ESMA KOÇ BANA GÖRE SEN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ESMA KOÇ BANA GÖRE SEN"

Transkript

1 ESMA KOÇ BANA GÖRE SEN 1

2 Esma Koç Bana Göre Sen Metin: Esma Koç Kapak: Esma Koç Basıldığı Yer: Konya Basıldığı Tarih: Haziran 2015 Bu kitabın hiçbir bölümü, tanıtım amaçlı kullanımı dışında, Esma Koç un yazılı izni alınmaksızın herhangi bir elektronik ya da mekanik yöntem kullanarak kopyalanamaz veya yayınlanamaz. Esma Koç 2

3 Bu hikâyede adı geçen tüm kişi ve olaylar hayal ürünüdür, gerçekle bir bağlantısı yoktur. 3

4 4

5 Kısa kahverengi saçları olan, orta boylu, hafif esmer bir kız dertli bir şekilde odasında duruyordu. Komodinindeki bir resme baktı. Resimde kendisinin dışında iki adam daha vardı. Yirmi yaşlarının sonlarında gibi duruyorlardı. Ortadakine odaklandı. Kemal, dedi üzgünce. Yüzüne dertli bir ifade geldi. Eline bir defter aldı. Sayfasını açıp bir şeyler yazdı. Sonra dertli bir şekilde tekrar resme baktı. Sonra deftere şu cümleleri yazdı: Bugün gördüğüm o olaydan sonra ne desem kimseyi sözlerimin doğruluğuna inandıramadım. Onu en yakınları bile yeterince tanıyamamış. Böyle düşündüm. Buna onun adına üzüldüm. Yapmadığın bir şeyi yaptığına güvendiğin insanların inanması kırıcı olur. Ama daha çok içimi acıtan şeyler var. İfade etmek istemediğim ama düşünmesinin bile korkuttuğu o şeyler Bu duygularla eve geldim ve eve geldiğimde düşündüğüm ilk şey şu oldu: yine yollarımız ayrıldı. Ve ister istemez onunla karşılaştığım o ilk günü hatırladım. Tanıştığımız demiyorum, karşılaştığımız. O gün de Kemal le yollarımız ayrılmıştı 3 yıl önce * * * 5

6 Kısa kahverengi saçları olan, orta boylu, hafif esmer bir kız paniklemiş bir halde bir caddede dolanıyordu. Ah! Kayboldum! Ne yapacağım şimdi? Birilerine sorsam yabancı dilim de yok ki! Ah! dedi telaşla. Sokakta bir o yana bir bu yana koşturuyordu. Baksana yakınlarda bir meydan vardı. Pi- öyle başlayan bir meydan vardı. O meydan nerede acaba? dedi bir adamı durdurup adam onu anlamadığını yüzüyle ifade edip uzaklaştı. Salak! Kim dedi dil bilmeden bir ülkeye gel ve turu kaybet diye? Üstelik gideceğim yerin adını bile hatırlamıyorum! dedi kız kendine söylenerek. Birkaç kişiye daha sormaya çalıştı. Kimse onu anlamadığı için ona yardım edemiyordu. O sırada trafik lambası kırmızı yandığı için durdu. Karşıda uzun boylu, beyaz tenli, siyah uzun saçları olan Kemal elinde içinden pırasanın sapları sarkan bir poşetle lambanın yeşile yanmasını dalgın dalgın bekliyordu. Kız birden durdu. Hatırladım! Picadilly Meydanıydı! dedi neşeyle. Lamba yeşile yanınca hızlıca karşıya geçip Kemal in yanına gitti. Picadilly Meydanı nerede biliyor musun? dedi onu durdurup. Kemal ona şaşkınlıkla baktı. Bu da anlamadı. Neyse, sağ ol, dedi kız ve bir adım attı. Şu tarafta, dedi Kemal eliyle bir yeri gösterip. Ha? dedi kız şaşırmış bir şekilde dönüp. Kemal gülümsedi. Şu yoldan gidersen- Sen beni anlayabildin! Ne güzel! Ben- Açelya! Herkes seni arıyor? Nerelerdeydin? dedi bir adam öfkeyle oraya yaklaşıp. Ben, kaybolmuştum. Yolu bulmaya çalışıyordum, dedi kız açıklama yapmaya çalışarak. Hadi, hemen gidelim, dedi adam Açelya nın kolundan tutup. Bir dakika! dedi Açelya. Dönüp arkasına baktığında Kemal in yoluna gittiğini gördü. TEŞEKKÜRLER! diye bağırdı. Kemal arkasına döndü. Gülümsemesiyle yüzü aydınlandı. Sonra arkasını dönüp 6

7 yürüdü. Açelya onun gittiği yönün zıt yönünde adamla birlikte ilerledi. * * * Kahverengi, dalgalı saçları olan, uzun boylu, biraz lakayt görünümlü bir delikanlı bir masada akşam karanlığında oturuyordu. Dertli bir ah çekti. Camdan dışarı baktı. Dışarı baktığında ilerideki çocuk parkında oynayan iki çocuğu hatırladı. Gülümsedi. Sonra buruk bir ifadeyle pencereye arkasını döndü. Seninle çocukluğumdan beri arkadaşız. Buraya taşındığınız o günü hâlâ hatırlıyorum. O zamanlar da neşeliydin. İyi bir dost oldun Kemal. Ama bana göre sen işe girmemi sağlayan kişiydin. Hiç iş bulamadığım bir anda dediğin o lafla hayatımı değiştirdin. Bazı şeyleri fark etmemi sağladın, diye düşündü ve dalıp gitti. * * * Kahverengi, dalgalı saçları olan, uzun boylu, biraz lakayt görünümlü bir delikanlı üzgünce caddede yürüyordu. Dalgın dalgın yürürken Kemal le karşılaştı. Kemal her zamanki gibi içtenlikle gülümsüyordu. Veysel! dedi neşeyle el sallayıp. Delikanlı buruk bir şekilde gülümsedi. Kemal hemen onun yanına geldi. Sonuç ne oldu? İşe alındın mı? dedi umutla. Veysel kafasını iki yana salladı. Alınmadım. Yine işsizim! Bu işsizlikten kurtulamayacak mıyım ben? dedi Veysel üzgünce ve yere oturdu. Kemal ona üzgünce baktı. Sence bu şekilde daha ne kadar devam edebilirim? Kaç yaşına geldim! Askerliğimi yaptım! Ama bir türlü iş bulamıyorum! Ben de şans yok ki! Hep oyun döndürüyorlar. Zaten başvurduğumda biliyordum işe alınmayacağımı, dedi 7

8 Veysel ve dertli bir şekilde nefes aldı. Kemal ciddi bir şekilde baktı. Düşündü. O işe çok ihtiyacın vardı, değil mi? dedi. Tabi ki! dedi Veysel sertçe. Bu işe neden başvurmuştun? dedi Kemal. Veysel şaşkınlıkla baktı. Tabi ki iş bulmak için, dedi hayretle. Yanlış yapmışsın, dedi Kemal ciddiyetle. Ha? Sadece iş bulmak için bir işe başvurman yanlış. Sevdiğin bir şeyi yapmalısın. Ben iş bulamıyorum sense sevdiğim işten bahsediyorsun- Sevmezsen o işi yapamazsın ki! Sen sadece iş bulmak istiyorsun, ama inanmıyorsun. İnanmak mı? İş bulabileceğine inanmıyorsun. Bu yüzden de cesaretin yok. Kendine güvenin yok. Nasılsa reddedileceğim düşüncesiyle gerçekten çabalamıyorsun. O yüzden iş bulamıyorsun! dedi Kemal sertçe. Kemal ben- Artık inanmaya çalış. Biliyorum, değişimden korkuyorsun ama her değişim kötü değildir. Cesaretle adım atman, kendine inanman gerek. Bir dahaki iş görüşmesine öyle git. İnanıyormuş gibi görünmeye çalışma. Gerçekten inan. İnanınca umut ediyorum. Olmayınca da yıkılıyorum, dedi Veysel yerdeki toprağı parmağıyla kazarak. Oldukça üzgün duruyordu. Olsun, yine de umut et. Kendine güvenip oraya git. Olmayınca da yıkılma. Daha çok güçlen, dedi Kemal umut vererek. Söylemesi kolay! dedi Veysel patlayıp. Pekâlâ. En azından bundan sonrakinde, sadece o sefer dediğimi yap. Fark ne göreceksin. Eğer işe yaramazsa bir daha bu konuda konuşmayacağım ve seni rahat bırakacağım, dedi Kemal. 8

9 * * * Aslında ona hiç inanmamıştım. Yine de onun laflarından kurtulmak için dediğini yapıp bir sonraki işe başvurdum. İşe alındım. Hayret ettim. Denk geldiğini düşündüm. Sonra neden işe alındığımı sorduğumda Sen kendine güveniyordun. Bu işi yapabileceğine inanıyordun. Bu işle ilgili en ufak bir korkun yoktu. Cesaretin gözlerine yansıyordu. cevabını aldım. İster istemez Kemal e minnettar oldum. Şimdi herkes seninle ilgili bir şeyler söylüyor. Yaptın ya da yapmadın bilmem. Benim bildiğim şey: senin denemeden vazgeçmeyeceğin, diye düşündü Veysel. * * * Şişman, buğday tenli, orta boylu, siyah kısa saçları, gür bıyıkları olan orta yaşlı bir adam dalgın dalgın yere baktı. Düşünmeye başladı. Bana göre sen kendi çocuklarımdan daha değerlisin. Hiçbir kan bağımız yok. Çok sevdiğin babanın ölümünden sonra annenle evlendim. Ama zor günlerimde çocuklarım yerine sen yanımda oldun. Herkese yardım etmek için koşturmanı izlemek beni mutlu ederdi. Kalbindeki yangının bu seviyede olduğunu fark edemeyip sana yardımcı olamadığım için beni affet. Sen de biliyorsun. Sen benim biricik oğlumsun * * * Kemal mutlu adımlarla caddelerde ilerledi. Gecekondu görünümlü, küçük, eski evlerin olduğu bir mahalleye geldi. İleride yaşlı bir adam eşya taşıyordu. Kemal koşup onun elindeki eşyaları aldı. Kemal, Allah senden razı olsun, dedi adam. 9

10 Şuncacık işin lafı mı olur amca? dedi Kemal ve eşyaları adamın evine kadar taşıdı. Gerisini ben hallederim evladım, dedi adam ısrarla. Kemal kafasını sallayıp gülümsedi. Veysel e selam söyle. Karşılaşırsak konuşuruz da siz yine de selam söyleyin, dedi Kemal ve oradan uzaklaştı. Oooooo! Kemal! diye seslendi bir kişi ileriden. Kemal onu görünce gülümsedi. Onunla konuştu. Yol boyunca bu şekilde birkaç kişiyle konuştuktan sonra bir evin önünde durdu. Ev oldukça eski ve küçük görünüyordu. Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açıp içeri girdi. Ben geldim, dedi içeriye seslenerek. Ayakkabısını çıkarıp içeri girdi. Hoş geldin oğlum! dedi zayıf, elleri yüzü kırış kırış olmuş bir kadın yanına koşup. Kemal gülümsedi. Hoş bulduk da kapıya kadar gelmeseydin. Babam nasıl oldu? dedi Kemal endişeyle. Kâzım daha iyi, dedi kadın sessizce. Kemal kafasını sallayıp içeri geçti. Bir yatakta sargılı ayağıyla uzanan adam yerinde doğrulmaya kalktı. Keyfini bozma baba. Yabancı mıyız? Nasıl oldun? dedi Kemal adamın yanına oturup. Endişeli görünüyordu. Kâzım buruk bir şekilde kafasını salladı. Sen geldin ya, daha iyi oldum, dedi elini Kemal in dizine koyup seviyle okşayarak. Ablan gelmedi mi? dedi kadın. Kemal in ve babasının yüzündeki gülümseme silindi. Sabiha, dedi Kâzım sessizce kadını uyararak. İşleri vardı. Yoksa gelirdi, dedi Kemal hemen. Yalan söyleme. Ben farkındayım. O beni bir türlü baba olarak kabul edemedi. Durumumu bildiği halde gelip hatırımı bile sormadı, dedi Kâzım içerlemiş bir şekilde. Meral hayırsız çıktı! dedi Sabiha öfkeyle. 10

11 Öyle deme anne! Ablam olaylara henüz pozitif yönden bakmayı öğrenemedi. Hepsi bu. Ben onun gibi bir babam olduğu için şanslıyım, dedi Kemal babasına dönüp. Öz baban olmasam da, dedi Kâzım sessizce. Öz babam kadar değerlisin. Öyle deme, dedi Kemal. Bir müddet onlarla oturup ilgilendi. Sonra: Ben gitsem iyi olur. Bir ihtiyacınız olursa söyleyin, hemen gelirim, dedi Kemal. Kapıya yöneldi. Annesi onu geçirmek için kapıya geldiğinde Kemal cebinden bir zarf çıkardı. Bir şey lazım olursa buradan harca. Çok değil ama, dedi ve zarfı annesine uzattı. Sabiha isteksizce zarfı aldı. Böyle bizi mahcup ediyorsun, dedi Sabiha dudaklarını kemirerek. Lafı olmaz! Babam yevmiyeli çalışıyordu, şu anda ayağı kırık olduğundan işe gidemiyor. O yüzden lazım olur. Hem siz beni okuttunuz şimdi ben bunu verince niye mahcup oluyorsun? Duymayayım bir daha, dedi Kemal tatlı sert bir ifadeyle. Sonra annesinin yanağını öpüp evden çıktı. * * * Karanlık bir odada uzun, dalgalı, sarı saçları olan, kısa boylu, çıtı pıtı bir kız hıçkırarak ağlıyordu. Kemal. Üzgünüm. Sen her zaman yanımda olan kişiydin. Ama benim yüzümden bunlar oldu. Böyle olsun istememiştim. Sen zor günümde yanımdayken ben seninkinde senin yanında olamadım. O yüzden böyle oldu, dedi kız ağlayarak. * * * Kemal ve uzun, dalgalı, sarı saçları olan kısa boylu çıtı pıtı bir kız bir eve kolilerle eşya taşıdılar. Kız ağır bir koliye yöneldi. 11

12 İdil, onu sen bırak. Ben taşırım, dedi Kemal biraz kızgın bir şekilde. İdil mahcup bir şekilde kutudan uzaklaştı. Daha hafif olan kolilerden birini alıp taşıdı. Bir müddet eşya taşıdılar. Son koliyi Kemal taşıyıp yere koyduktan sonra yorgunca yere oturmuş olan İdil in yanına halsizce oturdu. Bir müddet sessizce durdular. Sonunda eşyaları taşıma işi bitti, dedi Kemal soluk soluğa. Sonra çevreye yorgunca baktı. Sence burada her şey yolunda mı olacak? dedi İdil biraz tedirgin bir şekilde. Bir sorun olacağını sanmıyorum. Ama burada bir sıkıntı çekersen bana söylemekten çekinme, dedi Kemal gülümseyerek. İdil onun gülümsemesine bakıp rahatladı. Gerçekten çok sıkıntı çekeceğimi düşünmüştüm. Ev arkadaşımın beni yarı yolda bırakması ve evden ayrılmak zorunda kaldıktan sonra Ne bileyim, bir yer bulamayacağımı ve çok büyük zorluklarla karşılaşacağımı düşünmüştüm. Sen olmasaydın kız başıma sokakta kalmıştım, dedi İdil minnetle. Alt tarafı kiralayacağın bir yer buldum. Çok büyütme bunu. Hem ev bulamasaydın bile sokakta kalmazdın. Sana yardım etmek için orada olurdum, dedi Kemal kendinden emin bir şekilde. İdil biraz buruk bir şekilde baktı. Teşekkür ederim bana yardım ettiğin için, dedi ve üzgünce baktı. Kemal ona şaşkınlıkla baktı. İdil? Sorun ne? Hâlâ üzgün müsün yoksa? dedi Kemal endişeyle. İdil kafasını iki yana salladı. Yok, üzgün değilim. Canımı sıkan başka bir şey. Sen bana yardım ettiğin için canım sıkkın. Ne? Neden? dedi Kemal şaşkınlıkla. İdil ona üzgünce baktı. Çünkü bana insan olduğum için yardım ettin. Sen de aynısını yapmaz mıydın? dedi Kemal hayretle. Yapmazdım. Ne? 12

13 Sen insanlara yardım ederken o kişiyi sevip sevmediğine bakmıyorsun. Herkesin yardımına koşuyorsun. Ama ben öyle değilim. Zor durumda olan kişi sadece sevdiğim biriyse onun yardımına koşarım. Sevmediğim biriyse önemsemem bile, dedi İdil duygusuzca. Kemal ona hayretle baktı. Sonra gülümsedi. Mizaç farkı. Dediğin doğru, herkesin yardımına koşarım. Ama yanlış olduğun bir şey var. Seni sevmiyor değilim. Seni çok ama çok seviyorum, dedi Kemal ve gülümsedi. İdil ona nazlı bir şekilde baktı ve gülümsedi. Ben de seni, dedi utanarak. * * * Soluk beyaz tenli, kahverengi cılız saçları omuzlarına kadar gelen kısa boylu bir kız bir yurt odasında yatağına uzanmıştı. Karanlık odada gözünü tavana dikti. Ciddiyetle baktı. İçinden konuşmaya başladı. Benim için bir kurtarıcısısın. Bana göre sen bir kahramansın. Hayatımda karanlıkta yapayalnız dolaşırken eline feneri almış, sıcacık bir gülümsemeyle tüm korkularımı gideren, her zaman zor anımda beni kurtaran bir kahramansın. Duyduğum şey inanılmaz! Mümkün olmayan bir şey bu! Onlar bu kahramanın yüreğini aciz görüyorlar! Bilseler onun ne kadar güçlü olduğunu Ama nerde! Onların gözünde neysen osun, seninle ilgili gerçeği bir türlü göremezler! Onlar gerçek seni bilmiyorlar. Ama ben biliyorum. Yapabilecek bir şeyim var mı? Tabi ki yok. Benim sözlerime inanan olur mu? Tabi ki yok. Yine de bu halimle gülümseyerek sana söylüyorum: Ben sana tüm kalbimle inanıyorum. * * * 13

14 Kemal ailesinin evine doğru akşamleyin yürüyordu. Ara sokaktan geçerken kendisine doğru hızla koşan bir kız çarpı ve ikisi birden yere düştü. İyi misin? dedi Kemal hemen kalkıp kızı doğrultarak. Kemal kıza baktığında soluk beyaz tenli, kahverengi cılız saçları omuzlarına kadar gelen kısa boylu bir kız olduğunu gördü. Kız oldukça korkmuş görünüyordu. Kız hızlıca yere düşen küçük bavulunu eline aldı. Cebinden çıkardığı bıçağı elleri titreyerek Kemal e doğru tehditkâr bir şekilde tuttu. Nasıl bir mahalleye geldiğini bilmiyorsun sanırım. Belli ki kaybolup buraya geldin. Şimdi benden uzak dur, dedi kız ve ayağa kalktı. Kemal şaşkınlıkla baktı. Ellerini kızın üzerinden çekti. Gülümsedi. Kaybolmuş falan değilim. Ailem burada oturur. Sen kimin kızısın? İlk defa seni görüyorum, dedi Kemal. Kız daha çok korkmuş bir şekilde baktı. Zehra! Zehra! diye bağrışma sesleri duyuldu. Kız hemen oradaki çöp kovasının arkasına çömeldi. Kemal şaşkınlıkla ona bakarken komşulardan birkaç kişi geldi. Ah! Kemal! Sen miydin? Biz de Zehra burada sandık. Onu gördün mü? dedi kişi telaşla. O kim onu bile bilmiyorum, dedi Kemal. Bilmezsin tabi. Sen yurt dışındayken geldiydi buraya. Rahmetli kardeşimin emanetiydi. Neyse, dedi kişi ve oradan uzaklaştı. Onlar gittikten sonra kız ayağa kalktı. Kemal ona şaşkınlıkla baktı. Neden oraya saklandın? dedi Kemal şaşkınlıkla. Aradıkları kişi bendim, dedi kız. Kemal hemen diğerlerinin peşine doğru bir adım attı. Seslenmek için ağzını açmıştı ki Zehra onun ağzını elleriyle kapattı. Sonra bıçağı Kemal in eline koydu. Beni öldürmek istiyorsan bununla öldür! En azından ruhum daha az acı çeker! dedi Zehra kararlılıkla. Kemal Zehra nın elini kendi ağzından çekti. Zehra nın kararlılıkla uzattığı bıçağı kendisinden uzaklaştırdı. 14

15 Oradan bakınca katil gibi mi duruyorum? dedi sertçe. Yapmayı düşündüğün şeyle zaten beni öldürecektin! Ne ilgisi var? Onlar senin için endişelenmişlerdi! Endişe? Güldürme beni! Onlar için ne olduğumu biliyor musun ki konuşuyorsun! Onlar için ailemin iyi eğitemediği, onlar öldüğü için başlarına kaldığım şeytanım! Beni kendilerince adam etmek için bana yapmadıklarını bırakmadılar. Okumama izin vermiyorlar. Bu konuda bir şey demedim ama şimdi zorla evlendirmeye çalışmaları Bunu kabul edemem! dedi Zehra dişlerini sıkıp. Kemal ona üzgünce baktı. Benimle gel. Bir yerde oturup konuşalım, dedi Kemal. Zehra ona imalı bir şekilde baktı. Fikrimden vazgeçireceğini düşünüyorsan yanılıyorsun, dedi sertçe. Seni vazgeçirmeyi düşünmüyordum. Öyleyse sokakta kalmış aciz bir kıza yaklaşayım da ondan yararlanayım diye düşündün. Öyle de düşünmedim. Bundan nefret ederim! Sadece sana yardım etmek istedim, dedi Kemal. Zehra biraz inanmamış gibi baktı. Tamam öyleyse, dedi. Birlikte oradan uzaklaşıp bir kafeye gittiler. Bir masaya oturdular. Ne içersin? dedi Kemal. Hiçbir şey! dedi Zehra sertçe. Bir çay, dedi Kemal garsona dönüp. Sonra kıza döndü. Ailen öldüğünde onlardan başka akraban yok muydu? Şimdi gidebileceğin bir ev var mı? dedi Kemal merakla. Kız bavulunu kucağından indirip yere koydu. Dolusuna akrabam var. Sadece hiçbiri beni istemedi. Sadece bu aile mi seni kabul etti? Kabul etmekten ziyade ailemin hatasını düzeltmek istediler. Aslında kardeşlerim vardı. Benden bir küçük olan çok ama çok zeki biriydi. Çok uysal biri olduğu için herkes onu büyütmek istedi. En sonunda onu başka bir akrabam alıp 15

16 başka bir şehre götürdü. Beni zorla evlendireceklerini söylemek için onu aradığımda kardeşim bana Senin gibi bozuk biri benim ablam değil! Ne yapıyorlarsa yapsınlar umrumda değilsin! dedi. Gücendim. Eskiden düşündüğüm şey: onların en azından iyi bir hayatları olacağıydı. Ama akrabalarım onların kalplerini bana karşı zehirlediler. Sonra en küçük kardeşimi aradım. Akrabalar onunla görüşmeme dahi izin vermediler. Düşündüm. Bu hayat benimse istediğim gibi yaşamalıyım. Kararımı verdim. O evden ayrılacağım. Bir iş bulup okuyacağım. Sonra da kardeşlerimi yanıma alacağım. Gelirlerse gelirler, gelmezlerse kendileri bilir! dedi Zehra kararlılıkla. Kemal gözleri dolmuş bir şekilde ona baktı. Etkilendiği belli oluyordu. Sana yardım edeceğim, dedi kararlılıkla. Bunu zaten söyledin ama senden yardım kabul edemem. Anlıyorum. Şu anda bana güvenmiyorsun ama durumunu bir düşün. Ne zamandan beri bunu yapmayı planladın, ne kadar paran var bilmiyorum. Sadece gecenin bu vakti kalacak çok iyi bir yer bulamazsın. Güvendiğim biri var. İnanıyorum ki seni birkaç günlüğüne yanına alır. Seni bir yurda yerleştiririz. Biraz zaman alır belki ama sana iş bulabilirim, dedi Kemal. Sonra elini cebine götürüp kartını çıkardı. Kıza uzattı. Kız isteksizce kartı aldı. Onun adını soyadını okudu. Sabiha teyzenin oğlu musun? dedi hayretle. Kemal kafasını salladı. Beni biliyor muydun? Mahallede adı en çok anılan kişi sendin. Kötü bir ablan varmış diye duydum. Sen örnek çocukmuşsun. Hep öyle derler. Öyle değil! Ablam kötü falan değil! Sadece anneme yeniden evlendiği için kızgın. Babamdan sonra üvey babamı kabul edemedi. Bu yüzden bir insan kötü olmaz! dedi Kemal sertçe. Zehra etkilenmiş bir şekilde baktı. 16

17 Dedikleri doğruymuş. Gerçekten iyi birisin. İleride benim kardeşlerim de beni başkalarına karşı böyle savunacak mı merak ediyorum, dedi Zehra iç çekip. Çabalayıp bir araya gelirseniz olur. Onların kalbindeki zehri atabileceğine inanıyorum. Pekâlâ. Yardımını kabul ediyorum. * * * Kemal abinin yardımını kabul edince beni sevgilisi İdil ablanın evine götürdü. Bir süre onun evinde kaldıktan sonra Kemal abi bana devlet yurdu ayarlamaya çalıştı. Uzun çabaların sonunda başardı. O arada bana bir iş buldu ve beni liseye yazdırdı. Okul masraflarımı ödemeye kalktı. Kabul etmedim. Onun yerine uzaktan eğitimi tercih ettim. Böylelikle tam gün çalışabilecektim ve kimseye muhtaç olmayacaktım. Kemal abi duygularımı anladı. Ne ısrar edip beni kırdı ne de yardım için uzattığı elini benden çekti. Bu sırada akrabalarımı bana yaptıkları yanlış konusunda uyarmaya gittiğini ve onlarla çok kötü tartıştığını duydum. Hayatımda ailemden sonra beni böyle koruyan kişi olmamıştı. O yüzden Kemal abiyi ailem gibi gördüm. Beni koruduğu için onun örnek insan imajının gideceğini biliyordum. Öyle olmuş olacak ki seninle ilgili şimdi söylenen şeyler Onlar ancak bu durumun yansımasıdır. Üzgünüm Kemal abi. Ama bil: ben sana inanıyorum. * * * Açelya günlüğünü bir kenara bırakmış komodinin üzerindeki resmi eline almıştı. Sadece ilk karşılaşmamızda değil. İkinci karşılaşmamızda da aynı şey olmuştu. O zaman da farklı yollara gitmiştik. Hep hayatımızda farklı yönlere gittik, diye düşündü Açelya. 17

18 * * * İlk karşılaşmalarından 2 yıl sonra Kalabalık bir otobüse Açelya güçlükle bindi. Biraz ilerledi. Otobüsün gerilerine gittiğinde sonunda duracak rahat bir yer bulmuştu. Ne yazık ki bu yer de kapının tam ağzıydı. O sırada otobüsteki duracak düğmesine biri bastı. Açelya onun otobüsten inmesini sağlamak için ona yer vermek istedi. Bir adım geri attı. Teşekkürler, dedi kişi ve kapının önünde durdu. Açelya o kişinin yüzüne bakınca mavi bir gömlek giyinmiş tanıdık bir yüz olduğunu gördü. Bu Kemal den başkası değildi. Sen? dedi şaşkınlıkla. Kemal gülümsedi. Seni daha önce gördüm ama nerede, mi diyeceksin? dedi. Hayır, sen İngiltere deki kişisin değil mi? dedi Açelya. Kemal mutlulukla gülümsedi. Evet, yol sorduğun o kişi. Hatırlamana sevindim, dedi içtenlikle. İyi de o zaman neden oradaydın, şimdi neden burada Kafam karıştı. Tesadüfün böylesi! dedi Açelya hayretle. O sırada otobüs durdu. Kapı açıldı. İnmem gerekiyor. Hoşça kal, dedi Kemal gülümseyerek ve otobüsten aşağıya indi. Onun inmesiyle kapı kapandı ve otobüs hareket etti. Kemal otobüsün zıt yönünde sakin ama hızlı adımlarla uzaklaşırken Açelya camdan onun gidişini izledi. * * * Sabiha mutfakta bulaşık yıkıyordu. Zayıf bedeniyle ayakta güçlükle duruyor gibi görünüyordu. Kırış kırış olmuş elleriyle eline bir tabak aldı. Üzgünce tabağa baktı. 18

19 Bana göre dünyadaki en değerli kişiydin. Rahmetli babanla aynı karakterdesin. Onun gibi saf, temiz kalpli bir gençsin. Her zaman hep mantıklı düşünürdün, dedi sessizce ve gülümsedi. * * * Zayıf, orta yaşlı ama yüzü ve elleri kırış kırış olmuş olan Sabiha özlemle bakıp dalgın dalgın iş yapıyordu. Kemal aramadı, dedi biraz üzgün bir şekilde saate bakıp. Sonra derin bir nefes aldı. İşlerden başını kaldıramamış olmalı. Yoksa arardı mutlaka, dedi Sabiha kendini avuturcasına. Odadan çıkıp hole geçtiğinde ifadesizce duran Sait e baktı. Sonra koltuğa uzanmış ayaklarını sallayarak müzik dinleyen Beyza ya baktı. Bir iç geçirip mutfağa gitti. Hiçbiri senin gibi değil Kemal. Hiç kimseyi önemsemiyor bu çocuklar! Sen onlardan çok farklısın, diye düşündü Sabiha ve holdeki küçük bir sehpanın üzerindeki çerçeveye baktı. Ailenin bir arada çekinmiş olduğu bir resim takılmıştı çerçeveye. Resimde gülen üç kişi vardı. Biri Sabiha, diğeri Kâzım, ötekisi de Kemal di. O sırada Sabiha kendine birinin sarıldığını hissetti. Arkasına döndüğünde hayretle baktı. Kemal neşeyle ona gülümsüyordu. Kemal! dedi Sabiha sevinç çığlığı atarak. Kemal içtenlikle güldü. Efendim anne? dedi sessizce. Geleceğini söylemeliydin! Aramayınca yoğunluktan unuttun sandım! Unutur muyum anne? Sadece seni bugün biraz şaşırtmak istedim. Böylece üzücü şeyleri düşünüp canını sıkmayacaktın, dedi Kemal. Sabiha duygulanmış bir şekilde baktı. Gidelim mi? dedi Kemal ve içeriye baktı. Onlar gelmez. Sorup canını sıkma, dedi Sabiha kendinden emin bir şekilde. Kemal içerlemiş bir şekilde baktı. 19

20 Haklısın. Gelmeleri için bir sebep yok zaten. Rahmetli babam ikisi için de hiçbir şey ifade etmeyen biri. Gidelim, dedi Kemal buruk bir şekilde. Sait, Beyza, biz mezarlığa gidiyoruz, dedi Sabiha içerideki odaya girip. Sait ve Beyza ifadesizce ona baktılar. Ne yapalım gidiyorsanız? dedi Beyza ukala bir şekilde. Böyle konuşman doğru değil! dedi Sabiha sertçe. Sonra odadan çıktı. Birlikte evden çıktılar. Bir müddet yolda ilerlediler. Hiç konuşmadan yol aldılar. Mezarlığa varınca Sabiha çantasının kulplarını sıkarak Kemal e baktı. Meral, o hayırsız gelmiş midir buraya? dedi öfkeyle. Ablam hayırsız biri değil! Öyle konuşma onun hakkında! Bilirsin, babamı o çok severdi. O yüzden kabullenemedi bu durumu. Bir daha duymayayım böyle dediğini, dedi Kemal tatlı sert bir şekilde. Kadın kafasını emin olamayan bir şekilde salladı. Mezarlıkta ilerlediler. Bir mezarın önüne gelince durdular. Mezarın üzerine yeni konmuş bir çiçek buketi vardı. Bak, ablam bizden önce gelmiş! dedi Kemal neşeyle. Bir de çiçek getirmiş! Gâvur âdeti bunlar! İki dua okusaymış ya! dedi Sabiha sertçe. Okumadığını nereden biliyorsun? Belki okumuştur. O dua falan bilmez! Bilmem mi kendi çocuğumu? Din dersi zayıf olan biri o! dedi Sabiha ve çantasını açıp küçük bir dua kitabı çıkardı. İçinden Yasin suresini açıp okumaya başladı. Kemal üzgünce babasının mezarına baktı. Üzgünüm, buraya aileyi birlikte getirmek isterdim ama yapamadım. Senin kadar bu aileyi bağlayıp bir arada tutabilen biri değilim. Beni affet, dedi içinden ve ellerini açıp Fatiha suresini okudu. Sonra ellerini yüzüne sürdü ve annesine dönüp baktı. Sabiha uzun bir süre elindeki kitabı okudu. Sonra aceleyle ellerini açıp hızlı hızlı dua okumaya devam etti. En sonunda yüksek sesle: Âmin, deyip ellerini yüzüne sürdü. Aceleyle çantasına dua kitabını yerleştirdi. Kendisine gülümseyerek bakan Kemal e baktı. Sonra umutla mezara baktı. 20

21 Sen gittin ama bana destek olan, seninle aynı davranan bir oğul bıraktın arkanda. O yanımda oldukça sırtım yere gelmez, diye düşündü Sabiha ve Kemal e baktı. Kemal içtenlikle gülümsedi. Birlikte oradan ayrıldılar. * * * Şimdi yaptığın şey Affedilemez! Bu yaptığın şey canımı yaktı! Bana bunu yaşatmaya hakkın yoktu! Bu yüzden sana kızgınım! Her zaman da kızacağım! Yanlış yaptın Kemal! dedi Sabiha nefretle. * * * Uzun boylu, buğday tenli, omzuna kadar uzun, düz, koyu kahverengi saçlı, badem gözlü bir delikanlı sokakta halsizce yürüyordu. Elindeki gazetedeki iş ilanı sayfasına isteksizce baktı. Gazeteyi çantasına koydu. Bir banka oturdu. Boynundaki kravatı gevşetti. Ne boğucu bir hava! dedi ve banka arkasını yasladı. Telefonuna baktı. Bir arama ya da mesaj yoktu. Canı sıkkın bir şekilde telefonu cebine koydu. Düşünmeye başladı. Bana göre sen, beni ben yapan kişiydin. Yurt dışına gittiğinde değişeceğini, burnu havada biri olacağını düşünüyordum. Geri geleceğini de hiçbir zaman düşünmemiştim. Ama sen geri geldin ve hiç değişmemiştin. Değişen ise ben olmuştum. Çektiğim sıkıntılar sonrasında kendi karakterimi kaybetmiştim * * * Uzun boylu, buğday tenli, omzuna kadar uzun, düz, koyu kahverengi saçlı, badem gözlü bir delikanlı iş yerinde çevreyi kontrol için geziyordu. 21

22 Bu iş böyle yapılır mı? dedi sertçe bir işçiye yaklaşıp. İşçi biraz korkmuş bir şekilde geri adım attı. Affedersiniz Selami Bey, dedi işçi korkmuş bir şekilde. Selami işçinin ürettiği malı eline aldı. Düzgün yap şu işi! Yoksa olacaklardan sorumlu olmam! dedi Selami sertçe ve elindeki malı işçinin üzerine fırlattı. Sonra oradan uzaklaştı. Odasına gitti. Makam koltuğuna rahatça oturdu. Gururlu bir şekilde çevreye bakındı. Kapısının çalma sesine toparlandı. Gir, dedi çok ciddi bir şekilde. Kapıyı açıldığında içeri müdürlerden biri girdi. Seni mutlu edecek bir haberim var! dedi neşeyle. Selami ona hafif ilgili bir şekilde baktı. Neymiş o? Kemal, geri dönmüş, dedi adam. Selami şaşkınlıkla baktı. Ne cins bir aptal bu! Geri dönmüş! Kesin oradaki şirket kapanmıştır. Yoksa onun gibi biri geri dönmez, diye düşündü Selami. Ya, demek öyle, dedi Selami yapmacık bir şekilde. Burada çalışmaya başlamış. Bayadır çalışıyormuş burada ama biz görmemişiz onu. Tabi işlerden kafamızı kaldıramıyorduk. Senin yakın bir arkadaşındı o. Sevinirsin, dedim. Hatta odasına gidip onunla görüşelim, diye düşündüm, dedi adam. Selami ifadesizce baktı. Şu anda yapmam gereken şeyler var. Sonra giderim. Sen git istersen. Beni bekleme, dedi Selami. Adam biraz üzgün bir şekilde baktı. Tamam öyleyse. Selamını söylerim ona, dedi adam ve odadan çıktı. Sen git. Beni beklersen o gün hiç gelmeyecek. Kim onun gibi değişip burnu havada olmuş biriyle görüşmek ister ki? dedi Selami ve sırtını koltuğa yasladı. Birkaç işle ilgilendi. Sonra işçileri kontrol için dışarı çıktı. İşçilerin olduğu bölüme gidiyordu ki Kemal le yolda karşılaştılar. Selami hayalet görmüş gibi Kemal e baktı. 22

23 Ooooo! Selami! Çok uzun zaman olmuştu! dedi Kemal neşeyle Selami ye sarılıp. Selami ona soğukça baktı. Hiç değişmemişsin, dedi güçlükle. Sen de öyle, aynısın! dedi Kemal ve neşeyle gülümsedi. Birbirlerine bir müddet baktılar. İşçileri kontrole gidiyordum. Sonra kontrol ederim. Zaten anca yaparlar işi, dedi Selami hemen ve Kemal i odasına götürdü. Makam koltuğuna oturdu. Kemal hemen onun masasının önündeki sandalyeye oturdu. Eee, ne yaptın? Nasıl geçti hayat İngiltere de? dedi Selami yapmacık bir şekilde. İyi diyelim iyi olsun! dedi Kemal ve güldü. Selami güçlükle gülümsedi. Hâlâ aynısın, dedi biraz siniri bozulmuş bir şekilde. Eeee, sen neler yaptın? Arayıp sormadın hiç beni! Vaktini sevgilinle mi geçirdin yoksa? O yüzden mi beni unuttun? dedi Kemal imalı bir şekilde. Öyle olması gerekti. Ben de aramadım, dedi Selami soğuk bir şekilde. Kaç yıl geçti! Sevgilinle nişanlanmışsındır artık. Yoksa düğün mü oldu? dedi Kemal merakla. Ayrıldık, dedi Selami rahat bir şekilde. Kemal şaşkınlıkla baktı. Bilmiyordum. Üzgünüm. Neden ayrıldınız? dedi Kemal üzgünce. Bilirsin onu. Gevezenin tekiydi! O yüzden bir gün ona kapa şu aptal çeneni! dedim. Ondan sonra sustu. Sonra bir gün geldi. Bir şeyler anlatmaya çalıştı. Dinlemedim onu. Ne anlattığını bile hatırlamıyorum o yüzden. Sonra ayrıldık işte. Rahatım. Onun gibi birinden kurtuldum, dedi Selami rahat bir şekilde. Kemal ciddi bir ifadeyle Selami ye baktı. Selami, sen- sen böyle yapmazdın, dedi Kemal şok olmuş bir şekilde. Ah, senin tanıdığın dönemlerdeki ben yapmazdım. Ama değiştim, şimdi yapıyorum, dedi Selami gururla. 23

24 Şu anki halinden gurur mu duyuyorsun? dedi Kemal merakla. Tabi ki! Eski halinden de nefret ediyorsundur o zaman. Yani. Neden? Eski halin, insanların duygusundan anlıyordu. Anlattığın şeyle kendi mutluluğunu yok ettiğinin farkında mısın? dedi Kemal endişeyle. Ne yok etmesi? Onunla konuşunca ne değişiyor? dedi Selami lakayt bir şekilde. Sen insanları dinlemekten zevk alırsın- ESKİDEN, eskiden öyleydim! ARTIK BÖYLE BİRİYİM! dedi Selami neredeyse bağırarak. O zaman ne oldu da şimdi böyle biri oldun? dedi Kemal merakla. Hayatta çektiğim sıkıntıları biliyor musun? Sen yurt dışında rahatça yaşarken ben burada yaşam mücadelesi verdim! Hastalandım, sonra işimde mevkiim düşürüldü. Ailem ne kadar sıkıntı çekti biliyor musun? dedi Selami öfkeyle. Bilmiyordum, üzgünüm. Bilmezken konuşup durma o zaman! dedi Selami hiddetle. Anlamıyorum, neden- neden bunları bana söylemedin? dedi Kemal sitemle. Yurt dışındaydın. Yurt dışında olduğum için artık dostun değil miydim? Söylesene! Yurt dışındayken seni arayıp sana destek olamaz mıydım? Aradığımda sana hiç ulaşamadım. Hiç geri dönmedin. Yoğunsun ya da numaranı değiştirdin diye düşündüm. Neden beni hayatından dışladın? dedi Kemal gözleri dolmuş bir şekilde. Selami ona etkilenmiş bir şekilde baktı. Sonra ifadesizce baktı. Artık çok geç. Bundan sonra buyum. İster sev ister sevme, sana kalmış, dedi ifadesizce. Kemal ayağa kalktı. Selami nin yanına gitti. Selami yi kollarından tutup sarstı. 24

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

tellidetay.wordpres.com

tellidetay.wordpres.com Peşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY Dan Gutman Resimleyen Jim Paillot Emma ya Öğle Yemeği Balık Pizza Browni Süt 6 7 8 İçindekiler 1. Ben Bir Dahiydim!... 11 2. Bayan Cooney Şahane Biri... 18 3. Büyük Kararım...

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

CİN ALİ İLE BERBER FİL

CİN ALİ İLE BERBER FİL ....... CiN ALl'NIN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin To'Ju ' 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

MODERN BARBARLAR. Bu kısım hikayenin ortasından alınmıştır. (86 sayfalık hikayenin 52'inci sayfası)

MODERN BARBARLAR. Bu kısım hikayenin ortasından alınmıştır. (86 sayfalık hikayenin 52'inci sayfası) 1 MODERN BARBARLAR Bu kısım hikayenin ortasından alınmıştır. (86 sayfalık hikayenin 52'inci sayfası) Hikaye, 2003 yılında yazmaya başladım. O zaman kap kaç olayları, yol kesmeler epey artmıştı....... SOKAK

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Hayata dair küçük notlar

Hayata dair küçük notlar Hayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for

Detaylı

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ . CİN. ALİ'NİN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 163 FEDAKÂRLIK VE DUYARLILIK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 09 1 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var:

Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var: 1 2 Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var: Kadınlar hayatlarını güzelleştirecek, beraber eğlenebileceği, güzel sohbetler edebileceği, bakışlarıyla kalp yakan, hayat

Detaylı

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. 1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. Cümlesinde altı çizili kelimenin zıt anlamlısı hangi cümlede vardır? 1. A. Bugün çok çalıştım. 2. B. Akşamları az yemek yemeliyiz. 3.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı. Düş Kırıklığı Karnı iyice acıkmıştı. Harabeler içinde bulunan bekçi kulübesinin ardındaki, begonvil, yasemin ve incir ağaçlarıyla çevrili alana doğru koştu. Leziz yemeğinin tadını uzaktan bile duyumsuyordu.

Detaylı

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu.

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. 1. Bölüm Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. Tim ayağa kalktı. İpi çekti. Grk ayağa kalktı, JFK Uluslararası Havaalanı

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

SÜLÜK 1. SAHNE İÇ / ODA / GECE 1.ADAM 2. ADAM

SÜLÜK 1. SAHNE İÇ / ODA / GECE 1.ADAM 2. ADAM SÜLÜK 1. SAHNE İÇ / ODA / GECE 1.ADAM 2. ADAM Karanlık bir oda görülür. Ortada bir masa vardır ve masanın bir köşesinde 1. Adam oturmaktadır. 40 lı yaşlarda saçı başı dağınık ve keyifsizdir. Önünde içki

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe MERAKLI KİTAPLAR Alfabe Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N. New York ta bugün kar yağıyor. 59. Cadde deki evimin penceresinden, yönetmekte olduğum dans okuluna bakıyorum. Bale kıyafetlerinin içindeki öğrenciler, camlı kapının ardında, puante * ve entrechats **

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek!

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek! Kızlar, ben geldim, dedi Gönül Hanım. Hav! Cimcime! Bu köpek nereden geldi? Sen zaten hiç köpek sevmiyorsun! dedi Cimcime. Evde köpeğin ne işi var? Miyav! Miyav! Miyav! diye ağladı kedi Köfte dığı odadan.

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Otistik Çocuklar. Berkay AKYÜREK 7-B 2464

Otistik Çocuklar. Berkay AKYÜREK 7-B 2464 Otistik Çocuklar Otistik olmak normal insan olmaktan çok farklı değildir aslında, sadece günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Yani bizim kendi başımıza yapabildiğimiz (yemek yeme, kıyafet giyme, oyun

Detaylı

CAN'IN SESSİZ DÜNYASl

CAN'IN SESSİZ DÜNYASl CAN'IN SESSİZ DÜNYASl Sınıfta herkes önüne eğilmiş, öğretmenin verdiği ödevi yapıyordu. Defterlerine çapraz çizgiler çiziyorlardı. Bir süre hiç ses çıkmadı. Bitirenler Özge Öğretmen in masası önünde sıraya

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin İçimde bir endişe, bir tedirginlik,bir huzursuzluk, bir korku var...hiçbir şeye odaklanamıyorum, geceleri rahat uyuyamıyorum, gündüzleri ise üzgünüm...halbuki her şey yolunda, üzülecek veya endişelenecek

Detaylı

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni (skeç-komedi) HİZMETLİ: (Ortalığı temizler, avukatın masasını temizlerken avukat oturmaktadır.) Vallahi avukat bey çok zekisin avukat yazısının altına Made in Japan yazdırmakla

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56 SAAT TUTARAK METİN OKUMA-1 KAZA Çağdaş ile Cevat cadde kenarında top oynuyordu. Top caddeye kaçtı. Çağdaş topun arkasından koştu. O sırada caddeden geçen minibüs Çağdaş a çarptı. Çağdaş yere düştü. Cevat

Detaylı

Tanrı dan gönderilen Adam

Tanrı dan gönderilen Adam Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı dan gönderilen Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı