TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ"

Transkript

1 TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi Dış açık, ya da iktisat yazınındaki teknik tabiriyle cari işlemler açığı, Türkiye ekonomisinin 2000 li yıllarda en önemli kırılganlık noktasını oluşturmaktadır yılında 1.5 milyar dolar düzeyinde olan cari açık, 2004 te 15.6 milyar dolara, 2008 de de 41.5 milyar dolara yükselmiştir. Türkiye 2008 küresel krizine yüksek cari açık veren bir ekonomi olarak yakalanmıştır. Ulusal ekonominin küresel krizden etkilenme biçimini ve şiddetini gene cari açığın boyutları ve finanse edilme biçimi yansıtmaktadır. Bu çalışmada cari açık sorununu ele alacağız. Makalenin zaman aralığı Türkiye nin 2001 krizinden göreceli olarak çıkmış olduğu 2003 sonrası ile küresel krizin başlangıç yılı olan 2008 başıdır. Türkiye nin 2008 boyunca geçirmiş olduğu krize intibak mekanizmalarının başlı başına ayrı bir konu olduğunu düşünmekteyiz. Ancak ele alınan dönem itibariyle, Türkiye nin küresel krizden etkilenme biçinlerinin ayrıştırılması doğrudan doğruya cari açık sorunsalı ile ilintilidir. Böylelikle cari açığın yapısal nedenlerinin tartışılması, bizlere küresel krizin Türkiye yi etkilemesi üzerine de gözlemler sunma olanağı verecektir. Çalışma beş bölümde tasarlanmıştır. Bundan sonraki birinci bölümde cari işlemler dengesi kavramının tanımı sunulmakta ve Türkiye nin verileri tartışılmaktadır. İkinci bölümde cari işlemler açığındaki artışın nedenleri tartışılmaktadır. Yazının üçüncü bölümü cari işlemler açığının ulusal ekonomiye olan olumsuz etkilerini ele almakta; cari işlemler açığının azaltılması ve büyümenin sürdürülebilir kılınması için alınması gereken önlemler ise dördüncü bölümde tartışılmaktadır. Yazının beşinci bölümü sonuçların değerlendirilmesine ayrılmıştır. I. Cari İşlemler Dengesi Kavramı Bilindiği gibi bir ekonominin yurt dışı piyasalarla olan iktisadi ilişkileri ödemeler dengesi diye anılan bir bilanço içinde tutulmaktadır. Ödemeler dengesi, bir ülkenin döviz kazandırıcı ve döviz harcayıcı faaliyetlerini yıllık bazda sergilemektedir. Geleneksel olarak ödemeler dengesi istatistikleri tablosu 4 ana bölümden oluşmaktadır: 1. Cari işlemler dengesi 2. Sermaye hareketleri dengesi 3. Net hata ve noksan 4. Rezerv hareketleri Bu dört hesabın net bakiyesinin toplamı tanım gereği sıfırdır. 1

2 Cari işlemler dengesi içinde dış ticaret dengesi (ihracat ithalat), turizm gelir gider dengesi, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri, yurt dışından işçi dövizleri ve faiz ödemeleri ile kar transferleri kalemleri bulunur. Dolayısıyla cari işlemler dengesi esasen ekonominin reel kesiminin mal ticareti ve üretici faktörlerinin döviz gelir ve giderlerinin dengesini vermektedir. Kamuoyunda daha çok kullanılmakta olan dış ticaret açığı kavramından daha geniş bir tanımlama içermekte olduğundan, bir ülkenin döviz açığının belirlenmesinde de önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir. Cari işlemler dengesi eğer açık veriyorsa bu açığın doğal olarak- borçlanma karşılanması beklenir. Dolayısıyla, ödemeler dengesi istatistiklerinde eğer cari işlemler açık ise, sermaye hareketleri dengesinde bir fazla olmalıdır. Sermaye hareketleri ise finansal sermaye akımlarına dayalı döviz giriş ve çıkışlarını takip eder ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları, portföy akınları, kısa ve uzun vadeli dış krediler kalemlerini net olarak ifade eder. Söz konusu akımlar içerisinde doğrudan yabancı sermaye yatırımları dışındaki finansal sermaye girişleri doğası gereği borç arttırıcı özelliktedir. Bu yüzden, cari işlemlerdeki açığın mutlak anlamda büyük ya da küçük olmasından ziyade, nasıl finanse edildiği önemlidir. Cari açığın, doğrudan yatırımlar türünden ya da uzun vadeye yayılmış döviz girişleri ile finanse edilmesi görece olarak daha az sorunlu olduğu söylenebilir. Öte yandan cari açığın kısa vadeli ve dış borçları arttırıcı biçimde sıcak para akımları ile finanse edilmesi tehlike arzetmektedir. İleriki satırlarda da görüleceği üzere Türkiye nin cari işlemler açığının yakın dönem seyri, kısa vadeli spekülatif sıcak para ile finanse edildiğini göstermektedir. Net hata noksan kalemi, kayıt dışı döviz giriş çıkışlarının net dengesini gösterir. Türkiye de bu kalem son üç senedir olağan dışı bir boyutta pozitif denge vermektedir. Bu olgu bir çok iktisatçı tarafından, yerli sıcak para olarak değerlendirilmekte ve aslında sermaye hesabı içinde yer alması gereği savunulmaktadır. Eğer cari işlemler ve sermaye hesapları ile net hata noksan kalemlerinin toplamı sıfırdan farklı bir rakam veriyorsa, bu rakam döviz rezervlerine aktarılır. Eğer ilk üç kalemde bir pozitif bakiye var ise (döviz girişleri çıkıştan fazla ise) bu kalem rezervlere aktarılır. Söz konusu pozitif bakiye ödemeler dengesi istatistiklerine eksi olarak girer ve rezerv artışlarına kaydedilir. Buradaki mantık, fazla veren döviz hesabının ödemeler dengesi istatistiklerinden çıkartılarak, rezervlere eklenmesine dayanır. Dolayısıyla ödemeler dengesi istatistiklerinde rezerv hareketlerinde eksi ifadesi rezervlerin artmakta olduğunu (ödemeler dengesindeki hesabın eksildiğini) ifade eder. I-1. Türkiye Ekonomisinde 2003 Sonrası Cari İşlemler Açığının Finansmanı Türkiye 2003 den 2007 sonuna kadar birikimli olarak milyar dolar cari işlemler açığı vermiştir. Açığın finansman biçimini değerlendirmek için, ödemeler dengesi istatistiklerinin finans hesabı dengesinde sunulan finansal sermaye hareketlerine bakmak yeterli olacaktır. Aşağıda Tablo 1 bu amaçla hazırlanmıştır. Merkez Bankası verilerine göre söz konusu beş senelik dönemde Türkiye ye toplam milyar dolar finansal sermaye girişi gerçekleşmiştir. Bu meblağa 9.2 milyara ulaşan kaynağı belirsiz net hata ve noksan kalemini de eklersek, Türkiye nin söz konusu dönemde toplam milyar dolarlık bir sermaye girişi yaşamış olduğunu görmekteyiz. 2

3 Tablo 1. Cari Açığın Finansmanı ve Dış Borçların Gelişimi Söz konusu dönemde Türkiye nin dış ticaret açığının birikimli olarak milyar dolar olduğu bilinmektedir. Türkiye işçi dövizleri ve diğer faktör gelirlerinden elde ettiği döviz girişleri ile bu açığın bir bölümünü finanse edebilmiştir milyar dolarlık toplam birikimli cari açık ise finansal sermaye girişleri ile net hata ve noksan hesaplarında gözlenen kayıt dışı sermaye girişleri ile finanse edilmektedir. Verilere göre 2003 sonrası dönemde Türkiye ye gelen toplam milyar dolarlık finansal sermaye girişinin ancak yüzde 30 u (51.3 milyar doları) yurt içinde yapılan net doğrudan yabancı yatırım sermayesidir. Bunun da yarısına yakın bölümü yabancıların Türkiye de gayrı menkul alımlarından, gerisi de özelleştirme vb. uygulamaları ile şirket alımlarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla gerçek anlamda net sermaye arttırımı söz konusu olmamıştır. Öte yandan yabancıların sadece portföy yatırımları aracılığıyla Türkiye ye aktardıkları toplam sermaye girişi 42.1 milyar dolara ulaşmaktadır. Bu rakama, daha çok bankacılık kesminin yurt dışından aldığı krediler ve şirketler kesiminin dış borçlanmasını veren Diğer finansal yatırımlar kaleminde hesaplanan toplam 78.4 milyar doları da eklersek, söz konusu dönemde Türkiye ye gelen toplam finansal sermayenin yüzde 70 inin spekülatif ve dış borç arttırıcı unsurlardan oluştuğu görülecektir. Nitekim, 2003 yılından 2007 sonuna değin Türkiye nin dış borçları milyar dolar artış göstermiştir. Söz konusu dönemde Türkiye nin dış borçlarındaki artış esas olarak özel sektör kaynaklıdır. Özel sektör içerisinde de finansal kuruluşlar 26.2 milyar, finansal olmayan kuruluşlar (şirketler) ise toplam 27.9 milyar dolarlık dış borçlanma gerçekleştirmişlerdir. Yani Türkiye de finansal olmayan kuruluşların (şirketlerin) doğrudan dış borçlanması hızla artmaktadır. Dört sene içerisinde neredeyse iki misline çıkmış bulunan şirketler dış borç stoku ulusal ekonominin kırılganlığını arttırıcı son derece tehlikeli unsurları beraberinde taşımaktadır. Dış borçlardaki bu gelişmeler aslında cari işlemler açığının seyri ile yakından ilgilidir. Türkiye nin 2003 sonrası dönemde yaşadığı cari aiçık sorunu neredeyse tümüyle özel sektör kaynaklıdır. Aşağıda şekil 1 bu olguyu açıkça dile getirmektedir. 3

4 Şekil 1. Cari Açığın Bileşenleri (GSMH nin %si Olarak) Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler. Görüleceği üzere arasında cari açığın ana kaynağı kamunun tasarruf yatırım açığı (kamu kesimi borçlanma gereği) iken, bu yapı 2005 ve sonrasında hızla değişmiş ve cari açık hem boyut, hem de ulusal gelire oran olarak artarken, bileşeni de özel sektör kaynaklı olarak biçim değiştirmiştir. Dolayısıyla, 2005 sonrası dönemde özel sektörün tasarruf yatırım farkı cari açığın yükselmesinin ana nedeni olmuştur. Ancak burada ana sorun özel sektörün yatırımlarındaki hızlı artıştan ziyade, özel tasarrufların gerilemesidir. Aşağıdaki şekilde izlenebileceği üzere, özel tasarruf oranı söz konusu dönemde neredeyse yarı yarıya gerilemiştir.(bkz Şekil 2). O halde, mevcut resmi söylemin cari açık artan yatırım talebinden kaynaklanmaktadır yorumu tümüyle doğru değildir. Doğru gözlem, cari açığın azalmış olan tasarruf arzusundan kaynaklandığı şeklindedir. Azalan tasarruflar ise doğrudan doğruya uygulanmakta olan kur politikalarının sonucudur. 4

5 Şekil 2. Özel Tasarruf Oranındaki Gerileme Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler. Bunun ötesinde özel tasarruf-yatırım açığının finans sektörü üzerinden değil, doğrudan doğruya finans dışı reel sektörler üzerinden gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ele aldığımız süre içerisinde ( ) bankacılık kesiminin bilançolarının daha yakından denetlendiği ve borçlanmalarının yakından takip edildiği bilinmektedir. Oysa finansal olmayan kuruluşların ve şirketlerin dış borçlanması üzerine herhangi bir denetim mekanizması mevcut değildir. Şirketler döviz kurunun ucuzluğunu fırsat bilerek aşırı risk almaya heveslenmekte ve bunun neticesinde de dış borçlarını hızla arttırmaktadır. Bu sürece bir de özel hanehalklarının kredi kartı borçları eklendiğinde finans dışı kesimin borçluluğunun önemli bir kırılganlık yaratması kaçınılmaz hale gelmektedir. Dolayısıyla Türkiye 2001 krizi öncesinde cari işlemler açığını finanse etmek için uluslararası finansal sermaye şebekesiyle kurmakta olduğu bağlantılarını 2003 sonrasına da taşımıştır. Buradaki en büyük tehlike ise Türkiye nin reel sektörünün cari işlemler açığı bağlamında gerek duyduğu finansmanın esas olarak spekülatif nitelikli ve borç artırıcı öğeler içermesidir. Spekülatif nitelikli olduğu oranda dışsal şoklara açık ve yabancı spekülatörlerin kısa dönemli kaprislerine bağlı olan bu tür büyümenin uzun erimli olmadığı ve yapısal olarak istikrarsızlıklar içerdiği yakın tarihimizdeki deneyimlerle çok iyi bilinmektedir. Nitekim aşağıda daha ayrıntılı tartışıldığı üzere, 2008 küresel krizi Türkiye ekonomisini bankacılık kesimi üzerinden değil, sanayi üretimini doğrudan olumsuz etkileyerek vurmuştur. II. Cari İşlemler Açığındaki Artışın Nedenleri Türkiye geleneksel olarak ılımlı düzeyde (ulusal gelire oranla yüzde 1 1.5) cari işlemler açığı veren bir ülke konumunda idi. Yukarıda değinildiği üzere, cari işlemler açığının hızla yükselmesinin ardında hem dışsal, hem de içsel sayılabilecek etkenler mevcuttur. II-1. Dışsal etkenler Türkiye ekonomisinin 2001 sonrasındaki seyri küresel piyasalarda olağanüstü bir genişleme ve parasal gevşeme konjonktürünün yaşandığı bir döneme denk geldi. Küresel finans piyasalarında gelişmekte olan ülkelere aktarılan net sermaye, 1997 Asya krizi sonrasındaki yıllık 80 milyar dolar düzeyinden, 2005 te 450 milyar düzeyine değin tırmandı. Bir yandan da petrol fiyatlarındaki artışın getirdiği şişkinlik ve faiz oranlarındaki gerilemeyle birlikte dünya ekonomileri çok geniş likidite olanaklarına kavuşmuştu. Reel faizler küresel piyasalarda yüzde 3-4 düzeyine gerilemiş iken, Türkiye uluslararası finans sermayesine yüzde 10 un üzerinde reel faizler ve dolar bazında yüzde 30 lara varan reel getiri olanakları sunmaya devam etti. Bunun neticesinde ulusal ekonomiye yoğun bir dış kaynak girişi sağlandı ve Türkiye nin dış borçları hızla yükseldi. Yukarıda 1 No lu tablodan da görüleceği üzere, Türkiye nin dış borç stoku son beş yıllık dönemde (2002 sonundan 2007 sonuna) 130 milyar dolar düzeyinden, 250 milyar dolara çıktı. 5

6 Dışsal bu şok karşısında Türkiye, ulusal ekonomiye akmakta olan sermaye hareketlerini iyi idare edememiş ve yabancı sermaye girişlerini kısa vadeli ve spekülatif öğelerden arındırarak, uzun vadeli ve kalıcı finansman biçimlerine yöneltmekte başarılı olamamıştır. Ancak bu sonucun ardında da ülkemizde 1998 den bu yana izlenmekte olan IMF programının temel mantığı yatmaktadır. II-2. İçsel Etkenler: II-2-1. IMF Programının Niteliği Türkiye ekonomisi bildiğimiz üzere 2001 yılında derin bir krize sürüklendi. Krizin ardında yatan ana etkenin sıcak paraya aşırı bağımlı ulusal bankacılık sisteminin aşırı risk alması ve dış borçlanması sonucunda biriken balonun patlaması olduğu sık sık dile getirildi. Ancak 2001 sonrasında uygulamaya konulan (ve adına önceleri Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, sonra da Ulusal Program gibi ifadeler yakıştırılan) istikrar programının da bizzat aynı temellere dayanmaya devam etmekte olduğu görüldü. 2001yılından başlayarak Türkiye nin IMF denetim ve gözetiminde sürdürmekte olduğu iktisadi programın tek bir temel unsuru bulunmaktadır: Uluslararası piyasalara yüksek reel faiz sunmak ve finans sermayesini Türkiye ye çekmek. yüksek reel faiz sunarak, uluslararası spekülasyon oyunu içerisinde ayrıcalıklı bir konum kapma uğraşı aslında 2001krizi sonrasında Türkiye ye bizzat IMF tarafından telkin edilmiştir. IMF programı Türkiye yi dünya ekonomisi içerisinde yüksek reel faiz sunan ve sıcak para girişleriyle ekonomisini istikrara kavuşturmaya çalışan bir ülke olarak değerlendirmektedir. Türkiye ekonomisinin 2001-sonrasındaki göstergeleri, gerçekten de IMF programının hedefleriyle uyum içinde çalışmakta olduğunu belgelemektedir. TC Merkez Bankası verilerinden derlediğimiz aşağıdaki 3 no lu Şekil, Türkiye nin 2000 li yıllarda uluslararası piyasalarda sunduğu spekülatif sıcak para getirisini aylar itibariyle sergilemektedir. Söz konusu "sıcak" para hareketlerini uyaran ana iktisadi değişkenin yurt içi reel faiz ile yabancı paranın (doların) yıllık aşınması arasındaki farktan (arbitraj) doğduğu bilinmektedir. Türkiye bu tür sermaye girişlerini yüksek reel faiz ve düşük döviz kuruna dayalı spekülatif arbitraj sayesinde çekebilmektedir. Buradaki finansal arbitraj değişkeni, Türk finans piyasalarına giriş yapan l dolarlık dövizin, dönem başındaki kurdan TL'ye çevrilmesi, TL bazında faiz geliri elde ettikten sonra da tekrardan döviz cinsinden yurt dışına çıkışı sonucu elde edilen net geliri göstermektedir. Bu işlem boyunca arbitraj geliri faiz haddi yükseldikçe artacak, TL'nin yabancı para karşısında değer kaybetmesi durumunda da gerileyecektir. TL bazındaki faiz oranını R, döviz kurundaki (TL/$) artış oranını da Ε olarak gösterirsek, finansal arbitraj oranı [(1+R)/(1+ Ε)]-1 olarak tanımlanmaktadır. Aşağıdaki 3 no lu şekil'de yurt dışından Türkiye'ye finansal yatırım amacındaki bir yabancı sermayedarın yurtiçindeki en yüksek finansal getiriyi veren enstrümana yöneleceği varsayılmış, bunun için de 3-aylık devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) faiz haddi seçilmiştir. Şekil 3 Türk Mali Piyasalarında Spekülatif Finansal Arbitraj Geliri (%) (1+R)/(1+E)-1 6

7 Kaynak: TC Merkez Bankası veri dağıtım sistemi TC Merkez Bankası verilerinden Türkiye nin sıcak paraya dayalı sermaye girişlerini özendirmek üzere, uluslararası finans spekülatörlerine, özellikle 2007 nin ikinci yarısından itibaren yüzde 40 lar düzeyinde net getiri sunmakta olduğunu hesaplamaktayız. ABD ve AB ekonomilerinde faiz oranlarının yüzde 3-4 düzeyinde seyrettiği bir ortamda, Türkiye sunmakta olduğu böylesine yüksek finansal olanaklar sayesinde ucuz döviz girişlerine dayalı bir tür spekülatif büyüme dönemi yaşamıştır. Uluslararası finans sermayesi şebekesi, Türkiye gibi yeni yükselen piyasalar da reel faizlerin yüksek olmasından büyük bir rant elde etmekte ve bu ülkelerin sunduğu spekülatif finansal arbitrajı kaybetmemek için piyasa dahili veya harici her türlü şantaja başvurarak faiz getirisini yüksek kılmaktadır. Türkiye IMF siz yapamaz ısrarı da bu şantajın doğrudan ifadesidir. II-2-2. Gümrük Birliği ile biçimlendirilmiş olan ticaret politikaları AB ülkeleri ile 1996 da uygulamaya konulmuş olam gümrük birliği Türkiye nin özellkle üçüncü ülkelerle olan ticaretinde kendi çıkarları ve öncelikleri doğrultusunda poliitkalar izlemesini olanak dışı kılmıştır. AB ye tam üyelik konumu sağlanmadan verilen bu taviz, Türkiye nin bağımsız ve stratejik bir ticaret politikası izlemesini engellemektedir. III. Cari İşlemler Açığının Ulusal Ekonomiye Olan Olumsuz Etkileri 1. Ucuz döviz kuruna dayalı ithalat, Türk sanayiini taşeronlaştırmakta ve ithalat bağımlılığını derinleştirmektedir. Yüksek reel faiz aracılığı ile uyarılan sıcak para akımlarının Türkiye para piyasalarında bir döviz bolluğu yaşatması kaçınılmazdır. Böylece Türk Lirası yabancı paralar karşısında aşırı değerli konuma sürüklenmektedir. Yüksek reel faizlere dayalı spekülatif sermaye girişleri sonucunda yaşanan döviz bolluğu, bir yandan ithalat hacmini uyarıp dış ticaret ve cari işlemler açıklarına yol açarken, bir yandan da TL cinsinden dış borç yükümlülüklerini geriletmektedir. Aşağıda 4 No lu Şekil de TL nin ABD doları karşısında uzun dönemli seyri reel olarak sabit üretici fiyatlarıyla sunulmaktadır. Görüleceği gibi 2007 sonu itibariyle ABD doları belki de Cumhuriyet tarihinin en ucuz konumundadır e görece hesaplanırsa, küresel kriz öncesinde TL reel olarak neredeyse %50 oranında değer kazanmış durumda gözükmektedir. Şekil 4 Reel Döviz Kuru, Kaynak: TC Merkez Bankası veri dağıtım sistemi 7

8 Döviz kurundaki bu ucuzluk, Türk sanayisini ithal girdilere aşırı bağımlı bir konuma sürüklemektedir. Ucuz ithal girdilere dayalı montaj sanayileri özendirilirken, yurt içi girdi çıktı bağlantıları zayıflatılmakta ve Türk sanayiinin yatay ve dikey entegre yapısı aşınmaktadır. Bunun sonucunda da küçük ve orta boy sanayi işletmeleri yıkıma uğramakta ve Türk sanayisi taşeronlaştırılmış, yabancı teknolojiler ve ucuz ithal girdilere aşırı bağımlı bir konuma sürüklenmektedir. İhracatımızda son yıllarda görülen ivmelenme doğrudan doğruya ucuz ithal girdilerinin montaj hattı üretiminde, düşük emek yoğunluğu ve düşük katma değerlerle işlenmesi sonucudur ve olası bir döviz bunalımında sürdürelemez yapay bir olgudur. Şekil 5 bu olguları özetlemektedir. Türkiye 1980 den başlayarak, fakat özellikle 2003 sonrasında hızlanarak ulusal sanayide ithalat bağımlılığının hızla arttığı bir süreç yaşamaktaydı. Bu sürece koşut olarak yerli sanayilerin yatay ve dikey bağlantıları kopartılırken, yerli aramalı sanayileri, ithal sanayilerle ikame edilmekteydi. Sanayi üretimi giderek ithalatın sürdürülebilmesine; ithalatın finansmanı ise uluslararası finans kapitalin kaprislerine terk edilmiş durumdaydı. Aşağıdaki 5 no lu şekilde bu süreç çok net olarak betimlenmektedir. Şeklin sağ ekseninde imalat sanayi üretim endeksi çizgi ile, sol ekseninde de imalat sanayi ithalatı kutucuklar olarak resmedilmektedir. Sanayi üretimindeki dalgalanmaların ithalata olan duyarlılığı şekilden çok net olarak gözlenmektedir. Şekil 5. İmalat Sanayi Üretim Endeksi ve İthalat Bağımlılığı Kaynak: TC Merkez Bankası veri dağıtım sistemi Dolayısıyla, Türkiye uluslararası finansal kumarhane masasında yüksek faiz getirisi sunan ve sağlıklı olduğu ifade edilen bankacılık sistemiyle bir yükselen piyasa ekonomisi olarak pazarlanırken, ulusal sanayinin dışa bağımlılığı derinleşiyor, dış ticaret açığı şiddetleniyor; ve işsizlik kronikleşiyordu. Küresel kriz Türkiye nin bu tür sahte sanayileşme ve spekülatif büyüme unsurlarının açığa çıkmasına yol açmıştı. Bu gözlemler altında Türkiye nin küresel krizden çıkma koşulları çok açık ve nettir: Türkiye ekonomi idaresi acilen ulusal sanayinin ithalata bağımlılığını geriletecek ve yerli sanayilerin teknolojik girdi-çıktı bağlantılarını güçlendirecek tedbirleri uygulamaya koymalı ve ulusal finans piyasalarının uluslararası finans akımlarının spekülatif saldırılarına karşı korunmasını sağlayacak düzenleyici adımları atmalıdır. 2. İşsizlik Sorunu, Cari İşlemler Açığının Doğal Uzantısıdır Ancak cari işlemler açığı sorununun gözlerden kaçan bir diğer boyutu işsizlik sorununa ilişkindir. Cari açık, nasıl finanse edilirse edilsin, yabancı üreticilerin mallarına olan yurtiçi taleptir. Dolayısıyla Türkiye dışarıdan borçlanırken bir yandan da ulusal üretimini yurtdışı 8

9 üretim ile ikame etmektedir. Bunun çok doğal sonucu olarak da ülkemizde işsizlik sorunu daha da derinleşmektedir. Türkiye de cari açık sorunu çoğunlukla nasıl finanse edebiliriz? sorusuyla sınırlandırılmaktadır. Bu yaklaşım yerel ve uluslararası yatırımcıların Türkiye nin büyüyeceği konusunda ikna edilmesi halinde cari açığın bu şekilde beş-on yıl daha gidebileceğini öngörmekte ve cari açığın ulusal ekonomiye olan maliyetlerini yanlış değerlendirmektedir. Burada hemen vurgulayalım ki cari işlemler açığının kapatılması basit bir muhasebe dengesi meselesi değildir. Zira cari işlemlerdeki açık, nihai olarak yurt içinde yerli üretimi baltalamakta ve işsizliği arttırmaktadır. Nitekim, Hanehalkı İşgücü İstatistikleri Türkiye de işsizlik sorunun tüm şiddetiyle sürmekte olduğunu belgelemektedir. Açık işsizlik oranının yüzde 9.6 ya, iş başı yapmaya hazır, ancak iş aramaktan umudunu kesen gizli işsizler ordusunun da 4.2 milyon kişiye çıktığı Türkiye, hızla arttırdığı dış borçları neticesinde ucuz ithalata dayalı, bağımlı ve istihdam yaratmayan bir büyüme yolağı izlemektedir. Dolayısıyla nasıl finanse edilirse edilsin, dış borçlanmaya dayalı cari açık ve işsizlik aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Aşağıdaki 6 no lu şekil, bu olguyu açıkça dile getirmektedir. Kaynak: TC Merkez Bankası veri dağıtım sistemi Şekilde 2001-krizi sonrasında Türkiye ekonomisinde gerçekleşen cari işlemler açığı sol eksende, toplam işsizlik oranı (açık artı gizli işsizlik) ise sağ eksende belirtilmektedir. Görüldüğü üzere Türkiye 2003 den bu yana giderek artan oranda cari işlemler açığı vermektedir. Söz konusu açık, özü itibariyle, Türkiye nin dış dünyaya sunmakta olduğu yüksek reel faiz getirisine dayanmaktadır. Bu şekilde uyarılan yüksek hacimli finansal sermaye girişleri döviz kurunu ucuzlatmakta ve ithalat talebini kamçılamaktadır. Türkiye nin bir spekülatif kazanç ve ithalat cennetine dönüştürüldüğü bu ortamda, yerli üretim ve istihdam yerine, dış dünyadaki üretim ve istihdam beslenmektedir. Dolayısıyla, Türkiye nin dış borçlanmayla sürdürülen cari işlemler açığı, işsizlik sorununu doğrudan beslemektedir. Soruna büyüyoruz, endişelenecek bir şey yok gözlüğüyle bakanlar, büyümenin çarpık niteliklerini ve sosyal maliyetlerini görmezden gelmektedir. Bu şartlarda Türkiye nin 2010 lu yıllara milli gelirinin yüzde 6 sını aşan oranlarda cari işlemler açığı ile girmesi demek, yerli sanayinin ucuz ithal mallar ile rekabet edememesi ve istihdam yaratamaması anlamına gelmektedir. Türkiye neoliberal IMF Programı altında hızla gelirini spekülatif finans oyunlarından kazanan ve üretmeden tüketen bir topluma dönüştürülmektedir. IV. Cari İşlemler Açığının Azaltılması Ve Büyümenin Sürdürülebilir Kılınması İçin Alınması Gereken Önlemler 9

10 Yukarıdaki satırlarda da izlenebileceği üzere, Türkiye ekonomisinde giderek kronikleşen bir sorun olan cari açığın ardında yatan ana etkenler yüksek reel faize dayalı olarak döviz kurunun ucuzluğu ve ticaret politikalarımızda bağımlılık ilişkileridir. Sorun bir finansman meselesi olmaktan öte, cari dengenin Türkiye ekonomisine uygun bir biçimde yeniden sağlıklı olarak tesis edilmesi meselesidir. Bunun için üç grup altında öneriler geliştirilebilir. 1. Para politikalarının değiştirilmesi: istikrarlı reel kur. Türkiye, 1998 den bu yana IMF ile Yakın İzleme Anlaşması (Staff Monitoring Program) kapsamında yakın ilişki içinde bir istikrar programı uygulamaktadır. Programın para politikası ayağının önemli ayırdedici özellikleri bulunmaktadır. Kısaca sıralamak gerekirse, (i) (ii) Yüksek reel faiz; Ucuz döviz (değerli ulusal para, yani TL) (iii) Enflasyonun başlıca hedef olarak ilan edilip, diğer makroekonomik hedeflere (işsizlik, cari açık, dış borçlanmanın sürüp gitmesi gibi) ilişkin herhangi bir sorumluluk taşımama; (iv) Finansal sermaye akımlarına tam serbesti sağlamak ve Türkiye yi yabancı sermaye için yüksek getiri sunan bir spekülasyon cenneti olarak tasarlamak Dolayısıyla, cari işlemler dengesinin yeniden kurulması için atılması gerekli ilk adım enflasyonla mücadeleyi tek ve biricik amaç olarak gören Merkez Bankası nın faiz ve döviz kuru politikalarını yeniden gözden geçirmesinde yatmaktadır. Merkez bankası sadece enflasyonu hedeflemekle sınırlı kalmak yerine, döviz kurunun reel düzeyini istikrara kavuşturacak bir para politikası izlemelidir. İktisat yazını, özellikle günümüzde süregelen küresel krizden gerekli dersler çıkartarak merkez bankacılığının sadece enflasyon hedeflemesi ile sınırlandırılmaması gerektiğini, bunun da ötesinde, döviz piyasasında istikrarlı ve rekabetçi bir reel kur hedeflemesini de içeren, daha kapsamlı bir para politikası oluşturulmasını önermektedir. Yani, yeni-alternatif görüşlere göre merkez bankaları sadece fiyat istikrarını değil, döviz fiyatının reel değerini de gözetmelidir. Burada ana yaklaşım reel kurun nokta ya da bir band dahilinde hedeflenmesi değil, ulusal paranın (TL nin) aşırı değerlenmesini önleyecek para ve kur politikalarının uygulanması olmalıdır. Kurda hedef ilkesi yerine, kurun reel düzeyinin aşırı değerlenmesini engellenmesi biç,iminde uygulanması daha doğru ve uygulanabilir bir yöntem olarak düşünülmelidir. Bu amaçla, kurun yükselmesi (TL nin değer yitirmesi serbest bırakılırken, asimetrik bir uygulama ile, aşağıya doğru hareket etmesi yani TL nin değer kazanmasının denetlenmesi gerekmektedir. Reel kur gözetiminin, bu tür bir asimetrik uygulama yöntemiyle bir yandan (ülkemizin de en önemli sorunu haline dönüşmekte olan) cari işlemler açığının oluşmasına engel olurken, diğer yandan da emek yoğun ihracatı özendirerek isşizliğin azaltılmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla merkez bankaları enflasyonla mücadele hedefinden vazgeçmeden, döviz piyasasında rekabetçi bir reel kuru da gözeterek ekonominin işsizlik ve dış açık gibi acil sorunlarının çözümüne daha aktif olarak katkıda bulunabilir. Bu hedefe ulaşmak için merkez bankaları ekonominin diğer birimleri ile koordineli olarak çalışmalı ve gereğinde sermaye hareketlerini daha aktif olarak yönlendirmeli, spekülatif ve borçlanmayı özendirici unsurlarından arındırmaya çalışmalıdır. 2. Ticaret politikalarının sanayi ile tutarlı hale getirilmesi 10

11 Uluslararası ticaret politikası aslında bir ülkenin sanayileşme politikasıdır. Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü ve AB ile olan ilişkilerindeki kısıtları da göz önüne alarak, stratejik ve seçici bir teşvik sistemini ön plana çıkartmalı ve uygulamaya koymalıdır. Ulusal sanayinin yatay ve dikey girdi çıktı bağlantılarını gözeten ve emek yoğun teknolojileri özendiren bir sanayileşme hamlesi, ticaret politikalarıyla birlikte ele alınarak uygulamaya koymalıdır. 3. Ulusal sanayi ve tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi. Türkiye, mevcut neoliberal IMF Programı altında reel ekonomisini, spekülatif finans dünyasının kısa dönemli kar-zarar hesaplarına bağımlı hale getirmiş durumdadır. Finansal getiri ve finansal yatırımcıların çıkarları, sanayi, tarım ve genel olarak tüm reel ekonominin çıkarlarının önüe geçmiştir. Reel ekonomi bir an önce yerli ve yabancı finans sermayesinin kısa dönemli spekülatif kararlarının etkilerinden arıındırılmalı; her ne pahasına yabancı yatırım yerine, ulusal tasarrufların genişletilmesi hedeflenmeli;ulusal tasarruflara dayalı bir yatırım stratejisi izlenmelidir. Bu amaçla, kısa vadeli sermaye hareketleri gerektiğinde ek-finansal vergi, munzam karşılık oranlarının yükseltilmesi gibi araçlarla caydırılmalı ve ülkemize gelen sermaye akımlarının uzun vadeye yayılması sağlanmalıdır. Sorun, cari işlemler açığının nasıl sürdürülebilir biçimde finanse edileceği değil, cari işlemler dengesinin ulusal makroekonomiyle sağlıklı bir biçimde nasıl kurulacağı sorunudur. V. Sonuç Türkiye içinde bulunduğumuz (2001-sonrası) konjonktürde yeniden sıcak para girişlerine dayalı, spekülatif nitelikli bir büyüme sürecini sürdürmektedir. Uluslararası sermaye çevrelerinin yapısal koşullandırmalarının yapısal reform söylemi altında doğrudan doğruya resmi belgelerde yer alarak peşi sıra siyaset gündemine getirildiği bu dönemde, Türkiye bir yandan IMF, diğer yandan da AB Müzakere süreci altında uluslararası iş bölümü içerisinde kendisine biçilen rolü üstlenmeye koşullandırılmakta ve şişkinleşen küresel sıcak para akımlarından pay kapma mücadelesi vermektedir. Ancak, küresel kriz sonrasında dünya artık bu tür bir kalkınma stratejisinin izlenmesine uygun koşullar sağlamaktan uzaktır. Bu anlamda küresel krizin Türkiye ekonomisine yansıma biçimleri de göz önüne alınarak şu tedbirlerin uygulamaya konulması kanımızca önem arzetmektedir: Küresel kriz serbest piyasanın dengeli ve istikrarlı bir ekonomi yaratacağını ve her türlü devlet müdahalesinin kaynak israfına yol açacağını savlayan neoliberal iktisat dogmalarının geçersizliğini açıkça ortaya çıkarmıştır. Serbest piyasaların kuralsızlaştırılarak, derecelendirme kuruluşları ya da bağımsız idari otoriteler - üst kurullar aracılığıyla denetlenebileceği savı boşa çıkmıştır. TC Merkez Bankası nın ekonomiye olan sorumluluklarını sadece fiyat istikrarı hedefiyle sınırlayan ve merkez bankasını, ulusal para ve finans piyasalarına müdahale edebileceği tüm araçları elinden alarak edilgenleştiren, enflasyon hedeflemesi anlayışı revize edilmelidir. Küresel krizin yayılma biçimi, döviz ve diğer menkul kıymet piyasalarında istikrar sağlamadan, sadece fiyat istikrarını sağlamış olmanın makro ekonomik istikrarı sağlamaya yetmeyeceği gerçeğini açıkça ortaya çıkarmıştır. Küresel krizin 11

12 ana unsurları ürün piyasalarındaki enflasyonist baskılardan değil, finansal varlıkların değerlerindeki şişkinlik ve istikrarsızlıktan kaynaklanmaktadır. Bu tespitten hareketle, Merkez Bankası dövizin reel fiyatını gözeten ve Türk Lirası nın aşırı değerlenmesini önleyecek tedbirleri uygulamaya koymalıdır. Bu tür politikaların etkili olabilmesi için sermaye hareketlerinin denetim altında tutulması gereklidir. Bu amaçla yabancı sermaye giriş çıkışı, yurtdışından borçlanma ve sıcak para hareketleri, ek vergi, munzam karşılık oranları v.b. önlemlerle sınırlandırılmalı, sermaye hareketlerinin kısa vadeli öğeleri caydırılmalı; ulusal ekonomi spekülatif saldırılara karşı korunmalıdır. Merkez Bankası bağımsızlığı reel ekonomiye ilgisizlik anlamında yorumlanmamalıdır. Bağımsız merkez bankalarının birden fazla ve zaman içinde öncelikleri değiştirilebilen esnekliğe sahip hedefleri olabilir. Fiyat istikrarı bu hedeflerden sadece bir tanesidir. Reel döviz kurunun gözetilmesine imkan veren sermaye hareketlerinin denetimi ve GB anlaşmasında gerekli revizyonlar, Türkiye ekonomisinin önemli bir istikrarsızlık ve kırılganlık öğesi olduğu kadar, yaygın işsizlik sorununun da temel nedeni olan dış açık olgusunun kontrol altına alınmasını mümkün kılacaktır. Ulusal ekonominin yatay ve dikey bağlantılarının güçlendirilmesinin; ulusal sanayinin ithalat bağımlılığının azaltılmasının; uzun vadede işsizliğin azaltılmasının yolları böylece açılabilecektir. 12

TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE DIŞ AÇIK SORUNU VE YAPISAL NEDENLERİ Prof. Dr. Erinç YELDAN * ABSTRACT The current account balance of the Turkish economy has deteriorated rapidly since 2003. Starting from a positive

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

Cari açık ve finansmanı

Cari açık ve finansmanı Cari açık ve finansmanı I.GİRİŞ Cari açık ve finansmanı konusunun, 2011 yılında Türkiye Ekonomisindeki önemli gündem maddelerinden biri olacağı anlaşılıyor. 2010 yılında cari açık, 2009 a göre % 247,1

Detaylı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme: Yatırım ve Tasarrufun Fonksiyonu Büyüme : Büyümenin Temel Unsuru : Üretimin Temel Faktörleri : Üretimin Diğer

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından tarihinde yayımlanan 2011 yılı Nisan ayına ilişkin Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılı

Detaylı

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ 2. TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU Asıl Tehlike Cari Açığın Finansmanı 3. ENERJİDE DIŞA BAĞIMLIK SORUNU ve CARİ AÇIK İLİŞKİSİ 4.TÜRKİYE İÇİN CARİ AÇIK SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ? 5.SONUÇ ve ÖNERİLER

Detaylı

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ocak ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -5,2 Milyar doların altında -4,88 milyar dolar olarak geldi. Ocak ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 8. Finansal Piyasalar 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 016 yılında para politikasındaki en önemli gelişme, 011 yılından beri kullanılmakta olan geniş bantlı faiz koridorunda sadeleşmeye gidilmesi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Ocak Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından 11/03/2011 tarihinde açıklanan, 2011 yılı Ocak ayı Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılında

Detaylı

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler İkinci Dünya Savaşı ndan sonra başlayıp 1990 sonrasında ivme kazanan ulusal ve uluslararası finansal

Detaylı

MALİYE POLİTİKASI II

MALİYE POLİTİKASI II DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİYE POLİTİKASI II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR -1- 109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR Yabancıların, 8 Haziran itibariyle Türkiye de 53 milyar 130 milyon dolarlık hisse senedi, 38 milyar 398 milyon dolar devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve 407

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ GAZİ ERÇEL BAŞKAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI 6. Uluslararası Finans ve Ekonomi Forumu VİYANA, 9 KASIM 2000 Euro ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, bu

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi On5yirmi5.com Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi Avro bölgesindeki ülkelerde derinleşmekte olan kamu borç krizine rağmen 2011, Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı yakaladığı bir yıl oldu. Yayın Tarihi

Detaylı

ÖDEMELER DENGESİ İSTATİSTİKLERİ

ÖDEMELER DENGESİ İSTATİSTİKLERİ ÖDEMELER DENGESİ İSTATİSTİKLERİ Ağustos 2017 İÇİNDEKİLER 1 Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı - Aylık Analitik Sunum (2016-2017 Ağustos) 2 Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı - Aylık Ayrıntılı Sunum (2016-2017

Detaylı

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ DERS NOTLARI 1 1999 17 Ağustos 1999 depremi Marmara bölgesinde Üretim,

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI. ESFENDER KORKMAZ CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ 30 HAZİRAN 2009 BASIN BİLDİRİSİ 1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI. Türkiye 2009 un (Ocak- Şubat-Mart aylarında) ilk çeyreğinde tüm

Detaylı

5.4 Makro Açıdan Diğer Önemli Konular. 5.4.1 Nominal ve Reel Değer Ayrımı

5.4 Makro Açıdan Diğer Önemli Konular. 5.4.1 Nominal ve Reel Değer Ayrımı 5.4 Makro Açıdan Diğer Önemli Konular 5.4.1 Nominal ve Reel Değer Ayrımı Nominal ve reel ayrımı makro açıdan önemli bir analiz basamağıdır. Çünkü nominal değerler kullanılarak verilecek kararlar ve tespitler

Detaylı

Ödemeler Dengesi Tanım ve Kapsam:

Ödemeler Dengesi Tanım ve Kapsam: Ödemeler Dengesi Ödemeler bilançosu, bir ülkede yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yabancı ülkelerle yaptıkları iktisadi işlemlerin sistematik kayıtlar olarak tutulmasıdır. Mal ve hizmetlerin yanı sıra

Detaylı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ HAZIRLAYAN 21.05.2014 RAPOR Doç. Dr. Binhan Elif YILMAZ Araş.Gör. Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi, 2013 yılı sonunda 18.849 milyon TL açık

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%) 4. Cari Denge 211 yılında GSYH nin yüzde 9 una kadar ulaşan cari açık, devam eden dönemde uygulanan makroihtiyati tedbirler ve kredilerdeki yavaşlama neticesinde azalma eğilimine girmiştir (Grafik-4.1).

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2004-31.12.2004 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- MART 2016 (SAYI: 85) GENEL DEĞERLENDİRME 31.03.2016 Ekonomi ve İşgücü Piyasası Reformlarına Öncelik Verilmeli Gelişmiş ülkelerin çoğunda ve yükselen ekonomilerde büyüme sorunu

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 14 Temmuz Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı Mayıs verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi Eser Pirgan Matur Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Kalkınma Bakanlığı 24 Ekim 2014 03.11.2014 1 Sunum Planı Yurtiçi Tasarrufların Kalkınma

Detaylı

100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖZET DEĞERLENDİRME

100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖZET DEĞERLENDİRME 100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖZET DEĞERLENDİRME Ege Bölgesi Sanayi Odası nın 1982 den beri sürdürmekte olduğu Ege Bölgesinin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölgemiz ve ülkemiz sanayiinin içinde bulunduğu

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

CARİ AÇIK Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

CARİ AÇIK Hacı Dede Hakan KARAGÖZ Cari açık, ülkenin elde ettiği döviz gelirlerinin, döviz giderlerinden düşük olmasıdır. Cari açık, yurtdışı borçlanarak veya önceden kalan rezervlerin kullanılması ile finanse edilir. Sermaye hesabı, açığı

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

Sokaktaki insan için cari işlemler hesabı rehberi

Sokaktaki insan için cari işlemler hesabı rehberi Türk Ekonomi Bankası Makro Yorum Emin Öztürk (212) 251 21 21 (1671) 24 Şubat 2006 emin.ozturk@teb.com.tr Sokaktaki insan için cari işlemler hesabı rehberi Cari işlemler dengesi neyi gösterir? Bir ülkenin

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ DÖVİZ KURLARI YURT DIŞINDAN PORTFÖY YATIRIMLARI VE İÇ BORÇLANMA SENETLERİ ENFLASYON ORANLARI İŞSİZLİK ORANLARI

Detaylı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month, Makro Veri Ödemeler Dengesi: Cari açık yeni rekorda İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr Cari denge Aralık ta 7,5 milyar $ rekor açık verirken, rakam, piyasa

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Ağustos)

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Ağustos) İÇİNDEKİLER (*) 1-2- 3-4- 5-6- 7-8- 9-10- 11-12- 13-14- 15-16- 17-18- 19-20- Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum (2015-2016 Ağustos) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT 8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI 1 STAGFLASYON Stagflasyon: Üretimde görülen durgunluk ve fiyatlarda yaşanan artışın bir araya gelmesidir. - Durgunluk içinde enflasyon: Reel ekonomik

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Gelir Amaçlı Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2008-31.12.2008 dönemine ilişkin

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 45 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş 01/01/2008 31/12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Yıllıklandırılmış Ayrıntılı Sunum (Kasım Ekim 2016)

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Yıllıklandırılmış Ayrıntılı Sunum (Kasım Ekim 2016) İÇİNDEKİLER (*) 1-2- 3-4- 5-6- 7-8- 9-10- 11-12- 13-14- 15-16- 17-18- 19-20- Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum (2015-2016 Ekim) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı

Detaylı

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Temmuz) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı Sunum ( Temmuz)

Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum ( Temmuz) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı Sunum ( Temmuz) İÇİNDEKİLER (*) 1-2- 3-4- 5-6- 7-8- 9-10- 11-12- 13-14- 15-16- 17-18- 19-20- Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Analitik Sunum (2015-2016 Temmuz) Ödemeler Dengesi Altıncı El Kitabı Aylık Ayrıntılı

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 8 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.- 01/01/2004 31/12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA AMACIYLA DÜZENLENEN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2015-30.06.2015

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019 YENİ EKONOMİ PROGRAMI 2019 Yapısal Reformların Önceliklendirilmesi Serbest Piyasa İlkeleriyle Uyumlu İhracatın ve İstihdamın Artırılması Odaklı Sürdürülebilir Büyüme ve Adaletli Paylaşım YENİ EKONOMİ PROGRAMI

Detaylı

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI Prof. Dr. TURALAY KENÇ BANKA MECLİSİ ÜYESİ PARA POLİTİKASI KURULU ÜYESİ

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR SORULAR 1- Değişimi yapılan finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı piyasalar hangisidir? A) Birincil Piyasa B) İkincil Piyasa C) Organize Piyasa D) Tezgahüstü Piyasa E) Spot

Detaylı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Esen Çağlar, Ozan Acar, Haki Pamuk Mart 2007 2001 krizinden günümüze Türkiye ekonomisinde iki önemli yapı değişikliği birlikte yaşanmıştır. Bir yandan makroekonomik

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ Ocak 07 Nisan 07 Temmuz 07 Ekim 07 Ocak 08 Nisan 08 Temmuz 08 Ekim 08 Ocak 09 Nisan 09 Temmuz 09 Ekim 09 Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11 Nisan 11 Temmuz 11 Ekim 11 Ocak 12 Nisan 12 Temmuz 12

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38 i Bu sayıda; Haziran Ayı Ödemeler Dengesi Verileri, Haziran Ayı Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Verileri değerlendirilmiştir. i 1 Cari açığı

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2008-31.12.2008

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK) KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK) KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇİNDE TÜRK FİNANSAL

Detaylı

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108,393.-. Giderler Toplamı -39,305.-.

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108,393.-. Giderler Toplamı -39,305.-. 01/01/2004 31/12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA AMACIYLA DÜZENLENEN

Detaylı

Ödemeler Dengesi Bülteni

Ödemeler Dengesi Bülteni Milyar $ 6 Şubat 6 Cari İşlemler Hesabı Cari işlemler açığı bir önceki yılın Şubat ayına göre milyar 54 milyon dolar azalarak milyar 785 milyon dolar olarak gerçekleşerek iyileşme kaydetti. Ancak bu rakam

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye ve Ortaklık Yapısı 3.

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Şubat 2011 Cari işlemler açığında neler oluyor? Ekonomide gözlemlenen

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı