Zırhlı birliklerden geçen yolda köprülerde son aşamaya gelindi...

Transkript

1 Çayyolu na müjde! Metro saati de uzatıldı Sonbahar-Kış Bayan Sokak Modası Zırhlı birliklerden geçen yolda köprülerde son aşamaya gelindi...

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12 16 20 Çayyolu na müjde! METRO SAATI DE UZATILDI Çayyolu nda İlhan Cavcav Parkı HİZMETE AÇILDI YIL: 8 SAYI: 96 Aralık 2017 YAYINCI ÇAYYOLU MEDYA GRUP SAHİBİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÇAYYOLU MEDYA GRUP ADINA OĞUZHAN KORKUT ÇETİN YAYIN KOORDINATÖRÜ EROL HARPUTLU HUKUK DANIŞMANI AV. PELIN AKSOY AV. KUTAY BILGIÇ YAYIN DANIŞMA KURULU OĞUZHAN KORKUT ÇETIN EROL HARPUTLU ÖZLEM NIHAN ELIF CAN TUNCER KIRHAN KAAN CANATAK METIN ALTAY MERVE AKSU GÖRSEL YÖNETMEN GÜNER ÇETIN GRAFIK-TASARIM ÇAYYOLU MEDYA GRUP C AJANS BASKI MRK Baskı Hizmetleri Ltd. Şti. Ağaç İşleri San. Sit Sk. No: 41 Ostim/Ankara Tel: (0312) Fax: (0312) YAYIN MERKEZI ENGÜRÜ SITESI KIŞLALI SOKAK NO: 80 ÇAYYOLU/ANKARA HABER MERKEZI 0 (312) REKLAM TANITIM, HALKLA İLIŞKILER KAAN YIĞIT ELEKTRONIK İLETIŞIM bilgi@cayyolu.com.tr Aylık Yayın, yerel, Süreli Yayın Ücretsizdir ISSN cayyoluhaber cayyoluhaber2 CayyoluHaber Çayyolu Haber Dergisi nde yayınlanan yazıların yasal sorumluluğu yazarlara, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Baskı Tarihi: 2 Aralık Zırhlı birliklerden geçen yolda köprülerde son aşamaya gelindi... Çayyolu bölge halkının ikinci adresi Çankaya Evleri Sonbahar-Kış Bayan Sokak Modası Ankara nın ünlü gözlükçüsü 3. Mağazasını Çayyolu Yaşamkent te açtı Akupunktur: 5000 YILLIK MUCIZE

13

14 editörden Elif Can MAHALLENİN NAMUS BEKÇİLERİ Dergimizi yakından takip edenler anımsayacaklardır. Geçen sayımızın kapak haberi CEPA AVM de birbirine sarılan çifte çirkin uyarı idi. Haberimiz Çayyolu bölgesinde büyük ses getirdi. Dergi çıktığı gün derginin telefonları susmak bilmedi. Bunları niye anlatıyorum. Bu kadar büyük tepkiye rağmen ilgili AVM yönetiminden çıt ses çıkmadı. Aslında yazılacak çok şey var ama ben BİRGÜN gazetesinden yazar Enver Aysever in yazdığı bir köşe yazısını sizinle paylaşmak istiyorum. Kadınlarla kafayı bozmuş adamların yönettiği bir ülkenin yurttaşıyız. Bir türlü Kadın demeyi başaramıyorlar. Bacı, Bayan, Hanım diye sesleniyorlar onlara. Anne, Karı olmalarını istiyorlar kadınların. Hem doğum makinesi olmaları gerekiyor, hem hizmetçi Zevk aracı olarak görev yapmaları gerekiyor bir yandan, öte taraftan görünmez olmaları şart. Bir de kapı kapı dolaşıp oy toplamaları gerekli Kadına Şiddet uygulanan ülkelerin en üst sıralarında yer alıyoruz. Üstelik okuryazar, muhafazakâr-devrimci, zenginyoksul fark etmiyor; erkek zorbalığı alabildiğine egemen. Bir türlü kadınla eşit olmayı kendine yediremeyen erkekler dünyasının; sert, dayatmacı, kavgacı ikliminde yaşıyoruz. Koltuk, güç ve iktidar erkeklerde! Elbet bir önlem alınması ve kurallar konması gerekiyor, ağır cezalar ve yaptırımlara gereksinim var, bu zorbalığa dur demek için! Peki ya bu kafa iktidarsa ne olacak? Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünü hiç sevmedim. Başrol yine erkektedir, yalandan bir övgü, sus payı düşmüştür kadına. Taktik aynıdır; erkek iktidarını güçlendirmek için, kadın geri planda durmalıdır. Cennet anaların ayakları altındadır vurgusu da, aynı oranda tehlikelidir. Soyut bir vaattir bu. İçinde yaşadığımız dünyada çile çek, çoluk çocuk altında ezil, öte dünyada ödüllendirileceksin, demektir bu. Kadını kutsal bir varlık olarak tarif ederek, hayatın dışına itmek, benzer bir numaradır. Çiçek olur kadın, böcek olur kadın ama bir türlü birey olamaz! Neden? Eğer eşit birey olarak görülürse hakları olur, bunları talep etmeye başlar, böylece erkek dünyasına çomak sokar. O halde, kadını sindirmenin en güzel yollarından biri ona kutsiyet atfetmek; çalışan, üreten, yaratan biri olması yerine ana olmaya özendirmek, yaşamın dışına itmektir. Anne ya da baba olmak ne kariyer, ne özel bir durumdur. Doğanın getirdiği bir hakikat ve dürtüdür bu. Neden erkek, baba olarak kutsal sayılmıyor ve eve kapatılmıyor mesela? Kadına uygulanan şiddet için türlü önlemler almaya çabalıyor devlet. Yakıcı ve acı bir gerçek, kabinede sadece Kadından Sorumlu bakanlık koltuğunda bir kadına yer verilmesi. Hoş adı da değişti ya; Aileden Sorumlu bakanlık oluverdi. Şiddete karşı hiçbir önlemin tam anlamıyla koruma sağlamadığını biliyoruz. Kültürel, düşünsel ve etik düzlemde toplum gelişmedikçe bu olayların azalmayacağı ortada! Öyle bir kavram var ki; her koşulda zalim haklı çıkıyor: namus! Temel kabul şu; kadınların bir namus a ihtiyacı var, ama erkeğin yok! Ya da farklı söylersek; erkek zaten namuslu, kadın potansiyel Namus suz! Nedir Namus? Salt apış arası bekçiliği yapmak mıdır? Altı yaşında çocuğu evlendirmeye kalkanlar namuslu; çocukların ırzına geçenler namuslu; hırsızlık yapanlar, rüşvet alanlar namuslu; günahsız insanları içeri tıkanlar namuslu; çocuk öldürenler namuslu; sınav sorusu çalanlar namuslu; eşi, dostu, akrabayı devlet dairelerine yerleştirenler namuslu; meydanlardan ölü çocukların annelerine sövüp sayanlar namuslu; düzmece belgelerle haysiyet cellatlığı yapanlar namuslu Ama boşanmak isteyen kadın namussuz; örtünmeyen kadın namussuz; kahkaha atan kadın namussuz; sevdiğiyle sevişen kadın namussuz; çalışan kadın namussuz; dans eden, şarkı söyleyen kadın namussuz Bir AKP milletvekili Mahallenin Namusu için görevliler koyalım önerisi getirmiş. Yani hırsıza, uğursuza, yalancıya görev verilecek. Ne için? Kadın; birey olmasın, özgürleşmesin, diye Acı olan; bir de tıpış tıpış bu erkeklerin peşine takılan kadınlar olması... Yan yana Meclis te oturup, alkış tutuyorlar. Malum özgürlük türbanda sadece! Celladına âşık kadınlar bu kişiler... Toplum çoktan ikiye bölündü bile; bir yanda namusu bacak arasında arayanlar, öte yanda vicdanı namuslu olanlar Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

15

16

17

18 HABER news ÇAYYOLU HABER Metro saati de UZATILDI Ankaralıların, kent içi toplu taşımada en büyük eksiklik olarak gösterdikleri gece ulaşımı, 17 Kasım dan itibaren başladı. 9 ilçeye ulaşımın 35 hatta 280 seferle 24 saat devam ettiğini açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Halkın yüzde 90 ının talebini giderdik dedi. Eski başkan Melih Gökçek, 2014 te gece ulaşımını uygulamaya koymuş, ancak yeterli talep olmadığı gerekçesiyle 22 gün sonra iptal etmişti. BAŞKENTLILERIN GECE ULAŞIMI ISTIYORUZ ÇAĞRISI KARŞILIK BULDU Başkan Mustafa Tuna, gece ulaşımı 17 Kasım dan itibaren başladı. Kentte en çok yolcunun taşındığı 35 otobüs hattında gece boyunca 280 seferle hizmet veriliyor. Belirlenen 35 hat, gece ye kadar normal seferlerine devam ediyor den sonra ise her saat başı sefer yapılıyor, sabah da ise normal seferler başlıyor. Gece ulaşımının fiyat tarifesinde ise herhangi bir değişiklik yok. Ulaşımla ilgili çalışmaları göreve gelir gelmez başlattıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Otobüsleri 24 saate çıkaracağımızı ilk gün söyleseydik olmazdı. Çalışmalarımızı tamamladık. Cuma gününü cumartesiye bağlayan gecede ulaşım başladı. Amacımız 24 saat yaşayan, canlı ve dinamik bir şehir yaratmak dedi. Gece ulaşımı için belirlenen 35 hattın Ankara daki toplam yolcu sayısının yüzde 90 ına hitap ettiğine dikkat çeken Tuna, sözlerine şöyle devam etti: METROLAR E UZATILDI Halkın yüzde 90 ının talebini gidermiş olacağız. Metro seferleri ise Ulaştırma Bakanlığı nın test sürüşleri nedeniyle gece e kadar uzatıldı den sonra ise diğer araçların test sürüşleri yapılacağı için şu anda daha fazla uzatma ihtimalimiz yok da kepenk kapatılıyordu, şimdi e kadar sefer yapılabilecek. Bu da ciddi bir yoğunluğu alacaktır. 16 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER Devamı Sayfa:18 de

19

20 HABER news ÇAYYOLU HABER VATANDAŞ İŞİNE, OKULA GİDECEK Vatandaş işine gidecek, okula gidecek. Bu bakımdan ulaşımı sübvanse etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Vatandaşların böyle taleplerini duyuyorduk, hissediyorduk. Sincan da da bu talepleri hissediyorduk. Arkadaşlarla analiz yaptık, nedir ne değildir, nasıl olabilir diye. Ayrıca bunun şoför ihtiyacı da oluyor sadece araçla bitmiyor. Bütün bunların hepsi denge içerisinde. ZARARI, SÜBVANSE EDECEĞİZ Vatandaşları ulaşım noktasında rahatlatmaya gayret edeceğiz. Bu bir sosyal mevzu olduğundan dolayı artık o zararı karşılayacağız. Gelirlerimizi artırıcı imkânları temin ederek, bu işi sübvanse edeceğiz. İlk etapta bazı lüks işlerden biraz iktisat yapıp, ulaşımı sübvanse etmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Gece ulaşımı konusunda İstanbul da 11 hatta 358 sefer olduğu, İzmir de ise 6 hatta 36 sefer yapıldığı bilgisi de verildi. OTOBÜSLERİN GECE SEFERLERİ n İLKER-SİNAN CADDESİ-ULUS ORAN SİTESİ-ULUS n ATATÜRK SİTESİ-SOKULLU CADDESİ-ULUS n GÖLBAŞI-TOKİ-AŞTİ-AKKÖPRÜ n BATIKENT-DEMETEVLER-YENİMAHALLE-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI n KASALAR-BAKANLIK n KUŞCAĞIZ-İNCİRLİ-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDAN-BAKANLIKLAR n BAĞLUM-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDAN-BAKANLIKLAR n YÜKSELTEPE-AYVALI-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-BAKANLIKLAR n ESERTEPE-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-BAKANLIKLAR n REFİK SAYDAM CADDESİ-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-DOĞANTEPE 2. CADDE-4.CADDE-8.CADDE n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-KARAPÜRÇEK-BEŞİKKAYA-BAŞAK MAHALLESİ-ALTMIŞEVLER n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-ZERDALİTEPE-YEŞİLBAYIR-MAMAK n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-EGE MAHALLESİ-MİSKET MAHALLESİ n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-AKDERE-PEYAMİ SAFA-MUTLU MAHALLESİ n ULUS-SIHHİYE-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-BAĞCILAR n ULUS-SIHHİYE-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-KIRKKONAKLAR n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-BAHÇELER ÜSTÜ TOKİ-ALTIAĞAÇ- ARAPLAR-TEPECİK n TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI- SIHHİYE-ULUS-MAMAK-BOĞAZİÇİ-AKŞEMSETTİN- ZİRVEKENT n PURSAKLAR-AYYILDIZ MAHALLESİ-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI n GÜLPINAR-GÜNEŞEVLER-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-ATAKULE-BİRLİK MAHALLESİ n AKTEPE-YEŞİLTEPE-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI n SUBAYEVLERİ-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-A.AYRANCI n UYANIŞ-ASFALT-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-BALGAT-CEYHUN ATUF KANSU CADDESİ n UYANIŞ-HACIKADIN-ULUS-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI n ÖRNEK-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-ÖVEÇLER-LİZBON CADDESİ n YILDIRIM BEYAZIT ÜNİ.-DUMLUPINAR-SARAY- ULUS-SIHHİYE n YENİKENT-ORTAPINAR TOKİ-İLKSAN TOKİ- SIHHİYE n ERYAMAN-SIHHİYE n FATİH-PLEVNE MAHALLESİ-SIHHİYE n SİNCAN-SIHHİYE n SİNCAN AHİ MESUD BULVARI-HİKMET ÖZER CADDESİ-SIHHİYE n SİNCAN-POLATLI 2 CADDESİ-SIHHİYE n SIHHİYE-15 TEMMUZ KIZILAY MİLLİ İRADE MEYDANI-BEYTEPE-ÇAYYOLU-YAŞAMKENT 18 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

21

22 ÇAYY OLU HAB ER HABER news Çayyolu nda İlhan Cavcav Parkı HİZMETE AÇILDI Çankaya Belediyesi, Türk sporunun gelişmesine önemli katkı sağlamış büyük spor adamı ve Gençlerbirliği nin efsane Başkanı İlhan Cavcav ın adını verdiği, Koru Mahallesi Ankaralılar Caddesi üzerindeki 12 bin 692 metrekarelik parkı törenle açıldı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen in ev sahipliğinde gerçekleşen açılış törenine, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Ankara Milletvekili Levent Gök, Gençlerbirliği Başkanı Murat Cavcav ve Yönetim Kurulu Üyeleri, İlhan Cavcav ın eşi Nazan Cavcav ile çok sayıda vatandaş katıldı. Ankara Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin Şef Özgür Uslu Öztekin yönetiminde İlhan Cavcav ın sevdiği şarkıları seslendirmelerinin ardından Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen vatandaşlara seslendi. EN GÜZEL SIYASETI ÇALIŞARAK YAPIYORUZ Murat Cavcav ise konuşmasında İlhan Cavcav ın çocuklarına Ankara sevgisi aşıladığını belirterek, kendisinin tüm yatırımlarını Ankara ya yaptığını belirtti. Cavcav; Biz de onun izinden gidiyoruz. Bu parkın yapımında tek bir çivi bile çakarak emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum dedi. 20 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER SPORA VE EKONOMIYE BÜYÜK KATKILARI OLDU Konuşmaların ardından Koru Mahallesi Muhtarı, İlhan Cavcav ın eşi Nazan Cavcav a çiçek takdim etti. KORU MAHALLESI NIN YENI YAŞAM ALANI 12 bin 692 metrekare büyüklüğünde bir alana yapılan yeni park, 4 bin 500 metrekare yeşil alanına sahip. İlk kez Çankaya Belediyesi tarafından Ankara ya kazandırılan biyolojik gölet uygulamasının da hayata geçirildiği parkta 426 metrekare büyüklüğündeki biyolojik gölet adeta doğadan bir parça sunuyor. Ağaç kabuğundan oluşan zeminiyle 320 metrekarelik çocuk oyun alanı ve 230 metrekarelik fitness alanı da parktaki dikkat çeken diğer özelliklerden. Oturma gruplarının yanı sıra 752 metrekarelik koşu yolu da bulunan Koru Mahallesi Ankaralılar Caddesi Cüneyt Gökçer Sahnesi karşısındaki İlhan Cavcav Parkı, bölge halkının yeni yaşam alanı olacak.

23

24 HABER news ÇAYYOLU HABER ZIRHLI BIRLIKLERDEN GEÇEN YOLDA KÖPRÜLERDE SON AŞAMAYA GELiNDi... Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı hızla sürdürülen zırhlı birlikler arazisi içinden geçen Sabancı-Bağlıca Bulvarları bağlantı yolunda yer alan köprülü kavşak çalışmalarında da son aşamaya gelindi. Toplam 5 kilometrelik bulvarın 2 kilometrelik bölümünün asfaltı döküldü, kaldırım ve bariyer çalışmalarının yüzde 50 si bitti. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tüm hızıyla sürdürülen Sabancı-Bağlıca bulvarları bağlantı yolundaki çalışmalar bir bir tamamlanıyor. Bulvar üzerinde imalatı süren 6 ayrı köprü ve köprülü kavşağın 10 gün içerisinde tamamlanacağı bilgisini veren yetkililer, 5 kilometrelik bulvarın 2 kilometrelik bölümünün asfaltının döküldüğünü, koordineli olarak new jersey bariyer ve kaldırım çalışmalarının ise yüzde 50 sinin tamamlandığını söylediler. Dev bulvarın açılışı için hedefin bu ay sonu olduğunu da ifade eden yetkililer, hava şartlarının elverdiği ölçüde çalışmaların gece gündüz tüm hızıyla sürdüğünü kaydettiler. Eskişehir Yolu ile Bağlıca Bulvarı nda trafiğe büyük rahatlık kazandırması planlanan 5 kilometrelik Sabancı-Bağlıca bağlantı yolu çalışmasında, sanat yapıları da bir bir bitiriliyor. Eskişehir yoluna alternatif olarak hazırlanan, Sabancı Bulvarı nın devamından Zırhlı Birlik Tümen Komutanlığı içerisinden geçen ve Bağlıca Bulvarı na bağlanan yol, 50 metre genişliğinde, emniyet şeritleriyle birlikte 5 gidiş- 5 geliş olarak yapılıyor. 6 SANATSAL YAPI... Sabancı Bulvarı nın sonundan başlayan ve yonca kavşakla mevcut yollara adapte olacak yeni bulvarda toplam 6 adet sanat yapısı bulunduğunu kaydeden Fen İşleri Dairesi Başkanlığı yetkilileri, bu yapılardan 2 tanesinin tamamlandığını, kalan 4 tanesinin de eş zamanlı olarak 10 gün içerisinde tamamlanacağını belirterek, Sanat yapılarının betonarme imalatları bitti, döşeme çalışmalarına başladık. Ayrıca başladığımız asfalt serimi de tüm hızıyla sürüyor. Bu kapsamda yolun 2 kilometrelik kısmını asfaltladık bilgisini verdiler. Dev bulvarda kaldırım ve new jersey bariyer çalışmalarının da yarısının bitirildiğini ifade eden yetkililer, 2 metre genişliğinde olacak kaldırımlarımızın yanı sıra, refüjde de new jersey bariyer imalatımız sürüyor. Asfaltla koordineli olarak hem kaldırım hem de bariyer yerleştirme çalışmaları devam ediyor dediler. Yetkililer, yol üzerinde biten ve yapımı süren sanat yapılarına ilişkin de şu bilgileri verdiler: -Devlet kurumlarının yeni bulvara bağlantısını sağlayacak 2 açıklıklı bir katlı kavşak (tamamlandı), -Yapılmakta olan bulvarı kesen derenin üstünden geçişi sağlayacak 40 metre uzunluğunda köprü (tamamlandı), -Kuzey ve güney bölgelerini bağlayacak uzunlukları 35 ve 48 metre olan iki adet altgeçit (10 gün içinde bitecek), -Eskişehir Bulvarı ndan (Anse kavşağı tarafı) Bağlıca ya gidecekler için 80 metre uzunluğunda 3 açıklı bir U dönüş köprüsü (10 gün içinde bitecek), -Yeni bulvardan Eskişehir yoluna dönmek isteyenler için de 60 metre uzunluğunda Altgeçit U dönüşü (10 gün içinde bitecek) Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

25

26 HABER news ÇAYYOLU HABER Ata nın 79. Ölüm yıldönümünde kurtuluş savaşı destanı Çayyolu nda anıtlaştı ÇAYYOLU NDA KURTULUŞ SAVAŞI PARKI AÇILDI Çankaya Belediyesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 79. ölüm yıldönümünde tarihe ışık tutan bir projeyi yaşama geçirdi. Atalarımızın verdiği bağımsızlık mücadelesini anlatan rölyeflerin, Türk Bayrağı nın ve Atatürk Anıtı nın yer aldığı özel temalı Kurtuluş Savaşı Parkı görkemli bir törenle halkın hizmetine sunuldu. Park, Atatürk Anıtı, Kurtuluş Savaşı nı belgesel niteliğinde ifade eden rölyefleri, Türk Bayrağı ve tören alanıyla dikkat çeken Kurtuluş Savaşı Parkı, Anadolu nun Kurtuluş Mücadelesini yeni nesillere aktaracak açık hava müzesi niteliğinde. AÇILIŞTA MINI KONSER VERILDI Sanatçı Dr. Zafer Mutlu nun seslendirdiği Atatürk ün sevdiği şarkılardan oluşan mini konserin ardından konuşma yapan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen; Büyük Atatürk ün aramızdan ayrılışının 79. yıldönümü. Ama 79 yıl geçmesine rağmen Atatürk hala bizim aramızda, hala içimizde. Çünkü O nun düşüncelerini, O nun devrimlerini yaşatan milyonlarca Mustafa Kemal var dedi. KURTULUŞ SAVAŞI TEMALI PARK Ana girişinde bulunan 320 metrekarelik tören alanıyla ziyaretçileri karşılayan park, Kurtuluş Savaşı nı betimleyen anıtıyla dikkat çekiyor. Tören alanının etrafını saran duvarlar bağımsızlık savaşının anılarını rölyeflerle görsel olarak ziyaretçilere sunuyor. Mustafa Kemal Atatürk ün 5 metrelik anıt heykeli ve göndere çekilmiş Türk Bayrağı ile tamamlanan tören alanı adeta Kurtuluş Savaşı nı yeni nesillere anlatacak açık hava müzesi niteliği taşıyor. Parktaki eserlerin sahibi heykeltıraş Sait Rüstem, Taşdelen e Atatürk heykelinin modelini armağan etti. ALANLA BÜTÜNLEŞIK TASARIMLARDAN OLUŞUYOR Toplam alanı 4 bin 144 metrekare olan park, 2 bin 108 metrekare yeşil alana sahip. Yaklaşık 2 bin bitki ve çiçekle süslenen Kurtuluş Savaşı Parkı nın, oturma birimleri, aydınlatma elemanları gibi tüm donatıları da alanla bütünleşik tasarımlardan oluşuyor. Çayyolu Mahallesi Cadde ile Sokakların kesişiminde bulunan parkın çocuk oyun alanı ve koşu yolu da bulunuyor. 24 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

27

28

29

30 Özgün Ökmen özgünce DELİKANLIM! Bu yazımda sizlere kimilerinizin yakından tanıdığı, kimilerinin de çağdaş bir hukukçu, bir ağabey, mahallemizin beyefendisi, tartışmasız ve ödünsüz bir Atatürkçü olan yakın dostum emekli Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan dan söz etmek istiyorum. O nu 19 Kasım 2017 Pazar günü tedavi olduğu hastanede yitirdik. Hastalığı üç hafta sürdü, daha öncesinde de ufak tefek hastalıklarına rağmen, 72 yaşında ve gayet sağlıklıydı. Doktorlar, lejyoner (klima hastalığı) tanısı koydular, tedavisi için antibiyotik fayda etmeyen tipik bir akciğer rahatsızlığı olduğu da anlaşıldı. Tedavisini ise; Gazi Üniversitesi Hastanesinde Kalp- Damar Cerrahı yakın dostu Prof. Dr. Levent Gökgöz ve ekibi cansiperane bir şekilde üstlenmişti. Çocukları ve tüm ailesi, yakın dost ve arkadaşlarıyla birlikte bir an önce iyileşmesi için seferber oldu. O nu tarif etmek için kullanılacak tek cümle kendisinden çok, dostları için yaşardı olur. Nazmi beyi; 1980 li yılarda genç bir Cumhuriyet Savcısı olarak tanıdım. Tatvan dan sonra Taşköprü ye atanmıştı. Sonra ise; Adalet Müfettişliği ve Bakanlık merkez teşkilatında Hâkim olarak görev yaptı. O tarihlerde üç meslektaş birlikte görev yaparken, bu oda her gün dostlarının akınına uğrar ve mutlaka günün fıkrası anlatılırdı. Sosyal hayatı aktif, dostlukları kalıcıydı, adli veya idari bir soruşturmaya muhatap olduğunu anımsamıyorum. Geçtiğimiz yıllarda kaybettiği eşi emekli öğretmen Birsen Hanım hayatı boyunca çağdaş ve Atatürkçü eğitimin neferi olmanın yanı sıra ben kendisine hep polyana derdim. Çünkü öyleydi. Nazmi beyin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ve tenzilen Mersin e atandığı günlerde de hep beraberdik ve lojman komşusuyduk. Siyaseten yapılan atamayı reddederek hemen emekli oldu ve uzun yıllar ADD de; Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreter olarak görev yaptı. Son yıllarda ayda bir kez sofra grubu olarak toplanır ve sosyal içerikli sohbet ederdik. İyi içerdi, hiç sarhoş olduğunu görmedim. Ülkemiz için son derece endişeli ve gelinen duruma bir o kadar da kızgındı. Bildiğim kadarıyla, bir kooperatif evi ve bir arabası vardı. Şahsiyetli ve onurlu yaşamaktan daha büyük bir zenginlik olmadığını onu tanıyınca bir kez daha anlardınız. Cenazesi Kocatepe Camiinde kılınan namazı müteakip Karşıyaka Mezarlığında defnedildi. Mezarına defnedildiğinde, sağlığındaki en yakın dostu ve Atatürkçü yoldaşı devrim şehidi Ahmet Taner Kışlalı ile yan yana buluştuğunu görünce gözlerim doldu. Daima okuduğu Sözcü Gazetesindeki ilanı veren ailesinin attığı başlık Nazım Hikmet in dizeleriyle; Delikanlım! Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir. Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir. Yazılacak daha o kadar çok şey var ki. Bu satırlara sığdıramam. Tüm ailesine, akraba ve dostlarına başsağlığı dileklerimle sabır diliyorum. Ruhun şad olsun aziz dostum. 28 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

31

32 HABER news ÇAYYOLU HABER Çayyolu bölge halkının ikinci adresi Çankaya Evleri Çayyolu bölgesinde hizmete açılan Çankaya Evleri, 3 bin 860 Çankayalının farklı hobiler öğrenmesine, yeni bilgiler edinmesine olanak sağlıyor. Çankaya nın önemli semtlerinden Çayyolu bölgesinin hemen her köşesindeki Çankaya Evi ile belediyenin sunduğu sayısız hizmetten faydalanıyor. Çayyolu, Ümitköy, Türkkonut, Beysukent ve son eklenen Mutlukent Çankaya Evleri, bölge halkının farklı hobiler öğrenmesine, bilgiler edinmesine ve keyifli vakit geçirmesine imkan sağlıyor. Yabancı dil, bilgisayar, kağıt rölyef, amigurumi (örgü bebek), takı tasarım, dikiş gibi birbirinden farklı kurslar, Çankaya Halk Eğitim Merkezi tarafından görevlendirilen eğitmenler tarafından veriliyor. Toplam 3 bin 860 kişinin faydalandığı Çankaya Evlerinden memnuniyetlerini dile getiren kursiyerler, Sıcacık ortam, güler yüzlü çalışanlar, yeni şeyler öğretebilmek için elinden geleni yapan öğretmenlerimiz var. İmkânımız olsa her gün, her saat geliriz. Bu dostluk ve paylaşım ortamını bize sağlayan tüm çalışanlara teşekkür ediyoruz dedi. KURSLARA KAYITLAR DÖNEM SONUNDA Çankaya Evleri nde etkinlikler ve kurslar, yerel ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle katılımcıların talepleri doğrultusunda planlanıyor. El Sanatları Kursları yıllık kurslar olup kayıtları Eylül ayında başlıyor. Kayıtlar, ilgili birimlerin kontenjanlarına bağlı olarak son buluyor. Dil Kursları ile Kişisel Gelişim ve Meslek Edindirme Kursları, MEB in belirlemiş olduğu müfredata göre açılıyor. Bu bağlamda her bir kursun süresi değişmekle beraber dönemlik kurslar olarak devam ediyor. Eylül ve Ocak aylarında kayıt alınabiliyor. RESMI KURS KAYITLARI IÇIN, 1) 1 adet Nüfus Cüzdanı fotokopisi 2) 1 adet Öğrenim Durum Belgesi fotokopisi 3) 2 adet vesikalık fotoğraf ile bizzat başvuru yapılıp Başvuru Formu nun doldurulması gerekiyor. STK lar ve Üniversiteler ile ortaklaşa düzenlenen seminerler; Kadın Hakları, Kadın Sağlığı, Anne-Çocuk İlişkileri, Aile İçi Eğitim gibi konularda yapılıyor. Katılım için kayıtlı kursiyer olunması gerekmeyip, ilgili birimle irtibata geçilmesi yeterli oluyor. Çankaya Evleri bünyesinde açılan kurslar ve etkinlikler vatandaşlardan gelen taleplere göre yeterli kişi sayısına ulaşınca açılmakta. Kurslar her dönem değişiklik gösterebilmektedir. 30 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

33

34

35

36 HABER news GERİ DÖNÜŞÜMDE ÇAYYOLU HABER Sevgim Anaokulu FARK YARATIYOR Günümüzde doğa ve çevre koruma faaliyetleri açısından önemli bir anlam kazanan geri dönüşüm konusu, okul öncesi dönemde çocukların çevre bilincini kazanmaları ve bu amaçla artık materyallerin değerlendirilmesi yoluyla gerçek anlamda geri dönüşüm ve değerlendirme örneklerini algılamaları açısından önemli bir yer tutmakta. Sevgim Anaokulu eğitim programına yerleştirdiği doğa ve çevre koruma etkinlikleri ile bu günden geleceğe doğal kaynakları korumanın, tutumlu olmanın, değerlendirilebilecek ürünlerin geri kazanımının yollarını göstermeye çalışıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Sevgim Anaokulları Kurucusu Gülcan Nalbantoğlu, Projemiz; içerisinde bulunduğumuz doğaya karşı kendimizi sorumlu hissederek, bilinçli bir yaklaşımla doğayı en doğru şekilde koruma amacı gütmektedir. Bu amaçla çıktığımız yolda, Sevgim Anaokulu ailesi olarak ilk hedefimiz, geri dönüşüm farkındalığı yaratmak ve çocuklarımıza bu bilinci kazandırmaktır. Çevreye atılmış çöpler biz insanların ve diğer tüm canlıların hayatını tehdit etmektedir. Bizler de bu bilinçle Geri Dönüşüme At, Hayata Kat adlı proje başlattık. Proje kapsamında; çevre düzenlemesi (bahçemiz, atık kutuların temini, atık-çöp) ayrımının yapılabilmesi, geri dönüşüm süreci ve basamakları konusunda bilgi sahibi olduk. Eğitici geri dönüşüm videoları izledik, ayrıca atıkları değerlendirerek sanatsal çalışmalarımıza dahil ettik. Sonra ki adım olarak bu zamana kadar okulumuzda toparladığımız atıkları aile katılımlarınızla aktif bir şekilde destekleyerek daha geniş bir kitle ile çocuklarımızın farkındalığını geliştirmek istiyoruz dedi. 34 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

37 ÇAYYOLU HABER HABER news GERI DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMI BÜYÜK Gülcan Nalbantoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü, Geri dönüşümün önemi çok büyük. Geri dönüşüm 1.Doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlar. 2.Enerji tasarrufu sağlamamıza yardım eder. 3.Atık miktarını azaltarak çöp işlemlerinde kolaylık sağlar. 4.Geri dönüşüm geleceğe ve ekonomiye yatırım yapmamıza yardımcı olur. Amacımız, seviyelerine uygun olarak bu dört maddelik bilinci çocuklarımıza kazandırmaktır. Projemizin bu aşamasından sonra atıkları uygun bir merkezle buluşturarak yerinde geri dönüşüm sürecini gözlemleyeceğiz. Doğamız için bilinçli bireyler olmanın mutluluğunu çocuklarımızla birlikte hissetmiş olacağız. Proje sorumlumuz 5 yaş sınıf öğretmenimiz Elif Postlu ya desteklerinden dolayı teşekkür derim. Ayrıca Sevgim Anaokulu çocuklarının duyarlılıkları beni ve öğretmenlerimizi çok etkiledi. Hepsini teker teker kutluyorum dedi. ÇOCUKLARA GERI DÖNÜŞÜMÜ ÖĞRETMENIN 5 ADIMI Gülcan Nalbantoğlu çocuklara geri dönüşümü öğretmenin 5 adımını da şu şekilde anlatıyor; Doğa, insan, hayvan ve evren sevgisi çocuklara küçük yaşlardan itibaren aşılanabilir. Onlara keşfetme olanağı sağlamak, çevrelerine itina ile yaklaşmalarını sağlayacak şekilde rol model olmak, hayvanlarla iletişime geçmelerine yardımcı olmak oldukça basit olan ama okul öncesi eğitimde nedense tek tip eğitim sistemlerinin ağlarına takılıp kaldığından dolayı es geçilen pratikler. Özellikle büyük şehirlerde kitleler durmadan tüketme eğiliminde. Örneğin, fast food restoranlarının fazlalığı beraberinde oldukça fazla seviyelerde plastik malzeme kullanımını getiriyor veya teknolojik atıklar da hızla artan teknolojik alet kullanımımızın sonucu olarak önü geçilemez hale geliyor. Bu nereye kadar sürdürülebilir? Çocuklarımızı nasıl bir çevre bekliyor? Hala aynı kaynakları sunabilecek bir dünya olacak mı onlar için? Bu soruların cevabını vermek maalesef artık eskisi kadar basit değil. Peki, neler yapabiliriz? Bunun en kısa cevabı çocuklara geri dönüşümü öğretmenin 5 adımı olarak sıralayabilirim. 1- Çocukların farkındalıklarını artırın 2- Geri dönüştürülebilir maddeleri öğretin 3- Konu hakkında çocuğunuzla beraber aktiviteler yapabilirsiniz 4- Aktivitelerinizi çeşitlendirin (Okul, arkadaş vb gbi) 5- Geri dönüşümde çocuğunuzun daha aktif rol almasını sağlayın ÇAYYOLU HABER Aralık

38 POLATLI, TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİNE HAZIRLANIYOR yazın Metin Altay Tarihte ilk söz Bekos (ekmek) orada söylendi, Büyük İskender, Gordion daki Kördüğümü orada kesti, 22 gün 22 gece sonunda Yunan ı dize getiren Türkler, ateşle imtihanını orada kazandı! Sakarya Meydan Muhaberesi Zaferi ile psikolojik üstünlüğü ele geçiren Türkler, Yunan ı Anadolu dan temizleyip yeni bir tarih yazdı. 29 Ekim 1923 te kurulan Cumhuriyet in tohumları Polatlı da yeşerdi. 150 bine yaklaşan nüfusu, Türkiye nin Konya dan sonra tahıl ambarı olan Polatlı nın artık tarihi ve kültürel turizmde de öne çıkması için harekete geçildi. Polatlı İşadamları ve Bürokratlar Derneği (POBİAD) Ekim 2017 tarihlerinde Polatlı nın tanıtımı için iki günlük etkinlik düzenledi. AK Parti Ankara Vekili Nevzat Ceylan, CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Ankara Bağımsız Vekili Aylin Nazlıaka, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran ı bir araya getiren etkinlikte Kırım Türklerinin ünlü yiyeceği çibörek ve yöresel yiyecekler ikram edildi. Tarihin en önemli safhalarına şahitlik eden Polatlı da yaşanan kritik dönemeçler farklı etkinliklerle anlatıldı. Kral İskender in Kördüğüm Canlandırması, Kurtuluş Savaşı Fotoğraf Sergisi, Polatlı Halk Oyunları Gösterisi sergilendi. 22 Ekim 2017 Pazar günü de Gordion ve Polatlı nın tanıtımı için Tarih ve Kültür Turu düzenlendi. POBİAD Başkanı Özcan Temurer, Polatlı, medeniyetlerin kesişme yeridir. Binlerce yıllık geçmişi bu olan bu tarihi ve kültürel zenginliği yeterince Türkiye ve dünyaya tanıtamıyoruz. Bunu kırarak, Polatlı yı hak ettiği yere taşımalıyız dedi. Duygusal anlar da yaşandı Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi Genel Koordinatörü Kadim Koç, Sakarya Savaşı nın kritik safhalarını anlattı. Dua tepe de Atatürk ün yaveri Salih Bozok ile olan sadakat ilişkisini anlatırken gözleri dolan Koç, Sakarya Meydan Muharebesi bir diriliş destanıdır. Burada, şu anda gördüğünüz her yere şehitlerin kanı karışmıştır. Buradan geçerken bu bilinçle hareket etmeli ve tarihimizi iyi bilmeliyiz. Halide Edip Adıvar ın Türk ün Ateşle İmtihanı ve Ateşten Gömlek kitapları mutlaka okunmalı dedi. Koç, Atatürk ün Alagöz Karargahı nı ve Malıköy deki treni; Başkomutanlık Karargahı olarak kullanan Atatürk ün, attan düşerek kırdığı kaburgasına rağmen inanç ve kararlılıkla Sakarya Meydan Muharebesi ni yönettiğini söyledi. 36 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

39

40 HABER news ÇAYYOLU HABER ÇAYYOLU NUN EN IŞLEK CADDELERINDEN BIRISI Daha önce de komedyen Şahan Gökbakar ın skeçlerine konu olan bulvarın ismi uzun olmasıyla dikkat çekerken görenler ismin tekerleme olduğunu sanıyor. Ancak Banga Bandhu Şeyh Mucibur Rahman dünya ve Bangladeş tarihinde önemli bir yere sahip. Mucibur Rahman, Bangladeş in ilk Başbakanı ve Devlet Başkanı olmasıyla tanınıyor. Rahman, orta halli bir toprak sahibinin oğluydu. Kalküta ve Dakka Üniversitelerinde Hukuk ve Siyasal Bilimler öğrenimi gördü. Genç yaşta İngilizlere karşı sürdürülen bağımsızlık hareketine katıldı ve kısa süre hapis yattı. Devlet Başkanlığı na gelen Zülfikar Ali Butto tarafından serbest bırakılan Mucibur Rahman, yeni Bangladeş Devletinin ilk Başbakanı oldu. (Ocak 1972) Ama Bangladeş in artan sorunları çözmekte başarısız kaldı ve giderek daha baskıcı bir yönetim kurarak 1975 başlarında Devlet Başkanlığı görevini de üstlendi. 15 Ağustos 1975 teki bir askerî darbeyle devrildi ve ailesiyle birlikte öldürüldü. Çayyolu nda bulunan Banga Bandhu Şeyh Mucibur Rahman Bulvarı sosyal medyada espri konusu oluyor... Bostanda 1000 kişi EĞİTİM ALDI yılları arasında Sebze Yetiştiriciliği, Arıcılık, Kompost yapımı, Budama, Yağmur hasadı ve Ev ilaçları ve geleneksel yöntemlerle tarımsal mücadele gibi eğitimlerden yararlanan vatandaşların sayısı bini buldu. Çankaya Belediyesinin 2015 yılında faaliyete geçirdiği Kent Tarım Hobi Evi, kursiyer yetiştirmeye devam ediyor. Mutlukent Mahallesi nde 2 bin metrekare alana kurulu Kent Tarım Hobi Evi nden eğitim alarak mezun olan kursiyerlerin sayısı bini buldu. BILGILER UYGULAMAYLA PEKIŞTI Dileyen tüm vatandaşların ücretsiz olarak katılabildiği eğitimlerde kursiyerlere, sebze yetiştiriciliği, arıcılık, kompost yapımı, budama, aşılama, organik pazar, yağmur hasadı ve zararlılarla mücadele gibi konularda en detaylı bilgiler verildi. Vatandaşlar, 7 hafta süren sebze yetiştiriciliği eğitimlerinde ıspanak, turp, havuç, soğan, pırasa, domates, biber, patlıcan, salatalık, mısır, fasulye, çilek, kabak, karpuz, kavun, dereotu, semizotu, ısırgan ve marul gibi sebzelerin yetiştiriciliği uygulamalı olarak öğrendi. ÇOCUKLAR VE YABANCILARDA ILGI GÖSTERDI Açıldığı günden beri vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Çankaya Belediyesi Kent Tarım Hobi Evi nin farklı konukları da oldu. Her yaştan insana hizmete verilen merkez, bugüne kadar 500 kreş çocuğuna da kapılarını açtı. Çocukların minik çiftçi eğitimi aldıkları merkez, zaman zaman yabancı uyruklu gönüllü öğrencileri de konuk etti. Çöpe atılan kitaplar kütüphane oldu Çankaya Belediyesi Temizlik İşleri Şantiyesinde, çöpe atılan kitaplardan bir kütüphane oluşturuldu. Ansiklopedilerden, tarih kitaplarına; romanlardan kişisel gelişime kadar 3 bin 500 kitabın yer aldığı kütüphanede, bağış kitaplar da bulunuyor. Çankaya Belediyesi Temizlik İşleri Şantiyesi, bir ilke imza attı. İşçiler, çöp konteynırlarının yanına bırakılan kitapların yok olmasına izin vermeyerek, özenle biriktirmelerinin ardından kütüphane kurulmasını sağladı. Şantiyenin kütüphanesinde, bağışlarla birlikte 3 bin 500 kitap yer alıyor. Ansiklopedilerden, tarih kitaplarına; romanlardan kişisel gelişime kadar geniş bir yelpazede kitapların bulunduğu mekandan öncelikle şantiyeyi kullanan temizlik işçileri yararlanıyor. İşçiler kitapları ödünç alabildiği gibi, dinlenme saatlerinde diledikleri kitabı burada okuyabiliyor ya da satranç oynayabiliyor. İşçilerin çocukları da kendileri için oluşturulan çocuk kitapları bölümünü diledikleri gibi kullanabiliyor. Kütüphanelerinin dileyen herkese açık olduğunu ve kitap bağışı da aldıklarını belirten şantiye yetkilileri, topladıkları kitapları, köy okullarına ve ilçe kütüphanelerine ulaştırmayı da amaçlıyor. Dergimizin Kasım 2017 sayısı 38 sayfasında yer alan Güneş Çocuklar Anaokulu Çocukların içini ısıtmaya devam ediyor başlıklı söyleşide Güneş Çocuklar Anaokulu kurucusu Şükran Güneş in ismi sehven Ayşe Hanım olarak çıkmıştır. Düzeltir tüm okurlarımızdan özür dileriz. 38 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

41

42

43

44 HABER news ÇAYYOLU HABER Genç Görünmek İçin Notlar ve Kış Aylarına En Uygun UYGULAMALAR Yaşlanma kaçınılmaz bir döngü; doğal görünüşümüzü muhafaza ederek yaş almak tabii ki emek isteyen bir iş. Hem etkili olan, hem de yapay görünmeyen uygulamaları seçip değerlendirirken kafamız oldukça karışabiliyor; ama bu konunun bazı püf noktaları var Hangi yaşta işlemlere başlamak lazım, hangi işlemi öncelikli yaptırmak lazım derken sizlere fazlaca karmaşık olmadan detayları aktarmak istedik. Öncelikle anti-aging işlemlerine erken dönemde başlamak daha sağlıklı ve güzel yaş almayı sağlıyor. Yirmili yaşların sonlarından itibaren herkese uygulanabiliyor. Gecikmiş olarak uygulanan anti-aging işlemlerinde ise sonuç alma süreci uzuyor. Gerçek şu ki, yüz gençleştirme işlemleri tüm dünyada büyük bir hızla artmakta. Bu bağlamda, önemli olan doktorunuzun bugünkü durumunuzu ve ihtiyacınız olan işlemleri belirleyerek yapacağı size özel planlamadır. Malum herkesin yaradılışsal olarak cilt yapısı ve çevresel etmenlere verdiği cevaplar farklıdır. Kırışıklık, leke, genetik faktörler, yaşam alışkanlıklarınız gibi birçok etken değerlendirmeyi etkiler. İsteklere ve ihtiyaçlara göre beraberce şekillendirilmiş; doğru ve dozunda uygulamalar ile güzel yaşlanmak mümkün ve sandığınız kadar zor değil. 42 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

45 ÇAYYOLU HABER HABER news Unutmayalım; Cildiniz sizin en büyük organınız ve sizi dış etmenlerden korumak için oldukça büyük bir çaba sarf ediyor. Bu işlemlerin başında ilk akla geleni ve en sık uygulananı olan botosktan başlayalım: suni bulduğumuz her ifadenin sorumlusu mu yoksa dozunda uygulandığında güzellik dünyasının en mükemmel buluşu mu iyi değerlendirmek lazım. Tabii zavallı botoksun adı çıkmış. Aşırı bulduğumuz bütün işlemlere, yanaklara, dudaklara botoks diyoruz. Halbuki, botoks şişme yapmayan, doğru uygulandığında ifadeyi bozması söz konusu olmayan, hatta yüzümüzün ifade bozukluğunu düzenleyen ve yan etki açısından en masum tedavidir; yeter ki uygun ellerde yapılsın. Bunun yanı sıra çökme ve çatlak alanlarına yapılacak dolgular, cilt matlığınızın, ince çizgilerin, yara izlerinin giderilmesi için yapılacak PRP ve gençlik aşısı işlemleri, cildinizde hızlıca sıkılaşma ve parlama için kullanılacak somon DNA, mezoterapi uygulamaları, çatlak ve lekelere özel kombinasyon tedavileri; yine tüm yüzde ve hatta vücutta uygulanan cihazlı ameliyatsız germe, sıkılaştırma cihazları en büyük yardımcılarımız. Bu konudaki en önemli püf noktası, tedavi gerektirir hake gelmeden yaptıracağımız düzenli bakımlar. Unutmayalım; Cildiniz sizin en büyük organınız ve sizi dış etmenlerden korumak için oldukça büyük bir çaba sarf ediyor. Sizin de onun bakımlarını ihmal etmemeniz ve cildinizi tabir yerindeyse şımartmanız sizin yararınıza olacaktır. Ölü deriyi atmak, yağ ve nem dengesini temin etmek için düzenli cilt bakımları ve peeling, maske uygulamalarından uzun vadede çok kazançlı çıkacaksınız. Uygulamalar yapılırken önemli faktörlerden biri de mevsim. Cildimizin yaz ve kış bakım ihtiyaçları farklıdır; dolayısıyla her mevsim öncesi cildimizi farklı bakımlarla hazırlamamız gerekiyor. Derin temizlik ve nem dengesi gibi cildin her mevsimde olan ihtiyaçlarının yanı sıra örneğin şu aralar yazın azmış olan lekelerimiz ve ışığa hassas tedavilerin daha kolay uygulanabilmesi açısından yara, iz tedavileri için en uygun mevsimdeyiz. Lekeler için tek bir tedaviye ya da işleme en iyidir dememiz mümkün değil çünkü başarıyı etkileyen en önemli faktör cildin ve lekenin iyi analiz edilmesi. Leke tedavilerinde kremlerin ve serumların kullanıldığı özel bakımlar ile cilt altı enjeksiyonlarının uygulandığı doktor uygulamaları kombinasyonları en güzel sonuçları vermektedir. Süreç yaklaşık 2 ay sürer. Hepsi birbiriyle uyumlu içerikli serumlar ve tabii ki mutlaka güneş koruyucu ile desteklenmesi gereken bir süreçtir. Kış aylarında gençlik aşısı, vitamin enjeksiyonları cilde kaybettiği sıkılığı, nemi ve kollajeni geri kazandırıyor. Güneş ışınlarına maruziyetimizin azaldığı kış ayları bildiğiniz üzere lazer epilasyona başlamak de ideal aylar; bronzlaşmadan kaçınma derdi olmadığı için tüm seanslarımızı rahatlıkla planlayabiliyoruz. İncelme ve sıkılaştırıcı tedaviler en sık yaza yaklaştığımız dönemde aklımıza geliyor; ama dikkat edin vücudumuz soğuğa karşı önlem olarak bu mevsimde daha fazla yağ depolamakta; tedbiri önden almakta fayda var. Bol su içelim, sporu ihmal etmeyelim ve fazlalıklar birikmeye başladığında cihazlı tedaviler için görüş almayı unutmayalım. Özellikle Eximia ve Exilis ile selülit ve yağ yakma tedavilerinde oldukça etkili sonuçlar görmekteyiz. Diyetisyenimizle birlikte uyguladığımız kombinasyon tedavilerinden çok olumlu geri dönüşler almak bizi mutlu ediyor. Kışın belki de en faydalı uygulaması olan ozon saunayı mutlaka bir kenara not edin. Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirip bizi enfeksiyonlara daha dirençli hale getiren deri yoluyla ozon verme yöntemi, yorgunluk atıcı, toksinlerden arındırıcı, dolaşım sistemini düzenleyici, cildi sıkılaştırıcı, ağrı azaltıcı özelliklerinin yanı sıra performanslı kilo vermeye de yardımcı olmaktadır. Kış aylarında güzellik ve sağlığınız için yapılabilecek uygulama çeşidi oldukça fazla. Tüm tedavilerde olduğu gibi elde edilecek sonuçlar kişinin motivasyonu ile de yakından ilgili ve sonuçlar kurulan sempati ve ilgi ile daha başarılı olmakta. İçimizdeki enerjiyi beraberce yükselteceğimiz mutlu bir kış dileğimizle

46 HABER news ÇAYYOLU HABER Sonbahar-Kış Bayan Sokak Modası Modanın en önemli noktası da sokaktır. Çünkü her noktada giyilebilecek kıyafet tarzı farklılaşmaktadır. Moda defilelerinde gördüğümüz bazı kıyafetler sadece özel günler için bunları normal sokak stili olarak tercih edemeyiz. Londra, New York, Milano defilelerinde sonra sonbahar-kış bayan sokak modası belli oldu. Sonbaharkış sokak modası birçok farklı tasarımlarla bize ilham kaynağı oldu. Öncelikli olarak şunu söyleyebiliriz çok geniş bir yelpaze stiller tasarlanmıştı. Sokağın her noktasına uygun şekillerde parçalar tasarlanmıştı. Ayrıca renkler, desenler, yazılı figürler çok çok ön plandaydı. İŞTE SONBAHAR-KIŞ SOKAK MODASINDAN DERLEDIĞIMIZ ÖNERILER. n Yırtık kot ve deri ceket sokak stili Sokak modasının olmazsa olmaz parçası yırtık kotlardır. Eğer sizlere kotsuz bir sokak stili sunuyorsa gerçekten orada büyük bir eksilik var demektir. Hem rahat hem de spor tarzda bir sokak tarzı oluşturmak istiyorsanız bu önerimizden ilham alabilirsiniz. n Zarif kürklerle sokak görünümü Biraz klasik gibi gelebilir size ama bütün moda defilelerinde sıklıkla gördüğümüz fikir zarif hafif tüylü kürklerdi. Kürkünüzü kısa etek, topuklu çizme ile birleştirerek çok havalı görünebilirsiniz. n 2018 kış tayt modası Taytlar son birkaç yıldır çok popülerdi bu trend yükselerek devam ediyor. Bu sonbahar ve kış için kesinlikle gardırobunuzda birkaç tane kalın taytlar yerleştirin. Taytla oluşturulan stiller gittikçe artacak, bunu moda haftalarındaki sokak fikirlerinden dolayı söylüyoruz. Birçok tasarımda hep tayt vardı. n Kalın iri örgülü hırka modası Kalın renkli uzun örgüler dikkat çekici olmakla beraber bayanlara çok yakışıyor. Kış günleri için bulunmaz bir stil diyebiliriz. Bu tarz hırkaları sokaklarda çok fazla göreceğiz diyebilirim. Ne varsa eskilerde var! diyebileceğimiz trendlerle karşı karşıyayız bu sonbahar-kış modasında. Ne kadar kabarık ne kadar hacimli üst parçalarınız varsa o kadar trendsiniz bu sonbahar-kış. 44 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

47

48 HABER news ÇAYYOLU HABER Bazen hafızalarımızı tazelemek gerekir. Çayyolu Haber Dergisi olarak, Aralık ayı içerisinde yaşanılan olaylardan bazılarını sizler için derledik. 1 Aralık: Türk Askerlerinin Kore de Kunuri Zaferi (1950). 2 Aralık: Namık Kemal in ölümü (1888). 3 Aralık: Kıyafet Kanunu nun kabulü (1934). 3 Aralık: BM Kuvvetleri nin Kore den çekilmeye başlaması (1950). 3 Aralık: Pakistan - Hindistan savaşı (1971). 4 Aralık: İnönü, Churchill ve Roosevelt in Kahire Konferansı (1934). 5 Aralık: Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması (1934). 7 Aralık: 2. Dünya Savaşı nda Japonlar ın Pearl Harbour baskını (1941). 8 Aralık: Amerika nın, Japonya ya savaş ilan etmesi (1941). 10 Aralık: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi nin yayınlanması (1948). 10 Aralık: Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Hükümeti arasında Ankara da Dostluk Antlaşması imzalandı (1923). 11 Aralık: MGK Genel Sekreterliği kuruldu (1962). 11 Aralık: Türkiye nin Bağdat Büyükelçiliği İdare Ataşesi Çağlar Yücel, arabasında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü (1993). 12 Aralık: Etiyopya ile Eritre arasında 2 Yıl süren savaşa son veren barış antlaşması, Eritre Devlet Başkanı İssaias Afevorki ve Etiyopya Devlet Başkanı Meles Zenavi tarafından Cezayir de imzalandı (2000). 14 Aralık: George Washington un ölümü (1799). 16 Aralık: Londra Konferansı, Dört Büyükler Almanya konusunda uzlaşamadılar (1947). 17 Aralık: Pakistan ın, Hindistan a karşı yenilgisi ve ateşkes (1971). 18 Aralık: Demokratik Parti kuruldu. Kurucuları Ferruh Bozbeyli, Saadettin Bilgiç, Talat Asal ve Yüksel Menderes idi (1970). 19 Aralık: Mustafa Kemal ve Heyeti Temsiliye nin, Sivas tan Ankara ya hareketi (1919). 20 Aralık: Brüksel Paktı İstişare Konseyi nin Batı Birliği Askeri Organizasyonu NATO ya katılmasını kararlaştırması (1950). 20 Aralık: 1954 seçimlerinden sonra bazı milletvekilleri DP den ayrılarak Hürriyet Partisi ni kurdular (1955). 21 Aralık: III. Murat ın tahta çıkışı (1574). 21 Aralık: Doğu Berlin de iki Almanya arasında Temel Anlaşma imzalanması (1972). 21 Aralık: Cenevre de Orta Doğu Konferansı (1973). 21 Aralık: ABD nin Panama yı işgali (1989). 22 Aralık: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kuruldu (1962). 23 Aralık: Menemen de Öğretmen Kubilay ın şehit edilmesi (1930). 25 Aralık: Türkiye Cumhuriyeti`nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü nün ölümü (1973). 27 Aralık: İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy un ölümü (1936). 27 Aralık: Eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu nun ölümü (1953). 27 Aralık: Mustafa Kemal ve Heyeti Temsiliye nin Ankara ya gelişleri (1919). 28 Aralık: Türkiye Cumhuriyeti nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Anıtkabir e, Atatürk ün karşısında hazırlanan yere defnedildi. (1973). 30 Aralık: Gülhane Askeri Tıp Okulu nun açılışı (1898). 46 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

49

50 HABER news ÇAYYOLU HABER Ankara nın ünlü gözlükçüsü 3. Mağazasını Çayyolu Yaşamkent te açtı Turgay Bey, 17 yılda Ankara nın en ünlü gözlükçüsü oldunuz. Bu başarınızı neye borçlusunuz? n Sağlıklı gözlere sahip olmanın paha biçilemez bir değer olduğuna inanan firmamız, kurulduğu 2000 yılından bu tarafa, dünyanın seçkin marka ve modelleri, alanında eğitimli ve profesyonel nitelikteki personeli ile müşterilerimize dünya kalitesinde hizmet sunduğumuz için bu başarımızı yakaladık diyebiliriz. Ayrıca bize emanet ettiğiniz gözlükleriṅiżiṅ camları en son teknoloji makiṅalarda montaj edi lmekte olup, firmamızca satılan tüm ürünler Selay Optik garantisinde bulunmaktadır. Turgay bey, Ankara daki 3. Mağazanızı Çayyolu Yaşamkent te açtınız. Bu konuda ne söylemek istersiniz? n Çayyolu, Yaşamkent bölgesinin bizim için özel önemi var. Çünkü gözlerimizin gündelik yaşamımızdaki ve iş hayatımızdaki önemini çok iyi biliyoruz. Bunu anlayacak en nitelikli müşterilerimiz bu bölgede bulunuyor. Bu sebepten dolayı 3. Mağazamızı Çayyolu Yaşamkent bölgesine açtık. Ankara nın ünlü gözlükçüleri arasında yer alan Selay Optik üçüncü mağazasını Çayyolu Yaşamkent te açtı. Mağaza zincirinin kurucusu Turgay Bey ile Selay Optiği ve ideal gözlük kullanımı hakkında görüştük. Turgay bey, uzmanlığınızdan yararlanarak soruyorum. İdeal gözlük kullanımı nasıl olmalıdır? n Gözlük kullanmaya başlayan kişilerde, belli bir süre sonra bazı alışkanlıklar oluşur. Gözlüğü takip, çıkarırken, silerken, bir zemin üzerine koyarken, kordon veya zincirle boyunda asılı tutarken, baş üzerine kaldırırken, kılıfına yada kılıfsız cebe çantaya yerleştirirken ortaya çıkan bazı hareketler, hep benzer biçimde düşünmeden yapılır. Bu alışkanlıkların hepsi, gözlüğün ömrünü, yapısını, ayarlarını etkiler. Eğer bu alışkanlıkların içinde yanlış bir zorlama, yanlış bir hareket varsa, gözlük zorlamanın olduğu bölgeden kırılabilir. Bu olumsuzlukları gidermek için, sırasıyla şunlara dikkat etmek gerekir. Gözlük kullanılmadığı zamanlarda, mutlaka sert koruyucu bir kılıfta muhafaza edilmeli ve mümkün olduğunca oturulan, dayanılan üzerinde eşya bulundurulan bir zemine konulmamalıdır. Oturulan sandalye, koltuk, kanepe, yatak üzerine bırakılıp unutulan gözlükler her an bir kazaya uğrayabilir. Böyle bir alışkanlık edinilmişse hemen vazgeçilmesi gerekir. Bir de gözlüğün temizlenmesi var. Bu konuda ne söylemek istersiniz? n Silme bezinin yumuşak, Hidrofobik (su tutucu) ve cam üzerinde kolay hareket eden malzemeden olmasına titizlik gösterilmeli, silme bezi içinde kum, toz, kir olmamalıdır. Eğer çıkmayan kirler varsa, özel temizleyiciler spreyler, kir çözücü emdirilmiş kâğıtlar kullanılabilir. Bunlar yoksa her cama bir damla şampuan veya benzeri yüzey aktif sıvılar damlatılarak camlar parmakla ovalanır. Deterjan kullanılmamalıdır. Bol su ile durulanarak suyu silkelendikten sonra yukarıda anlatılan şekilde temizlik tekrarlanır. 48 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

51

52 Ankara da başarılı projelerle akla gelen bir isim Mehmet Özçelik: " Ev anlayışınızı değiştirecek yenilikler getirdik " Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet ÖZÇELİK Mutfak Lezzetli yemekler hazırlayabileceğiniz ve çok amaçlı oluşuyla hayatınızı kolaylaştıracak kaliteli akıllı mutfak, Yonca Evleri nde sizleri bekliyor. Yemek yaparken aynı zamanda arkadaşlarınız ve ailenizle keyifli vakit geçirebileceğiniz bu modern mutfak, kendinizi rahat hissedeceğiniz bir anlayış ile tasarlandı. Salon Evinizin en geniş alanı, hoş sohbetlerin yeri, zarif salon. Aydınlatmaların ve ferahlığın ambiyansı ile 21. yüzyıl modern yaşantısının anlayışına göre dizayn edilmiştir. Şık aksesuarlar ve geleneksel özelliklerin birleşimiyle yeniden yorumlanmıştır. Her köşesinde tarzınızı ortaya koyabileceğiniz salonunuzda, Yonca Evleri nde oturmanın ayrıcalığını hissedeceksiniz. Yatak Odası Evinizin en özel odası olan yatak odası, güvenli ve huzurlu olmasının yanısıra giyinme odası ve ebeveyn banyosu ile sizi mutlu ve huzurlu hissettirecek. Günün yorgunluğunu atmanız için detaylarla bütünleştirilmiş uyku alanı, konforlu bir uyku sonrası ertesi güne mutlu başlamanızı sağlayacak.

53 Eskişehir - Anka Şaşmaz Bulv Bağlıca Bulvarı Yonca Başkent, şehir planlama, mimari tasarım ve peyzaj mimarisi alanında bilgi ve deneyime sahip Kozz ArChitects, yani mimar Sema Merve Koz tarafından projelendirildi. Proje, Aras İnşaat işbirliğiyle küresel anlayışı, yerel beklenti ve alışkanlıkların buluşturulmasıyla oluşturuldu. Temennimiz; üyelerimizin ve konut sahibi olmak isteyenlerin, hayatlarına değer ve güven katan Yonca Evleri yle kurulan bu yeni dünyada, tabiatın keyfini çıkartabilecekleri mutlu bir hayat sürmeleri. Çiçektepe Aşağı Yurtçu Yukarı Yurtçu Ballıkuyumcu Yapracık Çankaya Üniversitesi D-20 Eskişehir - Ankara Yolu Başkent Üniversitesi D-20 Park Caddesi Alacaatlı-Dodurga Yolu Gordion AVM Turgut Özal Bulvarı İşletim aidatı yok, çekiliş yok! Konutunuzun kat ve cephesini belirlemek için kayıt önceliğini fırsata dönüştürün. Angora Bulvarı Yavuz Su Selim Bulv Site işletim aidatını kendi ödeyen ev Sitedeki mağaza kira gelirleri ile site işletim aidatları karşılanacak; sitede kat malikleri, anahtar tesliminden sonra site işletim aidatı ödemeyecekler. Böylece site içerisindeki mevcut 40 adet mağazanın doğal ortağı olacaksınız. Aidat, bu mağazalardan gelen gelirle ödenecek. Kaliteli ve konforlu sosyal mekanlar Sosyal mekanlar yanıbaşınızda. 1 kapalı ve 1 açık misafir otoparkı, açık havuz, sauna, buhar odası, sosyal aktivite mekanı, spor salonu, güneşlenme terasları, açık basketbol sahası, squash, açık tenis kortları, çocuk oyun alanları ve birçok ihtiyacı içerisinde barındırıyor. Ayrıca spor salonunda uzman kişisel antrenörler ile profesyonel spor antremanı yapabilir, birlikte çalışma imkanı bulabilirsiniz. & ARAS GRUP işbirliğiyle Merkez Büro SS Başkent Yonca Evleri Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet ÖZÇELİK Toros Sokak No: 21/13 Sıhhiye/Ankara Tel : 0 (312) GSM: 0 (532) Şantiye/Satış Ofisi Ballıkuyumcu Mahallesi Piyale Paşa Caddesi No: 11 Ankara Tel: 0 (312) (312) Çayyolu Satış Ofisi Alacaatlı Caddesi Sokak Anchor İş Merkezi B Blok No: 3/7 Çayyolu/Ankara baskentyoncaevleri@hotmail.com

54 İpek Renda Stil Danışmanı F i l e çorapların varlığından haberdardık aslında. Ama bu kadar popülerleşmemişti.eteklerin ve elbiselerin altına giymeyi geçtik artık yırtık kot pantolonların içine de giyiyoruz.minik fileli yada iri fileli tercih edebilirsiniz kombininize göre. Siyah fileli çoraplar hoşunuza gitmiyorsa ten rengi olanları da mevcut.hatta diz altı file çoraplar ve soket file çoraplar da var. Rock ve punk severlerin işi bu çoraplar.hiç bana göre değil demeyin.artık öyle bir keskin çizgi kalmadı.file çoraplar geçtiğimiz ay size bahsettiğim çorap çizmelerle harika duruyor benden söylemesi. Puantiyeli çoraplar sezona damgasını vuran modellerden biri. İrili-ufaklı puantiyeler çorapları sarmış durumda. Asil ve zarif bir görünümdeki bu çoraplarla kombininizi hareketlendirebilirsiniz. Yine file çoraplarda olduğu gibi külotlu olanların dışında soket ve diz altı boyları da bulunuyor. Minik puantiye detayları olanları ben daha çok benimsedim. Pop-art çoraplar sevimli durmasının yanı Çoraplar Çoraplar BAŞROLDE Soğuk kış günlerinde tarzımızı tamamlayan ve güçlendiren çoraplarımızı meydana çıkartıyoruz. Kış mevsiminin güzel yanlarından birisi de bu bence. Peki ya siz seçimlerinizi yaparken kombininizi mi çorabınıza uydurursunuz yoksa çorabınızı kombininize mi? sıra kombininize de renk katıyor. Modayı eğlenceli kılmak isteyenler gözü kapalı tercih edebilir bu çorapları.tek renk çoraplardan ziyade sloganlı,figürlü,desenli çoraplar bu kış bacaklarda olacak.ayak kısmından dize kadar simsiyah gelip dizin üstünde hareketlenen bu çoraplar farklılık yaratmak isteyenler için birebir. Stilettolarla giyilen soket çoraplar moda çekiminden fırlamış gibi durmanızı sağlayabilir.ilk bakışta gözünüze hoş gelmeyebilir fakat birkaç denemeden sonra doğru kombinle favori görünümünüz haline gelebilir. Diğer yandan sneakers ile giyilen soket çoraplarda sportiflikten yana olanların tercihi olabilir.özellikle simli soket çoraplar ile şıklık katabilirsiniz. Dantel çoraplar feminen ve romantik bir stile giden en kısa yol.duruşuyla bizi geçmişe götürse de aslında zamansız bir görünüme sahip.modaya her daim ayak uyduran dantel çoraplar günlük bir kombinde bile hemen fark yaratacaktır. 52 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

55 Neden Ermenek Toros Helvası Ermenek helvası, helva yapımında şeker yerine üzüm pekmezi kullanılmaktadır. Toros dağlarında elde edilen doğal üzümler, çöğen ve tahinle harmanlanarak Ermenek Toros helvasının tadını vermektedir. İster aç karna sıcak ekmeğin arasına sürün yiyin, isterseniz yemekten sonra tatlı olarak bir kaşık yiyin ama muhakkak tadına bakın. Zeytinyağı Organik Yumurta ZEYTİN Siyah, Yeşil, Çekirdeksiz, Gemlik REÇEL Lavanta Reçeli, Karadut Reçeli, Böğürtlen Reçeli, Çam Kozalağı Reçeli, Portakal Çiçeği Reçeli, Dağ Çileği Reçeli, Turunç Reçeli, Ceviz Reçeli, Domates Reçeli, Zeytin Reçeli, Patlıcan Reçeli, Menengiç Kreması, Şeker ilavesiz organik reçeller, Diyet hastaları için reçeller PEYNİR Bergama Tulumu, Çeçil Peyniri, Keçi Peyniri, Keçi Tulum Peyniri, Antakya Otlu Peyniri, Kars Eski Kaşar,İsli Peynir, İsli Saçaklı Peynir, Çömlek Peyniri, Çanakkale Koyun ve İnek Peyniri, Sepet Peyniri Dünyada bir ilk olan Türkiye de hatta ZEYNO da Koruyucu yok, trans yağ yok, kimyasal yok, kafein yok, kakao yok. Toros dağlarından toplanmış %100 ekolojik sağlıklı ve doğal krema, kanser ve yaşlanmaya karşı vücudu korumaktadır. Çıtlık bilişiminde A,E ve B vitaminleri ile protein, yağ, besinsel lif, doymamış yağ asitleri, sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir elementleri bulunmakta olup son derece faydalı bir bitkidir. BAL Lavanta Balı, Yayla balı, Kestane balı, Geven Balı, Karakovan Petek balı, Kütük kovan balı Soğuk sıkım Yağ Çeşitleri Hindistan Cevizi, Çörek otu, Aspir, Susam,Kayısı Çekirdeği, Haşhaş, Vişne çekirdeği, Üzüm Çekirdeği Kars Tereyağı, Antakya köy tereyağı Berilya AVM Ümit Mahallesi 2494 Cadde No:70/18 Ümitköy Çankaya Ankara Telefon:

56 HABER news ÇAYYOLU HABER Uzman Dr. Ahmet Volkan ARPACI: Doğu ve Batı Tıbbının bir uzman Hekimi olarak her rahatsızlığın Dünya Sağlık Örgütü nün öngördüğü şekilde tedavi edilmesi, bilimin yolundan ayrılmaması gereğini hatırlatmak isterim. Akupunktur: 5000 YILLIK MUCiZE T arih Akupunktur Merkezi Ankara Uzman Dr. Ahmet Volkan ARPACI boyunca dünyanın farklı yerlerinde farklı tıbbî sistemler ortaya atılmıştır. Bugün çağdaş Batı tıbbı, büyük oranda dünyanın her yerinde etkin olan sistem olarak gözükse de, Bilim otoriteleri, tedavi için farklı alternatiflerin olabileceğinden söz etmektedir. Çok eski kökene sahip, Geleneksel Çin Tıbbı ve benzeri kompleks tıbbi sistemlerin yanı sıra, kabilelerde rastlanan daha basit tıbbi sistemler de bugün varlığını, Batı tıbbı ile birlikte, sürdürmektedir. (Wikipedia) Geleneksel Çin Tıbbının ana ögelerinden biri olan Akupunktur, 5000 yıllık bir geçmişe dayanan bir tedavi etme sanatıdır. Kapalı Çin toplumunun içinde Uygur Türkleri nin bulduğu ve sonrasında gelişmesinde içlerinde İbni Sina nın da bulunduğu birçok bilim insanının emeği olan sağlık bilimidir. Aku: İğne, Punktur: Delmek anlamına gelir ki bu da Akupunkturun tedavi yönteminin vücudun belli noktalarına uygulanan, iğnelerle gerçekleştiğinin ifadesidir. Bugün tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ve kabul edilen Tıp Bilimi, Batı Tıbbı olarak bilinir; PEKI BU IKI FARKLI TIP BILIMININ BIRBIRINDEN FARKLARI NELERDIR? Günümüzde en büyük farkın uzmanlaşma olduğunu söylemeliyim. Şöyle ki; Batı Tıbbında, insan değerlendirilirken insanlar yaşlarına, Cinsiyetlerine ve vücut bölgelerine göre parçalara ayrılmıştır, Hemen her gün de yeni uzmanlıklar, yeni bölünmeler devam etmektedir. Yakın bir dönemde sağ göz uzmanlığı ve sol göz uzmanlığına kadar gidecek bir bölünme yolundayız. Oysa Akupunktur bölümlere ayrılmaz. İnsanı ruhuyla, bedeni ile, tüm organ ve sistemleri ile bir bütün olarak görür. Tüm bu sistemlerin DENGE içinde uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamaya çalışır. Bu noktada tespit ettiği uyumsuzlukları ve dengesizlikleri düzeltme amacını güder. Akupunktur Etki Mekanizması; Vücudumuz ağlarla örülmüştür. Damar ağı, Lenf ağı, Sinir ağı, bunlar bildiğimiz ağlardır, yeni öğrendiğimiz ve artık batı tıbbının da kabul ettiği diğer bir ağ ise Enerji Ağımızdır. Nasıl diğer ağlar birbirine karışmadan bulunuyorsa Enerji ağımız da diğer ağlardan farklı bir ağ olup diğerleri ile karışmazlar. İşte Akupunktur bu enerji ağımız üzerinde yaptığı uyarılar ile tedavilerini oluşturmaktadır. 54 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

57 ÇAYYOLU HABER HABER news Batı tıbbının en üst düzey organizasyonu, tüm tanıları, tedavileri ve yöntemleri oluşturan, kabul eden ve kullanılmasına izin veren sağlık örgütü. WHO ( Dünya Sağlık Örgütü) dür yılında Akupunkturu bilimsel bir tedavi metodu olarak kabul etmiş ve ilk kez Akupunktur Kongresi düzenlemiştir. Şu anda 150 den fazla hastalık için Akupunktur tedavisini önermektedir. Akupunktur Tedavisinin başarılı olduğu hastalıklar içinde birçok vücut sistemini ilgilendiren hastalıklar mevcuttur; Çoğu kişinin aklına ilk gelen Obesite (aşırı kilolu olma) nın tedavisinden başka, Her türlü vücut ağrıları, Migren ve benzeri tanılardaki baş ağrıları, Eklem ağrıları, Ciddi kas ağrıları, Bel Boyun Fıtıkları, Psikolojik rahatsızlıklar, Kanser Hastalıklarının belirli dönemleri, Batı tıbbının çözümsüz kaldığı bazı göz hastalıkları, Hormon bozuklukları, Bazı kalp hastalıkları, Kadın hastalıkları ve bunun gibi birçok tedavisi güç hastalıklar. Alerjiler, Genetik Hastalıklar ve Kesin Ameliyat gerektiren tedaviler dışındaki tüm hastalıklar için Akupunktur tedavisinden yararlanılabilir. Bunların içinde beni en heyecanlandıranlardan biri de Kısırlık ve Tüp Bebek tedavisi görenlerde çocuk oluşmasının oranını ciddi oranda arttırmasıdır. Tüm bu hastalıklar için Modern Batı Tıbbının kurallarına uygun sayısız çalışma yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bilimsel çalışmalar büyük bir hızla artmaya da devam etmektedir. Son Söz; Doğu ve Batı Tıbbının bir uzman Hekimi olarak her rahatsızlığın Dünya Sağlık Örgütü nün öngördüğü şekilde tedavi edilmesi, bilimin yolundan ayrılmaması gereğini hatırlatmak isterim yıllık bir geçmişe, geleneğe ve felsefeye sahip olan bir bilim dalı için sayfalar dolusu yazılsa da anlatılmaya çalışılsa da yeterli gelmeyecektir. ÇAYYOLU HABER Aralık

58 Konuk Yazar Av. A. Erdem Akyüz Hukukun Egemenliği Derneği Onursal Genel Başkanı VOYAGER 1 İnsanoğlu tarihin ilk evrelerinden beri gökyüzüne ilgi duymuştur. Ona bir takım olağanüstü ayrıcalıklar yüklemiş, merak ve sevgi duyarak katmanlarına ulaşma çabasını sürdürmüştür. Sputnik 1 ile Ekim 1957 yılında uzaya insan yapımı ilk araç gitmiş ve uzay yolculuğu bu suretle başlamıştır. Daha sonra uzaya canlı gönderme çalışmaları başlamış ve ilk canlı olarak Laika adlı bir köpek seçilmiştir. Deneme amaçlı olarak yollanan Laika nın uzay yolculuğu hüzünlü bir şekilde, yolculuk sırasında yaşamını yitirmesi ile son bulmuştur. Nihayet bundan tam 56 yıl önce 1961 yılında Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olmuştur. Ancak insanoğlu, uzayın henüz ulaşılamayan çok daha derinlerine gitme isteğini devam ettirmiştir. Çok daha derinlere canlı bir varlığı gönderemese dahi, dünyadan mesajlar göndererek, olası varlıklarla iletişim kurmaya çalışmıştır. Bu amaçla geçtiğimiz aylarda uzaya yollanışının 40 yılını kutladığımız Voyager 1, Eylül 1977 yılında uzaya yollanmıştır. Jüpiter ve Satürn ü incelemek üzere uzaya yollanan araç bu görevi tamamladıktan sonra 815 killo ağırlığı ile saatte kilometre hız yaparak, dünyadan yaklaşık 20 milyar kilometre uzakta güneş sistemi dışına doğru yoluna devam etmektedir. Voyager 1 in en ilginç tarafı, taşıdığı görsel mesajları uzayda yayınlayarak, diğer varlıklarla iletişim kurmayı amaçlamasıdır. Bu amaçla yüklenen disklere; dünyadaki yaşama ilişkin 115 fotoğraf, rüzgar, kuş, balina sesleri, bir anne ve çocuğun sevgi dolu sesleri, değişik kültürlere ait müzik eserleri ve 55 dilde selamlama mesajları eklenmiştir. Özel bir materyalden yapılan ve paslanmaması için altınla kaplanan kayıt plağının bir milyon yıl dayanacağı söylenmektedir. Halen konuşulan veya pek rastlanmayan diller yanında, eskiden konuşulan diller de bu listede yer almaktadır. Örneğin; Mandarin Çincesi, Pencap diline ek olarak, Hitit, Urdu. Akad, Sümer dilleri dahi bulunuyor. Her millet, 55 dilde, bir kaç kelime ile, uzayda karşılarına çıkabilecek olanlara iyi niyet ve selamlarını yolluyorlar. İngilizce olarak, çok tatlı ve yumuşak tonlu bir çocuk sesi Hello from the children of planet Earth yani Dünya gezegeni çocuklarından selam diyor. Ses tonu itibariyle, insanın gözünde çok güzel bir kadını canlandıran Fransız bayan bonjur demond-hello everybody yani kısaca Herkese merhaba diyor. Hitit dilinde yalnızca Aşşuli- Hail yani Merhaba sözcüğü var. Rus Selamlar size, hoş geldiniz diyor. Sert sesli bir Alman bayan Herkese içten selamlar diyor. Buraya kadar her şey normal ama Türkçe mesaj ise ağdalı bir telaffuz ve bozuk bir ses tonu ile şöyle: Sevgili Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabahı şeriflerinizi hayrolsun Bundan 40 yıl önce yolculuğa çıkan Voyager 1 deki Tükçe mesajı yükleyen Prof.Dr. Ian Kuniholm un kayıtla ilgili şu açıklamalarda bulunduğu söylenmektedir: 1960 larda Robert Kolej de İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Behçet Kemal Çağlar da o sıralarda kolejde edebiyat öğretmeniydi. Behçet Kemal Çağlar beni her sabah -Sabahı şerifleriniz hayrolsun biçiminde selamlardı. Ben de bu şekli önerdim. Yüklenen mesajın bu kısmı, bu şekilde saptanmış olabilir ancak uzaydaki varlıklara hitap ederken hiç de mantıklı olmayan bir şekilde Sevgili Türkçe bilen arkadaşlarımız... diye başlanmasının nedeni gizemini koruyor. Her dilden sesli olarak yayınlanan mesajın altında İngilizcesi yazılı. Tercümeyi yapan NASA yetkilisinin kafası o kadar karışmış ki, bunu tam olarak tercüme edememiş ve şu şekilde yazmış Dear Turkishspeaking friends, may the honors of the morning be upon your heads yani bu satırları okuyan şöyle bir anlam çıkaracak Sevgili Türkçe konuşan arkadaşlar, sabahın onurları başınızın üzerinde olsun. Ben de sizlerin Sabahı şeriflerinizi kutlar Sevgi ve saygılarımla mutlu, sağlıklı günler dilerim. 56 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

59

60

61

62 Güler Karakurumer Eğitimci Gözüyle OLUMSUZ DAVRANIŞLAR Saldırgan davranışlar öfke,kızgınlık ve sürekli başkalarını itip kalkma,başkalarını denetleme, fiziksel ve sözel saldırı(küfür etmek,kötü söz söylemek) biçimlerinde gözlenebilir.bizlerin ve çocuklarımızın diğer kişilerle ilişkilerini derinden etkileyen iki önemli insan davranışı öfke ve saldırganlıktır.toplumsal yaşamı olumsuz etkileyen,insan ilişkilerini bozan ve zedeleyen saldırgan eylemler öfke ve şiddettir.saldırganlık ve öfke içeren davranışların genellikle kaynakları aynıdır.yaşam boyu da saldırganlık ve öfke içeren duygu ve davranışlarla çok sıklıkla karşı karşıya kalabiliriz.genellikle öfke hakkımız olduğunu sandığımız şeyleri elde edemediğimizde ya da bu beklentilerimiz karşılanmadığında yaşanabilir. Bu yaşantı sonucunda da saldırgan davranış sergilenebilir. Öfke yaşanması hiç de hoş olmayan, bir duygudur.her an herkes için bu duyguyu yaşama olasılığı vardır.insan kendi öfke duygularını yaşamasa bile hep çevresinde bu duyguları yaşayan birileri olur. Öfke genellikle incinmelere, küskünlüklere, kavgalara, şiddete ve yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Sağlıklı bir biçimde dışa vurulmadığı zaman ise, büyük bir enerji birikimine neden olan yoğun gerginlik,engellenmişlik duygularının yaşanmasına yol açabilir ve çocuğumuz bu duyguyu farklı biçimlerde dışa vurabilir. Aslında öfkeden önce yaşadığımız duygular bizi öfkeye yöneltebilir.örneğin; okul bahçesinde dolaşırken kafamıza bir topun hızla çarpması.buradaki yaşanan ilk duygu acıdır.oysa biz bu duygumuzu yaşamayı ve ifade etmeyi atlar, öfkeyle topu atanın üstüne yürürüz. Öfke duygusunun yaşanması doğaldır.aslında,her sağlıklı insanın yaşadığı doğal,normal olan öfke duyguları,dışa vurulurken kullanılan davranış türleri sorun yaratmaktadır. Öfke duyguları şiddet içeren davranışlarla ifade edildiğinde bir çok sorun yaşamaya başlanmaktadır. Bazen öfke duyguları o anda bireyin içinde yaşamakta olduğu durumdan kaynaklanabilir.bazen de geçmişten bugüne taşıdığımız olumsuz yaşantılarımız öfke duygularının kaynağı olabilir. Yaşam boyu yaşananlar bir duygu birikimine neden olabilir.bu birikim, sağlıklı bir biçimde dışa vurulamazsa,biriktirilirse bazen ani patlamalara neden olabilir. Saldırganlık,bireyin içerisinde biriken tüm öfkenin davranışlarla eyleme dönüştürülmesidir. Yaşamı engellemelerle dolu olan kişiler bu engellemelerine olumlu çıkış yolları bulamazlarsa saldırgan,yıkıcı, öfkeli davranışlarında bulunurlar. Bu hem çocuklarınız hemde bizler için çok geçerlidir. Yaşadığımız çevre (okul,iş) ve ev ortamlarımızda tepkilerimizi olumlu ifade edebilme becerilerini geliştirebilmemiz çok gereklidir. Ancak unutmayalım ki saldırgan,yıkıcı türden davranışlar doğuştan gelmez.bu tür davranışlar doğduğumuz andan itibaren öğrenme yoluyla kazanılır. Çocuklar çevrelerinde kendileri için önemli olan bireyleri hep gözlerler ve onları model alırlar. Anne, babaların ve öğretmenlerin sergiledikleri kontrollü öfke ifade edebilme ile ilgili davranışları çocuklar ve gençler için çok önemli bir model olmaktadır.öfke duygularını yaşamak doğaldır ancak, bu duyguların toplumun onaylayacağı biçimde ifade edilebilme yollarının çocukluk dönemlerinde öğrenilebilmesi önemlidir.bu eğitime ise ana-baba ve öğretmenlerin çok temel bir önemi vardır Önümüzdeki ay bu olumsuz davranışlarla karşılaştığımızda neler yapabiliriz konusunu ele almak üzere sevgiyle kalın 60 Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

63

64 Özlem Nihan hazan YIL BITERKEN Bir yıl daha biterken, hayatın hem ne kadar hızlı hem de bir o kadar zorlayarak aktığını farkediyorum. Yaş nedeniyle belki, zaman daha hızlı ilerliyor gibi hissedilse de hedeflerimle ilgili sanki hiç akmıyor gibi geliyor. Hedef dediğim şeyin ise yaşanması aslolan olduğunu ve hep ertelendiğini farkediyorum. Her dönemde bir sonraki ana ertelemek ve ömrü hoplaya zıplaya harcamak sanki yaşanan. Büyüyünce, işe girince, emekli olunca diye diye yıllar uçup gidiyor. Her gelen yıl aslında yaşamla ilgili pek çok şeyi farketmeyi getirirken, giden yıllar ise tamamlanamayanlarla biraz eksik gidiyorlar. Doğa içinde yaşamak en büyük hedefim. Betonun yeşilden, insanın hayvandan daha az olduğu yerlere göçmek istiyorum. Uçsuz bucaksız suya bakarken sırtımı dağlara güvenerek dayamak istiyorum. Sevdiklerimi istediğim zaman görebileceğim kadar yakın, özgür hissedebileceğim kadar da uzakta olmak istiyorum. Sıkılmayacağım kadar insan ilişkisinde olmak ve kalan zamanda ise sadece toprağa, ağaca ve suya değmek istiyorum. Hani Nazım Hikmet diyor ya; Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım... Şairin, koğuşundan avluya çıktığında hissettikleri benim hedefim aslında. Bu beton ardiyesi gri şehirde ömür tüketirken arada şehir dışına çıktığımda hissettiğimin avlu izninden hiç bir farkı olmuyor. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım. Kısa molalar ve alabildiğim kadar nefesi ciğerlerime doldurarak çaresizce geri dönmelerden ibaret bu maceralar. Gençken bu şehri çok severdim. Denizsiz olmasına rağmen bir profili vardı ve büyük köy diyenlere de çok bozulur, anlatmaya çabalardım. Nasıl nezih bir sosyal hayatı olduğunu, insanlarımızın ne kadar saygılı olduklarını, düzenin hakim olduğunu ve tam da yaşanacak yer olduğunu savunur dururdum. Son yirmi yılda olumsuz anlamda büyük bir başarıya imza atarak bu şehrin gerek bina ve sokaklar olarak hafızasını ve gerekse de insan profilini yokettiler. O yüzdendir ki hedeflerime yaklaşırken iyice yavaşlamış gibi hissediyorum. Bu şehrin zorlukları ayaklarımda pranga gibi sanki. Yaşamını eline alıp şehrini değiştiren herkesi kutluyorum. Doğru zamanı beklemek, belki de o hedeften tamamıyla uzaklaşmaya neden oluyordur. O hedefe doğru koşabilmek için durup önce kendine, nerede olduğuna bakmak, sonra da nerede ve kim olmak istediğini kendine itiraf etmek gerekiyor sanırım. Ardından ise hiç durmadan harekete geçebilmek. Duraksamak vazgeçmeye ya da ertelemeye neden oluyor. Yılın son ve kış mevsiminin ilk ayı aralık ne kadar da uyuyor adına. Araladığımız kapıdan hem kış ayı yüzünü gösterirken hem de yepyeni bir yıl görünmeye başlıyor. Umutlar ve mutluluk yakanızı bırakmasın, sevgi ve saygılarımla Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

65

66 En iyisi, siz ona Mühle hediye edin! Erkekler için benzersiz ve uzun ömürlü hediye arayışında olanlar, Mühle ile bambaşka bir dünyaya davetli yılından bu yana, ıslak tıraş aksesuarları üreten Alman markası Mühle el yapımı ve doğal materyallerden oluşan benzersiz ürünleri ile her erkeğin kalbini fethedecek alternatifler sunuyor. Yeni yılda sevdikleri için özel tasarım ve benzersiz ürünler arayanlara Mühle, birbirinden değerli hediye alternatifleri sunuyor. Mühle nin hediye tıraş setlerinden tıraş fırçalarına, tıraş bıçaklarından krom kaplı metal stantlara, tıraş aksesuarlarından seyahat setlerine ve tıraş bakım ürünlerinden organik bakım ürünlerine kadar her zevke ve tarza uygun ürünleri, eşsiz bir yılbaşı hediyesi arayanların yardımına koşuyor. Üstelik Mühle nin tıraş ürünlerinde porselenden zeytin ağacına, dişbudak ağacından çin lakesine kadar onlarca farklı materyal seçeneği de bulunuyor. Yılbaşında özel tasarım ve benzersiz bir hediye alarak sevdiği erkekleri mutlu etmek isteyenler, adresini ziyaret ediyor. Beytepe Mah Sok. Lotus Sky No: 27/D-5 Hola Design Çankaya/ Ankara Aralık 2017 ÇAYYOLU HABER

67

68