İYİLİKNAME yüzyılın 2008 ve

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İYİLİKNAME 2008 2011 2011 21.yüzyılın 2008 ve 2011 2008"

Transkript

1 İYİLİKNAME ÖNSÖZ Yazın artık kendini hissettirdiği günlerdeyiz. Türkiye bu mevsimde adeta dünyanın nazar boncuğu gibidir. Mutluluk ve hüzün insanlar için en çelişkili ve en çetin dansını bu ülkede yapıyor denilse yeridir. Her şey öylesine hızlı değişiyor ki dünyada. İnsanoğlu Allah ın kendisine verdiği değiştirebilme ve üretme gücüyle tarih boyunca dünyanın ekolojik ve coğrafik kaderine mucizevi imzalar attı sürekli ve hala da atmaya devam ediyor. Bu imzalardan bazıları dünyadaki tüm canlıları kahreder ken, kimisi ise bir şeyleri hayata döndürebilme uğruna umutları tazeliyor. İnsanoğlunun sorunlara bulduğu çözümler hiçbir zaman kesin sonuç anlamına gelmiyor tabii ki Her zaman son kullanma tarihi olan çözümler üretebilmiştir insanlar. Bu iyi mi kötü mü yoruma açık ama kesin olan şu ki mutlu olmak deyimi belki de bu sayede hep insanın vazgeçilmezi olarak varlığını sürdürdü yeryüzünde İnsanoğlunun ekolojik hataları, tabiat anayı kızdırmış bunları düzeltme çabası ise hep destek görmüştür. Tabiat ana insana her gerektiğinde sınırlarını hatırlamaktan hiç vazgeçmemiştir. Ne de olsa peygamberler dışında Allah ın yeryüzündeki en büyük temsilcisidir tabiat ana. Allah adına insanlara hep doğru sözü ileten bir dost bir barış elçisidir İnsanoğlunun 2008 de doğayla zorlu bir mücadeleye girerek 2011 de meydana getirdiği bir eser, sadece 2011 in ya da 21.yüzyılın değil insanlık tarihinin en olağanüstü eserlerinden biridir. Zor yolu seçmek, adrenalin salgılamak, acı çekmek ve sonra başardım deyip mutlu olmak pratik yoldan mutlu olmaktan daha tatlı geliyor insanlara İnsanoğlu çok şehirler yaptı tarih boyunca, çok şehirleri de yıktı. Dünyayla da kendi kaderiyle de bir çocuğun legosuyla oynadığı gibi oynadı her zaman. Bunlardan sonuncusu FLOWERS CİTY olsaydı siyaset tarihi üzerinde şüphesiz derin etkileri olurdu. 20. Yüzyılın en büyük problemlerinden birisi Kıbrıs adasının kaderinin ne olacağı problemi olmuştur. Flowers City Kıbrıs Adası nın kuzeyinde Türkiye nin Mersin liman şehrinin 3 mil güneyinde Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yapılan yapay ada şehrin adıdır. Bu yapay ada şehir Mersin e içinde çift yön elektrikli tren ve 4 şerit karayolu olan bir denizaltı tüp köprü ile bağlanmıştır. Tamamen bilim, kültür ve sanat odaklı bir yaşam için planlanan bu şehir, Dünyada barış adına yapılan belki de en büyük eserdir Jules Verne ya da Hezarfen Ahmet Çelebi gibi insanların kulakları çınlasın Sevgili okurlar içinizden telaşlanan, hevesi kaçan ya da siyaset romanı mı diye serzenişte bulunanlar varsa acele etmesinler. Bu kitapta yaşamak ya da tadını almak adına görmeyi istediğiniz insana dair tüm duyguları yani hayatın uzun soluklu bir slayt gösterisini bulmanız uzak bir olasılık değil! Flowers City nasıl inşa edildi sorusunun yanıtının bu ilk solukta hiç yeri olmadığını siz sevgili okurlara belirtmeyi kendime görev biliyorum. Çünkü bu hayata dair anlatı 2008 ve 2011 yılları arasında Flowers City inşa edilirken dünyada neler olup bittiğini değil 2008 yılından itibaren Flowers City ile Mersin şehirlerinde yaşanan hayatı ve bu hayatın yarattığı yankıları konu edinmektedir. Altını çizerek belirtmeliyim ki; bu yazar okur buluşmasında en büyük amaçlarımdan biri siz sevgili okurlarımın Ben bu filmi daha önce görmüştüm! duygusunu mümkün olan en düşük seviyede yaşamanızı sağlamaktır 1

2 Bu ilk yazınsal eserimi hayatımdaki en önemli insanlar olan eşim Feride ye, oğullarım Andaç ve Kıvanç a atfediyorum. Tüm okurlara sevgilerimle İYİLİKNAME BÖLÜM 1 1 Eylül 2011 Perşembe Sonbaharın hafif soğuk gecelerinden biri bitmek üzere Flowers City nin Viola bölgesinde. Deniz Yıldızı caddesinde Suare gökdelenin 28. katında 243 nolu dairede uykusu kaçan yalnız adam üstünde eşofmanları olduğu halde balkona çıkar ve çıkmasıyla içeri girmesi bir olmuştur. Belki de bir yaz mevsimi rüyası görmüştü. Soğuğun etkisiyle gözleri iyice açılmıştı. Saatine baktı ve henüz olduğunu gördü. Sol eliyle sağ bileğindeki deri bileklik şeklindeki akıllı kumanda üzerinde bulunan turuncu düğmeye bastı ve yatak odasını salona bağlayan koridorun ışıklarını açtı. Sonra yine aynı şeyi yaparak mutfağa girdi. Mutfağın tek ama geniş penceresi önünde mermer tezgâh üzerinde duran sıcak su makinesinden bir fincan sıcak su aldıktan sonra kendisine kremalı yumuşak bir neskafe hazırladı. Soluğu yeniden yatak odasında aldı. Bu sefer akıllı kumanda üzerindeki yeşil düğmeyi kullanarak yatağını 45 derece açılı konuma getirdi ve uzanıp sırtını yasladı. Neskafesini yudumlarken yatağın tam karşısındaki Lcd Televizyonu açtı. Sabahın henüz göz kırptığı bu dakikalarda açtığı kanal Terabyte Teknoloji TV adlı bilgisayar ve elektronik temalı kanal onun için adeta bir günlük gazetedir. Akel beyin bir bilgisayar mühendisi olduğu düşünülürse, sabahın köründe bir teknoloji kanalını izlemesi aslında yadırganacak bir durum değildir. Türkiye nin yeni ama iddialı kurulan bilgisayar firmalarından Yakamoz PC adlı firmanın Flowers City deki dört teknoloji mağazasının genel direktörüdür Akel Bey. Bu dört mağaza firmanın aynı zamanda ilk mağazalarıdır. Mağazaların sahibi olan insan ortaya çılgın bir fikirle çıkmıştır. Mersin ve Flowers City şehirlerini Türkiye nin bilgisayardaki merkezi yapma iddiasındadır. Firma yeni kurulmuş olmasına karşın ülke çapında ses getirmesinin sebebi Yakamoz Holding Grubu nun sahibi Jerfi Yakamoz tarafından kurulmuş olmasıdır. Yakamoz holding Türkiye de 2008 yılında altı milyar dolar gibi büyük bir sermayeyle kurulmuş ve Flowers City i Türkiye nin dört bir yanında kuracağı mağazaların genel merkezi olacağını ilan etmiştir. Basında bu fikri çoğu ekonomist tarafından çılgınlık olarak nitelense de Flowers City nin inşası ile ivme kazanan Mersin in en azından bilgisayar sektöründe dünya çapında bir şehir olması fikrinin gerçekleşmesi halinde bunun muhteşem bir olay olacağı konusunda herkes hemfikirdir. Ayrıca Yakamoz PC markasının yakın gelecekte yetkili satıcı anlaşması yapacağı irili ufaklı birçok mağazayla olan ticari ilişkiler ve bayilik toplantıları da yine Akel beyin sorumluluğundadır. 30 yaşındaki 1,75 boylarında az kaslı normal kilolu saçları yele gibi ensesine inen bu adam yönetici kimliğiyle sivil insan kimliği arasında fark olmayan ender insanlardan biridir. Neskafesini bitirdiğinde rahatlamıştır, televizyonu kapatıp uykuya geçmesi sadece bir iki dakika sürmüştür Akel beyin uykuya daldığı dakikalarda Mersin de şehrin Pozcu bölgesinde sahil yoluna bakan apartmanlardan birinin 5. katındaki devasa dairenin büyük salonunda yetişkin bir adam sürekli olarak yer değiştirmekte arada koltuklardan birine oturup 5-10 saniye sonra geri kalkmakta öfkeli halinin verdiği heyecanla yumruklarını sıkmaktaydı. Gözü bazen duvardaki siyah kasvetli saate kayıyor, bazen de her an çalmasını beklediği cep telefonuna bakıyordu. 2

3 19 20 yaşlarındaki bir genç kız bu sonu nereye varacağı belli olmayan öfke nöbetinden habersiz cam kenarında kahvesini yudumlamaktaydı. Beklenen telefon çaldı. Hizmetçi Nabiye Hanım adeta soğuk terler dökerek 50 yaşlarında bir kadından beklenmeyecek bir çeviklikle telefonu ortadaki büyük sehpadan aldı ve Giray Beye uzattı. Buyurun efendim. dedi Nabiye hanım, ürkek bir ifadeyle. Çekilebilirsin Nabiye. diyerek telefonda numaraları çevirdi ve söze devam etti. İyi akşamlar Kaygun Efendi. Sana iyi anlatamadım galiba ne istediğimi. 30 dakika içerisinde buraya gelip sözleşme imzalamazsan yarın gidip kızına bir tekerlekli sandalye almanı tavsiye ederim. dedi Giray kararlı ama sakin bir sesle. Giray Bey bunu neden yapıyorsunuz ha neden. Pastalarınız için benden başka yüzlerce ahçı bulabilirsiniz. Size hizmet verdiğim 5 yıla lanet olsun. Yaptığınız iğrenç işlere beni alet ettiniz. Kızımı bırakın hemen. İstediğin yerde hesaplaşalım. İster mahkemede ister karanlık sokaklarda. Benim için fark etmez artık. Allah a can borcumdan başka kimseye borcum yok. dedi Kaygun. Sen ne mahkemesinden bahsediyorsun Kaygun. Polise gidip bana zorla iş sözleşmesi imzalattırmak istiyorlar mı diyeceksin. Buna ne polis, ne savcı ne de hakim inanır. Aklını kullan Kaygun. Senden daha iyi ahçılar beni ilgilendirmiyor. Bana güvenilir bir ahçı lazım ve senden başka aşçıya güvenmem söz konusu bile değil. Sen artık emekli olana kadar bana çalışmak zorundasın. Ne güzel değil mi kan kardeş gibiyiz, ben ne zaman emekli olursam sen de o zaman emekli olursun. dedi Giray. Giray Bey beni yapmak istemediğim şeylere zorlama. İki gece önce Karanfil Pastaneleri merkez şubesinde gecenin üçünde benim yaptığım altı katlı pastaların içine kokain ve esrar torbalarını yerleştirirken adamlarını gösteren özel görüntü kaydı dvd sinin bir kopyası üstümde. Beş kopyası da beni çok seven dostlarımda duruyor. Ayrıca kayıtlarda sen de elemanlara emir verirken açıkça görülüyorsun. Bana bir şey yaparsan ve dostlarım bunu fark ederlerse dvd yi polis ve basınla paylaşmak konusunda hiç de kararsız kalmayacaklardır. Daha da önemlisi büyük patron Jerfi Bey son derece şerefli bir insan. Bu pisliklerini ondan nasıl sakladığına şaşırmamak mümkün değil. Öğrendiği an pastaneler zincirini kapatmak için bir saniye bile gecikmez. Seni de adalete kendi elleriyle teslim edeceğine adım gibi eminim. dedi Kaygun. Şimdi beni iyi dinle kahrolası bok torbası. Şu an kızın odamda. Cam kenarında kahvesini yudumluyor. Yanlış bir şey yaparsan Ecer kahvesinin geri kalanını gökyüzünden aşağı doğru süzülerek bitirir. Bunu gözümü kırpmadan yaparım beni çok iyi tanırsın. Ayrıca o kayıtları Jerfi Bey e ya da polise verirsen benim kaybedecek bir şeyim kalmaz. Seni bir sinek gibi ezerim. dedi Giray. Yalan söylüyorsun. Bu blöfüne kanacak kadar aptal olduğumu sanmıyorsundur umarım. dedi Kaygun; kızgın bir ifadeyle. Sen beni gerçekten hafife alıyorsun ama bu uzun sürmeyecek. dedi Giray, kısa alaycı bir gülümsemeden sonra ceketindeki özel bölmeden 38 lik tabancayı çıkardı ve Ecer e yaklaştı. Ecer kusura bakma kahve keyfini biraz bozmak zorunda kalacağım. dedi Giray. Giray Bey neler oluyor. Bu bir şaka değil mi? Şakanızı silahı başka tarafa doğrultarak yapsanız olmaz mı? dedi Ecer ve bu beklenmedik davranış karşısında afalladı. Ne kadar da geniş bir mizah anlayışın var. Şimdi yüzün bana dönük olarak bekle ve hareket etme. Sakın bir numara yapmaya kalkma. Benim vereceğim komutu bekle! dedi Giray, sonra silahı Ecer in 2 metre kadar sağındaki büyük çiçek saksısına doğrulttu ve ateş ederek saksıyı parçaladı. Tabancada susturucu takılı olduğu için çıkan tek ses saksının parçalanma sesiydi. Bu esnada cep telefonundan olanları duyan Kaygun beyin feryatları yükselmekteydi. Cep telefonuna kısa bir cevap verdi. Bu esnada bakışlarını bir an için 3

4 Ecer den kaçırdı. Bunu fırsat bilen Ecer çok çevik bir hareketle pencere kenarında duran kahve fincanı altlığını üstündeki pantolonunun kalça tarafından içeri sıkıştırdı. Evet, Kaygun sana şakam yok demiştim. dedi Giray. Bu sırada normalde salon dışında bekleyen, ev içi çağrı cihazından çağrı almadan gelmeyen hizmetçi Nabiye, salon kapısını hızla açarak içeri girdi. Giray bey ne oluyor iyi misiniz? O silahı neden Ecer hanıma doğrulttunuz? dedi titreyen bir sesle Soru sormayın Nabiye Hanım. Salonu terk edin ve sakın bir daha çağrı almadan gelmeyin. dedi Giray ve bu sözleri söylerken bile gözleri Ecer hanımdaydı. Hadi durmayın çıkın ne duruyorsunuz. diye köpürdü tekrar Giray. "Ben sadece bir şeylerin kırıldığını duydum ve sizi diyebildi Nabiye hanım zangır zangır titreyerek Giray beyin öfkeyle konuşarak sözünü kesmesi onu iyice şaşkına çevirdi. Nabiye Hanım sağol ben iyiyim. dedi Giray, artık biraz daha sakin bir ses tonuyla. Şimdi artık yerinize dönün. diye ekledi Giray ve tekrar cep telefonunu kulağına yaklaştırdı. Evet Kaygun nerede kalmıştık. Şu an saat Seni 5.19 da burada istiyorum. dedi Giray, kendinden emin bir sesle. Giray Bey sakin ol. Problemini benimle çöz. Kızımı hemen bırak. Bana süre falan söyleme sakın. Elbette en kısa zamanda geleceğim. dedi Kaygun hafif bir panik havasıyla. Bu esnada Ecer Baba buraya sakın gelme diye haykırdı sesini babasına duyurmak umuduyla. Sana verdiğim 30 dakika aslında fazla ama neyse, diyerek, sinirli ve kısa bir kahkaha attı Giray. Bana çalıştığın 5 yılın hatırı var da görüşürüz. diye eklemeyi de ihmal etmedi. Tamam zor ama yetişmeye çalışacağım de ne kadar yakında olduğumu sana söylerim. Gerekirse birkaç dakika daha verirsin umarım. diye tansiyonu düşürmeye çalıştı Kaygun Sen öncelikle yola çık. Beni oyaladığın hissine kapılırsam değil ek süre kızını da alamazsın. dedi Giray. Sabrımı zorluyorsun Giray Bey. Şuna emin ol ki kızımı alamazsam alacağım şey senin beş para etmez canın olur. Buna emin olabilirsin. diye cesurca bir tehdit savurdu Kaygun. Kim kimin canını alır bunu bilemezsin Kaygun. Seni bekliyorum. dedi Giray ve telefonu kapattı. Siz çıldırmış olmalısınız. Babamla benden ne istiyorsunuz? dedi Ecer, şaşkınlığını ve korkusunu gizlemeye çalışarak. Hayatta kalmak istiyorsan hemen çeneni kapat. Dikkatimi dağıtmaya çalışma. Beni anlıyor musun? diye tekrar öfke kustu adeta Giray, korkutmak istercesine genç kızın gözlerinin içerisine bakarak. Ecer, bu tehdit karşısında hiç de sinmiş gibi durmuyordu. Tamam dedi soğukkanlı bir sesle, Ecer. Güzel demek artık frekanslarımız tutuyor. Şimdi elindeki kahveyi yavaşça yere bırak. dedi Giray ve Ecer itiraz etmeden denileni yaptı Evet sevgili Ecer şimdi dikkatli şekilde açık olan pencereye tırman. dedi bu sefer de Giray ve Ecer bu isteği de yerine getirdi. Şimdi baban arayıncaya kadar pencerede bu şekilde ayakta kalacaksın. diye alaylı bir ifade kullandı Giray Sorun değil saatlerce kalabilirim. Yeter ki babama zarar verme. dedi Ecer soğukkanlı bir sesle. Vay be gözlerim yaşardı. Ne kadar dayanacağını göreceğiz. dedi Giray. Gelin sizinle bir anlaşma yapalım Giray Bey. dedi Ecer. Farkında mısın bilmiyorum ama şu an benimle anlaşma yapacak durumda değilsin. dedi Giray tahrik edici ve iç gıcıklayıcı bir yüz ifadesiyle. 4

5 Bakın, babamla derdiniz nedir bilmiyorum ama ondan her ne istiyorsanız onun yerine ben yapayım ve babama dokunmayın. dedi Ecer, zaman kazanma niyetiyle. Sen benim için sadece bir piyonsun. Piyonlar sadece feda edilerek kazanç sağlarlar. Sen tam da feda edilecek piyonsun. Ama baban yanlış hamleler yapmazsa yaşamaya devam edebilirsin. dedi Giray ve tam bu esnada cep telefonu çaldı. Şu an yoldayım Giray, ama yola devam etmek için kızımın sesini duymam lazım. Telefonu hemen ona ver. dedi Kaygun, kızgın bir ses tonuyla. Bu sözlerini bir emir olarak değil gözü dönmüş bir babanın kendini kaybetmesi olarak kabul ediyorum. Ama yine de kızının sesini duymana izin vereceğim. Telefonun sesini dışarıya veriyorum. Senin sesini duyunca cevap verecektir diyerek Ecer e doğru döndü Giray Babanla konuşurken kullanacağın kelimelere dikkat etmen gerektiğini sanırım biliyorsundur dedi Giray. Tamam, kaz kafalı herif. Senin hiçbir konuda anlaşmaya niyetin yok. Seni gözümde büyütüp adam yerine koymuştum oysa... diye meydan okudu Giray a Ecer. Bu meydan okumadan sonra şaşırma sırası Giray daydı. Ecer kızım sen iyi misin? derken ağlamaklı bir sesi vardı Kaygun un Baba merak etme ben oldukça iyiyim. Bu adam senden ne istiyor. dedi Ecer. Şaşkınlık içindeyim kızım, aşağılık herif beş yıldır benim pastalarımı karanlık işler için kullanmış. Bunu tesadüfen öğrendim. dedi Kaygun. Nasıl yani baba? dedi Ecer, yeni bir şaşkınlıkla. Pastaların içinde ülkenin dört bir yanına uyuşturucu transfer etmiş. dedi Kaygun. Bu esnada Giray hakkında söylenen hakaretleri büyük bir soğukkanlılıkla dinlemekteydi ve sinirlendiği anlarda kaşları çatılıyordu. Baba buraya sakın gelme. Ben başımın çaresine bakarım. Ama eve de geri dönme ben seni bulurum. dedi Ecer, kaygılı bir ses tonuyla. Kızım sen tehlikedeyken sokaklarda volta atmamı mı istiyorsun benden. Bu imkansız. Asıl sen sakin ol ve hiçbir çılgınlık yapmadan benim gelmemi bekle. dedi Kaygun, telaş ve korkuyla karışık bir ruh haliyle Kaygun kızının sesini duydun. Şimdi hemen seni bekliyorum. Vakit kaybetmesen iyi olur. dedi Giray sonra tabancasının susturucusunu çıkardı ve havaya ateş ettikten sonra telefonun sesini dışarıya kapattı. Sen bir psikopatsın bekle beni geliyorum. dedi Kaygun ve Giray bey bu son cümleye cevap bile vermeden telefonu tamamen kapattı. Giray Bey sizi anlamıyorum. Size 5 yıl sadakatle çalışan bir insana ve kızına bunu neden yapıyorsunuz. İşler herkes için daha kötü olmadan bu çılgınlığa son verin. Her şeyi unutalım. Bizi bırakın, inanın babam da ben de ağzımızı açıp kimseyle konuşmayız. Size kendim ve babam adına söz veririm. dedi Ecer son bir umutla. Biliyor musun aslında haklısın Ecer. Hem de çok haklısın. dedi Giray. Hangi konuda Giray Bey? dedi Ecer. Ben gerçekten de senin yaptığın anlaşma teklifini anlamayacak kadar kaz kafalı bir adamım. Baban da sen de bu işten kolayca sıyrılamazsınız. Şunu kafana iyi sok. İnsanlar benimle çalışmak isteyip istemediğine karar verir. Ama ne zaman istifa edeceklerine ben karar veririm. dedi Giray. Hani olur ya belki kafanız bir an çalışmaya başlar diye şansımı denemiştim. Sağlık olsun. dedi Ecer. Bu son sözlerinden sonra gözleriyle pencereden aşağısını kontrol etmeye başladı. Kaçınılmaz bir düşme olayını ve sağ kalma ihtimalini hesaplıyordu kafasında. Ecer in bu hali Giray ın dikkatinden kaçmamıştı Ne o korkuyor musun yoksa? Bana hakaret edecek kadar cesur biri için beşinci kattan düşmek çok korkutucu olmamalı oysa. dedi Giray ve sonra alaycı bir kahkaha attı. 5

6 İktisat derslerinde öğrendiğim bir şey vardı Giray Bey dedi Ecer. Giray küçümseyen bir ifadeyle, Nedir o öğrendiğin cesur kız? diye cevapladı. Korkuları olmayan insanlar ayakta kalmayı başaramazlar! diyen Ecer bu sözlerinin hemen peşinden pencereden aşağıya baktığında henüz tam aydınlanmamış havanın loş ışığında bir kamyonun bulundukları caddeye girdiğini gördü. Kamyonun üzerinde reklam yazıları vardı ama yazıları okuyamıyordu. Ancak çiçek demeti şeklindeki turuncu beyaz logo ona tanıdık gelmişti. Bu logo ne tür bir firmanın logosu olabilirdi? Kendisini buna odaklamalıydı. Öyle de yaptı ve konsantrasyon sağlamak için gözlerini kapadı. Kendini logonun anlamını hatırlamaya öylesine şartladı ki Giray ın sözlerini algılamıyordu. Kamyon yavaş geliyordu ama binanın önünden geçmesi tahminen 40 saniye sürerdi. Ecer in bu halinden tedirgin olmuş bir hali vardı Giray ın ve bu sesine yansıyordu. Ne oldu cesur kız neden kapadın gözlerini, sakın numara yapmaya kalkma. Herhalde ayakta uyuyor olamazsın. Ben sana gözlerini açtırmasını bilirim. diyerek silahını yeniden Ecer in soluna nişanladı. Amacı sadece irkilmesini sağlamaktı. Öldürmek niyetinde değildi. Tetiğe bastı ve kurşun Ecer in yaklaşık 40 cm yakınından geçti. Ecer in gözleri hala açılmamıştı. Bu esnada Ecer hayati önemi olan hatırlama işlemini tamamlamıştı. Logo yastık, yatak, perde vs ürünleri olan bir mefruşat firmasının logosuydu. Kamyonu fark etmesinden sonra 20 saniye Giray ın ateş açmasından sonra 5 saniye geçmişti. Kamyon eğer yüklüyse, bu yüzde elli hayatta kalma şansı demekti. Bu arada ateş açmasına rağmen Ecer in gözlerini açmaması Giray ı şaşkınlıktan iyice aptallaştırmıştı ve bu şaşkınlıkla adeta bütün vücudu kaskatı kesilmişti. Sonunda Ecer adeta şimşek hızıyla sanki savaş alarmı duymuş bir asker gibi gözlerini açtı. Gözlerini açtığı anda Giray ın şaşkınlık içerisinde olduğunu gördü. Bu şaşkınlık anı Ecer in beklediği fırsat anıydı. Giray sanki tabancanın elinde olduğunu unutmuş gibiydi. Bu haliyle istese bile üç saniyeden önce ateş edemezdi. Salonda iki insanın avcı ile kurban misali birbirlerini kolladıkları an, kamyon şöförü için uyanık kalmak için şarkı söyleyip kendince keyiflendiği sıradan bir mesai zamanıydı. Ecer başını bu sefer kaçamak değil açık şekilde aşağıya çevirdiğinde kamyonun yaklaşık 7-8 saniye mesafede olduğunu gördü. Sağ elini pantolonunu arkasına götürdüğü anda Giray Ecer in harekete geçmek üzere olduğunu anlamıştı. Ama bunu anlamakta gecikmişti. Ecer yaydan çıkan ok gibiydi. Onu artık durduramazdı. Öldürmesinin de anlamı yoktu. Bacağından vursa bile bu durumda aşağı düşme olasılığı yüksekti. Giray ın beyni tam anlamıyla durmuştu. Ecer neskafe fincanının altlığını sıkıştırdığı yerden çıkardığı gibi öylesine hızlı fırlattı ki daire şeklindeki kalın seramikten fincan altlığı Giray ın tabancayı tutan elinde demir bir disk etkisi yarattı ve silah Giray ın 2-3 metre kadar ilerisine düştü. Ecer tekrar aşağıdan yaklaşan kamyona odaklandı. Artık her şeyi göze almıştı. İçinden sağ kurtulmak için dualar ediyordu. Çünkü tek atımlık kurşun gibiydi yapacağı atlayış. Kamyon binaya sadece 200 metre kadar uzaktaydı. Ecer aşağı doğru bir iki saniye daha baktı, kendisine göre en uygun zamanda 1 metre kadar yükseğe sıçradı ve arkasına doğru ters bir takla attı. Son derece hızlı bir şekilde yaklaşık 1,5 saniyede orta şiddette bir gürültüyle kamyon kasasının en arkasına düştü. Kamyonda döşeme atölyelerinde kullanılan elyaf balyalarının yüklü olması Ecer için gerçek bir mucize anlamına geliyordu. Düşme anında oluşan sarsıntıyı hisseder gibi oldu kamyon şoförü ancak radyoyu yüksek seste dinlediği için şüphelenmedi ve yoluna devam etti. Ecer nefes alıyordu ama çarpmanın etkisiyle kendinden geçmişti. Artık bilinmeyen bir zaman ve mekana yolculuk başlamıştı yaptığı büyük sıçrayış sonrasında. Saat ü gösterirken Giray salon penceresinden kamyona bakıyor ve bir yandan da küfürler ediyordu Labada adlı mefruşat firmasının ürünlerini taşıyan kamyon arkasında davetsiz misafiri Ecer ile birlikte Flowers City Viola bölgesine girerken saat olmuştu. Ecer yavaş yavaş kendine gelmektedir. Nihayet iki dakika sonra sabah rüzgarının da etkisiyle gözlerini açmıştır. Rüyadan uyanmışçasına üç beş saniyelik bir şaşkınlık ve korkudan sonra on beş yirmi dakika önce yaşadığı olayları hatırlamıştır. Dolayısıyla kamyonun arkasında ne aradığını da 6

7 Artık Ecer için kısa bir sesli düşünme zamanı başlamıştır. Aman Allahım off. Sağ kolum ve ensem fena sızlıyor. Boynum kırılmadığı için şanslı olmalıyım. Olimpiyatlarda olsa bu atlayışla diskalifiye olmuştum herhalde. diye fısıldayarak mırıldanan Ecer, zorlukla da olsa elyafların arasından kalktı ama Flowers City i Mersin e bağlayan Güvercin tüp köprüsünün Viola bölgesinde yeryüzüyle buluşan giriş kavşağına yaklaşan kamyon kırmızı ışıkta sert bir fren yapınca dengesini kaybedip tekrar düştü. Aracın tam olarak durmasıyla yeniden doğruldu ve aracın kasasına tutundu. Şoför mahallinin arkasında kasayı gören cam bir pencere yoktu dolayısıyla rahat hareket edebilirdi. Bir an atlamayı düşündü ama etrafı inceleyince kaybolmak için daha uygun bir yere ulaşması gerektiğini düşündü. Saatine baktığında ise binadan atladığı zamandakinden biraz daha az bir panik başlamıştı Ecer de. Saat ı gösteriyordu. Babasının Giray a ulaşmasına yaklaşık yirmi dakika kalmıştı. Babasına en kısa zamanda telefonla ulaşıp Giray a ulaşmasını engellemeliydi. Araç hareket ettiğinde Ecer Viola Bölgesinin Mavi Portreler caddesine girdiklerini fark etti. Şimdi gözleri telefon kulübeleri olan bir yer ya da bir PTT merkezi ya da olmadı elinde cep telefonu olan herhangi birini görmek umuduyla gözleriyle caddeyi tarıyordu. Saat i gösterdiğinde aradığı fırsatı bulmuştu. Mavi Portreler caddesinin Denizyıldızı caddesiyle kesiştiği kavşakta yan yana dört adet telefon kulübesi vardı. Birinden biri mutlaka çalışıyor olmalıydı. Beklediği oldu, araç tam istediği kavşakta kırmızı ışığa yakalandı ve durdu. Etrafı kontrol etti. Etrafta sadece şehrin en erkenci insanları yani temizlik işçileri vardı ve çöp arabalarındaki çöpleri çöp kamyonuna boşaltmakla meşguldüler. Bir de köpekli bir polis yavaşça devriye geziyordu. Polis memurunun yürüdüğü yönün ters tarafından yumuşak bir atlayış yaptı. Hemen caddenin karşısına geçti. Telefon kulübelerine yaklaştı. Baştaki kulübeye girdi. Son kez saatini kontrol etti. Saat di. Babasının Giray a ulaşmamış olması için mırıldanarak dua etti ve sonra da hızla numaraları çevirdi. Telefon çalıyordu ve babası cevap vermişti. Alo buyurun? dedi babası. Baba benim Ecer. Umarım Giray a ulaşmamışsındır. Oraya gitmene gerek kalmadı. Aracını geri çevir. Oraya varman tehlikeli olabilir. Ben şu an Flowers City Viola bölgesindeyim. sözlerini adeta tek nefeste söyleyiverdi Ecer. Kaygun derin bir nefes alarak yanıtladı kızını. Allahım şükürler olsun kızım. Ancak ben biraz hızlı geldim ve şu an Giray beyin adresine 150 metre kadar yaklaştım. Burada aracı çeviriyorum. Bu esnada yola çıkmış olan Giray ın adamları Kaygun un aracı çevirdiğini fark ettiler ve ateş açmaya başladılar. Sesleri cep telefonundan Ecer de duydu. Baba neler oluyor orada. derken heyecanı sesinden belli oluyordu. Kızım ben iyiyim aracı çevirmeyi başardım. Sanırım Giray ın adamları beni fark ettiler. Şimdi telefonu kapatmalıyım. Onları atlatınca haberleşiriz. Hoşça kal beni merak etme. dedi Kaygun. Baba dikkatli ol. Seni tekrar arayacağım. dedi Ecer. Tamam kızım hoşça kal diyebildi ancak Kaygun. Mersin sahilinde amansız bir kovalamaca başladı. Kaygun bey Muğdat Camisi kavşağına gelince sahil yolundan şehir içi ana caddeye yöneldi. Amacı devriye gezen bir polis otosuna rastlamak ya da Cumhuriyet Karakoluna ulaşmaktı. Ona göre polislere her şeyi açıklaması mümkündü. Cumhuriyet Karakoluna yaklaşık yüz metre kadar mesafe kaldığında Kaygun Bey sol omzunda bir sıcaklık hissetti. Büyük ihtimalle vurulmuştu. Ama tam da Cumhuriyet Karakolu önünde park etmeyi başardı. Yaptığı sert fren ve korna çalması sonucu Karakol önündeki iki devriye polisi hemen Kaygun beyin yanına geldiler. Beyefendi sanırım bir sorun var. Siz durduktan sonra hızla geçip giden iki taksinin sizinle ilgisi var mı? dedi. 7

8 Beni ölü ya da diri ele geçirmek istiyorlardı derken, sesi artık zorlanarak çıkmaya başladı. Polis memuru telsizi eline aldı. Tüm birimlerin dikkatine Hyundai Elantra marka füme bir otomobil ve Ford Connect marka metalik gri diğer bir otomobil Mezitli istikametinde ilerliyorlar. Bir dakika önce Cumhuriyet karakolu önünden geçtiler. Araçlardaki şahıslar silahlı ve saldırganlardır. Telsiz istihbaratı yapan polis memuru tekrar Kaygun beye yöneldi: Ehliyet ve ruhsatınız yanınızda mı? Kaygun ehliyet ve ruhsatı torpido gözünden çıkardı. Buyurun memur bey. dedi. Memur bey sanırım sol omzumdan vuruldum. Beni hastaneye götürün. dedikten sonra cep telefonunu çıkardı ve polis memuruna uzattı. Bu telefondan kızım her an arayabilir. Telefonu hatsız konuma getirdim. Durumum netleştikten sonra telefondan kızımı arayın. Adı Ecer. dedi güçlükle. Kaygun bey merak etmeyin 50 metre ileride hastane var. Kurtulacaksınız. Biz kızınıza bir şekilde ulaşırız. dedi polis memuru. Memurun son sözlerinden sonra Kaygun kendinden geçti. Polis memuru hemen karakolun elli metre ilerisindeki hastaneye bir arkadaşını sağlık ekibi ve sedye istemek üzere yönlendirdi. Cep telefonunu Kaygun un elinden aldı ve üniformasının cebine koydu. Çok geçmeden yaklaşık iki dakika sonra bir sağlık ekibi olay yerine geldi ve Kaygun u hızlı bir şekilde hastaneye götürdü. Bu sıralarda Mersin de ve Flowers City de önemli gelişmeler yaşanıyordu. Giray eskisinden daha panik bir halde evin salonunda yardımcısı ve aynı zamanda koruması Fatin le konuşmaktadır. Fatin 1.85 boyunda düzgün kasları olan, saçları asker traşı tarzında, soğuk bir görünüşe ve sese sahip ancak önsezileri kuvvetli biridir. Efendim haberler pek iyi değil. Kaygun bizimkilerden kaçarken uyanıklık yapıp karakola sığınmış. Bizimkiler de uzaklaşmak zorunda kalmışlar. Polis bizimkilerden şüphelenmiş olabilir. dedi Fatin. Giray yumruklarını sıkarak, Kahretsin yeni yetme bir kız bütün planlarımı alt üst etti. Olay basına yansıyacak olursa büyük patron Jerfi benim fişimi çeker. dedi. Korkarım doğru düşünüyorsunuz. Oldukça zor bir durumdayız efendim. Galiba benim için durum oldukça berbat. Bana bir önerin var mı Fatin? Şansınız varsa hakkınızda tutuklama kararı çıkmadan yurt dışına çıkarsınız efendim. Fatin senden hemen Mersin deki banka hesabımı İtalya daki özel hesaplarıma transfer etmeni ayrıca ilk Kahire uçağına yer ayırtmanı istiyorum. Efendim zaman dar. Resmi yolcu olarak havaalanında yakalanma olasılığınız çok yüksek. dedi Fatin. Sonra cebinden küçük bir ajanda çıkardı ve incelemeye başladı. Haklı olabilirsin ama daha risksiz bir yol var mı? diye sordu Giray. Efendim üç saat sonra limandan İtalya ya yola çıkacak olan bir yük gemisi var. Geminin birinci kaptanı zaafları olan bir adamdır. Adamı görürsek sizi gemide saklar ve İtalya ya götürebilir. Bu iş için elli bin dolar yeterli olur mu? Evet, efendim yeterli olur. Giray yumruklarını sıkarak, Kaygun efendi sen patron Jefri ye dua et. Şimdilik elimden kurtuldun. Ama bir gün mutlaka Türkiye ye dönüp senle olan hesabımı kapatacağım. Hayatta yapacağım son iş bu da olsa senle mutlaka buluşacağız dedi ve ekledi. Saat kaç Fatin? Saat efendim. Bu arada en geç bir saat içinde bu daireyi terk etmenizde fayda var. Polisin sizi bulmak için buraya gelmesi uzun sürmeyecektir. 8

9 O zaman buradaki çalışanlara da birer aylık ödemelerini peşin yapıp en az bir ay buraya dönmemeleri için uyarmaya ne dersin? Sonuçta polis onları da sıkıştırabilir. İsabet olur efendim. Bunu ben hemen halledebilirim. Peki, önümüzdeki üç saati nerede geçirebilirim Fatin? Özel toplantılarınızı yaptığınız kafe bar bodrumu polisin 24 saatten önce keşfedemeyeceği bir yer efendim. Bu da size gereken zamanı fazlasıyla veriyor. Sence polis Kaygun u karakolun ilerisindeki hastaneye yatırmış olabilir mi? Yüksek bir ihtimal efendim. Ama bunu gereken yerleri arayıp beş dakika içinde öğrenebilirim. Bunu neden merak ettiniz efendim? Acaba hastanede Kaygun u enseleyip eşek cennetine göndermek kolay olmaz mı? Belki beyaz ticaretinizi saklayabilirsiniz ama Kaygun un dvd kayıtlarının kopyalarını dostlarına dağıttığını söylemesi blöf olmayabilir. Ayrıca bu blöf bile olsa Kaygun u ortadan kaldırmanız doğru bir yaklaşım olmaz efendim. Haklısın sanırım. Bu adamı susturmanın bir yolu yok gibi gözüküyor. Kayıtları ele geçirmek için yeterli zamanımız da yok. Kahretsin bir kuş gibi kafese kısıldım dedi Giray ve yine istem dışı bir şekilde olanca gücüyle sıktı yumruklarını. Belki onu çenesini sıkı tutması için iyi bir para teklifiyle ikna edebiliriz. Giray yüzünde acı bir gülümsemeyle yanıtladı bu sözleri. Fatin sen anlaşılan Kaygun u yeterince tanımıyorsun. O adamın kafasını kessen bir liraya tenezzül etmez. Çok sağlamdır. Bunu unut gitsin. Kaygun parayla ifade değiştirecek kadar karaktersiz bir adam değil. Bir an önce hazırlıklara başla Fatin. Sizi anlıyorum efendim. Rahat olun, bir aksilik çıkmaz ise yirmi dört saat içinde İtalya ya varmış olursunuz. Giray derin bir nefes aldı, ah çeker gibi Fatin ne acı değil mi, kral gibi olduğum bu şehirden şimdi apar topar kaçıyorum. Keşke herkes beni kaçmış bilse ama ben kaçmasam da Mersin de rahatça dolaşabilsem dedi. Güzel bir fikir efendim. Sen de amma da matrak adammışsın. Espriden anlıyorsun Fatin. Ben espri yapmıyorum efendim. Nasıl yani? Hayatımı, kimliğimi ve hatta yüzümü mü değiştireceğim? Aynen söylediğiniz gibi efendim. Diyelim ki hayatımı, kimliğimi ve yüzümü değiştirdik. Bankadaki dört buçuk milyon doları nasıl yasal bir şekilde yeni kimliğime aktaracağız? Mali polis yurt dışına kaçan bir adamın dört buçuk milyon dolarını gözden kaçırmayacaktır. Bu operasyon için uygun kişiyi bulduktan sonra, parayı yasal olarak aktarmak işin en kolay tarafı. Aslında bu fikrimi kabul ederseniz, bu iş için ikna edebileceğim birisi var. Nasıl birisi bu? Saç ve ten rengi sizinle aynı. Boyu 1.83 yani sizden 1 cm kısa. Yaşı ise 34. Sizden 2 yaş küçük. Mankenlikten kazandığı tüm parayı har vurup harman savurmuş. Üç aydır yüksek ücretli bir iş kapmaya çalışıyor. Tanınmış bir manken. Ne yani hayatımın geri kalanını bir manken olarak mı geçireceğim? Ana fikrin güzel ama sen profili bana daha uygun birini bulmazsan bu fikrin bana uymaz. Efendim bu manken son bir iş alıp kazandığı parayla Avustralya ya yerleşmeyi planlıyor. Çok iyi derecede Avustralya İngilizcesi biliyor. Bu hayalini gerçekleştirmek için ona üç yüz bin dolar karşılığında sorunsuz bir Avustralya vatandaşlığı ve ismi teklif edilirse buna hayır diyemeyecektir. Çünkü son iki yılda yetmiş beş bin dolardan daha büyük bir iş alamadı. Kusursuz İngilizce bilmesi onu Avustralya ya transfer etmemizi risksiz hale getiriyor. Ayrıca o da yüz naklinden nasibini alacak. Anne babası uçak kazasında vefat etmiş. Bir kaç akrabası İstanbul da. Bir tane erkek kardeşi Ankara da yaşıyor. İki kardeş yıllardır dargınlar ve görüşmüyorlar. Onun yerine geçtiğinizde fazla muhatap olmak zorunda 9

10 olduğunuz akrabanız olmayacak. O yani aslında siz tek seferlik bir reklam kampanyasında dört milyon dolar alacaksınız. Bu reklam kampanyasına aracı olacak olan ajans tahminimce iki yüz bin dolara ikna olacaktır. Üç beş ay sürecek bir kampanyadan sonra siz 34 yaşındaki bir manken olarak ve kariyerinizin zirvesinde sade bir basın açıklamasıyla yaşınız itibarıyla artık bırakma zamanınızın geldiğini dahası birikimlerinizle iş hayatına atılacağınızı açıklayacaksınız. Sonra da dört milyon dolarla yeni hayatınıza başlayacaksınız. Planım size makul geldiyse uygulayabiliriz. Ancak bu durumda Giray ÇAKARALP i kağıt üzerinde kayıp Türk vatandaşları listesine eklemek zorunda kalacaksınız. Bu işlem yapıldıktan sonra geri dönüşü mümkün olmayacaktır. Yeni adım ne olacak peki. Candemir PEKSOY olacak efendim. Geçen yıl Çeşme Müzik Festivalinde sunuculuk yapan mankenden mi bahsediyoruz? Evet efendim. Doğru hatırladınız. Giray koltuklardan birine oturdu ve bir eli çenesinde kısa bir an düşündü. Sonra birden ayağa kalktı. Bu adamın adli sicili temiz mi? Ayrıca kabul edersem bu planı kaç günde hayata geçirebilirsin? Bundan üç yıl önce bir bankadan aldığı kredi kartı takibe girmiş. O dönem çalıştığı ajans itibarı sarsılmasın diye Candemir in borcunu kapatmış. Dört ay sonra da Candemir le yollarını ayırmışlar. Bu planın kaç günde işlemeye başlayacağı sorunuza gelince bana üç gün süre yeter efendim. Peki bu manken nasıl Avustralya vatandaşı olacak? Efendim, her ülkede olduğu gibi, Avustralya da da bulunamayan kayıp vatandaşlar var. Bunlardan birisinin kimliği ve fiziksel anlamda yüzü bu mankene uyarlanacak. Manken kayıp vatandaşın yerine ortaya çıkacak ve ben yaşıyorum diyecek. Böylece hiç kimse ona sen nereden çıktın demeyecek. Doğrusu Fatin bazen senin bu çılgın çözüm metotlarını takdir ediyorum. Sağolun efendim. Ben sizin için çalışıyorum. Dolayısıyla size her konuda elimden gelen çözümleri üretip yardımcı olmak görevim. Benim gibi bir adamı yasalara uygun yaşayan biri yapacaksın ya sana helal olsun. Yalnız bir sorun daha var. Beni nasıl yurtdışına çıkmış göstereceğiz? Bakın bunu düşünmemiştim efendim. Dedi Fatin ve ekledi: Ama bu konuya çözüm bulmamız, çok da meşakkatli bir şey değil. ( Kısa bir an duraksayıp düşündü ) Üç saat sonra sizi kaçak götürecek olan kaptan bizim adamlardan birini Giray ÇAKARALP zannederek İtalya ya götürecek. Bizim sahte Giray, gemiye kayıtlı olarak binerken siz kayıtsız bineceksiniz. Tabii amaç Mersin de kalmak olduğu için siz ne İtalya ya ne de Kahire ye gitmeyeceksiniz. Gemi limandan çıkıp uluslararası sulara girdiğinde, ben sizi özel bir helikopterle gemiden alıp Kıbrıs, Magosa ya götüreceğim. Liman kayıtlarına bakan polis sizi İtalya da ararken siz Magosa da saklanıyor olacaksınız. İtalya yolculuğuna çıkan adamımız yakalansa bile polisin kafası karışmış ve başladıkları noktaya gelmiş olacak. Dedi Fatin ve Giray Bey: Göndereceğimiz adam Kaygun u kovalayan ekipten biri olmamalı ve dahası polis kayıtlarında sabıkası gözükmemeli. Hatta üzerinde silah da olmasın ki, masum bir kaçak vatandaş görüntüsü inandırıcı olsun. Dedi. İyi düşünmüşsünüz efendim. Yalnız bu durumda ben ekibimle hemen bugün yapılacak bütün işleri organize etmeye başlıyorum o halde. Eminim daha mutlu ve huzurlu bir insan olacaksınız. Dedi ve Giray ekledi: Yalnız anlayamadığım bir şey var. Beni İtalya da bile arayacak, hakkımda İnterpol e bilgi verecek olan polis Magosa da da aramayacak mı? Dedi. Fatin gayet sakin yanıtladı. 10

11 Siz merak etmeyin efendim. Ben bağlantılarımı kullanarak size Magosa da güvenli bir yer bulacağım. Dedi Fatin ama, Giray bitmek bilmeyen sorularına bir yenisini daha ekledi. Hadi Magosa da saklandım. Şu plânladığın yüz nakli nerede yapılacak? Efendim sizi Magosa da güvenli bir yere ulaştırdıktan sonra, bu konu için gerekli yerlerle temas kurup üç gün içerisinde, operasyonun yapılmasını sağlayacağım. Dedi Fatin. Giray yeni bir soru yöneltti: Neden üç gün gibi uzun bir süreden bahsediyorsun? Efendim çünkü polis sizi ararken eninde sonunda beni de şüpheli listesine alacaktır. Bu nedenle benim de çok tedbirli ve emin adımlarla hareket etmek zorundayım. Ben yakalanırsam, sizin işleriniz sekteye uğrayabilir. Magosa dan çıkışınız problem olmaz ama sizin herkese bana güvendiğiniz kadar güvenemeyeceğinizi biliyorum. Diye yanıtladı Fatin. Giray gözlerinin içi gülerek konuştu. Bunu zaman gösterecek Fatin. Zaman gösterecek. Karar verdiğimize göre benim için şu an en uygun yer Soğucak yaylasındaki taş ev olacak. Bana gerekli olan eşyaları araca yüklet Fatin. Burası her an polisler tarafından ziyaret edilebilir. Peki efendim. Siz hemen çıkın. Eşyalarınız da sizden on beş dakika sonra yola çıkacaktır. Diğer tüm işleri de halledip size bilgi veririm. Yalnız telefonunuza yedek hattınızı takmanız iyi olur. Dinlenmeye alınabilirsiziniz. Şimdilik hoşça kalın. Görüşürüz Fatin. Bu sözlerden sonra Giray ve yardımcısı Fatin evi terk etmek üzere harekete geçtiler. Saat da telefon görüşmesini bitiren Ecer telefon kulübesinden çıkarken önce bir köpek hırıltısı işitti. Arkasını döndüğünde karşısında köpekli polis memuru vardı: Bayan sabahın bu erken vaktinde caddede ne yaptığınızı sorabilir miyim? Lütfen kimliğinizi gösterin dedi, polis memuru. Ecer kimliğini çıkartarak, buyurun memur bey dedi. Polis memuru kimliği inceleyip Ecer e geri verdikten sonra yardıma ihtiyacınız var mı? diye sordu. Emin değilim memur bey. dedi Ecer. Sorun nedir Ecer Hanım? Sorun şu ki, babamı silahlı ve otomobilli bir grup şu an kovalıyor. Olay nerede başladı? Mersin Pozcu semtinde başlamış. Babamı çok iyi tanırım. O da otomobille kaçıyordu. O kanunlara saygılı bir insandır. Yolda gördüğü ilk polis otosundan yardım istemekten çekinmeyecektir. O bölgede Cumhuriyet Karakolu var. Dediğinize bakılırsa karakola da sığınmış olabilir. dedi polis memuru ve telsiz konuşmasına başladı. Merkez ben devriye memur tekrar ediyorum. Merkez ben devriye memur Merkez dinlemede. Merkeze sığınan Kaygun isimli bir mağdur vatandaş var mı? Doğrudur İlgili şahıs korumamızda ve iyi durumda. Güvenlik nedeniyle daha fazla bilgi veremiyoruz. Tamam. Anlaşıldı Merkez iyi görevler tamam. Ecer oldukça rahatladı: Sağolun memur bey. Sayenizde içim rahatladı. Sorun değil bayan. Bu saatte buralar bir bayan için güvenli sayılmaz. Arzu ederseniz bir ekip otosu çağırayım ve sizi sabahın bu tekin olmayan zamanını geçirebileceğiniz bir otele gönderelim. Sağolun memur bey. Sanırım başımın çaresine bakabilirim. Bu arada adınızı sormamda sakınca var mı? Adım Değer efendim. 11

12 Enteresan bir isim. Aileniz acaba neden bu ismi seçmiş sizin için? Ben doğduğumda ailem çok fakirmiş. Doğduğum gün zengin ama çocuk sahibi olamayan bir aile babamdan beş bin tam altın karşılığında beni evlatlık olarak vermesini istemişler. Babam buna çok öfkelenmiş. Zengin aileyi kovmaktan beter etmiş. Bu olaydan dolayı bana her şeye değer anlamında Değer adını vermişler. Çok etkileyici bir olay, babanızı tanımak isterdim. Aslında o herkesin tanımak isteyeceği türden bir insan. Görseniz elli beş yaşında olduğuna inanmazsınız. Aktif bir insan mıdır? Aktif iş hayatı bitti. Üç yıl önce uluslararası bir denizcilik şirketinden 2. Kaptan olarak emekli oldu. Şimdilerdeyse birikimlerinin bir kısmıyla bir satranç kulübü kurdu. Flowers City Suare Gökdelenin de. Size kulübün bir kartını verebilirim. Tabii ki satrançla ilgileniyorsanız Fena fikir değil. dedi ve kartı memurdan aldı Ecer. Demek babanızın adı Mustafa, bu isim hep duyduğumda bana neşe katan bir isim olmuştur. Şu an askerlik görevini yapan kardeşimin de adı Mustafa. Hoş tesadüf efendim. dedi memur. Memurun bu sözlerinden sonra köpeği havlayarak tehlike sinyalleri vermeye başladı. Bayan sanırım karşı köşeden gelen bir grup var. Onları göz takibine alsam iyi olacak. Lütfen dikkatli olun. Doğu yönünde bir buçuk kilometre ileride Suare Gökdeleni var. Sanırım dakikada varırsınız. Yardım istemediğinize emin misiniz? Bakın ben başımın çaresine bakabilirim. Anlaşılan yaklaşan grup size pek tekin gelmedi. Beni de hemen göndermek istediğinize göre Bu saatte gezen altı kişilik bir grup ne olursa olsun potansiyel bir tehlikedir. Elbette ki sizin güvenliğinizi düşünmek de görevim. Memurun son sözlerinden sonra altı kişilik grup kendilerine elli metre kadar yaklaşmışlardı. Bayan artık uzaklaşsanız iyi olur. Ecer, Sağolun size bol şanslar. dedi ve yavaş adımlarla uzaklaşmaya başladı. Yabancı grup polis memurunun yanına doğru ukala tavırlarla yaklaşıyordu. Grupta biri kadın altı kişi vardı. Çoğu kot pantolon tişört tarzı giyinmişlerdi. Erkeklerden ikisi kilolu ve iri kıyım adamlardı. Gruptaki tek kadın sarışındı kırmızı kapris bir kot ve onun üstüne yeşil bir kot gömlek vardı. Uzun ve sıska iki esmer erkek sarışın kadının kollarına girmişlerdi. En arkalarından ise orta boylu atletik vücutlu dazlak kafalı bir erkek geliyordu. Beyaz kot ve beyaz gömlek giymişti. Bu kıyafeti kırmızı bir kravat süslüyordu ve havasına bakılırsa o grup lideriydi. Grup polis memuruna yaklaştığında sarışın bayan kollarına girmiş olan arkadaşlarından kurtuldu. Polis memurunun gözlerine bakarak ona yaklaştı. Bu esnada Ecer kavşaktan yirmi metre kadar ileride bir banka oturmuştu. Belli ki bir kavga olasılığı olduğunu düşünüyordu. Sarışın bayan memurun tam karşısında durdu: Memur bey saatiniz kaç? Saat bayan. Bir sorun var mı? Ne sorun olabilir ki? Yoksa size sorunlu gibi mi göründüm. Yoo hayır bayan beni yanlış anladınız. dedi polis memuru. Bu esnada grubun kalanı caddenin karşısına geçtiler. Flowers City nin bütün caddeleri gibi bu cadde de 100 metre genişliğindeydi. Gruptan iki kişi ceplerinden birer zincir çıkardılar ve sallamaya başladılar. Yeni bir polis olmalısınız. Bayan bana bir şey söylemek ister gibi bir haliniz var sanırım. Aynı zamanda da çok zekisiniz. Bakın size ne diyeceğim. Mavi Portreler caddesinin buradan üç yüz metre kadar güneyinde evim var. Beni eve kadar bırakırsan iyi vakit geçirebiliriz. 12

13 Sizi eve bırakmama ihtiyacınız yok sanırım bayan. Arkadaşlarınız değil mi karşıdakiler. Ayrıca diğer teklifiniz benim tarzım değil. Bakın onlar arkadaşlarım ancak onların burada biraz işleri var. Benimle gelirseniz sağlığınız açısından da çok iyi olur. Güzel bir kaportan var. Çizilmesini istemem. Sen gel beni dinle. dedi sarışın bayan. Memur anlamıştı ki saldırıya uğraması artık an meselesi. Elini telsizine doğru atmak istedi ve tam o anda sarışın bayan memurun ayak bileklerine doğru yerde ayağıyla hızlı bir daire çizerek sert bir tekme attı. Memur düştü ancak aynı hızda geri kalktı. Kadın bu kadar hızlı kalkmasını beklemiyordu ve onun bu şaşkınlığı sayesinde memur kadının burnuna hızlı bir yumruk attı. Kadın yere düştü ve sersemledi. Bu esnada zincir sallayan erkeklerden biri her yerde görülmeyecek bir ustalıkla zinciri memurun bacaklarına doğru fırlattı. Zincir memurun bacaklarına dolanıp memurun tekrar yere düşmesine neden oldu. Bu esnada tüm grup memurun üstüne koşmaya başlamıştı. Az ilerideki bankta oturan Ecer de o grupla aynı anda ok gibi yerinden fırladı. Herkes artık memura doğru koşuyordu. Memur belinden tabancasını çıkardı ve en önde koşan uzun boylu sıska adamın ayaklarına nişan aldı. İlk atışta adamı ayağından vurarak düşürdü. Grup bir an duraksadı ama bu onları öfkelendirmişti. Aralarındaki mesafeyi açarak memura doğru koşmaya devam ettiler. Memur ayağındaki zincirden kurtulmayı başardığı anda hızlı bir refleksle havaya bir el ateş açtı. Sonra da telefon kulübelerinin önünde duran taksinin arkasında siper aldı. Bu esnada Ecer de kavşağa vardı olay yerine yakın kalın gövdeli palmiye ağacının arkasına saklandı. Komut almadan ya da ortağına yönelik bir saldırı olmadan harekete geçmeyen köpek taksinin önüne doğru atladı ve grubun karşısına dikildi. Değer in komutuyla bu eylemi bırakıp taksinin arkasına geçti. Hepiniz durun kimseye zarar vermek istemiyorum. Bakın dağılırsanız arkadaşlarımı çağırmayacağım. dedi memur. Bana bak sert adam arkadaşımızı vurdun. Cesaretin varsa bizi de vur. Aklın varsa kaç. Seni almaya geliyoruz. dedi grubun lideri olan adam. Bu sözlerden sonra kotunun arkasından uzun namlulu bir tabanca çıkardı ve yere yattı. Onunla beraber diğer grup üyeleri de diz çökerek hedef küçülttüler: Dağılmamızı istiyorsan telsizini hemen önüme at. Çabuk ol. Polis memuru sakinliğini korumaya çalışarak; Önce adamlarını caddenin karşısına gönder. dedi. Bize karşı koyamazsın. Benle pazarlık yapma. Son kez söylüyorum telsizini yere at. Kalabalık olmanıza mı güveniyorsun. Bak dostum üçe kadar sayacağım. Silahları aynı anda atacağız. Sonra da erkek erkeğe dövüşeceğiz. Tabii gerçek bir erkeksen. dedi polis memuru. Seni uyuz pire torbası, seni halletmek için bu silaha ihtiyacım yok. Kazanırsam seni esir alırım. Kaybedersem grubumu alır giderim. Anlıyor musun? Tamam, kabul ediyorum. Bir, iki, üç. dedi polis memuru ve her ikisi de sözlerini tutarak silahlarını yere attılar. Aralarında yaklaşık yirmi adım mesafe vardı. Aynı anda yürümeye başladılar. Birkaç adım sonra grup lideri serseri sözünden caydı ve ıslık çaldı. Yalnız bir grup üyesi en arkada kaldı. Sırtında asılı sırt çantasından dürbünlü küçük bir otomatik silah çıkardı. Diz çöktü ve nişan aldı. Tetiğe bastı. Hedefi vurmuştu. Hiç beklemediği anda Değer in elindeki telsiz kurşun darbesiyle düştü. Telsizin ekranı kırılmıştı. Diğer serseriler silahsız kalan memurun üstüne değişik yönlerden koşmaya başladılar. Polis köpeği de Değer in önüne geçti tekrar. Hemen sonrasında Ecer palmiye ağacının arkasından fırladı ve polis memurunun yanına geldi. Gelir gelmez savunma pozisyonuna geçti. Yaklaşık 1,70 boyundaki genç kız polis memuru dahil herkesi şaşırtmıştı. Saldırgan grupla aralarında on metre kadar bir mesafe kalmıştı ki Değer birkaç adım ilerideki telsizi eline aldı. Diz çöktü elindeki telsizi kemerli bir kılıfa koydu ve telsizi kemerle köpeğin boynuna astı hızla. 13

14 Hadi oğlum Poyraz bu telsizi karakola götür hemen. dedi. Köpek değerden aldığı komutla ok gibi fırladı. Gruptan köpeğe doğru bir iki silah atışı oldu ama köpek bunlardan kurtulmayı başarmıştı. Bu esnada Ecer tekrar Değer in yanına geldi. Artık çatışma kaçınılmazdı. Sana artık Değer diyebilir miyim? dedi Ecer. Bu esnada etraflarını çeviren gruba karşı kendilerini savunmak için sırt sırta pozisyon almışlardı. Buraya kadar bunu sormak için gelip zahmet etmeseydin keşke. diye gülümsedi - Değer. Sevinirim adımla hitap edebilirsin. Peki ya ben de adınla hitap edebilir miyim? Eşitlenmiş oluruz iyi olur da ben daha önemli bir şey soracağım. dedi Ecer. Nedir o önemli olan şey? Buradan nasıl kurtulacağız? Bak bu çok güzel bir soru işte. diye yanıtladı Değer. Tam bu anda grubun dev adamlarından biri Ecer in diğeri de Değer in üstüne saldırıya geçti. Değer adamdan çenesine bir yumruk yedi ve sendeledi. Ancak düşmedi. Havada oldukça yüksek bir sıçrama yaptı ve adamın ensesine doğru çok etkili bir tekme yapıştırdı. Adam yere serildi ve bayıldı. Diğer adam Ecer e iki defa yumruk savurdu. Ancak her ikisinde de Ecer son anda yumruklardan kaçmayı başardı. Adam iyice çıldırmıştı. Bu esnada dışarıdan gelen ikinci hatta üçüncü darbelerden ya kaçıyor ya da tekmeyle savuşturuyorlardı. Dev adam üçüncü yumrukta Ecer i ıskalamaya hiç de niyetli görünmüyordu. Yumruğunu savurdu Ecer e vurmasına bir karış mesafe kalmıştı. Tam o anda Ecer adamın üstünden yüksek bir parende atarak arkasına geçti. Ayakları yere bastığı an çok hızlı şekilde şınav pozisyonuna geçti ve topuklarıyla dev adamın apış arasına topuklarıyla çok kuvvetli bir tekme indirdi. Dev adam bu bayıltıcı yumruğa dayanamadı ve yere serildi. Bu inanılmaz hareket serseri grubunun kalan üyelerini korkutmuştu. Birisi Ecer in manyak olduğunu söyleyerek kaçmayı teklif etti. Kaçmaya karar verdiler ama kaçarken iki tane gazlı şişeyi ateşleyip kavşaktaki bir bilgisayar mağazasının içine attılar. Mağaza bir anda alevler içinde kalmıştı. Bu mağazanın Yakamoz PC bilgisayarları yetkili satıcısı olması aslında birçok soruya ilham olacak tesadüften öte bir olaydı. Caddede kulakları sağır edecek bir alarm sesi yankılanıyordu. Değer şaşkın bir yüz ifadesiyle; Bu müthiş tekniği nereden öğrendin? Doğrusu iyi iş çıkardın. Beni öldürebilirlerdi. Sağol hayatımı kurtardın. dedi. Sorun değil artık dost sayılırız. Tekniğe gelince bu serbest ileri düzey Çin Manastır rahiplerinin uyguladığı Kung-fu tekniğidir. Dedem Çin de diplomatlık yaparken öğrenmiş. Babama öğretmiş ben de babamdan öğrendim. Bu arada saat kaç oldu dostum? diye sordu Ecer. Alarm sesinden 3 dakika sonrası itfaiye, iki adet polis otosu ve bir ambulans olay yerine varmıştı Hiç sabah olmayacak sandım. Saat dedi. Senden bir ricam var. Babam hakkında net bilgi almamız mümkün olabilir mi? Çünkü cep telefonu az önce aradığımda kapalıydı. dedi Ecer. Telsiz hattından böyle bir bilgiyi güvenlik nedeniyle alamayız. Ama Cumhuriyet Karakolu nda çalışan bir arkadaşımın cep telefonu var. Eğer şu an oradaysa bilgi alabiliriz. Ecer, sabırsız bir ses tonuyla; O halde hemen arayalım dedi. Değer hemen numaraları tuşladı: Enver dostum günaydın. Nasılsın? Sağol Değer. Hayrola mesaide uyukladın da beni mi gördün rüyanda? Umarım iyisindir. Dostum ben de iyiyim. Umarım karakoldasındır. diye yanıtladı Değer. Karakoldayım sorun nedir? Bu sabah size saldırganlardan kaçan Kaygun isimli bir beyefendi sığınmış. Durumu hakkında bilgi verebilir misin? 14

15 Bahsettiğin şahıs şu an karakolun yakınındaki hastanede operasyona alındı. Sol omzundan vurulmuş. Ameliyat ortasında doktor kısa bir ara için ameliyathane önüne çıkmış. Kurşunun kalp ya da akciğere zarar vermediğini hayati tehlike olmadığını ve kurşunu çıkardıklarını söyledi. Bu bilgiyi beş dakika önce almıştık. Ameliyattan çıkması an meselesi. Enver cim bu önemli bilgi için sağol. Bu arada bana balık ziyafeti borcun vardı. Şu hesabı da artık kapatsan diyorum. Haftaya Pazartesi gündüz mesaisi çıkışında evini temizle. Satranç takımını da hazırla. Balık ziyafetinden sonra biraz keyfin kaçacak ama senin de bana maç borcun var. Kaçışın yok. Tamam dostum anlaştık, hoşça kal. Ecer çok heyecanlı bir ifadeyle Durum nedir? diye sordu. Sana bir kötü bir de iyi haberim var. İstersen önce kötü haberi vereyim. Bence makul. Dedi Ecer ve abartılı bir derin nefes alıp vererek sözlerine devam etti. Evet kötü haberi duymaya hazırım. Nasıl olsa peşinden iyi haber gelecek. Kötü haber şu ki babanız sol omzundan vurulmuş. Ecer, Kahretsin. Dedi yumruklarını sıkarak. Giray seni elime geçirirsem o kurşunu sana badem şekeri diye yutturacağım. diye söylendi Ecer sakin ol. Operasyon bitmek üzereymiş. Doktor kurşunun akciğer ve kalbe zarar vermediğini hayati tehlike olmadığını söylemiş. Allah ım Sana şükürler olsun. Değer benim hemen oraya gitmem lazım. Sanırım bunu çözebilirim. dedi Değer ve telsizle yardım istedi. Beş dakikalık bir bekleyişten sonra bir polis otosu geldi. Değer ve Ecer bu polis otosuna binerek Cumhuriyet Karakolu na doğru yola koyuldular. Değer ve Ecer saat de hastaneye vardılar. Ecer, Değer in elini sıkarak; her şey için sağol yeni dost. Kısa süre sonra görüşürüz. dedi. Asıl sen sağol. Şu anda hayatta olmayabilirdim. Ayrıca neden vedalaşıyorsun ki hastanede senle beraber beklemeyi düşünüyordum. Değer ben iyiyim. Bununla baş edebilirim. Uzun bir gece mesaisinden sonra dinlenme hakkını elinden almak istemiyorum. Sen nasıl istersen öyle olsun. O halde görüşmek üzere. Görüşürüz Değer. dedi Ecer. Devriye arabası hastaneden ayrıldı ve Ecer soluğu hastane danışmasında aldı. Danışma görevlisi, buyurun hanımefendi. Yardımcı olabilir miyim? diye sordu. Ben Kaygun Canözü nün kızıyım. Ameliyatta olduğunu öğrendim. Son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Tabii efendim. Ancak önce nüfus cüzdanınızı görebilir miyim? Ecer danışma görevlisinin bu isteğini biraz yadırgamıştı. Siz her zaman hasta yakınlarına kimlik sorar mısınız? Yanlış anlamayın efendim. Bu babanızın güvenliği açısından almak zorunda olduğumuz bir tedbir sadece. dedi görevli. Ecer bu söz üzerine kimliğini çıkarıp kadına verdi. Görevli kadın kontrolünü yaptı ve kimliği Ecer e geri verdi. Buyurun efendim karşıda oturun. Size birkaç dakika içinde bilgi vereceğim. dedi görevli Ecer e. Ecer önce sağa sola birkaç kez volta attı. Sonra heyecandan ne yaptığını bilmez bir halde danışmanın karşısındaki koltuklardan birine oturdu. Gözlerinden sessiz birer damla gözyaşı süzülmeye başladı. Dirseklerini dizlerine dayayarak başını iki eli arasına aldı. Onun bu hali adeta bir kasırga öncesi sessizliğiydi. Çünkü babasından haber almak için beklemesinin verdiği müthiş sabırsızlığın sonucuydu göz pınarlarından damlayan inciler 15

16 Danışma görevlisi kurum içi telsiz telefondan acil servisi aradı. Kaygun Canöz hakkında gerekli bilgileri aldı ve Ecer i çağırdı. Ecer hanım buyurun lütfen. Ecer yerinden ok gibi fırladı. Babam çıktı mı? Yoğun bakımda mı? Hemen görebilir miyim? diyen Ecer, soruları peş peşe öyle hızlı sıraladı ki haberlerin iyi de olmasının verdiği etkiyle bayan danışma görevlisi birkaç saniye gülümsedi. Sonra iki eliyle Ecer in sağ elini avuçları arasına aldı. Ecer gözlerinin içine bakıyor ve bu gülümsemeyi güzel bir haberin takip etmesini bekliyordu Ecer hanım derin bir nefes alıp rahatlayabilirsiniz. Babanız şu anda yoğun bakıma alınıyor. Ameliyat ekibinden hemşireler ameliyatın iyi geçtiğini söylediler. Doktor bey de size bilgi vermek üzere buraya geliyor. Yani babanız için hayat devam ediyor. Gözünüz aydın ve geçmiş olsun. diyerek sözlerini bitirdiğinde Ecer in elini bıraktı.. Ecer in endişe ve korku dolu gözyaşları artık bir sevinç ifadesi olarak süzülüyordu yanaklarından. Hanımefendi hayatımın en güzel haberini verdiniz. Size babamın buradan çıktığı gün sabah kahvaltısına davetlisiniz desem ne dersiniz? Ecer hanım hiç gerek yok buna. Biz sadece görevimizi yapıyoruz. Hasta yakınlarına zorlu bekleyişlerinde destek olmak bizim en doğal görevimiz. Lütfen bu davetimi geri çevirmeyin. Siz görev olduğunu söyleyerek tevazu gösteriyorsunuz. Bu tevazu için bir kahvaltı daveti teşekkür bile olamaz. Ama inanın ben çok mutlu olurum. Madem siz mutlu olacaksınız neden olmasın. Harika. Elif hanım merdivenden inen doktor bizim doktorumuz mu? Evet sizin doktorunuz da; ben adımı söylemiş miydim size? İsminizi bana siz değil yaka kartınız söyledi. dedi Ecer ve iki genç bayan karşılıklı birkaç saniye gülüştüler. O esnada doktor yanlarına geldi. Elif hanım Kaygun beyinin kızının beklediğini söylemiştiniz. Onunla görüşmek için geldim. Doktor bey Ecer Hanım şu an yanımda gördüğünüz hanımefendi. O siz miydiniz Ecer Hanım! Nasılsınız? Sizden haberleri aldığımda umarım ki mutlu olacağım. Ecer hanım doya doya sevinebilirsiniz. Bir sürpriz olmazsa babanızı saat gibi yoğun bakımdan servise alacağız. O zamana kadar uyanmış olacaktır. Sizle rahatça konuşabilecektir. Bir enfeksiyon ya da komplikasyon yaşanmadığı takdirde ki buna pek ihtimal vermiyorum, cumartesi öğle saatlerinde son kontrolleri yapıldıktan sonra da babanızla birlikte evinize dönebilirsiniz. Öğrenmek istediğiniz her şey bunlardan ibaret sanırım. Geçmiş olsun Ecer Hanım. Çok sağolun doktor bey. Allah ın selameti üzerinize olsun. Sayenizde kabus bitti. Rica ederim. Biz görevimizi yapıyoruz. İsterseniz saat a kadar evinize dönebilirsiniz. Dönmek istemezseniz ikinci kattaki kafeteryamız ferah ve temizdir. İyi bir kahvaltı yapmanızı öneririm. Tekrar her şey için teşekkürler. Doğrusu babamı görmeden eve gidemem. Ama kafeteryada kahvaltı yapma fikri için oldukça iştahlıyım diyebilirim. Bu gün harika bir gün olacak. Hoşça kalın dedi Ecer. Doktorla ve Elif hanımla el sıkıştı. Sonra da kafeteryaya doğru yöneldi. Saat sabah altı buçukta Ecer babasının kurtulma haberinin coşkusuyla esaslı bir kahvaltı yaptı. Sonra cam kenarındaki sandalyesinde yüzünü hafif esen rüzgâra doğru döndü, neskafesini yudumlamaya başladı. Fakat yaşadığı olayların tam merkezindeki kişilerin kendisi ve babası olduğu gerçeğini unutmuştu. Babası ve kendisi için tehlikenin hala devam edebileceği henüz hatırına gelmiyordu. Bu da onun şu andaki limitsiz sevgisini açıklamaktaydı. Bu zafer sarhoşluğu tarzında karmaşık duygular içinde masada karşısındaki 16

17 sandalyeye gelip oturan polis memurunu değil görmek hissetmedi bile. Neskafesinin son yudumunu bitirip masaya bırakıncaya kadar onun bu dalgın edasını bozmadı polis memuru Enver Bey. Ecer hanım günaydın. Ecer önce hafifçe irkildi ve dalgınlığından sıyrıldı. Merhaba memur bey! Neden buradasınız ve dahası ne zamandır karşımda oturuyorsunuz? Ecer hanım ben geldiğimde neskafesini yudumluyordunuz ve derin düşüncelere dalmıştınız. Öyle huzurlu bir haliniz vardı ki ben de neskafeniz bitinceye kadar bekledim. Sizinle babanız hakkında konuşmamız lazım. Şaşkınlığım için kusura bakmayın. Size nasıl yardım edebilirim? Babanıza saldıranların kimler olabileceği hakkında bir tahmininiz var mı? Babam Karanfil Pastaneleri baş ustasıdır. Pastanelerle olan sözleşmesi bir ay sonra bitiyor. Giray bey denen patron babamdan sözleşmesini uzatmasını istiyordu. Bu arada ben de işletme mezunuyum. Pastanelerin merkez şubesinde staj çalışması şeklinde işe girmiştim. Anladığım kadarıyla babam sözleşmesini uzatmak istemiyordu. Giray denen aşağılık adam bu konuda babamı zorlamak için beni öldürmekle tehdit etti. Bu tehdit esnasında ben Giray beyin yanında ofis olarak kullandığı evdeydim. Evin salonunda sabah dörde kadar şirket muhasebesini inceledik. Bu çalışma boyunca evin hizmetlisi ve Giray beyin koruması da salonda bize eşlik ettiler. Telefonla babamı tehdit ettiğinde ben bir fırsatını bulup elinden kurtuldum. Babamı Giray ın evine gitmemesi için telefonla uyardığımda babam eve çok yaklaşmıştı. Son anda arabasını geri çevirmiş bunu bana telefonda söyledi ancak ben telefonda bile Giray ın adamlarının babama ateş açtığını duyuyordum. Giray dan kurtulurken tesadüfler sonucu Flowers City e varmıştım. Sonra orada karşılaştığım polis memuru Değer in yardımıyla babamın durumundan haberdar oldum ve soluğu burada aldım. Bu anlattıklarınızı yazılı ifade olarak verip imzalayabilir misiniz? dedi Polis Enver. O alçak herifin enselenmesi için elbette yazılı imzalı ifade veririm. Size bir sorum daha olacak! Buyurun sorun memur bey. Babanız Giray la neden yeniden sözleşme imzalamak istemiyordu biliyor musunuz? Ben Giray denen o alçak herifin yanındayken, beni kısa bir süre cep telefonundan babamla görüştürdü. O esnada babamın sözlerinden anladığım kadarıyla, Giray denen haysiyetsiz şahıs, babamın büyük düğün ve törenler için yaptığı büyük boyutlu pastaların içinde babamdan habersiz uyuşturucu paketleri zula edip, ülkenin dört bir yanına uyuşturucu sevkiyatı yapıyormuş. Sizin anlayacağınız bu adam, oldukça karanlık birisi. Şimdi de benim size bir sorum olabilir mi? Tabii Ecer Hanım. Sorun lütfen. Giray ın hala babamı hatta beni ortadan kaldırmayı planlamasının mümkün olduğunu hesaba katarak en azından babam için hastanede güvenlik tedbiri almayı düşünüyor musunuz? Babanız hastaneye yatırıldığı anda hastane yetkilileri ve danışma görevlilerini babanız hakkında kimseye bilgi vermemesi hakkında uyardık. Ayrıca bir polis memuru şu an yoğun bakımda babanızın odasını kontrol ediyor. Bu memur on iki saatte bir yerini başka bir memura devredecek. Ancak daha fazla tedbir alınması için hemen şimdi karakola gidip az önce bana anlattıklarınızı yazılı hale getirmemiz gerekiyor. Bu arada şunu söylemeliyim. Ameliyat sonrası babanızın omzundan çıkarılan kurşunu gördüm. Daha çok suikast amaçlı silahlarda kullanılan çok etkili ve ölümcül bir mermi kullanılmış. Bu silahları kullanan insanların son derece tehlikeli insanlar olduğu konusunda sizi uyarmak zorundayım. Muhtemelen bu olay aydınlanıncaya kadar sadece babanız için değil sizin için de bir sivil güvenlik görevlisi tahsis edilecektir. Bu nedenle hastaneden ayrılmaya kalktığınızda sivil bir güvenlik görevlisi sizi korumak için yanınıza gelip size görevli olduğunu söyleyecektir. 17

18 Kafeteryanın kapısında ayakta duran sivil kıyafetli sarışın bayan sizin korumanız. Güvenlik görevlisine yardımcı olmanız sizin de babanızın güvenliği açısından da son derece önemli. Şimdi vakit kaybetmeden hemen oraya gitmeye ne dersiniz? O halde hemen gidelim. Çünkü babamın hayatı benim için riske atamayacak kadar değerli memur bey. dedi Ecer ve bu sözlerin ardından hemen sonra kalkıp karakola doğru yöneldiler Saat civarlarında Suare gökdeleni 28.kat 243 nolu odada Akel Bey derin uykusundan ısrarla beş altı kez çalan oda telefonuyla uyanır. Hemen sağındaki telefonu alıp konuşmaya başladığında, gözleri hala kapalıdır. Alo buyurun? dedi Akel. Efendim ben Memur Tezcan. Viola bölgesi 3 nolu karakolundan arıyorum. Siz Akel AKDAMLA mısınız? Bir sorun mu var memur bey? Sharp Summıt mağazası Viola şubesine sabah beş buçuk sularında bir saldırı oldu. Mağazanın birinci katı kısmen yanmış durumda. İtfaiye yangını ikinci ve üçüncü kata sıçramadan kontrol altına almayı başardı. Buraya kadar gelebilir misiniz? Saldırı mı? Hırsızlık olsa anlayacağım. Ama saldırı neyin nesi oluyor? Bu bir şaka olmalı. Bu Akel için hiç beklenmedik şok bir gelişme oldu. Maalesef efendim. Buraya geldiğinizde size ayrıntıları anlatacağız. Tamam, ben on beş dakika içerisinde orada olacağım. Haber verdiğiniz için sağ olun. Akel koşar adım banyoya girdi ve duşu açtı. Büyük bir hızla duş almış giyinmiş ve sekiz dakika sonra odadan çıkıp asansöre binmişti bile. Sonrasında ise tam söylediği gibi on beş dakika sonra yanan mağazanın önündeydi. Polis lacivert Audi A4 marka arabanın Akel Bey e ait olduğunu tahmin etmekte zorlanmamış ve hemen Akel beye doğru yönelmişti: Günaydınlar siz Akel Bey misiniz? dedi olay yeri inceleme şefi. Evet, memur bey Akel benim. Saldırganlar yakalandı mı? dedi Akel. Mağaza camlarının kırılması ve alarmın devreye girmesiyle bizim olay yerine gelmemiz arasında sadece iki dakika olması gruptan üç kişiyi ele geçirmemizi sağladı. Kaçan üç kişiyi ekipler aramaya devam ediyor. Kaçan üç kişiden biri arkadaşımız tarafından ayağından vurulmuş. Yakalanmaları uzun sürmez. dedi polis memuru. Akel in kafasında hala soru işaretleri vardı: Memur bey peki mağazadan çalınan bir şeyler var mı? Sanmam. dedi polis memuru ve ekledi: Niyetleri muhtemelen hırsızlıktı. Yakaladığımız üç kişinin üzerinden, kablo makası, cam kesme aleti ve birkaç malzeme daha çıktı. Ancak devriye gezen polisle çatışmak zorunda kalınca, mağazaya amaçsızca gazlı şişe atıp zarar vermek istemişler. Bunu da gördüğünüz gibi yapmışlar. dedi polis şefi. Akel polis şefinin sözlerinden sonra biraz düşündü ve kendisine göre kritik olduğunu düşündüğü bir şey sordu polis şefine: Memur bey, burada anlayamadığım bir şey var. Siz şimdi bana, saldırgan ve silahlı altı kişilik bir grubun sadece bir devriye polisini etkisiz hale getirmeyi başaramadıklarını mı söylüyorsunuz? Olay yerine geldiğimizde, polis memuru Değer vardı. İlk önce yerde baygın yatan üç kişiyi görünce biz de çok şaşırdık. Arkadaşımızın yanında genç bir kız vardı. Tesadüfen oradan geçen meraklı biri gibi duruyordu. Gazeteci falan gibi bir görüntüsü de yoktu. Sonra polis memuru Değer le konuşunca işin aslını öğrendik. Genç kız bir yakın dövüş ustasıymış ve olaydan önce buraya tesadüfen gelmiş. Arkadaşımız kendisini yardım etmek amacıyla durdurmuş. Bayan arkadaşımıza, babasının başının dertte olduğunu söyleyerek yardım istemiş. Babası Karanfil Pastaneleri baş ustasıymış. Sanırım pastaneler genel müdürü Giray ÇAKARALP le aralarında bir sorun varmış. Sonuç olarak, genç kız saldırganlara karşı 18

19 arkadaşımıza yardım etmiş. İnanılır gibi değil öyle değil mi? Sanki kızı buraya Allah göndermiş. Yoksa polis Değer hayatta olmayabilirdi. dedi polis şefi. Bu sözler Akel de büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Benim için anlattığınızdan daha ilginç bu olay. dedi Akel ve ekledi: Kızın babasını da Giray ÇAKARALP i de tanıyorum. Karanfil Pastaneleri bizim holdinge ait şirketlerden biridir. Kızın ismini hatırlıyor musunuz? Kızın ismini hatırlamıyorum ama babasının ismi Kaygun. Şu an Mersin Yenikent Hastanesinde yatıyormuş. Muhtemelen kız da oradadır. Bu arada ifadenizi almak ve saldırganlarla yüzleşmek üzere Viola Polis Merkezi ne ne zaman gelebilirsiniz Akel Bey? Öğleden sonra gelebilirim. Sizin için de uygunsa. dedi Akel. Polis şefi gömlek cebinden bir kart çıkardı ve Akel uzattı: Akel bey kartta numaralarımız var. Bir sorun olursa, arayabilirsiniz. Öğleden sonra bekleriz. dedi polis şefi. Teşekkürler memur bey deyip memurun elini sıktı ve olay yerinden arabasına binerek ayrıldı Akel Bey Akel bey arabasıyla Jefri nin Petunya bölgesindeki ofisine gidip, olay hakkında Jefri ye bilgi vermek niyetindeydi. Kaygun la Giray arasında çok ciddi bir problem olduğunu öğrenmek, çok derin kaygılar yaşamasına yol açtı. Jefri ye bilgi vermekle kalmayıp bu olayı altında yatan sır perdesini aralamak istiyordu. Bir polisin hayatını ve mağazayı talan edilmekten kurtaran genç kız ise, bu bulmacanın en ilginç yanıydı Akel için Saatler öğle vakti a yaklaşırken, Mersin ve Flowers City semaları yağmur bulutlarıyla dolmuştu. Hafif rüzgâr insanlar için yağması muhtemel yağmurun habercisiydi. Sonunda beklenen oldu ve yağmur çok hızlı olmamakla birlikte caddelerin çehresini değiştirmeye başladı. Herkes mağaza, iş hanı, kafe gibi yerleri doldurmaya başladı. Yağmur yavaş ve kulakları okşayan yumuşak bir senfoni gibiydi. Bu kimine göre iç karartıcı, kimine göre rutin olay Yenişehir hastanesi kafeteryasında oturan Ecer e adı konamayan, tarif edilmez bir huzur veriyordu. Ecer Elif hemşirenin kendisine doğru geldiğini gördü. Merhaba, Ecer Hanım dedi gülümseyerek. Merhaba, Elif Hanım. Babam uyandı mı? Artık görebilir miyim kendisini? Babanız beş dakika önce uyandı ve dâhiliye servisine alındı. Uyandığında sizi görmek istediğini söyledi. İsterseniz şimdi sizi yanına götürebilirim. Tabii hemen gidelim. Bu çok güzel bir haber dedi ve ayağa kalktı. Hemşireyle beraber kafeteryadan çıkıp babasının odasına doğru yöneldiler. İki dakika sonra baba kız hastane odasında kavuşmuşlardı. Elif hemşire odayı gösterir göstermez baba kızı baş başa bıraktı. Ecer babasını yanaklarından öptü. Babasının sol omuzu bandajlı olduğu için canı yanabilir diye düşünerek boynuna sarılmadı. Yatağın kenarına oturdu. Babasının sağ elini elleri arasına aldı. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü gamzelerine doğru. Kaygun kızına göre daha sakindi ve hislerini kontrol edecek kadar kontrollü bir insandı. Ecer kızım sakin ol lütfen. Ben sana en zor anlarda dahi her zaman güçlü olman gerektiğini ve kaya gibi sağlam durmayı öğretmiştim değil mi? Evet, öğretin baba. Ama söz konusu olan Aması falan yok kızım, söz konusu olan benim hayatım dahi olsa, sağlam durmayı öğrettim ben sana. Seni ne kadar güçlü görürsem bu yataktan o kadar hızlı çıkarım. Beni anlıyor musun Ecer? diye yumuşak bir tavırla Ecer in sözünü kesti. Ecer yatağın yanındaki sehpadan bir peçete aldı ve yanaklarını sildi: Anlıyorum baba, gördüğüm kadarıyla çok iyisin. Doğal olarak bugün benim için harika bir gün. diyerek gülümsedi. Ecer kızım şimdi beni iyi dinle kızım. dedi birden ciddileşen bir ses tonuyla. Seni dinliyorum baba 19

20 Giray ve adamlarından uzak durman gerektiğini söylememe gerek yok sanırım. Sakın benden habersiz bir şeyler yapma tamam mı Ecer? Giray ın yaptıkları yanına kâr kalmamalı. İkimizin de hayatına kastetti. Öfkeyle kalkan zararla oturur kızım. Giray denen alçak, mafyalığı marifet olarak görüyor olabilir. Onun gibi davranmak bize yakışmaz. Zaten buna ihtiyacımız da yok. Büyük patron Jerfi olup bitenleri ilk önce benden öğrenmeli. Bu konuda da bir şey yapmanı istemiyorum. Anlaşıldı mı Ecer? dedi Kaygun kızına. Yani benden elim kolum bağlı oturmamı mı istiyorsun? dedi Ecer sitemli bir sesle. Sana her zamankinden daha çok ihtiyacım var Ecer. Senden istediğim tek şey bana güvenmendir. Bana benden habersiz bir şey yapmayacağına söz ver kızım. Çünkü kendimizi korurken, Jerfi ye zarar vermek istemiyorum. O üzülmeyi hak etmiyor. Söz baba. Üzülmeni istemiyorum. Her ihtiyacın olduğunda beni yanında bulacaksın. Giray denen şerefsiz, elbet cezasını bulacak. Hayatının geri kalanını demir parmaklıklar ardında geçirecek. Ama bizim sabırlı ve dikkatli olmamız gerekiyor. Peki, biz bundan sonra hayatta nasıl bir yol izleyeceğiz? Buradan bir çıkayım, baş başa oturur ne yapacağımıza karar veririz. Ben artık Karanfil pastanelerinde çalışmak isteyebileceğimi zannetmiyorum. Belki Mersin den de ayrılabiliriz. Ayrılırsak gideceğimiz şehir Flowers City olabilir mi baba? Doğrusu kızım kafam karışık. Ama söylediğin şehir, tam bir kültür, sanat, kongre ve fuar merkezi olan bir şehirmiş. İyi bir iş bulursak oraya yerleşebiliriz. Senin kariyerin için iyi bir yer olabilir. Dediğim gibi burada çıkınca her şeyi konuşuruz. dedi Kaygun. Sohbet iyice koyulaşmıştı. Dakikalar süren sohbeti odaya giren hemşirenin sözleri kesti: Ecer hanım sohbetinizi bölmek istemezdim ama babanızın artık tam dinlenmeye geçmesi gerekiyor. diyen hemşireye Kaygun yanıt verdi: Hemşire hanım kızım gitmeden önce sizden bir ricada bulunabilir miyim? Buyurun efendim, elimden geleni yaparım. Kişisel eşyalarım ve giysilerimi sanırım bu başucumdaki komodine koymuş olmalısınız. Doğru tahmin ediyor muyum? Doğrudur efendim. Sanırım anahtarını isteyeceksiniz. Siz kendinize gelene kadar anahtarını danışmada bıraktık. Arzu ederseniz getirebilirim. Lütfen hemşire hanım, iyi olur. Tabii efendim? Ben hemen anahtarınızı getireyim. diyerek odadan çıktı hemşire. Hemşire üç dört dakika sonra odaya geri geldi. Buyurun efendim, komodininizin anahtarı. Başka bir arzunuz var mı? Sağ olun hemşire hanım. Kızımla birkaç dakika daha baş başa görüşmek için izin verirseniz sevinirim. Tabi efendim. Yalnız uzun sürmezse iyi olur. Nöbetçi doktorumuz koridorları dolaşıyor. Ziyaret süreleri konusunda takdir edersiniz çok hassaslar. Anlıyorum hemşire hanım ve sizi temin ederim uzun sürmeyecek. Anlayışınız için minnettarım efendim. Diyerek odadan çıktı hemşire. Hemşire odadan çıktığında Kaygun anahtarı Ecer e uzattı. Ecer komodinden ceketimi çıkarır mısın? Tabii babacığım. Neyi aramam gerekiyor ceketin ceplerinde? Ceketin sol iç cebinde bir mini dvd var. Onu oradan al kızım. dedi Kaygun. Ecer komodini açtığında babasının hemen her eşyasının ayrı ayrı vakumlu şeffaf torbalara konulduğunu görmüştü. Ceketin cebindeki mini dvd yi alıp dolabı geri kilitlemesi birkaç dakika sürmüştü yalnızca. Ancak hala bu dvd nin ne anlama geldiğini anlamış değildi. Bu dvd de 28 Ağustos 2011 Pazar günü Karanfil pastaneleri merkez şube imalathanesinde benim yaptığım gizli çekimin kayıtları var. Şimdi bu dvd yi al ve buradan çıkar çıkmaz karakola git ve karakol amiriyle bizzat görüşerek dvd yi kendisine ver. Bu dvd 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu.

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. 1. Bölüm Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. Tim ayağa kalktı. İpi çekti. Grk ayağa kalktı, JFK Uluslararası Havaalanı

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse Gösterdim Gördü anlamına gelmez Söyledim Duydu anlamına gelmez Duydu Doğru anladı anlamına gelmez Anladı Hak verdi anlamına gelmez Hak verdi İnandı anlamına gelmez İnandı Uyguladı anlamına gelmez Uyguladı

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına 23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Iron Butt Reports - 09 July 2011

Iron Butt Reports - 09 July 2011 İstanbul (Kağıthane) Bolu Çankırı Yozgat Sivas Erzincan Bayburt Artvin Rize Trabzon 1.767 Km Henüz yola çıkmadan önce Kağıthane deki evin önünde sanırım saat 02:20 civarı. Yola çıkmanın heyecanı ile yanlızca

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. 1934 -. Akhisar dan Akın - Hakkı Babayı Anlatıyor- : Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. Hakkı Baba 18

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Umut Kapısı Nefes alıyorsak umut var demektir, derler. Evet, umutlar hayatla başlar, hayat ise umutla devam eder. Umut kapısı yazılı bir levha var, bilmem bilir misiniz? Bir duvar, duvar üstünde posta

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen trenler, kaçırılan bağlantı noktaları, ne zaman yeneceği

Detaylı

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

tellidetay.wordpres.com

tellidetay.wordpres.com Peşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR Bodrum a 3 günlük şirket etkinliğine gelen çalışanlar deniz dibi temizliği gerçekleştirdi. Otomotiv sanayinin köklü firmalarından Farplas, çalışanları için

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI?

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? SINIRLARIMIZ EKİM 2016-İLKOKUL SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? Yumuşak sınırlar karmaşık mesajlar iletir, sert sınırlar kural ve beklentilerimizle ilgili net sinyaller gönderir. Günümüzde ebeveynlerin

Detaylı

Hayata dair küçük notlar

Hayata dair küçük notlar Hayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Menümüzü incelediniz mi?

Menümüzü incelediniz mi? by elemeği Menümüzü incelediniz mi? Yılmaz Usta nın hikayesini duydunuz mu? Niçin Nevale? Yılmaz Usta nın hikayesi Bir insan pasta ustası olmaya nasıl karar verir? Yani 1972 yılında Kastamonu da doğduğunuzu

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Bir adam... Bel Plan Dış/Gün. Bir şehir... Geniş Açı. Ve insanlar... Geniş Açı

Bir adam... Bel Plan Dış/Gün. Bir şehir... Geniş Açı. Ve insanlar... Geniş Açı ...ZEDE Bir adam... Bel Plan (Görüntü adama doğru yaklaşıyor) Bir şehir... Geniş Açı Şehirde hayat akıyor... Ve insanlar... Geniş Açı Düşme görüntüsü Yüksek bir yerden düşme hissi, aşağıya doğru tilt...

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM ÜNİTE 1 VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ - 1 Ad :... Soyad :... Vücudumuzu ayakta tutan, hareket etmemizi sağlayan ve bazı önemli organları koruyan sert yapıya iskelet denir. İskelet

Detaylı

NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI

NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI MESLEK SEÇİMİ Çağımızın En Büyük Hastalığı: Sosyal Medya! SOSYAL AĞLARIN

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım, BARBAR YARATIKLAR İÇİN KURNAZLIK OKULU ZOR İŞÇİLER İÇİN BAŞKANLAR: SAYIN BAŞKÖTÜ KURT SAYIN KÜÇÜK KURT VE SAYIN BAĞIRTKAN KURT Lütfen lütfen lütfeeeen gelip buraya taşının, taşınacağınızı söylemiştiniz.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi 22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi GÜNAH KEÇİSİ BULUNDU! Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Soma daki kömür faciası hakkında çok tartışılacak bir yazı kaleme aldı.

Detaylı