Tek otorite şart oldu!

Transkript

1 TT.1:Layout :40 Page 1 TÖHOB UKOME de Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu başkanlığında toplanan UKOME, yoğun gündem maddelerini görüştü ve karara bağladı. Yaklaşık 5 saat süren toplantıda İETT, Özel Halk Otobüsleri ve Otobüs A.Ş. hatlarında yapılan iyileştirmelerin ele alındığı öğrenildi. Minibüslerin taksi dolmuşa ve otobüse dönüşümü ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı bildirildi. Bu grup içerisinde İSTAB, Esnaf Birliği, Odalar, İTO, Turyol, Deniz Ticaret Odası ile birlikte Otobüs A.Ş. ve TÖHOB da yer aldı... AB den ceza takibi! Avrupa Birliği içinde değiştirilen kurallar, birlik vatandaşlarının trafik ihlallerinde alacağı cezaları da kapsıyor. Perşembe gününden itibaren yürürlüğe giren kurallarda kişinin hangi ülke vatandaşı olduğunun bir önemi kalmıyor ve yaptığı ihlalin cezası kendi ikamet adresine gönderiliyor. Yeni kurala göre AB üyeleri, aralarında bilgi paylaşımını da kabul etmiş oluyor. Yeni uygulama sayesinde, Avrupa Birliği içersinde her hangi bir ülkede yapılan trafik ihlallerinin cezasız kalmamasına çalışılacak... 8 DE İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2) 9 KASIM 2013 YIL: 7 SAYI: 379 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) BELEDİYELERİN YETKİLERİNE EL ATAN BAKAN YILDIRIM, KENTLERDE TEK BİLET SİSTEMİNE GEÇİYOR... Tek otorite şart oldu! Evrensel ve uluslararası yapıya entegre ulaşım sisteminin ülkemizde tesisi, ona uygun ortak algıyı ortaya koyucu standartlarda bir yapılanma gerektiriyor. Bu yüzden, vizyon ve tarihi misyonuyla buna uyan İETT, otorite olmalı... VİTRİNE ÇIKANLAR İstanbulʼa bisikletli otobüsler geliyor... Çevreci ve ekonomik ulaşım olması sebebiyle yaygınlaştırılmaya başlanan bisiklet kullanımı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETTʼnin yapmış olduğu yeni bir uygulamayla birlikte artacağı umuluyor... 2 DE ÇOK ULUSLU HİZMET... Uluslararası üretim ilişkileri ve bunun sonucu o- luşturulan yeni yapılanmadaki ulaşım sistemleri, belli network içinde işleyişe kaydırılıyor. Bu nedenle, ulaşımla ilgili bütün uygulamalar, çok u- luslu entegre yapılanmalar şeklinde kuruluyor. Ülkemizdeki kurulan sistemler de aynı entegre anlayışın planlandığı biçimde uygulanıyor... ROL MODEL KURUM... Globalleşen dünyaya entegre bir ulaşım sisteminde iç ve dış uyumun tek elden tesisi, başta entegrasyon kolaylığı yanında, uygulama denetimlerinin de kontrol kolaylığını getirecektir. Bu açıdan bütün ulaşım modlarının bağlı olacağı en uygun otorite, bir buçuk asırlık deneyimli, uluslararasında da rol model olmuş İETTʼdir... STANDART SAĞLAMAK... Ülkemizdeki mevcut yapıda, her şehrin belediyesi ileri teknoloji ve yeni sistemlerin kullanımı noktasında farklı algılamasıyla, standart dışı çalışmalara neden olabilmektedir. Bu da, hizmetlerini kolaylaştıran olmaktan çıkarabiliyor. Bakanlık sıkıntıyı giderip standartı sağlamak için işe ülke geneli tek bilet ile başlama kararı verdi... Trafik güvence altına alınacak... Kazalardaki ölümleri azaltmak için; Trafik Güvenliğinde Medyanın Rolü adlı panelde, Trafik Planlama ve Denetim yetkilileri ile medya mensuplarıyla bir araya geldi... 3 DE Çorumʼa Akıllı Kavşak lar geliyor... Çorum Belediyesi, kentiçi trafiğini rahatlamak için Akıllı Kavşak Kontrol Sistemi düzenliyor. Belediye, büyükşehirler dışında ilk kez Akıllı Kavşak kullanan yerel yönetim olacak. 4 DE Dağıtım sürüyor İETT tarafından satın alınan otobüslerin tahsisi sürüyor. Maltepe çevresine hizmet verecek 100 otobüsün hizmete alım töreni mini seçim mitingi gibiydi. İBB Başkanı Dr. Kadir Topbaş, daha önce satın alınan otobüslerin bölgelere tahsis edilerek hizmete alım törenlerini sürdürüyor. Maltepe çevresine hizmet verecek yeni otobüslerin a- lım töreninde konuşan Topbaş, İstanbul için 24.6 Milyarʼı sadece ulaşıma harcadık... Gelecekte ulaşım sorunu yaşanmaması için planlar yaptık. Hizmet lerimiz devam edecek diyerek, yapılacakları da halka attı... Daimler AG Bilgi Teknolojileri Başkanı Dr. Michael Gorriz, MBT A.Ş. Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes ve SAP ve Sistem Yaygınlaştırma Servis Dağıtım Merkezi Türkiye Bölüm Müdürü Stefan Rosenwaldʼe tablo takdim etti... Daimler in yeni IT Üssü Türkiye oldu Daimler AG, Almanyaʼdan sonra dünyada ilk kez Türkiyeʼde IT çözümleri geliştirme ve uygulama amaçlı bir teknoloji üssü kuruyor. 13 Milyon Euro gibi bir yatırımın gerçekleştireleceği açıklanan merkezde, iki yıl içinde 200ʼe yakın Türk mühendisin de yer alacak... 8 DE Özel Halk Otobüsçüsü araçta bulduğu parayı teslim etti Taksim-Beylikdüzü 145T hattında D-114 Kod.ʼlu çiftkatlı araçla hizmet veren özel halk otobüsçüsü Serhat Kızılateş, sefer sonrasında otobüste bulduğu parayı şirket yöneticisine tutanak tutturduktan sonra sahibine teslim etti... 7 DE İsmail YÜKSEL BAŞYAZI OLAYLAR VE GERÇEKLER 2 Onur ORHON ARA DURAK KRİZ YÖNETİMİ 2 M. Şevket ERTURAN GÖZLEM TEK OTORİTE ŞART MI? 3

2 TT.2:Layout :43 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 9 KASIM 2013 ONUR ORHON orhono@windowslive.com ARA DURAK Kriz yönetimi... BÜYÜK bir megapol olan İstanbul da değişik zamanlarda birçok etkinlik, bayram, inşaat çalışmaları gerçekleşmektedir. Bu çalışmalar esnasında pek çok meydan, bulvar, cadde, sokak ve İstanbullu olumsuz etkilenmektedir. Bir örnek olayla bu konuyu gündeme taşımak istedim... Anadolu Yakası nda Haydarpaşa Numune Hastanesi nin hemen arkasında bulunan Eyüp Aksoy Caddesi nde hem Ayrılış Çeşmesi kavşak düzenleme, hem de karayolu tüp geçişi inşaat çalışmaları nedeniyle trafik akışında sıkıntılar yaşanmaktadır. Buna, bir de İGDAŞ kazısı eklenince o kısa mesafedeki trafik akışı sürücüleri engellemektedir. Yaklaşık 10 gündür süren bu noktadaki kaosta trafiği yönlendiren bir tek emniyet veya belediye zabıtası görmek mümkün olmamıştır. D100 Karayolu na bağlantıyı sağlayan geçişteki trafik ışıkları da genelde flaş yakarak karmaşayı daha da artırdı. Ara sıra normal düzende yansa da bu kez yığılmalardan trafik aksadı. İşte, tam da bu noktada bir görevliye ihtiyaç vardı. Ne Emniyet Denetleme, ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi bundan sorumluluk duymamaktadır. Belki de bir koordinasyon ve iletişim sorunu vardı. Geçtiğimiz Çarşamba günü sabahı ise bir İETT görevlisi bu inşaat alanındaki otobüs durağında etkindi ve gelen İETT, Özel Halk Otobüsü, Otobüs A.Ş. araçlarının durağa düzgün yanaşmasını sağlıyor, genel trafik akımının kesintiye uğramasını engelliyordu. İşte bu bana göre doğru bir kriz yönetimiydi. Aynı uygulamayı İETT den değişik alanlardaki mitinglerde de bekliyoruz. Seçim dönemine giriliyor. Birçok noktada siyasi partilerin, belediye başkan adaylarının meydan toplantıları olacaktır. Günlük yaşamın çok fazla etkilenmemesi için toplu taşımanın, otobüs seferlerinin olabildiğince az kesintiye uğratılması dileğimizdir... OLAYLAR VE GERÇEKLER... ÖZEL Halk Otobüsü taşımacılarının çektiği zorluklar, sağlıklı bir işletmecilik yapılabilmesi, kazanç sağlanması, yolcuların güvenli, konforlu bir şekilde ulaştırılması ile ilgili yüzlerce ifade kullanılabilir. Nitekim sektör yöneticileri de ellerinden geldiği, güçleri, ilişkileri, donanımları oranında bu yönde çalışmalar yapmaktadır. Bütün bu girişimlerde öne çıkarılması gereken, dikkat verilmesi gereken noktalar doğru bilgilendirme ve mesajdan geçmektedir. Hayal satmak çok kolaydır. Bu şekilde satılan mallar geçmişte olduğu gibi, yine, elde kalmaya mahkumdur. Onun içindir ki, bizler en doğru, en gerçekçi yaklaşımı sergilemek ve o şekilde davranmak zorundayız. Gerçek dışı beyanların, dedikoduların, sataşmaların bu sektöre yarar getirmediğini hep birlikte görmeliyiz. Her geçen gün şehirlerde var olmak zorlaşmaktadır. Ne kadar şehirler büyüse de, kalabalıklar artsa da yeni sistemlerin devreye girmesiyle beraber paylaşılan İSMAİL YÜKSEL BAŞYAZI pastadaki dilimler küçülmektedir. Sektörümüzün ayakta kalabilmesi, varlığını sürekli kılması ancak ve ancak toplu hareket ve davranıştan geçmektedir. Bu yöndeki çabaları, girişimleri verimli hale getirmek de tüm yöneticilere düşmektedir. Aynı ortamda birbirinden kopuk, bağımsız hareket etmeye çalışanlar, bilgi alış verişinde bulunmayanlar önümüze çıkacak faturanın sorumlusu olacaklardır. Tek bir kişiyi hedef almak, ona yüklenmek adil olmadığı kadar hakkaniyetle de bağdaşmamaktadır. Taleplerde gerçekçi olmak, aşırı beklentilere girmemek, taşımacı esnafı da buna bağlı olarak farklı arayışlara çekmenin bir getirisi olmadığı bilinmelidir. Çünkü, ortaya çıkan sonuç hayal kırıklıkları yaratmaktadır. Özel halk otobüsü sektörü diğer türlere göre biraz daha değişik özellikler taşımaktadır. Bundan kaynaklanan sorunları biraz daha detaylı inceleyerek çıkış yolları aranmalıdır... İstanbul a bisikletli otobüsler geliyor Çevreci ve ekonomik ulaşım olması sebebiyle yaygınlaştırılmaya başlanan bisiklet kullanımı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETTʼnin yapmış olduğu yeni bir uygulamayla birlikte artacağı umuluyor... GEÇTİGİMİZ haftalarda bazı metro duraklarına bisiklet parkı yapan İBB, bisiklet kullanımını yükseltmek ve ana toplu taşıma araçlarına ulaşımı çeşitlendirmek açısından önemli bir adım atmıştı. Bisikleti yaygınlaştırma projesi, İETT nin bisikletli otobüs uygulamasıyla daha da pekişecek gibi gözüküyor. Bisikletliler Derneği nin 2 yıldır yapmış olduğu çalışma sonucunda, pilot bölgelerde 20 bisikletli otobüs hizmete girecek. Proje tamamlandığında ise 52 hatta, 52 otobüs hizmet verecek. Otobüslerin önünde ve arkasında bisikleti taşıyabilmek için aparatlar olacağını belirten Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, Eğimi yüksek ve bisiklet parkuru olmayan yollarda bu aparatlar sayesinde otobüsleri kullanabileceğiz. İstanbul da başlayacak uygulamayı kısa sürede Türkiye geneline yaymak istiyoruz diye konuştu... Marmaray a Park et Devam et projesi İSPARK ın toplu taşıma araçlarının kullanılmasına yönelik başlattığı Park et-devam et projesinin son halkası da Marmaray oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan İSPARK, İstanbul trafiğindeki araç yükünü büyük ölçüde azaltması beklenen Marmaray a entegre yeni otoparklar yapılacağını belirtti. İBB ile kordineli çalışmalar yapan İSPARK, Kazlıçeşme ve Kozyatağı na bin 500 er araçlık 2 otopark yapacak. Proje, 32 noktada 10 bin araç kapasitesiyle vatandaşlara hizmet veriyor. Yakın zamanda 422 araçlık Sarıyer-Hacıosman Metro yeraltı otoparkının da açılmasıyla, hizmet ağını genişleten İSPARK, her gün yak laşık 100 km. lik araç konvoyunun trafikten çekilmesini sağlıyor... Şehirhatları manevra yapıyor MARMARAYʼın daha da yaygınlaşmasıyla, yolcu sayısında ciddi bir azalış beklenen şehirhatları, ağrılığını Turistik Boğaz Turları na verecek. Boğazın tüm güzelliğinin hem kapalı, hem de açık bölümlerinden rahatça görünülmesi için özel dizayn edilen vapurlar, 700 kişilik olacak. 4 vapur alımı için teklifleri değerlendiren şehirhatları ayrıca, Haliçʼte inanç turizmi yapılacak. Bu turlarda Fener, Balat gibi yerlerde mola verilip, rehber eşliğinde etkinlikler düzenlecenek. Vapurlar, 500ʼü kapalı alan, 200ʼü açık olmak üzere 700 kişilik olacak. Kapalı alanın etrafı cam ile çeviri ve İstanbul Boğazı içerden rahatça izlenebilecek. İlk etapta, 4 vapur alınırken, bu sayısı ikinci etapta 10ʼa çıkartılacak. Hem motor teknolojisi, hem de aerodinamik gövdesiyle eskisine göre, yüzde 25 daha az yakıt tüketecek olan vapurlar, her iki tarafındaki motor ve rampalar sayesinde çift yönlü yanaşabilecek...

3 TT.3:Layout :45 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 9 KASIM 2013 M.ŞEVKET ERTURAN Trafik güvence altına alınacak Kazalardaki ölümleri azaltmak için; Trafik Güvenliğinde Medyanın Rolü adlı panelde, Trafik Planlama ve Denetim yetkilileri ile medya mensuplarıyla bir araya geldi... TRAFİK Güvenliği Platformu, Dünya Sağlık Örgütü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu işbirliğinde medyanın trafik güvenliğinin sağlanmasında üstleneceği rol ile trafik haberciliğine ilişkin konuların değerlendirilmesi amacıyla İstanbul Baltalimanı Polis Moral Eğitim Tesisleri nde Trafik Güvenliğinde Medyanın Rolü konulu panel düzenledi. Panelde, medyada yer alan trafik kaza haberlerinin nedensonuç ilişkisi içerisinde trafik kural ihlallerini vurgulayacak şekilde sunum yapılması hakkında görüşüldü. Ayrıca, trafik güvenliği ve trafik haberlerinin formatı konularına ilişkin sürdürülebilir bir planlama yapılması planlandı. Sektörünün önde gelen isimlerinin katılımıyla değerlendirilen kazalar için de katılımcıların görüşleri alınıp, yapılması gerekenler konuşuldu... Trafik Planlama ve Denetleme Daire Başkanlığı İstanbul Şubesi, Baltalimanı Polis Eğitim Merkeziʼnde medya mensuplarıyla trafik güvenliği hakkında işbirliği yaptı... GÖZLEM Tek otorite şart mı? GLOBALLEŞEN dünya düzeninde, bazıları Amerikayı yeniden keşfe çalışarak zaman yitirir, bazıları yenileşme karşısına dikilip, yok edilişini hızlandırmaya çalışır. Bazıları, gelişmelerin gerektirdiği yapılanmayı izler, yapması gerekeni doğru zaman ve zeminde yapıp, mevcudiyetinin yeni içinde de sürdürülmesini sağlama alır. Ulaşım sektöründe belirttiğim hususların, otuziki kısım tekmili birden var... Ülkemizdeki yapılanmada ilginçlikler diz boyu. Bir kere, hükümet dahiyane yapılanma stratejisi izliyor. Ancak, aynı stratejinin kentlerde aynı şekil kavrandığını söylemek güç. Bunu, ez gözde büyükşehirlerde bile görebiliyoruz. Elbette, yaşamın doğal akış törpüsü işliyor ve törpülenmesi gerekenleri de çok güzel törpülüyor. Bir de sistemi yönlendirmeden iyi analiz edip akışın durumuna göre davrananlar var. Onlar için evrensel yapılanma kriterleri vardır ve ona göre davranırlar. Ülkemizde yapı değişti. Ulaşımda da enerji orijinli değişimler yaşanıyor. Uluslararası lojistik eksenli yeni yapılanma, ülkemizde yeni gözde alanları ortaya çıkardı ve çıkarmaya devam ediyor. Marmaray ile birlikte İpek Yolu, Baharat Yolu gibi, açılımlar şimdilik, kuzeye kaymayı setrediyor. Uluslararası yapının güçlü kolları, müşfik yaklaşımlarla iç dengelerimizi etkiliyor. Bu ara, yıllar önce söylenildiği gibi, ülkemiz bazı yeniliklerin merkezi olmaya başladı. İstanbul da tam orta noktası (!) Avrupa dan Pekin e varan çizgiye uzanan yolların kontrol merkezleri bizde kuruluyor, destek hizmetleri artıyor. Teknolojik yapılanmalar da... Bu hengamede; özel taşıma hizmeti verenlerin çoğu, belli ki belediyeleri geçemeyecek. Bu yüzden de, ülke geneli, İETT nin yeni bir yapılanmayla ve özel sektör ortaklığıyla, ulaşımın tüm modlarında standart belirleyici Tek mercii olarak dönüştürülmesini öneriyorum. Şimdi, bu Evrensel işletmeci lik anlayışında, aslında, Küresel sermaye nin, geçmişin devletçilik ideolojisiyle bire bir uyuşması ne ilginç değil mi? GÖZE ÇARPANLAR Trafik Güvenliği Platformuʼnun işlevselliğine inanan emniyet etkinliğinde, medya ilişkileri ve sergiledikleri işbirliği ile buna dönük sunumlar uzun vadeli projeye katılım sağlayacağını gösterdi... Mustafa Çankal Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Trafik Hizmetleri Daire Başkanı Çankal, Trafik güvenliğinin önemine değinerek, bunun herkesin ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi. İhmaller, doğrudan yaşamımız için tehdit oluşturur. İster sürücü, ister yaya, isterse yolcu olalım, trafik kazalarını önlemeye yönelik ülke genelinde seferberlik niteliğinde çalışma yürütülmesi kaçınılmazdır diyerek, destek istedi... Yılmaz Baştuğ Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Planlama ve Destek Dairesi Başkanı Baştuğ, dünya geneli, trafik kaza larında yılda 1.3 Milyon insanın yaşamını yitirdiğini, 50 Milyon kişinin yaralandığını, maddi kaybın ise, yaklaşık; 518 Milyar Dolar olduğunu belirtti. BMʼnin ölüm lü trafik kazalarını 2020ʼye kadar yüzde 50 azaltmayı hedeflediğini belirten Baştuğ; Biz de, ölümlü kazaları 10 yılda yarı yarıya azaltacağız diye konuştu... Abdurrahman Dilipak Gazeteci-Yazar Dilipak; etkinlikle ilgili toplumsal bilinci artırıp, farkındalık oluşturmak için sosyal medyadan yararlanılabileceğini söyleyerek, konunun her fırsatta ve her yerde dile getirilmesinin önemine değindi. Dilipak, Trafik Kazaları Ajansı oluşturulmasını önerdi... Serap Şener Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Trafik Güvenliği Proje Koordinatörü Şenel, Trafik kazalarının azaltılmasında uzun vadeli politika o- luşturulduğunu belirterek, aralarında Türkiyeʼnin de bulunduğu 10 ülkede proje başlatıldığını belirtti. Dünyadaki ölümlü trafik kazalarının yüzde 48ʼinin bu 10 ülkede olduğuna dikkati çekip, Ankara ve Afyonʼda pilot proje ile hız yönetimini de içeren olumlu sonuçlar alındığını belirtti... Elena Altieri Dünya Sağlık Örgütü Cenevre Ofisi Trafik Güvenliği İletişim Uzmanı Medyanın trafik güvenliğinde, e- ğitim, sosyal projeler, kampanyalar, farkındalık oluşturma gibi a- lanlarda rol üstlenebileceğini söy leyen Alteri; İletişime dönük ya yınların davranış değişikliği, politika belirleme, karar mekanizmaları üzerinde önemli ölçüde etkili olabileceğini biliyo ruz. Bu nedenle, medya bu konularda çok önemlidir dedi...

4 TT.4:Layout :46 Page 1 4 KENT VE YAŞAM 9 KASIM 2013 Çorum a Akıllı Kavşak Çorum Belediyesi, kentiçi trafiğini rahatlamak için Akıllı Kavşak Kontrol Sistemi düzenliyor. Belediye, bu düzenlemesiyle, büyükşehirler dışında ilk kez Akıllı Kavşak kullanan yerel yönetim olacak... Çorum Belediyesi, büyükşehir belediyelerinin Akıllı Kavşak uygulamasıyla Türkiyeʼdeki yerel yönetimlere örnek teşkil etti. Belediye, bu düzenlemesiyle hem bir ilki başaracak, hem de kentiçi trafiğininin rahatlamasını sağlayacak. ÇORUM Belediyesi bir ilki daha gerçekleştiriyor. Büyükşehir belediyeleri dışında Akıllı Kavşak sistemi ilk kez Çorum da uygulanmaya başlayacak. Çorum Belediye Baş kanı Muzaffer Külcü, Akıllı Kavşak Kontrol Sistemi nin kurulacağı kavşaklardan Vilayet Kavşağı nda temel atma törenine katıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürü Tamer E- sen, Türk Telekom İl Müdürü Abdulkadir Alpergün, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan ve Zabıta Amiri Mustafa Kanat ın da katıldığı törende konuşan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Çorum Belediyesi nin her alanda yenilikçi anlayışa ve vizyona sahip olduğunu belirterek, Çorum halkını yeni bir yatırımla daha buluşturacaklarını söyledi... TÜRKİYE NİN ÖRNEĞİ Külcü, Telekom, Tedaş, A- nitta, Emniyet, Vilayet ve Anıt Kavşakları nda bu uygulamayı başlatıyoruz. Kent girişinde A- kıncılar Kavşağı, hemen sonrasında Abide Kavşağı, Cengiz Topel Caddesi-Telekom önünde bulunan kavşak, Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan kavşak, Valilik önünde bulunan kavşak ve Piri Baba önünde bulunan kavşak ile toplam altı nokta. Bu çalışma Türkiye de birkaç büyükşehir belediyesinin yapmış olduğu bir çalışmadır. Bizim ölçeğimizde bulunan il belediyelerinde bu çalışmayı ilk biz hayata geçiyoruz. Bu şehirdeki trafiğin konforunun ve güvenliğinin artırılması, seyir kalitesinin yükseltilmesi, yakıt ve zaman tasarrufu sağlanması anlamında fevkalade önemli yatırımdır dedi. Altı kavşakta başlatılan akıllı kavşak çalışmasıyla kentiçi trafiğinin izlenmesi, yönlendirilmesi, yönetiminin sağlanması ve kayıt altında bir trafik akışının sağlanmasının ilk adımı olduğunu ifade eden Külcü, İlk etapta yapılacak bu altı kavşağın hemen son rasında trafik akışının daha az yoğun olduğu, sıkışıklığın daha az yaşandığı yerlerde bu sistem hayata geçirilecek. Yaptığımız hizmetlerin karşılığı halkımızın memnuniyetini görmek bizlerin motivasyonunu, çalışma arzusunu artırıyor. Yatırımları gerçekleştirme hızımız daha da artmış oluyor dedi... Külcü, Çorum Belediyesiʼnin yaptığı çalışmalarla şehirdeki yaşam kalitesini yükseltmeye çalıştıklarını vurguluyor... İETT ile birlikte kurumsal bir yapı çok daha verimli olabilir stanbul Halk Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Durgun ile son gelişmeleri konuştuk. Durgun, kişisel öngörü çerçevesinde önemli konulara değinen söyleşide önemli noktalara parmak bastı... TT: Sayın Durgun, esnafın gelir gider dengesinin bozulmasından hoşnutsuz olduğu, bu hoşnutsuzluğunun da en çok düzeltme taleplerine karşı belediyenin duyarsız kalması noktasına yoğunlaştığını ileri sürenler var. Bu doğru mu? Doğruysa, sebebi sizce nedir? DURGUN: Doğrudur. Sebebi or tada. Biraz da derinde... Daha işin başından beri ikici bir yaklaşım var. Mesela hala park konusunda işbirliğimiz yok. Araçlarımızı emniyetsiz yerlerde parkediyoruz. Gece dağınık İETT nin BAM MODELİ bize de uygulanmalı yerlerde tedirgin bırakıyoruz. Görüntü kirliliği de yaratıyor... Bize pekala park yeri tahsisi yapılabilirdi.. yapılmıyor. Ropörtaj: HABER MERKEZİ Gidişat Değişin diyor bunu hala göremiyoruz Ben yaptım oldu demek, zaman içinde olmadık sıkıntılara neden olur diyen, İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Durgun, kurumsallığa işaret ederek, sektörü uyarıyor... Diğer sebep; esnafın kazanç seviyesinin görülür düşmesi. Sabit ve değişken gider kalemlerinin artmış olması... Yoksa, belediyenin son yapılanma girişimleri ile yolcu sayımız arttı. Sıkıntı gelir gider dengesine bakıştaki belediye algısının farklı noktalara kayması. Kanaatime göre, İETT ile İBB üst ulaşım otoriteleri arası görüş farklılığı var. Bunu siz de yazıyorsunuz. Karar mercilerinin yorumları farklı... TT: İç yapıda algı ve değerlendirme farklılığından söz ediyorsunuz. Sizce bu farklılık nedir? Ulaşım Daire Başkanı özel halk otobüsçülerine nasıl bakıyor. Sizin İETT yaklaşımınız onu kollayıcı. Oysa, İETT sizin sahadaki sıkıntınıza çözüm bile üretemiyor. Genel esnaf algısı bu yönde tırmanışta. Buna ne diyeceksin? DURGUN: İETT iktisadi bir kurum sonunda. Ama İBB siyasetin olduğu siyasal bir otorite. Farklı etkileşimler yüzünden istikamet değiştirmesi olası. Bunun olduğunu da görüyoruz. Otorite önce sahadaki var olanları mı yoksa olmayanları sahaya sokması gerekiyor ona karar vermeli. Bunu da tüm kurumlarıyla aynı anlayışta olduğunu ortaya koyarakj yapmalı. Kurumların farklı davranması bize sıkıntı veriyor. Biz bu bakıştan dolayı sıkıntıya düştük. Biz onlar ne istediyse nasıl yapalım istedilerse öyle yaptık. Kendi algımızdan dolayı sistem bozulmadı ki... Önce bunun görülmesi, gösterilmesi lazım. İETT dışındaki otoritelerin ter cihi yeni aktörlerle yapıyı değiştirip onlarla yürümek! Ben bu eğilimi görebiliyorum. Herkes de görüyor ama gereğini yapamıyoruz. Mesela, son algılarımızda hatalıyız. Biz merci arama yerine, önce düzeltici işlemlerle yapımızdaki eksiklikleri gidermeliydik. Bizim patronumuz İETT dir. Bize çıkısı sağlayacak yasal tek güvencemiz de o dur. TT: Belirttiğiniz kazanç dengesizliğini neden İETT gidermiyor? Neden sizi net biçimde savunmuyor? DURGUN: Bu sorunuz doğru değil. Bir kere İETT bilimsel bir yöntem deniyor. Sizin destek verip duyurduğunuz alım modelini izledim. BAM Modeli ile inanılmaz kazanç elde etti ve bize bunu önerip, bizim alımlarımızı bakımlarımızı bu yolla yaparak, bazı gider kalemleri düşürme yolunu bulmamıza çalıştı. Biz ne yaptık, biz sistemi doğru dürüst incelemedik bile. Çünkü tabanın pompalandığı şey biran evvel zam yapılmasından ibaretti. Günü kurtarmaya yönelikti. Bizler zam dedikçe İETT işletmecilikte düzenleme, kurumsal toparlanma bireysel yetersizlikleri kaldırmayı öneriyor, geleeğin taşıma modelini işaret ediyordu biz göremedik. Yanlışı İETT dışında noter konumundaki karar mercileri yapıyor. Var olanı düzeltip daha doğru çalışmasını sağlamayı düşünmeyerek bunu yapıyor. Sıkıntı bu noktada... TT: Kusura bakma ama, İETT kurumsallığa yöneltme çabasını anlar görünürken buna uymuyorsunuz. Uymadığınız gibi aranızda farklı görüşlerle, günü kurtarmak ister gibi dağınık görüntüler sergiliyorsunuz? Neden böyle bir görüntünüz var? Sahada neler oluyor, daha açığı sizce neler olmalı? DURGUN: Bizi sıkıntıya sokan, idaereler arasındaki anlayış farklılığından tercihlerin çatışıyor olması. Sahada bize yansıyan sıkıntılar bu nedenle artıyor. Ben diyorum ki önce bizi kaale alın. Modern elektronik sitemlerle taşımacılık yapacağız deniyor. Biletçi kaldırılıyor. Ama 23 kalem tarifeli taşıma hala sürüyor. Esnaf suçlayıp soruyor; Millet cep telefonu ile dünyayı fethediyor. Biz günlük yolcu dökümü, eski yazar kasalardaki Z rapor dökümünü bile alamıyoruz. Neden sesinizi çıkarmıyorsunuz? Yoksa bir çıkarınız mı var? diyebiliyor. Bu haklı isteği Belbim, basit bir yazılım düzenlemesiyle neden yapmıyor? Kapasite sorunu yaşadığını sanmıyorum. Bunu özel şirketlerin yazılımcıları yaparak bir de elektronik posta yoluyla her gün esnafına otomatik yolluyor. Bu dediğim işleyişi gös teren sadece örnek. Yani sahada net şeffaf olunmuyor. Bence; özel halk otobüs çüleri olarak, bi zim ötekileştirilmememiz, öteki kabul e- dilmememizi, en önce idarenin ortak al gı olarak benimsemesi lazım. Ön celik bu olmalı. Ne kadar araç alırsanız alın, hatlara ne kadar otobüs sokup geliri paylaştırırsanız paylaştırın, taşıma kalitesini arttıramaz esnafı hoşnut edemezsiniz. Bizim de bu iradeyi yani çağın gerektirdiği kurumsal yapıyı savunmamız, ortak davranışla kendi aramızda ayrı ses olmamamız gerekiyor. İstişare çözüm getirir. Tek benci yaklaşım ben yaptım olur demek, beklenmedik sıkıntılarla sebep olur. Bugün sahada yaşanan zorluklar, her kafadan seslerin çıkmasından, kimsenin kimseyi dinlememesinden ortaya çıkıyor. Bence birleşmeli hatta 5 şirket yerine Anadolu ve Avrupa diye iki şirket olarak kurumsal bakışla işe sarılmalıyız. İmkan ve kaynaklarımızı doğru kullanmalıyız. Şirket, oda işbirliği buna dahil... Gelişim, bize bunu işaret ediyor zaten...

5 TT.5:Layout :47 Page 1

6 TT.6:Layout :48 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 9 KASIM 2013 SAHADAKİ SESLERE KULAK VERİN MİNİBÜS TAKSİ ÖZEL HALK OTOBÜSÜ Ayakta yolcu yasağını doğru buluyorum Sefa DEMİR Hükumet, toplu taşıma yapanlara araçlarınızı değiştirin dedi. Bunu söylerken, hiç sahaya bakıyorlar mı acaba? Yeni araçlar 100 Bin TL.ʼden başlıyor. Benim 100 Bin TL param olsa, ben giderim bi çiftlik evine, hayatımın geri kalanını orada geçirim. Neden minibüsçülük yapıp, trafiği ve yolcuların kaprislerini çekeyim ki? Sırf iş olsun diye böyle yasa çıkarttılar. Tamam, araçlar değişsin güzel birşey ama, bu araçların fiyatlarını yükseltti. Minibüslere neredeyse değernin iki katını vererek alıyoruz. Eski verdiğimiz araçlar da, para etmiyor. Yani, sahayı iyi takip etmeden böyle uygulama yapmak, firmaları durduk yere zengin etmekten başka birşey değil. Birde bu işin, aracı kiralayarak yapanlar var. Onlar hepten mağdur oldu. Birde sizin gazetenizde okuyorum, çoğu minibüsçü esnafı arkadaşım ayakta yolcu alamamaktan şikayetçi. Ancak, ben bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Hepimizin annesi, ablası, kardeşi, kız arkadaşı, eşi var. Yani küçücük araba, türlü türlü insan var. Taciz durumların önüne geçmek için ideal bir durum. Ayrıca, bana göre ayakta yolcu alamamanın verdiği maddi sıkıntıyı başka yollarlada çözebiliriz. Örnek vermem gerekirse, sefer sayısını çoğaltabiliriz. Trafiğe en ideal çözüm otoparklardan geçer Mehmet YİĞİT İstanbulʼda, ticari araçlar için en büyük sorun trafik. Bu sorunu çözmek için çeşitli yatırımlar yapılıyor, toplu taşımaya teşvik ediliyor. Ancak, bunlar bana göre yetersiz. Neden derseniz, bakın insanları daha önce özel a- raçlara teşvik ettiler. Herkes şahsına özel araba aldı. Hatta bir evde iki araba kullanılmaya başlandı. Şimdi de, toplu taşımaya yönlendiriyorlar. Ancak, toplu taşımayı kullanmak için, bu kadar aracı nereye koymamız gerektiğini söylemiyorlar. Çünkü, bize gösterebilecekleri bir yer yok. İstanbulʼun nerede trafik sorunu olduğu, nerede sıkışıklık yaşandığı ve hangi saat dilimlerde olduğu tamamen bilinen bir durum. Bunu engellemenin çok basit ve kolay bir yolu var. Bu alanlara bölgeyi kaldırabilecek katlı otoparklar yapılıp, o bölgelerde yolun sağına ve soluna park ederek trafiği sıkıştıran araç-ları bu otoparklara yönlendirmeliler.şirinevlerʼin, Yenibosna- ʼnın iç kısımlarındaki caddeler sağlı sollu park yapan a- raçlarla dolu. Düşünün sağda park eden bir araç var, solda park eden bir araç var ve de tek şerit gelişli, tek şerit gidişli bir yol. Eğer ki, bu park eden araçları ortadan kaldırırsanız, size 2 şerit gidişli, 2 şerit gelişli bir yol çıkar. Tüm İstanbulʼda yolları böyle ekonomik kullanırsak tüm sorun ortadan kalkar diye düşünüyorum. Korsanlar kazancımızı yüzde 75 düşürdü Bayram PINAR Çatalca köy otobüsleri olarak, bizim bölgemizde hizmet veren korsan minibüslerden şikayetçiyiz. Bizim bölgemizde 30ʼa yakın minibus var. Bunların sadece 10 tanesi resmi. Geri kalanlar korsan minibüsçülük yapıyor. İşlerimizi yüzde 75 düşürdüler. Sadece işlerimizi düşürmekle kalmıyorlar, bizimle kavga edip, bize hakaret ediyorlar. Şuanda kendileriyle davalıyız. Bu dava için cebimizden 45 Bin TL. para verdik. Ancak, bu korsanminibüsçüler şuanda bizimle dalga geçiyorlar. O kadar para verdiniz, hiçbir şey kazanamayacaksınız diyorlar. Gerekli yerlere gidiyoruz, şikayetlerde bulunuyoruz ancak, bizi kimse kale almıyor. Herkes topu başkasına atıyor. Hükümetimiz, başbakanımız her fırsatta korsana karşı olduğunu belirtiyor. Gelseler, bir görseler Çatalcaʼyı. Burası malesef, korsandan geçilmiyor. Korsan minibüsçüler, mahkemede ifade verirken, Biz otobüslere yardım ediyoruz demişler. Yani, böyle bir mantık yok. Bu nasıl yardımcı olmak. Devlet, ulaşımı olmayan köylere ulaşım sağlanması için, 10 minibüse ruhsat vermiş. Ancak, bunlar bizim ulaşım yaptığımız otobüslere girmenin yanı sıra, verilen 10 minibüs hakkını kendi başlarına 30ʼa çıkarmışlar. Şirinevler i trafiğini bir an önce düzenlemeliler Erol BOZ Şirinevlerʼdeki trafik keşmekeşine bir son verilmeli. 1980ʼden beri Şirinevlerʼde bulunuyorum. Burayı yüzlerce kez düzeltmeye çalıştılar. Ancak, hiçbir şekilde düzeltemediler. Meydan yaptılar, meydanın yanına da minibüsçüleri koydular. Bu çirkin görüntüyü ve trafiği minibüsçülerin oluşturduğu düşünülüyor. Ancak, işin aslı böyle değil. Şirinevlerʼde caddeler sağlı, sollu iş yerleri. Park sorunu var. Yolun sağı İSPARK, solunda da vatandaşın kendi otoparkı var. Doğal olarakta yolun ortasında yolcu indirip, bindiriyoruz. Sadece biz değil, otobüsçüsü de, taksicisi de aynı şeyi yapmak zorunda kalıyor. Şirinevlerʼin düzgün bir görüntüye kavuşmasının ve trafik sorunun ortadan kalkmasının tek çözümü var. O da, minibüslerin bulunduğu yeri yerin altına alarak orayı bir otopark haline getirmek. Yani, yerin altına doğru otopark olacak, minibüsler-de yerin altına alınacak. Üstü de, yeşil alan yapılsın. Böylece, hem görüntü hem de trafik arzulanan boyutlara gelecektir. 100 defa iş yapmaya gerek yok, bir kere yapın temiz yapın. Sürekli burada bir çalışma yapıyorlar. Bunun doğru bütün eksikleri görerek tek bir seferde hepsini düzeltmek ve yenilemektir. Ancak, bunu burada yapabilirler mi bilemiyorum. İçimizdeki art niyetli insanlar temizlenmeli Saim ÇINAR Halk taksiciyi kötü olarak biliyor. Bunun en önemli sebebi bizim içimizdeki insani değerlerini kabetmiş, mesleğimizi etik değerlerini kavrayamamış insanlardır. Bu insanlar, halkı kandırmakla kalmıyor, kendi meslektaşlarına da para kazandırmamak için çabalıyorlar. Tüm İstanbulʼda saat 11ʼden sonra İSPARK duraklarını işgal eden değnekçiler, bizi malesef oralara sokmuyor. Yine aynı şekilde, Yenikapıʼda İDOʼnun önünden yolcuları alıp, dolaştıran insanlar var. Bunlar, bizim mesleğimizin adını kötüye çıkartıyorlar. Bunun önüne geçilmesi lazım. Belli aralıklarla denetimler yapılıp, taksici olabilmek içinde belli aşamalardan geçmek lazım. Şuanʼda B sınıfı ehliyeti olan herkes taksici olabiliyor. Bu durumda, diğer mesleklerden davranışları yüzünden barınamamış insanlar, davranışlarını düzeltmeden taksici oluyorlar. Sonucunda da, halkımızı kandırarak haksız kazanç sağlıyorlar. Ben taksiciyim ama, benim ailem, arkadaşlarım ve çevremdeki diğer insanlar gün içinde taksi kullanıyorlar. Yeri geliyor, bu insanların araçlarına biniyorlar. Ben bu durumdan rahatsızım. İçimizdeki bu insanların temizlenmesi lazım. Bunu da ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağlayabilir. Belediye yetkilileri umarım dediklerimizi dikkate alarak bu sorunlarımızı çözer. Adaletin yerini bulması gerek Çetin BEYAZIT Bizim en büyük sorunumuz, çalıştığımız bölgede korsan taşımacılık yapan minibüsçülerdir. Belediyenin bu işe en kısa sürede el atması lazım. Konu şuanda zaten yargıda. Ancak, olumsuz bir durum olur diye korkumuz var. Daha önce, belediye ve kuruluşlarına yaptığımız şikayetlerin olumsuz sonuçlanması bizi tedşirgin ediyor. Çünkü, daha önce yaptığımız şikayet sonucu UKOME, bir yetkili kişiyi bu bölgeyi incelemek üzerine buraya göndermiş. Hafta boyunca bizim iş yaptığımız topu topu 2 gün var, Pazartesi ve Perşembe. Çünkü bugünler pazar kuruluyor, doğal olarakta bir yoğunluk oluyor. UKOME yetkilisi, ne hikmetse Pazartesi ve Perşembe günleri inceleme yapmış. Araçlarımız o gün dolu olduğu içinde, sanki bu bölgeye yetmiyormuşuz imajı verilmiş. Niçin, bu yapılan incelemeler haftanın her günü yapılmadı? Böyle inceleme mi olur? Eğer, iki gün inceleme yapacaksan, bunun biri yoğun bir günde, diğeride boş bir günde yapılmalıdır. Biz, herşeyi usulünce yapmaya çalıştıkca, usülüyle yapmayanların istedikleri oluyor. Bu, bize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Umarım, mahkeden bizim lehimize karar çıkar ve adalet yerini bulur. Mazotun pahalılığını sahır sultan bile duydu Gültekin ERGÜN Bana göre minibus esnafının iki sorunu var. Birincisi; mazot fiyatları anormal derecede çok yüksek. Buradan yetkililere duyrulur demeyeceğim. Çünkü, bunu sağır sultan bile duydu. Buna bir çok şekilde çözüm getirebilirler. Mesela, resmi toplu taşıma yapan araçlara, rıuhsat üzerinden belli bir indirim yapsalar herkes rahat eder. Ayrıca, korsan taşımacılıkta ortadan kalkar. Korsanlar, vergiden kar elde ediyor. Biz resmi toplu taşıma araçları da, benzinden kar yapmış olacağız. Yani, kafa kafaya gelecek. Yolcu, bu durumda resmi olan aracı tercih edecektir. İkinci soruna gelirsekte; bize verilen araçların normal değeri 50 Bin TL. Minibüs ruhsatı olunca da, 100 Bin TL. Bu arada ki fark devlete gitmiyor. Üreticiye gidiyor. Neden, esnaf olarak ben kar edeceğime ya da devlet kar edeceğine üretici kar elde ediyor? Bu durum büyük bir haksızlığı ortaya çıakrtıyor. Bu sorunlar çözülür. Ancak, iyi bir örgütlenme gerektirir. Buda Türkiyeʼde olmaz. ABDʼde kişi başına üye olunan dernek sayısı 17. Türkiyeʼde ise Arada ki farkı buyrun siz görün. Bir de, Şirinevlerʼde yapılan üst geçitle beraber durağımız elimizden alındı. Belediyenin bize yer göstermesi gerekirdi. Ancak göstermiyor. Bizde, yolun ortasından yolcu almak zorunda kalıyoruz. Bu sıkıntınında gidirilmesi gerek. Taksicilere belli bir standart getirilmeli Murat YILDIZ Taksi plaka kiralarımız çok yüksek. 5 Bin TL. plaka kirası ödüyoruz. Ayrıca, her yıl da 6 Bin TL. hava parası veriyoruz. Bu paralar bize kazandırdıklarının yanında çok büyük rakamlar. Taksici, bu parayı öderken oldukça zorlanıyor. Bu işin düzelmesi için tek bir yol var. O da; taksi plakası sahiplerinin, aracı kurumları ortadan kaldırmalı. Taksi plakalarını kiralarken de, direkt olarak kendileri kiralamalı. Araya aracı bir kurum koyunca, o aracı kurum taksi plakasını üstüne kar koyarak kiralıyor. Bu sefer aracı kiralayan kişi de, yüksek kira, her sene tekrarlanan hava parası ve araçların bakım ve masrafları sebebiyle, şoförlerden yüksek yevmiye alıyorlar. Yani, bu olay bir çok halkadan oluşan bir zincir gibi. En baştaki halka nereye giderse, zincirin tamamı oraya gidiyor ve en çok da son halka etkileniyor. Bu mevcut sistemin, bir düzene bağlanması gerekiyor. Şuan da sadece plaka kiralayamıyoruz. Yani, diyelim ki benim aracım olsun, plaka kiralamak isteyim, bana plaka vermiyorlar. İllaki, onların vereceği aracıda almak zorunda kalıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu işe el a- tarak, bu aracı kurumlara ya belli bir standart getirmeli ya da toptan kaldırmalı. Bana kalırsa, eğer bu paralar verilmek zorundaysa belediye bu işi yapsın. Başkası kazanacağına belediye kazansın ve bize hizmet versin. Korsan minibüslerin tek dertleri para Teyfik LAPACI Bölgemizde gayriresmi taşımacılık yapan korsanlar minibüsler, biz gerekli yerlere şikayet yapıyoruz diye bizi tehtit ediyorlar. Durak başkanımızı, Bu işe karışmayın, iyi olmaz diye tehtit edip, şikayetleri geri çekmemizi istediler. Ancak, biz bu konuda geri adım atmak istemiyoruz. Bu korsan minibüslerin tek derdi bizi. Amaçları yolcu taşımak filan değil. Bakın, bizim çıkış saatlerimiz İETT tarafından belirleniyor ve internet sitesinde de yazıyor. Bu korsan minibüsçüler, bizim çıkış saatlerimizi bildikleri için bizden 2-3 dakika önce çıkıp, bütün yolcuları topluyorlar. İstinasız söylüyorum, her otobüsün en fazla 2 dakika önünde bu korsan minibüsler var. Madem amacınız yolcuyu mağdur etmemek, o zaman bizim 2 dakika önümüzden çıkmayın, bizden dakika önce çıkın. Biz zaten, yarım saatte bir çıkıyoruz. Sizde araçların arası 15 dakika olacak şekilde yarım saatte bir çıkın. Yolcu eğer bizi kaçırırsa, bir dahaki otobüs veya minibus yarım saat sonra geliyor. Yolcu böyle mağdur olmuyor mu? Bu sebeple, yolcunun mağduriyetini öne atıp iş yapmasınlar. Gerçekci olsun. Eğer gerçektenm onlarn mağduriyetini düşünüyorlarsa demişn dediğimi yapsınlar. Ama asla böyle birşey yapmazlar. Çünkü, Onların amacı tamemen para