T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KUR ÂN I KERİM İN İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN MU TEZİLE DÜŞÜNCESİNDEKİ KULLANIM ALANI Yahya DERTLİ YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ ŞUBAT-2006

2 T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KUR ÂN I KERİM İN İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN MU TEZİLE DÜŞÜNCESİNDEKİ KULLANIM ALANI Yrd. Doç. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU Yahya DERTLİ YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ ŞUBAT-2006

3 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KUR ÂN I KERİM İN İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN MU TEZİLE DÜŞÜNCESİNDEKİ KULLANIM ALANI Yahya DERTLİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Bu tez 01/02/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oy Birliği/Oy Çokluğu ile Kabul Edilmiştir. İmza:... Yrd. Doç. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU DANIŞMAN İmza:... Prof. Dr. M. Kemal ATİK ÜYE Kod No: İmza:... Yrd. Doç. Dr. Mustafa KÖK ÜYE Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. Doç. Dr. Haluk ALKAN Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan bildirilen çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndaki hükümlere tabidir.

4 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ KUR ÂN I KERİM İN İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN MU TEZİLE DÜŞÜNCESİNDEKİ KULLANIM ALANI Yahya DERTLİ DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU Yıl : 2006 Sayfa: 132 Jüri : Yrd. Doç. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU Prof. Dr. M. Kemal ATİK Yrd. Doç. Dr. Mustafa KÖK Peygamberin ashabının yaşadığı dönemden çok kısa bir süre sonra ortaya çıkmış olan Mu tezile Ekolü, Kur ân ın mesajlarından biri olan İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma (el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker) ilkesini kendi teolojileri bağlamında anlamlandırmışlar ve sosyal hayatın çeşitli alanlarına uygulamışlardır. İslâm teolojisi içerisinde, Sunî alimlerin üzerinde konuşmaktan bile çekindikleri konularda cedelleşmekten geri durmayan bu tavırlarından dolayı da ehl-i sünnetin bir zıttıymış gibi gösterilen Mu tezile nin, düşünce sistemlerine karşı tavrını ortaya koyarken kullandığı en önemli materyal Kur ân ın ilkeleri olmuştur. Araştırmamızda Mu tezile bu ilkeyi oluştururken çok farklı kullanım alanları düşünmüş, siyasî, ahlâkî, itikâdî ve iktisadî oluşum ve gelişimlere paralel olarak kullanmış, içeriğini de bu bağlamda doldurmuş, rasyonalist sistemini korumaya ve geliştirmeye çalışmış olduğunu görüyoruz. İlâhî olsun olmasın bütün inanç ve düşünce sistemlerinde iyiliği yaşama-yaşatma, kötülükten kaçındırma ilkesi evrensel mesajlardan biri olmuştur. Aslında bu ilke daha önce yoktu da Mu tezile bunu gün yüzüne çıkardı gibi bir anlayış da yanlış olacaktır. Kaldı ki bu ilke eski zamanlardan beri bütün milletler arasında devam edegelen bir olgu olmuştur. Tezimizde Mu tezile nin, bu ilkeyi hangi alanlarda kullandıklarını ve ilkenin Kur ân daki kullanımını ele aldık. Ayrıca ilkenin, Mu tezile sistemi içerisinde çeşitli boyutlarının ve kullanım alanlarının bulunduğuna dikkat çekerek, konuyu çok yönlü olarak incelemeye çalıştık. Anahtar Kelimeler: Kur an, Mu tezile, Ma rûf, münker, emr, nehy, siyaset. I

5 DEPARTMENT OF ESSENTIAL İSLÂMIC SCIENCES INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCE UNIVERSITY OF KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ABSTRACT MA Thesis THE USAGE AREA ONE OF THE PRİNCİPLE OF QUR AN S ORDER THE KİNDNESS AND MAKE AVOİD BADNESS İN THE MUTAZILAHA İDEA Yahya DERTLİ Supervisor: Assist. Prof. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU Year: 2006 Pages: 132 Jury: Assist. Prof. Dr. Abdulhamit SİNANOĞLU Prof. Dr. M. Kemal ATİK Assist. Prof. Dr. Mustafa KÖK The Mu tazila school appeared after a very short time of our prophet s friends life period what mu tezile ekol made meaningful and carried out the different areas of social life according to their theology is one of the messages and basis of the Qur-an that is order the kindness and make avoid badness. Mu tazila that didn t avoid challeging about subjects which even al-sunnah scientists hesitate to talk about and because of their this behaviour, they wese demonstrated as if they were against of al- Sunnah used the basis of Qu-ran which was the most important material to show their manner to the idea systems. In our research we see that while Mu tezile was forming this principle, they thought very different usage areas; they used this principle parallel to political, moral, sanvictional, and economic formations and progresses; they filled it s content according to this subjects, they tried to protect and develop it s rationalist system. Even it is divine or not in the all believes and idea systems the principle of live and keep going the kindness and make avoid from the badness has become one of the international message. It will be a wrong understanding to say that actually it didn t exist but Mu tezile made it appear. Actually this principle has been a phenomenon among all nations since antigue ages. In our Thesis we wanted to research the subject with various options about Mu tazila, how they use this principle in different areas and calling attention to varions dimenssions of the principle and their usage areas how the principle in the usage of Qur-an. Keywords: Qur-an, Mu tazila, badness, kindness, order, avoid, politics. II

6 ÖNSÖZ İslâm Düşüncesinde derin izler bırakan Mu tezile nin temel fikirlerinin neler olduğu, bu fikirlerin hangi süreç dahilinde teşekkül ettiği, onların Beş Esaslarının şekillendiği ortam hakkında Doğu da ve Batı da pek çok eser ve makale yayınlanmıştır. Buna rağmen Kur ân ın da üzerinde önemle durduğu prensiplerden ve kendilerinin de temel doktrinlerinden biri olan iyiliği emretme ve kötülükten kaçındırma ilkesi ni (el- Emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker) nasıl uyguladıklarını yani bu esasın şekillendirdiği siyasî ve ahlâkî ortamın özelliklerini etraflıca inceleyen araştırmanın bulunmadığı görülmüştür. Çalışmamızla, özellikle Türkiye de konuyla ilgili lisansüstü çalışma yapılmadığından hem bu alandaki bilgi boşluğunun giderilmesi hem de konuyla ilgilenenlere bir bakış açısı kazandırmayı hedefledik. Bu nedenle Mu tezile nin Beş Esasından biri olan İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma ilkesini Mu tezile düşünürlerinin bakış açısını tespit etmeye çalıştık. Mu'tezile, İslâm Düşünce Tarihi'nde, temel ilkelerini Beş Esas şeklinde tespit eden ve kelâmî-felsefî meseleler üzerinde yoğunlaşan bir mezhep olarak öne çıkmış; dînin ve dînî geleneğin ne olduğu, ne şekilde anlaşıldığı ya da anlaşılması gerektiği, nasıl yorumlanıp anlamlandırılabileceği konusunda izlediği farklı yöntemle ve sorunların çözümlenmesinde sergilediği rasyonalist tavırla dikkat çekmiştir. Mu tezile nin fikirleri İslâm Düşüncesinin seyrini etkilemiş, bazı ekollerin sistemleşmesinde belirleyici olmuştur. Bundan dolayı iyiliği emretme kötülükten kaçındırma ilkesinin Mu tezilî kullanım alanlarını tespit etmenin hem kendileri hem de İslâm Düşüncesinin umumî gelişimi açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu çerçevede ele alacağımız bu ilkenin siyasî, itikâdî ve ahlâkî kullanım alanlarını belirlemede öncelikli olarak müracaat edeceğimiz kaynak Mu tezile ile ilgili kaynaklar olmuştur. İslâm Düşüncesinde, Kur ân ın getirdiği toplumsal ilişkileri, bu ilişkilerin boyutlarını ve dinamiklerini görmek ve bunun üzerinde ısrarla durmak büyük önem arz etmiştir. Zira Kur ân ın gönderiliş gayesi de budur. Kur an fert ve toplumun sağlıklı ve ahenkli bir biçimde gelişmesini istemektedir. İşte bu düşünce çerçevesinde Kur'an'a bakıldığında fert ve toplum için hayatî önem taşıyan pek çok kavramla karşılaşılır. Kur ân daki toplumu düzenlemeye yönelik kavramlardan ikisi olan ma rûf ve münker bu prensip içerisinde yer almaktadır. Aynı zamanda bu ilkenin doğru bir şekilde ortaya konması, Mu tezilî fikirlerin ve dönemindeki olayların, ahlâkî-siyasî durumun bilinmesiyle de doğrudan alakalıdır. Bu yüzden bu çalışmada bu ilkenin kullanıldığı ortamın sosyo-kültürel, siyasîahlâkî yönden tahlil edilmesine özen gösterilerek, Mu tezile sistemindeki kullanımı araştırılmıştır. Ayrıca genelde İslâm Düşüncesinin gelişimine, özelde de Mu tezile nin teşekkülüne ve ayrıca diğer ekollere katkısı ve etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Hem Kur ân ın bir ilkesi hem de Mu tezile nin beş prensibinden biri olan bu ilke üzerinde çalışmam için beni teşvik eden, değerli katkı ve desteğini benden hiç esirgemeyen ve çalışmamda bana yön veren danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Abdülhamit SİNANOĞLU na teşekkür ederim. Ayrıca fikirleri ve bakış açılarıyla bana yardımcı olan değerli hocalarım Yrd. Doç. Dr. Zekeriya PAK ve Yrd. Doç. Dr. Nuri KAHVECİ ye teşekkürlerimi sunarım. Yahya DERTLİ III

7 İÇİNDEKİLER ÖZET...I ABSTRACT...II ÖNSÖZ... III İÇİNDEKİLER...IV KISALTMALAR... V 1. GİRİŞ Araştırmanın Konusu ve Sınırlandırılması Araştırmanın Amacı Araştırmanın Metodu Globalleşen Dünyada İyilik ve Kötülük İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN KUR ÂN DAKİ ANLAM ALANI Kavramsal Çerçeve Mâ rufun Tanımı ve Mahiyeti Münkerin Tanımı ve Mahiyeti Ma rûf ve Münkerin Kavramsal Çerçevesi Üzerine Bir Değerlendirme Kur an ı Kerim in İyiliği Emretmesi ve Kötülükten Kaçındırması Cahiliye Döneminde Ma rûf ve Münker Kavramlarının Kullanılışı İlkenin Dînî Sorumluluk Açısından Önemi Emir ve Nehyin Muhataplarına Yönelik Bir Analiz İlkenin Toplumsal Açıdan Önemi İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİ MU TEZİLE NİN OKUMA /YORUMLAMA BİÇİMİ Kur'an ın Yorumu ve Anlambilim (Semantic) Teolojik Metnin Anlaşılması ve Din Dili Mu tezile nin Kur'ân Yorumu Mu tezile nin İlkeyi Okuma/Yorumlama Biçimi İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİ MU TEZİLE NİN UYGULAMA ALANLARI İlkenin Emevîler Döneminde Siyasî Kullanım Alanı İlkenin Abbasîler Döneminde Siyasî Kullanım Alanı Devlet Başkanlığı (İmâmet) ile İlgili Kullanım Alanı İlkenin İdeolojik Kullanım Alanı Emru bi'l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker'in Ahlâkî Kullanım Alanı Mu tezile nin İlkenin Kullanımı İle İlgili Bağlamı İlâhî ve Nebevî Bağlam Akıl Bağlamı İlim Bağlamı Sosyo-Politik Çevre Bağlamı Tebliğ SONUÇ VE DEĞERLENDİRME KAYNAKÇA ÖZGEÇMİŞ IV

8 KISALTMALAR a.g.e. : Adı Geçen Eser a.g.d. : Adı Geçen Dergi a.g.m. : Adı Geçen Makale A.Ü.İ.İ.F.D. : Ankara Üniversitesi İlahîyat Fakültesi Dergisi Bkz. : Bakınız byy. : Basım Yeri Yok c. : Cilt çev. : Çeviren D.İ.B.Y : Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları h. : Hicrî Hz. : Hazreti İSAM : İslâm Ansiklopedisi Araştırma Merkezi İSAV : İslâmî İlimler Araştırma Vakfı T.D.V.İ.A : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi M.E.B.Y : Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (a.s) : Aleyhisselam (c.c) : Celle Celalühü (s.a.v.) : Sallallahu Aleyhi Vesellem Hz. : Hazreti m : Miladî Md. : Madde(si) Müt. : Mütercim No. : Numara(sı) s. : Sayfa trc. : Tercüme/Terceme Eden bs. : Basım tsz. : Tarihsiz tah. : Tahkik eden v. : Vefatı vb/vd/vs. : Ve benzeri /Ve diğerleri /Vesaire vds. : Ve diğer sayfalar yay. : Yayınları V

9 GİRİŞ Yahya DERTLİ 1. GİRİŞ Kur an-ı Kerim in İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma ilkesi Kur ân ve Dînî literatürdeki bilinen adı el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker biçimindedir. Biz bu kavramı Türkçeleştirerek Mu tezile Düşüncesindeki Kullanım Alanı içinde incelemeye çalıştık. Kur an-ı Kerim in İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma İlkesi nin Mu tezile Düşüncesindeki Kullanım Alanı adını verdiğimiz tez çalışmamız Giriş ve Üç bölüm halinde incelenmiştir. Giriş bölümünde araştırmanın amacı, metodu ve globalleşen dünyada iyilik ve kötülük kavramlarının anlam alanını genel çizgileriyle sunmaya çalıştık. Çalışmamızın birinci bölümünde iyiliği emretme ve kötülükten kaçındırma ilkesinin Kur ân daki anlam alanı incelenmiş, ma rûf ve münker kavramlarının lügat ve ıstılah anlamları üzerine bir değerlendirme yapılarak el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker ilkesinin muhataplarına yönelik bir analiz yapılmıştır. Ayrıca bu bölümde İyiliği emretme kötülükten kaçındırma ilkesinin fert ve toplum açısından önemi vurgulanmıştır. İkinci bölümde Hz. Muhammed in ashabının yaşadığı dönemden çok kısa bir süre sonra ortaya çıkmış olan Mu tezile Ekolü nün Kur ân ın mesajlarından biri olan İyiliği Emretme Kötülükten Kaçındırma ilkesini kendi teolojileri bağlamında yorumlama biçimi ile Kur an ı anlama/okuma ve anlamlandırma biçimleri ortaya çıkarılmıştır. Üçüncü bölümde ise İslâm Teolojisi içerisinde yer alan Mu tezile nin, İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma ilkesi üzerindeki rasyonalist yorumları, bu ilkeyi sistemlerine sokmalarına neden olan amiller ve sistemlerinin gereği olarak oluşturdukları kullanım alanları ortaya konulmuştur. Ayrıca Sünnî ulemanın bir çoğunun, üzerinde söz bile söylemekten çekindikleri alanlarda tartışmaktan geri durmayan Mu tezile, bu tavrından dolayı da Ehl-i Sünnet in karşıtı gibi gösterile gelmiştir. Çalışmamızın ana konusu doğrultusunda vurgulanan husus; İlâhî olsun olmasın bütün inanç ve düşünce sistemlerinde iyiliği yaşatma, kötülükten kaçındırma ilkesinin evrensel mesajlardan biri olduğudur. Aslında bu ilke daha önce yoktu da Mu tezile bunu gün yüzüne çıkardı gibi bir anlayışta yanlış olacaktır. Kaldı ki bu ilke eski zamanlardan beri bütün milletler arasında devam ede gelen bir olgu olmuştur. Ayrıca şunu da belirtelim ki, tezimizde bu ilkenin Kur ân daki anlam alanı ile Mu tezile nin Beş Prensibine paralel olarak oluşturduğu kullanım alanları ele alınmıştır. Buna paralel olarak ilkenin, Mu tezile nin kendi mezhep anlayışı doğrultusunda oluşturdukları sosyal yönleri ele alınmış, böylece konuya yeni bir açılım kazandırılmaya çalışılmıştır. Tezde incelenen meseleler ele alınırken yer yer değerlendirmelerde de bulunduk. Ayrıca her durum ve olayı kendi dönem ve şartlarının kıstaslarını göz önünde bulundurarak konuyu çok yönlü olarak araştırmaya gayret ettik. Tarihî süreçte İslâmiyet ten önceki bütün dinlerde de Tanrı buyrukları içerisinde iyiliği emretme ve kötülükten kaçındırma düşüncesinin var olduğunu görmekteyiz. Tarih boyunca bütün peygamberler ve seçkin din adamları daima bu prensibi savunmuşlar, beşeriyeti bu inanç ve bu ülkü etrafında toplamaya çalışmışlardır (Abduh, 1932: 5). Bu bağlamda İslâmiyet bütün insanlığa yepyeni bir anlayış getirmiştir. Böylece bütün beşeriyet arasında adalet ve iyilik prensiplerini her şeyin üstünde tutan erdemli bir Müslüman topluluğu vücut bulmuştur. Bu yeni toplumda, herkes istisnasız, Allah ın huzurunda eşittir; her türlü cins, ırk ve asalet gibi mefhum ve ayrılıklar gözetilmeksizin 1

10 GİRİŞ Yahya DERTLİ her insan yekdiğeriyle eşit hak ve salahiyetlere sahiptir. Bu yeni dinde, Allah katında insanlar arasında bir değer ölçüsü varsa, bu da, her ferdin diğer insanlara adil ve iyi bir insan olarak muamelede bulunması biçiminde olmuştur. İnsanların Allah a bağlılığı işte bu özellikleriyle ortaya çıkmıştır. Şüphesiz Allah katında en değerliniz O na karşı gelmekten en çok sakınanızdır (Hucurat 49/13) ayeti kerimesi bu meyandadır. Bu dinde, daha önce Arap Yarımadasında ve bilhassa Mekke de görüldüğü gibi, aile ve kabile asabiyetine yer yoktur. İnsanlar ancak bilgi ve erdemli davranışlarıyla birbirinden üstündür. Bunun bariz örneklerinden biri hicretin 35 inci yılında Mısır valiliğinden azledilen Amr b. el-as, halîfe Osman b. Âffân ın yanına gelerek kendisine, ailesinden, ana-babasının asaletinden bahsederek övünmek istemesi üzerine, Halifenin onu bu şekilde kendini methetmek Cahiliyye âdetlerindendir; seni bundan men ederim (İbn-i Kesîr, 1932: VII, 170) sözüyle azarlaması, İslâmiyet in bu prensibini te'kîd eden diğer bir örneğini teşkil etmektedir (Kutluay, 1959: 15-16). Mu tezile, Kur an da vurgulanan iyilik ve güzellik prensiplerinin yegane ölçüsünün ve objektif kriterinin akıl olduğunu ileri sürerek bu ilkenin kullanım alanını insanların akıllarına ve tecrübelerine sunarak genişletmiş ve evrenselleştirmiştir. Zira İslâmiyet akla ve tefekküre büyük bir önem ve değer vermiş ve her zaman onu ön plâna geçirmiş bir dindir. Mu tezile nin dışındaki ekoller ise çeşitli yaklaşımlarıyla birlikte iyilik ve güzelliğin kriterlerini Mu tezile kadar geniş tutamamıştır. Bu ekoller nassın zahirî ve tarihsel bağlayıcılığından tamamen kopamamışlardır. Oysa Mu tezile aklın her alanda iyiliğin ve doğruluğun tespitinde en önemli değer olduğunu çeşitli açılımlarıyla izah etmekten geri durmamıştır. Aslında Kur'-an-ı Kerîm de daima ve doğrudan doğruya akıl sahiplerini muhatap almış; düşünmek suretiyle gerçeğin araştırılmasını ve insanlar arasında zaman zaman yaygınlaşmış olan birtakım bâtıl inanç ve geleneksel âdetlerin terkedilmesini istemiştir. Eğer biz bu Kur an ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen onun, Allah korkusuyla baş eğerek nasıl parça parça olduğunu görürdün. Bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz (Haşr 59/21). Bu insanlar devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? (Gâşiye 88/17-20)... Şüphesiz düşünen kimseler için bunda ibretler ve deliller vardır (Bakara 2/161; Nuh 71/12; Rûm 30/21; Ra d 13/3, 4). Allah, aklınızı kullanasınız diye size âyetlerini gösterir (Bakara 2/73). Göklerde ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde... düşünen insanlar için deliller vardır (Bakara 2/164). Görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim, düşünmeyi ve fikir beyan etmeyi bazı nüfuzlu ve mevki sahibi şahısların inhisarından çıkarıp genelleştirmiş ve umuma teşmil etmiştir. İslâm dîninde, akıl sahibi her insan, kâinattaki olayları ve bizzat kendi yaradılışındaki hikmet ve sebepleri düşünmek ve incelemek suretiyle gerçeğe ulaşmalıdır. Bu konu ile ilgili olarak Kur an-ı Kerîm'de bir çok yerde misaller verilmiş düşünmek ve akletmek emredilmiştir. İşte bu anlatılanlar bağlamında yapılan bu çalışma ile elverdiği ölçüde muhafazakâr cereyanlara karşı duran, nassların aklın ışığı altında ilmî bir şekilde yorumlanmasını ve açıklanmasını öngören akılcı bir cereyan olan Mu tezile nin bilim dünyasına hediye ettiği akılcılık ve Kelâm ilminin ilk esaslarını koyup onu gerçekten sistematik bir bilim haline getiren (Taftazânî, h. 1308: 16; Ebû Zehra, 1968: 69) yönüne dikkat çekilmeye çalışılmıştır. 2

11 GİRİŞ Yahya DERTLİ 1.1. Araştırmanın Konusu ve Sınırlandırılması Çalışmamızda Kur ân ın toplumsal içerikli bir ilkesi ve Mu tezile nin diğer görüşlerini üzerine bina ettiği Beş Esas ından biri olan İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma ilkesinin şekillendiği ortam ve arkaplan ortaya konulmuştur. Çalışmamız Mu tezile nin bu ilkeyi gerek itikâdî, ahlâkî, gerekse siyasî ve sosyal alanda kullanması, İslâm camiasında zaman zaman zuhur eden birtakım ihtilafların yönünü belirleyen bir ilke oluşu ile sınırlı tutulmuştur. Araştırmamızda birinci bölümde olduğu gibi yeri geldikçe konu ile ilgili kavramlar ve bunların anlam alanları ile ilgili bilgi vermekten kaçınılmamıştır. Çalışma konumuzu teşkil eden Mu tezile nin büyük hizmetlerinden, İslâm dünyasında yer alan fırkaları ne şekilde etkilediğinden ise özetle bahsedilmiştir. Araştırmamızda bu ilkenin teşekkül ettiği ortamı ve İslâm Düşünce sistemlerinin oluşmasındaki etki ve katkısının ne olduğunu ortaya koymaya çalışırken üzerinde durduğumuz zaman ilk Mu tezilî fikirlerin teşekkül ettiği 110/ /841 tarihleri arasıyla sınırlı tutulmuştur. Çünkü araştırmamız açısından büyük önem arzeden Mu tezilî esaslar bu tarihler arasındaki değişik zaman dilimlerinde teşekkül etmiştir. Araştırmamızın merkezinde ise konu olarak hem Kur ân ın sosyal içerikli bir ilkesi hem de Mu tezile nin Beş Esasından biri olan İyiliği Emretmek ve Kötülükten Kaçındırmak ilkesinin Mu tezile tarafından okunma biçimi ve kullanım alanı yer almıştır. Araştırmamız mekan olarak Basra, Bağdat ve Samerra'dan oluşan belli bir coğrafî bölgeyle sınırlandırılmıştır. Yeri geldikçe ve tespit edebildiğimiz kadarıyla, bazı problemlerin bu şehirlerde nasıl ve kimler arasında tartışıldığı konusunda da örnekler verilmeye çalışılmıştır Araştırmanın Amacı Mezhepler, içinde bulundukları dönemin siyasî, iktisâdî, coğrafî, tarihî ve ahlâkî şartları içerisinde ortaya çıkmış siyasî ve itikâdî topluluklardır. Değişik bir ifadeyle onlar İslâm dîninin itikâdî ve amelî sahadaki ekolleridir (Fığlalı, 1999: 15). Her birisi din anlayışındaki farklılaşmaların kurumlaşması sonucu ortaya çıkan dînî nitelikli oluşumlar ve İslâm ın anlaşılma biçimleriyle ilgili tezahürlerdir. Hangi amaçla olursa olsun bu mezheplerin hiçbirisinin dîni bütün yönleriyle temsil ettikleri ileri sürülemez ve İslâm la özdeşleştirilmeleri de mümkün değildir (Onat, 1993: 48). Bundan dolayı araştırmamızda mezhepler ve onların ortaya koydukları görüş ve ilkeleri, dinle özdeşleştirmeden ve içinde doğup geliştikleri hadiselerden ve ortamdan soyutlamadan ele almayı amaçlamaktayız. Çünkü fikirler sosyal hayat ve olaylardan mücerret olarak mezheplerin teşekkülünde tek etkili unsur değildir (Hizmetli, 1993: XXVI, 655). Bunu yaparken doğrulamak ya da yanlışlamak gibi bir yola da başvurmak amaçlanmamıştır. Araştırmamızda genelde Mu tezile nin İslâm ve insanlık düşüncesine yaptığı katkıyı, özelde Kur an-ı Kerim in İyiliği Emretme ve Kötülükten Kaçındırma İlkesinin Mu tezile Düşüncesindeki Kullanım Alanı nı ortaya koymak çalışmamızın önemli amaçlarından biri olmuştur. İnsanın tarihî bir varlık olması, onun geçmişi, bugünü ve geleceği olmak üzere üç boyutlu bir zamanla ilişkili olduğu anlamına gelmektedir. Birey kendisinden önceki insanların edindiği birikim ve tecrübelerle muhatap olur; onları kabul eder ya da onlarla hesaplaşır. Eleştirdiği yaklaşımlar olduğu gibi isteyerek ya da farkında olmadan etkilendiği düşünceler de vardır. Bu sebeple çalışmamızda, el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker hakkında görüşleri 3

12 GİRİŞ Yahya DERTLİ olan Mu'tezilî bilginlerin zihniyetini belirlemenin ve görüşlerini değerlendirmenin, çağlarındaki kültürü tanımlamakla, dönemin özünü yakalamakla, siyasî eğilimlerini öğrenmekle ve muasırlarını bilmekle ilişkili olduğunu göz önünde bulundurduk. Bu yaklaşımın amacı, tarihle ilgili kesin öngörülerde bulunmak ya da herhangi bir ideolojiye bağlı kalmak değil, incelenen dönemin toplumsal ve siyasal eğilimlerinin oluştuğu koşulları görmek ve gelecekteki olayların gerçekleşeceği koşulların görülebilmesini sağlayacak tarih bilincini (Tosh, 1984: 19) elde etmektir. Her düşüncenin üzerinde yoğunlaştığı bir amaç ve eksen vardır. Din anlayışındaki farklılaşmaların kurumlaşması sonucu ortaya çıkan dînî nitelikli oluşumlar ve İslâm'ın anlaşılma biçimleri ile ilgili tezahürler olan mezheplerin görüşlerinin döndüğü bir eksen ve varlıklarını sürdürme amaçları vardır (Onat, 1993: XIII, 75). Bu noktadan hareketle, Mu'tezilî düşünce geleneğinde, el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker e ilişkin görüşlerin hangi sebeple ve ne şekilde ortaya çıkmaya başladığı, konunun çerçeve sınırlarının ne olduğu, bu sınırların nasıl çizildiği ve sorunla ilgili temel teknik kavramların nasıl teşekkül ettiği ve ne şekilde olgunlaştığı araştırmamızın amacını teşkil etmektedir Araştırmanın Metodu İslâm düşüncesindeki siyaset teorilerine oluştuğu tarihî bağlamları içinde bakmak ve ilgili dönemde tartışmaların yoğunlaştığı belli başlı konuların ve dönemin duyarlılıklarının ayrımında olmak, (Watt, 2001: 158) araştırmamızın metodu açısından önem taşımaktadır. Bize göre böyle bir yaklaşım, Mu tezile nin bu ilkeyle ilgili düşünceleri ve aktif politik anlayışları hakkında olduğundan daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlayacaktır. Araştırma alanımızla ilgili döneme ait eserlerin günümüze kadar ulaşamaması ve sonraki kaynakların bazı hususlarda çelişkili ifadeler kullanması, fikirlerin kime ait olduğu sorunuyla karşılaşmamıza neden olmaktadır. Bu sebeple her fikrin dînî, siyasî, sosyal ve ekonomik tarafları bulunduğu gerçeğinden hareketle fikirlerle bu olaylar arasındaki ilişkiyi, fikir-hadise irtibatı (Onat, 1993: 2) prensibi çerçevesinde de incelemeye ve çözümlemeye çalıştık. İki yönlü etkileşimin söz konusu olduğu bu yöntem bize araştırdığımız dönemin sosyo-politik, ekonomik, ahlâkî ve dînî durumunu ön plana çıkarmamızı ve fikirlerin oluşmasındaki etkilerini tespit etmemizi sağlayacaktır. Mu tezile nin bu ilkeyle ilgili düşüncesini anlamak için tanımaya çalıştığımız çağın mevcut durumunu ve gündemde olan görüşlerini tespitin yanı sıra ne tür düşüncelerin olamayacağını da göz önünde bulundurduk. Çünkü herhangi bir tarihsel dönemi tanımlamak istediğimizde, o dönemde nelerin yapılmış olduğunu bilmek ne kadar önemliyse, nelerin yapılmamış olduğunu, o çağla ilgili hangi düşüncelerin imkansız olacağını bilmek de önemlidir (Ortega, 1998: 64). Bu sebeple araştırmamızda değişik zaman dilimlerine ait görüşlerin, ilgili oldukları iddia edilen çağda ve ortamda bulunup bulunmadığına dikkat edilmiştir. Bu bağlamda ma rûf ve münker e ilişkin terminolojinin zaman içindeki yolculuğu, onları olgunlaştırmış, içindeki ortamın koşulları uyarınca yoğurmuş, anlam kaymalarına neden olmuş ve sonuç itibariyle anlayışların çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Anlamlı bir kurgu yapabilmek için, geçmiş çağların atmosferini ve zihniyetini de yeniden kurmanın gerekli olduğu açıktır (Munslow, 2000: 73). Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da ele aldığımız düşünürlerin kimliğine bürünerek, olayları ve çağı onların gözlerinden görerek ve olabildiğince değerlendirme standartlarını 4

13 GİRİŞ Yahya DERTLİ yakalayabilmektir. Bu sebeple araştırmamızda bu ilkeleriyle ilgili görüşlerin ve uygulamaların hangi bağlamda, nasıl ve niçin oluştuklarını belirlemeye çalıştık. Bu bir anlamda araştırdığımız dönemin kollektif zihniyetlerini tespit etmektir. Çünkü o dönemin bireyleri bizim içinde olduğumuzdan çok farklı koşullarda ve farklı duygu ve düşünceler içinde yaşamışlardır (Tosh, 1984: 216). Bunun ışığında Mu tezile zihniyetine baktığımızda, geliştirdikleri siyasî tutumların ve bazı standart davranış modellerinin varlığını hissederiz. Bilindiği üzere İslâm Mezhepleri Tarihi ve Kelâm araştırmalarında karşılaşılan en önemli sorun, kaynaklar ve müelliflerinin izlediği metot konusunda kendini göstermektedir. Çünkü bu eserlerde mezheplerin ve fikirlerin tarihî gelişimi ve teşekkül süreci ortaya konamamıştır (Fığlalı, 1985: 375) Bu sebeple araştırmamızda, Mu tezile nin bu ilkeye ilişkin görüşleri, objektiflik esas alınarak incelenmeye çalışılmış; kavramın anlam alanının kimler tarafından ne şekilde belirlendiği, niçin, ne zaman benimsendiği ve ne şekilde temellendirildiği tespit edilmeye gayret edilmiştir. Çünkü Kelâm alanında yapılan araştırmaların esas amacı, itikâdî mezhepleri şekillendiren fikirlerin hangi siyasî, dînî, sosyal ve ekonomik şartlarda ortaya çıktığını, nerelerde, kimler tarafından öne sürüldüğünü, ön yargılardan uzak bir şekilde tarafsız olarak incelemektir. Her mezhebin hangisinin gerçeğe daha uygun olduğunu belirlemek ve akla en yatkın olanını benimseme önemli bir sorun olarak karşımızdaydı. Aynı konu ya da şahıs hakkında birçok farklı rivayetin bulunması nedeniyle her hangi bir sorunla ilgili malzemeyi mezheplerin kendi itikâdî görüşlerini destekleyecek şekilde hazırlamaları ve bu tarzın Mu tezile tarafından da benimsenip tatbik edilmesi, farklı rivayetlerin ve tahlillerin ortaya çıkmasına zemin oluşturmuştur. Bu sorun araştırmamızda benimsediğimiz metotlardan biri olan eldeki rivayetlerden akla en yatkın olanını benimseme olarak da niteleyebileceğimiz menkûlde ma kûlü (Akbulut, 1992: 10) seçme prensibiyle çözümlenmeye çalışılmıştır. Çünkü itikâdî mezheplerin kendi görüşlerini yüceltmek ya da karşıt mezhepleri yermek için abartılı ifadeler kullandıkları görülmektedir. Mezhep mensupları kendi görüşlerinin ve liderlerinin olumlu yönünü ele alarak abartmakta; mezhep karşıtlarının ise olumsuz yönünü önplana çıkarıp sert bir şekilde eleştirmektedir. Oysa hem mezhepler, hem de şahıslar olumlu ve olumsuz yönleriyle bir bütündür ve her iki yönüyle ele alınmalıdır. Mu'tezilî bilginlerin el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker e dair görüş ve yaklaşımlarının tespiti amacıyla, üzerinde çalıştığımız ilkenin kullanım alanlarının oluşmasına katkı sağlamış şahısların kendi yazmış oldukları ve günümüze ulaşma şansı bulan eserler ve yaşadıkları döneme ait kanıtlar olan rivayetlerin bulunduğu temel kaynaklara ulaşmaya özen gösterilmiştir. Mu tezile nin bu ilkeyle ilgili anlayışlarını tespit açısından sadece Mu tezilî kaynaklardan yararlanılmamış; aynı zamanda ekol dışından olan müelliflerin eserlerine de başvurularak meseleler ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırmamızda imkanlar ölçüsünde İslâm düşünce tarihi ile ilgili farklı türdeki kitaplardan da yararlanılmıştır. Kaynak taraması yapılırken incelediğimiz döneme en yakın kaynaklara öncelik verdiğimizi de belirmek isteriz Globalleşen Dünyada İyilik ve Kötülük Bu başlık altında globalleşen dünyada el-emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani lmünkerin entellektüel kullanım alanlarını, bu ilkenin içine her ne giriyorsa çeşitli açılımlarıyla Müslümanları ilgilendiren boyutları üzerinde durmaya çalışacağız. Globalleşme ya da Türkçe'siyle küreselleşme kavramı üzerinde tartışmaların yoğun 5

14 GİRİŞ Yahya DERTLİ olduğu şu günlerde Müslümanların bugünkü sorunlarını geçmişin ve günümüzün globalleşme problemlerinden ayrı düşünmek mümkün değildir (Sinanoğlu, 2003: I, 79). Rasûlüllah (s) Efendimizin irtihalinden sonra O'nun davasına halef olanlar tarafından günümüze kadar İslâm'a da'vet faaliyetleri yürütüle geldi. Kâinatın Efendisinin beyan ettiği gibi kıyamete kadar İslâm da'vetini sürdürecek, hak uğrunda mücadele edecek bir grup elbette bulunacaktır (Müslim, Îmân, 247). Sayıları çok az da olsa, faaliyetleri bir ümmete teşmil edilmeyecek kadar zayıf kalarak Cenab-ı Hakk'ın İslâm'a davetleri sebebiyle bu ümmete verdiği hayırlılık vasfını (Âl-i İmrân 3/110) idâme kudretinde bulunamasalar da bu gayretli insanlar vasıtasıyla, bazen harp ve çarpışmalar yoluyla, bazen anlatarak ve ikna ederek, bazen daha değişik vasıta ve şekillerle İslâm, bugüne gelinceye kadar pek çok ülkede yayılma imkânı bulan dinler arasında yer aldı. Elbette ülke ülke ele alarak İslâmî davetin yayılış şekli ve bugüne kadar çeşitli merhale ve devrelerde İslâm açısından arzettiği durum, bu ülkelerdeki İslâmî faaliyetler ve bu faaliyetleri idare eden teşkilatlar birer birer incelemeye değer. Çağdaş İslâm Ülkeleri İktisadî ve Siyasî Doktrinler Tarihi tarzında İslâm da'vetinin ülkelere göre ele alınması, elbette mümkündür ve gerçekten önemli bir çalışma sahası teşkil eder. Konumuzla doğrudan ilgili olmayan bu mühim sahayı müstakil ve hacimli bir çalışma gerektirdiği inancı içerisinde azimli araştırıcılara bırakıyoruz. Ancak biz, çağdaş da'vet hareketleri hakkında genel bir değerlendirmede bulunmak istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de Kur anî bir ilke olan emru bi l-ma rûf ve n-nehyü ani l-münker çerçevesinde da'vet farizası, Müslümanların üzerinden kalkmış değildir. İslâm ın evrensel ahlâk ilkelerinin cemiyette ve insanlık âleminde şüyu bulmasına ve yaşamasına gayret bütün Müslümanlar üzerine düşen bir vecibe... Bu vecibe yerine getirildiği zaman çıkacak evrensel huzur ve saadetin, refah ve selametin mimarı İslâm olacaktır. Çünkü İslâm'ın ideal dünya tasavvuru fitnesiz bir dünya kurmaktır (Bakara 2/193). Aslında tam Batıcı Modernistler için böyle bir problem söz konusu değildir. Onlar için asıl hedef; batı standartlarında bir sanayi toplumu olmamıza engel teşkil edebilecek hurafelerden ve geleneğin ayak bağlarından kurtulmamızdır. Oysa İslâm Dünyası, bugün kendi özünde var olan değişim ve ilerlemenin alternatiflerini arama çabasındadır (Sinanoğlu, 2003: I, 79). Bu sebeple Müslümanların her zaman ma rûfu emretmeleri, münkerden sakındırmaları mümkün olmaz; karşılarına münker toplumun emir ve yasakları çıkarılır. İşte bu noktada Müslümanlar için şu buyruk geçerlidir: Ey iman edenler siz kendinize bakın; doğru yolda iseniz sapıtanlar size zarar veremezler (Mâide 5/105). Globalleşme ile birlikte bütün dünyayı etki alanına katmak isteyen modern proje, seküler bir temel üzerine inşâ edilmiştir. Dolayısıyla insanın gözünü ilâhî olandan beşerî olana, yani, yeryüzüne çevirir. Eşyanın kendisine sabitleşerek dünyevî merkezli bir huld düşüncesini hedefler. İnsanın bakışlarını eşyanın arka plânına çevirmekten alıkor. Böyle bir zihinsel tasarım ise, insanı daha çok zevk peşine sürükler ve tutkulara yönlendirir. Çünkü, özde dünyevîleşmenin böyle bir çekiciliği vardır ki, insan hikmet ve irfandan koptuğu anda onun yarattığı cazibe alanının dışına çıkamaz. Modern dalga bütün alanlarda bir yumuşama getirdi. En muhafazakar denilen ailelerde bile bu değişim rüzgarı yeni eğlence ve yeni tüketim alışkanlıkları kazandırdı. Dinî ve sosyal yapılarda meydana gelen bu istihalelerin neliği, hangi yönde değerlendirilmelidir? (Altıntaş, 2001: 251). Müslümanlar hiçbir zaman çağdaş ve global dünya hayatında bir yandan bilim ve teknolojide ilerlerken bir yandan da sağlam bir ahlâk sistemi oluşturmak için münkerlerle mücâdele de kesintiye uğramadan, ma rûfun emredilmesinden geri kalmamalıdır. Evrensel bir iyilikten bahseden Süleyman Ateş Şu kubbede hoş bir seda bırakmaya çalışın, güzel işler yapın. Elinizden geldikçe herkese iyilik yapın (Ateş, 2004: 5) sözleri İslâm Dünyasının Modernist evrensel kubbeye global yaşamın artık 6

15 GİRİŞ Yahya DERTLİ vazgeçilmez bir ilkesi olan ma rûfu tavsiye etme, münkerden uzaklaştırma ilkesini yaşama ve yaşatma zorunluluğunu ifade etmesi bakımından manidardır. Hem bu ilke evrensel barışa ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde bölünmüşlüğe ve zedelenmişliğe sürülmüş hoş bir melhem olacaktır. Bir kısım yeni liderler veya yönetici sınıflar, İslâm'ın tarih kitaplarında yazılı bir din olarak kaldığını düşünmeye başlamışlardır. Müslümanlar günlük hayatın basit birer tüketicisi, yönetim kademelerinin çok gerisindeki alelade insan konumuna düşmüşlerdir. Bu, Müslümanların modernite karşısında uğradıkları önemli bir kırılmadır. Bu tutumları ile bu kırılmanın da önüne geçilmiş Müslümanlar topyekün bir silkiniş içerisine girmiş olacaklardır. Böylece 19. yüzyıldan itibaren çeşitli biçimlerde Batı ile karşılaşan Müslüman dünyanın geçirdiği bu şaşkınlık ve zihnî deprem, bugün yerini yavaş yavaş sükûnete bırakma sürecine girmiş olacaktır. Aslında yeni oluşumları, İslâmî ilim ve irfan mirasının bütünlüğü çerçevesinde ifadelendirmek, Müslüman âlimlerin temel görevidir (Sinanoğlu, 2003: 80) Hem Allah Teâlâ Kur ân da alimleri münkeri yasaklamaya çağırarak şöyle buyurur: Sizden münkeri yasaklayan bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir (Âl-i İmran 3/104). İnsanları hem şer'an hem de aklen yasak olan münkerden nehyetmesi, Müslüman alimlerin en önemli görevlerinden biridir. Bu görev yerine getirilmediği takdirde, yeryüzü fesada uğrar, tefrika çıkar ve tebliğ müessesesi zaafa uğrar. Allah Teâlâ münkerden nehyetme ve dolayısıyla ma rûfu emretme görevini terk eden topluluğu alçaltır. İnsanoğlu ne zaman münkeri nehyetmeyi bırakırsa, Allah'ın şu ayette buyurduğu gibi, münkeri emretmeye başlarlar. Kim, şeytanın adımlarına uyarsa, şüphesiz o fuhşiyâtı ve münkeri emreder (Nûr 24/21). Ashâb-ı Kiram'dan Osman b. Maz'un'dan şöyle dediği nakledilmiştir: Ben, başlangıçta sırf Resulüllah (s.a.s)'den utandığım için Müslüman olmuştum. Bir gün Hz. Muhammed bana bir şeyler söylerken, birden gözünü gökyüzüne dikti, sağından aşağı indirdi. Sonra bunu bir defa daha tekrar etti. Sebebini sorduğumda, şöyle cevap verdi: Seninle konuşurken Cebrail (a.s) sağımdan geldi ve şu âyeti getirdi: Şüphesiz Allah adaleti, ihsanı, yakın hısımlara sılayı ve muhtaç oldukları şeyleri onlara vermeyi emreder. Fuhşiyâtı, (Kur'an ve Sünnette karşı çıkılan) münkeri ve serkeşliği nehyeder. Üzerinde düşünüp, amel etmeniz için size bu şekilde öğüt verir (Nahl 16/90). Bunun üzerine Osman (r.a), imanın kalbine yerleştiğini ve durumu Ebû Tâlib'e haber verdiğini bildirir. Ebû Tâlib Ey Kureyş topluluğu, yeğenim Muhammed'e uyunuz, doğru yolu bulmuş olursunuz. O, size yüksek ahlâktan başka bir şey emretmiyor dedi. Bunun üzerine, Rasûlüllah (s.a.s): Ey amcacığım! insanların bana uymasını istersin de, kendini dışta mı tutarsın dedi. Ebû Talib, İslâm'ı tasdik etmeyince Hz. Peygamber üzülmüştü. Bunun üzerine şu âyet indi: Ey Muhammed! Sen sevdiklerine hidayet veremezsin. Fakat Allah kime dilerse, ona hidayet verir (Kasas 28/56; Yazır, 1960: V, 3118, 3119). Hz. Ebû Bekir okuduğu bir hutbede, şu âyet-i kerîmenin yanlış yorumlandığını söyler: Ey iman edenler! Kendinizi ıslâh etmeniz üzerinize bir borçtur. Siz düzelip doğru yolda bulunduktan sonra yolunu şaşıranlar size zarar vermez (Mâide 5/105). Halbuki ben Rasûlüllah'tan şunları dinledim: Günah işleyen bir kavmin içinde o günahları yasaklayan güç ve kuvvette bulunan bir kimse varsa, buna rağmen yasaklamazsa, Cenab-ı Hakkın nezdinden gelen ve bütün onları kapsayan bir azabın gelmesi pek yakındır (Gazâlî, 1972: V, 325, 326). İslâm toplumunun sağlıklı bir yapıya kavuşup bu halinin devamını sağlamak için iyiliği emir ve kötülükten nehiy esasını getirmiştir. Bir İslâm toplumunda, Müslüman, daima iyi, güzel ve hayırlı olan işlerin yanındadır. Kötü, çirkin ve zararlı olan işlerin de tabii olarak karşısında bulunur. Böylece, İslâm toplumunda kendiliğinden iyilikler güç bulur ve yayılır. Kötülükler ise güçlenme imkânı bulamaz. 7

16 GİRİŞ Yahya DERTLİ Günümüzde temel insan kaynakları noktasında düğümlenen, daha çok da dînî ve ahlâkî değerlerin terk edilmesi veya ikinci plana itilmesi sebebiyle fevkalade maddileşen beşerî ilişkilerden ve dünya görüşünden kaynaklanan bir dizi sıkıntıyla karşı karşıya olunduğu açıktır (Sinanoğlu, 2003: 69). Yeni gelişmeler ve bilimsel faaliyetler sonucunda bir çok kavram ve görüşler zamanla değişik anlam ve boyutlar kazanabilir. Buna bağlı olarak duyusal ve duygusal alanla ilgili nesneleri vasıflamada yetersiz kalınabilir. Bu durumda bunlar yeni gelişmelerin de ifade edilebileceği özgün kavramlar ve görüşler çerçevesinde yeniden yorumlanıp sunulmalıdırlar. Çünkü kelâmî konular her hangi bir zaman ve mekanla kayıtlı olmayıp ilkeleri evrenseldir (Sargın, 2001: 328). Çünkü global kültür, insanı hem benzeri görülmemiş fırsatlarla, hem de tehditlerle karşı karşıya getirmektedir. Yakın zamana kadar sadece belli bölgeleri tehdit eden bilinçsizce işlenen suçlar, şimdi bütün gezegenimizi tehdit ediyor (Yeşilyurt, 2002: 34). Çünkü evrensel oluşum ve gelişim, rengini diğer bölgelere vermektedir. Böylece globalleşme, düşünce, alışkanlıklar, değerler, din ve sosyal yaşamın diğer veçhelerini hem şekillendirmekte hem de şeklini onlardan kazanmaktadır. O, hem eski kimlikleri güçlendirmekte, hem de yenilerini beslemektedir. Global bir dünyada, dînin ulaşımı, aynı şekilde öncekinden daha global bir hal almıştır. Gezegenimizi paylaşan insanlar, bir cemiyetin anlamını, temel ahlâkî ve moral değerleri, self-disiplini, tevazuu ve herkesin yararına düzenlenmiş kuralları kabul etmeye istekli olmayı paylaşabilir ve karşılıklı birbirlerini daha yakından tanıma yoluyla önyargıların rehabilitasyonu sürecine de katkı sağlayabilirler. Bu kombinasyon, geleneksel otoritenin yıkılması ve hızlı ekonomik değişime eşlik eden yabancılaşma ve güvensizliğin üstesinden gelmesine yardım edebilir. Globalleşme ile din arasındaki temel ilişkide, dinlerin lehine görünen bu olumlu açılımlara karşılık, globalleşmenin temelde öngördüğü din (Yeşilyurt, 2002: 138). tasavvurunun dış dünyaya ait bütün iyileştirmeleri kuşatacak kadar genişletilmesi ve ona hayatın değişik alanlarına ait bütün iyileri taşıyacak bir misyon verilmesi, bunun sonucu olarak da dînin siyaset ve hukuk düzenlerinin ve diğer sosyal projelerin doğrudan kaynağı kılınması birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir. Zira hangi din anlayışı, ya da hangi model tartışmaları bir iç hesaplaşmayı da doğurabilecektir. Proje sahiplerinin ya da mevcuda karşı direnç gösteren kesimlerin dinden destek almak istemesi masum bir dindarlık refleksi olarak görülüp, mazur karşılanabilirse de, Müslümanların bu tür bir söylemi benimsemesi savunulamaz. Bu, din adamını, alanı dışında konuşmaya ve bu gibi konularda din adamı kimliğiyle söylemler üretmeye sevk edeceğinden, sonuçta kişilik yıpranması ve otorite kaybına yol açacaktır (Sinanoğlu, 2002, s. 69). Tarih boyunca olduğu gibi bugün de bir fenomen olarak din, yoğun ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Din bağlamında yaşanan tarihsel ve sosyolojik deneyimler ciddi araştırma konusu olmayı hak etmektedirler. Bugün de din olgusu, hakkında toplumsal değişim, dönüşüm ve kırılmaların paralelinde yıl öncesine göre, daha farklı algılayışların konusu olarak tezahürlerini göstermektedir. Bu bağlamda dine daha entellektüel bir yaklaşım sürecine girildiğini söylemek mümkündür. Bu bağlamda da günümüzde Müslüman toplumların dünyanın genel gidişatına ve değerlerine duyarsız kalıp içine kapanmaları ve geçmişten devraldıkları algılar ve kurumlarla yetinmesi artık mümkün olmadığı gibi, dîni Batılılaşmanın ve uluslararası diyalogun antitezi olarak da göstermek doğru değildir. Dînin üzerinden ve din ekseninde dış ve iç siyasetin dîne zarar verdiğini, dînî değerleri yıprattığını, başlangıçta dindarları mutlu eder görünse de tarihsel ve güncel deneyimlerle kanıtlandığından, sonuçta dindarları rencide ettiğini kabul etmek gerekir. Fakat Müslüman devletlerde insanlar arası manevî bağlar sebebiyle daha sıcak bir ilişki kurulması mümkün olduğundan, ülke içi ve ülkeler arası ilişkiler, dînin insanları yakınlaştırıcı yönlerinden yararlanılmak suretiyle daha sağlam bir zemine oturabilir 8

17 GİRİŞ Yahya DERTLİ (Sinanoğlu, 2002: 71). Çünkü global dünyada, dînin ulaşımı, aynı şekilde öncekinden daha global bir hal almıştır. Globalleşme yalnızca dînin pek çok formuyla uyumlu değil aynı zamanda o, dînî düşüncenin yayılımını da kolaylaştırmıştır (Yeşilyurt, 2002: 138). Din anlayışlarının daha öncesine göre popüler bir anlatımın konusu olmaktan çıkıp entellektüel düzeyde ve anlama ya yönelik kazandığı çizginin sorunsallaştırılması, belki de insanlık tarihinde bütün insanlığı küresel ölçekte böylesine etkileyecek, yönlendirecek, hatta biçimlendirecek hale gelecektir. Çünkü demokrasi, lâiklik, hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi değerler, tüm insanlık için ortak hale gelmiştir. Tüketim ve eğlence kültürü, bütün insanlığı birden kucaklamaktadır. Hayatın bütün alanlarında, küresel bir etkileşim söz konusudur... İslam'ın esaslarından sayılan iyiliği emredip kötülüğü engelleme, dînin tebliğ edilmesi, dînin gereklerinin yaşanması ve yaşatılması gibi ilkeler, insanların ancak Müslüman olmakla hidayete ereceği ve bu yönde çaba sarfetmenin dînî bir ödev olduğu yönündeki ortak kabul, teoride bütün farklı görüşlerin bir arada ve eşit koşulda yaşamasının en ciddi engeli olarak durmaktadır. Buna bağlı olarak, İslam toplumlarında demokrasinin temel tezlerini endişe ile karşılayan veya temelden farklı bir söylem geliştiren çeşitli kesimlerin öteden beri var olduğu bilinmektedir (Bardakoğlu,1999, s. 82.) Ancak bu kesimlerin pratikte hiç de kabul görmediği ortadadır. Örneğin dârulharp ve cihad, cizye ve haraç gibi tarihsel ve siyasal koşullar gereği ortaya çıkmış bazı kavramlar ve lâiklik öncesi toplumlarda insanları din ve mezheplerine göre kategorilere ayırarak farklı muameleye tabi tutma anlayışları (Müslüman, zımmî ayrımı gibi), ulus-devlet öncesi dönemlerin uygulama biçimleri olup, devlet yapısını ve uluslararası ilişkilerin din temeline oturmadığı modern dönemde artık uygulanma şansı olmayan ve geçerliliğini yitirmiş kavramlardır. Bu gibi kavramlar ve geçmiş dönemin birtakım uygulamaları, global değerlerin yükselen değerler olduğu bu günün dünyasında, eskiden dînin öğeleri gibi görülmüşse de artık dînî unsurlar olarak savunulamazlar. Her din ve sistemin siyasal bir yanı da vardır. Bu bağlamda İslâm'ın da kendine özgü bir siyaseti vardır (Sinanoğlu, 2002: 72). Global manada bu siyaset İnanan erkek ve Kadınlar birbirinin dostudurlar. Onlar iyiliği emreder, kötülükten ise nehyederler (Tevbe 9/71) ifadesiyle Kur ânî bir ilkeyle de desteklenmektedir. Başka bir âyette, tarihte İsrailoğullarının, işlemekte oldukları kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmamaları, isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yüzünden cezalandırıldıkları bildirilmektedir (Mâide 5/78, 79). Bu siyaset yapılırken izlenecek yolu Rasûlüllah (s.a.s) şöyle belirlemiştir: Sizden biriniz bir kötülük gördüğü zaman onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle onun kötü olduğunu söylesin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle o işi kötü görsün. Bu sonuncusu, imanın en zayıf derecesidir (Müslim, İman, 20). İyiliğin emredilmesi bağlamında günümüzde bazı çevrelerin İslâmî hükümlerin uygulanması istemi ve bunun dînî düşünce hayatındaki en öncelikli talep olarak algılanması, teorik hareket noktalarının doğruluğunu kabul etmekle birlikte, özellikle kendisini İslâmî olarak niteleyen kesimlerde olduğu gibi, dînî hükümlerin uygulanmasının, hadlerin uygulanışı meselesine indirgendiği bir dönemde olguyu hiçe saymak ve onu gözardı etmektir. Zira dînin gaye ve hedeflerinin, zina yapanın recmedilmesi, hırsızın elinin kesilmesi, içki içenin dövülmesi gibi hususlara hasredilmesi, dînin maksatlarını ve vahyin hadleri vazetmedeki hedeflerini bilmezlikten gelen bir anlayışın ifadesidir (Sinanoğlu, 2002: 78). Din anlayışlarının daha öncesine göre popüler bir anlatımın konusu olmaktan çıkıp entellektüel düzeye yönelik kazandığı çizginin sorunsallaştırılması, ilk elden bu düzeyin ima ettiği bölgesel-global insanın 9

18 GİRİŞ Yahya DERTLİ ilişkilerini zorunlu olarak ajandamıza taşımaktadır. Kaldı ki çağdaş dînî söylem bilimselci ve akılcı bir hareket noktasına sahip olduğuna göre, dînin hükümlerinin tarihin bir takım dönemlerindeki herhangi bir uygulanış biçimini öne sürmek, adeta göle maya çalma kabilinden faydasız bir şey olacaktır (Sinanoğlu, 2002: 79). Bu bağlamda, Mu tezile mezhebi, uygarlık özelliğinden çok ırksal üstünlüğe vurgu yapan Arap milliyetçiliğini savunan Emevî devletine karşı başlatılan mücadele ortamında oluşmuş ve bir ekol olarak belirginleşmişti. Mu tezile mezhebi, Arap olmayan toplumların kültürlerine de açıktı. Onları bilinçli ve aydınlanmacı bir tavırla ele alıyordu. Bu açıklama günümüz problemlerini, bölgesel değil de evrensel zeminde çözmenin daha akılcı ve kalıcı olduğunu göstermesi bakımından önem addediyoruz. Günümüz dünyasında bu ilkenin uygulama sahası da hiç şüphesiz ki Mu tezile ekolünün metoduna benzer ama globalleşen dünyanın şartlarına uygun bir yöntem ve ifade tarzı ile evrensel zeminde yapılması uygun olacaktır. Aslında yüzeysel olarak bir araştırma sonucunda görüyoruz ki iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak hiçbir İslâmî fırka veya cemaate mal edilemeyeceği gibi sadece İslâm dînine de mal edilemez. Bütün millî ve evrensel dinlerde biz aynı olguyla karşılaşıyoruz. Her din bu manada iyiliği emretmiş ve kötülüğü yasaklamıştır. Çünkü dinler birbirinden farklı özelliklere sahip olsalar bile, özleri ve amaçları bakımından birbirine benzerler. Dinler insanların mutlu olması için bazı ilkelere uyulmasını öğütler. Bu ilkelerin bazıları bütün dinlerde bulunmaktadır. Dinlerin bazı ahlâk ilkelerinde ortak olması, bu ilkelerin evrensel olduğunu gösterir. Mu tezile mezhebi, uygarlık özelliğinden çok ırk üstünlüğüne vurgu yapan Arap milliyetçiliğini savunan Emevî devletine karşı başlatılan mücadele ortamında oluşmuş ve bir ekol olarak belirginleşmişti. Mu tezile mezhebi, Arap olmayan toplumların kültürlerine de açıktı. Onları bilinçli ve akılcı bir tavırla ele alıyordu. Bu açıklama günümüz problemlerini, bölgesel değil de evrensel zeminde çözmenin daha akılcı ve kalıcı olduğunu göstermesi bakımından önem addediyoruz. Günümüz dünyasında bu ilkenin uygulama sahası da hiç şüphesiz ki Mu tezile ekolünün metoduna benzer ama globalleşen dünyanın şartlarına uygun bir yöntem ve ifade tarzı ile evrensel zeminde yapılması uygun olacaktır. İyilik yapmak ve kötülükten kaçındırmak evrensel bir davranıştır. Mu tezile ma rûf kavramını sadece İslâmla sınırlandırmaz. Aklın iyi/güzel gördüğü her şey bizâtihî (özünden dolayı), iyi olduğu için iyidir ve buna uymak gerekir. Bütün dinler de iyilik yapma ve kötülükten kaçındırmayı en önemli ahlâkî özelliklerden saymaktadır. Temelde her insanda iyilik yapma eğilimi vardır. Dinlerde çeşitli adlar altında iyilik yapmak Tanrı'nın hoşnutluğunu kazanma yollarından biri olarak kabul edilir. İslâm da ihtiyaç sahipleri ve güçsüzler başta olmak üzere bütün canlılara iyilik yapmak salık verilmiştir. Kur ân da birçok ayette iyilik öğütlenmektedir: Şüphesiz ki Allah, size iyilik yapmayı emreder... (Nahl 16/90)...Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir... (Hûd 11/114) Allah'ın sana verdiğinden, onun yolunda harcayarak, ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana iyilik ettiği gibi, sen de iyilik yap... (Kasas 28/77)...Allah iyilik edenleri sever (Âl-i İmrân 3/135 İyilik ve kötülük bir değildir. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. O zaman seninle kendi arasında bir düşmanlık olan kişinin, sanki samimî bir dost gibi olduğunu görürsün (Fussilet 41/35). Bu konuyu çok güzel bir şekilde dile getiren atasözümüzde: İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır (işidir); kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır; iyiliğe kötülük kem (kötü) kişinin kârıdır şeklinde ifade edilmiştir. Yahudilikte insanın, yaratılışından sonra cennette, iyiliği ve kötülüğü bilme Tanrı gibi iyilik ve kötülüğü bilme özelliğini kazanmış olduğu kabul edilir (Tevrat, Tekvin, 2: 10

19 GİRİŞ Yahya DERTLİ 9; 3: 22). Allah... öksüz ve dul Kadınları korur ve garibe (yabancıya) ekmek ve giyecek vereni sever. Siz de garibi sevin; çünkü Mısır diyarında gariptiniz (Tevrat, Tesniye, 10: 18-19). Her üç yılın sonunda, o yılın ürününün bütün ondalığını getirip kentlerinizde toplayın. Öyle ki, sizin gibi payları ve mülkleri olmayan Levililer, kentlerinizde yaşayan yabancılar, öksüzler, dul Kadınlar gelsinler, yiyip doysunlar. Bunu yaparsanız Tanrı'nız Rabb el attığınız her işte sizi kutsayacak (Tevrat, Tesniye, 14: 28-29). Yoksula verenin eksiği olmaz, yoksulu görmezden gelense bir sürü lanete uğrar (Eski Ahit, Süleyman'ın Meselleri, 28: 27). Hıristiyanlıkta iyiliğin teşvik edilişi İncil de açıkça görülmektedir. İyi insan, içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan ise içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır (Mana, 12: 35). Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum; düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin (Luka, 6: 27-28)...İyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin... ( Luka, 6: 35). Hinduizm, Budizm, Konfüçyanizm ve Taoizm de iyilik yapmayı önemli ahlâkî ilkeler arasında saymaktadır. Taoizm in kurucusu Lao Tseu bu konuda şunları söylüyor: İyilere karşı iyilik gösteririm; iyi olmayanlara karşı yine iyilik gösteririm. Bu suretle hepsi iyi olur (Tao Te King, XLIX: 2) Görüldüğü gibi global manada başta İslâm olmak üzere diğer dinler de iyiliği emretmekte ve kötülükten sakındırmaktadır. Bütün dinlerin iyiliği teşvik etmesi Mu tezile nin iyilik/güzellik (husun) ve çirkinliğin (kubuh) özsel olup; bunun da din/ler tarafından değil, aklen bilineceği ve gereğini de yapmanın aklen vücûbunu ileri sürmesiyle parelellik arzetmektedir. Mu tezile bu ilkeyi sadece dînî emir ve nehiylere özgü kılmamış, insan/ların akıl ve tecrübelerini devreye sokarak evrenselleştirmeye çalışmıştır. Ebû Ali Cübbâî nin iyiliğin emri, kötülüğün nehyinin aklen vacip olduğunu ve bu hususta dînî nassların bulunmasının zorunlu/şart olmadığını söylemesi (Aydınlı, 2003: 250) bu ilkeye evrensel bir karakter kazandırma çabasıdır. 11

20 İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA Yahya DERTLİ 2. İYİLİĞİ EMRETME VE KÖTÜLÜKTEN KAÇINDIRMA İLKESİNİN KUR ÂN DAKİ ANLAM ALANI 2.1. Kavramsal Çerçeve İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak bir toplumun başarısı, selâmeti ve salâhı için her Müslüman ın yapması gereken en önemli İslâmî görevlerden birisidir. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak toplumu başarıya, ahlâklı yaşamaya ve erdemli bir hayata ulaştıran bir kurtuluş gemisidir. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmanın çok önemli olmasından dolayı Yüce Allah, Kur ân-ı Kerim'de birçok ayette bu konu üzerinde durmuş, bu ümmetin en hayırlı ümmet olmasının sebeplerinden birinin de, iyiliği emretmeleri ve kötülükten sakındırmaları olduğunu şu ayet-i kerimede açıklamıştır: Siz, insanlar içinden çıkarılmış en hayırlı ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırsınız ve Allah'a inanırsınız... (Âl-i İmrân 3/110). Yüce Allah, Tevbe suresinde mü minlerin sıfatlarını sayarken şöyle buyurmaktadır: İnanan erkekler ve Kadınlar, birbirlerinin velisidirler. İyiliği emrederler, kötülükten sakındırırlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, Allah'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Allah dâima üstündür, hikmet sahibidir (Tevbe 9/71). Dikkat edilirse yüce Allah, bu ayet-i kerimede, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmayı namazdan ve zekattan önce zikretmiştir. Halbuki namaz ve zekat İslâm ın temel hükümlerindendir. İşte bu, mü'minlerin iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmaya çok fazla önem vermeleri gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak, mutlaka mü'minlerde bulunması gereken sıfatlardandır. Biraz önce söylediğimiz gibi bu hususta bir çok ayet vârid olmuştur. İyiliği emretmeyip, kötülükten sakındırmayanlar bu vasıflarını kaybederler. Kim Yüce Allah'ın emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınırsa, büyük sevabı hak eder ve Allah tarafından övülen güzel sona erişir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde ümmetini bu görevi yerine getirmeye teşvik ederek şöyle buyurmaktadır: Sizden bir kimse, bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; eğer buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin, buna da gücü yetmezse kalbi ile buğzetsin. Bu ise imânın en zayıf derecesidir (Müslim, İman, 78; Tirmîzî, Fiten, 11; Ebû Dâvûd, Salâtü'l-Iydeyn, 248). İşte bütün bu deliller ışığında, eğer ailemizin, toplumumuzun ve milletimizin içinde bulundukları bu kötü durumdan kurtulmalarını istiyorsak, nerede ve ne makamda olursak olalım gücümüzün yettiği nispette, uygun yöntem ve tekniklerle iyiliği emredip, kötülükten sakındırmaya çalışmamız gereklidir. Ailemiz ve bütün mü minlerle birlikte dünya ve ahirette saadete erebilmemiz için, bu hususta olanca gayretimizi sarfetmemiz gerekmektedir. Nitekim Yüce Allah: Ey inananlar, kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır (Tahrim 66/6) buyurmaktadır. Bu genel bilgilerden sonra ma rûf ve münkerin kavramsal çerçevesi üzerinde duracağız Mâ rufun Tanımı ve Mahiyeti Ma rûf kavramı a-r-f 'den türemiş bir isimdir. Arapça'da bilmek, tanımak, düşünerek kavramak anlamındaki irfan kökünden gelen ma rûf, sözlükte bilinen, 12

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler. İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİNDE MEZHEPLER Prof. Dr. Mehmet Saffet Sarıkaya RAĞBET YAYINLARI TANITIM: Mezhep, insanların yaşadıkları sosyal çevrede sinin ana kaynaklarını anlama ve uygulamada ortaya çıkan farklılıkların

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI.

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI. T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI Ersin KABAKCI Yüksek Lisans Tezi Çorum 2013 W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY

Detaylı

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IX/1 (Bahar 2016), ss. 131-135. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com Başvuru: 07.06.2016 Kabul: 20.06.2016 İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları DAVET

Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Programları 1. HAFTA DAVET tebliğ nedir, nasıl anlaşılmalıdır? İslam a davetin anlamı Ezber ayeti: Yusuf 108 Davetçi bir Müslüman için İslam ı öğrenmenin, yaşamanın

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

Fadıl Ayğan. Eylül 2015 Önsöz İnancı oluşturan temel unsurlardan biri olan nübüvvet, aynı zamanda dinler arası tartışmaların ve teolojik ilişkilerin ana konularından birini teşkil eder. Son ilâhî mesajı tebliğ eden Hz. Peygamber

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s. T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Cilt: 20, Sayı: 2, 2011 s. 209-213 Kitap Tanıtımı Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s. Hanifi ŞAHİN

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır. Bir vatandaşımız tarafından okullarda Öğrenci Andı nın okutulmaması için Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine Danıştay 8. Dairesi 2009/1614 Esas Sayı ile dava açılmıştır. Dava dosyasına konulmak üzere, Bakanı

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, İmam Matüridî ve Matürîdîlik Özel Sayısı, Yıl: 2, S.4 (Temmuz-Aralık 2009), ss. 235-239 Kitap

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

Gençler, İrade, Erdem ve Hürriyet Temasıyla Buluştu Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İnsana düşen, iradesini kontrol altında tutarak, onu her daim iyilik ile erdem yolunda kullanmaktır. Diyanet İşleri

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

(1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA

(1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA (1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA Birinci Ehlibeyt (a.s) Kültür ve Sanat Festivaline Davet Kısa Filmler ve İngilizce Kitap Yazımı bölümlerinde Büyük Peygamber (s.a.a) konulu ve büyük hediyeli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT June21,2011 ADEEPAPPROACH TOTURKISH SUGGESTIONCARDFORSELF DIRECTEDLEARNING CARDNUMBER:7 THEME:DİNVEFELSEFE RELIGIONANDPHILOSOPHY (Sufilik,İslâmiyeteGiriş,FârâbiveÇokkültürlülük) (Sufism,IntroductiontoIslam,Farabiand

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4:

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: Normlar Hiyerarşisinin Denetimi ÜNİTE 5: Yargı Örgütü 1

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

DÜNYA MÜSLÜMAN KADINLAR ZİRVESİ VE FUARI (BİLGE 2017)

DÜNYA MÜSLÜMAN KADINLAR ZİRVESİ VE FUARI (BİLGE 2017) - TEBLİĞ ÇAĞRISI - DÜNYA MÜSLÜMAN KADINLAR ZİRVESİ VE FUARI (BİLGE 2017) Bir Kadın - Bir Dünya Güç ve Adalet İnşası İçin Politikalar ( 23-26 Kasım 2017, İstanbul - Türkiye ) İslam inancına göre kadın ve

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Okul adı Yıl. İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu 1985 Lise İskilip İmam Hatip Lisesi 1991

ÖZGEÇMİŞ. Derece Okul adı Yıl. İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu 1985 Lise İskilip İmam Hatip Lisesi 1991 ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ Adı Soyadı Doğum yeri Doğum tarihi Görev yeri : RECEP ARDOĞAN : İskilip/Çorum : 01.09.1973 : KSÜ İlahiyat Fak. ÖĞRENİM DURUMU Derece Okul adı Yıl İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ 1 2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN GEREKÇESİ Yüce Allah, tekamül ve gelişime

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III 5. Sınıf 01 Allah İnancı - I 02 Allah İnancı - II 03 Allah İnancı - III Allah inancı 04 Ramazan ve Orucu - I 05 Ramazan ve Orucu - II Ramazan orucu 06 Ramazan ve Orucu - III 07 Adap ve Nezaket - I 08 Adap

Detaylı

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7 Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ Dr. Ahmet Emin Dağ İstanbul, 2015 Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN 117 Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis Oryantalizm tarihinde, Yahudi kökenli bir Macar olan Goldziher in ayrı bir yeri vardır. Zira o, gerek Batı da, gerekse Doğu da görüşleriyle çok sayıda araştırmacı üzerinde

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi Prof. Dr. Köse: Organ Bağışının Dinen Sakıncası Yoktur İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir İl Müftülüğü ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH 313 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH 427 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe Yahudi ve Hıristiyan Teolojisinde (Tanrı biliminde), İslam

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

Tel: / e-posta:

Tel: / e-posta: 1-Sempozyuma Davet: ULUSLARARASI CÂMİ SEMPOZYUMU (SOSYO-KÜLTÜREL VE MİMARÎ AÇIDAN) 01-02/ Ekim/ 2018 Tarih boyunca câmiler Müslümanların itikat, ibadet, ilim, sosyal, kültürel ve mimari açıdan hayatın

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ ------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu (İSTTP); TASAM öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin temsilcileri ile dünyanın

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GÜNÜMÜZ İSLAM DÜNYASINDA DİNİ AKIMLAR (SEÇMELİ) Ders No : 000040194 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği BİRİ MATEMATİK Mİ DEDİ? BİZ KİMİZ? Yüce Rabbimiz dünya hayatını insanoğluna imtihan yeri kılmış, sırat-ı müstakim olarak göndermiş olduğu dinin yaşanabilmesi ve birbirlerine ulaştırılabilmesi için Müslümanları

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça Dabbetül-Arz دابة االرض Tevrat ta Dabbe Yahudi ve Hıristiyan Teolojisinde (Tanrı biliminde),

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ Sosyal birer varlık olmaları itibarıyla insanlar, yeryüzünde var oldukları günden bu yana toplu halde yaşamakta ve birbirleriyle

Detaylı

DOKTORA TEZ SÜRECİ: ALTERNATİF MODEL ÖNERİSİ

DOKTORA TEZ SÜRECİ: ALTERNATİF MODEL ÖNERİSİ DOKTORA TEZ SÜRECİ: ALTERNATİF MODEL ÖNERİSİ Yrd.Doç.Dr. İlhan Oğuz AKDEMİR Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ioakdemir@firat.edu.tr ÖNCÜLLER Ülkemizde her yıl 2.000 civarında doktora tezi yapılmaktadır.

Detaylı

-İslâm Hukukunda Sosyal Sorumluluk -Âkıle Örneği

-İslâm Hukukunda Sosyal Sorumluluk -Âkıle Örneği -İslâm Hukukunda Sosyal Sorumluluk -Âkıle Örneği Önsöz İnsanın maddî ve mânevî varlığını korumak, insan için sürekli daha iyi olanı gerçekleştirmeyi hedeflemek düşüncesi bütün çağlarda ve mekânlarda hukuk

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı