BURCU KAYA DALCI. Prof. Dr. FİRUZE SEMA BEKTAŞ Tez Danışmanı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BURCU KAYA DALCI. Prof. Dr. FİRUZE SEMA BEKTAŞ Tez Danışmanı"

Transkript

1

2 SULU ÖRNEKLERDE ESER DÜZEYDEKİ AĞIR METAL İYONLARININ ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRESİ İLE TAYİNİ İÇİN KATILAŞTIRILMIŞ YÜZEN ORGANİK DAMLA MİKROEKSTRAKSİYON TEKNİĞİ İLE ÖNDERİŞTİRİLMESİ DETERMINATION OF TRACE HEAVY METAL IONS IN AQEOUS SAMPLES BY FLAME ATOMIC ABSORPTION SPECTROMETRY AFTER PRECONCENTRATION WITH SOLIDIFIED FLOATING ORGANIC DROP MICROEXRACTION TECHNIQUE BURCU KAYA DALCI Prof. Dr. FİRUZE SEMA BEKTAŞ Tez Danışmanı Hacettepe Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin KİMYA Anabilim Dalı için Öngördüğü YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak hazırlanmıştır. 2014

3 BURCU KAYA DALCI nın hazırladığı Sulu Örneklerde Eser Düzeydeki Ağır Metal İyonlarının Alevli Atomik Absorpsiyon Spektrometresi ile Tayini için Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyon Tekniği ile Önderiştirilmesi adlı bu çalışma aşağıdaki jüri tarafından KİMYA ANABİLİM DALI nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Kadir Pekmez Üye (Başkan) :... Prof. Dr. F. Sema Bektaş Üye (Danışman) :. Prof. Dr. Nuray Öğün Şatıroğlu Üye :... Doç. Dr. Uğur Tamer Üye :. Doç. Dr. Çiğdem Arpa Şahin Üye : ONAY Bu tez Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak onaylanmıştır. Prof. Dr. Fatma SEVİN DÜZ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü

4 Canım Ailem ve Biricik Hayat Arkadasım a

5 ETİK Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında, tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu, atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, ve bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversitede veya başka bir üniversitede başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. BURCU KAYA DALCI

6 ÖZET SULU ÖRNEKLERDE ESER DÜZEYDEKİ AĞIR METAL İYONLARININ ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRESİ İLE TAYİNİ İÇİN KATILAŞTIRILMIŞ YÜZEN ORGANİK DAMLA MİKROEKSTRAKSİYON TEKNİĞİ İLE ÖNDERİŞTİRİLMESİ Burcu KAYA DALCI Yüksek Lisans, Kimya Bölümü Tez Danışmanı: Prof. Dr. F. Sema Bektaş Şubat 2014, 84 sayfa Günümüzde civanın gerek metalik formunun ve gerekse bileşiklerinin çok düşük düzeyde kullanımının dahi flora ve fauna için oldukça zehirli olmasından dolayı bu metalin çevresel örneklerdeki miktarının tayini gerekmektedir. Bu sebeple, su örneklerinde eser miktarda civa tayini için çevre dostu olan düşük maliyetli, seçici ve basit bir yöntem geliştirmek önemlidir. Ağır metallerin tayini işleminde zararlı kimyasalların ve organik çözücülerin yüksek miktarlarda kullanımı çevre kirliliğine, laboratuvar personelinde sağlık risklerine, atık arıtma ve ilave işletme maliyetlerine neden olur. Bu olumsuzlukları aşmak adına bu konudaki yeni eğilim organik çözücü tüketimini en aza indirerek, örnek hazırlama basamağını basitleştirme ve küçültme şeklindedir. Bu nedenle mikroekstraksiyon yöntemlerine ilgi önemli ölçüde artmıştır. Bu çalışmada, su örneklerinde eser miktardaki civa iyonlarının tayini için yeni bir yöntem olan katılaştırılmış yüzen organik damla mikroekstraksiyon (SFODME) yöntemi kullanılmış ve alevli atomik absorpsiyon spektrometresi (FAAS) ile civa iyonu tayin edilmiştir. i

7 Hg(II) iyonları, uygun ph, sıcaklık ve karıştırma hızının sağlandığı ortamda KI den gelen [I] - iyonu ile [HgI 4 ] 2- kompleksini oluşturarak crystal violet (CV) içeren 1- dodekanol içerisine ekstrakte edilmiş, bu organik çözücü katılaştırmak amacıyla buzdolabına konulmuş ve daha sonra katılaştırılmış olan damla metanol ile seyreltilmiştir. Seyreltilmiş çözeltideki analit miktarı ise FAAS yardımıyla tayin edilmiştir. Bu çalışmada optimum koşullar; ph 4, sıcaklık 26 ± 3 o C, ekstraksiyon süresi 45 dakika, karıştırma hızı 750 rpm, KI derişimi 0,2 mol L -1, CV miktarı %0,2 (w/v), ekstraksiyon çözücü miktarı 100 µl, örnek hacmi 100 ml, seyreltilen hacim ise 300 µl olarak bulunmuştur. Bu optimum koşullar altında bulunan zenginleştirme faktörü ise 73 tür. Bununla birlikte gözlenebilme sınırı 0,027 mg L -1, tayin edilebilecek en düşük derişim 0,089 mg L -1,, %RSD (0,5 mg L -1, n=10) ise 2,4 olarak bulunmuştur. Katılaştırılmış yüzen organik damla mikroekstraksiyon yönteminin doğruluğunu ve uygulanabilirliğini tespit etmek amacıyla bu yöntem sertifikalı su ve gerçek su örneklerine de uygulanmıştır. Anahtar kelimeler: civa, katılaştırılmış yüzen organik damla mikroekstraksiyonu, alevli atomik absorpsiyon spektrometresi ii

8 ABSTRACT DETERMINATION OF TRACE HEAVY METAL IONS IN AQEOUS SAMPLES BY FLAME ATOMIC ABSORPTION SPECTROMETRY AFTER PRECONCENTRATION WITH SOLIDIFIED FLOATING ORGANIC DROP MICROEXRACTION TECHNIQUE Burcu KAYA DALCI Master of Science, Department of Chemistry Supervisor: Prof. Dr. F. Sema BEKTAŞ February 2014, 84 pages Nowadays the determination of mercury in environmental sample is important due to it s toxicity either in metallic form or compounds both flora and fauna even at low levels. For this reason, developing eco-friendly, low-cost, selective and simple method is important to analyze the trace amounts of mercury in water. For the determination of such heavy metals, the use of noxious chemicals and organic solvents at high levels causes health risks in laboratory personnel, waste treatment cost and additional operating cost. The new trend is simplification and reduction of the sample preparation by decreasing consumption of organic solvents. Therefore interest in microextraction methods is recently increased considerably. In this study, solidified floating organic drop microextraction (SFODME) method is used to analyze trace amount of mercury ions in water samples and these ions are identified by flame atomic absorption spectrometry (FAAS). At suitable ph and temperature and stirring speed, Hg(II) ions form [HgI 4 ] 2- complex with [I] - ions from KI and this complex is extracted in 1-dodecanol containing crystal violet (CV) and this organic solvent is put in refrigerator for solidification and then solidified drop is diluted by methanol. The quantity of analyte in diluted solution is determined by FAAS. iii

9 In this study, optimized values were obtained as ph 4, extraction temperature 26 ±3 o C, stirring rate 750 rpm, KI concentration 0.2 mol L -1, CV concentration %0.2 (w/v), amounts of extraction solvent 100 µl, sample volume 100 ml, extracted phase volume 300 µl. Under the optimal conditions, enrichment factor is found as 73. In addition, detection limit, limit of quantification and RSD% (0.5 mg L -1, n=10) are found as mg L -1, mg L -1 and 2.4, respectively. Solidified floating organic drop microextraction method is applied to real and certified water samples to determine the accuracy and the applicability of the method. Key words: mercury, solidified floating organic drop micro extraction method, flame atomic atomic absorption spectroscopy iv

10 TEŞEKKÜR Bu tez çalışmam süresince bana yol gösteren, destekleyen ve çalışmalarım boyunca bana hep anlayışla yaklaşan ve öğrencisi olmaktan mutluluk duyduğum tez danışmanım ve çok değerli hocam Prof. Dr. Firuze Sema BEKTAŞ a verdiği değerli emekten dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Laboratuvar çalışmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen yorum ve önerileri ile tez çalışmama katkıda bulunan sevgili hocalarım Doç. Dr. Çiğdem ARPA ŞAHİN e ve Dr. İlknur DURUKAN a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bu tez çalışması sırasında bana her türlü desteği gösteren sevgili T.C. Şeker Kurumu çalışma arkadaşlarıma ve sevgili Özge KENANOĞLU na teşekkürü bir borç bilirim. Beni emekleriyle bugünlere getiren, girdiğim her yolda her zaman benimle birlikte olan, yolumu aydınlatan, biricik aileme, özellikle canım anne ve babama tüm kalbimle teşekkür ederim. Manevi desteğini hiç bir zaman esirgemeyen, bu yolda benimle birlikte yürüyen hayat arkadaşım, biricik eşim Merday DALCI ya tüm kalbimle teşekkür ederim. v

11 İÇİNDEKİLER Sayfa 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Metal İyonlarının Ekstraksiyonu ve Önderiştirilmesi Mikroekstraksiyon Katı Faz Mikroekstraksiyon (SPME) Manyetik Karıştırma Çubuğu ile Ekstraksiyon (SBSE) Sıvı Faz Mikroekstraksiyon (LPME) Tek Damla Mikroekstraksiyonu (SDME) Dağıtıcı Sıvı-Sıvı Mikroekstraksiyonu (DLLME) Oyuk Fiber Sıvı Faz Mikroekstraksiyonu (HF-LPME) Bulutlanma Noktası Ekstraksiyonu (CPE) Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu (SFODME) Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu Verimine Etki Eden Faktörler Ekstraksiyon Çözücüsü Seçimi ve Hacmi ph Etkisi Sulu Örnek Hacmi Ekstraksiyon Süresi Tepkime Sıcaklığı Karıştırma Hızı İyonik Kuvvetin Etkisi Atomik Absorpsiyon Spektrometresi (AAS) Işık Kaynakları Oyuk Katot Lambaları Elektrotsuz Boşalım Lambaları Atomlaştırıcı Alevli Atomlaştırıcılar Elektrotermal Atomlaştırıcılar Özel Atomlaştırma Teknikleri Dedektörler Monokromatörler (Dalgaboyu seçicileri) Tek-Işık Yollu Spektrofotometreler vi

12 Çift-Işık Yollu Spektrofotometreler Atomik Absorpsiyon Spektroskopisinde Girişimler Spektral Girişimler Kimyasal Girişimler İyonlaşma Girişimi Atomik Absorpsiyon Spektroskopisinin Uygulamaları DENEYSEL ÇALIŞMALAR Reaktifler Kullanılan Cihazlar Deneyin Yapılışı DENEYSEL SONUÇLAR VE TARTIŞMALAR Hg İyonlarının SFODME Tekniği ile Önderişrilmesi Ekstraksiyon Çözücüsünün Seçimi ph Etkisi CV Derişiminin Etkisi Ekstraksiyon Çözücü Hacminin Etkisi Ekstraksiyon Süresinin Etkisi Karıştırma Hızının Etkisi KI Derişiminin Etkisi Sıcaklık Etkisi Örnek Hacmi Etkisi Organik Faz Son Hacminin Etkisi Diğer İyonların Etkisi Analitik Performans SFODME Yönteminin Hg(II) için Analitik Performans Özellikleri Yöntemin Doğruluğu Musluk Suyunda Hg(II) Analizi SONUÇLAR KAYNAKLAR 76 vii

13 ÇİZELGELER Sayfa Çizelge 2.1. Sıvı faz mikroekstraksiyon teknikleri, avantaj ve dezavantajları Çizelge 2.2. SFODME tekniğinin uygulamaları Çizelge 2.3. Organik damla mikroekstraksiyon tekniğinde yaygın olarak kullanılan organik çözücüler Çizelge 2.4. Alevlerin özellikleri Çizelge µg L -1 Hg(II) tayininde diğer iyon etkisi Çizelge 4.2. Hg(II) iyonu için SFODME yöntemi sonucu elde edilen optimum deneysel koşullar Çizelge 4.3. Yöntemin analitik performans özellikleri Çizelge 4.4. Sertifikalı toprak örneği NIST-2710A Çizelge 4.5. Önderiştirme işlemi uygulanmış sertifikalı referans örneğinde Hg(II) tayin sonuçları Çizelge 4.6. Sertifikalı su örneği TMDA Çizelge 4.7. Hg(II) eklenmiş önderiştirme işlemi uygulanmış sertifikalı su örneğinde Hg(II) tayin sonucu Çizelge 4.8. Musluk suyunda Hg(II) tayin sonuçları Çizelge 5.1. Farklı önderiştirme yöntemlerini kullanarak Hg(II) tayinin uygulamaları viii

14 ŞEKİLLER Sayfa Şekil 2.1. Katı faz mikroekstraksiyon (SPME) enjektörü ve sistemi... 8 Şekil 2.2. Manyetik karıştırma çubuğu ile ekstraksiyon sistemi Şekil 2.3. SDME tekniğine ait sistem bileşenleri Şekil 2.4. DLLME tekniğinin sistematik bileşenleri Şekil 2.5. Oyuk fiber sıvı faz mikroekstraksiyonu sistemi Şekil 2.6. Bulutlanma noktası ekstraksiyonu yönteminin şematik gösterimi Şekil 2.7. SFODME tekniğinin sistem bileşenleri Şekil 2.8. AAS nin bileşenleri Şekil 2.9. Oyuk katot lambası Şekil Elektrotsuz boşalım lambası Şekil Ön-karıştırmalı yakıcı Şekil Bir alevin bölgeleri Şekil Bir grafit fırının kesiti Şekil Tek - ışık yollu spektrofotometre Şekil Çift - ışık yollu spektrofotometre Şekil 2.4. Zemin değerinin düzeltilmesi için sürekli ışık kaynağı kullanımı Şekil Normal Zeeman etkisi Şekil Zeemann etkisinin zemin engellemelerinin giderilmesinde kullanımı.. 47 Şekil dodekanolün yapısı Şekil 3.2. Crystal violet (CV - Metil Violet) Şekil 3.3. Deneysel çalışma aşaması Şekil 3.4. SFODME yönteminin uygulanışı Şekil 4.1. Ortam ph ının Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.2. CV derişiminin Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.3. Dodekanol hacminin Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.4. Ekstraksiyon süresinin Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.5. Karıştırma hızının Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.6. KI varlığının Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.7. Sıcaklığın Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.8. Örnek hacminin Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi Şekil 4.9. Son hacminin Hg(II) iyonlarının ekstraksiyonuna etkisi ix

15 Şekil Önderiştirme yöntemi uygulanmamış Hg(II) iyonları ile elde edilen sulu çözeltilerin kalibrasyon doğrusu Şekil Hg(II) iyonlarının önderiştirilmesi ile elde edilen kalibrasyon doğrusu. 67 x

16 SİMGELER VE KISALTMALAR Simgeler v λ π σ Parçacık Hacmi Dalgaboyu Elektronik Geçiş Türüne Göre Yarılma Şekli Elektronik Geçiş Türüne Göre Yarılma Şekli Kısaltmalar AALLME AAS ACN AHs CFME CIAME CPE CV CV - AAS DI - SDME DLLME DLPNE DSDME DSSBME EME EMI ETAAS ETV - ICP-MS FAAS GC GC - ECD Hava Destekli Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Asetonitril Aromatik Hidrokarbonlar Sürekli - Akış Mikroekstraksiyon Soğuk İçerikli Birleştirilmiş Mikroekstraksiyon Bulutlanma Noktası Ekstraksiyonu Crystal Violet Soğuk Buhar Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Doğrudan Daldırma - Tek Damla Mikroekstraksiyon Dağıtıcı Sıvı-Sıvı Mikroekstraksiyonu Dinamik LPME, Dinamik Sıvı Faz Nanoekstraksiyonu Doğrudan Askıya Alınmış Damla Mikroekstraksiyonu Çift Çözücülü Karıştırma Çubukları Mikroekstraksiyonu Elektro Membran Ekstraksiyon Elektro Membran İzolasyon Elektro Termal Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Elektro Termal Buharlaşmalı - İndüktif Eşleşmiş Plazma - Kütle Spektrometresi Alevli Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Gaz Kromatografi Gaz Kromatografisi - Elektron Yakalama Dedektörü xi

17 GC - FID GC - MS GFAAS HF - LLME HF - LPME HF - SLPME HFM - LLLME HOCs HPLC HPLC - DAD HPLC - PAD HPLC - VWD HS - SDME ICP - AES ICP - OES IL - DMME IP - SAME ISFME LED - CCD LPME MeOH NP - LLME OCPs OPPs PAH PCBs PDMS Gaz Kramatografisi - Alev İyonlaştırma Dedektörü Gaz Kramatografisi - Kütle Spektrometresi Grafit Fırın Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Oyuk Fiber Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Oyuk Fiber Sıvı Faz Mikroekstraksiyonu Oyuk Fiber Katı Sıvı Faz Mikroekstraksiyon Oyuk Fiber Membran Sıvı - Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Halojenli Organik Bileşik Yüksek Basınç Sıvı Kromatografi Yüksek Basınç Sıvı Kromatografi - Diyot Array Dedektörü Yüksek Basınç Sıvı Kromatografi - Fotodiyot Array Dedektörü Yüksek Basınç Sıvı Kromatografi - Değişken Dalgaboyu Dedektörü Tepede - Tek Damla Mikroekstraksiyon İndüktif Eşleşmiş Plazma - Atomik Emisyon Spektrometresi İndüktif Eşleşmiş Plazma - Optik Emisyon Spektrometresi İyonik Sıvı Bağlantılı Çift Manyetik Mikroekstraksiyon İyon Eşleşme Esaslı Yüzey Aktif Destekli Mikroekstraksiyon Yerinde Çözücü Oluşumlu Mikroekstraksiyon Işık Yayan Diyot - Şarj Bağlantılı Alet Sıvı Faz Mikroekstraksiyon Metanol Nanopartikül - Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Organokloro Pestisit Organofosfat Pestisit Polisiklik Aromatik Hidrokarbon Polikloro Bifenil Polidimetilsiloksan xii

18 SBSE SBME SC - DHF - HS - LPME SDCME SDME SFODME SFVCDME SHs SM - DLLME SM - DLLME SPME SPMTE SS - BVMME SUSMME TEME TILDLME TP - SDME TSIL - USA - DLLME VALLME VSLLME UASEME USAEME US - DLLME Manyetik Karıştırma Çubuğu ile Ekstraksiyon Çözücü Karıştırma Mikroekstraksiyonu Çözücü Soğutma Yardımlı Dinamik Oyuk Fiber Destekli Başlıklı LPME Tek Damla Koaservat Mikroekstraksiyonu Tek Damla Mikroekstraksiyon Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu Katılaşmış Yüzen Vesikülar Koaservat Damla Mikroekstraksiyonu Steroid Hormonlar Çok Molekül Esaslı Ayırıcılı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Çok Molekül Esaslı Ayırıcılı Sıvı - Sıvı Mikro ekstraksiyon Katı Faz Mikroekstraksiyon Teknikleri Katı Faz Membran Uç Ekstraksiyon Çok Molekül Esaslı Girdap Karışımlı Mikroekstraksiyon Çok Molekül Çözücü Esaslı Mikroekstraksiyon Tamamı Organik Çözücülü Emülsiyonlaştırmasız Mikroekstraksiyon Sıcaklık Kontrollü İyonik Sıvı Ayırıcılı Sıvı Faz Mikroekstraksiyon Üçlü Faz - Tek Damla Mikroekstraksiyon Belirli İyonik Sıvı Bazlı - Ultrasonik Destekli Dağıtıcı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Girdap Destekli Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Girdap Destekli Yüzey Aktifleri İle Geliştirilmiş Emülsiyonlaştırma Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon Ultrasonik Destekli Yüzey Aktifleri İle Geliştirilmiş Emülsiyon Mikroekstraksiyon Ultrasonik Destekli Emülsiyonlaştırmalı Mikroekstraksiyon Ultrasonik Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon xiii

19 0

20 1. GİRİŞ Son yıllarda nüfusta ve endüstrileşmede yaşanan hızlı artışla birlikte, doğal kaynaklarımız tüketilmekte, üretim ve tüketim artıklarıyla da çevre kirletilmektedir. Çevre kirliliği insan geleceğini tehdit eden, günümüzün en önemi problemlerinden biridir ve hızlı endüstrileşmenin doğal sonucu olan ağır metal kirliliği ise insan sağlığını tehdit eden çevre kirliliğinin başında gelmektedir [1]. Günümüzde toprak, su ve hava gibi ortamlarda yaygın bir şekilde birikmeye başlayan ağır metaller, dünya yüzeyindeki tüm organizmaların yaşamını tehdit etmeye başlamıştır. Ağır metallerin çevreye yayılmasına neden olan etmenlerin başında bahsedildiği gibi endüstriyel faaliyetler, motorlu taşıtların egzozları, maden yatakları ve işletmeleri, volkanik faaliyetler, tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar ile kentsel atıklar gelmektedir [2]. Ağır metaller metabolik zehir ve enzim inhibitörleridir. Bunlar, solunum, beslenme, deri emilimi yoluyla insan vücuduna girerek dokularda birikir ve zaman içinde toksik değerlere ulaşırlar. Bu nedenle ağır metaller çeşitli zihinsel bozukluklara ve kalıcı beyin hasarlarına yol açabilirler. Organik kirleticiler biyolojik bozunma ile zararsız hale gelebilir, ancak ağır metallerde böyle bir durum söz konusu değildir [3]. Özellikle bu etkilerinden dolayı içme sularında, atık sularda, göl ve deniz sularında bulunan ağır metallerin tayini ve toksik sınırlara ulaşıp ulaşılmadığının belirlenmesi çok önemlidir. Civa, yüksek toksiteye sahip ağır metallerden biridir ve faydalı biyolojik bir fonksiyonu yoktur [4]. Civa, özellikle vücuda metilciva olarak girdiğinde yüksek toksiteye neden olmaktadır. Bu durum ölümcül dahi olabilir. Solunum yoluyla vücuda alınan civa buharının %80 i kan aracılığıyla ciğerlerde absorplanır. Civa, ciğerlere verdiği zararın dışında sinir sistemine, sindirim sistemine, bağışıklık sistemine zarar verebilir [5]. 1

21 TS 266 standartına göre ülkemiz içme sularında civanın maksimum sınırı 1 µg L -1, Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansına göre içme suyunda civanın maksimum sınırı 2 µg L -1 dir [6]. Civanın bu toksik etkileri sebebiyle içme sularında musluk sularında tayini büyük önem taşımaktadır. Sularda metal iyonlarının tayini, birçok analitik yöntem kullanılarak yapılır. Ancak suda eser düzeyde bulunan metal iyonlarının doğrudan tayinlerinde, gerek iyon derişimlerinin düşük olması gerekse matriks girişimleri nedeniyle sınırlamalar vardır. Bu sebeple kullanılan yöntemlerden sadece birkaçı düşük miktardaki analit ölçümü için kullanılır. Bu yöntemlerden bazıları alevli atomik absorpsiyon spektrometresi (FAAS), elektrotermal atomik absorpsiyon spektrometresi (ETAAS), indüktif eşleşmiş plazma-optik emisyon spektrometresi (ICP - AES) dir [7]. Bu çalışmada ekstraksiyon çözeltisi olarak 1-dodekanol kullanılarak çeşitli su örneklerindeki civa iyonunun basit, hızlı, yüksek doğruluk ve kesinliğe sahip, düşük maliyetli bir yöntem olan katılaştırılmış yüzen organik damla mikroekstraksiyonu (SFODME) ile önderiştirilmesi ve alevli atomik absorpsiyon spektroskopisi (FAAS) ile tayini gerçekleştirilmiştir. Yöntemde, Hg(II) iyonları, uygun ph, sıcaklık ve karıştırma hızının sağlandığı ortamda KI den gelen [I] - iyonu ile [HgI 4 ] 2- kompleksini oluşturarak CV içeren 1-dodekanol içerisine ekstrakte olmuş, bu organik çözücü katılaştırmak amacıyla buzdolabına konulmuş ve daha sonra katılaştırılmış olan damla metanol ile seyreltilerek FAAS de tayin edilmiştir. Bunlara ilave olarak yöntemimiz gerçek ve sertifikalı su örneklerine de uygulamıştır. 2

22 2. GENEL BİLGİLER Gerçekte ağır metal tanımı fiziksel özellikleri açısından yoğunluğu 5 g cm -3 ten daha büyük olan metaller için kullanılır. Bu tanım içerisinde yer alan kurşun, kadmiyum, krom, demir, kobalt, bakır, nikel, civa ve çinko başta olmak üzere altmıştan fazla metal doğaları gereği, yerkürede genellikle karbonat, oksit, silikat ve sülfür halinde kararlı bileşik olarak veya silikatlar içinde bulunurlar [4]. Ağır metallerin ekolojik sistemdeki yayınımları, doğal çevrimlerden çok insanın neden olduğu etkiler nedeniyle olmaktadır. Ayrıca kazalar sonucu da ağır metallerin çevreye yayınımı önemli miktarlara ulaşabilmektedir. Metaller çevrede jeolojik ve biyolojik döngülerle dağılıma uğrarlar. Dağılım ve taşınma sonucu metallerin emisyona uğradıkları yerlerden çok uzaklarda da birikerek çevredeki konsantrasyonları artar. Bunlara ek olarak da doğal kaynaklar veya teknoloji nedeniyle metaller ile kirlenen toprakta yetişen bitkilerde metal birikimi olabilir. Metaller, teknolojik nedenlerle insanlar tarafından veya antrapojenik olarak hava, su, toprak ve besinlere; çevresel taşınım sonucu da besinler ve içme suları ile organizmaya girebilirler. Periyodik tablodaki 118 elementin yaklaşık 80 ini metaller oluşturur. Birçok metal, insan ve hayvanlar için gereklidir. Gerekli olanlar, eksikliklerinde olduğu gibi fazla miktarlarda alındıklarında da vücut yapısını bozarak toksik etki oluşturabilirler. 30 civarında metalin insanlarda toksisite oluşturduğu bilinmektedir. Metalleri diğer toksik maddelerden ayıran en önemli özellikleri, insanlar tarafından ne oluşturulabilir ne de yok edilebilir olmalarıdır. Ağır metaller derişim sınırını aştıkları zaman toksik olarak etki gösterirler. Bu nedenle özellikle düzenli olarak tüketildiğinden dolayı içme sularının ve yiyeceklerin içerebileceği maksimum derişim sınır değerleri saptanmıştır ve bu değerler yasal kuruluşlar tarafından düzenli olarak kontrol edilmektedir. 3

23 Ağır metaller canlı bünyelerde yalnızca konsantrasyonlarına bağlı olarak etki göstermezler, etkileri ayrıca canlı türüne ve metal iyonunun yapısına da bağlıdır (çözünürlüğü, kimyasal yapısı, redoks ve kompleks oluşturma yeteneği, vücuda alınış biçimi, çevrede bulunma sıklığı, lokal ph değeri vb.). Çok eski çağlardan beri insanlığın bildiği bir metal olan civa oda sıcaklığında sıvı durumda (Terime: -38,89 o C) bulunan metallerden bir tanesidir. 13,6 g cm -3 yoğunluğu ile ağır metaller grubunun bir üyesi olan civa periyodik cetvelin 2B grubunda bulunan bir geçiş elementidir. Yerkabuğunda ortalama 0,08 mg L -1 oranında bulunan civa deniz suyunda 3 x 10-5 mg L -1 civarında bulunmaktadır. Doğal civa içeriği havada 0,005-0,06 ng m -3, bitkilerde 0,001-0,3 µg g -1 (genelde < 0,01 µg g -1 ) seviyelerindedir. Civa, endüstride gerek metalik olarak gerekse organik ve inorganik civa bileşikleri olarak, termometrelerde, bazı metallerin üretim proseslerinde, ilaç sanayinde dolgu malzemesi olarak, diş tedavilerinde, laboratuvar uygulamalarında, boya sanayinde ve kâğıt sanayinde kullanılmaktadır. Ancak günümüzde civa kullanımı gerek metalik formunun ve gerekse bileşiklerinin flora ve fauna için çok zehirli olmasından dolayı azaltılmaktadır ve bazı endüstri kollarında kullanımı yasaklanmıştır [8]. Civa ve bileşiklerinin insan sağlığına etkilerini gözlemlemek amacıyla yapılan çalışmalarda civa ve bileşiklerinin solunuma verdiği zararlar, oral yollarla ve deri teması ile vücuda alınması durumunda insanlar üzerinde meydana getirdiği tahribatlar tespit edilmiştir. Solunum yoluyla vücuda alınan civanın ilk etkileri ise sinir sisteminde görülür. Metalik ve organik civa bileşiklerinin buharının 1-1,5 mg kg -1 miktarında 3-4 ay solunmasının ani kalp durması, kalp krizi ve kan basıncının ani yükselmesine bağlı ölüm gibi durumlara yol açabileceği tespit edilmiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ise genellikle kısa sürelerde hayvanların ölümü ile sonuçlanmıştır. 4

24 Civa buharının solunması insanların kas yapılarında, sindirim sisteminde, böbreklerde, deride ağrıların ve hastalıkların ortaya çıkmasını tetikler. Oral yolla civa alınması durumunda ise (civa, civa klorür ve metil civa) mg kg -1 arası oranlar insanlar için ölümcül olmaktadır [9]. Civa kirliliği yüksek yiyeceklerin aşırı tüketimi durumunda tansiyon problemleri, kalp krizi ve taşikardi gibi kalp ile ilgili rahatsızlıklara rastlanmaktadır. Civa içeren ilaçların ya da insanlar üzerinde olumlu etkisi olduğu düşünülen civa içeren kimyasalların deriye sürekli sürülmesi durumunda ise birkaç ay içerisinde ölümle sonuçlanacak etkiler ortaya çıkabilir. Elbette ki deriden civa alınması durumunda ağır deri ve cilt hastalıkları meydana gelmektedir [9] Metal İyonlarının Ekstraksiyonu ve Önderiştirilmesi Biyolojik, çevresel ürünler ile eczacılık ve gıda ürünlerindeki eser miktardaki ağır metallerin kalitatif ve kantitatif analizlerinin hassas, doğru, hızlı ve ekonomik bir şekilde yapılması önemli bir konudur. Ancak bu ürünlerinin analizinde yüksek hassasiyetli analitik cihazlar geliştirilmesine rağmen, analitik cihaz çoğunlukla matriks ortamında eser elementlerin tayininde başarısız olmaktadır [10]. Bu sebeple, çoğu zaman eser elementlerin bu matriks ortamından analitik cihazlar ile tayini için ortamdan alınması (ayırma) ve önderiştirilmesi (zenginleştirme) gerekmektedir. Ayırma ve önderiştirme yöntemleri arasında buharlaştırma, birlikte çöktürme, bulutlanma noktası ekstraksiyonu, katı faz ekstraksiyonu, sıvı-sıvı ekstraksiyon gibi yöntemler vardır [7]. Ancak bu yöntemler son yıllarda yerlerini organik çözücü tüketimini en aza indiren, örnek hazırlama basamağını basitleştiren, yüksek önderiştirme oranı sağlayan ve otomasyona uygun mikroekstraksiyon yöntemlerine terk etmeye başlamışlardır. Buharlaştırma, önderiştirme yöntemlerinden en basitidir. Ancak bu aşama esnasında istenilen elementle birlikte diğer elementlerde önderiştirme işlemine tabi olabilir. Bu sebeple seçiciliğinin az olması sebebiyle bu yöntem çok ilgi görmemiştir. 5

25 Çöktürme, ayırma ve önderiştirme amacıyla çok kullanılan bir yöntem olmakla birlikte, çökelek çözünürlüğünün az olması veya çok az miktarda çökelek oluşması gibi dezavantajları vardır. Bulutlanma noktası ekstraksiyonu, ayırma ve önderiştirme amacıyla yüzey aktif maddelerin varlığında, misel ortamında gerçekleştirilen bir yöntemdir. Yöntemin avantajlarının yanında yüzey aktif maddece zengin fazın viskozitesinin fazla olmasından dolayı organik veya sulu bir çözücü ile seyreltilerek cihaza verilmesi gerekir ki bu durumda önderiştirme faktörünü etkiler. Katı faz ekstraksiyonu, sıvı - sıvı ekstraksiyonun yerine kullanılan analitik bir süreçtir [11]. Bu yöntemdeki çözücüler bir taşıyıcı matriks ve buna bağlı fonksiyonel gruplardan oluşur. Matriks materyal olarak ilk uygulamalarda silika, alumina ve cam gibi inorganik taşıyıcılar kullanılmıştır [12]. Sıvı - sıvı ekstraksiyon ise analitik kimyada bilinen en eski ekstraksiyon yöntemlerinden olup ayırma ve önderiştirme amacıyla en çok kullanılan yöntemdir [13]. Ayrıca çözücü ekstraksiyonu olarak da bilinen bu yöntem geleneksel olarak organik faz ve çözelti fazı olan iki fazlı sistem içerisinde fazlardan biri için çözünürlüklerinin farklı olmasına dayalı kimyasal oluşumları ayırmak için kullanılan bir yöntemdir [14]. Basitliği, geniş ve hızlı uygulanabilirliği sebebiyle önemli bir yere sahip olan bu yöntem, özellikle çözelti analizlerinin yapıldığı atomik absorpsiyon spektrometresi (AAS) ile tayinlerde kullanılır [15]. Çevre örneklerindeki eser miktardaki metallerin tayin edilebilmesi için, sinyalin detektörün ölçülebilir dinamik aralığı içerisinde olması gerekir. Bu nedenle sıvı - sıvı ekstraksiyonu hem matriks etkilerini elimine eden hem de analiti deriştirmek için etkili bir önderiştirme yöntemidir. Bu yöntemin birçok maddeye uygulanabilen klasik bir örnek hazırlama tekniği vardır. Ancak, uygulama olarak uzun zaman alması, genellikle pahalı olması, yüksek miktarda toksik organik çözücü kullanımı gerektiren bir teknik olması, bunlara ek olarak, teknik anlamda emülsiyon oluşumuna yatkın olması bu tekniğin dezavantajlarındandır [13]. Ayrıca sıvı - sıvı ekstraksiyonu zaman alıcı, yorucu ve çok kademeli bir işlemdir. Bu yüzden son yıllarda araştırmalar sıvı - sıvı ekstraksiyonunun minyatürleştirilmesi yönündedir. Bunun temelindeki fikir ekstraksiyon fazlarının hacim oranlarının büyük ölçüde azaltılmasıdır. Buna dayanarak 1996 da sıvı faz mikroekstraksiyonu sunulmuştur [14]. 6

26 2.2. Mikroekstraksiyon Karmaşık örneklere uygulanan ayırma ve önderiştirme işlemleri ile örnek, analiz için istenilen özelliklere getirilir. Ancak klasik örnek hazırlama tekniklerinden sıvı - sıvı ekstraksiyon, katı - sıvı ekstraksiyon ve katı faz ekstraksiyonu gibi yöntemlerin otomasyon zorluğu, örnek ve organik sıvının büyük miktarda kullanılması, karmaşık ve zaman alıcı olması gibi dezavantajları vardır [16]. Zararlı kimyasalların ve organik çözücülerin büyük miktarlarda kullanılması çevre kirliliğine, laboratuvar personelinde sağlık risklerine, atık arıtma ve ilave işletme maliyetlerine sebep olur. Ancak ideal örnek hazırlama tekniklerinin ise hızlı, kullanımı kolay, ucuz ve birçok analitik cihaza uygulanabilir olmalıdır. Bu konudaki yeni eğilim organik çözücü tüketimini en aza indirmek, örnek hazırlama basamağını basitleştirme ve küçültme şeklindedir [17]. Bu nedenle mikroekstraksiyon yöntemlerine ilgi önemli ölçüde artmıştır. Mikroekstraksiyon yöntemleri; Klasik sıvı - sıvı ekstraksiyon ve sıvı - katı ekstraksiyonlarda kullanılan toksik ve pahalı ekstraksiyon sıvılarının kullanımını mikrolitre seviyelerine indirmeleri, Buharlaştırma, saflaştırma gibi işlemlere gerek duyulmaması, Yüksek önderiştirme oranı, Ekstraksiyon ve önderiştirmenin yanı sıra ayırma işleminin de yapılabilmesi, Ekstraksiyon sonrasında alınan örneğin doğrudan gaz kromatografi (GC) veya yüksek basınç sıvı kromatografi (HPLC) ye enjekte edilebilmesine olanak sağlaması, Otomasyonun yapılabilmesi gibi avantajlarından dolayı son zamanlarda klasik sıvı - sıvı, katı - sıvı ve katı faz ekstraksiyon yöntemlerinin yerlerini almaya başlamışlardır. 7

27 Katı Faz Mikroekstraksiyon (SPME) Katı faz mikroekstraksiyonu (SPME), bir adsorpsiyon ve desorpsiyon tekniği olup, adsorbentin (tutucunun) sabit faz olarak kullanıldığı basit bir kromatografik süreç olarak düşünülebilir. Özellikle sularda uçucu organik bileşiklerin [18], biyolojik olarak aktif maddelerin [19], fenollerin [20], pestisitlerin [21] ve poliaromatik hidrokarbonların [22] tayininde kullanılmıştır. Şekil 2.1 de SPME enjektörü ve sistemi görülmektedir. Polimerik adsorban ile kaplanmış ergitilmiş silika SPME enjektörünün içine yerleştirilir. SPME enjektörü analiz edilecek örnek çözeltisine yerleştirildikten sonra piston aşağı doğru ittirilerek fiberin iğne ucundan çıkması sağlanır. Ekstraksiyon işlemi tamamlandıktan sonra fiber tekrar geri çekilir. SPME enjektör desorpsiyon işlemi için GC nin enjeksiyon bölmesine veya HPLC de ara faza yerleştirildikten sonra fiber, iğneden tekrar çıkarılarak desorpsiyon işlemi yapılır. SPME fiberden maddelerin desorpsiyonu, bir çözücü ile (metanol, asetonitril gibi) veya GC enjeksiyon bölmesinde yapılan termal desorpsiyon işlemi ile yapılmaktadır [23]. Şekil 2.1. Katı faz mikroekstraksiyon (SPME) enjektörü ve sistemi 8

28 Klasik örnek hazırlama yöntemleri ile karşılaştırıldığında SPME nin önemli avantajları vardır. Maddelerin ekstraksiyonu için hızlı, basit ve çözücü kullanmayan hassas yöntemlerdir. Analitler, matriks ortamdan ekstrakte edilirken aynı zamanda önderiştirilir. Adsorpsiyon ve desorpsiyon tekniği etkili ve basittir. Analitleri ayırma ve tayin etmede, HPLC ile kullanıma uygundur. SPME fiberler giderek artan oranda kullanılmalarına rağmen bazı önemli dezavantajlara da sahiptirler. Termal desorpsiyonda (GC) nispeten düşük sıcaklık aralığında çalışılması (genellikle o C) gerekir. Fiberlerin organik çözücü ile temasta kararsızlıkları ve şişmeleri (büyük ölçüde HPLC ile kullanımına sınırlama), kırılması, kaplamasının sıyrılması, iğnesinin eğilmesi, pahalı oluşu, kullanım sayısındaki sınırlama [24], polarite derecesi düşük ticari sabit faz türünün sınırlı olması, düşük tekrarlanabilirlik ve seçiciliğinin az olması gibi dezavantajlar sayılabilir. Ancak bu dezavantajlara rağmen SPME teknolojisi biyoanalitik, çevre ve gıda gibi birçok alanda kullanılmaktadır Manyetik Karıştırma Çubuğu ile Ekstraksiyon (SBSE) 1999 yılında SBSE, Baltusen ve ark. tarafından yeni bir ekstraksiyon tekniği olarak tanıtılmıştır. Manyetik karıştırma çubuğu ile ekstraksiyon (SBSE) olarak isimlendirilen bu ekstraksiyon tekniği, cam üzerine μl (0,5-1,0 mm kalınlık) polidimetilsiloksan (PDMS) kaplanmış manyetik karıştırıcının ekstraksiyon ortamına konulması ile kullanılır [25]. Manyetik çubuk yaklaşık 1,5 cm uzunluğunda, 0,5 cm çapındadır. SBSE de maddeler Şekil 2.2 de görüldüğü gibi örneği karıştırmak için kullanılan manyetik çubuk üzerindeki PDMS tarafından adsorbe edilir. 9

29 Şekil 2.2. Manyetik karıştırma çubuğu ile ekstraksiyon sistemi Manyetik çubuktan maddelerin alınması iki şekilde olabilir. Ya manyetik çubuktaki maddeler termal desorpsiyon cihazında buharlaştırılarak GC ile tayin edilir, ya da manyetik çubuk metanol (MeOH), asetonitril (ACN) gibi çözücülere daldırılıp karıştırma ile maddeler geri alınarak HPLC veya GC ile analiz edilir [26]. SBSE nin ekstraksiyon mekanizması ve avantajları SPME ye benzerdir. Ancak önderiştirme faktörü ekstraksiyon fazının miktarı ile doğru orantılı olduğundan, SPME ye göre çok daha fazladır. Genel olarak daha karmaşık matrikslerde eser miktarda madde tayinlerinde kesinlik ve duyarlık açısından SBSE nin SPME ye göre daha iyi olduğu düşünülmektedir [27]. SPME de olduğu gibi SBSE de çevresel, gıda ve biyolojik örneklerdeki uçucu ve yarı uçucu maddelerin tayininde kullanılır. SBSE sıvılarda ve yarı katı matriks ortamlarda kullanılabilir. Sulu örneklerde polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) analizlerinde, sebze ve meyvelerdeki pestisit kalıntılarının belirlenmesinde de kullanılabilir Sıvı Faz Mikroekstraksiyon (LPME) Sıvı faz mikroekstraksiyon tekniği yeni ve az miktarda çözücü kullanılan bir tekniktir. Hızlıdır, ucuzdur ve az miktarda toksik organik çözücünün kullanıldığı bir yöntemdir. Sıvı faz mikroekstraksiyonun (LPME) klasik sıvı - sıvı ekstraksiyondan en önemli farkı ekstraksiyon sıvısının mikrolitre düzeylere indirilmesidir. Böylece önderiştirme yapılırken, hem çözücü kaybı önlenir hem de buharlaştırma işlemine gerek kalmaz. 10

30 LPME ile ekstraksiyonda maddeler genellikle sulu bir örnek (verici faz) içerisindedir. Su ile karışmayan organik çözücü ise alıcı faz olarak kullanılır. Sıvı faz mikroekstraksiyon yöntemi aşağıdaki şekillerde uygulanır; Tek Damla Mikroekstraksiyon (SDME) Dağıtıcı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (DLLME) Oyuk (Hollow) Fiber Sıvı Faz Mikroekstraksiyon (HF - LPME) Bulutlanma noktası ekstraksiyonu (CPE) Yüzen Katılaştırılmış Organik Damla Mikroekstraksiyon (SFODME) Çizelge 2.1 de sıvı faz mikroekstraksiyon yöntemlerinin avantaj, dezavantaj ve çeşitleri gösterilmiştir. Çizelge 2.1. Sıvı faz mikroekstraksiyon teknikleri, avantaj ve dezavantajları [28] TEKNİK AVANTAJLAR DEZAVANTAJLAR SDME Ucuz, hızlı, basit bir yöntem olup, neredeyse çözücü kullanılmaz. Özel bir donanım gerektirmez. Analiti birçok teknikle analiz edebiliriz. İşlemler kolaydır. Çok yönlüdür(çok sayıda çözücü kullanılabilir). Türlendirme veya kompleks oluşturma mümkündür. Ekstraksiyon yöntemi çeşitlidir. Yüksek önderiştirme faktörü bulunabilir. Damlanın kararsızlığı, ekstraksiyon çözücüsü seçiminin getirdiği kısıtlamalar, mikro damlanın hareketinin kolay olması, organik hacim sınırı, örnek çözeltinin karıştırma hızının sınırlı olması, ortalama hassasiyet, damlanın sınırlı yüzey hacmi, özel ekipman gereksinimi yöntemin dezavantajları arasındadır. 11

31 1 SDME Geliştirilen Teknikleri Alıcı faz olarak iyonik sıvıların ve koaservatın (çeşitli organik moleküllerin suyun içinde hidrofobik eğilimleri sebebiyle kümelenmeleriyle oluşan küçük kabarcıklar) uygulaması SDME tekniğine modifikasyonlar: Dinamik LPME, Dinamik Sıvı Faz Nanoekstraksiyonu (DLPNE), Damlacık - Membran - Damlacık LPME, Doğrudan Askıya Alınmış Damla Mikroekstraksiyonu (DSDME), Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu (SFOD/SFOME), Tek Damla Koaservat Mikroekstraksiyonu (SDCME), Katılaştırılmış Yüzen Vesikülar Koaservat Damla Mikroekstraksyonu (SFVCDME) TEKNİK AVANTAJLAR DEZAVANTAJLAR HF - LPME Ucuz, kolay, temiz bir yöntemdir. Zar gözenekleri üzerine çözücü destekleri, otomasyon ve minyatürizasyon olanağı, analitin birçok yöntemle tespitine olanak sağlama, yüksek çeşitlilik ve seçicilik ve türlendirmeyi mümkün kılması yöntemin avantajları arasındadır. Tekrar kullanılan membranın hafıza etkisi, membranın ön havalandırması, ortalama tahminin manuel olarak gerçekleştirilmesi, çok sayıda çalışmanın statik olarak gerçekleştirilmesi, uzun örnekleme zamanı ve SDME ye kıyasla sıcaklık (düşük buharlaşma oranı) yöntemin dezavantajları arasındadır]. HF - LPME Geliştirilen Teknikleri Oyuk Fiber Membran Sıvı - Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (HFM - LLLME), Oyuk Fiber Katı Sıvı Faz Mikroekstraksiyon (HF - SLPME), Katı Faz Membran Uç Ekstraksiyon (SPMTE), Çözücü Karıştırma Mikroekstraksiyonu (SBME), Çift Çözücülü Karıştırma Çubukları Mikroekstraksiyonu (DSSBME), Çözücü Soğutma Yardımlı Dinamik Oyuk Fiber Destekli Başlıklı LPME (SC - DHF - HS - LPME), Dinamik - HF - LPME, Elektro Membran İzolasyon (EMI), Elektro Membran Ekstraksiyon (EME), Çip üzerine EME. 1 Çizelge 2.1. in devamı 12

32 TEKNİK AVANTAJLAR DEZAVANTAJLAR 1 DLLME Pahalı olmayan, basit ve hızlı bir yöntemdir. Kolayca uygulanabilir, otomasyon yapılabilir, alıcı faz ve örnek arasında çok geniş temas alanı vardır. Analiti birçok teknikle analiz edebiliriz. Hızlı ekstraksiyon kinetiği, yüksek önderiştirme faktörü bulunabilir. Üç çözücü gerektirir ve ekstraksiyon çözücü seçiminde kısıtlamalar vardır. Santrifüj/dondurma/yardımcı çözücü/emülsiyon çözücü uygulamaları gerektirir. DLLME modifikasyon teknikleri: DLLME Geliştirilen Teknikleri Ultrasonik Destekli Emülsiyonlaştırmalı Mikroekstraksiyon (USAEME), Ultrasonik Dağıtıcı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (US -DLLME), Girdap Destekli Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (VALLME), Şırıngalı DLLME, Yüzey Aktif Destekli DLLME, İyon Eşleşme Esaslı Yüzey Aktif Destekli Mikroekstraksiyon (IP - SAME), Ultrasonik Destekli Yüzey Aktifleri ile Geliştirilmiş Emülsiyonlaştırmalı Mikroekstraksiyon (UASEME), Girdap Destekli Yüzey Aktifleri İle Geliştirilmiş Emülsiyonlaştırmalı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (VSLLME), Çözücüsü Sonlandırılmış DLLME, Emülsiyonlaşma Engellemeli DLLME, Ardışık Enjeksiyonlu DLLME, Çok Molekül Esaslı Dağıtıcı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (SM - DLLME), Hava Destekli Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (AALLME), SFO ile çeşitlendirilmiş DLLME, Soğuk İndüktiflenmiş Birikmeli Mikroekstraksiyon (CIAME), Yerinde Çözücü Oluşumlu Mikroekstraksiyon (ISFME), Sıcaklık Kontrollü İyonik Sıvı Ayırıcılı Sıvı Faz Mikroekstraksiyon (TILDLME), Tamamı Organik Çözücülü Emülsiyonlaştırmasız Mikroekstraksiyon (TEME), İyonik Sıvı Bağlantılı Çift Manyetik Mikroekstraksiyon (IL - DMME), Çok Molekül Esaslı Ayırıcılı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyon (SM - DLLME), Çok Molekül Esaslı Girdap Karışımlı Mikroekstraksiyon (SS - BVMME), Çok Molekül Çözücü Esaslı Mikroekstraksiyon (SUSMME) ve Mikrodalga Destekli DLLME (MADLLME). 1 Çizelge 2.1. in devamı 13

33 Tek Damla Mikroekstraksiyonu (SDME) Şekil 2.3. SDME tekniğine ait sistem bileşenleri SDME son dönemlerde kullanılan bir çözücü ekstraksiyon tekniğidir. Bu teknikte, gaz veya sıvı örnek içerisinde karışmayan ekstraksiyon çözücü damlası (1-10 μl), enjektör ucunda asılı durur ve optimize edilmiş koşullar altında damla analit çözeltisi ile etkileştirilir. Belirli bir zaman yapılan ekstraksiyon işlemi sonrasında maddeler sulu örnekten pasif difüzyon ile asılı damla içerisine alınır ve ile analiz edilir [29]. Şekil 2.3 te SDME tekniğinin sistem bileşenleri gösterilmiştir. Ayrıca bu tekniğin popüler olmasının nedeni, herhangi bir karmaşık donanıma ihtiyaç duyulmaması, ucuz ve uygulamasının kolay olması, neredeyse çözücü kullanılmaması sayılabilir. Yöntemin dezavantajları arasında ise damla yüzeyinin sınırlı olması, damlanın enjektör ucunda kararsız olması ve ekstraksiyon kinetiğinin yavaş olması sayılabilir [30]. 14

34 SDME yönteminin çeşitli uygulamaları arasında Tepede - Tek Damla Mikroekstraksiyon (HS - SDME), Doğrudan Daldırma - Tek Damla Mikroekstraksiyon (DI - SDME), Üçlü Faz - Tek Damla Mikroekstraksiyon (TP - SDME) Sürekli - Akış Mikroekstraksiyon (CFME) sayılabilir Dağıtıcı Sıvı - Sıvı Mikroekstraksiyonu (DLLME) Dağıtıcı sıvı - sıvı mikroekstraksiyonu basit ve hızlı bir mikroekstraksiyon tekniğidir. DLLME tekniği başlangıçta PAH lar, organofosforlu pestisitler ve klorobenzenler gibi organik bileşiklerin tayininde kullanılmıştır. Ancak son zamanlarda bu uygulamalar inorganik tayinler için de genişletilmiştir. Şekil 2.4 te DLLME tekniğinin sistematik bileşenleri gösterilmiştir. DLLME, ekstraksiyon faz oranları oldukça küçültülerek modifiye edilmiş bir çözücü ekstraksiyon yöntemidir. Ekstraksiyon çözücüsü olarak yoğunluğu sudan ağır ve su ile karışmayan klorobenzen, karbon tetraklorür ve tetrakloroetilen gibi çözücüler kullanılırken dağıtıcı çözücü olarak aseton, etanol, MeOH ve ACN gibi su ile karışan polar çözücüler kullanılır [31]. 15

35 Şekil 2.4. DLLME tekniğinin sistematik bileşenleri Dağıtıcı sıvı - sıvı mikroekstraksiyonunun en önemli avantajları arasında basitliği, hızlılığı, düşük maliyeti, düşük örnek hacmi ve yüksek önderiştirme faktörü gibi parametreler vardır. Dezavantajlarından birkaçı ise üç çözücüye ihtiyaç duyulması ve uygun yoğunluktaki çözücülerin sınırlı olmasıdır. Su örneklerinin analizinde sıklıkla kullanılmaktadır Oyuk Fiber Sıvı Faz Mikroekstraksiyonu (HF - LPME) Sıvı - sıvı mikroekstraksiyon tekniklerine bir alternatif olarak düşük maliyetli gözenekli, tek kullanımlık oyuk fiber kullanımına dayalı bir yöntem geliştirilmiştir. Şekil 2.5 te görüldüğü gibi sulu çözelti içerisindeki hedef maddeler gözenekli polipropilen oyuk (hollow) fiberin duvarlarına emdirilmiş organik çözücü yardımıyla fiberin içerisindeki alıcı faza ekstrakte edilir. 16

36 Deney düzeneğinde oyuk fiber, ya çubuk şeklinde bir ucu kapalı diğer ucu mikro enjektöre takılı ya da her iki ucu mikro enjektör ile bağlantılı U şeklinde hazırlanarak kullanılır [32]. Ekstraksiyonu hızlandırmak amacıyla örnek çalkalanır ya da karıştırılır. Ekstraksiyon çözeltisi oyuk fiber ile uygun etkileşime sahip olmalıdır yani, oyuk fiberin gözeneklerine tamamen dolabilmelidir. Şekil 2.5. Oyuk fiber sıvı faz mikroekstraksiyonu sistemi HF - LPME basit, hızlı, ucuz ve yüksek oranda seçici ve yüksek önderiştirme faktörüne sahip bir yöntemdir. Fiber, alıcı fazın örnek çözelti ile direkt irtibatını kestiğinden dolayı şiddetli karıştırma hızlarında ekstraksiyon çözücüsü kaybını en az düzeylere indirir. Polipropilen fiber çok ucuz bir maliyete sahiptir. Bu nedenden dolayı her analizde bir kez kullanılır. Fiberin her analizde bir kez kullanılması önceki analizlerden kirlilik gelmesini engeller. Polipropilen fiber küçük gözeneklere sahip olduğu için matriks ortamdaki büyük molekül ağırlıklı kirliliklerin alıcı faza girmesini engelleyerek iyi bir ön temizleme işlemi yapar [33]. 17

37 Yöntem alıcı faz ile verici faz arasındaki membran bariyerin ekstraksiyon etkinliğini azaltması ve ekstraksiyon süresini uzatması, fiberin yüzeyinde hava kabarcıklarının oluşması ile ekstraksiyon etkinliği ve tekrarlanabilirliğin azaltması, gerçek örnek analizlerinde matriksin (kan, plazma, atık su) fiber üzerindeki gözenekleri tıkayabilmesi gibi dezavantajlara sahiptir [34] Bulutlanma Noktası Ekstraksiyonu (CPE) Şekil 2.6. Bulutlanma noktası ekstraksiyonu yönteminin şematik gösterimi Ayırma ve önderiştirme amacıyla yüzey aktif maddelerin varlığında, misel ortamında gerçekleştirilen bulutlanma noktası ekstraksiyonu ilk olarak organik kirleticilerin önderiştirilmesi ve analizi için kullanılmıştır. Bulutlanma noktası ekstraksiyonları diğer tekniklere göre daha basit, ucuz maliyetli, sıvı - sıvı ekstraksiyonunda kullanılan organik çözücülere nazaran daha az toksik, kısa süreli, pratik ve oldukça etkili bir ayırma ve önderiştirme yöntemidir [35]. Bulutlanma noktası ekstraksiyonu, bulutlanma noktası denilen ve yüzey aktif maddelerin sulu çözeltilerinin bulanık hale geçtiği başlangıç safhası ile başlar. Çözeltinin küçük hacimli ve tamamen yüzey aktif maddeden oluşan zengin faz ile seyreltik sulu faz olarak iki kısmın oluşmasıyla devam eder. Bu iki kısmın birbirinden ayrılmasıyla bir ayırma ve önderiştirme yöntemi gerçekleştirilmiş olur. 18

38 Misellerle etkileşebilen türler, doğrudan veya bir ligand bağlandıktan sonra, sıcaklığın artması sonucu oluşan yüzey aktif maddece zengin faz içerisine kolayca deriştirilebilirler [36]. Şekil 2.6 da bulutlanma noktası ekstraksiyonu yönteminin basitçe şeması gösterilmiştir. Misel ortamında gerçekleştirilen ayırma ve önderiştirme diğer ayırma yöntemlerine göre birçok avantaja sahiptir. Yöntem, birçok biyolojik ve gıda örneklerine de uygulanabilir. Yöntemin birçok avantajı olmakla beraber bazı dezavantajları veya sınırlamaları da mevcuttur. Örneğin, yüzey aktif maddece zengin fazın viskozitesinin fazla olmasından dolayı organik veya sulu bir çözücü ile seyreltilerek cihaza verilmesi gerekir ve bu da önderiştirme faktörünün düşmesine neden olur [37] Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu (SFODME) Statik mikro damla temelli sıvı faz mikroekstraksiyon yönteminde bazı dezavantajlar vardır. İlk olarak yerçekimi, kayma kuvveti ve girdap yüzünden mikro damla kopabilir. Ayrıca karıştırma hızı sınırlı olduğu için ekstraksiyon verimi ve önderiştirme faktörleri azalır. Mikro damla hacmi sınırlı olduğu için büyük enjeksiyon hacmi gerektiren enstrümantal cihazlar ile kullanılamazlar [31]. Lu ve ark. doğrudan askıda damla mikroekstraksiyon (DSDME) olarak isimlendirdikleri yeni bir mikroekstraksiyon yöntemi geliştirmiştir [38]. Bu yöntemde, bir manyetik karıştırıcı sulu örnek içeren kabın dibine yerleştirilerek girdaplı bir karıştırma sağlanır. Eğer suyla karışmayan organik damla, sulu örneğin yüzeyine yerleştirilse damla girdaba yakın veya merkezine yerleştirilmiş olur. Böylelikle kütle transferi olurken damla da sulu fazın yüzeyinde kendi etrafında döner. Bu yöntem diğer LPME sistemleri ile karşılaştırıldığında, işlemsel parametrelerin seçiminde, özellikle organik çözücü miktarında ve karıştırma hızı parametrelerinde daha esneklik sağlar. Yöntem, çok basittir ve hızlı bir şekilde dengeye ulaşılır. Ayrıca destek materyali gerektirmez. Ancak yöntemin en büyük dezavantajı örnek içerisinde askıda duran mikro damlanın çıkarılmasıdır. 19

39 Mikro enjektör kullanarak organik damlayı örnek içerisinde tam olarak almak imkânsızdır. Organik damla alınırken enjektör içerisine bir miktar su alınması da kaçınılmazdır ve bu da GC - ECD gibi enstrümantal sistemlerde problem oluşturmaktadır [31]. Bu problemin üstesinden gelmek için Khalili Zanjani ve ark. yüzen katılaştırılmış organik damla mikroekstraksiyon (SFODME) isimli yeni bir yöntem geliştirmişlerdir [38]. Bu yöntemde oda sıcaklığına yakın bir sıcaklıkta erime noktasına sahip organik çözücünün (10-30 o C) küçük miktarı örnek çözeltisi yüzeyinde yüzdürülür. Çözelti belirli bir süre karıştırıldıktan sonra buz banyosuna yerleştirilir. Donan organik çözücü, küçük konik bir kaba alınır. Organik çözücü eridikten sonra maddelerin tayini için kullanılır [39]. Bu yöntemle ilk çalışma, su örneklerinden PAH ların GC - FID ile tayininin yapılması ile olmuştur [34]. SFODME nin organik bileşenlerin ekstraksiyonu için tanıtılmasından 1 yıl sonra, SFODME'nin ETAAS ile birlikte kullanılarak da uygulanmasının mümkün olabileceği düşünülmüştür ve adı geçen yöntem kurşunun ultra eser tayini için geliştirilmiştir. Dadfarnia yöntemin ilk aşamasında kurşun ditizon kompleksleştiricisi içeren 20 µl 1-undekanole kantitatif olarak ekstrakte edilmiştir. Daha sonra ekstraksiyon fazı dondurularak erimenin hemen gerçekleşeceği konik bir tüp içine aktarılmıştır ve Grafit Fırın Atomik Absorpsiyon Spektrometresi (GFAAS) ile tayin edilmiştir. 5 dakika ekstraksiyon süresi ile önderiştirme faktörü 500 olarak elde edilmiştir [40]. Leong ve Huang SFODME da yeni bir uygulama geliştirmişlerdir. Örnek içerisinde bir damla yerine dağıtıcı ve ekstraksiyon çözücü karışımının enjeksiyonu ile örnek içerisinde küçük damlacıklar oluşturmuşlardır. Bu uygulama, örnek ve ekstraksiyon çözücüsü arasında daha fazla etkileşim sağlar. Böylece daha iyi ekstraksiyon zamanı ve hızlı kütle transferine neden olur [41]. 20

40 Bu yöntem, sıvı - sıvı ekstraksiyonuyla karşılaştırıldığında, yüksek miktarda toksik organik çözücü kullanımını gerektirmemektedir. Buna ek olarak, klasik tek damla mikroekstraksiyonunda önemli bir dezavantaj olan mikrodamlacığın kararsızlığı problemin bu teknikle ortadan kalkmaktadır. Bu tekniğin diğer avantajları arasında operasyonun basitliği ve düşük maliyetli olması vardır [43]. Örnek hazırlama süresinin biraz uzun olması ise bir dezavantaj olarak sayılabilir. Ancak birçok örneğin aynı anda hazırlanması fikri, bu dezavantajı ortadan kaldırmaya yöneliktir [44]. SFODME'nin uygulamaları arasında ağır metal iyonlarının analizine dair çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Şekil 2.7. SFODME tekniğinin sistem bileşenleri Şekil 2.7 de sistem bileşenleri görülen SFODME tekniğinde kullanılan organik ekstraksiyon çözücüsünün erime noktasının oda sıcaklığına yakın (10-30 o C aralığında) ve yoğunluğunun sudan düşük olması gerekir. Düşük sıcaklıklarda kolayca katılaşabilir olmalı ve damlacık kolay toplanabilmelidir. SFODME sadece yüksek veya orta derecede hidrofobik özelliğe sahip analitler için uygulanabilirdir. Yüksek hidrofilik özelliğe sahip analitler için geçerli değildir. 21

41 Pratik çalışmada hedeflenen analit için uygun ekstraksiyon koşullarının seçimi önderiştirme faktörünü ve ekstraksiyon geri kazanımını arttırarak yöntemin duyarlılığını ve doğruluğunu arttırır. Önderiştirme faktörü ve geri kazanım ise aşağıdaki gibi hesaplanır. F= C org /C aq F önderiştirme faktörü, C org organik çözücüdeki analit derişimi, C aq sulu örnekteki analitin başlangıç derişimidir. Geri kazanım (%R) ise, %R = (C org V org )/(C aq V aq ) x 100 R (ekstraksiyon geri kazanımı), V org organik fazın hacmi ve V aq sulu fazın hacmini ifade eder [42]. Aşağıda verilen Çizelge 2.2 de sulu örneklerdeki farklı organik ve inorganik türlerin SFODME yöntemi ile önderiştirilmesine ait çeşitli analitik verileri sunmaktadır. Çizelge 2.2. SFODME tekniğinin uygulamaları Analit Yöntem Ekstraksiyon Çözücüsü Seyrelten Çözücü Doğrusal Derişim Aralığı Gözlenebilme Sınırı Ref. HOCs GC- ECD GC-MS 2-Dodekanol, 10 ml Aseton, 0,5 ml 0, ,005-0,05 μg L 1 μg L 1 [45] 0, ,005-0,047 μg L 1 μg L 1 PAHs HPLC- VWD 1-Dodekanol, 100 μl Metanol, 0,2 ml 0,1-500 ng L 1 0,045-1,1 ng ml 1 [46] 22

42 2 Analit Yöntem Ekstraksiyon Çözücüsü Seyrelten Çözücü Doğrusal Derişim Aralığı Gözlenebilme Sınırı Ref. 1 OCPs GC - ECD Hekzadekan, 10 μl Asetonitril, 0,2 ml 0, μg L 1 0,011-0,11 μg L 1 [47] AHs GC-FID 1-Undekanol, 20 μl Aseton, 0,48 ml >10 0,10-0,35 [48] μg ml 1 μg L 1 SHs HPLC- PDA 1-Undekanol, 10 μl Metanol, 0,2 ml μg L 1 0,8-3,1 μg L 1 [49] OPPs HPLC- DAD 1-Dodekanol, 15 μl Metanol, 0,2 ml ,1-0,3 ng ml 1 [50] ng ml 1 PCBs GC- ECD 1-Undekanol, 8 μl Asetonitril, 1 ml ng L 1 3,3-5,4 ng L 1 [51] Dinitro Benzenler GC- ECD 1-Dodekanol, 8 μl Metanol, 0,2 ml 0, μg L 1 0,019-0,079 μg L 1 [52] Mn, Cr, Co, Cu ICP- OES 1-Undekanol, 140 μl Aseton, 2 ml 0,5-250 μg L 1 0,1-0,3 μg L 1 [53] Al(III) V(V) ICP- OES ETAAS 1-Undekanol 132 μl 1-Undekanol, 80 μl Aseton, 2 ml Aseton, 0,2 ml Cd FAAS 1-Dodekanol Metanol Ag(I) Ni(II) Co(II) Pb (II) Cr(III) Cu Ni(II) GFAAS GFAAS FAAS FAAS 1-Undekanol, 30 μl 1-Undekanol 1-Dodekanol, 150 μl 1-Dodekanol, 80 μl - Ethanol 1,5 ml Metanol, 1,25 ml Etanol, 0,75 ml μg L 1 0,8 μg L 1 [54] ng L 1 7 ng L 1 [55] 1-50 ng ml 1 0,3 ng ml 1 [56] 0,10-10 ng ml 1 0,056 ng ml 1 [57] 5,0-40 ng L -1 5,0-55 ng L 1 5,0-50 ng L 1 1,0-25 ng L 1 1,3 ng L 1 1,3 ng L 1 1,3 ng L 1 0,2 ng L 1 [58] 0,5-500 ng ml 1 0,1 ng ml 1 [59] 4, μg L 1 1,27 μg L 1 [60] 21 Çizelge 2.2. nin devamı 23

43 2.3. Katılaştırılmış Yüzen Organik Damla Mikroekstraksiyonu Verimine Etki Eden Faktörler Ekstraksiyon çözeltisi ile sulu çözelti arasındaki analit transferi ekstraksiyon çözücüsünün seçimi ve hacmi, ph, sulu örneğin hacmi, ekstraksiyon süresi, sıcaklık, karıştırma hızı ve tuz eklenmesi gibi çeşitli parametrelerden etkilenir Ekstraksiyon Çözücüsü Seçimi ve Hacmi SFODME tekniğinin optimizasyonun da uygun ekstraksiyon çözücüsünün seçimi oldukça önemli parametrelerden biridir. Bu ekstraksiyon çözücüsünün belirli özelliklere sahip olması gerekir. Öncelikli olarak su ile karışmamalıdır ayrıca düşük uçuculukta, düşük yoğunlukta ve istenen analiti ekstrakte edebilir olmalıdır. Oda sıcaklığına yakın bir erime noktasına sahip olmalıdır (10-30 o C aralığında ) [34]. Bu değerlendirmelere göre kullanılabilecek ekstraksiyon çözücüleri Çizelge 2.3'te gösterilmiştir. Organik çözücüsünün hacmi ise analitin ektraksiyon verimini ve önderiştirme katsayısını etkileyen faktörlerden biridir. Çizelge 2.3. Organik damla mikroekstraksiyon tekniğinde yaygın olarak kullanılan organik çözücüler Organik Çözücü Erime Noktası ( o C) 1-Undekanol Dodekanol Dodekanol Bromohekzadekan 18 n-hekzadekan 18 1-Klorooktadekan ,10-Diklorodekan

44 ph Etkisi SFODME tekniği ile metal iyonlarının ekstraksiyonu ve önderiştirilmesi, organik faza geçebilecek hidrofobik bir kompleks oluşumuna bağlıdır. Sonuç olarak ekstraksiyon yönteminde ph oldukça önemli bir rol oynayıp metal - şelat oluşumunda ekstraksiyonu etkilemektedir [7] Sulu Örnek Hacmi Sulu örneğin hacmi ekstraksiyon verimini etkileyen parametrelerden bir diğeridir. Sulu örnek hacmi, belirli bir ekstraksiyon süresi içinde taşınım verimini ve ekstraksiyon verimini etkileyebilir. Sulu örnek hacminin artışı önderiştirmeyi artırabilirken belirli bir zaman içindeki ekstraksiyon verimliliğini azaltabilir [7] Ekstraksiyon Süresi Ekstraksiyon süresi ekstraksiyonun verimini, duyarlığını ve tekrarlanabilirliğini etkileyen önemli bir parametredir. Sulu faz ve organik faz arasındaki dengeyi sağlayabilmek ve maksimum analit ekstraksiyonu için uygun bir ekstraksiyon süresi seçmek gereklidir Tepkime Sıcaklığı Genellikle, sıvı fazlı mikroekstraksiyon işlemlerinde sıcaklık artışı yüksek bir önderiştirme katsayı sağlarken, örnek çözelti sıcaklığının artışıyla organik damla viskozitesi azalır. Sonuç olarak, oldukça kritik bir tepkime kinetiği olan örnek çözeltiden organik damla yığını içine analitin kütle transferi artar ve dolayısıyla ekstraksiyonun etkinliği artar [43]. Fakat, yüksek sıcaklık organik damlanın çözünürlüğünü artırırken kompleks oluşumunu bozabilir [44]. 25

45 Karıştırma Hızı Bütün yöntemlerde çözeltinin ve organik fazın etkin bir şekilde karıştırılması, çözünen maddenin kütle transferinin nüfus etme teorisine dayanmaktadır. Çözelti faz transfer katsayısı artan karıştırma hızı ile birlikte artar [44]. Ancak çok yüksek karıştırma hızlarında ise organik damla dağılabilir. Bu sebeple etkili bir karıştırma hızı belirlemek süreç için önemlidir İyonik Kuvvetin Etkisi Örnek çözeltisine tuz eklenmesi bazen ekstraksiyon verimliliğini arttırabilir. Ancak yüksek derişimlerde tuz varlığı ekstraksiyon filminin fiziksel özelliklerini değiştirebileceğinden organik faz içine analitin difüzlenme oranı azalabilir. Bu nedenle tuz eklenmesi optimize edilmelidir [42] Atomik Absorpsiyon Spektrometresi (AAS) AAS, ışığın gaz halindeki atomlar tarafından absorpsiyonunun ölçülmesi ilkesine dayanır. Işığı absorplayan atomlar, temel enerji düzeyinden kararsız uyarılmış enerji düzeylerine geçerler ve absorpsiyon miktarı, temel düzeydeki atom sayısına bağlıdır. AAS ile nicel analiz ise Beer - Lambert yasasına dayanır ve bu yasaya göre, ortama gelen ışık şiddetinin, I 0, ortamdan çıkan ışık şiddetine, I, oranının logaritması olarak tanımlanan absorbans, A, ilgilenilen elementin derişimiyle doğru orantılıdır [61]. 26

46 A= log I 0 /I = k.c.d Burada; A : Absorbans I 0 : Gelen ışığın şiddeti I : Çıkan ışığın şiddeti k : Absorpsiyon katsayısı d : Absorpsiyon tabakasının kalınlığı c : Derişimi gösterir. Atomik türlerin spektroskopik tayini, ancak tek atomların veya element iyonlarının birbirlerinden iyice ayrılmış bulunduğu gaz ortamında yapılabilir. Dolayısıyla, tüm atomik spektroskopik işlemler için ilk basamak atomlaştırmadır. Bu süreç sırasında numune, atomik bir gaz oluşturacak şekilde buharlaştırılır ve parçalanır ve bu sebeple yöntemin duyarlılık, kesinlik ve doğruluk gibi nitelikleri, büyük ölçüde atomlaştırma basamağının verimliliği ve tekrarlanabilirliğine bağımlıdır; dolayısıyla atomlaştırma, atomik spektroskopide en önemli basamaktır [62]. AAS nin bileşenleri, analiz edilecek elementin absorplayacağı ışığı yayan ışık kaynağı, örnek çözeltisinin atomik buhar haline getirildiği atomlaştırıcı, çalışılan dalga boyunu diğer dalga boylarından ayrıştırılmasına yarayan monokromatör ve ışık şiddetinin ölçüldüğü dedektördür [63]. 27

47 ÖRNEK GİRİŞİ IŞIN KAYNAĞI ATOMLAŞTIRICI DALGA BOYU TAYİN ALETİ OKUYUCU DEDEKTÖR Şekil 2.8. AAS nin bileşenleri Bir atomlaştırıcıda uyarılmış ve uyarılmamış atomik türlerin sayıları arasındaki oran, sıcaklığa bağlıdır. Bu etkinin büyüklüğü, N j /N 0 = P j /P 0 exp (-E j / kt) şeklinde ifade edilen Boltzmann eşitliği ile verilir. Burada N j ve N 0 sırasıyla uyarılmış haldeki ve temel haldeki atomların sayısı, k Boltzmann sabiti, T Kelvin olarak sıcaklık ve E j ise uyarılmış hal ve temel hal arasındaki joule cinsinden enerji farkıdır. P j ve P 0 büyüklükleri ise her bir kuantum seviyesindeki eşit enerjili hallerin sayısı ile belirlenen istatistiksel faktörlerdir. 28

48 Işık Kaynakları Atomik absorpsiyon ölçümlerinde emisyon çizgi genişliğinin, absorpsiyon çizgi genişliğinden dar olması önemlidir. Aksi takdirde düşük absorbans değerleri hassasiyette azalmalara neden olacaktır [64]. Diğer taraftan, hat genişliklerinin çok az olması moleküler absorpsiyonda karşılaşılmayan ölçme sorunları yaratır. Bir atomik absorpsiyon hattının genişliği (0,002-0,005 nm) kadar ışın bandı verebilecek bir monokromatör yoktur. Bu durumda sürekli bir kaynak kullanıldığında monokromatörden bir dalga boyunda gelen ışının çok az bir bölümü absorplanır; çıkan bandın şiddeti, gerçekte o bandı oluşturan ışının şiddetine göre küçüktür. Bu koşullarda Beer kanunu uygulanamaz ve yöntemin hassasiyeti de önemli derecede düşer. Bu sorun, absorpsiyon analizinde kullanılan dalga boyu (bir tane) ile aynı dalga boyunda bir hat yayan ışın kaynağı kullanılarak çözülebilir. Örneğin, sodyumun absorpsiyon analizinde 589,6 nm'deki hat ile çalışıldığında kaynak olarak bir Na buharı lambası kullanılır. Gaz Na atomları lamba içinde elektrik boşalması ile uyarılırlar; uyarılan atomlar düşük enerji seviyelerine dönerlerken ışın yayarlar (emisyon). Çıkan ışın rezonans absorpsiyon hattı ile aynı dalga boyundadır. Özel olarak dizayn edilen bir kaynak ile band genişlikleri absorpsiyon band genişliklerinden daha dar olan emisyon hatları elde edilebilir. Ayrıca absorpsiyon ölçmelerinde çıkan emisyon bandını yok eden bir monokromatörle sadece absorpsiyon spektrumu elde edilebilir. Böylece, analizde kullanılan ışın, absorpsiyon pikinin band genişliğini ölçebilecek şekilde sınırlandırılmış olur. Bu koşullarda Beer kanununa uygunluk ve hassasiyet daha yüksektir [61] Oyuk Katot Lambaları Atomik absorpsiyon ölçmelerinde kullanılan en uygun kaynak oyuk katot lambalarıdır. Bunlarda kapalı bir cam tüp içinde tungsten bir anot ile silindirik bir katot bulunur. Cam tüp 1-5 torr basınçta neon veya argon gazı ile doldurulmuştur ve katot, spektrumu alınacak metalden yapılmıştır. 29

49 Elektrotlar arasına bir potansiyel uygulandığında gaz iyonlaşır ve iyonların elektrotlara doğru hareket etmesiyle 5-10 ma dolaylarında bir akım doğar. Eğer potansiyel yeteri kadar büyükse gaz halindeki katyonların kinetik enerjisi katot yüzeyinden bazı metal atomlarını çıkarabilecek ve bir atomik bulut yaratabilecek seviyededir; bu işleme "püskürtme" denir. Püskürtülen metal atomlarının bir kısmı uyarılmış haldedirler ve bilinen şekilde kendi karakteristik ışınını yayarlar. Sonunda metal atomları katot yüzeyine veya tüpün cam duvarlarına geri difüzlenir. Katodun silindirik yapısı ışını tüpün belirli bir bölgesinde yoğunlaştırır; bu tasarım geri dönen metal atomlarının cam duvarlar yerine katoda yönelmelerini de sağlar. Oyuk katot lambanın verimi geometrisine ve çalışma potansiyeline bağlıdır. Yüksek potansiyeller, dolayısıyla yüksek akımlar daha büyük şiddette ışın yaratırlar. Bu avantaj, emisyon hatlarında Doppler genişlemesi etkisinin artışı nedeniyle kısmen azalır. Ayrıca, yüksek akımlar atom bulutundaki uyarılmamış atomların sayısını da artırır; bunlar ise uyarılmış atomlardan çıkan ışını absorplama yeteneğindedirler. Bu kendini absorplama, özellikle emisyon bandının merkezinde, ışının şiddetini düşürür. Oyuk katot tüpleri çeşitli şekillerde üretilir. Bazılarının katotları bir kaç metal karışımından hazırlanır; bu tip lambalarla bir elementten daha fazla elementin analizi yapılabilir [61]. AAS nin dezavantajı her element için ayrı bir oyuk katot lambası gerektirmesidir. Bu sebeple, birden fazla elementi aynı anda tayin edebilmek için incelenecek elementlerin alaşımlarını içeren lambalar tasarlanmıştır. Ancak bunlarda lambanın emisyon şiddetinin azalması ve bunun sonucunda da gözlenebilme sınırı artar. Oyuk katot lambasına uygulanan gerilim dolayısıyla yüksek akım daha şiddetli ışımaya yol açar. Bu avantaja karşın lambadan oluşan hatların Doppler genişlemesi artar [64]. 30

50 hollow (oyuk katot) Şekil 2.9. Oyuk katot lambası Elektrotsuz Boşalım Lambaları Elektrotsuz boşalım lambaları, As, Se, Sb, Hg gibi uçucu ve düşük dalga boylarında absorpsiyon ve emisyon yapabilen elementler için geliştirilmiştir. Bu lambalar, oyuk katot lambalarından daha şiddetlidir ama bir miktar düşük kararlılıktadır. Bu lambalar, ilgilenilen metalin küçük bir miktarını içerir ve birkaç torr basınçta argon gibi inert bir gazı içeren kapalı kuvars tüpten yapılmıştır. Bu lambalar elektrot içermez; onun yerine, şiddetli bir radyo frekansı veya mikro dalga ışınının sağladığı alanla atomlar uyarılır. Önce argon atomları iyonlaşır; bu iyonlar, uygulanan alanın yüksek frekans bileşeni tarafından hızlandırılır. Hızlı iyonlar, spektrumu istenen atomlara çarpıp onları uyarırlar. Elektrotsuz boşalım lambaları 15 veya daha fazla element için ticari olarak mevcuttur. Bu lambalar oyuk katot lambalarından tipik olarak 5 ila 100 kere daha şiddetlidir, 100 KHz den 100 MHz bölgesinde ve oda sıcaklığında çalışmaktadırlar. Ayrıca, bu lambalar AAS seçiciliğini geliştirmede oyuk katot lambalarının üzerine iki veya üç kat iyileşme sağlar ama daha pahalıdırlar. 31

51 Şekil Elektrotsuz boşalım lambası Atomlaştırıcı Absorpsiyon hücresi olarak da adlandırılan atomlaştırıcının görevi, analizi yapılacak elementin temel düzeydeki atom buharını oluşturmaktır. AAS tekniğinin başarısı, atomlaştırmanın etkinliğine bağlı olduğundan, düzeneğin en önemli bileşeni atomlaştırıcıdır. Atomik spektroskopi cihazlarında iki tip atomlaştırıcı bulunur. Bunlar, atomik emisyon, absorpsiyon ve fluoresans ölçmelerinde kullanılan alevli atomlaştırıcılar ve sadece atomik absorpsiyon ile fluoresans ölçmelerinde kullanılan alevsiz atomlaştırıcılardır Alevli Atomlaştırıcılar Alevli atomlaşma sisteminin amacı serbest analit atomlarının üretilerek, karakteristik dalga boyu üreten ışık kaynağı altında uyarılmış hale getirmektir. Sistem bir nebulizer (sisleştirici), bir sprey odası, bir burner (alevleştirici) ve bir alevden oluşur. 32

52 Alev atomlaşmasındaki işlem sırasıyla şöyledir; nebulizer numune çözeltisini emerek sprey odasına gönderir. Burada iyi bir şekilde aerosol haline getirilerek aleve gönderilir. Alevde yüksek sıcaklıkta çözücü buharlaştırılarak, oyuk katot lambadan gelen ışık ile alevdeki atomlar uyarılır ve absorplanmış ışık miktarı ölçülür [65]. Alev içinde, analiz elementinin atomlarından başka CO 2, CO, C, H 2 O, O 2, H 2, H, OH, NO, N 2 gibi birçok yanma ürünleri de oluşur. Eğer atomlaşma sürecini KCl(k)=K+(aq) + Cl-(aq) eşitliğini göz önüne alarak çıkartacak olursak, çözelti K de aleve girdikten sonra; İlk önce çözücü hızlı bir şekilde buharlaşıp, katı bir aerosol oluşur, K + (aq) + Cl - (aq)=kcl (k) Katı parçalar erir ve buharlaşır, KCl(k)=KCl(g) Molekül veya moleküllerden ayrı teşekkül buhar tek atomlara dönüşür, KCl(g)=K(g)+Cl(g) Tek atomlar çarpışma ile enerji absorplar, uyarılmış hale gelir ve iyonize olurlar, K(g) K*(g) veya K(g) K + (g)+e - Serbest atomlar ışık kaynağından gelen enerjiyi absorplar. K(g)+hv=K*(g) şeklinde olur. FAAS de alevin oluşturulduğu iki tür burner (yakıcı) kullanılır. Birincisi; örnek çözeltisinin yanıcı ve yakıcı gazların birbiriyle temas etmeden ayrı ayrı taşınarak yakıcı başlığın hemen çıkışında karşılaştıkları ön - karıştırmasız (turbulent) yakıcılardır. 33

53 İkincisi ise; nebulizerin olduğu örnek çözeltisinin yakıcı gaz akımı ile boşluğa taşınıp, burada karıştırılarak uygun boyuttaki aerosola dönüştürülüp uygun damlacıklar halinde aleve gönderilen ön - karıştırmalı (premiks burner) yakıcılardır. [65] Şekil 2.11 de ön - karıştırmalı yakıcı gösterilmektedir. Şekil Ön - karıştırmalı yakıcı Çizelge 2.4 te en çok kullanılan alev türleri ve bunların maksimum sıcaklıkları verilmiştir. Yükseltgen olarak hava kullanıldığında, çeşitli yanıcılarla 1700 o C o C sıcaklıklar elde edilebilir. Bu sıcaklıklarda, sadece kolaylıkla bozunan örnekler atomlaştırılır. Daha refrakter örnekler için, oksijen veya nitröz oksit yükseltgen olarak kullanılmalıdır. Yaygın olarak kullanılan bu yanıcılar, bu yükseltgenle 2500 o C o C arasında sıcaklık oluşturur. Gaz akış hızı yanma hızını aşmazsa, alev bek içinde kendi kendine geriye ilerler. Akış hızı arttıkça, akış ve yanma hızlarının eşit olduğu bir noktaya ulaşıncaya kadar alev yükselir. Bu bölge alevin kararlı olduğu yerdir. Yüksek akış hızlarında, alev yükselir ve sonunda bekin söndüğü noktaya ulaşır. Bu faktörler, yanıcı/yakıcı karışımının akış hızını kontrol etmenin önemini gösterir. 34

54 Çizelge 2.4. Alevlerin özellikleri Yanıcı gazlar Yakıcı gazlar Sıcaklık ( o C) Maksimum Yanma Hızı (cm s -1 ) Doğal gaz Hava Doğal gaz Oksijen Hidrojen Hava Hidrojen Oksijen Asetilen Hava Asetilen Oksijen Asetilen Nitröz Oksit Bir alevdeki önemli bölgeler, alttan üste doğru taban, iç koni, reaksiyon bölgesi ve dış ceket şeklinde tanımlanır. Bu bölgelerin görünümü ve bağıl büyüklüğü yanıcı/yakıcı gaz oranına olduğu kadar, yanıcı ve yakıcı yükseltgenin tipine de bağlıdır. Örnek aleve küçük damlacıklar halinde tabandan girer. Bu bölgede örnekteki su buharlaşır; bazı örnekler iç koniye katı tanecikler halinde girerler. İç konide buharlaşma ve parçalanma ile atomik haller oluşur; uyarılma ve absorpsiyon işlemlerinin olduğu yer de bu bölgedir. Reaksiyon bölgesinde atomlar oksitlerine dönüşürler, dış ceket kısmına geçerler ve alevden dışarı atılırlar. Aleve püskürtülen örneğin her damlacığı bu sırayı izlemez; taneciklerin büyüklüğü ve püskürtülme hızına göre örneğin önemli bir kısmı alevden değişmemiş olarak çıkar gider. Şekil 2.12 de alevin bölgeleri görülmektedir. 35

55 Şekil Bir alevin bölgeleri Atomlaştırıcı ünitesinin kısımları Nebulizer (Sisleştirici) Atomik spektrometri analizlerinde, numuneler genelde sulu ortamda çözülür ve sonra bu sıvının ince sise veya aerosola dönüştürüldüğü bir sisleştirici vasıtasıyla atomlaştırıcıya verilir. En genel sisleştirici tipi, bir kapiler borunun ucu etrafında akan gazın yüksek basınçlı akıntısı ile sıvı numunenin bu kapiler içine emildiği (Bernaulli etkisi), eş merkezli borulu pnömatik tipte bir sisleştiricidir. Bu sıvı taşıma işlemine püskürtme denir. Yüksek hızlı gaz, sıvı numuneyi çeşitli boyutlarda ince damlacıklara parçalar ve sonra bunları atomlaştırıcıya taşır. Alev başlığı Alevin etkisiyle atom buharlarının oluştuğu ve bunların ışın kaynağından gelen ışığı absorbe ettikleri yerdir. Yakıt gaz, alev başlığına düzgün bir şekilde akar ve yaprak şeklinde düzgün bir alev meydana gelir. 36

56 Burada en önemli nokta alev sıcaklığıdır. Alev sıcaklığı iyonlaşmaya yol açamayacak kadar düşük, atom buharlarını oluşturabilecek kadar yüksek olmalıdır. Yüksek absorbans değerleri elde etmek için alev başlığı ayarı da önemli bir faktördür. Bu nedenle alev başlığının optik yola göre konumunun çok iyi ayarlanması gerekir Elektrotermal Atomlaştırıcılar Alev atomik absorpsiyonu basit, tekrarlanabilir ve iyi sonuçlar elde edilen bir yöntemdir. Fakat sınırlandırılmış bir seçiciliği vardır. Birçok sayıda element için fırın teknikleri, alev tekniklerinden daha hassastır ve alev tekniği ile ölçümü mümkün olmayan 100 kat daha küçük derişimlerin ölçümü mümkündür [66]. AAS de atomlaştırıcı olarak alev dışında sistemler de geliştirilmiştir. Bunların biri, elektrotermal atomlaştırıcı olarak da adlandırılan grafit fırınlardır. Elektrotermal atomlaştırıcılar, ısıtılmaları için ayrı bir güç kaynağı gerektirirler ve daha pahalı sistemlerdir. Fakat aleve oranla birçok üstünlüğe sahiplerdir. Bu tür atomlaştırıcılar, çok küçük örnek hacimleri (5-50 µl) gerektirirler; bunların kullanımı ile aleve püskürtülmesi zor olan viskozitesi yüksek sıvılarla da çalışılabilir. Atomik buharın ışık yolunda kalma süresinin daha fazla olması nedeniyle bunlarda duyarlılık aleve oranla çok daha fazladır. Ayrıca rezonans hatları vakum ultraviyole bölgeye düşen elementlerin analizleri, oksijenin bu dalga boylarındaki şiddetli absorpsiyonu nedeniyle alevde mümkün değilken, asal gaz atmosferinde çalışan elektrotermal atomlaştırıcıların kullanılması ile gerçekleştirilebilir. Şekil 2.13 te grafit fırın kesiti görülmektedir.. Numune Işık demeti Monokromatör Şekil Bir grafit fırının kesiti 37

57 AAS de, elektrotermal atomlaştırıcılara örnek çözeltisi, küçük bir delikten enjekte edilir ve uygulanan ısıtma programları ile örneğin atomlaşması sağlanır. Bu ısıtma programında, kurutma basamağı adı verilen birinci basamakta, çözücü buharlaştırılır. Bunun için fırın, 30 saniye süreyle çözücünün kaynama noktasının biraz üstündeki bir sıcaklıkta tutulur. Sulu çözeltiler için bu sıcaklık genellikle 110 o C olarak seçilir. Külleme basamağı denilen ikinci basamakta ise, çözeltide bulunan tüm uçucu bileşenler ve organik maddeler buharlaştırılır. Özellikle uçuculuğu fazla olan elementlerin analizinde bu basamak çok kritiktir. Çünkü sıcaklığın fazla arttırılması, ilgilenilen elementin de atomlaşma öncesi ortamdan uzaklaşmasına yol açar. Örnek çözeltisinin özelliklerine göre bu sıcaklık, o C arasında seçilir ve fırın 45 s süreyle bu sıcaklıkta tutulur. Üçüncü basamakta, yani atomlaşma basamağında fırın, ilgilenilen elementin gaz halinde atomlarının elde edildiği sıcaklığa ısıtılır. Analizi yapılacak elemente göre fırın bu basamakta, o C arasında bir sıcaklıkta tutulur. Örnekteki elementin absorpladığı ışık bu basamakta ölçülür. Sinyaller genellikle bir yazıcı kullanılarak alınır ve değerlendirme için pik yüksekliği veya pik alanları ölçülür. Son basamak olan temizleme basamağında sıcaklık, maksimum değerine çıkarılarak grafit fırın içindeki tüm atıkların uzaklaşması sağlanır Özel Atomlaştırma Teknikleri Atomik absorpsiyon tekniklerinde halen en yaygın numune verilme teknikleri, alevler ve elektrotermal atomlaştırıcılardır. Fakat başka atomlaştırma yöntemleri de vardır. Hidrür Yöntemi Hidrür Sistemli AAS çok düşük miktarlardaki Hg, Se, Sb, Bi, Ge, Te, Sn ve Pb gibi elementlerinin belirlenmesinde oldukça hassas bir yöntemdir. 38

58 Hidrür buharı oluşturma yöntemine dayanan bu yöntem ile bu elementler hidrat formlarına dönüştürülür. Örneğin; sodyum bor hidrür reaktifi (NaBH 4 ) asit çözeltisi içerisinde As ve Se ile birleştiğinde bu elementler uçucu hidrürlerine dönüşür. Hidrür buharları yanma başlığı üzerine yerleştirilmiş özel kuvartz cam hücre içerisine gönderilir. Monokromatörden gelen bir ışık demeti grafit tüp içerisine yönlendirilir ve atomlarına ayrılmış olan element tarafından absorbe edilen ışık miktarı dedektör tarafından ölçülür. Her element için karakteristik olan dalga boyunda absorbe edilen enerjinin miktarı numune içerisindeki elementin derişimi ile orantılıdır [67]. Soğuk Buhar Yöntemi Civanın buhar basıncı düşük ve difüzyon hızı yüksektir. Gözlenebilme sınırını düşürmek ve moleküler absorpsiyon, saçılma gibi en önemli engellemelerin önüne geçmek için soğuk buhar yöntemi uygulanmaktadır. Burada çözeltide bulunan Hg(II) asitli ortamda SnCl 2 veya NaBH 4 çözeltisi ile elementel civaya dönüşür ve oluşan elementel civa atomları hava, argon gibi taşıyıcı gazla absorpsiyon hücresine gönderilir. Atomların absorpsiyon ortamında daha uzun süre kalmasını temin için grafit fırın veya alev yerine cm uzunluğunda özel kuvarz hücreler kullanılmaktadır. Bu yöntemle 1 µg L -1 miktarındaki civayı kolayca tayin edebilmek mümkündür. Ayrıca matriks engellemelerinin de önüne geçilmiş olur Dedektörler AAS de ışık sinyalinin elektrik sinyaline dönüştürülmesi için dedektörler kullanılır. Bu dedektörlerde fotokatot yüzeyinde foton çarpması ile fırlatılan elektronlar diot denilen yüzeylere doğru elektriksel alanda hızlandırılır ve dioda çarpan her bir elektron, diot yüzeyinden birkaç elektron daha koparır. Böylece sayıları giderek artan elektronlar en sonunda bir anotta toplanarak elektrik akımına çevrilir. 39

59 Bir dedektörün ışığa karşı duyarlı olması, ışık şiddeti ile doğru orantılı bir sinyal üretmesi, üzerine düşen ışığa cevap verme, yani sinyal üretme süresinin kısa olması, kararlı olması ve üretilen elektriksel sinyalin yardımcı devrelerle çoğaltılması istenir [63]. Ultraviyole ve görünür bölgenin tümünde yeterli duyarlılığa sahip bir dedektör bulmak zordur. Bu nedenle ultraviyole bölge ile görünür bölgenin kısa dalga boylarında Cs, Sb gibi görünür bölgenin daha uzun dalga boylarında ise Se katotlu tüpler kullanılır Monokromatörler (Dalgaboyu seçicileri) Polikromatik ışıktan monokromatik ışık elde edilmesini gerçekleştiren düzeneğe monokromatör adı verilir. Monokromatör iki slitten (bir giriş, bir çıkış) ve dağıtıcı bileşenden (bir prizma ve karşılayıcı) oluşur. Monokromatörün ana görevi, oyuk katot lambasının yaydığı, incelenen elementin rezonans hattını diğer hatlardan ayırmaktır. Ayırma prizmanın veya karşılayıcının büyüklüğüne ve dağılım karakterine bağlıdır ayrıca spektrometrenin optik sistemiyle ve monokromatörün slit genişliğiyle de yakından ilgilidir. Bir monokromatörün ayırım gücü ise onun yakın absorpsiyon bandlarının veya yakın iki spektral bandın ayırım yeteneğine bağlıdır. Bir cihazın kalitesi spektrometrik tekniklerde (UV - Visible veya Plazma - AES gibi) büyük ölçüde monokromatörün niteliğine veya onun spektral band genişliğine bağlıdır. Ama atomik spektroskopide rutin analizler için küçük slit aralığının kullanılmasına gerek yoktur [64] Tek - Işık Yollu Spektrofotometreler En basit bir spektrofotometre de kaynaktan çıkan ışık, bir mercek ile toplanarak monokromatöre gönderilir ve dalga boyu seçiminden sonra bir aralıktan geçirilerek örnek üzerine düşürülür. Örneğin ışığı absorplama miktarı uygun bir dedektörle ölçülür, bu sinyal elektronik olarak çoğaltılır ve bir galvanometrede okunur. Bu bileşenlerin tümünün aynı ışık yoluna yerleştirildiği böyle bir spektrofotometreye tek ışın yollu spektrofotometre adı verilir. 40

60 Bu cihazlarda tek bir ışın demeti kullanılır. Sıfır ayarı ve ölçüm işlemleri ayrı ayrı yapılır. Bu tip cihazların tasarım şekli ve çalışma prensibi Şekil 2.14 te verilmiştir. Şekil Tek - ışık yollu spektrofotometre Tek ışık yollu spektrofotometrelerin basit ve ucuz olmalarının yanında hassas ölçüm yapabilmeleri nedeniyle de tercih edilir. Kantitatif analizler için oldukça uygun cihazlardır Çift - Işık Yollu Spektrofotometreler Her dalga boyunda sıfır ve özellikle yüz ayarlarının yapılması, oldukça zaman alıcı bir işlemdir. Spektrofotometrede, monokromatörden çıkan ışığın eşit şiddette iki demete bölünerek birinin örneğe, diğerinin ise sadece çözücünün bulunduğu kaba gönderilmesi ile bu işleme gerek kalmaz. Böylece örnekteki geçirgenlik değeri sürekli olarak çözücününki ile karşılaştırılmış olur. İkiye ayrılan ışık, iki ayrı dedektörle algılanır ve dedektörlerde oluşan sinyallerin oranı ölçülür. Bu tür aletlere çift ışık yollu spektrofotometreler denir. Burada iki dedektörün tam uyumlu olması, yani eşit şiddetteki ışık ile aynı sinyali oluşturması gerekir. Çift ışık yollu cihazlar, tek ışık yollu cihazlara göre hem optik hem de elektronik yönden daha karışıktır. Çift ışık demetli cihazların en önemli avantajı zaman kazandırmamaları ve voltaj değişikliklerinden etkilenmemeleridir. Tek ışın demetlilere göre hassasiyetleri daha düşüktür. Şekil 2.15 te çift - ışık yollu spektrofotometre görülmektedir. 41

61 Şekil Çift - ışık yollu spektrofotometre Atomik Absorpsiyon Spektroskopisinde Girişimler Bir element ya da molekülün başka bir elementin tayinini engellemesine girişim denir. Atomik absorpsiyon spektroskopisinde, analiz yapılacak elementin özelliklerine göre girişimlere rastlanabilir. Girişimler hem kesinliği hem de doğruluğu etkileyebilir. Spektrokimyasal analizlerde girişimler birçok niteliğe göre sınıflandırılabilir. Bu girişimleri, spektral, kimyasal, iyonlaşma girişimleri olarak sınıflandırmak mümkündür Spektral Girişimler Atomlaşma sonucu oluşan bazı katı parçacıkların kaynak ışığını saçması veya girişim yapan bir türün analitik sinyal ile çakışan bir dalga boyunda ışın absorplaması spektral girişim oluşturur [62]. Oyuk katot kaynaklarının emisyon çizgilerinin çok dar olması nedeniyle, çizgilerin örtüşmesinden ileri gelen girişim az görülür. Böyle bir girişimin oluşması için iki çizgi arasında 0,1 Ǻ dan daha az fark olması gerekir. 42

62 Spektral girişimler atomik spektroskopide aşağıdaki nedenlerden dolayı meydana gelir: 1. Analitik çizginin başka bir elementin absorpsiyon çizgisi ile çakışması, 2. Gaz halindeki moleküllerin analit ışığını absorplaması, 3. Numune hacmindeki diğer kısımların ışık saçılmasına neden olması, Moleküler absorpsiyon ve partiküller tarafından ışığın saçılmasıyla oluşan spektral girişimlerin yok edilmesi için değişik yöntemler önerilmiştir. Zemin Absorpsiyonu Örnek çözeltisinde bulunan çok atomlu türlerin (moleküler ya da radikaller) ışığı absorplaması analizinde çok ciddi sorunlara yol açar. Bu tür engellemeler, zemin engellemesi olarak adlandırılır. Zemin absorpsiyonu adı da verilen bu engelleme atomik absorpsiyon spektroskopisi yönteminde en önemli hata kaynağıdır. Zemin engellemesine küçük parçacıkların ışığı saçmasının da katkısı vardır. Oyuk katot lambasının yaydığı ışımanın atomlaştırıcı ortamındaki tanecikler tarafından saçılması Rayleigh yasasına uyar ve saçılmanın şiddeti; eşitliği ile verilir. Burada r saçılan ışığın şiddeti, N birim hacimdeki tanecik sayısı, v parçacık hacmi, λ ise dalga boyudur. Görüldüğü gibi saçılma ile kaybedilen ışık şiddeti kullanılan dalga boyu ile ters orantılıdır. Absorpsiyon hücresinde bulunan molekül ya da radikallerin ışığı absorplaması, alevli ve özellikle grafit fırınlı atomlaştırıcılarda, önüne geçilmesi için özel yöntemler gerektiren bir engellemedir. 43

63 Atomlaşma sıcaklığı düşük bir elementin alevli atomlaştırıcıda analizi sırasında alevde oluşan oksit, hidroksit, siyanür türü kararlı bileşikler, elementin atomlaşma sıcaklığında bile bozunmayarak oyuk katot lambasının yaydığı ışımaya absorplarlar. Zemin engellemelerinin düzeltilmesi için çeşitli yöntemler önerildiğinden bahsedilmiştir. Bu yöntemler çift - hat yöntemi, sürekli ışık kaynağı kullanımı yöntemi, Zeeman etkisi yöntemi ve Smith - Hieftje yöntemleridir. Bu yöntemler detaylandırılacak olursa; Çift - hat yöntemi, absorbansın, iki farklı dalga boyunda iki kez ölçülmesi ilkesine dayanır. Birinci ölçüm analizi yapılan elementin ışığı absorpladığı karakteristik dalga boyunda yapılır. Elde edilen absorbans, analizi yapılan elementin atomlarının absorbansı ile zemin engellemesine neden olan diğer türlerin absorbanslarının toplamına eşittir. İkinci ölçüm ise, analizi yapılan elementin atomlarının absorpsiyon yapamayacağı fakat birinci dalga boyuna çok yakın bir dalga boyunda yapılır. Bu dalga boyu bir asal gaz veya başka bir elementin oyuk katot lambasından elde edilen bir hat olabilir. İkinci dalga boyundan ölçülen absorbans, sadece zemin engellemesine neden olan türlerin neden olduğu absorbanstır. İki ölçüm arasındaki fark, örneğe ait gerçek absorbans değerini verir. Bu yöntem iki ayrı ölçümün art arda yapılmasını gerektirdiği için çok zaman alıcı bir yöntemdir. Fakat son yıllarda gerektirdiği çift ışık yollu AAS ile bu sorun ortadan kaldırılabilir. Birinci ışık yolunun önüne konulan bir monokromatör analiz elementinin absorpsiyon hattına ayarlanırken, ikinci ışık yoluna konulan ikinci bir monokromatör zemin etkilerinin düzeltilmesi için seçilen dalga boyuna ayarlanır. Burada iki monokromatör çıkış aralık genişliklerinin aynı olmasına özen gösterilmelidir. 44

64 Zemin engellemelerinin düzeltilmesi için sürekli ışık kaynağı kullanımı yönteminde, spektrofotometreye oyuk katot lambasına ek olarak, döteryum veya halojen lambası gibi geniş bir dalga boyu aralığında ısıma yapabilen bir ışık kaynağı yerleştirilir. Bu iki kaynağın yaydığı ışımalar, Şekil 2.16 da görüldüğü gibi, bir ışık bölücü yardımıyla atomlaştırıcıya art arda ulaştırılır. Oyuk katot lambasının yaydığı ışık, atomlaştırıcıda bulunan analiz elementin atomları ve zemin engellemesine neden olan türler tarafından absorplanır. Sürekli ışık kaynağının yaydığı ışığın analiz elementinin atomları ışığın şiddetine oranla ihmal edilebilecek kadar azdır. Böylece, sürekli ışık kaynağının yaydığı ışımanın sadece zemin engellemelerine neden olan moleküler ve diğer türler tarafından absorplandığı kabul edilebilir. Şekil Zemin değerinin düzeltilmesi için sürekli ışık kaynağı kullanımı Zemin engellemelerinin düzeltilmesi için en yaygın olarak kullanılan bu yöntemde, uygun elektronik sistemlerde bu iki sinyalin farkı ölçülür. İki sinyal arasındaki fark, örneğin gerçek absorbans değerini verir. Son yıllarda geliştirilen bir başka yöntemde ise kuvvetli bir manyetik alanda bir atomun elektronik enerji düzeylerinin yarılması ilkesinden yararlanılır. Zeeman etkisi adı verilen bu olayda her bir elektronik geçiş için birçok absorpsiyon hattı oluşur ve bu hatların dalga boyları birbirlerinden 0,01 nm kadar farklıdır. 45

65 Absorpsiyon olayındaki elektronik geçiş türüne göre çeşitli yarılma şekilleri oluşabilir. En basit yarılma, singlet düzeyler arasında gözlenen ve enerji düzeyinin merkezi bir π hattı ile bu hattın iki yanında eşit aralıklarla gözlenen σ hatlarından oluşan yarılmadır. Normal Zeeman etkisi adı verilen bu olay Şekil 2.17 de görülmektedir. Şekil Normal Zeeman etkisi Bu üç bileşenin absorbanslarının toplamı, orijinal hattın absorbansına eşittir. Kural dışı Zeeman etkisi adı verilen yarılmalarda ise oluşan π ve σ hatları kendi aralarında tekrar yarılırlar. Zeeman etkisinin AAS yönteminde zemin etkilerinin giderilmesi amacı ile kullanılmasında ise manyetik alanın atomlaştırıcıya veya oyuk katot lambasına uygulanır. Manyetik alanın atomlaştırıcıya uygulanması tekniğinde, analiz elementi atomlarının π ve σ bileşenlerinin polarize ışıkla etkileştikleri zaman farklı davranmalarından yararlanılır. Şekil 2.18 de görüldüğü gibi, oyuk katot lambasından çıkan ışıma dönen bir polarizörden geçecek birbirine dik iki bileşene ayrılmaktadır. Bu bileşenlerden biri uygulanan manyetik alana paralel iken diğeri diktir. 46

66 Uygulanan manyetik alan ile oluşan analiz elementinin karakteristik dalga boyu ile aynı değerde olan π bileşeni, manyetik alana paralel polarize ışığı absorplarken, σ hatları dik polarize ışığı absorplar. π bileşeninin yaptığı absorpsiyon analiz elementinin atomik absorpsiyonu ile ortamda bulunan ve engellemeye neden olan türlerin absorpsiyonunu içerir. Dedektöre peş peşe düşen bu iki sinyal uygun elektronik devrelerle birbirinden çıkarılarak kaydediciye ulaşır. Böylece analiz elementinin atomlarına ait absorbans değeri elde edilmiş olur. Şekil Zeemann etkisinin zemin engellemelerinin giderilmesinde kullanımı Zemin etkilerinin düzeltilmesi amacı ile kullanılan bir diğer yöntem ise Smith - Hieftje yöntemi olarak bilinen ve yüksek akım değerlerinde çalıştırıldıklarında oyuk katot lambasının yaydığı ışımanın öz absorpsiyonu ilkesine dayanan bir yöntemdir. Yüksek akım değerlerinde çalıştıklarında oyuk katot lambasının atomlaşması, lamba içinde temel enerji düzeyinde bir atom bulutunun oluşmasına neden olur. Uyarılmış enerji düzeyine çıkan atomların temel enerji düzeyine dönerken yaydıkları ışıma, bu atom bulutu tarafından absorplanır ve bu olaya öz absorpsiyon adı verilir. Lambanın yüksek akımda çalıştırılmasının bir diğer etkisi ise uyarılmış türlerin emisyon bantlarını genişletmesidir. Bu iki olayın net sonucu oyuk katot lambasının yaydığı ışımanın, kesikli çizgilerle gösterilen analiz elementinin absorpsiyon hattı dalga boyunda şiddeti azalmakta ve bu emisyon hattı atomların absorplayamayacağı kadar genişlemektedir. 47

67 Bu olaya zemin düzeltme yönteminde, oyuk katot lambası, önce düşük akımda ve hemen peşinden yüksek akımda çalışacak şekilde programlanır. Lambanın düşük akımda çalışması sırasında elde edilen absorbans değeri hem analiz elementi atomlarının absorbansını hem de ortamda bulunan engelleyici türlerin absorbansını içerir. Lambanın yüksek akımda çalıştırılması ile elde edilen sinyal ise sadece engelleyici türlerin absorbansı olduğundan iki değer arasındaki fark düzeltilmiş absorbans değeridir Kimyasal Girişimler Kimyasal girişimlerle spektral girişimlere göre daha çok karşılaşılır. Uygun koşulların seçilmesiyle bu gibi etkiler en düşük düzeye indirilebilirler. Kimyasal engellemeler, atomlaştırıcılarda oluşan kimyasal tepkimelerin sonucudur. Özellikle alevli atomlaştırıcılarda, analizi yapılacak elementin oksijenle tepkimeye girerek kararlı bileşikler oluşturması atom derişiminin azalmasına, dolayısıyla absorbans değerinin gerekenden daha küçük elde edilmesine neden olur. Kararlı oksitler, atomlaştırıcı sıcaklığında bozunmayan bileşiklerdir. Alüminyum ve demir, düşük sıcaklıklardaki alevlerde kararlı Al 2 O 3 ve Fe 2 O 3 türü oksitler oluşturur. Ayrıca bor, titan, tungsten, uranyum, vanadyum ve zirkonyum da bu tür oksitler oluşturur. Oksit oluşumu, alevdeki oksijen miktarının azaltılması ile önlenebilir. Örneğin hava asetilen alevi yerine N 2 O - C 2 H 2 alevi kullanılarak ortamdaki oksijen derişimi azaltılabilir. Kimyasal engellemeleri gidermenin bir başka yolu da spektroskopik tampon maddeler kullanmaktır. Spektroskopik tampon, kimyasal engellemeye neden olan bileşenlerden birisi ile tepkimeye girerek kararlı bileşiklerin oluşmasının önüne geçer. Örneğin fosfat varlığında kalsiyum analizi yapılırken ortama lantan tuzu eklenir. Böylece, lantan iyonu fosfat ile tepkimeye girerek kalsiyum fosfatın oluşmasını engeller. 48

68 İyonlaşma Girişimi Alevlerde atom iyon dengesinin bulunması, alev spektroskopisinde pek çok önemli sonuç doğurur. Örneğin, alkali metallerin (özellikle potasyum, rubidyum ve sezyum) atomik emisyon veya absorpsiyon hatlarının şiddetleri sıcaklıktan karmaşık bir biçimde etkilenir. Artan sıcaklıklar, Boltzmann denklemine göre uyarılmış atomların artmasına neden olur; bu etkiye karşın, Me Me + + e- dengesi sonucu iyonizasyonla oluşan atomların derişimi azalır. Böylece, bazı koşullarda daha yüksek alevlerde emisyon veya absorpsiyonda azalma gözlenir. Alkali metallerin analizlerinde düşük uyarılma sıcaklıklarının kullanılması bu nedenledir. İyonizasyon denklemlerindeki kaymalar bir "iyonizasyon durdurucu" ile önlenebilir. Bu tür bir madde aleve yüksek derişimde elektronlar verir ve analitin iyonlaşmasını engeller Atomik Absorpsiyon Spektroskopisinin Uygulamaları Atomik absorpsiyon spektroskopisi ile nicel analiz, moleküllerin ışığı absorpsiyonun da olduğu gibi, Beer - Lambert yasasına dayanır, yani ortama gelen ışıma şiddetinin, I 0, ortamdan çıkan ışıma şiddetine, I, oranının logaritması olarak tanımlanan absorbans, A, ilgilenilen elementin derişimiyle doğru orantılıdır. AAS, özellikle eser miktarlardaki metallerin nicel analizleri için çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Beer - Lambert yasasına göre ölçülen absorbans, absorpsiyon hücresindeki atom derişimiyle doğru orantılıdır. Analizi yapılacak element için, bilinen derişimde çözeltiler kullanılarak, kalibrasyon doğrusu veya standart ekleme doğrusu oluşturulur ve örnek çözeltisindeki derişim saptanır. Çevre sağlığı ve kalite kontrol amacıyla içme, kaynak, nehir, göl, deniz ve fabrika atık sularında eser element analizleri için en yaygın olarak kullanılan spektroskopik yöntem atomik absorpsiyon spektroskopisi yöntemidir. Bu sulardaki Ca ve Mg analizleri hava - asetilen alevi ile gerçekleştirilebilir. 49

69 Derişimi daha düşük elementler için grafit fırın kullanılır. Deniz suyu gibi aşırı tuz içeren örneklerde, oluşacak engellemelerin önüne geçmek için özel yöntemler geliştirilmiştir. NaCl bileşiğinin etkisinin giderilebilmesi için ortama NH 4 NO 3 eklenir ve külleme basamağının sıcaklığı 500 o C civarında tutulur. Eklenen NH 4 NO 3, kaynama sıcaklığı 1400 o C olan NaCl ile tepkimeye girerek, 500 o C nin altında bozunan NaNO 3 ve NH 4 Cl bileşiklerini oluşturur ve NaCl bileşiğinin atomlaşmaya etkisi engellenir. Böyle örneklerde, zemin engellemelerinin düzeltilmesi için uygulanan yöntemlere başvurmak gerekir. Su örneklerinde Hg analizi için soğuk buhar yöntemi, As, Bi, Sn ve Se analizleri için ise hidrür oluşturma yöntemi uygulanabilmektedir Jeolojik örneklerdeki eser element analizlerinde karşılaşılan en önemli sorun, tüm kayaçlar için geçerli bir çözme işleminin olmayışıdır. En çok uygulanan yöntem eritiş yöntemidir. Bu durumda standart çözeltiler de %1 LiBO 2 içerecek şekilde hazırlanır. HF, HCl, HClO 4, HNO 3 ve H 2 S0 4 asitleri yalnız başına veya uygun oranlarda karıştırılarak teflon bombalarda kayaç, filiz, kil gibi zor çözünen örneklerin çözünmeleri sağlanabilir. Si, Al, Ti, Ca, Mg, Sr, Fe, Mn gibi elementler için N 2 O - asetilen alevinin kullanılması önerilmektedir. Hidrür yönteminin uygulandığı elementlerin dışındaki elementlerin analizlerinde zemin engellemelerinin düzeltilmesi gereklidir. İnsan vücudunda eser miktarda bulunan elementlerin tümünün fonksiyonları henüz tam olarak belirlenmemekle beraber, bazılarının gerekli olduğu, bazılarının ise belirli bir miktarın üzerinde toksik etkiler gösterdiği kanıtlanmıştır. Hastalık teşhisi ve tedavisi amacıyla kan ve serum örneklerinde Cu, Zn, Se. Co, Cd, Mn, Mo ve V analizleri çok yaygın olarak yapılmaktadır. Bu örneklerde de karşılaşılan en önemli sorun, aşırı tuz içeriği nedeniyle zemin absorpsiyonudur. Bunun önüne geçebilmek için yapılan seyreltme, analizi yapılacak elementin gözlenebilme sınırının altına düşülmesine neden olabileceği için, zemin absorpsiyonunun düzeltilmesi için uygulanan yöntemlerden birisi kullanılmalıdır. Atomik absorpsiyon spektroskopisi ayrıca gıda endüstrisi, demir ve çelik endüstrisi cam ve seramik endüstrisi ve çimento endüstrisinde kalite kontrol amacı ile çok yaygın olarak uygulanmaktadır. 50

70 3. DENEYSEL ÇALIŞMALAR 3.1. Reaktifler Hg(II) stok çözeltisi (1000 mg L -1 ), HgCl 2 (Fluka Chemica) tuzunun uygun miktarının deiyonize suda çözünmesi ile hazırlanmıştır. Standart civa çözeltileri ise stok çözeltilerinin uygun oranda deiyonize su ile seyreltilmesi sonucu hazırlanmıştır. Deneyde kullanılan ekstraksiyon çözücüsü ise, 1-dodekanol (Merck), molekül formülü C 12 H 26 O, yoğunluğu 0,8309 g ml -1, erime noktası 24 C olan şeffaf görünümlü sıvı bir maddedir. Kimyasal formülü Şekil 3.1 de gösterilmiştir. Şekil dodekanolün yapısı İyon çifti kompleksi oluşturmak için %0,2 (w/v) crystal violet (CV - metil violet) kullanılmıştır. Bazik bir boya olan CV nin IUPAC ismi tris (4 - (dimetilamino) fenil) metilyum klorür dür. Molekül formülü ise C 25 N 3 H 30 Cl dir. Fiziksel özellikleri bakımından molekül kütlesi 407,979 ve erime noktası 205 ºC olan suda çözünmeyen bir maddedir. Kimyasal formülü Şekil 3.2 de verildiği gibidir. Şekil 3.2. Crystal violet (CV - Metil Violet) 51

71 ph 4 tampon çözeltisi uygun oranlarda asetik asit (Sigma Aldrich) ve sodyum asetat (Merck) çözeltileri kullanılarak hazırlanmıştır. Seyreltme ve yıkama işlemleri için metanol (Sigma Aldrich) kullanılmıştır. Tuz olarak civa iyonları ile negatif yüklü bileşik oluşturmak üzere katı formda 0,2 mol L -1 KI (Sigma Aldrich) kullanılmıştır. Fiziksel özellikleri bakımından molekül kütlesi 166,0028 g mol -1 ve yoğunluğu 3,123 g cm -3 tür. Yöntemin doğruluğunu ve gerçek örneklere uygulanabilirliğinin test etmek amacıyla da sertifikalı su örneği olan (fortified) TMDA-61.2, sertifikalı toprak örneği NIST-2710A (Montana I Soil) ve musluk suyu kullanılmıştır Kullanılan Cihazlar Çözeltilerin hazırlanmasında kullanılan deiyonize su Barnstead Nanopure Diamond model deiyonize su cihazıyla sağlanmıştır. Çözeltilerin ph larının ayarlanmasında Fisher Scientific Accumet 15 model ph metre, karıştırılmasında ise Young Lın Tec marka Hot Plate 8 manyetik ısıtıcılı karıştırıcı, Variomag Telesystem, Komet marka manyetik karıştırıcı ve Ika marka KS260 control model vorteks karıştırıcı kullanılmıştır. Önderiştirme işleminden sonra organik fazda bulunan Hg(II) analizlerinde, Perkin - Elmer AAnalyst 800 FAAS kullanılmıştır. Işık kaynağı olarak kullanılan Hg elektroksuz boşalım lambasının optimum akımı 185 ma de sabit tutulmuş, dalga boyu 253,7 nm, slit aralığı 0,7 nm olarak ayarlanmıştır. Hava/asetilen akış hızı 17/2,3 L dak -1 dır. Sertifikalı toprak örneğinin bozundurma işlemi ve civa iyonlarının özütlenmesi (leaching) için CEM marka One Touch Technology Mars model mikrodalga cihazı kullanılmıştır. Örneklere uygulanan çözme gücü 800 W dır 3.3. Deneyin Yapılışı SFODME kullanılarak yapılan civa ekstraksiyonu deneylerinde, ph, sıcaklık, kompleksleştirici yüzdesi, tuz etkisi, ekstraksiyon süresi, karıştırma hızı, toplam hacim ve son hacmin ekstraksiyon verimi üzerine etkileri incelenmiştir. 52

72 Bu amaçla analitin 100 ml'lik standart ya da örnek çözeltisi manyetik karıştırıcı bulunan 100 ml'lik behere aktarılmıştır. ph ayarlaması için Hg(II) içeren çözeltilere 2 ml ph 4 asetik asit/sodyum asetat tampon çözeltisi ve 0,2 mol L -1 KI tuzu eklenmiştir. Daha sonra karıştırıcı hızı Hg(II) için 750 rpm e ayarlanarak, 26 ± 3 o C de, %0,2 (w/v) CV içeren 100 μl 1-dodekanol çözeltisi örnek çözeltilerin üzerine damlatılmıştır (Şekil 3.3). Şekil 3.3. Deneysel çalışma aşaması Uygun karıştırma koşulları altında damla halindeki organik çözücü sudan daha düşük yoğunluğu nedeniyle sulu çözeltilerin yüzeyinde yüzmektedir (Şekil 3.4). Karıştırma sırasında Hg(II) iyonları, KI den gelen [I] - iyonu ile [HgI 4 ] 2- kompleks iyonunu oluşturarak CV içeren 1-dodekanol içerisine ekstrakte edilmektedir [68]. Uygun ekstraksiyon süresi sonunda (45 dakika) organik çözücüyü katılaştırmak amacıyla beher buzdolabına konulmuş ve daha sonra katılaşmış damla bir mikrospatül yardımıyla konik bir tüpe konarak metanol ile 300 μl ye seyreltilmiştir. Seyreltilmiş çözeltideki analit miktarı FAAS yardımıyla tayin edilmiştir. FAAS de kalibrasyon doğrularının oluşturulmasında kullanılan Hg(II) çözeltilerinin her biri uygun miktarlarda ana stoktan seyreltilerek hazırlanmıştır. Bunlara ilave olarak yöntemin doğruluğunu test etme aşamasında kullanılan NIST- 2710A (Montana I Soil) isimli sertifikalı toprak örneği mikrodalgada bozundurma işlemine tabi tutulmuş ve civa iyonları özütlenmiştir (leaching). 0,4968 gr ve 0,4971 gr toprak örnekleri üzerine HPLC saflığında 10 ml derişik nitrik asit eklenmiştir. 53

73 Bu aşamadan sonra oda sıcaklığındaki örnekler 5,5 dakikada doğrusal bir artışla 175 o C ye çıkmış ardından 4,5 dakika bu sıcaklıkta kalmıştır. Bu aşamadan sonra ise örnekler tekrar oda sıcaklığına dönene kadar cihazda bekletilmiş ve örnekler cihazdan oda sıcaklığına indiğinde alınmıştır. US EPA 3051 standardıyla yapılan bu işlem sonrasında oldukça asidik olan bu toprak örnekleri deiyonize suyla yıkandıktan sonra sodyum hidroksit kullanarak uygun ph a getirilmiştir. Bu aşamadan sonra ise daha önce anlatılan SFODME yöntemi aynen uygulanmıştır. SFODME yöntemin doğruluğunu ve uygulanabilirliğini tespit etmek amacıyla gerçek su örneklerine de uygulanmıştır. Şekil 3.4. SFODME yönteminin uygulanışı 54

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ Esası: Temel düzeydeki element atomlarının UV-Görünür bölgedeki monokromatik ışınları Lambert-Beer yasasına göre

Detaylı

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur.

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur. Örneği atomlaştırmak ve uyarmak için enerji kaynağı olarak argon gazı ile oluşturulan plazma kullanılır. Bu yöntemle elementlerin tespit edilmesi sağlanır. Bu uyarılma ile; İndüktif Eşleşmiş Plazma Optik

Detaylı

ANADOLU UOB PASİF ÖRNEKLEYİCİSİNİN TİCARİ PASİF ÖRNEKLEYİCİLERLE PERFORMANS KARŞILAŞTIRMA ÇALIŞMALARI

ANADOLU UOB PASİF ÖRNEKLEYİCİSİNİN TİCARİ PASİF ÖRNEKLEYİCİLERLE PERFORMANS KARŞILAŞTIRMA ÇALIŞMALARI 6.ULUSAL HAVA KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ SEMPOZYUMU (HKK2015) 7-9 Ekim 2015, İzmir ANADOLU UOB PASİF ÖRNEKLEYİCİSİNİN TİCARİ PASİF ÖRNEKLEYİCİLERLE PERFORMANS KARŞILAŞTIRMA ÇALIŞMALARI Özlem ÖZDEN ÜZMEZ, Akif

Detaylı

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği)

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği) Analitik Kimya (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği) 1. Analitik Kimya Maddenin bileşenlerinin belirlenmesi (teşhisi), bileşenlerinin ayrılması veya bileşenlerinin bağıl miktarlarının tayiniyle ilgilenir.

Detaylı

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Özet AAS eser miktardaki metallerin (ppm ve ppb düzeyde) kantitatif analiz için kullanılmaktadır. Öncelikle analizi yapılacak örneğin çözeltisi hazırlanır. Hangi

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MİKROEKSTRAKSİYON YÖNTEMİ İLE YAPILAN İLAÇ ANALİZLERİ. Hazırlayan Meryem Esra KAYA

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MİKROEKSTRAKSİYON YÖNTEMİ İLE YAPILAN İLAÇ ANALİZLERİ. Hazırlayan Meryem Esra KAYA ii T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MİKROEKSTRAKSİYON YÖNTEMİ İLE YAPILAN İLAÇ ANALİZLERİ Hazırlayan Meryem Esra KAYA Danışman Prof. Dr. İbrahim NARİN Bitirme Ödevi Mayıs 2014 KAYSERİ iii

Detaylı

UYGULAMA NOTU. HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi HAZIRLAYAN

UYGULAMA NOTU. HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi HAZIRLAYAN UYGULAMA NOTU Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi L018 HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi HAZIRLAYAN Uzm. Kim. Ozan Halisçelik ve Kim. Ömer H. Turmuş Ant Teknik Cihazlar Ltd. Şti. KONU:

Detaylı

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU 1 CİHAZLAR Laboratuvar Etüvü (Memmert)... 3 Desikatör... 3 Analitik Terazi

Detaylı

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE )

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) YÖNTEM YÖNTEMĐN ESASI VE PRENSĐBĐ Atomik absorpsiyon spektrometresi cihazında numune alevin içerisine püskürtülür ve atomize edilir.

Detaylı

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ Kromatografi: Kimyasal bir karışımı oluşturan farklı yapıdaki maddelerin birbiriyle karışmayan biri hareketli, diğeri

Detaylı

PET ŞİŞELERDEN İÇME SUYUNA GEÇEN ANTİMON MİKTARININ BELİRLENMESİ DETERMINATION OF ANTIMONY CONCENTRATION LEACHING FROM PET BOTTLES INTO DRINKING WATER

PET ŞİŞELERDEN İÇME SUYUNA GEÇEN ANTİMON MİKTARININ BELİRLENMESİ DETERMINATION OF ANTIMONY CONCENTRATION LEACHING FROM PET BOTTLES INTO DRINKING WATER PET ŞİŞELERDEN İÇME SUYUNA GEÇEN ANTİMON MİKTARININ BELİRLENMESİ DETERMINATION OF ANTIMONY CONCENTRATION LEACHING FROM PET BOTTLES INTO DRINKING WATER DENİZ ATAKAN PROF. DR. SEMA BEKTAŞ Tez Danışmanı Hacettepe

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 9.Çözünmüş İnorganik ve Organik Katıların Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK İnorganiklerin Giderimi Çözünmüş maddelerin çapları

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SIVI KROMATOGRAFİSİ Hareketli fazın sıvı olduğu bu kromatografi türünde sabit faz bir dolgu maddesi üzerine

Detaylı

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız.

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız. KROMATOGRAFİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması yöntemidir. KROMATOGRAFİ

Detaylı

BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed.

BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed. BAZI ESER AĞIR METAL İYONLARININ MEMBRAN FİLTRELER ÜZERİNDE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Mustafa SOYLAK Erciyes Üniversitesi Fen Ed. Fak Kimya Bölümü 24.Haziran 2009 YİBO Çalıştayı TUSSİDE-Gebze GİRİŞ

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ TOA17 ( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ B. Başlıoğlu, A. Şenol İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar

Detaylı

Sıvılardan ekstraksiyon:

Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvı haldeki bir karışımdan bir maddenin, bu maddenin içinde bulunduğu çözücü ile karışmayan ve bu maddeyi çözen bir başka çözücü ile çalkalanarak ilgili maddenin ikinci çözücüye

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 GAZ ABSORSPSİYONU Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Kuru kolon boyunca havanın basınç değişimi ile kolon içinde aşağı yönde akan suya absorbe olan CO2 miktarını tespit

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA/TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68 E-Posta

Detaylı

PCBler 209 ayrı bileşikten oluşurlar Bifenil üzerinde artan klor miktarı ile Suda çözünürlük azalır Buhar basıncı düşer Toprak ve/veya sedimanda birikme eğilimi artar 3 ortho meta 2 2 3 4 4 para 5 6 6

Detaylı

GAZ ABSORPSİYON/DESORPSİYON SİSTEMLERİ TASARIMI

GAZ ABSORPSİYON/DESORPSİYON SİSTEMLERİ TASARIMI GAZ ABSORPSİYON/DESORPSİYON SİSTEMLERİ TASARIMI Ayı rma Prosesleri Gaz-Sıvı GAZ ABSORPSİYONU/DESORPSİYONU Destilasyon Buharlaşma Sıvı-Sıvı Sıvı ekstraksiyonu Süperkritik ekstraksiyon Katı-Akışkan Filtrasyon

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

Hava Kalitesi Ölçümleri: - Planlama - PM örnekleme ve ölçümleri - Gaz kirleticilerin ölçümleri

Hava Kalitesi Ölçümleri: - Planlama - PM örnekleme ve ölçümleri - Gaz kirleticilerin ölçümleri Hava Kalitesi Ölçümleri: - Planlama - PM örnekleme ve ölçümleri - Gaz kirleticilerin ölçümleri Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Tınaztepe Yerleşkesi 35160

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ÇÖZELTİLER Homojen karışımlara çözelti denir. Çözelti bileşiminin ve özelliklerinin çözeltinin her yerinde aynı olması sebebiyle çözelti, «homojen» olarak nitelendirilir. Çözeltinin değişen

Detaylı

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52. İ Ç İ NDEKİ LER Ön Söz xiii K I S I M 1 Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1 BÖLÜM 1 Giriş 3 1.1 Su 4 1.2 Atık Sular ve Su Kirliliği Kontrolü 5 1.3 Endüstriyel ve Tehlikeli Atıklar

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

UYGULAMALI KROMATOGRAFİK VE SPEKTROSKOPİK CİHAZLAR EĞİTİMİ BAHAR OKULU

UYGULAMALI KROMATOGRAFİK VE SPEKTROSKOPİK CİHAZLAR EĞİTİMİ BAHAR OKULU UYGULAMALI KROMATOGRAFİK VE SPEKTROSKOPİK CİHAZLAR EĞİTİMİ BAHAR OKULU EĞİTİM PROGRAMI GC-GC/MS EĞİTİMİ 2 Eylül 20 () EĞİTMEN: DOÇ.DR. ÖMÜR ÇELİKBIÇAK EĞİTMEN2: SHIMADZU Firma Eğitmeni (9.00-0.00) (0.00-2.00)

Detaylı

KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU KİMYA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU 1 Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü CİHAZLAR: Analitik Terazi(RADWAG AS220 C/2) 3 Analitik Terazi (Denver Instrument).4 Atomic Absorption Spectrometer

Detaylı

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri + - + 2 2 - - 2 2 Borunun dış ve iç görünümü ile erozyon korozyon Çatlak korozyonunun görünüm Metalde çatlak korozyonun oluşumu ve çatlak Oyuk korozyonu ve oluşumu

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 SU/ ATIK SU 1 ph Elektrometrik Metot TS 3263 ISO 10523 Çözünmüş Oksijen Azid Modifikasyon Metodu SM 4500-O C İletkenlik Elektrometrik Metot SM 2510 B Renk Spektrometrik

Detaylı

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC yöntemi bir sıvıda çözünmüş bileşenlerin, bir kolon içerisinde bulunan genellikle katı bir destek üzerindeki sabit faz ile değişik etkileşimlere girmesi,

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA/TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68 E-Posta

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin sadece derişimine bağlı olarak değişen özelliklerine koligatif özellikler denir. Buhar basıncı düşmesi, Kaynama noktası yükselmesi, Donma noktası azalması

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

ALIQUAT-336 EMDİRİLMİŞ HP-20 ve HP-2MG REÇİNELERİYLE SULU ÇÖZELTİLERDEN Cr(VI) GİDERİLMESİNDE POLİMER ADSORBAN TÜRÜNÜN ETKİSİNİN İNCELENMESİ

ALIQUAT-336 EMDİRİLMİŞ HP-20 ve HP-2MG REÇİNELERİYLE SULU ÇÖZELTİLERDEN Cr(VI) GİDERİLMESİNDE POLİMER ADSORBAN TÜRÜNÜN ETKİSİNİN İNCELENMESİ ALIQUAT-336 EMDİRİLMİŞ HP-2 ve HP-2MG REÇİNELERİYLE SULU ÇÖZELTİLERDEN Cr(VI) GİDERİLMESİNDE POLİMER ADSORBAN TÜRÜNÜN ETKİSİNİN İNCELENMESİ M. ARDA *, Ö. SOLAK **, N. KABAY **, M. YÜKSEL **, M. AKÇAY **,

Detaylı

TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir.

TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir. AKTİF KARBON NEDİR? TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir. Bu nitelikler aktif karbona çok güçlü adsorpsiyon özellikleri

Detaylı

PETROKİMYA KOMPLEKSİ ARITMA ÇAMURLARININ EKSTRAKSİYONU

PETROKİMYA KOMPLEKSİ ARITMA ÇAMURLARININ EKSTRAKSİYONU PETROKİMYA KOMPLEKSİ ARITMA ÇAMURLARININ EKSTRAKSİYONU T. GÜNGÖREN 1, H. MADENOĞLU 1, M. SERT 1, İ.H. METECAN 2, S. ERDEM 1, L. BALLİCE 1, M. YÜKSEL 1, M. SAĞLAM 1 1 Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,

Detaylı

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. Sayfa : 1 / 12 1 ATIKLAR İÇİN NUMUNE SAKLAMA KOŞULLARI Parametre Numune Özelliği Numune Türü ICP ile Metal Tayinleri suları vb.), diğer her türlü sıvılar) Mikrodalgada (sıvı) yakılmış Minimum Numune Miktarı

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1: ADLİ KİMYA...

İÇİNDEKİLER 1: ADLİ KİMYA... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: ADLİ KİMYA... 1 1.1. Adli Kimya Tanımı... 1 1.2. Adli Kimyanın Kapsamı... 2 1.3. Adli Düşünce Yapısı... 2 1.4. İş Tanımı... 3 1.5. Kişisel Özellikler... 3 1.6. Adli Kimyanın Tarihi...

Detaylı

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER A. METODUN ÖZETİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması

Detaylı

Ayrıştırma ve Saflaştırma

Ayrıştırma ve Saflaştırma Ayrıştırma ve Saflaştırma Ayrıştırma Saflaştırma nin Sınıflandırılması Yöntemin temeli boyut kütle ve yoğunluk kompleks durumu fiziksel durum (faz) değişimi kimyasal durum değişimi fazlar arasında dağılım

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Adresi : Site Mahallesi, Özgürlük Bulvarı No:152 - P.K.15 72100 BATMAN/TÜRKİYE Tel : 0 488 217 22 68 Faks : 0 488 217 26 81 E-Posta : mehmet.sakin@tupras.com.tr

Detaylı

AA ile İnsan Tam Kan ve İdrar Örneklerinde Elektrotermal AA Yöntemi ile Nikel Analizi

AA ile İnsan Tam Kan ve İdrar Örneklerinde Elektrotermal AA Yöntemi ile Nikel Analizi UYGULAMA NOTU Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre A003 AA ile İnsan Tam Kan ve İdrar Örneklerinde Elektrotermal AA Yöntemi ile Nikel Analizi HAZIRLAYAN Yük. Kimyager Hakan AKTAŞ Ant Teknik Cihazlar Ltd.

Detaylı

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi Hava Kirliliği Ölçüm Yöntemleri Emisyon Ölçümleri (Kaynakta) İmisyon Ölçümleri Sabit kaynaklar (Yakma tesisi, fabrika, termik santral bacaları) Hareketli kaynaklar (Motorlu araçlar) Ortam havasında yapılır

Detaylı

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015 BİTKİSEL VE HAYVANSAL YAĞ ANALİZLERİ GT 1 KIRILMA İNDİSİ TS 4960 EN ISO 6320 50 GT 2 ÖZGÜL AĞIRLIK (YOĞUNLUK) TS 4959 40 GT 3 İYOT SAYISI (Katı ve Sıvı Yağlarda) EN ISO 3961 60 GT 4 İYOT SAYISI (Ekstre

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Taşkın Osman YILDIZ tarafından hazırlanan Lise Öğrencilerinin

Detaylı

A- LABORATUAR MALZEMELERİ

A- LABORATUAR MALZEMELERİ 1- Cam Aktarma ve Ölçüm Kapları: DENEY 1 A- LABORATUAR MALZEMELERİ 2- Porselen Malzemeler 3- Metal Malzemeler B- KARIŞIMLAR - BİLEŞİKLER Nitel Gözlemler, Faz Ayırımları, Isısal Bozunma AMAÇ: Karışım ve

Detaylı

Atomik Emisyon Spektroskopisi

Atomik Emisyon Spektroskopisi Atomik Emisyon Spektroskopisi Çalışma İlkesi: Uyarılmış enerji düzeyine çıkarılan atomların ve tek atomlu iyonların daha düşük enerjili düzeylere geçişlerinde yaydıkları ultraviyole ve görünür bölge ışımasının

Detaylı

AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİ YAN ÜRÜNLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİ YAN ÜRÜNLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİ YAN ÜRÜNLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ U. OLGUN, Ö. ÖZYILDIRIM, V. SEVİNÇ Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Mithatpaşa, 54, Sakarya ÖZET Ayçiçek yağı üretim tesislerinden

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZENGİNLEŞTİRME YÖNTEMLERİ İLE BAZI AĞIR METALLERİN TAYİNİ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Funda ALTUN

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZENGİNLEŞTİRME YÖNTEMLERİ İLE BAZI AĞIR METALLERİN TAYİNİ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Funda ALTUN PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZENGİNLEŞTİRME YÖNTEMLERİ İLE BAZI AĞIR METALLERİN TAYİNİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Funda ALTUN Anabilim Dalı : Kimya Programı : Analitik Kimya Tez Danışmanı: Prof.

Detaylı

TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ

TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ i. Elleçleme (Handling) Tesisi Elleçleme tesisi, uygun tehlikeli ve tehlikesiz endüstriyel atıkların, parçalanması ve termal bertaraf tesislerinin istediği fiziksel şartları

Detaylı

Endüstriyel atık su arıtma tesisleri

Endüstriyel atık su arıtma tesisleri I T A L Y I T A L Y Endüstriyel atık su arıtma tesisleri C&G Depurazione Industriale SRL atık su saflaştırma endüstrisinde 1971 den beri hizmet vermektedir. Tasarımlardan kazanılan ustalık bilgisi ile

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

Kimyasal analiz : bir örnekteki bileşenleri v bileşenlerin konsantrasyonların bulmak için yapılan işlemi genel adıdır.

Kimyasal analiz : bir örnekteki bileşenleri v bileşenlerin konsantrasyonların bulmak için yapılan işlemi genel adıdır. Analitik Kimya Kimyanın, maddelerin hangi bileşenlerden ve bileşenlerin hangi oranlarda (bağıl miktarlarda) olduğunu inceleyen dalı Analitik Kimya olarak isimlendirilir. bir ürünün istenen kalitede olup

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

MEYAN KÖKÜ ÖZÜTLEMESİNDE MİKRODALGA VE SOKSLET YÖNTEMLERİNİN ETKİSİ PROJE DANIŞMANLARI SELDA SEZER MALATYA 29 HAZİRAN-8 TEMMUZ 2012

MEYAN KÖKÜ ÖZÜTLEMESİNDE MİKRODALGA VE SOKSLET YÖNTEMLERİNİN ETKİSİ PROJE DANIŞMANLARI SELDA SEZER MALATYA 29 HAZİRAN-8 TEMMUZ 2012 MEYAN KÖKÜ ÖZÜTLEMESİNDE MİKRODALGA VE SOKSLET YÖNTEMLERİNİN ETKİSİ NİLAY TEZEL FATİH ÇİMEN PROJE DANIŞMANLARI Prof. Dr. Fehime ÇAKICIOĞLU TEKNİSYEN SELDA SEZER Doç. Dr. ATİLLA CİHANER MALATYA 29 HAZİRAN-8

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası EK LİSTE-1/8 SO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 7935 Emisyon (1) CO CO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu TS ISO 12039 TS ISO 12039 O 2 Elektrokimyasal

Detaylı

AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi

AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi UYGULAMA NOTU Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre A001 AA ile İnsan Tam Kan Örneklerinde Soğuk Buhar ile Atomlaştırma (HVG) Tekniği ile Civa Analizi HAZIRLAYAN Yük. Kimyager Hakan AKTAŞ Ant Teknik Cihazlar

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

HPLC. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi

HPLC. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi HPLC Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi HPLC Nedir? HPLC nin Kısımları: Hareketli Faz Rezervuarı Pompa Sistemi Numune enjeksiyon Sistemi Kolon Dedektör HPLC Çeşitleri HPLC Uygulamaları HPLC Yüksek

Detaylı

TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ

TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDE POLİARAOMATİK HİDROKARBON (PAH) VE AĞIR METAL SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ Faruk DİNÇER, Özgen ERCAN, Özcan CEYLAN

Detaylı

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ Muhammed Aydın ARSLAN 16360007 İÇERİK Hidrojen Depolama Sistemleri Batarya Volan Süper Kapasitörler Süper İletken Manyetik Enerji Depolama HİDROJEN

Detaylı

Farmasötik Toksikoloji

Farmasötik Toksikoloji Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 2.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN Absorbsiyon Kan hücreleri Dağılım Dokularda depolanma Eliminasyon Kimyasal Serum proteinleri Kan veya plazma Etki bölgesi Metabolizma Eliminasyon

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Osmangazi Mah. Gazi Cad. No:21 ESENYURT 34522 İSTANBUL/TÜRKİYE Tel : 0212 689 02 20 Faks : 0212 689 02 29 E-Posta : labinfo@bicakcilar.com

Detaylı

BT 42 TİROSİNAZ ENZİMİNİN EKSTRAKSİYONU, SAFLAŞTIRILMASI VE FENOLLERİN GİDERİMİNDE KULLANIMI

BT 42 TİROSİNAZ ENZİMİNİN EKSTRAKSİYONU, SAFLAŞTIRILMASI VE FENOLLERİN GİDERİMİNDE KULLANIMI BT 42 TİROSİNAZ ENZİMİNİN EKSTRAKSİYONU, SAFLAŞTIRILMASI VE FENOLLERİN GİDERİMİNDE KULLANIMI D.Öztan 1, U.Gündüz Zafer 2 1 Gazi Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü,

Detaylı

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) 1 Kromatografi nedir? Kromatografi, karışımlardaki çeşitli maddeleri birbirinden ayırmaya ve böylece kalitatif

Detaylı

Kömür Analiz Cihazları, www.u-therm.com. Su ve Atık Su Analiz Cihazları, www.chemetrics.com. Genel Laboratuvar Cihazları, www.lab-kits.

Kömür Analiz Cihazları, www.u-therm.com. Su ve Atık Su Analiz Cihazları, www.chemetrics.com. Genel Laboratuvar Cihazları, www.lab-kits. Trio Teknik Cihazlar 2010 yılında laboratuvar cihazları satışı ve teknik destek konusunda 10 yıllık tecrübeye sahip bir ekip tarafından kurulmuştur. Sahip olduğu birikim ve müşteri odaklı çalışma ile hedefimiz

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı Endüstriyel Atık Sulardan Metal Geri Kazanım Yöntemleri 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 Atıksularda Ağır Metal Konsantrasyonu Mekanik Temizleme Kimyasal Temizleme

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

DEĞERLİ METAL İYONLARININ ÖNDERİŞTİRİLMESİ VE ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ İLE TAYİNLERİ

DEĞERLİ METAL İYONLARININ ÖNDERİŞTİRİLMESİ VE ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ İLE TAYİNLERİ PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DEĞERLİ METAL İYONLARININ ÖNDERİŞTİRİLMESİ VE ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ İLE TAYİNLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Tuba ARSLAN Anabilim Dalı : Kimya Anabilim

Detaylı

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ Kantitatif analiz yöntemleri, maddenin miktar tayinlerine dayalı analiz yöntemleridir. Günümüzde miktar tayinine yönelik birçok yöntem bilinmektedir. Pratik çalışmalarda

Detaylı

ÖN SÖZ. Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik

ÖN SÖZ. Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik ÖN SÖZ Sevgili Öğrenciler, Üniversiteye hazırlık yolunda, yeni sınav sistemine uygun olarak hazırladığımız YKS Alan Yeterlilik Testi Kimya Soru Bankası kitabımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Başarınıza

Detaylı

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, TOZ İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, Termal Konfor gibi unsurlardan biriside Tozdur. Organik

Detaylı

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI Ali EKRİKAYA Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi KAYSERİ Ömer

Detaylı

Araçlar: Çıkarma Parçaları şu şekilde etiketlenmiştir:

Araçlar: Çıkarma Parçaları şu şekilde etiketlenmiştir: Araçlar: Deney Hücresi Deney Çözeltileri o Soğutma Kulesinden Alınan Numuneler o Laboratuvarda Hazırlanan Çözeltiler Deney Numunesi (Numune Çıkarma sı, 30mm * 50mm * 2mm) Su devirdaim Havuzu (40 C) GRANDER

Detaylı

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ TANITIM REHBERİ 2009 Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim iii TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Güngör EBCİM tarafından hazırlanan Ortaokulların Temizlik İhtiyaçlarının

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

T.C. AKSARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ASÜBTAM)

T.C. AKSARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ASÜBTAM) Tel: 0382 288 2691 e-posta: asubtam@aksaray.edu.tr İnt.: http://asubtam.aksaray.edu.tr/ İçindekiler Gaz Kromatografisi Kütle Spektrometresi (GC-MS)... 2 Gaz Kromatografisi Flame Ionization Detector (GC-FID)...

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun bir reaktif kullanarak oksitli bakır cevherindeki bakırı

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ İLERİ SOL JEL PROSESLERİ Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Kaplama ve İnce Filmler Sol-jel kaplamalar birçok fonksiyona sahiptir. Bunlardan en belli başlı olanı, görünür ışık dalga boyunda transparan oksitlerin

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü TESİSE KABUL EDİLECEK ATIKLAR VE KODLARI

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü TESİSE KABUL EDİLECEK ATIKLAR VE KODLARI TESİSE KABUL EDİLECEK ATIKLAR VE KODLARI 01 03 09 01 03 07 dışındaki alüminyum oksit üretiminden çıkan kırmızı çamur 01 04 10 01 04 07 dışındaki tozumsu ve pudramsı atıklar 01 05 04 Temizsu sondaj ı ve

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İnönü Üniversitesi Merkez Kampüsü 44280 MALATYA/TÜRKİYE Tel : 0 422 377 49 81 Faks : E-Posta : inonu-pal@inonu.edu.tr Website : iys.inonu.edu.tr/index.php?web=inonupal

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının

Detaylı

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI Deneyi Yapılan Malzemeler / Ürünler Bacagazı/Emisyon (TS CEN/TS 15675 ve TS EN 15259 Şartlarına Uygun ) TS EN ISO/IEC 17025:2010 - Deney Laboratuvarı Deney Metodu

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-2 KİMYA TESTİ 25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

GAZ TÜRBİN TEMİZLEYİCİLER

GAZ TÜRBİN TEMİZLEYİCİLER TURBOT www.turbotect.com GAZ TÜRBİN TEMİZLEYİCİLER TURBOTECT KİMYASALLARININ GEREKLİLİKLERİ & FAYDALARI TURB TURBOTECT LTD., SWITZERLAND TEMİZLİK MEKANİZMALARI Yüzey Etkinleştirme Yüzey etkinleştirme maddeleri

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Kromatografi, katı veya sıvı bir durağan fazın yüzeyine veya içine uygulanmış bir karışımdaki moleküllerin, sıvı veya gaz halindeki bir hareketli

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : MAHMUTBEY MAH. 2538. SK NO:6/11 BAĞCILAR 34218 İSTANBUL/TÜRKİYE Tel : 0850 311 51 77-78-79 Faks : E-Posta : Website : Kantitatif Kimyasal

Detaylı

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Çözeltiler Çözelti, iki veya daha fazla maddenin homojen bir karışımı olup, en az iki bileşenden oluşur. Bileşenlerden biri çözücü, diğeri ise çözünendir. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Kazımiye Mah. Dadaloğlu Cad. No:32 /A Çorlu/Tekirdağ 59850 TEKİRDAĞ / TÜRKİYE Tel : 0 282 652 40 55 Faks : 0 282 652 04 56 E-Posta :

Detaylı

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU Fiziksel ve Kimyasal Analizler - ph Değeri Elektrometrik AWWA 4500-H + B 21 st ed. 2005-103-105 o C de Toplam Katı Madde AWWA 2540-B 21 st ed. 2005 - İletkenlik AWWA

Detaylı