SEMH GÜMÜ ÜN ELETRMEN OLARAK PORTRES THE PORTRAIT OF SEMH GÜMÜ AS A CRITIC

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SEMH GÜMÜ ÜN ELETRMEN OLARAK PORTRES THE PORTRAIT OF SEMH GÜMÜ AS A CRITIC"

Transkript

1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 32 Volume: 7 Issue: 32 Issn: SEMH GÜMÜ ÜN ELETRMEN OLARAK PORTRES THE PORTRAIT OF SEMH GÜMÜ AS A CRITIC Seyit Battal UURLU** Öz 1980 sonrası Türk edebiyatının önemli eletirmenlerinden Semih Gümü ( ), ilk eseri Roman Kitabı yla (1991) dikkatleri üzerine çekti. Gümü, 1950 den bu yana yazılmı nitelikli kurgusal metinleri, çözümleyici eletiri anlayııyla deerlendirmekte, edebiyatın deiik sorunlarıyla ilgilenmektedir. Gümü, eletirmenlii; metnin dünyasının karısına yeni bir dünya ortaya koyma eklinde anlar, kuram ve yöntemlerin kılavuzluuna mesafeli durur. Bu bakıta, eletirmen, yazar ve eserin hukukunu bilmek, yorumun sınırlarının farkında olmak, edebi bir zevkle de okunabilen metinler sunmaya çalımak, inceleme nesnesi üzerinde düünmek, yazdıını yaratıcı bir metin olarak sunmak gibi farklılıklar gözlenir. Gümü, esere göre deikenlik gösterebilen, belli sabitelere mesafeli duran kendine göre bir eletiri anlayıına sahiptir. Bu makalede, Gümü ün 15 i akın eserinde topladıı yazılarında beliren eletirmen kimlii deerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Semih Gümü, Çözümleyici Eletiri, Resmi Eletiri, Sivil Eletiri, Eklektizm, Derin Yapı, Nitelikli Yapıt. Abstract Semih Gümü ( ), who has begun to appear since the early 1980 s, managed to get attention by Roman Kitabı in Gümü, deals with difficult texts having been written especially after 1950 with analytical review concept, may be seen as a synthesizer of accumulation of translated literary criticism that can be found in Turkish. Instead of regarding the criticism as the sum of definitions drawn on conclusions that might be reached by a flat reading, Gümü understands the text in the form of revealing a new world with the meanings associated with the world that the text puts forward. In this view the differences, such as to know the rights of critic, author and work, to be aware of the limits interpretation, to try to present texts that can be read with a literary pleasure, to reflect on the object of analysis, to present what you have written as a creative text. These differences include not being able to utilise properly from the theoretical accumulation in the West due to the language barrier, to vary from work to work, and ultimately a dilemma like to avoid from giving the reader a fixed form. This article critiques Gümü s critical writings and reading format as a whole. Keywords: Semih Gümü, Analyst Criticism, Formal Critism, Civilian Criticism, Eclecticism, Deep Structure, Prominent Work. Giri Semih Gümü (Ankara, 1956-), Ankara Fen Lisesi, Gazi Lisesi nden sonra, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi nde yedi buçuk yıl (Anonim, 2005: 63) eitim aldı ve Bu makale, ilk hali, Kafkas Üniversitesi nce Eylül 2013 tarihleri arasında düzenlenen 13. Uluslararası Dil, Yazın ve Deyibilim Sempozyumu: Basit Üslup (ILLS) a sunulan Semih Gümü ve Çözümleyici Eletiri balıklı bildirinin gelitirilmi biçimidir. ** Yrd. Doç. Dr. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

2 yılında mezun oldu. lk yazısını 1981 de Yazko Edebiyat ta yayımlandı. Bir süre Türkiye çi Partisi (TP) için aktivist olarak çalıtı lerin baında Yarın ı, 1990 ların baında Kavram ı çıkaranlar arasında yer aldı. Adımlar dergisinde çalıtı da Adam Yayınları nda çalımaya baladı yılları arasında Yarın da, yılları arasında Adam Öykü de Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıtı. Aralık 2006 dan bu yana da Notos Öykü de aynı sıfatla çalımakta olan Gümü, aynı zamanda Notos Kitap Yayınevi ni yönetmekte ve aynı adı taıyan bir weblogda edebiyatın deiik sorunlarına dönük yazılar yazmaktadır. lk yazılarında Semih Acar müstearını kullanan Gümü, Yeni Yüzyıl, Gazete Pazar ve Radikal de spor yazıları yazdı ve bu ilgisinin bir sonucu olarak Futbol ve Biz (2000a) adlı bir kitap da yayımladı. Gümü; aylık bazı edebi dergilerde ve Radikal Kitap gibi gazetelerin kitap eklerinde yazılar yazmaya devam ediyor. Gümü ün, yaklaık 30 yıllık yazı hayatına, 20 ye yakın deneme, eletiri kitabı, 8 antoloji, 1 armaan kitabı, futbolla ilgili 1 kitap ve 1 de ödül sıdırmılıına bakılırsa, ortalamada her yıl birer kitap yayımladıı, son 20 yıldan beri editörlük düzeyinde edebiyatla iç içe olduu ve bundan ötürü de Türk edebiyatının sorunlarına ilikin bir derdinin olduu söylenebilir lu yıllardan itibaren ilgilenmeye baladıı yaratıcı yazma ya (ifade Gümü e ait) dönük çalımalarını Yazar Olabilir miyim: Yaratıcı Yazarlık Dersleri (2012a) adlı eserinde bir araya toplayan Gümü ün son eseri, kendi eletiri anlayıının ana hatlarını içeren Çözümleyici Eletiri dir (2012b). lgilendii temel tür olan eletirinin sevimsizliine ramen, Gümü; belli bir bilinirlii olan ve edebiyat kamuoyunca takip edilen, ilgi gören, hem yayınevlerinde yıllardır (Gümü, 2002: 28) editörlük yapmı olan, hem de yazdıkları takip edilen bir eletirmen olarak dikkat çekebilmektedir. Semih Gümü, siyasal yaantısının kendisine sabır ve disiplin örettiini, edebiyatı da böyle yaamaya baladıını belirtir. Yazıya da bu yüzden geç baladıından u ekilde söz eder: []çinde yaadıım ortam edebiyatı birincil düzeyde, açık biçimde yaamama engel olurken, bende sürekli büyüyen bir birikime de yol açıyordu. Önceleri yazmadan sürekli okudum (Celâl, 1995: 32). Bu okuma birikimi Gümü ün yazacaklarının aaı yukarı yazma tutumunun çerçevesini de belirler. Bu süreç içinde, çou takma adlarla, kalıcı olmayan yüzlerce siyasal kuramsal yazı yazmılıının, yazma alıkanlıının yanı sıra, kendisinde dil bilinci de oluturduunu söyler (Celâl, 1995: 32). Gümü ün 30 lu yalarına kadarki yaamında, ideolojik bir duru, dünyanın belli dorular dorultusunda deimesi gerektii düüncesi egemen olmutur. Bu döneme kadarki okumalarının tümünde sanat ve edebiyat ile ilgili okumalarını bir tür özel gayret ve gizlilik içinde yaptıını, bunun da isabetli olduunu her fırsatta dile getirir. Kendi kuaından farklılıının da bu noktada olduunu, deiik yazılarında ve verdii röportajlarda dile getirir. Kendi kuaı için yaptıı u belirlemenin daha baka bir noktada olmak üzere, sonradan kendisi için de kullanır: Cumhuriyet tarihinin en acılı, en çetin yollara sürülmü kuaı (Aslan, 2008: 17). Roman Kitabı nda (1991) eletiri anlayıını Roland Barthes in tuttuu ııın renklerine göre ayarladıı eklindeki yargısını gözden geçiren Gümü, sonradan bu yargıdan vazgeçiinin gerekçesini, Batı yı iyi bilmemeye balar ve bunu bir kuaın iç yaralarından sayıp dürüstçe u özeletiride bulunur: Batı da olup bitenleri fark ettikten sonra onunla içli dılı olamamak, yakından izleyip örenememek. Kendine yetmezliinin bilincinde olmak da yetikin bir aydının sıklıkla dütüü kuyudur, ama yukarı çıkmak için atılmasını bekledii ipin gelmeyeceini bilmenin acısı ya da kapana kısılmanın iç burkan çaresizlii de küçük yardımlarla geçmez (Gümü, 2008: 55). Bu içtenlikli itiraf, Gümü ün eletiri anlayıındaki ana damarlardan birinin tıkanıklıını dillendirir. Roman Kitabı nın yayımlanması, dönemin önemli eletirmeni Fethi Naci nin dikkatini çeker. Onun eletiri dünyasında görünmesini keyifle, mutluluk duyarak karılayan Naci, anılan kitabındaki youn üslubuna, tek türe, romana, odaklanmılıına dikkat çeker ve onu [g]elmi geçmi eletirmenlerden hiçbirine benzemeyen (1992: 101) tutumuyla önemser ve kendisine, youn yazmak kaygısından kullandıı çok çetrefilli dil üzerinde düünmesini de önerir (1992: ). Bu durum, sonraki dönemlerde, Gümü ün, aynı gelenekten, Marksizm den beslenen bir eletirmen olarak Fethi Naci nin yolunda yürüdüü eklinde yanlı deerlendirmeler yapılmasına zemin hazırlar. Bunda belki Gümü ün, Naci nin adına sıklıkla

3 göndermede bulunmasının, onun adına bir armaan kitap hazırlamasının da etkisi olabilir. Gümü, Naci ye ardıl gösterilmesinin; hem halefin, hem de selefin eserlerinin okunmamasından, dolayısıyla eletiri anlayılarının bilinmemesinden kaynaklanan bir bilgisizlik sorunu olduunu dile getirir ve unları der: Fethi Naci yi bir yazar ve insan olarak sevmem baka bir eydir, onun ardılı olmam ya da eletiri anlayılarımızın birbirine kout olması baka bir ey (Celâl, 1995: 34 35). Semih Gümü ün ilk kez bir kitapla göründüü 1990 lardaki dil ve üslup tutumu ile 2000 den sonraki tutumu arasında belli bir farklılık göze çarpar: Roman Kitabı ndaki youn, eletirel dilinin ardında, gençliinden beri biriktirdii okuma ve düünme donanımının izleri belirgin bir biçimde kendisini hissettiriyordu. Hatta edebiyat eletirisi okuruna, Naci nin de iaret ettii üzere, yadırgatıcı gelebilecek bir dilsel tutum da göze çarpmaktaydı. Bu durum, sonraki birkaç eserinde de, kısmi de olsa sadeleerek kendisini gösterdi. Gümü ün özellikle son iki kitabında kullandıı dil daha da sade bir hal alırken, younluk da bununla birlikte azalır. Bu deiimde, Naci nin uyarısının yanı sıra, okur tepkilerini, Radikal Kitap ta, Notos Öykü de ve notosblog da yazıyor olmasının etkisi de söz konusu edilebilir. Ancak Gümü ün rahat akan bir üslubunun, beli bir retoriinin olduunu, belki de böyle bir merak ya da kaygısının olduunu söylemek de rahat görünmemektedir. Yazarlıının erken aamalarında referansları arasında saydıı eletirmenlerle ilgili olarak söyledikleri; belki bir yandan artık belli bir emek ve ürün birikimine yaslanan özgüvenden yola çıkarak kanon içi olma arzusunun yansıması olarak okunabilirken, dier yandan da muhataplara zamanında verilemeyen cevap yerine geçer: [B]izden önceki örneklerin de artık aılması gerekir. ( ) ne Berna Moran gibi yazmalıydım ne de Fethi Naci gibi. Kimileri, bugün Türk edebiyatının bir Ataç ı niçin yok? gibi anlamsız sorular sorabiliyorlar hâlâ, ama Ataç gibi yazmak da en son yapacaım ilerden olurdu. Akit Göktürk ün kuramsal derinlii yaratıcılıkla birletirdii yazıları da benim için çarpıcı örnekler oldu (Anonim, 2005: 56). Gümü böylelikle, herhangi birinin gölgesine gereksinim duymayan, kendi baına ve kendine özgü bir eletirel duruun sahibi olarak konumunu güçlendireceini düündüü bir kement atmı olur. Bu yaklaımını, edebi eserin çözümlenmesi ilemi için de söz konusu eder. Ona göre, her dönemin roman yazma anlayıındaki farklılık, eletiri anlayıına da yansır. Dünün roman yazım biçimi bugünkü gibi olmadıına göre, günümüzde eletiri, okur eletirmenin farklılaması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Nihayetinde günümüzün edebi birikimine yaslanan bir eletirmeni olarak Gümü de, her fırsatta eskiler den farklı oluunun altını çizer. Gümü ün eletiri anlayıı, hâlihazırda tüm eserlerini kapsayacak ekilde derli toplu olarak deerlendirilmi deildir. Hakkındaki az sayıdaki deerlendirmenin büyük çounluu bir eletiri sempozyumuna sunulan bildiri metinlerindeki (Atba, 2002) kimi deinmelerden ibarettir. Büyükkantarcıolu nun da yerinde belirlemesiyle, Gümü ü asıl ilgilendirenin yüzeysel anlam deil, derin yapıda ve yan anlamlarda düümlenmi ve kendini hemen ele vermeyen gizler ile yazarın bunları salarken kullandıı dil ve teknik ve metnin yalnızca nasıl bir anlam taıdıı deil de, neden öyle bir anlam taıdıı sorusudur (2002: 60). Gümü ün zor metinlerle ve yazarlarla çok uramı birisi (Kahraman, 2006: 143) olduu yargısı da Büyükkantarcıolu nunkini bütünleyen bir yaklaımdır. Hızlan, Gümü te iki disiplinin, edebi teori ile edebi eletirinin iç içe görüldüünü, bunların yanı sıra edebiyat tarihine çok cılız da olsa yer veriliini söyler. Ona göre, Gümü ün bazı yazılarının zaten dorudan deneme türünde yazılmı olmasını, Türkiye de edebî eletirinin önemli ölçüde deneme türünün olanakları içinde var olmu olmasından kaynaklanır, kitap hacmindeki çalımalarında ise analitik yaklaım öne çıkar. Toplu olarak bakıldıında ise Gümü, analitik tutumunu göz ardı etmeksizin esere hazır kalıplar giydirmekten özenle kaçınır ve yolunu hep kendisi belirler. Nihayetinde ise onun tutumu bir metni, kuatıcı biçimde eletirmek, onun tad noktalarını kefetmek, kefettirmek tir (2002: 32).

4 Akatlı, Gümü ün eletiri anlayıında olan ve olmayan nitelikleri sıralarken onun çözümleyici eletiri çerçevesinin bazı yönlerine iaret etmi olur: Gümü, eletirilerinde, bir pazarlama uzmanı, bir menajer, bir simsar olmadıı gibi, bir edebiyat yargılayıcısı ve yargı giydiricisi de (2002: 20) deildir. Ouzertem de, Gümü ün, sadece eletiri deil, yazma sanatı üzerine uzun boylu düünmülüüne dikkat çeker. Bunun içindir ki Gümü, incelemesiz eletiri ile eletirisiz inceleme ikileminin dıında yer alır (2002: 72 72). Gümü ün eletiri anlayıını bir derlemedeki yazısında en derli toplu özetleyenin Çetin (2008) olduu söylenebilir. Çetin, Gümü e eletirel bir yaklaım getirmez, deiik kitaplarında ve bazı söyleilerinde dile getirdii görülerini özetler. Abdullah evki nin dijital bir kitapta (2009: ) topladıı denemelerinden biri, haklı denebilecek bazı noktaların ve yerinde bazı gözlemlerinin yanı sıra, daha çok polemik dilinden beslenen, bundan dolayı da Gümü ün çok önemsedii yazarın hukuku konusunda pervasızca yeren ve dorudan ahsiyât yapan bir içerie sahip olduu için, öfke yansıması olarak da okunabilmektedir. Bununla birlikte evki nin u görüleri de göz ardı edilecek gibi görünmemektedir: Semih Gümü ün özgün bir bakı açısı nın olmadıı, iyi ve etkili yazmadıı, Batı daki yeni eletiri kuramlarından tam anlamıyla haberdar olmadıı, yabancı dil bilmeyiinin bir handikap olduu, yazılarını sohbet havasında yazmasına ramen genellikle tumturaklı bir dil kullandıı, Radikal Kitap taki yazılarının temelde gazete yazısı olmasına ramen ortalama okura göre anlaılırlıktan uzak olduu, eletiri konusunda uzmanca donanımlı olmadıı, kuramlardan epey söz etmesine karın karımıza daha çok eklektik metinler çıkardıı, edebiyat ile dilbilim arasında kurmaya çalıtıı köprüyü baarılı bir ekilde ina edemedii ama bu tür durumlarda yazı süslemesine bavurduu, yazılarının; Türk edebiyatının tembellii de demek olan birer eletiri-deneme olduu, Marksçılık, yapısalcılık, göstergebilim ve postmodernizm arasında kurmaya çalıtıı köprüyü baarılı bir ekilde öremedii ve nihayetine eklektik eletiri balamında uzmanlık dıı (evki, 2009: ) kaldıı. Gümü ün bakı açısındaki deiimi takip etmedii, evki nin bazı yargılarından anlaılmaktadır. Bu makalenin altbölümlerinde de görülebilecei üzere, ilk kaynakları arsında yer alan Marksçı edebiyat eletirmenlerine bakıını gözden geçirmi olan Gümü, yapısalcılıa pek de olumlu bakmamaktadır. Eletiri ile incelemenin birbirine yakın durduu noktalar, özellikle kitap boyutundaki çalımalarında gözlenir. Ne var ki dergi yazılarının toplamından oluan kitaplarında deneme ile eletirinin yakınlıı öne çıkmaktadır. Bu durum, Gümü ün eletirisinde asıl çıkı noktasının ileride, daha hacimli olmak kaydıyla, eletiri inceleme kapsamında verecei eserlerle ekillenecei beklentisini olutur. Gümü de imdiye kadar yazdıklarını bir son biçim olarak nitelendirmemekte, kendisini arayan ve yazan bir yaratıcı yazar olarak nitelendirmeyi tercih etmektedir. Böylece ortaya koyduu metinlerin kurgusal metinlerle edeer olduunu ifade etmektedir. Gümü ele aldıı metinleri; öncelikle, eletiriye somut karılık verme konusunda yetkin olan nitelikli eserlerden seçmekte ve deerlendirmelerinde yazarın ve metnin hukuku na titizlikle riayet etmeyi bir ilke olarak benimsemektedir. Bundan dolayıdır ki ele aldıı eserlerin bo bıraktıı noktalarda, anlama ya dönük okumalara girimekte ve söz konusu eserlerle ilgili olarak olumlu/olumsuz deer biçmemekte, bireysel ya da toplumsal kimliklere dönük belirlemeler yapmamakta, yüceltme, küçümseme, savunma, gizleme, alaysama ya da yadsıma türünden yaklaımlar sergilememektedir. Bunun yerine, sözdizimine, yapıya, metnin anlamsal bileenlerine, metinlerarası gönderimlerine odaklanan göstergebilimsel bir tavır sergilemektedir. 1. Türk Edebiyatında Eletiri ve Eletirmenler Türkiye de hem edebiyat ortamında, hem de akademik camiada biçimlenmi olan eletiri anlayılarındaki çarpıklıkları, olumsuzlukları dile getirme ve bunu kısmi ya da tümüyle yanlılama, dolayısıyla hesaplama üzerinden; Gümü ün, kendi eletiri anlayıı için zemin hazırladıı gözlenmektedir. Bu durum, onun bakıından söylenecek olursa, aslında kendi

5 eletiri anlayıını daha görünür kılmak için bir tür ortalık temizlii çabası olarak da görülebilir. Bu temizleme nin ölçütü de kukusuz ifadesini Gümü ün çözümleyici eletiri anlayııyla ortaya koyduu ilkeler toplamında bulur. Gümü, bu anlayıı en görünür kıldıı Çözümleyici Eletiri nin Önsöz ünde, Türk edebiyatında eletirinin aksak yanlarını, birkaç yazar istisnasıyla, u ekilde tespit eder: a) Edebi metnin derin yapısının biçimlerini aratırmamak, b) Kesintisiz bir yeniden anlamlandırma süreci kurmamak, c) Metni bütün öeleriyle çözümlememek, d) Yüzeyde görünenle ilgilenmekle yetinmek, e) Sistematik olmamak, f) Kendini edebi dilin bir parçası olarak kurgulamamak (2012b: 13). Bunlara ilave olarak Gümü ün Türk edebiyatında eletiri türünün sorunlarına dönük eletirileri u belirlemelerle tamamlanabilir: g) Türk edebiyatında eletirinin, Ataç tan 2000 lere kadar dorudan edebi eserle ilgili deerlendirme olduu sanılmı, bu algı düzeyi ile kendine çizdii sınırların farkına bile varmamıtır. Türk edebiyatı, Batı edebiyatı ile ilikisini roman ve iir türleriyle kurmutur. Ancak, düünce üretimini toplumsal ve siyasal akımların gölgesinde yaamıtır. Edebiyat kuramını ve eletiriyi, klasik eserler evresinden hemen sonra Fisher, Lukács, Goldmann gibi yazarların bütüncü, dolayısıyla kendi kısıtlarını kendi çizen kuramsal çalımalarıyla sınırlandırdıı için, asıl sorunun, yazar ya da eser deil, okuma biçimi olduunu anlayamamıtır (Gümü, 2012b: 13 14). h) Yazdıklarının poetikasını yaratmakla ilgilenmeyen yazarların ortaya koyduu edebiyat, Gümü e göre Doulu konformizmin göstergesi gibidir. Yani yazar, ürettii edebi eserle, mevcut kanon içinde bulduu rahat yere yerlemeyi, buna uyum göstermeyi uygun görmütür. Bu eksiklik ya da yokluk listesindeki boluk tespiti, aynı zamanda hem Gümü ün var olma gerekçesini oluturur, hem de ne ekilde var olması gerektiine ilikin bir belirleme içerir. Gümü bu eksikliklerin eletirisini yaparken belli bir bireyi ya da dönemi hedef tahtasına koymak yerine, genellemeci bir tutum takınmakla, polemikten de bilinçli ekilde kaçınır. Gümü, 1950 lerden sonra gelen öncü eletiri yazarları nın bıraktıı mirasın, giderek bize özgü diyebileceimiz eletiri anlayıı nı yansıttıını söyler. Bu anlayıta geçmiin sert kültürünü sürdüren eletirmen, esere ya da bazen yazara çıkıabilmektedir. Bir zamanlar oluturduu birikimde, geleceini kurma yeterliini bulmu olan eletirmen, kendi var olu biçimine balılıı nedeniyle de, yeni arayılara kapalı katı kalıplar içinde yol almaktadır (2012b: 20). Gümü e göre, bugün de egemen olan bu eletiri anlayıı, yeni eilimler içine girme niyetinde olmadıı gibi, bu olanaa da sahip deildir. Düünce egemenliinin dayatıldıı her yerde yeniliklere karı direnç de, salama alınmıtır. Bu noktadan bakıldıında Türk edebiyatında en büyük sorun, Gümü e göre, eletiriden yoksunluk tur (2012b: 20). Gümü, eletirinin kendini baka bir düzeyde yeniden kurgulayarak; hem edebi, hem de düünsel bakımdan geçmile karılatırılamayacak denli yukarıda olumak zorunda olduunu düünür. Bu düzeyi yakalamak için, edebiyat kamuoyunu oluturan bireylerin de desteiyle, eletirel bilinci yerletirerek, verili düünme biçimlerini, yerinden oynatmak gerekir. Tüm gerçek eletirilerin bir kriz tarzında gerçekletii olgusuna uzak Türk edebiyat kültürü, Gümü e göre, en çok krizden korkar (2012b: 21). Kriz çıkaracak kadar yenilikçi çıkılar neredeyse birer sapma gibi algılanır. Böyle bir edebiyat kültürü içinde Orhan Pamuk un varlıı yerine, olmamasının yelendiini söyleyen Gümü, eletirinin krizinden söz etmenin, bizi eletirinin olanaklarını, biçimini, anlamını yeniden düünüp yaratmaya götürdüünü, yeni olana kapalı reflekslerin ise, ister istemez yapılanı yok saymaya çalıacaını söyler (2012b: 22). Gümü, Fethi Naci nin 1980 li yılların baında Türkiye de ne kadar futbol varsa o kadar roman var, yargısı üzerine çıkan tartımayı, Türk edebiyatının kendisiyle hesaplamasının bir örnei olarak görür. kinci tartımanın da 1980 li yıllarında sonunda bir grup yazarın bir televizyon programında bizde eletiri yok biçimindeki sözleri üzerine yazılanlar olduunu belirtir. Günümüzde Orhan Pamuk a siyasal dil içinden yöneltilen eletiriler in, edebiyat tartıması

6 sayılmayacaına göre, Türk edebiyatının kendisiyle hesaplama döneminin sona erdii yargısına ulaır (2012b: 89 90). Edebi metnin kalp atılarını dinginlik içinde dinleme nin neredeyse yok olmasını, kuakların eletiri anlayıındaki yakaya paçaya gürültülü biçimde çekidüzen vermek esasından kaynaklandıını ve bundan dolayı, geçmii eletirmek yerine kısa süre sonra eskiyecek olanları yüceltme kolaylıına sıınıldıını söyler (2012b: ). Gümü e göre Türk edebiyatının birçok ünlü adı, hem neyi nasıl yaptıı, hem de bakalarının yaptıkları hakkında pek düünmemitir. Böyle bir edebiyat iklimi, eletiriden uzak ve konformisttir (2012b: 22). Gümü, dünküler gibi düünmenin, düzene koullanmak demek olduunu ve bu halde günümüz edebiyatının bir parçası sayılmanın mümkün olmadıını belirtir. Türkçede eletiri eksikliinin gerisindeki en önemli neden Gümü e göre, düünce üretimi eksikliidir. Düünce körleri nin eletiride kriz üretmesi beklenmediine göre, Gümü ün Çözümleyici Eletiri si, bu bolukta eletiri krizine ilikin saptamaları yeni bir krizin adımı olarak kullanmayı da kendi kendine amaç lamaktadır (2012b: 23). Gümü, haklı olarak, verilmi anlamı yorumlamakla yetinen anlayıın, aslında eletirmene ihtiyacının olmadıını söyler. Kendi verdii anlamın dıındaki bütün anlamları hiçletiren, yazdıı metni mutlaklatıran yazarın da yorumlama ve anlamlandırma ihtiyacı yoktur. Bu türden bir yazar, süpürücüdür ; istedii ise verdii anlamın açıklanması, onaylanmasıdır. Ancak çözümleyici eletiri, açıklama, duyurma ve onay ile ilgilenmez. Türkiye de edebiyat kültürü, eletiriyi ve eletirmeni hâlâ bu düzeyde görmektedir (2002: 74 5). 2. Çözümleyici Eletiri nin Dayandıı Terminoloji Gümü ün eletiri anlayıını dayandırdıı, sıklıkla kullandıı üç önemli terimden söz edilebilir: Bunların en önemlisi, çözümleyici eletiri anlayıının baımsız duruunu belirleyen sivil eletiri dir. kincisi, piyasanın eilimlerini, var oluunun temeline koymu, eletiri yerine sanat ürününü metalatırmayı kendine hedef olarak seçmi ve çounluu belli bir çıkar için yazan ların oluturduu anlayıtır. Dayandıı belli kuramsal anlayı ve terminolojik dorular dolayısıyla kendini sorgulamayan, dorularından kuku duymayan anlayıından ötürü bir iktidar alanı oluturduu gerekçesiyle akademik eletirinin de Gümü tarafından olumsuzlandıı ve resmi eletiri anlayıı içinde deerlendirildii gözlenmektedir. Üçüncüsü ise eletiriye nesnel karılık veren eserin anlam tabakalarını çözümlemeye dönük derin yapı terimidir. Gümü ün, bunları sıklıkla bir arada kullanarak, aralarındaki zıtlıklardan duruunu daha da belirginletirmek için yararlandıı görülmektedir Sivil eletiri: Gümü ün metinlerinde çounlukla çözümleyici eletiri nin anlamdaı ileviyle kullanılan sivil eletiri kavramı, yazardan ve yapıttan bütün bütüne baımsız olmak, edebiyatın bugünkü sorunlarını anlamanın biricik yolu olarak anlamlandırılır. Bu anlayıtaki bir eletiri, kendi duruunu seçmi, alımlama ve yorumlama etkinliinin öznesi olmanın da özgüveniyle, hüküm vermek yerine, bir okuma biçimini ortaya koyar. Çözümlemekle yetinir. Böylece romanı yargılamak yerine, anlamaya çaırır. Herkesin kendi bakı açısına, okuma biçimine göre edebi ölçütler, deerler, yol ve yordamlar sunan sistematik bir okuma biçimidir (Gümü, 2003, 13) Resmi eletiri: Gümü ün yerinde bir tespiti de, piyasa isterlerine dönük üretim amacıyla yazanlar a (Barthes, 1995) da eletirmen denmesi nedeniyle yaanan kavram kargaası ile ilgilidir. Çounluu her ay, özellikle belirli yayınevlerince yeni basılan roman türündeki kitaplar üstüne tanıtıcı ve övücü yazdıklarından, kimi yayınevlerinden olumlu tepkiler de alan kimseler, eletirinin var olma ilkelerini çinemelerine ramen, geni bir kesim tarafından eletirmen diye bilinirler (Gümü, 2008: 163). Bunlardan bazısı bu ii para karılıı yaptıklarından, aynı zamanda, bazı banka ve holding yayınevlerinin edebiyat dünyasına kendi iktidarlarını dayatmasında ve okur ilgilerinin ekillendirilmesinde etkin rol oynarlar. Gümü, bu türden bir iliki biçimi sürdüren yazı erbabı nın medya aracılııyla resmi eletiri diye niteledii anlayıın yerlemesine neden olduunu düünür. Yayıncılıa ve eletiri kurumuna olan saygınlıı yok eden bu anlayıa; kendi baımsızlıını, özgürlüünü, öznelliini, namusunu koruyan sivil eletiri kavramıyla karı çıkar. Sivil eletiri azınlıkta kaldıı için zayıf dümü diye zannedilmektedir. Ancak, kendine birilerinin isterlerine göre çekidüzen vermemekte, yayınevlerine para karılıında eletirmenlik yapanların, yayınevleri kapısında

7 kulluk eden yazar air, yazar örgütü yöneticilerinin olduu bir kötü niyetli edebiyat ortamında, kendi ilkeleri üzerinden yol almayı tercih eder (entekin, 2004; Gümü, 2008: 164). Günümüzde, derinlikli bir çalımada imzası bulunmak bir yana, bir tek edebi eletiri yazmadıı halde, on yıl içinde belki be yüz tane kitap tanıtma yazısı yazmı olanların eletirmen olarak tanındıı bir dönem ruhu yaanmaktadır. Bu ruh, [b]aktıını görememek, gördüünü anlayamamak, anladıını tam soyutlayamamak gibi eksikliklerle malul bir edebiyat piyasasının (Aslan, 2008: 16) vitrinindeki yerini almı haldedir. Gümü, bu piyasanın bir ucunun, yazılanlar üstüne olumlu yargı bekleyenlerle, olumsuz yargılara karı silahlarını konuturmak isteyen tuhaf, karanlık insanlara kadar uzandıını söyler (2008: 17). Bu türden bir yayıncılık anlayıı, hem popüler edebiyat ikonlarını öne çıkarır, hem de nitelikli eletirinin emeini görünmezletirmeye çalıır (2008: 114). Buna karın, edebiyatı güncele uyumlu ekilde deerlendirme kaygısı taımayanlar, hem düünsel düzeyde, hem de edebi dil içinde kendi niteliklerine uygun dünyalar kurmanın peinden giderken, güncelin peindekilerin düünemeyecei saygınlıı uzun zaman içinde kazanmaktadırlar (Gümü, 2008: 158). Türk edebiyatının düzey kaybına uradıı bir dönemden geçildii tezinden yola çıkan Gümü, yayımlanan kitapların çokluunun, çeitliliinin zenginleme anlamına gelmediini, aksine yazarların medyada büyük ilgiyle karılanmasının ve çoksatan kitapların sayısının çoalmasının edebiyat okurunu çoaltmadıını; bunun, edebiyat ortamının içine girdii, doruyla yanlıın birbirine karıtıı deerler karmaası anlamına geldiini düünür. Bu ortamda [i]yiyle kötünün, gerçekle yalanın, yazınsal yazıyla düzyazının, edebiyat olanla olmayan[ın] birbirine karıtırıldıı görülmektedir. Edebiyatın piyasanın bir parçasına dönümesinden yararlanmak isteyen yayıncılar ve yazarlar da bu durumdan yararlanmayı, böylece öne çıkmayı ve çok satmayı edebi deerlerin önüne geçirmek suretiyle eletiriyi ilevsiz hale getirmektedirler. Hatta kendi istedikleri yazılar için ücret ödeme k suretiyle yazma ve yaratma özgürlüünü idi eden, iyiyle kötüyü, doruyla yanlıı birbirine karıtıran bir baskı düzeneini, düpedüz uygunsuz teklif yaparak öne çıkma çabası içinde olanların oluturduu bu edebiyat anlayıını, Gümü resmi eletiri kurumu olarak nitelendirmektedir. Türk edebiyatında resmi olanı yalnızca devletle özdeletirmenin yanıltıcı olduunu düünen Gümü, artık edebiyat ve kültür dünyasına kendi damgasını basmaya çalıan bazı büyük yayınevlerinin, resmi olanı temsil ettiini söyler. Resmi eletiri de bu türden kurumların dümen suyunda akıp gitmekten yüksünmeyen, kendini daha çok kitaplar üstüne tanıtma yazıları biçiminde gösteren eletiri dir (Anonim, 2005: 59 60). Gümü ün resmi eletiri kavramının bir ucunda da, eletirinin, kendini yapıta baımlı gören eletirmenler ce yapılması yer alır. Bu aslında bir tür kitap tanıtıcılıı iidir ve eletirmeni yazardan ve yapıttan baımsızlatıran ve keyfilik içermeyen ( ), bir eserin farklı zaman ve mekânlarda farklı kiilerce okunabilmesi anlamına gelen sivil eletiri nin kaçındıı bir durumdur (2003: 15). Gümü kendisiyle yapılan bir söyleide resmi eletiri kavramının çerçevesini çizerken, tamamen piyasanın yönlendirme güdüsünü hedefler: Edebiyatımız düpedüz piyasanın sularında, popüler kültürün deerlerine kapılmı sürükleniyor. Bazı banka ve holding yayınevlerinin edebiyat dünyasına kendi iktidarlarını dayatmak için verdii kavga, bu arada bazı çevrelerin medyayı kullanarak kendi seçimlerini öne itmeleri ve bu dümeni gönüllü tutan tuhaf bir yazı erbabının türemesi, 'resmi eletiri'dediim bir tatsızlıın yer etmesine yol açtı (entekin, 2004). Bu söyleide, yayınevlerinin para karılıında yazan eletirmenlerinin olabileceinden, yazar, air, yazar örgütü yöneticisi olup yayınevlerin kapısına kulluk edenler in varlıından bahseder. Gümü ün bakıından, resmi eletiri yi biçimlendiren ey, sanatsal kaygıları ticari kazanç için harcama arzusundan kaynaklanan durumudur. Popüler kültürün para kazanma güdüsüyle bir arada, edebi deer olarak kitlelere lanse edildii, yayıncılıın saygınlıını kaybettii bir ortamın karısında duran eletiri anlayıını, Gümü sivil eletiri diye niteler. Sivil eletiri bu kötüye gidi karısında kendi baımsızlıını, özgünlüünü, öznelliini, korur, ancak azınlıa dütüü için zayıf dütüü zannedilmektedir (entekin, 2004) Derin yapı: Gümü ün eletiri anlayıını belirleyen temel kavramlardan biri olan derin yapı, çözümleyici eletiri nin anahtarı gibidir. Eletiriye nesnel karılık verebilecek

8 yetkinlikteki hemen her eser incelemesinde bir ekilde sözü edilen bu kavram, yazarın metne içerdii gizlerin, kodların çözümünü eletirel bir gözle gerçekletirmeye karılık olarak kullanılır. Eletirinin amacı romanın ortaya koyduu anlam dizgesini açmak, derin yapısını çözümlemek, olası anlamları bulmak, yeni bir anlam dizgesi kurmanın olasılıklarını bir metin olarak ortaya koymak tır (Gümü, 2003: 16). Kurgusal metnin karısına, yaratıcı düüncenin soyutlamasıyla çıkan ikinci metin, çözümleyici eletiri metni oluyor. Gümü ün bakıından kurgusal metnin gizlerine yönelen eletirel düünme biçimi, bir dönüsüz yolculuk olarak (Gümü, 2008: 98) yaanır. Bu yolculukta esere yönelen sıkı dokulu bir çözümleme çabası; soyutlamalarla yapıtın görünmeyen yüzlerini de okuma kaygısı; yazılmayanı bulma, verilmeyen anlamı çıkarma ısrarı; ( ) yapıtı bir dünya olarak alıp onun karısına onunla ba edecek bir düzyazı dünyası çıkarma endiesi (Gümü, 1999: ) taır. Daha da öz ekilde ifade etmek gerekirse, Gümü için eletiri metni yazmak; roman, iir ya da öykü yazmak gibidir ve eletirmene, söz konusu türlerde yazma tadının aynısını tadı verir. Kurgusal metnin karısına çıkarılan eletiri metninin denetimini yitirme, belirsizlie sürüklenme olasılıı, yine eletirmenin kurgusal metnin derinliklerinde gezinme merakından kaynaklanır. Ancak böylesi bir çözümleme aynı zamanda dizgeli [bir] oluum dur (Gümü, 1994a: 14). Eletirel tutumunun öznel liini her fırsatta dile getiren Gümü ün, metnin derin yapısını kavrayıında, yazınsal sözün ve sözcüklerin büyüsünü ve bütüncül dünyasını algılama vardır. O, edebî eseri, onu hazırlayan etmenlerden bütün bütüne baımsız bir nesne olarak anlamanın, eserin anlamına ulamayı da güçletireceini söyler. Ancak onun amacı, eserin saltık anlamı nı bulma çabasından çok, yerleik ilkelere dayalı kuramlardan geçerek, çözümlemeye dayalı bir eletiri anlayıı oluturmak ( ), çok çeitli kuramlar, akımlar ve yöntemlerin soyutlandırmasına, dolayısıyla bileimine dayalı, kendini bir kuram olmayan okuma ve anlama yöntemini uygulamaktır (Gümü, 2002: 74). Çözümleyici eletiri de amaç, yalnızca eseri çözümlemek, yani anlamaktır. Çözümlemede her eletirmenin kendine göre bir okuma biçimi olduu ve nesnesini kendine göre anlaması söz konusu olduuna göre, bu, bütün yorumların doru, mutlak bir okuma biçimi, sonuç ve sonsuz sayıda doru yorum olduu anlamına gelmez. Burada eletirmenin yeni bir anlam dizgesi kurmanın olasılıklarını bir metin olarak ortaya koymaktan, yazarın dünyası karısına baka bir dünya kurmaktan ayrı bir amacı yoktur (Gümü, 2003: 16). Çözümleyici eletiri, çoul okumayı esas alır. Eserdeki saklı anlamları açıa çıkarır, okurun görmedii anlamları bulup gösterir ki bu asıl olarak amacına ulatıı yer de burasıdır (Anonim, 2005: 59). Bu eletiri anlayıında kukusuz edebî eserin yüzeysel anlamı, Gümü ün ilgi alanının uzaında yer alır. Onun asıl ilgisini çeken ey, eserin bütüncül yapısına ulamak ve verilmi anlamların ötesine geçerek metni yeniden anlamlandırmak tır (Gümü, 2012b: 61). 3. Akademik Eletirinin Sorunları Gümü hem akademiyle, hem de akademik bakıla pek barıık olmayan bir eletirmendir. Türkiye deki üniversitelerde üretilen edebiyat ve geçerli eletiri anlayıı, sürekli olarak Gümü ün eletiri oklarının hedefindedir. Ona göre, üniversitenin en açmaz noktalarından biri yalnızca verilmi anlayılarla konuup yaz maktır. Üstelik eletirmen ve yazarlarla alıveriten yoksun; ölü edebiyatın eteklerinde durup yaratıcılıa yaklamayan; yerleik kastlara dönüen edebiyat bölümleri vardır. Bu bölümlerde edebi eserleri anlamlandırmak üzere, doruluundan kuku duyulmayan yöntemler kullanılmaktadır. Üniversitelerdeki edebiyat öretimi de yaratıcılıktan uzak, domalarla sıkıtırılmı haldedir. Gümü bundan dolayı da verilen emein boa harcan[dıını] (Gümü, 2002: 72 3) düünür. Gümü, akademik eletirinin oluturduu edebiyat anlayıının çerçevesinin kavramlarla, biçim ve yöntemlerle belirlendiini düünür. Öte yandan da sabırsız okur un da edebi eserin ne anlattıı sorusuna yanamaksızın okuma yaparken bu eletiriyle hayatı boyunca iliki kuramayaca[ını] öne sürer (2012b: 85). Gümü e göre, üniversitenin edebiyatla ilikisindeki soukluun temel nedeni, akademik formasyonların öncelikle teknik biçimler içinde kazanılmasını zorunlu kılan didaktik

9 öretim anlayııdır. Sorgulamanın olmadıı bu yaklaımda, zorunlu olarak uyulması gereken verili teknik biçimler, geçilmesi zorunlu akımlar ve yöntemler vardır. Örenmenin anlama, ezberlemenin yorumlama yerine geçtii bu anlayıta kalıcı balar kurulamamaktadır. [Ö]zgür düünebilme olanaklarını arayan eletiri de, böyle bir ortamda kendine yer bulamaz, üniversitenin dıına iteklenir. Gümü e göre; verili bilimsel kuram ve yöntemlerle toplumbilimleri yapılabilirse de, bunlar, eletirinin suyunu edebiyatın can damarından alanların iine yaramaz. Gümü, üniversitede yerini bulamayan yaratıcı eletiri nin, önündeki basamakları çıkmayı sürdürdükçe, akademi için ürkütücü, endie verici bir hal aldıını iddia eder. Bu durum, eletirinin bir kanadının kırılması, dosdoru yol almak yerine kendi çevresinde dönmeye balaması anlamına gelmektedir (2008: 184). Bu söylemden çıkan sonuç, Gümü ün temsil ettiini düündüü ve salam bir durua sahip yaratıcı eletiri ; üniversitelerin edebiyat bölümlerinde üretilen, belli kalıplar içinde sıkımı salam bir zeminden yoksun, çarpık eletiri anlayıını ürkütmekte, endieye neden olmaktadır. kinci sonuç ise, bir rekabet ortamının varlıı ve ilkinin ikincisine karı sahip olduu tartımasız üstünlük duygusudur. Üçüncü sonuç ise; üniversitenin ürettii eletiri anlayıının, Berna Moran, Akit Göktürk, Tahsin Yücel, Jale Parla gibi nitelikli isimler ve kendilerini takip edenler istisna edilerek bütünüyle yok sayılmasıdır. Bu türden bir yaklaımın çıkmaza girdii nokta ise, akademik eletirinin sadece bazı sorunlarını, sorunun bütünü gibi algılayıp, deerlendirmeleri de bunun üzerinden ina eden aırı genellemeci bakıtır. Gümü ün akademik eletiriyi toptan reddedii, aynı zamanda kendi eletiri anlayıını bunun yerine ina etme ve kanon içi olma arzusunun da yansıması yerine geçmektedir. Gümü e göre belli akım ve yöntemleri uygulamak suretiyle kendini var eden eletiri anlayıı, kaçınılmaz bir biçimde eserden uzaklaır ve içine kapanır, kendini açıklamakla sınırlı kalır. Bunun da bir adım ötesine geçebilen eletiri ise, ancak kendini yorumla(r). Bu da eletirinin; kendini, ilkelerini ve kurmak ve korumakla ödevli kılması ve bu uurda yazınsal metnin anlamını ve biçimini çözümlemekle ilgisi(ni) sınır landırması ve nihayetinde ise edebi metni hiçletir mesi, seçtii yöntemi ortaya koymanın araçları yerine koyması demektir. Buna örnek ise yapısalcı ve dilbilimci eletiri anlayılarıdır. Gümü, bu iki anlayıta, edebi metnin çözümlenmediini, ikisinin bilimsel dizgeleri nin açıklanmakla yetinildiini düünür. Eletirmenin niyeti ise bu iki yöntemin dayatması karısında çaresiz kalır. Gümü ün bu çıkarımdan ulatıı sonuç; dier bilimsel (akademik) yöntemlerin yazgısı nın aynı kapıya vardıı eklindedir (2002: 72). Böylece akademik eletiri yöntemlerinin Türk üniversitelerindeki uygulama biçimine bütüncül retçi bir yaklaım sergiler. Eletirinin geliip yenilendii Batı daki kurumların aksine, Türkiye de edebiyat bölümlerinde bile bu türün üvey evlat muamelesi gördüünü düünen Gümü e göre, Türkiye deki eletiri türünün gelimesi için, Edebiyat Kuramları ve Eletiri bölümleri nin açılmasının özendirilmesi ilk kouldur. Gümü ün ikinci önerisi ise, artıına ramen eletiriyi besleyemediini gözlemledii dil ve çeviri bölümlerindeki öretim üyesi kadrosunda, yalnızca edebiyatı içeriden düünüp uygulayanlar, oldukları için, yazarların çounlukta olması gerektiidir. Bunun dıında Gümü ün akademi içinde onayladıı tek çizgi var: Berna Moran, Akit Göktürk, Tahsin Yücel, Jale Parla gibi hocaların ve onların izinden giden örencileri. Geride kalanlar, topyekûn bir bakıla, akademik olmanın olumsuz yanlarından bir türlü kurtulamamakta, yazılarını zorunlu tutulmu biçimlere göre yazmakta, üstelik hep belli kuramlara, akımlara, yöntemlere balanmayı seçen, kuru, kupkuru bir dil ve biçim içinde yazmaktadırlar. Bu yazılar; edebiyatın içine bir türlü giremeyen, yaratıcılıktan uzak, tatsız tuzsuz (Anonim, 2005: 64) metinlerdir. Gümü, üniversitelerin 12 Eylül e dayanmı, orada bitirilmi olduunu düünür, bunun için de gerçek anlamda üniversite saymadıı imdiki üniversitelerin kendine adamakıllı çekidüzen vermesi gerek tiini söyler. imdiki gençlerin hayatındaki en büyük eksikliin, üniversitelerin olmaması na dayandıran Gümü, eletirinin asıl ortamını üniversitelerin hazırlaması gerektii ni düünür. Ona göre, olabilecek olanın çok küçük bir bölümü nü oluturan az sayıdaki çalımalar, aklı baında, aynı zamanda edebiyatçı olan

10 birkaç hocanın giriimiyle ortaya çıkmaktadır. Onun dıında üniversite edebiyattan kopuk, edebiyattan anlam[aktadır] (Aslan, 2008: 16) Akademik Eletiride Aırı Yorum 1980 li yıllardan itibaren öne çıkan bazı öncü yazarlar hakkında, postmodernizm balamında yapılan deerlendirmeleri aırı yorum olarak niteleyen Gümü, bu akımın Türk edebiyatında özel olarak romanda bir eilim olarak belirmediini, bu türden bir eilim ya da durumdan söz etmenin yapay ve zorlama bir çaba olduunu öne sürer. Gümü, postmodern olanın Türk edebiyat kültürüne ırınga edilme dii ön kabulünden yola çıkarak, kendi modernini yaamadan postmoderni içselletirmenin olanaksızlıını dile getirirken, bazı örneklerin olabileceini de yadsımaz. Hilmi Yavuz un tamamıyla postmodern bir anlatı yazma düüncesiyle yola çıkarak yazdıı Üç Anlatı sı gibi eserlerin tamamıyla postmodern olduunu kabul eder ama bunların edebi deerinin tartıma götürdüünü düünür. Berna Moran ın Orhan Pamuk ve Latife Tekin için yaptıı postmodern nitelemesinin, giderek Buket Uzuner için kullanılıyor olmasını doru bulmaz. Serdar Rifat ın Parodi Yaamlar ını ise postmodern romana örnek olarak görür. Orhan Pamuk, Gümü e göre, postmodern deil, modern ve yenilikçi romana yakın bir yerde durur. Pamuk un Beyaz Kale de, Sessiz Ev de ve elbette Cevdet Bey ve Oulları nda insanla olumlu ilikilerinin olduu, Kara Kitap ve Yeni Hayat ı ise, bu ilikinin olumsuz bir hal aldıı deerlendirmesini yapar. Pamuk un postmodern bir yazar olarak görülmesinin nedenini de, romanlarındaki kiilerin yaamın dıında ve/veya kıyılarında dolaıyor olmasından kaynaklanabileceini, bununsa, kendisini bu ekilde nitelemeye yetmediini söyler. Gümü, Pamuk u, yenilikçi bir anlatının çevreninde görür. Postmodern anlatıya olan mesafesinin nedenini ise karılıklarının yapay biçimde kurulmasına, gerçekliinin olmamasına, kurmacasına, yazınsal kurgularına, yazınsal diline, yazınsal kiiliine, yaantının yazınsallıını yadsımasına dayandırır (Celâl, 1995: 38 39). Gümü ün akademik eletiri anlayıında itiraz ettii bir nokta da, gelenekselci anlayılarda görülen domacı bir yaklaımla, yazarları ve eserleri kendi döktüü kalıba uygun görme biçiminin, postmodern anlayılarda da kendini ortaya koymasıdır. Gümü, üniversitenin kapalı dünyasının neden olduu üretim hatalarından kaynaklandıını düündüü bu yaklaımın, yaratıcı düüncenin önünde, yenilmesi güç kayalar gibi durduunu belirtir. Bu noktada eletirel yorum ile övgü iç içe geçerek sınır tanımaz bir hal alır (Gümü, 2008: ). Metnin içermedii anlamların ardına düüp yorumun sınırlarını zorlayan baına buyrukluk, metnin içindeki anlamları yok saymak, eletiriyi de yok etme hamlesine dönüür. Aırı yorum da, kendinden olmayanı gösterme, olduu gibi görünmekten kaçınma türü içi bo tutkular ın peinde olmayan anlamları zorla çıkarma ve bazen övgüde sınır tanımazlık biçiminde kendini gösterir. Bu yaklaımda aırı övgü ( ) eletirinin bir alt kategorisi yerine geçer. Gümü, üniversitelerdeki edebiyat aratırmalarına karı kimi haklı eletirilerde bulunurken, toptancı bir karı duru sergilemekle aırı genellemeciliin tuzaına düer; olumsuz örnekler üzerinden bütüncül bir yok saymaya gider. Üniversiteyi bilindik kimi olumlu örneklerin dıında toptancı bir dılamaya gitmek, haklı olabilecek eletiri kurumunun aynı zamanda yanılgı noktasını oluturur. Ancak Bloomcu yaklaımla bakılırsa, kültür endüstrisi iktidarına karı bu ekilde karı çıkıın, aynı zamanda yeni bir güç merkezi ina etme çabası anlamına geldii de söylenebilir. Nitekim Gümü ün üniversiteyi eletirdii yazılarında, eletiri kurumuna ciddi katkı salamı Batılı cins entelektüellere gönderme yapması tesadüfle açıklanamaz, aksine sözü geçen iktidarı ina çabasının bir yansıması olarak okunabilir. Eletirinin, var olma ve saygınlık kazanma çabasının, her zaman haklı olamayacak bir karı duru ya da yok sayma mantııyla yürümesi, yapıcı deil yıkıcı etkiler uyandırır, eletiri kurumunun kazanç hanesine geçmez. O halde, Gümü ün bu konuda kendi adacıından genel geçer bir karı duruundansa, duyargalarını üniversiteye, özellikle yeni kuaa açmasının, etkileime, katkıya yol açacaı, bunun da bütün bir eletiri ve üniversitede yapılan edebiyat etkinlii adına daha anlamlı olacaı söylenebilir. 4. Gümü ün Kaynakları

11 Gümü ün eletirmenlik kimliinin gerisindeki düünceyi besleyen damarların en önemlisi Marksizm dir. Bununla birlikte, Türkiye de eletiri denince akla gelen Berna Moran, Fethi Naci, Akit Göktürk gibi birkaç isim, Gümü ün zaman zaman yararlandıını söyledii isimler arasında yer alır. Gümü, kendisinden önceki eletiri birikiminden seçmeci bir yaklaımla yararlanır, bunu çözümleyici eletiri anlayıını ina için kullanır, ama söz konusu kiilerin ortaya koyduu eserleri kapsayıcı bir perspektifle didiklenmez. Özellikle bazı Marksist kuramcılarla da aaıda görülecei üzere, hesaplaır. Gümü, referanslarından yararlanma biçimini ortaya koyarken de bu yaklaımı ortaya koyar, belirli noktalara odaklanmaktan çok, onların ııını kendi düüncesinde kırmaya çalı tıını ifade eder. Roman Kitabı nı yazdıı sırada Roland Barthes ın kendi eletiri anlayıı üzerinde etkili olduu beyanını, sonradan onun belirli bir dönemiyle yakınlık kurabilecei eklinde deitirir. Öncesinde Lukács ve onun da öncesinde Marx vardır. Gümü, düünce dünyasına sıdırdıını söyledii bu düünürlerin kendisine saladıı perspektifi eletiri süzgecinden geçirerek, kalıcı yanlarını koruduunu söyler. Sonrasında ise onların her birinden yararlanıp hiçbirine mal edilemeyecek bir bireim elde etmeye çalıtıını söyler. Gümü, eletirmenliinin tamamlanmamı bir sürece denk geldiini, daha iin balarında bulunduunu söyler. Bu süreç içinde etkilendii baka yazarlarla, kitaplar da olduunu ve Berna Moran la Tahsin Yücel e yakınlık, Fethi Naci ye ise sevgi duyduunu söyler (Celâl, 1995: 34 35). Yazarlıa balamadan önceki okumalarını, sosyalist düüncenin klasiklemi yapıtları ndan ve iir, roman, öykü, deneme ve eletiri türlerinden olutuunu belirten Gümü, bu okumalarından eletirmen kimliini besleyen en canlı damarın, çözümledii eseri soyutlamalarla kavramak ve derin yapıya ileyen bir okuma younluu nu yakalamak olduunu belirtir. Eletiriye gönül vermesini bir de içe kapanık mizacına balayan Gümü, uzun bir zamana yayılan okuma sürecini göze alıından dolayı yazmaya geç baladıını belirtir (Gümü 2002: 21 22). Gümü ün eserlerinde, zaman zaman, imdi benimsemedii bazı durumlara imza atmılııyla yüzletii görülmektedir. Özellikle bilimsel nesnellik gözlüüyle baktıı zamanlarındaki hatalarıyla yüzleir. Geçmite yazdıı bazı yazılarda, bazı yenilikçi romanları, bilimsel nesnellik bakıından tüketiini, yenilikçi romanla ilk karılamasına balar. Bilinç düzeyinin; nesnesiyle ilk ilikisini yalanlamayı baarabildii bir düzeyi yakaladıı[n]da, herhangi bir eyi, bir roman akımını ya da yanlılamak zorunda olmadıı aamasına geldiinde, artık yenilikçi roman anlayılarıyla düünsel ve etik yakınlıklar içine girmitir. Ancak asıl sorununu, bütün düünce dünyasını biçimlendiren Marksçılıın izlerine dayandıran Gümü, bu sistemle kendisi arasına zorunlu olarak bir iliki kurduunu söyler. Lukács ı hâlâ tüketmemi olmakla birlikte, onu, statükocu tutumu ndan, yenilikçi romanı hiçe sayan domacılıı ndan, kuram tapıncını güçlendiren roman anlayıı karısında ondan örendiklerini temize çek tiini söyler. Düünme biçimi itibariyle eletiri anlayıını besleyen kaynaklar arasında imdi de önemli bir yer tuttuunu söyledii Marks ı düünsel bir yordam olarak nitelendirir, onu [e]letirel sezgiyi besleyen parlak bir düünce kaynaı ve çözümleyici eletirinin tarih, felsefe ve toplumbilim balamı; bazen yol açıcısı, bazen ıık tutucusu ya da kıvılcımı olarak görür. Gümü ün eletiri anlayıında etkisi olan bir dier düünür de Antonio Gramsci dir. Gümü, baımsız-özgür düünme ve davranma biçiminin ve hem kendine, hem dostlarına karı hiç bırakmadıı eletirel tutumunun etkileyicilii, Marx ın ardından gelen en özgün eletirel çekim alanını oluturuyordu, dedii ve yazınsal çevreni ni sınırlı diye niteledii Gramsci nin düüncelerini, Gramsci kültürü olarak içselletirdiini söyler. Gümü ün son yıllarda tanıyabildiini söyledii bir dier düünür de Roland Barthes tir. Barthes la tanımasının zor ve etkileyici olduunu söyleyen Gümü, onun düünsel etkisinin özgünlüü, yenilikçi bakı açısı ndan etkilendiini ve []imdilerde kendi duruu[n]u Roland Barthes ın tuttuu ııın renklerine göre ayarladıı nı söyler (1991: 15 18). Ancak 18 yıl sonra bu yargısından vazgeçer (2008: 55). Geç tanıdıı Barthes ın kendisindeki etkisine ilikin verdii yargının, onu iyi bilmemekle, onu adamakıllı okumamakla ilgili olduunu söyler ve u açıklamayı yapar: yi bildiimden deildi elbette; 1990 lardan önce Barthes ı adamakıllı

12 okumu deildim, ama okuduum kadarı, kendime özgü bir eletiri anlayıı ve biçimi oluturma derdime bütün kalıpların dıında, hem çok yakın, hem de nitelikli bir karılık veriyordu. Sonra da bugüne dek ulaabildiim her eyini okumayı sürdürdüm ve bu ilikiden, yazınsal yazının olanaklarını ve nasıl kullanılması gerektiini adamakıllı örendim (2012b: 60 61). Gümü, Barthes ın Yazının Sıfır Derecesi ni ilk unutulmaz dersleri arasında sayar (2012b: 62). Gümü, Çada Gerçekçiliin Anlamı nda, modernizmin yenilikçi yazarları karısında eletirel çada gerçekçiliin katı bir savunusu olarak yazdıını söyledii Lukács ın bu eserinin, en tartımalı, ya da yaadıı sarsıntılarla geçerlii en çok yara almı çalıması olduunu düünür. Gümü e göre Lukács ın temel yanlıı, bütünsellik gereksinimini kendi dünya görüünün kurucusu olarak almaktı[r]. Lukács bu eserinde yazınsal biçimlere, üslup ve yenilikçi bululara önem verilmesini aırılıkla niteler, yenilikçiliin her durumda insandan uzaklaacaı; öncesiz, sonrasız ve tarihsiz olacaı önyargısını öne sürer. Aırılık eder kısacası. Mesela, Musil e özü ve yönü eksik olduu gerekçesiyle karı çıkar. Gümü eletirilerini u ekilde toparlar: Bütün bu sert gerçekçilik ve kalıpçı eletiri anlayıı, ideolojinin ve ideolojik tarih anlayıının batan sınırladıı düünme biçiminin ürünüdür. Sınırlıdır, çünkü edebiyatı sınırlamak istemektedir; sert bir kabuu vardır, çünkü bir felsefecinin elinde bile Marksizm i siyasal bir dünya görüü olarak dayatmaktadır. Musil in Niteliksiz Adam ını, edebiyatın kendisini yok eden bir roman, eklindeki yargısı da, Gümü tarafından eletirilir (Gümü, 2012b: 36 38). Gümü, Terry Eagleton a, Marksçılıa yaklaım biçimi nden dolayı yakınlık duyar. Edebiyat eserine tarih ve siyasal yaklaım balamında aldıı yerlerde de kendisi ile Eagleton arasında koutluklar olabileceini düünür. Ama Eagleton ı, kendi eletiri anlayıının olumasında belirleyici bir eletirmen olarak görmez. Bir dönem kendisini etkileyen eletirmenler, edebiyat kuramcıları olduunu ama bunların yerlerini bakalarına bıraktıını söyler, nihayetinde [h]içbirini eletiri anlayıımı, yöntemimi belirleyecek kertede almadım, der (Celal: 1995, 34). Gümü e göre, edebiyatın kapısında bekleyen bir asker görevi verilmi olan eletiri anlayıı çürüktür. Eagleton ın Marksist eletiri için yaptıı kendi tarihi belirleyicilerini tanımak, fakat doruluunun bunlarla özde olmadıını göstermek, eklindeki görev tanımının, bu eletiri anlayıınca bir süreç olarak yaanma yatkınlıının, onu yeterince esnek bir düünce yapmadıını söyler. Gümü e göre Raymond Williams ne denli eski ve yer yer dogmatikse Terry Eagleton da ancak bir basamak onun üstüne çıkabilmitir, sonra gelen Marksist eletirmenler de basamakları birer birer çıkmakla yetinmi, yüksek atlamayı akıllarına bile getirmemilerdir (2012b: 73). Gümü, Eagleton ın, ideoloji ile ilikisinde, verilmi bir alanı yeniden üretme kaygısı taıdıı nı, ama yenilikçi olmayı baaramadıını söyler. Ona göre, Eagleton ın eletiriyi ideolojinin estetik alanı içinde görüyor olması, günümüzde savunulamaz. Eagleton ın Marksizm i nihai belirleyici otoriter düünce biçimi olarak görme yanılsamasının, uç noktada beliren ve orada çözülmeden kalmı olan Marksist eletirinin can alıcı açmazı olduunu söyler (Gümü, 2012b: 74 75). Postmodernizm kuramına en parlak katkıyı yapanlar arasında gördüü Fredric Jameson ın, Marksizm i parlak müdahalelerle genilettiini (2012b: 91) düünen Gümü, onu günümüzün en önemli edebiyat düünürleri arasında, ( ) herkesin kendisinden çok ey örendii yazarlardan (2012b: 94) sayar. Bu görüünden yola çıkarak, Gümü ün Marks tan sonra en çok önem atfettii Marksist kuramcının Jameson olduu söylenebilir. Ölümünden önce, Fethi Naci nin eletiri denince akla gelen ilk isim olmasının nedenlerini sıralarken, kendi eletiri anlayıını da dorudan yansıtan bazı nitelikler sayar. Naci de süreklilik, doru ve örnek alınabilir Türkçe kullanımı, kendi dünyasını eletirinin nesnesi olan yapıtın ve yazarın dünyasının dıına çekebilme ve yapıtın kurduu dünyanın karısında, eletirinin diliyle baka bir dünya kurabilme (Gümü, 1997: 11) gibi nitelikler vardır. Burada Gümü ün örnek alınabilir bir dil kullanmadıını belirtmek mümkündür. 6. Eletiri Nedir, Eletirmen Kimdir?

13 Düünce ile sıkı baları olan bir tür olarak edebiyatı bütün boyutlarıyla kuatan eletiri; edebiyat ve okuma kültürünün düzeyini yükseltmenin yanı sıra, edebiyatı sevdirmek, daha nitelikli okurlar kazandırmak gibi bütüncül bir ileve sahiptir (Celal, 1995: 35). Nitelikli okuma (Gümü, 2012b: 109) da demek olan eletiri, roman için yazılan, romana göre konumlanan, dolayısıyla roman için var olan bir metin deil, romandan baımsız olarak, edebiyat kültürünün donanımın zenginletiren (Anonim, 2005: 59) bir türdür. Düünce üretiminin yaratıcılıkla birletii yerde ortaya çıkan eletiri (Gümü, 2012b: 71), ele aldıı roman ve öykülerle iç içe var olur, yaadıı zamanı anlamak isteyenleri de bakasının gözüyle bakmaya çaırır (Gümü, 2008: 13). Eletiri, duyargalarını yeni bir romanın ya da öykünün deri altına geçiren sezgi, duyarlık ve bunları besleyen yaratıcı bilgi olarak, eletirmeni dıarıdan metnin içine çeker ve bakalarının beklentilerine karı kayıtsız kalmayı tercih eder (Gümü, 2008: 15). Edebi eserin derin yapısına girerek bütüncül yapısına ulamak ve verilmi anlamların ötesine geçerek metni yeniden anlamlandırmak (Gümü, 2012b: 61, 81) olarak da tanımlanan eletirinin nitelikli olanı, Todorov, Blanchot, Barthes gibi düünürlerce de kabul edildii üzere, hep nitelikli eserlerden çıkar (Gümü, 2012: 28 29). Eletirinin vazgeçilmez ilkesi ise kendini üç ayrı düzeyde gösterir: Yazının, yazarlıın ve eserin ahlâkının korunmasının gereklilii (Gümü, 2008: 32, 165). Gümü ün eletiriye, tüm edebiyatı ve okuma kültürünü kapsayan genel bir anlam yüklemesine karın, bakıını özel olarak roman türü üzerindeki örneklerle ortaya koyduunu belirtmek gerekir. Gümü, Fethi Naci de olduu gibi, belki eletiri anlayıına nesnel karılık vermeye yatkınlıından dolayı, sadece roman türündeki eserleri çözümler, ancak aynı zamanda edebiyatın birçok sorununa eletirmen gözünden bakar. Eletirinin; eserin nasıl olduunu görevci bir anlayıla eletirdii, bazen de yargıladıı zamanlarda, eser, her zaman yukarıda bir özne, eletiri ise onun nesnesi olarak konumlanmaktaydı. Bu anlayıtaki eletiri günümüz için geçersizlemitir (Gümü, 2012b: 26). Hâlihazırda iyiyle kötüyü kesin kalıplara döküp ayıran domaların kolay karılıını bulabildii yıllar geride kalmıtır. Eletiri, yargılarda bulunmayı salayacak deerleri yaatma[yı] kendisine görev olarak seçer. Gümü, kendisini Oscar Wilde ın; eletirinin sanat eserini yeni bir yaratımın çıkı noktası olarak ele aldıı yargısına yakın görür. Edebi metinlerin karanlıkta kalan, kapatılan, suskuya mahkûm edilen yerlerinden doduu söylenebilecek eletiri, yaratıcı yazı içinde bir dünya olarak kurgulanır, kendini genel, toplumsal sorunlardan baımsız tutmaya özen gösterir. Eletirinin zaman içinde oluturacaı birikimin kanon oluumuna da neden olacaını düünen Gümü, içinde bulunduu edebiyatı baından sonuna kuatıcı biçimde incelemi her eletirmen[in] kendine özgü bir kanon da yarat[caını] iddia eder (Gümü, 2008: ). Dikkatle bakıldıında, bu iddiayı ortaya atanın da kanon oluturucu bir yönünün olduuna, olabileceine dönük bir ima ile yüklü olduu söylenebilir. Eletirinin neden kendini bütüncül bir edebi tasarı olarak ortaya koymadıına ilikin olarak Gümü ün görüleri u ekilde maddeletirilebilir: 1. Eletirinin dizgesel olması gerekir. Girard ın, dizgeselliin edebiyata içkin olduu yargısına Gümü, u açıklıı getirir: Roman dizgeseldir, ancak iir ve öykü deil. Son iki tür, özgürlüünü kullanırken, dizgesellii yok sayar, yazınsal oluunu ise, dil içi sanatların bireiminden arar. 2. Türk edebiyatında dizgesellikten anlaılan; kuramsal ya da bilimsel ilkeler bütünü, oluturulmu yöntemler, yadsınması olanaksız dorular, sözgelimi Marksizm e, yapısalcılıa, alımlama estetiine bütün bütüne balı bir sistem oluturulmasıdır. Oysa bu tür bir seçim, eletiriyi edebiyatın içinden çıkarıp bilimsel kalıpların içinde dondurmaya neden olmaktadır. 3. Yapılması gereken, geçmiin bize bıraktıı yazınsal zenginlii bir miras olarak almak ve kendi düünsel ve yazınsal yaratıcılıımız içinde bir dizge oluturmaktır. Edebi eletiri de bu dizgenin içinde olur. 4. Eletirmenin kendine özgü dizgesi, hiçbir kimseye benzemeyen bir eletiri yaratmanın önkouludur. Her zaman sahiplendii öznelliiyle birlikte, bütün eserleri birer metin olarak alma eiliminden uzaklamayarak tartımasız bir nesnellik tutumunu ortaya

14 koyar. Gümü e göre, asıl olan, eser ya da yazar gibi belli bir odak noktası deil de, edebi metnin öeleriyse, her eser edebi bir metin olarak deer taıyorsa, yaratıcı eletirinin yaklaımındaki nesnellik, nesnellii önkoul görenlerinkinden daha geni bir ufka ve derinlie sahip tir (Gümü, 2012b: ). Gümü ün eletirmeni, kendi dıındaki dünyayı dinlemeye eilen, anlayan insan dır. Bu insanın bakıında eletiri okumayla, eletirmen de okurla aynı balama yerleir (2002: 11, 66). Eletirmen, ne okurun temsilcisi (2002: 68), ne de popüler ilgilerin nesnesidir. Eletirmenler edebiyatın en özgür bireyleridirler (2012: 26). Gümü iki tür eletirmenden söz eder. lki gündelik hayatın içinde oluan edebiyatın izini sürer, kendini adadıı yazarlardan kimileriyle yakınlıklar kurar, arada bazı yayınevlerine demir atar. kincisi kendi izini süre[r] ki kendisine eletirmen demek pek doru olmaz. Bu eletirmen, kendini kamuoyunun isteklerine kapattıı için kıyıda kalmılık izlenimi verir ancak, ne yaptıının bilinciyle özgüven içindedir. Ona eletirmen deil, yazar denir (Gümü, 2008: 122). Gümü ün eletiri anlayıının farklı boyutlarını, deiik zamanlardaki yazı ve konumalarından yola çıkılarak u balıklar altında ele almak mümkündür Eletirinin Arayıçı Yönü Gümü, sıklıkla, eletirinin, dier edebi türlerinin yanı sıra var olduunu, bütün bir edebiyat içinde onlarla bir arada devinen bir tür (Celâl, 1995: 35) olduunu ve romanla eletirinin bir akıma, bir yönteme balanmak zorunda (Celâl, 1995: 39) olmadıını ifade eder. Arayıçı eletiri, kesinliklerin peinde deil, aratırmanın eletirisidir. Bunun için de arayıçı eletiri; yol gösterici deil, yollar arayan dır; [d]üünür, taınır, çözümleyerek anlamaya çalıır. Onun yordamı yalnızca budur (Gümü, 2000b: 208). Gümü ün edebi eseri anlamlandırma çabası, sürekli olarak en iyi okuma biçimi arayıı içinde, metnin karısında özne olmayı kendine öncelik olarak seçen yaratıcı bir etkinlik tir (Çetin, 2008: 206). Gümü, hedefini, Türk edebiyatında eletiri anlayıını yenilemek, yaratıcı dil ve biçim düzeylerinde, köktenci bir deiim sürecine katkıda bulunabilmek olarak ortaya koyar. Arayılarından söz ederken, bilinçli ekilde, tıpkı bir romancı gibi konuur: Aradıım anlayıa, kendime özgü bir eletiri biçimine bugün hâlâ tam ulaamadıımı, o arayı sürecinin tamamlanmadıını biliyorum. Her yeni yazıyla ya da kitapla öncekilere yeni bir halka eklemek Bir romancının yeni romanlarında daha iyisini yazma, yeni bulular arama tutumundan farklı deildir bu (Anonim, 2005: 58). Adalet Aaolu nun romancılıı üzerine yazdıı Yazının ve Tarihin Bilinci ile Roman ve Bakaldırı adlı eserlerinin; eletiride seçtii yola büyük ölçüde yakın duran çalımalar, ancak uzak bir gelecekte varacaını bildii noktaya giden yolu yürürken döedii talar olduunu söyler. Kukusuz bu talar, Gümü ün çözümleyici eletiri anlayıına ve yaratıcı eletiri dili ne ulaacaını düündüü en somut örnekler arasında yer alır (Gümü, 2000b: ). Ancak imdi yazdıklarının, yıllar sonra asıl yazacakları için ön çalımalar olduu ön kabulüyle, kendini, eletiri anlayıındaki bolukların saptanması uraı içinde (Gümü, 1994: 75) görür. Roman ve Bakaldırı da Aaolu nun Hayır ını belli bir eletiri anlayıı içinde çözümlediini, ama etkin olanın verili anlayı ve yöntemler olmadıını belirtir (2000b: 113). Gümü; düünce younluunun, öteki türlerden daha yüksek düzeyde olduunu söyledii eletirinin, kendisini kesintisiz bir ekilde yenileme zorunluluu olduunu düünür (2012: 28). Bu anlamda Gümü ün eletirisinin bir sabitesi, bir kesinlemeci yanı, belli bir dizge ya da dizgeler toplamını tümüyle benimsemek gibi bir derdi ya da hedefi yoktur, aksine bu tür bir hedefi reddeder, kendini, sadece kendisi için var etmeye çalıan düünsel bir çaba olarak anlamlandırır. Yaadıımız dünyanın alt üst olularını anlatan romanın türsel olarak kendini yenileyii, Gümü e göre eletiride de yansımasını bulmalıdır. Romanın kuattıı yeni gerçeklik, sırdaı eletiriye birebir yansımalıdır. Eletirinin görevi bir eserin yorumunu vermek deil, yazarın söylemedii sessizlikleri konuturmak olduuna ve roman da dural bir kategoriye karılık gelmediine göre, [y]eni bir eletiri ve yeni bir roman; sonsuza deen sarmal içinde, birbirini üretip çoaltarak (Gümü, 1991: 10 11) yol alırlar. Bu yol alıta belirleyici olan kuram ya da yöntemler deil, eletiriye nesnel karılık verme konusunda yetkin

15 olan kurgusal metinler önceliklidir. Gümü, René Girard ın, aheserleri modern kuramların ııında yorumlamak yerine, modern kuramları bu aheserlerin ııında eletirmemiz gerektii, çünkü bizim onlardan öreneceklerimizin, onların bizden öreneceklerden fazla olduu yargısını, kendisi için olaanüstü bir önerme diye alkılar ve eletiri anlayıını bu yargının içine sıdırabileceini söyler (Gümü, 2012b: 15) Eletirinin Baımsızlıı Gümü, bütün kitaplarında kendisine yol gösterici olarak seçtiini söyledii ilkenin, [y]aratıcı yazar ya da yapıt karısında eletirinin, dolayısıyla eletirmenin özgürlüü nü korumak olduunu söyler. Eser ortaya koyduu dünyanın karısına yeni bir dünya yaratmak, eletirmenin özgürlüünü korumak, eletirinin deerini yükseltmek anlamına gelir (Gümü, 1999: 12 13). Eletiri, Gümü e göre hem türsel, hem de kurumsal anlamda baımsız bir durua sahip olduu gibi, yazarlara, kurumlara, dizgelere, anlayılara karı kendi kimliini savunan yaratma eylemi ni özgürce gerçekletirir (Gümü, 2003: 17) ki bu onun sivil, çözümleyici eletiri kavramının da çerçevesini belirler. Gümü, bir romanı anlamak için eletiri sürecinin bazı anları içinde roman dünyasıyla örtümenin gerekebileceini söyler, ancak büsbütün kendini romanla özdeleme[nin,] eletirinin kimliini yitirmesine, romana baımlı bir nesneye dönümesine neden olabil[eceini] söyler. Bu tür bir anlayıın da ne romana, ne de romanın kuyruuna takılan eletiriye yararı olmaz (Gümü, 2003: 14). Gümü, eletiri metinlerinin baımsız bir edebi tür olması gerektiini düünür. Düünce ürünü olduunu ısrarla vurguladıı bu metinlerin yazılma amacı, kendine özgü bir eletiri kurma dır (Gümü, 2012b: 30). Ancak eletiri, önce kendi varlıını anlamlandırmalı, kendini edebi metinlerle aynı düzeyde tutabilecek yetkinlikte, yazınsal metnin içerdii yorumun ve ona verilmi ilk anlamların üstünde yeni anlamlar verebilecek ve kendine dönülü bir yazınsal metin olarak öteki bütün metinlerden baımsızlaacak ve böylelikle var olacaktır (Gümü, 2012b: 86 87). Edebi eserlerin yarattıı dünyayı önemsemeden bildiini okuyan eletiri, sonunda kendisi bir dünya kurma yetilerini yitirecektir (Gümü, 1999: 12). Gümü ün kendine özgü eletirel yaklaımı metnin deerinden yola çıkar. Eletirmenin yapıtı nesneye, kendini özneye dönütürmeye baladıı yaratıcılık sürecinde ortaya çıkan eletiri metni, baımsız bir yapıt a (Gümü, 2002: 76 77) dönüür. Gümü ün yaratıcı eletirmen i, [g]ökkuaının altından geçince, yazara dönüür (Gümü, 2003: 17). Bu anlayıtaki bir eletirinin edebi eserleri iyiletirmek, düzeltmek, yazara yol göstermek gibi bir ilevi olmaz. Düünsel bir düzyazı olarak edebiyatı bütün boyutlarıyla kuatır, edebiyat kültürünün düzeyini, okuma kültürünü yükseltir, edebiyatı sevdirir, yeni ve nitelikli okurlar kazandırmak için bütüncül bir ilev yüklenir. Bu durumda eletirmen de, bir air, bir öykücü ya da romancı gibi davranma (Celal, 1995: 35) hakkına sahiptir. Buradan da artık eletirinin romana bakıı, romanın deil, eletirinin durduu yerdendir (Gümü, ). Bu konumdaki eletirmen, özgün yorumlar ve sonuçlar çıkarma[yı], görünenin ardındaki yüzünü açıa çıkarma[yı], yeni ve eitlikçi olmayı kendisine vazgeçilmez ilkeler olarak seçer (Aslan, 2008: 17) Eletirinin Öznellii Gümü bireysel bir edim olarak niteledii okumanın ve bunun sürekliliinin, kendi bakı açıları içinde oluan yorum alanları yarattıını düünür ve bunu da yakın okuma olarak nitelendirir. Gümü e göre, [b]ireysellik tanımayan sıradan okuma, yaratıcı yazarın düünceyle ilikisini (Gümü, 2012b: 14) tıkayabilir. O, eletirel tutumunun öznelliini sıklıkla vurgularken, metnin derin yapısını, yazınsal sözün ve sözcüklerin büyüsünü ve bütüncül dünyasını algılamaya kavramaya çalıırken, edebiyat yapıtını, onu hazırlayan etmenlerden bütün bütüne baımsız bir nesne olarak anlamanın, eserin anlamına ulamayı da güçletireceini söyler. Amacını; saltık anlamı bulmak deil de, yerleik ilkelere dayalı kuramlardan geçerek çözümlemeye dayalı bir eletiri anlayıı oluturmak, ( ) çeitli kuramlar, akımlar ve yöntemlerin soyutlandırmasına, dolayısıyla bileimine dayalı, kendini bir kuram olmayan okuma ve anlama yöntemini uygulamak olarak açıklar (Gümü, 2002: 74). Bu okuma biçiminde mutlak, tek doru yorum imkânsız olduuna göre, metnin anlamlandırılma süreci de

16 baından beri özneldir. Nesnel okuma biçimlerinden de yararlanan Gümü, esasında hep öznel bir duru sergiler ve bundan dolayı da eletirel tutumunu kendine göre diye niteler. Kendine görelik, eserdeki anlamı kavradıktan sonra çözümleme iine giriip bir özne olarak eserdeki anlamı yeniden kurmak eklinde iler. Bu yeniden kurma, kendini eletirel okumayla var eder ve sanat eserindeki yaratıcılıkla bütünleerek sanatsal bir etkinlie dönüme iddiasına ulaır. Metne çoklu anlamlar atfeden bu anlayı, eletiri nesnesi yaptıı metinden bir de kendi anlamını üretir (Çetin, 2008: 206). Eletirideki tutumunun öznelliini ısrarla belirtirken anlaılmamaktan yakınan Gümü, bakalarının nasıl öznellikten bütünüyle sıyrılarak okuyup yazdıklarını da anlayamadıını söyler. Deerlendirmede nesnellik, ona göre nihayetinde ortalamayla özde tir (Gümü, 2002: 70). Gümü bir adım daha ileri giderek eletiriyi kitaplardan baımsız, yazarın yazmakla sınırlı, dıa açık olması gerekmeyen, tersine, içe daha dönük bir ura olarak deerlendirir ve bu bakıtaki eletirmenin seçiminin tamamıyla öznel olduunu söyler. Bu öznellik içinde de kendine yakın gördüü eserleri seçmesini doal bulur. Çünkü eletirmenin yazdıkları kitaplar için deil, kendi eletiri anlayıının yapıtaları içindir. ( ) bir yapıyı kurmaya yarayan nitelikli örnekler daha deerlidir (Gümü, 2008: 15) Eletirinin Eklektik Oluu Gümü çeitli eletiri akım ve yöntemlerinden hem yararlanır, hem de tek baına bu kuram ve yöntemlerden yararlanma olgusunu yadsır. Okuruna da belli bir bakı açısı ve yorumu kabul ettirmeye çalımayan bir eletiri kullanır. Ancak eletiri anlayıı, belirli yöntem ve kuramlara dayalı kısıtlayıcı eletiri anlayılarıyla, yorum bilgiçliine düüp kesin yargılarla metnin etkisini devre dıı bırakan mutlakçı anlayılardan kesin ekilde bir kopua denk gelir. Yalnızca belli akım ve yöntemlere bavuran eletiri anlayıı, Gümü e göre, kaçınılmaz bir biçimde inceledii eserden uzaklaır, yalnızca kendini açıklar. Bunun bir adım önüne geçebilen eletiri ise kendini yorumlamakla sınırlı kalır. Kendi ilkelerini kurmak ve korumakla görevli bir eletiri anlayıı, metnin anlamını ve biçimini çözümlemede sınırlı kalır. Gümü e göre, bu yaklaım; edebi metinleri eletirmenin, seçtii yöntemi ortaya koymanın aracı haline getirmek suretiyle hiçe indirger. Yapısalcı ve dilbilimci eletiri edebi eseri çözümlemek yerine kendi bilimsel sistemlerini açıklamakla yetinirler. Bu iki anlayıta eletirmenin niyeti, yöntem karısında çaresiz kalır. Gümü, [ö]teki bilimsel (akademik) yöntemlerin yazgısı[nın] da aynı (Gümü, 2002: 72) olduu yargısıyla, yöntem ve kuram karıtı tutumunu kesin bir ekilde ortaya koyar. Eletirinin hedefi; ilkin yorumlama, sonra yeniden yorumlama, yani eserin derin yapısını çözümlemedir. Yorumlama, eletirmenin oluturduu düünsel dünyanın, eletirel aklının önkouludur. Bütün akademik anlayılar, esere yönelirken özneyi eletirmen olarak deil, bilimsel dizgenin kendisi olarak görürler. Burada deer verilen, eletirmenin yorumları deil, hazır düünce ve yöntemlerdir. Dolayısıyla yapısalcı ya da dilbilimci kuram ve yöntem olur, ama yapısalcı ya da dilbilimci eletiri olmaz. Eletiri, kuramsal önermelerin dıında bir düünme, alımlama, yorumlama, anlamlandırma yöntemi olarak düünce biçimini deil, romanın, öykünün iirin ruhunu ve biçimsel dokusunu açımlar (Gümü, 2002: 73). Estetik ölçüleri esnek bir yaklaımın, yeni bir eletiri için neredeyse bir önkoul u olarak gören (Gümü 1991: 11) Gümü ün kuram ve yöntemler hakkındaki u cümleler, aynı zamanda onun eklektik yanını da açık ekilde ortaya koyar: Tabii zaman zaman sorulacaktır da; Marksçı eletiriden mi yanasınız, yoksa yapısalcılıktan, ya da ne bileyim, göstergebilimden mi ne o, ne o! Bu yanıtı vereli tabii çok oldu. unu da bu arada: Hem o, hem o! Hem her üçünden, bu arada öteki eletiri yöntemlerinden birden yararlanıp, hem de apayrı bir yöntem oluturmak niçin olmasın? Üstelik Berna Moran ın bu konuda örnek alınabileceini düünüyorum. Hem bütün eletiri akım ve yöntemlerini kavrayıp, hem de onlara gönül indirmeden kendi bildiini yazan Berna Moran, eletiri yazınımızın da tamamıyla kendine özgü, önemli bir yazarı olabilmesini herhalde bu seçimine borçlu olmalıdır (Gümü, 1994c: 15 16). Abdullah evki, ahsiyât da yaptıı yazısında, Gümü ün farklı kuramları bir araya getirerek bir bireime ulatıı izlenimi yaratma çabasında olduunu, ancak eklektik eletiri balamında uzmanlık dıı doulu bir davranı sergilediini öne sürer (2009: 264).

17 Yaratıcı Eletiri Gümü e göre, eletiri yazısı, yazarın ayırt edici dilini, biçemini, hatta düünsel kurgusunu taımalıdır ki okur, güzel bir yazı okuduunun da farkına varsın. Eletirinin kurmacanın gücü karısında, batan yenik, asalak bir konuma iteklenmemesi için bunlar gerekir (Gümü, 1991: 12). Eletirinin temel amacı, bir eserin yarattıı dünyanın karısına soukkanlı bir çözümleme yle bir yeni metin kurma dır (Gümü, 2000b: 111). Bu görüünü, Adalet Aaolu nun Romantik Bir Viyana Yazı üzerine yazdıı Yazının ve Tarihin Bilinci adlı eseri dolayısıyla da dillendiren Gümü; Aaolu nun eserindeki kurulu dünyanın karısında baka bir dünya kurmaya çalı tıını (Gümü, 1994b: 76 77) söyler. Bu açıdan bakıldıında, Gümü e göre eletirinin konumlandıı, kimlik kazandıı yer, yazınsal yazı ile dizgesel düüncenin kırılma noktası dır (Gümü, 1991: 12 13). Eer eletiri uzun ömürlü olabiliyorsa, bu, yaratıcı yazıyla aynı düzeyde bulunmayı baardıından dolayıdır ki, bu tür eletiri, yaratıcı yazının da ömrünü uzatır (Gümü, 2008: 17). Eletiri, okur ile eser arasındaki ilikiyi düzenler. Sloganik sözlerle ii olmayan yaratıcı eletiri, yaratıcı düüncenin ürünü olduu gibi, öznelliini de öne çıkarır (Gümü 2002: 10). Kendini edebiyatın nesnesi olmaktan kurtarır ve kendi baına okunabilen bir metin katına çıkmak suretiyle de etkinliini korur (Gümü, 2012b: 28 29). Gümü e göre günümüzde eletiri, çözümledii metnin nesnesi olmaktan çıkıp, eseri kendi nesnesine dönütüren bir anlayıla yazılan yaratıcı bir tür dür. Tıpkı dier yaratıcı türler gibi, tam anlamıyla baımsız, özgür, yalnızca yazarını ilgilendiren bir etkinlik olması gerekir. Eletirmenin de kendisinden kimsenin hesap isteyemeyecei baımsız bir yazar olduu görüünden hareketle Gümü yaratıcı eletiri yazarkenki duruuna u sözlerle açıklık getirir: [N]e yaanan zamana, güncellie, ne öteki yazarlara ve kitaplara, ne de kimilerinin belirledii yükümlülüklere göre yazıyorum. Sanırım bu yüzden kendimi eletirmen olarak nitelemiyorum. Yazıyorum, o kadar, yazdıklarım önce beni ilgilendiriyor (Anonim, 2005: 56 57). Bu yazı biçimi, çözümlenen eserin karısına, onunla aynı derinlikte, aynı düzeyde okunabilecek bir metin (Anonim, 2005: 56 57) çıkarmayı kendi var oluunun gerekçesi sayar. Eserin yaratım sürecine müdahale etmeye kalkımadıı gibi kendisinin de yaratılı sürecine müdahale edilmesine hogörüyle yaklamaz (Gümü, 1991: 7). Hiçbir zaman ele aldıı romanları sınamaya kalkımaz. Northrop Frye ın çözümleyici eletiri anlayıı, eletirinin yazınsal bir biçim kazanması gerektiini düünm[edii] (2012b: 28 33) için, Gümü e göre, eksiktir Çözümleyici Eletiri Semih Gümü farklı zamanlarda tümü de birbirine yakın anlamlar yükleyip belli bir çatı altında toplanabilecek deiik kavramları eletirinin sıfatı olarak kullanır: yeni, arayıçı, yaratıcı, sivil, öznel, baımsız ve çözümleyici. Gümü, eletirmen kavramını, aslında kendi çözümleme anlayıından hareketle, çözümleyici eletirmen anlamına gelecek ekilde kullanmakta ya da eletirmene bu türden anlaılabilecek anlam, görev ve ilevler yüklemektedir. Dolayısıyla öngördüü eletirmeni çözümleyici eletirmen, eletiriyi de kendine özgü çözümleyici eletiri olarak adlandırır. Çözümleyici eletiri nin kendisine dayanak yaptıı temel ilkeler, Gümü ün farklı zamanlardaki açıklamalarından yola çıkılarak u ekilde maddeletirilebilir: a) Çözümleyici eletiri ele aldıı eserin doasını zorla bozmamayı, onda olmayan anlamları ona vermemeyi, kendisine Hipokrat yeminine edeer bir ilke olarak benimser (Gümü, 2008: 32). b) Çözümleyici eletiri, çoul okumaya dayalı bir yöntem olarak, nesnel ve bilimsel olma artını komaz ve belli bir yönteme göre okumanın, eletiriyi kısıtlayacaını düünür (Çetin, 2008: 205). c) Çözümleyici eletiri, belirli akımlara ve yöntemlere balanmadan, ama onların her birinden yararlanarak, ( ) bir bireim yaratmaya çalı ırken tamamıyla kendine özgü olarak ileyen tamamlanmamı bir süreç olduunun bilinciyle yol alır (Celal, 1995: 33).

18 d) Çözümleyici eletiri, edebi sözün ve sözcüklerin büyüsünü ve bütüncül dünyasını algılamaya çalı mayı kendine hedef olarak seçer (Gümü, 2002: 74). e) Çözümleyici eletiri, eletirel sözün sertliine sıınmaz, yazar, yazı ve metin konusunda sert tutum içine girmez (Gümü, 2002: 74). f) Çözümleyici eletiri, kendini çeitli kuram, akım ve yöntemlerin bireimine dayalı, kendisi bir kuram olmayan okuma ve anlama yöntemi olarak var eder (Gümü, 2002: 74). g) Çözümleyici eletiri de amaç, eseri kendine göre çözümlemektir. Ancak bu, mutlak bir okuma biçimi ve sonuç ya da sonsuz sayıda doru yorum olduu anlamına gelmez (Gümü, 2003: 16). h) Çözümleyici eletiri, eserin anlamlandırılabilir çokluklarını çözümlemek için derin yapısına yönelttii dalılar la asıl anlamını belirler, alt anlamlarla birlikte bir dizgeli oluuma dönüür (Gümü 1994a: 14). i) Çözümleyici eletiri, metnin biçimsel yanıyla ilgilenmez, metnin biçimsel yanıyla eletirmenin yorumlamasını özde kılan anlayıtan kaçınır (Çetin, 2008: 204). j) Çözümleyici eletiri, anlatı metnine belli bir uzak durula yaklamayı kendine önkoul olarak görür. Ancak bilinçli ya da bilinçsiz olarak ele aldıı metinden yeni bir anlatı yarat[ır] (Gümü, 2000b: 111). k) Çözümleyici eletiri, edebi eseri, nihai ve tek nesne, saltık bir anlam odaı olarak görmez ve eserde verilmi anlamı yorumlamakla yetinen eletiri anlayıını reddeder (Çetin, 2008: 204). l) Çözümleyici eletiri, çözümleme önceliini, eletiriye sundukları nitelikli karılıktan dolayı, nitelikli eserlere tanır (Gümü, 2012b: 127). m) Çözümleyici eletiri, tamamlanmı eletiri metnini, yazınsal bir metin olarak görmek suretiyle edebi metinle aynı düzeye çıktıı iddiasını taır, eletirmeni de eletirmen deil, yazar olarak görür (Aslan, 2008: 16). n) Çözümleyici eletiri, inceledii eseri yargılamaz, anlamaya çalıır (Gümü, 2008: 16). o) Çözümleyici eletiri, eletiriyi kendi eserleri için nöbette duran etkinlik olarak görenlere mesafeli durur, okura bir eseri görüp anlamanın yollarını gösterir (Gümü, 2008: 16 17). p) Çözümleyici eletiri, eseri oluturan katmanların, öelerin, biçime, teknie, dile ilikin bütün yapı kurucu düzeylerinin birbirlerinden soyutlanarak, ama birbirlerine etkileri bakımından incelenmesidir (Gümü, 2008: 55). r) Çözümleyici eletiri, edebi çözümleme yöntem ve akımlarıyla eletiriyi birbirinden ayırır. Edebi eserin dizgesel yöntem ve yordamlarla anlaılamayacaını, edebiyatın üstün dizgesel anlayılardan beslenen, ama kendi bir dizge olmayan eletiri anlayılarınca kavranabileceini öneren bir eletiri anlayııdır (Gümü, 2008: 125). s) Çözümleyici eletiri bir dünya olarak aldıı eserin karısına, onunla ba edecek bir düzyazı dünyası çıkarma endiesi taır. Bu düzyazının inası sürecinde eletirmen roman, öykü ya da air yazmakla aynı tadı aldıından kuku duymaz (Gümü, 1999: ). ) Çözümleyici eletiri, hem yazarın belirledii anlamları alımlamayı, hem de eserde bırakılmı bolukları, metnin susku noktalarını anlamlandırmayı hedefler (Gümü, 1994b: 9). t) Çözümleyici eletiri nin yazar-eser-okur/eletirmen arasında kurduu üçgende yazınsallık, temel deeri oluturur. Bu deer, olmu olmamı, iyi kötü, doru-yanlı ölçütlerine, öznel-nesnel eletiri karıtlıı na da mesafelidir (Çetin, 2008: 206). Sonuç 1980 sonrası Türk edebiyatının eletiri alanındaki belirgin yüzlerinden biri olan Semih Gümü, mütevazı bir ekilde kendine özgü diye niteledii çözümleyici eletiri anlayıı içinde 30 yılı akın bir süreden beri emek vermektedir. Çözümleyici eletiri, ezber bozan bir yaklaım biçimi olmaktan çok, okuma kültürünü yükseltmeyi hedefleyen, daha çok roman türü ile birlikte var olan ve nesnesine iyi niyet ve sevgiyle yaklamayı kendisine etik bir prensip olarak gören bir tür anlama ve anlamlandırma etkinliidir. Kendisini eklektik, öznel, baımsız,

19 arayıçı diye niteleyerek var olan, yazarın ve metnin hukukunu gözetme ahlâkiliini gösteren, metni öznel okuma biçimidir. Bu yaklaım biçiminde; edebî eserin politik, sosyal ve ekonomik yönlerine dönük çözümlemelere mesafeli kalınır. Metindeki anlam suskunluklarını anlamlandırma, derin yapıdaki sırlara ulama çabası ve kurgusal eserin karısına onunla edeer tadı verebilecek, okunabilirlii olan yaratıcı eletiri ürünü baka bir eser çıkarmak tezi, Gümü ün, eletirinin deerini yükseltme hedefiyle uyumluluk arz eder. Gümü, bir kısmı tek bir roman üzerine bir kitap olmak üzere, daha çok 1950 sonrası Türk romanının seçkin örnekleri üzerine yazarken, seyrek de olsa Türk edebiyat tarihinden fon oluturucu malzeme olarak yararlanır. Kendisiyle ve edebî emekle barıık bir duruu olan Gümü, kalem kavgasından kaçındıı, bütün öznelliine karın eser karısında nesnel kalmayı baardıı gibi, yazar küçümseme ya da pohpohlama yoluna da gitmez. Eletiri kuramlarıyla, akademik bakıa eletirel mesafede duran Gümü, aslında belirgin ekilde alımlama estetiinden ve göstergebilimden yararlanırken deiik okuma biçimlerinin de verilerini kullanır. Türkçedeki telif ve çeviri kuram metinleriyle yetinmek zorunda kalması, Gümü ün Batılı referansları zamanında ve salıklı olarak takibini engelledii gibi, onu sınırladıı söylenebilir. Eletirmenliinin ilk yıllarında gözünü daha çok Türk edebiyatının kanon yapıcı yazarlarına dikmi olan Gümü, son zamanlarda, özellikle Notos Öykü serüveniyle birlikte, genç yazarlara ilgisini ele veren bir eilim içinde görünmektedir. Bununla birlikte yayıncılık sektörünün; telif, çeviri, korsan, piyasa romanları, gündemle de balantılı olmak üzere farklı ulusların yazarları türü konular Gümü ün gündemine oturmu gibi görünmektedir. Denebilir ki Gümü, seksenli yıllardaki çıkıı sırasında kendisiyle beraber ekillendirdii çizgisinden, belki de kendisinin de zamanla bir yayıncı olmasının getirdii bir tür gereklilikle, sadece eletirmenin sorunlarıyla uramaktan, yayıncının sorunlarını da içeren bir yazı dünyasının içine girmitir. Gümü ün Marksist kuramın etkisiyle balayan eletiri yolculuu, birçok uraktan sonra, nihayetinde Roland Barthes in göstergebilimsel görülerini kendine kılavuz edinmi gibi görünmektedir. Ancak eklektik ve arayıçı eletiri anlayıının durduu son noktanın bu olmayacaını ısrarla vurgulamaktadır. Gümü, Batı da gelien eletiri bilgi ve kültürünü, Türkçeye yapılan çevirileri üzerinden okur, dolayısıyla eletiri evreni Türkçeye çevrilenlerle sınırlıdır. Bu durum, bazı akademisyen eletirmenler istisna sayılarak, önemli ölçüde Türkçe eletirinin önündeki temel sorunlardan biri olarak görülebilir. Gümü ün eletiri anlayıının en aksak tarafı, en açmaz noktası, metodolojiye mesafeli duruudur. Bu açıdan, metin çalımalarında model olmaktan da kaçınmayı kendine hedef seçen bu anlayı, aslında eletiri nesnesi haline getirdii metinleri, zaman zaman keyfi okuma denebilecek bir anlama biçimiyle ele almayı tercih ediiyle de, bir reçete önerme noktasında yolunu ayırıyor. Bu kitaplar üzerine yaptıı eletiride -ki Aaolu nun eseri üzerine yaptıı çözümleme ile ödül de layık görülmütür- Gümü ün temel ilkesi bir özne olarak eletirmenin yorumlamalarına dayalıdır, yapıt hakkındaki deer yargıları, yapıtın yapısına balı olduu gibi, yargıyı dillendiren söylem de yapıttan baımsızdır. Gümü ün anlayıında bir baka söyleme içkin olan yeni bir söylemi dillendirmek tir. Bütünüyle eserin edebi dünyasını anlamaya, açıklamaya, çözümlemeye yönelik bir okuma olsa bile, inceledii eserin bıraktıı bolukları da doldurmaya, yani anlamlandırmaya çalıırken her zaman için geçerli modellemeden kaçınır. Kaynakça AKATLI, Füsun (2002). Eletiri Kuramları ve Eletirel Bilincin Temelleri, Türkiye de Eletiri ve Deneme Sempozyum Bildirileri ve Deerlendirmeler Ankara Kasım 2001, (Yay. Haz. Hüseyin Atba), Ankara: Tömer Yayınları. s, ANONM (2005). Semih Gümü ile Öykü Dergiciliinden Edebiyat Eletirisine, Geçmiten Günümüze Öykü, (Röportaj), mge Öyküler, S. 1 (ubat-mart), s

20 ASLAN, Sema (2008). Siyasetin Dilin Olduu Koullarda Edebiyat Olmaz, (Röp.), Radikal Kitap, S. 359, (1 ubat) s ATBA, Hüseyin (2002). Türkiye de Eletiri ve Deneme Sempozyum Bildirileri ve Deerlendirmeler Ankara Kasım 2001, (Yay. Haz. Hüseyin Atba), Ankara: Tömer Yayınları. BARTHES, Roland (1995). Yazanlar ve Yazarlar, (Çev.: Erol Kayra), stanbul: Ekin Yayınları. BÜYÜKKANTARCIOLU, Nalan (2002). Eletiride Metne Yönelik deolojik Belirlemeler, Türkiye de Eletiri ve Deneme Sempozyum Bildirileri ve Deerlendirmeler Ankara Kasım 2001, (Yay. Haz. Hüseyin Atba), Ankara: Tömer Yayınları, s CELÂL, Metin (1995). 80 li Yılların Eletirmenleri: Semih Gümü, (Röportaj), Gösteri, S. 174, (Mayıs), s ÇETN, nan (2008). Semih Gümü, Bizim Eletirmenlerimiz, (Ed. Mehmet Rifat), stanbul: Bankası Kültür Yayınları, s GÜMÜ, Semih (1997). Sunu, Fethi Naci ye Armaan, (Haz. Semih Gümü), stanbul: Olak Yayıncılık, s. 11. GÜMÜ, Semih (1991). Roman Kitabı, stanbul: Adam Yayınları. GÜMÜ, Semih (1994a). Yazının ve Tarihin Bilinci, stanbul: Yapı Kredi Yayınları. GÜMÜ, Semih (1994b). Kara Anlatı Yazarı, stanbul: Yapı Kredi Yayınları. GÜMÜ, Semih (1994c). Karılıksız Yazılar, stanbul: Adam Yayınları. GÜMÜ, Semih (1999). Öykünün Bahçesi, stanbul: Adam Yayınları. GÜMÜ, Semih (2000a). Futbol ve Biz, stanbul: Can Yayınları. GÜMÜ, Semih (2000b). Adalet Aaolu nun Romancılıı, stanbul: Adam Yayınları. GÜMÜ, Semih (2002). Puslu Ada, stanbul: Bankası Kültür Yayınları. GÜMÜ, Semih (2003). Yazının Sarkacı Roman, stanbul: Bankası Kültür Yayınları. GÜMÜ, Semih (2008). Eletirinin Sis Çanı, stanbul: Can Yayınları. GÜMÜ, Semih (2012a). Yazar Olabilir miyim: Yaratıcı Yazarlık Dersleri, stanbul: Notos Kitap Yayınevi. GÜMÜ, Semih (2012b). Çözümleyici Eletiri, stanbul: Can Yayınları. HIZLAN, Doan (2002). Eletiride Öznellik-Nesnellik Sorunsalı, Türkiye de Eletiri ve Deneme Sempozyum Bildirileri ve Deerlendirmeler Ankara Kasım 2001, (Yay. Haz. Hüseyin Atba), Ankara: Tömer Yayınları, s KAHRAMAN, Hasan Bülent (2006). Orhan Pamuk Edebiyatı: Sabancı Üniversitesi Sempozyum Tutanakları, (Panel. Yöneten: Hasan Bülent Kahraman. Katılanlar: Murat Belge, Semih Gümü, Doan Hızlan), stanbul: Agora Kitaplıı. NAC, Fethi (1992). Ho Geldin Semih Gümü, Roman ve Yaam, stanbul: Can Yayınları, s OUZERTEM, Süha (2002). Akademik Eletirinin Sorunları, Türkiye de Eletiri ve Deneme Sempozyum Bildirileri ve Deerlendirmeler Ankara Kasım 2001, (Yay. Haz. Hüseyin Atba), Ankara: Tömer Yayınları, s ENTEKN, Dervi (2004). Edebiyat Bize Sunulan Deil, (Söylei), Radikal Kitap, (12 Ocak 2004), (Eriim: 2 Kasım 2013). EVK, Abdullah (2009). Semih Gümü Nitelikli Bir Eletirmen mi?, Edebiyat ve Yorum, (ekitap), Ankara: Havuz Yayınları, s

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var YILLIK RAPOR 2007: ÖNEML NOKTALAR AB uyuturucu raporunun ilettii olumlu mesajlar, uyuturucuya balı ölümlerin yüksek düzeyi ve artan kokain kullanımıyla gölgeleniyor (22.11.2007, LZBON AMBARGO 10.00 CET)

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

MIKHAIL BAKHTIN : EDEBYATIN GEREKÇELENDRLMES *

MIKHAIL BAKHTIN : EDEBYATIN GEREKÇELENDRLMES * MIKHAIL BAKHTIN : EDEBYATIN GEREKÇELENDRLMES * ngilizce den Çeviren Yrd. Doç. Dr.. Murat ÇAKMAKÇI** * Mikhail Mikhailoviç Bakhtin, XX. yüzyılın en etkili edebiyat eletirmenlerinden birisidir. Fakat, genellikle

Detaylı

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1 http://www.bagimsizsosyalbilimciler.org/yazilar_bsb/iktisattoplum28ocak04-senses.doc ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR Fikret enses 1 Üniversitelerimize ilikin yasal düzenleme tartımaları, özellikle

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz Adem in elması nasıl boğazında kaldı? Adem: Tanrım, kime görünelim kime görünmeyelim? Tanrı: Bana görünmeyin de kime görünürseniz görünün. Kovuldunuz. Havva: Ama

Detaylı

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz 2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün

Detaylı

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

! # $%! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$%!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+##,#(#-./(01###.#/23 ",#' -(+ 4 5( ( 6 )# 6(- '(+ #)7 5( #

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective

Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective Hüseyin ARAK * Özet Bu çalımada çada Türk yazarlarından Erendiz

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI MADDE 1 01/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüe

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları

Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Yaratıcı Metin Yazarlığı SGT 332 Seçmeli 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

Teori (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri II TRK Yarıyıl 2/14 2/14 3 3

Teori (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri II TRK Yarıyıl 2/14 2/14 3 3 Dersin Adı Kodu Yarıyılı Teori (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri II TRK112 2. Yarıyıl 2/14 2/14 3 3 Önkoşul(lar)-var ise Dersin Dili Dersin Türü Dersin verilme şekli

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ I Ders No : 0020110024 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

Nazlı Yürekler için!lk Adımım Bu akşam Boğaziçi Üniversitesinden ilk projesine katılan Merve yazmış, Nazlı Yüreklere İlk Adim... Gönüllüler nasıl anlatılır... Gönüllülerin çocuklara sevgisi... Ve onların çocuklara ulaşma gayretleri...

Detaylı

Fatih Emiral. Deloitte

Fatih Emiral. Deloitte Bilgi güvenlii bilincinin genele yayılması Fatih Emiral Deloitte nsan faktörü bilgi güvenlii programlarındaki en zayıf halka olarak nitelendirilmektedir. Kullanıcılar kasıtlı veya kasıtsız olarak, bilgi

Detaylı

TÜRK ÇOCUK VE GENÇLK EDEBYATINDA ELETR KÜLTÜRÜNE ÖRNEK OLARAK SERPL URAL IN AFAKTA YANAN MUMLAR I. Doç. Dr. Ali GÜLTEKN *

TÜRK ÇOCUK VE GENÇLK EDEBYATINDA ELETR KÜLTÜRÜNE ÖRNEK OLARAK SERPL URAL IN AFAKTA YANAN MUMLAR I. Doç. Dr. Ali GÜLTEKN * Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatında Eletiri Kültürüne Ali GÜLTEKN TÜRK ÇOCUK VE GENÇLK EDEBYATINDA ELETR KÜLTÜRÜNE ÖRNEK OLARAK SERPL URAL IN AFAKTA YANAN MUMLAR I Doç. Dr. Ali GÜLTEKN * ÖZET Bu çalımada,

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım ve İletişim MMR 512 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

John LYE** Çev.: Adem ÇALIKAN***

John LYE** Çev.: Adem ÇALIKAN*** Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 17 Volume: 4 Issue: 17 Bahar 2011 Spring 2011 YAPISALCILIIN BAZI ÖGELER VE EDEBYAT TEORSNE UYGULAMASI*

Detaylı

Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı

Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı TÜRKYE CUMHURYET MERKEZ BANKASI Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı Ercan TÜRKAN Danıman (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) 19 Ocak 2005 çindekiler Sayfa No. Giri... 4 I. Kullanılan Metodoloji

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Teori (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri I TRK Yarıyıl 2/14 2/14 3 3

Teori (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri I TRK Yarıyıl 2/14 2/14 3 3 Dersin Adı Kodu Yarıyılı Teori (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri I TRK111 1. Yarıyıl 2/14 2/14 3 3 Önkoşul(lar)-var ise Dersin Dili Dersin Türü Dersin verilme şekli Dersin

Detaylı

Pozisyon Kontrol Sistemi Üzerine Karakteristik Yapı Çalı ması: STANBUL - 2010

Pozisyon Kontrol Sistemi Üzerine Karakteristik Yapı Çalı ması: STANBUL - 2010 Pozisyon Kontrol Sistemi Üzerine Karakteristik Yapı Çalıması: Set Üzerinde Kullanılacak Ekipman: 1 Motor sürücü ve çıkı potansiyometresi, 1 Ayarlama amplifikatörü, 1 Türevsel amplifikatör, 1 Toplama amplifikatörü,

Detaylı

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri 1. Müşterimizin hizmetindeyiz! 2. Yenilikçi bir kültüre sahibiz ve gelecek için fikirlerimiz var 3. EGO nun en değerli varlığı biz çalışanlarıyız 4. Tüm iş faaliyetlerimizde

Detaylı

,$( -./(,$( 0$0$ 1 2 134(,$(

,$( -./(,$( 0$0$ 1 2 134(,$( !"#$ %& '()*' ' + -./( 0$0$ 1 2 134( 5(/ 4 2 " $#56L = {a n b n c n : n 0}222 #.(.)", #22(# 7# 2", #6,489: 7", #24$62.. ' # #2(; 7 #", #2, #2.24$;7" $.7 2# < #44 )" -2 # 22)#( #4# 7 #7= 8"- 2 " >"",.'#

Detaylı

Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 7 Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 1 (%100 Burslu) Kompozisyon ve Müzik Teorisi 2 (%25 Burslu)

Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 7 Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 1 (%100 Burslu) Kompozisyon ve Müzik Teorisi 2 (%25 Burslu) 2011-2012 E!itim-Ö!retim Yılında Ba"kent Üniversitesi Devlet Konservatuvarı na Önkayıt ve Özel Yetenek Sınavları ile ö!renci alınacaktır. Ön Kayıt Ko"ulları : 2011 YGS puanlarının herhangi birinden en

Detaylı

sinecine-1#$>ghyny === 4H#-1>&>"Rn>( P)3","'()*+$,-*%$-*./$%*0*1'2"34/%$-*

sinecine-1#$>ghyny === 4H#-1>&>Rn>( P)3,'()*+$,-*%$-*./$%*0*1'234/%$-* sinecine-1#$>ghyny === 4H#-1>&>"Rn>( P)3","'()*+$,-*%$-*./$%*0*1'2"34/%$-* (>$cY(Y(-*'$?#\-*>\Y(">-9#&-LR&$&'J# ORH#(-3>FO>P' V$+*,$)L'U,%")'T8/1"< G*&)?%'T"C8)/",8:'P)3",":'[\ :'cde'-"c;"@ MA5fL'd]^Ng\hNee_[N_cNg

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL Amaç Madde 1: Bu Yönetmeliin amacı; meslekteki bilimsel, teknolojik gelimelerle ve uygulama alanları ile ilgili olarak Üye Mühendislere verilecek

Detaylı

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

! # $%! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$%!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+##,#(#-./(01###.#/23 ",#' -(+ 4 5( ( 6)#6(-'(+#)75(#89,9(:

Detaylı

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. "dipnot

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. dipnot Ece Ayhan Kardeşim Akif Akif Kurtuluş'a Mektuplar Hazırlayan Eren Barış sı "dipnot Akif Kurtuluş: 1959, Ankara. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1981 yılında bitirdi. İlk şiiri, 1980 yılında Türkiye

Detaylı

DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (1987-2006)

DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (1987-2006) DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (-2006) Zafer YÜKSELER Danıman 10 Austos 2007 1. Giri: hracat ve ithalat fiyat endekslerindeki farklı deiimler, yıllar itibariyle dı ticaret

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 209-222 209 SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Erturul USTA Ahi Evran Üniversitesi,

Detaylı

BENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI

BENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI S.D.U. ARKKARAAAÇ MESLEK YÜKSEKOKULU GIDA LABORATUVARINDA BULUNAN BAZI MKROLEMCL ARAÇLARIN PROGRAMLANMASI VE ÇALITIRILMASI Mikroilemcili bir ekipmana program yapabilmek için ilemin yapılacaı anda herhangi

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES 600 2 3 + 0 3 10 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin

Detaylı

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 157-165 157 OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Sebahaddin ALPTEKN Kırehir Anadolu

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Yönetiim, Bölgesel Kalkınma ve Kalkınma Ajansları: Çukurova Kalkınma Ajansı Uygulaması A. Celil Öz 1 1- Giri Son çeyrek yüzyılda küresellemenin ve uluslar arası ve uluslar üstü kurumların da etkisiyle

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini

Detaylı

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

! # $! %&'(()*!!+,$!-+ ./ #!.    0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! 2 3 $-! 0 $! 4 444,3,, 5!.!, !"# $ %&'()'$*!$+$&+,!!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". "-+ -.+. " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!", -. * ",/" - 6%%( 7 "#!896: ;, +"-** "8',& ""$ + + "0*0! -! 0# 0#!* -"0 " < +"!

Detaylı

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

! # $%! ## #!  $ $ # $ %%%! &' % ()! &' !"#$%!" #$ %!" ### $$ %%%!&' ()!&' $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "( *""+"'", -.'/0"""-".123!+"&,'* 4 5' ' 6 (" 6', &'* "(7 5' " 89+

Detaylı

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 115-122 115 FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Hayati ÇAVU Yüzüncü

Detaylı

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1)

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1) Elektrik Sektörünün Yeniden Yapılanması Sürecinde Daıtım Faaliyetlerinde Dikey Ayrıtırma zak Atiyas, Sabancı Üniversitesi 1 18 Nisan 2006 Üretim, iletim, daıtım ve perakende satı faaliyetlerinin birbirinden

Detaylı

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS THE EFFECT OF PUZZLE EXPERINCE TO THE STUDENTS SUCCESS IN MATHS TEACHING Yrd.Doç.Dr. EMN AKKAN ÖZET Bu çalımanın amacı; bulmaca etkinliinin, ilköretim

Detaylı

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ÖRETMENLK UYGULAMASI

Detaylı

MENKUL KIYMETLERN ÖDÜNÇ LEM ÇERÇEVE SÖZLEMES

MENKUL KIYMETLERN ÖDÜNÇ LEM ÇERÇEVE SÖZLEMES MENKUL KIYMETLERN ÖDÜNÇ LEM ÇERÇEVE SÖZLEMES Sözleme No Düzenleme Tarihi :. :. 1- TARAFLAR A.. (Aaıda kısaca Müteri diye anılacaktır.) Adres : Vergi Kimlik No :. Telefon :. Faks :. E-posta :. Müterinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları

Detaylı

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi INTOSAI KAMU KESMÇ KONTROL STANDARTLARI REHBER Özet Çeviri Baran Özeren Sayıtay Uzman Denetiçisi 2 Haziran 2004 Çevirenin Notu Denetim meslei ile ilgili kamu ve özel sektör organizasyonları, son yirmi

Detaylı

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* THE CREATIVE THINKING LEVELS OF STUDENTS AT SIXTH CLASS OF PRIMARY EDUCATION Esen ERSOY** Ne e BAER*** Özet Günümüzde yaratıcı bireylere ve onların

Detaylı

2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm

2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm 2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm kesimlerinde şeffaflık, dürüstlük ve hesap verebilirlik ilkelerini

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

LKOKUMA-YAZMA ÖRETMNDE KULUÇKA DÖNEM EMERGENT LITERACY PERIOD IN EARLY READING AND WRITING

LKOKUMA-YAZMA ÖRETMNDE KULUÇKA DÖNEM EMERGENT LITERACY PERIOD IN EARLY READING AND WRITING ! "#$#%$#%&$#' #$$ LKOKUMA-YAZMA ÖRETMNDE KULUÇKA DÖNEM EMERGENT LITERACY PERIOD IN EARLY READING AND WRITING Yard. Doç. Dr. Süleyman ÇELENK Abant zzet Baysal Üniversitesi ÖZET lkokuma ve yazma öretiminde,

Detaylı

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz... Balikesir Kepsut 'tan Sevgili Fatih ogretmenimizin yazisini ogretmenlerimize, ozellikle de YIBOlarda gorev yapan ogretmenlerimize, yoneticilerimize armagan ediyor, ogretmenler gununuzu kutluyoruz... YIBOda

Detaylı

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ OKUMAYA LKN TUTUM VE GÖRÜLER ATTITUDES AND OPINIONS OF PRE-SERVICE TURKISH TEACHER TOWARDS READING

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ OKUMAYA LKN TUTUM VE GÖRÜLER ATTITUDES AND OPINIONS OF PRE-SERVICE TURKISH TEACHER TOWARDS READING TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ OKUMAYA LKN TUTUM VE GÖRÜLER ATTITUDES AND OPINIONS OF PRE-SERVICE TURKISH TEACHER TOWARDS READING Ar. Gör. Kadir YALINKILIÇ Özet Bu çalımanın amacı, Türkçe öretmeni adaylarının

Detaylı

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER Cansevil TEB * ÖZET Günümüzde daha popüler bir yer edinen müzik öretmenlii giderek bireylerin kendilerini daha iyi ifade edebildikleri bir alan olmaktadır. Müzik

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI YÖK ten 1 Mart 2 de Doktora programımıza olur alınması ile Fakültemizin dikey kuruluşu tamamlanmış olmaktadır. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Detaylı

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara,

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara, Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 19 Volume: 4 Issue: 19 Güz 2011 Fall 2011 www.sosyalarastirmalar.com 7. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRENC ÇALIMA

Detaylı

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME I. RUSYA NIN YEN STRATEJS OCAK 2005 1- Rusya, ekonomik, siyasi ve askeri açıdan yeniden güçlenmek ve öncelikle bölgesinde nüfus sahibi olabilmek stratejisinde

Detaylı

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK Matematik,adını duymamış olsalar bile, herkesin yaşamlarına sızmıştır. Yaşamın herhangi bir kesitini alın, matematiğe mutlaka rastlarsınız.ben matematikten

Detaylı

Güzellerden Güzellemeler...

Güzellerden Güzellemeler... Güzellerden Güzellemeler... Geçen hafta Tosya Y!BO ö"rencilerinin yaptıklarını anlatmı#tım, bu hafta da kolejlerde okuyan çocuklardan bir iki örnek verece"im Alev Okullarına gitmi#tim ilk dönem, Alev Okulları

Detaylı

Yazılım Takımlarında Baarı

Yazılım Takımlarında Baarı Yazılım Takımlarında Baarı Tunca SELBES Meteksan Sistem, Simülasyon ve Görsel Sistemler Orta Dou Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendislii, Ankara, Türkiye e-posta: tunca.selbes@sgs.meteksan.com.tr e-posta:

Detaylı

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

!  #$! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+ ##,#(#-.,/0 12#)34 5( 6 7###0# 5 89 ",#' -(+ : ;(

Detaylı

ISO 17025 Laboratuar Akreditasyonu Temel Prensipler

ISO 17025 Laboratuar Akreditasyonu Temel Prensipler Kalite Eitim Danımanlık Ltd.ti. ISO 17025 Laboratuar Akreditasyonu Temel Prensipler 1 Aralık 2005 -ANKARA KORE EHTLER CAD. NO. 36 D. 2 ZNCRLKUYU L-STANBUL Tel: 0212-274 15 63-64 Fax: 0212-274 15 66 E-mail

Detaylı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı 03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) En muhtemel sayı yöntemi, tüp dilüsyon yönteminin gelitirilmi eklidir. Bu yöntemde, materyalden FTS ile standart 1 : 9 oranında dilüsyon yapılır. Dilüsyonlardan

Detaylı

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin!

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin! Böyle buyurdu ekonomi, iş adamına. Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin! Çok kazanacak, çok büyüyeceksin. Başkalarından geri kalmayacaksın. Bir eksiğin olmayacak.

Detaylı

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni, TÜREV ARAÇLAR RSK BLDRM FORMU (Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. nezdindeki ilemlere ilikindir) Önemli Açıklama: Vadeli lem ve Opsiyon Borsası nezdinde yapacaınız alım-satım ilemleri sonucunda kar elde

Detaylı

T.C. EGE ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı

T.C. EGE ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı T.C. EGE ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı PARLAMENTODA SOSYAL KESMLERN TEMSL EDLEBLRL VE PARLAMENTER KML: TÜRK PARLAMENTO SSTEMNE YÖNELK BR ALAN ARATIRMASI DOKTORA TEZ

Detaylı

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu ette tüketim endeksi, ekonomideki tüketim eilimlerini kartla yapılan tüketimi baz alarak incelemektedir. Bu nedenle, endeks

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÜNVERSTELERN GÖREVLER ÜNVERSTELERN GÖREVLER VE YENDEN YAPILANMA Günümüz Türkiye sini gelecee taıyanlar i adamlarıdır. Ancak, i hayatının gayretleri Türkiye yi belli bir sınıra kadar ilerletebilir. Eer Türkiye, kaybettii bilimin

Detaylı

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ ŞİRKET DÜZEYİNDE S O S YA L D İ YA LO G E N İ Yİ UYG ULA M A YA

Detaylı

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES GÜZEL SANATLAR FAKÜLTES TEKSTL BÖLÜMÜ TEKSTL ANASANAT DALI LSANS TEZ GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI Gül Menet KIRMIZI Danıman Yard. Doç.

Detaylı

ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER. Uur Kaan DNÇSOY

ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER. Uur Kaan DNÇSOY Giri ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER Uur Kaan DNÇSOY ERP (Enterprise Resource Planning - Kurumsal Kaynak Planlaması), bilgi sistemleri profesyonelleri tarafından

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ Ders No : 8107010005 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı