TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARI KONFEDERASYONU ESNAF VE SANATKÂRLAR MESLEK KURULUŞLARI YÖNETİCİLERİ EL KİTABI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARI KONFEDERASYONU ESNAF VE SANATKÂRLAR MESLEK KURULUŞLARI YÖNETİCİLERİ EL KİTABI"

Transkript

1

2 TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARI KONFEDERASYONU ESNAF VE SANATKÂRLAR MESLEK KURULUŞLARI YÖNETİCİLERİ EL KİTABI Ümit IŞIK Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Ankara

3

4 Değerli Esnaf ve Sanatkârlarımız; Dünyada ve ülkemizde hayatımızı ve geleceğimizi etkileyen pek çok gelişmeyi ve değişimi çok hızlı bir şekilde yaşıyoruz. Hemen her alanda gerçekleşen bu değişim ve dönüşüm sürecini, camia olarak öncelikle fark edip iyi okumak ve giderek daha da artacak olan iktisadi rekabet nedeniyle zarar görmemek için, gerekli tedbirleri önceden almak zorundayız. Diğer taraftan; yönetim ve denetim organlarında görev aldığımız kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarımızı iyi yönetebilmek, üyelerimize kaliteli ve yeterli hizmet sunabilmek, şeffaf ve güvenilir bir yapı ve yönetim anlayışı tesis edebilmek için, her şeyden önce bilgili ve donanımlı olmalıyız. Ancak bu şekilde kamuoyunda ortaya çıkabilecek menfi algı ve önyargıları önleyebilir ve mesleki niteliklerimizi, icraat ve uygulamalarımızın kalitesini yükseltebiliriz. TESK olarak; meslek kuruluşlarımızın gelişip güçlenerek, hizmet, eğitim ve danışmanlık yeterliliklerinin geliştirilmesi için, elimizden gelen her çabayı gösteriyor ve çalışmalar yapıyoruz. Özellikle içeriği itibariyle mesleki eğitim ağırlıklı projelerle de çok sayıda esnaf ve sanatkârımızın mevcut mesleki niteliklerini daha da artırarak onları geleceğe hazırlamaya gayret ediyoruz. Nitekim; 23 aydan beri uyguladığımız Esnaf ve Sanatkârların Uyum Yeteneğinin Artırılması Projesi (ADAPTESK) kapsamında, toplam 8 ilimizde (Ankara, Erzurum, Ordu, Mersin, Manisa, Bursa, Şanlıurfa, Gaziantep), 6 binden fazlası kadın olmak üzere 23 bin 250 den fazla esnaf ve sanatkâr ile yönetici ve personele eğitim hizmeti sunmuş bulunuyoruz. Genel olarak tüm dünyada ve her toplumda kabul edildiği üzere; karşılığı mutlaka alınan en önemli yatırım eğitimdir. Bu olguyu dikkate alarak, çalışmalarımızı planlamamız ve bu istikamete doğru yönelmemiz doğru olacaktır. Kısa sayılabilecek bir süre önce Konfederasyonumuzda hizmete sunduğumuz Hızlı Cevap Sistemi ve Bilgiye Uzaktan Erişim gibi elektronik ortamdaki uygulamalarımız, eğitime verdiğimiz önemi açıkça ortaya koymaktadır. 3

5 GENEL BİLGİLER Hepinizin bildiği gibi; 2018 yılı başından itibaren seçimli genel kurul toplantılarımız yapılacaktır. Önce odalar, takiben birlik ve federasyonlar ve daha sonra da Konfederasyonumuz bu süreci gerçekleştirecektir. Bu defa da; genel kurul toplantıları başlamadan Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Yöneticileri El Kitabı nı Siz değerli mensuplarımızın ilgi ve değerlendirmesine sunuyoruz. Bu kitap, Konfederasyonumuzla işbirliği ve müşterek çalışma içerisinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Sayın Ümit IŞIK tarafından hazırlanmış ve Konfederasyo-numuzca da yeniden gözden geçirilerek gerekli düzenleme ve biçimlendirme çalışmalarını takiben yayımlanmasına karar verilmiştir sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile ilgili olarak; akla gelebilecek her türlü sorunun cevabını içeren, örnek yargı kararlarıyla zenginleştirilmiş ve her zaman el altında bulundurulması gerekli, bir başvuru kaynağı niteliğindeki bu kitabın teşkilat yöneticilerimiz için yararlı, yardımcı ve yol gösterici olmasını diliyorum. Bendevi PALANDÖKEN Genel Başkan 4

6 GENEL BİLGİLER ÖZGEÇMİŞ Ümit IŞIK (Güm. Tic. Bak. Başmüfettişi) tarihinde Manisa nın Salihli İlçesinin Mevlütlü köyünde dünyaya gelen Ümit IŞIK, ilkokul, ortaokul ve liseyi Salihli de bitirmiştir yılında ODTÜ Sosyoloji Bölümünü kazanarak ODTÜ İngilizce Hazırlık bölümüne devam etmiş ve 1990 yılında ise AÜ. Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümüne girerek 1994 yılında mezun olmuştur tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca yapılan sınavı kazanarak Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başlamıştır yılında Müfettiş ve 2006 yılında Başmüfettişliğe atanmıştır. Ağustos 2002-Ağustos 2003 döneminde bir yıllığına geçici görevle gidilen ABD Michigan Eyaletinde, Northwest Michigan Works tarafından düzenlenen kursa katılarak English As Second Language sertifikası almış ve Amerika Birleşik Devletlerinde Elektronik Ticaret Hukuku ve Uygulaması konusunda mesleki incelemeler yapmıştır yıllarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuştur yılında 3 aylığına gidilen İngiltere de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) Yönelik Destekleme ve Teşvik Politikaları üzerine çalışmalar yapmıştır yılında Bakanlıkların yeniden yapılanması sürecinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığında Başmüfettiş olarak görev yapmıştır yılında Gümrük ve Ticaret Bakanlığına Başmüfettiş olarak atanmış ve halen bu Bakanlıkta Başmüfettiş olarak görevine devam etmektedir. Evli ve 2 kız çocuk Babası olan Ümit IŞIK, iyi derecede İngilizce bilmektedir. 5

7

8 İÇİNDEKİLER I. KISIM GENEL BİLGİLER Soru 01- Esnaf ve Sanatkârlar Odası Nedir, Kaç Çeşit Oda Vardır? Soru 02- Esnaf ve Sanatkâr Kimdir? Soru 03- Odalar Nasıl Kurulmaktadır?...07 Soru 04- Oda Kuruluşu İçin Yeter Sayıya Ulaşılamaması Halinde Ne Olur?.. 08 Soru 05- Odaların Çalışma Bölgesinden Ne Anlaşılır?...08 Soru 06- Odalara Kayıt Nasıl Yapılmaktadır? Soru 07- Soru 08- Soru 09- Odaya Kayıt İçin Sicile Kayıt Mecburiyeti Var mıdır? Aynı Kişi Birden Fazla Odaya Kayıt Olabilir mi? Esnaf ve Sanatkâr Aynı Zamanda Ticaret ve Sanayi Odalarına Kayıt Olabilir mi? Soru 10- Çalışmaya Başlandıktan Kaç Gün Sonra Sicile Kayıt Olunmalıdır? Soru 11- Esnaf Siciline Kayıt İçin Aranan Şartlar Nelerdir? Soru 12- Sicile Kayıt Sırasında Ödenmek Zorunda Olunan Ücretler Nelerdir?.. 17 Soru 13- Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi Nedir? Soru 14- Odaya Kayıt Olabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir? Soru 15- Medeni Hakları Kullanma (fiil) Ehliyeti Nedir?...21 Soru 16- Vergi Mükellefiyeti ve Muaflık Nedir? Soru 17- Oda Üyeliğinin Son Bulması Ne Şekilde Olur? Soru 18- Daimi Olarak Odanın Çalışma Bölgesi Dışına Çıkmak Nedir? Soru 19- Soru 20- Son Bulan Üyelik Yeniden Tesis Edilebilir mi?...27 Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun Amacı Nedir, Kimlerden Oluşur? Soru 21- Mutabakat Komiteleri Nedir ve Kimlerden Oluşur?...29 Soru 22- Soru 23- Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayici Arasındaki Ayırımı Belirleyen Ölçüt Nedir?...30 Vergi Usul Kanununun 177 nci Maddesindeki Nakdi Limitler Nedir?

9 Soru 24- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI Esnaf ve Sanatkâr Sayılma Nakdi Limitleri Aşanların Oda Üyeliği Kendiliğinden Son Bulur mu?...32 Soru 25- Odaların Organları Nelerdir, Kimlerden ve Kaç Kişiden Oluşur?...32 Soru 26- Oda Genel Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir?...32 Soru 27- Oda Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir? Soru 28- Oda Denetim Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir?...36 Soru 29- Aynı Dönemde Aynı Odanın veya Farklı Bir Odanın Organında Görev Alınabilir mi?...36 Soru 30- Odaların Gelirleri Nelerdir? Soru 31- Soru 32- Odalara Ödenen Kayıt Ücreti, Aidat, Katılma Payı, Düzenlenen Belge Yaptıkları Hizmet Karşılığı Ücretler Nedir ve Bu Ücretler Ne Zaman Ödenir? Odaların Fesih (Dağılma) Sebepleri Nelerdir?...41 Soru 33- Fesih Sebepleri Gerçekleşen Oda Hakkında Yapılacak İşlemler Nelerdir?.. 42 Soru 34- Odaların Katılmak Zorunda Olduğu Üst Kuruluşlar Nelerdir?...42 Soru 35- Birliğin Organları Nelerdir ve Kimlerden Oluşmaktadır? Soru 36- Odalar Tarafından Üst Kuruluşlara Yapılması Zorunlu Ödemeler Nelerdir? Soru 37- Federasyon Nasıl Kurulur?...45 Soru 38- Federasyona Kayıt Zorunlu mudur?...45 Soru 39- Soru 40- Federasyon Organları Nelerdir...46 Odaların, Birliklerin ve Federasyonların Olağan Genel Kurul Toplantıları Ne Zaman ve Nerede Yapılır?...46 Soru 41- Genel Kurul Toplantısı Zamanında Yapılmazsa Ne Olur?...46 Soru 42- Genel Kurul Çağrı İşlemleri Nelerdir?...47 Soru 43- Soru 44- Soru 45- Soru 46- İÇİNDEKİLER Oda Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Gündemde Olmayan Bir Konu Görüşülebilir mi? Olağanüstü Genel Kurul Toplantılarına Çağrı Kimler Tarafından Yapılabilir?...48 Genel Kurul Toplantılarında Toplantı ve Karar Yeter Sayısı Nedir?...48 Genel Kurula Katılacaklar Listesi (Hazirun Listesi) Nasıl Hazırlanır ve Toplantıya Kimler Katılabilir?

10 Soru 47- Soru 48- Soru 49- Soru 50- Soru 51- Soru 52- Soru 53- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İÇİNDEKİLER Bakanlık Temsilcisi ve Hükümet Komiseri Kimdir ve Niçin Gereklidir?...50 Bakanlık Temsilcisi (Hükümet Komiseri) Görevlendirme Yetkisi Kime Aittir? Bakanlık Temsilcisi (Hükümet Komiseri) Talebi Nasıl Yapılır? Bakanlık Temsilcisinin (Hükümet Komiseri) Görev ve Yetkileri Nelerdir?...52 Bakanlık Temsilcisi (Hükümet Komiserinin) Ücretlerinin Belirlenme ve Ödenme Şekli Nasıldır?...53 Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Organ ve Yönetim Kurulu Başkan Seçimleri İçin Yapılacak Hazırlık İşlemleri Nelerdir?...54 Oy Verme İşlemleri ve Sonuçları Nasıl Gerçekleşir?...55 Soru 54- Seçim Süresinin Bitiminde Yapılan İşlemler Nelerdir? Soru 55- Soru 56- Soru 57- Soru 58- Soru 59- Soru 60- Soru 61- Soru 62- Soru 63- Seçim Kurulu Başkanı ve Sandık Kuruluna Verilecek Ücretler Nasıl Belirlenir?...56 Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon Organlarına Seçilebilme Şartları Nelerdir?...57 Bir Oda Başkanı Üst Üste İki Dönem Oda Başkanı Olabilir mi?...58 Organ Üyeliğinin Sona Erme Şartları Nelerdir?...58 Odalar Amaçları Dışında Faaliyet Gösterebilir mi? Amaçları Dışında Faaliyet Gösteren Odalar Sorumlu Organları İçin Bir Yaptırım Var mıdır?...58 Oda Yönetim Kurulunun Toplanma Süresi ve Karar Alma Yeter Sayısı Nedir?...60 Yönetim Kurulu Toplantılarına Katılmayan Üye İçin Bir Yaptırım Var mıdır?...61 Yönetim Kurulunun Toplu Olarak Görevden Ayrılması Halinde Ne Yapılır?...62 Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyonda Temsil ve İlzamla Kim Yetkilidir?

11 Soru 64- Soru 65- Soru 66- Soru 67- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İÇİNDEKİLER Denetim Kurulu Toplantıları Ne Zaman Yapılır ve Üyeliğin Boşalması Halinde Yapılacak İşlem Nedir?...63 Meslek Kuruluşları Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu Üyelerine Ödenecek Ücretler Nelerdir?...63 Huzur Hakları, Ücret, Yolluk ve Konaklama Ücretinin Miktarı Nasıl Belirlenir?...64 Oda Organ Üyeleri Başka Bir Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kuruluşunun Organlarında Görevli ise Aynı Anda İki Yerden de Ücret Alabilir mi?...67 Soru 68- Oda Genel Sekreterinin Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?...68 Soru 69- Genel Sekreterliği Atanmak İçin ŞartlarNelerdir?...69 Soru 70- Soru 71- Soru 72- Soru 73- Soru 74- Soru 75- Soru 76- Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kuruluşlarının Denetimi Kimler Tarafından Yapılır ve Bu Kuruluşların Personeli ile Yetkili Organlarının Denetimle İlgili Sorumluluğu Nedir?...71 Oda Organlarında Görevli Olanlar ve Personel Hakkında Bakanlık Tarafından Yapılacak Görevden Uzaklaştırma İşlemi Hangi Hallerde Uygulanır?...72 Oda Organ Üyeleri ve Personeli İçin İşledikleri Suçlardan Dolayı Özel Bir Ceza Düzenlemesi Var mıdır?...75 Odaların Görevleri Arasında Sayılan Fiyat Tarifeleri Nasıl Belirlenir ve İtiraz Yolları Nedir?...76 Odaların Gelirleri ve İktisap Ettikleri Gayrimenkuller İçin Herhangi Bir Vergi, Resim, Harç İstisnası Var mıdır?...76 Esnaf ve Sanatkârların Sicil Kayıtları Hangi Kuruluş Tarafından Tutulur,Bu Kuruluşun Örgütlenmesi Nasıldır? Sayılı Kanun a Göre Üyelik Şartlarını Taşımadıkları İçin Kayıtları Silinen Oda Üyelerinin Bağ-Kur Üyelikleri de Silinir mi? Soru 77- Soru 78- II. KISIM MESLEK KURULUŞLARINDA MUHASEBE İŞLEMLERİ Meslek Kuruluşları Muhasebe İşlemlerinde Uyulması Gereken Bir Düzenleme Var mıdır?...80 Muhasebe Birimi Nedir ve Görevleri Nelerdir?...80 Soru 79- Düzenlenecek Mali Raporlar Nelerdir?...83 Soru 80- Malî Raporlar Nasıl Hazırlanır ve Malî Tabloların Amaçları Nelerdir?

12 Soru 81- Soru 82- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İÇİNDEKİLER Malî Tabloların Hazırlanmasından Sorumlu Olanlar Kimlerdir ve Hazırlanma Süresi Nedir?...85 Muhasebe Dönemi Nedir ve Dönem Sonunda Yapılacak İşlemler Nelerdir?...86 Soru 83- Yönetim Dönemi Nedir?...87 Soru 84- Meslek Kuruluşları Yöneticilerinin Muhasebe İşlemlerine İlişkin Sorumluluğu Nedir?...87 Soru 85- Muhasebe Memurlarının Nitelikleri ve Sorumlulukları Nelerdir?...88 Soru 86- Soru 87- Soru 88- Oda ve Üst Kuruluşların Paraları Nerede ve Nasıl Muhafaza Edilmelidir?...88 Muhasebe Biriminin Ödeme Yapmadan Önce Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Nelerdir?...89 Muhasebe Müdürünün Sorumlulukları Nelerdir?...89 Soru 89- Harcama Yetkilisi Kimdir?...90 Soru 90- Kasada Günlük Ne Kadar Para Tutulmalıdır?...91 Soru 91- Çift İmza Kuralı Nedir?...92 Soru 92- Veznedar ve Mutemet Kimdir, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?...92 Soru 93- Vezne İşlemlerinde Genel İlkeler Nelerdir?...93 Soru 94- Soru 95- Meslek Kuruluşlarında Kullanılacak Muhasebeye İlişkin Defterler Nelerdir ve Defterlerin Kullanılma Usul ve Esasları Nasıldır?...94 Kullanılan Defterler Ne Zaman Tasdik Ettirilir ve Muhasebe Kayıtları Ne Zaman Yapılır?...95 Soru 96- Muhasebe Kayıtları ve Kayıt Düzeltme İşlemleri Nasıl Yapılır?...95 Soru 97- Yevmiye Sistemi, Muhasebeleştirme Belgeleri ve Açılış Kayıtları Nedir ve Nasıl Yapılır?...96 Soru 98- Kullanılacak Fiş ve Makbuzlar Nelerdir?...97 Soru 99- Bir Fişin Muhasebe Kayıtlarına Esas Alınabilmesi İçin Gerekli Asgari Unsurlar Nelerdir?...98 Soru 100- Kuruluş Bütçesi Nedir ve Nasıl Hazırlanır?...98 Soru 101- Bütçenin Gelir ve Gider Kısmı Kalemleri Nelerden Oluşur?...99 Soru 102- Bütçelere İlave Fasıllar Eklenebilir mi? Soru 103- Bütçe Hazırlanırken Gelir ve Gider Tahminleri Nasıl Yapılır?

13 İÇİNDEKİLER III. KISIM MESLEK KURULUŞLARINDA İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) Soru 104- Meslek Kuruluşlarında İdari İşleyişe (Muamelat) İlişkin İşlemler Hangi Düzenlemeye Göre Yürütülmektedir? Soru 105- Meslek Kuruluşları Resmî Yazışmalarını Ne Şekilde Yapmalıdır? Soru 106- Gelen Evrak Ne Şekilde Teslim Alınır, Nasıl Tasnif ve Kayıt Edilir? Soru 107- Giden Evraka Yapılacak İşlemler Nelerdir? Soru 108- Muamelata İlişkin Tutulacak Defterler Nelerdir? Soru 109- Tutulacak Defterlerle İlgili Genel Esaslar Nelerdir? Soru 110- Kullanılacak Beyanname, Defter, Makbuz ve Evrakların Basım ve Dağıtımından Kim Sorumludur? IV. KISIM PERSONEL İŞLEMLERİ Soru 111- Meslek Kuruluşlarında (Konfederasyon dışında) Çalışan Personelin İşlemleri Hangi Düzenlemeye Göre Yapılmaktadır? Soru 112- Personel Kadroları Nasıl Belirlenir ve Personel Alımı Nasıl Yapılır? Soru 113- İşe almada Aranan Şartlar Nelerdir? Soru 114- İşe Alınacaklardan İstenilecek Belgeler Nelerdir? Soru 115- Odalarda Hangi Statülerde Personel Çalıştırılabilir? Soru 116- Personel Ücretleri Nasıl Belirlenir? Soru 117- Vekalet ve Tedvir Hangi Hallerde Verilir? Soru 118- Personele Uygulanan Disiplin Cezaları ve Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller Nelerdir? Soru 119- Disiplin Cezası Vermeye Kimler Yetkilidir ve Cezalar Ne Zaman Hüküm İfade Eder? Soru 120- Kuruluşun Yetkililerince Personel Hakkında Uygulanan Görevden Uzaklaştırma Tedbiri Nedir ve Nasıl Uygulanır? Soru 121- Personelinin İşine Son Verme Halleri Nelerdir? Soru 122- Oda Kadrolu Personeli Oda Üyesi Olabilir mi?

14 Soru 123- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İÇİNDEKİLER V. KISIM ÇEŞİTLİ KONULAR Oda ve Üst Kuruluşları İşlerinde Usulsüzlük Görülmesi Halinde Ne Yapılmalıdır? Soru 124- Ortaokul Mezunları Oda Denetim Kurulu Üyeliğine Seçilebilir mi? Soru 125- Odaya Ait Muhasebe İşlemleri Oda Dışından Bir Kişiye Yaptırılabilir mi? Soru 126- Disiplin Kurulu Nedir ve Bu Kurula Kimler Seçilebilir? Soru 127- Disiplin Kurulunun Vereceği Cezalar Nelerdir? Soru 128- Şikayetler Nasıl Yapılır ve Disiplin Kurulunun Çalışma Şekli Nasıldır? Soru 129- Disiplin Kurulu Üyelerinin Toplantılara Katılmama veya Çekilme Halleri Nelerdir? Soru 130- Disiplin Kurulu Kararlarının Tebliği ve Kararlara İtiraz Yolları Nelerdir? Soru 131- Soru 132- Soru 133- Oda Üyelerinin Seçimli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Talebinde Bulunması Halinde Yönetim Kurulunun Buna Uyma Zorunluluğu Var mıdır? Odalara Kayıtlı Taşıt Araçlarının Resmi Plaka Kullanması Mümkün müdür? Oda Organlarında Görevli Olanların Genel Seçimlerde Aday Olması Halinde Görevinden İstifa Etmeli midir? Soru Sayılı Kanunla İlgili Olarak Çıkarılan Yönetmelikler Nelerdir? VI. KISIM ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI Soru 135- Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kolları Nedir?

15 İÇİNDEKİLER ÖRNEK YARGI KARARLARI I- MÜLGA 507 SAYILI KANUNLA İLGİLİ TARİH SIRASINA GÖRE YÜKSEK MAHKEME KARARLARI ) Türkiye Esnaf ve Küçük Sanatkârları Konfederasyonunca Hazırlanarak Ticaret Bakanlığınca Onanan Yönetmeliğin Bir Bakanlık Yönetmeliği Sayılacağı ve Konfederasyonunun Tüzel Kişiliğe Sahip Kamu Kurumu Niteliğinde Mesleki Bir Kuruluş Olmasının, Kamu Kurumu Olarak Kabulünü Gerektirmeyeceği hk Danıştay 3. Dairesi E. 1974/448 K. 1974/457 Tarih: ) Esnaf ve Tacir Sayılamayacak Olan Mali Müşavir ve Muhasebecilerin, Bu İki Meslek Mensuplarına Ait Mesleki Kuruluşlara da Girmelerinin Mümkün Olmadığı Hk Danıştay 3. Dairesi - E. 1974/418 - K. 1974/456 Tarih: ) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonuna Tahsis Olunan İthal Hakkının Mutemet Firmalara Devredilmesi Karşılığında Elde Edilen Gelirin, Kurumlar Vergisine Tabi Olmadığı Hk Danıştay 4. Dairesi E. 1982/2917 K. 1983/46 Tarih: ) 3065 Sayılı Kanunun 1. Maddesi Kapsamına Giren Dernek ve Mesleki Kuruluşlarca Bizzat Yapılan ve Kuruluş Amacına Uyan Teslim ve Hizmetlerin Katma Değer Vergisine Tabi Olmayacağı Hk Danıştay 7. Dairesi E. 1986/2509 K. 1988/897 Tarih: ) Minibüs Çalıştırmak İsteyenlerden Alınan Dernek Üyelik Belgesinin, Büyükşehir Belediyesine Sonradan Katılan İlçeler İçin Aranmamasının Eşitlik İlkesine Aykırı Olduğu Hk Danıştay 1. Dairesi E. 1990/106 K. 1990/223 Tarih:

16 İÇİNDEKİLER 6) Derneğin, Dernek Tüzel Kişiliğini İlgilendiren Konularda Dava Açabileceği, Dernek Üyelerini İlgilendiren Konularla ise Dava Açma Olanağı Olmadığı Hk Danıştay 8. Dairesi E. 1990/494 K. 1991/348 Tarih: ) Kahveciler ve Otelciler Derneği başkanı olan sanık, dernek paraları ile para hükmündeki evrak ve senetleri vesair malları aleyhine işledikleri suçlar yönünden devlet memurları hakkındaki cezaya tabi olur Yargıtay 9. Ceza Dairesi E : 1990/3254 K : 1990/4020 Karar Tarihi : ) Fırıncılar Odasının Bazı Fırınlara Verilen İşyeri Açma ve Çalıştırma İzni Verilmesi İşlemine Karşı Dava Açma Ehliyeti Olduğu Hk Danıştay 8. Dairesi E.1995/2045 K.1997/409 Karar Tarihi: ) Oda Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçilebilmek İçin, Seçimin Yapıldığı Tarihte İlgilinin 507 Sayılı Yasanın 20/C Maddesinde Aranılan Koşulları Taşımasının Gerekeceği, Seçimden Sonra Sabıka Kaydı Silinen ve Yasaklanmış Hakları Geri Verilen Kişinin Ancak Bundan Sonra Yapılacak Seçimlere Katılabileceği, Üye Seçildikten Sonra Sabıka Kaydı Silinen Kişinin, Silinme Nedeniyle Görevine Devam Ettirilmesi Yolunda Tesis Edilen İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı Hk Danıştay 8. Dairesi E.1995/4624 K.1997/3645 Tarih: ) Özel ve Sonraki Kanun Hükmünün Genel ve Önceki Kanun Hükmü Yerine Uygulanması Gerektiği Yolundaki Hukuk İlkesi Karşısında Uyuşmazlığa Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Birliğine Ait Taşınır ve Taşınmaz Mallara Vergi, Resim ve Harç Muafiyeti Sağlayan 507 Sayılı Kanunun 3741 Sayılı Kanunla Değişik II. Maddesi Hükmünün Uygulanması Gerektiği Hk Danıştay 9. Dairesi E: 1995/3278 K: 1997/298 Karar Tarihi: ) 507 Sayılı Kanunun Ek 11. Maddesindeki Muafiyet Hükmünün Katma Değer Vergisi Kanunun 19. Maddesine Özel ve Sonraki Kanun Hükmü Olduğundan Şoförler ve Otomobilciler Odasının Kuruluş Amacına Uygun Olarak Satın Aldığı Gayrimenkulün Katma Değer Vergisinden Muaf Olduğu Hk Danıştay 9. Dairesi E. 1996/1639 K. 1997/4342 Karar Tarihi:

17 12) Gerçek Kişi Satıcıların Kapıdan Satış Uygulamasını Engelleyen Eksik Düzenlemesi Nedeniyle Kapıda Satışlara İlişkin Uygulama Esaslarına Dair Tebliğ İn İptali İstenilen Maddelerinin 4077 Sayılı Yasaya Aykırı Olduğu Hk Danıştay 10. Dairesi E. 1996/3388 K. 1998/5083 Tarih: ) Yükümlü Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun 507 Sayılı Kanunun 88. Maddesi Uyarınca Emlak Vergisinden Muaf Olması Nedeniyle Düzenlenen Ödeme Emrinde İsabet Bulunmadığı Hk Danıştay 9. Dairesi E. 1996/4226 K. 1997/2743 Tarih: ) 507 Sayılı Kanunun Ek 11. maddesindeki Muafiyet Hükmü Yükümlü Şoförler Otomobilciler, Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odasının Kuruluş Amaçlarına Uygun Kullanılmak Üzere İktisap Ettiği Gayrimenkuller ile Gelirler Açısından Tanınmış Olup Odaya Ait Taşınmaz Üzerine İpotek Konulmasında Tapu Harcı Tahsil Edilebileceği hk Danıştay 9. Dairesi E. 1997/4873 K.1998/3722 Karar Tarihi: ) Pazar Yerlerinde Para Toplama Konusunda... Umum Pazarcılar Odası ile 2908 Sayılı Yasaya Göre Kurulmuş Pazarcı Dernekleri Arasında Çıkan ve Çıkacak İhtilafları Önlemek, İstenilmeyen Olaylara Meydan Vermemek Amacıyla Valiliğin; 5442 Sayılı Yasanın 11/C Maddesi Gereğince Pazar Yerlerinde Gezerek ve Dolaşarak Para Toplanmasını Yasaklama Hak ve Yetkisi Bulunduğu Hk Danıştay 10. Dairesi İÇİNDEKİLER E. 1998/2071 K. 1999/6224 Tarih: ) Sayısal Loto Oyunu Bayiliği Verilmesi Esnasında Asıl Mesleki Faaliyetleri Nedeniyle Bir Meslek Odasına Kaydı Bulunan Bayi Adaylarının O Merkezdeki Milli Piyango Satıcıları Odası Veya Derneğine Kayıt Yaptırma Zorunluluğu Bulunmadığı Hk Danıştay 8. Dairesi E.1999/4343 K.2001/4851 Karar Tarihi: ) 507 Sayılı Yasaya Göre Kurulan Odaların Organlarında Görev Alan Gerçek Kişilerin Herhangi Bir Tüzel Kişiliği Temsilen Dahi Olsa, 5590 Sayılı Yasaya Göre Kurulan Oda Meclislerinde Görev Alamayacaklarına İlişkin Yönetmelik Değişikliğinde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı Hk Danıştay 8. Dairesi E. 2000/4939 K. 2002/2434 Tarih:

18 18) Mesleki Teşekküle Kayıtlı Olan ve Bir İş Yeri Bulunan Davacı Hakkında Arzuhalcilik Faaliyetinden Dolayı Gerçek Usulde Gelir Vergisi Mükellefiyeti Kurulmasında Yasaya Aykırılık Bulunmadığı Hk Danıştay 3. Dairesi E. 2000/5689 K. 2003/3292 Tarih: )... Da, Servis Aracı İşletmeciliğini Esnafla Birlikte Ticaret Odasına Kayıtlı Şirketlerin de Yapıyor Olması Nedeniyle; Davacı... Umum Servis Aracı İşletmecileri Odası Tarafından Belirlenecek Olan Taşıma Ücretlerinin Anılan Odaya Mensup Olan Esnafı Bağlayıp Ticaret Odasına Kayıtlı Taşımacı Şirketleri Bağlanmayacağından, Esnaf Odasınca Belirlenen Fiyatın, Muhammen Bedele Esas Alınarak Taşıma Ücretlerinin İhale ile Belirlenmesi Yönünde Düzenleme Getiren... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin, Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesine İlişkin Hükümlerinde 507 Sayılı Yasaya Aykırılık Bulunmadığı Hk Danıştay 8. Dairesi E. 2001/4236 K. 2002/3741 Karar Tarihi: ) 507 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Yasasının 6. maddesi Uyarınca Esnaf Sicilindeki Kayıtları ile İlgili Olarak Anlaşmazlık Çıkarılmayan ve Çözümleme Komitesince Esnaf Olmadıkları Yönünde Verilmiş Bir Karar Bulunmayanların, Esnaf Siciline Kayıtlı Esnaf Olarak 507 Sayılı Yasanın 5. maddesi Uyarınca İlgili Odaya Kayıt Edilmesi Gerektiği Hk Danıştay 8. Dairesi E. 2002/2902 K. 2002/5294 Tarih: )... Belediyesi Özel Halk Otobüsü Seyrüsefer Yönetmeliğine Dayalı Olarak 15 Güzergahta Yolcu Taşımacılığının Özel Halk Otobüslerine İhale Edildiği, Yönetmeliğin 13. Maddesinde, Yolcu Taşımacılığında Uygulanacak Tarifenin,... Belediye Meclisince ve Meslek Odasının Görüşü Alınarak Belirleneceğinin Öngörüldüğü, İlgililerin Bu Yönetmelik Kuralını Kabul Ederek İhaleye Girdikleri ve Halk Otobüsü İşletme Hakkına Sahip Olduklarının Açık Olduğu, Belediyenin Yasayla Verilen Görev Alanında Yaptığı Hizmete İlişkin Ücret Tarifesi Tespit Yetkisinin Esnaf Odasına Bırakılması Düşünülmez, Bu Hizmetin Belirli Alanlarda Sınırlı Şekilde Esnafa Gördürülmüş Olmasının Da Tarife Düzenleme Yetkisinin Esnafa Geçtiği Anlamına Gelmeyeceği Hk Danıştay 8. Dairesi E. 2002/5426 K. 2003/1081 Karar Tarihi: ) Yolcu Taşımacılığı İşinin Belediye Tarafından Özel Halk Otobüsü Esnafına İhale Edilmesinin, Belediyenin Bu Hizmete İlişkin Ücret Tarifesi Tespit Yetkisini Esnaf Odasına Bırakacağı Anlamına Gelmeyeceğı Hk Danıştay 8. Dairesi İÇİNDEKİLER E. 2002/2926 K. 2003/204 Karar Tarihi:

19 23) Belediye Sınırları İçinde Özel Halk Otobüsü Ücret Tarifesi Tespit Yetkisinin Belediyeye Ait Olduğu, Bu Hizmetin Belirli Alanlarda Esnafa Gördürülmesinin Düzenleme Yetkisinin Esnafa Geçtiği Anlamına Gelmeyeceği Hakkında Danıştay İdare Dava Daireleri Genel Kurulu E. 2003/375 K. 2004/308 Tarih: ) Davacı Eskişehir Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Üyelerinin Faaliyet Gösterdiği Keresteciler Sitesinin Bir Bölümünü Kentsel Servis Alanına Dönüştüren İmar Planı Değişikliğinin İptalini İstemekte, Davacı Odanın Dava Açma Ehliyetinin Bulunduğu Hk Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu E. 2004/79 K. 2005/175 Tarih: ) 507 Sayılı Yasanın Ek 4. Maddesi Uyarınca Oda Organlarına Seçim Yapmak Üzere Genel Kurulun Olağanüstü Toplantıya Çağrılmasına İlişkin Yönetim Kurulu Kararının İdari Davaya Konu Olabilecek Kesin ve Yürütülmesi Zorunlu İşlem Niteliği Taşımadığı Davayı Reddeden Mahkeme Kararının Sonucu İtibarıyla Doğru Olduğu hk Danıştay 8. Dairesi İÇİNDEKİLER E. 2005/271 K. 2006/1308 Tarih: ) Sanığın, mütefevvanın mirasçılarının ölüm aylığı alabilmesini sağlamak amacıyla gerçekte kaydı olmadığı halde Bakkallar ve Bayiler Odasına ait üye kayıt defterinde kayıtlı olan bir üyenin ismini silerek yerine ölen kişinin kaydını yapması ve buna dayanarak Bağ-Kur a Giriş Bildirgesinin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık suçu yanında sahtecilik suçunu da işlediğinin iddia olunması karşısında; suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununun 112. maddesi hükmü uyarınca sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK nın 339/1 maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı hk Yargıtay 11. Ceza Dairesi E: 2005/9415 K: 2006/4536 Karar Tarih:

20 II SAYILI KANUNLA İLGİLİ TARİH SIRASINA GÖRE YÜKSEK MAHKEME KARARLARI 27) Esnaf Sanatkârlar Odası başkanı, sekreteri ve yönetim kurulu üyesi olan sanıkların odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK.nun 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddesine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu hk Yargıtay 11. Ceza Dairesi İÇİNDEKİLER E: 2007/7909 K: 2008/1439 Tarih: Memur Tarafından İşlenen Resmi Evrakta Sahtekarlık - Memur Gibi Sorumlu Olmak 28) Davacı, 507 ve 5362 sayılı yasalar döneminde de çalışmıştır. Anılan yasalardaki esnaf tanımının farklılık arz etmesi karşısında davacının her iki yasanın ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığı tespit edilerek davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiği hk Yargıtay E : 2008/3568 K : 2008/10904 Karar Tarihi: 2008/ ) Cumartesi günleri dükkanını açmak isteyen bir kuyumcunun işyerini açmasının engellenmesinin, rekabetin sınırlanması niteliğinde olduğu, dolayısıyla bu uygulamanın 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin mal veya hizmetin, arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi şeklindeki (c) bendi kapsamında bulunduğu ve 4054 sayılı Kanun un 5. maddesindeki koşulları sağlamaması sebebiyle bu ihlal açısından da muafiyet tanınamayacağı sonucuna varıldığı tespit ve değerlendirmelerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı Şanlıurfa Kuyumcular Odası nın faaliyetleri ile 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerini ihlal ettiği sonucuna varıldığından, davacı Oda ya, aynı Kanun un işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 16. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2005 yılı gayri safi gelirinin takdiren %1 i oranında olmak üzere idari para cezası verilmesine, ancak verilecek para cezası, asgari hadden aşağı olamayacağından, 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca asgari ceza miktarı olan... TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmediği hk Danıştay 13. Dairesi - E : 2007/13891 K : 2011/680 Karar Tarihi:

21 30) Dava, Davacının, davalı Esnaf ve Sanâtkarlar Odası Yönetim Kurulunca verilen üyelikten çıkartma kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, üyelikten çıkarma kararına karşı yapılan itiraz sonucu ilgili Mahkemesine açılacak iptal davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile üyelikten doğan haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin giderilmesi, oda ile aralarındaki muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Düzenlemelere göre, idari yapı içinde, kamu hizmeti gören bir birim olan odalara kayıt işlemlerinin ise idari işlem niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. İdari usul ve esaslara göre idarece değerlendirilmesi gereken bir konuda açılan tespit davasına bakılıp bakılamayacağının takdirinde idari yargı yerinin görevli olduğu dikkate alınması Hk Uyuşmazlık Mah. Hukuk Bölümü E : 2008/191 K : 2009/169 Karar Tarihi: ) Mesleki eğitim kurslarından elde ettiği gelirlerden dolayı odaya bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilen davacı hakkında tesis edilen kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetlerinde isabetsizlik olmadığı Hk Danıştay 3. Daire E : 2008/3445 K : 2011/789 Karar Tarihi: İÇİNDEKİLER 32) 5362 Sayılı Yasanın 59. maddesi uyarınca odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK.nun 348. maddesi yollamasıyla 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddelerine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden hüküm kurulması Hk Yargıtay 11. Ceza Dairesi E : 2008/2081 K : 2009/713 Karar Tarihi: ) Dava, davacının davalı Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Memurluğunca tutulan esnaf sicil kaydının vergi kaydının sona erdiği tarihinde silinmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa ilişkin inceleme yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu hk Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E : 2009/16167 K : 2009/16022 Karar Tarihi:

22 İÇİNDEKİLER 34) İstifanın, Kişinin İsteğine Bağlı Bir İşlem Olması Nedeniyle Açık Bir İrade Beyanını Gerektirdiği, Bunun İçin de İstifa Dilekçesinin Bizzat İstifa Eden Kişi Tarafından İmzalanması, Uyuşmazlık Çıktığında İse Kalem Marifetiyle İmzalanan (Islak İmza) Dilekçenin Aslının Dosyaya İbraz Edilmesinin Zorunlu Olduğu hk Danıştay İdari Dava D. Kur. E : 2008/2277 K : 2009/1694 Karar Tarihi: ) Esnaf ve Sanatkârlar siciline ilişkin yeni kayıt ve önceki kayıtlarda değişiklik yapılması istemleri üzerine, ilgili Sicil Müdürlüğünce tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği hk Uyuşmazlık Mah. Hukuk Bölümü E : 2008/316 K : 2009/247 Karar Tarihi: ) 5271 sayılı CMK.nun 5560 sayılı Yasa ile değişik 150/3 ve 151/1. maddeleri açık hükmü karşısında sanıklar N.Ö. ve T.G. ye müdafii tayin edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasının bozmayı gerektirdiği Hk Yargıtay 5. Ceza Dairesi E : 2007/13801 K : 2008/4592 Karar Tarihi: ) Davacı, davalı esnaf odasına üye olduğunun tespitini istemiştir. Esnaf ve Sanatkârlar Odası nın üyelik kaydını kendiliğinden silme işlemine karşı açılan davalara ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemelerinde bakılır. Davacının önceden var olan üyelik kaydının silinmiş olması nedeniyle bu döneme ilişkin üyeliğinin devam ettiğinin tespitine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri adli yargıdır. Yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı hk Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E : 2010/8304 K : 2010/9143 Karar Tarihi: ) Mahkemece görevin kamu düzenine dair olduğu da gözetilerek Erzurum Esnaf Sicil Memurluğu kaydının tarihinde sona erdiğinin tespiti istemi yönünden ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi nin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa dair inceleme yapılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu hk Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E : 2010/1743 K : 2011/2179 Karar Tarihi:

23 İÇİNDEKİLER 39) Kanunun açıkça adli yargıyı görevli saydığı haller, idari yargının kapsamı dışında kalmakta olup bu gibi durumlarda, davaya konu işlemin niteliğine bakılmaksızın adli yargıda görülür. İtirazın iptali davalarına bakma görevinin adli yargıya ait olduğu göz önüne alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği hk Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E : 2011/8726 K : 2011/13517 Karar Tarihi: ) Oda üyelik kaydının silinmesi ve borçlu olmadığının tespiti davasının görülme yeri hk Yargıtay 18. Dairesi E : 2013/17177 K : 2013/16251 Karar Tarihi: ) Dava, davacının ticaret sicilindeki kaydının silinerek esnaf siciline kaydının yapılmasına yönelik Mutabakat Komitesi kararının iptali istemine ilişkindir sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 64 /son maddesi gereğince Komite kararlarına karşı ilgililer tarafından on gün içinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkemenin kararı kesindir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının tacir olup, Mutabakat Komitesi tarafından alınan kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, söz konusu kararın iptalini istediğine göre, yukarıda anılan Yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığa bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu itibarla davaya bakmak adli yargının görevine girdiği halde idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı Hk Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E : 2013/42 K : 2013/1427 Karar Tarihi: ) Ticaret ve esnaf odasınca belirlenen ekmek fiyatlarına yapılan itirazın reddine ilişkin Valilik Komisyon kararının iptali istemiyle açılan davanın, adli yargı yerinde görülmesi gerektiği Hk Uyuşmazlık Mah. Hukuk Bölümü E : 2013/604 K : 2013/926 Karar Tarihi: ) Dava genel kredi sözleşmesinden doğan itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davasına konu olan icra dosyasındaki kredi sözleşmelerinde davalının Balıkesir Bakkallar ve Bayiler Odası yetkilisi olarak imzası yanında kendi ismi karşısında da ayrıca imzası bulunduğundan, şahsi sorumluluğunun varlığının kabulü gerekir. Davalının şahsi sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği Hk Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E : 2013/10977 K : 2013/14904 Karar Tarihi:

24 44) Dava haksız rekabetin tespitine ilişkindir. Mahkemece; belediyeye yapılan ihbar üzerine belediyece tutanak tutulup, düğün faaliyetlerinin tespit edildiği, belediyenin yasal işlem başlatıp, faaliyeti konusunda uyardığının dosya kapsamından anlaşıldığı, Esnaf Odasının ise yasaya uygun ruhsatı bulunan düğün salonu işletmecilerinin haklarının korunması için oluştuğu görülmekle, oda mensuplarının haklarının korunması için bu neviden yapı kullanma izni bulunmayan, düğün salonu işletme ruhsatı olmayan ve olması için yetkili merciden izin almaksızın bu kurala uymadan davacı Esnaf Odasının faaliyet konusu içindeki bir konuda faaliyet göstermesinin, davacı mensupları aleyhine haksız rekabet oluşturduğu, ödedikleri KDV farklılığının dahi davacı aleyhine haksız rekabet konusu olduğu, TTK 57/10 maddesinin bunu düzenlediği ve izahı yapılan davalı faaliyetinin bu sebeple haksız rekabet olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının işyerini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmesinin isabetli olduğu Hk Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E : 2012/9239 K : 2013/9493 Karar Tarihi: ) Dava, 5362 Sayılı Kanunun 52. maddesi uyarınca kuruluş amaçları veya kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmediği iddiasıyla davalı Oda nın yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi istemine dair olup madde de bu tür davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekir. Yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davada taraf delillerinin toplanıp birlikte değerlendirmesi sonucu işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yerinde olmayan gerekçeyle davada görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediği hk Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E : 2014/12730 K : 2015/1580 Tarih: İÇİNDEKİLER 23

25 İÇİNDEKİLER III- ESNAFLARI İLGİLENDİREN İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN TARİH SIRASINA GÖRE ÖRNEK YÜKSEK MAHKEME KARARLARI 46) 507 sayılı Kanun tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5362 Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunun 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin 2. cümlesi ile diğer yasaların 507 sayılı yasaya yaptıkları atıfların 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılacağı da açıklanmıştır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde 507 sayılı yasaya yapılan atıf, 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılmalıdır. Bahsi geçen yeni yasal düzenlemede esnaf ve sanatkâr tanımı değiştirilmiştir. Yeni yasanın 3.maddesine göre Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri olarak belirtilmiştir. 507 sayılı yasada yazılı olan geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin sözcükleri yeni yasada yer verilmemiştir. Yeni yasanın düzenlemesi karşısında artık tarihinden sonra İş Kanunun kapsamını belirlerken, Yargıtay Kararları 392 geçimini münhasıran bu işten sağlama ölçütü dikkate alınmaması gerektiği hk Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2008/31388 K. 2009/1886 Karar Tarihi: Esnaf ve Sanatkâr Sayılma 2- Geçimini Münhasıran Bu İşten Sağlama Koşulunun Aranmayacağı 3- İş Yasasının Kapsamı Dışında Kalma 47) Dava, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma, bayram ve genel tatil ücreti ve vergi iadesi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkeme ilk kararının gerekçesinde 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu na ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmamışken, direnme olarak adlandırdığı kararında, bozma nedenine uygun biçimde değerlendirme yapmış; böylece daha önce irdelemediği gerekçe ve nedenlere dayalı yeni hükmü oluşturmuştur. Söz konusu kararın direnme niteliğinde olmadığının gözetilmesi gerektiği Hk Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E : 2011/9-393 K : 2011/473 Karar Tarihi:

26 48) Kural olarak yukarda açıklandığı biçimde esnaf sicil kaydına dayalı olarak oluşturulmayan oda kaydı sebebiyle zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı mümkün değilse de Somut olayda, usulsüz olarak oluşturulmuş bir tescil söz konusu değildir. Öte yandan 5362 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesiyle oda kaydı bulunmakla birlikte sicil kaydı bulunmayan sigortalılar bakımından. Bağ-Kur sigortalılıklarının sürdürülmesi bakımından bir hak getirilmiş olup davacının bu haktan yararlanıp yararlanmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Anılan yasal düzenleme gereği olarak davacının Kuruma olan yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle Bağ-Kur sigortalılığının devamını sağlamasının mümkün bulunduğu Hk Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E : 2010/2385 K : 2011/6422 Karar Tarihi: ) Gerçek ve fiili bir çalışmaya dayandığı kanıtlanamayan oda kaydının, vergi ve esnaf sicil kaydı da olmadığından tek başına sigortalılık hakkı kazandıracağı düşünülemez. Bu durumda davacının yıllarca sürdürdüğünü iddia ettiği bağımsız çalışmasına ilişkin maddi delil ve belgelerinin bulunması gerekir. Salt, soyut tanık sözleri ile de sonuca gidilemez. Yapılacak iş, davacıya ait söz konusu oda kaydında sözü edilen mesleği icra ettiğine dair maddi delillerini ibraz etmek için süre vererek, bu mesleği sonrasında da devam ettirip ettirmediğine ilişkin tüm delilleri sunması sağlanarak gerekirse zabıta, maliye, muhtarlık marifetiyle davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı araştırılıp, davacının sigortalılık elde edebilmesi için sonradan oluşturulması kuvvetle muhtemel olan oda kaydının gerçekliğinin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu Hk Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E : 2012/8127 K : 2013/12974 Tarihi: ) Ücret alan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenemeyeceğine ilişkin yargı kararları ) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma No / Karar No / Karar Tarihi: ) Sincan 3. Ağır Ceza Mahkemesi Değişik İş No : 2013/1321 D. İş Karar Tarihi : İÇİNDEKİLER 25

27 3) T.C. Ankara 5. İdare Mahkemesi Esas No : 2011 / Karar No : 2012 /1971 Karar Tarihi : ) Danıştay 8. Daire Esas No / Karar No /12933 Karar Tarihi: ) Danıştay 8. Daire Esas No : 2016 / Karar No : 2017/913 Karar Tarihi : ) T.C. Ankara 5. İdare Mahkemesi Esas No : 2017/ Karar No : 2017/1230 Karar Tarihi : İÇİNDEKİLER

28 GENEL BİLGİLER GENEL BİLGİLER 1

29 Soru 1- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Esnaf ve Sanatkârlar Odası Nedir, Kaç Çeşit Oda Vardır? Cevap sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun birinci maddesinde Odaların tanımı, amacı açıklanarak yapılmıştır. Buna göre Odalar, esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların; -Meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, -Meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, -Mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak, -Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, -Meslek disiplini ve ahlâkını korumak, amacıyla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlardır. Bu amaçların gerçekleştirilmesi ve uygulanması ise, her ilde kurulu bulunan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğine bağlı esnaf sicil müdürlükleri kanalıyla esnaf ve sanatkârların sicillerini tutmak, her bir meslek dalındaki esnafın nitelik ve niceliklerini tespit etmek, esnafın ödemiş olduğu vergi yükünün azaltılmasını sağlamak, ihtiyaç duyduğu kredileri uygun koşullarda ve ucuz maliyetle elde etmesini sağlamak, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında gerekli tedbirlerin alınmasını ve geliştirilmesini temin etmek, çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimi ve sonucunda sınav ve belgelendirme hizmetleri vermek şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kanuna göre Oda şeklinde kurulan meslek kuruluşlarının özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir; a- Kamu kurumu niteliğinde olma, b- Kanunla kurulma, c- Organlarını kendi üyeleri arasından seçme, ç- Zorunlu üyelik ve zorunlu aidat esasına dayanma, d- Özerk bütçeli olma. Kanuna göre esnaf ve sanatkârlar odaları, karma oda ve ihtisas odası şeklinde kurulabilmektedir. 2

30 GENEL BİLGİLER İhtisas odası: Aynı mesleki faaliyette bulunan esnaf ve sanatkârların bir araya gelerek il merkezlerinde veya ilçelerde kurmuş oldukları esnaf ve sanatkârlar odalarını, Karma oda: İhtisas odası kurabilecek sayıya ulaşamayan değişik mesleklerdeki esnaf ve sanatkârların bir araya gelerek kuracakları odaları, ifade etmektedir. Birlikler tarafından, Oda kurulamayan ilçelerde ve buradaki esnaf ve sanatkârların işlemlerini yürütecek hizmet birimleri olarak, şube ler açılabilmekte ve yine ihtisas odalarının ve ilçelerdeki karma odaların çalışma bölgeleri içerisinde açacakları irtibat büroları tarafından da esnaf ve sanatkârların işlemleri yapılabilmektedir. İrtibat büroları daha çok çalışma bölgesi geniş olan odaların bulunduğu yerlerde uygulama alanı bulacaktır. Zira, ulaşım zorluğu olan büyük yerleşim yerlerinde hizmetin üyelere götürülmesi ihtiyacı bunu gerektirmektedir. Eski Kanunda ajanlık olarak kabul edilen bu birimler yeni Kanun ile İrtibat büroları adını almıştır tarihinde yürürlüğe giren, Karma Esnaf ve Sanatkârlar Odalarında Kurulacak Meslek Komiteleri Hakkında Yönetmelik ile karma odalarda meslek komitelerinin oluşumuna yer verilmiştir. Söz konusu yönetmeliğin 5 inci maddesinde; Karma odaya kayıtlı bulunan ve belirli bir meslek grubunu oluşturan üyelerden; a) 100 üyesi olan odalarda en az 20 b) üyesi olan odalarda en az 30 c) üyesi olan odalarda en az 40 ç) üyesi olan odalarda en az 50 d) üyesi olan odalarda en az 60 e) 501 ve daha fazla üyesi olan odalarda en az 70 üyenin, Odaya yazılı başvurusunu dikkate alarak oda yönetim kurulunun kararı ve bu karar doğrultusunda yapacağı talep üzerine bağlı bulunduğu Birliğin onayı ile 3

31 GENEL BİLGİLER meslek komiteleri kurulacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin 5/2 maddesinde ise, Meslek komitelerinin; o meslek dalında komitede yer almak isteyen üyelerden, fiilen faaliyet gösterdikleri yıl itibarıyla en tecrübeli beş üyeden oluşacağı, benzerlikleri nedeniyle bir meslek grubuna dahil edilen üyelerin faaliyet gösterdiği mesleklerin, dahil edildikleri meslek komitesinde belirtilmeleri ve en az bir üye ile temsil edilmeleri şartıyla seçilecek meslek komitesinde üye sayıları oranına göre temsil edilmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. TESK in internet sitesine göre tarihi itibariyle Ülke genelinde toplam oda ve bu odalara üye esnaf ve sanatkâr bulunmaktadır. Soru 2- Esnaf ve Sanatkâr Kimdir? Cevap 2- Esnaf ve sanatkâr; ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, - Ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran, - Kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, - Basit usulde vergilendirilenler veya vergiden muaf bulunan, - İşletme hesabı esasına göre deftere tabi olan, meslek ve sanat sahibi kimselerdir. Uygulamada tacir ve esnaf arasında kesin ayrımı çizmenin zorluğu karşısında konu daha çok sayısal veriler üzerinden Bakanlar Kurulunun belirlemesine bırakılmıştır sayılı T. Ticaret Kanununda esnaf; İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi şeklinde tanımlanmıştır sayılı Kanun, esnafı bütünüyle gelir düzeyi unsuru ile değil aynı zamanda meslek yaklaşımı ile de tanımlamıştır. Buna göre Bakanlar Kurulunca belirlenecek sınırlar dışında esnaf olarak kabul edilen 4

32 GENEL BİLGİLER meslekler le uğraşanlar gelir düzeyi ne olursa olsun esnaf sayılacaktır. Örneğin sıvacı, muslukçu gibi zanaatla uğraşanlar esnaftır ve bunların gelir düzeyi dikkate alınmamaktadır sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 63 üncü maddesinde ise Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu nun teşkili düzenlenmiştir. Anılan madde; Esnaf ve sanatkâr meslek kollarını belirlemek ve yıllık gayri safi gelirleri ve bölgelerin özelliklerine göre esnaf ve sanatkârlar ile tacir ve sanayicinin ayrımını yapmak, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1463 üncü maddesinde Bakanlar Kurulunca çıkarılması öngörülen karar taslağını hazırlayarak Bakanlığa sunmak üzere; Bakanlık Müsteşarı veya ilgili müsteşar yardımcısının başkanlığında, Bakanlık, Maliye, Millî Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının ilgili genel müdürleri ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bir temsilcisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen katılan bir temsilci ve Konfederasyonu temsilen katılan bir temsilciden oluşan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. Kurulun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. şeklindedir. Söz konusu Kurulun çalışmaları neticesinde 6762 sayılı mülga T. Ticaret Kanunu nun 1463 üncü maddesi gereği esnaf ve tacir ayırımı, tarih, 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulunun Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Karar da ( tarihli Resmi Gazete de yayımlanmıştır) ortaya konulmuştur. Söz konusu kararda aynen; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından; a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup; -Ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve, -Kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, -Basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin 5

33 GENEL BİLGİLER yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların, esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkârlar odalarına kaydedilmeleri, Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması, b) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri, kararlaştırılmıştır. denilerek esnaf ve tacir arasındaki ayrımın genel ilkeleri ortaya konulmuştur. Anlaşılacağı üzere söz konusu Bakanlar Kurulu Kararının esnaf ve tacir ayrımındaki temel kıstasları; - Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete de yayımlanan esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olmak, ( tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu nun 2 nolu Kararı ile Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kolları belirlenmiştir.) - Basit usulde vergilendirilmek, - işletme hesabına göre deftere tabi olmak (2. Sınıf tüccar), - Vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmamak, şeklinde belirlenmiştir. 6

34 Soru 3- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Odalar Nasıl Kurulmaktadır? Cevap sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre, Odalar, oda kurulmak istenen yerde çalışmakta olan sanat, hizmet ve meslek sahipleri ile esnaftan en az beşyüz kişinin isteği ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığının izni ile kurulmaktadır. Oda unvanında esnaf, sanatkâr veya esnaf ve sanatkâr ibaresi yer almaktadır. Oda kuruluşu ile ilgili olarak; - Mülki idare amirliğine verilecek müracaat dilekçesine Bakanlık tarafından Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında hazırlanmış örneğine uygun düzenlenen oda kuruluş tutanağı ve oda ana sözleşmesi eklenir. Söz konusu tutanakta kurucuların her birinin imzası bulunmalıdır. - Ayrıca oda kurucu üyelerinin tüm bilgilerinin eksiksiz olarak Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanına girişi yapılır. - Oda kuruluş tutanağı ve ana sözleşmesi, sicil müdürünün gözetiminde tanzim ve imza edilir. Oda kuruluş işlemlerinin gerçeğe uygun olup olmamasından sicil müdürü sorumludur. Mülki idare amirliği onbeş gün içinde kuruluş talebini inceler ve görüşü ile birlikte kuruluş belgelerini noksansız olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığına gönderir. Bakanlık kuruluş talebi hakkında ilgili Birliğin görüşünü alır. Bakanlık bir ay içinde kuruluş için izin verip vermediğini bildirmediği takdirde oda kendiliğinden kurulmuş sayılır. Bir aylık sürenin başlangıcı olarak ise belgelerin Bakanlığa ulaştığı tarih kabul edilmelidir. Kanaatimizce Bakanlığın kuruluş talebi hakkında ilgili Birliğin görüşünü alması da bu bir aylık süre içinde olmalıdır. Kurulan odanın üyeleri arasında olup, diğer odalardan ayrılmış olanların eski odalarındaki üyeliği sona erer ve dosyası, üyesi olduğu yeni kurulan odaya bir ay içinde devredilir. Eski Oda bir aylık süre içinde dosyayı yeni kurulan odaya göndermek zorunda olup bundan kaçınamaz. Yine kanaatimize göre buradaki 1 aylık sürenin başlangıcı yeni odanın kurulmuş olduğu tarih olmalıdır. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları, kuruluş genel kurullarını kuruluş tarihinden sonraki doksan gün içinde yapmalıdırlar. Oda kuruluş genel kurulu kaç kişi ile yapılacaktır? Danıştay 3. Dairesinin tarihli ve 1974/113 E. ve 1974/155 K. 7

35 GENEL BİLGİLER sayılı kararında, ilk kuruluş genel kurul toplantısını yapan esnaf ve sanatkârlar odalarının toplantısında, en az oda organlarında asil ve yedek üye olarak görev alacaklar ile genel kurul başkanlık divanı için gerekli yeter sayıda üye katılmasını öngören 507 sayılı yasanın Toplantıya Çağrı ve Çoğunluk başlıklı 14 üncü maddesine tabi olacağına karar vermiştir. Buna göre 507 sayılı Kanun döneminde verilen anılan Danıştay kararının kıyasen uygulanmasında, odanın kuruluş genel kurulu da, 5362 sayılı Kanun un Genel kurul toplantıları ve çoğunluk başlıklı 45 inci maddesine tabi olacağı ve odalarda ikinci toplantı için gerekli yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin toplamının beş katından az olamaz hükmü, oda kuruluş genel kurulu toplantı çoğunluğu için en az sayı olarak kabul edilmelidir. Kuruluşu yapılan odanın, daha sonra kuruluşunun usule uygun olmadığının anlaşılması halinde süre kaydı aranmaksızın odanın kuruluşu Bakanlık tarafından iptal edilebilmektedir. Soru 4- Oda Kuruluşu İçin Yeter Sayıya Ulaşılamaması Halinde Ne Olur? Cevap 4- Oda kuruluş yeter sayısına ulaşılamadığı için oda kurulması mümkün olmayan yerlerdeki esnaf ve sanatkârların kayıtları birlik marifetiyle tutulur. Esnaf ve sanatkârlara odalarca verilen hizmetler, ilçelerde şube açmak suretiyle Birlik tarafından verilir. Dolayısıyla 5362 sayılı Kanuna göre, yasal kurucu sayısının artması nedeniyle yeterli sayıya ulaşılamayan yerlerdeki esnafların yeter sayıya ulaşıncaya kadar kayıtlarının Birlik tarafından tutulmasına olanak sağlanmıştır. Soru 5- Odaların Çalışma Bölgesinden Ne Anlaşılır? Cevap 5- Odanın çalışma bölgesi, bulundukları ilçenin idari sınırlarıdır sayılı İl İdaresi Kanunu na göre İlçe kurulması, kaldırılması, merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, bir ilçenin başka bir il e bağlanması kanun ile yapılmaktadır. Yine 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre il, ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi İçişleri 8

36 GENEL BİLGİLER Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının tasdiki ile gerçekleşmektedir. Bu itibarla ilçenin idari sınırlarının değişmesi halinde odaların çalışma bölgesinin sınırları da değişmiş olacaktır sayılı Kanun aynı çalışma bölgesinde, faaliyet konusu aynı olan birden fazla oda kurulmasını yasaklayarak bu konuda bölünmeye izin vermek istememiştir. Dolayısıyla aynı ilçede birden fazla oda (örneğin berberler odası) kurulması mümkün değildir. Odanın kurulması aşamasında alınan Birlik görüşünün bir amacı da aynı konuda oda kurulmasının önüne geçilmesine yöneliktir. Mülga 507 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik olarak, Danıştay 8. Dairesinin tarihli ve E. 1986/337, K. 1987/89 sayılı kararında, Büyükşehir Belediye sınırları ile ilçe belediye sınırlarının iç içe olmaları nedeniyle Büyükşehir Belediye sınırları içinde oda kurulması halinde ilçe belediye sınırları içinde oda kurulamayacağı hükmünü vermiştir. Öte yandan Çalışma bölgesi odaların faaliyet sınırlarını belirlemektedir. Kanuna göre esnaf ve sanatkârların mesleki faaliyetleri ise çalışma bölgesi ile sınırlandırılamaz. Kaldırılan 507 sayılı Kanundan farklı olarak 5362 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeyle; esnaf ve sanatkârların oda tüzel kişiliğinden farklı ve bağımsız olduğu ve bu anlamda oda çalışma bölgesine bağlı kalmaksızın odanın çalışma bölgesi dışında da mesleklerini icra edebilmelerine açıkça imkan tanınmıştır. Bu hale göre Salihli ilçesindeki bir odaya üye olan esnaf Salihli dışındaki bir ilçede de mesleğini icra edebilmektedir. Ancak yapılan işin 5362 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde sayılan daimi olarak bölge dışına çıkmak şeklinde olmaması gerekmektedir. Aksi halde bu durum üyeliğin son bulması nedeni sayılacaktır. Soru 6- Odalara Kayıt Nasıl Yapılmaktadır? Cevap 6- Esnaf ve Sanatkârların Odaya kaydı yapılabilmesi için öncelikle sicile kaydı gerekmektedir. Sicile kayıt olan esnaf ve sanatkârlara ait bilgiler sicil müdürlüğü tarafından; elektronik ortamda, iş yerlerinin bulunduğu yerdeki, iş yerleri seyyar olanların ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki meslek ve sanatları ile ilgili ihtisas odasına; meslek ve sanatları ile ilgili ihtisas odası bulunmayanların bilgileri ise karma odaya kayıt için gönderilir. İlgili Oda yönetim kurulu sicilden gelen bilgiler çerçevesinde üyelik kararını ilk oturumunda almak zorundadır. Kanuna göre oda yönetim kurulunun, sicile kayıt 9

37 GENEL BİLGİLER olan ve bilgileri ilgili odaya (elektronik ortamda) gönderilen üyenin odaya gelmesi beklenilmeden, ilk toplantısında üyelik kararını alması gerekmektedir. Üyenin odaya gelmemesi üyelik kararının alınmasını engellemeyecektir. Soru 7- Odaya Kayıt İçin Sicile Kayıt Mecburiyeti Var mıdır? Cevap 7- Kanunun 6 ve 68 inci maddelerine göre, esnaf ve sanatkârların mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili odaya kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır ve sicile her bir meslek için ayrı kayıt yapılması gereklidir. Bir önceki cevapta, ifade edildiği üzere sicile kaydı yapılan esnaf ve sanatkârların ilgili odaya kayıt için bilgilerinin gönderilmesi, sicil tarafından elektronik ortamda Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında (ESBİS) gerçekleştirilir. Esnaf ve sanatkârlar kayıt beyannamelerindeki hususlarda meydana gelen değişiklikleri en geç otuz gün içinde sicile bildirmek zorundadırlar. Sicile tescil yükümlülüğünü yerine getirmediği tespit edilenler Birlik tarafından ruhsat vermekle yetkili ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilir. İlgili kurum ve kuruluşlar, sicil kaydı yapılana kadar bunların faaliyetlerini durdurur. Örneğin bir bakkal esnafı sicile ve odaya kayıt yaptırmadan işyeri açması ve Birlik tarafından yerinde yapılan denetimlerde bunun tespiti halinde, durumu işyeri açma ruhsatı veren belediyeye bildirir ve bu işyerinin faaliyeti ilgili belediye tarafından sicile kayıt yapılıncaya kadar durdurulur. Esnaf ve sanatkârların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere Birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü kurulmaktadır. Sicilin personel ücretleri ve diğer giderleri birlik tarafından karşılanır.(sicil müdürlüğü teşkilatına ilişkin açıklama Cevap 75 de yapılmıştır.) Odalara ve sicile, esnaf ve sanatkârların yanlarında çalışanların kaydı yapılabilecek midir? 5362 sayılı Kanunun Kapsam başlıklı 2 nci maddesinde anılan Kanunun esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanlar hakkında uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak sicile, dolayısıyla odaya kayıt olabileceklerin düzenlendiği 68 inci maddede ise esnaf ve sanatkârların, yanlarında çalışanlar hariç, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren durumlarını 30 gün içinde sicile tescil ve sicil gazetesinde ilan etmeye mecbur oldukları düzenlenmiştir. Kanun maddesi- 10

38 GENEL BİLGİLER ne göre esnaf ve sanatkârların yanlarında çalışan çırak, kalfa gibi kişilerin sicile kaydı mümkün görülmemektedir. Sicile kayıt olmadan odaya kayıt yapılamayacağı dikkate alındığında esnaf ve sanatkârların yanlarında çalışanların odaya da kayıt edilemeyeceği sonucuna ulaşmak mümkündür. Ancak esnaf ve sanatkârların yanında çalışanların 5362 sayılı Kanunun 7 nci maddesindeki şartları taşıması halinde odaya kaydı mümkündür ki bu durumda yanlarında çalışanlar ifadesini esnaf ve sanatkâr olarak anlamak gerekecektir. Zira Kanunun 7 nci maddesindeki şartlar (vergi mükellefi olmak veya vergiden muaf olmak, Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıtlı olmamak gibi.) esnaf ve sanatkâr olmanın şartlarıdır. Bu şartları taşımadan esnaf ve sanatkârların yanında çalışanların İş Kanunu kapsamında sigortalı olarak çalıştığı ve işçi olduğu söylenebilecektir. Soru 8- Aynı Kişi Birden Fazla Odaya Kayıt Olabilir mi? Cevap sayılı Kanunun 6/3 maddesine göre, aynı iş yerinde birden fazla konuda faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar esas faaliyeti ile ilgili odaya kayıt olurlar. Ancak, üye isterse yükümlülüklerini (yıllık aidat ödeme, vergi mükellefi olma gibi) yerine getirmek kaydıyla diğer faaliyetleriyle ilgili odalara da sicil marifetiyle kayıt yaptırabilecektir. Kanunun bu düzenlemesiyle, aynı işyerinde birden fazla faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârların, diğer faaliyetleriyle ilgili gelişmeleri yakından takip edebilmeleri ve odanın verdiği hizmetlerden yararlanmalarını sağlamak için, üyenin esas faaliyet konusu dışındaki ilgili odalara da kayıt olma hakkının engellenmemesi ve bu hakkın üyenin isteği halinde kullanılması imkanının verilmesi maksadı güdülmüştür. Buradaki keyfiyet aynı işyerinde birden fazla konuda faaliyet gösterilmesi halindedir. Ancak bir kişinin iki ayrı mesleğinden dolayı iki ayrı işyeri varsa her iki mesleğinden (işyerinden) dolayı sicile ve ilgili odaya kaydı gerekmektedir. Kanuna göre hem terzi hem de lokantacı olan bir kişi, ustalık belgesi alma, vergi mükellefi olma gibi şartları taşıması halinde aynı anda hem terziler hem de lokantacılar odasına sicil marifetiyle kayıt olabilmektedir. Kanunda kişinin meslekleriyle ilgili odalara üye olma konusunda bir sınırlama getirilmemekle birlikte bir kişinin aynı zaman içerisinde yapabileceği işlerin, hayatın normal akışı içerisinde sınırlı olabileceği karşısında, esasen doğal bir sınırlamadan bahsedebiliriz. Esnaf ve sanatkâr siciline, üyenin faaliyette bulunduğu her bir meslek için 11

39 GENEL BİLGİLER ayrı ayrı kayıt yapılmaktadır. TESK in tarih, 27 nolu Genelgesine göre, bu kayıtlar aynı sicil numarası üzerinden yapılarak, her bir mesleki faaliyet için aynı sicil numarası kullanılmaktadır. Bu işlemlerde her bir meslek için tüm ücretler ayrı ayrı tahsil edilecektir. Yine bu durumdaki kişilerin ihtisas odalarına kayıtlarının yapılması sırasında kayıt ücreti de her bir oda için ayrı ayrı tahsil edilerek, bu tahsilatların yarısı Birlik hesabına aktarılmaktadır. TESK in tarihli ve 50 nolu Genelgesinde konu edildiği üzere mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 08/11/2007 tarih ve 3232 sayılı yazılarında; Esnaf ve sanatkârların, esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla meslekleri ile ilgili esnaf ve sanatkârlar odalarına birçok defa kayıt ve terkin işlemi yaptırmalarının mümkün olduğu, Sicil müdürlüklerince bu üyelere tek bir sicil numarası (eskiden sicile kayıtlı ise eski sicil numarası) verilerek, her seferinde bu sicil numarası üzerinden işlem yapılacağı, Söz konusu üyelerin esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıtlarında ise ; - Oda kaydı devam edenlere yeni oda sicil numarasının verilmemesi, - Odadan ayrılmış ve tekrar odaya kayıt olanlara yeni oda sicil numarasının verilmesinin gerektiği, belirtilmiştir. Birden fazla mesleki faaliyet nedeniyle esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanların, bu mesleki faaliyetlerinden birine son vermeleri durumunda da, faaliyetine son verdikleri meslek dalından dolayı meslek terkin işlemi yapılmaktadır. Soru 9- Esnaf ve Sanatkârlar Aynı Zamanda Ticaret ve Sanayi Odalarına Kayıt Olabilir mi? Cevap sayılı Kanunun 6/4 maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar odasına kayıtlı olanlar, 5174 sayılı Kanuna tabi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki ticaret ve sanayi odasına, ticaret odasına, sanayi odasına, deniz ticaret odasına; bu odalara kayıtlı bulunanlar ise esnaf ve sanatkârlar odasına kaydedilemezler. Bununla birlikte 5362 sayılı Kanunda, esnaf ve sanatkârların, ticaret borsasına kayıt olamayacağı yönünde bir yasaklama bulunmamaktadır sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9 uncu maddesine göre Ticaret siciline kayıtlı tacirler ve anılan Kanunun 12

40 GENEL BİLGİLER 5 inci maddesine göre sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm gerçek ve tüzel kişiler ile bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları yerdeki odaya kaydolmak zorundadırlar. Buna göre Tacir niteliğini haiz kişiler ticaret ve sanayi odalarına kaydolmak zorundadır. Öte yandan, 5362 sayılı Kanunun 6/4 maddesinin son cümlesine göre, sermaye şirketlerinin ortakları, başkaca esnaf ve sanatkârlık faaliyeti olmadıkça, sadece şirket ortaklığı sebebiyle hiçbir şekilde esnaf ve sanatkârlar odalarına üye kaydedilemezler. Örneğin hazır giyim faaliyetinde bulunmak amacıyla anonim veya limited şirket kurmuş olan terziler içinden fiilen bağımsız başka bir işyerinde terzilik yapanlar esnaf odasına kayıt olabilecekken, böyle bir şirkette bağımsız olarak bir işyeri olmayan terzi ustaları da şirketteki çalışması nedeniyle esnaf ve sanatkâr değil işçi konumunda bulunmaktadır. Ayrıca şirkete sadece sermaye koyan ve şirket ortağı olan kişinin terzilik yapmaması halinde de esnaf odasına kaydı mümkün olmayacaktır. Öte yandan Terzilik mesleğini yapmayan bu kişilerin ticaret odasına da kaydı mümkün değildir. Zira örneğimizde tacir sıfatı şirkete ait bir özelliktir ve ticaret odasına Şirket kaydolmaktadır. Kişi ticaret odasında Şirketi temsilen bulunmaktadır. Özet olarak ilgililer aynı mesleki faaliyet (aynı işyeri) nedeniyle; 5174 sayılı Kanun ve 5362 sayılı Kanun kapsamında kurulu bulunan odalara aynı anda kayıt olamayacaklardır. Şirket ortaklığı nedeniyle Ticaret ve Sanayi Odasına kayıt olunması halinde ayrı bir esnaf faaliyeti nedeniyle esnaf odasına kayıt olunmasına engel bulunmamaktadır. Kimlerin esnaf ve sanatkâr veya tacir ve sanayici olduğu konusunda belirleyici olan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu nun kararı olup, anılan kurulca belirlenen meslek kolları esnaf sayılarak esnaf siciline kayıt olmaktadır. Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin ne şekilde tanımlanacağı Cevap 22 de açıklanmıştır. 13

41 Soru 10- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Çalışmaya Başlandıktan Kaç Gün Sonra Sicile Kayıt Olunmalıdır? Cevap sayılı Kanunun 68/1 maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar, yanlarında çalışanlar hariç, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren durumlarını otuz gün içinde bağlı bulundukları sicile tescil ve Sicil Gazetesinde ilan ettirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğü yerine getirmediği tespit edilenler birlik tarafından ruhsat vermekle yetkili ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilir. İlgili kurum ve kuruluşlar, sicil kaydı yapılana kadar bunların faaliyetlerini durdurur. Birliğin, sicile kayıt yaptırmayan esnaf ve sanatkârları ruhsat vermekle yetkili kurum ve kuruluşlara bildirmesi, sicile kayıt yaptırılmasını sağlamaya yönelik bir yaptırım olarak kabul edilmelidir sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre; Belediyeler; ruhsat verebilmek için iş yeri açmak veya mesleki faaliyette bulunmak isteyen esnaf ve sanatkârlardan sicil tasdiknamesi ile üye olduklarına dair ilgili oda belgesini istemek zorundadırlar. İçişleri Bakanlığının tüm valiliklere gönderdiği tarih, sayılı genelgesi ile de Belediyelere yapılan işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurularında tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik dışında sicil tasdiknamesi ve oda belgesinin aranması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca yine, Kanunun 13/4 maddesinde, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, kamu iktisadi teşebbüsleri, esnaf ve sanatkâr kredi ve kefalet kooperatifleri ve bankalar oda üyeleri ile ilgili ruhsat, ihale ve kredi işlemlerinde üye olduklarına dair ilgili oda belgesini istemek zorundadırlar. Bu itibarla ruhsat vermekle yetkili ilgili kurum ve kuruluşlar ifadesinden işyeri açarken başvurulacak kamu kurum ve kuruluşlarını anlamak gerekecektir. Bir işyeri açarken vergi dairesi, ilgili belediye, Sosyal Güvenlik Kurumu, İş-Kur gibi kamu kurumlarından gerekli izin ve ruhsatlar alınmakta, kayıt yaptırılmaktadır. Aşağıda bir işyeri açarken istenecek belgeler gösterilmiştir. a) Vergi Dairesinden İstenen Belgeler; için) - Bildirim Formu doldurulur. - İşe ilk başlayan kişinin noter tasdikli imza sirküleri. - İşe Başlama Formu - Nüfus Cüzdanı aslı(sistemden kimlik kontrolü yapılıp karşılaştırılmak 14

42 GENEL BİLGİLER Belgeler tamamlandıktan sonra yoklama memuru, verilen bilgileri denetler ve doğruluğu onaylandıktan sonra vergi levhası alınır. b) İlgili Belediyeden İstenen Belgeler; tarih sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik in 12 nci maddesi gereğince, İşyeri açma ve çalışma ruhsatı müracaatı sırasında, anılan Yönetmelikte belirtilen bilgi ve belgeler dışında başka herhangi bir belge istenmeyeceği ve başvuru formundaki beyana göre ruhsat işlemlerinin sonuçlandırılacağı belirtilmiştir. Buna göre ilgili belediyeden temin edilecek olan formun doldurulması yeterli görülmektedir. c) Sosyal Güvenlik Kurumu; Kuruma kayıt ve tescilin yapılabilmesi için ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne başvurulup, alınacak Giriş Bildirgesinin ilgili kuruluşlara onaylattırılması ve onaylı bu bildirgenin söz konusu İl Müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir. Soru 11- Esnaf Siciline Kayıt İçin Aranan Şartlar Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 68/2 maddesine göre esnaf ve sanatkârların sicile kayıt sırasında kendilerinin vergi mükellefi ya da vergiden muaf olduklarının belgelenmesi istenir. Bunun için kayıtlı olunan Vergi Dairelerinden alınacak vergi mükellefiyetine ilişkin belge yeterli olacaktır tarihli ve 6585 sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile 5362 sayılı Kanununun 68 inci maddesinde yapılan değişiklik ile sicil ve oda tarafından, esnaf ve sanatkârlardan kayıt sırasında 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi veya muadili belgeler istenmeyeceği belirtilmiştir tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2012/1 sayılı Genelgesiyle esnaf ve sanatkârların işyeri açılışlarının basitleştirilmesi amacıyla ilgili sicil müdürlükleri ile esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıt işlemlerinde istenilen belge sayısı azaltılmış, bu çerçevede esnaf ve sanatkârlardan sicil ve oda kayıtlarında; a) Nüfus cüzdanı örneği ya da fotokopisi, b) İkametgâh ilmuhaberi, c) Vergi levhasının aslı ya da fotokopisi 15

43 GENEL BİLGİLER istenmeyeceği, bu belgelerin ilgili kurumların elektronik veri tabanından temin edileceği belirtilmiştir. Ayrıca aynı Genelgeyle, esnaf ve sanatkârlar tarafından sicil müdürlüğüne ibraz edilecek 3 adet vesikalık fotoğraf ile işyerlerinin Ulusal Adres Veri Tabanındaki adres bilgileri sicil müdürlüğü marifetiyle ilgili esnaf ve sanatkârlar odasına intikal ettirileceği, sicil müdürlüklerince esnaf ve sanatkârlardan sicil tasdiknamesini ilgili odaya mühürletmesi istenmeyeceği düzenlenmiştir. Yine aynı Genelgede, Ticari araç sahibi esnaf ve sanatkârların (kamyoncu, minibüsçü, otobüsçü, taksici, servis aracı işletmecisi vb) sicil ve oda kayıtları sırasında araç ruhsatlarının bir fotokopisini ibraz etmeleri gerekmektedir. TESK in tarihli 29 sayılı 6360 sayılı Kanun ile Büyükşehire bağlı ilçeler ve diğer illerde yapılacak üye kayıtları hakkındaki Genelgesinde; 5362 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesi ile; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 507 sayılı Kanuna göre büyükşehir statüsündeki illerin il merkezlerine dahil ilçelerde kurulmuş olan odalar ile daha sonra büyükşehire dahil edilen ilçelerde kurulmuş odalar mevcut üyelerini muhafaza ederler. Ancak, daha sonra yapılacak yeni üyelik kayıtlarında bu odaların çalışma bölgesinde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar isteklerine göre bu odalara veya büyükşehir sınırları içinde kurulu bulunan ilgili odaya sicil tarafından kaydedilir. Hükmünün yer aldığı, Buna göre, sonradan Büyükşehir sınırlarına dahil edilen ilçelerdeki esnaf ve sanatkârların oda kayıtları yapılırken; Esnaf ve Sanatkârların tercihleri doğrultusunda; sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre; ilçe merkezindeki ihtisas odasına, ihtisas odası yoksa ilçe merkezindeki karma odaya, karma oda yoksa ilçe merkezindeki mesleği ile ilgili en yakın odaya, -Veya, İl merkezindeki ihtisas odasına yapılmasının gerektiği belirtilmiştir. diğer İllerde yapılacak üye kayıtlarında ise; 5362 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre; ilçedeki ihtisas odasına, ihtisas odası yoksa ilçedeki karma odaya, karma oda yoksa ilçedeki 13 Haziran 2007 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan esnaf ve sanatkârlar meslek kolları listesindeki aynı sektör başlığı altında kurulu bulunan mesleğe en yakın odaya yapılması gerektiği belirtilmiştir. 16

44 Soru 12- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Sicile Kayıt Sırasında Ödenmek Zorunda Olunan Ücretler Nelerdir? Cevap 12- Sicile kayıt sırasında üyenin ödemek zorunda olduğu ücretler aşağıdaki gibidir. - Kayıt Ücreti : Bu ücret tarihlerinde geçerli olmak üzere Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonunca Oda gruplarına göre; Ankara, İstanbul, İzmir İlleri ile bu İllerin büyükşehire dahil tüm ilçelerinin yer aldığı 1. grup odalarda 318 TL, 2. grup odalarda 255 TL ve 3. grup odalarda da 191 TL olarak belirlenmiştir. Meslek gruplarına ve sınıflandırmaları belediyelerce yapılan işyerlerine göre belirlenen ücretler ise TESK in /105 tarih sayılı Genelgesinde ayrıca açıklanmış olup bu Genelge her yıl yenilenmektedir. Bu ücretlerin yarısı üye olunacak odanın hesabına yatırılmakta, diğer yarısı ise sicil hizmetlerinde kullanılmak üzere Birlik hesabına yatırılmaktadır. - Esnaf ve Sanatkâr Sicil Harcı : 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 69 uncu maddesi gereği esnaf ve sanatkârlar Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile ilgili işlemlerde, 492 sayılı Harçlar Kanunu nun Ticaret Sicili Harçları hükümlerine göre hesap edilecek harcın yarısını ödemektedirler. Alınan bu harcın yarısı ilgili Birliğe gelir kaydedilir tarihli 2016/103 sayılı TESK genelgesine göre tarihinde geçerli olmak üzere esnaf ve sanatkârların tescil sırasında ödeyecekleri sicil harcı 116,85 TL olarak belirlenmiştir. - Sicil Tasdiknamesi Ücreti : Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Yönetmeliğine göre sicile kayıt sırasında sicil müdürlüklerince düzenlenen sicil tasdiknamesi karşılığında alınan ve tarihinde itibaren geçerli olmak üzere 19,25 TL olan ücrettir. - İlan Ücreti : Sicile kayıt edilen ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesinde ilanı gereken hususların ilan edilmesi için Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu hesabına yatırılan paradır. 16/09/2005 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin 2 nci fıkrası, Gazetenin satış bedeli ile Gazetede yayımlanacak ilan ücretleri, Komitenin teklifi ve Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girecek bir tarife ile belirlenir. hükmünü amirdir. Bakanlık Makamının 22/03/2008 tarih ve 2008/19 sayılı Onayları ile ekli tabloda yer alan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi ilan ücretlerine ilişkin tarife 01/04/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe konulmuş ve aşağıda gösterilmiştir. Tabloya göre 85 TL ilan ücreti alınmaktadır. 17

45 GENEL BİLGİLER KALKINMADA ÖNCELİKLİ YÖRELER DIŞINDA KALAN İLLERİN TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLAR SİCİL GAZETESİ İLAN BEDELLERİ 1- ADANA 2- AFYON 3- ANKARA 4- ANTALYA 5- AYDIN 6- BALIKESİR 7- BİLECİK 8- BURDUR 9- BURSA 10- BOLU 11- ÇANAKKALE (Bozcaada ve Gökçeada ilçeleri hariç) 12- DENİZLİ 13- EDİRNE 14- ESKİŞEHİR 15- GAZİANTEP 16- HATAY 17- ISPARTA 18- MERSİN 19- İSTANBUL 20- İZMİR 21- KAYSERİ 22- KIRKLARELİ 23- KOCAELİ 24- KONYA 25- KÜTAHYA 26- MANİSA 27- MUĞLA 28- SAKARYA 29- TEKİRDAĞ 30- UŞAK 31- YALOVA 32- DÜZCE İLANLAR Tescil (İlk Kayıt) Standart İlan Ücreti (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) FİYAT (TL) Terkin (Kayıt Silme) (İlgili Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Tadil (Değişiklik) (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Genel Kurul İlanları (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Konfederasyon 440,00 Federasyon 440,00 Birlik 440,00 Özel İlanların Kelimesinden (nokta, virgül dahil) 1,00 İkiden Fazla Gazete Talep Edenlerden Beher Gazete İçin 1,00 Sicile kayıtla ilgili olarak yukarıda yer verilen ücretler dışında ücret talep edilmesi mümkün değildir. 18

46 GENEL BİLGİLER KALKINMADA ÖNCELİKLİ YÖRELERDEKİ İLLERİN TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLAR SİCİL GAZETESİ İLAN BEDELLERİ 1- ADIYAMAN 2- AĞRI 3- AMASYA 4- ARTVİN 5- BİNGÖL 6- BİTLİS 7- ÇANKIRI 8- ÇANAKKALE (Bozcaada ve Gökçeada ilçeleri) 9- ÇORUM 10- DİYARBAKIR 11- ELAZIĞ 12- ERZİNCAN 13- ERZURUM 14- GİRESUN 15- GÜMÜŞHANE 16- HAKKARİ İLANLAR 17- KARS 18- KASTAMONU 19- KIRŞEHİR 20- MALATYA 21- K. MARAŞ 22- MARDİN 23- MUŞ 24- NEVŞEHİR 25- NİĞDE 26- ORDU 27- RİZE 28- SAMSUN 29- SİİRT 30- SİNOP 31- SİVAS 32- TOKAT 33- TRABZON 34- TUNCELİ 35- ŞANLIURFA 36- VAN 37- YOZGAT 38- ZONGULDAK 39- AKSARAY 40- BAYBURT 41- KARAMAN 42- KIRIKKALE 43- BATMAN 44- ŞIRNAK 45- BARTIN 46- ARDAHAN 47- IĞDIR 48- KARABÜK 49- KİLİS 50- OSMANİYE FİYAT (TL) Tescil (İlk Kayıt) Standart İlan Ücreti (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Terkin (Kayıt Silme) (İlgili Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Tadil (Değişiklik) (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Genel Kurul İlanları (İlgiliye Gönderilen 2 Gazete Bedeli Dahil) Konfederasyon Federasyon Birlik 110,00 Özel İlanların Kelimesinden (nokta, virgül dahil) 0,50 İkiden Fazla Gazete Talep Edenlerden Beher Gazete İçin 0,50 Sicile kayıtla ilgili olarak yukarıda yer verilen ücretler dışında ücret talep edilmesi mümkün değildir. 19

47 Soru 13- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi Nedir? Cevap 13- Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi, sicile kayıt edilen ve ilanı gereken ilk tescil, tescilde meydana gelen değişiklikler, terkin (kayıt silme) gibi hususların yayımlandığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının gözetim ve denetimi altında Konfederasyon tarafından Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanı kullanılarak elektronik ortamda çıkarılan sanal bir gazetedir. Sicil Gazetesinin çıkarılmasına ilişkin esasları tespit, yayım işlerini sevk ve idare etmek ve Bakanlık ile Konfederasyon arasındaki çalışmaları koordine etmek üzere; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında, ilgili müsteşar yardımcısı, Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürü ve genel müdür yardımcıları ile Konfederasyon genel sekreteri, genel sekreter yardımcısı ve Sicil Gazetesi müdüründen oluşan Sicil Gazetesi komitesi kurulmuştur. Sicil Gazetesinde yayınlanacak ilan ücretleri Sicil Gazetesi komitesinin teklifi ve Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girecek bir tarife ile belirlenir. Sicil Gazetesi ilan ücretleri sicil tarafından elektronik ortamda tahsil edilmekte ve Sicil Gazetesi hesabına elektronik ortamda aktarılmaktadır. Ayrıca, Sicil Gazetesinin elektronik ortamda yayımlanmaya başlanmasından önce geleneksel yollarla yayınlanmış nüshaları Bakanlık ve Konfederasyonun gözetim ve işbirliğinde elektronik ortama aktarılması için çalışmalar yapılmıştır. Soru 14- Odaya Kayıt Olabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir? Cevap sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 6 ncı maddesine göre Oda üyeliği için aşağıdaki şartlar aranır: a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak veya yabancı devlet tabiiyetinde bulunmakla beraber Türkiye de sanat ve ticaret yapıyor olmak. b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak. c) Vergi mükellefi olmak ya da vergiden muaf olmak. d) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıtlı olmamak. Oda üyeliği için öncelikle esnaf siciline kayıt olunması ve sonrasında Oda kayıt işlemleri yapılacaktır. 20

48 GENEL BİLGİLER Uluslararası işgücüne ilişkin politikaların belirlenmesi, uygulanması, izlenmesi ile yabancılara verilecek çalışma izni ve çalışma izni muafiyetlerine dair iş ve işlemlerde izlenecek usul ve esasların, yetki ve sorumlulukların ve uluslararası işgücü alanındaki hak ve yükümlülüklerin düzenlenmesi amacıyla 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu 13 Ağustos 2016 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ile 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Anılan Kanuna göre çalışma izni ve çalışma izni muafiyetinin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak olan Yönetmelik kapsamında düzenlenecektir. Soru 15- Medeni Hakları Kullanma (fiil) Ehliyeti Nedir? Cevap 15- Fiil ehliyeti (eylem yeteneği) bir kişinin bizzat kendi filleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilme yeteneğidir tarih, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 9 uncu maddesine göre; Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilmekte ve borç altına girebilmektedir. Fiil Ehliyetinin (medeni hakları kullanma ehliyeti) koşulları aynı Kanunun 10 uncu maddesine göre; Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. şeklinde belirlenmiştir. Kanun un fiil ehliyetinin unsurlarını açıklayan maddelerine göre medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetine sahip bir kişinin aşağıdaki şartları taşıması gerekmektedir. a- Erginlik : Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar. Ancak evlenme kişiyi ergin kılmaktadır. Ayrıca mahkeme kararıyla da kişi ergin kılınabilir. Buna göre onbeş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir. b- Ayırt etme gücü : Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, Medeni Kanununa göre ayırt etme gücüne sahiptir. Medeni Kanununa göre ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti (medeni hakları kullanma ehliyeti) yoktur. Bu ifadenin açıklaması ise aşağıdaki gibidir. a- Ayırt etme gücünün bulunmaması : Medeni Kanununda gösterilen 21

49 GENEL BİLGİLER ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz. b- Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar : Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar. Soru 16- Vergi Mükellefiyeti ve Esnaf Muaflığı Nedir? Cevap 16- Mükellef, üzerine vergi borcu terettüp (düşmek, doğmak) eden gerçek veya tüzel kişidir. Vergi hukukunda mükellef olabilmek için medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmak yeterli olup, medeni hakları kullanma ehliyetine gerek bulunmamaktadır. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler vergi mükellefi olabileceği gibi, Türk tabiiyetinde veya yabancı tabiiyette olanlar da vergi mükellefi olabilirler. Kişiler tarafından yapılan bir iş dolayısıyla mükellef olunabilmesi için bu işin hukuka aykırı bir iş olup olmaması da önemli değildir. Diğer bir değişle hukuka aykırı olarak yapılan işlerden elde edilen kazançlar nedeniyle de vergi mükellefi olunabilir. Ancak kanuna aykırı işin cezai sorumluluğu saklıdır. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar ile tüzel kişilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef olmaları halinde, bunlara düşen ödevler; kanuni temsilciler, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler veya bunların kanuni temsilcileri (vergi sorumluları) tarafından yerine getirilir. Vergi sorumluları, diğer bir ifade ile yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmek zorunda olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar. Tüzel kişilere ait vergileme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmemesi dolayısıyla salınan vergi ve kesilen vergi cezaları, esas olarak, tüzel kişilerin mal varlığından alınır. Tüzel kişilerin mal varlığından alınamayan vergi ve parasal vergi cezaları, kanuni temsilcilerden alınır. Bu sorumluluk halleri, müşterek sorumluluktur. Ancak, vergi sorumluları, ödemiş oldukları vergileri, rücu ederek, asıl mükelleften alabilirler. Bununla birlikte vergi sorumlularının, ödemiş oldukları cezalar için rücu hakları bulunmamaktadır. Örneğin odalar, çalıştırdığı personelin maaşlarına ilişkin vergi kesintileri için vergi 22

50 GENEL BİLGİLER sorumlusudur ve ortaya çıkacak vergi borcundan dolayı öncelikle oda yönetim kurulu sorumludur. Esnaf Muaflığı ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 9 uncu maddesinde 9 bent olarak belirtilen ve aşağıda yer verilen şekil ve suretle çalışan ticaret ve sanat erbabı gelir vergisinden muaf tutulmuştur. 1. Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satış yapılan aynı neviden malları satanlar hariç) 2. Bir işyeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike (tüketiciye) iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hammallar gibi küçük sanat erbabı; 3. Köylerde gezici olarak her türlü sanat işleri ile uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir işyeri açmak suretiyle yapanlardan 47 nci Maddede yazılı şartları haiz bulunanlar (51 inci Madde şümulüne girenler bu muafiyetten faydalanamazlar); 4. Nehir, göl ve denizlerde ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilatoya (50 rüsum tonilato dahil) kadar makinesiz veya motorsuz nakil vasıtaları işletenler; hayvanla veya bir adet hayvan arabası ile nakliyecilik yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşıyan eşlerle velayet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettiği vasıtalar toplu olarak nazara alınmak suretiyle tespit edilir); 5. Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler; 6. (Değişik fıkra: 28/03/ S.K. / 1.mad) Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu 23

51 GENEL BİLGİLER ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir. 7. (Ek: 4/6/ /8 md.) Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar; 8. (Değişik: 31/5/ /4 md.) Bu Kanunun 47 nci maddesinde(basit usule tabi olmanın şartları) yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar; 9. (Ek: 31/5/ /4 md.) Yukarıdaki bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri Maliye Bakanlığınca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler. Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilir. Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir tarih, 5615 sayılı Kanunla getirilen değişiklik ile, ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar. Bu husus esnaf muaflığı için genel şart olarak kabul edilir. Yine aynı Kanun maddesine göre Esnaf muaflığı şartlarını topluca taşıyanlar bu muaflıktan yararlanabilmek için ilgili esnaf odasına kayıt olmak ve durumlarını tevsik suretiyle belediyeden Esnaf Muaflığı Belgesi almak zorundadır. Gelir Vergisi Kanununa göre, Esnaf muaflığından faydalananlar faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mallara ve giderlerine ilişkin, gelir ve kurumlar vergisi 24

52 GENEL BİLGİLER mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklamak zorundadır. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yoklamaya yetkililer veya yoklamaya yetkililerle birlikte belediye zabıtalarınca müştereken yapılan denetimlerde, vergiden muaf esnafın bir takvim yılı içinde bir defa mal alış ve giderlerine ilişkin belgeleri yanında bulundurmadığının veya bulundurduğu belgenin satışını yaptığı mal ve hizmetle ilişkisinin olmadığının tespiti halinde, Esnaf Muaflığı Belgesi iptal edilir. Belgesi iptal edilenlerden muaflık şartlarını taşıyanlar, aynı faaliyette devam etmek istemeleri halinde yeniden belge almak zorundadır. Ayrıca, bir işyeri açmaksızın münhasıran gezici olarak; milli piyango bileti satanlar ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun a göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlar yukarıdaki şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisinden muaftır. Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesini değiştiren ve tarih, sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 4369 sayılı Kanun ile Götürü usulde vergilendirme kaldırılarak Basit Usülde Vergilendirme esası getirilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde de basit usulde vergilendirmeye tabi olacaklar için genel şartlar, 48 inci maddesinde ise özel şartlar düzenlenmiştir. Basit usulde vergilendirme esasından yararlanamayacak olanlar ise aynı Kanun un 51 inci maddesinde belirtilmiştir tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 215 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 17 ve 18 inci maddelerine göre basit usülde vergilendirilen mükelleflerin kullanacakları belge ve zarfların basım ve dağıtım yetkisi mesleki teşekküllere ait olup, esnaf ve sanatkârlar bu belgeleri bağlı oldukları Odalardan ve Birliklerden temin edebilmektedir. Soru 17- Oda Üyeliğinin Son Bulması Ne Şekilde Olur? Cevap 17- Aşağıda belirtilen durumlarda üyenin oda kaydının silinmesine yönetim kurulu tarafından karar verilir, durum sicile bildirilerek kaydın silinmesi temin edilir ve kaydı silinen üyeye oda tarafından on gün içinde, üyenin odaya bildirdiği iş yeri veya ikamet adresine yazılı olarak bildirilir. a) Daimi olarak odanın çalışma bölgesi dışına çıkanlar. b) Kanun un 7 nci maddesinde belirtilen üyelik şartlarından herhangi birini 25

53 GENEL BİLGİLER kaybedenler veya bu şartlardan herhangi birine sahip olmadığı sonradan anlaşılanlar. c) Sanat ve mesleğini yapmaktan sürekli olarak men edilenler. ç) Vergi mükellefiyetini sildirenlerden altı ay içinde tekrar vergi mükellefiyeti tesis ettirmeyenler. Buna göre bir Oda üyesinin TC vatandaşlığından çıkması, medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesi veya bir ticaret ve/veya sanayi odasına kayıt olması halinde oda üyelik şartlarını kaybedecek ve oda kaydı silinecektir. Kaydı silinen üyeden o yıl ödemesi gereken aidatın 12 aya bölünmek suretiyle kaydın silindiği ay itibariyle aidat tahsil edilecektir. Kaydın silinmesi sırasında alınacak aidat ve gecikme zamlarına ilişkin olarak mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğünün tarih, 6197 sayılı yazısında oda kaydının silinmesine ilişkin olarak; - Vergi kaydını sildirmesine rağmen bu durumu meslek odasına ve/veya sicil müdürlüğüne bildirmeyen ya da sicil ve vergi kaydının ikisini de sildirmekle beraber oda kaydını sildirmeyen üyelerin, oda kaydını sildirmek için odaya başvuru tarihinin; oda yönetim kurulu tarafından kayıtları resen silinen üyelerin ise, bu konudaki yönetim kurulu karar tarihinin, esas alınarak, aidat ve gecikme zamlarının tahsil edilmesi gerektiğini, Aynı Bakanlığın tarih, 6533 sayılı yazısında ise Sicil kaydının silinmesine ilişkin olarak ise; - Esnaf ve sanatkâr sicil kaydının, ilgilinin müracaat tarihi itibarıyla yapıldığı, terkin işleminin de müracaat tarihi itibarıyla yerine getirildiği dikkate alınarak, ilgilinin talebi olsa dahi geriye dönük vergi terk tarihi veya belirlenen geçmiş bir tarihe göre esnaf ve sanatkâr sicil kaydının silinmesi imkanının bulunmadığını, görüş olarak belirtilmiştir. Yine mülga Bakanlığın tarih, 3232 sayılı yazısında ise Esnaf ve sanatkârların, esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla meslekleriyle ilgili odalara bir çok defa kayıt ve terkin işlemi yaptırmalarının mümkün olduğu, sicil müdürlüklerince bu üyelere tek bir sicil numarası (eskiden sicile kayıtlı ise eski sicil numarası) verilerek her seferinde bu sicil numarası üzerinden işlem yapılacağı, söz konusu esnaf ve sanatkârların odalara kayıtlarında ise oda kaydı devam edenlere yeni oda sicil numarası verilmemesi, odadan ayrılmış ve tekrar odaya kayıt 26

54 GENEL BİLGİLER olanlara yeni oda sicil numarasının verilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Soru 18- Daimi Olarak Odanın Çalışma Bölgesi Dışına Çıkmak Nedir? Cevap 18- Bir oda üyesinin, Kanunun 8 inci maddesine göre, üyeliğinin son bulmasına neden olan, daimi olarak odanın çalışma bölgesi dışına çıkması o kişinin başka bir bölgeye taşınması (ikametgahını değiştirmesi) şeklinde anlaşılmalıdır. Bu nedenle üyenin 3-6 aylık gibi geçici dönemlerle çalışma bölgesi dışında bulunması halinde üyelik son bulmayacaktır. Zira burada daimi olarak bölge dışına çıkma yoktur. Daimi olarak bölge dışına çıkılmasından kasıt, tarih, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu nun 19, 20 ve 21 inci maddeleri kapsamındaki ikametgahını (yerleşim yeri) kesin olarak değiştirmesi ve ikamet için bir daha o bölgeye gelinmemesidir. Daimi olarak odanın çalışma bölgesi dışına çıkmadan dolayı üyeliğin son bulabilmesi için üyenin daimi olarak bölge dışına çıktığını bildirmesi gerekecektir sayılı Kanunun 68/3 maddesinde, durumda meydana gelen değişikliklerin en geç 30 gün içinde bildirileceği yazılıdır. Dolayısıyla üye, üyesi olduğu odanın çalışma bölgesinin dışına çıktığını bildirmeli ve yeni taşındığı bölgede kaydını yaptırmalıdır. Üyenin aynı meslek dalında farklı çalışma bölgelerinde de işyeri varsa bu faaliyeti gereği ilgili çalışma bölgelerindeki odalara da kayıtları yapılarak sicilde bu işlemler tescil işlemi olarak gerçekleştirilmektedir. (TESK in /27 tarih sayılı Genelgesi) Yine söz konusu Genelgeye göre aynı çalışma bölgesinde, aynı meslekten dolayı, aynı oda üyesi olarak, ikinci bir işyeri açılmış ise bu durum sicilde şube ekleme bölümünden tadil işlemi (adres ilave) olarak gerçekleştirilerek ikinci bir kayıt ücreti alınmamaktadır. Soru 19- Son Bulan Üyelik Yeniden Tesis Edilebilir mi? Cevap sayılı Kanunun 8/son maddesine göre üyelikleri sicil tarafından silinenlerden, üyelik niteliğini tekrar kazananların oda üyeliği sicil tarafından tekrar tesis edilir. Bu şekilde üyeliği tekrar tesis edilen üyenin daha önce kazanmış olduğu hakları aynen devam eder. Ancak, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organlarında görevli olup da oda üyeliği Kanunun 8 inci maddesinde yazılı sebeplerden dolayı kesintiye uğrayanların yetkili organlardaki görevleri de kendi- 27

55 GENEL BİLGİLER liğinden sona erer. Bu kişiler üyeliklerini tekrar kazanmış olsalar dahi o döneme ilişkin yetkili organ üyelikleri devam etmez. Buna göre örneğin odanın yönetim kurulunda olan bir üyenin vergi mükellefiyetini sildirmesi ve 6 ay içinde yeniden tesis ettirmemesi halinde oda üyeliği ve yönetim kurulu üyeliği son bulmaktadır. Ancak ilgili kişi bir sene sonra yeniden aynı mesleğinden dolayı vergi mükellefiyeti tesis ettirip faaliyete başlarsa oda üyeliği yeniden sicilde tescil edilir. Ancak bu kişinin yönetim kurulu üyeliğinin devam etmesi mümkün değildir. Soru 20- Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun Amacı Nedir, Kimlerden Oluşur? Cevap 20- Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu; - Esnaf ve sanatkâr meslek kollarını belirlemek, - Yıllık gayri safi gelirleri ve bölgelerin özelliklerine göre esnaf ve sanatkârlar ile tacir ve sanayicinin ayrımını yapmak, sayılı Türk Ticaret Kanununun 1463 üncü maddesinde (6102 sayılı T. Ticaret Kanununun 11 inci madde) Bakanlar Kurulunca çıkarılması öngörülen karar taslağını hazırlayarak Bakanlığa sunmak, amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı veya ilgili müsteşar yardımcısının başkanlığında, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye, Millî Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının ilgili genel müdürleri ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bir temsilcisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen katılan bir temsilci ve Konfederasyonu temsilen katılan bir temsilciden oluşan bir Kuruldur. Kurulun sekreterya hizmetleri Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür ve kurulun çalışma esasları 5362 sayılı Kanunun 63 ve 75 inci maddelerine dayanılarak tarihinde çıkarılan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu Çalışma Esasları Yönetmeliği nde belirtilmiştir. 28

56 Soru 21- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Mutabakat Komiteleri Nedir ve Kimlerden Oluşur? Cevap 21- Mutabakat komiteleri; sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununa tabi odalar arasında, veya -Bu odalar ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalar arasında, üye kayıt zorunluluğu bakımından çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek üzere, il ve ilçelerde kurulan komitelerdir. Bu komiteler anlaşmazlıkları, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun belirleyeceği esaslar dahilinde çözüme kavuştururlar. Mutabakat komitelerinin oluşumu aşağıdaki şekildedir. a) 5362 sayılı Kanuna tabi odalar arasında üye kayıt zorunluluğu bakımından çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek üzere, il ve ilçelerde mülkî amirin başkanlığında ilgili odaların ve Birliğin birer temsilcisinden oluşur, oyların eşitliği halinde başkanın oyu iki sayılır. b) 5362 ayılı Kanuna tabi odalar ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalar arasında üye kayıt zorunluluğu bakımından çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek üzere, il ve ilçelerde mülki amirin başkanlığında illerde Birlik, ilçelerde ilgili oda ile ticaret veya ticaret ve sanayi odalarının birer temsilcisinden oluşur. Komite kararlarına karşı ilgililer tarafından on gün içinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkemenin kararı kesindir. Kesinleşen mahkeme kararı üzerine ilgili sicil müdürlükleri kayıtlarında gerekli işlemi yapmak zorundadırlar. 29

57 Soru 22- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayici Arasındaki Ayırımı Belirleyen Ölçüt Nedir? Cevap 22- Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayici arasındaki ayrım, mülga T. Ticaret Kanunu nun 1463 üncü maddesi gereği çıkarılan tarih, 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulunun Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Kararı nda ortaya konulmuştur. Söz konusu kararda aynen; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından; a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup; - Ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve, - Kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, - Basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkârlar odalarına kaydedilmeleri, Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması, b) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri, 30

58 GENEL BİLGİLER kararlaştırılmıştır. denilerek ayrımın genel ilkeleri ortaya konulmuştur. Bu karar ile de 507 sayılı Yasa döneminde çıkarılan 25/1/1986 tarihli ve 86/10313 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. Soru 23- Vergi Usul Kanununun 177 nci Maddesindeki Nakdi Limitler Nedir? Cevap sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının bir ve üç numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanlar (diğer şartlar saklı kalmak üzere) esnaf ve sanatkâr sayılmaktadır. VUK 177 nci maddesine göre ise (2017 yılı rakamları ile) birinci sınıf tüccarlar aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır. 1- Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı ( TL) lirayı veya satışlarının tutarı ( TL) lirayı aşanlar; 2- Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı ( TL) lirayı aşanlar, 3-1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı ( TL) lirayı aşanlar; 4- Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukarıdaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.), 5- Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzelkişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.), 6- İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler. Bu halde 2017 yılına göre; 1- Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı lirayı veya satışlarının tutarı lirayı aşmayanlar; 2- Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı lirayı aşmayanlar; 3-1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katının yarısı ile yıllık satış tutarının toplamı lirayı aşmayanlar; esnaf ve sanatkâr sayılmaktadır. 31

59 Soru 24- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Esnaf ve Sanatkâr Sayılmak İçin Belirlenen Nakdi Limitleri Aşanların Oda Üyeliği Kendiliğinden Son Bulur mu? Cevap sayılı Kanunun 68/4 maddesine göre esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanlar kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayda zorlanamazlar. Ancak, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların kayıtları, sicil marifetiyle ticaret siciline aktarılır. Bu konuda esnaf siciline kayıtlı esnaf ve sanatkârların, durumlarında meydana gelen değişiklikleri bildirme mükellefiyeti çerçevesinde, bilanço, gelir gider tablosu, vergi beyannameleri gibi belgelerle talepte bulunarak gerekli değişikliği yaptırması mümkündür. Soru 25- Odaların Organları Nelerdir, Kimlerden ve Kaç Kişiden Oluşur? Cevap 25- Oda organları şunlardır: a) Genel kurul: Genel kurul toplantı tarihinden en az altı ay önce odaya kaydolmuş ve Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanından ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşu tarafından alınacak, genel kurul toplantısına katılacaklar listesine dahil olan üyelerden oluşur. b) Yönetim kurulu: Başkan dahil olmak üzere, üye sayısı 1000 den az olan odalarda yedi, üye sayısı olanlarda dokuz, 2000 den fazla olan odalarda onbir kişiden oluşur ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Aynı sayıda yedek üye seçilir. c) Denetim kurulu: Genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilecek üç kişiden oluşur. Aynı sayıda yedek üye seçilir. Soru 26- Oda Genel Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 10 uncu maddesine göre, Oda genel kurulunun görev ve yetkileri şunlardır: a) Oda başkanını, yönetim kurulu ve denetim kurulu asıl ve yedek üyelerini seçmek. 32

60 GENEL BİLGİLER b) Yönetim kurulu faaliyet raporu, denetim kurulu raporu, bilanço ve gelir ve gider hesaplarını incelemek, kabul veya reddetmek. c) Yönetim kurulu ve denetim kurulunu ibra etmek. d) Yeni döneme ait çalışma programı ile bu programda yer alacak olan üyelerin meslekî eğitim, teorik ve pratik kurs programlarını ve tahmini bütçeyi incelemek, aynen veya değiştirerek kabul etmek. e) İşlem ve eylemleri nedeniyle hukuki ve cezai sorumluluğu tespit edilen organ üyeleri hakkında dava açılmasına, bunların görevde kalıp kalmamasına karar vermek. f) Bakanlıkça düzenlenen oda ana sözleşmesinde değişiklik yapılması hakkında yönetim kurulunca Bakanlıktan alınacak ön izne dayanarak karar vermek. g) Odanın meslekî faaliyet alanını ilgilendiren konuda kurulabilecek federasyona kurucu olma hususunda alınan yönetim kurulu kararını onaylamak. h) Bakanlıktan alınan ön izne dayanarak fesih teklifi hakkında karar vermek. ı) İmkânları nispetinde öncelikle faaliyet alanları ile ilgili branşlarda olmak üzere öğrenci okutulmasına, bir evvelki yıl gayri safi gelirlerinin %10 unu geçmemek kaydıyla kamu yararına faaliyet gösteren kuruluşlara ve belge veya diğer kanıtlara dayandırılmak kaydıyla muhtaç durumdaki oda üyelerine yardımda bulunulmasına karar vermek. j) Bağlı olduğu birliğin muvafakati alınmak şartıyla kuruluş amacını gerçekleştirmeye yönelik gayrimenkul ve her türlü taşıt alım ve satımına, gayrimenkul karşılığında ödünç para alınmasına karar vermek. k) Bağlı olduğu birliğin muvafakati alınmak kaydıyla üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak ve mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçlarıyla sınırlı olarak kurulmuş veya kurulacak şirketlere ve kooperatiflere iştirak etmek, amaçlarına uygun olarak eğitim ve öğretim kurumları kurmak üzere vakıf kurmaya karar ve bu konudaki işlemleri yürütmek üzere yönetim kuruluna yetki vermek. l) Yönetim kurulu tarafından teklif edilen uyulması zorunlu meslekî kararları kabul ya da reddetmek. 33

61 Soru 27- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Oda Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir? Cevap 27- Oda yönetim kurulunun görev ve yetkileri 5362 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde aşağıdaki şekilde belirlenmiştir. a) Oda işlerini mevzuat ve genel kurul kararlarına uygun olarak yürütmek. b) Bakanlığın mevzuat gereği vereceği görevleri yerine getirmek. c) Yeni döneme ait çalışma programı ile bu program içinde yer alacak olan üyelerin meslekî eğitim, teorik ve pratik kurs programlarını ve tahmini bütçeyi hazırlamak ve genel kurula sunmak. d) Uyulması zorunlu meslekî kararları almak hususunda, bağlı bulunduğu birliğe iletilmek üzere genel kurula teklifte bulunmak. e) Oda üyelerinin sicillerini tutmak ve bu bilgileri Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında güncelleştirerek eksiksiz ve doğru olarak her an hazır halde bulundurmak, üyeler tarafından talep edilen belgeleri bilgisayar ortamında düzenlemek, ayrıca üyelerinin çalışma konuları hakkında resmî makamlarca istenilecek bilgileri vermek. f) Oda üyelerinin çalışma konularına giren hususlarda haklarını korumak için resmî ve özel kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmak, üyelerinin meslekî menfaatlerini ilgilendiren konularda, adli ve idari yargı mercileri önünde oda başkanı marifetiyle odayı temsil etmek. g) Oda üyelerinden yıllık aidatları elektronik ortamda tahsil etmek, h) Üyelerin, çalışma konularına giren işlerde gelişmelerini sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak bakımından, gerekli tedbirleri almak, kurslar düzenlemek ve bu konuda ihtiyaç duyulan tesisleri kurmak üzere genel kurula teklifte bulunmak, bu bilgileri Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında güncelleyerek takip etmek. ı) Resmî ve özel merciler tarafından istenecek temsilciyi atamak ve görevlendirmek. j) Bakanlıktan ön izni alınmış oda ana sözleşmesi değişikliklerini genel kurula teklif etmek. k) Genel sekreter ve diğer personelin atama, terfi, cezalandırma ve görevlerine son verilmesine karar vermek, personele ait bilgileri Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında güncelleyerek takip etmek. 34

62 GENEL BİLGİLER l) Oda üyelerince üretilen mal ve hizmetlerin kalitesini, standartlarına ve sağlık koşullarına uygun şekilde üretilip üretilmediğini ve ücret tarifelerine uyulup uyulmadığını ilgililerin başvurusu üzerine veya doğrudan veya uzman kimseler aracılığı ile kontrol etmek, ayrıca meslekî teamüle aykırı davranışları belirlenen üyelere yazılı ihtarda bulunmak, tekrarı halinde ilgilileri birlik disiplin kuruluna bildirmek, tüketicilerin korunması için gerekli tedbirleri almak ve üyeleri hakkında bu konuda odaya yapılan şikâyetleri incelemek. m) Oda üyeleri ve müşterileri arasında çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek, ceza gerektiren hallerde konuyu birlik disiplin kuruluna sevk etmek. n) Muhasebe işlemlerini bilgisayar ortamında yerine getirmek ve üyelerin talebi doğrultusunda düzenlenen ve onanan belgeleri bilgisayar sisteminden yararlanarak vermek. o) Mesleğe yeni girecek esnaf ve sanatkârlara meslekî eğitimler vererek, ticari faaliyetlerine başlayabilmeleri ve iş yeri açma ruhsatları için ilgili belediyeye verilmek üzere meslekî yeterlik belgesi vermek; üyelerine meslekî konularda danışmanlık yapmak. p) İlçelerde, oda üyelerinin müşterileriyle ilişkisinde ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, konu hakem heyetlerine intikal ettirilmiş ise bu hakem heyetlerine üye görevlendirmek. r) Bilanço ve gelir ve gider hesap cetvelini şubat ayı sonuna kadar, genel kurul evrakını ise genel kurulu takip eden on gün içinde bağlı bulunduğu birliğe ve federasyona göndermek. 35

63 Soru 28- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Oda Denetim Kurulunun Görev ve Yetkileri Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre, Oda denetim kurulunun görev ve yetkileri aşağıdaki gibidir. a) Bu Kanunla verilen görevler ile genel kurulda alınan kararların yönetim kurulu tarafından yerine getirilip getirilmediğini incelemek. b) Oda işlemlerinin mevzuat ve oda ana sözleşmesi çerçevesinde yerine getirilip getirilmediğini incelemek. c) Bakanlık ve oda üst kuruluşları tarafından verilen görevlerin yerine getirilip getirilmediğini incelemek. d) Odanın yıllık aidatlarının üyelerden zamanında tahsil edilip edilmediğini kontrol etmek ve odanın işlem ve hesapları hakkında genel kurula rapor vermek. e) Odanın üye kayıtlarının Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında, yeterli bilgileri haiz şekilde tutulmasını kontrol etmek. f) Genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak. Denetim kurulu üyeleri, yukarıda sayılan görev ve yetkilerinden (d) ve (f) bentlerinde belirtilenleri salt çoğunlukla yerine getirirler. Buna göre 3 kişiden oluşan denetim kurulu (d) ve (f) bentlerinde belirtilen görevlerini en az iki kişi ile yerine getirebilir tarihli ve sayılı Resmi Gazetede Esnaf Ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşlarında Denetim Kurullarının Çalışma Usulü ve Düzenlenecek Raporlar Hakkında Tebliğ yayımlanmış olup bundan böyle Oda denetim kurulunun yapacağı denetimlerde anılan Tebliğe göre denetim yapılması gerekmektedir. Soru 29- Aynı Dönemde Aynı Odanın veya Farklı Bir Odanın Organında Görev Alınabilir mi? Cevap sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında denetim ve disiplin kurulu üyeliği bulunanların, aynı kuruluşun yönetim kurulunda görev almaları yasak olduğu gibi, bu kişilerin eşleri, üstsoy, altsoy ve ikinci derecedeki kan hısımlarının da aynı dönemde, bu kuruluşun yönetim, denetim ve disiplin kurullarında görev almaları yasaktır. 36

64 GENEL BİLGİLER Aşağıda üçüncü dereceye kadar kan hısımları ve sıhri (kayın) hısımlar gösterilmiştir. KAN HISIMLARI - Birinci Derecede Kan Hısımları Kişinin; - Çocukları - Annesi - Babası - İkinci Derecede Kan Hısımları Kişinin; - Kardeşleri, - Torunları, - Büyükannesi - Büyükbabası - Üçüncü Derecede Kan Hısımları Kişinin; - Kardeşinin çocukları, - Dayısı, - Amcası, - Halası, - Teyzesi SIHRİ (KAYIN) HISIMLARI - Birinci Derecede Sıhri (Kayın) Hısımları Kişinin; - Eşinin Annesi - Eşinin Babası - İkinci Derecede Sıhri (Kayın) Hısımları Kişinin; - Eşinin kardeşleri (kayın, baldız, görümce) - Eşinin Büyükannesi, - Eşinin Büyükbabası - Üçüncü Derecede Sıhri (Kayın) Hısımları Kişinin; - Eşinin kardeş çocukları, - Eşinin dayısı, - Eşinin amcası, - Eşinin halası, - Eşinin teyzesi NOT: Evlatlık öz çocukla aynı hükümlere tabidir. Farklı mesleklerde faaliyet göstermelerinden dolayı birden fazla odaya kaydı olan esnaf ve sanatkârlar ancak bir odanın yönetim veya denetim kurulunda görev alabilirler. Bu kişiler, odalarda birden fazla yetkili organ üyeliği görevi alamazlar. Bu hale göre, aynı kişi aynı anda kayıtlı olduğu odaların sadece birisinde yönetim veya denetim kurulu üyesi olabilecektir. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarından herhangi birisinde(oda, 37

65 GENEL BİLGİLER birlik, federasyon, konfederasyon) yönetim, denetim veya disiplin kurulu üyeliği bulunanlar, diğer esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim, denetim veya disiplin kurullarının en fazla ikisinde daha üye olarak yer alabilirler. Bu kişiler uhdelerinde üç görevden ziyade üyelik bulunduramazlar. Yine Kanunun 51 inci maddesi son cümlesine göre aynı kişi birlik ve federasyon başkanı olamaz. Meslek kuruluşlarının iştiraklerinin organlarında görev almaya ücret dışında bir sınırlama getirilmemiştir. Konuyu aşağıdaki örneklerle açıklayabiliriz. 1- (A) Odasında denetim kurulu üyeliği bulunan Ahmet BEY, bu odanın yönetim kurulunda görev alamaz. 2- (A) Birliğinde denetim kurulu veya disiplin kurulu üyeliği olan Ahmet BEY, bu Birliğin yönetim kurulunda görev alamaz. 3- (A) Odasında veya Birliğinde yönetim kurulu başkanı olan Ahmet BEY in eşi, üstsoy (anası, babası) altsoy (çocukları) ve ikinci derecedeki kan hısımlarının da aynı dönemde, (A) odası veya (A) Birliğinin yönetim, denetim ve disiplin kurullarında görev almaları yasaktır. 4- (A) ve (B) Odasında üye olan Ahmet BEY bu odalardan sadece birinin yönetim ve denetim kurulunda görev alabilir. 5- (A) Odası yönetim kurulu başkanı olan Ahmet BEY, bu odanın denetim kurulu üyeliği görevinde bulunması yasak olmakla birlikte, (A) Birliğinin ve (A) Federasyonunun organlarında görev alabilecektir. (Aynı anda en fazla üç görev alabilir.) 6- (A) Birliğinin Başkanı olan Ahmet BEY, (A) Federasyonun Başkanı olamaz. Bu görevlerden birini seçmek zorundadır. 38

66 Soru 30- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Odaların Gelirleri Nelerdir? Cevap 30- Odaların gelirleri şunlardır: a) Kayıt ücreti. b) Yıllık aidat. c) Konfederasyonca belirlenen tarife ücretleri karşılığında düzenlenecek ve onanacak belgeler ile yapılan hizmetler karşılığında alınacak ücretler. d) Meslekî yeterlik belgesi ücretleri. e) Yayın gelirleri. f) Sınav ücretleri. g) Oda amacını gerçekleştirmek için kurulacak kuruluşların ve iştiraklerin gelirleri. h) Oda tarafından düzenlenecek danışmanlık, eğitim, kurs ve sosyal faaliyet gelirleri. ı) Muhasebe işlerinin yapılmasından elde edilen gelirler. j) Faiz ve diğer gelirler. k) Bağış ve yardımlar. Soru 31- Odalara Ödenen Kayıt Ücreti, Aidat, Katılma Payı, Düzenlenen Belge ve Yapılan Hizmet Karşılığı Ücretler Nedir ve Bu Ücretler Ne Zaman Ödenir? Cevap sayılı Kanunun 61 inci maddesine göre üyelerin odalara, odaların birlik ve federasyonlara ödeyeceği kayıt ücreti, yıllık aidat ve katılma payları ile esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının düzenledikleri belge ve yaptıkları hizmet karşılığı ücretler şunlardır: a) Kayıt Ücreti : Üyenin sicile ilk kayıt yapılması sırasında ödeyeceği ücrete kayıt ücreti denir ve kayıt ücreti, asgari ücretin onda birinden az, yarısından fazla olamaz. Kayıt ücreti, esnaf ve sanatkârların sicile kaydı esnasında sicil müdürlüğü tarafından tahsil edilir; kayıt ücretinin yarısı sicil ihtiyacında kullanılmak üzere Birlik adına açılacak banka hesabına, diğer yarısı ise ilgili odanın banka hesabına aktarılır. 39

67 GENEL BİLGİLER b) Yıllık Aidat : Üyenin her yıl odaya ödeyeceği aidata yıllık aidat denir ve asgari ücretin onda birinden az, yarısından fazla olamaz. Kayıt ücretinin alındığı yıl için ayrıca yıllık aidat alınmaz. Oda kaydını sildiren üyelerin aidatı, üye kaydının silindiği ay itibariyle alınır. (TESK in 2007/01 sayılı genelgesi). Yıllık aidatlarını ödemeyen üyelere, ödeme yapılıncaya kadar, odaca verilen hizmetler ile düzenlenecek ve onanacak belgeler verilmez Esnaf ve Sanatkârların Ödeyecekleri Kayıt Ücreti ve Yıllık Aidat Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin 8 inci bendinde, yıllık aidat ile bunlara ait kesinleşen gecikme zamlarının tahsil zaman aşımı süresinin beş yıl olduğu, beş yıl içinde tahsil edilmeyen yıllık aidat ve gecikme zamlarının terkin edileceği belirtilmiştir. Buna göre 5 yıl önceki ödenmeyen aidatların tahsili (isteğe bağlı ödeme dışında) mümkün değildir. c) Üst Kuruluş Kayıt Ücreti : Odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara kayıt olunduğu tarihte bir kez olmak üzere ödeyecekleri ücrete (üst kuruluş) kayıt ücreti denir ve asgari ücretin yarısından az, tamamından fazla olamaz. Bu hadler içinde kalmak üzere ücret, TESK tarafından belirlenmekte ve her yılın başında Odalara gönderilmektedir. ç) Katılma Payı : Odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, her yıl ödeyecekleri paraya katılma payı denir. Odaların Birlik ve üyesi oldukları Federasyona her yıl ödeyecekleri katılma payı, ödemeyi yapacak olan odanın bir önceki yıl gayri safi gelirlerinin %3 üdür. Katılma payının hesaplanmasında Kanuna göre üst kuruluşlardan satın alınan evrakın maliyet bedeli ile 5362 sayılı Kanun dışındaki diğer Kanuni düzenlemeler nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri ile bunlar için yapılan giderler gayrisafi gelirden mahsup edilmektedir (TESK in tarihli ve 26 sayılı Genelgesi). d) Hizmet ve Belgelendirme Ücretleri : Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının düzenledikleri ve onayladıkları belgeler ile yaptıkları hizmet karşılığında alacakları ücretlerin miktar ve oranı; maktu olanlarda Kanunun 61 inci maddesinin a (kayıt ücreti) ve b (yıllık aidat) bentleri uyarınca belirlenecek miktarın onda birinden, nispi olanlarda ise belgede geçen değerin binde onundan fazla olamaz. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları tarafından tahsil edilen her türlü gelir, tahsilatı yapan ilgili meslek kuruluşunun banka hesabına yatırılacağı gibi 40

68 GENEL BİLGİLER esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları ve sicil müdürlüğü hesabına intikal eden paraların meslek kuruluşlarına aktarılacak miktarları da, elektronik ortamda tahsil edildikleri anda ilgili meslek kuruluşunun banka hesabına intikal ettirilir. Kayıt ücreti kayıt esnasında, yıllık aidat nisan ve ekim aylarında iki eşit taksitte ödenir. Oda kaydını sildiren üyelerin aidatı üye kaydının silindiği ay itibarıyla alınır. Süresi içinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma payları için esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları yönetim kurullarınca verilen kararlar ilam hükmünde olup icra dairelerince yerine getirilir. Gecikme zammı, yıllık aidatın ve katılma payının bir mislini geçemez. Mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığının görüşleri doğrultusunda süresinde ödenmeyen yıllık aidat ve kayıt ücretlerine ilişkin gecikme zamları 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır. Yukarıda sayılan aidat ve ücret miktarları tarihleri arasında geçerli olmak üzere TESK in tarihli ve 2016/105 sayılı Genelgesinde belirtilmiştir. Soru 32- Odaların Fesih (Dağılma) Sebepleri Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre, Odaların fesih sebepleri şunlardır: a) Oda üye mevcudunun yüzden aşağıya düşmesi. b) Bakanlıkça yapılacak uyarıya rağmen mevzuata aykırı genel kurul kararlarının iki ay içinde düzeltilmemesi. c) Konfederasyonca tespit edilen yıllık zorunlu giderleri karşılayacak miktarda gelir sağlayamadığının birlik tarafından tespit edilmesi üzerine yapılacak yazılı uyarıya rağmen odanın mali durumunun bir yıl içinde iyileştirilememesi. d) Odanın faaliyet alanına giren hususlardan aynı meslek koluna mensup esnaf ve sanatkârların zamanla ayrı oda kurmaları sonucu, kalan üye sayısının ikiyüzden aşağı düşmesi. Odalar yukarıda yazılı sebeplerle Bakanlığın teklifi üzerine yetkili asliye hukuk mahkemesi kararıyla fesih olunur. (c) maddesinde belirtilen bir odanın yıllık zorunlu giderlerini karşılayacak 41

69 GENEL BİLGİLER gelir miktarı, TESK tarafından çıkarılan 2006/72 sayılı Genelgede, odalarca tahsil edilen yıllık aidatın 100 katı olarak belirlenmiştir. Ortaya çıkan soru işaretlerinin giderilmesi için ise yine TESK tarafından tarih, 2007/16 sayılı Genelge çıkarılarak durum örnekle açıklanmıştır. Genelgeye göre 2007 yılı için 1. grup illerde yıllık aidat 140 TL olup, bir odanın faaliyetine devam edebilmesi için en az 100 üyesinin olacağı varsayımından hareketle yıllık zorunlu giderini karşılayacak geliri (100 üye x 140 TL aidat) = TL olmalıdır. Olayı 2017 yılı için uygulayacak olursak, 2017 yılı için belirlenen 1. grup illerde yıllık aidatın 318 TL olması karşısında (100 üye x 318 TL aidat)= TL geliri olmayan Odanın zorunlu giderlerini karşılayamadığı varsayılacaktır. Bu geliri sağlayamayan Odanın feshi için öncelikle Birlik tarafından yazılı uyarılması ve buna rağmen mali durumunu bir yıl içinde düzeltememesi halinde fesih işlemlerine başlanması gerekecektir. Soru 33- Fesih Sebepleri Gerçekleşen Oda Hakkında Yapılacak İşlemler Nelerdir? Cevap 33- Fesih sebepleri gerçekleştiği için feshedilen odaların, bağlı oldukları Birlikçe görevlendirilecek heyet tarafından, borçları kendi varlığından ödenip, alacakları tahsil edildikten ve tasfiye giderleri de karşılandıktan sonra kalacak meblağ ile ayni haklar, heyet tarafından tutanakla Birliğe devredilir. Kuruluşu yapılan odanın, daha sonra kuruluşunun usule uygun olmadığının anlaşılması halinde süre kaydı aranmaksızın odanın kuruluşu Bakanlık tarafından iptal edilir. Odanın kuruluş işleminin iptali halinde ise, odanın mal varlığı birliğe devredilir. Fesih olan veya kuruluşu iptal olan odaların üye kayıt defterleri birlik tarafından muhafaza edilir. Soru 34- Odaların Katılmak Zorunda Olduğu Üst Kuruluşlar Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre, Odalar, çalışma bölgesi içinde bulundukları Birliğe, Birliğin kuruluşunu takip eden bir ay içinde, yeni kurulan odalar da kuruldukları tarihten itibaren aynı süre içinde kayıt olmak zorundadırlar. Kayıt zorunluluğunu yerine getirmeyen odalar Birlik tarafından resen kaydedilir ve bu durum ilgili odaya yazılı olarak bildirilir. Ayrıca Odalar eğer varsa o meslek dalında kurulmuş federasyona da kayıt olmak zorundadır. 42

70 Soru 35- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Birliğin Organları Nelerdir ve Kimlerden Oluşmaktadır? Cevap 35- Birlik organları şunlardır: a) Genel kurul: Genel kurul tarihinden en az altı ay önce kurulmuş olan odaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile birliğin görevde bulunan başkanı, yönetim ve denetim kurulu üyelerinden oluşur. b) Başkanlar kurulu: Birliğe üye odaların başkanlarından oluşur. c) Yönetim kurulu: Başkan dahil olmak üzere oda sayısı 25 ve daha az olanlarda beş, olanlarda yedi, olanlarda dokuz, 121 ve daha fazla olanlarda onbir kişiden oluşur ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Aynı sayıda yedek üye seçilir. d) Denetim kurulu: Genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilecek oda sayısı 50 ve daha az olanlarda üç, 51 ve daha fazla olanlarda beş kişiden oluşur. Aynı sayıda yedek üye seçilir. e) Disiplin kurulu: Oda sayısı 50 ve daha az olanlarda üç, 51 ve daha fazla olanlarda beş kişiden oluşur ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Aynı sayıda yedek üye seçilir. Soru 36- Odalar Tarafından Üst Kuruluşlara Yapılması Zorunlu Ödemeler Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 25 inci maddesinde, Birliğin gelirleri arasında Birliğe bağlı odalardan alınacak kayıt ücreti ve katılma payı bulunmaktadır. Dolayısıyla Odalar üyesi olduğu Birliğe üyelik kaydı sırasında kayıt ücreti ve ilerleyen yıllarda ise katılma payı ödemek zorundadır. Yine odalar varsa üyesi olduğu Federasyona kayıt ücreti ve katılma payı ödemek zorundadır. Ayrıca Odalar, Kanunun 73 üncü maddesine göre oluşturulan ve esnaf ve sanatkârların her türlü meslek eğitimi faaliyetini gerçekleştirmek ve desteklemek amacıyla Konfederasyon bünyesinde kurulan Meslek Eğitimi Fonuna da ödeme yapmaktadırlar. Kanunun 74 üncü maddesine göre Odalar, meslek eğitimine ilişkin görevleri yerine getirmek için yıllık gayri safi gelirlerinin %5 ini ayırmak suretiyle eğitim bütçesi yapmak zorundadırlar. Odalar ayırdıkları bu payın beşte birini Birliğe, beşte birini varsa federasyona, beşte birini de Konfederasyon bünyesindeki meslek eğitimi fonuna yatırmak zorundadırlar. 43

71 Konuyu örnekle açıklamak gerekirse; GENEL BİLGİLER (A) Odasının tarihli Gelir Gider Tablosu GİDERLER GELİRLER Gider Toplamı Gelir Toplamı Dönem Kârı Genel Toplam Gayrisafi gelirler toplamından Odanın üst kuruluşlardan aldığı basılı evrakın alış maliyetleri ve 5362 sayılı Kanun dışındaki diğer Kanuni düzenlemeler nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri ile bunlar için yapılan giderler gayrısafi gelirden mahsup edilecektir (TESK in tarihli ve 26 sayılı Genelgesi). Bu giderlerin sırasıyla TL ve TL olduğunu varsayalım. Gayri Safi Gelir TL - Üst Kuruluşlardan alınan basılı evrak maliyet bedeli TL sayılı Kanun dışındaki diğer kanuni düzenlemeler nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri ve bunlar için yapılan giderler TL Toplam : TL Eğitim Bütçesi matrahı ( ) = TL olacaktır. (A) Odasının 2016 yılı Eğitim Bütçesi ( x %5 ) = TL dir. (A) Odası TL olan eğitim bütçesinden; TL ( x 1 / 5 ) Birlik Mesleki Eğitim Fonuna, TL ( x 1 / 5 ) Federasyon 44

72 Mesleki Eğitim Fonuna, GENEL BİLGİLER TL ( x 1 / 5 ) Konfederasyon Mesleki Eğitim Fonuna, Hesap yılını takip eden Mart ayı sonuna kadar (örneğimizde 31 Mart 2017) ödemesi gerekmektedir. Kalan TL ise ( ) odanın eğitim bütçesini oluşturacak ve bu amaçla kullanılacaktır. Soru 37- Federasyon Nasıl Kurulur? Cevap 37- Federasyon kurulabilmesi için ülke genelinde aynı meslek dalında kurulmuş olan odaların % 60 ının genel kurullarının federasyon kurulması yönünde karar almaları ve kurucu oda adedinin 40 dan az olmaması şarttır. Kurucular, Bakanlıkça hazırlanmış örneğe uygun olarak düzenleyecekleri federasyon ana sözleşmesini bir dilekçe ile birlikte Bakanlığa verirler. Federasyon kuruluşlarında Konfederasyonun görüşü alınır. Federasyon, ana sözleşmesinin Bakanlık tarafından onanmasından sonra kurulmuş olur. Aynı faaliyet konusunda birden fazla federasyon kurulamaz. Federasyonların merkezi Ankara dadır. Soru 38- Federasyona Kayıt Zorunlu mudur? Cevap 38- Federasyon kurulduktan sonra aynı meslek dalında kurulmuş bulunan veya sonradan kurulacak olan odalar, kuruluş tarihinden itibaren bir ay içinde federasyona kayıt olmak zorundadırlar. Kayıt zorunluluğunu yerine getirmeyen odaların kayıtları federasyon tarafından resen yapılır ve ilgili odaya yazılı olarak bildirilir. 45

73 GENEL BİLGİLER Soru 39- Federasyon Organları Nelerdir? Cevap 39- Federasyon organları şunlardır: a) Genel kurul : Federasyon genel kurul tarihinden en az altı ay önce kurulmuş olan odaların yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile federasyonun görevde bulunan başkanı, yönetim ve denetim kurulu üyelerinden oluşur. b) Yönetim kurulu : Başkan dahil olmak üzere, oda sayısı 75 ve daha az olanlarda dokuz, olanlarda onbir, 126 ve daha fazla olanlarda onüç kişiden oluşur ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Aynı sayıda yedek üye seçilir. c) Denetim kurulu: Genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilecek üç kişiden oluşur. Aynı sayıda yedek üye seçilir. Soru 40- Odaların, Birliklerin ve Federasyonların Olağan Genel Kurul Toplantıları Ne Zaman ve Nerede Yapılır? Cevap 40- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının olağan genel kurul toplantıları yönetim kurulu tarafından yapılacak çağrı üzerine, dört yılda bir olmak üzere; a) Oda genel kurulları ocak, şubat ve mart aylarında, b) Birlik genel kurulları mayıs ayında, c) Federasyon genel kurulları haziran ayında, Kuruluşun merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Bununla birlikte, 5362 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin son fıkrasına göre Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının seçim tarihleri, Bakanlar Kurulu tarafından bir yılı geçmemek üzere ertelenebilir. Soru 41- Genel Kurul Toplantısı Zamanında Yapılmazsa Ne Olur? Cevap sayılı Kanunun 42/3 maddesine göre, genel kurul toplantısını zamanında yapmayan esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurul işlemleri; odalarda bağlı olduğu birlik, birlik ve federasyonlarda Konfederasyon tarafından görevlendirilecek üç kişilik kurul tarafından yürütülür ve görevlendirmeden sonraki iki ay içinde genel kurul yapılır. 46

74 Soru 42- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Genel Kurul Çağrı İşlemleri Nelerdir? Cevap 42- Genel kurula çağrı için yapılacak işlemler şunlardır; - Genel kurul toplantılarının yeri, tarihi, saati ve gündemi toplantıdan en az onbeş gün önce ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanındaki sayfasında yayınlanır. - Toplantı çağrısı, oda ve birliklerce mahalli olarak günlük veya haftalık yayınlanan bir gazetede, gazete çıkmayan yerlerde ise teamüle göre ilan olunur. - Federasyon genel kurul toplantıları Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetede ilan olunur. - Genel kurula sunulacak raporlar toplantıdan onbeş gün önce ilgili esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanındaki sayfasından üyelerinin bilgilerine sunulur ve kuruluşun merkezinde ayrıca incelemeye açık tutulur. - Bir üst kuruluş Genel kurul toplantısından onbeş gün önce yazılı olarak haberdar edilir. Ayrıca yapılacak toplantılar için, toplantıdan en az onbeş gün evvel Bakanlık veya yetkilendirilen mülki idare amirliğine müracaatla toplantı yeri, günü, saati ve gündemi bildirilmek suretiyle Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri görevlendirilmesinin talep edilmesi lazımdır. Odaların genel kurul toplantılarında güvenlik endişesi olması halinde durum ilgili Emniyet Müdürlüğüne bildirilerek güvenliğin sağlanması yerinde olacaktır. Soru 43- Oda Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Gündemde Olmayan Bir Konu Görüşülebilir mi? Cevap sayılı Kanunun 43/son maddesine göre, olağan genel kurul toplantısında gündemde yer almayan konular, toplantıda hazır bulunan genel kurul üyelerinin beşte birinin yazılı isteği ile yapılacak oylama sonucuna göre, Bakanlık tarafından görüşülmesi istenen hususlar ise doğrudan gündeme alınır. Ana sözleşme değişikliği ve fesih hususu, ilan edilen gündemde yer almadıkça genel kurul üyelerinin teklifi olsa dahi görüşülemez. Olağanüstü genel kurul toplantılarında ise belirlenen gündem dışında gö- 47

75 GENEL BİLGİLER rüşme yapılamaz. Buna göre olağanüstü genel kurul toplantılarında, toplantıda hazır bulunan tüm üyelerin talebi olsa bile gündeme madde eklenmesi mümkün olmayacaktır. Soru 44- Olağanüstü Genel Kurul Toplantılarına Çağrı Kimler Tarafından Yapılabilir? Cevap 44- İki olağan genel kurul toplantısı arasında yapılan herhangi bir toplantı olağanüstü toplantı olarak kabul edilmektedir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının (odaların) genel kurulları; a) Yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğunun kararı ile yönetim kurulu tarafından, b) Genel kurul üyelerinin dörtte birinin noterce tasdik edilmiş imzası ile düzenlenecek tutanak ve gündemle noter kanalıyla yapılacak başvuru üzerine, alınacak kararla yönetim kurulu tarafından, c) Denetim kurulu tarafından, d) Haklı ve geçerli sebeplerin varlığı halinde Bakanlık tarafından, (Genel kurul üyelerinin ¼ nün veya denetim kurulunun çağrısının yönetim kurulu tarafından yerine getirilmemesi, oda organlarında yeter sayının kaybedilmesi gibi sebepler haklı ve geçerli sebepler arasında sayılabilir.) Olağanüstü olarak toplantıya çağırılır. Toplantı, çağrısında belirlenen gündemle yapılır. Bakanlık çağrısı hariç, yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısı hazırlık çalışmaları yönetim kurulunca yürütülür. Yönetim kurulunun bu görevi yerine getirmemesi halinde ise, olağanüstü genel kurul toplantısı hazırlık çalışmalarının nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği Bakanlık tarafından belirlenir. Soru 45- Genel Kurul Toplantılarında Toplantı ve Karar Yeter Sayısı Nedir? Cevap 45- Kanunun 45 inci maddesine göre Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurul toplantılarının açılabilmesi için genel kurul üyelerinin yarıdan fazlasının toplantıya iştirak etmesi şarttır. Birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde genel kurul toplantısı 48

76 GENEL BİLGİLER bir ayı geçmemek üzere ertelenir. İki toplantı arasındaki süre odalarda beş, diğerlerinde iki günden az olamaz. Bu durum iki genel kurul üyesi ve Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri tarafından düzenlenecek bir tutanakla tespit olunur. İlk toplantı ilanında ikinci toplantının yeri, tarih ve saati belirtilmiş ise yeniden ilan yapılmaz. İkinci toplantıya katılanların sayısı odalarda, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin toplamının beş katından az olamaz. Örneğin üye sayısı 1000 den az olan (900 kişi) bir Odada yönetim kurulu 7, denetim kurulu ise 3 kişi olmak üzere bunların toplamı olan 10 kişinin en az beş katı olan 50 kişi ile toplantı yapılması mümkündür. Örneğimize göre 50 kişinin altındaki bir sayıyla genel kurul yapılması mümkün değildir. Odalar dışındaki Birlik, federasyon ve Konfederasyonda ise ikinci toplantıda toplantının açılabilmesi için genel kurul üyelerinin yarıdan fazlasının iştirak etmesi gerekir. Genel kurul toplantılarında kararlar, toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile alınır. Ancak, fesih konusunda karar alınabilmesi için genel kurul üyelerinin üçte ikisinin, ana sözleşme değişikliği için ise genel kurul üyelerinin yarısından fazlasının karara katılması zorunludur. Soru 46- Genel Kurula Katılacaklar Listesi (Hazirun Listesi) Nasıl Hazırlanır ve Toplantıya Kimler Katılabilir? Cevap 46- Kanunun 46 ncı maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurul toplantılarına sunulan hazirun cetvelleri, genel kurul üyelerinin; adı, soyadı, baba adı, doğum yeri ve tarihi, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, esnaf ve sanatkârlar sicil numarası ile temsilcisi oldukları meslek kuruluşlarının isimlerini gösterecek şekilde, Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında hazırlanmaktadır. Genel kurul üyeleri, listedeki yerlerini kimlik göstermek ve imza etmek suretiyle genel kurula katılırlar. Genel kurulda delegeler ve misafirler ayrı yerlerde otururlar. Güvenliğin temini bakımından Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri tarafından gerek görülürse genel kurul toplantısına misafir alınmaz. Genel kurul üyelerinin toplantıya bizzat katılmaları gerekli olup, vekâlet kabul edilmez. Genel kurul üyelerinden birden fazla temsil hakkı olanların, her 49

77 GENEL BİLGİLER temsil hakları için ayrı oy hakkı vardır. Örneğin (A) Birliğin genel kurul toplantısında; Bay (Ü) hem (B) Odasının Başkanı sıfatıyla hem de (A) Birliğinin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla genel kurula katılmış olabilir. Bu durumda hem başkanı olduğu Oda için hem de yönetim kurulu üyesi olduğu Birlik için ayrı oy hakkı bulunmaktadır. Genel kurul toplantısına katılacakların listesi ve diğer genel kurul evrakı, genel kurul divan başkanı ve divan üyeleri ile Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri tarafından imza olunur. Soru 47- Bakanlık Temsilcisi ve Hükümet Komiseri Kimdir ve Niçin Gereklidir? Cevap 47- Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri, toplantının mevzuat, ana sözleşme ve gündem esasları içinde yapılmasını temin ve denetlemekle görevli olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personeli (Bakanlık temsilcisi) veya Bakanlığın taşra teşkilatı olmayan veya görevlendirme yapılamayan yerlerdeki o yer mülki idarede (Kaymakamlıkta) çalışan (hükümet komiseri) personeldir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurul toplantılarının geçerli olabilmesi için Kanunun 47 nci maddesi uyarınca Bakanlık temsilcisinin veya hükümet komiserinin toplantı süresince bulunması ve kapanışa kadar toplantıya nezareti zorunludur. Görevlendirilen temsilcinin imzasını taşımayan genel kurul toplantısına katılacaklar listesi ile tutanaklar ve dolayısıyla toplantı belgeleri hüküm ifade etmez. Ancak, usulüne uygun olarak yapılan müracaat üzerine görevlendirme yapıldığı halde, Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri toplantıya katılmaz ise mülki idare amirine durum bildirilir. Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiseri yine gelmezse bir saat sonra toplantıya başlanır. Bakanlık temsilcisi ve Hükümet Komiserlerinin nitelikleri tarih, sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcileri veya Hükümet Komiserleri Yönetmeliğinde belirtilmiştir. 50

78 Soru 48- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Bakanlık Temsilcisi (Hükümet Komiseri) Görevlendirme Yetkisi Kime Aittir? Cevap 48- Esnaf ve sanatkârlar odaları, birlikleri ve federasyonlarının genel kurul toplantılarında, temsilci görevlendirme yetkisi Bakanlık, valilik veya kaymakamlığa aittir. Bu yetki aşağıdaki şekilde kullanılır. a) Ankara Büyükşehir il merkezi sınırları içinde kurulu bulunan esnaf ve sanatkârlar oda, birlik ve federasyonun genel kurul toplantılarında bulundurulacak temsilciler için Genel Müdürlük, Ankara Büyükşehir il merkezi sınırları dışında kalan ilçelerde yapılacak genel kurul toplantılarında bulundurulacak temsilciler için ise Valilik, b) Diğer il ve ilçelerdeki oda ve birliklerin genel kurul toplantılarında bulundurulacak temsilciler için il merkezlerinde valilik, ilçelerde ise kaymakamlık, tarafından görevlendirme yapılır. c) Bakanlık Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü, isterse Ankara ili dışındaki illerde kurulu birliklerin genel kurul toplantılarına temsilci görevlendirebilir. Bu itibarla, birlikler genel kurul tarihlerini toplantıdan onbeş gün önce Bakanlığa bildirir. Soru 49- Bakanlık Temsilcisi (hükümet komiseri) Talebi Nasıl Yapılır? Cevap 49- Bakanlık veya valilik ya da kaymakamlık tarafından temsilci (hükümet komiseri) tayin edilebilmesi için; a) Temsilci tayin talebini kapsayan müracaatın toplantı tarihinden en az on gün önce Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcileri veya Hükümet Komiserleri Yönetmeliğinin 15 inci maddesinde (Cevap 48 de sayılan merciler) gösterilen yetkili makama yazılı olarak yapılması, b) Müracaata toplantı tarihine ait gazetenin, gazete yayınlanmıyor ise o yer örf ve adetlerine göre yapılan ilana ait belgenin ve genel kurul toplantısı yapılmasına ait kararın eklenmesi, gerekir. 51

79 Soru 50- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Bakanlık Temsilcisinin (Hükümet Komiseri) Görev ve Yetkileri Nelerdir? Cevap 50- Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcileri veya Hükümet Komiserleri Yönetmeliğinin 18 inci maddesine göre; Temsilci, toplantının mevzuat, ana sözleşme ve gündem esasları içinde yapılmasını temin ve denetlemekle görevlidir. Temsilcinin genel kurul toplantılarındaki görev ve yetkileri ise aşağıda gösterilmiştir. a) Kendisine tevdi edilen görev ile ilgili evrakı toplantıdan önce incelemek. etmek. b) Toplantı ilanının mevzuata uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol c) Katılanlar listesinin Kanun ve ana sözleşmede belirlendiği şekilde hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol etmek. d) Toplantı yeter sayısının sağlanıp sağlanamadığını tespit etmek. e) Toplantı başlamadan önce toplantı salonunun tamamen boş olduğu hususlarını tetkik ederek toplantının açılmasında bir sakınca bulunmadığını tespit ettikten sonra görüşmelerin başlamasına izin vermek. f) Toplantı yeter sayısının elde edilememesi halinde durumu tespit eden bir tutanak düzenleyerek bu tutanağı toplantıya iştirak eden iki yönetim kurulu üyesi ile birlikte imzalamak. g) Genel kurul toplantısıyla ilgili hizmetlerin yürütülmesi sırasında ve ihtiyaç halinde, odalardan görevli personelden uygun bulduklarının görevlendirilmesini yönetim kurulu başkanından talep etmek. h) Gündeme bağlı kalınması hususunu ihtiyaç halinde başkanlık divanına sözlü olarak hatırlatmak. ı) Genel kurulda delegeleri ve misafirleri ayrı yerlerde oturtmak, güvenliğin temini bakımından gerek görülürse genel kurul toplantısına misafir almamak. j) Toplantının açılmasından sonra başkanlık divanı teşekkülü için yapılan açık oylamada sayımlar ile ilgili itirazlar olduğunda, oyları saymak ve kesin tespiti yapmak. k) Toplantıya katılanlar listesini, toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanmasından sonra başkanlık divanı ile birlikte imzalamak. 52

80 GENEL BİLGİLER l) Genel kurul toplantılarının devam etmesi sırasında gerek katılan üyelerin gerekse üyeler dışındaki davetlilerin müdahalesi suretiyle toplantının sağlıklı bir biçimde yürümesi engellenir ve bu husus sürekli bir şekilde genel kurul çalışmalarını aksatacak nitelik kazandığı takdirde, divan başkanlığının görüşünü de alarak toplantıya bir saate kadar ara vermek. m) Toplantının yeniden ve kaldığı yerden başlamak suretiyle açılmasından sonra, aynı şartlar toplantının devamına imkan vermeyecek boyutlara ulaştığı takdirde divan başkanlığının uygun görüşü alınmak kaydıyla toplantıyı durdurmak ve tehir etmek. n) Aday olacakların seçilme yeterliliklerini ve cumhuriyet savcılığından alacakları belgeyi, toplantıdan önce incelemek ve kayda almak. o) Kanun ve ana sözleşmelerde kendisine verilen diğer görevleri yapmak. Soru 51- Bakanlık Temsilcisi (Hükümet Komiserinin) Ücretlerinin Belirlenme ve Ödenme Şekli Nasıldır? Cevap 51- Genel kurul toplantılarında görevlendirilecek Bakanlık temsilcileri veya hükümet komiserlerinin Bakanlık tarafından belirlenecek zaruri masraf ve ücretleri, genel kurulu düzenleyen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşu tarafından ödenir. Söz konusu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre, Esnaf ve sanatkârlar odaları, birlikleri ve federasyonlarının genel kurul toplantılarında bulundurulacak Bakanlık temsilcisi veya hükümet komiserinin, zaruri masraflarını karşılamak üzere, onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan net asgari ücretin onda biri olarak günlük ücret net ödenir. Ödenecek ücret ve vergileri genel kurul toplantısını yapan kuruluşlarca karşılanır. İş gününde yapılacak genel kurul toplantıları için günlük ücret tutarı Bakanlık Temsilcisi olarak görevlendirilen her personele ve her toplantı için ayrı ayrı olmak üzere hesaplanır ödenir. İş günü dışında kalan tatil ve resmi bayram günlerine rastlayan diğer tatil günlerinde toplantı yapılması halinde, günlük ücret % 50 (yüzde elli) fazlasıyla hesaplanır ve net olarak ödenir. 53

81 GENEL BİLGİLER Toplantılar için temsilcilere ödenen ücret tutarları adı ve soyadı, ödeme tarihi, yeri ve günlük tutarı belirtilmek suretiyle toplantıyı yapan kuruluş tarafından bordroda gösterilir. Net ödemelerin kanuni kesintileri mevzuat dahilindeki süre içerisindeki ilgili vergi dairesine genel kurulu yapan kuruluş tarafından yatırılır. Bu işlemlerden doğabilecek hata ve noksanlıkların sorumluluğu kuruluşa aittir. Soru 52- Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Organ ve Yönetim Kurulu Başkan Seçimleri İçin Yapılacak Hazırlık İşlemleri Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının organ seçimleri ile yönetim kurulu başkanlarının seçimi tek dereceli olarak, yargı gözetiminde gizli oyla ve açık tasnifle yapılır. Mülga 507 sayılı Kanunda yönetim kurulu başkanı yönetim kurulu tarafından seçilirken, 5362 sayılı Kanuna göre yönetim kurulu başkanı da genel kurul seçimi ile belirlenmektedir. Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az yirmi gün önce, genel kurul üyelerini gösteren Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanındaki bilgilere göre hazırlanmış genel kurul toplantısına katılacaklar listesi, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirleyen bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanlığına verilir. Birden fazla ilçe seçim kurulu bulunan yerlerde görevli hakim, Yüksek Seçim Kurulunca belirlenmektedir. Hakim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip inceleme yapmak suretiyle varsa noksanlıkları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak genel kurul üyelerini belirleyen listeyi ve diğer hususları onaylar, onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer hususlar seçim kurulu ile ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun merkezinde ve genel kurulun yapılacağı yerde asılmak suretiyle, ayrıca Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında yedi gün süre ile ilan edilir. Yedi günlük ilan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içerisinde kesin olarak karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşuna gönderilir. Hakim, kamu görevlileri veya aday olmayan genel kurul üyeleri arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula en 54

82 yaşlı üye başkanlık eder. GENEL BİLGİLER Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli olup görevleri, bu işlemler bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder. Bin kişiden fazla üyesi bulunan genel kurullarda her bin kişi için bir oy sandığı bulunur ve her seçim sandığı için ayrı bir kurul oluşturulur. İkiyüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında nazara alınmaz. Sandıkların konacağı yerler hâkim tarafından belirlenir. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler, seçim kurulundan sağlanır. Soru 53- Oy Verme İşlemleri ve Sonuçları Nasıl Gerçekleşir? Cevap sayılı Kanunun 49 / 9 maddesine göre, oy verme işlemi genel kurul görüşmelerinden sonra başlar ve saat 17 : 00 ye kadar, gizli oy açık tasnif esaslarıyla devam eder. Seçim süresi sona erdiği halde sandık başında oylarını vermek üzere bekleyen üyeler de oylarını kullanırlar. Listede adı yazılı bulunmayan üye oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin resmî bir kuruluşça verilen belge ile kanıtlanmasından ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, asıl ve yedek üyeler belirtilerek her türlü şekilde düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı tarafından verilecek zarflara konulmak suretiyle kullanılır. Bunların dışındaki zarflara konulan oylar geçersiz sayılır. Adaylar asıl ve yedek üye olarak liste halinde seçime girerlerse, tasnif sonunda en fazla oy alan listedeki asıl adaylar asıl, yedek adaylar da yedek olarak seçimi kazanmış olurlar. Liste içindeki oylara göre üyeler sıralanır. Genel kurullarda oy verme işlemi alt yapı müsait olduğu takdirde elektronik ortamda gerçekleştirilebilir. Soru 54- Seçim Süresinin Bitiminde Yapılan İşlemler Nelerdir? Cevap 54- Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır. Birden fazla sandık bulunması halinde tutanaklar ile elektronik ortamda kullanılan oylar hakim tarafından birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak ve ilgili meslek kuruluşunun Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr sayfasında yayınlanmak suretiyle geçici seçim 55

83 GENEL BİLGİLER sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına verilir. Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hakim, yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder. Seçim sonuçları üst kuruluşlara ve Bakanlığa bildirilir. Hakim, herhangi bir sebeple seçimi durdurduğu veyahut seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, ilgililer bu karara, tebliğ tarihinden itibaren üç iş günü içinde il seçim kuruluna itiraz edebilirler. İl seçim kurulu en geç iki iş günü içinde itirazı inceler ve kesin olarak karara bağlar. İptal kararının kesinleşmesi üzerine hâkim, bir aydan az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek ilgililere ve Bakanlığa bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun olarak yürütülür. Seçimlerin tamamının iptali halinde seçimler yenileninceye kadar geçen sürede yönetim kurulu görevini yapmak üzere odalara birlik, birlik ve federasyonlara Konfederasyon, Konfederasyona ise Bakanlık tarafından, genel kurul üyeleri arasından üç kişilik bir kurul atanır. Genel kurul toplantısının sorunsuz bir şekilde sonuçlanmasından sonra başkanlık divanı ve bakanlık temsilcisi tarafından imzalı toplantı tutanağının bir örneği, noter onaylı genel kurul tutanak defterine yapıştırılmalıdır. Soru 55- Seçim Kurulu Başkanı ve Sandık Kuruluna Verilecek Ücretler Nasıl Belirlenir? Cevap 55- İlçe seçim kurulu başkanı hakime ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre tavan gösterge üzerinden ücret ödenir. Bu ve diğer seçim giderleri genel kurulu yapan esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşu tarafından karşılanır. 56

84 Soru 56- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon Organlarına Seçilebilme Şartları Nelerdir? Cevap 56- Kanunun 50 nci maddesine göre, genel kurul üyelerinin esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarına genel başkan, başkan ve yönetim, denetim, disiplin kurullarına üye olarak seçilebilmeleri için gerekli şartlar aşağıdaki gibidir. a) Aşağıda belirtilen eğitim şartını taşımak. - Denetim kurulu üyeliği için en az lise, bu şartı taşıyan üye bulunmadığı takdirde sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul mezunu olmak; Konfederasyon denetim kurulu üyeliğine dışarıdan seçilecekler için 4 yıllık yüksek okul mezunu ve denetim formasyonuna haiz olmak, - Disiplin kurulu üyeliği için en az lise mezunu olmak, - Yönetim kurulu üyeliği için ise en az ilkokul mezunu olmak. b) Konfederasyon denetim kuruluna dışarıdan seçilecekler ve yeni kurulan odalar hariç, en az iki yıldır odaya kayıtlı olmak ve halen çalışıyor bulunmak. Organlara seçilebilmek için, genel kurul tarihinden geriye doğru en az 2 yıldan beri kesintisiz olarak odaya kayıt olunması yeterli olup, kişinin aidat ödemesini yapmamış olması seçilmeye engel değildir. Zira seçilme şartları arasında aidatını ödemiş olma şartı bulunmamaktadır. Aidatın ödenmemiş olmasının yaptırımı, Kanunun 61 inci maddesine göre icra yoluyla tahsil yoluna gidilmesi ve aidatın ödenmediği sürece odaca yapılacak hizmetler ile onanacak ve düzenlenecek belgelerin verilmemesidir. Seçilecek kişilerin halen çalışıyor olması da önemli bir husustur. Kanaatimizce vergi mükellefiyeti devam eden üyenin çalıştığı kabul edilmelidir. c) Kanunun 50/c maddesinde belirtilen suçlardan dolayı ceza almamak tarih, 5728 sayılı Kanunun 573 üncü maddesi ile, tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri birleştirilerek aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. c) Türk Ceza Kanunu nun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye 57

85 GENEL BİLGİLER kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından hapis cezasına mahkûm olmamak. Dolayısıyla meslek kuruluşları organlarına seçilebilmek için yukarıda belirtilen suçlardan dolayı ceza alınmamış olması gerekmektedir. Öte yandan değişiklikten önce; d) Seçim esnasında oda üyeliğinden geçici veya uzun süreli olarak çıkarılmasına ilişkin kesinleşmiş ceza almamış olmak. şeklinde belirlenen şart, değişiklik yapan Kanun ile kaldırılmıştır. Soru 57- Bir Oda Başkanı Üst Üste İki Dönem Oda Başkanı Olabilir mi? Cevap 57- Kanunun 54/1 maddesinin ilk halinde aynen; Oda, birlik, federasyon başkanı ve Konfederasyon genel başkanı, genel kurul tarafından tek dereceli olarak seçilir; bunlar aynı zamanda ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun yönetim kurulu üyesi ve başkanıdır. Başkanlık ve genel başkanlık görevini üst üste iki dönem yapanlar bir seçim dönemi geçmedikçe tekrar başkan seçilemezler. denilmekteydi. Ancak Anayasa Mahkemesinin 2005/78 Esas, 2005/15 Karar sayılı ve tarihli kararında; günlü, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 54. maddesinin birinci fıkrasının ikinci tümcesi, günlü, E: 2005 / 78, K: 2005 / 59 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu tümcenin uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına gününde oybirliği ile karar verildi. denilerek anılan maddenin birinci fıkrasının ikinci tümcesinin iptaline ilişkin Kararın Resmi Gazetede yayımlanmasına kadar anılan maddenin yürürlüğünün durdurulmasına karar vermiştir. Bu nedenle de bir oda başkanının süre sınırı olmadan başkan seçilmesi mümkün bulunmaktadır. 58

86 Soru 58- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Organ Üyeliğinin Sona Erme Şartları Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 50 nci maddesinin son fıkrasına göre, seçilme şartlarından bir veya birkaçını taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile bu şartlardan en az birini görev süreleri içinde kaybedenlerin üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu durumda üyeliğin düşmesi ve en fazla oy alan yedek üyeden başlamak üzere yeni üyenin üyeliğe davetine ilişkin karar ve işlemler yönetim kurulunca yerine getirilir. Seçilme şartları seçilme tarihinde var olmalıdır. Bu nedenle seçimden sonra kazanılmış şartlar üyelikten düşmeye engel olmayıp, kazanılmış hak sayılmamaktadır. Nitekim Danıştay (507 sayılı Yasayla ilgili olarak) tarih ve 1999/4624 sayılı kararında, oda yönetim kurulu üyeliğine seçilebilmek için, seçimin yapıldığı tarihte, ilgilinin mevcut yasanın getirdiği şartları taşıması gerektiği, seçimden sonra sabıka kaydı silinen ve yasaklanmış hakları geri verilen kişinin ancak bu tarihten sonra yapılacak seçimlere katılabileceği, üye seçildikten sonra sabıka kaydı silinen kişinin silinme nedeniyle göreve devam ettirilmesi yolunda tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığını hükme bağlamıştır. Seçilmiş olan yönetim kurulu yedek üyelerinin gerekli şartları seçilme anında mı yoksa herhangi bir nedenle boşalan üyelik görevine başladığı anda mı taşıması gerektiği tartışmalıdır. Kanaatimizce yedek üyelerin de asillerin taşıması gereken şartları seçilme anında taşıması gerekmektedir. Soru 59- Odalar Amaçları Dışında Faaliyet Gösterebilir mi? Amaçları Dışında Faaliyet Gösteren Odalar Sorumlu Organları İçin Bir Yaptırım Var mıdır? Cevap sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Kuruluş amaçları dışında faaliyet gösteren veya bu Kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevlerine son verilir. Organların görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine Bakanlığın veya bu kuruluşların bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır ve en geç iki ay içinde sonuçlandırılır. 59

87 GENEL BİLGİLER Kanuna göre Bakanlık, amaç dışında faaliyeti tespit etmesi halinde doğrudan asliye hukuk mahkemesine başvurabilecektir. Bu halde Bakanlık taraf olarak davaya katılabilecektir. Bunun dışında Bakanlık bu yetkisini, Kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen organlar için de kullanabilecektir. Örneğin Bakanlığın uyarısına rağmen gerekli şartları taşıdığı halde bir kişinin Oda kaydının yapılmaması halinde bu talimata uymayan yönetim kurulunun görevine son verilebilecektir. Görevlerine son verilen organların yerine, 5362 sayılı Kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içinde yapılacak genel kurul ile yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin süresini tamamlar. Görevlerine son verilen organ üyelerinin cezai sorumlulukları saklıdır. Bu organların yukarıdaki açıklamalar gereğince görevlerine son verilmesine neden olan ve mahkeme kararında belirtilen tasarrufları hükümsüzdür. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, valilik tarafından faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar. Aksi halde bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Siyasi faaliyet, Odanın amaçları arasında sayılmadığından Odalar siyasi faaliyetlerde bulunamayacaktır. Ancak Oda organlarında görevli kişilerin siyasi partilere kayıt olması yönünde bir yasak bulunmamaktadır. Soru 60- Oda Yönetim Kurulunun Toplanma Süresi ve Karar Alma Yeter Sayısı Nedir? Cevap sayılı Kanunun 53 üncü maddesine göre esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulları en az ayda bir toplanmak zorundadır. Yönetim kurulu, gerek görülmesi halinde başkanın veya üyelerinin çoğunluğunun ya da denetim kurulu çoğunluğunun çağrısıyla her zaman toplanabilir. Kanunda, bir ayda en fazla ne kadar toplantı yapılacağı belirtilmemiş ve bu konuda bir sınır getirilmemiştir. Yönetim kurulu toplantılarının çağrısı üyelere yazılı olarak yapılır. Buna göre 7 kişilik bir oda yönetim kurulunda 4 kişinin talebi ile yönetim kurulu her zaman toplanabilmektedir. Toplantıya çağrının yazılı yapılması zorunlu olup, telefon vs. ile yapılan çağrının bir hükmü yoktur. Bununla birlikte elektronik 60

88 GENEL BİLGİLER posta ile çağrı yapılmasının taraflarca kabulü halinde mümkün olduğu düşünülmektedir. Yönetim kurulu, üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve hazır bulunanların çoğunluğu ile karar verir. Örneğin 7 kişilik bir yönetim kurulu en az 4 kişi ile toplanır ve en az 3 kişinin aynı yönde oy kullanması ile karar verir. Alınan kararlar noter tasdikli yönetim kurulu karar defterine geçirilir. Kararlar deftere el yazısı ile yazılır veya yazı makinesi veya bilgisayar vs. ile yazıldıktan sonra deftere yapıştırılır. Her kararın başına tarihi, sıra numarası ve toplantıda bulunanların isimleri yazılır. Kararlar toplantıda bulunan üyelerin isimleri yazılmak suretiyle imzalanır. Alınan karara muhalif kalanlar muhalefet şerhlerini karar defterine açıkça yazması uygun olacaktır. Soru 61- Yönetim Kurulu Toplantılarına Katılmayan Üye İçin Bir Yaptırım Var mıdır? Cevap sayılı Kanunun 53 / 3 maddesine göre mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmeyen üyeler yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılır. Yönetim kurulu üyeleri arasında eksilme olduğu takdirde, yedek üyelerden genel kuruldaki seçimde en fazla oy alanlar, oyların eşitliği halinde ise listeye göre sırayla yönetim kuruluna getirilir ve yeni üye ilk toplantıya yazılı olarak çağrılır. Yeni üyenin iştiraki sağlanmadan yönetim kurulu toplantısı yapılamaz. Bu üyenin toplantıya icabet etmemesi halinde sonraki üye çağrılarak yönetim kurulu üye sayısı tamamlandıktan sonra toplantı yapılır. Mazeretlerin, iştirak edilmeyen toplantıdan önce veya hemen sonra yönetim kuruluna sunulması ve mazeretin ilk toplantıda değerlendirilmesi gereklidir. Ayrıca ispat hukuku açısında mazeret bildirimin yazılı yapılmasında fayda bulunmaktadır. Zira sözlü ve telefonla yapılan mazeret beyanlarının ispatı imkansız olmamakla birlikte zor olacaktır. 61

89 Soru 62- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Yönetim Kurulunun Toplu Olarak Görevden Ayrılması Halin de Ne Yapılır? Cevap sayılı Kanunun 53/4 maddesine göre, yönetim kurulu üyelerinin toplu olarak görevden ayrılması veya asıl üye sayısının yarıdan aşağıya düşmesi ve yedeklerinin de kalmaması halinde; üç ay içinde yapılacak seçimlere kadar, odalar birlik tarafından, birlikler ve federasyonlar Konfederasyon tarafından, görevlendirilecek üç kişilik bir kurul tarafından yönetilir. Bu hale göre 7 kişilik bir oda yönetim kurulunda yönetim kurulu asil üyelerin sayısı 3 e düşmüş olması ve çağrılacak yönetim kurulu yedek üyesi de kalmamış ise organ boşluğu ortaya çıkacağından üç ay içinde yeni yönetim kurulu seçimi için olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmalıdır. Üye sayısı yeter sayının altına düştüğünden genel kurula çağrı işlemleri odalarda bağlı olduğu Birlik tarafından yapılacaktır. Soru 63- Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyonu Temsil ve İlzamla Kim Yetkilidir? Cevap 63- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarını temsil ve ilzama başkan yetkilidir. Başkanın bulunmadığı zamanlarda, yönetim kurulunca yetkilendirilmiş olan başkan vekili temsil ve ilzam görevini ifa eder. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarını, başkan veya başkan vekili ile genel sekreterin müşterek imzaları bağlar. Oda, birlik ve federasyon başkanı ve konfederasyon genel başkanı genel kurul tarafından tek dereceli olarak seçilir; bunlar aynı zamanda ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun yönetim kurulu üyesi ve başkanıdır. Başkanın herhangi bir sebeple görevinden ayrılması durumunda, yönetim kurulu kalan süreyi tamamlamak üzere kendi aralarından birisini başkan olarak seçebilmektedir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri kendi aralarından, odalarda bir başkan vekili; oda sayısı 50 ve daha az olan birliklerde bir başkan vekili, olan birliklerde iki başkan vekili, 101 ve daha fazla olan birliklerde üç başkan vekili, federasyonlarda iki başkan vekili, konfederasyonda ise dört genel başkan vekili seçilir. 62

90 Soru 64- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Denetim Kurulu Toplantıları Ne Zaman Yapılır ve Üyeliğin Boşalması Halinde Yapılacak İşlem Nedir? Cevap 64- Kanunun 55 inci maddesine göre, denetim kurulları ayda bir toplantı yaparlar. Denetim kurulları yaptıkları denetimlerin sonucunu üç ayda bir yönetim kurullarına, dönem sonunda da genel kurula rapor halinde sunarlar sayılı Kanunun 55 inci maddesinde ayda bir toplantı yapılacağının belirtilmesi, Kanunun 53 üncü maddesinde yönetim kurulları için ön görülen ve ayda birden fazla toplantı yapılmasına imkan veren en az ayda bir ifadesini kullanmaması nedeniyle Yasa koyucunun denetim kurulunun ayda birden fazla toplantı yapmasını öngörmediği söylenebilecektir. Denetim kurulunun sürekli Oda işlerine müdahil olarak yönetim kurulunun çalışmalarını engellemesinin önüne geçilmesi bunun sebeplerinden birisi olabilecektir. Bununla birlikte denetim kurulunun aylık ücret alması ve ayda birden fazla toplantı yapılmasının Odaya mali bir yükü olmaması, ayrıca bu yönde açık bir yasak da olmaması nedeniyle denetim kurulunun ayda birden fazla toplantı yapabileceği düşünülmektedir. Mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmeyen üyeler denetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılır. Denetim kurulu üyeleri arasında eksilme olduğu takdirde, yedek üyelerden genel kuruldaki seçimde en fazla oy alanlar, oyların eşitliği halinde ise listeye göre sırayla denetim kurulunca yazılı olarak denetim kuruluna çağrılır. Denetim kurullarının asıl ve yedek üyelerinin tamamının görevden ayrılmaları ve yedeklerinin de kalmaması halinde ilk seçime kadar odalarda birlik, birlik ve federasyonlarda Konfederasyon tarafından bir denetçi atanır. Dolayısıyla denetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde belirli bir süre içinde genel kurul yapma zorunluluğu bulunmayıp, olağan genel kurul tarihi beklenebilecektir. Denetim kurulunun aldığı kararlar kullanılmaya başlanmadan önce notere tasdik ettirilen denetim kurulu karar defterine geçirilir ve denetim kurulu başkanı ve üyelerce imzalanır. Soru 65- Meslek Kuruluşları Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu Üyelerine Ödenecek Ücretler Nelerdir? Cevap sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları organlarında görev alanlara aşağıdaki ödemeler yapılabilmektedir. 63

91 GENEL BİLGİLER a) Huzur hakları : Meslek kuruluşları yönetim kurulu başkan ve başkan vekili dışındaki üyeleri için toplantı başına ödenen paradır. b) Ücret : Meslek kuruluşları yönetim kurulu başkanı ve başkan vekiline ve denetim kuruluna (birliklerde disiplin kuruluna) aylık olarak ödenen paradır. c) Yolluk ve konaklama ücretleri : Meslek kuruluşunun bulunduğu merkezin dışından, genel kurul, başkanlar kurulu, yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılacak üyelere ve bunların görevlendirilmelerinde ödenecek paradır. Soru 66- Huzur Hakları, Ücret, Yolluk ve Konaklama Ücretinin Miktarı Nasıl Belirlenir? Cevap sayılı Kanunun Aylık ücretler ve huzur hakları başlıklı 56 ncı maddesine göre, Huzur hakları, ücretler ile yolluk ve konaklama ücretleri aşağıda belirtilen hadleri aşmamak kaydıyla ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenir. Genel kurula sunulan Tahmini Bütçe genel kurulda onaylandıktan sonra kesinleşmekte ve Oda yönetimine harcama yapmak ve gelir toplama konularında yetki verilmiş olmaktadır. Dolayısıyla genel kurulun onayına sunulmayan bir harcama (ücret ve huzur hakları dahil) hukuki sorumluluk doğuracaktır. Ancak bu eksikliğin bir sonraki genel kurula sunulmak suretiyle giderilmesi ve hukuki sorumluluğun kaldırılması da mümkündür. a) Yönetim kurulu başkanlarına; - Odalarda üye sayısı olan odalarda asgari ücret, olan odalarda asgari ücretin iki katı, olan odalarda asgari ücretin üç katı, olan odalarda asgari ücretin dört katı, ve daha fazla üyesi olan odalarda asgari ücretin beş katı, - Birliklerde üye oda sayısı 25 e kadar olanlarda asgari ücretin üç katı, olanlarda asgari ücretin dört katı, olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 151 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, - Federasyonlarda üye oda sayısı 50 ye kadar olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 101 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, 64

92 GENEL BİLGİLER b) Yönetim kurulu başkan vekillerine; yönetim kurulu başkanları için belirtilen miktarların 2/4 ü, c) Denetim kurulu üyelerine; yönetim kurulu başkanları için belirtilen ücretlerin 1/4 ü, ç) Disiplin kurulu üyelerine; yönetim kurulu başkanları için belirtilen ücretlerin 1/4 ü, aylık ücret olarak ödenir. Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına yönetim kurulu başkanları için belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı ödenir.durum aşağıda tablo olarak gösterilmiştir. İLGİLİ ORGAN ÜYESİ ÖDEME ŞEKLİ ÖDEME MİKTARI Yönetim Kurulu Başkanı Denetim Kurulu Disiplin Kurulu Yönetim Kurulu Üyeleri Merkez Dışından Gelen - Genel kurul üyeleri, - Başkanlar kurulu üyeleri, - Yönetim Kurulu üyeleri, - Denetim Kurulu üyeleri, - Disiplin kurulu üyeleri, ve bunların görevlendirilmeleri halinde; Aylık Ücret Aylık Ücret Huzur Hakkı Yolluk ve konak-lama ücretleri (yurt içi harcırah) - Odalarda üye sayısına göre brüt asgari ücret ve katları, - Birliklere üye oda sayısına göre brüt asgari ücret ve katları - Federasyonlarda oda sayısına göre brüt asgari ücret ve katları, - Konfederasyonda brüt asgari ücretin 10 katı Başkana ödenen ücretin çeyreği (1/4) Katıldıkları toplantı başına Başkana ödenen ücretin beşte biri (1/5) Yurt içi harcırah asgari ücretin 1/5 inden, Yurt dışı harcırahları ise en yüksek devlet memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz 65

93 GENEL BİLGİLER Bu ücretler brüt asgari ücret üzerinden net olarak ödenir. Belirlenen ödemelerin üstünde alınan ücret ve huzur hakları haksız ödeme kabul edilerek ilgilisi tarafından Odaya iade edilmesi gerekmektedir sayılı Kanunun Aylık ücretler ve huzur hakları başlıklı 56 ncı maddesinin ilk fıkrasının (e) bendinde; e) Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı, ödeneceği belirtilmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organ üyelerinin yurt içi harcırahları, asgari ücretin 1/5 inden, yurt dışı harcırahları ise en yüksek Devlet memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz. denilmiştir. Anılan maddede, ücret ve huzur haklarının miktarı belirtilmiş ancak meslek kuruluşları organlarında görevli olanların yolluğa esas görevlendirme sayıları, (örneğin ilçedeki bir Oda başkanının her hafta 3-4 gün İl Merkezindeki Birliğe görevlendirilmesi ve harcırah ödenmesini yasaklayan bir hüküm yoktur.) ve yönetim kurulu toplantı sayıları (Oda yönetim kurulunun her gün toplantı yapmasını engelleyen bir hüküm yoktur), gibi konular anılan Kanun ve Odalarla ilgili yönetmeliklerde açıklığa kovuşturulmamıştır. Bu nedenle Oda yönetim kurulunun örneğin ayda 20 toplantı yapmasını engelleyen bir hüküm olmaması nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin alacağı huzur hakkı miktarının yönetim kurulu başkan ve/veya vekili ücretini geçmesi mümkün olabilecek ve Kanunla belirlenen ücret sınırlamasının da bir anlamı kalmayacaktır. Çünkü Kanun, yönetim kurulu üyeleri için katıldıkları toplantı başına huzur hakkı miktarını belirlemiştir. Bu husustaki tek sınırlama tahmini bütçede gösterilecek toplantı başına huzur haklarının yüksekliği nedeniyle ücret ve huzur haklarına ilişkin harcama kaleminin genel kurulun onayından geçmeme ihtimalidir. Ancak odaların genel kurul toplantılarına katılım sayılarının azlığı dikkate alındığında bu kontrol mekanizmasının da güçlü olmadığı söylenebilir. Bu hususların yapılacak düzenlemelerle açıklığa kavuşturulması gerektiği değerlendirilmektedir. 66

94 Soru 67- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Oda Organ Üyeleri Başka Bir Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kuruluşunun Organlarında Görevli İse Aynı Anda İki Yerden de Ücret Alabilir mi? Cevap 67- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanını alırlar. Diğer bir ifade ile esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarındaki organ üyeleri, oda, birlik, federasyon ve Konfederasyondan hangisinde aylık ücreti yüksekse, o teşkilat birimindeki aylık ücretlerini almak zorundadırlar. Bu hak seçimlik bir hak değil, Kanunun emredici hükmü olup, kişinin kendi isteğine bırakılmamıştır. Öte yandan Organ üyeleri meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinde ücret alabilirler. Diğer yandan Kanunun 56 ncı maddesinde, aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez denilmektedir. Bu ifadenin aynı meslek kuruluşunda ücret alan bir organ üyesine huzur hakkı ödenmeyeceği şeklinde mi yoksa herhangi bir meslek kuruluşundan ücret alan bir kişinin diğer başka bir meslek kuruluşundaki farklı görevi nedeniyle de huzur hakkı alamayacağı şeklinde mi anlaşılması gerektiği konusunda yorum farkları bulunmaktadır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının çeşitli görüş yazılarında aynı anda hem ücret hem de diğer meslek kuruluşundaki organ üyeliğinden dolayı huzur hakkı alınmasının Kanuna uygun olmadığı belirtilmiştir. TESK in konuyla ilgili 2006/18 sayılı genelgesinde ise ücret alan organ üyelerinin aynı zamanda diğer meslek kuruluşundaki görevinden dolayı katıldığı toplantılar için huzur hakkı alabileceği değerlendirilmiştir. Anlaşılacağı üzere konu hakkında TESK ve Bakanlık arasında Kanunun yorumu bakımından farklılık bulunmaktadır. Bu nedenle 2575 sayılı Danıştay Kanunu nun 23 / e ve 42 / f maddeleri uyarınca, 5362 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin uygulamasına ilişkin ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve Hukuk Devleti hedefinde her olayda objektif, eşit işlem tesis ederek uygulama birliğini sağlamak açısından Danıştay Başkanlığından görüş alınması sorunun çözümünde bir yöntem olabilecektir. Öte yandan 5362 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinde, ( ) esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler ( ) denilmektedir. Yine aynı Kanunun 51 nci maddesinde ise, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarından 67

95 GENEL BİLGİLER herhangi birisinde yönetim, denetim veya disiplin kurulu üyeliği bulunanlar, diğer esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim, denetim veya disiplin kurullarının en fazla ikisinde daha üye olarak yer alabilecekleri, bu kişilerin uhdelerinde üç görevden ziyade üyelik bulunduramayacakları belirtilmiştir. Dolayısıyla meslek kuruluşları iştiraklerinde alınacak görevler en fazla üç görev alma sınırlamasına tabi değildir. Ancak meslek kuruluşunun birden fazla iştirakinde yer alan organ üyeleri bu iştiraklerin sadece birinden ücret alabilecektir sayılı Kanunun 10/k maddesinde, oda genel kurulunun görev ve yetkileri içinde; Bağlı olduğu birliğin muvafakati alınmak kaydıyla üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak ve mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçlarıyla sınırlı olarak kurulmuş veya kurulacak şirketlere ve kooperatiflere iştirak etmek, amaçlarına uygun olarak eğitim ve öğretim kurumları kurmak üzere vakıf kurmaya karar ve bu konudaki işlemleri yürütmek üzere yönetim kuruluna yetki vermek. sayılarak Odaların şirket, kooperatif ve vakıf kurmaları açıkça düzenlenmiştir. Buna göre bir Oda tarafından iki şirket kurulmuş ise yönetim veya denetim kurulunda bulunan bir kişi her iki şirkette (iştirakte) de görev almış ise sadece bir şirketteki görevi nedeniyle ücret alabilecek diğer şirketteki görevinden dolayı ücret alamayacaktır. Ancak oda personeli için bu yönde herhangi bir sınırlama bulunmadığından, oda personeli kuruluşun bütün iştiraklerinde görev alabileceği gibi, bu görevlerinden dolayı da tüm ücretleri alabilecektir. Soru 68- Oda Genel Sekreterinin Görev ve Sorumlulukları Nelerdir? Cevap 68- Genel Sekreterler Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının işlemlerini, mevzuat, ana sözleşme ve yönetim kurulu kararları doğrultusunda yürütmekle görevli ve sorumludur. Genel sekreterler birden fazla esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunda görev yapamazlar. İhtiyaç duyulması halinde onbinden fazla üyesi odalarda bir genel sekreter yardımcısı çalıştırılabilir 68

96 GENEL BİLGİLER Genel sekreter yönetim kurulu toplantılarına katılır, ancak oy kullanamaz. Genel sekreterin yönetim kurulu toplantılarına katılmasındaki amaç oda gelirgiderleri ve yapılan işlemler hakkında yönetim kurulunun alacağı kararlarda bilgilendirmeyi sağlamaktır. Bu nedenle yönetim kurulu kararlarında genel sekreterin imzasının bulunması kararlara katıldığı şeklinde değil, toplantıda hazır bulunduğu şeklinde yorumlanmalıdır. Giderler, başkan veya vekili ile genel sekreterin ortak imzasıyla yapılır. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları adına yazılacak yazılar da aynı şekilde imzalanır. Ancak, yönetim kurulu kuruluş içi konularda genel sekretere tek başına imza yetkisi verebilir. Konfederasyon genel sekreteri, yönetim kurulunun izni ile harcama yetkisi dahil, görev ve yetkilerinden bir bölümünü her yıl başında yeniden tespit edilmek kaydıyla yardımcılarına devredebilir. Genel sekreterin atanması, terfi, cezalandırılması ve görevine son verilmesi yönetim kurulu kararı ile yapılır. Yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve bunların eşleri, çocukları ve çocuklarının eşleri genel sekreter olarak atanamaz. Genel sekreterin tezkiye amiri ise ilgili meslek kuruluşunun başkanıdır. Genel sekreter, personelin birinci tezkiye amiri olup personelin atanma, terfi, cezalandırma ve işten uzaklaştırma işlemleri teklifi üzerine yönetim kurulunca yapılır. Birlik genel sekreterleri birliğe üye odaların genel sekreterleri ile temmuz ve aralık aylarında, birlik başkanının gözetiminde yılda en az iki defa eğitim ve değerlendirme toplantısı yaparlar. Soru 69- Genel Sekreterliğe Atanmak İçin Aranan Şartlar Nelerdir? Cevap 69- Genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı olarak atanacakların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesindeki genel şartları taşımaları gerekli olup; bu şartları taşımayanlar, genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı olarak atanamaz. Bu şartları taşımadıkları sonradan anlaşılanların ise görevlerine son verilir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde, genel şartlar; 69

97 GENEL BİLGİLER 1. Türk Vatandaşı olmak, sayılı Kanunun 40 ıncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, (Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden 15 yaşını dolduran ve rüştü mahkemece belirlenenler dışında genel olarak 18 yaşını doldurmuş olmak), sayılı Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, (Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilir ancak ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde duruma göre ilkokul mezunları da alınabildiği gibi, mesleğin niteliğine göre yüksekokul bitirme ve diğer özel şartlar konabilecektir. Ancak 5362 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin son fıkrasına göre oda genel sekreter ve yardımcılarının en az lise ve dengi okul mezunu olması şarttır). 4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 5. ( /5728 sayılı Kanun un 317 nci maddesi ile değişik) Türk Ceza Kanunu nun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. 6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak, şeklinde sayılmıştır. Birlik ve federasyon genel sekreter ve yardımcılarının en az iki yıllık yüksekokul mezunu olmaları, oda genel sekreter ve yardımcılarının en az lise ve dengi okul mezunu olması şarttır. Genel sekreterlerin iktisadi ve idari sahada tatbiki bilgi ve tecrübe sahibi olmaları ile yabancı dil bilmeleri tercih sebebidir. Ancak bu tercihli 70

98 GENEL BİLGİLER şartları taşımayanların da bu göreve atanması mümkündür. Meslek kuruluşunun başarısı için bu tercih sebebine uyulmasında fayda bulunmaktadır. Diğer yandan bir kişinin genel sekreterliğe atandığı tarihte, örneğin, lise mezunu olmaması ancak göreve atandıktan sonra dışarıdan liseyi bitirmesi halinde ne olacaktır? Kanaatimizce genel sekreterliğe atanma tarihinde gerekli şartların taşınması gereği bulunduğundan atandığı tarihte lise mezunu olmayan kişinin görevine son verilmesi gereklidir. Ancak aynı kişinin sonradan lise mezunu olması ve gerekli şartı taşıması halinde yeniden bu göreve atanmasında bir sakınca bulunmamaktadır sayılı Kanunun Geçici 10 uncu maddesine göre, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce genel sekreter, genel sekreter yardımcısı (ve sicil memuru olarak atanmış olanlarda) bu Kanunda belirtilen nitelikler aranmamaktadır. Soru 70- Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kuruluşlarının Denetimi Kimler Tarafından Yapılır ve Bu Kuruluşların Personeli ile Yetkili Organlarının Denetimle İlgili Sorumluluğu Nedir? Cevap 70- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları ile sicil işlemleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gözetim ve denetimine tabidir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının ilgili personeli ile organlarında görevli üyeleri, Bakanlık denetim elemanlarının talebi üzerine kuruluşa ait her türlü evrak, defter ve kayıtları göstermeye veya vermeye, para ve diğer varlıkların sayılmasına müsaade etmeye, denetim ve incelemeleri için yardımda bulunmaya ve çalışmalarını yapabilecekleri uygun bir yer tahsis etmeye mecburdurlar. Ayrıca; 5362 sayılı Kanunun 22/d maddesi gereğince, Odaların çalışmalarının mevzuat ve oda ana sözleşmesi esasları içinde yürütülmesini sağlamak üzere gerekli görülecek zamanlarda, işlemlerini incelemek ve alınması gerekli tedbirler hakkında bildirimde bulunmak yetkisi Birlik yönetim kuruluna, 5362 sayılı Kanunun 23/e maddesi gereğinde, Birliğe bağlı odaların hesap ve işlemlerini Bakanlığın isteği üzerine incelemek yetkisi Birlik denetim kuruluna, 5362 sayılı Kanunun 30 / d maddesi gereğince, mevzuat ve oda ana 71

99 GENEL BİLGİLER sözleşmesi esasları içinde yürütülmesini sağlamak üzere, gerekli görülecek zamanlarda, üye odaların çalışmalarını inceleyerek alınması gerekli idari ve mali tedbirler hakkında bildirimde bulunmak ve odanın bağlı bulunduğu birliğe bilgi vermek yetkisi Federasyon yönetim kuruluna, 5362 sayılı Kanunun 39/d maddesi gereğince ise, Birliklerin, federasyonların ve gerektiğinde odaların çalışmalarını mevzuat ve ana sözleşmeleri esasları içinde yürütülmesini sağlamak için lüzumlu görülecek zamanlarda hesap ve işlemlerini incelemek ve alınması gerekli tedbirler hakkında bildirimde bulunmak yetkisi Konfederasyon yönetim kuruluna, Verilmiştir. Konfederasyona verilen bu yetki de Konfederasyon Teftiş Kurulu Başkanlığı marifetiyle yerine getirilmektedir sayılı Kanuna göre, Odaların sadece üye kayıtları ve belgeleri, sigortalılık yönünden gerektiğinde Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Sosyal Güvelik Kurumu) denetim elemanları tarafından denetlenebilmektedir. Soru 71- Oda Organlarında Görevli Olanlar ve Personel Hakkında Bakanlık Tarafından Yapılacak Görevden Uzaklaştırma İşlemi Hangi Hallerde Uygulanır? Cevap 71- Görevden uzaklaştırma işlemi, hakkında soruşturma başlatılan kişi tarafından delillerin karartılmasını önlemek ve soruşturmanın selametini sağlamak için başvurulan bir tedbir işlemidir sayılı Kanunda belirtilen hallerin varlığında yapılacak görevden uzaklaştırma işlemleri aşağıda iki başlık altında açıklanmıştır. a) Doğrudan Doğruya Bakanlık Denetim Elemanları Tarafından Görevden Uzaklaştırılanlar; Odaların denetimi ile görevli kişilere karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyen veya Kanunun 59 uncu maddesinde belirtilen suçlardan dolayı haklarında kovuşturmaya başlanan ve görevi başında kalması denetim ve soruşturmanın yapılması bakımından sakıncalı görülen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının personeli Bakanlık denetim elemanlarınca doğrudan görevden uzaklaştırılabilir. Buna göre bir oda personelinin görevden uzaklaştırılabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. 72

100 GENEL BİLGİLER 1- Odaların denetimi ile görevli kişilere karşı aşağıda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi. - Kuruluşa ait evrak ve defterlerin verilmemesi, - Para ve diğer varlıkların sayılmasına müsaade edilmemesi, - Denetim sırasında istenecek bilgilerin verilmemesi ve gerekli yardımda bulunulmaması, - Denetim için uygun bir yer tahsis edilmemesi, sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde belirtilen suçlardan (zimmet, güveni kötüye kullanma vs.) dolayı haklarında kovuşturmaya başlanması. 3- Başlatılan soruşturma gereği görevi başında kalması denetim ve soruşturmanın yapılması bakımından (denetimi zorlaştırma, delilleri yok etme girişimi vs.) sakıncalı görülmesi. Bu son halin takdirinin Müfettişe ait olduğu düşünülmektedir. Müfettiş, yapılan soruşturmayla ilgili olarak delillerin yok edilebileceği kanaatine varırsa böyle bir tedbiri uygulaması mümkün, hatta gereklidir. Görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması halinde, bu yöndeki sürecin nasıl işleyeceği Esnaf ve Sanatkârlar Odaları, Birlikleri ve Federasyonları Personel Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak belirlenecektir. b) Organ Üyelerinin Görevden Uzaklaştırılması; Anayasanın 135 inci maddesine göre meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenmektedir. Yine, amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir sayılı Kanuna göre, Oda personeli için görevden uzaklaştırma şartları organ üyeleri için de geçerlidir. Ancak Organ üyelerinin görevden uzaklaştırılmaları ise Kanunun 58/3 maddesine göre, denetim elemanlarının teklifi sonucu Bakanlık veya Cumhuriyet Savcılığı tarafından yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılan dava üzerine mahkemece bir ay içinde basit usulde yargılama yapılarak karara bağlanır. Mahkeme, dava sonucunu Bakanlığa, ilgili oda ve üst kuruluşa bildirir. Buna göre denetim elemanı tarafından görevden uzaklaştırma için Bakanlığa veya Cumhuriyet Savcılığına teklifte bulunulacaktır. 73

101 GENEL BİLGİLER 5362 sayılı Kanunun ilgili maddesinde, organ üyelerinin görevden uzaklaştırılması yetkililerin teklifi sonucu asliye hukuk mahkemesince bir ay içinde basit usulde yargılama yapılarak karara bağlanacağı belirtilmekle birlikte, mahkemece görevden uzaklaştırılan organ üyesinin ne zaman göreve iade edileceği ve kim tarafından iade edileceği belli olmadığı gibi, sorumlu organın tüm üyelerinin görevden uzaklaştırılması halinde ilgili organın görevlerinin kim tarafından yerine getirileceği de belirlenmiş değildir. Kanunun 44/d maddesinde esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurullarının; Haklı ve geçerli sebeplerin varlığı halinde Bakanlık tarafından, Olağanüstü olarak toplantıya çağırılacağı düzenlenmiştir. Bu halde organ üyelerinin tümünün görevden uzaklaştırılması ve yedeklerinin de kalmaması halinde organ boşluğu gerekçe gösterilerek Bakanlık tarafından olağanüstü genel kurul toplantısı ile organ seçimlerinin yenilenmesi mümkündür. Ancak mahkeme tarafından göreve son verme değil, uzaklaştırma söz konusudur ve uzaklaştırılan kişilerin göreve döneceği ihtimali her zaman vardır. Dolayısıyla organ boşluğu olağanüstü genel kurul için bir gerekçe olamayacaktır. Öte yandan Kanunun Yönetim kurulu toplantıları ve kararları başlıklı 53 üncü maddenin 4 üncü fıkrasında; ( ) Yönetim kurulu üyelerinin toplu olarak görevden ayrılması veya asıl üye sayısının yarıdan aşağıya düşmesi ve yedeklerinin de kalmaması halinde; üç ay içinde yapılacak seçimlere kadar, odalar birlik tarafından, birlikler ve federasyonlar Konfederasyon tarafından, Konfederasyon ise Bakanlık tarafından görevlendirilecek üç kişilik bir kurul tarafından yönetilir. denilmektedir. Yine anılan maddede yönetim kurulu üyelerinin toplu olarak görevden ayrılma ve asıl üye sayısının yarıdan aşağıya düşmesi ve yedeklerin de kalmaması hali düzenlenmiştir. Yine bu halde de görevden uzaklaştırılan organ veya üyelerinin görevden ayrılması veya üye sayısının yarıdan aşağıya düşmesi halinin uzaklaştırma tedbirinden farklı olduğu görülecektir. Tüm bu açıklamalar karşısında görevden uzaklaştırılan organ veya üyelerinin yerine kimin/ kimlerin geleceği, kuruluşun kim tarafından idare edileceği (çift imza kuralı) ve uzaklaştırma süresinin hangi süreye tabi olacağı hususlarının düzenlen- 74

102 GENEL BİLGİLER mesine ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir. Soru 72- Oda Organ Üyeleri ve Personeli İçin İşledikleri Suçlardan Dolayı Özel Bir Ceza Düzenlemesi Var mıdır? Cevap sayılı Kanunun 59 uncu maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organlarının üyeleri ve genel sekreterleri ile personeli, görevlerini yerine getirirken görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle bu kuruluşların paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve diğer malları aleyhine, bilanço, kesin hesap, rapor, diğer her çeşit evrak ve defterleri üzerinde suç işledikleri takdirde, bu suçlardan dolayı, adli olarak kamu görevlileri gibi ceza görürler. Odaların kamu kurumu niteliğinde mesleki kuruluşlar olmasından dolayı söz konusu maddeyle oda organlarında görevli olanlar ve personel için daha ağır cezalar verilmesi ilkesi kabul edilmiştir. Buna göre oda personeli ve organlarda görevliler, kamu görevlileri tarafından işlenebilen zimmet, görevi kötüye kullanma vs. suçların faili olabilecektir. Ancak tespit edilen suç tipi kamu görevlileri tarafından işlenen suç tanımına girmemesi halinde genel hükümlere göre diğer suç ve cezalar da bu kişilere uygulanabilecektir. Kanunun 59 uncu maddesi sadece ilgililere işledikleri suçlarla ilgili verilecek cezalar bakımından olup, soruşturma süreci ve işlemlerini kapsamamaktadır. Mülga 507 sayılı Kanunda eski T. Ceza Kanununa uygun olarak devlet memurları gibi(...) kavramı yerine 5362 sayılı Kanunda yeni T. Ceza Kanunu nda belirtilen Kamu görevlisi kavramı kullanılmıştır sayılı T. Ceza Kanunu nun Tanımlar başlıklı 6 ncı maddesinde Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi (...) anlaşılır denilmiştir. 75

103 Soru 73- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI GENEL BİLGİLER Odaların Görevleri Arasında Sayılan Fiyat Tarifeleri Nasıl Belirlenir ve İtiraz Yolları Nedir? Cevap sayılı Kanunun 62 nci maddesine göre, esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetlerin fiyat tarifeleri, bağlı bulundukları odalarca hazırlanır ve odanın mensubu olduğu birlik yönetim kurulu tarafından, fiyat tarifesinin sunulmasından sonra otuz gün içinde, onaylanır veya reddedilir. Onaylanan fiyat tarifesi belediye, mülki amirlik ve ilgili odaya yedi gün içerisinde bildirilir ve bu andan itibaren yürürlüğe girer. Fiyat tarifeleri, uygulanacak azami hadleri gösterir. Belediyeler veya o yerin en büyük mülki amiri tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa onbeş gün içinde o yerin mülki amirinin ya da görevlendireceği yardımcısının başkanlığında, ticaret ve sanayi veya ticaret odasından bir temsilci ile esnaf ve sanatkârlar odaları birliği temsilcisinden teşekkül edecek bir komisyonda görüşülüp karar verilmesini isteyebilirler. Komisyon kararları salt çoğunlukla alınır. Komisyon, tarifeleri uygun bulmadığı takdirde tarife yürürlükten kalkar. Komisyon kararına karşı, ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren on gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilirler. Bu mahkemenin kararı kesindir. Soru 74- Odaların Gelirleri ve İktisap Ettikleri Gayrimenkuller İçin Herhangi Bir Vergi, Resim, Harç İstisnası Var mıdır? Cevap sayılı Kanunun 65 inci maddesi uyarınca, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının, - Kuruluş amaçlarını gerçekleştirmek ve, - Bu amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere, iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile bu kuruluşların görevleri dolayısıyla elde ettikleri gelirler, katma değer vergisi ve emlak vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Danıştay 9. Dairesi tarih ve E / 4873, K / 3722 sayılı kararında, mülga 507 sayılı Kanunun Ek 11 inci maddesindeki muafiyet hükmünün, (A) Odasının kuruluş amaçlarına uygun kullanılmak üzere iktisap ettiği 76

104 GENEL BİLGİLER gayrimenkuller ile gelirler açısından tanınmış olduğu, odaya ait taşınmaz üzerine ipotek konulmasında tapu harcı tahsil edilebileceği yönünde karar vermiştir. Yine Danıştay 9. Dairesinin tarihli ve 1996/1639 E., 1997/4342 K. sayılı kararında ise, mülga 507 sayılı Kanunun Ek 11 nci maddesindeki muafiyet hükmünün KDV Kanununun 19 uncu maddesine özel ve sonraki Kanun hükmü olduğundan (A) Odasının kuruluş amacına uygun olarak satın aldığı gayrimenkulün KDV den muaf olduğuna karar vermiştir. Ancak 5362 sayılı Kanunun 65 inci maddesinde Katma değer vergisi ve emlak vergisi hariç denilerek Odaların satın alacakları gayrimenkullerde emlak vergisi ve elde ettikleri gelirler bakımından da katma değer vergisi ödeyecekleri açıkça belirtilmiştir. Soru 75- Esnaf ve Sanatkârların Sicil Kayıtları Hangi Kuruluş Tarafıdan Tutulur, Bu Kuruluşun Örgütlenmesi Nasıldır? Cevap 75- Esnaf ve sanatkârların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere Birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü kurulur. Sicilin personel ücretleri ve diğer giderleri birlik tarafından karşılanır. Sicil işlemleri birlik yönetim kurulunun teklif edeceği aday veya adaylar arasından Bakanlık tarafından onaylanacak sicil müdürleri tarafından yürütülür. Sicil müdürlerinin en az ön lisans diplomasına sahip olmaları ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nun 48 inci maddesindeki genel şartları haiz bulunmaları gereklidir. Gerek görülmesi halinde en az lise mezunu olmak kaydı ile sicil müdürüne yardımcı olacak personelin ataması birlik yönetim kurulunca yapılır ve Bakanlığa bilgi verilir. Sicil müdürlerinin ve personelinin görevden alınmaları atanmalarındaki usule tabidir. Bakanlık, sicil müdürlerinin ve diğer sicil personelinin işlemlerini her zaman denetlemeye ve görevden alınmasını ilgili birlik yönetim kurulundan istemek de dahil olmak üzere gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. Sicil müdürleri, sicil kayıtlarını mevzuata ve gerçeklere uygun olarak tutmak ve izlemekle görevli ve sorumludur. Sicil kayıtları üzerinde suç işledikleri be- 77

105 GENEL BİLGİLER lirlenen sicil teşkilatı personeli hakkında bu suçlarından ve diğer mevzuata aykırı işlemlerinden dolayı kamu görevlileri hakkındaki cezalar uygulanır. Soru Sayılı Kanuna Göre Üyelik Şartlarını Taşımadıkları İçin Kayıtları Silinen Oda Üyelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (Bağ - Kur) Üyelikleri de Silinir mi? Cevap sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesine göre tarihine kadar, mevcut esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıtlı üyelerin üyelik nitelikleri bu Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak yönetim kurulu tarafından güncelleştirilmiştir. Oda üyeliğine istinaden Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Sosyal Güvenlik Kurumu) üyesi olan, ancak bu Kanun un yürürlüğe girmesiyle üyelik şartlarını taşımadıkları için oda üyelikleri sona erenlerin bu kuruma olan üyelikleri, yükümlülüklerini yerine getirmeleri kaydıyla devam etmektedir. 78

106 MUHASEBE İŞLEMLERİ II. KISIM MESLEK KURULUŞLARINDA MUHASEBE İŞLEMLERİ 79

107 Soru 77- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI MUHASEBE İŞLEMLERİ Meslek Kuruluşları Muhasebe İşlemlerinde Uyulması Gereken Bir Düzenleme Var mıdır? Cevap 77- Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının; - hesap ve kayıt düzeninde şeffaflık ve tek düzenin sağlanması, - bütün işlemlerin kayıt altına alınması, faaliyetlerin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, - malî tabloların zamanında, doğru, muhasebenin temel kavramları ve genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri çerçevesinde, standartlara uygun, yönetimin ve ilgili diğer kişilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, raporlanması ve sunulması, yönündeki usul, esas ve ilkeleri düzenlemek üzere 07/06/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 75 inci maddesinin (d) bendi hükmüne dayanılarak Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliği çıkarılmış olup tüm oda ve üst kuruluşların muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde anılan Yönetmelik hükümlerine uyması gerekmektedir. Soru 78- Muhasebe Birimi Nedir ve Görevleri Nelerdir? Cevap 78- Muhasebe Birimi: Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesinin (p) bendine göre, Oda, birlik, federasyon ve Konfederasyonun; gelirlerinin toplanması, giderlerinin hak sahiplerine ödenmesi, nakit ve diğer varlıklar ile emanet niteliğindeki değerlerin alınması, saklanması, gönderme ve iadesi, alacak ve borçların kaydı, takibi ve bunlarla ilgili bütün işlemlerin muhasebeleştirilmesinden sorumlu olan birime denir. Muhasebe birimi; esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun iş yoğunluğu ve bütçe imkanları da dikkate alınarak muhasebe müdürü, muhasebe müdür yardımcısı, veznedar ve lüzumu kadar memurdan oluşur. Yönetmeliğin 65 inci maddesine göre, muhasebe biriminin görevleri şunlardır: a) Kanun, tüzük ve Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen defterleri tutup, aylık mizan cetvellerini, bütçe, bilanço ve kati hesap rapor ve cetvellerini hazırlamak, b) Lüzum hissedilen fasıl ve maddeler arasında aktarma tekliflerini yapmak, c) Bilumum giderlerin tahmini bütçe esasları çerçevesinde mevzuata uy- 80

108 MUHASEBE İŞLEMLERİ gun olarak yapılmasını ve bütçenin uygulanmasını yapmak, ç) Usulüne uygun olarak gelirlerin tahakkuk ve tahsili ile giderlerin hak sahiplerine tediyesini yapmak, defterlere işlenmesini sağlamak, d) Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının alacak ve borçlarının zamanında tahsil edilmesi ya da ödenmesini sağlamak, e) Vezne işlemlerinin usulüne uygun şekilde yürütülmesinin denetimini sağlamak, f) Tahsil ve tediye fişlerinin günlük kesilerek, bu fişlerin muntazam bir şekilde kasa defterine işlenmesini sağlamak, g) Aylık, üçer aylık dönemler hâlinde geçici mizan cetvelleri, yıl sonunda da 31 aralık itibarıyla kesin hesap cetvellerini hazırlamak, ğ) Kasa hesabı ile ilgili günlük nakit akımı da dikkate alınarak kasada yönetim kurulu kararı gereği olması gereken tutardan fazla para bulundurulmamasını ve paranın ilgili banka hesaplarına yatırılmasını temin etmek, h) Bankalar, vergi daireleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile ilgili işlemlerin sürdürülmesi ve takibini sağlamak, ı) Tanzim edilen ilgili evrak kayıtlarının en geç on gün içinde ilgili deftere intikalini sağlamak, i) Yönetim kurulu kararı gereği personele kullandırılacak geçici avansların muhasebe resmî kayıtlarda izlenilmesini sağlamak ve bunun kontrolünü yapmak, j) Çalışılmış olan banka şubeleriyle aylık ekstralar alınmak suretiyle hesap mutabakatını her ay sonu düzenli olarak sağlamak, k) İhtiyaca göre alınan demirbaş malzemelerin demirbaş defterine gününde ve düzenli bir şekilde işlenmesini ve mevcut demirbaşların, demirbaş defterindeki sıra numarasına göre numaralandırılarak, ekonomik ömrünü yitiren ve kullanılmayacak olan demirbaşların yönetim kurulu kararı gereği kayıtlardan çıkarılmasını ve ayrıca demirbaş ve ambar kayıtlarının defterlere uygunluğunu sağlamak, l) Tahmini bütçe yapmak, başkanlık, denetim kurulu ücretleri ile yönetim kurulu oturumları, başkanlık, denetim, yönetim kurulu harcırahları ve benzeri seçimle gelen yöneticilerin ödeneklerinin tahmini bütçede net olarak tespitini yapmak, yapılan tahmini bütçede, dönem içinde fasıllar arasında aşma olursa, yönetim kurulu kararı gereği gerekli aktarmaları yapmak, genel kurulda onaylanan tahmini 81

109 MUHASEBE İŞLEMLERİ bütçe rakamları ile kesinleşen rakamlar arasında büyük farklılıklar doğarsa, yönetim kurulunca izahı yapılmak üzere genel kurula bilgi sunulmasını sağlamak, m) Hizmet karşılığında ödenen fazla çalışma, ücret, ikramiye, huzur hakkı adı altında yapılan tüm ödemelerin SGK, gelir vergisi ve benzeri kesintilerinin tahakkukları yapılarak kuruluşlara gününde ödenmesini sağlamak, n) Ücret adı altında yapılan hiçbir ödemenin tahakkuku yapılmadan gider makbuzu ile ödememek, ücret ödemelerinde, ödenecek ücret durumunu gösteren hesap pusulası verilmesini sağlamak, o) Kıymetli evrak defteri ihdas edip, tüm kıymetli evrakların bu deftere işlenmesi ve kontrolünü sağlamak, ö) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında yönetmelik hükümleri gereği teftiş defteri tutup, yapılan teftişlere ait müfettişlerce verilen raporların ve tebliğlerin teftiş dosyasında muhafaza edilmesini ve teftiş defterine kaydedilmesini sağlamak, p) Hesap işlerinin en az üç aylık dönemler itibarıyla denetim kurulu tarafından incelenmesini müteakip buna ilişkin raporların dosyada muhafaza edilmesini sağlamak, r) Bankalar tarafından yıl sonu vadesiz hesaplara tahakkuk eden faizlerin dekontlarının alınmasını sağlayıp, bu gelirlere bankalarca vergi tahakkuk ettirmemek, s) Eğitim bütçesini oluşturup, ayrı hesaplarda izlenilmesini sağlamak, ş) 4857 sayılı İş Kanunu na tabi olarak işe alınan personelin işe başlamadan önce, işçi ise işe giriş bildirgesi, emekli ise sosyal güvenlik destek bildirgelerinin tanzim edilerek bağlı oldukları kuruluşlara bildirilmesini sağlamak, t) Aylık prim ve hizmet belgelerinin bağlı olunan Sosyal Sigortalar Kurumu, bölge çalışma müdürlüğüne zamanında verilmesini sağlamak ve işyerine astırmak, u) Giderlerin kanun, ana sözleşme, kararname, yönetmelik, genelge ile yönetim ve yürütme kurullarının kararlarına uygun ve tahakkuk için gerekli belgelerin tam olmasını sağlamak, ü) Muhasebe işlemleri hakkında başkanlık ve genel sekreterlikçe istenen her türlü bilginin verilmesini sağlamak, 82

110 MUHASEBE İŞLEMLERİ v) Gelirlere, giderlere ve muhasebeye ilişkin her türlü belge, defter ve makbuzların yasal süre sonuna kadar saklanmasını sağlamak, y) Muhasebe ile ilgili diğer iş ve işlemlerin yerine getirilmesini sağlamak. Soru 79- Düzenlenecek Mali Raporlar Nelerdir? Cevap 79- Yönetmeliğin 17 nci maddesine göre, esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarında aşağıda sayılan mali raporlar hazırlanır ve ilgililerin bilgisine sunulur. a) Mizan cetveli b) Bilanço c) Gelir tablosu Yukarıda belirtilen malî tabloların esnaf ve sanatkar meslek kuruluşları itibarıyla şekillerinin belirlenmesi, kaldırılması veya ihtiyaç duyulması hâlinde yeni malî tabloların oluşturulmasına Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Yönetim Kurulu yetkilidir. a) Mizan cetveli Bu cetvel, yevmiye defteri ile yardımcı defterlerden yararlanılarak ayrıntılı olarak ve ana hesap bazında her ayın sonu itibarıyla düzenlenir. Cetvelde; her hesabın borç ve alacak sütunlarındaki tutarların, yevmiye ve yardımcı defterlerdeki borç ve alacak toplamlarına ve borç sütunu toplamı ile alacak sütunu toplamının birbirine eşit olması gerekir. Mizan cetveli, her ay sonunda çıkarılır. Dönem sonu işlemleri yapılmadan önce elde edilen mizana geçici mizan denir. Dönem sonu işlemleri yapılmadan önce muhasebe biriminde bir geçici mizan çıkarılır ve bunu takiben dönem sonu işlemleri yapılır. Dönem sonu işlemleri tamamlandıktan sonra kesin mizan düzenlenir. Kesin mizanda 6 ve 7 kod numarası ile başlayan gelir ve gider hesapları bakiye vermez. b) Bilanço Bilanço, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının belli bir tarihteki varlıklarını, yükümlülüklerini ve öz kaynaklarını gösteren tablodur. Kesin mizanda yer alan hesapların borç kalanları bilançonun varlık hesaplarını, alacak kalanları da bilançonun yükümlülük hesaplarını ifade eder. Varlık ve yükümlülükleri düzenleyici hesaplar bulundukları grupta eksi değer olarak gösterilir. Bilançolar faaliyet 83

111 MUHASEBE İŞLEMLERİ dönemlerinin sonunda bu Yönetmelik te belirtilen ilkelere uygun olarak hazırlanır ve genel kurul ile diğer ilgililerin bilgisine sunulur. c) Gelir tablosu Gelir tablosu, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının faaliyetlerini yürütürken elde ettiği gelirleri, yaptığı giderleri, malî ve malî olmayan varlıkların yönetimi ile yükümlülüklerine ilişkin işlemlerinden kaynaklanan gelir ve giderleri gösteren ve bunlar hakkında detaylı bilgi sağlayan malî rapordur. Bütün gelir ve giderler, tahakkuk tarihleri itibarıyla kayda alınır ve tahakkuk ettikleri dönemin gelir tablosunda gösterilir. Gelir tabloları faaliyet dönemlerinin sonunda bu Yönetmelik te belirtilen ilkelere uygun olarak hazırlanır ve genel kurul ile diğer ilgililerin bilgisine sunulur. Soru 80- Malî Raporlar Nasıl Hazırlanır ve Mali Tabloların Amaçları Nelerdir? Cevap 80- Yönetmeliğin 13 ve 14 üncü maddeleri uyarınca, malî raporlar, Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen ilkelere ve standartlara uygun olarak hazırlanır ve belirlenen sürelerde ilgililerin bilgisine sunulur. Mali raporlar, standartlara uygun olarak bütünlük, güvenilirlik, kullanışlılık, geçerlilik ve ulaşılabilirlik ilkeleri çerçevesinde; yetkili, bağımsız ve uzman personel tarafından muhasebe kayıtlarındaki verilere dayanılarak ve istatistiksel yöntemler kullanılarak hazırlanır. Dipnotların ve açıklamaların, belirli bir olayın veya işlemin esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun malî durumu ve faaliyetleri üzerindeki etkisinin değerlendirilmesinde yetersiz kalması hâlinde ilave açıklamalara yer verilir. Mali raporlar genel olarak kaynakların dağıtımı, mali politikaların etkileri ve ileriye yönelik politika oluşturulması ve karar verilmesinde kullanıcılara esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun malî durumu, performansı ve nakit akımları hakkında kapsamlı bilgi sağlar. Mali tablolar; a) Kaynakların dağılımı ve kullanımı, b) Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin nasıl finanse edildiği ve nakit ihtiyacının nasıl karşılandığı, 84

112 c) Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının faaliyetlerini finanse edebilme ve sorumluluklarını ve taahhütlerini yerine getirebilme yeteneğinin değerlendirilmesi, ç) Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının mali durumu ve mali durumundaki değişiklikler, d) Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının performansının, etkinliğinin ve başarısının değerlendirilmesi, e) Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının kendilerine sağlanan kaynakları bütçelerine uygun ve yasal şekilde kullanıp kullanmadıkları, hakkında bilgi sağlayarak, mali işlemlerde saydamlık ve hesap verilebilirliğin, ortaya konulmasını sağlar. MUHASEBE İŞLEMLERİ Mali tablolar, bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için; varlıklar, yükümlülükler, öz kaynaklar, gelirler, giderler ve nakit akımları hakkında bilgi sağlar. Malî tabloların, kullanıcıların karşılaştırma yapabilmelerini mümkün kılmak için en az tahmini bütçe verileri ile bir önceki yılın verilerini de içermeleri ve herkes tarafından anlaşılmalarını sağlayacak şekilde ve açıklamaları ile birlikte hazırlanması esastır. Soru 81- Malî Tabloların Hazırlanmasından Sorumlu Olanlar Kimlerdir ve Hazırlanma Süresi Nedir? Cevap 81- Yönetmeliğin 15 inci maddesine göre, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının mali raporları ve tabloları esnaf ve sanatkar meslek kuruluşunun muhasebe işlerinden sorumlu birimleri tarafından belirlenen standartlara uygun olarak hazırlanır ve yönetim kurulunun onayını müteakip bütçe yılını takip eden yılın şubat ayı sonuna kadar bağlı bulunulan üst kuruluşlara gönderilir. Raporlama süreleri : Yönetmeliğin 21 inci maddesi uyarınca, Mali raporlar; bu raporlarda yer alan bilgiler, gelecekteki olaylar ve sonuçları hakkında tahminlerin oluşturulması, doğrulanması veya değiştirilmesine olanak sağlayacak şekilde ihtiyaca göre aylık, üç aylık ve yıllık olarak hazırlanır. Yönetmeliğin 88 inci maddesine göre esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının hesap dönemi takvim yılıdır. Takvim yılı, ocak 85

113 MUHASEBE İŞLEMLERİ ayının birinci günü başlar ve aralık ayının son günü biter. Bilanço ve gelir tabloları hesap dönemini izleyen yılın şubat ayı sonuna kadar; odalar tarafından bağlı bulunulan birlik ve federasyonlara, birlik ve federasyonlar tarafından ise Konfederasyona gönderilir. Soru 82- Muhasebe Dönemi Nedir ve Dönem Sonunda Yapılacak İşlemler Nelerdir? Cevap 82- Yönetmeliğin 36 ncı maddesine göre, söz konusu Yönetmeliğe tabi esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının muhasebe dönemi takvim yılıdır.takvim yılı, ocak ayının birinci günü başlar ve aralık ayının son günü biter Dönem sonu işlemleri (Yönetmelik md. 37): Geçici mizanın çıkarılmasının ardından, yeniden değerlemeye tabi tutulacak varlıklar, yükümlülükler ile taahhüt ve garantilerin değerlemeye tabi tutulması; amortismana tabi varlıklar için amortisman hesaplanması; muhasebe birimlerinin kontrolü altındaki varlıkların sayılması ve gerekli tutanakların düzenlenmesi; gelir ve gider hesaplarının faaliyet sonuçları hesapları ile karşılaştırılıp faaliyet sonucunun belirlenmesi gibi işlemler dönem sonu işlemleridir. Her muhasebe döneminin sonunda muhasebe birimlerinin yöneticileri dönem sonu işlemlerini tamamlayıp, bilançoya ve yeni muhasebe döneminin açılış kayıtlarına esas olacak kesin mizanı düzenler. Muhasebe Döneminin Kapatılması (Yönetmelik md. 38): Her muhasebe döneminin sonunda, muhasebe birimlerinin yöneticileri, o muhasebe dönemine ait işlemlerin dönem sonu işlemlerini yaparak yeni muhasebe döneminin açılış kaydına esas alınacak kesin mizanı çıkarır. Faaliyet hesaplarında kayıtlı gelir ve giderler dönem faaliyet sonucu hesabı ile karşılaştırılarak faaliyet sonucu tespit edilir. Faaliyet sonucu da öz kaynaklar hesap grubundaki ilgili hesaba aktarılarak faaliyet hesapları kapatılır. Hazırlanan kesin mizanda borç ve alacak kalanı veren hesaplar yeni muhasebe döneminin açılış kaydına esas teşkil eder. 86

114 Soru 83- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI Yönetim Dönemi Nedir? MUHASEBE İŞLEMLERİ Cevap 83- Yönetmeliğin 39 uncu maddesine göre, Yönetim dönemi, bir muhasebe döneminin başından sonuna kadar yapılan bütün işlemler ile muhasebe dönemi geçtikten sonra yapılan işlemleri kapsar. Muhasebe birimlerinin yöneticileri yönetim dönemi hesaplarını belirlenen süreler içinde hazırlayıp ilgili yerlere gönderirler ve/veya istenildiğinde teslim edilmek üzere hazır bulundururlar. Muhasebe dönemi içinde görev yeri değiştirilen veya görevden alınan muhasebe birimlerinin yöneticileri görev dönemlerine ait işlemlere ilişkin hesaplarını yerine gelenlere devreder. Bu durumda yönetim dönemi hesabının çıkarılması, ilgili yerlere gönderilmesi veya istenildiğinde teslim edilmesinden devir alan yöneticiler sorumludur. Soru 84- Meslek Kuruluşları Yöneticilerinin Muhasebe İşlemlerine İlişkin Sorumluluğu Nedir? Cevap 84- Yönetmeliğin 62 nci maddesi gereği, Raporlama amaçlarına uygun ve etkin bir muhasebe sisteminin oluşturulmasını sağlamak üzere esnaf ve sanatkar meslek kuruluşu ve muhasebe birimlerinin yöneticileri; a) İşlemlerin sistemli olarak ve zamanında muhasebeleştirilmesi, yeterli güvenlikte ve banka hesap raporlarının karşılaştırılmasını sağlayan etkin bir defter sisteminin oluşturulması, b) Bütün gider ve gelir işlemlerinin hesaplara aynı metodoloji ile kaydedilmesi, c) Net olarak tanımlanmış kavramlar ve belgelere dayalı bir muhasebeleştirme sürecinin kurulması, ç) Mali raporlar ve tabloların düzenli olarak hazırlanması, d) Bütçe ödeneklerinin her aşamada kaydı ve kullanımını izleyecek bir sistemin oluşturulması, e) Mali raporların dipnotlarında muhasebe politikalarının belirtilmesi ve bilgilerin doğru yorumlanmasını sağlayacak yeterli detayda açıklamaların yer alması, f) Borçlar ve malî yükümlülükler ile ileride yükümlülük doğurabilecek taahhüt ve garantilerin kaydı, izlenmesi ve genel kurullara açıklanması, konularında gerekli tedbirleri almakla sorumludur. 87

115 Soru 85- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI Muhasebe Memurlarının Nitelikleri ve Sorumlulukları Nelerdir? Cevap 85- Yönetmeliğin 63 üncü maddesine göre, esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının mali işlemlerin kaydı, mali raporların hazırlanması ve birleştirilmesi görevlerini yürütecek memurların muhasebe ve malî istatistiklerin oluşturulması konularında bilgili olması ve her türlü müdahaleden bağımsız çalışması esastır. Bu görevleri yürütecek olan memurlar muhasebe kayıtlarının belirlenen standartlara ve yöntemlere uygun olarak ve zamanında yapılmasından sorumludur. Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen görevleri yürütecek memurlara, bilgi ve becerilerinin arttırılması ve yaptıkları işlerden sorumlu tutulabilmeleri için, gerekli ve yeterli ön eğitim verilir. Bu eğitimler belirli aralıklarla tekrarlanarak memurların bilgi ve becerilerinin güncel kalması sağlanır. Soru 86- MUHASEBE İŞLEMLERİ Oda ve Üst Kuruluşların Paraları Nerede ve Nasıl Muhafaza Edilmelidir? Cevap 86- Oda ve üst kuruluşların paraları esas itibariyle kuruluşun demirbaşına kayıtlı ve kuruluş çalışma merkezinde bulunan bir kasada veya kuruluş adına açılan bankalar nezdindeki hesaplarda muhafaza edilmelidir. Uygulamada özellikle bazı odalarda görülen paraların kişi üzerinde taşınması veya masa çekmecesinde muhafaza edilmesi gibi davranışlar yanlış olan uygulamalardır. Zira herhangi bir denetim halinde odaya ait olan ve oda başkanı, genel sekreter vs. üzerinde bulunan para zimmet suçuna konu olabilmektedir. Odada tutulması zorunlu kasa defteri günlük olarak düzenli tutulmalı ve her akşam mesai bitimi itibariyle kasa defteri kaydı (kaydi tutar) ve kasada bulunan para (fiili tutar) arasında denklik sağlanmalıdır. Eğer kasa defteri ve kasada bulunan para denk değilse farkın nedeni araştırılarak bulunmalıdır. Bilinmelidir ki nedeni açıklanamayan menfi fark (kasa açığı) zimmet anlamına gelebilecektir. 88

116 Soru 87- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI MUHASEBE İŞLEMLERİ Muhasebe Biriminin Ödeme Yapmadan Önce Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Nelerdir? Cevap 87- Yönetmeliğin 66 ncı maddesine göre, Muhasebe birimi çalışanları muhasebeleştirilme sırasında gider belgelerinde aşağıdaki hususları aramak ve sağlamakla yükümlüdür. a) Bütçede yeteri kadar ödenek bulunması, b) Giderin bütçedeki faslına uygun olması, c) Giderin kanun, ana sözleşme, kararname, yönetmelik, tebliğ, genelge ve kararlara uygun olması, ç) Belgelerde ve işlemlerde maddi hata(tarih, isim, rakam hataları gibi) bulunmaması, d) Tahakkuk (yapılacak ödemenin kesinleşmesini sağlayan ön işlem) için gerekli belgelerin tamam olması, e) Hak sahibinin kimliği, f) Ödeme yapılacak, atama ve istihdamın kadroya dayalı olması. (ücret ödemelerinde) Yukarıda sayılan (a), (d), (e), (f) ve (g) maddelerinde yazılı hususlara aykırılık nedeni ile muhasebe müdürünün geri çevirmeleri kesin olup, aksine işlem yapılamaz. Ancak (b) ve (c) maddelerde yazılı hususlara aykırılık nedeniyle geri çevirmelerde sorumluluk harcama yetkilisince yazılı olarak üstlenildiği takdirde muhasebe müdürü ödemeyi yapar. Soru 88- Muhasebe Müdürünün Sorumlulukları Nelerdir? Cevap 88- Yönetmeliğin 67 nci maddesi gereği, Muhasebe müdürü; a) Muhasebe işlerinin düzenli yürütülmesinden, b) Alacakların izlenmesinden, c) Vezne işlerindeki eksiklik, aksaklık ve yolsuzluklardan, ç) Gelir ve giderlere ilişkin belge ve makbuzların iyi saklanmasından, 89

117 MUHASEBE İŞLEMLERİ d) Mali tablo ve raporların ve bunlara ilişkin dosyaların zamanında hazırlanmasından, e) Giderlerin ödenek içinde yapılmasından, f) Gider gerçekleştirme belgelerinin tamam olmasından, g) Giderlerin kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve kararlara uygun olarak yapılmasından, ğ) Ödeme yapılacak atama ve istihdamın kadroya dayalı olmasından, h) Ödemelerin hak sahibine yapılmasından, ı) Maddi hatalardan, ilgisine göre harcama yetkilisi ve diğer personelle birlikte sorumludur. Ayrıca Yönetmeliğin 75 inci maddesine göre, muhasebe belgelerini düzenleyen personel ile bunları amir sıfatı ile tasdik ve imza eden yetkililer, işlemleri denetleyen görevliler, bir belgenin geçerli olabilmesi için neleri kapsaması gerektiğine dikkat etmekle yükümlüdürler. Muhasebe müdürü, müdür yardımcısı ve personeli veya bu işlerle görevlendirilmiş diğer personel, işlerin yürürlükte bulunan kurallara göre yapılmamasından ya da gecikmesinden dolayı ilgi derecelerine göre müteselsilen (zincirleme olarak) sorumludurlar. Yine Yönetmeliğin 76 ncı maddesine göre ise, esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının muhasebe servisinde görevli müdür, müdür yardımcısı ile nakit, kıymetli evrak, sözleşme, senet ve tüm menkul değerleri eli altında bulunduran memurlar ile veznedar ve mutemetler, görevlerini üstlenecek veya yapacak personele usulü dairesinde bunları devir ve teslim etmekle yükümlüdür. Devir-teslim işlemi usulüne uygun olarak yapılmadıkça ilgilinin esnaf ve sanatkar meslek kuruluşu ile ilişiği kesilmez. Soru 89- Harcama Yetkilisi Kimdir? Cevap 89- Yönetmeliğin 68 inci maddesine uyarınca, esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun hizmetlerine ilişkin giderlerin geçici ya da kesin olarak ödenmesi hakkında muhasebe müdürüne yazılı emir ve izin veren yetkililere harcama yetkilisi denir. Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının harcama yetkilisi başkan veya 90

118 MUHASEBE İŞLEMLERİ başkan vekillerinden birisi ile genel sekreterdir. Yönetim kurulu bu yetkinin bir bölümünü, niteliğini ve sınırlarını belirterek genel sekretere devredebilir. Konfederasyon genel sekreteri yönetim kurulunun izni ile harcama yetkisi dâhil, görev ve yetkilerinden bir bölümünü her yıl başında yeniden tespit edilmek kaydıyla yardımcılarına devredebilir. Harcamalar genel sekreterin tek başına yetkili olduğu hâller hariç olmak üzere yönetim kurulu kararlarına dayanılarak başkan veya başkan vekillerinden herhangi birisi ile genel sekreterin müşterek imzasıyla yapılır. Yönetmeliğin 78 inci maddesine göre bütün muhasebeleştirme işlemlerinin kanıtlayıcı belgelere dayandırılması zorunludur. Kanıtlayıcı belgeler muhasebe kaydının yapıldığı muhasebe fişi ile muhasebe fişinin hazırlanmasını gerektiren diğer belgelerden oluşur. Soru 90- Kasada Günlük Ne Kadar Para Tutulmalıdır? Cevap 90- Acele ve normal zamanlarda en çok ne miktara kadar harcama yapılabileceği ve kasada en çok ne kadar para bulundurulacağını Oda Yönetim Kurulu tespit etmektedir. Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliği nin Harcamalar başlıklı 77 nci maddesinde; Acil ve normal zamanlarda en çok ne miktara kadar harcama yapılabileceği ve kasada ne kadar para bulundurabileceğini yönetim kurulu tespit eder. Ancak, her hâlükârda ilgili esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunun kasasında bulundurulacak para miktarı içinde bulunulan dönem tahmini bütçesinin; odalar, birlikler ve federasyonlar için % 5 ini Konfederasyon için ise %2 sini geçemez ( ) denilerek kasada tutulacak paranın miktarı ile ilgili olarak bir üst sınırlama getirilmiştir. Ancak Yönetmelik hükmü ilgili odanın tahmini bütçesinin gelir kalemleri yönünden dikkate alındığında yıllık gelirleri örneğin TL olan odaların kasalarında TL bulundurabileceği anlamına gelir ki bu hem güvenlik hem de faiz gibi gelir kaybı nedeniyle rasyonel bir davranış olmayacaktır. Kasada bulundurulacak para miktarıyla ilgili her bir oda tarafından günlük ortalama harcamalar dikkate alınarak bir rakam belirlenmesi daha uygun olacağından Kasada, geçmiş uygulamalar dikkate alınarak odanın günlük ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para bulundurulması, bunun dışındakilerin günlük olarak Bankaya yatırılması daha yerinde bir davranış olacaktır. Zira günümüz gelişmiş Bankacılık sisteminde 91

119 MUHASEBE İŞLEMLERİ ihtiyaç duyulan her türlü miktara kolaylıkla ulaşılabildiğinden oda kasasında fazla paranın muhafaza edilmesi gereği de bulunmamaktadır sayılı Kanunun 61 inci maddesi, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları tarafından tahsil edilen her türlü gelir, tahsilatı yapan ilgili meslek kuruluşunun banka hesabına yatırılacağı hükmünü getirmiştir. Bu nedenle günlük olarak yapılacak tahsilatlar kasada bulundurulacak miktar ayrıldıktan sonra derhal Bankaya yatırılmalıdır. Parasal işlemlerin banka aracılığı ile yapılması durumunda tahsil ve ödemelerin de takibi kolaylaşacaktır. İşlemlerin banka vasıtasıyla yapılması halinde Banka şubesinden alınacak aylık ekstreler ile banka hesaplarındaki miktarlar ile oda kayıtları arasındaki uygunluk sağlanmalıdır. Soru 91- Çift İmza Kuralı Nedir? Cevap 91- Vezneye girecek ve çıkacak paralara ait tahsil ve tediye fişleri ile mahsup fişlerinin ve makbuzların genel sekreterin tek başına yetkili olduğu hâller hariç olmak üzere, yönetim kurulu kararlarına dayanılarak başkan veya başkan vekillerinden herhangi birisi ile genel sekreterin müşterek imzasıyla tahsil ve tediyesi yapılır. Buna harcamalarda çift imza kuralı denilmektedir. Çift imzayı taşımayan fişler ile tahsil ve tediye işlemi yapılmaz. Bunun aksine işlem yapan veznedar sorumlu tutulur. Yönetmeliğin 69 uncu maddesine göre, İta amirliği (giderlerin geçici veya kesin olarak ödenmesi konusunda muhasebe birimine emir ve yetki veren kişi) ve muhasebe müdürlüğü görevleri, bir işlemde aynı kişi üzerinde birleşemez. Bu kural da işlemlerin tek kişi tarafından yapılmasında ortaya çıkacak hataların önüne geçilmesine yönelik bir tedbirdir. Soru 92- Veznedar ve Mutemet Kimdir, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir? Cevap 92- Yönetmeliğin 70 inci maddesine göre, Muhasebe müdürü adına ve hesabına para ve para yerine geçen değerleri geçici olarak almaya ve harcamaya, harcama yetkilisinin onayı ile yetkili kılınan personele veznedar ve mutemet denilir. Veznedar ve mutemetler hesaplarını muhasebe müdürüne vererek akla- 92

120 MUHASEBE İŞLEMLERİ nırlar. Muhasebe müdürü, veznedar ve mutemetleri her zaman kontrol edebilir ve üzerlerinde bulunan paranın bankaya yatırılmasını isteyebilir. Yönetmeliğin 71 inci maddesine göre ise, veznedar ve mutemetlerin görevleri şunlardır; a) Tamamlanmış belgelere dayanarak ve usulüne uygun olarak para alma ve ödeme işlerini yapmak, b) Tahsil edilen ve ödenen paraları günü gününe kasa defterine kaydetmek ve bu kayıtların belgelere ve muhasebe kayıtlarına uygunluğunu sağlamak, c) Kuruluşa ait para ve kıymetli evrakı kasada saklamak, ç) Tahsilata ve ödemeye ilişkin makbuzları, dip koçanları ile kasa defterini ve diğer belgeleri saklamak, d) Muhasebe müdürünün vereceği diğer işleri yapmak. Veznedar ve mutemetler, kasa mevcudunun defter ve kayıtlara göre noksan olmasından, kasadaki kıymetlerin ziyanından ve eksilmesinden doğrudan doğruya sorumludur. Soru 93- Vezne İşlemlerinde Genel İlkeler Nelerdir? Cevap 93- Yönetmeliğin 73 üncü maddesine göre, vezne işlemlerine ilişkin genel ilkeler aşağıdaki gibi sayılabilir; - Kuruluş kasasında tutulabilecek asgari para miktarı ile kasadan yapılabilecek ödemelerin sınırı yönetim kurulu tarafından belirlenir. - Personelin ücretleri ve diğer özlük haklarının ödeneceği zamanlarda kasada bunları karşılamaya yetecek tutarda para bulundurulur. - Kasada bulunan paranın öngörülen sınırı aşan bölümü ilgili esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşunca belirlenecek banka veya bankalara yatırılır. -Kasa mevcudunun kasa defterine uygunluğu her gün muhasebe müdürü tarafından kontrol edilerek günlük hesap, veznedar ile birlikte imzalanmak suretiyle kapatılır. 93

121 Soru 94- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI MUHASEBE İŞLEMLERİ Meslek Kuruluşlarında Kullanılacak Muhasebeye İlişkin Defterler Nelerdir ve Defterlerin Kullanılma Usul ve Esasları Nasıldır? Cevap 94- Yönetmeliğin 82 nci maddesine göre aşağıdaki defterlerin kullanılması esastır. a) Yevmiye defteri, b) Büyük defter (Defter-i kebir), c) Kasa defteri, ç) Yardımcı hesaplar defteri (Tali hesap defteri), d) Demirbaş defteri, e) Kıymetli evrak defteri. Ancak, bu Yönetmelik kapsamındaki kuruluşlardan odaların, birliklerin ve federasyonların bütçe ve personel durumları dikkate alınarak bunlardan hangilerinin gelir gider defteri tutacaklarına Konfederasyon Yönetim Kurulunca karar verilir. Bu defterlerden, yardımcı hesaplar defterleri, demirbaş defterleri ve kıymetli evrak defterleri hariç diğer defterler noter tasdikine tabidir. a) Yevmiye defteri : Yevmiye defteri, kayda geçirilmesi gereken işlemlerin yevmiye tarihi ve numarasıyla ve maddeler hâlinde düzenli olarak yazıldığı müteselsil sıra numaralı defterdir. Yevmiye defterine açılış kaydı yapıldıktan sonra, günlük işlemler muhasebeleştirme belgelerine dayanılarak kaydedilir. b) Büyük defter : Büyük defter, yevmiye defterinde kayda geçirilmiş olan işlemleri usulüne göre hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir. İşlemler yevmiye tarihi ve numarasına göre yevmiye defterine kaydedildikten sonra, aynı yevmiye tarihi ve numarası ile her bir hesap için açılmış büyük defterde ilgili sayfalara tasnifli olarak kaydedilir. c) Kasa defteri : Kasa işlemlerine ait defter, diğer defterlerde yer alan bilgilere ilaveten, günlük kasa sayımına ilişkin bilgileri ve sayman ve veznedar tarafından durumun tespitine ilişkin açıklamaları ihtiva edecek tarzda düzenlenir. Her gün işlenmesi mecburiyeti vardır. Kayıtlar; vezneye bakan memur tarafından her tahsil ve tediyede derhal yapılır. ç) Yardımcı hesaplar defterleri : Yardımcı defterler, hesap planını oluşturan hesaplara ait bilgilerin ayrıntı bazında kaydına mahsus olarak tutulan defterlerdir. 94

122 d) Demirbaş defteri : Bilumum demirbaşların, sabit kıymetlerin, mefruşatların günü gününe kaydedildiği defterdir. e) Kıymetli evrak defteri : Depodan alınan kıymetli evrakların, teslim eden ve teslim alan tarafından imzalandığı defterdir. Soru 95- MUHASEBE İŞLEMLERİ Kullanılan Defterler Ne Zaman Tasdik Ettirilir ve Muhasebe Kayıtları Ne Zaman Yapılır? Cevap 95- Yönetmelikte belirtilen defterleri kullanacak olanlar, bu defterleri kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda (Aralık ayında), tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce Notere tasdik ettirmek zorundadırlar. Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler kullanacakları yılın Ocak ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar. Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının muhasebe kayıtları kasa defterinde günlük olarak, diğer muhasebe defterlerinde ise işlemlerin hacmine ve gereğine uygun olacak şekilde en geç on gün içinde yapılır. Soru 96- Muhasebe Kayıtları ve Kayıt Düzeltme İşlemleri Nasıl Yapılır? Cevap 96- Kuruluşların muhasebe işlemlerinden sorumlu birimleri, muhasebe işlemlerini oluş sırasına göre düzenli olarak ve numaralandırarak kaydeder. Her muhasebe kaydı bir muhasebe belgesine dayanır. Muhasebe belgesinde muhasebe kaydının niye yapıldığını açıklayan yeteri kadar bilgi bulunur. Yönetmeliğin 85 inci maddesi gereği, Muhasebe defterlerinin Türkçe olarak tutulması ve mürekkepli sabit kalem, daktilo veya elektronik yazıcılarla yazılması zorunludur. Esasen bu düzenleme, defterlerin bilgisayar ortamında tutulduğu günümüzde, anlamını yitirmiş görülmektedir. Yevmiye defterinde yapılan yanlışlıklar muhasebe kuralları çerçevesinde ancak yeni bir mahsupla (kayıtla) düzeltilir. Diğer defterlerde yapılan yanlışlıklar ise, yanlış yazılan rakam veya yazı okunacak şekilde çizilmek suretiyle üst, alt veya yan tarafına doğrusu yazılır. Eğer yapılmış bir kaydın düzeltilmesi gerekiyorsa düzeltme belgesinde düzeltmenin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı gösterilir. Eğer düzeltme yeni bir muhasebe kaydı şeklinde yapılıyorsa düzeltmeye 95

123 MUHASEBE İŞLEMLERİ ilişkin nedenler belgeyi inceleyenlerin kolayca anlayacağı şekilde belgelendirilir. Defterlere geçirilen kayıtlar kazınmak, silinmek veya çizilmek suretiyle okunamaz hale getirilemez. Yazılmaya mahsus olan sayfa ve satırlar çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Defterlerde sayfa koparılamaz, sırası atlanamaz ve bozulamaz. Soru 97- Yevmiye Sistemi, Muhasebeleştirme Belgeleri ve Açılış Kayıtları Nedir ve Nasıl Yapılır? Cevap 97- Yönetmeliğin 86 ncı maddesi gereği, işlemler, yevmiye tarihi ve numarası sırasına göre ve maddeler hâlinde yevmiye defterine günlük olarak kaydedilir; buradan da usulüne göre büyük defter hesaplarına ve yardımcı defterlere sistemli bir şekilde dağıtılır. Gerçekleşen işlemler muhasebeleştirme belgeleriyle kaydedilir. Belge olmadan kayıt yapılmaz. Gerçekleşen işlemler, hesapların niteliğine uygun bir biçimde kaydedilir. Bir hesabın borcuna kaydedilen tutar mutlaka başka bir hesap ya da hesapların alacağına kaydedilir. Yevmiye defterinde her zaman borç alacak eşitliği bulunur. Muhasebeleştirme belgelerinin yevmiye tarihi ve numarası sütunlarına, gerçekleşen işlemlerin kayda geçirildikleri tarih ile hesap döneminin başında 1 den başlayıp, hesap döneminin sonuna kadar devam eden birer numara verilir. Gerek yevmiye defteri ve gerekse büyük defter ve yardımcı defter kayıtlarında bu yevmiye numaraları esastır. Mali yılın başında bir önceki hesap döneminden devreden hesaplar için açılış mizanı düzenlenir. Açılış mizanına dayanılarak, açılış yevmiyesinin kayıtlarını sağlamak üzere mizandaki tutarlar düzenlenecek 1 yevmiye numaralı mahsup fişiyle ilgili hesaplara borç ve alacak kaydedilir. Açılış kaydına ilişkin mahsup fişine, açılış mizanının bir nüshası eklenir. Açılış kaydına esas tutarlar, ilgili hesap için açılacak büyük defter ve yardımcı defterlere aktarıldıktan sonra işlemlerin kaydına başlanır. 96

124 Soru 98- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI MUHASEBE İŞLEMLERİ Kullanılacak Fiş ve Makbuzlar Nelerdir? Cevap 98- Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşlarının muhasebesinde, Yönetmeliğin 87 nci maddesi gereği, aşağıda belirtilen fiş ve makbuzlar tutulur. a) Tahsil fişi : Kasaya giren bilumum paraların niçin alındığını ve hangi hesaba kayıt edileceğini göstermek maksadıyla tanzimi mecburi olan fiştir. Tahsil fişinin altına fatura, makbuz ve belge eklenmesi yasa gereğidir. b) Tediye fişi : Kasadan çıkan bilumum paraların ne için verildiğini, hangi hesaba kayıt edileceğini göstermek maksadıyla tanzimi mecburi olan fiştir. Bu fişler harcamanın yapılmasını gerektiren evrakın alınmasından sonra düzenlenir. Tediye fişinin altına da ödemenin nedenini gösteren fatura, makbuz ve belge eklenmesi gerekir. c) Mahsup fişi: Kasa ile ilgisi olmayan işlemlerin muhasebeleştirilmesi için sol tarafı borç, sağ tarafı alacak kaydına mahsus fiştir. Günlük işlemlere ait kasa, tediye ve mahsup fişleri muhasebe birimince toplanarak ayrı ayrı sıra numarası verilir. ç) Gider makbuzu : Fatura ve belge ibraz edemeyen 3 üncü şahıslara verilen para karşılığında imzalattırılan bir belgedir. Yetkili imzaları taşıması mecburidir. Gider Makbuzunda vergi tahakkuku yapılır. Dolayısıyla fatura, fiş vs. verebilecek kişiler için gider makbuzu kullanılamaz. Gider makbuzlarında, sağlanan mal veya hizmetin bedeli, gelir vergisi kesintisi, fon payı kesintisi, ödenen tutar, ödeme yapılanın isim, soyisim, adres ve imzası olmalıdır ve yapılan kesintiler ilgili vergi dairesine yatırılmalıdır. Aksi halde yönetim kurulu sorumludur. d) Gelir makbuzu : Gelir makbuzları üç nüshadan ibarettir. Her tahsilat mukabilinde bir makbuz verilir. Gelir makbuzları seri itibarıyla cilt ve yaprak sıra numarası taşırlar. Makbuzsuz veya adi bir senetle tahsilat yapılamaz. Makbuzlar, tahsilat ile vazifelendirilen memura cilt ve sıra numarası takip etmek suretiyle zimmet mukabilinde teslim edilir. Yeni makbuz verilirken kullanılmış ciltler geri alınır. Makbuzlar; asıl makbuz yaprağı ile kopya kısmını teşkil eden yaprak arasına karbon kâğıdı konularak tükenmez kalemle doldurulur. Makbuzlarda yırtma ve silinti yapılamaz. Yanlış yazılan makbuzlar üzerine iptal edilerek dip koçanlarda muhafaza olunur. 97

125 Soru 99- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI MUHASEBE İŞLEMLERİ Bir Fişin Muhasebe Kayıtlarına Alınabilmesi İçin Gerekli Asgari Unsurlar Nelerdir? Cevap 99- Bir fişin muhasebe kayıtlarına esas alınabilmesi için; a) Hesap numara ve işlemlerinin yazılmış olması, b) Düzenleme tarihini taşıması, c) Kazıntısız ve silintisiz olması, ç) Yazı ve rakamlarla yazılı bir tutarı ve bu tutarla ilgili yeterli açıklamayı ihtiva etmesi, d) Yetkili imzaları taşıması, e) Eklerin tamam olması, esastır. Yukarıda belirtilen hususlar, muhasebe görevlileri tarafından kontrol edilir ve varsa eksiklikler giderilir. Soru 100- Kuruluş Bütçesi Nedir ve Nasıl Hazırlanır? Cevap 100- Yönetmelik in 89 uncu maddesine göre, Bütçe; hesap dönemine ait gelir ve gider tahminlerini gösteren, gelirlerin toplanması ve harcama ile hizmetlerin yapılmasına izin veren genel kurul kararıdır. Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının bütçesi bir yıllık gelir ve gider tahminlerini kapsayacak şekilde muhasebe birimleri tarafından bütçe denkliği esas alınarak hazırlanır. Bütçe denkliğinde gelirler esas alınır. Gelirlerin giderleri karşılamaması halinde aradaki fark gider bütçesindeki harcama kalemlerinden indirim yapılarak veya yeni gelir kalemleri bulmak suretiyle giderilir. Genel sekreterlik tarafından incelenerek yönetim kuruluna sunulan tahmini bütçeye ilgili yönetim kurullarınca son şekli verilerek genel kurulun onayına sunulur. Genel kurul bütçeyi aynen veya değiştirerek kabul eder. Bütçe genel kurulun onayı ile kesinleşir ve yürürlüğe girer. Genel kurulun onayı ile yürürlüğe giren bütçede genel kurulun toplanmadığı yıllarda bütçenin ne oranda ve nasıl uygulanacağına genel fiyat düzeyindeki 98

126 MUHASEBE İŞLEMLERİ değişikliklerde dikkate alınarak ilgili genel kurulca karar verilir. Bütçe uygulamasından ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun yönetim kurulu sorumludur. Hizmetin gerektirdiği hâllerde bütçenin gider cetvelinde fasıl ve harcama kalemleri arasında aktarma yapmaya ve yeni fasıl ve harcama kalemleri açmaya yönetim kurulu yetkilidir. Herhangi bir sebeple yeni bütçe onaylanıp kesinleşmemiş ise bütçe onaylanıp kesinleşinceye kadar mevcut bütçenin uygulanmasına devam olunur. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının bütçesi gelir ve gider kısmı olmak üzere iki kısımdan ve bunlara bağlı kadro cetveli ile yönetim kurulu tekliflerinden oluşur. Soru 101- Bütçenin Gelir ve Gider Kısmı Kalemleri Nelerden Oluşur? Cevap 101- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının bütçelerinde yer verilen gelirler ve giderler Yönetmeliğin 91 inci maddesinde belirtilmiş olup aşağıda sadece Odalara ilişkin gelir ve gider kalemlerine yer verilmiştir. a) Odaların gelirleri; 1) Kayıt ücreti. 2) Yıllık aidat. 3) Konfederasyonca belirlenen tarife ücretleri karşılığında düzenlenecek ve onanacak belgeler ile yapılan hizmetler karşılığında alınacak ücretler. 4) Meslekî yeterlik belgesi ücretleri. 5) Yayın gelirleri. 6) Sınav ücretleri. 7) Oda amacını gerçekleştirmek için kurulacak kuruluşların ve iştiraklerin gelirleri. 8) Oda tarafından düzenlenecek danışmanlık, eğitim, kurs ve sosyal faaliyet gelirleri. 9) Muhasebe işlerinin yapılmasından elde edilen gelirler. 99

127 MUHASEBE İŞLEMLERİ 10) Faiz ve diğer gelirler. 11) Bağış ve yardımlar. a) Odaların giderleri; 1) Fasıl I. ücretler, harcırahlar, vergiler ve SGK giderleri; Başkan ücreti, Başkan vekilleri ücreti, Denetim kurulu üyeleri ücreti, Huzur hakları, Diğer aylık ücretler, Yurt içi ve yurt dışı görev seyahatlerine ilişkin yol ücretleri, gündelikler ve konaklama giderleri, Personel ücret ve tazminatları, Personel ikramiyeleri, Vergiler, SGK işveren hissesi, İşsizlik sigortası fonu işveren hissesi, 2) Fasıl II. toplantılar ve eğitim giderleri; Açılışlar ve temel atma törenleri, Ahilik Kültürü Haftası toplantıları ve Esnaf Bayramı kutlamaları, Basın yayın ve halkla ilişkiler, Hizmet içi eğitim seminerleri, Personelin hizmet içi eğitim giderleri, Genel kurul toplantı giderleri. 3) Fasıl III. yardım giderleri Muhtaç durumdaki oda üyelerine yardım giderleri, 4) Fasıl IV. idari giderler Evrak-ı matbua giderleri, Temsil giderleri, Kiralar, Kat mülkiyeti iştirak payları, 100

128 MUHASEBE İŞLEMLERİ Hizmet otolarının benzin, tamir ve sigorta giderleri, Üyesi olduğu yurt içi kuruluşlara ödenecek aidatlar ve katılım payları, Tabldot giderleri, İlan reklam ve yayın aboneleri giderleri, PTT, kargo ve haberleşme giderleri, Oda yayın organı basım ve posta giderleri, Yayın, tercüme, kütüphane ve telif ücretleri, Elektrik, su, temizlik ve doğalgaz giderleri, Vergi, resim ve harçlar, Dava giderleri, Tanzim ve bakım giderleri, Temsil İkram giderleri, Gayrimenkullerin bakım, onarım ve tefriş giderleri, Sosyal yardımlar, burslar, Yurt içi ve yurt dışı inceleme, araştırma ve iş gezileri, Radyo ve TV programları, Kırtasiye Giderleri, Müteferrik Giderler, 5) Fasıl V. Yatırımlar Taşınmaz mal alımı, Demirbaş alımı, Hizmet otosu alımı, 6) Fasıl VI. Vakıflar Fonlar Vakıflar, Eğitim ve araştırma fonu, Tabi afetler fonu, Kıdem tazminatları fonu, Kadın girişimciler fonu, Yöneticiler arası yardımlaşma fonu, Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin korunması ve yaşatılması fonu, 101

129 MUHASEBE İŞLEMLERİ 7) Fasıl VII. Projeler, Sosyal, Kültürel ve Sportif Faaliyetler Yurtiçi projeler, Yurtdışı projeler, Sosyal kültürel ve sportif faaliyetler, 8) Fasıl VIII. iktisadi kuruluşlar, Bağlı iktisadi işletmeler, Şirketler ve diğer ticari müesseseler, Kooperatifler ve vakıflar, 9) Fasıl IX. diğer eğitim faaliyetleri Fuarlar, sergiler, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek faaliyetler, Eğitim ve diğer konularda yaptırılacak araştırmalar ve raporlar, 10) Fasıl X. Eğitim Bütçesi Meslek Eğitimi Fonu Payı, Meslek eğitimi danışmanlığı birimi huzur hakları, İşyeri denetleme birimleri huzur hakları, Meslekî eğitim ve teknoloji merkezleri yönetim kurulları huzur hakları, Eğitim personeli aylık ücretleri, Eğitim personeli ikramiyeleri, Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerine ilişkin gündelikler, yol ücretleri ve konaklama giderleri, Eğitim personeli sosyal yardım giderleri, Vergiler, SGK işveren payları, İşsizlik sigortası fonu işveren payları, Eğitim personeli eğitim giderleri, Eğitimle ilgili kurslar seminerler ve benzeri giderler, Eğitimle ilgili yayınlar broşürler kitaplar ve benzeri giderler, Meslekî eğitim ve teknoloji merkezleri işletme giderleri, Meslekî eğitim ve teknoloji merkezlerinin planlaması, inşaat projelerinin hazırlanması tadil bakım-onarım, tefriş ve donanım giderleri, 11) Fasıl XI. işletmeler üstü eğitim merkezleri 102

130 MUHASEBE İŞLEMLERİ Proje, kontrollük ve inşaat giderleri 12) Fasıl XII. yönetim kurulunca bütçeye ilave edilebilecek diğer fasıllar ve harcama kalemleri Soru 102- Bütçelere İlave Fasıllar Eklenebilir mi? Cevap 102- Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında genel kuruldan yetki almak ve yapılacak ilk genel kurulun onayına sunulmak koşuluyla yönetim kurulu kararı ile gider fasıllarına yeni fasıllar ve harcama kalemleri eklenebilir. Gelirler her hangi bir koşula bağlı kalmaksızın tahsil edilir. Diğer yandan Bütçede görülen kalemler arasında yönetim kuruluna aktarma yetkisi verilebilecektir. Buna göre bir (A) odası Bina almak için Bütçesine bir harcama kalem koymuş ancak o yıl içinde bina almaktan vazgeçmiş ise bu bina için ayrılan para Odanın bir başka harcamasında (örneğin taşıt alımında) kullanılması mümkündür. Bunun için genel kurulda harcama kalemleri arasında aktarma yapma yetkisi alınmalıdır. Soru 103- Bütçe Hazırlanırken Gelir ve Gider Tahminleri Nasıl Yapılır? Cevap 103- Yönetmeliğin 94 ve 95 inci maddeleri uyarınca, Bütçenin gelir ve gider kısmı tahminleri hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır; a) Gelir; bir evvelki yıl tahsilatı göz önünde tutularak mümkün olduğu kadar gerçeğe yakın surette tahmin edilerek yazılır. b) Tahakkuk ettirildiği yıl içinde tahsil edilemeyen ve sonraki yıllara devreden alacaklardan ancak cari yıl içinde tahsili tahmin edilen miktar, tahsil edilecek alacaklar hesabında toplanır. Bütçenin gider kısmı tahminleri hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır; a) Bütçenin gider kısımları bir evvelki yıl giderleri ile cari yıl içinde yapılması düşünülen işler göz önüne alınmak suretiyle mümkün olduğu kadar aktarmaya ihtiyaç göstermeyecek şekilde düzenlenir. b) Gerektiğinde fasıllar arasında yönetim kurulu kararları ile aktarma yapılır. 103

131

132 İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) III. KISIM MESLEK KURULUŞLARINDA İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) 105

133 Soru 104- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) Meslek Kuruluşlarında İdari İşleyişe (Muamelat) İlişkin İşlemler Hangi Düzenlemeye Göre Yürütülmektedir? Cevap 104- Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarınca yürütülen yazışma, evrak, depo hizmetleri, tutulan defter ve dosyalar ile bunların kayıt ve muhafazasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 07/06/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 60 ıncı maddesi ile 75 inci maddesinin (d) bendi hükümlerine dayanılarak Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muamelat Yönetmeliği yayımlanmıştır. Anılan Yönetmelik e göre oda işlemlerindeki bazı kavramlara aşağıda yer verilmiştir. a) Elektronik belge: Elektronik ortamda oluşturulan, gönderilen ve saklanan her türlü belgeleri, b) Elektronik ortam: Belge ve bilgilerin üzerinde bulunduğu her türlü bilgisayarı, taşınabilir elektronik araçları, bilgi ve iletişim teknolojisi ürünlerini, c) Muamelat: 5362 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında evrak, defter ve yazışma ile bunların kayıt, imha ve muhafaza işlemlerini, ç) Resmî belge: Meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve diğer tüzel kişiler ile kendi aralarında iletişimlerini sağlamak amacıyla oluşturdukları, gönderdikleri veya sakladıkları belirli bir standart ve içeriği olan belgeleri, d) Resmî bilgi: Meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve diğer tüzel kişiler ile kendi aralarında iletişimleri sırasında metin, ses ve görüntü şeklinde oluşturdukları, gönderdikleri veya sakladıkları bilgileri, e) Resmî yazı: Meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve diğer tüzel kişiler ile kendi aralarında iletişimlerini sağlamak amacıyla yazılan yazı, resmî belge, bilgi ile elektronik belgeyi, ifade eder. 106

134 Soru 105- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) Meslek Kuruluşları Resmî Yazışmalarını Ne Şekilde Yapmalıdır? Cevap 105- Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereği, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının birbirleriyle yapacakları yazışmalar ile kamu kurum ve kuruluşları ile olan yazılı iletişim, kâğıt kullanılarak veya elektronik ortamda yapılır. Odalar, Bakanlıklar ve Konfederasyonla olan yazışmalarını bağlı bulundukları birlik aracılığı ile yapmak zorundadır. Ayrıca, mesleki federasyonu bulunan odalar, bakanlık ve Konfederasyonla olan yazışmalarını bağlı bulundukları federasyon aracılığı ile de yapabilirler. Kâğıtla yapılan resmî yazışmalarda yazı makinesi veya bilgisayar kullanılır. Bu tür yazışmalar, yazının içeriğine ve ivedilik durumuna göre faks ile de gönderilebilir. Faksla gönderilen yazılar içeriği dikkate alınarak ve teyid edilmek kaydıyla işleme konulabilir. Ancak, buna ilişkin resmî yazının en geç bir hafta içinde gönderilmesi gerekir. Elektronik ortamdaki yazışmalar ilgili mevzuatta belirtilen güvenlik önlemlerine uyularak yapılır. Elektronik ortamda yapılan yazışmalar bu ortamın özellikleri dikkate alınarak kaydedilir, dosyalanır ve ilgili yerlere iletilir. Gerekli durumlarda, gelen yazı kağıda dökülerek de işleme alınır. Her meslek kuruluşu kendisi ve gerektiğinde birimleri adına resmî elektronik posta (e-posta) adresi belirleyebilir. Elektronik ortamdaki resmî yazışmalar bu adresler kullanılarak yapılır. Soru 106- Gelen Evrak Ne Şekilde Teslim Alınır, Nasıl Tasnif ve Kayıt Edilir? Cevap 106- Yönetmeliğin 21 inci maddesi uyarınca, her türlü kuruluşun dağıtım memurlarınca getirilen evrak, adres, imza ve ekleri kontrol edilerek teslim alınır. Zimmet defteri ile teslimlerde tarih ve saat yazılarak defter imzalanır. Posta veya kargo aracılığıyla gelen evraktan eksik olanlar not edilerek gönderen makamdan istenir. İsimsiz ve imzasız evrak işleme konulmaz. Yönetmeliğin 22 nci maddesi gereği ise, gelen evrak; a) Normal yazılar, 107

135 İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) b) İvedi yazılar, c) İvedi ve çok ivedi yazılar, ç) Gizli, özel ve kişiye özel yazılar, d) e - posta ve fakslar, e) Önemli ve değerli evrak, f) Gazeteler, kitaplar, dergiler, broşür ve bültenler, şeklinde tasnif edilir. Gelen evrakın kaydı (Yönetmelik md. 24): Evrakta açılmayan gizli, özel, kişiye özel evrakın zarfı üzerine, bunlar dışında kalan evrakın boş olan arka sayfasına geliş damgası basılır, geliş damgasındaki tarih ve kayıt numarası hanelerine, geliş tarihi ve evrak kayıt föyündeki sıra numarası kaydedilir. Gizli, özel, kişiye özel evrak zarfı üzerindeki bilgilerle, evrak kayıt föyüne kaydedilir. Gelen ve giden yazılara sene başında, bir numaradan başlamak üzere ayrı ayrı genel sıra numarası verilir. Evrak çıkış numarası giden evrakın tarih bloku soluna numaratörle basılır (Yönetmelik md: 28). Evrakı çıkaran birim yazının sayı hanesine kendi birim kodunu ve çıkardığı evrakın sıra numarasını verir. Soru 107- Giden Evraka Yapılacak İşlemler Nelerdir? Cevap 107- Yönetmeliğin 31 inci maddesine göre, yazının, hazırlayan birimce, kontrolü yapıldıktan ve ilgililerin parafından sonra ilgili genel sekreter ve başkan veya başkan vekilinin imzasına müteakip gönderilmek üzere evrak bölümüne teslim edilir. Evrak bölümünde; a) Dosyaya kaldırılması istenen evrak dosyalanır. 108

136 İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) b) Düzeltilmesi istenen evrak ilgili birime iade edilir. c) İmzaları tamamlanmış evrakın adres ve ekleri kontrol edilir. ç) Giden evrak föyüne kaydedilir. d) Evrakın ilgili yerine tarihi ve sayısı yazılır. e) Yazılar gideceği adreslere göre ayrılır. f) Evrakın aslı adresine gönderilir, kopyası dosyasına konur. g) Yazının bir kopyası ilgili birime gönderilir. Soru 108- Muamelata İlişkin Tutulacak Defterler Nelerdir? Cevap 108- Yönetmeliğin 48 inci maddesine göre, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında muamelata ilişkin aşağıdaki defterler tutulmaktadır. a) Üye Kayıt Defteri: Bu defter; esnaf ve sanatkârlar meslek odalarınca tutulur. Oda üyelerinin kaydına mahsustur. Ciltli olması lazımdır. Kullanılmaya başlanmadan evvel notere tasdik ettirilir. Üye kayıt defterine, yönetim kurulu kararı ile oda üyeliğine kabul edilen üyenin üye kayıt beyannamesinde oda tarafından doldurulan bilgiler yazılır ve ayrıca üyenin bir fotoğrafı yapıştırılır. Odadan çıkan veya çıkarılan üye hakkındaki yönetim kurulu kararının tarihi ve sayısı üye kayıt defterine yazılır ve bu işlem üyeye tebliğ edilir. Üye ile ilgili hususlarda ortaya çıkacak değişiklikler de aynı şekilde bu deftere işlenir. b) Üye Odalar Kayıt Defteri: Bu defter, esnaf ve sanatkârlar odaları birlikleri ile federasyonları tarafından tutulur. Üye odaların kaydına mahsustur. Her oda için verilecek kod numarasına göre kayıtlar yapılır. Üye odalar hakkında istenilecek bilgiler bu defterden çıkarılacağı için, defterde yazılı her sütunun ihtiva ettiği bilginin odalar tarafından açık olarak ve zamanında bağlı olduğu birlik ve federasyona bildirilmesi ve bilhassa meydana gelen değişikliklerin de derhal intikal ettirilmesi mecburidir. c) Üye Birlik ve Federasyonlar Kayıt Defteri: Bu defter, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu tarafından tutulur. Üye birlik ve federasyonların kaydına mahsustur. Her birlik ve federasyonlar için verilecek kod numarasına göre 109

137 kayıtlar yapılır. ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) Birlik ve federasyonlar hakkında istenilecek bilgiler bu defterden çıkarılacağı için, defterde yazılı her sütunun ihtiva ettiği bilginin birlik ve federasyonlar tarafından açık olarak ve zamanında Konfederasyona bildirilmesi ve bilhassa meydana gelen değişikliklerin de derhal intikal ettirilmesi mecburidir. ç) Genel Kurul Karar Defteri: Bu defter olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarında alınan, başkanlık divanı ve bakanlık temsilcisi tarafından imzalanarak tekemmül eden kararların kaydına mahsustur. Kararlar, bu deftere el yazısı ile yazılabileceği gibi, yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılarak deftere yapıştırılır. Kenarları mühürlenir. d) Başkanlar Kurulu Karar Defteri: Bu defter, Konfederasyon ve birlik başkanlar kurulu tavsiye kararlarının yazılmasına mahsustur. Tavsiye kararları, deftere el yazısı ile yazılabileceği gibi yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılarak deftere yapıştırılır. Kenarları mühürlenir. Kararlardaki toplantı sayıları her seçim devresinde (bir) numaradan başlamak üzere, devre sonuna kadar devam ettirilir. e) Yönetim Kurulu Karar Defteri: Bu defter yönetim kurulu kararlarının yazılmasına mahsustur. Ciltli olup kullanılmaya başlanmadan önce notere tasdik ettirilir. Yönetim kurulu kararları el yazısı ile yazılabileceği gibi yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılarak deftere yapıştırılır. Kenarları mühürlenir. Her kararın başına tarihi, sıra numarası ve toplantıda bulunan üyelerin isimleri yazılmak suretiyle imzalanır. f) Denetim Kurulu Karar Defteri: Bu defter denetim kurulu kararlarının yazıldığı bir defterdir. Alınan kararlar el yazısı ile yazılabileceği gibi yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılarak deftere yapıştırılır. Kenarları mühürlenir. Alınan kararlar denetim kurulu üyelerince imzalanır. g) Disiplin Kurulu Karar Defteri: Birlik disiplin kurulu tarafından 5362 sayılı Kanun un 11 inci maddesinin (l) bendi uyarınca ve aynı Kanun un 24 üncü madde hükümlerine göre verilecek disiplin cezaları kararlarının yazıldığı bir defterdir. Disiplin kurulu kararları el yazısı ile yazılabileceği gibi yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılarak deftere yapıştırılır. Kenarları mühürlenir. h) Gelenek ve Teamül Defteri: Bu defter, oda ve birliklerce tutulur. Bölge 110

138 İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) içinde tespit edilen gelenek ve teamüllerin kaydına mahsustur. i) Gelen Evrak Kayıt Defteri: Kuruluşların dağıtım memurlarınca getirilen evrakın kaydedildiği bir defterdir. Bu deftere her sene başında birden başlayarak kayıt sıra numarası verilir. Evrakın tarihi, sayısı, geldiği makam ve konusu bu deftere işlenir. k) Giden Evrak Kayıt Defteri: Giden evrakın kaydedildiği bir defterdir. Bu deftere her sene başında birden başlayarak kayıt sıra numarası verilir. Giden evrak defterine evrakın tarihi, sayısı, gideceği yer ve konusu işlenir. l) Kıymetli Evrak Defteri: Bu deftere üst kuruluştan alınan kıymetli evrak, makbuzlar, tahsil, tediye ve mahsup fişleri kaydedilir. Kullanılmak üzere alınan tahsil, tediye ve mahsup fişleri ile kıymetli evrak için, bir tesellüm tutanağı ile verilen evrakın cilt ve sıra no., tesellüm tutanağının tarihi ve numarası, kime teslim edildiği tespit olunduktan sonra deftere buna göre kaydı yapılır. Tamamen kullanılan kıymetli evrak için ilgili sütuna evrakın cilt ve sıra nosu kayıt edilir. Soru 109- Tutulacak Defterlerle İlgili Genel Esaslar Nelerdir? Cevap 109- Yönetmeliğin 62 nci maddesi uyarınca, yukarıda yazılı defterlerdeki kayıt ve kararlarda kazıntı ve silinti yapılamaz. Kayıtlarda düzeltilmesi gereken yanlışlıklar yapılırsa, bunların okunacak şekilde üstü çizildikten sonra doğrusu yazılır ve ilgili personel tarafından paraf olunur. Kararlarda ortaya çıkan yanlışlıklar esasa etkili olmayacak maddi hatalardan ise başkan tarafından düzeltilir ve yer paraflanır. Düzeltilmesi uygun görülmeyen kararlar daha sonra alınacak yönetim kurulu kararıyla düzeltilir. Bir karar yazılırken yanlış yazılan kısım çizildikten sonra onu takiben bir parantez açılarak kaç kelimenin çizildiği ayrıca belirtilir. 111

139 Soru 110- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI İDARİ İŞLEMLER (MUAMELAT) Kullanılacak Beyanname, Defter, Makbuz ve Evrakların Basım ve Dağıtımından Kim Sorumludur? Cevap 110- Yönetmelikte belirlenen defter, makbuz, beyanname fiş ve diğer basılı evrak ile oda üyelerinin mesleklerinin icrası nedeniyle resmî kurum ve kuruluşlara verecekleri belgelerin basım ve dağıtımında Konfederasyon yetkilidir. (5362 sayılı Kanun un 60 ıncı, Muamelat Yönetmeliğinin 63 üncü maddesi.) Bu defter ve belgeler, Konfederasyon Yönetim Kurulunun tespit edeceği bedel karşılığında Oda, Birlik ve Federasyonlara verilir. Bu kuruluşlar da Konfederasyon tarafından belirlenecek tavan ve taban fiyatları arasında yönetim kurulları tarafından belirlenecek fiyat üzerinden ilgililere dağıtımını yapar. Bu belgelerden Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanından elektronik ortamda düzenlenenlerin bedeli bunu düzenleyen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunca Konfederasyona ödenir. Muamelat Yönetmeliğinde belirtilen her türlü evrak, makbuz ve defterler 5362 sayılı Kanun, ilgili mevzuat ve Konfederasyon talimatları doğrultusunda düzenlenir ve kullanılır. Konfederasyon dışında bu belgeleri basan, dağıtan veya fotokopi yoluyla çoğaltanlar ve kullananlar bu fiillerinden dolayı Konfederasyonun ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına başvurusu üzerine, genel hükümler çerçevesinde sorumlu olurlar. 112

140 PERSONEL İŞLEMLERİ IV. KISIM PERSONEL İŞLEMLERİ 113

141 Soru 111- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI PERSONEL İŞLEMLERİ Meslek Kuruluşlarının (Konfederasyon dışında) Personeline İlişkin İşlemler Hangi Düzenlemeye Göre Yapılmaktadır? Cevap 111- Esnaf ve sanatkarlar odaları, birlikleri ve federasyonlarında görev yapan personelin, işe alınması, çalışma esasları, sosyal, idari, mali ve diğer özlük hakları ile görevde yükselme, kadro ve disiplin yönünden tabi olacakları hükümleri düzenlemek ve esnaf ve sanatkarlar odaları, birlikleri ve federasyonlarında hizmet akdine bağlı olarak çalışanları kapsamak üzere 07/06/2005 tarih ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 75 inci maddesinin (d) bendine dayanılarak tarihinde yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, Birlikleri ve Federasyonları Personel Yönetmeliği çıkarılmış olup, Konfederasyon dışındaki oda ve üst kuruluşlarında çalışan personelin tüm işlemleri anılan yönetmeliğe göre yapılmaktadır. Odanın kadrolu ve İş Kanununa tabi hizmet sözleşmesi ile çalışan personeli olduğundan Genel Sekreterler de anılan personel Yönetmeliğine tabidirler. Soru 112- Personel Kadroları Nasıl Belirlenir ve Personel Alımı Nasıl Yapılır? Cevap 112- Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre, Odalar, birlikler ve federasyonlarda, hizmetlerin gerektirdiği bütün görevler için kadrolar; görev, unvan ve adedi belirtilmek suretiyle bütçe imkanları göz önünde bulundurularak, yönetim kurulunun teklifi üzerine genel kurul tarafından onaylanır ve onay tarihi itibariyle yürürlüğe girer. Kesinleşen kadrolara, yönetim kurulunca atama yapılır. İşe alma (Yönetmelik md. 5): Odalara, birliklere ve federasyonlara, genel sekreterin teklifi ve yönetim kurulu kararı ile Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre personel alınır. Yönetim kurulunca gerek görülmesi halinde belirli kadrolar veya tüm kadrolara yapılacak atamalar için sınav yapılabilir. Bu sınavın usul ve esasları yönetim kurulunca belirlenir. Sınav sonucuna göre atamalar gerçekleştirilir. Sözleşmeli ve geçici personel dışında kadrosuz personel çalıştırılamaz. 114

142 Soru 113- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI PERSONEL İŞLEMLERİ İşe Almada Aranan Şartlar Nelerdir? Cevap 113- Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre, işe alınmada aranan genel ve özel şartlar şunlardır: a) Genel şartlar 1) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 2) Kamu haklarından yasaklı bulunmamak, 3) Onsekiz yaşını tamamlamış olmak, 4) Askerlikle ilişkisi bulunmamak (askerlik çağına gelmemiş veya askerlikten muaf olmak, askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış veya erteletmiş olmak), 5) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya altı aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hüküm giymiş bulunmamak, 6) Özürlü personel çalıştırılmasına ilişkin mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla; akıl hastalığı veya görevlerini yapmalarına engel olabilecek vücut sakatlığı ile özürlü olmamak, 7) Hizmetli personel için en az ilkokul, memur ve şef için lise, teknik personel için göreviyle ilgili ustalık belgesine sahip olması veya ilgili meslek lisesi ya da meslek yüksek okulu, müdür, müdür yardımcısı, uzman, uzman yardımcısı ve daire başkanı olarak atanacak personel için ise tercihen dört yıllık fakülte veya yüksek okul ya da önlisans mezunu olmak, 8) Atanacağı kadronun gerektirdiği nitelikleri taşımak, 9) Daha önce oda, birlik ve federasyon tarafından işten çıkarma cezası ile işine son verilmemiş olmak, 10) Oda, birlik ve federasyondan istifa suretiyle iki defadan fazla ayrılmamış olmak, 115

143 PERSONEL İŞLEMLERİ b) Özel şartlar 1) Görev ve hizmetin niteliği dikkate alınarak genel şartlara ilaveten aranılacak şartların öngördüğü öğretim ve eğitim kurumlarıyla bunların ilgili bölümleri, yabancı dil bilgisi, iş tecrübesi, mesleki ehliyet, kurs, meslek kuruluşu kaydı ve benzeri belgeler ile işyerleri ve hizmetlerinin gerektirdiği diğer şart ve tercihler de göz önünde bulundurulur. 2) Kanuni yükümlülükler çerçevesinde istihdam zorunluluğu olan personel için konu ile ilgili özel şartları taşımak, Soru 114- İşe Alınacaklardan İstenilecek Belgeler Nelerdir? Cevap 114- İşe alınacaklardan istenilen belgeler (Yönetmelik md.7) : a) İş başvuru dilekçesi, b) Nüfus cüzdanının onaylı örneği, c) Cumhuriyet Savcılığından alınacak adli sicil kaydı, ç) Öğrenim belgesinin aslı ya da onaylı örneği, d) Tam teşekküllü hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu, e) Askerlik durumunu gösterir belge, f) Altı adet vesikalık fotoğraf, olarak belirlenmiştir. Soru 115- Odalarda Hangi Statülerde Personel Çalıştırılabilir? Cevap 115- Yönetmeliğin 10 uncu maddesine göre, odalar, birlikler ve federasyonlarda aşağıda belirtilen statülerde personel çalıştırılabilir. a) Kadrolu personel : Asli ve sürekli görevlerde çalıştırılan personeldir. b) Sözleşmeli personel : Asli ve sürekli görevlerde çalışan personel dışında, meslek bilgisi veya uzmanlığı gerektiren görevlerde sözleşme ile çalıştırılan personeldir. c) Geçici personel : Bir yıldan az süreli veya mevsimlik görevlerde veya geçici mahiyetteki işler için en çok otuz iş günü çalıştırılan personeldir. 116

144 PERSONEL İŞLEMLERİ Personel, yönetim kurulunun izni olmaksızın oda, birlik ve federasyon dışında ücret karşılığı veya ücretsiz görev kabul edemez. Buna göre yönetim kurulu izni olmaksızın Oda personelinin bir başka işte çalışması mümkün değildir. Personel, çalışma saatleri içinde görevinin başında bulunur ve çalışmasının tümünü işine hasreder. Özürsüz veya izinsiz göreve gelmeyenlere Yönetmeliğin disiplin cezaları ve ceza uygulanacak fiil ve hallerin düzenlendiği 51 nci madde hükümlerine göre işlem yapılır. Soru 116- Personel Ücretleri Nasıl Belirlenir? Cevap 116- Personele bir ay çalışması karşılığında işverence ödenen net ücrete normal ücret denir. Personelin aylık ücretleri çalışılan ayın sonunda nakit olarak ödenir. Ay içinde göreve başlayanların o aya ait ücretleri çalıştıkları süre göz önünde bulundurularak ay sonunda ödenir. Personelin ücreti aylık net olarak belirlenir. Günlük ücret, net aylık ücretin 30 a bölünmesi ile tespit edilir. Personel ücretleri Yönetmeliğin 37 nci maddesi uyarınca, görev unvanı, eğitim durumu, oda, birlik veya federasyonda geçen fiili hizmet süresi göz önünde bulundurularak, genel sekreterin teklifi ve yönetim kurulunca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde tespit edilir. Personele Ocak ve Temmuz aylarında en az yılda iki defa ücret artışı yapılır. Ücret artışı Türkiye İstatistik Kurumunca bir önceki yıl için açıklanan üretici fiyat endeksi oranından aşağı olamaz. Soru 117- Vekalet ve Tedvir Hangi Hallerde Verilir? Cevap 117- Yönetmeliğin 38 inci maddesi uyarınca, vekaleten ve tedviren görevlendirmeler aşağıdaki şekilde yapılır: a) Vekalet: Oda, birlik veya federasyonu imzası ile taahhüt altına sokan veya bir idari tasarrufun yetki ve sorumluluğunu taşıyan, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu olan görevlerde bulunan personelin; kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle, görevlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde ya da boş olan bir kadroya kurum içinden bir personel, asli görevi ile ilişiği kesilmeksizin iki ayı aşmayan süreyle sınırlı olmak üzere genel sekreterin önerisi ve yönetim kurulu kararı ile vekalet görevi verilebilir. Vekalet görevi verileceklerin asilde aranan niteliklere sahip olmaları gerekir. 117

145 PERSONEL İŞLEMLERİ Personel birden fazla göreve vekalet edemez. Vekalet süresi genel sekreter ve/veya yönetim kurulu tarafından belirlenir. Personele iki ayı aşan görevlendirmelerde vekalet ettiği görev için yönetim kurulunca belirlenen tutarda vekalet ücreti ödenir. Bu ücret asli görevi için ödenen ücretin 1/3 ünden az olamaz. b) Tedvir: Oda, birlik veya federasyonu imzası ile taahhüt altına sokan veya bir idari tasarrufun yetki ve sorumluluğunu taşıyan, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan görevlere personel, asli görevi ile ilişiği kesilmeksizin tedviren görevlendirilebilir. Tedvir ile görevlendirilen personel tedvir ettiği görevi nedeniyle imza atabilir. Genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, hukuk müşaviri ile birim müdürlerinin izin, istirahat ve geçici görevli olmaları halinde; birimlerinde kendilerinden sonra gelen görev unvanlarında çalışan personelden biri otuz güne kadar tedviren görevlendirilebilir. Biriminde bu nitelikleri haiz personel yoksa tedviren görevlendirme, nitelikleri asilde aranan şartlara uygun olan personel arasından yapılır. Tedviren görevlendirmelerde asli görev ücreti dışında ek ücret ödenmez. Vekalet ve tedvir görevlendirmeleri personel servisine (veya görevli personele) bildirilir. Yönetmeliğe göre vekalet ve tedvir arasındaki farklar; - Vekalette 2 aylık bir süre için, tedvirde ise 30 günlük bir süre için görevlendirme yapılır. - Birden fazla görev için vekaleten görevlendirme yapılamamaktadır. - Vekalet halinde yönetim kurulunca belirlenen tutarda vekalet ücreti ödenir. - Tedviren görev yapılacak birimde bulunan personelde asilde bulunması gereken nitelikler aranmamakta ancak, Birimde bu niteliklere sahip personel yoksa nitelikleri asilde aranan şartları taşıyan başka bir birimin personeli görevlendirilebilecektir. - Tedviren görevlendirmede ek ücret ödenmemektedir. Esasen Vekalet, asıl görevlinin görevini herhangi bir şekilde boş bırakması halinde geçici olarak yerine yapılan atamayı ifade etmektedir. Bu halde vekalet eden kişide, asilde bulunması gereken şartlar bulunmalıdır. Ancak bazı hallerde 118

146 PERSONEL İŞLEMLERİ vekaleten atanacak kadro için belirlenmiş şartları taşıyan bir kimse bulunamayabilir. Bu halde uygulamada tedviren görevlendirme yapılmaktadır. Tedviren görevlendirme halinde, görevlendirilen kişide asilde bulunması gerekli şartlar bulunmamaktadır. Örneğin (A) Birliğinde yüksek okul mezunu olma şartı bulunan Muhasebe Müdürünün görevinden herhangi bir şekilde geçici olarak ayrılması durumunda yerine yine yüksek okul mezunu bir kişi vekaleten görevlendirilebilecektir. Ancak bu şartları taşıyan bir kimse bulunamazsa yüksek okul mezunu olmayan bir kişi tedviren bu göreve 30 gün için görevlendirilebilecektir. Soru 118- Personele Uygulanan Disiplin Cezaları ve Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller Nelerdir? Cevap 118- Yönetmeliğin 51 inci maddesine göre, personele verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Uyarma: Personele, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: 1) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde oda, birlik ve federasyonca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunmasında, kullanılmasında ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, 2) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek, 3) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak, 4) Oda, birlik ve federasyon personeli vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak, 5) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, 6) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak, 7) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak. b) Kınama: Personele, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: 1) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev ma- 119

147 PERSONEL İŞLEMLERİ hallinde oda, birlik ve federasyonca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunmasında, kullanılmasında ve bakımında kusurlu davranmak, 2) Görev sırasında amire, hal ve hareketi ile saygısız davranmak, 3) Hizmet dışında, oda, birlik ve federasyon personeline duyulan itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak, 4) Oda, birlik ve federasyona ait araç - gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak, 5) Oda, birlik ve federasyona ait resmi belge, araç-gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek, 6) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak, söz ve hareketle sataşmak, 7) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak, 8) Verilen emirlere gerekçesiz itiraz etmek, 9) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak, 10) Oda, birlik ve federasyonun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak. c) Ücret Kesilmesi: Personelin net aylık ücretinden 1/3-1/10 oranları arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır : 1) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde oda, birlik ve federasyonca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak ve hor kullanmak suretiyle zarar vermek, 2) Mazeretsiz veya izinsiz olarak bir ay içinde beş defa geç gelmek veya görevinden beş defa erken ayrılmak ya da bir ay içinde toplam iki gün göreve gelmemek, 3) Oda, birlik ve federasyona ait resmi belge, araç-gereç ve benzerlerini özel çıkar sağlamak için kullanmak, 120

148 4) Görevle ilgili konularda, yükümlü olduğu kişilere yalan, yanlış ve/veya yanıltıcı beyanlarda bulunmak, 5) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, 6) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, kullanmak veya kullandırmak, 7) Hizmet içinde oda, birlik ve federasyon personelinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, 8) Oda, birlik ve federasyona veya yöneticilerine ait gizli bilgileri açığa vurmak. PERSONEL İŞLEMLERİ d) Yıllık ücret artışından yararlandırılmama : Fiilin ağırlık derecesine göre personelin bir sonraki yıla ait ücret artışından yüzde beş ila on oranında eksik yararlandırılmasıdır. Yıllık ücret artışından yararlandırılmama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: 1) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek, 2) Mazeretsiz ve izinsiz olarak bir ay içinde toplam üç gün veya yıl içinde toplam beş gün göreve gelmemek, 3) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak, 4) Amirlerine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak, 5) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek, 6) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek, 7) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak, 8) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak, 9) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek, 10) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak, 121

149 PERSONEL İŞLEMLERİ 11) Amirlerinin mevzuat hükümlerine uygun emir ve talimatlarına fiilen veya yazı ile karşı gelmek. e) İşten çıkarma: Bir daha oda, birlik ve federasyonda çalıştırılmamak üzere işten çıkarmaktır. İşten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: 1) Görevi sırasında yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları oda, birlik veya federasyonun herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek, 2) İzinsiz ve mazeretsiz olarak bir ayda aralıksız üç işgünü veya bir yılda toplam on işgünü göreve gelmemek, 3) Amirlerine veya maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak, 4) Oda, birlik ve federasyon personeli sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak, 5) Yetki almadan gizli belgeleri açıklamak, 6) Kumar oynamayı ve sarhoşluğu itiyat haline getirmek, 7) İşinde yetersizliği maddi delillerle (rapor, tutanak, belge vs.) tespit edilmiş olmak, 8) Oda, birlik ve federasyon mallarını veya görevi gereği kendisine veya denetimine bırakılan eşya, malzeme vs. çalmak, 9) Evrak, kayıtlar ve dosyaları kasıtlı ortadan kaldırmak, amirlerinin müsaade ve malumatı olmaksızın şahsi bir maksatla oda, birlik ve federasyona ait önemli bir belgeyi kopya etmek veya ettirmek veya selahiyetli olmayan kimselere vermek, bunların üzerinde tahrifat yapmak, herhangi bir şekilde sahtekarlıkta bulunmak, 10) Utandırıcı nitelikte ve ahlak kurallarına aykırı hareketlerde bulunmak, 11) Muhtelif istihkaklar ve sair muameleler için tanzim edilecek evrak ve vesika vs. hakikat hilafına tanzim ve tevdi etmek, kullanmak suretiyle haksız tediyelere sebebiyet vermek, 122

150 Soru 119- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI PERSONEL İŞLEMLERİ Disiplin Cezası Vermeye Kimler Yetkilidir ve Cezalar Ne Zaman Hüküm İfade Eder? Cevap 119- Uyarma ve kınama cezası genel sekreter, ücret kesilmesi, yıllık ücret artışından yararlandırılmama ve işten çıkarma cezası ise; genel sekreterin teklifi üzerine yönetim kurulunca verilir. Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Ücret kesilmesi cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden ay sonunda uygulanır. Verilen disiplin cezaları birim amiri ve personel servisine (veya görevli personele) bildirilir. Kendilerine disiplin cezası olarak ücret kesilmesi veya yıllık ücret artışından yararlandırılmama cezası verilenler, iki yıl süreyle bulunduğu görevden bir üst göreve atanamazlar. Soru 120- Kuruluşun Yetkililerince Personel Hakkında Uygulanan Görevden Uzaklaştırma Tedbiri Nedir ve Nasıl Uygulanır? Cevap 120- Görevden uzaklaştırma, oda, birlik ve federasyon hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek personel hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Bu tedbir, Bakanlık denetim elemanlarınca uygulanan görevden uzaklaştırma işleminden farklı olarak kuruluşun kendi iç işleyişinde uygulanan bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma yetkisi (Yönetmelik md. 63) : Haklarında mahkemelerce ceza kovuşturması yapılan personel görevden uzaklaştırılabilir sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Tanımlar başlıklı 2 nci maddesinde Kovuşturma, iddianamenin kabulü ile başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi şeklinde tanımlanmıştır. Bu halde herhangi bir suçtan dolayı hakkında dava açılan ve davası devam eden personel görevden uzaklaştırılabilmektedir. Görevden uzaklaştırma tedbirleri almaya ve uygulamaya genel sekreterin teklifi üzerine yönetim kurulu yetkilidir. Görevinden uzaklaştırılan personel hakkında görevden uzaklaştırmayı iz- 123

151 leyen on işgünü içinde soruşturmaya başlanması şarttır. Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok üç ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde personel görevine başlatılır. Bir ceza kovuşturması gereğince oda, birlik veya federasyon yönetim kurulu tarafından görevinden uzaklaştırılan personelin durumu, kovuşturmanın seyrine göre incelenerek görevine dönüp dönmemesi konusunda aynı kurulca karar verilir ve personele de yazı ile tebliğ edilir. Soru 121- PERSONEL İŞLEMLERİ Personelinin İşine Son Verme Halleri Nelerdir? Cevap 121- İşten çıkarma işlemleri, yürürlükteki mevzuat çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından yapılır. İşten çıkarma ve ayrılma halleri ise; - Kabahatli çıkarma, - Mazeretli işten ayrılma, şeklinde söz konusu olabilmektedir. 1- Kabahatli işten çıkarma sebepleri şunlardır : a) Gözaltına alınan personel bu durumu belgelendirdiği takdirde, kanuni gözaltı süresince ücretsiz izinli sayılır. Ancak, gözaltında geçen süre sonunda tutuklanan ve tutukluluğu doksan günü aşan personelin hizmet akdi feshedilir. Doksan güne kadar (doksanıncı gün dahil) süren tutukluluk halinde, tutuklu kalınan süre kadar, personel ücretsiz izinli kabul edilir. b) Hakkında işten çıkarılma cezası verilmiş olmak. c) İzinsiz veya mazeretsiz olarak bir ayda aralıksız üç işgünü veya bir yılda toplam on işgünü göreve gelmemek. 2- Mazeretli işten ayrılmalar: Mazeretli işten ayrılmalar aşağıdaki hallerde mümkündür: a) Emeklilik nedeniyle ayrılma; Emekli aylığı bağlanmasına veya toptan ödeme almaya hak kazanan ve bu hususu belgelendirerek işten ayrılma talebinde bulunanlara, 124

152 PERSONEL İŞLEMLERİ b) Zorunlu nedenle ayrılma; 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen sebeplerle işten ayrılanlara, (4857 sayılı İş Kanunu nun 24 üncü maddesi İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı nı düzenlemektedir.) c) Askerlik nedeniyle ayrılma; Muvazzaf askerlik görevini ifa etmek amacı ile işten ayrılmak zorunda kalanlara, ç) Evlilik nedeniyle ayrılma; Evlenen kadın personelden bir yıl içerisinde işten ayrılanlara, d) Malullük ve ölüm halinde ayrılma; İlgili mevzuatta öngörülen personelin tabi olduğu koşulların oluşması durumunda, malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla oda, birlik veya federasyondan ayrılması ya da ölümü halinde ilgili mevzuat hükümlerine göre kendisine veya kanuni mirasçılarına, yasal hakları verilerek oda, birlik veya federasyon ile ilişiği kesilir. İşe almada aranan şartları kaybedenlerle, işe alma şartlarından herhangi birini taşımadıkları sonradan anlaşılanlar ve disiplin cezası sonucu işten çıkarılanlar tekrar işe alınmazlar. Personel Yönetmeliğinde yer almayan, ya da açıklık bulunmayan konularda 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. İstifa: İşin son bulma hallerinden olan istifa ise kişinin tamamen kendi isteği ile tek taraflı irade beyanı ile gerçekleşmektedir. İstifanın kabul edildiği bir ay içinde kendisine tebliğ edilmediği takdirde ilgili bu bildirimi beklemeden görevinden ayrılabilir İstifa suretiyle işten ayrılan personel uhdesinde bulunan demirbaş, ayniyat, para, kıymetli evrak veya sair kıymetleri ile oda, birlik ve federasyona ait vesikaları ve yapmakta oldukları işleri amirlerince gösterilecek kimselere, böyle bir kimse gösterilmemiş ise bizzat amirlerine kurallara uygun olarak devir ve teslim etmek zorundadır. Gerekli devir ve teslimi yapmayanlar, doğacak zararlardan sorumludur. Bir aylık bekleme süresinin bitiminden önce işten ayrılanlarla, gerekli ihbarı yapmadan işi terk eden personelden ilgili oda, birlik ve federasyonca, 4857 sayılı İş Kanununda öngörülen süreler için ihbar tazminatı tahsil edilir. 125

153 Soru 122- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI Oda Kadrolu Personeli Oda Üyesi Olabilir mi? Cevap122- Odada kadrolu personel olarak çalışan kişinin aynı zamanda esnaf odasında kaydının yapılamayacağı düşünülmektedir. Zira oda personelinin çalışmasının süreklilik taşıdığı ve mesai saatleri içinde oda işlerini görmesi ve odalarda esnek çalışma yöntemi (belirli saatlerde çalışma) bulunmaması nedeniyle ayrıca esnaflık faaliyeti ile iştigal etmesi mümkün değildir. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, Birlikleri ve Federasyonları Personel Yönetmeliğinin 11 nci maddesine göre günlük çalışma süresi haftanın 5 günü, günlük 8 saat olarak belirlenmiştir. Öte yandan İş Kanunu hükümlerine göre oda personeli olarak çalışmaya başlayan bir kişi doğrudan İl Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğüne bildirilecektir. Ayrıca 5362 sayılı Kanun esnaf ve sanatkar olarak; - ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran, PERSONEL İŞLEMLERİ - kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, - basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi, kimseleri, saymaktadır. Dolayısıyla esnaf olan kişinin öncelikle ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandırmak zorundadır. Bu şartları taşıyan kişinin ayrıca oda personeli olması da esnaf tanımı ile çelişmektedir. Öte yandan esnaflık faaliyetine başlayan kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında bağımsız çalışmasından dolayı sigorta kapsamına girmesi gerekmesine rağmen, işçi olarak çalışan kişinin ise işçi statüsünden dolayı sigortaya tabi olması gerekmektedir. Aynı anda iki farklı sosyal güvenlik kapsamında olunması kanunen de mümkün değildir. Bu nedenle çalışmanın birisinin yasal olmaması gerekir ki bu yönüyle de esnaflık ve işçi olarak çalışmanın tek kişi üzerinde birleşmesi mümkün görülmemektedir. Danıştay 8. Dairesi tarih, K. 1991/560 ve E. 1990/1246 sayılı kararında, (mülga 507 sayılı Kanunun uygulamasıyla ilgili olarak) Belediye İşçi Kadrosunda görev yapmanın şoför esnafı olarak Esnaf ve Sanatkarlar Odasına üye olmayı engellediği, bu nedenle bu kişilere dolmuş izni verilemeyeceğine karar vermiştir. Aynı kararı 5362 sayılı Kanunla ilgili olarak da kıyasen uygulamak mümkündür. 126

154 ÇEŞİTLİ KONULAR V. KISIM ÇEŞİTLİ KONULAR 127

155 Soru 123- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÇEŞİTLİ KONULAR Oda ve Üst Kuruluşları İşlerinde Usulsüzlük Görülmesi Halinde Ne Yapılmalıdır? Cevap 123- Oda ve üst kuruluşları yöneticileri Kuruluş işlerini devamlı ve dikkatle takip etmek zorundadır. Oda ve üst kuruluşları için yapılacak harcamalar ve yazılacak yazılar başkan veya vekili ile genel sekreterin imzası ile yapılmaktadır. Bir anlamda Kuruluşun işlerinin kontrolünü sağlayan çift imzaya rağmen işlemler sırasında usulsüzlükler olması mümkündür. Bu nedenle yöneticiler yapılan işlemlerde gerekli titizliği göstermek zorundadır. Usulsüz harcama veya tahsilat olması durumunda Bakanlığa durum bildirilerek inceleme istenmesi mümkün olduğu gibi, doğrudan cumhuriyet savcılığına da suç duyurusunda bulunulabilir. Sorumlu olduğu düşünülen personel dava sonuçlanıncaya kadar görevden alınabilir. Sorumlu kişi ve/veya kişiler oda organ üyesi ise 5362 sayılı Kanunun 10/e maddesine göre, işlem ve eylemleri nedeniyle hukuki ve cezai sorumluluğu tespit edilen organ üyeleri hakkında dava açılmasına, bunların görevde kalıp kalmamasına karar vermek. düzenlemesi gereği konu genel kurulda görüşülüp karara bağlanmalı ve gerekli işlem yapılmalıdır. Soru 124- Ortaokul Mezunları Oda Denetim Kurulu Üyeliğine Seçilebilir mi? Cevap sayılı Kanunun 50/a maddesinde denetim kurulu üyeliği için en az lise, bu şartı taşıyan üye bulunmadığı takdirde sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul mezunu olmak. şartı getirilmiştir. Bu nedenle öncelikle oda, birlik ve federasyon genel kurullarına katılma hakkı olanlar içinde lise mezunu olanların tercih edilme gerekliliği vardır. Bu nedenle ortaokul mezunlarının seçilebilmesi ve göreve devam edebilmesi genel kurul üyelerinden lise mezunu olmadığının tespiti şartına bağlıdır. Dolayısıyla genel kurul toplantılarında öncelikle lise mezunu olanların, lise mezunu olmadığının tespiti halinde ortaokul veya sekiz yıllık ilköğretim mezunlarının denetim kuruluna seçilebilmesi mümkündür. Bu nedenle genel kurul toplantılarından önce oda üyeleri arasındaki lise mezunlarının belirlenmesi ve kendilerine teklifte bulunulması, lise mezunu olan üyelerin yazılı olarak denetim kurulu üyeliğini kabul etmedikleri belirlendikten sonra ortaokul veya sekiz yıllık ilköğretim mezunlarının denetim kuruluna aday gösterilmesi yerinde bir uygulama olacaktır. 128

156 Soru 125- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÇEŞİTLİ KONULAR Odaya Ait Muhasebe İşlemleri Oda Dışından Bir Kişiye Yaptırılabilir mi? Cevap 125- Odaların muhasebe işlemlerinin bilgisayar ortamında tutulmasını sağlamak yönetim kurulu üyelerinin görevleri arasındadır. Ancak odaların dışarıdan hukuki ve teknik olarak hizmet satın alınmasını yasaklayıcı bir hüküm yoktur. Bu nedenle uzmanlık isteyen bir konu olan muhasebe işleri için konunun uzmanı bir kişiyle sözleşme yapılması mümkündür tarihinde yürürlüğe giren Personel Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinde asli ve sürekli görevlerde çalışan personel dışında meslek bilgisi veya uzmanlığı gerektiren görevlerde ( ) sözleşmeli personel çalıştırılabileceği belirtilmiştir. Ancak Kuruluşun muhasebe işlemlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliğine göre muhasebe birimleri nce yapılma gerekliliği bulunmaktadır. Bu itibarla oda ve üst kuruluşlarının muhasebe işlemlerinde uzmanlık gerektiren konularda teknik yardımların alınabilmesi mümkün olsa da kuruluşun muhasebe işlemlerinin Kuruluş dışında bir muhasebe bürosunda tutulması mümkün görülmemektedir. Soru 126- Birlik Disiplin Kurulu Nedir ve Bu Kurula Kimler Seçilebilir? Cevap 126- Disiplin kurulu, birliğe bağlı oda üyelerinin meslekî faaliyetleri sırasında meslek ahlakı ile bağdaşmayan hareket ve işlemlerini soruşturmaya ve durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre bu maddede belirtilen disiplin cezalarını vermeye yetkili Birlik organıdır. Disiplin kurulu, Oda sayısı 50 ve daha az olanlarda üç, 51 ve daha fazla olanlarda beş kişiden oluşur ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Aynı sayıda yedek üye seçilir. Disiplin kurulu üyeliği için en az lise mezunu olmak şarttır. Disiplin kurulu kendi üyeleri arasından bir başkan seçer. Disiplin kurulunun sekreterlik işleri birlik tarafından yerine getirilir. Disiplin kurulu üyeleri arasında eksilme olduğu takdirde, yedek üyelerden genel kuruldaki seçimde en fazla oy alanlar, oyların eşitliği halinde listeye göre sırayla disiplin kurulunca yazılı olarak disiplin kuruluna çağrılır. Kurulun asil ve yedek tüm üyelerinin görevden ayrılması halinde ne olacağı Kanun da düzenlenmemiştir. Bununla birlikte organ boşluğu nedeniyle Birlik genel kurulu olağanüstü toplanarak mevcut boşluk giderilmelidir. 129

157 Soru 127- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI Disiplin Kurulunun Vereceği Cezalar Nelerdir? Cevap 127- Disiplin kurulu, Kanun da belirtilen kurallara uymayan oda üyelerine uyarma, kınama, para cezası ve geçici veya uzun süreli oda üyeliğinden çıkarma cezası vermeye yetkilidir. Oda üyelerine birlik disiplin kurulunca verilecek cezaları gerektiren eylemler şunlardır: a) Uyarma cezası: - Meslek şeref ve haysiyetine uygun düşmeyen hareketleri olan, - Odaya olan üyelik görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen, - Üyesi olduğu oda ve diğer esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının itibarını zedeleyici fiilde bulunan ve sözler sarf eden, - Müşteri veya diğer kişilerle olan ilişkilerinde terbiye ve nezakete aykırı davranışlarda bulunan üyenin, meslekî faaliyetinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Üye, bir yıl içinde uyarma cezası gerektiren fiili tekrarlaması halinde kınama cezası ile tecziye edilir. b) Kınama cezası: ÇEŞİTLİ KONULAR - Müşterilerine ve diğer kişilere olan taahhütlerini yerine getirmeyen veya bunlara karşı haksız ithamda bulunan, - Müşterilerini ve diğer kişileri kandıran, - Nizami ölçü ve tartı aletlerini bilerek kullanmayan, üyeye meslekî faaliyetinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Üye, bir yıl içinde kınama cezasını gerektiren fiili tekrarlaması halinde para cezası ile tecziye edilir. c) Para cezası: - Üyenin, Bakanlık, o yer idare amiri, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları tarafından mevzuata uygun olarak alınmış kararlara aykırı hareket etmesi ve mükerrer kınama cezası almasından dolayı, para cezası ile cezalandırılmasıdır. Para cezaları birliğe gelir kaydedilir. Verilecek para cezası 61 inci maddeye göre belirlenen yıllık aidatın iki katıdır. Üyenin para cezası verilmesini gerektiren 130

158 ÇEŞİTLİ KONULAR eylem ve davranışlarının, aynı eylem ve davranış olmasına bakılmaksızın bir yıl içinde tekrarında, verilecek ceza yıllık aidatın beş katı olarak uygulanır. ç) Geçici veya uzun süreli oda üyeliğinden çıkarma cezası: - Üyenin, esnaf ve sanatkâr sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde, huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozucu eylem ve davranışlarda bulunması karşısında oda üyeliğinden geçici veya uzun süreli olarak çıkarılması, bu süre içerisinde meslekî faaliyetini yürütememesidir. Geçici çıkarma cezası bir aydan az, altı aydan fazla; uzun süreli çıkarma cezası altı aydan az, iki yıldan fazla olamaz. Soru 128- Disiplin Kuruluna Şikayetler Nasıl Yapılır ve Disiplin Kurulunun Çalışma Şekli Nasıldır? Cevap 128- Bu konuyla ilgili olarak yeni bir yönetmelik çıkarılmadığı ve 5362 sayılı Kanunun geçici 11 inci maddesindeki Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler çıkarılıncaya kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. hükmü nedeniyle tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Disiplin Kurulu Yönetmeliği hükümleri dikkate alınmıştır. Şikayetler, 5362 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi çerçevesinde birlik disiplin kuruluna doğrudan yapılabilir. Ancak birlik disiplin kuruluna bu şekilde yapılan başvurulardan ve sonucundan Birlik Yönetim Kurulu bilgilendirilir. Birlik Yönetim Kuruluna verilen şikayet dilekçeleri derhal disiplin kuruluna intikal ettirilir. Şikayetler durumu açıklayan bir yazı ile yapılır ve yazının ekinde şikayeti gerektiren olaylara ilişkin tüm belgeler sunulur. Gerekli durumlarda şikayet ve ilgili belgeler disiplin kurulu sekreteryasına şifahi beyanla da intikal ettirilebilir. Bu durumda düzenlenecek bir tutanak şikayetçi tarafından da imzalanır. Yapılacak disiplin soruşturmasında isnat olunan eylem ve davranışların ilgililere fiili ve hukuki bir sakınca yoksa aynen, aksi halde geniş bir özetinin yazılı olarak bildirilerek savunma istenmesi gerekmektedir. Üyenin yazılı savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Disiplin kurulunun yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunma yapmayan üye, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır ve bu durumda mevcut belge, bilgi ve yapılacak tahkikatın sonucuna göre hareket edilir. Disiplin kurulu kendilerine intikal eden ihbar ve şikâyetleri en çok bir ay içinde 131

159 ÇEŞİTLİ KONULAR soruşturmaya başlar ve en geç üç ay içinde sonuçlandırır. Disiplin soruşturmasının açılmasını gerektiren hallerde doğrudan disiplin kuruluna intikal ettirilen şikayetlerde disiplin kurullarınca, birlik yönetim kurulunun sevkettiği evrak üzerinden ilk inceleme yapılır. Disiplin kurulu yapacağı inceleme sonucunda hasıl olan kanaate göre dosya üzerinden karar verir. Disiplin kurulunun lüzum görmesi halinde ilgili tarafların huzurda dinlenmesi ve açıklama istenmesi mümkündür. İlgili mercilerle yapılan yazışmalardan sonra disiplin kurulu belirli bir günde toplanır. Kurulun görev ve yetki alanına giren hususlar, kurul üyelerinin yarıdan bir fazlasının katılımıyla yapılacak toplantıda hazır bulunanların çoğunluğuyla karara bağlanır. Buna göre 51 ve daha fazla oda sayısı bulunan Birlikte 5 kişiden oluşacak bir disiplin kurulunda yarıdan bir fazlası ile toplanılacağından en az 4 kişi ile toplanılması gerekmektedir. Zira 5 kişinin yarısından bir fazlası 3,5 yapmakta, ancak buçuğun tamamlanması ile sayı 4 e çıkmaktadır. Bu yeter sayı ile toplanan kurul en az 3 kişinin olumlu/olumsuz oyu ile karar alabilmektedir. Gecikmesinde mahsur olan hallerde, şikayet doğrudan birlik başkanlığınca, disiplin kuruluna intikal ettirilir. Kurul tarafları sözlü olarak dinler ve mümkün olursa ilk toplantıda karara bağlar. Birlik başkanlığı veya disiplin kurulu mümkün olan hallerde her iki tarafı uzlaştırabilir. Soru 129- Disiplin Kurulu Üyelerinin Toplantılara Katılmama Veya Çekilme Halleri Nelerdir? Cevap 129 Disiplin Kurulu Yönetmeliğinin 25 inci maddesine göre, Kurul başkan ve üyeleri; a) Kendilerine ait olan veyahut doğrudan veya dolaylı alakalı oldukları meselelerde, b) Karı, koca, usul, füruğ ve kardeşleri ile Medeni Kanun hükümlerine göre evlat edindiği kimseleri alakadar eden mevzularda, c) Velisi veya vasisi olduğu kimseyi ilgilendiren hadiselerde, kurul toplantılarına iştirak edemezler. Öte yandan anılan Yönetmeliğin 26 ncı maddesine göre, Disiplin kurulu başkan ve üyeleri bakımından; 132

160 a) Hakkında kovuşturma yapılan üyeye tahkik olunan olay için nasihat etmiş olmak veya yol göstermek, b) Üye veya üçüncü şahıs yanında, olay hakkında önceden kanaatini izhar etmiş olmak, c) Tahkik olunan olayda, şahitlik, bilirkişilik veya hakemlik yapmış bulunmak, ÇEŞİTLİ KONULAR ç) Meselenin tetkik ve müzakeresi esnasında, ilgili üye ile davalı bulunmak veya aralarında husumet meydana gelmiş olmak, hallerinden biri mevcut ise, bu üyeler kuruldan kendiliklerinden çekilebilecekleri gibi kovuşturma yapılan ilgili tarafından da reddolunabilirler. Soru 130- Disiplin Kurulu Kararlarının Tebliği ve Kararlara İtiraz Yolları Nelerdir? Cevap 130- Disiplin Kurulu Yönetmeliğinin 27 nci maddesine göre, Disiplin kurulu kararları: a) İlgilinin isim ve adresi, b) İddiaların mahiyeti, c) İncelenen konuların özeti, ç) Gerekli sebepler ile hükmün dayanağı kanun, statü ve yönetmelik maddeleri, d) Sonuç hükmü, e) Kararın herhangi bir şekilde yayımlanıp yayımlanmayacağı, hususlarını ihtiva edecek şekilde tanzim olunur. Kararların toplantıya iştirak eden başkan ve üyeler tarafından çoğunluk veya oybirliği ile alındığı belirtilir. Disiplin kurulunca alınan kararlar iki nüsha olarak tanzim edilir. Kararların bir nüshası dosyasına konur. Diğer bir nüshası da adli tebligat usulüne göre veya ilgilisine duyurulmak üzere birlik yönetim kuruluna zimmetle verilir. Kararlar, yönetim kurulu üyelerini ilgilendirdiği takdirde tebligat aynı usuller dairesinde disiplin kurulu başkanlığınca yapılır sayılı Kanuna göre, Disiplin kurulunca verilen cezalar on gün içinde ilgililere yazılı olarak tebliğ edilir. İlgililer bu karara karşı tebellüğ tarihinden itiba- 133

161 ÇEŞİTLİ KONULAR ren onbeş gün içinde yetkili idare mahkemesine dava açabilirler. Davanın açılmış olması idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. Dava, zaruret görülmeyen hallerde, evrak üzerinden inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Yetkili idare mahkemesince verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine başvurulabilir. Bölge idare mahkemesinin verdiği kararlar kesindir. Soru 131- Oda Üyelerinin Seçimli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Talebinde Bulunması Halinde Yönetim Kurulunun Buna Uyma Zorunluluğu Var mıdır? Cevap sayılı Kanunun 9 uncu maddesine göre yönetim kurulunun, Başkan dahil olmak üzere, üye sayısı 1000 den az olan odalarda yedi, üye sayısı olanlarda dokuz, 2000 den fazla olan odalarda onbir kişiden oluşacağı ve genel kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle görev yapmak üzere seçileceği belirtilmiştir. Anlaşıldığı üzere Kanun, yönetim kurulunun 4 yıl için seçilmesini öngörmüş ve özel durumlar hariç yönetim kurulunun 4 yıl görev yapmasını düzenlemiştir sayılı Kanunun 9 uncu maddesine göre Odanın en üst karar organı genel kurul olup Genel kurul toplantı tarihinden en az altı ay önce odaya kaydolmuş ve Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanından, ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşu tarafından alınacak, genel kurul toplantısına katılacaklar listesine dahil olan üyelerden oluşmaktadır. Kanunun Genel kurul toplantıları ve çağrı başlıklı 42 inci maddesi ise; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının olağan genel kurul toplantıları yönetim kurulu tarafından yapılacak çağrı üzerine, dört yılda bir olmak üzere; a) Oda genel kurulları ocak, şubat ve mart aylarında, b) Birlik genel kurulları mayıs ayında, c) Federasyon genel kurulları haziran ayında, d) Konfederasyon genel kurulu eylül ayında, Kuruluşun merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Genel kurul toplantısını zamanında yapmayan esnaf ve sanatkârlar 134

162 meslek kuruluşlarının genel kurul işlemleri; odalarda bağlı olduğu birlik, birlik ve federasyonlarda Konfederasyon, Konfederasyonda ise Bakanlık tarafından görevlendirilecek üç kişilik kurul tarafından yürütülür ve görevlendirmeden sonraki iki ay içinde genel kurul yapılır. ( ) denilmektedir. Kanun maddesinde olağan genel kurul toplantıları ile sınırlı olarak, toplantının zamanında yapılmaması halinde, işlemler odalarda bağlı olduğu birlik tarafından görevlendirilecek üç kişilik kurul tarafından yürütülecek ve görevlendirmeden sonraki iki ay içinde genel kurul yapılacaktır. İki olağan genel kurul toplantısı arasında yapılan herhangi bir toplantı ise olağanüstü toplantı olarak kabul edilmektedir sayılı Kanunun Olağanüstü genel kurul toplantıları başlıklı 44 ünü maddesi aynen; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurulları; a) Yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğunun kararı ile yönetim kurulu tarafından, b) Genel kurul üyelerinin dörtte birinin noterce tasdik edilmiş imzası ile düzenlenecek tutanak ve gündemle noter kanalıyla yapılacak başvuru üzerine, alınacak kararla yönetim kurulu tarafından, c) Denetim kurulu tarafından, d) Haklı ve geçerli sebeplerin varlığı halinde Bakanlık tarafından, Olağanüstü olarak toplantıya çağırılır. Toplantı, çağrısında belirlenen gündemle yapılır. Olağanüstü toplantılarda belirlenen gündem dışında görüşme yapılamaz. Bakanlık çağrısı hariç, yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısı hazırlık çalışmaları yönetim kurulunca yürütülür. Yönetim kurulunun bu görevi yerine getirmemesi halinde ise, olağanüstü genel kurul toplantısı hazırlık çalışmalarının nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği Bakanlık tarafından belirlenir. şeklindedir. ÇEŞİTLİ KONULAR Kanunun ilgili maddesine göre, genel kurul üyelerinin dörtte birinin noterce tasdik edilmiş imzası ile düzenlenecek tutanak ve gündemle noter kanalıyla yapılacak başvuru üzerine, alınacak kararla yönetim kurulu tarafından olağanüstü olarak toplantıya çağırılacağı düzenlenmiş ve toplantının da çağrısında belirlenen gün- 135

163 ÇEŞİTLİ KONULAR demle yapılacağı belirtilmiştir. Kanunun 44/b maddesi uyarınca yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısı için herhangi bir gerekçe aranmadığı gibi, gündeme ilişkin de bir sınırlama bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile yeni yönetim ve denetim kurulu seçimleri dahil her türlü gündem ile genel kurulun olağanüstü toplanılmasına imkan tanınmıştır. Kanun maddesinde bu şekildeki talep için herhangi bir haklı gerekçe şartı getirilmemiştir. Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak, 5362 sayılı Kanunun Oda üyelerine tanıdığı bir haktır. Oda üyelerinin dörtte birinin noter onaylı yazılı talepleri üzerine yönetim kurulunca toplantının yapılması gerektiği Kanun tarafından açıkça belirtilmektedir. Ancak bu toplantının hangi süre içinde yapılacağı açıkça düzenlenmediğinden kıyasen olağan genel kurul toplantılarına ilişkin hükümler uygulanabilecektir. Bu cümleden olmak üzere taleplerin oda yönetimine ulaşması sonrasında iki ay içinde genel kurulun toplanması sağlanacaktır Kanunun 44 üncü maddesine göre 1/4 çoğunluk ile olağanüstü genel kurul toplantısı talep edilmesi halinde yönetim kurulunun bu talebe uymak zorunda olup olmadığı 5362 sayılı Kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Ancak, Kanun maddesinde olağanüstü genel kurul için sayı ve usul şartının dışında, yönetim kurulunca alınacak karardan bahsetmekle yönetim kuruluna da bir takdir ve değerlendirme hakkı verdiğinden bahsedilebilecektir. Yönetim kurulunun, talebe rağmen genel kurulu toplantıya çağırmaması yönünde bir irade ortaya koyması her zaman mümkündür. Kanun maddesi, yönetim kurulunun talebi kabul etmemesi, boşalması veya bu gibi her türlü durum karşısında genel kurulun yapılamama ihtimalini dikkate alarak bu görevi yerine getirecek kişilerin seçiminde Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yetki vermiştir. Diğer bir ifade ile Kanun, yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul toplantı talebini kabul etmeme ihtimalini öngörmüştür. Zira, Yönetim kurulunun bu görevi yerine getirmemesi halinde, olağanüstü genel kurul toplantısı hazırlık çalışmalarının nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği Bakanlık tarafından belirleneceği açık bir şekilde belirtilmiştir. Yönetim Kurulu Kararı; üyelerin talebini uygun görmeyerek genel kurulu toplantıya çağırmaması halinde bu durumun doğrudan bir yaptırımı bulunmamaktadır. Ancak konunun Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yapılacak değerlendirme sonrası vereceği talimatın yerine getirilmemesi halinde 5362 sayılı Kanunun 52 nci maddesinde düzenlenen yaptırımın uygulanması mümkündür. Sayı şartını taşıyan genel kurul üyelerinin olağanüstü genel kurul talebinin 136

164 ÇEŞİTLİ KONULAR çeşitli gerekçelerle karşılanmaması, Oda üyelerinin Kanundan doğan haklarının kullanılmasını engelleyeceği de açıktır. Bu hale göre üyelerin genel kurulda kullanacağı oylarla odayla ilgili kararlara katılması mümkün olmayacaktır. Bu noktada, hiçbir haklı gerekçe ve sebep gösterilmeksizin seçimli olağanüstü genel kurul toplantısı talep edilmesi halinde yönetim kurulunun bu toplantıya olumlu cevap verip vermeyeceği ve toplantının yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerekecektir. Bu hususta iki durum ortaya çıkabilecektir. Birincisi yönetim kurulunun toplantı talebinde bildirilen gerekçeyi uygun ve yeterli görmeyerek talebi reddetmesi, ikinci olarak ise haklı ve geçerli sebeplerin olmasına ve kabul görmesine rağmen toplantıya ilişkin işlemleri yerine getirmemesidir. Yönetim kurulunun bu yöndeki talebi uygun görmemesi ve genel kurulu toplamaması halinde Kanun maddesinde, işlem merciini belirleme noktasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığına işaret edilmektedir. Haklı gerekçelerin olmasına rağmen, yönetim kurulunca genel kurulun toplanması yönünde usulü işlemlerin yerine getirilmemesi halinde Bakanlık müdahil olarak kimlerin bu görevi yerine getireceğini belirleyecektir. Kanunda, yönetimin talebi kabul etmemesi halinde mahkemeden genel kurulun toplanmasını isteme gibi bir yönteme yer verilmemiştir. Ancak Oda yönetim kurullarının yaptığı işlemlerin idari yargı denetiminin dışında tutulması mümkün değildir. Dolayısıyla yönetim kurulunun genel kurul talebini red kararının iptali ve genel kurulun toplanmasının mahkemeden istenebilmesi her zaman mümkündür. Bununla birlikte dava sürelerinin uzunluğu dikkate alındığında bu yönteme başvurulmasının amaca hizmet etmemesi olasılığı vardır. Öte yandan, Kanundaki sayı şartını yerine getirerek hiçbir haklı bir gerekçe sunulmadan seçimli olağanüstü genel kurul toplantısı talebinin mutlak uygulanabilir bir yöntem olarak kabul edilmesi halinde de Odaların asli görevleri dışında sürekli olarak genel kurul toplantıları ile uğraşmak zorunda kalabileceği gerçeği de gözden uzak tutulmamalıdır. Zira bu hususta, talepte bulunanların yönetim kuruluna seçilinceye kadar taleplerine devam etmesini engeller bir düzenleme bulunmamaktadır. Aynı şekilde talebi karşılanıp da yönetim kuruluna seçilenlerin de bu kez karşı tarafın sağlayacağı yeter sayı ile yine bir olağanüstü genel kurul talebi ile karşı karşıya kalacağı açıktır. Bu durumda ise olağanüstü genel kurul çağrı hakkının kötüye kullanılması söz konusu olacaktır. 137

165 ÇEŞİTLİ KONULAR 5362 sayılı Kanun uyarınca, Kanunda belirtilen şartları taşıyanların esnaf odalarına üye olma, Oda organlarını seçme, Oda organlarına seçilme ve genel kurul üyesi sıfatıyla kendisine tanınan yetkileri kullanma hakkı mevcuttur. Ancak haklar ve özgürlükler aynı zamanda Oda üyeliğine dayalı olarak sorumluluklar da yüklemektedir. Söz konusu sorumluluğun başında sahip olunan hakların kötüye kullanılmaması, Odanın ve organların çalışmalarını, işleyişini zorlaştıracak eylemlerden uzak durma da bulunmaktadır. Seçim gündemli olağanüstü genel kurul yapılması talebi için bir sebep sunulmamakla ve hatta böyle bir sebebin bulunması zorunluluğunun bulunmaması halinde (ki 5362 sayılı Kanunda böyle bir zorunluluk yoktur) seçilenleri beğenmeme hali gibi keyfiliğe yol açan taleplerin önü açılmış olacaktır. Hakkın kötüye kullanılması, yasal şekiller yerine getirilerek diğer bir ifade ile şekil olarak yasaya uygun davranılarak yapılsa da hukuk düzeni tarafından koruma altına alınması söz konusu olmayacaktır. Zira hakkın kötüye kullanılması, söz konusu hakkın hukuken korunan özüne zarar verir ki demokratik toplum kuralları hakkın özüne zarar veren davranışı korumayacağı açıktır. Her ne kadar normal şartlarda 4 yılda bir seçimlerin yapılması ön görülmüş olmakla birlikte gerekli şartların sağlanarak olağan toplantıların dışında da olağanüstü toplantı yapılması ve bu toplantının gündemine seçim maddesinin de konulmasını engeller bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak oda organlarının seçilmesi yönündeki talebin gerekliliği yönünde haklı ve makul bir gerekçe bulunması gerektiği değerlendirilmektedir. Aksi halde yeterli çoğunluğa ulasan fakat haklı bir mazeret ve gerekçesi olmayan tüm taleplerin, bir başka deyişle yeniden seçime ilişkin taleplerin sorgusuz karşılanması gerekir ki bu da bir sivil toplum örgütü olarak Odanın işlevini yerine getirmede önemli aksamalara yol açabilecektir. Bu noktada olağanüstü genel kurul çağrı gerekçelerinin makul olması ve somut olaylarla desteklenmesi önemli görülmelidir. Aksi halde olağanüstü genel kurul toplantıları muhalif gruplar arasında önü alınamayan bir mücadele alanı haline gelebilecek, Odada mevcut çekişmelerin sürdürülmesine yol açacaktır. Bu durumda ise ¼ çoğunluğu sağlayanların olağanüstü genel kurul talebinde bulunması ve taraflar arasında çekişmenin bitmediği sürece Odanın devamlı surette genel kurul toplantıları ile zaman harcayacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenle; 138

166 ÇEŞİTLİ KONULAR - Uygulamada sıklıkla karşılaşılabilecek seçimli olağanüstü genel kurul toplantı taleplerin önüne geçilebilmesi, Bakanlığın taraf haline gelmesinin engellenebilmesi ve Genel kurul toplantılarının odalara yükleyeceği maliyetler de dikkate alınarak 5362 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde düzenlenen olağanüstü genel kurul toplantı çağrısının seçimli olması halinde haklı ve geçerli sebeplerin öne sürülmesi veya böyle bir talep halinde çağrıda bulunacaklar açısından daha yüksek bir oran/sayı öngörülmesi, - Yönetim kurulunun talebi kabul etmemesi halinde talep sahiplerinin, dosya üzerinde yapılacak inceleme ile en geç iki ay içinde sonuçlandırılacak bir dava imkanı sağlanarak kısa sürede sonuç alınacak nihai bir başvuru merciinin öngörülmesi, yönünde mevzuat değişikliği yapılması sorunun çözümü noktasında önemli görülmektedir. Soru 132- Odalara Kayıtlı Taşıt Araçlarının Resmi Plaka Kullanması Mümkün müdür? Cevap 132- İçişleri Bakanlığının (Emniyet Genel Müdürlüğü) tarihli ve 186 sayılı Genelgesinde, tarihli ve 174 sayılı genelge ile 5590, 3568 ve 507 sayılı Kanunlara tabi Odaların resmi plaka taleplerinin yerine getirilmemesi istendiği, ancak Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda bu karardan dönüldüğü ve eski uygulamaya devam edilmesi gerektiği bildirilmiştir. İçişleri Bakanlığının anılan Genelgesi ile 5362 sayılı Kanuna tabi meslek kuruluşlarına ait taşıt araçlarına resmi plaka takılması mümkün hale getirilmiştir. Ancak resmi plaka kullanılmasına, TESK in tarihli ve 72 sayılı Genelgesi ile açıklık getirilmiş olup anılan Genelgede, Odaların sahip oldukları birden fazla araçlarının bazılarını resmi, bazılarını ise özel plakalarla kullanmaları, tek araç sahibi Meslek Kuruluşlarının ise bu araçlara resmi plaka taktırmalarının uygun görüldüğü belirtilmiştir. 139

167 Soru 133- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÇEŞİTLİ KONULAR Oda Organlarında Görevli Olanların Genel Seçimlerde Aday Olması Halinde Görevinden İstifa Etmeli midir? Cevap 133- TESK in tarihli ve 85 nolu Genelgesi eki T.C. Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı nın tarihli ve 2013/429 sayılı kararının sonuç kısmında; sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 1. maddesinde; esnaf ve sanatkarlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları oldukları belirtilmiş olup 2839 sayılı Kanun un Adaylık için Görevden çekilmesi gerekenler başlıklı 18. maddesinde de, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yer verilmiş olması karşısında, 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde 5362 sayılı Kanuna tabi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olan esnaf odaları organlarında yönetim ve denetim kurulunda görev alan yöneticilerin aday olabilmeleri için 2839 sayılı Kanun un 18. maddesi uyarınca görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmaları gerektiğine, 2- Seçimlerde adaylık için görevinden ayrılan ve sonrasında seçilemeyen kamu görevlilerinin tekrar görevlerine dönmelerine ilişkin hüküm 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun un Ek 7. maddesinde düzenmiş olup madde hükmünden de anlaşılacağı üzere konunun kurumlarınca değerlendirilmesi gerektiği ve Kurumumuzu ilgilendiren bir husus olmadığından görüş verilmesine yer olmadığına yönünde karar verilmiştir. YSK nın anılan kararı gereği milletvekili ve mahalli idareler seçimlerinde aday olmak isteyen meslek kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu organlarında görevli olanların bu görevlerinden ayrılmaları (istifa etmeleri) gereği bulunmaktadır. Soru sayılı Kanunla İlgili Olarak Çıkarılan Yönetmelikler Nelerdir? Cevap sayılı Kanun ile ilgili çıkarılan ve bu Kanuna tabi meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uyması ve uygulaması gereken Yönetmelikler aşağıdaki gibidir. 1- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliği 140

168 ( tarihli ve sayılı mükerrer R.G.). 2- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Muamelat Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı mükerrer R.G.). R.G.). 3- Esnaf ve Sanatkar Sicili Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı 4- Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 5- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının Üst Kuruluşlarına Ödeyecekleri Kayıt Ücreti ve Katılma Payları ile Düzenledikleri ve Onayladıkları Belgeler ile Yaptıkları Hizmetler Karşılığında Alacakları Ücretler Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 6- Esnaf ve Sanatkarların Ödeyeceği Kayıt Ücreti ve Yıllık Aidat Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 7- Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 8- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarınca Yapılacak Mesleki Eğitim Uygulamalarının Düzenlenmesine Dair Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 9- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcileri veya Hükümet Komiserleri Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 10- Esnaf ve Sanatkarlar Şurası Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.) 11- Ahilik Haftası Kutlamaları Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 12- Esnaf ve Sanatkarlarca Üretilen Mal ve Hizmetlerin Fiyat Tarifeleri Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 13- Esnaf ve Sanatkarlar Odalarında Kurulacak Meslek Komiteleri Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). R.G.). ÇEŞİTLİ KONULAR 14- Meslek Eğitimi Fonu Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı 141

169 ÇEŞİTLİ KONULAR 15- Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Kapasite Raporu Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 16- Pratik Eğitimin Verileceği İşyerleri ve Bunların Denetimine İlişkin Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 17- Çıraklık Eğitim Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 18- Karma Esnaf ve Sanatkarlar Odalarında Kurulacak Meslek Komiteleri Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 19- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Personel Yönetmeliği ( tarihinde yürürlüğe girmiştir.) 20- Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, Birlikleri ve Federasyonları Personel Yönetmeliği ( tarihinde yürürlüğe girmiştir.) 5362 sayılı Kanunun Geçici 11 inci maddesinde, Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler çıkarılıncaya kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. hükmü gereği mülga 507 sayılı Kanun döneminde çıkarılmakla birlikte halen uygulamada olan Yönetmelikler ise aşağıda gösterilmiştir. 1- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ile Federasyonları, Birlikleri, Odaları Denetim Kurulları Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 2- Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Disiplin Kurulu Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 3- Esnaf ve Küçük Sanat İş Sahipleri Arasında Hasıl Olan Anlaşmazlıkların Halline Dair İhtiyari Tahkim Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 4- Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Şube ve İrtibat Bürolarının Açılması Hakkında Yönetmelik ( tarihli ve sayılı R.G.). 5- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Alım, Satım ve İhale Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 6- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun İşleyiş Yönetmeliği ( tarihli ve sayılı R.G.). 142

170 ÇEŞİTLİ KONULAR 7- Yöneticiler Arası Yardımlaşma Fonu Yönetmeliği ( tarihinde yürürlüğe girmiştir.) 8- Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Teftiş Kurulu Yönetmeliği ( tarihinde yürürlüğe girmiştir.) Yukarıda sayılan Yönetmelikler dışında Oda işlemleri sırasında uyulması gereken tebliğ ve Genelge aşağıda belirtilmiştir. 1- Esnaf ve Sanatkârlar Odalarındaki Üye Kayıtlarına Dair Tebliğ ( tarihli ve sayılı R.G.). 2- Tacir ile esnaf ve sanatkâr işletmelerinin açılış işlemlerinin kolaylaştırılması, gereksiz belge taleplerinin önlenmesi ve beyana dayalı işlem tesis edilebilmesi için 2012/1 sayılı Bakanlık Genelgesi ( tarihli ve sayılı R.G.). 143

171

172 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI VI. KISIM ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI 145

173 Soru 135- ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kolları Nedir? Cevap sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 63 üncü maddesi gereğince toplanan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun 2 no.lu Kararıyla Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kolları yeniden belirlenerek 21/05/2016 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Yine, Kurulun söz konusu kararında; bu listede yer alan meslek kollarına giren esnaf ve sanatkârların kullanabilecekleri Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ilan edilen NACE Rev.2 (Altılı Düzey) Ekonomik Faaliyet Sınıflamasında belirlenen faaliyet kodlarının Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü tarafından Kararın yayınlanmasını takip eden 6 ay içinde belirleneceği hükmüne yer verilmiştir. Bu doğrultuda; 21 Kasım 2016 tarihinden itibaren Esnaf ve Sanatkarların Sicil ve Oda kayıtlarında; 17 sektör altında yer alan 307 meslek kolu ve bu meslek kolları ile eşleştirilmiş NACE Rev.2 (Altılı) Ekonomik Faaliyet Kodu kullanılmaya başlanmıştır. SEKTÖR MESLEK SEKTÖR KODU TANIMI KODU A AĞAÇ VE AĞAÇTAN MAMUL EŞYA B MESLEK KOLU A.01 Büro mobilya ve aksesuarları ticareti A.02 Hasırcılık, sepetçilik (sepet örücülüğü, süpürge yapımı, sap örücülüğü ve sapçılık dâhil) A.03 Kereste imalatı ve ticareti A.04 Marangozluk A.05 Mobilya boyacılığı ve cilacılığı A.06 Mobilya döşemeciliği A.07 Mobilya imal, onarım ve ticareti A.08 Oymacılık (neccarlık), kakmacılık ve bastonculuk (asa, nalın, takunya ve rolyef, kaşıkçılık, şimşir tarak, külek,beşik ve gölge oyunları tiplemeleri yapımı dâhil) A.09 Yakacak imalatı ve ticareti BERBER, KUAFÖR VE KİŞİSEL BAKIM B.01 Dövme salonu işletmeciliği B.02 Erkek berber ve kuaför İşletmeciliği B.03 Güzellik salonları işletmeciliği B.04 Kadın kuaför işletmeciliği 146

174 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU C D SEKTÖR MESLEK TANIMI KODU EĞLENCE, DİNLENME VE BARINMA MESLEK KOLU C.01 Barınma, eğlence ve spor eşyalarının kiralanması faaliyetleri C.02 Dans pistleri ve diskoteklerin işletilmesi C.03 Düğün ve nikâh salonu işletmeciliği C.04 İnternet kafe ve eğlence amaçlı oyun salonu işletmeciliği C.05 Kahvehane, kıraathane ve çay ocağı işletmeciliği C.06 Lokal işletmeciliği C.07 Lunapark işletmeciliği C.08 Otel ve pansiyon işletmeciliği C.09 Öğrenci yurdu işletmeciliği C.10 Piknik alanları işletmeciliği C.11 Plaj işletmeciliği C.12 Sirk ve gösteri sanatları faaliyetleri C.13 Şans oyunları bayiliği C.14 Turistik yer işletmeciliği ELEKTRİK, ELEKTRONİK VE BİLGİSAYAR D.01 Anten ve anten parçalarının imalatı D.02 Asansör ve yürüyen merdivenlerin bakım ve onarımı D.03 Beyaz eşya ve elektrikli ev aletleri ticareti Bilgisayar kurulum, onarım ve veri kurtarma D.04 faaliyetleri Bilgisayar programlama ve danışmanlık D.05 faaliyetleri D.06 Bilgisayar, ses ve görüntü ürünleri ticareti D.07 Elektrik kontrol cihazlarının imal ve kurulumu D.08 Elektrik motoru, jeneratör ve transformatörlerin imal, onarım ve kurulumu D.09 Elektrik reosta imalatı D.10 Elektrik tesisatçılığı Elektrik tesisatı ve aydınlatma malzemeleri D.11 ticareti Elektrik yalıtkanlarının (izolatörlerinin) imalatı ve D.12 ticareti Elektrikli aydınlatma ekipmanları imalatı ve D.13 ticareti D.14 Elektrikli büro aletleri imalatı, onarımı ve ticareti D.15 Elektrikli ev aletleri imalatı, tamiri ve ticareti 147

175 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU E SEKTÖR MESLEK TANIMI KODU MESLEK KOLU D.16 Elektronik Bileşenlerin ve devre kartlarının imalatı ve ticareti D.17 e-ticaret faaliyetleri D.18 Fatura tahsilat büroları D.19 Güvenlik sistemleri imal, kurulum, bakım ve ticareti D.20 Işıklı tabela ve reklam panosu imalatı D.21 Kablolamada kullanılan gereçlerin imalatı Kayıtlı medyanın çoğaltılması, kiralanması ve D.22 ticareti Motorlu taşıtların elektrik ve elektronik D.23 donanımlarının imalatı D.24 Otomatik satış makineleri ile yapılan ticaret D.25 Ölçü aletleri imal ve onarımı Telekomünikasyon cihazlarının kurulum, onarım D.26 ve ticareti Tüketici elektroniği ürünleri imalatı, bakımı ve D.27 onarımı GIDA ÜRÜNLERİ E.01 Alkollü içecek imalatı E.02 Alkolsüz içecek imalatı ve ticareti E.03 Börekçilik E.04 Büfelerde, bakkallarda ve marketlerde yapılan ticaret E.05 Çikolata ve şeker imalatı ve ticareti E.06 Dondurma imalatı ve ticareti E.07 Fırıncılık ve unlu mamuller imalatı ve ticareti E.08 Hazır gıda imalatı ve ticareti E.09 İçme suyu imalatı ve ticareti E.10 Kahve, çay, baharat (aktarlık) ürünleri imalatı ve ticareti E.11 Kantincilik E.12 Kuru bakliyat ticareti E.13 Kuru meyve ve sebze ticareti E.14 Kuruyemiş imalatı ve ticareti E.15 Lokantacılık, yemek ve içecek sunumu faaliyetleri E.16 Manavlık E.17 Maya, kabartma tozu ve kıvam arttırıcı maddelerin imalatı E.18 Pastacılık 148

176 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU G F SEKTÖR TANIMI MESLEK KODU MESLEK KOLU E.19 Sıvı ve katı yağ imalatı ve ticareti E.20 Sirke, tuz, sos ile çeşnilerinin imalatı ve ticareti E.21 Süt ve süt ürünleri imalatı E.22 Şarkütericilik E.23 Tahıl ürünleri imalatı ve ticareti E.24 Tütün ürünleri imalatı E.25 Yaş meyve ve sebze ticareti E.26 Yufkacılık E.27 Yumurta ticareti KARA VE DENİZ TAŞITLARINA İLİŞKİN FAALİYETLER F.01 Akaryakıt ve LPG ticareti F.02 Araç alım, satım ve kiralama hizmetleri F.03 Araçların modifiye edilmesi hizmetleri F.04 At arabası ve fayton imalatı ve onarımı F.05 Deniz taşıtlarının imalatı, onarımı ve ticareti F.06 Depolama ve yediemin hizmetleri F.07 Engelli araçlarının imalatı Motorlu kara taşıtları karoser, kaporta imal ve F.08 onarımı Motorlu kara taşıtlarının parça ve F.09 F.10 aksesuarlarının imalatı ve ticareti Motosiklet ve motorsuz taşıtların imalatı, onarımı ve ticareti F.11 Oto alarm sistemleri imalatı F.12 Oto bakım servisçiliği F.13 Oto cam ticareti F.14 Oto elektrikçiliği F.15 Oto lastik tamir ve ticareti F.16 Oto LPG montajı ve bakım hizmetleri F.17 Oto yıkama ve kuaförlüğü F.18 Otopark ve garaj işletmeciliği F.19 Taşıtlar için koltuk imalatı ve döşemeciliği F.20 Trafik müşavirliği F.21 Yük taşımacılığını destekleyici faaliyetler KIRTASİYE, FOTOĞRAF, BASIN VE YAYIN G.01 Fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemeleri ticareti G.02 Fotokopi, doküman hazırlama ve tez yazım faaliyetleri G.03 Grafik tasarımı faaliyetleri G.04 Kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatı ve ticareti G.05 Kırtasiye sarf malzemeleri imalatı 149

177 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU H I SEKTÖR TANIMI MESLEK KODU MESLEK KOLU G.06 Kitap ve dergi yayımcılığı G.07 Kitap ve kırtasiyecilik G.08 Mahalli gazetecilik G.09 Matbaacılık faaliyetleri G.10 Radyo programı yapımı ve yayıncılığı G.11 Sahaflık G.12 Televizyon programcılığı ve yayıncılığı faaliyetleri KİMYASAL, PLASTİK, PORSELEN VB. ÜRÜNLER H.01 Gıda ürünleri hariç çeşitli malların ticareti H.02 İkinci el ev eşyası ticareti H.03 Kauçuk ve plastik ürünleri imalatı ve ticareti H.04 Kimyasal ürünlerin imalatı ve ticareti H.05 Porselen ve seramik ürünleri imalatı ve ticareti H.06 Temizlik ürünleri imalatı ve ticareti H.07 Züccaciye ürünleri ticareti KÜLTÜR, SANAT VE EĞİTİM I.01 Arzuhalcilik I.02 Bilgi hizmeti faaliyetleri I.03 Bireysel sanatkâr faaliyetleri (heykeltıraş, ebru, hat, tezhip, ressam vb.) I.04 Hediyelik eşya imalatı ve ticareti I.05 İş destek, iş bulma ve işyeri komisyonculuğu I.06 İş takipçiliği faaliyetleri I.07 Kreş ve gündüz bakımevi işletmeciliği I.08 Kurs ve etüt merkezi işletmeciliği I.09 Müzik yayımcılığı faaliyetleri I.10 Organizasyon ve rezervasyon hizmetleri I.11 Oyuncu ve manken faaliyetleri I.12 Reklam ajanslarının faaliyetleri I.13 Sanat eserlerinin, antika ürünlerinin ticareti ve restorasyonu I.14 Sanat tesislerinin işletilmesi I.15 Sanatçı, oyuncu, manken ajansları ve menajerlik faaliyetleri I.16 Ses ve sahne sanatçılığı I.17 Sinema salonlarının işletilmesi I.18 Şecere bulma faaliyetleri I.19 Tercüme faaliyetleri I.20 Tiyatro dekor ve malzemelerinin kiralanması 150

178 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU J SEKTÖR MESLEK TANIMI KODU MADEN, MADENİ EŞYA VE MAKİNA MESLEK KOLU Akışkan gücü ile çalışan ekipmanların imalatı, J.01 bakım onarım ve ticareti Altın vb. değerli mücevher imalatı, onarımı ve J.02 ticareti J.03 Alüminyum ürünlerinin imalatı J.04 Ateşli silah imalatı, onarımı ve ticareti Bakır, bakırın işlenmesi, bakır ürünlerinin imalatı J.05 ve ticareti Büro makineleri ve ekipmanları imalatı ve J.06 onarımı Çatal, kaşık, bıçak ve diğer kesici aletlerin J.07 imalatı J.08 Çelik kasa imalatı ve ticareti J.09 Demir dışı diğer metallerin üretimi Demir ve çelik ürünleri ile ferro alaşımların J.10 imalatı Demir veya çelikten muhafaza ve paketleme J.11 malzemeleri imalatı J.12 Dökümcülük J.13 El aletleri, takım tezgâhı uçları, testere ağızları imalatı, bakım ve onarımı J.14 Elektriksiz ev aletleri imalatı, tamiratı ve ticareti Fabrikasyon metal ürünleri imalatı, bakım ve J.15 onarımı Fırın, ocak, güneş kolektörleri, brülör imalatı, J.16 onarımı, kurulumu ve ticareti J.17 Filtreleme, arıtma cihazları imalatı ve onarımı J.18 Gıda, içecek ve tütün işleme makineleri ve donanımlarının imalatı, onarımı ve kurulumu J.19 Grafit ocakçılığı J.20 Granit ocakçılığı J.21 Hurdacılık ve geri dönüşümcülük J.22 Kâğıt ve mukavva üretiminde kullanılan makinelerin ve donanımlarının imalat, kurulum ve onarımı J.23 Kalaycılık J.24 Kaldırma ve taşıma ekipmanlarının imalatı, onarımı, kurulumu ve ticareti J.25 Kalıp ve döküm modelciliği 151

179 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU SEKTÖR TANIMI MESLEK KODU J.26 MESLEK KOLU Kaynak, lehim makineleri donanımları imalatı ve onarımı J.27 Kehribar, oltu taşı ve lületaşı ocakçılığı J.28 Kilit, menteşe imalatı ve çilingirlik hizmetleri J.29 Kurşun çinko ve kalay üretimi J.30 Maden, taş ocakçılığı ve inşaat makineleri ve donanımlarının imalatı, onarımı ve kurulumu J.31 Mermercilik J.32 Metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı Metallerin işlenmesi, kaplanması ve şekil J.33 verilmesi faaliyetleri Metalürji makinelerinin imalatı, onarımı ve J.34 kurulumu Motor ve türbin parçalarının imal ve onarım ve J.35 kurulumu J.36 Musluk, valf ve vana imalatı J.37 Özel amaçlı makina imalatı, onarım ve ticareti J.38 Plastik, kauçuk makineler ile donanımlarının imalatı ve onarımı J.39 Profil ve tellerin imalatı ve ticareti J.40 Pul ve jeton ticareti J.41 Rulman, dişli/dişli takımı, şanzıman ve tahrik elemanlarının imalatı ve onarımı J.42 Saat ve hassas aletlerin imalatı, tamiri ve ticareti J.43 Sanayi makine ve ekipmanlarının kurulumu Soba, banyo kazanı, şofben bakımı, onarımı, J.44 imalatı ve ticareti Soğutma ve havalandırma ekipmanlarının J.45 imalatı, onarımı, kurulumu ve ticareti Takım tezgâhı ve donanımlarının imalatı, J.46 onarımı, kurulumu ve ticareti Tarım, ormancılık makine ve donanımlarının J.47 imalatı, onarımı, kurulumu ve ticareti J.48 Taş ve kum ocakçılığı Tekstil ve deri ürünlerinde kullanılan makinelerin J.49 ve donanımlarının imalatı, onarımı, kurulumu ve ticareti J.50 Tel ürünleri, zincir ve yayların imalatı J.51 Tuz ocakçılığı J.52 Tüp gaz ticareti 152

180 SEKTÖR KODU K L ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR MESLEK TANIMI KODU MESLEK KOLU J.53 Yangın söndürme cihazları imalatı, dolumu, tamirciliği ve ticareti MÜZİK ALETLERİ, SPOR MALZEMELERİ, OYUNCAK VE AVCILIK ÜRÜNLERİ K.01 Av ve kamp malzemeleri imalatı, onarımı ve ticareti K.02 Müzik aletleri imalatı, onarımı ve ticareti K.03 Oyuncak imalatı ve ticareti K.04 Spor malzemeleri imalatı ve ticareti SAĞLIK, SPOR VE KOZMETİK L.01 Alternatif tedavi merkezlerinin işletilmesi L.02 Cenaze işleri L.03 Genel temizlik ve zararlı haşere kontrol faaliyetleri L.04 Gözlük ve optik aletlerin imalatı, tamiri ve ticareti L.05 Kaplıca, hamam ve spa merkezleri faaliyetleri L.06 Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri imalatı ve ticareti L.07 Masaj, zayıflama vb. salon işletmeciliği L.08 Özel ambulans hizmeti L.09 Refakat hizmetleri L.10 Rehabilitasyon merkezi işletmeciliği ve yatılı bakım faaliyetleri L.11 Spor tesisi işletmeciliği L.12 Spor ve eğlence amaçlı spor hizmetleri L.13 Tartı aletleri, baskül imalatı, onarımı ve ticareti L.14 Tıbbi ve sıhhi malzeme imalatı, onarımı, bakımı ve ticareti L.15 Tuvalet işletmeciliği Vücut geliştirme ve form tutma salonu L.16 işletmeciliği M TARIMSAL VE HAYVANSAL FAALİYETLER VE ÜRÜNLER M.01 Arıcılık M.02 Balıkçılık ve su ürünlerinin işlenmesi ve ticareti M.03 Bitkisel ürünler ile ilgili faaliyetler M.04 Çiçek, bitki ve tohum ticareti M.05 Et ve et ürünlerinin işlenmesi ve ticareti M.06 Ev hayvanları bakım hizmetleri M.07 Evcil hayvan ile gıdalarının imalat ve ticareti M.08 Gübre imalatı ve ticareti 153

181 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU N SEKTÖR TANIMI MESLEK KODU MESLEK KOLU M.09 Ham deri, post ve kürklü deri toptan ticareti M.10 Hayvan besiciliği ve ticareti M.11 Hayvanlara ve bitkilere yönelik ilaçların ticareti M.12 Hayvanlara yönelik destekleyici faaliyetler (nalbantlık vb.) M.13 İpekböceği yetiştiriciliği ve koza üretimi M.14 Kümes hayvanları yetiştiriciliği ve ticareti M.15 Mantar yetiştiriciliği ve ticareti M.16 Pamuk ticareti TEKSTİL, AYAKKABI VE DERİDEN MAMUL EŞYA N.01 Ayakkabı imalatı, onarımı ve ticareti Bebek ürünleri ve çocuk Konfeksiyonu imalatı ve N.02 ticareti Çamaşırhane hizmetleri, kuru temizlemecilik ve N.03 ütücülük N.04 Çuval, torba imalatı ve ticareti N.05 N.06 Deri imalatı ve ticareti (debbağlık, sepicilik ve tabaklama) Deri ve kürk giyim, aksesuar eşyası imalatı ve ticareti N.07 Dokumacılık ve kumaş imalatı ve ticareti N.08 Elyaf, halat, urgan, ip, sicim imalatı ve ticareti N.09 Ev tekstil ürünleri imalatı ve ticareti N.10 Giyim eşyası imalatı ve ticareti (konfeksiyonculuk) N.11 Halı yıkama hizmetleri N.12 Halı, kilim imalatı ve ticareti N.13 İkinci el tekstil ürünlerinin ticareti N.14 İş giysisi imalatı ve ticareti N.15 Örtü, çadır, branda imalatı N.16 Sahne ve gösteri elbiseleri imalatı N.17 N.18 Saraçlık ve koşum takımı imalatı ve ticareti (kolan eşya-yası kemer, hamutçuluk, kedenecilik, kürtüncülük dâhil) Tekstil ürünlerini tamamlayıcı eşyaların imalatı ve ticareti N.19 Terzilik faaliyetleri N.20 Tuhafiyecilik ve tuhafiye ürünleri imalatı N.21 Yatak imalatı ve ticareti N.22 Yazma, tülbent, eşarp imalatı 154

182 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU O P R SEKTÖR MESLEK MESLEK KOLU TANIMI KODU TEZGÂHLAR VE PAZAR YERLERİ VASITASIYLA YAPILAN TİCARET O.01 Seyyar satıcılık Tezgâhlar ve pazar yerleri vasıtasıyla yapılan O.02 ticaret ULAŞTIRMA HİZMETLERİ P.01 At arabası ve faytonculuk P.02 Deniz ve iç sularda yapılan yolcu taşımacılığı P.03 Deniz ve iç sularda yapılan yük taşımacılığı P.04 Evden eve taşımacılık hizmetleri P.05 Halk otobüsü işletmeciliği P.06 Kargo ve kurye faaliyetleri P.07 Minibüs işletmeciliği P.08 Nakliyat acente ve komisyoncularının faaliyetleri P.09 Oto kurtarıcı faaliyetleri P.10 Servis aracı işletmeciliği P.11 Şehir içi yük taşımacılığı P.12 Şehirlerarası yolcu taşımacılığı P.13 Şehirlerarası yük taşımacılığı P.14 Taksi işletmeciliği P.15 Uluslararası yolcu taşımacılığı P.16 Uluslararası yük taşımacılığı YAPI SANATLARI VE YAPI MALZEMELERİ R.01 Alüminyum kapı, pencere ve panjur imalatı R.02 Aşındırıcı ürünlerin imalatı ve ticareti R.03 Ateşe dayanıklı ürünlerin imalatı R.04 Baca ve sanayi fırınlarının inşaatı R.05 Bina restorasyonu R.06 Boya ve boya ürünleri imalatı ve ticareti R.07 Boyacılık R.08 R.09 Cam ve cam ürünleri imalatı ve ticareti (hareli cam, minecilik, üfleme cam vb. dâhil) Çatı olukları, çatı kaplamaları imal, onarım ve kurulumu R.10 Çelik kapı ve kasalarının imalatı ve ticareti R.11 Çevre düzenleme ve peyzaj faaliyetleri R.12 Duvarcılık R.13 Emlak danışmanlığı R.14 Gayrimenkul yönetim faaliyetleri R.15 Hazır beton ve toz harç imalatı R.16 İnşaat demirciliği R.17 İnşaat iskelesi ve çalışma platformu kurma ve sökme işleri 155

183 ESNAF VE SANATKÂR MESLEK KOLLARI SEKTÖR KODU SEKTÖR TANIMI MESLEK KODU MESLEK KOLU R.18 İnşaat kalıpçılığı R.19 İnşaat malzemeleri imalatı ve ticareti R.20 İnşaatlarda kullanılan makine ve ekipmanların kiralanması R.21 Kanalizasyon atıklarının uzaklaştırılması R.22 Kireç, alçı ve alçı ürünleri imalatı R.23 Kök boyacılığı R.24 Kuyu ve sondajcılık R.25 Macun imalatı R.26 Parke, duvar kaplama, yer döşeme ürünleri imalatı ve ticareti R.27 Prefabrik ve ahşap yapıların montajı ve ticareti R.28 PVC panjur, doğrama imalatı ve ticareti R.29 Sıhhi tesisat, ısıtma ve iklimlendirme tesisatı R.30 Sıvacılık R.31 Tuğla, kiremit, beton ve beton ürünleri imalatı ve ticareti R.32 Vitray ve cam altı resimcilik R.33 Yalıtım işleri R.34 Yapı dekorasyon faaliyetleri R.35 Yapı ve yapı parçaları imal, onarım ve kurulumu R.36 Yapıların inşaatı ve inşaata hazırlanması R.37 Yıkım işleri 21 Kasım 2016 tarihinden itibaren Esnaf ve Sanatkarların Sicil ve Oda kayıtlarında; 17 sektör altında yer alan 307 meslek kolu ve bu meslek kolları ile eşleştirilmiş NACE Rev.2 (Altılı) Ekonomik Faaliyet Kodu kullanılmaktadır. 156

184 ÖRNEK YARGI KARARLARI VI. KISIM ÖRNEK YARGI KARARLARI 157

185

186 ÖRNEK YARGI KARARLARI I- MÜLGA 507 SAYILI KANUNLA İLGİLİ TARİH SIRASINA GÖRE YÜKSEK MAHKEME KARARLARI 159

187 ÖRNEK YARGI KARARLARI 1) ÖZET: Türkiye Esnaf ve Küçük Sanatkarları Konfederasyonunca Hazırlanarak Ticaret Bakanlığınca Onanan Yönetmeliğin Bir Bakanlık Yönetmeliği Sayılacağı ve Konfederasyonunun Tüzel Kişiliğe Sahip Kamu Kurumu Niteliğinde Mesleki Bir Kuruluş Olmasının, Kamu Kurumu Olarak Kabulünü Gerektirmeyeceği hk. Danıştay 3. Dairesi E. 1974/448 K. 1974/457 Tarih: KARAR METNİ Kamu tüzel kişiliği, Anayasanın 112. maddesinin son fıkrasında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ise 122. maddesinde farklı iki kategori halinde belirlenmiş ve kamu tüzel kişiliğinin ancak kanunla veya Kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulması esası kabul edilmiştir. Bu durumda bir kuruluşun kamu kurumu tüzel kişiliğine sahip olup olmadığının tesbitinde Anayasada yer alan bu esasların göz önünde bulundurulması gerekir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği Kanununa göre kurulan birlik ve konfederasyonlar, tüzel kişiliğe sahip bulunmakla beraber kamu tüzel kişisi olduklarına dair bu Kanunda ayrıca bir hükme yer verilmemiştir. Bu derneklerin meydana getirdikleri birlik, federasyon ve konfederasyonların kamu kurumu niteliğinde meslek teşekkülü olarak kurulmuş olmaları, kendilerinin bundan ayrı olan ve ancak Kanunla kazanılabilecek bulunan kamu tüzel kişiliği statüsüne de sahip olmalarını gerektirmez. Ancak 507 sayılı Kanunun çeşitli maddeleriyle bu birlik ve konfederasyonlara bakanlıkça onanmak üzere yönetmelik hazırlamak görev yetkisi tanınmış olup, bu şekilde ve Kanun gereğince zorunlu olarak yürürlüğe konulacak bir yönetmeliğin Anayasamızın 113. maddesinde yer alan bakanlıklar tarafından çıkartılan yönetmelikler niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Esasen 507 sayılı Kanunun 128. maddesiyle bu Kanunun hükümlerinin yürütülmesi görevi Bakanlar Kuruluna verilmiş olduğu cihetle de, buna göre çıkarılan bir yönetmeliğin Konfederasyona izafe edilmesi ve sonuç olarak Anayasanın 113. maddesiyle 1322 sayılı Kanunun 1. maddesinin (z) bendine göre Resmi Gazete ile yayınlanmasının kabul edilmemesi, mevzuatta yer alan bu açık hükümlere aykırı düşer. Kaldı ki Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Kuruluşu Hakkındaki 852 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 1322 sayılı Kanunda sayılan basım ve dağıtım işlerini yapmak görevinin bu kuruluşa verilmiş olması itibariyle de Ticaret Bakanlığınca çıkarılan bu yönetmeliklerin bakanlık yönetmeliklerine uygulanan esas dairesinde Resmi Gazetede yayınlanması gerekir. 160

188 ÖRNEK YARGI KARARLARI 2) ÖZET: Esnaf ve Tacir Sayılamayacak Olan Mali Müşavir ve Muhasebecilerin, Bu İki Meslek Mensuplarına Ait Mesleki Kuruluşlara da Girmelerinin Mümkün Olmadığı hk. Danıştay 3. Dairesi E. 1974/418 K. 1974/456 Tarih: KARAR METNİ Serbest olarak icra edilen bazı mesleklerin bir düzen içinde yerine getirilmesi amacıyla, mevzuatımızda çeşitli adlarla meslek teşekküllerine yer verilmiştir. Barolar, Ticaret ve Sanayi Odaları, esnaf ve küçük sanatkarlar dernekleri ile tabip, eczacı ve mühendislerin kurdukları odalar, bu türden meslek kuruluşları olarak hem üyelerin haklarını korumak, hem de kuruluşlarını düzenleyen Kanunlarla verilen bazı kamu hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulmuş bulunmaktadırlar. Anayasamızda kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak belirtilen bu teşekküllere kimlerin üye olabilecekleri de özel kanunlarında düzenlenmiştir. Bu kuruluşlara girebilmek için muhakkak, kanunlarında tesbit olunan niteliklere sahip bulunmak gerekli olup, bunların dışında kalan meslekler mensuplarının ancak özel bir kanunla örgütlenmeleri veya 1630 sayılı Dernekler Kanunu hükümleri çerçevesinde bir dernek kurmalarıyla mümkün olur. 507 sayılı Kanunda öngörülen nitelikleri haiz olmadıkları ve ticaret sicilinde de kayıtlı bulunmadıkları bildirilen mali müşavir ve muhasebeciler, esnaf ve tacir sayılamayacakları gibi bu iki meslek mensuplarına ait mesleki kuruluşlara girmeleri de hukuken mümkün değildir. (Genel Kurul dan geçmemiştir.) 161

189 3) ÖZET: Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna Tahsis Olunan İthal Hakkının Mutemet Firmalara Devredilmesi Karşılığında Elde Edilen Gelirin, Kurumlar Vergisine Tabi Olmadığı hk. Danıştay 4. Dairesi E.1982/2917 K.1983/460 Tarih: ÖRNEK YARGI KARARLARI KARAR METNİ Uyuşmazlık;... na tahsis olunan ithal hakkının mutemet firmalara devredilerek karşılığında belli bir para alınması sonucu elde edilen gelirin kurumlar vergisine tabi tutulup tutulmayacağı hususunda doğmaktadır sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1. maddesinin D fıkrasına göre dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi bulunduğu, anılan kanunda tanımı yapılmayan iktisadi işletmelerin Türk Ticaret Kanununun 3 ve 11. maddelerinde adı geçen ticari işletme ile eşanlamlı olduğu, adı geçen yasanın 11. maddesine göre ticarethane veya fabrika ile ticari şekilde işletilen diğer müesseselerin ticari işletme sayıldığı, Ticaret Sicili Nizamnamesine göre de ticari işletmede gelir sağlanmasının hedef alınmasının, devamlı olması ve esnaf faaliyetinin sınırlarını aşan bir çalışma düzeni kurulması gibi unsurların şart olduğu, yükümlü kurumun 507 sayılı Kanuna tabi Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Dernekleri, Birlikleri ve Federasyonlar arasında birliği temin gelişme ve ilerlemeyi sağlamak ve genel olarak esnaf ve küçük sanatkarların çalışmalarının meslek icabı ve memleket yararına uygun bir şekilde yürütülmesini düzenlemek ve bu hususta lüzum görülerek her türlü tedbir ve teşebbüslerde bulunmak, Ticaret ve Sanayi Bakanlıklarınca verilecek görevleri yapmakla görevli olarak kurulduğu, yine kuruluş kanunun konfederasyon gelirleri başlıklı 107. maddesinin d fıkrasında Esnaf ve Sanat sahiplerinin faydalanmasına sunulacak ihtiyaç maddeleri dolayısıyla elde edilecek hizmet karşılığından bahsedildiği, kuruluş kanununda belirtilen amaçları gerçekleştirmek için mutemet firmalardan belirli bir para alınmasının ticari faaliyet anlamına gelmeyeceği, giderlerini karşılamak amacıyla konfederasyonun bu hizmeti karşılığı yüklendiği munzam masraflara katılma payı olarak kabulü gerekeceğinden, faaliyetin iktisadi işletme olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenlerle bozulması istenen karar kanuna ve usule uygun olduğundan temyiz isteminin reddine karar verildi. 162

190 ÖRNEK YARGI KARARLARI 4) ÖZET: 3065 Sayılı Kanunun 1. Maddesi Kapsamına Giren Dernek ve Mesleki Kuruluşlarca Bizzat Yapılan ve Kuruluş Amacına Uyan Teslim ve Hizmetlerin Katma Değer Vergisine Tabi Olmayacağı hk. Danıştay 7. Dairesi E. 1986/2509 K. 1988/897 Tarih: KARAR METNİ Uyuşmazlık; Vizede hizmet karşılığı adı altında üyelerinden aldığı ücretlerin Katma Değer Vergisine tabi olduğu nedeniyle yükümlü dernek adına kaçakçılık cezalı olarak salınan Katma Değer Vergisini terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden oluşmaktadır sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Verginin konusunu teşkil eden işlemler başlıklı 1. maddesinin, Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler ile ilgili 3. bendinin (g) fıkrasında; Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri nin Katma Değer Vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Buna göre; madde kapsamına giren dernekler ve mesleki kuruluşlarca bizzat yapılan ve kuruluş amaçlarına uygun olarak teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisine tabi olmadığı sonucuna varılmaktadır. Nitekim; 11 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği de bu sonucu doğrulayıcı niteliktedir. Hal böyle olunca, dava konusu olayda; Torbalı Şoförler ve Otomobilciler Derneğinin, 507 sayılı Küçük Esnaf ve Sanatkarlar Hakkında Kanunun 37.maddesi uyarınca, üyelerinden bizzat tahsil edecekleri kayıt ücreti, yıllık aidat ve düzenlenecek belge ve hizmet karşılıklarından oluşan gelirleri de Katma Değer Vergisine tabi bulunmamaktadır. Ancak; davada, adı geçen mesleki kuruluşun üyelerinden vizede hizmet karşılığı adı altında tahsil ettiği paraların, 507 sayılı Kanun uyarınca tahsil edilen ve kuruluş amacına uygun (kayıt ücreti, yıllık aidat ve düzenlenecek belge ve hizmet karşılıklarından oluşan) gelir unsurlarından olup olmadığı, diğer bir deyişle niteliği hususunda inceleme elemanınca yapılmış bir tespit bulunmadığı gibi mahkemece de bu hususun araştırılmadığı anlaşılmaktadır. 163

191 ÖRNEK YARGI KARARLARI Bu itibarla; mesleki kuruluş tarafından, Vizede hizmet karşılığı adı altında alınan paraların, yukarıda sözü edilen gelir unsurları içinde olup olmadığı, dolayısıyla Katma Değer Vergisine tabi bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; bu yönden herhangi bir araştırma ve tespit yapılmaksızın yazılı gerekçe ile verilen kararda isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulüne, yapılacak araştırma sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere temyiz konusu mahkeme kararının bozulmasına karar verildi. 5) ÖZET: Minibüs Çalıştırmak İsteyenlerden Alınan Dernek Üyelik Belgesi nin, Büyükşehir Belediyesine Sonradan Katılan İlçeler İçin Aranmamasının Eşitlik İlkesine Aykırı Olduğu hk. Danıştay 1. Dairesi E. 1990/106 K. 1990/223 Tarih: KARAR METNİ Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisinin günlü ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Ankara Belediyesi Sınırları İçerisinde Çalışacak olan Minibüslerin (Küçük Otobüs) Faaliyetlerine Dair Yönetmeliğin ikinci maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararının, 1580 sayılı Belediye Kanununun 74. maddesine göre incelenmesi üzerine gereği görüşülüp düşünüldü: günlü ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ankara Belediyesi Sınırları İçerisinde Çalışacak Olan Minübüs (Küçük Otobüs) lerin faaliyetlerine Dair Yönetmeliğin 2. maddesi Minübüs çalıştırmak isteyenler (mülkiyeti muhafaza kaydı ile satın alanlar dahil) ad ve soyadlarını, ikametgah ve iş yeri adreslerini, taşıtın plaka numarası, markasını, modelini, motor numarasını, kaç kişilik olduğunu belirten bir dilekçe ile Belediye Başkanlığına müracaat ederler. Bu dilekçeye Ankara Otobüsler Esnafı Derneği Üyesi olduğunu gösteren belgeyi, nüfus cüzdanı suretini, ikametgah ilmuhaberini, taşıta ait trafik ruhsatnamesi örneğini veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satın alınmışsa buna dair noter senedini, trafik sigorta poliçesini, pul ve lüzumu kadar fotoğrafı da eklerler hükmünü taşımakta iken Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin günlü toplantısında söz konusu Yönetmelik hükmünün Minübüs çalıştırmak isteyenler, ad ve soyadlarını, ikametgah ve iş adresleri ile taşıtın plaka numarasını, modelini, motor numarasını, markasını, 164

192 ÖRNEK YARGI KARARLARI kaç kişilik olduğunun belirtildiği bir dilekçe ile Belediye Başkanlığına müracaat ederler. Bu dilekçeye İl Trafik Müdürlüğünden verilen trafik ruhsatının Noterden tasdikli sureti (fotokopisini), nüfus cüzdan suretini, ikametgah ilmuhaberini, Ankara Minübüsçüler Derneği üyesi olduğunu belirtir tasdikli belgeyi ve lüzumu kadar pul ve fotoğraf eklenir. Ancak, Büyükşehir Belediyesine sonradan katılan ilçeler için dernek üyelik belgesi aranmaz şeklinde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun günlü ve 3153 sayılı Yasayla değişik 5. maddesi Esnaf ve Sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarlar çalışma bölgesi içindeki ilgili derneğe kayıt olmak zorundadırlar. Kayıt zorunluluğunu bir ay içinde yerine getirmeyenler, sicile kayıt tarihinden geçerli olmak üzere doğrudan doğruya kaydedilirler hükmünü içermektedir. Ayrıca, Ankara ilini de kapsamına alan günlü ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Kararın 3. maddesine göre ticari plaka verilebilmesi veya ticari plaka sahiplerinden satın alınabilmesi için şoförler derneğine üye olmak şarttır. Bu hükümler karşısında Ankara Belediyesi Sınırları İçerisinde Çalışacak Olan Minübüs (Küçük Otobüs) lerin Faaliyetlerine Dair Yönetmeliğin 2. maddesi hükmüne itiraz konusu Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla eklenmek istenen Büyükşehir Belediyesine sonradan katılan ilçeler için dernek üyelik belgesinin aranmayacağı yolundaki ifade mevzuata uygun bulunmamaktadır. Öte yandan söz konusu yönetmeliğe böyle bir hükmün eklenmesinin önceden Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde bulunan ilçelerle sonradan alınan ilçeler arasında yaratacağından eşitlik ilkesine aykırı olacağı açıktır. Yukarıda belirtilen nedenlerle Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararının Büyükşehir Belediyesine sonradan katılan ilçelerde dernek üyelik belgesi aranmayacağına ilişkin kısmında mevzuata ve eşitlik ilkesine uyarlık bulunmadığından itiraz konusu kararın bu bölümünün iptaline karar verildi. 165

193 ÖRNEK YARGI KARARLARI 6) ÖZET: Derneğin, Dernek Tüzel Kişiliğini İlgilendiren Konularda Dava Açabileceği, Dernek Üyelerini İlgilen-diren Konularla ise Dava Açma Olanağı Olmadığı hk. Danıştay 8. Dairesi E. 1990/494 K. 1991/348 Tarih : KARAR METNİ İl Trafik Komisyonunun 2. dolmuş hattı açılması ve çalışacak kişilerin saptanmasına ilişkin kararının iptali istemiyle açılan davayı, dolmuş hattı için yapılan seçimlerde hangi yöntemin uygulanacağı konusunda yasa ve yönetmelikte bir düzenleme bulunmamakla beraber, davacı dernek mensupları ile diğer taksi şoförlerinin başvurularının çekilen kura sonucunda değerlendirilmesinde hakkaniyet ve objektif kurallara aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir sayılı Yasanın 1/a fıkrası uyarınca idari davalar, yararları bozulanlar tarafından açılabilir. Bir dernek, dernek tüzel kişiliğini ilgilendiren konularda dava açabilir. Dernek Üyelerini ilgilendiren konularda ise derneğin üyeleri adına bir avukat gibi dava açma olanağı yoktur. Olayda İl Trafik Komisyonunun açılacak olan 2. dolmuş hattında çalıştırılacak kişilerin saptanmasına ilişkin işlemin derneği doğrudan ilgilendirmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı derneğin bağlı bulunduğu 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarları Yasası kurallarına göre de, üyelerinin yararlarını ilgilendiren konularda dava ehliyetine sahip değildir. Bu nedenle davanın ehliyet yönünden incelenmesi gerekirken işin esasının incelenmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verildi. AZLIK OYU: 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar yasasına göre çalışmalarını sürdüren derneğin, mensuplarını toplu olarak ilgilendiren ve mesleklerine ilişkin bulunan konularda onlar adına dava açma ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle temyiz konusu mahkeme kararının ehliyet yönünden bozulmasına ilişkin karara katılmıyoruz. 166

194 ÖRNEK YARGI KARARLARI 7) ÖZET: Kahveciler ve Otelciler Derneği başkanı olan sanık, dernek paraları ile para hükmündeki evrak ve senetleri vesair malları aleyhine işledikleri suçlar yönünden devlet memurları hakkındaki cezaya tabi olur. Yargıtay 9. Ceza Dai. E : 1990/3254 K : 1990/4020 Tarih : KARAR METNİ 2908 sayılı Dernekler Kanununa muhalefetten sanık Refik in yapılan yargılaması sonunda, suç vasfının değişmesi sebebiyle TCK.nun 510. maddesi gereğince mahkumiyetine, cezanın teciline dair (Erzurum İkinci Asliye Ceza Mahkemesi) nden verilen gün ve 1988/118 esas, 1990/9 karar sayılı hükmün Yargıtay ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın başkanı bulunduğu E... Kahveciler ve Otelciler Derneği nin 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 2. maddesine göre kurula derneklerden olmasına ve bu Kanunun 112. maddesinde; dernek paraları ile para hükmündeki evrak ve senetleri vesair malları aleyhinde işledikleri suçlar yönünden devlet memurları hakkındaki cezaya tabi olacakları belirtilmiş bulunmasına göre, fiili sabit görüldüğü takdirde zimmet suçunu oluşturacağı ve bu suçtan yargılamanın da ağır ceza mahkemesinin görevine gireceği gözetilmeden, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları öncelikle bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), gününde oybirliğiyle karar verildi. 167

195 8) ÖZET: Fırıncılar Odasının Bazı Fırınlara Verilen İşyeri Açma ve Çalıştırma İzni Verilmesi İşlemine Karşı Dava Açma Ehliyeti Olduğu hk. Danıştay 8. Dairesi E. 1995/2045 K. 1997/409 Tarihi: KARAR METNİ ÖRNEK YARGI KARARLARI... ilçesi sınırları içinde faaliyet gösteren bazı fırınların, fırın işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının iptal edilmesi isteminin reddine ilişkin davalı belediye işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 4001 sayılı yasa ile değişik 2. maddesinde; iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için çevre tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere kişisel hakları ihlal edilenler tarafından, tam yargı davalarının ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılacağı, geçici 2. Maddede de değiştirilmiş olan 2. maddenin hükmünün bu kanunun yürürlüğünden evvel veya hükme bağlanmış olup da kesinleşmemiş bulunan davalarda da uygulanacağının kurala bağlandığı, olayda, dava konusu işlem ile davacı odanın tüzel kişiliğine ilişkin haklarının ihlaline sebep olacak, kişisel haklarını ihlal eden herhangi bir durum olmadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddeden Ankara 4. İdare Mahkemesinin gün ve 86 sayılı kararının; davacı Ankara Fırıncılar Odasının 507 sayılı yasa uyarınca kurulan, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğu ve üyelerinin menfaatlerini korumakla yükümlü olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Uyuşmazlık, davalı idarece Keçiören İlçesi sınırları içinde faaliyet gösteren bazı fırınlara verilen işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının iptal edilmesi isteminden kaynaklanmaktadır sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 4001 sayılı yasa ile değişik 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere, kişisel hakları ihlal edilenler tarafından iptal davası açıla bileceği hükme bağlanmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 1. maddesinde esnaf ve 168

196 ÖRNEK YARGI KARARLARI küçük sanat sahipleriyle bunların yanlarında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği sahip meslek kuruluşları kurulabileceği, öngörülmüştür. Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare tarafından... İlçesi sınırlarında faaliyet gösteren 12 ayrı yer için ekmek fırını ve fabrikası açma ve çalıştırma ruhsatı verilmesi üzerine bu ruhsatların iptali istemiyle Ankara Fırıncılar Odası Başkanlığınca idareye başvurulduğu, başvurunun reddi nedeniyle dava açıldığı, Ankara 4. İdare mahkemesince davanın ehliyet yönünden reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı oda, 507 sayılı Yasaya göre kurulmuş, üyelerinin mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluştur. Olayda, yasal düzenlemelere aykırı olarak verildiği ileri sürülen ruhsatlara istinaden faaliyet gösteren fırınların oda üyelerinin hak ve yararlarını ilgilendirdiği açıktır. Bu durumda, mahkemece davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, ehliyet yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Ankara 4. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi. Azlık Oyu (X): İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. 169

197 ÖRNEK YARGI KARARLARI 9) ÖZET: Oda Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçilebilmek İçin, Seçimin Yapıldığı Tarihte İlgilinin 507 Sayılı Yasanın 20/C Maddesinde Aranılan Koşulları Taşımasının Gerekeceği, Seçimden Sonra Sabıka Kaydı Silinen ve Yasaklanmış Hakları Geri Verilen Kişinin Ancak Bundan Sonra Yapılacak Seçimlere Katılabileceği, Üye Seçildikten Sonra Sabıka Kaydı Silinen Kişinin, Silinme Nedeniyle Görevine Devam Ettirilmesi Yolunda Tesis Edilen İşlemde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı hk. Danıştay 8. Dairesi E. 1995/4624 K. 1997/3645 Tarih : KARAR METNİ... Şoförler ve Otomobilciler Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmişken ve 507 sayılı Yasanın 20/c maddesi uyarınca Yönetim Kurulu üyeliği sona erdirilen bir kişinin, adli yargı yerlerince, sabıka kaydının silinmesi ve yasaklanmış haklarının geri verilmesine karar verilmesi üzerine yeniden Yönetim Kurulu üyeliğine döndürülmesi yolundaki... gün ve... sayılı işlem ile bu işlemin geri alınması yolundaki başvurunun cevap verilmeksizin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 20. maddesinin 3741 sayılı Kanunla değişik (C) fıkrasında, Yönetim Kurulu üyeliğine seçilebilmek için asıl cezaları paraya çevrilmiş veya tecil edilmiş olsalar dahi taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık, emniyeti veya görevi kötüye kullanma, yalan yere yemin ve yalan yere şahadet ve kaçakçılık suçlarından biri ile mahkum olmamak şartının aranacağı, aynı maddenin son fıkrasında da, Yönetim Kuruluna seçilebilme şartlarından bir veya bir kaçını taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile bu şartlardan en az birini görev süreleri içinde kaybedenlerin üyeliklerinin kendiliğinden sona ereceği kuralına yer verildiği, dosyanın incelenmesinden, Antalya ili Şoförler ve Otomobilciler Kamyoncular, Kamyonetçiler ve Otobüsçüler Odası Yönetim Kurulu üyeliğine... tarihinde seçilen... ın hırsızlık suçundan mahkumiyetinin bulunduğunun... Sulh Ceza Mahkemesinin gün ve 1966/87 sayılı kararından anlaşılması üzerine, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca 507 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca adı geçenin oda yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğini... gün ve...sayılı yazılarıyla... Şoförler, Otomobilciler, Kamyoncular, Kamyonetçiler ve Otobüscüler Odası Yönetim Kurulu ile... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine bildirdiği, adı geçenin... Sulh Ceza Mahkemesinin... gün ve... sayılı 170

198 ÖRNEK YARGI KARARLARI kararıyla sabıka kaydının silindiğinden bahisle görevine devam etmesi hususunda Oda ya talimat verilmesi için... günlü dilekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğüne başvurduğu, bu isteği kabul edilerek ilgilinin Oda Yönetim Kurulu üyeliğine devam etmesi gerektiğinin... gün ve... sayılı... gün ve... sayılı yazılarıyla anılan Yönetim Kurulu ile Birliğe bildirildiği, davanın da... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığınca, anılan... gün ve... sayılı işlem ile bu işlemin geri alınması yolundaki... günlü başvurunun zımmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açıldığının anlaşıldığı, sözü edilen Yönetim Kurulu üyeliğine atanabilmek için seçilme tarihinde ilgilerde anılan madde hükmünde öngörülen koşulların varlığının aranmasının gerekeceği, bu durumda, yönetim kurulu üyeliğine seçildiği... tarihinde anılan madde hükmünde aranılan koşulları taşımaması nedeniyle yönetim kurulu üyeliği görevi kendiliğinden sona eren ilgilinin, söz konusu tarihten sonra sabıka kaydının silinmesi nedeniyle görevine devam ettirilmesi yolunda tesis edilen işlem ile bu işlemin geri alınması yolundaki davacı Birlik tarafından, yapılan başvurunun zımmen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, bu aşamada sabıka kaydı silinen ve Ağır Ceza Mahkemesinin... gün ve 1993/41 sayılı kararıyla da yasaklanmış hakları geri verilen ilgilinin bundan sonra yapılacak olan yönetim kurulu üyeliği seçimlerine katılabileceğinin doğal olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Ankara 3. İdare Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının; anılan kişinin seçimlerden 27 yıl önce mahkum olduğu ve cezasının infaz edildiği, sabıka kaydının silinmesi ve yasaklanmış haklarının geri verilmesine ilişkin kararları seçimlerden çok daha evvel başvurması halinde alabilecek durumda olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi. 171

199 ÖRNEK YARGI KARARLARI 10) ÖZET: Özel ve Sonraki Kanun Hükmünün Genel ve Önceki Kanun Hükmü Yerine Uygulanması Gerektiği Yolundaki Hukuk İlkesi Karşısında Uyuşmazlığa Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Birliğine Ait Taşınır ve Taşınmaz Mallara Vergi, Resim ve Harç Muafiyeti Sağlayan 507 Sayılı Kanunun 3741 Sayılı Kanunla Değişik II. Maddesi Hükmünün Uygulanması Gerektiği hk. Danıştay 9. Dairesi E : 1995/3278 K : 1997/298 Tarihi : KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunan :... Belediye Başkanlığı Vekili: Av... Karşı Taraf : Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Vekili: Av.... İstemin Özeti : yılları için tahakkuk ettirilen emlak vergilerine karşı açılan davayı; tarihinde yürürlüğe giren 507 sayılı esnaf ve Küçük sanatkarlar Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında 3741 sayılı Kanunun muafiyetler başlıklı ek 11. maddesinde: Dernek, birlik, federasyon, konfederasyonun kuruluş amacına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. hükmünün yer aldığı, kanunun açık hükmü karşısında vergiden muaf olan ve bu duruma uygun şekilde beyanda bulunan davacı adına tahakkuk ettirilen vergilerde isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek, tahakkuku terkin eden Bursa Vergi Mahkemesinin gün ve 1995/644 sayılı kararının; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda, birliğin emlak vergisinden muaf olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, anılan kanunun 22. maddesi hükmü karşısında bu kanunda yer almayan muafiyetin uygulanamayacağı ileri sürülerek bozulması istenmektedir. Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir. Savcı Işın Esen in Düşüncesi : Uyuşmazlık, esnaf ve Sanatkar Odaları Birliğine ait taşınmaz nedeniyle birlik adına yılları için emlak vergisi tahakkuk ettirilmesinden doğmuş olup vergi mahkemesince tarhiyatın terkini yolunda verilmiş olan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir, 172

200 ÖRNEK YARGI KARARLARI 507 sayılı esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkındaki 3741 sayılı Kanun un muafiyetler başlıklı ek II nci maddesinde; Dernek birlik, federasyon ve konfederasyonun kuruluş amacına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır hükmü yer almıştır. Temyiz dilekçesinde 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 22.maddesinde bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümlerinin bu kanuna eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği hükmünün yer aldığından bahisle birliğin emlak vergisinden muaf tutulamayacağı ileri sürülmekte ise de esnaf ve sanatkarlar Birliği Kanununun anılan değişik II. maddesi hükmünün özel ve sonraki bir kanun, Emlak Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin ise genel ve önceki bir kanun olduğu ve özel ve sonraki kanun hükmünün genel ve önceki kanun hükmü yerine uygulanması gerektiği yolundaki hukuk ilkesi karşısında uyuşmazlığa esnaf ve Küçük sanatkarlar Birliğine ait taşınır ve taşınmaz mallara vergi, resim ve harç muafiyeti sağlayan 507 sayılı Kanunun 3741 sayılı Kanunla değişik II. maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile temyiz konusu mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Tetkik Hakimi Zerrin Güngör ün Düşüncesi: İleri sürülen iddialar, usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz edilen Bursa Vergi Mahkemesinin gün ve 1995/644 sayılı kararında sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığı gibi, 507 sayılı esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun tarihinde yürürlüğe giren ek 11. maddesi hükmünün özel ve sonraki bir kanun, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun tarihinde yürürlüğe giren 1610 sayılı kanunun 14. maddesi ile değişik 22. maddesinin ise genel ve önceki kanun olması nedeniyle, özel ve sonraki kanun hükmünün, genel ve önceki kanun hükmü yerine uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına, gününde oybirliği ile karar verildi. 173

201 ÖRNEK YARGI KARARLARI 11) ÖZET: 507 Sayılı Kanunun Ek 11. Maddesindeki Muafiyet Hükmünün Katma Değer Vergisi Kanunun 19. maddesine Özel ve Sonraki Kanun Hükmü Olduğundan Şoförler ve Otomobilciler Odasının Kuruluş Amacına Uygun Olarak Satın Aldığı Gayrimenkulün Katma Değer Vergisinden Muaf Olduğu hk. Danıştay 9. Dairesi E. 1996/1639 K. 1997/4342 Tarihi: KARAR METNİ Yükümlü oda tarafından, satın alınan gayrimenkul için satıcı müesseseye fatura bedeli ile birlikte ödenen katma değer vergisinin 507 sayılı Kanunun ek 11. maddesiyle odalara muafiyet tanındığı ileri sürülerek iadesi istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1/3-9 maddesinde, dernek ve odaların ticari, sınai, zırai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğunun belirtildiği, kanunun başka hükümlerinde de derneklere yapılan teslim ve hizmetlerden dolayı sosyal amaçlı istisnalar dışında muafiyet ve istisna getirilmediği, istisnaların sınırı başlıklı 19. maddesinde ise, diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu kanuna hüküm eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceğinin öngörüldüğü, olayda, Türkiye Kömür İşletmeleri Doğu Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünün aktifinde kayıtlı gayrimenkulün 3065 sayılı katma değer vergisi Kanununun 1. maddesi kapsamında yükümlü odaya satılıp teslim edildiği, bu teslimin kanunun 17. maddesinde sayılan sosyal amaçlı teslimlerin hiç birine girmediğinden ve kanunun başka yerlerinde de Şoförler ve Otomobilciler Odasına teslim edilen gayrimenkullerden dolayı muafiyet ve istisna hükmü de bulunmadığından 19. maddedeki sınırlayıcı hüküm gereğince özel kanundaki muafiyet hükmünün katma değer vergisi için uygulama olacağı bulunmadığı gerekçesiyle reddeden... Vergi Mahkemesinin tarih ve... sayılı kararının, 507 sayılı kanunun ek 11. madde hükmünün katma değer vergisi Kanunun 19. madde hükmüne kıyasla sonraki özel kanun hükmü olması nedeniyle olaya uygulanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununa 3741 sayılı Kanunun 33. maddesiyle eklenen ek 11. maddesinde, dernek, birlik, federasyon ve Konfederasyonun kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve 174

202 ÖRNEK YARGI KARARLARI edecekleri gayrimenkuller ile gelirlerinin her türlü vergi resim ve harçlardan muaf olduğu öngörülmüş olup aynı Kanunun 1. maddesinde, Esnaf ve Küçük Sanatkarlar derneğin kuruluş amaçlarının, esnaf ve küçük sanat sahipleriyle bunların yanlarında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dönüştüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını bozmak olduğu belirtilmiştir. Öte yandan 3065 sayılı katma değer vergisi Kanunun 19. maddesinin 1. bendinde, diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu kanuna hüküm eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği hükmü yer almıştır. Dava dosyanın incelenmesinden, yükümlü şoförler ve Otomobilciler Odasının Türkiye Kömür İşletmeleri Doğu Linyitleri İşletmesi Müdürlüğünün aktifinde kayıtlı gayrimenkulü dispanser veya eğitim tesisi olarak kullanmak üzere ihale yolu ile satın alıp fatura bedeliyle birlikte katma değer vergisini de ödediği, bilahare 507 sayılı Kanunun ek 11. maddesindeki muafiyet hükmünden bahisle katma değer vergisinin iadesi istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Olayda, yükümlü Şoförler ve Otomobilciler Odası tarafından satın alınan taşınmazın kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap edildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır. Tartışılan husus katma değer vergisi Kanunun 19. maddesi karşısında 507 sayılı Kanunun 11. maddesinin uygulanabilip uygulanamayacağına ilişkindir. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunun Ek 11. maddesi, bu kanuna... tarihli ve 3741 sayılı Kanunun 33. maddesiyle eklenmiştir sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (ve dolayısıyla bu Kanunun 19. maddesi) ise tarihinde kabul edilip tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, 507 sayılı Kanunun Ek 11. maddesi hükmü, 3065 sayılı Kanunun 19. madde hükmü karşısında özel ve sonraki kanun hükmü niteliği taşıdığından, uyuşmazlık konusu olaya uygulanacak olan kuraldır. Bu durumda yükümlü şoförler ve Otomobilciler Odasının 507 sayılı Kanunun ek 11. maddesinde yer alan muafiyet hükmü uyarınca katma değer vergisinden muaf olduğunu kabulle ödenen katma değer vergisinin iadesi gerekir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne,... Vergi Mahkemesinin... tarih ve... sayılı kararının bozulmasına, karar verildi. 175

203 ÖRNEK YARGI KARARLARI 12) ÖZET: Gerçek Kişi Satıcıların Kapıdan Satış Uygulamasını Engelleyen Eksik Düzenlemesi Nedeniyle Kapıda Satışlara İlişkin Uygulama Esaslarına Dair Tebliğ in İptali İstenilen Maddelerinin 4077 Sayılı Yasaya Aykırı Olduğu hk. Danıştay 10. Dairesi E.1996/3388 K.1998/5083 Tarih : KARAR METNİ 507 sayılı Yasanın 101. maddesinin (ı) bendine Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu na, mensuplarını genel mesleki menfaatlerini ilgilendiren konularda adli ve idari yargı mercileri önünde temsil etmek görev ve yetkisinin verilmiş olması karşısında davalı idarenin, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı yolundaki itirazı, davanın; dava konusu Tebliğin tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımından sonra, altmış günlük idari dava açma süresi içinde, tarihinde açılmış olması karşısında da, davalı idarenin davanın süre aşımı nedeniyle incelenemeyeceği yolundaki itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi; Dava, tarihli Resmi Gazete de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ in Tanımlar başlıklı 4. maddesinin (k) bendinde, kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere tüketiciye mal ve hizmet sunan tüzel kişileri satıcı olarak tanımlayan düzenlemenin, Kapıdan Satış Yapma Koşulları başlıklı 5. maddenin ilk fıkrasında yer alan Anasözleşmelerinde sayılan çalışma konuları arasında bu tebliğ kapsamındaki satışlar ile bunların organizasyonu, yönetimi ve desteklenmesi bulunan tüzel kişiler Genel Müdürlüğe başvurarak 7 nci maddede belirtilen belgeyi onaylatmakla yükümlüdürler. Bu kapsamdaki tüzel kişilerin, Anonim veya limited şirket statüsü taşımaları zorunludur. kuralının; başvuru sırasında istenilen belgeleri açıklayan 6. maddeyle, verilen belgenin iptalini düzenleyen 8. maddenin ve bu tebliğ hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında Kanun un 8 ve 9 uncu maddeleri delaletiyle 25 nci maddenin 1 ve 2 nci fıkrasında öngörülen cezaların uygulanacağı nı öngören 20 nci maddenin iptali istemiyle açılmıştır. Dava konusu tebliğ, 3. maddesinde de gösterildiği gibi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanmaktadır. Anılan Yasanın Tanımlar başlıklı 3.maddesinde satıcı kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere tüketiciye mal ve hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder bir biçimde tanımlanmıştır. Kamu idarelerinin, Yasalarla tanınan yetki ve görev içerisinde yürüttükleri faa- 176

204 ÖRNEK YARGI KARARLARI liyetlerini düzenleyen, açıklayan düzenleyici işlemlerinin, üst normlara aykırı olmaması gerektiği, normlar hiyerarşisi adıyla açıklanan genel hukuk ilkesinin gereği ve sonucudur. Dava konusu tebliğin 4/k maddesinde ise Yasada yer alan Satıcı tanımı daraltılarak, gerçek kişilerin kapıdan satış uygulaması engellendiğinden, düzenlemede Yasaya uygunluk bulunmamaktadır. Aynı Tebliğin kapıdan satış yapma koşulları başlıklı 5. maddesinin ilk fıkrası ile Yasanın, kapıdan satışlarda satıcının yükümlülüğü olarak gösterdiği cayma hakkını açıklayan belgenin davalı idarece onayı için yapılacak başvuruda aranılan belgeleri düzenleyen 6.maddesi ve bu belgenin iptalini açıklayan 8. maddesinde yalnızca tüzel kişilerden bahsedilmiş olup; aktarılan maddelerde de, Yasa da yer alan satıcı tanımının daraltılması ve gerçek kişilerin kapıdan satış uygulamasını engellediği için Yasaya aykırı görülen Tebliğin 4/k maddesindeki eksiklik yönünden yine Yasaya uyarlık görülmemektedir. Kuşkusuz davalı idarenin, kapıdan satış organizasyonunu çalışma konusu olarak alan tüzel kişilerin niteliklerini, başvuru sırasında bunlardan istenilecek belgeleri belirlemesinde Yasanın amacına, davalı idareye tanınan yetkiye ve hizmetin gerekleriyle kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan, davalı idare; söz konusu düzenlemenin 4077 sayılı Yasanın amacına uygun olduğunu savunmakta ise de; 4077 sayılı Yasanın 8. ve 9 uncu maddelerinde kapıdan satışlar ve satıcının yükümlülüğü hakkında kurallar da getirilmiş ve bu düzenleme içinde yer alan satıcı tanımı daraltılmamıştır. Aksi halin kabulü Yasanın 8. ve 9 uncu maddelerinin kendi amacına aykırı olduğu anlamına gelecektir. Aynı şekilde dava konusu tebliğin 20. maddesiyle bu tebliğ hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 4077 sayılı Yasanın 8. ve 9 uncu maddeleri gereğince 25 nci maddelerin 1 ve 2 nci fıkrasında öngörülen cezaların uygulanacağının belirtilmesi de, üst normun düzenlemediği ancak Tebliğle düzenlenmiş ya da açıklanmış fiiller hakkında da Yasanın ceza hükümlerinin uygulanması sonucunu doğuracağı gibi, yukarıda aktarılan ve Yasaya aykırı olarak gerçek kişilerin kapıdan satış uygulamasını engelleyen düzenlemeler nedeniyle bunlar hakkında Yasanın cezai hükümlerinin uygulanacağının açıklanması karşısında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama ve Esaslarına Dair Tebliğ in 4/k, 5. maddesinin ilk fıkrası ile 6 ncı, 8 inci ve 20 nci maddelerinin iptaline, karar verildi. 177

205 ÖRNEK YARGI KARARLARI 13) ÖZET: Yükümlü Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun 507 Sayılı Kanunun 88. Maddesi Uyarınca Emlak Vergisinden Muaf Olması Nedeniyle Düzenlenen Ödeme Emrinde İsabet Bulunmadığı hk. Danıştay 9. Dairesi E.1996/4226 K.1997/2743 Tarih: KARAR METNİ Yükümlü kurum adına tahakkuk ettirilen yıllarına ait emlak vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; ödeme emrine konu olan emlak vergilerinin ilgili bulunduğu taşınmazların hizmet binası, lojman ve misafirhane olarak kullanıldığı, belediyenin, bu hususların aksine bir tespitinin bulunmadığı anılan taşınmazların 507 sayılı Kanunun 88. maddesinde öngörülen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun, kuruluş amaçlarına uygun olarak kullandığı, bu nedenle söz konusu taşınmazlarının aynı Kanuna 3741 sayılı Kanunla eklenen ek 11. maddesine göre emlak vergisinden muaf olduğu, her hususun 6183 sayılı yasanın 58. maddesindeki böyle bir borcum yoktur kapsamı içinde müteala edilmesi icap edeceği gerekçesi ile kabul ederek ödeme emrini iptal eden Ankara 2. Vergi Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının; Emlak Vergisi Kanununun 4 ve 14. maddesinde muaflık ve istisnaların sayıldığı, davacı Konfederasyonun bu düzenlemeler içinde yer almadığı, söz konusu taşınmazların Emlak Vergisi Kanununun 22. maddesine göre muafiyet kapsamına girmediği ileri sürülerek bozulması istenmektedir. Temyiz edilen Ankara 2. Vergi Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına, karar verildi. 178

206 ÖRNEK YARGI KARARLARI 14) ÖZET: 507 Sayılı Kanunun Ek 11. Maddesindeki Muafiyet Hükmü Yükümlü Şoförler Otomobilciler, Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odasının Kuruluş Amaçlarına Uygun Kullanılmak Üzere İktisap Ettiği Gayrimenkuller İle Gelirler Açısından Tanınmış Olup Odaya Ait Taşınmaz Üzerine İpotek Konulmasında Tapu Harcı Tahsil Edilebileceği hk. Danıştay 9. Dairesi E.1997/4873 K.1998/3722 Karar Tarihi: KARAR METNİ Yükümlü Odaya ait akaryakıt istasyonu ve sosyal tesislerin faaliyete geçirilmesi amacıyla... Aydın Şubesinden sağlanan teminat mektubu karşılığında banka tarafından Odaya ait taşınmaz üzerine konulan ipotek dolayısıyla ödenen... lira tapu harcının (ipotek tescil harcının) ret ve iadesi istemiyle açılan davayı; 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun ek 11. maddesinde, dernek, birlik, federasyon ve kon federasyonun kuruluş amaçlarına uygun kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğunun belirtildiği, olayda yükümlü Odaya ait akaryakıt tesislerinin faaliyete geçirilmesi amacıyla... A.Ş. tarafından verilecek olan madeni yağlar ve her türlü malzeme için istenilen teminat mektubunun... Aydın Şubesince ilgili firmaya verildiğinin, buna karşılık banka tarafından davacıya ait... Mahallesi...pafta,... adada kayıtlı taşınmaza ipotek konulduğunun, ipotek işlemi sırasında da uyuşmazlık konusu tapu harcı tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, kamu menfaatine yararlı derneklerin tescil ve şerh işlemlerinin 492 sayılı Harçlar Kanununun 59.maddesi uyarınca harçtan bağışık tutulduğu, aynı anlamda kamusal işlevi ve faaliyetleri bulunan ve 507 sayılı Kanunla kurulmuş olan, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına bağlı hizmet veren Şoförler, Otomobilciler, Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odasının akaryakıt istasyonu kurmak amacıyla taşınmazını teminat mektubu karşılığı bankaya ipotek ettirmesinde yapılan işin hizmet amaçlı olduğunu düşünmek gerektiği, durum böyle olunca kamusal faaliyet gösteren bir kuruluşun taşınmazını yine hizmete dönük yarar sağlamak amacıyla ipotek ettirmesi halinde tescil harcından da muaf olacağı, 507 sayılı Kanunun ek 11. maddedeki muafiyet hükmünün iktisap edilen taşınmazlarla sınırlı düşünülmemesi, ipotek ve sair tescil işlemlerinin de vergi, harç bağışıklığı kapsamında değerlendirilmesi gerekeceğinden söz konusu Odaya ait taşınmaza ipotek şerhi konulması aşamasında tapu harcı alınmasında yasalara uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul ederek harcın red ve iadesine hükmeden 179

207 ÖRNEK YARGI KARARLARI Aydın Vergi Mahkemesinin... tarih ve... sayılı kararının; 507 sayılı Kanundaki muafiyet hükmünün Odanın amaçlarını gerçekleştirmek için iktisap edilecek taşınmazlara tanınmış olduğu, oysa olayda mevcut taşınmaz üzerine kurulacak işletme için tesis edilecek ipotek dolayısıyla harç tahakkukunda yasaya aykırılık olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanununun harçtan müstesna tutulan işlemler başlıklı 59. Maddesinin (b) bendinde kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair aynı hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin harçtan istisna tutulduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükmün kamu menfaatlerine yararlı dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların gayrimenkul iktisapları için harç muafiyeti getirmesi karşısında, maddede belirtilen özellikleri taşımayan yükümlü Odanın bu şekilde bir harç muafiyetinden yararlandırılması mümkün görülmemiştir. Öte yandan 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa 3741 sayılı Kanunun 33. maddesiyle eklenen ek 11. maddesinde oda, birlik, federasyon ve konfederasyonun kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkulleri ile gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçlardan muaf olduğu öngörülmüş olup aynı Kanunun 1. maddesinde de, esnaf ve küçük sanatkarlar derneğinin kuruluş amaçlarının, esnaf ve küçük sanat sahipleriyle bunların yanlarında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kullanmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak olduğu belirtilmiştir. 507 sayılı Kanunun ek 11. maddesindeki muafiyet hükmünden yararlanabilmesi için yükümlü Odanın kuruluş amacına uygun olarak bir gayrimenkul iktisap etmesi ya da bir gelir elde etmesi gerekmekte olup olayda yükümlü Odanın sahip olduğu taşınmaz üzerine Banka tarafından ipotek koydurulması nedeniyle tapu harcı tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda taşınmaz mal üzerine ipotek tesis edilmesi işlemi ek 11. madde kapsamında olmadığından bu ipotek tesisi dolayısıyla tahsil edilen tapu harcından da isabetsizlik bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne,... Vergi Mahkemesinin... tarih ve... sayılı kararının bozulmasına, karar verildi. 180

208 ÖRNEK YARGI KARARLARI 15) ÖZET: Pazar Yerlerinde Para Toplama Konusunda... Umum Pazarcılar Odası İle 2908 Sayılı Yasaya Göre Kurulmuş Pazarcı Dernekleri Arasında Çıkan ve Çıkacak İhtilafları Önlemek, İstenilmeyen Olaylara Meydan Vermemek Amacıyla Valiliğin; 5442 Sayılı Yasanın 11/C Maddesi Gereğince Pazar Yerlerinde Gezerek ve Dolaşarak Para Toplanmasını Yasaklama Hak ve Yetkisi Bulunduğu hk. Danıştay 10. Dairesi E.1998/2071 K.1999/6224 Tarih: KARAR METNİ Temyiz Eden (Davalı) :... Valiliği Karşı Taraf (Davacı) :... Umum Pazarcılar Odası İstemin Özeti : Pazar yerlerindeki esnaflardan gezerek ve dolaşarak para toplanmasının yasaklanmasına ilişkin tarih ve sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesinin... tarih ve... sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. D. Tetkik Hakimi : Ergün Özcan Düşüncesi: Pazar yerlerinde para toplama konusunda istenmeyen olayların meydana gelmesini önlemek amacıyla gezerek ve dolaşarak para toplanmasını yasaklayan dava konusu işlem; amacı itibariyle, 5442 sayılı Yasanın 11/C maddesinin mülkü amire verdiği hak ve yetki açısından değerlendirildiğinde hukuka uygun olup işlemin iptaline karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı: Bilgin Arısan Düşüncesi: Pazar yerlerindeki esnaflardan gezerek ve dolaşarak para toplanmasının yasaklanmasına ilişkin... Valiliği işleminin iptali talebiyle açılan dava üzerine... Valiliği işlemini iptal eden... 5 inci İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 36 ncı maddesinde, kayıt ücreti ve yıllık aidat ile bağış ve yardımlar Esnaf ve Küçük Sanatlar Odalarının gelirleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanunun değişik 37 inci maddesinde odaların kayıt üc- 181

209 ÖRNEK YARGI KARARLARI reti yıllık aidat ve hizmet karşılığında tahsil edecekleri ücretlerin maddede belirlenen asgari ve azami hadler içinde kalınmak şartıyla konfederasyonca çıkarılacak ve Bakanlıkça onaylanacak yönetmelik hükümleri ile illere ve meslek gruplarının özelliklerine göre belirlenecek tarife grup ve esaslarına göre tespit olunacağı belirtilmiş, Kanunun 109 uncu maddesinde, bu Kanuna tabi kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarında kullanılacak her türlü defter, makbuz ve belgelerin basım ve dağıtımından konfederasyonun yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. 507 sayılı Kanunun değişik 37 inci maddesine istinaden çıkarılan Esnaf ve Sanatkarlarca Üretilen Mal ve Hizmetlere Ait Ücret Tarifelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde, yıllık aidat ve kayıt ücreti, 5 inci maddesinde belge ve hizmet karşılığı alınacak ücretler belirlenmiştir sayılı Yardım Toplama Kanununun 2 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise mesleki kuruluşlara üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımların bu kanun kapsamı dışında olduğu yolunda düzenleme getirilmiştir. Bu durumda zikri geçen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, kamu kurumu niteliğinde meslek teşekküllerinden olan Esnaf ve Sanatkar odalarının aidat ile düzenlenecek belge ve hizmet karşılığı ücretler ve bağış ve yardımlar hakkında 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından dava konusu işlem ile pazar yerlerinde yardım (para) toplayan veya toplamaya tevessül eden kişi ve kuruluşların ve bu arada 507 sayılı Kanun kapsamında olan davacı derneği (odayı) kapsayacak şekilde yasaklayan... Valiliği işlemini iptal eden... 5 inci İdare Mahkemesi kararı; 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 36 ıncı 37 inci ve 109 uncu maddeleri ile aynı Kanunun 37 inci maddesine müstenid Esnaf ve Sanatkarlarca Üretilen Mal ve Hizmetlere Ait Ücret Tarifelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmeliğin 4 üncü ve 5 inci maddeleri hükümlerine ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 2 inci maddesi 2 inci fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile... 5 inci İdare Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava, pazar yerlerindeki esnaflardan gezerek ve dolaşarak para toplanmasının yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır İdare Mahkemesince; 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrasında mesleki kuruluşlara üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak 182

210 ÖRNEK YARGI KARARLARI bağış ve yardımların bu kanun kapsamı dışında olduğunun belirtildiği, dolayısıyla kamu kurumu niteliğindeki mesleki teşekküllerden olan Esnaf ve Sanatkar odalarının aidat, düzenlenecek belge ve hizmet karşılığı ücretler ile bağış ve yardımları hakkında 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı, dava konusu işlem ile pazar yerlerinde yardım (para) toplayan veya toplamaya tevessül eden kişi ve kuruluşların bu faaliyetten men edilmesinin öngörüldüğü, 507 sayılı Küçük Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu kapsamında olan davacı derneği (oda) kapsayacak şekilde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, 2860 sayılı Yasanın kapsam dışında tuttuğu yardım ve bağışların üyelerin ve diğer kişilerin sözkonusu kuruluşlara bizzat giderek verdikleri bağış ve yardımlar olduğu, üyelerden ve diğer kişilerden yardım toplamanın anılan Yasanın istisna kapsamına girmediği, 507 sayılı Yasada kayıt ücretleri, üye aidatları ve hizmet karşılıklarının gezerek ve dolaşılarak tahsil edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, üyelerin istemleri dışında toplanacak yardımlar için izin alınması gerektiği iddialarıyla kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesinin (c) bendinde, İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisinin Valinin ödev ve görevlerinden olduğu, bunları sağlamak için Valinin gereken karar ve tedbirleri alacağı öngörülmüştür. Dava dosyasının incelenmesinden,... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği nin tarihli dilekçesiyle, 2908 sayılı Yasaya göre kurulmuş olan Pazarcı Koruma Derneklerinin 2908 sayılı Yasayla çizilmiş yetkilerinin dışına çıkarak Birliğe bağlı bulunan... Pazarcılar Odasının yetki sahasına girerek esnafı tedirgin ettiklerinin bu durumun önlenmesinin davalı idareden istenildiği, davalı idarenin tarihli yazısında 2908 sayılı Yasaya göre kurulmuş olup faaliyette bulunan ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümlerine göre maktu makbuz bastırmak suretiyle İl genelinde yardım toplama izni verilen Pazarcı Derneklerin faaliyetinin Valiliğin tarihli onayı ile iptal edildiğinin belirtildiği, tarihinde... Emniyet Müdürlüğüne yapılan bir telefon ihbarında,... Umum Pazarcılar Esnafı Odaları Birliği tarafından semt pazarlarındaki satıcı esnaflardan birlik adına bastırılmış resmi yada sahte olup olmadığı anlaşılamayan makbuzlarla zorla para toplandığının bildirilmesi üzerine emniyetçe yapılan tahkikat sırasında ifadesine başvurulan... Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı, İkinci Başkanı, Başkan Yardımcısı ve

211 ÖRNEK YARGI KARARLARI Matbaasının sahibinin ifadelerinde, 507 sayılı Yasa hükümleri gereğince yalnızca Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun bastırma hak ve yetkisine sahip olduğu ve oda ya hizmet karşılığı kullanmak üzere tarihinde teslim edilen seri numara ile başlayıp seri numara ile sona eren hizmet makbuzlarından ve seri numaralı ve yine aynı içerikli seri numaraları yazılmamış makbuzları bastırdıklarını beyan ettikleri, ikinci kez bastırılan bu makbuzlarla pazarcı esnafından para toplandığı, bu tespitlerden sonra 2908 sayılı Yasa ya göre kurulup faaliyette bulunan Pazarcı Dernekleri ile... Umum Pazarcılar Esnaf Odası arasında pazarcı esnafından para toplanmasında ortaya çıkan ve çıkacak ihtilafların önlenmesi amacıyla dava konusu olan tarihli işlem tesis edilerek bazı dernek ve kuruluşların pazar yerlerindeki esnaflardan gezerek ve dolaşarak para toplamalarının yasaklandığı anlaşılmıştır. Dava konusu yapılan işlemin amacı, pazar yerlerinde para toplama konusunda çıkan ve çıkacak ihtilafların önlenmesi, istenilmeyen bazı olaylara meydan vermemektir. Dolayısıyla işlemin amacı dikkate alındığında; yukarıda anılan 5442 sayılı İl idaresi Kanununun 11/C maddesi uyarınca davalı idarenin, İl içinde, huzur ve güvenliği, kamu esenliğini sağlamak için gereken karar ve tedbirleri alma hak ve yetkisine sahip olması nedeniyle bu amaç doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İdare Mahkemesince dava konusu olayın belirtilen kapsamda değerlendirilerek işlemin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesi gerekirken 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu çerçevesinde olayın değerlendirilerek işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, İdare Mahkemesinin... tarih ve... sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 184

212 ÖRNEK YARGI KARARLARI 16) ÖZET: Sayısal Loto Oyunu Bayiliği Verilmesi Esnasında Asıl Mesleki Faaliyetleri Nedeniyle Bir Meslek Odasına Kaydı Bulunan Bayi Adaylarının O Merkezdeki Milli Piyango Satıcıları Odası Veya Derneğine Kayıt Yaptırma Zorunluluğu Bulunmadığı hk. Danıştay 8. Dairesi E. 1999/4343 K. 2001/4851 Karar Tarihi: KARAR METNİ Davacı: Ankara Umum Şans Oyunları ve Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Vekili : Av.... Davalı : Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Vekili : Av.... Davanın Özeti: Sayısal loto oyunu bayiliği verilmesi esnasında asıl mesleki faaliyetleri nedeniyle bir meslek odasına kaydı bulunan bayi adaylarından bununla ilgili belge ibraz edenlerin ayrıca o merkezdeki Milli Piyango Satıcıları Odası veya Derneğine kayıt yaptırmalarının istenilmeyeceği, işyerlerinde sadece sayısal loto oyunu bayiliği faaliyetini yürütecek olanlar ile işyerlerini bu maksatla ilk defa faaliyete geçirecek olanlardan ise merkezde bulunması halinde Milli Piyango Satıcıları Odası ve Derneğine kayıt yaptırmalarının ve bununla ilgili belgeyi ibraz etmelerinin istenileceği yolundaki davalı idare işleminin; 507 sayılı Yasanın 5. maddesine aykırı olduğu, bu uygulamanın odanın varlığını ortadan kaldıracağı öne sürülerek iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Melek Şendil Yan ın Düşüncesi: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Alaattin Öğüş ün Düşüncesi: Dava, başka mesleki faaliyetten ötürü ilgili meslek odasına kaydı bulunan bayilerden ayrıca Milli Piyango satıcıları odasına kayıt yaptırmalarının istenmemesi, işyerlerinin bu maksatla ilk defa faaliyete geçirenlerden ise Milli Piyango Satıcıları Odası ve Derneğine kayıt yaptırmalarının istenmesini öngören Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü işleminden doğmuştur. 185

213 ÖRNEK YARGI KARARLARI Dava dosyasının incelenmesinden, Sayısal loto oyunu bayiliği verilirken bayi adaylarından o merkezde bulunması halinde Milli Piyango Satıcıları odası veya Derneğine kayıt belgesi istendiği, uygulama bu şekilde devam etmekte iken, Bakkallar Odası ve Gazete Bayii Büfeciler Odası gibi odalardan gelen yakınmalar üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığından alınan, esnaf ve sanatkarların aynı mekan içinde esas istigal konusu ile birlikte faaliyet gösterdiği diğer konular var ise yalnızca esas iştigal konusu ile ilgili odaya kayıt zorunluluğunun bulunduğu yolundaki görüşe dayanılarak davaya konu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar yasasının 1. maddesinde Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği; Esnaf ve Küçük Sanat Sahipleriyle bunların yanında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak... maksadıyla kurulan kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe sahip meslek kuruluşu olarak tanımlanmış, 5. maddesinde esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarların çalışma bölgesi içindeki ilgili derneğe kayıt olmak zorunda oldukları belirtilmiş, 36. maddesinde derneklerin gelirleri arasında birinci sırada kayıt ücreti ve yıllık aidat sayılmış, aynı yasanın 119. maddesinde de esnaf ve küçük sanatkarların mesleki faaliyetle bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtlarının şart olduğu kuralı yer almıştır. Yukarıda metni açıklanan yasal kurallarının birlikte incelenmesinden, esnaf ve küçük sanatkar sayılan kimselerin yaptıkları küçük ticaret ve hizmet alanı ile ilgili meslek derneğine kayıt yaptırmaksızın o alanda faaliyette bulunmalarına yasal olarak bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Aynı mekan içinde yasa kapsamına giren birden çok işle iştigal edilmesi halinde de bu durum değişemez. Başka bir anlatımla, belirli bir iş kolunda meslek derneği bulunmakta ise, o işi yapanların başka işlerle uğraşmaları halinde bile anılan işle ilgili dernek yahut odaya kayıt yaptırmaları Yasa gereğidir. Zira, kurulmuş bulunan meslek derneğinin varlığını sürdürebilmesi buna bağlıdır. Diğer taraftan, Sayısal Loto oyunu bayiliği almış bulunan bakkal, büfeci v.s. esnafın ayrıca bu işle ilgili Şans Oyunu ve Piyango Satıcıları Odasına kayıt olmalarının istenmesine yönelik olarak yaptıkları şikayetlerin de haklı yönü yoktur. Çünkü, bu işten para kazandıkları kuşkusuz bulunan esnafın o işin gerektirdiği külfete katlanmaları gerekli ve zorunludur. Aksi halde münhasıran o işi yapan esnafın odaya kayıt ve aidat ücreti ödemesi, diğer bir kısım esnafın ise bu yükümlülüğünün kaldırılması sonucu doğacaktır ki, bu durumun eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri ile bağ- 186

214 daşmayacağı kuşkudan uzaktır. ÖRNEK YARGI KARARLARI Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptalinin uygun olacağı düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü; Uyuşmazlık; sayısal loto oyunu bayiliği verilmesi esnasında asıl mesleki faaliyetleri nedeniyle bir meslek odasına kaydı bulunan bayi adaylarından bununla ilgili belge ibraz edenlerin ayrıca o merkezdeki Milli Piyango Satıcıları Odası veya Derneğine kayıt yaptırmalarının istenilmeyeceği, işyerlerinde sadece sayısal loto oyunu bayiliği faaliyetini yürütecek olanlar ile işyerlerini bu maksatla ilk defa faaliyete geçirecek olanlardan ise merkezde bulunması halinde Milli Piyango Satıcıları Odası ve Derneğine kayıt yaptırmalarının ve bununla ilgili belgeyi ibraz etmelerinin istenileceği yolundaki davalı idare işleminden kaynaklanmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar yasasının 1. maddesinde Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği; Esnaf ve Küçük Sanat sahipleriyle bunların yanında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak... maksadıyla kurulan kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe sahip meslek kuruluşu olarak tanımlanmış, 5. maddesinde esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarların çalışma bölgesi içindeki ilgili dern eğe kayıt olmak zorunda oldukları belirtilmiş, 36. maddesinde derneklerin gelirleri arasında birinci sırada kayıt ücreti ve yıllık aidat sayılmış, aynı yasanın 119. maddesinde de esnaf ve küçük sanatkarların mesleki faaliyetle bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtlarının şart olduğu kuralı yer almıştır. Dava dosyanın incelenmesinden, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü nün gün ve 1371 sayılı oluru ile sayısal loto oyunu bayiliği verilirken bayi adaylarından istenilecek belgeler arasına, faaliyette bulundukları merkezde Milli Piyango Satıcıları Odası veya Derneği bulunması halinde anılan oda veya derneğe kayıtlı bulunulduğunu gösteren belgenin de ibraz edilmesi hususu dahil edilmiş olup, uygulama bu şekilde devam etmekte iken bazı meslek odalarınca, ana faaliyet konuları nedeniyle bir meslek odası veya derneğine kayıtlı bulunanlar açısından bu uygulamanın kaldırılmasının istenilmesi üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğünden uygulamaya ne şekilde devam edilmesi gerektiğinin sorulduğu, bu uygulamanın, esnaf ve sanatkarların aynı mekan içinde esas faaliyet konusu yanında diğer bir konuda da faaliyet göstermesi halinde birden çok odaya aidat ödeme zorunluluğu ortaya çıkaracağından esnafı 187

215 ÖRNEK YARGI KARARLARI mağdur edeceği ve yasanın temel amaçlarına ters düşen örgütlenme yapısı oluşturacağının bildirildiği, bu görüş doğrultusunda dava konusu işlemin tesis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda alıntısı yapılan kanun maddelerinde, esnaf ve küçük sanatkar sayılan kimselerin, uğraş verdikleri ticaret ve hizmet alanı ile ilgili meslek odasına kayıt yaptırmalarının zorunluluğu belirtilirken, aynı işyerinde birden fazla meslek kolunda faaliyette bulunulması hali için ise açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Değişik iş kollarında yürüttükleri faaliyetlerin niteliği gereği esnaf ve sanatkar olarak adlandırılan meslek mensuplarına, her iş kolu için oda ve dernek biçiminde oluşturulan mesleki örgütlenmelere kayıt olma zorunluluğu getirilmesinin amacı, esnaf ve sanatkarın yürüttükleri mesleki faaliyet nedeniyle belli bir organizasyon içinde yer almalarının sağlanmasıdır. Bu şekilde oluşturulacak dayanışma ve işbirliği ile mesleğin icrası sırasında karşılaşılabilecek sorunların en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, yürüttüğü faaliyeti nedeniyle bir odaya kayıtlı bulunan esnaf ve sanatkarlar ile başka bir faaliyeti bulunmadığı için esnaf ve sanatkar statüsüne haiz olmayan ve bu yüzden belli bir mesleki örgütlenme içinde yer almayan, sadece sayısal loto bayiliği yapacak olan kimselerin anılan kanun karşısındaki fiili ve hukuki durumlarının birbirinden farklı değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, esas faaliyet konusu nedeniyle bir odaya kayıtlı bulunan esnaf ve sanatkarın, kanundan doğan mükellefiyetini yerine getirmiş olduğu açık olup, bu durumda olanların, aynı işyerinde sayısal loto bayiliği için başvurmaları halinde ayrıca Milli Piyango Satıcıları Odasına kayıt yaptırma zorunluluğu bulunmadığı yolunda tesis edilen dava konusu işlemde kanunun amacına ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine gününde oybirliği ile karar verildi. 188

216 ÖRNEK YARGI KARARLARI 17) ÖZET: 507 Sayılı Yasaya Göre Kurulan Odaların Organlarında Görev Alan Gerçek Kişilerin Herhangi Bir Tüzel Kişiliği Temsilen Dahi Olsa, 5590 Sayılı Yasaya Göre Kurulan Oda Meclislerinde Görev Alamayacaklarına İlişkin Yönetmelik Değişikliğinde Hukuka Aykırılık Bulunmadığı hk. Danıştay 8. Dairesi E. 2000/4939 K. 2002/2434 Tarih: KARAR METNİ Davacı :... Davalı: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Davanın Özeti :... Meslek Odası Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda... Ticaret Odası Meclis Üyesi olan davacı tarafından, 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasasına tabi olarak kurulan odaların organlarında görev alan gerçek kişilerin, herhangi bir tüzel kişiliği temsilen dahi olsa Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odalarının meclislerinde görev alamayacaklarına ilişkin gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Organ Seçimleri Hakkında Yönetmeliğin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, hukuki bağlantıları ile eşitlik ilkesi ve kamu yararına aykırı olduğu öne sürülerek iptali istemidir. Savunmanın Özeti: 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 5. maddesinin 2. fıkrasında, esnaf ve sanatkarlar odasına kayıtlı olanların, ticaret veya deniz ticaret odalarına kaydedilmeyeceği, yine ticaret, sanayi veya deniz ticaret odasına kayıtlı olanların ise esnaf ve sanatkarlar odasına kaydedilemeyeceğinin hüküm altına alındığı, bazı durumlarda esnaf odaları ile ticaret odaları arasında menfaat uyuşmazlıkları, farklı ekonomik kaygılar oluştuğu, yapılan düzenlemeyle bu durumun ortadan kaldırılmasının hedeflendiği, yapılan düzenlemenin mevzuata uygun olduğu, bu nedenle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmuştur. Danıştay Tetkik Hakimi İsmail Saklı nın Düşüncesi : Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. 189

217 ÖRNEK YARGI KARARLARI Danıştay Savcısı Ülkü Erbük ün Düşüncesi: Dava, gün ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları Ticaret Borsaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Organ Seçimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa tabi olarak kurulan odaların organlarında görev alan gerçek kişilerin, herhangi bir tüzel kişiliği temsilen dahi olsa Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret, Odaları Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odalarının meclislerinde görev alamayacakları, bu durumda olanların, tercihlerini 1 ay içinde ilgili oda başkanlığına yazılı olarak bildirecekleri, bu süre zarfında tercihlerini bildirmeyenlerin 5590 sayılı Kanuna tabi odalardaki meclis üyeliklerinin kendiliğinden sona ereceğini hükme bağlayan 1. maddesinin, günlü ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikteki hukuki bağlantıları ile birlikte iptali istemiyle açılmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 5. maddesinin 2. fıkrasında, Esnaf ve küçük sanatkarlar odasına kayıtlı olanlar, ticaret veya deniz ticaret odalarına kaydedilemezler; ticaret, sanayi veya deniz ticaret odalarına kayıtlı bulunanlar ise esnaf ve sanatkarlar odasına kaydedilemezler hükmü yer almaktadır. Davacı hem 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa tabi, esnaf ve sanatkar statüsündeki... Meslek Odası Başkan Yardımcısı hem de bir tüzel kişi taciri temsilen üyesi olduğu... Ticaret Odasında Meclis üyesi olarak görevli bulunmaktadır. Mevcut yasalara göre, 507 sayılı yasaya tabi esnaflar, iktisadi faaliyeti, nakdi sermayesinden çok bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek kadar az olan sanat ve ticaret sahipleri olup, tacir niteliği taşımadıklarından ticaret siciline kayıtları gerekmemekte, esnaf olarak çalışanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki çalışmalarını kolaylaştırmak, mesleğin gelişmesini ve birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerini sağlamak amacıyla meslek odaları kurmaktadır. Aynı şekilde ticarethane ya da fabrika ya da ticari şekilde işletilen diğer kurumları olan ticari işletmeleri kendi adlarına işleten kimseler olan tacirler de, 5590 sayılı yasa uyarınca esnaflar gibi aynı amaçlarla ticaret ve sanayi odaları kurabilmektedirler. Bu durumda hem esnaf hem ticaret veya sanayi odalarının organlarında görev alan kişilerin meslekleri ile ilgili menfaatleri söz konusu olduğunda tarafsız olamayacakları, objektif kararlar alamayacakları, yapılan çalışmalarda birbirlerinin haklarını, ekonomik beklentilerini zedeleme durumunda kalabilecekleri açıktır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu yönetmelik hükmünde, yukarıda anılan 190

218 yasa hükmüne, hukuka ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir. Yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerekeceği düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA ÖRNEK YARGI KARARLARI Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü : Dava, gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Odalar Birliği Organ Seçimleri Hakkında Yönetmeliğin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hukuki bağlantılarıyla birlikte iptali istemiyle açılmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 5. maddesinin 2. fıkrasında, Esnaf ve küçük sanatkarlar derneğine kayıtlı olanların, ticaret, sanayi veya deniz ticaret odalarına kaydedilmeyecekleri, ticaret, sanayi veya deniz ticaret odalarına kayıtlı bulunanların ise, esnaf ve küçük sanatkarlar derneğine kayıt edilemeyecekleri kurala bağlanmıştır günlü, sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Organ Seçimleri Hakkında Yönetmeliğin 28. maddesinin sonuna gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Yönetmelikle eklenen fıkra ile, 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasasına tabi olarak kurulan odaların organlarında görev alan gerçek kişilerin herhangi bir tüzel kişiliği temsilen dahi olsa Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odalarının meclislerinde görev alamayacakları, bu durumda olanların tercihlerini 1 ay içinde ilgili oda başkanlığına yazılı olarak bildirecekleri, bu süre zarfında tercihlerini bildirmeyenlerin 5590 sayılı Yasaya tabi odalardaki meclis üyeliklerinin kendiliğinden sona ereceği hükmü getirilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, 507 sayılı Yasaya tabi esnaf ve küçük sanatkar statüsünde olup,... Meslek Odası Başkan Yardımcısı olan davacının, aynı zamanda bir tüzel kişi taciri temsilen üyesi bulunduğu... Ticaret Odasında Meclis Üyesi olarak görev yapmakta olduğu anlaşılmaktadır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üyelerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni 191

219 ÖRNEK YARGI KARARLARI hakim kılmak üzere meslek disiplinini, ahlak ve dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulurlar. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan ve 507 sayılı Yasaya tabi olarak kurulan odalar ile 5590 sayılı Yasaya göre kurulan odaların amaçlarının da aynı yönde olduğu anılan yasalarda belirtilmiştir. Bu durumda, hem esnaf odasında, hem de ticaret veya sanayi odalarının organlarında aynı anda görev alan meslek mensuplarının meslekleriyle ilgili menfaatler söz konusu olduğunda tarafsız kalamayacakları açıktır. Davacı tarafından, yukarıda anılan Yönetmelik değişikliği ile iki meslek kuruluşundan birisini tercih etme zorunluluğunda bırakılmasının Anayasanın eşitlik ilkesine ve kamu yararına aykırı olduğu öne sürülmekte ise de, 507 sayılı Yasada yer alan Esnaf ve küçük sanatkarlar odasına kayıtlı olanlar, ticaret veya deniz ticaret odalarına kaydedilemezler hükmü karşısında davacının bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan, davacının her ne kadar bir tüzel kişi taciri temsilen... Ticaret Odası Meclis Üyesi olarak görev yapmakta ise de, yukarıda anılan yasada gerçek kişi ya da tüzel kişi ayrımı yapılmamıştır. Bu durumda, dava konusu yönetmelik değişikliğinde yasa ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, gününde oybirliği ile karar verildi. 192

220 ÖRNEK YARGI KARARLARI 18) ÖZET: Mesleki Teşekküle Kayıtlı Olan ve Bir İş Yeri Bulunan Davacı Hakkında Arzuhalcilik Faaliyetinden Dolayı Gerçek Usulde Gelir Vergisi Mükellefiyeti Kurulmasında Yasaya Aykırılık Bulunmadığı hk. Danıştay 3. Dairesi E. 2000/5689 K. 2003/3292 Tarih: KARAR METNİ Temyiz Eden : Vergi Dairesi Müdürlüğü Karşı Taraf :... İstemin Özeti : Arzuhalcilik faaliyetinde bulunan davacı hakkında tarihinden itibaren gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi işlemini; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinin 5 inci bendinde, Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanların, bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılacağının kurala bağlandığı, 221 seri no lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de, 155 inci maddede sayılan şartların ikisini taşıyanlar hakkında gerçek usulde mükellefiyet tesis edileceği, aksi halde serbest meslek erbabının vergiden muaf tutulacağının belirtildiği, arzuhalcilik faaliyetinden dolayı götürü usule tabi gelir vergisi mükellefi iken 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda 4369 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe istinaden yazıhanesinin bulunduğu ve mesleki teşekküle kayıtlı olduğu saptanan davacının, hakkında gerçek usulde mükellefiyet tesis edilerek durumun kendisine bildirilmesi üzerine tarihi itibarıyla işini terk ettiği ve mesleki teşekkülden kaydını sildirdiği, tarihli tutanakla da işe yeniden başladığının ve 155 inci maddede yazılı şartlardan birini taşıdığının tespit edildiği anlaşılmış olup mesleki teşekkülden kaydını sildirmiş olması nedeniyle durumunun yeniden değerlendirilmesi gereken davacının yasanın aradığı şartları taşımaması nedeniyle hakkında gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal eden.. Vergi Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının; yapılan işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesindeki şartların bir tanesinden fazlasını taşımadığından temyiz isteminin reddi ve temyize konu vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Tetkik Hakimi: Birgül Öğülmüş Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 193

221 ÖRNEK YARGI KARARLARI Savcı: Nurten Karaçay Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: Arzuhalcilik faaliyetinden dolayı davacı hakkında gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmesi işlemini iptal eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinin 4369 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle eklenen 5 inci bent hükmüyle; Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde sayılı şartlardan en az ikisini taşıyan arzuhalciler serbest meslek erbabı sayılmış, parantez içi hükümle de şartlardan en az ikisini taşımayanların bu faaliyetine ilişkin kazançlarının gelir vergisinden muaf tutulacağı belirtilmiştir. Serbest meslek erbabında işe başlamanın belirtileri ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde dört bent halinde sıralanmış olup bu belirtiler arasında özel iş yerleri açmak ve mesleki teşekküllere kaydolunmak da sayılmıştır. Aynı yasanın 161 inci maddesinde vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesinin işi bırakmayı ifade ettiği, işlerin herhangi bir sebeple geçici bir süre için durdurulmasının işi bırakma sayılmayacağı kurala bağlanmıştır sayılı Kanun değişikliğinden önce götürü usule tabi olarak arzuhalcilik faaliyetini yürütmekte iken tarihli yoklama fişiyle özel iş yeri olduğu ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı bulunduğu dosyadaki bilgilerden anlaşılan davacının 155 inci maddede yazılı şartlardan en az ikisini haiz olması nedeniyle hakkında gerçek usulde mükellefiyet kurulmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu işlem üzerine tarihi itibarıyla faaliyetine son verdiğini bildirmesinden sonra tarihli yoklama tutanağıyla Mayıs/1999 itibarıyla işine yeniden başladığı tespit edilen davacının faaliyetini herhangi bir sebeple kısa süre durdurması işi bırakma sayılmayacağından gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmesi işlemini iptal eden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temiz isteminin kabulü ile... Vergi Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının bozulmasına, gününde oybirliğiyle karar verildi. 194

222 ÖRNEK YARGI KARARLARI 19) ÖZET:... Da, Servis Aracı İşletmeciliğini Esnafla Birlikte Ticaret Odasına Kayıtlı Şirketlerin de Yapıyor Olması Nedeniyle; Davacı... Umum Servis Aracı İşletmecileri Odası Tarafından Belirlenecek Olan Taşıma Ücretlerinin Anılan Odaya Mensup Olan Esnafı Bağlayıp Ticaret Odasına Kayıtlı Taşımacı Şirketleri Bağlanmayacağından, Esnaf Odasınca Belirlenen Fiyatın, Muhammen Bedele Esas Alınarak Taşıma Ücretlerinin İhale İle Belirlenmesi Yönünde Düzenleme Getiren... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin, Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesine İlişkin Hükümlerinde 507 Sayılı Yasaya Aykırılık Bulunmadığı hk. Danıştay 8. Dairesi E. 2001/4236 K. 2002/3741 Karar Tarihi: KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunan :... Valiliği Karşı Taraf :... Umum Servis Aracı İşletmecileri Odası Vekili : Av.... İstemin Özeti :... Valiliğinin gün ve 6556 sayılı onayı ile yürürlüğe konulan... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin, Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesi başlıklı 7.maddesinin iptali istemiyle açılan davada; 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 125. maddesi ve Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5.maddesine göre, okul servis araçlarının fiyat tarifesinin Oda tarafından belirleneceği, dava konusu Yönergenin 7.maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Yönergenin 7. maddesini iptal eden... İdare Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının; 2577 sayılı Yasanın 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Özdal Özeren in Düşüncesi: İstemin kabulünün gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Cem Erbük ün Düşüncesi :... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin 7.maddesinin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5/e maddesinde; okul servis araçları fiyat tarifelerinin her yıl 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu nun 125.maddesi uyarınca bu Kanuna tabi odalarca belirleneceği hükmüne yer verilmiş, dava konusu yönergenin 7.maddesinde ise, öğrenci taşıma ücretlerinin 507 sayılı Kanunun 195

223 ÖRNEK YARGI KARARLARI 125.maddesine ve Okul Servis Araçları hizmet Yönetmeliğinin 5/e maddesine göre Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince belirlenen ücretin muhammen ücret olarak belirlendikten sonra ihale komisyonu tarafından kapalı zarf usulü açık eksiltme yapılır. Açık eksiltme ihalesi sonunda uygulanacak olan taşıma ücreti kesinleşmiş olur. İhale komisyonu fiyat artışlarını dikkate alarak Ocak ayı içinde taşıma ücretlerine makul bir oranda artış yapabilir... kuralı getirilmiştir. Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği taşıtlarda aranacak şartları, taşımacının yükümlülüğünü ve çalışma esaslarını kurala bağlamış olmasına karşın taşımacılık hizmetinin kimlere gördürüleceği ya da taşımacının belirlenmesi konusunu düzenlememiştir.... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesi ise belirtilen hususları kapsayacak hükümlere yer vermiş ve taşıyıcının ihale suretiyle belirleneceği usulünü getirmiştir.... İlindeki öğrenci taşıma hizmetlerinin düzenli ve güvenli hale getirmek, taşıma yapacak gerçek ve tüzel kişilerin yeterlili ve çalışma şartlarını belirlemek, bunlarla sözleşme yapma denetleme, sözleşmeyi feshetme ile ilgili şekil ve esaslarını ortaya koymak amacı ile çıkarılan dava konusu yönerge, 507 sayılı Kanun ile Okul Servis araçları Hizmet Yönetmeliğine atıf yapmak suretiyle öğrenci taşıma ücretlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince belirleneceği hükmüne yer vererek üst normlara uygun nitelikte bulunan düzenleme getirmiştir. Taşıma bedelinin kapalı zarf usulü ile açık eksiltme sonucunda kesinleşmesi, ise bu ücretin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince belirleneceği ilkesini ortadan kaldırmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık,... Valiliği... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin, Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesi Başlıklı 7. maddesinin iptali istemine ilişkindir sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının, okul ile ailenin işbirliği başlıklı 16.maddesinde, eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile işbirliği sağlanacağı, bu maksatla okullarda okul aile birliklerinin kurulacağı, her yerde eğitim başlıklı 17. maddesinde de, Milli Eğitimin amaçlarının yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılacağı, resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetlerinin, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından 196

224 ÖRNEK YARGI KARARLARI Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabi olduğu, aynı Yasanın Yürütme, gözetim ve denetim başlıklı 56.maddesinde ise, Eğitim ve Öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığının sorumlu olduğu öngörülmüştür sayılı İl İdare Yasasının, Valilerin hukuki durumları, görev ve yetkileri başlıklı 9.maddesinde, Valinin, İlde Devletin ve Hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her Bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtası olduğu, bu sıfatla; Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için Valilerin genel emirler çıkarabileceği ve bunları ilan edeceği, ilin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumlu oldukları öngörülmüştür sayılı Karayolları Trafik Kanununun Tanımlar başlıklı 3.maddesine günlü, 4199 sayılı Yasayla eklenen hükümle, umum servis aracı belirlenmiştir. Buna göre umum servis aracı okul taşıtları ile personel servis araçlarının birlikte değerlendirilmesidir. Anılan Yasa maddesinde Personel servis aracı: Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşu veya özel veya tüzel kişilerin personelini bir akit karşılığı taşıyan şahıs veya şirketlere ait minibüs ve otobüs türündeki ticari araçlardır. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilere ait araçların kendi personelini ve yolcusunu taşıma işi bu tanımın kapsamına girmez ; Okul taşıtı: Genel olarak okul öncesi, ilköğretim ve orta dereceli okulların öğrencileri ile sadece gözetici ve hizmetlilerin taşınmalarında kullanılan taşıttır. şeklinde tanımlanmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının, Ücret Tarifelerinin Tespit Şekli Başlıklı 125. maddesinde, bu Yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve mensubu oldukları birlik başkanlar kurulunca onandıktan sonra yürürlüğe gireceği, başkanlar kurulu gerekli gördüğünde bu yetkisini birlik yönetim kuruluna devredebileceği, belediyeler ve/veya o yerin en büyük mülki amirinin tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varmazlarsa 15 gün içinde o yerin mülki amirinin görevlendireceği Sanayi ve Ticaret Müdürünün başkanlığında, ticaret ve sanayi odasından bir temsilci ile esnaf odaları birliği başkanından teşekkül edecek bir komisyona itiraz edebileceği, komisyon kararına karşı ilgililerin yazılı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilecekleri, bu mahkemenin kararlarının kesin olduğu aynı Yasanın Ek 9. maddesinde, 1580 sayılı Belediye Yasasının 15.maddesinin 3.bendinde yer alan ücret tarifelerinin tanzim ve tasdikine ilişkin hüküm ile 43.bendinde yer alan ilgili hükmün, yine 1580 sayılı Belediye Yasasının 83. maddesinin 7. bendi hükmü- 197

225 ÖRNEK YARGI KARARLARI nün, 3030 sayılı Yasanın toplu taşıma araçlarının bilet tarifelerinin yapılmasıyla ilgili 7.maddesinin 6.fıkrası hükmünün, gün ve 1414 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan İl Özel İdaresi Yasasının 144.bendi hükümlerinin, 507 sayılı Yasaya tabi Esnaf ve sanatkarlar için uygulanmayacağı öngörülmüştür sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Yasanın, Hizmetlerin dağılım esasları başlıklı 7.maddesinin 6.benedinde, Ulaşım Koordinasyon Merkezinin şehrin ulaşım planına göre toplu taşıma araçlarının güzergah, zaman ve bilet tarifelerini yapmaya ve bu tarifeleri uygulamaya yetkili oldukları, bu işlemler yapılırken il trafik komisyonları ile gerekli koordinasyonun sağlanacağı öngörülmüştür. İçişleri Bakanlığınca, gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişik 5/e maddesinde, Okul Servis Araçları fiyat tarifelerinin her yıl 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 125.maddesi uyarınca bu kanuna tabi odalarca belirleneceği öngörülmüştür. Dava konusu edilen ve... Valiliğince;... İlindeki öğrenci taşıma hizmetlerini düzenli ve güvenli hale getirmek, bu amaçla taşıma yapacak gerçek ve tüzel kişilerin yeterlilik ve çalışma şartlarını belirlemek, bunlarla sözleşme yapma denetleme, sözleşmeyi feshetme ile ilgili şekil ve esasları ortaya koymak amacıyla;... İlindeki okullar ile gerçek ve tüzel kişilerce öğrenci taşımak için Okul Servis Araçları arasındaki taşımacılıkla ilgili hususları kapsayan, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, Lise ve Dengi Okullar Yönetmeliği, Okul Aile Birliği Yönetmeliği, Dernekler Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun ilgili maddeleri ile Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine dayanılarak hazırlanan... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesi başlıklı 7.maddesinde, (Valilik Makamının gün ve 6556 sayılı onayı ile değişik şekli) öğrenci taşıma ücretlerinin, 507 sayılı Kanunun 125.maddesine ve Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5.maddesinin (e) fıkrasına göre Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince muhammen ücret olarak belirlendikten sonra ihale komisyonu tarafından, kapalı zarf usulü açık eksiltmesi yapılacağı, açık eksiltme ihalesi sonunda uygulanacak olan taşıma ücretleri nin kesinleşmiş olacağı, ihale komisyonunun, fiyat artışlarını dikkate alarak, Ocak ayı içinde taşıma ücretlerine makul bir oranda artış yapabileceği, bu artış oranının 198

226 ÖRNEK YARGI KARARLARI her halukarda Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından belirlenen ve bir önceki ay ilan edilen Yıllık Tüketim Eşya Fiyatları artış oranının % 50 sini geçmeyeceği, (tarifede belirlenen ücretler gidiş-dönüş içindir.) taşımacılık hizmetini üstlenen gerçek veya tüzel kişilerin, aldıkları ücretin karşılığında makbuz veya fatura vermekle yükümlü oldukları, taşıyıcıların kesinleşen ücret tarifesini aşan ücret üzerinden taşımacılık yapamayacakları ve okulların açılış tarihleri ile yarıyıl tatilinde taşımacılık yapmadıkları süre için ücret talep edemeyecekleri taşıyıcıların, kesinleşen ücret tarifesini onaylı olarak araçlarının görünen bir kısmına asacakları öngörülmüştür. Dosyanın incelenmesinden,... Valiliğince yürürlüğe konulan... İli Okulları Öğrenci Taşımacılığı Yönergesinin, Taşıma Ücretlerinin Belirlenmesi başlıklı 7. maddesinin,... Umum Servis Aracı İşletmecileri Odası tarafından; Yönerge ile, okul servis aracı ücretleri ile ilgili düzenleme getirildiği, ücretlerin ihale kapsamına alındığı, okul idarelerinin taraf haline getirildiği, servis aracı sahiplerinin oda tarafından belirlenen uyulması zorunlu tarifelerin altında bir ücretle çalışmaya zorlanıldığı, dönem için artış oranlarının ise tamamen ihale komisyonlarına bırakılarak tarifelerin hiçe sayıldığı, taşıtlara oda tarafından belirlenen tarifeler yerine, ihale komisyonlarınca belirlenen tarifeleri asma zorunluluğunun getirildiği öne sürülerek iptalinin istenilmesi üzerine, İdare Mahkemesince, 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasasının 125. maddesi ve Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5. maddesi hükümleri uyarınca, Okul Servis Araçlarının fiyat tarifesinin oda tarafından belirleneceği, bu hükümlere aykırı olan Yönergenin 7. maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan maddenin iptal edildiği anlaşılmıştır. Daha önce esnaf odasının, servis aracı işletmeciliğinin sadece esnaf olan kişilerce yapılabileceği yolunda açtıkları dava nedeniyle gerek Dairemizce ve gerekse İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca verilen yargı kararları sonucu, esnafla birlikte ticaret odasına kayıtlı şirketlerin de servis aracı işletmeciliği yapabileceği kabul edilmiş bulunmaktadır. Hem esnafın hem de tacirin faaliyet gösterdiği bir alanda, esnaf odasının belirlediği fiyatın tacirleri bağlamayacağı tabiidir.... da, servis aracı işletmeciliği hizmetini esnafla beraber ticaret odasına kayıtlı şirketler de sunduğuna göre, öğrenci ve personel taşıma hizmeti satın alacak özel ve kamu kesiminin, istediği şekilde bu hizmeti satın alabileceğini kabul etmek gerekir. Servis aracı işletmeciliği hizmetini satın alacak olanların sadece ticaret odasına kayıtlı şirketlerden ihale suretiyle hizmet satın almak istemeleri halinde esnaf odasının tamamen devre dışı kalacağı ve mağdur olacağı açıktır. Her iki kesimin de menfaatleri korunarak öğrenci taşımacılığında kalitenin 199

227 ÖRNEK YARGI KARARLARI sağlanması amacıyla ve serbest piyasa şartlarını da oluşturmak suretiyle yönergenin 7.maddesi ile getirilen düzenlemede, yasanın amacına ve kamu hizmeti gereklerine aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı... Umum Servis Aracı İşletmecileri Odası tarafından belirlenecek olan taşıma ücretleri anılan odaya mensup olan esnafı bağlayıp, ticaret odasına kayıtlı taşımacı şirketleri bağlamayacağından, esnaf odasınca belirlenen fiyatın, muhammen bedele esas alınarak taşıma ücretlerinin ihale ile belirlenmesi yönünde düzenleme getiren Yönerge hükümlerinde 507 sayılı Yasa hükümlerine aykırı bir yön bulunmamaktadır. Öte yandan, olay, okulların öğrenci taşımacılığı hizmetiyle ilgilidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Devlet adına yapılan her türlü eğitim-öğretim işleminden, okul-aile işbirliğinden sorumlu olup, bu görevleri illerde Milli Eğitim Bakanlığı adına Valiler yapacaklardır. Dava konusu edilen Yönergenin 8. maddesi uyarınca,... daki her tür ve derecedeki okulların öğrenci taşımacılığı hizmeti, okullarda okul müdürlüğünce görevlendirilecek bir müdür yardımcısı, okul-aile birliği, okul koruma derneği, varsa okul eğitim vakfı yönetim kurullarınca belirlenen birer temsilci ile Kaymakamlık Makamınca uygun görülen o okulda öğrencisi olan iki veliden oluşan bir komisyon tarafından yürütüleceğinden, bu şekilde oluşan bir komisyon tarafından yapılacak ihale ve okul servis aracı seçiminde de kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılıktan söz etmek olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına gününde oybirliği ile karar verildi. 200

228 20) ÖZET: 507 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 6. Maddesi Uyarınca Esnaf Sicilindeki Kayıtları İle İlgili Olarak Anlaşmazlık Çıkarılmayan ve Çözümleme Komitesince Esnaf Olmadıkları Yönünde Verilmiş Bir Karar Bulunmayanların, Esnaf Siciline Kayıtlı Esnaf Olarak 507 Sayılı Yasanın 5. Maddesi Uyarınca İlgili Odaya Kayıt Edilmesi Gerektiği hk. Danıştay 8. Dairesi ÖRNEK YARGI KARARLARI E. 2002/2902 K. 2002/5294 Tarih : KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunanlar : Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Vekili : Av Şehiriçi Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanlığı İstemin Özeti :... Özel Halk Otobüsü İşletme Ruhsatı olan davacının... Şehiriçi Özel Halk Otobüsü Esnaf Odasına kaydolmak için yaptığı başvurunun, esnaf niteliği taşımadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 507 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6762 sayılı Yasanın 14. ve 17. maddeleri uyarınca esnaf niteliği taşıdığı anlaşılan davacının anılan Odaya kaydedilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve Özel Halk Otobüsleri Yönetmeliği ile Özel Halk Otobüsleri, Özel Toplu Taşım Araçları ve Çok Katlı Otobüsler ile yapılan toplu taşımacılık faaliyetlerinin tek çatı altında toplanarak aynı statüye kavuşturulmalarının kamu hizmeti ve gereklerine aykırı olmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemi iptal eden... İdare Mahkemesinin... gün ve... sayılı kararının; davanın adli yargının görevinde olduğu, 3 farklı statüde özel toplu taşıma faaliyeti sürdürüldüğü, davacının hat kiralama ihalesine katılarak ve hat kiralayarak sermayeye dayalı faaliyette bulunduğu, bu alanda şahıslardan çok şirketin faaliyet gösterdiği, bu durumu ile müteşebbis ve tacir olarak Ticaret Odasına kaydolması gerektiği; esnaf olma niteliği taşımayan davacının Esnaf Odasına kayıt olamayacağı, kararın dayandığı yönetmelik hükmünün 507 sayılı Yasaya açıkça aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 201

229 ÖRNEK YARGI KARARLARI Danıştay Tetkik Hakimi R. Serdar UYAR ın Düşüncesi : Hat kiralama ihalesine giren ve hat kiralayarak faaliyetine başlayan davacının, 507 sayılı Yasanın 2. maddesinde tanımlanan esnaf niteliğinden farklı olarak, sermaye yoğun faaliyet gösteren ve çoğunluğu şirket olan diğer hat kiracıları ile aynı konumda bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle, Mahkemenin herhangi bir araştırma veya inceleme dahi yapmadan, davacının faaliyetinin esnaf ya da tacir niteliğinde olup olmadığına kendiliğinden karar vermek yerine, 507 sayılı Yasanın 6. maddesinde bu belirlemeyi yapmakla yetkilendirilmiş olan Komiteden, davacının hangi nitelikte faaliyette bulunduğunu araştırması ve kararını bu somut bilgiye dayandırması daha yerinde olacağı gibi, iş kolları ve alanlarını belirlemek ve kurulan odalar ve işleyişlerini denetlemekle yükümlü olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yerine geçerek, tacirler ve esnafların birlikte faaliyet gösterdiği Özel Halk Otobüsleri, Özel Toplu Taşım Araçları ve Özel Çift Katlı Otobüslerinin bir Oda çatısı altında toplanması yolunda hüküm veren, 507 sayılı Yasaya açıkça aykırılık taşıyan bir Yönetmeliğin karara gerekçe alınmasında hukuka uyarlık görülmediğinden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü. Uyuşmazlık; Özel Halk Otobüsü İşletme Ruhsatı olan davacının,... Şehiriçi Özel Halk Otobüsü Esnaf Odasına kaydolmak için yaptığı başvurunun, esnaf niteliği taşımadığı gerekçesiyle reddedilmesinden doğmuştur. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 2. maddesinde, esnaf olmak için gereken nitelikler sayılmış ve bu kişilerin mesleki disiplin, düzen ve toplumsal işleyişe yönelik amaçlarla kuracakları odaların bu yasa hükümlerine tabi olacağı belirtilmiş, 4. maddesinde; odaların çalışma bölgeleri açıklanmış ve aynı bölgede ve konuda birden fazla oda kurulamayacağı ile konularının değişik olup olmadığının belirlenmesi yönünden çıkacak anlaşmazlıkların 6. maddede bahsedilen komite 202

230 ÖRNEK YARGI KARARLARI tarafından çözümleneceği ile aynı Yasanın 5. maddesinde, Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı esnaf ve sanatkarların çalışma bölgesi içindeki odaya kayıt olmak zorunda bulunduğu ve kayıt zorunluluğunu bir ay içinde yerine getirmeyenlerin, sicile kayıt tarihinden geçerli olmak üzere doğrudan doğruya kaydedileceği ile Esnaf ve Sanatkar Odasına kayıtlı olanların ticaret, sanayi ve deniz ticaret odalarına kaydedilemeyeceği, ticaret, sanayi veya deniz ticaret odasına kayıtlı bulunanların ise esnaf ve sanatkar odasına kaydedilemeyeceği kuralı getirilmiştir. Anılan Yasanın 6. maddesinde ise; esnaf ve sanatkar kollarını belirlemek ve yıllık gayrisafi gelirleri ile bölgelerin özelliklerine göre esnaf ve sanatkarlar ile tacir ve sanayicinin ayrımını yapmakla görevlendirilen Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu ile bu yasaya tabi odalar arasında veya bu odalar ile 5590 sayılı Yasaya tabi odalar arasında üye kayıt zorunluluğu bakımından çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek üzere il ve ilçelerde üçer kişiden oluşan komiteler kurulacağı, bu komitelerin İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü bulunan illerde bu müdürlerin başkanlığında, Ticaret, Sanayi veya Deniz Ticaret Odalarının temsilcisi ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin temsilcisinden oluşacağı, komite kararlarına ilgililer tarafından 10 gün içinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebileceği ve Mahkemenin bu konudaki kararının kesin olduğu ve kesinleşen mahkeme kararı üzerine ilgili sicil memurluklarının kayıtlarında gerekli işlemi yapmak zorunda olduğu kurala bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; esnaf siciline kayıtlı olan ve özel halk otobüsü işleten davacının,... Şehiriçi Özel Halk Otobüsü Esnaf Odasına kaydolmak için başvurduğu, Esnaf Odasının davacının durumuyla ilgili olarak... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinden aldığı görüş üzerine, esnaf olma niteliklerini taşımadığı, farklı statüde bulunduğu gerekçesiyle davacının başvurusunu reddettiği anlaşılmaktadır. İdare Mahkemesince, davacının esnaf niteliği taşıdığının anlaşıldığı, odaya kayıt edilmemesinin hukuka aykırı olduğu ve Özel Halk Otobüsleri Yönetmeliği ile... da yapılan toplu taşımacılık faaliyetinin tek çatı altında toplanmasının kamu hizmeti ve gereklerine uygun olduğu gerekçeleriyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. Olayda; davalı idarelerce, davacının esnaf olmadığı, sermaye ağırlıklı çalışan müteşebbis tacir niteliği taşıdığından Ticaret Odasına kaydolması gerektiği öne sürülmüş ise de; kayıt isteğinde bulunan davacının esnaf siciline kayıt olduğu, bu kayıtla ilgili olarak davalı idareler tarafından 507 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarın- 203

231 ÖRNEK YARGI KARARLARI ca bir anlaşmazlık çıkarılmadığı ve davacının esnaf olmadığı yolunda Çözümleme Komitesince verilmiş bir karar bulunmadığına göre, esnaf siciline kayıtlı olan davacının 507 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca Odaya kaydedilmesi gerektiği ortadadır. Bu durumda; dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına... gününde oyçokluğu ile karar verildi. Azlık Oyu (X) : 507 sayılı Yasanın 2 nci maddesinde açıklanan ilke ve 6 ncı maddesinde öngörülen yöntem karşısında tacir ya da esnaf kimliğinin belirlenmesi; Türk Ticaret Kanunu kurallarının değerlendirileceği, ilgili Komite ve Asliye Hukuk Mahkemesi kararlarına bağlanmış bir süreci gerektirmektedir. Bu süreçte ortaya çıkan ise, özel hukuk kuralları ve özel hukuk yargı yerleridir. Esnaf Odasına kayıt aşamasında ancak, özel hukukla ilişkilendirilmemiş uyuşmazlıklar idari yargının görev alanına girecektir. Tersi durumda, kimi zaman komite ve adliye mahkemesinin, kimi zaman idari yargının çözdüğü sorunlar gündeme gelecek ya da yargısal kararlar çelişkisi yaşanacaktır. Görülen olguda da, Türk Ticaret Kanunu kurallarıyla çözüme gidildiğine ve Komite ile Asliye Hukuk Mahkemesi gündeme geleceğine göre, uyuşmazlığın idari yargıda görülemeyeceği anlaşılmaktadır. Varılan sonuç karşısında, incelemeye konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara karşıyım. 204

232 21) ÖZET:... Belediyesi Özel Halk Otobüsü Seyrüsefer Yönetmeliğine Dayalı Olarak 15 Güzergahta Yolcu Taşımacılığının Özel Halk Otobüslerine İhale Edildiği, Yönetmeliğin 13. Maddesinde, Yolcu Taşımacılığında Uygulanacak Tarifenin,... Belediye Meclisince ve Meslek Odasının Görüşü Alınarak Belirleneceğinin Öngörüldüğü, İlgililerin Bu Yönetmelik Kuralını Kabul Ederek İhaleye Girdikleri ve Halk Otobüsü İşletme Hakkına Sahip Olduklarının Açık Olduğu, Belediyenin Yasayla Verilen Görev Alanında Yaptığı Hizmete İlişkin Ücret Tarifesi Tespit Yetkisinin Esnaf Odasına Bırakılması Düşünülmez, Bu Hizmetin Belirli Alanlarda Sınırlı Şekilde Esnafa Gördürülmüş Olmasının da Tarife Düzenleme Yetkisinin Esnafa Geçtiği Anlamına Gelmeyeceği hk. Danıştay 8. Dairesi ÖRNEK YARGI KARARLARI E. 2002/5426 K. 2003/1081 Karar Tarihi : KARAR METNİ Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan :... Belediye Başkanlığı Vekili : Av.... Karşı Taraf :... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Vekilleri : Av.... İstemin Özeti :... ilinde şehiriçi yolcu taşımacılığı yapan özel halk otobüsü ücretlerinin fiyat tarifesinin belirlenmesine ilişkin... Belediye Meclisinin tarih ve 147 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; 507 sayılı Yasaya tabi minibüs işleticisi olarak hizmet sunan şoför esnafına ilişkin ücret tarifelerinin aynı Yasanın 125. maddesi uyarınca yasada belirtilen merciler tarafından hazırlanarak onaylanması gerektiği gerekçesiyle dava konusu meclis kararını iptal eden... İdare Mahkemesinin... tarihli ve... sayılı kararını temyizen inceleyerek onayan Dairemizin gün ve 3376 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Özdal ÖZEREN in Düşüncesi: İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir. 205

233 ÖRNEK YARGI KARARLARI Danıştay Savcısı Alaattin ÖĞÜŞ ün Düşüncesi: Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 54. maddesine uygun bulunduğundan, düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin günlü, E : 2002/3756, K: 2002/3376 sayılı kararı ortadan kaldırılarak işin esası yeniden incelendi sayılı Yasanın 19. maddesinin 5. bendinde, belediye hudutları içinde muayyen mıntıkalar arasında yolcu nakil vasıtası olarak otobüs işletmek belediyelere hak olarak verilmiş, bu hakların belediyelerin de iştirak edecekleri şirketler vasıtasıyla yapılması ve işletilmesi veya kiraya verilmesi veyahut imtiyazın devri İçişleri Bakanlığının kararına bırakılmış ve belediyelerin istemesi halinde inhisarı tazammun etmemek şartıyla bunların işletilmesine ruhsat verebilecekleri kurala bağlanmıştır. Bu düzenlemeye paralel olarak aynı Yasanın 70. maddesinin 8. bendinde, belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifeleri yapmak, belediye meclislerinin görevleri arasında sayılmış ve bu kararlar 71. madde uyarınca en büyük mülki amirinin tasvibine tabi tutulmuş, tasdik edilmeyen meclis kararları üzerine Danıştay ca kesin karar verilmesi öngörülmüştür. Daha sonra yürürlüğe giren 3030 sayılı Yasanın 7. maddesinin 6. fıkrası, Büyükşehirlerde şehrin ulaşım planına göre toplu taşıma araçlarının güzergah, zaman ve bilet tarifelerini yapmaya ve uygulamaya Ulaşım Koordinasyon Merkezini yetkili kılmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 2. maddesinde; ticareti sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icab ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen... geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin birinci maddede belirtilen amaçlarla kuracakları odaların bu kanun hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmış, 125. maddesinde de; bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve mensubu oldukları Birlik Başkanlar Kurulunca 206

234 ÖRNEK YARGI KARARLARI onandıktan sonra yürürlüğe gireceği, belediyeler ve/veya o yerin en büyük mülki amirinin tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde, esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa 15 gün içinde o yerin mülki amirinin görevlendireceği sanayi ve ticaret müdürünün başkanlığında, ticaret ve sanayi odasından bir temsilci ile esnaf odaları birliği başkanından teşekkül edecek bir komisyona itiraz edebilecekleri, komisyon kararına karşı ilgililerin yazılı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilecekleri hükmü yer almıştır. 507 sayılı Yasanın Ek 9. maddesi, 1580 sayılı Yasanın 15/3. maddesinde yer alan ücret tarifelerinin tanzim ve tasdikine ilişkin hüküm ile aynı maddenin 43. bendinde yer alan ilgili hükmün, yine 1580 sayılı Yasanın 83/7. bendi hükmünün, 3030 sayılı Yasanın toplu taşıma araçlarının bilet tarifelerinin yapılması ile ilgili 7. maddesinin 6. fıkrası hükmünün, 507 sayılı Yasaya tabi esnaf ve sanatkarlar için uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır sayılı Yasanın 15/3. maddesi, umumun yiyip içmesine, yatıp kalkmasına, taranıp temizlenmesine ve eğlenmesine mahsus isimlerini saydığı işyerlerinin ücret tarifelerini tanzim ve tasdik etmek yetkisi ile yine aynı maddenin 43. bendi ile odun ve mangal kömürüne, diğer gıda ve zaruri ihtiyaç maddelerinin toptan ve perakende azami satış fiyatlarını ve kar hadlerini tesbit etmek yetkisini belediyelere verilmiştir. Yasanın belirttiği alanlarda hem esnaf ve sanatkarın hem de tacirlerin faaliyette bulundukları tabiidir. Dolayısıyla belediyelerin tanzim ve tasdik ettiği ücret tarifelerinin, 507 sayılı Yasanın ek 9. maddesi uyarınca esnafı değil, taciri kapsadığı açıktır. Nitekim uygulama da bu şekilde olmaktadır. Piyasada esnaf ve tacirin ürettiği mal ve hizmetler dışında, belediyelerin kanunla verilen görev sonucu ürettikleri mal ve hizmetler de mevcuttur. Belediyelerin yasayla verilen görevleri nedeniyle yaptıkları hizmet karşılığı alacakları ücret tarifelerine 1580 sayılı Yasanın 70/8. maddesinde yer verilmiş ve belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifelerini yapma görevi belediye meclislerine bırakılmış ve en büyük mülkiye amirinin tasdikine tabi tutulmuştur. 507 sayılı Yasanın 125. maddesi, bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifeleri ile ilgilidir. 507 sayılı Yasanın kapsam başlıklı 2. maddesinden, geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin edenlerin esnaf odası kurmalarından söz edilmektedir. Esnaf odasının faaliyet alanı ilçe sınırlarıdır. (507 S. K. md.4) Belediyelerin faaliyet alanı ise belediye 207

235 ÖRNEK YARGI KARARLARI sınırlarıdır sayılı Yasanın 19/5. maddesi belediye sınırları içinde otobüs işletilmesini belediyelere hak olarak verdiğine göre, belediyelerin hakkı olan alan dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar ile belediye hudutları dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerini yapma yetkisinin esnaf odalarına ait olduğu anlaşılmaktadır. Esasen 507 sayılı Yasanın 2. maddesinde, kamyon ve otomobil ile şoförlere yer verilirken otobüslere yer verilmemiştir. Otobüs işletmeciliğini esnaf faaliyeti saymak da zordur. Olayda,... Belediyesi Özel Halk Otobüsü Seyrüsefer Yönetmeliğine dayalı olarak 15 güzergahta yolcu taşımacılığının özel halk otobüslerine ihale edildiği, Yönetmeliğin 13. maddesinde, yolcu taşımacılığında uygulanacak tarifenin,... Belediye Meclisince ve meslek odasının görüşü alınarak belirleneceğinin öngörüldüğü, ilgililerin bu Yönetmelik kuralını kabul ederek ihaleye girdikleri ve halk otobüsü işletme hakkına sahip oldukları açıktır. Belediyenin, yasayla verilen görev alanında yaptığı hizmete ilişkin ücret tarifesi tespit yetkisinin esnaf odasına bırakılması düşünülemez. Bu hizmetin belirli alanlarda sınırlı şekilde esnafa gördürülmüş olması da tarife düzenleme yetkisinin esnafa geçtiği anlamına gelmeyecektir. Açıklanan nedenlerle,... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, gününde oybirliği ile karar verildi. 208

236 22) ÖZET: Yolcu Taşımacılığı İşinin Belediye Tarafından Özel Halk Otobüsü Esnafına İhale Edilmesinin, Belediyenin Bu Hizmete İlişkin Ücret Tarifesi Tespit Yetkisini Esnaf Odasına Bırakacağı Anlamına Gelmeyeceğı hk. Danıştay 8. Dairesi ÖRNEK YARGI KARARLARI E. 2002/2926 K. 2003/204 Karar Tarihi : KARAR METNİ Davacılar : Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği adına Başkan Minibüsçüler Odası adına Başkan... Davalı :... Belediye Başkanlığı -... Davanın Özeti: Danıştay 1. Dairesinin gün ve 68 sayılı kararı üzerine davalı Belediyenin gün ve D , D , D sayılı yazılarıyla uygulamaya konulan Şehir İçi Özel Halk Otobüsleri Kademeli Ücret tarifesine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir. Savunmaların Özeti:...Belediye Başkanlığı Özel halk Otobüsleri Yönetmeliği ve Danıştay 1. Daire kararına göre ücret tarifesinin Belediye Meclisince tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Erkan DEMİRTAŞ ın Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Cem ERBÜK ün Düşüncesi: Dava, Danıştay 1. Dairesinin günlü, 2002/68 sayılı kararı üzerine... Belediyesince uygulamaya konulan şehir içi Özel Halk Otobüsleri Kademeli Ücret Tarifesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 inci maddesinde; ticareti sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icab ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen... geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin birinci maddede belirtilen amaçlarla kuracakları odaların bu kanun hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmış, 125 inci maddesinde de; bu kanuna tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve mensubu oldukları Birlik Başkanlar 209

237 ÖRNEK YARGI KARARLARI Kurulunca onandıktan sonra yürürlüğe gireceği, belediyeler ve/veya o yerin en büyük mülki amirinin tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde, esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa 15 gün içinde o yerin mülki amirinin görevlendireceği sanayi ve ticaret müdürünün başkanlığında, ticaret ve sanayi odasından bir temsilci ile esnaf odaları birliği başkanından teşekkül edecek bir komisyona itiraz edebilecekleri, komisyon kararına karşı ilgililerin yazılı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilecekleri hükmü yer almıştır. Davacılar tarafından,... Özel Halk Otobüsleri yolcu taşıma ücretlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin günlü, 166 sayılı kararı ile belirlendiği,... Belediye Başkanlığınca bu tarifeye itiraz edildiği ancak üst komisyonun günlü, 2002/2 sayılı kararıyla itirazın reddedilerek tarifenin onandığı,... Belediyesinin tarifeyi uygulamak yerine 1580 sayılı yasanın 70/8 maddesine göre uygulamaya koyduğu tarifeyi Valiliğin onaylamaması üzerine yapılan itiraz nedeniyle Danıştay 1.Dairesince karar alındığı oysa Belediyenin otobüs işletmesi ve otobüsü bulunmadığı ileri sürülmüş ve davalı idarece bu iddiaların aksi savunulmamış olduğundan, söz konusu hususların gerçekliliğine itibar edilmesi gerekmektedir.... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile... Minibüsçüler Odasının 507 sayılı yasanın 2 nci maddesi kapsamında bulunduklarında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Belirtilen durumda özel halk otobüsü yolcu taşıma ücretlerinin aynı yasanın 125 inci maddesi uyarınca Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince saptanması gerekirken ve anılan hükümde bu saptamaya karşı itiraz ve çözüm yolları belirlenmiş iken, özel halk otobüsü yolcu taşıma ücretlerinin... Belediye Meclisince tesbit edilmiş olmasında yasaya uyarlık görülmemiştir. Öte yandan davalı idare,... Belediye Başkanlığı Özel Halk Otobüsleri Uygulama Yönetmeliğinin 7/b maddesi uyarınca ücret tarifesinin belediye meclisince belirlenmesi gerektiğini ileri sürmekte ise de, Anayasanın 124 üncü maddesine göre yönetmelikler kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabileceğinden yönetmelikteki bu hükmün yasayla verilen yetkiyi ortadan kaldırması mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 210

238 ÖRNEK YARGI KARARLARI Dava; Danıştay 1. Dairesinin gün ve 68 sayılı kararı üzerine davalı Belediyenin gün ve D , D , D sayılı yazılarıyla uygulamaya konulan Şehir İçi Özel Halk Otobüsleri Kademeli Ücret tarifesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır sayılı Yasanın 19. maddesinin 5. bendinde, belediye hudutları içinde muayyen mıntıkalar arasında yolcu nakil vasıtası olarak otobüs işletmek belediyelere hak olarak verilmiş, bu hakların belediyelerin de iştirak edecekleri şirketler vasıtasıyla yapılması ve işletilmesi veya kiraya verilmesi veyahut imtiyazın devri İçişleri Bakanlığının kararına bırakılmış ve belediyelerin istemesi halinde inhisarı tazammun etmemek şartıyla bunların işletilmesine ruhsat verebilecekleri kurala bağlanmıştır. Bu düzenlemeye paralel olarak aynı yasanın 70. maddesinin 8. bendinde, belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifeleri yapmak, belediye meclislerinin görevleri arasında sayılmış ve bu kararlar 71. madde uyarınca en büyük mülki amirinin tasvibine tabi tutulmuş, tasdik edilmeyen meclis kararları üzerine Danıştay ca kesin karar verilmesi öngörülmüştür. Daha sonra yürürlüğe giren 3030 sayılı Yasanın 7. maddesinin 6. fıkrası, Büyükşehirlerde şehrin ulaşım planına göre toplu taşıma araçlarının güzergah, zaman ve bilet tarifelerini yapmaya ve uygulamaya Ulaşım Koordinasyon Merkezini yetkili kılmıştır. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 2. maddesinde; ticareti sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icabettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen... geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin birinci maddede belirtilen amaçlarla kuracakları odaların bu kanun hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmış, 125. maddesinde de; bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve mensubu oldukları Birlik Başkanlar Kurulunca onandıktan sonra yürürlüğe gireceği, belediyeler ve/veya o yerin en büyük mülki amirinin tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde, esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa 15 gün içinde o yerin mülki amirinin görevlendireceği sanayi ve ticaret müdürünün başkanlığında, ticaret ve sanayi odasından bir temsilci ile esnaf odaları birliği başkanından teşekkül edecek bir komisyona itiraz edebilecekleri, komisyon kararına karşı ilgililerin yazılı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilecekleri 211

239 hükmü yer almıştır. ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÖRNEK YARGI KARARLARI 507 sayılı yasanın ek 9. maddesi, 1580 sayılı Yasanın 15/3. maddesinde yer alan ücret tarifelerinin tanzim ve tasdikine ilişkin hüküm ile aynı maddenin 43. bendinde yer alan ilgili hükmün, yine 1580 sayılı Yasanın 83/7. bendi hükmünün, 3030 sayılı Yasanın toplu taşıma araçlarının bilet tarifelerinin yapılması ile ilgili 7. maddesinin 6. fıkrası hükmünün, 507 sayılı Yasaya tabi esnaf ve sanatkarlar için uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır sayılı Yasanın 15/3. maddesi, umumun yiyip içmesine, yatıp kalkmasına, taranıp temizlenmesine ve eğlenmesine mahsus isimlerini saydığı işyerlerinin ücret tarifelerini tanzim ve tasdik etmek yetkisi ile yine aynı maddenin 43. bendi ile odun ve mangal kömürüne, diğer gıda ve zaruri ihtiyaç maddelerine toptan ve perakende azami satış fiyatlarını ve kar hadlerini tesbit etmek yetkisini belediyelere verilmiştir. Yasanın belirttiği alanlarda hem esnaf ve sanatkarın hem de tacirlerin faaliyette bulundukları tabiidir. Dolayısıyla belediyelerin tanzim ve tasdik ettiği ücret tarifelerinin, 507 sayılı Yasanın ek 9. maddesi uyarınca esnafı değil, taciri kapsadığı açıktır. Nitekim uygulama da bu şekilde olmaktadır. Piyasada esnaf ve tacirin ürettiği mal ve hizmetler dışında, belediyelerin kanunla verilen görev sonucu ürettikleri mal ve hizmetler de mevcuttur. Belediyelerin yasayla verilen görevleri nedeniyle yaptıkları hizmet karşılığı alacakları ücret tarifelerine 1580 sayılı Yasanın 70/8. maddesinde yer verilmiş ve belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifelerini yapma görevi belediye meclislerine bırakılmış ve en büyük mülkiye amirinin tasdikine tabi tutulmuştur. Dosyanın incelenmesinden,... Özel Halk Otobüsleri yolcu taşıma ücretlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin günlü, 166 sayılı kararı ile belirlendiği,... Belediye Başkanlığınca bu tarifeye itiraz edildiği ancak üst komisyonun günlü, 2002/2 sayılı kararıyla itirazın reddedilerek tarifenin onandığı,... Belediyesinin tarifeyi uygulamak yerine 1580 sayılı yasanın 70/8 maddesine göre uygulamaya koyduğu tarifeyi Valiliğin onaylamaması üzerine yapılan itiraz nedeniyle Danıştay 1.Dairesince; Belediye Meclisinin otobüs ücret tarifesinin belirlenmesi konusunda verilen takdir yetkisi ile, otobüs hatlarının uzunluğunu da dikkate alarak kademeli olarak tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, Belediye Meclisinin günlü, 18 sayılı kararının onaylandığı anlaşılmaktadır. 507 sayılı Yasanın 125. maddesi, bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üreti- 212

240 ÖRNEK YARGI KARARLARI len mal ve hizmetlerin ücret tarifeleri ile ilgilidir. 507 sayılı Yasanın kapsam başlıklı 2. maddesinden, geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin edenlerin esnaf odası kurmalarından söz edilmektedir. Esnaf odasının faaliyet alanı ilçe sınırlarıdır. (507 S. K. md.4) Belediyelerin faaliyet alanı ise belediye sınırlarıdır sayılı Yasanın 19/5. maddesi belediye sınırları içinde otobüs işletilmesini belediyelere hak olarak verdiğine göre, belediyelerin hakkı olan alan dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar ile belediye hudutları dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerini yapma yetkisinin esnaf odalarına ait olduğu anlaşılmaktadır. Esasen 507 sayılı Yasanın 2. maddesinde, kamyon ve otomobil ile şoförlere yer verilirken otobüslere yer verilmemiştir. Otobüs işletmeciliğini esnaf faaliyeti saymak da zordur. Olayda,... Belediyesi denetiminde çalıştırılacak Özel Halk Otobüsleri İdari ve Teknik Yönetmeliğine bağlı olarak 24 adet güzergahta yolcu taşımacılığının özel halk otobüslerine ihale edildiği, Yönetmeliğin 7/b maddesinde, işleticilerin halk otobüslerinde... Belediye Meclisince tesbit edilecek ücret tarifesini uygulamak zorunda olduklarının öngörüldüğü, ilgililerin bu yönetmelik kuralını kabul ederek ihaleye girdiği ve halk otobüsü işletme hakkına sahip oldukları açıktır. Belediyenin, yasayla verilen görev alanında yaptığı hizmete ilişkin ücret tarifesi tespit yetkisinin esnaf odasına bırakılması düşünülemez. Bu hizmetin belirli alanlarda sınırlı şekilde esnafa gördürülmüş olması da tarife düzenleme yetkisinin esnafa geçtiği anlamına gelmeyecektir. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca... lira vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine, gününde oyçokluğu ile karar verildi. Azlık Oyu (X) 507 sayılı Yasanın 125. maddesi uyarınca, özel halk otobüsü ücret tarifesinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince saptanması gerekirken ve anılan hükümde bu saptamaya karşı itiraz ve çözüm yolları belirlenmiş iken,... Belediye Meclisince tespit edilen ücret tarifesinde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali gerekeceği düşüncesiyle, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum. 213

241 ÖRNEK YARGI KARARLARI 23) ÖZET: Belediye Sınırları İçinde Özel Halk Otobüsü Ücret Tarifesi Tespit Yetkisinin Belediyeye Ait Olduğu, Bu Hizmetin Belirli Alanlarda Esnafa Gördürülmesinin Düzenleme Yetkisinin Esnafa Geçtiği Anlamına Gelmeyeceği Hakkında. Danıştay İdare Dava Daireleri Genel Kurulu E. 2003/375 K.2004/308 Tarih: KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar): 1- Kütahya Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanlığı adına Başkan.. 2- Kütahya Minübüsçüler Odası Başkanlığı adına Başkan.. Karşı Taraf (Davalı): Kütahya Belediye Başkanlığı İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin günlü, E:2002/2926, K:2003/204 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacılar tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram ın Düşüncesi: Temyiz ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Cem Erbük ün Düşüncesi: Danıştay 1. Dairesi günlü, 2002/68 sayılı kararı üzerine Kütahya Belediyesince uygulamaya konulan şehir içi Özel Halk Otobüsleri Kademeli Ücret Tarifesine ilişkin işlemin İptali istemiyle açılan davayı reddeden Daire kararı temyiz edilmiştir. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 inci maddesinde; ticareti sermayesi ile vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icap ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicil ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen.geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükte temin eden kimselerin birinci maddede belirtilen amaçlarla kuracakları odaların bu kanun hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmış, 125 inci maddesinde de; bu kanuna tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve mensubu oldukları Birlik Başkanlar Kurulunca onandıktan sonra yürürlüğe gireceği, belediyeler ve/veya o yerin en büyük mülki amirinin tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde, esnaf teşekkülü ile anlaşmaya va- 214

242 ÖRNEK YARGI KARARLARI ramazlarsa 15 gün içinde o yerin mülki amirinin görevlendireceği sanayi ve ticaret müdürünün başkanlığında, ticaret ve sanayi odasından bir temsilci ile esnaf odaları birliği başkanından teşekkül edecek bir komisyona itiraz edebilecekleri, komisyon kararına karşı yazılı bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ticari davaları görmeye yetkili nezdinde itirazda bulunabilecekleri hükmü yer almıştır. Davacılar tarafından, Kütahya Özel Halk Otobüsleri yolcu taşıma ücretlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin günlü, 166 sayılı kararı ile belirlediği, Kütahya Belediye Başkanlığınca bu tarifeye itiraz edildiği ancak üst komisyonun günlü, 2002/2 sayılı kararıyla itirazın reddedilerek tarifenin onandığı, Kütahya Belediyesinin tarifeyi uygulamak yerine 1580 sayılı yasanın 70/8 maddesine göre uygulamaya koyduğu tarifeyi Valiliğin onaylamaması üzerine yapılan itiraz nedeniyle Danıştay 1.Dairesince karar alındığı oysa Belediyenin otobüs işletmesi ve otobüsü bulunmadığı ileri sürülmüş ve davalı idarece bu iddiaların aksi savunulmamış olduğundan, söz konusu hususların gerçekliğine itibar edilmesi gerekmektedir. Kütahya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile Kütahya Minibüsçüler Odasının 507 yasanın 2 nci maddesi kapsamında bulunduklarında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Belirtilen durumda özel halk otobüsü yolcu taşıma ücretlerinin aynı yasanın 125 inci maddesi Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince saptanması gerekirken ve anılan hükümde iftiraya karşı itiraz ve çözüm yollan belirlenmiş iken, özel halk otobüsü yolcu taşıma ücretlerinin Kütahya Belediye Meclisince tesbit edilmiş olmasında yasaya uyarlık görülmemiştir. Öte yandan davalı idare, Kütahya Belediye Başkanlığı Özel Halk Otobüsleri Yönetmeliğinin 7/b maddesi uyarınca ücret tarifesinin belediye meclisince gerektiğini ileri sürmekte ise de. Anayasanın 124 üncü maddesine göre yönetmelikler kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabileceğinden yönetmelikteki bu hükmün yasayla verilen yetkiyi ortadan kaldırılması mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile Daire kararının bozulması düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle davacıların yürütmenin durdurulması istemleri görüşülmeyerek, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 215

243 ÖRNEK YARGI KARARLARI Dava, Danıştay Birinci Dairesinin günlü, 68 sayılı karan üzerine davalının günlü, D , D , D sayılı yazılarıyla uygulamaya konulan Şehir İçi Özel Halk Otobüsleri Kademeli Ücret Tarifesine ilişkin istemiyle açılmıştır. Danıştay Sekizinci Dairesi, günlü, B2002/2926, K:2003/204 sayılı kararıyla; 1580 sayılı Yasanın 19/5. maddesinde, belediye huduttan İçinde muayyen mıntıkalar arasında yolcu nakil vasıtası olarak otobüs işletmenin belediyelere hak olarak verildiği, bu hakların belediyelerin de iştirak edecekleri şirketler vasıtasıyla işletilmesi veya kiraya verilmesi veyahut imtiyazın devrinin İçişleri Bakanlığına belediyelerin istemesi halinde inhisarı tazammun etmemek şartıyla bunların işletilmesine ruhsat verebileceklerinin kurala bağlandığı, bu düzenlemeye paralel olarak aynı 70. maddesinin 8. bendinde, belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifeleri yapmanın, belediye meclislerinin görevleri arasında sayıldığı ve bu madde uyarınca en büyük mülki amirinin tasvibine tabi tutulduğu, tasdik kararları üzerine Danıştay ca kesin karar verilmesinin öngörüldüğü, daha son giren 3030 sayılı Yasanın 7. maddesinin 6. fıkrası ile Büyükşehirlerde şehrin ulaşım planına göre toplu taşıma araçlarının güzergah, zaman ve bilet tarifelerini yapmaya ve uygulamaya Ulaşım Koordinasyon Merkezinin yetkili kılındığı, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkar Yasasının 125. maddesinde, bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifelerinin, bağlı bulundukları Odalarca hazırlanarak Birlik Başkanlar Kuruluna sonra yürürlüğe gireceği, bu karara karşı belediyeler ve/veya o yerin en büyük amirince teşekkül edilecek komisyona itiraz edilebileceği, komisyon kararına karşı da ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabileceklerinin hükme bağlandığı, piyasada esnaf ve tacirin ürettiği mal ve hizmetler dışında, belediyelerin görev sonucu ürettikleri mal ve hizmetlerin de bulunduğu, belediyelerin yasayla verildiği görevleri nedeniyle yaptıkları hizmet karşılığı alacakları ücret tarifelerine 1580 sayılı Yasanın 70/8. maddesinde yer verildiği ve belediyeler tarafından ifa olunacak hizmetlere karşılık alınacak ücret tarifelerini yapma görevinin belediye meclislerine bırakıldığı ve en büyük mülkiye amirinin tasdikine tabi tutulduğu, olayda, Kütahya Özel Halk Otobüsleri yolcu taşıma ücretlerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin günlü, 166 sayılı kararıyla belirlendiği, Kütahya Belediye Başkanlığınca bu tarifeye itiraz edildiği ancak üst komisyonun günlü, 2002/2 sayılı kararıyla itirazın reddedilerek tarifenin onandığı, Kütahya Belediyesinin tarifeyi uygulamak yerine 1580 sayılı yasanın 70/8 maddesine göre uygulamaya koyduğu tarifeyi Valiliğin 216

244 ÖRNEK YARGI KARARLARI onaylamaması üzerine yapılan itiraz nedeniyle Danıştay 1. Dairesince; Belediye Meclisinin otobüs ücret tarifesinin belirlenmesi konusunda verilen takdir yetkisi ile, otobüs hatlarının uzunluğunu da dikkate alarak kademeli olarak tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, Belediye Meclisinin günlü 18 sayılı kararının onaylandığının anlaşıldığı, 507 sayılı Yasanın 125. maddesinin, bu yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin ücret tarifeleri ite ilgili olduğu, 1580 sayılı Yasanın 19/5 maddesinin belediye sınırları içinde otobüs İşletmesini belediyelere hak olarak verdiğine göre, belediyelerin hakkı olan alan dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar ile belediye hudutları dışında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarca üretilen hizmetlerin ücret tarifelerini yapma yetkisinin esnaf odalarına ait olduğunun anlaşıldığı, Kütahya Belediyesi denetiminde çalıştırılacak Özel Halk Otobüsleri İdari ve Teknik Yönetmeliğine bağlı olarak 24 adet güzergahta yolcu taşımacılığının özel halk otobüslerine ihale edildiği, Yönetmeliğin 7/b maddesinde, İşleticilerin halk otobüslerinde Kütahya Belediye Meclisince tesbit edilecek ücret tarifesini uygulamak zorunda olduklarının öngörüldüğü, İlgililerin bu yönetmelik kuralını kabul ederek ihaleye girdiği ve halk otobüsü işletme hakkına sahip olduklarının açık olduğu, belediyenin, Yasayla verilen görev alanında yaptığı hizmete ilişkin ücret tarifesi tespit yetkisinin esnaf odasına bırakılmasının düşünülemeyeceği, bu hizmetin belirli alanlarda sınırlı şekilde esnafa gördürülmüş olmasının da tarife düzenleme yetkisinin esnafa geçtiği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar, günlü, E:2002/2926, K:2003/204 sayılı bu kararı temyiz etmekte ve Kütahya da hizmet veren otobüslerin hepsinin özel halk otobüsü olmaları nedenle 507 sayılı Yasanın 125. maddesi uyarınca ücret belirleme konusunda yetkilerinin bulunduğu, 1580 ve 3030 sayılı Yasanın 507 sayılı Yasaya tabi esnaf ve sanatkarlarca uygulanamayacağı iddialarıyla bozulmasını istemektedirler. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararı bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacıların temyiz istemlerinin reddine, Danıştay Sekizinci Dairesinin günlü, E:2002/2926, K:2003/204 sayılı kararının onanmasına, günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY 507 sayılı Yasanın 125. maddesi uyarınca, özel halk otobüsü ücret tarifesinin 217

245 ÖRNEK YARGI KARARLARI Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliğince saptanması gerekmektedir. Bu saptamaya karşı itiraz ve çözüm yollan da anılan hükümde belirlenmiş bulunması nedeniyle, bu hükme uyulmaksızın... Belediye Meclisince ücret tespit edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz istemlerinin kabulü ile temyize konu Danıştay Sekizinci Dairesi kararının bozulması oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyoruz. 24) ÖZET: Davacı Eskişehir Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Üyelerinin Faaliyet Gösterdiği Keresteciler Sitesinin Bir Bölümünü Kentsel Servis Alanına Dönüştüren İmar Planı Değişikliğinin İptalini İstemekte, Davacı Odanın Dava Açma Ehliyetinin Bulunduğu hk. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu E. 2004/79 K. 2005/175 Tarih : KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Eskişehir Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Karşı Taraf (Davalı) : Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ESKİŞE- HİR İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesince verilen günlü, E: 2003/1159, K: 2003/1397 sayılı ısrar kararını davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut un Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesinin kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Sedat Larlar ın Düşüncesi : Eskişehir İdare Mahkemesince verilen ve davanın ehliyet yönünden reddine dair olan gün ve E: 2002/1847, K: 2002/1698 sayılı kararında ısrarına ilişkin bulunan gün ve E: 2003/1159, K: 2003/1397 sayılı kararı, kararda belirtilen nedenlerle yerinde bulunduğundan, temyiz isteminin reddiyle ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. 218

246 ÖRNEK YARGI KARARLARI TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, günlü, 13/91 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Eskişehir revizyon nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır. Eskişehir İdare Mahkemesinin günlü, E:2002/1847, K:2002/1698 sayılı kararıyla; davacı oda ile dava konusu imar planı değişikliği arasında doğrudan bir menfaat ilişkisi bulunmadığından odanın dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar temyiz incelemesi sonucu, Danıştay Altıncı Dairesinin günlü, E: 2003/172, K: 2003/3316 sayılı kararıyla; Eskişehir İlindeki Baksan sanayi bölgesinde faaliyet gösteren Keresteciler Sitesinin bir bölümünün Kentsel Servis Alanına dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği ile 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu uyarınca kurulan ve tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca statüsü onaylanan Eskişehir İlindeki marangoz ve mobilyacı esnaf ve sanatkarın oluşturduğu Eskişehir Marangozlar ve Mobilyacılar Odası arasında menfaat ilişkisinin bulunduğu, bu durumda, imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de; Eskişehir İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak günlü, E: 2003/1159, K: 2003/1397 sayılı kararıyla, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin ilk kararında ısrar etmiştir. Davacı, bu ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Danıştay Altıncı Dairesinin günlü, E: 2003/172, K: 2003/3316 sayılı kararında belirtildiği gibi, davacı oda üyelerinin faaliyet gösterdiği Keresteciler Sitesinin bir bölümünü Kentsel Servis Alanına dönüştüren imar planı değişikliğinin iptalini istemekte, davacı Eskişehir Marangozlar ve Mobilyacılar Odasının dava açma ehliyeti bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Eskişehir İdare Mahkemesinin günlü, E: 2003/1159, K: 2003/1397 sayılı ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesi kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, günü oybirliği ile karar verildi. 219

247 25) ÖZET: 507 Sayılı Yasanın Ek 4. Maddesi Uyarınca Oda Organlarına Seçim Yapmak Üzere Genel Kurulun Olağanüstü Toplantıya Çağrılmasına İlişkin Yönetim Kurulu Kararının İdari Davaya Konu Olabilecek Kesin ve Yürütülmesi Zorunlu İşlem Niteliği Taşımadığı Davayı Reddeden Mahkeme Kararının Sonucu İtibarıyla Doğru Olduğu hk. Danıştay 8. Dairesi ÖRNEK YARGI KARARLARI E. 2005/271 K. 2006/1308 Tarih : KARAR METNİ Temyiz İsteminde Bulunan :? Karşı Taraf : Çiğli Esnaf ve Sanatkarlar Odası İstemin Özeti: Davalı Oda Genel Kurulunun tarihinde, çoğunluk sağlanamazsa tarihinde olağanüstü toplantıya çağrılmasına ilişkin gün ve 47 sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasası ile verilen yetkiye dayanılarak alınan kararın usul ve hukuka uygun olduğu, Çiğli İlçe Seçim Kurulunca belirlenmiş olan dava konusu kararda mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden İzmir 4. İdare Mahkemesinin gün ve E:2004/153, K:2004/1404 sayılı kararının, Yönetim Kurulu kararının, Denetim Kurulu kararını bertaraf etmek için geriye dönük olarak alındığı, ayrıca çalışma bölgesi dışında toplanıldığı öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: Davanın esastan değil incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği savunulmuştur. Danıştay Tetkik Hakimi Melek ŞENDİL YAN ın Düşüncesi : Sonucu itibarıyla doğru olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Eren SONBAY ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 220

248 ÖRNEK YARGI KARARLARI TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, davalı Oda Genel Kurulunun tarihinde, çoğunluk sağlanamazsa tarihinde olağanüstü toplantıya çağrılmasına ilişkin gün ve 47 sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14/3-d maddesinde; dilekçelerin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği ve Yasaya aykırılık görülürse anılan Yasanın 15/1-b maddesine göre de davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 79. maddesinde seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı öngörülmüştür. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasasının Ek 4 üncü maddesinde, seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce, derneğe kayıtlı üyeleri belirleyen listenin, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı hakime verileceği, birden fazla ilçe seçim kurulu bulunan yerlerde görevli hakimin Yüksek Seçim Kurulunca belirleneceği, hakimin, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip inceleme yapmak suretiyle varsa noksanlıkları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak dernek üyelerini belirleyen listeyi ve diğer hususları onaylayacağı, onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer hususların dernek merkezinde veya genel kurulun yapılacağı yerde veyahut ilanda belirtilen yerlerde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilan edileceği, üç günlük ilan süresi içinde listeye yapılacak itirazların hakim tarafından inceleneceği ve en geç üç gün içinde kesin olarak karara bağlanacağı, bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususların onaylanarak ilgili derneğe gönderileceği kurallarına yer verilmiştir. Diğer yandan, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ile Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasada seçim kurullarının oluşumu ve görevleri düzenlenmiştir. Alıntısı yapılan kurallar uyarınca oda seçimleri hakkında yürütülen iş ve işlemler konusunda ilçe seçim kurulları görevli kılınmış, seçim kurullarının kararlarına karşı başvuru yolları da belirlenmiştir. Böylece bu türden kararlar için hem oluşturulması hem de denetimi açısından farklı bir mekanizma öngörülmüştür. Dava dosyasının incelenmesinden, Çiğli Esnaf ve Sanatkarlar Odası organlarına seçim yapılması için Genel Kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasına iliş- 221

249 ÖRNEK YARGI KARARLARI kin Yönetim Kurulunca alınan dava konusu karar ile Denetim Kurulunca aynı doğrultuda alınan kararın gereği için Çiğli İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına yapılan başvuruların, Denetim Kurulu açısından reddedildiği, Yönetim Kurulunun başvurusunun ise kabul edilerek seçimin yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Yönetim Kurulunca seçim yapılmasına yönelik olarak alınan karar için Yasal kurallarla öngörülmüş olan özel yöntem nedeniyle bu kararların idari işlem kimliği ve niteliği taşımadığı açıktır. Bu durumda, davaya konu edilen işlemin, 2577 sayılı Yasanın 14/3-d maddesine aykırı olması nedeniyle davanın aynı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddedilmesi gerekmekte iken esasına yönelik olarak davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. İdare Mahkemesince bu şekilde verilen karara yönelik temyiz isteminin reddi ile anılan kararın 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca belirtilen gerekçe ile onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına gününde oybirliği ile karar verildi. 222

250 ÖRNEK YARGI KARARLARI 26) ÖZET: Sanığın, mütefevvanın mirasçılarının ölüm aylığı alabilmesini sağlamak amacıyla gerçekte kaydı olmadığı halde Bakkallar ve Bayiler Odasına ait üye kayıt defterinde kayıtlı olan bir üyenin ismini silerek yerine ölen kişinin kaydını yapması ve buna dayanarak Bağ-Kur a Giriş Bildirgesinin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık suçu yanında sahtecilik suçunu da işlediğinin iddia olunması karşısında; suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 112. maddesi hükmü uyarınca sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK nın 339/1 maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı hk. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Esas No: 2005/9415 Karar No: 2006/4536 Karar Tarih: Dolandırıcılık (Sanığın Mütefevvanın Mirasçılarının Ölüm Aylığı Alabilmesini Sağlamak Amacıyla Gerçekte Kaydı Olmadığı Halde Bakkallar ve Bayiler Odasına Ait Üye Kayıt Defterinde Kayıtlı Olan Bir Üyenin İsmi Silerek Yerine Ölen Kişinin Kaydını Yapması) 2- Resmi Belgede Sahtecilik (Sanığın Mütefevvanın Gerçekte Kaydı Olmadığı Halde Bakkallar ve Bayiler Odasına Ait Üye Kayıt Defterinde Kayıtlı Olan Bir Üyenin İsmi Silerek Yerine Ölen Kişinin Kaydını Yapması ) 3- Sahte Bağ-Kur Giriş Kaydı (Sanığın Mütefevvanın Gerçekte Kaydı Olmadığı Halde Bakkallar ve Bayiler Odasına Ait Üye Kayıt Defterinde Kayıtlı Olan Bir Üyenin İsmi Silerek Yerine Ölen Kişinin Kaydını Yapması - Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik ) DAVA: Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık B. in yapılan yargılaması sonunda: 765 sayılı TCK nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına dair (Gaziantep İkinci Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen gün ve 2000/80 Esas, 2004/158 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü: 223

251 KARAR METNİ: ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÖRNEK YARGI KARARLARI tarihinde vefat eden M.mirasçılarından aldığı vekaletnameye dayanarak, M. in tarihleri arasında Bağ-Kur üyesi imiş gibi Nizip Bakkallar ve Bayileri Odasına kaydının yapılmasını sağlayıp ve buna dayanarak sahte giriş belgesi düzenleyerek, ölüm aylığı bağlattırılması amacıyla tarihinde katılan idareye başvurarak kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan sanığın, eylemine uyan ve suç tarihinde yürürlükte bulunup lehe olan 765 sayılı TCK nın 102/4 maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten iddianamenin düzenlendiği tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde 765 sayılı TCK nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun tabi olduğu hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gerekçeleri gösterilerek kabul ve taktir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi (ONANMASINA), 2- Katılan vekilinin sahtecilik suçuna yönelik temyizine gelince; Sanığın, mütefevva M. in mirasçılarının ölüm aylığı alabilmesini sağlamak amacıyla gerçekte kaydı olmadığı halde Nizip bakkallar ve Bayiler Odasına ait üye kayıt defterinde kayıtlı olan bir üyenin ismi silinerek yerine M. in kaydının yapılması ve buna dayanarak Bağ-Kur a Giriş Bildirgesinin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık suçu yanında sahtecilik suçunu da işlediği iddia olunması karşısında; suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 112. maddesi hükmü uyarınca sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK nın 339/1 maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, SONUÇ : Yasaya aykırı, katılan vekilin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince (BOZULMASINA), gününde oybirliğiyle karar verildi. 224

252 ÖRNEK YARGI KARARLARI II SAYILI KANUNLA İLGİLİ TARİH SIRASINA GÖRE YÜKSEK MAHKEME KARARLARI 225

253 ÖRNEK YARGI KARARLARI 27) ÖZET: Esnaf Sanatkarlar Odası başkanı, sekreteri ve yönetim kurulu üyesi olan sanıkların odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK.nun 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddesine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu Hk. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Esas No: 2007/7909 Karar No: 2008/1439 Tarih : Memur Tarafın İşlenen Resmi Evrakta Sahtekarlık -Memur Gibi Olmak KARAR METNİ Esnaf-Sanatkarlar Odası Başkanı, Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Sanıkların Bazı Bağ-Kur lu kişileri bağımsız çalışmadıkları ve odaya kayıtlı olmadıkları halde çalışıyormuş gibi gösterip kaydettikleri veya varolan çalışma sürelerini gerçeğe aykırı olarak artırdıkları, sigortalılığa esas gerçek dışı sigortalılık belgeleri düzenlemek suretiyle ek sigortalılık hizmet süresi kazandırdıkları, bu şekilde yaşlılık aylığı ve sağlık yardımından yararlanmalarına hak sağladıklarının iddia ve kabul olunması karşısında; (suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 Sayılı Yasanın 112.) 5362 Sayılı Yasanın 59. maddesi uyarınca odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK. nun 348. maddesi yollamasıyla 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddesine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gününde oybirliğiyle karar verildi. 226

254 28) ÖZET: Davacı, 507 ve 5362 sayılı yasalar döneminde de çalışmıştır. Anılan yasalardaki esnaf tanımının farklılık arz etmesi karşısında davacının her iki yasanın ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığı tespit edilerek davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olup olmadığı belirlenmesi gerektiği Hk. Yargıtay Esas No: 2008/3568 Karar No: 2008/10904 Karar Tarihi: 2008/10904 ÖRNEK YARGI KARARLARI DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, görevsizlik kararı vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi K. Keleş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, tarihinden tarihine kadar kesintisiz olarak davalıya ait işyerinde çalıştığını belirterek ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı; işyerinin 507 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamında bir işyeri olduğunu davacı hakkında İş Yasası hükümlerinin uygulanamayacağını savunarak görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece davalıya ait işyerinin 4857 sayılı İş Yasasının 4/I maddesindeki istisna kapsamında kalan işyerlerinden olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 507 sayılı Kanunun 2. maddesinde İster gezici olsun ister bir dükkan veya bir sokağın belli yerinde sabit bulunsunlar ticari sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer ve gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icap ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen, ayni niteliğe (sermaye unsuru olsun olmasına) sahip olmakla beraber, ayrıca çalıştığı sanat, meslek ve hizmet kolunda bilgi, görgü ve ihtisasını değerlendiren hizmet, meslek ve küçük sanat sahipleriyle bunların yanında çalışanlar ve geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin 1. maddede belirtilen amaçlarla kuracakları dernekler bu kanun hükümlerine tabidir denilmektedir. 227

255 ÖRNEK YARGI KARARLARI 507 sayılı kanun tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5362 Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunun 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bahsi geçen yeni yasal düzenlemede esnaf ve sanatkâr tanımı değiştirilmiştir. Yeni düzenlemeye göre; Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile T. ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri olarak belirtilmiştir sayılı İş Yasasının İstisnalar başlığını taşıyan 4.maddesinin I bendinde mülga 507 sayılı yasanın 2.maddesine atıfta bulunularak anılan madde uyarınca üç kişinin çalıştığı iş yerlerinde ve iş ilişkilerinde İş Yasası hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olayda ikili bir ayırıma gitmek gerekecektir Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihinden sonraki çalışma dönemi için ise yeni düzenleme de... geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden... ibaresi yer almadığı için anılan yasanın 3. maddesindeki; İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile T. ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri esnaf ve sanatkar olarak kabul edilmeli ve bu tanıma uygun işlerde ve iş ilişkilerinde üçten az kişinin çalıştığı işyerleri iş yasası kapsamı dışında tutulmalıdır. Bu tanıma uygun işyerlerinde üçten fazla kişinin çalıştığı işyerleri iş yasası kapsamında değerlendirilmelidir. Somut uyuşmazlığa bu açıklamalar ışığında bakıldığında davacının yukarıda bahsedilen 507 ve 5362 sayılı yasalar döneminde de çalışma iddiası vardır, zaten hizmet süresi konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Bu konuda çözümlenmesi gereken nokta 507 ve 5362 sayılı yasanın yürürlükte olduğu çalışma döneminde davalının esnaf olup olmadığıdır. Anılan yasalardaki esnaf tanımının farklılık arz etmesi karşısında davacının her iki yasanın ayrı ayrı esnaf tanımı 228

256 ÖRNEK YARGI KARARLARI içinde olup olmadığı tespit edilerek davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olup olmadığı belirlenmelidir. Davalı vekili tarafından görev noktasından itirazda bulunulduğu gibi, mahkemelerin görevli kamu düzenine ilişkin olduğu kabul edilerek bu konu mahkemece de re sen araştırılmalıdır. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. 29) ÖZET: Cumartesi günleri dükkanını açmak isteyen bir kuyumcunun işyerini açmasının engellenmesinin, rekabetin sınırlanması niteliğinde olduğu dolayısıyla bu uygulamanın 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin mal veya hizmetin, arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi şeklindeki (c) bendi kapsamında bulunduğu ve 4054 sayılı Kanun un 5. maddesindeki koşullan sağlamaması sebebiyle bu ihlal açısından da muafiyet tanınamayacağı sonucuna varıldığı tespit ve değerlendirmelerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı Şanlıurfa Kuyumcular Odası nın faaliyetleri ile 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerini ihlal ettiği sonucuna varıldığından, davacı Oda ya, aynı Kanun un işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 16. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2005 yılı gayri safi gelirinin takdiren %1 i oranında olmak üzere idari para cezası verilmesine, ancak verilecek para cezası, asgari hadden aşağı olamayacağından, 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca asgari ceza miktarı olan... TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmediği Hk. Danıştay 13. Dairesi Esas No: 2007/13891 Karar No: 2011/680 Karar Tarihi: Rekabetin Sınırlanması (Cumartesi Günleri Dükkanını Açmak İsteyen Bir Kuyumcunun İşyerini Açmasının Engellenmesi - Davacı Kuyumcular Odasına İşlemin Tesis Edildiği Tarihte Yürürlükte Olan Kanun Uyarınca İdari Para Cezası Verilmesinde İsabetsizlik Olmadığı) Kuyumcular Odasına İdari Para Cezası Verilmesi (Cumartesi Günleri 229

257 ÖRNEK YARGI KARARLARI Dükkanını Açmak İsteyen Bir Kuyumcunun İşyerini Açmasının Engellenmesi Rekabetin Sınırlanması Niteliğinde Olduğu - İşlemin Tesis Edildiği Tarihte Yürürlükte Olan Kanun Uyarınca Verilmesinde İsabetsizlik Olmadığı) Rekabet Kurulu Kararı (Cumartesi Günleri Dükkanını Açmak İsteyen Bir Kuyumcunun İşyerini Açmasının Engellenmesi Rekabetin Sınırlanması Niteliğinde Olduğu - Kuyumcular Odasına İdari Para Cezası Verilmesinde İsabetsizlik Olmadığı) 4054 / m. 4, 5, 6, 16, 40, / m.11, 62 İstemin Özeti : Şanlıurfa Kuyumcular Odası na, faaliyetleri ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesini ihlal ettiği belirtilerek, aynı Kanun un 16. maddesinin 2. fıkrası ve 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin tarih ve 07-28/ sayılı Rekabet Kurulu Kararı nın; altın fiyatlarında belirli bir fiyat sisteminin kabul edilmesinin, kuyumcuların ve atölyelerin düşük ayarlı ve kalitesiz ürün üretmelerinin ve satmalarının engellenmesi dolayısıyla tüketicilerin mağdur olmaması için zorunlu olduğu, kaldı ki, kuyumculara bildirilen fiyatların İstanbul Altın Borsa sından alınan altın fiyatları olduğu, bu uygulama konusunda Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanlığı na başvuruda bulunulduğu, sabit fiyat uygulamasının yasal açıdan herhangi bir sakıncası olmadığı cevabına istinaden bu uygulamaya devam edildiği, sonrasında da söz konusu uygulamayla ilgili olarak Rekabet Kurumu na başvuruda bulunulduğu, şikayetçinin amacının düşük ayarlı altın üreterek tüketiciyi dolandırmak olduğu, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu uyarınca odaların fiyat tarifelerini belirleme ve oda üyelerince üretilen malları ve ücret tarifelerine uyulup uyulmadığını kontrol etme ve mesleki teamüle aykırı davranışları olduğu belirlenen üyelere yazılı ihtarda bulunma yetkisi ve görevi bulunduğu, harç kesme uygulamasının tellallık müessesinin kalkmasından sonra bir gelenek olarak devam ettiği, ikaz niteliğinin bulunduğu, harcı kesilen kuyumcunun herhangi bir alışverişinin veya ticaretinin engellenmesinin söz konusu olmadığı, kuyumcuların Cumartesi günleri saat 14:00 den sonra işyerlerini kapatmaları ile ilgi uygulamanın ise, mal arzının kontrolü amacı bulunmadığı, kuyumcuların talebi ile geçmişten gelen bir uygulamanın sürdürülmesi niteliğinde olduğu ve soruşturma açılması ile birlikte tüm bu uygulamalardan vazgeçildiği belirtilerek iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti: Davacı Oda nın, altın satış fiyatlarını pazar dışında belirleme, belirlenen fiyatlara uymayan üyelerin faaliyetlerini zorlaştırma ve kuyumcuların Cumartesi günleri dükkanlarını kapatmaları yönünde karar alarak mal arzı- 230

258 ÖRNEK YARGI KARARLARI nı kontrol etme eylemlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesinde yasaklanan eylemlerden olduğunun saptanmış olması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, uygulamalardan, soruşturma sonuçlanıncaya kadar vazgeçilmiş olmasının ihlali ortadan kaldırmadığı ancak ceza takdirinde hafifletici unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Betül Özyiğit in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, Şanlıurfa Kuyumcular Odası nın altın satış fiyatlarını pazar dışında belirleme, belirlenen fiyatlara uymayan üyelerin faaliyetlerini zorlaştırma ve kuyumcuların Cumartesi günleri dükkanlarını kapatmaları yönünde karar alarak mal arzını kontrol etme eylemlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesinde yasaklanan eylemlerden sırasıyla Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi şeklindeki (a) bendi, rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi şeklindeki (d) bendi ve mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi şeklindeki (c) bendi ile uyum gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerini ihlal eden davacı Oda ya, aynı Kanun un 16/2. maddesi ve 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Mehmet Karaoğlu nun Düşüncesi: Dava; Şanlıurfa Kuyumcular Odasına 4054 Sayılı Kanunun 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle anılan yasanın 16/2. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasında; belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu hükmüne yer verilmiş ve madde devamında bu hallerin özellikle neler olduğu sayılırken, mal veya hizmetlerin alım yada satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesinin, 231

259 ÖRNEK YARGI KARARLARI mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesinin rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılmasının hukuka aykırı ve yasak hallerden olduğu belirtilmiştir. Anılan Kanunun 16/2 maddesinde de; bu Kanunun 4. maddesinde yasaklanmış olan davranışları gerçekleştirdiği sabit olanlara Kanun maddesinde belirtilen miktarda para cezası verileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı Oda nın altın Satış fiyatlarını pazar dışında belirleyip, belirlenen fiyatlara uymayan üyelerin faaliyetlerini zorlaştırıcı mahiyette uygulamalarda bulunduğu ve kuyumcuların Cumartesi günleri dükkanlarını kapatmaları yönünde karar alarak mal arzını kontrol etmek suretiyle rekabetin sınırlanmasına ve engellenmesine neden olduğu anlaşılmakta olup; bu fiillerin, anılan yasanın 5. maddesinde belirtilen şartların bulunmaması nedeniyle muafiyet kapsamına alınması imkanının da bulunmadığının görülüyor olması karşısında, dava konusu karar ile verilen idari para cezasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının diğer iddiaları ise yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi nce, Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü: KARAR: Dava, Şanlıurfa Kuyumcular Odası na, faaliyetleri ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesini ihlal ettiği belirtilerek, aynı Kanun un 16. maddesinin 2. fıkrası ve 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin tarih ve 07-28/ sayılı Rekabet Kurulu Kararı nın iptali istemiyle açılmıştır sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesinde, Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır. 232

260 ÖRNEK YARGI KARARLARI Bu haller, özellikle şunlardır: a) Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi, b) Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü, c) Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi, d) Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi, e) Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması, f) Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi... hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümle, belirli bir mal ve hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma veya kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı bulunarak açıkça yasaklanmıştır sayılı Kanun un davaya konu eylem ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Para Cezaları başlıklı 16. maddesinin ikinci fıkrasında ise; bu Kanun un 4. ve 6. maddesinde yasaklanmış olan davranışları gerçekleştirdiği Kurul kararı ile sabit olanlara, ikiyüz milyon liradan aşağı olmamak üzere, ceza verilecek teşebbüs niteliğindeki gerçek ve tüzel kişiler ile teşebbüs birlikleri ve / veya bu birliklerin üyelerinin bir yıl önceki mali yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan gayri safi gelirinin yüzde onuna kadar para cezası verileceği öngörülmüştür. Dosyanın incelenmesinden, Şanlıurfa da, davacı Odaya kayıtlı olarak kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren Reşit Doğan ın, Kurum kayıtlarına tarih ve 1150 sayı ile giren dilekçesi ile, serbest piyasa ekonomisinin gereklerine 233

261 ÖRNEK YARGI KARARLARI göre ticaret yaptığını, Oda nın tüm esnafın aynı fiyat üzerinden alım satım yapması gerektiği yönündeki kararına uymadığı için faaliyetlerinin Oda tarafından zorlaştırdığını ve söz konusu sabit fiyat uygulamasının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun a aykırı olduğunu belirterek şikayette bulunması ve Şanlıurfa Kuyumcular Odası Başkanı Nihat işçi tarafından verilen ve Kurum kaydına tarih ve 1170 sayı ile giren dilekçede, Oda nın, kuruluş tarihi olan 1985 yılından bu yana gerek genel kurul, gerekse yönetim kurulu kararlarına göre sabit fiyat uygulandığı, İstanbul Borsası ndan foreks sistemi ile temin edilen 22 ayar altın ve Cumhuriyet altını fiyatlarının SMS ile üyelere bildirildiği, tüketiciyi korumak için sabit fiyat uygulaması yapıldığı belirtilerek, uygulamanın 4054 sayılı Kanun açısından değerlendirilmesinin istenmesi üzerine, hazırlanan tarih ve /II-06-AÇ sayılı ilk inceleme Raporu nun Kurul da görüşülmesi sonucunda alınan tarih ve 06-20/260-M sayılı Kurul kararı ile, konuya ilişkin olarak 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti için, Şanlıurfa Kuyumcular Odası hakkında aynı Kanun un 40. maddesinin birinci fıkrası gereğince soruşturma açılmasına karar verildiği, hazırlanan tarih ve SR/06-24 sayılı Soruşturma Raporunun, Kanun un 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilgili tarafa tebliğ edildiği ve aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince Oda dan 30 gün içinde yazılı savunmasını göndermesinin istendiği, Oda nın ikinci yazılı savunması da alındıktan sonra, soruşturma heyetinin hazırladığı tarihli Ek Yazılı Görüş ün, Kanun un 45. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, tarihinde tüm Kurul üyeleri ve Oda ya tebliğ edildiği ve Oda nın ek görüşe karşı cevabının yasal süresi içinde Rekabet Kurumu na intikal ettiği, tarihinde sözlü savunma toplantısı da yapılarak, aynı tarihte Rekabet Kurulu tarafından nihai kararın verildiği, Kurul kararında, Oda üyelerinin kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdikleri dikkate alınarak ilgili ürün pazarının, kuyumculuk pazarı, ilgili coğrafi pazarın ise Şanlıurfa İli sınırları olarak belirlendiği, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu uyarınca 1973 yılında kurulan Oda ya Şanlıurfa da faaliyet gösteren kuyumcuların kayıtlı olduğu, esnaflık yapanların sicil işlemlerine 1984 yılı itibarıyla başlandığı, itibariyle Oda ya kayıtlı üye sayısının 316 sı aktif üye olmak üzere 554 üye olduğu, soruşturma döneminde elde edilen belgelerden, Oda tarafından 1990 yılından bu yana fiyat birliğinin uygulandığı belgelerde savunmada belirtildiği üzere, fiyat birliği ile düşük ayarlı altınları denetlemenin amaçlandığı yönünde bir ifadenin bulunmadığı, aksine, yönetim kurulu kararlarında sabit fiyat uygulamasının üyelerin menfaati için gerçekleştirildiğinin ifade edildiği, Oda başkanı tarafından tarihinde üyelere gönderilen yazıda, esnafa bildirilen fiyatların altında satış yapılmasının mümkün olmadığının ve şikayet sahibi Reşit Doğan ın ucuza altın satması nedeniyle esnafın mağdur olduğunun 234

262 ÖRNEK YARGI KARARLARI belirtildiği, bu yazıdan, şikayetçinin ucuza mal satmasından rahatsızlık duyulduğunun anlaşıldığı, ancak şikayetçinin ucuza mal satmasından duyulan rahatsızlığın, ürünlerinin düşük ayarlı olmasından ya da bu nedenle tüketicilerin mağdur olduğundan kaynaklandığına dair herhangi bir ifadeye rastlanılmadığı, aksine, duyulan rahatsızlığın, uygun maliyetlerle altın temin edebilen şikayet sahibi Reşit Doğan ın daha ucuza mal satması nedeniyle esnafın mağdur olmasından kaynaklandığı, Oda nın sabit fiyat uygulaması sonucunda, tüketicinin aynı ürünü daha ucuza alma imkanının ortadan kalktığı, bu şekilde, altın fiyatlarının Oda tarafından belirlenmesi ve tüm üyelerin bu fiyatlara uymasının, üye kuyumculara menfaat sağlarken, tüketicilere faydasının bulunmadığı, tüketicilerin altın alırken Oda nın belirlediği minimum seviye üzerinden, altın satarken ise maksimum düzey üzerinden alışveriş yapmasının tüketicinin aleyhine olduğu, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu nda fiyat tarifelerine ilişkin iki düzenlemenin bulunduğu, anılan Kanun un 62. maddesi uyarınca, odalarca hazırlanacak fiyat tarifelerinin azami hadleri göstereceği; 11. maddesinde odalara ücret tarifelerine uyulup uyulmadığının kontrolü görevi verildiği, bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde, odalarca yapılacak denetimin esnaf ve sanatkarların belirlenen fiyat tarifelerinin üzerinde satış yapıp yapmadıkları yönünde olması gerektiği, altın fiyatının İstanbul Altın Borsası nda belirleniyor olmasının, sektörde fiyat rekabetinin engellenmesinin, ihlal niteliğini ortadan kaldırmadığı, işçilikti ürünlerin yanı sıra Darphane tarafından basılan standart ayar ve gramajlı ziynet ürünleri için de fiyat rekabetinin mümkün olduğu, kuyumcuların ziynet ürünlerinin satış fiyatlarını diledikleri gibi düşürebilmelerinin önünde hiçbir engel bulunmaması gerektiği dolayısıyla, Oda nın altın alış ve satış fiyatını sabit olarak belirlemesi eyleminin 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi şeklindeki (a) bendi kapsamına girdiği ve Oda nın yıllardır belirlediği bu fiyatların tavsiye veya maksimum fiyat niteliğinde olmaması sebebiyle, bu uygulamaya, mevcut haliyle 4054 sayılı Kanun un 5. maddesi uyarınca muafiyet tanınmasının mümkün olmadığı, ancak, Oda nın sabit fiyat uygulamasının yasal sakıncası olup olmadığını gerek Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği ne gerekse Rekabet Kurumu na danışmasının ve soruşturma açılması sonrasında bu uygulamaya son vermesinin, ceza vermede hafifletici unsurlar olarak dikkate alındığı, diğer yandan, tarihinde Oda Başkanı Nihat işçi tarafından Şanlıurfa Odalar Birliği Başkanlığı na gönderilen yazıda, 1973 yılından beri bazı kişilerin karşı çıkmasına rağmen fiyat birliğinin devam ettiğinin, Oda nın dünya borsasına bağlı olarak altın fiyatını alarak esnafa bildirdiğinin, bunun altında fiyat uygulanmasının mümkün olmadığının ve vatandaşın mağdur olmaması için sabit fiyat uygulandığının belirtildiği, ayrıca üye Reşit 235

263 ÖRNEK YARGI KARARLARI Doğan ın Oda kaydının silinmesinin talep edildiği ve alınan kararlara uymayacağının bildirildiği, bilezik üreten bu kişinin ucuza satması nedeniyle diğer 300 üyenin mağdur olduğu ve bu kişinin amacının beraberlik içindeki esnafın düzenini bozmak olduğu belirtilerek, gereken işlemin yapılmasının talep edildiği, yine aynı Oda Başkanı nın üyelere hitaben yazdığı bir diğer yazıda, yönetim kararlarının esnafın menfaati için olduğu ifade edilerek, radyo ve televizyon yayınlarında fiyat konusunda Oda nın almış olduğu yönetim kurulu ve genel kurul kararlarına uymayacağını ilan eden ve uymadığı sabit görülen şikayet sahibi Reşit Doğan ın harcının ikinci bir duyuruya kadar kesildiğinin ve yasal yoldan işlemlere başlandığının bildirildiği, savunmada ileri sürülenin aksine, harcın kesilmesi uygulamasının bir yaptırım niteliğinde olduğu, Oda Başkanı nın beyanına göre, harcın kesilmesinin harcı kesilen kuyumcuya tellalın uğramasının yasaklanması anlamını taşıdığı, bu durumda harcı kesilen kuyumcunun müşterilerle ticaretine doğrudan müdahale edilmese de dışlayıcı bir şekilde harcının kesildiğinin ilan edilmesinden dolayı söz konusu kuyumcunun diğer kuyumcularla veya toptancılarla ticaret yapmasının büyük ölçüde güçleştiği, bunun da bizatihi rakibin faaliyetlerinin zorlaştırılması olduğu, daha da önemlisi, bu tür yaptırımları gören ve bu yaptırımlarla karşılaşmak istemeyen diğer kuyumcuların fiyat rekabetine girmekten kaçınacağı, elde edilen belge ve bulgular ışığında, altın alış ve satış fiyatını pazar dışında belirleyen Oda nın alınan kararlara uymayan bir üyeye yaptırım uyguladığı ve faaliyetlerini zorlaştırdığı, dolayısıyla bu eyleminin 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin (d) bendi kapsamına girdiği, rakip faaliyetlerinin zorlaştırılması eylemine de aynı şekilde 4054 sayılı Kanun un 5. maddesindeki koşulları taşımaması sebebiyle muafiyet tanınamayacağı, öte yandan, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile geçmişten gelen, Cumartesi günleri yarım ya da tam gün işyerlerinin kapatılması uygulamasının amacının, yazın Şanlıurfa nın çok sıcak olması ve hafta sonları kuyumcuların mesireye gitmeleri olarak belirtildiği, ancak, bu durumun ildeki kuyumcuların toplu olarak arzı sınırlamalarının gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceği, Şanlıurfa da sadece yazın değil, tüm yıl boyunca geçerli olduğu belirtilen bu uygulama ile piyasadaki arzın kontrolünün sağlanmasının amaçlandığı, dolayısıyla arz miktarının piyasa dışında belirlenmiş olduğu, Cumartesi günleri dükkanını açmak isteyen bir kuyumcunun işyerini açmasının engellenmesinin, rekabetin sınırlanması niteliğinde olduğu dolayısıyla bu uygulamanın 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin mal veya hizmetin, arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi şeklindeki (c) bendi kapsamında bulunduğu ve 4054 sayılı Kanun un 5. maddesindeki koşullan sağlamaması sebebiyle bu ihlal açısından da muafiyet tanınamayacağı sonucuna varıldığı tespit ve değerlendirmelerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. 236

264 ÖRNEK YARGI KARARLARI Bu durumda, yasal düzenleme, dosyadaki bilgi ve belgelerle, işlemde yer alan değerlendirme ve gerekçeler birlikte ele alındığında, davacı Şanlıurfa Kuyumcular Odası nın faaliyetleri ile 4054 sayılı Kanun un 4. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerini ihlal ettiği sonucuna varıldığından, davacı Oda ya, aynı Kanun un işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 16. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2005 yılı gayri safi gelirinin takdiren %1 i oranında olmak üzere 724,80-TL idari para cezası verilmesine, ancak verilecek para cezası, asgari hadden aşağı olamayacağından, 2005/2 sayılı Tebliğ uyarınca asgari ceza miktarı olan 5.800,00- TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 76,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazladan alınan 4,80- TL harç ile artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, tarihinde oybirliği ile karar verildi. 30) ÖZET: Dava, Davacının, davalı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulunca verilen üyelikten çıkartma kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, üyelikten çıkarma kararına karşı yapılan itiraz sonucu ilgili Mahkemesine açılacak iptal davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile üyelikten doğan haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin giderilmesi, oda ile aralarındaki muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Düzenlemelere göre, idari yapı içinde, kamu hizmeti gören bir birim olan odalara kayıt işlemlerinin ise idari işlem niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. İdari usul ve esaslara göre idarece değerlendirilmesi gereken bir konuda açılan tespit davasına bakılıp bakılamayacağının takdirinde idari yargı yerinin görevli olduğu dikkate alınması Hk. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü E : 2008/191 K : 2009/169 Tarihi: ESNAF VE SANATKARLAR ODASININ ÜYELİKTEN ÇIKARTMA KARARI (Karara Karşı Açılan Tespit ve Muarazanın Önlenmesi Davası-Odanın Kamu Hizmeti Gördüğü / Davaya Bakılıp Bakılamayacağının Takdirinde İdari Yargı Yerinin Görevli Olduğu) ÜYELİĞİN TESPİTİ VE MUARAZANIN ÖNLENMESİ TALEBİ (Esnaf ve Sa- 237

265 ÖRNEK YARGI KARARLARI natkarlar Odasının Üyelikten Çıkartma Kararı - Davaya Bakılıp Bakılamayacağının Takdirinde İdari Yargı Yerinin Görevli Olduğu) ÜYELİKTEN ÇIKARTMA KARARI (Esnaf ve Sanatkarlar Odasının Kararına Karşı Açılan Tespit ve Muarazanın Önlenmesi Davası - Davaya Bakılıp Bakılamayacağının Takdirinde İdari Yargı Yerinin Görevli Olacağı) 5362/m.1 DAVA : Davacı, 507 sayılı Kanuna göre kurulmuş Erdek Esnaf ve Sanatkarlar Derneğine (Odasına), Yönetim Kurulunun tarih ve 47 sayılı kararı ile 1336 sicil numarasıyla ve tarihi itibariyle üye kaydedilmiş, daha sonra tarih ve 49 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten çıkartılmıştır. Davacı, sahte imzalı bir dilekçeyle istifa etmiş gibi gösterilerek üyelikten çıkarıldığını ileri sürerek, üyelikten çıkarma kararının iptali ile halen davalı Derneğe üye olduğunun ve üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmış; Erdek Asliye Hukuk Mahkemesince, gün ve E:2003/113, K2004/74 sayı ile işin esası incelenerek dava reddedilmiş; kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi nin gün ve E:2004/11565, K:2004/12734 sayılı ilamı ile Dernek üyeliğinden çıkarma hakkında son kararı verme görevi genel kurula aittir. (TMK.80/1) Olayda iptali istenen karar genel kurula ait değildir. Sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu nedenle onanmasına karar verilmiştir. Davacı, Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararı yazılıp tarafına tebliğ edilmeden önce, kısa karara dayanarak, tarih ve yevmiye numaralı Üsküdar 1.Noterliğinden Erdek Esnaf ve Sanatkarlar Odasına gönderilen ihtar ile dernek (oda) üyeliğinden çıkartma kararına itiraz ettiğini, yapılacak ilk genel kurul tarihinin tarafına bildirilmesini, itirazının Genel Kurulda görüşülüp karara bağlanması için gündem maddesi oluşturulmasını istemiştir. Davalı Oda tarafından gönderilen tarih ve 10 sayılı cevabi yazıda; Genel Kurulun ile tarihleri arasında Yönetim Kurulunun belirleyeceği bir tarihte yapılacağı, üyelik kaydının silinmesi yetkisinin Genel Kurula ait olduğu fakat odalarında üyelik nitelikleri ile üyelik niteliğinin kaybının 507 sayılı Kanunun 8. ve 9. Maddelerinde belirtildiği, yönetim kurulunun vereceği karara istinaden üyeliğin sona ereceği, üyelik niteliğinin kaybı veya silinmesinin genel kurulun görev ve yetkilerinde yer almadığı ve ayrıca genel kurulun olağan toplantı gündeminin de 507 sayılı Kanunun 18. maddesinde belirtildiği, gündeme başkaca madde eklenmesi için genel kurul toplantısında hazır bulunan üyelerin yirmide birinin yazılı isteğinin gerekli olduğu ifade edilmiştir. Bunun üzerine Davacı vekili; müvekkilinin ihraç kararına karşı itirazlarının 238

266 ÖRNEK YARGI KARARLARI genel kurulda karara bağlanması ve bu kararın aleyhlerine olması halinde, açacakları iptal davasının sonuçlanıp kesinleşmesine kadar üyelik ve üyelikten doğan haklarını kullanma hakkının devam ettiğini; bu hususta dernek (oda) ile aralarında yaşanan anlaşmazlığın, muarazanın önlenmesini istemek zorunda kaldıklarını belirterek; oda üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ve muarazanın men i istemiyle tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır. Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi; tarih, E:2005/1, K:2005/117 sayı ile, davanın kabulü ile Davalı Erdek Esnaf ve Sanatkarlar Odası Derneği Yönetim Kurulu nun davacı hakkında dernekten çıkarma kararının, MK.nun 80/1 maddesi gereğince dernek genel kurulunda görüşülüp karara bağlanması ve bu karara karşı yargı yoluna başvurulması halinde karar kesinleşinceye kadar davacının üyeliğinin devam ettiğinin TESPİTİNE, davalı dernek ile arasında çıkan muarazanın ÖNLENMESİNE karar vermiş; bu karar davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin, tarih ve E: 2005/11886, K: 2006/10831 sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuş, buna karşı davacı vekilinin karar düzeltme istemi, aynı Dairenin tarih ve E:2007/1944, K:2007/3368 sayılı ilamı ile reddedilmiştir. ERDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; gün ve E:2007/84, K:2007/131 sayı ile, davacı vekilinin dilekçesini özetledikten sonra; Davalı Oda Başkanlığının dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, davacının dernek üyeliğinden çıkarılma yetkisinin yönetim kurulunun görevi içerisine girdiğini, davacının alınan karar ile üyeliğinin son bulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiş olduğu; Mahkemelerince yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının kabulü ile davalı Oda/Dernek Yönetim Kurulu nun davacı hakkında dernekten çıkarma kararının M.K.nun 80/1 maddesi gereğince Dernek Genel Kurulunda görüşülüp karara bağlanması ve bu karara karşı yargı yoluna başvurulması halinde bu karar kesinleşinceye kadar davacının üyeliğinin devam ettiğinin Tespitine, davalı dernek ile davacı arasında çıkan muarazanın önlenmesine karar verildiğini, verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi nin ilamı ile, Anayasanın 135.maddesine göre, meslek kuruluşlarının kamu kurumu niteliğinde bulunduğu, aynı düzenlemenin 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasası nın 1. maddesinde de yer aldığını, Uyuşmazlık Mahkemesi nin gün ve 1980/7-7 sayılı kararına göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetsel yapı içinde bulunan ve kamu hizmeti gören idari birimler olduğunu, odalara karşı kayıt işlemlerinin ise idari bir işlem niteliği taşıdığını, somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yönetilerek, kurumun yönetim ku- 239

267 ÖRNEK YARGI KARARLARI rulu tarafından alınmış idari nitelikte olan üyelikten çıkarma kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, bu işlemin iptali amaçlandığına göre talep ve işlemin idari nitelik taşıdığının kabul edilmesi gerektiğini ve bu durumda uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi ve bu sebeple dava dilekçesin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olmasının bozma nedeni olacağı belirtilerek, Mahkemeleri kararının bozularak iade edilmiş olduğunu, dosya yeni bir esas alınmak suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak, Mahkemelerinin davaya bakmakta görevsizliğine ilişkin hükmün kurulmasının uygun görüldüğü gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili bu defa, müvekkilinin üyeliğinin ve üyelikten doğan haklarını kullanmak hakkının aleyhine haksız olarak verilen çıkarma kararına karşı yapılan itirazların, ilgili Mahkemesine açılacak iptal kararı da dahil, sonuçlanıp kesinleşinceye kadar devam ettiğinin tespiti ve üyelikten doğan haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin giderilmesi, aralarındaki muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır. BALIKESİR İDARE MAHKEMESİ; gün ve E:2008/37, K:2008/18 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde sayılan idari dava türlerinin, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları olduğunun hükme bağlanmış olduğu, anılan Yasanın 2/1-C maddesine göre de genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların görüm ve çözümünün idari yargı yerlerine ait bulunduğu; dolayısıyla, idare mahkemesinin bir iptal davasına bakabilmesi için ya idarenin idare hukuku alanında tesis etmiş olduğu bir idari işlem bulunmalı ya da bir idari sözleşmenin mevcut olmasının gerektiği; dosyanın incelenmesinden, davacının oda kaydının gün ve 49 sayılı karar ile silindiği, kararın iptali ve dernek üyesi olduğunun tespiti istemiyle Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın da anılan mahkemenin gün ve E:2003/113, K2004/74 sayılı kararıyla reddedildiği ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin gün ve E:2004/11565 K:2004/12734 sayılı kararıyla gerekçeli olarak onandığı, bunun üzerine davacının oda üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ve muarazanın men i istemiyle Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı, bu davanın anılan mahkemenin gün ve E:2005/l, K2005/117 sayılı kararıyla kabulüne karar verildiği ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin tarih ve E:2005/11886, K2006/

268 ÖRNEK YARGI KARARLARI sayılı kararıyla, Yönetim Kurulu tarafından alınmış idari nitelikte olan üyelikten çıkarma kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bu işlemin iptali amaçlandığından, talep ve işlemin idari nitelik taşıdığının kabul edilmesi, bu bağlamda uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği nedeniyle kararın bozulduğu, bunun üzerine anılan Mahkemenin tarih ve E:2007/84. K:2007/131 sayılı kararıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesi nin bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı; uyuşmazlığa konu olayda, üyelikten çıkarma kararının değil, bu karara karşı adli yargı yerinde açılan ve kesinleşen karar üzerine üyeliğinin devam ettiğinin ve çıkarma kararına karşı yapılan itiraz üzerine açılacak iptal davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar üyelikten doğan haklarını kullanabileceğinin tespiti ile üyelik haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin ve muarazanın giderilmesinin istenilmekte olduğunun anlaşıldığı; bu duruma göre, olayda iptal davasına konu edilebilecek bir idari işlem bulunmaması ve istemin adli yargı yerince verilen kararla ilgili ve kararın uygulanmasına yönelik olması karşısında, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle; 2577 sayılı Yasa nın 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü nün, Ahmet AKYALÇIN ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Turan KARAKAYA, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR ün katılımlarıyla yapılan günlü toplantısında: I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyasının Başkanlık yazısı üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ 241

269 GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : ESNAF VE SANÂTKARLAR MESLEK KURULUŞLARI ÖRNEK YARGI KARARLARI KARAR : Dava, davacının oda üyeliğinin, üyelikten çıkarma kararına karşı yapılan itiraz sonucu açılacak iptal davası sonuçlanıncaya kadar devam ettiğinin tespiti ile üyelikten doğan haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin giderilmesi ve oda ile aralarındaki muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Görev uyuşmazlığının çözümü için öncelikle, tespit davasının hukukumuzdaki yerinin incelenmesi gerekli bulunmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu nda tespit davasını düzenleyen açık ve genel bir hükme yer verilmemekteyse de, doktrinde ve yerleşik yargısal içtihatlarla, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının saptanması için tespit davası açılabileceği kabul edilmiş bulunmakta; tespit davasının esasının incelenebilmesi için de, genel dava koşullarının yanı sıra, dava konusunun bir hukuki ilişki olması ve bu hukuki ilişkinin var olup olmadığının öncelikle saptanmasında hukuki yarar bulunması koşulları aranmaktadır. Buna göre, özel hukuk alanını ilgilendiren bir hukuki ilişkinin saptanması için adli yargı yerinde müstakil olarak bir tespit davası açılabilmesi olanaklı bulunmaktadır. Buna karşılık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari dava türleri: iptal, tam yargı ve genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış olup, tespit davası şeklinde bir dava türüne idari yargıda yer verilmemiştir. Anılan Yasanın İdari Davalarda Delillerin Tespiti başlıklı 58/1. maddesi Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin delillerin tespitini ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden isteyebilir. hükmünü taşımakta olup, idari yargıda, ancak açılmış bir idari dava ile ilgili bulunan delillerin tespiti nin istenilmesine olanak bulunmaktadır. Buna göre, idari dava türleri arasında sayılmayan tespit davasının, yorum yoluyla idari yargının görevine müstakil bir dava olarak dahil edilmesine hukuken olanak bulunmadığından, idari yargı yerinde, idare hukuku alanını ilgilendiren bir hukuki ilişkinin varlığının ancak açılmış bulunan bir idari davaya bağlı olarak delil tespiti kapsamında saptanabileceği açıktır. Belirtilen yasal durum karşısında, tespit davasına konu olabilecek hukuki ilişkinin özel hukuk alanını ilgilendirmesi gerektiği ve bir eda davasının öncüsü durumunda olan tespit davasının adli yargı yerinin görevine girdiği ortaya çıkmaktadır. Ancak, adli yargıda açılacak bir eda davasında hiçbir zaman kullanılmayacağının, 242

270 ÖRNEK YARGI KARARLARI buna karşılık idari bir işlem tesisi istemiyle bir idari makama veya idari yargıda açılacak bir davada idare mahkemesine ibraz edilmek ve bu makam veya mahkemeyi hukuken bağlayacak nitelikte belge elde etmek amacıyla açıldığının anlaşılması halinde tespit davası adli yargıda görülemeyecek ve görev yönünden reddi gerekecektir. Bu durumdaki tespit davasının idare hukuku kurallarına göre çözümlenmesi gerekmekteyse de, müstakil bir dava olarak açılması halinde idari yargı yerince, idari yargıda böyle bir dava türü olmadığı ve ancak bir idari dava açıldıktan sonra bu davaya ilişkin delil tespiti kapsamında incelenebileceği noktasından reddedilmesi uygun olacaktır. Bu açıklamalara göre tespit isteminin konusu incelendiğinde: Davacının oda üyeliği ve üyelikten çıkarılma işleminde 507 Sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu hükümleri uygulanmış olmasına karşın; tarih, Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren tarih, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 76. maddesi hükmü ile 507 Sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, diğer kanunlarda, 507 Sayılı Kanuna yapılmış olan atıfların bu kanuna yapılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır. İncelenen olayda; 507 Sayılı Yasa yürürlükten kaldırıldığına göre, görev uyuşmazlığının, 5362 sayılı Yasaya istinaden çözümlenmesi gerekmektedir. (Mülga) 507 Sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 1. maddesinde, Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneklerinin, kamu kurumu niteliğinde tüzelkişiliğe sahip meslek kuruluşları olduğu belirtilmiş; tarih ve 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlar Kanunu nun 1. maddesinde Bu Kanunun amacı; esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak ve bu maksatla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir. denilmiş; Yasanın 7. maddesinde, oda üyeliği için hangi şartların aranacağı; 8.maddesinde, belirtilen durumlarda üyenin oda kaydının silinmesine yönetim kurulu tarafından karar verileceği hususuna, 9. ve devamı maddelerinde ise, oda ların organları, görev ve yetkilerinin neler olduğuna yer verilmiştir. Dava, Davacının, davalı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulunca verilen üyelikten çıkartma kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, üyelikten çı- 243

271 ÖRNEK YARGI KARARLARI karma kararına karşı yapılan itiraz sonucu ilgili Mahkemesine açılacak iptal davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile üyelikten doğan haklarını kullanmasına yönelik engellemelerin giderilmesi, oda ile aralarındaki muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Anayasanın 135. maddesinin birinci fıkrasında, Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. denilmiş; 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlar Kanununun 1. maddesinde de esnaf ve sanatkârlar odalarının, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Düzenlemelere göre, idari yapı içinde, kamu hizmeti gören bir birim olan oda lara kayıt işlemlerinin ise idari işlem niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek, kurumun yönetim kurulu tarafından alınmış idari nitelikte olan üyelikten çıkartma kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, bu işlemin iptali amaçlandığına göre talep ve işlemin idari nitelik taşıdığını kabul etmek gerekmektedir. Açılan davanın ileride açılması düşünülen eda davasının öncüsü niteliğinde özel hukuk ilişkisinin tespitine ilişkin bulunmadığı; yukarıda açıklandığı gibi, belirtilen idari usuller çerçevesinde idarece değerlendirilmesi gereken bir tespitin yapılması istemiyle müstakil açılan tespit davasına bakılıp bakılamayacağı hususunun, idari yargının görev alanı içinde olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Balıkesir İdare Mahkemesi nin gün ve E: 2008/37, K: 2008/18 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, gününde OY- BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi. 244

272 ÖRNEK YARGI KARARLARI 31) ÖZET: Mesleki eğitim kurslarından elde ettiği gelirlerden dolayı odaya bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilen davacı hakkında tesis edilen kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetlerinde isabetsizlik olmadığı hk. Danıştay 3. Daire Esas No: 2008/3445 Karar No: 2011/789 Karar Tarihi: DAVA: İstemin Özeti : Üyelerine verdiği mesleki eğitim kurslarından elde ettiği gelirlerden dolayı odaya bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilen davacı hakkında tesis edilen kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetlerinin silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi işlemine karşı açılan davayı; sınav harcı, bağış adı altında devamlılık arz edecek şekilde gelir elde edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu uyarınca zorunlu kurs verilmesi faaliyetinin iktisadi işletme olarak nitelendirilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenmiştir. SONUÇ: Dayandığı hukuki ve kanuni sebeplerle gerekçesi yukarda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve sebeplerle Kurulumuzca da uygun görülmüş olup, temyiz istemine dair dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın ONANMASINA, tarihinde oybirliği ile karar verildi. 245

273 ÖRNEK YARGI KARARLARI 32) ÖZET: 5362 Sayılı Yasanın 59. maddesi uyarınca odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK. nun 348. maddesi yollamasıyla 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddelerine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden hüküm kurulması Hk. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Esas No: 2008/2081 Karar No: 2009/713 Karar Tarihi: DAVA: I- Sanık Ş.A.nın , sanık H.Ö.nün ise tarihinde ölümleri nedeniyle haklarındaki kamu davalarının 5237 Sayılı TCK.nun 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine karar vermek gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II- Sanık A.K. hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK.nun 7 ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen yalan tanıklık yapmak suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, III- Sanıklar L.K., S.A., S.K., O.Ş., B.K., Z.K., Y.B., S.Ü. hakkında kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyizine gelince; M.. Madeni Eşya Sanatkarları Odası Başkanı sanık Ş.A., oda sekreteri sanık L.K. nın iştirak halinde üye kayıt defterinde tahrifat ve ekleme yaparak, Bağ- Kur lu olan diğer sanıkları çalışıyormuş gibi göstererek geriye yönelik hizmet kazanmalarını sağladıkları, çalışma sürelerini gerçeğe aykırı olarak artırmak için sigortalılık belgeleri düzenlemek suretiyle haksız hizmet süresi kazandırdıkları, bu şekilde yaşlılık aylığı ve sağlık yardımından yararlanmalarına neden olduklarının 246

274 ÖRNEK YARGI KARARLARI iddia ve kabul olunması karşısında; (suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 Sayılı Yasanın 112.) 5362 Sayılı Yasanın 59. maddesi uyarınca odanın evraklarına karşı işlenen suçlardan memur gibi sorumlu oldukları gözetilerek, eylemlerinin 765 Sayılı TCK.nun 348. maddesi yollamasıyla 339. (5237 sayılı Yasanın 205.) maddelerine uyan suçu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden şahadetnamede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve bu suçun tabi olduğu zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, SONUÇ: Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gününde oybirliğiyle karar verildi. 247

275 ÖRNEK YARGI KARARLARI 33) ÖZET : Dava, davacının davalı Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğunca tutulan esnaf sicil kaydının vergi kaydının sona erdiği tarihinde silinmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa ilişkin inceleme yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu Hk. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/16167 Karar No: 2009/16022 Karar Tarihi: ESNAF VE SANATKARLAN SİCİL MEMURLUĞUNCA TUTULAN SİCİL KAYDI (Ticaret Davalarına Bakan Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu - Esnaf ve Sanatkarların Sicil Kayıtlarının Tescil ve Silinmeleri İşlemlerinden Doğan Uyuşmazlıklar Hakkında İş Mahkemesinin Görevli Olmadığı) İŞ MAHKEMESİ / ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (Esnaf ve Sanatkarların Sicil Kayıtlarının Tescil ve Silinmeleri İşlemleri Hakkında Asliye Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu - İş Mahkemesinin Görevine Girmediği) GÖREVLİ MAHKEME (Esnaf ve Sanatkarların Sicil Kayıtlarının Tescil ve Silinmeleri İşlemleri Hakkında İş Mahkemesinin Görevli Olmadığı - Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi Olduğu) 5521/m /m. 67 DAVA : Davacı, davalı sicil memurluğundaki kaydının Gönen Ajansındaki kaydının silinme tarihi olan tarihinde silindiğinin tespiti ile oda kaydının terkine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan davada karar vermeye yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR : Dava, davacının davalı Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğunca tutulan esnaf sicil kaydının vergi kaydının sona erdiği tarihinde silinmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalı Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğunca kaydın düzel- 248

276 ÖRNEK YARGI KARARLARI tildiği gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Özel mahkeme olan İş Mahkemelerinin görev alanı 5521 sayılı Yasa nın 1. maddesi ve tarihli sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı nda, işçi sayılan kimselerle (Yasa nın değiştirilen 2. maddesinin C, D, ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş aktinden kaynaklanan veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıkların bu mahkemelerde çözümleneceği belirtilmiştir. İş Mahkemeleri ayrıca 8 sayılı Yasa nın 4/E fıkrasına göre sendikaların açacakları ve bu sıfatla aleyhine açılacak hukuk davalarına işçi Sigortaları Kurumu ile Sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakacaktır sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 67. maddesinde Esnaf ve Sanatkarların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf sanatkarlar veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü Kurulacağı, 75. maddesinde 67. maddelerinde yer alan sicil işlemlerinin nasıl yürütüleceği, sicil memurlarına itiraz yollarının çıkarılacak yönetmelik düzenleneceği bildirilmiştir. Esnaf ve sanatkarların sicil kayıtların tescil ve silinmelerini düzenleyen tarihinde yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Yönetmeliği nin 17. maddesinde Sicil Müdürü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin kararlara karşı, tebliğden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçe ile itiraz edileceği düzenlenmiştir. Aynı yönetmeliğin üçüncü maddesinde de yönetmelikte geçen mahkeme ifadesinin ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece görevin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa ilişkin inceleme yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olun bozma nedenidir. O halde kamu düzenine ilişkin olan bu husus resen nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, gününde oybirliğiyle karar verildi. 249

277 ÖRNEK YARGI KARARLARI 34) ÖZET: İstifanın, Kişinin İsteğine Bağlı Bir İşlem Olması Nedeniyle Açık Bir İrade Beyanını Gerektirdiği, Bunun İçin de İstifa Dilekçesinin Bizzat İstifa Eden Kişi Tarafından İmzalanması, Uyuşmazlık Çıktığında ise Kalem Marifetiyle İmzalanan (Islak İmza) Dilekçenin Aslının Dosyaya İbraz Edilmesinin Zorunlu Olduğu Hk. Danıştay İdari Dava D. Kur. Esas No: 2008/2277 Karar No: 2009/1694 Karar Tarihi: KARAR METNİ UMUM OTOMOBİLCİLER VE ŞOFÖRLER ODASININ YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN İSTİFASI (Nedeniyle 5. Yedek Üyenin Getirilmesi İşleminin İptali Talebi - İstifa Dilekçesinin Bizzat İstifa Eden Kişi Tarafından İmzalanmış Aslının Dosyaya İbrazı Gerektiği) İSTİFA (Umum Otomobilciler ve Şoförler Odasının istifa nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu Üyesinin İstifası Nedeniyle 5. Yedek Üyenin Getirilmesi İşleminin İptali Talebi - İstifa Dilekçesinin Bizzat İstifa Eden Kişi Tarafından İmzalanmış Aslının Dosyaya İbrazı Gerektiği) 5362/m.53 Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Karşı Taraf (Davacı) :... İstemin Özeti: Ankara 3. İdare Mahkemesinin günlü, E: 2008/926, K: 2008/1031 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Muhsin Yıldızın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Gülsen Bişkin in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 250

278 ÖRNEK YARGI KARARLARI TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odasının istifa nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu Üyeliğine ikinci yedek üye olan davacı yerine beşinci yedek üyenin getirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Ankara 3. İdare Mahkemesinin günlü, E:2006/1763, K:2007/1334 sayılı kararıyla; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 53. maddesinde, yönetim kurulu üyeleri arasında eksilme olduğu takdirde, yedek üyelerden Genel Kuruldaki seçimde en fazla oy alanların, oyların eşitliği halinde ise listeye göre sırayla yönetim kurulu üyeliğine getirileceği ve yeni üyenin ilk toplantıya yazılı olarak çağrılacağının düzenlendiği; Mahkemelerinin ara kararına cevaben Sanayi ve Ticaret Bakanlığından gelen Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası Yönetim Kurulu üyeliğine davetle ilgili soruşturma raporunda, davacının Yönetim Kurulu yedek üyeliğinden istifa ettiğine dair dilekçenin oda personel müdür yardımcısı tarafından düzenlendiği ve bu dilekçenin PTT kanalıyla odaya gönderildiği, dilekçedeki imzanın kimin tarafından atıldığının tespit edilemediğinin belirtildiği, öte yandan, davacı tarafından verildiği iddia olunan istifa dilekçesi üzerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan raporda dilekçede yer alan el yazılarının Oda Personel Müdür Yardımcısı... a ait olduğu, imzanın ise davacı tarafından imzalanmış bir başka belgeden inceleme konusu dilekçeye nakledilip, printer ile basılarak sahte olarak düzenlendiği saptandığından, davacının isteği ve bilgisi dışında düzenlenen istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıttığından söz etmeye olanak bulunmadığı için olağan genel kurulda 2. yedek üye seçilen davacının, boşalan yönetim kurulu asil üyeliğine davet edilmesi gerekirken istifa ettiğinden bahisle 5. yedek üyenin davet edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Sekizinci Dairesi günlü, E:2007/8695, K:2008/403 sayılı kararıyla; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişi olarak tayin edilen kişinin, olayda bilirkişilik yapabilecek nitelikte bilgi birikimine sahip olup olmadığı, bir başka anlatımla konunun uzmanı teknik bilgiyle donanımlı olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, anılan raporun uyuşmazlığın çözümünde yeterli olabilecek nitelikte bir rapor olarak değerlendirilmesine de olanak bulunmadığı; bu itibarla, uyuşmazlığın çözümü için istifa dilekçesindeki imza incelemesi hakimin mesleki bilgisini aşan teknik ince- 251

279 ÖRNEK YARGI KARARLARI lemeyi gerektirdiğinden, Mahkemece anılan dilekçenin aslı üzerinde bilgi birikimi yeterli bilirkişiye yaptırılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş ise de; Ankara 3. İdare Mahkemesince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca inceleme yaptırılan bilirkişi... nın Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarı Eski Daire Başkanı ve Krimnilastik (grafoloji ve sahtecilik) uzmanı olduğu ve adıgeçenin Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonunca yıllarında belirlenen bilirkişi listelerinde yer aldığı görülerek konusunda uzman olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporun karara esas alınabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir. Davalı idare, Ankara 3. İdare Mahkemesinin günlü, E:2008/926, K:2008/1031 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. İdare Hukukunda istifa (çekilme), kişinin kendi isteği ile bulunduğu statüyü sona erdirmesi olarak tanımlanmaktadır. İstifa, kişinin isteğine bağlı bir işlem olduğundan açık bir irade beyanını gerektirmektedir. Bunun için de istifa dilekçesinin bizzat istifa eden kişi tarafından imzalanması, uyuşmazlık çıktığında ise dilekçenin aslının dosyaya ibraz edilmesi zorunludur. Olayda, davacı istifa etmediğini iddia etmekte, davalı idare tarafından ise davacıya ait olduğu iddia edilen imzalı istifa dilekçesinin aslının dosyaya ibraz edilmediği görülmektedir. Öte yandan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca davacıya ait olduğu iddia edilen dilekçe üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; inceleme konusu dilekçe içeriğindeki el yazıları ile dilekçe sahibi adına atılı imzanın, doğrudan doğruya mürekkepli kalem ile yazılıp, atılmadığı; el yazıları ile imzanın bir başka belgeden nakledilerek bilgisayar ortamında renkli yazıcı ile basıldığı görüşlerine yer verildiğinden, bu rapordan da anlaşıldığı üzere ortada davacı tarafından elle ve kalem marifetiyle imzalanan (ıslak imzalı) bir istifa dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen günlü, E:2008/926, K:2008/1031 sayılı kararın onanmasina, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, gününde oybirliği ile karar verildi. 252

280 ÖRNEK YARGI KARARLARI 35) ÖZET: Esnaf ve Sanatkarlar siciline ilişkin yeni kayıt ve önceki kayıtlarda değişiklik yapılması istemleri üzerine, ilgili Sicil Müdürlüğünce tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği Hk. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Esas No: 2008/316 Karar No: 2009/247 Karar Tarihi: DAVA: Davacı, 01/70983 Esnaf Sicil Numarası ve 121 üye numarası ile Adana fırıncılar Odasına kayıtlı olarak Fırıncılık mesleğini icra etmekte iken, aynı işyerinde esas işine ilaveten unlu mamul üretimine de başladığını belirterek; 5362 Sayılı Yasanın 6/3. maddesi uyarınca esas işine ilave olarak yaptığı unlu mamul faaliyetinin, üyesi olduğu Adana Fırıncılar Odasındaki siciline kaydedilmesi için Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğüne günlü dilekçe ile başvurmuştur. Adana Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Sicil Müdürlüğünce, gün ve 2007/301 sayılı işlem ile, 5362 sayılı Kanun un 68. maddesinde, her meslek için ayrı kayıt yapılması gerektiğine hükmolunduğu, bu sebeple talep için 277,90 YTL ödeme yapılmasının gerektiği bildirilerek davacının istemi reddedilmiştir. Davacı, yaptığı başvuruyu, Kanunu yanlış yorumlayarak yeniden oda ve sicil kaydı gerektiğine ilişkin Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Sicil Müdürlüğünün uygulamasının iptaline ve bu faaliyetinin Adana Fırıncılar Odasındaki siciline, tekrar oda ve sicil kaydı gerekmeksizin tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ; gün ve E:2007/208, K:2007/348 sayı ile, davanın, Adana Fırıncılar odasına tescil isteminden oluşmakta olduğu, Anayasanın 135. maddesine göre, meslek kuruluşlarının, kamu kurumu niteliğinde olduğu, bu düzenlemenin 5362 sayılı yasanın ve önceki 507 sayılı yasanın 1. maddesinde de yer aldığı, bir başka söyleyişle 1. maddedeki düzenlemede değişiklik yapılmamış olduğu; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/14978 esas, 2003/5079 sayılı kararında belirtildiği şekilde, somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya, husumet yöneltilerek, kurum kayıt işlemleri bakımından, belli doğrultuda idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre, talep ve işlemin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir., aynı şekilde, Uyuşmazlık Mahkemesinin gün ve 1980/7-7 sayılı kararında da, kamu kurumu niteliğindeki, meslek kuruluşlarının yönetsel yapı içinde bulunan ve kamu hizmeti gören idari birimler olduğu, odalara kayıt işlemlerinin ise idari işlem niteliği bulunduğunun belirtildiği; özetle, bu tür uyuşmazlıkların, idari yargı yerinde çözüm- 253

281 ÖRNEK YARGI KARARLARI lenmesinin gerektiği, bir mahkemenin görevli olup/olmadığı konusu kamu düzenine ilişkin olup, açık ya da gizli, ya da hiç ileri sürülmese dahi, mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerektiği; açıklanan yasal düzenleme ve yargısal uygulamalara göre, mahkemelerince, yargı yolu yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine, karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı bu defa, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır. ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ; gün ve E:2008/668 K: 2008/558 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 14/3-a maddesinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden de incelenecekleri; 15/1-a maddesinde, 14. maddenin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği; 14/6. maddesinde de, maddede sayılan hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı hükmüne yer verilmiş olduğu; tarih ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun Sicil Teşkilatı ve Personeli başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrasında, Esnaf ve sanatkarların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğü kurulur. Sicilin personel ücretleri ve diğer giderleri birlik tarafından karşılanır. hükmüne, dördüncü fıkrasında Sicil müdürleri, sicil kayıtlarını mevzuata ve gerçeklere uygun olarak tutmak ve izlemekle sorumludur. Sicil kayıtları üzerinde suç işledikleri belirlenen sicil teşkilatı personeli hakkında bu suçlarından ve diğer mevzuata aykırı işlemlerinden dolayı kamu görevlileri hakkındaki cezalar uygulanır. hükmüne, beşinci fıkrasında, Türk Ticaret Kanununun, ticaret siciline ilişkin 26 ila 40 ıncı maddelerinin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğü hakkında da uygulanır. hükmüne yer verilmiş, sicile kayıt mecburiyeti ve sicil işlemleri başlıklı 68. maddenin 3. fıkrasında, esnaf ve sanatkarların mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili odaya kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır ve sicile her bir meslek için ayrı kayıt yapılması gerekeceği, 75. maddesinin (j) bendinde, 67, 68 ve 69. maddelerinde yer alan, sicil işlemlerinin nasıl yürütüleceği, defter ve kayıtların ne şekilde tutulacağı, hangi hususların tescil ve ilan edileceği, resen kayıt ve terkin işlemleri, sicilin denetimi, sicil memurlarına itiraz yolları, sicil personelinin nitelikleri ve sorumluluğunun Bakanlık tarafından, üç ay içerisinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceğinin hükme bağlanmış bulunduğu; diğer taraftan, anılan Kanunun 67. maddenin gönderme yaptığı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun

282 ÖRNEK YARGI KARARLARI maddesinde; ilgililer vukuu bulacak tescil veya tadil yahut terkin talepleri üzerine sicil memurluğunca verilecek kararlara karşı, tebliğinden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçe ile itiraz edebilirler. hükmüne yer verilmiş olduğu; 5362 Sayılı Kanun dayanak alınarak tarih ve Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkar Sicili Yönetmeliğinde ise, sicil işlemlerinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülmesini teminen sicil müdürlüğünün kurulacağı, işlemlerin mevzuata uygun yürütülmesi açısından hakimin gözetim yetkisinin bulunduğu, kaydın silinmesi işleminin de tescildeki hükümlere tabi olduğu, ilgililerin sicil müdürlüğü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin verilen kararlara karşı, sicilin bağlı olduğu mahkemeye itiraz edebileceği hususları ayrıntılı biçimde düzenlenmiş, aynı yönetmeliğin tanımlar baslıklı 3. maddesinde, Mahkeme: Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerini, ifade eder. hükmünün yer almakta olduğu; dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, fırıncılık mesleğini icra eden ve Adana Fırıncılar Odasının 121 nolu üyesi olan davacının, aynı işyerinde unlu mamul üretimine de başladığından bahisle 5362 sayılı Kanun un 6/3. maddesi uyarınca 121 üye nolu oda siciline bu ek faaliyetinin de kaydedilmesi talebiyle başvurduğu, davalı idarece dava konusu işlemle 5362 sayılı Kanun un 68. maddesi gereğince her meslek için ayrı kayıt yapılmasının gerektiği, bu sebeple talep için 277,90 YTL ödeme yapılmasının gerektiği bildirilerek istemin reddedildiği, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ne tarihinde açılan davanın da uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; olayda; uyuşmazlık, sicil kaydının değiştirilmemesi işlemine yönelik olduğundan yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, sicil işlemlerinin ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin gözetim ve denetimi altında yürütüleceği, itirazların da aynı mahkemelere yapılacağının anlaşılmakta olduğu; bu durumda; Esnaf ve Sanatkarlar siciliyle ilgili yeni kayıt, değişiklik yapılması ve kayıt silinmesi istemleri üzerine tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği sonucuna varıldığından benzer taleple Mahkemelerinde açılan bu davanın görüm ve çözümünün görevleri dışında bulunduğu; nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi nin tarih ve E: 2006/17, K: 2006/55 sayılı kararının da bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü nün, Ahmet AKYALÇIN ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan 255

283 ÖRNEK YARGI KARARLARI KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK ın katılımlarıyla yapılan günlü toplantısında: I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının; davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin Mahkemesinden istenildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II- ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜ- ŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: KARAR : Dava, Adana Fırıncılar Odasına 121 üye numarasıyla kayıtlı olan davacının, 5362 sayılı Kanunun 6/3. maddesi uyarınca esas faaliyetine ilave olarak unlu mamul üretim faaliyetinin de aynı sicil numarasına kaydedilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Sicil Müdürlüğü işleminin iptali ile bu faaliyetinin, Adana Fırıncılar Odasındaki siciline, tekrar oda ve sicil kaydı gerekmeksizin tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır tarih ve 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlar Kanunu nun 1. maddesinde Bu Kanunun amacı; esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak ve bu maksatla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir. hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasa nın 6. maddesinde, odaya kayıt başlığı altında, esnaf ve sanatkarların sicile kayıtları yapılmadıkça, hiçbir şekilde odaya kaydının yapılmayacağı belirtilmiş; Sicil Teşkilatı ve Personeli başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrasında Es- 256

284 ÖRNEK YARGI KARARLARI naf ve sanatkârların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü kurulur. Sicilin personel ücretleri ve diğer giderleri birlik tarafından karşılanır. hükmüne, dördüncü fıkrasında Sicil müdürleri, sicil kayıtlarını mevzuata ve gerçeklere uygun olarak tutmak ve izlemekle görevli ve sorumludur. Sicil kayıtları üzerinde suç işledikleri belirlenen sicil teşkilatı personeli hakkında bu suçlarından ve diğer mevzuata aykırı işlemlerinden dolayı kamu görevlileri hakkındaki cezalar uygulanır. hükmüne; beşinci fıkrasında, Türk Ticaret Kanununun, ticaret siciline ilişkin 26 ila 40 ıncı maddelerinin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü hakkında da uygulanır. hükmüne yer verilmiş; Sicile Kayıt Mecburiyeti ve Sicil İşlemleri başlıklı 68. maddenin birinci fıkrasında, Bu Kanun kapsamındaki esnaf ve sanatkârlar, yanlarında çalışanlar hariç, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren durumlarını otuz gün içinde bağlı bulundukları sicile tescil ve Sicil Gazetesinde ilan ettirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğü yerine getirmediği tespit edilenler birlik tarafından ruhsat vermekle yetkili ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilir. İlgili kurum ve kuruluşlar, sicil kaydı yapılana kadar bunların faaliyetlerini durdurur sayılı Meslekî Eğitim Kanunu kapsamına alınan il ve mesleklerde faaliyette bulunacak esnaf ve sanatkârlardan sicile kayıt sırasında meslek dalı ile ilgili ustalık belgesi istenir., üçüncü fıkrasında, Esnaf ve sanatkârların meslekî faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili odaya kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır ve sicile her bir meslek için ayrı kayıt yapılması gereklidir. Sicile kaydı yapılan esnaf ve sanatkârların ilgili odaya kayıt için bilgilerinin gönderilmesi, sicil tarafından elektronik ortamda Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında gerçekleştirilir. Esnaf ve sanatkârlar kayıt beyannamelerindeki hususlarda meydana gelen değişiklikleri en geç otuz gün içinde sicile bildirmek zorundadırlar. ; yedinci fıkrasında, Sicil işlemleri, sicil müdürleri ve personeli tarafından elektronik ortamda Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında gerçekleştirilir. denilmiş; 75. maddesinin (h) bendinde, 67, 68 ve 69. maddelerinde yer alan, sicil işlemlerinin nasıl yürütüleceği, defter ve kayıtların ne şekilde tutulacağı, hangi hususların tescil ve ilan edileceği, resen kayıt ve terkin işlemleri, sicilin denetimi, sicil memurlarına itiraz yolları, sicil personelinin nitelikleri ve sorumluluğunun Bakanlık tarafından, üç ay içerisinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, anılan Kanunun 67. maddenin gönderme yaptığı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 36. maddesinde; İlgililer, vuku bulacak tescil veya tadil yahut terkin talepleri üzerine sicil memurluğunca verilecek kararlara karşı, tebli- 257

285 ÖRNEK YARGI KARARLARI ğinden itibaren sekiz gün içinde sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler hükmüne yer verilmiştir Sayılı Kanun dayanak alınarak tarih ve Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkar Sicili Yönetmeliğinde ise, sicil işlemlerinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülmesini teminen sicil müdürlüğünün kurulacağı, işlemlerin mevzuata uygun yürütülmesi açısından hâkimin gözetim yetkisinin bulunduğu, kaydın silinmesi işleminin de tescildeki hükümlere tabi olduğu, ilgililerin sicil müdürlüğü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin verilen kararlara karşı, sicilin bağlı olduğu mahkemeye itiraz edebileceği hususları ayrıntılı biçimde düzenlenmiş, aynı yönetmeliğin tanımlar başlıklı 3. maddesinde, Mahkeme: Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerini, ifade eder. denilmiştir. Olayda, fırıncılık mesleğini yürüten ve Adana Fırıncılar Odasına 121 sicil numarasıyla kayıtlı bulunan davacının, aynı işyerinde unlu mamul üretimine de başladığından bahisle, 5362 sayılı Kanun un 6/3. maddesi uyarınca aynı numaralı oda siciline, ek faaliyetinin de kaydedilmesi talebiyle yaptığı başvurunun, Sicil Müdürlüğünün; her meslek için ayrı kayıt yapılması gerektiğinden bahisle reddedilmesi üzerine davanın açıldığı; yukarıda belirtilen hükümler gözetildiğinde; sicil işlemlerinin, Ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin gözetimi ve denetimi altında yürütüleceği, itirazların da aynı mahkemelere yapılacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda; Esnaf ve Sanatkarlar siciline ilişkin yeni kayıt ve önceki kayıtlarda değişiklik yapılması istemleri üzerine, ilgili Sicil Müdürlüğünce tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nce verilen gün ve E:2007/208, K:2007/348 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi. 258

286 ÖRNEK YARGI KARARLARI 36) ÖZET: 5271 sayılı CMK.nun 5560 sayılı Yasa ile değişik 150/3 ve 151/1. maddeleri açık hükmü karşısında sanıklar N.Ö. ve T.G. ye müdafii tayin edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasının bozmayı gerektirdiği Hk. Yargıtay 5. Ceza Dairesi Esas No: 2007/13801 Karar No: 2008/4592 Karar Tarihi: DAVA : Zimmet suçundan sanıklar M.K., N.Ö. ve T.G. nün yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan beraatlerine dair, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinden bozma üzerine verilen gün ve 2004/241 Esas, 2006/32 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : 507 sayılı Yasanın 112 ve bu Yasayı yürürlükten kaldıran 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 59. maddesindeki esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organlarının üyeleri ve genel sekreterleri ile personeli, görevlerini yerine getirirken görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle bu kuruluşların paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve diğer malları aleyhine, bilanço, kesin hesap, rapor, diğer her çeşit evrak ve defterleri üzerinde suç işledikleri takdirde, bu suçlardan dolayı, adli olarak kamu görevlileri gibi ceza görürler düzenlemesi uyarınca, koruma ve gözetimle yükümlü oldukları paranın her an hesabını verecek durumda bulunması zorunlu olan ve bu sebeple, hesap vermeyen, istendiğinde parayı veya sarfına ilişkin kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmeyen memur veya memur sayılacakların eyleminin zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek, sanıklar N. ve T. nın görev yaptığı tarihler saptanıp odanın suça konu hesap ekstrelerinin celbiyle, iddianameye konu çek bedellerinin hangi sanık tarafından bankadan çekildiğinin araştırılıp sonucuna göre zimmet suçundan dolayı mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde tüm sanıkların beraatlerine karar verilmesi, 5271 sayılı CMK.nun 5560 sayılı Yasa ile değişik 150/3 ve 151/1. maddeleri açık hükmü karşısında sanıklar N.Ö. ve T.G ye müdafii tayin edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 259

287 ÖRNEK YARGI KARARLARI 37) ÖZET: Davacı, davalı esnaf odasına üye olduğunun tespitini istemiştir. Esnaf ve Sanatkarlar Odası nın üyelik kaydını kendiliğinden silme işlemine karşı açılan davalara ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemelerinde bakılır. Davacının önceden var olan üyelik kaydının silinmiş olması nedeniyle bu döneme ilişkin üyeliğinin devam ettiğinin tespitine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri adli yargıdır. Yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı Hk. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/8304 Karar No: 2010/9143 Karar Tarihi: ESNAF ODASINA ÜYE OLDUĞUNUN TESPİTİ (Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının Üyelik Kaydını Silme İşlemlerine Karşı Açılacak Davalarda Ticaret Davalarına Bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu) ÜYELİK KAYDININ SİLİNMESİ (Esnaf Odasına Üye Olduğunun Tespiti - Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının Üyelik Kaydını Silme İşlemlerine Karşı Açılacak Davalarda Ticaret Davalarına Bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu) GÖREV (Esnaf Odasına Üye Olduğunun Tespiti - Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının Üyelik Kaydını Silme İşlemlerine Karşı Açılacak Davalarda Ticaret Davalarına Bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu) YARGI YOLU (Davacının Önceden Var Olan Üyelik Kaydının Silinmiş Olması Nedeniyle Bu Döneme İlişkin Üyeliğinin Devam Ettiğinin Tespitine İlişkin Uyuşmazlığın Görüm ve Çözüm Yerinin Adli Yargı Yeri Olduğu) 5362/m. 6, 8, /m /m. 7, 27 DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı Şoförler Odası Başkanlığı aleyhine 25/12/2009 gününde verilen dilekçe ile üyeliğinin devam ettiğinin tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; idari yargı yerinin görevli olduğuna dair verilen 18/03/2010 günlü kararın Yargıtay ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Davacı, davalı esnaf odasına gününden beri üye ol- 260

288 ÖRNEK YARGI KARARLARI duğunun tespitini istemiştir. Yerel mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur günü yürürlüğe giren 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Yasası nın Odaya kayıt başlıklı 6. maddesinde, esnaf ve sanatkarların sicile kayıtlan yapılmadıkça, hiçbir şekilde odaya kaydının yapılamayacağı, 8. maddesinde de üyeliğin son bulmasının koşulları belirlenmiştir. Aynı yasanın Sicil teşkilatı ve personeli başlıklı 67/1. maddesi ile esnaf ve sanatkarlar sicillerinin ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde görev yapacak olan Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüklerince tutulacağına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü nün gün ve 2006/ /55 sayılı kararı uyarınca, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Yasası nın 8 ve 67/5. maddeleri ile bu maddenin yollama yaptığı 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası nın 36. maddesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Sicili Yönetmeliği nde yer alan düzenlemeler gereğince, Esnaf ve Sanatkarlar Odası nın üyelik kaydını kendiliğinden silme işlemine karşı açılan davalara ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemelerinde bakılır. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının önceden var olan üyelik kaydının silinmiş olması nedeniyle bu döneme ilişkin üyeliğinin devam ettiğinin tespitine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin adli yargı yeri olduğu benimsenip işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMA- SINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. 261

289 ÖRNEK YARGI KARARLARI 38) ÖZET: Mahkemece görevin kamu düzenine dair olduğu da gözetilerek Erzurum Esnaf Sicil Memurluğu kaydının tarihinde sona erdiğinin tespiti istemi yönünden ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi nin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa dair inceleme yapılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu Hk. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1743 Karar No: 2011/2179 Karar Tarihi: DAVA: Davacı, Erzurum Sicil Memurluğundaki kaydının iptaline, tarihinden itibaren Tortum Esnaf Sanatkarlar Derneğindeki üye kaydının terkinine ve tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tesbitiyle, bu tarihten itibaren emekli aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurumla Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Beleç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-) Davalı Esnaf Sicil Memurluğuyla Tortum Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneğinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, davacının 1479 Sayılı Kanun kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı nın tarihinde, Erzurum Esnaf Sicil Memurluğu kaydının tarihinde, Tortum Esnaf Sanatkarlar Derneği üyeliğinin tarihinde sona erdiğinin ve davacının Kuruma başvurduğu tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle birikmiş aylıklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüyle davacının ;

290 ÖRNEK YARGI KARARLARI tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalı olduğunun tespiti ile tarihli Kurum işleminin iptaline, davacının tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının kabulüyle davacıya tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına ve 2008/8, 9, 10 aylara dair yaşlılık aylıklarının tarihinden itibaren yasal faiziyle yürütülmesine, sonraki yaşlılık aylıklarına ise ödeme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının tarihinden geçerli olmak üzere 1479 Sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, vergi kaydının ; ile tarihleri arasında, Tortum Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği ne ; tarihleri arasında; Esnaf ve Sanatkarlar Siciline ise tarihleri arasında kayıtlı bulunduğu, ayrıca tarihli dilekçeyle 1479 Sayılı Kanun kapsamında isteğe sağlı sigortalı olarak tescil isteminde bulunduğu tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak 16 yıl 3 ay 8 gün prim ödediği 1997 yılı prim affından yararlanarak önceki döneme ait primleri ödediği ve isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak fazla prim ödemesinin bulunduğu, tarihinde tahsis talebinde bulunduğu Kurum tarafından tarihli işlemle davacının tarihleri arasında Esnaf Sicil kaydı bulunması nedeni ile tarihine kadar 1479 Sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu kabul edilerek ,00 TL prim borcu bulunması sebebiyle yaşlılık aylığı isteminin ret edildiği, tanık anlatımlarından davacının 1996 yılından itibaren hayvan alım satımı işini bıraktığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarihli İB formuyla bağımsız çalışmasını sona erdirdiğini Kuruma bildiren davacının, tanık anlatımlarından da hayvan alım satım işini 1996 yılında bıraktığı anlaşıldığından Mahkemece, davacının ; tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle 2008/8, 9, 10 aylara ait yaşlılık aylıklarının tarihinden itibaren yasal faiziyle yürütülmesine dair verilen karar yerinde ise de; davacının ayrıca Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu kaydının tarihinde, Tortum Esnaf Sanatkarlar Derneği üyeliğinin tarihinde sona erdiğinin tespitini istediği halde Sosyal Güvenlik Kurumu dışındaki davalılara yönelik dava yönünden olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir Sayılı İş Mahkemeleri Yasasının 1 inci maddesinde, İş Mahkemelerinin 263

291 ÖRNEK YARGI KARARLARI görev alanı belirlenmiş olup İş Yasasına göre işçi sayılan kişilerle işverenler arasında hizmet akdinden veya İş Yasasına dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk (iş) davalarıyla sendikaların açacakları ve bu sıfatla aleyhlerine açılacak hukuk davalarına; Sosyal Sigortalar Kurumuyla Sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara bakılacağı öngörülmüştür Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve diğer bağımsız çalışanlarla ilgili 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası nın 70. maddesinde bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği bildirilmiştir. İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biriyle hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılacak davalar 2577 Sayılı Kanun gereğince idari yargı yerinde çözümlenebilecektir. Odalarla üyeleri veya hak sahipleri arasındaki uyuşmazlık idari yargı yerinde giderilmedikçe adli mahkemeler idareyi bağlayıcı, bir eylem ve işleme zorlayıcı nitelikte karar veremezler. Diğer yandan, tarih, 4/4 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da belirtildiği gibi mahkemelerin görevi kamu düzeniyle ilgili olup kıyas veya yorum yoluyla genişletilmesinin veya değiştirilmesi mümkün değildir. İş Mahkemeleri özel kanunla kurulmuş görevleri istisnai nitelik taşıdığından 5521 Sayılı Yasada sınırlı olarak sayılmış dava ve uyuşmazlıklarla diğer yasaların iş mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere iş mahkemelerinde bakılamaz. Davacının Tortum Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği hakkında açtığı üyeliğinin tarihinde son bulduğunun tespiti istemi yönünden mahkemece açık hüküm kurulmamış ise de, kısa karar ve hükümde davanın kabulüne denilmek suretiyle davacının bu yöne dair istemi yönünden de kabul kararı verildiğine dair oluşan sonuç gereğince davalı Tortum Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneğinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerektiği açık olup, hükmün bu yönden H.U.M.K.nun 389 uncu maddesine aykırı olduğu, davacının bu istemi yönünden usule uygun bir hüküm oluşturulmadığı açıktır. Ne var ki, davacının açtığı bu davada, Mahkemenin görevli olmadığı, görev hususunun kamu düzeninden olması nedeni ile, davacının davalı Oda Başkanlığı nezdindeki üyeliğinin son bulduğuna dair tespit isteminin, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre kurulan oda hakkında açılan davanın, adli yargı yerinde değil İdari Yargı da görülmesi gerektiğinden davalı Odaya yönelik dava dilekçesinin davaya bakmaya adli yargı yeri değil idari yargı yeri görevli olduğundan yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerektiği açıktır. 264

292 ÖRNEK YARGI KARARLARI Öte yandan, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 67 nci maddesinde Esnaf ve Sanatkarların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf sanatkarlar veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü Kurulacağı, 75 inci maddesinde 67 nci maddelerinde yer alan sicil işlemlerinin nasıl yürütüleceği, sicil memurların işlemlerine karşı itiraz yollarının çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği, Esnaf ve Sanatkarların sicil kayıtlarının tescil ve silinmelerini düzenleyen tarihinde yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Yönetmeliği nin 17 nci maddesinde ise Sicil Müdürü tarafından kabul edilmeyen taleplere dair kararlara karşı, tebliğden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçeyle itiraz edileceği bildirilmiştir. Aynı Yönetmeliğin 3. maddesinde de Yönetmelikte geçen mahkeme ifadesinin ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece görevin kamu düzenine dair olduğu da gözetilerek Erzurum Esnaf Sicil Memurluğu kaydının tarihinde sona erdiğinin tespiti istemi yönünden ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi nin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa dair inceleme yapılarak karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, davalı odaya ve sicil memurluğuna yönelik davalar hakkında yukarda açılandığı şekilde bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Erzurum Esnaf Sicil Memurluğuyla Tortum Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Derneği nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMA- SINA, temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 265

293 39) ÖZET: Kanunun açıkça adli yargıyı görevli saydığı haller, idari yargının kapsamı dışında kalmakta olup bu gibi durumlarda, davaya konu işlemin niteliğine bakılmaksızın adli yargıda görülür. İtirazın iptali davalarına bakma görevinin adli yargıya ait olduğu göz önüne alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği Hk. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/8726 Karar No: 2011/13517 Karar Tarihi: İtirazın İptali (Davalarına Bakma Görevinin Adli Yargıya Ait Olduğu - Kanunun Açıkça Adli Yargıyı Görevli Saydığı Hallerin İdari Yargının Kapsamı Dışında Olduğu) Adli Yargı (İtirazın İptali - Davalarına Bakma Görevinin Adli Yargıya Ait Olduğu/İdari Yargının Kapsamı Dışında Olduğu) Yargı Yolu (İtirazın İptali Davalarına Bakma Görevinin Adli Yargıya Ait Olduğu - Kanunun Açıkça Adli Yargıyı Görevli Saydığı Hallerin İdari Yargının Kapsamı Dışında Olduğu) 2577/m.2,15/1-a 2004/m.67 ÖRNEK YARGI KARARLARI DAVA : Dava dilekçesinde TL alacak için takibe itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın yargı yolu yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davacı vekili dilekçesinde; davacının 2006 yılındaki genel kurulda davalı Ankara Oto Sanatkarlar Esnaf Odası Yönetim Kurulu üyeliğine 4 yıllığına seçildiğini, bu genel kurulda yönetim ve denetim kurulu üyelerine yapılacak ücretlerin belirlendiği ve davacı yönetim kurulu toplantılarına aralıksız katıldığını, ödemelerin yeni yapılacak seçim sonucunda yapılması konusunda (odanın maddi durumu nedeniyle) karar alındığını, tarihinde yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, devir esnasında ödenmeyen alacaklar belirtildiği halde yeni yönetimin ücretleri ödemediğini belirterek, tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptaliyle inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. 266

294 ÖRNEK YARGI KARARLARI Mahkemece; davalının anayasanın 135. maddesi ve 5362 Sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtildiği gibi tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin özel hukuk ilişkisi olmayıp, davacının verilmeyen haklarını 2577 Sayılı Kanunun 2/b maddesi uyarınca idari yargıda açacağı tam yargı davasıyla talep edebileceği gerekçe gösterilerek davanın yargı yolu sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre İdari Davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara dair davalardan ibarettir. Ayrıca, yine aynı Kanunun 15/1-a maddesinde ise, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Yani Kanunun açıkça adli yargıyı görevli saydığı haller idari yargının kapsamı dışında kalmakta olup bu gibi durumlarda, davaya konu işlemin niteliğine bakılmaksızın adli yargıda görülür. (H.G.K tarih, 2010/ sayılı karardaki gibi) Somut olayda alacaklı davacı, borçlu Esnaf Odası hakkında ilamsız icra takibi yapmış olup, itiraz üzerine takip durmuş ve davacı görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır. İcra İflas Kanunu nun 67. maddesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. hükmüne yer verildiğine göre, itirazın iptali davaları açıkça adli yargının görev alanı içine girmektedir. O halde, itirazın iptali davalarına bakma görevinin adli yargıya ait olduğu göz önüne alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMA- SINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 267

295 ÖRNEK YARGI KARARLARI 40) ÖZET: Oda üyelik kaydının silinmesi ve borçlu olmadığının tespiti davasının görülme yeri Hk. Yargıtay 18. Dairesi Esas No: 2013/17177 Karar No: 2013/16251 Karar Tarihi: İlgili Maddeler: ,8, geçici 5 mad. İlgili Kavramlar: Oda Kaydının Silinmesi Ve Borçlu Olmadığının Tespiti Dava dilekçesinde, oda üyelik kaydının silinmesi ve borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının tarihinde işyerini kapattığı halde davalı vekili tarafından 1985 ila 2009 yılları arasını kapsar şekilde oda üyelik aidatının ödenmesi için mektup gönderildiğini, 5362 sayılı Yasanın 7. ve 8. maddeleri uyarınca vergi mükellefi olmayan kişilerin oda üyeliğinin söz konusu olamayacağını belirterek, davacının oda üyelik kaydının tarihi itibariyle silinmesine ve davacının davalı odaya aidat borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 7. maddesinde; Oda üyeliği için aşağıdaki şartlar aranır: a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak veya yabancı devlet tabiiyetinde bulunmakla beraber Türkiye de sanat ve ticaret yapıyor olmak. b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak. c) Vergi mükellefi olmak ya da vergiden muaf olmak. d) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıtlı olmamak, Üyeliğin son bulmasına ilişkin 8. maddesinde; Aşağıda belirtilen durumlarda üyenin oda kaydının silinmesine yönetim kurulu tarafından karar verilir, durum sicile bildirilerek kaydın silinmesi temin edilir ve 268

296 kaydı silinen üyeye oda tarafından on gün içinde üyenin odaya bildirdiği iş yeri veya ikamet adresine yazılı olarak bildirilir. a) Daimi olarak odanın çalışma bölgesi dışına çıkanlar, b) 7 nci maddede belirtilen şartlardan herhangi birini kaybedenler veya bu şartlardan herhangi birine sahip olmadığı sonradan anlaşılanlar. c) Sanat ve mesleğini yapmaktan sürekli olarak men edilenler. d) Vergi mükellefiyetini sildirenlerden altı ay içinde tekrar vergi mükellefiyeti tesis ettirmeyenler. Aynı Yasanın Geçici 3. maddesinde; tarihine kadar, mevcut esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıtlı üyelerin üyelik nitelikleri bu Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak yönetim kurulu tarafından güncelleştirilir. Sicile kayıtlı olmayıp odaya kayıtlı üyelerle, odaya kayıtlı olmayıp sicile kayıtlı olan üyelerin eksik işlemleri, sicil tarafından oda ve sicil numaraları ilgili odayla irtibatlı olarak verilerek tamamlanır. Ayrıca, odalar; üyelerine ilişkin bilgilerin Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında güncelleştirilmesini tarihine kadar tamamlamak zorundadırlar. Üyeler de bu süre içinde eksik bilgilerini odaya ulaştırmak mecburiyetindedirler. Bu çalışmalar sonucunda vefat ettiği, emekli olarak veya başka bir nedenle mesleğini icra etmekten vazgeçtiği tespit edilen üyelerin bilgilerini havi listeler oda yönetim kurulunca sicile bildirilir ve bu kişilerin sicil ve oda kayıtları silinir. Bu şekilde yapılan terkin işleminden harç alınmaz ve Sicil Gazetesinde yayımı ücretsiz olarak yapılır., Geçici 5. maddesinde ise; tarihinden önceki dönemlere ait yıllık aidat ve gecikme zammı borcu olup oda tarafından kanuni yollara başvurulduğu halde adresinde bulunamayan ve gayrifaal olduğu anlaşılan üyeler oda yönetim kurulunca tespit edilerek sicil ve oda üyelik kayıtlarının silinmesi için sicile bildirilir; bu şekilde yapılan terkin işlemlerinin Sicil Gazetesinde yayımı ücretsiz olarak yapılır ve harç alınmaz. yine Yasanın 76. Maddesinde; tarihli ve 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer kanunlarda, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununa yapılmış olan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır. Hükümleri yer almaktadır. ÖRNEK YARGI KARARLARI 269

297 ÖRNEK YARGI KARARLARI Somut olayda; davacının tarihinde Bornova Oto Tamircileri ve Sanatkarları Odası na üye olduğu, tarihi itibariyle de işyerini kapattığı, halen vergi mükellefi kaydının bulunmadığı, 5362 sayılı Yasa uyarınca oda üyelik kayıtlarının güncellemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili davacının oda üyelik kaydının silinmesini ve aidat borcu olmadığının tespitini tarihinde mahkemeden istemiş, mahkemece davacının 507 sayılı Yasa döneminde odaya üyelik kaydının silinmesi hususunda bir başvurusunun bulunmadığı, 507 sayılı Yasa uyarınca üyeliğinin devam ettiği, dolayısıyla aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle talep reddedilmişse de, 507 sayılı Yasa tarihinde 5362 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından, yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında olaya 5362 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması ve delillerin bu çerçevede değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenler göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZUL- MASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. 270

298 ÖRNEK YARGI KARARLARI 41) ÖZET: Dava, davacının ticaret sicilindeki kaydının silinerek esnaf siciline kaydının yapılmasına yönelik Mutabakat Komitesi kararının iptali istemine ilişkindir sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 64 /son maddesi gereğince Komite kararlarına karşı ilgililer tarafından on gün içinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkemenin kararı kesindir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının tacir olup, Mutabakat Komitesi tarafından alınan kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, söz konusu kararın iptalini istediğine göre, yukarıda anılan Yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığa bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu itibarla davaya bakmak adli yargının görevine girdiği halde idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı Hk. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/42 Karar No: 2013/1427 Karar Tarihi: MUTABAKAT KOMİTESİ KARARININ İPTALİ (Komite Kararlarına Karşı İlgililer Tarafından On Gün İçinde Yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine İtiraz Edilebileceği - Davaya Bakmak Adli Yargının Görevine Girdiği) GÖREV (Mutabakat Komitesi Kararının İptali - Davaya Bakmak Adli Yargının Görevine Girdiği Halde İdari Yargının Görevli Olduğundan Bahisle Görevsizlik Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği) ADLİ YARGI (Mutabakat Komitesi Kararlarına Karşı İlgililer Tarafından On Gün İçinde Yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine İtiraz Edilebileceği) Kanun: 5362/m.64 DAVA : Taraflar arasında görülen davada Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi nce verilen tarih ve 2012/ /50 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Vedat Yalçın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, Adana Valiliği Mutabakat Komitesince müvekkilinin ticaret sicilindeki kaydının silinerek Fırıncılar Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kaydolması gerektiğine karar verildiğini, oysa müvekkilinin bilanço esasına göre defter 271

299 ÖRNEK YARGI KARARLARI tuttuğundan esnaf değil tacir sayıldığını ileri sürerek, anılan kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın davacı hakkında tesis edilen idari işlemin iptali istemine ilişkin olup, idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle, görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili idare mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının ticaret sicilindeki kaydının silinerek esnaf siciline kaydının yapılmasına yönelik Mutabakat Komitesi kararının iptali istemine ilişkindir sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 64/1. maddesi gereğince, Bu Kanun a tabi odalar arasında veya bu odalar ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalar arasında üye kayıt zorunluluğu bakımından çıkacak anlaşmazlıkları çözümlemek üzere il ve ilçelerde mutabakat komiteleri kurulur. Bu komiteler anlaşmazlıkları, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun belirleyeceği esaslar dahilinde çözüme kavuştururlar.. Aynı Yasa nın 64/son maddesi gereğince de, Komite kararlarına karşı ilgililer tarafından on gün içinde yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkemenin kararı kesindir... Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının tacir olup, Mutabakat Komitesi tarafından alınan kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, söz konusu kararın iptalini istediğine göre, yukarıda anılan Yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığa bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu itibarla davaya bakmak adli yargının görevine girdiği halde idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 272

300 42) ÖZET: Ticaret ve esnaf odasınca belirlenen ekmek fiyatlarına yapılan itirazın reddine ilişkin Valilik Komisyon kararının iptali istemiyle açılan davanın, adli yargı yerinde görülmesi gerektiği Hk. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Esas No: 2013/604 Karar No: 2013/926 Karar Tarihi: Ekmek Fiyatlarına Yapılan İtirazın Reddine İlişkin Valilik Komisyon Kararının İptali İstemi (Adli Yargı Yerinde Görüleceği) Valilik Komisyon Kararının İptali İstemi (Ticaret ve Esnaf Odasınca Belirlenen Ekmek Fiyatlarına Yapılan İtirazın Reddine İlişkin - Adli Yargıda Çözümleneceği) Ticaret Ve Esnaf Odasınca Belirlenen Ekmek Fiyatlarına Yapılan İtirazın Reddi (Redde İlişkin Valilik Komisyon Kararının İptali İstemiyle Açılan Davanın Adli Yargıda Görüleceği) 5174/m.12 ÖRNEK YARGI KARARLARI 507/m.125 OLAY : Davacı dava dilekçesinde, kendisi gibi fırıncı olan onsekiz kişi ile birlikte ticaret ve esnaf odasına başvurarak ekmek fiyatlarının arttırılmasını (250 gram ekmeğin fiyatının 60 kuruştan, 85 kuruşa çıkarılmasını) talep ettiklerini; Ticaret ve esnaf odalarınca uygulanan önceki fiyatlarla çevre illerden alınan fiyatların ve gramajların karşılaştırıldığını ve 250 gram ekmeğin 70 Kuruştan satılmasının uygun olduğuna karar verildiğini; kendilerinin taleplerine uygun olmayan bu zamma valilik makamı nezdinde itiraz ettiklerini; valiliğin bu itirazı değerlendirmek üzere bir komisyon kurarak 250 gram ekmeğin 70 Kuruştan satılmasını belirleyen oda kararını uygun bulduğunu ve taleplerini reddettiğini; ekmek fiyatının objektif değerlerle belirlenmediğini dolayısıyla usul ve hukuka uygun bulunmadığını ileri sürerek, Çankırı Valiliği Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğünün gün ve 63 sayılı Ekmek Fiyatları konulu yazı ekindeki Komisyon Kararının kaldırılması istemiyle Ticaret Odası ile Esnaf Odasının müşterek kararı ile verilen ekmek zammının yetersiz olduğu gerekçesi ile Valilik Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğü Komisyon Kararına yapmış olduğu itirazın ilimizde uygulanan önceki fiyatlar ile çevre illerden alınan ekmek fiyatları ve gramajlarıyla mukayese edildiğinde ilimiz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı Oda Meclisince belirlenen gün ve 2012/47 sayılı kararla yürürlüğe konulan ekmek fiyatlarının uygun bulunduğu kanaatine varılmıştır şek- 273

301 ÖRNEK YARGI KARARLARI lindeki Valilik Komisyon Kararına itiraz ederek, Ticaret Odasından talep ettiği 250 gram ekmeğin 85,-Kuruş olmasına havi talebinin kabulü ile 250 gram ekmeğin fiyatının belirlendiği fiyatın 50 şer gram artırılarak üretilmesi halinde fiyatın gramaja göre aynı katsayıyla çarpılarak bulunması konusundaki hesap hatasının acilen ve tedbiren düzeltilmesini ve fazlaya dair haklarının saklı tutulmasını talep ederek adli yargı yerinde dava açmıştır. ÇANKIRI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: gün ve E:2012/448, K:2012/526 sayı ile, kamu kurumu niteliği bulunan ticaret ve sanayi odası tarafından belirlenen ve Çankırı için geçerli olan genel düzenleyici ekmek fiyatı belirleme işlemine yapılan itiraz üzerine bu düzenlemenin uygun olduğu konusunda karar verdiği, idari işlem niteliğindeki bu karara itirazın Adliye Mahkemelerine değil görevli olan İdare Mahkemesine itirazda bulunulması gerektiği, yargı yolunun kamu düzenine ilişkin olduğu, ayrıca HMK.nun 114 ncü maddesinde dava şartı olarak sayıldığı, HMK.nun 138 nci maddesi uyarınca dava şartları konusunda dosya üzerinden karar verilebileceği, açılan davada yargı yolunun idari yargı yolu olduğu ve İdare Mahkemesinde dava açılması gerektiğinden dava şartlarından olan yargı yolunun caiz olması dava şartının işbu davada bulunmadığı gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından İdare Mahkemesinde görülmesi gerekmesi nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır. KASTAMONU İDARE MAHKEMESİ: gün ve E:2012/998 sayı ile, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile Tacir ve Sanayiciler Tarafından Üretilen Mal ve Hizmetlerin Azami Fiyat Tarifelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinden söz ederek, Çankırı İli genelinde satışı yapılacak azami ekmek fiyatları ve gramajlarının belirlenmesine ilişkin Çankırı Ticaret Odası Başkanlığı Oda Meclisinin tarih ve 2012/47 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin tarihli komisyon kararına karşı açılan davanın 5362 sayılı Kanunun 62. maddesinin açık hükmü gereği, görüm ve çözüm yerinin Adli Yargı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca, görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi ne başvurulmasına, dosya incelemesinin bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine, kararın dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. 274

302 ÖRNEK YARGI KARARLARI İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü nün, Serdar ÖZGÜLDÜR ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL in katılımlarıyla yapılan günlü toplantısında: I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, İdari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ ün adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖ- RÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: KARAR : Dava, Çankırı İli genelinde satışı yapılacak azami ekmek fiyatları ve gramajlarının belirlenmesine ilişkin Çankırı Ticaret Odası Başkanlığı Oda Meclisinin gün ve 2012/47 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin tarihli Çankırı Valiliği Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğü Komisyon kararının iptali istemiyle Çankırı Valiliğine karşı açılmıştır sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun Amaç başlıklı 1. maddesinde, Bu Kanunun amacı; esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak ve bu maksatla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir., Kapsam başlıklı 2. maddesinde ise, Bu Kanun, esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanlar ve esnaf ve sanatkârlar tarafından kurulan esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşları olan birlik, federasyon ve Konfe- 275

303 derasyon hakkında uygulanır. denilmiş, ÖRNEK YARGI KARARLARI Aynı Kanunun Fiyat Tarifelerinin Tespit Şekli başlıklı 62. maddesinde Bu Kanuna tabi esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetlerin fiyat tarifeleri, bağlı bulundukları odalarca hazırlanır ve odanın mensubu olduğu birlik yönetim kurulu tarafından fiyat tarifesinin sunulmasından sonra otuz gün içinde onaylanır veya reddedilir. Onaylanan fiyat tarifesi belediye, mülki amirlik ve ilgili odaya yedi gün içerisinde bildirilir ve bu andan itibaren yürürlüğe girer. Fiyat tarifeleri, uygulanacak azami hadleri gösterir. Belediyeler veya o yerin en büyük mülki amiri tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa onbeş gün içinde o yerin mülki amirinin ya da görevlendireceği yardımcısının başkanlığında, ticaret ve sanayi veya ticaret odasından bir temsilci ile esnaf ve sanatkârlar odaları birliği temsilcisinden teşekkül edecek bir komisyonda görüşülüp karar verilmesini isteyebilirler. Komisyon kararları salt çoğunlukla alınır. Komisyon, tarifeleri uygun bulmadığı takdirde tarife yürürlükten kalkar. Komisyon kararına karşı, ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren on gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilirler. Bu mahkemenin kararı kesindir. düzenlemesine yer verilmiştir. Ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları düzenlemek amacında olan 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 12. maddesinin (ı) bendinde, gerektiğinde 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunun 125 inci maddesinde sayılan mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerini kendi üyeleri için, Bakanlıkça çıkartılacak yönetmeliğe uygun olarak tespit etmek ve onaylamak odaların görevleri arasında sayılmıştır gün ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tacir ve Sanayiciler Tarafından Üretilen Mal ve Hizmetlerin Azami Fiyat Tarifelerin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinde; 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa tabi odalarca, üyeleri tarafından üretilen ve 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa tabi esnaf ve sanatkarlar odaları tarafından belirlenmiş tarifelere konu mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin kendi üyeleri için düzenlenmesi, uygulamaya konulması ve denetimi ile diğer usul ve esasların bu Yönetmelikle düzenlendiği, Tarife tespit esasları başlıklı 4. maddesinde; odaların, bu Yönetmeliğin 1. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen mal 276

304 ÖRNEK YARGI KARARLARI ve hizmetlere ilişkin tarifeleri kendi üyeleriyle ilgili olarak düzenleyebilecekleri, birden fazla odaya kayıtlı bulunan üyelerce üretilen mal ve hizmetlere ilişkin tarifeler, üretilen mal ve hizmetin tacir, deniz taciri ve sanayici vasfıyla bağlantısı dikkate alınarak ilgili oda tarafından tanzim edileceği, Tarifelerin hazırlanması başlıklı 5. maddesinde; odaların üyelerin talebi üzerine veya doğrudan, tarifesi yapılacak mal ve hizmetler için, varsa bir önceki dönemde tespit edilmiş olan tarifedeki hadler üzerinden, gerekli maliyet hesaplarını yaparak yeni döneme ait tarifeleri hazırlayacağı, odaların tarifelerin hazırlanmasında uzman kişi ve kuruluşların görüşlerine başvurabilecekleri, odaların çalışma alanı içerisinde bulunan yerleşim yerlerinin ekonomik ve sosyal göstergelerini dikkate alarak ayrı ayrı tarifeler hazırlayabilecekleri, meclisçe onaylanan tarifelerin aynı gün içinde yürürlüğe gireceği, onaylanan tarifelerin en geç on gün içinde o yer belediye ve mülki idare amirliği ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliğine bildirileceği, 6. maddesinde; odalarca düzenlenen tarifelere ilişkin itirazları karara bağlamak üzere, o yerin mülki idare amirinin veya görevlendireceği kişinin başkanlığında, ilgili belediyenin konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye ile tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili esnaf ve sanatkarlar odaları birliğinin temsilcilerinden oluşan dört kişilik bir komisyon oluşturulacağı, Tarifelere itiraz başlıklı 7. maddesinde ise; belediyeler ve o yerin mülki idare amiri, odalarca tespit edilen tarifeleri uygun bulmadıkları ve bu konuda ilgili odayla anlaşamadıkları takdirde, ayrı ayrı veya birlikte tarifelerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren on beş gün içinde mülki idare amirliği nezdinde komisyona itiraz edebilecekleri, komisyona yapılan itirazların tarifelerin uygulanmasını durdurmayacağı, komisyonun tarifeyi onaylayacağı veya reddedeceği, tarifenin reddi halinde, ilgili odanın ya komisyonun ret gerekçelerini dikkate alarak yeni tarifeyi hazırlayacağı ya da komisyon kararının kendisine yazılı bildirim tarihinden itibaren on gün içinde ticari davaları göremeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunacağı, mahkemenin vereceği kararın kesin olduğu kurala bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, Çankırı İli genelinde satışı yapılacak ekmeklerin azami fiyatları ve gramajlarının belirlenmesine ilişkin Çankırı Ticaret Odası Başkanlığı Oda Meclisinin gün ve 2012/47 sayılı kararına karşı, fırıncılar esnafınca Çankırı Valiliğine itirazda bulunulduğu; itiraz üzerine vali yardımcısı başkanlığında çalışan, Ticaret ve Sanayi Odası, Belediye Başkanlığı ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulduğu, anılan komisyon tarafından tarihinde alınan kararla İlimizde uygulanan önceki fiyatlar ile çevre iller Kastamonu, Kırıkkale ve Çorum dan alınan ekmek fiyat ve gramajları, 277

305 ÖRNEK YARGI KARARLARI 250 gram ekmeğin 0,60 kuruştan, yine 300 gram ekmeğin 0,65 kuruş ve 0,80 kuruştan satıldığı tespit edilmiştir. Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının Oda Meclisinde tarih ve 2012/47 sayılı kararı gereği, 250 gram ekmeğin, 0,70 kuruş, 300 gram ekmeğin 0,80 kuruş, 400 gram ekmeğin 1,00 TL den satılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu görüşmeler sonucunda; İlimizde uygulanan önceki fiyatlar ile çevre illerden alınan ekmek fiyatları ve gramajlarıyla mukayese edildiğinde; İlimiz Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı Oda Meclisinin belirlemiş olduğu 250 gram ekmeğin, 0,70 kuruş, 300 gram ekmeğin 0,80 kuruş, 400 gram ekmeğin 1,00 TL den satılmasının uygun bulunarak yasal yollar açık olmak üzere komisyonca oybirliği karar verilmiştir. denildiği ve bu kararın davacıya gün ve 63 sayılı Çankırı Valiliği Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğü işlemi ile bildirildiği; davacı tarafından bildirimi yapılan komisyon kararının kaldırılması, ticaret odasından talep edilen 250 gram ekmeğin 85 Kuruş olmasına havi talebinin kabulü ile 250 gram ekmeğin fiyatının belirlendiği fiyatın 50 şer gram arttırılarak üretilmesi halinde fiyatın gramaja göre aynı katsayı ile çarpılarak bulunması konusundaki hesap hatasının acilen ve tedbiren düzeltilmesi, Valiliğin eksik inceleme sonucu yasalara aykırı vermiş olduğu bu kararın iptali ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda sözü edilen kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca, mal ve hizmetlerin fiyat tarifelerinin bağlı oldukları odalarca hazırlanacağı ve fiyat tarifelerinin uygulanacak azami hadleri göstereceği, bu tarifelerin uygun bulunmaması halinde (yapılan itiraz üzerine), tarifenin uygunluğunun teşekkül edecek bir komisyonda görüşülüp karar verilebileceği gözetildiğinde, komisyon kararlarına karşı adli yargı nezdinde itirazda bulunulabileceği açıktır. Bu durumda, Çankırı İli genelinde satışı yapılacak azami ekmek fiyatları ve gramajların belirlenmesine ilişkin komisyon kararına karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, Kastamonu İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kastamonu İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin gün ve E:2012/448, K:2012/526 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi. 278

306 ÖRNEK YARGI KARARLARI 43) ÖZET: Dava genel kredi sözleşmesinden doğan itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davasına konu olan icra dosyasındaki kredi sözleşmelerinde davalının Balıkesir Bakkallar ve Bayiler Odası yetkilisi olarak imzası yanında kendi ismi karşısında da ayrıca imzası bulunduğundan, şahsi sorumluluğunun varlığının kabulü gerekir. Davalının şahsi sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği Hk. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10977 Karar No: 2013/14904 Karar Tarihi: Genel Kredi Sözleşmesinden Doğan İtirazın İptali (Davalının Bakkallar ve Bayiler Odası Yetkilisi Olarak İmzası Yanında Kendi İsmi Karşısında da Ayrıca İmzası Bulunduğundan Şahsi Sorumluluğunun Varlığının Kabulü Gerektiği) İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Doğan - İcra Dosyasındaki Kredi Sözleşmelerinde Davalının Bakkallar ve Bayiler Odası Yetkilisi Olarak İmzası Yanında Kendi İsmi Karşısında da Ayrıca İmzası Bulunduğundan Şahsi Sorumluluğunun Varlığının Kabulü Gerektiği) Şahsi Sorumluluk (Kredi Sözleşmelerinde Davalının Bakkallar ve Bayiler Odası Yetkilisi Olarak İmzası Yanında Kendi İsmi Karşısında da Ayrıca İmzası Bulunduğundan Şahsi Sorumluluğunun Varlığının Kabulü Gerektiği - Genel Kredi Sözleşmesinden Doğan İtirazın İptali) 2004/m.67 DAVA: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR: Davacı vekili, vekil edeni bankayla dava dışı B... Tütün Mamülleri Alkollü İçkiler Gıda Unlu Mamuller Bakkaliye San. ve Tic. A Ş. arasında akdedilen 2004, 2006 ve 2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ni davalının kefil olarak imzaladığını, dava dışı firmanın sözleşmeden doğan borçlarını süresinde ödememesi üzerine borçlulara ihtarname keşide edildiğini ve hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Balıkesir 4. İcra Dairesi nin 2012/1302 Sayılı dosyasıyla kredi borçlusu ve kefilleri hakkında icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, müvekkili yararına 279

307 ÖRNEK YARGI KARARLARI alacağın %40 ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve istemiştir. Davalı vekili, vekil edeninin Bakkallar ve Bayiler Odası nın Genel Sekreteri olarak görev yaptığını, davacı bankayla dava dışı şirketin yaptığı kredi sözleşmesine şahsen kefil olarak imza atmadığını, B... A.Ş. nin Bakkallar ve Bayiler Odası üyelerinin kurduğu ve ortak bulundukları bir şirket olduğunu, davacı bankadan kullandıkları krediye Bakkallar ve Bayiler Odası nın kefil olduğunu bildirerek, davanın reddiyle kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüzel kişiliği şahsen temsil yetkisi bulunmayan ve yönetim kurulu kararı sebebiyle kredi sözleşmesine imza atan genel sekreter G. K. nın genel kredi sözleşmesinden kefil sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı, Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanlığı nın 5362 S. Yasaya göre kurulmuş tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları ile bu odaların üst kuruluşu olarak birlik, federasyon ve konfederasyona bağlı bir esnaf ve sanatkarlar odası kuruluşu olduğu, tüzel kişilik olarak kredi borçlusu B... A.Ş. ye kefil olduğu, davalının şahsen bir kefaletinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasına konu olan icra dosyasındaki kredi sözleşmelerinde davalı G. K. nın Balıkesir Bakkallar ve Bayiler Odası yetkilisi olarak imzası yanında kendi ismi karşısında da ayrıca imzası bulunduğundan, şahsi sorumluluğunun varlığının kabulü gerekir. G. K. nın şahsi sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istenmesi halinde iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 280

308 44) ÖZET: Dava haksız rekabetin tespitine ilişkindir. Mahkemece; belediyeye yapılan ihbar üzerine belediyece tutanak tutulup, düğün faaliyetlerinin tespit edildiği, belediyenin yasal işlem başlatıp, faaliyeti konusunda uyardığının dosya kapsamından anlaşıldığı, Esnaf Odasının ise yasaya uygun ruhsatı bulunan düğün salonu işletmecilerinin haklarının korunması için oluştuğu görülmekle, oda mensuplarının haklarının korunması için bu neviden yapı kullanma izni bulunmayan, düğün salonu işletme ruhsatı olmayan ve olması için yetkili merciden izin almaksızın bu kurala uymadan davacı Esnaf Odasının faaliyet konusu içindeki bir konuda faaliyet göstermesinin, davacı mensupları aleyhine haksız rekabet oluşturduğu, ödedikleri KDV farklılığının dahi davacı aleyhine haksız rekabet konusu olduğu, TTK 57/10 maddesinin bunu düzenlediği ve izahı yapılan davalı faaliyetinin bu sebeple haksız rekabet olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının işyerini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmesinin isabetli olduğu Hk. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9239 Karar No: 2013/9493 Karar Tarihi: Haksız Rekabetin Tespiti Davası (Düğün Salonu İşletme Ruhsatı Olmayan ve Olması İçin Yetkili Merciden İzin Almaksızın Bu Kurala Uymadan Davacı Esnaf Odasının Faaliyet Konusu İçindeki Bir Konuda Faaliyet Göstermesinin Davacı Mensupları Aleyhine Haksız Rekabet Oluşturduğu - Ödedikleri KDV Farklılığının Dahi Davacı Aleyhine Haksız Rekabet Konusu Olduğu) Esnaf Odası (Haksız Rekabet Davası - Oda Mensuplarının Haklarının Korunması İçin Bu Neviden Yapı Kullanma İzni Bulunmayan Düğün Salonu İşletme Ruhsatı Olmayan ve Olması İçin Yetkili Merciden İzin Almaksızın Bu Kurala Uymadan Davacı Esnaf Odasının Faaliyet Konusu İçindeki Bir Konuda Faaliyet Göstermesinin Davacı Mensupları Aleyhine Haksız Rekabet Oluşturduğu) Düğün Faaliyetleri (Esnaf Odasının Yasaya Uygun Ruhsatı Bulunan Düğün Salonu İşletmecilerinin Haklarının Korunması İçin Oluştuğu - Düğün Salonu İşletme Ruhsatı Olmayan ve Olması İçin Yetkili Merciden İzin Almaksızın Bu Kurala Uymadan Davacı Esnaf Odasının Faaliyet Konusu İçindeki Bir Konuda Faaliyet Göstermesinin Davacı Mensupları Aleyhine Haksız Rekabet Oluşturduğu) 6102/m.57/10 ÖRNEK YARGI KARARLARI 281

309 ÖRNEK YARGI KARARLARI DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi nce verilen tarih ve 2011/ /159 Sayılı kararın Yargıtay ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR: Davacı vekili, müvekkilinin 5362 Sayılı yasaya göre kurulan meslek odası vasfında olduğunu ve aynı Kanunun 11/f maddesi uyarınca üyelerinin menfaatlerini korumak ve kollamak ve bunun için yasal yollara başvurmakla yükümlü olduklarını, oda üyelerinin işletmekte oldukları düğün salonlarının gerek 3572 Sayılı yasa gerekse 9207 Sayılı iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarına dair yönetmelik hükümlerine göre özel şekilde yapılması ve işletilmesi gereken yerlerden olduğunu, yönetmeliğin 5/c bendi uyarınca özel yapı şeklini gerektiren düğün salonu gibi yerler için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması ve yine düğün salonlarının içinde bulunduğu bir kısım yerlerin işletilmesine izin verilebilmesi için bu tür salonların sahip olması gereken şekli vasıflarının belirlendiğini, oysa davalının bu nitelikleri taşımayan ve ticaret kayıtlarında restorant, cafe işletmeciliği yapmak üzere kurulduğu belli olan işletmesinde faaliyet alanına aykırı düğün yapılmasına müsaade ettiğini, fiilen zaman zaman düğün salonu işlettiğini, bunun oda üyelerinin aleyhine haksız rekabet oluşturduğunu, bir diğer yandan düğün işletmelerinin faaliyetlerinde ikram edilen yiyecekler için %18 KDV ödediğini, ancak davalının KDV öderken lokanta olarak beyan etmesi sebebiyle %8 KDV ödediğini, bu durumun dahi üyeler aleyhine haksız rekabet yarattığı belirtilerek işletmenin bu şekilde kullanılmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davalının işletme ruhsatında sahip olduğu işyerinin lokanta-kafe olarak ruhsatının bulunduğu, Y... Cafe ismiyle işletilen bu iş yerinin, davalının cevap dilekçesinde açıkça belirttiği üzere zaman zaman düğün salonu olarak kiralandığı ve kullanıldığı, bu konuya dair belediye dosyasında cafe, restoran, kır kahvesi olarak 10 yıllık ruhsata sahip iş yerinin, 2000 yılının 7. ayında alınan ruhsatının 2010 yılının 7. ayında yenilendiği ve belediyeye yapılan ihbar üzerine belediyece tutanak tutulup, düğün faaliyetlerinin tespit edildiği, belediyenin yasal işlem başlatıp, faaliyeti konusunda uyardığının dosya kapsamından anlaşıldığı, Esnaf Odasının ise yasaya uygun ruhsatı bulunan 282

310 ÖRNEK YARGI KARARLARI düğün salonu işletmecilerinin haklarının korunması için oluştuğu görülmekle, oda mensuplarının haklarının korunması için bu neviden yapı kullanma izni bulunmayan, düğün salonu işletme ruhsatı olmayan ve olması için yetkili merciden izin almaksızın bu kurala uymadan davacı Esnaf Odasının faaliyet konusu içindeki bir konuda faaliyet göstermesinin, davacı mensupları aleyhine haksız rekabet oluşturduğu, ödedikleri KDV farklılığının dahi davacı aleyhine haksız rekabet konusu olduğu, TTK 57/10 maddesinin bunu düzenlediği ve izahı yapılan davalı faaliyetinin bu sebeple haksız rekabet olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ile davalının işletmecisi olduğu Bahçelievler G... Sokak No:... deki işyerini, düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam haremin temyiz edenden alınmasına, tarihinde oybirliği ile karar verildi. 283

311 ÖRNEK YARGI KARARLARI 45) ÖZET: Dava, 5362 Sayılı Kanunun 52. maddesi uyarınca kuruluş amaçları veya kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmediği iddiasıyla davalı Oda nın yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi istemine dair olup madde de bu tür davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekir. Yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davada taraf delillerinin toplanıp birlikte değerlendirmesi sonucu işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yerinde olmayan gerekçeyle davada görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediği Hk. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12730 Karar No: 2015/1580 Tarih: ODA YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVİNE SON VERİLMESİ İSTEMİ (Bu Tür Davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu - Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülüp Karara Bağlanması Gerektiği Gözetilerek Taraf Delillerinin Toplanıp Birlikte Değerlendirmesi Sonucu İşin Esası Hakkında Bir Karar Verilmesi Gerektiği) ESNAF ODALARI (Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin Görevine Son Verilmesi Sayılı Kanunda Bu Tür Davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Hükme Bağlandığından Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülüp Karara Bağlanması Gerektiği) GÖREV (Oda Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin Görevine Son Verilmesi İstemi/Bu Tür Davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu - Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülüp Karara Bağlanması Gerektiği) GÖREVSİZLİK KARARI (Davada Davalı Odanın Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin Görevlerine Son Verilmesi İstenilmiş Olup 5362 Sayılı Kanunda Bu Tür Davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğunun Hükme Bağlandığı Gözetilmeden Görevsizlik Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği) DAVA: Dava dilekçesinde, davalı oda yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR: Davacı vekili dava dilekçesinde; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın 284

312 ÖRNEK YARGI KARARLARI talimatlarının davalı R... Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası tarafından yerine getirilmediği ileri sürülerek 5362 Sayılı Kanunun 52. maddesi uyarınca Oda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi istenmiş, mahkemece idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sayılı Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun dayanağı Anayasanın 135. maddesi olup, bu Kanunun 1. maddesinde odaların; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere mesleki disiplin ahlak ve dayanışmayı korumak ve bu kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları oldukları hususuna yer verilmiştir. Aynı Kanunun 11. maddesinde oda organları arasında sayılan yönetim kurulunun görevleri sayılmış, 52. maddesinde ise; kuruluş amaçları veya kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen oda, borsa veya birlik organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları ildeki Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, o yer asliye hukuk mahkemesince karar verileceği belirtilmiştir Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve dair kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, 5362 Sayılı Kanunun 52. maddesi uyarınca kuruluş amaçları veya kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmediği iddiasıyla davalı Oda nın yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi istemine dair olup madde de bu tür davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davada taraf delillerinin toplanıp birlikte değerlendirmesi sonucu işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yerinde olmayan gerekçeyle davada görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 285

313

314 ÖRNEK YARGI KARARLARI III- ESNAFLARI İLGİLENDİREN İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN TARİH SIRASINA GÖRE ÖRNEK YÜKSEK MAHKEME KARARLARI 287

315 46) ÖZETİ: 507 sayılı kanun tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5362 Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunun 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin 2. cümlesi ile diğer yasaların 507 sayılı yasaya yaptıkları atıfların 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılacağı da açıklanmıştır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde 507 sayılı yasaya yapılan atıf, 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılmalıdır. Bahsi geçen yeni yasal düzenlemede esnaf ve sanatkâr tanımı değiştirilmiştir. Yeni yasanın 3.maddesine göre Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri olarak belirtilmiştir. 507 sayılı yasada yazılı olan geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin sözcükleri yeni yasada yer verilmemiştir. Yeni yasanın düzenlemesi karşısında artık tarihinden sonra İş Kanunun kapsamını belirlerken, Yargıtay Kararları 392 geçimini münhasıran bu işten sağlama ölçütü dikkate alınmaması gerektiği Hk. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas No. 2008/31388 Karar No. 2009/1886 Karar Tarihi: Esnaf ve Sanatkar Sayılma ÖRNEK YARGI KARARLARI 2- Geçimini Münhasıran Bu İşten Sağlama Koşulunun Aranmayacağı 3- İş Yasasının Kapsamı Dışında Kalma DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten soma dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Uyuşmazlık davalıya ait işyerinin esnaf niteliğinde olup olmadığı ve bu işyerinde çalışan işçinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. 288

316 ÖRNEK YARGI KARARLARI 4857 sayılı İş Kanunu nun 4.maddesinin 1.fıkrasının 1 bendi uyarınca, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz. Kısaca, işçi esnaf niteliğindeki işyerinde çalışıyor ve bu işyerinde çalışan işçi sayısı 3 ve daha az ise, işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir. 507 sayılı Kanunun 2.maddesinde İster gezici olsun ister bir dükkan veya bir sokağın belli yerinde sabit bulunsunlar ticari sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer ve gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icap ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen, ayni niteliğe (sermaye unsuru olsun olmasına) sahip olmakla beraber, ayrıca çalıştığı sanat, meslek ve hizmet kolunda bilgi, görgü ve ihtisasını değerlendiren hizmet, meslek ve küçük sanat sahipleriyle bunların yanında çalışanlar ve geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin 1. maddede belirtilen amaçlarla kuracakları dernekler bu kanun hükümlerine tabidir denilmektedir. 507 sayılı kanun tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5362 Esnaf Ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunun 76.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin 2. cümlesi ile diğer yasaların 507 sayılı yasaya yaptıkları atıfların 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılacağı da açıklanmıştır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde 507 sayılı yasaya yapılan atıf, 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılmalıdır. Bahsi geçen yeni yasal düzenlemede esnaf ve sanatkâr tanımı değiştirilmiştir. Yeni yasanın 3.maddesine göre Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı Yargıtay Kararları 393 esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri olarak belirtilmiştir. 507 sayılı yasada yazılı olan geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin sözcükleri yeni yasada yer verilmemiştir. Yeni yasanın düzenlemesi karşısında artık tarihinden soma İş Kanunun kapsamını belirlerken, geçimini münhasıran bu işten sağlama ölçütü dikkate alınmamalıdır sayılı yasadaki düzenleme ile esnaf ve tacir ayrımında başka kriterlere 289

317 ÖRNEK YARGI KARARLARI yer verilmiş olup, kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlük yapanların da ekonomik sermayesi, kazancının tacir sanayici niteliğini aşmaması ve vergilendirme gibi ölçütler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekecektir. 507 sayılı yasa döneminde esnaf sayılan kamyoncu, taksici, dolmuşçu gibi kişilerin de bu yeni kriterler çerçevesinde esnaf sayılmama ihtimali ortaya çıkmaktadır. Ekonomik faaliyetini daha çok bedeni çalışmasına dayandıran düşük gelirli taksi ve minibüs işletmesi sahiplerinin esnaf olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını belirtmek gerekir. Dairemizin 2008 yılında vermiş olduğu kararlar bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD gün 2008/ 3568 E, 2008/ K.) sayılı yasanın 3. maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkar faaliyeti kapsamında kalan işyerinde 4857 sayılı yasanın 4/ı bendi uyarınca, üç kişinin çalışması halinde bu işyeri iş kanunun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede, üç işçi yerine üç kişi den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri, İş Kanununa tabi olacaktır. Somut olayda davacının davalıya ait ticari takside çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece takside çalışan işçi sayısı araştırılmış ve davalının geçimini sadece taksiden sağladığı belirlenerek davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemece 507 sayılı yasa yönünden gerekli araştırmaya gidilmişse de, daha soma yürürlüğe girmiş olan 5362 sayılı yasa bakımından değerlendirme yapılmamıştır. Sözü edilen yasa bakımından esnaf kriterleri somut olaya özgü biçimde ele alınmalı ve davalının faaliyetinin esnaf kapsamında kalıp kalmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. 290

318 ÖRNEK YARGI KARARLARI 47) ÖZET: Dava, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma, bayram ve genel tatil ücreti ve vergi iadesi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkeme ilk kararının gerekçesinde 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu na ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmamışken, direnme olarak adlandırdığı kararında, bozma nedenine uygun biçimde değerlendirme yapmış; böylece daha önce irdelemediği gerekçe ve nedenlere dayalı yeni hükmü oluşturmuştur. Söz konusu kararın direnme niteliğinde olmadığının gözetilmesi gerektiği Hk. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2011/9-393 Karar No: 2011/473 Karar Tarihi: İŞÇİLİK ALACAĞI (Yerel Mahkemenin Bozmadan Sonra 5362 S.K. ya İlişkin Değerlendirme Yaptığı - Söz Konusu Karar Yeni Bir Gerekçeye Dayandığından Direnme Kararı Olarak Nitelendirilemeyeceği) DİRENME KARARI (İşçilik Alacağı/Yerel Mahkemenin Bozmadan Sonra 5362 S.K. ya İlişkin Değerlendirme Yaptığı - Söz Konusu Karar Yeni Bir Gerekçeye Dayandığından Direnme Kararı Olarak Nitelendirilemeyeceği) Kanun: 5362/m.76 DAVA : Taraflar arasındaki işçilik alacakları davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 3. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen gün ve 2007/592 esas, 2008/772 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin gün ve 2008/43998 esas, 2010/39187 karar sayılı ilamı ile; (... Davacı açmış olduğu bu davada davalıya ait market işyerinde iş sözleşmesi kapsamında çalıştığını ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatlarıyla bir kısım işçilik alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının işyerinden kendisinin ayrıldığını savunmuş, diğer istekler yönünden de davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili kararı yasal süresi içinde temyiz etmiştir. Davalı vekili vermiş olduğu ek temyiz dilekçesinde, işyerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında ile- 291

319 ÖRNEK YARGI KARARLARI ri sürülebileceği gibi mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu nun 1. maddesini esas alarak belirler. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava iş mahkemesi sıfatıyla açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda, asliye hukuk mahkemesi ara kararı ile iş mahkemesi sıfatıyla baktığını belirterek davaya bakmaya devam eder. İşçinin İş Kanunu kapsamında kalmaması halinde iş mahkemesine açılan davada, dava dilekçesinin görev nedeni ile reddi ve davanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır sayılı İş Mahkemeleri Kanunu nun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir sayılı İş Kanunu nun 4. maddesinin 1. fıkrasının 1 bendi uyarınca, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz. Kısaca, işçi esnaf niteliğindeki işyerinde çalışıyor ve bu işyerinde çalışan işçi sayısı 3 ve daha az ise, işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir. 507 sayılı Kanunun 2. maddesinde İster gezici olsun ister bir dükkan veya bir sokağın belli yerinde sabit bulunsunlar ticari sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer ve gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icap ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla ticaret ve sanayi odasına kayıtları gerekmeyen, ayni niteliğe (sermaye unsuru olsun olmasına) sahip olmakla beraber, ayrıca çalıştığı sanat, meslek ve hizmet kolunda bilgi, görgü ve ihtisasını değerlendiren hizmet, meslek ve küçük sanat sahipleriyle bunların yanında çalışanlar ve geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin 1. maddede belirtilen amaçlarla kuracakları dernekler bu kanun hükümlerine tabidir denilmektedir. 507 sayılı kanun tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5362 Esnaf Ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunun 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin 2. cümlesi ile diğer yasaların 507 sayılı 292

320 ÖRNEK YARGI KARARLARI yasaya yaptıkları atıfların 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılacağı da açıklanmıştır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde 507 sayılı yasaya yapılan atıf, 5362 sayılı yasaya yapılmış sayılmalıdır. Bahsi geçen yeni yasal düzenlemede esnaf ve sanatkâr tanımı değiştirilmiştir. Yeni yasanın 3. maddesine göre Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri olarak belirtilmiştir. 507 sayılı yasada yazılı olan geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin sözcükleri yeni yasada yer verilmemiştir. Yeni yasanın düzenlemesi karşısında artık tarihinden sonra İş Kanunun kapsamını belirlerken, geçimini münhasıran bu işten sağlama ölçütü dikkate alınmamalıdır sayılı yasadaki düzenleme ile esnaf ve tacir ayrımında başka kriterlere yer verilmiş olup, kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlük yapanların da ekonomik sermayesi, kazancının tacir sanayici niteliğini aşmaması ve vergilendirme gibi ölçütler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekecektir. 507 sayılı yasa döneminde esnaf sayılan kamyoncu, taksici, dolmuşçu gibi kişilerin de bu yeni kriterler çerçevesinde esnaf sayılmama ihtimali ortaya çıkmaktadır. Ekonomik faaliyetini daha çok bedeni çalışmasına dayandıran düşük gelirli taksi ve minibüs işletmesi sahiplerinin esnaf olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını belirtmek gerekir. Dairemizin 2008 yılında vermiş olduğu kararlar bu doğrultudadır (Yargıtay 9. HD gün 2008/ 3568 E, 2008/ K.) sayılı yasanın 3. maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkar faaliyeti kapsamında kalan işyerinde 4857 sayılı yasanın 4/ı bendi uyarınca, üç kişinin çalışması halinde bu işyeri iş kanunun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede, üç işçi yerine üç kişi den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri, İş Kanununa tabi olacaktır. Somut olayda, davacının çalıştığı market işyeri yönünden yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak görev konusu açıklığa kavuşturulmalıdır. Yapılacak olan araştırma sonunda işyerinde geçen çalışmaların İş Kanunu kapsamında 293

321 ÖRNEK YARGI KARARLARI olup olmadığı belirlenmeli, buna göre görev konusunda bir karar verilmelidir...), Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR: Dava, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma, bayram ve genel tatil ücreti ve vergi iadesi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine karar; Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Mahkeme, bozmada işaret olunan şekilde, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nu da değerlendirerek uyuşmazlıkta kendisinin görevli olduğunun kabulü ile direnme olarak adlandırdığı kararı vermiş; hükmü davalı vekili temyize getirmiştir. Dosyadaki bu somut durum karşısında Hukuk Genel Kurulu ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK. m. 429). Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile veya bilgiye dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez. Somut olayda da; yerel mahkeme ilk kararının gerekçesinde 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu na ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmamışken, direnme olarak adlandırdığı kararında, bozmada yer alan 5362 sayılı Yasanın 3. maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkarlar faaliyeti kapsamında kalan işyerinde 4857 sayılı Yasanın 4/ı bendi uyarınca, üç kişinin çalışması halinde bu işyeri İş Kanunun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede, üç işçi yerine 294

322 ÖRNEK YARGI KARARLARI üç kişi den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak görev konusu açıklığa kavuşturulmalıdır, şeklindeki bozma nedenine uygun biçimde değerlendirme yapmış; böylece daha önce irdelemediği gerekçe ve nedenlere dayalı yeni hükmü oluşturmuştur. Hal böyle olunca; mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan esinlenerek ortaya konulan yeni gerekçeye dayalı, yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır. Şu durumda; bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu na değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, gününde oybirliği ile karar verildi. 295

323 ÖRNEK YARGI KARARLARI 48) ÖZET: Kural olarak yukarda açıklandığı biçimde esnaf sicil kaydına dayalı olarak oluşturulmayan oda kaydı sebebiyle zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı mümkün değilse de Somut olayda, usulsüz olarak oluşturulmuş bir tescil söz konusu değildir. Öte yandan 5362 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesiyle oda kaydı bulunmakla birlikte sicil kaydı bulunmayan sigortalılar bakımından. Bağ-Kur sigortalılıklarının sürdürülmesi bakımından bir hak getirilmiş olup davacının bu haktan yararlanıp yararlanmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Anılan yasal düzenleme gereği olarak davacının Kuruma olan yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle Bağ-Kur sigortalılığının devamını sağlamasının mümkün bulunduğu Hk. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2385 Karar No: 2011/6422 Karar Tarihi: DAVA : Davacı, tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B. Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR: Dava davacının tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davaya konu dönemde vergi kaydının ve fiili çalışmasının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının tarihli giriş bildirgesine göre tarihinde başlayan vergi kaydı esas alınarak tarihi itibarıyla tescil edildiği. Bakkallar ve Bayiler Odasında tarihinde başlayan ve devam eden. Marangozlar Odasında ise tarihleri arasında üyeliğinin tarihleri arasında sicil kaydının bulunduğu, vergi kaydının tarihinde sona erdiği, davalı kurumun vergide kayıtlı bulunulmayan sürelerde davacının Bağ-Kur sigortalısı olduğunu kabul etmeyerek uyuşmazlık çıkarması sebebiyle Kayseri 2. İş Mahkemesi nin gün ve Sayılı ilamıyla tarihleri arasında davacının Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesi üzerine davalı kurumun kararda belirtilen sürede davacının 296

324 ÖRNEK YARGI KARARLARI sigortalılığını düzelttiği, ancak esnaf sicil kaydının bulunmadığından tarihinden sonra davacıyı Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul etmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının uyuşmazlık konusu dönemde vergi ve esnaf sicilinde kaydının bulunmadığı dosya içerisinde bellidir. Esasen davacı vekili de yargılama sırasında fiili çalışmanın bulunmadığını devam eden oda kaydına dayalı olarak sigortalı olarak kabullerinin gerektiğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlık davacının davaya konu olan ile dava tarihi arasında kalan dönemde esnaf sicilinde kayıtlı olup olmadığı, vergi ve sicil kaydı yoksa sırf oda kaydına dayanılarak anılan dönemde davacının Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulünün mümkün bulunup bulunmadığına ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 Sayılı Kanunun 3165 Sayılı Kanun ile değişik 24/l(a) maddesine göre ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar. Esnaf ve Sanatkar siciline kayıtlı olanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olanlar Bağ-Kur sigortalısıdır. 25. maddeye göre gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da esnaf ve sanatkar siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı oldukları tarihten itibaren bu Kanuna göre sigortalıdır. Gerçekten 507 Sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu. Esnaf ve Küçük Sanatkarları 2. maddesinde tanımlamıştır. Bu tanıma göre ister gezici olsun, ister bir dükkanda veya belli bir sokağın belli yerinde sabit bulunsunlar, ticareti sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanan ve geliri o yer gelenek ve teamülüne nazaran tacir niteliğini kazanmasını icap ettirmeyecek miktarda sınırlı olan ve bu bakımdan ticaret sicili ve dolayısıyla Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtları gerekmeyen, aynı niteliğe (sermaye unsuru olsun, olmasın) sahip olmakla beraber, ayrıca çalıştığı sanat, meslek ve hizmet kolunda bilgi, görgü ve ihtisasını değerlendiren hizmet, meslek ve küçük sanat sahipleri ile bunların yanlarında çalışanlar ve geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle temin eden kimselerin birinci maddeye göre kuracakları dernekler (odalar) bu Kanun hükümlerine tabidir. 507 Sayılı Kanunun tarihli ve 62 Sayılı K.H.K. ve K.H.K nun aynen kabulüne dair tarihinde yürürlüğe giren 3153 Sayılı Kanun ile değişik 5. maddesine göre ise Esnaf ve Sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarlar çalışma bölgesi içindeki derneğe kayıt olmak zorundadır. Kayıt zorunluluğunu 1 ay içinde yerine getirmeyenler sicile kayıt tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 297

325 ÖRNEK YARGI KARARLARI doğrudan doğruya kaydedilirler. Değişik 119. maddeye göre mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır. 62 Sayılı K.H.K. nun geçici 2. maddesine göre Esnaf siciline kayıt ilgili yönetmeliklerin yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde yaptırılmak zorundadır. ilgili yönetmelik ise tarihinde yürürlüğe konmuş ve 1 yıllık geçiş süresi tarihinde sona ermiştir. Yukarıda açıklanan yasal sisteme göre 1479 Sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşları kayıtları Bağ-Kur sigortalılığına esas alınmıştır. 507 Sayılı Yasada tanımı yapılan, ticareti sermayesi ile beden gücüne dayalı olup, kazancı tacir niteliğini kazandırmayacak miktarda sınırlı olan bakkal, manav, lokantacı, kasap, tamirci, berber, şoför vs, gibi esnaf ve küçük sanatkarların faaliyette bulunabilmeleri ve bu Kanuna göre kurulu esnaf ve sanatkar derneklerine (odalarına) kaydedilebilmeleri için esnaf ve sanatkar siciline kayıt koşulu getirilmiştir. Oda kaydının sicile kayıt tarihine göre yapılması gerekmektedir. Bu sebeplerle sicil kaydı olmaksızın yapılan oda kayıtlarının yasal dayanağı olmadığı ortadadır. Bu durumda 1479 Sayılı Kanunun kapsama aldığı kanunla kurulu meslek kuruluşları 507 Sayılı Yasaya göre kurulan dernekler dışında kalan kuruluşlardır. 507 Sayılı Yasaya göre esnaf siciline kayıt zorunluluğu olmayan başka bir anlatımla, esnaf ve küçük sanatkar tanımı dışında kalan 5590 Sayılı Yasaya göre kurulan ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı tüccar ve sanayiciler, aynı şekilde faaliyetlerini esnaf odalarına değil kanunla kurulu ilgili meslek odaları, birlikleri kayıtlarına göre sürdürebilen mimar, mühendis, eczacı, tabip gibi meslek mensupları kanunla kurulu bu meslek kuruluşları kayıtları ile Bağ-Kur kapsamına alınacaklardır. Hal böyle olunca, yasal dayanağı olmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Yasa nın anladığı anlamda kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı niteliğinde bulunmadığından bu kayda geçerlilik tanınarak davacı zorunlu Bağ-kurlu kabul edilemez. Ayrıca, davacının sigortalılık koşullarını taşımadığı dönem için sonradan toplu olarak prim ödemek suretiyle hizmet elde etmesi de mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarla Meslek Kuruluşu Kanununun Geçici 3. maddesinde Oda Üyeliğine istinaden Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu üyesi olan, ancak bu Kanunun yürürlüğe girmesiyle üyelik şartlarını taşımadıkları için oda üyelikleri sona erenlerin bu Kuruma olan üyeliklerinin yükümlülüklerini yerine getirmeleri kaydıyla devam edeceği bildirilmiştir. Kural olarak yukarda açıklandığı biçimde esnaf sicil kaydına dayalı olarak 298

326 ÖRNEK YARGI KARARLARI oluşturulmayan oda kaydı sebebiyle zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı mümkün değilse de. Somut olayda, usulsüz olarak oluşturulmuş bir tescil söz konusu değildir. Öte yandan 5362 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesiyle oda kaydı bulunmakla birlikte sicil kaydı bulunmayan sigortalılar bakımından. Bağ-Kur sigortalılıklarının sürdürülmesi bakımından bir hak getirilmiş olup davacının bu haktan yararlanıp yararlanmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Anılan yasal düzenleme gereği olarak davacının Kuruma olan yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle Bağ-Kur sigortalılığının devamını sağlamasının mümkün bulunduğu ortadadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde davacıya iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 299

327 ÖRNEK YARGI KARARLARI 49) ÖZETİ: Gerçek ve fiili bir çalışmaya dayandığı kanıtlanamayan oda kaydının, vergi ve esnaf sicil kaydı da olmadığından tek başına sigortalılık hakkı kazandıracağı düşünülemez. Bu durumda davacının yıllarca sürdürdüğünü iddia ettiği bağımsız çalışmasına ilişkin maddi delil ve belgelerinin bulunması gerekir. Salt, soyut tanık sözleri ile de sonuca gidilemez. Yapılacak iş, davacıya ait söz konusu oda kaydında sözü edilen mesleği icra ettiğine dair maddi delillerini ibraz etmek için süre vererek, bu mesleği sonrasında da devam ettirip ettirmediğine ilişkin tüm delilleri sunması sağlanarak gerekirse zabıta, maliye, muhtarlık marifetiyle davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı araştırılıp, davacının sigortalılık elde edebilmesi için sonradan oluşturulması kuvvetle muhtemel olan oda kaydının gerçekliğinin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu Hk. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/8127 Karar No: 2013/12974 Tarihi: DAVA: Davacı-karsı Davalı, esnaf Bağ-Kur sigortalılığının, almakta olduğu yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline; Davalı-Karşı Davacı Kurum ise, yersiz olarak ödenen aylıkların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davacı karşı davalının davasının kabulüne, davalı karşı davacı Kurumun davasının reddine karar vermiştir. Hükmün, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Köse tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, Kurumun 1479 sayılı Yasa ya tabi sigortalılığını iptal eden işleminin iptalini talep etmiş, birleşen davada ise Kurum aylığın iptal edilmesiyle oluşan alacak için yaptığı takibe davacı tarafından yapılan itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece; davacının emekli aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline ve 300

328 ÖRNEK YARGI KARARLARI Kurumun açtığı birleşen davadaki itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç yerinde değildir. Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak Bağ Kur luluk statüsünün ortaya konması gerekir tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zoamlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. 507 sayılı Yasa nın tarihli ve 62 sayılı K.H.K. ve K.H.K nun aynen kabulüne dair tarihinde yürürlüğe giren 3153 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesine göre ise Esnaf ve Sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarlar çalışma bölgesi içindeki derneğe kayıt olmak zorundadır. Kayıt zorunluluğunu 1 ay içinde yerine getirmeyenler sicile kayıt tarihinden itibaren geçerli olmak üzere doğrudan doğruya kaydedilirler. Değişik 119. maddeye göre mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır. 62 sayılı K.H.K. nun geçici 2. maddesinde Esnaf siciline kayıt ilgili yönetmeliklerin yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde çıkarılmak zorunda olduğu bildirilmiş İlgili Yönetmelik ise tarihinde yürürlüğe konmuş ve 1 yıllık geçiş süresi tarihinde sona ermiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Bismil Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydına istinaden tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, oda kaydının olduğu, vergi kaydı ile esnaf ve sicil kaydının bulunmadığı, tarihi itibari ile aylık bağlandığı, kurumca oda kayıtlarında yapılan teftiş sonucunda davacının oda kaydına istina- 301

329 ÖRNEK YARGI KARARLARI den kazandığı sigortalılık süresinin iptaline, hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, Bismil Esnaf Odası yöneticileri ve üyelerinden oluşan 59 kişi hakkında resmi evrakta sahtekarlık suretiyle Kamu Kuruluşunu dolandırmak suçlarından Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı ve dolandırıcılık suçundan açılan davanın zamanaşımı nedeni ile, resmi belgede sahtecilik ve bu suça iştirak nedeni ile açılan davada da sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildiği, temyiz edildiği ancak henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Gerçekten de kurum müfettişlerince tutulan tutanaktan da anlaşılacağı üzere; Bismil Esnaf Odası üye kayıtlarının 1997 yılında yeni deftere aktarıldığı, eski üye kayıt defterinin akıbetinin bilinmediği, yok edildiği, yeni kayıt defterlerinin gelişigüzel tutularak haksız olarak bir takım kişilere hizmet süresi kazandırmanın amaç edinildiği, defterde üyelikle ilgili bilgiler ve imzaların olmadığı, eski defterlerin ibraz edilmemesi nedeni ile bu defterlerin güvenilirliği konusunda tereddütlerin oluştuğu, 1997 yılında yeni defterdeki kayıtlara göre vergi ve esnaf sicil kaydı bulunmayan kişilerin Bağ-Kur a kayıt ve tescilinin yapıldığı, bu kişilerin genellikle zahirecilik ve seyyar satıcılık gibi mesleklerle kaydedildikleri ve oda kaydının oluşturulmasından hemen soma tarihleri arasında aylık talebinde bulunmalarının bir takım kişilere sigortalılık hakkı yaratmaya yönelik belge oluşturulmaya çalışıldığının müfettiş tutanağı ve bu hususta açılmış kamu davası ile ortada olduğu açıktır. Giderek Diyarbakır ve ilçelerinde aynı anda eski defterlerin yok edilip, somadan yeni defter oluşturulması suretiyle vergi ve sicil kaydının bulunmadığı sürelerde gerçek çalışma olgusu ortaya konmaksızın geçmişe yönelik kayıtlar oluşturulması birtakim kimselere sigortalılık süresi kazandırma yönündeki gerçeği ortaya koymaktadır. Gerçek ve fiili bir çalışmaya dayandığı kanıtlanamayan oda kaydının, vergi ve esnaf sicil kaydı da olmadığından tek başına sigortalılık hakkı kazandıracağı düşünülemez. Bu durumda davacının yıllarca sürdürdüğünü iddia ettiği bağımsız çalışmasına ilişkin maddi delil ve belgelerinin bulunması gerekir. Salt, soyut tanık sözleri ile de sonuca gidilemez. Yapılacak iş, davacıya ait söz konusu oda kaydında sözü edilen mesleği icra ettiğine dair maddi delillerini ibraz etmek için süre vererek, bu mesleği sonrasında da devam ettirip ettirmediğine ilişkin tüm delilleri sunması sağlanarak gerekirse zabıta, maliye, muhtarlık marifetiyle davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı araştırılıp, davacının sigortalılık elde edebilmesi için sonradan oluşturulması kuvvetle muhtemel olan oda kaydının gerçekli- 302

330 ÖRNEK YARGI KARARLARI ğinin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. 303

331 50) ÖZETİ: Ücret alan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenemeyeceğine ilişkin yargı kararları 1) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma No. 2012/66863 ÖRNEK YARGI KARARLARI Karar No. 2013/ Karar Tarihi: Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar DAVACI : K.H. İHBAR EDEN : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ŞÜPHELİLER : TESK Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri ile Genel Sekreteri SUÇ : Görevi kötüye kullanma SUÇ TARİHİ VE YERİ : Ocak Aralık 2013 tarihleri arası, Ankara Soruşturma Evrakı İncelendi : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca hazırlanan 24/04/2012 tarih ve /1 sayılı soruşturma raporuna istinaden, 23/05/2012 tarih ve B.21.0.RTB sayılı yazı ile şüpheliler hakkında suç ihbarında bulunulduğu, Suç ihbarına dayanak olan soruşturma raporunda; Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunda (TESK) yapılan incelemeler sırasında; sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 51. maddesinin 3. fıkrasına göre bir kişinin en fazla üç esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşunun organında görev alabileceği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) yönetim ve denetim kurulu üyelerinin tamamına yakın kısmının hem esnaf odasında hem esnaf birliği/federasyonu hem de TESK bünyesinde üç yönetim kurulu üyeliği görevinin bulunduğu, aynı Kanunun 56. maddesine göre; esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarına aylık ücret, yönetim kurulu üyelerine ise huzur hakkı ödeneceği, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmeyeceğinin hüküm altına alındığı, dolayısıyla, aynı anda oda, birlik/federasyon ve TESK yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunanların bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, diğer bir ifade ile bu kuruluşlardan sadece birinden ücret alabileceği, aylık ücret alanlara da huzur hakkı ödenmeyeceği, 304

332 ÖRNEK YARGI KARARLARI Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının organlarında birden fazla görevi olanlarla ilgili olarak 06/02/2006 tarihli ve 18 sayılı genelgenin çıkartıldığı, söz konusu genelgede özetle, birlik başkanı olan bir kişinin birlikten aldığı aylık ücretin yanı sıra oda yönetim kurulu üyesi olarak da huzur hakkı alabileceğine yer verildiği, Buna karşın, 5362 sayılı Kanunun 56. Maddesi ile ilgili olarak hem mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından 2006 yılında, hem de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından 2011 yılında verilen görüşlerde özetle; Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarına aylık ücret, aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına huzur hakkı ödeneceği, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenemeyeceğinin açıkça belirtildiği, söz konusu kanunun madde gerekçesine bakıldığı zaman da aylık ücret ve huzur hakkı ödenmesine ilişkin olarak ayrı organlarda görev alınması halinde aylık ücretin yanında yönetim kurulu üyeliğinden dolayı huzur hakkı alınabileceğine ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, tüm bu açıklamaların ve ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, birlik başkanı olan bir kişinin birlikten aldığı aylık ücretin yanı sıra oda yönetim kurulu üyesi olarak da huzur hakkı alamayacağının belirtildiği, Bu kapsamda, Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü nün 22/03/2006 tarihli ve 2692 sayılı yazısı ile; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun aylık ücretler ve huzur hakları başlıklı 56. maddesiyle ilgili olarak, Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarına aylık ücret, yönetim kurulu üyelerine ise huzur hakkı ödeneceği, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmeyeceği, birlik başkanı olan bir kişinin birlikten altığı aylık ücretin yanı sıra oda yönetim kurulu üyesi olarak da huzur hakkı alamayacağı yönünde olması gerektiğinin Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna bildirildiği, Ancak, TESK yönetim ve denetim kurulu üyelerinin diğer esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarındaki yönetim ve denetim kurulu üyeliği nedeniyle 01/01/ /12/2011 döneminde aylık ücret veya huzur hakkı alıp almadıkları ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda; TESK yönetiminde bulunanlardan çoğunun hem oda, hem birlik / federasyon hem de TESK ten (ikisinden veya üçünden) maaş veya huzur hakkı aldığı ve aylık ücret alanlara huzur hakkı ücreti de 305

333 ÖRNEK YARGI KARARLARI ödendiği, buna ilaveten, bazı TESK yönetim kurulu üyelerinin esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları bünyesinde kurulan Mesleki Eğitim ve Danışma Birimi nde ve İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu nda, TESK bünyesinde kurulan Mesleki Eğitim Fonu nda görev almaları nedeniyle ayrıca ücret aldıklarının belirlendiği, Hal böyle iken, Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü nün 13/04/2011 tarihli ve 1051 sayılı yazısı ile 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun Aylık Ücretler ve Huzur Hakları başlıklı 56. maddesinin uygulamasının, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarına aylık ücret, yönetim kurulu üyelerine ise huzur hakkı ödeneceği, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmeyeceği yönünde olması gerektiğinin Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna tekraren bildirildiği ve TESK tarafından 06/02/2006 tarihinde çıkarılan 18 sayılı genelgenin internet sitesinden kaldırılmasının istendiği, ancak, TESK yönetim kurulu üyelerinin, esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarındaki görevleri nedeniyle sadece birinden ücret almaları gerekirken, kimi TESK yönetim ve denetim kurulu üyelerinin iki ayrı yerden, kimisinin üç ayrı yerden, kimisinin dört ayrı yerden, hatta beş ayrı yerden ücret almaya devam ettiği, bu durumun 5362 sayılı Kanunun 56. Maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiği, Bu kapsamda, Ocak Aralık 2011 döneminde 5362 sayılı Kanunun 56. maddesine aykırı olarak TESK yönetim kurulu üyelerine; toplam.. TL tutarında ödeme yapıldığı, Yine Ocak 2007 Aralık 2011 döneminde 5362 sayılı Kanunun 56. maddesine aykırı olarak TESK denetim kurulu üyelerine; toplam. TL tutarında ödeme yapıldığı, Adı geçen TESK yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, yönetim ve denetim kurulu üyeliği görevinde bulundukları esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarını toplam. TL tutarında zarara uğrattığı, Dolayısıyla, Bakanlığın uyarılarına rağmen keyfi davranarak 5362 sayılı Kanunun 56. maddesine açıkça aykırı hareket edip haksız yere ücret alan, böylece görev ve yetkilerinin sınırlarını aşarak esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarını zarara uğratan TESK yönetim kurulu üyeleri, TESK denetim kurulu üyeleri ve tarihli ve 18 sayılı TESK genelgesinde imzası bulunan genel sekreterin, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 59. maddesi delaletiyle, Türk Ceza Kanununun Görevi Kötüye Kullanma başlığı altındaki 306

334 ÖRNEK YARGI KARARLARI 257/1. maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde cezalandırılması gerektiği, TESK denetim kurulu üyelerine; TL tutarındaki ücretin 5362 sayılı Kanunun 56. maddesine aykırı olarak ödendiği, belirtilen nedenlerden dolayı bu kişilerin de Görevi Kötüye Kullanma suçundan cezalandırılması gerektiği, Görüşlerine yer verildiği, Şüphelilerin ifadelerinde; suç ihbarının Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığınca Bakan onayı alınmadan yapıldığını, 5362 sayılı Kanunun 56. maddesinin aynı meslek kuruluşu bünyesinde geçerli olduğunu, farklı meslek kuruluşlarından birinden ücret alırken diğerinden huzur hakkı alınmasında bir engel bulunmadığını, kendilerinin de ücret aldıkları meslek kuruluşundan huzur hakkı almadıklarını, huzur hakkı aldıkları meslek kuruluşlarından da ücret almadıklarını, örneğin meslek odasındaki görevi sebebiyle ücret alanların odadan ayrıca huzur hakkı almadıklarını, huzur hakkını Federasyon ya da Konfederasyondaki görevleri sebebiyle katıldıkları toplantılardan aldıklarını, 5362 sayılı Kanunun 56. maddesinde Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının huzur hakkı ve ücretlerinin, Kanundaki sınırları aşmamak kaydıyla meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenebileceği hükmünün yer aldığını, kendilerine ödenen ücret ve huzur hakkının genel kurullarda alınan kararlara dayandığını, genel kurulun bu kararının iptali yönünde Bakanlığın herhangi bir dava açmadığını, toplantı sırasında hazır bulunan Bakanlık Temsilcisinin de bu karara herhangi bir itirazda bulunmadığını, suç ihbarına dayanak teşkil eden müfettiş raporundaki değerlendirmenin hatalı olduğunu beyan ettikleri, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 56. Maddesinin Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinin huzur hakları, yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri ile denetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek aylık ücretler ile merkez dışından genel kurul, başkanlar kurulu, yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılacak üyelere ve bunların görevlendirilmelerinde ödenecek yolluk ve konaklama ücretleri, aşağıda belirtilen hadleri aşmamak kaydıyla ilgili esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenir. a) Yönetim kurulu başkanlarına; odalarda üye sayısı olan odalarda asgari ücret, olan odalarda asgari ücretin iki katı, olan odalarda asgari ücretin üç katı, olan odalarda asgari ücretin dört katı, ve daha fazla üyesi olan odalarda asgari ücretin beş katı, Birliklerde üye oda sayısı 25 e kadar olanlarda asgari ücretin üç katı,

335 ÖRNEK YARGI KARARLARI olanlarda asgari ücretin dört katı, olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 151 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Federasyonlarda üye oda sayısı 50 ye kadar olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 101 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Konfederasyonda Genel başkana asgari ücretin on katı, b) Yönetim kurulu başkan vekillerine; (a) bendinde belirtilen miktarların 2/4 ü, c) Denetim kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, d) Disiplin kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, aylık ücret, e) Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı, alırlar. Bu ücretler, brüt asgari ücret üzerinden net olarak ödenir. Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının yetkili organ üyelerinin yurt içi harcırahları, asgari ücretin 1/5 inden, yurt dışı harcırahları ise en yüksek Devlet memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz. Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler. Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları personelinin işe alınmalarına ücretlerinin belirlenmesine yönetim kurulu karar verir hükmünü içerdiği, Aynı Kanunun 3. maddesinin I bendinin Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının; Oda, birlik, federasyon ve konfederasyonu ifade ettiği hükmünü içerdiği, Dosya kapsamına göre şüphelilerin esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının birinden ücret alırken diğerinden huzur hakkı aldıkları, aynı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşu bünyesinde hem ücret hem de huzur hakkı almadıkları, alınan ücret ve huzur hakkının miktarının da meslek kuruluşlarının genel kurullarında 308

336 ÖRNEK YARGI KARARLARI alınan kararlarla belirlendiği, bu kararların iptaline yönelik Bakanlık tarafından açılan bir davanın bulunmadığı, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından 06/02/2006 tarihinde çıkarılan ve internet sitesinde yayınlanan 18 sayılı genelgede; farklı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşundan olmak kaydıyla ücret ve huzur hakkı alınabileceğinin bildirildiği, Şüphelilerin farklı esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşundan aldıkları ücret ve huzur hakkının Kanunun yanlış yorumlanmasından, Konfederasyon tarafından yayınlanan genelgeden ve genel kurullarda alınan kararlardan kaynaklandığı, bu nedenle şüphelilerin suç kastının bulunmadığı, suç kastının bulunmaması sebebiyle yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, Şüphelilere ödenen ücret ve huzur hakkının geri alınması hususundaki iddiaların hukuk mahkemeleri nezdinde ileri sürülebileceği anlaşıldığından; Açıklanan nedenlerle; Şüpheliler hakkında yüklenen suçtan kamu adına KOVUŞTURMA YAPIL- MASINA YER OLMADIĞINA; Kararın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile ifadesi alınan şüphelilere tebliğine, Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Sincan Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz hakkının bulunduğuna, CMK nın 172 ve devamı maddeleri uyarınca karar verildi. 08/11/

337 2) Sincan 3. Ağır Ceza Mahkemesi Değişik İş No : 2013/1321 D. İş Karar Tarihi : ÖRNEK YARGI KARARLARI İtiraz eden kurum Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 29/11/2013 havale tarihli dilekçe ile; Ankara C. Başsavcılığının 08/11/2013 tarih, 2012/66863 soruşturma 2013/64131 karar sayılı Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara süresinde itirazda bulunmuş olmakla, Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ve ekleri, mahkememize gönderilmiş, C. Savcısının yazılı görüşü alınmakla; Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Şüpheliler.. ve diğerleri (toplam 33 kişi) hakkında soruşturma yapıldığı, Ankara C. Başsavcılığının yapmış olduğu hazırlık soruşturması sonucunda; şüpheliler hakkında Görevi Kötüye Kullanma suçundan Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır. İtiraz eden kurum vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesi ile Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş ve verilen Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Cumhuriyet Savcısı Mütalaasında: İtirazın reddine karar verilmesini kamu adına talep ve mütalaa etmiştir. Ankara C. Başsavcılığının itiraza konu 08/11/2013 tarih, 2012/66863 soruşturma 2013/64131 karar sayılı Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ve dört klasörden oluşan ekleri incelendiğinde; verilen Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve kanuna uygun olduğu, gösterilen gerekçelerin dosya içeriğine uygun olduğu, ileri sürülen itiraz nedenlerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmakla, itiraz eden kurum vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Ankara C. Başsavcılığının itiraza konu 08/11/2013 tarih, 2012/66863 soruşturma 2013/64131 karar sayılı Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul 310

338 ÖRNEK YARGI KARARLARI ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla itiraz eden kurum vekili.. in İTİRAZLARININ REDDİNE, 2- Kararın Ankara C. Başsavcılığınca ilgililerine TEBLİĞİNE, 3- Dosyada itiraz masrafı bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 4- Dosyanın Ankara C. Başsavcılığı na GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya ve ekleri üzerinde yapılan inceleme sonucu C. Savcısı Arif Ramazan GÜR ün mütalaasına uygun, CMK. nun 173 ve 271/4. maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 18/12/

339 3) T.C. Ankara 5. İdare Mahkemesi Esas No : 2011/ Karar No : 2012/1971 Karar Tarihi : DAVACI : DAVALI : Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası VEKİLİ :.. ÖRNEK YARGI KARARLARI DAVANIN ÖZETİ :. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya ödenen huzur hakkının ödenmesinin durdurulmasına ilişkin Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesinin; Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi nedeniyle tarafına ücret ödendiği, davalı idare Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden dolayı ücret ödenmediği ancak huzur hakkı ödenmesi gerektiği, bu durumun 5362 sayılı Yasa da ödenmesi gerektiği şeklinde düzenlendiği nedenleriyle hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nca yapılan denetim sonucunda davacıya ödenen huzur hakkının hukuka aykırı olduğu ve kesilmesi gerektiğini belirten denetim raporu gereğince tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Ankara 5. İdare Mahkemesi nce gereği görüşüldü: Dava, Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası ve.. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya ödenen huzur hakkının ödenmesinin durdurulmasına ilişkin Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun Aylık Ücretler ve Huzur Hakları başlıklı 56. maddesinde; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinin huzur hakları, yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri ile denetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek aylık ücretler ile merkez dışından genel kurul, başkanlar kurulu, yönetim kurulu, denetim 312

340 ÖRNEK YARGI KARARLARI kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılacak üyelere ve bunların görevlendirilmelerinde ödenecek yolluk ve konaklama ücretleri, aşağıda belirtilen hadleri aşmamak kaydıyla ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenir. a) Yönetim kurulu başkanlarına; Odalarda üye sayısı olan odalarda asgari ücret, olan odalarda asgari ücretin iki katı, olan odalarda asgari ücretin üç katı, olan odalarda asgari ücretin dört katı, ve daha fazla üyesi olan odalarda asgari ücretin beş katı, Birliklerde üye oda sayısı 25 e kadar olanlarda asgari ücretin üç katı, olanlarda asgari ücretin dört katı, olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 151 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Federasyonlarda üye oda sayısı 50 ye kadar olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 101 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Konfederasyonda Genel başkana asgari ücretin on katı, b) Yönetim kurulu başkan vekillerine; (a) bendinde belirtilen miktarların 2/4 ü, c) Denetim kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, d) Disiplin kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, Aylık ücret, e) Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı, Alırlar. Bu ücretler brüt asgari ücret üzerinden net olarak ödenir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organ üyelerinin yurt içi harcırahları, asgari ücretin 1/5 inden, yurt dışı harcırahları ise en yüksek Devlet memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler. 313

341 ÖRNEK YARGI KARARLARI Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları personelinin işe alınmalarına ve ücretlerinin belirlenmesine yönetim kurulu karar verir. hükmü düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya anılan Birlik tarafından ücret ödendiği, aynı zamanda davalı idare yönetim kurulu başkanı olan davacıya bu görevi nedeniyle ücret ödenmeyip, huzur hakkı ödendiği,.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesi ile ödenen huzur hakkının ödemesinin durdurulması üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, yukarıda belirtilen mevzuatın incelenmesinden, Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, organ üyelerinin, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabileceği, aylık ücret alanlara ise huzur hakkı ödenmeyeceği düzenlendiğinden, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi nedeniyle ücret ödenen davacıya davalı idare yönetim kurulu başkanlığı görevi nedeniyle huzur hakkı ödemesinin durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 108,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 600,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay a temyiz yolu açık olmak üzere 11/09/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 314

342 4) Danıştay 8. Daire Esas No / Karar No / Karar Tarihi: ÖRNEK YARGI KARARLARI Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :.. Karşı Taraf (Davalı) : Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Vekili :. İstemin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesinin 11/09/2012 gün ve E: 2011/1443, K: 2012/1971 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Emin URAL Düşüncesi: İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi kabul edilmeyerek işin gereği görüşüldü: Dava, Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya ödenen huzur hakkı ödemesinin durdurulmasına ilişkin.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanların, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alacağı, organ üyelerinin, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabileceği, aylık ücret alanlara ise huzur hakkı ödenmeyeceğinin ilgili mevzuatta düzenlendiği, bu nedenle Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi nedeniyle ücret ödenen davacıya davalı idare yönetim kurulu başkanlığı görevi nedeniyle huzur hakkı ödemesinin durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 315

343 ÖRNEK YARGI KARARLARI 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun Aylık Ücretler ve Huzur Hakları başlıklı 56. maddesinde; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinin huzur hakları, yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri ile denetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek aylık ücretler ile merkez dışından genel kurul, başkanlar kurulu, yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılacak üyelere ve bunların görevlendirilmelerinde ödenecek yolluk ve konaklama ücretleri, aşağıda belirtilen hadleri aşmamak kaydıyla ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenir. a) Yönetim kurulu başkanlarına; Odalarda üye sayısı olan odalarda asgari ücret, olan odalarda asgari ücretin iki katı, olan odalarda asgari ücretin üç katı, olan odalarda asgari ücretin dört katı, ve daha fazla üyesi olan odalarda asgari ücretin beş katı, Birliklerde üye oda sayısı 25 e kadar olanlarda asgari ücretin üç katı, olanlarda asgari ücretin dört katı, olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 151 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Federasyonlarda üye oda sayısı 50 ye kadar olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 101 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Konfederasyonda Genel başkana asgari ücretin on katı, b) Yönetim kurulu başkan vekillerine; (a) bendinde belirtilen miktarların 2/4 ü, c) Denetim kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, d) Disiplin kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, Aylık ücret, e) Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı, Alırlar. Bu ücretler brüt asgari ücret üzerinden net olarak ödenir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organ üyelerinin yurt içi harcırahları, asgari ücretin 1/5 inden, yurt dışı harcırahları ise en yüksek Devlet 316

344 ÖRNEK YARGI KARARLARI memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler. Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları personelinin işe alınmalarına ve ücretlerinin belirlenmesine yönetim kurulu karar verir. hükmü düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacının hem Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmasından dolayı aylık ücret almasının hem de davalı idare bünyesinde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmasından dolayı huzur hakkı ödemesinin yapılmasının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesi ile ödenen huzur hakkı ödemesinin durdurulması üzerine görülmekte olan işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 5362 sayılı Yasanın 56. maddesinde yer alan Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. ifadesinden aynı esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının anlaşılması gerektiği, dolayısıyla farklı meslek kuruluşlarında görev alanların bu görevlerinden kaynaklanan ücretleri alabilecekleri, ancak aynı meslek kuruluşunun birden fazla organında görev yapanların ise bu görevlerine ait ücretlerden sadece yüksek olanı alabilecekleri; Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. hükmünden de aynı meslek kuruluşunun farklı organlarında görev yapılması halinde hem aylık ücretin hem de huzur hakkının birlikte ödenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Dava konusu olayda, iki ayrı meslek kuruluşunda yönetim kurulu başkanlığı görevini yapan davacının bu görevleri dolayısıyla hem aylık ücret hem de huzur hakkı ödemesine hak kazanacağı açık olduğundan, davalı idarece huzur hakkı ödemesinin durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki Mahkeme kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; Ankara 5. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın 317

345 düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY : X- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum. Üye Mithat ÖZCAN ÖRNEK YARGI KARARLARI 318

346 5) Danıştay Sekizinci Daire Esas No : 2016/ Karar No : 2017/913 Karar Tarihi : ÖRNEK YARGI KARARLARI Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı) : Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Vekili :.. Karşı Taraf (Davacı) :.. İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/12/2015 gün ve E: 2012/10560, K: 2015/12933 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi : Mustafa ÇAY Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 16/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. 319

347 6) T.C. Ankara 5. İdare Mahkemesi Esas No : 2017/ Karar No : 2017/1230 Karar Tarihi : ÖRNEK YARGI KARARLARI DAVACI :. VEKİLİ :. DAVALI:.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası VEKİLLERİ :... DAVANIN ÖZETİ:.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya ödenen huzur hakkının ödenmesinin durdurulmasına ilişkin.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesinin;. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi nedeniyle tarafına ücret ödendiği, davalı idare Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden dolayı ücret ödenmediği ancak huzur hakkı ödenmesi gerektiği, bu durumun 5362 sayılı Yasa da ödenmesi gerektiği şeklinde düzenlendiği nedenleriyle hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nca düzenlenen davacıya ödenen huzur hakkının hukuka aykırı olduğu ve kesilmesi gerektiğini belirten denetim raporu gereğince tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Ankara 5. İdare Mahkemesi nce, Mahkememizin 11/09/2012 tarih ve E: 2011/1443, K: 2012/1971 sayılı kararının Danıştay 8. Dairesi nin 28/12/2015 gün ve E: 2012/10560, K: 2015/12933 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü: Dava,. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası ve. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan davacıya ödenen huzur hakkının ödenmesinin durdurulmasına ilişkin Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun Aylık Ücret- 320

348 ÖRNEK YARGI KARARLARI ler ve Huzur Hakları başlıklı 56. maddesinde; Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinin huzur hakları, yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilleri ile denetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek aylık ücretler ile merkez dışından genel kurul, başkanlar kurulu, yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılacak üyelere ve bunların görevlendirilmelerinde ödenecek yolluk ve konaklama ücretleri, aşağıda belirtilen hadleri aşmamak kaydıyla ilgili esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının genel kurullarınca belirlenir. a) Yönetim kurulu başkanlarına; Odalarda üye sayısı olan odalarda asgari ücret, olan odalarda asgari ücretin iki katı, olan odalarda asgari ücretin üç katı, olan odalarda asgari ücretin dört katı, ve daha fazla üyesi olan odalarda asgari ücretin beş katı, Birliklerde üye oda sayısı 25 e kadar olanlarda asgari ücretin üç katı, olanlarda asgari ücretin dört katı, olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 151 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Federasyonlarda üye oda sayısı 50 ye kadar olanlarda asgari ücretin beş katı, olanlarda asgari ücretin altı katı, 101 ve daha fazla olanlarda asgari ücretin yedi katı, Konfederasyonda Genel başkana asgari ücretin on katı, b) Yönetim kurulu başkan vekillerine; (a) bendinde belirtilen miktarların 2/4 ü, c) Denetim kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, d) Disiplin kurulu üyelerine; (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/4 ü, Aylık ücret, e) Aylık ücret almayan yönetim kurulu üyelerine katıldıkları toplantı başına (a) bendinde belirtilen ücretlerin 1/5 i huzur hakkı, Alırlar. Bu ücretler brüt asgari ücret üzerinden net olarak ödenir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yetkili organ üyelerinin yurt içi harcırahları, asgari ücretin 1/5 inden, yurt dışı harcırahları ise en yüksek Devlet memuruna ödenen günlük harcırahtan fazla olamaz. 321

349 ÖRNEK YARGI KARARLARI Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler. Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları personelinin işe alınmalarına ve ücretlerinin belirlenmesine yönetim kurulu karar verir. Hükmü düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacının hem Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmasından dolayı aylık ücret almasının hem de davalı idare bünyesinde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmasından dolayı huzur hakkı ödemesinin yapılmasının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle.. Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Yönetim Kurulu nun gün ve 21 sayılı kararının 8. maddesi ile ödenen huzur hakkı ödemesinin durdurulması üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 5362 sayılı Yasanın 56. maddesinde yer alan Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yüksek olanı alırlar. ifadesinden aynı esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının anlaşılması gerektiği, dolayısıyla farklı meslek kuruluşlarında görev alanların bu görevlerinden kaynaklanan ücretleri alabilecekleri, ancak aynı meslek kuruluşunun birden fazla organında görev yapanların ise bu görevlerine ait ücretlerden sadece yüksek olanı alabilecekleri; Aylık ücret alanlara huzur hakkı ödenmez. hükmünden de aynı meslek kuruluşunun farklı organlarında görev yapılması halinde hem aylık ücretin hem de huzur hakkının birlikte ödenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Dava konusu olayda, iki ayrı meslek kuruluşunda yönetim kurulu başkanlığı görevini yapan davacının bu görevleri dolayısıyla hem aylık ücret hem de huzur hakkı ödemesine hak kazanacağı açık olduğundan, davalı idarece huzur hakkı ödemesinin durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunamamıştır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 345,65-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davacı vekilince karar düzeltme isteminin reddi sonrası dosyaya vekaletname sunulmuş ise de, dava ile ilgili herhangi bir hukuki yardımda bulunmadığı 322

350 ÖRNEK YARGI KARARLARI görüldüğünden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, davalı idarece karar düzeltme aşamasında yapılan 145,55-TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının istek halinde gideri yapan tarafa iadesine, 30 gün içerisinde Danıştay a temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 323

351

352 GENEL BİLGİLER TEŞEKKÜR Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Ümit IŞIK a, bu özgün ve yararlı çalışması ve Konfederasyonumuzla gerçekleştirdiği samimi işbirliği ve diyalog anlayışı için teşekkürlerimizi sunarız. TESK 325

353

354

Esnaf ve Sanatkârların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Teknik Destek Projesi TRH3.2ADAPTESK/P-01

Esnaf ve Sanatkârların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Teknik Destek Projesi TRH3.2ADAPTESK/P-01 Esnaf ve Sanatkârların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Teknik Destek Projesi TRH3.2ADAPTESK/P-01 TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU Sicil Gazetesi Müdürü Barış DÖNEN TÜRKİYE ESNAF ve SANATKARLAR

Detaylı

ESNAF VE SANATKÂRLARIN ÖDEYECEKLERİ KAYIT ÜCRETİ VE YILLIK AİDAT HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ESNAF VE SANATKÂRLARIN ÖDEYECEKLERİ KAYIT ÜCRETİ VE YILLIK AİDAT HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 14 Şubat 2008 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 26787 Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonundan: YÖNETMELİK ESNAF VE SANATKÂRLARIN ÖDEYECEKLERİ KAYIT ÜCRETİ VE YILLIK AİDAT HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ Ankara, 14 Kasım 2013 PERSONEL BİRİMLERİ TÜM ÇALIŞANLARIN; İşe alınmaları, İstihdamı, sözleşmelerinin tanzimi ve uygulanması, Atama, yükselme ve diğer özlük hakları, Sosyal haklar ve

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/7939 Karar No. 2012/15559 Tarihi: 03.05.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 İŞ SÖZLEŞMESİ VEKALET VE ESER

Detaylı

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. İşveren Vekili 1.Hukuk Müşaviri Üye

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. İşveren Vekili 1.Hukuk Müşaviri Üye * TUTAN AKTIR 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkartılan Toplu Sözleşme Görüşmelerinin Yapılma Usul ve Esasları ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7568 Karar No. 2014/13812 Tarihi: 21.05.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 İŞ SÖZLEŞMESİNİN VAR OLUP OLMADIĞI- NIN BAĞIMLILIK ÖLÇÜTÜNE GÖRE BELİRLE-

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI HUMK, HMK VE İİK I KONU 01.01.2015-31.12.2015 Tanıkla İspat Sınırı 2500 TL. (6100 S. K. m. 200) Temyiz Sınırı 2080 TL. (6100 S. K. Geç. m. 3) Temyizde Duruşma Sınırı 21.220 TL. (6100 S. K. Geç. m. 3) Karar

Detaylı

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI HUMK, HMK VE İİK I KONU 01.01.2015-31.12.2015 Tanıkla İspat Sınırı 2500 TL. (6100 S. K. m. 200) Temyiz Sınırı 200 TL. (6100 S. K. Geç. m. 3) Temyizde Duruşma Sınırı 21.220 TL. (6100 S. K. Geç. m. 3) Karar

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESI BAŞKANLIĞI TEŞVİK VE MUAFİYETLERİ KANUNU (1)(2)

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESI BAŞKANLIĞI TEŞVİK VE MUAFİYETLERİ KANUNU (1)(2) 7125 KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESI BAŞKANLIĞI TEŞVİK VE MUAFİYETLERİ KANUNU (1)(2) Kanun Numarası : 3624 Kabul Tarihi : 12/4/1990 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/35757 Karar No. 2012/1051 Tarihi: 23.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 KAPSAM DIŞI PERSONEL İDARİ YARGININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 11674 Karar No. 2014/19330 Tarihi: 23.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 6772 S. İTÖHK/1 İLAVE TEDİYE ALACAĞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/28964 Karar No. 2015/29704 Tarihi: 02.11.2015 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 SENDİKALARIN DEMOKRATİK İŞLEYİŞE SAHİP OLUP OLMADIĞINI SENDİKA GENEL KURULLARININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/15460 Karar No. 2016/19015 Tarihi: 23.06.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ÇALIŞMASINI SÜRDÜRMESİ KAMU İŞVERENLERİ

Detaylı

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME Tüzel Kişilik MADDE 4 Vakıflar, özel hukuk tüzel kişiliğine sahiptir. Yeni vakıfların kuruluşu, mal varlığı, şube ve temsilcilikleri

Detaylı

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 08.10.2013/180-1 EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığının 25.04.2013 Tarih,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

2013 YILINDA TUTULACAK TİCARİ DEFTERLER İLE AÇILIŞ VE KAPANIŞ TASDİKLERİ

2013 YILINDA TUTULACAK TİCARİ DEFTERLER İLE AÇILIŞ VE KAPANIŞ TASDİKLERİ Sirküler Rapor 13.12.2012/199-1 2013 YILINDA TUTULACAK TİCARİ DEFTERLER İLE AÇILIŞ VE KAPANIŞ TASDİKLERİ ÖZET : 2013 yılında tutulacak ticari defterler ile bu defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerine

Detaylı

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T. 31.3.2014 AVUKATIN BAŞKA BİR AVUKATA KARŞI ASİL YA DA VEKİL SIFATIYLA TAKİP EDECEĞİ DAVA ( Barosuna Bir Yazı İle Bildirmemesi/Türkiye

Detaylı

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI Sirküler Rapor 04.02.2013/50-1 Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2012

Detaylı

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU 2243 İŞ MAHKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 5521 Kabul Tarihi : 30/1/1950 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 4/2/1950 Sayı : 7424 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 31 Sayfa : 753 Madde 1 İş Kanununa

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22557 Karar No. 2014/3546 Tarihi: 11.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. İŞ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN

Detaylı

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) 9947 MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 5544 Kabul Tarihi : 21/9/2006 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/10/2006 Sayı : 26312 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

DAMGA, HARÇLAR, EMLAK, BELEDİYE GELİRLERİ VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

DAMGA, HARÇLAR, EMLAK, BELEDİYE GELİRLERİ VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI 03.07.2017/89-1 DAMGA, HARÇLAR, EMLAK, BELEDİYE GELİRLERİ VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI ÖZET : 7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi Ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla

Detaylı

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ Başbakanlık (Gümrük Müsteşarlığı) tan:27.10.2008 tarih ve 27037 sayılı R.G. Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca Kooperatifler Ve Üst. Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca Kooperatifler Ve Üst. Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma 12.06.2008/95 KOOPERATĐFLER VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETĐM KURULU ÜYELERĐNĐN GENEL KURUL TOPLANTILARINA SUNACAKLARI YÖNETĐM KURULU YILLIK ÇALIŞMA RAPORUNUN USUL VE ESASLARINA ĐLĐŞKĐN TEBLĐĞ YAYIMLANDI ÖZET

Detaylı

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) 9947 MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 5544 Kabul Tarihi : 21/9/2006 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/10/2006 Sayı : 26312 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : 80755325-105.05.07-1116 09/02/2016 Konu : Geçici Personele Ek Ödeme Yapılması ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) İlgi : 09.10.2015 tarihli

Detaylı

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176 KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176 Kanun Numarası : 5176 Kabul Tarihi : 25/5/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 8/6/2004 Sayı :25486

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34978 Karar No. 2017/14058 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 TİS VEYA İŞYERİ YÖNETMELİKLERİYLE BELİRLENMİŞ DİSİPLİN KURULUNU USULÜNE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı Dr. Hediye BAHAR SAYIN Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR LİSTESİ... XIX Giriş...1 Birinci

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1967 Karar No. 2014/1792 Tarihi: 10.02.2014 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ İŞYERİNE YENİ ALINAN İŞÇİLERİN

Detaylı

KOOPERATİFLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI

KOOPERATİFLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI Sirküler Rapor 14.06.2010 / 67-1 KOOPERATİFLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI ÖZET : 3 Haziran 2010 Tarihli Ve 5593 Sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: 28.04.2015 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN HAKLARIN İHLALİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKAN

Detaylı

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.05.2017 belce@eryigithukuk.com İtirazın iptali davası; takip konusu yapılmış olan alacağa karşılık borçlu

Detaylı

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun; İDARİ PARA CEZALARI 5510 S.K.MD. 102 Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun; a) 1) 8 inci maddesinin

Detaylı

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler Amaç ve kapsam Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Yönergesi BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi öğrencilerinin

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

TEBLİĞ. 2. Büyükşehir Belediyelerinin Bulunduğu İllerde Model Yılı 1990 ve Daha Eski Olan Taşıtlara İlişkin Yapılacak İşlemler

TEBLİĞ. 2. Büyükşehir Belediyelerinin Bulunduğu İllerde Model Yılı 1990 ve Daha Eski Olan Taşıtlara İlişkin Yapılacak İşlemler 8 Nisan 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 28966 Maliye Bakanlığından: TEBLİĞ MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 44) 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /19 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15387 Karar No. 2014/16184 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /19 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15387 Karar No. 2014/16184 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /19 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15387 Karar No. 2014/16184 Tarihi: 09.06.2014 EMEKLİ OLAN SENDİKA ÜYESİNİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRMESİ HALİNDE ÜYELİ- ĞİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları www.mevzuattakip.com.tr Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları Bu bölümde özellikle Damga Vergisi Kanunundan sonra kurulan ve Damga vergisine

Detaylı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü) IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 13 Aralık 2006 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26375 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: 02.05.2011 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/31 1475 S.İşK/14 ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14 T.Ç YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1032 Karar No. 2015/23731 Tarihi: 01.07.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 1475 S.İşK/14 ALT İŞVERENLERİN DEĞİŞMESİ YENİ İHALE ALAN ALT İŞVEREN YANINDA

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun

Detaylı

GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU T.C. MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU TEMMUZ 2012 / ANKARA Bu duyuru, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2018/3212 Karar No. 2018/10029 Tarihi: 26.04.2018 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 SENDİKAL FESİH KARİNESİ İŞÇİLERİN SENDİKA DEĞİŞTİRMELERİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMELERİNİN

Detaylı

SİRKÜLER İstanbul, 11.04.2014 Sayı: 2014/079 Ref: 4/079

SİRKÜLER İstanbul, 11.04.2014 Sayı: 2014/079 Ref: 4/079 SİRKÜLER İstanbul, 11.04.2014 Sayı: 2014/079 Ref: 4/079 Konu: TÜZEL KİŞİLİĞİ KALDIRILAN İL ÖZEL İDARELERİNİN BULUNDUĞU İLLERDE MODEL YILI 1990 VE DAHA ESKİ OLAN MOTORLU TAŞITLARIN HURDAYA ÇIKARILMASI SONUCU

Detaylı

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI )

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI ) 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI ) SS ve GSS KANUNU NA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (TL) (01.01.2014 31.06.2014 Döneminde)

Detaylı

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: ESAS NO ; 2017/1499 KARAR NO : 2017/1552 YARGITAY İLAMI MAHKEMESİ TARİHİ NUMARASI DAVACI DAVALI Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/04/2015

Detaylı

T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, İLKELER ve TANIMLAR Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı, Torbalı

Detaylı

9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*)

9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*) 9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat 09.30 da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*) Sıra No Esas Sayısı 1. 2017/8 Gönen Asliye (Asliye Ticaret Sıfatıyla) 2. 2017/9 Bolu 2. Asliye

Detaylı

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN Kanun No. 4483 Resmi Gazete Tarih: 4.12.1999; Sayı: 23896 Amaç MADDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6,57 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: 19.02.2015 İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA ETKİLERİ KIDEM TAZMİNATINDAN

Detaylı

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 53 İST, 22.05.2009. Gemi, deniz ve iç su taşıtları ile ilgili bazı yasal değişiklikler yapıldı.

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 53 İST, 22.05.2009. Gemi, deniz ve iç su taşıtları ile ilgili bazı yasal değişiklikler yapıldı. SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 53 İST, 22.05.2009 ÖZET: Gemi, deniz ve iç su taşıtları ile ilgili bazı yasal değişiklikler yapıldı. GEMİ, DENİZ VE İÇ SU TAŞITLARI İLE İLGİLİ BAZI YASAL DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI 16

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/22865 Karar No. 2016/20937 Tarihi: 28.11.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI Sirküler Rapor 20.12.2011/ 149-1 VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2011

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 26.07.2012/139-1 DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının E: 2010/6979 K: 2012/667 sayılı Kanun Yararına Bozma

Detaylı

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Konya Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği Kabul Tarihi: 18/04/2008 Kabul Sayısı: 183 Sayılı Belediye Meclis Kararı Yayım Tarihi:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/53277 Karar No. 2012/1089 Tarihi: 23.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 İLAVE TEDİYE ALACAĞI ÖZETİ Sonuç

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/35044 Karar No. 2017/14049 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 İŞÇİNİN İŞYERİNDE SATILAN ÜRÜNÜN PARASINI İŞVERENE ÖDEMEMESİ MÜŞTERİ-

Detaylı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn "Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/31285 Karar No. 2012/3117 Tarihi: 13.02.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 DENİZ İŞ YASASININ KAPSAMI ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17402 Karar No. 2011/19618 Tarihi: 30.06.2011 İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 CEZAİ ŞART KARŞILIKLIK İLKESİ BAKİYE ÜCRETİN YANINDA CEZAİ ŞARTINDA İSTENEBİLECEĞİ

Detaylı

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN 10131 MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5671 Kabul Tarihi : 26/5/2007 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/6/2007 Sayı : 26545 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

BİREYSEL İŞ HUKUKU 3. Hafta. Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi

BİREYSEL İŞ HUKUKU 3. Hafta. Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi BİREYSEL İŞ HUKUKU 3. Hafta Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş Kanunu nun Kapsamı Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/35581 Karar No. 2016/298 Tarihi: 12.01.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE İŞ SÖZLEŞ-

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı 1 / 6 DAĞITIM YERLERİNE İlgi : 26 08 2016 tarih ve 29813sayılı Resmi Gazete. İlgi Resmi Gazete'de yayımlanan 19.08.2016 tarih ve 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile

Detaylı

KONU: MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 44)

KONU: MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 44) Sayı: Vergi/2014.021 Tarih: 09.04.2014 VERGİ SİRKÜLERİ- KONU: MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 44) Maliye Bakanlığı nca Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 44) yayımlanmıştır.

Detaylı

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İLE FEDERASYONLARI, BİRLİKLERİ, ODALARI DENETİM KURULLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İLE FEDERASYONLARI, BİRLİKLERİ, ODALARI DENETİM KURULLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Resmi Gazete Tarihi: 29.01.1999 Resmi Gazete Sayısı: 23595 TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İLE FEDERASYONLARI, BİRLİKLERİ, ODALARI DENETİM KURULLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/7983 Karar No. 2012/27098 Tarihi: 03.12.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden

Detaylı

SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ SİCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ SİCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI Sirküler Rapor 26.11.2013/201-1 SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ SİCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI ÖZET : Yönetmelikte sendika ve konfederasyonların

Detaylı

İhtisas komisyonları

İhtisas komisyonları İhtisas komisyonları Belediye meclisi, üyeleri arasından en az üç en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir. Komisyonların bir yılı geçmemek üzere ne kadar süre için kurulacağı aynı meclis

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34893 Karar No. 2017/14190 Tarihi: 15.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 DERS SAATİ KARŞILIĞI ÇALIŞMA BİR AYDA ÇALIŞTIĞI TOPLAM DERS SAATİNİN

Detaylı

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR Amaç MADDE 1-(1) Bu yönetmeliğin amacı; Tepebaşı Belediyesi

Detaylı

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNCA KESİLECEK İDARİ PARA CEZALARI

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNCA KESİLECEK İDARİ PARA CEZALARI SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNCA KESİLECEK İDARİ PARA CEZALARI 01/01/2014-30/06/2014 Tarihleri arasında uygulanacak brüt asgari ücret : 1.071,00 TL 01/07/2014-31/12/2014 Tarihleri arasında uygulanacak brüt asgari

Detaylı

YÖNETMELİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ARAÇLARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK

YÖNETMELİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ARAÇLARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK 1. 30 Aralık 2009 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27448 YÖNETMELİK Çevre ve Orman (Şehircilik) Bakanlığından: ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ARAÇLARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK Kapsam MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik; 18/7/1997

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y. T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : 04.2013.1870 KARAR TARİHİ : 10/03/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU :F.Y. : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ziyabey Cad. No:6 Balgat/ANKARA

Detaylı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU 12265 İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU Kanun Numarası : 6570 Kabul Tarihi : 20/11/2014 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 29/11/2014 Sayı : 29190 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 55 Amaç ve kapsam MADDE

Detaylı

Model Yılı 1990 ve Daha Eski Olan Taşıtların Teslimine İlişkin Genel Tebliğ Resmi Gazete de Yayımlandı. DUYURU NO:2014/25

Model Yılı 1990 ve Daha Eski Olan Taşıtların Teslimine İlişkin Genel Tebliğ Resmi Gazete de Yayımlandı. DUYURU NO:2014/25 İstanbul, 08.04.2014 Model Yılı 1990 ve Daha Eski Olan Taşıtların Teslimine İlişkin Genel Tebliğ Resmi Gazete de Yayımlandı. DUYURU NO:2014/25 08.04.2014 tarih ve 28966 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan

Detaylı

ESNAF VE SANATKAR KAVRAMINDA EMEK VE SERMAYE UNSURLARININ ÖNEMİ

ESNAF VE SANATKAR KAVRAMINDA EMEK VE SERMAYE UNSURLARININ ÖNEMİ ESNAF VE SANATKAR KAVRAMINDA EMEK VE SERMAYE UNSURLARININ ÖNEMİ Ersen Yavuz Esnaf ve Sanatkârlar, genelde küçük işletmeler kategorisinde yer alan ve işveren ana başlığı altında incelenen sosyal bir kesimdir.

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/7529 Karar No. 2013/12802 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN HUKUKİ SONUÇLARI ÖZETİ İşyeri devrinin temel ölçütü,

Detaylı

ADANA ÇİMENTO SANAYİİ TÜRK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN

ADANA ÇİMENTO SANAYİİ TÜRK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN ADANA ÇİMENTO SANAYİİ TÜRK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN Şirketimizin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 19.06.2012 Salı günü saat 11.00 de Ceyhan Yolu Üzeri 12.Km Adana adresinde yapılacak ve aşağıdaki

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005

Detaylı

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER 1 31 Sayılı BAHUM İç KONU; 659 sayılı KHK nın Adli uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, uzlaşma ve vazgeçme yetkileri başlıklı

Detaylı

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER SSK (4/a) GÜNLERİ ÖLÜM AYLIĞINA YETENLER BAĞ-KUR (4/b) BORÇLARINI ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER Vakkas DEMİR * I- GİRİŞ Çalışma hayatındaki kişiler, zamanın ve ortamın koşullarına

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/36528 Karar No. 2009/16179 Tarihi: 01.06.2009 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 FESİH TARİHİNİ İŞÇİNİN KESİN OLARAK BELİRLEYECEK NİTELİKTE İŞLEM YAPMASI

Detaylı

AKİŞ GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. 28 ARALIK 2016 TARİHLİ İMTİYAZLI PAYSAHİPLERİ ÖZEL KURULU TOPLANTISI GÜNDEMİ

AKİŞ GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. 28 ARALIK 2016 TARİHLİ İMTİYAZLI PAYSAHİPLERİ ÖZEL KURULU TOPLANTISI GÜNDEMİ AKİŞ GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. 28 ARALIK 2016 TARİHLİ İMTİYAZLI PAYSAHİPLERİ ÖZEL KURULU TOPLANTISI GÜNDEMİ 1. Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması; 2. Şirket Yönetim Kurulu ve Saf Gayrimenkul

Detaylı