KEPÇE KULAK DEFORMİTESİNİN DÜZELTİLMESİNDE YENİ BİR YÖNTEMDİSTAL PEDİKÜLLÜ PERİKONDRİO-ADİPO-DERMAL FLEP TEKNİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KEPÇE KULAK DEFORMİTESİNİN DÜZELTİLMESİNDE YENİ BİR YÖNTEMDİSTAL PEDİKÜLLÜ PERİKONDRİO-ADİPO-DERMAL FLEP TEKNİĞİ"

Transkript

1 T.C. Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Kliniği Şef: Prof. Dr. Adnan UZUNİSMAİL KEPÇE KULAK DEFORMİTESİNİN DÜZELTİLMESİNDE YENİ BİR YÖNTEMDİSTAL PEDİKÜLLÜ PERİKONDRİO-ADİPO-DERMAL FLEP TEKNİĞİ Klinik Çalışma (Uzmanlık Tezi) Dr. Ercan CİHANDİDE Tez Danışmanı: Prof. Dr. Adnan UZUNİSMAİL İstanbul-2009

2 ÖNSÖZ Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlık eğitimim boyunca değerli öğretilerini sabırla bizlere sunan, insani değerlerini örnek aldığım, bizleri etik kurallara bağlı iyi birer hekim olarak yetiştiren, aile ortamı içerisinde çalışma arzusu aşılayan, sahip olduğu bilgi ve deneyimle bana yol gösteren çok değerli hocam Prof. Dr. Adnan Uzunismail e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. İyi bir Plastik Cerrahi doktoru olma yolunda kendisinden öğrendiğim cerrahi disiplin duygusu, cerrahi ve klinik bilgilerin hepsi için şükranlarımı sunmayı borç bilirim. Tecrübe ve bilgisinden yararlandığım hocam Doç. Dr. Mustafa Tercan a teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca ihtisasım boyunca rotasyonlarımı yaptığım tüm klinik şefi hocalarıma saygılarımı sunarım. İhtisasım süresince birlikte çalışma şansına eriştiğim, bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım ve eğitimimde katkıları büyük olan Op. Dr. Haydar İskenderoğlu, Op. Dr. Selçuk Öztunç, Op. Dr. Hasan Fındık ve Op. Dr. Elif Eren Aydın başta olmak üzere tüm uzman ve kıdemli büyüklerime, şu anda birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum desteklerini ve dostluklarını esirgemeyen asistan arkadaşlarıma, hemşire ve personel çalışma arkadaşlarıma, değerli aileme teşekkür ederim. Bu çalışmada tarif ettiğim tekniği resimleyerek tezime çok büyük bir katkı sağlayan Dr. Levent Efe ye ve ameliyat videosu çekimlerini gerçekleştiren genç film yönetmeni arkadaşım Özgür Şeyben e teşekkürlerimi sunarım. Son olarak uzmanlık eğitimimin en zor senesi olan kıdemlilik dönemimde gece çalan telefonları dert etmeden sabırla bana destek olan, güler yüzünü eksik etmeyen değerli eşim Beliz Demircioğlu Cihandide ye teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim. Dr. Ercan Cihandide Mayıs-2009, İstanbul 2

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 GENEL BİLGİLER A. Anatomi...4 B. Embriyoloji.6 C. Tarihçe.8 D. Kepçe Kulak onarımında görülebilecek Komplikasyonlar...12 GEREÇ VE YÖNTEM A. Hastalar.15 B. Cerrahi Teknik..16 C. İstatistiksel Çalışma..25 BULGULAR A. Makroskopik Bulgular..26 B. İstatistiksel Bulgular..31 TARTIŞMA 32 SONUÇ...38 ÖZET..39 SUMMARY 41 KAYNAKLAR

4 GİRİŞ Kepçe kulak deformitesi beyaz ırkta yaklaşık % 5 görülme sıklığıyla oldukça yaygın bir deformitedir.1 Kalıtımsal olarak otozomal dominant geçiş ile karakterizedir ve genellikle iki gelişimsel problemin beraber görülmesiyle ortaya çıkar: (1) Antihelikal kıvırımın yetersiz gelişmesi ve (2) konkal duvarın fazla gelişmesi.1 Birçok çalışma, bu deformitenin neden olduğu fizyolojik sonuçlardan daha çok çocuklar üstünde yarattığı psikolojik stres, duygusal travma ve davranış problemleri üzerinde durmaktadır.2-5 Bu nedenle kepçe kulak deformitesini düzeltme ameliyatı, çocuk hastanın gelecekteki ruhsal yaşamı açısından profilaktik bir ameliyat olarak kabul edilmektedir. Bu deformiteyi düzeltici ameliyatın ne zaman yapılması gerektiği, hastanın kulak gelişimine ve okula başlama yaşına bağlıdır.6 Kulak gelişimini tama yakın olarak 6-7 yaşlarında tamamladığından düzeltme ameliyatı bu yaşlarda yapılabilir. Balogh and Millesi kepçe kulak deformitesi nedeniyle kıkırdak eksizyonu yapılarak otoplasti uygulanan 76 hastada, ortalama 7 yıl takip süresi sonunda kıkırdak gelişiminin etkilenmediğini göstermişlerdir.7 Kepçe kulak deformitesinin giderilmesinde ameliyatsız düzeltmenin sonuçları çok parlak değildir. Buna rağmen doğumu takip eden ilk 3 gün içinde yapılacak girişim ile kepçe kulak deformitesinin yeterli nitelikte tedavi edilebileceğini savunan yayınlar mevcuttur. Tan ve ark. doğumu takip eden ilk 3 gün içinde uygulamaya başladıkları ve 6 ay boyunca devam eden kulak sargısı uygulamalarında mükemmel sonuçlar elde ettiklerini belirtmişlerdir.8,9 Bu tedavinin ertelenmesi ise kötü sonuçlar doğurmuştur. Tan doğum sonrası kıkırdağın esnekliğini ve yumuşaklığını kaybetmesinin nedenini doğumun ilk 3 gününde en yüksek seviyesinde seyreden ve 6 hafta içinde normal seviyelere dönen maternal östrojene dayandırmaktadır. Matsuo ve ark. da hayatın ilk üç gününde bant ile yapılan kepçe kulak deformitesi düzeltilmesinin 6 aylık takip süresi sonrasında nüks olmadığını vurgulamışlardır. 4

5 10 Buna ek olarak, bu zamandan sonra başlayan tedavinin iyi sonuç vermediğini belirtmişlerdir. LaTrenta kepçe kulak deformitesinin düzeltilmesinde üç anatomik amacın akılda tutulmasının gerekliliğini vurgulamıştır: (1) Düzgün, yuvarlak hatlı ve sınırları belirli bir yeni antihelikal kıvrım oluşturulması; (2) Yaklaşık doksan derecelik konkoskafal açı oluşturulması; (3) Konkal redüksiyon veya konkomastoid açının azaltılması.11 Georgiade ve ark. bu listeye ek olarak, heliksin antiheliks kıvrımı ve lobülün lateraline uzanan projeksiyonunun önemine değinmişlerdir.12 Kepçe kulak deformitesinin düzeltilmesine yönelik tanımlanan herhangi bir teknik simetrik sonuçlar sağlamalı, basit ve kolay uygulanabilir olmalı, minimum skar ile sonuçlanmalı, komplikasyon ve nüks görülmemelidir. Otoplasti teknikleri genel olarak kıkırdağı koruyan ve kıkırdağı kesen olarak ikiye ayrılırlar. Yeni otoplasti tekniklerinin gelişimi, nüks ve komplikasyon oranları azaltarak ve minimum doku travmasına neden olarak doğal bir kulak görünümü kazandırmak amacıyla basit ve hızlı bir ameliyat tekniği bulma yönünde ilerlemektedir. Otoplastide, dikiş materyelinin ekstrüzyonu ve sütürlerin kıkırdak dokusunu kesmesiyle artan nüks oranları nedeniyle kıkırdağı koruyan ve dikiş üzerine yoğunlaşan tekniklerden kaçınılmaya başlanmıştır. Chongchet13 ve başka yazarlar14 tarafından tanımlanan kıkırdağın şekillendirilmesi ve çizilerek zayıflatılmasını içeren diğer popüler teknikler ameliyat sonrası görülen hematom, deri nekrozu ve kulak deformitesi gibi ciddi komplikasyonlar nedeniyle daha az uygulanır hale gelmiştir. Pinnaplastide kıkırdağı koruyarak dikiş bazlı tekniklere duyulan ilgi Horlock un dikiş ekstrüzyonunu azaltan15, dikişin fasiyal flebin altına gizlenmesi fikrini ortaya atmaları ve bunun etkili oluşunun kanıtlanması16 ile tekrar canlanmıştır. Fakat bu yöntemde dikişlerin üstünü örtmek için medial pediküllü olarak kaldırılan fasiyal flebin ayrı bir basamakta geri yerine dikilme gerekliliğinin, konkomastoid dikişlerin konması esnasında 5

6 mastoid alana erişim imkanının kısıtlanmasının ve düğüm atılırken flebin düğüm arasına sıkışması olasılığının yaratacağı dezavantajlardan söz edilmektedir.17 Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kullanılması sadece sütür materyalini gizlemekle kalmamakta, flebin kendisine özgü benzersiz özellikleri sayesinde onarımı destekleyen ve bu sayede postoperatif dönemde verilen şeklin idame etmesine imkan kılan bir primer otoplasti tekniği sağlamaktadır. Bu çalışmada keskin sınırları olmayan doğal görünümlü bir antihelikal kıvrım oluşturularak, tek bir pivot noktasından hareketle hem konkomastoid açının hem de konkoskafal açının düzeltilmesi sağlanarak, uzun süreli ve kalıcı sonuçlar alınması amaçlanmıştır. Bu amaçla uygulanan teknik, ayrıntıları ve sonuçları ile anlatılmış, literatür gözden geçirilmiştir. 6

7 GENEL BİLGİLER A. ANATOMİ Normal kulak sayvanı, üzerinde ince deri kılıfı bulunan kıvrımlı bir kıkırdak tabakasından oluşmaktadır. Bu kıvrımlı hatların kişiden kişiye değişen varyasyonları olsa da temel özellikler genellikle benzerdir. Kulak sayvanında 5 önemli anatomik yapı vardır; konka, heliks, antiheliks, tragus ve lobül.18 Anatomik yapıların terminolojisi Resim 1 de gösterilmiştir. Resim 1. Kulağın yüzey anatomisi. (J. G. McCarthy (Ed.), Plastic Surgery. Philadelphia: Saunders, 1990.) Normal gözüken kulağın heliks kıvrımı kulağın en çıkıntılı olduğu yerde temporomastoid alandan mm uzaktadır.3 Bu mesafe arttığında kepçe kulak deformitesinin varlığından bahsedilir. Kulak sayvanı ortalama olarak 6,5 cm yüksekliğinde ve 3,5 cm genişliğindedir ve genişlik uzunluğun yaklaşık olarak % ı kadardır. Kulak sayvanının görünümü ve yapısı yaşdan etkilenir çünkü yer çekimi kulağın yumuşak doku örtüsünün ve lobülün uzamasını sağlayacaktır. Sefalo-auriküler açı olarak tanımlanan, kulak düzleminin kafatası kenarı ile yaptığı açı yaklaşık olarak 30 derecedir. Önden görünümde heliks antihelikse göre 2-5 mm daha laterale uzanmalıdır.19 7

8 Kepçe kulak deformitesinin ortaya çıkmasına neden olan eksikliklerin çoğu antiheliks kıvrımlarının gelişmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu gelişim bozukluğu düzleşmiş skafa ve kulağın üst bölümünün dışa rotasyonuna neden olmakta ve artmış sefaloauriküler açı olarak karşımıza çıkmaktadır. İyi gelişmiş antihelikal kıvrımı olan kulakta, derin ve geniş konka mevcudiyeti de kepçe kulak deformitesine yol açabilir. Konka ve antihelikse ait yapı bozuklukları tek tek görülebileceği gibi ayrı ayrı da görülebilir. 8

9 B. EMBRİYOLOJİ Embriyolojik gelişim sürecinde, gestasyonel yaşın yaklaşık olarak 6. haftasında, dış kulak birinci ve ikinci brankiyal arklardan oluşur. Kulak gelişimi, birinci brankiyal oluğun sırt tarafının her iki yanında bulunan 6 çıkıntı nın oluşumuyla başlar (Resim 2). Resim 2. Kulağın embriyolojisi. (J. G. McCarthy (Ed.), Plastic Surgery. Philadelphia: Saunders, 1990.) Ön taraftaki 3 çıkıntı birinci brankiyal (mandibuler) arktan, arka taraftaki 3 çıkıntı ise ikinci brankiyal (hyoid) arktan gelişir. Hyoid ark kulak sayvanının esas bileşeni olup heliks, skafa, antiheliks, konka, antitragus ve lobül bu arktan gelişir. Tragus ve helikal krus ise mandibular arktan gelişir. Doku gelişmesi, epitelyal temas, mesodermal nüfuz etme ve hemen sonrasında çıkıntıların birleşmesiyle dış kulak kıkırdağı karakteristik şekline kavuşur. Deri örtüsü ise kıkırdak şeklini aynen takip eder. Dış kulak gelişimini gestasyonun 8. haftasında tamamlar. Kişi 5 yaşında iken, dış kulak erişkin boyutunun yaklaşık % 85 ine ulaşır. Kulak genişliği yetişkin boyutlarına erkeklerde 7 yaşında, kızlarda 6 yaşında ulaşır. Kulak uzunluğu ise yetişkin boyutlarına erkeklerde 13 yaşında, kızlarda 12 yaşında ulaşır.20 Kişi yaşlandıkça, kıkırdak yapısı daha kalsifiye ve daha sert kıvamlı hale gelir. Kıkırdağın bu gelişme şekli, 9

10 kepçe kulak deformitesinin düzeltilmesinde seçilecek ameliyat planını da (kıkırdağı koruyan veya kıkırdağı kesen otoplasti teknikleri) şekillendirmektedir. Kulağın arteryel dolaşımı kaynağını posterior auriküler arter, süperfisiyel temporal arter ve oksipital arterlerden alır. Venöz drenajı ise posterior auriküler ven, süperfisiyel temporal ven ve retromandibuler venler aracılığı ile olur. Kulaklara his duyusu ise n. aurikülaris magnus, n. aurikülotemporalis ve n. aurikülaris minus aracılığı ile taşınır ve köken aldığı embriyolojik brankiyal arkları takip eder. N. aurikülaris magnus un ön ve arka dalları birinci brankiyal arktan köken alan tragus ve helikal krus u inerve ederken, n. aurikülotemporalis ikinci brankiyal arktan köken alan heliks, skafa, antiheliks, konka, antitragus ve lobül ü inerve eder. Farklı olarak konkada dış kulak yolunun açıldığı alan his duyusunu onuncu kraniyel sinir olan Vagus sinirinin auriküler dallarından alır. Kulağın lenfatik drenajı anatomik olarak köken aldığı iki brankiyal arkın bölgelerine uygun olarak gerçekleşmektedir. Ön 3 çıkıntı ve eşlik eden cilt yüzeyleri periparotid lenf nodları yoluyla boyun ön üçgenine drene olurken, arka 3 çıkıntı ve eşlik eden cilt yüzeyleri mastoid ve oksipital lenf nodları yoluyla boyun arka üçgenine drene olurlar. 10

11 C. TARİHÇE 1968 yılında McDowell başarılı bir otoplasti ameliyatının hedeflerini şu şekilde sıralamıştır19: (1) Kulağın üst 1/3 bölümündeki protrüzyon giderilmeli; (2) Önden bakıldığında her iki kulağın heliksleri antiheliks kıvrımlarının lateralinde bulunmalı; (3) Heliks baştan sona düzgün ve düzenli bir kontüre sahip olmalı; (4) Postauriküler sulkus belirgin şekilde daralmamalı; (5) Kulak kafatasına çok yakın olarak konumlandırılmamalı; (6) Her iki kulağın pozisyonları ve kontürleri simetrik olmasalar da birbirlerine benzer eşleşmeli. Bu hedefler 41 sene sonra dahi güncelliğini korumaktadır (Tablo I). 1. Kulağın üst 1/3 bölümündeki protrusyon giderilmeli 2. Önden bakıldığında her iki kulağın heliksleri antiheliks kıvrımlarının lateralinde bulunmalı 3. Heliks baştan sona düzgün ve düzenli bir kontüre sahip olmalı 4. Postauriküler sulkus belirgin şekilde daralmamalı 5. Kulak kafatasına çok yakın olarak konumlandırılmamalı 6. Her iki kulağın pozisyonları ve kontürleri simetrik olmasalar da birbirlerine benzer eşleşmeli Tablo I. McDowell in otoplasti için altın kuralları. Ely, 1881 yılında, kepçe kulak deformitesi için estetik düzeltme cerrahisini ilk tanımlayan kişidir.21 Tekniği deri ve konkal kıkırdak eksizyonunu iki basamakta gerçekleştirmekteydi. Ancak ondan çok daha önce 1845 senesinde Dieffenbach travmatik kulak yokluğuna yönelik rekonstrüksiyon için benzer bir teknik tanımlamıştır.22 Luckett, 1910 yılında, kepçe kulak deformitesinin oluşma nedeninin antihelikal kıvrımın konjenital olarak gelişmemesinden kaynaklandığını fark etmiştir. 23 Postauriküler cilt eksizyonu ile deformitenin onarımına yönelik kulağı arkaya yatırma işlemi ilk kendisi tarafından tanımlanmıştır. Yazar, antihelikal kıvrımı taklit ederek yaratmak amacıyla, kulak kıkırdağını uzunlamasına vertikal eğri bir insizyon eşliğinde kesmiş; skafal ve konkal 11

12 kıkırdakların yeni şekillerinin idamesi için everte edici dikişler kullanmıştır. Ne yazık ki Luckett tekniği özellikle üst bölümde çok keskin kenarlı bir antiheliks oluşturmuş ve kulağa cerrahi olarak müdahale edilmiş kulak görünümü vermiştir. Fakat Luckett in günümüzde halen kullanılmakta olan postauriküler cildin eksizyonu katkısı, kendisinden sonra tanımlanan birçok otoplasti tekniğinin önemli bir parçası olmuştur. Stenstrom24, ilk olarak Gibson ve Davis25 tarafından tanımlanmış temel bir plastik cerrahi prensibini kullanarak, yeni antihelikal kıvrım oluşturulması için kulak kıkırdağının ön tarafına yapılan multipl yüzeyel abrazyonları içeren bir teknik sunmuştur. Gibson ve Davis in deneysel gözlemleri, kıkırdağın bir yüzeyine yapılan skorlama işleminin kıkırdağın diğer tarafa açılmasına neden olacağını göstermiştir. Stenstrom ve Heftner bu tekniği hem yetersiz antihelikal kıvrımı olan hastalara hem de derin konkası bulunan hastalara uygulamışlardır yılında Mustardé yeni antihelikal kıvrımı oluşturmak için kendisinin sütür tekniğini tanıtmıştır.27 Bu teknik ile kıkırdağı kesen veya çıkaran herhangi bir tekniğin neden olacağı keskin ve belirgin kenarlardan korunulmuştur. Mustardé nin ismine ithaf edilen tekniği, yumuşak ve doğal bir antihelikal kıvrım oluşturmak amacıyla kulak kıkırdağının arka yüzüne konan kalıcı dikişleri içermektedir.28 Bu skafokonkal dikişler çok dikkatlice yerleştirilmelidir. Dikiş yorgunluğuna mahal vermemek için dikişlerin düğümlenmesi ayrı bir özen istemektedir. Bu teknik ile ilgili bir olumsuzluk, dikişlerin konduğu sırada uygulanan yüksek gerilmeden dolayı doğabilecek dikiş başarısızlığıdır. Teknik aynı zamanda, gelişmiş ve kuvvetli kıkırdağa sahip yetişkin erkek kulaklarında kolaylıkla kullanılamamaktadır senesinde Kaye, Stenstrom ün kıkırdağın ön yüzüne skoring uygulayan tekniği ile Mustardé nin kulak arkasına kalıcı dikiş koyan tekniğini birleştirerek kullanmıştır.29 Birleşik tekniklerin ilki olan bu teknik, kıkırdağın zayıflatılması amacıyla ön yüzdeki perikondriyumun vertikal seyreden eğri çizgiler eşliğinde çizilmesini ve antihelikal kıvrıma yeni şeklinin verilmesini ve bu şeklin idamesi amacıyla arkaya konan matress tipindeki 12

13 dikişleri içermekteydi. Kaye dikiş başarısızlığına bağlı nüksden kaçınmak için emilebilen dikişlerin kullanımını da savunmuştur. Kaye aynı zamanda matress dikişlerin ön tarafa konmasını teklif etmiştir fakat antihelikal kıvrımın ince derisi altında belirgin şekilde görünen düğüm problem yaratmıştır. Furnas 1968 senesinde kepçe kulak onarımında konkamastoid dikişleri kullanıma sokmuştur.30,31 Teknikte, postauriküler sulkusun içeriği (postauriküler kas ve yağ dokusu) çıkartıldıktan sonra konka, sajital planda önden arkaya doğru yatırılarak kalıcı dikişlerle mastoid fasyaya tutturulmaktadır. Elliot, dikişlerle kulağı önden arkaya doğru yatırmanın yetersiz kaldığı zamanlarda kullanılmak üzere, derin ve geniş konkanın küçültülmesini amaçlayan konka redüksiyonunu ortaya atmıştır.32 Bu tekniğin avantajı, cerraha konkaya istediğinde müdahale kolaylığı vermesidir. Konkal redüksiyon işlemi, cerrah dikişlerle yeterli düzeltmenin yapılamayacağını düşündüğü anda yapılabilir. Böylece konkal redüksiyon işlemi otoplasti işlemi içinde sorunsuz bir şekilde halledilmiş olmaktadır. Eliot bu işlemi konka sınırında ön yüze yapılan bir insizyonla gerçekleştirmektedir. Konkanın ön yüzündeki cilt zeminden kaldırılarak geniş bir şekilde diseke edilmekte ve konkal kıkırdağın lateral kenarı konkal kenar boyunca yukarıdan aşağıya kesilmektedir. Helikse parmakla hafifçe bastırılarak insizyondan dışarı çıkan fazla konkal kıkırdak eksize edilmektedir. İnsize edilen kıkırdak kenarları kalıcı dikişlerle yaklaştırılmaktadır. Cilt onarımı yapılmakta ve fazla cilt zamanla kontrakte olmaktadır. Yakın zamanda Bauer ve ark. kıkırdak ve üzerindeki cildin beraber eksize edildiği bir modifikasyon tanımlamışlardır33. Bu modifikasyon, konkal redüksiyon sonrası aşırı miktarda kalan cilt fazlalığı olduğunda kullanılabilir. Webster ise kulak lobülünün iyi kontrol edilmesi gerekliliğinin altını çizerek başarılı bir otoplastiye katkı sağlamıştır34. Webster arka tarafta serbestleştirildikten sonra heliks 13

14 kuyruğunun mediale alınması işleminin, lobülün oryantasyonunda değişiklik yaptığını belirtmiştir. Operasyona bağlı diseksiyonu, skar oluşumunu ve postoperatif konforsuzluğu azaltmak için yakın zamanda yayınlanan 2 çalışma kesisiz veya neştersiz otoplasti tekniklerinden bahsetmektedir. Fritsch (Ara 15) kesisiz tekniğini perkütan olarak subkütan seviyeye yerleştirdiği kalıcı matress dikişlerle açıklamıştır. 13 hastalık serinin ortalama 6 aylık takiplerinde sadece bir hastada nüks görülmüş ve bunu da dikiş başarısızlığına bağlamıştır. Peled in yaklaşımında ise (Ara 16) benzer bir teknikle kullanılmakta olup bu işleme kıkırdak önyüzünün skorlanması da eklenmektedir. 20 kulak ameliyatının dahil edildiği seride 6-30 ay süreli takipler sonunda hiç nüks görülmediği belirtilmiştir. Bu dikiş tekniğinin uzun süreli etkileri bilinmese de, Fritsch kıkırdağın eksternal ateller yardımı ile bükülebildiğini, perkütan olarak konulan bu dikişlerin de aynı etkiyi gösterebileceğini ve uzun dönemde dikiş başarısızlığının klinik olarak önemsiz olabileceğini vurgulamıştır. Graham ve Gault un (Ara 17) endoskopik otoplasti yaklaşımı ise temporal bölge saçlı derisinden girerek kulak kıkırdağına arka yüzünden müdahaleyi amaçlar. Kıkırdak arka yüzünün abraze edilerek zayıflatılmasını takiben antihelikal kıvrım oluşturulur. Küçük postauriküler insizyonlardan konan kalıcı skafal-mastoid dikişlerle antihelikal kıvrımın idamesi sağlanır. Skarın temporal bölge saçlı derisine taşınması kulakta görülebilecek keloid veya hipertrofik skar oluşumunu önleyebileceğinden bahsedilmektedir. Çalışmada Graham ve Gault, bu endoskopik yaklaşımın 18 kepçe kulak deformitesine sahip kulakta iyi sonuçlar ile ve hiç nüks görülmeden uygulandığı belirtmiştir. Her ne kadar bu tarz minimal invazif teknikler şu an için iyi sonuçlar vaat etse de tercih edilen teknik olarak önerilmeden önce uzun süreli takip sonrası sonuçlarının görülmesi gerekmektedir. 14

15 D. KEPÇE KULAK ONARIMINDA GÖRÜLEBİLECEK KOMPLİKASYONLAR Dış görünüme bağlı sorunlar: Otoplasti ameliyatı sonrası oluşan problemlerin çoğu opere edilen kulağın istenmeyen görünüme yol açan deformitelerine bağlıdır. Bu istenmeyen deformitelere mahal vermemek için operasyon sırasında çeşitli önlemler alınmalıdır. Ameliyat edilmiş kulak görüntüsü, antihelikal kıvrımın normale uygun eğri olmasından çok vertikal oryantasyonlu olmasından kaynaklanır. Bu durumda antiheliks anormal uzun görünümde olacaktır. Bu deformite Mustardé sütürlerinin yanlış yerleştirilmesine bağlı veya antiheliksin yanlış skorlanmasına bağlı gelişebilir. Deformitenin nüks etmesi: Çocuk hastalarda deformitenin tekrarlama sıklığı yapılan çalışmalarda % 1,8 ile % 3 olarak bildirilmiştir. Bu nüks genellikle postauriküler konan Mustardé sütürünün başarısızlığına bağlıdır. Seyrek olarak stres altında sütür yorgunluğu ve kopması görülebileceği gibi, genel olarak düğüm gevşeme eğiliminde olup tamamen açılmaktadır. Bu tarz problemler çoğunlukla yeniden ameliyatı gerektirir. Telefon-kulak deformitesi: Telefon-kulak deformitesi antihelikal kıvrımın sivri ve sert kenarlı olarak yaratılıp lobülün pozisyonuna dikkat edilmeksizin, kulak orta 1/3 bölgesinin agresif bir şekilde arkaya doğru yatırılması ve/veya helikal kıvrım üst 1/3 bölgenin tam olarak düzeltilememesi medeniyle ortaya çıkmaktadır. Konkal redüksiyonun yapıldığı ameliyatlarda, bu deformitenin nedeni konkanın gereğinden fazla eksize edimesi olabilir. Düzeltme için yeniden ameliyat gerekir ve istenen antihelikal kıvrımı yaratmak ve konkal derinliği sağlamak için Mustarde sütürlerinin konması gerekebilir. Dış kulak yolunun darlığı ile birlikte görülen Ters telefon-kulak deformitesi: Konkal geriye alma işleminin çok agresif olarak yapılması ile ortaya çıkar. Konkal çukurun sagital planda arkaya yuvarlanarak tragusu dışarı itmesi dış kulak yolunun daralmasıyla sonuçlanır. Geriye alma dikişlerinin yeniden konulması gerekebilir. 15

16 Postauriküler dikiş çizgisine ait problemler: İnce kulak derisi altında konkal redüksiyon sırasında konan dikişler veya konkomastoid dikişler görülebilmektedir. Konkomastoid dikişlerin yeniden konmasını gerektirebilir. Kanama ve hematom: Herhangi ameliyatta görülebilecek cerrahi komplikasyonlar otoplastide de görülebilir. Ağrı oluşabilecek bir problemin habercisi olabilir. Ciddi ağrının mevcudiyeti, hastanın klinik olarak değerlendirilmesi ve kulak pansumanının açılarak yenilenmesi için endikasyondur. Kanama ve hematom ameliyat sırasında yetersiz yapılan hemostaza bağlıdır. Olduğu takdirde komşu doku ve derinin dolaşımını bozmaması için oluşan hematom en kısa zamanda boşaltılmalıdır. Enfeksiyon ve perikondrit: Geniş ve zengin damar ağı nedeniyle cerrahi sonrası kulakta enfeksiyon görülme sıklığı çok enderdir. Fakat perikondriuma müdahale edildiği ve bütünlüğünün bozulduğu durumlarda kontaminasyon pekala gelişebilir. Ama bu durum da çok seyrek görüldüğünden ameliyat öncesi profilaktik antibiyotik kullanımı çoğunlukla endike değildir. Enfeksiyon geliştiği durumlarda alışılmış patojenler arasında Stafilokok, Streptokok ve bazen Psödomonas vardır. Deri nekrozu ve kaybı: Geniş ve zengin damar ağı kulağın deri kılıfını subdermal dolaşım sayesinde korur. Deri altındaki dokulara ulaşmak için deri genişçe güvenli bir şekilde diseke edilebilir. Ameliyat sonrası uygulanan pansuman çok baskılı yapılırsa, subdermal pleksusta venöz dönüşü bozarak etkilenen alanda cilt kaybına neden olabilir. Bu komplikasyon pansumanın gerektiği gibi hafif baskı ile yapılmasıyla aşılabilir. Anormal skar oluşumu: Postauriküler bölgedeki dikiş hatında anormal skar dokusu oluşumu % 2 oranında görülebilmektedir. Normal dokuya taşmayarak yara sınırında genişleme olması, hassasiyet olması ve ırk ayrımı gözetmemesi en önemli bulgularıdır. Skar dokusunun büyümesi intralezyonel steroid enjeksiyonları ile kontrol altına alınabilir. Keloid oluşumu ise Afrika kökenli Amerikalılarda daha sıklıkla görülür. Normal dokuyu istila ederek 16

17 yara sınırlarını aşması, hassasiyet olmaması ve siyah ırktan hastaların daha eğilimli olması en önemli bulgularıdır. Kontrol altına alınması ve tedavisi hipertrofik skardan daha zordur. İntralezyonel eksizyon ve steroid enjeksiyonlarını takiben dermal dozda ışınlama yapmak şeklinde kombine tedaviler uygulamak gerekebilir. Tedavi sonrası bile keloid skarların tekrarlaması görülmeyecek bir şey değildir. Dikiş hattı granülomları: Bazen yakın cilt altında bulunan dikiş etrafında granülom oluşabilir. Bu dikiş cilde çok yakınsa dışa doğru açılacaktır. Tedavide dikişin alınarak lokal yara bakımı yapılması yeterli olacaktır. Hiperestezi ve Dizestezi: Postauriküler bölgede yapılan insizyon sonrası hassas hislerde bozulma görülebilir. Bu his kusuru adı belli bir sinir dalının kesilmesinden çok, insizyon, abrazyon ve diseksiyon nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Ameliyat sonrası kabul edilebilir normal hissin kendiliğinden geri dönmesi beklenmektedir. 17

18 GEREÇ VE YÖNTEM A. HASTALAR Ocak 2008-Ocak 2009 tarihleri arasında yaşları 7 ile 31 arasında değişen (ort. 18,55 yaş) ve kepçe kulak deformitesine bağlı yakınlamalar ile polikliniğimize başvuran 20 hastada (14 bayan ve 6 erkek) toplam 37 kulak (17 bilateral ve 3 unilateral) aşağıda tanımlanan cerrahi teknik ile aynı cerrah tarafından opere edildi. Operasyonlar çocuk yaş grubu ve tercih eden hastalarda genel anestezi altında, yetişkin hastalarda ise intravenöz sedasyon ve lokal anestezi altında yapıldı. Hastaların kulak bandaj ve pansumanları ilk olarak postoperatif 3. gün açıldı. Ameliyathanede operasyon sonrası yapılan antibiyotikli pomad emdirilmiş gaz tampon ile hazırlanmış mold ve pamuklu ped ile örtülen her iki kulağın yapışkanlı elastik bandaj ile hafif baskılı bir şekilde sarılma işlemi 10. gün açılmak üzere tekrarlandı. Postauriküler cilt dikişleri postoperatif 10. gün pansuman ve sargıların açılmasını takiben alındı. Postoperatif 10. gün açılan kulaklara sporcu kafa bandının 2 hafta geceli gündüzlü, 1 hafta da sadece geceleri uygulanması önerildi. Hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası takiplerinde kulak-mastiod bölge mesafelerini ölçmek amacıyla kulak sayvanının en çıkıntılı bölümü olan üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi sabit nokta olarak belirlendi (Resim 3). Hastaların bu mesafe ölçümleri preoperatif dönemde, postoperatif 3. ve 10. günlerde, 1., 3., 6. ve 12. aylarda tekrarlandı. Hastalar ölçümlerin yapıldığı aynı zamanlarda ön, sağ çapraz, sağ yan, arka, sol yan ve sol çapraz olmak üzere toplam 6 yönden fotoğraflandı. 18

19 B. CERRAHİ TEKNİK Kepçe kulak deformitesinin cerrahi olarak onarımı için şu sıra takip edilmektedir; (1) preoperatif değerlendirme ve planlama, (2) yeni oluşacak antiheliksin işaretlenmesi, (3) postauriküler cildin fasülye şeklinde ince tam kat deri grefti tarzında eksizyonu, (4) distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kaldırılması, (5) postauriküler kas korunarak mastoid bölgenin diseksiyonu, (6) yetişkin hastalarda kıkırdağın yüzeyel skoring ile zayıflatılması, (7) distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kalıcı dikişlerle düğüm içeriye bakacak şekilde periostdan geçilerek mastoid fasyaya sütüre edilmesi ve yeni antiheliksin oluşturulması, (8) cilt dikişi, pansuman ve bandaj (Tablo II). 1. Preoperatif değerlendirme ve planlama 2. Yeni oluşacak antiheliksin işaretlenmesi 3. Postauriküler cildin fasülye şeklinde ince tam kat deri grefti tarzında eksizyonu 4. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kaldırılması 5. Postauriküler kas korunarak mastoid bölgenin diseksiyonu 6. Yetişkin hastalarda kıkırdağın yüzeyel skoring ile zayıflatılması 7. Distal pediküllü perikondiro-adipo-dermal flebin kalıcı dikişlerle düğüm içeriye bakacak şekilde periostdan geçerek mastaoid fasyaya sütüre edilmesi ve yeni antiheliksin oluşturulması 8. Cilt dikişi, pansuman ve bandaj Tablo II. Tekniğimizde uygulanan işlemlerin sırası. (1) Preoperatif değerlendirme ve planlama: Ameliyat öncesi görüşme sırasında öykü alınıp ve fizik muayene yapılır. Özellikle çocuk hastaların beklentileri ve istekleri ameliyat sonucunun tatmin edici olması açısından dinlenmelidir. Genellikle çocukların operasyon hakkında pek fikri olmasa da aileler bu ameliyatın gerçekleşmesini arzulamaktadır. Çoğunlukla kulaklarının arkadaşları tarafından 19

20 alay konusu olması hasta için ameliyat kararı vermede etkileyici bir faktördür. İlerki ruhsal yaşamı açısından profilaktik bir ameliyat olarak kabul edildiği hasta ve yakınlarına açıklanmalıdır. Çocuk hasta ile görüşürken bu ameliyatın hedeflerinin doğru aktarılması ve hasta tarafından anlaşılması açısından çocuğun anlayabileceği dilde konuşmak önemlidir. Ameliyata hazırlık sürecinde ameliyat öncesi gece saçlar şampuan ile yıkanmalıdır. Ameliyat sahası için özel bir saç kesimi gerekmez. Ameliyathanede saç kesilmez veya tıraşlanmaz. Çocuklarda genel anestezi yanında lokal anestezi, yetişkinlerde ise intravenöz sedasyon yanında lokal anestezi tercih edilebilir. Ameliyathanede dış kulak ve dış kulak yolu mutad ameliyat hazırlığı şeklinde temizlenir. Hastanın baş ve yüzü her iki kulak açıkta kalacak şekilde türban yapılarak örtülür. Timpanik membran önünde kan birikmesini önlemek amacıyla dış kulak yoluna paraşüt tampon yerleştirilir. Peroperatif hastaların kulak-mastiod bölge mesafeleri kulak sayvanının en çıkıntılı bölümü olan üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi sabit nokta olarak ölçüldü (Resim 3). 20

21 Resim 3. Sağ kulak sayvanının üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi sabit nokta alınarak kulak-mastoid bölge mesafesinin ölçülmesi. (2) Yeni antiheliksin işaretlenmesi: Arzu edilen antiheliks kıvrımını oluşturmak için diğer yöntemlerde olduğu gibi kulak heliksi hafif bir kuvvet kullanılarak parmak ucu ile arkaya doğru itilir. Oluşan yeni antiheliks kıvrımı kalem ile işaretlenir (Resim 4). Metilen mavisi yardımı ile ön ciltten arka cilde iğne ucu ile geçilerek yeni antiheliks kıvrımı içeride ve kulak arka yüz cildinde işaretlenir. Resim 4. Yeni antiheliksin işaretlenmesi. (Sol) İntraoperatif sağ kulağın görüntüsü. (Orta) Kulak heliksinin hafif bir kuvvet kullanılarak parmak ucu ile arkaya doğru itilmesi. (Sağ) Oluşan yeni antiheliks kıvrımının kalem ile işaretlenmesi. (3) Postauriküler cildin fasülye şeklinde ince tam kat deri grefti olarak eksizyonu: Yapılan kulak arka yüz cildindeki işaretlemeleri ortalayacak şekilde eksize edilecek cilt kalem ile işaretlenir. Cilt diğer yöntemlerdeki fusiform eksizyondan farklı olarak, birbirine paralel iki adet konkav eğri her iki uçta v şeklinde daralarak, iki ucu sivri fasülye şeklinde ince bir tam kat deri grefti olarak eksize edilir (Resim 5). Greft alımı sonrası geride bırakılan dermis esasında flebin içine dahil olan dermisdir. Bu yüzden tam kat deri greftinin mümkün olduğu kadar ince olması, verilen şeklin devamını sağlamada esas sorumlu olan perikondrioadipo-dermal flebin dolaşımının sağlam olması açısından önemlidir. Cilt eksizyonu sonrası hemostaz sağlanır. 21

22 Resim 5. Postauriküler cildin fasülye şeklinde ince tam kat deri grefti olarak eksizyonu. (4) Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kaldırılması: Cilt eksizyonu sonrası, yumuşak doku fasülye tarzındaki çizimin proksimal insizyon hattı boyunca no.15 bistüri ile kesilip perikondrium ortaya konur. Perikondrium çizilerek perikondrium elevatörü yardımı ile perikondrio-adipo-dermal flep yukarı ve aşağıya doğru diseke edilerek eleve edilir (Resim 6). Perikondriumun çizilerek flebe dahil edilmesi aşamasında kıkırdağın yanlışlıkla tam kat kesilmesi, yeni antiheliks kıvrımının keskin sınırlı olmasına ve kıvrım boyunca kıkırdak düzensizliklerinin görülmesine sebep olması açısından önemlidir. Bu konuda özen gösterilmemesi hasta memnuniyetsizliği ve ameliyatın başarısının azalması ile sonuçlanacaktır. Doğal ve yumuşak geçişli bir antiheliks kıvrımı oluşturmak için ve doğal görünümlü bir kulakta bulunan skafa çukurunu yaratmak için perikondrio-adipo- 22

23 dermal flep ameliyat başında antiheliks kıvrımı için yapılan metilen mavisi işaretlemelerinin 2-5 mm distaline kadar eleve edilmelidir. Resim 6. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kaldırılması. (Sol üst) Flebin proksimal insizyon hattı boyunca no.15 bistüri ile kesilmesi (Sağ üst) Perikondriumun ortaya konarak çizilmesi. (Sol alt) Perikondrium elevatörü yardımı ile perikondrio-adipo-dermal flep yukarı ve aşağıya doğru diseke edilmesi. (Sağ alt) Perikondrio-adipo-dermal flebin eleve edilmesi. (5) Postauriküler kas korunarak mastoid bölgenin diseksiyonu: Künt diseksiyon makası ile orta hatda bulunan postauriküler kas korunarak mastoid fasyaya kadar postauriküler bölge diseke edilir (Resim 7). Postauriküler kasın bütünlüğünün korunmasının ve kıkırdağa yapıştığı yerin intakt bırakılmasının, kulağa verilen yeni şeklini idame ettirmesinde katkı sağlayacağı düşünülmektedir. 23

24 Resim 7. Postauriküler kas korunarak mastoid bölgenin diseksiyonu. (6) Yetişkin hastalarda kıkırdağın yüzeyel skoring ile zayıflatılması: Distal pediküllü olarak kaldırılan perikondrio-adipo-dermal flep eleve edilir ve konkal kıkırdağın açıkta kalan arka yüzü birbirini dik kesen çizgiler eşliğinde skorlanarak zayıflatılır (Resim 8). Özellikle yetişkin hasta grubunda kulağa şeklini vermek için flebin mastoid alana sütürasyonu sırasında, skorlama eşliğinde kıkırdağın zayıflatılma işlemi sayesinde daha az dirençle karşılaşılmasına neden olmaktadır. Bu işlem sırasında kıkırdağın tam kat kesilmemesine dikkat edilmeli aksi takdirde iyileşme sonrası yumuşak bir geçiş yerine otoplasti ameliyatı geçirmenin kanıtı olabilecek keskin sınırlı bir kulak elde edilebilir. Çocuk hastalarda yumuşak ve ince olan kıkırdak için zayıflatılma işlemi uygulanmamıştır. 24

25 Resim 8. Yetişkin hastalarda kıkırdağın yüzeyel skoring ile zayıflatılması. (7) Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kalıcı dikişlerle düğüm içeriye bakacak şekilde periostdan geçilerek mastoid fasyaya sütüre edilmesi ve yeni antiheliksin oluşturulması: Flebin uzunluğu cetvel yardımı ile ölçülür. Flebin üstünde üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi ile orta 1/3-alt 1/3 bileşkesi işaretlenir. Bu işaretler perikondrio-adipo-dermal flebi periosttan geçerek mastoid fasyaya tespit edeceğimiz 4/0 yuvarlak prolen kalıcı dikişlerin geçileceği yerleri göstermektedir. Düğüm derin planda kalacak şekilde önce flepten daha sonra periosttan da geçilerek mastoid fasyaya iki adet tespit dikişi düğümlenmeden ayrı ayrı yerlerine konur. Kulak, dikişlerin düğümlenmesiyle, yeni antiheliks kıvrımı boyunca ve skafa çukurluğunu da oluşturarak arkaya doğru tespit edilir (Resim 9,10). 25

26 Resim 9. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin kalıcı dikişlerle düğüm içeriye bakacak şekilde periostdan geçilerek mastoid fasyaya sütüre edilmesi ve yeni antiheliksin oluşturulması. (Sol üst) Flebin üstünde üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi ile orta 1/3-alt 1/3 bileşkelerinin işaretlenmesi. (Sağ üst) Orta 1/3-alt 1/3 bileşkesinden geçilerek düğüm derin planda kalacak şekilde önce flepten daha sonra periosttan da geçilerek mastoid fasyaya birinci dikişin konması. (Sol alt) Üst 1/3-orta 1/3 bileşkesinden geçilerek düğüm derin planda kalacak şekilde önce flepten daha sonra periosttan da geçilerek mastoid fasyaya ikinci dikişin konması. (Sağ alt) Kulak, dikişlerin düğümlenmesiyle, yeni antiheliks kıvrımı boyunca ve skafa çukurluğunu da oluşturarak arkaya doğru tespit edilmesi. Resim 10. Sağ kulağın intraoperatif görüntüsü. (Sol) Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flep uygulanmadan önce. (Sağ) Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flep uygulandıktan sonra. 26

27 (8) Cilt onarımı, pansuman ve bandaj: Cilt 5/0 prolen keskin dikiş ile primer onarılır. Antibiyotikli pomad emdirilmiş gaz tampon ile hazırlanmış mold uçurtma kuyruğu şeklinde kesilip kulağın tüm kıvrımlarına temas edecek şekilde yerleştirilir. Pamuklu ped ile örtülen her iki kulak yapışkanlı elastik bandaj ile hafif baskılı bir şekilde sarılır. C. İSTATİSTİKSEL ÇALIŞMA En az 6 aylık takip süresi olan 13 hastanın (12 bilateral ve 1 unilateral) kulak sayvanlarının üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi sabit nokta alınarak kulak-mastoid bölge mesafelerinin ölçülmesiyle elde edilen verilerle, SPSS (Statistical Package for Social Sciences) v.11,0 yazılımı kullanılarak istatistiksel değerlendirme yapıldı. Aynı hastada her iki kulağa da yapılan işlemin aynı olmasından hareketle kulakların birbirinden bağımsız değişken olarak değerlendirilebileceği düşünüldü. Verilerin normal dağılım gösterdiği kolmogorov smirnov 27

28 testi ile teyit edildi. Toplam 25 kulaktan alınan ölçümler değerlendirilirken niceliksel verilerin karşılaştırılmasında bağımlı gruplarda t testi (paired t testi) kullanıldı. Sonuçlar %95 lik güven aralığında, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi. BULGULAR A. MAKROSKOPİK BULGULAR Hastalar ortalama 8,3 ay takip edildi (2-16 ay). Ameliyat süresi, tekniğin ilk uygulandığı hastalarda her iki kulak için 105 dakika iken daha sonraki hastalarda 60 dakika 28

29 olarak belirlendi (ortalama 72 dakika). Hiçbir hastada hematom, deri nekrozu ve benzeri komplikasyonlar gelişmedi. Hiçbir hastada dikiş ekstrüzyonu görülmedi. Tüm hastalarda oluşturulan yeni heliksin düzgün, doğal görünümlü ve yuvarlak hatlı olduğu ve bu şeklini idame ettirdiği görüldü (Resim 11,12). Kepçe kulak deformitesinin nüksü sadece bir hastada görüldü (kulakların %5,4 ü, hastaların %5 i) ve bu hasta ikinci bir ameliyat olmayı arzu etmedi. Bu hastanın tekniğin uygulandığı ilk hastalardan biri olması sebebiyle, tekniğin öğrenme eğrisine sahip olduğu ve her vakada perikondriumun flebe daha rahat ve hızlı bir şekilde dahil edildiği görüldü. Resim yaşında bayan hastanın takip sırasında sağ yan görünümleri. (Sol) Hastanın preoperatif görünümü. (Sağ) Hastanın postoperatif 6. ay görünümü. Resim yaşında bayan hastanın takip sırasında arkadan görünümleri. (Sol) Hastanın preoperatif görünümü. (Sağ) Hastanın postoperatif 6. ay görünümü. Tüm hastalar preoperatif dönemde, postoperatif 3. ve 10. günlerde, 1., 3. ve 6. aylarda ön, sağ çapraz, sağ yan, arka, sol yan ve sol çapraz olmak üzere toplam 6 yönden 29

30 fotoğraflandı. Hastaların ameliyat sonrası 3., 10. günlerde ve 1. ayda önden görünümlerinde belirgin farklılık gözlenmedi. Postoperatif 1. ay ve 3. ay kontrollerinin arasındaki süreçte, ameliyat sırasında kulak sayvanı üst 1/3 bölgenin açılabilme eğilimine önlem için yapılan over koreksiyonu anlamlı kılan protrüzyonda 1 ile 4 mm arasında değişen artış gözlendi. Postoperatif 3. aydan itibaren, 6 ve 12 ay takip edilen hastaların kontrollerinden elde edilen veriler ışığında protrüzyonda bir artış saptanmadı (Resim 13-15). 30

31 Resim yaşında bayan hastanın takip sırasında önden görünümleri. (Üst sol) Hastanın preoperatif görünümü. (Üst sağ) Hastanın postoperatif 3. gün görünümü. (Orta sol) Hastanın 31

32 postoperatif 10. gün görünümü. (Orta sağ) Hastanın postoperatif 1. ay görünümü. (Alt sol) Hastanın postoperatif 3. ay görünümü. (Alt sağ) Hastanın postoperatif 6. ay görünümü. Re si m yaşında bayan hastanın takip sırasında önden görünümleri. (Üst sol) Hastanın preoperatif görünümü. (Üst sağ) Hastanın postoperatif 3. gün görünümü. (Orta sol) Hastanın postoperatif 10. gün 32

33 görünümü. (Orta sağ) Hastanın postoperatif 1. ay görünümü. (Alt sol) Hastanın postoperatif 3. ay görünümü. (Alt sağ) Hastanın postoperatif 6. ay görünümü. R es i m yaşında erkek hastanın takip sırasında önden görünümleri. (Üst sol) Hastanın preoperatif görünümü. (Üst sağ) Hastanın postoperatif 3. gün görünümü. (Orta sol) Hastanın postoperatif 10. gün 33

34 görünümü. (Orta sağ) Hastanın postoperatif 1. ay görünümü. (Alt sol) Hastanın postoperatif 3. ay görünümü. (Alt sağ) Hastanın postoperatif 6. ay görünümü. B. İSTATİSTİKSEL BULGULAR En az 6 aylık takip süresi olan 13 hastanın (12 bilateral ve 1 unilateral) kulak sayvanlarının üst 1/3-orta 1/3 bileşkesi sabit nokta alınarak kulak-mastoid bölge mesafelerinin preoperatif dönemde, postoperatif 3. ve 10. günlerde, 1., 3. ve 6. aylarda ölçülmesiyle elde edilen veriler paired t testi ile karşılaştırıldı. Veriler aralarında ayrı ayrı karşılaştırıldığında, hastaların klinik seyrine eşlik eden, preoperatif dönem, 1. ay ve 3. ay verileri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık ortaya çıktı (p<0,001)(tablo III). Kulak-mastoid bölge mesafesi ortalamaları preoperatif dönemde 26,6±4,6 mm (min. 20 mm, max. 38 mm) iken, postoperatif 1. ay ölçümlerinde 15,5±3,1 mm (min. 9 mm, max. 23 mm) olarak, postoperatif 3. ayda ise 17,2±3,6 mm (min. 10 mm, max. 26 mm) olarak bulundu. PREOP (mm) POSTOP 1. AY (mm) POSTOP 3. AY (mm) TOPLAM (mm) ORT. (mm) 26,6 15,52 17,24 Hasta No.1 Hasta No.2 Hasta No.3 Hasta No.4 Hasta No.5 Hasta No.6 Hasta No.7 Hasta No.8 Hasta No.9 Hasta No.10 Hasta No.11 Hasta No.12 Hasta No.13 34

35 Tablo III. Kulak-mastoid bölge mesafelerinin preoperatif dönemde, postoperatif 1. ve 3. aylarda ölçülmesiyle elde edilen veriler. TARTIŞMA Kıkırdak insizyonlarının gerekli olduğu otoplasti teknikleri, seyrek görülen komplikasyonlar olsa da, hematom ve enfeksiyona sekonder gelişebilecek deri nekrozu, kıkırdak dokusu yıkımı ve kıkırdakta şekil bozuklukları gibi onarılamaz komplikasyonlarla sonuçlanabilmektedir.38,39 Bu yüzden kıkırdağı koruyan otoplasti teknikleri, kıkırdağı nispeten rahatsız etmedikleri için daha güvenli olarak değerlendirilmektedir. Fakat kıkırdağı kesen otoplasti teknikleri ile karşılaştırıldığında kıkırdağı koruyan tekniklerde kabul edilemeyecek kadar yüksek nüks oranları bildirilmiştir (Tablo IV). Dikiş ekstrüzyonu ve gömülü dikişlere bağlı duyulan ağrı ek bir problem olarak gözükmektedi Tüm bu problemler, kıkırdak koruyucu tekniklerin iyileştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Otoplasti Kıkırdak insizyonu yapılan Kıkırdağı koruyan Nüks (%) Dikiş erozyonu (%) Deri nekrozu (%) Hematom (%) Kanama (%) 9,9 0 Önemsiz Önemsiz 8 4,4 0 0,6 0,4 2, ,4 Önemsiz Önemsiz 5 Önemsiz 12,7 0 1,7 3,4 Önemsiz Mustardé 0 4,6 - Önemsiz 2,2 Mustardé Mustardé ve Furnas 24, Önemsiz Önemsiz Önemsiz 135 Mustardé 12,3 Önemsiz Önemsiz Önemsiz Önemsiz 55 Mustardé ve Furnas 6,6 8,4 - Önemsiz 0,8 Yıl Hasta sayısı Chongchet Jeffery Yazar Tan Caouette L. ve ark. Calder ve Naasan Attwood ve Evans Tan Rigg Minderjahn ve ark. Adamson ve ark. Yöntem Ön yüz Skorlama Ön yüz Skorlama Ön yüz Skorlama Ön yüz Skorlama Ön yüz Skorlama Tablo IV. Kıkırdak insizyonu yapılan ve kıkırdağı koruyan otoplasti teknikleriyle yayınlanmış serilerde komplikasyon oranları. 35

36 Primer otoplasti tekniği olarak uygulamış olduğumuz tekniğin uzun süreli sonuçlarının dayanağı yara iyileşmesi, flep fizyolojisi ve biyomekanik in ana hatlarını oluşturan kavramlardır. Kulak kıkırdağının biyomekaniksel hafızası kepçe kulak deformitesinin düzeltilmesinde önem arz eder. Perikondrio-adipo-dermal flebin sütür tekniklerine göre bir avantajı kulak geriye doğru yatırıldığında oluşacak gerilimin daha geniş bir alana dağılarak yayılabilmesidir. Perikondrio-adipo-dermal flep tüm heliks kenarı boyunca devamlı olduğu için, bu teknikle yapılan onarımda kulak kıkırdağı geri itilirken ortaya çıkan gerilim örnek olarak Mustardé dikiş tekniğinde kullanılan 3 adet dikişin yerine tüm flebe dağılmaktadır. 17 Bu sayede kulağın verilen pozisyonda sabit durmasını sağlayan flebin herhangi bir bölümüne kıkırdak yapının uyguladığı kuvvet daha az olmaktadır. Kulak heliks kenarı boyunca devamlılığı olması nedeniyle kulağın arkaya doğru sajital planda hareket etmesini sağlayan perikondrio-adipo-dermal flep, bu hareketle hem konkomastoid açının hem de konkoskafal açının düzeltilmesini sağlamaktadır (Resim 16). Perikondrio-adipo-dermal flebi yerinde tutan kalıcı dikişlere ek olarak, onarımın kuvvetini ve dayanırlığını daha da arttıracak birçok alanda ve farklı doku tabakaları arasında skar oluşumu gerçekleşmektedir. Skar dokusu şu farklı 4 doku arasında oluşmaktadır; a) kıkırdak ve perikondrio-adipo-dermal flep arasında, b) perikondrio-adipo-dermal flep ile sütüre edildiği mastoid fasya arasında, c) perikondrio-adipo-dermal flep ve d) komşu subkütan yumuşak doku arasında ve perikondrio-adipo-dermal flep ile deri arasında şeklinde sıralanabilir. Onarımın kuvvetini arttırdığını düşündüren bir başka faktör ise perikondrioadipo-dermal flebin kaldırıldığı köşede perikodrium ile kıkırdak yüzey arasında oluşacağı Weinzweig ve ark.44 tarafından savunulan neokondrojenezdir. Weinzweig ve ark. tarafından tavşanlarda yapılan çalışmada perikondrial sıyırma işleminin kartilajenöz proliferasyona neden olduğu gösterilmiştir. Ön yüzdeki perikondriumun sıyrıldığı Stenstrom tekniğinin kullanıldığı tavşan kulaklarında antihelikal kıvrımın oluşturulduğu konveks yüzde, bu 36

37 kıvrımın devamlılığını sağlayan bir fibrokartilajenöz şapka adını verdikleri bir yapı oluştuğunu belirtmişlerdir. Perikondriumun kaldırılmasıyla oluşacak neokondrojenez sayesinde, antihelikal kıvrımın yeni şeklini uzun zaman idame ettireceği ve perikondrioadipo-dermal flep tekniği ile ameliyat masasında alınan sonucun uzun süreli ve dayanıklı olacağı düşünülmektedir. Resim 16. A. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flebin yeni oluşacak antiheliks kıvrımının 2-5 mm distaline kadar eleve edilmesi. B. Kulağın sajital planda arkaya doğru hareket etmesini sağlayan ve heliks kenarı boyunca devamlılığı olan perikondrio-adipo-dermal flebin bu hareketle hem konkomastoid açıyı hem de konkoskafal açıyı düzeltmesi. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flep ile kepçe kulak deformitesi onarımı uyguladığımız tüm hastalarda oluşturulan yeni heliksin düzgün, doğal görünümlü ve yuvarlak 37

38 hatlı olduğu görüldü. Hiçbir hastada dikiş ekstrüzyonu görülmedi. Kepçe kulak deformitesinin nüksü sadece bir hastada görüldü (kulakların % 5,4 ü, hastaların % 5 i) ve bu hasta ikinci bir ameliyat olmayı arzu etmedi. Mustardé nin posterior sütür tekniğini ve Stenstrom un ön yüzü skorlayan tekniğini karşılaştıran Tan ın42 retrospektif çalışmasında, estetik sonuçlar hakkındaki hasta memnuniyeti açısından iki grup aynı olsa da, Mustardé yöntemi kullanılan kulaklar iki kat daha fazla yeniden opere edilmişlerdir (% 24,4 e % 9,9). Tan, dikişlerin varlığı nedeniyle ortaya çıkan sinus oluşumu ve yara enfeksiyonu komplikasyonlarının % 15 oranında görüldüğünü belirtmiştir. Mustardé kendi tekniği ile alakalı kendisi iki çalışma yayınlamıştır. İlki, 1967 de, 10 yıllık süreçte yaptığı 264 kulağı kapsamaktadır olgu antiheliks kıvrımında oluşan bükülme, kıkırdağı kesen dikişler, sinüs oluşumu, kepçe kulak deformitesinin nüksü ve antitragus ve lobülün horizontal planda projeksiyonlarının artması gibi nedenlerle bekleneni karşılamayan olarak nitelendirilmişlerdir yılında, 20 yıllık süreç içerisinde yaptığı 600 kulağı kapsayan ikinci çalışmada ise dikiş ekstrüzyonunu % 0 oranında, sinus oluşumunu % 0,01 oranında, ve yeniden operasyonu % 0,02 oranında bildirmiştir.46 Spira ve Hardy ise Mustardé tekniğiyle kendi deneyimlerini aktarmış ve aynı başarılı sonuçları alamadıklarını, minör komplikasyon sayılarının daha fazla olduğunu ve parsiyel nüks oranlarının yüksek olduğunu belirtmişlerdir.47 Bir başka çalışmada ise Hyckel ve ark.48, Mustardé ve Converse tekniklerini karşılaştırmış ve objektif veya subjektif bir fark bulamadıklarını bildirmişlerdir. Heftner49, Stenstrom tekniği ile yapılan kepçe kulak onarımlarında hasta memnuniyetini test etmiş ve hastaların % 89 unun çok memnun veya memnun olduklarını tespit etmiştir. Heftner ayrıca hastaların % 81 inde Stenstrom tekniğinin yuvarlak hatlı ve doğal görünümlü bir antihelikal kıvrım oluşturduğunu bildirmiştir. Calder ve Naasan50 ise Stenstrom tekniği uygulanan 562 hastada % 16,6 komplikasyon (enfeksiyon, keloid oluşumu, kanama ve ön yüz deri nekrozu) oranı bildirmiş ve 12 aylık takip sonrası nüks oranlarını % 8 olarak belirtmişlerdir. Distal bazlı perikondrio-adipo-dermal flep ile onarım 38

39 yapılan hasta grubumuzda hiçbir hastada hematom, deri nekrozu ve benzeri komplikasyonlar gelişmedi. Bu tür komplikasyonların hiç görülmemesi ön yüz kulak derisinin alttaki kıkırdaktan diseke edilmemesi dolayısıyla ön yüz kulak cildinin dolaşımının bozulmaması ve hematom oluşma riskinin azaltılması ile açıklanabilir. Adamson ve ark kulakta uyguladıkları konkal geriye alma ve antihelikal dikiş koyma deneyimlerini ortalama 6 aylık takip sonrası bildirmişler ve kıkırdak koruyucu teknikle karşılaştırıldığında kıkırdağı kesen teknikle onarım uygulanan hastalarda daha yüksek revizyon oranı tespit etmişlerdir. Kulağın orta ve alt 1/3 bölgelerinde açılma görülmezken, kulak üst 1/3 bölgesinde ilk onarımın % 40 ı kadar bir açılma gördüklerini ve bunun da hastaların % 6,5 inde revizyon gerektirdiğini belirtmişlerdir. Adamson ve ark. bu üst bölgedeki açılmaya engel olmak için triangular fossa-temporal fasya dikişlerinin eklenmesini önermişlerdir. Distal pediküllü perikondrio-adipo-dermal flep ile kepçe kulak deformitesi onarımı uyguladığımız tüm hastaların postoperatif 1. ay ve 3. ay kontrollerinin arasındaki süreçte, ameliyat sırasında kulak sayvanı üst 1/3 bölgenin açılabilme eğilimine önlem için yapılan over koreksiyonu anlamlı kılan protrüzyonda 1 ile 4 mm arasında değişen artış gözlendi. Postoperatif 3. aydan itibaren, 6 ve 12 ay takip edilen hastaların kontrollerinden elde edilen veriler ışığında protrüzyonda bir artış saptanmadı. Mustardé, Furnas ve triangular fossa-temporal fasya dikiş tekniklerinin kombine edilerek kıkırdak koruyucu otoplasti uygulanan hastalarda, Messner ve Crysdale51, üst 1/3 bölgede nüks görüldüğünü bildirmişlerdir. Hastaların 1/3 ünde kulakların son görünümleri preoperatif dönemdeki şekillerine geri dönmüşler, diğer 1/3 ünde ise preoperatif ve postoperatif şekilleri arasında sonuçlanmıştır. Bu sonuçlara rağmen hastaların % 85 i memnun olduklarını belirtmişlerdir. Messner ve Crysdale aynı çalışmada, yüksekliği 5 cm i geçmeyen küçük kulakların verilen şekli koruduğunu, büyük kulakların ise eski hallerine dönmeye daha eğilimli olduğunu vurgulamışlardır. 39

40 Üst 1/3 bölgede görülen projeksiyon artışı Georgiade ve ark.12 tarafından da bildirilmiştir. Bu problemin çözümü için üst helikal bölgeye skorlama işleminin eklenmesi gerektiğini ve ek olarak posterior bölgeye konacak vertikal matress tarzı dikişin daha yukarı seviyede konması gerektiğini savunmuşlardır. Webster ise üst 1/3 bölge için postoperatif dönemdeki değişiklikleri dengelemek adına fazla düzeltme (over correction) önermiştir. Kepçe kulak deformitesi onarımının psikolojik ve sosyal sonuçlarını Bradbury ve ark. 4 değerlendirmiş ve 12 ay takip edilen çocukların % 90 ında genel durumlarında iyileşme tespit etmişlerdir. Preoperatif dönemde yaşanacak stres nasıl kepçe kulak deformitesinin derecesi ile bağlantılı değilse, postoperatif dönemde yaşanacak memnuniyetin cerrahi onarımın kalitesine bağlanamayacağını belirtmişlerdir. Bradbury ve ark. herhangi bir operasyondan önce sosyal izolasyon veya belirgin stres bozukluğu gösteren her çocuğun psikolojik değerlendirilmesinin yapılıp destek alması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu bulgular ışığında, kepçe kulak deformitesini düzeltme ameliyatının, çocuk hastanın gelecekteki ruhsal yaşamı açısından profilaktik bir ameliyat olduğunu söylemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. 40

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 5.Hafta (13-17 / 10 / 2014) 1.KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ 2.)YARA KAPATMADA GEÇİCİ ÖRTÜLER 3.)DESTEK SAĞLAYAN YÖNTEMLER Slayt No: 7

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ PRC 29 PLASTİK REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ Dr. İbrahim VARGEL / 1 Dr. Tarık ÇAVUŞOĞLU/2 Dr. İlker YAZICI /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS PRC 7001 ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ TEZ DANIŞMANLIĞI Danışman

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. REKTOVAGİNAL FİSTÜL Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. KLİNİK-TANI: Vagenden gaz ve gaita gelmesi en

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Dr. Lütfi Eroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi Anabilim Dalı Mastektomi ile ilgili ameliyatların tarihsel süreci

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 AŞAMALI TENDON ONARIM AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Ön kolda bulunan kaslar tendon adı verilen kirişler aracılığıyla kemiklere bağlanır ve el ve parmakları

Detaylı

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME KÜÇÜLTME VE DİKLEŞTİRME MEME KÜÇÜLTME Meme küçültme ameliyatı, kadının dış görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik bir ameliyat gibi bilinmekle

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Saç Ekimi BR.HLİ.050

Saç Ekimi BR.HLİ.050 Saç Ekimi Saçlarınızda ciddi bir azalma mı söz konusu? Saçlı bölgenin giderek azaldığını hissetmenizin yanı sıra çevrenizde de fark edilmeye mi başlandı? Bazıları dalga mı geçiyor? Hiç canınızı sıkmayın.

Detaylı

Mide Tümörleri Sempozyumu

Mide Tümörleri Sempozyumu Mide Tümörleri Sempozyumu Lokal İleri Hastalıkta Neoadjuvan Radyoterapi ve İORT Prof. Dr. Ahmet KİZİR İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü 17 Aralık 2004 İstanbul Neoadjuvan Radyoterapi Amaç : Lokal ileri hastalıkla

Detaylı

OTOPLASTİDE EKSTERNAL KONTİNÜ SÜTÜR UYGULAMASI *

OTOPLASTİDE EKSTERNAL KONTİNÜ SÜTÜR UYGULAMASI * UYGULAMASI * Adnan UZUNtSMAİL Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabitim Dalı ÖZET Kepçekulak deformitesinin komponentlerinden biri olan antiheliksin yeniden şekillendirilmesinde

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 SİNDAKTİLİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Tanı:Sindaktili, elde ve bazen ayakta iki veya daha fazla parmak arasında perde oluşması veya tamamen birbirlerine

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü Doküman No: ENF.TL.11 Yayın Tarihi:19.11.2008 Revizyon Tarihi: 27.03.2013 Revizyon No: 02 Sayfa: 1 / 9 GENEL İLKELER : Cerrahide profilaktik antibiyotik kullanımının genel kabul gören bazı temel prensipleri

Detaylı

15 Soruda Rinoplasti!

15 Soruda Rinoplasti! 15 Soruda Rinoplasti! 15 Soruda Rinoplasti! Op. Dr. Hüseyin Kandulu 10 Soruda Rinoplasti 1. Güncelleme Rinoplasti Nedir?... 4 Septorinoplasti nedir?... 4 Rinoplastide hedef nedir?... 4 Rinoplasti sonrası

Detaylı

Primer ve sekonder Tendon onarımları

Primer ve sekonder Tendon onarımları GATA Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD. Primer ve sekonder Tendon onarımları Doç. Dr. Fatih ZOR SUNU PLANI Preoperatif değerlendirme Onarım ilkeleri Temel prensipler Zonlara göre onarımlar Sekonder

Detaylı

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor.

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor. Kepçe kulak genellikle olması gerekenden daha büyük kulak olarak algılanır. Hâlbuki çok doğru değil. Kepçe kulakları olan bir insan ile normal kulakları olan bir insanın aslında kulak büyüklüğü olarak

Detaylı

İKİ YILLIK OTOPLASTİ DENEYİMİ VE SONUÇLARIMIZ

İKİ YILLIK OTOPLASTİ DENEYİMİ VE SONUÇLARIMIZ ARAŞTIRMA İKİ YILLIK OTOPLASTİ DENEYİMİ VE SONUÇLARIMIZ Dr. Hakan CINCIK, Dr. Evren ERKUL, Dr. Engin ÇEKİN, Dr. Salim DOĞRU, Dr. Atila GÜNGÖR, Dr. Ethem POYRAZOĞLU, Dr. Hasan CANDAN GATA Haydarpaşa Eğitim

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK Diferansiye tiroid kanserlerinde cerrahi, tedavinin en önemli basamağıdır, daha sonra adjuvan

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

Ameliyathane Ortamı Ekip Üyeleri ve Organizasyon. Prof Dr. Hasan Besim Genel Cerrahi AD

Ameliyathane Ortamı Ekip Üyeleri ve Organizasyon. Prof Dr. Hasan Besim Genel Cerrahi AD Ameliyathane Ortamı Ekip Üyeleri ve Organizasyon Prof Dr. Hasan Besim Genel Cerrahi AD Hasta cerrahi bir tedavi uygulanacağı zaman ameliyathane ekibi tedaviyi tümü ile devralır Operasyon sırasınca hastanın

Detaylı

Kepçe kulak deformitesinde cerrahi yaklafl m ve sonuçlar m z

Kepçe kulak deformitesinde cerrahi yaklafl m ve sonuçlar m z TKBBV 2009 Gelifl tarihi / Received: Aral k / December 15, 2008 Düzelti sonras kabul tarihi / Accepted after revision: Nisan /April 29, 2009 Online yay n tarihi / Published online: A ustos / August 6,

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

ANTEIS INJECTION PEN

ANTEIS INJECTION PEN ANTEIS INJECTION PEN ANTEIS INJECTION PEN NEDİR? Anteis in HA ürünlerinin lokal enjeksiyonu için geliştirilmiş elektronik bir enjeksiyon sistemidir. Estetik uygulamacılara Hastalar için uygulama konfor

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi Spontan Foot Drop (Düşük k Ayak) Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi Dr. Mustafa Akgün, Dr. Zehra Akgün, Dr. Christoph Garner Mentamove Merkezi Bursa Türkiye Keywords: Lumbar Disc Disease, Foot Drop,

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI Endovenöz Radyofrekans Ablasyon Varis ve venöz yetersizlik toplumda en sık görülen belki de bu nedenle kanıksanabilen ciddi bir hastalıktır.venöz yetersizliğin ana nedeni

Detaylı

Sadece Sütürleme Yöntemi ile Elde Ettiğimiz Otoplasti Sonuçlarımız

Sadece Sütürleme Yöntemi ile Elde Ettiğimiz Otoplasti Sonuçlarımız J Kartal TR 2011;22(1):15-19 doi: 10.5505/jkartaltr.2011.27167 ORİJİNAL ÇALIŞMA ORIGINAL ARTICLE Sadece Sütürleme Yöntemi ile Elde Ettiğimiz Otoplasti Sonuçlarımız Our Otoplasty Results with Suture-only

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

Ders Yılı Dönem-V Plastik Cerrahi Staj Programı

Ders Yılı Dönem-V Plastik Cerrahi Staj Programı 2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Plastik Cerrahi Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 PLASTİK, REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM YILI DÖNEM IV PLASTİK, REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ STAJ EĞİTİM PROGRAMI

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM YILI DÖNEM IV PLASTİK, REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ STAJ EĞİTİM PROGRAMI 2017-2018 EĞİTİM YILI DÖNEM IV PLASTİK, REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ STAJ EĞİTİM PROGRAMI Eğitim Baş koordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 BRAKİAL PLEKSUS ONARIM AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Tanı: Omurilikten çıkan sinirler boyun bölgesinde oldukça karmaşık bir ağ sistemi oluşturduktan

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi İçerik Planı Meme Cerrahisi Meme Cerrahisinde Pre Operatif Hemşirelik Bakımı Meme Cerrahisinde

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 DUDAK DAMAK YARIĞI AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Yöntem: GENEL BİLGİ Çocuğun doğmasından uzun bir süre önce, gelişimin ilk haftalarında, dudağın sol

Detaylı

KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ

KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ TM KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ KULLANMA TALİMATI Türkiye Yetkili Satış ve Dağıtıcısı Eko-Zon Halk Sağlığı ve Çevre Danışmanlığı www.eko-zon.com.tr TM AÇIKLAMA: itclamp TM cerrahi müdahale yapılıncaya

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

Otoplasti: Helikal kartilaj anterior insizyonu ve konkal rezeksiyon tekni i ile sonuçlar m z

Otoplasti: Helikal kartilaj anterior insizyonu ve konkal rezeksiyon tekni i ile sonuçlar m z TKBBV 2009 Gelifl tarihi / Received: Ekim / October 6, 2008 Düzelti sonras kabul tarihi / Accepted after revision: Mart / March 20, 2009 Online yay n tarihi / Published online: Haziran / June 9, 2009 doi:

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, pankreasımda iltihabi kist

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ KALICI KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ KALICI KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ KALICI KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:.....

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 SERBEST DOKU AKTARIMI AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem Mikrocerrahi ile serbest doku aktarımı, kaza, kanser cerrahisi, radyoterapi yanıkları, yanık

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 1/6 1.AMAÇ; 1.1.Yatışına karar verilmiş veya ücret bilgisi almak isteyen hastalara ameliyat ve tedavi fiyatları ile ilgili bilgi vererek, taburcu aşamasında

Detaylı

- Bodylogic Sistemi hastalarınız için uygun çapta, projeksiyonda ve hacim ölçülerindeki doğru meme protezini seçmenize yardımcı olur.

- Bodylogic Sistemi hastalarınız için uygun çapta, projeksiyonda ve hacim ölçülerindeki doğru meme protezini seçmenize yardımcı olur. HASTA KONSÜLTASYONU - Bodylogic Sistemi hastalarınız için uygun çapta, projeksiyonda ve hacim ölçülerindeki doğru meme protezini seçmenize yardımcı olur. Ayrıca, hastanın göğüs duvarı ve meme özelliklerine

Detaylı

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Prof.Dr. Batuhan Özay İstanbul MedicineHospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Kapak hastalıkları hastalığın başvuru anındaki ciddiyeti ve hasta profiline

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı? Sayfa Sayısı 1 / 5 HASTANIN ADI VE SOYADI: PROTOKOL NO: DOĞUM TARİHİ: YATIŞ TARİHİ: ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var

Detaylı

SEROMA, ENFEKSİYON, FLEP NEKROZU

SEROMA, ENFEKSİYON, FLEP NEKROZU SEROMA, ENFEKSİYON, FLEP NEKROZU Dr. Kerim Bora YILMAZ MEME KANSERİ TEDAVİSİ KOMPLİKASYONLARI KURSU 2 Nisan 2016, Ankara 1 Seroma Meme cerrahisi sonrası en sık komplikasyon Mastektomi / MKC sonrası cilt

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi Giriş-Amaç RLS (rekürren laringeal sinir) paralizisi

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DR. GÜLİZ UYAR GÜLEÇ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TıP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON H. VE KLİNİK MİK. AD- AYDIN UDAİS 2014 Giriş Diyabetin en sık ve ciddi

Detaylı

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ Diz eklemi çepeçevre bağlarla desteklenen ve cildin altında kaslarla çevrili olmadığı için de travmaya son derece açık olan bir eklemdir. Diz ekleminde kayma, menteşe ve dönme

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 DAMAK YARIĞI AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Yöntem: DAMAK YARIĞI CERRAHİ TEDAVİSİ BİLGİLENDİRME FORMU Çocuğun doğmasından uzun bir süre önce, gelişimin

Detaylı

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI KODU: KLN.TL.12 YAYINLAMA TARİHİ: 21.04.2014 REVİZYON TARİHİ: 00 REVİZYON NO: 00 SAYFA SAYISI:05 1. AMAÇ: Bu

Detaylı

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ Dr. Fulya YAYLACIOĞLU TUNCAY Doç. Dr. Onur KONUK GÜTF GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İÇERİK NAZOLAKRİMAL SİSTEM -ANATOMİSİ -EMBRİYOLOJİSİ

Detaylı

PARATİRO DAHA MI İYİ? Şafak Gökhan. Genel Cerrahi AD, *ÖÇ* kanı ve **Plastik ve Rekonstrüktif. ktif Cerrahi AD İzmir

PARATİRO DAHA MI İYİ? Şafak Gökhan. Genel Cerrahi AD, *ÖÇ* kanı ve **Plastik ve Rekonstrüktif. ktif Cerrahi AD İzmir MİNİMAL MAL İNVAZİV PARATİRO ROİDEKTOMİNİN KOZMETİK K SONUÇLARI DAHA MI İYİ? Şafak Öztürk, Ozer Makay,, Ayşe e Kenger*, Övünç Aldemir**, Gökhan İçöz,, Mahir Akyıld ldız,, Mustafa Yılmaz, Y Enis Yetkin

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi,

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 SİNİR GREFTİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Yöntem: Sinirler, beyinden gelen uyarıları ileterek el ve parmak hareketlerinin düzenlenmesi ve bu bölgelerin

Detaylı

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM 5- YARALANMALARDA İLKYARDIM YARALANMALARDA İLKYARDIM Yara nedir? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.

Detaylı

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme A.Cem Dural 1, Cevher Akarsu 1, İlhan Gök 1, Aysel Koyuncu

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PLASTĠK REKONSTRÜKTĠF VE ESTETĠK CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PLASTĠK REKONSTRÜKTĠF VE ESTETĠK CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PLASTĠK REKONSTRÜKTĠF VE ESTETĠK CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU Bölüm Yıl/yarıyıl 2010-2011 Dersin adı Ders düzeyi (önlisans, lisans,vb) Dersin türü

Detaylı

AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR

AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR DOÇ. DR. MEHMET KARAKOÇ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR AD. Diyarbakır 30.10.2013 1 YARDIMCI CİHAZLAR Mobilitenin sağlanması rehabilitasyonun en önemli hedeflerinden

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

LASIK ONAM FORMU. LASIK alternatifleri

LASIK ONAM FORMU. LASIK alternatifleri LASIK ONAM FORMU LASIK olarak bilinen operasyonun gerçekleşmesini sağlayan excimer laser ve mikrokeratom cihazları hakkında bilgilendirme formunu okumaktasınız. LASIK myopiyi düzeltmenin yöntemlerinden

Detaylı

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi Tarihçe Tarihsel olarak ilk extrakorporeal dolaşım ve kardiyopulmoner bypas(kbp)larda prime volumu

Detaylı

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından safra yollarımda tümör

Detaylı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 PREOPERATİF BAKIM ve Hazırlık 2 Genel olarak, planlanmış ameliyat için hazırlık üç aşamada uygulanır: Hastanın

Detaylı

Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri

Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri Volkan Doğru, Muhittin Yaprak, Direnç Yiğit, Alaaddin Aydın, Aybala Koptur, Cumhur Arıcı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi,, Antalya Antalya

Detaylı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Travma; ani olarak dıştan mekanik bir etki sonucu meydana gelen, sağlığı tehdit eden, fiziksel ve ruhsal hasarlara yol açan bir olaydır.

Detaylı

Kepçe Kulak Cerrahi Tedavisi: 108 Hastada 5 Yıllık Klinik Deneyim Surgical Treatment of Prominent Ear: 5-Year Clinical Experience in 108 Patients

Kepçe Kulak Cerrahi Tedavisi: 108 Hastada 5 Yıllık Klinik Deneyim Surgical Treatment of Prominent Ear: 5-Year Clinical Experience in 108 Patients Özgün Araştırma / Original Article DOI: 10.5152/TurkJPlastSurg.2017.2098 12 Öz Kepçe Kulak Cerrahi Tedavisi: 108 Hastada 5 Yıllık Klinik Deneyim Surgical Treatment of Prominent Ear: 5-Year Clinical Experience

Detaylı

Aşağıda imzası olan ben... Doktor... ile görüştüm. Şikayetlerimin,... beklentilerimin,... olduğunu doktoruma ifade ettim.

Aşağıda imzası olan ben... Doktor... ile görüştüm. Şikayetlerimin,... beklentilerimin,... olduğunu doktoruma ifade ettim. Bilgilendirilmiş Hasta Ameliyat Onam Formu RİNOPLASTİ Tarih:.../.../... Aşağıda imzası olan ben... Doktor... ile görüştüm. Şikayetlerimin,... beklentilerimin,... olduğunu doktoruma ifade ettim. Doktorum,

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 REPLANTASYON AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat..... Replantasyon, cerrahi travma sonrası kopan el, ayak, kulak, penis, el parmağı veya ayak parmağı gibi vücudun

Detaylı

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU Ürolojik cerrahi daha kompleks ve oldukça fazla mükemmeli hedefleme yolunda gelişmesini

Detaylı

Yaralanmalar. Bölüm 5

Yaralanmalar. Bölüm 5 Yaralanmalar Bölüm 5 Kapsam: Yara nedir? Kaç çeşit yara vardır? Yaraların ortak belirtileri nelerdir? Yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır? Ciddi yaralanmalar nelerdir? Ciddi yaralanmalarda ilkyardım

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı