Mehmed İhsan Uslu. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript

1 - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

2 Yeni Yılda *** Şehri Karakaya ya *** Ya Rab geldik dergahına Bakma kulun günahına Erdir hidayet râhına (1) Rahmetinle yeni yılda.. Tamam eyle noksanımız Afvet Ya Rab isyanımız Yoldaş eyle imanımız Rahmetinle yeni yılda.. Dursun akan göz yaşımız Bahara dönsün kışımız İniş olsun yokuşumuz Rahmetinle yeni yılda.. Kötülükten sakınalım Güzel ahlâk takınalım Günahlardan yıkanalım Rahmetinle yeni yılda.. Düşürme hiç dara Ya Rab! Etme yüzü kara Ya Rab! Helak düşmanlara Ya Rab! Rahmetinle yeni yılda.. Mü'minleri koru Ya Rab! Gösterme hiç zoru Ya Rab! İndir kalbe nûru Ya Rab! Rahmetinle yeni yılda.. Yahudiyi sevindirme Mü minleri yerindirme Düşmanlara fırsat verme Rahmetinle yeni yılda.. Hep mü minler halkalansın Bayrağımız dalgalansın Âfâkımız aydınlansın (2) Rahmetinle yeni yılda.. Filistin de ki canları Ya Rab koru sen onları! Kahrediver düşmanları Rahmetinle yeni yılda.. Akan kanı durdur Ya Rab! Zaferlere erdir Ya Rab! Küfrü küfre kırdır Ya Rab! (3) Rahmetinle yeni yılda..

3 3 Ocak 2009 Antalya (1) Râh : Yol. Hidayet Râhı = Hidayet yolu. (2) Âfâk : Ufuklar. (3) Küfrü küfre kırdır Ya Rab! : Kafirleri birbirlerine musallat ederek kırdır Ya Rabbi. Onları birbirine düşür ki mü'minlere zarar verme fırsatı bulamasınlar. (Amiyn) Dost Kalemlere Teşekkürler: * * * * * Her yıl aynı bahaneyle, Filistin'in hali böyle, İsrail'i ıslah eyle, Rahmetinle yeni yılda...fesih Aktaş * * * * Bütün ters dönsün işleri Kesilsin tüm nefesleri Aylarca koksun leşleri Herşeye kadirsin yarab...mustafa Ayar * * * * * Parçalandık sen birleştir Gücümüzü sen gürleştir Eski yerine yerleştir Rahmetinle yeni yılda...seyfeddin Karahocagil * * * * * Olmadan kendine bela Gençlerini doğru yola Akıl fikir bütün kula Rahmetinle yeni yılda...osman Öcal * * * * * Bitsin bu kaos, kargaşa Hayır diyelim savaşa Güzel amel, güzel işe Rahmetinle yeni yılda...tuncay Akdeniz

4 Filistinde Vahşet I Bir imtihan kâğıdı İnsanlığın önünde İsrailin çocukları Katlettiği bu günde.. Bu büyük zulme karşı Ne yapacak insanlar? Ahlar titretir arşı Gazze de Müslümanlar. Herkes şunu bilsin ki! Bu büyük imtihandır Yahudinin katlettiği Tavuk değil insandır. Bu nasıl mahlûk böyle? İnsan kanı içiyor. Büyük bir şenâatle (1) İnsanlıktan geçiyor. Başlarında Ol Namert (2) Kan içici bir vampir Ona diyorlar Olmert (3) Hayatı etti zehir. Barış olmuş bir hayal Güvercinler yaralı Nicedir susuz kaldı Kurudu zeytin dalı. (4) Zulüm pâyidar olmaz Vaktini Allah bilir Elbet yanına kalmaz Başına neler gelir 11 Ocak 2009 Antalya (1) Şenâat = Fenalık, kötülük, alçaklık. Cenâb-ı Hak kın emrine muhalif hareket. (2) Ol Nâmert = Namert, Mert olmayan. (3) Olmert = Ehut Olmert, Zalim Yahudi, İsrail Başbakanı. (4) Zeytin dalı = Barışın sembolü.

5 Filistinde Vahşet II Kara gün kara kalmaz Elbet güneş doğacak. Masumların kanları Yahûdiyi boğacak. Bak şu masum hayata Nasıl veda ediyor? Allah! Allah! Diyerek Şehid olup gidiyor.. Bak yine şehid olmuş Mini mini bir çocuk Elinde oyuncağı Küçük mavi bir boncuk. Filistin çocukları Rengi sapsarı, uçuk Hitler in artıkları Çocuk katili çocuk. Bu ne vahşet Ya Rabbi Ne vahşi bu Yahudi? Baharında solmak mı? Bu güllerin nasibi. Bu kadınlar, çocuklar Kurbanlık kuzu gibi. Yaşamadan ölmek mi? Masumların nasibi. Mü minler diyorlar ki; Hepsi tek yürek gibi Şu zalim Yahudi yi Kahrediver Ya Rabbî 11 Ocak 2009 Antalya

6 Kıymetini Bilmeliyiz Zamanın Bahçemize hazan yeli esmeden Biz hayata, hayat bize küsmeden Ölüm gelip, nefesimiz kesmeden Kıymetini bilmeliyiz zamanın. Zaman bir cevherdir, kadri bilinmez Yakutlarla bile, satın alınmaz Elden gider, aramakla bulunmaz Kıymetini bilmeliyiz zamanın. Her şey vakit ile satın alınır Elden çıkan çok şey yine bulunur Zaman geri gelmez, aciz kalınır Kıymetini bilmeliyiz zamanın. Hızla akıp giden, ömür selidir İşte çoklarını, götürdü bir bir Giden geri gelmez, elde değildir Kıymetini bilmeliyiz zamanın. * * * * * Dost Kalemlerden Süzülenler: Sona gelip, aha, vaha durmadan Ecel günümüze saat kurmadan iman dolduralım kaba kurnadan Kıymetini bilmeliyiz zamanın...mücella Pakdemir * * * * * Beyhude Anne, baba, olunca çocuklar; Anlıyor geçmişte söylenenleri, Onlara anlamsız gelen, Bir takım ifadenin, Söyleniş sebebini. Eyvah!.. Yitirince anlıyoruz ancak, Neler, neler kaybettiğimizi, Zamanında değerini bilmeden, Beyhude geçirdiğimiz, O kısacık ömrümüzün kıymetini...hasan Çekmecelioğlu * * * * * Her geçen an ömrü alır götürür Ecel şerbetini bir gün tattırır Günden alır yıldan alır bitirir Kıymetını bilmeliyiz zamanın...aşık Kevseri * * * * * Ne kalacak bize fani dünyadan? Ömürler geçiyor hiç anlamadan Sonunda kimseye minnet duymadan Kıymetini bilmeliyiz zamanın...mustafa AYAR * * * * * Saçının telinde ağaran zaman,

7 Belini bükerken eylersin aman. Dişlerin bir bir döküldüğü zaman, Artık iş bitmiştir, geçmiştir zaman. Pişmanlık neylesin, geçmiştir zaman...deli Bey-Ramazan Ateş

8 Yoldaşın İman Olsun İyilik Yap Herkese Yoldaşın iman olsun iyilik yap herkese ALLAH için gayret göster, düşünme kasa, kese Etrafına ibretle bak, her şeyden kap bir hisse Mêlâyâni ile asla zamanını yok etme. Namaz ile dua senin silahındır unutma! Onları terk edip de sakın ha gafil yatma! Senin için emreden Allahındır unutma! Gaflet deryasına batıp, imanını yok etme. Bildiğinle amel edip, öğrenmeye devam et! Kimseye hased etme, imrenmeye devam et! İçin neyse, dıştan öyle görünmeye devam et! İlim, amel, ihlas ile iz ânını yok etme Mehmed İhsan USLU Antalya Dost Kalemlerden Süzülenler: Özün özünle perçin yekpare olsun Sözün sözünle dubduru sel olsun Aksın şırıldasın gönül derman olsun Pâklasın sözünü özünü yok etme...rifat KAYA * * * * * Özüne bak özün ara. Rabbim düşürürmü dara. Ne eylesin şu fukara. Ne ararsan onda ara...aşık Korhani

9 AH CANIM ANNEM (Ortak Şiir) Ey vefa âbidesi, ey güzeller güzeli! Beni şefkatle saran, kolsun ah canım annem. Sana lâyık olmaktır, bil oğlunun emeli Cennete ulaştıran, yolsun ah canım annem. Gece gündüz demezsin, Mevlaya şükredersin Hem bize hem çevreye, örnek teşkil edersin Elin işte de olsa, daima zikr'edersin Sen Allah'a yegane, kulsun ah canım annem. Anneciğim kıymetin, bilemedim dünyada Rabbim sana cennetin, ihsan etsin ukbâda Kalbim hep niyazdadır, dilim ise duada Son durağın cennetler, olsun ah canım annem Mayıs 2008 Antalya AH CANIM ANNEM Gülümseyen yüzünle; sen cennetten bahçesin Yedi veren dalında, gülsün ah canım annem Lâle devrinden kalma; sen degerli akçesin İnce ipek ak lâle, tülsün ah canım annem...(ayak dörtlügü) Fatimâ Hümeyrâ Kavak 1/ Hüznün arşa yükselir; sarp çileli bu yollar Ellerin dualarda, sürgün yeşili dallar Kalbinde sevinçlerle, renk renk açarken âllar Petek petek gönlümde, balsın ah canım annem...fatimâ Hümeyrâ Kavak 2/ Uykum uykun mu oldu nasıl durdun uykusuz O şefkatli sinende korkularım korkusuz Kokun sinmezse güle güller kalır kokusuz Sevgin engel tanımaz selsin ah canım annem...emre Çam 3/ Eller bilmez derdimi,derin ıstırabımı Gözlerinle silerdin,bağrımda ki sızıyı Aşıp nasıl geleyim,kara engin dağları Burcu burcu içimde,gülsün ah canım annem...elmas Şener Ertaş 4/ Yollar uzun tozludur,aramızda uzanır Gönlüm buruk yasdadır,köşelerde yalnızdır Günler çoktur sayamam,ben saydıkça çoğalır Çisil çisil gözümde,selsin ah canım annem...elmas Şener Ertaş 5/ Normal zamanlarımda dost üstüne dost türer Dar günümde cümlesi yerin dibine girer Ne kadar sağlam desem kırıldı birer birer Tutunacağım yegâne dalsın ah canım annem...hiddetî/fikret OĞUZTÜRK 6/ Bağdat en güzel diyâr, ana en güzel yârmış

10 Annelik duygusunu sana hediye vermiş Ayağının altına Rabbim cenneti sermiş Cennete girmem için yolsun ah canım annem...derya Sezer 7/ Uyutup büyütürken huzurla bütün gece Sabaha dek yıllarca bakıp bana öylece Usanmadan ninniler söyleyip hece hece Yüreğimle konuşan dilsin ah canım annem...burhanettin Akdağ 8/ Sevgi saygı işleyen hisli nakışlarınla Dertlenince göğsünü derin çekişlerinle Korkulu gecelerde saran bakışlarınla Kalbim ferahlatan yelsin ah canım annem...burhanettin Akdağ 9/ Bizim için çekmişsin, katlanılmaz cefayı Boynumuzun borcudur, sana duymak vefayı Dileğimdir Allah'tan, cennette sür sefayı Hakikatte cennete, yolsun ah canım annem...hıfzı özbekmez 10/ Ayağının altından geçer yolu cennetin Merhamette şefkatte yoktur emsal kıymetin Değeri bilinmez mi senin gibi nimetin Gönül ummanımdaki salsın ah canım annem.mehmet Nalbant 11/ Mevsimler gülüşünde; baharı bestelesin Gönlün vuslata ersin, karasını elesin Yavrusunu kaybeden, ak koyunlar melesin Bahtın her daim açık; olsun ah canım annem...fatıma Hümeyrâ Kavak 12/ Muazzez hatıranı her lahza andığımı, Sevgin yüreğimde kor, hicranla yandığımı, Saçma sapan dünyadan artık usandığımı, Yanındaki dostlarım bilsin ah canım annem...seyfeddin Karahocagil 13/ Sen olmayınca anne, hem susuzum, hem acım, Yetmişinde bir bebek. ellerine mühtacım, Tekliyor artık hayat, duaların ilacım, Vuslatına hazırım, gelsin ah canım annem...seyfeddin Karahocagil 14/ Ne kadar büyüsem de, annem sensiz olmuyor Sen yanımda olmazsan içim huzur dolmuyor Hiç kimse senin kadar kıymetimi bilmiyor Yegane sevgi dolu, gölsün ey canım annem...mahir Başpınar 15/ Sana en çok muhtaçken vaki oldu emr-i Hak O zaman beş kişiydik şimdi onbeş olduk bak Sensiz yeşeremiyor gönlümüz müzmin çorak Özlemin hiç gitmiyor halsin ah canım annem...mehmet Çiftçi 16/ Sende buldum yalnızca sevginin en safını Kuşattı hayatımın bütün her tarafını Keşke işitsen beni duysan itirafımı

11 Muhtaçken tutunduğum dalsın ah canım annem...mehmet Çiftçi 17/ Kimseler senin kadar; gül annem deger vermez Sevginin ummanında; bu sırra kimse ermez Karşılıksız bir aşkla; gülü dikensiz dermez Yüregimi sızlatan; telsin ah canım annem...fatimâ Hümeyrâ Kavak 18/ Ağlarsa anam ağlar; dost bildik yüzdür kaçan Dağlarsa anam dağlar; gönül bağrımda açan Bağlarsa anam bağlar; omuzlarımda uçan Benekli bir kelebek; şalsın ah canım annem...fatimâ Hümeyrâ Kavak 19/ Anlatır sevdiğini, gözlerinin ışığı Ötede bildiğini, canından evladını Yaşatmasın Allah'ım bana senin acını Senden önce canımı, alsın ah canım annem.. Kübra Yerlikaya 20/ Önemini öğrettin, sevginin, merhametin, Faydası var mutlaka dünyada her nimetin, Hiçbirşeyle ölçülmez, fakat senin kıymetin, Bize ana, Allah'a kulsun sen anneciğim...ihsan Gürbüz

12 Senin Gibi Hangi Kul Olur Babam? (Ortak Şiirimiz) Evimizin orta direği idin Hepimizin çarpan yüreği idin Bizim için bütün ömrünü verdin Senin gibi hangi, kul olur babam? Hiç kendin yemedin bize yedirdin Konuşunca ilk söz, 'ALLAH' dedirdin Takva elbisesin, hoşca giydirdin Uğrun cennetlere yol olur babam.. Acı çeksen bile, hep gülümserdin Hiç kötü düşünmez, pek iyimserdin Ömür boyu bize kol-kanat gerdin Herkes hasretinle, del'olur babam.. Aramızdan göçüp gittin ayrıldın Tevbe-istiğfarla, yundun, arındın En sonunda ak kefene sarıldın Akar gözyaşımız sel olur babam Haziran 2008 Antalya ***** Dost Kalemlerden Süzülenler: Babam Hakkın helal eyle bileyim Sensiz dünya bana çöl olur babam Kavuştursun mevlâm gözüm sileyim Özlemin ruhumda tül olur babam... Fatimâ Hümeyrâ Kavak 1/ Evin diregiydin çözüm arardın Kartal gibi mertçe kanat çırpardın Giydirir kuşatır sever sarardın Hasretin özümde gül olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 2/ Hayat ince bir yol sonlar bilmece Ögrettin güzellik dilimde hece Dualar okurum ah ben her gece Sevgiler coşkulu nil olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 3/ Bir bahar sevinci dünya alemde İsmin geçer Hakk'ı yazan kalemde Tebessüm eylersin, acı elemde Köklerin derinde dal olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 4/ Gökte turna kanat çırpsın süzülsün Seni kim üzerse kendi üzülsün Hak hakikat sözde sinsin büzülsün Ayagın altında çul olur babam...fatima Hümeyra Kavak 5/

13 Cana can katıyor asil özlerin Merhamet doludur tatlı sözlerin Kulaga küpedir anlamı derin Güzel sözler ögüt yel olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 6/ Engin hoşgörülüm deryada yüzen Seni canda babam durmadan üzen Çok bilmişlik yapıp yan gözle süzen Atın ayagına nal olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 7/ Bir köprü oluşur, amelde sırat Huzurla geçersin şahlanır kırat Rabbin armağanı cennettir murat Nurlar yağar aşkla çil olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 8/ Bu fani dünyada ağlayanlar var Öksüzün kalbini dağlayanlar var Gönül bağı bulup bağlayanlar var Simli ibrişimler tel olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 9/ Sevgiler yagarken iner yıldızlar Sevmekten ne anlar o kaygısızlar Sen gittin gideli ah bağrım sızlar Küçük kasabalar il olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 10/ Varlıgında huzur sefâ sürdügüm Sevgilerde umman aşkta kördügüm Renk renk gül motifli sevgi ördügüm İlmek ilkmek örgüm, şal olur babam...fatimâ Hümeyrâ Kavak 11/ Baharlar gelince acılır güller Sinemde derdimi ne bilsin eller Şevkati yok ise acıtır diler Yalazlı dikenli dil olur babam...fatima Hümeyra Kavak 12/ Uzaklarda yetim; bebekler ağlar Feryat figan eder, yürekler dağlar Cözülmüş bagları ah kimler bağlar Saat başı çalan zil olur babam...fatima Hümeyrâ Kavak 13/ Rabbim başımızdan eksik etmesin Senden başka gölge nasıp etmesin Ele güne bizi muhtaç etmesin Emmim dayım hepsi el olur babam...mehmet Nalbant 14/ Kıymetin bilmeyen kıymetsiz kalır Sözünü dinleyen dersini alır Ulusa hayırlı bir evlat olur Rahmetle yad eden kul olur babam...mehmet Nalbant 15/ Hasta yatağında dua edersin Acılar içinde bize gülersin

14 Gözündeki yaşı gizli silersin Gidersen ağıtlar sel olur babam...mehmet Nalbant 16/ Sayende aydınlık şimdi önümüz Bizi değiştirmez geçen günümüz Hiç kuşkun olmasın artık yönümüz Senin gösterdiğin yol olur babam...mehmet Nalbant 17/ Gurbeti dolaştın hep bizler için Çalıştın didindin çocuklar için Muhannete muhtaç olmamak için Hasret ateşiyle dol olur babam...mehmet Nalbant 18/ Ömrünce çekse de sürüyle çile Bir gün dertlerini getirmez dile Sığınacak kıyı olmasa bile O ummanda bize sal olur babam...mehmet Nalbant 19/ Ne zaman başımız sıkışır olsa Yiyecek ekmeğe muhtaç da kalsa Koşar yanımıza ölümü bilse Derdimize çare hal olur babam...mehmet Nalbant 20/ Aklı olan senin kalbini kırmaz Sözünü dinleyip hiç karşı durmaz Of demek mümkün mü dilimiz varmaz Kem söyleyen diller lal olur babam...mehmet Nalbant 21/ Nasihat olacak sözler ürettin Kul hakkına dikkat diye direttin Haramı helali bize öğrettin Duanla rızkımız bol olur babam...mehmet Nalbant 22/ Seninle var imiş hayat neşesi Şimdi boş duruyor gönül köşesi Gidişinle yanan bağrın ateşi Alevi sönmeyen kül olur babam...mehmet nalbant 23/ Koca bir çınardın göklere değdin Arkamızda duran yüce bir dağdın Sonunda kadere tez boyun eğdin Kimler şimdi bize bel olur babam Mehmet Nalbant 24/ Yılmadın savaştın kıraç toprakla Ağaçlar donandı yeşil yaprakla Onlar nasıl yaşar şimdi kurakla Nadaslı topraklar kil olur babam...mehmet Nalbant 25/ Şefkati sevgiyi biz sende tattık Seninle huzurlu hem de rahattık Yokluğunda bazen aç susuz yattık Ellerin sevgisi rol olur babam Mehmet nalbant

15 26/ Himayeye muhtaç henüz yaşımız Soframızda yenir helal aşımız Ne zaman bir zora girse başımız Gerilecek kanat kol olur babam. Mehmet nalbant 27/ Otu çek köküne bak derdi dedem Güzel ürün verir sağlamsa fidem Her insan olana denmez ki adam Kötü tohum kötü döl olur babam..mehmet nalbant 28/ Kuran dolu idi imanlı göğsün Münkir ile Nekir imanın görsün Cennette makamın ebedi olsun İmanla cennete kul olur babam...leyla Gül Varoğlu 29/ Evlatlıkta kusur ettiysem affet Etmez isen cehennem yol olur babam Hatalar diz boyu yaşanan gaflet Bağışla gönlüme yol olur babam...leyla Gül Varoğlu 30/ Senin yokluğunda çektiğim çile Nasıl anlatılır sığmıyor dile Kederimle yoldaş oldum bülbüle Yaşlarım gözümde sel olur babam...leyla Gül Varoğlu 31/ Hasta yatağında cekerken acı Ervahı ezelden yazılmış yazı Şikayet etmyip rabbim niyazı Diyerek göçerken gül olur babam...leyla Gül Varoğlu 32/ Kaçan yıllarıma yanan sazımdan Ömrümü titreten karlı yazımdan Her gün hicran olup yaşlı gözümden Akan ırmağımla göl olur babam...burhanettin Akdağ 33/ Karanlık geceme kandiller yakıp Karanlık rüyamdan korkuyu söküp Çaresiz inleyen kalbime bakıp Suskun hallerime dil olur babam...burhanettin Akdağ 34/ Gençlik yıllarımda rahat durmadan Seni ihmal edip derdin sormadan Üzdüysem yüreğim kül olur babam...burhanettin Akdağ 35/ Her gece rüyama koşup gelişin Çaresiz dertlere merhem oluşun İnleyen ruhuma bir tek gülüşün Kavrulan gönlüme sel olur babam...burhanettin Akdağ 36/ Bizim için çokça, kendini yordun. Her çeşit zorluğa, sen karşı durdun.

16 Çalıştın çırpındın, doksanı vurdun. Yaşadıkça bize, bal olur babam... Necmi Uçar 37/ Çalışmakla geçti,ömr'ü hayatın Gün yüzü görmedi,talihsiz bahtın Hüzünlü namedir,ruhumda yadın Nesl'i efradına,kal olur babam...hamit Körken 38/ Attığı her adım doğrudan geçer Yediği lokmayı helalden seçer Mert olanla yoldaş,namertten kaçar Sensiz geçen her gün yıl olur babam...sibel Kılıç 39/ çalıştın yedirdin hiç yüksünmedin evlat benim iyi yetişsin dedin, bunun için hep özveri gösterdin, sana olan sevgim sel olur babam...yusuf değirmenci 40/ Ne yapsam, ne etsem hakkın ödenmez. Kurban adet olsa ben olmam denmez. Sana asi olan asla gönenmez, Üf demek bizlere züll olur babam...nisari Ozdogan 41/ Yıllar oldu bu alemden göçeli Ecel şerbetini ansız içeli Has bahçemde gülüm sensiz açalı Dünya alem bana el olur babam...hıfzı özbekmez 42/ Ağlasam dinmiyor gözümde yaşım Sanki çatlayacak ağrıyor başım Seher vakti yarım kalıyor düşüm Göz yaşlarım akar sel olor babam...hıfzı özbekmez 43/ Her sahnesinde röl aldı hayatın Dert ortağı,sırdaşıydı anamın Yatağıydı sevgi denen ırmağın Gönül çanagında göl olur babam...yusuf değirmenci 44/ Seninle oldukça idrakte yaşım Ne yüreğim sızlar ne ağrır başım Elinin değdiği ekmeğim, aşım Bereketlenir de Nil olur babam...seyit KILIÇ 45/ Seni tanımadım, bilemedim ki Aradım kucağın bulamadım ki Babam sıcaklığın alamadım ki Kızın özleminle del olur babam...fatma Biber 46/ Çok özledin seni, içim sızlıyor Yavrun yollarını nasıl gözlüyor Annem çocuğunu sensiz sözlüyor Yoksun düğünümüz zul olur babam...fatma Biber

17 - BABAM Evimin direği, başımın tacı, Sen siz geçen günler, veriyor acı, Çaresiz derdimin, sensin ilacı. Gönlümün sultanı, cefakar Babam... Necdet Erem Elini öpünce, can gelir bana. Varlığın her zaman güç verir bana. Başım daralınca, koşarım sana, Hayat denizimde limanım Babam.....Necdet Erem Yemedin yedirdin, bize malını, Uğrumuza verdin, tatlı canını, Biz nasıl öderiz, senin hakkını, Hakkını helal et, çilekeş babam...necdet Erem Sevgi tohumları, tarlana ektin, Bizim için ne çok, çileler çektin, Dertlere, yokluğa, göğsünü gerdin, Bizim için yaşadın, bilmedik babam...necdet Erem

18 * * * Ömrümü Yiyen Yıllar * * * &&& Sayın Türkoğlu Dursun Elmas'a &&& Her geçen gün aldattın Dertlerime dert kattın Zâri zâri ağlattın Ömrümü yiyen yıllar. Boş hayaller kurdurdun Bahaneler uydurdun Beni koşturup, yordun Ömrümü yiyen yıllar. Yazık! Fena aldandım Yalanlarına kandım Sadık dostumsun sandım Ömrümü yiyen yıllar. Bilmem nasıl inandım? Böyle gafil davrandım Yeter artık! Uyandım Ömrümü yiyen yıllar Şubat 2009 Antalya

19 * * * Katil İsrail * * * İnsan şeklindedir, insan değildir Dini, diyâneti bâtıl İsrail. Zulüm insanlığa nişan değildir Aleme rüsvaysın katil İsrail!. Tarih boyu böyle, Benî İsrail (1) Katil ve Şerefsiz, denî İsrail (2) ALLAH kahreylesin seni İsrail! İnancı, davası bâtıl İsrail.. Alçak bir vampir var; adı da Olmert (3) Yakıyor canları, kafir Ol nâmert O bütün dünyanın başına bir dert Aleme rüsvaysın katil İsrail.. Anne vuruluyor elinde bebek Zulüm sürüp geldi, tâ bu güne dek Hesap vereceksin bir gün gelecek Veyil Deresine (4) atıl İsrail!.. Dünya seyrediyor vahşeti hâlâ Yahudi usanıp, vermiyor mola Ya Rab şu alçağı sen getir yola Yıkılsın, yok olsun katil İsrail Ocak 2009 Antalya * * * * * * (1) Benî İsrail - İsrail Oğulları (2) Denî İsrail - Alçak, aşağılık İsrail. (3) Olmert - Ehut Olmert, İsrail Başbakanı. (4) Veyil Derekesi - Cehennemin en alt tabakası. Dost Kalemlerden Süzülenler: Gönül Dostu, Şaire Sevgili Fatma Alageyik Hanımefendinin lütfettiği şiirini, mesajı ile birlikte ehemmiyetine binaen aşağıya alıyor, kendisine şükranlarımı arz ediyorum. YÜREĞİMİZ KAN AĞLIYOR,AMA NAFİLE,ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI,DUA ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK,ABİM, İSRAİLİ KAHRET YA RABBİM YA RABBİM,FİLİSTİNDE ZULÜM GÖREN KARDEŞLERİMİZİ,MELEKLERİN KANATLARIN ALTINDA KORU,ONLARA ZULM EDEN ZALİMLERİ KAHHAR İSMİN İLE HAHRU PERİŞAN EYLE YA RABBİM, YA KAHHAR,ORDA MASUM BEBEKLERİ KATLEDEN ZALİMLERİN ZULMÜNÜ BAŞLARINA GEÇİR YA RABBİM,, GÜZEL ALLAH'IM BU MÜBAREK İSM- ŞERİFİN HÜRMETİNE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZE ZULÜM EDEN TÜM ZALİMLERİ SANA VE MUSA,(a:s) BAŞ KALIDIRAN

20 FİRAVUNA VERDİĞİN CEZADAN ONLARADA VER YARABBİM!!! Bebek Katili İsrail, Ey utanmaz kendini bilmez zalim, Ziyan olursun bunu Allah'tan diliyorum, Hele yokla kendi kendini ey hain, Bebek katili lanetli israil, Bu cihanda dilediğine kavuşursun, Hakk'tan korkmadan masumları vurursun, Korku sende ne arar,zaten gâvursun, Firavun gibi cehennemde kavrulursun, Siz ki! ki iki cihanda da yüzünüz kara, Sizin de yüreğine işlenir bu acı yara, Elbet bir gün hesap vereceksin, Bunun vebalini ağır ödeyeceksin, Birgün ebabil kuşları üstünüzde uçacak, Pişmiş çamurlar,sizin başınıza vurulacak, Taşlaşmış yüreğinizi kum gibi dağıtacak, Yılan akrep yağmur gibi üstünüze yağacak, Rabbim her yaptığınızdan haberdardır, Yarın sizi için büyük bir azap vardır, Sizin için ayetler tek tek sıraya sizilmiş, Unutmayın ki' iki cihan size zindandır, Kalmaz bu size yüce Allah büyüktür, Hem de sizin için çok ağır bir yüktür, Birgün o kanların içinde boğulursunuz, Bilin Kİ! değeriniz bir sinekten küçüktür, Fatma Alageyik

21 * * * Sevgi Olsun+Barış Olsun * * * * * * Zara'lı Turan Aslan'a * * * Sevgi çare her bir derde Yahudi'de sevgi nerde? Yalvarırım seherlerde...barış olsun, barış olsun...iyilikte yarış olsun. Sevgiyle büyür çiçekler Uçar kuşlar, kelebekler Sevgisiz boşa emekler,...sevgi olsun, barış olsun...muhabbette yarış olsun.. Sevgi büyük hazinedir Bulunmaz bir definedir Saadete vesiledir,...sevgi olsun, barış olsun...muhabbette yarış olsun.. Dursun artık akan kanlar Kardeş olsun hep insanlar Birlik olsun müslümanlar,...birlik olsun, barış olsun...iyilikte yarış olsun Ocak 2009 Antalya Dost Kalemden Süzülenler: * * * * * Sevgi her derde çaredir Sevgi sevdiği yaredir Sevgi ilkedir töredir...sevgi olsun barış olsun...muhabbette yarış olsun Barış huzurdur saygıdır Barış olmasa kaygıdır Barış refahtır duygudur...birlik olsun barış olsun...iyilikle yarış olsun...aşık Kevseri

22 * * Bizim Saha Amirleri * * Çok nazik ve centilmendir Bizim Saha Amirleri. İyi idare edendir Bizim Saha Amirleri. Bir tanesi İlyas Bilgiç Ziyaret et, çay, çorba iç Çalışmadan durur mu hiç Bizim Saha Amirleri. Birisi de Necmi Kabak Her işinde halis, berrak Doğru sözlü ve alnı ak Bizim Saha Amirleri. Hepsi iyi davranırlar Hizmet için kıvranırlar Bazen arada kalırlar Bizim Saha Amirleri. Hep sözünün er idirler Kötülükten berî dirler Daim iyilik ederler Bizim Saha Amirleri. 10 Şubat 2009 Antalya * * * * * Dost Kalemden Dökülenler: * * * Futbol Saha Komiserleri Sen bilir misin Ne iş yapar saha komiserleri? Onlar sahanın.. Hem komiseri,hem neferleri.. Görevleri esnasında, Çok severler gençleri. Alırlar formaları, Hallederler esameleri. Saha kontrol altında, Gelmiştir emniyet. Hakemleri maça buyur et... Sen bilir misin kimdir. Saha komiserleri? Onlar sahanın. Hem komiseri,hem neferleri Oyun başladı sevinçliyiz hepimiz Her iki takıma başarılar dileriz.

23 Spor sağlıktır,kardeşlikte olsun. Allah ım yardım et ne olursun Recep Uslu * * * Nasıl görev nasıl fasıl Tangi amir kimdir nasıl Dürüst olmak konu asıl Bilir saha amirleri...osman ÖCAL

24 * * Nöbetçi Şoförleri * * Gece hiç uyumazlar Nöbetçi Şoförleri Bizi yolda koymazlar Nöbetçi Şoförleri. Teraziyi tutarlar Adilane tartarlar Doğrusunu yaparlar Nöbetçi Şoförleri. Geleni avuturlar Ciğerin soğuturlar Yolcuyu dağıtırlar Nöbetçi Şoförleri. Bazen mangal yakarlar Şişe kebap takarlar Bize iyi bakarlar Nöbetçi Şoförleri. Birisi Ali Demir Ona verildi emir Tok sözlü ve cömerttir Nöbetçi Şoförleri. Birisi Halil Çakmak Diğeri Muharrem Ak Herkes ona der; Tak Tak Nöbetçi Şoförleri. Biri Efe Muzaffer Eder evlere sefer Hiç aksamaz hizmetler Nöbetçi Şoförleri. Biri Macid İbrahim Çalışır durur daim Her an hizmette kaim Nöbetçi Şoförleri. Birisi de Şeref Yalçın Çay, sigara, kahve, tarçın İçe içe oldu hırçın Nöbetçi Şoförleri. Bazen evden götürür Bazen eve getirir Ve her işi bitirir Nöbetçi Şoförleri. 11 Ocak 2009 Antalya

25

26 * Ey Gönül! * Ey gönül yokmudur sabrın karârın? Niçin pâre pâre pârelenirsin? Arkası kesilmez bu derdin, gamın Hasret hançeriyle yârelenirsin.. Kimsesizsin yoktur arkadaşların Uzaklarda kaldı can yoldaşların Akıyor gözünden kanlı yaşların Günbegün tutuşur, alevlenirsin.. Derya misalidir, tükenmez derdin Hiç değilse bir derdimend isterdin Aradım cihanda, yok derdimendin Gönül sana Allah sabırlar versin Nisan 1979 K a r s

27 * Kalakaldık... * ** Ozan Efe'ye ** Kötülüğe yok fren Gücün yeterse diren Çok oldu, kaçtı tren Bakındık kalakaldık. Derler 'Aklı başında, Haram yoktur aşında' Hep menfaat peşinde Takıldık kalakaldık. Ne Hind'de ne de Çin'de İyilik senin içinde Kötülerin içinde Çakıldık kalakaldık. Çobanlar koyun'unda Çocuklar oyununda Bizler eli koynunda Bakındık kalakaldık. Sistem kökünden çürük Sakala zarar tükrük Hepimiz boynu bükük Bakındık kalakaldık. Hep ahirete kaldı Kötülüğün cezası 'Neme lâzım' edası Takındık kalakaldık. Hidayet Rabbimizden Esirgemesin bizden Koptuk benliğimizden Bakındık kalakaldık Kasım 2008 Antalya Dost Kalemlerden Dökülenler: Ele dönmüş harından Anlamadım zorundan Çalışılan kurumdan Yakındık kalakaldık...osman Öcal * * * Bastı korku çekindik, Tane tane döküldük, Kökümüzden söküldük, Sakındık kalakaldık... Bilal Özcan * * *

28 Pas tutan demirlerden Yalaka memurlardan İş bilmez amirlerden Çekindik kalakaldık...şemsettin Dervişoğlu * * * Her isimiz polemik Yeter ki gelsin kemik Helal haram demedik TIKINDIK kalakaldik...ozan Sentezi/Gültekin Toga * * * Ne ud bilir ne hicap Densize bakakaldık Yüreğinden bir sevap Beklerken kalakaldık Arsız kesmiş yolları Hırsız sardı kolları Çözsün biri zorları Fikirsiz kalakaldık...rahime Kaya * * * Övündük akıl ile Uğraştık boş nafile Fen tezgahında çile Dokunduk kalakaldık...tuncay Akdeniz * * * Ezanı Muhammed duyulmaz oldu, Dua eden alim bulunmaz oldu, Mümin münafık fark edilmez oldu, Sadece seyretmekle kalakaldık,,...fatma Alageyik * * * Ne etsek de faydasız. Can beden de kararsız. Utanmaz bak şu arsız. Dökündük bakakaldık.* * * *Aşık Korhani * * * Bıraktık eskileri, Giyindik yenileri, Gitmek için ileri Yekindik, kalakaldık...ihsan Gürbüz * * * Destanları yazandık Başımız dik gezendik Sonra ele özendik Bakındık kalakaldık...fatma Biber * * * Erken gidenler oldu Eza edenler oldu Sevgililer kayboldu Ardından bakakaldık...nafi Çelik * * * Batılı örnek aldık Aldıkda bela bulduk

29 Biz ki ALLAH A kulduk Şimdi yalaka kaldık Helal haram demedik Besmeleyle yemedik Şükrümüzü bilmedik Çoban salaka kaldık Gelen çoban biz sürü Sürüldük geri geri Hepten olduk serseri Dolandık dala kaldık Ey ahmedi desinler Bırak hakkın yesinler Bizi sardı masonlar Kul olduk kulakaldık...ahmedi/ahmed ERGİN * * * Çok yaşa Mehmet usta Saygı selam tüm dosta Dediler dostun hasta Yıkıldık kalakaldık...zaralı Turan * * * Şimdi sayfana geldim Bakındım kalakaldım Dostları burda gördüm Yakındım kalakaldım...zaralı Turan * * * Yamuk yapan yapana Yoldan sapan sapan Olduk kapan kapana Tıkındık kalakaldık...seyfeddin Karahocagil * * * Benzettiler alığa Koçtuk döndük balığa Cümlemiz tek deliğe Sokulduk kalakaldık...mücella Pakdemir * * * Aşık çalsın hezin hezin Derdi vardır herbir kesin Ehli halın dilbilmezin Sofrasında kalakaldık...gulnare Leman

30 * Kandiliniz Mübarek * Kıymetini bilmek gerek Kandiliniz mübarek. Biraz boyun bükmek gerek Kandiliniz mübarek. Tut orucu, içme su Ona salavat oku Veladet Kandili bu Kandiliniz mübarek. O ki o yüzden varız Aşkıyla bî-kararız Şefaatten ümidvarız Kandiliniz mübarek. Veladet Kandili Münasebetiyle. (1) Böyle bir kandil geldi Alem nura gark oldu Şükretmek vacip oldu Kandiliniz mübarek. Çok mübarek bir gece Gökler yere inince Nur yağar ince ince Kandiliniz mübarek (1) 08 Mart 2009 Pazar'ı Pazartesi'ye bağlayan gece (bu gün) Mübarek Veladet Kandilidir. Kandiliniz mübarek olsun. Can ile canana bak Çık ulu divana bak Bu gece doğana bak Kandiliniz mübarek...binali KILIÇ Bu dörtlükle katkıda bulunan, Sn. Binali Kılıç'a candan teşekkürler... * * * KANDİL IŞIK SAÇAR AYDINLATIR GÖNÜLLERI ÜMMETINE HATIRLATIR YÜCE PEYĞANBERIMIZ NUR İNSANIN TEBLIĞİ KOPARMAYIN GÜLLERI AYDIN OLSUN SEVGI DOLSUNN GÖNÜLLERIMIZ...Zara'lı Turan Bu dörtlükle katkıda bulunan, Sn. Zara'lı Turan Aslan'a candan teşekkürler...

31 * Mutlu musun?... * * * Zara'lı Turan Aslan'a * * Dertliyken de yüzün güler Söyle! Umutlu musun? Yüzünde açıyor güller Behey nefsim mutlu musun? Uzandın mı hiç güneye Silifke'ye Erdemli'ye İlimiz var; 'Mersin' diye Gülnar'lı mı, Mutlu'musun? Ömrün geldi, geçti boşa Amellerin gitmez hoşa Nefis seni aldı tuşa Söyle! Hâlâ mutlu musun? Büyüklenme! Aldanırsın Yaptığından utanırsın Sen kendini ne sanırsın Mukaddes mi, kutlu musun? Bir gün gelir uslanırsın Bu gafletten uyanırsın Teneşire uzanırsın O an mutlu olur musun? Mehmed İhsan; Doğru söyler İhtiyaçsa alın beyler Öz nefsine hitap eyler Sorar; 'Ey nefs mutlu musun? ' Şubat 2009 Antalya Dost Kalemden Dökülenler: * * * BANA SORMA Mehmet Ustam Mehmet ustam Sorma beni bana sorma Nasıl söylesem anlatsam Sorma beni bana sorma Yüzüm güler içim yara Düştüm böyle ahüzara Bekler beni Sivas-Zara Sorma beni bana sorma Ağustos ta kış gibiyim Gezerim sarhoş gibiyim Yaralı bir kuş gibiyim

32 Sorma beni bana sorma Söyle bana mutlu muyum Gelecekten umutlu muyum Zaralı harputlu muyum Sorma beni bana sorma Dert çekerim derin derin Kaderimle aram serin Gelin de siz karar verin Sorma beni bana sorma Zaralıyım zardayım ben Kimse bilmez zordayım ben Her yönde zarardayım ben Sorma beni bana sorma...zara'lı Turan Aslan * * * Dost gönüller dost gönüller Niye böyle eser yeller Sizin olsun al al güller Mutluluğa koşasınız...vuslati/osman Öcal * * * Canlar kelamı hoş eylediniz Gönüllere gül bal eylediniz Aleme de seyran eylediniz Özünüz sözünüz haktır kurban...rifat Kaya * * * Biz Ağrı'lı, Antalya'lı, Kah züğürtüz, kah paralı, Biziz Evrenin kralı, Dostluğumuz Baki olsun...fesih Aktaş

33 ** Aşûreniz Mübarek ** Aşûre Günü Münasebetiyle. (1) Kıymetini bilmek gerek Aşûreniz mübarek. Şükrün eda etmek gerek Aşûreniz mübarek. Bu gün çok günlere denk Sanki nurdan bir çelenk Nur yağar hevenk hevenk Aşûreniz mübarek. Muharremin onudur Tarihlere konudur Bu aşûre günüdür Aşûreniz mübarek. Çok mühim hadiseler Bu gün gerçekleştiler Hicret etti peygamber (S.a.v) Aşûreniz mübarek. Bir şey yeme, içme su Tut aşûre orucu Aşûre günüdür bu Aşûreniz mübarek. Çok mübarek bir gündür Mü'minlere düğündür Yüzünü HAKK'a döndür Aşûreniz mübarek (1) 7 Ocak 2009 Çarşamba (yarın) 'Aşûre Günü'dür. Aşûre Gününüz mübarek olsun.

34 ** Ne Oldu Bize? ** Gel hele uzaktan bakan nev'civan (1) Sana arz edeyim hallerimizi. Bir hikmete mebni (2) var oldu cihan Allah konuşturdu dillerimizi. Elest hitabında (3) 'belâ' dedik biz Orda itaate ahdeyledik biz Sonra da tam aksi yola gittik biz Birden değiştirdik yollarımızı. Orda itaate ahdeylemişken Unuttuk bu ahdi hem de pek erken Sinema, tiyatro, dans, balo derken Ağyar'a (4) benzettik hallerimizi. Mehmed İhsan der ki; Ne oldu bize? Uymuyor halimiz sözlerimize Girdi yabancılar has bahçemize Derdiler hep gonca güllerimizi... 5 Ekim 1978 Malatya (1) Nev'civan: Genç, delikanlı (2) Mebnî : Bağlı, Hikmete mebnî: Hikmete bağlı. (3) Elest Hitabı: C. Hak ruhları yarattığında 'Ben sizin rabbiniz değilmiyim?) diye sorup, onların da 'Belâ' (Evet rabbimizsin) demeleri. Bezm-i elest. (4) Ağyâr : Başkaları, gayr-ı müslimler/müslüman olmayanlar.. * * * * * Dost Kalemlere Teşekkürler... * * * Bağ bizimdi bahçe bizim yer bizim Cihanda iman-ı kâmil ser bizim Şimdi niye gören gönül kör bizim Kimlere bıraktık ellerimizi...ozan Şerafeddin Hansu * * * Mehmed İhsan yazmış, en doğru sözü, Yüreğime koydu, sönmeyen közü, Dudağından akan, balların özü, Yıkadık haramdan, ellerimizi...nafi Çelik * * * İmanı terk eden döner şaşkına Çıkmak istiyorsak cennet köşküne Bizleri yaradan Allah aşkına Akıtsak ne olur sellerimizi...osman Öcal * * * Her şeye kadirdir,yüce celâli Arz-ı semâvatı nuru cemâlı On sekin alemin feyz-i kemâli; Hep kırdılar fidan dallarımızı...tuncay Akdeniz * * *

35 Uzaktan bakmiram geldim yanına Bidatla kırdılar dallarımızı Ağam kanım kaynamıyor kanına! Haramla bozdular mallarımızı Fitre zekat sadaka'dan ayrıldık Rüşvet ile faiz ile kayrıldık Biz islamın birliğinden sıyrıldık AİDS Kanser sardı canlarımızı Ahmediyem yine yazdım ters destan Anlayan okusun ilmi havastan Kalbimiz maddeyle karardı pastan Yakında dikeriz nallarımızı...reisahmed/ahmet ERGİN * * * Biz Böyle Değildik Ne Oldu Bize? Her mecliste KURAN sesleri vardı Şaşmayan ölçüler edepti ardı Hazreti Yaradan en yüce yârdı Biz böyle değildik ne oldu bize Aydınlık şafaklar beklerdi bizi Yaşanan sevdalar aklardı bizi Gül yüzlü melekler saklardı bizi Biz böyle değildik ne oldu bize Bilirdik ki ahı titretir arşı Mazlumun yanında zalime karşı Düşmezdi dillerden şehadet marşı Biz böyle değildik ne oldu bize Haksızlığa karşı dikti başımız Sabırdı çileydi cümle aşımız Akardı Hak için kanlı yaşımız Biz böyle değildik ne oldu bize Ümitsizlik yoktu kitabımızda Enaniyet yoktu hitabımızda Kula kulluk yoktu hesabımızda Biz böyle değildik ne oldu bize Hasan Konç

36 ** Sultan Gıyaseddin (Antalya Fatihi, Sultan 1. Gıyaseddin Keyhüsrev) ** * * Sultan Gıyaseddin * * (Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Şahadeti: 1211) Antalya Fatihi-Anadolu Selçuklu Sultanı-Büyük Kumandan Gazi ve Şehid) * Antalya'mızın fethinin 802. Yıldönümü Münasebetiyle. * Her savaşta muzaffer Mücahid bir gazi o. Yenilmez, büyük asker Cesaret sahibi o. Gözleri çakmak, çakmak Kır atının üstünde O kafirle cenk eder Sanarsınız düğünde. Güneyde sahilleri Tarıyordu gözleri Buyurdu: Marş ileri Antalya önlerinde. Zikrederdi Mevla yı Çadır idi sarayı Güneyde Antalya yı Feth ettiği o günde. Onun gibi bahtiyar Az mücahid, gazi var Dize geldi ordular Kılıcının önünde.. Bir kâfir kılıciyle Şehid. Alaşehir de Bize şefaatçi eyle Ya Rab mahşer günüde Her savaşta muzaffer Mücahid bir gazi o. Yenilmez, büyük asker Cesaret sahibi o. 5 Mart 2009 Antalya Dost Kalemlerden Süzülenler: * * * * * Alıp Vatan etti bize Düşmanı hep geldi dize. Selam olsun neslimize Mücahit bir gazi idi...aşık Korhani * * * * * Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev adı

37 Onun mizanına gerekmez kadı Tarihe şiirle bıraktı yâdı Şiirler gününe yakışmış beyim...rahime Kaya

38 *** Gök Kubbenin Altında *** Sanma yoktur, gök kubbenin altında Bu arz ki, onda neler neler var. Bilin ki toprağın beher katında Nice bin gevher ve cevherler var. Çıkar bu topraktan türlü nebatât Meyveler, çiçekler, nev i-baharat Bu toprak altında yatıyor ecdat Veliler, şehidler ve gâziler var. İdareden aciz dünyadakiler İdare edenler altındakiler Onlardır asıl idareciler Enbiya, evliya ve alimler var. Geliyor topraktan her beni-âdem Akibet toprağa basacak kadem Bu toprak ki her an eyliyor mâtem Bizim hakkımızda şikayetler var. Bu toprak Allaha eyler şikayet Yer, içer kulların; etmez ibadet Ama cezasını çeker âkıbet Hesap var, sırat var, zebaniler var. Neler var, Allaha pek âsi olmuş Yolunu şaşırmış, dünyaya dalmış İçi dışı; isyan, küfürle dolmuş Âsiler, bâgiler ve zalimler var. İşlenirken üstünde türlü mel anet Bir zümre de var ki, eyliyor hizmet Onun içindir ki, kopmaz kıyamet Şüphesiz Allaha sevgililer var. Malıyla, canıyla ediyor gayret İstiyor ki herkes bulsun hidayet Tamamen gayesi, Kur ana hizmet Hak yola müntesip, ve hâdimler var

39 *** Sevgili Peygamberim *** Sevgili Peygamberim Alemlere rahmettir Sevgili Peygamberim. Kutlu adı 'Ahmed' tir Sevgili Peygamberim. Enbiyanın ekmeli Evliyanın emeli Kevn'ü mekan temeli Sevgili Peygamberim. En büyük kurtarıcı Gönüllerin ilacı Başlarımızın tacı Sevgili Peygamberim. İlahi nur harmanı Dertlilerin dermanı Alemlerin Sultanı Sevgili Peygamberim. Hak Celle'nin habibi Gönüllerin tabibi Havz'ı Kevser sahibi Sevgili Peygamberim... (S:A.V.)

40 A r z u h a l - II Bursalı İbrahim Dindar'a İthaftır Budur arzuhalim İbrahim Beye Var ey manzumem sen selam söyle Çok ülfet etmiştik, biz senin ile Değişiverdi birden, ne oldu böyle? Zerre hilaf yoktur, benim işimde Aşk, korku, muhabbet vardır başımda Lütfet bana, şu gencecik yaşımda Seni üzen nedir? İfade eyle. Çok mu üzdüm acep, bilme ne ettim? Bilmem ki bir aksi yola mı gittim? Yoksa bilmeyerek, hata mı ettim? Hatasız bir insan, olur mu söyle? Ben ömrüm boyuna yalan bilmedim Çok ağladım, doyasıya gülmedim Zannetmeyin sizi, üzmek istedim Bu hakikati de, bil kerem eyle. Kalbimde muhabbet vardır sizlere Bilmiyorum nettim? Oldu bir kere Vururum kendimi, hep yerden yere Helal et hakkını, gel kerem eyle. 'Hata etmem' sözü, yalandır yalan Hatadan münezzeh, değildir insan Hatayı hoş görür, yegane insan Hata ettim ise, nolur afv'eyle. Bilmem ki derdimi, kime anlatam? Bu derd ile acep, ben nasıl yatam? No'lur siz hoş görün varsa bir hatam Anlayışla, insaf ile, rıfk'ile. Mehmed İhsan der ki; neder, neylerim Bu derd ile ah'u figan eylerim Bak işte! Geldim, özür dilerim Kabul et özrümü, gel kerem eyle 16 Ağustos 1978 Malatya

41 A r z u h a l Bursalı İbrahim Dindar'a İthaftır Budur arzuhalim İbrahim Beye Var ey manzumem sen selam söyle Çok ülfet etmiştik, biz senin ile Değişiverdi birden, ne oldu böyle? Zerre hilaf yoktur, benim işimde Aşk, korku, muhabbet vardır başımda Lütfet bana, şu gencecik yaşımda Seni üzen nedir? İfade eyle. Çok mu üzdüm acep, bilme ne ettim? Bilmem ki bir aksi yola mı gittim? Yoksa bilmeyerek, hata mı ettim? Hatasız bir insan, olur mu söyle? Ben ömrüm boyuna yalan bilmedim Çok ağladım, doyasıya gülmedim Zannetmeyin sizi, üzmek istedim Bu hakikati de, bil kerem eyle. Kalbimde muhabbet vardır sizlere Bilmiyorum nettim? Oldu bir kere Vururum kendimi, hep yerden yere Helal et hakkını, gel kerem eyle. 'Hata etmem' sözü, yalandır yalan Hatadan münezzeh, değildir insan Hatayı hoş görür, yegane insan Hata ettim ise, nolur afv'eyle. Bilmem ki derdimi, kime anlatam? Bu derd ile acep, ben nasıl yatam? No'lur siz hoş görün varsa bir hatam Anlayışla, insaf ile, rıfk'ile. Mehmed İhsan der ki; neder, neylerim Bu derd ile ah'u figan eylerim Bak işte! Geldim, özür dilerim Kabul et özrümü, gel kerem eyle 16 Ağustos 1978 Malatya

42 A s l a n Faruk Nafiz Çamlıbel in Melek isimli şiirine nazire olarak yazılmıştır. Annesi dün Ahmede Aslan Yavrum diyordu. İşitince bu sözü Ahmed merakla sordu. Ne demek Aslan Yavrum Doğrusu anlamadım, Ben aslan olurmuyum? Ormanda yaşamadım. Cevap verdi annesi Aslan o demektir ki Haksızlığa kalkandır Onun çelik pençesi. Sindirir zalimleri Şahlanıp, kükremesi Onu duyanlar sanır Göklerin gürlemesi. İşte seni evladım Bunun için doğurdum Hamurunu yiğitlik, Mayasıyla yoğurdum. Evladım dikkat eyle! Layık ol ki ceddine Aşk ile hizmet eyle Dinine milletine 13 Kasım 1978 Kars

43 Âah Vatanım Der de Ağlar Filistin Her geçen gün yara üstüne yara Açılıyor; Ya Rab kim hesap sora? Yardım et çaresiz müslümanlara Şehid olanlara ağlar Filistin... * * * Dünya hep seyirci, imdad gelmiyor Sonu ne olacak? Kimse bilmiyor İnsanın acıdan yüzü gülmüyor Ondan karaları bağlar Filistin.. * * * Oldu süper güçler zalime yoldaş Hep birlik olalım haydi arkadaş! Gazze'de kalmadı taş üstünde taş 'Aah vatanım' der de ağlar Filistin.. * * * Kardeşlerim haydi! Edelim dua Dünya yahudiye etsin beddua Hesap soracaktır elbette Hüda Sakat kalanlara ağlar Filistin...

44 Ab-ı Hayat Yücelerden gelen büyük bir nehir Akıyor, içime teranelerle. İfade mümkün mü? Nasıldır, nedir? Kıyas edilemez, şelalelerle. Pırıl pırıl berrak, etrafı şehir Suyu tatlı, zehre karşı panzehir Ki yoktur başka böyle bir nehir Ancak bilinir bu, nişanelerle. Onun nişanesi ilim, irfandır Ahlaktır ve fazilettir, vicdandır Büyük bir kitle ki ona kurbandır Çevrilmiş etrafı merdanelerle. Düşünün nedir bu, neye alamet? O nehirden içen bulur saadet Duyar bir sıcaklık, başka hararet Mümkün mü soğutmak pervanelerle 17 Kasım 1978 Kars

45 Ağlar Gezerim Soruyorlar niçin yaşlı gözlerin Daima ağlarım, çoktur kederim. Diyorlar sabreyle, düşünme derin Garibim, gurbette ağlar gezerim. Yıllarca yalnızdım, yine yalnızım Çok acıymış gurbet, dinmiyor sızım Arayan soran yok, bir kimsesizim Garibim, gurbette ağlar gezerim. Gurbet elde kimse bilmez halimi Çaresizim kimse tutmaz elimi Genç yaşımda gurbet, büktü belimi Garibim, gurbette ağlar gezerim. Bir Dost Kalemden: Mehmed İhsan der ki; döndüm gazele Hasret beni yaktı ve verdi yele Çile ile, mihnet ile, derd ile Garibim, gurbette ağlar gezerim. 02 Kasım 1979 K a r s Gurbetin kahrını çekenler bilir Kader mahkum etmiş elden ne gelir Kimileri döner, kimisi kalır Garibim gurbette ağlar gezerim...mehmet Nalbant

46 Ağlayan Mabed Ufuk Gazetesinde neşredilmiştir. Bütün ecramiyle gülerken dünya Ağlayan Mabed var, o Ayasofya. Su oldu yüzyıllar, aktılar güya Ne günler gördü, bu Ayasofya. Eskiden kükreyen bir aslan iken Şimdi ses, seda yok kükremesinden Hiç eser kalmamış, o günlerinden Çok defteri dürdü, bu Ayasofya. Şiddetli bir acıyla inliyor, ta derinden Bizlere melil, mahzun, bakıyor kederinden Onun figanıyla güya, yer oynuyor yerinden Ne günlere kaldı şu A y a s o f y a Dost Kalemden: Mehmed İhsan USLU 17 Nisan 1979 K A R S Mahsundur Ayasofya, Mahsundur Mescid-i Aksa. Ellerine vurulmuş kelepçe, Boyun bükmüşler sessizce. Bir yanımda Ayasofya Diğerinde Mescid-i Aksa Bilallerin sesini beklemekte... Çöl Şulesi

47 Ağlayanlar Gece gündüz akıp çağlayan sular Söyleyin ben gibi garip var mıdır? Durmayıp, habire ağlayan sular Akar gözyaşlarım bir pınar mıdır? Bu sular denize hasrettir, ağlar Düşünür garipler, Gurbet der ağlar. Düşmüşüm dertlere, körpeyken yaşım Sular gibi durmaz, çağlar gözyaşım Uzun zaman gurbet elde kalmışım Söyleyin ağlamak bana ar mıdır? Gözlerim yârâna hasrettir, ağlar Düşünür garipler, Gurbet der ağlar. Durmaz akar sular, bilmem nedendir? Sanmayınız akmak, adetindendir Şüphesiz denize hasretindendir Çağlamaya başka, sebep var mıdır? Bu sular denize hasrettir çağlar Düşünür garipler, Gurbet der ağlar. 3 Ocak 1979 K a r s Dost Kalemden: Artık gurbet oldu benim durağım Gün geçtikçe artar derdim merağım Kırk beş yıldır vatanımdan ırağım Ana ağlar baba ağlar yar ağlar Düşünür garipler, Gurbet der ağlar...aşık Gürkâni

48 Ağrı Dağı Ağrı Dağı Sana hayran hayran, baktım bir zaman Hiç kar eksik değil, başından Ağrı. Söyle! Altaylarda, Uralda var mı? Suları taş eden, kışından Ağrı Eylül 1980 A ğ r ı ********************************************** Dost Kalemlerden Dökülenler: * * * Ağrı Dağı efsanedir alır götürür insanı hayran olmamak eldemidir bırakmaz kederi gamı. ******************************İbrahim Çelikli

49 Ağrı Dağı II Ağrı Dağı, Ağrı Dağı Yücelerde gözün senin. Eridi yüreğim yağı Ateşlidir özün senin. Yücelerden yüce başın Belirsizdir yazın kışın Tipi, boran arkadaşın Gelmez mi hiç yazın senin?. Eğilmezsin, bükülmezsin Çehren abûs, hiç gülmezsin Seslenirim ses vermezsin Kime dönük yüzün senin?. Dinmez mi hiç ağrıların Acı bilmez kara bağrın Başkanısın sen dağların Hep kurudur tuzun senin Mayıs 2008 Antalya

50 Ahmed'e Kuşlar hep cıvıl cıvıl Hava pırıl pırıl, Ahmed Geçecek on iki ay Dolacak bir yıl Ahmed. Yeni bir yıl gelecek Yepyeni bir yıl Ahmed. Vaktini değerlendir O nakittir bil Ahmed. Yakutlarla alınmaz Bu mümkün değil Ahmed. Bak ömürden eksildi Koskoca bir yıl Ahmed. Artık şu ataletten (*) Silkin ve sıyrıl Ahmed. Dost acı söyler imiş İstersen darıl Ahmed. Etrafına şöyle bak Su gürül gürül Ahmed. Çalışıyor arılar Hep harıl harıl Ahmed. Köşede kedi bile Bak mırıl mırıl Ahmed. Öyleyse sen de çalış Çalışta yorul Ahmed. Boş oturmaktansa şöyle Dön fırıl fırıl Ahmed. Yerinde ok gibiyken Yay gibi kıvrıl Ahmed. İcabında ateş ol Kül olup, savrul Ahmed. Gerekirse bir bulan Su gibi durul Ahmed. İman, aşk hamuruyla İhlasla yoğrul Ahmed. Zaman zaman abdest al

51 Terlerini sil Ahmed. Bil ki bu yorgunluklar Boşuna değil Ahmed. Boşuna değil emek Boşuna değil zahmet. Mehmed İhsan USLU 02 OCAK 1981 ELEŞKİRT (*) Atalet = Tembellik, gevşeklik.

52 Ahmed e Mektup Sn. Ahmed Şen e ithaftır...eski 'Sabah' Gazetesinde neşredilmiştir... Ey Kardeşim! Mektubuma başlıyorum selamla, Sonra arzuhalimiz, akacak damla damla. Her zaman isminizi, yad ederim hasretle Daima kavrulurum, ateş-i muhabbetle. Selam eder, ellerinizden musafaha ederim Sevgiyle kucaklaşır, Nasıl haliniz? derim. Sizden ayrılalı, söyle! Nasıldır ahvaliniz? Ne ile meşgulsünüz, nicedir sıhhatiniz? Haktan sıhhatli günler, saadetler dilerim. Bilcümle ihvan ile duanızı beklerim. N olur hatim halkanızda bize dua ediniz Elleriniz açınca, bizi de zikrediniz. Soracak olursanız, bu fakirin halini Çok şükür Hak Celle ye şaşırmadı yolunu. Hiç değişmedi hali, firkat gününden beri Ve sıhhati iyidir, hep düşünür sizleri. Gözleri yollardadır, unutamaz hiç sizi Sevinç gözyaşı döktü, alınca namenizi. Hem yeni gelmiş gibi, oluverdi dünyaya Geçmiyor hiç günleri, bitmiyor saya saya. Onun için teselli, oluyor namenizle Ve bir ikincisini, bekliyor hep dört gözle. Memnun ettiniz bizi, Hak sizden razı olsun Letaifiniz nurlu ve gönlünüz hoş olsun. Dahi nasıl hacekan, nasıldır ihvanımız? Yine aynı yoluna revan mı kervanımız? Münafıklar sudan sebep arıyorlar mı yine Allah fırsat vermesin, onların hiç birine. Söyleyin açmada mı hizmet bağında güller Seher vakti başlıyor mu şakımaya bülbüller? Müftü Abi, Başkan Ali yine gelip, gidiyor mu? Yunus Hoca ne haldedir, bizi de yad ediyor mu?

53 Ne hallerde şimdi, Ziraat Teknisyeni? Yine vurdumduymaz mı Yeni Cami Müezzini? Enver Hoca ve Terzi uğramıyor mu hala? Münkir ve gafillerden, hiç gelen var mı yola? Emin Amca eski minval üzere devamda mı? Ne yapıyor Zeynel Abi, Ayaspaşa İmamı? Onların cümlesine selamım söyleyiniz Ve felah bu ocağa hizmettedir deyiniz. Tekrar selam ihvana, kucak dolusu kucak Hizmet etmeyen bilsin, yarın mahrum kalacak. Selam Abdullah Hocaya, İsmail Gül e selam Selam orada daim, öten bülbüle selam. Son verirken istirhamım; Bize dua ediniz. Dua bekliyor sizden, bu aciz kardeşiniz. Hizmete Ragıp olana olsun canımız feda Esselamü ale men ittebeal-hüda.. 10 Eylül 1979 K a r s

54 Alimin Uykusu Alimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır. Hadisi Şerif Bir gün Rasül-ü Zi şan Mescide giriyordu. Bir de baktı ki Şeytan Kapıda duruyordu. Buyurdu ki Ey Lain Nedir burada işin? Çabuk söyle ne için Kapıda bekleyişin? Cevap verdi Ey Rasül İçerde bir cahil var Halen namaz kılıyor Onun yanında alim Tatlı tatlı uyuyor. Varıp cahile iğva Vermek benim niyetim Orada alim var ya Boşa gidecek gayretim 14 Kasım 1978 Kars

55 Ana Sakın hiç vefasız deme oğluna Ben senin hasretin çekerim ana. Bir canım var feda olsun yoluna Sadece rızanı isterim ana. Anlatamam size olan sevgimi Deniz mürekkep olsa dağlar kalemi Arz ederim selam ve hürmetimi Daima duanız beklerim ana. Dertliyim ilaç yok yaralarıma Hep siz girersiniz rüyalarıma Hiç cevap gelmiyor mektuplarıma Yoksa böylemidir kaderim ana. Bunca yıldır gurbet elde gezerim Bir çürük ipliğe hülya dizerim Size zaman zaman mektup yazarım Acele cevabın beklerim ana. Haber sorarsanız Kars civarından Neyi olsun başka soğuklarından Değil mi vatanı sevmek imandan? Nihayet vatandır, severim ana. Ölürsem taşıma 'Garip' yazsınlar Mezarımı gurbet ele kazsınlar İsterim dostlarım ağlamasınlar Ne olsa bir garip askerim ana. Budur arz'uhalim demeyin neden Garibim gurbete alışmışım ben Hiç şanım, şöhretim olmasa da ben Fatihler soyundan bir erim ana... K a r s

56 Ana Gibi Yar... 'Ana gibi yar olmaz' Diyen doğru söylemiş. Anadan başka meğer, Sadık yar, olmaz imiş Ocak 1981 Eleşkirt

57 Anarşi ve Ecdadı Tanıtma Seferberliği 29 Haziran 1981 Tarihli Eski Sabah Gazetesinde Yayınlanmıştır Bilindiği gibi 12 Eylül Harekatı, memleket sathında huzursuzluğun, anarşi ve terörün zirve noktaya ulaştığı, bir çok hayal ve sapık fikir tacirinin batıl fikir ve ideolojilerini rahatça yayma ve tezgahlama imkanı bulduğu, ezcümle soğuk harbin had safhada şiddetlendiği bir zamanda anarşinin ensesinde şaklayan şiddetli bir şamar misali her türlü anarşi ve huzursuzluğa dur diyerek milletimizin bir manada imdadına yetişmiştir. Bu husus her türlü takdir ve tebrike layık ve şayandır. Zaten milletçe de fazlasıyla takdir edilmiştir. Ne var ki iş bu kadarla bitmiş değildir. Ve bitmeyecektir. Zira münakaşa götürmez bir hakikattir ki 12 Eylül öncesi evde aldığını okulda ve cemiyette bulamayan genç nesil, akla ve hayale gelmedik yol ve yöntemlerle (entrikalarla) manevi uçurumun kenarcığına kadar getirilmiş, istikbalde vatanına ve milletine faydalı olacak evsafta yetiştirilmesi ve geleceğe hazırlanması için bu körpe dimağlar, öğretmen nam ellere teslim ve emanet edilmiş ve maalesef bu emanete riayet edilmeyerek bu necip milletin temiz ve asil evladına yabancı ve sapık ideolojiler aşılanmak suretiyle memleket bir kan çanağına döndürülmüş, maneviyat hiçe sayılmış, milletin en kıymetli sermayesi olan ırz ve mukaddesat ayaklar altına alınmış ve ecdadımızın şehid kanlarıyla sulanmış, iman, aşk ve vecd hamuruyla yoğrulmuş olan aziz vatan o kadar kirletilmiş, lekedar edilmiştir ki Üstad Necip Fazıl ın dediği gibi koca bir vatan sathının bilkülliye faraşa süpürülmesi ve temizlenmesi icap etmiştir. Bu en büyük vazifedir. En mukaddes vazifedir. Milletimizin yerine getirilmesini istediği vazife de budur. Bu vazife silahlı kuvvetlerimizce kısmen ifa edilmiş, edilmeye devam etmekte ve tamamen ifa edilmeye çalışılmaktadır. Bu şüphesiz memnuniyet verici bir durumdur. Ve her türlü takdirin üzerindedir. Başta Milli Güvenlik Konseyi olmak üzere silahlı kuvvetlerimize minnettarız. Muvaffakıyetleri için duacıyız. Ancak; şurasını da hatırlatmakta fayda mülahaza ediyoruz ki 12 Eylül Bayrak Harekatı ile anarşi, tabiri caizse bir ağaç misali gözükebilen en dip noktasından kesilmiştir. Ama kökleri toprağın altında kalmıştır. Tekrar yeşerme ve boy atma istidadındadır. Yeşermeye müsait zemin ve mevsimi gözetmektedir. Buna fırsat vermemek için iki şeyden birinin yapılması icap ve iktiza etmektedir. 1- Örfi idare' (sıkıyönetim) nin ila nihaye devamı, 2- Anarşinin kökünün kurutulması. Birinci şık olan örfi idarenin ila nihaye devamı, demokrasi açısından ve silahlı kuvvetlerimizin memleket idaresinden daha mühim vazifeleri olması itibariyle mümkün değildir. O halde yapılacak tek şey kalmaktadır. Anarşinin kökünün kurutulması. Öyleyse bunu temin etmek için ne yapmak lazımdır? Mühim olan nokta budur. Yapılacak şey; Önce anarşinin nereden kaynaklandığının teşhisi, hemen arkasından da buna tabiatıyla mani olacak tedbirlerin alınmasından ibarettir. Her şeyin madde ile ölçüldüğü zamanımızda genç neslin ruhi boşluklar içinde bulunduğu, bu haliyle sapık fikirlerin, yabancı ideolojilerin ekilip biçilmesine müsait boş bir araziyi andırdığı bir hakikat. Bu boşluğun doldurulması ve yabancı ideolojilerin genç ve körpe dimağlara empoze edilmesi suretiyle meydana gelen manevi ve ruhi