Çeviri Yılı: Kitabın Detaylı Açıklaması: furkano.com
|
|
- Adem Polat
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Çeviri Yılı: Kitabın Detaylı Açıklaması: furkano.com
2 İçerik: Açılış: Kur'an Ayetleri Bölüm I: Adem'in Kayıtları: Sayfa No: 1. Çıkarılışın Bulgusu Kovulan İblis Ayrılık Kabil, Habil ve Şit Şeytan Hükümler Rahmet ve Ölüm Âhiretin Vaadi Havva'nın Duası Bölüm II: İdris'in, Mâthuşelah'ın ve Nuh'un, Kayıtları: Sayfa No: 10. Tebligat Kanunlar İsyan Sesleniş Tanışma Azarlama Semalara Yolculuk Denetleyiciler Ağaçlar Mâthuşelah'ın Kayıtları Nuh'un Kayıtları Kıssalar Açılış 43 a. Kıssalar Kitabı I b. Kıssalar Kitabı II c. Kıssalar Kitabı III Hazneler Devridaim Resul Mâthuşelah Yıldızların Kanunları İlk Rüya Sembolik Rüya On Hafta Doğruluğun Mesajı Son Sözler Bölüm III: Sayfa No: Hikmet Kavramı Kapanış: Kur'an Ayeti
3 Kur'ân-ı Hakîm'den Furkan Ayetleri و إ ذ آت ی ن ا م وس ى ال ك ت اب و ال ف ر ق ان ل ع ل ك م ت ھ ت د ون Ve doğru yolu bulasınız diye Musa'ya Kitapla Furkânı verdik. (2/53) ن زل ع ل ی ك ال ك ت ا ب ب ال ح ق م ص دق ا ل م ا ب ی ن ی د ی ھ و ا ن ز ل الت و ر یة و الا ن ج ی ل م ن ق ب ل ھ د ى ل لن اس و ا ن ز ل ال ف ر ق ا ن ا ن ال ذ ی ن ك ف ر وا ب ا ی ا ت الله ل ھ م ع ذ ا ب ش د ی د و الله ع ز ی ز ذ و ان ت ق ا م Sana Kitab'ı hak ile/gerçek kapsamında kendinden önceki kitapları doğrulayıcı olarak indirdi, Tevrat ve İncil'i de indirmişti. Daha önce insanlara hidayete erdirici olarak Furkân'ı indirdi. Allah'ın âyetlerinin üstünü örtenler için şiddetli bir azap vardır. Allah Azîz olandır, intikam alandır. (3/3-4) و اع ل م وا أ ن م ا غ ن م ت م من ش ي ء ف ا ن ہلل خ م س ھ و ل ل رس ول و ل ذ ي ال ق ر ب ى و ال ی ت ام ى و ال م س اك ین و اب ن ال سب یل إ ن ك نت م آم نت م ب اہلل و م ا أ نز ل ن ا ع ل ى ع ب د ن ا ی و م ال ف ر ق ان ی و م ال ت ق ى ال ج م ع ان و الله ع ل ى ك ل ش ي ء ق د یر Eğer Allah a ve iki topluluğun karşılaştığı gün kulumuza indirdiğimiz Furkân gününe inanıyorsanız, birşeyden ganimet olarak aldığınızın beşte biri şüphesiz Allah'a aittir. Ayrıca Resûl ün ve yakınlarının, yetimlerin, miskinlerin ve yolculukta olanların kapsamındadır. Allah, her şeye kaadirdir. (8/41) ی ا أ ی ھ ا ال ذ ین آم ن وا آم ن وا ب اہلل و ر س ول ھ و ال ك ت اب ال ذ ي ن زل ع ل ى ر س ول ھ و ال ك ت اب ال ذ ي أ نز ل م ن ق ب ل و م ن ی ك ف ر ب اہلل و م لا ي ك ت ھ و ك ت ب ھ و ر س ل ھ و ال ی و م الا خ ر ف ق د ض ل ض لا لا ب ع ید ا Ey îmân edenler! Allah'a, Resûlüne, Resûlüne indirdiği Kitab'a ve daha önceki indirdiği Kitab'a îmân edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resûllerini ve âhiret gününü inkâr ederse, şüphe yoktur ki o uzak bir sapıklığa/karanlığa düşmüştür. (4/136) ی ا أ یھ ا ال ذ ین آم ن وا إ ن ت تق وا الله ی ج ع ل ل ك م ف ر ق انا و ی ك فر ع نك م س یي ات ك م و ی غ ف ر ل ك م و الله ذ و ال ف ض ل ال ع ظ یم Ey îmân edenler! Eğer siz Allah'tan korkup takvâ sahibi olursanız, O size furkânı (hak ile bâtılı ayırt edeni) verir. Kötülüklerinizi örterek sizi bağışlar. Ve Allah büyük lütuf sahibidir. (8/29) و ل ق د آت ی ن ا م وس ى و ھ ار ون ال ف ر ق ان و ض ی اء و ذ ك ر ا ل ل م ت ق ین Andolsun ki Mûsa'ya ve Hârun'a gerçek ile bâtılı ayıran, korunanlar için bir ışık ve zikir olan furkânı verdik. (21/48) ت ب ار ك ال ذ ي ن زل ال ف ر ق ان ع ل ى ع ب د ه ل ی ك ون ل ل ع ال م ین ن ذ یر ا Âlemlere uyarıcı olması için kuluna Furkân ı indiren Allah mübarektir /şanı yücedir. (25/1)
4 Bölüm I: Adem'in Kayıtları: 1. Çıkarılışın Bulgusu: 1.1 Zaman gelip geçti, Adem eşi Havva ile birlikte cennetten dışarıya çıktığında, cennetin doğusuna çekildiler. Ve Adem, içerisinde yaşamak için bir baraka yaptı. Onların ikisi de (onun) içerisine girdiler. Ve orada yedi gün boyunca oturdular. Onlar sınır dışı edilmiş oldukları saltanat âlemine ait yaşanan yerlerin özlemini çektiklerinden dolayı, onların ikisi de bolbol göz yaşı döktüler. 2.1 Ve yedi günden sonra, onların karnı acıktı ve yemek üzere bir şey aradılar. 2.2 Havva Adem'e şunu söyledi: Beyim Adem, kim bilir Rabbin bizi kabul etmesiyle cennetteki aynı mekâna geri alması için (biz) sınanma/arıtma üzere bekliyorken, ayağa kalkıp çık ve benim için yiyecek ara ki, yemek yiyebilelim. 3.1 Ve Adem yedi gün sonrasında çıktı ve yeryüzünün üzerinde dolaştı. Cennette yemeye alıştıklarına benzer bir yiyecek de bulamadı. Adem Havva'ya cevap verdi ve ona dedi ki: Biz ölüme terk edilmek üzere olacağız. 3.2 Havva Adem'e şöyle dedi: Ah keşke ben ölmüş olsaydım, Allah seni cennetin içerisine (tekrardan) kabul ederdi! Adem Havva'ya karşılık verdi ve ona dedi ki: Bizden dolayı büyük bir öfke tüm yaratılmış olanlara/varlıklara (doğru) uzanıyor. O (öfkenin) benden dolayı mı, yoksa senden dolayı mı olup olmadığını, ben bunu bilmiyorum. Havva Adem'e cevap verdi: Beyim, eğer bunun akıllıca olacağını düşünürsen, beni öl- dürün ki Allah'ın ve O'nun meleklerinin görüntüsünden yok edilmiş olayım, böylelikle Allah'ın sana karşı olan öfkesi azalabilir, çünkü (bu olanlar) benim yüzümden oldu. Ayrıca O seni cennetin içerisine geri döndürür. 3.3 Adem yanıtladı ve ona dedi ki: Hayır, Hayır! Bu hususu aklına (bile) getirme, belki bu kesme / ölümden dolayı, Allah diğer hükmü bizim üzerimize gönderir. Nasıl kendi kanım/ırkım (olana) elimi kaldırarak, onun acı çekmesine sebebiyet verebilirim? Bunun üzerine Havva ona dedi ki: Ayağa kalkıp çıkalım, ikimizin (birlikte) sebzeleri aramasına müsaade et. 4.1 Ve onlar cennetin içerisindeki (o) ağacın meyvesinin tadına benzer (bir şey) bulamadılar. 4.2 Havva ona şunu söyledi: Allah onu, hayvanlar kendi gıdalarını alsınlar diye yarattı, ama bizim yiyeceklerimiz meleklerin yaşadığı yerin yakınlarındaydı. 4.3 Artık gel anlaşalım ve kırk gün boyunca pişmanlık içerisinde tövbekâr olmamıza müsaade et, böylelikle Allah bize acır ve onlar gibi olmayalım diye, hayvanlara ait olandan daha faydalı (bir) yiyeceği bize verir. 5.1 Adem Havva'ya karşılık verdi ve ona dedi ki: Şimdi bana açıklamalısın, şayet biz Allah'a söz verirsek, (Ondan) korktuğumuzdan dolayı nasıl bir pişmanlık üzere tövbe edeceksin, yada kaç gün boyunca sana ait pişmanlığın içerisinde tövbekâr olabileceksin, 5.2 Ve biz, Ona karşı vereceğimiz sözü ~ 1 ~
5 yerine getiremeyip, âciz olanlardan (mı) olacağız? 5.3 Havva Adem'i yanıtladı ve ona şöyle söyledi: Günlerin sayısı hakkında bana açıklamada bulun, o halde ne kadar süre boyunca tövbe ediyor (olmayı) göz önüne alacaksın, kim bilir bu musibetleri senin başına açan ben olduğum için, ben (de) ona ekleme yapar / o süreyi uzatırım. 6.1 Adem karşılık verdi ve Havva'ya dedi ki: Senin (ona) eklemen mümkün olmayacak. Bunun aksine sana bildireceğim günlerin sayısını muhafaza et ve onu tut. Ayrıca ben kırk gün boyunca tövbe edeceğim ve sen otuz dört gün boyunca tövbe edeceksin. Tüm yaratılmış olanlara ait oluşumu/âlemi, Allah (6 günde) tamamladığı anda, sen altıncı güne göre yaratılmış olduğundan, bu altı günü bana bırak. Şimdi ayağa kalkıp çık ve Dicle nehrine git ve ayağının altına bir kaya koy, ayrıca senin boyun hizana gelecek şekilde, kendini (suyla) kapla ve suyun içerisinde kal. Dua ettiğinde, ağzından hiçbir ses çıkmasına müsaade etme, dudaklarımız saf olmadığı (üzere), biz ağzımızı açmayı hak etmiyoruz, çünkü emirlere ait sınırları aştık, Allah'ın bize yasak kıldığı bahçenin yiyeceğinden dolayı, (Rabbin) emirlerini çiğnemiş olduk. 6.2 Oldukça sessiz ol, tüm kalbinle birlikte otuz dört gün boyunca sadece suyun içerisinde tövbe et, ben de Allah dileyip, bize yiyecek verinceye dek Şeria nehrinin içerisinde, aynısını yapacağım. 7.1 Havva Dicle nehrine doğru çıkıp gitti ve Adem'in ona buyurduğu gibi yaptı. 7.2 Ama Adem Şeria nehrinin içerisinde aynen kaldı ve (sadece) başının saçları açığa çıktı/gözle görünür oldu. 8.1 Adem şunu dedi: Ey Şeria, sana söylüyorum, benimle birlikte acı çek ve etrafındaki bütün hayvanları bir araya getir, böylelikle onlar, senin etrafına (gelebilsinler) ve bana ağlasınlar. 8.2 Kendi hatırları için değil, ama benim için (yapsınlar). Allah, onlara verdiği otlarını, onlardan esirgemediği üzere, baştan beri onlara besinlerini vermiş oldu. Ama ben, yaşamın varlığından/yolundan ve yiyeceğimden alıkondum. 8.3 Adem o (kelimeleri) acıklı göz yaşlarıyla sarf ettiğinde,bütün öküzler, o- nun yakınlarına doğru (örülmüş) duvarlar gibi toplandılar. O anda Şeria'nın suyu, akıntı hareketi meydana gelmesini önledi. Ondan sonra Adem, tüm zamanlar dahilindeki meleklerin ifadelerine benzer şekilde, ses tonunu altı defa farklılaştırarak, Allah'a doğru kendi ifadesini canlandırdı/sesini arttırdı. 2. Kovulan İblis: 9.1 Onun ağlayışının on iki günü tamamlandığında, İblis ürpererek titredi ve (kendi) şeklini, giysilerini de kurnaz aldatmacası(yla) değiştirdi. O Dicle nehri civarlarında (olan), Havva'nın yakınlarına gitti ve nehrin kıyısında durdu. 9.2 O ağlıyordu ve onun sahte olan gözyaşları (damla damla) aşağıya, örtü- ~ 2 ~
6 sünün üzerine ve örtüsünden aşağıya doğru yere damlıyorlardı. Sonra Havva' ya şöyle dedi: Allah, senin ve kocan Adem'in pişmanlığına kulak verdiği üzere, o sudan dışarı çık ve büyük sıkıntılarını/kederlerini sonlandır. 9.3 Dahası biz de yardım/lütuf rica ettik, bizim gördüğümüz, sizin talihsizliğinizden ötürüydü. 9.4 Bunun içinde Allah beni, sizin (sudan) dışarı çıkmanız ve tövbekâr olduğunuzdan dolayı, (arzuladığınız) yiyeceği size vermem için gönderdi. 9.5 Artık oradan çık, Adem'e gittiğim üzere, beni sana yolladı o ve dedi ki: Git ve eşim (olan) Havva'yla konuş, onu bana geri getir. Şimdi gel ve seni Adem'e götüreceğim, o yerde hem o olacak, hem de yiyeceğiniz (bekliyor) olacak Ve Havva sudan dışarı çıktığında, onun bedeni/teni suyun soğukluğu sebebiyle çürük sebze gibi solmuş/buruşmuştu. Ona ait bütün güzelliğin şekli, tükenmiş/ortadan kaybolmuştu Ayrıca o sudan dışarı çıkmış (olduğu) esnada, büyük (bir) halsizlik içerisinde yeryüzünün üzerine yıkıldı ve iki gün boyunca (yerde) hareketsiz biçimde uzanarak yatmaya devam etti. Ve iki gün sonrasında, o ayağa kalkıp doğruldu. İblis de, ona yol göstererek Adem'in bulunduğu yere onu götürdü Ve Adem, Havva'yı ve onun İblis'i takip ettiğini görür görmez, kızgın gözyaşlarıyla ağlamaya başladı ve yüksek bir sesle bağırarak ona dedi ki: Sana verdiğim pişmanlığa ait emirler nerede? Nasıl olur da, yine onun tarafından kandırılmış olursun, biz kimin yüzünden barındığımız yerlere istinaden yabancılar olduk? 11.1 Havva kendisini kandıranın İblis olduğunu işittiği anda, onun önünde düştü ve Adem'in Havva için (duyduğu) ıstırabı, onu yerin üzerinde bir ölü gibi görmesinden ötürü, iki misline çıktı O üzgündü ve inleyerek şunu dedi: Ey sen!, bizimle mücadele eden, biz sana ne kötülük yaptık? Biz, senin o bühtanın /karalaman yüzünden, bahçeden dışarı çıktık diye (mi), senin kovulmuş olmana sebebiyet verdiğimizden ötürü mü bize karşı kızgınsın? 11.3 Yoksa bizim yüzümüzden mi, kendi şerefinden alıp götürüldün? Ya da bir şekilde bizim (bağzı) davranışlarımızdan dolayı mı, bir noksanlık içerisindesin? Yahut, biz mi sadece Allah'a ait varlıklarız da, yalnız bize karşı mücadele edip duruyorsun? 12.1 İblis zorlama/termal olan gözyaşlarıyla birlikte ağlamaya başladı ve İblis Adem'e şöyle dedi: Ey Adem, kalbime ait tüm hırs/doymazlık, öfke ve kahrın hepsi sana karşı yönlendirildi. Çünkü o barındığım yerlerden (aşağı) düşmem, senin aracılığınla gerçekleşti. Senin yüzünden kendi tahtımdan uzaklaştırıldım. O Kerub'ların kanatlarına nazaran, benim kanatlarım sayıca çok daha fazlaydı. Ve ben, kendimi onların aşağısında perdeleyerek örttüm. Artık senin yüzünden benim ayaklarım yer üzerin- ~ 3 ~
7 de yürüyorlar ki, ben (buna) asla inanmazdım Adem, İblis'e karşılık verdi ve ona şöyle dedi: 12.3 Benim hatam nedir ki, ondan dolayı, sana tüm bunları yapmış olayım? 13.1 İblis onu yanıtladı ve ona anlattı: Bana hiçbir şey yapmadın, ama senden dolayı arz üzerine düştüm Senin yaratıldığın aynı gün ve o günden itibaren Allah'a ait yüzün huzurundan düştüm, çünkü Allah, bir rûhu (hikmeti) senin yüzünün üstüne üflediğinde, üstün olan varlığa ait yansımaya/ fikre/düşünce tarzına ve benzer yapıya/ tavra sahip oldun. Ondan sonra Mikail geldi, seni takdim etti ve seni, Allah'ın huzurunda secdeye vardırdı. Ve Allah, Mikail'e şöyle buyurdu: Ben, Adem'i (kendi) düşünce tarzıma ve üstün olan varlığıma uygun olarak yarattım. (Hicr 15/29 Sad 38/72) 14.1 Bunun üzerine Mikail geldi, meleklerin bütün topluluğuna çağrıda bulundu ve onlara dedi ki: Üstün olan varlığa ait fikrin ve tavrın önünde secde edin/ boyun eğin Çok geçmeden Mikail onları (emirle) topladığında, hepsi sana secde etmişti. Aynı zamanda beni (de) çağırdı. (Bakara 2/39) 14.3 Ve ona dedim ki: Benden daha genç olana secde etmeyeceğim üzere, git başımdan, ben ona göre önceki temelim / yapı taşıyım ve onun bana boyun eğmesi (daha) uygun olur. (Hicr 15/30-34) 15.1 (Semalardaki) diğer altı adet melekler zümreside / tabakalarıda bunu duydu ve benim söylediklerim onların hoşuna gitti, ayrıca onlar da sana boyun eğmediler Ondan sonra Allah bize, bana ve onlara karşı öfkelendi, barındığımız yerlerden arza doğru, aşağı atılmamızı emretti. (Bakara 2/38) 16.2 Senin önünde (küçük) düştüğümü anladığım esnada, sen rahatlık içerisindeydin, ben (ise) ıstırap içerisindeydim Sonra seni tuzağa düşürmeyi a- maçladım, böylece seni lezzetlere/hazlara sahip olan cennetten/bahçeden uzaklaştırabileğim, tıpkı benim, senden dolayı uzaklaştırılmış olduğum gibi Adem bunu duyduğunda, yüksek bir sesi kullanarak haykırdı ve şunu dedi: Rabbim, hayatım senin ellerinde. Beni saptırmayı arzulayan, neslimi tüketip helak etmeye çabalayan bu düşmanı, benden uzak tut. Havva kaybolduysa / doğru yolu kaybettiyse, o, İblis'in yüzünden oldu O anda, yalancı olan gözden kayboldu Adem'e gelince, o suyun içerisinde sessiz/hareketsiz kalmaya devam etti ve tövbesini gerçekleştirdi. Ama Havva bir ölü gibi yerin üzerine düşmüştü. Sonra o, yerden ayağa kalktı. ~ 4 ~
8 3. Ayrılık: 18.1 Ve Adem'e dedi ki: Emirlere ait sınırları aşmanın, ne ilkini, ne de ikincisini bana bağlamadığın için (sen) kurtulmuş ol Adem. (Fakat) Allah'a ait kelime, bana karşı hüküm sürecek. Ayrıca Havva ona dedi ki: İşte, güneşin battığı tarafa, bu nedenle ayrılacağım. Ve ölene dek, bir hayvanın yediği gibi ot yiyeceğim. Zira yaşamı içeren besin kapsamında, değerli olmaktan uzağım! 18.2 Ondan sonra Havva güneşin battığı yöne, uzaklara gitti. İlaveten yas tutarak ve sızlanarak orada kaldı Ve o günlerden sonra, güneşin battığı tarafta, kendisi için bir baraka yaptı. Artık o üç ay nezdinde gebeydi ve Kabil onun rahminin içerisindeydi Onun doğum günleri gelip çattığında, bunun üzerine Havva ürpermeye başladı. Allah'a doğru acıklı yüksek bir sesle feryat ederek şöyle dedi: 19.2 Beni şu anki mevcut acımın içerisinde, teselli edecek olan Adem nerede? Veya kim benim acı çekmemi/ kıvranmamı ona anlatacak? Orada, kuşların arasında biri yok mu ki ona doğru gidecek ve ona (durumu) haber verip söyleyecek: Eşin Havva'ya dön/uğra ve (ona) yardım et. Semaya ait türlerin tümü, sizden rica ediyorum ki doğuya doğru gittiğinizde, benim sürmekte olan ıstırabımı, beyime anlatın. 20.1a Bunun üzerine Adem, Şeria nehrindeyken, Havva'nın gözyaşlarına ait haykırışlarını ve onun badiresini işitti. 20.1b Ondan sonra Allah, Adem'in duasına kulak verdi ve ona Mikail'i gönderdi, o da, Adem'e (onun kendi) kaderinde/ölçüsünde var olmak üzere sevk edilmiş semavî (bir) mühür ile mühürlenmiş, tohum (taslak)ları getirdi. Çok geçmeden Mikail, ona tohum ekmeyi ve tohum taslaklarına dair yapılacak işlemi öğretti. Bu sayede (ademoğulları) ve onlara ait her soyun korunup kurtulması mümkün olsun diye (bunu Adem'e gösterdi). 20.1c Ayrıca Adem, Havva'nın duasını ve batıdan (yükselen) gözyaşlarının feryatlarını duymuş olduğu anda, Adem onun sesini tanıdı ve kalbinden söyleyerek (içinden şunu geçirdi): Bu benim diğer tarafımın / zevcemin sesi, uysal / mahcup olanımın sesi, doğrulup çıkacağım ve neden ağladığına bakacağım. Yine ona,o yılan/o şeytan mı saldırıyor? 20.2 Adem (bulunduğu yerden) çıktı ayrıca onun ayak izlerini takip etti ve batı tarafında Havva'nın olduğu yere, onun yakınlarına vardı. Havva, Adem'i gördüğü esnada bol bol göz yaşları dökerek şöyle dedi: Beyim Adem, göz yaşlarımın sesini işitmedin mi? Bugün dokuzuncu gün olduğu üzere, sana doğru ağlayışlarım gündüz ve gece (olaraktan) vuku bulmuştur. O doğuya ait nesiller ortaya çıktıklarında, sana haber vermediler mi? Semanın kuşları ve yer yüzünün hayvanları, sana bildirmediler mi, zira onların tümüne rica ettim ki, sana onun (doğum) hakkında anlatsınlar. Ayağa kalkıp doğrul (ve) seni Yaratana (bize) merhamette bulunması için yakar, böylece Allah duana cevap verebilir, beni (de) acılarımdan kurtarır ~ 5 ~
9 veya uygun görürse bana ölümü gönderir, ya da senin duaların sayesinde, beni sancılarımdan özgür kılar Adem, Allah'a dua etti ve onun (Havva'nın) namına bir yakarışı / ifadeyi belirtti ve Rab, ona kulak verdi Ve Bak-İşte! Semadan on iki tane melek ve iki adet akım/kuvve/hüküm geldi ve onlar, Havva'nın (bulunduğu) yere vardılar Kuvvelerden biri gelip Havva'nın yüzüne ve kalbine dokundu, ilaveten Havva'ya dedi ki: Adem'den dolayı şükürler olsun sana Havva, Seçilmiş Olan ve Allah'ın kulu/kendisini Allah'ın yoluna adayan, onun duaları, Allah'ın önünde önemli/sürekli oldukları için, Adem' den dolayı Allah seni (çektiğin acılardan) kurtaracak. Eğer ondan dolayı sana yardım edilmiş olmasaydı, bunun gibi bir dikeni idrak etmiş olurdun ki, sancılarından kendini kurtarmış olamazdın. Şimdi doğrul ve bir çocuğu dünyaya getirmek için kendini hazırla. 4. Kabil, Habil ve Şit: 21.3a Havva o meleğin buyurduğu gibi doğruldu, bir çocuğu doğurdu ve onun teninin rengi yıldızları andırıyordu. O (bebek) ebenin avuçlarının içerisine düştü ve otları koparmaya başladı, çünkü annesine ait barakanın içinde çim ekilmişti. 21.3b Ebe bebeğe karşılık verdi ve ona seslendi: Allah insaflı ki, seni tümüyle benim ellerime bırakmadı, çünkü sen iyiliği kesen/öldüren kötü huylu/sapkın olan Kabilsin. (Öyle) biri olduğun için meyve veren ağacı koparırsın ve ağacı (toprağa) diken (de) değilsin. Tatlılığı/ Nazikliği taşıyan değil, öfkeyi/sertliği taşıyansın. 21.3c Ve kuvve Adem'e şöyle dedi: Ona ne öğrettiysem, o bebekle işini yapıp bitirmiş oluncaya kadar Havva'nın yanında kalmaya devam et. (22)1.2 Adem'e gelince, Havva'yı ve çocuğu alıp, onları doğuya ait bir tarafa götürdü ve orada kaldı. Ayrıca sekiz yıl ikiay sona erdiğinde, (22)1.3 Havva hamile kaldı ve diğer bir evladı doğurdu, Allah'ın etkisi/kabiliyeti (olan) Habil ismiyle anıldı ve onlar, hep birlikte orada kaldılar. (22)2.1 O zaman Havva, Adem'e dedi ki: (22)2.2 Beyim Adem, rüyamda oğlum Habil'in kanı/soyu, abisi Kabil'in ağzının içine dökülüyordu ve o acımadan onu içti/kuruttu, ilaveten Habil ona soyundan birazını bırakması için yalvardı. (22)2.3 Ve o, onu işitmeyi kabul etmedi ve tamamıyla onu (Habil'in soyunu) kuruttu, ilaveten o, onun karnında durmadı, ama dışarı çıktı ve Kabil onla lekelendi, ayrıca o (leke), onun bedeninden tümüyle ortadan kaldırılamadı. (22)2.4a Adem Havva'yı yanıtladı ve ona şöyle dedi: Kabil onu öldürmeyi planlamasın diye, onların birbirinden ayrılmasını sağlayalım. ~ 6 ~
10 (23)2.4b Ve onlarla birlikte olalım/onlarla zaman geçirelim ki, böylelikle öfkenin, (aralarında) yer bulmamasını sağlarız. Onlarda aynen Adem'in dediği gibi yaptılar. Ve Adem (onlara) dedi ki: Evlatlarım gelin ve her birimiz kendine ait yere dağılmasını sağlayalım. (23)3.2 Ondan sonra Allah, melek(lerden) Cebrail'e bildirdi: Adem'e de ki, o bir öfkenin evladı olduğu için, onun kardeşi (Habil) onun tarafından öldürüleceğinden dolayı, bildiğin o gizli planı Kabil'e belli etme. (Ve Cebrail'e dedi): Ne var ki Adem'in üzgün olmasına izin verme, çünkü onun için Habil'in yerine Şit'i (ortaya) çıkaracağım ve o, kendisiyle Bana ait fikri andıracak, böylece sana bir belleğimde olan her şeyi, gösterip öğreteceğim. Ama bunu Adem dışında kimseye vahiyle bildirme. (23)3.3a Bu, Allah'ın meleğe anlattığıydı ve melek bu kelime(leri) Adem'e konuştu. Sonra Adem o kelime(leri) kalbinin içerisinde muhafaza etti. Adem ve eşi, onların ikisi de üzgündüler. (23)3.3b Zamanı geldiğinde Habil, abisi Kabil tarafından öldürüldü, Ayrıca Adem Havva'ya dedi: Allah her beşer için bir son belirlemiştir. Ölüm (dediğimiz) o kesme/öldürme, Habil'in Kabil tarafından öldürülmesinden farklı bir şey mi? Kabil'in kıskançlığı, onu ölüme doğru sevk etti. Çünkü Kabil, sapkın bir kök / soy oldu. (23)3.3c Ve zamanı geldiğinde, kendi tarlalarına doğru gitmişlerdi. Kabil ile Habil iki şeytanı andıran (yapıya) ulaştılar. Bir şeytan, diğer bir şeytanı azar- ladı. Onun, ona karşı nevri döndü ve taştan bir kılıcı aldı, o saydam bir taştı (ve bir çekirdekten/tohumdan ölümü çıkardı, o içi dışı bir olan çekirdekti). Onu boğazladı ve onu tahrip edip etkisiz hale getirdi. (Maide 5/27-29) (23)3.3d Kabil, (Habil'in) kanını/soyunu göz önüne aldığında, süratle gelip ellerini kullanarak o taşı aldı/o çekirdeği çıkardı. Oysa Habil, onun kendisine doğru üzerine geldiğini gördüğünde: Ah Kabil ağabeyim, beni öldürme (diye) ona yalvardı. O yinede, onun (son) duasını kabul etmedi ve o, onun önünde Habil'in kanını döküp, soyunu ziyan etti. Ayrıca Adem ve Havva bütün bu zaman (boyunca) büyük bir kederle sarsıldılar. (23)4.1 Ve bundan sonra Adem, eşinin içine girdi ve Havva hamile kalıp Şit'i doğurdu, o da, Adem'e çekti / Adem'e benzer bir yapıda oldu. (24)4.2 Adem Havva'ya dedi ki: Bak- İşte! Kabil'in bana karşı öldürdüğü Habil'in yerine, (başka) bir oğlumun ortaya çıkmasına yol açtım. (A'raf 7/190) (24)5.1a Ondan sonra, Adem'in otuz oğlu ve otuz kızı oldu. Zira Adem'e ait yıllarının tüm sayısı 930 seneydi,onlar yerin üzerinde ondan türediler ve onun üzerine yerleştiler. (30)5.1b Ve Adem 930 yıl tamamlandığında, hasta düştü ve yüksek bir ses ile haykırarak şöyle dedi: Siz oğullarım/ torunlarım hepiniz bana doğru toplanın, ölümüm öncesinde onları göreceğim. ~ 7 ~
11 (30)5.2 Onun bütün soyu (yeryüzünde) yerleşmiş olanlar, ona doğru bir araya geldiler. Ayrıca Adem, yeryüzünü onun neslinden olan oğulları/torunları arasında üç kısma bölüştürdü. Ve Adem'in neslinin tamamı, onun yakınında toplandılar. Zira onlar, Adem'in bir mekânda inşa ettiği ve onun içerisine girip dualarını Allah'a sunduğu (yerin) kapısının önünde bir pozisyon almıştılar. (30)5.3 Ve onun oğulları Adem'e şöyle dediler: Babamız Adem, bu nasıl bir şeydir? (30)5.4 Adem onlara dedi ki: Evlatlarım ben hastayım. Onlar da ona şunu söylediler: Hastalığın nedir ve nasıl bir beşer hastalanıp yatağa düşer? (31)6.1 Oğlu Şit Adem'e karşılık verdi ve ona dedi: Adem babacım, senin başına gelen de nedir? Olur ya bahçenin meyvesini mi hatırladın, ayrıca ona özlem mi duydun ve onun yüzünden mi, kendini üzgün hale sokuyorsun? (31)6.2 Eğer bu yüzdense, anlat bana (ki) önden bahçeye gidece ğim, başımın üzerine toz dökeceğim ve (orada) ağlayacağım. Ve şayet, Allah bana kulak verip acımı duyarsa, O'na ait meleğin gönderilmesine izin verir ve o melek bahçeye ait meyveyi bana getirecek, ben de, onu sana getireceğim, böylelikle ıstırabını / üzüntünü yatıştırabilirsin. (31)6.3 Adem ona dedi ki: O öyle değil, bayağı hastayım ve ağrım/sancım var. Şit ona karşılık verdi: Babacım, sancı nedir ve nasıl ağrıya sahip olabiliyorsun? (32)7.1 Adem Şit'e anlattı: Allah bizi yarattığında, beni ve anneni, onun meyvesinden yememiz için bizi lezzetlere/ hazlara sahip olan bahçenin içerisine yerleştirdi. Ama bahçenin orta yerinde orada çok güzel bir tane bitki (ağaç) vardı, Allah bize, ona ait olandan yemeyin diye emir verdi. (Bakara 2/35 A'raf 7/19) (32)7.2 Ve yılan, anneni kandırdı ve o- nun (o ağaca) ait olandan yemesine neden oldu, ondan dolayı da biz öleceğiz. Koruyucu meleklerin Allah'a tapmak/hizmet etmek için yükseldikleri saatte, düşmanımız onu kandırdı ve o, ona ait olandan yedi. (32)7.3a Çocuklarım! O da beni kandırdı, çünkü haberim yoktu. (32)7.3b Allah (bahçeyi) aramızda bölmüştü, benim ve anneniz Havva'nın arasında, böylece onu koruyabilirdik. Bana doğu ve kuzey kısmını verdi, anneniz Havva'ya (da) güney ve batı kısmını emanet etti. (33).1 Ve her birimizle birlikte korumak /gözetmek üzere orada on iki melek vardı. (33).2 O tan vaktine dek, yani her bir günün (vaktinde) onlar yükselirler ve onların yükselişi esnasında yılan/şeytan annenizi oyuna getirdi, onun, o ağaçtan yemesine yol açtı. Çünkü o, ne benim ne de meleklerin onunla birlikte olmadığını görmüştü. (33).3 Aynı zamanda o (yılan), ondan ~ 8 ~
12 bana da yedirdi ve anlayamadım/ sezemedim. (A'raf 7/22) (34)8.1 Biz onu yediğimizde, Allah bize öfkelendi ve bize dedi ki: (34)8.2 Siz sahip oldunuz/yaptınız, bundan dolayı Benim emrimi küçümsemiş oldunuz, Ben de sizi küçük göreceğim ve bizim üzerimize 70 uğursuzluğu/ belayı gönderdi, gözlerimize, kulaklarımıza ve ayaklarımıza kadar musibetler ve delaletler, (bunlar) gömülü şeyin içerisinde toplanarak birikti. Allah bunu, ölüm sayesinde, gözden kaybolmama sebebiyet vermesi için hazırladı. (35)9.1 (35)9.2 (Havva) ağlayarak söyledi: Beyim Adem, çektiğin ıstırabın yarsını bana ver ve sana ait, mevcut acını yükleneyim, zira senin ıstırapların benden ötürü ve bu acıların senin üzerine gelmesine, buna ben yol açtım. (36)9.3 Adem Havva'ya şöyle dedi: Ayağa kalkıp çık ve evladım Şit ile birlikte cennete / bahçeye doğru gidin, kafanızın üzerine toprak dökün ve Allah'ın önünde ağlayın, böylece O, bize lütufta bulunabilir. (36)9.4 Ve (O), O'na ait bir meleği yaşamın ağacının olduğu cennete gönderecek. Ondan bir yağ dışarı akar, böylece (o) melek, o yağın birazını size verebilir ve onu buraya, bana getireceksiniz, ben de kutsal yağı süreceğim ve ıstırabım sona ermiş olacak. (36)9.5 Ondan sonra, içerisinde sınanarak yargılandığımız her yolu, ben size bildireceğim. (37)10.1 (37)10.2 Vay halime benim, kıyamet günü gelip çattığında bütün günahlarım beni yakacak ve (insanlar) bana şöyle diyecekler: ilk olarak sendin o, Allah'ın emirlerine uymayan. (37)10.3 Havva seslendi ve kötü huylu/ şeytani, zalim adama (Kabil'e) dedi ki: Ey şeytani zalim adam, hiç korkun yok mu? Allah'ın fikriyle dövüşmeye mi kalkıştın? Sen ağzını açmayı, kendi kendine nasıl vazife edindin ve nasıl dişlerini (ona) batırdın? Veya Allah'ın başlangıçta ki emrini/rûhunu, nasıl hatırlamadın ve ağzını Allah'ın fikrine karşı açtın? (38)11.1 Bunun üzerine zalim adam onu yanıtladı ve Havva'ya dedi: O, sizin huzursuzluğunuz ve ağlayışlarınız bizim hırsımızdan (dolayı) olmaz, ama sizin huzursuzluğunuz ve ağlayışlarınız, sizin kendi açgözlülüğünüzden (dolayı) olur. Çünkü sendin o, fıtratın başlangıcında, ohayvanı, yılanı/şeytanı dinleyen. (38)11.2 Sen nasıl ağzını açmaya kalkışırsın ve Allah'ın yemeyin diye buyurduğu ağaçtan yersin. Senden (dolayı), her şeye ait vaziyet değişikliğe uğradı. (38)11.3 Artık ben konuşmaya ve çıkışmaya başlarsam, (daha fazla) tahammül edemeyeceksin. (39)12.1 Şit ona karşılık verdi ve zalim adama şunu dedi: Çenenin kapalı olmasını sağla ve sessiz ol, Allah'ın seni (diriltip) ayağa kaldıracağı o güne dek, üstün olan varlığa ait düşünce tarzından, ~ 9 ~
13 (44)15.2 Olan oldu, babanız ona ait cenbizden uzak dur zalim adam. (39)12.2 Bunun üzerine de zalim adam Şit'e dedi ki: Bak ben onu, Allah'ın fikri olanı (ve) Allah'ın parlak ışığını (gördükten) sonra sizden uzak dururum. Ayrıca zalim adam onu terk ettiğinde, Şit nedeniyle uzaklara kaçıp gözden kayboldu ve lekelenmiş adam, babası Adem'in barakasına doğru gitti. (40)13.1 (41)13.2a Nefislerden/Benliklerden sorumlu olan (melek geldi) ve O Şit'e şöyle dedi: (41)13.2b Allah'ın kulu, baban Adem'e emri kullanarak kutsal yağı sürmek için, bu zeytin ağacıyla alakalı olarak, o şekilde rica etmeye çalışma. (Nur 24/35) (42)13.3 Bunun vuku bulması şimdi değil, ama gelecek zamanda olacak, beş bin yıl tamamlanmış olduktan sonra, onu takiben beş bin beş yüzüncü yılda Allah'ın sevilen / değerli zürriyeti, kendidisini Allah yolunda hizmete atayan (Nûh), emirlere ait sınırların aşılması sebebiyle, Adem'in kesilmiş bedenini yenilemek için / Adem'in çökmüş topluluğunu yeniden (başlatmak) üzere, yeryüzüne gelecek. (42)13.4 O gelecek ve Şeria akıntısı dahilinde, onun ismi konmuş olacak. Ayrıca o (kutsal) yağ ile birlikte sudan çıkmasından (hayata gelmesinden) itibaren, onu mesh edecek / kutsal yağı, ona (Adem'e) sürmüş olacak, (42)13.5 Ona ve onun tüm neslinden olanlara ki, böylece onlar yeniden dirilme zamanında doğup ortaya çıkmış olacaklar. Rab buyurdu: Onları cennetin içerisine kabul edeceğim ve onları kutsal yağ ile mesh edeceğim. (43)13.6 Ama şimdi baban Adem'e git, çünkü ona ait günlerin süresi tamamlandı. Üç gün (içerisinde) onun nefesi/ benliği bedeninden dışarı çıkacak ve bir çok mucize semalarda görülecek. (44)14.1 Melek bunu ona anlattığı vakit, cennete ait o bitkinin alt tarafına gizlendi. Derhal onlar, Şit ve Havva, Adem'in barakasına doğru yola çıktılar. Adem de, zalim adamla alakalı (yürek) yarası yüzünden göz yaşı döktü/ zalim adama ait leke sebebiyle ağladı. 5. Şeytan / Yılan: (44)14.2 O (Adem),Havva'ya şöyle dedi: Biz ne yaptık? Bize ve tüm neslimize bir musibet bastı. (44)14.3 Gerçekten de sana ait günahların ne olduğunu çocuklarına anlat, çünkü senle ben vefat edeceğiz ve dertler/belalar/felaketler yeryüzüne yayılacaklar. Bizden gelmiş olan soyun tümü, bize şöyle diyerek beddua edecekler: (44)14.4 Bu belayı, babamız ve annemiz, bizim başımıza açtılar. (44)15.1 Ondan sonra, Havva ağlamaya başladı ve dedi ki: Çocuklarım, şimdi bana kulak verin ve size nasıl kandırıldığımızı anlatacağım. ~ 10 ~
14 netin kısmını koruyordu, (yani) doğuyu ve kuzeyi, (44)15.3 Ben (de) kendime ait olan kısmı koruyorken (yani) batıyı ve güneyi. İblis, Adem'e ait olan kısma girdi ve orada hayvanlar vardı. (44)15.4 Çünkü Rab, aynı zamanda hayvanları bizim aramızda bölüştürmüştü. O, erkek olanların hepsini, Adem'e vermişti ve dişi olanların hepsini de bana vermişti. Her birimiz kendimize ait olanları besledik. (44)16.1 İblis, babanıza ait olan kısma geldiğinde, (44)16.2 İblis, (şeytan olan) yılana çağrıda bulundu ve ona dedi ki: Ortaya çık ve bana doğru gel, sana faydalı bir kelimeyi öğreteceğim. (44)16.3a Bunun üzerine yılan geldi ve İblis, yılana şöyle dedi: Bence sen, hayvanların hepsinden daha akıllısın ve ben senin bilgini sınamak için geldim, Adem kendi kısmındaki hayvanlarınhepsine yiyecek verdiği için, nitekim sana da verir. (44)16.3b Zira hayvanların hepsi günden güne, sabahtan sabaha ve her gün Adem'in önünde boyun eğmek için gelirler, aynı şekilde sen (de) boyun eğmek üzere gelirsin. (Ama) sen, ondan önce yaratıldın, alabildiğine büyüksün ve bu küçük olanın önünde boyun eğiyorsun! (44)16.3c Ayrıca Adem ve onun eşi için değersiz olanı yiyorsun da, neden cennetin faydalı olan yiyeceğini yemiyorsun? Artık gel ve bana kulak ver, böylece bizim dışında olduğumuz gibi, Adem'i de cennete ait duvarın dışarısına atabiliriz. Belki bir yolunu bulup, cennet (bahçesine) yeniden girebiliriz. (44)16.4 Ve yılan ona dedi ki: Nasıl onları (oradan) dışarı çıkartabiliriz? İblis yanıtladı ve yılana şunu dedi: Benim için bir kılıf ol ve ben senin ağzından bir kelimeyi, o kadına söyleyeceğim, bu yolla onları kandıracağız. (44)17.1 Onların ikisi bir araya geldiler ve melekler o yere, Allah'a secde etmek üzere yukarı yükseldikleri anda, onlar başlarını, cennete ait duvarın üzerinden sarkmasını sağladılar. Sonra İblis, kendini bir meleğin yapısına dönüştürdü. Meleklerin hamdına şükretti. Bende gözümü duvarınn tarafına dikmiş zikirleri duymak üzere bakıyordum. (44)17.2a Hareket ettim ve onu, bir melek gibi gördüm ve o, birden bire görünmez oldu. (44)17.2b Çünkü İblis, yılanı getirmek için ileri (doğru) gidip çıkmıştı ve ona dedi ki: Ortaya çıkıp gel ve ben seninle birlikte olacağım, ayrıca senin söylemene ne uygun düşüyorsa, onu, senin ağzından konuşacağım. (44)17.2c O cennete ait duvarın yakınında, yılan biçiminde bir hal aldı ve İblis, yılanın içerisine süzüldü, ilaveten başını cennetin duvarın üzerinden sarkmasını sağladı. O haykırdı ve dedi ki: Yazıklar olsun sana kadın, lezzetlere / hazlara sahip olan cennettesin (ama) körsün! ~ 11 ~
15 Bana doğru gel ve ben, sana güvenilir bir kelimeyi söyleyeceğim. (44)17.2d Geldiğimde bana şöyle dedi: Havva! ve ona dedim ki: Ben buradayım. Bana karşılık verdi ve bana şunu dedi: Cennette ne yaparsın / bahçede neyle meşgul olursun? (44)17.3 Onu yanıtladım ve ona dedim: Allah beni cenneti korumam / beklemem ve (yiyecek) yemem için yerleştirdi. (44)17.4 İblis bana karşılık verdi ve yılanın ağzından bana dedi ki: İyi/Güzel, (peki) cennetin içindeki her ağacın meyvesinden yer misin? (44)17.5 Onu yanıtladım ve ona dedim: Biz her meyveyi yeriz, sadece bir ağaç dışında, ki o burada cennetin ortasındadır. Çünkü Allah bize emretti: Ondan yemeyin ki ölüme ait olanı tatmayacaksınız. (44)18.1 Bunun üzerine yılan bana şunu dedi: Sizin için üzüntü/endişe duyuyorum, çünkü hayvanlar gibisiniz. Allah size karşı güvensiz/kıskanç ve O size izin vermedi. Ama ben, sizin bilgisizliğinizi arzulamam. Aksine gelip ye/tadına bak ve seninle birlikte var olacak ihtişamı göreceksin. (44)18.2 Yine de ona dedim ki: Muhtemelen, Allah'ın söylediği gibi(dir), ölmekten korkuyorum. (44)18.3 Yılan bana karşılık verdi ve bana şunu dedi: Ölüm de nedir? Nasıl biri ölebilir (ki)? Ölüm hayattır! Ona cevap verdim ve ona dedim: Ben bilmiyorum. Bana karşılık verdi ve bana dedi: Allah yaşamdır, siz yalnızca bu sayede ölmeyeceksiniz, ama o anda, (bundan) yediğiniz zaman gözleriniz açılacak ve Allah gibi, iyi ve kötü hakkında bilgilenmiş olacaksınız. (44)18.4 Allah sizin, O'nun gibi olacağınızdan haberdardı ve Allah size karşı güvensiz. Bundan dolayı Allah size dedi ki: Ona ait olandan yemeyin! (44)18.5 O ağaca bak ve onun etrafındaki ihtişamı izle/gör. Bana gelince, ben gittiğimde ve ona ait ihtişamı onun çevresinde gördüğüm zaman, çok geçmeden şöyle dedim: (44)18.6 Bu ağaç güzel ve gözlerime, onun meyvesi tanıdık geliyor. Buna rağmen ellerimi uzatmaya ve (onu) almaya korkuyorum. Ama sen, eğer korkmuyorsan, onu bana getir ve ben (ondan) yiyeceğim, senin kelimelerinin de doğru olup olmadığını anlayacağım. Yılan karşılık verdi ve bana dedi: Gel, kapıyı aç ve ben ona ait olandan sana vereceğim. (44)19.1 Ve ben onun için kapıyı açmak üzere gittiğimde, o da cennette girdi. O ileri (doğru) gitti ve sonra biraz durakladı. Ona karşılık verdim ve dedim: Neden durdun? Çocuklarım! ama o bana karşı hilesini kullanmaya başladı. Bana cevap verdi ve bana şöyle dedi: Eğer durmuşsam onun nedeni fikrimi değiştirdiğim içindir. Korkarım ki, belki de ondan sana verirsem ve sen onu yersen, senin gözlerin açılmış olacak ve Allah'a benzer (yapıya) sahip olmanla, iyiyi ve kötüyü de bileceksin ve kibirli olacaksın, ~ 12 ~
16 ayrıca Adem'e karşı kıskanç olacak ve ondan, Adem'e yedirmeyeceksin, ayrıca o, senin önünde bir hayvana benzer olacak, tıpkı Allah'ın önünde, senin olduğun gibi, çünkü (hatırlarsan) Allah size karşı güvensizdi. Eğer (onu) arzu edersen, bana içtenlikle yemin et ki, eğer sana onu yedirirsem, kocan Adem'e karşı kıskanç olmayacaksın, ama ondan, onun yemesini sağlayacak, ona ait olandan Adem'e de vereceksin. (44)19.2 Ona karşılık verdim ve ona dedim: Ben hiçbir yemini bilmiyorum, nasıl sana karşı yemin edebilirim? Ve o bana şunu dedi: De ki, ben cennetin bitkilerinin üzerine ve Kerub'ların üzerinde oturup, cennete doğru aşağı inen Semavî Baba (Rahman)'nın üzerine yemin ederim ki, eğer yersem ve her şeyi bilirsem, kıskanç olmayacağım, ama ondan Adem'e de vereceğim. (44)19.3 Ve o, benim ant içmemi sağladığında, o beni (yemine) bağladı, ağaca ait olandan bana verdi, ben de onu yedim. 6. Hükümler: (44)20.4 Onu o anda yemiş olduğumdan ötürü, çıplaklığımı (fark ettim) ve her ağacın civarında ne varsa, hiçbir şey bulamadım. Yapraklar, cennetin/bahçenin bana ait olan kısmındaki ağaçların tümünden aşağı döküldüler. (44)20.5 Birkaçını aldım, kendim için bir örtü yaptım ve (meyvesini) yemiş olduğum, ağacın yakınlarında durdum. Çocuklarım, içerik olarak ondan Adem'e de yedireceğim (diye) söylediğim ve cennetin üzerine yemin ettiğim, o ant yüzünden korkuyordum. (44)21.2 Ondan sonra babanız Adem geldi. Nitekim O, bir hayvanın cennet (bahçesine) girdiğini düşünmüştü ve bana dedi ki: Niye düşünüyorsun ve neden senin üzerinde bu incir yaprağı(ndan bir örtü) var? (44)21.3 Ona cevap verdim ve ona şöyle dedim: Sana bir şey anlatmamı ister misin, yoksa istemez misin? Bu güne dek biz hayvanlar gibiydik, Rab bize: Buna ait olandan yemeyin (diye) söylediğini kavradığımda ve ona ait ihtişamı gördüğümde, ondan aldım ve ondan yedim, ben de iyi ve kötüyü ayırt edip anladım. Şimdi sende ona ait olandan ye ve Allah'a benzer (bir yapıda) olacağını arzula. (44)21.4a Adem karşılık verdi ve bana şunu dedi: Allah bana karşı kızgın olur diye korkuyorum, belki de bana şöyle der: Benim sana verdiğim o emre, sen ona uymadın! (44)21.4b Ama Babanıza dedim: Bu kabahat/günah bana (ait) olacak. Eğer O sana sorarsa şöyle dersin: Bana verdiğin bu kadın, ondan sorumludur. (Adem), şu ihtişamın tadına bak. (44)21.5 Sonra ondan Adem'e verdim, o (da), ona ait olandan yedi ve benim gibi oldu, ayrıca o da, incir ağacının bir yaprağını aldı ve çıplaklığını onunla örttü. (A'raf 7/27) (44)22.1 Bir melek vasıtasıyla boru üflendi, biz onu duyduktan sonra o, ~ 13 ~
17 meleklere gelmelerini emretti ve onlara şunu dedi, (44)22.2 Rab şu şekilde buyurur, cennete doğru gelin ve Bizim, ona karşı yargılayıp karara bağlayacağımız hükmü duyun. Adem (dedi ki): Günah işlediğimizden dolayı, Allah bizi yargılamak için gelecek. Biz korkmuştuk ve saklandık. (44)22.3 Kerub'ların üstünde oturan Allah, cennete geldi, melekler de O'nun önünde ilahiler söylüyorlardı. O, cennete vardığında, birden bire ağaç ların hepsi kendi yapraklarını açtılar. (44)22.4 Ve kürsüler, yaşam ağacının yakınlarına yerleştirildi. (44)23.1 Allah, Adem'i emirle çağırdı ve ona dedi ki: Adem, Adem nerdesin? Benden mi saklanıyorsun? Öncesinde bir hane, onu inşa edenden nasıl gizlenebilir? Birden/süratle neden cennete ait o ağacın yakınında gizlendin? (44)23.2 Bunun üzerine babanız cevap verdi ve Rabbe şöyle dedi: Gizlendim çünkü korkuyorum, ben çıplağım ve utanıyorum. (44)23.3 Allah ona karşılık verdi ve ona dedi ki: Senin çıplak olduğunu sana kim bildirdi? Sana verdiğim, Bana ait o emri mi küçümseyip hor gördün? (44)23.4 Sonra Adem, benim söylediğim: (onun) için kaygılı olma, çünkü o, benim üzerime kalacak, (şeklindeki) sözlerimi aklına getirdi. Ve Adem dedi ki: Rabbim, senin bana verdiğin bu kadın beni kandırdı. Bunun üzerine O, ba- na doğru döndü ve şunu dedi: Sen ne yaptın? (44)23.5 Bende yılanın sözünü hatırladım ve şöyle dedim: Beni oyuna getirip kandıran yılan oldu. (44)24.1 Allah, Adem'e karşılık verdi ve ona şunları dedi: Sen eşini dinlediğin ve Benim emrime uymadığın için, yerin/ toprağın sana ait ameller dahilinde, lanetli olmasını sağladın. (44)24.2 Sen onla (toprakla) çalışabilirsin ve o sana hiçbir meyve vermeyecek, o senin için sadece diken ve kenger bitirecek. Alın terine göre, ekmek yiyeceksin. (44)24.3 Bin bir türlü üzüntüyle gelen derin soluk almalara / oflamalara / ah çekmelere maruz kalabilirsin, ameller içerisinde emek üretecek, ayrıca dinleneceksin. Acıkacak ve doymuş olacaksın. Acıdan / öfkeden / karamsarlıktan duygulanıp, etkilenmiş olacak, ayrıca hoşnutluğu (da) tadacaksın. Isıdan/Sıcaklıktan sıkıntı çekmiş olacak ve soğuğa (da) katlanacaksın. Sizden muhtaç olanlar olacak, ayrıca zenginleşmiş olanlarınız (da) olacak. Yemek yiyecek ve şişmanlayacaksınız, kendinizi ateş ile/ enerjiyle ısıtacak ve (yeterince) ısınmış olmayacaksınız. Kendi bünyeleriniz suya karşı istek duyacak, ayrıca o (su), geride kalıp, bünyelerinizden dışarı çıkacak. (44)24.4 Ve üzerlerine hakimiyet kurduğunuz hayvanlar sana karşı ayaklanıp isyan edecekler. Güçsüz düşmüş olacaksın, çünkü benim emirlerime uymadın. ~ 14 ~
18 (44)25.1 Allah, bana doğru döndü ve bana dedi ki: Sana buyurduğum emirlerime rağmen niçin yılanı dinledin? Sıkıntı ve sancılar içerisinde olacak! (44)25.2 Birçok meyveler/yavrular doğuracaksın ve onları doğurduğunda ıstırap ve sancı nedeniyle, hayatından umudunu keseceksin. (44)25.3 Eğer ki, şiddetli ıstıraplarından serbest kalıp kurtulursan, (onlara) asla geri dönmek istemezsin ve sen, yılandan yana açtığın büyük mücadeleden dolayı, kalbini katılaştıracaksın. (44)25.4 Aynı noktaya aniden geri gidebilir ve çoluk çocuğunu acıyarak besleyebilirsin, kocana da şefkat içinde geri dönebilirsin ve o, sana sahip çıkacaktır. (44)26.1 O bütün bunları bana söylediğinde, yılana karşı çok sinirlendi ve ona şöyle buyurdu: Sen de, tüm hayvanlar arasında lanetlenmiş olarak gözden kaybol. (44)26.2 Yemeye alıştığın yiyeceğinden alıkonmuş olabilirsin ve yaşama ait tüm günlerinde, toprak/gübre/çalı çöp senin için yiyecek olarak bulanacak, göğüsün ve karnın üzerinde hareket edip gideceksin, senin ellerin ve ayakların senden alınıp çıkarılmış olacaklar. (44)26.3 Ne kulaklara, ne de tırnaklara sahip olabilirsin, hatta ne bir uzuv/kanat sana yönelik olarak, aynen (bu şekilde) kalabilir. Benim zürriyetim olan değerli amaç / çok fazla soyun adamı arzı yüklenecek / yeryüzüne sahip olacak. O yalan yoluyla, Adem'i kandırdığından dolayı, o seni mahkum edecek. Ama sen, kalbinin kötülüğü yüzünden, yeniden ezilmiş ve çöküp çiğnenmiş olabilirsin. (44)26.4 Ben, kadın ırkı v e senin aranda düşmanlık yerleştireceğim. Kıyam(et) gününe dek o, pusuya yatıp senin kelleni bekleyecek, sen de pusuya yatıp, o- nuntopuğunu bekleyeceksin. 7. Rahmet ve Ölüm: (44)27.1 Buradan hareketle Allah buyurdu, ikimizin de cennetten sınır dışı edilerek, kovulmamızı emretti. (44)27.2 Adem, meleklere rica etti ve onlara dedi ki: Rabbe yalvarmam için beni bekleyin, kim bilir, belki de yaptığım o şeye rağmen, Rabbimin bana bir tövbe nasip etmesiyle, cennetten dışarı çıkmamış olacağım. (44)27.3 Bunun üzerine melekler, bizim talepte bulunmamız için beklediler, A- dem Rabbe yakardı ve şöyle dedi: Yalvarırım sana Rabbim, yaptığımdan ötürü beni affet. (44)27.4 Sonra Rab, meleklere dedi: Adem'in cennetten ayrılması(ndan önce), neden bekliyorsunuz? Bu kabahat / günah bana mı ait? Yoksa Ben, âdil olarak yargılayıp, karara bağlamadım mı? (44)27.5 Bunun üzerine melekler, yere doğru kapandılar, O'nun önünde boyun eğdiler ve O'na şöyle dediler: Rabbimiz, sen âdilsin ve senin hükmün düzgün / dosdoğru. (44)28.1 Rab döndü ve Adem'e dedi ki: ~ 15 ~
19 Sen cennetin içerisinde kalacak değilsin. (44)28.2 Adem, Rabbe cevap verdi ve O'na şunu dedi: Rabbim yalvarırım sana, bana yaşam ağacına ait olandan ver ki, çıkmadan önce yemem mümkün olsun. (44)28.3 Bunun üzerine Rab, bir beyanatı/söylevi Adem'e verdi ve ona şunu bildirdi: Sen ömrün boyunca ona ait olandan alamayacaksın, senden alı koymaları için yakan/şiddetli Kerub'ları ve bir dönen kılıcı/dönüş yeri (olaraktan) ölümü atadım. Tadına varmayasın ve ölümsüz olmayasın diye, böbürlenerek de: Ben hiç ölmeyeceğim, demeyesin diye, ayrıca o düşmanın sana karşı güttüğü o savaşa, önderlik edeceksin. (Bakara 2/37) (44)28.4 Eğer cennetten çıkıp, kendini her türlü kötülükten korursan, öleceksin ve ölümden sonra gelecekte yeniden ortaya çıkıp doğacaksın. O zamanlarda, gerçekten de yaşam ağacına ait olandan sana vereceğim ve sen ebediyete kadar kalıcı olacaksın. (44)29.1 Rab bunu söylediğinde, bizim cennetten sınır dışı edilip/kovulmuş olmamızı emretti. (44)29.2 Ve babanız, meleklerin önünde ağladı, ama onlar ona dediler ki: Nedir bu? Öncesinde senin için ne yapabiliriz? (44)29.3 Bunun üzerine babanız, onları yanıtladı ve onlara şöyle dedi: Bakın işte çıkıyorum. Şimdi sizden şunu rica ediyorum, benim cennetten ayrıldığım tam o anda, cennetten buhur alabilmeliyim, böylece çıktığım zaman, hoş kokan bir buhur rayihasını sunmamın mümkün olmasıyla, Allah beni duymayı arzulamış olacak. (44)29.6 Ve melekler, ona müsaade ettiler, o da dört (çeşit) hoş kokan buhur rayihası aldı, hint sümbülü, safran / sarı çiğdem, kamış / burçak / bambu (ve) tarçın, bunlar, Adem'in cennetten toprağa dair getirdikleridir. (44)30.1 Çocuklarım, artık bunlar bağlamında, bizlerin kandırıldığı her yolun yordamın, ne olduğunu size öğretip gösterdim ve size yalvarırım kendinizi kollayın, ayrıca iyilik etmekten de vazgeçmeyin. (45)31.1 O zamanlarda bu(nlar), Adem hasta yatıyorken, Havva'nın çocuklarının ortasında söylediği olmuştu. Ve ikinci günde, onun nefesi, bedeninden ayrılmak üzereydi. Havva, Adem'e dedi: (45)31.2 Neden sen yalnız ölüyorsun da, ben hayattayım? Ya da daha ne kadar hayatta olacağım? Yahut sen öldükten sonra, bana ne olacak? Bana dair olanı, bana bildirir misin? (45)31.3 Bunun üzerine Adem, Havva'ya şöyle dedi: Ne yapıp ettiysen kaygılanma. Eğer ikimizin de ölmesi gerekirse, sen de benim yanıma yerleştirileceksin. Ve şayet ben yalnız ölecek olursam, Allah, size benim hakkımda bir emir verinceye dek, beni yerimden kıpırdatmayın. (45)31.4 Çünkü Allah, beni unutmayacak, ama O, bunun aksine kendi inşa ettiği, o deniz aracını/gemiyi inceleyip /(bilgileri) tarayacak. Doğrulup ayağa kalk ve Allah'a bir dua et ki, bana ait ~ 16 ~
20 nefes/benlik, Yaratanımın avuçları içerisinde olsun. Çünkü her şeyi Yaratana, nasıl varacağımı bilmiyorum, öncesinde o bana kızgın mıdır değil midir, birden beni kabul eder mi, etmez mi bilmiyorum. (45)32.1 Ondan sonra Havva ayağa kalktı ve Adem'in (olduğu yerden) dışarı çıktı. Pişmanlığını dile getirerek şöyle dedi: Allah'ım, ben sana karşı günah işledim, sana karşı günah işlemekle, ben senin önünde günahkâr oldum. Senin seçkin meleklerinin önünde günah işledim. Kerub'ların önünde günah işledim. Senin kutsal sunağın önünde günah işledim. Semalara ait kuşaklar önünde günah işledim. Semanın kuşları önünde günah işledim. Yeryüzünün hayvanları önünde günah işledim. Allah'ım, ben sana karşı günah işledim, tüm yarattıkların arasında(kiler), hep benim açgözlülüğüm yüzünden (oldu). Semanın ve yeryüzünün varlıkları, sizin hepinize yalvarırım, hepiniz Rab'den benim için istirham edin. (45)32.3 Havva ibadet etmek için (dizleri) üzerindeyken, insanlığın meleği Mikail birden geliverdi. O durdurdu ve Havva'yı doğrultup ona dedi: (45)32.4 Kocan Adem bedeninden yükseldiğinden dolayı, o pişmanlık halinden çıkıp ferahla. Ayağa kalk ve ona ait nefese bak. Adem'i Yaratan, daha şimdiden onu kabul etti. 8. Ayin ve Âhiretin Vaadi: (45)33.1 Havva ayağa kalktı ve elini alnına koydu, melek de yükseldi ve Havva'ya şöyle dedi: Gözlerini yukarı kaldır ve dünyevî kaygılarını terk et. (45)33.2 Havva'ya gelince, o gözlerini semalara doğru kaldırdığında dört (akım) tarafından yükselmiş bir ışıkla ateşe / enerjiye ait çarkları / deveranları gördü, onlar, o kadar parlak/ışıl ışıldılar ki, bu hiçbir kelimeyle ifade edilemezdi, onların, ne ön, ne de arka çepheden nabızlarının ölçülmesi /görüntülenmesi imkânsızdı. Ayrıca melekler, bu çarkların önünde ilerleyip/yol alıyorlardı. (45)33.3 Ve onlar, Yaratanın olduğu (yere) vardıklarında, çark(lar) durdu ve Seraf'lar, onla deveranların arasında, ayakta /kıyamda durdular. (45)33.4 Ben Havva, altından üç adet buhurlukla beraber, kaseler gördüm ve üç tane melek, süratle sunağın üzerine geldiler. Bu melekler, yanan bir közü alıp, onu kasenin içine koydular ve kaseyi üste yerleştirdiler. Ayrıca onlar üfledikleri esnada, duman yükseldi ve semalara ait gök kubbeleri örttü. (45)33.5 Melekler, Allah'a hamd ediyorlardı, O'nun önünde boyun eğiyor, feryat edip şunu söylüyorlardı: Allahımız, o Senin fikrin ve o Senin ellerinin eseri olduğu için Adem'i affet, o sana ait (bir) varlık. (46)34.1 Ve ben Havva, iki tane azametli ışığın, Allah'ın önünde korkuyla secdeye vardıklarını gördüm ve ağladım, oğlum Şit'e şöyle dedim: (46)34.2 Babana ait bedenin yanından doğrulup ayağa kalk, bana doğru gel ve baban Adem'e dair gözlerinin görmediği ~ 17 ~
21 şuna (bir) bak. (46)35.1 Bunun üzerine Şit ayağa kalktı ve annesi Havva'nın yanına gelip ona dedi ki: Neden ağlıyorsun? (46)35.2 Gözlerini kaldırıp, yedi gök kubbenin açılışına bak ve baban Adem yüzünden (sergilenen) tavrı gör. O, Allah' ın önünde uzanmış gibi ve meleklerin tümü O'na yalvarıyor ve şöyle diyorlar: Allahımız, o Senin fikrin ve o Sana ait tavır olduğu için Adem'i affet, çünkü onu yaratan Sendin. (46)35.3 (Sordu): Oğlum Şit, öyleyse bu nedir? (46)35.4 Onlar, Allah'ın önünde oldukları için mi, eşimin soyunu bu yerlilere teslim ediyorlar? Şit Havva'yı yanıtladı ve ona dedi ki: Hayır annecim, bu soyun canlılığı dahilinde olanlar, senin yerliler olarak adlandırdıklarındır, sen onları tanımadın mı? Havva ona cevap verdi ve ona şöyle dedi: Oğlum, ben onları tanımıyorum! (46)36.1 Şit ona karşılık verdi ve ona anlattı: Bunlar, güneş ve aydır, onlar secdeye vardılar ve babam Adem için istirham ediyorlar. (46)36.2 (Sordu): Işık onunla birlikte olmadığından dolayı, niçin o birden böyle kararı verdi, güneşe ait ışık nerede? (46)36.3 Şit onu yanıtladı ve Havva'ya dedi: Çünkü onun ışığı, her şeye sahip olan Allah'ın önünde kesilerek, güneş tutulmuş oldu ve ona ait ışık, Allah korkusuyla karanlığa dönüştü. (47)37.1 Şit Havva'ya bunu anlatıyorken, birden önemli bir melek boruyu üfledi ve yüzleri üzerine secdeye varmış meleklerin tümü tekrardan ayağa kalktılar. Adem (için) istirham ettiler ve yüksek bir sesle feryat ederek şöyle dediler: (47)37.2 Allah'a şükürler olsun, her iyiliğin / nimetin namına Allah'a şükürler olsun. Sen temel hücreyi / birinci şekillenmiş çekirdeği affedip, bağışladın. (47)37.3 Melekler bu sözleri sarf ettiklerinde, altı kanatlı Seraf'lardan biri, ona doğru gönderildi. O, Adem'i Kharon'a/ Akheron'a (keder ırmağına) götürdü. (47)37.4 Ve onu üç kez keder ırmağının içine batırıp çıkardı. Çok geçmeden onu, Allah'ın huzuruna geri döndürdü ve (Adem) üç saat boyunca yüzüstü (olarak) kaldı. Ondan sonra Allah, elini / kudretini O'na ait kürsüden uzattı ve Adem'i kaldırdı, ayrıca onu, Mikail'e verdi ve ona şunu dedi: (47)37.5 Onu üçüncü semadaki cennete götür ve düzenleme/yönetim gününe kadar, onu sunağın önüne dik/yerleştir ki, onu, Benim esenlik getiren sevilen zürriyetim (Nûh) vasıtasıyla her canlıya /insana ilişkin olarak en ince ayrıntısına kadar inceleyip/görmüş olurum. (47)37.6 Bunun üzerine Mikail, Allah'ın buyurduğu yere doğru Adem'i götürdü ve meleklerin tümü, ağırdan alarak meleksi ilahiler söylüyorlardı. Onlar, şu mucizeyi dillendiriyorlardı: Adem'in bağışlanmasıyla bir âhiretin vaadi. ~ 18 ~
ON EMİR الوصايا لعرش
ON EMİR الوصايا لعرش ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح الجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع الا سلا سو ال وجواب تسيق: وقع IslamHouse.com
Detaylıİsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.
س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2
DetaylıDeğerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm
11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin
Detaylıİnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıDUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua
DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,
DetaylıGizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25
136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla
DetaylıKUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK
Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE
DetaylıKUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)
KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
Detaylı40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10
DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)
DetaylıKolay Yolla Kur an ı Anlama
بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 15 #kuranianlama Bu derste Kur an: Övme, Rukü, secde غ ف ر & ص ب ر ظ ل م ض ر ب : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Alışkanlık haline getirme ve davranışlara
DetaylıÖğretim İlke ve Yöntemleri 1
Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme
DetaylıKUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK
Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET
DetaylıHor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.
- MAHMUT TOPTAŞ Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. Rabbim, Adem aleyhisselamı yaratıp meleklere secde etmesini emrettiğinde yalnız İblis/şeytan secde etmemiş ve gerekçesini
DetaylıKolay Yolla Kur an ı Anlama
بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar
DetaylıREHBERLİK VE İLETİŞİM 1
REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.
Detaylı5. Ünite 1, sayfa 17, son satır
EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع
DetaylıBayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi
Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila
Detaylı(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.
3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun
DetaylıHZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ
ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!
DetaylıDers : 57 Konu: Şeytanla Mücadele
Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulblerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da, Evet,
DetaylıICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din
DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,
DetaylıHer tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi ve onları İblis in fitnesinden sakındırdı.
CENNETTEN ÇIKARILIŞ Allah'u Teala Adem (Aleyhisselam) ile Hazreti Havva yı cennette yaşatıp onlara türlü türlü ikramlarda bulundu. Her tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi
Detaylı(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)
ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص
DetaylıKur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?
Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,
DetaylıİNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:
İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لا ي ك ة ا ن ي ج اع ل ف ي ا لا ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف يه ا م ن ي ف س د ف يه ا و ي س ف ك الد م
Detaylı55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.
ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ : م ن ه ا خ ل ق ن اك م و فيه ا ن عيد ك م و م ن ها ن ر ج ك م ت ر ة ا خ ر ى 55 55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. Biz sizi ilkin
Detaylıی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر
ر ب ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر Yâ Rabbi! Kolaylaştır, zorlaştırma. Hayırla sonuçlardır. KUR ÂN HARFLERİNİN ÇIKIŞ YERLERİ ض Dilin yan tarafını sağ veya sol üst yan dişlere vurarak çıkarılır.
Detaylıİmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi
İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis
DetaylıBorçlunun sadaka vermesinin hükmü
Borçlunun sadaka vermesinin hükmü ] رك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 3Terceme3T 3T: 3TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 ح م صدقة املدن» اللغة الرت ة «بن صالح العثم مد رمجة:
Detaylıاألصل الجامع لعبادة هللا وحده
األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin
DetaylıQuestion. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?
Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde
Detaylışeyh Muhammed Salih el-muneccid
ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİ DOKSAN DOKUZ İLE SINIRLI DEĞİLDİR أسماء االله عاىل غ صورة ف سعة و سع ا س م ا ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:
DetaylıÇALIŞMANIN ÖNEMİ ÇALIŞ
ÇALIŞMANIN ÖNEMİ ÇALIŞ Çalışınca Oluyor güçler bir noktada Buluşunca oluyor, Yapamam deme sakın Çalışınca oluyor. Çalışmak zor gelmesin Alışınca oluyor, Planlı,programlı Çalışınca oluyor. Çalışmakla İlgili
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible
DetaylıAllah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)
ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber
DetaylıCennet, Tanrı nın Harika Evi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible
Detaylı124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek
124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek Kendisini ifade etmek için açıklamalarda bulunmak ve anlamlı bir şekilde söz söylemek sadece insana mahsustur. Söz ki, onu insan için yaratan Allahu Teala dır. Rahman suresinde
DetaylıAltı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü
Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 الصلاة ىلع السقط
Detaylıالصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني
1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren
DetaylıBAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)
BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و
DetaylıKur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi
Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...
DetaylıYarışıyorlarkoşuyorlar
ت ن ال وا Ulaşıyor-içine alıyor و ض ع Konuldu ب ب ك ة Mekke ت ص د ون Engelliyorsun ت ب غ ون İstiyorsunuz ع و ج ا Eğrilik ت ط يع وا İtaat ediyorsunuz ي ع ت ص م Sıkıca tutuyor ت ق ات Sakınmak و اع ت ص م
DetaylıOkul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN
Okul Öncesi İçin DUÂLAR ve SÛRELER Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR Okul Öncesi İçin DUÂLAR ve SÛRELER Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN OKUL ÖNCESİ İÇİN DUALAR VE SURELER 3 Melek
DetaylıTedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51
Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş
Detaylı144. SOHBET ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL
144. SOHBET 12.01.2018 ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL Allah (cc), Rahman suresinde insanlara rahmetinin tecellisi olarak verdiği nimetleri zikretmektedir. Vermiş olduğu sonsuz nimetler içerisinde, insanı yaratıp
DetaylıİSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR
Cezalar 9 بسم االله الرحمن الرحيم İSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR Cezalar, insanları suç işlemekten alıkoymak için vardır. Allah ( ) şöyle buyurmaktadır: "Kısasta sizin و ل ك م ف ي ال ق ص اص ح ي اة ي ا أ
DetaylıDUA KAVRAMININ ANLAMI*
DUA KAVRAMININ ANLAMI* A. SÖZLÜK VE TERİM ANLAMI Sözlükte; çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek ve yardım talep etmek anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah ın yüceliği karşısında insanın aczini
DetaylıKabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?
Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 03-434 هل ستمر اب القرب إىل قيام الساعة» اللغة الرت
Detaylıtyayin.com fb.com/tkitap
2. Dönem konu 7 İşaret isimleri tyayin.com fb.com/tkitap Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri Cemi(Çoğul) Müsenna(İkil) Müfred(Tekil) ه ذ ا ه ذ ه ه ذ ان - ه ا ت ن - ه ذ ي ن ه ات ي ه ؤال ء هؤ ال ء Bunlar
DetaylıBaşörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid
Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة
DetaylıEV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet
95. SOHBET Merhamet ALLAH(CC) IN İNSANA MERHAMETİ Merhamet arapça bir kelime olup ra-ha-me kökünden gelmektedir. Yani rahman ve rahim kelimeleri ile aynı köktendir. Türkçede daha çok acımak anlamında kullanılsa
Detaylıbartin.diyanet.gov.tr/kurucasile
bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile www.recepsahan.net و س ار ع وا إ ل ى م غ ف ر ة م ن رب ك م و ج نة ع رض ه ا السم او ات و األ ر ض أ ع دت ل ل م ت ق ي ن Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
Detaylı1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI
Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı
Detaylıedersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları
RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki
Detaylıİman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.
»ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka
DetaylıALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR
Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına
DetaylıKabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü
Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin
DetaylıYeşaya Geleceği Görüyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010
DetaylıCihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR
Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat 15 2018 14:23:10 Cihad İNDİR ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آ م ن وا ه ل أ د ل ك م ع ل ى ت ج ار ة ت نج يك م م ن ع ذ اب أ ل يم : ت ؤ م ن ون ب الل ه و ر س ول ه و ت ج اه د 
Detaylıه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت
ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı
Detaylı(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS
www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س
Detaylışeyh Muhammed Salih el-muneccid
Tevhidi Nasıl Gerçekleştirebilirim? Vaat edilmiş Olan Karşılık Nedir? كيف ح ق ق تلوحيد وا هو جلزاء لوعود ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح النجد Terceme: IslamQa koordinasyon:
DetaylıTanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
Detaylışeyh Muhammed Salih el-muneccid
Abdest Alırken Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin Allah Katındaki Makamı ile Dua Etmek لاعء أثناء الوضوء ب ا ه ليب ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ
Detaylı141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır.
141. SOHBET Nifak bir hastalıktır. Nifak, dille inandığını ifade edip dost görünürken, hakikatte kalpten kâfir ve düşman olmak; ikiyüzlülük yapmak ve ara bozuculukta bulunmak gibi anlamlara gelir. Nifak
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org
DetaylıBir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)
»ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin
DetaylıMelek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN
ب ت ا ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1 ÖNSÖZ...2 Harfler.3 Üstün...5 Esre..6
DetaylıAÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ
BİLİM ve İNSAN VAKFI ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR AN AKADEMİSİ KUR ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ Hazırlayan : Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak 1 8. HAFTA
DetaylıYasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz
Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü [ ثريك Turkish ] Türkçe Abdulaziz b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 االججهاع ىلع قراءة يس عدة مرات ثم ادلاعء
DetaylıAÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ
BİLİM ve İNSAN VAKFI ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR AN AKADEMİSİ KUR ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ Hazırlayan : Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak 1 ÂYETLERİN
Detaylıهل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid
Nebiler birbirine denk (aynı mertebede) midir? هل الا نبياء تساوون ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح النجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع
DetaylıRasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه
DetaylıHADİS II DERSİ EZBER HADİSLER
HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER م ن ق ال ح ني ي س م ع ال م ؤ ذ ن و أ ن أ ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ا ل ا ا لل و ح د ه ل ش ر يك ل ه و أ ان م امد ا ب د د ه و س و ل ه 1 س ض يت ب ا لل س ا ب و ب ح امد س و ل و ب ل و
DetaylıSamuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org
DetaylıİHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin
İHLAS VE NİYET ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 لا خلا جگية» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني
DetaylıHesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00
Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak 17 2018 00:00:00 İNDİR و ه و م ع ك م أ ي ن م ا ك نت م و الل ه ب م ا ت ع م ل ون ب ص ير Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarınızı
DetaylıALLAH BİZE YAKIN VE HER DAİM BİZİMLE BERABERDİR 1
ALLAH BİZE YAKIN VE HER DAİM BİZİMLE BERABERDİR 1 و ا ذ ا س ا ل ك ع ب اد ي ع ن ي ف ا ن ي ق ر يب ا ج يب د ع و ة الد اع ا ذ ا د ع ان ف ل ي س ت ج يب وا ل ي و ل ي ؤ م ن وا ي ل ل ي ر د و ن 681 Kullarım, beni
DetaylıİHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ
8- İHSAN SOHBETİ KONU : MELEKLERE İMAN - 2 Geçen haftadan kesitler: Bir önceki sohbetimizde iman esaslarından olan Meleklere İman konusunu işlemeye başlamıştık. MELEKLERİN MAHİYETİ İmanın şartlarından
Detaylı118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:
118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: الرحيم الرحمن الله بسم * ا ن ا ش ه ر ف ي ا ن ز ل ن اه ت ن ز ل ال ق د ر ل ي ل ة ال م ل اي ك ة و م ا و الر وح ا د ر اك م ا ل ي ل ة ال ق د ر * ل ي ل ة ال ق د ر خ ي
Detaylı94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?
94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir? Neden ve Niçin Çalışırız? Çalışmak, bir iş meydana getirmek için zihnî ve bedenî güç sarf etmek, gayret etmek, uğraşmak demektir.
DetaylıAllah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.
İstihare Hakkında Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Âlimlerin ittifakıyla istihare yapmak sünnettir.[1] El-Buhârî nin rivayetine göre Cabir
DetaylıTevrat ile İncil de Hz. Âdem ve Havva (Adam & Eve)
Hz. Âdem in Yaratılışı Hz. Havva nın Yaratılışı Lilith Yasak Ağaç Tevrat ile İncil de Hz. Âdem ve Havva (Adam & Eve) Yasak Meyve Cennetten Kovulma Habil ve Kabil İnsanların Çoğalması Tanrı Pişman Oldu
DetaylıEV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1
135. SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1 Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini o yığının içine daldırınca parmakları ıslandı.
Detaylı150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)
150. Sohbet - 23.02.2018 TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) Lûgatte tevhîd, "bir şeyin bir olduğuna hükmetmek ve onun bir olduğunu bilmektir." 1 İşte bu mânada tevhîd, her şeyi Bir e yani yegâne tek olan
DetaylıIGMG Ev Sohbeti AT. Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN
Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN A) Meleklerin Mahiyeti İmanın şartlarından biri de Allah ın melek diye bilinen varlıklarının olduğuna inanmaktır. Melekler nurdan, cinler ateşten ve insan topraktan yaratılmıştır.
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010
DetaylıAyetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا
Ayetlerin Mealleri: 255- Allah, ondan başka ilah yoktur. Diri ve kayyumdur. Kendisine ne bir uyuklama nede uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olanların hepsi onundur. Onun izni olmadan kendisinin katında
DetaylıKİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)
SÜLEYMANİYE VAKFI UZAKTAN SEMİNER MERKEZİ (SUSEM) Ders: İslam Hukukuna Giriş Hafta-11 KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları) Hazırlayan: Doç. Dr. Servet Bayındır İ.Ü. İlahiyat Fak. Öğr. Üyesi
DetaylıTatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:
Tatile Müslümanca bir bakış açısı geliştirebilmek için önce tatil kelimesini ve Müslümanı tanımlayalım arkasından bu iki kavramın kesişmiş olduğu yani her iki kavramın da tanımının içinde kalan, paylaşabildikleri
DetaylıPeki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.
Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010
Detaylı148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER
148. Sohbet - 06.02.2018 ÖNDEN GİDENLER Değerli kardeşlerim. Önden gidenler dediğimizde, bu tarif ile anlatmak istediğimiz, insanlara, İslam ın bize öğrettiği anlamda iyilikte, yani maruf işlerde öncülük
Detaylıyoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7
KUR'ÂN'A İMAN ETMEK, ONU TANIYIP, HÜKÜMLERİNE UYMAK * Yüce Allah, insanlara örnek ve rehber olsun diye ilk insandan itibaren peygamberler göndermiş, gerçeği ve doğruyu göstermesi için de kitaplar indirmiştir.
DetaylıCENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM
ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م
Detaylıفضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد
1436 TERÂVİH NAMAZININ FAZÎLETİ فضل صالة الرتاويح باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة يلع
DetaylıBİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ
1 BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ك ت اب ت ف س ير ال ق ر آن KUR AN TEFSİRİ { الر ح م ن الر ح يم } اس م ان م ن الر ح م ة الر ح يم و الر اح م ب م ع ن ى و اح د ك ال ع ل يم و ال ع ال م
DetaylıSELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin
SELÂMIN ŞEKLİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 صفة لسلا لسلا» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني مر
Detaylı