GELİŞİM PSİKOLOJİSİ. Murat CİVELEK (Rehberlik ve Eğitim Bilimleri Uzmanı)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GELİŞİM PSİKOLOJİSİ. Murat CİVELEK (Rehberlik ve Eğitim Bilimleri Uzmanı) http://www.rehberlik.biz.tr. civelek.murat@gmail.com civelek_murat@yahoo."

Transkript

1 GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Murat CİVELEK (Rehberlik ve Eğitim Bilimleri Uzmanı) 1

2 2. ÜNİTE KİŞİLİK GELİŞİMİ BÖLÜM 1: PSİKO-ANALİTİK KURAM (FREUD) 2

3 KPSS de bu bölümden her yıl ortalama 3-4 soru gelmektedir. Bu bölümdeki sorular, genellikle bilgi sorusu şeklindedir (E) 2010 (T) Kişilik gelişimi (Freud) Kişilik gelişimi (Erikson)

4 KİŞİLİK Kişilik, Bireyi başkalarından ayıran, doğuştan getirilen (Mizaç) ve sonradan kazanılan (Karakter) özellikler bütünüdür. Bir insanı başkalarından ayıran bilişsel, duygusal ve davranışsal özelliklerin tümüdür. Bireyi O yapan özelliklerdir. Bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici, tutarlı ve yapılanmış bir ilişki biçimidir. Bireyin kişilik özellikleri; ilgiler, yetenekler, duygular, güdüler, değerler, inançlar, tutumlar, düşünceler, görüşler, sosyal-bilişsel-fiziksel özellikler, karakter ve mizaçtan (huy) oluşur. HUY KARAK TER KİŞİLİK 4

5 HUY (MİZAÇ) Kişiliğin biyolojik ve fizyolojik yönüdür. Kişiliğin bu yönü doğuştan getirilir ve değiştirilemez. Mesela; sinirlilik, neşelilik, içe dönüklük, dışadönüklük, soğukkanlılık, utangaçlık gibi. 5

6 KARAKTER Bireyin toplumun sosyal değerlerine uygun davranış gösterme özelliğidir. Yani kişiliğin ahlaki/toplumsal yönüdür. Yaşantıyla çevreden kazanılır ve eğitimle şekillenir. Mesela; dürüstlük, yalancılık, sorumsuzluk, misafirperverlik gibi. 6

7 7

8 KİŞİLİK GELİŞİMİ İLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR PSİKO-ANALİTİK KİŞİLİK KURAMI (FREUD) PSİKO-SOSYAL KİŞİLİK KURAMI (ERİKSON) HÜMANİST YAKLAŞIM (ROGERS, MASLOW) 8

9 I. PSİKO-ANALİTİK KİŞİLİK KURAM (FREUD) Sigmund FREUD ( ) Freud; kişilik gelişiminde ilk çocukluk yıllarındaki (0 6 yaş) yaşantıların önemli ve belirleyici (kritik dönem) olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca çocuk yetiştirmede anne-baba tutumlarının çok önemli olduğunu belirtmiştir. Ona göre normal gelişimin sağlanabilmesi için, gelişimin her döneminde bireyin temel ihtiyaçlarının doyurulması gerekir. Eğer bu temel ihtiyaçlar karşılanmazsa kişilik gelişimi engellenir. Freud kişilik gelişiminde cinselliği ve bilinçaltı süreçleri temel almıştır. Freud insanı doğuştan yıkıcı bir varlık olarak kabul eder. Freud kişiliği açıklamada; topografik ve yapısal kişilik kuramı, kişilik gelişimini açıklamada 9 ise psiko-seksüel kişilik kuramı kullanmıştır.

10 10

11 1) TOPOGRAFİK KİŞİLİK KURAMI (Bilinç sınıflaması) BİLİNÇ (ŞUUR): Bireyin o an farkında olduğu duyum ve yaşantıların bulunduğu bölgeye bilinç denir. Bireyin çevresinden (ses) veya kendisinden gelen (açlık) uyaranların farkında olduğu, tanıdığı ve algıladığı yaşantılar bilinç düzeyinde yaşanır. BİLİNÇ ÖNCESİ: Şu anda farkında (bilincinde) olunmayan, fakat biraz düşünüldüğünde veya yeterli bir çaba ile hatırlanarak bilinç düzeyine getirilebilen, zihinsel olayları ve yaşantıları içeren düzeydir. Mesela; çok eski yıllarda tanıdığınız bir arkadaşınızla karşılaştığınızda hemen onun ismini hatırlayamayabilirsiniz. Onun ismi dilinizin ucundadır, ancak bir türlü çıkartamazsınız. Ancak biraz düşündükten sonra hatırlayabilirsiniz. 11

12 BİLİNÇ DIŞI (BİLİNÇALTI): Bilinçli algılamanın dışında kalan tüm zihinsel olayları ve yaşantıları içerir. Yani bilinçdışı, bireyin farkında olmadığı davranışlarımızı büyük ölçüde etkileyen bastırılmış arzuları, istekleri, dürtüleri, düşünceleri, duyguları ve yaşantıları içeren bilincin düzeyidir. Kişinin kendi özel çabası ile bilince çağrılamayan, bilinçlenmesi yasaklanmış yaşantıların tümünü kapsar. Bu yaşantılar ancak özel yöntemlerle (hipnoz, serbest çağrışım, rüyaların incelenmesi) açığa çıkarılabilir. Freud a göre rüyalarımız ve dil sürçmeleri bilinçdışının farklı yollarla dışa yansımasıdır. Bazı geçmiş yaşantılar, zaman içinde unutularak bilinçdışına atılırken, bazı yaşantılarsa toplumsal, dinsel, ahlaki nedenlerle bilinçte bırakılmamış, bastırma veya sansür mekanizması yoluyla bilinçdışına atılmıştır. Yine, toplumun hoş karşılamadığı, yasakladığı arzuların, isteklerin, dürtülerin de bilince çıkarak doyum bulmasına izin verilmemekte veya bastırma savunma mekanizmasıyla bilinçdışında tutulmaktadır. 12

13 Freud a göre, bilinçdışında bulunan istekler ve anılar zaman ve yer tanımaksızın eski güçlerini ve enerjilerini sürdürmekte ve çeşitli biçimlerde davranışlar üzerinde etkili olmaktadırlar. Ancak, bireyler bu etkinin farkında değildirler. Dolayısıyla; bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı sürekli bir etkileşim içerisindedir. Freud, kişiliğin büyük kısmının (0-6 yaş arasında) bilinçdışında (bilinçaltında) oluştuğunu belirtir. Freud, Psikanaliz yöntemle kişinin bilinçdışındaki sorunlarını gün ışığına çıkararak çözümlemeye çalışmıştır. Mesela; uzun yıllar evlenemeyen ve annesini bırakamayan bir erkek, evliliğe karşı birçok akılcı gibi görünen bilinçli düşünceler ileri sürebilir. Fakat bunların altında, bilinçdışındaki bir Oedipal saplantı evlenemeyişinin gerçek dinamik kaynağı olabilir. 13

14 Bilinç Düzeyleri ve Kişiliğin Yapısı 14

15 2) YAPISAL KİŞİLİK KURAMI Kişiliğin yapısı id, ego ve süperego olmak üzere 3 bileşenden oluşur. Kişiliğin yapısını oluşturan bu bileşenler, bireylerin gelişiminde farklı dönemlerde oluşmakta olup, karşılıklı etkileşim halinde çalışarak kişiliğin şekillenmesine yol açarlar. a) İd (Alt benlik): Kişiliğin temel sistemidir. Kişiliğin tümüyle bilinçdışında olan bileşenidir. Ego ve Süperego ondan ayrımlaşarak gelişir. Diğer iki sistemin çalışması için gerekli olan gücü id sağlar. İd, İnsanın biyolojik yönüdür. İd, ilkel ve doğuştan getirilen (açlık, susuzluk, cinsellik, saldırganlık, acıdan kaçma, korunma gibi) dürtüleri kapsar. İlk 8 ayda id tek başına etkisini sürdürür. İd den gelen istekler ile bilinç dışı kaynaklı duygu ve düşünceler birincil süreçleri oluşturur. Birincil süreçler doğumla kazanılan ve haz ilkesinin hâkim olduğu düşünme yapısıdır. İd haz (arzu) ilkesi ne göre hareket eder. İd, hiç geciktirilmeden tüm isteklerinin anında yerine getirilmesini bekler. Düşünce bu kısımda etkili değildir. İd in kaynağı bilinçaltı dürtülerdir. Kişi çoğu kez bu dürtülerinin etkisinin farkında değildir. Bireyde doğuştan bulunan iki temel güdü libido (yaşam/cinsellik) ve thanatos (saldırganlık/ölüm) güdüsü id den doğar. Bunlar ruhsal enerji kaynağıdır. 15

16 b) Ego (Benlik): Kişiliğin ikinci oluşan bölümüdür. İlk kez 8.ayda ortaya çıkan ego, 1,5-2 yaşla birlikte belirgin hale gelir. Kişiliğin psikolojik yönüdür. Ego, id in karşı konulmaz istekleri ile süperego nun sınırlayıcı tutumları arasında arabuluculuk yaparak uzlaşma sağlayan, kişiliğin yönetici organıdır. Yani kişiliğin karar (yürütme) verme organıdır. Bu karar işlemlerini gerçekçi (mantık) ilkesine göre yürütür. Ego; id in isteklerine doyum bulma çabasını kontrol etmeye ve denetim altında tutmaya çalışır. Mesela; ego gelişmeden önce çocuk, id in isteklerine, yeri ve zamanı dikkate almaksızın, doyum bulmaya çalışmaktaydı. Ancak, kişiliğin ego bileşeninin gelişmesiyle birlikte çocuk, id in isteklerinin nasıl, ne zaman, nerede? doyum bulabileceğine karar vererek, bu istekleri gerektiğinde bekletebilir, erteleyebilir, değiştirebilir ve bastırabilir. Böylece, id in gerçeği dikkate almayan doyum bulma isteği, gerçeği dikkate alan ego nun akıl yürütme, problem çözme, erteleme ve karar verme gibi zihinsel etkinlikleriyle (ikincil süreçler) doyum bulur. İkincil süreçler sonradan kazanılır. 16

17 Ego, id in isteklerine gerçekçi bir biçimde doyum bulmaya çalışmakla birlikte, aynı zamanda dış dünyadaki koşulları ve durumları algılar ve kişiliğin diğer bileşeni olan süperego nun isteklerini de dikkate alır. Böylece, ego, id ve süperego nun çatışan isteklerini uzlaştırmaya ve dengelemeye çalışır. Bu nedenle ego, kişiliğin düzenleyici, denge ve uyum sağlayıcı bir bileşenidir. Ego, bilincin her üç (bilinç, bilinç öncesi, bilinçdışı) katmanında da işlevde bulunur. Ego nun bilinçli ve bilinçdışı olmak üzere iki yönü vardır. Bilinçli yönü ruhsal yapının yürütme organı, karar verme işlevini üstlenirken, bilinçdışı yönü sorunlarla baş edemediği zaman savunma mekanizmalarına başvurma işlevini gerçekleştirir. 17

18 c) Süperego (Üst Benlik): Kişiliğin en son oluşan bölümüdür. İlk kez 4-5 yaşlarında ortaya çıkar, fakat 6 yaşla birlikte belirgin hale gelir. Kişiliğin sosyal/ahlaksal (vicdan) yönüdür. Çocuğa annebabası tarafından aktarılan, ödül ve ceza uygulamaları ile şekillenen ve pekiştirilen değerler sistemi süperego yu oluşturur. Bu değerler sistemi toplumsal kurallar, gelenek ve görenekler, vicdan ve ahlak kurallarıdır. Ego yu gerçekçi amaçlar yerine ahlaki amaçlara yöneltmeye çalışır. Süperego hazdan çok kusursuzluğa ulaşmak ister. Süperego İd in isteklerini toplumsal kurallara göre değerlendirir ve çoğu zaman bunları reddeder. Süperegonun başlıca işlevleri: İd'den gelen içgüdüsel dürtüleri (cinsellik ve saldırganlık) bastırmak ve yönlendirmektir. Egoyu gerçekçi amaçlar yerine ahlaki amaçlara yönelmeye ikna etmek. Kusursuz olmaya çabalamaktır. 18

19 FREUD UN YAPISAL KİŞİLİK KURAMI Id İnsan varlığının ham/ilkel tabiatıdır Haz ilkesi hakimdir. Ego - İdin isteklerini gerçeğe uygun biçimde karşılamak ister. Gerçeklik ilkesi hakimdir Ego Super Ego Super Ego - Vicdanın sesi! Nasıl davranmak zorunda Olduğumuz kurallar. Id 19

20 20

21 Yapısal kişilik kuramına göre, sağlıklı ve uyumlu bir kişilik için egonun, id ile süperego nun istekleri arasında bir uzlaşma ve denge sağlaması gerekir. Ancak, bazı durumlarda ego, gerekli uzlaşma ve dengeyi sağlayamaz, bunun sonucunda kişilik yapıları arasında çatışma yaşanır ve sağlıksız bir kişilik yapısı ortaya çıkar. Kendisini tehdit altında algılayan ego, yaşanılan şiddetli kaygıyı azaltmak, bu kaygıdan kurtulabilmek ve kendisini korumak amacıyla savunma mekanizmalarını kullanır. Savunma mekanizmaları, egonun yaşanılan çatışmanın yarattığı kaygıyla başa çıkabilmek ve benlik bütünlüğü korumak için kullandığı çeşitli düşünce, tutum ve davranış biçimleridir. 21

22 Kişiliğin bu üç yönü normal şartlarda birbirine karşıt çalışmaz. Ego nun önderliği altında bir ekip olarak birlikte hareket ederler. Sağlıklı bir kişilik yapısı için denetimin egonun elinde olması gerekir. Bu üçünden biri daha baskın olduğu zaman farklı kişilikler çıkar. Mesela; kişiliğinin süperego su diğer kişilik bileşenlerine göre daha baskın olan birey; çevresiyle ilişkilerinde sürekli ahlak kurallarını ve değerlerini dikkate alır, tamamen bu kurallara bağlı hareket eder, büyük ölçüde çekingen ve utangaç kişilik özellikleri gösterir, sürekli cinsel arzularını baskı altında tutarak engeller. Tersi durumda yani id i baskın olan birey; ahlaki kuralları ve değerleri hiç dikkate almaz, bencilce hareket ederek, uygun olup olmadığına bakmaksızın, isteklerine hemen doyum bulmak ister, ısrarcı olur, başkalarını dikkate almadığı için, çevresiyle ilişkilerinde sürekli uyum sorunları yaşar. Kişiliğinin ego su baskın olan bireyse sürekli mantıklı, akılcı ve gerçekçi davranışlar sergiler. 22

23 23

24 24

25 Mehmet Rauf un Eylül romanının kısa bir özeti: Çocukluğunda ailesini kaybeden Necip in öğrencilik yaşamı yatılı okullarda geçer. Yaşadığı kimsesizlik duygusundan kurtulmak için okul yıllarında çok ders çalışır, yetişkinlikte ise kadınlarla birlikte olur ancak bir kısmı başkalarıyla evli olan bu kadınların ihanetine uğrar. Kuzeninin karısı Suad ile karşılaşıncaya dek gerçek aşkın sonsuza dek sürmediğini ve kendinden geçecek kadar âşık olmanın sadece film ya da romanlarda olduğuna inanır. Necip, Suad ın önce başka kadınlar gibi davrandığını düşünür ancak onun kocası Süreyya ya olan sevgisine hayranlık duyar ve zamanla bu hayranlık tek taraflı aşka dönüşür. Necip bir yandan Suad ın kocası olduğu için Süreyya dan nefret edip suçluluk duyar, diğer yandan Suad a yakın olabilmek için ona dostça davranır. Suad başlangıçta Necip in ilgisini fark etmez, öğrendikten sonra ise görmezden gelir. Bundan sonra Necip, Suad ın her hareketinden bir anlam çıkarmaya çalışır. Bir süre sonra Suad da Necip ten etkilenmeye başlar. Necip her şeyi bırakıp kendisiyle gelmesini istediğinde, Suad Süreyya ihaneti hak etmedi, onu terk edemem, üstelik kimse bu ilişkiyi onaylamaz. der. Necip ve Suad birlikte gidemeyeceklerini çaresizlik içinde kabul ederler. 25

26 Aşağıdakilerden hangisi Suad ın davranışlarını süperegosu nun yönettiğini kesin destekler? A) Eşi Süreyya ya olan duygusal bağlılığı B) Necip in ilgisini başlangıçta fark etmemesi C) Necip in ilgisini fark ettiğinde bir süre hiçbir şey yokmuş gibi davranması D) Necip in ilgisine kayıtsız kalamaması E) Başkaları onaylamayacağı için Necip le birlikte gitmemesi 26

27 Sebebi 2 doğru cevabın olmasıdır. Freud un kişilik kuramı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Bebeklik ve çocuklukta, kişilik yapısının tamamını id oluşturur. B) Ego ve süper ego, id den ayrışarak oluşur. C) Ego, yürütme organı gibi davranır. D) Ego nun çabaları, bireyin davranışlarının ahlaki olması yönündedir. E) Süper ego, çevreyle etkileşim sonucu şekillenir. 27

28 3) PSİKO-SEKSÜEL GELİŞİM KURAMI Freud kişilik gelişimini çeşitli dönemlerle açıklamıştır. Her dönem belli bir kritik gelişimi kapsamaktadır. Bir dönemdeki ihtiyaçlar karşılanmadığı veya aşırı karşılandığı takdirde, o döneme aşırı bağımlılık oluşmakta, sonraki aşamada oluşacak kişilik gelişimini engellemektedir. Freud her insanın oral, anal, fallik, latent (gizil) ve genital olmak üzere 5 psiko-seksüel evreden geçerek kişilik yapısını kazandığını ileri sürer. Özellikle yaşamın ilk 6 yılın daha önemli yani belirleyici (kritik dönem) olduğunu ileri sürer. Yani Freud, ilk 6 yılın yetişkinlikteki kişilik özelliklerinde etkisinin çok olduğunu savunmuştur. 28

29 a) ORAL (0-18 ay) Dönem Ağız evresi olarak bilinen bu dönemde bebek çeşitli nesneleri ve çevresini ağzıyla (emme, çiğneme, ısırma) tanır. Zevk alma (haz) bölgesi ağızdır. Bu dönem İd in egemenliği altındadır. Bebek ihtiyaçlarını gidermede tamamen dışa bağımlıdır. Doğal dürtülerin doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi bebeğin en baştaki beklentisidir. Bebeğin fizyolojik ihtiyaçları karşılanırsa, bebekte dış dünyaya karşı güven duygusu oluşmaya başlar. Bu dönemdeki saplantının en önemli sebebi, annenin bebeğini emzirmeden vaktinden çok önce veya çok geç kesmesidir. 29

30 Ağız dönemindeki saplantı ve takılmalar tırnak yeme, dedikodu yapma, sigara kullanma, oburluk, alkol, madde bağımlılığına yol açmakta; şizofreni, mani, melankoli gibi ruhsal bozukluklara neden olmaktadır. Birey gelecekte aşırı bağımlı, edilgen, kötümser, saf, kırıcı, aşağılayıcı, oral sadist ve oral mazoşist gibi kişilik özellikleri gösterir. Oral sadist kişi, başkalarına eziyet etmekten hoşlanan kimsedir. Oral mazoşist kişi, acı duymaktan, eziyet görmekten hoşlanan, kendini değersiz ve aşağı gören kimsedir. 30

31 b) ANAL DÖNEM (1,5 3 yaş) Bu dönemde dışkılamanın olduğu organ olan anüs haz kaynağıdır. Çocuk, anüsle ilişkili eylemlerden (dışkısını tutma ve bırakma) oldukça fazla haz duyarlar. Çocuk bu dönemde kendisini ve çevreyi ilk kez kontrol etmeyi öğrenir. Özdenetimin temellerinin atıldığı ilk dönemdir. Özdenetimin öğrenilmesi çocukta bağımsızlık duygusunu geliştirir. Fakat çocuk özerk davranma konusunda kendi yeteneklerine karşı kuşku ve utanç duyguları da gösterebilir. Dönemin en önemli konusu ise tuvalet eğitimi (24-30 ay arası) ve kontrolüdür. 31

32 TUVALET EĞİTİMİNİN KİŞİLİĞE ETKİSİ Çocuğun tuvaleti ile ilgili anne-babanın tutumu çocuğun kişiliğini etkiler. Çocukken baskıcı, katı ve titiz tuvalet eğitimi alanlar cimri, inatçı, yıkıcı, kızgın, obsesif, aşırı düzenli ve aşırı kontrolcü bireyler olarak gelişebilir. Tuvalet eğitimi gevşek, ilgisiz olan bireyler ise vurdumduymaz, dağınık, disiplinsiz ve düzensiz bireyler olarak gelişebilir. Tuvalet eğitimi iyi olanlar ise yaratıcı, üretken ve aktif olurlar. 32

33 Bu dönemi olumlu geçiren bireylerde; kendini kontrol etme, uyumlu ilişkileri sürdürme, özgürce seçim yapma, özerkliğini sürdürme ve işbirlikçi olma özellikleri gelişir. 33

34 Kemal Bey çok disiplinli, otoriter bir babadır. Evdeki herkesi sürekli kendi koyduğu kurallara uymaya zorlayan ve koyduğu kuralların tartışılmasına kesinlikle izin vermeyen birisidir. Örneğin, hafta sonlarında, tatillerde bile evdeki herkesin en geç saat de kalkmasını ve kahvaltıda hazır olmasını ister. Kemal Bey in katı, kuralcı ve kurallarından taviz vermeyen kişiliği, hangi gelişim dönemindeki olumsuz ve yanlış ana baba tutumları sonucunda oluşmuş olabilir? A) Genital B) Oral C) Fallik D) Latent E) Anal 34

35 c) FALLİK DÖNEM (3 6 yaş) Çocuğun ilgi ve haz bölgesi genital (cinsel organlarıdır) bölgedir. Çocuk cinsel organlarını fark eden cinsel konulara ilgi gösterip soru soran meraklı bir kişidir. Çocuk cinsiyet farklılıklarını bu dönemde görmeye başlar. Cinsel kimliğin temelleri bu evrede atılır. Cinsel gelişim açısından kritik dönemdir. Çocuk bu kimliği oluşturmak için model arayışı içinde olur ve bu model kendi cinsiyetindeki ebeveyni olur. 35

36 Çocuklar, karşı cinsten anne-babasına karşı bilinçli olmayan duygusal, cinsel bir yakınlık ve hayranlık duyarlar ve kendi cinsiyetindeki annebabasının yerini almak isterler. Ancak bu arzu ve isteklerinden dolayı kendi cinsiyetlerindeki anne veya babası tarafından cezalandırılacakları beklentisi çocuklarda kaygıya yol açar. Buna bağlı olarak, erkek çocuklar Oedipus, kız çocuklar Elektra karmaşasını yaşarlar. Oedipus karmaşası; Erkek çocuğun annesine karşı özel bir sevgiyle yaklaşmasıdır. Babasıyla bir yarışa girer. Erkek çocuk bir yandan babasına sevgi duyar onun gibi olmak ister, diğer yandan da ondan nefret eder. Bu yüzden önemli bir çatışma durumu yaşar. Elektra karmaşası; Erkek çocuklarda görülen Oedipus karmaşasının kız çocuklarındaki karşılığıdır. Hem Oedipus hem Elektra karmaşası çocukların kendi cinsiyetinden ebeveynlerini model almasıyla çözülür. Böylece, çocuklar kendi cinsiyetindeki ana babayla özdeşim kurarak cinsel kimliklerini geliştirirler. 36

37 Bu çerçevede, çocuklar kendi cinsiyetine özgü rolleri, toplumsal kuralları, değerleri, sorumlulukları kavramaya başlar ve böylece kişiliğin Süperegosu gelişir. Bu dönemde çocuk özdeşleşme savunma mekanizmasını sık sık kullanır. Ahlaki kurallar da gelişmeye başlar. Cinselliğin ahlak dışı, kötü, günahkarlık olduğuna, cinselliğin kabul edilemezliği karmaşayı artırmaktadır. Normal olduğunu benimsetmek gerekmektedir. Sorulara mantıklı cevap verilmelidir. Yoksa suçluluk duygusu sorun haline gelir. İğdişlik korkusu (Kastrasyon): Erkek çocukların kız çocuklarında penisinin olmadığını fark edince kendi penisinin de yok olacağını düşünmesidir. 37

38 Bu dönemdeki takılmalar sonucu; zamanı geldiğinde anne babadan ayrılamama, anne babadan ayrıldığında suçluluk duyma, eş seçiminde güçlük yaşama, cinsel sapmalar, cinsel soğukluk, çekingen bir yapıya sahip olma gibi durumlar yetişkinlik yıllarında yaşanır. 38

39 d) LATENT (GİZİL) DÖNEM (6-11 yaş) Cinsel dürtülerde durgunluk söz konusudur. Ergenlik öncesi durgunluk ve geçiş dönemidir. Fallik döneminin tersine bu dönemde çocuk cinsel konulardan hoşlanmaz. Cinsel dürtülerini gizler. Enerjisini oyuna (spora) ve ders çalışma gibi sosyal ve bilişsel etkinliklere verir. Cinsel merak ve isteklerin bastırıldığı (süperego belirgin bir şekilde ortaya çıktığı için) bu dönemde çocuk bastırma ve yüceltme savunma mekanizmalarını sık sık kullanır. 39

40 Bu dönemde çocuk hemcinslerine karşı yakınlık göstermeye başlarlar, hemcinslerle özdeşim kurulur ve hemcinslerle hızla sosyalleşirler. Karşı cinse karşı bir zıtlaşma olunur. Çocuk bu dönemde yaptıklarıyla övünür, başkalarının beğenisini kazanmaya çalışır. Çevresinden beğeni ve destek alan çocuk kendini yeterli, güvenli ve becerikli görürler. 40

41 Bu dönemi sağlıklı geçirenler; ergenlik döneminin sorunları ile daha kolay baş edebilirler. Bu dönemi sağlıklı geçirmeyenler ise; tedirgin, içe dönük ve güvensiz bir kişilik yapısı geliştirirler. 41

42 e) GENİTAL DÖNEM (11-18 yaş) Bu dönem fırtınalı dönemdir. Daha önceki dönemleri başarıyla atlatmak bu dönemin birey açısından kolay atlatılmasında önemli bir faktördür. Fallik dönemde görülen cinsel dürtülerden kaynaklanan çatışmalar bu dönemde tekrar ortaya çıkabilir. Bireyin çok hızlı bir fiziksel değişim yaşadığı bu dönemde karşı cinse duyulan ilgi doruğa çıkar. Bu nedenle karşı cins ile arkadaşlık ilişkileri kurulmaya çalışılır. Bu dönemde birey kim olduğu, ne olduğu, yaşamın anlamının ne olduğu sorularının yanıtlarını bulmaya çalışır. 42

43 Freud a göre kişilik büyük oranda oral, anal ve fallik dönemde (ilk 6 yıl) oluşur. Kişiliğin gelişimi ergenlik dönemiyle sona erer. 43

44 4) BAZI BİREYSEL DURUMLAR 1-) Engellenme: Bir hedefe yönelen bir davranışın içsel ve dışsal (çevresel) bir nedenle yapılamamasıdır. Engellenen bireyin içine düştüğü durum ise hayal kırıklığıdır. Engellenme nedenlerine göre iki türlüdür. a) Çevreden (dışsal) Kaynaklanan: Bu engellenme fiziki ve sosyal koşullardan kaynaklanır. Mesela; yağmur yağdığından dolayı pikniğe gidememe bir fiziki engellemeyken, çok kızdığı halde babasına karşılık vermemek toplumsal engeldir. b) Bireyden (içsel) Kaynaklanan: Bireyin organik veya psikolojik durumundan kaynaklanır. Mesela; ayağından sakat olan birisinin koşucu olamaması organik nedene örnek olurken, aşırı heyecan nedeniyle sınavda cevabını bildiği halde soruyu yanıtlayamaması ise psikolojik nedene örnektir. 44

45 2-) Çatışma: Bir kişinin kendisi için aynı önem derecesine sahip iki farklı istek, duygu, düşünce veya ihtimal karşısında kalması sonucu bunlardan hangisini seçeceğine karar verememesi durumudur. Çatışmanın olabilmesi için kişinin seçim yapmada kararsız kalması ve iki ihtimalin de önem derecelerinin aynı olması gerekir. Üç türlü çatışma vardır: a) Yaklaşma Yaklaşma Çatışması: İstenen iki durumdan birini seçmek zorunda kalma halimizdir. Mesela; bir kişinin, beğendiği 2 parfümden birini seçmek zorunda kalması ya da televizyonda aynı saatlerde, iki ayrı kanalda yayınlanan seyretmek istediğiniz filmlerden biri seçmek zorunda kalınması. 45

46 YAKLAŞMA - YAKLAŞMA ÇATIŞMASI 46

47 Gelişme ihtiyacı Eğlenme ihtiyacı Kütüphaneye mi gitsem? Sinemaya mı gitsem? 47

48 İkisi de aynı derecede çekici iki seçeneğin etkisinde kalma. + Organizma + 48

49 Davranışçı yaklaşıma göre, psikolojik sorunlar çatışma durumlarından kaynaklanmaktadır. Bu duruma bir örnek olarak Fatma Öğretmen in lüks bir tatil köyünde yaz tatilini geçirmek istemesi (yaklaşma), ancak bunun için yüksek bir fatura ödemekten korkması (kaçınma) verilebilir. Fatma Öğretmen in yaşadığı çatışmayı aşağıdaki yaklaşma - kaçınma grafiği göstermektedir. Bu grafiğe göre, aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir? A)Fatma Öğretmen tatile gitmeyi ne kadar çok isterse (yaklaşma), tatil faturasını da o kadar az düşünür (kaçınma). B)Fatura ödeme korkusu (kaçınma) arttıkça Fatma Öğretmen tatile gitmekten (yaklaşma) vazgeçer. C)Tatil faturasını düşünme (kaçınma) bir noktaya kadar tatile gitme isteğini (yaklaşma) azaltır ancak daha sonra artırır. D)Tatil zamanı yaklaştığında tatil faturasını düşünme (kaçınma), tatile gitme isteğinden (yaklaşma) daha hızlı söner. E)Tatile çok varsa Fatma Öğretmen tatil planları yapar (yaklaşma) ancak tatil faturasını pek düşünmez (kaçınma). 49

50 b) Kaçınma Kaçınma Çatışması: İstenmeyen iki durumdan birini seçmek zorunda kalma halimizdir. Mesela; bir kişinin hem hasta olup hem de iğne vurulmaktan korkması ya da yağmurdan kaçarken doluyu tutulmak, yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal atasözleri örnek verilebilir. 50

51 İkisi de aynı derecede itici iki seçenek arasında kalma Sevmediği bir dersin sınavına hazırlanmak. - Organizma - 51

52 c) Yaklaşma Kaçınma Çatışması: Aynı durumun bir istenen bir de istenmeyen özelliğe sahip olması nedeniyle o durumu tercih yapmak zorunda kalması halidir. Mesela; bireyin çok sevdiği pastayı yemek istemesi fakat pasta çok kalori içerdiği için kilo almaya neden olabileceği için kararsızlık yaşaması. Bireyin yüzmek istemesi fakat hasta olmaktan da korkması nedeniyle kararsızlık yaşaması. 52

53 İstenen bir durum ile istenmeyen diğer bir durum arasında kalma. Sabah uykusunu çok seviyor ama işe geç kalmama gerekiyor. Organizma

54 5) EGO SAVUNMA MEKANİZMALARI Stres yaratan durumlarla baş etmenin diğer bir yolu da savunma mekanizmalarını kullanmaktır. Freud tarafından öne sürülmüş olan savunma mekanizmaları, bilinçaltına itilen dürtü ve isteklerin oluşturduğu kaygıyı azaltmada kullanır. Freud a göre savunma mekanizmalarının temelinde ego nun bilinçdışı yönü yatmaktadır. Sorunlarla baş edemeyen ego bilinçdışı yönü sayesinde savunma mekanizmalarına başvurur. Savunma (uyum) mekanizmaları; engellenme ve çatışmanın oluşturduğu hayal kırıklığı, gerginlik ve kaygının etkisinden kurtulmak isteyen bireyin, benliğini korumaya yönelik gösterdiği tepkilerdir. 54

55 A. SAVUNMA MEKANİZMASININ ÖZELLİKLERİ 1. Bu tepkilerin bir kısmı normal bir kısmı da anormal tepkilerdir. 2. Savunma mekanizmasını kullanan birey bu davranışın gerçek işlevinin farkında değildir. Yani bilinçsiz davranışlardır. 3. Herkes tarafından zaman zaman kullanılır. 4. Problemlere geçici çözüm getirir. Kesin çözüm götürmez. Daha çok kişinin problemi algılama biçimini değiştirmesini sağlar (gerçeklik çarpıtılır). Bu yeni algılama da temelde, kişinin kendisini aldatmasını içerir. Yani yalancı uyum da denilebilecek görünüşte bir denge kuruluyor. 5. Savunma mekanizmaları, sorunların kalıcı ve akılcı şekilde çözümünü de engelleyebilir. 6. Bu mekanizmaların sürekli kullanılması durumunda, bireylerde nevroz ve psikoz denilen bir takım psikolojik bozukluklara sebep olabilir. 55

56 B. SAVUNMA MEKANİZMASININ İŞLEVLERİ 1. Bireyde oluşan kaygıyı ve stresi azaltır. 2. Bireyin benliğini tehditlerden korur. 3. Bireyi çatışmalardan uzak tutar. 4. Hayal kırıklıkların etkisini azaltır. 5. Kişinin kendine olan güveninin azalmasını önler. 6. Bazı sanat ve bilim ürünlerinin ortaya çıkmasına kaynaklık eder (Yüceltme mekanizması). 56

57 C. SAVUNMA MEKANİZMALARI a) Bastırma (Güdülenmiş Unutma) Bireyin benliğini rahatsız eden bir isteği, duyguyu veya düşünceyi bilinçaltına bastırarak unutmasıdır. Birinci savunma mekanizmasıdır. Diğer savunma mekanizmalarının temelini oluşturur. Kişi rahatsız eden bu şeyler; ürkütücü nesne ve olaylar, acı veren ve utanç duyulan anılar, suçluluk duyguları, kişinin kendisiyle ilgili değersizlik düşünceleri vb. dir. Bunlara ancak özel teknikler (rüya analizi, hipnoz, serbest çağrışım) yoluyla ulaşılabilir. Mesela; insanın alacağı borcunu değil vereceği borcunu unutması (kredi kartı, KYK borcu gibi) ya da istenmeyen bir randevunun unutulması gibi. 57

58 58

59 b) Yadsıma (Reddetme, İnkâr etme) Benlik için tehlikeli olarak algılanan, sıkıntı ve kaygı yaratabilecek bir gerçeği yok saymak veya görmemezlikten gelmektir. Birçok olumsuz deneyimlerimizi bilinçaltına atmakla kalmayız, aynı zamanda bunları hiç yaşanmamış gibi yok sayarız. Öfke, kızma en çok yadsınan duygulardır. Mesela; Öfkesi beli olduğu halde bireyin öfkeli olmadığını söylemesi. Bireyin ölüm döşeğindeki annesinin öleceği fikrini kabul etmemesi. Sınavda kopya çekerken yakalanan bir öğrencinin kopya çekmediğini söylemesi. 59

60 c) Bahane Bulma (Mantığa Bürüme) Kişinin başarısızlığını, gerçek nedenin dışındaki kabul edilebilir nedenlerle açıklaması veya mantıklı gösterme çabasıdır. Kendini haklı çıkarma temeline dayanır. Mesela; derse geç kalan bir öğrencinin trafiğin yoğun olmasını örnek göstermesi, verilen ödevi yapamayan bir öğrencinin evde elektriklerin kesik olduğunu söylemesi, kedi uzanamadığı ciğere mundar der atasözü, Nasrettin hocanın eşekten düştüğünde zaten inecektim demesi, Sınavda kopya çeken öğrencinin soruların çok zor olduğunu iddia etmesi. 60

61 61

62 Suç ve Ceza romanının kısa özeti: Maddi nedenlerle üniversite eğitimini yarıda bırakan Raskolnikov iş bulamaz ve birçok kimseye borçlanır. Vaktinin çoğunu hayal kurarak geçiren Raskolnikov kendisinin de borçlu olduğu tefeci Ivanovna yı öldürmeyi aklından geçirir. Birini öldürmeyi düşündüğü için kendinden nefret eden Raskolnikov, insanların düşkünlüğünü kullanıp servet edinen, kendi kardeşi Lizaveta yı bile kullanmaktan çekinmeyen ihtiyar bir kadını öldürmenin, binlerce kişiyi mutlu edecek yüce bir görev olduğunu düşünerek yaşadığı çatışmadan kurtulur. Lizaveta nın dışarıda olduğunu öğrendiği bir akşam tefecinin evine giden Raskolnikov, önce yaşlı kadını daha sonra, o sırada eve gelip olanları gören Lizaveta yı feci şekilde öldürür. Yaşadığı vicdan azabı yüzünden suçunu daha sonra polise itiraf etse de bu durum Raskolnikov un zulme uğrayanları kurtarmak için tefeciyi öldürdüğü gerekçesine ters düşer. Raskolnikov un aşağıdaki savunma mekanizmalarından hangisini öncelikle kullanarak yaşadığı çatışmadan bir süreliğine kurtulduğu söylenebilir? A) Mantığa bürüme B) Hayal kurma C) Ödünleme D) Yüceltme E) Karşıt tepki oluşturma 62

63 ç) Yansıtma (Başkasını suçlama veya yükleme) Yansıtma mekanizmasının 2 şekli vardır. Birinci şekilde; kişi kendisindeki olumsuz özellikleri veya toplumca onaylanmayan suçluluk duygusu uyandıracak düşünce ve isteklerini başkasında görmesi veya başkasına yüklemek istemesi. Bu birinci şekildeki yansıtma mekanizmasında; kişi kendisinin kötü özelliklere sahip olmadığını ve bu özelliklerin başkalarında olduğunu söyler. Mesela; yalan konuşmayı alışkanlık haline getiren birisinin çevresindeki insanların çok yalan konuştuğunu söylemesi, bencil birisinin çevresindeki insanların bencil olduğunu söylemesi. Rüşvet alan bir memurun herkes alıyor demesi 63

64 Yansıtma mekanizmasının ikinci şeklinde ise; kişi yetersizliğinin, başarısızlığının nedenlerini kendi dışındaki eşya, olay veya insanlarda arar, yani burada kişi başkalarını suçlar. Mesela; gol yiyen kalecinin savunmadaki arkadaşlarına bir adamı tutamıyorsunuz demesi, bir futbol maçını kaybeden takımın başkanının veya teknik direktörünün suçu hakemlerde araması gibi. Alkol alan bireyin eşine beni sen bu hale getirdin demesi. 64

65 d) Yön Değiştirme (Yer Değiştirme) Gerçek hedefine yöneltildiğinde benlikçe kabul edilemeyen, kaygı yaratan duygu ve davranışların asıl hedefinden daha az kaygı yaratacak farklı bir hedefe yöneltilmesidir. Yani kişinin, öfkesini ve tepkisini olayın gerçek sebebi olan kişiye değil de gücünün yettiği başka hedeflere yöneltmesidir. Mesela; hakeme kızan futbolcunun formasını yırtması veya topa vurması, telefonda babasına kızan gencin telefon avizesini yere atması, Eşeğini dövemeyen semerini döver, Kızım, sana söylüyorum gelinim sen işit atasözleri buna örnektir. 65

66 Yön değiştirme küfür, yıkıcı eleştiri veya dedikodu şeklinde simgesel bir şekle dönüşerek çıkabilir. Mesela; Bireyin sevmediği kişi için Onun hakkında şöyle böyle diyorlar, Aaaa! şeklinde dedikodu yapması. Mantıksız gibi görünen korkularımızın, fobilerimizin çoğu yön değiştirmedir. Mesela; Atlardan korktuğunu söyleyen çocuk, aslında atları babaya karşı duyulan korkunun yerine geçirir. 66

67 Geleneksel psikanalitik kurama ilişkin aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur? A) Davranışları yönlendiren güçler bilinç düzeyinde yer alır. B) Süperego, id in isteklerini reddetmek için plan yapma, erteleme gibi ikincil süreçlere dayalı çalışır. C) Yön değiştirme savunma mekanizmasına bir örnek olarak dedikodu yapmak verilebilir. D) Cinsiyet farklılıklarının kavranması genital dönemde gerçekleşir. E) Savunma mekanizmaları, süperegonun yarattığı baskıdan korunmak amacıyla id in kullandığı davranış örüntüleridir. 67

68 e) Ödünleme (Telâfi) Kişinin kendisindeki bir eksiklikten veya bir alandaki başarısızlığından dolayı hissettiği eksikliği ve yetersizliği başka bir alanda (başka bir faaliyetle) başarılı olma çabasıyla telâfiye çalışmasıdır. Ödünleme mekanizması, üstün olma ve beğenilme (sosyal güdü) ihtiyacının herhangi bir şekilde engellenmesi sonucunda ortaya çıkar. Yani bu mekanizmanın temelinde daha çok aşağılık kompleksi yatar. Birey bu durumda sosyal güdüsünü (üstün olma ve beğenilme), başka bir alanda aşırı çaba göstererek doyurmaya çalışır. Bu aşırı çaba tepkileri olumlu da olabilir olumsuz da olabilir. Mesela; ufak tefek, çelimsiz bir çocuğun okulda derslerde aşırı çaba sarfetmek yoluyla kendini göstermeye çalışması (olumlu) veya tam tersi örnek olan okulda derslerde başarısız olan öğrencinin aşırı yaramaz olma yoluyla ilgiyi üzerine çekmeye çalışması (olumsuz). Mesela; mahallenin kabadayısı olmak, acayip giysiler giymek, kendi soyadlarındaki ünlü kişilerle övünmek, kendi başarısını abartıp, başkasını sert biçimde eleştirmek olumsuz ödünleme örnekleridir. 68

69 Mesela; - Derslerinde başarısız olan birinin okul basketbol takımında başarılı olmaya çalışması - Çirkin bir bayanın karşı cinsle olumlu ilişkiler kuramaması nedeniyle evlenememesi ancak bu eksikliğini akademik alanda üstün başarı sağlayarak profesör olup telafi etmesi. - Şişman bir adamın esprili olmaya çalışması. Prof. Dr. Ayşe Erzan 69

70 Ödünleme savunma mekanizması bütün olumsuzluklara rağmen bireyin üstünlük duygusunu koruma, aşağılık duygusundan (kompleksinden) kurtulma çabasıdır. Mesela; bedensel bakımdan zayıf olduğu için sporda başarılı olamamış birinin ünlü bir şair veya bilim adamı olması. 70

71 Eksikliğinin ya da yetersizliğinin (boyu kısa olan, kilolu olan, bir kolu olmayan, kör veya sağır olan) etkilerini doğrudan gidermek yerine kişi bir diğer yönünü geliştirerek ya da ilgiyi bir diğer yönüne çekerek bu eksikliğini ödünleyebilir. Özellikle bedensel kusurlar ilk başta ödünlenir. Mesela; Napolyon'un boy kısalığı, otoriter bir kişiliğe neden olmuş; Demosten'in kekemeliği, sonradan onu en ünlü hatip haline getirmiştir. Beethoven'in sağırlığı, Aşık Veysel'in körlüğü, onları başarılı sanat alanlarına yöneltmiştir. 71

72 72

73 Lise 1. sınıf öğrencisi Arda okul rehber öğretmenine şunları anlatır: Bence ilkokul öğretmenlerinin insanlar üzerindeki etkisi en fazla. Örneğin bizim, öğretmenimiz matematik ve fen derslerine çok önem verirdi. Ben ise derslerde sürekli resim yapardım. Bu durum öğretmenimin hoşuna gitmez ve Yaptığın resimler bir işe yaramıyor, ileride sakın resimle ilgili bir bölüm seçme. diyerek benim şevkimi kırmaya çalışırdı. Ona çok kızardım ve dünyanın en iyi ressamı olacağım diye kendime sözler verirdim. Bu nedenle resim dergileri satın aldım, kurslara katıldım. Bu arada arkadaşlarımın benden daha iyi resim yapmalarına dayanamazdım. Örneğin, iki yıl önce bir resim yarışmasına katılmış, benden daha iyi resim yapan bir arkadaşıma da yarışmayı haber vermemiştim. Çok güzel olmasına karşın resmim dereceye giremediği için yıkılmıştım. Freud un psikanalitik kuramına göre, sınıf öğretmeninin tutumu karşısında, Arda nın resim çalışmalarına aşırı zaman ayırmaya devam etmesi, aşağıdaki savunma mekanizmalarından hangisine örnek olabilir? A) Ketlenme B) Ödünleme C) Bastırma D) Yüceltme E) Düşünselleştirme 73

74 f) Yüceltme Yüceltme mekanizmasında, toplumca onaylanmayan ilkel nitelikteki dürtü ve istekler (saldırganlık ve cinsellik) doğal amaçlarından çevrilerek, toplumca onaylanan etkinliklere (sanat, spor gibi) dönüştürülür. Yani asıl güdüye benzer bir alan ile bu güdüler doyurulmaya çalışılır. Yüceltme mekanizmasının oluşumu şöyledir; 1. Gerçek amacın ketlenmesi. 2. Cinsel ya da saldırgan niteliklerin etkisiz duruma getirilmesi. 3. Ego tarafından enerjiye yeni bir biçim verilmesi. Mesela; saldırganlıktan hoşlanan birisinin gidip asker, polis, boksör olması 74

75 Mesela; - Çocuğu olmayan bir kadının kreşlerde gönüllü olarak çalışması. - Sevgilisi tarafından terk edilen bir kimsenin şiir, roman yazması. - Kendini teşhir etmeyi seven birisinin manken olması. - Benlikte kaygı uyandıran aşırı cinsel dürtülerin şiir, roman yazarak, ressam olunarak yüceltilmesi. 75

76 ÖDÜNLEME İLE YÜCELTME ARASINDAKİ FARKLAR 1. Ödünleme savunma mekanizmasındaki bir yöndeki eksiklik BAŞKA bir yöndeki başarı ile telafi edilir. Yüceltme mekanizmasında ise bir yöndeki güdü YİNE AYNI yöndeki başka bir faaliyetle tatmin edilir. Yani amaç (istenilen şey) değişmez. Örnek: Şiddet yanlısı birey karateci oluyor (güdü: şiddet) Yüceltme Örnek: Çirkin bayan kariyer yapıyor (Güdülerin alakası yok) Ödünleme 2. Ödünleme, toplum tarafından her zaman onaylanmaz. Çünkü ödünleme her zaman olumlu yapılmayabilir. Yüceltme, her zaman toplumca onaylanır. Çünkü yüceltme insanı daima olumlu etkinliklere yöneltir. Örnek: Birey eğitim hayatında başarısızdır, mahallenin kabadayısı olur ama toplum bunu onaylamaz. Örnek: Kan, bıçak gibi şeyler bireyin hoşuna gider, birey doktor olur ve toplum bunu onaylar. 76

77 g) Gerileme Kendisi için olumsuz sayılabilecek bir durumla karşılaşan bireyin yaşına uygun olmayan, bulunduğu gelişim dönemine göre daha basit ve önceki gelişim dönemlerine dönerek kendisinden beklenmeyen (özellikle çocuksu) tepkilerde bulunmasıdır. Mesela; küçük kardeşini kıskanan bir çocuğun kardeşinin oyuncaklarıyla oynaması veya altını ıslatması, yaşlı bir kadının (Ajda Pekkan) genç kızlar gibi giyinmesi, aşırı makyaj yapması, birinden borç isteyen ancak alamayan bireyin küsmesi, yetişkin birinin çocuk gibi davranması. 77

78 ğ) Özdeşim Kurma (Özdeşleşme) Kişi kendisinde olmasını istediği özellikleri (başarı, dış görünüş vb.), bunlara sahip kişilerle özdeşim kurarak sağlamaya çalışması veya başka kişi, kuruluşların başarısından kendine pay çıkarmasıdır. Mesela; bireyin başarılı bulduğu kişilere (Atatürk) özenerek onlar gibi olmaya çalışması, gençlerin ünlü kişilere özenerek onları taklit etmesi, bir futbol takımı taraftarlarının takımının gösterdiği bir başarı sonucu sevinmesi 78

79 79

80 h) Çarpıtma Bireyin kendi iç dünyasının gereksinimlerine göre, kendi dışındaki olayları ve olguları gerçekçi olmayan bir şekilde değişikliğe uğratarak açıklama eğilimidir. Bireyin olayları ve olayların sonuçlarını kendi işine geldiği gibi yorumlaması ve anlamasıdır. Mesela; Kötü alışkanlıkları nedeniyle sevilmeyen bir kişinin, ben çok güzelim, akıllıyım, o yüzden meyve veren ağacı taşlarlar. diyerek sevilmediğini belirtmesi gibi. 80

81 Hasan, internette Selma yla tanışır ve görüşmeye karar verirler. İkinci görüşmenin sonunda Selma, mesleğiyle alay eden, garsonlara kaba davranan, çok sigara içip gerginlik yaşadığında tırnaklarını yiyen Hasan ı kendisine uygun bulmaz ve bir daha onunla görüşmek istemez. Hasan iş yerinde de müşterileriyle iletişim sorunları yaşamasına karşın Selma nın kararını, boyunun 1,55 m ve ağırlığının 113 kg olmasına bağlar. Selma yı sadece fiziksel özelliklere önem vermekle suçlamasına rağmen Hasan fazla kilolarından kurtulmak için bir terapistten yardım almayı düşünür. Hasan gerçekten kendisini seven bir kadınla birlikte olursa hem yalnızlıktan kurtulacağına hem de kilo verip sigarayı bırakacağına inanmaktadır. Hâlbuki, Hasan ın ailesinde de herkes şişmandır. Annesi bugün gülerek anlatsa da bebekken acıktığında Hasan ı sakinleştirmek için çok telaşlandığını, bazen kısa süre önce doyurduğunu da unutarak mama hazırlamak için ne kadar acele ettiğini hatırlar. Yukarıdaki bilgilere bağlı olarak Freud un psikanalitik kuramına göre, Hasan la ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisine varılabilir? A) Selma nın mesleğiyle alay ettiği ve garsonlara kaba davrandığı için oral mazoşist bir kişilik tipi geliştirmiştir. B) Bir kadın tarafından sevilirse işlerin yoluna gireceğini düşündüğü için fallik döneme saplanmıştır. C) Reddedilme gerekçelerini farklı sebeplere dayandırdığından, çarpıtma savunma mekanizmasını kullanmaktadır. D) Karşı cinsle ilişki kurma becerileri kazanması gerektiğinden, terapide bilinçli yaşantılar üzerinde odaklanılması gerekir. E) Davranışlarını egosu kontrol etmektedir. 81

82 ı) Karşıt (Ters) Tepki Geliştirme (İkiyüzlülük) Gerçek duygularımızı göstermek için, içinde bulunduğumuz ortam uygun değilse, gerçek duygularımıza zıt olan ama ortama uygun davranışlar sergilememiz olayıdır. Yani bir kişinin gerçekte hissettiği duyguların tam aksi davranış göstermesidir. Mesela; kardeşini kıskanan birinin çevrede onun koruyucusu davranması, nefret ettiği patronuna işten atılma korkusu nedeniyle iltifatlar yağdırması, bir üvey annenin komşularının önünde çocuğuna sevmediği halde sevgi gösterileri yapması. 82

83 Mehmet tanıştığı günden bu yana kuzeni Mustafa'nın kız arkadaşı Fatma yı aklından çıkaramaz. Hoş karşılanmayacak bu duyguları yaşadığı için kendini suçlar ve Fatma yı düşünmemeye çalışır (I). Ancak Mustafa ile Fatma nın nişanlanacaklarını öğrendiğinden üzüntüsünü saklamakta zorlanır. Mehmet in kız arkadaşı Ayşe onun Fatma dan hoşlandığını fark edip konuşmak ister. Mehmet "O çelimsizi bana mı yakıştırdın? " diyerek Ayşe ye kızar ve konuyu bir daha açar ya da Fatma ya hissettirirse onu terk edeceğini söyler (II). Buna göre, metinde altı çizili ifadelerden Mehmet in davranışlarını kişiliğin hangi bölümünün yönettiği (I) ve Ayşe ye gösterdiği tepkinin altında hangi savunma mekanizmasının bulunduğu (II) söylenebilir? (I) (II) A) Altbenlik Mantığa bürüme B) Ego Yadsıma C) İd Yön değiştirme D) Süperego Karşıt tepki E) Benlik Yansıtma 83

84 i) Hayal kurma (Fantezi, Düş kurma) Ulaşılamayan arzulara hayal kurma yoluyla ulaşılarak bir bakıma avunma, telafi etmedir. Burada kişi düş kurma yoluyla kendisini olmasını istediği gibi düşleyerek kendisinde oluşan hayal kırıklığını ve kaygıyı azaltmaya çalışır. Mesela; Avukat olup hâkim olamayan birisi, hâkim olmayı hayal eder, mahkemelere gider, duruşmalar yapar. Zengin olmak isteyen biri şans oyunlarını oynar ve çeşitli hayaller kurar. Bir gencin, kendini ünlü bir pop sanatçısı olarak hayal etmesi. 84

85 85

86 86

87 j) Polyannacılık (Tatlı limon, Aşırı iyimserlik) Bireyin, hayal kırıklığı yaratan durum veya olaya karşı iyi tarafından bakarak kaygıyı azaltmaya çalışmasıdır. Yani her olumsuz durumda olumlu ve iyi yönler görme eğilimidir. Mesela; Kitap okuma alışkanlığı olmayan birinin gözlerinin bozulmaktan kurtulduğunu söylemesi. Trafik kazası sonucu arabası zarar gören birisi cana gelen mala gelsin demesi. Sınavdan kötü alan birisinin, olsun bu bana bir ders oldu demesi gibi. 87

88 88

89 k) Bedenselleştirme (Organlaştırma) Bireyin yaşadığı sıkıntıları ruhsal belirtilerle ifade etmek yerine, vücudun farklı yerlerinde farklı yakınmalarla ortaya koymasıdır. Mesela; bedensel (fizyolojik) kaynağa sahip olmayan (psikosomatik rahatsızlıklar) baş, mide ağrıları. Bir öğrencinin, sevmediği öğretmeninin derse girdiğini görünce migreninin tutması l) Entelektüelleştirme (Düşünselleştirme) Sorun soyut ve entelektüel düzeyde ele alınır. Böyle yaparak sorun insansı duygu ve düşüncelerin dışına çıkarılır, kaygı ortadan kalkar. Mesela; birey çok sevdiği yakının ölümüne neden olan hastalığın fizyolojik, biyokimyasal, çevresel vb. temelleri konusunda ayrıntılı açıklamalar yapması. Babasıyla sorunlar yaşayan gencin bunu Freud cu yaklaşımla açıklamaya çalışması. Sevgilisi olmayan gencin sevgililer gününün tüketim amaçlı bir gün olduğunu söylemesi. 89

90 m) Özgecilik (Diğerkâmlık) Herhangi bir maddi-manevi çıkar gözetmeksizin diğer insanlara yararlı olmaya çalışma, kendinden önce hep başkalarını düşünmedir. Bencilliğin tersidir. Mesela; Bir annenin önemli olan çocuklarım, ben ikinci sıradayım demesi. n) Duygusal Soyutlanma (İzolasyon) Bu savunma mekanizmasında birey duygularını yok sayarak yaşamaktadır. Birey duygusal olmanın zayıflık, duygusal olmamanın da güçlülük olduğunu düşünerek yaşama eğilimi gösterirler ve duygusal ihtiyaçlarını yok sayarlar. Mesela; Katı bir şekilde mesleklerini icra eden, merhamet etmeyi zayıflık sayan askerlerin durumu. o) Ketlenme İstenmeyen durumlar karşısında egonun işlevlerinden bir bölümünün durdurulması veya sınırlandırılmasıdır. Mesela; Olumsuz bir şey karşısında şoka girip hiçbir şey yapmamak. 90

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162 K İ Ş İ L İ K Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi KİŞİLİK Personality Persona=maske Bireyin özel ve ayırıcı yanlarını içerir. Özel en sık ve en tipik Ayırdedici bireyi diğerlerinden ayırır.

Detaylı

Psikanaliz Sigmund Freud

Psikanaliz Sigmund Freud Psikanaliz Sigmund Freud Sigmund Freud (1856 1939) 6 Mayıs 1856, Moravya (Çek Cumhuriyeti) 1881, Viyana Tıp Fakültesi mezunu Maartha Bernays ile evlilik, üç çocuk sahibi bir baba Ernst Brücke ile fizyoloji

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme. Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35)

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme.   Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm I: Freud Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) https://classesv2.yale.edu/ Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye

Detaylı

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016 1 Kişilik Gelişimi 2 Psikoseksüel Gelişim Sigmund Freud 3 Freud un Psikoseksüel Gelişim Kuramının Özellikleri Freud a göre, ilk çocukluk yıllarında geçirilen yaşantının kişilik gelişiminde önemi büyüktür.

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak OYUN VE ÇOCUK Oyun oynamak çocukluk çağına özgü psikolojik, fizyolojik ve sosyal içerikli bir olgudur. Oyun hem zihinsel gelişimin aynası olan hem sosyal becerilerin öğrenildiği hem de duygusal boşalımın

Detaylı

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu İÇERİK Rehberlik Birimi Tanıtımı Gelişim Dönemleri ve Okula Uyum Süreçleri Öğrencilerimizin; Zihinsel, bedensel, sosyal ve

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Psiko-analitik Gelişim Kuramı (Sigmund Freud) Freud birey davranışlarının altında yatan nedenleri ve kişiliği oluşumunu birtakım kavramlara göre açıklamıştır. Freud

Detaylı

Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Bağlanma bebekle annesi veya bakımveren arasında varolan ve yaşam boyu da varolacak olan bağdır. Yaşamın ilk altı ayında oluşur. Harry Harlow bebek maymunları doğumdan

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

SAVUNMA MEKANİZMALARI: Bilinçsizce Başa Çıkma Yolları Freud a göre ego 3 farklı tehlikeyle karşılaşmaktadır. Bunlar engellenmeler ve dış dünyadan

SAVUNMA MEKANİZMALARI: Bilinçsizce Başa Çıkma Yolları Freud a göre ego 3 farklı tehlikeyle karşılaşmaktadır. Bunlar engellenmeler ve dış dünyadan SAVUNMA MEKANİZMALARI: Bilinçsizce Başa Çıkma Yolları Freud a göre ego 3 farklı tehlikeyle karşılaşmaktadır. Bunlar engellenmeler ve dış dünyadan gelebilecek saldırılar, id in iç güdüsel ve zorlayıcı istekleri

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud Psikanaliz Kuramı Sigmund Freud İnsan davranışlarını ortaya çıkaran nedenlerin neler olduğu tarih boyunca insanların ilgisini çekmiş, birçok araştırmanın yapılmasına yol açmıştır. 20. yüzyıla kadar özellikle

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I GÜDÜLENME Dersin konuları Güdülenme ile ilişkili kavramlar Güdülenme kuramları Biyolojik kuramlar İçgüdü Dürtü-azaltma Uyarılma Psikososyal Kuramlar Özendirici Bilişsel Biyopsikososyal kuram Maslow un

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Kuramlar neden önemlidir? Psikanalitik kuram Libido: «biyolojik ve toplumsal cinsiyeti organize eden, biyolojik temelli cinsel enerji» «yaşam içgüdüsünü (eros) çalıştıran

Detaylı

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 AİLE İÇİ İLETİŞİM VE SINAV KAYGISI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Motivasyonu Arttırma ve Hedef Belirleme Hedef Belirlerken Göz Önünde Bulundurulacak

Detaylı

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö 0-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU Mehmet Gökay İÇEL. Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği

Detaylı

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz.

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz. YEŞİLAY SAĞLIKLI FİKİRLER KISA FİLM SENARYO YARIŞMASI - 2017 Kazanım İfadeleri Kazanımın İlişkili Olduğu Alanlar Teknoloji Tütün Alkol Madde 1 Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson Kişilik Gelişimi S.Freud E.Erikson Kişilik Bireyi diğer bireylerden ayırt eden, tutarlı olarak sergilenen, bireye özgü özellikler bütünüdür. Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi içinde

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 1886 ÖZEL GETRONAGAN ERMENĐ LĐSESĐ R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 2010 2011 Kız olursa Sarin, erkek olursa Masis Erkek olursa doktor, kız olursa öğretmen KENDĐNĐ TANIMA VE MESLEK SEÇĐMĐ Sevgili veliler,

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim

Detaylı

1. Doğumdan İki Yaşına Kadar Görülen Sosyal ve Duygusal Gelişim

1. Doğumdan İki Yaşına Kadar Görülen Sosyal ve Duygusal Gelişim Yazı İçerik 0-2 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 2-5 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 5-12 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 12-18 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim Ergenlik döneminin özellikleri

Detaylı

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim Kasım 2016 Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE CİNSEL GELİŞİM Küçük çocuklar, kendi bedenleriyle çok ilgilidirler. Okul öncesi çocuk, çevredeki

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİNİN TARİHÇESİ Doğaüstü Güçlere Dayalı Perspektif

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini öne sürmektedir. Her düzey kendi içinde iki ayrı aşamada

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 18 Kasım KASIM 4 Kasım 21 Ekim EKİM 7 Ekim AY HAFTA 2016 2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI Verilecek Konu Kaynakça Görevli Öğretmen OKULDAKİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI 4.1. Tanımı

Detaylı

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli anne babalar; Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık ilişkileri, sosyal alandaki en önemli

Detaylı

DUYGULAR 3 DÜZEYDE INCELENEBILIR: Öznel yaşantı. Duygusal davranış. Fizyolojik olaylar

DUYGULAR 3 DÜZEYDE INCELENEBILIR: Öznel yaşantı. Duygusal davranış. Fizyolojik olaylar emotions DUYGULAR DUYGULAR OLMASAYDı? DUYGULAR 3 DÜZEYDE INCELENEBILIR: Öznel yaşantı Duygusal davranış Fizyolojik olaylar DUYGU KURAMLARı James-Lange Kuramı Önce fizyolojik değişiklikler sonra duygu Bir

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak (örneğin öğretmencilik oyununda) hem de kalem tutma ve yazı yazma becerisinin gelişimine katkıda

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ iv GİRİŞ v BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 BÖLÜM II RUH SAĞLIĞI YERİNDE İNSAN 11-30 Ruh Sağlığı Yerinde İnsanın İki Temel Özelliği 1. Kendini

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni Çocuk ve Cinsellik Cinsel kimlik kişinin ait olduğu cinsi bilme hissidir. Cinsel kimlik gelişimi, doğumla başlayan ve yetişkinliğe kadar devam eden

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi 1. Tütün Alkol ve Madde Bağımlılığı Önleme Programı 2. Trafik Dersinde Madde Bağımlılığının Trafiğe Etkisi Kazanımı 3. Okul Rehberlik

Detaylı

Freud ve Psikanaliz Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21

Freud ve Psikanaliz Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21 BÖLÜM 2 KİŞİLİK KURAMLARI Freud ve Psikanaliz... 20 Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21 Bilinç... 22 Bilinçaltı... 22 Bilinçdışı... 23 Yapısal Kuram... 25 İlkelbenlik... 26 Benlik... 26 Üstbenlik... 30

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2014 AİLE İÇİ ŞİDDET Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası On5yirmi5.com KPSS'de 4 soru hatalı iddiası Yargı Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Can OKTAYLAR, 6-7 Temmuz 2013 tarihinde yapılan KPSS'de 4 sorunun hatalı olduğunu iddia etti. Yayın Tarihi : 18 Temmuz

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI İLKOKUL ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL ÇAĞINDA ANNE BABA TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR? PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2019 ÇOCUKLARDA ÖFKE YÖNETİMİ Bireylerin doğuştan getirdikleri kişilik

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri 1 Aşağıda zaman zaman herkeste olabilecek yakınmaların ve sorunların bir listesi vardır. Lütfen her birini dikkatle okuyunuz. Sonra bu durumun bu gün de dâhil olmak üzere son üç ay içerisinde sizi ne ölçüde

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016 ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE KORUNMA YOLLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Bağımlılık Yapan Maddeler Risk Yaratan Faktörler Önleyici Faktörler

Detaylı

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine OKUL FOBİSİ Okullar eğitim-öğretim süreçlerine başlarken çocuklarda en temel karşılaşılan sorunlardan biri okul fobisidir. İlk defa böyle bir durumla karşılaşan ebeveynler şaşırmış bir halde en uygun çözümü

Detaylı

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP) ŞUBAT 24/02/2016 1. Programa ilişkin olumlu görüş geliştirmeye başlar. 2. Programın genel amaç ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olur. 3. Programa devam etme konusunda motivasyonu artar. 4. Programdan

Detaylı

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? sağlık (/saglik) Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? 04.10.2016 Salı 13:11 3 0 Uzman Psikolog Özge Genlik aşık olduğumuz kişiyi neden unutamadığımızı anlattı Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız

Detaylı

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kimlik Bilgileri 53 yaşında, Kadın Evli 3 çocuğu var Ev hanımı Eşiyle Ankara da yaşıyor Yakınmaları

Detaylı

II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI)

II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI) II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI) Fiziksel Gelişim Bu dönemdeki çocukta, ilköğretimin II. Kademesine geç uyum sağlama görülebilir. Hem bedensel hem de psikolojik açıdan birçok

Detaylı

Kişilerarası İlişkiler

Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkilere Giriş Yaşamımızın ¾ ünü başkalarıyla birlikte geçiriyoruz (Learson ve ark., 1982) (anne, baba, kardeş, öğretmen, arkadaş, meslektaş vb) Hepimiz, kişilerarası

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU OKUL KORKUSU Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken

Detaylı

Gereksinme. Amaç. Amaca yönelmiy. Doyum. Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir.

Gereksinme. Amaç. Amaca yönelmiy. Doyum. Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir. Gereksinme Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir. İçgüdü Bilgi veya eğitime bağlı olmadan ve düşünmeyi gereksindirmeden kendiliğinden ortaya çıkan, amaca

Detaylı

14 12 Bu ifadenin ne zaman kaba olduğu ne zaman gerekli olduğu konusunda onunla konuşabilirsiniz. Annebaba yanındayken ona nazikçe teklif edilen bir şeyi istemediğini Hayır diye bağırarak ifade etmek doğru

Detaylı

MOTİVASYON. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar

MOTİVASYON. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar MOTİVASYON Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar Güdü: Bilişsel, duyuşsal ve davranışsal değişkenleri organize ederek davranışın yönünü belirlemektedir. Motivasyon(güdülenme):Okuldaki öğrenci davranışlarının

Detaylı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan

Detaylı

KARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI

KARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI KARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI Şüphesiz her veli çocuğunun başarılı olmasını ister, yine her öğrenci başarılı olmanın verdiği gururu, hazzı, mutluluğu, tatmak ister. En başta ailesinin, yakın çevresinin,

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı Şiddetin çevresel kökenleri Aile Özellikleri Eğitim Durumu ve Gelir Problem davranış Arkadaş seçimi Etkisiz ya da fiziksel disiplin

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu PDR BÜLTENİ Sayı:8 Bülten Tarihi: Mart 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Kardeş Kıskançlığı ve Çözüm Yolları Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri İnsanlar neden davrandıkları gibi davranırlar? Neden bazı insanlar toplumun onayladığı gibi davranırken, bazıları toplum tarafından onay görmeyen davranışlar

Detaylı

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK)

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK) Türkiye de obezite WHO Yetişkinlerde obezite oranları E %21.7 K %34.0 Toplam %27.8 (2008 rakamları) 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun %16,9 u obez ve %33 ü fazla kiloludur. (2009 2010 arasındaki dönemde

Detaylı