ALKOL, İZMİR SOKAKLARINI BİRBİRİNE KATTI. 26 Aralık 2014 Cuma. Ödemiş'e yok. 45 euroya oda satarsan İzmir'e kimse adım atmaz ARSANIN YARISI GİTTİ

Transkript

1 SAYFA 1 Dün gece geç saatlerde İzmir sokaklarında yine hareketli saatler yaşandı ÖZEL HABER ALKOL, İZMİR SOKAKLARINI BİRBİRİNE KATTI Alkolün etkisiyle barda olay çıkartan vatandaş, sokağı birbirine kattı. Saatlerce süren ikna çabalarına cevap vermeyen alkollü vatandaş, sonunda konsomatrisin gelmesiyle ikna oldu. 3 te 26 Aralık 2014 Cuma Geçen yıl 96 bu yıl 20 Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı öğrencileri, formasyon haklarının verilmesi için kullandıkları enstrümanlarla çalgılı eylem yaptı. Kampüs içinde yürüyen öğrenciler, müzik aletlerini hem çaldı hem oynadı. Seslerini daha gür duyurabilmek için enstrümanlarıyla birlikte eylem yaptıklarını belirten Taş, Enstrümanlarımızla birlikte diyoruz ki formasyon hakkımız engellenemez. Geçtiğimiz yıl 96 kişiye formasyon hakkı tanınırken bu yıl sadece 20 öğrenciye formasyon eğitimi için kontenjan açıldı. Bu keyfi tutumun bedelini, biz konservatuvar öğrencileri ödüyoruz. dedi. 8 de Tire'ye Foça'ya var Ödemiş'e yok İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Doğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Ödemiş Belediyesi'ni görmezlikten geldiğini belirterek, "Particilik yapılıyor" dedi AYNISINI İSTİYORUZ Büyükşehir Belediyesi nin Ödemiş e gereken önemi vermediğini iddia eden Grup Başkanvekili Doğan, Kocaoğlu yatırımlar ve hizmetler anlamında başta Ödemiş olmak üzere AK Partili belediyelere ayrımcılık ve haksızlık yapıyor. Siz İzmirlilerin oylarıyla seçilmiş bir Büyükşehir Belediye Başkanısınız ve her belediyeye eşit davranmak zorundasınız. Oysa biz diyoruz ki, CHP li Tire, Foça belediyelerine ne yaptıysan hangi hizmetleri yaptıysa AK Partili belediyelere de aynısının yapılmasını istiyoruz dedi. İŞİ GÜCÜ REKLAM Ödemiş Belediyesi nin sorumluluk alanının son yasayla 60 kat büyüdüğünü ve köy denilen mahalle sayısının 99 a çıktığını ancak bütçeden hala aynı payı aldığını da hatırlatan Doğan, Başkan Kocaoğlu nun son dönemlerde AK Partili belediyelere yaptığı tek icraat ilçelere büyük LED ekranlı televizyonlar kurup yaptıklarını anlatması. Ödemiş e çöp toplama dışında hizmet verilmiyor. Efe yapısından dolayı başkanımız önceki dönemden aldığı yüklü miktardaki borçlardan bahsetmiyor bile" dedi. 16 da Aydın artık o eski Aydın değil Aydın daki ölüm sebepleri arasında en çok dolaşım sistemi, kanser, solunum sistemi, endokrin, beslenme ve metabolizma hastalıkları olduğunu belirten Aydın Tabip Odası Başkanı Aydın, yetkilileri uyardı. 9 da İzmir Ticaret Odası tarafından İzmir Ticaret Odası Türkiye Ekonomisine Katkı Ödülü'ne layık görülen Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, İzmir'in turizm kenti olamayacağını söyledi 45 euroya oda satarsan İzmir'e kimse adım atmaz ARSANIN YARISI GİTTİ İzmir'in turizmde hak ettiği yere gelemediğini de söyleyen Zorlu, İzmir turizmde niye yok? Çeşme'de in cin top atıyor. Eğer 45 euroya oda satarsan kim otel yatırımı yapar, kim İzmir'e gelir? İzmir'e gelip görünce üzülüyorum. Kente yatırım yapmak için tütün fabrikasının olduğu alanda bir arsa aldık ama o kadar çok sorun çıktı ki 6 dönümlük arazinin yarısını belediyeye bırakmak zorunda kaldık ama hala inşaatı yapamıyoruz. Yapamadığımız gibi orası mezbelelik şekilde duruyor. Sonra buraya nasıl turist çekersiniz? Körfezin de temizlenmesi çok zor. dedi. 14 te Üniversite mezunları da İŞKUR kapısında! İŞKUR İzmir Müdürlüğünce düzenlenen istihdam odaklı kurslara katılan 9 bin 799 kişiden 4 bin 377 si, işe yerleştirildi Yabancıya konut satışında Antalya bir Aydın üçüncü sırada Türkiye'de yabancılara konut satışı, yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 büyüyerek 10 bin 740'dan 17 bin 104'e yükseldi. 16 da Türkiye genelinde iş gücü piyasasına katılma oranı yüzde 30,8 olan kadınlar, kursları başarıyla tamamlayıp işe yerleştirilenler arasında, erkeklere üstünlük sağlamış durumda. Kurslara üniversite mezunlarının da katıldığına dikkat çeken İŞKUR İl Müdürü Kabak, Kurslarımıza ilgi, istenilen düzeyde. Bazı kurslarımıza 50 kişi alırken bine yakın başvuru oldu. İş gücü eğitim programlarına katılanların yüzde 34 ü, üniversite mezunu. 16 da İşi olmayan hemen bize gelsin! En mutlu imza İzmir Büyükşehir Belediyesi nin sanayi sektörünün kalifiye eleman ihtiyacını gidermeye yönelik önemli adımlarından biri olan Kent Koleji projesine destek üstüne destek yağıyor ÖNDER BİR PROJE İzmir Büyükşehir Belediyesi ve proje ortakları Yaşar Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar O- daları Birliği ile İzmir Kalkınma Ajansı arasında destek protokolü imzalandı. Törende konuşan Vali Toprak, Büyükşehir Belediyemiz tarafından hazırlanan ve büyük bir farkındalık yaratacak bu projede iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda mesleki eğitim ortamlarının oluşturulması ve dünyadaki en yeni ve başarılı uygulama olan Fabrikasyon Laboratuvarı nın kurulması çok önemli ve önder bir projedir. Sayın Başkanımız şahsında tüm paydaşlara çok teşekkür ediyorum dedi. 16 da TAVlaya TAVlaya geliyor Türkiye nin ilk ve en büyük havalimanı oteli olarak 2004 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı'nda hizmet vermeye başlayan TAV Airport Hotel, ikinci otelini Ocak ayında İzmir Adnan Menderes Havalimanı nda açacak. Otelin işletmesini yürüten BTA Havalimanları Yiyecek İçecek İşletmeleri A.Ş İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur, TAV Airport Hotel i İzmir e taşırken yılda yaklaşık 11 milyon yolculuk potansiyeli göz önünde bulundurduklarını belirtti. 16 da Başkan Zolan'dan havuz müjdesi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Kayıhan da hizmete açtıkları yüzme havuzunun bir benzerinin Yenişehir bölgesine yapılacağını müjdeledi. 10 da Mustafa ARSLAN yazdı MEVLANA MOĞOL CASUSU MUYDU? >> 9 da Büyükşehir'den vahşi doğaya şefkat eli Denizli Büyükşehir Belediyesi, yaralı olarak bulunan bir kızıl kartal ve iki şahinin tedavilerini tamamladı. 10 da Sabit İNCE yazdı OSMANLICA DA BİLİNMEYEN...>> 8 de

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 26 Aralık 2014 Cuma Ermeni mezarlığının bakımını da yapıyorlar Ermeni vatandaşlarla ezeli dost olduklarını söyleyen Köy muhtarı Yalçın, "Temizlik, bakım, onarım gibi ne gerekiyorsa hepsini yapıyoruz. Nihayetinde bizim dostluğumuz, arkadaşlığımız bakidir. Her yıl mezarlığı ziyarete gelirler" dedi Yozgat'ın Sarıkaya ilçesine bağlı Burunkışla köyünde yaşayanlar, köydeki Ermeni mezarlığının çevre temizliğini ve bakımını yaparak hoşgörü örneği sergiliyor. Burunkışla köyü muhtarı Necati Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinin 1924 yılında mübadele sonucu Selanik'ten gelip Burunkışla'ya yerleştiğini ve burada Ermenilerle bir arada yaşadığını söyledi. Ermenilerle iyi dostluklar kurduklarını ifade eden Yalçın, köydeki Ermenilerle okul arkadaşı ve komşu olduklarını dile getirdi. Yalçın, Ermenilerin 1966 yılında başlayan göçünün ardından geriye yaşanan güzel anılarla evlerinin ve mezarlıklarının kaldığını belirterek, "Ermeni arkadaşlarımız, her yıl kişilik grupla gelir, hem köyümüzü hem de mezarlıklarını ziyaret eder. Hala muhabbetimiz devam ediyor, gidip geliyoruz. Sağ olsun önceki Kaymakamımız Yaşar beyin katkılarıyla Ermeni kardeşlerimizden kalan mezarlığın etrafı duvarla çevrildi. Sonra ufak tefek işleri de muhtarlık ve köylüler olarak yerine getiriyoruz. Temizlik, bakım, onarım gibi ne gerekiyorsa hepsini yapıyoruz. Nihayetinde bizim dostluğumuz, arkadaşlığımız bakidir" diye konuştu. Köy sakinlerinden 78 yaşındaki Sembiya Arıkan da Ermeni arkadaşlarını, komşularını unutmadığını, beraber okula gittiği arkadaşlarının isimlerini daha dün gibi hatırladığını söyledi. Okul arkadaşlarının isimlerini sıralayan Arıkan, "Yaşantımız gayet iyiydi. Düğünler oluyordu, birlikte gidiyorduk. Onların düğünleri olurdu, bizim düğünlerimiz olurdu. Onlardan terzilerimiz Karşıyaka Bilim Müzesi Manisa ya model olacak Ege Bölgesi nin ilk bilim müzesi olan Karşıyaka Belediyesi Bilim Müzesi, Manisa ya model olacak. Müzede incelemelerde bulunan Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ve İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy, bilimi sevdirmek ve eğitime katkı sağlamak adına, tesisin bir örneğini Manisa da kurmayı hedeflediklerini söyledi. Bilimin temel prensiplerini gözlem ve deneylerle yakından tanıma imkanı sunan Karşıyaka Belediyesi Bilim Müzesi, Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ve İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy öncülüğündeki heyeti konuk etti. Bu tesisi model alarak, Manisa da da bir bilim müzesi kurmak isteyen heyet, belediye yetkililerinden projenin teknik detayları ve uygulanabilirliğine ilişkin bilgi aldı. EĞİTİME KATKI Deney istasyonlarında tek tek incelemeler yapan Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, geleceğin bilim insanlarının yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla tesisin bir örneğini Manisa da kurmayı planladıklarını belirterek, Bilim Müzesi aracılığıyla eğitim ve öğretime çok değerli katkılar sunan Karşıyaka Belediyesi ni tebrik ediyorum. Biz de bu örnek projeyi model alarak Manisa da bir bilim müzesi kurmak, bilimi çocuklarımıza çok daha yakından tanıtıp sevdirmek istiyoruz dedi. ZİYARET ÜCRETSİZ Mavişehir Dudayev Bulvarı'nda, 750 metrekarelik kapalı alanda faaliyet gösteren Karşıyaka Bilim Müzesi, keşif yöntemiyle interaktif öğrenme imkanı sağlıyor. 7'den 70'e her yaştan bilim meraklısı için çekim merkezi olan tesis, özellikle de çocuklara bilimi tanıtmak ve sevdirmek amacıyla hizmet veriyor. Müzede, 60 adet öğrenme istasyonu, 100'e yakın deney düzeneği ile 15 interaktif kiosk bulunuyor. Ücretsiz olarak gezilebilen müzeyi hafta içi ziyaret etmek için numaralı telefondan randevu almak gerekiyor. Müze hafta sonu ise randevusuz olarak da ziyaret edilebiliyor. (HABER MERKEZİ) vardı. Karnik ve Avdis terzilik yaparlardı. Hepsiyle arkadaşlık yapıyorduk" dedi. Her yaz mevsiminde Ermeni dostlarının köylerini ziyaret ettiğini dile getiren Arıkan, bu ziyaretlerde çocukluk arkadaşlarıyla hasret giderdiğini söyledi. Eşinin Ermenilerle ticaret yaparken iyi dostluklar kurduğunu anlatan Arıkan, "Aram ve Avdis vardı, eşim buğday satmak için onlarla at arabasına binerek Fakılı'ya giderdi. Bir küslüğümüz, dargınlığımız olmadı, iyi geçinirdik" şeklinde konuştu. Köyde yaşayan 75 yaşındaki Dilaver Akkan da Ermenilerden kalan mezarlığın temizlik ve bakım çalışmalarına gönüllü olarak katıldığını belirtti. Mezarlıktaki otları temizlediklerini aktaran Akkan, mezarlığın hemen yanında küçük bir çamlık oluşturduklarını söyledi. Akkan, bir zamanlar birlikte yaşadıkları Ermenilerle sıkı dostluklar kurduklarını ifade ederek, "Okul arkadaşlarımız var, beraber askere gittiğimiz arkadaşlar var. Ermeni arkadaşlarla yıllarca beraber yaşadık, iç içeydik. Bizim dostluğumuz hiç bitmez, devam ediyor yine" dedi. (AA) Minik adımlarla kültürel yolculuk Gaziemir Belediyesi nin desteğiyle düzenlenen Minik adımlarla kültürel mirasımıza yolculuk projesi kapsamında kentteki anaokullarında eğitim gören minkler tarih- kültür yolculuğuna çıktı. Gaziemir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN A.Ş., İzmir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Kalkınma Ajansı, Çiğli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı birlikteliğiyle Minik adımlarla kültürel mirasımıza yolculuk isimli proje hayata geçirildi. Anaokulu çağındaki çocukların tarihi ve kültürel yerleri görmesi amacıyla düzenlenen ve bin 130 miniğin katılacağı proje kapsamındaki geziye Gaziemir de eğitim gören anaokulu öğrencileri de katıldı. Gaziemir den yola çıkan minikler Urla Zeytin Yağı İşliği, Ankara Üniversitesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi, Seferihisar Teos Antik Kenti ni ziyaret etti. Tarihin ilk çağlarına yolculuk Yeni ve tarihi yerler görmenin heyecanını yaşayan minikler ilk önce M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen, Anadolu daki en eski zeytinyağı üretim tesislerinden birisi olan Urla Zeytin Yağı İşliği ni ziyaret etti. Rehberlerden bilgi alan minikler zeytinyağının çağlar öncesinde nasıl işlendiği ve saklandığını öğrendiler. Daha sonra Urla İskelesi ndeki Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi ni gezen çocuklar burada da tarihi gemileri görme şansına kavuştular. Daha sonra Seferihisar daki Teos Antik Kenti ni gezen minik öğrenciler, 12 İyon kentinden biri olan Teos un kalıntılarını görme şansı buldular. (HABER MERKEZİ) Demokratikleşme süreciyle ana dillerine de kavuştular! KAFFED Genel Başkanı Aslankaya, "Türkiye'nin farklı illerinde yaşamakta olan Çerkezler şu anda çocuklarına seçmeli ders olarak Çerkezceyi tercih edebiliyor" dedi Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) Genel Başkanı Yaşar Aslankaya, Türkiye'deki demokratikleşme sürecinden Çerkezlerin büyük yarar gördüğünü söyledi. Konu hakkında açıklama yapan KAFFED Genel Başkanı Aslankaya, Çerkezlerin 1864'ten itibaren Rusya'dan sürgün edilmeleriyle birlikte Osmanlı topraklarına yerleşmeye başladıklarını belirterek şunları söyledi: "Sürgün sırasında 1.5 milyon insan yollara düştü. Maalesef bu sürgünde 500 bin Çerkez hayatını kaybetti. Bir milyon Çerkez ise Osmanlı topraklarına intikal etti. Osmanlı Devleti o zamanın koşullarına uygun olarak Çerkezleri Samsun'dan Hatay'ın Reyhanlı ilçesine kadar değişik yerlere konuşlandırdı. Halen bir çok ilde olduğu gibi Samsun, Sivas, Kayseri, Pınarbaşı, Göksun ve Hatay hattında yoğun olarak yaşamakta." - "Büyük kazanım elde ettik" Çerkezlerin sürgünün ardından geldikleri Osmanlı coğrafyasında Cumhuriyetin kurulmasına kadar dillerini kullanmakta zorluk yaşadığını anlatan Aslankaya, şöyle devam etti: "Uzun yıllar beklediğimiz ana dilde eğitim hakkını Türkiye'de mevcut demokratikleşme süreci sayesinde yavaş yavaş alıyoruz. Bu süreç sayesinde Çerkezler büyük kazanımlar elde etti. Türkiye'nin farklı illerinde yaşamakta olan Çerkezler şu anda istedikleri takdirde orta okullarda sınıflarda öğrenim gören çocuklarına seçmeli ders olarak Çerkezceyi tercih edebiliyor. Kayseri'de şu ana kadar 12 sınıf açıldı. Önümüzdeki yıllarda soydaşlarımızın yoğun yaşadığı yerlerde bu sınıfların sayısının artmasıyla kaybettiğimiz ana dilimizi tekrar kazanmak istiyoruz." (AA) Yıl: 4. Sayı: Aralık 2014 Cuma Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Aralık Perşembe Cuma Dün gece geç saatlerde İzmir sokaklarında yine hareketli saatler yaşandı ALKOL, İZMİR SOKAKLARINI birbirine kattı Alkolün etkisiyle barda olay çıkartan vatandaş, sokağı birbirine kattı. Saatlerce süren ikna çabalarına cevap vermeyen alkollü vatandaş, sonunda konsomatrisin gelmesiyle ikna oldu ÖZEL HABER İzmir gecelerindeki hareketlilik devam ediyor. Gece hayatıyla da bilinen İzmir de dün gece olay vardı. Hercai isimli bir barda başlayan olay, İzmir sokaklarında devam etti. Saatler ilerledikçe büyüyen o- layda ölen veya yaralanan olmadı. Ancak, kişiler alkollün etkisinde olduğu için büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. İkna çabalarına sonunda yanıt veren Ferhat S., bu araca bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı İkna çabalarına sonunda yanıt veren Ferhat S., bu araca bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı BARDA DARP GİRİŞİMİ Gece saat sularında meydana gelen olayda; Ferhat S. (36) isimli bir vatandaş Hercai isimli bir barda önce konsomatrisle tartıştı. Alkolün etkisiyle tartışmaya başlayan Ferhat S., konsomatrisi darp etmeye kalkınca önce bardan atıldı. Ferhat S., bu davranışını sokakta da sürdürdü. Israrla bara girmek isteyen Ferhat S., bar yetkilileri ve orada bulunanlar tarafından sokakta tutuldu ve ikna edilmeye çalışıldı. İLLE DE VURACAKSAN BİZE VUR DENİLEREK İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILDI İkna olmayan alkollü vatandaş, kendisini ikna etmeye çalışanlarla da tartıştı. İçeriye girip darp girişiminde bulunmaya çalışan Ferhat S. isimli alkollü vatandaş; İlla birine vuracaksan, Gece geç saatlerde olayın yaşandığı Hercai Bar İzmir gecelerinde yazdan kalma hareketlilik var bize vur söylemleriyle ikna edilmeye çalışıldı. Ancak ikinci ikna denemesinden de sonuç alınamadı. Saatlerce süren olay, sokakta büyük yankı uyandırdı. SONUNDA KONSOMATRİS İKNA ETTİ Saatler oldukça ilerlemişti. İkna olmayacağı anlaşılan vatandaşı, bardan gelen konsomatris ikna etti. Konsomatris, 6 kişinin tuttuğu ve eve götürmek üzere arabaya bindirmeye çalıştığı Ferhat S. isimli vatandaşa, Hadi, bu gece git. Yarın gelirsin. Ne yapmak istiyorsan yaparsın dedi. Mecali kalmayan adam, sonunda ikna oldu ve araca bindirilerek evine götürüldü. POLİS ÇAĞIRILMADI Yaşanan bu olay, o saatte sokakta bulunanların da ilgisini çekti. Kavga devam ederken, yol kenarında izleyen vatandaşlar vardı. Uzun süre devam eden tartışma için polis çağırılmadı. Saat civarlarında olay son buldu. Konsomatris, gece vakti olay çıkaran alkollü vatandaşı ikna etmeye çalışıyor Urla villalarına takipsizlik kararı çıktı 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına verilen takipsizlik kararının ardından, dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle anılan, İzmir in Urla ilçesi Zeytineli köyü Hacılar Koyu ndaki villalarla ilgili de takipsizlik kararı çıktı. İzmir Barosu, Erdoğan ın yakın arkadaşı Hamdi Boyacı ya ait olan ve yapımı geçen temmuzda tamamlanan iki kaçak villayla ilgili Urla Cumhuriyet Savcılığı na, imar kirliliğine sebep olma suçlamasıyla şikâyette bulunmuştu. Villalarla ilgili daha önce karar verildiğini söyleyen Urla Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Demirci, talebi kabul etmedi. İzmir Barosu na 17 Aralık 2014'te iletilen savcılık yazısında, Suç duyurusuna konu olan yerde daha önce soruşturma yürütüldüğü, yargılama yapıldığı ve karar verildiği görülmüştür. Aynı fiil nedeniyle yargılama yapılamayacağı, ceza yargılamasının temel ilkelerindendir. denildi. Takipsizlik kararını değerlendiren Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu Üyesi Şehrazat Mercan, villalara ilişkin 2010 yılında yargı kararı verildiğini ve İzmir İl Özel İ- daresi nce cezaların kesildiğini hatırlattı. Av. Mercan, Burada iki vill,a Google Earth görüntülerinde de ortaya çıktığı üzere 2012 den sonra yapıldı ancak mahkemenin ve İzmir İl Özel İ- daresi nin villalarla ilgili verdiği yıkım kararı 2010 a ait. Eğer savcılık Google Earth e baksaydı, burada şikâyet edilen villaların yeni yapılan kaçak yapılar olduğunu görürdü. dedi. Takipsizlik kararına itiraz edeceğini söyleyen Mercan, bölgenin sit derecesinin düşürülmesiyle ilgili idare mahkemesinde iptal davası bulunduğunu ve keşif beklediklerini, ayrıca İl Özel İdaresi döneminde kesinleşen yıkım kararının da Danıştay da olduğunu hatırlattı. Av. Mercan, diğer davalarla ilgili de takipsizlik ya da benzeri kararların çıkmasının sürpriz olmayacağını sözlerine ekledi. PERSONEL HİZMETİ ALINACAKTIR BORNOVA BELEDİYESİ YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ Bornova Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğüne bağlı Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Laboratuvar'ında yapılacak Bina Deprem Risk Analizi İşi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Fevzi Çakmak Cad. No:38 BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : yapikontrol@bornova.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Toplam 3 işçi ile hizmet alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : İzmir il sınırları c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Fevzi Çakmak Caddesi No:38 Bornova/İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.2.1Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50 den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir. İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait belgelerini sunmayanlar, iki önceki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu belgelerde yeterlik kriterini sağlayamayanlar ise iki önceki yılın belgeleri ile üç önceki yılın belgelerini sunabilirler. Bu durumda, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin %15 inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin %9 undan az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır. Yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait gelir tablosunu sunmayanlar, iki önceki yılın gelir tablosunu sunabilirler. Bu gelir tablosunun yeterlik kriterini sağlayamaması halinde, iki önceki yılın ve üç önceki yılın gelir tabloları sunulabilir. Bu durumda, gelir tabloları sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 20 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Her türlü vasıflı / vasıfsız işçilik hizmetleri ile ilgili iş deneyim belgeleri değerlendirilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 75 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bornova Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü Fevzi Çakmak Caddesi No:38 Bornova/İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Bornova Belediyesi Encümen Salonu Fevzi Çakmak Caddesi No:38 Bornova/İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika: 26/12 Basın: Resmi İlanlar: de

4 26 Aralık 2014 Cuma AvivaSA Emeklilik ve Hayat Üst Yöneticisi (CEO) Kurdaş,"Türk halkının yüzde 62'si emekli olduğunda yeterli bir yaşam standardı sağlamaya yetecek kadar parasının olamayacağından endişe duyuyor. Ancak nüfusun yüzde 16'sı emeklilikten kaygı duymasına rağmen gerekli önlemi almıyor"diye konuştu Standard & Poor's Bankacılık Analisti Karagöz,"2015 yılında sektörün genel risk profilinde bir değişme beklemiyoruz. Kredi hacmi beklentimize göre yüzde 15 büyüme gösterecek, fakat bankalar arasında ayrışma görebiliriz.karlılıklarda 2014 yılında gördüğümüz zayıflama seyrinin biraz daha yavaşlayarak devam etmesini bekliyoruz"şeklinde konuştu Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) Bankacılık Analisti Göksenin Karagöz, "2015 yılında sektörün genel risk profilinde bir değişme beklemiyoruz. Kredi hacmi beklentimize göre yüzde 15 büyüme gösterecek, fakat bankalar arasında ayrışma görebiliriz" dedi.aa muhabirine 2015 yılında Türk bankacılık sektörüne ilişkin beklentilerini değerlendiren Karagöz, "2014 yılı için Türk bankacılık sektörünün son 10 yılın en zor yılı olacağı değerlendirmeleri yapılıyordu beklenildiği gibi bankacılık sektörü için zor bir yıl oldu mu?" sorusunu şu şekilde yanıtladı:"s&p olarak değerlendirmelere katılıyoruz, şu sebeplerden dolayı; 2014 yılının ilk çeyreğinde politik faktörler ve de sonrasında TL'nin yaşadığı dalgalanma ve de değer kaybı, seçim atmosferi öncesi belirsizlikler, dış piyasalardaki belirsizlikler, örneğin ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz artırımı sonrası faiz marjlarında oluşan baskı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun aldığı tüketici kredilerindeki hızlı büyümeyi engellemeye yönelik önlemler..."2015 yılında sektörün genel risk profilinde bir değişme beklemediklerini dile getiren Karagöz, kredi hacminin beklentilerine göre yüzde 15 büyüme göstereceğini fakat bankalar arasında ayrışma görülebileceğini söyledi.karlılıklarda ise 2014 yılında görülen zayıflama seyrinin biraz daha yavaşlayarak devam etmesini beklediklerini kaydeden Karagöz, TCMB'nin alacağı yukarı yönlü faiz kararlarının bu seyri hızlandırabileceğini ifade etti.21 Kasım 2014'te açıkladıkları rapordaki, Türkiye ekonomisinin 2015 ve 2016 yıllarında yüzde 3 büyüme beklentilerinde henüz bir revizyon yapmadıklarını aktaran Karagöz, şöyle devam etti:"ekonomik büyümenin bankacılık sektörüne en önemli yansıması aktif kalitesinde. Bunlardan ilki işsizlik rakamları, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de işsizlik oranları ile bireysel kredilerin aktif kalitesi arasında hemen hemen lineer bir ilişki var. Bunun son örneği 2009 senesindeki yüksek işsizlik ve de takibindeki yüksek takipteki kredi rasyoları. Halbuki aynı dönemde, ciddi bir ekonomik küçülmeye rağmen şirket kredilerinin kalitesi, bireysel kredilere kıyaslandığında daha makul bir bozulma göstermiş idi."piyasalarda ciddi bir likidite bolluğu olduğunu ve Türk bankalarının diğer gelişmekte ülkelerde olduğu gibi bundan istifade ettiğini kaydeden Karagöz, sendikasyon kredileri ele alındığında fiyatların geçen senenin bile altında olduğunu ifade etti.karagöz, bu borçların yenilenme oranlarının yüzde 100'ün üzerinde olduğunu vurgulayarak, "2015 yılında da bu seyrin devam etmesini bekliyoruz. Ancak, asıl soru yurt dışı piyasalarda bir şok yaşanır ise, yani musluk kapanırsa bu seyir devam eder mi? Bu bizim Türkiye'de hem özel sektör hem de bankalar için uzun zamandır altını çizdiğimiz bir risk unsuru" dedi.son dönemde faizlerde ve kurlarda yaşanan oynaklığın bankacılık sektörüne yansımalarını da değerlendiren Karagöz, faizlerdeki dalgalanmanın bankalar için belirsizlikleri, özellikle mevduat ve kredi fiyatlamalarını artıran bir unsur olduğunu söyledi. (AA)

5 1Şubat 26 Aralık Perşembe Cuma Merkez Bankası ocak ayındaki güçlü ve önden yüklemeli faiz artışının ardından yılın ikinci yarısında politika faizini sabit bıraktı. Politika faizi geçen yıl sonuna göre 375 baz puan arttı Ziraat Yatırım Ekonomisti Yılmaz,"TCMB'nin en başarılı olduğu alan yine makro ihtiyati politikalar oldu.küresel dez-enflasyon dinamiklerini de gözönüne aldığımızda TCMB, zor bir yıl, 2014'ü tamamlayarak 2015 yılına rüzgarı arkasına alarak girmeye hazırlanıyor"şeklinde konuştu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca küçük üreticinin ihtiyacı dışındaki ürününü ekonomiye kazandırmak amacıyla gıda güvenilirliği kapsamında uyulması gereken üretim, satış ve dağıtım kurallarını düzenleyen 4 ayrı yönetmelik taslağı görüşe açıldı

6 17 26 Aralık ubat Per Cuma embe Başbakan Davutoğlu, Büyükşehir yasasındaki yeni kaynak düzenlemelerinden sıkıntıları hafifletmek ve bir güzel başlangıç yapmak için büyükşehir belediyelerimize bağlı kuruluşlara, il ve ilçe belediyelerimize genel bütçeden gönderilen paydan 6 ay boyunca kesinti yapılmaması kararı alınmıştır dedi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde belediyelerin kaynak konusunda bazı sıkıntıları aşmaları için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Sıkıntıları hafifletmek ve bir güzel başlangıç yapmak için büyükşehir belediyelerimize bağlı kuruluşlara, il ve ilçe belediyelerimize genel bütçeden gönderilen paydan 6 ay boyunca kesinti yapılmaması kararı alınmıştır" dedi. Davutoğlu, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen partisinin 100. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasında, 34 beldede kongre yaptıklarını, 21 ilde kongreleri tamamladıklarını hatırlatarak, yeni il, ilçe ve belde başkanlarına başarı diledi, bu konuda emeği geçen önceki başkanlara teşekkür etti. Bu dava bayrağını ilelebet sürdüreceklerini ifade eden Davutoğlu, bu dönemde bütün il kongrelerine katılmaya özen gösterdiğini, hepsine katılmanın mümkün olmadığını söyledi. Davutoğlu, 1 Kasım'dan beri ziyaret ettikleri 18. ilin Edirne olduğunu, 5 ayrı ilçede de kongrelere katıldıklarını, bu il ve ilçeler arasında Ağrı, Patnos, Kars, Tunceli, Erzurum, Kırklareli, Balıkesir, Trabzon, Rize, Bolu, Ankara, Şanlıurfa, Adıyaman, Elazığ, Adana, Erzincan olduğunu, hepsini saymanın mümkün olmadığını, her ilde güzelliklerle karşılandıklarını anlattı. Başbakan Davutoğlu, il kongreleri öncesinde yaptıkları ziyaretlere değinerek, "Ülkenin her bir köşesinde benim gördüğüm bir şey var; hamdolsun teşkilatlarımız ve AK Parti kadroları dimdik, daha ilk günkü gibi ayakta, yorgunluk, bezginlik yok. Gençlik kollarımıza, kadın kollarımıza teşekkür ediyorum. Bütün katmanlarıyla ayakta. Halkımız AK Parti davasını öylesine benimsemiş ki, bazı illerimizde Adıyaman bunlardan birisi, zikredildiği için söyleyeyim, il kongresi için gittik ama en az 3 miting yapmak zorunda kaldık" diye konuştu.il kongresi dışında sokakta spontane bir şekilde bir araya gelen binlerce vatandaşa hitap etme onuru yaşadığını ifade eden Davutoğlu, sokağa çıktıklarında doğal bir şekilde vatandaşlara hitap ettiğini, Rize'de aynı durumun yaşandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğduğu köyü ziyaret edip, d- edesine dua etme onurunu yaşadığını, orada da gördükleri her şeyin kendilerine milletin AK Parti davasını benimsediğini ve AK Parti'nin neferleriyle yürümeye kararlı olduğunu gösterdiğini aktardı. - 6 ay boyunca kesinti yapılmayacak Davutoğlu, belediye başkanlarının uzun süredir beklediği bir müjdeyi vermek istediğini belirterek, şöyle devam etti: "Büyükşehir belediyesi yasasının uygulamasını da gözleyerek yasanın çıkması sonrasında söz konusu olan bazı sorunları, özellikle kaynaklarla ilgili bazı sıkıntıları aşabilmek için bazı tedbirler konusunda çalışmalar başlatmıştık. Amasya'da büyükşehir olmayan illerimizin belediye başkanlarıyla 7-8 Kasım'da da Bursa'da büyükşehir belediye başkanlarımızla ilgili bakanlarımızın, ilgili genel başkan yardımız ve ekibinin katıldığı geniş istişareler yaptık. Bu istişarelerde bir komite oluşturduk ve büyükşehir yasasının uygulanmasından kaynaklanan sorunları aşmak üzere tedbirleri çalışmaya başladık. Bu komite, çalışma hala sürüyor. İnşallah önümüzdeki günlerde daha kapsamlı bir brifing alacağım ve alınacak bütün tedbirleri tekrar gözden geçireceğiz. Ama bir anlamda bu tedbirler devreye girmeden önce özellikle büyükşehir yasasındaki yeni kaynak düzenlemelerinden sıkıntıları hafifletmek ve bir güzel başlangıç yapmak için büyükşehir belediyelerimize bağlı kuruluşlara, il ve ilçe belediyelerimize genel bütçeden gönderilen paydan 6 ay boyunca kesinti yapılmaması kararı alınmıştır. Genel bütçeden giden paydan kesinti yapılmayacak. Dolayısıyla bu aktarılan kaynak konusunda ciddi bir rahatlama getirecek. Ayrıca tedbirleri de düşünüyoruz. Bunu yaparken tüm belediyelere yapıyoruz. Parti ayrımı olmaksızın yapıyoruz." Başbakan Ahmet Davutoğlu, bütün belediyelere aynı şartlarda imkanlar tanınacağını belirterek, "Ümit ederiz diğer partilerdeki belediyeler de bu imkanları AK Parti belediyelerinin kullandığı gibi verimli, etkin bir şekilde kullanır" dedi. Yüzde 40 oranında yapılan bu kesintinin 6 ay boyunca yapılmamasının yerel yönetimlere verdikleri önemi gösterdiğini dile getiren Davutoğlu, ayrıca alınacak tedbirleri de ele alacaklarını, bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının 23 Aralık'ta yayınlandığını, bu talebin bütün belediye başkanlarının isteği olduğunu anlattı. Davutoğlu, bu uygulamanın alandaki yansımaları konusunda belediye başkanlarından kendilerini bilgilendirmelerini rica ederek, bir taraftan bu çalışmaları yürütürken son dönemde 3 alanda önemli gelişme yaşandığını aktardı. Bunlardan birisinin "çözüm süreci" olduğunu bildiren Davutoğlu, kadim medeniyetler, Anadolu'dan Rumeli'ye geçiş gibi konulardan bahsederken "çözüm süreci"nin ruhuna anlatmak istediklerini söyledi. - "Çözüm sürecinin devamı konusunda net ve kararlı tutumlar sergiledik" "Bizim için çözüm süreci, milli birlik ve beraberliğin tekrar ihya edilmesi için demokrasiyle taçlanan bir yeni bütünleşme sürecidir" diyen Davutoğlu, bu anlamda hükümetlerinin göreve geldikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başlatılan çalışmaların süreklilik gösterecek şekilde devam ettiğini, haziranda çıkan yasanın Bakanlar Kurulu ile uygulama planı haline dönüştürüldüğünü, bu konuda atılacak adımlar hususunda net ve kararlı tavırlar sergilediklerini ifade etti. Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarının geçici bir duraklamayı beraberinde getirdiğini kaydederek, bu olaylardan çıkardıkları 2 sonucun birincisinin "Kamu düzeninden hiçbir surette taviz verilemez" olduğunu dile getirdi. "Kamu düzeninden taviz verildiği zaman çözüm süreci de işlemez hale gelir. Onun için şu anda Meclisimizde olan İç Güvenlik Reformu ve Özgürlüklerin Korunması Paketi'ni hazırladık. Edirne'den bir kez daha söylüyorum; Edirne'den Hakkari'ye kadar Türkiye'nin her bir ilinde, ilçesinde, kasabasında, köyünde kamu düzeni tam anlamıyla tesis edilecektir, edilmiştir ve korunmaya devam edilecektir" diyen Davutoğlu, vatandaşların Edirne'de dükkanlarını sabah nasıl güvenle duayla açıyor ve başına bir şey gelmeyeceğinden eminse Hakkari, Van, Diyarbakır ve Türkiye'nin her yerinde bu emniyeti sağlayacaklarını söyledi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, bu emniyeti tehdit edenlere karşı hiçbir şekilde herhangi bir müsamaha gösterilmeyeceğini belirterek, bu konuda hükümetlerinin kararlarının kesin olduğuna vurgu yaptı. Balkan Harbi'nde, İstiklal Savaşı'nda, Çanakkale'de, Allahuekber Dağları'nda omuz omuza savaşanların ve onların torunlarının nasıl geçmişte beraberse gelecekte de beraber olacaklarını vurgulayan Davutoğlu, çözüm sürecinin böylesine et ve tırnak gibi birbirine geçmiş, milletin arasına fitne sokmak isteyenlere doğrudan verilen cevap olduğunun altını çizdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, herkesin örfüne, adetine saygı duyacaklarını, hiçbir kimseye kısıtlama getirilmeyeceğini, bu konuda hiçbir şüphesi olmadığını belirterek, Üsküp'te al bayrak hasreti olduğunu, bu al bayrağın ülkenin her köşesinde bütün vatandaşlar tarafından da aynı hasretle sevildiğini ve aynı hasretle korunacağını, bu yüzde "tek bayrak" dediklerini aktardı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Edirne'ye havaalanının mutlak bir zaruret olduğunu belirterek, "İnşallah Edirne'ye de havaalanı kazandıracağız. Edirnemiz, tarihi nitelikleriyle ve köprüleriyle maruftur. Edirne'nin bütün köprüleri aydınlatılacak. Edirne ışıl ışıl bir kültür şehri olarak tanınacak, bilinecek. Karaağaç Köprülü Kavşağı da inşallah 23 Nisan'da açılacak" dedi. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen partisinin 100. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, Balkanlar'da komşu, dost ülkelerle yeni bir kültür beraberliği, yeni bir Balkan coğrafyası oluşturmak için çaba içinde olduklarını söyledi. Davutoğlu, "Bu çabamızda Edirne'nin ruhu bize ilham verecektir. Onun için Edirne'deyiz. Sadece Edirne değil, 3 hafta önce Kırklareli'ndeydim, Trakya, Rumeli, sınır ötesinde de bütün kardeşlerimize ulaşıp, Edirne'yi serhat şehri, kenarda kalmış, son nokta şehir olmaktan çıkaracağız, inşallah Balkanlar'a ve Avrupa'ya açılan ana merkez ve kapı şehir olma niteliğini tekrar inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Edirne Hızlı Tren Projesi"nin yapıldığını, hızlı trenin mutlaka gerçekleşeceğini bildiren Davutoğlu, 3 yıl önce Selanik'i ziyaret ettiğinde, Selanik Belediye Başkanı'na "Selanik ve Edirne, kaderleri birbirine benzer. Balkan Savaşı öncesinden birisi bölgenin en önemli limanıydı, diğeri de en önemli geçiş noktası ve kapısıydı. Fakat Balkan coğrafyası parçalanınca ikisi de çok kısa aralıklarla sınır şehirleri haline dönüştü. Gelin birlikte Edirne-Selanik Hızlı Tren Hattı kuralım ve böylece bu tarihi şehirleri birleştirelim, artık bu tarihi ön yargıları geride bırakalım" dediğini aktardı. Davutoğlu, Selanik'in İstanbul ile bütünleşmesi, Edirne'nin Selanik'le, Üsküp'le, Saraybosna'yla tekrar irtibat kurması halinde canlanacağını dile getirerek, "Onun için Edirne'yi inşallah hızlı trenle önce İstanbul'a, sonra da sınırımızın ötesinde Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden kim nasıl arzu ederse, Avrupa içlerine kadar bağlamaya kararlıyız" dedi. Havaalanı beklentisi olduğuna da değinen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Zaten Edirnemize havaalanı mutlak bir zarurettir. İnşallah Edirne'ye de havaalanı kazandıracağız. Edirnemiz, tarihi nitelikleriyle ve köprüleriyle maruftur. Edirne'nin bütün köprüleri, değerli bakanımızla da s- abah konuştuk, aydınlatılacak. Edirne ışıl ışıl bir kültür şehri olarak tanınacak, bilinecek. Karaağaç Köprülü Kavşağı, ki bugün vaktim olursa bizzat gidip göreceğim ne durumda olduğunu ve sınıra kadar gidip askerlerimizle ve komşu ülke Yunanistan askerleriyle de temasımız olabilir. Karaağaç Köprülü Kavşağı da inşallah 23 Nisan'da açılacak. Bunlar hep bizim taahhütlerimizdi ve bu taahhütler her halükarda yerine getirilecek inşallah. 400 yataklı Edirne Devlet Hastanesi nisan-mayısta açılışa hazırlanıyor. Bu da Edirnemize bir hediyemiz." Başbakan Ahmet Davutoğlu, il başkanları, belediye başkanları toplantılarını hem bir muhasebe hem de paylaşıma, buluşmaya, şölene dönüştürmeyi arzuladıklarını, bu toplantıların, sadece genel başkan ve başbakan olarak kendi hitabıyla, AK Parti o- larak kendi aralarındaki istişarelerle sınırlı kalmasını istemediklerini dile getirerek, bir gün önceden bütün bakanların genişletilmiş il başkanları toplantısı yapılan ile gidip genel toplantı yapmalarını kararlaştırdıklarını anlattı. (AA)

7 17 26 Aralık ubat Per Cuma embe CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "CHP'nin bahsedilen yapıyla hiçbir ilişkisi yoktur. CHP, dün hukukun nasıl tarafsız, bağımsız yargı eliyle uygulanmasını savunuyor ise bugün bir haksızlık varsa bugünkü mağdurlara karşı da yine aynı şekilde, tarafsız bir yargının uygulanması gerektiğini savunan bir noktadadır" dedi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı Aralık operasyonlarıyla belgeye, bilgiye, sağlam kanıtlara dayalı vahim iddiaların ortaya atıldığını kaydeden Koç, "Rezillik, kepazelik, yalanın, kıvırmanın kırk türlüsü sahneye konuldu bu bir yıl boyuncu. Bütün bunlar yapılırken tek bir nokta açık bırakıldı. Bu ülkede, namuslarını ve onurlarını koruyarak yaşayan milyonlarca insanın duygularıyla alay etmenin faturası açık kaldı" ifadesini kullandı. Rüşvet olayıyla ilgili, hukukun içi boşaltılarak, yargıdan takipsizlik kararı çıkarıldığını, TBMM'de zorla kurulan komisyona intikal ettirilen dosyaların içinin boşaltıldığını, komisyonun çalışmalarının geciktirilmeye ve engellenmeye çalışıldığını ileri süren Koç, komisyonun karar verme zamanının geldiğini söyledi. "Yüce Divan'a sevk konusunda bir karar alsalar bir türlü, almasalar başka türlü" diyen Koç, şunları kaydetti: "Yukarıya tükürseler baş sorumlu kaçak saray sakinine gidiyor olay, aşağıya tükürseler milletin vicdanı ve biraz kaldıysa kendi vicdanları rahatsız oluyor. Olayın bir yanında her zamanki manasız, anlamsız gülümsemesiyle, sanki Hababam Sınıfı'nda coşarak rüyalarını anlatan tarih öğretmeni gibi konuşan bu tipteki bir Başbakan, diğer yanda bizzat kendi bakanları tarafından, özellikle bir tanesi tarafından bütün bu suç ilişkilerinin merkezinde oturduğu suçlamasıyla karşı karşıya olan yeni Cumhurbaşkanı. Bir yanda Yüce Divan'a sevk kararı verilirse şöyle bir kanı doğacak; 'Demek ki reddettikleri her şey doğruymuş.' Ya da sokakta konuşulan tarzıyla ifade edeyim; 'Demek ki bu iş darbe marbe değilmiş, bunlar malı götürmüşler arkadaş.' Diğer yanda Yüce Divan'a sevk kararına gerek yok sonucuna varırlarsa, hırsızlık ve rüşvet almak makbul ve muteber bir meslek haline geldi doğrulaması. Bu işin üstüne yatmayı sürdürelim, 'paralel maralel, darbe, örgüt' aynı şarkılar söylensin." İktidarın işinin zor olduğunu savunan Koç, "En zoru da kol kesen Bay Davutoğlu'nun işi. Öyle gaza gelip, kongrede karanfil falan atarak, varlık nedeninin kaynağındaki muktediri dolaylı tehdit eden cümleler sarf etmek her babayiğidin işi değil" dedi. Başbakan Davutoğlu'nun, "Hazineyi, milletin malını soyanlar kendi içimizde olsalar da kollarını keseriz" dediğini hatırlatan Koç, şunları kaydetti: "Komisyon, Yüce Divan'a sevk noktasındaki oylamayı erteledi. Şimdi, bu kolsuz kahramana bizim sormamız lazım; komisyondan, Yüce Divan'a sevk kararını Başbakan olarak nasıl çıkartamıyorsun? Kolsuz kahraman cevap... Öyle anlamsız bir gülümsemeyle Edirne Çarşısı'nda dolaşıyorsun. Edirne Çarşısı'ndakilere öğüt veriyorsun. 'Herkesin evlatlarına helal süt emzirmesini ve helal sütle beslenmiş bedenlerden hiçbir haramın geçmemesini' öğüt veriyor Başbakan. Sayın Davutoğlu, iyi güzel de haram sizin evin ortasında, ne yapacaksın o zaman? Ne anlatacaksın Edirne'ye, Türkiye'ye? Haram sizin eve girmiş. Güzel bir söz var; 'Eğer rüşvet ve yolsuzluk kapıdan girerse iman bacadan çıkarmış.' Sizin evin bacasından çıkmış iman, rüşvet girmiş içinize kadar. Sizin evin içine taht kurmuş haram. Şimdi sütünün helal olduğunu kanıtla bakalım. Rüştünü ispat etmek, ağabeyinin vesayetinden çıkmak için bir fırsat daha sana. Öyle anlamsız anlamsız gülerek, konuşarak, dolaşarak olmuyor bu işler. Soruşturma Komisyonundan, Yüce Divan'a sevk kararını çıkartmak için Başbakan olarak ağırlığını koy, bakalım helal mi haram mı sütün görelim." Koç, Davutoğlu'nun, Edirne esnafına "helal süt verin çocuklarınıza" öğütünün, Edirnelilere hakaret olduğunu ileri sürdü. Davutoğlu'nun "kolunu keseriz" gibi bir takım sözler söylediğini, "haram, helal öğütleri" verdiğini öne süren Koç, "Bıçağın mı kör senin kardeşim? Yoksa bu konuda i- raden mi yok?" diye konuştu. Servetlerinin nasıl arttığının hesabını veremeyen bakanların, Yüce Divan'a gitmemek için yalvardığını ileri süren Koç, Başbakan Davutoğlu'nun göreve getiriliş nedeninin, ortaya çıkan hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet iddialarının soruşturulmasının önüne geçilmesi olduğunu iddia etti. Koç, mahkeme takipsizlik kararı verince, yolsuzluk yapanların, kara parayı, milletin helal kazancından alınan vergilerle ödenen faizle alıp gittiğini öne sürdü. (AA)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Aralık Şubat Cuma Perşembe 26 Aralık 2014 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com OSMANLICADA BİLİNMEYEN GERÇEKLER Öneriye destek verenler "Neden Osmanlıca?" sorusuna "Ecdadımızla bağımız koptu. Dedemizin mezar taşını bile okuyamıyoruz" diyorlar ya, bazıları da ve hemen kurs ticaretine el atanlarda "15 dakikada öğretiriz" sloganıyla yola çıktılar bile. Ama işin aslı öyle mi bir bakalım. 15 yıldır Osmanlıca öğreten sahaf Ethem Coşkun da, "geçmişten kopulduğu" görüşünde. Ancak Osmanlıca öğrenmenin mezar taşına indirgenmesini, "Halkın iyi niyetini, siyasi amaçlar için kullanmak" olarak nitelendiriyor. BBC Türkçe Ethem Coşkun'a, "Osmanlıca" tartışması ile ilgili olarak en fazla merak edilen soruları sormuş ve işte çarpıcı gerçekler ve bilinmeyen hususlar: "Osmanlıca 15 dakikada öğrenilebilir mi? Osmanlıca dediğiniz aslında Türkçedir. İçinde bugünkü Türkçede olduğu gibi Arapça, Farsça, İtalyanca, Fransızca ve eski Yunanca gibi dillerden geçen birçok kelime vardır. Bugünden farkı, Arap alfabesiyle yazılmasıdır ama Arap alfabesi de değildir.çünkü Türk fonetiğine uygun olması için Arap alfabesinde olmayan birkaç harf daha eklenmiştir. Ayrıca Osmanlıca, Arapçadaki kurallara göre okunmaz. Osmanlıca öğrenmek, tek başına Çalıkuşu gibi matbu eserleri okumak demek değildir. Osmanlıca bilmek, arşivlerdeki herhangi bir evrakı, defteri okuyup anlamaktır. Asıl olan da ağdalı Osmanlıcadır ve onu öğrenmek zordur. İki aylık hatta bir senelik kursla Osmanlı Paleografyası ve Osmanlı Diplomatikası gibi metodik eğitim alınmadan Osmanlı arşiv vesikası okumak zordur. Osmanlı döneminden kalma mezar taşlarını okumak için ne yapmalıyız? Hakkıyla Osmanlıca bilmek için biraz Farsça, biraz Arapça bilmek şarttır. En önce ve önemlisiyse Türkçeyi iyi bilmek gerekir.15 dakikada bir harfi öğrenemezsiniz. Osmanlıcada 18 çeşit yazı türü var. Hangisini öğreneceksiniz? Divane mi, rik'a mı, talik mi, sülüs mü, kufi mi? Mezar taşı kufi, talik, sülüs ya da girift hatlardan biriyle yazılmış olabilir. Bunlardan birini bilmiyorsanız yine okuyamazsınız. İşte uzmanlık isteyen iş dememizin nedeni budur. Osmanlıca metin okuyor olmak, yazabiliyor olmak anlamına geliyor mu? Gelmez. Herkes okur ama yazamaz. Yazmanın kaidesi biraz farklıdır ve biraz daha zordur. Örneğin Arapça ve Farsça kelimeler kendi kaidelerine göre yazılır. Bilmezseniz yazamazsınız. Osmanlıca yazmak için de ayrı bir eğitim gerekir. Bir metni okuduğumuzda, içindeki yoğun Arapça ve Farsça kelimeler nedeniyle cümleyi anlamak için günümüz Türkçesine de çevirmek gerekiyor mu? Evet. Bugün iyi bilenler bile kelimelerin bazılarını anlamak için sözlük kullanıyor. Osmanlıca metinlerde yanlış okumalardan söz edilir. Neden yanlış okumayla sık karşılaşılır? Okuyan kişi Arapça ve Farsça bilmiyorsa sıklıkla yanlış okuma yapılır. Osmanlıca bilenler Kuran-ı Kerim'i anlayarak okuyabiliyor mu? Anlayamazlar. Bunun için Klasik Arapça bilmek gerekmektedir. Kuran-ı Kerim'in anlamını bilmeden okuyabilenler Osmanlıca okuyabiliyor mu? Kuran-ı Kerim okuyabilenler Arapça kelimelere aşina oldukları için Osmanlıcayı sadece çok kolay öğrenirler. Bir genç, Nutuk'un Osmanlıcasını okusa anlar mı? Zor. Öyleyse yeni bir dil mi öğreniliyor ve bir kişi hayatının hiçbir alanında kullanmayacaksa zorunlu olarak öğrenmesi doğru bir yaklaşım mı? Osmanlıca yabancı bir dil değildir ama yabancı bir dil kadar zordur. Hakkıyla Osmanlıca bilmek için büyük emek gerekir. Geçmişi bilmeyenin geleceği hiç olmaz. O nedenle Osmanlıca bilmek gereklidir ama herkesin bilmesi şart değil. İlgisi olanların dışında araştırmacıların, üniversitelerin tarih, edebiyat gibi ilgili bölümlerinde okuyanların iyi bilmesi yeterlidir. Bu nedenle okullarda zorunlu olması yanlış bir karardır ve öğrendikten sonra kullanmayacaksa gereksizdir. Gerçek anlamda öğrenmek kaç yıl alır? En az iki sene işinizi gücünüzü buna vererek yoğun olarak çalışmak, arşivde zaman geçirmek ve belge okumak şarttır. Her gün en az bir vesika ya da birkaç saat Osmanlıca metin okunmak gerekir. Bir bilgi daha sunalım ve kararınızı siz verin diyelim. Osmanlı Devleti'nin, alfabesini esas aldığı Arapçada 28 harf bulunurken Osmanlı alfabesi 31 harften oluşuyor. Ancak bu harflerin kelimenin başında, ortasında ve sonunda yazılışları ise farklılaşıyor. Böyle olunca da Osmanlıcayı okuyabilmek için 93 harf ezberlemek gerekiyor. Formasyon isteyen öğrencilerden çalgılı eylem Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı öğrencileri, formasyon haklarının verilmesi için kullandıkları enstrümanlarla çalgılı eylem yaptı. Kampüs içinde yürüyen öğrenciler, müzik aletlerini hem çaldı hem oynadı. Pedagojik formasyon verilmesi için eylem yapan öğrenciler, kullandıkları enstrümanlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Formasyon hakkımızı istiyoruz, Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az, Rektör karar ver, biz de dem verelim şeklinde sloganlar atan öğrenciler, bir yandan da müzik eşliğinde oynadı. Edebiyat Fakültesi önüne giden öğrenciler, burada da davul zurna eşliğinde Özelleştirme Soma'yı bitirir Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Aliağa Ticaret Odası (ALTO) Başkanı Adnan Saka'ya nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Saka, İşler e teşekkür etti. Sohbet havasında geçen ziyarette bölgenin ticari hayatı, gelişimi ve ekonomisi konuşuldu. Kendisinin de eski bir turizmci olduğunu söyleyen ALTO Başkanı Saka, turizmin ülke ekonomisine ve istihdama katkısına vurgu yaptı. Sektörü bacasız sanayi olarak nitelendiren Saka, Aliağa, mevcut potansiyeliyle sadece sanayici için değil, turizm yatırımcısı için de bir cazibe merkezi konumunda. Petrol ve petrokimya endüstrisi, enerji, demir çelik, gemi söküm, kağıt ve gübre sektörleri, organize sanayi bölgesi ile liman ve lojistik yatırımları, bölgemizde gün içerisindeki nüfusu arttırıyor. 81 bin olan nüfusumuz, mesai saatleri içerisinde 100 bine ulaşıyor ve bu da Aliağa daki konaklama turizminin potansiyelini ortaya koyuyor. dedi. Turizm çeşitliliğine sahip önemli bir bölgede olduklarını, Foça, Dikili ve Bergama nın kültür ve inanç turizmine de hizmet verebildiğini ancak bu potansiyelin ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Manisa'nın Soma İlçesinde özelleştirme kapsamına giren ve ihalesi gerçekleşen, Soma B Termik Santrali Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (SEAŞ)'ın önünde çalışan işçiler direniş çadırı kurdu. Santralin özelleştirmesine karşın yaklaşık 100'e yakın çalışan işçi direniş çadırı önünde toplanarak, 'santraller vatandır, vatan satılmaz', 'direne direne kazanacağız', 'işçiyiz haklıyız kazanacağız' sloganları söyleyerek santralin verilen ihale teklif değerlendirmelerin iptalini alınması istenildi. Teş-İş Sendikası Soma Şube Başkanı Bedri Demiraslan burada yaptığı açıklamada, "Özelleştirmeyi bir kurtuluş reçetesi gibi gören, siyasi iktidar geri adım atmamaktadır. Özelleştirmenin ülkemize verdiği bütün zararlara rağmen bu konuda ısrarını sürdürerek bölgemize ve ülkemize ekmekçilere zarar vermektedir." dedi. 'SANTRALİN ÖZELLEŞTİRMESİNİ DURDU- RUN' Demiraslan, açıklamasına söyle devam etti: "Önceden yapmış olduğumuz açıklamalarda söylediğimiz gibi hükümete tekrar sesleniyoruz. Santralin özelleştirmesini durdurun. Somanın çok zor bir süreçten geçerken yapmanız gereken öncelikli olarak, maden faciasının yaralarını sarmaktır. Binlerce kardeşimiz işsiz kaldı. Onlara iş alanı yaratın. Esnaf çaresiz ve borç batağında onlara elinizi uzatın. Soma perişan. Soma'da acı var. Soma'da işsiz var. Soma belirsizlik içerisinde, ilçemiz böyle iken Soma'yı Soma yapan termik santrali satmak istiyorlar. Bu özelleştirmeyle ilgili, 'ilçemizdeki sorunları halletmiş mi olacaksınız'. 'Yoksa ilçe halkının şartlarını biraz daha mı ağırlaştırmak istiyorsunuz? Buna izin vermeyeceğiz. İş yerimizin önüne burada gördüğünüz gibi direniş çadırımızı kurduk. İlçemizde ki sivil toplum örgütlerinden ilçe teşkilatlarından, esnaflarımızdan, bizim verdiğimiz oylarla seçilen, Manisa Milletvekillerinden, işsizlerimizden diğer sendikalardan, maden işçilerinden destek bekliyoruz." şeklinde konuştu. Aliağa'da turizm zamanı Adnan Saka, Özellikle yakın coğrafyamızda olan tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Yunan adalarındaki yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi tercih etmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalı. Bölgenin mevcut potansiyelini arttırmak için İzmir in tüm dinamiklerinin el ele vererek, uluslararası fuarlarda bölge turizmini ön plana çıkaracak hamlelerde bulunması gerekiyor. diye konuştu. Ziyareti değerlendiren ETİK Başkan İşler ise şunları söyledi: Sayın Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ile görüştüğümüz gibi aynı şekilde Aliağa Ticaret Odası Başkanımız Sayın Adnan Saka ile de görüşmelerimiz oldu. Aliağa da sadece sanayinin değil, gelişmesi gereken başka bir sektörün de turizm olması gerektiğinin altını çizdik. Sayın Saka dan bu noktada destek istedik. Özellikle Kuzey Ege de bir tanıtım platformu kurulması hususunda Aliağa nın öncülük yapmasını istedik. Aliağa merkezde olmak üzere Foça, Dikili, Bergama üçgeninde bütün platform olarak, hem kültür ve inanç turizmi hem de sanayinin getirmiş olduğu beyaz yakalılara hitap eden konaklama sektörünün bir an önce faaliyete geçmesini istedik. Kuzey Ege aksının, tanıtım platformuyla da uluslararası fuarlarda yer alması talebinde bulunduk dedi. bir süre halay çekti. Formasyon hakkı için üniversite yönetimine mesaj vermek için geldiklerini belirten Çiğdem Taş, formasyon hakkının parasız ve kontenjan sınırlaması olmadan bütün konservatuvar öğrencilerine verilmesini istedi. Seslerini daha gür duyurabilmek için bugün enstrümanlarıyla birlikte eylem yaptıklarını belirten Taş, Enstrümanlarımızla birlikte diyoruz ki formasyon hakkımız engellenemez. Geçtiğimiz yıl 96 kişiye formasyon hakkı tanınırken bu yıl sadece 20 öğrenciye formasyon eğitimi için kontenjan açıldı. Bu keyfi tutumun bedelini, biz konservatuvar öğrencileri ödüyoruz. dedi. 60 binlik yeni zeytin fidanı protokolü ORTALIĞI KARIŞTIRDI Zeytin ağacı katliamına neden olduğu gerekçesiyle yapımına ara verilen termik santral üretici ile başkanları da karşı karşıya getirdi. Ziraat Odası Başkanı Yörük, "Kolin Şirketler Grubu, Yırca'da 5 bin 600 ağaç kesti ama ziraat odası ve belediyeyle 60 bin zeytin fidanı dikme protokolü imzalamıştır" diyerek üreticiye tepki gösterdi Manisa'nın Soma ilçesinde aralarında ziraat odasının da yer aldığı sivil toplum örgütleri, Yırca Mahallesi yakınlarında kurulması planlanan ancak inşaat sahasındaki zeytin ağaçlarının kesimi sonrası Danıştay'ın aldığı yürütmeyi durdurma kararıyla duran termik santral projesine destek verdi. Soma Ziraat Odası, ticaret ve sanayi odası, sendika nakliyeci ve taşıyıcı kooperatifleri ile spor kulübü, dernek ve vakıfların yer aldığı 11 kuruluş, gazetelere ilan olarak verdikleri ortak bildiriyle ilçede, zeytin ağacı kesimi tartışmaları ve alınan yargı kararı sonrası durdurulan termik santral projesinin bir an önce hayata geçirilmesini talep etti. Kesilen zeytin ağaçlarından daha fazlasının ilgili firma tarafından ilçeye kazandırılacağı, ayrıca 1 milyon lira yatırımla yapılacak termik santralin hem ilçe hem de ülke ekonomisine yeni bir soluk olacağına değinilen ilanda, şu ifadelere yer verildi: "Yeni termik santral, doğalgaz ithalatını İkame ederek ülkemize yılda en az 250 milyon dolar tasarruf ettirecek, inşaatı sırasında yaklaşık 2 bin kişiye, faaliyete geçtikten onra da bin kişiye 30 yıl boyunca istihdam, iş ve aş sağlayarak, esnafımıza da büyük destek olacaktır. Soma kömürümüzü milli ekonomiye kazandırma adına elektrik üretmede çevreye zarar vermeden kullanma taahhüdü veren yeni termik santralin yapımı için uzlaşı ortamı içinde üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi belirtir, benzer yatırımları da destekleyeceğimizi ifade etmek isteriz." -"Bir an önce yeni yatırımlara ihtiyaç var" Soma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Işık, yayınlanan bildiriye ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçede mayıs ayında yaşanan maden faciasının ardından hem ekonomik hem de psikolojik olarak bir çöküntü yaşandığını ifade etti. Soma'da maden kazası sonrası yaşanan işten çıkarmalar nedeniyle işsizliğin arttığını, ilçenin işsizlik sorununun aşılması için yeni yatırımlara ihtiyaç duyduğunu dile getiren Işık, şunları kaydetti: "Bu yüzden Soma ya yeni yatırım gelmesi yönünde gerçekleşmiş, onaylanmış bir proje olan santralin yapılmasına destek veriyoruz ancak burada bazı hassasiyetler de var. Bu hassasiyetlerin göz önüne alınması gerekiyor. İnsanları yerlerinden etmek yerine daha uygun alanda bu santralin yapılmasını talep ediyoruz. Ne zeytinden ne de santralden vazgeçmek istemiyoruz. Biz ticaret odası olarak yatırımların önünün açılmasını istiyoruz. Bunun için hep beraber bir çözüm yolunun bulunması gerektiğine inanıyoruz. Santral projesi, Soma için çok önem arz ediyor. Bir an önce zeytin sahalarımızın arttırılarak bu santralimizin yapılmasını istiyoruz." -"Kestiğinden fazlasını dikecek" Soma Ziraat Odası Başkanı Adil Yörük de kesilen zeytin ağaçlarının yerine çok daha fazlasının dikileceğine işaret ederek, şunları söyledi: "Kolin Şirketler Grubu, Yırca'da 5 bin 600 ağaç kesti ama ziraat Odası ve belediyeyle de 60 bin zeytin fidanı dikme protokolü imzalamıştır, bu Soma için bir kazançtır. Santralin yapılması konusu yargıda, yargının vereceği karara göre hareket edilecek. Yargı santralin yapılmasına izin verirse bu santralin yapılması da Soma için bir kazanç olacaktır." (AA) Buna üzülmek mi gerekir, yoksa sevinmek mi bilmiyorum Yırca Mahallesi Muhtarı Mustafa Akın, ilçedeki sivil toplum örgütlerinin zeytine ve santrale karşı olmadıklarını belirten ortak açıklaması hakkında, "Buna üzülmek mi gerekir, yoksa sevinmek mi gerekir bilmiyorum" dedi. Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada bildirinin eline henüz geçtiğini belirten Akın, şöyle konuştu: "Buna üzülmek mi gerekir, yoksa sevinmek mi gerekir bilmiyorum. Buradaki bilgiler doğru değil. Burada bin kişiye iş imkanı sağlayacak diyor, sanırım Kolin'in kurmak istediği Termik Santral ile ilgilidir. Bendeki net rakam bellidir. İnşaat bittikten sonra burada çalışacak eleman sayısı 210 ile 250 kişi arasındadır. Bu 250 kişinin de ne kadarı şirketin kendi bünyesinden getirdiği kişilerdir. Kendi bünyesinde barındırdığı, ne kadarı Soma'dan işe girecek insanlardır orasını siz tahmin edin." (AA) Aydın Defterdarlığı zeytinliklerden işgaliye istedi Aydın Defterdarlığı, Mimar Sinan Mahallesi nde 2007 yılında imara açılıp parsellenen ancak mahkeme kararıyla iptal edilen zeytinlik alanlar için vatandaşlardan işgal talep etti. Kendi arsaları için işgaliye ücreti çıkaran Defterdarlık Kayyımlık Büro Başkanlığı nın, 2007 yılında Aydın 1. İdare Mahkemesi nin bu alanların imara açılmasını iptal eden kararını görmezden geldiğini belirten vatandaşlar, Kendi zeytinlik alanlarımızdan işgaliye ücreti istiyorlar. Buralar 40 yıldır bizim. İmar planı da iptal edildi. Herkesin tapusu var. Bu yanlış uygulamadan vazgeçilmeli. dedi. Defterdarlığın ise parsellerde tespit edilemeyen kişilerin haklarını korumak için bu bedeli istediği bildirildi. Vatandaşlara gönderilen yazıda, İdaremizce yapılan tahkikatta, taşınmazın kayyımlıkla idare edilen kısmında tarımsal faaliyet yapılmak suretiyle fuzulen işgal ettiğiniz tespit olunup 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyum Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi ile anılan kanuna dayanılarak çıkarılan ve 16/05/2009 tarih ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmelik'in 9. maddesi uyarında 27/11/2014 tarih ve 3 sayılı komisyon kararına istinaden tahakkuk ettirilmiştir. denildi. Aydın Belediyesi nin imara açtığı zeytinlikleri için dava açtıklarını ve kazandıklarını belirten zeytinlik sahiplerinden 78 yaşındaki Nurettin Sezer, işgaliyenin iptal edilmesini talep etti. Sezer, "Burası benim tapulu malım. Ben burayı, yurtdışında döküm kazanlarında çalışıp aldım. 1974'ten beri burası zeytinlik. Burada belediye bir imar uygulaması yapmıştı ancak mahkeme iptal etti. İptal ettikten Emekli imam 7 yıldır arabada yaşıyor sonra Aydın Defterdarlığı Kayyımlık Büro Başkanlığı, bu mahkeme kararını dikkate almıyor, buradan kira ücreti tahakkuk ettiriyor. Mahkeme imar uygulamasını bozunca burada kimsenin payı filan kalmadı, arazi yeniden bizim oldu. Bize kendi arazimizin kullanım bedeli diye bir ihbarname geldi. Bizim arazimizde başkasının hakkı yok. Bu yanlış, bundan dönsünler. şeklinde konuştu. Kendi arsasından istenen kullanım bedeline şaşırdığını belirten 82 yaşındaki Hidayet Yılmaz da, 1970 yıllarında ben bu yeri aldım. Burada kimsenin hakkı yoktu. Şimdi başkalarının hakkı için benden ücret talep ediyorlar. Burası bizim tapulu arazimiz. Aydın Defterdarlığı Kayyımlık Büro Başkanlığı bu yanlışından dönmeli. Bize 2007 yılından beri kullanım bedeli tahakkuk ettirilmiş. Bu durumdan mağdur yüzlerce kişi var. Bazıları ücret az olduğu için yatırdı ama biz, kendi arazimiz için haksız istenen bu ücreti yatırmayacağız. Aydın Defterdarlığı Kayyımlık Büro Başkanlığı bunu iptal etsin. dedi. Turgutlu ilçesinde yaşayan emekli imam Nurullah Gediz, ev ve kahvehaneden sıkıldığı için 7 yıldır karavana çevirdiği minibüsünde yaşıyor Turgutlu ilçesinde emekli imam Nurullah Gedizli (64), ev ve kahvehanede oturmaktan sıkıldığı için 7 yıldır karavana çevirdiği minibüsünde yaşıyor. Selvilitepe Mahallesinde ikamet eden evli ve 3 çocuk sahibi Gedizli, 1997 yılında emekli olduktan sonra, kendine ait minibüsünü tek kişilik bir karavan haline getirdiğini ve burada yaşamaya başladığını belirtti. Minibüsün elektrik ihtiyacını aracın ön camı ile üstüne yerleştirdiği güneş panellerinden karşıladığını ifade eden Nurullah Gedizli, minibüsün içerisinde bulunan buzdolabı, televizyon, bilgisayar ve diğer elektronik aletlerini çalıştırmakta sorun yaşamadığını kaydetti. Bazı akşamları evinde kaldığını anlatan Gedizli, "Emekli olduktan sonra spor yapmak, kendime daha çok zaman ayırmak için hep böyle bir minibüsü hayal ediyordum. Hayallerimi gerçekleştirdim. Kış mevsiminde Turgutlu'da Irlamaz Çayı yanında kalıyorum. Yazın ise İzmir'in Aliağa ilçesinde deniz kenarında Aydın dağlarından ovalarından ölüm akan şehir haline geldi Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, ilin ölüm haritası ve sebepleri hakkında açıklama yaptı. Aydın daki ölüm sebepleri arasında en çok dolaşım sistemi, kanser, solunum sistemi, endokrin, beslenme ve metabolizma hastalıkları olduğunu belirterek, Aydın artık dağlarından yağ, ovalarından bal akan şehir değil, ölüm akan şehir haline gelmiştir. Menderes Nehri nin kirliliği, kanser vakalarını arttırmıştır. Menderes Nehri ile sulanan Menderes Ovası ve çevresinde yetişen ürünler sağlıklı değildir. Bir an önce önlem alınmalıdır. Türkiye ortalamasında kansere bağlı ölümler yüzde 18 artarken Aydın da yüzde 42 artmıştır. Buna da Menderes Nehri nin kirliliği sebeptir. dedi. Menderes Ovası nın can damarı olan Menderes Nehri kenarında açıklama yapan Oda Başkanı Dr. Aydın, kokudan nehre yaklaşmakta zorlandı. Ege Bölgesi nde dört il ve 165 ilçenin ev ve sanayi atıklarının, arıtılmadan Menderes'e verildiğini ve nehrin çevresini zehirlediğini belirtti. Aydın da kanser vakaları ve buna bağlı ölümlerin, en çok nehrin kenarındaki yerleşim alanlarında arttığına dikkat çekerek, "TÜİK verilerine göre Aydın da ölüm oranları, Türkiye ortalamasından daha da yüksektir yılları karşılaştırıldığında Türkiye de ölüm oranları yüzde 21 artmışken Aydın da yüzde 30 oranında artış olmuş yılı itibari ile baktığımızda Türkiye ortalamasında her 206 kişiden biri vefat etmişken Aydın da 159 kişiden biri vefat etmiştir. Kanser oranları, çok yoğun şekilde artmıştır. Endokrin, beslenme ya da metabolizmaya bağlı hastalıklar, Türkiye ortalamasının çok üzerinde artmıştır. Menderes Nehri nden akan sular işte bu. Bu sularla Menderes Ovası'ndaki tarım arazileri sulanmakta. Hem bu zehirli suların tarımda sulamada kullanılması hem de zirai ilaçların yoğun ve bilinçsiz bir şekilde tarımda kullanılması, maalesef kanser oranlarının Aydın ve Ege Bölgesi'nde artışına sebep olmaktadır. Bu konuda ciddi anlamda tedbir alınmalıdır." şeklinde konuştu. Aydın Tabip Odası Başkanı, açıklamasına şöyle devam etti. "Aydın, ölüm oranında da Türkiye de ilk 24 arasındadır. Bunun en büyük sebebi, Menderes Nehri'nin kirliliği ve bunun dışında zirai ilaçların bilinçsizce kullanılması. Menderes Nehri nde dört ilin ve 165 ilçenin atıklarının en yoğun birleştiği nokta Aydın ili. Menderes Nehri 548 km. uzunluğunda, 25 bin kilometrekarelik bir havzaya hitap etmekte. Tüm belediye evsel ve katı atıkları Mendres e akıtılmakta. Ayrıca nehirde 20 tür endüstriyel atık tespit edilmiştir. Menderes, toksik maddeleri taşıyan bir nehir haline gelmiş durumda. Menderes Ovası için can damarı değil, ölüm damarı haline gelmiştir." dedi. Paralel yapıya göz yumamayız İzmir'de konuşan TBB Başkanı Feyzioğlu, "Paralel yapı iddialarının üzerine gidilmelidir ama nasıl gidilmelidir; doğruyu yanlıştan, suçluyu suçsuzdan ayıracak şekilde gidilmelidir. Kim yaptıysa, kim izin verdiyse tek tek hesap sorulmalı" dedi Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, eski 4 bakanla ilgili soruşturma komisyonu karar oylamasının ertelenmesine ilişkin, "Biz savunmanın temsilcileri olarak, 'niçin savunma hakkı ihlal edilmedi' diye soramayız ama soruşturmanın yürütülüşüne ilişkin bir takım endişelerimiz var" dedi. Feyzioğlu, İzmir Barosu'na üye avukatların, kentteki 8 özel hastanede yatarak tedavi masraflarının tamamının TBB tarafından karşılanmasına yönelik, ilgili hastanelerle protokol imza törenine katıldı. Buradaki törende konuşan Feyzioğlu, Birlik olarak üyelerinden aldıklarını üyelerine harcama sözü verdiklerini, göreve geldiklerinde avukatların özel hastane tedavi giderlerine ilişkin 24 hastaneyle var olan sistemi, bugün itibarıyla 97'ye çıkarmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Feyzioğlu, doktorların ve avukatların toplum açısından çok hayati görevleri yerine getiren meslek mensupları olmasına karşın bu iki meslek grubunun da en çok şiddete maruz kalanlar olduğunu savundu. Ankara'da bir avukatın bürosunda uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldüğüne işaret eden Feyzioğlu, "Her hekimin muayenehanesinin, her avukatın yazıhanesinin başına polis memuru koyamayız. O zaman sebepleri doğru tespit etmemiz, bu sebepleri kurutmamız gerekiyor. Bizim mesleğimizle en önemli konu, sistem bozuk. Sistemin yanlışlığını avukatlar ve hekimler canlarıyla ödüyorlar" dedi. Tören sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Feyzioğlu, TBMM'de çalışmaları rapor aşamasına gelen 4 eski bakan ile ilgili Soruşturma Komisyonu'nun karar oylamasını ertelemesine ilişkin soru üzerine, bunun teknik bir erteleme olduğunu söyledi. Komisyona haklarında soruşturma yürütülen eski bakanlar hakkında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASK) tarafından hazırlanan bir raporun sunulduğuna ve bu rapora karşı eski bakanların savunma haklarının olduğuna dikkati çeken Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Biz savunmanın temsilcileri olarak, 'niçin savunma hakkı ihlal edilmedi' diye soramayız ama soruşturmanın yürütülüşüne ilişkin bir takım endişelerimiz var. Şöyle ki, tanık dinlemeler talep edildi, İran'dan ilgili dosyalar, tapeler talep edildi. Basından bunların pek çoğunun dosyaya konaklıyorum. Sabah kalkıp sporumu yapıp, bisikletim ile geziye çıkıyorum. Kitap okuyorum, internete girip, haberleri izleyip vakit geçiriyorum. Bazen çocuklarım ve arkadaşlarım yanıma geliyor, onları bile ağırlayabiliyorum" dedi. Minibüsünde daha sağlıklı yaşadığını söyleyen Gedizli, Bu minibüste yaşadığım günden beri hastalanmıyorum. Sadece diyabet rahatsızlığım olduğu için ilaç yazdırmaya gidiyorum. Bu minibüsümde daha sağlıklı ve hayata daha bağlı olarak yaşıyorum diye konuştu. (AA) eklenmediğini duyuyoruz. Dolayısıyla bir soruşturmanın, doğruyla yanlışı, haklıyla haksızı, en azından dava açılacak mı açılmayacak mı bunu ayırt etmesi lazım. Bunu ayırt edilmeye yarayacak olan soruşturma işlemlerinin yeterince yapılmadığına dair endişemiz var." Feyzioğlu, yargı reformlarına ilişkin soru üzerine ise bu konudaki endişelerini sürekli dile getirdiklerini belirterek, "Bu işin, samimi söylüyorum çivisi çıktı. Günlük ihtiyaçlara göre kanun yapılıyor, o ihtiyaç çözülüyor kanun değişiyor" ifadelerini kullandı. Yargıdaki sorunlarını çözme adına özellikle HSYK'nın yapısına ilişkin günlük, iktidarın ihtiyaçlarına göre düzenlemeler yapıldığını ileri süren Feyzioğlu, şunları söyledi: "İktidarlar değişmeyeceklerini, seçimle gitmeyeceklerini düşünürler ama illa ki giderler ve seçimle giderler. Bu iktidar da sandıkta gidecek. Yeni gelen iktidar, eğer bu antidemokratik, yargıyı kontrol etmeye yönelik düzenlemeleri kendi lehine kullanmaya başlarsa... Bizim durumumuzu düşünüyorum da biz sürekli olarak hukuk devletini, 'yapmayın, etmeyin' diye korumak zorunda mıyız. Bunun bir yerde bitmesi lazım ve bugün bitmeli. Dün bitmeliydi geç kalındı. Bugün bitmeli artık yarına bu sorunları devretmemeliyiz." (AA) DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com MEVLANA MOĞOL CASUSUMUYDU? Tarihte asırları aşan iz bırakan kişiler vardır. Bunlardan birisi de Mevlana Celaleddin-i Rumi dir. Mevlana Hazretleri asrını iyi okuyan bir insandır. Asrını okuyamayan insanlar ne kadar bilgili samimi olursa olsunlar, beraber olan insanları felaketlere sürüklemişlerdir. Bu kişiler, alim olabilecekleri gibi yönetici konumunda olan insanlar da olabilir. Hazreti Mevlana nın yaşadığı dönmede Moğol istilası dünyayı kasıp kavurmaktadır. Mevlevî kaynaklarda Cengiz Han ve Moğolların yaptığı zulümler bütün açıklığı ile anlatılmaktadır. Örneğin Eflâkî"de konuyla ilgili şunlar aktarılmaktadır: Belh"i kuşattığı sırada oğlunun ölmesi sonucu Cengiz Han, Moğol askerlerinin ele geçirdikleri büyük-küçük herkesi öldürmelerini, hamile kadınların karınlarını yarmalarını, Belh"in bütün hayvanlarını keserek Belh"i yerle bir etmelerine dair bir ferman çıkardı. Bunun üzerine Moğollar giriştikleri yağmalar sonucu iki yüz bin insanı yere gömdüler. Ayrıca Moğolların on iki bin mescidi ateşe verdikleri, on dört bin Kur"an"ı yaktıkları, elli bine yakın bilgin, öğrenci ve hafızı öldürdükleri, iki yüz bin insanı yere gömdükleri; yağma edip götürdüklerinin ise haddi hesabının olmadığı belirtilir. Mevlânâ"nın baba diyarı Belh"in de aralarında olduğu dönemin şehirlerinin Moğollarca yakılıp, yıkılması, halkının kılıçtan geçirilmesi, çocukluğundan beri Mevlânâ"nın da zihin dünyasında yer etmişti. Örneğin Mevlânâ"nın Fîhi Mâ Fîh"te aktardığı bir anekdotta Cengiz Han"ın büyük istilâsından önce kendisinin de Belh"de bulunduğu sırada şehri kuşatan Moğolların yaptığı zulümlerden bahseden Mevlânâ; genç ve güzel bir kızın Moğol zulmünden Allah"a olan tevekkülü sayesinde nasıl kurtulduğunu anlatmaktadır. Fîhi Mâ Fîh"te Mevlânâ"nın sohbet meclisinde Moğolların büyük bir güç haline gelme sürecini kast ederek şöyle der: Moğolların, buraya gelmeden önce giyecek bir şeyleri yoktu. Binek hayvanları öküzdü. Silahları odundandı. Şimdi ise haşmet ve azamet sahibi oldular, karınları doydu. En güzel Arap atları ve en iyi silahlar onların elinde bulunuyor. Mevlânâ"nın Moğollar hakkındaki bu yorumundan destek aldığı anlaşılan sohbeti dinleyenlerden bazılarının Moğolları tezkiye sadedinde: Aslında Tatarlar da kıyamete inanıyorlar ve "Elbette bir sorgu sual günü olacak!" diyorlar demesi üzerine Mevlânâ, buna şöyle karşılık verir: Hayır! Yalan söylüyorlar; böyle demekle, kendilerini Müslümanlarla aynı göstermeye çalışıyorlar. Yani biz de biliyoruz ve inanıyoruz, demek istiyorlar. Deveye: "Nereden geliyorsun?" diye sormuşlar, "Hamamdan geliyorum" demiş; "Evet! Ökçenden belli!" demişler. Bu atasözündeki gibi eğer onlar da kıyamet gününe inanıyorlarsa bunun delili nerede? Yaptığınız bu kötülükler, günahlar ve zulümler üst üste birikmiş karlar ve buzlar gibi artık kat kat olmuştur. Tövbe, ahiret endişesi ve Allah korkusu, güneş doğunca nasıl karları ve buzları eritirse; onların da bu kötülük karlarını öylece eritmesi gerekir. Hâlbuki bir kar veya buz: "Ben güneşi gördüm, Temmuz güneşi üzerime ışıklarını saldı" der; ancak hâlâ kar ve buz halinde varlığını sürdürürse, akıllı bir insan buna inanır mı? Temmuz güneşi parlasın da karı ve buzu yerinde bıraksın! Bu imkansız bir şeydir. Fakat Don Kişotluk kitlelerin can ve mal güvenliğini tehlikeye atabilir. Hazreti Mevlana, Buhara yı, Semerkant ı, Bağdat ı harap eden Moğolların karşısında dursa ne yapacak bir güce sahiptir. Dünyanın en büyük boksörü kabul edilen Muhammed Ali Clay ın karşısında maça çıktığım zaman beni bir yumrukta ringin dışına atar. Bazen fileye yaslanırım. Bazen sarılırım. Yumruk yiyerek kendimi ringin dışına attırmam ve sahada kalırım. Başkaları beğenir veya beğenmez, bu bir stratejidir. Mevlana Hazretleri evrensel düşünen bir şahsiyettir. Moğollarla zıtlaşmanın getireceklerini ve götüreceklerini hesaplar. Moğolların Konya yı kuşattıkları sırada Moğolların ileride Müslüman olacaklarını belirterek onları sena eden bir gazel söyler. Bu gazeli öğrenen Moğol Hanedanından Gazan Han, gazeli altın sırma ile kaftanının üzerine işletir. Hazreti Mevlana, devrinin şartlarını iyi okumuş ve stratejisiyle çok tahribatlara engel olmuştur. Timur, Mevlana nın Divan ını Maveraünnehir e götürmüştür. Bazı ne söylediğini bilmeyen kimseler ne derse desin, Hazreti Mevlana yazdıkları ve yaptıkları ile asırları aşmış, dev bir mütefekkirdir. Masum ve büyük insanlara iftira atanlar dün vardı, bugün de vardır, yarın da olacaktır. Ahirette her şey bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak ve bazı kişiler o mahşer gününde yazdıkları ve söylediklerinden çok ama çok utanacaklardır. Fakat oradaki son pişmanlığın ne kadar fayda vereceğini Allah bilir.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 971Şubat 26 Aralık Cuma Perşembe Başkan Zolan'dan Kadın Meclisi'nden "Mutlu aile" semineri Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, aile yapısını güçlendirip huzurlu bir toplum oluşturmaya katkı sağlamak amacıyla "Mutlu aile" semineri düzenledi. Seminerler tüm mahallelerde düzenlenecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Sevindik Mahallesi'ndeki Ferit Ali Küçüka Nikah Salonu'nda "Mutlu aile" semineri düzenledi. Aile yapısını güçlendirip huzurlu bir toplum oluşturmaya katkı sağlamak amacıyla düzenlenen seminere, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen, Kadın Meclisi üyeleri ve yönetimi ile çok sayıda kadın katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Bilsen Özen, semineri aile yapısını güçlendirip huzurlu bir toplum yaratmak amacıyla başlattıklarını ve tüm mahallelerde düzenleyeceklerini söyledi. Özen, "Sağlıklı bir toplumun huzurlu ve mutlu bireylerden oluşması gerekmektedir. Aile yapısı güçlü olan bir toplum geleceğe de umutla bakar" dedi. Psikolog Cengiz Türkmen ise, kadınların yoğun ilgi gösterdiği seminerde, "İletişim Nedir, Aile İletişimi Nedir, Evlilik Nedir, Eşlerin rolleri Nelerdir?" konu başlıklarında bilgi verdi. "Hedefimiz olmalı" Psikolog Türkmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mutlu bir aile olmanın yolu bireysel mutluluktan geçer. Öncelikle ne istiyoruz? Ne istediğimize dair bir hedefimiz olmalı. Sonrasında bunun için çaba harcamalı, emek vermeliyiz. Bu hedefe doğru yol alırken de değişmeliyiz. Örneğin; bu eğitim ile birlikte evlerinize değişmiş olarak dönmelisiniz. Aksi takdirde hedefiniz için bir yol kat etmeniz zor olacaktır. Eğitim ile olan değişimden korkmayın." (HABER MERKEZİ) Merkezefendi Belediyesi araç filosuna taze kan Kesintisiz hizmet için araç filosunu büyütmeyi amaçlayan Merkezefendi Belediyesi, iki yeni aracı daha bünyesine ilave ederek makine parkını genişletmeye devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi, vatandaşlara daha kaliteli ve hızlı hizmet sunabilmek amacıyla araç filosuna 1adet kamyon ve 1 adette silindir aldı. Devlet Malzeme Ofisinden aralıklar halinde hizmet araçları alan Merkezefendi Belediyesi, daha önceki süreçte 1 adet ekskavatör, 1 adet greyder, 2 adet kazıcı yükleyici, 1 adet asfalt silindir, 2 adet damperli kamyon teslim almıştı. Ekipman olarak da; asfalt kesim aleti, kompresör, elle kumandalı silindir ve parke taşı kesme makinalarını makine parkı bünyesine katmıştı. Son olarak da araç filosuna 1 adet hafriyat kamyonu ve 1 adette toprak silindiri dahil edildi Hizmetlerimizin ve Yatırımlarımızın Yılı Olacak Yeni yılda güçlü ekipmanla daha hızlı ve verimli çalışmalar yürüteceklerini belirten Başkan Muhammet Subaşıoğlu; İlçemiz hizmet bekliyor ve biz de diyoruz ki, 2015 hizmetlerimizin ve yatırımlarımızın yılı olacak. 50 mahallemizde hizmetleri hızlı, eksiksiz ve kaliteli bir şekilde ulaştırmak için yeni araçlarla filomuzu güçlendiriyoruz. İhtiyaç duyulması halinde yenilerinin alınmasını gerçekleştireceğiz. Böylece Merkezefendi Belediyesi her alanda olduğu gibi hizmet araçları noktasında da güçlü bir belediye olacak. Gelecek seçim için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz. Kurucusu olduğumuz Merkezefendi Belediyemizi daha iyiye daha güzele kavuşturmak içinde çalışamaya var gücümüzle devam edeceğiz. Bu düşüncelerle kamyonumuzun ve silindirimizin Merkezefendi'mize ve Belediyemize hayırlı olmasını diliyorum. Allah kazasız belasız güzel hizmetleri yapmayı bizlere nasip etsin " dedi. (HABER MERKEZİ) HAVUZ MÜJDESİ Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Kayıhan da hizmete açtıkları yüzme havuzunun bir benzerinin Yenişehir bölgesine yapılacağını müjdeledi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, pilates kurslarına katılan kadınlara yönelik gerçekleştirilen eşofman dağıtım töreninde, Yenişehir bölgesine yüzme havuzu müjdesi verdi. Denizli Büyükşehir Belediyesi nin, Ailemi Seviyorum Projesi kapsamında düzenlediği ücretsiz pilates kurslarına katılan kadınlara Yenişehir Spor Merkezi'nde eşofman dağıtım töreni yapıldı. Başkan Zolan, vatandaşların sağlığı ve mutluluğu için daha fazla çalışacaklarını belirterek, "Gücümüzü, enerjimizi sizden alıyoruz. Siz bizlere güvendiniz, sahip çıktınız biz de sizlere gece gündüz hizmet edeceğiz. Parkından, yolundan, spor alanlarından tutun da her ne ihtiyaç varsa yapmaya devam edeceğiz" dedi. Sporun çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Zolan, "Spor yapmak insanlara huzur verir. Yeni arkadaşlıklar dostluklar kurulur. İnşallah başka sportif faaliyetlerde de bera- Sokak hayvanlarının yanı sıra vahşi doğaya da şefkat elini uzatan Denizli Büyükşehir Belediyesi, yaralı olarak bulunan bir kızıl kartal ve iki şahinin tedavilerini tamamladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği'nde kanat egzersizleri yaptırılan yırtıcı kuşlar özgürlüğe uçacakları anı bekliyor Hasta, yaralı, kaza geçirmiş ve kötü muameleye maruz kalmış sokak hayvanlarının bakım ve tedavilerini yapan Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği, vahşi doğaya da şefkat elini uzatıyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi, son olarak yaralı bir kızıl kartal ile iki şahini tedavi etti. Kaçak avlanma sonucu vurulduğu tahmin edilen bir kızıl kartal ve iki şahin bir süre yaralı halde bulunarak Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği'ne teslim edildi. Klinikte yapılan incelemelerinde vücutlarının çeşitli yerlerinde saçmalardan dolayı oluşan yaralanma tespit edilen 3 yırtıcı kuşun tedavilerine hemen başlandı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği veterinerleri tarafından bir süredir bakım altında tutulan kızıl kartal ve iki şahinin tedavileri tamamlandı. Yırtıcı kuşların eskiden olduğu gibi özgürce uçabilmeleri için son olarak kanat egzersizlerinin yaptırıldığı, kısa süre sonra ise ait oldukları doğaya bırakılacakları işaret edildi. ber olacağız" diye konuştu. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak şu anda 25 branşta spor yaptırdıklarına işaret eden Başkan Zolan, "Çocuklarımızı, evlatlarımızı, gençlerimizi spor yapmak için yönlendirin. Spor yapan ruh ve beden anlamında sağlıklı olur. Sporda yere düşmekte vardır ayağa kalkmakta. Hayatın ta kendisidir spor" dedi. Yüzme havuzlarının sayısı artacak Kayıhan da hizmete açtıkları yüzme havuzunun bir benzerinin Yenişehir bölgesine yapılacağını Kısa süre sonra doğaya salınacaklar Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği Veterineri Emine Dangal, kızıl kartal ve şahinlerin tedavilerinin başarılı olarak tamamlandığını belirterek, "Kızıl kartal ve şahinler buraya getirildiğinde yaralı ve bitkin haldeydiler. Vahşi doğaya ait bu kuşların kaçak avlanma sonucu vurularak yaralandığını tahmin ediyoruz. Biz şimdiye kadar gerekli tedavileri uyguladık ve olumlu sonuçlar elde ettik. Şimdi ise kuşlara kanat egzersizleri yaptırıyoruz. Çok kısa süre sonra doğal ortamlarına bırakacağız" dedi. (HABER MERKEZİ) müjdeleyen Başkan Zolan, şöyle konuştu: "2015 yılında bu bölgeye yüzme havuzunun temelini atacağız. Nasıl Kayıhan da gençlerimiz, çocuklarımız, hanım kardeşlerimiz ve beyler spor yapıyorsa bu bölgede de yapacağız. Hedefimiz Denizli de yüzme bilmeyen, spor yapmayan kalmasın. Başta hanım kardeşlerimiz olmak üzere Denizli deki herkes spor yapsın, Büyükşehir olarak bizler de spor yapmak için gereken her türlü malzemeyi ve imkanı seferber edeceğiz. Dün ve bugün birlikte olduğumuz gibi inşallah yarınlarda da birlikte olacağız. Sizlerle birlikte el ele kol kola yarınlara koşmaya devam edeceğiz. Sizlerin sayesinde inşallah Denizli çok daha güzel olacak." Yüzme havuzlarının sayısını artırmaya, spor tesisleri yapmaya ve spor alanında değişik imkanlar sunmaya devam edeceklerini kaydeden Başkan Zolan, "Birlikte olduğumuz sürece aşamayacağımız engel yoktur" dedi. (HABER MERKEZİ) Büyükşehir'den vahşi doğaya şefkat eli Subaşıoğlu, Merkezefendi yi vatandaşlarımızla birlikte yöneteceğiz Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu belediye çalışmalarını vatandaşların katılımıyla gerçekleştireceklerini söyleyerek esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Başkan Subaşıoğlu, ziyaretler kapsamında son olarak Doktorlar Caddesi, Demirciler Caddesi ve Bayramyeri Cami altı esnaflarını ziyaret edip istişarelerde bulundu. Esnafları tek tek ziyaret edip talepleri dinleyen Başkan Muhammet Subaşıoğlu, vatandaşların istek ve önerilerini yerinde tespit edip, anında çözüme kavuşturuyor. Katılımcı belediye anlayışı ile hareket edeceklerini belirten Başkan Subaşıoğlu, ziyareti sırasında esnaf ve vatandaşlara Merkezefendi İlçesi için birlikte neler yapabileceklerini sorarak; Merkezefendi yi birlikte yöneteceğiz dedi. Seçim Siyasetçisi Olmayacağız Merkezefendililer ile ilçe sınırlarında yürütülecek çalışmaları paylaşarak halkın yönetime katılımını sağlamayı amaçladıklarını belirten Başkan Subaşıoğlu, Merkezefendi yi sizlerin istek ve önerileri doğrultusunda daha güzele ulaştırmak için çalışıyoruz. Biz, seçim siyasetçisi olmayacağız, vatandaşlarımızı ziyaret etmeye esnaflarımızla istişarelerde bulunmaya devam edeceğiz. Amacımız vatandaşlarımızın yerel yönetime katılımını sağlayarak ilçemizi birlikte yönetmek. Sahada vatandaşlarımızla bir arada olmak, hizmetlerimizle ilgili görüş alışverişinde bulunmak beni mutlu ediyor. Sahada olmayı seviyorum. Daha güzel daha yaşanabilir bir Merkezefendi için bundan sonra ki süreçte de sahada, halkımızla bir arada olarak Merkezefendimizi birlikte yöneteceğiz dedi. (HABER MERKEZİ)

10 17 Şubat 2013 Perşembe 26 Aralık 2014 Cuma

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Aralık 2014 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Manisa'daki okulların dörtte biri depreme dayanıklı değil! Bin 120 okuldan sadece 50 tanesinin deprem incelemesine alındığını açıklayan MHP Manisa Milletvekili Akçay, "10 okul yüzde yüz riskli çıktı ama eğitime devam ediliyor" dedi MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın Manisa daki okulların depremsellik raporuyla ilgili soru önergesini cevaplandıran Milli Eğitim Bakanı Avcı, Manisa da okul bulunduğunu bunlardan 50 sinin depremsellik yönünden incelendiğini, 50 okuldan 39 unun teknik raporunun hazırlandığını, teknik raporu hazırlanan okulların 10 unun depremsellik raporunun olumsuz olduğunu açıkladı. Manisa da onbinlerce öğrencinin depreme dayanıksız binalarda eğitime devam ettiğini söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, 2014 yılında Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Soma İmam Hatip Lisesinin depremsellik inceleme raporunu hazırlamıştır. Bu rapora göre Soma İmam Hatip Lise binası bu haliyle eğitim ve öğretime uygun değildir ve binanın güçlendirilmesi gerekmektedir. Soma İmam Hatip Lisesi binasına depreme uygun değildir yönünde rapor verilmiştir. Ancak Soma İmam Hatip Lisesi nin nakli için Cuma Mahallesi Çakır Efe Sokakta İmam Hatip Lisesi olarak yapılan 24 derslikli bina 03/09/2014 tarihli sayılı Valilik Makamı Olur u ile Soma Linyit Anadolu Lisesi ne tahsis edilmiş ve buraya Soma Linyit Lisesi taşınmıştır. Soma Linyit Lisesinin binasına da Soma İmam Hatip Ortaokulu taşınmıştır. Dolayısıyla depremsellik raporuna göre eğitim ve öğretimin devam etmemesi gereken Soma İmam Hatip Lisesinde öğrenciler eğitime devam etmektedir. dedi. Manisa daki okulların depremsellik raporuyla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ya soru önergesi veren MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, Manisa da ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimde kaç okul bulunmaktadır? Manisa daki okullardan kaçının depremsellik raporu hazırlanmıştır? Bu raporlardan kaçı olumsuzdur? Manisa da depremsellik raporu olumsuz olduğu halde kaç okulda eğitim ve öğretime devam edilmektedir? Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinin Soma İmam Hatip Lisesi binasının eğitim ve öğretime uygun olmadığı ve güçlendirilmesi gerektiği yönündeki depremsellik raporuna rağmen Cuma Mahallesi Çakır Efe Sokaktaki İmam Hatip Lisesi olarak yapılan 24 derslikli bina 03/09/2014 tarih ve sayılı Valilik Makamı Olur u ile neden Soma Linyit Anadolu Lisesi ne tahsis edilmiştir? Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinin depremsellik raporuna göre eğitim ve öğretime uygun olmayan ve güçlendirilmesi gereken Soma İmam Hatip Lisesi binasında eğitime neden devam edilmektedir? Bilindiği gibi Manisa dolayısıyla Soma birinci derecede deprem bölgesidir. Her an gerçekleşebilecek bir deprem sonucunda Soma İmam Hatip Lisesi binasının yıkılması sonucu onlarca öğrencimizin hayatını kaybetmesi kaçınılmazdır. Depremsellik raporu olumsuz olmasına rağmen Soma İmam Hatip Lisesinin yeni binasını Soma Linyit Lisesine tahsis edip Soma İmam Hatip Lisesi öğrencilerini depreme dayanıksız binada eğitime devam ettirerek olası can kayıplarının sorumluluğunu üstleniyor musunuz? diye sordu. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY ın soru önergesini Manisa da okul (ilkokul+ortaokul+ortaöğretim) okulu bulunmaktadır. 50 eğitim kurumu depremsellik yönünden incelenmiş, bunlardan 39 unun teknik raporunun hazırlanmıştır. 39 okuldan 10 unun depremsellik raporu olumsuzdur. Depremsellik raporu olumsuz olduğu halde eğitim öğretime devam eden okul bulunmamaktadır. İl genelindeki 24 okul ve kurumun güçlendirme çalışmaları devam Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center etmektedir. şeklinde cevaplandırdı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı nın cevabını değerlendiren MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, Milli Eğitim Bakanı Manisa da okul bulunduğunu ve bunlardan ancak 50 sinin depremsellik yönünden incelendiğini ve 39 okulun teknik raporunun hazırlandığını ve bunlardan 10 nun depremsellik raporunun olumsuz olduğunu söylemektedir. Yani Manisa daki toplam okuldan sadece 50 sinden inceleme yapılmıştır. Yani Manisa daki okulların ancak yüzde 4 ü depremsellik yönünden incelenmiştir. Depremsellik incelemesi biten 39 okuldan 10 unun yani yüzde 25 inin depremsellik raporu olumsuzdur. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Manisa da depremsellik raporu olumsuz olduğu halde eğitim ve öğretime devam edilen okulun bulunmadığını söylemektedir. Soru önergemizde de belirttiğimiz gibi Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği tarafından 2014 yılında hazırlanan depremsellik raporuna göre Soma İmam Hatip Lise binası bu haliyle eğitim ve öğretime uygun değildir ve binanın güçlendirilmesi gerekmektedir. Soma İmam Hatip Lisesi nin nakli için Cuma Mahallesi Çakır Efe Sokakta 24 derslikli bir bina yapılmıştır. Ancak bu binaya valilik oluruyla Soma Linyit Lisesi taşınmıştır. Dolayısıyla depremsellik raporuna göre eğitim ve öğretim yapılması gereken Soma İmam Hatip Lisesi binasında halâ eğitime devam edilmektedir dedi. (HABER MERKEZİ) MANİSA BÜYÜKŞEHİR 25 yıllık hayali gerçekleştirdi -Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Manisa Büyükşehir Belediyesi,Sağnıç(Astepe) Mahallesinin 25 yıllık hayali gerçekleşirken mahalle sakinlerinin sevinçi görülmeye değerdi. Büyükşehirin Demirci Ege Üni. Tıp Fak Doğum Evlerikoordinatörlüğünün tahsis ettiği dozer ile Konak Doğum Evi Sağnıç'ın ilk göleti yapılırken,vatandaşlar dozerin başında adeta nöbet tuttu.sağnıç Tepecik Doğum Hast Muhtarı Refik Dönmez''bugün en sevinçli olduğumuz günlerden biri.çeyrek asırdır -Kan Merkezlerisözler verilipte yapılmayan göletimiz yapıldı. Babam Mehmet Dönmez'de köyde Kızılay muhtardı.bizde köyde çocuk yaşlarındaydık.25 yıl önce bir gece babam eve sevin- Ege Üni Çocuk Hastanesi çle geldi.hepimiz merak içinde ne olduğunu sorduğumuzda babam nihayet bizim Tepecik Kan Merkezi köyümüzede gölet yapılacak demişti.belki onun önemini çocuk yaşta anlayamamıştık.hayvancılık yapan köyümüzde göletin Denizyolları ULAŞIM TELEFONLARI önemini yaşımız ilerleyince daha iyi anladık.aradan 25 yıl geçti.köye ziyarete ge- hayvan var dedik.beklemeye başladık.ge- yad ettik.tek tek olayları gözümüzün de 9000 ne yakın küçük ve büyük baş ce kahvehanade toplandık.eski günleri THY Rezervasyon len siyasetcisinden bürakratına herkes gölet ile sözler verdi.her söz verilişinde bel- Gölet yerinin inceleneceğini,uygun ol- Sebeb olanlardan Allah razı olsun.gö- Alsancak Gar Basm. Rezervasyon çen hafta bir telefon geldi. önünden geçirdik. ki bu kez olur diye düşünüp mutlu olurken ması halinde dozerin işbaşı yapacağını duyunca inanamadık.hatta dozer gelmeden zemininde kayalık olması sebebi ile su koletin beslenme havzası çok geniş.ayrıca Santral Garaj gerçekleştiğini göremedik.manisa Büyükşehir olunca,bu durumu Demirci Koordinatörü Kazım Aysan'a ilettik.mahallemiz- -Körfez Ulaşım İskeleler- Çesav Tıp Merkezi bu durumuda paylaşmadık.baktık ertesi lay tutulacak. gün önce kendisi daha sonrada dozer geldi.o gün uyuyamadım desem yeridir. dıktan sonra hayvanların sulanmak için Konak Herkes bu gölette su tutulmaya başla- Dünyaca Çeşme Sissus ünlü uluslararas kredi Has Çınarlı Hastanesi derecelendirme kurulu u Moody s, ZAYİ Eski muhtar babamın ve daha önceki Kazancı'ya kadar gitmeyeceğini ifade Karşıyaka Çiğli Özel Sağ temmuz ay sonunda Ehliyet dosyamı kaybettim. muhtarlarımızın düşüncelerinin gerçekleşmesi hayvancılık geçim kaynağı olan mağını dile getirdiler. ederken,bu göletin çöldeki bir vaha olaca- Alsancak Diyabet Hastanesi Bostanlı yay mlad son raporunda Hükümsüzdür. Seda Yaşa hallemizde büyük memnuniyet yarattı.ge- (HABER MERKEZİ) Diamed Dah. Dal Mer Bayraklı İskele zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki Göztepe y ld r İskele korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Üçkuyular finanse İskele etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda Karşıyaka nakit Sineması rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. İzmir Sİneması Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Aralık Şubat Cuma Perşembe İstanbul'da yaşayan ve 18 yıldır fil hastalığıyla mücadele eden 60 yaşındaki Sadık Gözel, "dünyada ilk" olma özelliği taşıyan ameliyatla sağlığına kavuştu. Operasyon, Türkiye'de fil hastalığındaki ilk başarılı ameliyat olarak kayıtlara geçti Türkiye'de fil hastalığında ilk başarılı ameliyat Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi'ndeki başarılı ameliyatı gerçekleştiren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Doç. Dr. Mehmet Veli Karaaltın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "fil hastalığı" olarak bilinen "lenfödem"in toplumda epey bir sorun yarattığını, hastalığın tedavi seçeneklerinin çok sınırlı olduğunu söyledi. Lenfödemi, "lenf bezleri veya lenf yollarında doğuştan ya da edinsel şekilde oluşan hastalık" şeklinde tarif e- den Karaaltın, bu hastalıkta lenfatik sistemlerdeki bozukluk sonucu dokulardaki lenf sıvısının boşaltılamaması nedeniyle ilgili vücut bölgesinin şiştiğini anlattı. Karaaltın, bu tip rahatsızlıklarda hastanın sorunu çözmeyen veya konservatif yöntemlere yönlendirildiğini ve hastanın bu şekilde hayatını sürdürdüğünü kaydederek, hastalığın doğası gereği kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini aktardı. Söz konusu hastalığın evreler halinde gerçekleştiğini, öncelikle kişinin hastalıklı bölgesinin şiştiğini bildiren Karaaltın, rahatsızlığın gittikçe "fil hastalığı" Doç. Dr. Karaaltın: "Operasyon, insan vücudunda ameliyatı yapılan bölge açısından dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Türkiye'de fil hastalığında denilen hali aldığını i- fade etti. "Ameliyat, uygulandığı bölge açısından dünyada ilk" Karaaltın, genelde tropikal bölgelerde görülen bu ve benzeri hastalarda genellikle cerrahi yöntemlerin kısıtlı olduğunu belirterek, bu alanda bir ilke imza atmaktan ziyade hastanın sağlığına kavuşmasını sağlamak amacıyla bu ameliyatı yaptıklarını söyledi. Doç. Dr. Karaaltın, şöyle devam etti:"operasyon, insan vücudunda ameliyatı yapılan bölge açısından dünyada ilk olma özelliği yapılan ilk başarılı ameliyat. Burada özetle başka bir bölgeden lenf nakli yaptık" dedi taşıyor. Türkiye'de fil hastalığı konusunda yapılan ilk başarılı ameliyat. Burada özetle başka bir bölgeden lenf nakli yaptık. Boyun bölgesi lenf açısından zengin bir bölge. Orada onu mikrocerrahi yöntemle damarlarıyla hazırlayıp hastalıklı bölgeye taşıdık. Çok şükür başarılı olduk. Şu anda 10'uncu gündeyiz. Her şey güzel. Doku da canlı. Bu yöntem bu tarz hastalar için umut verici olacaktır. Günümüzün mikrocerrahi yöntemleri içerisinde uç noktayı oluşturabilir. Böylece biz de mutlu olacağız. Hastalara böyle bir çözümün faydalı olacağına i- nanıyoruz. Yani boyundan lenf düğümlerini damarlarıyla birlikte alıp, lenf bezleri ve damarların çalışmadığı testislere aktardık." "Bu yöntemin başarılı olma ihtimali daha yüksek" Karaaltın, nakille birlikte hastalığın seyrinin değiştiğini ve hastanın hayat kalitesinin arttığını kaydederek, "Lenfödemli hastalar için de artık çözüm var diyebiliriz. Sadık amca geldiğinde testisleri normalin 5 katı şişmiş durumdaydı" dedi. Cerrahi olarak hastanın testislerini küçülttüklerini ve hastalığın nüksetmemesi için önlemlerini aldıklarını belirten Karaaltın, Türkiye'de fil hastalığının görülme sıklığı çok yüksek olmasa da ciddi sayıya ulaştığını anlattı. Karaaltın, bu hastalıkta genelde ilaç tedavisi ve bazı cerrahi yöntemlerin uygulandığını dile getirerek, "Ancak bizim uyguladığımız yöntem daha iyi. Diğer yöntemlerde lenf damarları bulunup toplardamar sistemine aktarılıyor. Bu daha fizyolojik. Daha rasyonel ve başarılı olma ihtimali daha yüksek" diye konuştu. Hastalık, 18 yıl önce üşütmeyle başladı Ameliyat olan 60 yaşındaki Sadık Gözel de hastalığın 1996'da üşütmeyle başladığını belirterek, belinden giren sancının genital bölgeye vurarak ödem oluşturduğunu söyledi. Gözel, hastalıklı bölgede ağır yaralar da çıktığını kaydederek, uzun süre bu hastalıkla mücadele ettiğini, farklı farklı doktorlara tedavi olduğunu, değişik ilaçlar kullandığını ancak faydasını görmediğini aktardı. Hastalığının çaresini ameliyat o- larak gören bir doktorun kendisini aylarca oyaladığını ve ameliyatı yapmadığını dile getiren Gözel, geçirdiği başarılı ameliyatın ardından şu an çok iyi durumda olduğunu ifade etti. Gözel, "Rahatsızlığım nedeniyle abdest almakta, namaz kılmakta ve diğer yapmak istediğim şeylerde zorluk çekiyordum. Şimdi çok şükür sağlığıma kavuştum" dedi. (AA) ''KOAH hastalarının onda dokuzu hastalığının FARKINDA değil'' Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ünlü, kronik obstrüktif akciğer hastalığına (KOAH) yakalananların ancak onda birinin bunun farkında olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Ünlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOAH hastalığının büyük oranda sigara dumanı ve bazı kişilerde diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen soluk yollarının mikrobik olmayan bir iltihabı sonucu oluştuğunu söyledi. İnsanlarda iltihaplanma sonucu hava yollarının daraldığını ifade eden Ünlü, şöyle konuştu: "Dünya'da ve Türkiye'de her 5 kişiden biri KOAH'lıdır. Ancak KOAH'lıların onda biri hastalığının farkındadır. KOAH'a ait belirti ve bulgular 50'li yaşlara gelmeden fark edilemeyebilir. Bunun başlıca nedeni hastaların KOAH bulgularını doktora başvurmaya değecek kadar önemsenmemesi, sıklıkla bunları sigara ile ilişkilendirmesi ya da bu bulguları yaşlanma, şişmanlık gibi başka nedenlerle açıklamayı tercih etmesidir. Oysa hastalık erken dönemde saptanabilse, risk faktörlerinden kaçınmak ve böylece hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkün olabilecek." Ünlü, hastalığın en önemli belirtilerinin sinsi başlayan ve giderek şiddetini artıran nefes darlığı veya kronik öksürük ve balgam çıkarma olduğunun altını çizerek, bu yakınmaların hastalık şiddetinin arttığı ve alevlenme ya da atak olarak adlandırılan dönemlerde daha da belirginleşerek, hastaneye yatmaya neden olabileceğini ifade etti. "KOAH ne zaman aklımıza gelmeli?" Başta tütün dumanı olmak üzere, ısınma veya pişirme amacıyla kullanılan çeşitli yakıtların dumanına veya mesleki toz, duman, toksik gaz ve taneciklere uzun süre maruz kalan kişilerde KOAH'ın rastlandığını vurgulayan Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uzun süreli öksürük, balgam çıkarma ve giderek artan nefes darlığı yakınmalarından en az birinin gelişmesi halinde, yakınmalar çok şiddetli olmasa dahi göğüs hastalıkları doktoruna başvurulması gereklidir. Bu kişilere nefes ölçüm testi (spirometri) yapılarak KOAH tanısı konulabilir. KOAH'la mücadele için öncelikle sigara mutlaka bırakılmalıdır. Sigaranın bırakılması hastalığın kötüye gidişini önleyecek en etkili yöntemdir. Yıllık grip ve 5 yılda bir zatürre aşısı yaptırılmalıdır. İ- laçlar doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır. Beslenmeye dikkat edilmelidir. Uygun havalarda yürüyüş yapılmalı veya evde de egzersiz yapılabilir." Ünlü, solunum sıkıntısı olan hastaların yaptıkları en büyük hatalardan birinin, nefes darlığı çekmekten korktukları için egzersizden kaçınmak olduğunu dile getirerek, bu tür durumlarda başlangıçta nefes darlığı hissetmenin normal olduğunu, egzersize alıştıkça bu hissin azalacağını ve kendinize güvenin artacağını vurguladı. Egzersiz sayesinde enerji seviyesinin arttığını, depresyonun azaldığını ve günlük işleri yapmanın kolaylaştığına değinen Ünlü "Genel sağlığınız için kaslarınız güçlenecek, uyku kaliteniz artacaktır. (AA) 27 yıldır süren titremeleri beyin pili ile sona erdi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi nde yapılan ameliyatla 27 yıldır hareketlerini kontrol edemeyen ve yürümekte zorlanan 61 yaşındaki hasta beyin pili takılarak normal hayatını geri döndü. Muğla nın Ortaca ilçesinde yaşayan iki çocuk annesi Hamide Okur a, 27 yıldır önce distoni (vücudun tamamında ya da bir kısmında gerçekleşen istemsiz kasılmalara ve seğirmelere sebep olan nörolojik hareket bozukluğu) teşhisi konuldu. Evlendikten sonra rahatsızlığı artan Okur, bu nedenle vücudunun dengesini kaybetmeye ve yürümekte zorlanmaya başladı. Uzun yıllar çeşitli tedavi yöntemlerine başvuran ve sonuç alamayan Okur, bundan bir hafta önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ne başvurdu. Okur un tedavisini yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Uçar ve Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özkaynak a beyin pili takma kararı aldı. Beş gün önce ameliyata alınan Okur un, yaklaşık 10 saat süren ameliyatla vücuduna beyin pili takıldı, beynine de hareketlerini olumsuz yönde etkileyen bölgelerine ince elektrotlar yerleştirildi. Kısa süre ameliyatın etkisini gören Okur, aynı gün hareketlerinde yüzde 80 oranında iyileşme kaydetti. Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Uçar, Hamide Okur un uzun süre hareket bozukluğuna neden olan distoni nedeniyle hayatının olumsuz yönde etkilendiğini söyledi. Hastanın ilaç tedavisine yanıt vermemesi nedeniyle Türkiye'de az sayıda merkezde uygulanan ve dünyada popüler bir uygulama olan beyin pili takma ameliyatını gerçekleştirdiklerini anlatan Uçar, ameliyatın çok ciddi hareket ve denge bozukluğu yaşayan hastalarda uygulandığını i- fade etti. Uzun ve hassas bir ameliyat olduğunu belirten Uçar, Hastanın vücuduna beyin pili takıldı ve beynine de hareket bozukluğuna neden olan bölgelere ince elektrotlar yerleştirildi. Hasta ameliyatın ilk gecesinde şikayetlerini yüzde 80'inin geçtiğini söyledi. Bazı hastalarda ise ameliyat sırasında anında etkilerini görebiliyoruz. dedi. Bu tür hastaların ameliyatın üzerinden geçen iki haftalık süreçte daha çok iyileşme kaydettiğini belirten Uçar, vücuda y- erleştirilen pilin ise 7 yıl ömrü olduğunu söyledi. Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özkaynak da, distoni rahatsızlığının çok sık görülmediğini 100 binde 5 gibi görülme oranının olduğunu kaydetti. Alerjik şokta hayat kurtaran künye Sami Ulus Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. İlknur Bostancı, ilaç alerjisi olanlara, üzerinde ad soyad, telefon ve alerji duyulan şeyin yazılı olduğu künye, bileklik ya da kimlik kartı şeklindeki kartlardan taşımalarını önerdi. Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütüne göre ilaç kullanımı nedeniyle ortaya çıkan her türlü zararlı etkinin "İstenmeyen ilaç reaksiyonu" olarak adlandırıldığını söyledi. İstenmeyen ilaç reaksiyonlarının, hastanede yatan hastalarda yüzde 10-20, toplumda ise yüzde 7 oranında görüldüğünü, bu nedenle akılcı ilaç kullanımının, sağlığın korunması açısından büyük önem taşıdığını, tek başına zarar vermeyecek ilaçların başka etkenlerle birleşince olumsuz sonuçlar ortaya çıkabildiğini anlatan Bostancı, şu bilgileri verdi: "Normal bir çocuk yılda 6-8 kez enfeksiyon hastalığı geçirebilir. Bu onun bağışıklık sisteminin zayıf olduğu anlamına gelmez. Viral hastalıklarda ise antibiyotik tedavi etmez. Enfeksiyon hastalıklarının yüzde 80-90'ı da viraldir. Böyle bir durumda öncelikle çocuğu yakından takip etmek, herhangi bir komplikasyon gelişme ihtimali ortayı çıktığında da müdahale etmek gerekir. Oysa bizde hemen antibiyotiğe başlanıyor. Viral enfeksiyonlar sırasında karaciğer de bozulduğu için ilacın atılımı zorlaşır. İşte böyle bir durumda ağrı kesici ve ateş düşürücü, antibiyotik ile birleşince ilaç etkileşimi olur. Tek başına olumsuz etki yaratmayacak bir durum, bu üç etken birleşince istenmeyen ilaç reaksiyonu dediğimiz duruma yol açıyor." İstenmeyen ilaç reaksiyonlarının "beklenen" ve "beklenmeyen" şeklinde iki ayrı sınıfa ayrıldığını ifade eden Bostancı, yüksek doz, yan etki, ikincil ya da indirekt etki ve i- laç etkileşimlerinin beklenen reaksiyonlar arasında yer aldığını anlattı. İlaç alerjilerinin ise beklenmeyen reaksiyonlardan olduğunu bildiren Prof. Dr. Bostancı, "İstenmeyen ilaç reaksiyonlarının yüzde 10'u ilaç alerjisine bağlıdır. Her istenmeyen ilaç reaksiyonunun nedeni ilaç alerjisi değildir. Yani alerjik reaksiyon ortaya çıkmaması, alınan ilacın istenmeyen yan etkisinin olmadığı anlamına gelmez" diye konuştu. Halk arasında vücudun ilacı "kaldıramaması" şeklinde tabir edilen "İntolerans" ve ilaca aşırı cevap olarak tanımlanan "idiyosenkrazi"nin de beklenmeyen i- laç reaksiyonları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bostancı, beklenmeyen ilaç etkileşimlerine karşı şu önlemlerin alınabileceğini bildirdi: İlaç alerjisi olanlar üzerinde ad soyad, telefon ile alerji duyulan şeyin yazılı yazılı olduğu künye, bileklik ya da kimlik kartı şeklinde hazırlanan kartlardan taşımalı. (AA)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 26 1ubat Aralık Perşembe Cuma Ege'nin "en lezzetli" kazları Uşak'ta yetiştiriliyor Ege Bölgesi'nin en lezzetli kazları, Uşak'ta vatandaşların alternatif geçim kaynağı haline geldi. Merkeze bağlı 450 haneli Bozkuş köyünde doğal ortamda yetişen kazlar talep görünce vatandaşların başlıca geçim kaynaklarından biri oldu. Muhtar Burhan Bağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl öncesine kadar köylülerin kendi tüketimleri için yetiştirdiği kazların bugün alternatif bir geçim kaynağına dönüştüğünü belirtti. Her evde bir kaz kümesinin bulunduğunu söyleyen Bağ, yılda yaklaşık 7 bine yakın kaz yetiştirilerek dışarıya satıldığını ifade etti. -Yılbaşında hindi yerine kaz önerisi İklim özellikleri ve doğal ortam nedeniyle en lezzetli kazların Bozkuş köyünde yetiştirildiğini savunan Bağ, "Kaz yavruları Mart - Nisan gibi yumurtadan çıkıyor, tamamen doğal yöntemlerle besleniyor. Köyün çayırlarında büyüyen kazlar Kasım - Aralık aylarında kesime geliyor. Kışın soğukta yağlanan kaz eti daha lezzetli oluyor. Ege Bölgesi'nin en soğuk ili Uşak, bu nedenle köyde yetiştirilen kazların yağ oranları yüksek. Dolayısıyla etinin lezzeti daha iyi" dedi. "Bozkuş deyince akla ilk gelen kaz olur" diyen Bağ, "Özellikle yeni yıl öncesinde köyümüzdeki kazlara yoğun ilgi oluyor. Yılbaşı hindisi yerine kaz eti yemek isteyenler köye geliyor. Bir kere alan tekrar geliyor. Önümüzdeki yıllarda hem üretimi hem de satışının artacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Kaz yetiştiricisi Necdet Altay ise kesime hazır hale gelen kazları talep üzerine yıl sonuna doğru keserek derin dondurucularda sakladıklarını dile getirerek "Kesilen kazlar ortalama 3-4 kilogram ağırlığında lira arasında alıcı buluyor. Çevre illerden de kaz almaya geliyorlar" dedi. Kazların tüylerinden de yer minderi ve yastık yaptıklarını belirten Altay, Bozkuş kazının tanıtımı için yetkililerden destek beklediklerini ifade etti. Uşak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erkan Kahraman da Bozkuş köyünde son yıllarda kaz yetiştiriciliğinin giderek yaygınlaştığını gözlemlediklerine işaret ederek, "İl genelinde toplu şekilde kaz yetiştiriciliğinin yapıldığı tek köy Bozkuş. Modern bir üretim çiftiliği henüz yok. Köylüler kendi imkanlarıyla evlerinde kazdan oluşan kümeslerde yetiştiricilik yapıyor" şeklinde konuştu. (AA) Tüketim toplumu olduk üretemiyoruz İzmir Ticaret Odası (İZTO) aralık ayı meclis toplantısında Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu'ya, "İzmir Ticaret Odası Türkiye Ekonomisine Katkı Ödülü" verildi. Zorlu, sanayisiz bir ülke olamayacağını, çünkü istihdam ve ihracatın sanayi sayesinde mümkün olduğunu söyledi. Türkiye de insanların kendi ürettikleri mala inanmadıklarını ileri süren Zorlu, Biz kendi malımıza inanmıyoruz. Onu almak yerine gidip yurtdışındaki ürünü alıyoruz. Bugün tüm dünyanın gözü Türkiye'de, çünkü tüketim toplumu olduk, üretemiyoruz. Sonra vur patlasın çal oynasın. Biz niye yerli ürün kullanmıyoruz, anlamak zor." dedi. Ödül dolayısıyla İZTO Meclisi üyelerine teşekkür eden Zorlu, İzmir'e her hafta geldiğini belirterek, "Karadenizlilerin dediği gibi, su akar göz bakar. Gelmişiz, limanı şehrin ortasına koymuşuz. Körfez kirlendi. Temizlenecek ama biz görür müyüz bilmiyorum. Kordon'un bugünkü durumu da ortada. İzmir niye bir turizm kenti olmasın? Ayrıca 50 yıl önce Türkiye'nin en büyük sanayisi İzmir'deydi. Bugün niye yok? İzmirli işadamları da başkalarına, 'Gel, yatırım yap' dememeli. Önce k- endileri bu kente yatırım yapmalı ama hiçbir zaman için geç kalınmış değil. şeklinde konuştu. İZMİR'E ÜZÜLÜYORUM İzmir'in turizmde hak ettiği yere gelemediğini de söyleyen Zorlu, şöyle devam etti: İzmir turizmde niye yok? Çeşme'de in cin top atıyor. Eğer 45 euroya oda satarsan kim otel yatırımı yapar, kim İzmir'e gelir? İzmir'e gelip görünce üzülüyorum. Kente yatırım yapmak için tütün fabrikasının olduğu alanda bir arsa aldık ama o kadar çok sorun çıktı ki 6 dönümlük arazinin yarısını belediyeye bırakmak zorunda kaldık ama hala inşaatı yapamıyoruz. Yapamadığımız gibi orası mezbelelik şekilde duruyor. Sonra buraya nasıl turist çekersiniz? Körfezin de temizlenmesi çok zor. YİĞİDİN HAKKINI YİĞİDE VERELİM DEDİK Törende konuşan İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş ise Zorlu'nun Türkiye ye birçok hizmette bulunduğunu belirterek, Yaptığı ürünler çok önemli. Son olarak çıkardıkları akıllı telefon var. 6 milyarlık dış ticaret açığına karşı böyle bir şeyin yapılması nedeniyle yiğidin hakkını yiğide verelim dedik ve yönetim olarak böyle bir karar aldık. dedi. Zorlu Holding'in yerli malı ürettiğini, bunun da dış ticaret açığının azaltılmasına önemli katkı sağladığını vurgulayan Demirtaş, televizyondan akıllı telefona, beyaz eşyaya kadar pek çok alanda üretim yaptığını dile getirdi. Vestel'in saatte 76 bin ürün imal ettiğini kaydeden Demirtaş, ödülü verme gerekçelerini şöyle sıraladı: Zorlu'ya birçok alanda yaptığı yatırımlar, 25 binden fazla istihdam sağlaması, yüksek teknoloji ürünü üretmesi ve cari açığın kapanması yolunda attığı önemli adımlar nedeniyle Türkiye Ekonomisine Katkı Ödülü'nü verme karar aldık." 2015'TE GÜNDEM YENİ BİNA Meclis toplantısında üyelere ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Demirtaş, Türkiye'nin düşük bir büyüme oranıyla yılı kapattığını söyledi. Odanın 2015'teki en önemli projesinin yeni hizmet binası olacağını anlatan Demirtaş, "Bütçemizin en büyük giderini de bu bina oluşturuyor. Burada meclis salonu, yer altı otoparkı ve kiralık katlarla ilgili üç kritik konu var. 600 metrekarelik, çok a- maçlı bir meclis salonu yapacağız. Ayrıca mekanik sistemli, 167 araçlık bir otopark yapacağız. Binadaki son üç katı ise kiralamayı düşünüyoruz. Mevcut binalarımızın da kiralanmasıyla toplam kiralık alan 12 bin 143 metrekare olacak. Böylece uzun vadede gelir kaynaklarımızı garanti altına alacağız." diye konuştu. Rusya krizi Muğla'daki ihracatı olumsuz etkiledi Fethiye'de domates, Ortaca'da ise narenciye ihracatında düşüş yaşandığını söyleyen Ortaca Ziraat Odası Başkanı Çöllü, "Ürünlerimizin büyük kısmını Rusya'da pazarladığımız için buraya gönderilen ürünlerde tüccarlarımız yüzde yüze yakın zarar etti. Çünkü, yaklaşık 1 dolara satılan ürün, şimdi 50 sente düştü" dedi Rublenin dolar karşısındaki değer kaybı, Fethiye ve Ortaca ilçelerinden Rusya'ya yapılan narenciye ile yaş meyve ve sebze ihracatını olumsuz etkiledi. Türkiye'de, Antalya'dan sonra en çok domates üretiminin yapıldığı y- er olarak kabul edilen Fethiye'de, Rusya'ya olan ihracatın azalması üreticiyi üzdü. Fethiye ve Seydikemer ilçelerinde yılda yaklaşık 400 bin ton üretilen domatesin büyük çoğunluğunun Rusya'ya ihraç ediliyor olması, son zamanlarda Rusya'nın para birimi olan Ruble'nin dolar karşısındaki değer kaybı ile ihracatın düşmesine neden oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Toptancı Halinde domates ihracatı yapan Bayram Viran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılbaşının gelmesiyle dün itibarıyla Rusya'ya domates ihracatını durdurduklarını söyledi. Rusya'da Ruble'nin dolar karşısında değer kaybetmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini belirten Viran, yaklaşık bir haftadır yavaşlayan domates ihracatının durma seviyesine geldiğini belirtti. Viran, yılbaşından sonra bu durumun düzelmesini ümit ettiklerini, bölgedeki ihracatçıların da önümüzdeki günlerde Ruble fiyatına bakarak çalışacağını ifade etti. Ruble'nin eski fiyatına geldiği zaman ihracatın biraz daha hızlanacağına değinen Viran, "Ruble fiyatı geçen günlerde bir hayli yükselmişti ve ihracatı durdurmuştu. Rusya'daki bu belirsizlik sadece yaş sebze meyve sektörünü değil, diğer ihracat yapılan ürünleri de olumsuz etkiliyor. Kısa zamanda Rusya'daki durumun normale gelmesini ümit ediyoruz" dedi. Viran, ihracata giden domatesin 1 lira 20 kuruştan, iç piyasaya gidenlerin ise 60 ila 90 kuruştan değer bulduğunu dile getirdi. Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü ise Köyceğiz, Ortaca ve Dalaman ilçelerinden yılda yaklaşık 150 bin ton limon, portakal ve mandalina ihraç edildiğini anlattı. Ortaca'da domates ihracat sezonunun kapanmasıyla Rusya'da yaşanan devalüasyondan domates anlamında sıkıntı yaşamadıklarına işaret eden Çöllü, şöyle konuştu: "Ortaca'da 40 bin ton civarında domates yetişiyor. Bu sezonda yetişen domatesin ihracata giden kısmı bitti. Domates sezonu kapandığı için Rusya'da yaşanan devalüasyondan etkilenmedi. Rus rublesi dolar karşısında çok fazla değer kaybına uğradı. Ürünlerimizin büyük kısmını Rusya'da pazarladığımız için buraya gönderilen ürünlerde tüccarlarımız yüzde yüze yakın zarar etti. Çünkü, yaklaşık 1 dolara satılan ürün, şimdi 50 sente düştü." (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Hizmet karşılığı olarak özellikle turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde. Kireç karıştırılan tekne. 2. Etrafı suyla çevrili kara parçası. Osmanlı imparatorluğundaki yedi saltanat sancağından biri. 3. Dar ve kalınca tahta. Tembel hayvan. Bir nota. 4. İyilik, ihsan, lütuf. Baş, kumandan, amir. 5. Oyunda kazanılan her parti. Kansızlık hastalığı. 6. Görkem, heybet. 7. Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. Katman. 8. Hollanda nın plaka işareti. Genellikle sıcak denizlerde yaşayan, çok yırtıcı ve vahşi, göğüs yüzgeci olmayan, eti lezzetli bir balık. 9. İsviçre de bir akarsu. Binek hayvanı. Başlıca içeceğimiz. 10. Kayak. Çözümleme, tahlil. 11. Dinsel tören. Türk Eğitim Derneğinin kısaltması. 12. Hak ve hukuka uygunluk. Doğu Anadolu da kullanılan bir tür küçük zurna. 13. Kral sarayı. 14. Cüsseli. Yanağın alt kısmı. 15. Şaşma anlatan ünlem. karı kocadan her biri. Kiloamperin simgesi. 16. Sözünü geçiren, hakim, hükümran. Gümüş. 17. Bir bağlaç. İlaç, merhem. Bankalar arası işlemlerde bir gecelik faiz uygulaması. 18. Haberleşme, komünikasyon. 19. Yoksullara ve öğrencilere yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu. 20. Asya da bir göl. İslam ın beş şartından biri. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Muğla nın ilçelerinden Bodrumun eski adı. Anıtsal. 2. Bir ilimiz. İlgili. Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda belli yerlerden gelen para, varidat. 3. Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış. Matematik. Bağırsaklar. 4. Kuru soğuk. Kuzu sesi. Rusya da bir ırmak. Metal olmayan element. 5. Tantalın simgesi. İskambilde koz. Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka. Buyruk, komut. 6. Birbirine bağlı iki tekneden oluşan gezinti teknesi. Boru sesi. Genişlik. Sevinçli, neşeli. 7. At yavrusu. Bitki bilimi, botanik. Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılmış peynir. Hindistan da yetişen bir tür ağaç. 8. Bir renk. Bataklık gazı. Avrupa da bir göl. Ağı, zehir. 9. Randıman. Çoğu kez büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı manzumesi. Takım, grup. Güney Afrika nın plaka işareti. 10. Anakaralardan biri. İyi, güzel. Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Aralık Şubat Cuma Perşembe Orman: Herkes kendi evinin BAHÇESİNİ TEMİZLEYECEK Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, kulüplerin kendi içindeki mali disiplini sağlamadan devlet üzerinden veya bankalar üzerinden böyle birşey yapılmasını doğru bulmadığını ve herkesin kendi evinin bahçesini temizlemesi gerektiğini söyledi. Kulüpler Birliği Vakfı'nın Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan toplantısının bitiminde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Orman, kulüplerin sorunlarını kendi içlerinde çözmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bugünkü toplantıda iki madde üzerinde görüşmeler yapıldı. E- bilet konusunda kulüpler sistemin arkasında olduğunu söyledi. Taraftarlar tribünlere gelmiyor. Çarpıcı olsun diye söylüyorum. E- bilet uygalamadığımız Çaykur Rizespor ile Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynadığımız karşılaşmaya sadece 915 taraftar geldi. Taraftarın gelmemesi E-bilet ile alakalı değil. Biz E-biletin arkasındayız. Parasal olarak sıkıntılar konusunda herkes kendi fikrini söyledi. Kulüpler kendi içlerinde bu sorunları çözmesi gerektiğine inanıyorum. Şu anda kendi stadını yapan oynayacak stat bulmakta zorlanan Beşiktaş Kulübü olarak en zor durumda olmamıza rağmen kulüplerin kendi içindeki mali disiplini sağlamadan devlet üzerinden veya bankalar üzerinden böyle birşey yapılmasını doğru bulmuyorum. Herkes kendi evininin bahçesini temizleyecek." diye konuştu. Beşiktaş Kulübü'nün ikinci yarıda maçlarını nerede oynayacağı konusunda sıkıntıların bulunduğunu ifade eden Başkan Orman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Futbol Federasyonu talimatları gereği bildirilen statta oynamak lazım. Federasyon'a, tavsiye kararı ile Beşiktaş'a bu durumun uygulanmaması gerektiğini söyledik. Kulüpler Birliği Vakfı da bu durumu oybirliği ile kabul etti. Biz kendi stadımızı kendimiz yapıyoruz, diğer kulüplere devlet yapıyor. Yine çoraba reklam alma gibi bir projemiz var. Bu durumu da konuştuk." Fikret Orman, İstanbul'da bazı maçlarını oynadıkları İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü'nün maçlarını oynadığı Başakşehir Fatih Terim Stadı'nın zemininin düzelmesi halinde İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü'nün kendilerine yardımcı olacağını belirterek, "Her seferinde dost dostan yardım ister. Dostumuzu belaya sokmak bizim adalet anlayışımızı yakışmaz. Kendi işimiz görülürken başka kulübü sıkıntıya sokmak bize yakışmaz. Bugünden şurada, burada oynayacağız demenin anlamı ve manası yok. Devre arasında çim sahaları bakılsın hangi sahalar müsait olsun ona göre açıklayacağız." diye konuştu. Fikret Orman, Türkiye Kupası'nda Veli Kavlak'ın rakibinin görmüş olduğu kırmızı kartı iptal ettirmesiyle ilgili olarak da "Veli yapmış olduğu hareketle centilmenliği tüm Türkiye'ye gösterdi. Biz bunu bütün oyuncularımıza söylüyoruz. Bu duruşumuzdan memnunuz. Yönetim kurulu olarak buna azami dikkat gösteriyoruz." diye konuştu. 4 OCAK'TAKİ GALATASARAY DERBİSİ Öte yandan 4 Ocak'ta Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanacak derbi maçı hakkındaki sorulara ise Başkan Fikret Orman, "Her derbinin kendisine göre bir hayat hikayesi vardır." diyerek, şöyle cevap verdi: "Beşiktaş ile Galatsaray arasında binlerce derbi maçı oynanmıştır. İki takımın ligde bulundukları konumlar hiç önemli değildir. Daha derbiye 10 gün var. Yeni yıla hayırlı olarak girerek bu maça çıkacağız. Kimin kazanıp kazanmayacağına da sahada mücadele eden futbolcular karar verecek." UEFA, Bursaspor'dan sonra Trabzonspor'u da MEN ETMEYE HAZIRLANIYOR Bursaspor'un ardından Trabzonspor'un da 9 Ocak 2015 tarihine kadar sermaye artırımı yapamaması halinde benzer tehlikeyle karşı karşıya kalacağı ortaya çıktı Demba Ba: Bu GÜZEL ülkede ırkçılığın olmaması çok GÜZEL Beşiktaş'ın golcü futbolcusu Demba Ba, Müslüman bir ülkede yaşantısını sürdürmesinin, futbola daha konsantre olmasını sağladığını söyledi. Siyah - beyazlı futbolcu Demba Ba, Gençlik Spor Dergisi'nin ocak ayı sayısına Türkiye'ye geliş macerasından, Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi'nde Liverpool karşısındaki tur şansına kadar birçok farklı konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Futbol yaşantısını Türkiye'de sürdürdüğü için mutlu olduğunu belirten Senegalli futbolcu, "Müslüman bir ülkede yaşamak, benim futbola daha rahat konsantre olmamı ve daha mutlu olmamı sağlıyor. Türkiye'de benim özel hayatıma çok uygun bir ortam var. Burada olmaktan dolayı çok huzurluyum ve kendimi tamamen futbola verebiliyorum." ifadelerini kullandı. Beşiktaş'ın transfer teklifini, Türkiye'yi ve burada oynanan futbolu keşfetmek istediği için seve seve kabul ettiğini belirten yıldız futbolcu, daha önce de geldiği Türkiye'yi o zaman da beğendiğini ifade ettiği röportajına şöyle devam etti: "Türkiye'ye önceden gelmiştim. Buraya gelirken bir ön yargım yoktu. Beklediklerimden çok da farklı bir ortamla karşılaşmadım. Türkiye'deki insanlar gerek saha içinde gerekse saha dışında bana sıcakkanlı ve samimi şekilde davranıyor. Burada sevildiğimi hissetmek gerçekten çok özel ve güzel bir duygu." 'Türkiye'de oynanan futbolu Avrupa'ya kıyasla nasıl buluyorsunuz?' sorusuna ise Demba Ba, "İngiltere Premier Lig, dünyanın belki de en kaliteli ligi. Almanya Bundesliga da aynı şekilde çok kaliteli. Bazı açılardan Süper Lig, İngiltere'dekine benziyor ama tabi ki keskin farklılıklar var. Ben de bu farklılıklara alışmaya çalışıyorum. Futbol burada Avrupa'ya kıyasla daha duygusal oynanıyor diyebilirim." şeklinde cevap verdi. UEFA Disiplin komitesinin Bursaspor'a verdiği 1 yıllık men cezası ve ek 1 yıllık men tehdidi haberinin gelmesiyle Türk futbolunda yaşanan kaosun boyutlarının daha da büyük olduğu ortaya çıktı. sporx.com'un haberine göre Türk kulüplerinin UEFA Finansal Fair Play dosyasının kabarık olduğu ve UEFA'nın Trabzonspor'a da Bursaspor'a verdiği cezaya benzer bir cezanın verileceği ileri sürüldü. Bursaspor'un 31 Ocak 2015'e kadar gerekli ödemeyi yapmadığı takdirde ek bir yıllık daha men tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı UEFA Finansal Fair Play konusunda diğer ciddi tehlikeyle karşı karşıya olan takımın da Trabzonspor olduğu ortaya çıktı. FFP konusunda yeni bir men tehlikesinde olan bu takımları ise sırasıyla Galatasaray ve Beşiktaş'ın takip ettiği bildirildi. UEFA'dan 9 Şubat 2015'e kadar denk bütçe açığı konusunda süre alan Trabzonspor için tek kurtuluş yolu bu süreye kadar sermaye artırımını yapmak. Bu yılın açığını Mecidiyeköy'deki araziyle ilgili projesini UEFA'ya sunarak kurtaran Galatasaray'ın UE- FA'dan aldığı süre 2016'da bitiyor. En azından o süreye kadar Galatasaray için ciddi bir tehlike görünmüyor. Beşiktaş ise UEFA'dan aldığı 3 yıllık süre ve stat projesiyle tehlikeden uzak görünüyor. Kulüplerin UEFA Finansal Fair Play konusunda Türk takımlarının son durumlarının ise şöyle olduğu belirtildi: TRABZONSPOR'UN DURUMU KRİTİK UEFA Finansal Fair Play konusunda "göz altında" olan Trabzonspor'a denk hesap konusunda verilen süre 31 Ocak 2015 idi. Ancak bordo mavililer sermaye artırımına gideceklerini belirterek bu konuda UEFA'dan 10 günlük ek süre aldı. Trabzonspor'un en geç 9 Şubat 2015 tarihine kadar sermaye artırımına giderek hesaplarını düzeltmesi gerektiği de belirtilirken, "Bunun için hem SPK'dan onaya hem de ciddi bir krediye ihtiyacı var. Sermaye artırımı olmadığı takdirde durumu kritik. Ama Trabzonspor için asıl sorun bir sonraki yıl için. Bu yıl aldığı oyuncuların ödemelerinin yeni yılda olması. Bunun için de kasasına giriş yapması yani ciddi bir gelire ihtiyacı var." denildi. BURSA'NIN DERDİ 1.5 MİLYON EURO UEFA'dan bir yıl men cezası alan Bursaspor'un ise hâlâ tehlikede olduğu ileri sürüldü. 31 Ocak 2015 gününe kadar borcunu ödeyemediği takdirde yine önceki men cezası gibi önümüzdeki 4 yıl içinde Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandığı bir yılda daha kupaya alınmayacağı belirtilirken, "Bu 4 yıllık süre içinde Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanmadığı takdirde dört yıl sonra ceza çekilmeden sıfırlanmış olacak. İddia edildiği gibi Bursaspor'un 31 Ocak 2015 tarihine kadar ödemesi gereken para ise 30 milyon euro değil yaklaşık 1.6 milyon euro. Bu da TFF'den alınan destek sözüyle şimdiden çözülmüş görünüyor." ifadelerine yer verildi. GALATASARAY İÇİN TEHLİKE 2016'DA BAŞLIYOR Yine UEFA'nın gözaltı incelemesi altında bulunan ve Türkiye'de de yaklaşık 50 milyon TL vergi borcu olduğu geçtiğimiz günlerde açıklanan Galatasaray'ın ise UEFA ile anlaşarak 2016 yılına kadar süre aldığı belirtildi. Galatasaray'ın bu taahütleri bu sürede yerine getirememesi durumunda 2016'da men tehlikesine maruz kalacağı da belirtilirken, "Sarı kırmızılılarda sıkıntının nedeni geçen yıl alınan futbolcuların ödemelerinin bu seneye aktarılması. İki sene önce sermaye artırımı yaptığı için böyle bir şansı kalmayan Galatasaray bu yılı UEFA'ya Mecidiyeköy'deki araziyle ilgili projesini sunarak atlatmış durumda. Ancak gelecek yıl durum sıkıntılı. Galatasaray'ın gelecek yıl denk bütçe için kasasına yaklaşık 30 milyon euroluk bir ekstra girdi sağlaması gerekiyor. Bu da ufukta bir iki yıldız futbolcunun satışının olabileceğini gösteriyor." yorumu yapıldı. BEŞİKTAŞ'I STAT KURTARDI UEFA Finansal Fair Play konusunda sıkıntı yaşayan bir diğer kulübün ise Beşiktaş olduğu, siyah beyazlı yönetimin UEFA'nın kendilerine 3 yıl süre vermesiyle en azından bu süre zarfında ceza tehlikesinden uzaklaşmış durumda olduğu belirtildi. Beşiktaş'ın stad inşaatını göstererek istediği 5 yıllık süreye karşılık UE- FA'nın siyah beyazlılara 3 yıl süre verdiği öğrenildi. Beşiktaş'ı kurtaran stadının inşaat halinde olması ve inşaat giderlerini de kulüp kasasından çıkması oldu ifade edilirken, şu görüşler dile getirildi: "UEFA Beşiktaş'ın denk bütçe açığına karşı statla ilgili gösterdiği gelir projelerini onaylayarak siyah beyazlılara ek süre vermiş oldu. Tabii bu üç yıllık süre içinde Beşiktaş'ın UEFA'ya sunacağı blançolardaki açık en azından bugünküden daha kötü olmayacak. Olduğu takdirde 3 yıl beklemeden ceza ile karşı karşıya kalabilir."

15 SAYFA 16 Kocaoğlu, AK Partili belediyeleri görmüyor İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Ödemiş e gereken önemi vermediğine değinen AK Parti Grup Başkanvekili Doğan, Sayın Kocaoğlu yatırımlar ve hizmetler anlamında başta Ödemiş olmak üzere AK Partili belediyelere ayrımcılık ve haksızlık yapıyor diyerek tepki gösterdi Bu kurslara giden 10 kişiden 4 ü, iş buluyor Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğünce düzenlenen istihdam odaklı kurslara katılan 10 kişiden 4 ü, işe yerleştirildi. AA muhabirinin İŞKUR İl Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, yılın 11 ayında il genelinde istihdam odaklı açılan bin 263 kursta, 9 bin 799 kişi eğitim gördü. Aktif iş gücü eğitim programlarına dahil olanlardan 4 bin 377 si işe yerleştirildi. Buna göre, kursa katılanlardan işe yerleştirilenlerin oranı, yüzde 44,7 ye ulaştı. İşe yerleştirilenler ve kursa katılanlar arasında kadınların çokluğu ise dikkati çeken seviyede. Türkiye genelinde iş gücü piyasasına katılma oranı yüzde 30,8 olan kadınlar, kursları başarıyla tamamlayıp işe y- erleştirilenler arasında, erkeklere üstünlük sağlamış durumda. Kursu başarıyla tamamlayıp işe yerleştirilenlerin 2 bin 509 unu kadınlar oluşturuyor. Buna göre işe yerleştirilenler arasında kadınların oranı yüzde 57,3 olarak gerçekleşti. Hizmet sektörüne yönelik kurslara ilgi daha fazla İŞKUR İl Müdürü Kadri Kabak, AA muhabirine, iş gücü piyasasında hangi alanda ihtiyaç varsa o alanda eleman yetiştirilmesine katkı sunmaya çalıştıklarını belirtti. Sosyal taraflar, dernek, kurum, kuruluş ve iş yerleriyle ihtiyaç duyulan alanlarda düzenledikleri kurslarda, iş ortaklarına belli oranda istihdam şartı koştuklarını kaydeden Kabak, şunları söyledi: Kurslarımıza ilgi, istenilen düzeyde. Bazı kurslarımıza 50 kişi alırken bine yakın başvuru oldu. Hizmet sektörüne yönelik kurslarımızda, biraz daha fazla talep oluyor. Sanayiye yönelik kurslarda ise genç kadınları daha fazla teşvik edebilmemiz lazım. Bunun için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Kabak, üniversite başlangıcından bitimine kadar geçen sürede, ilgili mesleğin içeriğinin hızla değişebildiğine işaret ederek, şöyle devam etti: Bu süreçte üniversite öğrencilerinin üretim fonksiyonu içinde yetişmelerini sağlamak gerekiyor. İş gücü eğitim programlarına katılanların yüzde 34 ü, üniversite mezunu. Böylece oryantasyon eğitimini bu şekilde sağlamış oluyorlar. Kurslara daha fazla genç ve üniversite mezununun katılmasını istiyoruz. Kadri Kabak, şu an iş gücü piyasasının en fazla ihtiyacı duyduğu meslek dalı olarak dikiş makinesi operatörlüğünü göstererek, Bu alana yönelik yoğun program hazırlıyoruz. Kadınların rahatlıkla çalışabileceği bir sektör ve karşılığı da var. dedi. (AA) İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, partili meclis üyeleriyle birlikte Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem i ziyaret etti. Destek verilirse Ödemiş in önünün açık olduğunu ifade eden Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu nu belediyeler arasında ayrımcılık yapmakla suçladı. Başkan Kocaoğlu nun yatırımlar ve hizmetler anlamında ayrımcılık yaptığını savunan Doğan, Sayın Kocaoğlu ndan CHP li Tire, Foça belediyelerine hangi hizmetleri yaptıysa, AK Partili belediyelere de aynısını yapmasının istiyoruz. Sizler İzmirlilerin oylarıyla seçilmiş bir başkansınız ve herkese eşit hizmet vermek zorundasınız dedi. Her ay kentin bir ilçesinde meclis üyeleriyle birlikte toplanıp gündeme ilişkin konuları değerlendirmek üzere bir araya gelme kararı alan AK Partili meclis üyeleri ilk toplantılarını Ödemiş te gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan başkanlığındaki AK Partili heyet ilk olarak Ödemiş Belediyesi tarafından restore ettirilip hizmete sokulan Ödemiş Yıldız Kent Arşivi Müzesi ni ve Bedia Akartürk Sanat Merkezi ni gezdi. İlçede bir süre dolaşıp esnaf ve vatandaşların sorunlarını dinleyen AK Partili heyet ardından Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem i makamında ziyaret etti. Esnaf ve vatandaştan Ödemiş Belediyesi nden memnun olduklarını duyunca gurur duyduklarını ifade eden Bilal Doğan, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem e çalışmalarında başarılar diledi. Ziyaretten memnuniyet duyduğunu aktaran Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ise, İlçedeki sorunların yerinde görülmesi açısından yapılan bu toplantıların gerçekten yararlı olduğunu düşünüyorum. İlçemizi ziyaret eden AK Partili Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerimize teşekkür ediyorum ve bundan sonra da Ödemiş in sorunlarının Büyükşehir de daha iyi takip edileceğini düşünüyorum dedi. Ziyaret sonrası Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ile Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan ve diğer meclis üyeleri belediyeye ait Ahrandı Aile Restoranı nda toplantı düzenledi. Ödemiş in kuruluşunun Atatürk ün doğumu olan 1881 yılına dayandığını ve patates ile köftesinin dışında meyve fidancılığı ile süs bitkisi konusunda da önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Bilal Doğan, Ödemiş efsane başkanı Mahmut Badem in başarılı çalışmalarıyla umuyorum hak ettiği yere gelecektir. Başkanımızın arı gibi çalıştığını görüyoruz. Bu gidişle İzmir in hemen yanı başında yeni bir il doğacak gibi gözüküyor diye konuştu. AK PARTİLİ BELEDİYELERE HAKSIZLIK YAPILIYOR Büyükşehir Belediyesi nin Ödemiş e gereken önemi vermediğine de değinen Doğan, Sayın Kocaoğlu yatırımlar ve hizmetler anlamında başta Ödemiş olmak üzere AK Partili belediyelere ayrımcılık ve haksızlık yapıyor. Siz İzmirlilerin oylarıyla seçilmiş bir Büyükşehir Belediye Başkanısınız ve her belediyeye eşit davranmak zorundasınız. Oysa biz diyoruz ki, CHP li Tire, Foça belediyelerine ne yaptıysan hangi hizmetleri yaptıysa AK Partili belediyelere de aynısının yapılmasını istiyoruz dedi. Ödemiş Belediyesi nin sorumluluk alanının son yasayla 60 kat büyüdüğünü ve köy denilen mahalle sayısının 99 a çıktığını ancak bütçeden hala aynı payı aldığını da hatırlatan Doğan, Başkan Kocaoğlu nun son dönemlerde AK Partili belediyelere yaptığı tek icraat ilçelere büyük LED ekranlı televizyonlar kurup yaptıklarını anlatması. Ödemiş e çöp toplama dışında hizmet verilmiyor. Nezaketinden efe yapısından dolayı başkanımız önceki dönemden aldığı yüklü miktardaki borçlardan bahsetmiyor ama Başkanımız Mahmut Badem in şikayet etmek yerine ilçeye yeni projeler kazandırarak, çok ciddi değişim ve dönüşüm başlatacağına yürekten inanıyorum diye konuştu. İzmir deki su kayıp kaçak oranlarının yüksekliğinden ve İZSU nun Temmuz ayı itibariyle suya yaptığı yüzde 10 luk zamdan da şikayetçi olan Doğan, kasası ağzına kadar para dolu olan İZSU nun vatandaşlara temiz ve sağlıklı su içirmek yerine sürekli zam yaptığını ifade etti. (HABER MERKEZİ TAV Airport Hotel İzmir de de açılıyor Türkiye nin ilk ve en büyük havalimanı oteli olarak 2004 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı'nda hizmet vermeye başlayan TAV Airport Hotel, ikinci otelini Ocak ayında İzmir Adnan Menderes Havalimanı nda açacak. Otelin işletmesini yürüten BTA Havalimanları Yiyecek İçecek İşletmeleri A.Ş İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur, TAV Airport Hotel i İzmir e taşırken yılda yaklaşık 11 milyon yolculuk potansiyeli göz önünde bulundurduklarını belirtti. Otelin tanıtımı amacıya düzenlenen basın toplantısında konuşan Cesur, BTA'nın 5 ülkedeki 11 havalimanında, İstanbul Deniz Otobüslerinde ve UNIQ İstanbul'da yiyecek içecek hizmetlerini yürüttüğünü, 500 aşçısıyla günde yaklaşık 90 bin yolcuyu ağırladığını ifade etti. (AA) Yabancıya konut satışında yüzde 59 artış Türkiye'de yabancılara konut satışı, yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 büyüyerek 10 bin 740'dan 17 bin 104'e yükseldi. Ayda ortalama bin 554 konut alan yabancılar, 2014 Ocak-Kasım döneminde en fazla Antalya, İstanbul ve Aydın'ı tercih etti. Yabancılara konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre Sakarya'da yüzde 442, Trabzon'da yüzde 384, Bursa'da yüzde 162, İstanbul'da yüzde 145, Ankara'da ise yüzde 118 arttı. AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre, yabancıların Türkiye'ye olan ilgisi her yıl daha da artıyor. Geçen yıl 11 aylık dönemde yabancı uyruklulara 10 bin 740 konut satışının gerçekleştiği Türkiye'de, bu yılın aynı döneminde 17 bin 104 konut saekleşti. Yabancılara olan konut satışları bu rakamlarla geçen yıla göre yüzde 59 büyüdü. Ayda ortalama bin 554 konut Yabancılar ayda ortalama bin 554 konut aldı. Yılın 11 ayında yabancıların en fazla konut alımı yaptığı kentler ise Antalya, İstanbul ve Aydın oldu. Antalya'- da 6 bin 35, İstanbul'da 5 bin 46, Aydın'da ise 1104 konut yabancılara satıldı. Bu 3 kentte satılan konut sayısı, yabancılara satılan toplam konutun yüzde 71'ini oluşturdu. Muğla'da 972, Bursa'da 838, Mersin'de 686, Yalova'da 644, Sakarya'da 418, Ankara'da 324, Trabzon'- da 189, diğer illerde ise 848 konut yabancılarla "el değiştirdi." Sakarya ve Trabzon'daki satışlar "patladı" Yabancıların konut alımı yaptığı illerde Sakarya, Trabzon ve Bursa'daki yükseliş ise dikkati çekti. Ocak-Kasım 2013 döneminde 77 konutun satıldığı Sakarya'daki satışlar bu yılın aynı döneminde yüzde 442, Trabzon'da yüzde 384, Bursa'da yüzde 162 arttı. Geçen yılın 11 aylık döneminde 2 bin 52 konutun satıldığı İstanbul'daki satışlar yüzde 145, Ankara'daki satışlar da yüzde 118 büyüdü. (AA) İzmir in iş ve aş projesine destek Gençlerimiz için.. Meslek eğitimlerinin verildiği Bayraklı Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal Yaşam Parkı nda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, y- erelde kalkınma hedefinde eğitimin çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayarak en önemli yatırımın insana y- atırım olduğunu söyledi. Eğitim sistemindeki eksiklere dikkat üstüne destek! İzmir Büyükşehir Belediyesi nin sanayi çeken Başkan Kocaoğlu, Gittiğimiz sektörünün kalifiye eleman ihtiyacını her yerde lise mezunu çocukları gidermeye yönelik önemli adımlarından biri olan Kent Koleji projesinde tiyor. Ama böyle bir iş yok. O zaman olduğunu söyleyen aileler bizden iş is- işbirliği yelpazesi her geçen büyüyor. biz bu gençlerimizi ne yapacağız? Ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ve proje onların yaşama bağlanmalarına, tutunmalarına nasıl katkıda bulunacağız? ortakları Yaşar Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Buna çare aramak için Kent Koleji ni ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları kurduk diye konuştu. Birliği ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Arz ve talep buluşturuluyor arasında destek protokolü imzalandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin meslek Protokolü İzmir Valisi Mustafa Toprak, edindirme ve girişimcilik kursları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz sayesinde yüzlerce İzmirli ye yeni istih- Kocaoğlu, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Nazım Sözer, Ege Bölgesi Sanayi O- dası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Y- organcılar ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu imzaladı. dam olanakları sağladıklarını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Şimdilik çalışmalarını burada sürdüren Kent Koleji ni gençlerimizin İzmir'in her yerinden çok rahat u- laşabilecekleri bir yere, Şaraphane deki eski Un Fabrikası binasına taşıyacağız. Bu projede bize destek olan kurum ve kuruluşlara sonsuz teşekkür ediyorum. Kamuoyu yoklamaları, araştırmalar ve iş camiası ile yapılan anketlerle hangi elemana ihtiyaç varsa onu eğitip, iş yaşantısına kazandırmak istiyoruz. Sanayiciye, turizmciye ne lazımsa, tarımda nasıl eleman gerekiyorsa onu yetiştirip emek arzı olarak talep edenlerin değerlendirmesine sunacağız. İzmir Kent Koleji nin tamamen sosyal bir proje oluğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı, Bu, iş ve aş vermek üzere yola çıkılmış bir proje. Bu kolejin giderek büyümesini sağlarsak. Türkiye'nin en büyük sorunu olan istihdama çok büyük katkımız olur. Önemli olan bu işi başarıyla sürdürebilmektir dedi. Vali Toprak: Önder bir proje İzmir Valisi ve İZKA (İzmir Kalkınma Ajansı) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Toprak 26 Aralık 2014 Cuma Kent yöneticileriyle üniversiteler ve iş dünyası, Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Kent Koleji projesinde buluştu. İZKA destekli proje, mesleki eğitim ve istihdama dönük yüzüyle, kentte işsizlik sorununa karşı atılmış en önemli adımlardan biri olacak da yaptığı konuşmasında, İZKA'nın çalışmalarını özetleyerek projelere verdikleri destekleri anlattı. İZKA'nın İzmir'in ekonomik gelişmesi ve sosyal kalkınması için çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Toprak, güdümlü destek projelerinin diğer projelerden farklı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: Büyükşehir Belediyemiz tarafından yürütülecek olan ve ilimizin en önemli sorunlarından olan işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunacak İzmir Kent Koleji projesi ile 5. güdümlü projemizin uygulamasını başlatıyoruz. Büyükşehir Belediyemiz tarafından hazırlanan ve büyük bir farkındalık yaratacak bu projede iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda mesleki eğitim ortamlarının oluşturulması ve dünyadaki en yeni ve başarılı uygulama olan Fabrikasyon Laboratuvarı nın kurulması çok önemli ve önder bir projedir. Sayın Başkanımız şahsında tüm paydaşlara çok teşekkür ediyorum. Ne iş olsa yaparım devri bitti Proje ortaklarından olan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, kentin yerel kalkınma modeli o- larak Türkiye ye örnek olmasını istediklerini belirterek, Atılan imzaların yaşama tutunacak ailelere hediye olmasını diliyorum dedi. (HABER MERKEZİ)