıtma ve bertaraf teknikleri ile uzaklaģtırılmasını sağlayanlarda bu esaslar aranmaz. Bu alanda katı atık depolama ve bertaraf alanları Bakanlığın uygun görüģü alınarak yapılabilir. Sınıf II sulardan içme ve kullanma suyu olarak yararlanma imkanı bulunanların, su alma noktası membaına atık veya atıksu boģaltımı yapılmaması esastır. Bunun dıģında kalan amaçlarla, Sınıf II sularda mevcut kaliteyi korumak esastır. Teknik ve ekonomik açıdan tutarlı ise, Sınıf III sularda kaliteyi iyileģtirmeye çalıģmak esastır. Sınıf IV sularda ise amaç, uzun vadeli bir havza koruma planı çerçevesinde mevcut kaliteyi iyileģtirmektir. Bir gruba (A,B,C,D) ait parametrelerin en düģük kalite sınıfı o grubun sınıfını göstermektedir. Bu çalıģmada ana parametre gruplarına göre tespit edilen su kalite sınıfları, sadece ölçümü yapılmıģ parametreler üzerinden hesaplanmıģtır. Ölçümü yapılmamıģ parametreler değerlendirmeye esas alınmamıģ; çoğu istasyonda hiçbir parametrenin ölçülmediği D (bakteriyolojik) parametre grubunda kalite sınıfı belirlenmemiģtir. Ortam kalitesini belirlemek üzere alınan su numunelerinde herhangi bir parametre için yapılan ölçümlere ait % 90 persentil (yüzdelik) değerini gösteren karakteristik değerler hesaplanmıģtır. Uygun olasılık dağılım tablosunda 0.90 olasılık değerine karģı gelen değiģken değerine eģit standardize değiģken veren parametre değeri karakteristik değeri ifade etmektedir. Bir baģka deyiģle %90 olasılıkla aģılmayacak değeri göstermektedir. Karakteristik değerin belirlenmesinde kaza sonucu oluģan durumları yansıtan ve bariz analiz hataları sonucu ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınmamaktadır. Herhangi bir su kütlesinin bir noktasında ölçülen kıyaslama parametresinin belirlenecek karakteristik değeri, SKKY Tablo 1 de verilen üst sınırlara göre (Tablo 39), hangi su kalite sınıfının üst değerinden daha küçük ise, numune alma noktası o sınıfa ait olmaktadır.

226 Sayfa/Toplam Sayfa: 226 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 39. Kıtaiçi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri SU KALĠTE SINIFLARI SU KALĠTE PARAMETRELERĠ I II III IV A) Fiziksel ve inorganik- kimyasal parametreler 1) Sıcaklık ( o C) > 30 2) ph dıģında 3) ÇözünmüĢ Oksijen (mg O 2/L) < 3 4) Oksijen doygunluğu (%) < 40 5) Klorür Ġyonu (mg Cl /L) > 400 6) Sülfat Ġyonu (mg SO = 4 /L) > 400 7) Amonyum Azotu (mg NH + 4 -N/L) > 2 8) Nitrit Azotu (mg NO 2 -N/L) > ) Nitrat Azotu (mg NO 3 -N/L) > 20 10) Toplam Fosfor (mg P/L) > ) Toplam ÇözünmüĢ Madde (mg/l) > ) Renk (Pt-Co birimi) > ) Sodyum (mg Na + /L) > 250 B) Organik parametreler 1) Kimyasal Oksijen Ġhtiyacı (KOĠ) (mg/l) > 70 2) Biyolojik Oksijen Ġhtiyacı (BOĠ) (mg/l) > 20 3) Toplam Organik Karbon (mg/l) > 12 4) Toplam Kjeldahl-Azotu (mg/l) > 5 5) Yağ ve Gres (mg/l) > 0.5 6) Metilen Mavisi ile Reaksiyon Veren > 1.5 Yüzey Aktif Maddeleri (MBAS) (mg/l) 7) Fenolik Maddeler (uçucu) (mg/l) > 0.1 8) Mineral Yağlar ve Türevleri (mg/l) > 0.5 9) Toplam pestisid (mg/l) > 0.1 C) Ġnorganik kirlenme parametreleri 1) Civa (μg Hg/L) > 2 2) Kadmiyum (μg Cd/L) > 10 3) KurĢun (μg Pb/L) > 50 4) Arsenik (μg As/L) > 100 5) Bakır (μg Cu/L) > 200 6) Krom (toplam) (μg Cr/L) > 200 7) Krom (μg Cr +6 Ölçülmeyecek /L) kadar az > 50 8) Kobalt (μg Co/L) > 200 9) Nikel (μg Ni/L) > ) Çinko (μg Zn/L) > ) Siyanür (toplam) (μg CN/L) > ) Florür (μg F /L) > ) Serbest Klor (μg Cl 2/L) > 50 14) Sülfür (μg S = /L) > 10 15) Demir (μg Fe/L) > ) Mangan (μg Mn/L) > ) Bor (μg B/L) > ) Selenyum (μg Se/L) > 20 19) Baryum (μg Ba/L) > ) Alüminyum (mg Al/L) > 1 21) Radyoaktivite (Bq/L) Alfa-aktivitesi > 5 Beta-aktivitesi > 10 D) Bakteriyolojik parametreler 1) Fekal koliform(ems/100 ml) > ) Toplam Koliform (EMS/100 ml) > Kaynak: SKKY TABLO 1

227 Sayfa/Toplam Sayfa: 227 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Karakteristik değerler, yüzdelik hesaplarında kullanılan istatistiksel hesaplama yöntemleriyle hesaplanmaktadır. Yüzdelik değer hesaplarında tek bir standart yöntem olmayıp, literatürde kabul edilen çeģitli yöntemler vardır (Hyndmann ve Fan, 1996; Langford, 2006). Karakteristik değerler, değiģik istatistiksel dağılımlar göz önünde bulunularak birden çok yöntem ile hesaplanabilmektedir. Karakteristik değerler Gumbel metodu (Gumbel, 1939) ile (Excel) tespit edilmiģ olup, su kalitesi sınıfını belirleyen sınır değerlere yakın olduğu tartıģmalı durumlarda Hazen metoduyla da (Hazen, 1914) değerlendirme yapılmıģ ve hesaplanan en yüksek karakteristik değer esas alınmıģtır. 5'in altındaki örnek sayılarında kalite sınıfı hesabı yapılmamıģtır. Gumbel ve Hazen metodlarında takip edilen matematiksel yöntemler Tablo 40 da verilmektedir. Tablo 40. Su Kalite Sınıfı Belirleme Matematiksel Yöntemleri METOD P DEĞERĠ ĠLK YÜZDELĠK SON YÜZDELĠK Gumbel = (k - 1) / (n - 1) Hazen = (k - 1/2) / n 50/n /n P: Yüzdelik değer (Su kalitesi hesaplarında P değeri 0,9 alınmıģtır. Ancak çözünmüģ oksijen hesaplarında minimum değerler arandığı için 0,1, ph hesaplarında ise aralık hesaplandığı için hem 0,1 hem de 0,9 üzerinden hesaplamalar yapılmıģtı). n: Örnekleme sayısı k: küçükten büyüğe sıra (p ve n değerlerinden hesaplanır) Küçükten büyüğe sıralamada k sırasında bulunan örnekleme değeri karakteristik değeri göstermektedir. Eğer hesaplanan k değeri tam sayı değilse küçükten büyüğe sıralamada k nın kesirsiz değerine ve onun bir fazlasına tekabül eden X(k) ve X(k+1) değerleri arasında doğrusal interpolasyon yapılarak karakteristik değer tespit edilmektedir Su Kalitesi Değerlendirme Sonuçları Susurluk Havzasında, Marmara Denizine veya Ulubat ve Manyas göllerine dökülen ve havzanın akarsu yapısının iskeletini teģkil eden çaylar Susurluk, Simav, Kocaçay, Emet, Orhaneli ve Nilüfer Çaylarıdır. Nilüfer Çayı, su kirliliği açısından en çok önem arz eden çay olarak görülmektedir. Nilüfer Çayının Doğancı-S.Saygın Barajı membaına dahil olan bölümünde, ötrofikasyon açısından önem arzeden parametreler olan NH 4 -N in I-II, NO 3 -N in I, Toplam P un III, NO 2 -N in ise III- IV üncü sınıflara girdiği tespit edilmiģtir (ġekil 67). Fiziksel ve inorganik kimyasal kirleticileri

228 Sayfa/Toplam Sayfa: 228 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 gösteren A grubu parametrelere göre su kalitesinin III ve IV ncü sınıflara girdiği görülmektedir (ġekil 68). A grubu parametrelerinin sınıfının NO 2 -N parametresi tarafından belirlendiğini söyleyebiliriz. Organik madde kirliliğini gösteren B grubu (organik) parametreler ise genellikle II-III üncü sınıflara girmiģtir (ġekil 69). Organik kirliliği gösteren BOĠ parametresi genellikle 2 nci sınıf olup, TKN değerleri bazı yerlerde B grubunu III üncü sınıfa çıkarmıģtır. Ġnorganik kirliliği gösteren C grubu bu bölümde I-III üncü sınıflar arasında yer almıģtır (ġekil 70). Bakteriyolojik kirliliği gösteren D grubu ise II-III üncü sınıflarda tespit edilmiģtir. Bu bölümde su kalitesini azaltacak ölçüde evsel atıksuyun etkili olduğu söylenebilir. ġekil 67-ġekil 70 de yer alan haritalar daha büyük ölçekli olarak Ek VI te verilmiģtir. Nilüfer Çayında yoğun kirlilik, nüfus yoğunluğu ve endüstriyel aktivitelerin arttığı Bursa sonrasında görülmektedir. Nilüfer Çayının Bursa BUSKĠ Doğu AAT deģarjı mansabında kalan ve Susurluk ana çayıyla birleģip Marmara ya döküldüğü bölgeye kadar olan bölümde çayın su kalitesi önemli ölçüde azalmaktadır. Bu bölümün tamamında A ve B parametre gruplarına göre kalite sınıfı IV, C grubuna göre III olmuģtur, D grubunda ise ölçüm yoktur. KOĠ, BOĠ, NH 4 -N, NO 2 -N ve toplam P parametreleri bu bölümde IV üncü sınıf olmuģtur. Bu bölümde yoğun evsel ve endüstriyel kirlilik yükünün su kalitesini çoğu parametre için çok kirli yüzeysel suları temsil eden IV üncü sınıfa getirmektedir. Nilüfer Çayında, Panayırderesi karıģımı öncesinde KOĠ için karakteristik değer 565, NH 4 -N için 25, toplam P için 16 mg/l ye kadar çıkmakta, ayrıca tuzluluk parametreleri ve çözünmüģ oksijen açısından da IV. sınıfa düģmektedir. Nilüfer Çayıyla Bursa civarında birleģen Deliçayın membaında ve GölbaĢı Gölüne dökülen Aksu deresi KOĠ ve B grubu parametrelere göre III. Sınıf, A grubu parametrelere göre IV. sınıf, NH 4 -N e göre I.sınıf, NO 3 -N e göre I.sınıf, Toplam P a göre IV. sınıf, C grubu parametreler göre ise sırasıyla III ve II. sınıf olarak tespit edilmiģtir. Deliçayın membaında kalan endüstriyel tesislerin ve OSB lerin kirlenmeye etkisi olduğu söylenebilir. Bunlara ek olarak, Deliçayın mansabında Nilüfer Çayıyla karıģmadan önce Bursa ilinin en büyük kapasiteli kentsel arıtma tesisi olan Doğu AAT deģarjını Deliçaya yapmaktadır. Deliçayın mansabında KOĠ için karakteristik değer 319, NH 4 -N için 16, toplam P için 7 mg/l ye kadar çıkmakta, ayrıca tuzluluk parametreleri ve çözünmüģ oksijen açısından da IV. sınıfa düģmekte ve açık kanal iģlevi görmektedir Nilüfer Çayını güneyden besleyen Soğanlıdere, Ayvalı Dere ve diğer derelere çok sayıda atıksu deģarjı yapılmasına rağmen deģarjlardan sonra su kalitesi izlemesi yapılmaması bu

229 Sayfa/Toplam Sayfa: 229 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 derelerin durumunu ortaya koymaya imkân vermemektedir. Örneğin Hasanağa Barajı çıkıģında nispeten temiz ya da az kirlenmiģ (KOĠ ve organik parametreler açısından II.sınıf, NH 4 -N ve NO 3 -N e göre I.sınıf, Toplam P a göre II.sınıf, C ve D grubu parametrelere göre II. Sınıf) olan suyun deģarjlar sonrasında ne kadar kirlendiği belli değildir. Ayvalıdere den de Nilüfer Çayına cok ciddi kirlilik yükü geldiği bilinmektedir. Zira, Ġlin ikinci büyük kentsel AAT olan Batı Arıtma Tesisi, Hamitler Katı Atık Depolama Alanının sızıntı sularını arıtan Hamitler Sızıntı Suyu Arıtma Tesisinden gelen atıksuları da toplayarak Ayvalı dereye deģarj eder. Ayrıca Nilüfer Çayının bu koluna BTSO Organize Sanayi Bölgesinin ve Nilüfer Organize Sanayi Bölgesinin arıtılmıģ atıksuları da verilmektedir. Bunların dıģında, Nilüfer Çayının Doğancı Barajı ile Bursa arasında kalan bölümünde DSĠ istasyonu olmadığı için kalite sınıfı belirlenememiģtir. Orhaneli ve Emet Çayları Havzanın güneydoğusundan doğup tüm havzayı boylu boyunca kat ettikten sonra kuzeyde Ulubat Gölüne dökülmeden önce birleģerek MustafakemalpaĢa Çayını (Kocasu) oluģturmaktadırlar. Orhaneli Çayının yukarı kısmında KOĠ ve B grubu 3-4. sınıf NH 4 -N II-III. sınıf iken, çayın aģağı bölümlerinde KOĠ II-III. sınıfa, NH 4 -N I. sınıfa yükselmektedir. Emet Çayında KOĠ ve B grubu II.sınıf, NH 4 -N I.sınıftır. MustafakemalpaĢa Çayında Ulubat Gölüne dökülmeden önce NH 4 -N II.sınıf olmaktadır. Orhaneli, Emet ve MustafakemalpaĢa Çayları boyunca NO 2 -N IV.sınıf, NO 3 -N ise I. sınıftır. Özellikle NO 2 -N nedeniyle A grubu IV.sınıf olmaktadır. Orhaneli Çayında C grubu inorganik kirlenme parametreleri bazı kesimlerde II-III.sınıfken, Orhaneli Kestelek mansabı ve Orhaneli ilçesi sonrasında da özellikle bor madenlerinden kaynaklanan bor kirlenmesi nedeniyle IV.sınıfa düģmektedir (ġekil 70). Emet Çayında ise bor konsantrasyonları Hisarcık Bor ĠĢletmeleri sonrasında (karakteristik değer 8.9 mg/l) ve Orhaneli Çayıyla birleģmeden önce (karakteristik değer mg/l) çok yüksek değerler çıkmıģ, ve MustafakemalpaĢa çayının Ulubat Gölüne karıģımına kadar IV.sınıf olarak devam etmiģtir. Simav Gölünden doğan Simav Çayı Balıkesir yönünden gelen akarsularla birleģtikten sonra Susurluk ilçesi ve sonrasında Susurluk Çayı olarak da adlandırılmaktadır Karacabey ilçesinde Hanife dere adını alana kadar devam etmekte ve Simav ve Susurluk Çaylarında KOĠ genelde I-II.sınıf; NH 4 -N Balıkesir sonrası IV.sınıf, öncesinde Simav Çayında II.sınıf; NO 2 -N III-IV.sınıf; NO 3 -N Bigadiç sonrası III.sınıf, öncesinde I.sınıf olarak tespit edilmiģlerdir (ġekil 67). Bu bölgede özellikle Atnos Çayı-Balıklıdere istasyonunda çok kirli sınıfına sokacak

230 Sayfa/Toplam Sayfa: 230 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kadar önemli ölçüde organik madde ve azot kirlenmesi olup, çözünmüģ oksijen açısından da çok kirli sular kategorisine girmektedir. Simav ve susurluk çaylarında, A grubu (fiziksel-inorganik) parametreler Bigadiç sonrası IV.sınıf, öncesinde genelde III.sınıftır (ġekil 68). B grubu (organik) parametreler Balıkesir karıģımı sonrası III-IV.sınıf, öncesinde Simav Çayında II.sınıftır (ġekil 69). C (Ġnorganik kirlenme) parametreler Bigadiç öncesinde I.sınıf iken sonrasında Bor iģletmelerinden kaynaklanan yüksek bor (karakteristik değer 7.3 mg/l) nedeniyle IV.sınıf olmuģ ve seyrelmesine rağmen Susurluk civarındaki bor yataklarının da etkisiyle Ulubat gölüne kadar bu Ģekilde devam etmektedir. (ġekil 70). Simav Çayıyla birleģmeden önce Balıkesir civarındaki akarsular Balıkesir ilinden kaynaklanan evsel ve endüstriyel deģarjlardan etkilenmektedir. Üzümcü Çayı, Ovaköy deresi ve Killidere de bulunan DSĠ istasyonlarında KOĠ I-II. sınıf, BOĠ III-IV.sınıf, NH 4 -N II-IV. sınıf, NO 2 -N IV. sınıf; NO 3 -N III. sınıftır. Bu derelerde A grubu 4.sınıf, B grubu 3-4.sınıf olarak hesaplanmıģtır. Balıkesir öncesinde ise Ġ.Tepeler Barajını besleyen derelerde KOĠ I.sınıf, BOĠ I-II.sınıf, NH 4 -N II.sınıf, NO 2 -N III-IV. Sınıf, NO 3 -N I-III.sınıf, C grubu I-II.sınıf olup, baraj sonrasında arıtma tesisi giriģinde NO 2 -N dıģında tüm parametreler temiz su kategorisine, yani I.sınıfa girmektedir. Manyas Gölüne dökülen Kocaçay da KOĠ bazı istasyonlarda I.sınıf olmasına rağmen, BOĠ nedeniyle B grubu II-III.sınıfa düģmektedir. Azot parametrelerinden NH 4 -N II.sınıf, NO 2 -N III.sınıf, NO 3 -N ise I.sınıftır. A grubu parametreler III-IV.sınıf olup Manyas a döküldüğü bölümde toplam P nedeniyle IV. Sınıf olmaktadır. C grubu ise Kocaçay da genelde I-II.sınıf olmasına rağmen Manyas a döküldüğü yerde arsenik nedeniyle IV.sınıf olmaktadır. Manyas gölüne kuzeyden dökülen Sığırcı Deresi ve onun kolu olan Eğridere de KOĠ, BOĠ, NH 4 -N, toplam P parametreleriyle birlikte, A,B,C grupları da IV. Sınıf çok kirli su sınıfına girmektedir. KOĠ ve NH 4 -N için sırasıyla 264 ve 45 mg/l gibi çok yüksek karakteristik değerlerle Manyas Gölüne dökülmektedir. Ayrıca tuzluluk ve oksijen seviyeleri de çok kirli su sınıfındadır. AĢırı yüksek bor konsantrasyonları da (yaklaģık 14 mg/l) Sığırcı deresini ve Eğridereyi (yaklaģık 20 mg/l) C grubu açısından çok kirli su yapmaktadır. Manyas Gölünü güneyden boģaltan Karadere ise Manyas göl çıkıģında çoğu parametre açısından II.sınıf, yani az kirlenmiģ su durumundadır.

231 Sayfa/Toplam Sayfa: 231 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Susurluk Havzasında su kalitesi açısından en hassas akarsuların baģında yoğun evsel ve endüstriyel baskı altında kalan ve organik madde, azot ve fosfor gibi parametreler açısından aģırı kirli olan Nilüfer Çayı ve Deliçay gelir. Bir diğer hassas akarsu da Manyas Gölüne dökülen Sığırcı deresidir. Bu derede organik madde, azot ve bor yönünden aģırı kirlenmiģ durumdadır. Ayrıca Emet, Orhaneli, MustafakemalpaĢa, Simav ve Susurluk Çaylarında bor rezervleri ve iģletmeleri nedeniyle çok fazla bor kirlenmesi mevcuttur. DSĠ tarafından yapılan su kalitesi gözlemlerinde organik parametreler arasında çoğunlukla KOĠ ve BOĠ ölçümleri yapılmıģ, TKN (Toplam Kjeldahl Azotu) ve diğer organik parametrelerin ölçümü genelde yapılmadığı için gerçek su kalitesi tespit edilenden daha kötü olabilir. Ayrıca, 21 adet olan C grubu parametreleri içinde genellikle sadece 3-4 parametre ölçüldüğü için gerçek su kalitesi tespit edilenlerden daha kötü olabilir. Özellikle sanayinin yoğun olduğu Bursa civarındaki akarsularda ağır metal parametrelerinin daha sıklıkla izlenmesinde fayda vardır. Havzada ölçüm istasyonu bulunmayan fakat su kalitesi açısından önemli olabilecek akarsular ġekil 68, ġekil 69 ve ġekil 70 de siyah renkle belirtilmiģtir. Havzadaki su kalitesi istasyonlarının sayısının, önemli derelerin tamamını içermek üzere artırılması ve SKKY deki parametrelerin tamamının ölçülebileceği Ģekilde yeniden organize edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca AB sürecinde Su Çerçeve Direktifine uyum sağlamak için kimyasal kirlenmenin yanı sıra ekolojik kirlenmenin de belirlenmesine ihtiyaç duyulacaktır. Ülkemizdeki akarsularda halihazırda akarsuların ekolojik vaziyetini izleyecek bir organizasyon mevcut değildir. Bu konuda altyapı çalıģmalarının baģlatılmasına ihtiyaç vardır. Proje kapsamında gerçekleģtirilen yüzeysel sulara ait su kalitesi sınıflarının belirlenmesi çalıģmalarında DSĠ Su Kalite Gözlem Ġstasyonları (SKGĠ) den temin edilen yılları arasındaki ölçüm sonuçları kullanılmıģtır. Bu ölçümlerde çoğunlukla KOĠ, BOĠ ve NH 4 -N parametreleri açısından değerlendirme yapılmıģ, diğer organik parametrelere bakılmamıģ, 21 adet olan C grubu parametrelerinden de genellikle 3-4 ü açısından ölçüm yapılmıģtır. Ayrıca bakteriyolojik parametreler açısından bazı havzalar dıģında hiç ölçüm yapılmamıģtır. Bunun yanında SKGĠ lerin yerleri de kalite açısından önem arz eden bir konudur. Bilindiği üzere, ülkemizdeki bütün su kaynaklarının plânlanması, yönetimi, geliģtirilmesi ve iģletilmesinden sorumlu olan DSĠ, kendi görev ve amaçları doğrultusunda ölçümler yapmaktadır. Ancak ölçüm noktaları ve incelenen parametreler, havzanın genel karakteristiğini ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Bunun en bariz örneği Türkiye`de Su Sektörü Ġçin Kapasite GeliĢtirme Projesi kapsamında yürütülen Büyük Menderes Nehir Havzası Yönetimi Planı hazırlanması

232 Sayfa/Toplam Sayfa: 232 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 çalıģmalarında görülmüģtür. Havzanın karakterizasyonunu ortaya koymak için birçok ölçüm noktasında izleme yapılmıģken bu noktalardan sadece 10 tane ölçüm noktası DSĠ nin SKGĠ leri ile örtüģmüģtür. Bu sebeple ÇOB Çevre Referans Laboratuarı tarafından, Büyük Menderes Nehir Havzası nda su kalitesinin izlenmesi maksadıyla ilgili mevzuatta yer alan parametrelerin tamamının izlenmesine baģlanmıģtır. Su kalitesini iyileģtirmek maksadıyla alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, böyle kapsamlı bir su kalitesi izleme sisteminin diğer tüm havzalarda kurulması ve bu kapsamda yürütülecek çalıģmaların en kısa sürede baģlatılması gerekmektedir.

233 Sayfa/Toplam Sayfa: 233 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 67. Susurluk Havzası nda Önemli Parametrelere Göre Su Kalitesi

234 Sayfa/Toplam Sayfa: 234 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 68. Susurluk Havzası nda A grubu (Fiziksel ve Ġnorganik) Parametrelere Göre Su Kalitesi

235 Sayfa/Toplam Sayfa: 235 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 69. Susurluk Havzası nda B Grubu (Organik) Parametrelere Göre Su Kalitesi

236 Sayfa/Toplam Sayfa: 236 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 70. Susurluk Havzası nda C grubu (Ġnorganik Kirlenme) Parametrelere Göre Su Kalitesi

237 Sayfa/Toplam Sayfa: 237 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Su Kaynaklarının Sıcaklıkları DSĠ den temin edilmiģ olan su kalitesi verileri kullanılarak DSĠ istasyonlarında yılları arasında ölçülmüģ olan minimum ve maksimum sıcaklıklar Tablo 41 da verilmektedir. Bu süre zarfında 10 un altında ölçüm yapılmıģ olan DSĠ istasyonları dikkate alınmamıģtır. Yazın ölçülen maksimum sıcaklıkların bazı istasyonlarda su kalitesini ve ekolojik yaģamı tehdit edecek derecede 30 C nin (çok kirli su) üzerine çıktığı görülmektedir. Tablo 41. Susurluk Havzası DSĠ Ġstasyonlarında Ölçülen Minimum ve Maksimum Su Sıcaklıkları ĠSTASYON NO ĠSTASYON ADI VE YERi MĠĠNĠMUM SICAKLIK ( C) SUSURLUK ÇAYI - SÖVE GÖLETĠ ÇIKIġI KOCAÇAY -MANYAS GÖL GĠRĠġĠ KARADERE -MANYAS GÖL ÇIKIġI SUSURLUK,BANDIRMA K.DEM.YOLU KÖPRÜSÜ MAURĠ MAYA F.NIN KARADEREYE DEġ. SON SIĞIRCI DERESĠ - MANYAS GÖL GĠRĠġĠ MÜRVETLER DERESĠ - MANYAS GÖL GĠRĠġĠ BIÇKI DERE - ÇATALDAĞ BARAJ AKS YERĠ SĠMAV Ç-SUSURLUK ġeker FAB. MEMBA SĠMAV ÇAYI - YAHYAKÖY REGÜLATÖRÜ SĠMAV ÇAYI - KALETEPE REGÜLATÖRÜ ATNOS ÇAYI - BALIKLIDERE SĠMAV ÇAYI - HOTAġLAR SEKA ART. SONRASI SĠMAV ÇAYI - BEKTAġLAR Simav Çayı - Düvertepe Barajı Aksı SĠMAV ÇAYI - SINDIRGI MENBA SĠMAV ÇAYI - SINDIRGI YAPAĞI TES.DEġ.SON SĠMAV ÇAYI - ÇAYGÖREN BRJ ÇIKIġI SĠMAV ÇAYI-BĠGADĠÇ KÖPRÜSÜ SĠMAV ÇAYI-BĠGADĠÇ SÜT FAB.SONRASI KĠLLEDERE TAT SALÇA FAB. ÖNCESĠ KĠLLEDERE TAT SALÇA FAB. SONRASI OVAKÖY DERESĠ - SALÇA F.MEMBA (DENEKS) OVAKÖY DERESĠ - SALÇA F.MANSABI (DENEKS) ÜZÜMCÜ Ç.K.BOSTANCI AGĠ ÜZÜMCÜ Ç-ġAYAKÇI MERMER TES.MANS MADRA Ç-GÜNGÖRMEZ KÖPRÜSÜ KOCAÇAY-BALYA MANSABI (MADEN D.) ĠKĠZCETEPELER BRJ SONRASI (ARITIM TES GĠRĠġĠ ) TAġKÖY -Ġ. TEPELER BRJ GÖL GĠRġĠ KOCADERE-Ġ. TEPELER BRJ GĠRĠġĠ BAĞARSAK-Ġ. TEPELER BRJ GĠRĠġĠ KOCADERE-(ĠNKAYA) Ġ. TEP. BRJ GĠR NILÜFER ÇAYI-DOGANCI BARAJI MEMBA (N21) NILÜFER ÇAYI-DEREÇAVUS (N17) NILÜFER ÇAYI-GÖBELYE (N19) ORHANELI ÇAYI-TUNÇBILEK MEMBA (A4) ORHANELI ÇAYI-TUNÇBILEK MANSAP (A5) ORHANELI ÇAYI-KESTELEK MANSAP (A14) 6 28 MAKSĠMUM SICAKLIK ( C)

238 Sayfa/Toplam Sayfa: 238 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 41 devam ediyor ĠSTASYON NO ĠSTASYON ADI VE YERi MĠĠNĠMUM SICAKLIK ( C) EMET ÇAYI-HISARCIK BOR ISL.MEMBA (E2) EMET ÇAYI-HISARCIK BOR ISL. MANSAP (E3) EMET ÇAYI-DEVECIKONAGI (E9) M.KEMALPASA ÇAYI-DÖLLÜK (M1) M.KEMALPASA ÇAYI-AYAZKÖY (M2 ) ULUABAT GÖLÜ-GÖLAYAGI (U10) SUSURLUK ÇAYI MANSAP-EKMEKÇI (U12) ORHANELI ÇAYI-HAYDARKÖY (A6) ORHANELI ÇAYI-DELIBALLILAR (A7) ORHANELI ÇAYI-KARINCALI (A11) ORHANELI ÇAYI-ÇINARCIK (A12) ORHANELI ÇAYI-KESTELEK MEMBA (A13) PANAYIR DERE MANSAP (N12) NILÜFER ÇAYI-KAPIKAYA DERESI MANSAP (N22) NILÜFER ÇAYI-PANAYIRDERE SONRASI (N16) NILÜFER ÇAYI MANSAP (N20) AKSUDERE MANSAP-GÖLBASI (N1) DELIÇAY MEMBA-KARAYOLU KÖPRÜSÜ (N6) ORHANELI ÇAYI-KAYIKÖY (A3) EMET DURSUNBEY ÇAYI-SINDERLER (E7) EMET ÇAYI-GÖKÇEDAG (E5) EMET KINIKDERE-MANSAP (E4) NILÜFER ÇAYI-GAVURÖLDÜDERE MANSAP (N22.1) NILÜFER ÇAYI-ÖRENDERE MANSAP (N24) NILÜFER ÇAYI-MADENDERE MANSAP (N25) NILÜFER ÇAYI-KARANDERE SONRASI (N26) NILÜFER ÇAYI-SEYTANKÖYDERE (ULUÇAM) MANSAP (N27) NILÜFER ÇAYI-KÖYDERE MANSAP (N28) EMET ÇAYI-YESILÇAY (E1) ORHANELI ÇAYI-CUMADERE ÖNCESI (A8) ORHANELI CUMADERE-MANSAP (A9) MANYAS KARADERE-MANSAP (S9) SUSURLUK ÇAYI GÖLAYAGI (HANIFEDERE MANSAP) (S13) SUSURLUK ÇAYI-HAYIRLAR (U11) NILÜFER ÇAYI-PANAYIRDERE ÖNCESI (N 11.1) NILÜFER ÇAYI-MADENDERE SONRASI (N-21.1) GÖLECIK ÇAYI SAMANLI-BAGDAS (YS6) KUMLUKALAN-GÜRSU (YS7) SERME (YS8) TAMEK (YS18) AROMA (YS19) VALEO (YS16) KAFKAS (YS15) KARAPINAR (YS20) MAKSĠMUM SICAKLIK ( C)

239 Sayfa/Toplam Sayfa: 239 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Kirlilik Yüklerinin Hesaplanması Bu bölümde Susurluk Havzası ndaki baģlıca kirletici kaynaklar tanımlanmaktadır. Bu kapsamda, havzadaki noktasal ve yayılı kaynaklar ile bunların toplamından oluģan besi maddesi (nütrient) yüklerinin (azot ve fosfor) yıllara göre dağılımı verilmektedir. Yük dağılımı Ġl bazında sunulmaktadır. Temel prensip mevcut veriler doğrultusunda kirletici kaynakların geçmiģten bugüne nasıl değiģtiğinin tespiti ve geleceğe uyarlanmasıdır. Bu kapsamda noktasal veya yayılı kirletici kaynaklar için literatürde tanımlanmıģ ve benzer projelerde kullanılmıģ olan birim kirlilik yüklerinden faydalanılmıģtır. ġekil 71 de havza için kirlilik oluģturabilecek kaynaklar noktasal ve yayılı olarak gösterilmeketdir. Kirlilik Kaynakları Noktasal Kaynaklar Yayılı Kaynaklar Kentsel atıksu deşarjları Endüstriyel atıksu deşarjları Katı atık düzenli depolama sızıntı suları Rehabilite edilen düzensiz depolama sızıntı suları Tarımsal faaliyetler Gübre kullanımı Pestisit kullanımı Hayvancılık faaliyetleri Katı atık düzensiz depolama sızıntı suları Foseptik çıkış suları Arazi kullanımı Atmosferik taşınım ġekil 71. Kirlilik kaynakları

240 Sayfa/Toplam Sayfa: 240 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Nüfus Tahminleri YerleĢim yerlerinden kaynaklanan kentsel kirlilik yüklerinin hesaplanması için öncelikle bu yerleģim yerlerinin, proje süresini kapsayan zaman dilimi içerisindeki nüfus tahminlerinin yapılması gerekmektedir. Nüfus tahminleri yapılırken amaç, yerleģimlerin gelecek yıllardaki nüfus değiģimini, olabildiğince gerçekçi Ģekilde tahmin etmektir. Proje kapsamında havza sınırları içinde yer alan yerleģimler için, 30 yıllık (2040 yılına kadar), kentsel/kırsal, yazlık/kıģlık ve eģdeğer bazlı nüfus tahmin senaryoları oluģturulmuģtur. Bu senaryolar içinden havza yapısının en iyi yansıtan nüfus tahmini seçilmiģtir. Nüfus tahminleri yapılırken aģağıdaki temel prensipler dikkate alınmıģtır: GeçmiĢe yönelik nüfus sayım sonuçları detaylı çalıģılmıģ, nüfusun geçmiģteki değiģim eğilimlerinden yararlanılarak ileriye yönelik projeksiyonlar yapılmıģtır. Nüfus projeksiyonları 2040 yılına kadar yapılmıģtır, Nüfus tahminlerini ilçe bazlı yapılmıģtır, Her bir ilçenin kentsel/kırsal nüfusları ayrı ayrı hesaplanmıģtır (nüfus sayımları kentsel ve kırsal olarak ayrılmaktadır), Nüfuslardaki yaz ve kıģ farklılıklarının göz önünde bulundurulmuģtur (nüfus sayımları kıģ nüfusuna karģılık gelmektedir, yaz değeri nüfusuyla ilgili olarak sahalardan toplanan veriler kullanılmıģtır veya kıģ nüfusunun %120, %80 gibi sabit bir katı olarak alınmıģtır), Yaz ve kıģ nüfuslarını birlikte ifade eden eģdeğer nüfus her bir ilçe için hesaplanmıģtır. EĢdeğer nüfus kıģ ve yaz nüfuslarının aylara göre ağırlıklı ortalamasıdır. Yaz dönemi 4 ay (mayıs-eylül), kıģ dönemi 8 ay (ekim-nisan) kabul edilmiģtir, GeçmiĢe yönelik nüfus sayımları çalıģılırken 1975, 1980, 1985, 1990, 2000, 2007, 2008 ve 2009 nüfusları kullanılmıģtır. Bu nüfus sayımları arasından 2007, 2008 ve 2009 sayımlarında, öncekilerden farklı olarak Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine (ADNKS) geçilerek yeni bir metodoloji uygulanmıģtır. Bu durum eski ve yeni nüfus sayımları arasında belirgin fark oluģturmuģtur. Tüm bu durumlar farklı senaryolar için tekrarlanmıģtır. Tahmin ve senaryo sonuçları farklı grafiklere iģlenmiģtir,

241 Sayfa/Toplam Sayfa: 241 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Seçilen uygun senaryoya göre hesaplamalar belde bazında belirli katsayılar kullanılarak uygulanmıģtır. Hesaplamalarda yöntem olarak, azalan hızlı geometrik artıģ yöntemi kullanılmıģtır. Bu yönteme göre, N t = N 0 (1+p) t N 0 : Son nüfus sayım değeri (kiģi) N t : Gelecekteki nüfus (kiģi) p : Nüfus artıģ/azalma hızı (%) t : Son nüfus sayımından itibaren geçen süre (yıl) ġekil 72. Azalan Hızlı Geometrik Nüfus ArtıĢı Eğrisi Bu hesaplama yöntemine göre, zamana karģı nüfusun artıģ hızının azalacağı ve grafik üzerinde bir s eğrisi oluģturacağı varsayılmaktadır. Nüfus ArtıĢ Hızı Tahminlerinde, aģağıdaki senaryolar kullanılmıģtır: UNDP (BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı): Türkiye genelinde yılları için kentsel ve kırsal ayrımlı nüfus artıģ hızı (p katsayısı) belirlenmiģtir. Bu değerler 5 er yıllık olarak tanımlanmıģ, ilçe bazında kullanılarak yılları için nüfus projeksiyonu oluģturulmuģtur. UNDP %80: UNDP metodunda kullanılan artıģ hızının %80 i alınarak ilçeler için kentsel ve kırsal ayrımlı, yılları arası nüfus projeksiyonu oluģturulmuģtur. UNDP %120: UNDP metodunda kullanılan artıģ hızının %120 arttırılarak ilçeler için kentsel ve kırsal ayrımlı, yılları arası nüfus projeksiyonu oluģturulmuģtur. TÜBĠTAK-MAM: 11 havzadaki her bir ilçe için geçmiģe yönelik nüfus eğilimleri dikkate alınarak, 2000 yılından itibaren, grafik üzerinde bir s eğrisi oluģturacak Ģekilde p

242 Sayfa/Toplam Sayfa: 242 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 değerleri bulunmuģ ve bu değerler üzerinden 2040 yılına kadar projeksiyon yapılmıģtır. TÜBĠTAK-MAM Nüfus Tahmini Tahminler her bir ilçe için geçmiģe yönelik nüfus eğilimleri dikkate alınarak, 2000 yılından itibaren, grafik üzerinde bir s eğrisi oluģturacak Ģekilde p değerleri bulunmuģtur. p değerleri hesaplanmadan, grafik eğimi üzerinden tahmini olarak bulunmuģtur, Değerler her 5 yılda bir değiģtirilerek, 2040 yılına kadar projeksiyon yapılmıģtır. Grafikteki eğimin 2007, 2008 ve 2009 ADNKS değerleri ile kesiģmesine dikkat edilmiģtir, Nüfuslar kentsel ve kırsal için ayrı ayrı hesaplanmıģtır, Kırsal ve kentsel nüfuslarda eğime bağlı olarak azalmalar olsa bile, düģme eğilimi göstermeyeceği kabulü yapılmıģtır, Proje kapsamında, havza sınırları içine birkaç il girmekte, bu illerin ise tamamı değil ancak bir kısmı havzada yer almaktadır. Bu durumda hesaplamalar il değil, havzaya giren ilçeler bazında yapılmıģtır. Eğer bir ilçe 2 farklı havzaya da giriyorsa, hesaplamalar ilçe merkezinin bulunduğu havza için yapılmıģtır. Hesaplamalar yapılırken zamanla illerin idari yapılanmasında farklılıklar olduğu görülmüģtür, yıllara bağlı olarak bazı ilçelerin il olabildiği, ilçelere bağlı beldelerin ise ilçe olabildiği tespit edilmiģtir. Bu durumda idari teģkilatlanmaların ilk hali dikkate alınarak, yerleģkelerin toplam nüfusları üzerinde çalıģılmıģ, sonra her bir ilçe için uyarlanmıģtır. Nüfus Tahmin Senaryosu Seçilirken: Uygulanan yöntemlerden hangisinin seçileceğine karar verilirken, tüm tahmin ve senaryo sonuçları toplam havza nüfusları için grafiklere iģlenerek, gerçek resim görülmüģtür. Bu grafiklerden mümkün olduğunca gerçekçi, S-eğrisini en iyi temsil eden, havzanın durumunu (tarım, sanayi, turizm, vb) en uygun Ģekilde yansıtan (genelde en düģük artıģ olmayan) senaryo seçilmiģtir. 2007, 2008 ve 2009 ADNKS sayım sonuçlarındaki yöntem farklılığı son yıllarda havzaların toplam nüfuslarında değiģiklik göstermesine neden olmuģtur. Bu durum Büyük Menderes, Konya, Kızılırmak, Ceyhan, YeĢilırmak ve Burdur Havzalarının toplam nüfusları için belirgindir. Nüfus tahminlerini diğer senaryolar ile sağlıklı

243 Nüfuslar (Kişi) TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 243 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 karģılaģtırmak için, söz konusu havzaların MAM ve UNDP tahminleri 2009 yılı nüfus sayımları baz alınarak hesaplanmıģtır. Marmara Havzası nın değiģken idari teģkilatlanmasını doğru yansıtabilmek için hesaplama yöntemlerinin tamamı 2008 yılı baz alınarak hesaplanmıģtır. Küçük Menderes, Susurluk, Seyhan ve Kuzey Ege Havzaları için hesaplama yöntemlerinin tamamı 2000 yılı baz alınarak yapılmıģtır. Elde Edilen Sonuçlar: Yapılan hesaplamalar neticesinde elde edilen nüfuslara bağlı olarak çizilen grafikte (ġekil 73) yer alan eğrilere göre, azalan hızlı geometrik artıģ yöntemine en uygun olan tahmin yöntemi MAM Tahmin Senaryosu dur. Bu sebeple Susurluk Havzası için MAM Tahmin Yöntemi ile elde edilen nüfus değerlerinin kullanılmasına karar verilmiģtir. Seçilen tahmin yöntemine göre 2009 yılından 2040 yılına kadar havza geneli için hesaplanmıģ olan nüfuslar Tablo 42 de verilmektedir SUSURLUK HAVZASI NÜFUS TAHMİN SONUÇLARI TÜİK Sayım Sonuçları MAM Tahmin UNDP Tahmin UNDP %80 Tahmin UNDP % 120 Tahmin ADNKS Sayım Sonuçları MAM Tahmin (ED Nüfüs) UNDP Tahmin (ED Nüfus) UNDP %80 Tahmin(ED Nüfus) UNDP %120 Tahmin (ED Nüfus) Yıllar ġekil 73. Susurluk Havzası Nüfus Tahmin Sonuçları

244 Sayfa/Toplam Sayfa: 244 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 42. Susurluk Havzası Nüfus Tahminleri ( ) YILLAR Kentsel Kırsal Toplam KıĢ Yaz EĢdeğer KıĢ Yaz EĢdeğer Noktasal Kirletici Kaynaklar ve Kirlilik Yükleri Noktasal kaynaklardan gelen kirlilik yükü hesapları, Susurluk Havzası nı paylaģan iller bazında yapılmıģtır. Bir havzadaki noktasal kirleticiler; arıtıldıktan sonra ve/veya arıtılmadan alıcı ortamlara deģarj edilen kentsel atıksu, endüstriyel atıksular, düzenli depolama sahalarından kaynaklanan sızıntı sularıdır. Bu kaynaklardan gelen toplam kirlilik yükü genel olarak kentsel ve endüstriyel yüklerin toplamından oluģmaktadır. Bu yüklerin hesaplama yöntemine ait yaklaģımlar aģağıda açıklanmaktadır.

245 Sayfa/Toplam Sayfa: 245 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Kentsel Kirlilik Yükleri Proje kapsamında belediye teģkilatına sahip olan yerleģim yerleri ile nüfusu in üzerinde olan köylerden kaynaklanan kentsel kirlilik yükleri ve atıksu debileri hesaplanmıģtır. Hesaplamalarda tarihli Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği nde yer alan hususlar dikkate alınmıģtır. Tebliğ de yer alan Nüfusa Bağlı Olarak Atıksu OluĢumu ve Kirlilik Yüklerinin DeğiĢimi tablosunda, nüfusu ve arasında olan yerleģim yerleri için güncel kiģi baģı atıksu oluģumu değerleri verilmiģtir yılı için verilen kiģi baģı atıksu oluģumu değerleri, 2040 yılına kadar 10 yıllık zaman dilimleri için tedrici olarak artırılmıģtır. Bu değerlere yeraltı suyundan atıksu toplama sistemine giren sızma debisi de ilave edilmiģtir. Sızma debisi, yeraltı su seviyesinin yüksekliğine, yerleģim yerinin deniz kenarında olup olmamasına, zemin yapısına, içme suyu Ģebekesinde kaçak oranına ve kanalizasyon Ģebekesinin yaģına vb. bağlı olarak değiģmektedir. Atıksu altyapı sisteminin zamanla iyileģeceği kabulü ile sızma debisinin kiģi baģı atıksu debisine oranı tedrici olarak azaltılmıģtır. Buna göre; kiģi baģı atıksu debisi 2010 yılında %50, 2020 yılında %40, Gelecekte halkın bilinçlendirilmesiyle su tüketiminin azalacağı; ancak geliģen teknolojik Ģartlarla su ihtiyaçlarından artabileceği göz önüne alınarak toplam atıksu debisi 2030 yılında %35 ve 2040 yılında %30 oranında artırılarak hesaplanmıģtır. Bu değerler danıģman tahminlerine dayanılarak belirlenmiģtir. Hesaplamalarda kullanılan kiģi baģı atıksu debi değerleri Tablo 43 de verilmektedir. Tablo 43. KiĢi BaĢı Atıksu Debi Değerleri 2010 Yılı Ġçin Birim Atıksu OluĢumu 2020 Yılı Ġçin Birim Atıksu OluĢumu (Kaynak: DanıĢman tahminleri) 2030 Yılı Ġçin Birim Atıksu OluĢumu (Kaynak: DanıĢman tahminleri) 2040 Yılı Ġçin Birim Atıksu OluĢumu (Kaynak: DanıĢman tahminleri) NÜFUS ATIKSU OLUġUMU SIZMA DEBĠSĠ TOPLAM ATIKSU DEBĠSĠ kiģi L/kiĢi-gün L/kiĢi-gün L/kiĢi-gün

246 Sayfa/Toplam Sayfa: 246 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kirlilik yükleri hesaplamalarında Tebliğ de yer alan Nüfusa Bağlı Olarak Atıksu OluĢumu ve Kirlilik Yüklerinin DeğiĢimi tablosundaki, nüfusu ve arasında olan yerleģim yerleri için güncel kiģi baģı kirlilik yükleri değerleri kullanılmıģtır yılı için verilmiģ olan kiģi baģı kirlilik yükü değerleri, 2040 yılına kadar 10 yıllık zaman dilimlerinde tedrici olarak artırılmıģtır. Ayrıca Tebliğ de yer almayan, nüfusu in altında olan yerleģim yerleri için kullanılacak olan kirlilik yükleri değerleri, nüfusu ile in arasında olan yerler için verilmiģ değerlerden yola çıkılarak tahmin edilmiģtir. Buna göre hesaplamalarda kullanılan kiģi baģı kirlilik yükleri oluģumu değerleri Tablo 44 te verilmektedir. Tablo 44. KiĢi BaĢı Kirlilik Yükleri Değerleri 2010 Yılı Ġçin Birim Yükler 2020 Yılı Ġçin Birim Yükler (Kaynak: DanıĢman tahminleri) 2030 Yılı Ġçin Birim Yükler (Kaynak: DanıĢman tahminleri) 2040 Yılı Ġçin Birim Yükler (Kaynak: DanıĢman tahminleri) NÜFUS KOĠ BOĠ AKM TN TP kiģi g/kiģi-gün g/kiģi-gün g/kiģi-gün g/kiģi-gün g/kiģi-gün , , , , , , , , , , , , , ,5 Kaynak: SKKY Teknik Usuller Tebliği ve DanıĢman Tahminleri Ġncelenen yerleģim yerlerinden kaynaklanan kirlilik yükü, kanalizasyon Ģebekesi olan yerlerde noktasal, olmayan yerlerde yayılı kaynak olarak değerlendirilmiģtir. Noktasal kentsel kirlilik yükü, AAT olup olmamasına bağlı olarak doğrudan ya da arıtma tesisinde bir miktar giderildikten sonra havzaya deģarj edilmektedir. Yayılı kirlilik yüklerinin ise foseptiklerde bir miktar giderildikten sonra yüzeysel veya yeraltı sularına karıģarak havzaya ulaģmakta olduğu kabul edilmiģtir. Hesaplamalarda yerleģim yerlerindeki kanalizasyon Ģebekesine bağlı nüfus oranı dikkate alınmıģtır. Kirlilik yükleri hesaplamalarında, kentsel alan içerisinde yaģayan nüfustan kaynaklanan yüklerin yanında, yerleģim yeri sınırları içerisinde bulunan küçük sanayi sitesi, imalathane,

247 Sayfa/Toplam Sayfa: 247 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 vb. endüstriyel atıksu deģarjı yapan çeģitli iģyerleri de dikkate alınmıģtır. Bu tesislerden kaynaklanan yükün hesaplanması için, nüfusa bağlı olarak hesaplanmıģ olan yük değerleri belli bir yüzdeyle artırılmıģtır. YerleĢim yerlerinde üretilen kentsel kirlilik yüklerinin havzaya ulaģma sürecinde izlediği yol ġekil 74 deki verilmektedir. ġekil 74. Kentsel Kirlilik Yüklerinin Ġzlediği Yol Yapılan Kabuller: Kentsel kirlilik yüklerinin hesaplanmasında yapılan kabuller Ģu Ģekildedir: 1. Nüfusu in altında olan yerleģim yerlerinin nüfusları, emniyetli tarafta kalmak amacıyla 2040 yılına kadar sabit alınmıģtır. 2. Mevcut evsel atıksu arıtma tesislerinden yalnızca ön arıtma (fiziksel arıtım) yapanlarda KOĠ giderme veriminin %10 olduğu, Toplam Azot ve Toplam Fosforda herhangi bir gidermenin olmadığı kabulü yapılmıģtır. Biyolojik arıtım yapılan mevcut evsel atıksu arıtma tesislerindeki kirlilik giderme verimleri ise KOĠ için %80, Toplam Azot için %25, Toplam Fosfor için %10 olarak alınmıģtır. 3. Azot ve fosfor giderimi olan mevcut evsel atıksu arıtma tesislerindeki kirlilik giderme verimleri KOĠ için %80, Toplam Azot için %70, Toplam Fosfor için %70 olarak alınmıģtır.

248 Sayfa/Toplam Sayfa: 248 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Foseptiklerdeki kirlilik giderimi KOĠ için %50, Toplam Azot için %20, Toplam Fosfor için %30 olarak alınmıģtır yılından itibaren (2020 dahil) tüm yerleģim yerlerinde kanalizasyon Ģebekesinin ve kentsel atıksu arıtma tesislerinin iģletmeye alınmıģ olacağı tahmini yapılmıģtır yılı nüfusu in üzerinde olan yerleģim yerlerinde azot ve fosfor giderimi yapılan arıtma tesislerinin kurulacağı tahmini yapılmıģtır. 7. Susurluk Havzası nda kentsel alan içerisindeki sanayi tesislerinden kaynaklanan yüklerin hesaplanması için, nüfustan kaynaklanan kirlilik yükleri % 10 oranında artırılmıģtır. Elde Edilen Sonuçlar: Kentsel kirlilik yükleri hesaplamalarında Üretilen Yük, Giderilen Yük, Toplam DeĢarj Edilen Yük ve Havza içine DeĢarj Edilen Yük kavramları geliģtirilmiģtir. Üretilen yük, havza içerisinde yaģayanlardan kaynaklanan evsel yüklerin, kentsel alan içerisindeki sanayi tesislerinden kaynaklanan endüstriyel yükleri de kapsayacak Ģekilde artırılması neticesinde elde edilen toplam yüktür. Giderilen yük ise, atıksu arıtma tesislerinde arıtma yoluyla, foseptiklerde ise toprakta tutunma ve biyolojik bozunma neticesinde atıksudan uzaklaģtırılan yükleri kapsamaktadır. Toplam deģarj edilen yük, havza içerisindeki su kaynakları ile havza dıģında kalan deniz ortamına yapılan deģarjların tümünü içermektedir. Havza içine deģarj edilen yük ise havza sınırları içerisinde alıcı su ortamlarına gelen yük toplamını kapsamaktadır. Susurluk Havzası nda 2009 yılında üretilen ton/yıl KOĠ yükünün yaklaģık %66 sı arıtılmakta ( ton/yıl), % 34 ü ise ( ton/yıl) akarsu ve denize deģarj edilmektedir. Toplam deģarjın yaklaģık %84 si (30.112) havza içerisine yapılmaktadır. Havzada üretilen ton/yıl değerindeki Toplam N yükünün ise yaklaģık %50 si (4.111 ton/yıl) giderilmektedir. Geri kalan ton yükün ise ton/yıl lık kısmı havzaya ulaģmaktadır. Toplam P yükünde ise yaklaģık %47 lik bir giderim söz konusudur. Buna göre ton/yıl olan Toplam P yükünün 621 tonu havzaya kirlilik olarak verilmektedir. Özet olarak 2009 yılında üretilen toplam kentsel kirlilik yükünün havzaya ulaģan kısımları, KOĠ parametresi bazında yaklaģık %29, Toplam N parametresi bazında %45 ve Toplam P parametresi bazında ise %47 tir. KOĠ, Toplam N ve Toplam P parametreleri bazında 2009 yılı kentsel kirlilik yükleri dengesi miktar ve yüzde olarak ġekil 75 te; havza içine ve dıģına deģarj edilen yüzdeleri ise ġekil 76 da gösterilmektedir.

249 Sayfa/Toplam Sayfa: 249 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havza İçine Deşarj Edilen Toplam Deşarj Edilen Giderilen Üretilen KOİ Toplam N Toplam P 2009 Yılı Evsel Kirlilik Yükleri Dengesi Toplam P Toplam N KOİ 0% 20% 40% 60% 80% 100% KOİ Toplam N Toplam P Giderilen Havza İçine Deşarj Edilen ġekil Yılı Kentsel Kirlilik Yükleri Dengesi 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% KOİ Toplam N Toplam P Havza Dışı Havza İçi ġekil Yılı Kentsel Kirlilik Yükleri Havza Ġçi ve DıĢı DeĢarj Yüzdeleri

250 Yıllar TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 250 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kentsel atıksu arıtma tesisleri planlamalarına bağlı olarak, 2020 yılından sonra tüm yerleģim yerlerinde tesislerin iģletmeye alınacağı öngörüsü yapılmıģtır. Buna göre deģarj edilen ve havzaya ulaģan kirlilik yüklerinde 2020 yılından itibaren bir düģüģ olacaktır yılında üretilen KOĠ yükünün %34 ü havza içine ve havza dıģı olarak kabul edilen Marmara Denizi ne deģarj edilmektedir. Havza içine deģarj edilen KOĠ yükünün toplam yüke oranı ise %29 dur. Bu değer 2020 yılından itibaren %19 a inmektedir. Benzer Ģekilde havzaya ulaģan Toplam N yükü oranı %45 ten %36 ya, Toplam P yükü oranı ise %47 den %39 a inmektedir. Tablo 45 ve ġekil 77 de atıksu debileri ve KOĠ, Toplam N ve Toplam P parametreleri için kirlilik yüklerinde zamana göre değiģimi verilmektedir. Tablo 45. Susurluk Havzası Atıksu Debileri ve Kentsel Kirlilik Yükleri Atıksu Debisi (m 3 /gün) Üretilen (ton/yıl) Kentsel Kirlilik Yükleri Giderilen (ton/yıl) Toplam DeĢarj Edilen (ton/yıl) Havza Ġçine DeĢarj Edilen (ton/yıl) Havza Ġçine DeĢarj Edilen / Üretilen (%) KOĠ Toplam N Toplam P KOĠ Toplam N Toplam P KOĠ Toplam N Toplam P KOĠ Toplam N Toplam P

251 Sayfa/Toplam Sayfa: 251 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 KOİ Yükü Değişimi Havza İçine Deşarj Edilen Toplam Deşarj Edilen Giderilen Üretilen Toplam N Yükü Değişimi Havza İçine Deşarj Edilen Toplam Deşarj Edilen Giderilen Üretilen Toplam P Yükü Değişimi Havza İçine Deşarj Edilen Toplam Deşarj Edilen Giderilen Üretilen ġekil 77. Susurluk Havzası nda KOĠ, Toplam N ve Toplam P Yüklerinin Yıllara Göre DeğiĢimi

252 Sayfa/Toplam Sayfa: 252 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Endüstriyel Kirlilik Yükleri Susurluk Havzası nın önemli bir kısmını oluģturan Bursa ve Balıkesir Ülkemizde sanayinin en fazla geliģtiği iller arasında yer almaktadırlar. Zengin hammadde kaynakları ve yoğun nüfusun getirdiği iģ gücü, ulaģım olanaklarındaki kolaylığın iç ve dıģ piyasalara yakınlık sağlaması sanayinin önemli ölçüde geliģmesini sağlamıģtır. Tekstil, otomotiv, gıda, deri, boya ve kimyasal madde, süt ve süt ürünleri ile kırmızı ve beyaz et üretimi havza sınırları içerisinde yer alan baģlıca sektörlerdir. Ayrıca madencilik, mermercilik ile kum çakıl iģletmeleri de bölgede yer alan önemli iģ kolları arasındadır. Havza sınırları içersinde 11 adet Organize Sanayi Bölgesi ve 30 adet Küçük Sanayi Sitesi bulunmaktadır. AĢağıdaki bölümde tekil endüstriler ve OSB lerden kaynaklanan kirlilik yükleri hesaplama metodolojisi ve hesaplama sonuçları verilmektedir. Havzada endüstrilerden kaynaklanan kirlilik yükü hesaplamaları yapılırken, havzada yer alan endüstriyel tesisler dört ana grup baģlığı altında ele alınmıģtır: 1. DeĢarj izni olan endüstriyel tesisler; 2. DeĢarj izni olmayan endüstriyel tesisler; 3. Atıksu arıtma tesisleri olan OSB ler. 4. OSB içerisinde yer alan ve atıksularını beraberce ve direkt olarak alıcı ortamlara deģarj eden endüstriyel tesisler; Tüm endüstriyel tesislerin deģarj izin belgeleri olup olmaması durumuna bağlı olarak iki Ģekilde hesap yapılmıģtır. Ġl Çevre ve Orman Müdürlükleri nden alınan ve deģarj izin durumlarını gösteren listelere dayanılarak bu tesisler gruplandırıldıktan sonra deģarj izni olanlar için, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY)Tabloları nda ilgili sektörün deģarj standartlarında belirlenmiģ olan limit değerler belli bir emniyet katsayısı ile çarpılarak bulunan konsantrasyonlar dikkate alınmıģtır Tesislerin atıksu debilerinin belirlenmesi için yine Ġl Müdürlükleri nin listeleri ve/veya literatürde (ÇOB, Büyük Ġstanbul Ġçmesuyu Projesi II. Merhale Melen Sistemi Büyük Melen Havzası Entegre Koruma Ve Su Yönetimi Master Planı, Havza Koruma Eylem Planı, ĠTÜ, 2008) benzer üretim yapan tesislerden oluģan birim atıksu kirlilik değerleri kullanılmıģtır. DeĢarj izin belgesi olmayan tesisler için ise yine SKKY deki ilgili sektör tablosu dikkate alınarak; burada verilmiģ olan limit değerlerin KOĠ, BOĠ ve AKM için % 80, T-N

253 Sayfa/Toplam Sayfa: 253 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 için %35 ve T-P için %15 arıtım sağlanması durumunda elde edileceği öngörüsünden hareketle yapılmıģtır. Bursa ilinde özellikle Karacabey Bölgesi nde yer alan bazı tesisler arıtma tesisi çıkıģ sularını DSĠ Drenaj Kanalına verdikleri için deģarj izin belgesi alamamaktadırlar. Ancak Bursa Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü çalıģanlarıyla yapılan görüģmeler ile saha çalıģmaları sırasında yapılan gözlemler sonucu bu tesislerin arıtma tesislerinin standartlara uygun çalıģtırıldığı tespit edilmiģtir. DeĢarj izin belgesi alamamalarının tek nedeni çıkıģ sularını alıcı ortama verememeleri olmasından dolayı kirlilik yükü hesaplamalarında deģarj izin belgesi olan tesisler gibi kabul edilmiģ; 5 katlık bir artırım uygulanmamıģtır. OSB ler içinde aģağıdaki Ģekilde hesap yapılmıģtır. DeĢarj izni olan (OSB nin tek AAT ve/veya OSB de yer alan tüm tesislerin ayrı ayrı AAT mevcut olması durumu) OSB ler için SKKY de yer alan Tablo 19:KarıĢık Endüstriyel Atıksuların Alıcı Ortama DeĢarj Standartları Küçük ve Büyük Organize Sanayi Bölgeleri ve Sektör Belirlemesi Yapılamayan Diğer Sanayiler limit değerleri dikkate alınarak yük hesabı yapılmıģtır. DeĢarj izni olmayan (atıksu arıtımı olmaması durumu) OSB ler için SKKY deki ilgili sektör tablosu dikkate alınarak; burada verilmiģ olan deģarj standardı değerlerinin KOĠ, BOĠ ve AKM için % 80, T-N için %35 ve T-P için %15 arıtım sağlanması durumunda elde edileceği öngörüsünden hareketle yapılmıģtır. Kirlilik yükü hesaplamaları yapılırken bazı kabuller esas alınmıģtır. Yapılan kabuller aģağıda sıralanmaktadır: Veri toplama Proje kapsamında yapılan saha çalıģmalarında endüstriyel tesisler ziyaret edilmiģ, tesislere ait bilgiler yerinde temin edilmiģtir (Bu veriler 2009 Eylül-Aralık arası durumu yansıtmaktadır). Saha çalıģmalarında ziyaret edilmeyen (küçük kapasitede çalıģan veya önemli ölçüde kirletici yük oluģturmayan tesisler) diğer endüstrilere ait veriler (isim, debi ve deģarj izin durumları gibi) Ġl Çevre ve Orman Müdürlüklerinden alınmıģtır. Endüstriyel tesisler, deģarj izni olup olmamasına göre iki gruba ayrılmıģtır. o Havza içinde bir alıcı ortama deģarj eden tesisler (havza içi), o Denize deģarj eden tesisler (havza dıģı)

254 Sayfa/Toplam Sayfa: 254 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Önemli kirletici kaynaklar tanımı gereği, havza içinde yer alan ve alıcı ortama deģarj yapan tüm endüstriyel tesisler hesaplamaya dahil edilmiģ; benzin istasyonu, küçük sanayi siteleri gibi tesisler hesaplamalara dahil edilmemiģtir. Bu tür tesisler; alıcı ortama deģarj yapmayıp atıksularını lagünlerde biriktiren madencilik, mermercilik, kum-çakıl ve zeytincilik tesisleri ile verisine ulaģılmayan tesislerden kaynaklanacak debi ve kirlilik yükü değerlerinin hesabı için, her bir havza özelinde belirlenen bir emniyet faktörü ile çarpılmıģtır. Bu faktör Susurluk Havzası için %10 olarak belirlenmiģtir. Sadece evsel atıksuyu olan (SKKY Tablo 21) endüstriyel tesisler, evsel kirlilik yükü hesaplamalarında ele alındığından, endüstriyel yük hesaplamalarına dahil edilmemiģlerdir. Ancak havza sınırları içerisinde yer alan dinlenme tesisleri ile otellerden gelen atıksular SKKY e göre Tablo 21 e tabi olmalarına rağmen endüstriyel kirlilik yükü olarak kabul edilmiģ ve hesaplamalara katılmıģtır. Havza içinde, Belediye kanalizasyonuna arıtma yaparak veya yapmadan atıksuyunu deģarj eden tesislerden gelecek kirlilik yükünü hesaba katabilmek üzere, kentsel kaynaklı kirlilik yüklerinin hesaplanması kısmında havza özelinde belirlenen bir oran endüstriyel tesislerden kanalizasyona verilen kirlilik yükü olarak ilave edilmiģtir. Kirletici Konsantrasyonlarının Belirlenmesi Sektörel ve alt sektörler bazında SKKY kirlilik konsantrasyonları belirlenirken aģağıdaki kabuller yapılmıģtır; Sektörel ve alt sektörler bazda KOĠ, BOĠ, AKM, TKN, TP kirleticileri üzerinden hesaplamalar yapılmıģtır. DeĢarj izin belgesi olan tesisler için SKKY Sektörel Tablolarda yer alan 2 saatlik kompozit numune limitleri esas alınmıģtır. DeĢarj izin belgesi olmayan tesisler için SKKY deki ilgili sektör tablosu dikkate alınarak; burada verilmiģ olan limit değerlerin KOĠ, BOĠ ve AKM için % 80, T-N için %35 ve T-P için %15 arıtım sağlanması durumunda elde edileceği öngörüsünden hareketle, arıtılmamıģ atıksu için yaklaģık konsantrasyon değeri tahmini yapılmıģtır. SKKY de ilgili alt sektör için bahsi geçen kirleticilerden bir veya birkaçına ait konsantrasyon değeri olmadığı durumlar için literatür verilerine dayanarak yapılan

255 Sayfa/Toplam Sayfa: 255 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 oranlar kullanılmıģtır (Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 2004; ÇOB)Her bir endüstri için kabul edilen konsantrasyon değerleri Tablo 46 te verilmiģtir. Tablo 46. Sektörlere Göre Kirletici Konsantrasyon Değerleri SEKTÖR Konsantrasyon KOĠ BOĠ AKM T-N T-P Grup Adı 1. Kad 2. Kad 3. Kad (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) GIDA a b ĠÇKĠ MADEN CAM KÖMÜR ve ENERJĠ 9 TEKSTĠL 10 PETROL DERĠ

256 Sayfa/Toplam Sayfa: 256 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 SEKTÖR Konsantrasyon KOĠ BOĠ AKM T-N T-P Grup Adı 1. Kad 2. Kad 3. Kad (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) SELÜLOZ a b KĠMYA c KĠMYA a b METAL AĞAÇ MAKĠNE OTOMOTĠV

257 Sayfa/Toplam Sayfa: 257 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 SEKTÖR Konsantrasyon KOĠ BOĠ AKM T-N T-P Grup Adı 1. Kad 2. Kad 3. Kad (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) KARIġIK DĠĞER , , Yük Hesaplamaları - Hesaplamalar 2010, 2020, 2030 ve 2040 yılları için yapılmıģtır. - Hesaplamalar yapılırken, havzada endüstrilerin 2010 yılı debi değerleri kullanılmıģtır. Bu değerlerin 2020, 2030 ve 2040 yıllarında aynı olacağı kabul edilmiģtir. - Debinin havza içi ve Marmara Denizine olan dağılımının da 2020, 2030 ve 2040 yıllarında 2010 yılıyla aynı olacağı varsayılmıģtır. - Kirletici yük hesaplamaları yapılırken, yıllar bazında arıtma verimleri üzerinde farklar olacağı varsayılmıģtır. Bu sebeple SKKY deģarj limitleri yıllara göre değiģen katsayılarla çarpılmıģtır. Bu katsayılar Tablo 47 da verilmektedir. Tablo 47. Yıllar Bazında Kullanılan Arıtma Performansı Katsayıları YIL KATSAYI AÇIKLAMA 2010 SKKY deģarj limitlerinin %20 fazlası (x1,2) Emniyetli tarafta kalmak için 2020 SKKY deģarj limitleri ile aynı (x1,0) Arıtma tesisi performansının iyileģeceği düģünülerek 2030 SKKY deģarj limitinin %90 ı (x0,9) Arıtma tesisi performansının iyileģeceği düģünülerek 2040 SKKY deģarj limitinin %80 i (x0,8) Arıtma tesisi performansının iyileģeceği düģünülerek - ġeker, zeytinyağı ve salça fabrikalarında sezona bağlı üretim yapıldığı ve sezonun 120 gün olduğu kabulü yapılarak yıllık debi ve kirlilik yükleri hesaplanmıģtır , 2030 ve 2040 yılları için havza sınırları içerisinde kalan illerde endüstriyel tesislerin sayı ve kapasitelerinde farklılıklar olabileceği bilinmekle birlikte ilgili yıllar için hesaplamalar 2010 yılındaki mevcut durum üzerinden yapılmıģtır. YapılmıĢ olan kabullere dayanılarak bulunan sonuçlar havza içi, havza dıģı (denize giden), il toplamı ve havza toplamı olarak gruplandırılarak kolay anlaģılabilir olması amacıyla grafik ve tablolar Ģeklinde de aģağıdaki bölümde özetlenmiģtir.

258 Sayfa/Toplam Sayfa: 258 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Elde Edilen Sonuçlar: Susurluk Havzasında endüstriyel tesislerden kaynaklanan kirleticiler; arıtıldıktan sonra ve/veya arıtılmadan alıcı ortamlara deģarj edilen atıksulardır. Alıcı ortama deģarj edilen atıksulardan çok büyük bir kısmı havza içinde kalmakta, çok küçük bir kısmı ise denize deģarj edilerek havza dıģına taģınmaktadır. Yapılan hesaplamalar sonucunda havza içinde kalan ve Marmara Denizine deģarj edilen debi ve kirletici yükleri Tablo 48 de verilmektedir. Tablo 48. Susurluk Havzası 2010 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debiler ve Kirletici Yükleri Atıksu Miktarı KĠRLĠLĠK YÜKLERĠ (ton/yıl) (2010) m 3 /yıl KOĠ BOĠ AKM TKN TP Denize DeĢarj Toplam (Yıllık) Havza Ġçi Toplam (Yıllık) HAVZA GENEL TOPLAM (Yıllık) ,98 12,71 49,14 2,41 0, , , , ,27 259, , , , ,68 259,67 Tablo 48 den de görüldüğü gibi Susurluk Havzasında alıcı ortama deģarj edilen atıksuların %99.71 i havza içerisinde kalmaktadır. Endüstriyel tesislerden gelen debinin havza içinde kalan ve Marmara Denizine deģarj edilen olmak üzere 2010 yılındaki % dağılımı ġekil 78 de verilmiģtir. ġekildeki endüstriyel debi dağılımı 2010 yılına göre verilmiģtir, bu durumun 2020, 2030 ve 2040 yıllarında da değiģmeyeceği, debi dağılımının aynı kalacağı varsayılmaktadır. ġekil 78. Susurluk Havzası Ġçin 2010 Yılındaki Endüstriyel Debinin % Dağılımı ġekil 79 da 2010 yılı için havza içinde kalan ve Marmara Denizine deģarj edilen kirletici yükler verilmektedir.

259 Sayfa/Toplam Sayfa: 259 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 79. Havzada Endüstriyel Kaynaklı Kirleticilerin Kirlilik Yükü Değerleri (ton/yıl) Havza içinde kalan ve denize deģarj olan olmak üzere yıllara bağlı olarak kirletici yük dağılımı 2020, 2030 ve 2040 yılları için toplu Ģekilde Tablo 49 de özetlenmekte ve ġekil 80 de gösterilmektedir. Tablo 49. Susurluk Havzası Endüstriyel Kirlilik Yüklerinin Yıllara Bağlı Olarak DeğiĢimi Kirletici Yük (ton/yıl) Havza Ġçinde Kalan Marmara Marmara Marmara Havza Havza Havza Denizine Denizine Denizine Ġçinde Ġçinde Ġçinde DeĢarj DeĢarj DeĢarj Kalan Kalan Kalan Edilen Edilen Edilen Marmara Denizine DeĢarj Edilen KOĠ ,54 26, ,44 22, ,19 20, ,95 17,99 BOĠ ,38 12, ,61 10, ,35 9, ,09 8,47 AKM ,11 49, ,39 40, ,25 36, ,12 32,76 T-N 3.299,38 2, ,52 2, ,87 1, ,22 1,68 T-P 405,52 0,40 232,64 0,33 209,37 0,30 186,11 0,26 ġekil 80. Havza Ġçinde Kalan Kirletici Yüklerin Yıllara Bağlı Olarak DeğiĢimi

260 Sayfa/Toplam Sayfa: 260 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 80 de görüldüğü üzere kirletici yük değerleri yıllara göre azalmaktadır. Bu azalma havza içinde kalan yük için daha belirgin olarak görülmektedir.ġekil 81 de 2010 yılı diğer bir ifadeyle mevcut durum için havza toplamında (havza içinde kalan ve denize deģarj edilen) arıtılan ve arıtılmayan kirlilik yükleri gösterilmektedir. ġekle göre organik madde giderimi yaklaģık olarak %70 oranlarında, AKM %70, T-N ve T-P ise sırasıyla %21 ve %7 oranlarında arıtılmaktadır. 2020, 2030 ve 2040 yılları için Tablo 47 ya göre endüstrilerin arıtma verimlerini iyileģtireceği varsayılarak yapılan arıtma durumu hesaplamaları ġekil 82 de özetlenmiģtir. ġekil 81. Susurluk Havzası Kirlilik Yüklerinin Arıtılma Durumu (2010 Yılı) ġekil 82. Endüstriyel Kirleticilerden Kaynaklanan Kirletici Yüklerin Yıllara Göre Arıtılma Durumları 2020, 2030 ve 2040 yılları için iller bazında endüstrilerden kaynaklanan debilerin değiģmediği kabul edilmektedir. Kirletici yük değerleri ise Tablo 47 da yer alan endüstrilerin arıtma verimlerine göre farklılık göstermektedir. Önümüzdeki yıllar boyunca havza sınırları içerisinde kalan illerde endüstriyel tesislerin sayı ve kapasitelerinde farklılıklar olabileceği bilinmekle birlikte hesaplamalar mevcut durum üzerinden yapılmıģtır. Tablo 50 da 2010 yılına göre

261 Sayfa/Toplam Sayfa: 261 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Susurluk Havzasının illere göre yıllık debi ve kirletici yükleri verilmektedir. ġekil 83 te debi ve kirletici yüklerinin iller bazında % olarak dağılımları verilmiģtir. Tablo 50. Susurluk Havzası Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yüklerinin Ġllere Göre Dağılımı ĠL Atıksu Miktarı Kirlilik Yükleri(ton/yıl) (m 3 /yıl) KOĠ BOĠ AKM TKN TP Balıkesir Bursa Kütahya TOPLAM (Havza Ġçi) Debi (m3/yıl) Kütahya 1% Balıkesir 11% Kütahya 4% KOĠ (ton/yıl) Balıkesir 17% Bursa 88% Bursa 79% Kütahya 8% AKM(ton/yıl) Balıkesir 11% BOĠ (ton/yıl) Kütahya 1% Balıkesir 18% Bursa 81% Bursa 81% Kütahya 1% TN(ton/yıl) Balıkesir 13% Kütahya 2% TP(ton/yıl) Balıkesir 15% Bursa 86% Bursa 83% ġekil 83.Susurluk Havzası Endüstriyel Tesislerden Kaynaklanan Debi ve Kirleticilerin Dağılımı

262 Sayfa/Toplam Sayfa: 262 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 83 te görüldüğü gibi, en yüksek debi ve kirletici miktarları Bursa ilinden kaynaklanmaktadır. Bu durumun nedeni ilin bir sanayi Ģehri olması ve birçok organize sanayi bölgesini bünyesinde barınmasıdır. Havzada illere göre endüstriyel tesislerden kaynaklanan 2020, 2030 ve 2040 yılları için debi ve kirletici yük değerleri Tablo 51, Tablo 52 ve Tablo 53 de verilmektedir. Tablo 51. Susurluk Havzası 2020 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri ĠL Atıksu Miktarı Kirlilik Yükleri(ton/yıl) (m 3 /yıl) KOĠ BOĠ AKM TKN TP Balıkesir Bursa Kütahya TOPLAM (Havza Ġçi) Tablo 52. Susurluk Havzası 2030 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri ĠL Atıksu Miktarı Kirlilik Yükleri(ton/yıl) (m 3 /yıl) KOĠ BOĠ AKM TKN TP Balıkesir Bursa Kütahya TOPLAM (Havza Ġçi) Tablo 53. Susurluk Havzası 2040 Yılı Havza Ġçi Endüstriyel Debi ve Kirletici Yükleri ĠL Atıksu Miktarı Kirlilik Yükleri(ton/yıl) (m 3 /yıl) KOĠ BOĠ AKM TKN TP Balıkesir Bursa Kütahya TOPLAM (Havza Ġçi) Havzada illere ait endüstriyel tesislerden kaynaklanan 2020, 2030 ve 2040 yılları kirletici yük değerleri ġekil 84, ġekil 85 ve ġekil 86 da verilmektedir. ġekil 84. Balıkesir Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı

263 Sayfa/Toplam Sayfa: 263 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 85. Bursa Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı ġekil 86. Kütahya Ġli Ġçin Yıllara Göre Kirletici Yük Dağılımı Katı Atıklardan Kaynaklanan Noktasal Kirilik Yükleri Türkiye geneli için durum değerlendirmeleri 2040 yılına kadar yapılacağından bu zaman dilimi içerisinde, tüm Belediyelerin tercihen önerilen veya yeni kuracakları atık birliklerine dahil olması; mevcut düzensiz depolama alanlarının kapatılması ve rehabilite edilmesi; yeni bölgesel düzenli depolama tesislerinin ve diğer atık yönetim tesislerinin kurulması; rehabilite edilmiģ düzensiz depolama sahalarından kısmi olarak toplanabilen (%50) ile düzenli depolama alanlarından gelen sızıntı sularının yerinde ön arıtmaya tabii tutulması ve akabinde Ģehir kanalizasyon Ģebekesine bağlanarak veya vidanjörlerle taģınarak kentsel AAT lere aktarılması hedeflenmektedir. Bu süreçler neticesinde katı atıklardan kaynaklanan noktasal kirlilik yükü hesaplamaları mevcut durum gelecekteki durum olarak aģağıda özetlenmiģtir.

264 Sayfa/Toplam Sayfa: 264 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Susurluk Havzası katı atık durumunun değerlendirilmesi Susurluk Havzası nda, faal durumdaki tek düzenli depolama tesisi Bursa ili Geçit Mevkii ndeki Hamitler Düzenli Depolama Tesisi dir. Havza sınırları dâhilinde, atıklarını Hamitler Düzenli Depolama Tesisi ne getiren belediyeler dıģındaki yerleģimlerin tamamında, atıklar düzensiz olarak depolanmaktadır. Genellikle orman vasfını yitirmiģ arazilere, dere ve çay kenarlarına, maden hafriyat sahalarına ve açık araziye kontrolsüz bir Ģekilde dökülmekte olan atıklar, oluģan sızıntı suyu sebebi ile toprak, akarsu ve yeraltı suyunu kirletmektedir. Sızıntı Suyu Hesaplamalarına Esas TeĢkil Eden Birlik Yapısı Mevcut Birlik Yapısı Susurluk Havzası için sızıntı suyu hesaplamalarına esas teģkil eden Katı Atık Yönetim Birlikleri Tablo 54 te özetlenmiģtir. Gelecekteki ideal idari yapılanmayı temsil eden söz konusu birlik yapısının kullanılmasının gerekçesi, tüm belediye nüfusunu bir düzenli depolama tesisine bağlı kabul etmesi, dolayısıyla nüfusun tümünü sızıntı suyu hesaplamalarında dikkate almasıdır. Bu kapsamda yapılan kabul ve hesaplamalar detaylı olarak aģağıda açıklanmıģtır. Tablo 54. Susurluk Havzası için Sızıntı Suyu Hesaplamalarına Esas TeĢkil Eden Atık Yönetim Birlikleri Ġl Önerilen Birlik Adı Üye Belediyeler (Ġlçeler) Balıkesir Bursa Kütahya Balıkesir Doğu Balıkesir Kuzey Bursa Orta Kütahya Batı Balıkesir Merkez, Balya, Bigadiç, Dursunbey, Ġvrindi, Kepsut, SavaĢtepe, Sındırgı, Susurluk Erdek, Bandırma, Gönen, Manyas (A), Marmara Adası, Karacabey, M.KemalpaĢa (Bursa) Büyükorhan, Gemlik, Gürsu, Keles, Kestel, Mudanya, Nilüfer, Orhaneli, Osmangazi, Yıldırım Gediz, Simav, Pazarlar, ġaphane, Hisarcık Birlik Nüfusu (2009) Model Bölge Tip Proje c Tip Proje c Tip Proje b Tip Proje c Tip Proje 1 Kaynak: Katı Atık Ana Planı II. AĢama Projesi (2009), (A): Aktarma nerkezi (transfer istasyonu) Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, katı atık bertarafı için Türkiye genelinde Belediyeler Arası Bölgesel Yönetim Birlikleri nin oluģturulması, ekonomik olarak sürdürülebilir kapasitede Bölgesel Katı Atık Tesisi Projeleri nin geliģtirilmesi ve projelerin bir plan dahilinde uygulanması amacıyla Katı Atık Ana Planı hazırlanmıģtır. Katı Atık Yönetim Birlikleri, hizmetin sunulacağı alt bölgeyi ve nüfusunu tanımlamaktadır. Katı atık hizmetleri baģlıca atık toplama, taģıma, geri kazanma, arıtma ve bertaraf faaliyetlerini içermektedir. Atık birliklerinin oluģturulmasında dikkate alınan baģlıca parametreler; idari yapı, coğrafi konum, topografya, yol durumu, ekonomik taģıma mesafesi ve nüfustur.

265 Sayfa/Toplam Sayfa: 265 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havza genelinde, mevcut katı atık düzenli depolama tesislerinin ve kurulmuģ birliklerin değerlendirmesi, ortak olarak tek bir amaca hizmet eder; esas hedef bugünkü durum baz alınarak gelecekteki katı atık düzenli/düzensiz depolama alanları sızıntı suları kaynaklı kirlilik yüklerinin mümkün olduğunca gerçekçi bir Ģekilde tespiti ve konuya iliģkin gerekli önlemlerin alınmasıdır. Ancak buradaki temel sorun, Türkiye genelinde mevcut düzenli depolama tesisi sayısının ihtiyacı karģılar sayıya eriģmiģ olmaması, dolayısıyla mevzuata uygun katı atık bertaraf hizmetlerinin henüz nüfusun tümünü kapsayamıyor olması ve bununla birlikte atık birlikleri ile ilgili durumun güçlü bir idari yapıya kavuģmamasıdır. TC ĠçiĢleri Bakanlığı ve AB tarafından vurgulanan Yerel Yönetimler Özerklik ġartı sebebiyle, bölgesel atık birliklerinin kurulmasında birliğe katılım konusunda bir zorunluluk söz konusu olamamakla birlikte; Çevre ve Orman Bakanlığı nın, belediyelerin yasal mevzuata uyumunu teknik ve maddi açılardan yadsınamaz ölçüde kolaylaģtıran belirli teģvik uygulamaları bulunmaktadır. Bu doğrultuda, Bakanlık tarafından hazırlatılmıģ olan Katı Atık Ana Planı (KAAP, 2006/2009) ve Atık Yönetimi Eylem Planı ( ) Türkiye nin gelecekteki birlik yapısının ortaya konmasında bir rehber niteliği taģımaktadır. Yerel yönetimler ile bir araya gelinerek hazırlanmıģ olan söz konusu plan, yerel nitelik ve sorunları da özellikle dikkate alarak geleceğe dönük olarak planlanmıģ en güncel ve güvenilir veri niteliği taģımaktadır. Havzadaki katı atık kaynaklı kirlilik yüklerinin zaman içerisinde atık karakterizasyonu ve atık akıģı neticesinde nasıl değiģtiğinin belirlenmesinde, Katı Atık Ana Planı (KAAP, 2006/2009) kapsamında hazırlanmıģ tip projelerin kullanılmasına bu amaçla karar verilmiģtir. Tip projeler, katı atık yönetimi alanında Türkiye genelinin bilgisayar destekli bir model yardımıyla modellenmesi suretiyle geliģtirilmiģtir. Tip Projeler Bakanlık tarafından onaylı en güvenilir verileri içermesinin yanı sıra, 11 (öncelikli) Havzada Havza Koruma Eylem Planlarının Hazırlanması Projesi kapsamında yer almayan atık yönetim sistemlerinin planlanması basamağının da yerine geçmektedir. Bilindiği üzere sadece nüfus tahmini ve birim katı atık oluģumlarının belirlenmesi ile düzenli depolanan atık miktarının ve dolayısıyla sızıntı suyu oluģumlarına geçilememektedir. Atık akıģı içerisinde, oluģumdan bertarafına kadar geçen süreçte, atık ayırma, iģleme, arıtma v.b. amaçlarla kullanılması gereken pek çok atık yönetim tesisi bulunmaktadır. Bu tesisler ve iģletmeye alınma tarihleri, farklı nüfus grupları ve bölgelerin farklı yapısal özellikleri sebebiyle oldukça çeģitlilik gösterirler. Atık yönetim tesislerinin planlanması bu proje kapsamında yer almadığından, söz konusu tesislerin etkilerini en iyi Ģekilde yansıtan tip projelerin kullanılması, ilgili bölge ve nüfus değerlerine uygun tip projenin seçilmesi suretiyle düzenli

266 Sayfa/Toplam Sayfa: 266 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 depolanan atık miktarlarına geçilmesi projenin katı atıklara iliģkin yük hesabının kritik bileģeni niteliğini taģımaktadır. Önemli diğer bir husus, tip projelerin hem Türk hem de AB mevzuatına uygun bir sistem geliģtirilmesi amacıyla hazırlanmıģ olmasıdır. Bu durum, netice itibariyle tüm belediyeleri ilgilendiren ve tümünün sağlaması gereken yasal bir gereklilik halini almaktadır. Burada Türkiye nin sosyo-ekonomik farklıklarının da dikkate alınmasıyla, hem yasal kotaların sağlanmasını, hem de ekonomik iģletilebilirliği test ettiği için tip projelerin kullanılması oldukça uygun düģmektedir. Uygulamada ortaya çıkan önemli bir konu, mevcut birlik yapıları ile sızıntı suyu hesaplamalarına esas teģkil eden birlik yapılarının bazı farklılıklar gösterebilmesidir. Ancak birlikler açısından henüz yeni yapılanma aģamasında olan Ülkemizde, zaman içerisinde belediyelerin kapasite geliģtirilmesi ve kadroların iyileģtirilmesi sağlandıkça; teknik, idari, mali ve çevresel parametreler açısından bilimsel olarak en uygun yapılanma olarak tespit edilmiģ olan atık birliklerine uyumun çok büyük ölçüde sağlanacağı ve uzun vadede mutlaka bir optimuma ulaģılacağı düģünülmektedir. Daha iyi ve güncel verilere ulaģılana kadar, bir baģka deyiģle her bölgede yerel bazda planlama çalıģmaları yapılıncaya dek, tip projeler belediyeler ve belediye birlikleri için bir yol haritası niteliği taģımaya devam edecektir. Son olarak belirtilmelidir ki, önemli olan havza genelindeki toplam sızıntı suyu kirlilik yüklerinin belirlenmesidir. Çoğunlukla gelecekte kurulması gereken düzenli depolama tesislerinin konumları henüz kesin olarak belirli olmadığı için, havza nüfusunun atık birlikleri arasında nasıl dağıtılacağı, projenin esas amacı doğrultusunda hesaplamaların bütünü için bir değiģiklik yaratmayacaktır. Mümkün olan en doğru veri ile çalıģılacaktır; ancak netice itibariyle önemli olan havza nüfusunun tümünün toplam sızıntı suyu kirlilik yükü hesabı içerisine dahil edilmiģ olmasıdır. Katı Atık Sızıntı Suyu Hesaplamaları Havza dâhilinde oluģan katı atık sızıntı suları aģağıdaki Ģekilde hesaplanmıģtır. Sızıntı sularının debi ve yük hesapları 4 ayrı grup için yapılmıģtır: 1. Düzensiz depolama alanları için; i) Mevcut düzensiz depolama alanları ii) Kapatılan (rehabilite edilen) düzensiz depolama alanları

267 Sayfa/Toplam Sayfa: 267 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Düzenli depolama alanları için; iii) Mevcut düzenli depolama alanları iv) ĠnĢası planlanan düzenli depolama alanları Noktasal kaynak kirlilik yükü hesabına, düzenli depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı sularının tümü ile kapatılan (rehabilite edilen) düzensiz depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı sularının toplanabilen kısmı dahil edilmiģtir. Mevcut (aktif) düzensiz depolama sahalarından kaynaklanan sızıntı suları ile kapatılan düzensiz depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı sularının toplanamayan kısmı ise yayılı kaynak kirlilik yüküne eklenmiģtir. Düzensiz Depolama Alanları Ġçin Sızıntı Suyu Hesapları Mevcut Düzensiz Depolama Alanları: Mevcut düzensiz depolama alanları için sızıntı suyu debilerinin hesaplanmasında, yıllık ortalama yağıģ yüksekliklerinden faydalanılmıģtır. Bu amaçla Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü nden alınan yılları arasındaki yöreye özgü meteorolojik bülten verileri kullanılmıģtır. GeçmiĢ yıllarda halihazırda düzensiz depolanmıģ olan atık içerisindeki su muhtevası, yağıģa oranla kayda değer miktarlarda olmaması sebebiyle sızıntı suyu hesaplarına dahil edilmemiģtir. Sızıntı Suyu Debisi (m 3 /yıl) = Düzensiz Depolama Alanı (m 2 )* Yıllık Ortalama YağıĢ Yüksekliği(m/yıl) Depolama alanlarının büyüklükleri saha çalıģmaları ile tespit edilmiģ olup gerektiğinde uydu görüntüleri üzerinden düzeltmeler yapılmıģtır. Saha çalıģmaları sırasında belirlenemeyen depolama alanları için ise bölge nüfusundan yola çıkılarak, oluģması muhtemel atık miktarı için gerekli alanlar hesaplanmıģtır. Hesaplanan bu değerler düzensiz depolama alanı olarak kabul edilmiģtir. ÇalıĢma iller bazında yapılmıģtır. Tüm ilçeler için düzensiz depolama alanlarının toplamı, ile ait varsayımsal tek bir düzensiz depolama alanı olarak kabul edilmiģtir. Yapılan Kabuller: 1. Mevcut Düzensiz Depolama Alanı kapatıldıktan sonra sızıntı suyu debisinin %65 azalacağı kabul edilmiģtir (Depolama Alanı Kapatıldıktan Sonra Sızıntı Suyu OluĢma Faktörü: 0,35). Depolama Alanı Kapatıldıktan Sonra OluĢan Sızıntı Suyu (m 3 /yıl) = Depolama Alanı Kapatılmadan Önce OluĢan Sızıntı Suyu (m 3 /yıl)* 0,35

268 Sayfa/Toplam Sayfa: 268 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Düzensiz Depolama Alanı kapatıldıktan sonra 30 yıl boyunca, sızıntı suyu toplanmaya devam edilecektir. 3. Mevcut Düzensiz Depolama Alanı kapatıldıktan sonra oluģan sızıntı suyunun en fazla yarısının toplanabileceği kabul edilmiģtir. Sızıntı suyunun toplanamayan kısmı yayılı kirletici kaynağıdır (%50 noktasal kaynak, %50 yayılı kaynak). Depolama Alanı Kapatıldıktan Sonra Toplanabilen Sızıntı Suyu (m 3 /yıl) = Depolama Alanı Kapatılmadan Önce OluĢan Sızıntı Suyu (m 3 /yıl) * 0,35 * 0,50 4. Düzensiz Depolama Alanı kapatıldıktan sonra sızıntı suyundaki her bir kirletici parametre konsantrasyonunun ilk 20 yıl için %50 sine, ikinci 20 yıl için ise %5 ine ineceği kabul edilmiģtir. Depolama Alanı Kapatıldıktan Sonraki 20 yıl Boyunca KarĢılaĢılacak KOĠ yükü (kg/yıl) = Depolama Alanı Kapatılmadan Önce KarĢılaĢılan KOĠ Yükü (kg/yıl) * 0,50 Takibeden 20 yıl Boyunca KarĢılaĢılacak KOĠ yükü (kg/yıl) = Depolama Alanı Kapatılmadan Önce KarĢılaĢılan KOĠ Yükü (kg/yıl) * 0,05 5. Düzensiz depolama alanı kapanma tarihleri, Katı Atık Ana Planı tarafından belirlenmiģ olan Birliklerin Tip Projelerine bağlı olarak alınmıģtır. Ayrı ayrı noktasal ve yayılı kaynak kirliliğine dâhil olan sızıntı suyu miktarlarının yüzdelik dağılımları, düzensiz depolama alanı kapatılmadan önceki ve sonraki dönemler için ġekil 87 deki gibidir; Kapatılamadan Önce (2011/2016 ya kadar) OluĢan Sızıntı Suyu (%100) Kapatıldıktan Sonra (2011/ ) OluĢan Sızıntı Suyu (%35) Toplanan Sızıntı Suyu (%0) Yayılı Kaynak (%100) Toplanan Sızıntı Suyu (%17,5) Yayılı Kaynak (%17,5) ġekil 87. OluĢan ve Toplanan Sızıntı Suyu Yüzdelik Dağılımları Yapılan kabullerce kirletici parametre konsantrasyonları hesaplanan sızıntı suyunun, KOĠ, BOĠ, Toplam-N ve Toplam-P konsantrasyonları Tablo 55 te verilmiģtir;

269 Sayfa/Toplam Sayfa: 269 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 55. Düzensiz Depolama Sahaları Sızıntı Suyu Ortalama Kirletici Konsantrasyonları Konsantrasyon (mg/l) 2010'a kadar KOĠ BOĠ Toplam-N Toplam-P ,5 Kaynak: ÇOB, Katı Atık Ana Planı II. AĢama Projesi (2006) Kapatılan Düzensiz Depolama Alanları: Artık kullanılmayan, kapatılmıģ düzensiz depolama sahalarının bugüne kadar doğal yollarla ıslah olduğu kabul edilmiģtir. Söz konusu alanlardan gelecek olan kirlilik yükünün hesaplarda dikkate alınması maksadıyla, mevcut düzensiz depolama alanları kirlilik yükü 1,1 lik emniyet katsayısı ile çarpılarak hesaplanmıģ yük %10 oranında arttırılmıģtır. Düzenli Depolama Alanları Ġçin Sızıntı Suyu Hesapları Düzenli depolamalardan kaynaklanan sızıntı suyu hesabında, ilçelerin 2010 yılı eģdeğer nüfusları kullanılmıģ olup, Katı Atık Ana Planı nı esas alan birlikler ve tip proje atık akıģlarından faydalanılmıģtır. Ġlgili tip proje kapsamında planlanan atık iģleme ve bertaraf tesisleri iģletmeye alınma tarihleri büyükģehir belediyeleri için Tablo 56 te, diğer belediyeler için Tablo 57 da özetlenmektedir. Tablo 56. BüyükĢehir Belediyeleri Ġçin KKA Yönetimi Stratejik Planı Bölge 1a 1b 2a 2b 2c 3a 3b Tanım Ġstanbul, Ġzmir (BüyükĢehirler) Marmara/Ege Diğer BüyükĢehir Belediyeleri Ankara (BüyükĢehir) Antalya/Ġçel (Turistik Ģehirler) Karadeniz/Akdeniz /Ġç Anadolu Diğer BüyükĢehir Belediyeleri Gaziantep (BüyükĢehir) Doğu /Güney Doğu An. Diğer BüyükĢehir Belediyeleri Ayrı toplama / Kompostla Ģtırma (Kentsel) MGT 2010 (20%) (30%) (20%) (30%) (20%) (20%) (100%) 2014 Kaynak: Katı Atık Ana Planı II. AĢama Projesi (2006) ATM/ /Atık Kumbaraları Kentsel 2008 / / / / / / / 2015 Kırsal 2010 / / / / / / / 2020 Termal DönüĢüm (Yakma/ Gazifikasy on) Düzenli Depolama 2008 / / / 2009 Ġ&Y Geri DönüĢümü/ Biyometaniz asyon 2008 / / / / / / / / / 2016

270 Sayfa/Toplam Sayfa: 270 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 57. BüyükĢehir Belediyeleri Harici KKA Yönetimi Stratejik Planı Bölge 1c 2d 2e 3c 3c Tanım Marmara/Ege (BüyükĢehirler hariç) Karadeniz (BüyükĢehirler hariç) Akdeniz/Ġç Anadolu (BüyükĢehirler hariç) Doğu /Güney Doğu An.* - ikili toplamalı (BüyükĢehirler hariç) Doğu /Güney Doğu An.- ikili toplamasız (BüyükĢehirler hariç) * Elazığ, Iğdır, Malatya, Van Ayrı toplama / KompostlaĢtırma (Kentsel) MGT 2015 (100%) (100%) (50%) (100%) Kaynak: Katı Atık Ana Planı II. AĢama Projesi (2006) ATM/Atık Kumbaraları Kentsel Kırsal 2010 / / / / / 2020 Düzenli Depolama Ġ&Y Geri DönüĢümü/ Biyometanizasyon / / / / / / 2020 Düzenli depolanan atık miktarları, bir tarafta her bir bölge için farklı tarihlerde ve farklı kapasitelerde devreye giren atık iģleme tesisleri neticesinde azalmakta olup, öte yandan nüfus artıģı ve ekonomik geliģmeye paralel olarak artmaktadır. Dolayısıyla düzenli depolanan yıllık atık miktarları doğrusal bir fonksiyon olmayıp farklılık arz etmektedir. Yapılan Kabuller: 1. Düzenli Depolama Alanı için depolanan atığın su muhtevası ağırlıkça %30 olarak kabul edilmiģtir. Depolanan atığın su oranı = 0,30 kg su/kg atık 2. Düzenli Depolama Alanı için depolanan atık için bozunma sonucu tüketilen su oranı ağırlıkça %24 olarak kabul edilmiģtir. Bozunma sonucu tüketilen su oranı = 0,24 kg su/kg atık 3. Kapatılan hücreler için yağıģ sızma oranı %20 olarak kabul edilmiģtir. 4. Düzenli Depolama Alanı kapatıldıktan sonra 10 yıl boyunca, sızıntı suyu toplanmaya devam edilecektir (örn yıl).

271 Sayfa/Toplam Sayfa: 271 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Düzenli Depolama Alanı kapatıldıktan sonraki sızıntı suyundaki kirletici parametre konsantrasyonları (KOĠ, TK), ilk 5 yıl için %50 sine, ikinci 5 yıl %5 ine ineceği kabul edilmiģtir. Sadece fosfor (TP) konsantrasyonu sabit alınmıģtır. 6. Düzenli Depolama Alanı kapanma tarihleri, Katı Atık Ana Planı tarafından belirlenmiģ olan Birliklerin Tip Projelerine bağlı olarak alınmıģtır. Yapılan kabullerce kirletici parametre yükü hesaplanan sızıntı suyunun, KOĠ, Toplam-N ve Toplam-P konsantrasyonları Tablo 58 de verilmiģtir. Tablo 58. Düzenli Depolama Sahaları Sızıntı Suyu Ortalama Kirletici Konsantrasyonları Konsantrasyon (mg/l) 2010'a kadar KOĠ Toplam-N Toplam-P Kaynak: ÇOB, Katı Atık Ana Planı, 2006 ĠnĢası Planlanan Düzenli Depolama Alanları: Tip Proje 7, 8 ve 9 un hedef aldığı birlikler için; 1. Düzenli Depolama Alanları nın yılları arasında iģletimi söz konusudur yıllık iģletimi planlanan depolama alanları 2 Ģer hücreden oluģmaktadır. Toplam Depolama Alanı m 2 dir. Söz konusu depolama alanları için hücre alan ve ömürleri Tablo 59 de verilmiģtir. Tablo 59. Hücre Alanları ve Ömürleri (1) Hücreler Alan (m 2 ) Ömür (yıl) 1. Hücre Hücre Toplam Tip proje 1, 2, 3, 4, 5, 6, 10, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 nın hedef aldığı birlikler için; 1. Düzenli Depolama Alanları nın yılları arasında iģletimi söz konusudur. 2. ĠĢletim süresi 20 yıl dır. Toplam Depolama Alanı m 2 dir. 3. Düzenli Depolama Alanlarının, büyük Ģehirleri kapsayan birlikler için 5, diğerleri için 2 Ģer hücreden oluģtuğu kabul edilmiģtir. Söz konusu depolama alanları için hücre alan ve ömürleri Tablo 60 da verilmiģtir.

272 Sayfa/Toplam Sayfa: 272 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 60. Hücre Alanları ve Ömürleri (2) Hücreler Alan (m 2 ) Ömür (yıl) Hücreler Alan (m 2 ) Ömür (yıl) 1. Hücre Hücre Hücre Hücre Hücre Hücre Hücre Toplam Toplam Sızıntı suyu debileri hesaplanırken Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü nden alınan, Ġle ait yılları arasındaki istasyon verileri kullanılmıģtır. Sızıntı suyuna ait kirletici parametre yüklerinin ise alan kapatıldıktan sonra sabit bir değerde (2030 yılı değeri) kalacağı kabulü yapılmıģtır. Mevcut Düzenli Depolama Alanları: Mevcut düzenli depolama alanları ile ilgili bilgiler (toplam alanı, hücre ömürleri, sayısı ve alanları, mevcut atık miktarı) saha çalıģmalarından temin edilmiģtir. Sızıntı suyu hesapları ilçenin dâhil olduğu birliğe ait tip projedeki baģlangıç tarihine kadar (2011 ya da 2016) saha çalıģmalarında edinilen bilgilerle yapılmıģtır. Daha sonraki yıllar için ise Tip Proje verileri kullanılmıģtır. Sızıntı suyuna ait kirletici parametre yüklerinin alan kapatıldıktan sonra sabit bir değerde (2030 yılı değeri) kalacağı kabulü yapılmıģtır. Özel Durumlar: Birlik içerisinde farklı havzalara ait ilçeler bulunmaktadır. Bu durumda Merkez ilçe (veya en fazla nüfusa sahip ilçe) hangi havzaya giriyorsa, birlik o havzaya dâhil edilmiģtir. Katı Atık Ana Planı nca belirlenen birliklerde yer alan bazı bölgelerin hâlihazırda bir Düzenli Depolama Alanı bulunmaktadır. Bu durumda, söz konusu bölgeler için tip proje baģlangıç yıllarına kadar mevcut durum üzerine hesaplamalar yapılmıģ, tip proje baģlangıç tarihlerinden sonra ise birliğe dâhil olduğu kabul edilmiģtir. Susurluk Havzası için hesaplamalar yapılırken, Balıkesir Doğu Katı Atık Yönetim Birliği DD Tesisi nin 2016 yılında Tip Proje 3 kapsamında faaliyetine devam edeceği öngörülerek hesap yapılmıģtır. Balıkesir Kuzey Katı Atık Yönetim Birliği DD Tesisi nin 2016 yılında Tip Proje 3 kapsamında iģletime alınacağı öngörülerek hesap yapılmıģtır.

273 Sayfa/Toplam Sayfa: 273 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bursa Orta Katı Atık Yönetim Birliği DD Tesisi nin 1995 yılı itibarı ile iģletimde olduğu ve 2016 yılında Tip Proje 16 kapsamında faaliyetine devam edeceği öngörülerek hesap yapılmıģtır. Kütahya Batı Katı Atık Yönetim Birliği DD Tesisi nin 2016 yılında Tip Proje 1 kapsamında iģletime alınacağı öngörülerek hesap yapılmıģtır. Sızıntı Suyu Kaynaklı Kirletici Yükler Katı atık düzenli depolama alanlarından ve rehabilite edilmiģ düzensiz depolama alanlarından kaynaklanan noktasal sızıntı suyu debisi ve yükleri yıllara göre Tablo 61 da özetlenmiģtir. Tablo 61. Susurluk Havzası için Katı Atık Sızıntı Suyundan Kaynaklanan Noktasal Kirletici Yükleri Yıllar Ortalama sızıntı suyu debisi KOĠ TN TP (m 3 /yıl) (ton/yıl) (ton/yıl) (ton/yıl) , , ,8 Susurluk Havzası nda 2010 yıl için katı atıklardan kaynaklanan noktasal sızıntı suyu yükleri, KOĠ için 698, Toplam N için 175, Toplam P için ise 1,8 ton/yıl mertebesindedir. Yüklerin Katı Atık Ana Planı na bağlı olarak 2016 yılında düzenli depolama tesislerinin iģletmeye alınmalarının ardından ani artıģ göstermesi beklenmektedir. Buna göre 2020 yılındaki yük değeri KOĠ için 1062, Toplam N için 236, Toplam P için ise 2,6 ton/yıl olacaktır. Bu tarihten itibaren 2030 yılına kadar bir artıģ ardında 2040 yılına doğru yavaģ bir azalma olması beklenmektedir Noktasal Kirlilik Yüklerinin Değerlendirilmesi Bu bölümde kentsel alanlardan ve endüstriyel tesislerden kaynaklanan noktasal kirlilik yükleri değerlendirilmiģtir. Mevcut durumda Havza içerisinde noktasal kirlilik kaynağı olan bir katı atık bertaraf tesisi bulunmamaktadır. Gelecekte kurulacak olan düzenli depolama tesislerinden ve rehabilite edilecek düzensiz depolama sahalarından kaynaklanacak noktasal yüklerin kentsel AAT lerde giderileceği öngörüsü yapılbağlandığı ve burada arıtıldığı için değerlendirmeye alınmamıģtır.

274 Sayfa/Toplam Sayfa: 274 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Noktasal Toplam Azot Yükleri Tablo 62 de Susurluk Havzası nda yer alan illerin Havza içersinde kalan bölümlerinden kaynaklanan noktasal Toplam Azot yüklerinin yıllara göre değiģimi verilmektedir. ġekil 88 ve ġekil 89 da ise havza ölçeğinde dağılımlar verilmiģtir. ġekil 88 de verilen 2010 yılı dağılımı incelendiğinde en fazla noktasal azot yükü kentsel atıksulardan kaynaklanmaktadır (%61). Endüstriyel atıksulardan kaynaklanan azot yükleri (%39) i oluģturmaktadır. Susurluk Havzası endüstri yoğun bir bölge olmasından dolayı endüstriyel kirlilik yükünün kentsel kaynaklı azot yüküne yakın olması beklenen bir sonuçtur. Tablo 62. Susurluk Havzası Noktasal Toplam Azot Yükleri Kentsel ve Endüstriyel noktasal T-N yükleri (ton/yıl) Kütahya Bursa Balıkesir Manisa Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam ġekil 88. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal Toplam Azot Yükü Dağılımı

275 Sayfa/Toplam Sayfa: 275 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 89. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal Toplam Azot Yükü DeğiĢimi ġekil 89 a göre kentsel Toplam Azot yükündeki 2020 yılındaki düģüģ 2020 yılında AAT lerin tamamlanacağı kabulüdür ve 2040 yılları için nüfus artıģına paralel olarak bir artıģ gözlenmektedir. Endüstriyel kaynaklı noktasal azot yükünde yine yıllara bağlı AAT lerde iyileģmeler olacağından dolayı düģüģ gözlenmektedir. Noktasal Toplam Fosfor Yükleri Noktasal Toplam Fosfor Yükleri Tablo 63 de Susurluk Havzası yıllara göre noktasal Toplam Fosfor yükleri verilmektedir.ġekil 90 ve ġekil 91 de havza ölçeğindeki dağılımlar gösterilmektedir. ġekil 90 da verilen 2010 yılı dağılımı incelendiğinde azot yüklerinde olduğu gibi bir sonuç çıkmaktadır. En fazla noktasal fosfor yükü kentsel atıksulardan kaynaklanmaktadır (%71). Endüstriyel atıksulardan kaynaklanan fosfor yükleri (%29) gelmektedir. ġekil 91 e göre kentsel Toplam Fosfor yükündeki 2020 yılındaki düģüģ 2020 yılında AAT lerin tamamlanacağı kabulüdür ve 2040 yılları için nüfus artıģına paralel olarak bir artıģ gözlenmektedir. Endüstriyel kaynaklı noktasal yüklerde yine yıllara bağlı AAT lerde iyileģmeler olacağından dolayı düģüģ gözlenmektedir.

276 Sayfa/Toplam Sayfa: 276 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 63. Susurluk Havzası Noktasal Toplam Fosfor Yükleri Kentsel ve Endüstriyel noktasal T-P yükleri (ton/yıl) Kütahya Bursa Balıkesir Manisa Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam ġekil 90. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal Toplam Fosfor Yükü Dağılımı

277 Sayfa/Toplam Sayfa: 277 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 91. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal Toplam Fosfor Yükü DeğiĢimi Noktasal KOĠ Yükleri Tablo 64 te Susurluk Havzası yıllara göre noktasal KOĠ yükleri verilmektedir. ġekil 92 ve ġekil 93 te havza ölçeğindeki dağılımlar gösterilmektedir. ġekil 92 de verilen 2010 yılı dağılımı incelendiğinde en fazla noktasal KOĠ yükü kentsel atıksulardan kaynaklanmaktadır (%60). Endüstriyel atıksulardan kaynaklanan KOĠ yükleri (%40) gelmektedir. ġekil 93 e göre kentsel toplam KOĠ yükündeki 2020 yılındaki düģüģ 2020 yılında kentsel AAT lerin tamamlanacağı kabulüdür ve 2040 yılları için nüfus artıģına paralel olarak bir artıģ gözlenmektedir. Endüstriyel kaynaklı noktasal yüklerde yine yıllara bağlı AAT lerde iyileģmeler olacağından dolayı düģüģ gözlenmektedir. Azot ve fosfor yükleri ile kıyaslandığında kentsel ve endüstriyel yüklerdeki azalma KOĠ de daha berlirgindir. Bunun sebebi azot ve fosfor giderimleri için ileri arıtma gerekirken KOĠ nin konvansiyonel arıtma sistemlerinde daha yüksek yüzdelerle arıtılabilmesidir.

278 Sayfa/Toplam Sayfa: 278 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Tablo 64. Susurluk Havzası Noktasal Toplam KOĠ Yükleri Kentsel ve Endüstriyel noktasal KOĠ yükleri (ton/yıl) Kütahya Bursa Balıkesir Manisa Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam Kentsel Endüstriyel Toplam ġekil 92. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal KOI Yükü Dağılımı

279 Sayfa/Toplam Sayfa: 279 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 93. Susurluk Havzası Yıllara Göre Noktasal KOI Yükü DeğiĢimi Noktasal kirleticiler, yerleģim yerlerinde yaģayan kiģilerden kaynaklanan evsel atıksular, havza sınırları içerisinde kalan alanda faaliyet gösteren, kanalizasyona veya doğrudan alıcı ortama deģarj yapan endüstriyel tesis atıksularını kapsamaktadır. ġekillerden de görüleceği üzere, noktasal kirlilik yükleri içerisinde mevcut durumda ve gelecekte en büyük paya kentsel yük sahiptir. Susurluk Havzası nda yoğun bir sanayileģmenin mevcut olması endüstriyel atıksu yüklerinin kentsel yüklerden daha fazla olması sebep olmaktadır. Noktasal kirlilik kaynaklarından gelen tüm parametrelerde 2020 yılında büyük bir değiģme görülmektedir. Bunun sebebi ise 2020 yılından itibaren tüm yerleģim yerlerinde kentsel atıksu arıtma tesislerinin iģletmeye alınacağı tahminleridir. Kentsel kirliliğin arıtımı konusundaki bu ani değiģim sebebiyle 2020 yılında tüm parametrelerde 2010 yılına göre ani bir düģüģ ve sonrasında nüfus artıģına bağlı olarak zaman içerisinde yavaģ bir artıģ öngörülmektedir. Endüstriyel tesislerden gelen kirletici yükündeki azalma, endüstri tesislerinde AAT kurulmasıyla ve mevcut AAT tesislerinin revize edilmesiyle ilgilidir. Katı atık düzenli depolama tesislerindeki kirlilik yükü artıģının ise atık miktarının nüfusa bağlı olarak artmasına ancak bu arģtın kurulacak düzenli depolama tesisleriyle azalmasıyla açıklanabilir. Kirletici yüklerdeki yıllara göre artıģ ve azalıģ TN ve TP yüklerinde benzer olmakla birlikte KOĠ yükündeki değiģim diğer parametrelerden farklı olmaktadır. Bu durumun temel nedeni kentsel ve endüstriyel atıksuların içeriğindeki KOĠ yükünün AAT de TN ve TP a göre çok daha kolay giderilebilmesiyle ilgilidir.

280 Sayfa/Toplam Sayfa: 280 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Yayılı Kirletici Kaynaklar ve Kirlilik Yükleri Su kaynaklarındaki kalitenin iyileģtirilmesi ve korunması için noktasal kirleticilerin yanı sıra, su ve havza kirlenmesi üzerinde büyük etkisi olan yayılı kirleticilerin belirlenmesi ve kontrolü de son derece önemlidir. Ülkemizde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yaygın olması bu kirleticilerin dikkate alınmasının gerekliliğini bir kat daha arttırmaktadır. Yayılı kirletici kaynaklardan oluģan en önemli kirlilik parametreleri azot ve fosfor gibi besi maddeleridir. Besi maddesi yükleri, gerek havza gerekse su kalitesi modelleri ve bu modellerin farklı kirlilik kontrol senaryolarına göre çalıģtırılmasında temel kirlilik girdilerini teģkil etmektedir. Ayrıca su kalitesinin izlenmesinde, suyun ötrofik seviyesinin en önemli göstergeleri besi maddeleridir. Yayılı kirlilik, kentsel ve kırsal alanlardaki arazi kullanım faaliyetleri ve atmosferdeki kirletici emisyonlarından (ısınma ve endüstriyel üretim gibi etkenler sonucunda) kaynaklanan, alıcı ortama iklimsel ve meteorolojik koģullar (yağmur ve karların erimesi) ile coğrafi ve jeolojik koģullara bağlı olarak kesikli Ģekilde oluģan, çeģitli ortamlar (hava su, toprak) boyunca karmaģık taģınım ve dönüģüm reaksiyonları sayesinde havza veya alt havzalara ulaģmaktadır (Özalp, 2009). Bu çalıģmada, havzadaki baģlıca yayılı kirletici kaynaklar; Arazi kullanımı (orman alanları, çayır-mera alanları, kentsel-kırsal yerleģim alanları, kıta içi su alanları), Tarımsal faaliyetler (gübre kullanımı), Hayvancılık faaliyetleri, Atmosferik taģınım (trafik emisyonları ve evsel ve endüstriyel baca emisyonlarından kaynaklanan kirlenme), Katı atık depolama faaliyetleri (düzensiz depolama alanı sızıntı suları), Foseptik (sızdırmalı) çıkıģ suları, Tarım koruma ilaçları kullanımı (Pestisit kullanımı) olarak sınıflandırılmıģtır. ÇalıĢmada yukarıdaki baģlıklar dikkate alınarak kirletici yükler hesaplanmıģtır. Hesaplamalarda literatür verileri ile birlikte çeģitli kurumlar tarafından (TÜĠK, Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, ĠçiĢleri Bakanlığı) oluģturulan resmi veriler

281 Sayfa/Toplam Sayfa: 281 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kullanılmıģtır. Kirlilik yükü hesaplamaları, ilin havzada kalan kısmında ve ilçeler bazında yapılmıģtır yükleri hesaplanarak alansal dağılımları verilmiģtir, sonrasında 2020, 2030, 2040 yılları için tahminler yapılmıģtır Arazi Kullanımından Kaynaklanan Yayılı Kirlilik Yükleri Arazi kullanımından kaynaklanan yayılı yükler; Çevre ve Orman Bakanlığı ndan temin edilen CORINE veritabanı yardımı ile elde edilen her bir arazi kullanımına ait alansal verinin, literatürde yer alan birim yük değerleri ile çarpılmasıyla hesaplanmıģtır. Kullanılan literatür verisi (Dahl ve Kurtar, 1993, ÖEJV, 1993) Tablo 65 te verilmiģtir. Tablo 65. Arazi kullanımından kaynaklanan birim yükler Yayılı Kaynak Birim Yükler (kg/ha.yıl) Toplam N Toplam P Orman Alanları 2 0,05 Çayır ve Meralar 5 0,10 Kentsel Alan 3 0,50 Kırsal Alan 9,5 0,90 Tarım alanları için CORINE sınıfları olarak; 21 (Ekilebilir Alanlar), 22 (Sürekli ürünler) ve 24 (KarıĢık Tarım Alanları) sınıfları, alt sınıfları ile birlikte hesaplamada kullanılmıģtır. Orman alanları için CORINE sınıfı 31 (Ormanlar), tüm alt sınıfları ile birlikte dikkate alınmıģtır. Çayır ve mera alanları için, CORINE sınıfı 22 (Meralar) ve 32 (Maki veya otsu bitkiler), alt sınıfları ile birlikte kullanılmıģtır. Kentsel ve kırsal alan yüzeysel akıģ sularından kaynaklanan yükler için ise CORINE sınıfları 1 (Yapay bölgeler) ana sınıfı, tüm alt sınıfları ile birlikte dikkate alınmıģtır. Arazi kullanımından kaynaklanan yayılı yüklerin hesabında; - Kullanılan CORINE verileri 2006 yılına ait olduğundan arazi kullanımının, bu tarihten itibaren değiģmediği/değiģtirilmediği (Örneğin çayır/mera alanlarında tarım yapılmadığı) kabul edilmiģtir. Susurluk havzası için arazi kullanımından (orman, çayır-mera, kentsel ve kırsa alan yüzeysel akıģ suları) kaynaklanan yayılı yüklere ait sayısal TN ve TP haritaları, ġekil 94 ve ġekil 95 te gösterilmiģtir.

282 Sayfa/Toplam Sayfa: 282 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 94. Susurluk Havzası Arazi Kullanımından Kaynaklanan TN yükü ġekil 95. Susurluk Havzası Arazi Kullanımından Kaynaklanan TP Yükü

283 Sayfa/Toplam Sayfa: 283 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 94 ve ġekil 95 birlikte değerlendirildiğinde, havzanın doğal arazi örtüsünün bozulmadığı güney bölümünde (Simav, Orhaneli ve Bigadiç civarları ), arazi kullanımından kaynaklanan azot ve fosfor yükünün sırası ile ton N/yıl ve 4-10 ton P/yıl mertebesindedir. Havzada yoğun nüfusun ve sanayinin olduğu kuzey kesimde ise (Bursa ve Bandırma), Toplam Azot yükü 50 ton N/yıl, Toplam Fosfor yükü ise 1 ton P/yıl değerinin çok altındadır Tarımsal Gübre Kullanımından Kaynaklanan Yayılı Yükler Ülkemizde tarım alanlarındaki ticari (sentetik) gübre kullanımları gerek miktar gerekse tür olarak ekilen ürüne, iklime, toprak özelliklerine bağlı olarak değiģiklik göstermektedir. Her bir havza özelinde, tarımsal alanlarda kullanılan gübrelerden bitkinin bünyesine çekim sonrası arda kalan kısmının belli bir miktarının alıcı ortama yüzeysel akıģ ve yeraltı suyuna karıģma ile geçeçeği varsayımıyla hesaplama yapılmıģtır. Susurluk Havzası nda, gübre kullanımından kaynaklanan yayılı yüklerin hesabı için, ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından yürütülen ĠLEMOD (Ġl Envanterlerinin Modernizasyonu Projesi) yıllık gübre kullanım verileri ile CORINE arazi kullanımına bağlı alansal veriler birlikte kullanılmıģtır. ĠLEMOD verileri ilçe bazlı olduğundan, CORINE veritabanından ilgili ilçenin havzada kalan kısmının alansal değeri hesaplanmıģ; yıllarına ait ĠLEMOD verisinden elde edilen havzada gübrelenen arazi değeri, ilçenin havzada kalan kısmı ile çarpılarak havzada gübrelenen alansal değeri hesaplanmıģtır. ĠLEMOD verisi saf N ve saf P 2 O 5 bazında olduğundan, yıllık satılan toplam gübre miktarı, öncelikle aktif N ve P değerlerine dönüģtürülmüģtür. Bu dönüģümün sonucu olarak, tarım arazilerine uygulanan toplam N ve P miktarı belirlenmiģtir. Besi maddelerinin ürün bünyesine alınma oranları belirli aralıklar içinde değiģmektedir ve uygulanan tüm besi maddelerinin ürün tarafından alınması ancak ideal Ģartlarda mümkündür. Ürün bünyesine alınma oranları iklim koģullarına, toprak özelliklerine, üretilen ürünlere, uygulanan gübrenin yapısına ve uygulama yöntemi ile sıklığına bağlıdır. Gerçekte bünyeye alma oranları uygulanan azotun %40-80 i fosforun ise %5-20 i arasında değiģmektedir. Daha fazla gübre uygulandığında, ürün bünyesine alma daha verimsiz hale gelmektedir. Sızma ve yüzeysel akıģ sebebiyle oluģan kayıplar, uygulanan fosforun %0,5 5 i, azotun ise %5-30 u arasındadır (Oenema ve Roest, 1998; Bottcher ve Rhue, 2000). Bu çalıģmada, bitki bünyesine alma değerleri, ilerideki çalıģmalarda eģgüdümün sağlanması amacıyla, ĠTÜ tarafından 2008 yılında tamamlanan Büyük Melen Havzası Entegre Koruma ve Su Yönetimi Master Planı çalıģmasında olduğu gibi, N için %50, P için ise %20

284 Sayfa/Toplam Sayfa: 284 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 seçilmiģtir. Azotun %35 inin ve fosforun %75 inin buharlaģma, nitrifikasyon- denitrifikasyon prosesi ve toprakta P adsorpsiyonu gibi taģınım süreçleri yolu ile kaybolduğu kabul edilmiģtir. Böylece, toprakta oluģan toplam kayıplar neticesinde, uygulanan azotun %15 i, fosforun ise %5 inin olarak alıcı ortama ulaģtığı kabul edilerek ilgili (su ortamına gelen) gübre kaynaklı yayılı yükler hesaplanmıģtır. Gübre kullanımından kaynaklanan yayılı yükleri hesaplanmasında, - Satılan gübrenin, havzadaki tarım alanlarında eģit kullanıldığı kabul edilmiģtir. - Yıllık olarak verilen satılan gübre miktarının, ilgili yıl içinde çiftçiler tarafından kullanıldığı kabul edilmiģtir. - Satılan gübrenin, satıldığı ilçede kullanıldığı kabul edilmiģtir. Susurluk Havzası için oluģturulmuģ gübre kullanımından alıcı ortama gelen yayılı yük haritaları, N ve P için sırasıyla ġekil 96 ve ġekil 97 de gösterilmiģtir. ġekil 96. Susurluk Havzası Gübre Kullanımdan Kaynaklanan Yayılı N yükü Dağılımı

285 Sayfa/Toplam Sayfa: 285 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 97. Susurluk Havzası gübre kullanımdan kaynaklanan yayılı P yükü dağılımı ġekil 96 ve ġekil 97 birlikte değerlendirildiğinde; özellikle Bursa ve Balıkesir in bazı ilçelerinde, gerek ĢehirleĢme ve sanayileģmenin etkisi gerekse tarım yapılan alanın azlığı sebebi ile gübre kullanımından kaynaklanan yayılı yüklerin düģük miktarlarda olduğu görülmektedir. Havza daki en fazla gübre kaynaklı yayılı yük Karacabey, MustafakemalpaĢa ve Balıkesir ovalarından kaynaklanmaktadır Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı Yükler Ülkemizde hayvancılık halen yaygın bir tarım sektörü durumundadır. Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların bir bölümü, tarımda doğal gübre olarak kullanılmakta; geri kalan kısmı ise sağlıksız Ģartlarda açık depolarda biriktirilmekte ve/veya en yakın araziye dökülmektedir. Dolayısıyla, hayvan atıklarından kaynaklanan yayılı N ve P yükleri de havzaya gelen önemli kirletici kaynaklardandır. Hayvan dıģkıları doğal gübre olarak kullanıldıklarında, ortama yayılan azot ve fosfor birim yükleri, hayvan kategorisi, türü, beslenme alıģkanlıkları, ağırlıkları ve gübreleme özelliklerine bağlı olarak yüksek oranda değiģkenlik göstermektedir. Bu yüzden, birim yüklerin belirlenmeleri oldukça güçtür. Susurluk Havzası için hayvancılıktan kaynaklanan yayılı yükler; TÜĠK tarafından yıllık olarak üç kategoride (büyükbaģ, küçükbaģ, kümes hayvanı) yayınlanan ilçelere göre hayvan sayılarının; literatürden elde edilen birim hayvan yükleri ile çarpılması ile hesaplanmıģtır.

286 Sayfa/Toplam Sayfa: 286 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Hesaplamada, TÜĠK 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait verinin ortalaması alınarak güncel yükler hesaplanmıģtır. Hesaplanan yük, ilçenin havzada kalan alanı kadar azaltılmıģ ve gübre hesabında olduğu gibi, hesaplanan yayılı yükün N için %15; P için % inin alıcı ortama ulaģabileceği kabul edilerek hesaplar yapılmıģtır. Yayılı yüklerin hesabında kullanılan katsayılar Tablo 66 te gösterilmiģtir (Agricultural Statistics, 2001; Andreadakis ve diğ, 2007; Öztürk 2008). Tablo 66. Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yük katsayıları Hayvan Kategorisi Azot (kg/ton hayvan ağırlığı/gün) Fosfor (kg/ton hayvan ağırlığı/gün) N Kaybı (kg/hayvan/yıl) P Kaybı (kg/hayvan/yıl) BüyükbaĢ (Ġnek,Sığır) 0,30 0,10 8,2 0,91 KüçükbaĢ (Koyun,Keçi) 0,42 0,06 1,0 0,05 Kümes Hayvanı (Tavuk) 0,52 0,22 0,06 0,008 Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yüklerin hesabında; - BüyükbaĢ hayvan 500 kg, küçükbaģ hayvan 45 kg ve kümes hayvanı 2 kg kabul edilerek birim yükler (kg/gün) elde edilmiģtir. - Hayvanların havzada kalan ilçelerde eģit olarak dağıldığı kabul edilmiģtir. Susurluk Havzası için oluģturulmuģ hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yük haritaları, N ve P için sırasıyla ġekil 98 ve ġekil 99 da gösterilmiģtir. ġekil 98. Susurluk Havzası Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı N Yükü

287 Sayfa/Toplam Sayfa: 287 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 99. Susurluk Havzası Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Yayılı P yükü ġekil 98 ve ġekil 99 birlikte değerlendirildiğinde, Susurluk Havzası nda Bursa Ģehir merkezinden kaynaklanan yayılı hayvancılık yükünün yüksek olmadığı; havzada en fazla yayılı yükün tavukçuluğun yoğun olduğu Bandrıma ile büyük ve küçükbaģ hayvancılığı geliģtiği Balıkesir Merkez ile Bigadiç ten kaynaklandığı görülmektedir Hava Kirliliği ile Atmosferik TaĢınımdan Kaynaklanan Yayılı Yükler Endüstriyel faaliyetler, konutlarda ısınma amaçlı olarak kullanılan fosil kökenli yakıtlar, motorlu taģıtlardan çıkan egzoz gazları hava kirliliğine sebep olan baģlıca kaynaklardır. Bu kirleticiler, hava kirliliğine sebep olmasının yanı sıra yağmur ile yıkanarak havzadaki su kaynaklarını da kirletmektedir. Bu projede, havzadaki su kaynaklarında ötrofikasyona sebep olan azot ve fosfor kirliliği incelenmiģtir. Gerek ısınma ve endüstri kaynaklı, gerekse trafik kaynaklı emisyonların genelinde atmosferik birikiminden fosfor yükü oluģmamaktadır. Bu nedenle, atmosferik birikim açısından kirletici olarak NO x ve NH 3 parametreleri değerlendirilmiģtir. Atmosferik taģınımdan kaynaklanan yayılı N yükünün hesabında; - Sanayi ve evsel kaynaklı kirleticiler hesaba katılmıģtır,

288 Sayfa/Toplam Sayfa: 288 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 - ĠTÜ tarafından yapılan Melen Havzası Koruma Eylem Planında, Melen Havzası için, 836 mm/m 2 yıllık ortalama yağıģ için NO 3 ve NH 3 ün Toplam Azot cinsine çevrilmesi sonucu bulunan 10,3 kg N/ha.yıl birim yük esas alınmıģtır, - Melen Havzasındaki yıllık ortalama yağıģ bilindiğinden diğer havzalarda da ortalama yağıģla orantılı olarak değiģecek birim yükler bulunarak hesaplamalar yapılmaktadır. Susurluk Havzası nda kalan ilçelere ait yıllık ortalama yağıģ değerleri, Melen Havzası yağıģ değeri referans alınarak, ve bulunan katsayıya göre oranlanarak havzadaki atmosferik taģınımdan kaynaklanan yayılı N yükü hesaplanmıģtır, - Havzada yer alan ilçelerden aynı ile bağlı bulunan tüm ilçelerin eģit yağıģ aldığı kabul edilmiģtir. - Bulunan birim yük, toplam havza alanının %5 ine uygulanmıģtır. Her bir ilçe ve havzayı paylaģan diğer iller için bu oran sabit kabul edilmiģtir. Bu çalıģmada, trafikten kaynaklı emisyonlar ile hava kirliliği ile oluģan karbon esaslı kirlenme hesaba katılmamıģtır. Ancak, özellikle karayollarının ve Ģehir içi trafiğin yoğun olduğu bölgelerde trafikten kaynaklı egzoz gazları ve karayolunda oluģan tozların su havzaları açısından önemli bir kirlilik kaynağı olduğu öngörülmektedir. Havzaya atmosferden taģınan kirliliğin sadece TN için değil hidrokarbonlar, ağır metaller, toz gibi hava kirliliğinin tüm yönleriyle incelenmesi envanter, ölçüm ve modelleme çalıģmalarını gerektiren uzun ve karmaģık bir süreç olduğundan bu proje kapsamında dahil edilmemiģtir. Nehir havzaları yönetim planı hazırlanırken atmosferik taģınımın detaylı olarak incelenmesinin gerekli olduğu düģünülmektedir. Susurluk Havzası için, atmosferik taģınım ile oluģan Toplam TN yükü dağılımı ġekil 100 de verilmiģtir.

289 Sayfa/Toplam Sayfa: 289 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 100. Susurluk Havzası Atmosferik TaĢınım ile OluĢan Toplam N yükü Foseptik ÇıkıĢ Sularından Kaynaklanan Yayılı Yükler Havzadaki yerleģimlerin bir kısmı kanalizasyon sistemine bağlı değildir. Bundan dolayı, kırsal yerleģimlerde sızdırmalı veya sızdırmasız foseptikler yaygın olarak kullanılmaktadır. Foseptik çıkıģ suları yayılı kirletici kaynak olarak kabul edilmektedir. Bu çalıģmada, foseptiklerden kaynaklanan yayılı yükleri; foseptik kullanan yerleģim yerlerinin 2010 yılı eģdeğer nüfusları ve 20 Mart 2010 tarihli Kentsel Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği nde verilen kiģi baģı günlük kirlilik yükleri değerleri kullanılarak hesaplanmıģtır. Tebliğ de yer almayan, nüfusu in altında olan yerleģim yerleri için kullanılacak olan kirlilik yükleri değerleri ise, nüfusu ile in arasında olan yerler için verilmiģ değerlerden yola çıkılarak tahmin edilmiģtir. Buna göre Kentsel AAT Tebliği ve Tchobanoglous ve Burton (1991) de verilen tipik konsantrasyonlar dikkate alınarak belirlenen ve yük hesaplamalarında kullanılan kiģi baģı günlük kirlilik yükleri değerleri Bölüm de verilmektedir. Foseptik çıkıģ sularından kaynaklanan kirletici yüklerin hesabında;

290 Sayfa/Toplam Sayfa: 290 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 OluĢan yük sadece 2010 yılı için hesaplanmıģ; Kentsel AAT Tebliği ve Atıksu Arıtımı Eylem Planı gereğince 2017 ye kadar AAT olmayan yerleģim yeri kalmayacağı kabulü ile 2020, 2030 ve 2040 yükleri noktasal yük olarak dikkate alınmıģtır. Foseptik bilgileri, saha çalıģmalarında elde edilen bilgiler doğrultusunda oluģturulmuģtur. Kanalizasyonu mevcut olmayan ve/veya inģaat halinde olan tüm yerleģim birimlerinde foseptik olduğu kabul edilmiģtir. Foseptiklerdeki kirlilik giderimi KOĠ için %50, Toplam Azot için %20, Toplam Fosfor için %30 olarak alınmıģtır. Susurluk Havzası için foseptik çıkıģ sularından kaynaklanan yayılı yükler ġekil 101 ve ġekil 102 de gösterilmiģtir. ġekil 101. Susurluk Havzası Foseptiklerden Kaynaklanan Yayılı N Yükleri Dağılımı

291 Sayfa/Toplam Sayfa: 291 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 102. Susurluk Havzası Foseptiklerden Kaynaklanan Yayılı P Yükleri Dağılımı ġekillerde görüldüğü üzere havzada yer alan merkez ilçelerde kanalizasyon tamamlanmıģtır ve toplanan atıksular AAT de artılarak uzaklaģtırılmaktadır, dolayısıyla foseptikten kaynaklanan mevcut yayılı kirletici yük bulunmamaktadır. Haritada en yüksek kirletici yüke sahip olduğu (TN ton/yıl; TP 4-8 ton/yıl olmak üzere) görülen MustafakemalpaĢa ilçesine ait beldelerin kanalizasyon sistemlerin olmamasından dolayı atıksular foseptiklerde toplanmaktadır. Foseptiklerde toplananan atıksu bölgenin nüfusuna bağlı olarak (havzadaki diğer yerleģim yerlerine göre daha az olduğu için), gelen kirletici yük nispeten daha azdır Katı Atık Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı Yükler Susurluk havzasında yer alan düzensiz depolama alanlarından yağıģ ve arazi drenajı sonucu ile kaynaklanan yayılı yükler, ġekil 103 ve ġekil 104 te gösterilmiģtir. Düzenli depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı sularının yerinde ve/veya en yakın AAT ne taģındığı düģünülerek yayılı yük hesaplamalarına dahil edilmemiģtir. Sızıntı suyu hesabına iliģkin detaylı açıklamalar Bölüm te anlatılmıģtır.

292 Sayfa/Toplam Sayfa: 292 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 103. Susurluk Havzası Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı N Yükleri Dağılımı ġekil 104. Susurluk Havzası Sızıntı Sularından Kaynaklanan Yayılı P Yükleri Dağılımı

293 Sayfa/Toplam Sayfa: 293 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yukarıdaki haritalar oluģturulurken, pembe ile gösterilen yerlerde mevcut durumda yer alan düzenli depolama tesislerinin bulunduğu ilçeler ve bu tesislere atıklarını topladıkları ilçeler gösterilmiģtir. Düzenli depolama tesisleri kurulmadan önce kullanılan düzensiz depolamalardan gelen sızıntı suyu kaynaklı kirletici yükler toplam yayılı yük hesaplarına dahil edilmiģ, ancak bu haritalarda gösterilmemiģtir. ġekillerden görüldüğü üzere havzanın sadece bursa kent merkezinde atıklar düzenli depolama tesislerinde toplanmaktadır. Dolayısıyla pembe ile ifade edilmiģ alanlardan mevcut halde sızıntı suyu kaynaklı kirlilik yükü gelmediği kabul edilmektedir. Havzada yer alan Hamitler Düzenli Depolama Tesisi ilçelerdeki atıkları toplamakta, atıklardan kaynaklanan sızıntı suyu Hamitler Sızıntı Suyu AAT de arıtılmaktadır. Bursa nın Keles ilçesindeki atıklar ise Keles TKĠ Kömür ĠĢletmeleri nin hafriyat alanına dökülüp; hafriyat atıkları ile kapatılmaktadır Toplam Yayılı Kirlilik Yükleri Yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan tüm havzadan gelen yayılı yüklerin dağılımı sırası ile hem TN hem TP için ġekil 105 ve ġekil 106 da sayısal haritalar olarak; ġekil 107 ve ġekil 108 de ise pasta diyagramları Ģeklinde verilmiģtir. ġekil 105. Susurluk Havzası Toplam Yayılı N Yükleri Dağılımı

294 Sayfa/Toplam Sayfa: 294 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 106. Susurluk Havzası Toplam Yayılı P Yükleri Dağılımı ġekil 107. Susurluk Havzası Toplam Yayılı Azot Yükü Dağılımları

295 Sayfa/Toplam Sayfa: 295 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 108. Susurluk Havzası Toplam Yayılı Fosfor Yükü Dağılımları Yayılı azot kirliliği, baskın olarak tarımsal faaliyetlerden ve hayvan yetiģtiriciliğinden kaynaklanmaktadır. Toplam mevcut yayılı kirleticilerin sunulduğu Ģekillere göre, N yükü açısından %63 ile baģı çeken tarımsal gübre yükünü, %20 ile hayvansal atıkların geldiği hayvan yetiģtiriciliği ve %14 ile arazi kullanımından kaynaklanan N yükü takip etmektedir. Atmosferik taģınım ve sızıntı suyu yükleri, toplam N yayılı yükleri açısından sadece yaklaģık %3 lük bir paya sahiptir. Susurluk havzasının özellikle nüfus ve sanayi açısından geliģmiģ bir havza konumunda olması sebebiyle, gerek ulaģım gerekse sanayiden kaynaklı konvansiyonel kirleticilerden kaynaklanan yayılı yüklerin atmosferik taģınımla havzaya olan etkisi detaylı olarak araģtırılmalıdır. Fosfor yükleri ile ilgili olarak, yüklerin çoğunluğunun tarımsal gübre kullanımını (%73) takiben hayvancılıktan (%23) kaynaklandığı görülmektedir. Tarımsal alanlar, çayır ve meralar ile ormanların P yükleri de % 4 mertebelerindedir. ġekil 109 ve ġekil 110 da Balıkesir ilinin havza sınırları içerisinde kalan yerleģim yerlerinden kaynaklanan yayılı kirlilik yüklerinin TN ve TP bazında dağılımları verilmektedir. Yayılı yük haritaları EK VII de verilmiģtir.

296 Sayfa/Toplam Sayfa: 296 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 109. Balıkesir Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 110. Balıkesir Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 111 ve ġekil 112 de Bursa ilinin havza sınırları içerisinde kalan yerleģim yerlerinden kaynaklanan yayılı kirlilik yüklerinin TN ve TP bazında dağılımları verilmektedir.

297 Sayfa/Toplam Sayfa: 297 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 111. Bursa Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 112. Bursa Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 113 ve ġekil 114 de Kütahya ilinin havza sınırları içerisinde kalan yerleģim yerlerinden kaynaklanan yayılı kirlilik yüklerinin TN ve TP bazında dağılımları verilmektedir.

298 Sayfa/Toplam Sayfa: 298 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 113. Kütahya Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 114. Kütahya Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı ġekil 115 ve ġekil 116 da Manisa ilinin havza sınırları içerisinde kalan yerleģim yerlerinden kaynaklanan yayılı kirlilik yüklerinin TN ve TP bazında dağılımları verilmektedir.

299 Sayfa/Toplam Sayfa: 299 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 115. Manisa Ġli Yayılı Azot Yükü Dağılımı ġekil 116. Manisa Ġli Yayılı Fosfor Yükü Dağılımı Gelecekteki Yayılı Yüklerin Tahmini Bu çalıģma kapsamında, havzada gelecekteki (2020, 2030 ve 2040 yılları için) yayılı yük hesaplamaları, AB Adayı olan Ülkemizde, Su Çerçeve Direktifi gereğince havzanın doğal yapısının daha fazla bozulmasına karģı koruyucu faaliyetler gerçekleģtirileceği esasına göre yapılmıģtır. Koruyucu faaliyetler açısından, noktasal kirletici kaynakları izlemek ve kontrol etmek, yayılı kirletici kaynaklara göre daha kolaydır.

300 Sayfa/Toplam Sayfa: 300 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havzada, 2010 yılı için arazi kullanımınının 2040 yılına kadar önemli oranda değiģmeyeceği kabulü ile 2010 yılı için hesaplanan arazi kullanımından kaynaklanan yayılı yükler, 2040 yılına kadar sabit kabul edilmiģtir. Benzer Ģekilde, gelecekteki yükler açısından alt havza bazında detaylı çalıģmalar yapılması gerektiğinden, atmosferik taģınımla oluģan yayılı kirlilik yükleri de 2040 yılına kadar sabit kabul edilmiģtir. Bunun yanı sıra, mevcut durumda yayılı kirletici kaynak olarak görünen sızıntı suyunun, Çevre ve Orman Bakanlığı Katı Atık Ana Planı gereğince son yıllarda hızla yapımına baģlanan düzenli katı atık depolama alanları ile hem miktarı azalacak, hem de kirletici konsantrasyonu önemli ölçüde azalacaktır. Bölüm 5.5 te sızıntı suyu hesap yönteminde de açıklandığı üzere, düzenli depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı suları, toplanıp arıtılmaları nedeni ile noktasal kaynak gibi davranacak ve gelecekte sızıntı suyu yalnız eski depolama alanlarından açığa çıkacaktır. Bu sebeple, sızıntı suyundan gelecekte kaynaklanacak yayılı kirlilik yüklerinin hesabında; 2020 yılında, 2010 yılında hesaplanan yüklerin %25 oranında azalacağı kabul edilmiģtir yılındaki yükler, 2010 yılındaki mevcut yükün % 50 si olarak; 2040 yılındaki yükler ise 2010 yılındaki yüklerin % 95 azalacağı Kabul edilerek hesaplanmıģtır yılına kadar, Belediye teģkilatına sahip tüm yerleģim yerlerinin AAT ye sahip olacağı kabulü ile sadece kırsal alanlarda (köylerde) foseptik kullanıyor olacaktır. Bu nedenle kırsal alanlardan kaynaklanan foseptik yükleri ihmal edilerek, foseptiklerden kaynaklanan yayılı yükler, 2020 yılına kadar hesaplanmıģtır. Gelecekte, iyi tarım uygulamalarının artması ve organik tarıma geçiģin hızlanması sonucu, daha az ve bilinçli gübre kullanılacaktır. Hayvancılık faaliyetleri, artan milli gelire paralel olarak bir miktar artacak; daha çok modern çiftliklerde besi hayvanı yetiģtiriciliği olarak devam edecektir. Tarım (gübre) ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yük hesaplamalarda 2020 yılında tarımsal faaliyetler ve hayvan yetiģtiriciliğinden gelen besi maddesi yüklerinde 2010 için hesaplanan değerlere göre % 20 lik, 2030 yılı için % 30 luk ve benzer Ģekilde 2040 yılında da % 40 lık bir azalma olacağı literatür bilgilerine dayanarak kabul edilmiģtir (Stolze vd., FAO,2002). Yayılı yükleri gelecekte azaltmaya yönelik alınacak daha gerçekçi çözümleri araģtırmak için tüm havzada daha detaylı araģtırmalar yürütülmelidir.

301 Sayfa/Toplam Sayfa: 301 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Toplam Kirlilik Yükü Değerlendirmesi Yukarıdaki Bölüm ve de noktasal ve yayılı kirletici kaynaklar ile bu kaynakların proje alanında sebep olduğu kirlilik yükleri değerlendirilmiģ ve geleceğe dönük kirlilik yükü tahminleri yapılmıģtır. Kirlilik yükü hesaplamalarında, gelecekte havzada gerçekleģtirilecek olan koruyucu faaliyetler sebebiyle doğal yapının daha fazla bozulmasının önleneceği, bu sebeple gelecek yıllarda kirlilik oluģumunda bir iyileģme olacağı öngörüsü yapılmıģtır. Buna bağlı olarak su kaynakları üzerindeki baskıların azalması ve neticede su kalitesinde artıģ gerçekleģmesi beklenmektedir. Noktasal ve yayılı kirletici yüklerin gelecekteki durumu ile ilgili öngörüler aģağıda özetlendiği gibidir yılına kadar, Belediye teģkilatına sahip tüm yerleģim yerlerinin AAT ye sahip olacağı kabulü ile sadece kırsal alanlarda (köylerde) foseptik kullanıyor olacaktır. Bu nedenle kırsal alanlardan kaynaklanan foseptik yükleri ihmal edilerek, foseptiklerden kaynaklanan yayılı yükler, 2020 yılına kadar hesaplanmıģtır. Gelecekte, iyi tarım uygulamalarının artması ve organik tarıma geçiģin hızlanması sonucu, daha az ve bilinçli gübre kullanılacaktır. Hayvancılık faaliyetleri, artan milli gelire paralel olarak bir miktar artacak; daha çok modern çiftliklerde besi hayvanı yetiģtiriciliği olarak devam edecektir. Tarım (gübre) ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı yük hesaplamalarda 2020 yılında tarımsal faaliyetler ve hayvan yetiģtiriciliğinden gelen besi maddesi yüklerinde 2010 için hesaplanan değerlere göre % 20 lik, 2030 yılı için % 30 luk ve benzer Ģekilde 2040 yılında da % 40 lık bir azalma olacağı literatür bilgilerine dayanarak kabul edilmiģtir (Stolze vd., FAO,2002). Endüstriyel tesislerden gelen kirletici yükündeki azalma endüstri tesislerinde AAT kurulmasıyla ve mevcut AAT lerinin revize edilmesiyle sağlanacaktır. Mevcut durumda yayılı kirletici kaynak olarak görünen sızıntı suyunun, Çevre ve Orman Bakanlığı Katı Atık Ana Planı gereğince son yıllarda hızla yapımına baģlanan düzenli katı atık depolama alanları ile hem miktarı azalacak hem de kirletici konsantrasyonu önemli ölçüde azalacaktır. Sızıntı suyu hesap yönteminde de açıklandığı üzere, düzenli depolama alanlarından kaynaklanan sızıntı suları, toplanıp arıtılmaları nedeni ile noktasal kaynak gibi davranacak ve gelecekte sızıntı suyu yalnız eski depolama alanlarından açığa çıkacaktır. Bu sebeple, sızıntı suyundan gelecekte kaynaklanacak yayılı kirlilik yüklerinin hesabında; 2020 yılında, 2010 yılında hesaplanan yüklerin %25 oranında azalacağı kabul edilmiģtir yılındaki yükler, 2010 yılındaki mevcut yükün % 50 si olarak; 2040 yılındaki yükler ise 2010 yılındaki yüklerin % 95 azalacağı kabul edilerek hesaplanmıģtır. Havzada, 2010 yılı için arazi kullanımının 2040

302 Sayfa/Toplam Sayfa: 302 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 yılına kadar önemli oranda değiģmeyeceği kabulü ile 2010 yılı için hesaplanan arazi kullanımından kaynaklanan yayılı yükler, 2040 yılına kadar sabit kabul edilmiģtir. Benzer Ģekilde, gelecekteki yükler açısından alt havza bazında detaylı çalıģmalar yapılması gerektiğinden, atmosferik taģınımla oluģan yayılı kirlilik yükleri de 2040 yılına kadar sabit kabul edilmiģtir. Susurluk Havzası nda yer alan Kütahya, Bursa, Balıkesir ve Manisa illerinden havzaya verilen noktasal ve yayılı yüklerin yıllara bağlı değiģimleri Tablo 67 da, havza genelinde oluģan Toplam Azot ve Toplam Fosfor yüklerinin dağılımı ġekil 117 ve ġekil 118 de, yüklerin yıllara bağlı değiģimleri ise ġekil 119 ve ġekil 120 de verilmektedir. Noktasal yüklerde 2020 yılında yapılması planlanan ileri kentsel AAT ler nedeniyle önemli bir azalma olsa da sonraki 10 yıllık bölümlerde artıģ beklenmektedir. Ancak toplam yüke en fazla etki eden yayılı yüklerin her 10 yıllık dilimde yukarıda belirtilen oranlarda azalacağı tahmin edildiği için TN ve TP yükünün de zamanla azalacağı hesaplanmıģtır. Tablo 67. Havza sınırları içerisinde yer alan illerden kaynaklanan yüklerin yıllara bağlı değiģimleri Yıllar YÜKLER (ton/yıl) Toplam Azot (TN) Toplam Fosfor (TP) Ġller Noktasal Yayılı Toplam Noktasal Yayılı Toplam KÜTAHYA BURSA BALIKESĠR MANĠSA TOPLAM KÜTAHYA BURSA BALIKESĠR MANĠSA TOPLAM KÜTAHYA BURSA BALIKESĠR MANĠSA TOPLAM KÜTAHYA BURSA BALIKESĠR MANĠSA TOPLAM Havzadaki kentsel alanlardan, endüstriyel tesislerden ve katı atıklardan kaynaklanan noktasal kirlilik yükleri ile yayılı kirlilik yükleri kıyaslandığında, beklendiği üzere noktasal kirliliğin toplam içerisinde daha küçük bir paya sahip olduğu görülmektedir yılı için

303 Sayfa/Toplam Sayfa: 303 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 noktasal yüklerin oranı Toplam N parametresi bazında %16, Toplam P parametresi bazında %23 dir. Noktasal Toplam N yükleri 2010 yılında ton/yıl iken, 2040 yılında ton/yıl değerine artmaktadır. Toplam P yükleri 30 yıllık bu zaman diliminde önemli bir artıģla 881 ton/yıl dan 1184 ton/yıl değerine ulaģmaktadır. Noktasal yüklerdeki bu küçük değiģimlere rağmen, yayılı yüklerde çok daha yüksek mertebelerde bir değiģim söz konusudur yılında ton/yıl olan yayılı toplam N yükü, 2040 yılında ton/yıl seviyesine inmekte olup; %34 oranında bir azalma söz konusudur. Yayılı toplam P yükleri değeri de benzer Ģekilde ton/yıl dan ton/yıl değerine inmektedir. ġekil 117. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal ve Yayılı TN Yükü Dağılımı ġekil 118. Susurluk Havzası 2010 Yılı Noktasal ve Yayılı TP Yükü Dağılımı

304 Sayfa/Toplam Sayfa: 304 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 119. Susurluk Havzası Noktasal ve Yayılı TN Yükleri Yıllara Bağlı DeğiĢimi ġekil 120. Susurluk Havzası Noktasal ve Yayılı TP Yükleri Yıllara Bağlı DeğiĢimi Noktasal ve yayılı kirletici kaynakları azaltmak mümkün olsa bile, tamamen önlemek mümkün değildir. Fakat koruyucu önlemler ile yükler belirli bir oranda düģürülebilmektedir. Hesaplamalar yapılırken yıllara göre yayılı yüklerdeki değiģim, yukarıda bahsedildiği gibi uluslararası deneyimlere dayanarak göz önüne alınmıģtır. Yayılı yükleri gelecekte azaltmaya yönelik alınacak daha gerçekçi çözümleri araģtırmak için tüm havzada daha detaylı araģtırmalar yürütülmelidir.

305 Sayfa/Toplam Sayfa: 305 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: HAVZADA ÖNE ÇIKAN ÇEVRESEL SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ 7.1. Baskı ve Etkiler Baskı ve etki analizi, insani faaliyetlerin yüzey suları ve yeraltı suları üzerindeki etkilerini inceler. Bu analiz insani faaliyetleri nedeniyle, Su Kirliliği Kontrolü Direktifinde yer alan çevresel hedeflere ulaģamama riski altında bulunan yüzey ve yeraltı suyu kitlelerini tanımlamak için pek çok disiplin yaklaģımını ve farklı kaynaklardan alınan verileri bir araya getiren bütüncül bir değerlendirmedir. Sanayi, tarım, turizm ve kentleģme gibi faaliyetler baskı olarak, bu faaliyetlerin çevre üzerindeki sonuçları ise etki olarak adlandırılmaktadır. Noktasal kirlilik kaynaklarına sanayiler, kanalizasyon sistemleri, madenler, katı atık depolama alanları ve hayvansal gübre depolama gibi kaynakları önemli örnekler olarak verilebilir. Susurluk Havzası nda yer alan baģlıca noktasal kaynaklı baskılar genel olarak Ģu Ģekilde listelenebilir: YerleĢimlerden kaynaklanan evsel atıksular, Endüstrilerden kaynaklanan atıksular, BüyükbaĢ hayvan besi alanlarından kaynaklanan atıksular ve katı atıklar, Katı atık depolama tesislerinden gelen sızıntı suları, Kırsal alanlardan gelen septik tank deģarj suları. Yayılı kirlenmenin ana kaynakları tarım, ormancılık, balıkçılık ve balık çiftlikleri, madencilik faaliyetleridir. Bunlar arasında tarımın büyük etkiye sahip olması beklenmektedir. Kanalizasyon bağlantısı olmayan daha küçük kentsel alanların da büyük bir kirlenme kaynağı olduğu düģünülmektedir. Yayılı kaynaklı baskılar özellikle suyun kimyasal kalitesini etkilemektedir. Özellikle tarımsal faaliyetler nedeniyle meydana gelen fosfor ve azot zenginleģmesi yüzeysel sularda ötrofikasyona sebep olabilir. Bu yapay zenginleģme süreci su kaynağında yer alan biyolojik çeģitlilik ile su kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Ayrıca bu durum rekreasyon ve su temini için kullanılan su kütlelerinin değerini düģürebilir. Atmosferden gelen kuru ve yaģ birikimler, noktasal kaynaklar ile arazi kullanımı faaliyetleri yoluyla nütrientler su kaynaklarına karıģırlar.

306 Sayfa/Toplam Sayfa: 306 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Havza içerisinde yer alan Bursa Ġli Ülkemizin önemli sanayi kentlerinden birisi olarak tekstil, otomotiv, gıda ve deri iģ kollarında faaliyet gösteren sanayi kuruluģları ile Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Bursa Ġli nin Susurluk Havzası sınırları içerisinde kalan bölümünde 9 adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB) faaliyet göstermektedir. Bu OSB ler DemirtaĢ OSB, Nilüfer OSB, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) OSB, Kestel OSB, Gürsu OSB, Bursa Deri OSB, MustafakemalpaĢa OSB, MustafakemalpaĢa Mermerciler OSB ve Hasanağa OSB (HOSAB) dir. Osmangazi Ġlçesinde kurulmuģ olan DemirtaĢ Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan 318 iģletmenin evsel ve endüstriyel atıksularının arıtıldığı m 3 /gün kapasiteli AAT mevcuttur. Nilüfer Ġlçesinde kurulmuģ olan BTSO Organize Sanayi Bölgesi bünyesinde toplam 230 iģletmenin evsel ve endüstriyel atıksularının arıtıldığı m³/gün kapasiteli AAT mevcuttur. Yine Nilüfer Ġlçesinde kurulmuģ olan Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan 195 iģletmenin endüstriyel atıksularının arıtıldığı 720 m 3 /gün kapasiteli endüstriyel AAT mevcuttur. Bölgenin evsel nitelikli atıksuları, BUSKĠ Batı AAT nde arıtılmaktadır. Nilüfer Ġlçesinde bulunan Bursa Deri Organize Sanayi Bölgesi nde ise 79 iģletmenin endüstriyel atıksularının arıtıldığı ilk kademesi m 3 /gün kapasiteli bir AAT mevcuttur. MustafakemalpaĢa OSB AAT sini tamamlamıģ ve tesis 2010 yılı itibariyle devreye almıģtır. MustafakemalpaĢa Mermerciler OSB nin AAT yeri ile ilgili kamulaģtırma davalarının sürmesi nedeniyle ĠĢ Termin Planı (ĠTP) süresi uzatılmıģtır. Hasanağa OSB (HOSAB) Nilüfer Ġlçesi sınırları içerisinde, aynı zamanda BüyükĢehir Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde yer almaktatır. AAT inģaat aģamasında olan Hasanağa OSB nin bünyesinde 54 iģletme bulunmaktadır. Ayrıca Bursa Ġli nde OSB ler dıģında endüstriyel faaliyette bulunan iģletmelerin 27 sinde AAT bulunmaktadır. Arıtma tesislerinin kapasiteleri 40 m 3 /gün ila m 3 /gün arasında değiģmektedir. Havza sınırları içerisinde yer alan bir baģka il olan Balıkesir de ise iki adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Bunlardan ilki olan Balıkesir OSB de AAT inģaat aģamasındadır. Balıkesir II (Haddeciler) OSB nin AAT si ise proje aģamasındadır. Ayrıca ilde tekil AAT ne sahip 43 adet iģletme mevcuttur. Susurluk Havzası içerisinde yürütülmekte olan madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan atıksular da mevcuttur. Balıkesir in Bigadiç ve Susurluk Ġlçelerinde, Kütahya nın Emet Ġlçesinde, Bursa nın MustafakemalpaĢa Ġlçelerinde bor yatakları bulunmaktadır. Bor mineralleri yüksek çözünürlükleri nedeniyle zor çökelirler ve bundan dolayı doğada geniģ bir yayılım gösterebilmektedirler. Bor elementi yeraltı sularında son derece yüksek hareketliliğe sahip borat anyonun formunda bulunur. Borat; deterjanlarda bulunan sodyum perborat bileģenin suda yüksek oranda çözünmesi ve buna bağlı olarak buharlaģma sürecinde son

307 Sayfa/Toplam Sayfa: 307 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 derece geç çökelmesi nedeniyle buharlaģan suyun artık çözeltilerinde zenginleģmesinden, volkanik gazlar veya termal sulardan, petrol alanlarından ve tarımsal gübrelerden kaynaklanabilir (Doğdu, 2008). Arazi çalıģması kapsamında ziyaret edilen iģletmeler arasında sadece Kestelek Bor ĠĢletmesinin atıksularını Orhaneli Çayı na deģarj ettiği gözlenmiģtir. ĠĢletmenin tarihinde alınmıģ deģarj izni mevcuttur. Kütahya nın Emet Ġlçesinde bulunan Eti Maden ĠĢletmesi nde oluģan atıksular, iģletme içerisinde lagünlerde biriktirilerek yeniden kullanılmaktadır. Ayrıca, Balıkesir in Merkez, Bigadiç, Erdek, Susurluk, SavaĢtepe, Ġvrindi ve Dursunbey Ġlçeleri de mermer yataklarına sahiptir. Maden iģletmeciliğinden kaynaklanan atıksular havza içerisine deģarj edilmemekte, lagünlerde veya depolarda biriktirilerek tekrar iģletmede kullanılmaktadır. Susurluk Havzası nda sadece Hamitler Düzenli Depolama Alanı ndan oluģan sızıntı suları toplanmakta ve arıtılmaktadır. Katı atık düzensiz depolama alanlarından meydana gelen sızıntı suları havza için ciddi bir kirletici kaynaktır. Bunların yanı sıra Balıkesir in içme suyu kaynağı olan Ġkizcetepeler Barajı üzerinden geçen Ġzmir-Bursa karayolu havzayı tehdit eden ciddi yayılı kaynaklı baskılardan biridir. TaĢıtların neden olduğu gaz ve toz emisyonları kuru ve yaģ birikimle alıcı ortama karıģabileceği öngörülmektedir. Kalaycı ve diğ. (1998) tarafından gerçekleģtirilen Susurluk Havzası nehirlerindeki su kalitesinin belirlenmesi çalıģmasında, gözlemlere uygulanan parametrik olmayan test sonucunda debi değerinde ve sediment konsantrasyonunda azalan bir gidiģat görülürken su sıcaklığı, elektriksel iletkenlik, sodyum, potasyum, kalsiyum+magnezyum, bikarbonat ve klorid değerlerinde artıģ olduğu tespit edilmiģtir. Karbonat, ph, sülfat, organik madde ile bor konsantrasyonlarında ise herhangi bir eğilim gözlenmemiģtir. Debi değerlerindeki düģüģün, havzaya düģen yağıģ miktarındaki azalma, akarsu sisteminden sulama veya baģka amaçlar için çekilen su miktarındaki artıģ ile nehir kolları üzerinde yer alan barakların bu duruma sebep olabileceğini belirtmiģlerdir. Su sıcaklığındaki artıģın nedeni ise debinin azalmasına bağlı olduğu gibi yoğun bir sanayiye sahip olan havzada yer alan endüstriyel tesislerden bırakılabilecek sıcak sularla da iliģkilendirmiģlerdir. Sediment konsantrasyonunda azalmaları, debideki düģüģ ile yağmurların sürüklemesiyle gelebilecek olan sedimentlerin ağaçlandırma ve yeģillendirme ile engellenmesine de bağlı olabileceği kanısına varmıģlardır. Kalsiyum+magnezyum konsantrasyonundaki artıģı ise elektriksel iletkenlik değerindeki sürekli artıģa bağlamıģlardır. Kartal (2009) Susurluk Havzası Su Yönetimine Doğru Model ArayıĢları baģlıklı çalıģmasında havzadaki temel sorunları, idari yapıdan kaynaklanan sorunları, sulak alanların

308 Sayfa/Toplam Sayfa: 308 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kuruması ve kirlenmesini, biyoçeģitlilik kaybını, sektörel su kullanım sorunları ve buna bağlı aģırı yeraltı suyu kullanımını ve kirliliğini, koruma-kullanma dengesi olmadan yapılan arazi kullanım planlarını, güncel ve sağlıklı veri eksikliği ile toplumsal bilinç ve eğitim yetersizliğini tespit etmiģtir. Tarım, sanayi ve evsel kullanım üçgeni içinde bölgede su kullanımına bağlı temel sorunların olduğu özellikle de tarımda kullanılan salma tip vahģi sulama yöntemleri sayesinde ihtiyacın çok üzerinde su tüketildiği belirlenmiģtir. Havzada yer alan baskı ve unsurları Kirmastı Çayı üzerinde yer alan kum ve çakıl ocakları ile maden iģletmelerinden gelen mil ve kirlilik, Balya daki madenden kirlenerek gelen Kocaçay ın hem Manyas Gölü nü kirletmesi hemde havzanın su bütçesine olumsuz yük taģıması 1970 li yılların baģında kurulan Boraks tesislerinin 1990 lı yılların sonuna dek atıklarını Sığırcı Deresi aracılığı ile göle boģaltması, Uluabat Gölü Kirmastı Çayı nın kirliliği dıģında Orhaneli ve Emet Çayları ndan gelen yükleri de taģıyarak kirlenmesi olarak tanımlamıģtır. Ayrıca yoğun sanayinin bulunmasının yanı sıra bu iģletmelerinin çoğunun yeraltı suyu tüketmekte olduğunu ve bu suları kullandıktan sonra yeniden aynı rezervuara gönderdiğini tespit etmiģtir. Bunların yanı sıra sadece Bursa Ovası nda Nilüfer Çayı alanında sayısı 1000 lerle ifade edilen yeraltı kuyularına karģın, ruhsatlı kuyu sayısı 100 leri aģmamaktadır. Nilüfer Çayı nın çıkıģ noktasında içilebilmesine rağmen Bursa Kenti içinde Abdal Köprüsü mevkiinde temiz olduğu DSĠ verilerinden gözlenmekte, yaklaģık 38 km lik menderesi sırasında kat kirlenmek ve Marmara Denizi ne döküldüğünü ifade etmektedir. Kalaycı ve diğ. (2007) TÜBĠTAK tarafından desteklenmiģ olan ve yılları arasında yürütülen Marmara Havzası Nehirleri ndeki bazı yüzey suyu kalitesi verilerinin aynı ve farklı gözlem periyotları için trend analizleri çalıģmasında, Susurluk Havzası nı Güney Marmara Bölgesi nin tüm evsel, endüstriyel ve tarımsal atıksularını toplayıp uzaklaģtıran bir su ağı olarak tanımlamıģlardır. Ayrıca, Orhaneli Çayı na ait kirliliğin TavĢanlı, Tunçbilek, Orhaneli ve Keles Ġlçelerine ait evsel ve endüstriyel nitelikli atıksulardan kaynaklandığını belirtmiģlerdir. Kocadere nin ise kurģun ve antimon tesislerinden gelen atıksularla rafineri tesislerinin kurģun ve çinko içeren atıksularıyla kirlendiği ifade etmiģlerdir. Susurluk Havzasını Etkiyen baskı ve unsurları gruplandırılarak ġekil 121 de verilmiģtir.

309 Sayfa/Toplam Sayfa: 309 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ġekil 121. Susurluk Havzasını Etkiyen Baskı ve Unsurları Uluabat Gölü Alt Havzası Havza sınırları içerisinde yer alan ve Ülkemiz ekosisteminde önemli bir yere sahip Uluabat gölü MustafakemalpaĢa Çayı ile beslenmektedir. Karacabey de Susurluk Çayı ve Manyas Gölü çıkıģ ayağı olan Karadere ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülmektedir. Göldeki su seviyesinin düģük olduğu dönemlerde göle Simav Çayı ndan besleme olabilmektedir (DSĠ,2000). Uluabat Göl ekosistemini etkileyebilecek baskı unsuru kaynaklar tarım, evsel ve endüstriyel kirlenme, erozyon ve avlanmadır. Tarımsal faaliyetler hem gölün su seviyesini azaltacak etkiye hemde kullanılacak gübreler v.b. gölün sediment yükünün ve kirlilik miktarının artmasına sebeb olur. Evsel ve endüstriyel kirlenme göllerde su kalitesinde bozulmalara, balık ölümleri ile ötrifikasyon problemlerine neden olabilmektedir. Erozyon gölün dolmasına ve krom, bor gibi kimyasal maddelerin göle taģınımına katkı koymaktadır. Avlanma faaliyetleri de göl ekosistemini etkileyen ciddi baskı unsurlarından biridir. Ayrıca, MustafakemalpaĢa Çayı akıģında oluģan salınımlar AKM miktarının yükseliģine ve aynı oranda gölün bulanıklığının artıģına yol açar (Salihoğlu ve Karaer, 2005). Göldeki su seviyesinin dönemsel değiģimleri ekosistemi etkiyen önemli faktörlerden biridir. Su seviyesindeki yükselmeler ile turna, sazan gibi balık türlerinin yumurtalarını bıraktıkları taģkın düzlüklerindeki yeģil bölgeler su altında kalmaktadır (Çelik, 2000).

310 Sayfa/Toplam Sayfa: 310 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Kütahya da doğan Çavdarhisar ve TavĢanlı dan geçerek Emet Çayı ile birleģen Orhaneli Çayı; geçtiği yerleģimlerden aldığı evsel nitelikli atıksular ve düzensiz depolama alanlarından oluģan sızıntı sularıyla kirlenir. Bu bölgede yer alan TavĢanlı belediyesinin içme suyu kaynağı olan Kayaboğazı Barajı, beslendiği kol üzerinde bir alabalık çiftliğinin bulunmasından dolayı tehdit altındadır. Yapılan saha çalıģmaları sırasında, dere üzerinde yer alan Premier Alabalık Çiftliği nin günlük debisinin 2500 m 3 /saat olduğu belirtilmiģ ve tesisin kapasite arttırım çalıģmaları yaptığı gözlenmiģtir. Bu durum bölge halkının içme suyu kaynağı üzerinde ciddi bir baskıdır. Ayrıca, çaya Tunçbilek Termik Santrali nin ve Kestelek Bor ĠĢletmeleri ninde endüstriyel atıksuları deģarj edilmektedir. Kömür yıkamadan kaynaklı atıksuların göle geldiği ve bir alt katman oluģturduğu tespit edilmiģtir. Orhaneli Çayı nın birleģtiği Emet Çayı Harmancık Bölgesi nden geçerek MustafakemalpaĢa Çayı ile birleģir. Çaya yerleģimlerden gelen kirliliğin yanı sıra krom ve bor maden yatakları da baskı oluģturmaktadır. Susurluk Havzası ndaki, MustafakemalpaĢa Çayı üzerinde bulunan akım gözlem istasyonunda ölçülmüģ bulunan aylık ortalama akımların stokastik modellemesi sonucu Susurluk Havzası ndaki yüzeysel akıģta yeraltı suyu katkısının oldukça belirleyici olduğu tespit edilmiģtir (Can, 2005). Bu nedenle, çaydaki bor konsantrasyondaki artıģta yeraltı suyundan gelen beslemelerin payı olabileceği düģünülmektedir. MustafakemalpaĢa Çayı da 40 km akarak Uluabat Gölü ne dökülmektedir. Ayrıca, göle Akçalar Belediyesi nin evsel nitelikli atıksuyu deģarj edilmektedir. Bu bölgede yer alan bazı sanayi tesisleri de sularını belediyenin kanalizasyonu vasıtasıyla göle vermektedir. Bulut ve diğ. (2005) te yaptıkları çalıģmada, Uluabat Gölü ne yüzeysel akıģla taģınan çözünebilir fosforun yaklaģık %74 ü ile sedimentla taģınan mineral fosforunun ise yaklaģık %86 lık kısmının sulu tarım yapılan alanlardan kaynaklandığı ve göle taģınan fosfor yükünün 2.8 g P/m 2 /yıl olduğu bulunmuģtur. Özsoy ve diğ. (2009) daki çalıģmalarında MustafakemalpaĢa Çayı ve bu çayın boģaldığı Uluabat Gölü nde oluģan sediment birikiminin, bölgedeki doğal erozyon süreçlerinden önemli miktarda etkilenmesi sonucu ortaya çıktığını saptamıģlardır. Uluabat Gölü nü etkileyen doğal erozyon süreçlerinin yanında göle insanların da direkt etkisi vardır. Bu etkilere MustafakemalpaĢa Çayı ile bu çayla birleģen Emet ve Orhaneli Çayları na maden yataklarından çıkan yoğun kazı malzemelerinin bırakılması sonucu meydana gelen sedimentlerin de göle taģınıp birikmesiyle, toprak erozyonu ve dolayısıyla göl alanının küçülmesini örnek vermiģlerdir. Emet alt havzasının tarım ile madencilik faaliyetlerinin yapıldığı bölgelerinde ve Orhaneli Havzası nın doğal bitki örtüsünün tahrip edildiği

311 Sayfa/Toplam Sayfa: 311 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kısımlarında toprak kaybı potansiyeli oldukça yüksek olduğu ve bu alanlarda gerçekleģtirilecek erozyonu önleme çalıģmaları göle taģınan sediment miktarının da azalmasını sağlayacağını belirtmiģlerdir. Gölün Ramsar Alanı statüsünü 1998 yılında kazanmasının ardından bu doğrultuda Doğal Hayatı Koruma Vakfı ile Çevre ve Orman Bakanlığı nın iģbirliği içinde gölü korumak için Uluabat Gölü Entegre Yönetim Planı Projesi gerçekleģtirilmiģtir. Göldeki kirliliğin önlenmesi, balıkçılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması, gölün doğal kaynaklarının akılcı kullanımının sağlanması, gölün yaban hayatının zenginleģtirilmesi proje kapsamında belirlenmiģ ana hedeflerdir. Projeden sonra gölde halkın bilinçlendirilmesi ile avcılıkta ciddi bir düģüģ yaģanmıģ, balık populasyonunda artıģlar gözlenmiģ, bölgedeki bazı kırsal yerleģimlerde göle verilen evsel atıksu miktarının azaltılması için doğal arıtma sistemleri kurulmuģtur. Doğal Hayatı Koruma Vakfı nın 2008 yılında Türkiye deki Ramsar Alanları Değerlendirme Raporu kapsamında Uluabat Gölü de incelenmiģ ve alandaki baģlıca sorunlar endüstriyel kirlilik, su seviyesine yapılan müdaheleler, yasa dıģı ve aģırı balıkçılık, yabancı tür balık salımı, kuģ avcılığı, avcılığa bağlı kurģun birikmesi ile plansız turizm olarak sıralanmıģtır. GünĢen ve diğ. (2000) çalıģmasında Uludağ da mevcut bulunan 28 adet su kaynağının çıkıģ noktalarından su kalitelerinin tespiti amacıyla örnekler toplamıģlar ve renk, bulanıklık, koku, tortu, ph, toplam demir ve mangan, klorür, sülfat, nitrat, amonyak, arsenik ve siyanür açısından incelenmiģtir. Bu kaynakların % 21,42 sinin kimyasal, % 7,69 unun mikrobiyolojik yönden uygun olmadığı ve dezenfeksiyon iģlemi uygulanmadan tüketilmesinin yanlıģ olduğu tespit edilmiģtir. Bu kirliliğe çevresel faktörlerden, atmosferik taģınımdan, hayvansal faaliyetlerden ve su nakil hatlarından kaynaklanabileceği ifade edilmiģtir Nilüfer Çayı Alt Havzası Bursa nın Keles Ġlçesi nden doğan ve Uludağ ın etekleri boyunca uzanan vadi içinde akan çaya Aksu, Kestel, Deliçay ve Gökdere ile Nazlıdere, Sarpdere ve Kelesen derelerinin sularını tahliye eden kolu ile Ayvalı Dere karıģtıktan sonra Simav Çayı ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülmektedir. Aksu ve Deliçay sel getiren dereler olmasına rağmen yaz aylarında suları çok azdır. Derelerin suları özellikle yaz aylarında tarımsal sulamada kullanılır. Erozyon faktörü bölge için baskı etmenlerinden biridir. Özellikle Aksu havzası Deliçay a oranla daha heyelana açık bir yapıya sahiptir. (DSĠ, 2000)

312 Sayfa/Toplam Sayfa: 312 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yoğun bir nüfusa sahip olan Bursa nın sınırları içersinde doğan ve Marmara Denizi ne dökülen Nilüfer Çayı evsel ve endüstriyel atıksular nedeniyle yoğun olarak kirlenmekte ve özellikle yaz aylarındaki koku nedeni ile çevredekiler üzerinde estetik açıdan olumsuz etkiler bırakmaktadır. Çayın kirlenmesi sonucunda oluģan ciddi problemlerden biri de kirliliğin taģındığı Marmara Denizi nin fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesinin bozulması ve rekreasyon ile ticari amaçlarla kullanılmasının kısıtlanmasıdır (Kaynak, 2002). Boya, deri, tekstil, otomotiv, gıda gibi farklı karakteristiklere sahip birçok endüstriyel atıksu deģarjına maruz kalan çaydaki ciddi baskılardan biri de; hava kirliliği açısından 1. Sınıf kirli iller arasında yer alması, hava kirleticilerin yağmur, kar gibi iklimsel etmenler ile alıcı ortamlara ulaģmasıdır. Nilüfer Çayı ile birleģerek Marmara Denizi ne dökülen Deliçay da akarsuya önemli derecede bir kirlilik yükü getirmektedir. Özellikle yaz aylarında 1 m 3 /s nin altında bir debiye sahiptir. Çayın mansap kısmındaki uzun yıllık verilerin ortalaması m 3 /gün dür (AGĠ 2009). Bursa Ġli nin m 3 /gün ile en büyük kapasiteli kentsel AAT si olan Doğu AAT deģarjını bu çaya yapmaktadır. Deliçay ın doğduğu bölgede yer alan ve genelde tekstil sektörün yoğun olduğu Gürsu ve Kestel Organize Sanayi Bölgeleri mevcuttur. Bu OSB lerin endüstriyel ve civardaki yerleģimlerden gelen evsel atıksular m 3 /gün atıksu debisi olan S.S. YeĢil Çevre AAT sinde arıtılmaktadır. Fakat tesisin deģarj izni yoktur. Ayrıca burada faaliyet gösteren büyük firmalardan biri de AAT si olmasına rağmen deģarj izin belgesi olmayan YeĢim Tekstil dir. Bunların yanı sıra bu bölgede özellikle Ģeftali yetiģtiriciliğinin yoğun olduğu tarım alanları bulunmaktadır. Kestel de yer alan çimento fabrikası çaya evsel atıksuyunu arıttıktan sonra deģarj etmektedir. Bunların yanı sıra civarda kaynakları Uludağ ın eteklerinde olan içme suyu iģleme tesisleri mevcuttur. Deliçay ın bu deģarj noktalarından sonra yer alan Panayır Köyü Gözlem Ġstasyonu ndan alınan bilgilere göre uzun yıllık verilerin ortalaması m 3 /gün dür (AGĠ 2009). Debideki artıģ çaya olan atıksu deģarjlarıyla doğru orantıda olduğu söylenebilir. Özellikle yaz dönemlerindeki kuraklığın çayın özümleme kapasitesini çok düģürmektedir. Bursa BüyükĢehir Belediyesi nin hazırladığı BURSA 2020 Yılı 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı Kararları ve Uygulama Hükümleri ne göre Gürsu ve Kestel de bulunan sanayi alanlarının mevcut durumu dıģında geniģletilmemesi planlamaktadır. Dolayısıyla, ova alanı ile bitiģik durumda olan Gürsu da sanayi geliģmesi istenmeyen bir geliģme olduğundan mevcut sanayinin iyileģtirilmesi planlanmaktadır. Doğusundan Deliçay ile birleģen Nilüfer Çayı nda çoğunluğunu tekstil ve otomotiv firmalarının oluģturduğu DemirtaĢ Organize Sanayi Bölgesi yer almaktadır. AAT si mevcut olan OSB nin çaya deģarj izni vardır. Bu bölgede çaya soğutma suları ile evsel atıksuyunu veren Bursa

313 Sayfa/Toplam Sayfa: 313 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Doğalgaz Çevrim Santrali yer almaktadır. Nilüfer Çayı için ciddi baskılardan biri de Ayvalı Dere den gelen kirlilik yüküdür. Ġlin m 3 /gün kapasitesiyle ikinci büyük kentsel AAT si olan Batı AAT, Hamitler Katı Atık Depolama Alanının sızıntı sularını arıtan Hamitler Sızıntı Suyu AAT sinden gelen atıksuları da toplayarak dereye deģarj eder. Ayrıca Nilüfer Çayı nın bu koluna BTSO Bölgesi nin ve Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi nin arıtılmıģ suları verilmektedir. Nilüfer OSB nin Aralık 2010 yılında alınmıģ deģarj izin belgesi bulunmaktadır. Bölgede yer alan önemli baskı unsurlarında biri olan ve Karacabey Ġlçesi nde yer alan Bursa Deri OSB de arıtılmıģ atıksularını çay vermektedir. Bunun yanı sıra, Karacabey Evsel AAT de sularını Nilüfer Çayı na bırakmaktadır. Bu tesisin ilçenin ihtiyaçlarını karģılayabilecek yeterlilikte olmadığı gözlenmiģtir. Ayrıca ilçe hasas alanlar arasında yer aldığından dolayı mevcut sistemini revize ederek ileri arıtmaya geçmelidir. Bölgenin düzenli depolama alanı olmadığından oluģan sızıntı suları da yüzeysel ve yeraltı suları için bir baskı unsurudur. Ġlçe verimli bir ova üzerine kurulduğundan tarımcılık yoğundur. Özellikle sebze üretiminin daha fazla olduğu bölge azot ve fosforlu gübre tüketimiyle il içerisinde ilk sırada yer alır. Bu açıdan çaya etkiyen yayılı kirlilik kaynaklı baskılardan biri de tarımsal faaliyetlerdir. Bursa Ovası nın önemli bir su kaynağı olan Nilüfer Çayı, ağır metal ve organik maddeler ile kirlenmekte ve bu kirleticiler büyük oranda ovada yerleģmiģ sanayi bölgeleri ile evlerden gelen atıkların arıtılmadan çaya aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Sucul organizmalar bu kirleticileri bünyelerinde dolaylı veya doğrudan biriktirmektedir. Bu durum, sucul ürünleri tüketen canlılarda da ciddi yan etkilere yol açmaktadır (Summak,2009). Nilüfer Çayı na deģarj edilen endüstriyel ve evsel nitelikli atıksuların arıtmadan geçirilmeden deģarjının önlenmesi ile düģük debili çayda endüstriyel nitelikli suların evsel nitelikli atıksularla seyrelmesi kimyasal kirlilik oranının aģağı düzeylere çekebilmesine imkan verebilmektedir. Üstün ve diğ. (2009) Nilüfer Çayı nın sulama suyu olarak kullanılması için yürüttükleri çalıģma sonucunda, Temmuz 2004-Nisan 2005 dönemlerinde çayın su kalitesinde; fizikokimyasal parametrelerin dönemsel olarak belirgin bir Ģekilde farklılıklar göstediği kanısına varmıģlardır. Bu değiģkenliklerin nedeni olarak Nilüfer Çayı nın kollarından dönemsel olarak gelen yağıģ suları ile endüstriyel ve evsel atıksulardan kaynaklanabileceği özellikle su kalitesinin kurak mevsimlerde çok daha fazla bozulduğunu tespit etmiģlerdir. Tarımsal sulama suyu ve ulusal tarımsal sulama standartları açısından incelendiğinde AKM, ESP parametreleri açısından dönemsel olarak kullanımın zararlı olabileceği öngörülmüģ ve özellikle de boyahane atıksularından kaynaklanabilecek bakır miktarı açısından çay suyunun uzun vadeli kullanımında sınır değerinin her dönem aģıldığı ve kullanımının uygun

314 Sayfa/Toplam Sayfa: 314 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 olmayacağı belirtilmiģtir. Yapılan analizler ıģığında çayın C3-S2 sınıfında (orta derece sodyum-yüksek derece tuzluluk tehlikesi) olduğunu ve bu yüzden tarımsal amaçlı kullanımını çok kısıtlandığını vurgulamıģlardır. Nilüfer Çayı ve onu besleyen kollardaki mevcut hidrolojik yapı ve yağıģ oranları, hızlı değiģen su arzlarına neden olmaktadır. YağıĢlı dönemlerde havzadaki akıģ artmakta ve suyun kullanıcılar düzeyindeki değeri düģerken; kurak zamanlarda akıģ aģamalı olarak azalmakta ve suyun değeri artmaktadır. OluĢan bu durumda sudaki arz ve talep dengesi üzerinde olumsuzluklar oluģmasına neden olur. Bu nedenle iklim değiģikliklerinin de göz önüne alınarak yeni su rezervuarları oluģturulurken, mevcut rezervuarların verimli kullanılması sağlanarak arz talep dengesi ayarlanmalı ve bölgede etkin bir su yönetimi sağlanmalıdır (Gürlük,2009) Simav Çayı Alt Havzası Susurluk Havzası nı oluģturan ana nehir kolu Kütahya ili Simav Ġlçesi nden doğup, Sındırgı, Kepsut, Susurluk ve Karacabey ovalarından geçerek Marmara Denizi ne ulaģan Simav Çayı dır. Çay büyük yerleģim alanları, mezbahalar, yoğun endüstriyel ve tarımsal faaliyetler sonucu oluģan ve çaya deģarj edilen arıtılmıģ ve/veya arıtılmamıģ atıksuların etkisi altındadır. Çayın doğduğu yer olan Simav da yün yıkama sektörü yoğundur. Bu bölgede yer alan tüm firmaların AAT leri mevcut olmasına rağmen deģarj izin belgeleri yoktur. Sındırgı Bölgesi nden Balıkesir Ġli ne giren Simav Çayı bu bölgelerde genelde evsel kirliliğe maruz kalmaktadır. Bölge halkı genelde geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. BüyükbaĢ hayvancılığın daha yoğun yapıldığı bölgede belediyelere ait olan mezbahalar da çay için büyük bir baskı yaratmaktadır. Mezbahalarda arıtma tesisleri mevcut olmasına rağmen, arıtılması zor atıksu karakteristiğine sahip kesimhane atıksuları için yeterli olmadıkları gözlenmiģtir. Sındırgı Bigadiç hattında önemli miktarda maden yatağı da bulunmaktadır. Özellikle Bigadiç de bulunan bor yatakları Ülkemizin en önemli rezervlerinden biridir. Bölgede bulunan madencilik faaliyetlerinden çaya deģarj olmamakta; sular atıksu barajlarında biriktirilip, prosese geri döndürülmektedir. Ancak depolama alanları için iyi önlemler alınmadığı yağmurların etkisiyle minerallerin suda çözünüp, çaya karıģabileceği görülmüģtür. Balıkesir Ovası nda yoğun olarak yapılan tarımcılık için çok değerli bir kaynak olan çay bu faaliyetler sırasında kullanılan yüksek miktardaki gübre nedeniyle fosfor ve azot kirliliğine maruz kalmaktadır. Simav Çayı önemli baskılarından biri de merkezde yer alan Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi nin AAT inģaatı devam etmesidir. 55 firmanın yer alığı

315 Sayfa/Toplam Sayfa: 315 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 OSB nin endüstriyel atıksuları halen çaya deģarj edilmektedir. Bunun yanı sıra nüfuslu Balıkesir merkezinin katı atıklarının atıldığı depolama alanında koruma önlemleri alınmadığından sızıntı suları toplanamamaktadır. Bu suların yüzeyden çaya karıģtığı gözlenmiģtir. Ayrıca, bölgede toprak yapısının elveriģli olmasından dolayı sızıntı sularının yeraltı su kaynaklarına karıģabileceği düģünülmektedir. Simav Çayı için en ciddi baskıların olduğu bölge Susurluk Ġlçesi dir. Ġlçede yerleģimin yoğun olması, Ġzmir-Bursa karayolunun çayın üzerinden geçmesi ve bu yüzden ciddi bir trafik emisyonun olması, birçok dinlenme tesisinin yer alması ve farklı sanayi sektörlerinin bulunması çay için büyük bir tehdit oluģturmaktadır. Bölgede dinlenme tesislerinde yılın belli dönemlerinde çok yoğun olmakta ve bu da evsel atıksularından kaynaklanan ciddi bir kirlilik yükü meydana getirmektedir. Ġlçede deri, et entegre, dondurulmuģ gıda, yağ, Ģeker ile süt ve süt ürünleri sektörlerinde yer alan sanayiler bulunmaktadır. Bu sanayi tesislerinden Susurluk ġeker Fabrikası haricinde hepsi arıtma tesislerine sahip ve deģarj izinleri mevcuttur. Susurluk ġeker Fabrikası atıksuyu 5 adet çökeltim havuzundan geçirildikten sonra çaya deģarj edilmektedir. Simav Çayı için önemli bir noktasal kaynaklı baskı olan Ģeker fabrikasının AAT için ĠĢ Termin Planı bulunmaktadır. Bölgede yer alan ve bölge için büyük önem taģıyan fabrikalardan biri olan Yörsan A.ġ. AAT sinden çıkan arıtılmıģ su Susurluk Belediyesi Kanalizasyonu na vermektedir. Susurluk ilçesinden geçtikten sonra Susurluk Çayı adını alan akarsuya MustafakemalpaĢa OSB nin 2010 yılında tamamlanmıģ AAT çıkıģ sularıda bırakılmaktadır. AAT ne sahip olmayan belediyelerde yapacakları tesisler için bu durumu da göz önünde bulundurmalıdırlar Manyas Gölü Alt Havzası Havza sınırları içerisinde yer alan ve Ülkemizin doğal koruma alanları arasında yer alan göllerden biri olan Manyas Gölü nü besleyen Kocaçay ve Sığırcı Deresi ile Karadere ye birçok noktadan evsel ve endüstriyel atıksu deģarjları olmaktadır. Madra Dağı nın eteklerinden doğan Kocaçay Manyas Gölü ne dökülene kadar Balıkesir Ġlinin Ġvrindi, Balya ve Manyas ilçelerinden geçer ve bu yerleģimlerde kentsel AAT ve katı atık düzenli depolama alanı olmamasından dolayı gelen kirliliğe maruz kalmaktadır. Özellikle bu bölgedeki tavuk yetiģtiriciliği ve kesimhanelerin göl üzerinde ciddi bir baskısı oluģturduğu söylenebilir. Özellikle bölgede yer alan bazı tavuk firmalarının kapasitelerinin üstünde çalıģtıkları ve bundan dolayı AAT lerinin yeterli olmadığı gözlenmiģtir. Ayrıca göle Sığırcı Deresi vasıtasıyla atıksuyunu deģarj eden Bandırma M Tipi Cezaevi AAT si için kapasite arttırımı yapacaktır.

316 Sayfa/Toplam Sayfa: 316 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Civarda yer alan ve arıtılmıģ sularını bu dereye veren Kocaman Balıkçılık ve AB Gıda Pastorize Yumurta nın deģarj izin belgeleri mevcuttur. Doğal Hayatı Koruma Vakfı nın 2008 yılında Türkiye deki Ramsar Alanları Değerlendirme Raporu kapsamında Manyas Gölünü de incelemiģ ve alandaki baģlıca sorunları endüstri atıksularından kaynaklanan su kirliliği, tarım alanı açmak için çıkartılan sazlık alan yangınları, dıģarıdan yabancı balık türlerinin getirilmesi, DSĠ ye bağlı bir su planı ile su seviyesinin belirlenmesi olarak sıralamıģlardır (WWF, 2008)). Antik dönemlerden beri iģletildiği bilinen; fakat 1839 dan sonra yabancı sermayeli Ģirketlerce ve günün yöntemleri kullanılarak iģletilen Balya kurģun madeni 1939 yılında; maden ve atıklarla ilgili yeniden iģletmeye yönelik çalıģmalar da 1997 yılına kadar sürmüģtür. O günden sonra bu madende çalıģma olmamıģtır. Ancak, Fransız kökenli Ģirketin geride bıraktığı yüzbinler, milyonlarca ton atığın çevreye saçtığı zehir etkisini görülebilmektedir. Bölgede madencilik faaliyetleri sonucu gelen istihdam olanaklarının birden ortadan kalkması dıģa göçün artmasına; çevre kirliliğinin tarım ve hayvancılığı olumsuz etkilemesine, sağlık sorunların yükselmesine neden olmuģtur. Çevre felaketine dönüģen bu kirlilik 70 km kuzeyindeki Manyas Gölü nü de kapsayacak kadar yayılmıģ ve bölge üzerinde ciddi bir baskı unsuru oluģturmuģtur (Öngür, 2003). Saha ÇalıĢmaları sırasında bölgede çekilen resimler aģağıda verilmiģtir. Balya Kurşun Madeninden kalan atıklar Göl suyu kalitesini etkileyen faktörler gölün en önemli çevresel sorununu oluģturmaktadır. Bölgedeki tarımsal sulama ve enerji amaçlı baraj faaliyetleri, tarım için gölü besleyen

317 Sayfa/Toplam Sayfa: 317 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 akarsulardan su çekimleri, sanayi tesislerinin açmıģ olduğu kuyulardan çekilen sular, gölün su seviyesinin doğallığını olumsuz yönde etkilemektedir. Göl sularının seviyesindeki değiģimler ile verimli tarım toprakları elde eden çiftçiler, suyun kontrol altında tutulmasıyla bu durumdan faydalanamamakta, ancak çiftçilerin aynı gelir düzeylerini elde etmek istemeleri sulama, gübreleme ve kimyasal tüketimini arttırmaktadır. Bu durum göldeki su seviyesinin doğal seyrinin bozulması, söğütlüklerin çürümesi ile kuluçkalama bölgelerinin ciddi Ģekilde etkilenmesine yol açmaktadır. Gölü etkileyen en önemli etken ise sanayi kirliliği ve evsel atıksulardır. Özellikle gölün Bandırma Ġlçesi ne yakın kuzey bölgelerinde yoğunlaģan tarıma dayalı sanayi iģletmeleri ile tavukhaneler gölü besleyen akarsular üzerinde önemli baskı unsurlarındandır (Gürlük, 2006) Kapıdağ Yarımadası Alt Havzası Havza sınırları içerisinde yer alan ve Marmara Denizi ne kıyısı bulunan yerleģim bölgeleri de ciddi bir baskı unsurudur. Denize kıyısı bulunan Bandırma ile Erdek ilçeleri atıksularını fiziksel arıtmadan geçirdikten sonra derin deniz deģarjı yapmaktadır. Bölgede yer alan Ocaklar Belediyesi AAT ye sahiptir. Ancak beldenin yazlık bölge oluģu ve yaz aylarında nüfusunun çok artması kapasitenin yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu ilçelerin düzenli katı atık depolama alanlarının olmaması da bölge için ayrı bir kirlilik yükü getirmektedir. Bölgede yer alan ve arıtma tesisleri bulunmayan Edincik Belediye Mezbahası ile Bandırma Limanı da önemli noktasal kaynaklı baskılardandır. Ancak Kapıdağ Yarımadası nın en ciddi baskı unsurları BAGFAġ ve Sülfürik Asit Tesisi dir. Özellikle tesislerden kaynaklanması olası kirletici emisyonların meydana getirdiği hava kirliliği bölge için çok önem taģımaktadır. Bunun yanı sıra yapılan saha çalıģmaları sırasında BAGFAġ ın kükürt atığı (cips Ģlam) depolayarak katı atık dağları oluģturduğu gözlemlenmiģ ve çekilen fotoğraflar aģağıda verilmiģtir. Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü çalıģanlarıyla yapılan görüģmeler sonucunda tesiste kimyevi gübre (diamonyum fosfat, kompoze gübre, amonyum sülfat) ile asit (sülfürik asit ve fosforik asit) üretimi yapıldığı, DAP/NPK (diamonyum fosfat, kompoze gübre) tesislerinde 1993 yılından beri ileri yıkama sistemi olarak kabul edilen kapalı devre yıkama sistemi kullanılması sonucu, iģletmeden proses kaynaklı sıvı atık deģarjı bulunmadığı ve atıksu olarak yalnızca sülfürik asit tesisi soğutma suyu ile fosforik asit tesisi vakum suyunun olduğu, bu suyun da denizden alınarak sistemde kullanıldığı ve tekrar denize deģarj edildiği bildirilmiģtir.

318 Sayfa/Toplam Sayfa: 318 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 BAGFAŞ a ait kükürt atıkların depolandığı katı atık dağı 7.2. Sıcak Noktalar ve Çözüm Önerileri Havzadaki sıcak noktaların belirlenmesinde saha incelemeleri, ÇOB Ġl Müdürlüklerinden elde edilen bilgiler, paydaģ toplantılarında alınan görüģler ve havza özelinde yapılmıģ olan ulaģılabilinen diğer çalıģmalardan yararlanılmıģtır Uluabat Gölü Bursa Ġli ne bağlı Karacabey ve MustafakemalpaĢa ilçeleri sınırları içerisinde yer alan göl ile yakın çevresini oluģturan yaklaģık ha lık alan 1998 yılı itibariyle Ramsar SözleĢmesi Listesi ne dahil edilmiģtir. Ülkemizdeki doğal koruma alanlarından biri olan Uluabat Gölü Susurluk Havzası nda yer alan en hassas bölgelerden biridir. Endüstriyel, evsel, tarımsal ve mekanik kirliliğin tehdit ettiği gölün havzada yer alan sıcak noktalardan biri olmasına neden olan baskı unsularına Bölüm 7.1. Baskı ve Etkiler baģlığı altında yer alan Uluabat Gölü Alt Havzası bölümünde yer verilmiģtir. Bu etkiler sonucunda gölde artarak devam eden kirliliğin öncelikle durdurulması ve ardından giderilmesi için çözüm önerileri hazırlanmıģtır. Tarımsal Kirlilik Yönetimi Göl civarında yer alan yerleģim yerleri ile gölü besleyen MustafakemalpaĢa Çayı kıyısında gerçekleģtirilen tarımsal faaliyetler hem gölün su seviyesini azaltmakta, hemde kullanılan gübre ve pestisitler ile gölün sediment yükünün yanı sıra kirlilik miktarına da katkı yaparak

319 Sayfa/Toplam Sayfa: 319 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ötrifikasyona sebep olmaktadır. MustafakemalpaĢa Çayı nı oluģturan Emet ve Orhaneli Çayları nın da göle ciddi boyutta tarımsal kirlilik getirdiği görülmektedir. Gölde oluģan bu baskının etkilerini en aza indirmek için öncelikle göl civarında yer alan köylerde, ardından gölü besleyen çayların etkilendiği yerleģim yerlerinde Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmesi önerilmektedir. Bölgede öncelikle dar çerçevede ardından tüm alt havzayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģma gerçekleģtirilmelidir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca, envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle gölün kıyısında yer alan köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin bilinçli kullanılması konusunda eğitimler verilmeli; bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanmaları yönünde teģvik edilmelidirler. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce baģlatılan çalıģmalar sonucunda tarımsal kirlilik için erken uyarı sistemi oluģturulmuģtur. Pestisit kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmiģtir. Öncelikle pestisit kullanmak isteyen üretici Tarım Ġl Müdürlüğüne baģvuruda bulunması gerekmektedir. Ardından Tarım Ġl Müdürlüğü çalıģanları pestisit kullanılacak alanı kontrol ederek durumun gereksinimi belirlemektedir. Ayrıca baģlatılan çalıģma ile bölgede sadece pestisit kullanımı konusunda eğitim almıģ ve sertifikalandırılmıģ ziraat mühendislerinin pestisit reçetesi yazma yetkisi bulunmaktadır. Bursa Ġlinde reçetesiz pestisit satıģı yasaklanmıģtır. Bunun yanı sıra 5000 m 2 den büyük tarım alanlarında öncelikle toprak analizleri yapılmakta; gübre kullanımının ihtiyaç olduğu tespit edilmesi durumunda izin verilmektedir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğüne ait Toprak-Bitki Analizi Laboratuarında 2010 yılında 340 üretici için 857 adet toprak örneği analiz edilerek, verimlilik analizleri gerçekleģtirilmiģtir. Böylece üreticilerin, toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan miktarda gübreyi, doğru yöntemlerle kullanmaları sağlanmıģtır. Ayrıca Tarım Ġl Müdürlüğü düzenlediği eğitim programları ve hazırladığı broģürler ile üreticiyi bilinçlendirme çalıģmalarını da sürdürmektedir. Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü ÇalıĢmaları Erozyonun gölün dolmasına ve krom, bor gibi kimyasal maddelerin göle taģınımına göldeki kirliliğin artmasına neden olmaktadır. Bu baskı unsurundan oluģan etkinin en aza indirilmesi için tüm havza içerisinde erozyon, sel ve çığ kontrolu çalıģmaları gerçekleģtirilmedir. Ağaçlandırma ve rehabilitasyon ile mera ıslahı çalıģmalarına önem verilmelidir. Ancak ağaçlandırma çalıģmaları geliģi güzel uygulanmamalı, uzmanların görüģleri alınarak bölgeye uygun ağaç türleri seçilmelidir.

320 Sayfa/Toplam Sayfa: 320 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu GeçmiĢte yapılan çalıģmalarda gölün kıyısında yer alan köylere ait katı atıkların göle ulaģtığı tespit edilmiģtir. Köylerin bu konuda bilinçlendirilme ve katı atıklarının toplanıp, uzaklaģtırılması konusundaki çalıģmaları büyük önem arz etmektedir. Katı atık biriliklerine Ġl Özel Ġdarelerininde dahil olması ve Bursa Ġl Özel Ġdaresi tarafından Uluabat Gölü etrafındaki köylerin katı atıklarının toplanarak düzenli depolama alanlarına gönderilmesi önerilmektedir. Gölü besleyen MustafakemalpaĢa, Emet ve Orhaneli çaylarını etkileyen belediyelere ait düzensiz depolama sahalarının da rehabilitasyonu Bursa BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı ile Kütahya ili Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve ĠĢletme Birliği tarafından gerçekleģtirilmelidir. Bu konuda öncelik nüfusların büyüklüğünden dolayı MustafakemalpaĢa ve TavĢanlı Belediyelerine verilmelidir. TaĢocakları ve Maden Sahalarının Rehabilitasyonu MustafakemalpaĢa Çayı ile bu çayı oluģturan Emet ve Orhaneli Çaylarına bölgede yer alan maden yataklarından kaynaklanan yoğun kazı malzemelerinin bırakılması sonucu oluģan sedimentlerin de göle taģınıp birikmesiyle toprak erozyonuna ve göl alanının küçülmesine neden olmaktadır. Bölgede yer alan kum ve çakıl ocakları ile maden sahalarının rehabilitasyonu faaliyetleri 2015 yılına kadar planlanmalı ve uygulanmalıdır. Madencilik Atıklarının Yönetimi Göle etki eden baskı unsurlarından biri de bölgede yer alan krom ve bor maden yataklarından gelen kirliliğin birikimidir. Havza sınırları içerisinde yer alan madencilik tesislerinin alıcı ortama doğrudan deģarjı olmasa da maden sahalarından, depolama alanları ile nakliyeleri sırasında yeterli önlemlerin alınmaması sonucu yıkanarak göle ulaģmaktadır. Bu etkinin önlenmesinde ilgili mevzuatın geliģtirilmesi önerilebilinir. Ayrıca madencilik türüne göre tesislere özel eğitim ve bilinçlendirme çalıģmaları uygulanmalı, daha çevreci teknolojilerin ve önlemlerin alınması teģvik edilmelidir. Kentsel Atıksu Altyapı Yönetimi Göle etki eden en büyük kirlilik kaynaklarından biri de kentsel atıksu deģarjlarıdır. Göl civarında yer alan yerleģim yerlerinden göle doğrudan deģarj yapılmaktadır. Akçalar Mahallesi atıksularını iki noktadan deģarj ettiği saha çalıģmalarında tespit edilmiģtir. Ayrıca gölü besleyen çayların da geçtiği yerleģimlerden kirliliğe maruz kaldığı belirlenmiģtir. Öncelikle yoğun nüfusundan dolayı MustafakemalpaĢa Belediyesi ve belde belediyeleri ile

321 Sayfa/Toplam Sayfa: 321 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 civar yerleģimler ve köylerden kaynaklanan evsel atıksuların arıtılmadan göle verilmesi önlenmelidir. Endüstriyel Atıksu Altyapı Yönetimi (OSB-Tekil Endüstriler) Ülkemizin doğal alanlarından biri olan ve birçok bitki ve hayvan türüne yaģam alanı oluģturan Uluabat Gölü ne ciddi boyutta kirlilik yükü getiren baskı unsurlarından biri de endüstriyel tesislerden kaynaklanan atıksulardır. Göle doğrudan veya dolaylı olarak birçok atıksu deģarjı olmaktadır. Akçalar Mahallesi nde yer alan tesislerin bir kısmı atıksularını yerleģimdeki kanalizasyon sistemi kanalıyla göle vermektedir. Bölgede tesislerin bir kısmı atıksularını doğrudan göle deģarj ederken; tesislerin birçoğu ile OSB ler deģarjlarını göle MustafakemalpaĢa, Emet ve Orhaneli Çayı vasıtasıyla dolaylı yoldan yapmaktadırlar. Atıksuları belediye kanalizasyonuna vasıtasıyla yapan tesislerin sularını ön arıtmadan geçirmesi önerilmektedir. MustafakemalpaĢa da 23 süthane mevcuttur ve bu tesislerin AAT si bulunmamaktadır. Süthaneler gelen endüstriyel atıksuların arıtılması zor ve pahalı bir süreç gerektirmektedir. Bu kapsamda süthanelerden gelen peynir altı suyunun arıtılması yerine peynir altı suyu tozu üretimi gerçekleģtirilerek çikolata, bisküvi, dondurma, hazır çorba ve et mamulleri endüstrisine temel hammadde kaynağı oluģturulabilinir. Ancak küçük tesislerin bu alt yapıyı oluģturmasının mümkün olmamasından dolayı peynir altı sularını belli merkezlerde toplayarak; bu tesislere ulaģmasını sağlamalıdırlar. Balıkesir Ġli içerisinde çok sayıda yer alan süthaneler için Balıkesir OSB içerisinde bir toplama merkezi kurulmuģ ve burada toplanan peynir altı suları ASTOSAN firmasına gönderilmektedir. Bu tesiste iģlenen sulardan peynir altı suyu tozu elde edilmektedir. Atıksularını kanalizasyona oradan da MustafakemalpaĢa çayına ve dolaylı olarak Uluabat Gölü ne ulaģan tesisler bölge için önemli bir baskı unsurudur. Jeotermal Suların Yönetimi Havza sınırları içerisinde yer alan Kütahya nın TavĢanlı ve Emet belediyeleri jeotermal kaynaklara sahip yerleģimlerdir. Bu bölgelerde yer alan jeotermal tesislerinden kaynaklanan atıksular ile yeraltı kaynaklarından oluģan kirlilik göldeki bor konsantrasyonunu arttırıcı unsurlar arasındadır. Bu baskının azaltılması için ilgili mevzuatta revizyon çalıģmaları yapılmalı ve jeotermal sularının arıtılmadan deģarjı önlenmelidir. Ayrıca, Emet ve Orhaneli Çayı ile Uluabat Gölü nde bor kirliliği düzenli olarak izlenmelidir.

322 Sayfa/Toplam Sayfa: 322 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Atmosferik TaĢınımın Su Kaynağına Olan Etkisinin Değerlendirilmesi Izmir Bursa Karayolu nun güneyinde yer alan Uluabat Gölü için trafik emisyonları önemli bir kirletici kaynağıdır. TaĢıtlardan kaynaklanan gaz ve tozlar kuru ve yaģ çökelme vasıtasıyla göle ulaģmaktadır. Ayrıca civarda yer alan köylerde düģük kalitedeki kömürlerin ile yanlıģ yakma türlerinin Ģeçilmesi de gölü tehdit eden unsurlardandır. Göldeki atmosferik taģınımın etkisinin belirlenmesi için geniģ ölçekli bir modelleme çalıģması yapılmalı ve hava kalitesi izlenmelidir Nilüfer Çayı Bursa Ġli nin Keles Ġlçesi nden doğarak ve Uludağ ın etekleri boyunca uzanan Nilüfer Çayı Aksu, Kestel, Deliçay ve Gökdere ile Nazlıdere, Sarpdere ve Kelesen derelerinin sularını tahliye eden kolu ile Ayvalı Dere nin birleģimiyle Simav Çayı na katılarak Marmara Denizi ne dökülmektedir. Susurluk Havzası nda yer alan hassas bölgelerden biri olan bu çayı endüstriyel, evsel, tarımsal ve mekanik kirliliğin tehdit ettiği tespit edilmiģtir. Nilüfer Çayı nın havzada yer alan sıcak noktalarından biri olmasına neden olan baskı unsularına Bölüm 7.1. Baskı ve Etkiler baģlığı altında yer alan Nilüfer Çayı Alt Havzası bölümünde yer verilmiģtir. Bu etkiler sonucunda gölde artarak devam eden kirliliğin öncelikle durdurulması ve ardından giderilmesi için çözüm önerileri hazırlanmıģtır. Kentsel Atıksu Altyapı Yönetimi Nilüfer Çayı na etki eden en büyük kirlilik kaynaklarından biri kentsel atıksu deģarjlarıdır. Bursa BüyükĢehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan yerleģim bölgelerinin büyük bir çoğunluğu Doğu ve Batı AAT ler S.S. YeĢil Çevre AAT de arıtıldıktan sonra Nilüfer Çayı ve kollarına deģarj edilir. Ayrıca, çayın topraklarından geçtiği Karacabey Belediyesi nin AAT si bulunmakta ve revizyon ihtiyacının giderilmesi için çalıģmalar gerçekleģtirilmektedir. Ortalama akıģ debisi düģük olan çaya yapılan kentsel atıksu deģarjlarının getirdiği en büyük sorun, bölgedeki kentsel AAT lerden yüksek debilerde salınımlar olmasıdır. Bu baskı unsurunda çayda oluģan etkinin en aza indirilmesi için Bölüm 7.3. de evsel atıksuların ayrıģtırılması, arıtılması ve arıtılan suların yeniden kullanımı alt baģlığında açıklanmıģtır. Endüstriyel Atıksu Altyapı Yönetimi (OSB-Tekil Endüstriler) Çaya doğrudan veya dolaylı olarak birçok endüstriyel atıksu deģarjı olmaktadır. Yedi (7) adet OSB atıksularını Nilüfer Çayı na bırakmaktadır. Bu OSB lerden sadece üçünün desarj izin

323 Sayfa/Toplam Sayfa: 323 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 belgesi mevcuttur. Gürsu ve Kestel OSB lerinin atıksuları S.S.YeĢil Çevre AAT nde arıtılarak çaya deģarj edilir. Hasanağa OSB nin ise AAT yapım aģamasındadır. GerçekleĢtirilen saha çalıģmaları sırasında tesisin kapasitesinin m 3 /gün olduğu ve tesisin bazı dönemlerde kapasitesinin üstünde çalıģtığı görülmüģtür. Bunların yanı sıra çaya deģarj edilen atıksu debilerinin çayın kendi debisinden zaman zaman fazla olması da ciddi tehlikelerden biridir. Bu baskının ortadan kaldırılması için OSB ler içerisinde atık minimizasyonu çalıģmaları veya su kullanımı optimizasyonu çalıģmaları yapmaları önerilmektedir. BaĢta YeĢim Tekstil olmak üzere bu bölgede yer alan tekstil firmaları da havza için önemli baskılardan biridir. Özellikle sularının arıtılarak çaya verilmesine rağmen renk ve tuzluluk parametreleri konusunda sıkıntılarının olduğu gözlenmiģtir. Atıksularını belediye kanalizasyonu vasıtasıyla deģarj eden tesislerin sularını ön arıtmadan geçirmesi önerilmektedir. Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu Nilüfer Çayı na sadece Karacabey Belediyesi ne ait düzensiz depolama sahasının etkisi bulunmaktadır. Bu konuda uygulamalarını sürdüren belediye yetkilileri, katı atıklarını Bursa BüyükĢehir Belediyesi ne ait Hamitler Katı Atık Depolama Tesisi ne göndermek amacıyla araç alımı gerçekleģtirmiģlerdir. Bu taģıma baģladıktan sonra düzensiz depolama sahasının rehabilitasyonu için çalıģmalara baģlayacaklardır. Bunun yanı sıra belediyenin MustafakemalpaĢa Belediyesi ile birlikte bir katı atık birliği oluģturma hedefi de bulunmaktadır. Tarımsal Kirlilik Yönetimi Verimli topraklara sahip olan Karacabey Ovası nda gerçekleģtirilen tarımsal faaliyetlerle hem çayın su seviyesi azalmakta hemde kullanılan gübre ve pestisitler ile çayın sediment yükü ve dolayısıyla artan kirlilik miktarı su kalitesinin düģmesine neden olmaktadır. Ayrıca tarımsal kirlilik açısından Bursa sulaması, DemirtaĢ sulaması, Bursa yeraltı sulaması ve Hasanağa sulama Ģebekesinin Nilüfer Çayına etki eden önemli baskı unsurlarıdır. Çayda oluģan bu baskının etkilerini en aza indirmek için bölgede Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmelidir. Öncelikle dar çerçevede ardından tüm alt havzayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģma gerçekleģtirilmelidir. Bu çalıģmalar sonucunda, tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin olumlu kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir. Bölge

324 Sayfa/Toplam Sayfa: 324 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanmaları konusunda teģvik edilmelidir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce baģlatılan çalıģmalar sonucunda tarımsal kirlilik için erken uyarı sistemi oluģturulmuģtur. Pestisit kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmiģtir. Öncelikle pestisit kullanmak isteyen üretici Tarım Ġl Müdürlüğüne baģvuruda bulunması gerekmektedir. Ardından Tarım Ġl Müdürlüğü çalıģanları pestisit kullanılacak alanı kontrol ederek durumun gereksinimi belirlemektedir. Ayrıca baģlatılan çalıģma ile bölgede sadece pestisit kullanımı konusunda eğitim almıģ ve sertifikalandırılmıģ ziraat mühendislerinin pestisit reçetesi yazma yetkisi bulunmaktadır. Bursa Ġlinde reçetesiz pestisit satıģı yasaklanmıģtır. Bunun yanı sıra 5000 m 2 den büyük tarım alanlarında öncelikle toprak analizleri yapılmakta; gübre kullanımının ihtiyaç olduğu tespit edilmesi durumunda izin verilmektedir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğüne ait Toprak-Bitki Analizi Laboratuarında 2010 yılında 340 üretici için 857 adet toprak örneği analiz edilerek, verimlilik analizleri gerçekleģtirilmiģtir. Böylece üreticilerin, toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan miktarda gübreyi, doğru yöntemlerle kullanmaları sağlanmıģtır. Ayrıca Tarım Ġl Müdürlüğü düzenlediği eğitim programları ve hazırladığı broģürler ile üreticiyi bilinçlendirme çalıģmalarını da sürdürmektedir. Atmosferik TaĢınımın Su Kaynağına Olan Etkisinin Değerlendirilmesi Sanayi açısından en geliģmiģ ülkeler arasında yer alan Bursa ili hava kalitesi bakımında da kirletici iller arasında yer almaktadır. TaĢıtlar, endüstriyel ve evsel ısınmadan kaynaklanan gaz ve tozlar kuru ve yaģ çökelme vasıtasıyla çaya ulaģmaktadır. Nilüfer Çayı ndaki atmosferik taģınımın etkisinin belirlenmesi için geniģ ölçekli bir modelleme çalıģması yapılmalı ve hava kalitesi izlenmelidir. Alt Havzaya Özgü DeĢarj Kriterlerinin Belirlenmesi Susurluk Havzası için alınabilecek en önemli tedbirlerin baģında deģarj standartlarının alıcı ortam statüsünde geliģtirilmesine imkân verecek Ģekilde yeniden gözden geçirilmesi ve havzaya özgü deģarj standartlarının belirlenmesi gelmektedir. Özellikle Nilüfer Çayı için bu durumun acilen gerekliliği; çaya deģarj eden tesislerin izin belgesi olmasına rağmen Nilüfer Çayı nda kirlenmenin devam etmesiyle açıklanabilinir.

325 Sayfa/Toplam Sayfa: 325 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Manyas Gölü Balıkesir Ġli ne bağlı Manyas Ġlçesi sınırları içerisinde yer alan göl ile yakın çevresini oluģturan yaklaģık ha lık alan 1996 yılı itibariyle Ramsar SözleĢmesi Listesi ne dahil edilmiģtir. Ülkemizdeki doğal koruma alanlarından biri olan Manyas Gölü Susurluk Havzası ndan yer alan en hassas bölgelerden biridir. Endüstriyel, evsel, tarımsal ve mekanik kirliliğin tehdit ettiği gölün havzada yer alan sıcak noktalardan biri olmasına neden olan baskı unsularına Bölüm 7.1. Baskı ve Etkiler baģlığı altında yer alan Manyas Gölü Alt Havzası bölümünde yer verilmiģtir. Bu etkiler sonucunda gölde artarak devam eden kirliliğin öncelikle durdurulması ve ardından giderilmesi için çözüm önerileri hazırlanmıģtır. Kentsel Atıksu Altyapı Yönetimi Göle etki eden en büyük kirlilik kaynaklarından biri kentsel atıksu deģarjlarıdır. Göl civarında yer alan yerleģim yerlerinden göle ve gölü besleyen çaylara doğrudan evsel atıksu deģarjları yapılmaktadır. Öncelikle nüfusundan dolayı Manyas Belediyesi ile ardından belde belediyeleri ve civar köylerden kaynaklanan evsel atıksuların arıtılmadan göle verilmesi önlenmelidir. Endüstriyel Atıksu Altyapı Yönetimi (Tekil Endüstriler) Gölü besleyen önemli kollardan biri olan Sığırcı Deresi önemli ölçüde endüstriyel atıksu deģarjına maruz kalmaktadır. Özellikle bu bölge de en geliģmiģ sektör olan tavukçuluk tesislerindeki en büyük sorun arıtma tesislerinin olması rağmen bazı dönemlerde kapasite fazlası üretim yapmaları ve bu nedenle arıtma tesisine alamadıkları atıksuları dereye doğrudan deģarj etmeleridir. Atıksularını belediye kanalizasyonu vasıtasıyla deģarj eden tesislerin sularını ön arıtmadan geçirmesi önerilmektedir. Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Yönetimi Özellikle kümes hayvancılığının yoğun olmasından dolayı önemli çevresel sorunlar yaģanan bölgede bunun yanı sıra büyük ve küçükbaģ hayvancılık da yapılmaktadır. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı mahalli birimleri ile etkin koordinasyon ve iģbirliği kurularak öncelikle küçük iģletmelerin Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alması teģvik edilerek büyük ölçekli iģletmelere geçiģ hedeflenebilir. Büyük ölçekli tekil iģletmeler ve Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alan küçük/orta ölçekli iģletmelerde hayvansal atıklar, kompost ve/veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek organik madde ve/veya biyoenerji geri dönüģümü projelerine yönlendirilip, yenilenebilir enerji teģviki ve organik gübre

326 Sayfa/Toplam Sayfa: 326 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 eldesinden önemli ekonomik girdi elde etmeleri sağlanabilir. Hayvancılık OSB ve büyük tekil iģletmelerine ait merkezi/büyük kapasiteli biyometan tesislerine, baģka sektörlerden biyobozunur atık kabulü durumunda atık bertaraf ücreti alınması ve tarımsal atıklardan da ekstra biyometan üretimi yoluyla bu tür iģletmelerin daha fazla gelir elde etmeleri sağlanabilir. Tarımsal Kirlilik Yönetimi Göl civarında yer alan yerleģim yerleri ile gölü besleyen Kocaçay ın kıyısında gerçekleģtirilen tarımsal faaliyetler ile hem gölün su seviyesi azaltmakta hemde kullanılan gübre ve pestisitler ile gölün sediment yükü artarak ötrifikasyona sebeb olmaktadır. Gölde oluģan bu baskının etkilerini en aza indirmek için öncelikle göl civarında yer alan köylerde, ardından gölü besleyen çayların etkilendiği yerleģim yerlerinde Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmelidir. Bölgede öncelikle dar çerçevede ardından tüm alt havzayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģma gerçekleģtirilmelidir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle gölün kıyısında yer alan köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin bilinçli kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir. Bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanmaları yönünde teģvik edilmelidir. Bölgede yapılacak bu yönetim çalıģmalarına Bursa Tarım Ġl Müdürlüğü tarafından yürütülen faaliyetler örnek verilebilinir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce yapılan faaliyetler Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce baģlatılan çalıģmalar sonucunda tarımsal kirlilik için erken uyarı sistemi oluģturulmuģtur. Pestisit kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmiģtir. Öncelikle pestisit kullanmak isteyen üretici Tarım Ġl Müdürlüğüne baģvuruda bulunması gerekmektedir. Ardından Tarım Ġl Müdürlüğü çalıģanları pestisit kullanılacak alanı kontrol ederek durumun gereksinimi belirlemektedir. Ayrıca baģlatılan çalıģma ile bölgede sadece pestisit kullanımı konusunda eğitim almıģ ve sertifikalandırılmıģ ziraat mühendislerinin pestisit reçetesi yazma yetkisi bulunmaktadır. Bursa Ġlinde reçetesiz pestisit satıģı yasaklanmıģtır. Bunun yanı sıra 5000 m 2 den büyük tarım alanlarında öncelikle toprak analizleri yapılmakta; gübre kullanımının ihtiyaç olduğu tespit edilmesi durumunda izin verilmektedir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğüne ait Toprak-Bitki Analizi Laboratuarında 2010 yılında 340 üretici için 857 adet toprak örneği analiz edilerek, verimlilik analizleri gerçekleģtirilmiģtir. Böylece üreticilerin, toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan miktarda gübreyi, doğru yöntemlerle kullanmaları

327 Sayfa/Toplam Sayfa: 327 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 sağlanmıģtır. Ayrıca Tarım Ġl Müdürlüğü düzenlediği eğitim programları ve hazırladığı broģürler ile üreticiyi bilinçlendirme çalıģmalarını da sürdürmektedir. Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu Gölün kıyısında yer alan köylere ait katı atıkların göle ulaģtığı tespit edilmiģtir. Köylerin bu konuda bilinçlendirilme ve katı atıklarının toplanıp, uzaklaģtırılması konusundaki çalıģmaları büyük önem arz etmektedir. Gölü besleyen Kocaçay ile Sığırcı deresini etkileyen belediyelere ait düzensiz depolama sahalarının da rehabilitasyonu Balıkesir Ġli Sürdürülebilir Çevre Yönetim Birliği tarafından gerçekleģtirilmelidir. Bunun yanı sıra, Ģu an herhangi bir katı atık birliğe dahil olmayan Manyas ve beldelerinin de Güney Marmara Belediyeler Birliği ne katılması ve bu birlik tarafından düzensiz depolama alanının rehabilite edilmesi önerilmektedir Simav Çayı Susurluk Havzası nı oluģturan ana nehir kolu olan, Kütahya Ġli Simav Ġlçesinden doğup, Sındırgı, Kepsut, Susurluk ve Karacabey Ovaları ndan geçerek Marmara Denizi ne ulaģan Simav Çayı büyük yerleģim alanları, mezbahalar, yoğun endüstriyel ve tarımsal faaliyetler sonucu oluģan ve çaya deģarj edilen arıtılmıģ ve/veya arıtılmamıģ atıksuların etkisi altındadır. Kentsel Atıksu Altyapı Yönetimi Simav Çayı na etki eden en büyük kirlilik kaynaklarından biri kentsel atıksu deģarjlarıdır. Balıkesir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan merkez yerleģimin atıksuları arıtıldıktan sonra çaya deģarj edilir. Balıkesir in yıllar boyunca nüfusunun artıģ göstermesi Merkez AAT nin revizyon gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Tesisin öncelikle besi maddesi giderimi üzerine yeni teknolojilere geçmesi ve tesiste revizyonlar gerçekleģtirmesi tavsiye edilmektedir. Simav Çayı civarında yer alan yerleģim yerlerinden çaya doğrudan evsel atıksu deģarjları yapılmaktadır. Öncelikle nüfusundan dolayı Susurluk, Simav, Sındırgı ve Bigadiç Belediyeleri ile ardından belde belediyeleri ve civar köylerden kaynaklanan evsel atıksuların arıtılmadan göle verilmesi önlenmelidir. Bu baskı unsurunun çaya olan etkisinin en aza indirilmesi için yapılabilecek ilave çalıģmalar Bölüm 7.3. de evsel atıksuların ayrıģtırılması, arıtılması ve arıtılan suların yeniden kullanımı alt baģlığında açıklanmıģtır.

328 Sayfa/Toplam Sayfa: 328 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Endüstriyel Atıksu Altyapı Yönetimi (Tekil Endüstriler) Çayın adını aldığı doğuģ yeri olan Simav Bölgesi nde yün yıkama sektörü geliģmiģtir. Bu bölgede yer alan tüm firmaların AAT leri mevcut olmasına rağmen deģarj izin belgeleri yoktur. Bu alt havza sınırları içerisinde belediye mezbahaları da yoğun miktarda yer almaktadır. Arıtma tesisleri mevcut olmasına rağmen, arıtılması zor olan bir atıksu karakteristiğine sahip kesimhane atıksuları için yeterli olmadıkları gözlenmiģ ve bu tesislerin ivedilikle revizyondan geçirilmesi önerilmektedir. Bunun yanı sıra 55 firmanın yer aldığı Balıkesir OSB nin AAT inģaatı devam etmektedir. Havzaya adını veren ilçe olan Susurluk ilçesi deri, et entegre, dondurulmuģ gıda, yağ, Ģeker ile süt ve süt ürünleri sektörlerinde geliģmiģ bir bölgedir. Burada yer alan sanayi tesislerinden sadece Susurluk ġeker Fabrikası AAT ye sahip değildir ve deģarj izni yoktur. Susurluk ġeker Fabrikası nın atıksuyu 5 adet çökeltim havuzundan geçirildikten sonra çaya deģarj edilmektedir. Simav çayı için önemli bir noktasal kaynaklı baskı olan ġeker Fabrikası nın AAT si için ĠĢ Termin Planı bulunmaktadır. Bölgede yer alan ve bölge için büyük önem taģıyan fabrikalardan biri olan Yörsan A.ġ. AAT sinden çıkan suyunu Susurluk Belediyesi Kanalizasyonu na vermektedir. AAT ne sahip olmayan belediye yapacağı tesis için bu durumu da göz önünde bulundurması gerekmektedir. AAT 2010 yılınada faaliyete geçen MustafakemalpaĢa OSB nin de DĠB mevcut değildir. Atıksularını belediye kanalizasyonu vasıtasıyla deģarj eden tesislerin sularını ön arıtmadan geçirmesi önerilmektedir. Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu GeçmiĢte yapılan çalıģmalarda çayın kıyısında yer alan köylere ait katı atıkların çaya ulaģtığı tespit edilmiģtir. Köylerin bu konuda bilinçlendirilme ve katı atıklarının toplanıp, uzaklaģtırılması konusundaki çalıģmalar büyük önem arz etmektedir. Simav Çayı nı etkileyen belediyelere ait düzensiz depolama sahalarının da rehabilitasyonu Balıkesir Ġli Sürdürülebilir Çevre Yönetimi Birliği ile Kütahya ili Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve ĠĢletme Birliği tarafından gerçekleģtirilmelidir. Bu konuda öncelik nüfusların büyüklüğünden dolayı Balıkesir Merkez, Susurluk ve Simav Belediye lerine verilmelidir. TaĢocakları ve Maden Sahalarının Rehabilitasyonu SĠmav Çayı na bölgede yer alan maden yataklarından kaynaklanan yoğun kazı malzemelerinin bırakılması sonucu meydana gelen sedimentlerin çaya taģınıp birikmesi

329 Sayfa/Toplam Sayfa: 329 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 çayın su kalitesini düģürmektedir. Bölgede yer alan kum ve çakıl ocakları ile maden sahalarının rehabilitasyonu faaliyetleri 2015 yılına kadar planlanmalı ve uygulanmalıdır. Madencilik Atıklarının Yönetimi Çaya etki eden baskı unsurlarından biri de bölgede yer alan bor maden yataklarından gelen kirliliğin birikimidir. Havza sınırları içerisinde yer alan Emet Etibor ile Bigadiç Etibor Madencilik Tesisleri nin alıcı ortama doğrudan deģarjı olmasa da maden sahalarından, depolama alanları ile nakliyeleri sırasında yeterli önlemlerin alınmaması sonucu yıkanarak çaya ulaģtığı ve organik kirliliğe neden olduğu görülmektedir. Bu etkinin önlenmesinde ilgili mevzuatın revizyonu önerilmektedir. Ayrıca madencilik türüne göre tesislere özel eğitim ve bilinçlendirme çalıģmaları uygulanmalı, daha çevreci teknolojilerin ve önemlerin alınması teģvik edilmelidir. Jeotermal Suların Yönetimi Havza sınırları içerisinde yer alan Kütahya nın Simav ile Balıkesir in Merkez, Sındırgı ve Bigadiç Ġlçeleri jeotermal kaynaklara sahip yerleģimlerdir. Bu bölgelerde yer alan jeotermal tesislerinden kaynaklanan atıksular ile yeraltı kaynaklarından oluģan kirlilik göldeki bor konstrasyonu arttırıcı unsurlar arasındadır. Bu baskının azaltılması için ilgili mevzuatta geliģtirme çalıģmaları yapılmalı ve jeotermal suların arıtılmadan deģarjı önlenmelidir. Ayrıca Simav Çayı nda bor kirliliği düzenli olarak izlenmelidir. Tarımsal Kirlilik Yönetimi Verimli topraklara sahip olan Balıkesir ve Simav Ovaları nda gerçekleģtirilen tarımsal faaliyetlerle hem çayın su seviyesi azaltmakta, hemde kullanılan gübre ve pestisitler ile çayın sediment yüküne ve dolayısıyla kirlilik miktarına katkı yapmaktadır. Çayda oluģan bu baskının etkilerini en aza indirmek için bölgede Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmelidir. Öncelikle dar bir çerçevede, ardından da tüm alt havzayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģma gerçekleģtirilmelidir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi, yine öncelikle köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin bilinçli kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir. Bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanmaları yönünde teģvik edilmelidirler.

330 Sayfa/Toplam Sayfa: 330 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Bölgede yapılacak bu yönetim çalıģmalarına Bursa Tarım Ġl Müdürlüğü tarafından yürütülen faaliyetler örnek verilebilinir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce yapılan faaliyetler Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce baģlatılan çalıģmalar sonucunda tarımsal kirlilik için erken uyarı sistemi oluģturulmuģtur. Pestisit kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmiģtir. Öncelikle pestisit kullanmak isteyen üretici Tarım Ġl Müdürlüğüne baģvuruda bulunması gerekmektedir. Ardından Tarım Ġl Müdürlüğü çalıģanları pestisit kullanılacak alanı kontrol ederek durumun gereksinimi belirlemektedir. Ayrıca baģlatılan çalıģma ile bölgede sadece pestisit kullanımı konusunda eğitim almıģ ve sertifikalandırılmıģ ziraat mühendislerinin pestisit reçetesi yazma yetkisi bulunmaktadır. Bursa Ġlinde reçetesiz pestisit satıģı yasaklanmıģtır. Bunun yanı sıra 5000 m 2 den büyük tarım alanlarında öncelikle toprak analizleri yapılmakta; gübre kullanımının ihtiyaç olduğu tespit edilmesi durumunda izin verilmektedir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğüne ait Toprak-Bitki Analizi Laboratuarında 2010 yılında 340 üretici için 857 adet toprak örneği analiz edilerek, verimlilik analizleri gerçekleģtirilmiģtir. Böylece üreticilerin, toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan miktarda gübreyi, doğru yöntemlerle kullanmaları sağlanmıģtır. Ayrıca Tarım Ġl Müdürlüğü düzenlediği eğitim programları ve hazırladığı broģürler ile üreticiyi bilinçlendirme çalıģmalarını da sürdürmektedir. Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Yönetimi BüyükbaĢ, küçükbaģ ve kümes hayvancılığı faaliyetleri dolayısıyla önemli çevresel sorunlar yaģanan bölgede Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı mahalli birimleri ile etkin koordinasyon ve iģbirliği kurularak öncelikle küçük iģletmelerin Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alması teģvik edilerek büyük ölçekli iģletmelere geçiģ hedeflenebilir. Büyük ölçekli tekil iģletmeler ve Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alan küçük/orta ölçekli iģletmelerde hayvansal atıklar, kompost ve/veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek organik madde ve/veya biyoenerji geri dönüģümü projelerine yönlendirilip, yenilenebilir enerji teģviki ve organik gübre eldesinden önemli ekonomik girdi elde etmeleri sağlanabilir. Hayvancılık OSB ve büyük tekil iģletmeleri ait merkezi/büyük kapasiteli biyometan tesislerine, baģka sektörlerden biyobozunur atık kabulü durumunda atık bertaraf ücreti alınması ve tarımsal atıklardan da ekstra biyometan üretimi yoluyla bu tür iģletmelerinin daha fazla gelir elde etmeleri sağlanabilir.

331 Sayfa/Toplam Sayfa: 331 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Karacabey Ovası Tarımsal üretimiyle Ülkemizin önde gelen bölgesi olan Karacabey Ovası'nda, ha lık arazide çoğunlukla tarla bitkileri yetiģtiriciliği yapılmaktadır. Türkiye'nin soğan ambarı olarak bilinen Karacabey Ovası nda kaliteli domates üretimi ile birlikte lezzetli salça üretimininde de büyük geliģmeler sağlamıģtır. Tarımdaki bu köklü değiģiklilik bölgede salça ve konserve üreten birçok fabrikanın ovada kurulmasına neden olmuģtur. Tarımsal Kirlilik Yönetimi GerçekleĢtirilen yoğun tarımsal faaliyetler su ile gübre ve pestisit tüketimlerinin artmasına sebeb olan Karacabey Ovası nda Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmalarının gerekliliği gün geçtikçe önemini artırmaktadır. Öncelikle dar çerçevede ardından tüm ovayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģması gerçekleģtirilmelidir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü, kullanılan gübre türü ve miktarları ile su tüketimi istatistikleri konusunda daha gerçekçi rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin bilinçli kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir. Bölgede yapılacak bu yönetim çalıģmalarına Bursa Tarım Ġl Müdürlüğü tarafından yürütülen faaliyetler örnek verilebilinir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce yapılan faaliyetler Bursa Tarım Ġl Müdürlüğünce baģlatılan çalıģmalar sonucunda tarımsal kirlilik için erken uyarı sistemi oluģturulmuģtur. Pestisit kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmiģtir. Öncelikle pestisit kullanmak isteyen üretici Tarım Ġl Müdürlüğüne baģvuruda bulunması gerekmektedir. Ardından Tarım Ġl Müdürlüğü çalıģanları pestisit kullanılacak alanı kontrol ederek durumun gereksinimi belirlemektedir. Ayrıca baģlatılan çalıģma ile bölgede sadece pestisit kullanımı konusunda eğitim almıģ ve sertifikalandırılmıģ ziraat mühendislerinin pestisit reçetesi yazma yetkisi bulunmaktadır. Bursa Ġlinde reçetesiz pestisit satıģı yasaklanmıģtır. Bunun yanı sıra 5000 m 2 den büyük tarım alanlarında öncelikle toprak analizleri yapılmakta; gübre kullanımının ihtiyaç olduğu tespit edilmesi durumunda izin verilmektedir. Bursa Tarım Ġl Müdürlüğüne ait Toprak-Bitki Analizi Laboratuarında 2010 yılında 340 üretici için 857 adet toprak örneği analiz edilerek, verimlilik analizleri gerçekleģtirilmiģtir. Böylece üreticilerin, toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan miktarda gübreyi, doğru yöntemlerle kullanmaları sağlanmıģtır. Ayrıca Tarım Ġl Müdürlüğü düzenlediği eğitim programları ve hazırladığı broģürler ile üreticiyi bilinçlendirme çalıģmalarını da sürdürmektedir.

332 Sayfa/Toplam Sayfa: 332 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Yeraltı Suyu Kaynakları Yönetimi Yeraltı su seviyelerinin günden güne düģtüğü Karacabey Ovası nda Yeraltı suyu Kaynakları Yönetimi çalıģmalarının en kısa zamanda gerçekleģtirilmesinin gerektiği öngörülmüģtür. Havzanın genelinde var olan bu probleme ait genel önerilere Bölüm Yeraltı Suyu Yönetimine ĠliĢkin Öneriler baģlığı altında yer verilmiģtir. Bölgede öncelikle dar ölçekli ardından tüm ovayı kapsayacak boyutta bir envanter çalıģması gerçekleģtirilmelidir. Bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi uygun sulama uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanmaları konusunda teģvik edilmeleri önerilmektedir Simav Gölü Kütahya Ġli sınırları içerisinde yer alan Simav Ġlçesinin yer alan Simav Gölü nün 1967 yılında DSĠ tarafından hektarlık alanı drenaj kanallarıyla kurutulmuģtur. Kurutulması 1982'de tamamlanan göl arazisinde Ģu an tarım yapılmaktadır. Gölün Rehabilitasyonu Simav Ġlçesinin kuzeybatısında bulunan Simav Ovası'nda Ģu anda 5 km2'lik bir alana sahip olan göl sazlık ve bataklıktır. 18 bin 500 dönümlük göl arazisinden sırasıyla en çok NaĢa, Güney, Akdağ, Çitgöl, Kelemyenice, Demirciköy, Çaysimav, Öreğler ve Beyce beldeleriyle Gölköy'den yaklaģık 5 bin dolayında çiftçi ailesi kiralama yöntemiyle yararlanmaktadır. Simav Çayının baģlangıç noktası olan göle, bölgede yer alan tüm yerleģimlerden kaynaklanan evsel ve endüstriyel atıksu deģarjları da yapılmaktadır. Kiralama yöntemi ile tarım yapılan arazide kullanıcının her sene değiģmesinden dolayı sahaya bakım yapılmamaktadır. Ayrıca gerçekleģtirilen vahģi sualama yöntemleriyle göl toprağı çoraklaģmaya yüz tutmuģtur. Simav Gölünün rehabilitasyon çalıģmalarının baģlatılması, bölge halkının bu çalıģmalar konusunda bilinçlendirilmesi önerilmektedir. Bunların yanı sıra gölün etrafında yer alan ve toplam nüfusu yaklaģık olan yerleģimlerin yapmayı planladıkları ortak AATnin en kısa zamanda tamamlanması ve arıtılan bu atıksuların uygun deģarj standartlarını sağladıktan sonra göle verilmelidir Balıkesir/Balya Belediyesi Yabancı sermayeli Ģirketlerce ve 19. Yüzyılın teknolojileri kullanılarak iģletilen Balya kurģun madeni 1997 yılına kadar faal olarak iģletilmiģtir. O tarihten sonra bir çalıģma olmayan

333 Sayfa/Toplam Sayfa: 333 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 madende Fransız kökenli Ģirketin geride bıraktığı milyonlarca ton atığın çevreye saçtığı zehir etkisi görülebilmektedir. Beldede madencilik faaliyetleri sonucu oluģan yaģam koģullarının kaybedilmesinin ardından dıģa göçler baģlamıģ, çevre kirliliği tarım ve hayvancılığı olumsuz etkilemiģ, sağlık sorunlarının artmasına neden olmuģtur. Maden Sahalarının Rehabilitasyonu Balya KurĢun Madeni belde ve civar köylerde tarım ve hayvancılığa büyük darbe vurmuģ, bölgedeki tüm su kaynaklarının kirlenmesine yol açmıģtır. Bölgede oluģan bu kirliliğin giderilmesi ve sosyal hayatın tekrar canlandırılması için maden sahasının rehabilite çalıģmalarına en kısa vadede baģlanması önerilmektedir. Madencilik Atıklarının Yönetimi 70 km uzağındaki Manyas Gölü nü de kapsayacak Ģekilde yayılmıģ olan Balya KurĢun Madeni ne ait atıkların giderilmesi için bir acil yönetim planı oluģturulmalıdır Havzadaki Baraj Gölleri ve Yapılması Planlanan HESler Havzada tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olması ve su kaynaklarına arıtılmamıģ evsel ve endüstriyel atıksuların deģarj edilmesi nedeniyle besledikleri baraj göllerine önemli miktarda besi maddesi girdisi olmaktadır. Bu da baraj göllerinde ötrofikasyon riskini oluģturmaktadır. O yüzden kısa vadede baraj göllerinde ötrofik seviyesinin belirlenip, buna bağlı olarak uygun önlemlerin alınması gerekmektedir. Susurluk Havzası genelinde önemli bir sorun olan erozyon, baraj göllerinde de söz konusudur. Kısa vadede ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalıģmaları tamamlanmalıdır. Baraj göllerine sediment akıģı azaltılmalıdır. Etkili bir erozyon kontrolü ile baraj göllerinin kısa sürede dolmasına mani olunacak ve havzadaki tarım alanlarının daha fazla zarar görmesi engellenebilecektir. Baraj göllerinin su toplama havzalarındaki yayılı kirliliğin azaltılması için Bölüm de getirilen öneriler kısa vadede uygulanmalıdır. BüyükbaĢ, küçükbaģ ve kümes hayvancılığı faaliyetlerinin yoğun olduğu, dolayısıyla bundan kaynaklanan çevresel sorunların yaģandığı bölgede Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı mahalli birimleri ile etkin koordinasyon ve iģbirliği kurularak öncelikle küçük iģletmelerin Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alması teģvik edilerek büyük ölçekli iģletmelere geçiģ hedeflenebilir. Büyük ölçekli tekil iģletmeler ve Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alan küçük/orta ölçekli iģletmelerde hayvansal

334 Sayfa/Toplam Sayfa: 334 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 atıklar, kompost ve/veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek organik madde ve/veya biyoenerji geri dönüģümü projelerine yönlendirebilir. Hayvancılık OSB ve büyük tekil iģletmelere ait büyük kapasiteli biyometan tesislerine, baģka sektörlerden de biyobozunur atık kabulü durumunda atık bertaraf ücreti alınması ve tarımsal atıklardan da ekstra biyometan üretimi yoluyla bu tür tesis iģletmelerinin ekonomik girdi elde etmeleri önemli bir teģvik unsuru olacaktır. Evsel atıksulardan kaynaklanan özellikle organik madde ve azot kirliliği de sıcak noktalarda baskı unsuru oluģturmaktadır. Kentsel atıksu altyapısının tüm yerleģim yerleri için 2017 yılı ortasına kadar tamamlanmasıyla baraj göllerinin kirlenmesinde önemli payı olan evsel atıksuların etkisi azaltılacaktır. Baraj göllerinin etrafındaki düzensiz depolama alanlarının rehabilitasyonu da Eylem Planı Takvimi ne uygun olarak yapılmalıdır. Baraj göllerinde rastlanan önemli bir sorun da, özellikle sulama amaçlı kullanılanlarda kurak yaz aylarında su seviyesinde azalmalar olmasıdır. Bu nedenle su kullanımının etkin yönetilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca içme suyu temini amacıyla da kullanılan Ġkizcetepeler, Doğancı, Kayaboğazı, Nilüfer Barajları ile önümüzdeki yıllarda içme suyu kaynağı olarak düģünülen Çınarcık ve GölbaĢı Baraj göllerinde özel hüküm belirleme ihtiyacının kısa vadede tespit edilmesi gerekmektedir. TavĢanlı belediyesi ile Tunçbilek beldesine ait içme suyu kaynağı olan Kayaboğazı Barajı, beslendiği kol üzerinde bir alabalık çiftliğinin bulunmasından dolayı tehdit altındadır. Yapılan saha çalıģmaları sırasında dere üzerinde yer alan Premier Alabalık Çiftliği nin günlük debisinin 2500 m 3 /saat olduğu belirtilmiģ ve tesisin kapasitesini iki katına çıkarmak için çalıģmalar yaptıkları gözlenmiģtir. Bu durum bölge halkının içme suyu kaynağı üzerinde ciddi bir baskı oluģturmaktadır. Tesis denetim altında tutularak, çalıģmaları düzenli olarak izlenmelidir. Ayrıca barajdaki su kalitesi ölçüm sistemleri geliģtirilmeli, tesisin baraj olası etkisi belirlenmelidir. Yapılan paydaģ toplantılarına katılan Sivil toplum örgütlerinden içme suyu kaynağı olarak kullanılması planan Çınarçık Barajı nın bulunduğu bölgede yer alan krom madeni yataklarından dolayı kirlendiği belirtilmiģtir. Yapılan saha çalıģmaları ve literatür araģtırmalarında bu konuya ait bir bilgiye rastlanmamıģ olmasına rağmen, konunun incelenmesi göldeki krom miktarının düzenli olarak izlenmesinin gerekli olduğu düģünülmektedir. Izmir Bursa Karayolu nun üzerinden geçtiği Ġkizcetepeler Barajı için trafik emisyonları önemli bir kirletici kaynağıdır. TaĢıtlardan kaynaklanan gaz ve tozlar kuru ve yaģ çökelme

335 Sayfa/Toplam Sayfa: 335 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 vasıtasıyla içme suyu kaynağına ulaģmaktadır. Ayrıca civarda yer alan köylerde düģük kalitedeki kömürlerin ile yanlıģ yakma türlerinin Ģeçilmesi de gölü tehdit eden unsurlardandır. Barajdaki atmosferik taģınımın etkisinin belirlenmesi için geniģ ölçekli bir modelleme çalıģması yapılmalı ve hava kalitesi izlenmelidir. Havza sınırları içerisinde EĠEĠ tarafından mühendislik hizmetleri yürütülen 14 adet hidroelektrik santral projesi mevcuttur. Bu HES lerden sadece Kütahya da yer alan Kayaköy Regülatörü iģletmededir. Diğer tüm HES ler son yıllarda hidroelektrik santralleri (HES) ve baraj göllerinin yapımının artması ve yenilerinin planlanıyor olması, barajların kaplayacağı alandaki ve barajın mansabındaki ekolojik yapı için baskı unsurudur. HES ler planlanırken balık popülâsyonları ve tarım alanları gibi konular ÇED raporlarında göz ardı edilmemelidir. Akarsular üzerindeki baraj ve regülatör tesislerinin envanterinin kısa vadede çıkarılması gerekmektedir. Akarsularda ekolojik debi (çevresel akıģ) ihtiyacı da ivedilikle belirlenmelidir. HES lerin projelerinde olması gereken balık geçitlerinin, HES projesinin geliģtirildiği su kaynağındaki balık türüne göre projelendirilmesi gerekmektedir. ÇED raporlarında kazıdan çıkan malzemelerin depolanacağı depo alanlarına yönelik hususların özellikle ele alınması uygun olacaktır. Zira kanal güzergâhı kazılarından çıkan malzemeler akarsu yataklarına yuvarlanmaktadır. Bu durum akarsu mansabındaki baraj göllerinin zamanından önce dolmasına sebep olmaktadır. Özellikle dere ve nehir yatağından içmesuyu temin eden yerleģim yerlerinin su temin miktarlarında ve kirlilik sonucu su kalitesinde oluģacak azalma ve bozulmalara meydan verilmemesi gerekmektedir. Su kaynaklarının yakınında yer alan yerleģim yerlerinin birçoğunun düzenli katı atık depolama sahalarının ve tesislerinin bulunmayıģı sebebiyle yatağa daha az su bırakılması sonucu çevre kirliliğinin ve salgın hastalık riskinin baģlayacak oluģundan gerekli önlemlerin alınması gereklidir Kısa, Orta ve Uzun Vadede Yapılması Önerilenler Havzada öne çıkan çevresel sorunlar baģlığı altında, öncelikli olarak havzadaki baskı ve etkiler den bahsedilmiģ, daha sonra bu baskı ve etkilerin etkisiyle hassasiyet kazanan sıcak noktalara ve bu noktalara ait çözüm önerileri ne değinilmiģtir. Bu bölümde yapılması önerilenler kısa, orta ve uzun vadede olmak üzere zaman dilimlerine bölünecektir. Susurluk Havzası için önerilen eylem planı kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler Ģeklinde gruplandırılmıģtır. Buna göre, otuz yıllık planlamayı kapsayan bu süreçte ilk 5 yıl ( ) kısa vade, ikinci 5 yıl ( ) orta vade ve sonraki 20 yıl ( ) ise

336 Sayfa/Toplam Sayfa: 336 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 uzun vade olarak belirlenmiģtir. Bu zaman aralıkları, tespit edilen planlamaların öncelik ve uygulanabilirlik sırasına göre değerlendirilmiģtir Kısa Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan ilk 5 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Nüfusu ve üzeri yerleģim yerlerininin 2010 (2012), arası yerleģim yerleri 2012 ve olan tüm yerleģim yerlerinde mevzuata uygun olarak 2014 yılının 6. ayına kadar kentsel AAT lerin yapılması gerekmektedir. YerleĢimlerin içme suyu havzalarında bulunmalarına veya hassas alan statüsü kazanmalarına göre veya mevcut arıtma sistemlerinin nüfusa bağlı olarak revizyon gerektirmesi durumunda gerekli revizyonları mevzuatta verilen sürelerde yapmalıdır.. Tüm tekil endüstrilerin ve OSB lerin 2012 yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen deģarj standartlarına uymaları için gerekli düzenlemeleri (AAT inģaatı, çevre izin belgelerinin alınması vb.) yapmaları gerekmektedir. Zeytinyağı üretimi yapan iģletmelerde, zeytin karasuyundan kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için sektörel iģbirliği toplantıları yapılmalı ve neticede belirlenecek olan çözüm yöntemlerinin 2015 yılı sonuna kadar uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında bu tür tesislerden kanalizasyona ve alıcı ortama yapılan tüm kontrolsüz deģarjların acilen önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması Ģarttır. Jeotermal sulardan kaynaklanan kirliliğin yönetimi için 2011 yılı sonunda kadar ilgili mevzuatın geliģtirilmesi gerekmektedir. GeliĢtirilmiĢ mevzuat ıģığında, iģletmelerle iģbirliği içerisine girilerek 2014 yılı baģına kadar jeotermal deģarjların önlenmesi ve kirliliğin etki edebileceği su kaynaklarında bor istasyonları kurularak düzenli olarak izlenmesi öngörülmüģtür yılından itibaren özellikle büyükģehir belediyelerinde ve diğer tüm belediyelerde kanalizasyona deģarj standartlarının oluģturulması baģlanmalı ve 2014 yılına kadar tamamlanmıģ olmalıdır. DeĢarj standartları uygulandığı takdirde söz konusu su ortamının su kalitesi ve ekolojik statüsünün hala değiģmediği durumlarda, sıcak nokta alanına özgü olarak yürütülecek model destekli detaylı bilimsel çalıģma bulguları ıģığında, en uygun üretim (BAT) ve arıtma teknolojileri de dikkate alınarak gerektiğinde noktasal

337 Sayfa/Toplam Sayfa: 337 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kaynakların deģarj parametre ve limitleri ile deģarj yükleri yeniden değerlendirilmeli ve alıcı ortam deģarj standartları oluģturulması 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede tamamlanmalıdır. Havzada yer alan tüm yerleģim yerlerinde, bağlı oldukları katı atık birliklerinin nüfusuna bağlı olarak, ve üzeri yerleģim yerlerininin 2010 (2012), arası yerleģim yerleri 2012 ve olan tüm yerleģim yerlerinde mevzuata uygun olarak 2014 yılının 6. ayına kadar katı atık bertarafında düzenli depolamaya geçilmesi gerekmektedir. Bağlı olduğu katı atık birliğinin nüfusu in üzerinde olan tüm yerleģim yerlerinde 2015 yılı baģlangıcına kadar katı atık düzensiz depolama alanlarının rehabilitasyonu tamamlanmalıdır. Tehlikeli ve özel atıkların bertarafı ile ilgili olarak, atık üreticileri ile sorumlu kurum ve kuruluģların bilinçlendirilmesi için yürütülecek faaliyetlerin 2011 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörülmüģtür. Madencilik atıklarından kaynakalanan kirliliğin yönetimi için 2011 yılı sonunda kadar ilgili mevzuatın geliģtirmesi planlanmıģtır. GeliĢtirilmiĢ mevzuat ıģığında, iģletmelerle iģbirliği içerisine girilerek 2014 yılı baģına kadar eğitim ve bilinçlendirme çalıģmalarının gerçekleģtirilmesi düģünülmektedir yılı sonuna kadar ise sektörel bazda yönetim planlarının hazırlanması gerekmektedir. Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taģocakları ve maden sahaları en geç 2015 yılı sonunda kadar rehabilite edilmelidir. Havza sınırları içerisinde belirlenen sıcak noktalara özel sunulan çözüm önerileri uygulanmalı ve bu noktalardaki baskıların neden olduğu etkiler izlenmelidir. Havzada içme ve kullanma suyu temini amacıyla kullanılan Ġkizcetepeler, Doğancı, Kayaboğazı, Nilüfer Barajları ile önümüzdeki yıllarda içme suyu kaynağı olarak düģünülen Çınarcık ve GölbaĢı Baraj göllerinde özel hüküm belirleme ihtiyacının 2012 yılı sonuna kadar belirlenmesi gerekmektedir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalıģmaları kapsamında gerçekleģtirilecek olan etüt ve projelendirme çalıģmalarının 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir. Havzadaki tüm su kaynaklarının potansiyelinin belirlenmesi için yapılacak envanter çalıģmalarının 2013 yılı sonuna kadar, su kaynaklarının en iyi Ģartlarda yönetimi için gerekli yapılanmanın ise 2015 yılı sonuna kadar gerçekleģtirilmiģ olması gerektiği düģünülmektedir. Su kaynakları yönetiminin önemli bir parçası olan akım ve su

338 Sayfa/Toplam Sayfa: 338 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kalitesi izleme sisteminin 2013 yılı sonunda kurulması, akarsu ıslah çalıģmalarının ise 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmıģtır. Havzada oluģan tarımsal baskının etkilerini en aza indirmek için öncelikle nehir civarında yer alan köylerde ardından çayı besleyen derelerin etkilendiği yerleģim yerlerinde Tarımsal Kirlilik Yönetimi çalıģmaları gerçekleģtirilmelidir. Bölgede öncelikle küçük çercevede ardından tüm alt havzayı kapsayacak boyutta envanter oluģturma, eğitim ve bilinçlendirme çalıģmalarının 2011 yılında baģlayıp 2012 yılı sonuna kadar yapılması gerektiği düģünülmektedir. Bu çalıģmalar sonucunda tarım alanlarının büyüklüğü ile kullanılan gübre türü ve miktarları konusunda daha gerçekci rakamlara ulaģılabilinir. Ayrıca envanter çalıģmalarında olduğu gibi yine öncelikle çayın kıyısında yer alan köylerden baģlamak üzere tarımda suyun ve gübrenin olumlu kullanılması konusunda eğitimler verilmelidir yılı sonuna kadar gübre ve pestisit satıģları kontrol altına alınmalıdır. Yine en kısa dönemde 2011 yılından baģlayarak ve/veya halihazırda sürdürülen çalıģmalar devam ettirilerek bölge halkı organik tarım, damlatmalı sulama gibi iyi tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirilmeli ve kullanması konusunda teģvik edilmelidir yılından itibaren hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesine geçilmesi önerilmektedir. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı mahalli birimleri ile etkin koordinasyon ve iģbirliği kurularak öncelikle küçük iģletmelerin Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alması teģvik edilerek büyük ölçekli iģletmelere geçiģ hedeflenebilir. Büyük ölçekli tekil iģletmeler ve Hayvancılık OSB yapılanması içinde yer alan küçük/orta ölçekli iģletmelerde hayvansal atıklar, kompost ve/veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek organik madde ve/veya biyoenerji geri dönüģümü projelerine yönlendirilip, yenilenebilir enerji teģviki ve organik gübre eldesinden önemli ekonomik girdi elde etmeleri sağlanabilir. Kıyı Kanununa istinaden deniz, doğal ve suni göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil Ģeritlerine ait düzenlemeleri ve bu yerlerden yararlanma imkan ve Ģartları 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede değerlendirilmelidir. ArıtılmıĢ atıksuyun yeniden kullanımında, kullanım amacının gerektirdiği su kalitesi kriterlerinin (SKKY Teknik Usuller Tebliği) sağlanması önem taģımaktadır. Havzada tarımsal/endüstriyel amaçlı yeraltı suyu çekiminin çok olmasına göre, yağıģ durumuna göre, akarsuyun debisine göre, arıtılmıģ atıksuyun depolanabilmesine göre kullanım

339 Sayfa/Toplam Sayfa: 339 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 amacı belirlenmeli ve su tüketicileri buna göre yönlendirilmelidir. Bu çalıģmalar 2011 yılı itibariyle baģlamalı ve kısa vadede 2015 yılı sonuna kadar tamamlanmalıdır. Tarımsal amaçlı su kullanımının azaltılması için su dağıtım sistemlerinin yapısal yönden iyileģtirilmesi, basınçlı sulama sistemlerinin uygulanması, Su dağıtım programlarının hazırlanması 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması gereken uygulamalardır. Havzada yer alan, Sulak Alan Koruma Alanları, yönetim planları hizmetleri tamamlanmalı, uluslararası standartlara uygun su ürünleri üretimi Ģartlarının 2015 yılı sonuna kadar kısa vadede sağlanması gerekmektedir Orta Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan ikinci 5 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Nüfusu in altında olan belediyeler ile nüfusu in üzerinde olan kırsal köylerde mevzuata uygun olarak 2017 yılının 6. ayına kadar AAT lerinin yapılması gerekmektedir. YerleĢimlerin içme suyu havzalarında bulunmalarına veya hassas alan statüsü kazanmalarına göre veya mevcut arıtma sistemlerinin nüfusa bağlı olarak revizyon gerektirmesi durumunda gerekli revizyonları mevzuatta verilen sürelerde yapmalıdır. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı ve noktasal yüklerin önlenmesi amacıyla yapılacak çalıģmalar kısa vadede baģlayıp orta ve uzun vadede sürekliliği sağlanmalıdır. Tehlikeli ve özel atıkların ve tıbbi atıkların denetimi hususunda ilgili mevzuatın uygulanması çalıģmalarının orta vadede devam etmesi gerekmektedir. Erozyonla mücadele konusunda sistematik ve sürekli olarak yapılan çalıģmalar orta vadede devam edip 2040 yılına kadar sürecektir. Yeraltı ve yüzeysel sularının akım ve kalitesinin izlenmesi, arıtılmıģ atıksuların yeniden kullanımı, tarımsal amaçlı su kullanımı azaltma çalıģmaları izleme ve denetimleri orta vadede devam etmesi gereken çalıģmalardır yılına kadar su üzerindeki baskıların önlenebilmesi için gerekli taģkın önleme yatırımlarının yapılması gerekmektedir.

340 Sayfa/Toplam Sayfa: 340 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: Uzun Vadede Yapılması Gerekenler ( Dönemi) Susurluk Havzası nda yılları arasındaki dönemi kapsayan 10 yıllık sürede yapılması gerekenler Ģu Ģekilde belirlenmiģtir: Eylem planı kapsamında gerçekleģtirilecek tüm faaliyetler HSA/ÇĠB tarafından devamlı surette izlenecek ve mevzuata uygunluğu denetlenecektir Genel Çözüm Önerileri Evsel ve endüstriyel atıksular, hayvancılık ve tarımdan gelen yayılı kirleticiler ile atmosferik taģınım Susurluk Havzası için en önemli baskı unsurlarıdır. Havza sınırları içerisinde iki adet Ramsar Alanı olan göl bulunması, havzanın Marmara Denizi ni kirletici kaynaklardan birisi olması, Nilüfer ve Simav Çayı gibi iki önemli akarsuyun havzadan geçmesinden dolayı havzadaki baskı unsurlarına özel öneriler üretilmiģtir. Havza içerisinde önemli baskılardan biri de madencilik faaliyetleridir. Bölgedeki tüm madenlerde temiz üretim ve stoklama ve taģınım teknolojilerinin uygulanması, kullanımı tamamlanan maden yataklarının ise zaman kaybetmeden doğaya kazandırılmalıdır. Havzada yer alan endüstri türlerinden dolayı atıksulardaki renk ve tuzluluk parametresi önlem alınması gerektiren sorunlardandır. Havza sınırları içerisinden yer alan BAGFAġ fabrikasına ait katı atık dağının rehabilite çalıģmalarının en kısa zamanda baģlanması önerilmektedir IV. Sınıf Su Kalitesine Sahip Akarsulara ait Stratejik Önlemler Su kalitesinin birçok parametre açısından IV. Sınıf olduğu ve sıcak nokta olarak belirlenmiģ akarsularda aģağıdaki stratejik önlemler uygulanacaktır. (1) Öncelikle sıcak nokta alanındaki noktasal kirletici kaynaklarda (evsel, endüstriyel, OSB vb ) iyi üretim ve arıtma teknolojileri ile, kapasite ve arıtma performansları yönünden detaylı bir incelemeye tabi tutularak mümkün olan iyileģtirmeler belli bir zaman sürecinde yaptırılmalıdır. (2) Sıcak noktanın yer aldığı akarsu ortamı, Ekolojik Debi (Çevresel AkıĢ) yönünden de irdelenerek, gerekli çevresel debinin sürekli olarak mevcut olup olmadığı DSĠ Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı AnlaĢması Ġmzalanmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik esasları çerçevesinde

341 Sayfa/Toplam Sayfa: 341 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 belirlenmelidir. Bu yönetmelik göz önünde bulundurularak doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacak çevresel ihtiyaç debisi(mansapta daha önce tesis edilmiģ su hakları hariç olmak üzere) asgari, akarsu üzerindeki su yapısının yer aldığı kesitteki son 10 yıllık günlük akımlar ortalamasının %10 undan daha az olmalıdır. Ayrıca baraj ve akarsu yatağına bırakılması gerekli çevresel ihtiyaç debisi (can suyu), akarsuyun ilgili kesitinde zamanın %99 undavar olan debiden (Q 99 ) daha az olmamalıdır. (3) Yukarıdaki 1. ve 2. maddelerde belirtilen hususlara tam olarak uyulduğu halde, söz konusu su ortamının su kalitesi ve ekolojik statüsünün hala değiģmediği durumlarda, sıcak nokta alanına özgü olarak yürütülecek model destekli detaylı bilimsel çalıģma bulguları ıģığında, en uygun üretim (BAT) ve arıtma teknolojileri de dikkate alınarak gerektiğinde noktasal kaynakların deģarj parametre ve limitleri ile deģarj yükleri yeniden değerlendirilmelidir. Sıcak nokta olan akarsular (su kütleleri) için mevcut mevzuat yeterli olmadığı durumlarda deģarj standartlarında kısıtlamaya gidilmelidir( ÇOB SKKY 37. Maddeyi baz alarak, daha bilimsel çalıģmalar yapılana kadar, kademeli olarak deģarj standartlarında kısıtlamaya gidebilir). Ayrıca Endüstriler için PAH, renk, toplam fenoller ve pestisitler gibi Suda Tehlikeli Maddeler Tebliğinde yar alan bazı temel parametreler için deģarj standartları SKKY ne eklenmelidir. Bu kapsamda öncelikle alıcı ortamda ölçülen su kalitesi parametrelerinin sayısı artırılmalı, Nehir Havzası Yönetim Planlarında belirtilen su çerçeve direktifi doğrultusunda ölçüm noktaları belirlenmeli ve gerekli tüm ölçümler yapılmalıdır den sonra SKKY deki teknoloji bazlı deģarj standartlarından suda tehlikeli maddeler yönetmeliğindeki alıcı ortam bazlı deģarj standartlarına geçileceğinden BAT (Best Available Technology) ler bu noktada değerlendirilmelidir. Proje kapsamında gerçekleģtirilen yüzeysel sulara ait su kalitesi sınıflarının belirlenmesi çalıģmalarında DSĠ Su Kalite Gözlem Ġstasyonları (SKGĠ) den temin edilen yılları arasındaki ölçüm sonuçları kullanılmıģtır. Ancak ölçüm noktaları ve incelenen parametreler, havzanın genel karakteristiğini ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Bunun en bariz örneği Türkiye`de Su Sektörü Ġçin Kapasite GeliĢtirme Projesi kapsamında yürütülen Büyük Menderes Nehir Havzası Yönetimi Planı hazırlanması çalıģmalarında görülmüģtür. Havzanın karakterizasyonunu ortaya koymak için birçok ölçüm noktasında izleme yapılmıģken bu noktalardan sadece 10 tane ölçüm noktası DSĠ nin SKGĠ leri ile örtüģmüģtür. Bu sebeple ÇOB Çevre Referans Laboratuarı tarafından, Büyük Menderes Nehir Havzası nda su

342 Sayfa/Toplam Sayfa: 342 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 kalitesinin izlenmesi maksadıyla ilgili mevzuatta yer alan parametrelerin tamamının izlenmesine baģlanmıģtır. Su kalitesini iyileģtirmek maksadıyla alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, böyle kapsamlı bir su kalitesi izleme sisteminin diğer tüm havzalarda kurulması ve bu kapsamda yürütülecek çalıģmaların en kısa sürede baģlatılması gerekmektedir Evsel Atıksuların AyrıĢtırılması, Arıtılması ve Arıtılan Suların Yeniden Kullanımı Kuraklık, nüfus artıģı ve kiģi baģı kullanılan su ihtiyacının yükselmesi sebebiyle artan su ihtiyacı özellikle Akdeniz ülkeleri için önemli bir su kıtlığı problemine sebep olmaktadır (Regelsberger ve diğ., 2007). Türkiye de, kiģi baģına kullanılabilir su miktarı yaklaģık 1500 m 3 /yıl dır. Bu değere göre Ülkemiz su azlığı yaģayan bir ülke konumundadır. Devlet Su ĠĢleri (DSĠ) nin verilerine göre 2030 yılında 100 milyona ulaģacağı tahmin edilen nüfusumuzun 2030 yılı için kiģi baģına düģen kullanılabilir su miktarı 1000 m 3 /yıl dır. Yapılan sınıflamaya göre bu değer bizi su fakiri bir ülke konumuna koyacaktır. Türkiye nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir. Mevcut konvansiyonel atıksu yönetimi boru ucu sonu yaklaģımında tüm atıksu kaynakları, arıtma tesisi ile sonlanan bir kanalizasyon hattında toplanmakta ve arıtılan su çoğunlukla denize deģarj edilmektedir. Atıksuları birleģtirip taģımanın neticesinde endüstriyel deģarjların ağır metal içerikleri dolayısıyla arıtılmıģ suyun sulamada kullanımı ve besi maddesi içeriğinin değerlendirilmesi kısıtlı olmaktadır. Bunun yanında mevcut yaklaģımın bir diğer olumsuz yönü de içme suyu kalitesinde suyun tuvalet sifon suyu olarak kullanılmasıdır (Murat, 2010). Sürdürülebilir su yönetimi çerçevesinde atıksuyla ilgili olarak da sürdürülebilir bir yaklaģım veya baģka bir deyiģle ECOSAN (ekolojik sanitasyon) yaklaģımı uygun görülmektedir (Regelsberger, 2005, Regelsberger ve diğ. 2007). Bu yaklaģım, evsel sanitasyon sistemleri tasarlanırken daha esnek ve sürdürülebilir çözümler yaratabilmek ve daha az atık oluģturabilmek için su kaynakları ve oluģan atıksuların bir arada düģünüldüğü daha bütünleģik uygulamaları içermektedir. Ekolojik sanitasyon sistemlerini aģağıdaki Ģekilde özetlenebilir:

343 Sayfa/Toplam Sayfa: 343 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Özel bir teknoloji değil, ekolojik sistemlere dayanan yeni bir yaklaģımdır- bertaraf edilecek atık ve atıksuyu değerli bir madde olarak ele almaktadır Ġnsan dıģkısı ve atıksuyu, atık olarak değil doğal bir kaynak olarak düģünülmektedir Modern ve güvenilir kanalizasyon sistemleri ve atıksu geri kazanım teknolojilerini kullanarak doğal kapalı-döngü sistem prensiplerini uygulanmaktadır Günümüzde kullanılmakta olan çok geniģ aralıktaki kanalizasyon sistemi seçeneklerini kullanıma sunmaktadır Atık ve su kelimesi bir arada düģünülmemelidir çünkü atılacak veya boģa harcanacak su yoktur. Atıksu, oluģturduğu arıtım probleminden değerli bir meta olduğu sitemlere dönüģtürülmelidir. Sürdürülebilir su yönetimi veya ekolojik sanitasyon uygulamaları eğer avantajları fazla ise yerel, küçük ölçekli ve merkezden uzak (desantralize) yerleģim yerlerinden büyük ölçekli merkezi sistemlere kadar uygulanabilmektedir (Regelsberger ve diğ, 2007). Bu bağlamda, merkezi sistemlere bağlı olmayan yerleģim yerleri (yeni yapılacak siteler, uydu kentler, alıģ-veriģ merkezleri, tatil köyleri vb.) veya turistik bölgeler için su kıtlığı problemine çözüm bulmak ve sürdürülebilir su yönetimi tekniklerini uygulayabilmek amacıyla yılları arasında Avrupa Birliği MEDA Programı çerçevesinde desteklenen TÜBĠTAK MAM Çevre Enstitüsünün de içinde yer aldığı Zer0-M (Sustainable Concepts Towards Zero Outflow Municipality-ME8/AIDCO/2001/0515/59768) baģlıklı bir proje yapılmıģtır. Projenin ana amaçları; - Su kaynağını, kullanıldıktan sonra oluģan atıksu arıtımını ve atıksuyun yeniden kullanımını bütünleģik olarak düģünmek, - Atıksuyu, arıtımı ve deģarjı problem olan bir noktadan değerli bir metaya dönüģtürmek, - Yeni ve ilerici yaklaģımları, paydaģlara ve tüm fayda sağlayacak birimlere anlatmak olmuģtur. Suyun verimli kullanımını arttırmak kesinlikle sürdürülebilir su kullanımında ilk adımdır. Suyun verimli kullanılması, yeni kullanıcı davranıģlarının oluģturulmasından daha tasarruflu ekipmanların kullanımına kadar farklı yöntemlerle sağlanabilir. Farklı vergilerin uygulanması da insanları tasarrufa yöneltebilecek baģka yöntem olabilir. (Wach 2005, Bouselmi ve diğ., 2008). Birçok ülkede uygulanan bir yöntem haline gelen katı atıkların ayrıģtırılarak

344 Sayfa/Toplam Sayfa: 344 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 toplanması atıksu içinde uygulanabilir. Bu uygulama daha verimli bir arıtım ve suyun, suyun içerisindeki besi maddesi ve diğer bileģenlerin yeniden kullanımını sağlamaktadır (Regelsberger, 2005). Uygulanabilecek temel iģlemler, gri su, siyah su ve sarı su ayrımı ve bu ayrılmıģ suların yeniden kullanımıdır. Böylece atıksu yeterli miktarda arıtıldıktan sonra değerli bir ürüne dönüģecektir. Yağmur suyunun toplanması ve yeniden kullanımı da alternatif su kaynağı olarak düģünülmektedir. Yağmur suyu tuvalet rezervuarlarında ve çamaģır makinelerinde kullanılabilir. ArıtılmıĢ suyun yeniden kullanım alanları yeģil alan sulaması, tuvalet rezervuarlarında ve besi maddesi açısından zengin sarı suyun içeriğindeki besi maddelerinin gübre olarak kullanımı ve atıksu arıtma çamurunun kompost olarak kullanılması olabilir. Anaerobik arıtım genelde siyah suya uygulanır ve oluģan biyogaz ısıtma amaçlı kullanılabilir. Arıtım için hem basit teknolojiler hem de karmaģık ve ileri teknoloji gerektiren yöntemler kullanılabilir (Baban ve diğ., 2008). ġekil 122 de atıksu arıtımı ve yeniden kullanımı için uygulanabilecek yöntemler bir Ģekilde gösterilmiģtir. ġekil 122. Atıksu Arıtımı ve yeniden kullanımı için uygulanabilecek yöntemler YerleĢim alanlarından veya herhangi bir binadan kaynaklanan atıksular; gri, siyah sarı su olarak ayrılabilir. Bu ayrıģtırılan sular içinde gri su hem miktarının daha fazla olması, arıtımının nispeten daha kolay olması ve yeniden kullanım alanlarının da daha geniģ olması sebebiyle daha çok ilgi çekmektedir (Nolde, 2008). Siyah su sadece tuvaletlerden kaynaklanan suları içermekle birlikte kirletici parametreler açısından oldukça yoğundur (Atasoy ve diğ., 2007). Sarı su

345 Sayfa/Toplam Sayfa: 345 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 olarak adlandırılan kısım ise tuvalet sularından idrarın ayrıģtırılmasıyla oluģur. Bu amaçla farklı tiplerde tuvaletler ve pisuarlar kullanılmaktadır. Tablo 68 de ham gri su ve siyah su karakterizasyonu verilmektedir (Baban ve diğ., 2007, Atasoy ve diğ., 2007). Tablo 68. Ham Gri Su ve Siyah Su Karakterizasyonu Parametre Gri su Siyah su ph 6,9-7,7 7,36-8,14 AKM, mg/l BOĠ 5, mg/l KOĠ, mg/l TKN, mg/l NO 3-N, mg/l 0 0 T- P, mg/l 7,3 21,26 Yağ&Gres, mg/l <2 26 Ġletkenlik, ms/cm Renk, Pt-Co 12,2 468 Tolam Koliform /100 ml >106 Fekal koliform /100ml 3565 >106 Deterjan, mg/l 0,6 - AyrılmıĢ Atıksuların Arıtım Yöntemleri AyrılmıĢ atıksuların arıtılabilmesi için yeniden kullanım amacına bağlı olarak çok farklı teknolojilerin uygulanması mümkündür. Siyah su için kullanılabilecek yöntemler doğal arıtma, membran bioreaktör (MBR) (Atasoy ve diğ., 2007, Murat 2010) veya iki basamaklı yukarı akıģlı anaerobik reaktör (Baban ve diğ., 2007) olabilir. Bu yöntemler daha basit ve az maliyetli sistemlerden daha ileri teknoloji ve maliyet getiren sistemlere kadar veya aerobik sistemlerden anaerobik sistemlere kadar çeģitlilik gösterebilir. Siyah su arıtımında uygulanan teknolojilerde öncelikli olarak düģünülen enerji üretimi ve organik madde içeriği yüksek siyah sudan biyolojik proses sonucunda oluģan aģırı çamurun yeniden geri kazanılabilmesidir. Kompost yoluyla değerli ürünler elde edilebileceği gibi anaerobik proses ile yüksek metan içerikli biyogaz elde edilebilir ve oluģan gaz ısıtma veya elektrik üretme amacıyla kullanılabilir. ArıtılmıĢ siyah su sadece saha sulaması için kullanılabilmektedir (Baban ve diğ., 2008). Gri su nispeten daha az kirlenmiģ, organik madde ve besi maddeleri içeriği oldukça düģük ve arıtımı daha kolay sulardır. Gri su arıtımı için yine doğal arıtma yöntemleri (Masi, 2010), kum filtresi, ardıģık kesikli reaktör (SBR) (Nolde, 2005), döner biyolojik disk (RBC) (Baban ve diğ., 2010), membran biyoreaktör (MBR) (Murat 2008, Scheuman 2008, Kraume 2010) gibi teknolojiler kullanılabilir. Membran uygulaması dıģındaki tüm diğer uygulamalar için arıtım

346 Sayfa/Toplam Sayfa: 346 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 sonunda mutlaka dezenfeksiyon uygulaması gerekmektedir. Arıtılan gri su, tuvalet rezervuarlarında, sulama, araç vb. yıkama için kullanılabilmektedir (Baban ve diğ., 2008). Sarı suyun ayrılması idrar ayıran tuvaletler veya susuz pisuarlar ile yapılmaktadır. Toplanan sarı su tanklarda depolanıp, gübre olarak kullanılmak üzere belirli bir süre saklanmaktadır. Sarı suyun karakterizasyonu ve zamana bağlı olarak bileģimindeki değiģim izlenmelidir. Geri kazanılmıģ sarı suyun bitkilerde gübre olarak kullanılmasını sağlayacak daha verimli ve uygun yollar bulmak üzere zeolitlerin kullanılması ve seyreltme ile ilgili çalıģmalar yapılmaktadır (Baban ve diğ., 2008). Bunların dıģında, yağmur suyu da geri kullanılabilme potansiyeli olan önemli bir kaynaktır. Yağmur suyu çatılardan veya toprağa düģerek akıģa geçen kısımdan toplanabilir. Yağmur suyundan kirliliğin uzaklaģtırılması için vorteks tipi filtreler veya sadece basit bir çöktürme iģlemi yeterli olabilmektedir. Yağmur suyunun mevsimsel karakterizasyonu yapılmalıdır ve hem konvansiyonel parametreler hem de ağır metal ve mikrobiyolojik parametreler açısından karakterize edilip, karakterizasyonu izlenmelidir. Toplanan yağmur suyu tuvalet rezervuarlarında, çamaģır makinelerinde veya kuru sezonda saha sulaması için kullanılabilmektedir. Bazı ülkelerde filtre edilen yağmur suyu duģ almakta kullanılmaktadır (Baban ve diğ., 2008) Mevcut ve Planlanacak Atıksu DeĢarjlarının Ġncelenerek En Uygun Alıcı Ortama DeĢarj Alternatiflerinin AraĢtırılması ve Uygulanması Su kalitesinin korunması ve geliģtirilmesinde; özellikle içme suyu amaçlı baraj rezervuarlarının, su kalitesinin ve içme suyu amaçlı yeraltı suyu kaynaklarının su kalitesinin güvence altına alınması için arıtılmıģ veya arıtılmamıģ atıksuların teknik-ekonomik-çevreselsosyal yapılabilir en uygun alıcı ortama deģarj alternatiflerinin belirlenmesi ve bu amaçla gerekli alt yapı projelerinin öngörülmesi, planlanması, projelendirilmesi, inģaatı büyük önem taģımaktadır. Ġçme suyu amaçlı baraj havzalarında veya içme suyu amaçlı yeraltı suyu kaynakları ve beslenme alanlarının korunmasında bu çalıģmanın önemi daha da büyüktür. Atıksu deģarjlarında en uygun alıcı ortama deģarj koģullarının göz ardı edildiği alıcı ortam uygulamaları özellikle yer altı ve yer üstü su kaynaklarının daha çok kirlenmesi anlamını taģımaktadır. Ayrıca alternatif atıksu deģarj olanakları varken, tarımsal drenaj amaçlı derin drenaj kanallarına atıksu deģarjı uygulamaları tarım sektöründe yer alan çiftçilerin sosyo-

347 Sayfa/Toplam Sayfa: 347 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ekonomik olarak olumsuz etkilenmesi, doğal kaynakların çoraklaģarak kaybı, ulusal düzeyde tarımsal üretimin düģmesi tehlikelerine yol açmaktadır. DSĠ Genel Müdürlüğü sulama ve drenaj Ģebekelerinin iģletmelerini sulama birliklerine devretmiģtir. Sulama Birlikleri sulama hizmet alanındaki drenaj kanalı hizmetinden yararlanan her parsel sahibinden söz konusu kanalların temizlenmesi, iģletme ve bakımı için genel olarak birim parsel büyüklüğünü esas alarak sulama ücreti almaktadır. Dolayısıyla söz konusu drenaj kanallarına, drenaj sistemleri proje kriterlerine göre ve teknik olarak izin verilmesi uygun olmaması yanında drenaj kanallarına deģarj edilen atıksular için ilgili saymanlığa iģletme ve bakım ücreti ödenmesi gerekir. Ayrıca, drenaj kanalları yıl içindeki yağıģtan ve sulamadan dönen suların minimum olduğu dönemlerde özümseme kapasitesi açısından uygun olmayan alıcı ortamlardır. Tarımsal drenaj kanalları iģletme ve bakım hizmetlerinin aksadığı dönemlerde, siltasyona ve otlanmaya maruz olduğu koģullarda tarımsal drenaj açısından ve alıcı ortam olarak oldukça kötü Ģartlara haiz olur. Sonuç olarak en uygun alıcı ortama deģarj hususunda planlama, proje, inģaat, alt yapı yatırım bedeli hizmetlerine gerekli hassasiyet gösterilmelidir Zeytinyağı Üretim Tesislerinden Kaynaklanan Kirliliğin Kontrolü Konunun Önemi ve Boyutları Akdeniz Ülkeleri, baģta Ġspanya, Ġtalya, Yunanistan, Türkiye, Suriye ve Tunus baģta olmak üzere dünya zeytinyağı üretimimin %75 inden fazlasını üretmektedir. Türkiye nin zeytinyağı üretimi ton/yıl aralığında değiģmekte ve ortalama olarak ~ ton/yıl olarak gerçekleģmektedir. Zeytinyağı üretimi sonucu açığa çıkan kuvvetli atıksu karakterindeki karasu ile kuvvetli prina ve sulu prina gibi organik atıkların sürdürülebilir bir biçimde yönetimi, endüstriyel kirlenme kontrolü çerçevesinde hava yönetimi sürecinde büyük önem taģımaktadır. Bu bölüm de Ülkemizin Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yürütülen zeytinyağı üretimi faaliyetleri sonucu yaģanan endüstriyel kirlenme sorununun kontrolü ile ilgili çözüm seçenekleri sunulmaktadır.

348 Sayfa/Toplam Sayfa: 348 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 Zeytinyağı Üretimi Atıklarının Miktar ve Özellikleri ile ilgili Genel Yönetim Seçenekleri Üretim Prosesi ve Atıksu/Atık Miktarları Zeytinyağı üretimi mevsimlik bir endüstriyel faaliyet olup ekim~ģubat döneminde yürütülmektedir. Zeytin bitkisi de genellikle 2 yılda bir meyve verdiğinden üretim miktarları zeytin olan (var yılı) ve olmayan (yok yılı) yıllar arasında önemli farklılıklar gösterebilmektedir. Zeytinyağı üretimi baģlıca üç tip prosesle (besleme (kesikli üretim), üç ve iki fazlı sürekli üretim) yapılmaktadır (ġekil 123): ġekil 123. Zeytinyağı Üretim Prosesleri Geleneksel pres tesislerinde toplanan zeytinler yıkanıp değirmende ezildikten sonra elde edilen zeytin hamuru keten çuvallar içine doldurulur, sıcak su eklenerek preslenip yağ/karasu karıģımı özel bir tankta dinlendirilerek üstten yağ alındıktan sonra geriye kalan karasu uzaklaģtırılmaktadır. Bu yöntemle iģlenen 1000 kg zeytin baģına ~200 kg. yağ ile ~400 kg. prina (%75 KM ve %6 yağ) oluģmaktadır. Üç fazlı (üçlü) ayırma (seperasyon) prosesinde, zeytinyağı hamurundan, zeytinyağı, karasu ve katı kısım (prina)ayrımı üç yollu bir santrifüj ile gerçekleģtirilmektedir. Bu proseste iģlenen 1000 kg. zeytin baģına ~210 kg. yağ, 1-1,2 m 3 karasu (%6 KM, %1 yağ), ~550 kg (%50-60 su + %4 yağ)kek (prina) açığa çıkmaktadır (A. Roig vd., 2006). Ġki fazlı (ikili) ayırma (seperasyon) prosesinde ise hamurdan zeytinyağı ve daha sulu kek (prina) iki yollu bir santrifüjle ayrılmaktadır. Bu proseste iģlenen 1000 kg zeytin baģına ~200 kg yağ, ~0,2 m 3

349 Sayfa/Toplam Sayfa: 349 / 446 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 atıksu ve ~800 kg. (~%35-40 KM. +%3 yağ) kek (sulu prina) açığa çıkmaktadır (Roig ve diğ., 2006). Yukarıda kısaca açıklanan proseslerin AB üyesi Akdeniz Ülkeleri arasında dağılımı ġekil 124 te verilmiģtir (Roig ve diğ., 2006). ġekil 124. AB Üyesi Akdeniz Ülkeleri nde Zeytinyağı Üretim Teknolojilerinin Durumu ġekil den de görüldüğü üzere, iki fazlı proses özellikle Ġspanya da yaygın olup Hırvatistan, Güney Kıbrıs, Portekiz ve Ġtalya da da kullanılmaktadır. Bu yöntem, üç fazlı teknolojiye kıyasla %80 oranında daha az su kullanımını mümkün kılmakta, ayrıca ~%20 daha az enerji ve ~%25 daha az yatırım gerektirmektedir. Ġki fazlı teknoloji sonrası açığa çıkan atık (sulu prina) ~%40 KM ve %3 yağ içermektedir. Ġki fazlı üretim Ġspanya da bir devlet politikası olarak teģvik edilerek çok yüksek oranında (> %95) dönüģüm sağlanmıģ ve özellikle 3 fazlı teknoloji sonrası açığa çıkan kuvvetli atıksu karakterindeki karasuyun (KOĠ= gr/l, BOĠ= gr/l, TKN= 0,3-1,2 gr/l, ph=3-5.9) yol açtığı arıtma ve çevre kirlenmesi sorunlarının önüne geçilmiģtir. Türkiye de zeytinyağı üretimi endüstrisindeki teknoloji dağılımının Yunanistan a benzer bir özellik gösterdiği (%75~80 üçlü ayırma, %20~25 klasik presleme) tahmin edilmekte olup, bu konuda elde mevcut yeterli envanter bulunmamaktadır. Bu itibarla sektörde faaliyet gösteren ~850 civarındaki tesisle ilgili düzgün ve sistematik bir kayıt/envanter sistemi kurularak atıksu/atık yönetimi sistemi etkinleģtirilmelidir.

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 459 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġl LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...13 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...17 EXECUTIVE SUMMARY...49 1. GĠRĠġ...75 1.1. Su Çerçeve Direktifi

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 466 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġller LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...15 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...19 EXECUTIVE SUMMARY...51 1. GĠRĠġ...77 1.1. Su Çerçeve Direktifi

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 410 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġl LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...13 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...17 EXECUTIVE SUMMARY...47 1. GĠRĠġ...73 1.1. Su Çerçeve Direktifi

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 466 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġl LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...15 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...19 EXECUTIVE SUMMARY...59 1. GĠRĠġ...93 1.1. Su Çerçeve Direktifi

Detaylı

Prof. Dr.Lütfi AKCA Müsteşar

Prof. Dr.Lütfi AKCA Müsteşar Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması 21.yy da insanlığın en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusundaki hızlı artışla beraber, doğal kaynakların

Detaylı

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 1 İÇERİK 1. HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI 2. MARMARA VE SUSURLUK HAVZALARI 3. ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ 4. HAVZA YÖNETİM YAPILANMASI 5. NEHİR HAVZA YÖNETİM

Detaylı

SUSURLUK HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI YILLAR

SUSURLUK HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI YILLAR 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021-2030 2031-2040 ÇOB, DSİ, İB, Valilikler,

Detaylı

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, Üniversiteler, TÜBİTAK HSA/ÇİB 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, Valilikler HSA/ÇİB

Detaylı

TABLO LİSTESİ... II ŞEKİL LİSTESİ... II I. AMAÇ VE KAPSAM... 1 II. MEVCUT ATIKSU ARITMA TESİSLERİNE AİT BİLGİLER... 2

TABLO LİSTESİ... II ŞEKİL LİSTESİ... II I. AMAÇ VE KAPSAM... 1 II. MEVCUT ATIKSU ARITMA TESİSLERİNE AİT BİLGİLER... 2 İçindekiler TABLO LİSTESİ... II ŞEKİL LİSTESİ... II I. AMAÇ VE KAPSAM... 1 II. MEVCUT ATIKSU ARITMA TESİSLERİNE AİT BİLGİLER... 2 III. BİRİM MALİYET FONKSİYONLARININ BELİRLENMESİ... 2 IV. ARITMA SENARYOLARININ

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI EYLEMLERİ

HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI EYLEMLERİ Türkiye de Su Yönetiminin Değişimi Taner KİMENÇE, Altunkaya ÇAVUŞ,Burhan Fuat Çankaya 31 Ocak 2017 HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI EYLEMLERİ Havza Koruma Eylem Planları ile Ülkemizde bulunan 25 Nehir Havzasının

Detaylı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Türkiye Çevre Durum Raporu 2011 www.csb.gov.tr/turkce/dosya/ced/tcdr_20 11.pdf A3 Su ve Su Kaynakları 3.4 Kentsel

Detaylı

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE ATIKSU YÖNETİMİ

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE ATIKSU YÖNETİMİ ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE ATIKSU YÖNETİMİ Ece SARAOĞLU Çevre ve Şehircilik Uzmanı 7. Türk-Alman Su İşbirliği Günleri 03.11.2017 Sunum İçeriği Atıksu Politikamız Ülkemizde Atıksu Mevzuatı

Detaylı

İlimizdeki Sanayi Kuruluşu Sayısı

İlimizdeki Sanayi Kuruluşu Sayısı GĠRĠġ Tekirdağ Ġli, konumu itibarı ile; hem Ġstanbul Ġline yakınlığı hem de kara, deniz ve demiryolu güzergahı üzerinde bulunması nedeniyle yatırımcının tercihi haline gelmiģ, bu durum ise hızlı ve plansız

Detaylı

GEDİZ HAVZASI Gediz Nehri nin uzunluğu 275 km 175 km si Manisa ili 40 km si Kütahya ili 25 km si Uşak 35 km si İzmir

GEDİZ HAVZASI Gediz Nehri nin uzunluğu 275 km 175 km si Manisa ili 40 km si Kütahya ili 25 km si Uşak 35 km si İzmir 1/15 GEDİZ HAVZASI Gediz Nehri nin uzunluğu 275 km 175 km si Manisa ili 40 km si Kütahya ili 25 km si Uşak 35 km si İzmir 2/15 Gediz Havza Koruma Eylem Planı (2008) Gediz Havza Koruma Revize Eylem Planı

Detaylı

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ (ÇMG) DERSĠ

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ (ÇMG) DERSĠ KONYA ÜNĠVERSĠTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ (ÇMG) DERSĠ Doç. Dr. Senar AYDIN Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 17.12.2015 1 2 o Evsel, endüstriyel,

Detaylı

KENTSEL SU YÖNETĠMĠNDE ÇAĞDAġ GÖRÜġLER VE YAKLAġIMLAR

KENTSEL SU YÖNETĠMĠNDE ÇAĞDAġ GÖRÜġLER VE YAKLAġIMLAR KENTSEL SU YÖNETĠMĠNDE ÇAĞDAġ GÖRÜġLER VE YAKLAġIMLAR Dr. Canan KARAKAġ ULUSOY Jeoloji Yüksek Mühendisi 26-30 Ekim 2015 12.11.2015 Antalya Kentsel Su Yönetiminin Evreleri Kentsel Su Temini ve Güvenliği

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 362 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 5 ġekġl LĠSTESĠ... 6 TABLO LĠSTESĠ...11 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...13 EXECUTIVE SUMMARY...25 1. GĠRĠġ...37 1.1. Havza Yönetimi...38

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ (ÇE) Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 432 GüncelleĢtirme Sayısı: 01 ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMALAR... 7 ġekġl LĠSTESĠ... 9 TABLO LĠSTESĠ...15 YÖNETĠCĠ ÖZETĠ...19 EXECUTIVE SUMMARY...51 1. GĠRĠġ...77 1.1. Su Çerçeve Direktifi

Detaylı

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ Ece SARAOĞLU Çevre ve Şehircilik Uzmanı 4. Türk-Alman Su İşbirliği Günleri 24.09.2014 Sunum İçeriği Atıksu Politikamız Atıksu Mevzuatı Su Kirliliği Kontrolü

Detaylı

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ NEHĠR HAVZA YÖNETĠM PLANLARI, SU ÇERÇEVE DĠREKTĠFĠ VE BU KAPSAMDA DSĠ TARAFINDAN YAPILAN YERÜSTÜ SU KALĠTESĠ

Detaylı

SEYHAN HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI

SEYHAN HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, HSA/ÇİB Üniversiteler, TÜBİTAK ÇOB, Valilikler HSA/ÇİB

Detaylı

YILLAR KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 2011 2012 2013 2014

YILLAR KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 2011 2012 2013 2014 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, Üniversiteler, TÜBİTAK HSA/ÇİB 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, Valilikler HSA/ÇİB

Detaylı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı Yrd. Doç. Dr. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Türkiye deki Mevcut Atık Su Altyapısı Su kullanımı ve atık

Detaylı

Kentsel Atıksu Yönetimi

Kentsel Atıksu Yönetimi T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK K BAKANLIĞI Kentsel Atıksu Yönetimi Buğçe e DOĞAN ÇİMENTEPE Çevre ve Şehircilik Uzmanı Çevre Yönetimi Y Genel MüdürlM rlüğü 07-10 Haziran 2012 - İstanbul Sunumun İçeriği Bakanlığımızın

Detaylı

ERGENE HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

ERGENE HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı ÇEVRE VE ġehġrcġlġk BAKANLIĞI ÇED ĠZĠN VE DENETĠM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE ĠZLEME DAĠRESĠ BAġKANLIĞI ERGENE HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik

Detaylı

ATIKSU YÖNETİMİ VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR. IV. OSB ÇEVRE ZİRVESİ Recep AKDENİZ Genel Müdür Yardımcısı Bursa 2016

ATIKSU YÖNETİMİ VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR. IV. OSB ÇEVRE ZİRVESİ Recep AKDENİZ Genel Müdür Yardımcısı Bursa 2016 ATIKSU YÖNETİMİ VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR IV. OSB ÇEVRE ZİRVESİ Recep AKDENİZ Genel Müdür Yardımcısı Bursa 2016 Sunumun İçeriği Su Durumu ve Sektörlere Dağılımı Bakanlığımızın Görev Çerçevesi Çevre kanununda

Detaylı

10. ÇEVRE İSTATİSTİKLERİ

10. ÇEVRE İSTATİSTİKLERİ TR41 Bölgesi 2008 2010 10. ÇEVRE İSTATİSTİKLERİ 10.1. Atık İstatistikleri 10.1.1. Belediye- Atık Hizmeti Verilen Nüfus ve Atık Miktarı 2008,2010 Toplam nüfus Belediye Anket uygulanan Anket uygulanan Atık

Detaylı

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3 . İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ xv ÖN SÖZ xvi YAZARLAR HAKKINDA xix ÇEVİRENLER xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN xxiii K I S I M B İ R ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ 1 BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi

Detaylı

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Projenin GELĠġĠMĠ: KDEP-EYLEM 47 (Kısa Dönem Eylem Planı ) 4 Aralık 2003 tarihli BaĢbakanlık Genelgesi yle e-dönüģüm Türkiye

Detaylı

1 Giriş. GOSB Atıksu Arıtma Tesisi Proses Özeti

1 Giriş. GOSB Atıksu Arıtma Tesisi Proses Özeti 1 Giriş Söz konusu rapor Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) tarafından GOSB de yaptırılacak olan atıksu arıtma tesisinin ünitelerini ve çalıģma prensiplerini açıklamaktadır. 1.1 Genel GOSB nde mevcut

Detaylı

Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı. AB Çevre Müktesebatının Yerel Yönetimlere Uygulanması

Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı. AB Çevre Müktesebatının Yerel Yönetimlere Uygulanması Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı AB Çevre Müktesebatının Yerel Yönetimlere Uygulanması 1 Uygulama Örnekleri 1.Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği 2.Tehlikeli Maddelerin

Detaylı

1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI

1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI 2. Orta Vade Uzun vade 2 3 2 3 2 3 2 3 2 3 1 4 1 4 1 4 1 4 1 4 Uygulayıcı 1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI 1.1 KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ AAT Revizyon ve İnşaatların Tamamlanması Mevcut Revizyon Gerekli Görülen

Detaylı

YILLAR KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE

YILLAR KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, Üniversiteler, TÜBİTAK HSA/ÇİB 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, Valilikler HSA/ÇİB

Detaylı

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü GÜNDEM Büyük Melen Havzası nın Konumu ve Önemi Büyük Melen Havzası ndan İstanbul a Su Temini Projesi

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ Eğirdir Beyşehir Karacaören Alt Havzaları ÖH Alanları Atatürk Baraj Gölü ÖH Alanı Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi için; İçme suyu kaynaklarının

Detaylı

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi USBS YAPISI 08.12.2014 Su Yönetimi Genel Müdürlüğü İzleme ve Su Bilgi Sistemi Dairesi Başkanlığı Su Bilgi Sistemi Şube Müdürlüğü 1 Sunum Planı Geçmiş Süreçler Gelecek

Detaylı

İnegöl OSB Müdürlüğü Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve Kojenerasyon Tesisleri 6/3/2016 1

İnegöl OSB Müdürlüğü Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve Kojenerasyon Tesisleri 6/3/2016 1 Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve 6/3/2016 1 İnegöl İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi Kurulması; Yüksek Planlama Kurulunun 19.12.1973 tarihli raporu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 19.11.1973 tarihli

Detaylı

OSB LERDE ATIKSU YÖNETİMİ VE MEVZUAT UYGULAMALARI. Ercan GÜLAY Daire Başkanı Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı Bursa 2016

OSB LERDE ATIKSU YÖNETİMİ VE MEVZUAT UYGULAMALARI. Ercan GÜLAY Daire Başkanı Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı Bursa 2016 OSB LERDE ATIKSU YÖNETİMİ VE MEVZUAT UYGULAMALARI Ercan GÜLAY Daire Başkanı Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı Bursa 2016 1 SUNUM PLANI Atıksu Mevzuatı OSB lerde Mevcut Durum OSB lerde Atıksu Sorunları

Detaylı

İŞLETMENİN ADI (İŞLETMENİN ADRESİ)

İŞLETMENİN ADI (İŞLETMENİN ADRESİ) ĠĢletme Logosu (varsa) İŞLETMENİN ADI (İŞLETMENİN ADRESİ)...... FAALİYETİ/FALİYETLERİ İŞ AKIM ŞEMASI/ŞEMALARI VE PROSES ÖZETİ/ÖZETLERİ Hazırlayan (Unvan) Tarih İŞLETMELERİN FAALİYET KONULARI FARKLI OLSA

Detaylı

TÜRKİYE DE ÇEVRE YÖNETİMİ

TÜRKİYE DE ÇEVRE YÖNETİMİ TÜRKİYE DE ÇEVRE YÖNETİMİ Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Y Genel MüdürlM rlüğü Nisan 2010 Ankara ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre ve Orman Bakanlığı : Politika ve prensipleri belirleme, Mevzuat

Detaylı

ÜRETĠM TESĠSLERĠ BÖLGESEL BAĞLANTI KAPASĠTE RAPORU 2020-2025

ÜRETĠM TESĠSLERĠ BÖLGESEL BAĞLANTI KAPASĠTE RAPORU 2020-2025 ÜRETĠM TESĠSLERĠ BÖLGESEL BAĞLANTI KAPASĠTE RAPORU 2020-2025 31.07.2015 İçindekiler Ġçindekiler... 2 Amaç ve Kapsam... 7 1. Yöntem... 8 2. Bölgelerin Değerlendirmeleri ve Sonuçlar... 10 2.1. Akdeniz...

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 10.10.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27372 SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî

Detaylı

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM 27 Haziran 2009 CUMARTESĐ Resmî Gazete Sayı : 27271 TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ BĐRĐNCĐ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Yasal Dayanak

Detaylı

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir.

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir. ERGENE HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 1. Dere yatakları temizleniyor, 2. Belediye AAT leri DSİ tarafından inşa ediliyor, 3. Islah Organize

Detaylı

YÖNETMELİK. ç) Fazla ödeme: Enerji desteğinden yararlanması gerekenlere, yararlanması gereken tutarın üzerinde yapılan ödemeyi,

YÖNETMELİK. ç) Fazla ödeme: Enerji desteğinden yararlanması gerekenlere, yararlanması gereken tutarın üzerinde yapılan ödemeyi, 17 Mayıs 2014 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29003 Çevre ve ġehircilik Bakanlığından: YÖNETMELİK ÇEVRE KANUNUNUN 29 UNCU MADDESĠ UYARINCA ATIKSU ARITMA TESĠSLERĠNĠN TEġVĠK TEDBĠRLERĠNDEN FAYDALANMASINDA

Detaylı

KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI

KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI Dr. Alpaslan EKDAL İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü ekdala@itu.edu.tr Kıyı Suları, Yer altı Suları ve Yüzeysel Suların Kalitesinin Belirlenmesi ve Yönetimi Hizmet İçi Eğitim Programı

Detaylı

KONU BAŞLIĞI Örnek: ENERJİ VERİMLİLİĞİ NELER YAPILACAK? KISA SLOGAN ALTINDA KISA AÇIKLAMA (1 CÜMLE)

KONU BAŞLIĞI Örnek: ENERJİ VERİMLİLİĞİ NELER YAPILACAK? KISA SLOGAN ALTINDA KISA AÇIKLAMA (1 CÜMLE) KONU BAŞLIĞI Örnek: ENERJİ VERİMLİLİĞİ NELER YAPILACAK? KISA SLOGAN ALTINDA KISA AÇIKLAMA (1 CÜMLE) GÖRSEL MALZEME (FOTO, GRAFİK, ŞEKİL, LOGO VB.) GRAFİK VEYA TABLO (STRATEJİK PLANDA VERİLEN HEDEF VE ONLARA

Detaylı

T.C. Tekirdağ Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü. 07 Haziran 2010 TEKĠRDAĞ

T.C. Tekirdağ Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü. 07 Haziran 2010 TEKĠRDAĞ T.C. Tekirdağ Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 07 Haziran 2010 TEKĠRDAĞ 2872 sayılı Çevre Kanunu 11. Maddesi: Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluģan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI Dr. Tuğba Ağaçayak İÇERİK Türkiye Ortalama Sıcaklık, Yağış Değerleri İklim Değişikliği ve Su Sorunları Kentler ve İklim Değişikliği Türkiye de Su Kaynakları

Detaylı

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ TEKIRDAĞ İLI, TÜRKMENLI GÖLETI İÇME SUYU HAVZASıNı ETKILEYEN UNSURLARıN TESPITI VE HAVZANıN KORUNMASıNA YÖNELIK YAPıLMASı GEREKENLER ÜZERINE BIR DEĞERLENDIRME Sema KURT Tekirdağ

Detaylı

BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ

BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ Korkut Kaşıkçı 1, Barış Çallı 2 1 Sistem Yapı İnşaat ve Ticaret A.Ş. 34805 Kavacık, İstanbul 2 Marmara Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü,

Detaylı

Sunum İçeriği. Sonuç ve Öneriler

Sunum İçeriği. Sonuç ve Öneriler Sunum İçeriği Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ve İlgili Mevzuat Yerüstü Su Kirliliğin Kontrolüne İlişkin Uluslararası Yaklaşımlar Ülkemize Yönelik Öneriler Nilüfer Çayı Alt Havzası Uygulama Örneği

Detaylı

Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar. Belirli kirleticiler ve ÇKS leri. Alıcı ortam bazlı deşarj standartları

Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar. Belirli kirleticiler ve ÇKS leri. Alıcı ortam bazlı deşarj standartları Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar Ülkemizde Yapılan Çalışmalar Belirli kirleticiler ve ÇKS leri Alıcı ortam bazlı deşarj standartları Hassas alanlar İzleme programları Denizlerde kirlilik izleme

Detaylı

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%)

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%) ÇEVRE Çevreye ayrılan harcamaların payı giderek artmaktadır. Grafik 16 da sunulan 2008-2010 yılları arasındaki göstergelere göre yapılan çevre ve çevresel harcamaların GSYH içindeki payının 2008 de %1,09

Detaylı

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler Şehirsel Teknik Altyapı 8. Hafta 10.11.2017 Ders tekrarı yeni eklemeler Altyapıda iki öncelikli konu Bölgesel düzeyde donatı ve altyapılar Kentsel altyapı ve donatı edinimi Bölgesel ve ulusal düzeyde Ulusal

Detaylı

ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015. Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür

ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015. Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015 Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür Marmara Havzası ve Atıksu Yönetimi 1950'li yıllar Caddebostan Plajı 1980'li yıllar Ülkemizin en kalabalık şehri

Detaylı

ATIKSU ARITMA TESİSİ ENERJİ GİDERİ GERİ ÖDEME BELGESİ

ATIKSU ARITMA TESİSİ ENERJİ GİDERİ GERİ ÖDEME BELGESİ EK-1 GERİ ÖDEME BELGESİ T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü SAYI B.18.0.ÇYG.0/ TARİH KONU Atıksu Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesi BELGE NO ATIKSU ARITMA TESİSİ ENERJİ

Detaylı

TÜRKİYE DE KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI

TÜRKİYE DE KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI TÜRKİYE DE KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI Recep AKDENİZ Atıksu Yönetimi ve Planlama Şube Müdürü 17 Mart 2011 - Ankara BAKANLIĞIMIZIN GÖREV ÇERÇEVESİ Kentsel Altyapıda; Politika ve prensipleri belirleme,

Detaylı

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Huri EYÜBOĞLU Şub. Müd. huri.eyuboglu@csb.gov.tr İSTANBUL SUNUM İÇERİĞİ SINHA PROJESİ Türkiye Kıyılarında Kentsel Atıksu Yönetimi: Sıcak Nokta ve Hassas Alanların

Detaylı

UYGULAMA NOTLARI (BALIKESİR BURHANİYE) 1. PROJE TASARIM YILLARI

UYGULAMA NOTLARI (BALIKESİR BURHANİYE) 1. PROJE TASARIM YILLARI SU TEMİNİ VE KANALİZASYON SİSTEMLERİ DERSİ NÜFUS ve DEBİ UYGULAMA NOTLARI (BALIKESİR BURHANİYE) 1. PROJE TASARIM YILLARI Proje başlangıcı: 2018 Proje + inşaat süresi: 5 yıl Proje ömrü: 30 yıl Proje ilk

Detaylı

Yeşilırmak Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi

Yeşilırmak Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi T. C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Yeşilırmak Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Daire Başkanlığı 03 Aralık 2013 / Afyonkarahisar

Detaylı

Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır.

Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır. Bu makale, 200. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 9. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır. ESKİŞEHİR PORSUK SUYU (Tam metin) Güner SÜMER Anadolu Üniversitesi, ESKİŞEHİR

Detaylı

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos AKKM

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos AKKM 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları 28.05.2013 Merinos AKKM Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Akıllı Büyüme Eğitime, bilgiye ve yeniliğe

Detaylı

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI 2021-2030 2031-2040 ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, Üniversiteler, TÜBİTAK 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, Valilikler

Detaylı

1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012

1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012 1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012 Çevre Mühendisliği Bölümü Selçuk Üniversitesi Dersin Öğretim Üyesi: Prof.Dr. Ali BERKTAY Tel. 2232093 e-mail: aberktay@selcuk.edu.tr Doç.Dr. Bilgehan

Detaylı

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum 6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum Su kalitesi istatistikleri konusunda, halen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 25 havzada nehir ve göl suyu kalitesi izleme çalışmaları

Detaylı

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü Temiz Hava Planları Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü MATRA Eskişehir ve İskenderun da Temiz Hava için Elele Projesi 4. İletişim Platformu Toplantısı 8 Ekim

Detaylı

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU 2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU Kamuda stratejik yönetim anlayıģının temelini oluģturan kaynakların etkili ve verimli bir Ģekilde kullanılması ilkesi çerçevesinde,

Detaylı

TOPLAM DERS-PROGRAM ÇIKTILARI İLİŞKİSİ. Kodu Ders Adı T P AKTS 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

TOPLAM DERS-PROGRAM ÇIKTILARI İLİŞKİSİ. Kodu Ders Adı T P AKTS 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 TOPLAM DERS-PROGRAM ÇIKTILARI İLİŞKİSİ Kodu Ders Adı T P AKTS 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 1. Yıl - 1. Yarıyıl CEV1001 Matematik-I 4 2 6 0 0 0 5 0 0 0 3 5 0 0 0 0 CEV1003 Fizik-I 3 1 5 0 0 0 5 0 0 0 3

Detaylı

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevre Denetimi Ani, planlı, birleşik denetimler ve izlemeler yapılmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve yönetmelikleri kapsamında Hava, Su,

Detaylı

BİYOLOJİK ARITMA DENEYİMLERİ

BİYOLOJİK ARITMA DENEYİMLERİ BİYOLOJİK ARITMA DENEYİMLERİ Kütahya Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi, İller Bankası nca 1985 yılında projelendirilmiş, 1992 yılında çalışmaya başlamıştır. Şehir merkezinin evsel nitelikli atıksularını

Detaylı

ATIKSU ARITMA TESĠSLERĠNDE ĠġLETME YÖNETĠMĠ. M. Faruk İŞGENÇ Berfu SÖNMEZ İZSU Genel Müdürlüğü mehmetisgenc@yahoo.com

ATIKSU ARITMA TESĠSLERĠNDE ĠġLETME YÖNETĠMĠ. M. Faruk İŞGENÇ Berfu SÖNMEZ İZSU Genel Müdürlüğü mehmetisgenc@yahoo.com ATIKSU ARITMA TESĠSLERĠNDE ĠġLETME YÖNETĠMĠ M. Faruk İŞGENÇ Berfu SÖNMEZ İZSU Genel Müdürlüğü mehmetisgenc@yahoo.com Planlama Mühendisliği Atıksu Master Planı Katı Atık Yönetim Planı Arıtma Çamurları Yönetim

Detaylı

ATIKSU YÖNETĠMĠ Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Ahmet ALADAĞ Atıksu Yönetimi ve Planlama Birimi 12-13 Mayıs 2011 - KOCAELĠ

ATIKSU YÖNETĠMĠ Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Ahmet ALADAĞ Atıksu Yönetimi ve Planlama Birimi 12-13 Mayıs 2011 - KOCAELĠ ATIKSU YÖNETĠMĠ Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Ahmet ALADAĞ Atıksu Yönetimi ve Planlama Birimi 12-13 Mayıs 2011 - KOCAELĠ TÜRKĠYE DE ATIKSU MEVZUATI Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (2004) ÇEVRE KANUNU

Detaylı

Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31

Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31 İçerik Dünyadaki su potansiyeline bakış Türkiye deki su potansiyeline bakış Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Görevleri Mevzuat Çalışmaları Yapılan Faaliyetler Su Tasarrufu Eylem Planı Su Ayakizi Çalışmaları

Detaylı

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Hava Kirliliği Laboratuvarı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 31 Ekim 1 Kasım 2014 İzmir Mimarlık Merkezi 1 Aliağa ve

Detaylı

KENTLERE SU SAĞLANMASINDA ĠLBANK IN VĠZYON VE MĠSYONUNDAKĠ YENĠ YAKLAġIMLAR MEHMET TURGUT DEDEOĞLU GENEL MÜDÜR

KENTLERE SU SAĞLANMASINDA ĠLBANK IN VĠZYON VE MĠSYONUNDAKĠ YENĠ YAKLAġIMLAR MEHMET TURGUT DEDEOĞLU GENEL MÜDÜR KENTLERE SU SAĞLANMASINDA ĠLBANK IN VĠZYON VE MĠSYONUNDAKĠ YENĠ YAKLAġIMLAR MEHMET TURGUT DEDEOĞLU GENEL MÜDÜR Suyun insan hayatındaki önemi herkesçe bilinen bir konudur. Ġnsan yaģamı açısından oksijenden

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ 10 Ekim 2009 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27372 Çevre ve Orman Bakanlığından: TEBLİĞ SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/2004 tarihli

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

SUSURLUK HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU Kış Dönemi, 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

SUSURLUK HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU Kış Dönemi, 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı ÇEVRE VE ġehġrcġlġk BAKANLIĞI ÇED ĠZĠN VE DENETĠM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE ĠZLEME DAĠRESĠ BAġKANLIĞI RLUK HAVZASI KALİTESİ İZLEME RAPORU Kış Dönemi, 2 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

Detaylı

TARIMSAL FAALĠYETLERDEN KAYNAKLANAN YAYILI KĠRLĠLĠĞĠN MOGAN GÖLÜ NE ETKĠLERĠ

TARIMSAL FAALĠYETLERDEN KAYNAKLANAN YAYILI KĠRLĠLĠĞĠN MOGAN GÖLÜ NE ETKĠLERĠ TARIMSAL FAALĠYETLERDEN KAYNAKLANAN YAYILI KĠRLĠLĠĞĠN MOGAN GÖLÜ NE ETKĠLERĠ DR. EMRE ALP ODTÜ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ 10 ġubat 2014 Türkiye de Tarımsal Su Yönetimi Üzerine Pilot Bir Proje: GölbaĢı Özel

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Bu Tebliğ, 12 Mart 1989 tarihli ve 20106 sayılı Resmî Gazete de yayınlanmıştır. Amaç Madde 1 - Bu tebliğ, 9 Ağustos 1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre

Detaylı

Şekil 3.1: Planlanan AAT Sayılarının Bölgelere Göre Dağılımı

Şekil 3.1: Planlanan AAT Sayılarının Bölgelere Göre Dağılımı PLANLANAN TESİSLER (İP 3) Bu çalışmada, öncelikle Türkiye de belediyeler tarafından yapılması planlanan evsel/kentsel atıksu arıtma tesislerine (AAT) ait bilgileri içeren anket formu proje ekibi tarafından

Detaylı

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi Ocak 2009 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi EK 5 ÇED YÖNETMELĠĞĠ EK V: DUYARLI YÖRELER Bu yönetmelik kapsamında bulunan projelere iliģkin yapılacak çalıģmalar

Detaylı

ysy HARİTA PROJE MÜHENDİSLİK ve DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

ysy HARİTA PROJE MÜHENDİSLİK ve DANIŞMANLIK HİZMETLERİ ysy HARİTA PROJE MÜHENDİSLİK ve DANIŞMANLIK HİZMETLERİ TANITIM DOSYASI Sayfa 0 of 31 Firmamız haritacılık, inşaat altyapı, çevre yönetimi ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS) alanlarında mühendislik, projelendirme,

Detaylı

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nin Uygulanmasındaki Ülkemizdeki Mevcut Durum. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nin Uygulanmasındaki Ülkemizdeki Mevcut Durum. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nin Uygulanmasındaki Ülkemizdeki Mevcut Durum Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü 23 OCAK 2013 GEBZE/KOCAELĠ Gürültü Mevzuatı Avrupa Birliği uyum

Detaylı

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM Prof.Dr. Tolga ELBİR Dr.Öğr.Üyesi Yetkin DUMANOĞLU CEV-3616 Hava Kirliliği ve Kontrolu Hava Kalitesi Yönetimi Bir bölgede hava kalitesi seviyelerinin iyileştirilmesi

Detaylı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Sanayi tesislerinin alıcı ortama olan etkilerinin ve kirlilik yükünün azaltılması, yeni tesislerin kurulmasına karar verilmesi aşamasında alıcı ortam kapasitesinin dikkate alınarak

Detaylı

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı ÇEVRE VE ġehġrcġlġk BAKANLIĞI ÇED ĠZĠN VE DENETĠM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE ĠZLEME DAĠRESĠ BAġKANLIĞI KÜÇÜK MENDERES HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel

Detaylı

SEL KONTROLUNDA AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROL ÇALIġMALARININ ÖNEMĠ

SEL KONTROLUNDA AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROL ÇALIġMALARININ ÖNEMĠ T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SEL KONTROLUNDA AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROL ÇALIġMALARININ ÖNEMĠ Hanifi AVCI Genel Müdür ġubat-2011 SEL AFETĠNĠN SEBEBĠ

Detaylı

COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ ALTYAPISI (KENT BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ) & ĠLLER BANKASI

COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ ALTYAPISI (KENT BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ) & ĠLLER BANKASI COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ ALTYAPISI (KENT BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ) & ĠLLER BANKASI KURULUġ KANUNU ve AMACI Kentleşme Muasır medeniyetlerin üstüne çıkma yerel yönetimlerin desteklenmesi Cumhuriyetin 10. yılında

Detaylı

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Bilgi Ġşlem Dairesi Başkanlığı. Sayı : B.18.0.BĠD.0.03.010.06 20/06/2008 Konu : Coğrafi Bilgi Sistemi ÇalıĢmaları

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Bilgi Ġşlem Dairesi Başkanlığı. Sayı : B.18.0.BĠD.0.03.010.06 20/06/2008 Konu : Coğrafi Bilgi Sistemi ÇalıĢmaları Sayfa : 1 / 5 Sayı : B.18.0.BĠD.0.03.010.06 20/06/2008 Konu : Coğrafi Bilgi Sistemi ÇalıĢmaları GENELGE 2008/7 Bakanlığımız, ilgili kanunların vermiģ olduğu görev ve yetkileri yerine getirme safhasında,

Detaylı

Emisyon Envanteri ve Modelleme. İsmail ULUSOY Çevre Mühendisi Ennotes Mühendislik

Emisyon Envanteri ve Modelleme. İsmail ULUSOY Çevre Mühendisi Ennotes Mühendislik Emisyon Envanteri ve Modelleme İsmail ULUSOY Çevre Mühendisi Ennotes Mühendislik İçerik Emisyon Envanteri Emisyon Kaynaklarına Göre Bilgiler Emisyon Faktörleri ve Hesaplamalar Modelleme Emisyon Envanteri

Detaylı

ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK

ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK İSTEYEN KURUM VE KURULUŞLAR İÇİN ÇEVRE İZNİ BAŞVURU ŞARTLARI

Detaylı

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ 23 Temmuz 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29779 YÖNETMELİK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

Detaylı

Endüstriyel Kaynaklı Kirlenmiş Sahaların Yönetimi İçin Bilgi Sistemi Geliştirilmesi

Endüstriyel Kaynaklı Kirlenmiş Sahaların Yönetimi İçin Bilgi Sistemi Geliştirilmesi İ.T.Ü. 11. Endüstriyel Kirlenme Kontrolü Sempozyumu 11-13 Haziran 2008 Endüstriyel Kaynaklı Kirlenmiş Sahaların Yönetimi İçin Bilgi Sistemi Geliştirilmesi Dr. Serkan Girgin, M. Güvener, Ş. Polat, B. Büyüker,

Detaylı

Kentsel Atıksu Arıtımı Hizmet Bedeli Tahsil Yöntemleri & Tam Maliyet Esası Ücret ve Vergilerin Yeterliliği

Kentsel Atıksu Arıtımı Hizmet Bedeli Tahsil Yöntemleri & Tam Maliyet Esası Ücret ve Vergilerin Yeterliliği KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kentsel Atıksu Arıtımı Hizmet Bedeli Tahsil Yöntemleri & Tam Maliyet Esası Ücret ve Vergilerin Yeterliliği Ali SAĞLIK Genel Müdür

Detaylı

SAYI :B.18.0.ÇYG.0.01.00.03/010-05/7240-30658 23.06.2006 GENELGE ( 2006/15 )

SAYI :B.18.0.ÇYG.0.01.00.03/010-05/7240-30658 23.06.2006 GENELGE ( 2006/15 ) SAYI :B.18.0.ÇYG.0.01.00.03/010-05/7240-30658 23.06.2006 KONU: Atıksu Arıtma Tesisleri için İş Termin Planı GENELGE ( 2006/15 ) Çok çeşitli amaçlarla su kaynaklarına olan hızlı talep artışının karşılanması,

Detaylı

SYGM ÇEVRE MÜHENDİSİ SEMİH EMLEKÇİ

SYGM ÇEVRE MÜHENDİSİ SEMİH EMLEKÇİ SYGM ÇEVRE MÜHENDİSİ SEMİH EMLEKÇİ SONUÇ VE DEĞERLENDİRME İÇERİK SUYUN ÖNEMİ TÜRKİYE DE SU AVRUPA BİRLİĞİ NDE SU KAYNAKLARI AB SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİNİN ANA PRENSİPLERİ TÜRKİYE DE SU

Detaylı