BÖLÜM - 7 KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BÖLÜM - 7 KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ"

Transkript

1 BÖLÜM - 7 KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Metalik yapıları korozyondan korumak amacıyla çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Elektrokimyasal temele dayanan en önemli korozyondan korunma yöntemleri şunlardır: 1) Katodik koruma, 2) Anodik koruma, 3) İnhibitör kullanımı. 7.1 KATODİK KORUMA Katodik koruma metalleri korozyondan korumak üzere kullanılan en etkili yöntemdir. Katodik korumanın temel ilkeleri elektrokimyasal korozyon teorisine dayanır. Buna göre bir elektrokimyasal hücreden net bir akım geçtiğinde anotta oksidasyon reaksiyonu, katotta buna eşdeğer olacak şekilde redüksiyon reaksiyonu yürür. Böyle bir sistem içinde katot bölgesinde hiç bir şekilde korozyon olayı meydana gelmez. Bu teoriye dayanarak bir metalin yüzeyindeki anodik bölgeler katot haline dönüştürülerek korozyon olayı kesin şekilde önlenebilir. Katodik koruma yapabilmek için, aynı elektrolit içine anot görevi yapmak üzere ikinci bir metal daldırılır. Anot metali korunacak olan metalden daha aktif bir metalden seçilmiş ise, bu iki metalin bağlantısından galvanik bir pil oluşur. Bu durumda devreden kendiliğinden bir akım geçer. Korunması istenilen metal bu pilin katodu olacağından korozyona uğramaz. Buna karşılık devreden geçen akım miktarı ile eşdeğer olarak anot metali çözünerek iyon haline geçer. Böylece yürüyen galvanik anotlu katodik koruma sistemleri büyük ölçekli bir galvanik pil gibi çalışır. Katodik koruma inert anotlar ile de uygulanabilir. Bu durumda sisteme dıştan bir doğru akımın uygulanması gerekir. Doğru akım kaynağının (+) ucu anoda, (-) ucu da korunacak olan metal yapıya bağlanır. Böylece bir elektroliz hücresi elde edilmiş olur. Bu hücrenin katodunda redüksiyon, anodunda da oksidasyon reaksiyonları meydana gelir. Ancak, anottaki reaksiyon metalin çözünmesi şeklinde olmaz. Anotta inert metaller kullanılmış olduğu için elektrolit cinsine göre oksijen çıkışı, klor çıkışı gibi başka çeşit oksidasyon reaksiyonları meydana gelir. 189

2 Katodik Korumanın Teorik İlkeleri Katodik koruma, korunması istenilen metalin bir elektrokimyasal hücrenin katodu haline getirilmesi suretiyle metal yüzeyindeki anodik akımların giderilmesi işlemidir. Örnek olarak nötral bir sulu çözelti içinde korozyona uğrayan bir demir metalini ele alalım. Demir yüzeyinde yürüyen anot ve katot reaksiyonları şöyledir: Anot reaksiyonu : Fe Fe e - (7.1) Katot reaksiyonu : ½ O 2 + H 2 O + 2e - 2OH - (7.2) Korozyon olayı bu iki reaksiyonun bir arada yürümesi ile gerçekleşir. Elektronlar anottan katoda doğru metal üzerinden akar. Katot reaksiyonu anottan gelen bu elektronları kullanarak yürüyebilir. Eğer katotta bu elektronlar kullanılamaz ise, bu durumda anottaki oksidasyon reaksiyonu da yürüyemez. Yani katot bölgesinde yeterli oksijen bulunmazsa korozyon meydana gelmez. Diğer taraftan eğer katot reaksiyonu için gerekli elektronlar bir dış kaynaktan verilecek olursa, anot reaksiyonu ile elektron üretilemez. Bu durumda anotta yürüyen korozyon olayı da durmuş olur. Dış akım kaynaklı katodik koruma ile korozyonun önlenmesi bu elektrokimyasal ilkeye dayanır. Metale dıştan uygulanan akım ile verilen elektronlar, metal yüzeyinde yürümekte olan anodik reaksiyonları tam olarak durur. Oksidasyon reaksiyonları artık korunmakta olan metal yüzeyinde değil, katodik korumanın yardımcı anodunda yürür. Korozyona uğramakta olan bir metale kendinden daha aktif bir metal (galvanik anot) bağlanacak olursa, bu durumda katot reaksiyonu için gerekli olan elektronlar galvanik anot olarak bağlanan metalin kendiliğinden yürüyen yükseltgenme reaksiyonu ile karşılanır. Böylece korunan metal yüzeyindeki bütün anodik reaksiyonlar tam olarak durur. Galvanik anotlu katodik koruma da bu temel ilkeye dayanır DIŞ AKIM KAYNAKLI KATODİK KORUMA Dış akım kaynaklı katodik koruma metale dıştan bir doğru akım uygulanarak yapılır. Bir transformatör redresör (T/R) ünitesinden elde edilen doğru akımın (-) ucu korunacak olan metale, (+) ucu da bir yardımcı anoda bağlanır. Şekil Uygulanacak olan katodik koruma akımının şiddeti, korunacak metalin yüzey alanına, kaplamasının izolasyon direncine ve metalin içinde bulunduğu ortamın koroziflik derecesine bağlıdır. Transformatör-redresör ünitesinin doğru akım çıkış voltajı ise, katodik koruma devresinin toplam direncine ve büyük ölçüde anot yatağının direncine bağlı olarak ve sisteme verilmesi gereken akımı sağlayacak büyüklükte seçilir. 190

3 Şekil Dış akım kaynaklı katodik koruma Katodik koruma uygulamalarında en önemli konu, korunacak yapının katodik koruma akım ihtiyacının belirlenmesidir. Metali tam olarak korumak için gerekli olan minimum akım şiddeti deneysel olarak veya, katot ve anot reaksiyonlarının polarizasyon eğrileri çizilerek teorik olarak belirlenebilir. Örnek olarak demirin asidik bir çözelti içindeki korozyonunu ele alalım. Şekil Şekil-7.2 Çeliğin asitli ortamda dış akım kaynağı ile katodik olarak korunması[13] 191

4 Asidik bir ortamda çeliğin korozyonunda katodik reaksiyon hidrojen çıkışı şeklinde yürür. Anotta ise demir korozyona uğrayarak iyon haline geçer. Korozyon reaksiyonu denge halinde iken demirin potansiyeli (E cor ) değerini alır. Korozyon hızı, anodik ve katodik polarizasyon eğrilerinin kesim noktasına karşı gelen (i cor ) dır. Şekilde asit içindeki demirin korozyon potansiyeli E cor = -250 mv ve korozyon akımı i cor = 10 3 µa /cm 2 dir. Korozyona uğramakta olan böyle bir çeliğe katodik yönde bir dış akım uyguladığımızı düşünelim. Katodik koruma sonucu çeliğin potansiyeli negatif yönde 120 mv artarak mv a düşmüş olsun. Şekilden görüleceği üzere, katodik koruma sonucu çeliğin korozyon hızı başlangıçtaki korozyon hızının binde birine, yani 1 µa/cm 2 ye düşürülmüş olur. Bunu sağlamak için çeliğe i app kadar bir dış akım uygulanmıştır. Grafikten açıkça görüldüğü üzere, uygulanan dış akım ile korozyon hızının ne derece azalacağı, anodik polarizasyon eğrisinin eğimine, yani β a değerine bağlıdır. Şekilde verilen örnekte β a = 40 mv dır. Yani metal katodik yönde 40 mv polarize edildiğinde korozyon hızında 10 kat düşüş olmaktadır. Doğal sular ve zeminler gibi nötral ortamlarda yapılan katodik koruma, yukarıdaki örnekte verilen asitli ortamlardakinden biraz farklıdır. Aradaki fark, nötral çözeltiler içinde katodik reaksiyonun hidrojen çıkışı şeklinde değil de, çözünmüş oksijenin redüksiyonu ile yürümesinden kaynaklanır. Bu durumda çeliğin korozyon hızı, metal yüzeyine oksijen difüzyon hızının kontrolü altındadır. Su içinde oksijen difüzyon hızı çok yavaş olduğundan, nötral ortamlarda çeliğin korozyon hızı da oldukça düşüktür. Şekil de çözünmüş oksijen içeren nötral bir elektrolit içindeki çeliğin dış akım kaynağı ile katodik koruması görülmektedir. Şekil Çeliğin nötral bir ortamda dış akım kaynağı ile katodik korunması [12] 192

5 Şekilde verilmiş olan örnekte, katodik koruma uygulanmadan önce çeliğin korozyon hızının 100 µa/cm 2 olduğu görülmektedir. Bu değer genellikle hareketli sularda mümkün olur. Durgun sular içinde oksijen difüzyonu daha da yavaştır. Diğer taraftan durgun sular içinde oluşan korozyon ürünleri metal yüzeyinde çökelerek kabuk oluşturur. Bu kabuk korozyon hızında büyük ölçülerde azalmalara neden olur. Durgun nötral çözeltilerde korozyon hızı örneğin 20 µa/cm 2 ye kadar düşebilir. Şekilden görüldüğü üzere oksijen redüksiyonu ile gerçekleşen katodik polarizasyon eğrisi bir limit akıma erişmektedir. Bu durumda korozyon hızı limit akım yoğunluğuna eşit olmaktadır. Böyle bir çeliği katodik olarak korumak için, önceki örnekte olduğu gibi yine katodik yönde 120 mv polarize etmiş olduğumuzu düşünelim. Katodik koruma sonucu çeliğin korozyon hızı 0,1 µa/cm 2 değerine düşecektir. Bunu sağlamak için katodik koruma devresine 100 µa/cm 2 lik bir dış akımın uygulanması gerekecektir. Bu değer katodik reaksiyonun limit akımı ile yani çözünmüş oksijenin metal yüzeyine difüzlenme hızı ile sınırlıdır. Eğer metal yüzeyine kaplama yapılacak olursa, katodik koruma için gerekli akım ihtiyacı büyük ölçüde azalacaktır. Şekil -7.3 de aşırı korumanın zararlı etkisi de açık olarak görülmektedir. Eğer çelik, katodik yönde gereğinden fazla polarize edilerek potansiyeli negatif yönde daha fazla artırılacak olursa, katot reaksiyonunda değişme olmaktadır. Katot potansiyeli negatif yönde belli bir değere eriştiğinde artık katotta yalnız oksijen redüksiyonu reaksiyonu değil, suyun elektrolizi ile aşağıdaki reaksiyon denklemine göre hidrojen çıkışı da gerçekleşmektedir. H 2 O + 2e - H 2 + 2OH - (7.3) Katodik olarak aşırı koruma yapılması halinde katotta (7.3) denklemine göre hidrojen gazı çıkışı başlar. Katotta hidrojen gazı çıkışı pratikte önemli sorunlar yaratır. Açığa çıkan hidrojen gazı metal yüzeyinde bulunan kaplamanın soyulmasına neden olabilir. Ayrıca stres korozyonunun söz konusu olduğu ortamlarda, metal yüzeyinde açığa çıkan hidrojen atomları molekül halinde uzaklaşmak yerine, atom halinde metal kristal yapısına girerek orada hidrojen kırılganlığına neden olabilir. Üstelik aşırı koruma halinde katodik koruma için harcanan akım da gereksiz yere artırılmış olacaktır. Dış Akım Kaynaklı Anotlar Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde anot metalinin çözünerek akım üretmesine gerek olmadığından bu anotlar uzun süre dayanır. Anotta ortam koşullarına bağlı olarak çeşitli reaksiyonlar meydana gelir. Anot reaksiyonu anodun verimine ve ömrüne doğrudan etki yapar. Metal cinsi ne olursa olsun, anotta daima bir oksidasyon reaksiyonu meydana gelir. Anot 193

6 yüzeyinde hangi oksidasyon reaksiyonunun yürüyebileceğini söz konusu olan reaksiyonların serbest entalpi değişimleri belirler. Ancak anotta meydana gelen bazı kimyasal bileşiklerin anot yüzeyinde çökelmesi ile metal-elektrolit ara yüzeyinde yürümesi sonucu beklenen reaksiyonların hızı yavaşlayabilir. Doğal su veya zemin içinde bulunan bir anodun yüzeyinde yürüyen başlıca anot reaksiyonları şunlardır. 1- Metalin Çözünme Reaksiyonu Bazı halde dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde de, örneğin hurda çelik gibi çözünebilen bir metal kullanılabilir. Bu durumda anot reaksiyonu metalin oksitlenerek metal iyonu haline dönüşmesi şeklinde yürür. Me Me e - (7.4) Oluşan metal iyonları nötral ortamlarda su ile reaksiyona girerek hidroksit haline dönüşebilir. Me H 2 O Me(OH) 2 + 2H + (7.5) Metal hidroksitlerin çözünürlüğü genellikle azdır. Bu nedenle çevrede bulunan bazı bileşiklerle, örneğin kalsiyum karbonat ve silikat ile birlikte anot yüzeyinde çökelerek kabuk oluştururlar. Kabuk oluşumu anot reaksiyonlarının büyük ölçüde yavaşlamasına ve anodun kısa sürede pasifleşmesine neden olur. 2- Anotta Oksijen Çıkışı Anot soy bir metal ise (veya pasifleşmiş ise) anotta suyun ayrışması sonucu oksijen çıkışı meydana gelebilir. 2H 2 O 2H + + 2OH - (7.6) 2OH - ½ O 2 + H 2 O + 2e - (7.7) Toplam reaksiyon : H 2 O ½ O 2 + 2H + + 2e - (7.8) Bu reaksiyon sonucunda anot civarında asidik bir ortam oluşur. Tatlı sularda ve zemin içinde hakim anot reaksiyonu oksijen çıkışı şeklindedir. 3- Anottan Klor Çıkışı Deniz suyu içinde ve klorür konsantrasyonu yüksek diğer tuzlu sular içinde anotta oksijen yerine (veya onunla birlikte) klor gazı çıkabilir. 2Cl - Cl 2 + 2e - (7.9) 194

7 Açığa çıkan klor gazı su ile reaksiyona girerek, Cl 2 + 2H 2 O 2HClO (7.10) hipokloröz asidi oluşturur. Bu asit zayıf bir asit olduğundan klor çıkışı halinde anot bölgesinde ph düşüşü çok fazla olmaz. Anotta oksijen veya klor gazlarından hangisinin çıkacağı elektrolit içinde bulunan klorür konsantrasyonuna ve anot metali üzerinde söz konusu gazların aşırı gerilim değerlerine bağlıdır. Standart elektrot potansiyelleri klor için Volt, oksijen için Volt'dur. Deniz suyu içinde klorun ayrışma gerilimi Volt, oksijen ayrışma gerilimi Volt olmasına rağmen, aşırı gerilimi nedeniyle (1 ma/cm 2 akım yoğunluğunda demir yüzeyinde oksijen aşırı gerilimi 0,70 Volt) deniz suyu içinde anotta klor çıkışı olur. 4- Karbondioksit çıkışı Zemin içinde kullanılan anotlar genellikle kok tozundan oluşan bir anot yatağı içine konulur. Bu tip anot yataklarında anot reaksiyonu karbonun oksitlenmesi şeklindedir. C + H 2 O CO + 2H + + 2e - (7.11) C + 2H 2 O CO 2 + 4H + + 4e - (7.12) Bu reaksiyonlar için kok tozunun ıslak halde olması gerekir. Reaksiyon sonunda anot bölgesi diğer anot reaksiyonlarında olduğu gibi asidik bir karakter kazanır. Dış Akım Kaynaklı Katodik Koruma Sistemlerinde Kullanılan Yardımcı Anot Cinsleri Endüstride su altında, zemin içinde, deniz suyunda ve değişik kimyasal elektrolitler içinde kullanılmak üzere çeşitli anot tipleri geliştirilmiştir. Bu anotların elektrokimyasal özellikleri aşağıda özetlenmiştir. Grafit Anotlar Grafit anotlar, ekonomik oluşları nedeniyle deniz suyu, tatlı su ve zemin içinde geniş çapta kullanılmaktadır. Grafit anotlarda reaksiyon sonucu daima gaz çıkışı meydana geldiğinden, anotların yüzeyinde bir pasif tabaka oluşmaz ve anot pasifleşmez. Zemin ve tatlı sular içinde kullanılan grafit anot yataklarında karbon dioksit ve oksijen çıkışı meydana gelir. Deniz suyu içinde ise, esas olarak klor gazı oluşur. Yüksek akım yoğunluklarında klor yanında az miktarda oksijen ve karbondioksit gazları da çıkabilir. 195

8 Demir-Silikon Anotlar Bileşiminde yaklaşık % 14,4 oranında silisyum içeren dökme demir anotlar inert anot olarak pratikte çokça kullanılmaktadır. Bu anotların yüzeyinde kısa sürede sağlam bir silisyum dioksit tabakası oluşur. Bu film anodun parçalanmasını önler, ancak silisyum dioksit iletken olduğu için anot direncinin artmasına neden olmaz. Saf silisyum dioksitin rezistivitesi çok yüksektir. Eğer anot yüzeyi silisyum dioksit ile kaplanırsa anot akım üretemez. Fakat anot yüzeyinde, Si H 2 O Si(OH) 4 + 4H + (7.13) reaksiyonu meydana gelir. Burada iletkenliği H + iyonları sağlar. Bu nedenle anot pasifleşmeden akım üretebilir. Demir silikon anot yüzeyinin tam olarak silisyum dioksit ile kaplanmasını önlemek için en uygun silisyum yüzdesi % 14.35'dir. Gümüş - Kurşun Anotlar Bileşiminde % 1-2 oranında gümüş içeren kurşun anotlardan deniz suyu içinde ortalama A/m 2 akım çekilebilir. Bu anotların kütle kaybı başlangıçta 1 kg/a.yıl olmasına rağmen, yaklaşık 1 ay sonra g/a.yıl değerine kadar düşer. Bunun nedeni anot yüzeyinde oluşan kurşun peroksit filmidir. Bu bileşik anodun çözünerek harcanmasını önler. Buna karşılık iyi iletken özellikte oluşu nedeniyle anot direncinde artışa neden olmaz. Fakat anottan 400 A/m 2 'den fazla akım çekilecek olursa, peroksit tabakası altında kurşun klorür veya kurşun oksiklorür bileşikleri oluşabilir. Anot yüzeyinde kabarcıklar veya yumrular halinde görülen bu bileşikler iletken olmadıkları için anot akım çıkışının azalmasına neden olurlar. Kurşun anotların zemin ve tatlı sular içinde kullanılması halinde anot yüzeyinde peroksit tabakası oluşmaz. Ayrıca anodun çok düşük akım yoğunluğunda çalıştırılması halinde de etkili bir peroksit tabakasının oluşması gerçekleşmez. Bu durumlarda anotta kurşun çözünerek iyon halinde çözeltiye geçer. Bu nedenle gümüş kurşun anotlar ancak deniz suyu içinde kullanılabilir. Diğer taraftan saf kurşun anotların yüzeyinde deniz suyu içinde kurşun klorür oluşması nedeniyle kısa sürede pasifleşme gözlenir. Bunu önlemek üzere anot olarak düşük yüzdeli gümüş-kurşun alaşımı kullanılır. Bu alaşım elektrolit içinde klorür yanında sülfat bulunması halinde bile pasifleşmez. Platin Kaplanmış Titanyum Anotlar Titanyum metali üzerine 5-10 µm kalınlığında platin kaplanarak yüksek peformanslı anotlar elde edilebilir. Bu anotlardan deniz suyu içinde çok yüksek yoğunluklarda akım çekilebilir. Deniz suyu içinde 1000 A/m 2 olan akım çıkışı, zeminde kok tozu anot yatağı içinde A/m 2 civarındadır. Platin 196

9 kaplanmış titanyum (veya niobyum) anotların kütle kaybı çok azdır. Deniz suyu içinde kütle kaybı 5-10 mg/a.yıl civarındadır. Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde kullanılan anotların elektrokimyasal özellikleri toplu olarak Çizelge de verilmektedir. Çizelge -7.1 Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde kullanılan anotlar Özellikler Çelik Grafit Demirsilikon Kurşun Platin Yoğunluk, g/cm 3 7,15 1,1 7,0 11,3 21,5 Çekilebilen maksimum akım yoğunluğu, A/m Anot kütle kaybı, kg/a.yıl 9 0,5 0,2 0,025 0,010 DC çıkış potansiyeli, Volt Kullanma faktörü, % GALVANİK ANOTLU KATODİK KORUMA Korozyona uğramakta olan bir metale kendinden daha aktif bir metal (galvanik anot) bağlanacak olursa, bu durumda katot reaksiyonu için gerekli olan elektronlar galvanik anodun çözünmesi ile karşılanır. Korunmakta olan metal yüzeyindeki bütün anodik reaksiyonlar tam olarak durur. Galvanik anotlu katodik koruma bu temel ilkeye dayanır. Yeraltında bulunan bir çelik yapının galvanik anotlarla katodik olarak korunması Şekil de şematik olarak görülmektedir. Şekil Galvanik anotlarla katodik koruma 197

10 Böyle bir katodik koruma devresinde mağnezyum anot, çelik de katot olur. Anotta mağnezyum çözünerek elektron açığa çıkarır. Bu elektronlar dış devreden katoda taşınarak katodik reaksiyonun elektron ihtiyacını karşılar. Elektrolit içinde akımın yönü anottan katoda doğrudur. Katodik koruma devresinden akım geçebilmesi için anot ve katot arasında bir potansiyel farkının oluşması gerekir. Devreden geçen akım şiddeti, anot katot arasındaki bu potansiyel farkına (yürütücü kuvvet) ve devre direncine bağlıdır. Galvanik anotlu bir katodik koruma sisteminin anodik ve katodik polarizasyon eğrileri Şekil de görülmektedir. Korunacak metalin yani katodun başlangıçtaki potansiyeli (E c o ) korozyon akımı da (i cor ) dır. Kullanılan anodun bağlantı yapılmadan önceki potansiyeli de (E a o ) dır. Anot ve katot birbirine bağlandıktan sonra sistem potansiyeli (E CP ) değerini alır. Anot ve katot potansiyelleri arasında da E = IR kadar bir fark oluşur. Katodik koruma uygulandıktan sonra katot potansiyeli E c, anot potansiyeli de E a değerini alır. Böyle olunca katodik koruma sonucu metal korozyonu başlangıçtaki (i cor ) değerinden (i CP ) değerine düşürülmüş olur. Şekil Galvanik anotlu bir katodik koruma sisteminde (E - log i) eğrileri [13] Şekilden görüleceği üzere, galvanik anottan çekilen akım, galvanik anodun açık devre potansiyeli ile devre direncinin büyüklüğüne bağlıdır. Katodik koruma devre direncinin büyük bir kısmını anot yatağı direnci oluşturur. Sonuç olarak, katot potansiyelinin istenilen bir değere inmesini sağlamak için, anot yatağı direncinin belli bir değerin altına düşürülmesi gerekir. Katodik olarak korunacak metal yapının yüzeyi uygun bir malzeme ile kaplanarak katodik koruma akım ihtiyacı azaltılabilir. Kaplama yapılarak katot bölgesine oksijen difüzyon hızı azaltılmış olur. Böylece katodun koruma 198

11 potansiyeline kadar polarize edilmesi, yani katodik korumayı sağlamak için daha az akım harcanması yeterli olur. Kaplama yapılarak katodik korumanın hem ilk tesis masrafları, hem de işletme maliyeti büyük ölçülerde azaltılabilir. Bu nedenle pratikte kaplama ve katodik koruma genellikle birlikte uygulanır. Kaplamasız halde katodik koruma uygulanması ekonomik olmadığından, yalnızca kaplama yapılması da emniyetli olmadığından tercih edilmez. Endüstriyel koşullarda yapılmış olan en mükemmel kaplamalarda bile daima mikro delikler ve işçilik hatalarından ileri gelen bozukluklar bulunabilir. Katodik koruma uygulanmaz ise, kaplamada bulunan bu küçük delikler korozyon açısından büyük tehlikeler yaratabilir. Bu tehlikeli durumun önlenmesi için kaplama ile birlikte katodik koruma da uygulanması gerekir. Olaya bu açıdan bakıldığında, yapılacak kaplamanın çok mükemmel olmasına gerek duyulmaz. En ekonomik çözüm, akım ihtiyacını yeteri kadar azaltacak kalitede bir kaplama + katodik korumadır. Galvanik Anotlar Demir ve çelik yapıların katodik korumasında galvanik anot olarak mağnezyum, çinko ve alüminyum metal ve alaşımları kullanılır. Bu anotların elektrokimyasal özellikleri Çizelge de verilmektedir. Çizelge Galvanik anotların (*) elektrokimyasal özellikleri Özellikler Mağnezyum Çinko Alüminyum Teorik akım kapasitesi, A.saat/kg olarak kg/a.yıl olarak , , ,15 Gerçek akım kapasitesi, A.saat/kg olarak kg/a.yıl , , ,50 Anot akım verimi % 50 % 90 % 90 Elektrot potansiyeli,volt (Doygun Cu/CuSO 4 referans -1,55-1,10-1,10 elektroduna göre, ) Çeliğe karşı devre potansiyeli, mv (*) Galvanik anot olarak saf metal yerine genellikle düşük yüzdeli alaşımlar tercih edilmektedir. Anot bileşiminde bulunan soy metaller anodu pasifleştirici etki yaptıkları için bunların anot bileşiminde belli bir değerden daha yüksek olması istenilmemektedir. Diğer taraftan anodun üniform çözünmesini sağlayan bazı elementler katılarak galvanik anodun anot yatağı içindeki elektrokimyasal özellikleri iyileştirilmektedir. 199

12 Galvanik Anot Ömrü Birim kütledeki anottan çekilen maksimum akım miktarına teorik akım kapasitesi denir. Bu miktar A.saat/kg (veya kg/a.yıl) olarak ifade edilir. Bu değer kullanılarak belli bir akım ihtiyacı için kaç kg anot kütlesinin gerekli olduğu veya belli kütledeki bir anodun kaç yıl dayanacağı (ömrü) hesaplanabilir. Ancak pratikte anot ömrüne etki yapan iki önemli faktörün de göz önünde bulundurulması gerekir. Bunlardan biri anot akım verimi dir. Anot akım verimi, anottan çekilen akım miktarının Faraday Yasası ile hesaplanan akım miktarına oranı olarak tanımlanır. Bir de anot kullanma faktörü vardır. Anotlar kullanıldıkça kütle kaybı ile birlikte yüzey alanları da küçülür. Bunun sonucu olarak anot direnci gittikçe artar. Diğer taraftan anodun harcanması hiç bir zaman üniform olarak yürümez ve anot kütlesi tam olarak bitinceye kadar kullanılamaz. Pratikte galvanik anot kütlesinin en çok % 85 inin kullanılabileceği kabul edilir. Bu faktörler göz önüne alınarak anot ömrü aşağıdaki formül ile hesaplanır. Anot kütlesi (kg) x anot verimi x Kullanma faktörü Anot ömrü (yıl) = Akım şiddeti(a) x Teorik akım kapasitesi (kg / A.yıl) (7.14) Bu bağıntı ile belli kütledeki bir anot ile kaç yıl koruma yapılabileceği veya belli bir katodik koruma ömrüne yetecek anot kütlesi hesaplanabilir. Anot Cinsi ve Boyutları Bir katodik koruma sisteminde kullanılacak galvanik anodun cinsinin belirlenmesinde aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurulur. Yüksek rezistiviteli zeminler ve tatlı sular içinde mağnezyum anotlar, özellikle HP (yüksek potansiyelli) mağnezyum anotlar tercih edilir. Çinko anotların akım verimleri yüksek ve fiyatları da daha ucuzdur. Ancak bu anotların potansiyeli düşük olduğundan, yalnız düşük rezistiviteli zeminler ve tuzlu sular içinde kullanılabilir. Alüminyum anotların akım kapasitesi diğer anotlara göre çok yüksektir. 1 A.yıl akım üretebilmek için 3,5 kg alüminyum yeterli olduğu halde, 7,88 kg mağnezyum veya 11,84 kg çinko gereklidir. Buna rağmen alüminyum anotlar kolayca pasifleştikleri için kullanılamazlar. Alüminyum içine az miktarda cıva veya indium katılarak pasifleşmesi önlenebilir. Bu durumda bile ancak deniz suyu içinde kullanılabilirler. Galvanik anotlardan çekilen akım şiddeti, anot - katot arasındaki potansiyel farkı ile anot direncine bağlıdır. Dolayısıyla anot direnci ne kadar azaltılabilirse, anottan çekilen akım şiddeti de o oranda artar. Böyle olunca bir büyük anot yerine eşit kütlede çok sayıda küçük anot kullanılarak anotlardan çekilen akım şiddeti artırılabilir. 200

13 Galvanik Anot Yatakları Galvanik anotlar doğrudan zemin içine konulmayıp, direnci azaltmak ve anottan üniform olarak maksimum akım çıkışını sağlamak amacıyla bir anot yatağı dolgusu içine konulur. Çinko ve mağnezyum anotlar için anot yatağı dolgu maddesi bentonit içine alçı (jibs) ve sodyum sülfat katılarak elde edilir. Burada jibsin görevi çözelti içine sülfat iyonu vererek anot yüzeyinde hidroksit filmi oluşmasını önlemektir. Alçı taşı suda yaklaşık olarak 2 g/l çözünür. Böylece anot çevresinde rezistivitenin düşmesine de yardımcı olur. Sodyum sülfatın çözünürlüğü çok yüksektir. Sodyum sülfat katılarak anot yatağı rezistivitesi 100 Ohm.cm nin altına düşürülebilir. Bentonitin su tutma kapasitesi yüksektir. Bentonit, anot yatağının sürekli rutubetli halde kalmasını sağlar. Mağnezyum ve çinko anotlar için kullanılan anot yatağı dolgusu bileşimleri Çizelge -7.3 de verilmektedir. Çizelge Anot yatağı dolgu malzemesi Dolgu malzemeleri Tip - A Tip -B Jibs (CaSO 4.2H 2 O), % Bentonit, % Sodyum sülfat, % Anot yatağı rezistivitesi, Ohm.cm Not: Tip-A dolgusu mağnezyum anotlar, Tip-B dolgusu çinko anotlar için uygundur. : Galvanik anotların bir anot yatağı içine konulması şu avantajları sağlar - Anot yatağı içinde anot üniform olarak harcanır. Bunun sonucu olarak anodun kullanılabilme yüzdesi artar. - Anot yatağı, anot çevresinin sürekli olarak rutubetli kalmasını sağlar. Böylece anot direnci düşürülerek akım çıkışı artırılmış olur. - Anot yatağı kullanılarak, galvanik anotları yüksek rezistiviteli zeminler içinde de kullanabilmek mümkün olur. Galvanik anot seçimi Yeraltı boru hatlarının katodik korumasında öncelikle dış akım kaynaklı veya galvanik anotlu katodik koruma sistemlerinden hangisinin seçileceğine karar verilir. Bu seçimde katodik koruma akım ihtiyacı ile zemin rezistivitesi değerleri göz önüne alınır. Galvanik anotlu korumanın seçilmesi halinde mağnezyum ve çinkodan hangisinin daha uygun olacağı aşağıdaki kriterler göz önüne alınarak belirlenir. (Zemin içinde alüminyum anotların kullanılması uygun değildir.) 201

14 - Yüksek rezistiviteli zeminler ve tatlı sular içinde mağnezyum anotlar, özellikle HP mağnezyum anotlar tercih edilmelidir. Rezistivitesi 3000 Ohm.cm den daha yüksek olan zeminlerde çinko anotların, rezistivitesi 5000 Ohm.cm den daha yüksek olan zeminlerde de mağnezyum anotların kullanılması halinde anot akım çıkışında ve buna bağlı olarak anot akım veriminde önemli derecede azalmalar olur. - Mağnezyum anotlara göre çinko anotların akım verimleri yüksek ve fiyatları da daha ucuzdur. Ancak çinko anotların potansiyeli düşük olduğundan bu anotlar yalnız düşük rezistiviteli zeminler ve tuzlu sular içinde kullanılabilirler Ohm.cm den daha düşük rezistiviteli zeminler içinde her iki anot cinsi de kullanılabilir. Ayni koşullarda mağnezyum anotlardan çekilebilen akım, çinko anotlara göre daha fazladır. Çinko anotlarla katodik korumada korunan yapının potansiyelini çok fazla yükseltebilmek mümkün değildir. Sistem potansiyeli en çok - 1,0 Volt a kadar artırılabilir. Bu değere erişilince anottan çekilen akım şiddeti kendiliğinden azalır. Bu nedenle çinko anotlar ile hiç bir zaman aşırı koruma söz konusu olmaz. Mağnezyum anotlar boru/zemin potansiyelini gereğinden daha yüksek değerlere ulaştırdığından bir çok halde gereksiz yere fazla akım çekilerek akım israfı yapılmış olur. - Aynı büyüklükteki çinko anotların ömrü, mağnezyum anotlara göre daha fazladır. Bu nedenle katodik koruma ömrü uzun olduğu zaman çinko anotlar, kısa olduğu zaman mağnezyum anotlar daha ekonomiktir. Galvanik anotlardan çekilen akım şiddeti, anot - katot arasındaki potansiyel farkı ile anot direncine bağlıdır. Dolayısıyla anot direnci ne kadar azaltılabilirse, anottan çekilen akım şiddeti de o oranda artar. Böyle olunca anot yüzey alanı artırılarak örneğin bir anot yerine eşit kütlede küçük boyutlu iki anot kullanılarak, anot akım çıkışı artırılabilir. Özellikle yüksek rezistiviteli zeminler içinde küçük boyutlu çok sayıda anot kullanılması daha uygundur. - Anot seçiminde en önemli faktör akım maliyetidir. 1 A.yıl akım en ucuz olarak alüminyum anotlardan sağlanabilir. Ancak alüminyum anotlar zemin içinde kullanılamaz. İkinci sırayı çinko alır. Mağnezyum ile üretilen 1 A.yıl akımın maliyeti çinko anotlara göre yaklaşık iki kat daha pahalıdır. Galvanik Anotların Montajı Galvanik anotlar zemin içinde en az 1 m derinlikte açılmış çukurlara anot yatağı malzemesi ile paketlenmiş olarak konur, veya çukur içine anot konulduktan sonra çevresi anot yatağı malzemesi ile doldurulur. Anotlar borudan 1,5-3 m uzaklıkta olmalıdır. Anot yatağı malzemesi olarak bentonit + alçı dan oluşan bir karışım kullanılır. Çinko anotların kullanılması halinde dolgu malzemesi içine % 25 oranında sodyum sülfat da katılır. Şekil - 7,6 da bir çinko anot ve mağnezyum torba anot yatağı görülmektedir. 202

15 Şekil Mağnezyum torba anot ve çinko anot yatağı Anot Yatağı Direnci Yeraltına konulmuş olan bir anodun direnci anot boyutları (çap ve boy) ile söz konusu zeminin rezistivitesine bağlıdır. Tek anot direnci anodun dik veya yatay olarak konulmuş olduğu göz önüne alınarak Dwight formülleri ile hesap edilebilir. Bu formüller L/d > 5 olan silindir biçimli anotlar için kullanılır. Anotların en az anot boyu kadar derine gömülmüş olması gerekir. (Çubuk biçiminde fakat dairesel kesitte olmayan anotlar için efektif çap kullanılır.) Dikey konumdaki tek anot direnci, ρ 8L R d = (ln 1) 2 π L d Yatay konumdaki tek anot direnci, ρ 4L R y = (ln 1) 2 π L d Burada, R d : Dik olarak yerleştirilen tek anot direnci, Ohm R y :Yatay olarak yerleştirilen tek anot direnci, Ohm ρ : Anot yatağı rezistivitesi, Ohm.cm L : Anot boyu, cm (Anot yatağı dahil) d : Anot çapı, cm (Anot yatağı dahil) ( 7.15) (7.16) 203

16 Birbirinden (s) m aralıklarla paralel olarak bağlanmış (n) sayıda anodun toplam direncini hesaplamak için aşağıdaki bağıntı kullanılabilir. R = ρ Ln 2 π L n 8 L d L s Ln 0,656 n Burada, n : Paralel bağlanmış anot sayısı, s : Anotlar arasındaki mesafe, cm dir. (7.17) Bir anot yatağı direnci, akımın metalden anot yatağına ve anot yatağından zemine geçiş dirençleri toplamından oluşur. Bu dirençler ayrı olarak hesaplanır ve bu ikisi toplanarak toplam anot yatağı direnci bulunur. ÖRNEK lb lik standart paket mağnezyum anodun ρ = 1000 Ohm.cm rezistiviteli bir zemin içindeki direncini hesaplayınız. NOT: 17 lb standart mağnezyum anot boyutları : 8,75 x 8,75 x 45 cm Paket halinde boyutlar : Çap = 16,25 cm, boy = 72,5 cm ÇÖZÜM : Önce kare prizma biçiminde olan mağnezyum anodun efektif çapını bulalım. Efektif çap = 8,75x8,75/ π = 4,94 cm Çapı ve boyu belli olan ve zemin içine dik olarak konulmuş olan anodun dolgu yatağına geçiş direncini (iç direnci) hesaplayalım. ρ 8L R d = (ln 1) 2 π L d ρ 8L Anot iç direnci, R d = (ln 1) 2 π L d R iç = 50 8 x 45 ( Ln - 1) = 0,58 Ohm 6,28 x45 4,94 Anot yatağı direnci, R = x 72,5 (Ln - 1) = 5,65 Ohm 6,28 x 72,5 16,25 Anot yatağı toplam direnci, R A = 5,65 + 0,58 = 6,23 Ohm 204

17 ÖRNEK Örnek -7.1 de verilen 17 lb.lik standart mağnezyum anot bir çelik boru hattına bağlanmıştır. Kablo ve katot dirençleri toplamı R = 12,34 Ohm dur. Buna göre anot ömrünü hesaplayınız. ÇÖZÜM :: Anot, kablo ve borudan oluşan toplam devre direnci, Anottan çekilen akım şiddeti, R = 6, ,34 = 18,57 Ohm Anot ömrü, i = E/R = 650/18,57 = 35 ma Anot kütlesi (kg) x anot verimi x Kullanma faktörü Anot ömrü (yıl) = Akım şiddeti(a) x Teorik akım kapasitesi (kg / A.yıl) (17) Anot ömrü (yıl) = (0,4536) (0,50) (0,85) (0,035) (3,94) = 23,7 yıl ÖRNEK adet 32 lb lik standart paket mağnezyum anodun, 3000 Ohm.cm rezistiviteli bir zemin içine 4,5 m aralıklarla koymuş olduğumuzu düşünelim. Bu anot yatağının toplam direncini hesaplayınız NOT: Paket halinde anot yatağı boyu = 70 cm Anot yatağı çapı = 20 cm ÇÖZÜM : Paralel bağlanmış (n) anottan oluşan bir anot yatağının direnci aşağıdaki bağıntı ile hesaplanabilir. R = R = ρ Ln 2 π L n ,28x70x5 R = 3,7 Ohm 8 L d Ln L s 8x70 20 Ln 0,656 n 2 x0,70-1+ Ln 0,656 x5 4,5 205

18 7.1.3 ATTENUATİON EĞRİLERİ Bir boru hattına belli bir noktadan akım uygulandığında, akımın uygulanmış olduğu noktada boru/zemin potansiyeli maksimum bir değer kazanır. Bu noktadan itibaren boru üzerinden akan akımın şiddeti ve boru/zemin potansiyeli mesafe ile gittikçe azalır. Bu azalışa attenuation ve mesafeye göre çizilen akım ve potansiyel eğrilerine de attenuation eğrileri denir. Boru üzerinde mesafe ile akımın azalışı, borunun uzunlamasına direncine, kaplamanın iletkenliğine (veya direncine) ve borunun içinde bulunduğu zeminin rezistivitesine bağlıdır. Bu değişkenlerin boru hattı boyunca sabit kaldığı kabul edilerek, boru üzerinden akan akımın ve boru/zemin potansiyelinin mesafeye göre değişimi aşağıdaki logaritmik bağıntılar ile ifade edilebilir. E x = E o e - a x (7.18) I x = I o e - a x (7.19) Burada, E 0 : Akım uygulanan noktada boru/zemin potansiyeli değişimi,volt E x : Akım uygulanan noktadan itibaren (x) m uzaklıkta boru /zemin potansiyeli değişimi, Volt a : Attenuation sabiti, m -1 x : Akım uygulanan noktaya olan uzaklık, m dir. Bu bağıntılar aşağıdaki kabuller yapılarak elde edilmiştir. Boru hattı boyunca zemin rezistivitesi ve boru kaplaması üniform bir yapı göstermektedir. Anot yatağı borudan yeterli uzaklıkta (en az 70 m) bulunmaktadır. Boru çapı ve et kalınlığı değişmemekte ve ara yerde boru elektriksel direncine etki yapan bağlantılar bulunmamaktadır. Boru hattı sonsuz uzunluktadır. Yani boru hattının öteki ucunda izole flanş bulunmamakta ve uygulanan akım tam olarak kayboluncaya kadar boru hattı boyunca akabilmektedir. Attenuation sabiti (a), söz konusu borunun uzunlamasına elektriksel direncine ve boru kaplamasının elektriksel iletkenliğine (veya direncine) bağlı bir sabittir. a = r (7.20) R Burada, a : Attenuation sabiti, m - 1 r : 1 m borunun uzunlamasına direnci, Ohm R : 1 m borunun kaplama direnci, Ohm m 2 dir. 206

19 Bu iki direnç yardımı ile 1 m uzunluğundaki boru hattının omik direnci şöyle hesaplanır: R o = r. R Ohm.m (7.21) Boru etkin direnci olan R o yardımı ile I 0 hesaplanabilir. I 0 = E o / R o (7.22) Bir boru hattının attenuation sabitini hesaplamak için borunun uzunlamasına elektriksel direnci (r) ve boru kaplama direnci (R) nin bilinmesi gerekir. Boru hattının elektriksel direnci aşağıdaki bağıntı ile hesaplanabilir. r = ρ L (7.23) A Burada, r : Boru uzunlamasına direnci, Ohm ρ : Özgül elektrik direnci, (çelik için 1,8 x10-7 ) Ohm.m L : Boru uzunluğu, m A : Boru metali kesit alanı, m 2 dir. Bu bağıntı kullanılarak, örneğin 1 m çapında ve 9 mm et kalınlığında olan 1 m uzunluğundaki bir çelik borunun elektriksel direnci, r = 1,8 x ,14 ( 0,509) - (0,500) = 6,3 x10-6 Ohm bulunur. Bu boru hattının kaplama direnci 5000 Ohm.m 2 ise, 1 m uzunluğundaki borunun kaplama direnci, A = 2π D x L = 3.14 x1 x1 = 3,14 m 2 R = 5000 / 3,14 = 1592 Ohm dur. Attenuation sabiti, a = 6,3x10-6 /1592 a = 0,63 x10-4 m -1 bulunur. Bu boru hattına bir noktadan akım uygulayarak boru zemin potansiyelini akım uygulanan noktada 1,2 Volt artırmış olduğumuzu düşünelim. 5,0 km uzaklıkta boru /zemin potansiyeli değişimini hesaplayalım. E x = E 0 e -ax Ln ( E x ) = Ln 1,2 - (0, 63x10-4 x 5000) E x = 0,88 V 207

20 Aynı boru hattında bir noktadan korunabilen maksimum boru uzunluğunu bulmak için, boru/zemin potansiyelinin katodik koruma için öngörülen 300 mv potansiyel kayması ( E x = 0,3 Volt) ve akım uygulanan noktada ( E o =1,2 Volt) olduğunu kabul edelim. Buna göre (x) uzaklığı, E x = E o e -ax 0,3 = 1,2 e - 0, x x = m bulunur. Bu değer boru hattında, akım uygulanan noktadan itibaren 22 km uzaklıkta boru potansiyelinin 0,3 Volt kayma yapacağını göstermektedir. Yukarıda verilmiş olan attenuation bağıntıları, öteki ucunda izole flanj bulunmayan sonsuz uzunlukta boru hatları içindir. İki ucu da izole flanş ile kapatılmış olan belli uzunluktaki boru parçasında attenuation eğrileri logaritmik değil hiperbolik bir değişim gösterir. L m uzunluğunda bir boru parçasına bir ucundan akım uygulayarak potansiyelinin akım uygulanan noktada E 0 kadar artırılmış olduğunu düşünelim. Bu durumda boru parçasının öteki ucundaki potansiyel ve akım değişimi için aşağıdaki bağıntılar yazılabilir. E o = E son cosh al (7.24) I o = ( E son / R) sinh al (7.25) L m uzunluğundaki borunun, akım uygulanan uç noktasından itibaren herhangi bir (x) m uzaklığındaki boru potansiyeli değişimi E x değeri için de, E x = E o cosh (L - x) / cosh al (7.26) bağıntısı vardır. Borunun öteki ucunda L = x olacağından, cosh (L-x) = cosh 0 = 1 ve E x = E son yazılabilir. O halde borunun öteki ucundaki potansiyel değişimi için, E o = E son cosh al (7.27) bağıntısı bulunur. Örneğin 10 km uzunluğundaki bir boru parçasına bir uçtan akım uygulayarak boru potansiyelini akım uygulanan noktada E o = 1,2 Volt artırdığımızı düşünelim. Bu boru hattının attenuation sabiti a = 0, olsun. Buna göre borunun öteki kapalı ucunda potansiyel değişimini hesaplayalım. 1,2 = E son cosh (0, x 10000) E son = 1,0 Volt bulunur. 208

21 7.1.4 KATODİK KORUMA AKIM İHTİYACI Katodik koruma sistemlerinin transformatör/redresör kapasitesi, tesis ömrü, anot kütlesi ve sayısı proje koşulları için ön görülen akım ihtiyacı değerine göre hesaplanır. Çeliğin kaplamalı ve kaplamasız olarak çeşitli ortamlarda korunması için gerekli olan yaklaşık akım ihtiyacı değerleri literatürde listeler halinde verilmiştir. Ancak, zemin içinde bulunan bir boru hattının akım ihtiyacı büyük ölçüde kaplama kalitesine ve direncine bağlıdır. Boru hattının içinde bulunduğu zeminin rezistivitesi de etkili olmakla beraber zemin direnci boru kaplama direnci yanında çok küçük kaldığından ihmal edilebilir. Bir fikir vermek üzere, Çizelge -7.3 de bazı ortamlar için akım ihtiyacı değerleri verilmektedir. Çizelge -7.4 Katodik koruma için yaklaşık akım ihtiyacı değerleri Ortam Koşulları Yaklaşık akım ihtiyacı ma/m 2 Hareketli deniz suyu içinde çıplak çelik Durgun deniz suyu içinde çıplak çelik Deniz dibi çamuru içinde çıplak çelik Rutubetli zemin içinde çıplak çelik Zemin veya su içinde zayıf kaplamalı çelik 1-2 Zemin veya su içinde iyi kaplanmış çelik 0,05 Zemin veya su içinde polietilen kaplanmış çelik 0,005 Bu liste kaba bir fikir vermek amacıyla hazırlanmıştır. Listeden alınacak değerlerin doğrudan kullanılması aşağıdaki nedenlerle sakıncalıdır. 1. Akım ihtiyacı değerleri listelerde çok geniş aralıklarla verilmiştir. Bu değerlerden en düşük olanının kullanılması emniyet açısından, en büyük değerin kullanılması da ekonomik açıdan sakıncalı olabilir. 2. Kaplama cinsine göre verilmiş olan akım ihtiyacı değerlerinde, kaplamanın kalitesi ve işçilik hataları göz önüne alınmamıştır. Özellikle boruların taşınması, depolanması, hendeklere yerleştirilmesi ve kaynak bölgelerinin izolasyonu sırasında işçilik hataları oluşabilir. Listelerde verilmiş olan akım ihtiyacı değerleri, katodik koruma ilk uygulandığında gerekli olan ve metal yüzeyi polarize olmadan önceki akım ihtiyacını ifade eder. Metal polarize olduktan sonra akım ihtiyacında önemli ölçülerde düşüş görülür. Buna karşılık kaplama direnci de zamanla azalır ve akım ihtiyacında artış meydana gelir. Bu çelişik durum göz önüne alınarak katodik koruma süresi içinde geçerli olan ortalama bir akım ihtiyacı değeri belirlenir. Katodik koruma akım ihtiyacının belirlenmesinde en güvenilir değerler gerçek ortamlarda yapılan akım ihtiyacı deneyleri ile elde edilebilir. 209

22 7.1.5 KATODİK KORUMA KRİTERLERİ Bir çelik yapının katodik olarak korunması için, metal potansiyelinin katodik yönde belli bir değere kadar polarize edilmesi gerekir. Bunu belirlemek amacıyla pratikte aşağıdaki dört farklı kriter kullanılır. 1) mv kriteri Kolaylığı nedeniyle pratikte genellikle mv kriteri kullanılmaktadır. Buna göre korunmakta olan çelik yapının doygun bakır/bakır sülfat referans elektroduna göre akım altında ölçülen potansiyeli mv veya daha negatif bir değerde olmalıdır. Eğer anaerobik bir zemin söz konusu ise, bu potansiyel değerinin mv veya daha negatif olması gerekir. Boru/zemin potansiyeli yapıya yeterli bir süre (en az dört saat) akım uygulandıktan sonra ve yapı akım altında iken ölçülür. Bu nedenle ölçüm devresinde oluşan (IR) omik potansiyel düşüşünün de göz önüne alınarak düzeltme yapılması gerekir. Bu durum, -850 mv kriterinin gerçeklere tam olarak uymadığı konusunda kuşkular yaratır. Özellikle yüksek rezistiviteli zeminlerde ölçülen potansiyellerde (IR) potansiyel düşüşü nedeniyle mv luk bir fark oluşabilir. Bu durumda zemin yüzeyine konulan referans elektrot ile ölçülen boru/zemin potansiyeli güvenilir olmaktan çıkmaktadır. Şekil -7.7 da görüldüğü üzere, boru yüzeyinde mv olan potansiyel, zemin üstündeki referans elektrot ile yapılan ölçümde - 1,2 Volt olarak okunmaktadır. Şekil -7.7 Boru /zemin potansiyelinin referans elektrot ile boru arasındaki mesafeye bağlılığı [13] 210

23 Pratikte referans elektrodun yeraltında bulunan borunun yüzeyine konulması mümkün olmamakta ve ölçümler şekilde görüldüğü gibi boru hattının üzerinde yer yüzünde ve yaklaşık olarak 1 m uzaklıktaki referans elektrot ile yapılmaktadır. Bu durumda, ölçülen potansiyel, boru ile referans elektrot arasındaki mesafeye ve zeminin rezistivitesine göre değişmektedir. 2) 300 mv Potansiyel Kayması Çelik yapının potansiyelinde katodik koruma akımı uygulanırken, statik potansiyelinden (akım uygulamadan önce ölçülen denge potansiyeli) negatif yönde 300 mv bir kayma sağlanmalıdır. Bu kriter de akım altında yapılan ölçüme dayanmış olduğundan (IR) omik potansiyel düşüşü söz konusudur. Bu kriterin birinci kriterden farkı, statik potansiyelin mv dan daha küçük olması halinde katodik korumanın mv dan daha küçük bir potansiyelde gerçekleşebileceğini kabul etmesidir. 3) 100 mv Polarizasyon Kayması Çelik yapıda en az 100 mv değerinde bir polarizasyon sapması sağlanmalıdır. Bu değer yapıya en az dört saat katodik yönde bir akım uygulandıktan sonra ölçülen (off) potansiyel değeri ile yapının akım uygulanmadan önceki denge potansiyeli arasındaki fark alınarak bulunur. Bu ölçümde (IR) omik düşüşü bulunmaz. Teorik yönden en güvenilir kriter budur. 4) Tafel Bölgesi Başlama Noktası Katodik korumanın gerçekleşmiş olduğu potansiyel (E-log i) grafiği çizilerek Tafel lineer bölgesinin başlamış olduğu noktaya karşı gelen potansiyel olarak belirlenebilir. Şekil- 7.8 Bilimsel temeli çok sağlam olan bu kriteri arazi koşullarında uygulamak son derece güçtür. Şekil E koruma potansiyelinin deneysel olarak belırlenmesi [13] 211

24 Pratikte kolaylığı bakımından birinci kriter tercih edilmektedir. Ancak burada (IR) omik düşüşünün elimine edilmesi zorunludur. Diğer taraftan bu kriter ancak nötral veya nötrale yakın ph derecelerinde ve yüksek olmayan sıcaklıklarda güvenilir sonuçlar verebilir. Omik düşüş etkisi bulunmayışı nedeniyle mv luk polarizasyon kayması değeri daha güvenilir bir kriterdir. E-log i ölçümleri ile hem minimum koruma akım ihtiyacı, hem de koruma potansiyeli belirlenebilir. Ancak bir laboratuvar deneyi olan bu deneyi arazide gerçekleştirmek bir çok sorun yaratır. Katodik koruma kriterlerinin güvenirliği Yukarda açıklanan katodik koruma kriterlerinin ne derece güvenilir olduğunu bir örnek üzerinde açıklayalım. Doygun bakır/bakır sülfat referans elektroduna göre ölçülen statik potansiyeli mv olan bir çelik boruya katodik yönde akım uygulandıktan belli bir süre sonra boru/zemin potansiyeli mv a düşürülmüş olsun. Şekil Şekil -7.9 Katodik koruma potansiyel kriterleri [13] Şekilde akım altında E on = mv ölçülmektedir. Potansiyel kayması, E = E on - E o > 300 mv olduğuna göre 300 mv olan potansiyel kayması koşulu sağlanmış olmaktadır. Ancak E on potansiyeli içinde (IR) omik düşüşünün etkisi olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Akım kesildikten hemen sonra ölçülen E off potansiyeli (IR = 0) ile elde edilen polarizasyon kayması E = E off - E o > 100 mv olduğuna göre 100 mv luk polarizasyon kayması kriteri de sağlanmış olmaktadır. 212

25 7.1.6 KATODİK KORUMA SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Teorik ilkeleri aynı olan katodik koruma sistemleri uygulamada birbirinden oldukça farklıdır. Bu iki sistemden hangisinin uygulanacağının proje aşamasında seçilmesi gerekir. Galvanik anotlu ve dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinin pratikte sistem seçiminde göz önüne alınması gereken bazı avantaj ve dezavantajları aşağıda özetlenmektedir. Galvanik anotlu katodik koruma sisteminin avantajları Dış akım kaynağına gerek yoktur. Akım anotlardan sağlanır. Bu sistem elektrik enerjisinin bulunmadığı yerlerde tek seçenektir. Yapımı basit ve kolaydır. İşletme sırasında hiç bir ayarı gerektirmez. Çevre yapılar üzerinde interferans etkisi yapmaz. Anot - katot arasındaki potansiyel farkı akım ihtiyacını karşılayacak ölçüde otomatik olarak ayarlanır. Galvanik anotlu katodik koruma sistemlerinin dezavantajları Akım maliyeti yüksektir. Bu nedenle yüksek akım ihtiyacının söz konusu olduğu hallerde tercih edilmez. Galvanik anotların potansiyeli düşük olduğundan, yüksek rezistiviteli elektrolitler içinde etkili olamazlar. İşletme sırasında herhangi bir nedenle katodik koruma akım ihtiyacında artış olursa, mevcut anotlar ile bunu karşılamak mümkün olmaz. Sisteme yeni anotlar ilave edilmesi gerekir. Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinin avantajları Elektirik akımının maliyeti galvanik anotlara göre daha ucuzdur. Elektrolit direncinin yüksek olması halinde doğru akım potansiyeli artırılarak rahatlıkla katodik koruma uygulanabilir. Proje sırasında göz önüne alınmayan etkenler nedeniyle akım ihtiyacı beklenmedik şekilde değişirse, trafo ünitesinden kolaylıkla ayar yapılabilir. Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinin dezavantajları Bu sistem elektirik akımı bulunmayan yerlerde uygulanamaz. Ancak son yıllarda, güneş enerjisinden fotovoltaik pillerle elde edilen elektrik akımının katodik koruma sistemlerinde kullanılmasına başlanmıştır. Anot yatağı yakınında bulunan yabancı metalik yapılar üzerinde interferans etkisi yaratabilir. Yapıya akımın uygulandığı noktada aşırı potansiyel yükselmeleri görülebilir. Bu bölgede hidrojen çıkışı nedeniyle kabuk soyulması ve hidrojen kırılganlığı olayları meydana gelebilir. 213

26 7.2 ANODİK KORUMA Anodik koruma metalleri korozyondan korumak için uygulanan ilginç bir elektrokimyasal yöntemdir. Ancak anodik koruma yapılarak korozyon tam olarak durdurulmayıp, korozyon hızı pratikte önemsiz sayılacak ölçüde azaltılmaktadır. Anodik korumada da aynen katodik korumada olduğu gibi, metal dıştan bir akım uygulanarak korunmaktadır. Ancak anodik korumanın elektrokimyasal ilkeleri katodik korumadan oldukça farklıdır. Anodik koruma elektrokimyasal açıdan bir pasifleştirme işlemi olarak kabul edilebilir. Bu nedenle bu yöntem ancak pasifleşme özelliği olan metallere uygulanabilir. Ne var ki çok az sayıda metal, o da ancak bazı çözeltiler içinde pasifleşme özelliği göstermektedir. Anodik koruma uygulanarak metal sürekli olarak pasif bölgede tutulur. Pasif hal, korozyon akımının en küçük olduğu haldir. Ancak en küçük korozyon akımı her zaman yeterli derecede küçük olmayabilir ve bu nedenle bazı çözeltiler için bu yöntem uygun çözüm getirmez. Ayrıca anodik korumada potansiyel ve akım kontrolünün çok iyi yapılması gerekir. Eğer sistemde bir arıza meydana gelirse, korunan metal aktif bölgeye kayarak kısa sürede korozyona uğrayabilir. Bu nedenle anodik koruma genellikle çok şiddetli korozyon olayının söz konusu olduğu ortamlarda korozyon hızını pratikte önemsenmeyecek ölçülere düşürmek amacıyla uygulanır. Pasifleşme Pasifleşme özelliği olan bir metal anodik olarak polarize edilirse, Şekil da görülen biçimde polarizasyon eğrileri elde edilir. Şekil Pasifleşme özelliği olan bir metalin anodik polarizasyon eğrisi 214

27 Şekilde, demirin havası giderilmiş bir asit çözeltisi içindeki tipik anodik polarizasyon eğrisi şematik olarak verilmiştir. Şekilden görüldüğü üzere, başlangıçta potansiyel artırıldıkça korozyon hızı da artar. Bu bölge aktif bölge olarak tanımlanır. Metalin pasifleşme potansiyeli olan E pp değerine erişildiğinde, pasifleşme başlar ve bu noktadan sonra potansiyelin hafif bir artışı ile korozyon hızında ani bir düşme gözlenir. Korozyon hızı bir anda binde bire, veya daha fazla düşer. Pasif hale erişildikten sonra, potansiyel anodik yönde artırılmaya devam edilirse, korozyon hızının artık değişmediği görülür. Korozyon akımının çok küçük bir değerde sabit kaldığı bu bölgeye pasif bölge denir. Anodik koruma metal bu bölgede tutularak gerçekleştirilir. Pasiflik özelliği olan bir metalin korozyona uğrayıp uğramıyacağı yalnızca anodik polarizasyon eğrisinden anlaşılamaz. Söz konusu ortam içindeki katot reaksiyonu ile birlikte incelenmesi gerekir. Eğer katodik polarizasyon eğrisi, anodik eğriyi aktif bölgede keserse metal korozyona uğrar. Katodik polarizasyon eğrisi anodik eğriyi pasif bölgede kesecek olursa, korozyon hızı metalin normal korozyon hızına göre çok düşüktür. Potansiyelin pasifleşme potansiyelinden yüksek olduğu bu bölgede metal pasif haldedir. Böylece anodik koruma sağlanmış olur. Ancak katodik eğri anodik eğriyi biri aktif, diğeri pasif bölgede olmak üzere iki noktada keserse, korozyon açısından kararsız bir durum ortaya çıkar. Potansiyeldeki çok küçük bir oynama ile metal pasif halden, aktif hale geçebilir. Anodik Korumanın Uygulanması Anodik koruma genellikle çok korozif ortamlarda korozyon hızının azaltılması amacıyla uygulanır. Örneğin çelik sülfürik asit tankları kısa zamanda korozyona uğrar. Bu tankların katodik olarak korunması hem güç, hem de ekonomik değildir. Bu nedenle çelik sülfürik asit tanklarında korozyonu önlemek amacıyla anodik koruma tercih edilir. Anodik korumanın bağlantı şeması ve bir çelik sülfürik asit tankına uygulanması Şekil ' de görülmektedir. Şekil (a) da görüldüğü gibi doğru akım kaynağının pozitif ucu tanka, negatif ucu da tank içindeki çözeltiye daldırılmış olan katoda bağlanır. Dıştan ayarlı bir akım uygulanarak tank metalinin potansiyeli anodik yönde artırılır ve pasiflik bölgesine taşınır. Bir referans elektrot yardımı ile tank potansiyeli sürekli olarak kontrol edilir. Potansiyelin aktif bölgeye kayma tehlikesini önlemek için, uygulanan aşırı gerilim değeri, E pp pasifleşme potansiyeli değerinin bir kaç yüz milivolt üzerinde tutulmağa çalışılır. Potansiyeli pasif bölgede sabit tutabilmek için doğru akım devresine bir kontrol ünitesi ilave edilir. Böylece anodik koruma için gerekli olan akım, referans elektrottan alınan sinyaller ile otomatik olarak ayarlanmış olur. Şekil-7.11 (b) de içi sülfürik asit ile dolu olan bir çelik tanka uygulanmış olan anodik koruma sistemi görülmektedir. 215

28 (a) (b) Şekil Anodik koruma ve bir sülfürik asit tankına uygulanması Pasifleştirilmiş bir metali pasif bölgede tutabilmek için sisteme çok küçük bir akım yoğunluğunun uygulanması yeterli olur. Bu nedenle anodik korumada akım giderleri katodik korumaya göre çok azdır. Anodik koruma yapılmak suretiyle sülfürik asit tankları yapımında paslanmaz çelik yerine adi çelik kullanılması mümkün olur. Anodik ve Katodik Koruma Sistemlerinin Karşılaştırılması Anodik ve katodik koruma sistemlerinin her ikisi de korozyonu önlemek üzere kullanılan elektrokimyasal yöntemlerdir. Ancak uygulamada bazı farklılıklar vardır. Katodik korumada metal katodik yönde polarize edilerek termodinamik olarak stabil olduğu bölgeye taşınır. Teorik olarak bu bölgede metalin korozyona uğraması söz konusu değildir. Anodik korumada ise, metal anodik yönde polarize edilerek pasiflik potansiyelinden daha pozitif bir potansiyele taşınır. Bu bölgede de metal korozyona uğrar, ancak korozyon hızı korumasız hale göre çok küçüktür. Her iki koruma sistemi arasındaki fark burada kendini gösterir. Katodik korumada korozyon tam olarak yok edildiği halde, anodik korumada korozyon devam etmektedir, ancak hızı çok küçülmüştür. Pratik açıdan önemli olan diğer bir fark da, anodik koruma için uygulanan dış akım (i AP ), pasif bölge içinde kalınmış olduğundan katodik korumada uygulanan (i CP ) akımına göre çok küçüktür. Korozyona uğrayan bir metalin anodik ve katodik koruma akım ihtiyaçları Şekil de görülmektedir. 216

HALİÇ METRO GEÇİŞ KÖPRÜSÜ KATODİK KORUMA AKIM İHTİYACI DEĞERLENDİRME RAPORU

HALİÇ METRO GEÇİŞ KÖPRÜSÜ KATODİK KORUMA AKIM İHTİYACI DEĞERLENDİRME RAPORU 2013 HALİÇ METRO GEÇİŞ KÖPRÜSÜ KATODİK KORUMA AKIM İHTİYACI DEĞERLENDİRME RAPORU Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Timur KOÇ 10.04.2014 DEĞERLENDİRME RAPORU Haliç Metro Geçiş Köprüsü çelik ayaklarına uygulanacak

Detaylı

DEMĐRĐN DOĞAL ÇEVRĐMĐ ŞEMATĐK KOROZYON HÜCRELERĐ

DEMĐRĐN DOĞAL ÇEVRĐMĐ ŞEMATĐK KOROZYON HÜCRELERĐ 17.12.2014 Korozyon, metallerin içinde bulundukları ortam ile kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyonlara girerek metalik özelliklerini kaybetmeleri olayıdır. Bütün metaller doğada mineral olarak bulundukları

Detaylı

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Belli bir ortam içinde bulunan metalik yapının korozyonunu önlemek veya korozyon hızını azaltmak üzere alınacak önlemleri üç ana grup altında toplanabilir. Korozyondan Korunma

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 katot - + Cu + H 2+ SO 2-4 OH- Anot Reaksiyonu Cu - 2e - Cu 2+ E 0 = + 0,334 Anot Reaksiyonu 2H 2 O O 2 + 4H + + 4e - E 0 = 1,229-0,0591pH

Detaylı

Korozyon Hızı Ölçüm Metotları. Abdurrahman Asan

Korozyon Hızı Ölçüm Metotları. Abdurrahman Asan Korozyon Hızı Ölçüm Metotları Abdurrahman Asan 1 Giriş Son zamanlara değin, korozyon hızının ölçülmesi, başlıca ağırlık azalması yöntemine dayanıyordu. Bu yöntemle, korozyon hızının duyarlı olarak belirlenmesi

Detaylı

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015 KOROZYON DERS NOTU Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015 v Korozyon nedir? v Korozyon nasıl oluşur? v Korozyon çeşitleri nelerdir? v Korozyona sebep olan etkenler nelerdir? v Korozyon nasıl önlenebilir? Korozyon

Detaylı

Gemi Gövdelerinin Katodik Koruması ESEN METAL

Gemi Gövdelerinin Katodik Koruması ESEN METAL Gemi Gövdelerinin Katodik Koruması ESEN METAL Gemi gövdelerinin deniz suyu ile temas eden yüzeyleri deniz suyunun şiddetli korozif etkisi nedeniyle kısa sürede korozyona uğrar. Boya uygulanarak korozyon

Detaylı

Çözünen korozyon ürünleri, elde edilen kimyasal madde içine karışarak onun kirlenmesine neden olur.

Çözünen korozyon ürünleri, elde edilen kimyasal madde içine karışarak onun kirlenmesine neden olur. 1.1 KOROZYON Korozyon, metal erin içinde bulundukları ortam ile kimyasal veya elektro kimyasal reaksiyonlara girerek metalik özel iklerini kaybetmeleri olayıdır. Metal erin büyük bir kısmı su ve atmosfer

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

HOŞGELDİNİZ SEMİNER KONUSU:KATODİK KORUMA SUNAN:SAİM KONYALI ELEKTRİK MÜHENDİSİ.(M S) saim.konyali@emo.org.tr 0-542-4571534

HOŞGELDİNİZ SEMİNER KONUSU:KATODİK KORUMA SUNAN:SAİM KONYALI ELEKTRİK MÜHENDİSİ.(M S) saim.konyali@emo.org.tr 0-542-4571534 HOŞGELDİNİZ SEMİNER KONUSU:KATODİK KORUMA SUNAN:SAİM KONYALI ELEKTRİK MÜHENDİSİ.(M S) saim.konyali@emo.org.tr 0-542-4571534 KATODİK KORUMA KONU BAŞLIKLARI: 1-KOROZYON VE METALİN YAPISI 2-KOROZYONUN ÜÇ

Detaylı

Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15

Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15 Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15 ayrı korozyon çeşidi bilinmektedir. Bu korozyon çeşitlerinin

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

METAL OKSİT KAPLI TİTANYUM ANOTLARIN GENEL ŞARTNAMESİ. Anotlar, kablolar, bağlantı ve kalite kontrol işlemleri bu şartnamede verilmiştir.

METAL OKSİT KAPLI TİTANYUM ANOTLARIN GENEL ŞARTNAMESİ. Anotlar, kablolar, bağlantı ve kalite kontrol işlemleri bu şartnamede verilmiştir. 1.AMAÇ: METAL OKSİT KAPLI TİTANYUM ANOTLARIN GENEL ŞARTNAMESİ Anotlar, kablolar, bağlantı ve kalite kontrol işlemleri bu şartnamede verilmiştir. 2.AÇIKLAMA: 2.1.LIDA (Lineer Dağılımlı Anot) manasına gelen

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

KOROZYON. Teorik Bilgi

KOROZYON. Teorik Bilgi KOROZYON Korozyon, metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucu, dışardan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydan gelen olaydır. Metallerin büyük bir kısmı su

Detaylı

Ürün Kataloğu ESEN METAL

Ürün Kataloğu ESEN METAL Ürün Kataloğu ESEN METAL İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Katodik Koruma Galvanik Anotlar Çinko Anotlar Alüminyum Anotlar Magnezyum Anotlar Yüksek Potansiyelli Magnezyum Anotlar Normal Potansiyelli AZ-63 Tip Magnezyum

Detaylı

KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL PRENSİPLERİ

KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL PRENSİPLERİ KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL PRENSİPLERİ Bir malzemenin kimyasal bileşimi ve fiziksel bütünlüğü korozif bir ortam içerisinde değişir. Malzemeler; Korozif bir sıvı ile çözünebilir, Yüksek sıcaklıklarda bozunabilir,

Detaylı

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi ELEKTROLİTİK PARLATMA VE DAĞLAMA DENEYİN ADI: Elektrolitik Parlatma ve Dağlama DENEYİN AMACI: Elektrolit banyosu içinde bir metalde anodik çözünme yolu ile düzgün ve parlatılmış bir yüzey oluşturmak ve

Detaylı

a) Asidik ortamlarda katot reaksiyonu hidrojen iyonu redüksiyonu ile gerçekleşir. Hidrojen çıkışı için elektrolit ph derecesinin küçük olması gerekir.

a) Asidik ortamlarda katot reaksiyonu hidrojen iyonu redüksiyonu ile gerçekleşir. Hidrojen çıkışı için elektrolit ph derecesinin küçük olması gerekir. BÖLÜM - 6 KOROZYON Korozyon metallerin çevresi ile yaptığı kimyasal ve elektrokimyasal reaksiyonlar sonucu metalik özelliklerini kaybetmesi olayıdır. Metaller doğada genellikle oksit ve sülfür bileşikleri

Detaylı

a. Yükseltgenme potansiyeli büyük olanlar daha aktifdir.

a. Yükseltgenme potansiyeli büyük olanlar daha aktifdir. ELEKTROKİMYA A. AKTİFLİK B. PİLLER C. ELEKTROLİZ A. AKTİFLİK Metallerin elektron verme, ametallerin elektron alma yatkınlıklarına aktiflik denir. Yani bir metal ne kadar kolay elektron veriyorsa bir ametal

Detaylı

1.Şartnamelerde belirtilen aralıklarla toprak rezistivite ve ph değerlerinin ölçülmesi 2.Redoks potansiyeli ölçümü.

1.Şartnamelerde belirtilen aralıklarla toprak rezistivite ve ph değerlerinin ölçülmesi 2.Redoks potansiyeli ölçümü. KATODİK KORUMA PROJESİNİN YAPILMASI PROJE İÇİN ÖN ÇALIŞMALAR: Katodik koruma sisteminden iyi bir netice alabilmek için proje yapımından önce dikkatli bir güzergah ve arazi etüdü yapılmalıdır. Bu çalışmalarda

Detaylı

Ve diğerleri... Malzemenin delinmesi ile oluşan ürün kaybı, Çevreye yayılan ürünün neden olduğu kirlilik ve zararlı etkiler, Ürünün yanıcı olması duru

Ve diğerleri... Malzemenin delinmesi ile oluşan ürün kaybı, Çevreye yayılan ürünün neden olduğu kirlilik ve zararlı etkiler, Ürünün yanıcı olması duru Korozyon nedir? Korozyon en genel anlamda malzemelerin çevre etkisiyle bozularak kullanılamaz hale gelmesidir. Ancak bu terim daha çok metal veya alaşımlarının bulundukları ortam ile kimyasal reaksiyonlara

Detaylı

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur.

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur. KOROZYON KOROZYON VE KORUNMA KOROZYON NEDİR? Metallerin bulundukları ortam ile yaptıkları kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyonları sonucu meydana gelen malzeme bozunumuna veya hasarına korozyon adı

Detaylı

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri + - + 2 2 - - 2 2 Borunun dış ve iç görünümü ile erozyon korozyon Çatlak korozyonunun görünüm Metalde çatlak korozyonun oluşumu ve çatlak Oyuk korozyonu ve oluşumu

Detaylı

KATODİK KORUMA. Serdar Paker / Haşim Kılıç EMO

KATODİK KORUMA. Serdar Paker / Haşim Kılıç EMO KATODİK KORUMA Serdar Paker / Haşim Kılıç EMO KATODİK KORUMA AMAÇ: Katılımcılar LPG istasyonlarında uygulanan katodik koruma sistemi ve ölçümü ile ilgili bilgi sahibi olabileceklerdir. 1 Korozyon Katodik

Detaylı

MMO T TANYUM ANOTLAR TR ÜN TELER S L KON ANOTLAR ANOT YATA I DOLGUSU UYGULAMA ALANI UYGULAMA ALANI

MMO T TANYUM ANOTLAR TR ÜN TELER S L KON ANOTLAR ANOT YATA I DOLGUSU UYGULAMA ALANI UYGULAMA ALANI TR ÜN TELER Bu ürünlerimiz d ş ak m kaynakl katodik koruma sisteminde DC akım üretmekte kullanılırlar. Hava soğutmalı, yağ soğutmalı, manuel, otomatik, manuel-otomatik tipte ve GPRS, GSM, RS485 ve SCADA

Detaylı

KOROZYON TÜRLERİ Başlıca 8 korozyon türü vardır. Bunlar:

KOROZYON TÜRLERİ Başlıca 8 korozyon türü vardır. Bunlar: KOROZYON TÜRLERİ Sınıflandırma genellikle korozyona uğrayan metalin görünümü yardımı ile yapılmaktadır. Birçok korozyon türünü çıplak gözle ayırt etmek mümkündür. Bazı durumlarda korozyon türünü belirleyebilmek

Detaylı

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar.

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar. ELEKTROLİZ Şekilde verilen kapta saf su var iken, anahtar kapatıldığında lamba yanmaz. Saf suyun içine H 2 SO 4, NaCI, NaOH gibi suda iyonlarına ayrışan maddelerden herhangi biri katıldığında lamba ışık

Detaylı

BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU

BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU Birçok yapıda temel yapı malzemesi olarak kullanılmakta olan beton, dış etkilere karşı oldukça dayanıklı bir malzemedir. Betonun çekme dayanımını artırmak amacıyla, halk

Detaylı

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre.

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre. 4. ELEKTROLİZ AMAÇLAR 1. Sıvı içinde elektrik akımının iletilmesini öğrenmek. 2. Bir elektroliz hücresi kullanarak bakırın elektro kimyasal eşdeğerinin bulunmasını öğrenmek. 3. Faraday kanunlarını öğrenerek

Detaylı

Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp

Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp DOÇ.DR. SALİM ŞAHİN Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp Türkiye Korozyon Derneğinin araştırmalarına göre Türk Ekonomisindeki korozyon kayıplarının maliyetinin gayrisafi milli hasılanın %3,5-5 i arasında

Detaylı

TECO AKARYAKIT BORU HATLARI KATODİK KORUMA PROJESİ

TECO AKARYAKIT BORU HATLARI KATODİK KORUMA PROJESİ TECO AKARYAKIT BORU HATLARI KATODİK KORUMA PROJESİ Sayfa : 1; 1 TECO AKARYAKIT BORU HATLARI KATODİK KORUMA PROJESİ Sayfa : 2; İÇİNDEKİLER 1. KOROZYONUN ÖNEMİ 3 1.1 KATODİK KORUMANIN ÖNEMİ 3 2. KATODİK

Detaylı

BÖLÜM. Elektrotlar ve Elektrokimyasal Hücreler 1. ÜNİTE İÇERİK Elektrot ve Elektrolit Yarı Hücre ve Hücre

BÖLÜM. Elektrotlar ve Elektrokimyasal Hücreler 1. ÜNİTE İÇERİK Elektrot ve Elektrolit Yarı Hücre ve Hücre 1. 2 1. İÇERİK 1.2.1 Elektrot ve Elektrolit 1.2.2 Yarı Hücre ve Hücre Elektrotlar ve Elektrokimyasal Hücreler Bitkilerin fotosentez yapması, metallerin arıtılması, yakıt hücrelerinin görev yapması gibi

Detaylı

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir.

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir. 5.111 Ders Özeti #25 Yükseltgenme/İndirgenme Ders 2 Konular: Elektrokimyasal Piller, Faraday Yasaları, Gibbs Serbest Enerjisi ile Pil-Potansiyelleri Arasındaki İlişkiler Bölüm 12 YÜKSELTGENME/İNDİRGENME

Detaylı

Şekil 1. Metal-sulu ortam ara yüzeyinde metalin kimyasal şekil değiştirmesi

Şekil 1. Metal-sulu ortam ara yüzeyinde metalin kimyasal şekil değiştirmesi 3. KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL TEMELLERİ 3.1. Korozyon Hücresi ve Korozyonun Oluşumu Bir malzemenin kimyasal bileşimi ve fiziksel bütünlüğü korozif bir ortamda değişir. Kimyasal korozyonda, malzeme korozif

Detaylı

KOROZYONUN ELEKTROKİMYASI

KOROZYONUN ELEKTROKİMYASI TANIM KOROZYONUN ELEKTROKİMYASI Prof. Dr. Şaduman ŞEN Teknolojik öneme sahip metallerin, birkaç istisna dışında hemen hemen tümü tabiatta bileşik halinde bulunurlar. Başka bir deyişle metallerin doğanın

Detaylı

Korozyon tanımını hatırlayalım

Korozyon tanımını hatırlayalım 8..20 Korozyonun kimyasal ve elektrokimyasal oluşum mekanizması Korozyon tanımını hatırlayalım Korozyon tepkimeleri, çoğu metallerin termodinamik kararsızlığı sonucu (Au, Pt, Ir ve Pd gibi soy metaller

Detaylı

6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN

6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN DENEY NO KOROZYON 6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN Arş. Gör. Mustafa DURMAZ Deney aşamaları Tahmini süre (dak) 1) Ön bilgi kısa sınavı 2) Korozyon, korozyonun elektrokimyasal

Detaylı

MM548 Yakıt Pilleri (Faraday Yasaları)

MM548 Yakıt Pilleri (Faraday Yasaları) Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Mühendisliği Anabilim Dalı MM548 Yakıt Pilleri (Faraday Yasaları) Dr. Muhittin Bilgili 2.3 Birimler, Sabitler ve Temel Kanunlar Elektriksel Yük, q [C],

Detaylı

BÖLÜM III METAL KAPLAMACILIĞINDA KULLANILAN ÖRNEK PROBLEM ÇÖZÜMLERİ

BÖLÜM III METAL KAPLAMACILIĞINDA KULLANILAN ÖRNEK PROBLEM ÇÖZÜMLERİ BÖLÜM III METAL KAPLAMACILIĞINDA KULLANILAN ÖRNEK PROBLEM ÇÖZÜMLERİ Faraday Kanunları Elektroliz olayı ile ilgili Michael Faraday iki kanun ortaya konulmuştur. Birinci Faraday kanunu, elektroliz sırasında

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 3 : YAŞAMIMIZDAKĐ ELEKTRĐK (MEB)

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 3 : YAŞAMIMIZDAKĐ ELEKTRĐK (MEB) ÖĞENME ALANI : FZKSEL OLAYLA ÜNTE 3 : YAŞAMIMIZDAK ELEKTK (MEB) B ELEKTK AKIMI (5 SAAT) (ELEKTK AKIMI NED?) 1 Elektrik Akımının Oluşması 2 Elektrik Yüklerinin Hareketi ve Yönü 3 ler ve Özellikleri 4 Basit

Detaylı

Elektrokimyasal İşleme

Elektrokimyasal İşleme Elektrokimyasal İşleme Prof. Dr. Akgün ALSARAN Bu notların bir kısmı Prof. Dr. Can COGUN un ders notlarından alınmıştır. Anot, katot ve elektrolit ile malzemeye şekil verme işlemidir. İlk olarak 19. yüzyılda

Detaylı

POTANSİYEL - ph diyagramları

POTANSİYEL - ph diyagramları POTANSİYEL - ph diyagramları Metallerin çoğu su ve hava gibi çevresel şartlar altında korozyon eğilimi gösterirler. Çevreleri ile beraber bu metaller enerji vererek, oksit veya hidroksitler şeklinde kimyasal

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

ELEKTROKİMYASAL KOROZYON

ELEKTROKİMYASAL KOROZYON BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü DENEY FÖYÜ ELEKTROKİMYASAL KOROZYON Prof. Dr. Deniz UZUNSOY Arş. Gör. Burak KÜÇÜKELYAS 2016-2017 Bahar Dönemi Malzeme Proses Laboratuvarı

Detaylı

ELEKTROKİMYA II. www.kimyahocam.com

ELEKTROKİMYA II. www.kimyahocam.com ELEKTROKİMYA II ELEKTROKİMYASAL PİLLER Kendiliğinden gerçekleşen redoks tepkimelerinde elektron alışverişinden yararlanılarak, kimyasal bağ enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülebilir. Kimyasal enerjiyi,

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 8 DENEYİN ADI: PİL VE AKÜ DENEYİN AMACI: PİL VE AKÜLERİN ÇALIŞMA SİSTEMİNİN VE KİMYASAL ENERJİNİN ELEKTRİK ENERJİSİNE DÖNÜŞÜMÜNÜN ANLAŞILMASI

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ DENEY ADI ELEKTROLİZÖR DENEYİ DERSİN ÖĞRETİM ÜYESİ DENEYİ YAPTIRAN ÖĞRETİM ELEMANI

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1 KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1 Elektriksel olaylarla ilgili buraya kadar yaptığımız, tartışmalarımız, durgun yüklerle veya elektrostatikle sınırlı kalmıştır. Şimdi, elektrik

Detaylı

KOROZYON HIZI VE ÖLÇÜMÜ

KOROZYON HIZI VE ÖLÇÜMÜ Korozyon Oranının Belirlenmesinde Faraday'ın Elektroliz Yasaları ve Uygulaması KOROZYON HIZI VE ÖLÇÜMÜ 19. yüzyılda Michael Faraday tarafından yürütülen klasik elektrokimyasal çalışma 1833 ve 1834 yılında

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI DENEYİN AMACI: ELEKTRİK ENERJİSİNİ KULLANARAK SUYU KENDİSİNİ OLUŞTURAN SAF MADDELERİNE

Detaylı

KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır

KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır Tanımı: Korozyon; malzeme yüzeyinden başlayan ve malzeme derinliklerine doğru kimyasal ve elektrokimyasal bir reaksiyonla tesir oluşturarak

Detaylı

Akım ve Direnç. Bölüm 27. Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç

Akım ve Direnç. Bölüm 27. Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç Bölüm 27 Akım ve Direnç Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç Öğr. Gör. Dr. Mehmet Tarakçı http://kisi.deu.edu.tr/mehmet.tarakci/ Elektrik Akımı Elektrik yüklerinin

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

ELEKTROKOAGÜLASYON İLE SULU ÇÖZELTİLERDEN BOYAR MADDELERİN GİDERİLMESİ

ELEKTROKOAGÜLASYON İLE SULU ÇÖZELTİLERDEN BOYAR MADDELERİN GİDERİLMESİ Güncelleme: Eylül 2016 ELEKTROKOAGÜLASYON İLE SULU ÇÖZELTİLERDEN BOYAR MADDELERİN GİDERİLMESİ DENEYİN AMACI: Sentetik olarak hazırlanmış bir boya çözeltisinden faydalanılarak elektrokoagülasyon işleminin

Detaylı

Hareket halindeki elektrik yüklerinin oluşturduğu bir sistem düşünelim. Belirli bir bölgede net bir yük akışı olduğunda, akımın mevcut olduğu

Hareket halindeki elektrik yüklerinin oluşturduğu bir sistem düşünelim. Belirli bir bölgede net bir yük akışı olduğunda, akımın mevcut olduğu Akım ve Direnç Elektriksel olaylarla ilgili buraya kadar yaptığımız tartışmalar durgun yüklerle veya elektrostatikle sınırlı kalmıştır. Şimdi, elektrik yüklerinin hareket halinde olduğu durumları inceleyeceğiz.

Detaylı

Paint School JPS-E / Corrosion / 1 KOROZYON

Paint School JPS-E / Corrosion / 1 KOROZYON JPS-E / Corrosion / 1 KOROZYON Korozyonun Tanımı Korozyon, Malzeme ve Onu Çevreleyen Şartların Korozyon ürünleri üreterek reaksiyonudur. JPS-E / Corrosion / 2 Çeliğin Üretimi ve Degradasyonu Malzeme ve

Detaylı

ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ*

ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* The Development of Alumina Formed on Aluminium Using Sulphuric Acid Anodizing Technique Suzan KONUKLU Kimya

Detaylı

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ 1 NİÇİN KORUYUCU GAZ KULLANILIR? 1- Ergimiş kaynak banyosunu, havada mevcut olan gazların zararlı etkilerinden

Detaylı

ELEKTROKİMYASAL REAKSİYONLAR

ELEKTROKİMYASAL REAKSİYONLAR KOROZYON GİRİ Çevresel etkenler veya çalışma ortamının koşullarından dolayı meydana gelen bozunmalara; Korozyon Oksidasyon olarak isimlendirilir. Gelişmiş ülkelerin yıllık gelirlerinin yaklaşık %5 lik

Detaylı

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ Giriş Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli

Detaylı

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Korozyon Tabiatta hemen hemen tamamı bileşik halde bulunan metallerin tabii hallerine dönüş çabasına korozyon denilebilir.

Detaylı

Bölüm 4 Doğru Akım Devreleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 4 Doğru Akım Devreleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 4 Doğru Akım Devreleri Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Doğru Akım Devreleri Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Yasası Elektromotor Kuvvet (EMK) Kirchoff un Akım Kuralı Kirchoff un İlmek Kuralı Seri ve Paralel

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı Endüstriyel Atık Sulardan Metal Geri Kazanım Yöntemleri 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 Atıksularda Ağır Metal Konsantrasyonu Mekanik Temizleme Kimyasal Temizleme

Detaylı

Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi. Ders Notu-2 Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU

Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi. Ders Notu-2 Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi Ders Notu-2 Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU DİRENÇLER Direnci elektrik akımına gösterilen zorluk olarak tanımlayabiliriz. Bir iletkenin elektrik

Detaylı

OTOGAZ - DÖKMEGAZ TESİSLERİ VE KATODİK KORUMA

OTOGAZ - DÖKMEGAZ TESİSLERİ VE KATODİK KORUMA OTOGAZ - DÖKMEGAZ TESİSLERİ VE KATODİK KORUMA Giriş LPG, depolama kolaylığı ve ilk yatırım maliyetinin düşüklüğü nedeniyle Türkiye de uzun yıllardır tank sistemleri ile dökmegaz olarak kullanılmaktadır.son

Detaylı

KOROZYON BİLTEK MÜHENDİSLİK

KOROZYON BİLTEK MÜHENDİSLİK 1 BİLTEK MÜHENDİSLİK KOROZYON Evrende yaratılmış hiçbir canlı veya cansız varlık mükemmel dayanıklı değildir. Malzemeler de bu doğal kurala uyarlar. Dayanıklı bir beton veya betonarme yapı çevresinin etkisinde

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ LABORATUARI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ LABORATUARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ LABORATUARI DENEY FÖYÜ DENEY ADI FOTOVOLTAİK PANELLERİN ÇEŞİTLERİ VE ÖLÇÜMLERİ DERSİN ÖĞRETİM

Detaylı

ELEKTROLİTİK TOZ ÜRETİM TEKNİKLERİ. Prof.Dr.Muzaffer ZEREN

ELEKTROLİTİK TOZ ÜRETİM TEKNİKLERİ. Prof.Dr.Muzaffer ZEREN Prof.Dr.Muzaffer ZEREN Bir çok metal (yaklaşık 60) elektroliz ile toz haline getirilebilir. Elektroliz kapalı devre çalışan ve çevre kirliliğine duyarlı bir yöntemdir. Kurulum maliyeti ve uygulama maliyeti

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ġahġn. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEYĠN AMACI: ELEKTROLĠZ OLAYININ ÖĞRENĠLMESĠ VE BĠR METAL PARÇASININ BAKIR ĠLE KAPLANMASI

HAZIRLAYAN Mutlu ġahġn. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEYĠN AMACI: ELEKTROLĠZ OLAYININ ÖĞRENĠLMESĠ VE BĠR METAL PARÇASININ BAKIR ĠLE KAPLANMASI HAZIRLAYAN Mutlu ġahġn Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 7 DENEYĠN ADI: ELEKTROLĠZ ĠLE BAKIR KAPLAMA DENEYĠN AMACI: ELEKTROLĠZ OLAYININ ÖĞRENĠLMESĠ VE BĠR METAL PARÇASININ BAKIR ĠLE KAPLANMASI

Detaylı

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER Dielektrik malzemeler; serbest elektron yoktur, yalıtkan malzemelerdir, uygulanan elektriksel alandan etkilenebilirler. 1 2 Dielektrik malzemeler Elektriksel alan

Detaylı

İÇİNDEKİLER 2

İÇİNDEKİLER 2 Özgür Deniz KOÇ 1 İÇİNDEKİLER 2 3 4 5 6 Elektrotlar Katalizörler Elektrolit Çalışma Sıcaklığı Karbon Nikel, Ag, Metal oksit, Soy Metaller KOH(potasyum hidroksit) Çözeltisi 60-90 C (pot. 20-250 C) Verimlilik

Detaylı

KİMYA II DERS NOTLARI

KİMYA II DERS NOTLARI KİMYA II DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Genel anlamda elektrokimya elektrik enerjisi üreten veya harcayan redoks reaksiyonlarını inceler. Elektrokimya pratikte büyük öneme sahip bir konudur. Piller,

Detaylı

AtılımKimyasalları ALKALİ ÇİNKO DEMİR ALAŞIM KAPLAMA AK 25 ÜRÜN TANIMI

AtılımKimyasalları ALKALİ ÇİNKO DEMİR ALAŞIM KAPLAMA AK 25 ÜRÜN TANIMI SAYFA NO: 1/5 AtılımKimyasalları ALKALİ ÇİNKO DEMİR ALAŞIM KAPLAMA AK 25 ÜRÜN TANIMI % 0.2-0.8 demir içeren, alçak, yüksek ve orta akım bölgelerinde eşit dağılım sağlayan, parlak, esnek Çinko- alaşımı

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı 1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

YTÜMAKiNE * A305teyim.com

YTÜMAKiNE * A305teyim.com YTÜMAKiNE * A305teyim.com KONU: Kalın Sacların Kaynağı BİRLEŞTİRME YÖNTEMLERİ ÖDEVİ Kaynak Tanımı : Aynı veya benzer cinsten iki malzemeyi ısı, basınç veya her ikisini birden kullanarak, ilave bir malzeme

Detaylı

TEMEL İNŞAATI ZEMİN İNCELEMESİ

TEMEL İNŞAATI ZEMİN İNCELEMESİ TEMEL İNŞAATI ZEMİN İNCELEMESİ Kaynak; Temel Mühendisliğine Giriş, Prof. Dr. Bayram Ali Uzuner 1 Zemin incelemesi neden gereklidir? Zemin incelemeleri proje maliyetinin ne kadarıdır? 2 Zemin incelemesi

Detaylı

MÜHENDİSLİKTE KULLANILAN MALZEMELER 1. DEMİR VE ÇELİK

MÜHENDİSLİKTE KULLANILAN MALZEMELER 1. DEMİR VE ÇELİK MÜHENDİSLİKTE KULLANILAN MALZEMELER 1. DEMİR VE ÇELİK Dünyada üretilen metallerin % 90'nı demir ve çelikten oluşmaktadır. Bunun büyük bir bölümünü mukavemeti ve işlenebilme özelliği olan, ucuz maliyetli

Detaylı

ELEKTRİK AKIMI Elektrik Akım Şiddeti Bir İletkenin Direnci

ELEKTRİK AKIMI Elektrik Akım Şiddeti Bir İletkenin Direnci ELEKTRİK AKIMI Elektrikle yüklü ve potansiyelleri farklı olan iki iletken küreyi, iletken bir telle birleştirilirse, potansiyel farkından dolayı iletkende yük akışı meydana gelir. Bir iletkenden uzun süreli

Detaylı

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bölüm 8 VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. O, S, Se, Te, Po O ve S: Ametal Se ve Te: Yarı metal Po: Metal *Oksijen genellikle bileşiklerinde

Detaylı

ALAN ETKİLİ TRANSİSTÖR

ALAN ETKİLİ TRANSİSTÖR ALAN ETKİLİ TRANİTÖR Y.oç.r.A.Faruk BAKAN FET (Alan Etkili Transistör) gerilim kontrollu ve üç uçlu bir elemandır. FET in uçları G (Kapı), (rain) ve (Kaynak) olarak tanımlanır. FET in yapısı ve sembolü

Detaylı

ELEKTRO METALÜRJ BAHAR

ELEKTRO METALÜRJ BAHAR ELEKTRO METALÜRJ 2016-2017 BAHAR ANOT KATOT HÜCRE - ELEKTROL T Anot ve Katodun Enine Kesitleri Kenar Büyümesi Anod Anod Katod Katod Anod M + M + M + M + M + M + Hücrede Ak m Da Molarite = M = Çözünen

Detaylı

Şekil 1: Zener diyot sembol ve görünüşleri. Zener akımı. Gerilim Regülasyonu. bölgesi. Şekil 2: Zener diyotun akım-gerilim karakteristiği

Şekil 1: Zener diyot sembol ve görünüşleri. Zener akımı. Gerilim Regülasyonu. bölgesi. Şekil 2: Zener diyotun akım-gerilim karakteristiği ZENER DİYOT VE AKIM-GERİLİM KARAKTERİSTİĞİ Küçük sinyal diyotları, delinme gerilimine yakın değerlerde hasar görebileceğinden, bu değerlerde kullanılamazlar. Buna karşılık, Zener diyotlar delinme gerilimi

Detaylı

T.C Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği KMB 405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III

T.C Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği KMB 405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III 1 T.C Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği KMB 405 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III Deney 1: Yenilenebilir Enerji Sistemleri Yrd.Doç.Dr. Berker FIÇICILAR Ekim 2015 2 Deneyin

Detaylı

Gerilmeli korozyon. Hidrojen gevrekliği. Yorulmalı korozyon. Aşındırmalı korozyon. Erozyon korozyonu. Kavitasyon korozyonu

Gerilmeli korozyon. Hidrojen gevrekliği. Yorulmalı korozyon. Aşındırmalı korozyon. Erozyon korozyonu. Kavitasyon korozyonu DOÇ.DR. SALİM ŞAHİN Gerilmeli korozyon Hidrojen gevrekliği Mekanik zorlamalı korozyon türleri Yorulmalı korozyon Aşındırmalı korozyon Erozyon korozyonu Kavitasyon korozyonu Yorulmalı Korozyon Malzemenin,

Detaylı

ELEKTRO KAZANIM (ELEKTROW NN NG)

ELEKTRO KAZANIM (ELEKTROW NN NG) ELEKTROMETALÜRJ Cevher veya metal içeren her çe it ham madde içindeki metaller elektrikenerjisinden faydalanmak suretiyle üretmeye Elektrometalürji denmektedir. Gerçekte elektrometalurji, elektrokimyan

Detaylı

BÖLÜM 3. Yrd. Doç.Dr. Erbil Kavcı. Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

BÖLÜM 3. Yrd. Doç.Dr. Erbil Kavcı. Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü BÖLÜM 3 Sürekli Isı iletimi Yrd. Doç.Dr. Erbil Kavcı Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Düzlem Duvarlarda Sürekli Isı İletimi İç ve dış yüzey sıcaklıkları farklı bir duvar düşünelim +x yönünde

Detaylı

Hidroliğin Tanımı. Hidrolik, akışkanlar aracılığıyla kuvvet ve hareketlerin iletimi ve kumandası anlamında kullanılmaktadır.

Hidroliğin Tanımı. Hidrolik, akışkanlar aracılığıyla kuvvet ve hareketlerin iletimi ve kumandası anlamında kullanılmaktadır. HİDROLİK SİSTEMLER Hidroliğin Tanımı Hidrolik, akışkanlar aracılığıyla kuvvet ve hareketlerin iletimi ve kumandası anlamında kullanılmaktadır. Enerji Türleri ve Karşılaştırılmaları Temel Fizik Kanunları

Detaylı

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi Umut ŞAHAR Ege Üniversitesi EgeMikal Çevre Sağlığı Birimi 19.03.2014 Ulusal Biyosidal Kongresi

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

MMM 2402 MALZEME BİLİMİ yücel birol

MMM 2402 MALZEME BİLİMİ yücel birol MMM 2402 MALZEME BİLİMİ yücel birol korozyon ve bozunma İşlenecek konular... korozyon neden olur? hangi metaller korozyona uğrar? sıcaklık ve atmosfer-çevre koşulları korozyon hızını nasıl etkiler? korozyonu

Detaylı

ELEKTRİK KUVVETLİ AKIM (9) Koruma Kontrol ve İzleme 3

ELEKTRİK KUVVETLİ AKIM (9) Koruma Kontrol ve İzleme 3 eki t ap T URGUTODABAŞI EL EKT Rİ KKUVVET L İAKI M( 9) Kor uma Kont r ol vei z l eme3 Kat odi kkor uma S i s t emi ni nt anı t ı mı Kat odi kkor umayagi r i ş Bor uhat l ar ı ndadı şak ı m Kaynak l ı Kat

Detaylı

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür.

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. C= 1/R dir. Yani direncin tersidir. Birimi S.m -1 dir. (Siemens birimi Alman bilim insanı ve mucit Werner von Siemens e ithafen verilmiştir)

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent

Detaylı

Buna göre, bir devrede yük akışı olabilmesi için, üreteç ve pil gibi aygıtlara ihtiyaç vardır.

Buna göre, bir devrede yük akışı olabilmesi için, üreteç ve pil gibi aygıtlara ihtiyaç vardır. ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda potansiyelleri eşit oluncaya kadar birinden diğerine elektrik yükü akışı olur. Potansiyeller eşitlendiğinde yani

Detaylı