COK ETKİLİ HEP KATKILI TAM YETKİLİ

Transkript

1 13 Ağustos 2015 Perşembe Fiyatı 25 Kr 20 Pkk lı teslim oldu Genelkurmay Başkanlığı'dan yapılan açıklamada, Şırnak'ın Silopi ilçesi, Hakkari ve Bingöl'ün Karlıova ilçesinde, bölücü terör örgütü mensubu 20 terörist, silahsız ve teçhizatsız olarak güvenlik kuvvetlerine teslim olduğu bildirildi. Öte yandan TSK'dan yapılan açıklamada, "Iğdır İl Jandarma Komutanlığı unsurları tarafından icra edilen Pusu/Dinleme faaliyeti esnasında, Jandarma Unsurlarımız ile Bölücü Terör Örgütü mensubu bir grup terörist arasında çıkan silahlı çatışmada bir terörist ölü olarak ele geçirilmiştir denildi. Koalisyona ramak, seçime aylar kala COK ETKİLİ HEP KATKILI TAM YETKİLİ Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Ne yaparsak yapalım terör kıskacından ve siyasetin hesabından, kitabından kurtulamıyoruz Terör; akılla, mantıkla, insafla, vicdanla izah edilemeyecek kerte cana ve mala kastediyor. Bitmeli, bitecek Siyaset; seçim sonrası durulmadı, durulacak Prof. Dr. Özcan Yeniçeri den çarpıcı değerlendirmeler MHP li bir İktİdarda Öcalan niye asılmadı? Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Türkiye nin iç ve dış siyasetindeki gelişmeleri, EFSANE RÖPORTAJLAR terörü ve diğer konulara dair yaşananları YediGün e değerlendirirken, MHP ye yöneltilen koltuk değneği suçlamasına da açıklık getirdi. Efsane Güzeldereli nin sorularını cevaplayan Yeniçeri ye göre, HDP, zevahiri kurtarma peşinde. Yeniçeri, Kobani olaylarını değerlendirirken şunları söyledi: Herkesi kucaklayan, hiç kimseyi kucaklamıyor demektir. ''Kobani'de savaş var. Bırakın. Savaşa gidelim'' diyorsunuz. 6-7 ekim isyanını başlatıyorsunuz. ''Herkes, sokağa çıksın. Devlet'e bir ders verelim'' diyorsunuz. Sokakta 50 vatandaşın ölümüne sebebiyet veriyorsunuz. Utanmadan, ''Savaşa hayır'' diyorsunuz sonra. Efsane Güzeldereli nin röportajı 13. SAYFADA Fehmi Koru Gelişmeleri kim yönlendiriyor? 3. Sayfada Prof. Dr. Özcan Yeniçeri de Nietzscihe okuyanlardan (Fotoğraf: Kenan ERGEN) Ucuz et ESk de Et ve Süt Kurumunun (ESK) aldığı karar doğrultusunda, mağazalarındaki ürünler ortalama yüzde 5 indirimli satılmaya başlandı. ESK'nın kıyma, kuşbaşı ve pirzola gibi ürünlerde indirim kararı, bugünden itibaren fiyatlara yansıtıldı. Dana kıymanın fiyatı 26,90'dan 25,75 liraya düşerken, kuşbaşı 30,40'dan 29,40 liraya geriledi. Dana bonfilenin fiyatı 56,90'dan 52,50 liraya, dana pirzolanın ise 40,90'dan 38,50 liraya düştü. HABERİ 7. SAYFADA teröre karşı demokrasi ile mücadele Son bir kaç ayda ülkemizde terör bir anda hortladı. Kimse kimseyi dinlemez oldu. Ne oluyor ne bitiyor, neden bu duruma geldik? Acaba 1980 öncesine mi dönülüyor? Yine mi aynı kör döğüş, hiç akıllanmayacak mıyız? Hiç olup biteni anlayamayacak mıyız? Çok soru akla geliyor Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ ın yazısı 12. SAYFADA TARİHİ BİR GÜN MÜ? Bu noktada üzerine büyük görev ve sorumluluk düşen Başbakan Ahmet Davutoğlu nun tarihi açıklama beklemeyin dediği, ancak, durumun netleşeceğini söylediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde ya koalisyonun kapısı aralanacak ya da kapanacak TAYYİP ERDOĞAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi aktörlerin başında yer alıyor. Tabir uygunsa, star! Başbakan Ahmet Davutoğlu başrolde ama özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başrole ortak bir aktör olarak devrede. İstemem dediğine bakmayın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Kılıçdaroğlu nun yerine göz dikmiş durumda! Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtemel bir erken seçim konusunda da TBMM Başkanı ile görüşerek götürebilirim. TBMM de götürür diyerek, yol ve niyet gösterdi A. DAVUTOĞLU Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ile yapılan istikşafi görüşmeler sürecinde de, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmelerinde de hep uyaroğlu göründü! Bir AKP- CHP koalisyonu kurulacaksa bundan hiç kuşku yok ki büyük katkı sahibi olacaktır. K. KILIÇDAROĞLU CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu niyetini de kafasını da netleştirdi. Bu netlik ile; CHP MYK, en az 4 yıl ufku olan, reform odaklı, yüksek profilli geniş tabana dayanan bir koalisyon hükümeti için Kılıçdaroğlu na tam yetki verdi. Dursun ERKILIÇ ın yazısı 12. sayfada KISACA ÇÖZÜM SÜRECİ ERDOĞAN: Biz çözüm sürecini terörü şımartma süreci olarak düşünmedik. Çözüm süreci şuanda buzdolabındadır. BAHÇELİ: Çözüm Süreci buzdolabına alınmış, öyle ifade ediyorlar. Asıl küllenmesi gereken süreçtir, çözümü buzdolabına kaldırmak bozulmasına önlemdir.

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 13 Ağustos 2015 Perşembe Goran Bregovic Açıkhava'da konser verdi İSTANBUL - Balkan müziğinin ünlü ismi Goran Bregovic, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde müzikseverlerle buluştu. "Turkcell Yıldızlı Geceler" konserleri kapsamında sahne alan Bregovic, geniş repertuvarından seçtiği Balkan kültürünün izlerini taşıyan eserleri yorumladı. Yaptığı film müzikleriyle dünya çapında tanınan sanatçının konserine hayranları yoğun ilgi gösterdi. Türkiye konserlerine devam edecek olan Bregovic, yarın Bursa Kültür Park Açıkhava Tiyatrosu, 22 Ağustos'ta Çeşme Açıkhava Tiyatrosu, 23 Ağustos'ta ise Bodrum Antik Tiyatro'da hayranlarıyla buluşacak. Goran Bregovic'in bazı eserleri bugüne kadar, Sezen Aksu, Oya-Bora ve Candan Erçetin gibi Türk müzisyenler tarafından Türkçe seslendirildi. İlk olarak 1978'de Mica Milosevic'in "Nije Nego" film müziğine imza atan sanatçı, 1989'da "Çingeneler Zamanı", 1993'te "Arizona Dream", 1995'de Cannes Film Festival'ini kazanan "Underground" ve 1998'de "Crna Macka" gibi Emir Kusturica filmlerinin müziklerini de yaptı. Birkan Sokullu Hollywood yolunda Christian Bale ve Oscar Isaac le aynı filmde oynayacak Hollywood yapımı The Promise filminin ekibi, Birkan Sokullu ile görüşmeler yapıyor. Anlaşma sağlanırsa, genç oyuncu dünyaca ünlü yıldızlar Christian Bale ve Oscar Isaac ile kamera karşısına geçecek. Hürriyet'in haberine göre; başrolleri Christian Bale ve Oscar Isaac in paylaştığı Hollywood yapımı The Promise filmi için Türk oyuncu aranıyor. Çekimlerine Portekiz, Kanarya Adaları ve İspanya da başlanacak filmin bir bölümü İstanbul da çekilecek. Hikâyesi Osmanlı İmparatorluğu nun son döneminde geçen filmde rol alacak Türk oyuncu için Türkiye deki ajanslara İyi İngilizce bilen Türk oyuncu arıyoruz mesajı yollandı. Yapılan çalışmalar sonucunda Birkan Sokullu da karar kılındı. Yapım şirketiyle görüşmelere başlayan Sokullu, anlaşma sağlanırsa Christian Bale ve Oscar Isaac le birlikte kamera karşısına geçecek. Vizyona yeni girecek filmler Avustralyalı gençler Oscar ve Geordie, Amerika dan gezmeye gelmiş olan Amelia, Toby ve Maya yı, korkutucu efsanelerin etrafında döndüğü Limon Ağacı Geçidi'ne gidip orada geceleri göründüğü iddia edilen hayaleti görmeye ikna ederler. Gençlerin bu geçitte yaşadıkları olaylar, tahmin ettiklerinden çok daha büyük bir gücü açığa çıkarıp dehşet dolu bir gecenin başlaması anlamına gelecektir. Mina (Alba Rohrwacher) ve Jude (Adam Driver) New York'ta tanışmış, kısa süre içinde birbirlerinden hoşlanıp sağlam bir ilişki içine girmişlerdir. Ancak bir süre sonra Mina, ülkesi İtalya'ya dönmek ister. Yaşadıkları son birlikteliğin ardından Mina hamile kalır ve dönmekten vazgeçmek zorunda kalır. Ancak hamilelik süreci ve çocuğun doğumundan sonraki süreç oldukça sancılı geçer ve ilişkilerini ciddi anlamda sarsar. Sorunların kaynağı, Mina'nın modern tıbba hiçbir şekilde güvenmemesi, alternatif tıp ve hatta metafizik olgulardan medet ummasıdır ve çocuğunu bu şekilde yetiştirmeye kararlıdır. Reed Richards (Miles Teller) bilime ve araştırmaya hevesli bir gençtir. Küçük yaşlardan itibaren evinin garajında çalışmalar yapmakta ve icatlar ortaya çıkarmaktadır. En büyük icadı ise bir tür ışınlanma makinesidir. Bu icadı sayesinde bir bilim fuarında Baxter Enstitüsü dekanı Dr. Franklin Storm un dikkatini çeker ve enstitüye alınır. Bir gece, bu icadını kendisinin yanı sıra arkadaşı Ben Grimm, Dr. Storm un oğlu Johnny Storm ve bir diğer öğrenci Victor ile denemeye karar verir. Ancak büyük bir patlama olur ve 4 gençle birlikte o sırada yakınlarda bulunan Sue ciddi şekilde yaralanır. Victor ortadan kaybolur. 06:23İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:256 Mantı 07:301'de Sabah 10:00Dizi Klip 10:05Böyle Bitmesin 12:05Ana Ocağı 13:45Dizi Klip 13:50Beni Böyle Sev 15:45Pastane 16:45Dizi Klip 16:50Zengin Kız Fakir Oğlan 19:10Hava Durumu 19:15Spor 19:20Ana Haber Bülteni 20:00Baba Candır 22:05Son Çıkış 00:40Yabancı Sinema "Barınak" 02:35Dizi Klip 03:00Böyle Bitmesin 04:45Beni Böyle Sev 06: :00 Benim Annem Bir Melek 07:00 Kertenkele - 25.Bölüm 10:00 Kirgin Çiçekler 13:00 Atv Gün Ortasi Bülteni 13:40 Bugünün Saraylisi 16:05 Kara Ekmek 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Kirgin Çiçekler 22:45 Sessizlik Yemini 00:35 Kızıl Ejder 03:25 Hz. Ömer 04:25 Hz. Ömer 05:25 Benim Annem Bir Melek 07:00 Her Sabah 09:00 Aş Kendini 09:50 Tatli Kaçik 11:20 Gag Guk 12:30 Turan Görüryılmaz İle Öğle Haberleri 12:50 Asli Hünel İle Rengarenk 14:50 Elif'in Sofrası 15:50 Deli İşi Komedi 16:15 Adalet Yok 18:30 Ekin Olcayto İle Ana Haber 19:45 Kara Maske 2 21:50 31.Blok 23:40 Umut Ve Zafer 02:00 31.Blok 03:45 Gag Guk 05:15 Dünyayi Geziyorum 06:10 Dolu Dolu Anadolu 05:00 Güzel Köylü 06:20 Sevgili Dünürüm 08:00 Dürüye'nin Güğümleri 10:30 Sudan Bıkmış Balıklar 12:15 Güzel Köylü 14:30 Gönül İşleri 16:45 Kiralık Aşk 19:00 Star Haber 20:00 Çarkıfelek 21:30 96 Saat 23:30 Tatlı Küçük Yalancılar 01:50 İnsanlar Alemi 03:10 Aramızda Kalsın 07:30 Oynat Bakalım 08:25 Çizgi Film Kuşağı 08:45 Maşa ile Koca Ayı 09:00 Aramızda Kalmasın 12:30 Arda nın Mutfağı 13:30 Kaçak Gelinler 14:45 Maral : En Güzel Hikayem 16:15 Maşa ile Koca Ayı 16:30 Para Bende 17:45 Ütopya 18:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 20:00 Zorlu İkili (2Guns) 22:15 Yabancı Sinema 00:30 Ütopya (Yeni Bölüm) 01:30 Ütopya Panorama (canlı) 03:00 Aramızda Kalmasın 05:00 Oynat Bakalım 05:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:00 Acemi Cadı 07:00 Shimajiro'nun Renkli Dünyasi 09:00 Akasya Durağı 10:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 12:15 Poyraz Karayel 14:30 Ankara'nın Dikmen'i 16:30 Arka Sokaklar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Güneşin Kızları 23:15 Buyur Burdan Bak 01:00 Galip Derviş 02:45 Kayip 04:45 Müzik Arası 22:00 SESSİZLİK YEMİNİ Ohio polis şefi Kate, doğup büyüdüğü Amish kasabasında işlenen bir cinayeti araştırmakla görevlendirilir. Yıllar önce tercihleri ve yaşadıkları sebebiyle hem ailesi hem de bu topluluk tarafından dışlanan genç kadın, bu cinayet ile hem kasabayla hem de geçmişindeki korkunç sırlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Canından çok sevdiği kızı Kim in kaçırılışını, cep telefonu bağlantısında çaresiz ve hiçbir şey yapamadan, dinleyen bir babanın durumundan daha kötü ne olabilir? Bu kabus gibi durum, eski bir gizli ajan olan Bryan ın başına gelir. Genç kadınları satmakta uzmanlaşmış bir çetenin elinden biricik kızını kurtarmak için önünde çok kısa bir zaman dilimi vardır. Ancak Bryan ın önünde çözülmesi gereken ilk sorun, kendisinin Los Angeles te, kaçırılan kızının ise Paris te olmasıdır.bu büyük mesafe engelini nasıl aşacaktır? Zamana karşı yarışın galibi olabilecek midir? 21:30 96 SAAT Gizli görevde polis olan Bobby (Denzel Washington) ve Stig (Mark Wahlberg) çok geçmeden birileri tarafından tuzağa düşürüldüklerini anlarlar ve çokta anlaşamayan bu ikili adlarını temize çıkarmak için birlikte çalışmak zorunda kalırlar. Film boyunca bir yandan büyük patlamalar, çarpışmalar ve silahlı saldırılara maruz kalırken bir yandan kim tarafından oyuna düşürüldüklerini çözmeye çalışırlar. 20:00 ZORLU İKİLİ

3 yurt haberleri 13 Ağustos 2015 Perşembe 3 İrem'in işitme mutluluğu 2 ay sürdü Rize'de şelaleden kayalıklara düşen kişi kurtarıldı RİZE - Rize'de serinlemek için girdiği şelaleden kayalıklara düşerek ağır yaralanan kişi, ekiplerin yaklaşık iki saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Alınan bilgiye göre, Çayeli ilçesinde serinlemek için Ağaran Şelalesi'ne giren Eyüp Ensar Durmuş (22), dikkatsizlik sonucu yaklaşık 20 metre yüksekten kayalıklara düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, itfaiye ve sağlık ekipleri, ağır yaralanan Durmuş'u, düştüğü yerden kurtarmak için çalışma başlattı. Yaklaşık iki saatlik çalışmanın ardından sedye ile ambulansa taşınan Durmuş, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenilen Durmuş'un, sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Köprü sallayana para cezası NEVŞEHİR - Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Avanos ilçesindeki Kızılırmak üzerinde bulunan tahta asma köprüyü sallayan iki kişiye, köprüden geçenlerin güvenliğini tehlikeye attıkları gerekçesiyle para cezası uygulandı. Vatandaşların şikayeti üzerine geceleri köprüde nöbet tutan zabıta memurları, asma köprüyü salladığı öne sürülen M.A.A. (20) ile H.K.'ya (25), Kabahatler Kanunu'na göre, 100'er lira idari para cezası kesti. Avanos Belediyesi Zabıta Müdürü Mustafa Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zabıta ekiplerinin tahta asma köprünün değişik noktalarına 14 uyarı levhası astığını, bu levhalarda köprünün sallanmasının tehlikeli ve yasak olduğunun belirtilmesine rağmen bazı kişilerce uyarıların dikkate alınmadığını söyledi. İnsanların köprüyü eğlence amaçlı sallaması nedeniyle asma köprünün bazı yerlerinde kırılmalar meydana geldiğini belirten Ergün, "Bu tarz davranışlar, vatandaşların ırmağa düşmesine yol açabileceği için asma köprünün sallanmasını yasakladık" dedi. Ergün, ilçede 1973 yılından beri ulaşım amacıyla kullanılan 180 metre uzunluk ve 2,30 metre genişliğindeki asma köprünün yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Belediyemiz zabıta müdürlüğü ekiplerince çarşı merkezi ile Bahçelievler Mahallesi'ni birbirine bağlayan tahta köprünün giriş ve çıkış noktalarına çok sayıda uyarı levhası yerleştirildi. Uyarı levhalarında, 'Asma köprüyü sallamak tehlikeli ve yasaktır. Uymayanlar hakkında 208 liraya kadar idari para cezası uygulanır', 'Bisiklet ve mobilet ile geçmek yasaktır', 'Köprüyü sallamak ve bekleme yapmak yasaktır' yazılı çok sayıda uyarı levhası, köprünün giriş ve çıkışları ile orta ayak kısmındaki alanlara takıldı." Ziyaretçilere duyarlı olmaları çağrısında bulunan Öztürk, "O anda köprü üzerinde çocuklar, yaşlılar veya engelliler olabiliyor. Eğlence amaçlı köprüyü sallarken üzerinde yürümek imkansız oluyor, başkalarını tehlikeye atıyorlar. Vatandaşlarımızı kurallara uymaları hususunda uyarıyoruz" diye konuştu. Doğuştan işitme engelli olan ve 2 ay önce geçirdiği ameliyat sonrasında, beynine yerleştirilen cihaz sayesinde duymaya başlayan 5 yaşındaki İrem Su Umar'ın mutluluğu, 13 bin lira değerindeki cihazını kaybetmesi nedeniyle kısa sürdü. ÇORUM - Doğuştan işitme engelli olan ve 2 ay önce geçirdiği ameliyat sonrasında, beynine yerleştirilen cihazla uyumlu işitme cihazı sayesinde duymaya ve konuşmaya başlayan 5 yaşındaki İrem Su Umar'ın mutluluğu yarıda kaldı. Çorum'da yaşayan Hasan ve Satı Umar çiftinin üç çocuğundan ikincisi olan 5 yaşındaki İrem Su, doğuştan işitme engelli olması nedeniyle konuşmayı da öğrenemedi. 4 yaşındayken ailesi tarafından rahatsızlığı fark edilen İrem Su'nun beynine Ankara'daki cerrahi operasyonla cihaz yerleştirilirken, bu cihaza uyumlu işitme cihazı da devlet tarafından karşılandı. İki ay süresince yeni cihazıyla duyan ve yavaş yavaş konuşmaya başlayan İrem Su'nun sevinci, 13 bin lira değerindeki işitme cihazını kaybedince, kısa sürdü. Anne Satı Umar, AA muhabirine kızının doğuştan duyma sorunu yaşadığını, bu rahatsızlığını 4 yaşına geldiğinde fark ettiklerini söyledi. Kızının o yaşına kadar konuşamamasının sebebini öğrenmek için birkaç kez doktora gittiklerini ifade eden Umar, "Daha sonra duymadığını fark ettik. Uzun yıllar doktor kapılarında koşturduktan sonra kızıma teşhis konuldu" dedi. Umar, mayıs ayında Hacettepe Üniversitesi'nde ameliyat edilen kızının beynine duyma sorunlarını ortadan kaldıracak cihaz yerleştirildiğini ve bu cihazla uyumlu bir de işitme cihazının verildiğini anlatarak, yaklaşık 13 bin lira değerindeki işitme cihazının devlet tarafından karşılandığını söyledi. İşitme cihazını kullanmaya başlayan kızının, seslendiklerinde kendilerine tepki vermeye başladığını ve yıllar sonra ilk kez duyduğunu anlatan anne Umar, şöyle devam etti: "İlk kez o cihazla duymaya başladı. 'Kızım' diye seslendiğimde artık bana dönüp bakıyor ve gülümsüyordu. Duymasının ardından konuşmaya da çabaladı. 'Anne' ve 'baba' demeye başlamıştı. Ancak cihazı kullanmaya başladıktan 2 ay sonra Ramazan Bayramı'nda evimizin önünde oynarken cihazı kaybetti. Çok aramamıza rağmen bulamadık, ya çalındı ya da kayboldu, bilemiyorum." Anne Umar, maddi durumlarının iyi olmadığını ve eşinin asgari ücretle çalıştığını belirterek, devlet tarafından yeni cihazın 7 yılda bir verildiğini ve cihazın bulunamaması ya da yenisinin alınmaması halinde kızının artık duyamayacağını söyledi. Yeni cihaz alınması için destek beklediklerini ifade eden Umar, "Devletimizden ve hayırsever vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Kimse konuşamayan ve duyamayan bir kızın neler hissettiğini bilemez. Cihaz sayesinde yeni konuşmaya başlamış ve 'anne' diye hitap edebilmişti. O sözler bize yetiyordu. Ben şimdi o anda yaşadığım mutluluğu hüzünle değiştim. Hayalim kızımın geleceği, tekrar konuşabilmesi, duyabilmesi" diye konuştu. Umar, 10 yaşındaki oğlu Volkan'ın kalp hastası olduğunu, en küçük çocukları 4 yaşındaki Rüzgar'ın da İrem Su ile aynı kaderi paylaştığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Oğlum Rüzgar da kızım gibi. O da İrem Su'dan bir hafta sonra ameliyat edildi. Onun da beynine cihaz yerleştirilip işitme cihazını kullanması sağlandı. Rüzgar bize tepki veriyor ve duyuyor, konuşmaya da başlıyor. Ancak İrem Su eski haline geri döndü, artık konuşamıyor ve duymuyor." Şanlıurfa'da kuduz karantinası Siverek ilçesinde bir çocuğu ısıran eşekte kuduz hastalığına rastlanması üzerine bir mahalle karantinaya alındı ŞANLIURFA - Siverek ilçesinde 6 yaşındaki çocuğu ısıran eşekte kuduz hastalığı tespit edilince Gürakar Mahallesi'nde karantina uygulaması başlatıldı. Alınan bilgiye göre, ilçeye 40 kilometre mesafede bulunan Gürakar Mahallesi'nde başıboş bir eşek, evlerinin önünde uyuyan İsmail Bağdaş ile civardaki 15 hayvanı ısırdı. Bacağından ısırılan ve yakınları tarafından Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Bağdaş'ta kuduz tespit edildi. Konunun Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine bölgeye giden görevliler, itlaf edilen eşeği gömdü ve ısırılan hayvanları aşıladı. Isırılan hayvanlarla temasta bulunan 15 kişiye de aşı yapan görevliler, mahallede karantina uygulaması başlattı. Oluşturulacak raporun ardından karantina alanının genişletilebileceğini belirten görevliler, eşeğin kuduz bir köpek tarafından ısırıldıktan sonra çocuğa ve hayvanlara saldırdığını söyledi. Fehmi KORU fkoru@gmail.com fkoru@htgazete.com.tr Gelişmeleri kim yönlendiriyor? Liderler buluşması sonrası ortalığı saran yorumlardan başınız dönmüş, zihniniz kamaşmış, kafanız iyice karışmış olmalı... Nasıl olmasın ki, saatler boyu süren görüşmeden, dışarıya, her iki ihtimal de kesin niyet olarak yansıdı. Kaynakları sağlam biri Anlaşamadılar, koalisyon yok, seçime gidilecek derken, kaynakları aynı derecede güçlü başkaları Buzlar eridi, koalisyon hükümeti için aralarında küçük parmağım kadar fark kaldı iddiasında. Hangisi doğru bu yorumların? Bence durum şöyle: İki taraf da (AKP ve CHP) hem koalisyon hükümeti kurmak istiyor, hem de gözleri erkene alınmasını kaçınılmaz gördükleri seçimde... Kendi başlarına bırakılsalar hükümeti kuracaklar, ama iki partinin de etrafında seçim seçeneğini daha uygun gören güçlü çevreler var; bu arada terör örgütleri de ortalığı karıştırmak ve istedikleri sonucu almak için devredeler... Hükümeti kurması iki partinin, bu yüzden zor... Koalisyonda buluşmaları zor da seçimi göze almaları daha mı kolay? Hayır, hiç de değil. İki partinin de elleri seçmenin nabzında; oradan gelen mesajların kafalarımız kadar karışık olduğunu ilk elden biliyorlar. Seçime gidildiği takdirde şimdiki tablonun fazla değişmemesi kuvvetle muhtemel; hele bir de koalisyondan kaçıyormuş görüntüsü verilerek seçime gidilirse, haftalardır ülkeyi Hükümet kuracağız diye oyalayan partilerin gözden düşmeleri de pekâlâ mümkün. Böyle bir ortamda siz siz olun da kolayından karar verin bakalım... Tek sorun şurada: Geçici olduğunu herkesin bildiği, bu yüzden hemen her kesimin -bu arada bürokrasinin de- ilişkilerini asgaride sürdürdüğü bir hükümetle yönetilen ülkemizde her şey şirazesinden çıkıyor; kalıcı kararların hiçbiri alınamadığı için bir o yana bir bu yana savruluyoruz. Siyaseti, seçim akşamından bu yana yaptığı açıklamalarla, MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli uzaktan yönlendiriyor. Eğer şaşırdıysanız, arkanıza yaslanıp geride bıraktığımız şu iki ayda yaşananları gözünüzün önünden geçirin... Ne dedi Devlet Bahçeli ilk gece: Hükümeti AK Parti, CHP ile kursun; kuramıyorlarsa seçim tekrarlansın... Bahçeli nin dediği istikamette gelişti sonrasında siyaset tablosu; AK Parti diğer ihtimallerin hiçbirini denemeden CHP ile koalisyon seçeneği üzerinde çalıştı; gözü de bir yandan seçimin tekrar edilmesindeydi. PKK ve diğer terör örgütlerinin başlarını göstermesinden sonra Devlet Bahçeli, tavrını yeniledi; şimdi dediği şu: Şartlar bir hükümet kurulmasını zorunlu kılıyor; AK Parti seçimi düşünmemeli, CHP yle hükümet kurmalı... Önceki akşam, iki liderin buluşmasından, sağlam kaynaklara sahip birilerinin beklediği gibi Kaolisyon olamıyor, seçime gidiyoruz kararı çıkmadıysa... Acaba MHP Lideri nin değerlendirmesi yüzünden olabilir mi? Kaynakları sağlam diğerlerinin Bakmayın siz arada ciddi görünen ihtilaflar bulunmasına, sonunda bir koalisyon hükümeti kurulacak tahminlerinin altında, MHP Lideri nin tavsiyesinin sonunda hâkim geleceğini bilmeleri yatıyorsa hiç şaşırmam. Dışarıdan ama güçlü bir biçimde siyasi gelişmeleri etkiliyor MHP ve lideri Devlet Bahçeli. HDP nin bu gerçeği iyi görmesi ve politikalarını buna göre tanzim etmesi lazım; MHP Lideri, ülkemiz için, önümüzdeki dönemde, içinde HDP nin yer almayacağı bir siyasi tablo öngörüyor da ondan... Liderler perşembe günü buluşup bir daha görüşeceklermiş... Görüşsünler bakalım. 12 Ağustos 2015/ HABER TÜRK Ankara'daki iş akitleri feshedilen işçiler yeniden işbaşında ANKARA - Çankaya Belediyesinin hizmet aldığı şirkette iş akitleri feshedilen işçiler, 17 Ağustos'ta yeniden işe başlayacak. Çankaya Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, katı atık toplama işini ihale yöntemiyle kazanan şirketin, bazı işçileri 1 Ağustos'ta işten çıkardığı ifade edildi. Belediyenin, iradesi dışında yapılan bu işlemi onaylamadığına işaret edilen açıklamada, işçilerin tekrar işe başlayacağının daha önce kamuoyuyla paylaşıldığı bildirildi. Geçen süreçte belediyenin, bu işçilerin işe dönüş prosedürlerini ve mevzuat çalışmalarını tamamladığı kaydedilen açıklamada, işçilerin 17 Ağustos'ta işbaşı yapacağı belirtildi. Çankaya Belediyesince işten çıkarıldığı öne sürülen 97 işçiden bazıları, eylem yaparak Belediye Başkanı Alper Taşdelen aleyhinde slogan atmıştı.

4 413 Ağustos 2015 Perşembe Sincan Belediyesi yeni parkların isimlerini özenle seçiyor. Bu vatan uğruna şehit düşen kahramanların isimleri de parklara veriliyor. Sincan Belediyesi nin uygulaması şehit ailelerini de oldukça memnun ediyor. Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Vatandaşlarımızın ve çocuklarımızın vakitlerini en güzel şekilde geçirebilecekleri temiz, bakımlı ve yeşil alanlar oluşturmak için elimizden geleni yapıyoruz. Şehrin gürültüsü ve karmaşasından uzaklaşmaları ve rahat bir nefes almaları için Sincan ımız pek çok noktasına parklar yapıyoruz. Parkların isimlerine de özen gösteriyoruz. Bu vatanı müdafaa etmiş evlatlarımızın isimlerini parklara vererek onların unutulmamalarını ve hep gönüllerde yaşamalarını amaçlıyoruz. dedi. Sincan genelinde şu ana kadar 80 parka şehit isimi verildi. Bu sayının yapım aşamasındaki parkların bitmesiyle birlikte artması da öngörülüyor. Sincan daki en güzel parklara verilen şehit isimleri Sincan ın dört bir köşesini kaplıyor. Sincan Belediyesi parkların yanı sıra fidanlıklara da şehit isimleri veriyor. Sincan sınırları içinde bulunan 4 fidanlıkta da şehitler yaşatılıyor. Mamaklılar, mevsim normallerinin üzerinde seyreden bunaltıcı yaz sıcaklarda havuza koştu. Mamak Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi son üç ay içerisinde den fazla vatandaşa hizmet verdi. Mamak Yüzme Havuzu hem profesyonel hem de amatör yüzme tutkunlarına hizmet veriyor. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül; Yüzme hem sporu hem de eğlenceyi bir araya getiren bir etkinlik. Sıcakların arttığı bu günlerde vatandaşlar için iyi bir serinlik alternatifi. Havuzda temizliği ve hijyeni ön planda tutuyoruz dedi. Sabah 09:00 da hizmete başlayan tesis akşam 21:00 a kadar hizmet veriyor. Mamak Yüzme Havuzu na yaz aylarında özellikle kadın ve çocuklardan gelen talep arttı. Son üç ayda havuzu kullanan vatandaşların yarıdan fazlasını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Düzenli olarak yapılan ölçüm hizmetleriyle birlikte havuzda tam bir hijyen sağlanıyor. Mamak Belediyesi, tüm kent mobilyalarını ve sosyal donatı alanlarının her türlü materyali kendi atölyelerinde üretiyor. Yatırımlarda kendi üretim ve iş gücü kaynaklarını kullanan belediye, bütçesinde büyük ölçüde tasarruf sağlıyor. Atölyelerde park ve bahçelerde kullanılan çöp kovası, bank, çardak, spor aletleri, çocuk oyun gurupları, piknik masası ve otobüs durakları üretiliyor. İlçenin ihtiyacını dışa bağımlı olmadan belediyenin kendi tesislerinde yapıldığının altını çizen Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, mevcut personel ve malzemelerle yapılan ürünler sayesinde büyük ölçüde tasarruf sağlıyoruz dedi. Akgül, Marangozhaneden boyahaneye, demir atölyesinden tamirhaneye hizmet noktasında atölyelerimizde malzeme üretiyoruz ve tamir ediyoruz. Böylece büyük bir mali yükten kurtulmuş oluyoruz dedi. Sincan Belediyesi tarafından yapılan parklara Sincan da yaşayan şehitlerin isimleri veriliyor. Sincan ın, parklarına şehit isimleri veriliyor Mamaklılar havuzda serinliyor Mamak ın atölyeleri tasarruf sağlıyor Atölyelerde sene başından bu yana 2600 adet bank, 800 adet çöp kovası, 20 adet kale direği, 60 adet basketbol potası, 160 takım spor aleti, 350 adet oyun grubu, 120 adet kamelya, 80 adet pergole, 90 adet piknik masası, 40 takım oyun grubu, 1600 metre merdiven korkuluğu, 82 adet tabela, 45 adet raylı ve demir kapı, 150 adet bayrak direği ve 20 adet otobüs durağının imalatı ve montajı gerçekleştirildi. Ayrıca 5 bin metrekare duvar boyama işi yapıldı. ANKARA Ulubey de kaçak yapı yıkımı Göreve geldiği günden itibaren Altındağ da 40 bin civarında gecekondu yıkan Başkan Tiryaki, Altındağ ı daha modern bir hale getirmek için var gücüyle çalışıyor. İlçede başarılı kentsel dönüşüm projelerine imza atan Başkan Tiryaki, sosyal donatı alanlarını işgal eden harabe yapıları da birer birer ortadan kaldırıyor. Altındağ Belediyesi Gecekondu ve Sosyal Konutlar Şube Müdürlüğü, yıkım çalışmalarını Ulubey Mahallesi nde de sürdürüyor. Bölgede daha önce yaklaşık 250 gecekondu yıkan Altındağ Belediyesi, çarpık yapılaşmanın önüne geçmekte kararlı. Altındağ Belediyesi, Ulubey Mahallesi 882. Cadde (eski 1. Cadde) üzerinde park alanlarını da işgal eden 100 kaçak yapının daha yıkımını gerçekleştirdi, 200 kadar daha kaçak yapının yıkımı yapılacak. Mahalle sakinleri ise yasal olmayan birçok davranışın sergilendiği harabe yapıların yıkılmasıyla rahat bir nefes aldı. Yıkımlarda aldığı önlemlerle halk sağlığını göz ardı etmeyen Altındağ Belediyesi, bölgedeki çalışmalarına ara vermeden devam edecek. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yıkımlarla ilgili bir açıklama yaparak yıkımların artık vatandaş tarafından istendiğini vurguladı. Park, okul, hastane ve spor alanlarına büyük önem verdiklerini ifade eden Başkan Tiryaki, bu alanlarını işgal eden kaçak yapıların tamamen yıkılacağı müjdesini verdi. Başkan Tiryaki, çocukların yaşadıkları ortamdan asla soyutlanamayacağına da dikkat çekerek Bu harabe yerlerde ahlaka uygun olmayan her türlü davranışla karşılaşmak mümkün. Çocuklarımızın hayatı buralarda kararmasın diye mücadele ediyoruz. Amacımız onlara sağlıklı yaşam alanları sunmak dedi. Önder mahallesinde de yıkımların son sürat devam ettiğini hatırlatan Başkan Tiryaki, yıkımların süreceğinin altını çizdi. Kazanlılar havuzda serinliyor Sıcaktan bunalan Kazanlılar, Kazan Belediyesi Yüzme Havuzu nda serinliyor. Geçtiğimiz yılın başlarında hizmete giren ve yaklaşık 4 Milyon Lira ya mal olan Kazan Belediyesi Yarı Olimpik Yüzme Havuzu sıcaktan bunalan 7 den 70 e kadın, erkek herkese can simidi oldu. Büyükşehir Belediyesi nin Aile Yaşam Merkezi nde açtığı ikinci yüzme havuzu ile birlikte yüzme havuzu sayısını ikiye çıkarken, Kazanlılar da rahat rahat yüzmenin keyfini çıkarıyor. Ankara dan da çok sayıda kişinin geldiği havuzlarda en büyük keyif çocukların oldu. Babalarının elinden tutan çocuklar, can simidi ve kolluklar yardımı ile havuza girerek hem yüzmenin keyfine vardı hem de dışarda kavurucu sıcaklara aldırış etmeden serinlemenin tadını çıkardı. Can kurtaranların da hazır bulunduğu havuzlarda hocalar eşliğinde yüzme kursları da veriliyor. Büyükler havuzların yanı sıra 50 cm derinlikte çocuk havuzu da bulunmakta. Havuzlara gelen vatandaşlar ayrıca sauna ve fitness salonlarından da faydalanabiliyor. Kadın ve erkeklere farklı günlerde hizmet veren her iki yüzme havuzunda kapılar Sabah 10 da açılıyor. Temizliğine büyük önemin verildiği yüzme havuzlarında her seans arası bir saat temizlik yapılıyor. Gün sonunda genel temizliğin yapıldığı havuzlarda sil baştan temizlik yapıldığı için sadece Pazartesi Günleri kapalı. Denize gidemeyen Kazanlıların iki yıl öncesine kadar Ovaçayı nda kepçe oyuklarında serinlemeye çalıştıklarını dikkat çeken Belediye Başkanı Lokman Ertürk Her yaz ne yazıkki bir çok insanımız ya boğularak can veriyor veya bataklıklarda yüzmeye çalışarak ölümün kıyısından dönüyorlardı. Bugünkü teknoloji ile belki Ankara ya denizi getiremeyiz ama teknolojinin geldiği son noktadan faydalanarak insanlarımıza deniz keyfini yaşatabiliriz diyerek kolları sıvadık. Bugün 50 Bin nüfuslu Kazan da çok şükür iki tane yarı olimpik yüzme havuzumuz var. Genç yaşlı kadın erkek herkes denize gitmeden denizin keyfini çıkarıyor dedi.

5 5 ANKARA 13 Ağustos 2015 Perşembe Pursaklarlı gençler doğa kampına katıldı İhtiyaç sahibi aileler, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Giysi Yardım Merkezi"nde, tüm giysi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Pursaklar Belediyesi ile Pursaklar Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürlüğü nün ortaklaşa düzenlediği Kızılcahamam daki yaz doğa kampı sona erdi. Giysi Yardım Merkezi nden yoksul aileler yararlanıyor Ulus Anafartalar Caddesi nde bulunan ve mağazadan farkı olmayan "Giysi Yardım Merkezi" nden, yılda ortalama ihtiyaç sahibi aile yararlanıyor. Hiçbir ücret ödemeden, erkek, kadın ve çocuklara yönelik olarak ayrılan katlarda isteklerine göre seçim yapan ihtiyaç sahibi aileler, merkezden mutlu ayrılıyorlar yılından beri hizmette olan "Giysi Yardım Merkezi"ne gelerek, yeni giysilerin özenle düzenlendiği reyonlardan gönül rahatlığıyla beğendikleri giysileri deneyip alabilen ailelere, görevliler de seçim konusunda yardımcı oluyor. Merkezde kadın, erkek ve çocuk çeşitleri olmak üzere Hırka, yelek, bluz, tişört, pardösü, pijama takımı, iç çamaşır, triko kazak, manto, eşarp, mont, pantolon, fanila, kemer, gömlek, kaşkol, bere, eldiven, eşofman, ayakkabı gibi birçok kıyafet yer alıyor. Öğrenciler için okul çantası ve aksesuarlarının bulunduğu merkezde, çeşitli oyuncaklar da bulunuyor. Merkeze gelen aileler, maddi durumlarının, ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmadığını belirterek, Büyükşehir Belediyesi'nin bu hizmetinden çok memnun olduklarını söylediler. Yenimahalle de, Kurban Bayramı hazırlığı Yenimahalle Belediyesi Yakacık Kurban Pazarı nda, hazırlıklar erken başladı. Yenimahallelilerin sağlıklı ve sorunsuz bir bayram geçirmeleri için her şeyin düşünüldüğü alanda, kurbanlık satışı yapmak isteyenler için başvurular, 13 Ağustos Perşembe günü başlayacak. Her yıl Türkiye nin dört bir yanından kurbanlık satıcılarını ağırlayan Yakacık Kurban Satış Yeri, bu yıl da dolup taşacak. 20 Ağustos Perşembe günü, son başvuru tarihi olacak. Gimat Erciyes İşyerleri girişi, seyyar ekipler amirliğine yapılacak başvurular, saat ya kadar alınacak. Başvuracakların dilekçe, nüfus cüzdanı fotokopisi, ikametgah ilmühaberi, 1 adet fotoğraf, küçük baş hayvanlarda nakil belgesi, büyük baş hayvanlar için pasaport, hayvanların kulak küpe numaralarının listesi, veteriner sağlık raporu ve aşı kaydı belgelerini yanlarında getirmeleri gerekecek. Yakacık'ta kurban çadırları 27 Ağustos ta kurulacak. Kurbanlıklar ise 7 Eylül'de alana alınmaya başlayacak. Giysi yardımından, TUİK verilerine göre çok yoksul olarak sınıflandırılan aileler yararlanabiliyor. Büyükşehir Belediyesi nin sosyal yardımlarına başvuruda bulunan ailelerin sosyal ve Pursaklar Belediyesi nin her yıl düzenlediği yaz spor okulu bu yıl da renkli görüntülerle başladı. Kayıt yaptıran bin 500 çocuk, spor kıyafetlerini Başkan Çetin in elinden alıp, sporun keyfini çıkartmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı nın 2012 yılında hayata geçirdiği Okullar Hayat Olsun projesi 3 yıldır Pursaklar da uygulamaya konuyor. Bu yılki yaz spor okuluna kaşıt yaptıran bin 500 öğrenci, belirlenen okulların bahçesinde yaz spor okulu çalışmalarını sürdürüyor. Pursaklar Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü nün imzalamış ekonomik durumları, önce "Yerinde İnceleme Memurları" tarafından inceleniyor. Gerekli araştırmalar sonrası, ailelerin kömür, gıda ve ekmek gibi ihtiyaçları karşılanıyor. Pursaklar da yaz spor okulu coşkusu olduğu protokol çerçevesinde üç okulun bahçesinde, alanlarında uzman beden eğitimi öğretmenleri eşliğinde futbol, basketbol, voleybol, taekwondo branşlarında eğitim alan öğrenciler, sporun keyfini çıkartıyor. Spor eğitiminin yanı sıra adab-ı muaşeret eğitimi de alan çocuklar, okullarla, sınıflarıyla olan bağını yaz tatilinde de sürdürüyor. Öğrencileri okullarda ziyaret eden Pursaklar Belediyesi Spor Koordinatörü Salih Yergin, çalışmaları yerinde denetledi. Öğrencilerin mutlu bir yaz spor okulu dönemi geçirdiklerini belirten Yergin Yaz Spor Okulumuz başlamadan önce Sayın Başkanımız Selçuk Çetin, Başkan Yardımcımız Nedim Erçetin ile birlikte bin 500 öğrencimizin spor kıyafetini dağıttık. Şimdi de çocuklarımızı okullarında spor yaparken ziyaret edip, çalışmalar hakkında hocalarımızdan bilgi aldık. Şunu gördük ki öğrencilerimiz yaz spor okulunu çok seviyor ve burada eğlenerek spor yapıyor dedi. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yapılan Pursaklar Belediyesi Yaz Spor Okulu, Azmi Ertuğrul İlkokulu, Satı Öztürk İlköğretim Okulu ve Pursaklar Lisesi nde devam ediyor. Kalabalıklaşan kentlerde çocukların yalnızlaşmaması ve gençlerin evde bilgisayar başında boş vakit geçirmemesi için her yıl düzenlenen yaz doğa kampı bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Pursaklar Belediyesi ve Pursaklar Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürlüğü nün ortaklaşa düzenlediği Kızılcahamam Yaz Dağa Kampı na çok sayıda yaş arası genç katıldı. Düzenlenen çadır kampında gençlere, aile ortamının dışında farklı bir mekanda kendi başına iş yapabilme, yemek pişirme, temizlik yapama, ekip oluşturma, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, sorumluluk bilinci gibi davranışlar aşılandı. Hayatta kalma mücadelesinin öğretildiği doğa kampında değişik etkinliklerle zamanı verimli ve etkili kullanma yöntemleri de uygulandı. Doğal ortamda yürüyüş, okuma saati, satranç oyunu, sportif aktivite gibi çok sayıda etkinliğe katkılan gençler, adab-ı muaşeret eğitimi de aldı. Çevre ve Orman Bakanlığı nın hazırlamış olduğu, içinde çeşitli eğitici istasyon ve aktivitelerin yer aldığı Doğa Okulu projesine de katılan gençler, ormanı koruma, hayvanları tanıma ve koruma, fidan dikme, kelebek ve böcekleri mikroskopla inceleme imkânı buldu. Kamp süresince kaplıca keyfi de yaşan gençlerin ihtiyaçları Pursaklar Belediyesi tarafından karşılandı. Gençlerle birlikte kampa katılan Pursaklar Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürü Alpaslan Yalçınkaya, yaptığı değerlendirmede Gençlerimiz burada öğrendiklerini ve yaşadıklarını hayatları boyunca unutamayacaklar. Gençlere önem veren, sporu teşvik eden Belediye Başkanımız Sayın Selçuk Çetin e çok teşekkür ediyoruz. Bizlere bu imkanları sunarak gençlerimizle güzel bir kamp süreci geçirmemizi sağladılar dedi. Kampa katılan gençler kendileri için farklı bir deneyim olduğunu belirterek emeği geçenlere teşekkür etti. Pursaklar daki kaçak yapılar yıkılıyor Pursaklar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri yapılan denetimlerde tespit ettikleri ruhsatsız (kaçak) yapıları yıktı. Pursaklar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ruhsatsız yapılaşmaya karşı denetimlerini ağustos ayında da kararlılıkla sürdürüyor. Yapılan denetimlerde Sirkeli bölgesinde tespit edilen ruhsatsız yapılara ekipler tarafından müdahale edilerek yıkım gerçekleştirildi. Ruhsatsız yapılaşmaya karşı bundan sonra da denetimlerin artacağını belirten yetkililer, ruhsatsız yapılaşmaya kimsenin heves etmemesi gerektiğini, bu konuda kesinlikle taviz verilmeyeceğini kaydetti. Kaçak yapıya yönelik denetimler bundan sonra da devam edecek.

6 6 ANKARA 13 Ağustos 2015 Perşembe Akçakoca, Akçay ve Kesikköprü kamplarına birer haftalık devreler halinde gönderilen Başkentliler, tesislerin havuz ve plajlarının serin sularında yaz aylarının tadını çıkarırken, bölgenin tarihi yerleri ve doğal güzelliklerini de ziyaret ederek, hoşça vakit geçiriyorlar. Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin organize ettiği çeşitli aktiviteler ve eğlenceli yarışma ve oyunlara katılan konuklar, stresten uzak bir ortamda yılın yorgunluğunu atıyor, yeni arkadaşlıklar edinme imkanı buluyorlar. Yaz boyunca başvuruların devam ettiği kamplara misafir olan Başkentlilerin, ulaşım masrafları dahil her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Kamplara yoğun ilgi gösteren 60 yaş üzeri, kimi işçi, kimi memur emeklisi, kimi de ev hanımından oluşan konuklar, tesislerdeki hizmet sayesinde gönüllerince rahat şekilde ikinci baharlarını yaşıyorlar. Engelli vatandaşlar ise sunulan imkânlar dolayısıyla zorluk çekmeden hoşça vakit geçiriyorlar. Büyükşehir Belediyesi tarafından ödüllendirilen başarılı öğrenciler ise yorucu bir eğitim ve öğretim döneminin ardından, tatilin ilk anlarından itibaren renkli anlar yaşamaya başlıyorlar. Kamplarda öğrencilere, t-shirt, şapka ve çantadan oluşan set armağan ediliyor. Tatil boyunca eğitmenlerinin gözetiminde gündüzleri havuz zevki yapan öğrenciler, akşamları da animasyon gösterileriyle bütün bir öğretim yılının stresini atıyorlar. Konuklar, kamplarda sosyal, kültürel faaliyetler ve gezilere katılarak unutamayacakları bir tatil geçiriyor. Gün boyunca farklı etkinliklere katılan konuklar, tesislerde sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeğinin yanı sıra sınırsız çay ikramlarından yararlanıyorlar. Zamanlarını mutlu ve keyifli geçiren konuklar, tatilde yeni dostluklar da kuruyor, çevreyi tanımaları için düzenlenen gezilere katılıyorlar. Büyükşehir Belediyesi tarafından 2011 de gerçekleştirilen yenileme çalışmaları sonrasında Başkentlilerin hizmetine sunulan Altınoluk- Akçay Kampı, doğası ve tarihi yerlere yakınlığıyla göz dolduruyor. Her akşam çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, konukların eğlenmeleri için her türlü ayrıntının düşünüldüğü kampta, Çanakkale-Gelibolu'daki şehitliklere, Akçay, Edremit, Ayvalık ve Assos'a (Behramkale) ziyaretler düzenleniyor. Konuklar özellikle Çanakkale Şehitliklerine yapılan anlamlı ziyaretten oldukça memnun kalıyorlar. Gündüzleri Ankara Büyükşehir Belediyesi nin Akçakoca, Akçay ve Kesikköprü kamplarında konuk ettiği Başkentliler tatil zevkini çıkarıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da yaşlıları, engelli vatandaşları ve başarılı öğrencileri kamplarında ağırlamayı sürdürüyor. Başkentliler Büyükşehir in tatil kamplarında dinleniyor gezi, yüzme ve eğlenceli spor aktivitelerinin yapıldığı kampta, akşamları da ateş başında eğlenceler, amfitiyatroda animasyon gösterileri, atmosfere renk katıyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara dışında hizmete alınan bir tesis de Akçakoca da bulunuyor. Konukların huzurlu bir ortamda dinlenerek yılın yorgunluğunu attığı Akçakoca kampı, denizin mavisi ile doğanın yeşilinin buluştuğu bir noktada olması nedeniyle "Batı Karadeniz in incisi" olarak anılıyor. Sosyal, kültürel aktiviteler ve gezilere katılarak unutamayacakları bir tatil geçiren konuklar, Fakıllı Mağarası, Ceneviz Kalesi, Aktaş Şelalesi başta olmak üzere tarihi ve turistik yerleri ziyaret ediyorlar. Büyükşehir Belediyesi nin Akçay ve Akçakoca tatil kamplarına bu yıl eklenen Kesikköprü Kampı, 250 kişilik kapasitesiyle yaşlılar, engeliler ve öğrencilere devreler halinde hizmet veriyor. Kesikköprü Kampı, bünyesinde barındırdığı aktivite alanlarının çeşitliliği nedeniyle, özellikle öğrencilerin ilgisini çekiyor. Kampta, masa tenisi, bilardo, masa futbolu, satranç, futbol, basketbol, voleybol gibi aktivitelere katılabilen konuklar, stres atıyor. Ankara Bulvarı trafiğe kapatılacak Ankara Bulvarı, Ankara Barosu ve TMMOB a bağlı meslek odaları tarafından açılan dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınan AOÇ İmar Planı nedeniyle trafiğe kapatılacak. Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında Başkanlık yazısıyla gelen önerge ile Ankara Barosu, TMMOB bağlı mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, orman mühendisleri odalarının başvurusu üzerine Ankara 5. İdare Mahkemesi nin 14.5 kilometrelik Ankara Bulvarı nı da kapsayan AOÇ imar planlarının iptal edildiği hatırlatılarak 5. İdare Mahkemesi menin aldığı karara uyulması yönünde karar alınması istendi. Önergede, Celal Bayar Bulvarı ndan başlayarak Etimesgut a kadar uzan Ankara Bulvarı nın AOÇ çiftliği içindeki tüm bağlantı yollarının da karar doğrultusunda kapatılmasına, kapatılma kararının Ankaralılara gerekçeleri ile birlikte bilboard, reklam panoları, gazete, yerel televizyon ve radyolar vasıtası ile duyurulmasına CHP li üyelerin red oyuna karşın oy çokluğu ile karar verildi. MEHMET KARAGÖZ CADDESİ Ankara da yaşanan otopark kavgası sırasında hayatını kaybeden Mehmet Karagöz in adı olayın yaşandığı Rüzgarlı Caddesi ne bağlı bir sokağa verildi. Meclis te oy birliği ile kabul edilen Başkanlık yazısı ile caddeye dönüştürülen Ege Sokağın ismi Mehmet Karagöz Caddesi oldu. Çankaya parklarında hummalı çalışma Çankaya Belediyesi, 500 e yakın park ve bahçesinde çim biçme çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor. Çankaya da muhtarlıklar için müdürlük kuruldu Keçiören den kuşbakışı manzara keyfi Kuşbakışı Keçiören keyfi yaşamak isteyenler teleferiğe koşuyor yılından beri hizmet veren ve açıldığı dönemde Avrupa ve Türkiye'nin en uzun hatta sahip teleferiği olarak bilinen hattın uzunluğu toplamda 1653 m... Subayevleri Mahallesindeki Atatürk Bahçesi ile Tepebaşındaki Güçsüzler Yurdu arasında hem ulaşım hem de turistik gezi hizmeti veren teleferik şu anda en uzun şehir içi teleferik hatları arasında ilk üçte yer alıyor. En yüksek noktası 85 m olan teleferik günlük ortalama 1000 yolcuyu ağırlıyor. Her biri 8 kişilik toplam 16 kabin, özel ışıklandırması ile 20 dakika süren bir seyir keyfi yaşatıyor. Keçiören'i ve özellikle Estergon Kalesini, Keçiören Şelalesini, Atatürk Bahçesini, hatta Atakule ile Hıdırlık Tepesini tepeden görmek isteyenlere görsel bir şölen sunuyor. Ankara'ya şehir dışından gelen turistlerin de yoğun ilgisini çeken teleferik, hafta sonu daha çok talep görüyor. Geçtiğimiz günlerde de Türkiye'de bir ilk olan ve Avrupa standartlarında bir kurtarma tatbikatına konu olan teleferikte her türlü güvenlik tedbiri uygulanıyor. Güvenli ve konforlu bir ulaşım hizmeti sunan teleferik tesisi emniyetli bir yolculuk için periyodik bakımdan geçiriliyor. Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Keçiören'i kuşbakışı gece de görmek isteyenler için akşam saatlerinde de seferleri olan teleferik tesisleri, sıcakları göz önüne alarak yaz döneminde saatleri arası hizmet veriyor. Çankaya Belediyesi muhtarlıklar için Muhtarlık İşleri Müdürlüğü kurdu. Çankaya Belediyesi bünyesinde oluşturulan Muhtarlık İşleri Müdürlüğü'nü mahalle muhtarları bir heyet olarak ziyaret etti. Çankaya Belediyesi bünyesinde daha önce ayrı bir birim olarak kurulan Muhtarlık İletişim Merkezi artık ayrı bir müdürlük olarak hizmet verecek. Belediye ve muhtarlıklar arasında iletişimi daha düzenli hale getirmek, yerel sorunları daha hızlı saptayıp çözmek amacıyla oluşturulan Çankaya Belediyesi Muhtarlık İşleri Müdürlüğü, düzenli olarak muhalle muhtarlıkları ziyaret ederek. sorunlarla ve çözülme dereceleri ile ilgili formlar ve raporlar hazırlayarak hizmetin hızı ve kalitesine katkı sunacak. Müdürlüğe atanan Ali Selvi yi makamında ziyaret eden Çankaya Mahalle Muhtarları Heyeti, muhtarlıklarla ilgili böylesi bir müdürlüğün oluşturulmasından duydukları memnuniyeti ifade ederek, Selvi'ye yeni görevinde başarılar diledi. Park ve yeşil alanlara yönelik yenileme ve güzelleştirme çalışmalarına hız veren Çankaya Belediyesi, ilçenin tüm parklarında çim biçme çalışmalarına devam ediyor. Çiçeklerle süslenen parklarda, vatandaşların rahatı ve keyfi için her şey düşünülüyor. Bakım-onarım ve revize çalışmalarının yanı sıra parkları kendi seralarında ürettiği rengarenk çiçeklerle bezeyen Çankaya, çim biçme çalışmalarına üç ekiple devam ediyor. Belirli bir program dahilinde yapılan çim biçme çalışmalarının yanı sıra parkların çevre düzenlemeleri de gerçekleştiriliyor. Belediye ekipleri ayrıca, okul, ibadethane ve muhtarlıklara da ot ve çim biçilmesi konularında destek veriyor. Çayyolu, Seyran, Esat, Cebeci, Kızılay, Maltepe ve Gaziosmanpaşa bölge parklarıyla devam eden çalışmalar, bunaltıcı sıcaklarda Çankayalıların keyifli vakit geçirdiği parklarda yaz boyunca sürecek.

7 7 EKONOMİ 13 Ağustos 2015 Perşembe Et fiyatlarında indirim "Fındığı naylon çuvala koymayın" uyarısı DÜZCE - Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi Levent Şahin Başaran, fındığın küflenme gibi olumsuzluklarla karşılaşılmaması için naylon çuvallara konulmaması uyarısında bulundu. Başaran, AA muhabirine, yurt genelinde çiftçilerin fındık hasadına başladığını söyledi. Toplanan fındığın muhafazasının naylon çuvallarda yapılmasının küflenmeye sebep olabileceğini anlatan Başaran, "Yeşil fındığın bir gün dahi naylon çuvalda kalması, üst üste bekletilmesi aşırı kızışmaya neden olur, bu da küflenme başta olmak üzere bir çok olumsuzluğu beraberinde getirir. Üreticilerin hasat, harman ve depolama esnasında kesinlikle naylon çuval kullanmamaları gerekir" diye konuştu. Başaran, havaların aşırı sıcak seyretmesinin yanında fındıkta külleme hastalığı görülmesinden dolayı verim ve rekolte kaybı oluşacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Aşırı sıcaklar ve erken hasat, verimi ve kaliteyi düşürüyor. Bu durumda üretici önemli bir maddi kayıp yaşayacaktır. Sürekli tekrar ettiğimiz gibi üreticilerimiz, fındığını pazara erken indirmesin ve kesinlikle emanete vermesin. Fındık üzerinden rant elde etmeye çalışanlar, rekolte tahminlerini yüksek tutarak fındık fiyatlarını düşürme konusunda kamuoyu oluşturma çabasındalar. O yüzden hiçbir çiftçimiz fındığını 15 liranın altında satmamalıdır." ANKARA - Et ve Süt Kurumunun (ESK) aldığı karar doğrultusunda, mağazalarındaki ürünler ortalama yüzde 5 indirimli satılmaya başlandı. ESK'nın kıyma, kuşbaşı ve pirzola gibi ürünlerde indirim kararı, bugünden itibaren fiyatlara yansıtıldı. Dana kıymanın fiyatı 26,90'dan 25,75 liraya düşerken, kuşbaşı 30,40'dan 29,40 liraya geriledi. Dana bonfilenin fiyatı 56,90'dan 52,50 liraya, dana pirzolanın ise 40,90'dan 38,50 liraya düştü. Ankara'da ESK'nın bir satış mağazasından alışveriş yapan vatandaşlar, et fiyatlarının halen yüksek olduğuna işaret ederek, indirimlerin devam etmesini istedi. Yüzde 5'lik indirimden memnun olduğunu ifade eden vatandaşlar, özellikle çocuk ve yaşlıların sağlıklı beslenmeleri açısından fiyatların daha düşük olması gerektiğini kaydetti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Ağustos'ta gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, gıda harcamalarını hafifletmek amacıyla genel enflasyon oranının üzerinde artış gösteren tüm gıda fiyatlarının yakından takibi ve bu konuda gerekli tedbirlerin gecikmeksizin alınması talimatını vermişti. EKK'da özellikle et piyasasıyla ilgili alınmakta olan tedbirler de değerlendirilmiş, önlemlerin etkileri ve et fiyatlarının piyasada makul seviyeye çekilebilmesi amacıyla kısa ve orta vadede alınacak önlemler değerlendirilmişti. Bu çerçevede ESK'nın almakta olduğu tedbirler görüşülerek, alım için gerekli pazar araştırmalarının vatandaşların tüketim hassasiyetleri dikkate alınarak yapılması vurgulanmıştı. ESK'dan 8 Ağustos'ta yapılan açıklamada, ürünlerde ortalama yüzde 5 indirimli satış kararı alındığı, indirimli fiyatların bugünden itibaren geçerli olacağı belirtilmişti. ESK Genel Müdürü Kasım Piral da kırmızı et fiyatlarını düzenlemeye yönelik tedbir alacaklarını, piyasa fiyatlarının gevşemesi için adım adım müdahale edeceklerini ifade etmişti. Piral, kurumun dana parça paket et fiyatları ile piyasa fiyatları arasında, indirim yapılmadan önce yüzde 23'lük bir fiyat farkı olduğunu, indirimden sonra ESK'nın yaklaşık yüzde 27 daha ucuz et satacağını kaydetmişti. ESK mağazalarında bazı ürünlerde uygulanan indirim sonrası yeni ve eski fiyatlar şöyle: Ürün Eski Yeni Dana kıyma 26,90 25,75 Dana kuşbaşı 30,40 29,40 Dana biftek 32,90 31,50 Dana rosto 32,90 31,50 Dana şiş 34,90 33,50 Dana biftek sote 34,90 33,50 Dana biftek-stragonof 34,90 33,50 Dana gulaş 34,90 33,50 Dana pirzola 40,90 38,50 Dana kontrfile 40,90 38,50 Dana bonfile 56,90 52,50 Çipura ve levrek üretiminde destek ANKARA - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından, çipura ve levrek üretiminde verilen desteğin kilo başına 85 kuruş olduğu bildirildi. Bakanlık, bazı basın ve yayın organlarında "Avrupa Birliğinden Türk menşeli çipura ve levrek balıklarına yönelik soruşturma" başlığı altında yer alan haberler üzerine açıklamalarda bulundu. Açıklamada, bakanlık olarak su ürünleri yetiştiricilerine yapılan desteklemelerle gıda güvenliğine katkı ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamanın, çevreye duyarlı yetiştiriciliği teşvik etmenin, yeni türlerin yetiştiriciliğinin yaygınlaştırmanın, ekonomiye ve istihdama katkıda bulunmanın ve sektörün kayıt altına alınmasının amaçlandığı belirtildi. Su ürünleri yetiştiricilerine uygulanan destekler sayesinde, su ürünleri yetiştiricilik üretiminin son o n yılda yaklaşık yüzde 300 artarak 235 bin ton seviyesine ulaştığı ifade edildi. Haberlerde desteklerle ilgili verilen bilgilerin bazılarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Çipura ve levrek üretiminde verilen destek kilo başına 20 kuruş değil, 85 kuruştur" denildi. Alabalık ihracatında yüzde 10 azalma olduğu şeklindeki iddiaların da doğru olmadığının altı çizilerek, şunlar kaydedildi: "Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre alabalık ihracatındaki azalma yüzde 10 değil, yüzde 7'dir. Bu azalmanın nedeni yazılarda ifade edildiği gibi AB'nin telafi edici vergi uygulamasından ziyade, Türkiye'den AB'ye yapılan alabalık ihracatının yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştiren ve AB'de önemli bir dağıtım ağına sahip olan bir firmanın başka ülkelerdeki yatırımlarından dolayı ticari olarak iflas etmesi ve se ktörden çekilmesidir. Buna bağlı olarak iç piyasada yaratmış olduğu diğer sıkıntılar daha etkili olmuştur. Vergi uygulaması sonrasında, alabalık ihraç fiyatlarında herhangi bir düşme olmadığı gibi, aksine fiyatlarda azda olsa bir artış olmuştur. Ülkemizde üretilip başta AB ülkeleri olmak üzere yaklaşık 80 ülkeye ihraç edilen su ürünleri; ürün sağlığı, gıda güvenilirliği, ürün kalitesi ve fiyat avantajı gibi pek çok üstün özellikleri nedeniyle tercih edilmekte ve ihracatımız her yıl artarak devam etmektedir. Bu gelişmenin devam edeceği değerlendirilmektedir." Haberlerde belirtilen çipura ve levrek ile ilgili İspanya'nın şikayetinin henüz başvuru aşamasında olduğu belirtilerek, "AB tarafından verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Şikayet, öncelikle AB Komisyonu tarafından değerlendirilecek ve soruşturma aşam asından sonra karar oluşturulacaktır. Şu aşamada alınmış bir karar söz konusu değildir" ifadeleri kullanıldı. Endüstriyel elektriğe yüzde 16,1 daha fazla harcama var İSTANBUL - Siemens Finansal Hizmetler in dünyanın en büyük 20 endüstriyel ekipman üretici firması arasında gerçekleştirdiği yeni araştırmasına göre, Türkiye nin yüzde 16,1 enerji verimliliği potansiyeli bulunuyor. Siemens tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin potansiyeli Almanya ve İspanya'dan yüksek olsa da Çin, Hindistan ve Rusya gibi gelişmekte olan ekonomilere sahip diğer ülkelere oranla daha düşük olduğu belirlendi. Sanayideki enerji kullanımında büyüyen bir pay oluşturması nedeniyle elektrik tüketiminin optimize edilmesi, üretim sektörü için giderek önem kazandı. Araştırma, sanayi alanındaki elektrik kullanımının, son 40 yılın genel elektrik kullanımından 3 kat daha hızlı bir artış gösterdiğine dikkati çekti. Bu durum, sanayi alanındaki mevcut enerji tüketiminin dörtte birinden daha fazlasını oluşturuyor. Dünyanın en büyük 20 endüstriyel ekipman üretici firması arasında gerçekleştirilen araştırma global üretim sanayisinde enerji verimliliği alanında el değmemiş önemli bir potansiyelin varlığını ortaya koydu. Araştırma aynı zamanda daha fazla enerji verimliliğine sahip ekipman kullanımının sanayi alanındaki mevcut elektrik tüketimini azaltabilecek potansiyelini ortaya çıkardı. Çin ve Türkiye deki üretim tesislerinin daha fazla enerji verimliliğine sahip ekipmanlarla donatılma eğilimi, tesislerin büyük bir kısmının yeni olmasından kaynaklandı. Bu, diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında enerji verimliliğini arttırma fırsatını bir bakıma azaltıyor. Rusya da yerleşmiş sanayi sektörünün eski ekipmanlarla donatılmış olması, enerji verimliliğinin düşük olmasına neden oluyor. Bu nedenle, tesis yenilemeleri ve güncellemeler sayesinde elde edilebilecek elektrik tasarrufu olanakları oldukça fazla. İspanya'nın endüstriyel enerji tasarrufundaki öncü pozisyonu, İspanyalı üreticilerin elektrik gereksinimlerini etkin bir şekilde güneş enerjisi üretimi ile tesis alanlarında desteklemelerine dayandırılıyor. Açıklamaya göre, elektrik tüketiminin azaltılması, üretim sektörünün ekonomik durumu açısından hayati önem taşıyor. Dünya genelinde, üretim yapan firmalar elektrik giderlerini ve tüketimlerini azaltmak amacıyla enerji verimliliği yüksek olan ekipmanlara giderek daha fazla ilgi göstermeye başladı. Bu ekipmanlar, yüksek verimli motor ve sürücü uygulamaları ile otomasyon sistemlerinden, enerji üretimindeki ısı geri dönüşüm işlemlerine kadar çeşitlendirilebiliyor. Finansal sürdürülebilirliğin teknoloji yatırımlarındaki giderek artan önemiyle ekipman finansmanı, enerji verimliliği yüksek ekipmanlara olan yatırımların ve güncellemelerin maliyetini daha karşılanabilir kılıyor. Aylık giderleri sağladığı enerji tasarrufu ile karşılayacak şekilde tasarlanmış enerji verimliliği yüksek olan bu yeni ekipmanların "kullandıkça öde" kavramı ile sunulması, küresel üretim piyasalarında enerji verimliliği pazarının gelişmesinde önemli bir rol oynayacak. Araştırmada diğer bir nokta ise, dünyanın en büyük 20 endüstriyel ekipman üretici firması arasında gerçekleştirildi. Söz konusu firmalardan Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Polonya, Rusya, İskandinavya, İspanya, Birleşik Krallık, ABD ve Türkiye coğrafyalarında mevcut teknoloji göz önünde bulundurularak, temel düzeydeki potansiyel elektrik tasarruf tahminleri istendi. İncelenen her bir ülke için bu kurumların tahminlerinin ortalamaları hesaplandı. Duvar kağıdı ve kaplamaları ithalatı için tebliğ yayını ANKARA - Duvar kağıdı ve benzeri duvar kaplamaları ithalatında, her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için bir dönemde verilecek tarife kontenjanı 347 tonu geçmeyecek. Ekonomi Bakanlığının İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin Tebliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle, Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Duvar Kağıdı ve Benzeri Duvar Kaplamaları İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar çerçevesinde açılan tarife kontenjanının başvuru ve dağıtım ile kullanım usul ve esaslar düzenlendi. Tarife kontenjanı miktarı, ek mali yükümlülüğün uygulandığı her bir dönem için Bakanlar Kurulu kararı ekinde yer alan ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli tarife kontenjanı kapsamı eşyanın tamamı için toplam bin 43 ton olarak belirlendi. Ancak her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için bir dönemde verilecek tarife kontenjanı 347 tonu geçemeyecek. Tarife kontenjanı, İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresi Hakkında Karar çerçevesinde, başvuru sırasına göre ilk gelen ilk alır yöntemiyle dağıtılacak. Bir ithal lisansında verilebilecek tarife kontenjanı miktarı 20 tonu (net) geçemeyecek. Bir ithal lisansı sadece bir ülke veya gümrük bölgesi için düzenlenecek. Tarife kontenjanı başvuru döneminin başlangıç tarihinden itibaren ilk 5 iş günü içinde yapılan başvurularda talep edilen toplam miktarın başvuru konusu ülke veya gümrük bölgesi için açılan toplam tarife kontenjanı miktarını aşması durumunda, talepler ülke veya gümrük bölgesi bazında belirlenen toplam tarife kontenjanının eşit şekilde tahsis edilmesiyle karşılanacak. KAYIP Aksaray Üniversitesi Önlisans diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Engin AÇIKGÖZ T.C

8 8 13 Ağustos 2015 Perşembe EKONOMİ Tüketicinin 'güveni' arttı İSTANBUL - Türkiye'de tüketici güveni bu yılın 2. çeyreğinde 1 endeks puan artarak 86'dan 87'ye çıktı. Nielsen'den yapılan açıklamaya göre, Nielsen Global Tüketici Güveni ve Harcama Niyeti Araştırması, Mayıs tarihleri arasında, Asya-Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Ortadoğu/Afrika ve Kuzey Amerika'da bulunan 60 ülkeden 30 binin üzerinde online tüketicinin katılımıyla gerçekleştirildi. Global performans yönetimi şirketi Nielsen'in Tüketici Güven Endeksi Raporu'na göre, Türkiye'de tüketici güveni bu yılın 2. çeyreğinde 1 endeks puanı artarak 86'dan 87'ye yükseldi. İş konusundaki olumlu tutum yüzde 32'den yüzde 30'a geriledi, kişisel mali durum yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseldi, harcama niyeti ise yüzde 45 ile sabit kaldı. Türk katılımcıların en önemli endişesi, 2015'in ilk çeyreğinde ekonomi iken bunu terörizm takip etmekteydi. Ekonomi, 2. çeyrekte başlıca endişe olmaya devam etmekle birlikte yüzde 23'ten yüzde 17'ye geriledi. "Siyasi istikrar" endişesi de 7 Haziran'daki genel seçimler nedeniyle yüzde 6'dan yüzde 11'e yükselerek en büyük 2. endişe haline geldi. Ekonomiye yönelik endişenin düşmesiyle birlikte Türkiye'nin bir duraksama döneminde olduğuna inanan katılımcıların oranı 2015'in 2. çeyreğinde yüzde 79'dan yüzde 74'e geriledi. Türkiye'deki erkek katılımcılar, kadın katılımcılara göre daha yüksek güven oranı sergiledi. Türk erkekleri arasında güven bir önceki çeyreğe göre 1 endeks puanlık düşüşle 93'ten 92'ye gerilerken, Türk kadınları arasında güven 3 endeks puanlık artışla 79'dan 82'ye yükseldi. Eurozone'daki ekonomik belirsizliğe rağmen, 32 pazardan 21'inin senenin başına göre daha iyimser olmasıyla, tüketici güveni 2. çeyrekte Avrupa bölgesinin her yerinde arttı. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya'da güven 3 endeks puanı düştü ve 97 olarak kaydedildi. Birleşik Krallık'ta güven 2 puan yükselerek 99'a çıktı ve bu artış peş peşe yükseliş kaydedilen 6. çeyrek oldu. Bölgesel olarak güven, ilk çeyrekten bu yana 7 endeks puanı yükselişle, en çok Ukrayna'da artış göstermiş oldu. Bu gelişme, ülkeyi kötümserlik/iyimserlik denge noktası olan 100'ün oldukça altında bıraktı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Nielsen Birleşik Krallık ve İrlanda Pazar Lideri Steve Smith, şunları kaydetti: AYDIN - Aydın'da sezonun ilk yaş ve kuru incirleri törenle temsili olarak satın alınırken, ürünleri teslim eden 3 çiftçi çeyrek altınla ödüllendirildi. Kuru İncir İşletmeleri ve İhracatçıları Derneği'nce (AKİD), Aydın Ticaret Borsasında düzenlenen törende konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Bircan, yeni sezonun üreticilere hayırlı olmasını diledi. Sezonun ilk ürünlerini getiren çiftçilere teşekkür eden Bircan, hava şartlarının incir üretimi için ANKARA - Fukuşima nükleer kazasının ardından alternatif enerji teknolojilerine yönelen Japonya, yüzen rüzgar türbini ile 7 megavatlık kurulu güç elde etmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında üretilen 7 megavatlık türbin 104 metre uzunluğunda, üç kanattan oluşan pervanenin bir tanesi ise 80 metre uzunluğunda olacak. Denizden 32 kilometre uzağa kurulan türbin 20 tonluk deniz içi sabitleyiciler kullanılarak inşa edilecek. Rüzgar türbininin Japonya'da sıklıkla meydana gelen dev dalgalara ve hatta güçlü tsunamilere dayanıklı olması bekleniyor. Amerikan televizyonu NBC'ye konuşan proje mühendislerinden Katsunobu Shimizu, "Projede yer alan türbin, teknik özellikleri açısından dünyanın en büyük yüzer rüzgar türbini. Proje için üretilen rüzgar türbini ve deniz altı destekleyici ekipmanların yaklaşık 20 metre uzunluğunda dalgalara karşı sağlam kalabilir" dedi. Shimizu, Japonya'nın enerji ihtiyacını karşılamak için benzer alternatif kaynakların inşaatının önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini söyledi. Birleşik Krallık'ta senelerdir ilk kez ücret enflasyonunun fiyat enflasyonunu geride bırakmaya başlaması, enflasyon ve mortgage oranlarının tarihsel olarak en düşük seviyelerde seyretmesi ve işsizliğin istikrarlı biçimde düşmesi bir arada çok daha olumlu bir tüketici görünümü ortaya koymakta" ifadesini kullandı. Yunanistan'daki tüketici güveni ise, bu araştırmada yer alan 60 ülke arasındaki en yüksek 3 aylık azalmayla 12 endeks puanı düştü ve 53'e geriledi. İrlanda ve İtalya'da da güven, 4 puanlık düşüşle sırasıyla 88 ve 53 oldu. Aydın'da sezonun ilk incirleri satıldı uygun olduğunu, yüksek rekolteli ve bol kazançlı bir sezon beklediklerini dile getirdi. AKİD Başkanı Metin Topaç da terör olayları nedeniyle töreni, bu yıl dar kapsamlı düzenlediklerini ifade etti. Konuşmaların ardından sezonun ilk yaş ve kuru incirlerini teslim eden üreticiler Mehmet Yılmaz, Cüneyt Gökçen ve Ali Karacaoğlu'na çeyrek altın hed i- ye edildi. Öte yandan incirlerin kilogramı temsili olarak 20 liradan satın alındı. Dünyanın en büyük yüzer rüzgar türbini kuruluyor 9 KALEM GIDA MADDESİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır ihale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ORG EŞREF BİTLİS KIŞLASI JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTANLIĞI (İSTAN- BUL YOLU CARREFOURSA ALIŞVERİŞ MERKEZİ KARŞISI) GÜVERCİNLİK ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https//ekap kik.gov tr/ekap/ 2- İhale konusu malın a) Niteliği, turu ve miktarı : 9 KALEM GIDA MADDESİ Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : 15 NU Ll TŞNR MAL SYM.LIĞI YİYECEK DEPOSU GÜVERCİNLİK / ANKARA c) Teslim tarihleri : J. LOJ. K.LIĞI 15 NUMARALI TAŞINIR MAL SAYMANLIĞI TARAFINDAN VER- İLECEK AYLIK TEBLİGATLARA GÖRE 01 OCAK 2016 İLE 31 ARALIK 2016 TARİHLER ARASI İHALE DOKÜMANINDA BULUNAN EK-B AYLIK TESLİM TESELLÜM TAKVİMİNE GÖRE TESLİM EDİLECEKTİR ANCAK, SÖZLEŞMENİN 01 OCAK 2016 TARİHİNDEN SONRA İMZALANMASI HALİNDE SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINI TAKİP EDEN GÜNDEN İTİBAREN İŞE BAŞLANACAKTIR BİRDEN FAZLA KALEM/KALEMİN BİR FİRMAYA İHALE EDİLEREK TEK SÖZLEŞME İMZALANMASI DURUMUNDA İŞİN SÜRESİ İÇERİSİNDE KALMAK KAYDIYLA HER 1 (BİR) KALEM/KALEMLERE AİT TAKSİTLER AYRI AYRI TESLİM EDİLEBİLECEĞİ GİBİ KALEMLERE AİT TAKSİTLERİN TAMAMI DEFATEN TESLİM EDİLEBİLECEKTİR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : J TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI 1 NUMARALI İHALE KOMİSYON BAŞKANLIĞI GÜVERCİNLİK/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi İnşaatı süren türbinin 401 milyon dolar değerinde olduğu belirtilirken, proje Japon firması Marubeni Co., Japonya Hükümeti, bazı özel ve kamu kurumlarının desteği ile yürütülüyor. Japonya'da 2011 yılında meydana gelen deprem ve tsunaminin ardından yaşanan Fukuşima faciası sonrası bazı nükleer istasyonlar kapatılmıştı. Artan elektrik talebini karşılamak için 2014'de ülkenin LNG talebi rekor düzeyde artarak yaklaşık 90 milyon ton olarak gerçekleşmişti. EBRD'nin yatırım gözdesi Türkiye LONDRA - GÖKHAN KURTARAN - Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Jean- Patrick Marquet, Türkiye'nin bu yıl yaklaşık 1,75 milyar avro yatırımla bankanın toplam yatırımları içerisinde ilk sırada kalmayı sürdüreceğini söyledi. Merkezi Londra'da bulunan EBRD'nin Türkiye Direktörü Marquet, bankanın Türkiye'deki yatırım stratejilerine ilişkin AA muhabirinin sorularını cevapladı. Marquet, "Geçtiğimiz yıl Türkiye yatırımlarımızda ilk sırada yer alıyordu. Türkiye'yi, Ukrayna, Rusya, Polonya, Mısır, Romanya ve Kazakistan takip etmişti. Bu yıl da uluslararası toplam yatırımlarımız içerisinde Türkiye ilk sırada olmaya devam edecek" şeklinde konuştu. Türkiye'nin EBRD'nin yatırım portföyün içerisindeki önemini vurgulayan Marquet, "Bu yıl Türkiye'ye yaklaşık 1,75 milyar avro seviyesinde yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımızın yaklaşık yüzde 20'lik kısmı başarılı Türk şirketlerinin varlıklarına yapılabilir" ifadelerini kullandı. Türkiye'deki toplam yatırımlarını bir yıl içerisinde dikkate değer ölçüde artırdıklarını hatırlatan Marquet, "Önümüzdeki yıl da amacımız aynı oranda yatırımı gerçekleştirebilmek" diye konuştu. EBRD'nin bu yıl Türk şirketlerinin varlıklarına yaklaşık 350 milyon avro yatırım yapması planlanıyor. Bankanın varlık yatırımı planları içerisinde Gama Enerji de yer alıyor. EBRD, geçtiğimiz yıl Türkiye'ye yaklaşık 1,4 milyar avro seviyesinde yatırım yapmıştı. Bankanın Türkiye'ye bu yıl 1.75 milyar avro yatırım yapmayı planladığı dikkate alındığında EBRD Türkiye'ye yatırımlarını son bir yılda yaklaşık 350 milyon avro artırmış olacak. EBRD'nin Türkiye'ye 2013 yılında yaptığı toplam yatırım ise 920 milyon avro seviyesindeydi. Bu yılın sonunda banka Türkiye'deki yatırımını 2013 yılına kıyasla yaklaşık iki katı oranında artırmış olacak. EBRD geçen yıl 8,9 milyar avro seviyesinde olan küresel yatırımının 1,4 milyar avroluk kısmını Türkiye'ye yaptı. Geçen yıl Türkiye'yi 1,21 milyar avro ile Ukrayna, 680 milyon avro ile Rusya takip etti. EBRD halihazırda hissedarlarının ortak kararı sonucunda Rusya'ya artık yeni yatırımda bulunmuyor. EBRD geçtiğimiz yıl Polonya'ya 594 milyon, Mısır'a 593 milyon, Romanya'ya 592 milyon, Kazakistan'a 576 milyon avro yatırım gerçekleştirdi. EBRD mayıs ayının sonunda Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu satın almak için başlatılan görüşmeler sonucunda ön protokol imzalamıştı. İngiltere'de hizmet sektörü hız kesti LONDRA - İngiltere'de temmuz ayında hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksi (PMI) 57,4'e geriledi. Markit/CIPS tarafından açıklanan verilere göre, İngiltere'de PMI temmuz ayında 57,4'e geriledi. Haziran ayında İngiltere'de PMI 58,5 seviyesindeydi. Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olarak değerlendirilen PMI verilerinde 50 ve üzeri sektörel büyümeye işaret ederken, 50 seviyesini altı daralma anlamında geliyor. Endeksin verilerine göre İngiltere'deki satın alım yöneticilerini yüzde 18'i istihdamlarını önümüzdeki dönemde artırmayı düşündüklerini belirtirken, yaklaşık yüzde 9'u çalışan sayısını azaltmayı planlandıklarını belirtti. Resmi veriler İngiltere ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüze 0,7 oranında büyüdüğünü gösterse de, Markit açıklamasında nisan - haziran aylarını kapsayan üç aylık dönemde ekonominin yaklaşık yüzde 0,6 oranında büyüme kaydettiğini vurguladı. GIDA ÜRÜNLERİ SATIN ALINACAKTIR JANDARMA TED.MRKZ. K.LIĞI GÜVERCİNLİK/ANKARA) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI Resmi İlanlar Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri Gerçek kışı olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tumunu göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği Idan Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptınlamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına gore belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması 7.1. İhale dokumanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı J.TED. MRK.K. LIĞI/ ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ANKARA JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTAN- LIĞINDA GÖREVLİ 1.1 e İNCİ MADDESİNDE BELİRTİLEN İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLE- CEKTİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemlerı için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT 13 Ağustos 2015 Perşembe9 KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN ANKARA YA GELİŞİ Büyük Atatürk, 27 Aralık 1919 tarihinde Sivas- Kayseri-Kırşehir yolu ile Ankara ve etraf halkın büyük sevgi gösterileri içinde Dikmen sırtlarından Ankara ya geldi. Yola çıktığı otomobilinin lastiği bile patlaktı. Şambryelin içine bez, kağıt, keçe, yün doldurulmuş halde Ankara ya zorlukla ulaştı. Ankara seymenleri ve halkı, büyük coşku ile Mustafa Kemal i karşıladı. Kendisini karşılayanlara bir söylevle seslendi. Mondros Mütarekesi nin hükümlerinin, Türklüğü ve Osmanlı yı ortadan kaldırıcı nitelikte olduğunu, İtilaf Devletlerinin (İngiltere, Fransa, İtalya) kasıtlı ve haksız uygulamalarını, İstanbul Hükümeti nin acizliğini anlattı. Milli kuruluşlarımızın bugün takip ettiği amaç; vatanın bölünme ve parçalanması ile milletin esaretten kurtarılmasına yöneliktir. dedi. Ankara ya gelir gelmez dört gün sonra 01 Ocak 1920 milleti aydınlatmak ve milli ülkü etrafında toplamak üzere bir gazete yayımlanmaya başladı. Bu gazetenin adı Hâkimiyet-i Milliye adını taşıyordu. Daha sonraları bu gazetenin adı Ulus olarak yayın hayatına devam edecektir. Mustafa Kemal, İstanbul a giden milletvekillerine Misak-ı Milli adını verdiği bir çalışma programı verdi. Mustafa Kemal kendisi de seçilmiş bir milletvekili idi. İstanbul a gitmek istemiyordu. Ama, milletvekillerine kendisinin Meclis Başkanı seçilmesi için gayret göstermelerini istedi. Meclis-i Mebusan 10 Ocak 1920 de açıldı. Ancak Anadolu dan giden bazı milletvekilleri sözlerinde durmadı. Mustafa Kemal, Meclis Başkanı seçilemedi. Ayrıca Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu da mecliste kurulamadı. Anadolu dan İstanbul a giden milletvekillerinin büyük bir bölümü Fellah-ı Vatan (Vatanın Kurtuluşu) Grubu na dahil oldu. Ancak, Meclis-i Mebusan tarafından, Mustafa Kemal in askerlikten tart kararı, kendisi istemiş ve istifa etmiş şeklinde düzeltildi. 28 Ocak 1920 tarihli oturumda ise Misak-ı Milli kabul edildi. Mustafa Kemal, Ankaraya gelir gelmez 7 Ocak 1920 tarihli bir mektup hazırladı ve bu mektubu Ali Fuat Paşa ya gönderdi. Bu mektubunda Mustafa Kemal, Ocak 1936 (1920) yılının sonuna kadar siyasi durumumuzun muhakemesini yaptı. Ve neler yapılması gerektiğini Sadrazam a tek tek anlattı. Yabancı ülkelerin ve işgal güçlerinin Türklerin karşı koyma gücünü yok etmek için çalıştıklarını, bunun için mutlaka tedbir alınması gerektiğini dile getirdi. Bu mektubu; Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi adına imzalayarak gönderdi. Meclis, Ali Rıza Paşa Hükümetine güven oyu verdi. İşgal güçleri ve Müttefik Devletler, Anadolu daki milliyetçilerin görüşünün Türk görüşü olarak kabul edilmesinin ilan edilmesine ve Mecliste Misak-ı Milli nin kabul edilmesine karşı çıktıklar, telaşa düştüler. Ayrıca 1920 Şubatında Maraş ın Kuvayı Milliyeciler tarafından Fransızlardan kurtarılmasından üzüntü duydular. Hem meclise, hem hükümete ve de Padişah a baskı yapmaya başladılar. Hatta, Harbiye Nazırını ve Genel Kurmay Başkanını görevden aldırdılar, Meclis Başkanını da tutukladılar. Bu arada İzmir Cephesi ndeki Yunanlı güçlerin takviyesini sağladılar. Ali Rıza Paşa Hükümeti çekildi ve yerine Salih Paşa, 8 Mart 1920 tarihinde Sadrazam (Başbakan) oldu. Müttefikler 16 Mart 1920 de İstanbul daki işgali ağırlaştırdılar. Salih Paşa bu işgal üzerine istifa etti. 5 Nisan 1920 tarihinde Damat Ferit Paşa yeniden hükümet kurdu. İtilaf Devletleri nin amacı; Misak-ı Milli yi, Meclisin geri bir kararla ortadan kaldırılmasıydı. 16 Mart günü Meclis, işgal güçleri tarafından basıldı ve 17 Mart 1920 den sonra Meclis, Padişah Vahdeddin tarafından feshedildi. Misak-ı Milli, bugünkü Türkiye sınırlarının Meclis-i Mebusan tarafından kabulü anlamı taşımaktadır. Ayrıca Misak-ı Milli, Osmanlı Mebusan Meclisinin Anadolu hareketine yönelmesinin de bir belgesidir. Meclisin feshedilmesinden bir süre sonra, İstanbul dan kaçan meclis üyeleri ve Anadolu da yeniden seçilen üyeler Ankara da TBMM nin üyeleri olacaklardır. Bu durumlar karşısında Mustafa Kemal Paşa; yeni bir meclis seçimlerinin yapılarak Ankara da bu meclisin açılması çalışmalarına hız verdi. Padişah Vahdeddin, Ankara da toplanacak bir meclisin yeni bir devlet kurabileceğini ve kendisinin otoritesinin azalabileceğini anlamıştı. Bunun için Mustafa Kemal Paşa nın faaliyetleriyle ilgili önlemler almaya başladı. 11 Nisan 1920 tarihinde Şeyhülislam Dürrizade Abdullah tan bir fetva aldı. Bu fetvada Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları için; Bu hainlerin, devlete ayaklandığı, böylece öldürülmelerinin dini kurallara uygun olduğu yazılıydı. Bu fetva çoğaltılarak bütün yurda yayıldı. İngiliz ve Yunan uçakları da bu fetvayı bastırarak havadan şehirler üzerinde halka dağıttı. Bundan amaç, Türk halkını Mustafa Kemal Paşa ya karşı kışkırtmaktı. Artık Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasına sadece günler ve saatler kalmıştı. Evet, 23 Nisan 1920 tarihinde bu meclis kurularak çalışmalarına başladı. Büyük Mustafa Kemal Paşa, artık tamamen Ankaralı oldu.. Şehir Tiyatroları'nın sezon hazırlıkları başladı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, "Eğer biz zamanında, sanat ve kültüre, bugün olduğu gibi daha fazla önem verseydik, zaman ayırsaydık, bugün içinde yaşadığımız kaostan kurtulabilirdik" dedi. İSTANBUL - Şehir Tiyatrolarının yeni dönem hazırlıklarına ilişkin AA muhabirine bilgi veren Yazıcıoğlu, ilgileri nedeniyle seyircilere teşekkür ederek, "Bu sene 18 Ağustos'ta 'Cibali Karakolu', 20 Ağustos'ta 'İstanbul Efendisi' ve 22 Ağustos'ta 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı geçen dönem olduğu gibi tam dolu oynamak üzere Açıkhava Tiyatrosu'nda sizler için sergiliyoruz. Haziran'daki gösterilerde en az seyirci 4 bin 800, en çok seyirci ise 6 bin 300 kişiydi" diye konuştu. Erhan Yazıcıoğlu, bu yıl daha büyük rekorlar kırmayı ve ünlü şarkıcıların izleyicilerinden fazla tiyatro seyircisini tiyatroya çekmeyi umduklarını aktararak, şunları kaydetti: "Tiyatro seyircisini yazın burada ağırladıktan sonra, kışın da yepyeni oyunlarla bütün tiyatrolarımızda ağırlayacağız. İnanılmaz güzel süprizlerimiz var. Mesela yıllardır oynanmayan ve dünya tiyatrolarında rekor kıran, Brecht'in "Üç Kuruşluk Opera"sı Zeliha Berksoy tarafından sahneye konulacak. Cyrano de Bergerac", en son benim gençlik yıllarımda oynamıştı. Hatta rahmetli Mücap Ofluoğlu oynamıştı Cyrano'yu. Bu sene Prof. Dr. Mehmet Birkiye tarafından sahneleniyor. Son yıllarda Türk tiyatrosunun yetiştirdiği en önemli oyunculardan Yiğit Sertdemir oynuyor. O da tiyatromuzun evlatlarından biri." Gurur duyacakları birçok oyunla sezona başlayacaklarına işaret eden Yazıcıoğlu, "Onun dışında geçen sene oynayan ve hala seyircinin büyük beğenisini kazanan 'Kerbela', 'İstanbul Efendisi', 'Kısasa Kısas', 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' izleyiciyle buluşacak. Gençler ve orta yaş grubundaki seyirci, "Şehir Tiyatrosu neden yıllardır Shakespeare oynamıyor?" diyordu. 'Onikinci Gece'yi sahneye koyuyoruz. Onu da Londra'da yaşayan Türk çocuğu Serdar Biliş yönetecek" ifadelerini kullandı. Erhan Yazıcıoğlu, Cibali Karakolu ile Darülbedayi'nin ilk oyunu Çürük Temel'in devam edeceğini vurgulayarak, "Hayali Temsil, geçen senenin sonuna yetişti. Bu sene bütün rekorları kırıp, bütün ödülleri alacağını garanti edebilirim" dedi. Tiyatronun reklamını yaptığını söyleyen Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Ne mutlu tiyatro sevenlere. Onların istek ve beğenilerine cevap verebilirsek bize de ne mutlu. Çünkü sanat ve kültürle donanan tüm sınırlarımızı hiç kimse zorlayamaz. Eğer biz zamanında, sanat ve kültüre bugün olduğu gibi daha fazla önem verseydik, zaman ayırsaydık bugün içinde yaşadığımız kaostan kurtulabilirdik. Yine umutluyum ki sanat ve kültürle bu kaostan kurtulacağız. Biz üstümüze düşeni yapacağız." 52'nci Uluslararası Troia Festivali başladı ÇANAKKALE - Çanakkale'de bu yıl 52'ncisi düzenlenen "Uluslararası Troia Festivali" başladı. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Troia Antik Kenti'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, terörü lanetleyerek barış çağrısında bulundu. Bu yıl 52'ncisi düzenlenen festivalin tüm karanlıkların içinden geçip aydınlatan bir ışık, dünyaya barışı müjdeleyen beyaz bir güvercin olup umut dağıtmasını dilediğini belirten Gökhan, "Ülkemizde yaşanan terör olaylarının bir an önce son bulmasını diliyor, bu saldırılarda canlarından olan askerlerimize, polislerimize, sivil yurttaşlarımıza tanrıdan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Terör, dünyanın her neresinde neye hizmet ediyor olursa olsun lanetliyorum. Hele hele din adına cinayetler işleyip masum insanları öldüren, tarihi ve kültürel değerleri yerle bir eden anlayışı ve bu anlayışın destekçilerini lanetliyorum" şeklinde konuştu. Başkan Gökhan, şöyle devam etti: "Festivalimiz, 'Barış Kültürü' ve 'Birlikte Yaşamak' temaları üzerine kuruldu. Bu kentin insanlarına layık zenginlik ve kaliteli bir içerikle donatıldı. Saygın sanatçılar, gazeteci ve yazarlar festival boyunca kentin değerli yaşayanlarına ve kentimize gelen konuklarımıza kaliteli zamanlar yaşatmak için bizimle olacaklar. Ancak maalesef artarak devam eden ve bir türlü dinmeyen, güvenlik güçlerimize ve sivil vatandaşlarımıza yapılan terör saldırıları nedeniyle etkinliklerimizin müzik programlarını ileriki tarihe ertelemeyi uygun gördük." Gökhan, konuşmasının ardından, 2002 yılından beri dağıtılan ''Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü''nü gazeteci-yazar Can Dündar'a verdi. Dündar, burada yaptığı konuşmada, savaşı yaşayan kentlerin barışın değerini daha iyi anladığını söyledi. Savaşın acısının kültürel olarak insanların içine işlediğini, onları barışa daha sadık ve tutkun hale getirdiğini anlatan Dündar, şunları kaydetti: "Böyle konuşmalar bizi barış fikrine ve birlikte yaşamaya daha yakın hale getirebiliyor. Çok özel bir günde alıyorum bu ödülü. Gerçekten kanlı Pazartesi yaşıyoruz. Sürekli kayıp, saldırı, terör haberleri geliyor. Ülkenin en çok barışa muhtaç olduğu, belki savaşın dönüşünün tekrar en net yaşandığı bir günde burada barışın ödülünü alıyor olmak hem tuhaf, hem gurur verici, hem de umut verici. Bugün ülkedeki birçok etkinliğin iptal edildiğini öğrendim. Bu törenin yapılıp yapılmayacağını düşündüm. Sonradan yapılacağını öğrenince sevindim. Sadece kendi adıma değil, ülke adına sevindim. Çünkü yapmak istedikleri, bu birlikteliği yok etmek, bu buluşmayı engellemek. Burada barıştan söz etmemizi, bir araya gelmemizi, birbirimizin elinden tutmamızı, savaşa dur dememizi, barış için çığlık atmamızı engellemek, umudumuzu söndürmek, bizi birbirimizi düşman haline getirmek, ülkeden umudu kesmemizi zorlamak." Törene katılan Troia Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan da, 1985 yılından 2005 yılına kadar Troia kazılarına başkanlık eden Alman arkeolog Prof. Dr. Osman Manfred Korfmann'ın ölümünün 10'uncu yıl dönümü olması nedeniyle anma konuşması yapıp katılımcıları 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Afiş yarışmasında dereceye girenlere ödüllerinin teslim edilmesiyle sona eren törene, CHP Çanakkale Milletvekilleri Muharrem Erkek ve Bülent Öz, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Nihat Doğan, belediye başkanları, daire amirleri, yabancı konuklar, davetliler ve vatandaşlar katıldı. Aşık Mahsuni ve memleketi Afşin için türkü söylediler KAHRAMANMARAŞ - Aşık Mahsuni Şerif'in memleketi Kahramanmaraş'ta "Aşık Mahsuni Şerif İçin Çal Projesi" kapsamında bir araya gelen öğretmenler, öğrenciler, memurlar, işçiler ve halk ozanları, hem merhum sanatçıyı andı hem de eserlerini seslendirdi. Afşin Kaymakamlığı koordinatörlüğünde "Proje Kenti Afşin" kapsamında hazırlanan proje, müzik öğretmeni Hasan Boyraz tarafından yürütüldü. Proje çerçevesinde merhum halk ozanının "İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım ve Gel Gel Yolcu" adlı eserleri, Aşık Mahsuni Şerif'in dünyaya geldiği Afşin'deki Eshab-ı Kehf ile tarihi ve doğal güzellikler arasında seslendirildi. Boyraz, AA muhabirine, Aşık Mahsuni Şerif ve Eshab-ı Kehf gibi iki önemli değeri dünyaya tanıtmak adına güzel bir iş yaptıklarına inandığını söyledi. Projenin klibini mütevazi kayıt stüdyosu oluşturarak tamamladıklarını belirten Boyraz, öğretmenler, öğrenciler, memurlar, işçiler ve halk ozanlarından oluşan 50 kişinin çalışmada yer aldığını kaydetti. Eski Afşin Kaymakamı Fatih Aksoy'un yönetiminde gerçekleştirilen projenin ses getirmesini umduklarını dile getiren Boyraz, şu bilgiyi paylaştı: "Afşin'in belirli bölgelerinde çekimler yapıldı. Öğretmenler ve öğrencilerin yanı sıra Halk Ozanları Derneği üyeleri ve yerli müzisyenlerden ses kayıtları alındı. Yapılan kurgu ve montajla video klibimiz son halini aldı. Bu tarz projeler, ülkemizde çoğu yörenin tanıtımında etkili bir ögedir. Aşık Mahsuni Şerif'i anmaktan ve Eshab-ı Kehf'i anlamaktan gurur duyduk. Projeyle Afşin'e uzun soluklu bir hatıra bıraktığımıza inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler ediyorum." Boyraz, farklı projelerle ilçeyi tanıtmaya devam etmek istediklerini sözlerine ekledi. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER HER ŞEY YARIM, HER ŞEY EKSİK... Âh zaman denilen değirmen bir gün gelecek ve ben öğüteyeceğim seni. Gözbebeklerimde bir titreme, ellerimde bir heyecan, kalbimde susturamadığım bir hâl var. Mutluluğum yarım, bir şeyler eksik bende aklımda hep yâr var. Rüzgâra verdim kokumu, göklere saldım âhımı. Mutluluğu adımladığımı sahiller yârin kıyılarında, ayak izlerimin dalgalarla silinmemesini arzuluyor ruhum. Âh zaman denilen değirmen bir gün gelecek ve ben öğüteyeceğim seni. Aşk ovasında koşan gönül küheylanımın nalları şükürden yapılma, ne kadar koşarsam koşayım yârin kalbinin sınırsızlığını tecrübe ediyorum zamanla. Anlıyorum ki aşk sonsuzca sevmek, kalbi kalp yapan onu gerçek sahibine vermek. Bazen güneşin doğuşunu yaşar kalbimiz, bazen batışını Aslında güneş hep orda duruyordur lakin biz öyle zannederiz işte Her şeyi eksik, her şeyi yarım yaşamak Aşkla nefes alıp aşk ağacının meyvesinin olgunlaştığını görüp onu koparamamak. Ne gam, ne acı hüznün salıncağında sallanmak. Nadasa terk edilmiş gibi gönlüm, verimli topraklarım aşk kokuyor, aşk açıyor her gün. Hasadımın ulaşamaması yâre, gözlerimin onsuz kapanmayışı geceye ve hayallerimin yârin deryasına akması her nefeste güzel ama yarım ve eksik yaşamak bazen zorluyor ruhumu. Mutluyum, bahtiyarlığın bahtiyarlığını açıyor kalp çiçeğim, mesut olan ruhum özlüyor, çok özlüyor yâri. Biliyorum yazdıklarımla hasretime ortak oluyor kâri. Tama ulaşmak, bütünde bütünü, gönülde gönlü yaşamak arzum. Dualarımın âhından çıkan hasret ateşi aşkı bile yakıp kül edecek kadar güçlü ve özlemle yanıyor ruhum. Yanmaktan şikayetçi değil kalbim, sonsuzca özleyecek yârin oluşu bile şükre şükrüm. Bu imtihan dünyasında aşkı bulmakla, hasretin hasretinde sevdanın çiçeğini koklamakla şad içim, bahtiyar ruhum. Arzularım yarım, hayallerim yarım, nefeslerim yarım kaldı masiva denen sonlu olanda. Her şeyde tam olmayı, sınırsızca yâri sevmeyi, nefeslerin nefesinde her dem ölmeyi özlüyor kalbim. Biliyorum yâr benim Hüda nın izniyle dünyada ve ukbada sonsuzca sadece o sevdiğim, o benim ebediyen sahibim. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Mahşere dek seninim istersen ispatlarım, Hararetim arttıkça güneş gibi patlarım. Everest, Ağrı, Cudi bir engel olsun da gör, Bir adımda hepsinin üzerinden atlarım.

10 1013 Ağustos 2015 Perşembe SAĞLIK T.C. ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN ESAS NO: 2015/254 KARAR NO: 2015/347 Davacılar tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan İsim Tashihi davasının yapılan yargılaması neticesinde; Davanın kabulü ile Yozgat İli, Akdağmadeni İlçesi, Akçakısla Mah/Köyü, Cilt No: 4, Hane No: 68'de nüfusa kayıtlı Mehmet kızı, Nesibe'den olma 29/03/1988 doğumlu, TC kimlik numaralı, davacı Rukiye Güner'in nüfusta Rukiye olan isminin Rukiye Deniz olarak değiştirilmesine, TMK'nun 27. maddesi gereğince ilan olunur. Resmi İlanlar Basın ( T.C. ANKARA BATI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN ESAS NO: 2015/214 Esas Mahkememizin 06/08/2015 tarih ve 2015/214 Esas, 2015/208 Karar sayılı ilamı ile; Davanın KAB- ULÜNE, Kırşehir ili, Merkez ilçesi, Ecikağıl Mahallesi/Köyü nüfusuna kayıtlı, TC kimlik numaralı Bayram Şahin'in "Bayram" olan ön adına "Yiğitalp" isminin de eklenmesi suretiyle davacının ön adının "BAYRAM YİĞİTALP" olarak nüfusa TASHİH EN TESCİLİNE karar verilmiştir. İlan olunur. 10/08/2015 Resmi İlanlar Basın ( T.C. ANKARA 16. İCRA DAİRESİ 2015/152 TLMT. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 04/08/ İhale Tarihi : 24/08/2015 günü, saat 10:33-10:35 arası. 2. İhale Tarihi : 14/09/2015 günü, saat 10:33-10:35 arası. İhale Yeri : ANKARA ADLİYESİ 2 NOLU MEZAT SALONU No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 60,000,00 1 %1 06KSV61 Plakalı, 2010 Model, OPEL Marka, İNSİGNİA 1.6 NB Tipli, Rengi Mavi, ARACIN MUHTELİF YERLERİNDE EZİK VE ÇİZİK- LER MEVCUT. ARACA AİT ANAHTAR VE RUHSAT YOK. Resmi İlanlar Basın ( YAZILIM VE DESTEK HİZMETİ ALINACAKTIR ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI Organizasyon Yönetimi Tablet Uygulaması hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 inci maddesinin f bendine göre pazarlık usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No:5 Kat: Yenimahalle/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : bilgi.islem@ankara.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet Yazılım Hizmeti satın alınacaktır. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı - Emniyet Mahallesi Hipodrom Caddesi No: 5 Kat: 14 Yenimahalle/ANKARA c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 180(Yüz Seksen) gündür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Büyükşehir Belediyesi Emniyet Mahallesi Hipodrom Cad. No:5 Kat 7 İhale Salonu Yenimahalle/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır Resmi İlanlar kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: İstekliler, teklif edecekleri işle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde aşağıdaki konulardan en az birinde ilgili hizmeti gerçekleştirmiş olmalıdır ve bu durumu teklif dosyasında sunacağı belge ile belgelendirmelidir. -Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Organizasyon Yönetimine Yönelik Yazılım Hizmeti işleri -Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Tablet Uygulamalarına Yönelik Yazılım Hizmeti işleri -Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde gerçekleştirilmiş olan her türlü Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP)' na Yönelik Yazılım Hizmeti İşleri 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Emniyet Mah. Hipodrom Cad. No:5 B Blok Kat:14 Yenimahalle/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Emniyet Mah. Hipodrom Cad. No:5 B Blok Kat:14 Yenimahalle/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren en az 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( SICAK ASFALT AŞINMA TABAKASI YAPIMI, NAKLİYESİ, SERİMİ VE SIKIŞTIRILMASI ÇANKAYA BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SICAK ASFALT AŞINMA TABAKASI YAPIMI, NAKLİYESİ, SERİMİ VE SIKIŞTIRILMASI yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : BİRLİK MAHALLESİ KAHİRE CADDESİ NO: YILDIZ ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : fenisleri@cankaya.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 3 KALEM-SICAK KARIŞIM ASFALT AŞINMA TABAKASI YAPIMI, NAKLİ- YESİ, SERİMİ VE SIKIŞTIRILMASI Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : ÇANKAYA İLÇESİ MUHTELİF MAHALLE VE SOKAKLAR c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 150 (YÜZELLİ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : BİRLİK MAH.KAHİRE CAD.NO:3 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA YAPI BÖLÜMÜ İHALE BÜROSU b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu işin yapılmasına ilişkin olarak ilgili mevzuatı gereği alınması zorunlu olan belge; ASFALT PLENTİNİN GSM BELGESİ, KAPASİTE RAPORU,SANAYİ SİCİL BELGESİ VE İSO 9001:2008 KALİTE BELGESİ OLACAKTIR.BU İSTENEN BELGELER TEKLİF ZARFININ İÇİNDE BULUNACAKTIR Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: Resmi İlanlar İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri; a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50 den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son üç yıla kadar olan yılların belgelerini sunabilirler. Bu takdirde belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 60 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: TARİH VE SAYILI RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANAN YAPIM İŞLERİNDE BENZER İŞ GRUPLARI TEBLİĞİNE GÖRE A-XVIII GRUP SAHA İŞLERİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLE- CEKTİR Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirası)karşılığı BİRLİK MAH.KAHİ- RE CAD.NO:3 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA YAPI BÖLÜMÜ İHALE BÜROSU adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar BİRLİK MAH.KAHİRE CAD.NO:3 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA YAPI BÖLÜMÜ İHALE BÜROSU adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,2 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Kışın yağan kar yazın serinletiyor Yaylalara yağdıktan sonra kuyularda istiflenerek saklanan kar, yazın meyve şuruplarıyla karıştırılarak sıcaktan bunalan vatandaşlara ikram ediliyor. AYDIN - Efeler ilçesinde kar helvası satışı yapan Mehmet Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aydın'da kar helvası geleneğinin yüzyıllardır devam ettiğini, kışın Madran ve Paşa yaylalarında saklanan karın yazın halka sunulduğunu belirtti. Helvanın, yaylalardan çuvallarla şehre getirilen kara, karadut ve vişne şurubu karıştırılarak yapıldığını anlatan Arıcı, doğal olması nedeniyle çok tercih edildiğini ve bu güne kadar herhangi bir hastalığa neden olmadığını bildirdi. Aydınlıların yanı sıra, şehir dışından gelen vatandaşların da bardağını 2,5 liraya sattıkları kar helvasına büyük ilgi gösterdiklerine işaret eden Arıcı, şöyle dedi: "Kışın yaylalara yağan karla doğal meyve şurupları karıştırılarak hazırlanan kar helvası, yaz mevsiminin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Aydın çok sıcak bir memleket olduğu için vatandaşlar kar helvasına büyük rağbet gösteriyor. Sıcaktan bunalanların serinlemesi, ferahlaması için birebir. Son zamanlarda makinelerde yapılan kar helvaları gibi hastalığa neden olmuyor. Yaz aylarında vatandaşların yoğun ilgisinden memnunuz." Öte yandan, yaz sıcakları ile bunalan vatandaşlar, kar helvası ile serinlediklerini dile getirdi. Aydın'da ikamet eden Büşranur Erkin, kara vişne ve karadut şurubu karıştırılarak hazırlanan kar helvasının yoğun olarak tükettiklerini belirterek, "Aydın yazın çok sıcak oluyor. Serinlemek için bol bol kar helvası tüketiyoruz. Aydın'ımızın kar BUL- MACA Soldan sağa: 1. Konusu cansız varlıklar ya da nesneler olan resim. 2. Sürdürme, devam ettirme. Keçinin erkeğine verilen ad. 3. Bir ilimiz. Resimde duruş. 4. Erden çavuşa kadar olan askerlere verilen ad. Dolaylı anlatma. 5. Ağlayan, inleyen. Bayrak. 6. Bir renk. Yabancı bir ölçü birimi. Lityumun simgesi. 7. Hatay ilinin bir ilçesi. 8. Sodyumun simgesi. İlgi eki. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. 9. Bir tür baharat. 10. Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir tür ince kumaş. Çok az, çok seyrek. 11. İnsan vücudunun dış yüzü. Manganezin simgesi. Seciye, karakter. 12. Elçilik uzmanı. Emmekten çürüyen yer, emme izi. 13. Sual. Hayta, serseri. 14. Şarkı, türkü. Namlusu kısa, kurşun atan bir tür küçük tüfek. 15. Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi. Hayat arkadaşı. 16. Yankı, akis. Lahza. 17. Aç gözlü. 18. Yolcu evi. En büyük Yunan tanrısı. 19. Gökle ilgili olan, göksel. Büyük çivi. 20. Yabancı. Balözü. Yukarıdan aşağıya: 1. Başlangıç ve hareket yeri. Türlü renklerde kareli kumaş. 2. Bayağı, sıradan. Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer. Güzel söz söyleme, hitabet sanatı. Madeni ip. 3. Körpelik, taravet. Bir şeyi çevreleyen çizgi. Ongun. 4. Amirler, buyurucular. Takım, grup. Önalım. Saha, meydan. 5. Bir nota. Yaratıcısının adı belli olmayan eser. Kuzu sesi. Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. Bir bağlaç. 6. Platinin simgesi. Neodimin simgesi. Japonya nın para birimi. Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir kebap. 7. Otomobil sözcüğünün kısaltması. Oje çıkartıcı madde. Destansı. Helyumun simgesi. 8. Alçak, aşağılık. Verim. Öğrenim görme, kıraat. 9. Bir askeri birliğin kısaltması. Lanetli. Ev makarnası. Yüzyıl. 10. Seyrek olarak dokunmuş bir tür delikli kumaş. Ekin biçme aracı. Ondalık. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu helvasını herkese tavsiye ediyoruz" diye konuştu. Bolu'dan Aydın'a yakınlarını ziyarete geldiklerini ve ilk defa kar helvası tattıklarını belirten Abdullah Belge "Bolu'da da kar var ama daha önce hiç helvasını yememiştik. Yoğun sıcağın etkisinden kurtarıp serinlik veriyor. Tadını çok beğendik" ifadesini kullandı. Hayatla bağlantısı sağ ayağının başparmağı İZMİR - İzmirli 9 yıllık ALS hastası Vedat Ertürk, zamanla tüm yetilerini kaybederek yatağa bağlı bir yaşam sürmeye başladı ancak çalışan ender kaslarından sağ ayağının başparmağıyla hayata tutundu. Aşık olduğu Armağan Hanım ile evlenerek mutluluğunu bir kız, bir erkek iki çocuğuyla perçinleyen Ertürk, tır şoförlüğü yapmaya başladı ama işleri umduğu gibi gitmedi. 9 yıl önce sağlık sorunu yaşamaya başlayan ve evde eşinin yardımıyla yürüyebilen Vedat Ertürk, çok sayıda hastaneye başvurduysa da hastalığına teşhis konulamadı. Ertürk, son olarak gittiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi nöroloji bölümünde ALS hastası olduğunu öğrendi. "Bir kova buz kampanyası" ile geçen yıl gündeme gelen motor nöron hastalığı ALS, kaslarda erime ve sinir kaybına neden oldu, kısa sürede Vedat Ertürk yataktan çıkamaz, konuşamaz ve hareket edemez hale geldi. ALS hastası Ertürk, hayata dair umudunu, çekemediği bir tespih, çok severek kullandığı arabasının benzeri bir oyuncak ve sağ ayağının başparmağı ile kullanabildiği bilgisayar ile korudu. Pınarbaşı'ndaki evlerinde eşine bir bebek gibi bakan Armağan Ertürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilgi ve sevginin ALS hastaları için büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Asıl önemli konunun ise hastanın yaşama sevinci olduğunu vurgulayan Ertürk, şunları anlattı: "Eşim yaşamaktan hiç vazgeçmedi. Şoför olduğu için sembolik tespih taşırdı. Şimdi o tespihi eline biz yerleştiriyoruz. Çok sevdiği Şahin marka bir arabası vardı. Bir oyuncak yaptırıldı o arabanın benzeri şimdi masada duruyor. Bir de bilgisayarı var. Sürekli gözlem altında tutuyorduk, hangi kasları çalışıyor diye. Sağ ayağının başparmağı çalışıyordu. Sağ ayağının başparmağı ile yatağının ayak ucundaki butona basıyor ve bu buton sayesinde sanal klavyede istediklerini yazıyor. Dünyaya istediklerini bu şekilde anlatıyor. Bu bizim çok gurur duyduğumuz bir olay." Vedat Ertürk'ün sevdiğini de kızdığını da yazıya döktüğünü, programın da yazıyı seslendirdiğini anlatan Armağan Ertürk, son anına kadar hastalıkla savaşmaktan vazgeçmeyeceklerini, umutlarını kaybetmeyeceklerini dile getirdi Ağustos 2015 Perşembe TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com ÇÖZÜMLE ALDATARAK ÇÖZÜLME AŞAMASINA GETİRMEK ŞANLIURFA - Ülkesindeki çatışmalarda sol gözünü kaybeden ve bu yüzden dışarı çıkmak, okula gitmek istemeyen 12 yaşındaki Suriyeli Sidra el- Ahmet, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın desteğiyle, yapay göze kavuştu. Yaklaşık 3 yıl önce Suriye'nin Deyrizor kentindeki çatışmalarda gözünü kaybeden Sidra, 8 ay önce ailesiyle Türkiye'ye sığındı. İHH'nın Şanlıurfa'daki temsilciliğine başvuran ailenin barınma ve gıda ihtiyacı karşılanırken, Sidra'nın da tedavisi için çalışma başlatıldı. Küçük kız, Gaziantep'teki özel bir hastanede birkaç ameliyatın ardından suni göze kavuştu. İHH İnsani Yardım Vakfı Temsilcisi Behçet Atila, yardıma muhtaç insanlara el uzatmaya devam ettiklerini söyledi. Sidra'nın durumunu fark ettikleri anda sıkıntısını gidermek için harekete geçtiklerini belirten Atila, şöyle konuştu: "Aile bize 'çocuk dışarı çıkamıyor ve hiç gülmüyor, eğer suni bir göz takılsa hem çocuk hem de biz rahat edeceğiz. Hepimiz ailece Son on yıldan fazla bir zamandır, emperyalist Haçlı-Siyon cephe tarafından tarihî kin besledikleri Türk milletinden intikam almak ve bu coğrafyayı daha kolay yağmalayabilmek ve İsrail in güvenliğini sağlama almak adına Türkiye yi hem vatan, hem de millet olarak bölme, parçalama görevi verilen PKK eşkıya örgütüne büyük tavizler, imkan ve fırsatlar verildi. Verilen hukuki, ekonomik, siyasi ve psikolojik destekle Türkiye, vatan, millet ve zihniyet bağlamında bölünme aşamasına gelmiştir. Çözüm süreci diye masum bir paket içinde sunulan tezgâh, tamamen bir çözülme projesidir. PKK yı bitirmek, silah bıraktırmak, terörü önlemek, anaları ağlatmamak adına içine girilen çarpık politik süreçte PKK, hem silah bırakmamış, hem eleman sayısını artırmış, hem Güneydoğu Anadolu da kurmak istedikleri PKK devletçiğinin alt yapısını oluşturmuş, vergi toplayan, mahkeme kuran, polislik eğitimi veren, yol kesen, bölücü, ayrılıkçı, etnik ırkçı eğitim veren, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin bütün kurumlarıyla bölgeye olan hâkimiyetini etkisiz hale getirmeye çalışan bir yapıya dönüşmüştür. Bir terör örgütü olan PKK, gâvurun keyfi için kademe kademe meşru siyasi bir aktör olarak muhatap alınır olmuş, devletin ve milletin egemenliği ve tekliği, gizli, sinsi, çarpık, Türk milletini aldatan politikalarla taksim edilir hale gelmiştir. Kürtlükle de Müslümanlıkla da alakası olmayan, tamamen emperyalist Haçlı dünyasının desteklediği bir şer, fitne, fesat örgütü olan PKK nın İslamcı geçinenler tarafından müzakere edilir meşru bir muhatap olarak alınması, küresel bir projenin ürünüdür. Zira Türkiye nin PKK eliyle bölünmesi, parçalanması ancak PKK nın dindar kitleler nezdinde hoş görülebilir, sevimli bir yapı halinde sunulmasıyla mümkündür. İslamcılık iddiasını taşıyan Amerika ve İsrail vesayetçisi siyasi merkezin PKK yı azdıran, şımartan, güçlendiren politikaları dindar kitlelerde millî hassasiyetlerin törpülenmesine; hatta yok edilmesine zemin hazırlamıştır. Özellikle son oniki yıldır İslamcılık adına Türk milliyetçiliğine, Türk millî değer, sembol ve kurumlarına yapılan saldırıların amacı da, Türk milletinin milliyet ruh ve şuurunun yok edilerek, PKK eşkiyalığına ve Büyük Orta Doğu projesine tepki duymayacak, reddetmeyecek, günlük kişisel menfaatlerinden başka bir kaygısı olmayacak kuru bir kalabalık oluşturmaktır. Yani şuurlu bir milleti şuursuz bir kalabalık ve yığın haline getirmektir. Bunu büyük ölçüde başarmışlardır. İnce hesaplanmış, iyi planlanmış bu Türk ü mankurtlaştırma projesinin kuramcılarını ve uygulayıcılarını işlerini çok iyi yaptıkları için kutluyorum. Öbür taraftan Türk milletini temsil konumunda olan kişi ve kurumların, saldım çayıra mevlâm kayıra yaklaşımıyla Türk milletine, millî değerlerine, kurumlarına, vatan evlatlarına sahip çıkmamalarını, devletiyle, milletiyle, bayrağıyla, vatanıyla, diliyle, diniyle tasfiye sürecine bırakmalarını da Türk e ihanet olarak görüyorum. Gözü yapay mutluluğu gerçek Ülkesindeki çatışmalarda sol gözünü kaybeden ve bu yüzden dışarı çıkmak, okula gitmek istemeyen 12 yaşındaki Suriyeli Sidra el- Ahmet, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın desteğiyle, yapay göze kavuştu. perişan olduk. Allah rızası için bize yardımcı olun' dedi. Sidra'ya okula gidiyor musun diye sorduğumda ise 'Amca bir gün okula tek gittim arkadaşlar parmaklarıyla birbirine benim gözümü gösteriyordu. Ben de çok üzüldüm. Bir daha ne okula ne de oyun oynamaya gittim' dedi. Bu durum yüreğimizi parçaladı. Hemen Gaziantep'teki özel bir hastaneyle anlaşarak 8 ay içinde bir kaç ameliyat yaptırdık. Sonunda Sidra yeni bir göze kavuştu. Sidra'nın gülmesi hepimizi mutlu etti." Hayırseverlere teşekkür eden Atila, bu tür çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti. Çok mutlu olduğunu ifade eden Sidra da "Eskiden çıkıp arkadaşlarımla oynayamıyordum, dışarı çıkmaya korkuyordum. Ama şimdi rahatça dışarı çıkıp oyun oynayabiliyorum. En önemlisi arkadaşlarımla oynayabiliyorum. İnşallah okula da gideceğim. Çok sevinçliyim. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun" dedi. Sidra'nın babası Muhammed ve annesi Menal ise mutlu olduklarını dile getirerek, İHH'ya teşekkür etti.

12 12 haber 13 Ağustos 2015 Perşembe ERDOĞAN: Çok etkili Davutoğlu: Hep katkılı Kılıçdaroğlu: Tam yetkili Dursun ERKILIÇ Ne yaparsak yapalım terör kıskacından ve siyasetin hesabından, kitabından kurtulamıyoruz Terör; akılla, mantıkla, insafla, vicdanla izah edilemeyecek kerte cana ve mala kastediyor. Bitmeli, bitecek Siyaset; seçimin üzerinden iki ay geçmesine rağmen durulmadı. Durulmalı, durulacak DURULUR MU, YALILIR MI? Siyasetin durulması, kendi doğasının gerektirdiği koşullara ve kendisi dışındaki etkenlerin gücüne bağlı olarak ya öne alınacak ya da zamana yayılacak Öne almanın tek yolu bir koalisyon hükümeti kurulması. AKP ile CHP bu alanda epeyce yol aldı. Ancak her şey bugün belli olacak Başbakan Ahmet Davutoğlu nun, tarihi açıklama beklemeyin dediği, ancak, durumun netleşeceğini söylediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde ya koalisyonun kapısı aralanacak ya da kapanacak Kapı kapanırsa; siyasetteki durulmayı zamana yayacak olan erken, hemen veya yeniden seçim olacak SİYASETİN AKTÖRLERİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN Türkiye de siyasetin aktörü de figüranı da çok! Şu anda aktörler var sahnede. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu aktörlerin başında yer alıyor. Tabir uygunsa, star! Başbakan Ahmet Davutoğlu başrolde ama özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başrole ortak bir aktör olarak devrede İstemem dediğine bakmayın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Kılıçdaroğlu nun yerine göz dikmiş durumda! HDP liler başka mekanlarda sahne aldığı için hep kamera arkasında kalıyor. Yükselen sesleri de duyulmuyor değil Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseten etkili bir isim. Yeri geldiğinde makamının verdiği yetkileri kullanmaktan çekinmiyor. Son açıklamasında, kendisini bu yetkileri kullanmaktan kimsenin alıkoyamayacağını söyledi. Ülke kesinlikle hükümetsiz kalmamalı diyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı, kendisi anayasal çizgi içerisinde kalsın diyenlere de şöyle seslendi: Onların Anayasa'nın içerisinde ne olduğundan haberi yok. Bulundukları konumdan haberleri yok. Onlar önce adresleri öğrenmeleri lazım. Adresleri de bilmiyorlar. "Şu anda Sayın Başbakan'a hükümet kurmak üzere görevi verdim. Kendisi çalışmaları sürdürüyor" diyen Erdoğan, Şu anda ana muhalefet partisiyle gerek heyetlerin yaptığı görüşmeler var Temenni ederim ki hayırlı olur. Ama öbür tarafta Milliyetçi Hareket Partisi'nin de yine aynı şekilde heyet temsilcileriyle yaptığı görüşmeler var. Bilemiyorum, belki Sayın Başbakan bu arada onlarla da bir görüşme yapabilir veya yapacaktır. Bunlar şu anda benim tasarrufum içerisinde olan işler değildir. Ülke kesinlikle hükümetsiz kalmamalı" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtemel bir erken seçim konusunda da TBMM Başkanı ile görüşerek götürebilirim. TBMM de götürür diyerek, yol ve niyet gösterdi BAŞBAKAN DAVUTOĞLU Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ile yapılan istikşafi görüşmeler sürecinde de, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmelerinde de hep uyaroğlu göründü! Bir AKP-CHP koalisyonu kurulacaksa bundan hiç kuşku yok ki büyük katkı sahibi olacaktır. Elbette kendi başına hareket etme hakkı yok. Partisinin yetkili kurulları ile görüşerek gidecek bugünkü görüşmeye. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel e Devlet Şeref Madalyası tevcih töreninin ardından düzenlenen resepsiyon sonrası yaptığı açıklama da çok önemli: Perşembe tarihi açıklama olacak diye beklememek lazım. Süreç yürürken kesin hükümlerle konuşulmamalı. KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu niyetini de kafasını da netleştirdi. Bu netlik ile; CHP MYK, en az 4 yıl ufku olan, reform odaklı, yüksek profilli geniş tabana dayanan bir koalisyon hükümeti için Kılıçdaroğlu na tam yetki verdi. MYK toplantısı sonrası yapılan açıklamadaki, Toplumsal barışımızı tesis ederek, ülkemizin birlik ve bütünlük içerisinde büyük hedeflerine ulaşmasını sağlamak için cesaretle hareket etmeliyiz ifadesi dikkat çekiciydi. Belli ki Kılıçdaroğlu bu cesaret ile oturacak görüşme masasına Teröre karşı demokrasi ile karşı duralım Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, (Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi) Bilinci Açık Tutalım, Dilimizi Değiştirelim Son bir kaç ayda ülkemizde terör bir anda hortladı. Kimse kimseyi dinlemez oldu. Ne oluyor ne bitiyor, neden bu duruma geldik? Acaba 1980 öncesine mi dönülüyor? Yine mi aynı kör döğüş, hiç akıllanmayacak mıyız? Hiç olup biteni anlayamayacak mıyız? Çok soru akla geliyor. Çoğu zaman yaratılan ortamı ve oynanan oyunu çok sonra fark ediyoruz. Tabii iş işten geçmiş oluyor. Örneğin 12 Eylül 1980 yılına kadar böyle bir kaosu yaşadığımızı sonradan anlamış olduk. Şimdi böyle bir şey mi? Ortadoğu daki savaşların da ülkemize yansıması ile bir anda her yerde çatışmalar olmaya başladı. Irak ve Suriye de batılıların başlattığı savaş ve oralarda çatışan güçlerin Türkiye deki tarafları veya sempatizanları sorunu ülkemize de taşıyorlar. Veya başka emperyalist güçler bu durumu fırsat bilerek kolayca ortamı kullanıyor da olabilirler. Alanım olmamakla beraber çok yönlü ve çok denklemli savaş, terör ve şiddet sorunu var karışımıza, sorunların sosyolojik arka planı var, ancak çözüm önerileri ve yaklaşımlar ise bir o kadar sorunlu. Şimdilik ülkemizde yaşanan olaylara bağlı olarak öldürme, intikam alıcı duyguları besleyen kişi ve görüşlere karşı demokrasi ile iletişim kanallarını açık tutarak, herkesin kendisini ifade etmesini sağlayarak uyanık olmalıyız. Öldürmeye Karşı Çıkmalıyız İnsanın öldürülmesi, hele hele birlerinin kalkıp hiç bilmediği-tanımadığı birisini öldürmesini anlayamıyorum. Hukukçu Prof. Dr. Hayretin ÖKÇESİZ, CBT ekindeki köşesinde Öldürmeyeceksin! adlı yazısında gençlere seslenerek hangi görevde ve koşulda olursanız olun birbirinize el kaldırmayın! Birbirinizin canına kıymayın, kıydırmayın ne uğruna olursa olsun, buna kutsallarınız da dâhil. Birbirinizden daha kutsal bir şeyiniz olmaz diyor. Evet, hiç bir görüş ve ideoloji insan kadar değerli değildir. İnsanın değerliliği anlayışı benimsenmediği sürece maalesef insan insana el kaldırıyor. Ölenler ve öldürenlerin hepsi genç. Peki, ne istediklerini biliyorlar mı bu öldürmeyi seçen gençler? Karşıt görüşü iyice analiz etmiş ve onun hakkında güçlü bilgiye sahip mi? Görüşlerine katılmasak bile herkesin görüşlerini ifade etmesine taraf olmalıyız. Ancak ASLA ve ASLA silah ve zorla görüş kabul ettirmeye veya birini görüşünden vaz geçirmeye kalkışmamalıyız. Ülke Olarak Gerçekler İle Yüzleşmeliyiz George Orwell Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder! der. Sanırım ülkemiz gerçeklerden uzak ve kendisi ile yüzleşmediği için kolaylıkla karşı tarafı suçlamakta ve nefret söylemi ile şiddete yönelmektedir. Sosyal medyada insanların karışlıklı küfürleşmesi, bu insanların sokakta karşılaşsalar gırtlak gırtlağa gelecek düzeyde olduğunu gösteriyor. Sosyal bilimciler ve psikologlar ve psikratist doktorlar bu konuyu çok daha iyi biliyorlardır. Bu konunun açıklamasını sosyal psikologlar yapacaklardır. Ancak içine girdiğimiz sarmal çok sıkıntılı çünkü eğitim sistemimiz ve kültürel birikimimiz ve de farkına varılabilirliğimiz düşük. Olup biteni bir bütünsellik içinde görüp ortamın dışına çıkamıyoruz. Olaya bütünsellik içinde bakmayınca objektif olamıyoruz ve sonunda şiddet sarmalının içinde şiddetin bir parçası oluyoruz. Gençliğin verdiği heyecanla bazıları kendisini her şeyi bilen ve haklı olduğunu sanabilir. Fakat bu dünyaya niceler geldi niceler gitti. Mezarlıkların vazgeçilmezlerce dolu olduğu hiç akla bile gelmez. İranlı Şems-i Tebriz i derki Ey insan Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. İrademiz, bilgimiz ve kapasitemiz kadarız. Doğa ve insan için üretiyor ve insanlığa yaralıysak büyük insanız, yok insana sorun çıkarıyorsak küçüğüz. Her birimiz bir dünyayız ancak kendimizi de dünyanın merkezine koymayalım. Bizlerden çok daha kapasiteli ve yaratıcı insanlar da vardır. Bildiğimiz kadar yanılgılarımız da olabilir. Yaş ilerledikçe bildiklerimizin bilmediklerimizin küçücük bir kısmını oluşturduğunu anladığımızda da iş işten geçmiş olabilir. Bu bağlamda başta gençlerimiz olmak üzere bilgi sahibi olmadan körü körüne ideolojilerin adam öldüren makineleri haline gelmemelidirler. Her şeyi sorgulamalıdırlar. Yetişkinlerimiz de gençleri dışlayıcı ve yargılayıcı olmadan onların her ortamda kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamalı, onları gerçekten dinlemelidir. Silahla Değil Akılla Sorunlarımızı Çözmeye Çalışalım Bütün bu çatışmaların sonucunda bir bütün olarak hepimiz kaybederiz. Eline silah alanın tanımadığı bir kişiyi salt karşıt diye öldürmeye kalkışması nasıl bir duygu. Gerçekten anlamıyorum. Son günlerde öldürülen asker, polis ve sivillerin her birinin bir ayrı hikâyesi var. Öldürülen askerlerden birinin annesi Türkçe, bir diğerinin annesi Kütçe ağıt yakıyorlar. Ailelerine bakıyorum, hepsi perişan, hepsi yoksul, hepsinin yaşadıkları evlere bakıldığında nasıl bir ekonomik ve sosyal yapıya sahip oldukları görülüyor. Mardin de şehit olan Antalyalı er Barış Akkabak ın yoksul dedesi Ramazan Akkabak ın daramı bize Ermenek kömür madeninde oğlunu kaybeden Recep Amcanın dramını yaşattı. Gerçekten hepsi yoksul, hepsi tertemiz gururlu insanlar. Çocukları yaşamlarını kazanmak için polis olmuş, asker olmuş, madende işçi olmuş. Ekmeğini kazanmak asker, polis olmak ayıp değil. Yaşamak için bir işe girmiş emekçi çocuklarının devlet memuru diye öldürülmesi kabul edilemez. İnsanlar bir şeye karşı çıkıyor veya protesto ediyor diye vurulmamalıdır. Diğer yandan hiçbir genç de onların düşmanı değil. Sonra insan neden bir birine düşman olur. Doğada düşmanlık diye bir olgu da yok. Doğada rekabet var. Acılar çok büyük ve günden güne büyüyor. Yaratılan şiddetin oluşturduğu yaralar hiçbir zaman kolay kolay sarılmıyor. Şiddet şiddeti doğuruyor. Her şiddetten sonra gerilim deha da artıyor. Günden güne söylemler sertleşiyor. Sosyal medyada yazılanlara bakılırsa, sokaktaki tansiyona bakılırsa toplum hızla kamplaşıyor. Bu kamplaşma çok da hayırlı değildir. Öyle anlaşılıyor ki ezbere yaşayan bir toplum olarak bir anda duygular ile hareket ediyoruz. Gerçeği araştırmadan neyin ne olduğunu bilmeden, yaratılan durumu analiz etmeden, yaşanan olay kime ve neye hizmet eder sorgulamasına girmeden hemen karşıt tarafta saf tutuyoruz. Bu durumda sorun daha da karmaşık hal alıyor. Artık kimsenin kimseyi dinlemediği, herkesin kendi ölüsüne ağladığı bir noktaya taşınıyor ülke. Dünya gerçeklerinden, bilgiden, empatiden ve sorgulamadan uzak bir anlayışla bu şiddet ve terör sarmalından çıkamayız.artık şu silahlı külahlı işi son bulmalı. Yaşananlara karşı teröre lanet diyelim. Bu işten çıkar bekleyenlere de yazıklar olsun diyelim. Ve sorunlarımızı konuşarak çözelim. Panzehir Demokratikleşmedir Doğal olarak her olayın bir neden-sonuç ilişkisi vardır. Toplumbilimi açısından değişik uçlardan çok sayıda kişi, grup teröre bulaşmış ve öldürmeyi ve ölmeyi normal görüyorsa burada araştırılması gereken bir sosyal sorun var demektir. Açıkçası demokrasimiz yeterince gelişmediği için, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütlerimiz, siyasi partilerimiz ve diğer kurumlarımız yeterinde demokrasiyi bünyelerinde uygulayamadıkları için bugün ciddi sorunlar yaşıyoruz. Az gelişmiş bir ülke olarak devletimiz yıllardır tabandan gelen her itirazı devlete karşı bir başkaldırı olarak algıladı ve devlet gücü ile bastırmayı benimsedi. Soğuk savaş döneminin etkileri, dışarıdan gelen etkiler haklı haksız eleştiriler dikkate alınmadı askeri darbesi ile yaşanan bütün sorunlar üniversitelere ve gençliğe yüklendi. Bugün döndük dolaştık aynı yerdeyiz. Ne ektik, ne biçiyoruz. 21. Yüzyılda gençliğimiz bugün daha mı bilinçli, gençlik ülkesinin gelişmesi için daha mı heyecanlı? Yoksa fırsatını bulsa yurtdışına mı kapağı atmak istemektedir? Gençliğin mevcut eğitimi, doğa ve insan sevgisi, felsefe, genel kültür yönünden yetersiz olduğu için çok da bilinçli ve anlamlı bir yapı kazandığını sanmıyorum. Umarım yanılıyorumdur. Aileden ve eğitim kurumlarından doğa ve insan sevgisi aşılanmamış, sorumluluk ve sınırlar bilinci kazandırılmamış insanlarının birçok yönden sorunu olan ülkelerde sorunu zor ve terörle çözme eğilimi doğabilir. Önemli olan devletin sorumluluğudur; sorunları analiz edip, suç oluşumu sağlayan bataklıkları kurutmak, varsa suçlu olanları suç işleme ortamının dışına çıkarıp kontrol altına almak ve ıslah etmek kurumların işidir. Terörün panzehri demokrasi olduğu birkaç bin yıldır bilinir. Ülkemizin sorunlarını çözmesi için hızla demokratikleşmesi gerekiyor. Türkiye de herkese kendisini baskı altında hissetmeden konuşma ortamı en kısa sürede yaratılmalıdır. Evrensel nitelikli bütüncül bilimsel bir eğitim sistemine hemen acilen geçmemiz gerekiyor. Okumuş aklı aydınlanmış, eleştiri yapma becerileri gelişmiş, duygusal iletişimi gelişmiş nesiller yetiştirmemiz gerekir. Doğadaki çeşitliliği bilmek, insan topluluklarının da çeşitli olabileceğini, farklı dil, din, görüş farklılıklarının normal karşılanması ile demokratikleşebiliriz. Eğitim doğal yaşamı sosyal yaşamla bütünleştirmez ise kişinin bilinci ve karşılıklı saygı duyma kültürü gelişmez. Doğada hayvanlar nadiren bir birini cinsellik için öldürür. Ancak insanlar gibi birbirini yok etmek için silah geliştirmez. Demokrasi kültürü gelişmiş, duygusal iletişimi gelişmiş, karşısındaki ile duygudaşlık yapan, her türlü farklılığı hoş gören insanın şiddet ve teröre başvurması çok düşük bir ihtimaldir. Toplumun demokrasi kültürünü benimsemesi sınırlarını bilmesi kadar karşı tarafın haklarına da saygı duyması durumunda şiddet ve terör minimize olur. Böylece sorunlarımızı bir birimizle konuşarak ikna etme yoluyla aşabiliriz. Demokrasimizi, Eğitimimizi, Üniversitelerimizi Geliştirelim İnsana kıymayın demekten başka ne gelir elden diyemeyiz. En azından silaha ve teröre karşı olduğumuzu belirtebiliriz. Çaresiz değiliz. İçinde bulunduğumuz ortamda bütün barış süreçlerine destek vermek, silaha ve şiddete nereden gelirse gelsin karşı çıkmak, çıkarı için ortamı karıştıranlara karşı olduğumuzu belirtelim. Bu konuda demokratik mücadele veren bütün oluşumlara gönülden taraf olmalıyız. Örgütlülüğe taraf olup güçlü bir şekilde İnönü nün ifadesi ile namuslular namussuzlar kadar cesur olmalı ifadesi ile bütüncül bir şekilde her tür işgal, savaş ve teröre karşı durmalıyız. Hep beraber demokratik, yaşanabilir, kimsenin kimseyi küçümsemediği, kimsenin yok sayılmadığı ve herkesin insan olarak değer gördüğü ancak bilgisi ve görgüsü oranında da hak ettiği yere gelmesini savunmalıyız. Özellikle gençlerimizin ve okumuşlarımızın biraz daha sağduyulu ve bütünsellikle bir bakış açısı ile olaylara yaklaşması önemli. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ Her şeye rağmen sahip olduğumuz yapıya yazık etmeyelim. Çok fazla sorunu olan bir ortamda bunca savaş ve terör olayları olunca kimsenin çalışası ve üretesi gelmez. Bu tür ülkelere turist ve yatırımcı gelmez. Sonuçta hem insanımızı hem de refah ve huzurumuzu kaybediyoruz. Nasıl ki doğada büyük bitki, küçük bitki aynı toprak ortamında besleniyorlar, insanlarda ideolojiler tarafından rahat bırakılırlarsa bir arada farklılıkları ile yaşamayı başaracaklarına inanıyorum. İnsanlığın birkaç bin yıllık geçmişine bakıldığında insanın bütün savaşlara ve ayrıştırmalara karşın bir arada yaşamayı becerdiklerini görmekteyiz. Eğitimimizi ve dilimizi değiştirelim. Her bir canlının, her bir insanın bir değer olduğunu bilelim. Her tür, her canlı az çok birbirinden farklıdır, yoksa türler cinsler olmazdı. Hiçbir fark bir diğerini yok etmek için bir gerekçe olmasın, birlikte yaşamanın yollarını güçlendirelim. Gördüğüm o ki savaşa-ölüme karşı en etkili karşı koyma yolu demokrasi ve bilinçtir. Demokrasimizi, eğitimimizi, üniversitelerimizi geliştirelim , Adana

13 13 Ağustos 2015 Perşembe13 EFSANE RÖPORTAJLAR Prof. Dr. Özcan Yeniçeri den çarpıcı değerlendirmeler MHP li bir iktidarda Efsane GÜZELDERELİ Öcalan niye asılmadı? -2- Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Türkiye nin iç ve dış siyasetindeki gelişmeleri, terörü ve diğer konulara dair yaşananları YediGün e değerlendirdi. Efsane Güzeldereli nin sorularını cevaplayan Yeniçeri ye göre, HDP, zevahiri kurtarma peşinde. MHP ye yöneltilen koltuk değneği suçlaması doğru mu? Röportajın ikinci bölümündeki sorular ve cevaplar şöyle ''DERİN PKK'NIN İŞİ DEMEK OLAYI SULANDIRMAK'' E.G: MİT'in içinde IŞİD terör odacıkları ve PKK'nın içinde MİT'çiler olduğunu söyleyenler de var. Onlar harekete geçirilmiş olamaz mı? Ö.Y: Bu, Türkiye'deki terörün ne anlama geldiğini kavrayamamanın sonucu olarak böyle bir yargıya varmak mümkün. Türkiye'deki terör organize, projeli, ne yaptığını bilenlerin adım adım yaptıkları şeyler olan bir terördür. Bunlar Devlet içerisindeki derin devletin, PKK içerisindeki derin PKK'nın işi demek, olayı sulandırmak, anlamamak ve olayı saptırmak anlamına geliyor. Herkes elini tetikten çeksin ne demek? Devlet, teslim olsun anlamına geliyor. HDP..ZEVAHİRİ KURTARMAK BAKIMINDAN... E.G: HDP'yi mi kastediyorsunuz? Ö.Y: HDP, bugün, Mehmetçik katillerini destekleyen, onları koruyan, onlara terörist değil, kurtuluş örgütü diyen bir anlayışa sahip. E.G: Yapmayın. Onlardan da terörü kınayan açıklamalar geliyor. Ö.Y: Zevahiri kurtarmak bakımından. Ben de ona karşıyım. Ben de buna karşıyım. Asker de ölmesin. Bana ne diyorsun? Sen, terörün içindesin. Yoldaki teröristlerle, uzun namlulu teröristlere sarılıp onlarla haşır neşir olmadın mı? ''HERKESİ KUCAKLAYAN, KİM- SEYİ KUCAKLAMIYOR DEMEKTİR'' E.G: Onlar da herkesi kucaklıyoruz diyorlar. Ö.Y: Herkesi kucaklayan, hiç kimseyi kucaklamıyor demektir. ''Kobani'de savaş var. Bırakın. Savaşa gidelim'' diyorsunuz. 6-7 ekim isyanını başlatıyorsunuz. ''Herkes, sokağa çıksın. Devlet'e bir ders verelim'' diyorsunuz. Sokakta 50 vatandaşın ölümüne sebebiyet veriyorsunuz. Utanmadan, ''Savaşa hayır'' diyorsunuz sonra. E.G: Peki, bugüne kadar ülkede niye terörün kökü kazınamadı? Ö.Y: Bu tür kafa karışıklığının yüzünden kazınamadı. Selahattin Demirtaş, '' Biz PKK terörünü ortaya çıkaran, yöneten, organize eden Apo'nun heykelini dikeceğiz'' diyorsa... TERÖRÜ ARAŞTIRMA KOMİS- YONU ÖNERGESİ, OLAYI SULAN- DIRMAK... E.G: Bakın siz Demirtaş'ı ve terörü eleştiriyorsunuz. Ama CHP'nin, terörü araştırma komisyonu kurulsun diye verdiği önergede de önce çekimser kaldı MHP, ardından Oktay Vural, el kaldırınca da, tüm grup el kaldırarak, önergeyi kabul ettirmiyorsunuz. Ö.Y: O önerge, terörle mücadeleyi sulandırmak amacına yöneliktir. Terörle mücadele amacına yönelik değildir. E.G: Neden? Komisyon kurulacaktı. Komisyonda da her partiden milletvekilleri olacaktı. Ö.Y: Hiç alakası yok. Daha önce bir çok komisyon kuruldu. Hiç bir faydası olmayacak, hiçbir katkı sağlamayacak bir olguydu bu. Burada, PKK sıkıştı, biz nasıl kamuoyunu meşgul ederek TSK'nin baskısını kaldırırıza hizmet edecek bir önergeydi. CHP'NİN İÇERİSİNDE PKK YAN- DAŞI BİR YIĞIN ADAM VAR E.G: CHP, PKK'ya mı yardımcı olmak istiyorsunuz diyorsunuz yani. Ö.Y: CHP, değil. CHP'nin içerisinde PKK yandaşı bir yığın adam var. E.G: Kimler mesela? Ö.Y: Biliyorsun. Herkes de biliyor. E.G: Bilmiyorum. Soruyorum. Ö.Y: HDP'den daha tehlikeli bazı insanların CHP'nin elinde olduğunu biliyorum. Onlar, dağda PKK ile kucaklaştılar. Dağda, misafirleri oldular. Tam Devlet, terörün üstüne gidiyor. Gelin Suruç'u, Diyarbakır'ı araştıralım. MHP KOALİSYONUNDA NEDEN ÖCALAN ASILMADI? E.G: Öcalan da, MHP koalisyonu döneminde Türkiye'ye getirildi. O dönemde, Öcalan'ın idam edilmesi bekleniyordu. Ben demiyorum ki, idam edilseydi. Ama siz burada bu kadar sert konuşurken, MHP, koalisyonda aynı sert tavrını göstermedi o dönem. Bunu da anlayamıyorum. Ö.Y: MHP'nin gücü yetseydi bugün Apo denilen bir şey olmazdı. Ama üç partili bir koalisyon vardı ve MHP'nin de etkisi belliydi. E.G: Ama MHP, o dönem meclise Öcalan ile ilgili bir önerge ya da kanun teklifi de getirmedi. Ö.Y: Mevcut koalisyon hükümetinin getirdikleri vardı. O zaman ki hükümette de, Öcalan'ı, ipten yasa değişikliği almıştır. MHP de buna destek vermemiştir. Yalnız MHP, karşı çıkmıştır. ''ERKEN SEÇİME GİTTİĞİMİZ DOĞRU'' E.G: Erken seçime mi gidiyoruz? Ö.Y: Erken seçime gittiğimiz doğru. Ama 45 gün içinde hükümet kurulmadı diyerek Cumhurbaşkanı'nın, erken seçime gidiyoruz deme olgusunu doğru bulmuyorum. Önce MHP ya da CHP bir biçimde anlaşacaklar. E.G: Koalisyon kurulabileceğini düşünüyor musunuz? Ö.Z: Ben kurulabileceğini düşünüyorum. Fotoğraf: Kenan Ergen AKP-CHP KOALİSYONU, OLABİ- LİR... E.G: Hangi koalisyonu olası görüyorsunuz? Ö.Y: AKP-CHP koalisyonunu olabilir görüyorum. O kurulamazsa seçim hükümeti, kurulması gerekiyor. Seçim hükümeti de, tüm partilerden alınacak milletvekilleriyle kurulacak. AKP, ben mevcut hükümetle seçime gideceğim dediğinde yanlıştır. Sebebi de; Bir tanesi çıkıp da hükümet için gensoru verdiğinde hükümet düşürülür. E.G: Hangi olasılık öne çıkıyor size göre? Ö.Y: Eğer Davutoğlu'nun, egemenliği olursa yani erki varsa önce koalisyon kurulur. Sonra bu koalisyon 6 ay, 1 yıl sonra seçime gider. Türkiye'de en uzun süreli koalisyon 2 yıldır. Çünkü 2 birbirine benzemez, taban tabana zıt zihniyet söz konusu olacak. E.G: Aslında daha iyi değil mi? Farklı fikirler temsil edilecek. Ö.Y: İyi de. Parçalı bir şey çıkar ortaya. Birilerinin söylediğini diğerleri reddedecek. Bunun ne kadar sürdürülebilir olduğu Türkiye'deki demokratik kültürle alakalı. E.G: Türk siyasetinde, uzlaşma kültürü yok yani. Ö.Y: Yok şu anda. E.G: Belki de uzlaşma kültürünü getirmeye hizmet eder. Ö.Y: Onu da düşünmek lazım tabi. Daha önce CHP ile MSP bir koalisyon kurmuştu. ERDOĞAN, SEÇİMİ ZORLAYABİ- LİR E.G: Davutoğlu inisiyatif alabilir mi koalisyonu kurmak için? Ö.Y: Erdoğan zorlayabilir seçimi. Çünkü bu seçimi kendi iradesine indirilmiş bir darbe olarak görüyor ve hazmedememiş. Sürekli seçimden bahsediyor. Bir de; Bu terörle arasına mesafe koyamayan HDP'nin ve PKK ile mücadeleyi aktif olarak sürdüren AKP'nin hem MHP'den hem de HDP'den alacağı 2'şer puanla belli bir yere gelebileceğini düşünüyor. Fakat yanılıyor. Türkiye'de AKP dönemi ve misyonu kapanmıştır. AKP, DÜŞÜŞ İVMESİNE GİRMİŞ- TİR E.G: Önümüzdeki erken genel seçimde AKP'nin oyunun düşeceğini mi öngörüyorsunuz? Ö.Y: Siyaset sosyolojisi açısından bakarsanız AKP, bir düşüş ivmesine girmiştir. Gemi bir kez su almaya görsün. Çünkü AKP, iktidarsız yaşayamaz. Önümüzdeki süreç artık yavaş yavaş kaybetmeye veya iktidardan uzaklaşacak olayların ortaya çıkmasını beklememizi öngörüyor. Ama genel manada AKP hükümeti bitmiştir. Bundan sonra hesap verme gibi bir durumla karşı karşıya kalacaktır. ERDOĞAN, AKTÖR OLMAKTAN ÇIKARSA... E.G: Önümüzdeki süreçte HDP, baraj altı kalır mı yoksa yüzde 13'ü yakalamış bir parti için bu zor mu gözüküyor? Ö.Y: Şu anda HDP'ye oy veren vatandaşın büyük kısmı Erdoğan alerjisi yüzünden vermiştir. Eğer önümüzdeki süreçte Erdoğan aktör olmaktan, etkin olmaktan çıkarsa o zaman HDP'nin oylarında da ciddi bir düşüş beklemek gerekebilir. MHP, AKP'YE KOLTUK DEĞNEĞİ Mİ? E.G: MHP, özellikle 7 haziran seçiminden sonraki süreçte hep AKP'ye koltuk değneği olmakla suçlandı. Bilhassa T.B.M.M Başkan'ı seçimlerinde ve Terörü Araştırma Komisyonu ile ilgili önergenin reddedilmesi konusunda. MHP, için AKP ne zaman zor duruma düşse ezelden beri AKP'ye yardımcı olur dendi. Bunlar sandığa nasıl yansıyacak? Bu kadar oy geçirgenliği olan partiler söz konusu olduğunda; MHP'nin, AKP'ye oy kaptırması düşünülür değil mi? Ö.Y: Türkiye'de, çok garip bir şekilde koltuk değneği tartışması sürüyor. Aslında her parti, kendi görüşlerine uygun bir yasa geldiği zaman onu savunduğunda koltuk değneği olarak kabul edilmesi gerekir. Mesela CHP, çözüm süreci konusunda getirilen yasa teklifini desteklemiştir. E.G: Ama niye CHP'ye demiyorlar da MHP'ye diyorlar? Sizin AKP'ye destekleriniz hep üstüste zor zamanlarda mı geliyor? Ö.Y: MHP'ye denmesinin sebebi öbür tarafta konuşanların fazla olmasından kaynaklanıyor. MHP'nin üzerinde çok fazla birileri hesap yapıyor ve MHP'nin imajını örseleme faaliyeti yapılıyor. E.G: Kim bunlar? Ö.Y: AKP, yapıyor. CHP, yapıyor. ''CHP'DEN CİDDİ OY ALDIK'' E.G: CHP, sizinle niye uğraşsın ki? Çünkü aranızda oy geçirgenliği yok. Ö.Y: Hayır. Var. Biz ciddi oy aldık CHP'den. E.G: Görüşümüze uygun şeyleri destekleriz derken; İsmet Yılmaz'ı, T.B.M.M Başkan'ı, yaptırmak görüşünüze uygun muydu? Ö.Y: Biz yapmadık ki. Biz oy verecek adam bulamadık orada. ''BAYKAL İLE ERDOĞAN ANLAŞ- TI'' E.G: Baykal'a oy verebilirdiniz ya da Ekmeleddin Bey için oy isteyebilirdiniz. Ö.Y: İstedik de vermediler. Davutoğlu'nun adayı İsmet Bey, bir de Erdoğan'ın adayı Baykal vardı. Biz, Baykal'ın seçimin hemen ardından Cumhurbaşkanı ile görüşmesine anlam veremedik ve Genel Başkanımız Baykal'ın, daha önce Erdoğan'ı, siyasete dahil ederken takındığı tavır dolayısıyla ''116 günün bir hesabını ver'' dedi. MHP camiasında oluşan duygu şuydu; Baykal ile Erdoğan anlaştı. E.G: Ama ne şekilde durursanız durun ve davranırsanız davranın, yaptıklarınız bir şekilde AKP'nin işine yarıyor. Ö.Y: AKP'den ziyade Türkiye'de, istikrarın işine yarıyor. MHP, bir koltuk değneği olduysa, Türk demokrasisinin koltuk değneği olmuştur. Aptallığın bir manası yok. Aptal siyaset denen bir siyaset var. Aptal siyaset şudur; Ne getirirse getirsin, karşı olmak. E.G: T.B.M.M Başkanlığını AKP'nin alması onlara psikolojik bir üstünlük sağladı. Ö.Y: Sayın Kılıçdaroğlu veya CHP yetkilileri, MHP Genel Başkanı'nı ziyaret etse, oturup konuşsalardı. Daha önce CHP, Ekmeleddin Bey'i, Cumhurbaşkanı adayı olarak öngördüğünde MHP, kabul etmişti. ''MHP-CHP ARASINDA TEMAS KURULABİLİRDİ'' E.G: Niye size gelinecekti? Siz de pekala gidebilirdiniz. Bu çok önemli bir seçimdi. Ö.Y: O zaman da CHP'ye, koltuk değneği. MHP-CHP arasında temas kurulabilirdi. E.G: Kurdu mu MHP, temas? Ö.Y: Ben, onu bilmiyorum. Ben, MHP'yi temsil etmiyorum. Olayları, analiz ediyorum. ''DOLMABAHÇE GÖRÜŞMELERİ SAFSATAYDI'' E.G: Partinizin eski milletvekili aynı zamanda Türksam'ın yönetici başkanı Sinan Oğan, 7 haziran seçimlerinin ardından, bana verdiği röportajda, Erdoğan'ın kasımda bir erken genel seçim istediğini, AKP oylarının artması adına birtakım iç çatışmalar yaratılacağını ve ekonomik göstergeler de kötüye doğru gidiyor havasıyla kasımdaki erken genel seçimde AKP'de bir oy artışıyla yeniden tek başına AKP iktidarı hedeflendiğini söyledi. Gerçekten de bir anda bu ülkede kan gövdeyi götürmeye başladı. Demirtaş, Suruç'daki olayların ardından ''Saray gladyosu'' dedi. Erdoğan, cevaben ''Terbiyesizce'' dedi. Siz ne düşünüyorsunuz? Olayların bu zamana denk gelmesi tesadüf mü? Ö.Y: PKK üzerine Devlet'in gitmesi çok gecikti. Türkiye'de çözüm süreci adı altında başlatılan olay, Türkiye'nin elini bağlayıp, bölgede PKK'nın örgütlenmesine, devletleşmesine hizmet eden bir süreçti. PKK, vergi toplar, kimlik sorar, yol keser, kolluk kuvveti oluşturur bir aşamaya geldi. Devlet, bölgede kontrolü kaybetti. Çözüm süreci, 6-7 ekim olaylarında zaten bitmişti. Dolmabahçe görüşmeleri safsatadan ibarettir. Seçime kadar vaziyeti idare etmedir. BÖLGE, KONTROLLÜ OLARAK PKK'YA MI DEVREDİLDİ? E.G: Kontrollü olarak bölge PKK'ya mı devredildi yani? Ö.Y: Çok ciddi bu yönde kaygılarım var. Öyle düşünüyorum tabi. Artık Türkiye'nin büyük kentlerinde de kontrolün kaybedileceği endişesi zuhur etti. Bu operasyon iradesinin AKP'den ziyade TSK'dan çıktığını ben düşünüyorum. Çünkü KCK, ''Demirtaş ve Öcalan bizi bağlamaz. Çözüm süreci bitmiştir'' diye açıklama yaptı. Bunun siyasi sonuçları az önce belirtilen gibi olabilir mi? O da düşünmüş olabilir yani. Zamanlamasını AKP'nin siyasi bir rant düşünerek yaptığı belli oluyor. AKP, şu anda bu operasyonları yaparak sorumluluktan kurtulmuş olmuyor. AKP, bu operasyonları zamanında başlatmamak, deyim yerindeyse Devlet'i kurda kuşa yem etmiştir. KASIMDA ERKEN GENEL SEÇİM SONUÇLARI ŞÖYLE OLUR... E.G: Kasımdaki olası bir erken genel seçimde her parti için tahmin ettiğiniz oy oranı nedir? Ö.Y: CHP'nin kendi kendini tekrarlayacağını, AKP'nin 2 puan üstü ya da altı olabileceğini, HDP'nin birkaç puan düşebileceğini ama barajı geçme ihtimalinin bulunduğunu, MHP'nin oylarında ise bir artış olacağını düşünüyorum. E.G: Ne kadar bir artış? Ö.Y: Onu bilemem. E.G: Siyasetin, ''Bileşik kaplar'' formülüne göre Türk milliyetçiliği yükselirken, Kürt milliyetçiliğinin yükselmemesi düşünülemez. Neden HDP, düşerken MHP yükselsin ki? Ö.Y: HDP, Kürt milliyetçisi filan değil. Irkçı, fanatik, teröristlere kucak açmış bir organizasyon. Türk milliyetçiliğiyle bunu karıştırmamak lazım. Türk milliyetçiliği, Atatürk'ün yapmış olduğu şeyin adıdır. E.G: Çok teşekkürler açıklamalarınız için. Ö.Y: Benden de teşekkürler. BİTTİ

14 14 13 Ağustos 2015 Perşembe TURİZM Sıcak havadan bunalan kanyona koştu ANTALYA - Kent merkezinde sıcak havadan bunalan Antalyalılar, Manavgat ilçesindeki Köprüçay Irmağı'nda serinliyor. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Bölgesel Hava Tahmin Merkezi yetkililerinden alınan bilgiye göre, kentte günün en yüksek hava sıcaklığı 29, deniz suyu sıcaklığı ise 30 derece olarak ölçüldü. Nem oranının yüzde 67 olduğu şehirde vatandaşlar, bunaltıcı havadan kurtulmak için sahilleri ve piknik alanlarını doldurdu. Serinlemek isteyen birçok vatandaş ise Manavgat ilçesinde bulunan, 14 kilometre uzunluğunda, 100 metre derinliğindeki Köprülü Kanyon çevresinde piknik yaptı. Bazı vatandaşlar ise Köprüçay Irmağı'nın serin sularında yüzdü. Sedir ormanları ile Kapadokya'daki peri bacalarına benzeyen taş oluşumlar arasında stresten uzak vakit geçirmeye çalışan vatandaşlar, kendilerini yüksek yerlerden ırmağın serin sularına bıraktı. Muğla kültür turizminin de gözdesi ISSN Turistlerin gözdesi sıcak hava balonları NEVŞEHİR - Pers döneminde adının anlamı güzel atlar ülkesi olan ve aynı dönemde kral yolu, Selçuklu döneminde ipek yolunun günümüzde ise dünyanın bir çok ülkesinden gezginin rotasında yer alan, UNESCO doğal ve kültürel miras listesinde bulunan Kapodakya bölgesi, tarihi yapıları, otantik konakları, kaya oyma otelleri, doğal oluşumların bulunduğu vadileri balon turları ve doğa gezileri ile ziyaretçilerin hafızalarında unutulmaz izler bırakıyor. Türkiye'nin önemli turizm bölgelerinden Kapadokya'da, yılda yaklaşık 300 gün uçuş yapılabilen sıcak hava balonları yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Yıl: 45 Sayı: Ağustos 2015 Perşembe Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR MUĞLA - Muğla, 6 bin yıllık geçmişi ve sınırları içinde bulunan antik kentlerle, kültür turizminin gözde illerinden biri oldu. Tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Muğla, arkeolojik varlığıyla bilim dünyasının ve ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bünyesindeki pek çok antik kent UNESCO Kültürel Miras Geçici Listesi'nde bulunan, ören yerleri ve müzeleriyle misafirlerini adeta tarih yolculuğuna çağıran Muğla'da gerçekleştirilen kazı çalışmaları için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından her yıl yaklaşık 3 milyon lira ödenek aktarılıyor. Kentte bulunan ören yerleri ve müzeler, geçen yıl yaklaşık 800 bin kişi tarafından ziyaret edildi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Muğla'nın tarihi ve doğal güzellikleriyle, turizm açısından önemli bir kent olduğunu söyledi. Muğla ve ilçelerinde bu yıl Türk ve yabancı bilim adamlarının 10 antik kentte kazı çalışması yürüttüğünü belirten Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentteki çalışmalar için ödenek tahsislerinin yapıldığını dile getirdi. Muğla'nın denizi, kumu ve doğa güzelliği kadar, tarihi mirasıyla da öne çıkan bir il olduğunu vurgulayan Çelik, birkaç yıl içinde kültür turizmi açısından çok önemli bir merkez haline geleceğine inandığını anlattı. Milas'taki Karia Kralı Hekatomnos'a ait mezar ve çevresindeki buluntuların yanı sıra Beçin Kalesi, Kayaköy, Kinidos, Letoon, Lagina, Stratonikeia ve Tloss gibi pek çok antik kenti UNESCO Kültürel Miras Geçici Listesi'nde bulunan Muğla'nın önemli değerleri BURSA - Uludağ Dağcılık Kulübü (ULUDAK) üyelerinden oluşan grup, Uludağ'ın 2 bin 543 metre rakımlı zirvesinde bulunan gölleri, vücutlarına bağladıkları küçük kameralarla görüntüledi. Kulüp Başkanı İsmet Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uludağ'da birbirine yakın Aynalı, Kara, Kilimli ve Buzul göllerinin bulunduğunu söyledi. Bunların krater gölünü andırdığını belirten Şentürk, "Bu göller buzul gölleridir. Uludağ bir iç püskürük yanardağ olduğu için krater yoktur. Krateri andıran göllerimiz, billur gibi tertemiz suyuyla bizlere gerçekten görsel güzellikler sunmaktadır. Göllerden üçü birbirine çok yakın fakat Aynalı Göl, bir sırtla diğerlerinden ayrılmaktadır" diye konuştu. Şentürk, Uludağ'ın kış turizminin yanı sıra doğa sporlarına da açılması gerektiğini anlattı. Bölgedeki gölleri vücutlarına bağladıkları bünyesinde barındırdığına dikkati çeken Çelik, amaçlarının toprağın altındaki hazineleri gün yüzüne çıkarmak olduğunu ifade etti. Kentte kazı çalışmalarıyla her yıl gün yüzüne çıkarılan eserler sayesinde yerli ve yabancı ziyaretçilerin de Muğla ve ilçelerine ilgisinin arttığına işaret eden Çelik, şunları söyledi: "Geçen yıl 800 binin üzerinde kişi, ören yerlerini ve müzelerimizi ziyaret etti. Özellikle Kaunos, Sedir Adası, Tlos, Stratonikeia, Knidos, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Buralardaki düzenleme ve kazı çalışmalarının artmasıyla farkındalık da yaratılarak ziyaretçi sayısında büyük bir artış sağlanabilir. Bu da hem deniz, kum, güneş bandına sıkışmış faaliyetleri kültürel eksenli çalışmalara doğru çekerek insanların harcama kapasitelerini artırmak hem de bölgede kalış sürelerini uzatmak ile ilgili bize bir imkan yarattı." Çelik, ören yerlerindeki kazıların artması ve yapılan düzenlemelerle, Muğla'yı ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısında bu yıl da artış beklediklerini dile getirdi. Stratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt ise 2008'den bu yana kazı çalışması yaptıkları kentin, mayıs ayında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alındığını hatırlattı. Dağcılar, Uludağ'ın göllerini görüntüledi küçük kameralarla görüntülediklerini bildiren Şentürk, şunları kaydetti: "Uludağ'daki göller, Türkiye'de eşi olmayan doğal güzelliğe sahip. Avrupa'da, dağların çıkışı için ulaşım sorunu ortadan kaldırılmış. Dağların belli bir yüksekliğine de dağ evleri, kafeteryalar yapılmış, gelenlere hizmet veriliyor. Parkurların tanıtımı yapılmış. Bizler de ileriye dönük Uludağ'ı önce korumalıyız, sonra daha iyi değerlendirmek için bu çalışmaları yapmalıyız. Şu an görüyoruz ki oraya gelenler çevreyi kirletmelerinin yanında silahlarla rastgele ateş ediyor. Bölgede bulunan hayvanlara, doğal dokuya çok ciddi şekilde zarar veriyorlar. 'Milli parklarda doğal yaşama zarar verilemez' yasasına ne yazık ki uyulmuyor. Yetkililerimizden konuyla ilgili çalışma yapmalarını talep ediyoruz." HABER MERKEZİ Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 13 Ağustos 2015 Perşembe Milli haltercilerden 44 madalya ANKARA - 15 Yaş Altı ve Yıldızlar Avrupa Halter Şampiyonası'nda Türk sporcular, 44 madalya kazanarak başarılı bir performans sergiledi. İsveç'in Landskrona kentinde organize edilen ve şampiyonada milli sporcular, 8 altın, 20 gümüş ve 16 bronz olmak üzere 44 madalya kazandı. Şampiyona sonunda 15 Yaş Altı Erkek Milli Takımı, 17 Yaş Altı Erkek Milli Takımı ve 17 Yaş Altı Kız Milli Takımı, Avrupa ikincisi oldu. 15 Yaş Altı Kız Milli Takımı ise Avrupa dördüncülüğünde kaldı. Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, Türk halterinin geleceği olarak baktıkları 15 ve 17 yaş altı milli takım sporcularının önemli sonuçlara imza atarak kendilerini sevindirdiğini dile getirdi. Taşpınar, "Yeniden yapılanma sürecinde alınan bu başarılar bizlerin doğru yolda olduğunun önemli bir göstergesidir" dedi. Taşpınar, 30 sporcuyla 44 madalya kazandıklarını hatırlatarak, "Avrupa'nın en iyi ülkelerinden birisi olduğumuzu gösterdik. Genç sporcularımızın gelecekte bu başarılarını artırarak devam ettireceğine inanıyorum. Bu başarıda emeği geçen başta antrenörlerimiz olmak üzere sporcularımız ve sporcularımızın ailelerini tebrik ediyorum" diye konuştu. Katar yolunda şampiyona bir saniye lazım Bedensel engelli milli atlet Bayram Yılmaz'ın, Katar'daki dünya şampiyonasına katılabilmesi için bin 500 metrede B barajını geçtiği 4 dakika 21 saniyelik derecesini en az bir saniye geliştirmesi gerekiyor. Yaz okuluna geldiler lisanslı sporcu oldular Adıyaman'da, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı yüzme kurslarına gelen çocuklardan 100'ü yetenekli bulununca lisans çıkartıldı ESKİŞEHİR - Şırnak'ta çobanlık yaparken bulduğu cismin elinde patlaması sonucu kolları ve sağ gözünü kaybeden 21 yaşındaki Türkiye şampiyonu milli atlet Bayram Yılmaz, ekim ayında Katar'da yapılacak IPC Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılabilmek için ilk aşama olan B barajını 4 dakika 21 saniyelik derecesiyle geçti. Milli atlet, ay sonunda Çek Cumhuriyeti'nde yapılacak ön elemede bin 500 metrelik parkuru en az bir saniye geliştirerek 4 dakika 20 saniyede tamamlayıp Katar'da Türkiye'yi temsil etmeyi hedefliyor. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Kupası için Eskişehir'e gelen Bayram Yılmaz, AA muhabirine, 2004 yılında Türkiye Beşiktaşlılar Federasyonu için ilk adım Ayvalık'ta atıldı BALIKESİR - "Beşiktaşlılar Dernekleri Ekonomi Spor Eğitim ve Kültür Ortak Girişim Programı" (Beşiktaş Desek Programı) çerçevesinde bazı dernekler, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bir araya gelerek, Türkiye Beşiktaşlılar Federasyonunun kurulması için ilk adım atıldı. Ayvalık Beşiktaşlılar Derneği'nin ev sahipliğinde, Cunda Uygulama Oteli'nde gerçekleşen toplantıya, 10 Beşiktaşlılar Derneğinin başkan ve yöneticileri katıldı. Beşiktaş Desek Programı hakkında görüş alışverişinde bulunulan toplantıya başkanlık eden Çanakkale Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Orhan Dom, Türk spor tarihinin 100 yıllık spor kulübü ve milyonlarca taraftarı bulunan Beşiktaş Kulübüne gönül verenleri, hayata geçirdikleri bu harekette buluşturmak istediklerini söyledi. Türkiye'de ve yurt dışında bulunan Beşiktaşlılar derneklerini bir araya getirip, ortak bir projede çalışmayı sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Dom, paylaşılabilir bir çalışmayla Beşiktaş Kulübünün maddi ve manevi değerlerine fayda getirmek ve gelecekteki gençlere örnek bir çalışma sunmak istediklerini anlattı. Program kapsamında Beşiktaşlı sanatçılarla projeler geliştirmek, kulübe ekonomik katkı sağlayabilmek, sağlık yatırımlarına projelerle katılmak, yaşlılara yönelik dinlenme ve hizmet evleri oluşturmak, spor yöneticiliği eğitim kurumlarıyla işbirliği yapmak gibi hedeflerinin bulunduğunu dile getiren Dom, tüm Beşiktaşlıların sektörel iş birliklerini sağlayacak, üst kurullar ve heyetler çobanlık yaparken yerde bir cismin elinde oynarken patlaması sonucu kolları ve sağ gözünü kaybettiğini anımsattı. Diyarbakır'da uzun süre tedavi gördüğünü belirten Bayram, şöyle konuştu: "Okula gitmemeye karar vermiştim ama öğretmenlerimin ısrarı üzerine devam ettim. Lisede beden eğitimi öğretmenim Özlem Taşdemir sayesinde sporla tanıştım. Beni sporla tanıştıran ve bugünlere gelmemde emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Sağ gözümü ve iki kolumu dirsek altından kaybettim. Buna rağmen hayata tutundum ve Türkiye birinciliğini elde ettim. Yavaş yavaş olimpiyatlara doğru ilerliyorum. İnşallah onu da başarıp Türkiye'ye döneceğim." kuracak, sponsorluklar oluşturacak bir çalışma yapacaklarını kaydetti. -Derneklerin ikinci toplantısı, Bursa'da yapılacak Ayvalık Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Hasan Ustalı ise Türkiye genelindeki Beşiktaşlılar derneklerini bir federasyon çatısı altında birleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Beşiktaş Derneklerinin bir federasyon çatısı altında Türkiye'de bir ilki daha gerçekleştirmek Spora 2013 yılında başladığını aktaran Bayram, Adana'da iki günlük antrenmanla çıktığı yarışmada Türkiye ikinciliği elde ettiğini söyledi. Bayram, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Kupası'nda 4 dakika 21 saniyelik dereceyle bin 500 metrede Türkiye birincisi olup B barajını geçtiğini belirterek, "A barajını geçmeme bir saniye kaldı Ağustos'ta Çek Cumhuriyeti'nde yarışmaya katılacağım. Orada 4 dakika 20 saniyelik dereceye ulaşıp A barajını da geçerek ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğim. Avrupa ülkelerinde bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum" diye konuştu. adına ciddi bir adım attıklarını belirten Ustalı, "Şimdi tüm Beşiktaşlı derneklerle yazışmalar yaparak, önümüzdeki aylarda Bursa'da ülke genelindeki Beşiktaşlı derneklerin başkan ve yöneticilerinin de katılacağı dev bir toplantı yapmaya karar verdik. İnşallah bu toplantının ardından da Beşiktaşlılar Dernekleri Federasyonunu siyah-beyazlı camiamıza kazandıracağız" diye konuştu. ADIYAMAN - Adıyaman'da, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün yaz okullarına katılan çocuklardan yetenekli olanları lisanslı sporcu yapıldı. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünden antrenörlerin yönetimindeki yüzme kurslarına katılan 800 öğrenciden 100'üne yetenekli olduğu için lisans çıkarıldı. Lisansları çıkartılan çocuklar, günde 3 antrenman yaparak ay sonunda gerçekleştirilecek Türkiye şampiyonasına hazırlanıyor. Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Seyit Ahmet Bağcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz okulları kapsamında 25 branşta kursların devam ettiğini söyledi. Yüzme branşının Adıyaman'da ayrı bir ekip çalışmasıyla yürütüldüğünü belirten Bağcı, ücretsiz kurslara gelen çocuklardan yeteneklilerin seçildiğini ifade etti. Yüzme branşında 800 çocuğun eğitim gördüğünü belirten Bağcı, şöyle konuştu: "Görevli 6 antrenör bunlardan yetenekli olanları seçerek yıl boyu yüzmeye devam etmelerini sağlıyorlar. 3 tarafı suyla çevrili yarımada konumundaki Adıyaman'ın yüzmede adından söz ettirmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Öncelikle hedefimiz genç ve yaşlı demeden herkese yüzmeyi öğretmek. Yetenekli çocuklarımızdan Türkiye dereceleri bekliyoruz ve 1999 doğumlu çocuklarda belli bir altyapıyı oluşturduk. Yüzmede zaten derecelerimiz de gelmeye başladı." Antrenörlerden Erdal Uğur da yaklaşık 2 aydan beri kursların devam ettiğini, yetenekli gördükleri çocukları altyapıya aldıklarını ifade etti. Çocuklardan Kadir Ayhan ise havuzda yüzmeyi öğrendiğini belirterek, günde 3 antrenmanla turnuvalara hazırlanmaya başladıklarını kaydetti. Eyüp Özdaş da yüzmeyi sevdiğini, ileride iyi bir yüzücü olmayı hedeflediğini dile getirdi. Mustafa Yasin Akbaş ise altyapıya alındığını ifade ederek, yüzmede Türkiye'yi Avrupa'da temsil etmek istediğini vurguladı. Mersin'de atletizm heyecanı MERSİN - Türkiye Atletizm Federasyonu'nun 2015 faaliyet programları kapsamında yer alan Olimpik Baraj Yarışları'nın Mersin bölümü tamamlandı. Yarışlarda cirit atmada Emin Öncel, kendisine ait olan Gençler Türkiye rekorunu 75.65'e çıkardı. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Olimpik Baraj Yarışmaları Mersin ve İzmir'de gerçekleştirildi. Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi'nde düzenlenen yarışlarda Türkiye genelinden 122 sporcu mücadele etti. İki gün süren koşular ve atmalar baraj yarışmalarında kadınlar 100 metre engelli, 100 metre, 200 metre, 400 metre engelli, 400 metre, 800 metre, bin 500 metre, 10 bin metre, gülle atma, cirit atma, çekiç atma ve disk atma branşlarında mücadele ederken, erkekler ise 100 metre, 110 metre engelli, 200 metre, 400 metre, 400 metre engelli, 800 metre, bin 500 metre, 3 bin metre engelli, 10 bin metre, gülle atma, cirit atma, cekiç atma ve disk atma branşlarında yarıştı. Cirit atma yarışında Emin Öncel metre atarak kendine ait Gençler Türkiye rekorunu kırdı. Yarışları, Spor Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Murat Kocakaya, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Mersin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekilimiz Ahmet Tarakçı ile federasyon yetkilileri de izledi.

16 13 Ağustos 2015 Perşembe Ankavos Fun Club üyeleri, terör saldırılarında şehit olan güvenlik güçleri için konvoy oluşturarak Ankara'da saygı turu düzenledi Vosvoslardan şehitler için saygı konvoyu ANKARA - Ankavos Fun Club üyeleri, terör saldırılarında şehit olan güvenlik güçleri için konvoy oluşturarak Ankara'da saygı turu düzenledi. Ankavos Fun Club öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliğe, başta kulüp üyeleri olmak üzere Ankaralılar araçlarıyla katıldı. Araçlarına Türk bayrakları ve siyah kurdeleler takan sürücüler, klakson çalmadan ve slogan atmadan, sessiz bir şekilde şehir turu attı. Hipodrom Caddesi'nde başlayan etkinlik, Kızılay, Bakanlıklar, Eskişehir yolunu takiben Anıtkabir'de sona erdi. Etkinliğe katılanlar Atatürk'ün mozolesini de ziyaret etti. Kulüp Başkanı Güven Kesici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de insanların yıllarca birbirine düşürülmeye çalışıldığını savunarak, "aktörler, aktrisler değişmesine rağmen senaryonun aynı kaldığını" öne sürdü. Kesici, şöyle konuştu: "Biz Kürtlerle de Alevilerle de Sünnilerle de kardeşiz. Akan kan hepimizin kanı. Artık bitsin istiyoruz. Artık birlik ve beraberlik zamanı. Vakit çoktan geçti. Artık el ele, omuz omuza birlikte verip yürümemiz lazım. Derdimiz tasamız budur." NAPOLİ/İSTANBUL - EMRAH GÜNEY - Vezüv Yanardağı'nın patlaması sonucu neredeyse haritadan silinen İtalya'nın "esrarengiz şehri" Pompei, tarihi mekanları ve doğal güzellikleri dolayısıyla ilgi görüyor. Güney İtalya'nın Napoli kentine 25 kilometre uzaklıkta bulunan Pompei, döneminin "eğlence, refah ve huzur şehri" olarak biliniyordu. İki bin yıl önce Vezüv Yanardağı'nın patlaması sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği kent, adeta büyük bir mezarlığa dönüştü. Lavların etkisiyle taşlaşan insanların gizemli hikayesiyle de bilinen ve uzun yıllar lavların altında kalan tarihi şehir, İtalyan bir köylünün 17. yüzyılda tarlasında çukur açarken rastladığı kalıntılarla ortaya çıktı. Kentin bir bölümü ise su kanalı yapmak için bölgeye giden mimar Vezüv Yanardağı'nın patlaması sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği İtalya'nın "esrarengiz şehri" Pompei, Forum meydanı'ndaki tiyatro binaları, gladyatör alanı, hamamlar ve tapınaklarıyla dikkat çekiyor Vezüv Yanardağı'nın yok ettiği şehir: PomPeİ Bomenico Fontana tarafından bulundu. Pompei'deki ilk kazılar 1709'da Herculaneum'da başladı. 1860'ta kazının yönetimi İtalyan arkeolog Fioreki'ye verildi. Uzun çalışmalar sonucunda, kentin yedi kapısı ve duvarları, ana caddesi, evleri ve çok sayıda tarihi mekan ortaya çıkarıldı. - Önemli turistik merkezlerden biri Karşısında bulunan Capri Adası ve doğal güzellikleriyle de görenleri etkileyen Pompei'de uzun süre devam eden kazılar, şehre ait birçok bilgiyi de gün yüzüne çıkardı. Roma İmparatorluğu'nun kentlerindeki yaşama ait bilgiler de veren kentte, yanardağ patlaması sonucu ölenler, taşlaşmış olarak öldükleri şekliyle bulundu. UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde yer alan Pompei, günümüzde İtalya'nın en popüler turistik merkezlerinden biri durumunda. - Roma'dan 3 saatte ulaşım Pompei, Forum Meydanı'ndaki tiyatro binaları, gladyatör alanı, hamamlar ve tapınaklarıyla dikkat çekiyor. Roma İmparatorluğu şehirlerindeki yaşamı öğrenmek ve dönemin gizemini çözmek isteyen turistleri ağırlayan şehre Roma'dan trenlerle 3 saatte ulaşılabiliyor. Tedavisi tamamlanan pelikan doğaya bırakıldı Denizli'de tüfekle yaralanmış halde bulunan ve Burdur'daki Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezine getirilen pelikan, tedavisinin ardından Salda Gölü'nde doğaya salındı BURDUR- Denizli'de tüfekle yaralanmış halde bulunan ve Burdur'daki rehabilitasyon merkezine getirilen pelikan, tedavisinin ardından doğaya bırakıldı. Denizli'nin Çardak ilçesi Gemiş beldesi yakınlarındaki Acıgöl'de vatandaşlar tarafından yaralı halde bulunan pelikanın tedavisi, Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon merkezinde tamamlandı. Pelikan, doğal güzellikleriyle ünlü Salda Gölü'nde üzerine lavanta bitkisi konularak doğaya salındı. Bir miktar lavanta da gölün üzerine döküldü. Doğa Koruma ve milli Parklar 6. Bölge müdürlüğü Burdur Şube müdürü Tamer Yılmaz, doğaya yapılan olumsuzluklara karşı mücadele ettiklerini belirterek, "Sulak alanlar, koruma alanları ve yaban hayatına pek çok olumsuz etki söz konusu. İnsanların bu konularda duyarlı olması, doğayı ve yaban hayatını düşünmesi gerekiyor. Bugünü değil yarını da düşünerek hareket etmeli, çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirmeliyiz" diye konuştu. merkezin sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca da avcılar tarafından vurulan pelikanın çok hızlı bir iyileşme süreci geçirdiğini ifade etti. Pelikanın tedavisini tamamladıktan sonra yeniden suya alıştırdıklarını belirten Sarıca, "Pelikan suya adapte oldu. Beslenmeye başlayacağını düşünüyoruz. Ancak avcılar bundan sonra ateş ettikleri şeylere çok dikkat etmeliler" dedi.