Düşlediğimiz Yerde. Julia London. Çeviri Zeynep Okan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Düşlediğimiz Yerde. Julia London. Çeviri Zeynep Okan"

Transkript

1 Düşlediğimiz Yerde Julia London Çeviri Zeynep Okan

2 4

3 Bir Pine River, Colorado Size bu hikâyeyi ağabeyim Luke anlatmayacağı için görevi ben üstleniyorum. Üstelik anlatacağım hikâye benden çok ona ait denebilir. Fakat bilirsiniz işte, benim gibi küçük kardeşlerin ilk günden itibaren bize ait doğru yerin neresi olduğunu çözmeye çalışmaları gerekirken ailede ilk doğan çocuklar ilk göz ağrısı olmanın sevgi dolu ışığında güneşlenirler. Bu da kaçınılmaz bir şekilde, ilk doğanlar kendilerinden başka bir şeyi görmezken, bizim büyük resmi görmeye daha meyilli olduğumuz anlamına gelir. Küçük kardeşler ne demek istediğimi iyi bilirler. Bizler yapıştırıcıyızdır, onlarsa sadece parıltı. Ancak ben de az çok parıltılı olabilirim. Ressamım, tuvali boyar ve bu ailenin arka planını doldururum. Böbürlenmiyorum, bu bariz bir gerçek. Pekâlâ, hikâyemiz iki kelimeyle başlıyor: Grant Tyler. 5

4 Eğlenmeyi seven, maceraperest, tutkulu, sigarayı neredeyse yiyerek içen hovarda bir adamdı. Altmış yılı geçen hayatında ne kadar servet kazanmışsa bir o kadarını da kaybetmişti. Evliliğin kendisinden çok evli olma fikrini severdi ve inanın bana, hanımlardan da yüksek not alamazdı. Benim gibi değildi yani. Ben üstün bir cazibeye sahibimdir de! Ancak Grant Tyler işleri bir şekilde tatlıya bağlamayı becerirdi. Çünkü daima kadınlarla ilişkiye girerdi. Bunu Dani Boxer dan biliyorum. Kendisi Boz Ayı Pansiyonu nu ve kafesini işletiyor. Bazen benimle ve babamla bir kahve içmek için uğrar. Müthiş bir kadındır. Yani sonuçta Grant güzel kuşların kabaran tüylerini düzeltip işi tatlıya bağlayabilirdi ama bu, baba olma konusunda berbat olduğu gerçeğini değiştiremezdi. Eskiden beri çok iyi bir baba olmadığını biliyordum, çünkü kızı Libby Tyler ı okuldan tanıyordum. Biraz babasına benzer ama ondan çok daha iyidir. Libby nin, her zaman hoşlandığım o derin mavi gözleri ve karmakarışık kıvırcık siyah saçları vardır. Üçüncü sınıfta onun arkasında otururdum. Bir kere yanlışlıkla saçına dokunup, yanlışlıkla saçının içine yarı çiğnenmiş sakızlar bırakmıştım. Libby de makasını alıp saçındaki sakız yapışmış olan büyük bir tutamı kesmiş ve sırama koymuştu. Sanırım o tutamı beşinci sınıfa kadar sakladım. Her neyse Libby yi tanıyordum ama Kaliforniya daki çocuktan ya da Florida dakinden haberim yoktu. Evet, evet, ihtiyar Grant Tyler ın üç farklı kadından üç çocuğu varmış. Hepsi de kız. Bu arada Grant çocuk nafakasını yatırmayı pek hatırlamazdı. Hiç resital ya da futbol oyunu 6

5 görmediğine yemin etmişti. Bahse girerim çocuklarının en sevdiği rengin ne olduğunu ya da kalplerini kıran ilk oğlanın adını ya da hayallerini bilmezdi. Hakkımızdaki her şeyi bilen annem gibi değildi. Annem annelerin en harikasıydı. Yılın En iyi Annesi ödülünü almasını engelleyen meme kanserine kadar tabii. Bu ona Yılın En İyi Annesi Değil ödülünü kazandırabilirdi ancak, çünkü gidişine hiçbirimiz hazır olmadan önce hayatımızdan çıktı. Bu yüzden de Grant Tyler için son yaklaştığında hastalık hızlı ve sert bir şekilde gelişmişti, tıpkı yaşamı gibi dine döndü ve çocukları için doğru olanı yapması gerektiğine karar verdi. Belki iyi bir baba olmamıştı ama Tanrı nın yardımıyla bu çocukların hayata tutunması için onlara bir şeyler bırakacaktı. Porsche si hariç. Grant o Porsche yle gömülmek istiyordu. Buna inanabiliyor musunuz? Kendinizi ölüm döşeğinde bir hayal edin. Yukarıdakine bütün yaptığınız şeyler hakkında ne söyleyeceğinizi düşünmek yerine endişelendiğiniz tek şeyin bir arabanın içinde gömülmek olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Bu kısmın hepsini biliyorum çünkü Grant Tyler bunların hepsini dördüncü ve son muhasebecisi olan, arkadaşım Jackson Crane e anlatmıştı. Jackson, Denver daki büyük bir hukuk firmasından istifa edip buralara gelmişti. Grant le iş yapmayı sürdürdü ve doktor, Grant in hastalığı atlatamayacağını söylemeden önceki dokuz ay boyunca onunla çalıştı. Neyse, bizim Grant, Jackson a sahip olduğu her şeyi çocuklarına bırakacağını söylemiş. Jackson da şaşırıp Ne çocukları? diye sormuş. Benim çocuklarım, demiş Grant, Madeline, Emma ve Libby. 7

6 Benim gibi, Jackson da sadece Libby yi tanıyordu ve dürüst bir şekilde Grant in ona yüklenen onca ilacın neticesinde kafasının karıştığını sanarak onun sözlerini tekrar etmiş. Madeline ve Emma mı? Her bir deliğinden tüpler sarkan Grant kafasını yana yatırmış ve Jackson a biraz zekâsı geriymiş gibi bakmış. Bazen babamın eski kamyonetine ben de böyle bakıyorum sanırım. Şu anda sana uzun uzun açıklama yapacak halde mi görünüyorum? Beni dinle. Her şeyi onlara bırakmak istiyorum. Her şeyi. Ne halt etmeye bana öyle bakıyorsun? Jackson ın, insanlar onun anlamadığı şeyler hakkında konuşurken yaptığı gibi kravatının düğümünü kurcaladığını hayal edebiliyorum. Aynı zamanda bol bol da yutkunmuş olmalı. Duygularını belli etmeyen bir yüzü de yoktur üstelik. Bu Takdire şayan, demiş. Takdire şayan demek! Haha. Ama bildiğin gibi, beşinci karınla arandaki boşanma davası çok yakında karara bağlanacak. Ve bu epeyce paraya mal oluyor. Evet, bana bilmediğim bir şey söyle, diye dalga geçmiş Grant. Ne olmuş ona? Bu oldukça karmaşık, demiş Jackson. Grant onun bu sözlerine gülüp şöyle cevap vermiş: Umarım cenazemde de bu kadar üzgün görünürsün, Bay Crane. Hiç evlendin mi? Sana bir sır vereyim: Bu işler her zaman karmaşıktır. Grant in kadınların çılgın ve anlaşılması imkânsız yaratıklar olduğunu keşfeden ilk adam kendisiymiş gibi dünyanın gizemini açıkladığını düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Devam et, doğru düzgün söyle, demiş. Durumun ne kadar karmaşık olduğunu 8

7 anlat. Fakat sakın Porsche deme, çünkü onu bırakmıyorum. Beni onunla beraber kimin gömebileceğini bulabildin mi? Henüz değil. Üzerinde çalışıyorum. Dünya kadar zamanım olduğunu düşünüyorsun herhalde. Bunu garanti altına almam lazım. Tamam mı? demiş Grant ve Jackson ın konuşması için eliyle işaret etmiş. Şunu biliyorum: Jackson insanların onu acele ettirip konuşmasını söylemelerinden hoşlanmaz. Ancak o zaman bunu önemsememiş, çünkü Grant elini kaldırıp sallamanın bile onu yorduğunu söylemiş ve Jackson, Grant in gerçekten öleceğini o zaman anlamış. Jackson cesaretini toplayıp Boşanmanız sonuçlandığında çocuklara verebilecek herhangi bir şeyiniz kalmayacak, demiş. Beş parasızsınız Bay Tyler. Bırakacağınız tek şey Yuva Çiftliği. Hepsi bu mu? diye sormuş Grant. Bir finansal dâhi olduğunu zannettiğinden her şeyi böylesine berbat ettiğine inanamamış. Hepsi bu, demiş Jackson. Bu Grant in duymak istediği şey değilmiş tabii. Lanet olsun, bu benim duymak istediğim şey de değildi. Mesele şudur: Yuva Çiftliği olayı cidden karmaşıktı. Orası benim evimdi. Luke la beraber orada büyümüştük. Babam, Grant in gerçekten de Yuva Çiftliği için o cüzi meblağı ona yardım etmek niyetiyle verdiğine inanıyordu ama ben öyle düşünmüyordum. Canı cehenneme, o halde, demiş Grant. Sonrasında Jackson, Grant in arkasındaki yastıklara gömüldüğünü ve ilk defa gözüne o kadar büyük görünmediğini söyledi. O an oldukça ufak tefek ve kırılgan görünüyormuş. Önemli 9

8 olan düşünmek değil mi? demiş Grant çocukları için her şeyi berbat etmenin sorun olmadığı konusunda ondan bir onay bekliyormuş gibi. Çiftliği onlara bırak. Konuşma burada bitmeliymiş aslında ama Jackson gerçekten rahatsız olmuş herhalde, çünkü Grant e açıklama gereği duymuş. Çiftliğin ipoteği konusunda tepetaklaksınız. Bu, mirastan daha büyük bir baş belası. Çocuklarınıza büyük bir dert bırakıyorsunuz. Ancak ihtiyar Grant kıkırdamış ve önündeki masada kustuklarını çıkarması için bir kâse dururken, onu zorlukla örten elbiseler ve hastane yatağı içerisinde uzanmış olan bedenimi göstermiş. Oraya gidip işlere bir çekidüzen vermem gerektiğini mi düşünüyorsun yoksa? O kızlar oradaki sorumluluktan kurtulmak istiyorlarsa vazgeçmek zorundalar, değil mi? Bu kızlar için iyi olacaktır. Karakterlerini geliştirir. Jackson a bakıp sırıtmış. Elimdeki en iyi şey orası, Jackson. Şimdi yaz bakalım şunu. Madeline Pruett sanırım Florida da ama onunla ilgili biraz araştırma yapmak zorunda kalacaksın. Sonra Emma Franklin ya da Tyler var, onun şimdi hangi soyadını kullandığını bilmiyorum. Ama hâlâ L.A. de olduğundan yüzde doksan dokuz eminim. Bir süre önce annesiyle karşılaşmıştım. Kadın hâlâ piliç gibi. Grant, Emma nın annesini hoş bir şekilde hatırlamak için bir an duraksamıştır çünkü adam son nefesinde bile tam bir çapkındı. Ve tabii bir de Libby var, demiş iç çekerek ve kapıya doğru başıyla işaret etmiş. Şimdi muhtemelen dışarıda oturuyordur. Oturuyor, demiş Jackson ve sanırım Grant in bu konuya oldukça kafası bozulmuş. Libby yi severdi. Kahretsin, Libby yi herkes severdi. Neredeyse herkes. Gerçi 10

9 Ryan ın onu bugünlerde çok fazla sevmediğini duydum ama bu başka bir gün anlatılacak farklı bir hikâye. Neyse konuyu dağıtmayayım. Libby nin iyi bir evlat olmaya çalışması Grant ı sinirlendirmiş. Tanrım, bir adam huzur içinde ölemez mi? Sanırım o da bu anlamda sizi biraz avutmak istiyor, demiş Jackson. Çenesinin en az yumrukları kadar kasıldığını aklımda canlandırabiliyorum. Hem siz de her an ölecek değilsiniz. Bunu bilemezsin, diye terslemiş onu Grant. Daha sonra gelmesini söyle. Kendi avuntumu tam burada buldum zaten, demiş ve biraz da çabayla yastığının altından bir şişe Jim Beam bulup çıkarmış. Jackson Crane in yüz ifadesi karşısında gülmüş ama gülüşü çabucak ağrılı bir öksürüğe dönüşüvermiş. Evet, Grant Tyler son günlerinde gerçekten iyi değildi. Böyle olduğunu biliyorum çünkü kasabadaki herkesi tanıyorum. Adım Leo Kendrick. Yakışıklılığımın ve etkileyici kişiliğimin sizi kör etmesine izin vermeyin. 11

10 İki Orlando, Florida Gerçekdışı. Aklında fosforlu renklerle yazılı bir vaziyette beliriveren tek şey buydu. Bu olaydan birkaç saat sonra Madeline Pruett, en iyi arkadaşı Trudi ye, bir kızın, babasının ölümünü onun duyduğu gibi duymaması gerektiğini söyleyecekti. Özellikle de bir babası olduğunu bile bilmiyorken Ve bunu etkileyici bir şekilde gerçekdışı yapan şey, babasının ölümünün birçok sorumlulukla gelmesiydi. Ağır sorumluluklar İnsanı suda derinlere batıracak kadar ağır sorumluluklar Trudi bu haberi sindirmeye çalışırken telefonun diğer ucunda uzun bir sessizlik oldu. Madeline, Trudi nin iki yaşındaki kızının arka planda fincanları fayansların üzerine sertçe koyduğunu duyabiliyordu. Futbol antrenmanına mı gidiyorsun? diye sordu sonra Trudi. Bu Madeline ın tam olarak antrenman diye adlandıracağı bir şey değildi. Sorunlu gençlere danışmanlık yapan 12

11 bir organizasyon olan Camp Haven da gönüllüydü. Camp Haven okul sonrası futbol kamplarına sponsor oluyordu ve Madeline de beş yaşındaki kızları yetiştiriyordu. Gerçi Madeline muhteşem bir futbol oyuncusu falan değildi, ortalamaydı. Fakat yetiştirme işinin zor kısmı kızların doğru yöne doğru koşmasını sağlayabilmek ve elbette onlarla birlikte zaman geçirebilmekti. Evet, çıkmak üzereyim, dedi Trudi ye. Tamam, şimdi şöyle yapıyorsun. Antrenman bittiğinde, seninle Paco nun Barı nda buluşacağım. İki margarita ısmarla. Ben hemen Rick i arıyorum. Şükürler olsun ki Trudi Feinstein vardı. Çünkü Madeline in telefondaki adamın babası hakkında söylediklerini tekrar etmesi, bunları yine yüksek sesle duyması ve anlamlandırması gerekiyordu. Biraz manevi desteğe, birlikte şaşırıp bütün bunların son derece gerçekdışı olduğunu haykıracak birine ihtiyacı vardı. Madeline, daha birkaç saat önce manevi destek ümidiyle annesini aramıştı ama Clarissa Pruett telefonunu cevapladığında neşeyle çınlayan bir sesle John adındaki bir adamla çıkıp partilemek üzere olduklarını ve çabuk anlatmasını söylemişti. Pekâlâ. Babam ölmüş, demişti Madeline. Ne? Babam ölmüşle ne demek istiyorsun? Kimden bahsediyorsun? Annesini savunmak gerekirse, iki kişilik bir aile için bu soruyu sormak gayet mantıklıydı. Madeline in babadan yana sorunu yoktu, hayatı boyunca annesinin baba demesini istediği dört adama maruz kalmıştı, aradaki birkaç kişiyi saymıyordu bile. Ayrıca Madeline tabii ki gerçek bir 13

12 babanın yardımıyla imal edilmişti. Ancak görünüşe göre çocuk nafakasını ödemek için devletin bulamadığı fakir sperm donörü vefat etmişti. Madeline in babasıyla sadece bir hatırası vardı: Kalın boynunda altın zincirler yığını asılı olan, pis kokan sigaralar içen ve bozuk bir sakız makinesi gibi sonsuz bir şeker stoku sunan etli elli bir adam. Ailesiyle ilgili de hafızasnda belli belirsiz bir tek görüntü vardı: Uzun saçlı ve büyük kenarları sarkık bir şapkalı, sigara ve kokteyl tutan annesiyle yüzü kısmen annesinin şapkası yüzünden bulanıklaşan bir adam. Gerçek babam, anne, demişti Madeline. Sperm donörüm. O ölmüş. Bunu duyduğuma üzüldüm, demişti annesi. Madeline, adamın birinin annesine aldığı kocaman düz ekran televizyondaki bangır bangır yemek pişirme programının gürültüsü üzerinden bir bira kutusunun açıldığını duydu. Clarissa Pruett, Madeline in hatırlayabildiği kadarıyla hayatında hiçbir şey pişirmiş değildi ama bu kanalı bıkıp usanmadan izlerdi. Peki nasıl ölmüş? diye sormuştu annesi birasını höpürdeterek içerken. Madeline için daha önemli olan soruysa babasının nasıl yaşadığıydı? Neredeydi? Onunla ilgili bir şey duymanın verdiği şaşkınlıkla nasıl öldüğünü sormak aklına bile gelmemişti. Bilmiyorum. Söylemediler mi? Onlar değildi. Sadece bir tek adam aradı. Jackson Crane. Jackson Crane, Madeline in çalıştığı emlak ofisine geç bir vakitte gelmişti. Madeline, diğer temsilciler indirimli 14

13 içki saatini yakalamak için akşamın erken vaktinde çıktıktan sonra geç gelen kişileri alan oldukça yeni bir temsilciydi. Bu, ona çok istediği DiNapoli evinin de dahil olduğu birkaç iyi satış kazandırmış olan bir taktikti. Peki, kim bu Jackson Crane? diye sormuştu annesi. Madeline, annesi sigarasını yakarken çakmağın tıkırtısını ve nefesini içine çekme sesini duymuştu. Babamın mali işlerine bakan kişi ya da bunun gibi bir şey, demişti Madeline ve annesine o yakışıklı, bronz tenli, terzi işi bir ceket ve yakası açık yepyeni beyaz bir gömlek giymiş olan adamın ofisine girişini anlatmıştı. Adam, Madeline e bir komedi dizisindeki çatı katında birlikte oturan ve komik kız sorunları yaşayan dört adamdan biriymiş gibi görünmüştü. Hatta Orlando da bir yerlerde yeni bir garsoniyer aradığını zannetmişti. Madeline annesine adamın onun elini nasıl kuvvetli bir şekilde sıktığını, onu kabul ettiği için teşekkür ettiğini ve sonra da Colorado dan buraya uçtum ve doğrudan yanınıza geldim dediğini, ardından babasıyla ilgili kötü haberleri olduğunu söyleyerek devam ettiğini anlatmıştı. Adam bu hoş olmayan haberleri Crest marka diş macunu gülümsemesiyle yumuşatılabilirmiş gibi bembeyaz dişleri ve gamzeleriyle anlatmıştı. Madeline ondan şüphelenmiş genellikle bütün erkeklerden şüphelenirdi ve bu tuhaf gülümsemenin insanların genelde kötü haber taşıdıkları ve bunu karşı tarafa nasıl ileteceklerini bilmedikleri zaman suratlarına yapıştırdıkları bir ifade olduğundan korkmuştu. Adam belli ki Madeline in, babasının ölüm haberini almasıyla çok üzüleceğini düşünmüştü. Ona bir babam olmadığını söyledim. 15

14 Keşke öyle söylemeseydin, Maddie, demişti annesi onaylamaz bir şekilde. Önüme gelenle düşüp kalkıyormuşum gibi bir hava yaratmışsın. Elbette ki bir baban vardı. Madeline, annesinin hayatının çoğunu bir yataktan diğerine atlayarak geçirdiği gerçeğine değinmemeyi seçmişti. Herkesin bir babası yoktur, anne. Bazılarının sadece sperm donörleri olur. Bir babanın yokluğu Madeline in hayatındaki tek çatlaktı. Asla dolduramayacak gibi görünen bir boşluk... Bu takılıp kaldığı bir şey değildi, hatta tam tersiydi. Çok uzun zaman önce kendine bunu unutturmuştu. Ancak yeni insanlarla tanıştığında kaçınılmaz olarak ailesi hakkında sorularla karşılaşırdı ve sonunda kendini babasını hiç tanımadığını açıklamak zorunda kalırken bulurdu. Hayır, babasını bir kez dışında hiç görmemiş, ondan hiç haber almamıştı (asla babası için önemli olmamış, babası için hiç var olmamıştı) ve bütün her şeyi, babasızlık durumunu tekrar yaşamak zorunda kalırdı. Madeline bu konuyu hiç aklına getirmemeyi daha fazla tercih ederdi. O adam neden sana bunu söylemek için onca yolu gelmiş? diye sormuştu annesi. Neden mektup falan göndermemiş? Çünkü babam bana bir şey bırakmış, anne. Bir çiftlik. Bir ne? Çiftlik demekle neyi kastediyorsun? Gerçek bir çiftlik mi? Gerçek bir çiftlik, diye onaylamıştı annesini Madeline. Sadece bunu yüksek sesle söylemek bile kendini tuhaf bir şekilde rahatsız hissetmesine neden oluyordu. Jackson Crane in de belirttiği gibi, bu durumdan ötürü heyecanlı olmalıydı fakat değildi. 16

15 Ya ben? diye sormuştu annesi. Ne demek istiyorsun? demişti Madeline şaşkınlıkla. Yani bana bir şey bırakmış mı? Madeline buna ne cevap vermesi gerektiğini bile bilmiyordu. Neden ona bir şey bırakmış olacağını düşünüyordu ki? Ben zannet Bana ödemiş olması gereken çocuk nafakaları? Bunun peşini bırakmamam lazım. Madeline in, annesinin bu haberi kendine yontması karşısında şaşırması gerekirdi ama şaşırmamıştı. Anne Gücenme ama nafakamı ne zaman gerçekten karşıladın ki? Neredeyse otuz yaşındayım. On yedi yaşından beri tek başımayım. Pekâlâ, demişti annesi burnunu çekerek, gittiğinde, bunu bir sor yine de. Bana da bir şey bırakmış olması gerektiğini hissediyorum. Gitmek mi? Nereye gitmek? Büyük, ağır bir İngiliz anahtarı son derece düzenli olan Madeline in hayatının orta yerine düşüvermişti. DiNapoli satışı gündemdeydi, Jersey kıyısında on beş bin metrekarelik Yunan uyanışı mimari üslubu ucubesi olan DiNapoli evi Bu oldukça zorlu bir satıştı ama Madeline onu satmayı başarırsa iyi para alacaktı. Sekiz ay önce, Madeline in emlakçı arkadaşları bu evi kabul etmemesini, satıcısının makul olmadığını, istediği fiyattan düşmeyeceğini söylemişlerdi. Ne var ki Madeline kararlıydı. O mülkü pazarlamak için çok zaman ve para harcamıştı ve bu işi yarım bırakmayacaktı. Ayrıca, sekiz hafta daha küçük kızları futbol çalıştırmaya devam edecekti ve onları koçsuz bırakmaya niyeti yoktu. Camp Haven, 17

16 Madeline i, annesinin işlevsiz yörüngesinden çıkartarak, bir yaz boyu kötü bir durumdan kurtarmıştı. Onlara borçluydu. Orası Madeline e kendini faydalı hissetmesini sağlamıştı. Hayatına aniden, istenmeden, davetsiz olarak hiç tanımadığı bir babanın çıkıp gelmesi için vakti yoktu. Doğrusu, hiçbir zaman çiftlik sahibi bir adam olduğunu düşünmemiştim, demişti annesi ve Madeline aynı anda arkadan kısık ama yanlış anlaşılması imkânsız bir erkek sesi duymuşu. Şey, dinl evlat, artık kapat Bekle, anne! Dahası var, demişti Madeline çabucak. Bıraktığı tek şey bu değil. Ah gerçekten mi? Başka ne var? İki de kardeşim var. Annesi sigarasından uzun bir nefes çekmiş ve bunu ahizeye üflemişti. Büyük bir sürpriz olmadı aslında. Hem iyi tarafından bak, hep kardeşlerin olsun isterdin. Madeline in her zaman kardeş istediği doğruydu. Erkek ya da kız fark etmezdi, sadece okuldan eve geldiğinde orada birilerinin olmasını istiyordu. Annesi o gün için nereden geliyorsa o zamana kadar onunla televizyon seyredecek ya da hamur işi yapacak biri Madeline bunu onca zaman düşünmüş ve bir kardeşe bile sahip olamamıştı. Fakat şimdi iki kız kardeş birden, kaldırabileceğinden fazlasıydı. Bütün hayatı boyunca dahil olamadığı barbekü partilerinin, kayak gezilerinin ve baba-kız danslarının hayalini kurmuştu. Bir dakika içinde oradayım! diye bağırmıştı annesi aniden Madeline i korkutarak ve sonra Sen ona benziyorsun, bunu biliyor musun? demişti. Kime? 18

17 Babana! Mavi gözler ve koyu kahverengi saçlar. Bir şey diyeyim mi, otuz sene önce, Grant Tyler yakışıklı bir piç kurusuydu. Epeyce ilişki yaşayıp kurtlarını döktüğü kesin. Annesi gülmüştü ama bu çabucak balgamlı bir öksürüğe dönüşmüştü. Cinselliğimizi birlikte keşfetmiştik. Anne! diye bağırmıştı Madeline. Yapma. Woodstock ta takılan tiplerdendiniz sanki. Woodstock ın bu ülkedeki tek cinsel devrim olduğunu mu sanıyorsun? Seninle bu konuşmayı yapmayacağım, demişti Madeline kesin bir şekilde. Sorunun ne biliyor musun? diye devam etmişti annesi, onu umursamadan. Fazla tutucusun. Her şeyin küçük, temiz kutuların içinde muntazam biçimde durmasını ve bunun belirli bir düzen içinde devam etmesini seviyorsun ama bu asla olmaz. Biliyorum, anne. İşlerin istediğim düzende gitmeyeceğini bana sen öğretmiştin, demişti Madeline, acı bir tonda. Beni kışkırtma, Madeline. Elimden gelenin en iyisini yaptım. Şimdi ne zaman gidip şu çiftliğe bakacaksın? Bakmayacağım. Bu annesinin bir nebze bile duraksamasına neden olmamıştı. Ne demek bakmayacağım? Gitmek istemiyorum. Ondan kalan hiçbir şeyi istemiyorum. Bugüne kadar varlığından haberimin bile olmadığı iki kardeşi ve çiftliği istemiyorum. Onlardan şimdi haberdar olmamın tek nedeni de babamın ölüm döşeğinde muhakkak kendini suçlu hissetmesi. DiNapoli evinin satışı bende. Yeni bir takımı çalıştırıyorum. Gerçekten çok yoğunum. 19

18 John, lanet olsun, kızımla telefonda konuşuyorum! Bir dakika içinde geleceğim dedim! diye bağırmıştı annesi. Kapatmam lazım, Madeline. Sonra yine konuşuruz fakat az önce dediğin şeyi bir düşün. Çünkü bence sana hayat vermiş olan adamla ilgili daha fazla şeyi anlamak isteyeceksindir. Ve gidip elimize geçen şeyin ne olduğuna da bir bakman lazım. Madeline babasını daha çok anlamayı uzun zaman boyunca istemişti. Ancak aradığı cevaplar gelmeyince umursamayı bırakmıştı. Annesi bunu nasıl olur da fark etmezdi? Hayır, anne. Kim olduğunu umursamıyorum ve hiçbir şeyini istemiyorum. Madeline hayretle sesinde çok fazla dargınlık olduğunu fark etmişti. Hem de çok fazla. Annesinin itiraz etmesini beklemişti ama Clarissa Pruett çok nadir ortaya çıkan annelik içgüdüsüyle içini çekmişti. O seni önemsedi, Maddie. Seni sevdi. Ama zayıf bir adamdı. Şimdi artık gerçekten gitmem gerek. Bu ay için araba ödememde biraz yardıma ihtiyacım var ve Koca John ı kızdırmasam iyi olur. Sonra da telefonu kapatmıştı. Gitmiyorum, demişti Madeline, kapanan hatta. Ve bunda çok ciddiydi. Özenle kurduğu hayatını altüst etmeye, Colorado ya uçmak için her şeyi yüzüstü bırakmaya hiç niyeti yoktu. *** Trudi de Madeline in tepkisinden memnun olmadı. Saçmalama, dedi birkaç saat sonra buluştuklarında. Madeline, Trudi yi birinci sınıftan beri tanırdı. Bayan Bever in sınıfında tanışmışlardı. Madeline, annesi gece 20

19 partiledikten sonra sabah kalkamadığı için devamlı geç kalan, sıska, koyu renk saçlı pasaklı bir çocuktu. Trudi de, şişman, kırmızı yanaklı, parıldayan yeşil gözleri ve kızıl saçları olan bir kızdı. İkisi de aykırıydı, uçlardaki çocuklardı. Fakat büyüdükçe, Trudi nin kişiliği kilosunu gölgede bırakmıştı ve herkese karşı çok iyi davranarak kimseyle düşman olmamıştı. Yine de zor zamanlar geçirmişlerdi kötü niyetli oğlanlar, daha da kötü niyetli kızlar ama Madeline her zaman onun yanındaydı. Ve Trudi de karşılığında hep Madeline e sadıktı. Madeline eskiden Trudi yi kıskanırdı. Madeline in her zaman hasretini çektiği bir ev yaşantısına sahipti: Anne, baba, bir erkek ve bir de kız kardeşle gerçek bir evde yaşıyordu. Annesi onu sabahları uyandırıyor ve kahvaltısını yaptırıyordu. Trudi okuldan eve döndüğünde annesi onu bekliyordu. Trudi nin kıyafetlerini yıkıyor ve ev ödevlerinde Ona yardım ediyordu. Kızını alışverişe götürüyor, bütün okul gösterilerine katılıyor, sınıf için kurabiyeler yapıyordu. Madeline ve annesiyse hayatlarının büyük bir bölümünde kıt kanaat geçinmiş, kim onları kabul ederse oraya yerleşmiş, annesinin tanıştığı erkeklerin parasıyla yaşamış ve sonra annesinin kafası attığında -bu çok sık olurdu- demir alıp oradan uzaklaşmışlardı. Annesi bir düzine işe girip çıkmıştı. Sonra annesinin işçi olan anne-babasına bel bağlamışlardı ve Madeline, Trudi ninki gibi bir evleri olması için yalvardığında annesi ona hep öfkelenmişti. Sonunda annesinin bir evi olmuştu. Madeline evden ayrılıp annesinin ona gösterdiğinden tamamen farklı bir hayat kurmaya karar verdikten uzun bir süre sonra büyükanne ve büyükbabası öldüğünde miras kalmıştı. 21

20 Gitmen lazım. Trudi önlerindeki kocaman tabağın içinden bir cips aldı. Burada durup elinde fosforlu kalemlerin ve ayağında düz ayakkabılarınla bir şapşal gibi oturup bu fırsatı kaçırmana izin vermeyeceğim, dedi, mezeye batırılmış cipsi ağzına atarken. Ayakkabılarımın nesi varmış? diye sordu Madeline. Babetlerdi, Kohl s mağazasından indirimde satın alınmışlardı. Daha önce de söylemiştim, Mad, dedi Trudi, genellikle kızı Esme veya kocası Rick için kullandığı sabırlı ve şefkatli tonda, bir pratik olan vardır, bir de fazla pratik olan. Her neyse, konumuz ayakkabıların değil, sensin ve içinde yaşadığın küçük baloncuk ve bu baloncuğun içinden çıkma konusundaki isteksizliğin. Ne demek istediğini anlamıyorum, dedi Madeline burnunu çekerek. Baloncuğumdan pek çok defa dışarıya çıkmışlığım var. Madeline içinde bulunduğu baloncuğun dışına çıkarabilme ihtimali olan herhangi birinden mesaj gelmemesi için cep telefonunu kapattığına dair zihninin içinde dırdır eden düşünceyi kafasından atmaya çalıştı. Öyle mi? diye sordu Trudi ve imalı bir şekilde ona baktı. Açığa vurup söylememişti ama Stephen dan yani Madeline in birkaç kez buluştuğu adamdan bahsediyordu. Trudi nin kocası tanıştırmıştı onları. Stephen bir avukattı, bir sandalyeye oturup içini eritecek şekilde bakabilen başarılı bir adamdı. Eğlenceliydi, saygılıydı Fakat sonra ilişkileri devam etmiş ve Stephen birkaç hafta önce işleri bir üst seviyeye taşımak istediğini söyleyerek her şeyi berbat etmişti. Bu Madeline in kulağına bir video oyunu oynuyorlarmış gibi gelmiş ve rahatsız olmuştu. O zaman- 22

21 dan beri Stephen dan kaçıyordu. Gönülsüzlüğü için sağlam bir sebep yoktu. Madeline yetişkin bir insanın başka bir yetişkinle, söylediği ufacık bir şey yüzünden görüşmeyi kesmemesi gerektiğini gayet iyi biliyordu. Bunun bir anlamı yoktu, anlıyordu. Ancak bir üst seviyeye geçmek istemiyordu. Bu arada, dedi Trudi, Stephen sana film rehberinin onda olduğunu söylememi istedi. Lanet olsun. Madeline in o film rehberine ihtiyacı vardı, çünkü tam bir film hastasıydı. Futbol sonrasında her cuma günü filmlerle randevulaşırdı adeta. Onda olduğunu biliyorum, Trudi, dedi. Yarın gidip alacağım. Yarın? Yarın. Umarım öyledir, çünkü Stephen seksi, harika bir adam ve senden gerçekten hoşlanıyor. Bana kendisi söyledi. Sorun da buydu: Madeline erkeklerin gerçekten ondan hoşlandığına inanmıyordu. Stephen ın bunu demesi gerektiğini düşündüğü için dediğine ya da başka kadınlara da aynı şeyi söyleyip başarı kazandığına inanıyordu. Yapma, Trudi, diye dudak büktü Madeline. Kontrol manyağıyım, dairem takıntılı denecek kadar düzenli bunu sen de kaç kere dedin ve sürekli çalışıyorum. Benden nasıl o kadar hoşlanmış olabilir? Beni doğru dürüst tanımıyor bile. Bunu nasıl söyleyebilirsin? Güzel ve eğlenceli olduğunu biliyor ve ne kadar çılgınca düzenli biri olduğunu anladığında bunu bir artı gibi görebilir. Herkes bundan benim kadar rahatsız olmaz. Madeline homurdanıp cipse uzandı. 23

22 Bu kadar zeki birine göre, bazen gerçekten ahmak olabildiğini biliyor musun? Trudi elindeki cipsi Madeline e doğru tuttu. Burada neler olduğunu biliyorsun, değil mi? Stephen ın gerçekten senin gibi birinden hoşlanacağına inanmamanın sebebi babanın seni terk etmesi. O kadar çok baba derdin var ki, sürekli yürüyen bir film gibi dolaşıyorsun. İşte bu yüzden de Colorado ya gidip bu işi çözümlemelisin. Madeline güldü. Bunun babamla hiçbir ilgisi yok. Lütfen. Yine de söylediğinin tamamen doğru olduğundan emin değildi. Bu tam Dear Abby lik * bir durum, dedi Trudi, tombul parmaklarını sallayarak. Baban seni terk etti ve şimdi bir adamın senin için derin hisler besleyebileceğine inanmıyorsun. Uyan artık! Git oraya Mad. Git ve kendine bir iyilik yapıp on yaşındaki Mad in sorduğu bütün soruların cevaplarını bul. Bu nasıl kötü bir şey olabilir ki? Madeline in eline vurup onu cipslerden uzaklaştırdı. Pekâlâ, neymiş şu çiftliğin adı? diye sordu Trudi, garsona işaret edip boş margarita bardaklarını göstererek. Yuva Çiftliği. Jackson Crane ona çiftliğin adını söylediğinde, Madeline gülmüştü. Tiz, gergin bir kahkaha. Madeline Bu bir şaka, değil mi? demişti ve Jackson da hayır diye cevap vermişti. Madeline olanları anlamaya, böylesine serseme çeviren haberleri sindirmeye çalışırken, Jackson Crane ona Colorado daki çiftliğin yaklaşık iki yüz kırk üç hektar olduğunu söylemişti. Emlakçı Madeline kafasından hızlı bir hesaplama yaptığında olasılıklar karşısında neredeyse düşüp bayılacaktı. *Dear Abby: Güzin Abla nın Amerika versiyonu. ç.n. 24

23 Vay canına, dedi Trudi beğeniyle. Ziyaret etmek isteyeceğim bir yere benziyor. Gitmen için bir başka sebep daha. Bana göre de, annem bir evden diğerine sıçrarken, sperm donörünün bir kovboy şapkası takıp iri siyah bir ata binerek dolaştığı bir yere benziyor. Çok para olabilir, dedi Trudi, kaşlarını oynatarak. Bunu hiç düşündün mü? Ondan hiçbir şey istemiyorum, Trudi. Ciddiyim, gerçekten, beni suçlayabilir misin? Hayır, dedi Trudi. Ama Ama ne? Trudi kaşlarını çattı. Tabağını kenara itti, kollarını masaya yerleştirerek öne eğildi. Tamam, bak bunu gündeme getirmeyecektim, dedi alçak bir sesle. Ama beşinci sınıftayken yatağının altında sakladığın o kutuyu hatırlıyor musun? Madeline, Trudi nin yine o nasihat anlarından birinin geldiğini hissediyordu. Garsona margaritaları getirme konusunda acele etmesini dileyerek bir göz attı. Şu dergilerden kestiklerinin durduğu kutu hani? diye sıkıştırdı Trudi. Bir şeyler Madeline in omurgasından yukarıya doğru ilerliyordu. Evet, hatırlıyordu. O zaman on yaşındaydı. Büyükannesinin evindeki üstü çizikli formika masada elinde makas ve dergilerle oturur, beyaz çitlerin arkasındaki evlerin, arabalara, köpeklere ve plaj toplarına sahip ailelerin evlerinin resimlerini keserdi. Bu resimlerde mutlaka plaj topu olurdu. Madeline bebekli kadınların resimlerini, su kaydırağındaki çocukların, mutlu, gülümseyen insan- 25

24 ların resimlerini keserdi. Son derece ümitsizce arzuladığı hayatı yalan da olsa oluşturur ve resimleri bir ayakkabı kutusunun içinde yatağının altında saklardı. Nasıl oluyor da böyle bir şeyi hatırlayabiliyorsun? diye sordu Madeline. Nasıl unutabilirim ki? Tamam, işte durum şu, ben o sıska, çilli, mavi gözlü kızı ve o korkunç batik spor ayakkabıları hatırlıyorum ve kızın neden hıyar babasının ortalarda olmadığını bilmeyi hak ettiğini düşünüyorum. Mad, gitmek zorundasın. O küçük kız için. Madeline in on yaşındaki hali ikna edici bir savdı ama bu yine de fikrini değiştirememişti. Fikrini değiştiren şey, birkaç gün sonra beş yaş grubunun hiç yerinde durmadığı futbol antrenmanı oldu. Epeyce bir etrafta koşuşturma ve futbol toplarını sektirirken bolca kıkırdama içeren antrenmanın sonunda sekiz kız, bir ağacın altında Madeline, Teresa ve bir başka gönüllü koçun yanında daire oluşturdular. Teresa nın kocası da genellikle onlara katılırdı ama o öğleden sonra iki kızı eve götürmeye gitmişti. Kızlar Capri Sun içiyor ve Madeline in getirdiği elma dilimlerini yiyorlardı. Bu, Madeline in gününün, haftasının, ayının en sevdiği kısmıydı. O da bir zamanlar bu kızlardan biriydi, ağacın altına oturur ve koçlardan birinin onun yeni annesi veya babası olmasını dilerdi. Elbette bu hiçbir zaman gerçekleşmemişti ama Madeline o zamanlar hissettiği özlemi asla unutmayacaktı. Bir koç olarak, kızlarla oynayacakları bir oyun uydurmuştu. Buna Dilek Oyunu adını vermişlerdi ve sırayla ne dilediklerini söylüyorlardı. Madeline o öğleden sonra her 26

25 zamanki gibi oyunu başlattı. Dileğim, dileğim, dileğim, dedi etkileyici bir hava katmak için duraksayarak, Evcil bir tek boynuzlu atım olması! Kızlar neşeyle çığlık attılar ve sırayla kendi dileklerini söylediler. Kızlar çoğunlukla bir eşya diliyorlardı: Wii, televizyon Biri annesinin arabasının olmasını dilemişti. Diğeri bir sürü kediyle beraber bir şatoda yaşamayı istemişti. Bir başkasının dileğiyse Barbie arabasına sahip bir prenses olmaktı. Ancak Kenya nın farklı bir dileği vardı. Benim dileğim, benim dileğim, benim dileğim Bir oğlan olmak, dedi. Madeline ve Teresa birbirlerine baktılar. Bir erkek mi? diye sordu Madeline gülümseyerek. Evet. Eğer bir erkek olursam, babam eve gelecek. Neden babanın eve gelmesi için erkek olman gerekiyor, tatlım? diye sordu Teresa. Bilmiyorum, dedi Kenya. Annem erkek olsaydım onun eve geleceğini söylüyor. Bunu, bir annenin küçük bir çocuğa yanlış cinsiyette olduğunu, babasının onun hayatında olmama sebebinin cinsiyeti olduğunu söylemesi son derece normalmiş gibi anlatıyordu. Kenya nın hemen yanında oturan iki kız kıkırdamaya başlamıştı. Baban eve gelmeyecek. Hayır, gelecek, dedi Kenya beş yaşındaki bir çocuğun özgüveniyle. Şimdi eve gelemiyor, çünkü o bir süper kahraman. Kötü adamlarla savaşıyor. Kızlar kıkırdayınca Kenya da destek için Madeline e baktı. Batman in arkadaşı, dedi ve kızlar tekrar kıkırdadılar. 27

26 Madeline bu çocuğu nasıl yalanlayabilirdi ki? Kendisi de kimbilir kaç kez süper kahraman bir babası olsun istemişti? Biliyorum, dedi Kenya ya gülümseyerek. Onu gördüm. Kenya nın gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Babamı mı gördün? Batman le birlikte, dedi Madeline. Teresa nın kaşlarının onaylamayan bir ifadeyle kalktığını, diğer kızların hayretle ona baktıklarını hissedebiliyordu. Fakat bütün bunlar Kenya nın yüzündeki kocaman gülümsemenin yanında kaybolup gitmişti. Yani sonunda bir biçimde Trudi nin söylediklerini kabul etmesini sağlayan şey Kenya olmuştu. Kenya nın oğlan olma dileği Madeline i, Kenya nın ve kendisinin on yaşındaki halinin daha iyi cevapları hak ettiği konusunda ikna etmişti. O gece geç saatlerde Stephen aradığında, Madeline onunla bir şeyleri bitirmek için bu mükemmel mazerette karar kıldı: Ona bazı kişisel meselelerini halletmesi gerektiği için görüşemeyeceklerini söyledi. Ne tür kişisel meseleler? diye sordu Stephen. Madeline Babam vefat etti ve bana Colarado da bir mülk bıraktı. Henüz tanışmadığım kardeşlerimle paylaşacağım bir mülk, diyerek ona bildiği kadarıyla kısa bir açıklama yaptı. Vay canına, dedi Stephen. Denver da mülkiyet davalarıyla uğraşan bir arkadaşım var. Onu arayabilirim. Madeline bunun konuşmayı sonlandırmak için iyi bir bahane olduğunu düşünerek arkadaşını aramasını kabul etti. Yine de Denver daki bir avukatın muhtemelen ona 28

27 Jackson Crane in dediklerinden fazlasını söyleyeceğini düşünmüyordu. Önündeki iki gün içinde işteki her şeyini düzene koydu. Listelerindekileri farklı renkteki dosyalarına koyup düzenledi, emlakçı asistanı Bree için, o gittiğinde karşılaşabileceği durumlarla ilgili takip etmesine yönelik görev planları hazırladı. Hatta uçağının düşmesine dair zayıf bir olasılığı göz önüne alarak otomatik bir e-posta hatırlatıcısı bile hazırladı. Madeline ofisin onunla ne zaman ve nasıl irtibata geçeceğine dair açık talimatlar bıraktı ve DiNapoli mülkü için herhangi bir teklif gelirse, ona bunu hemen nasıl bildireceklerini ayarladı. Madeline her şeyi düzenlemişti. Her zaman yaptığı gibi... Trudi onu son dakikada havaalanına götürdü. Madeline in annesi, sıklıkla kirayı ödemeyi, süt almayı veya kızının okul toplantılarına gelmeyi unuttuğu gibi onu arabasıyla almayı da unutmuştu. Trudi bütün yol boyunca gevezelik etti, normalde Madeline in ilgisini çekecek rodeolarla ilgili bir şeyler anlatıp durdu. Ne var ki Madeline in kafası binlerce mil uzaktaydı, karnındaki ufak düğüm bir karpuz büyüklüğüne dönüşmeye başlamıştı. Bilinmeyene adım atmaktan hiç hoşlanmazdı, belirsizliği hiçbir şekilde sevmezdi. Havaalanında Trudi, çıkış terminalinin önünde onu kucaklayıp uğurladı. Seninle gerçekten gurur duyuyorum, Mad. Baban hakkında daha fazlasını bilmenin sana cidden yardımcı olacağını düşünüyorum. Neye yardımcı olacağını? Tanrım, ümitsiz vakasın, diye inledi Trudi. Her şeye! 29

28 Ah ve son bir şey daha Bir arkadaşın olarak kot ya da onun gibi daha rahat bir kılık seçmiş olsaydın yolculuktan daha fazla keyif alabileceğini belirtmem gerektiğini hissediyorum. Trudi, Madeline in üzerindeki takıma bir göz attı. Fazla resmi görünüyorsun. Madeline en iyi takımını giymişti, onun gerçekten büyük ilk mülk satışı olan Freemont Drive ın anlaşması sırasında giydiği takımı. Omuzdan asılan bir evrak çantası takmıştı ve sapına bir boyun yastığı tutturmuştu. Jackson Crane in numarası da cebindeydi. Birkaç günden fazla orada kalacağını düşünmediği için sadece bir çift alt üst değişik giyilebilen parçalardan oluşan kıyafeti koyduğu, uçakta yanına alabileceği küçük bir bavulu da vardı. Bu bir iş görüşmesi, aile toplanması değil, dedi Madeline ve sinir bozukluğunu belli etmemeye çalıştı. Doğru, dedi Trudi, her zamanki gibi onun içini görerek. Sadece açık fikirli olmaya gayret et, tamam mı? Açık fikirliyim zaten! Hayır, değilsin. Konu Sperm Donörün olduğunda kale gibi sertsin. Trudi Madeline i sımsıkı kucaklayıp onu bıraktı ve arabasına yöneldi. Ara beni! diye bağırdıktan sonra arabasına binip uzaklaştı. Madeline onu arayacaktı. Yaklaşık iki gün sonra, tam bu havaalanından. *** Madeline, lacivert dağları, zindeleştiren serin havası ve parıldayan altın rengi düzlüklerinin üzerindeki şişman beyaz bulutlu parlak mavi göğüyle Colorado nun Florida dan çok daha hoş bir görünümü olduğunu itiraf etmeliydi. İn- 30

29 ternetteki fotoğraflardakinden çok daha güzel görünüyordu. Görünüşe göre bu nefes kesici manzarayı incelemek için epeyce vakti olacaktı, çünkü günün her anını planlamaya dair her zamanki yüksek standartı bu çiftliğe ulaşma planlamasıyla tam olarak uyuşmuyordu. Madeline in sürprizlerden hoşlanmadığını söylemek oldukça yetersiz kalırdı. Madeline gündelik rutininde uyum olmasından ve ne bekleyeceğini, onu ne zaman bekleyeceğini bilmekten hoşlanırdı. Madeline, Kiralama rezervasyonunuzu bulamadık ya da Buradan dört saatlik mesafede gibi ifadelerden hiç hoşlanmazdı. İnsanlar Jackson Crane in dediği gibi Sizi karşılarım, dediğinde onların en bariz ve en makul olanı kastettiklerine, yani Pine River da buluşalım, yerine Havaalanında buluşalım, demek istediklerine inanmaktan hoşlanırdı. Madeline toparlandı, yapmayı çok iyi bildiği bir diğer şey de buydu. Annesi ucuz bulaşık süngeri gibi erkek arkadaş değiştirdiği için pek çok kez taşınmak zorunda kalmışlardı. Annesinin gecenin bir vakti onu uyandırıp eşyalarını ona fırlatarak hemen toplanması için bağırıp çağırması yüzünden Madeline yeni bir okula başlamak zorunda kaldığında ya da dört gözle beklediği bir partiyi kaçırdığında nasıl her şeyi yeniden gruplandırıp düzenleyeceğini öğrenmişti. Sağ elinde bir Colorado haritası, sol elinde de kiralık arabasının anahtarları vardı. Tezgâhın arkasındaki kırmızı yanaklı geveze, Madeline e rezervasyonunu kaybettiklerini bildirdikten sonra neşeli bir şekilde bunun son kiralık araba olduğunu söylemişti. 31

30 Madeline karşısına çıkan birkaç ufak aksilikten dolayı yılmamaya ve daha önemlisi sinirlenmemeye kararlı olarak Denver Havaalanı nı çevreleyen geniş açıklık alana çıktı. Arabanın sirk palyaçosu arabasından sadece biraz daha büyük olduğunu gördüğünde de canını sıkmamaya karar verdi. Dişlerini sıkarak bagajını arka koltuğa attıktan sonra kaputun üzerine Colorado haritasını yaydı. El çantasına uzanıp sarı fosforlu kalemini aldı sadece işle ilgili evraklarda kullandığı pembe olanla karıştırılmamalıydı ve Pine Nehri ne doğru alacağı yolu işaretledi. Haritayı bir bakışta çizdiği rotayı görebileceği gibi katladı, arabanın kapısını açıp sürücü koltuğuna yerleşti ve haritayı da yanındaki koltuğa koydu. Kolayca uzanabilsin diye cep telefonunu iki koltuğun arasındaki göze yerleştirdi. Çantasının içinden su şişesini çıkarıp kapağını gevşetti ve bardak tutucunun içine koydu. Artık hazırdı. Madeline ayağını gaza yerleştirip güneye doğru yöneldi. Ya da belki batıya Yön duygusu pek de harika sayılmazdı. 32

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Julia London - Düşlediğimiz Yerde

Julia London - Düşlediğimiz Yerde Julia London - Düşlediğimiz Yerde www.cepsitesi.net Bir Pine River, Colorado Size bu hikayeyi ağabeyim Luke anlatmayacağı için görevi ben üstleniyorum. Üstelik anlatacağım hikaye benden çok ona ait denebilir.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY Dan Gutman Resimleyen Jim Paillot Emma ya Öğle Yemeği Balık Pizza Browni Süt 6 7 8 İçindekiler 1. Ben Bir Dahiydim!... 11 2. Bayan Cooney Şahane Biri... 18 3. Büyük Kararım...

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım. Meraba, Ben Asena Ünğan. 19 yaşındayım. 1-22 Eylül 2016 tarihinde Güney Kore'de, Incheon, Seoul,Jeonju,Gyeonju ve Busan da bulundum. Güney Kore topraklarına sevdam 9 yaşında iken, Taekwondo ile başladı.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

ALTIN KALPLİ ÖĞRETMENİM

ALTIN KALPLİ ÖĞRETMENİM ALTIN KALPLİ ÖĞRETMENİM Bu zamana kadarki okul hayatım boyunca birçok öğretmenim oldu. Şu an düşündüğüm zaman, aslında her birinden bir şeyler öğrendiğimi ve her birinin hayatımın şekillenmesinde azımsanmayacak

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Emrah & Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... yalancı

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek!

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek! Kızlar, ben geldim, dedi Gönül Hanım. Hav! Cimcime! Bu köpek nereden geldi? Sen zaten hiç köpek sevmiyorsun! dedi Cimcime. Evde köpeğin ne işi var? Miyav! Miyav! Miyav! diye ağladı kedi Köfte dığı odadan.

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Dil: Türkçe Seviye: A1/A2 1. Günaydın, benim adım Lavin, soyadım Çeşme. (a) Günaydın ben adım Lavin, soyadım Çeşme. Günaydın benim ad Lavin, soyad Çeşme. 2. Ben doktorum,

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU 25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım, BARBAR YARATIKLAR İÇİN KURNAZLIK OKULU ZOR İŞÇİLER İÇİN BAŞKANLAR: SAYIN BAŞKÖTÜ KURT SAYIN KÜÇÜK KURT VE SAYIN BAĞIRTKAN KURT Lütfen lütfen lütfeeeen gelip buraya taşının, taşınacağınızı söylemiştiniz.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION

CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION Ankara da Yetişkinlerde Sigara İçme Davranışının İncelenmesi Lütfen her soruda sizin için doğru olan yanıtı

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 19.12.2012 Ben de bilim insanı olmak istiyorum çünkü pes etmem! (7. Sınıf Aklımda bilim insanlarının da hep doğruyu tam olarak bilemeyecekleri kaldı. Bilim insanlarının

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

OKU, ANLA, CEVAPLA! 2. Minnoş un fiziksel özellikleri nelerdir?

OKU, ANLA, CEVAPLA! 2. Minnoş un fiziksel özellikleri nelerdir? Defne, kedileri çok seven 8 yaşında bir çocuktu. Üç kedisiyle her gün oynar, bakımlarını da hiç eksik etmezdi. Minnoş, Defne nin en küçük kedisiydi. Kahverengi tüyleri yumuşacık, patileri pamuk gibiydi.

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu na göre 2008 yılı sonu itibariyle evlatt edindirilen

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

Özel gereksinimli çocuklar

Özel gereksinimli çocuklar Özel gereksinimli çocuklar Spor becerileri yolu ile toplumsal yaşama uyum ve katılımlarını sağlamak Mutlu ve üretken bireyler olmalarına yardımcı olmak. Programımıza yaklaşık 70 sporcu devam etmektedir.

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı DAMLA BÖRTÜCEN Zeytin, rüyasında benekli faresini kaybetti. Cadıya sordu, cadı biz fare yemeyiz ama

Detaylı

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz. YARATICI OKUMA DOSYASI En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz. MAVİŞ Mavişe göre Dünya nın ¾ nün suyla kaplı olmasının nedeni nedir?...... Maviş in gözünün maviden başka renk görmemesinin

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak. Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Kardeş Kıskançlığı hakkındadır. Sizlere çocuğunuza bu süreçte nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. KARDEŞ KISKANÇLIĞI Neler olduğunu hiç anlamıyorum!

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur

Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur Bizden söylemesi Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur. 8-18 yaşları arasında bir çocuğum var.. Bu yaz en az 2 hafta İzmir,

Detaylı

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY (Artık Perili Malikâne değil, Bay Postacı he he) İçinde büyük masa olan ofis Anneciğim ve Babacığım, Lütfen lütfen LÜTFEEEN Kasvetköy e gelip

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz. Sesinizi

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N. New York ta bugün kar yağıyor. 59. Cadde deki evimin penceresinden, yönetmekte olduğum dans okuluna bakıyorum. Bale kıyafetlerinin içindeki öğrenciler, camlı kapının ardında, puante * ve entrechats **

Detaylı

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Serbest Yazma Konuları Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Biletinize piyango çıksaydı ne(ler) yapardınız? Favoriniz olan film nedir ya da favoriniz olan film karakteri kimdir? Neden? Hayalimdeki ev. Kendini

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı ve faydalı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz.

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR RENKLER Ben bir küçük ressamım Pembe sarı boyarım Yeşil yeşil ormanlar Mavi mavi denizler Turuncudur portakal Gökte sarı güneş var Fırça kalem ve kağıt Olmazsa resim olmaz Reklerle oynamaktan Hiç bir çocuk

Detaylı

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e? Seçelim ve yerleştireli. erelisi iz? e i adı e u oldu erha a Türk ü sizi adı ız erelisi iz? Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu.... e? Sophie : Be i adı Sophie. Kutlu : Memnun oldum. Sophie : Be de..

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı