Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü"

Transkript

1 Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 6, Sayı: 24 ss.1-34, 2010 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü Davut ATEŞ Özet 1998 yılında imzalanan Roma Statüsü yle (Statü) kurulan ve 2002 yılında çalışmaya başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) uluslararası toplumda bir iyimserlik havası oluşturmuştur. Zira insanlığa karşı suçların önlenmesinde ve bu suçları işleyenlerin cezalandırılmasında Mahkeme nin önemli yetkileri bulunmaktadır. Đnsanlık geçmişte bu tür suçların ortaya çıkışını çoğu zaman durduramamış ve suçluları cezalandıramamıştır. Bu başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri egemen devletler arasındaki ilişkilerin doğasıdır. Bu bağlamda Statü devletlerin egemenliğini gerçekten sınırlandırıyor mu, böylece UCM gelecekte etkin olabilecek mi? sorusu oldukça hassastır. Bu soruyu belirli bir yere kadar cevaplandırabilmek adına bu çalışmada, Statü ve UCM gözden geçirilmiş, ulusal ve uluslararası ceza sistemleri arasındaki farklar değerlendirilmiştir. Sonuç olarak uluslararası sistemdeki anarşinin ve ulusal egemenliğin ayırıcı nitelikleri nedeniyle UCM ye yönelik ortaya çıkan iyimserliğin gerçekçi tabanının oldukça dar olduğu iddia edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Anarşi, Egemenlik, Đnsanlığa Karşı Suçlar, Roma Statüsü, UCM. GĐRĐŞ Đnsanlığa karşı suçların 1 önlenmesi ve bu suçları işleyenlerin cezalandırılması amacıyla 1998 yılında imzalanan Roma Statüsü yle (Statü) 2 kurulan ve 2002 yılında çalışmaya başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesi (Mahkeme, UCM), uluslararası toplumda önemli bir ümit kaynağı olmaya başlamıştır. Devletlerin egemenliğine dayalı olarak bir kısım dokunulmazlıklarla donatılmış olan çeşitli kademelerdeki kamu görevlilerin iştiraki, yönlendirmesi veya eşgüdümüyle devlet aygıtının koruması altında işlenen bazı suçların cezasız kaldığı ve bunun ulusla- Dr., Dış Ticaret Müsteşarlığı 1 Roma Statüsü ndeki ilgili maddeye (7. madde) atıf yapılmadığı sürece soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçlarını birlikte nitelendirmek için çalışmada insanlığa karşı suçlar ibaresi kullanılmıştır. 2 Rome Statute of International Criminal Court, 17/7/1998, Rome_Statute_ EN.pdf (Roma Statüsü). Statü nün Türkçe çevirisi için bkz. Devrim Aydın, Uluslararası Ceza Mahkemesi Temel Belgeler Derlemesi, (Ankara: Kapasite Geliştirme Derneği, 2006). 1

2 D. Ateş rarası barış ve istikrarı tehdit ettiği bir vakıadır. Bu suçların önlenmesi amacıyla devletler arasında daha önce imzalanmış olan ve uluslararası insancıl hukuk kapsamında ele alınan bir kısım sözleşmeler 3 ve kurulmuş olan ad hoc mahkemeler istenen sonucu getirmemiştir. 4 Bu noktadan hareketle, nitelikli bir kısım suçların sorumlularının bütün dokunulmazlıklardan bağımsız biçimde kovuşturulabilmesi ve yargılanabilmesine imkân tanıyan Statü, uluslararası ceza sisteminin iç hukuktakine benzer biçimde ceza hukuku doğrultusunda evrilmesinde önemli bir adımdır. Bir egemenin bulunmaması nedeniyle kısmen tabii yasaların hükümran olduğu varsayılan uluslararası sistemin aktörleri olan devletlerin sahip oldukları egemenlik, devletlerarası ilişkilerin anarşik yapının gerekleri doğrultusunda icra edilmesine zemin hazırlamaktadır. Bu yüzden uluslararasında iç hukuktakine benzer bir ceza hukukundan bahsetme olanağı sınırlıdır. Zaman zaman kişilerin yargılanması için özel mahkemeler kurulması yöntemi mevcut olsa da, hem bunların kuruluş biçimi hem de işleyişi aslında uluslararası sistemde karar verici devletlerin dış politika öncelikleri ekseninde olduğundan, bunların bağımsız ve adil ceza mahkemeleri olduğu yolundaki düşüncelere şüpheyle yaklaşılabilmektedir. Oysa Statü ile kurulmuş olan UCM bu şüphelerin azaltılması yolunda önemli bir gelişmedir. Bununla birlikte, ne Statü ne de UCM iç hukuktaki ceza yasası ve ceza mahkemesiyle birebir benzer kabul edilebilecek olgular değildir. Nihayetinde devletler arasındaki bir sözleşme niteliğindeki Statü, hem devletlerin egemenliklerinin korunmasına hem de uluslararası sistemin anarşik niteliğinin gereklerine halel getirilmemesine itina gösterilerek hazırlanmıştır. Bu nokta dikkate alınmadan ortaya çıkan iyimserlik, Statü nün hükümlerinin bütünlüğü çerçevesinde Mahkeme nin çalışmasını ve etkinliğini azaltabilecek noktaların görmezden gelinmesine neden olabilmektedir. Statü nün hükümleri kendi içerisinde bir bütünlük arzetse de; bu, UCM nin etkinliğini yeterli düzeyde temin edebilecek bir nitelik olmayabilir. Zira yasayı - Statü yü- ulusal meclisler tarafından kabul edilmiş bir ceza yasasıyla karşılaştırma olanağı yoktur. Ulusal ceza yasalarının dayanağını sonuçta anayasa oluşturur. Yasanın uygulanmasının garantörü egemen devlettir. Yasayla bağlantılı olarak mahkeme, hakim, savcı, kolluk kuvvetleri ve diğer ilgili kurumlar ceza yasasının bir bütünlük içerisinde kendisinden beklenen amaç doğrultusunda uygulanmasının önemli araçlarıdır. Hâlbuki Statü ve UCM bağlamında öteki farklılık- 3 Bunlardan en önemlileri Lahey Düzenlemeleri, Soykırım Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmesi IV ve buna bağlı imzalanan Ek Protokol II dir. Bkz. The Hague Regulations, Convention (IV) respecting the Laws and Customs of War on Land and its annex: Regulations concerning the Laws and Customs of War on Land, 18/10/1907, 3e63d/1d f6955aec125641e0038bfd6 (Lahey Düzenlemeleri); Genocide Convention, Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide, 9/12/1948, (Soykırım Sözleşmesi); Geneva Convention IV, Geneva Convention relative to the Protection of Civilian Persons in Time of War, 12/8/1949, (Cenevre Sözleşmesi IV); Additional Protocol II, Protocol Additional to the Geneva Conventions of 12 August 1949, and relating to the Protection of Victims of International Armed Conflicts, 8/6/1977, www2.ohchr.org/english/law/pdf/protocol2. pdf (Ek Protokol II). 4 Yasin Aslan, Uluslararası Ceza Divanı ve Türkiye ye Etkileri, AÜHFD, Cilt 56, Sayı 4, 2007, s.58. 2

3 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü lara yol açan temel bir fark bulunmaktadır. Şekil itibariyle bakıldığında, Statü ile özellikle Güvenlik Konseyi (BMGK, Konsey) ekseninde Birleşmiş Milletler Sözleşmesi yle (BM Sözleşmesi) ilgi kurulması, sanki sözkonusu Sözleşmenin devletler arasındaki bir anayasa gibi algılandığı izlenimi vermektedir. Ancak BM Sözleşmesi, birçok maddesi farklı yorumlara açık, devletlerin egemenliğini esas alan ve devletler arasındaki ilişkilerin genel işleyişine ilişkin kuralları vaaz eden uluslararası bir sözleşmedir. Aynı biçimde Statü de uluslararası bir sözleşme niteliğindedir. Dolayısıyla iç hukuktaki anayasa/yasa arasındaki ilişkiye benzer bir tamamlayıcılığı BM Sözleşmesi/Statü arasında kurma imkânı yoktur. Buna binaen Statü ile ulusal ceza yasası ve uygulaması arasındaki başka farklar da kendini gösterir. Bunlar UCM nin işlevselliği ve etkinliği konusunda önemli ipuçları vermektedir. Bu çerçevede çalışmada, Statü ve UCM gözden geçirilmiş, ulusal ve uluslararası ceza sistemleri arasındaki farklar değerlendirilmiş, Statü nün ilgili maddeleri takip edilerek devletlerin ayırıcı niteliği olan egemenliğin ve devletlerin içinde bulunduğu anarşik ortamın Statü ye yansımaları tespit edilmiş, sonuçta UCM ile ilgili ortaya çıkan iyimserliğin gerçekçi tabanının oldukça dar olduğu iddia edilmiştir. ROMA STATÜSÜ VE ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESĐ Uluslararası Ceza Hukukunun Gerekliliği Egemen devletlerden oluştuğu varsayılan uluslararası sistem içinde her bir devletçe kendi sınırları içerisinde geçerli ceza hukuku benimsenmiştir. Bireylerin birbirlerine karşı işleyeceği suçlar, bunların yargılanma usulleri ve verilecek cezalar ceza hukukunu oluşturmuştur. Toplumda suç işleyen bireyler devletçe oluşturulan ceza hukuku yoluyla cezalandırılmakta ve bireylerin birbirlerine karşı suça girişmesi kısmen caydırılmaktadır. Diğer yandan Yirminci Yüzyıl da yaşanan iki dünya savaşında ve bölgesel veya belirli bir devletin sınırları içinde girişilen ve çoğu kere bizzat devlet aygıtının kullanılmasıyla ortaya çıkan ve daha önce görülmemiş şiddet olaylarıyla sonuçlanan suçların 5 nasıl önleneceği konusunda ise ciddi belirsizlikler ortaya çıkmıştır. Zira uluslararasında devletin egemenliğinin kendi nüfusunun bir parçasını oluşturan gruplara karşı suç maksadıyla yönelmesini engelleyebilecek uygulanabilir ve bağlayıcı bir düzenleme yapılamamıştır. Sadece yaşanmış belirli olaylardaki faillerin yargılanması amacıyla özel olarak kurulmuş olan Nürenberg, Tokyo, Eski Yugoslavya ve Ruanda Mahkemeleri uluslararası ceza hukukunun gelişimine katkı sağladıysa da 6, uluslararası sistem içindeki suçların engellenmesine dönük genel ve kalıcı bir yapılanma ortaya çıkarılamamıştır. Üstelik kurulmuş olan sözkonusu özel mahkemelerin yetkileri sadece adına kuruldukları suç eylemlerini incelemekle sınırlı kalmıştır. 5 Hakan Karakehya, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uygulanabilir Hukuk, AÜHFD, Cilt 57, Sayı 2, 2008, s Bkz. Tevfik Odman, Eski Yugoslavya ile Đlgili Uluslararası Ceza Mahkemesinin Kuruluşu ve Yasal Dayanağı, AÜHFD, Cilt 45, Sayı 1, 1996, s ; Devrim Aydın, Uluslararası Ceza Hukukunun Gelişimi, AÜHFD, Cilt 51, Sayı 4, 2002, s ; Uğur Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Türkiye, AÜHFD, Cilt 56, Sayı 1, 2007, s ; Yusuf Aksar, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uygulamalarına Genel Bir Bakış, UHP, Cilt 1, Sayı 3, 2005, s

4 D. Ateş Oysa uluslararası sistemde ihtiyaç duyulan şey sadece olmuş bitmiş eylemlerin suçlularının cezalandırılması değil, benzer eylemlerin yeniden yaşanmasını önleyebilecek düzenlemelerin yapılabilmesidir. Binlerce veya milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ya da mülteci konumuna düşmesine neden olanların cezalandırılması elbette gereklidir. Ancak yargılamanın yanında ceza hukukunun en önemli amaçlarından birinin suça girişmeyi caydırmak olduğu dikkate alındığında, 7 Đkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş olan Nürenberg ve Tokyo Mahkemelerinin yarım yüzyıl sonra Bosna-Hersek ve Ruanda daki olayları caydırmadığı ortaya çıkmaktadır. Aynı biçimde Eski Yugoslavya ve Ruanda Mahkemeleri de bugün Darfur da, Filistin de veya başka yerlerde devam eden ve suç olduğu iddia edilen eylemleri caydırmamıştır. Bu yüzden uluslararası toplumun üyeleri olan devletlerce sistem içindeki muhtemel suçların caydırılması amacıyla genel geçer ve kalıcı 8 bir cezai düzenleme yapılması gerekliliği kendini göstermiştir. 9 Bu amaç doğrultusunda 17 Temmuz 1998 tarihinde Roma Statüsü nün 120 devlet tarafından imzalanmasıyla kurulmuş olan UCM 10, 1 Temmuz 2002 tarihinde faaliyete geçmiştir. 11 Statü nün Başlıca Hükümleri UCM kuruluş sözleşmesi olan Roma Statüsü, belirli suçlar itibariyle uluslararası ceza hukukunun genel geçer ilkelerini tanımlamaktadır. Hem bu ilkelerin genelliği hem de bu konudaki davalara bakacak kalıcı bir merciinin belirlenmiş olması, uluslararası sistem içinde işlenebilecek ancak ulusal ceza hukukundan bağışık kalma ihtimaline sahip suç eylemlerinin cezalandırılması, daha da önemlisi bunların önlenmesi 12 veya caydırılması 13 ve dünya barışının temin edilmesi 14 yolunda atılmış önemli bir adımdır. 15 Öte yandan Statü nün yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2002 den sonra 16 Mahkeme nin yargı yetkisindeki suçlar, işlenen soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu olarak tanımlanmıştır. 17 Dolayısıyla iç hukuktaki cezai fiillerin tamamı Mahkeme nin yargı yetkisinde yer 7 Aydın, Uluslararası Ceza..., s Philippe Kirsch, Address to the United Nations General Assembly, 30/10/2008, 9 Aslan, Uluslararası Ceza..., s BM Sözleşmesi nin VII. Bölümüne dayanarak BMGK tarafından geçmişte ad hoc olarak kurulan uluslararası ceza mahkemeleri (örneğin Eski Yugoslavya ve Ruanda davaları için) ile UCM arasında işlevsellik ve uluslararası politikaya bağımlılık yönünden ne tür farklar olduğu tartışmaya açıktır. Zira Statü nün 13 (b) maddesi çerçevesinde UCM nin yargı yetkisini kullanma yollarından biri de BMGK kararıyla BM Sözleşmesi nin VII. Bölümü kapsamında Mahkeme Savcısının harekete geçirilmesidir. Dolayısıyla Güvenlik Konseyi nde böyle bir irade ortaya çıkmadığı sürece Statü ye taraf olmayan ülke vatandaşlarına ilişkin Statü de sayılan suçlar nedeniyle harekete geçilmesi imkânı bulunmamaktadır. Aslan, Uluslararası Ceza Divanı..., s UCM nin gelişimi konusunda bkz. Karakehya, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü Giriş Bölümü. 13 Karakehya, Uluslararası Ceza..., s Ibid, s Aslan, Uluslararası Ceza..., s Roma Statüsü madde 11/1. 17 Roma Statüsü madde 5/1. Tanımı ve unsurları üzerinde uzlaşma sağlanamadığından saldırı suçu, Statü nün yürürlüğe girmesinden sonra 121. ve 123. maddeler kapsamında Gözden Geçirme Konferansı nda görüşülmek üzere uygulama alanı dışında tutulmuştur. 4

5 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü almamış, sadece uluslararası toplumu bir bütün olarak ilgilendiren en ciddi suçlar 18 Mahkeme nin yetki alanına dâhil edilmiştir. Statü kapsamında kurulmuş olan Mahkeme sadece gerçek kişiler üzerinde yargı yetkisine sahiptir. 19 Suçların kişiselleştirilmesi uluslararası sistemin bugünkü yapısıyla uyumlu görünmektedir. Herşeyden önce Statü ve bu kapsamda oluşturulan Mahkeme nihayetinde devletlerin inisiyatifiyle uluslararası hukukun bir parçası olmuştur. Devletlerin tüzel kişilik olarak gerçek kişilerden bağımsız biçimde suç işlemesi ve yargılanması sözkonusu değildir. 20 Bu yüzden devletlerce veya devletlerin koruması altındaki güçlerce işlenecek sözkonusu suçlar bireysel sorumluluğa indirgenmiştir. Zira bu suçların yaygınlığının ve sistematikliğinin ancak çeşitli kademelerdeki kamu yetkilileri veya askeri rütbelilerin bilinçli planlarının sonucunda ortaya çıkabileceği varsayılmıştır. 21 Dolayısıyla Statü de tanımlanan suçlar genel olarak devlet aygıtının bir biçimde kullanılmasıyla vücut bulmasına karşın, 22 cezai sorumluluğa sahip olacak sanık devlet değil, devletin imkânlarını suçun işlenmesine yönelten bireylerdir. Bu yönüyle Statü nün devletlerin egemenliğine önemli sınırlamalar getirdiği ileri sürülür. 23 Statü de sayılan ciddi suçların devletten bağımsız işlenmesi olasılığı bulunmadığından ve tüzel kişilik olarak devletin ceza hukukuna göre yargılanması mümkün olmadığından, 24 bir taraftan egemen devletler yargılanabilecek failler arasında sayılmamış, diğer yandan ise devletin egemenliğini suç doğrultusunda kullanan bireyler cezai sorumluluğa sahip addedilmiştir. Kişilerin devletle olan ilişkileri çerçevesinde sahip oldukları bir kısım ayrıcalıkların UCM yargısına engel teşkil etmeyeceği belirtilmiştir. 25 Zaten egemenliğe gelen en önemli sınırlama da buradan kaynaklanmaktadır. 26 Egemenlik nihayetinde çeşitli düzeylerdeki devlet görevlileri tarafından icra edildiğine göre, bunların uluslararası düzeyde cezai sorumluluk sahibi olması dolaylı olarak devletin egemenliğini sınırlamaya dönüktür. Böylece Statü öncelikle egemenliği kullanan bireyleri Statü kapsamındaki suçlardan caydırmaya ve sonuçta devletin egemenliğinin bu suçlara yönelmesini engellemeye çalışmaktadır. 27 Öte yandan Statü, ulusal yargı yetkisini tamamlayıcı 18 Roma Statüsü madde Roma Statüsü madde 25/1. 20 Odman, Eski Yugoslavya..., s Karakehya, Uluslararası Ceza..., s Aslan, Uluslararası Ceza..., s Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza..., s Yücel Acer, Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu Kavramının Temel Unsurları: Tanım Çalışmaları ve Yansımalar, UHP, Cilt 1, Sayı 3, 2005, s Roma Statüsü madde UCM yi kuran Roma Statüsü 1998 yılında kabul edilmiş olmakla birlikte, uluslararası ceza hukuku düşüncesinin çok eski tarihlere dayandığı ifade edilmektedir. Mahkeme nin kuruluşunun bu kadar gecikmesinde en büyük engel ise, devletlerin egemenliklerine gelebilecek müdahaleden çekinilmiş olmasıdır. Karakehya, Uluslararası Ceza Mahkemesi..., s Aydın, Uluslararası Ceza..., s.158. Bu açıdan UCM ile AĐHM arasında çok önemli bir fark vardır. Birincisi bir gruba yönelik yaygın ve sistematik işlenen suçlarla ilgilenip bunları işleyenleri ceza hukukuna göre yargılarken, diğeri ise devletin hukuki düzenlemelerinden veya idari işleyişinden kaynaklanan nedenlerle bireysel hak ve özgürlüklerin zarar gördüğü veya kısıtlandığı hallere bakmakta, doğrudan tüzel kişilik olarak devleti yargılamakta ve müştekinin mağduriyetinin tazminine karar vermektedir. Uluslararası Daimi Adalet Divanı nın ise ceza hukuku çerçevesinde 5

6 D. Ateş konumdadır. 28 Statü de bahsedilen suçlara girişen bireylerin ulusal yargı tarafından yeterince ve adil yargılanmadığı durumlarda UCM nin yetkisi doğmaktadır. 29 Ancak Statü de yer alan tamamlayıcılık ilkesi nin devletlerin kendi vatandaşlarını koruma dürtüsüne dönüşmesi ve UCM yi işlevsiz bırakması ihtimali de bulunmaktadır. 30 Statü de Tanımlanan Suçların Ortak Nitelikleri 31 Sivillere Karşı Đşlenmesi Suçların en belirgin ortak niteliği belirli bir siviller 32 grubuna karşı yaygın ve sistematik biçimde işleniyor olmasıdır. Bu nedenle uyuşturucu kaçakçılığı ve terörizm gibi suçlar Statü dışında tutulmuştur. Sadece bir kısım cezai fiillerin Mahkeme nin yargı yetkisine alınmasının nedeni Statü nün giriş bölümünde özetlenmektedir. Đnsanlığın sahip olduğu kültürel mozaiğin korunması ve insanlık vicdanını derinden etkileyen katliamlara son verilmesi amacıyla 33 yapılan düzenleme temel olarak devletlerce veya devletlerin koruması altındaki bir kısım güçlerce belirli bir gruba karşı girişilebilecek yaygın ve sistematik eylemlere ilişkindir. Zira bu türlü eylemler belirli bir grubun kısmen veya tamamen yok edilmesiyle (soykırım), dolayısıyla insanlığın sahip olduğu kültürel mirasın ciddi zarar görmesiyle veya insanlık vicdanını derinden sarsan katliam, sürgün ve mültecilik (insanlığa karşı suçlar) gibi dramların ortaya çıkmasıyla sonuçlanabilecek olanlardır. Kollektif Nitelik Soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları, hem cürüme girişen hem de kurban açısından kollektif nitelik arzetmektedir. Bir insanın belirli bir gruba ait olması suçlu veya kurban olması için yeterli gerekçe olabilir. Statü ulusal yargıyı tamamlayıcı olduğundan, böyle bir suça girişenin öncelikle ulusal mahkemeler tarafından yargılanması beklenir. Diğer taraftan suçun devletten bağımsız biçimde işlenmesi olasılığı olmadığından, devletle bağlantılı herhangi bir birliktelik nihayetinde kollektifliği beraberinde getirir. Statü deki suçlar itibariyle herhangi bir ülkedeki bir kişinin belirli bir grup özelliği nedeniyle bir diğer insana karşı harekete geçtiği suçlamasıyla ulusal mahkemeye çıkartılması olasılığı çok zayıftır. Sözkonusu kişi yine mahkemeye çıkartılır, ancak Statü kapsamı dışındaki başka cezai kovuşturmalardan yargılanarak mahkûm edilebilir. Đnsanlık vicdanını derinden etkilemesi ve uluslararası barışı tehdit etmesi için insanlığa karşı suç eylembireyleri yargılama yetkisi olmayıp, sadece tarafların başvurusu üzerine devletler arasındaki anlaşmazlıklara bakmaktadır. 28 Roma Statüsü madde 1; Karakehya, Uluslararası Ceza Mahkemesi..., s Roma Statüsü madde 17 ve Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza..., s Saldırı suçunun şartları belli olmadığından ortak nitelikleri açıklanan suçlar soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıdır. 32 Savaş suçlarının muhatabı kimi durumlarda askerler olsa da, esir alınmış veya teslim olmuş askerlerin koruma altındaki kişiler olduğu ifade edildiğinden (Roma Statüsü madde 8 (2), Cenevre Sözleşmesi IV), bunları genel olarak sivil tanımı içinde ele almak mümkündür. 33 Roma Statüsü Giriş Bölümü. 6

7 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü lerinin belirli bir yoğunlukta ve kollektif anlayış içerisinde gerçekleştiriliyor olması gerekir. 34 Dolayısıyla bu suçlara ilişkin cezai sorumluluğun kişiselleştirilmesi, bir kişiyle sınırlı bir yargılamanın pratikte olmayacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle Statü nün girişinde ve 1. maddesinde ifade edilen amaç ve nitelikler ile suçların kişisel ceza sorumluluğuna indirgenmesi birbirini kısmen olumsuzlamaktadır: Ya bahse konu olay insanlık vicdanını derinden etkilememiş ve uluslararası barışı bozmamıştır veya olayın çapı ve boyutu öyle genişlemiştir ki, bu durumda da kişisel ceza sorumluluğunun herkese adil biçimde uygulanması ihtimali azalmıştır. Devletle Đlinti Đnsanlığa karşı suçların işlenmesi doğrudan veya dolaylı olarak devletle ilgilidir. Ya devletçe sağlanmış olan dokunulmazlık zırhına dayalı olarak suç eylemine girişilmiştir veya devletin ya da onun bir parçasının organize ettiği bir plan dâhilinde suç işlenmiştir. Bir grubun soykırıma uğratılması, sistemli biçimde çeşitli yollarla etnik temizliğe tabi tutulması veya savaş hali bahanesiyle kasten sivillerin hedeflenerek insanlığa karşı suç eylemlerinin amaçlarından birine veya birkaçına hizmet eder biçimde suça girişilmesi sonuçta devletçe sağlanan imkânların kullanılmasıyla vuku bulmaktadır. Geçtiğimiz yüzyıl içinde yaşanmış olan Yahudi, Boşnak ve Tutsi Soykırımları bir biçimde devlet imkânlarıyla hayata geçirilmiştir. Nüremberg ve Tokyo da yargılanan Alman ve Japonlar da sonuçta çeşitli kademelerdeki kamu görevlileridir. Aynı biçimde henüz soruşturma aşamasında olan Darfur sorununda Sudan Devleti nin imkânlarının kullanıldığı yadsınamaz. Ya da insanlık vicdanını derinden yaralayan, aynı zamanda uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden Filistin sorununda da Đsrail Devleti nin imkânlarının kullanıldığı açıktır. Zaten devletçe sağlanan dokunulmazlığın UCM deki yargılamaya engel teşkil etmeyeceği hükmü, sözkonusu suçların devletle ilintisini teyit etmektedir. Kültürel Mirasa Tehdit Uyuşturucu ticareti, terörizm 35 veya insan kaçakçılığı gibi suçların Statü kapsamına neden alınmadığı konusunda başka etkenler bulunsa da, 36 bu durumun en önemli nedenlerinden biri, insanlığa karşı suçların bir şekilde dünyadaki kültürel çeşitliliğe ve mirasa yönelttikleri ortak tehdittir. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar 34 Aslan, Uluslararası Ceza..., s Roma Statüsü müzakerelerinde öteki suçlar da gündeme gelmiş olsa da, üzerinde en fazla tartışılan ve Statü ye dâhil edilmesine çalışılan suç terörizmdir. Ancak tanımı konusunda uzlaşma bulunmadığı, terörizmin UCM yi politize edeceği gibi gerekçeler baskın çıkmış ve konu Statü ye dahil edilmemiştir. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası Terörizm ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, UHP, Cilt 1, Sayı 3, 2005, s Öte yandan Statü nün 8. maddesi uyarınca savaş suçları kavramının ülke içindeki organize grupların birbiriyle veya devletle olan çatışmalarına da uygulanacağı hüküm altına alındığından, terör eylemlerinde veya teröre karşı yürütülen operasyonlarda rol alanlar üzerinde Mahkeme nin yargı yetkisi bulunduğu iddia edilebilir. Aslan, Uluslararası Ceza Divanı..., s Bkz. Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza.... 7

8 D. Ateş ile özellikle savaş kurallarının ihlali yoluyla bu suçların işlenmesine zemin hazırlanması herşeyden önce dünyada var olan kültürel çeşitliliğin ve mirasın bir parçasının yok olmasıyla sonuçlanabilmektedir. Zaten bu tehdit Statü nün giriş bölümünde açıkça ifade edilmiştir. Ulus, etnisite, ırk ve din ekseninde belirli bir kimliği taşıyan insanlar grubunun fiilen yok olması veya yok olması sonucunu getirebilecek zulümlere girişilmesi, var olan bir kültüre yöneltilen tehdittir. Zira kültürün temelini ulusal, etnik, ırksal veya dinsel nitelikler oluşturmaktadır. Statü de ifade olarak kültürel çeşitlilik ve miras kavramı kullanılmıştır, ancak bunu dünyada bulunan kültürel entitelerin her birinin varlığından ve devamlılığından ziyade, geniş anlamıyla uluslararası toplumun değerlerindeki farklılıkların hepsini kapsar biçimde yorumlamak daha doğrudur. Belirli kimlikteki sivillere veya koruma altındakilere karşı işlenen suçların uluslararası ceza hukukunda en ağır ihaller olduğu kabul edilir. 37 Bu yüzden ne kadar ciddi bir suç olduğu üzerinde pek az tartışma olsa da, Statü nün genel amaçları itibariyle, örneğin ayırıcı nitelikleri olduğu ifade edilen terörizmin 38 UCM yetkisinde olmaması daha makul görünmektedir. Birbirini Tamamlayıcılık Đnsanlığa karşı suçların belirli kimlikteki bir siviller grubunu hedeflemesi, devletle ilintisi, kollektif niteliği ve kültürel mirası tehdit etmesi gibi noktalar birlikte değerlendirildiğinde, bunlar arasındaki tamamlayıcılık dikkati çekmektedir. Örneğin soykırım eyleminin insanlığa karşı suçlardan ve savaş suçlarından bağımsız biçimde icra edilmesi sözkonusu değildir. Ayrıca, savaş suçları genel olarak insanlığa karşı suçlara girişilmesi için elverişli bir ortam sunar. Zaten bu nedenle Statü imzalanmadan önce kurulmuş olan Eski Yugoslavya ve Ruanda Mahkemeleri nde görülen davalarda sanıkların çoğunluğu daha sonra Statü nün 6, 7 ve 8. maddelerinde yer alacak eylemler nedeniyle suçlanmış ve yargılanmıştır. 39 Uluslararası Suç Niteliğinin Zorunlu Olmaması Uluslararası suç kavramı genel biçimde tanımlanarak uluslararası kamu düzenine aykırı fiiler 40 olarak ele alınır. Kavram daha hukuki sınırlarla ele alınarak suça girişenlerin ve kurbanların uyruklarının ve suçun işlendiği mekânın birden çok devleti ilgilendirmesi ve eylemin birden çok devlet için sonuç doğurması durumu nu 41 tanımlamak için de kullanılır. Đnsanlığa karşı suçlar uluslararası sözleşmeler ile tanımlanmış olduğundan genel olarak uluslararası suç kavramının içerisine girerler. Ancak bunları suçun unsurları ve sonuçları itibariyle birden çok devleti ilgilendirmesi anlamında uluslararası suç kavramının dar çerçevesinde 37 Aksar, Uluslararası Ceza..., s Topal, Uluslararası Terörizm..., s Bkz. United Nations, International Criminal Tribunal for the Former Yugoslavia, United Nations, Statute of International Criminal Tribunal for Rwanda, basicdocs/statute.html; Odman, Eski Yugoslavya Ülkü Halatçı, Uluslararası Ceza Mahkemesi nin Yargı Yetkisini Kullanabilmesinin Önkoşulları, UHP, Cilt 1, Sayı 3, 2005, s Uluslararası terörizm için de benzer tanım kullanılır. Topal, Uluslararası Terörizm..., s

9 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü ele almak doğru olmayabilir. Zira insanlığa karşı suçlar sadece bir tek devletin sınırları içerisinde işlenmiş olabilir ve öteki devletleri doğrudan etkilemeyebilir. 42 Uyuşturucu kaçakçılığı, göçmen trafiği ve terörizmin uluslararası niteliğini ortaya çıkaran uluslararası suç kavramını aynı biçimde insanlığa karşı suçlara uygulamak, Statü de öteki tür uluslararası suçların neden yer almadığını anlamsızlaştırabilecektir. Đnsanlığa karşı suçlar ile öteki devletlerin ilgisi diğer uluslararası suçlarda olduğu gibi doğrudan değil dolaylıdır. Bu ilgi kimi zaman genel olarak insanlık vicdanı, kimi zaman da uluslararası barış ve güvenlik üzerinden kurulur. Dolayısıyla insanlığa karşı suçlarda, birden çok devleti doğrudan ilgilendirmesi yönüyle tanımlanan uluslararası niteliği zorunlu değildir. Statü deki suçların ortak nitelikleri göz önüne alındığında, devletler arasında yapılan adli yardımlaşma ve suçluların iadesine ilişkin birçok sözleşmeyle cezasız kalması ihtimali az olan uyuşturucu ticareti, terörizm veya insan kaçakçılığı gibi suçların Statü de tanımlanan suçlarla pek az ortak niteliklerinin olduğu görülmektedir. Bazı cezai fiillerin Statü ye dâhil edilmemesi bir eksiklik olarak nitelendirilse ve örneğin terörizmin UCM yargısına dâhil edilmesi gerektiği ileri sürülse de, 43 aslında bu durum bir eksiklik olarak değerlendirilmemelidir. Zira belirli özellikleri taşıyan suçların Statü ye dâhil edilmiş olması, hem Statü hükümlerinin bütünlük içerisinde uygulanmasını kolaylaştırabilecek, hem de zaman zaman uluslararası barış ve güvenliğe ciddi tehdit oluşturan ancak kültürel mirası ve çeşitliliği tehdit etmeyen suçlarla UCM meşgul edilmemiş olacaktır. Öteki suç fiillerinin Statü ye dâhil edilmesi, Mahkeme nin belirli suçlarla mücadele konusunda kristalleşmiş işlevlerini fazlasıyla muğlaklaştırabilecektir. ULUSAL VE ULUSLARARASI CEZA SĐSTEMLERĐ ARASINDAKĐ YAPISAL FARK Ulusal ve uluslararası ceza hukuku arasındaki yapısal farkı tayin eden unsur, birincisinde egemenliğin, ikincisinde ise anarşinin belirleyiciliğidir. Yasaların adalet ve uygulanabilirlik koşulları bu iki farklı yapının aktörlere sunmuş olduğu çerçevede belirlenmektedir. Egemenliğin ve anarşinin ceza hukukuna ilişkin yasaların uygulanmasında ne tür farklılıklar arzettiğinin ortaya konması, Roma Statüsü nün uygulanabilirlik sorununa da kısmen açıklık getirebilecektir. Egemenliğe Dayalı Ulusal Ceza Hukuku Devletin vücut bulması, ister bireyler arasındaki bir toplumsal sözleşmeyle (Lockçu yaklaşım) ister bireyler ile egemen arasındaki bir siyasal sözleşmeyle (Hobbesçu yaklaşım) 44 -anayasa- ortaya çıkmış olsun, egemenlik ilkesi doğrultu- 42 Statü nün 8. maddesinde sayılan savaş suçları devletlerarası savaş durumunda elbette birden çok devleti ilgilendirebilmektedir. Ancak aynı maddenin 2. paragrafı (c) ve (e) fıkraları savaş suçları düzenlemesinin ulusal ölçekteki silahlı çatışmalara da uygulanacağını hükme bağladığından, böyle bir durumda savaş suçları da sadece bir tek devletin sınırları dâhilinde icra edilmiş olabilir. 43 Topal, Uluslararası Terörizm..., s Hobbesçu ve Lockçu sözleşme kuramları için bkz. Fahri Bakırcı, Hobbes ta Sözleşmenin Kökeni Akıl mıdır?, AÜ SBF Dergisi, Cilt 63, Sayı 3, 2008, s

10 D. Ateş sunda şekillenmektedir. Geleneksel olarak her iki yaklaşımın ortak niteliği toplumda nihai karar verici mutlak bir otoritenin 45 (kral, ulus devlet veya başka şekildeki bir siyasal düzen) 46 varlığıdır. 47 Đnsanların güvenlik gibi temel ihtiyacının karşılanması ve buna bağlı olarak özgürlükler ve diğer beşeri iletişimin yasalar çerçevesinde istikrarlı biçimde sürdürülmesi egemenin -devletin- 48 bireyler için tayin etmiş olduğu yasal sınırlar içerisinde sağlanır. Bu bağlamda ceza yasalarının önemi büyüktür. 49 Zaten egemenin en önemli varlık nedenlerinden biri ihtiyaç duyulan güvenli ortamı tesis etmek olduğuna göre, bireylerin can ve mal güvenliğine karşı girişilecek kasıtlı hareketlerin cezalandırılması toplumsal düzen açısından elzemdir. 50 Bu noktada ceza hukukunun iki temel amacından bahsedilebilir. Birincisi adaletin yerine getirilmesidir. Herhangi bir bireyin canına veya malına zarar veren eylemin hak ettiği cezaya çarptırılması suretiyle zarara maruz kalanın en doğal beklentisi olan adaletin tecelli ettirilmesidir. Đkincisi adaletin tecelli ettirilmesi neticesinde kişilerin can ve mal güvenliklerine karşı girişilecek muhtemel eylemlerin caydırılmasıdır. Toplumsal düzenin istikrarını ve bireyler arasında çeşitli alanlarda cereyan eden ilişkilerin öngörülebilirliğini sağlayan olgular ceza hukukundan kaynaklanan adalet ve caydırıcılıktır. Bu işlevleri yerine getirebilmek için egemen yasa düzenler, yasanın uygulanması için gerekli olan kurumsal yapılanmayı sağlar. 51 Bu kapsamda yargıçları ve savcıları atar. Bunların çalışması için uygun fiziki ortamı (mahkeme binaları) hazırlar. Suçlu olduğu iddia edilenleri etkin takip edip adalet önüne getirebilecek polis gibi güvenlik birimlerini oluşturur. Yargılaması sürenler veya cezalı bulunanların cezalarının infazı için tutukevleri ve hapishaneler kurar. Cezai yargılamaya gelebilecek itirazları sonuçlandırmak üzere üst mahkemeler kurar. Dolayısıyla ceza yasası ve buna bağlı olarak oluşturulan bütün birimler yoluyla toplumdaki adaletin sağlanması ve ileride ortaya çıkabilecek suç eğilimlerinin önüne geçilmesi hedeflenir. Böylece toplumsal düzenin istikrarlı işleyi temin edilmeye çalışılır. Ulusal ceza hukukunun bütün unsurlarının ortak noktası egemenin nihai karar vericiliğidir. 52 Ceza hukukunun birincil muhatapları bireylerdir. Oluşturmuş ol- 45 F.H.Hinsley, Sovereignty, (Cambridge: Cambridge University Press, 1986), s David Held, The Changing Structure of International Law: Sovereignty Transformed?, David Held ve Anthony McGrew (der.), The Global Transformations Reader: An Introduction to the Globalizations Debate, (Cambridge: Polity Press, 2003), s Bkz. Stephen D. Krasner, Sovereignty: Organized Hypocrisy, (Princeton: Princeton University Press, 1999); H.Emrah Beriş, Egemenlik Kavramının Tarihsel Gelişimi ve Geleceği Üzerine Bir Değerlendirme, AÜ SBF Dergisi, Cilt 63, Sayı 1, 2008, s Egemenlik devletin tanımlayıcı niteliklerinden en önemlisi olarak kabul edilir. David Held, Law of States, Law of Peoples: Three Models of Sovereignty, Legal Studies, Vol.8, 2002, s Aydın, Uluslararası Ceza..., s Bu nedenle devletin egemenliğinin en önemli göstergelerinden birinin ceza hukuku olduğu iddia edilir. Markus Benzing, The Complementarity Regime of the International Criminal Court: International Criminal Justice between State Sovereignty and the Fight against Impunity, Max Planck Yearbook of United Nations Law, Vol.7, 2003, s , s Beriş, Egemenlik Kavramının..., s Aydın, Uluslararası Ceza..., s

11 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü duğu ceza sistemi vasıtasıyla devlet toplumdaki bireylerin birbirlerine karşı suç işlemelerini önlemeye çalışır ve öteki beşeri faaliyetlerin icrası için uygun ortam hazırlar. Egemenin kurduğu ceza sistemiyle yasanın muhatabı olan birey arasında herhangi bir kurumsal aracı mevcut değildir. Kanunlar bireylere doğrudan uygulanır. Zaten ceza hukukunun genel amaçlarını yerine getirebilme kabiliyeti egemenin meşruiyet tesis etmesine de katkı sağlar. 53 Ayrıca, ulusal ceza yasasının dayanağını anayasa oluşturur. Ceza yasası en üst yasa konumundaki anayasanın 54 tamamlayıcısı konumundadır. Bu nedenle anayasa, mahkemeler ve ilgili öteki kurumlarla beraber ceza hukuku bir bütünlük teşkil eder. Ulusal ceza hukuku egemenliğin içsel boyutuna 55 ilişkindir. Bununla birlikte, egemenliğin durağan bir gerçeklik olmadığı ve devletlerarası ilişkilere bağlı olarak mutlaklık niteliğinden önemli sapmalar meydana geldiği de doğrudur. 56 Bunun en önemli göstergelerinden biri özellikle insancıl hukuk bağlamında gelişen uluslararası normlardır. 57 Böylece egemenliğin mutlaklığı kısmen sınırlandırılmakta ve devletin vatandaşlarının iyiliğini temin etme şartına bağlanmaktadır. 58 Anarşiye Dayalı Uluslararası Ceza Sistemi Ulusal ceza hukukunun tanımlayıcı ilkesi egemenlik iken, uluslararası ceza sisteminin belirleyici ilkesi anarşidir. Uluslararası ilişkiler literatüründe genel olarak tanımlanageldiği üzere anarşi, uluslararası sistemde devletler üzerinde karar verici bir egemenin bulunmaması halidir. 59 Bu yüzden devletlerarası ilişkilerin kısmen doğal duruma benzediği kabul edilir. Uluslararasında ortak bir egemenin belirlediği hukuk olmadığından, 60 buradaki ilişkinin daha çok güç olgusu etrafında döndüğü ileri sürülür. Gücünü gösterebilen veya ispatlayabilen devletin ötekilerle ilişkisinin çerçevesi kendiliğinden ortaya çıkar. Ulusal düzeyde egemen konumda bulunan devletlerin uluslararası düzeyde birbirleriyle ilişkileri hukuki eşitler arasında olup, birbirlerinin iç işlerine müdahale etmeme ilkesine dayalıdır. 61 Anarşik yapı egemenliğin dışsal boyutunun 62 gereğidir. Bununla birlikte devletler arasında yine onların rızasıyla mutlak egemenliği sınırlandıran bir kısım hukuk kuralları ve uluslararası örgütler varolagelmiştir. Zaten bu nedenle devletlerin oluşturmuş olduğu sistemi tanımlarken uluslararası toplum nitelemesinin kullanılması, uluslararasında mutlak bir anarşiden bahsedilemeyeceğini ifade eder. 53 Elbette modern dönemde egemenliğin halk ile bütünleştiği ve bahsedilen egemenin halk adına ulusal egemenliği icra eden ulus devlet olduğu açıktır. Beriş, Egemenlik Kavramının..., s Mahmut Göçer, Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Anayasa Kavramı, AÜ SBF Dergisi, Cilt 57, Sayı 2, 2002, s.1-16, s Beriş, Egemenlik Kavramının..., s Hinsley, Sovereignty, s Held, Law of States..., s Ibid, s Bkz. Kenneth N. Waltz, Theory of International Politics, (New York: Random House, 1979). 60 Aydın, Uluslararası Ceza..., s Krasner, Sovereignty:..., s Beriş, Egemenlik Kavramının..., s

12 D. Ateş Anarşide devletlerin birey gibi kavramlaştırıldığı hesaba katılırsa, uluslararası sistemde aktörleri -devletleri- cezalandırıcı en ciddi eylem savaştır. Uluslararası sistemde devletlerin savaşabilme yeteneğine dayalı güçleri, ulusal ceza hukukundaki egemenin rolündedir. Bir devletin bir başka devletin güvenliğini tehlikeye atması veya hayati çıkarlarına zarar vermesi ya da böyle bir ihtimalin belirmesi durumunda, başvurulabilecek en etkin yöntem savaş veya savaş tehdididir. Egemenler arasında vuku bulan savaş veya savaş tehdidi sistemi düzenleyen temel ceza unsurudur. Devletler ulusal çıkarları doğrultusunda sahip oldukları maddi-manevi güç unsurlarını hazır ve nazır bulundurarak kendi güvenliklerini sağlamaya çalışırlar. Ancak herkesin kendi güvenliğini sağlamaya giriştiği ortamda, birinin attığı adımın ötekinin güvenliğini tehlikeye attığı yolundaki anlaşmazlığı sonuca kavuşturabilecek nihai karar verici araç savaştır. Elbette savaş aşamasına gelinceye kadar devletlerin birbirlerine uygulayabildikleri yaptırımlar diplomatik, siyasal ve ekonomik unsurları da içerebilir ve bunların her biri nihai aşama olan savaşa gelinceye kadar uluslararası ceza sisteminin daha alt basamaklarını oluşturur. Anarşiye dayalı uluslararası sistemdeki cezanın muhatabı doğrudan bireyler olmayıp, hepsi birer örgütsel yapı olan devletlerdir. 63 Devletlerin birbirlerini savaş yoluyla cezalandırmasından bireylerin etkilenmesi anarşik ceza sisteminin dolaylı bir sonucudur. Uluslararasında savaşa dayalı kurumsal ceza sisteminde devletler hem yargıç, hem savcı, hem mahkeme, hem de kolluk kuvvetidir. Devletlerarası ilişkilerde temel bir sözleşmeden -anayasa- 64 bahsetme imkânı yoktur. Bu yüzden uluslararası hukukun gelişimi devletler arasında ikili, bölgesel veya çok taraflı olarak yapılan sözleşmelerle mümkün olmaktadır. 65 Ulusal ceza hukukunun dayanağı anayasa iken, uluslararası ceza sisteminin temelini devletler arasında anarşiden kaynaklanan ilişki biçimleri oluşturur. Savaşma kurallarının belirlenmesine ilişkin devletler arasında yapılan sözleşmelerin bağlayıcılığı çoğu durumda ilgili sözleşmeye taraf olmakla mümkündür. Ayrıca sözkonusu sözleşmeler kısmen, sözleşmeye katılan devletlerin ulusal çıkarlarını yansıtmakta ve çoğu durumda farklı yorumlardan kaynaklanan anlaşmazlığı nihai karara bağlayabilecek bir yapı bulunmamaktadır. Dolayısıyla bireyleri bağlayan uluslararası ceza hukuku 66 ile devletler arasında savaş temelli ceza sisteminin birbirinden farklı olgular olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Birincisinin gelişiyor olması ikincisinin işlevlerini azaltıcı bir olgu değildir. Ulusal ceza hukuku egemenliğe bağlı olarak bir müktesebata (hukuki düzenlemelerin birikimi ve evrimi) sahiptir. Oysa anarşik ortamdaki ceza sisteminin müktesebatından bahsetme olanağı sınırlıdır. Savaş kuralları alanında gelişen uluslararası hukuku bir ceza hukuku müktesebatı olmaktan ziyade devletler genel 63 Devletler uluslararası hukukun birincil aktörleridir. Aydın, Uluslararası Ceza..., s Anayasa kavramı ve bunun uluslararası hukuka uygulanabilirliği konusunda bkz. Göçer, Uluslararası Hukuk.... BM Sözleşmesi uluslararası toplumun anayasası gibi algılansa da, özellikle güçlü ülkelerin yorumları ve çıkarları doğrultusunda kullanıldığından Sözleşme nin ulusal anayasalara benzetilmesi olası değildir. 65 Ulusal ve uluslararası hukuk düzenleri arasındaki farklar için bkz. Göçer, Uluslararası Hukuk..., s Aydın, Uluslararası Ceza..., s

13 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü hukuku müktesebatı olarak değerlendirmek daha doğrudur. 67 Ancak Nürenberg ve Tokyo Mahkemeleri yle başlayan ve Roma Statüsü ile devam eden gelişmelerin bireyler için uluslararası ceza hukuku müktesebatı oluşturulması süreci olarak ele alınması mümkündür. Bu süreçte Statü nün geldiği aşama önemli bir evrimdir. 68 EGEMENLĐĞĐN VE ANARŞĐNĐN ROMA STATÜSÜ NE YANSIMASI Roma Statüsü doğrudan bireyleri muhatap alan ve ulusal ceza hukukunu tamamlayıcı mahiyette bulunan uluslararası ceza hukukunun gelişiminin ulaştığı son nokta olarak değerlendirilebilir. Öte yandan devletlerin egemenliğinin ve egemenler arası ilişki biçiminin ürünü olan anarşinin çeşitli hükümler yoluyla Statü ye yansıdığı görülmektedir. Statü, nihayetinde devletler arasında yapılmış olan bir düzenleme olduğundan bu sonuç doğaldır. Ancak bu doğal sonuç uluslararası ceza hukukunun bireylere uygulanmasında birçok belirsizliği ve karmaşıklığı da beraberinde getirmektedir. Statü, uluslararası hukukun yapılış pratiği itibariyle, 69 devletler arasında akdedilmiş uluslararası bir sözleşme niteliğindedir. Devletlerin egemenlik ilkesinin çeşitli biçimlerde metne dercedilmesi suretiyle sözleşmenin uluslararası olma niteliği pekiştirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, uluslararası bir mahkemenin gerçek kişiler üzerinde yargı yetkisine sahip olması, sözkonusu mahkemenin uluslarüstü bir nitelik arzetmesine meydan verebilecek türden değildir. Her ne kadar BM ile UCM arasında Güvenlik Konseyi yoluyla ilişki kurulmuş ve devletlerin egemenliklerine sınırlamalar getirilmiş olsa da, bu durum egemenlik ilkesini köklü biçimde aşındıran bir düzenleme değildir. Zira BM nin uluslararası barışı sağlamakta sahip olduğu sınırlılıklar dolaylı biçimde UCM ye de yansımış olacaktır. Bu bölümde öncelikle Statü nün egemenliği aşındırdığı ileri sürülen hükümleri incelenmiş, ilgili öteki maddeler gözden geçirilerek egemenliğin ve anarşik yapının gereklerinin Statü ye nasıl yansıdığı gösterilmiş, ardından da UCM-BMGK ilişkisi bağlamında Statü nün uygulanmasının hâlihazırdaki uluslararası politikayla nasıl iç içe geçtiği açıklanmıştır. Egemenliğin Aşındırılması Statü nün 17. maddesi 2. paragrafı, Statü de tanımlanan suçları işlediği iddia edilenlerin ulusal yargı tarafından yargılanmasında ortaya çıkacak isteksizlik neticesinde davanın UCM tarafından kabul edileceğini ifade etmekte ve devletlerin gösterebileceği isteksizlik hali nin maddede belirtilen şartlar dâhilinde UCM tarafından tespit edileceğini hüküm altına almaktadır. 70 Benzer şekilde aynı fiil 67 Bu nedenle bugün devletler arasında özellikle BM çerçevesinde oluşturulan silahlanmaya ilişkin düzenlemeler ile çatışmalarda uyulacak kurallar konusundaki sözleşmeler temel olarak savaş hukukunun bugüne uzantısıdır. Held, The Changing Structure..., s Aydın, Uluslararası Ceza..., s Odman, Eski Yugoslavya..., s Her ne kadar 17. madde egemenliğin sınırlandırılması olarak okunsa da, sözkonusu maddenin uygulanması sırasında devletlerin göstereceği direncin aşılması oranında egemenliğin sınırlandırılabileceği göz önüne alınmalıdır. Bu konudaki bir tartışma için bkz. Benzing, The Complementarity

14 D. Ateş nedeniyle birden fazla yargılama yapılmaması ilkesini düzenleyen 20. madde 3. paragrafta da 17. maddedekine benzer ifadeler yer almış, daha önceki yargılamanın belirli şartları ihlal ettiğinin ortaya çıkması neticesinde bu ilkenin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. 27. maddede, zanlıların sahip oldukları bir kısım dokunulmazlıkların Mahkeme nin yargı yetkisine halel getirmeyeceği ifade edilerek, devlet başkanından başlayarak sıradan vatandaşa kadar herkesin 25. madde çerçevesinde bireysel cezai sorumluluk taşıdığı kabul edilmiştir. Özellikle dokunulmazlıkların yargılamaya engel teşkil etmeyeceğinin belirtilmesi, egemenliği tartışmalı bir hale getirmektedir. Zira devletin egemenliği soyut bir olgu olmasına karşın, bunu somutlaştıran sonuçta çeşitli kademelerdeki kamu görevlilerinin sahip olduğu yetkiler ve giriştikleri eylemlerdir. Bunların taşımış olduğu bir kısım sıfatların veya sahip oldukları ayrıcalıkların yargılamaya engel teşkil etmeyeceğinin hükme bağlanmasıyla egemenliğin fiili icrasına önemli bir sınırlama getirilmiştir. Böylece UCM yargısının belirli şartlarda devletin egemenliğinin üstüne çıkacağı kabul edilmiştir. 71 Kişiler üzerindeki yargılama yetkisinin bazı şartlarda uluslarüstü bir yargı organı olan UCM ye geçmesi yoluyla 72 devletin egemenliğinin kısmen sınırlandırıldığı kabul edilse de; 73 Statü nün öteki maddeleri gözden geçirildiğinde, UCM nin uluslarüstü olmaktan ziyade uluslararası bir mahkeme niteliğinde olduğu, egemenliği ve uluslararası ilişkilerin anarşik niteliğini dönüştürmede üstlenebileceği işlevlerin sınırlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Egemenliğin ve Anarşik Yapının Korunması Egemenlik Statü nün giriş bölümünde yer alan Bu bağlamda Statü nün hiçbir maddesinin, hiçbir devlete başka bir devletin içişlerine ya da silahlı çatışmalarına karışma yetkisi vermediğini vurgulayarak; 74 ifadesi sözleşmenin egemen devletler tarafından, egemenliğe halel getirmeyecek şartlar dâhilinde kabul edildiğini ve devletlerarası ilişkilerin anarşinin kurallarına göre yürüyeceğini açıklamaktadır. Bu ifadeyle UCM nin uluslarüstü bir yapılanma olmadığı, egemen birer aktör olarak devletlerin varlıklarının devam ettiği ve bunlar arasındaki başka ilişki biçimlerinin Statü yle sınırlandırılamayacağı kesin bir dille teyit edilmiştir. Bu ifade egemenliğin devletler arasındaki dışsal boyutunu öne çıkarmış ve müdahale edilemezlik (non-intervention) ilkesinin altını çizmiştir. 71 Halatçı, Uluslararası Ceza..., s Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza..., s Zaten kuramdakinin aksine egemenliğin mutlak olmadığı kabul edilir. Beriş, Egemenlik Kavramının..., s.66. Dolayısıyla Statü ile egemenliğin belirli ölçüde sınırlandırılmış olması devletler arası sözleşmelerin gereği olarak olağandır. 74 Çalışmada Roma Statüsü nden doğrudan yapılan tercüme alıntılar Aydın, Uluslararası Ceza Mahkemesi... den alınmıştır. 14

15 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü Savaş suçlarına ilişkin 8. maddede 3. 2 (c) ve (d) paragraflarındaki hiçbir ifade, bir hükümetin, devlet dâhilinde kanun ve düzeni sürdürme, yeniden kurma veya devletin birliğini ve toprak bütünlüğünü tüm yasal araçlarla koruma sorumluluğuna etki etmez. ifadesiyle devletlerin egemenliğinin ülke sınırları dahilindeki icrası güvence altına alınmıştır. Tamamlayıcılık Đlkesi Statü nün Giriş bölümündeki Bu Statü altında kurulacak olan Uluslararası Ceza Mahkemesi nin, ulusal ceza yargı yetkisinin tamamlayıcısı olduğunu vurgulayarak ve 1. maddedeki Uluslararası Ceza Mahkemesi (Mahkeme) bu Statü ile kurulmuştur. Mahkeme, daimi bir kurumdur ve bu Statüde sözü edilen, uluslararası toplumu ilgilendiren en ciddi suçları işleyen kişiler üzerinde, yargı yetkisine sahiptir ve ulusal ceza yargı yetkisini tamamlayıcıdır... ifadeleri, Statü hükümlerinin ulusal ceza hukukunun yerini almadığını 75 ve taraf devletler açısından ulusal yargıyı tamamlayıcı olduğunu belirtmektedir. Zira yargı erki egemenliğin ayrılmaz bir parçasıdır. 76 Ceza hukukunun esas itibariyle bireyleri bağladığı düşünüldüğünde, uluslararası ceza hukukunun da muhatabı öncelikle bireylerdir. 77 Statü nün tamamlayıcılık niteliği bireyler ile uluslararası ceza hukuku arasında dolaylı bir ilişki doğurmaktadır. Bireyler ile uluslararası ceza kanunu arasında egemen devlet aracı vaziyettedir. Böylesi bir sonuç anarşinin uluslararası ceza hukukuna doğrudan yansımasıdır. Uluslararası kanun doğrudan bireyleri bağlarken, kanunların bireylere uygulanması dolaylıdır. Bu durum, uluslararası ceza hukuku düzenlemesine taraf olan devletlerin vatandaşları açısındandır. Đlgili sözleşmeyi onaylamış, ulusal ceza hukukunu bu sözleşmeyle uyumlu hale getirmiş bir devletin sözleşmede suç olarak tanımlanan ve cezalandırılması gereken eylemleri işleyen vatandaşlarını öncelikle ulusal hukuka göre yargılayacağı varsayılmıştır. 78 Bu, ulusal hukukun uygulanmasından kaynaklanabilecek aksaklıkların uluslararası ceza hukukuyla giderilmesi demektir. 79 Tamamlayıcılık ilkesiyle ulusal yargı yetkisinin özerkliği, 80 devletlerin egemenliği, 81 dolayısıyla egemenler arasındaki anarşik ilişki biçimlerinin dokunulmazlığı kabul edilmiştir. Zira Statü nün 19 (2) maddesine göre; vatandaşlarıyla ilgili bir 75 Atul Bharadwaj, International Criminal Court and the Question of Sovereignty, Strategic Analysis, Vol. 27, No 1, Odman, Eski Yugoslavya..., s Roma Statüsü madde 25 (1). 78 Statü nün 17. maddesi 1. Paragrafına göre; bir konunun ulusal yargı tarafından sonuçlandırılmış veya incelenmekte olması, ilke olarak konuya ilişkin davanın UCM tarafından kabul edilemezlik koşullarını oluşturmaktadır. 79 Statü nün 17. maddesi 2. Paragrafı ulusal yargıdaki muhtemel aksaklıkları, dolayısıyla davanın kabul edilebilirlik koşullarını belirtmektedir. 80 Aksar, Uluslararası Ceza..., s Bayıllıoğlu, Uluslararası Ceza..., s

16 D. Ateş davanın UCM tarafından kabul edilebilirliğine ilgili devletin itiraz edebileceği belirtilerek, devletin uluslararası ceza düzenlemesi ile vatandaşı arasındaki aracılığı teyit edilmektedir. Bu yüzden Statü nün devletler tarafından kabulünün en önemli nedenlerinden birinin tamamlayıcılık ilkesinin varlığı olduğu ileri sürülür. Bu ilkeyle devletlerin egemenliği garanti altına alınmıştır. 82 Bu ilke davanın kabul edilebilirlik koşullarına ilişkin 17. madde ile birlikte düşünüldüğünde, UCM yargısının işleyişinde önemli engeller olduğu görülmektedir. 83 Devletlerin egemenliğini önceleyen tamamlayıcılık bütün UCM yargı sisteminin karar verici temelini teşkil etmektedir. 84 Üst Makam Emirleri Üst makam emirleri ve kanunun tanımına ilişkin 33. maddede 1. Mahkeme'nin yargı yetkisine giren bir suçun, bir hükümet veya askeri veya sivil bir üst makam emrine uyan bir şahıs tarafından işlenmiş olması, aşağıdaki haller dışında, şahsı cezai sorumluluktan kurtaramaz: (a) Şahsın hükümet veya söz konusu üst makamın emirlerine uyması kanuni bir zorunluluk ise; (b) Şahsın emrin kanunsuz olduğunu bilmemesi halinde ve (c) Emrin açıkça kanunsuz olmaması halinde. hükmü yer almıştır. Bu hüküm, egemenliğin mevcut şartlar dahilinde sürdürüleceği konusunda önemli ipuçları vermektedir. Zira bireysel cezai sorumluluk alanında maddede ifade edilen muafiyetler hem kendi içinde birbirini olumsuzlayan hem de hukukun genel ilkelerini zorlayan niteliktedir. 1. paragraf (a) fıkrasında, herhangi bir devlet aygıtında üst makam emirlerine uyma nın sonuna şart kipi konmuştur. Oysa emir olgusu bizatihi emir konusunun yapılmasını zorunlu kılar. Ayrıca üstün vereceği emirlerin emir konusuyla ilgili yasal bir zorunluluktan kaynaklanması gerekir. Dolayısıyla emrin verilmesi ve buna uyulması na zorunluluk ve kanunilik gibi koşullar eklenmesi, ilgili maddenin uygulanmasında zorluklar çıkaracak, her devletin egemenlik ilkesi gereğince konuya kendi ulusal çıkarları açısından bakması ve Mahkeme ile arasındaki anlaşmazlıklarda vatandaşını koruyucu menevra alanlarına sahip olması sonucunu yaratabilecektir. Diğer yandan sözkonusu maddenin 1. paragraf (b) fıkrası kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesiyle 85 açıkça çelişkilidir. Statü de tanımlanan suçların zaten sınırlı sayıda eylemi kapsadığı (soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları) düşünüldüğünde, bir emrin bunlardan birine yol açabileceğinin şahıs tarafından bilinmemesi nedeniyle sözkonusu şahsın bu suçlardan birine yol açan eyleminin yargılamadan muaf tutulması devletlerin iç hukuk düzenlemeleriyle tenakuz halindedir. Đç hukukta kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi geçerliy- 82 Benzing, The Complementarity, s Ibid, s Hans-Peter Kaul, The International Criminal Court: Current Challenges and Perspectives, Washington University Global Studies Law Review, Vol.6, 2007, s Acer, Uluslararası Hukukta..., s

17 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü ken, kanunu bilmemek Statü de muafiyet nedenlerinden biri olarak sayılmıştır. Aslında maddenin 1. paragraf (c) fıkrasındaki emrin açıkça kanunsuz olmaması hali şeklindeki ifade, üstün emirleri neticesinde ast tarafından işlenecek cürümün yargıdan muaf tutulmasının genel şartını belirlemektedir. Bu kapsamda ilk iki fıkra hem Statü nün genel amaçları hem de hukukun genel ilkeleri açısından sorunlu görünmektedir. Sözkonusu maddenin 1. paragraf (c) fıkrası ise, önceki iki fırkrayla birlikte ele alındığında, devletlerin egemenliğini teyit eder bir konumdadır. Zira aynı Madde nin 2. Paragrafı kanunsuz emir i tanımlamış ve soykırım ile insanlığa karşı suç işlenmesine yönelik emirleri bu kapsama almıştır. Hâlbuki uygulamada devleti yönetenlerce böyle kanunsuz emirler verildiği görülmemiştir. Yahudilere karşı işlenen soykırım fiilinde Alman devletinin herhangi bir yazılı emri mevcut olmadığı bilinmektedir. Kanunsuz emir vermek işlenmesi düşünülen suçun tabiatına uygun olarak başvurulacak bir yöntem değildir. Soykırım ve insanlığa karşı suçların devlet veya devletin korumasındaki örgütlerce gerçekleştirildiği dikkate alındığında, bunlarla ilgili kanunsuz emir verilmesi herşeyden önce işlenmesi düşünülen suçun etkinliğini azaltacağından, suç işlemeye niyetli kişilerin böyle açıkça kanunsuz emirler vermesi başvurulacak bir yöntem değildir. Bununla birlikte, yasanın tekemmül ettirilmesi anlamında böyle bir yasaklamanın yasa metninde bulunması gereklidir. Ancak 33. maddenin bir bütün olduğu ve devletle bağlantılı olarak Statü de tanımlanan suçlarda kanunsuz emir vermenin uygulamada bulunmadığı dikkate alındığında, maddedeki emir ve kanunilik gibi tanımların devletlerin egemen statüsüne bağışıklık kazandırabileceği görülmektedir. Ulusal Güvenlik Bilgileri Statü nün 72. maddesi taraf devletlerin ulusal güvenliğine ilişkin bilgilerinin gizliliğinin korunması amacıyla düzenlenmiştir. 2. paragrafta ifade edilen 2. Bu madde aynı zamanda, kendisinden Mahkeme tarafından bilgi ve belgeyi açıklaması istenen bir şahsın bu bilgi ve belgeleri açıklamaktan Devletin ulusal güvenliğinin menfaatlerinin zarar göreceği gerekçesiyle kaçınması ve bu gerekçenin söz konusu Devlet tarafından da onaylanması durumunda uygulanır. hükmü gereğince, UCM de görülmekte olan bir davada gerçeğin açığa çıkarılması ve adaletin yerine getirilmesi sırasında sanığın kaçınmasıyla veya taraf devletin müdahalesiyle devletlerin ulusal güvenlik bilgilerinin gizli kalması temin edilmeye çalışılmıştır. 86 Her devletin ulusal güvenlik bilgisi tanımı birçok farklılıklar içereceğinden anılan maddenin usulüne uygun olarak icra edilmesi imkânı zordur. Zira ulusal güvenlik gerekçesiyle açıklanması reddedilen bilgiler bulunması halinde, Mahkeme nin başvurabileceği en önemli yöntem 87. maddenin 7. paragrafına göre hareket etmek, ilgili devleti Taraf Devletler Kurulu na (TDK) veya BMGK ya şikâyet 86 Bharadwaj, International Criminal

18 D. Ateş etmektir. 72. maddede düzenlenen ulusal güvenlik bilgilerinin gizliliği ve korunması devletlerin egemenliğinin teyit eden bir düzenlemedir. Üçüncü Taraf Bilgisi Üçüncü taraf bilgisine ilişkin 73. maddede Bir Taraf Devlet, kendisine bir devlet, hükümetlerarası veya uluslararası bir kuruluş tarafından verilmiş gözetimi veya denetimi altında bulunan veya sahibi bulunduğu gizli kaydıyla verilen bir bilgi veya belgenin Mahkeme tarafından istenmesi halinde, söz konusu bilgi veya belgenin kaynağının rızasını alır. Eğer bilgi ve belgenin kaynağı bir taraf devlet ise, 72. madde hükümlerine bağlı olarak, bilgi veya belgenin açıklanmasına ya rıza gösterir ya da açıklama sorununu Mahkeme ile çözme yükümlülüğü altına girer. Eğer bilgi ve belgenin kaynağı bir Taraf Devlet değilse ve açıklanmasına rıza göstermiyorsa, talepte bulunulan devlet, kaynağına olan gizlilik yükümlülüğü nedeniyle bilgi veya belgeyi sağlayamayacağını Mahkemeye bildirir. hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeyle özellikle Statü ye taraf olmayan devlet kaynaklı bilgilerin UCM deki yargılama sürecine dâhil edilemeyeceği, elinde bilgi bulunan taraf devletin kaynağın rızasını almadan elindeki bilgileri mahkemeye sunamayacağı hükme bağlanmıştır. Böyle bir hüküm taraf olmayan devlet açısından anlaşılır bir şey olmakla birlikte, elinde bilgi bulunan taraf devlete tanınan bilgiyi sunmama yetkisi, Statü hükümlerinin egemenliğe dayalı anarşik uluslararası ilişkilerin yapısına zarar vermeme amacı güdülerek hazırlandığını göstermektedir. Taraf devletin bu tür bilgileri kaynağın rıza göstermemesine bağlı olarak Mahkeme ye sunmaması sonuçta adaletin tecelli ettirilmesine önemli bir engeldir. Oysa devletlerin göstereceği işbirliğinin Mahkeme nin işlevlerinin yerine getirilmesi açısından hassas olduğu ifade edilmektedir. 87 Dolayısıyıla egemenlik ilkesi gözetilerek hazırlanan bu hükümle devletlerden oluşan anarşik yapı kayıt altına alınarak Statü kapsamındaki suçların etkin takibi kısmen devletlerarası politikanın inisiyatifine bırakılmıştır. Devletlerin işbirliğine yanaşmaması durumunda devreye girecek olan BMGK süreci dışında Mahkeme nin zorlayıcı bir gücü bulunmamaktadır. Bu da UCM yargısını devletlerin işbirliğine bağımlı kılmaktadır. 88 Suçun Unsurları Suçun unsurlarına dair 9. maddesinin 1. paragrafı Suçun unsurları, Mahkeme ye 6., 7. ve 8. maddelerin yorumlanmasında ve uygulanmasında yardımcı olur. Suçun unsurları, Taraf Devletler Kurulu üyelerinin 2/3 çoğunluğu ile kabul edilir. şeklindedir. Suçun unsurlarına ilişkin alınacak kararların ancak 2/3 gibi bir nitelikli çoğunlukla kabul edilecek olması, Statü nün uygulanmasında devletlerin 87 Kirsch, Address to the Kaul, The International Criminal..., s

19 Egemenlik, Anarşi ve Roma Statüsü sahip oldukları yetkinin önemini göstermektedir. Benzer bir düzenleme de usul ve delil kurallarına ilişkin olarak 51. maddede yer almaktadır. Usul ve delil kurallarının kabul edilmesi veya bunlarda yapılacak değişliklik TDK nın 2/3 çoğunluğu ile yürürlüğe girebilmektedir. Deliller Statü nün delillere ilişkin 69. maddesinde 8. Mahkeme bir devlet tarafından toplanan delillerin davayla ilgisi veya kabul edilebilirliği konusunda karar verirken, o devletin ulusal yasalarının uygulanmasıyla ilgili karar vermez. hükmü yer almaktadır. 1. maddeye göre Statü nün ulusal yargıyı tamamlayıcı olduğu, dolayısıyla Statü yü onaylayan devletin ulusal ceza hukukunu Statü hükümleriyle uyumlu hale getirme durumunda olduğu açıktır. Öte yandan delillerin belirlenmesi ve toplanmasına ilişkin mezkûr maddeyle ulusal mevzuatın özerkliğinin tanınması, Statü de sayılan suçların açığa çıkarılmasını zorlaştırabilecektir. Bu hükümle devletlerin egemenlikleri teslim edilmiştir. Bölgenin güvenliği, ulaşım imkânları, ilgili devletin isteksiz davranması ve diğer teknik yetersizlikler nedeniyle soruşturmaya veya davaya ilişkin delillendirme sürecinin önünde ciddi engeller bulunması nedeniyle, 89 özellikle katliam gibi kitlesel suç olgularında deliller yönünden Mahkeme büyük oranda ilgili devlete bağımlı bulunmaktadır. Müeyyideler Devletlerin Statü kapsamındaki yükümlülükleri ve bunların yerine getirilmemesi halinde alınabilecek önlemler uluslararası işbirliği ve adli yardıma ilişkin 9. Bölümde düzenlenmiştir. 86. maddede Taraf Devletler, bu Statüdeki hükümlere uygun olarak Mahkemenin yargı yetkisine giren suçların soruşturulmasında ve yargılanmasında Mahkeme ile tam bir işbirliği yaparlar. 90 ifadesi taraf devletlerin genel yükümlülüğünü belirtmektedir. Taraf devletlerin sözkonusu işbirliğine yanaşmaması veya isteksiz davranması durumunda ise, 87. maddenin 7. paragrafı kapsamında konunun TDK ya veya BMGK ya iletileceği hüküm altına alınarak, devletlere karşı alınabilecek önlemlerin çerçevesi çizilmiştir. Diğer yandan 87. maddenin 5. paragrafında, aynı hükümlerin Mahkeme ile özel bir anlaşma veya düzenleme kapsamında işbirliği yapmayı taahhüt etmiş ancak Statü ye taraf olmayan devletlere de uygulanabileceği belirtilmektedir. 89 Kaul, The International Criminal..., s Bu hükmün bağlayıcı bir emir olmaktan ziyade çoğu durumda devletlerin kendi istekleriyle uygulayacakları bir ilke olduğu ileri sürülmektedir. Paul Seils ve Marieke Wierda, The International Criminal Court and Conflict Mediation, Occasional Paper Series, International Center for Transnational Justice, 2005, s. 6. Bu ilkeden imtina edilmesinin müeyyidesi dolaylı olarak 87. maddede hükme bağlanmıştır. 19

20 D. Ateş Sözkonusu hükümler, Statü nün uygulanmasında devletlerin üstlenmiş olduğu hassas işlevlerin görülmesi açısından önemlidir. Zira bireyleri yargılamakla görevli olan Mahkeme, aynı zamanda devletlere karşı alınabilecek önlemler konusunda da görevler üstlenmiş olmaktadır. Bir devletin Statü veya Mahkeme yle işbirliği anlaşması kapsamında yükümlülüklerinden imtina etmesinin müeyyidesi, uluslararası politikanın en önemli karar merciilerinden biri olan BMGK nin yardıma çağrılmasıdır. Ne var ki, konunun BMGK da uluslararası politikanın gerekleri doğrultusunda inceleneceği ve sonuçlandırılacağı düşünüldüğünde, Statü kapsamındaki suçların yargılama süreci de dolaylı olarak uluslararası politikaya havale edilmiş olacaktır. Böylece uluslararası ceza hukukunun ikili niteliği ortaya çıkmaktadır. Bireyleri ilgilendiren cezai konularda ceza hukuku geçerli kılınmaya çalışılırken, devletleri ilgilendiren konularda savaş merkezli uluslararası ceza sistemi geçerliliğini korumaktadır. Egemenliğe ve anarşiye dayalı mevcut uluslararası yapının UCM ye vermiş olduğu işlevler bireylerle sınırlı olup, devletler sözkonusu olduğunda geleneksel ceza sistemi yürürlüğe girecektir. Ancak egemenlik, anarşi, savaş ve uluslararası politika çoğu durumda siyasal yöntemlerle yürütüldüğünden, Statü kapsamındaki suçların etkin takibinde bu süreçlerin ortaya çıkaracağı sorunlar engelleyici işlevlerini sürdürebilecektir. Taraf Devletler Kurulu nun Yetkileri Statü nün 112. maddesiyle kurulan TDK nın 91 Mahkemenin idari ve mali işleyişiyle ilgili konularda, Mahkeme nin teftiş edilmesi için bağımsız birimlerin kurulmasında, usul ve delil kurallarının belirlenmesinde, 87. maddenin 5. ve 7. paragraflarındaki konuların karara bağlanmasında çeşitli yetkileri bulunmaktadır. Kurul u Statü kapsamındaki suçlarla ilgili yasa yapıcı olarak tanımlamak mümkündür. Dolayısıyla Roma Statüsü ile teşkil edilmiş olan uluslararası ceza hukukunun meclisini TDK, mahkemesini UCM, kolluk kuvvetlerini de taraf devletler ile BMGK olarak nitelendirmek mümkündür. Saldırı Suçu Statü nün 5. maddesinde sayılan suçlar arasında yer alan saldırı suçu nun tanımı ve unsurları üzerinde taraf devletler arasında uzlaşı olmadığından konunun 121. ve 123. maddeler kapsamında Gözden Geçirme Konferansı ında yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. 92 Üzerinde anlaşma olmayan bu konu üzerinde fikir yürütmek zor olmakla birlikte; en azından suçun Statü kapsamına alınmış ve şartları konusunun değişiklik müzakerelerine bırakılmış olması nedeniyle, 93 konuya Statü nün ve UCM nin işlevselliği ve geleceği açısından bakmak daha doğru olacaktır. Aslına bakılırsa saldırı suçunun Statü ye dâhil edilmesi birçok açıdan sorunludur Haziran 2008 tarihi itibariyle Statü yü 108 ülke onaylamış ve Kurul un üyesi olmuştur. Bkz. International Criminal Court, 92 Roma Statüsü madde 5 (2). 93 Hâlihazırdaki çalışmalara ilişkin bir inceleme için bkz. Acer, Uluslararası Hukukta

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR... XI GİRİŞ...1 1. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN KURUMSAL TEMELLERI VE

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. AHMET HAMDİ TOPAL. KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Yrd. Doç. Dr. AHMET HAMDİ TOPAL. KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. AHMET HAMDİ TOPAL KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ULUSLARARASI CEZA YARGILAMALARINDA CİNSEL SUÇLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri 2. Suçun Yapısal Unsurları 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 4. Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan Nedenler 5. Suçun Özel Görünüm Biçimleri 1 6. Yatırım

Detaylı

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU Öğrenme Hedeflerimiz CEZA HUKUKUNUN KONUSU SUÇ VE CEZALARIN KANUNÎLİĞİ SUÇ VE CEZALARIN GEÇMİŞE YÜRÜMEZLİĞİ CEZA

Detaylı

Yard. Doç. Dr. SEMİN TÖNER ŞEN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ULUSLARARASI HUKUKTA SOYKIRIM, ETNİK TEMİZLİK VE SALDIRI

Yard. Doç. Dr. SEMİN TÖNER ŞEN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ULUSLARARASI HUKUKTA SOYKIRIM, ETNİK TEMİZLİK VE SALDIRI Yard. Doç. Dr. SEMİN TÖNER ŞEN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ULUSLARARASI HUKUKTA SOYKIRIM, ETNİK TEMİZLİK VE SALDIRI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix KISALTMALAR...xv GİRİŞ...1 Birinci

Detaylı

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX GİRİŞ...XV Birinci Bölüm ULUSLARARASI

Detaylı

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. ADALET BAKANLIĞI ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İnsan Hakları Daire Başkanlığı ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İnsan Hakları Daire Başkanlığı AVRUPA İNSAN

Detaylı

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç) İzzet Özgenç Türkiye de işlenen bütün suçlar dolayısıyla, failleri hangi devlet vatandaşı olursa olsun, ceza hukukuna ilişkin Türk kanunları uygulanır. Türkiye de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları

Detaylı

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu Dr. Yusuf Solmaz BALO Anlatım planı Terör gerçekliği Güvenlik ihtiyacı Bu ihtiyacın Ceza Hukuku alanında karşılanması Ceza Kanunları (TCK, TMK) Yeni suç tipleri Mevcut

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır: İLTİCA HAKKI NEDİR? 27 Ekim 1946 tarihli Fransız Ana yasasının önsözü uyarınca özgürlük uğruna yaptığı hareket sebebiyle zulme uğrayan her kişi Cumhuriyet in sınırlarında iltica hakkına başvurabilir. 13

Detaylı

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kamu kurum ve kuruluşları ile iktisadî, ticarî ve malî sektörlerde üretim, tüketim ve hizmet

Detaylı

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR Öncelik 23.1 Yargının verimliliği, etkinliği ve işlevselliğinin arttırılması 1 Mevzuat Uyum Takvimi Tablo 23.1.1 No Yürürlükteki AB mevzuatı Taslak Türk mevzuatı Kapsam Sorumlu

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 25.5.2005 tarihli ve 5352 Sayılı Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifim gerekçesi ile birlikte ektedir. Gereğini arz ederim. 29 Ocak

Detaylı

DİPLOMASİ AJANLARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE ULUSLARARASI KORUNMAYA SAHİP KİŞİLERE KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINA DAİR SÖZLEŞME 1

DİPLOMASİ AJANLARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE ULUSLARARASI KORUNMAYA SAHİP KİŞİLERE KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINA DAİR SÖZLEŞME 1 DİPLOMASİ AJANLARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE ULUSLARARASI KORUNMAYA SAHİP KİŞİLERE KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINA DAİR SÖZLEŞME 1 Bu Sözleşmeye taraf devletler, Birleşmiş Milletler Yasasının

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI 1.2.10. SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI Genel Kurulunun 9 Aralık 1948 tarihli ve 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilmiş ve imzaya ve onaya veya katılmaya sunulmuştur. Yürürlüğe

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ Đnternete erişime ilişkin yasaklamalara sınırlama getiren ve muhtemel bir kötüye kullanma durumuna karşı hukuki kontrol güvencesi sunan katı bir yasal çerçevede alınmayan

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür 12. Rekabet Hukuku ve İktisadında Güncel Gelişmeler Sempozyumu 6 Mayıs 2014 Bahadır BALKI Sinem UĞUR Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür Türk Hukuk Sisteminde Tekerrür İdari

Detaylı

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar Dt. Evin Toker dtevintoker@gmail.com Şiddet Nedir? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti; fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir

Detaylı

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU SEDAT ERDEM AYDIN AİHM İÇTİHATLARI BAĞLAMINDA KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU İSTANBUL ARŞİVİ İÇİNDEKİLER DANIŞMANIN ÖNSÖZÜ...VII YAZARIN ÖNSÖZÜ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1

Detaylı

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Priştine, 31 Ekim 2012 Nr. Ref.: MMP 304/12 ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI Başvuru No: KO 61/12 Kosova Cumhuriyeti Meclis Başkanı tarafından 22 Haziran 2012 tarihinde

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI 6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI AMAÇ 2010 yılında 5982 sayılı Kanunla Anayasanın 20. maddesine eklenen ek fıkra Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını

Detaylı

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun Dallara Ayrılması (Kamu Hukuku-Özel Hukuk) Kamu Hukuku Özel Hukuk Ayrımı Hukuk kuralları için yapılan eski ayrımlardan biri, hukukun kamu

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO İnfaz ve Güvenlik Hizmetleri Programı Genel Hukuk-1 Dersleri HUKUKUN KOLLARA AYRILMASI VE KAMU HUKUKU-ÖZEL HUKUK AYRIMI HUKUK KAVRAMI ve TANIMI toplumsal

Detaylı

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE GÜZELER v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 13347/07) KARAR STRAZBURG 22 Ocak 2013 Đşbu karar nihaidir ancak şekli bazı değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı,

Detaylı

DİKEY INTERNATIONAL Law & Consultancy ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ

DİKEY INTERNATIONAL Law & Consultancy ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ 1. Tahkim Kurumu Uluslararası Hukuk kapsamında, Uluslararası Tahkim müessesesi önemli bir yer işgal etmektedir. Öncelikle Tahkimi, prensipte,

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi KANUN (YASA) Kanun Geniş anlamda Dar/Gerçek anlamda Kanun, hukuk kaynaklarından sadece birisidir.

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI Kuvvetler ayrılığı ilkesi-1 Bir devlette, üç erk (kuvvet) vardır: Yasama,

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kısa İsim 1. Bu Yasa, Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri HUKUKUN KOLLARI VE ALT DALLARI Hukukun Kollara ve Dallara Ayrılması Hukuk eskiden beri iki temel kola ve bunların

Detaylı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana

Detaylı

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir. 688 Sıra Sayılı Kanun uyarınca, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ Ayrıntılı Bilgi ve On-line Satış İçin www.hukukmarket.com İSMAİL KÖKÜSARI Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya (bundan böyle "Akit Taraflar" olarak anılacaklardır), Ulusal egemenlik, haklarda eşitlik

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan iç savaşlar, coğrafi olumsuzluklar dolayısıyla insanlar,

Detaylı

İşçinin Kişisel Verilerinin Korunması Hakkı

İşçinin Kişisel Verilerinin Korunması Hakkı İşçinin Kişisel Verilerinin Korunması Hakkı İlke GÜRSEL Adalet Yayınevi 1227 İÇİNDEKİLER SUNUŞ ÖNSÖZ VE TEŞEKKÜR GİRİŞ I. KONUNUN ÖNEMİ II. KONUNUN SINIRLANDIRILMASI III. ÇALIŞMANIN PLANI BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi 02.11.2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başvuru Numarası: 2013/8492 Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM Başkan : Alparslan ALTAN ler : Serdar ÖZGÜLDÜR Recep KÖMÜRCÜ Engin YILDIRIM M. Emin

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR M. A. G. J. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/1832) Karar Tarihi: 13/2/2015 ARA KARAR ler : Alparslan ALTAN : Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

6284 SAYILI AİLEN LENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDET KANUNUN UYGULANMASI

6284 SAYILI AİLEN LENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDET KANUNUN UYGULANMASI 6284 SAYILI AİLEN LENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDET DDETİN ÖNLENMESİNE NE DAİR KANUNUN UYGULANMASI Türkiye önce aile içi şiddetin önlenmesi için; kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesine

Detaylı

F. Şeyda TÜRKAY KAHRAMAN ULUSLARARASI SİLAHLI ÇATIŞMALAR HUKUKUNDA KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMASI

F. Şeyda TÜRKAY KAHRAMAN ULUSLARARASI SİLAHLI ÇATIŞMALAR HUKUKUNDA KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMASI F. Şeyda TÜRKAY KAHRAMAN ULUSLARARASI SİLAHLI ÇATIŞMALAR HUKUKUNDA KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMASI İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR...VII ÖZET... IX ABSTR ACT... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 BİRİNCİ

Detaylı

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI İÇİNDEKİLER I. GENEL AÇIKLAMALAR 1. Bireysel başvuru nedir? 2. Bireysel başvurunun temel nitelikleri nelerdir? 3. Bireysel başvuru yolu hangi ülkelerde uygulanmaktadır? 4. Ülkemizde bireysel başvuru kurumuna

Detaylı

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ T.C. ANAYASA MAHKEMESİ BİREYSEL BAŞVURU FORMU Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 59. maddesine göre hazırlanmıştır. 1 BİREYSEL BAŞVURU FORMU I- KİŞİSEL BİLGİLER A- GERÇEK KİŞİLER İÇİN BAŞVURUCUNUN 1- T.C. KİMLİK

Detaylı

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM MASUMIYET KARINESININ KONUSU I. SUÇ KAVR AMININ

Detaylı

www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik - 1 2-10

www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik - 1 2-10 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Konu sayfa Pratik - 1 2-10 1 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk

Detaylı

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI GİRİŞ : Yakın kavram olarak, ceza yargılaması hukukumuzda mükerrer dava kavramı vardır. Mükerrer dava; olayı, tarafları, konusu aynı olan

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

AIDP-IALP Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi CEZA ADALETİ VE TİCARİ FAALİYETLER

AIDP-IALP Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi CEZA ADALETİ VE TİCARİ FAALİYETLER AIDP-IALP Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi CEZA ADALETİ VE TİCARİ FAALİYETLER Prof. Katalin Ligeti Şirketler, toplum içindeki rollerinin artması nedeniyle, hem bireyler tarafından ticari ortamda işlenen

Detaylı

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI ULAŞ KARAN ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI NORM DENETİMİ İLE BİREYSEL BAŞVURU USULÜNDE VERİLEN KARARLAR ÖZELİNDE BİR İNCELEME İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII

Detaylı

İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ PROTOKOL No. 7

İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ PROTOKOL No. 7 İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ PROTOKOL No. 7 (Strasbourg, imza: 22/11/1984; yürürlük: 01/11/1988) 1 Bu Protokole imza koyan Avrupa Konseyi üyesi Devletler, 4 Kasım 1950 tarihinde

Detaylı

7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar

7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar 7535 KARAPARANIN AKLANMASININ ÖNLENMESİNE, 2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKEBESİ HAKKINDA KANUNDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA VE 178 SAYILI MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA

Detaylı

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2 Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3 Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 Vergi Hukukunda Yorum ÜNİTE:5 1 Vergi Mükellefiyeti ve Sorumluluğu ÜNİTE:6

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi Esas Sayısı : 2010/52 Karar Sayısı : 2011/113 Karar Günü : 30.6.2011 R.G. Tarih-Sayı : 15.10.2011-28085 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004

Detaylı

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010 YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010 Sunum Planı Yolsuzlukla Mücadele Alanında Bugüne Kadar Yapılanlar Yapılan Çalışmaların Uluslar arası Yolsuzluk Ölçümlerine

Detaylı

TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1

TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1 TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1 Bu Sözleşmeyi imzalayan Avrupa Konseyi üyesi Devletler, Avrupa Konseyi amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birliği gerçekleştirmek

Detaylı

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler 1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler 4. Birinci Kuşak Haklar: Kişi Özgürlükleri ve Siyasal Haklar

Detaylı

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 40851/08 Ġlhan FIRAT / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel

Detaylı

1. İdam Cezası. I. Giriş

1. İdam Cezası. I. Giriş 1. İdam Cezası I. Giriş Birleşmiş Milletler in Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Misakı (ICCPR), Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (CRC) ve Ekonomik ve Sosyal Komitenin (ECOSOC) İdam Cezasına Mahkum Edilenlerin

Detaylı

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na Teminat uygulaması başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir. Sayı : 2013/41 28/03/2013 Konu : Münhasıran Sahte Belge Düzenlemek Üzere Mükellefiyet Tesis Ettirenlere İlişkin Teminat Uygulaması SİRKÜLER Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi

Detaylı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...

Detaylı

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN Kişisel Verilerin Korunması Av. Dr. Barış GÜNAYDIN bgunaydin@yildirimhukuk.com.tr Gizlilik ve Kişisel Veri Gizlilik herkesi ilgilendiren en temel toplumsal değerlerden biridir. Gerek tüm ticari alışverişimiz

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Yargı nedir? Türk hukukunda yargının bölümleri Anayasa Yargısı İdari Yargı Adli Yargı TEMEL HUKUK YARGI Yargı, devletin hukuk

Detaylı

KPSS 2007 GK (50) DENEME 3 / 52. SORU 50. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin gereklerinden biri değildir? A) Yasal idare B) Devlet faaliyetlerinin belirliliği C) İdarenin mali sorumluluğu

Detaylı

ECE GÖZTEPE İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA GEÇİCİ TEDBİR

ECE GÖZTEPE İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA GEÇİCİ TEDBİR ECE GÖZTEPE İNSAN HAKLARININ KORUNMASINDA GEÇİCİ TEDBİR Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Almanya ve Türkiye Örnekleri İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ULUSLARARASI

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları) 27 Ağustos- 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana da toplanan Suçların Önlenmesine ve Suçların Islahı üzerine Sekizinci Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilmiştir. Dünya halkları, Birleşmiş

Detaylı

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz, eser sahibinin manevi ve mali haklarına karşı tecavüzlerde, Hukuk Davaları ve Ceza Davaları olmak üzere temel olarak

Detaylı

BİRİNCİ KISIM KARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

BİRİNCİ KISIM KARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar KARAPARANIN AKLANMASININ ÖNLENMESİNE, 2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKEBESİ HAKKINDA KANUNDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA VE 178 SAYILI MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA

Detaylı

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U 2 Sayfa 2 1.Ünite Temel Kavramlar ve Anayasal İlkeler KAMU GÖREVLİLERİ Türkiye de Kamu Görevlilerinin Soyağacı Kamu Görevlileri Kamu i Seçilmişler Yükümlüler Gönüllüler

Detaylı

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

KAMU ĠHALE MEVZUATI. c) İhaleyi yapan idarenin ihale yetkilisi kişileri ile bu yetkiye sahip kurullarda görevli kişiler.

KAMU ĠHALE MEVZUATI. c) İhaleyi yapan idarenin ihale yetkilisi kişileri ile bu yetkiye sahip kurullarda görevli kişiler. 26- ĠHALEYE KATILAMAYACAK OLANLAR KAMU ĠHALE MEVZUATI 4734 SAYILI KAMU ĠHALE KANUNU Ġhaleye katılamayacak olanlar Madde 11- Aşağıda sayılanlar doğrudan veya dolaylı veya alt yüklenici olarak, kendileri

Detaylı

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK VE TARİHSEL

Detaylı

VERBİS. Kişisel Verileri Koruma Kurumu. Veri Sorumluları Sicili. Nedir?

VERBİS. Kişisel Verileri Koruma Kurumu. Veri Sorumluları Sicili. Nedir? VERBİS Kişisel Verileri Koruma Kurumu Veri Sorumluları Sicili 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanun un Veri Sorumluları Sicili başlıklı 16.maddesine göre Kurulun gözetiminde, Başkanlık tarafından

Detaylı

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak J.T.G.Y.K. 1 Amaç MADDE 1 - Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına, hizmetin getirdiği bağlılık ve ilişkilere, teşkilat ve konuşa ait esas ve usulleri düzenler.

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını taşıyan İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine

Detaylı

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ I. İNSAN HAKLARI KAVRAMI 3 II. İNSAN HAKLARININ ULUSLARARASI DÜZEYDE KORUNMASI 4 1. Birleşmiş Milletler Örgütü 4 2. İkinci Dünya

Detaylı

Terörle Mücadele Mevzuatı

Terörle Mücadele Mevzuatı Terörle Mücadele Mevzuatı Dr. Ahmet ULUTAŞ Ömer Serdar ATABEY TERÖRLE MÜCADELE MEVZUATI Anayasa Terörle Mücadele Kanunu ve İlgili Kanunlar Uluslararası Sözleşmeler Ankara 2011 Terörle Mücadele Mevzuatı

Detaylı

Basında Sorumluluk Rejimi. Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU. Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU

Basında Sorumluluk Rejimi. Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU. Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU Basında Sorumluluk Rejimi Ünite 8 Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 8 BASINDA SORUMLULUK REJİMİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU İçindekiler 8.1.

Detaylı

Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında. 16 Şubat 1998 tarihli ve

Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında. 16 Şubat 1998 tarihli ve Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında 16 Şubat 1998 tarihli ve 98/6/AT sayılı AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ AVRUPA PARLAMENTOSU

Detaylı

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013 ĐKĐNCĐ DAĐRE BEŞERLER YAPI SAN. VE TĐC. A.Ş. / TÜRKĐYE (Başvuru No. 14697/07) KARAR STRAZBURG 24 Eylül 2013 Đşbu karar nihai olup, şekli düzeltmelere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayrıresmi

Detaylı

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar Av. Ömer GÖREN* * Ankara Barosu. Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar / GÖREN Genellikle idari davalarda ve bu incelememiz

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜTLENME SUÇLARI (TCK m )

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜTLENME SUÇLARI (TCK m ) Dr. Erkan SARITAŞ SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜTLENME SUÇLARI (TCK m. 220-221) İSTANBUL ARŞİVİ İÇİNDEKİLER SUNUŞ...VII ÖNSÖZ... XI İÇİNDEKİLER... XVII KISALTMALAR LİSTESİ...XXIX GİRİŞ...1 I. KONUNUN MAHİYETİ

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARAARSLAN TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 4027/05) KARAR STRAZBURG 27 Temmuz 2010 İşbu karar AİHS

Detaylı