T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ YAPILAN HASTALARDA EGZERSİZ İLE BİRLİKTE UYGULANAN ELEKTRİK STİMULASYONUNUN SADECE EGZERSİZ PROGRAMINA ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASI Uzmanlık Tezi Dr. Elif Ünal İstanbul 2007

2 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.KLİNİK KLİNİK ŞEFİ DR. NURDAN PAKER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ YAPILAN HASTALARDA EGZERSİZ İLE BİRLİKTE UYGULANAN ELEKTRİK STİMULASYONUNUN SADECE EGZERSİZ PROGRAMINA ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASI Uzmanlık Tezi Dr. Elif Ünal TEZ DANIŞMANI DR. NURDAN PAKER 2.KLİNİK ŞEFİ İstanbul 2007 II

3 Çağdaş şekilde eğitimimi sağlayan ve tez çalışmamda yardımlarını esirgemeyen Klinik şefim Dr. Nurdan Paker e, Şef Muavinim Dr. Derya Soy a, kliniğimiz uzman doktorlarına, eğitimime katkılarından dolayı hastanemiz klinik şefleri Dr. Belgin Erhan, başhekimimiz Dr. Kadriye Öneş e, hastaların operasyonunu yapan Op. Dr. Melih Boyacıoğlu, Op. Dr. Ünsal Ünlü, Op. Dr. Burhan Can ve Op. Dr. Zafer Bektaş a, egzersiz sırasında yardımlarından dolayı Fzt. Hakan Çelik e, çalışmamın istatistiklerini yapan Dr. Metin Erbil e ve tüm hastane personeline teşekkür ederim. III

4 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ VE AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER 2 3. GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ ÖZET KAYNAKLAR EKLER 78 IV

5 1 1.GİRİŞ ve AMAÇ Osteoartrit eklem kıkırdağı ile subkondral kemikte yapım ve yıkım olaylarındaki dengenin bozulması sonucu gelişen dinamik bir hastalık sürecidir. 65 yaş üzerindeki yetişkinlerin yaklaşık 2/3 ünü etkiler ve disabiliteye neden olur. Diz osteoartriti ağrı ve fonksiyon kaybına neden olarak yaşam kalitesinde bozulmaya yol açar. Tedavisinde amaç ağrıyı azaltmak, eklem fonksiyonlarını ve deformiteleri düzeltmek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Medikal ve fizik tedavi gibi konservatif yaklaşımların yetersiz kaldığı,osteotomi ve debridman gibi cerrahi girişimlerden sonuç alınamayan hastalarda en sık uygulanan yöntem total diz artroplastisidir. Ortalama yaşam süresinin uzaması, yaşla birlikte osteoartrit görülme sıklığının artması ve protez cerrahisindeki gelişmeler nedeniyle total eklem protezi uygulamaları giderek artmaktadır. Hastalarda cerrahi sonrası dizde ağrı ve hareket kısıtlılığı görülebilir. Operasyonu takiben eklem hareket açıklığı ve kuadriseps kas gücü azalabilir, fonksiyonları kısıtlanabilir ve günlük yaşam aktivitelerini yapmakta zorluk olabilir. Bu nedenle cerrahi sonrası hastaların günlük yaşam aktivitelerine daha kısa sürede dönmeleri için rehabilitasyon uygulamaları yararlı olur. Total diz artroplastisi sonrası postoperatif rehabilitasyonun amacı semptomları gidermek, fonksiyonları düzeltmek ve daha sonra oluşabilecek komplikasyonları engellemektir.yaptığımız literatür taramasında çoğunlukla artroplasti sonrası eklem mekaniğindeki düzelmeler, postoperatif komplikasyonlar, mortalite ve revizyon oranlarının değerlendirildiği görülmüştür.daha önceki çalışmaların çoğunda eklem replasmanı yapılan hastalarda sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinde iyileşme olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmanın esas amacı total diz artroplastisi sonrası klasik rehabilitasyon protokolüne ek olarak nöromuskuler elektirik stimülasyonunun ağrı, fonksiyon ve yaşam kalitesi üzerine olan etkilerinin, sadece egzersiz uygulanan grubun sonuçları ile karşılaştırılmasıdır.

6 2 2.GENEL BİLGİLER 2.1. DİZİN FONKSİYONEL ANATOMİSİ A. Kemik Yapı Femur Konveks eklem yüzünü femur kondilleri oluşturur kondiller hem sagital hem de transvers yönde konvekstirler. Lateralden bakıldığında arka taraf daha konvekstir ve küremsi bir şekildedir.kondillerin yüzleri önde oval, arkada ise daireseldir.bu şekil ekstansiyonda stabiliteyi, fleksiyonda ise hareket açıklığının artmasını ve rotasyon hareketlerinin yapılabilmesini sağlar.kondiller büyüklük ve şekil açısından asimetriktirler.medial femoral kondil daha büyük ve eğriliği daha simetriktir ve uzun aksı sagittal düzlemle 22 lik açı yapar. Lateral kondilin uzun aksı medial kondile göre daha uzundur ve vertikal planda yerleşmiştir.bu yapı diz biomekaniği açısından çok önemlidir.kondiller sagittal planda eksantirik yerleştiğinden ekstansiyonda bağlar gerilir, fleksiyonda ise gevşer(1,2). Tibia Konkav eklem yüzü tibia kondilleri üzerindedir. Eminentia interkondilaris ile eklem yüzü ikiye ayrılır. Medial eklem yüzü oval, daha büyük ve daha konkavdır. Lateral eklem yüzü daha küçük, daha konveks ve hemen hemen yuvarlaktır. Her iki eklem yüzü de tibia cismine göre 8-10 lik bir posterior eğim gösterir. Eminentia interkondilarisin önündeki anterior interkondiler fossada önden arkaya doğru medial menisküs ön boynuzu, ön çapraz bağ ve lateral menisküs ön boynuzu bulunur. Posterior interkondiler fossada ise önden arkaya medial menisküs arka boynuzu, lateral menisküs arka boynuzu ve arka çapraz bağ bulunur.tam ekstansiyonda tibial eminentialar femoral interkondiler çentiğe yerleşerek eklemi kilitler.böylece rotasyon hareketleri yapılamazlar(1-3).

7 3 Patella Patella ekstansör mekanizma içerisinde kuadriseps ve patellar tendon arasında yer alan vücudun en büyük sesamoid kemiğidir.patella eklem yüzeyi vertikal bir krista ile medial ve lateral fasetlere ayrılmıştır.medial faset daha küçük ve hafif konvekstir.lateral faset patellar yüzeyin 2/3 ünü oluşturur, sagital planda konveks, koronal planda konkavdır.patella ile femur arasındaki eklem yüzleri tam bir uyum içinde değildir.patella ile femur arasındaki temas yüzeyi hiçbir zaman patella eklem yüzeyinin 1/3 ünden fazla olmaz.en fazla temas diz 45 fleksiyonda iken olur.tam ekstansiyonda medial ve lateral fasetlerin alt kısmı femoral oluğun üst kısmı ile temas eder.diz 90 fleksiyonda temas alanı medial ve lateral fasetlerin üst kısmına kayar(1-3) B.Diz ekleminin menisküs yapıları Menisküsler tibianın eklem yüzeylerini derinleştiren, femur kondilleri ile daha uyumlu eklem yapmasını sağlayan fibrokartilajinoz yapılardır.tibia eklem yüzlerinin periferik olarak 2/3 ünü kaplar.menisküsler temas yüzleri arasındaki eşitsizliği kompanze ederken eklem arasındaki boşluğu doldurarak, hareket genişliğini artırır ve basıncın eşit dağılmasını sağlarlar.femurdan tibiaya aktarılan yükün ekstansiyonda en az % 50 si, diz 90 fleksiyonda iken en az % 85 i menisküsler üzerinden aktarılır.menisküslerin dış kenarı kalın ve konvekstir ve fibröz kapsülle kaynaşmıştır.iç kenarı serbest ve incedir.üst yüzeyleri konkavdır ve femur kondilleri ile temas eder, alt yüzeyleri ise düzdür ve tibial eklem yüzüne yerleşir. Lateral menisküs sirküler yapıdadır ve tibiada daha fazla yer kaplar. Posterolateral kısmındaki olukta M. Popliteusun tendonu bulunur ve bazı lifleri lateral menisküs liflerine yapışır. Lateral menisküs arka boynuzundan medial femoral kondil dış yüzüne uzanan iki ligamentöz yapı vardır. Bunlar lig.meniskofemorale posterius (Wrisberg ligamanı) ve lig. Meniscofemorale anterius (Humphry ligamanı) dur. Medial menisküs semisirküler yapıdadır. Orta hatta lig. kollaterale tibialeye sıkıca yapışır.bu nedenle lateral menisküse oranla daha az hareketlidir ve daha sık yaralanır.ayrıca oblik ligaman ve semimemranozus tendonu ile kuvvetli fibröz bağlantısı vardır.önde her iki menisküsü birbirine bağlayan lig. transversum genu

8 4 bulunur. Menisküsler ekstrasinoviyal yapılardır ve beslenmeleri diğer yapılardan farklıdır. Perimeniskal kapiller pleksus menisküslerin %25-33 lük periferik kısmının besler. Ayrıca proprioseptif reseptörler içerirler ve eklemi aşırı zorlanmalardan koruyan bir propripseptif duyu organı olarak görev yaparlar(1-5). C.Diz ekleminin kapsülü Eklem kapsülü tüm eklemi çevreleyen, kıkırdağın kemiğe yapıştığı yerde kemiğe tutunarak periost olarak devam eden fibröz bir yapıdır. Bazı tendon ve bağların yapısına katılmaları nedeniyle her tarafı aynı kalınlıkta ve sağlamlıkta değildir.arka tarafta, yukarıda femur kondillerinin kenarlarına ve fossa interkondilarisin arka kenarına, aşağıda ise tibia kondillerinin arka kenarı ile area interkondilarisin arka sınırına tutunur.arkada oblik ve arkuat popliteal ligaman ile kuvvetlendirilir.ön tarafta patellanın bulunduğu yer ile yukarı kısmında fibröz kapsül bulunmaz.önde femura eklem kıkırdağının 2 cm. kadar üst kısmına tutunur.yanlarda iç ve dış epikondiller eklem kapsülü dışında kalır (1,2). D.Diz ekleminin bağları D.1 Ligamentum patella Patella ile tuberositas tibianın üst kısmı arasında uzana yaklaşık 8 cm uzunluğunda, 2 cm genişliğinde ve 0.5 cm kalınlığında bir bağdır.m. quadriseps femorisin orta kısım tendon lifleri patellanın ön yüzünden geçerek bu bağı oluşturur.yanlardaki vastus ve lateralisin lifleri ise patellanın yan taraflarından aşağıya doğru uzanarak eklem kapsülüyle kaynaşmış şekilde tuberositas tibianın yan taraflarına yapışır.bunlara retinakulum patella laterale ve mediale denir. D.2 Ligamentum popliteum obliquum Tibianın medial kondilinin arka tarafından yukarı ve dışa doğru oblik olarak uzanarak femur lateral kondiline tutunur.eklem kapsülünün arka kısmını destekler.

9 5 D.3 Ligamentum popliteum arkuatum Y şeklinde ve eklem kapsülüne kaynaşmıştır. Bir ucu fibula başı tepesine, ikinci ucu tibia area interkondilaris posteriorun arka kısmına ve femur lateral epikondiline tutunur. D.4 Ligamentum collaterale tibiale Geniş ve yassıdır. Adduktor tüberkülün hemen distalinden medial epikondilden başlar ve tibial kondilin 2 cm. aşağısında tibia medial kısmına tutunur. Fibröz kapsül aracılığıyla medial menisküse yapışır. Alt kısımda m. Gracilis, m. Sartorius ve m. Semitendinosus un tendonları çaprazlar.bunlar arasında da bir bursa bulunur.tam ekstansiyonda valgusa karşı direncin % 50 sini bu bağın yüzeyel kısmı sağlar, kalanı kapsül ve çapraz bağlar arasında paylaşılır.fleksiyon arttıkça iç yan bağın rolü artar.kesildiğinde önemli valgus deformitesi oluşur. D.5 Ligamentum collaterale fibulare Femur lateral epikondilinden başlar ve fibula başına yapışır. Büyük kısmı m. Biseps femoris in tendonu ile örtülmüştür.içte eklem kapsülüyle herhangi bir bağlantısı yoktur.ikisinin arasından m. Popliteus un tendonu, damar ve sinirler geçer.tüm fleksiyon derecelerinde varus zorlanmalarına karşı stabiliteyi sağlayan en önemli yapıdır. D.6 Ligamentum cruciatum anterius Tibianın area interkondilaris anteriorundan lateral menisküs liflerine karışarak başlar. Yukarı, arkaya ve laterale doğru seyrederek femur lateral kondilinin medial arka bölgesinde sonlanır. Tibianın femur altında öne doğru yer değiştirmesini engelleyen en önemli yapıdır. Diz fleksiyonda iken tibianın öne deplasmanına neden olan yapıların %85 ine karşı koyar.ayrıca tibial iç rotasyonu engeller.bu işlev özellikle fleksiyonun ilk 35 sinde belirgindir, daha ileri fleksiyon derecelerinde ön çapraz bağ gevşeyeceğinden bu görevi anterolateral ve posterolateral yapılar üstlenir.diğer bir görevi varus ve valgus zorlanmalarına karşı koymaktır.

10 6 D.7 Ligamentum cruciatum posterius Daha kalın, daha kısa ve daha az obliktir. Tibianın area interkondilaris posteriorundan lateral menisküs arka boynuz liflerine karışarak başlar ve femur medial kondilinin lateraline yapışır.fleksiyonda tibianın posterior translasyonunu engelleyen en önemli yapıdır.arkaya doğru stabilitenin %90 ını bu bağ sağlar.yokluğunda çok ciddi posterior instabiliteye yol açar.tam ekstansiyonda iken valgusu da engeller ancak bu etki 30 fleksiyondan sonra azalır.tibianın dış rotasyonunu da kontrol eder.ayrıca fleksiyon sırasında femurun tibia üzerinde normal posterior translasyonuna yardım eder(1-5). E.Sinovyal membran Eklem kıkırdağının karşılıklı olarak birbirine değen bölgeleri, arka çapraz bağ ve menisküslerin dışında kapsül içinde kalan tüm yapılar sinovyal doku ile örtülmüştür(4,5).gerçek bir membran değildir ve bazal tabaka içermez. En içte sinovyositler bulunur. Sinovyositler başlıca 2 tiptir. Tip A:Makrofajlara benzerler, sinovyositlerin %29-30 kadarı bu gruptadır. Tip B:Fibroblastlara benzerler, hiyaluronik asit salınmasında rol oynarlar. Sinovyosit tabakasının hemen arlında lenfositleri de içeren vasküler, fibröz, adipoz doku olan sinovya bulunur. Bu vasküler doku sinovyal sıvının gerekli elemenlarının kandan süzülmesinden sorumludur(1-5). F.Sinovyal sıvı Kandaki ve sinovyal sıvıdaki küçük moleküllerin ve elektrolitlerin konsantrasyonları birbirine eşittir. Normalde sinovyal sıvı berrak sarımtrak ve visközdür ve miktarı 4 mm³ ü geçmez(1,2)

11 7 G.Diz ekleminin Bursaları Diz eklemi çevresinde eklem boşluğu ile ilişkili olan ve olmayan çok sayıda bursa vardır. Bunlar kemik ve tendonlar arasında bulunan, sürtünmeyi önleyen sinovyal keselerdir. Suprapatelar bursa(derin) Prepatellar bursa (cilt altı) İnfrapatellar bursa(cilt altı, derin, subtendinöz) Medial ve lateral gastroknemius başları altındaki bursalar Semimembranozuz bursası Pes anserin bursa İliotibial bant altında bursa Dış yan bağ ve eklem kapsülü arasındaki bursa Biseps bursası İç yan bağın yüzeyel ve derin tabakaları arasındaki bursa Medial gasrtoknemius bursası ve suprapatellar bursa eklem boşluğu ile ilşkilidir (1,4,5). H.Diz ekleminin muskulotendinöz yapıları H.1.Anterosuperior grup Ekstansör mekanizmanın en önemli elemanı olan ve N.Femoralis tarafından innerve edilen kuadriseps femoris kası tarafından oluşturulur. Bu kas rektus femoris, vastus medialis, vastus lateralis ve vastus intermediustan oluşur. Rektus femoris spina iliaka anterior inferior ve asetabular kenardan başlar, kalça eklemini çaprazla kalça hareketini de etkiler. Vastus kasları femur şaftından başlarlar. Dört kas da ortak bir tendon halinde birleşerek patelladan geçer ve tuberositas tibiaya yapışır(5). H.2. Posterolateral grup Bu grubu tensor fasia lata ve biseps femoris kasları oluşturur. Tensor fasia lata krista iliaka ön kısmı ve spina iliaka anterior süperiordan başlar ve distalde iliotibial banda karışır.

12 8 H.3 Gastroknemius kası: Normalde ayağın dorsifleksörüdür. Femur medial ve lateral kondilinden çıkar. İki başlıdır. Diz ekleminin altında soleus kasına katılır ve kalkaneusa yapışır. Bacak yük taşımıyorsa dizi fleksiyona, yük taşıyorsa dizi ekstansiyona getirir. H.4.Popliteus kası: Posterior fossanın tabanını oluşturur. Femur lateral epikondilinden çıkar ve posteromediale giderek tibanın posterior yüzüne yapışır. Tibianın femur üzerinde internal rotasyonunu ve zayıf fleksiyonunu sağlar. H.5 Rotatuar kaslar: Tam ekstansiyonda bağlar gergindir ve rotasyon yapılamaz. 90º fleksiyonda tibianin iç rotasyonu 30, dış rotasyonu ise 40 dir. İç rotasyon ve fleksiyon yaptıran kaslar popliteus, semimembranosusu, semitendinosusdur. Fleksiyon ve dış rotasyon ise biseps femoris ile olur ( ). 2.2 DİZ EKLEMİ BİYOMEKANİĞİ Diz eklemi menteşe tipi bir eklem olsa da 3 ayrı planda ve çeşitli akslarda hareket eder. Diz; sagital planda transvers eksen etrafında fleksiyon ve ekstansiyon yaparken, frontal planda abdüksiyon ve addüksiyon, medial-lateral planda ise iç ve dış rotasyon yapar. Normal dizde aktif 140º, pasif 160º fleksiyon hareket açıklığı vardır. Kalça ekstansiyonda iken; diz fleksiyonu 120º, kalça fleksiyonda iken 140º dir. Ayak sabit iken; kalça fleksiyona getirilirse, diz fleksiyonu 160º kadardır. Diz ekleminde ekstansiyon 5-10º hiperekstansiyon şeklindedir(6,7). Normal yürüme için 0-75º ve koşma hareketi için 0-90º hareket açıklığı yeterlidir. Kettlekamp bu değerleri normal yürüme için 63º, merdiven çıkmak için 83º, merdiven inmek için 90º ve sandalyeden doğrulabilmek için 93º olarak tariflemiştir. Diz mekanik açıdan birbiri ile çelişen iki fonksiyonu bir arada gerçekleştirir. Bunlardan ilki tam ekstansiyonda sağlanan stabilitedir. Bu stabilite sayesinde diz vücut ağırlığı ve fizyolojik kaldıraç sistemi içerisindeki rolünden kaynaklanan streslere karşı

13 9 koyar. Dizin diğer özelliği ise geniş hareket serbestliğidir. Belirli bir fleksiyon derecesinden sonra bu serbestlik daha da belirgin hale gelir. Dizin birbiri ile çelişen, stabilite ve haraketlilik fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi kinematik çatışma olarak adlandırılmaktadır. Dizin sagital planda yaptığı fleksiyon-ekstansiyon hareketi sabit bir rotasyon aksı üzerinde gerçekleşmez. Diz ekleminde hareketler polisentriktir ve her fleksiyon açısında dönme merkezi femur kondillerinden geçen farklı bir eksen üzerindedir. Bu dönme merkezlerine anlık dönme merkezleri denir. Sagital planda bu merkezler birleştirildiğinde J harfini andıran eğri elde edilir. Dizin fleksiyon ekstansiyon kinematiği bağlaşık dört bar sistemi ile açıklanmıştır. Bu sistemde dört bar, ön ve arka çarpraz bağların nötral lifleri ile bağların femoral ve tibial insersiyolarını birleştiren çizgilerdir. Femur ve tibia eklem yüzlerinin geometrik yapısı ve bağlaşık dört bar sistemiyle diz ekstansiyondan fleksiyona gelirken tibianın femur üzerindeki hareketine rotasyonla birlikte kayma hareketi de eşlik eder. Böylelikle femur üzerindeki dönme merkezi de sürekli değişir. Bu kayma ve yuvarlanma hareketlerinin kombinasyonuna femoral rollback adı verilir. Femoral rollback tan birinci derecede arka çarpraz bağ sorumludur. 90º fleksiyona gelene dek femoro-tibial temas noktası ortalama 14 mm. geriye doğru kayar. Dört bağ sistemi ile geriye kayma esnasında femurun tibianın posteioruna düşmesi engellenir(7,8). Femur kondillerde sabit bir noktanın tibia platosu üzerindeki hareketi yuvarlanma olarak tanımlanırken, femur kondillerinin tibia platosunda sabit bir nokta üzerindeki hareketi kayma olarak tanımlanır. Eğer femur tibia üzerinde sadece yuvarlanırsa 45º fleksiyonda tibia platosunun dışına çıkar. Eğer femur tibia üzerinde sadece kayarsa, 130º fleksiyonda femur medullası tibia platosu arka kenarına çarpacağından fleksiyon 130º ile sınırlı kalır. Yuvarlanma ve kayma hareketlerinin dizin değişik fleksiyon derecelerindeki kombinasyonu ile eklem dar bir hacim içinde geniş açısal sınırlara ulaşır(9). Dizin fleksiyonu ile birlikte önce kayma olmaksızın sadece yuvarlanma hareketi gözlenirken, 20º fleksiyondan sonra yuvarlanma hareketine kayma hareketi de katılır. Fleksiyon ilerledikçe yuvarlama hareketi azalır, kayma hareketi daha ön plana çıkar ve fleksiyon sadece kayma hareketi ile tamamlanır. Femur kondillerinin asimetrik yapısı nedeniyle medial ve lateral kondillerin hareketleri birbirlerinden farklıdır. Medial kondil fleksiyonun ilk derecesinde sadece yuvarlanırken, lateral kondilde bu hareket 20º fleksiyona kadar devam eder. Böylece lateral kondil medial kondilden daha fazla

14 10 yuvarlanır. Ekstansiyon ilerledikçe femur lateral kondilinin artiküler yüzeyi biter ve hareket ön çarpraz bağ ile sınırlanır. Bu sırada daha büyük ve daha az eğri olan medial kondil hareketine devam eder. Bu asimetri nedeniyle dizin lateral kompartmanı önce ekstansiyona gelir. Ekstansiyonu sonunda femur mediale döner, tibia dış rotasyon yapar ve lateraldeki bağların gerilmesine yol açar. Buna screw-home (vida-yuva) hareketi denir. Çarpraz bağların yokluğunda vida-yuva hareketi gözlenmez. Dizin ikinci önemli hareketi rotasyondur. Rotasyon, ancak diz fleksiyonda iken mümkün olabilmekte ve fleksiyon derecesine paralel olarak rotasyon kabiliyeti de artmaktadır. 90º fleksiyonda rotasyon kabiliyeti maksimuma çıkmakta, 90º dereceden sonra yumuşak doku gerginliği nedeniyle tekrar azalmaktadır. Tam ekstansiyonda tibia tüberkülleri femur interkondiller oluğa oturduğundan rotasyon gözlenmez(1,8,9). Dizin diğer bir hareketi olan abdüksiyon ve addüksiyon 30º fleksiyonda maksimuma ulaşmakta, 30º fleksiyondan sonra yumuşak doku gerginliği nedeniyle azalmaktadır. Tam ekstansiyonda abdüksiyon ve addüksiyon gözlenmez. Normal yürüme esnasında maksimum abdüksiyon ve addüksiyon miktarı ortalama 11º kadardır(1,6,8). Dizin fleksiyon ekstansiyon hareketi boyunca stabilite, bağların değişik derecedeki gerginliği ile sağlanır. Diz ekstansiyonda iken her iki kollateral bağ, ön çarpraz bağın posterolateral bantı ve arka çarpraz bağın posteromedial bandı gergindir. Menisküslerin ön kısmı femur ve tibia kondilleri arasında sıkışarak uyumu sağlar. Dizin fleksiyona gelmesi ile birlikte önce lateral kollateral bağ gevşer. Popliteus kası kasılır ve tibia 9º ile 20º arasında iç rotasyon yapar. Medial kollateral bağın süperfisyel lifleri, ön çarpraz bağın anteromedial ve arka çarpraz bağın anterolateral bandı gerilir. Menisküslerin arka kısmı femur ve tibia kondilleri arasında sıkışır. Fleksiyon derecesi artıkça femur kondilleri tibia üzerinde yuvarlanırken posteriora doğru kayar. Fleksiyondan ekstansiyona gelirken medial femoral kondil daha büyük olduğundan önce lateral kompartman tam ekstansiyona gelir. Takiben tibianın dış rotasyonu ile birlikte medial kompartmanın ekstansiyonu tamamlanır. Dizin her pozisyonunda en az bir çarpraz bağ gergindir ve ön arka translasyona engel olur.

15 11 Bütün hareket derecelerinde menisküsler fizyolojik yüklenmeler ile şekil değiştirme özelliği sayesinde eklem yüzeylerinin uyumunu sağlayarak ekleme binen yüklerin optimum dağıtımı sağlar. Yük taşıma alanını artırarak eklem stabilitesine katkıda bulunur. Menisküsler çıkarıldığında dizin rotasyonel stabilitesinin %14 oranında bozulduğu bildirilmiştir. Çeşitli pozisyon ve aktiviteler sırasında diz eklemine etki eden kuvvetler farklıdır. Diz ekleminde tibiofemoral eklem özellikle kompresif yükleri taşırken, patellofemoral eklem kuadriceps kuvvetinin tibiaya aktırılmasında ekstansör mekanizma içinde rol alır. Her iki ayak üzerinde duran birinde her iki diz eklemi vücut ağırlığının %43 ünü taşır. Tek ayak üzerinde durulduğunda ise dengeyi sağlamak için lateral bağ gerilmesi ile oluşan kuvvetler vücut ağırlığının iki katına ulaşır(6,8,9). Yürüme esnasında tibiofemoral ekleme iki yük biner. Bunlar yürümenin basma fazında yer reaksiyon kuvveti ve salınım fazında bacağın kendi yüküdür. Yürümenin fazına göre değişmekle birlikte, normal yürüme sırasında dize vücut ağırlının iki ile beş katı yük biner. Bunlar koşma esnasında vücut ağırlığının 24 katına çıkabilir. Yürüme esnasında dize gelen yükler Newton arasındadır. Dize binen fonksiyonel yükün yön ve büyüklüğü, o anda dize etki eden kas kuvvetinin büyüklüğü ile beraber belirli bir yön ve büyüklükte eklem reaktif kuvveti oluşturur. Bu oluşan eklem reaktif kuvveti eklem temas noktalarının eklem yüzeylerine dik olduğu durumda, çarpraz ve kollateral bağlarda bir gerilme yaratmadan dengeyi sağlar. Dizin anlık merkezi dik olduğu durumdan dışarı düşerse eklemde mekanik desteği sağlayan bağlara gereğinden çok yük biner. Yer reaksiyon kuvvetlerinin lateral ve medial komponentleri dizde varus valgus momentlerine yol açar. Diz bu varus valgus momentlerine üç mekanizma ile karşı koyar. Bunlar eklem temas yüzeyine binen yükün yeniden dağılımı, eklem temas yüzeyinin kompresyonla genişlemesi ve bağlara aşırı yük binmesidir. Patellofemoral ekleme etki eden kuvvetler tibiofemoral ekleme etki eden kuvvetlerden farklıdır. Patellanın ana mekanik fonksiyonu kuvvetin yönünü değiştirmektir. Patella, kuadriceps kasının kuvvet kolunu artırır ve ekstansör mekanizma içinde kuadriceps kasının kuvvetini tibiaya aktarır. Patellaya; kuadricepsin çekme

16 12 kuvveti, patellar tendonun çekme kuvveti ve patellofemoral yüzeydeki baskılıyıcı kuvvetler etki etmektedir. Yürüme esnasında vücut ağırlığının 1/3 ü, merdiven çıkarken vücut ağırlığının 2,5 katı ve merdiven inerken vücut ağırlığının 3,5 katı kuvvet etki eder. Fleksiyonun artması ile bu baskılayıcı kuvvetler de artar. 60º-90º arasında baskılayıcı kuvvetler maksimum iken, ekstansiyonda patella eklem yüzüne gelen kuvvet en azdır(1,6). Diz ekleminde patellofemoral stabilite, eklem yüzey geometrisi ile yumuşak doku dengesinin kombinasyonu ile sağlanmaktadır. Hvid tarafından tanımlanan kuadriceps açısı (Q açısı) ; spina iliaka anterior süperiordan patella merkezine çizilen hat ile patella merkezinden tüberositas tibiaya uzanan hattın arasında kalan açıdır. Erkeklerde ortalama 14º, kadınlarda ise ortalama 17º kadardır(8). Q açısı büyük olanlarda patella laterale sublukse olmaya meyillidir. Kuadriceps kasını oluşturan vastus medialisin oblik lifleri patellaya ortalama 55º lik açıyla yapışırken, vastus lateralisin lifleri ortalama 14º lik açıyla yapışır. Patella, fleksiyonun başlangıcında troklea ile temas etmediğinden, laterale sublukse olmasını engelleyecek tek kuvvet, vastus medialisin oblik lifleri tarafından sağlanır. Fleksiyon arttıkça troklea devreye girerek laterale subluksasyonu engeller(1,6). Femur anatomik aksı fossa piriformis ile diz eklemi merkezinden geçen akstır. Mekanik aks, femur anatomik aksına göre 5º-9º (ortalama 7º) valgustadır. Femur anatomik aksı ile vertikal aks arasında da 9º açı vardır.

17 OSTEOARTRİT A.Tanım Osteoartrit eklem kıkırdağı ile subkondral kemikte yapım ve yıkım olayları arasındaki normal dengenin bozulması sonucu gelişen dinamik bir hastalık sürecidir. Artiküler kartilajda yumuşama ve disintegrasyon, subkondral kemikte artmış osteoblastik aktivite ve vasküler konjesyon, eklem kenarındaki kartilaj ve kemikte büyüme gibi reaktif olaylar ve kapsüler fibrozis ile karakterize kronik bir hastalıktır(10). B.Sınıflandırma 1-Primer (İdiopatik) A.Lokalize 1.Kalça 2.Diz 3.Omurga 4.El 5.Ayak 6.Diğerleri(omuz, dirsek,el bileği,ayak bileği) B.Jeneralize (Üç veya daha fazla eklem tutulumu) 1.Eller (Heberden nodülleri) 2.Eller ve dizler; spinal apofizyal 2-Sekonder A-Displastik 1.Kondrodisplazi 2.Epifizyal displazi 3.Konjenital kalça dislokasyonu 4.Gelişimsel bozukluklar(perthes hastalığı, epifizyolizis) B-Post travmatik 1.Akut

18 14 2.Tekrarlayan 3.Postoperatif C-Yapısal bozukluk 1.Osteonekroz 2.Osteokondrit D-Postinflamatuar 1.Enfeksiyon 2.İnflamatuar artropati E-Endokrin ve metabolik 1.Akromegali 2.Okronozis 3.hemokromatozis 4.Kristal depo hastalıkları F-Konnektif doku hastalıkları 1.Hipermobilite sendromları 2.Mukopolisakkaridoz G-Etyolojisi belli olmayan (Kashin Beck hastalığı) C.Epidemiyoloji Prevalans Osteoartrit(OA) tüm eklem hastalıklarının en yaygını ve fiziksel yetersizliğin en sık nedenlerinden biridir. Osteoartrit prevalansı çalışılan populasyonun yaş dağılımına, değerlendirme yöntemine ve kullanılan tanı kriterlerine göre değişmektedir. Otopsi çalışmaları 65 yaş üzerinde hemen herkeste en az bir eklemde kıkırdak değişiklikleri olduğunu göstermiştir. Klinik ve radyografik değerlendirmelere göre prevalans: 30 yaş altında %1, 40 yaş civarında %10,

19 15 60 yaş üzerinde %50 den fazladır. Osteoartirt gelişme eğilimi kadın ve erkekte kabaca eşittir.ancak kadınlarda generalize osteoartrit daha sık görülür ve daha çok eklem tutulur. El ve diz osteoartriti kadınlarda daha sık görülür. Osteoartrit bazı eklemleri (parmaklar, kalça, diz ve omurga) daha sık tutar. D.Risk faktörleri Obesite Obesite ile diz osteoartriti arasında yakın ilişki vardır. İdeal vücut ağırlığının %50 fazlasına sahip olan erkeklerde 4.5, kadınlarda ise 9 kat fazla diz OA görülür. İlginç olarak kalça OA ile böyle bir ilişki yoktur. OA ile obesite arasındaki ilişkinin mekanizması hala açık değildir. Ancak kalça OA ile ilişkili olmaması mekanik faktörlerden çok metabolik ve sistemik faktörleri düşündürmektedir(10-12). Genetik faktörler OA nın poliartiküler formu olan ve daha çok perimenapozal dönemdeki kadınlarda oluşan nodal generalize OA için kuvvetli ailesel eğilim tanımlanmıştır. Heberden nodülleri kadınlarda penetransı daha fazla olan otozomal dominant bir özellik gibi kalıtılır. Jenarilize OA ile bazı genlerin birlikteliği bildirilmiştir. Sinovyum ve kartilajda fazla miktarda immun kompleks saptanması otoimmün etyolojiye kanıt olabilir ancak tüm bu bulgular henüz doğrulanmamıştır(10,11). Hormonal faktörler Poliartiküler OA nın kuvvetli kadın predominansına sahip olması, sıklıkla perimenopozal dönemde başlaması ve seks hormonu bağlayan globulindeki olası değişikliklerin eşlik ettiğinin bildirilmesi bu subgrupta hormonal faktörlerin önemli olduğunu düşündürmüştür. Ayrıca kondrositlerde östrojen resöptörleri saptanmıştır. Akromegalisi kişilerde OA sıklığı fazladır (11). Kemik yoğunluğu Osteoporoz ile OA arasında negatif bir ilişki olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Çok sayıda çalışma kalça OA ile femur boyun kırık riski arasındaki negatif ilişkiyi desteklemektedir. Osteoporoza bağlı kemik kitlesindeki azalma subkondral kemiğin şok absorban özelliğini artırır ve böylece eklem kıkırdağı hasarı ve

20 16 dolayısıyla OA engellenir. Tersine kemiğin difüz sklerotik olduğu osteopetrozisde prematür poliartiküler OA insidansı yüksektir. OA lı hastalarda kemik yoğunluğu belirgin olarak yüksek bulunmuştur(10,11). Sigara Framingham çalışmasında sigara içmenin diz OA üzerine koruyucu etkisi olduğu bildirilmiştir. Diğer çalışmalarda çelişkili sonuçlar vardır. Sigara osteoporoz için risk faktörüdür, antiöstrojenik etkileri olup hücre fonksiyonu üzerine de çok sayıda olumsuz etkisi vardır. Ancak bunlardan hangisinin önemli olduğu açık değildir. Hipermobilitie Genarilize hipermobilitesi olanlarda OA sıklığı artmıştır. Bunun nedeni eşlik eden konnektif doku anormalliği ya da eklem travması olabilir. Diyet Bazı çalışmalarda düşük serum 25 OH D düzeyinin metalloproteaz enzim aktivitesini artırarak eklem kartilajını tahrip ettiği bildirilmiştir. Lokal mekanik faktörler Travma: Majör direk yaralanmalar OA için predispozan faktörlerdendir. Kıkırdak yüzeyini etkileyen intraartiküler kırıklar OA ya yol açabildiği gibi majör yaralanmalar özellikle kırıklar mekanik yüklenmeyi değiştirerek uzak bölgelerde OA a neden olabilirler.bu etki genarilize OA ya yatkınlığı olanlarda daha belirgindir. Eklem şekli: Artiküler kenar anormallikleri anormal yük aktarımına yol açarak kalça ve diz OA ya yatkınlık oluşturur. Perthes hastalığı, epifiz başında kayma, doğumsal kalça çıkığı prematür kalça OA sına yol açabilir. Mesleki aktiviteler: Tekrarlayıcı özellikteki yüklenme ve travma OA gelişme riskini artırır. Madencilerde diz ve omurga, pamuk işçilerinde distal interfalangial eklemler, kompresor kullananlarda dirsek ve omuz, çiftçilerde kalça OA gelişme riski artmıştır. Spor aktiviteleri ile OA ilişkisi çok açık değildir; boksörlerde el, futbolcularda diz OA gelişme riskinin arttığı bildirilmiştir(11-12).

21 17 E. Klinik özellikler Ağrı: OA de ağrı ana şikâyettir, başlangıçta hareket ve yüklenme ile artar istirahat ile azalır ancak ilerlemiş olgularda ağrı istirahatde hatta geceleri de hissedilebilir. Gece ağrısı kötü prognoz ve ciddi hasarı gösterir. Ağrının algılanması ve derecesi kişilik, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik faktörlerden büyük oranda etkilenir. Kadınlarda daha sık görülen bir semptomdur. Ağrı ile radyografik değişiklikler arsındaki korelasyon tutulan bölgeye göre değişir. En iyi korelasyon kalça ve diz OA sındadır. Ciddi radyografik değişiklikler olan eklemler daha semptomatik olma eğilimindedir. Ağrının nedeni hastalığın evresine göre değişiklik gösterir. En değişmez neden erken olgularda bile subkondral kemikte vasküler konjesyona bağlı kemik içi basıncın artmasıdır. Geç olgularda kapsüler fibrozis, eklem kontraktürü ve kas yorgunluğu da ağrıya neden olabilir. Ani, akut ağrı avasküler kemik segmentinin kollapsı ve osteofit kırılmasına bağlı olabilir(10-13). Osteoartritde ağrı oluşum mekanizmaları: Sinovyal hipertrofi, artmış sinovyal sıvı ve eklem kompliansının azalmasına bağlı olarak intraartiküler basınç artışının kapsüler ağrı liflerini ve mekanoresöptöleri uyarması. İnflamatuar mediatörlerin sinovyum ve kapsüldeki ağrı liflerini uyarması. Subkondral mikrofraktürler, entesopati, bursit, kas güçsüzlüğü İntraosseöz basınç artışının periostel sinir liflerini uyarmasıdır. Eklem sertliği: Sık görülen bir semptomdur. Tutulan ekleme lokalizedir. İnaktivite sonrasında harekete başlamakta güçlük olarak tanımlanır. Aktivite ile giderek azalır ve süresi 30 dakikayı geçmez. Başlangıçta intermittandır ancak zamanla eklem yapsının bozulması ve kapsüler fibrozise bağlı kalıcı hale gelebilir. Eklem şişliği: Sinovit, sinovyal sıvı artışı, osteofit ve remodelinge bağlı kemik dokunun genişlemesinden kaynaklanabilir. Krepitasyon ve Krakman: Eklem yüzeylerinin düzensizleşmesine bağlıdır.

22 18 Deformite: Hastalığın ilerleyen evrelerinde kıkırdak kaybı, subkondral kemikte kollaps oluşumu sonucunda deformiteler gelişir. Diz ekleminde en sık medial tibiofemoral kompartman tutulur ve buna bağlı genu varum deformitesi sıkça görülür. İnstabilite: İlerlemiş olgularda görülür. Kolleteral ligaman laksitesi instabiliteyi artırır. Ancak romatoid artritden farklı olarak OA de osteofit oluşumu ve remodeling nedeniyle eklemler kendini stabilize edebilir. Hareket kısıtlılığı: Kısıtlılık önce fleksiyonda sonra ekstensiyonda gelişir. Eklem yüzeyindeki uyumun bozulması, kas spazmı ve kontraktürü, kapsüler kontraktür ve osteofit ve eklem farelerinin mekanik bloğundan kaynaklanabilir. Sinovit: Bazen hafif ve orta dereceli sinovit olabilir. Daha çok travma sonrasında ya da kristal depo hastalıklarında görülür. Kas atrofisi ve güçsüzlüğü: İleri olgularda kuadriseps kasında atrofi görülebilir. Hareket azlığı, ağrı ve şişlik diz ekleminin tam ekstansiyonunu engelleyerek kas atrofisine yol açar. Fonksiyon kaybı: Yürüme mesafesinde azalma, topallama ve çabuk yorulma görülebilir. Merdiven inip çıkma aktiviteleri zorlaşır(10-13). F. Osteoartrit Tanısında Laboratuar Bulguları OA için güvenilir tanı koydurucu bir test yoktur. Laboratuvar testleri daha çok ayırıcı tanıda diğer hastalıkları dışlamak için kullanılır. Sekonder osteoartritte primer hastalığa bağlı biokimyasal değişiklikler saptanabilir.oa nın inflamatuar subtiplerinden özellikle kronik pirofosfat artropatisinde orta dereceli sedimantasyon ve CRP yüksekliği saptanabilir.sinovyal sıvı analizinde hafif inflamasyonu gösteren nonspesifik özellikler saptanır.bunlar hacimde artma, viskositede azalma, hafif pleositoz ve proteinde hafif artıştır(12).

23 19 G. Osteoartrit Tanısında Görüntüleme Radyografik değerlendirme Osteoartritte direkt radyografi, tanı ve izlemde altın standart olarak değerlendirilmektedir. Radyografilerin kalıcı kayıtlar olmaları, çalışmalarda kullanım kolaylığı sağlamaları ve aralıklı çekilen grafilerin karşılaştırılabilmesi bu yöntemin olumlu yanlarıdır. OA nın klasik radyolojik bulguları eklem aralığında asimetrik daralma, subkondral skleroz, subkondral kemik kistleri ve marjinal osteofitlerdir. Ayrıca serbest cisim, deformite ve subluksasyon görülebilir. Radyografik değerlendirmede geçerliliği kesin kabul görmüş bir yöntem mevcut değildir. Halen çeşitli kalitatif değerlendirme yöntemleri ve eklem aralığı ölçümü gibi kantitatif yöntemler kullanılmaktadır. Kellgren-Lawrance derecelendirme yöntemi osteofit varlığı ve eklem aralığı daralmasını esas almaktadır. Eklem aralığının kantitatif ölçümü eklem aralığının en dar olduğu yerden ölçülmesi esasına dayanır. Bu ölçüm basit bir cetvel kullanarak yapılabilir. Oldukça güvenilir ve tekrarlanabilir bir yöntem olduğu bildirilmiştir(14). Sintigrafi Subartiküler bölgede kemik fazda artmış aktivite saptanır. Kartilaj kaybının erken evrelerindeki vasküler reaksiyon ve osteoblastik aktiviteyi yansıtır(10). MRI ve CT Erken osteoartritik değişiklikleri saptayabilmesine rağmen rutin olarak nadiren kullanılır(10,13). H. Osteoartritin Sonuçlarının Değerlendirilmesi Anatomik değişiklikler Direkt radyografi ve diğer görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilir.

24 20 Semptomlar Ağrı hastaların primer yakınmasıdır. Ağrı parametreleri fiziksel, psikososyal etkenlerden ve uyku düzeninden belirgin bir şekilde etkilenmektedir. Osteoartritte ağrı için tanımlayıcı (sözel) verbal skala (VS) veya (görsel) Vizüel Analog Skala (VAS) kullanılmıştır. Lequesne nin 1991 de tanımladığı diz osteoartrit şiddet indeksinde, gece ağrısı ve hareketle ağrı parametreleri ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bu indeks Avrupa Romatoloji Birliği tarafından onaylanmış olup, mevcut yöntemler içinde en geçerli olanlardan biri olarak kabul görmektedir(15). WOMAC(Western Ontorio and Mc Master Universites osteoarthritis index) 1982 yılında geliştirilmiş, hastalığa özel, kişinin kendisinin kullanabileceği sağlık durumu ölçeğidir. Kalça ve diz osteoartriti olan hastalarda ağrı, tutukluk ve fiziksel fonksiyon alanlarında, klinik olarak önemli problemleri sorgular. Indeks 24 sorudan oluşmuştur ve 5 dakikadan kısa sürede tamamlanır. WOMAC validasyonu yapılmış, güvenilir ve duyarlı bir testtir. Skorları 0-4 arasında değişir. Likert veya VAS ile skorlanabilir. Soruların cevaplarına göre 0 yok, 4 çok şiddetli anlamına gelir. Sonuçlar 100 puan üzerinden değerlendirilir, 100 sağlıklı, 0 ise çok kötü anlamına gelir. WOMAC ın 65 farklı dilde versiyonu vardır (16). Eklem fonksiyonu Eklem fonksiyonları, eklemin hareket genişiliği, laksite veya instabilite varlığı, hareketle oluşan ağrı ve/veya krepitasyon bulunması ile fizik muayene esnasında kaydedilir. Disabilite Disabilite fiziksel hasar sonrasında gelişen ve subjektif olarak tanımlanan fonksiyon kaybıdır. Osteoartritte disabiliteyi değerlendirmede kullanılan yöntemlerden biri kişinin bazı becerilerinin gözlemlenmesidir. El becerileri, merdiven inip çıkma, timed up and go testi(tug) bazı örneklerdir. TUG testinde hasta oturduğu sandalyeden yardım almadan kalkar, 3 metre yürür, bulunduğu yerde dönüş yapar, sandalyeye doğru yürür ve yardım almadan sandalyesine oturur.

25 21 SF-36 (Short Form 36) Sağlık Anketi Hastanın kendi bildirimine dayanan ve kişinin kendi sağlık durumunu değerlendirdiği sorgulamaların kullanılması daha güvenilir ve anlamlı bulunmaktadır. Genel yaşam kalitesi ölçeği olarak SF-36, 8 alt gruptan oluşan 36 soruluk ve genel sağlık durumunu sorgulayan bir formdur. Hastanın kendi tarafından da doldurulur.sekiz altgrubu (genel sağlık, fiziksel fonksiyon, fiziksel durum, ağrı, yaşam fonksiyonları, sosyal fonksiyonlar, emosyonal durum, mental sağlık) ve 2 özel skalası (mental sağlık ve fiziksel sağlık) vardır arası puanlanır, 0 en kötü sağlık durumunu, 100 en iyi sağlık durumunu bildirir (17). Genel toplumda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Artrit, inme, lupus, kas iskelet sistemi problemi, omurilik yaralanması ve travmatik beyin yaralanması olanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. SF-36 sağlık anketinin özellikle yaşlı popülasyonda ve hareket bozukluğu olan kişilerde kulanımıyla ilgili çok fazla deneyim vardır. SF-36, en yaygın olarak kullanılan, adaptasyonu ve validasyonu en çok yapılan testtir. Ancak hastalıklara özel uyarlanmış şekli yoktur (17). I. TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Günümüzde OA tedavisi palyatiftir, kesin medikal tedavisi yoktur. Tedavinin amaçları: Ağrının azaltılması, Optimal eklem ve ekstremite fonksiyonunun kazanılması ve korunması, Dizabilitenin en alt düzeye indirilmesi, Yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Tedavinin başarılı olması için iyi bir öykü ve fizik muayene şarttır. Çok çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Seçilecek tedavi yöntemleri hastanın beklentilerine, hastalığın dönemi ve şiddetine göre belirlenmelidir. Osteoartritin yaşlanmanın kaçınılmaz sonuç olduğu inancı hastalarda umutsuzluk yaratmaktadır ve aktivitenin azaltılması gibi uygun olmayan davranışların gelişmesine neden olmaktadır. Hastaya hastalığı ve tedavisi ile ilgili merak ettiği her şey anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır. Eklemi aşırı yüklenmeden koruyucu önlemler:

26 22 Kötü biyomekanik ve kötü postür mutlaka düzeltilmelidir. Ağrıyı azaltmak ve ileride oluşacak hasarı önlemek için eklemi koruma prensipleri hastaya anlatılmalıdır. Tutulan eklemde aşırı yüklenmeye neden olan aktivitelerden mutlaka kaçınılmalıdır. Hastaların uzun süre ayakta durmamaları, diz çökmemeleri ve çömelmemeleri için iş ortamlarında değişiklik yapılmalı ve günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmelidir. Obesite günlük yaşam aktiviteleri sırasında özellikle yük taşıyan eklemlerde yüklenmeyi artırır. OA lı obes hastalara kilo vermeleri önerilir.(10-13). Fizik tedavi uygulamaları Fizik tedavi OA tedavisinde yeri değişmeyen bir yöntemdir. Temel yöntemler; yüzeyel ısı (sıcak paket, parafin banyosu, infraruj), derin ısı (ultrason, kısa dalga diyatermi, radar), soğuk uygulama (soğuk paket, spreyleme), hidroterapi, kaplıca tedavisi, analjezik akımlar(tens, diadinami, interferans) OA tedavisinde kullanılır(13). Ayrıca aerobik egzersizler, eklem hareket açıklığı egzersizleri ve güçlendirme egzersizleri hastalara uygulanır. Hastalarda egzersiz programının amaçları: Fonksiyonun iyileştirilmesi ve bozukluğun azaltılması(yürüyüşün normalleşmesi, günlük yaşam aktivitelerinin sürdürülmesi), Biyomekaniği düzelterek eklemi hasardan korumak, İnaktiviteye bağlı olumsuzluk ve disabiliteyi önlemektir. Egzersiz programı ağrıyı azaltmada NSAİİ ler kadar etkili olabilir, normal eklem hareketi ve yüklenmesi hasarlı kıkırdağın onarımını hızlandırır. Aerobik egzersizler ile kas gücü, endurans artar, kilo verilebilir, OA da aerobik egzersizin semptomatik açıdan faydalı olduğu gösterilmiştir(11,13,18,). Kuadriseps kas gücünde azalma semptomatik diz OA lı hastalarda sık görülen bir bulgudur, eklem ağrısı nedeniyle kullanmama sonucu oluştuğu gibi, mevcut kas güçsüzlüğü kasların şok adsorban kapasitesinde ve eklem stabilitesinde azalmaya yol açarak OA gelişiminde risk faktörü de olabilir. Ayrıca bu hastalarda propriyosepsiyon duyusu da bozulmuştur. Egzersiz programı ile pozisyon duyusunda iyileşme, kas gücünde artma ve günlük yaşam aktiviteleri için gereken zamanda azalma olduğu bilidirilmiştir. Ekleme binen yükü azaltmak için uygun ayakkabı, baston, yürüteç, koltuk değneği yardımcı cihaz olarak kullanılabilir. Medial kompartmana binen yükü azaltmak

27 23 amacıyla lateral topuk kamaları kullanılabilir, bunlar hafif olgularda daha etkilidir(13,18)) Farmakolojik Tedavi Basit analjezikler Opioidler (tramadol) Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar Topikal uygulamalar(kapsaisin, NSAİİ) İntraartiküler enjeksiyonlar Kanıtlanmamış Tedaviler (kondroitin sülfat, glukozamin, vit C, E,D) Basit analjezikler birçok olguda NSAİİ lar kadar etkili olabilir bunu önceden kestirmek mümkün olmadığı için öncelikle asetominofen tercih edilmelidir. NSAİİ ların kartilaj yıkımını hızlandırdığı düşüncesi hala bir varsayımdır(18). İntrartiküler steroid uygulaması tartışmalıdır ve etkisi kısa sürelidir, 4-6 aydan daha kısa aralıklarla uygulamamak gerekir. İntraartiküler hyaluronik asit semptomatik tedavi için onaylanmıştır ancak etki mekanizması açık değildir(13,18,19) J. ELEKTRİK STİMULASYONU Kas kontraksiyonunun yapay kontrolü ilk 18.yy da farkedilmiştir. İtalyan fizikçi ve fizyolog Luigi Galvani ( ) kurbağalarda deney yaparken, demir ve bakır teması ile kurbağanın bacağının aynı anda kasıldığını farketmiştir de Duchenne de Boulogne kasın motor noktalarına, cilt üzerinden elektrodlar koyarak, insanlarda elektrik stimulasyonunun kullanımını yaygın hale getirmiştir. Daha sonra denerve kasların da akım kullanılarak kasılabildiği farkedilmiştir. Bu sayede elektrodiagnoz doğmuştur. Elektrik stimulasyonu günümüzde normal veya paralize kasın uyarılması, kardiak pacing, kardiak defibrilasyon, mesane paralizileri, ağrı kontrolü, doğum indüksiyonu gibi çok farklı alanlarda kullanılmaktadır. Başarılı sonuçlar ilk Liberson ve arkadaşları tarafından 1961 de bildirilmiştir. Düşük ayakta peroneal sinirin uyarılması ile hareket elde edilmiş, ancak çok ağrılı olduğu için çalışmalara son verilmiştir te Peckman kedilerde yaptığı çalışmada intramuskuler elektrodlar ile uyarı verilerek liflerin ve oksidatif kapasitesinin arttığını keşfetmiş, 1975 te ise spinal kord yaralanmalı hastalarda elektrik stimulasyonu ile paralizili kasların gücünün ve yorgunluğa direncinin arttığı bulmuştur. Adrianova

28 de cilt üzerine elektrodlar yerleştirerek, kas kontraksiyonu elde eden cihazı geliştirmiştir (20). J.1.Normal kas fizyolojisi Motor ünite; alfa motor nöron, akson, miyonöronal bileşke ve inerve ettiği kas liflerinden oluşur. Alfa motor nöronlar boyut ve fonksiyon olarak değişkendir. Motor ünite içindeki kas lifleri 3 ana başlık altında toplanabilir. Bunlar fonksiyonel, metabolik ve histokimyasal yapılarına göre sınıflanabilirler. Her bir motor ünite içinde, tüm kas lifleri histolojik olarak aynıdır. Buna rağmen her kasta, fiber yapılar değişken miktardadır ve tek başına kontraktil özellik gösterirler. Normal kas kontraksiyonu sırasında, düşük aksonal iletim hızına veya düşük aktivasyon frekansına sahip bir motor ünite, yüksek ileti hızı olan üniteden önce kasılır. Bu boyut prensibi kas lifi parametreleri ile ilişkilidir. Şöyleki düşük ileti hızı olan liflerin, ani kasılma kuvveti de düşüktür, kontraksiyon süresi uzundur ve bu lifler yorgunluğa daha dayanıklıdır. Zayıf ve yavaş iletimli, yorgunluğa dayanıklı üniteler, tip 1 lif içerir. Kastaki gerimi artırmak ve kasılmaya başlama oranının yavaş artmasını sağlamak için ilk kasılmaya tip 1 lifler başlar. Bunu daha sonra ardışık olarak yüksek ileti hızlı tip 2 liflerin kasılması izler ve bu sayede kazanç artar. Fonksiyonel stimulasyon ile olaya katılma sırası tersine döner. Çünkü motor ünitenin aktivasyonu uyarılmış akım eşiğine bağlıdır ve bu eşik sinir lifinin çapı ile ters orantılıdır. Böylece tip 2 lifleri önce kasılır, uyarı devam ederse daha sonra tip 1 lifleri kasılmaya başlar (21). J.2. Elektrik stimulasyonunun sağlıklı kas üzerine etkisi Normal hızlı kasılan iskelet kasının uzun süreli, sürekli ve düşük frekansta elektriksel stimulasyonu ile kas lifinde histolojik ve fonksiyonel değişiklikler meydana gelmekte, hızlı kasılan kas lifleri (TipΠb), yavaş kasılan Tip І lifi özelliği kazanır. İlk değişiklikler 2-4 gün içinde ve sarkoplazmik retikulumda meydana gelir. Sarkoplazmik retikulumda kalsiyum depolarının sayısı azalır ve iyonize kalsiyum oranı ve kapasitesi düşer. Transvers tubul, terminal sisterna ve sarkoplazmik retikulum yoğunluğu azalır. Bu durum fonksiyonel kasılma özelliklerini etkiler ve ilk hafta içinde maksimum kasılma hızına ulaşma süresi uzar. İzotonik kasılma özellikleri ise dönüşümün erken

29 25 döneminde değişmez. Kalsiyum ile aktive olan miyozin ATPaz aktivitesi ilk 3 hafta içinde azalmaya baslar. Miyozin hafif zincir özellikleri de değişir. Miyozin alt tipleri hızlı tipten yavaş tipe eş zamanlı olarak değişmez ve tek bir kas lifinde hem yavaş hem de hızlı kasılan tipler birarada bulunur (tip Πc lifler). Stimulasyonu takiben tropomiyozin, 3 hafta içinde hızlı tipten yavaş tipe değişir. Değişim 8 hafta içinde tamamlanır. Yeni oluşan tip І lifi enduransı yüksek fakat düşük doruk kasılma hızına sahiptir. Bu yapısal değişikliklerin yanısıra enerji metabolizmasında da değişiklikler meydana gelir. Önce glukozun fosforilasyonu ve oksidasyonundan sorumlu enzimlerde artış olur. Mitokondri sayısı ve enzimleri artar. Ayrıca kas lifindeki kapiller yoğunluğunda ve oksijen tüketiminde artış meydana gelir. Böylece kasın yorgunluğa direnci artar. Hızlı kas lifinden yavaş kas lifine bu dönüşüm sürecinde, kontraktil proteinlerin dönüşümü 6 haftada tamamlanırken, enerji metabolizmasındaki değişiklikler 12 hafta sürer. Stimulasyona son verildikten hemen sonra yavaş kas lifi özelliklerini kazanan hızlı kas lifi, eski haline dönmeye başlar. En geç kapiller değişim geri döner (21). J.3. Dalgalar Terapötik amaçlı kullanılan elektrik dalga formu, amplitüd, süre ve frekansa göre sınıflandırılır. Üç ana grupta toplanabilir. Bunlar doğru akım, alternatif akım, pulse akımdır. Doğru akım tek yönlüdür, dalga formunda değişiklik yoktur ve FES için kullanımı uygun değildir. Alternetif akım kesintisiz ve çift yönlüdür. Simetrik veya asimetrik olabilir. Terapötik amaçla en sık kullanılan ise pulse akımdır. Pulse dalgalar monofaze ve difaze olarak sınıflandırılır. Bifazik dalgalar simetrik veya asimetrik olabilir. Simetrik olanların akım yoğunluğu, süresi, dinlenme zamanı dalga formundaki azalma değişebilir. Pulse veya alternatif akımlar değiştirilebilir veya module edilebilir. Bu modulasyonlar ardışık, aralıklı, veya değişken olabilir. Burst (patlayıcı) dalgalar; sonlanan seri şeklinde pulse akımlar, zarf şeklindeki alternatif akımlar veya spesifik frekansta, spesifik süreli intervalleri olan akımlar şeklinde olabilir. Farklı dalga formlarının ve uyarı parametrelerinin hasta konforu, kontraksiyon kuvveti, güçlendirme ve yorgunluk üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla bir çok çalışma yapılmıştır. Hem patlayıcı module edilmiş alternatif akım hem de asimetrik bifazik pulse akımın en güçlü kontraksiyonları oluşturduğu saptanmıştır. Hangi hasta için hangi dalganın uygun olduğuna dair görüş birliği yoktur. Akım amplitüdü (ma) ile

30 26 kas kasılması arasındaki ilişki doğrusal olarak gözlemlenmiştir. 20μsn deki akım süresinin en güçlü kas kontraksiyonu oluşturduğu fakat 60 μsn üstündeki akım süresinin, ağrı oluşturduğu gözlemlenmiştir. En güçlü kas kasılması için Hz arası frekansın en güçlü kas kontraksiyonu oluşturduğu ancak yorgunluğun çabuk geliştiği saptanmıştır. Kas yorgunluğu 20 Hz lik uyarı oranları ile azalmaktadır. Ancak güçlü kas kontraksiyonunda %35 lik azalma olmaktadır. Özetle, hala en uygun uyarılar için çalışmalar devam etmektedir ve dalga amplitüdü süresi frekansı kas kontraksiyonunun enduransı ve yorgunluğun azaltılması için ayarlanabilir ve terapötik ve fonksiyonal amaçlar için kullanılan uyarı parametrelerinin kombinasyonları aynı değildir (21). J.4. Elektrodlar Elektrod seçiminde elektriksel stimulasyon programının uygulanma amacı ve hasta için kullanım kolaylığı esas alınmalıdır. İletkenliği iyi olmalı toksik olmamalıdır. Yüzeyel, epimisiyal, intramuskuler, jukstanöral, sinir manşonu, epinöral, infrafasiküler ve intraspinal gibi farklı elektrod tipleri bulunmaktadır. Yüzeyel elektrodları birçok terapötik ve foksiyonel FES uygulamalarında en sık kullanılan elektrod tipidir. Uzunlamasına paralel yerleştirilirse, transvers yerleşime göre %64 artış olur. Daha geniş yüzeyli elektrodlar ile daha güçlü kas kontraksiyonu elde edilir ve daha az rahatsızlık verir. Tedavinin amacına ve uygulanacak bölgenin büyüklüğüne göre elektrod seçilmelidir. Elektrodlar biribirinden ne kadar uzak olursa elektrik akımı geniş bir alana dağılacağı için uyarılmak istenen kas dokusunun herhangi bir noktasından geçen akım miktarı o kadar azalacaktır(21). J.5.Normal kasın uyarılması Elektrik stimulasyonun kas kuvvetini geliştirmede etkili olduğu gösterilmişse de istemli izometrik egzersizle karşılaştırıldığında elektrik stimulasyonunun (NMES) daha fazla kas gücü sağladığını gösteren veri yoktur. NMES in etkinliği ve izometrik egzersizin karşılaştırıldığı çalışmalarda kas gücü kazanımının benzer olduğu gözlemlenmiştir. NMES, sedanter yaşayan kişilerde enduransı artırırken normal aktif bireylerde etkili bulunmamıştır. Bununla birlikte istemli egzersiz ile tip 1 lifler ilk aktive olur, daha sonra tip 2 lifler artan bir kuvvetle işleme katılır. Aksine NMES ile tip

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Gonartroz, diz ekleminde progresif olarak ortaya çıkan kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu ve subkondral skleroz ile karakterize noninflamatuvar, kronik, dejeneretif bir hastalıktır.

Detaylı

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı

Detaylı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı DİZ MUAYENESİ Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Spor yaralanması nasıl değerlendirilmelidir? Hedefe odaklanmış ayrıntılı bir yaralanma öyküsü Hedefe

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik)

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik) DEFORMİTE Ekstremitenin normal anatomisinden sapması Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) Uzunluk farkı Angulasyon Rotasyon Translasyon Eklem kontraktürleri Dr. Mustafa KURKLU GATA Ort. ve Trav.

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.KLİNİK ŞEFİ DOÇ. DR. NURDAN PAKER

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.KLİNİK ŞEFİ DOÇ. DR. NURDAN PAKER T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.KLİNİK ŞEFİ DOÇ. DR. NURDAN PAKER SEMPTOMATİK DİZ OSTEOARTİRİTİ OLAN HASTALARDA KEMİK YAPIM HIZININ BELİRLENMESİ

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle Doç. Dr. Onur POLAT Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle gelişirken, spor yaralanmalarında hem dış

Detaylı

27.09.2012. Travmatik olmayan Diz Ağrıları. AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012. Görüntüleme. Anatomi.

27.09.2012. Travmatik olmayan Diz Ağrıları. AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012. Görüntüleme. Anatomi. Anatomi Görüntüleme AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 26.6.2012 Spesifik bursalar/bursitler Spesifik tendinit Osteoartrit Tedaviler Görüntüleme Fizik muayene ve hikayeye yardımcı X-ray

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

ÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması)

ÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması) ÖN ÇAPRAZ BAĞ TAMİRİ SONRASI REHABİLİTASYON PROGRAMI (Patellar tendon grefti uygulaması) Maksimum Koruma Fazı POSTOPERATİF 1-2. HAFTALAR: Amaç: 1. Ağrıyı azaltmak. 2.Hareket açıklığını artırmak (0º-90º).

Detaylı

OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR. LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II. ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ ŞEF: OP. DR. MUZAFFER YILDIZ OSTEOARTRİT NEDENİYLE PRİMER TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ UYGULANAN

Detaylı

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Kas Fizyolojisi İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Vücudun yaklaşık,%40 ı çizgili kas, %10 u düz kas kastan oluşmaktadır. Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula BACAK YARALANMALARI Gülçin BACAKOĞLU Giriş Alt bacak yaralanmaları daha sık görülür Tibia en sık kırılan kemiktir Beraberinde önemli yumuşak doku yaralanmaları oluşabilir Değerlendirmede hikaye ve FM önemlidir

Detaylı

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ Alt Ekstremite Kasları Antrenörlük Eğitimi Bölümü -2013 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi 9. hafta Kalça eklemini önden kat eden kaslar M. iliopsoas, m. quadriceps femoris,

Detaylı

Diz komplexinin eklemleri. Tibiofemoral eklem Patella femoral eklem

Diz komplexinin eklemleri. Tibiofemoral eklem Patella femoral eklem DİZ Dizin fonksiyonu; Ağırlık taşıma için stabilite sağlamak Bacağın hareketlerini sağlamak Üst gövdenin ağırlığını bacağa ve ayağa aktarmak En önemli görevi ekstremitenin boyunu kısaltıp uzatmasıdır GYA

Detaylı

Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği

Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği Kalça eklemi mekaniği ve patomekaniği Kalça eklemi; Amphiartoz tip bir eklemdir. 3 düzlemde serbest hareketli 3 düzlemin kesişmesiyle kalça ekleminin hareket merkezi meydana gelir. Asetabulumun pozisyonu;

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 YÜRÜME ANALİZİ 2 YÜRÜME ANALİZİ Yürüyüş : Yer çekim merkezinin öne doğru yer değiştirmesi ile birlikte gövdenin ekstremitelerinin ritmik alternatif hareketleri olarak

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri Dr. Önder Kılıçoğlu İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD Tibia ve talus eklem yüzleri paralel Medial ve lateral

Detaylı

PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF)

PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF) PROPRİOSEPTİF NÖROMÜSKÜLER FASİLİTASYON (PNF) TEMEL PRENSİPLER Proprioseptörlerin uyarılması ile nöromüsküler mekanizmanın cevaplarını kolaylaştırmak Amaç: el temasları, görsel ve sözel uyarılar yoluyla

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği III. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği III yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEĞİ EKSTANSÖR KASLARI El Bileği Ekstansör Kasları Primer M.Ekstansör karpi radialis longus M.Ekstansör karpi radialis brevis M.Ekstansör

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Doç.Dr.Onur POLAT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İçerik: Diz Yaralanmaları Fraktürler Dislokasyonlar Tendon, Ligament ve Menisküs Yaralanmaları Aşırı Kullanıma Bağlı Yaralanmalar

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

PES PLANUS (Düz Tabanlık) Doç. Dr.Gökhan Meriç

PES PLANUS (Düz Tabanlık) Doç. Dr.Gökhan Meriç PES PLANUS (Düz Tabanlık) Doç. Dr.Gökhan Meriç Ayağın Özellikleri Ayağın diğer uzuvlardan farklı üç özelliği vardır. Yer ile teması sağlayan tek bölge olması Tüm vücut ağırlığını taşıması Sert bir kalıp

Detaylı

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Yumuşak doku injurisi Kas, tendon ve bağ yaralanmalarını kapsar. Strain: Kas ve tendonların aşırı yüklenmesi veya

Detaylı

DİZ OSTEOARTRİTLİ HASTALARDA FİZİK TEDAVİ MODALİTELERİ (TENS, ULTRASON, KISA DALGA DİATERMİ) NİN FİZİKSEL FONKSİYON ÜZERİNE OLAN ETKİSİ

DİZ OSTEOARTRİTLİ HASTALARDA FİZİK TEDAVİ MODALİTELERİ (TENS, ULTRASON, KISA DALGA DİATERMİ) NİN FİZİKSEL FONKSİYON ÜZERİNE OLAN ETKİSİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ 1. KLİNİK DİZ OSTEOARTRİTLİ HASTALARDA FİZİK TEDAVİ MODALİTELERİ (TENS, ULTRASON, KISA DALGA DİATERMİ) NİN FİZİKSEL

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır.

Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır. Uyluk ön bölge kasları; musculus iliopsoas, musculus sartorius (terzi kası), musculus quadriceps femoris, musculus tensor fasciae latae dır. Musculus sartorius; vücudun en uzun kasıdır. Spina iliaca anterior

Detaylı

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 Vertebral Kolon 33 omur 23 intervertebral disk 31 çift periferik sinir VERTEBRA KIRIKLARI 3 OMURGANIN EĞRİLİKLERİ Servikal bölgede

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 208 Kinezyoloji II. El bileği II. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 208 Kinezyoloji II El bileği II yrd. doç. dr. emin ulaş erdem EL BİLEGİ LİGAMENTLERİ El bileği ligamentlerinin çoğu küçüktür ve izole etmesi zordur. Bununla birlikte göze çarpmayan doğaları kinezyolojik

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu Prof. Dr.Hidayet Sarı Tanım Özellikle omurgayı tutan ve ankiloza götüren kronik iltihabi sistemik romatizmal hastalıktır. Sakroiliak eklem iltihabı oluşturmak ana bulgusudur.

Detaylı

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI BOYUN AĞRILARI BOYUN ANOTOMISI 7 vertebra, 5 intervertebral disk, 12 luschka eklemi, 14 faset eklem, Çok sayıda kas ve tendondan oluşur. BOYNUN FONKSIYONU Başı desteklemek Başın tüm hareket

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ

2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ 2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ PES PLANUS ve ORTEZLERİ: Pes planus ayağın medial longitudinal arkının doğuştan veya sonradan gelişen nedenlerle normalden düşük olması veya üzerine ağırlık verilmesiyle

Detaylı

PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Elektrik Akımları Eski sınıflamada elektrik akımları: Yönüne göre: Doğru akım (Galvanik akım) Alternatif akımlar Klinik ve elektrofizyolojik etkileri göz önüne alındığında:

Detaylı

ANATOMİ ALT TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ

ANATOMİ ALT TARAF KASLARI. Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ANATOMİ ALT TARAF KASLARI Öğr. Gör. Şeyda CANDENİZ ALT TARAF KASLARI Alt taraf kasları bulundukları yerlere göre dört gruba ayrılarak incelenir. 1-Kalça kasları (pelvis kasları) 2-Uyluk kasları 3-Bacak

Detaylı

Erken Dönem Kalça Osteoartritinde Tanım ve Etiyoloji. Dr. Çağatay Uluçay Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Erken Dönem Kalça Osteoartritinde Tanım ve Etiyoloji. Dr. Çağatay Uluçay Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Erken Dönem Kalça Osteoartritinde Tanım ve Etiyoloji Dr. Çağatay Uluçay Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalça Osteoartriti Tanım OA hastalığı hem mekanik hem de biyolojik olayların sonucu gelişen eklem

Detaylı

KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ

KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ KAS DOKUSU TİPLERİ İSKELET KASI İskelet Kasının Yapısı Kas Proteinleri Kas Kontraksiyonu KASILMA TİPLERİ KASIN ENERJİ METABOLİZMASI İskelet Kası Çizgili kastır. İstemli çalışır.

Detaylı

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA 1 ESNEKLİK Tanımlar Esneklik Bir eklem ya da bir dizi eklemin kendi hareket genişliğinde tamamen hareket edebilmesi Ya da bir eklemin ya da eklem dizisinin hareket genişliği

Detaylı

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır.

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri iki kalça kemiği ile omurganın kuyruk sokumu kemiği arasında oluşan pelvis (leğen kavşağı) ile başlar.

Detaylı

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ

TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ T.C SAĞLIK BAKANLIĞI DR.LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1.ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ Şef: Op.Dr.G.Tuğrul BERKEL TOTAL DİZ ARTROPLASTİSİ ORTA DÖNEM SONUÇLARIMIZ (UZMANLIK TEZİ) DR.Meriç

Detaylı

ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI

ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI EMG Kayıt Elektrotları 1- İğne Elektrot 2- Yüzey Elektrot Kas ve sinirlerin testi EMG Sinir ileti hızı Özel testler(tekrarlayıcı sinir uyarısı ve tek sinir lifi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. tbeyzade@superonline.com Diz Osteoartriti Kıkırdak Lezyonları A la Carte

Detaylı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika

Detaylı

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL

Detaylı

ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ. Doç. Dr. ERCAN TANYELİ

ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ. Doç. Dr. ERCAN TANYELİ ALT EKSTREMİTE KLİNİK ANATOMİSİ Doç. Dr. ERCAN TANYELİ Vücut ağırlığını ayakta durma, yürüme ve koşma sırasında taşır. Gluteal bölge Femoral bölge (uyluk) Bacak (cruris) Ayak Arterlerin palpasyonu A.femoralis:

Detaylı

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI Doç. Dr. Nuri Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı nuri.aydin@istanbul.edu.tr YARALANMA TravmaRk Ani fiziksel

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır.

Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri üst extremiteye uygun olarak sınıflandırılmıştır. Alt extremite kemikleri iki kalça kemiği ile omurganın kuyruk sokumu kemiği arasında oluşan pelvis (leğen kavşağı) ile başlar.

Detaylı

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Plato Tibia ve Patella Kırıkları ÖĞRENCİ DERS NOTLARI Prof.Dr.Mehmet.Mehmet Rıfat R ERGİNER İ.Ü.Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Plato Tibia Kırıkları İnsidans Bütün

Detaylı

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan YÜCEL - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv..

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan YÜCEL - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.. Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan YÜCEL - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı

Detaylı

DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR BANDAJ UYGULAMASININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Uzm. Fzt. Senem GÜNER Ocak, 2010 DENİZLİ DİZ OSTEOARTRİTLİ KADINLARDA LATERAL KAMA VE SUBTALAR

Detaylı

Trans femoral (TF) protezler ile yürüyüş bozuklukları, nedenleri ve çözümleri 13.hafta. Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi

Trans femoral (TF) protezler ile yürüyüş bozuklukları, nedenleri ve çözümleri 13.hafta. Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi Trans femoral (TF) protezler ile yürüyüş bozuklukları, nedenleri ve çözümleri 13.hafta Prof.Dr. Serap Alsancak Ankara Üniversitesi Sagital düzlemde TF protezle yürüyüş bozuklukları Dizde instabilite Güçlü

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım. Anatomi. Anatomi. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Omuz kompleksi:

Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım. Anatomi. Anatomi. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Omuz kompleksi: Omuz Ağrısı olan Hastaya Yaklaşım Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. Anatomi Omuz kompleksi: Humerus Klavikula Skapula tarafından oluşturulmuştur. Omuz eklemini oluşturan kemik yapı Anatomi Dört eklem Akromioklavikular

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu yrd.doç.dr. emin ulaş erdem GİRİŞ İki ya da daha fazla kemiğin pivot noktasına ya da kavşağına eklem denir. Vücudun hareketi kemiklerin bireysel

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve

Detaylı

OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK DİNAMOMETRE VE YÜZEYEL EMG İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK DİNAMOMETRE VE YÜZEYEL EMG İLE DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON KLİNİĞİ ŞEF: Dr. M.HAYRİ ÖZGÜZEL OSTEOARTRİTTE İZOKİNETİK EGZERSİZLERİN KUADRİSEPS KAS GÜCÜNE ETKİSİNİN İZOKİNETİK

Detaylı

Diz ekleminin hareketleri; fleksiyon ve ekstansiyon hareketleridir.

Diz ekleminin hareketleri; fleksiyon ve ekstansiyon hareketleridir. Articulatio coxae (kalça eklemi); articulatio spheroidea tipi eklemdir. Labrum articulare si (labrum acetabulare) vardır. Os coxa ile femur başı arasındadır. Bağları; capsula articularis, zona orbicularis,

Detaylı

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ ÖN ÇAPRAZ BAĞ ZEDELENMELERİ Diz eklemi çepeçevre bağlarla desteklenen ve cildin altında kaslarla çevrili olmadığı için de travmaya son derece açık olan bir eklemdir. Diz ekleminde kayma, menteşe ve dönme

Detaylı

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Ayağın en temel fonksiyonu stabilitenin sağlanması ve devam ettirilmesidir. Ayağın stabilite ve denge fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için çeşitli düzlemlerde

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 COLUMNA VERTEBRALİS 2 COLUMNA VERTEBRALİS 1) Columna vertebralis pelvis üzerine merkezi olarak oturmuş bir sütuna benzer ve destek vazifesi görerek vücudun dik durmasını

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Dirsek ve Önkol Kompleksi yrd. doç. dr. emin ulaş erdem GİRİŞ 3 KEMİK 4 EKLEM Humeroulnar Humeroradial Prox. Radioulnar Distal radioulnar MID-DISTAL HUMERUS ULNA - RADIUS VALGUS

Detaylı

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek

Detaylı

AYAK BILEĞI ORTEZLERI

AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAK BILEĞI ORTEZLERI AYAKBILEĞI ANATOMISI AYAKBILEĞI ANATOMISI Kaslar: Gastrocnemius ve Soleus: Ayakileği plantar fleksiyonu Tibialis posterior: Plantar fleksiyon ve inversiyon Peroneus longus ve brevis:

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

EGZERSİZE KAS SİSTEMİNİN YANITI

EGZERSİZE KAS SİSTEMİNİN YANITI EGZERSİZE KAS SİSTEMİNİN YANITI Prof. Dr. F ÖZYENER EGZERSİZ SIRASINDAKİ DAYANIKLILIĞIMIZ VE SÜRATİMİZ BÜYÜK ORANDA KASLARIMIZIN ENERJİ VE GÜÇ ÜRETEBİLME YETENEĞİNE BAĞLIDIR. Kas Hücresi Sarkotübüler

Detaylı

SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı SIK GÖRÜLEN SPOR YARALANMALARI 1 Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Ayak bileği 2 Tüm spor yaralanmalarının %20-30 u ayak bileğine ait. Ayak bileği yaralanmalarının %85 i sprain şeklinde

Detaylı

DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM. Statik yapılar. Diz anatomisi. Statik yapılar. Dinamik yapılar

DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM. Statik yapılar. Diz anatomisi. Statik yapılar. Dinamik yapılar DİZ TRAVMALARI DİZ TRAVMALARINA ACİL YAKLAŞIM Dr. Mehmet Emin Kavasoğlu Akdeniz üniversitesi Acil A.D. 03.08.2010 Diz anatomisi Diz muayenesi Radyolojisi Fraktürleri Dislokasyonlar Tendon ligament ve meniskus

Detaylı

Diz eklemi 3 farklı eklemden oluşmaktadır (10): 1.1. Diz Eklemini Oluşturan Yapılar Kemikler

Diz eklemi 3 farklı eklemden oluşmaktadır (10): 1.1. Diz Eklemini Oluşturan Yapılar Kemikler Osteoartrit subkondral ile eklem kıkırdağı kemikte yıkım ve yapım olayındaki dengenin bozulması sonucunda ortaya çıkan dinamik bir hastalıktır. Vücudumuzda osteoartritten etkilenen en sık bölgemiz ise

Detaylı

AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR

AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR DOÇ. DR. MEHMET KARAKOÇ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR AD. Diyarbakır 30.10.2013 1 YARDIMCI CİHAZLAR Mobilitenin sağlanması rehabilitasyonun en önemli hedeflerinden

Detaylı

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir ESNEKLİK 1 ESNEKLİK Hareketleri büyük bir genlikte uygulama yetisi Hareketlilik olarak da bilinmektedir Bir sporcunun becerileri büyük açılarda ve kolay olarak gerçekleştirmesinde önde gelen temel gerekliliktir

Detaylı

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI

KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI KUVVET ANTRENMANLARININ PROGRAMLANMASI Özel olma ilkesi Kuvvet için yüksek şiddet düşük tekrar Dayanıklılık için düşük şiddet yüksek tekrar Hareketin hızı ve genişliği de önemli 2 Aşırı Yüklenme İlkesi

Detaylı

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem KOMPARTMAN SENDROMU 10.08.2010 Dr.Günay YILDIZ Kompartman Sendromu (KS),damar ve sinir içeren kapalı boşluklarda doku basıncının, perfüzyonu engelleyecek kadar artması sonucu ortaya çıkan hipoksiyle birlikte

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

Eklemler. Normal tam hareketli eklemin yapısında şu elemanlar bululnur.

Eklemler. Normal tam hareketli eklemin yapısında şu elemanlar bululnur. . Eklem İskeletin değişik kemikleri arasındaki bağlantıya eklem denilir. Hareket sisteminin pasif öğeleridir. Gövdenin tüm hareketleri eklemler sayesinde mümkün olmaktadır. Eklemler Tam hareketli (sinovial)

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon Patello-Femoral Ağrı Sendromu Ön Diz Ağrısı emin ulaş erdem GİRİŞ Diz ile ilgili patolojiler içinde patellofemoral ağrı, klinikte en sık karşılaşılan ve tedavisi en zor

Detaylı

Çalışmamızda hastaları The Knee Society nin önerdiği ağrı ve fonksiyon skorları (5), diz eklemi hareket açıklığı ve diz önü ağrılarına göre operasyon

Çalışmamızda hastaları The Knee Society nin önerdiği ağrı ve fonksiyon skorları (5), diz eklemi hareket açıklığı ve diz önü ağrılarına göre operasyon GİRİŞ VE AMAÇ Diz eklemi günlük yaşamımızı sürdürmekte en sık kullandığımız ve çok önemli fonksiyonları olan ancak bir o kadar da dejeneratif değişikliklere maruz kalan bir eklemdir. Diz osteoartriti etiyolojik

Detaylı

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener Motor Nöron ve Kas Hastalıkları Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Vücudun herhangi bir bölümünde kas kuvveti azalması: parezi Tam kaybı (felç) : paralizi / pleji Vücudun yarısını tutarsa (kol+bacak)

Detaylı