Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım"

Transkript

1 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II Sindirim Sistemi Hastalıkları Akciğer Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 Kasım 2007; s Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım Prof. Dr. Hülya Uzunismail Diyare dışkının içerdiği su miktarının artması sonucu kıvamının yumuşaması veya sıvılaşması, volümünün ve dışkılama sayısının artmasıdır. Normalde ince barsak ve kolon, diyetle alınan eksojen sıvı (2 L) yanında endojen sıvının ( 7L, tükrük, mide, pankreas, safra, ince barsak sekresyonları) % 99 unu absorbe eder. Bu fonksiyonun %1 azalması bile diyare yapar. Dışkının kıvamını, içerdiği katı bölüm (gıda posası, bakteri hücre duvarları) ve onların tutabildikleri su oluşturur. Dışkının ağırlığı batı ülkelerinde 200g dir ve bunun %60-80 ini sudur. Günde 3 ün üzerindeki dışkılama sayısı anormal kabul edilir. Diyare varlığına karar verilirken dışkı kıvamının yumuşaması veya sıvılaşması, volümünün ve dışkılama sayısının artması birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin fekal inkontinansta dışkılama sayısı artmıştır ama dışkının kıvamı normaldir. Fazla posalı diyet alanlarda dışkının kıvamı normal olmasına rağmen volümü artmıştır. Dört haftadan kısa sürenlere akut, uzun sürenlere kronik diyare denir. Diyare, patofizyolojisine göre ozmotik ve sekretuar olarak sınıflanır. Pek çok diyarede bu iki mekanizma birliktedir. Bunlara kompleks diyareler denir. Lümen içi ozmolaritenin artması sunucu suyun emilememesi ve kolona onun absorbe etme kapasitesinin üzerinde su geçmesiyle (kolon normalde 1-1.5L su absorbe eder, gerektiğinde bunun 4 katını absorbe edebilme kapasitesi vardır) oluşan diyarelere ozmotik diyare denir. Suyun ince barsakta emilimi pasif diffüzyonladır. Bu nedenle lümen ozmolaritesi arttığında, vücut sıvılarının ozmolaritesine eşitlemek için su retansiyonu yapılarak dilüsyon sağlanır, su emilimi lümen ozmolaritesi arttıkça azalır. İnce barsak lümen ozmolaritesini artıran ana gıdalar karbonhidratlardır. Laktoz intoleransı ozmotik diyarelerin en iyi örneğidir. Emilemeyen karbonhidratların fazla alımı örneğin aşırı tatlandırıcı kullanımı ozmolariteyi artırarak diyare yapar. Laktuloz 59

2 Prof. Dr. Hülya Uzunismail sentetik bir disakkariddir, aynı mekanizma ile diyareye neden olur. İyi absorbe edilmeyen katyon veya anyonların, şeker alkollerinin (mannitol, sorbitol ), iyonların (Mg, sülfat, fosfat) alınması ozmotik diyare nedenleri arasındadır. Yukardaki şekilde oluşan saf ozmotik diyarelerde açlıkta diyare durur. Karbonhidrat malabsorpsiyonuna bağlı ozmotik diyarede dışkı ph sı düşüktür. Dışkı su miktarının artmasında primer olay elektrolit transport değişikliklerine bağlı ise (artması veya azalması) SEKRETUAR DİYARE oluşur. Bu durum, epitel elektrolit transportunun veya bunları düzenleyen sistemlerin toksin, ilaç, hormon, sitokin, yağ veya safra asidleriyle etkilenmesi sonucu gelişir. Sekretuar diyarelerde dışkının ozmolaritesini oluşturan maddeler hemen tümüyle Na+K ve onlara eşlik eden anyonlardan oluşur ve 2 (Na+K)= mosm/kg dir (eşlik eden anyonlar için 2 ile çarpılır). Ozmotik diyarede ise 2X(Na+K )< dür, çünkü burada absorbe olamamış ozmotik aktif maddeler (örneğin karbonhidratlar) dışkı ozmolaritesinin bir bölümünü oluştururlar. Aradaki farka ozmotik açıklık (gap) denir ve 50 nin üzerinde ise ozmotik diyare büyük olasılıktır. Sekretuar diyare açlıkta devam eder. Nedenleri çok çeşitlidir. Vibrio cholarea veya gıda zehirlenmesi yapan Staphylococcus aureus, Clostridium perfringens, oluşturdukları enterotoksinlerin sekresyonu artırması ile akut diyare yaparlar. Clostridium difficile gibi sitotoksin oluşturan veya Yersinia gibi invaziv ajanlar da sekretuar diyare yaparlar. Burada sekresyonun artması, neden oldukları inflamasyondan açığa çıkan sitokin ve prostoglandinlere bağlıdır. Çoğu akut diyare yapar ama bir grubu uzayabilir. Diğer inflamatuar hastalıklarda, inflamatuar barsak hastalığında (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı), mikroskopik kolit veya vaskülitlerde açığa çıkan sitokin ve prostoglandinlerin etkisi ile sekretuar diyare oluşur. Ek olarak hasta mukozadan su ve elektrolit absorpsiyonu da azalmıştır. Endokrin tümörlerden salgılanan vazoaktif intestinal peptid (VIP), kalsitonin gibi peptidler veya serotonin, asetilkolin, histamin gibi nörotransmitterler sekresyonu artırarak diyare yaparlar. Primer bronş karsinoidinde veya metastatik karsinoid tümörlerde (karsinoid sendrom), gastrinoma, VIPoma ve troidin medüller karsinomunda diyare sekretuardır. Konjenital transport bozuklukları (konjenital kloridore ve konjenital sodyum diyaresi), bazı ilaçlar (kardiyak antiaritmikler, nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar, kemoteropetik ajanlar) sekretuar diyare nedenidirler. Villöz adenomda diyare potasyumdan zengin jelatinöz sıvı sekresyonuna bağlıdır. Artmış motiliteye bağlı olarak pasajın çok kısa sürede tamamlanması, su ve elektrolit absorpsiyonu için yeterli zamanı vermez, burada da sekretuar diyare söz konusudur. Hipertroidizmde, vagotomi sonrasında ve diyabette (diyareli olguların bir grubunda) motilite artmıştır. Bazı ilaçlar örneğin prokinetikler motiliteyi artırırlar. İrritabl barsak sendromunda (diyareli formu) çeşitli stimuluslara karşı motor ve sensorial cevaplar bozulmuştur. Kronik alkol alımında enterosit hasarı sonucu su ve elektrolit absorpsiyonu azalmıştır ayrıca hızlı transport vardır. Gıda alerjilerinde sekresyon, açığa çıkan mediatörler ve artmış motilite 60

3 Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım nedeniyle artmıştır. Terminal ileum hastalıklarında safra tuzlarının emilimi azalır. Kolona fazla miktarda geçen safra asidleri (safra tuzları bakteriler tarafından safra asidlerine dönüştürülür) burada aktif Cl sekresyonunu artırırlar. Yağ malabsorpsiyonunda emilemeyen ve kolona geçen uzun zincirli yağ asidleri kolondan su ve elektrolit absorpsiyonunu engelleyerek veya kolondan aktif Cl sekresyonunu artırırarak sekretuar diyare yaparlar. Bir grup hastalıkta diyare patogenezinde ozmotik ve sekretuar nedenler birliktedir (KOMPLEKS DİYARE). Örneğin çölyak hastalıkta, bir yandan hasta mukozada disakkaridazların azalmasına bağlı olarak disakkaridlerin monosakkaridlerine hidrolizi yeterli değildir, ek olarak hasta mukozadan monosakkarid emilimi azalmıştır ve lümen içi ozmolarite artmıştır. Bu hastalarda yağ emilimi de yeterli olmadığından kolona geçen fazla miktardaki yağ asidleri sekteruar diyare yapar. Hasta mukozadan su ve elektrolit emiliminin yeterli olmaması bir başka sekretuar diyare nedeni olarak patofizyolojiye eklenir. Benzer durum ince barsak rezeksiyonlarında da gözlenir. Eğer mukoza hastalığı Crohn hastalığı, intestinal tüberküloz gibi bir inflamasyona bağlıysa, inflamasyon sitokinleri ve prostoglandinler de sekresyonu artırarak diyare patofizyolojisine katılırlar. Dışkının özelliklerine göre diyare yağlı, inflamatuar ve sulu olarak ayrılır Dışkı yağı kantitatif (van de Kamer testi), yarı kantitatif (steatokrit test) ve kalitatif (sudan III+ birkaç damla glasial asetik asit eklendikten sonra ısıtması ile) testlerle saptanır. Hastanın g yağla beslenmesi durumunda günde 7g nin altında yağ çıkarması beklenir. Bunun üzerinde yağ varlığında steatore veya YAĞLI diyare söz konusudur (son zamanlarda bazı yazarlar steatore için 14 g nin üzerini kabul etmektedirler). YAĞLI diyarede dışkı kötü kokuludur, yağlı görünümdedir ve tuvaletten kolay temizlenmez. İNFLAMATUAR diyarelerde dışkıda lökosit veya ürünleri laktoferrin, kalprotektin artmıştır. Bir grup hastalıkta yağlı ve inflamatuar diyare birliktedir. Eğer dışkıda yağ, lökosit veya ürünleri artmamışsa buna SULU diyare denir. Dışkının özellikleri anamnez, fizik muayene ve labaratuar bulguları ile birlikte değerlendirildiğinde, hiç olmazsa hastalığın lokalizasyonu ve olasılıklar belirlenebilir. Ardından daha spesifik incelemelerle (kolonoskopi, gastroduodeskopi, ince barsak pasaj grafisi veya enteroklizis ve endoskopik incelemeler sırasında duodenum, kolon ve terminal ileumdan alınan örneklerin histopatolojik incelemesi, D xyloz testi gibi) tanıya varılmaya çalışılır. Kronik sulu diyare nedenleri arasında suyun emilimi ile ilişkili, elektrolitlerin fazla salınması veya absorpsiyonunun azalması ile olan sekretuar diyarelerin bir bölümü (endokrin tümörler, konjenital transport bozuklukları, ilaçlar, terminal ileum rezeksiyonu) sayılabilir. Ayrıca laktoz intoleransı, Mg lu laksatiflerin neden olduğu diyareler veya mannitol, sorbitol, laktuloz diyareleri gibi ozmotik diyarelerin bir bölümü bu gruba girer. Eğer dışkı ph si düşükse karbonhidrat malabsorpsiyonuna yönelinmelidir. Ozmotik diyarelerde 61

4 Prof. Dr. Hülya Uzunismail ozmotik açıklık artmıştır, ancak pratik uygulaması güç bir incelemedir. Tüm olgulardan iyi bir anamnez alınmalı, kullanılan ilaçlar, tatlandırıcılar ve beslenme tarzı, örneğin diyarenin süt ve ürünleri ile ilişkisi üzerinde durulmalıdır. Endokrin tümörlerden salınan peptid ve hormonların serumda veya metabolitlerinin (örneğin 5HIAA) idrarda ölçülmeleri açıklanamamış sulu diyarelerde tanıya yardımcı olabilirler. Bu hastalıkların kronik diyareli olguların çok küçük bir bölümünü oluşturduğu unutulmamalıdır. Kronik inflamatuar diyarelerde ateş, karın ağrısı, lökositoz, yüksek eritrosit sedimentasyon hızı ve CRP beklenir. Sadece kolon tutulumlu olan inflamatuar diyarelerde erozyonlar varsa kronik kan ve protein kaybı nedeniyle mikrositer anemi ve hipoalbuminemi gelişebilir. İnce barsak tutulumlu inflamatuar diyarelerde (Crohn hastalığı, tüberküloz gibi) dışkı yağlı + inflamatuar özelliği taşırken malabsorpsiyon tablosu klinik ve laboratuar bulguları ile eklenebilir. İnfeksiyon ajanlarına bağlı enterokolitler genelde akut diyare ile seyrederler ve kronik inflamatuar diyarelerin küçük bir bölümünü oluştururlar. Bunlar Clostridium Difficile e bağlı psödomembranöz enterokolit, invaziv bakterilerden Yersinia ve Mycobacterium enterokolitleri, ülseratif lezyonlar yapan viral ajanlardan Cytomegalovirus ve Herpes simplex virüse bağlı kolitlerdir. İnvaziv parazitlerden Entemoeba histolytica (dışkıda lökosit artmaz) ve Strongyloides stercoralis te inflamatuar diyare yapar. Hasta kanlı diyare ile gelmişse amebiazis olasılığına karşı taze dışkının mikrokopik incelemesi yapılır. İncelemede Entemoeba histolytica trofozoidleri veya kistleri bildirilmişse mikroskopik olarak amibe çok benzeyen ve patojen olmayan E. dispardan ayırdedilmeleri gerekir. Trofozoidlerin içersinde fogosite eritrositlerin bulunması, E. histolytica lehine bulgudur ancak her zaman saptanamaz. Dışkıda amib antijenin ELISA ile araştırılması tanıda yararlı invaziv olmayan testtir. Kolonoskopide tipik ülserler ve alınan örneklerde ülser kenarında amib trofozoidlerinin saptanması en ideal tanı yöntemidir. Clostridium difficile infeksiyonu sulu diyareden psödomembranöz enterokolite kadar değişebilen tablolarla karşımıza çıkar. Genelde hastanede yatan ve antibiyotik kullananlarda gözlenir. Dışkı kültürü tanıda yararsızdır ama bakteriye ait toksin A ve B nin ELISA ile saptanması tanıyı koydurur (bu toksinler ısıya dayanıksız olduklarından dışkının nakli sırasında ortamın soğuk olmasına özen gösterilmelidir). Psödomembranöz enterokolit gelişmişse tipik kolonoskopik ve histopatolojik bulguları vardır. Hastalardan antibiyotik kullanımı mutlaka sorgulanmalıdır (son 3 ay içersinde). İntestinal tüberküloz genellikle ileoçekal valv, terminal ileum, kolon ve ince barsağı tutar. Olguların bir bölümünde akciğer tüberkülozu vardır. Hastanın dışkısı en az 3 kez aside dirençli basil boyaması yapılarak incelenmelidir. Dışkı kültürü değerlidir (sonuç geç alınır 45 gün). Endoskopik inceleme sırasında serum fizyolojik içersine de örnekler alınıp kültüre gönderilmeli dokudan ezme kültür yapılmalıdır. Dışkı ve doku örneklerinde PCR çalışması yapılabilir. Biyopsilerde histopatolojik olarak kazeifikasyon nekrozu içeren granulomların bulunması, buralarda ve ülserasyon bölgelerinde aside dirençli basil boyaması ile bakte- 62

5 Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım rilerin saptanması tanı için çok değerlidir. Yersinia enterocolitica basit enteritten invaziv ileit ve kolite kadar değişebilen tablo oluşturabilir. Hastalık genelde 1-3 hafta sürer, bazen haftalarca uzayabilir. Yersinia için özel kültür şartları gerekir. Standart kültür çalışmaları ile saptanamaz. Diğer inflamatuar diyare nedenleri, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı, iskemik hastalıklar, radyasyon enterokoliti ve eozinofilik gastroenterittir. Ülseratif kolit kolonun hastalığı olduğu ve olguların %95 inde rektum tutulumu bulunduğu için rektosigmoidoskopik inceleme ile tanısı kolayca konabilen bir hastalıktır. Burada unutulmaması gereken hastalığın aktif devrelerinde süper infeksiyonlarının (Ör: Shigella, Clostridium difficile, Entemoeba histolytica, Cytomegalovirus) olabileceği ve kortizon kullanımından önce bu infeksiyonların dışlanmasının gerektiğidir. Özen gösterilmesi gereken bir konu da toksik megakolonu presipite etmesi olasığına karşı ağır olgularda kolon grafisinden kaçınılmasıdır. Crohn hastalığı olguların büyük çoğunluğunda terminal ileum ve çıkan kolonu tutar. Endoskopik olarak tüm kolonun ve terminal ileumun incelenmesi gerekir. Bu hastalarda küçük ülserasyonlardan kaldırım taşı görünümüne kadar değişen endoskopik bulgular vardır. İnce barsağı tutan benzer klinik ve radyolojik bulgulara neden olan hastalıklardan lenfoma ve tüberküloz olasılığının bu hastalarda mutlaka dışlanması gerekir. Batın bilgisayarlı tomografisi duvar kalınlaşmaları, lenfadenomegaliler ve intraabdominal abse konusunda bilgi verir. Gastrointestinal kanalın eozinofilik hastalıkları mukoza, müsküler tabaka veya serozanın eozinofilik infiltrasyonu ile karekterizedir. İnce barsak mukozası tutulduğunda malabsorpsiyonla, kolon tutulduğunda kolitle karşımıza çıkarlar. Musküler tutulumda darlıklara neden olurken serozanın infiltrasyonunda asit oluştururlar. Olguların bir bölümüne periferik eozinofili eşlik eder. Tanı histopatolojik olarak konur. İnce barsağın kronik iskemik hastalıklarında (fokal segmental iskemi, mezenter iskemisi) ve kronik kolon iskemisinde kronik diyare veya kanlı diyare saptanabilir. 50 yaşın üzerinde aterosklerozu olan sigara kullanan hastalarda bu olasılık akla gelmelidir. Kronik mezenter iskemisine intestinal anjina da denir ve yemeklerden yarım saat sonra başlayan, 1-3 saat süren karın ağrıları vardır. İskeminin polisitemia vera veya sickle cell anemi gibi hematolojik hastalıklarda, koagülopatilerde, vaskülit ve vaskülopatilerde oluşabiliceği ve daha genç yaşlarda da karşımıza çıkabileceği unutulmamalıdır. Yağlı diyare 3 ana nedenle oluşur: 1-Yağın lümen içi sindiriminin yeterli olmaması. Kronik pankreatit, kistik fibrozis gibi pankreas enzim eksikliği yapan hastalıklar bunların küçük bir grubunu oluşturur. Daha sıklıkla yetersiz misel oluşumuna neden olan hastalıklarda karşımıza çıkarlar. 63

6 Prof. Dr. Hülya Uzunismail Yağ asidlerinin mikrovillüs membranının üzerindeki su tabakasını geçebilmeleri için suda eriyen misel şekline dönüşmeleri safra tuzlarıyla sağlanır. Lümen içi safra konsantrasyonunu azaltan hastalıklar bu gruba girerler. Kronik karaciğer hastalığına bağlı olarak safra tuzlarının yapılamaması veya kolestaz nedeniyle atılamaması veya emilim yeri olan terminal ileumun rezeksiyonu ve Crohn, tüberküloz, lenfoma gibi hastalıkları (zaman içersinde vücudun safra tuzu havuzu azalır) veya safra tuzlarının ilaçlarla (kolestramin, neomisin, kalsiyum karbonat) bağlanması nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca safra tuzlarının ince barsaktaki bakteri aşırı çoğalması sonucu dekojuge olması da lümende safra tuzu konsantrasyonunun ve misel oluşmasının azalmasına neden olur. Darlıklar (post operatif, Crohn hastalığı gibi), kör luplar (Billroth II operasyonuna bağlı afferent lup stazı, enteroenterik fistüller, ince barsak divertikülleri) veya ileokolektomi veya enterokolonik fistül gibi ince barsak ve kolonun direkt birleşmesi ), barsak peristalizminin azalmasına neden olan hastalıklar (diabet, skleroderma) aşırı bakteri çoğalması yaparak safra tuzu dekonjugasyonuna neden olurlar. 2- Mukozal emilimin azalması. Mukozanın inflamasyon, infiltrasyon hastalıkları (Gluten enteropatisi=çölyak spru, tropikal sprue, Whipple hastalığı, Crohn hastalığı, lenfoma, radyasyon enteriti, eozinofilik enterit, intestinal tüberküloz gibi), genetik yetmezlikler (abetalipoproteinemi, agamaglobulinemi), kısa barsak, fistül nedeniyle ince barsağın bir bölümünün devre dışı kalmasında yağ emilimi azalır. Bunlarda sadece yağ emilimi azalmaz, karbonhidrat, aminoasid, peptid, vitamin, emilimi de azalır. Hastada kalori açığı ve malabsorpsiyon tablosunun klinik ve labaratuar bulguları gelişebilir. Giardia da yağlı diyare yapar. Trofozoidler mukozaya invaze olmaz ama trofozoidlerin yapıştığı epitelin fırçamsı kenarlarınında hasar ve villüs atrofisi bildirilmektedir. 3- Lenfatik obstrüksiyon ve disfonksiyona bağlı olarak emilen yağların lenf sistemine geçememesi yağlı diyare nedenidir. Lenfanjiektazi, Lenfoma, Tüberküloz yanında konjestif kalp yetmezliği, konstriktif perikardit bu gruba girerler. Yağlı diyarenin diğer adı malabsorptif diyaredir. Yağlı diyare yapan bu hastalıklarda malabsorpsiyon tablosunun semptom ve bulgularının büyük bir bölümü veya bir kısmı gelişir. Semptomların şiddeti ve çeşitliliğini ince barsak tutulumunun eklenmesi, hasta bölümün uzunluğu ve hastalığının şiddeti, süresi etkiler. Örneğin ince barsak divertiküllerine bağlı aşırı bakteri üremesi sonucu oluşan yağlı diyarede veya sadece hafif bir diyare ve yağda eriyen vitamin malabsorpsiyonu görülebilecekken, çölyak hastalıkta malabsorpsiyon semptom ve bulguları daha belirgin olacaktır. İnce barsak hastalıklarında emilmemiş karbonhidratların bakteriyel fermantasyonu sonucu aşırı gaz (flatus) oluşur, bu karın ağrısı yapar. İştahsızlık ve gıdaların malabsorpsiyonunun neden olduğu kalori eksikliği sonucu kilo kaybı gözlenir ve adale atrofisi gelişebilir. Halsizlik, anemi ve elektrolit (özellikle K) bozukluğu sonucudur. Anemi nedeniyle hastalar soluk renklidirler. Vitamin, mineral eksikliklerine bağlı semptom ve bulgular gözlenir. 64

7 Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım Glossit, çeliozis, stomatit, Fe, vitamin B12, vitamin B² folat, ve vitamin A eksikliklerinde gözlenir. Vitamin A malabsorpsiyonuna bağlı olarak gece körlüğü de gelişebilir. Vitamin A, Zn ve esansiyel yağ asidleri eksikliğine bağlı dermatit, K vitamini ve C vitamini malabsorpsiyonu sonucu kanama diyatezi, Ca ve Mg malabsorpsiyonu sonucu tetani ve parestezi gelişir. Periferik nöropati, vitamin B12, tiamin yetmezliği sonucudur. Ca ve D vitamin eksikliklerine bağlı olarak kemik ağrıları, su absorpsiyonunun gecikmesi ve hipokalemi sonucu noktüri bulunabilir. Protein malabsorpsiyonu veya hasta mukozadan protein kaybı, hipoalbuminemi ve ödeme neden olabilir. Protein ve kalori deplesyonu sonucu amenore ve libido azalması gelişebilir. Anemi Fe, vitamin B12 ve folik asidin absorpsiyon eksikliğine bağlı olabilir veya hasta mukozadan Fe kaybı sonucudur. Bakteri aşırı çoğalmasında bakterilerin kullanması sonucu vitamin B12 eksikliği gelişir. Mikrositik, hipokrom bir anemi Fe eksikliğine bağlıdır. Fe eksikliği ile birlikte folik asid (proksimal ince barsak hastalıklarında) veya vitamin B12 eksikliği varsa anemi hipokrom ama normositerdir. Hipokalemi, hiponatremi, hipoalbuminemi, uzamış protrombin zamanı (vitamin K yetmezliği), yüksek alkali fosfataz ve düşük serum Ca (Ca ve vitamin D malabsorpsiyonunu) düşük serum karoten (vitamin A yetmezliği), trigliserid ve kolesterol değerleri diğer labaratuar bulgulardır. Malabsorpsiyona yol açan ve inflamasyonun eşlik ettiği hastalıklarda ESH, CRP yüksek bulunur. Malabsorpsiyon tanısında yararlı özel testlerden biri Schilling testidir. Düşük serum vitamin B12 değeri terminal ileum hastalığı veya rezeksiyonu yanında pernisyöz anemi, aşırı bakteri çoğalması, kronik pankreatit, vejeteryanlık ve Diphyllobotrium latum infestasyonuna bağlı olabilir. Schilling testi, 58Co ile işaretlenmiş kobalamin ile yapılır ve anormal sonuçlar vitamin B12 eksikliği yapan nedenler ortadan kaldırılarak tekrarlandığında düzeliyorsa tanıya götürür. Ülkemizde rutin uygulanmamaktadır. Çölyak hastalıkta antigliadin, antiendomisial ve anti tissue transglutaminase IgG ve IgA değerleri tanıda yararlı serolojik belirteçlerdir. D-Xylose testi: İnce barsak mukoza hastalıkları konusunda bilgi verir. D-xylose bir pentozdur, tamama yakını ince barsaktan emilir. 25g D-xylose içirilir ve 5 saatlik idrar toplanır. Normalde idrarla atılan 4.5g ın üzerindedir. Bunun altındaki değerler özellikle duodenum ve jejunumu tutan bir mukoza hastalığını gösterir. Not: Laktaz yetmezliği, bakteri aşırı çoğalması, yağ malabsorpsiyonu için geliştirilmiş nefes testleri ve pankreas enzim yetmezliğini saptamak için özel testler (bentiromid ve sekretin stimülasyon testleri) bulunmaktadır. RADYOLOJİK BULGULAR Malabsorpsiyon düşünülen bir hastada ince barsak pasaj grafisi değerli bir tanı aracıdır. Burada baryum içirildikten sonra 15 er dakikalık ar-alarla grafiler çekilir. İnce barsak muko- 65

8 Prof. Dr. Hülya Uzunismail za hastalıklarında malabsorpsiyon paterni denilen lümende genişleme, pililerde kabalaşma ve baryumun lümendeki fazla su nedeni ile dilüe olması, yer yer çökmesi (flokülasyon, segmentasyon) gibi bulguların bir veya birkaçı saptanır. Darlıklar, divertiküller, kaldırım taşı görünümü (Crohn hastalığı) de pasaj grafisi ile gösterilir. Daha yeni bir uygulama olan enteroklizisde baryum nazoduodenal bir tüple duodenuma verilir. Pasaj grafisine göre daha detaylı görüntü elde edilir, daha zor ve pahalı bir testtir. HİSTOPATOLOJİ: Radyolojik incelemeden sonra yapılmalıdır. Biyopsiler proksimal tutulumu olanlarda gastroduodenoskoplarla duodenumdan alınır. Yeni kullanılmaya başlanan enteroskoplarla jejunumun örneklenmesi mümkün olmaktadır. Radyolojik olarak distal tutulumu olanlarda kolonoskopik inceleme ile terminal ileuma girilerek örnekler alınır. Malabsorpsiyon yapan hastalıkların bazılarında tutulum diffüzdür ve histopatolojik bulgular spesifiktir. Bu hastalıkların histopatoloji ile tanıları mutlaka konur. Bunlar Whipple hastalığı (PAS + makrofajlar), agammaglobulinemi (plazma hücresi yokluğu) ve abetalipoproteinemi dir (epitel hücrelerinde yağ vakuolleri). Bazılarında histopatolojik bulgular spesifik olmasına rağmen, lezyonlar yer yer (patchy) olduğu için ancak hasta bölgeye rastlanılırsa tanı olasılığı bulunur. Bunlar arasında Crohn hastalığı, intestinal lenfoma, intestinal lenfanjiektazi (lenfatiklerde dilatasyon), ezinofilik enterit (eozinofil infiltrasyonu), amiloidoz (amiloid brikmesi), mastositoz (lamina propriada mast hücre infiltrasyonu) sayılabilir. Bazılarında ise lezyon diffüz olmasına rağmen spesifik değildir. Aynı histopatolojik bulgular bir başka hastalıkta da olabilir. Çölyak hastalık-tropikal spru (villüs atrofisi, lamina propriada mononükleer hücre infiltrasyonu, intraepitelyal lenfositler, epitel hücre hasarı, kript hipertrofisi) veya folat yetmezliği-vitamin B12 yetmezliği- radyasyon enteriti (villüslarda kısalma, kriptlerde mitoz azalması, megalositoz) bu hastalıklara örnek olarak verilebilir. TEDAVİ: Kronik diyare nedenleri çok çeşitli olduğu için hepsinin ayrı ayrı tedavileri burada anlatılmayacak, birkaç örnekle yetinilecektir. İnfeksiyon ajanları ile oluşan kronik diyarelerde etkene yönelik antibiyotikler uygulanır. Amebik kolitte hem doku (ör: metronidazole mgX3 10 gün) hem de lümen amebisidlerinin (paramomycin, diloxanide furoate, iodoquinol) birlikte kullanılmaları gerekir. Clostridium difficile kolitinde metronidazole (250mgX4, 10 gün) veya tolere edemeyenlerde, çocuklarda, hamilelerde oral vancomycin (500mgX4,10 gün-ülkemizde tablet yok, ampuller içirilir) kullanılır. İnflamatuar barsak hastalığında 5-ASA, kortikosteroidler, tedaviye dirençli veya sterodin kesilemediği bağımlı olgularda immunsupressif ajanlar kullanılır. Crohn hastalığında ciprofoxacin ve metronidazole, atakların başlangıcında kısa bir süre kullanılabilirler. Fistüllü ve ağır Crohn olgularında 2000 yılından beri uygulanan anti TNF alfa, tedaviye yanıtsız ülseratif kolit olguları için de kullanılmaya başlanmıştır. Çölyak hastalıkta ömür boyu glutenli gıdalar kesilir. Bu hastaların başlangıçta henüz 66

9 Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım villüs atrofisi devam ettiği ve laktaz enzimi yetersiz olduğu için süt ve ürünlerinden kaçınılması gerekebilir. Laktoz entoleransında süt ve ürünleri kesilir. Bir grup hasta yoğurdu tolere edebilirler. Laktaz enzimi eklenmiş sütler bulunmaktadır. Kronik pankreatite bağlı diyarede pankreaz enzim preparatları kullanılır. Aşırı bakteri çoğalmasına neden olan patoloji cerrahi olarak düzeltilecek özellikte ise ortadan kaldırılır, değilse aralıklı antibiyotik tedavisi uygulanır. İntestinal lenfomanın immunoproliferative small intestinal disease (IPSID) denen, diffüz ince barsak tutulması şeklinde karşımıza çıkan ve ülkemizin de içersinde bulunduğu coğrafyada rastlanan şeklinde başlangıçta prelenfomatöz devre vardır. Hasta bu evrede ise uzun süreli antibiyotik (1 yıl) tedavisi ile düzelebilir. Lenfomatöz devrede ve batı tipi intestinal lenfomada (yer yer tutar) kemoterapi gerekir. Orta zincirli yağ asidleri safra tuzları ile misel şekline girmeden lenfatikler yerine portal sisteme geçerler. Lenfatik obstrüksiyon ve disfonksiyona neden olan hastalıklarda uzun zincirli yağ asidlerinin diyare yapıcı etkisinden kaçınmak ve hastanın gereksinimi olan kaloriyi sağlayabilmek amacıyla orta zincirli yağ asidlerinden yararlanılabilir. KAYNAKLAR 1- Schiller LR, Sellin JH. Diarrhea. In Gastrointestinal and Liver disease (Ed) Feldman M, Friedman LS, Brant LJ. WB Saunders Company Philadelphia 2006 pp: Ahlquist DA, Camilleri M. Diarrhea and constipation. In Braunwald E,Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL, Longo DL, JamesonJL eds, Harrison s Priciples of Internal Medicine. 16th ed. Mc Graw-Hill New York 2005, pp: Powell D W. Approach to the patients with diarrhea. In Goldman L, Bennett JC. Cecil Textbook of Medicine 21st ed. WB Saunders Company Philadelphia 2000, pp Schiller LR: Diarrhea. Med Clin North Am 2000, 84:

10 68

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara Konuşmanın başlığı üzerine GİS patolojisinde Kolon ve ince bağırsağın Nontümöral

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

Çocukta Kusma ve İshal

Çocukta Kusma ve İshal Tanım Çocukta Kusma ve İshal Dr. Hasan Kaya Acil Tıp AD Akut gastroenterit 24 saat içinde 3 ten fazla ya da anne sütü ile beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve daha sulu dışkılamadır. Yenidoğan

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 GASTROENTERİTLER Gastroenterit (g.e) gastrointestinal kanalın herhangi bir bölümünün inflamasyonudur

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D.

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Crohn Hastalığı İnflamatuar Barsak Hastalıkları Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Kronik granülamatöz inflamatuar hastalık Etyoloji net değil Gastrointestinal Sistemde heryeri tutabilir 15-22 birinci zirve

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım

Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Gastroenterolojide Klinik Yaklaşım Sempozyum Dizisi No: 38 Mart 2004; s. 111-119 Kronik İshalli Hastaya Yaklaşım Prof. Dr. Hülya Uzunismail

Detaylı

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D Arş gör. Dr Cansu ABAYLI Çöliak hastalığı; Buğday, arpa ve yulaf gibi tahıllı gıdalarda bulunan, gluten proteinleri ile oluşan, toplumun %1 inden fazlasının

Detaylı

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: KALSİYUM Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: Kalsiyum vücudumuzun önemli yapı taşlarından birisidir. Tüm hücreler kalsiyuma ihtiyaç duyar. Kemik ve dişlerimiz kalsiyumdan oluşur. Kalbimizin

Detaylı

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

[embeddoc url=  /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] VÜCUT SIVILARI [embeddoc url= http://enfeksiyonhastaliklari.com/wp-content/uploads/2015 /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] SODYUM ( Na+) Na+; Sodyum klor ile birlikte serumun en

Detaylı

Sindirim Sisteminin Önemli Hastalıkları

Sindirim Sisteminin Önemli Hastalıkları Sindirim Sisteminin Önemli Hastalıkları Sindirim Sistemi (GIS) Normal Koşullarda: Karbonhidratların %98 i, Yağların %95 i, Proteinlerin %92 si emilir. Vücutta bazı besinler sindirilemez veya emilemez.

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi,

Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi, ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi, Çölyak hastalığı sindirim sisteminin otoimmün hastalığıdır. Buğday, arpa gibi tahılların içinde bulunan GLÜTEN maddesine karşı ortaya

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

CEA seviyesini yükselten sebepler nelerdir?

CEA seviyesini yükselten sebepler nelerdir? CEA Karsino Embryonik Antijen; Carcino embryonic antigen blood test; CEA: Karsino embryonik antijen bir tümör markeridir. Normalde anne karnındaki bebeklerin dokularında bolca bulunan bir proteindir. Doğumdan

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ÜLS ERA Tİ FKOLİ T TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİSİ DERNEĞİ ÜLSERATİF KOLİT NEDİR? Ülseratif kolit, kalın bağırsağın içini örten tabakanın iltihabıdır. Rektal kanama,

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

Mikroskopik Kolit. Dr. Taylan KAV. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı. Ankara

Mikroskopik Kolit. Dr. Taylan KAV. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı. Ankara Mikroskopik Kolit Dr. Taylan KAV Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı Ankara Mikroskobik kolit (MK) kronik sulu ishalin sık görülen nedenlerinden biridir.

Detaylı

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA! Portal : www.takvim.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 09.03.2017 Adres : http://www.takvim.com.tr/yasam/2017/03/09/karacigerini-koru-sigortayi-attirma Karaciğerini koru

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

Kronik Diyare. Prof. Dr. Hülya Uzunismail

Kronik Diyare. Prof. Dr. Hülya Uzunismail Tıp Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Gastrointestinal Sistem Hastal klar Sempozyumu 11-12 Ocak 2001, stanbul, s. 57-69 Sürekli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 Dönem III - 5. Ders Kurulu Gastrointestinal Sistem Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü Dönem Koordinatörü Koordinatör Yardımcısı : Doç.Dr.Erkan

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

YENİ DİYABET CHECK UP

YENİ DİYABET CHECK UP YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI Okul öncesi check-up programı okul çağı çocuklarının başarılarını ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilecek en sık rastlanan problemlerinin arandığı sağlık taramasıdır. Bu

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü

Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü adı verilir. Birden çok divertikülün yer aldığı durumlara

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı

İNDETERMİNE KOLİT TANI. Patoloji. Makroskopik bulgular

İNDETERMİNE KOLİT TANI. Patoloji. Makroskopik bulgular İNDETERMİNE KOLİT 1970 lerde kronik inflamatuar barsak hastalığı için kolektomi ya da proktokolektomiye giden bir grup hastada klasik Crohn hastalığı (CH) ya da ülseratif kolit(ük) bulguları saptanmadığı

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK KOLOREKTAL KANSER Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK Tanım En sık görülen 3.kanser Kanserden ölümlerde 2.sırada 80-90 milyon insan risk altında Gelişiminde iminde Genetik Değişiklikler iklikler Normal Kolon Hiperproliferatif

Detaylı

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir? TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium

Detaylı

Temel anlamda laktoz intoleransı süt ya da süt ile üretilmiş ürünleri sindirememek ya da bunda güçlük yaşamak anlamına gelir.

Temel anlamda laktoz intoleransı süt ya da süt ile üretilmiş ürünleri sindirememek ya da bunda güçlük yaşamak anlamına gelir. Laktoz temel olarak süt içinde bulunan disakkarid türü bir şekerdir. Disakkaridler iki farklı şeker türünün biraraya gelmesi ile oluşurlar. Glukoz ile galaktoz biraraya gelerek süt şekerini yani laktozu

Detaylı

Crohn s hastalığı; Regional enterit; Kron;

Crohn s hastalığı; Regional enterit; Kron; CROHN HASTALIĞI Crohn s hastalığı; Regional enterit; Kron; Crohn hastalığı kronik iltihabi barsak hastalığıdır. Bağırsak da iltihap, ülser, kanama atakları ile seyreden ciddi iltihaplara neden olur. Ağız

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Dr. Sıtkı Sarper SAĞLAM DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU 04.10.2011 1 Netter in Yeri: DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU

Detaylı

Doç. Dr. Mine Güllüoğlu Kasım-Aralık Konjenital Anomaliler Enterokolitler Malabsorbsiyon Sendromları

Doç. Dr. Mine Güllüoğlu Kasım-Aralık Konjenital Anomaliler Enterokolitler Malabsorbsiyon Sendromları Doç. Dr. Mine Güllüoğlu Kasım-Aralık 2011 İnce barsaklar 6m, kalın barsak 1.5 m. Duodenum (ince barsağın ilk 25 cm i) retroperitoneal yerleşimlidir, jejenumdan itibaren ince barsaklar peritoneal kavite

Detaylı

M alabsorbsiyon; diyet ile al nan besin maddelerinden

M alabsorbsiyon; diyet ile al nan besin maddelerinden Güncel Gastroenteroloji Malabsorbsiyon Z. Mesut Yal n KILIÇ, Yasemin ÖZDER N ÖZ N Türkiye Yüksek htisas Hastanesi Gastroenteroloji Klini i, Ankara M alabsorbsiyon; diyet ile al nan besin maddelerinden

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. ALDOSTERON Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. Aldosteron testi ne için yapılır: Bazı sıvı ve elektrolit metabolizma

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN KARBONHİDRATLAR Normal diyet alan kişilerde enerjinin % 55-60 ı karbonhidratlardan sağlanır. Bitkiler karbonhidratları fotosentez yoluyla güneş ışığının yardımıyla karbondioksit ve sudan yararlanarak klorofilden

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

KRONĠK ĠSHALĠN TANIMI

KRONĠK ĠSHALĠN TANIMI KRONĠK ĠSHAL Prof.Dr.Ahmet Dobrucalı KRONĠK ĠSHALĠN TANIMI Normalde günlük dışkı ağırlığı 200 g civarındadır. Bu ağırlığın %60-85 ini su oluşturur. Günlük dışkılama sayısı günde 3 den haftada 3 e kadar

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ KOCAELİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ KOCAELİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ KOCAELİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU Dr. Sibel Köktürk İnce barsak 3 bölümden oluşur: 1- Duodenum 2- Jejunum 3- İleum Duodenum (oniki parmak barsağı): 20-30 cm. Pankreas başını saran bir eğri

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ BUKET DALGIÇ

BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ BUKET DALGIÇ BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ BUKET DALGIÇ 1 BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ TANIM SINIFLAMA BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ Bağırsak kitlesinin veya fonksiyonunun yeterli büyüme için gerekli minimum besin emilimini ve su gereksinimini

Detaylı

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. SİROZ Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. İlerleyici ilerleyici karaciğer hastalıkları sonuçta siroz ile sonuçlanan progresif fibrozise neden olur. Safra kanalikülü

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu Tıkanma Sarılığı Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu Normal serum bilirubin düzeyi 0.5-1.3 mg/dl olup, 2.5 mg/dl'yi geçerse bilirubinin dokuları boyamasıyla klinik olarak sarılık ortaya çıkar. Sarılığa yol

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Akut ishal: ani başlar ve kısa sürer, Kronik ishal: birkaç günden uzun sürer, Tekrarlayan ishal: aralıklı olarak iyileşip tekrarlayan ishaldir.

Akut ishal: ani başlar ve kısa sürer, Kronik ishal: birkaç günden uzun sürer, Tekrarlayan ishal: aralıklı olarak iyileşip tekrarlayan ishaldir. İSHAL Diare; Enterit; Bir gün içinde üç den fazla sulu yumuşak dışkılama ya ishal denir. Vücuttan su ve tuz kaybı olur. İshal; bebekler, çocuklar ve yaşlılar için çok tehlikeli ve ölümcül olabilir. İshaller:

Detaylı

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR BİYOKİMYA LABORATUVARI Laboratuvarın çoğunlukla en büyük kısmını oluşturan biyokimya bölümü, vücut sıvılarının kimyasal bileşiminin belirlendiği bölümdür. Testlerin çoğunluğu,

Detaylı

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009

Detaylı

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI Hemşire, Songül Gültekin, Endoskopi, 544 44 37, songul.gultekin@acibadem.com.tr Eğitim ve Gelişim Hemşiresi, Aysun Çakır, 544 45 25,aysunca@acibadem.com.tr

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium Clostridium Gram pozitif, sporlu çomaklar olup anaeropturlar. Doğal yaşam ortamları toprak, ayrıca insan ve hayvanların bağırsaklarıdır. Hastalık etkeni türlerde patojenite ekzotoksin veya ekzoenzim üretimi

Detaylı

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir. Kimler Böbrek Naklinden Yarar Sağlayabilir? Böbrek nakli kimlere yapılabilir? Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir. İlerlemiş böbrek yetmezliğinin en sık

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010 IV. Kurul Gastrointestinal Sistem ve Metabolizma IV. Kurul Süresi: 5 hafta IV. Kurul Başlangıç Tarihi: 17 Şubat 2010 IV. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 22 23 Mart 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Şubat 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOMÜ 2016-2017 Eğitim Yılı Dönem III 5. Ders Kurulu Gastrointenstinal Sistem Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü Dönem Koordinatörü Koordinatör Yardımcısı Ders kurulu başkanı Başkan Yardımcısı :Prof.Dr.Hakkı

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ ÜLSERATİF KOLİT HASTALIĞI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER GASTROENTEROLOJİ BİLİM DALI Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi www.baskent-ank.edu.tr Ülseratif kolit nedir?

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi

Detaylı

SAFRA KESESİ HASTALIKLARI

SAFRA KESESİ HASTALIKLARI SAFRA KESESİ HASTALIKLARI Oktay Eray EPİDEMİYOLOJİ Sıklıkla safra kesesi ve kanalındaki tıkanıklıklara bağlıdır. Safra kesesi taşları oldukça yaygın ve çoğu semptomsuzdur. Yılda %2 si, 10 yılda %15 i semptomatik

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 5 Nisan 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Tanım: Rome-II Tanı Kriterleri Son 6 ay içerisinde en az 3 ay (aralıklı veya sürekli) aşağıdaki semptomlardan 2 veya daha fazlasının olmasıdır. **Haftada 2

Detaylı

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır.

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır. AKUT İSHALDE İSHAL Dışkının normalden daha fazla su içermesi SULU DIŞKILAMA 24 saatte 3 ya da daha fazla sayıda sulu dışkılama 20.04.2016 2 Akut İshal İshal gelişmekte olan ülkelerde önemli bir morbidite

Detaylı

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a TARİH 06.02.2017 07.02.2017 08.02.2017 09.02.2017 10.02.2017 09: 15 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.Aysen AKALIN GÖRH Pre-Operatif Hastaların Genel

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Diyare Fizyopatolojisi. Prof. Dr. Nuray YAZIHAN

Diyare Fizyopatolojisi. Prof. Dr. Nuray YAZIHAN Diyare Fizyopatolojisi Prof. Dr. Nuray YAZIHAN KAYNAKLAR Goldman's Cecil Medicine: Expert Consult Premium Edition -- Enhanced Online Features and Print, Single Volume, 24e Harrison's Principles of Internal

Detaylı

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr. 1. H A F T A TARİH 06.02.2017 07.02.2017 08.02.2017 09.02.2017 10.02.2017 09: 15 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.M.Nur KEBAPÇI GÖRH Pre-Operatif

Detaylı