4.CC$ D)E E" F G ALANINA UYGULAMA ÖRNEK OLARAK SANÂ K,"FK) H"(( #L"() R ST C" )" S)" ) "H )( 0 F;

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;@3 ALANINA UYGULAMA ÖRNEK OLARAK SANÂ K,"FK) H"(( #L"() R ST C" )" S)" ) "H )( 0 F;"

Transkript

1 4.CC$ D)E E" F G HANEF FURÛ URÛ-I FIKIH ESERLERNDE FIKHÎ KÂDELERN UYGULAMA ALANINA BR ÖRNEK OLARAK BEDÂ EDÂ U S-SANÂ SANÂ Necmettin KIZILKAYA *0-*023 #%!33'##%& 42 %8=C0=D## +"F I * ( L H,"(" 9" #"" (H",, )() #,0 )" ) ")" )";",F",,"9"H"))" ("("L H,"(" ))" ") #,0)" ) "G)""FI 9"#"" ",)"#C * ( K,"FK) H"(( #L"() R ST C" )" S)" ) "H )( 0 F; () )","9"H"))" ("("L H,"(" * #C5,U;UV )#; UG$#5C #1 S,;," ")""FI 0 " )"," ")H F)"L ), )"9"K )". (K." "H0",)" "H (H" )" H "; )))"M (9" " G H")( 0F R,)TG," "(" H"F ))" G, " "FL,F") *,,))0?F)"9 H"(( ( " G"," "F )(H (H" "IHFK"FL,F") ","69")"())))"#C(")",)" "H (H" GK"( 0)) )") # ", F") (H "" 9" 0 )""F)F) AY#Z8 8VG5",8UGC98,G"FI G. (KG* (K! Z8 8VG5",8UGC98,GECVC8,"" G.""?"#G4 C; C G"R"* Biz bu makalemizde öncelikle genel olarak hukuk kâidelerine deeindikten sonra fkhta kullanlde anlam da dikkate alarak kâidenin kavramsal tahlilini yapp fkhî kâidelerin slam hukukundaki yerini açklamaya çalacaez. Daha sonra kavâid ilminin tarihsel geliim seyrini, kâideletirme olgusuna zemin hazrlayan dönem, müstakil tedvin ve sonras dönem olmak üzere üç balkta ele alp fkhî kâidelerin müstakil kaynak oluunu tartacaez. En sonunda ise slam hukukunda önemli bir yere sahip olan Bedâi de fkhî kâidelerin kullanm alanlarn tespit edip bunlar bir veya birkaç örnekle açklamaya çalacaez. Hukuk düüncesinin belirli noktalarda yoeunlamasyla ortaya çkan ve veciz ifade yaplarna sahip olan hukuk kâideleri, insanoelunun zihnî Selçuk Ünv. Sosyal Bil. Enst. ]slam Hukuku Doktora Ö rencisi, necmettink@hotmail.com

2 3B '"("))*&*+$$ faaliyetinin bir sonucu olmalar hasebiyle insanlen ortak ürünleri olarak kabul edilebilirler. Bununla birlikte hukuk kâideleri bir yönüyle de içinden çktklar hukuk çevrelerinin genel telakkilerini yansttklar için çeitli hukuk sistemleri arasnda ortak ilkeler olabileceei gibi her hukuk sistemine özgü kâideler de bulunabilir. Bu itibarla dieer hukuk sistemleriyle mukayese edildieinde slam hukukundaki küllî kâidelerin slam muhitine özgü kaynaklarnn bulundueu ve kendilerine ait hususiyetlere sahip olduklar görülür. Kanunlardaki münferit kurallarn temelini te-kil eden ve bilerek veya bilmeyerek hukuki kanaatlerimizi etkileyen, hukuk idesinden do3mu- büyük fikirler ve genel gerçeklikler eklinde tanmlanan 1 hukukun genel ilkeleri, hukukun bütün alanlarna uygulanabilen ve genel kabul gören komprime hukuk kurallardr. Bu prensipler, pozitif hukukun üstünde, hukukun gerçekletirmek istediei adalet düüncesine uygun ve tabiî hukuk düüncesinin ortak ürünleri saylan esaslardr. 2 Hukukî prensiplerin varle, insanoelunun adaleti hukukî uygulamalarda gerçekletirmek istemesi kadar çok eski zamanlara uzanmakla beraber 3 beerî hukuk sistemlerinde hukukun umumî esaslarnn (La théorie générale du droit) müstakil bir ilim dal olmas, uzun bir ileme dönemi geçirdikten sonra 19. yüzylda balayan kanunlatrma faaliyetleriyle balamtr. 4 Modern hukuk sistemlerinde hukukun genel ilkeleri; hukukî özdeyilerde yer alan mantk ilkeleri, 5 tümevarm yoluyla elde edilen ilkeler 6 ve siyasal rejimin yapsndan çkan ilkeler 7 eklinde üçlü bir ayrma tabi tutulmaktadr. Hukukî özdeyilerde yer alan mantk ilkeleri dnda kalan dieer iki ilke türü, içerisinde yer aldklar hukuk düzenlerine hâkim olan genel düünceyi yanstan ve tümevarm yoluyla elde edilen prensipler olduklar için bun Seyfullah Edis, Medenî Hukuka Giri ve Balang&ç Hükümleri, Ankara 1993, s ]brahim Kâfi Dönmez, "Hz. Peygamber in Tebli ine Hâkim Olan Ba~l}ca Hukuk Prensipleri", Ebedî Risalet Sempozyumu, ]zmir, s. 164; Ahmet Yaman, "Bir Kavram Olarak F}k}h Kâideleri Ya da ]slam Hukukunun Genel ]lkeleri", Marife, 1/1, ]stanbul, (Bahar 2001), s. 49. Örne in insanl}k tarihinin en eski ve köklü hukuk sistemlerinden olan Roma Hukuku'nda, detay hükümlerin yan} s}ra, "kimse zilyetli in hukukî sebebini bizzat de itiremez", "sahipsiz ay&nlar igal ve ihraz edilebilir", "kimsenin kendi ayn & üzerinde bir irtifak hakk& olamaz", "icâzet vekalet demektir" gibi genel hükümler de bulunmaktad}r. bkz. Paul Koschaker, Roma Özel Hukukunun Ana Hatlar& (Çev. Kudret Ayiter), ]zmir 1993, s. 127, 143, 167, 255. Sadri Maksudi Arsal, Hukukun Umumî Esaslar&, Ankara 1937, I, Mesela "Kimse sahip oldu u haktan fazlas&n& bakas&na devredemez" bkz. Koschaker, a.g.e, s. 40; "Özel kural genel kural& geçersiz k&lar", "Zamanda tekaddüm eden hakta da tekaddüm eder", "Zaruret yasak (emir) tan&maz". Bkz. Edis, a.g.e, s TBK nun 332. maddesinde belirtilen "i sahibi, akdin hususî halleri ve iin mahiyeti noktas&ndan hakkaniyet dairesinde kendisinden istenebilece i derecede, çal&mak dolay&s&yla maruz kald& & tehlikelere kar& icap eden tedbirleri ittihaza... mecburdur" hükmünden, yaz}l} olmayan ~u hukuk ilkesi ç}kar}labilir: "Üçüncü kiileri tehlikeye maruz k&lan bir durum yaratan veya böyle bir duruma girien kimse zarar do mas&n& önlemek için artlar&n gerektirdi i özeni göstermekle ve koruyucu önlemler almakla yükümlüdür". Bkz. Edis, a.g.e, s Siyasal rejimin yap}s}n} olu~turan temel dü~üncelerden yani, var olan hukuk düzeninin tümünden ç}kar}lan prensipler, genel geçer bir kuraldan ziyade, daha çok siyasal rejim ile hukukun gerçekle~tirmek istedi i adalet dü~üncesinin birle~ti i noktada yer al}r. "Kamu düzeni kural&", "toplum yarar&", "kiisel hürriyetin devredilemezli i", "insan haysiyeti", "hukukî güvenlik ilkesi", "sosyal hukuk devleti" gibi terimler ile ifade edilen anayasal ilkeler, bu gruba örnek gösterilebilir. "Kiisel hürriyetin devredilemezli i" ilkesi TMK nun 23. maddesinin 2. f}kras}nda da yer almaktad}r. Bkz. Edis, a.g.e, s

3 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" %0FQ 3A lar hukukun müsellemat (axiom) anlamnda birer prensip olarak deeerlendirmek zordur. 8 I- KAVÂ "D "N KAVRAMSAL TAHL"L" VE "SLAM HUKUKUNDAK" YER" A. Kavâid in Kavramsal Tahlili 6-K fiilinden türetilen 6&K kelimesi,.6&k kelimesinin çoeuludur. Sözlükte, asl, temel, esas; 9 evin temeli, 10 binann dayande sütunlar 11 gibi anlamlara gelen kâide, temellerin asl, esas anlamnda da kullanlmaktadr. 12 Kur ân- Kerim de bir yapnn temelleri anlamn ifade edecek ekilde %brahim ve %smail Ka'be nin temellerini yükseltirlerken 13 ve bunun üzerine Allah binalarnn temelini çökertti de, tavanlar ba-larna ykld 14 buyrulmaktadr. Kelimenin sözlük anlamnda istikrar ve sebat manas da bulunmaktadr. Nitekim hayzdan kesilmi ve artk evlenemeyecek olan kadnlar için kavâid kelimesi kullanlmaktadr. 15 Bu durum Kur ân- Kerim de kadnlardan evlenme ümidi kalmayp ta oturmakta olanlar 16 eklinde ifade edilmitir. Kavâid literatürüne ait gerek klasik eserlerde ve gerekse muasr çalmalarda kavâidin deeiik ekillerde tanm yaplmtr. Biz burada her iki dönemden birer tanm aktarmakla yetineceeiz 17. bn Nüceym in (v. 970/1562) el-e-bâh ve n-nezâir ine yazde erhte Hamevî (v. 1098/1687), önce kâideyle ilgili genel bir tanm vermi daha sonra, fakihlerin kâideye yüklemi olduklar anlam ile usûlcülerin ve nahivcilerin yükledikleri anlamn farkl olmas sebebiyle aslnda bu tanmn fkhî kâide için geçerli olmaden ifade etmitir. Müellif, fkhî kâide ile usûl ve nahiv kâidesi arasndaki bu farka dikkat çektikten sonra fkhî kâideyi öyle tanmlamtr: "Fakîhlere göre kâide; cüz iyyâtnn ahkâmnn kendisinden çkarlabildi3i ve cüz iyyâtnn ço3unlu3una uygunluk arzeden ekserî hükümdür, küllî hüküm de3ildir." 18 Ayrca Hamevî, kâide için önemli olan bir hususa da Dönmez, a.g.m, s. 164; Hukuk dü~üncesinde genel ilkelerin yeri ile ilgili bkz. Necmettin K}z}lkaya, Kâsânî'nin Bedâyi +simli Eserinde Kavâid'in Yeri (yüksek lisans tezi, 2005), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s Cevherî, Tâcu l-lu a ve S&hâhu l-arabiyye (es-s&hâh), (n~r. ihabuddin Ebû Amr), Beyrut 1998, k. a.d. md, I, 443; ]bn Manzûr, Lisânu l-arab, Beyrut 1968, k. a.d. md, III, 361. Halil b. Ahmed, Kitâbu l-ayn (n~r. Mehdi el-mahzûmî, ]brahim es-sâmirâî), Kum 1414, k. a.d. md, III, ]bn Manzûr, a.g.e, k. a.d. md, III, 361; ez-zebîdî, Tâcu l-arûs Min Cevâhiri l-kâmûs (n~r. ]brahim Terzi), Beyrut 1975, k. a.d. md, IX, 60. Zebîdî, a.g.e, k. a.d. md, IX, 60. Bakara, 2/127. Nahl, 16/26. ]bn Fâris, Mu cemu Mekâyîs el-lu a (n~r. Abdüsselam Muhammed Harun), Beyrut 1991, k. a.d. md, V, 108; Ebu l-bekâ el-kefevî, el-külliyyât (n~r. Adnan Dervî~-Muhammed el-m}srî), Beyrut 1993, s Nûr, 24/60. Kâide ile ilgili tan}mlar ve bu tan}mlar}n geni~ bir de erlendirmesi için bkz. K}z}lkaya, Kâsânî'nin Bedâyi +simli Eserinde Kavâid'in Yeri, s Hamevî, Gamzu uyûni l-basâir?erhu Kitabi l-ebâh ve n-nezâir, Beyrut, I, 51. Tan}m}n de erlendirmesi için bkz. Yakub b. Abdilvehhab el-bâhuseyn, el-kavâ idü l-f&khiyye el-mebâdi, el-mukavvimât, el-masâd&r, ed- Deliliyye, et-tatavvur, Riyad 1998, s ; Muhammed Osman übeyr, el-kavâ idü l-külliyye ve d-davâbitu l-

4 3 '"("))*&*+$$ iaret ederek onun, baz istisnalar olsa da baka bir kâidenin altna girmeyen kâide oldueunu ifade etmitir 19. Medhal isimli eserinde bu konuya geni yer veren ve baz küllî kâideleri erh eden Mustafa Ahmed ez-zerkâ, kâideyi "mevzuuna giren hadiseler hakknda, genel te-riî hükümler ihtiva eden, düsturî ve özlü ifadelerden olu-an küllî fkhî asllardr" eklinde tanmlamtr. 20 B. Fkhî Kâidelerin "slam Hukukundaki Yeri Malikî fkh bilgini Karâfî (v. 684/1285), slam Hukukunu usûl ve furû olmak üzere ikiye ayrdktan sonra usûlü de kendi arasnda "usûl- fkh" ve "küllî kâideler" eklinde ikiye taksim etmektedir. Karâfî (v. 684/1285), küllî kâidelerin slam hukukunun hikmet ve esrarn içeren ve üzerine furûdan saysz ahkâmn bina edildiei çok faydal prensipler oldueunu kaydeder. 21 Ayn ekilde fkha bael ilimler arasnda bir tasnif yapan Zerkeî (v. 794/1392) de fkh ilmini on alt snfa ayrdktan sonra onuncu srada zikrettiei kavâid ilminin dieer dokuz ilme göre en bütüncül, en kâmil ve en faydals oldueunu belirtir. Hemen akabinde de fakîhin bu ilim sayesinde ictihad mertebesine yükselebileceeini kaydeder. 22 Hanefî fakihlerden bn Nüceym (v. 970/1562) de kavâid bilgisinin mezhep içerisindeki bütünlüeü kavrama bakmndan önemine vurguda bulunarak, bu kâidelerin bilinmesi ile fakîhin fetvada da olsa ictihad edecek dereceye yükseleceeini söyler. 23 Müsellemâttan olan fkh kâideleri, 24 usûl ile furû arasnda vasta tekil etmelerinin yan sra 25 slam hukukunun ruhunu veciz bir ekilde ifade ederler. 26 Fkh ilminin dayande genel ilkeleri yanstan kâideleri bilmek ve bu ilkeler etrafnda örülen furûu temel esaslar çerçevesinde anlamak, slam hukuk geleneei içerisinde yer alan farkl disiplinlerin yaklamlarn bir bütünlük içerisinde alglama imkân vermektedir. Ayrca furû eserlerde zikredilen cüz î meseleler, genel esaslar dikkate alnmadan incelendieinde bunlarn f&khiyye fî -?erî ati l-+slâmiyye, Amman 2000, s. 16; Wolfhart Heinrichs, Qawâ id As A Genre Of Legal Literature, Studies in Islamic Legal Theory içinde (ed. Bernard G. Weiss), Brill Leiden 2002, s Hamevî, a.g.e, I, 51. Hamevî nin bu yakla~}m} ve kavâid tan}m}, birçok müellif taraf}ndan kabul edilmi~tir. Bkz. Güzelhisârî, Menâfiu d-dekâik fî?erhi Mecâmii l-hakâik, ]stanbul 1273, s. 305; Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-& +slâmiyye ve Ist&lahat-& F&khiyye Kamusu, ]stanbul 1985, I, 254; Muhammed Enîs Ubâde, Kavâ idü l-f&khi lkülliyye, Nasr, ts, s. 1; Abdullah ed-dir ân, el-medhal li l-f&khi l-+slâmî târîhuh, kavâiduh, mebâdiuhu l- âmme, Riyad 1993, s Mustafa Ahmed ez-zerkâ, el-medhalu'l-f&khiyyu'l- âmm, D}ma~k 1968, II, 947. Zerkâ n}n yapm}~ oldu u bu tan}m, modern dönemde Kavâid literatürü hakk}nda çal}~ma yapan ara~t}rmac}lar} önemli ölçüde etkilemi~ ve kabul edilen bir tan}m olmu~tur. Karâfî, Envâru l-burûk fî envâi l-furûk, Beyrut, ts, I, 2-3. Zerke~î, el-mensûr fî l-kavâ id (n~r. Teysîr Fâik Ahmed Mahmud), Kuveyt 1982, I, ]bn Nüceym, el-ebâh ve n-nezâir (n~r. Muhammed Mutî el-hâf}z), D}ma~k 1983, s. 10. Hamevî, burada fakîh ile kastedilenin f}k}hta mukallit oldu unu kaydeder. Ayr}ca fetvada müctehidin tan}m}n} da ~u ~ekilde yapar: "Mezhep imam&n&n ve arkadalar&n&n (tabilerinin), hakk&nda görü belirtmedikleri hadiselerin hükümlerini, onlar&n usullerinden ve kâidelerinden tahric etme kudretine sahip olan kimsedir". bkz. Hamevî, a.g.e, I, 34. ]zmirli ]smail Hakk}, +lm-i Hilâf, ]stanbul 1330, s Muhammed Zâhid el-kevserî, Makâlât, (n~r. Râtib Hâkimî), Humus 1388, s Musa Carullah, Kavâid-i F&khiyye, Kazan ts, s. 5; Muhyî Hilâl Es-Serhân, "el-kavâ idu l-f}khiyye ve Devruhâ fî isrâi t-te~rî âti l-hadîse", er-risâletu l-+slâmiyye, sy , Ba dad 1404, s, 138.

5 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" %0FQ 3 çelikiler içerdiei düünülebilir. Ancak belirli bir sistem dâhilinde bina edilen bu parçalarn sistemin baka bir esasnn altna girdiei kavâid bilgisiyle anlalabilir. 27 II- KAVÂ "D L"TERATÜRÜNÜN TAR"HSEL GEL"*"M" slam hukukunun geliim seyrine uygun olarak kavâid literatürü, müstakil bir ilim dal olarak fkh ilminin doktrin ve tedvin yönüyle geliimini tamamlamasn takip eden dönemde ortaya çkmtr. 28 Fkh ilminin oluum sürecinden itibaren slam hukukçularnn zihninde ana ilkelere dayanan hukuk anlaynn varle ve bu anlay çerçevesinde ortaya konan zengin malzeme, Müslümanlar arasnda kavâid ilminin doemasndaki etkenlerin banda gelir. 29 Ayrca furûk literatürü ile birlikte meseleler arsndaki farklar ele alnrken, slam hukukunun genel ilkelerine ve maksatlarna bavurularak bu meseleler arasndaki farklarn kurallara baelanmas da kavâid literatürünün ortaya çkmasn hzlandran balca etkenlerden olmutur. Furûk edebiyatnn bu fonksiyonu sebebiyle çeitli kaynaklarda, önce furûk literatürünün doedueu, onu kavâid edebiyatnn takip ettiei, daha sonra bu iki ilim dalnn baz eserlerde bir araya getirilerek ve bunlara baka konular de eklenerek el- E-bâh ve -nezâir literatürünün ortaya çkmasna zemin hazrlande belirtilmektedir. 30 Kâidelerin öncelikli ve asl kaynaklarnn furû- fkh kitaplar oldueu, daha sonraki dönemlerde bu kâidelerin müstakil çalmalara konu edildiei 31 esas alnde takdirde fkhî kâidelerin, geliim seyri bakmndan furû ahkâmn olgunlamasn izleyen dönemde tespit edilmeleri, bu malzemenin istikrâî bir yöntemle incelenmesi sonucunda bir araya getirilmesiyle izah edilebilir. Uzun bir zaman içerisinde belirli merhalelerden geçerek son eklini alan fkh kâidelerinin, Kur'ân ve Sünnet kültürü içerisinde yetien fakihlerin bu iki kaynakta geçen nasslarn istikrasyla ulatklar ilkesel yaklamlarn ve ictihadlarn, karlatklar fkhî meseleleri çözüme kavuturmada sahabenin tutumu ve onlardan aktarlan veciz ifadelerin, mezhep bilginlerinin eserlerindeki hâkim düünce ve buralarda zikrettikleri kâidelerin yannda; er î hükümlerde gözetilen maksatlarn, usûl-i fkh ilkelerinin, aklî ilkelerin, benzer hükümler arasndaki ortak illetlerin ve dil kurallarnn slam hukuk Musa Carullah, a.g.e, s. 6. Zerkâ, a.g.e., II, 952; Dönmez, a.g.m., s. 167; Mustafa Bakt}r, "Kâide", D+A, XXIV, s. 206; Zerke~î, a.g.e. (Muhakkikin mukaddimesi) I, 19. Bakt}r, a.g.md, 206; Abdullah b. Muhammed b. Salih es-süleyman, e-?ekk ve eseruh fî necâseti l-mâi ve tahâreti l-beden ve ahkâmi -?e âiri t-te abbudiyye (dirâse f&khiyye mukârene) ma a nazra âmme fi l-kavâ idi lf&khiyye, Riyad 2000, I, 57. ükrü Özen, "Furûk", D+A, XIII, ; Ali Ahmed en-nedvî, El-Kavâid el-f&khiyye mefhûmuhâ, ne etuhâ, tatavvuruhâ, dirâsetu müellefâtihâ, edilletuhâ, mehemmetuhâ, tatbîkâtuhâ, D}ma~k 1986, s. 72. Nedvî, a.g.e, s. 115.

6 3 '"("))*&*+$$ çular tarafndan tümevarm yoluyla tetkik edilmesi neticesinde tespit edildi- Ei söylenebilir. 32 A. Kâidele:tirme Olgusuna Zemin Hazrlayan Dönem 1. Fkh "lminin Tedvininden Önceki Dönem Fkh mezheplerinin yerlemesinin ardndan ortaya çkan kavâid ilminin ana malzemesini oluturan materyali ve kâidelerin ilk ekillerini, fkh ilminin oluumunun ilk dönemlerine kadar götürmek mümkündür. 33 Ancak Kur ân- Kerim in baz komprime ayetleri ile Hz. Peygamber (s.a.s.) dan rivayet edilen baz hadisler, Müslüman hukukçularn zihninde kâideletirme olgusuna zemin hazrlayacak bir yapya sahip olsalar da bunlar, özel anlamda kavâid literatürünün ve kâidelerin ilk örnekleri kabul edip kâideletirmenin balangc eklinde deeerlendirmek çok isabetli görünmemektedir. 34 Nasslarn yukarda ifade ettieimiz özellikleri, ilk dönemlerden itibaren Müslüman bilginlerin zihinlerinde meseleleri asllara irca etme ve parçalardan hareketle bütüne doeru gitme mante oluturmutur. Bunun ilk örneklerini, ilk iki nesilde görmek mümkündür. Sahabe ve Tabiîn bilginlerinden bize rivayet edilen baz fetvalarda geçen hüküm cümleleri, onlarn zihinlerinde kâideletirme olgusunun bulundueunu ve kâideleri yeri geldieinde kullandklarn gösterir. 35 Tabiînin önde gelen bilginlerinden olan brahim en- Nehâî nin (v. 96/715) istidlal yöntemi, buna örnek verilebilir. Onun hüküm istinbat ederken nassn zahirine ve lafzlarna bael kalmayp nassn ruhuna uygun hüküm vermesi, nasslardan fkhî ilkeler çkarp bu ilkeleri birçok olaya tatbik etmesi, fkhî asllar anlama ve bunlardan hüküm çkarmaya yönelik bir çabann sonucudur. 36 Dihlevî (v. 1176/1762) de Hammad b. Ebî Süleyman (v. 119/737) için söylenen "Hammâd b. Ebî Süleyman (v. 119/737), insanlar arasnda %brâhim en-nehâî nin (96/715) mesâilini en iyi bilendir" sözünü, "%brahim en-nehâî nin fetvalarnda seçip takip etti3i küllî kâideleri en iyi bilendir" eklinde yorumlamtr Zerkâ, a.g.e, II, 951; Ven~erîsî, Îdâhu l-mesâlik ilâ kavâ idi l-+mâm Mâlik (n~r. Ahmed Bû Tâhir el-hattâbî), Rabât 1980, (Drase Böl.), s. 118; Muhammed Mustafa ez-zuhaylî, el-kavâidü l-f&khiyye alâ l-mezhebi l-hanefî ve -?afiî, Kuveyt 1999, s. 29; Ubâde, a.g.e, s. 8; Bakt}r, a.g.md, 206; Abdurrahman es-sâbûnî, el-medhal lidirâseti t-terî i l-+slâmî, D}ma~k , I, 263; Zerke~î, a.g.e, (Muhakkikin mukaddimesi) I; 17; Salih b. Gânim es-sedlân, el-kavâ idu l-f&khiyyetu l-kübrâ ve mâ teferraa anhâ, Riyad 1417, s. 23. Bakt}r, a.g.md, 206; Ebû Said Halil b. Keykeldî el-alâî, el-mecmû u l-müzheb fî kavâidi l-mezheb (n~r. Muhammed b. Abdil affar b. Abdirrahman), Kuveyt 1994, (Drase Böl.) I, 47; Mehmet Emin Özaf~ar, Hadîsi Yeniden Düünmek F&khî Hadîsler Ba lam&nda Bir +nceleme, Ankara, s Bâhuseyn, a.g.e, s Modern dönemde Kavâid konusunda yap}lan tezlerin birço unda bu yakla~}m} görmek mümkündür. Sahabe döneminden örnek için bkz. Alâuddîn Ebu Bekr b. Mes ûd el-kâsânî,, Bedâyius-Sânâyi Fî Tertîbi'-?erâyi (n~r. Ali Muhammed Muavvez-Âdil Ahmed Abdülmevcûd) Beyrut 1997 VI, 266; VII, 83. Muhammed Ravvâs Kal acî, Mevsûatu f&khi +brâhîm en-nahaî, asruhu ve hayâtuhu, Beyrut 1986, s. 198; Benzer bir yorumu elebî de Ebû Hanife için yapmaktad}r. bkz. Muhammed Mustafa e~- elebî,, el-medhal fî l-f&khi l- +slâmî ta rîfuh ve târîhuh ve mezâhibuh nazariyyetü l-mülkiyyeti ve l- akd, Beyrut 1985, s ah Veliyullah ed-dihlevî, el-müsevvâ?erhu l-muvatta, Beyrut 1983, I, 19.

7 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" %0FQ 3 2. Mezhep Kurucusu Müctehid "mamlar ve Onlar Takip Eden Dönem Mezheplerin kurucu müctehid imamlarnn yaade dönemden Hicrî 4. yüzyln balarna kadar olan sürenin kavâid literatürünün doemasn hazrlayan malzemenin yoeruldueu dönem oldueu görülür. Bu dönemde fakihlerin fkh kâidelerini müstakil inceleme konusu yapmayp bu alanda eser te lîf etmemeleri, bu kâidelerin onlarn zihinlerinde açk bir ekilde bulunmas ve böyle bir çalmaya ihtiyaç hissetmemelerinin yan sra onlarn gündemini megul eden baka tartma konularnn -mesela metodolojiye yönelik tartmalar- varleyla açklanabilir. 38 Bununla birlikte daha sonraki asrlarda belli ifade kalplarna kavumu olan birçok kâidenin ilk ekillerinin söz konusu dönemde ortaya konuldueu görülmektedir. 39 Mustafa ez-zerkâ ya göre "-ek ile yakîn zâil olmaz", "berâeti zimmet asldr", "âdet muhakkemdir", "zarar izale olunur", "me-akkat teysîri celb eder" gibi bir çok küllî kâide ve hukukî hüküm, bu dönemde nasslardan istifadeyle tesis edilmitir. 40 B. Müstakil Tedvîn Dönemi 1. Fkhî Kâidelerin Tedvini Fkh edebiyat açsndan ileri bir merhale olarak kabul edilen küllî kâidelerin müstakil kitaplarda toplanmas faaliyeti, Hicri 4. yüzylda balam, bu faaliyet ileriki dönemlerde daha da zenginleerek gelimitir. 41 slam hukuk ekollerinin teekkül edip doktriner bir hüviyete bürünmesinin ardndan mezhepte tahrîc ve tercih ehli olan baz bilginler, kazuistik yöntemle ilenen konular ve mezhep imamlarnn istinbât ettikleri muhtelif fkhî ahkâm istikrâî bir yöntem ile inceleyerek birbirine benzeyen meseleleri, çktklar asla irca ederek bunlar kâideler altnda bir araya getirme yönünde çaba göstermi ve bu çabalarn sonucunda da müstakil kavâid kitaplar te lîf edilmeye balanmtr. 42 slam hukukunda fkhî kâidelerin müstakil olarak kaleme alnmas çabas ilk olarak Hanefi muhitine mensup fakihler tarafndan balatlmtr. Hanefi fkh bilginlerinin hüküm istinbat ederken dieer hukuk ekollerine bael fukahaya nispetle re ye daha fazla yer vermeleri, zamanla geni furû meselelerin bir araya getirildiei ictihad koleksiyonlarnn çoealmasna yol Ebû Abdillah Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-makkarî,, el-kavâ id (n~r. Ahmed b. Abdillah b. Hamîd ), Mekke, ts. (Dirase Böl.), I, 122; Muhammed er-rûkey, Kavâ idu l-f&khi l-+slâmî min hilâli kitâbi l-+râf alâ mesâili l-hilâf, D}ma~k 1998, s ; Bâhuseyn, a.g.e, s Nedvî, a.g.e, s. 95; Muhammed S}dkî b. Ahmed b. Muhammed el-bûrnû, el-vecîz fî îzâhi kavâ idi l-f&khi lkülliyye, Beyrut 2002, s. 58. Mustafa Ahmed ez-zerkâ, Ça da Yakla&mla +slam Hukuku (trc. Servet Arma an), ]stanbul 1993, I, 139. elebî, a.g.e., s. 325; Nedvî, a.g.e., s. 97; Zuhaylî, a.g.e., s. 32; Mustafa Bakt}r, +slam Hukukunda Küllî Kaideler, Atatürk Üniversitesi ]lahiyat Fakültesi (bas}lmam}~ çal}~ma), Erzurum 1988, s. 1; Bûrnû, a.g.e, s. 59; Rûkey, Kavâ id u l-f&kh, s Sâbûnî, a.g.e, I, ; Nedvî, a.g.e, s. 98; Rûkey, Kavâ idu l-f&kh, s. 135; Muhammed Ha~im el-burhânî, Seddu z-zerâi fî -erîati l-+slâmiyye, Beyrut 1985, s ; Mehmet Âkif Ayd}n, Türk Hukuk Tarihi, ]stanbul 1996, s. 70.

8 3 '"("))*&*+$$ açm, bu da daenk olan furû ahkâm prensiplere baelama gayretlerini hzlandrarak fkhî kâideleri tedvine yol açmtr. 43 Ayrca Hanefî fukahânn, usûllerini ina ederken mezhep imamlarnn furûa dair görülerinden hareketle genel esaslar tespit etmeleri bu fkh muhitine bael ilim geleneeinden beslenen bilginlerde tümevarmsal yöntemle cüz îden küllîyi çkarma zihin altyapsn oluturmu, bu da kâideletirme olgusuna zemin hazrlayan önemli bir etken olmutur. 44 Kaynaklarda fkhî kâidelerin müstakil olarak bir araya getirilmesiyle ilgili en eski bilgi, Maveraünnehir Hanefî fakihlerinden Ebû Tahir ed-debbâs n 45 Hanefi mezhebinin tamamn on yedi kâideye dayandrmasyla ilgili olarak 2afii fakih Herevî nin (v. 488/1095) aktarde haberdir. 46 Herevî (v. 488/1095) olay detayl bir ekilde aktardktan sonra, Debbâs n Hanefi mezhebini on yedi kâideye irca ettieine dair haber 2afiî imamlarndan Kâd Ebu Hüseyn el-merverûzî ye (v. 462/1070) ulanca Onun da 2afii mezhebini dört kâideye irca ettieini bildirmitir. Bunlar: "-ek ile yakîn zâil olmaz", "me-akkat kolayl3 celbeder", "zarar izale olunur", "adet muhakkemdir" 47. Ebü l-hasan el-kerhî nin (v. 340/952), Debbâs n bir araya getirdiei on yedi kâideye baka kâideler ekleyerek oluturdueu otuz dokuz kâideden müteekkil risâlesi, elimizde bulunan en eski kavâid kitab olarak kabul edilmektedir. 48 Bâhuseyn, bu dönem bilginlerinden olan bnü l-kâs a (v. 335/947) ait "et-telhîs" isminde bir kitabn oldueunu ve bu eserin, kâide, dâbt ve esaslar ile dolu oldueunu söyler. 49 bn Sübkî de (v. 771/1369), " 1 )'# "$ %-+ "-', >C" kâidesini zikrederken bunu bnü l-kâs a (v. 335/947) nispet etmektedir. 50 Hicrî beinci asra gelince, fakihlerin ihtilâf sebeplerini ve bu ihtilaflarn dayande kâideleri açklamak amacyla Ebû Zeyd ed-debûsî nin (v elebî, a.g.e., s. 325; Nedvî, a.g.e., s. 99; er-rûkey, Kavâ idu l-f&kh, s. 140; Abdullah ed-dir ân, a.g.e., s.223; Bûrnû, a.g.e., s. 59; Süleyman, a.g.e., I, 58. Ebubekir b. Muhammed b. Abdilmü min el-h}snî, Kitâbu l-kavâ id (n~r. Abdurrahman b. Abdillah e~- a lân), Riyad 1997 (na~irin giri~i), I, 41. Kaynaklarda vefat tarihi zikredilmemekle birlikte Hicrî üçüncü as}rda do up dördüncü as}rda vefat etti i kaydedilmektedir. bkz. Zerkâ, a.g.e., II, 953; Nedvî, a.g.e., s. 100; Bâhuseyn, a.g.e., s Buna kar~}l}k vefat tarihini veren kaynaklar da bulunmaktad}r. bkz. übeyr, a.g.e., s. 49. Alâî, a.g.e, I, ; Celaluddin Abdurrahman b. Ebubekir es-suyûtî, el-ebâh ve n-nezâir fî kavâid ve furûi f&khi -?âfiiyye (n~r. Muhammed Mu tas}m Billah el-ba dâdî), Beyrut 1987 s ; ]bn Nüceym, a.g.e., s Bu haberin tenkidi ile ilgili olarak bkz. Hamevî, a.g.e, I, 36; Bâhuseyn, a.g.e., s ; K}z}lkaya, Kâsânî'nin Bedâyi +simli Eserinde Kavâid'in Yeri, 269 nolu dipnot; Wolfhart Heinrichs, a.g.m., s Alâî, a.g.e., I, ; Suyûtî, a.g.e., s Son kâide Suyûtî de ").- " ~eklinde, Alâî de ise ".- A'=" olarak geçmektedir. bkz. Suyûtî, a.g.e., s. 37; Alâî, a.g.e., I, s elebî, a.g.e., s. 326; Makkarî, a.g.e. (na~irin giri~i), I, 123; Bâhuseyn, a.g.e., s. 316; Bakt}r, a.g.md., 207; Nedvî, a.g.e., s. 100; übeyr, a.g.e, s. 49; Bûrnû, a.g.e., s. 63; Alâî, a.g.e. (na~irin giri~i), I, 49; Zerke~î, a.g.e., (muhakkikin mukaddimesi) I, 20. Geni~ örnek ve ayr}nt}l} bilgi için bkz. Bâhuseyn, a.g.e., s ]bn Sübkî, el-ebâh ve n-nezâir (n~r. Adil Ahmed Abdulmevcûd), Beyrut 1991, I, 305.

9 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" %0FQ 3 430/1039) te lîf ettiei Te sîsü n-nazar 51 adl eseri, bu dönemde yazlm kavâid kitaplarndan kabul edilmektedir. 52 Kaynaklarda, Hicrî beinci asrdan yedinci asra kadar bu sahada müstakil eser te lif edilmediei zikredilmekle beraber, bize bu alanda müstakil bir eserin ulamam olmas, konu ile ilgili çabalarn kesintiye uerade anlamna gelmez. 53 Ayrca kâidelerin furû- fkh kitaplarnda kullanlde göz önüne alnrsa, fkhî prensiplerin furû eserlerde yoerularak belli bir olgunluea ve veciz ifade yapsna kavutuklar söylenebilir. Bu da kavâid ilminin oluum sürecinin Hicrî yedinci yüzyln ortalarna kadar sürdüeünü göstermektedir Kavâid Literatürünün Altn ÇaC Hicrî yedinci yüzylda kavâid literatürü açsndan bir hareketliliein balade görülür. Ebû Hamid el-câcermî (v. 613/1216), zzuddin b. Abdisselam (v 660/1262) ve 2ihabuddin el-karâfî (v.684/1285) gibi bilginler bu dönemde eser verenlerin banda saylabilir. Hicri sekizinci asr kavâid literatürünün altn çae olmu; en parlak ve olgun eserler bu dönemde verilmitir. 55 Bu yüzylda fkhî kâidelerin yansra usûl kâideleri ile Arap dili kâidelerine dair müstakil eserler kaleme alnm; böylece her ilim dalna ait kavâid literatürü olumaya balamtr. Ayn zamanda bu asrda yazlan eserlerde, önceki dönemlerden farkl te lîf yöntemleri takip edilerek muhteva ve tasnif açsndan farkl bir merhaleye girilmitir. 56 Bu yüzylda 2afiî fakihlerin dieer mezhepler ile mukayese edilemeyecek oranda fazla eser te lîf etmeleri de dönemin bir baka önemli hususiyetidir. 57 bn Vekîl (v. 716/1316), bn Teymiyye (v. 728/1328), Makkarî (v. 758/1357), Tacuddin bnü s-sübkî (v. 771/1369), Zerkeî (v. 794/1392) ve bn Receb (v. 795/1393) gibi bilginler bu yüzylda eser te lîf edenlerin banda gelirler. Hicri dokuzuncu asrda te lîf edilen eserlerde baz yeni kâideler ve furû örnekler zikredilse de bu yüzylda kaleme alnan eserlerin bir önceki dönemin özelliklerini tadklar görülür. Bu sebepten dolay bu dönem kavâid literatürü açsndan önceki dönemin taklidi ve tekrar olarak deeerlendirilmektedir Bu kitab}n Ebû l-leys es-semerkandî ye mi yoksa Ebû Zeyd ed-debûsî ye mi ait oldu u tart}~mal}d}r. bkz. Bakt}r, a.g.md., s. 207; Zerkâ, a.g.e., II, 955; Nedvî, a.g.e., s. 101; Bâhuseyn, a.g.e., s ; Bakt}r, a.g.md., s. 207; elebî, a.g.e., s. 327; ]zmirli, a.g.e., s Nitekim Babanzâde (v. 1338/1920), Hicri alt}nc} as}rda Alâuddin es-semerkandî nin (v. 540/1146) "Îdâhu lkavâ id" isminde bir kitab}n}n oldu unu kaydetmektedir. bkz. Babanzâde ]smail Pa~a el-ba dadî, Hediyyetü lârifîn esmâü l-müellifîn ve âsâru l-müsannifîn, ]stanbul 1955, II, 90. Bakt}r, a.g.md., 207. Zerkâ, a.g.e., II, 958; Bâhuseyn, a.g.e., s. 324; Nedvî, a.g.e., s. 102; Bakt}r, a.g.md., 207; Bûrnû, a.g.e., s. 65. Bkz. K}z}lkaya, Kâsânî'nin Bedâyi +simli Eserinde Kavâid'in Yeri, s ; Bâhuseyn, a.g.e., s ; übeyr, a.g.e., s. 53. Nedvî, a.g.e., s. 102; Bûrnû, a.g.e., s. 65. Bûrnû, a.g.e., s. 68; Nedvî, a.g.e., s ; Bâhuseyn, a.g.e., s. 336.

10 33 '"("))*&*+$$ C. Tedvin Sonras Dönem 1. Önceki Birikimin DerlendiCi Dönem Hicrî onuncu asrdan Mecelle nin yazlna kadar geçen süre, kavâid edebiyat açsndan te lîfâtn en çok oldueu ve olgun eserlerin ortaya konuldueu dönem olarak kabul edilir. Önceki birikimin derlendiei bu zaman diliminde kâidelerin ifade yaplar berraklam ve kavâid eserlerinde takip edilen tasnif yöntemleri belirli bir sistematiee kavumutur. Suyûtî (v. 911/1505) ve bn Nüceym in (v. 970/1562) "el-e-bâh ve n-nezâir"leri, bu dönemin özelliklerini tayan ve kendilerinden sonra kaleme alnan kavâid kitaplarna esas tekil eden iki eser olarak tebarüz etmilerdir. Ayrca bu dönemde manzum kavâid eserleri de kaleme alnmaya balanmtr. Malikî bilgin Ali b. Kasm ez-zekkâk n (v. 912/1506) "el-menhecu l-muntehab" isimli eseri bu türün güzel bir örneeidir. 59 Önceki asrlarda telif edilen eserlerin sistematieini takip eden bu dönem bilginleri, birçok erh, tahrîc, ta lîk ve ihtisarlar yazarak kavâid literatürü açsndan zengin bir malzeme ortaya koymulardr. En çok eser veren Hanefî fakihler olup, sadece bn Nüceym in (v. 970/1562) "el-e-bâh ve n-nezâir ine yazlan erhler ve ta likler neredeyse dieer mezheplerin eserleri kadardadr. 2afiî ve Malikî hukukçulara nispetle Hanbelî ler daha az eser te lîf etmilerdir Mecelle ve Kanunla:trma Çabalarnn OlduCu Dönem Yukardan itibaren deeindieimiz bu kymetli çalmalar, Mecelle-i Ahkâm- Adliye komisyonu kurulup fkhî kâideler belirli bir tertip çerçevesinde düzenlemeye konulana kadar tam bir istikrar kazanm deeildi. Bu sebepten fkhî kâidelerin Mecelle ile istikrar bulduklar ve veciz ifade yaplarna kavutuklarn söylemek mümkündür. Hanefî mezhebine bael kalarak Mecelle yi hazrlayan Ahmet Cevdet Paa bakanlendaki komisyon, yeni ictihad anlamnda herhangi bir çaba içine girmemekle beraber, Mecelle de yer alan küllî kâideler, Tabiî Hukuk a ve modern hukukun uzun süren bir tekamülden sonra ulate prensiplere uygunluk arz etmektedir. Günümüz hukukunun da büyük bir ksm, Mecelle nin müsellemâttan kabul ettiei kâidelere dayanmaktadr Modern Dönem Kavâid iliminin slam hukukundaki önemi sebebiyle muasr çalmalarn birçoeunda bu konu çok yönlü olarak incelenmektedir. Tahkîkler ve kavâid ilminin tarihsel geliimini inceleyen eserler, kavâid ansiklopedileri, fkhî kaynaklardaki kâidelerin tespiti, kâide ve dâbtlarn bir nazariye altnda ]slam hukukçular}n}n bu alanda ortaya koyduklar} eserler incelendi inde, dönemin genel olarak Suyûtî (v. 911/1505) ve ]bn Nüceym in (v. 970/1562) eserleri çerçevesinde ~ekillendi i görülür. Bunlar}n yan}nda Zekkâk }n (v. 912/1506) "el-menhecu l-muntehab"} da bu dönem te lîfât}na yön vermi~ önemli bir çal}~mad}r. Bâhuseyn, a.g.e, s Mustafa Re~it Belgesay, "Mecellenin Külli Kaideleri ve Yeni Hukuk", +ÜHFM, XII/2-3, ]stanbul 1946, s

11 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" %0FQ bir araya getirilmesi ve temel fkh kâidelerinin ayrntl bir ekilde ele alnmas bu dönem çalmalarnn banda gelir. 62 Modern dönemde yaplan çalmalarn en önemli özelliei, kavâid literatürüne ait ilmî miras üzerinde yo- Eunlam olmalardr. Özellikle Üniversiteler bünyesinde yaplan akademik çalmalar, bu dönem telifâtna hem saysal, hem de niteliksel bir ivme kazandrmtr. 63 III. FIKHÎ KÂ"DELER"N MÜSTAK"L KAYNAK OLU*U MESELES" Fkhî kâidelerin hüküm istinbat ederken tek bana kaynak olup olmade hususunda kaynaklarda açk bir ifade bulunmamakla beraber, baz bilginler küllî kâideleri er î deliller arasnda saymlardr. 64 Ancak kavâidi er î deliller arasnda sayan müelliflerin bunlar müstakil deliller kategorisinde mi yoksa verilen hükmü destekleyici ve illetini açklayc bir ekilde mi ele aldklar pek açk deeildir. Ayrca bu kâideleri fkhî deliller arasnda sayan bilginlerin bunlar fer î delillerin sonunda saymalar, baz müelliflerin de iaret ettiei gibi müftü ve hakimin önüne gelen meselenin çözümü için kaynaklarda özel delil bulunmade takdirde, meseleyi içine alan fkhî kâidelere istinaden fetva vererek konuyu çözüme kavuturabilir 65 görüü ile paralellik arz eder. Kitap ve Sünnet nasslarna dayal ve istisnalar olmayan baz kâideler vardr ki bunlar, hüküm istinbat ederken delil olarak kullanlrlar. Ancak bu tür kâideler, baz müelliflere göre delil olmayp, kâidenin dayanae olan nass, meselenin asl delilidir. 66 Bu kâidelerin dnda, fakihler tarafndan istisnasz kabul edilen ve üzerinde ihtilafn olmade kâideler vardr ki Karâfî (v. 684/1285) bunlar "el-kavâidü s-sâlime ani l-mu ârada" eklinde ifade etmektedir. Ona göre hakimin verdiei hüküm, "icma, en-nassu s-sâlim ani lmu ârada, el-kyâsu l-celiyyu s-sâlim ani l-mu ârada ve kâidetun mine lkavâ idi s-sâlimeti ani l-mu ârada"dan biri ile çeliirse bozulur. 67 Dikkat edilirse Karâfî (v. 684/1285), bütün kâideleri deeil de üzerinde tartmann olmade kâideleri zikrederek bu konuda bir snrlandrmaya gitmitir. Bunlarn yansra Usûlü muhakeme ile ilgili kâidelerin de doerudan delil olarak kullanlde, kaynaklarda zikredilmektedir Ayr}ca Mustafa b. Ahmed ez-zerkâ n}n el-medhalu l-f&khiyyi l- âmm }, Subhî Mahmesânî nin Felsefetu t-terîi l- +slâmî gibi müstakil olmayan eserlerde de f}khî kâideler incelenmektedir. Modern dönem ile ilgili geni~ bilgi için bkz. Bâhuseyn, a.g.e, s ; K}z}lkaya, Kâsânî'nin Bedâyi +simli Eserinde Kavâid'in Yeri, s Ebû Said Muhammed Hadimî, Mecâmiu l-hakâik, Marmara Üniversitesi ]lahiyat Fakültesi Kütüphanesi, Ö üt 1216, (yzm.), vr. 1ª; ]zmirli, a.g.e, s. 191; Sabri akir Ansay, Hukuk Tarihinde +slâm Hukuku, Ankara 1953, s. 28; Ba~ka örnekler için bkz. Bâhuseyn, a.g.e., s Nedvî, a.g.e, s. 295; Yaman, a.g.m, s. 58. Güzelhisârî, a.g.e, s. 16; Abdurrahman ]brahim Zeyd el-keylânî, "Kavâ idü l-makâs}d hakîkatuhâ ve mekânetuhâ fî t-te~rî ", +slâmiyyetü l-ma rife, sy. 18, Herndon 1999, s. 30; Mustafa Bakt}r, +slâm Hukukunda Zaruret Hali, Ankara 1981, s. 150; es-sedlân, a.g.e, s. 35; Ansay, a.g.e, s. 28. Karâfî, a.g.e., IV, 40. Geni~ bilgi ve örnekler için bkz. Nedvî, a.g.e., s

12 @B '"("))*&*+$$ Bu türden kâidelerin dnda kalan kâideler, fkhî istinbat hususunda yalnz balarna delil olarak kabul edilmezler. 69 Bunun gerekçesi, bu tarz kâidelerin aelebî olmalar sebebiyle istisnalarnn bulunmas ve yakîn bilgi ifade etmemeleri olarak gösterilmektedir. 70 Dolaysyla sadece bu kâidelere dayanarak fetva ve hüküm vermek yerine bunlar, verilen hükmün ahit ve desteei olarak görülmülerdir. 71 Hamevî (v. 1098/1687), bu türden kâidelerin aelebî olularn dikkate alarak, bunlarn her zaman deeil de çoeu zaman geçerli oldueuna iaret eder ve bu kâide ve dâbtlarn gereeine göre fetva vermenin caiz olmaden kaydeder. 72 Mecelle nin Esbâb- Mûcibe Mazbatas nda da "Hükkâm- -er bir nakl-i sarih bulmadkça yalnz bunlarla hükmedemez" 73 denilerek, bu duruma iaret edilmektedir. Mecelle ârihi Ali Haydar Efendi (v. 1355/1936) de mezhepte muteber kabul edilen kitaplardan konu ile ilgili bir nakil olmade sürece, bu kâidelere dayanarak hüküm verilemeyece- Eini ifade etmitir. 74 bn Abidîn (v. 1252/1836) de muhtasar kitaplardan fetva verilemeyeceeini belirttikten sonra, bunlara, ifade yaplarnn veciz olmas sebebiyle E-bâh ve n-nezâir tarz kitaplarn da eklenmesi gerektieini belirtir. Ancak bu kitaplarn kaynaklarna inildiei takdirde bunun mümkün olacaen söyler. 75 Tatbikata baklde zaman, slam hukukçularnn kâideleri hükmün delili olarak deeil de verilen hükmün illet ve hikmetini açklamak maksadyla kullandklar 76 ve cüz î hükümleri temel kâideler ile illetlendirme yönteminin, metinlerden ziyade daha çok erhlerde bavurulan bir yöntem oldueu görülür. 77 Mustafa Baktr, Muhammed Rifat Bey in Tevâfukât- Kavâid-i Külliye adl eserinden naklen "Osmanl mahkemelerinde bir kanun maddesi gösterilmeden yalnz Mecellenin külli kâidelerine dayanlarak verilen hükümlerin temyizde bozuldu3unu" kaydetmektedir. 78 Ancak ayn konuda ortaya konulan farkl yorumlar arasnda râcih olan görüün seçilmesinde fkhî kâidelere bavuruldueundan 79 hareketle fkh kâidelerinin istinbatta olmasa da tercihte delil olarak kullanlabileceei söylenebilir übeyr, a.g.e., s. 29; Muhammed Mustafa ez-zuhaylî, "el-kavâidü'l-f}khiyye", Mecelletü'l-Bahsi'l-ilmî ve'ttürâsi'l-+slâmî, V/11, Mekke 1402, s. 13; Mustafa Y}ld}r}m, Mecelle'nin Küllî Kaideleri, ]zmir, s. 18. Bu kâidelerin de delil olarak kullan}labilece ini iddia eden ara~t}rmac}lar da bulunmaktad}r. Bkz. Riyâd Mansûr El-Halîfî, "el- Kâidetü l-f}khiyye Hücciyetuhâ ve Davâbitu l-]stidlâli Bihâ", Mecelletü -?erî a ve dirâsâti l-+slâmiyye, sy. 55, Y}l 18, Kuveyt evval 1424-Aral}k 2003, s Hamevî, a.g.e., I, 37; Nedvî, a.g.e., s Bakt}r, a.g.md., 208. Hamevî, a.g.e., I, 37. Mecelle-i Ahkâm-& Adliyye, ]stanbul 1300, Esbâb-} Mûcibe Mazbatas}. Ali Haydar, Düreru l-hukkâm erhu Mecelleti l-ahkâm, ]stanbul 1330, I, 23. ]bn Abidîn, Hâiyetu Reddi l-muhtâr, ]stanbul 1984, I, 70. Bakt}r, Zaruret Hali, s Ali Ahmed en-nedvî, el-kavâid ve d-davâb&tu l-mustahlase mine t-tahrîr, Kahire 1991, s Bakt}r, Küllî Kâideler, s. 21. Bâhuseyn, a.g.e., s. 279.

13 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" IV- BEDÂY" DE FIKHÎ KÂ"DELER"N KULLANIMI Daha önce ifade ettieimiz gibi fkhî kâidelerin ilk ve öncelikli kaynaklar mezhep bilginlerinin eserleri ve bu eserlerde rivayet edilen sahabe ve tabiûn fetvalardr. Kâsânî nin (v. 587/1191) deeiik konular izah ederken zikrettiei kâidelerin kaynaklarna ilikin yapte açklamalar da bize bu konuda açk bir fikir vermektedir. 80 Daha sonraki dönemlerde kavâid literatüründe de benzer ekilde kâidelerin kaynaklar açklanmtr. ÖrneEin Zerkeî (v. 794/1392) ve Suyûtî (v. 911/1505), ("?3= ) "skntya sebep olan bir -eyin hükmü geni-ler" kâidesinin mam 2afiî nin (v. 204/820) sözlerinden biri oldueunu ve bununla üç meseleye cevap verdieini belirtirler. 81 Biz burada, eserde çok farkl alanlarda kullanlan kâidelerin ilevleri ve kullanm ekilleriyle ilgili tespitlerimizi iki ana balk halinde verip bunlar bir veya iki örnek Enda açklamakla ve benzer örneklerin bir ksmna dipnotta iaret etmekle yetineceeiz. A. Eserde Geçen Fkhî Kâidelerin ":levleri Furû eserlerde, mezhepler arasnda ihtilafl olan konularn izah yaplrken kâidelere skça bavurulmaktadr. DeEiik fkh ekollerinin üzerinde ihtilaf ettiei meseleler ele alnrken her mezhep bilgini kendi mezhebinin varm oldueu sonucu temellendirmekte ve bunu yaparken deliller arasnda bir sralama takip etmektedir. Kâsânî (v. 587/1191) de ihtilafl olan meselelerde taraflarn görülerini aktardktan sonra, Hanefi mezhebinin ulam oldueu sonucu temellendirirken söz konusu meselede esas alnan nasslar ve sahabe icmas gibi delillerin yan sra fkhî kâidelerden de yararlanmaktadr. 82 ÖrneEin arap ve domuzun zimmîler hakknda mübah oldueu kanaatinde olan Hanefi fukahasnn bu görüünü, "esbâb- bekâda aslolan tlaktr" kâidesiyle temellendirmitir. 83 Bu yaklamn bir uzants olarak farkl hukuk ekolleriyle ihtilaf edilen konularda muarzlarn yaklamlarn, bazen nasslardan istidlalde bulunarak, bazen de doerudan kâidelere dayal olarak eletirmektedir. 84 Meselâ mam 2afiî (v. 204/820), satlan maln satcnn elinde helak olmasndan dolay akdin feshedilmesini engelleme gerekçesine bael olarak, bedelin alnmas amacyla satlan malda satcnn hapis hakknn olmaden ifade etmitir. Kâsânî (v. 587/1191) maln, semenin tesliminden önce helak olmasnn nadir oldueunu, dolaysyla hiç olmuyormu gibi kabul edilerek satcnn hapis hakknn bulundueunu söylemi ve görüünü Örne in ( ¹ 6K0! 9º + 0?C ) "Bir eyde helal ile haram bir arada bulunursa, haram, helale galib gelir" kâidesini do rudan ]bn Mes ud dan (v. 32/652) aktarm}~t}r. Bkz. Kâsânî, a.g.e., VI, 266. Ayn} ~ekilde, bir konuda aktard} } dâb}t}n ve ondan ç}kart}lan meselelerin el-câmiu l-kebîr de bulundu unu söylemesi, baz} kâideleri Mezhep bilginlerinden aktard} }n} göstermektedir. Bkz. Kâsânî, a.g.e., IV, 384. Bkz. Zerke~î, a.g.e., I, ; Suyûtî, a.g.e., s Kâsânî, a.g.e., I, ; II, 159, 377, , ; III, 304, ; IV, 204, 211, 226, , 397; V, 232; VI, ; VIII, , ; X, 317.»I G 9# ¼ + 1/M Kâsânî, a.g.e., X, 21. Kâsânî, a.g.e, I, , 348, 361; II, 50, , 420, 629; III, 78, 80; IV, 304, ; VI, 96; VII, 161; X,

14 @ '"("))*&*+$$ "nâdir olan, yok hükmündedir" kâidesiyle destekleyerek mam 2afiî nin (v. 204/820) bu yaklamn eletirmitir. 85 Kâsânî (v. 587/1191), ihtilafl konularda sadece Hanefi mezhebinin benimsediei kâideleri zikretmeyip baka bilginlerin veya mezheplerin yaklamlarn, görülerine kaynaklk tekil eden kâidelerle birlikte aktarmaktadr. 86 Meselâ mam 2afiî nin (v. 204/820), ramazan aynda farkl günlerde birkaç defa cinsi münasebette bulunmak suretiyle orucunu bozan bir kimsenin bozdueu her oruç için ayr ayr kefaret vermesi gerektieine dair görüünü, "hüküm, sebebinin tekrar ile tekerrür eder" kâidesiyle birlikte aktarmtr. 87 Hanefi mezhebinin bir konuda ulam oldueu sonuca ilkesel tutarllk açsndan gelebilecek olas eletirileri kâidelere dayal olarak cevaplandrmaktadr. 88 ÖrneEin Hanefi fakihlerin, mehrin nikâhn cevaz art oldueuna dair görülerine, yine mezhebin dayanm oldueu bir kâide sebebiyle yaplan itiraza baka bir kâideyle cevap vermekte ve "bu durumda, bizim kâidelerimiz arasnda herhangi bir tenakuz bulunmamaktadr" demektedir. 89 Ayn ekilde liânn önemli bir ksmnn tamamlande bir aamada hâkimin tamamnn bittieini sanarak tefrike hükmetmesi halinde tefrikin nâfiz olacaen ( # ½ M M 5 '½ + 1 #) "hükümlerin birço3unda ekser, bütünün yerine geçer" kâidesiyle temellendirmitir. Mezhebin bu görüüne, liân adedinin nass ile sâbit oldueu, hâkimin erken tefrike hükmetmekle nassta belirtilen sayya riayet etmemesinden dolay ictihadnn nassa aykr olacae eklinde gelebilecek muhtemel bir eletiriyi (1», ¾( ; 7 :CI) "ictihad nassa aykr oldu3unda geçersizdir" kâidesiyle birlikte aktarmtr. Ancak bu eletiriyi, liân adedinin nassta belirli bir sayda olmasnn, çoeunlueun onun yerini almayacae anlamna gelmeyeceeini, bu konunun meskutun anh olmas sebebiyle ictihad alanna girdieini söyleyerek cevaplam ve mezhebin ulate sonucu bir önceki kâideye dayal olarak savunmutur. 90 Bu iki örnekte de görüldüeü üzere, çeitli konulardaki fkhî hükümlerin aslnda kâideler üzerine kurulu oldueu ve bunlar arasnda herhangi bir çelikinin bulunmamasna dikkat edildiei söylenebilir. Ayrca farkl fkh ekolleri arasndaki ihtilaflarda bir mezhebin esas alde kâidenin eletirilmesi ve kar tarafn da bu itiraz veya eletirileri baka kâidelerle cevaplandrmas, fkh eserlerinde geçen furû meselelerin, zikredilmese de kâidelere dayal oldueunu ve esas alnan kâidelerin tenakuz halinde olmaden göstermektedir. Baka fkh ekollerinin hukukun çeitli alanlaryla ilgili yaklamlarn ele alrken, aralarnda herhangi bir görü ayrle varsa ve bunun nedeni söz konusu meselede esas alnan kâidenin farkl olmasna baelysa bu ihtilafn, <( Kâsânî, a.g.e., VII, 247. Kâsânî, a.g.e, I, 97, , ; II, 70, , 401, , 491; III, 6-9, 80, 382, 393; IV, 34, 211, 319, 382; V, 437, 493; VI, 57, 116, 550; VII, 22, 60, 453; VIII, 118, 373; IX, 33, 513; X, 41, 404, 522. " <, < A Kâsânî, a.g.e., II, 625. Kâsânî, a.g.e., III, 485; V, 52-53, 236; X, 409, 493. Kâsânî, a.g.e., III, 485. Kâsânî, a.g.e., V,

15 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" meselenin dayande kâideden kaynaklanden ifade etmektedir. 91 DeEiik mezhepler arasndaki fkhî ihtilaflarn kaynaenn kâideler olmas, bu tür görü ayrlklarnn ilkesel ayrlklar oldueunu ve bu ilkelere bael olan cüz'î ahkamn da bundan dolay farkl oldueunu göstermektedir. Meselâ haddi kazif konusunda mam 2afiî (v. 204/820) ile aralarndaki görü ayrlenn bu konuda esas aldklar kâideye bael oldueunu u ekilde belirtmitir: ( ÀG0 ¾ 7 ÁÀ# 6 Â "< -+ 6(& G0 1/ %?C= 10KM) "bu konudaki görü- ayrl3 -u asla racidir: %mam Kafiî'ye göre haddi kazif halis kul hakkdr"; 1C0 H& % -= "'$+ (,/ 1/ %& 0) "bizim bilginlerimizin esas ald3 kâideye göre haddi kazifte Allah hakk ve kul hakk birlikte bulunmaktadr." 92 Hukukî ihtilaflar her zaman esas alnan ilkelere bael olmayabilir. Bazen fkh bilginlerinin ihtilaf ettiei bir meseleye dayanak tekil eden kâide taraflarca kabul edilmekle beraber onun yorumunda ayrma söz konusu olabilir. Kâsânî de (v. 587/1191) baka mezheplerle aralarnda ihtilafl olan fkhî meseleleri aktarrken, bazen onlarn bu konuda esas aldklar kâideyi kabul etmekle beraber kâidenin yorumu ve alanyla ilgili yaklamlarn eletirmekte (bunu mezhep içi tartmalarda da yapmaktadr), 93 bazen de onlarn görülerini ve bu görülerin dayande kâideleri, nass veya sahabe icmas sebebiyle terk ettiklerini söylemektedir. 94 ÖrneEin 2iann bid î talakn hukukî sonuç doeurmadena dair görüünü aktarrken onlarn bunu, (! Ã0 '¹ + - ) "me-ru olmayan, hüküm konusunda muteber de3ildir" kâidesiyle temellendirdiklerini belirtmitir. Daha sonra bid î talakn kendilerine göre hukukî sonuç doeurdueunu ifade etmekte ve bunu, konuyla ilgili hadis ve sahabe uygulamasyla desteklemektedir. 2iann yaklamn eletirirken, onlarn görülerine esas aldklar kâideyi kabul etmekle beraber, talakn kendisinin yasak olmayp meru oldueunu, bid î talakn kendisi dndaki sebeplerden dolay yasaklanden ifade ederek kâidenin yorumunda onlara katlmaden belirtmitir. 95 Zeyd b. Ali nin (v. 122/740) el-mecmû u, Ebû Yusuf un (v. 182/798) Kitâbu l-harâc gibi ilk eserlerden itibaren fakihlerin kâide ve dâbtlar furû ahkam izah ederken kullandklar görülmekte ve bunlara dair bir çok örnek kaynaklarda zikredilmektedir. 96 Bu dönemde telif edilen kitaplarda zikredilen kâideler daha çok konularn izah veya ta lîlinde kullanlmtr. 97 Bedâi de de Kâsânî, a.g.e., I, 342; IX, 249, 490; X, 29, 61, Kâsânî, a.g.e., IX, 242. Kâsânî, a.g.e., I, , , ; III, 6-9, 30, 227; II, ; IV, , 375; VI, ; VII, 60-63, 453; IX, 42, 230. Kâsânî, a.g.e., I, 482; III, 80; X, 321. Kâsânî, a.g.e., IV, Ayn} ~ekilde Ebubekir el-esam }n (v. 200/816) icare akdinin caiz olmad} }na dair yakla~}m}n}, görü~üne esas ald} }?' 1! 06- "ma dûm, bey e konu olamaz" kâidesiyle birlikte aktarmakta ve Esam'}n (v. 200/816) varm}~ oldu u bu sonucu, icma sebebiyle reddetmektedir. Bkz. Kâsânî, a.g.e., V, Zerke~î, "?3=! " kâidesinin ]mam afiî nin (v. 204/820) sözlerinden oldu unu zikreder. bkz. Zerke~î, a.g.e., I, 120; Suyûtî de "KÄ 3 3(!" kâidesi için ayn} yorumu yapmaktad}r. bkz. Suyûtî, a.g.e., s Bâhuseyn, a.g.e., s. 298; H}snî, a.g.e., (na~irin giri~i), I, 43.

16 @ '"("))*&*+$$ kâidelerin en çok kullanlde alanlardan birisi deeiik fkh ekollerinin veya Hanefi fakihlerin görüleri aktarlrken, bu hükümlerin illetlerinin kâidelerle izah edilmesidir. 98 ÖrneEin me'zûnun yapm oldueu mukâtebe akdinin mevlâsnn iznine bael oldueu, mevlânn icâzet vermesiyle geçerli olacae izah edilirken hükmün illeti olarak "sonradan verilen icâzet, önceden verilen vekâletin yerine geçer" kâidesi zikredilmitir. 99 Ayn ekilde mudârebe akdinin, "mudârebe" lafznn dnda, bu anlama gelebilecek baka bir lafz ile de kurulabileceeinin gerekçesi olarak "ukûdda i tibar maâniyedir, lafzlarn suretlerine de3ildir" kâidesi zikredilmitir. 100 Kâsânî (v. 587/1191), farkl fkh ekollerinin hukukun çeitli alanlaryla ilgili yaklamlarn aktarrken onlarn görülerine dayanak tekil eden kâideleri aktarde gibi, Hanefi fkh bilginlerinin deeiik meselelerle ilgili münakaalarn ve yorumlarn aktarrken her müctehidin görüünü, esas alde kâideyle birlikte vermektedir. 101 Lukatay bulann ahit tutmasnn gerekliliei hakknda mezhep bilginleri arasnda meydana gelen görü ayrl- Enn bir uzants olarak; buluntu maln, onu alann elinde herhangi bir kast ve kusuru olmakszn telef olmas durumunda mal sahibinin, ondan bunu tazmin etmesini istemesi halinde tazminatn gerekip gerekmediei, mâmeyn ile Ebu Hanife (v. 150/767) arasnda ihtilafldr. mâmeyn, lukatay bulan kii yemin ettiei takdirde onun sözüne itibar edileceei, bunun için ahit tutmasna gerek olmade kanaatindedir. Çünkü lukatay bulan kii emindir ve (5''? 5'M K# ) "söz, yemin ile birlikte eminin sözüdür". Ebu Hanife (v. 150/767) ise ahit tutulmas gerektiei görüündedir. Dolaysyla maln telef olmas durumunda lukatay bulan, onu sahibi için aldena dair ahit tutmamsa, onun lukatay sahibi için deeil de kendisi için alm olmas asl oldueu için sözüne itibar edilmez. Çünkü ('J! " & 1/M) "her insann yapm- oldu3u -eyin, ba-kas için de3il de kendisi için olmas asldr." 102 Kâsânî (v. 587/1191), mezhep içerisinde ihtilafl olan meseleleri sadece nakletmekle kalmayp bunlar arasnda tercihte bulunmakta ve bunu kâidelere dayal olarak yapmaktadr. 103 Meselâ "falann benim üzerimde bir zâif 104 dirhem müstesna on dirhem alaca3 var" diyen bir kimsenin yapm oldueu bu istisna Ebu Hanife'ye (v. 150/767) göre sahih deeilken Ebu Yûsuf (v. 182/798) sahih olacae görüündedir. Önce bir hadis ile daha sonra ( ÅK3 9 )#'# 6-0 &º) "-er'ân sâkt olanla hakikaten olmayan e-ittir" kâidesiyle 98 Kâsânî, a.g.e, I, 348, 668; II, 14; III, 324; IV, 37, 382; V, 162, 423, 494, 533; VI, 60, 61, 66, 96, 141; V, 544; VII, 455, 456; VIII, 154, 330; X, )#,3 ) ) H(, )#.>CI bkz. Kâsânî, a.g.e, X, Æ$ M <! :'- #- +.- Kâsânî, a.g.e, VIII, Kâsânî, a.g.e., I, 488, 627; II, 32, , 207, , 401; IV, 139, 291, 327, 329, ; V, 100, 416; VI, 27, 38, 56-57, 59, 79, 86-87, , 170, 172, 354, ; VII, 166, 382, 441, 448, 539; VIII, 94, 220, , , 397, 468, 494; IX, 42, 190, 332; X, 39, 70, 71, 193, 203, 356, Kâsânî, a.g.e., VIII, Kâsânî, a.g.e., I, 414, 430, 531; II, 543; III, 335, 575; IV, 375; VII, 419; IX, 230; X, , "Zâif para: Beytülmalin kabul etmedi i de ersiz (katk&l&) gümü para". Bkz. Mehmet Erdo an, F&k&h ve Hukuk Terimleri Sözlü ü, ]stanbul 1998, s. 496.

17 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" istidlalde bulunarak Ebu Hanife'nin (v. 150/767) görüünün kabule ayan oldueunu ifade etmitir 105. Hanefi fakihler arasnda cereyan eden mezhep içi görü ayrlklarn aktarrken katlmade görüü esas alnan kâideyle birlikte nakletmekte, daha sonra bu yaklam yine kâidelere dayal olarak tenkit etmektedir. 106 Meselâ Tarafeyne göre, velayet, mütecezzi olmayan akrabalk bae sebebiyle sâbit olan bir hak oldueu için dereceleri eit olan velilerden birinin nikâh akdinden önce veya sonra akde göstereceei rza, dieer velilerin itiraz hakkn düürür. Çünkü (" Ç# H*! È-, Ç# ) "mütecezzi olmayan bir -eyin ba zn dü- -ürmek, küllünü dü-ürmektir." Buna karlk mam Ebu Yûsuf a (v. 182/798) göre velayet hakk veliler arasnda müterek oldueu için velilerden birinin rzas, kendine müsavi olan dieer velilerin itiraz haklarn düürmez. Kâsânî (v. 587/1191), onun bu yorumunu eletirirken, velayetin her biri için ayr ayr sâbit oldueunu ifade etmi ve görüünü de () "'+ <! H*! ) "mütecezzi olmayan bir -eyde ortaklk tasavvur edilemez" kâidesiyle desteklemitir. 107 Kâsânî (v. 587/1191), fkhî hükümlerin dayanm oldueu delilleri genellikle naklî ve aklî deliller olmak üzere iki ana balk altnda incelemekte; aklî delilleri izah ederken bazen kâidelerden yararlanmaktadr. 108 ÖrneEin aratrma sonucunda bir cihete yönelerek namaz klan bir kimsenin srtn Kâbe'ye çevirdiei sonradan ortaya çkarsa, Hanefi mezhebine göre namaz geçerli olur. Kâsânî (v. 587/1191), mezhebin bu görüünü açklarken bunun iki delile dayanden; bunlardan birincisinin nass, ikincisinin ise akl oldu- Eunu kaydeder. Meselenin dayanm oldueu aklî delili "güç yetirilemeyecek sorumluluk mümtenidir" kâidesiyle izah etmitir. 109 Fkhî hükümlere dayanak tekil eden nasslarn yorumlanmasnda, tahsisinde ve illetlerinin açklanmasnda usûl kâidelerini daha çok kullanmakla beraber fkhî kâidelerden de yararlanmaktadr. 110 Meselâ "ba-nz mesh edin" 111 ayetinde emredilen ölçünün ne kadar olacaen "ço3unlu3a da bütünün hükmü uygulanr" kâidesiyle açklamaktadr. 112 Sahabe icmasna ayr bir önem veren Kâsânî (v. 587/1191), icma ifadesini, sahabe icmas dnda neredeyse hiç kullanmamakta ve birçok konuda sahabeden yapm oldueu rivayetleri delil olarak aktardktan sonra bu rivayetleri yorumlarken kâidelerden yararlanmaktadr. 113 ÖrneEin Hanefi mezhe- 105 Kâsânî, a.g.e., X, Kâsânî, a.g.e., I, 507; IX, 56, 230; X, Kâsânî, a.g.e., III, Kâsânî, a.g.e., I, 460; II, 157, 373; VI, 256; IX, 250, 342; X, 317, ?(? "! ;'= bkz. Kâsânî, a.g.e., I, Kâsânî, a.g.e, I, 103, , 532, 622, 666; II, 196, , , , 407; III, 186, 452, 607; IV, , ; V, 47, 232; VI, 177, 186, 489, 494; VII, 36; VIII, 294, 302, IX, 48, 384; X, Mâide, 5/ A ½ É bkz. Kâsânî, a.g.e., I, Kâsânî, a.g.e., I, 482, 525, 668, 731, 733; II, 27, 77, 133, 245; IV, 377; VIII, 397; X, 321.

18 @ '"("))*&*+$$ bine göre, taksim edilebilen ayi hisseli mal kabzedilemediei için hibe edilmesi caiz deeildir. Çünkü kabzedilebilir olmas akdin cevaz artdr ve ayi hisseli olmas bunu engeller. Bu konuda, sahabe icmasn delil olarak zikrettikten sonra "mutlak olan, kemâle masruftur" kâidesini, söz konusu icmay yorumlarken vermitir. 114 Nassn doerudan düzenlemediei konularda bazen kâidelerle istidlalde bulunmakla beraber 115 daha çok dâbt nitelieinde olan kâideler üzerine doerudan hüküm bina etmektedir. 116 ÖrneEin fuzûlînin tasarrufunun icâzete bael oldueunu, akit esnasnda izin verecek kimsenin bulunmas artyla, kendisine icâzet verilirse nâfiz; verilmezse ileride verilmesi muhtemel izin sebebiyle nâfiz olamayacaen açklarken "bilinen kâide: yakînen sâbit olmayan bir -ey, -ek ile sâbit olmaz" kâidesiyle istidlalde bulunmutur. 117 DiEer taraftan uf a hakkyla ilgili birçok hükmü "(Kuf a hakknda) mü-terek mâlik, kom-udan önceliklidir" dâbt üzerine bina etmitir. 118 Kâsânî (v. 587/1191), kâideleri daha çok varlan hükmü açklama gayesiyle zikretmekle beraber, bazen fkhî hükümlere dayanak tekil eden kâideyi konunun banda zikretmekte ve daha sonra açklade furû örneklerde, sürekli olarak bu meselenin önceden aktarde kâide üzerine kurulu oldueunu söyleyerek o kâideye iaret etmektedir. 119 ÖrneEin Zâhiru r-rivâye de, beynunete niyet ederek hanmna "sen bo-sun" diyen bir kimsenin bu niyetinin sahih olmadena dair hükmü açklarken "zarûreten sâbit olan, zarûret miktarnca takdir edilir" kâidesini zikretmi ve söz konusu hükmün bu kâide üzerine bina edildieini ifade etmitir ekil bakmndan benzer olmalarna karn hüküm açsndan farkllklar tayan meselelerin fkhî nitelik bakmndan aralarndaki farklar izah ederken kâidelere müracaat etmitir. 121 Fkh eserlerinde mezhep bilginlerinin kendi doktrinlerini temellendirmek maksadyla kâideleri bu ekilde kullanmalar, furûk literatürüne zengin malzeme saelamas açsndan önem arz etmektedir. ÖrneEin ticari bir gaye gözetilmeden alnm bir mal için sonradan ticarete niyetlenilmesiyle, ticaret maksadyla alnm bir mal için sonradan günlük kullanma niyetlenilmesinin hükümlerinin farkl oldueunu izah % Kâsânî, a.g.e., VIII, Kâsânî, a.g.e., I, ; II, 32, ; IV, ; V, 261, 311 vds.; VI, 27, 571; VII, 83; IX, Kâsânî, a.g.e., III, 49, 336, 395; IV, 282, 286, 486; V, 47, 432; VII, 475; VIII, , , Ì? Ľ! 5'#',,Ë 5 A :- 1/M bkz. Kâsânî, a.g.e., VI, <* %& 6# Ì Kâsânî, a.g.e., VI, 108, 109, 110, 125, 143. Ayn} ~ekilde Hanefi fakihlerin kölenin azad}yla ilgili tart}~malar}n} (H*! G6(&0 )$'(, 6(& H* &I) "Ebu Hanife ye göre azat etme mütecezzi, Ebu Yusuf ve +mam Muhammed e göre mütecezzi de ildir" dâb}t} üzerine bina etmi~tir. Bkz. Kâsânî, a.g.e., V, 235, 249, , 332, 346, 383, 384, 451, Kâsânî, a.g.e, II, , , 498; III, 502; VI, 217; X, , < 04 <6#, <6# ".<0 Ä,½ bkz. Kâsânî, a.g.e., IV, Kâsânî, a.g.e., III, 31-32; IV, 100; VI, ; VII, 126; IX, 75, 493; X, , 161.

19 ."W X;*WECE " ","WECV8,"" ederken "niyet, fiil ile bir arada bulunmadkça muteber de3ildir" kâidesini zikretmitir. 122 B. Kâidelerle "lgili DiCer Tespitler Kâsânî (v. 587/1191), fukahânn üzerinde ihtilaf ettiei meseleleri ele alrken, görü ayrlena temel tekil eden fkh kâidelerini aktarde gibi usûl kâidelerini de zikretmektedir. 123 Meselâ hacda eytan talarken atlan eyin ne olmas gerektiei hususunda mam 2afiî (v. 204/820) ile aralarnda geçen tartmada "mutlâk, mukayyede hamledilmez; imkân varsa mutlâk tlâki, mukayyed ise takyîdi üzere câri olur" usûl kâidesini delil olarak aktarmtr. 124 Ayn ekilde baz fkhî meseleleri/tartmalar dil kâideleriyle temellendirmi ve hükümlerin illetlerini bu türden kâidelerle açklamtr. 125 Meselâ yaplan bir yemine baelanacak sonuç hakknda ihtilaf eden Hanefi fakihlerin görülerini izah ederken (3 1G 6(& Á<- % Á ) "dil bilginlerine göre, mutlak anlamda kullanlan lafz, yaygn olana hasredilir" ve )#'# %& ) "mutlak olarak (kaytlanmadan) söylenen söz, hakiki manasna hamledilir" kâidelerini, taraflarn yorumlarnn dayanae olarak zikretmitir. 126 Eserde kâideler her zaman bilinen veciz ifade yaplaryla zikredilmemektedir. Bazen yapte istidlaller ve atflar, zihninin arka plannda bilinen bir kâidenin var oldueunu ve hükmü onun üzerine bina ettieini göstermektedir. Meselâ "-ek ile yakîn zail olmaz", 127 "kelamn i mali ihmalinden evladr", 128 "beka ibtidadan esheldir", 129 "zaruretler kendi mikdarlarnca takdir olunur", 130 "beyyine müddai için ve yemin münkir üzerinedir" 131 kâideleri buna örnek verilebilir. 132 Kavâid literatürüne ait eserlerde fkhî kâideler ele alnp (fkhî kâideler kendi aralarnda küllî kaide ve dâbt eklinde ayrlmtr) usûl ve dil kâideleri inceleme konusu edilmemi olsa da furû kaynaklar için ayn eyi söylemek mümkün deeildir. Kâsânî de (v. 587/1191) Bedâi de kâideleri tasnif etmeyip külli kâide ve dâbt gibi ayrmlara gitmemi; usûl ve dil kâidelerini de eserine alarak bunlarla istidlalde bulunmutur. Bütün kâideleri el-asl, el-aslu l $, 1= A -=! )'( bkz. Kâsânî, a.g.e, II, Ayn} ~ekilde oruçlunun, güne~in do u~u ile bat}~} hakk}ndaki ~üphesinin, oruca etkisi bak}m}ndan farkl} oldu unu izah ederken ("'+ Î, ", 5#' 1Ê!) "kendisinden emin olunan, üphe bulunan ile geçersiz olmaz" kâidesini zikretmi~tir. Kâsânî, a.g.e., II, Kâsânî, a.g.e., II, 53, 70; V, 235; VI, , ; IX, ''#= %& 6'# 0 "K» Ï* 1, 6'# %& Kâsânî, a.g.e, III, Kâsânî, a.g.e., III, 414; IV, , 372; VI, 93, 96; IX, Kâsânî, a.g.e., IV, Kâsânî, a.g.e., I, , 359, 378, 379, 402, 600; II, 166, 607, 633, 634; III, 294; IV, 273, 304, 398, 481; VII, 276; VIII, Kâsânî, a.g.e., I, 121, 169; III, Kâsânî, a.g.e., IV, 378; VIII, 126; IX, 542; X, Kâsânî, a.g.e., I, 151; II, 155; IV, Kâsânî, a.g.e., II, ; IV, 248; V, , 390; VII, 233; VIII, 70, 74, 75, 256, 257, 500, 507; IX, 155; X, Ba~ka örnekler için bkz. Kâsânî, a.g.e., I, 165, 404, 515; II, 347, 626; III, 294, 505; IV, 273, 304, 398; V, 527; VI, 51, 53, 382, 478; VII, 276, 449, 457; VIII, 53, 77, 330, 363, 488, 501; IX, 25-26, 127, 163, 364; X, 104.

20 @3 '"("))*&*+$$ ma hûd, ez-zâhir, el-mezheb, el-câmi ve el-kyâs gibi ifade ekilleriyle aktararak bunlar üzerine hüküm bina etmitir. Daha önce de ifade ettieimiz gibi kavâid literatürü, fkhn müstakil bir ilim dal olarak doktrin ve tedvin yönüyle geliimini tamamlamasn takip eden dönemde ortaya çkmtr. Bu literatürün ortaya çkndaki etkenlerin banda fkh ilminin oluum sürecinden itibaren, slam hukukçularnn zihninde ana ilkelere dayanan hukuk anlaynn varle ve bu anlay çerçevesinde ortaya konan zengin bir malzemenin bulunmu olmasdr. nceledieimiz eserde tespit ettieimiz kâidelerle sonraki dönemlerde müstakil olarak kaleme alnan kavâid literatürüne ait eserlerde geçen kâideler arasndaki benzerlik, kâidelerin öncelikli ve asl kaynaklarnn furû- fkh kitaplar oldueunu, daha sonraki dönemlerde bu kâidelerin müstakil çalmalara konu edildieini göstermesi bakmndan önemlidir. Fkhî kâidelerin geliim seyri bakmndan furû ahkâmn olgunlamasn izleyen dönemde tespit edilmeleri, kâideler açsndan zengin örnekler içeren furu eserlerindeki malzemenin istikrâî bir yöntemle incelenmesi sonucunda bir araya getirildiklerini göstermektedir.

KÂİDE KAVRAMI TANIMI VE HAKİKATİ

KÂİDE KAVRAMI TANIMI VE HAKİKATİ # ور א ذ و ه و و ن א ه و ه א א א א ت و א א و ن و ه כ و ن א א د ي : א... ر ه و KÂİDE KAVRAMI TANIMI VE HAKİKATİ Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh a mahsustur. O na

Detaylı

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171 ARAPDLBELÂGATINDAELKAVLUB L MÛCBVEKUR ÂNIKERÎM DEK UYGULAMALARI HASANUÇAR * i * Yrd.Doç.Dr.,AksarayÜnv.slamilimlerFak.[hasanucar@aksaray.edu.tr] OndokuzMaysÜniversitesi lahiyatfakültesidergisi, 2013,say:35,ss.171187.

Detaylı

Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi International Journal of Social Sciences ISSN

Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi International Journal of Social Sciences ISSN Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi International Journal of Social Sciences ISSN 2548-0685 www.sobider.net Külli Kaidelerin Hukuk Kaynağı Olarak Değeri Özet Prof. Dr. Abdullah Demir 1 Küllî kaideler

Detaylı

4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 GÖRE

4.CC$ D)E E F G 03GBBG @;3 GÖRE 4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 SLAM HUKUKUNA GÖRE EVLLKTE VELAYET VE KAPSAMI Muhammet Ali DANIMAN * The authority of wiljya and its scope regarding to mariage in Islamic law In this article we studied that

Detaylı

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), 203-220 *...... " ".. : Özet Ebussuûd Efendi, Osmanlnn yetitirdii seçkin âlimlerden birisidir. Onun, hayat boyunca ortaya koyduu icraatlar ve geride brakt eserler

Detaylı

4.CC$ D)E E" F G 03GBBG A;3

4.CC$ D)E E F G 03GBBG A;3 4.CC$ D)E E" F G 03GBBG A;3 MAKSAD YORUM Prof. Dr. Yunus Vehbi YAVUZ ÖZET Maksadî yorum aslna uygun ifadesi ile kullanlmal, maksada ulamada anlama, özellikle Kur an ve hadis metinleri ile fkh anlamak almas

Detaylı

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) 1 KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ A- ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Kadir Demirci Doğum Tarihi: 1968 Unvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim

Detaylı

SLÂM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS

SLÂM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS SLÂM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS Say: 8 Nisan 2006 www.islamhukuku.com www.islamhukuku.org www.islamhukuku.net ISSN 1304-1045 "SLAM HUKUKU ARA*TIRMALARI DERG"S" islamhukuku.com islamhukuku.org islamhuku.net

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

K TAP TANITIMI. Döndü DÜ ÜNMEZ *

K TAP TANITIMI. Döndü DÜ ÜNMEZ * TARHNPENDE ULUSLARARASITARHveSOSYALARATIRMALARDERGS Yl:2010,Say:3 Sayfa:313317 THEPURSUITOFHISTORY INTERNATIONALPERIODICALFORHISTORYANDSOCIALRESEARCH Year:2010,Issue:3 Page:313317 KTAPTANITIMI OyaDALAR,War,EpidemicsandMedicineintheLateOttomanEmpire(19121918),

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: ÖMER FARUK HABERGETİREN DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ŞANLIURFA/03.04.1968 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE ANABİLİM DALI/BİLİM DALI 1 LİSANS SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2 YÜKSEK LİSANS 3 DOKTORA

Detaylı

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı ve Soyadı :Muammer BAYRAKTUTAR 2. Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. 3. Görevi : Öğretim Üyesi/Dekan Yrd. 4. Görev Yeri : Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 5. İletişim : muammerbayraktutar@hotmail.com

Detaylı

An#t#n ad#: Topkap# Saray# #ehir: Sultanahmet, #stanbul, Türkiye. Dönem / Hanedan: Osmanl# Dönemi

An#t#n ad#: Topkap# Saray# #ehir: Sultanahmet, #stanbul, Türkiye. Dönem / Hanedan: Osmanl# Dönemi An#t#n ad#: Topkap# Saray# Di#er ad(lar)#: Saray-# Hümayun; Saray-# Cedide-i Amire; Yeni Saray #ehir: Sultanahmet, #stanbul, Türkiye #n#a tarihi: II. Mehmed döneminde in#a edilmeye ba#lanm##t#r, eklenen

Detaylı

Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta:

Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta: Ayşe KOÇ * İslam dininde aklın yeri, önemi, fonksiyonu gibi konular İslam düşüncesinde ilk dönemlerden itibaren üzerinde tartışılan meselelerden biri olmuştur. Usul ve fürû-i fıkıh perspektifinden bakıldığında

Detaylı

KÜLLİ KAİDELER EKOLÜ

KÜLLİ KAİDELER EKOLÜ KÜLLİ KAİDELER EKOLÜ Yrd. Doç. Dr. Abdullah Demir * I. KAVRAM Kaide kelimesi sözlükte her şeyin aslı, esası ve temeli gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu kavaid olup, bu haliyle özellikle binanın temeli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127.

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127. Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010, 125-127. Elif Büşra DİLBAZ E-mail: ikkizzler_89@hotmail.com Nasslar ile hükümler arasındaki ilişkinin

Detaylı

Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri

Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri Prof.Dr.Berna Musal Yard.Doç.Dr.Sema Özan DEÜ Tp Fakültesi Tp E itimi Anabilim Dal Sunum Çerçevesi Yetikinlerin

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IX/1 (Bahar 2016), ss. 131-135. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com Başvuru: 07.06.2016 Kabul: 20.06.2016 İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI (1) En Nisa Sûresi: 11. (2) El Meydani-El Lübab fi Şerhi'l Kitab-Beyrut: 1400 C: 4, Sh: 186. Ayrıca El Mavsili-El İhtiyar fi Ta'lili'l Muhtar-İst: 1980 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 84. (3) El Mavsili-A.g.e. C:

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

Halil İbrahim Bulut, Dünden Bugüne Siyasi-İtikâdi İSLAM MEZHEPLERİ TARİHİ, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2011, 493 s.

Halil İbrahim Bulut, Dünden Bugüne Siyasi-İtikâdi İSLAM MEZHEPLERİ TARİHİ, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2011, 493 s. e-makâlât Mezhep Araştırmaları, V/2 (Güz 2012), ss. 163-169. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com Halil İbrahim Bulut, Dünden Bugüne Siyasi-İtikâdi İSLAM MEZHEPLERİ TARİHİ, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2011,

Detaylı

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI lllll ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- güz donemi 2015 m-hayta@hotmail.com 2 ders planı ve yönteme dair merhaba arkadaslar, Öncelikle, yeni eğitim ve öğretim

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL .1 URA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMO EMOK- RASNN BELRGNL ELRGNL TC ' 1@ *(+B1" ((( Kâmil Muhammed el-gindi / trc. Ahmet A KILINÇ *** Giri8 3ura (stiare) slam da ve slam hukukunda (4eriat) devlet

Detaylı

TDV SAM Kütüphanesi lâhiyat Makaleler Veri Taban Projesi

TDV SAM Kütüphanesi lâhiyat Makaleler Veri Taban Projesi Kütüphane Tantm TDV SAM Kütüphanesi lâhiyat Makaleler Veri Taban Projesi Mustafa Birol ÜLKER * Türkiye Diyanet Vakf slâm Aratrmalar Merkezi (SAM), slâmî ilimler alannda aratrmaclarn yetimesine katkda bulunmak,

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 12 Sayı 1 Ocak-Haziran 2012 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2012 (12/1) Ocak-Haziran

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER Prof. Dr. Ali EN 1 Normal dalm artlarn salamayan ve parametrik istatistik tekniklerinin kullanlmasn elverisiz klan durumlarn bulunmas halinde, eldeki verilere bal

Detaylı

FIKIH USULÜ KAİDELERİ

FIKIH USULÜ KAİDELERİ FIKIH USULÜ KAİDELERİ Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR 1. Kavram Kaide kelimesi sözlükte her şeyin aslı, esası ve temeli gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu kavaid olup, bu haliyle özellikle binanın temeli

Detaylı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı MÜNHASIRAN DİNİ KİTAPLARIN SATIŞI TİCARETİ VE TELİF HAKKI MEVZUUNA DAİR FETVALAR: SORU 522 -Telif, tercüme ve telif hakkı ne demektir? CEVAP: Telif, herhangi bir yazarın

Detaylı

VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1

VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 Av. Hüseyin KARAKOÇ ÖZET Vergi Davaları idare lehine sonuçlandığı zaman davacı aleyhine

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Abdullah Demir 2. Doğum Tarihi: 01 Ocak 1970 3. Unvanı: Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994 Y. Lisans Hukuk Marmara

Detaylı

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : İçindekiler B Î R İ N C İ K İ T A P GENEL PRENSİPLER Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : 1. Hukuk ne demektir? Sah. 1 2. Hukuk bir ilim midir?» 1 3. Hukuk nizamı ve hukuk mekanizması» 3 4. Beşerî cemiyetler»

Detaylı

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU 1. Raporun Dönemi : 01.01.2008 31.03.2008 2. Faaliyet Konusu Arsan Tekstil Ticaret Ve Sanayi A.. (irket) 1984 ylnda Türkiye de kurulmu# olup faaliyet konusu; her türlü pamuk ipli)i üretimi, sentetik iplik

Detaylı

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur. Mustafa Bülent Dadaş, Dr. 1979 da Adana da doğdu. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ni bitirdi (2002). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Mecelle de Bulunan Hukuk-Dil İlişkisine Yönelik

Detaylı

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI lllll ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- güz donemi 2015 m-hayta@hotmail.com ders planı ve yönteme dair merhaba arkadaslar, Öncelikle, yeni eğitim ve öğretim döneminiz

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/158-161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17762 Karar No. 2011/19801 Tarihi: 30.06.2011 CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI ÖZETİ Cezai şart öğretide,

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II -Ders Planı- Dersin konusu: istinbat metotları ve va z olunduğu mana bakımından lafızlar [hâs] Ön hazırlık: İlgili tezler: ibrahim özdemir

Detaylı

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er;

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er; Ünite 6 Anketlerin Kullanm Sistem Analiz ve Tasarm Sedat Telçeken Anketler ne zaman kullanlr? Anketler de0erlidir, e0er; Organizasyonun elemanlar geni/ olarak da0lm/sa Birçok eleman projede rol almaktaysa

Detaylı

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU T.C. ST MO U VE S TES III. ULUSL SI EY -I VELÎ SEMPOZYUMU E T Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN E T Y IMCIL I Doç. Dr. Burhan BALTACI Ar. r. Be a A i e D C r. Do. Dr. A o an A DO DU Ar. r. Nuran SARICI 06-0 Ma

Detaylı

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR Celâleyn Tefsiri Ünite 1 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I Doç. Dr. Recep DEMİR 1 Ünite 1 CELÂLEYN TEFSİRİ Doç. Dr. Recep DEMİR İçindekiler 1.1. CELÂLEYN TEFSİRİ... 3 1.2. CELALÜDDİN

Detaylı

A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context of the Second Caliph Omar s Some Practices.

A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context of the Second Caliph Omar s Some Practices. *-,);;FA,-A8&&G5=G&EE3GD>E HZ. ÖMER MER N BAZI UYGULAMALARI BALAMINDA AH- KÂMIN DEMES TARTIMALARINA BR BAKI * Prof.Dr. Saffet KÖSE ** A View of the Allegations Regarding Changing Rulings in the Context

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ Osman Aydınlı, İslam Düşüncesinde Aklîleşme Süreci Mutezilenin Oluşumu ve Ebu l-huzeyl Allaf, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2001, 287 s. (ISBN 975-8190-35-0) Mezhepler, içinde

Detaylı

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar Ebu l-feth el-beyânûnî Tercüme ve Notlar: Ebubekir SİFİL Rıhle Kitap, İstanbul 2013 (2. Baskı), 197 sayfa. Tanıtan: Fatih KARATAŞ* Mezheplerin ortaya çıkış sebepleri,

Detaylı

gelişen ve değişik kültür seviyesindeki toplulukların yoğunlaştığı yeniçeri, aşık ve semai kahvehaneleri Osmanlı toplumunun

gelişen ve değişik kültür seviyesindeki toplulukların yoğunlaştığı yeniçeri, aşık ve semai kahvehaneleri Osmanlı toplumunun KAİDE maclğndan çekinmişse de Küçük Kaynarca Antiaşmas'nn imzalanmas üzerine ( 77 4) ticaret yollar yeniden güvenli hale gelmiş ve 1 77S'te krk üç gemiyle 432 ton kahve İzmir' e taşnmşt. Kahvenin u lema

Detaylı

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu Online Bilimsel Program Yönetici Klavuzu Bu belgedeki bilgiler, ekiller ve program ilevi önceden haber verilmeksizin deitirilebilir. Tersi belirtilmedikçe, burada örnek olarak ad geçen kiiler, adresler,

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

Ârif Halîl Ebu Îyd el-alâkâtü d-devliyye fi l-fıkhi l-islâmî

Ârif Halîl Ebu Îyd el-alâkâtü d-devliyye fi l-fıkhi l-islâmî nusunda bir tartışma başlatmaktalar; fakat bu tartışma net bir sonuca varmaktan ziyade sadece eleştiri seviyesinde kalmaktadır. Konular gayet teorik bir zeminde ele alınmasına rağmen eserin dili açık ve

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir. Bir İslâm hukuku terimi olarak; üç talakla boşanmış olan bir kadının, eski kocasına yeniden dönebilmesi için, üçüncü bir erkekle usûlüne göre evlenip, ölüm veya boşanma ile bu ikinci evliliğin sona ermesi

Detaylı

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Kitâbü Takrîbi l-garîb Kāsım b. Kutluboğa (ö. 879 h. / 1474 m.) Tahkik Dr. Öğr. Üyesi Osman Keskiner TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 743 İSAM Yayınları 200 Klasik

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. Eski Kavimlerde Miraç...18 1. Çeşitli Kabile Dinleri...19 2.

Detaylı

İslam Hukukuna Giriş

İslam Hukukuna Giriş İslam Hukukuna Giriş DİKKAT! Bu testte 20 soru bulunmaktadır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdınızın İslam Hukukuna Giriş testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. A 1. Fıkıh ilmi ile ilgili A) Kişinin haklarını

Detaylı

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı Yazar Dr. Öğr. Üyesi Suat Erdoğan ISBN: 978-605-2233-15-3 1. Baskı Eylül, 2018 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 281 Web: grafikeryayin.com Kapak, Sayfa Tasarımı,

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Yargıtay Kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ: 17.06.

Yargıtay Kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ: 17.06. Yargıtay Kararları Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN - Av. Arzu GÖKALP Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ: 17.06.2009 İLGİLİ MEVZUAT:

Detaylı

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa.

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa. Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa. Tefsir sahasında usul konusunun önemli bir tartışma alanı olduğu bilinen bir husustur. Özellikle tefsirin bir usulünün

Detaylı

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET OKUL ÖNCES EM KURUMLARINDA ÇALIAN ANASINIFI RETMENLERLE MÜZK ÖRETMENLERN MÜZK ÇALIMALARINA N TUTUM VE YETERLKLERN KARILATIRILMASI ÖZET r. Gör. Dr. lknur ÖZAL GÖNCÜ GÜMEF. ÇGEB.Okul Öncesi EABD. Okul öncesi

Detaylı

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 J ISSN 2146-7846 J Yayınlayan Kurum / Publishing Institution: Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / Bozok University Revelation Faculty Dil/Language: Türkçe, İngilizce, Arapça, Almanca,

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

VAKIFTA AMAÇ. Hanefi Vakıf Hukuku Çerçevesinde Bir Araştırma. Hamdi Çilingir

VAKIFTA AMAÇ. Hanefi Vakıf Hukuku Çerçevesinde Bir Araştırma. Hamdi Çilingir VAKIFTA AMAÇ Hanefi Vakıf Hukuku Çerçevesinde Bir Araştırma Hamdi Çilingir I ktisat Yayınları 13 I ktisat Düşüncesi Dizisi 3 Çilingir H., Vakıfta Amaç: Hanefi Vakıf Hukuku Çerçevesinde Bir Araştırma Yayına

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 İçindekiler Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 BİRİNCİ BÖLÜM MUHAMMED EBÛ ZEHRE NİN HAYATI, İLMÎ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ I. MUHAMMED EBÛ ZEHRE

Detaylı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı Adı Soyadı: Mustafa KARATAŞ Ünvanı: Doç.Dr. Ana Bilim Dalı: Hadis Ana Bilim Dalındaki Konumu: Öğretim Üyesi E-Posta: mkaratas@istanbul.edu.tr Web: www.mustafakaratas.com ÖĞRENİM DURUMU VE AKADEMİK ÜNVANLAR

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Ali Bulut İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (01) 51 81 00 Mail : abulut@fsm.edu.tr. Doğum - Tarihi : 1.0.1973

Detaylı

An#t#n ad#: Divri#i Ulu Cami. #ehir: Divri#i, Sivas, Türkiye. #n#a tarihi: H. 626 / M Bani(ler): Ahmet #ah bin Süleyman #ah.

An#t#n ad#: Divri#i Ulu Cami. #ehir: Divri#i, Sivas, Türkiye. #n#a tarihi: H. 626 / M Bani(ler): Ahmet #ah bin Süleyman #ah. An#t#n ad#: Divri#i Ulu Cami #ehir: Divri#i, Sivas, Türkiye #n#a tarihi: H. 626 / M. 1228-29 Photograph: Mehmet Ko#tumo#lu Mimar(lar) / usta(lar): Ahmet Nakka# H#latî (mimar), Hürrem #ah bin Mu#is El-H#latî

Detaylı

f 1 (H ) T f 1 (H ) = T

f 1 (H ) T f 1 (H ) = T Bölüm 15 TIKIZLIK 15.1 TIKIZ UZAYLAR 15.1.1 Problemler 1. Her sonlu topolojik uzay tkzdr. 2. Ayrk bir topolojik uzayn tkz olmas için gerekli ve yeterli ko³ul sonlu olmasdr. 3. Ayn bir küme üzerinde S T

Detaylı

Endüstri Meslek Lisesi Örencilerinin Yetenek lgi ve Deerleri le Okuduklar Bölümler Arasndaki li"ki

Endüstri Meslek Lisesi Örencilerinin Yetenek lgi ve Deerleri le Okuduklar Bölümler Arasndaki liki Eitim Fakültesi Dergisi http://kutuphane.uludag.edu.tr/univder/uufader.htm Endüstri Meslek Lisesi Örencilerinin Yetenek lgi ve Deerleri le Okuduklar Bölümler Arasndaki li"ki Salih Baatr *, Reat Peker**

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü *BE5FBY8BV* Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı :27306776/100/ 10770 30/01/2018 Konu :Eğitim - Öğretim İşleri (Genel)

Detaylı

KİŞİSEL BİLGİLER. Ahmet ÜNSAL. Prof. Dr.

KİŞİSEL BİLGİLER. Ahmet ÜNSAL. Prof. Dr. KİŞİSEL BİLGİLER Adı-Soyadı: Unvan: Ahmet ÜNSAL Prof. Dr. Doğum Yeri ve Yılı: Mengen 1967 Bölüm: Temel İslam Bilimleri (İslam Hukuku) Tel: 312-9061582 E-Posta: ahunsal67@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece

Detaylı

Almanya Bilgileri,Turistik Mekanlar ve Vize??lemleri

Almanya Bilgileri,Turistik Mekanlar ve Vize??lemleri Almanya Bilgileri,Turistik Mekanlar ve Vize??lemleri Yeni Ülkeler isimli kategoride Bircok ülke hakk?nda (?uana kadar 30 kadar üke icin yaz?lar haz?rlad?k) bilgiler veriyoruz ve beraberinde o ülke hakk?nda

Detaylı

AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN HUKUKU EHL EVL ERKEKLE SLAM VLL&

AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN HUKUKU EHL EVL ERKEKLE SLAM VLL& )! $Q$OO$+- SLAM HUKUKU AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN EHL HL- KTAP ERKEKLE EVL VLL& L& Doç. Dr. Nihat DALGIN '! 6 ( 6 ^ U! 826 6 3! TKU ) $0&:3&&# (( & # "&( 89&#( "3 = 3 " ;# ( D 9#&'( )&& &&#'3 (0&$=3&

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri 1. Yarıyıl Dersleri TIB5171 SEMİNER (DERSTE) Zorunlu 0 2.00 0 5.00 TIB5175 TEZ DANIŞMANLIĞI I Zorunlu 0 1.00 0 1.00 TIB5101 İSLAM BİLİMLERİNİN TEŞEKKÜLÜ

Detaylı

Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun

Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun GİRİŞ Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun Kur an ve sünnetteki temelleri dir. Bu çerçevede, okuyucularımız hem tasavvufî kavramların Kur an ve sünnetteki kökenlerini öğrenmiş olacak

Detaylı

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU 23-24 KASIM 2018 Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA Düzenleyenler Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Antalya İl Müftülüğü

Detaylı

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: 1959 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: 1959 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl 1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: 1959 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Selçuk Üniversitesi Y. Lisans İlahiyat (Hadis) Selçuk Üniversitesi

Detaylı

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız 1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım

Detaylı

03-05 Ekim / October 2013. Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October 2013. Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 485 Â Â âm -i Sâ âm tarihinde yetlerdendir, - - â. Bu sebeple ve imâm Ebu, Mâlik, ve benzeri birçok âlime Sâ - kelâm âm eserlerinde mevc - kelâ

Detaylı