ALEVÝLÝKTE KADIN. Cemde Kadýnýn Yeri Esat Korkamaz, Genel Yayýn Yönetmeni

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ALEVÝLÝKTE KADIN. Cemde Kadýnýn Yeri Esat Korkamaz, Genel Yayýn Yönetmeni"

Transkript

1 BÝLÝMLE GÝDÝLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR BU SAYIDA Söyleþiler: Ahmet Koçak Ulaþ Özdemir Doðan Bermek Dertli Divani Veliyettin Ulusoy KISAS DOSYASI FÝKRET OTYAM E.Korkmaz ý Yüzüne Karþý Övmek ESAT KORKMAZ Asyada Hayvan ve Bitki Tapýmý - IV HAÞÝM KUTLU Ýki Zýt Uygarlýk Çizgisi - Bölüm II ÝSMAÝL KAYGUSUZ Buyruk Örnekleri ve Sümbülname HASAN HARMANCI Örgütsel Bilinç ve Referans CANLAR FORUM Sözümüz Özümüzdür ÜNAL AKBULUT Adana da Aþure Etkinliði ve Panel ÝSMAÝL ÖZMEN Mistisizmin Beyinsel Kaynaðý - IV ALÝ AKSÜT Boyasýn Semahý RIZA AYDIN Çevrimyazý: Tekkelerin Seddi... ABF BASIN BÝLDÝRÝLERÝ: Danýþma Kurulu Sonuç Bildirgesi Sultan-ý Nevruz Kutlu Olsun Gazi Katliamýný Unutmadýk ÖRGÜT YÖNETÝCÝLERÝYLE SÖYLEÞÝLER : HBVKTD Denizli Þube Baþkaný Hasan Erdem HBVKTD Ýzmit Þube Baþkaný Ali Buðdacý AYLIK DERGÝ Genel Yayýn Yönetmeni: Esat Korkmaz Sahibi: Genel Ajans Basým Daðýtým Organizasyon Ltd. Þti. adýna Ahmet Koçak Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Ahmet Koçak Yönetim Yeri: Divanyolu Cad. No: 54, Erçevik Ýþhaný 102, Eminönü - Ýstanbul Tel/Faks: +90.(0) E-posta: sercesme_dergisi@yahoo.com Baský: Mart Matbaacýlýk, Ceylan Sk. No 24, Nurtepe, Kaðýthane, Ýstanbul Yayýn Türü: Yerel - Süreli FÝYATI: YTL 3 / 3 / 3 ÞUBAT 2006 SAYI: ISSN ALEVÝLÝKTE KADIN Cemde Kadýnýn Yeri Esat Korkamaz, Genel Yayýn Yönetmeni Erkek diþi sorulmaz muhabbetin dilinde Hakk ýn yarattýðý her þey yerli yerinde Bizim nazarýmýzda kadýn-erkek farký yok Noksanlýk, eksiklik senin görüþlerinde Hacý Bektaþ Veli Alevilikte kadýn ya da kadýnýn iþlevi; kadýnlarýn daha özgür, daha saygýdeðer bir konuma/duruma sahip olduðu daha eski bir çaðý temsil eder. Ancak ne var ki yüzyýllar içerisinde Alevilikte ailenin ve aile içinde kadýnýn durumu/iþlevi genel toplumsal sürece koþut bir nitelik kazanmýþtýr. Yani, kendisinde var olan geçmiþin anýsý, küllenme yoluna girmiþ; üstyapýda uzun ömürlü olmasýna ve direnmesine karþýn, altyapýda edilgenleþmekten kurtulamamýþtýr: Çiçekte bir tohum olmuþ ama bir türlü açamamýþtýr. Üstyapýda bir söylem, bir sistem olarak varlýðýný sürdürürken, onu yaþatan topluluk belleði körelme yolunda olduðundan, kaçýnýlmaz son a doðru yol almaktadýr. Yüzyýllarýn kazandýrdýðý gelenekle erkek egemen gidiþe karþý direniyor ama nafile ; direndikçe sistemin ailesi olup çýkýyor. Öyleyse ne yapýlmasý gerekiyor? Alevi zeminde ve sözel gelenekte yaþatýlan söylemden yola çýkarak kendimizi geçmiþe taþýdýðýmýzda, bu söyleme uyan bir aile biçimine, bir kadýn kimliðine ulaþýrýz. O zaman kendimize soralým: Bu durum neyi anlatýr?, diye. Bu durum; 1) Toplumsal yaþamýn uzak geçmiþinde ya da baþlangýcýnda kadýn erkeðin kölesiydi yargýsýnýn saçmalýðýný; 2) Kadýnýn sadece özgür deðil, ayný zamanda çok deðer verilen bir konuma sahip olduðunu; 3) Bunu saðlayan nedenin kadýnýn yaptýðý iþin kamusal karakterinden kaynaklandýðýný, 4) Kamusal alanýn dýþýndaki günümüz kadýnýnýn toplumsal durumundan daha yukarý, bir toplumsal aþama edindiðini anlatýr. Alevilikte kadýn sorununun çözüm yoluna girebilmesi buluþulan bu kadýnýn, kadýn deðerlerinin günümüze taþýnmasýyla olanaklýdýr. Alevi Ýnancýnda Kadýnýn Yeri Alevi inancýnda insanlar cinsiyetlerine göre deðil de tasavvufta-inançta kat ettiði yola göre deðerlendirilir. Eðer kiþi yetiþmiþliði ve davranýþýyla tasavvuf-inanç zemininde ilerlemiþ ise ister kadýn ister erkek olsun o, sýradan insanlardan daha üst aþamadadýr ve er olarak tanýmlanýr. Doðrudan demokrasi temelli yol örgütlenmesinde kadýn-erkek ayrýmý, yani cinsiyet ayrýmý yapýlmadýðý için derviþlik makamý dýþýnda halife olan, tekkeleri yöneten, kendilerine baðlý birçok müridi bulunan kadýnlarýn sayýsý az deðildir: Bunun en çarpýcý örneði Kadýncýk Ana dýr. Hacý Bektaþ Veli nin Hakk a yürümesinin ardýndan O nun postuna oturur. Halife iken Yol un birinci piri durumuna gelebilmiþtir. Kadýncýk Ana, Bektaþiliðin kurumlaþmasýný saðlayan Abdal Musa yý yetiþtirmiþtir. Aleviliðin-Bektaþiliðin dört büyük dergâhýndan birinin adýna baðlandýðý ve Kýzýldeli olarak bilinen Seyit Ali Sultan da Kadýncýk Ana yetiþtirmesidir. Balkanlar a geçtiðimizde Kýz Ana ile karþýlaþýrýz: Demir Baba Vilâyetnamesi nde, tekkede oturan kiþi olarak anlatýlýr. Adýna kurulan tekke, bugün de halkýn önemli uðrak yerleri arasýndadýr. Kadýnlarýn post sahibi olma geleneði 19. yüzyýlda Tokat ta yaþayan Hubuyarlý Alevilerinin Anþa Bacý ya, Afyon, Emirdað ilçesine baðlý Karcalar köyü Alevilerinin Zöhre Bacý ya baðlanmalarýyla sürdürülür. Alevi zeminde kimi ocak pirlerinin kadýn olduðunu görmekteyiz: Adýyaman, Çelikan ilçesi, Bulam bucaðýnda Zebran (Sarý Gök) ziyareti vardýr. Bu ziyaret, Zebran adýnda bir kadýn pire ait olup, ayný kandan gelenlerce ocak olarak bilinir. (Devamý 2. Sayfada)

2 (Baþtarafý 1. Sayfada) Cemde Kadýnýn Yeri Alevilikte kadýnýn yerini tam olarak algýlayabilmek için temel ibadet biçimi olan cemlere bakmak gerekir: Kýrklar, Alevi inancýnda en yüksek makama ulaþanlarýn oluþturduðu bir birliktir. Kutsal gerekçesinin önemi nedeniyle Alevilikte cem, Kýrklarýn yaptýðý muhabbeti canlandýrmak anlamýna gelir. Açýktýr ki Kýrklar arasýnda yalýnýz erkekler deðil, kadýnlar da bulunmaktadýr: Kýrklar ýn 23 ünün erkek 17 sinin kadýn olduðuna ve kadýnlar arasýnda Fatma Ana nýn da bulunduðuna inanýlýr. Kýrklar ýn içinde kadýnlarýn bulunduðu, cemde süpürgecinin okuduðu gülbankla bize aktarýlýr: Biz üç bacýydýk, Kýrklar meydanýnda süpürgeciydik. Cemde Kadýn Kimi bölgelerde farklýlýk göstermesine karþýn cemdeki hizmet sahiplerinin bir bölümü kadýndýr. Aleviliðin özgün geçmiþini ölçü aldýðýmýzda, cem ibadetinde, kadýnlarýn da erkekler gibi posta oturmak, cemin yürütülmesini saðlamak gibi görevleri bulunduðunu kabul etmek durumundayýz. Örneðin Cumhuriyet in ilk yýllarýnda Sivas, Çamþýh yöresinde dede soylu kadýnlar posta oturup cem yürüttüler. Yine Hüseyin Abdal Ocaðý ndan Ýsaf Ana ve Ela Ana nýn, posta oturarak cem tuttuklarýný biliyoruz. Bu gelenek Alevi zeminde hissedilen erkek egemen yargýlarla birlikte önemli ölçüde örselense de günümüzde canlý örneklerine rastlýyoruz: Hacýbektaþ postniþininin onayýyla Denizli, Merkez e baðlý Uyanýk köyündeki Sultan Ana, kocasýnýn ölümünden sonra posta oturmuþ Abdal topluluðuna cem tutmaktadýr. 25 Mart 2006 Cumartesi akþamý, Denizli de Sultan Ana nýn tuttuðu ceme katýldýk, kaydýný yaptýk. Taklit olmayan, özgün bir cemin can ý olduk; etkilendik. Cemde semah tutup dönen canlar, günahlarýný döktüler. Alevilikte kadýnlar cem tutamaz, diyen canlara kanýt olsun dilerim. Yol uygulamalarý rehberlik hizmetinin özünde bir kadýn hizmeti olduðunu kanýtlýyor: Ýnançta ve inanç uygulamasýnda mürþit, talibin yol babasý dýr; rehber ise yol anasý olarak algýlanýr. Cemlerdeki zâkirlik hizmeti kimi ocaklarda aðýrlýklý olarak kadýnlar tarafýndan yerine getirilir: Sözgelimi Ela Ana, zâkirlik yapmýþtýr. Ayný yörede yaþamýþ ve evliya aþamasýna taþýnmýþ Fato nun uzun süre cemlerde zâkirlik yaptýðý anlatýlýr. Adýyaman bölgesinde çerað hizmetinin, bir kadýn hizmeti olduðu vurgulanýr: Kadýnlar, Fatma Ana nýn temsilcileri olduðu için ýþýk onlardan gelir. Yine Malatya ve Adýyaman bölgelerinde cemevinin hazýrlanmasý iþleri kadýnlara verilir: Doðal olarak cemevine gelen mürþit ya da pir, bu kadýndan rýza alarak içeri girer. (**) Kadýn-erkek eþitliðini, yaþamda ve ibadette kadýn-erkek birlikteliðini kanýtlayan bu uygulamalar, erkek egemen toplum insanýnýn ya da sisteme uyarlanmýþ yabancýlaþmýþ bireylerin anlamakta zorlanacaðý çok demokratik bir durumu anlatýr. Kadýnýn özgürleþmesinde, Alevi kadýnýnýn yeri ayrýcalýklýdýr. Bu ayrýcalýklý durumu yaþama geçirmek hepimizin görevi-sorumluluðudur. NOTLAR (*) Bak.: Ýbrahim Bahadýr, Kadýn Derviþler; Su Yayýnlarý; Ýstanbul, (**)Daha fazla bilgi için Bak.: Age. Þiirimizin De Yüz Aký Nazým Hikmet Can Yaþasaydý Ona Bir Çift Sözüm Olacaktý ve Nazým Ustaya 1964 Sayfalýk Dört Kitabýn Yazarý Esat Korkmaz ý Yüzüne Karþý Nasýl Övmeyeyim Be Usta Diyecektim, Þimdi Diyorum... Fikret Otyam Azerbaycan dayým, Bakü de ve oranýn radyo-televizyasý nda. Ak perdede Nazým Hikmet ile ilgili bir haber programý izliyorum içim bi hoþ. Nazým Usta nýn (Azerbaycan a ikinci gidiþi, can ülkesinde ayrýlanda. Bakü Darülfünunu nun (Üniversitesi) o kocaman salonu týklým týklým dolu ve Komünist Partisi nin önde gelenleri. Konuþmacýlar ardý ardýna söz alýyor, þiirler okuyor ve hepsi ama hepsi Nazým ý övüyor, yere göðe koymuyorlar! Sýra Nazým Hikmet te... Aðýr aðýr merdivenleri, sahnedeki kürsüye geçiyor o gür sesiyle Yoldaþlar diye baþlýyor konuþmasýna. Bunca övgüye, Nazýmca tepki koyuyor, o cümlesi yýllar geçse de aradan, kulaklarýmda: Yoldaþlar.. Hiç kimseyi yüzüne karþý övmeyiniz; övene deðil, övülene zordur... Hazret-i Ali Buyuruyor Hazret-i Ali Divaný ndan nasýl da güzel aktarmýþ dilimize Soy-Sop þiirini, Hacýbektaþlý kabri her daim ýþýklý ola dostum Sefer Aytekin. Cahil! Cahilliðin, soy-sopla övünüþünden belli Bütün insanlar, bir anadan bir atadan deðil mi? Gümüþten doðmuþ bir insan gördün mü? Demirden doðmuþ bir insan gördün mü? Bir insan gördün mü Bakýrdan doðmuþtur veya mülkünden; Zenginliðinden doðmuþtur veya topraðýndan, Bütün insanlar etten, sinirden deðil mi? Kandan, kemikten, sinirden, etten deðil mi? Bir mayadan, bir potadan deðil mi? Bütün insanlar bir anadan,bir atadan deðil mi? Övünmek gerekirse insana, övünmek; Ýnsan akýlla övünmeli, bilimle övünmeli Güzel huyla, iyi yürekle övünmeli. Cahil! Cahilliðin soy-sopla övüþünden belli O nu Yüzüne Karþý Övüyorum Ey Nazým Usta!.. Adamýn nice kitabý var, ýþýk saçan, yani insanlarý / olaylarý aydýnlatan / bilgi veren. Sözüm onlardan deðil, son dört kitabýndan. 1) Eski Türk Ýnançlarý ve Þamanizm Terimleri Sözlüðü / 200 sayfa. 2) Zerdüþtlük Terimleri Sözlüðü / 184 sayfa 3) Alevilik Ve Bektaþilik Terimleri Sözlüðü / 797 sayfa. Ne mutlu bu cana, kapaðýnda Turna Semahý adlý tablom var. 4) Yakýn zamanda kavuþtuðum Þeytan Tasarýmý Terimleri Sözlüðü / 793 sayfa ki hepsi toplam 1964 sayfa Nazým usta, tastamam 1964 sayfa!. Yüzüne karþý övmek istediðim kim mi Nazým usta, tanýmaktan / ayný gök kubbe altýnda ayný tarihlerde yaþamaktan / birlikte dergiler çýkardýðýmýz / yurt içinde ve yurt dýþýnda çaðrýlý olarak söyleþilere katýldýðýmýz soy-sopla deðil akýlla övünen, bilimle övünen, güzel huylu, iyi yürekli bir insan; adý Esat ve soyadý Korkmaz. O, 1946 yýlýnda Manisa/Demirci de dünyaya gözlerini açanda bu satýrlarýn yazarý ayný yýl, eski adýyla Ýstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboðlu Atölyesi nde öðrenci idi. 60 yýllýk bir ömür, yüksek okul.. Devrimci cephede görevler ve mapus damlarý, yeniden üniversite ve bir uðraþ, Yüksek Orman Mühendisliði..12 Eylül zindanýnda ekmeðine de el konulmasý ve yayýncýlýk / yazarlýk serüveni. 68 Kuþaðý nýn Güncesi sayýlabilecek Kafa Tutan Günler, Alevilik ve Aydýnlanma, Alevilere Saldýrýlar, Alevilik Eðitimi Ders Notlarý, Pir Sultan Abdal baþlýca yapýtlarý. Günlerdir, en son kavuþtuðum Þeytan Tasarýmý Terimleri Sözlüðü kucaðýmda, masamda!. Güzel bir kaðýda basýlmýþ 783 sayfa.. Telefonda takýlýyorum, Esat can, benim Dosttan Gelen Selamsýn kitabýmýn rekorunu kýramamýþsýn, benimki tastamam 800 sayfa!. Üç Can Bir Cem: Geçen yýl Antalya da yapýlan bir seminerde Esat Korkmaz, Fikret Otyam, Filiz Ana ve Mehmet Turan Dede ile bir arada. 2 Sayý 19

3 Þubat 2006 Bu Kadar Bol Þeytan Nereden Görülmüþ Derseniz, Esat ýn Kitabýnda Derim!. Akýl almaz bir araþtýrma, ciddi/titiz/bilinçli. Þunu rahatlýkla yazýyorum, bundan sonra Þeytan üzerine kitap yazýlamaz, nerede þeytan var köþe bucak hepsini tek tek çýkarmýþ ortaya, katývermiþ kitabýna. Kadýn ve erkek cinsel organlarýnýn da birer þeytan olduðunu biliyor muydunuz, bilmiyorum, kitaptan öðrendim!.. Þöyle ki: FALLUS. Fr. (phallus < Lat. Phallus, erkek cinsiyet organý < Yun. Phallos) a. 1) Yaratýcý enerjinin simgesi olarak algýlanan erkek üreme organý. 2) Çoðunlukla dik olarak betimlenen Þeytan a özgü erkek cinsellik organ.. Peki ya Etek? O da þu: Çýplak olarak betimlenen Þeytan ýn ayýrt edici giysisi.. Etek buysa, mini etek de þeytanoðlu þeytanýn ta kendisi zaar! Köydeki Evimizde Ýki Þeytanla Kardeþçe Yaþýyoruz! Iþýk içinde yatsýn, dostum Aþýk Veysel sazýna söylerdi: Ben bir insan oðlu sen bir dut dalý Ben babamý sen ustaný unutma. DUT a. Ortaçað da kimi azizler tarafýndan Þeytan la özdeþleþtirilen aðaç ya da bu aðacýn meyvesi.. ANSÝKL. Kimi azizler Þeytan ý dut aðacýnýn ya da bu aðacýn meyvesiyle özleþtirdi. Nasýl dut aðacýnýn meyvesi hamken beyaz, olgunlaþýnca kýrmýzý, ardýndan da siyaha dönüþüyorsa týpký bunun gibi þeytan da baþlangýçta beyazdýr, giderek gücüyle kýrmýzýlaþýr ve günahkâr olunca siyaha dönüþür. Bahçemizde iki þeytan var, yani Dut! Nerdeyse dört yýldýr kardeþ kardeþ yaþýyoruz, hele günahkâr olanda, yani iyice kararýnca lezzetine doyum olmuyor. Ah, ah ki ah týkýnýrken bir de eli boyamasa!. Sevgili Aziz in (Nesin) içindekilerin çoðunu tanýdýðým bir kitabý. vardý Benim Delilerim. Bu can da bir kitap yazsa çok önemli iki delim olacak. Birisi Esat Korkmaz, ikinci e ve Anahtar Kitaplar yayýnevlerini sahibi, Ankara dan kadim dostum sendikacý Mehmet Aydýn. Delinin birisi 1964 sayfa kitap yazmýþ, ikinci delim de bunlarý pýrýl pýrýl basmýþ. Her zaman yazar ve derim,her ülkenin bir delisi, her kentin bir delisi, her evin bir delisi vardýr; Otyam ailesinin delisi bu satýrlarýn yazarýdýr. Kitaptan yana Caðaloðlu nun delisi sevgili ise Mehmet Aydýn! Alevilik/Bektaþilik, Pir Sultan ve nicelerinin en son da Þeytan Tasarýmý Terimleri Sözlüðü nün yazarý sevgili Esat Korkmaz dýr! Her iki delimi can-ý yürekten kutluyorum, ýþýklarý hiç sönmesin diyorum, zira delilerimin ýþýðýna/ýþýklarýna ülkenim çok ama çok gereksinimi vardýr da ondan! Her ikisini de özlemle kucaklayýp, kutluyorum. Þimdi tam yeri ve sýrasý: Gerçeðe Hüüüü!... Niyazlarý Valla Tuttu: Serçeþme nin Kasým 2005 sayasýnda yazýmýn altýnda Hz.Ali tablomla bir yazý var: Fikret Otyam ýn sekseninci yaþýný en içten dileklerimizle kutlarýz. Daha nice yýllar bu yola hizmet dokuna ve Nahl Süresi 57. Ayet in vecibesini yerine getire. Serçeþme Eyvallah, gerçi o ayet 57 deðil, 67 idi ki aynen þöyle yenilemek hayýrlara vesile olur: Hurmalýklarýn meyvelerinden, üzümlerden de sarhoþ edici bir içecek ve güzel bir rýzk elde edersiniz. Ýþte bunda aklýný iþleten bir topluluk için kesin bir mucize vardýr. Mart kapýdan baktýrýr / Kazma kürek yaktýrýr derken eski hastanem Antalya SSK, yeni adýyla Antalya Atatürk Devlet Hastanesi ne iþim düþtü, çok acil bir ameliyat! Yaþ seksen, þeker 280, tansiyon 19,5, yani ameliyat edilmemek için üç unsur! Her daldan altý sevenim iþe koyulmuþlar, gözümü açanda Hoþ geldin çektiler kývançla... Kar kýþ nedeniyle yollar kapalýymýþ, geri döndük / döndürdüler, ellerine yüreklerine eyvallah! Dedim, þu Serçeþme cilerin niyazý valla tastamam tuttu; hizmete ve 67 ye devam, eyvallah, bin kere eyvallah!.. ZEMUNÝ (GÜZEL SIÐIRTMAÇ) Bezer mi? Behey gönül zar ve figan eyleme Sadýk yolcu çilesinden bezer mi? Kaptan deðil isen gönül boyama Dalgýç olmayanlar suda yüzer mi? Efkara yüz tutma, erler yoludur Boþ bulma meydaný elbet doludur Âdem olan bir ikrarýn kuludur Her hali hoþ görür, bir dem kýzar mý? Hakk ýn nuru imiþ dostun cemali Can gözün açmayan görmez bu hali Bir cana bir canan âþýðýn yolu Ona yol tutmuþtur, bir dem azar mý? Ey Zemuni ikrar verdin dost pire Sevgili cananým gark etti nura Sarfetme cahile meta, boþ yere Sarraf olmayanlar cevher düzer mi? Bu Cihanda Zalim zulmüne düþ oldum Esir etti bu cihanda Sabredip biçare kaldým Düþkün etti bu cihanda Ýntizara maruz kaldým Teselli kendimde buldum Her acýdan bir ders aldým Naçar etti bu cihanda Meydan açtý, sýnav kurdu Ýmtihan eyleyip durdu Yaný sýra darbe vurdu Beter etti bu cihanda Zemuni açtý meydaný Dosta bahþetti bu caný Þaha düzdü kervaný Katar etti bu cihanda ZEMUNÝ mahlasýyla þiir yazan, çalýp söyleyen Güzel Sýðýrtmaç Kahramanmaraþ ýn Afþin ilçesinin Oðlakkaya köyünde 1931 yýlýnda doðdu. Zemuni üç günlük bebekken ailesi Kayseri nin Pýnarbaþý ilçesinin Salmanovasý köyüne yerleþir. Bugün Aydýn ilinin Karacasu ilçesinin Esençay köyünde, bir evde tek baþýna yaþamaktadýr. Eþi Hakk a yürüdükten sonra þiir yazmaya, çalýp söylemeye baþlar. Þiirlerinden eþini çok sevdiðini, onun özlemiyle yanýp tutuþtuðunu anlýyoruz. Þiirlerinden seçtiðimiz iki örneði canlara aktarýyoruz. Muhabbetle. 3

4 Aðaç Tapýmýnýn Kaynaðý Tapýma konu olan þey aðacýn biçimi (zâhir) deðildir; onun özünde var olduðuna inanýlan, iyilik ya da kötülük yapabileceði kabul edilen, doðurganlýk la belirgin þeydir (bâtýn). Ýyilik yapan kimlikler melek, kötülük yapan kimlikler cin ya da þeytan olarak tasarýmlandýðýna göre aðaçlar, en azýndan meleklerin, cinlerin ve þeytanlarýn konutudur. Orhun Kitabeleri nden anladýðýmýza göre, tüm doðada ya da doða parçalarýnda içeriði tam olarak tanýmlanamayan kimi gizli güçler bulunuyordu. Bu nedenle dað, tepe, taþ, kaya, aðaç, su vb. nesneler hisseden, iþiten, iyilik ya da kötülük yapabilen varlýklardý. Tapým, bu nesnelerin içindeki gizli güce yönelikti. Yeryüzünün en yaygýn tapýmlarýndan biri aðaç tapýmýdýr: yerin derinlerine inen kökleri, göðe doðru yükselen gövdesiyle insanlarýn ilgisini çekmiþtir. Tapýmda özellikle meyvesiz aðaçlar, ulu aðaçlar; bu kapsamda çam, kayýn, çýnar öne çýkar. Orta Asya kan toplumlarýnda, özellikle Türkler de aðaç tapýmýnýn yaygýn olduðu görülür. Bu tapýmýn ilk ortaya çýkýþ yeri olarak Ötüken in daðlýk arazisi gösterilir. Hunlar, her yýl yaz bitiminde, olasýlýkla Ötüken de, Ejder þehri adýyla anýlan baþkentlerinin yakýnýnda bulunan daðýn eteðindeki bir çam aðacýnýn altýnda ayin yaparlardý. Sonralarý burada yetiþen dut aðacý ayný kutsallýðý kazandý; bu kutsallýk yaklaþýk 1700 yýl sonra Hacý Bektaþ Veli aracýlýðýyla Anadolu ya taþýndý. Göktürkler de ve diðer Türk topluluklarýnda, aðaç çevresinde ayinler düzenlemek ve bu yolla kötü ruhlardan arýnmak ya da kötü ruhlardan temizlenmek istenen yerlere aðaç dikmek gelenekti. Uygurlar da aðaç tapýmý daha ileri boyutta idi ve varoluþ tasarýmýyla atalar tapýmýna baðlanmýþtý. Aðaçtan türeme inancý, tarihin içinden süzülerek günümüze taþýnmýþ gözüküyor: Sözgelimi, Dede Korkut Kitabý nda, Tepegöz ve Basat öykülerinde, Basat ýn babasýnýn kaba aðaç olduðu belirtilir. Türk boylarýndan Kýpçaklarýn adý aðaç kovuðu anlamýna gelir. Bugün Anadolu da bu tapýmýn bir dýþa vurumu olarak aðaç kovuðundan olmak deyimi sýkça kullanýlýr. Günümüzde aðaç tapýmýnýn en canlý yaþadýðý yer Altaylar dýr: Özellikle çam, kayýn, çýnar ve servi aðaçlarý tapým konusu yapýlýr; bu aðaçlar kurusalar bile adak ve kurban sunumu devam eder. Bir duada þöyle denmektedir: SERÇESME Asya da Hayvan ve Bitki Tapýmý Bölüm - IV Esat Korkmaz Aðaç-ana/Aðaç-ata, insanlýðýn varoluþ ya da bir topluluðun soy kaynaðý olarak algýlanan ve ezelden beri var olduðuna inanýlan, ata tapýmý konusu, aðaçla simgelenen ana ruhu/ata ruhudur. Ya da bu ruhun görünüþe taþýnmýþ biçimi olarak algýlanan, insanlýðýn ya da bir soyun ilk atasý durumunda bulunan, doðurganlýkla belirgin aðaç; bu anlamda yaþam aðacýdýr. Altýn yapraklý boz kayýn Sekiz gölgeli mukaddes kayýn Dokuz göklü, altýn yapraklý mübarek kayýn Ey mübarek kayýn. Sana kara yanaklý ak kuzu kurban ediyorum. Örnek duada kayýn aðacý, görünen ve görünmeyen evrenlerin kimliklendirilmiþ biçimi olarak çýkýyor karþýmýza. Yakut Türkleri nde kayýn aðacý-þaman iliþkisi tapýma yeni açýlýmlar kazandýrýr: Þaman adayý olan genç, hemen bir kayýn aðacý diker; o büyüdükçe aþamasýnýn da yükseleceði düþünülür. Þaman öldüðü zaman aðacý da ortadan kaldýrýlýr. Bir yakut söylencesine göre Tanrý ilk þamaný gökte yaratýr ve onun gökteki evinin önüne de bir aðaç diker. Bu ilk þaman ölümsüz olduðu için aðaç da ölümsüzdür. Durmadan büyüyen aðaç, her tarafa dal budak salar. Ölen insanlarýn ruhlarý bu aðaç üzerinde barýnýr. Bu nedenle bu aðaca gök aðacý ya da dünya aðacý adý verilir. Bu tasarýmýn izlerini Anadolu da görmek olasýdýr: Aðaç dikilmesi ve dikilen aðaca dokunulmamasý geleneði bugün Tahtacýlar da canlý biçimde yaþamaktadýr: Aðaç, yaþam taþýyýcýsý olarak algýlandýðý için aðaca dokunmak, yani ona zarar vermek, yaþamýn taþýnmasýný kesintiye uðratmak anlamýna gelir. Tasarým nedeniyle Türk ve Moðol toplumlarýnda mezarlar aðaç altýna yapýlýr ya da mezarlara aðaç dikilir. Orta Asya ile Anadolu arasýnda bir geçiþ bölgesi olan kuzey Ýran da Ehli Haklar olarak adlandýrýlan bâtýni topluluktan Karakoyunlu Türkmenleri nde aðaç tapýmý çok canlýdýr. Evliya çelebi bu topluluðu, aðaca ibadet eden âdemi kavmi o- larak tanýmlar. Aðaç çevresinde mumlar yakarak a- yinler yapan Karakoyunlu Türkmenlerine göre aðaca bir demir parçasý asan bunun yararlarýný görecek ve Cehennem de yanmayacaktýr. Yine aðaca zarar vermek yasaktýr. Ýlkbaharda kadýnlar doðanýn doðum gününü kutlamak için aðaçlara çiçekler asarlar ve onlara kurbanlar sunarlar. Kurban sunulan aðaçlar, evliya aðacý ya da ulu aðaç olarak adlandýrýlýr. Bugün Anadolu da aðaç tapýmý Kýzýlbaþ topluluklarýnda, özellikle Tahtacýlar da ve Yörükler de yaygýndýr: Tahtacýlar da özellikle çam, ladin, göknar ve ardýç; Yörükler de ise karadut, çýnar ve katran aðacý kutsaldýr. Tahtacýlar da muharrem ayýnda aðaç kesilmesi yasaktýr. Salý günleri de aðaç kesilmesi doðru bulunmaz. Ýþe baþlanacaðý zaman aðaçlar için dualar okunur. Yýlýn belirli zamanlarýnda özellikle temmuz ya da aðustos ayý içinde Kýzýlbaþ Kurmanç Kürt topluluklarý, bayramlýk giysilerini giyerler, kadýnlý-erkekli, meþe ve ardýç aðaçlarýnýn çevresinde ilahilerdualar eþliðinde ayinler yaparlar; adaklar ve kurbanlar sunarlar. Geriye dönüþ tapýmýyla Ýslam içine taþýnýldýðýnda, Ýslami bir kýlýða bürünür aðaç tapýmý: Hz. Muhammed in asasý, Kâbe nin eþiði, Tûbâ a- ðacý ve Hz. Muhammed in altýnda biat aldýðý Rýdvan aðacý vb. Aðaç tapýmýnýn araçlarý durumuna gelir. Dede Korkut hikâyelerindeki Kazanoðlu Uruz un aðaca sesleniþi ve Pir Sultan ýn konuya iliþkin bir þiiri, Ýslam içine taþýnan aðaç tapýmýnýn kanýtlarý durumundadýr: Aðaç aðaç dir isem sana erilenme aðaç Mekke ile Medine nin kapusu aðaç. * * * Öt benim sarý tanburam Senin aslýn aðaçtandýr Aðaç dersem gönüllenme Kýrmýzý gül aðaçtandýr. Ali Fatma nýn yari Ali çekti Zülfikâr ý Düldül atýnýn eðeri O da yine aðaçtandýr. Bir bütün olarak bakýldýðýnda, aðaç tapýmý, dað ve su tapýmýyla bir üçleme (dað-aðaç-su) ya da bir ikileme (dað-aðaç/su-aðaç) oluþturur. Edremit in çamcý köyünde nineler, karný aðrýyan torunlarýnýn karýnlarýný ovalarken, Daðlar, taþlar, ulu kaba aðaçlar, koca çaylar! Gel, torunumun karnýnýn aðrýsýný al! derler. Tapým konusu yapýlan aðacýn yanýnda genelde bir evliya mezarý vardýr: Eðer mezar yoksa aðaç doðrudan insan (evliya) kimliðiyle çaðrýlýr; Çýnar Dede, Çitlenbik Dede ya da Aðaç Baba gibi. Gaybi bir dörtlüðünde þöyle der: Bir aðaçtýr bu âlem Meyvesi olmuþ adam Meyvedir maksut olan Sanma ki aðaç ola. Yaþam Aðacý Bu nedenle Asaya varoluþ ve türeme tasarýmlarýnda aðaç, tanrýsal yaratma gücünü simgeleyen, genellikle ana, kimi kez hem ana hem de baba olarak algýlanan bitki-ata; yaþam aðacý dýr. Altay mitolojilerinde doðurmayan doða olanaksýzlýk, doðuran doða ise olanaklýlýktýr. Bu türden tasarýmlarda aðaç, doðuran doðayý simgeler. Bir söylenceye göre tanrý Ülgen yeri yarattýktan sonra yeryüzünde yedi erkek ve yedi aðaç yaratýr. Ardýndan da May-tere adýnda sekizinci bir adamý ve Altýn Dað ý üzerinde o nun aðacýný yaratýr. Yedi erkekle yedi aðacý kendi hallerine býrakýr: Aradan yedi yýl geçer. Tanrý Ülgen gelip kontrol eder: Aðaçlarýn her biri yediþer dal sürmesine karþýn, insanlarýn sayýsýnýn artmadýðýný görür. May-tere ye bunun nede- 4 Sayý 19

5 nini sorar; o da üreme yeteneklerinin olmadýðýný söyler. Bunun üzerine tanrý Ülgen, bu insanlarýn yönetimini May-tere ye býrakýr. Görevi alan May-tere, evi olduðuna inanýlan Altýn Dað ýndan aþaðýya iner ve doðuran bir doða yaratmak amacýyla erkeðin karþýtý ný, yani kadýný varlaþtýrma iþine giriþir. Üç günde onun beden ve beden organlarýný yaratýr, ancak ona ruh veremez. Durumu görüþmek üzere tanrý Ülgen e gider; köpeði de bekçi olarak býrakýr. Olanlarý kollamakta olan yeraltý tanrýsý Erlik, May-tere nin yokluðunu fýrsat bilerek köpeðe rüþvet verir ve kadýný güdümüne alýr. Yedi tonlu flütle burun deliklerine üfleyerek, dokuz telli çalgýyla kulaklarýna çalarak kadýna ruh ve akýl verir. Böylece kadýnýn yedi çeþit huyu ve dokuz çeþit ruh hali ortaya çýkar. Geri dönen May-tere, köpeðe, bunu niçin yaptýðýný sorar: o da Erlik in, yazýn sýcaktan, kýþýn soðuktan etkilenmeyen bir post verdiðini söyler. Bir diðer söylence, Ak-genç söylencesi; doðuran, doðal olarak deðiþen ve dönüþen doðayla a- ðacýn özdeþleþtiðini bize anýmsatýr. Söylenceye göre yer in göbeðinde bir Ak-genç (Ýlk Adam) vardýr. Caný sýkýlan Ak-genç dolaþmaya çýkar. Doðu yönünde ilerlediðinde, Güneþ in aydýnlattýðý geniþ bir düzlük üzerinde büyük bir tepe, tepenin zirvesinde de büyük bir aðaç olduðunu görür. A- ðacýn tepesi, büyük tanrý Urun-ay-toyon un yaþadýðý göðün yedinci katýna, kökleriyse yeraltý derinliklerine uzanmaktadýr; yapraklarý, gök sakinleriyle sohbet halindedir. Yalnýzlýðýndan sýkýlan Ak-genç, yaþam aðacý olarak algýladýðý bu aðaca yaklaþarak kendisine bir ortak ister. Ak-genç in isteði üzerine aðacýn yapraklarý hýþýrdamaya baþlar; derken, Akgenç in üzerine süt þeklinde bir yaðmur yaðar ve aðacýn köklerinden, yarý beline kadar çýplak bir kadýn ortaya çýkar. Kabaran/büyüyen göðüslerinden Ak-genç e gençlik sütü sunar; Ak-genç in gücü yüz kat artar. Yakut mitolojisinde Er Sogotoh (Yalnýz Adam), Ak-genç in yerini doldurur: söylenceye göre Er Sogotoh un evi, geniþ bir düzlüðün ortasýndadýr. Burada bir yaþam aðacý vardýr; kökleri ö- lüler âlemine, tepesi gökkatlarýna uzanmaktadýr. Köklerinden köpürerek yüzeye çýkan yaþam suyu ndan içen hayvanlar ve insanlar gençliklerini yeniden kazanmaktadýr. Yine Oðuz Destaný nda Oðuz Kaðan ýn gök, dað ve deniz adlý çocuklarýnýn doðduðu ikinci evliliði, kimi anlatýmlarda her iki evliliði aðaçla ilgilidir. Söylenceye göre Oðuz Kaðan, bir gün ava çýkar; bir gölün kenarýnda bir aðaç görür. Aðacýn kovuðunda bir kýz vardýr; yalnýz oturmaktadýr. Oðuz Kaðan onu görünce aklý gider; yüreðine ateþ düþer; onu sever ve alýr. Aðaçtan türemeyle ilgili efsanelerin en önemlisi, Uygur türeyiþ efsanesidir: Söylenceye göre, Tugla ve Selenge nehirlerinin birleþtiði yerde, birbirine yakýn iki aðaç vardýr. Bu iki aðaç arasýnda büyük bir dað oluþur. Gökten bu daðýn üzerine ýþýk saçýlmaya baþlar. Durumu yerinde gözlemek isteyen Uygur halký, daða yaklaþýr; daðdan iç açýcý, sevinç verici sesler gelir. Ýzleyen günlerde, iki aðaç arasýndaki daðýn çevresinde, doðum yapmakta olan kadýn biçimli bir ýþýk belirir. Derken daðda bir kapý açýlýr; içeride beþ ev vardýr ve her birinin içinde, aðzýnda emzik bulunan birer oðlan çocuðu oturmaktadýr. Halk, onlarýn önünde diz çöker. Süt içme çaðýný atlatýp konuþmaya baþladýklarýnda, Uygur halkýna analarýný-babalarýný sorarlar. Halk, aðaçlarý gösterir; bunun üzerine çocuklar aðaçlara giderler; saygý gösterirler. Aðaçlardan biri ana, diðeri babadýr. Yaþam aðacý tasarýmý bakýmýndan Altay tasarýmlarýyla Zervanist, Mazdaist ve Zerdüþti tasarýmlar özde örtüþür: Zervanist-Mazdaist inanca göre, Ahuramazda nýn yarattýðý Gayomart ýn toprakta saklý tohumlarýndan bir aðaç geliþir. Bu aðaçtan ilk erkek insan Maþya ve ilk kadýn insan Maþyana oluþur. Burada aðaç, doðanýn rahminin taþýyýcýsý ata-ana dýr; aðaç-tanrýça ya da yaþam aðacýdýr. Baba ise ilk insan Gayomart ýn tohumlarýyla simgelenen ve Ahuramazda nýn yaratma gücü olarak algýlanan ýþýktýr, yani nesnedir. KAYNAKÇA: Çoruhlu, Yaþar; Türk Mitolojisinin Anahatlarý; Kabalcý Yayýnevi; Ýstanbul-2002 Dede Korkut Kitabý(Der.: Muharrem Ergin); Ankara Üniversitesi Basýmevi; Ankara-1964 Eliade, Mircea; Þamanizm(Çeviren: Ýsmet Birkan); Ýmge Kitabevi; Ýstanbul-1999 Gaster, Theodor H.; Thespis/ Eski Yakýndoðu da Ritüel, Mit ve Drama (Çev.: Mehmet H. Doðan); Kabalcý Yayýnevi; Ýstanbul-2000 Ýnan, Abdülkadir; Tarihte ve Günümüzde Þamanizm; Türk Tarih Kurumu Yayýnlarý; Ankara-1972 Korkmaz, Esat; Eski Türk Ýnançlarý ve Þamanizm Terimleri Sözlüðü; Anahtar Kitaplar Yayýnevi; Ýstanbul Korkmaz, Esat; Zerdüþtlük Terimleri Sözlüðü; Anahtar Kitaplar Yayýnevi; Ýstanbul-2003 Korkmaz, Esat; Ansiklopedik Alevilik-Bektaþilik Terimleri Sözlüðü; Kaynak Yayýnlarý; Geniþletilmiþ Üçüncü Baský; Ýstanbul-2003 Korkmaz, Esat; Ansiklopedik Þeytan Tasarýmý Terimleri Sözlüðü; Anahtar Kitaplar Yayýnevi; Ýstanbul-2006 Ögel, Bahattin, Türk Mitolojisi(Cilt: 1-2); Türk Tarih Kurumu; Ankara-1993 Roux, Jean-Paul; Orta Asya Tarih ve Uygarlýk (Çev.: Lale Arslan); Kabalcý Yayýnevi; Ýstanbul-2001 Roux, Jean-Paul; Orta Asya da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar(Çev.: Aykut Kazancýgil-Lale Arslan); Kabalcý Yayýnevi; Ýstanbul-2005 Yörükan, Yusuf Ziya; Þamanizm(Notlandýran ve yayýna hazýrlayan: Turhan Yörükan); Yol; Birinci Basým; Ankara-2005 Zerdüþt; Avesta (Çeviren ve Yayýna Hazýrlayan: Eshat Ayata); Kora Yayýnlarý; Ýstanbul-1998 Zimmer, Heinrich; Hint Sanatý ve Uygarlýðýnda Mitler ve Simgeler(Çev.: Gül Çaðalý Güven); Kabalcý Yayýnevi; Ýstanbul-2004 ALÝ BUDAK (ALÝ KAYKI) Ya Hacý Bektaþ Erlerin erisin yücesin Pirim Bir nefes bizlere ya Hacý Bektaþ Derviþe himmetin verensin Pirim Bir nefes bizlere ya Hacý Bektaþ Sevdanýn uðruna yanar dururum Sahrada daðlarda sorar dururum Kýrk yýldýr varýmda arar dururum Bir nefes gizlere ya Hacý Bektaþ Bülbülün olmuþum baðýna kondum Muhabbet ettiler dinleyen oldum Dillerden dillere adýný duydum Bir nefes sözlere ya Hacý Bektaþ Budak Ali cana nazýn güzeldir Naðmeler tellenen sazýn düzendir Kýþýn ortasýnda yazýn ezeldir Bir nefes güzlere ya Hacý Bektaþ Kimseler Sormadý Dertlerin sýrtlayýp gideni oldum Kimseler sormadý halim nicedir Gönülde nadide gülþeni oldum Kimseler sormadý halim nicedir Adem in cezasýn aldým bitirdim Kabil in elinden bir caným verdim Þit Nebi göründüm çok cefa cektim Kimseler sormadý halim nicedir Zekeriya yý kolladým bir zaman Sarmýþtým sýmsýký görmesin nadan Biçtirdi bizleri lain-i þeytan Kimseler sormadý halim nicedir Nemrud un kininde tutuþtum yandým Ýbrahim gelince kucaðým açtým Dað gibi ateþte güllüðe geçtim Kimseler sormadý halim nicedir Yusuf u sattýlar alaný oldum Mýsýr a götürüp salaný oldum Kýtlýðýn kýraný talaný oldum Kimseler sormadý halim nicedir Musa yý Sina ya çaðrýþým gibi Ýsa yý yanýma alýþým gibi Kerbela çölünde kalýþým gibi Kimseler sormadý halim nicedir Sýdret ül Müntâh da Budak týr adým Hakikat babýnda Ali dir aslým Ardý ardýnca zor günler yaþarým Kimseler sormadý halim nicedir Ýzmit, 16 Þubat 2006 Þubat

6 SERÇESME Yol ve Sürek ya da Ýki Zýt Uygarlýk Çizgisi Bölüm - II Haþim Kutlu Haþim Kutlu nun yazýsýnda deðindiði Kadýn Analarýn günümüzdeki bir örneði olan Sultan Ana, zâkiri ile birlikte akþama birlenecek cemi planlýyor. Beni yakýndan takip eden okuyucular, Kýzýlbaþ Aleviliðin de içinde yer aldýðý ortaklýk toplumu yapýlanmasýnýn kadim köklerini Kadýn Ata tarihi dönemine dayandýrdýðýmý bilmektedir. Bu ikinci bölümde yazacaklarýma girmeden önce de iki zýt uygarlýk çizgisi derken, uygarlýðý erkek egemen süreçle baþlayan, sözgelimi, devlet, yazý, ticaret gibi ölçeklerden hareket etmediðimi belirtmek durumundayým. Bu ölçekleri dýþlamamakla birlikte, onlarý cins egemenliði zemininde duran ve yine erkekle tarih sahnesine çýkmýþ olan sýnýflaþmayý temel alan bir tarih anlayýþýnýn ölçekleri olarak görmekteyim. Bu yaklaþýmýn, uygarlýk zemininde tam bir karþýtlýðý ifade eden Ortaklýk (Komün) süreðini ve bu sürekte baþlangýç zemini olarak Kadýn Ata nýn baþat rolünü örttüðünü düþünmekteyim. Dahasý erkeðin egemenliði ile tarih sahnesine düþmüþ ilk toplumsal çeliþkinin tarafý olan kadýný, kadýn-erkek çeliþkisini ilk kez bilimsel olarak bilgilenme meydanýna çýkartmýþ olmasýna karþýn, tali konumda, özel bir konu olarak ele aldýðýný düþünmekteyim. Diðer yandan, insanlýk tarihi açýsýndan oldukça uzun bir süreðe damgasýný vurmuþ Kadýn Ata nýn ilk yaþama durduðu Anadolu ve özellikle Yukarý Mezopotamya nýn bereketli topraklarý nda, yeraltýndan çýkartýlmýþ, ezici çoðunluðunu Kadýn Ata damgasýný taþýyan bilgilerin oluþturduðu belgelerin, bu baðlamda, henüz deðerlendirildiðine ve tarih açýklamalarýna katýldýðýna rastlamýþ deðilim. Haddini bilen yaklaþýmým ve sýnýrlý olanaklarým çerçevesinde, elime geçen belgelerin bu yönden deðerlendirilmesi, yazý da dâhil olmak üzere, uygarlýðý bir baþka boyutta tanýmlayacak birçok etkenin Kadýn Ata tarafýndan üretildiðini göstermektedir. Kamuya açýklanmýþ haliyle bile, söz konusu yaklaþýmý doðrulayacak ve ikna edecek yeterlilikte kanýt bulunmaktadýr. Dahasý, bu belgelerin hak ettiði anlamý ve deðeri gerçekte vermesi gerekenler vermediði için, ortalýk, çoðu kez tarih spekülatörlerine, arkeoloji falcýlarýna kalmaktadýr!.. Ortaklýk süreðinin ve bununla anlam kazanan uygarlýðýn üreticisi olan Kadýn Ata, Bereketli Hilal olarak tanýmlanan Zagros-Toros-Kafkas üçgeninde ürettiði uygarlýðýnda, erkek egemenliði ile bugüne dek evrilerek gelen devlet baðlamýnda bir devleti olmadý. Onun yeteneklere dayanan ve bu zeminde iþ bölümünü Rýzalýk esaslarýna göre daðýtan organizasyonu oldu. Otantik Kýzýlbaþlýðýn kendilerini tanýmlarken kullandýklarý Rýzalýk Þehri kavramý, tarihi köklerini bu esastan alan simgesel bir kavramdýr. Bilmeyen bilmez, bilen de demez erkâný içinde kalan temel bir tanýmlamadýr ve Kýzýlbaþ Aleviler, kendilerini hep Rýzalýk Þehri çocuklarý olarak görürler. Otantik yapýlanmanýn çözülmesinin öngününe dek, devlet olma anlayýþý hep reddedile gelmiþtir. Ortaçað boyunca bile ortaklýk toplumu baðlamýndaki tüm ayaklanmalarýn hedefinde devlet olduðu gösterilemez. Bu, toplumsal/sýnýfsal konumlarý gereði devlet olmayý, bu baðlamda iktidar olmayý baþaramayacaklarýndan deðil, gerçekte hedeflerinde ve eylemlerinde böyle bir talebe yer vermediklerindendir. Adýný ettiðim bu süreci, oldukça sýnýrlý bir kapsam içinde, Kýzýlbaþ Kadýn adlý kitabýmda, Naciye Cennet, Âdem ise Devlet baþlýðý altýnda inceledim. Oldukça sýnýrlý belge ve bilgilerin ýþýðýnda, daha çok da Kýzýlbaþ Aleviliðin bâtýn süreðinde yer alan kimi simgelerden ve kavramlardan hareketle sezgisel olarak ulaþtýðým sonuçlardý onlar. Oysa söz konusu alanda yapýlan kazýlarda ortaya çýkarýlan belgeler, erkek egemenliðiyle birlikte tarih sahnesine çýkmýþ olan dinlerin, Kadýn Ata nýn uygarlýk adýna hünerli elleriyle ürettiði gerçeklikleri nasýl ve hangi yollarla örttüðünün, özel çýkarlar adýna nasýl ve hangi yollarla gasp edip, bin bir türlü örümcek aðlarýyla örerek hýrsýzlýðýna meþruluk oluþturduðunun trajik hikâyesini açýða vurmaktadýr. Ve tabii ki yine ayný þekilde kadim ortaklýk toplumlarýnýn bu süreç boyunca neden bu dinlerin þekillendirdiði devletlerin hedefinde olduðunu da. Kandaþ-Karýndaþ Ortaklýðýndan Yol Kardeþliðine Anadolu nun ve Mezopotamya nýn Kadýn Ata sýna ait süreðin ne kadar geriye gittiði hususunda herhangi bir tespit bulunmamaktadýr. Bugün için bilinebilenler, insanlýk tarihine Büyük Tufan olarak kayýt düþen, son buzul çaðýnýn bitimiyle gerçekleþmiþ felaket sürecine kadar çýkmaktadýr. Bu çerçeveden anlaþýlmak üzere Kadýn Ata nýn ortaklýk toplumunun geriye giden ucunda ortaklýk, Kandaþlýk-Karýndaþlýk kardeþliðine dayanýyordu. Geleceðe dönük ucunda ise Yol Kardeþliði bulunmaktadýr. Yol Kardeþliði, Kadýn Ata sürecinden Erkek Ata sürecine geçiþ evresinde üretilmiþ bir ortaklýk toplumu yapýlanmasýna iþaret eder. Yol Kardeþliði günümüz Kýzýlbaþlýðýnda hâlâ temel sayýlan yapýlanma þeklidir. Yol Kardeþliði, kandaþlýða-karýndaþlýða dayanmaz. Ortaklýk toplumu örgütlülüðünün yeniden üretilmiþ koþullarýna (erkân) dayanýr. Bölge bölge varlýðýna rastlanýlsa da günümüzde esas olarak çözülmüþ olan ve Musahip Kardeþliði (Braye Musawiye=Eþitlik kardeþliði) diye bilinen kural, Yol Kardeþliðine giden ilk kapýyý belirler. Bu oluþuma göre aile olarak tanýmlanan birim, Eþ ve Eþit olmayý gerektirir. Sürek sadece bir ev ya da aile yapýlanmasýný böyle tanýmlamaz, toplumsal iþbölümlerinin tamamýnda kural ya da erkân bu zeminde iþler. Bu iþlek günümüzde, kendilerini sosyalist olarak tanýmlayanlarda bile görülür olmasa da, Kýzýlbaþlýkta son beþ asýrlýk sürece kadar devam ede geldiðini gösterir birçok iþaret bulunmaktadýr. Kaldý ki, günümüzde dahi tek eþli evliliðin bir biçimde devam ediyor olmasý, adýný ettiðim süreðin ne denli köklü bir zemine dayandýðýný göstermektedir. Bu anlatýma niçin gerek gördüm? Aleviliðin örgütsel yapýlanmasýnda son derece iþlevsel olan Pirlik makamýnýn güncel yürütülüþünde, özellikle de Aleviliði bir karabasan gibi kuþatan Seydi Saadet Evladý Resul seçkinliðinin kendini dayattýðý yürütülüþte, örneðin kadýnlarýn da Pirlik makamýnda yer alýp almayacaðýndan tutun da Cem meydanýnda baþlarýný örtüp örtemeyeceklerine, haremlik-selamlýk ayrýþmasýna tâbi olup olmayacaklarýna kadar birçok rahatsýz edici tartýþmanýn yürütülmekte olduðu bilinmektedir. Bütün bu gibi söylemler, yaklaþým ve anlayýþlar, Kýzýlbaþ Aleviliðe, Rýzalýk Þehri erkânýna göre deðildir. Erkek egemen kuþatmanýn, kimi ümmet dinci yapýlanma kýlýklý þeriatýnýn, kimisi ise milliyetçi kýlýklý þeriatýnýn süreðe sokuþturduðu anlayýþ ve yaklaþýmlardýr. Süreðin geriye dönük yüzünün tamamýnda sayýsýz Kadýn Pirler, Yol ve sürek sahibi Pir Analar bulunmaktadýr. Geçerken örnek olsun, Batýlý literatürünün bile hakkýný teslim ettiði ve yine Batýlý bir kavram olarak Sosyalizmin isim anasý olarak tanýdýðý, Hürremettin Ana, sürekte Ýslamiyetin öngününe denk gelen bir kesitte varlýk göstermiþtir. Kaç yol evladýnýn bundan haberi var? Anamisi Seide ler, Kadýncýk Analar, Güzide Analar ve diðerleri yakýn tarihin Pir Analarýdýr ve erkân sahipleridirler. Bunlar ise ilk elden bilinen isimlerdir. Dolayýsýyla, bütün bu tartýþmalarýn ve diretmelerin altýnda kendi öz ve otantik gerçeðinden müthiþ bir kaçýþ vardýr. Kaçýþýn yönü ise Kendinden kendine gelmeye deðil, kendinden bir baþkasý olmaya doðrudur. Görmek ve zamanýnda gereðini yerine getirmek gerekmektedir Anlamsýzlýðýn Anlamý ve Güncel Olan Kendisi olmayý baþaramamýþ bireyin ya da toplumun, kendisi için kazanabileceði bir þey yoktur. Yol insaný, yeniden kendini aramaya baþladýðý güncelin karmaþasý içinde, eðer kazanmak istiyorsa, Yol âþýðýnýn kendimden kendime geldim deyiþindeki erkân üzere hareket etmelidir. Kendisinden baþlamalý kendini aramaya. Kendinden ne kadar uzaklaþýr ve bir yerlerde bulacaðý yanýlsamasýna kapýlýrsa, açýktýr ki, kaybedecektir. Ýçinde yaþadýðýmýz ve hem maddi olarak hem de manevi olarak bizleri kuþatmýþ olan egemen sistemlerin, birçok araçla ve yolla iliklerimize dek iþlemiþ olduðu, mantýðýmýzý, düþünce tarzýmýzý, dilimizi önce kendi öz benliðimizde yýkýp parçalamayý baþarmadýkça, ne kendimizi bilmemiz mümkündür ne de bu yolu! 6 Sayý 19

7 DAYLEMÝ (HAÞÝM KUTLU) Bizim Yolumuz Ortaklýk toplumu süreðinin hem maddi üretim süreði, hem de manevi üretim süreði, parçalanmasýný ifade ettiðim sistem süreðine benzemez. Onunla tam bir karþýtlýk içindedir. Onun mantýðý da, düþünce sistemi de, dili de farklýdýr. Bu sürekle mümkün olabilen en doðru tarzda iliþkilenmedikçe, Yolun öngördüðünce düþünmek ve onun öngördüðünce anlayýp konuþmak ve yapmak mümkün deðildir. Þimdilerde Yol içinde sürdürülen güncel bir tartýþma daha bulunmaktadýr. Tartýþma diyorum, çünkü ancak bu kavram karþýlýyor yaþanýlan bir tür saðýrlar diyalogunu! Bir tür saðýrlar diyalogu oldu, çünkü düþüncelerini açýklayan taraflarýn ayaklarý Yol gerçeðine basmýþ deðil. Ne Yolun erkânýnca düþünüyorlar, ne de ayný erkânýn diliyle söyleþiyorlar. Onlar tartýþýyor ve giderek didiþiyorlar. Öyle de olur zaten. Oysa Yolun süreði, Halleþin diyor. Ve tabii ki Hal ile Halleþin diyor! Hal ile halleþin diyor, çünkü sürek seni kardeþliðe taþýmak istiyor, yoldaþlýða taþýmak istiyor. Hal ile halleþmeyen yol ile yoldaþ olabilir mi? Biliniyor; bir kýsým yol evladý þimdilerde öz Müslümanýz diyor. Yolumuz Hak Muhammed Ali Yoludur diyor. Bir kýsým Yol evladý da Biz Müslümanlýðýn dýþýndayýz. Alevi olmanýn ne Muhammed ile ne de Ali ile bir baðlantýsý yok diyor. Kabaca bu zeminde yürütülen tartýþmanýn taraflarýnýn kendi içlerinde de bir dizi farklýlýk var kuþkusuz, ama ana eksen bu zeminde. Tartýþan her iki tarafta konuyu otantik özellikleri itibariyle hem Ortaklýk Toplumu yapýlanmasýndan, hem de tarihsel süreðinden kopararak, hatta ona yabancýlaþtýrarak ortaya koyuyor. Geriye, bütün toplumsal özelliðinden ayrýþtýrýlmýþ bir avuç ilahiyat ile sýnýrlý tapýnmalar, þükürler, tanrýlar ya da tanrýsýzlýklar kalýyor. Ona da Ýnanç baþlýðýný atýyorlar ve baþlýyor karþýlaþtýrma. Ýslamiyet te þu var bu yok üzerine sürdürülen ya da uysun uymasýn biz Ýslamiyet ten þunlarý almýþýz, bunlarý da almamýþýz yollu yorumlar, anlatýmlar, karþýlaþtýrmalar! Taraflar açýsýndan iþin en ilginç yaný da bir ortak payda olarak, Ýnanç baþlýðýný attýklarý bütün savlarý bilimsel olarak kanýtlamaða çalýþmalarýdýr. Birbirlerine karþý herkes, kendi düþüncesinin doðruluðunu bilimi ve bilim dilini kullanarak ispat etmeðe çalýþýyor. (*) Sýk sýk verdiðim bir örnek var. Bu örneði burada yine hatýrlatarak gittikçe anlamsýzlaþmaya baþlayan gidiþi anlamlý olmaya davet etmek istiyorum. Kiþisel düþüncem farklý olsa da Alevilik üzerine çalýþma yapan hemen herkesin, bugün Yol-Erkân-Meydan sürdüren her Pirin bildiði bir konu var. Gerçekte hem Hz. Muhammed in hem de Hz. Ali nin böyle bir þeyi yaþayýp yaþamadýðýný ya da ifade edilenden ne anlaþýlmasý gerektiðini söz konusu etmeden ifade etmek istiyorum: Þu ünlü Miraç Dönüþü öyküsünden söz ediyorum. Özellikle Cem Meydanlarý, Miraç öyküsünde yer alan anlatýma, betimlemelere ve simgelere uygun olarak yürütülmekte ve sýrlanmaktadýr. Öykünün can alýcý mesajlarýnýn yer aldýðý içeriði ise ne irdelenmekte ne de konuþulmaktadýr. Örnek olsun, Hak Muhammed Ali üçlemesini bir tekerleme gibi her vesileyle tekrar eden anlayýþ, buradan hareketle en fazla Aleviliðin nasýl da Muhammed den kaldýðýný, Muhammed in Peygamber olarak görüldüðünü ifade edebilmektedir. Baþýmýz Hak Muhammed Ali ye baðlýdýr þeklindeki anlayýþ da ayný zeminde hareket etmektedir. Oysa kendi tarihsel toplumsal süreðine yorum yoluyla aktarýlmýþ bu öykünün en önemli mesajý, söz konusu anlayýþ ve yaklaþýmlarý temelden dýþlamaktýr. Þöyle dýþlamaktadýr: Hz. Muhammed, Peygamberlik kimliðiyle, bir baþka deyimle hem bu dünyasal, hem de öbür dünyasal kimliðiyle Miraç dönüþü uðradýðý Kýrklar Meydaný na alýnmaz. Kilit nokta burasýdýr. Ortaklýk toplumu süreðinde ne Peygamberlik makamý ne de ayrýcalýklý ya da efendi makamý vardýr. Uðradýðý Kýrklar Meydaný ise bir tapýnma veya ritüel meydanýný deðil, oluþu gereði adýna Ortaklýk dediðimiz, toplumsal yapýlanmaya iþaret eder. Ayrýntýya gerek yok, bu iki husus sorunun kilit noktalarýdýr. Bu kilit noktanýn çözümlenmesinden ise bütün taraflar kaçmaktadýr. Hak Muhammed Ali üçleði ise yolun felsefi kavrayýþýnda simgesel bir baþlýða iþaret eder ve tümüyle Evrensel Doðuþ ilkelerinin, bu üçleme zemininde açýklanýp kavranmasýna yöneliktir. Kaldý ki, bu üçlek dizge, zahiren (egzoterik) olarak terkip edilmiþtir. Bâtýn zemininde ise bu Hak Ali Fadime olarak söylenir ki bu da bilmeyen bilmez, bilen de demez olandýr. Bu yönüyle biçimsel baðlamda Hýristiyanlýðýn Baba Oðul Kutsa Ruh dizgesiyle temelden farklýlaþýr. Hýristiyanlýðýn üçleði eril bir dizgedir ve Yaratýlýþ düþüncesiyle sýký sýkýya baðlantýlýdýr. Kýzýlbaþlýðýn üçleði ise bâtýnda eril ve diþil eþliðine dayanýr ve Doðuþ felsefesiyle doðrudan baðlantýlý bir betimlemedir. Buna göre kendini doðuran evren diþil bir forma sahiptir ve bütün doðuþ sürekleri temel iki kuvvetle bunu gerçeklerler. Yaratýlýþ ve Doðuþ, sürekleri zýt iki uygarlýðýn düþünsel anlayýþ zeminine denk düþer. Ýþin esasý ve özü budur. Sonuç olarak üzerinde durulacak çok yan bulunmaktadýr. Fýrsat buldukça bu yönden geliþtirdiðim düþüncelerimi okurlarla paylaþmaða çalýþacaðým. Bir dergi makalesinin sýnýrlarýný çoktan aþtýðýmý biliyorum. Þimdilik bu kadar ve Aþk ile diyorum Ne yemin et ne de yalan söyle Böyle buyurdu bizim ulumuz Kýldan ince kýlýçtan keskin Yutulmaz leblebidir dolumuz Senin yükün senindir tartý bilirsen Kendi karaný kendi elinle silersen Nefsin için her ne dilek dilersen Ukba da bile olur bizim sonumuz Beli dedik bizden önde gelene Özünü hakka kurban edene Güruh-u Naciye den sýr doðana Ta ezelden Kâbe oldu yolumuz Melanet meydanýndan erkân silinsin Derviþlik makamýna postlar serilsin Münkir olan her kapýdan sürülsün Dâr-ý Mansur da kýrýk olur boynumuz Daylemi yem ben benden sorulsun Bir kolum Hinden ötelerden derilsin Ýster alýnsýn kellem ister vurulsun Serilmez hiçbir ipe bizim unumuz Pirime Arzuhalimdir Merdi meydana sermiþim postu Abdalým ya gönül gafil deðilim Bin mihnet ile bulmuþum dostu Âþýk-ý Mecnunum da sefil deðilim Sabrým vardýr güman eylemem Sýdk ile tuttum eteðin ayrýlmam Dâým Mansur a gayriden sorulmam Adü taþý berktir de kaçar deðilim Elifbayý bilmez bilmiþ geçinir Sap aðzýnda hep saman gevinir Soy sofusu dar beðenmez yerinir Eyvallahým yok da kindar deðilim Daylemi ye sordular ki düþkün müsün? Suskun gezme gönül küskün müsün? Fitne pazarýna düþtün üzgün müsün Pirim hal böyle böyle de bezer deðilim NOTLAR: (*) Ortaklýk Toplumu güzergâhýnda olsam, onu tanýmaða ve tanýtmaða çalýþmýþ olsam da, bundan önceki çalýþmalarýmda, bir biçimde ayný anlayýþlarý ben de taþýdým. Kitaplarýmý okuyanlar, bütün açýmlamalarýma karþýn, örneðin ben de Alevilik için yer yer Ýnanç kavramýný kullandým. Açýkladýðým þeyle kavram tam bir çeliþki halinde olsa da anlayýþ olarak etkisini sürdürdüðü açýktýr. Buradaki belirlemelerim, kendimin de bir biçimde eleþtirisi olarak görülebilir. Ýzmit, 16 Þubat 2006 Þubat

8 SERÇESME KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ Kýsas Dosyasý ya da Ýnternetteki Tartýþmalarýn Ýç Yüzü AÞAÐIDA Kýsas Dosyasý adý altýnda topladýðýmýz bir dizi söyleþi bulacaksýnýz. Bu dosya, son günlerde internet ortamýnda ortaya çýkan bir tartýþmayla baþlayan geliþmeleri irdeliyor. Ýnternette tartýþýlan konu, Cem Vakfý kurucusu ve Alevi Vakýflarý Federasyonu Baþkaný Sn. Doðan Bermek tarafýndan hazýrlanmýþ Kýsas Kültürel Mirasý Geliþtirme Projesi. Bu proje GAP ve AB tarafýndan onaylanarak önemli bir mali kaynak ayrýlmýþ. Projenin yürütülmesi ise geçen yýl yaz aylarýnda baþlamýþ. Bu projesi ile ilgili olarak Dr. Ali Yaman, 20 Kasým 2005 tarihinde bir tanýtým yazýsý yayýmladý (alevibektasi.org). Bunun ardýndan Müzikolog Ulaþ Özdemir, Tahtacýlar internet grubunda ( bu projeye iliþkin bir dizi soru soran bir yazý yayýmladý. Kýsa süre sonra, projenin mimarý ve yürütücüsü Doðan Bermek, Ulaþ Özdemir i ayný sitede yanýtladý. Ulaþ Özdemir de ikinci bir yazý ile eleþtirel yaklaþým ve tutumunun devam ettiðini gösterdi. Konu Kýsas gibi önemli bir Alevi-Bektaþi merkezi olunca, Ýnternet ortamýnda yapýlan bu tartýþmalarda ismi geçen kiþiler ve eleþtirilen olaylarý ilgili kiþilerle görüþerek meselenin içyüzünü anlamaya ve tüm Alevi- Bektaþi canlara bu durumu aktarmaya çalýþtýk. Önce Ulaþ Özdemir le görüþtük. Bize tartýþmalarý baþlatan yazýlarýný gönderdi, konu ile ilgili düþüncelerim bunlardýr dedi. Projenin içeriði ve kapsamý neydi? Neden Kýsas seçilmiþti? Bu proje için AB den ne kadar para alýnmýþtý? Ýnancýn Turizmi olur muydu? Ulaþ Ahmet Koçak ÝNTERNET ORTAMINDA TARTIÞMALARI BAÞLATAN YAZILAR Cem Vakfý nýn Kýsas Projesiyle Ýlgili Düþüceler Ulaþ Özdemir Özdemir in gündeme getirdiði bu sorularýn yanýnda biz de merak ettiðimiz için konularý Sn. Doðan Bermek le yaptýðýmýz söyleþi de ayrýntýlarý ile irdeledik. Kýsas diyince ilk akla gelen kiþi Dertli Divani dir. Bugün Urfa da Kýsas diye bir Alevi beldesinin varlýðýný biliyorsak, bunu Dertli Divani ye burçluyuz. Bu tartýþmalara neden olan projenin hazýrlayýcýlarý da inanýyorum ki Kýsas ý Dertli Divani sayesinde duymuþ ve tanýmýþlardýr. Kýsas la ilgili önemli bir proje var ve bunun içinde Divani yok! Bu durumun nedeni neydi? Projeden haberi var mýydý? Bu sorudan yola çýkarak Dertli Divani ile neden bu projeye karþý olduðunu anlattýðý uzun bir söyleþi yaptýk. Alevi-Bektaþi inancýný sekiz asýrdýr koruyarak yaþatan ve halk kültürüne ciddi katkýlarý olan Kýsas bu projenin uygulamaya girmesiyle birlikte bir bölünme içine girdi, birlik bozulmaya baþladý. Bunu Kýsas lýlarýn Mürþidi olan Veliyettin Ulusoy dile getirmektedir. Sn. Veliyettin Ulusoy da bu konuda ve tartýþmalarda gündeme gelen bazý çok özel konularla ilgili sorularýmýzý yanýtladý. Gördük ki, tartýþmanýn ardýnda yatanlar basit, sýradan sorunlar deðil. Ne Cem Vakfý nýn AB den aldýðý paranýn tutarý ve nasýl harcandýðý; ne de gereksiz kiþisel sürtüþmeler Kýsas Alevi-Bektaþi halkýnýn birliðinden daha önemli olamaz. Umarým hazýrladýðýmýz bu dosya Kýsas halkýnýn birliðine, beraberliðine, dirliðine katkýda bulunur. Aþk-ý niyazlarýmla. Cem Vakfý nýn Kýsas Projesi konusunu öðrendikten sonra 3 Mart 2006 tarihinde aþaðýdaki e-postayý, Tahtacýlar ve Aleviyol forumlarýna i göndererek tartýþmaya açtým. Birkaç gün sonra bu e-postaya Doðan Bermek ten bir yanýt geldi. Bu yanýtla ilgili olarak ayný forumlara 8 Mart 2006 tarihinde aþaðýdaki e-postayý gönderdim, ancak buna henüz bir yanýt gelmedi. 3 Mart 2006 Tarihinde Forumlara Gönderdiðim Cem Vakfý nýn Kýsas Projesiyle Ýlgili Düþünceler Baþlýklý E-posta Etno-müzikoloji eðitimi almýþ birisi ve Alevi-Bektaþi kültürüne hizmet etmeye kararlý bir muhip olarak Cem Vakfý nýn Kýsas Projesi ile ilgili düþüncelerim aþaðýdadýr. Daha doðrusu bu konuda epey soru iþareti oluþtu kafamda. Öncelikle bunlarý yazdým ve bunlara henüz bir cevap bulamadým. Özellikle araþtýrmacý Ali Yaman ýn yazýsýný okuyunca çok üzüldüm, biraz iþgale dönmüþ bir durum ortaya çýktý benim gözümde: Sanki bugüne kadar Kýsas diye bir yer yokmuþ veya hiç duyulmamýþ gibi gösterildi. Ayrýca bu proje sonrasýnda her þey çok farklý olacak, tüm Kýsas a bahar gelecek gibi (týpký Amerika nýn Irak ta söyledikleri gibi!) bir hava oluþturulmasý hoþ deðil. Ali Yaman bir araþtýrmacý ve bu tür saha (alan) çalýþmalarýn etik deðerlerle yapýldýðýný bilmesi gerekir. Yani çalýþma öncesinde neler yapýlacaðý ortaya konur, çalýþma yapýlacak bölgeyi iyi bilen kiþilere önceden danýþýlýr ve hangi konuya eðileceklerse o konu üzerinde çalýþýlýr. Sonrasýnda bunlar bir rapor haline getirilir, sonuçlar ortaya konur ve gerekirse bir kitap ortaya çýkar. Ama bu arkadaþlarýn proje tanýtýmlarý bambaþka havada. Bir kere bahsettikleri projenin asýl baþlýðý ve kapsamý nedir? Bu belli deðil. Yani müzikal bir derleme çalýþmasý mý? Sosyal bir proje mi? Sosyo-kültürel bir saha çalýþmasý mý? Ortada hiçbir þey yok. Ne bulursak onu alalým gibi bir mantýk var. Ancak alýnanlar daha sonra ne yapýlacak, bunun Kýsaslý bir vatandaþa ne faydasý var, bu konular hep muðlak. Benim kafamý meþgul eden baþlýca sorular þunlardýr: 1. Öncelikle Avrupa Birliði nin 12 milyon Euro luk GAP Bölgesi nin Kültürel Deðerlerini Koruma Projesi olmasa ve bu projeden Cem Vakfý na 300 bin Euro gibi bir para düþeceði ortaya çýkmasa böyle bir projeye kalkýþýrlar mýydý? Ayrýca bu para, bu projede nasýl deðerlendirilecek? 2: Bu projeyi fona sunarken herhangi bir Kýsaslýdan fikir aldýlar mý? Neden proje onaylandýktan sonra insanlar buna destek olmalýymýþ gibi emri vaki bir duruma getirildi? Baþtan enine boyuna neden her þey ortaya konulmadý? Özellikle Dergâh a baðlýlýðý bilinen bu beldede, en azýndan Dergâh a yakýn kiþilere bütün netliðiyle neden anlatýlmadý tüm proje? 3. Bildiðim kadarýyla Avrupa Birliði bu projelere para desteði verirken ilk koþulu, çalýþma bittiðinde o bölgede kalýcý bir eser býrakýlmasý. Acaba Cem Vakfý orada yeni bir cemevi veya bir þube mi açacak? Asýl kalýcý eserleri nedir? Hali hazýrda yapýmý süren cemevine ne gibi bir katkýlarý var, bu konuda ne düþünüyorlar? Bölgeyi çaðdaþ bir cemevine kavuþturmak derken ne düþünüyorlar? 4. Kýsas kültürüyle ilgili bugüne kadar iki kitap ve yöre âþýklarýnýn kayýtlarýndan oluþan pek çok albüm yayýnlandý. Cem Vakfý nýn bu çalýþmasý, bu yapýlan çalýþmalarýn üstüne ne yapmayý amaçlýyor? Eðer projede yine daha önceki çalýþmalarý yapan Halil Atýlgan varsa, bu iki çalýþmadan farklý olarak ne yapmayý düþünüyor? Eðer Halil Atýlgan bu konuyu yürütmüyorsa, bu konuyla kim ilgileniyor? Nasýl bir ekip çalýþmasý var? Kimler hangi konuda çalýþýyor? Bu çalýþmayý yapanlarýn nasýl bir ehliyeti var? Her þey toplandýktan sonra ortaya çýkarýlmasý düþünülen þey her neyse, bunun doðru bir yöntemle yapýldýðýna kim karar veriyor? 5. Bugüne kadar hem eðitimim sýrasýnda hem de okul dýþýnda okuduðum hiçbir araþtýrmada, Ali Yaman ýn yazdýðý gibi çalýþýlan yörenin kendi kültür birikimine daha donanýmlý ve bilinçli bir sahip olmalarýnýn saðlanmasý gibi bir yaklaþým görmedim. Yani bu þu anlama gelmez mi: Bu yöredeki kiþiler kültürlerinin farkýnda deðiller, biz onlara, kültürlerine nasýl sahip çýkmalarýný göstereceðiz... Bu ne kadar çirkin bir durum. Ben de Ehl-i Haklar arasýnda çalýþma yapmaya çalýþýyorum. Eðer böyle bir cümleyi herhangi bir araþtýrma baþvurumda yapsam veya Ehl-i Hak bir dostuma böyle bir cümleden bahsetsem herhalde bir daha asla cemlerine, muhabbetlerine beni almazlar. 6. Hele ki yazýda gecen, Bölgede hýzla geliþmekte olan Ýnanç Turizmi ne gerekli ortamýn saðlanmasý ibaresi önceki maddeden daha çirkin bir þey. Yani tüm deðerleri býrakýp Kýsas ý bir inanç turizmi merkezine dönüþtürmeye çalýþmak neye yarar? 7. Bir dostumuzdan duyduðumuz kadarýyla bu projeyi yürütenlerin bir düþüncesi olarak, yörede topladýklarý eserleri bazý popüler halk müziði 8 Sayý 19

9 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ sanatçýlarýna söyletmeyi düþünüyorlarmýþ. Bu nasýl bir yaklaþýmdýr? Hiçbir saha çalýþmasýnda toplanan deðer, üçüncü bir kiþi için meta halinde sunulmaz. Eðer o halk müziði sanatçýsý böyle bir eseri yorumlayacaksa, o esere emek vermesi gerekmez mi? Bu kültürü, on birinci yüzyýldan beri var olan bir beldenin insanlarý yüzyýllarca oya gibi iþleyerek bugüne getirmiþler. Siz ne hakla o eseri bir baþkasýna pazarlarsýnýz? Bunu insanlýk size günün birinde, o kültürü kaybettiðinizde sormaz mý? 8. Sonuç olarak neden hiçbir þey þeffaf deðil? Baþtan beri neden bir gizlilik sürüyor? Projeyi kim yürütüyor, ne kadar para alýndý, danýþma kurulu var mý, amaçlanan þeyler nedir, vs. ortada hiçbir þey yok. Çevremizdeki kiþilerden ve Kýsaslý dostlarýmýzdan duyduðumuz tek þey, sürekli kendilerinden bir þeyler istendiði ve bu isteyen kiþilere bir þeyler vermek zorunluluðu olduðu. Ama bu kiþiler herhangi bir çýkar için bu eserleri üretmiyor ki, ya da cemine gitmiyor ki. Neden bunu bir meta haline getirelim? Neden toplumumuzun bir deðerini, durup dururken ortaya çýkmýþ bir kurum sahiplensin ve onu tüketim nesnesi yapmak adýna kullanma hakkýný elde etsin? Eðer böyle bir hak olacaksa, yani Kýsaslý bir aþýðýn kendine ait eserini tasdik edecek kurum neden Cem Vakfý olsun? Bizim kültürümüzde Mihman Ali yse ve bu arkadaþlar, nasýl bir ekiple çalýþtýklarýný bilmesek de Kýsas a bir þekilde gelmiþlerse tabii ki onlara problem çýkarmak olmaz. Ama bu projeyi yürütenlerin bir açýklama yapmamasý, yaptýklarý açýklamalarýn yukarýda bahsettiðim üzücü durumlara yol açýcý olmasý büyük kafa karýþýklýðý yaratýyor. Anadolu da bugüne kadar pek çok kültürel çalýþmaya destek alýnmýþtýr, ama bildiðim kadarýyla hiçbir inanç, tüm deðerleriyle bu þekilde çiðnenerek para için malzeme yapýlmamýþtýr. Madem Cem Vakfý ndaki arkadaþlar bu tür çalýþmalar yapmak istiyorlar, neden diðer yörelerde de çalýþmýyorlar? Acaba böyle projeleri var mý? Yoksa o bölgeler için maddi destek alma ihtimalleri olmadýðý için mi? Neden Cem Vakfý nýn ismi, bir yerlerden para aldýðý zaman ortaya çýkýyor? Sonuçta bu kurum da Alevi-Bektaþi kültürüne hizmet için ortaya çýkmadý mý? Neden inancýmýzý paylaþan herkesi kucaklayacak, insanlarý bölmeyecek, ayýrmayacak ve çýkar gözetmeyecek çalýþmalara girilmiyor? Eðer inancýmýz, kültürümüz, felsefemiz için yapabileceðim bir þey olursa hangi kurum olursa olsun her zaman hizmete varým. Ama hizmet adýna yapýlan þey deðerlerimizi bu hale getirmekse, bu konuda da gerekli sorularý sormamýz ve buna karþý gelmemiz gerekiyor. Þubat Mart 2006 Tarihinde Forumlara Gönderdiðim Cem Vakfý nýn Kýsas Projesiyle Ýlgili Düþünceler ve Eurolar Baþlýklý Ýkinci E-Posta Cem Vakfý nýn Kýsas Projesiyle ilgili düþüncelerime Doðan Bermek in verdiði cevaplarýn baþýnda yer alan yazý, benim sorularýma neden olan ve Ali Yaman imzasýyla internet ortamýnda bulunan metindir. Sanýrým Doðan Bey bu ek metne bakmadan, ellerindeki bu metni tekrar cevap olarak e-postasýna kopyalamýþ. Bu metin dýþýnda verdiði cevaplarýn sonunda, incindiðini ve bu sorularla dile getirilen konularýn gerçek dýþý olduðunu yazmýþ Bermek. Ancak tüm Alevi-Bektaþi kamuoyunu ilgilendiren bir konuda sorular sorulmasý neden kendisini incitiyor? Bu hepimizi ilgilendiren bir konu deðil midir? Öncelikle Bermek in de ifade ettiði gibi Cem Vakfý nýn bu projeye girme sebebi, Avrupa Birliði nden alýnan maddi kaynaktýr. Yani ortada para olmazsa Kýsas la ilgilenmiyorlar mý? Bu konuyu net ifade etmemiþ Bermek. Nasýl zamanýnda yörede araþtýrma yapan ekiplerin birisinde yer alan Melih Duygulu gibi kendi imkanlarýyla araþtýrma yapanlar varsa, eðer çok ilgileniyorsa Cem Vakfý ndaki arkadaþlar da yüz binlerce Euroluk destek olmadan (eðer niyetleri gerçekten buysa) araþtýrma, saha çalýþmasý yapabilirlerdi. Kaldý ki bildiðimiz kadarýyla Kýsas a giden ekibin yaptýðý baþlýca çalýþma, yöredeki kaynak kiþiler ve aþýklarýn elden verdiði (biyografik ve eserleri ile ilgili) bilgiler ve bazý stüdyolarda kaydedilen çalýþmalardýr. Eðer bunlar dýþýnda bir çalýþma yapýlýyorsa nasýl bir metot izleniyor lütfen bunu açýk açýk ifade etsin Bermek. Eðer yapýlan sadece bir toplama çalýþmasýyla bunun için de yüz binlerce Euro ya ihtiyaç duyulmasa gerek. Kýsas ta bir sempozyum düzenlenmesine, bilim adamlarýnýn düþüncelerini sunmasýna hiç kimsenin itirazý olamaz. Hatta bu sevindirici bir þey. Buna da Yüzbinlerce Euro ödenmeyeceði ortada. Ayrýca Bermek in de ifade ettiði gibi proje sonunda ortaya çýkacak kalýcý eserler, daha önce yayýnlanmýþ kitaplar ve albümler dýþýna çýkabilecek çalýþmalar mý? Bu çalýþmalarda nasýl bir yol izleniyor? Eðer daha önce yayýnlananlardan bir farký olmayacaksa, baþta Halil Atýlgan ýn çalýþmalarý olmak üzere, bunun için de yüz binlerce Euro luk bir bütçeye ihtiyaç yok sanýrým. Ortada ciddi bir ekip çalýþmasý da görünmediði için halen bu konular net deðil. Bermek in Halkbilimi her yörenin kültürel zenginliklerini bulup, önce o kitleye bu zenginliðin ayrýcalýklarýný fark ettirmek ve anlatmak amacýný güder yorumu bilimsellikten uzak, tam Cem Vakfý nýn çalýþmasýna uygun bir cümle. Yani o yöreye, farkýnda olmadýklarý kültürel miraslarýný göstereceðiz ve böyle bir çalýþma için de yüz binlerce Euro ya ihtiyacýmýz var demek gibi bir þey. Amerika da Irak a demokrasi getirmek için müdahale etti. Bu tuhaf bir durum deðil mi? Bu tür saha çalýþmasýnda öncelikle metot belli olur ve konu üzerinde çalýþýldýktan sonra derlenen materyal bir rapor halinde deðerlendirilir ve bundan bir sonuç çýkarýlýr. Ama Bermek bunlarýn yerine, o yöreden materyalleri toplayýp, onlara kültürel miraslarýný göstermek gibi tuhaf bir yaklaþýmý sergiliyor. Bunun için de yüz binlerce Euro ya ihtiyacý var. Bermek in hiçbir akademik veya bilimsel çalýþmanýn kabul edemeyeceði bir baþka tavrý, çalýþma yaptýðý yöreyi Ýnanç Turizmi merkezine döndürmek... Belki bunun için yüz binlerce Euro harcayýp Kýsas a cemevi yerine oteller açmak isteyebilirler. Yani bu anlayýþla Kýsas halký kültürüne, kültürünü pazarlayarak sahip çýkabilir; Bermek de aldýklarý yüz binlerce Euro ile buna destek verebilir. Bermek in yazýsýnda yer alan Serçeþmemiz Hacýbektaþ, Sücaatin Veli, Hýdýr Abdal, Abdal Musa gibi çok gittiðimiz yerler var, buralar ciddi Ýnanç Turizmi merkezleri diyor ama bir þeyi kaçýrýyor: Unutulmasýn ki insanlar bu yerlere turistik bir yer diye gitmiyor. Ýnancýndan dolayý gidiyor. Eðer Cem Vakfý, Bermek in ifade ettiði gibi inancýmýzýn izlerini ortaya çýkarmak ve geliþtirmek üzere kurulmuþ vakýflardan birisi ise þimdi neden turizm iþine giriyor? Bu alanda daha çok mu gelir var? Bunun, söyledikleri gibi inancýn izini ortaya çýkarmak la ne ilgisi var? Yazýmda bahsettiðim ve daha sonra Bermek in çarpýtarak cevapladýðý sorulardan birisi olan bu eserlere herhangi bir emek vermeyen kiþilere bu eserlerin sunulmasý konusudur ki, neden durup dururken Cem Vakfý nýn böyle bir duyarlýlýk gösterdiði halen belli deðil. Ayrýca bunun için de fazla bir paraya ihtiyaç duyulmasa gerek. Çünkü hali hazýrda Kýsas deyiþlerinin yer aldýðý nota kitaplarý, albümler olduðu ortadadýr. Eðer birileri bunlarý seslendirmek isterse eser sahipleri veya kaynak kiþilerle görüþüp istedikleri þekilde bunlarý yorumlarlar. Tekrar hatýrlatayým, bunun için yüz binlerce Euro ya ihtiyaç olmazdý. Benlik tartýþmasý yapmamak için Bermek in benim çalýþmalarým ve Kalan Müzik adýna söylediklerine sadece þunlarý söyleyebilirim: Buraya gönderdiðim iki e-posta de sadece kendi adýma yazdýðým, ne herhangi bir kurum veya kuruluþu ne de çalýþtýðým þirketi baðlayan düþüncelerdir yýlýnda albüm olarak hazýrladýðým Ummanda çalýþmasý ise, herhangi bir maddi ödeme almadan, çocukluðumdan bu yana içinde bulunduðum Maraþ yöresinin (sadece) deyiþlerinden oluþan; yarýsý yöredeki köylerde ustalarým olan dedelerle birlikte çalýp kaydettiðimiz ve asýl amacý genç kuþaklara bu müziði aktarmak olan bir çalýþmadýr. Ama ben kendi yöremin veya çalýþma yaptýðým herhangi bir yörenin eserini neden baþka müzisyenlere pazarlayayým? Buna ne hakkým var? Ayrýca isteyen istediði eseri çalýþmalarýnda yorumlayabilir, buna hiçbirimizin itirazý yok. Bermek in çarpýttýðý konu, yazýda da yer aldýðý gibi Cem Vakfý nýn yüz binlerce Euro yu aldýðý için Kýsas a ve Kýsaslý âþýklara ait eserleri tasdikleme ve pazarlama hakkýný kendinde görmesi, ama buna itiraz hakkýný kimseye vermemektir. Bermek ve arkadaþlarý isterlerse Kýsas ýn kökünü Avrupa Birliði ne satabilirler, isterlerse bu da onlarýn hakký. Ama neden bizlerin bu konuda bilgi alma istekleri bu çalýþmayý yapanlara aðýr itham olarak gelsin? Eðer bunu istemiyorlarsa neden kamuoyuna bugüne kadar net bir þekilde projenin kapsamý hakkýnda herhangi bir bilgi vermediler? Son olarak bazý araþtýrmacýlardan ve konuya duyarlý arkadaþlardan özel e-postama bu projeyle ilgili sýkýntýlarýný bildiren e-postalar aldým. Bu arkadaþlardan ve duyarlý kiþilerden ricam, bunu kapalý kapýlar ardýnda deðil, eðer fikirlerinden korkmuyorlarsa yapýcý bir amaca hizmet etmesi adýna hepimizle paylaþmalarýdýr. NOTLAR: 1 Bu forumlarýn internet adresleri þöyledir: tahtacilar@yahoogroups.de ve aleviyol@yahoogroups.de 9

10 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝNÝN MÝMARI, ALEVÝ VAKIFLAR FEDERASYONU BAÞKANI DOÐAN BERMEK ÝLE SÖYLEÞTÝK Bilinmeyen ve anlaþýlmayan bir konuyu yorumlayarak eleþtiri geliþtirmek gibi bir hadise var olduðunu düþünüyorum Kýsas Projesi fikri nasýl oluþtu, nasýl geliþti? 2004 senesinde Avrupa Birliði ile Türkiye Cumhuriyeti arasýnda bir sözleþme imzalandý. Bu sözleþme GAP bölgesinde sýnayi ve tarým da kalkýnma ile kültürel mirasý geliþtirme olmak üzere üç alaný ilgilendiriyordu. Sözleþmenin tutarý 40 milyon Avro ydu. Bunun 24 milyonu sanayiye, 12 milyonu tarýmsal kalkýnmaya, 4 milyonu da kültürel mirasý geliþtirme amaçlý harcanacaktý. Bu fonlar, proje bedelinin yüzde doksanýna kadar hibe biçiminde verilecekti. Hibe eden kuruluþ GAP idaresiyle Avrupa Birliði (AB) idi, yani fonlarý AB veriyor, ama seçimi GAP idaresiyle birlikte yapýyorlar. Böyle bir olanak çýkýnca, iki proje hazýrladýk. Bu tür projelerin hazýrlanmasý aðýr bir iþtir. Vakýflarýmýzda bu yetkinlikte iþgücü de yoktur. O sýrada vaktim müsaitti, iki projeyi hazýrladým. Biri Adýyaman Gölbaþý da Etnografya Müzesi; diðeri de Kýsas ýn kültürel mirasýnýn deðerlendirilmesi, ortaya çýkartýlmasý, farkýndalýk yaratýlmasý üzerineydi. Bu kapsamda inþaat için para verilmiyor. Bu nedenle Gölbaþý projesi deðerlendirmelerde en yüksek notu aldýðý halde, binasý bitmemiþ olduðu için yardýma uygun görülmedi, ama Kýsas ý kabul ettiler. Proje böyle devreye girdi. Proje 2004 Aðustos ayýnda baþlayacaktý, ama 2005 in Þubat ayýna kadar seçimi yapamadýlar. Þubat içinde seçim yapýldý, sonuç ilan edildi, ama 2005 Aðustos ayýna kadar sözleþme imzalamadýlar. Bu nedenle çalýþma bir yýl gecikmeyle baþladý. Plana göre 2004 yýlý Aðustos ayýnda baþlamasý gereken proje ancak 2005 in sonunda baþlayabildi. Plana göre bu sene yani 2006 Aðustos ayýnda bitmiþ olacaktý. Sn. Doðan Bermek tartýþmalar konusunda kendisinden bilgi istediðimizde, bize yazýlarýný gönderdi. Ardýndan görüþme isteðimizi kýrmadý, Serçeþme nin bürosuna kadar gelerek benim ve Esat Korkmaz ýn sorularýný yanýtladý. Ahmet Koçak Proje neleri kapsýyordu? Proje aslýnda bir alan araþtýrmasý, halkbilimi araþtýrmasý. Bölgenin tarihinden inanç sistemine, sosyolojisinden geçim koþullarýna, iliþkilerine, törelerine kadar genel bir incelemedir. Ama Kýsas ta üzerinde ýsrarla durduðumuz asýl konu Kýsas taki halk müziði geleneði. Kýsas halk müziði alýþkanlýklarýný kaybetmemiþ. Bugün Kýsas ta altmýþ-altmýþ beþ kiþi saz çalýyor, on beþ kadar düzgün âþýðý var. O anlamda Kýsas, Türkiye de müzik birikimi ve müziðin tasavvufa baðlýlýðý açýsýndan çok seçkin bir yer tutuyor. Müzik ve sözel edebiyat aðýrlýklý olarak tasavvufu iyi biliyorlar. Mayýs ayýnda ürünleri gördüðünüz zaman siz de þaþýracaksýnýz. Arý bir Türkçe, çok düzgün bir dil ve müzikleri de çok güzel. Dolayýsýyla çalýþmanýn genelinde müzik aðýr basacak. Bunu yanýnda fotoðraf sergileri ve belgesel filmler aracýlýðýyla Kýsas ýn yaþam tarzýnýn anlaþýlmasý ve anlatýlýr hale getirilmesi saðlanacak. Ayrýca Mayýs tarihleri arasýnda bir de sempozyum yapýlacak. Sempozyum, Türkmen aþiretlerinin Anadolu ya geliþinden yirminci yüzyýla kadar geçen sürede dönüþümü inceleyecek. Salt Kýsas a dönük deðil, aþiret hareketleri içerisinde Kýsas ýn oluþunu da göreceðiz. Kýsas ýn bir baþka enteresan yönü daha var. Biliyorsunuz Gaziantep te Barak vardýr. Barak da altmýþ beþ köylük büyük bir yerleþmedir. Barak ýn kökeninin Kýsas olduðu iddialarý var. Bu çok ilginç bir iddia, belki çalýþmalar bu konuda da bazý veriler saðlar. Ýnternette bu konuyla ilgili tartýþmalar, suçlamalar var. Bu konuda görüþleriniz nelerdir? Bilinmeyen ve anlaþýlmayan bir konuyu yorumlayarak eleþtiri geliþtirmek gibi bir hadise var olduðunu düþünüyorum. Dolayýsýyla yaptýðým her iþi, elimden geldiði kadar yazýlý yapýyorum. Yazdýklarýmýz okunduðu zaman eleþtirilerin cevaplarý çýkýyor, ama nedense okumayý deðil, konuþmayý tercih ediyor arkadaþlar. Tartýþmanýn ana ekseni proje için AB den aldýðýnýz 300 bin Avro. Aldýðýnýz bu parayla Kýsas a ne yapacaksýnýz? diye soruluyor. Buna yanýtlarýnýz nelerdir? Zannediyorlar ki AB ortaya iki yüz altmýþ bin Avro koymuþ, gelin alýn bunu diyor. AB enayi bir müessese deðil, yapýlacak iþ adým adým takip ediliyor, heybeden Avro daðýtýlmýyor. Her ay iki defa denetimden geçiliyor. Her ay gelip senin daha önceden verdiðin iþ planýna uygun çalýþma yapýp yapmadýðýn kontrol ediliyor. Ancak ondan sonra bir sonraki ayýn iþlerini yapmana izin veriliyor. Para her ayýn sonunda bankadan kontrol ediliyor. Para bir plana ve yapýlan iþe baðlý olarak serbest býrakýlýyor. Ýki yüz altmýþ bin Avro önemli bir para, doðru! Benim için de önemli bir para. Böyle bir proje örgütlemek için gereken parayý Cem Vakfý nda bulamazdým. Bakýn bütçede dört sayfa üzerinde kaç kaleme daðýlmýþ bu para. Hazýrlanacak CD ye, çekilecek fotoðrafa, basýlacak kitaba, yapacaðýn sempozyuma gelecek olanlarýn gecelik yatma bedeline kadar planlanmýþ. Bütün bunlara bakýlýyor. Önce yapýlan plan onaylanýyor, sonra bu plana uygun olarak harcama yapýlmasý isteniyor. Ýþin kapsamýnda neler olduðunu bu arkadaþlarýmýza çok kez anlattýk. Dinlediler, ama bir türlü akýllarýna sýðmýyor. Ýki yüze yakýn akademisyeni sempozyuma davet ettik. Bunlarýn kýrk kadarý gelecek, Urfa da birkaç gün geçirecekler; Kýsas a gidilecek; uçak paralarý, otel paralarý ödenecek; verdikleri bildiriler toparlanacak, yabancý dillere çevrilecek, kitap olarak basýlacak. Ayrýca Kýsas ta iki aþure günü etkinliði yapýlacak. Bu etkinliklerin bütçeleri aþaðý yukarý kýrkar bin Avro, yani proje bedelinin yarýsý sadece, etkinlikler bütçesinde harcanýyor. Ayrýca bu etkinliklerin yanýnda, öncesinde ve sonrasýnda yapýlan hizmetler var. Altmýþ tane âþýðýn, ayrýca yaþlýlarýn bulunmasý, ki bu yaþlýlarla Tarih Vakfý gelip tek tek mülakat yapacak, bunlarýn hepsinin maliyeti var. Bir büro açtýk orada. O büroda konservatuar mezunu bir arkadaþýmýz çalýþýyor, bir akademisyen doktor arkadaþýmýz sempozyumun koordinatörlüðünü yapýyor. Bu sempozyumun bilim kurulu var; Tarih Vakfý nýn bu iþe tahsis ettiði adamlar var; biz gidip geliyoruz. Bu iþler parayla oluyor, bedava olmuyor. Kýsaslýlar zannediyorlar ki (Kýsaslýlar zannetmez bunu da zanneden zannediyor) iki yüz altmýþ bin Avro çok para. Herkes ben bu parayla neler yapardým diyor. Doðru, benim için de büyük para, ama bütün bu iþleri yapmaya kalkýnca yetmiyor bile o para. Üstüne yüzde on da ben koyuyorum, çünkü AB proje masraflarýnýn yüzde doksanýný veriyor. Her yapýlan harcamayý da kabul etmiyor. Bütçe dýþýndaki harcamalarý ayrýþtýrýyor, onu biz cepten harcýyoruz. 10 Sayý 19

11 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ Bu para Kýsaslýlara biner Avro daðýtayým denebilecek bir iane deðil. GAP ve AB bu hibeyi Kýsas ýn kültürel mirasýnýn ortaya çýkarýlmasý için veriyor. Sen bu kültürel mirasý ortaya çýkarabilirsen, ne ala. Çýkartamazsan zaten keserler çalýþmayý. Bu arkadaþlar Kýsas ýn kültürel mirasýnýn ortaya çýkmasýný istemeyen, engelleyen tavýr içindeler. Bu neye mal olacak? Biz baþarýsýzlýða uðrarsak, önümüzdeki süreçte baþka bir Alevi kuruluþunun herhangi bir kültürel miras projesinden pay almasý engellenecek. Zaten bugüne kadar AB den para almayý baþarmýþ bir Alevi kuruluþu yoktu. Ýlk kez biz aldýk. Bizi de böyle yýpratmaya çalýþýyorlar. Becerirler de baþarmamýzý engellerlerse çok memnun olacaklar herhalde. Sonuçta Alevi-Bektaþi toplumunun kendi kültürel mirasýna sahip çýkmasý için bir fýrsatý engellemiþ ve yok etmiþ olacaklar. Tartýþmanýn eksenine oturan bir baþka konu da Kýsas ýn Ýnanç Turizmi Merkezi haline getirileceði meselesi. Ýnancýn turizm merkezi olur mu? Ýnanç turizmi bal gibi olur. Her sene Hac ca gidenler inanç turizmi için gidiyorlar. Kudüs e giden Hýristiyan hacýlar da inanç turizmi için gidiyorlar. Turizm, bir amaçla herhangi bir yere gitmek demektir. Tatil amaçlý gidersen tatil turizmi, iþ amaçlý gidersen iþ turizmi, inanç amaçlý gidersen inanç turizmi olur. Dolayýsýyla bizim Hacýbektaþ a, Sücaittin Veli ye, Hamza Babaya, Abdal Musa ya gidiþimiz inanç turizmidir. Bunlarýn hepsi lügat anlamýyla turizm. Lügat anlamý üzerinde tartýþacak kadar terminolojiden ve olaylarý doðru anlamaktan uzaksak, bu tartýþmalarýn da pek anlamlý olacaðýný düþünmüyorum. Kýsas civarýnda, hatta Antep, Mersin, Adana daki cemevlerinde zâkirler hep Kýsaslýdýr. Yüz cemevinin sekseninin zâkirleri Kýsaslýdýr. Kýsas a gidip Kýsas ýn cemini görmek istemez misiniz? Ben görmek isterim. Siz de muhtemelen görmek istersiniz. Bunun adý inanç turizmi. Bu anlamda inanç turizmi eleþtirisini hiç ciddiye almýyorum. Tartýþma konularýndan biri de Kýsas a ait eserlerin telif ve tescil haklarý. Bu konuda ne yapmayý düþünüyorsunuz? Anonim eserleri nasýl kayýt altýna alacaksýnýz? Kýsas taki durumu biz de yeni öðreniyoruz. Kýsas ta geleneksel müziði herkes kendi adýna kaydetmiþ. MESAM ýn uygulamasý hatalý, ama Türkiye nin uygulamasý bu, deðiþtirecek halimiz yok. Siz nerede dinlerseniz dinleyin, ben dinledim, ben derledim diyorsanýz, derlediðiniz þey ve bundan doðan gelirler size ait. Anonim eserlerde telif derlemecinin hakký. Gidiyorsunuz, Kýsas ta yüz yýllýk bir deyiþ buluyorsunuz, notaya baðlýyorsunuz, derleyen Ahmet Koçak yazýp MESAM a gidiyorsunuz, bitti! O artýk sizin! Kim nerede nasýl çalarsa çalsýn, size telif hakký ödemek zorunda. Türkiye de telif hakkýnda büyük kaçakçýlýk var, ama eninde sonunda bu kaçakçýlýk, korsanlýk duracak. Durduðu zaman da bu paralar, bu arkadaþlara gidecek. Kýsas ta geleneksel eserler belki birden fazla kez tescil edilmiþ. Bunu daha tam tespit edemedim. Siz de, ben de ayný türküyü, bazý notalarý deðiþtirerek götürüp MESAM a tescil edebiliyoruz. Sonra biri MESAM a, bu onun deðildi, benimdi derse, bir heyet kuruluyor. Heyet þunundu ya da bunundu diyor. Geleneksellerde bu tartýþmaya girmenin imkaný yok, dolayýsýyla Kýsas ýn geleneksel Duvaz-ý Ýmamlarý, Miraçlamalarý, Mersiyeleri çoktan parsellenmiþ ve kim götürdüyse, kayýt ettiyse ettirmiþ MESAM a. Ama bugün Kýsas ta yaþayan âþýklar var. Onlarýn çok güzel türküleri, deyiþleri var, ama bu deyiþleri notaya çekip tescil etme bilinçleri ve bilgileri yok. Bu iþlerden biraz anlayanlar gidip orada dinliyor, kaydediyor, notaya çekiyor, gidip MESAM a kaydettiriyor. O eser artýk onun ürünü oluyor; âþýðýn malý olmaktan çýkýyor. O âþýðýn bunu fark etmesi ve kendi üstüne almak için MESAM a gidip yok arkadaþ, eser onun deðil benimdi, bak yedi tanede þahidim var demesi lazým ki, bu olasý iþ deðil. Yapmak istediðimiz, âþýk olan, saz çalan, deyiþ söyleyen insanlarýn tescillerinin yapýlmasý. Onlarýn adýna yapacaðým tabii. Ben derlemeci deðilim. Bu derlemeci sultasýný kaldýrmak lazým Kýsas ýn üstünden. Sanýrým bize yapýlan eleþtirilerin ve saldýrýlarýn altýnda da bu derlemeci sultasýnýn kýrýlmasý, Kýsaslýnýn bu derleme dümenini öðrenmesi endiþesi yatýyor. Benim Mehmet Özbek, Yücel Paþmakçý, Mehmet Erenler, Behzat Yýldýrýmer den oluþan bir danýþman heyetim var. Hepimizin tanýdýðý, Türkiye nin saygýn isimleri. Bazý âþýklarýn kaydettiðimiz eserlerini dinleyeceðiz, hakikaten kayda deðer olanlarýný notaya çektirip MESAM a, bu arkadaþlar adýna kayýt ettireceðiz. Ondan sonra da diyeceðiz ki âþýk kardeþlerim siz burada bir dernek mi kurarsýnýz, ne isterseniz yapýn, bu iþin aslý budur. Bundan sonra da, türküyü yakan, götürsün türküsünü kayýt ettirsin. Sayýn Veliyettin Ulusoy un adýný Kýsas projesinin danýþma kuruluna ve Seyit Mahmut Hayrani araþtýrma yarýþmasýnýn danýþma kuruluna yazarken kendisine danýþarak mý yazdýnýz? Kendisinin adýnýn yazýlacaðýndan haberi var mýydý? Var, her ikisini de önceden kendisine haber verdim. Bu bir. Ýkincisi, ben bu projeyi her þeyden önce Veliyettin Beye sundum, çünkü o Kýsas ýn inanç önderi olan kiþidir. Kýsas taki hangi âþýkta hangi yetenek var, kimin sözü kuvvetli, kimin sazý kuvvetli, hangisini dinlemeliyiz konularýnda müthiþ bilgili Veliyettin Bey. Sade inanç önderi olmanýn ötesinde Kýsas ý zerrelerine kadar tanýyor. Bütün âþýklarýn mahlaslarýný Veliyettin Bey veriyor. Biz Veliyettin Bey e bu projeyi baþýnda da sunduk, zaman zaman ben kendisine raporlar da veriyorum. Bu projenin sonuna kadar da Veliyettin Bey e rapor vermeye devam edeceðim. Benim Veliyettin Bey le herhangi bir çýkar çeliþkim söz konusu deðil, çünkü Veliyettin Bey oranýn inanç önderi. Orada bir kültür var; benim derdim o kültürün var olduðu haliyle anlaþýlýrlýðý. O kültürü baþka bir kültüre çevirmek falan istemiyorum. Böyle bir yaklaþým ne halkbilimi ahlakýna sýðar, ne de Cem Vakfý olarak bizim hedeflerimize sýðar. Kýsas ta yaþayan Mehmet Aykut size yolladýðý faksýn bir kopyasýný da bize gönderdi: Beni aþure þenliði düzenleme kuruluna yazmakla halkýmýzý kandýrýyorsunuz diyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Anlatayým hikayesini. Kendisi ve diðer arkadaþlarla, belediye baþkaný ile birlikte bir akþam oturduk, konuþtuk. Kýsas olarak biz neler yapabiliriz diye sordular? Dedik ki yapýlacak iþler þunlar; gereken yetenek, bilgi, becerileri Kýsas tan tedarik edilebilirse, onu Kýsaslýlar yapacak; ama sosyolojik araþtýrmayý gelen profesörler yapacak. Bunun baþka çaresi yok. Sonuçta, Mehmet Bey, bir baþka Kýsaslý arkadaþýmýz ve belediye baþkaný biz Kýsas içinde yapýlacak etkinlikleri yaparýz dediler. O akþam mutabakat saðladýk, sonraki toplantýyý da birlikte Urfa da yaptýk. Bu arkadaþlarýn ismini etkinlik komitesine koydum ve Ocak veya Þubat ayýnda kendilerine de yolladým. (Devamý 12. Sayfada) Mehmet Aykut un Doðan Bermek e Yolladýðý Faks Sayýn Doðan Bermek, Vakfýnýzýn hazýrlamýþ olduðu Kýsas Alevi Kültürünü Araþtýrma Projeniz baþladýðý tarihten bu yana bizim inancýmýzý, kültürümüzü, örf ve âdetlerimizi ön plana çýkarmanýz gerekirken, kendi çýkarlarýnýz doðrultusunda ve ticari amaçlý bir proje olduðunu ispatlamýþ durumdasýnýz. Burada Kýsas ýn tanýtýmý ve dýþa açýlýmýndan söz edilemez. Çünkü yapmýþ olduðunuz çalýþmalarda Kýsas ta birlik ve beraberliði saðlamanýn yerine, Kýsas ý iki gruba böldünüz. Acaba bu kimin görevi? Kýsas ta birtakým insanlarý kendi saflarýna çekmeniz için dini duygularýný sömürüyorsunuz. Gerek Veliyettin Ulusoy la ve gerekse Dertli Divani ile yapmýþ olduðunuz görüþmelerden sonra bu iki insan da bizimle beraber diye beyanlarda bulunuyorsunuz. Bu hareketleriniz de olaya bakýþ açýnýzýn ticari amaçlý olduðunun bir göstergesidir. Yapmýþ olduðunuz görüþmelerden sonra Veliyettin Ulusoy u sempozyum danýþma kuruluna ve beni (Mehmet Aykut u) aþure þenliði düzenleme kuruluna yazmakla halkýmýzý aldatýyorsunuz. Bu ne araþtýrmacý kimliðine ne de bir bilim adamýna yakýþmaz. Bu meyanda yapacaðýnýz araþtýrma bizim gerçek inancýmýzý, kültürümüzü, örf ve âdetlerimizi ortaya çýkaramayacaðý için yasal yollarla projenin iptaline baþvuracaðým. Selamlar, Mehmet Aykut, Kýsaslý Öðretmen Þubat

12 SERÇESME KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ (Baþtarafý 11. Sayfada) Doðan Bermek ile Söyleþtik Sempozyumun çaðrýlarýný Ocak ayýnda çýktý. Çaðrýlar çýkarken Sempozyum Komitesi, Danýþma Kurulu, Seçici Kurul, Etkinlik Düzenleme kurulu tespit edilmiþ, kendilerine gönderilmiþti. Bu faks geçen hafta geldi Mehmet Bey den. Ne olduðunu ben de anlamadým. Burada bizim ticari bir iþ yaptýðýmýzý düþünüyor sanýrým. Yazýda, ben mahkemeye baþvurup projeyi durduracaðým diyor. Kendi projesi deðil ki Mehmet Bey durdursun. Buyursun bakalým, nasýl yapacaksa yapsýn. Faksta bir cümle daha var: Gerek Veliyettin Ulusoy la ve gerekse Dertli Divani ile yapmýþ olduðunuz görüþmelerden sonra bu iki insanlar da bizimle beraberdir diye beyanlarda bulunuyorsunuz. Orada da hatalý. Ben dedim ki, Dertli Divani ile birkaç kez görüþtüðümüz halde, görüþmelerimiz herhangi bir sonuca ulaþamadý. Burada Mehmet Bey sanki ben, Dertli Divani ile kol kolayýz demiþim gibi yazmýþ. Anladýðým kadarýyla Kýsaslýlarla görüþürken Veliyettin Efendi ve Dertli Divani de projeye destek veriyor gibi gösteriyorsunuz diyor... Hayýr, ben böyle bir beyanda bulunmuyorum. Veliyettin Efendi nin destek verip vermediðini onlar zaten biliyorlar. Veliyettin Efendi niye tercüman kullansýn? Onlar Veliyettin Efendi ile birebir konuþuyorlar. Bu durgun denizde dalga yaratmaktýr. Hiçbir zaman Dertli Divani bu projenin içinde demedim. Bu arkadaþla defalarca konuþtum dedim. Doðru, defalarca konuþtum, en son Isparta da konuþtum. Ona anlattým, kardeþim, benim derdim bu. Sen Kýsas tan çýkmýþ deðerli bir âþýksýn. Bu piyasada herkes seni tanýyor. Ama bu arkadaþtan olumlu bir þey gelmedi, yani onunla beraber iþ yapamýyorum. Bence bu projeyi destekleseydi Divani daha da büyüyecekti. Divani kenarda kalmayý tercih etti; yani Kýsas a karþý olmayý seçti, bana göre. Veliyettin Bey meselesine gelince, Veliyettin Bey in A dediðine biz gidip Kýsas ta B diyeceðiz, Kýsaslý da buna inanacak! Veliyettin Bey den kontrol etmeyecekler! Onlar Veliyettin Bey e çok daha yakýnlar, çünkü kendilerinin inanç önderi. Veliyettin Bey le benden çok daha fazla temas içindeler. Ben Veliyettin Beyi üç haftada, beþ haftada bir kýsa süreliðine görüyorum ya da telefonla konuþuyorum. Þu oldu, bu oldu, þunu yaptýk, bunu ettik diyorum. Ben nasýl Veliyettin Bey adýna gidip Kýsas ta tezgâhtarlýk yaparým? Onlar yapýyorlar, ben yapmýyorum. Veliyettin Bey de malýný iyi bildiði için, yani ortamý gayet iyi bildiði için bu tür spekülasyonlara izin vermiyor. Veliyettin Efendi günümüzde Hacý Bektaþ Veli yi temsilen Mürþitlik postunda oturan kiþi olarak biliniyor. Siz duyurularýnýzýn birinde Kýsas Ýnanç Önderi, diðerine Çelebi Kolu Ýnanç Önderi diye yazmýþsýnýz. Bu konudaki düþüncelerinizi açýklar mýsýnýz? Söz konusu yer Kýsas olduðu için Kýsas inanç önderi olarak yazdým. Seyit Mahmut Hayrani araþtýrma yarýþmasýnda Çelebi Kolu Ýnanç Önderi diye yazdýk, çünkü bu yarýþma daha geniþ kapsamlý. Biliyorsunuz Hacý Bektaþ evlatlarý ve Dedegan ve Babagan yoldakiler farklýdýrlar. Babagan yoldakiler Mürþidi seçmek istiyorlar. Dolayýsýyla Babaganlar, Çelebilerle uyum içinde deðiller. Çelebi kesiminin Mürþidi Veliyettin Bey. Biz, Babaganlarýn da inanç önderi dersek, bu sefer Babaganlar bizi eleþtirir. Çelebi kolunun son temsilcisi Veliyettin Bey dir. Bana göre de Hacý Bektaþ Dergâhý nýn postniþinidir. Yapýlan eleþtirilerde Kýsas iþgal altýnda benzetmesi yapýlmýþ. Bu konuda ne söylemek istersiniz? Bence bu çok terbiyesizce bir itham. Ben Kýsasý nasýl iþgal ederim? Adamým yok, askerim yok, polisim yok, bu nasýl iþgal? Kýsas ta iki tane haným çalýþýyor. Kýsas ý iþgal eden iki tane kýzsa... Kýsasta ne olduðunu anlatayým: Bir irtibat büromuz var. Bu büroda Nurten diye bir kýzýmýz çalýþýyor, Adýyaman, Gölbaþýlý. Kýsas taki kayýt, vb. iþlerle uðraþýyor. Bir de Ýstanbul Konservatuarý ndan mezun, Erzincanlý dede kýzý olan Arzu Durmaz var. O da âþýklarla konuþuyor, dinliyor, kayda deðer, seçkin olanlarýný kaydediyor. Bu bir iþgalse bu, böyle bir iþgale teþekkür etmesi lazým Kýsaslýlarýn. Ben Kýsas a gitmiyorum. Normal olarak bu proje için Kýsasa daha sýk gitmek isterdim. Arkadaþlarým konuyu iyi bilen uzmanlar olsa da benim de Türk Halkbilimi alanýnda kýrk beþ yýllýk birikimim var. Benim daha önemli katkým olabilirdi. Bu adamlarýn yarattýðý antipati nedeniyle ben yeteri kadar gidemiyorum. Bu isnatlar yüzünden projeden soðudum. Zannediyorlar ki Kýsas benim için ticari, ekonomik önemi olan bir yer. Yok öyle bir þey. Ben iki sene sonra çýkýp gideceðim. Ne Kýsas ý iþgal etmeye, ne da Kýsas a yerlemeye niyetim var. Kýsas sadece simgesel önemi olan bir yer. Bilirsiniz, Adýyaman dan Urfa ya geçtiniz mi, devlet deðiþtirmiþ gibi olursunuz. Urfa nýn içinde Alevilerin var olduðunu buradaki insanlarýmýz da duysun istiyorum, baþka bir isteðim yok benim. Kültürel asimilasyon olarak deðerlendiriliyor... Bir adam orayý nasýl asimile eder? Ben Kýsas a gidip ayýp yahu, siz yanlýþ inanýyorsunuz; bilmiyorsunuz siz bu iþi; Aleviliði ben size öðreteyim filan desem belki haklý olurlar. Ben böyle bir þey demedim. Kýsas nasýl yapýyorsa onu bulup, çýkaralým dedim. Kýsas ýn nasýl yaptýðýný bulmakla uðraþýyorum. Kýsas a bir þey öðretmekle uðraþmýyorum. Ayrýca Kýsas yaptýðýný zaten iyi yapýyor ki dokuz yüz yýldýr burada duruyor. Ben kültürel birikimiyle dokuz yüz yýl dayanmýþ, çevresindeki Arap ve Kürt baskýsýna dayanmýþ diye Kýsas ý örnek seçiyorum, onlar beni asimilasyon yapmakla suçluyor. Buna ne diyebilirsin? Ben nasýl kendimi savunayým? Bence Kýsas bir iþgal altýnda, ama bu bizim iþgalimiz deðil. Ýþgal etmiþ olanlar iþgallerinin kaldýrýlacaðýndan korktuklarý için bize karþý bu iþgal isnadýný kullanýyorlar. Benim görebildiðim ana hatlar bunlardý. Gözden kaçýrmýþ olabileceðimiz þeyler olabilir. Eklemek istediðiniz þeyler var mý? Vallahi siz iyi çalýþmýþsýnýz, herhangi bir þeyi gözden kaçýrdýðýnýzý zannetmiyorum. Benim bu tartýþmaya ekleyeceðim fazla bir þey yok. ESAT KORKMAZ: Ben bir þey sorabilir miyim? Ýnanç turizmi konusunda açýklama gereksinimi hissediyorum. Terim açýsýnda, yol dilinde turizm, tasavvufu emen bir terim deðil. Proje kapsamýnda bunu söylemek zorunda mýsýnýz? Þu anlamda zorundayýz Esat Bey, oraya gidecek olanlar sadece Aleviler deðil. Farkýndalýk, bir de mantýksal bir çerçeve yönü var. Bilmiyorum bir Avrupa projesi ile hiç uðraþtýnýz mý? Size bir mantýksal çerçeve çizdirmek istiyorlar. Mesela Yenibosna Cemevi ne aþaðý yukarý her üç Perþembe de bir yirmi Hollandalý ya da on sekiz Alman yahut otuz tane Amerikalý telefon açýyor, biz Türkiye deyiz, Aleviliði merak ediyoruz, gelip cemi görmek istiyoruz diyorlar. Bu adamlarýn yaptýðý þey inanç turizmi. Bizim yaptýðýmýz þey inanç turizmi deðil, biz ceme gideriz. Ben bir Alevinin inanç turizmi amacýyla ziyarete gideceðini düþünmüyorum. Kýsas cemini görmeye, tapýnma veya ziyaret amacýyla gitmiyorsanýz AB terminolojik olarak bunun adýna inanç turizmi diyor. ESAT KORKMAZ: Tartýþmalara yol açabileceðini önceden kestirebilirdiniz. Haklýsýnýz. Ýnanç turizmi sözcüðü þöyle çýktý: Yabancýlar geliyor, Dar-üz Zaferan a gidiyor, Süryani yi görüyor; peygamberler þehri Urfa yý görüyor, Ermeni Kilisesi ni görüyor, Sinagog u görüyor; Alevi Cemevini de görecek. Bu inanç turizmi. Orada cemi görecek olan yabancýlar, inanç turizmi için geliyor. KISAS LI OZAN MEFTUNÝ Kaygýmýz Yoktur Serçeþmemiz Hacý Bektaþ Veli dir Bizim Cem Vakfý yla iþimiz yoktur Yüzyýllardan beri gerçek bellidir Parada þöhrette gözümüz yoktur Cem Vakfý diyorlar Ýzzettin Doðan Bunlar vampir gibi insaný boðan Kime yedirmiþler bir kuru soðan Uzak durun buradan kârýmýz yoktur Bu kültürü Cem Vakfý ndan almadýk Haktan baþkasýna âþýk olmadýk Asýldýk kesildik asla yýlmadýk Söyleriz gerçeði korkumuz yoktur Bizim bu kültürü herkes yaþamaz Her dernek her vakýf çaðý aþamaz Her ayakta duran saðlam basamaz Hiçbir dernek ile baðýmýz yoktur Meftuni bu yolun tellalý elbet Gerçeði söyleriz efendim himmet Sana sýðýnmýþýz elaman mürvet Biz Hakk'a âþýðýz kaygýmýz yoktur 12 Sayý 19

13 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ KISAS PROJESÝ ÜZERÝNE YÜRÜYEN TARTIÞIMALARI VE KENDÝNE YÖNELTÝLEN ELEÞTÝRÝLERÝ DERTLÝ DIVANI ÝLE KONUÞTUK Ben Vicdani Sorumluluðumu Yerine Getirdim, Projeyi Baþtan Reddettim Cem Vakfý adýna, vakfýn kurucu üyelerinden Doðan Bermek tarafýndan hazýrlanmýþ ve yürütülmekte olan Kýsas Kültürel Mirasý Geliþtirme Projesi üzerine süren tartýþmalar konusunda size sorularýmýz olacak. Önce bu projeden nasýl bilgilendiðinizi bize anlatýr mýsýnýz? Sn. Doðan Bermek i tanýmazdým. Þubat 2005 te Mersin Cemevi nin açýlýþýnda sahneye çýkacaðým sýrada telefonum çaldý. Merhaba Veli Bey diye söze baþlayan biri, ben Doðan Bermek diye kendini tanýttý. Bu projeden bahsetti. Ýlk kez bu projeyle ilgili böyle bilgi sahibi oldum. Konuþmada, bu projeyle Kýsas a çok yararlý þeyler yapacaklarýný; onu dünyaya tanýtacaklarýný söyledi. Kýsas Belediye Baþkaný Ziya Demir, sosyal hizmet uzmaný þair Aþýr Kayabaþý ve Âþýk Sefai ile görüþtüðünü belirtti. Seni de çok önemsiyoruz, bu konuda mutlak görüþmemiz gerek, yardýmlarýnýzý bekliyoruz dedi. Ben de doðru yapýlan yararlý bir iþe itirazýmýn olmayacaðýný, ancak tanýmadýðým bir kiþiyle ayrýntýlý bir görüþme yapmadan, projenin amacýný öðrenmeden, kapsamýný bilmeden telefonda tamam diyemeyeceðimi belirttim. Ayrýca Kýsas ta sorumlu babalarýn, baþka âþýklarýn ve en önemlisi halkýn olduðunu, böyle bir çalýþmanýn onlarýn vereceði karara baðlý olduðunu belirttim. Kendisi, sizi daha sonra tekrar arayacaðým dedi ve kapattýk. Bir iki ay geçmeden bir telefon daha geldi. Projeyi size göndermek istiyoruz dediler ve adresime posta ile yolladýlar. Proje metnini inceledikten sonra internet sitelerinden de Avrupa Birliði nin GAP bölgesi için 12 milyon Avro para ayýrdýðýný öðrendim. Bu paradan faydalanmak için baþvuran 102 proje arasýndan 32 sinin kabul edildiðini ve bunlardan birinin de Kýsas Kültürel Mirasý Geliþtirme Projesi olduðunu öðrendim. Ýnanç ve kültürümüzün tanýtýlmasý için devletten, örneðin Kültür Bakanlýðýndan ya da Diyanet Ýþlerinden ve Avrupa Birliði gibi uluslararasý bir yapýdan para alýnmasý hakkýnda ne düþünüyorsunuz? Böyle projelerin yola hizmet edeceðine inanýyor musunuz? Böyle kuruluþlarýn kimseye babasýnýn hayrýna para vermediði bilinen bir gerçektir. Ýnanç ve ibadetlere siyasi iradelerin ve devletlerin el atmasýnýn, destek olmasýnýn altýnda daima asimile etmeye yönelik politikalarýn var olduðunu düþünüyorum. Bir tek Sünni ailenin olmadýðý köye devlet tarafýndan cami yaptýrýlmasý nasýl asimile etmeye yönelik bir politikaysa, Alevi-Bektaþi kültür ve inancýna hizmet etmek, tanýtmak adýna devlet ya da Avrupa Birliði nin para vermesi de bu politikanýn bir baþka biçimidir. Ben kendi inanç ve ibadetimin devlet ya da Avrupa Birliði bürokratlarý tarafýndan belirlenmesine karþýyým. Bu tür projelerde kültüre hizmet amacý göstermelik bir kýlýf olarak kullanýlmaktadýr. Böyle projelere akýtýlan paralarýn asýl amacý Alevi-Bektaþiliðin çeþitli zenginliðini ortadan kaldýrmak, kendi istedikleri gibi bir Alevi-Bektaþilik yaratmaktýr. Ayrýca, dünyanýn dört bir yanýnda insanlar açlýktan ölürken, kültürel deðerleri yaþatmak ve tanýtmak adýna Avrupa Birliði nin milyonlar akýtmasý ozan yüreðimin kabul edebileceði bir þey deðildir. Þubat 2006 Bu gibi projeleri yapanlarýn amaçlarýnýn hizmet etmekten çok kendi maddi ve manevi çýkarlarýný gözetmek olduðunu düþünüyorum. Kýsas projesini de bu çerçevede mi görüyorsunuz? Evet, ne yazýk ki, Kýsas projesi de bu durumdadýr. Bu nedenle, daha baþtan bu projeye ihtiyatlý yaklaþmýþtým. Aradan bir süre geçtikten sonra Doðan Bermek beni ikna etmek için telefon açtý. Kendisine, Kýsas ýn inanç olarak Hacý Bektaþ Dergâhý na baðlý olduðunu; Alevi-Bektaþi inancýný özümsemiþ, kendi kültürel deðerlerinin bilincinde olduðunu vurguladým. Kýsas için yapmak istedikleri tarama ve tanýtým çalýþmalarýný Kýsas ýn çoktan aþmýþ olduðunu belirttim. Bu nedenlerle, Bu konuda size yardýmcý olmayacaðým. Bu proje para alma projesidir. Kýsas için yapmayý düþündüklerinize Kýsas ýn ihtiyacý yoktur. Kimlerle ne yaparsanýz yapýn diye net ve açýk konuþtum. Daha sonra Kýsas a gitmiþler. Ayrýca Pir Hacý Bektaþ Veli Postniþini Veliyettin Ulusoy ile görüþmüþler. Projeyi elden vermiþler. O da, benim de baþtan dediðim gibi, iyi niyetle doðru yapýlan ve Kýsas a gerçekten yararý olan bir þeyi kim yaparsa destekleriz demiþ. Ancak kendisine anlatýlan projeyi yetersiz bulduðunu belirtmiþ ve daha kapsamlý çalýþmalar yapýlabileceðini söylemiþ. Doðan Bermek Kýsas halkýna benimle ve Veliyettin Efendimle görüþtüðünü anlatýrken sanki ben olumlu bakýyormuþum ve Veliyettin Efendim de projeyi onaylýyormuþ, destekliyormuþ gibi anlatýyor. Gerçeði doðru yansýtmayan bu tutum ve davranýþlar Kýsas halkýný yanýltmaktan baþka bir amaca hizmet etmez. Doðan Bermek ile daha sonra görüþtünüz mü? Doðan Bermek ile Eylül 2005 tarihinde Isparta da Süleyman Demirel Üniversitesi nde düzenlenen Uluslararasý Alevilik-Bektaþilik Sempozyumunda karþýlaþtýk. Nihayet yüz yüze görüþtük diyerek yanýma geldi, ayaküstü konuþtuk. Yine ayný þeyleri söyledi. Birçok bilim adamý ve araþtýrmacýnýn da projeye destek verdiðini; Kýsas ý dünyaya tanýtýp inanç turizmi merkezlerinden biri haline getireceklerini ifade etti. Senden de destek bekliyoruz, birikimlerinden yararlanmak istiyoruz diye ekledi. Yanýtým þu oldu: En baþta þeffaf deðilsiniz dedim ve sordum: Nereden, ne kadar para aldýnýz? Bu parayý nereye, ne için harcayacaksýnýz? Amaç nedir? Sonra GAP bölgesinde bulunan ve yolunu, kültürünü yitirmiþ bir dizi köy saydým, Projeyi yürütme yetkisi verdiðiniz Vakfýnýzýn Adýyaman-Gölbaþý Þube Baþkanýnýn köyü olan Besni-Beþkoz da en az 20 yýldýr Görgü cemleri yapýlmamakta. Oralara gidin, hizmet edin. Kýsas ýn yapacaklarýnýza ihtiyacý yok dedim. Bundan sonra da bir daha beni aramadýlar. Projenin bundan sonraki geliþiminden bilginiz oldu mu? Tabii in Nisan ya da Mayýs ayýnda Veliyettin Efendim Kýsas a gittiðinde, halka ve âþýklara bu projeyi kabul edip etmemek sizin bileceðiniz bir konudur dediðini biliyorum. Buna olumlu bakanlar olduðu gibi karþý çýkanlar da olmuþ. Projenin hazýrlanmasý aslýnda 2004 yýlýnda baþlamýþ. Kýsas halkýnýn bundan haberi olmamýþ. Proje onaylandýktan sonra, 2005 baþlarýnda Belediye Baþkaný ve anýlan kiþilerle irtibata geçilmiþ. Belediye bir protokol imzalayarak projeye ortak olmuþ. Aðustos 2005 de Kýsas ta araþtýrma çalýþmalarýna baþlamak üzere iki bayan göndermiþler. Adýyaman, Gölbaþý ilçesi Cem Vakfý Þube Baþkaný da arada bir gidip geliyor. Bildiðimiz Babalara-Dedelere devletten maaþ baðlatma politikasý halka aktarýlýyor. Sanki Kýsas ý birileri talan etmiþ; Kýsas ý donanýmsýz, bilinçsiz býrakmýþ da onlar sahip çýkýp, bilinçlendireceklermiþ! Cemde okunan deyiþleri, duaz-ý imamlarý ve semahlarý kayýt altýna alýp kitap, CD, vb. yapacaklarmýþ. Kýsas ýn önemi nedir? Neden proje için Kýsas seçiliyor? Bize Kýsas ý tanýtýr mýsýnýz? Kýsas, Hacý Bektaþ Dergâhý na baðlýdýr; oradan icazetli olmayan Ocakzade dedelere ya da vekillere Cem birletmemiþ, görülmemiþ, ikrar vermemiþtir. Yýl on iki ay kesintisiz her Perþembe Cem yapýlýr; yýlda birer kez de Birlik, Abdal Musa ve Görgü Cemleri yapýlýr. (Devamý 14. Sayfada) 13

14 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ (Baþtarafý 13. Sayfada) Dertli Divani ile Söyleþtik Þanlýurfa merkezde, Sýrrýn mahallesinde, Akpýnar köyünde ve Kýsas beldesinde ayrý cemevleri vardýr. Her birinin On Ýki Hizmetlileri vardýr. Sekiz, on yaþýndaki çocuklar bile On Ýki Hizmetleri bilir. Her evde saz bulunur. Ýnancýný, kültürünü sahiplenmiþ, bu denli icra eden bir bölgedir. Kýsas, Þanlýurfa ya 12 km. mesafede nüfusu dört binin üzerinde bir beldedir. Akpýnar köyü merkeze 27 km. mesafede 65 hanedir yýlýnda toprak reformu nedeniyle Kýsas tan göçerek yerleþenlerin de oturduðu bir köydür. Þanlýurfa merkezde yaþayan Alevi-Bektaþiler ise Adýyaman ýn Besni ilçesinden, Kýsas tan ve Akpýnar köyünden gelip yerleþenlerdir. Eskiden köyken, artýk bir mahalle olan Sýrrýn da çok eskiden beri Kýsas la iç içedir ve Alevi-Bektaþi toplumunun yoðun olduðu bir yerdir. Kýsas müziði, âþýklarý ve eserleri Türkiye de nasýl tanýndý? Bunda sizin rolünüz nedir? Kýsas a ait ezgi, deyiþ, semah ve duaz-ý imamlar farklý bir zenginlik olarak 1989 yýlýnda Türk halk müziði repertuarýna girdi. Artýk bu eserlerin Urfa, Kýsas yöresine ait olduðu bilinmektedir. Arif Sað, Hacýbektaþ törenlerinde bizleri dinlemiþ, tanýmýþ, yürüttüðümüz cemlerde bulunmuþ ve çok etkilenmiþti yýlýnda özel olarak Kýsas a geldi. Urfa, Harran halký Kýsas a döküldü. Sabahlara kadar muhabbetler yapýldý. Bütün âþýklarý dinledi. Sonra beni Ýstanbul a çaðýrdý ve bir kaset yaptý. 15 Ocak 1989 tarihinde kendisinin Halay adlý kasetiyle birlikte benim Divane Gönül adlý kasetim yayýnlandý. Benim kasetimde Urfa Semahý, Duaz-ý Ýmam ve Cemalettin Çelebi, Sýtký, Dedemoðlu gibi bilge ozanlarýn sözlerinden oluþan eserler yer aldý. Daha sonra Arif Sað, Belkýs Akkele, Zülfü Livaneli gibi deðerli sanatçýlar bu eserleri kendi albümlerinde okudular ve Kýsas a ait bu eserler dünya müzik literatürüne girdi. Buradan kendime bir pay çýkarmýyorum. Topal karýnca misali halk ozanlýðý geleneðine hizmet etmeye çalýþtýðýmý söyleyebilirim. Ancak bu eserlerin duyurulmasýnda emeðim vardýr. Derleyip duyurduðunuz, ya da duyurulmasýna vesile olduðunuz bu eserlerden dolayý ne gibi bir kazancýnýz oldu? Çalýþmalarýmda ticari düþünmem. Altý yaþýndan beri Cem kültürünün içinde yetiþmiþ, geleneðin içinden gelen biri olarak baþta beslendiðim kaynaðý ve kendi yöremi; gezip gördüðüm tanýdýðým baþka yöreleri ve buralarýn Semahlarýný, Duazlarýný, özünden koparmadan düzenleyip halk kültürüne kazandýrmak benim için bir görevdir. Maddi kazancým olmadý, ama halkýn sevip takdir etmesinden daha büyük kazanç mý olur? Burada belirteyim: 1991 yýlýnda Emrah Mahzuni ile birlikte üye olmak üzere Ankara da Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliði ne (MESAM) baþvurduðumda bana, kasetinizdeki size ait eserlerin dýþýnda derlemelerden de telif alabilmeniz için bunlarý kendi adýnýza kaydettirmeniz gerekir demiþlerdi. Ben bunun doðru olmadýðýný söylediðimde yetkililer, yasal düzenlemeler tamamlanýncaya kadar böyle bir yol öneriyoruz dedikleri için adýma kayýt yapýldý. Çok þükür bu derlemelerden bugüne kadar beþ kuruþ telif almýþ deðilim. Sadece, Musa Eroðlu nun Bin Yýllýk Yürüyüþ adlý kasetinde birlikte okuduðum Urfa Semahý nýn yeldirme bölümünün sözleri bana ait olduðundan cüzi miktarda telif ödenmiþti. Bunu bile doðru bulmadýðým için 2000 yýlýnda MESAM a Urfa-Kýsas Semahý ve Duaz-ý Ýmam benim derlemelerimdir, ancak; söz ve müzikleri bana ait deðildir diye bildirdim. Yine Zülfü Livaneli nin Neylersin adlý albümünde okuduðu Urfa Semahý ve Duaz-ý Ýmam eselerinden dolayý beni MESAM dan aradýlar, Bu eserlerin size ait olduðuna dair noter tasdiki varsa, telif alalým dediler. Bu telif de o zamanlarda bayaðý yüklü bir paraydý. Bende 1988 yýlýnda yapýlmýþ Noter tasdiki olduðu halde, Bunlar benim derlemelerimdir. Sözleri Sýtký ve Dedemoðlu na, müziði ise Urfa-Kýsas yöresine aittir. Sahiplenmem çalmak anlamýna gelir. Bu nedenle bu eserlerden telif almak istemiyorum dedim. Görevliler, sizin bir emeðiniz var, ama derlemeye yasal olarak telif yok. Daha önce üzerinize tasdiki varsa telif alabilirsiniz. Herkes alýyor dediler. Ben, dünya görüþüme, inancýma ve ozanlýk anlayýþýma ters olan bir þeyi yapamam dedim. MESAM üyeleri yalnýz kendi söz ya da müziklerini kendi adlarýna kaydettirebilirler. Derlemeler anonim eserler olduðu için MESAM a kaydý mümkün deðildir. Derleyenin bir emeði var, ama telif almak için geleneksel-anonim eserleri kiþi adýna kaydettirmek doðru deðildir. Bu konuda gerekli yasal düzenleme yapýlýp, derleyenin de telif hakký olsa belki kimse bu yola baþvurmayacak. Baþkalarýnýn yaptýðý yanlýþý deðil, doðruyu yapmak gerekir. Özellikle yýllarý arasýnda piyasaya çýkan Duaz-ý Ýmam, Serçeþme ve Hasbýhal adlý albümlerimde söz ve müzikleri bana ait olan eserler MESAM a kayýtlý olup, derlemeleri bana ait eserler ise noter tasdiklidir. Bunlarýn, kaset kapaklarýnda kaynaðý yöresi ayrýntýlý olarak yazýlýdýr. Bilmeyenler bilsin diye söylüyorum. Bugüne kadar Kýsas la ilgili tanýtým çalýþmalarý yapýldý mý? Ne gibi çalýþmalar yapýldý? 1992 yýlýnda Halil Atýlgan ýn verdiði biçim kalýbýna uyarak birçok âþýk ve ozan kendi hayat hikayelerini ve þiirlerini yazdý. O da bunlarý düzenleyip, birkaç eserin notasýyla birlikte, Kýsaslý Âþýklar adlý kitapta yayýmladý. Birkaç yýl önce Âþýk Sefai ile Halil Atýlgan ýn birlikte derlediði ve öncekine göre daha kapsamlý olan, yöreye ait eserlerin notalarýný, manileri, aðýtlarý, tekerlemeleri içeren Harran da Bir Türkmen Köyü adlý kitap Kültür Bakanlýðý kanalýyla yayýmlandý yýlýnda 70 bin izleyici önünde ve dünya basýn-yayýn kuruluþlarýnýn izlediði, Almanya da Köln Arena salonunda yapýlan Bin Yýlýn Türküsü gösterisi dünya rekorlar kitabýna girdi. Bin beþ yüz kiþinin döndüðü semahlarýn baþýnda Kýsas Semahý vardý; kayýtlara da Kýsas Semahý olarak geçti. Kýsas Semahý TRT repertuarýnda da ayný þekilde kayýtlýdýr. Baþta TRT olmak üzere Flash, Star ve diðer kanallarda semah ve duaz-ý imamlarý yöremizi zikrederek, orijinal þekliyle canlý olarak icra ettik. Bu kayýtlar arþivlendi ve birçok defa banttan yayýnlandý. Bugüne kadar kendi yaptýðým beþ solo albümümde yer alan Kýsas a ait ezgi ve deyiþ derlemelerinin herbiri için kaynaðýn Kýsas olduðu yazýlýdýr. Baþka sanatçýlarýn ve en son Selda Baðcan ýn da okuduðu Miraç- Semah-Tevhid in Kýsas a ait olduðunu aþina olanlar bilmektedir. Kýsas belde olduktan bu yana beþ yýldýr Aþure etkinliði yapýlmaktadýr. Her yýl deðiþik sanatçý dostlarla bu etkinliðe gider ve katýlýrýz. Pirimiz Veliyettin Ulusoy un da konuþmacý olarak katýldýðý etkinliklere geçtiðimiz yýl özel nedenlerle gidemedim, ama etkinlikler yapýldý. Yerel ve ulusal televizyon kanallarý haber olarak geçti, yayýnlayan da oldu. Yakýn zamanda Ozan Ýsyani bir internet sitesi oluþturdu ( Bunu hep birlikte daha da geliþtirip, A dan Z ye kadar yöreye ait ne varsa, hepsini kaynaðýna kadar bütün bilgileri kapsar biçimde siteye aktaracaðýz. Kýsas projesi saydýðýnýz bu çalýþmalarýn dýþýnda sizce ne tür bir tanýtým ve hizmet yapabilir? Ben de merak ediyorum, Cem Vakfý adýna Doðan Bermek, bunlarýn dýþýnda Kýsas a ne yapacak? Projede yapýlacaðý yazýlanlarýn çok daha fazlasýnýn gerçekleþmiþ olduðu bir Kýsas var. Doðan Bermek ve arkadaþlarýnýn Kýsas cem, deyiþ ve semahlarýný kayda alýp, kitaplaþtýrýp, CD, kaset yapýp tüm dünyaya tanýtacaðý söylemlerinin geçersizliði ve gereksizliði ortadadýr. Bunlar için de yüz binlerce Avro gerekmiyor. Proje, 2006 ve2007 de yapýlacak sempozyumlarla Kýsas inanç turizmi merkezi haline getirilecek ve dýþa tanýtýlacakmýþ diyor! Ýnanç turizmi pazarlamacý mantýðýyla söylenen çok sakat bir deyim. Ýnancýn, ziyaretlerin ve kutsal mekanlarýn protokol üyelerine ve mümtaz zevata sunulmak üzere özünden koparýlmasý ile oluþan ortamýn Abdal Musa ve Hacýbektaþ etkinliklerinde yarattýðý harabiyet ortadadýr. Kýsas cemlerinin de böyle içi kof, inançtan ve yoldan uzak gösterilere dönüþmesi mi istenmektedir? Kýsas projesine destek veren Kýsaslýlar bunlarý görmüyor mu? Kýsaslý âþýklardan Halil Elveren le birlikte Kýsas Belediye Baþkaný Aralýk 2005 te, Ankara da beni evimde ziyarete geldi. Sohbette bu konu açýldýðýnda, projeyle ilgili görüþlerimi açýkça belirttim ve sempozyumlara katýlmayacaðýmý kesin olarak söyledim. Size akýl vermiyorum, ama kullanýlýyorsunuz. Destek verenler tarihi bir hata yapýyor. Kýsas bölünür, insanlarýn inancý sarsýlýr. Buna sebep olmayýn. Bu adamlarý medeni bir þekilde geri gönderebilirsiniz diyerek çok net konuþtum. O da, bundan sonra yapýlabilecek fazla bir þey yok. Protokol imzaladýk. Aðabeyin Mehmet Aykut da komisyonda bizimle beraber yer aldý. Biz iyi niyetle yaklaþtýk dedi. Ben de Doðan Bermek bana Isparta da Kýsas projesi için 300 bin Avro alýnacaðýný söylemiþti. Kýsas a ve Belediye ye katkýlarý ne oldu? Ne yapacaklarýný söylüyorlar? Benim kiþisel hiçbir çýkarým ve kaybým yok. 14 Sayý 19

15 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ Ýsterseniz gidin Kýsas ýn kökünü teslim edin, ben vicdani sorumluluðumu yerine getirdim. Bu projeyi baþtan reddettim. Bundan sonrasý sizlere aittir. dedim. Ailem dýþýnda özel olarak Kýsaslý hiçbir kiþiye bu projeye katýlmayýn demedim, çünkü bu benim ahlak anlayýþýma aykýrýdýr. Ýnsanlarýn iradesine yön vermeye çalýþmak kadar ayýp bir þey olamaz. Yalnýz beni arayanlara fikrimi açýkça belirttim. Kimsenin ardýndan deðil, yüzüne konuþtum. Bu konuda herkes kendi özgür iradesiyle karar vermiþtir. Projeyi yapanlar iki sempozyum ve basit bir araþtýrmayla göz boyayýp, Kýsas a kuruþ bile katký yapmadan ki buna da karþýyým yüz binlerce Avro yu istedikleri gibi harcayýp ya da alýp gidecekler. Baþýndan belli olan bu oyuna gelenler de nasýl kullanýldýklarýný o zaman daha iyi anlayacaklar. Siz Hacý Bektaþ Veli Postniþininin icazetli vekilisiniz. Kendisinin bu olaylar karþýsýnda tutumu üzerine bizi bilgilendirir misiniz? Veliyettin Efendim de bu sempozyumlara katýlmayacaðýný belirtti. Buna raðmen Doðan Bermek, izin almadan Veliyettin Ulusoy un ismini sempozyumun danýþma kuruluna yazmýþ. Doðan Bermek bu konuda yapýlan eleþtirileri laf kalabalýðýna getirmeye çalýþmaktadýr. Kendisine bilgi verdim demektedir. Pirimizin adýnýn, kendisinin açýk izni olmadan kullanýlmasý, asla kabul edemeyeceðimiz bir davranýþtýr. Doðan Bermek bununla da yetinmemiþtir. Kýsa süre önce Alevi Vakýflar Federasyonu nun düzenlediði Seyyit Mahmut Hayrani Araþtýrma Yarýþmasý nýn duyurusunda, Veliyettin Ulusoy u Danýþma Kuruluna katýlacakmýþ gibi göstermiþtir. Veliyettin Efendim, bu kurulda yer almak istemediðini açýkça belirttiði halde, isminin böyle kullanýlmasý ne anlama geliyor? Bu ne kadar ayýp! Ayrýca her iki duyuruda da Ýnanç Önderi diye yazmasý da gerçek niyetlerini ele veriyor. Veliyettin Ulusoy sýradan bir Baba veya Dede deðildir. O, Ulu Pir Hacý Bektaþ Veli Dergâhý nýn Postniþinidir. Piri temsil eden Mürþit makamýnda olan kiþidir. Alevi-Bektaþi inancýnda bu böyledir. Anadolu da Serçeþmeye baðlý yediden yetmiþe insanlar böyle inanýr. Doðan Bermek ve arkadaþlarý bu nezaketsizliði ve saygýsýzlýðý bilerek yapmaktadýr. Veliyettin Ulusoy, bizzat Doðan Bermek e, çalýþmalarýnýz Kýsas ý ikiye böldü; kazanýlmasý düþünülen maddi ve manevi getiri bu bölünmüþlüðü tamir etmeye yetmez demiþtir. O ise bu uyarýya aldýrýþ bile etmemiþtir. Kýsas projesine sýcak bakmayan baþka âþýk ya da kiþiler var mý? Bu konuda neler söylemek istersiniz? Kendi düþüncelerimi az önce ifade ettim. Ulaþ Özdemir in internet sitelerinde sorduðu sorulara Doðan Bermek in verdiði yanýtlardan, daha önce Kýsas ta araþtýrmalar yapmýþ olan Doç. Melih Duygulu nun da projeye katýlma çaðrýsýný reddettiðini öðrendim. Henüz Melih Duygulu ile görüþmüþ deðilim. Hayatta olmayan âþýklar Büryani, Ýkrari, Helali, Yarani nin yakýnlarý ile yaþayan âþýklardan Ýsyani, Halimi, Meftuni, Mihrimah, Hürremi, Ceylani, Kul Ýhsan, Âþýk Güvercin, Ahmet Aykut, Bektaþ Bulut da bu projeye hiç yanaþmamýþlardýr. Projede bir cemevinin yer alacýðý söyleniyordu. Hatta Ali Yaman ýn hala Alevi Bektaþi Araþtýrmalarý Ýnternet Sitesinde okunabilen bir yazýsý bu projeyle Kýsas a çaðdaþ bir cemevi yaptýrmaktan bahsediyor. Varolan cemevi çaðdýþý mý? Bu konuda ne dersiniz? Kýsas Cemevinin planýný mimar olan Pirimiz Veliyettin Ulusoy çizdi. Þah Muhammed Türbesinin yanýna, halkýn parasýyla, altý aþevi, üstü Cemevi olmak üzere inþa edildi. Projede belirttikleri Çaðdaþ cemevi gibi ikinci bir cemevi ikilik çýkartmaktan baþka neye hizmet eder? Mehmet Aykut, bu cemevini projeden çýkarttýrýyor, ama bu konu hala internet sitesinde duruyor. Dürüst olsalar, bu bölümü çýkarýr ya da bir not düþerler. Mehmet Aykut un ismi de Aþure Þenliði Düzenleme Kurulu na yazýlmýþ. O da Doðan Bermek e, Veliyettin Ulusoy u Sempozyum Danýþma Kuruluna ve beni Aþure Þenliði Düzenleme Kuruluna yazmakla halkýmýzý aldatýyorsunuz diye sert bir yazý yazýp göndermesine raðmen çýt yok. Bu yazýdan benim bir hafta önce haberim oldu ve ilk defa bugün (30 Mart 2006) sizin elinizde görüyorum. Sizce bu projenin alaný olarak neden Kýsas seçildi? Sanýrým, Kýsas kasýtlý olarak seçildi. Avrupa Birliði nin böyle bir projeyi kabul etmesi için kültürel açýdan zengin bir yer gerekiyordu. Kýsas o yüzden tercih edildi. Amaç Kýsas a hizmet deðildir. Amaç, Cem Vakfý eliyle yapýlacak bir proje adýna para almaktan baþka bir þey deðildir. Kýsas bu amaca ulaþmak için araç olarak seçilmiþtir. Ayrýca Hacýbektaþ Dergahý na baðlý olan Kýsas ta kendi düþüncelerini filizlendirmek için de bir adým atmýþ olacaklar. Kusura bakmasýnlar, Þapka düþtü kel göründü demiþ atalarýmýz. Böyle projeler olmadan yola hizmet olanaklý deðil mi? Yýllardýr yaptýðýnýz hizmetler nasýl gerçekleþti? Yüzyýllardýr inancýmýz, kültürümüz projelerle, oradan-buradan para almakla mý bu günlere taþýndý? Bizlerin yola hizmet anlayýþ ve icraatýndan iki örnek vermek istiyorum. Eskiden Elbistan a baðlýyken, sonra Kahramanmaraþ ýn ilçesi olan 8 bin nüfuslu Nurhak ta, 1962 den 1990 yýlýna kadar Görgü Cemleri yapýlmamýþ; gelen dedeler kovulmuþ. Yaþlý kuþak, 28 yýl sonra gençliklerinde gördükleri inanca susamýþ. Toplum yozlaþýyor, kültürünü, inancýný kaybetme noktasýna geliyor. Son çare olarak, Dergâh a gidip halimizi arz edelim diyorlar yýlý sonlarýnda Nurhak dan on iki kiþilik bir grup Hacýbektaþ a gidiyor. Ruhu þad olsun, Postniþin Feyzullah Efendimize durumu anlatýyorlar. O da babam Büryani yi vekil olarak gönderebileceðini söylüyor. Babamýn rahatsýzlýðý nedeniyle Pirimiz bana ruhsat verdi, 1990 yýlý baþýnda Nurhak a birkaç arkadaþla gittik. Birikimlerimizi aktardýk. Genç-yaþlý bütün toplumla kaynaþtýk. On altý yýldan beri de her yýl gidiyorum. Düzenli olarak haftalýk cemler ve yýllýk görgü cemleri yapýlmaktadýr. Hýdýrlar ve Hacýlar arasýna bir Cemevi, bir baþka Cemevi de merkeze yapýldý yýlýnda derlediðim Nurhak Semahý ný Serçeþme adlý albümüme okudum. Çekilen klipte Nurhak ve Nurhaklýlarýn görüntüleri yer aldý. Arif Sað da bu semahý kendi albümünde okudu. TRT, Hacý Bektaþ Veli ve Cem Töreni adlý bir belgesel yaptý. Bunun çekimleri Nurhak ta yapýldý. Televizyondan yayýnlandý, ayrýca Türkçe ve Ýngilizce VCD olarak yayýmlandý. Halk kültürümüze mal oldu. Bunlar için herhangi bir yerden para almadýk. Sadece gerçekleþmesine vesile olduk. Halen yol hizmetlerini yapmak için de kendi imkânlarýmýzla gidip geliyoruz. Ýkinci örnek, Konya, Beyþehir-Þamlar köyünden yýllarý arasý burada Görgü Cemleri yapýlmamýþ, yol süreði kesintiye uðramýþ. Bölgede Aleviler sayýca az olduklarý için, baskýdan dolayý Sünniler gibi camiye gidiyor. Oradan da 8-10 kiþi Pir dergâhýna gidip, hallerini bugünkü postniþin Veliyettin Efendimize arz etmiþ. Ayný þekilde altý yýldan beri buraya da görevli olarak yýlda bir iki kez gidiyorum. Halk camiden, cemevine geldi. Artýk cemler kesintisiz her hafta yapýlýyor ve yýllýk görgü cemleri de yapýlmaktadýr. Serçeþmemiz Pir Dergâhý nýn yol süreði ve hizmet anlayýþý bunu gerektiriyor. Bu hizmetler için proje yapmak, bir yerlerden para almak gerekmiyor. Yaptýðý hizmetle övünmek iþimiz deðil. Dertli Divani olarak yapabildiðim hizmetlerin, bütün güzelliklerin en baþta Serçeþmemize ait olduðunu, sonra da babam Büryani ile Kýsas Cem ve muhabbet ortamlarýnýn bana kazandýrdýðý deðerler olduðunu; olasý yanlýþ ve kusurlarýmýn da nefsime ait olduðunu yürüttüðüm cemlerde, katýldýðým tüm konserlerde, panellerde, Radyo ve TV programlarýnda söylerim. Son olarak söylemek istediðiniz bir þey var mý? Yer yüzünde yaþayan dinli-dinsiz hiçbir kimseyle kiþisel anlamda sorunum olamaz. Halk ozanlýðý geleneðinin tüm insanlarýn ve halklarýn sevincini, özlemini, derdini, yaþamýný ve çaðýn çeliþkilerini dile getirmek gibi bir sorumluluðu vardýr. Dünya varlýðýnýn bir hatýr kýrmaya dahi deðmeyeceðinin bilincindeyim, ama toplumsal sorunlara duyarsýz kalamam. Dünyaya hükmeden padiþaha bile eyvallah demem mümkün deðil. Ýki büyük ozanýn iliklerime kadar hükmettiðini söyleyebilirim. Bunlardan biri adeta sevgi deryasýna gark olmuþ, yaratýlmýþý hoþ gördük yaradandan ötürü diyen büyük ozan, gönül eri, Yunus Emre! Diðeri ise tek baþýna kaldýðýnda dahi doðrulardan zerre taviz vermeyen, kendini halkýna adayan, koca saltanata kafa tutan, kocaman bir yürek, Pir Sultan Abdal! Bu isimleri andýðýmda, duyduðumda bile tüylerim diken diken olur. Haþa bunlarýn milyonda biri dahi olamam. Altým üstüm kaç kuruþluk Efsaneyim, efsaneyim Âþýk olmak dile kolay Bahaneyim, bahaneyim Þubat

16 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ HACI BEKTAÞ VELÝ DERGÂHI POSTNÝÞÝNÝ VELÝYETTÝN ULUSOY A KISAS PROJESÝ ÜZERÝNE KONUÞULANLARI SORDUK Biz Kendi Kendimize Maþallah Demeyiz. Toplum Layýk Görürse Makamý Söyler. Cem Vakfý nýn Avrupa Birliði nden mali yardim aldýðý Kýsas Kültürel Mirasý Geliþtirme Projesi ile ilgili olarak, kendisine internet ortamýnda soru sorulan Doðan Bermek, yazýlý yanýtýnda sizin bu projeyi desteklemekte olduðunuzu aþaðýdaki sözlerle iddia etti: Kýsas ýn inanç önderi Sn. Veliyettin Ulusoy ile önce Ankara da görüþerek projeyi ve içeriðini arzettim, konuyu sadece kavramakla kalmadýlar, kapsamda da geliþtirici ve aydýnlatýcý açýklamalar getirdiler, daha sonra da kendisi ile sürekli iletiþim içinde olduk ve gerek Kýsas gerekse çevre iliþkilerimize büyük katkýlarda bulundular. (...) Kýsaca proje oluþurken bizler ulaþabildiðimiz bilim adamlarý, yerel kiþiler ve dergâha yakýn kiþiler, en baþta Sn. V. Ulusoy olmak üzere çok kez bilgi verdik ve bilgi aldýk. Bu konudaki görüþleriniz nelerdir? Sn. Bermek in dediði gibi bu projeyi destekliyor musunuz? Kendilerine ilettiðiniz endiþe ve uyarýlarýnýz oldu mu? Bu projeyi ilk kez Ozan Sefai den (Mehmet Acet) duydum. O bana Cem Vakfý burada bir araþtýrma yapýyormuþ dedi. Araþtýrmanýn tam mahiyetini bilmiyordu, ama Sefai o zaman karþýydý: Biz o araþtýrmayý yaptýk, kitap haline dönüþtürdük diyordu. Ýlk duyumum öyleydi, ama projenin bu kapsamda olduðunu bilmiyordum yýlýnýn ilkbahar aylarýydý, tam hatýrlamýyorum, sanýrým Mart- Nisan aylarýydý, Doðan Bey den bir telefon geldi. Daha önce kendisi tanýmýyordum. Kendisini tanýttý, Ankara da buluþmamýzý istedi. Buluþtuðumuzda bana araþtýrmayla, projeyle ilgili belgeler verdi. Ben de internetten ve diðer kaynaklardan bulduðum belgeleri de ekleyip bir dosya yaptým ve bir ay kadar sonra Kýsas a gittim. Tam tarihini hatýrlamýyorum. Bu konuyu açtým Kýsas ta. Her gittiðim toplantýda konuþuldu ve tartýþýldý bu konu. Orada taraftar olanlar da karþý olanlar da vardý. Hatta Boz Mehmet (Meftuni-Bu þiir 12. sayfadadýr-ak) bir de þiir yazmýþtý. Karþý olduðunu belirten güzel bir þiir, hâlâ duruyor bende. Benim için toplumun kararý çok önemliydi, ama karar verirlerken mahiyetini de bilmeleri lazýmdý, yani bilgilendikten sonra karar verilmesi çok önemliydi. Ancak bizdeki bilgiler, dýþarýdan edinilmiþ bilgilerdi. Ýþin parasal boyutu, ne yapýlacaðý, ne hedeflendiði tam bilinmiyordu. Tabii proje ilk bakýþta çok çekici geliyor; iyi, araþtýrýlsýn, güzel, deniyor. Ancak altýndan neler çýkacaðý konusunda benim bugün bile tereddütlerim var. Ne çýkacaðý hakkýnda bilgim yok, ancak tahmin edebiliyorum. Ancak Kýsas ta çoðunluk projeye taraftardý, bunu söylemek zorundayým. Ara ara Doðan Bermek telefon edip bilgi veriyordu. Hatta yapýlacak bir sempozyumdan bahsetti. Doðan Bey sempozyuma benim katýlmama yönelik arsuzunu dile getirdi. Ben reddettim, katýlmak istemediðimi söyledim. Kýsas a beraber gidelim þeklinde davetleri oluyordu. Bunlarý da kabul etmedim. Direkt olarak seninle gitmem demedim, ama ben gitmiyorum anlamýnda bazý þeyler söyledim. Ondan sonra Doðan Bey le, Süleyman Demirel Üniversitesi nde karþýlaþtýk. Yine bu konuyla ilgili yaptýklarý iþleri özetledi. Þu kadar video film kaydý aldýk filan þeklinde bilgi verdi. En son olarak bu sene Mart ayý içinde Ýstanbul Bostancý da buluþtuk. Orada kendisine, Kýsas ý ikiye böldünüz. Bu projenin getirisi neyse, maddi manevi yönden ne getiriyorsa, Kýsas ýn bu ikiliðini ödeyemeyecek, ikiye bölünmesini karþýlayamayacak, yani zarar çok oldu dedim. Kendisi bana Mayýs ayý içinde iþlerinin biteceðini söyledi, fakat konuþmanýn ardýndan muhabbet ederken, 2007 senesinde aþure törenlerini de kendilerinin tertipleyeceðini söyledi. Kýsas projesinin internet ortamýnda tartýþýlmasýna varan noktada sizi rahatsýz eden bir durum var mý? Gelinen bu durumla ilgili neler düþünüyorsunuz? Beni rahatsýz eden durum, hiç istemediðim þey, Kýsas ýn ikiye bölünmesidir. Ayrýca medyada ya da internette böyle tartýþmalar da hiç hoþuma gitmeyen þeylerdir. Bu tür þeylere girmemiz bile doðru deðildir. Fakat gerçeðin yanýnda durmamýz þart. Beni yaralayan Kýsas ýn ikiye bölünmesidir. Zaten Kýsas politikadan, siyasetten dolayý ikiye bölünmüþ durumda. Bu da tuzu biberi oldu. Þimdi her iki tarafta da bir kutuplaþma oldu. Beni rahatsýz eden bu, yoksa baþka rahatsýz olduðum bir taraf yok. Niye bu duruma gelindi? Kýsas bu durumu hak etmiþ mi? Kýsas ýn bu hale gelmesi beklemediðim, ummadýðým bir þey. Niye ikiye bölündü Kýsas? Eðer hayýrsa hep beraber hayýr, evetse hep beraber evet dememiz 16 Sayý 19

17 KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ - KISAS KÜLTÜREL MÝRASI GELÝÞTÝRME PROJESÝ Kýsas ý ikiye böldünüz. Bu projenin getirisi neyse, maddi, manevi yönden ne getiriyorsa, Kýsas ýn bu ikiliðini ödeyemeyecek, ikiye bölünmesini karþýlayamayacak, yani zarar çok oldu gerekirdi. Fakat demek ki istemeyenler de var, taraftar olanlar da var. Ya da bu projenin baþka çekici taraflarý var. Bunun içinde maddiyat söz konusu diye düþünüyorum. Bir takým insanlarý belki maddiyat çekmiþ olabilir, bir ihtimal. Sizinle proje onaylandýktan önce mi, sonra mý irtibat kuruldu? Bizim hep en son haberimiz oldu. Bu kapsamda Mart veya Nisan olabilir, Doðan Bey le buluþtuðumuzda belgelerle birlikte bu projeyi bana verdi. Bu kadar kapsamlý olduðunu o zaman duydum. Daha önce Mehmet ten (Ozan Sefai) duyduðum Cem Vakfý nýn bir araþtýrmasý þeklindeydi, yani daha dar kapsamlý bir þeydi. Doðan Bermek den gelen bir baþka e-postadan öðrendiðimize göre, Alevi Vakýflarý Federasyonu nun düzenlediði Seyit Mahmut Hayrani Hakkýnda Araþtýrma Yarýþmasý nýn Danýþma Kurulu nda sizin adýnýz da yer alýyor. Sizin bu danýþma kurulundan haberiniz oldu mu? Bu duyuru yapýlmadan önce sizinle görüþülüp, erkâna uyarak onayýnýz alýndý mý? Doðan Bey yukarýda deðindiðim muhabbet sýrasýnda özel hayatýndan, ne iþler yaptýðýndan, kazancýndan bahsetti. Bu muhabbet çerçevesinde Mahmut Hayrani Yarýþmasý ndan da bahsetti. Benden de o yarýþmanýn danýþma kuruluna katýlmamý istedi. Yok dedim, Bu kurulda yer almak istemiyorum; Seyit Mahmut Hayrani konusunda Danýþma Kurulu na katký yapacak bir bilgim yok dedim. Gençler var, bilim adamlarý var; onlardan kurun þeklinde konuþtum. O görüþmemizde Mahmut Hayrani ile ilgili araþtýrma yarýþmasý konulu yazýsýnýn bir örneðini de bana verdi. Bu yazýda adým yoktu. Galiba ondan sonra bu yazýyý bir duyuru olarak hazýrladýðýnda ismimi koydu. Ama ben kendisine bu konuda hiçbir zaman olur vermedim. Ayrýca kendisi bana baþka bir teklifte daha bulundu. Bu konuyla ilgili deðil, daha farklý bir konuyla ilgiliydi bu teklif. On iki vakýf bir federasyon kurdular biliyorsunuz, Doðan Bey in kendisi de bu federasyonun baþkanýdýr. Bu çerçevede bir konsey kurmayý düþündüðünü; bu konseyin inanç grubunun üç-dört kiþiden oluþacaðýný; benim de o heyette olmam gerektiðinden bahsetti. Tabii bu düþünmem gereken bir konuydu, ama buna da çok olumlu bakmýyorum. Bakmamamýn bir nedeni, kendime göre bir sebebi var. Bizim belli bir tarihsel görevimiz var. Biz bugün o görevi bile yapmakta zorluk çekiyoruz, sorunlarýmýz var. Bu nedenle onun bahsettiði oluþumda yer almayý, böyle bir kuruluþun konseyinde görev almayý istemiyorum. Küçümsediðimden deðil, ama kendi görevimi tam yapamazken, bir de orada yapamayacaðým bir görevi üstlenmeyi istemiyorum. Tabii bu soruya evet veya hayýr diye yanýt vermedim, düþünmem lazým dedim. Durum budur, yani Doðan Bermek le iliþkim, konuþtuklarýmýn hepsi budur. Bu yarýþmanýn duyurusunda, Danýþma Kurulu nda Doðan Bermek (Alevi Vakýflarý Federasyonu Baþkaný), Haydar Eren (Hak-Ev Vakfý Baþkaný-Alevi Dedesi), Kenan Kaplan (Cem TV-Radyo Genel Müdürü) yanýnda sizin adýnýz ve unvanýnýz þöyle geçiyor: Veliyettin Ulusoy (Hacý Bektaþ Çelebi Kolu Ýnanç Önderi) Sizin unvanýnýzýn bu þekilde yazýlmýþ olmasý yolun edep erkânýna aykýrý deðil mi? Bu konuya iki açýdan bakmak lazým. Dýþarýdan birisi öyle de der, böyle de. Dýþarýdan birisi ne derse desin, benim için çok da önem arz etmiyor. Ama içimizde, Dergâh a baðlý Alevi-Bektaþi toplumunda o makamýn adý Mürþitlik makamý dýr. Ancak ne benim, ne de babamýn hiçbir zaman ben Mürþidim diye en ufak bir iddiasý olmamýþtýr. Hiç hatýrlamýyorum babamýn ben Mürþidim dediðini. Babam hep, Mürþitlik derdi, deyiþlerde de geçer, Muhammet Ali ye mahsus, Hünkâr Hacý Bektaþ Veli ye mahsus olan bir sýfattýr. Biz de böyle diyoruz. Sadece görev bize gelmiþ, biz de yapmaya çalýþýyoruz. Sýfatý þuymuþ, buymuþ; herhangi birisi þöyle ya da böyle demiþ, bunlarý çok önemsemiyorum. Bize baðlý olan toplum zaten bilir, söyler o makamý. Kendi kendimize maþallah diyecek halimiz yok. Toplum bizi layýk görürse öyle der. Görmezse farklý sýfatlar da takar. Þahsen öyle veya böyle denmesi benim için çok önemli deðil. Hatta çok zaman ben de bu unvaný kullanmam. Örneðin son televizyon programýnda da (Kanal Türk te yayýmlanan Muharrem Sohbetleri-AK), Ýsmimi yazýn yeter dedim. Yok, unvanýnýz yazacaðýz diye ýsrar ettiler. Sempozyumlarda da ismimi yazýn yeter derim. Tanýyan tanýr, tanýmayan tanýmaz. Biz sýfatlar peþinde koþan insanlar deðiliz. Ahmet Koçak ÞÜKRÜ METÝN BABA Nevruziye Akþamlar aþk olsun bayram gecesi Bu ayýn nurudur Sultân-ý Nevruz Fazl-ý þahým budur dilek gecesi Ne mübarek gündür Sultân-ý Nevruz Bayram kutlu olsun açýlmýþ güller Konmuþlar meydana garip bülbüller Esmâ-ý Haydar ý zikreder diller Ne saadet bize Sultân-ý Nevruz Muhammed Mustafa Sultan-ý Cihan Ali nin sýrrýný çün kýldý beyan Hatice sýrrýndan kâmusu þâdân Nuh a sefa verir Sultân-ý Nevruz Saadet hýrkasýn büründü Ali Velayet tacýný vurundu Ali Melek secde etti bilindi Ali Nübüvvet sýrrýnda Sultân-ý Nevruz Muhabbet þehrinin nurdan yapýsý Oniki Ýmamdýr Cennet kapýsý Hakk a secde eder kulun hepisi Dilekler kabuldür Sultân-ý Nevruz Saki-i kevseridir ol Þah-ý merdan Sundular Kevser i ol demde heman Süreriz demleri yýkýlsa cihan Þah olur kalbimiz Sultân-ý Nevruz Ondört masum-u pak sýrr-ý sýrrullah Ayin-i cem içre nur-u nurullah Cümlenin muradýn verici Allah Bizi de þad eder Sultân-ý Nevruz Þükrü Baba söyler bu deme þükür Nurunu, sýrrýný kýldý tefekkür Muhammed Ali dir dilinde zikir Ne mürüvvet bize Sultân-ý Nevruz Bu Nevruyize Mart ayý içinde Denizli de, Hacýemir Ocaðý na baðlý Tahtacý Eyüp Ceylan ýn baðlamasý eþliðinde Tavas ilçesi, Tekke köyünden, Sarý Ýsmail Baba ya baðlý Babagan Bektaþilerinden Meral Saygül ün aðzýndan dinlenmiþtir. Meral bize her yýl 21 Mart'ta Sultan Nevruz Cemi yapýldýðýný; Nevruz Ceminin daima sütle açýldýðýný; daðýtýlan süt içildikten sonra Ceme baþlandýðýný anlattý. Nevruz un baharýn geliþi ve Hz. Ali'nin doðum günü bayramý olarak kabul edildiðini, Nevruz Ceminin de bayram havasýnda, bir kutlama gibi yapýldýðýný ve bu cemde yukarýda bir örneði verilen Nevruziylerin okunduðunu anlattý. Þubat

18 KUZEY IRAK ALEVÝLERÝNÝN (ÞEBEK, ÝBRAHÝMÝ, KAKAÝ ) DÝNSEL ÝNANÇ KÝTAPLARINDAN New York Syracuse Üniversitesi profesörlerinden Matti Moosa nýn Türkiye dýþýndaki Ortadoðu coðrafyasýnda deðiþik adlar altýnda yaþamakta olan Alevi-Kýzýlbaþ inanç topluluklarýný inceleyerek 1988 yýlýnda yayýmlamýþ olduðu, yaklaþýk 600 sayfalýk Aþýrý Þiiler: Sapkýn Mezhepler 1 adýný taþýyan geniþ çalýþmasý, bazý eksikliklerine raðmen dikkate deðerdir. Kitabýn 13. bölümünde Kuzey Irak ta, Musul çevresinde yaþamakta olan Þebekler, Kakailer ve Ýbrahimiler de bulunan ve Azeri Türkçesinden Arapçaya çevrilerek yayýnlanmýþ Buyruk nüshalarý ve diðer bazý kaynak metinler hakkýnda verdiði bilgiler oldukça önemlidir. Aþaðýda, bu bölümün tarafýmýzdan yapýlan Türkçe özet çevirisini bulacaksýnýz. Dipnotlarda verilen görüþ ve düþünceler bize aittir. Bu notlar eklenmesi, açýklanmasý gereken bilgiler ile karþý olduðumuz noktalarýdýr: BUYRUK un, çok büyük sayýda aþýrý Þiilerin ortak dinsel inanç kitabý olduðunu sanmaktayýz, iþte bu nedenle kitap yoðun bir incelemeyi hak kazanmaktadýr. Þebekler arasýnda bulunan temel inançsal kitap, Türkçe Buyruk un bozuk söyleniþiyle genelde Burk olarak tanýnan Kitabül Menâkýb dýr yýlýnda bu kitabýn bir kopyasýný ele geçiren ilk kiþi El Sarraf oldu. Kitap ona Paþa lakaplý Þebek önderi Ýbrahim tarafýnda verildi. El Sarraf onun bütün bölümlerini Arapçaya çevirdi, bazý kýsýmlarý da özetleyerek Þebek Kitabý adýyla yayýmladý. El Sarraf kendisine verilen bu Buyruk kopyasýnýn Azeri Türkçesiyle yazýlý olduðunu, elyazýsýnýn çok bozuk ve bazý kýsýmlarýnýn ise okunamaz durumda olduðunu söylüyordu. Bereket versin arkadaþý avukat Sadýk Kammuna, Musul un kuzeyinde Telafer kasabasýnda yaþayan bir baþka aþýrý Þii grup olan Ýbrahimi lerin kullandýðý bir Buyruk kopyasýný elde etmiþti. El Sarraf bunu tetkik ettiðinde dilinin kendisindekiyle ayný olduðunu gördü, fakat Ýbrahimi versiyonu yeni kopyada Þeyh Safi in kýsa yaþam öyküsü, bazý Kýzýlbaþ ozanlar ve Þah Ýsmail Safevi tarafýndan yazýlmýþ þiirler bulmuþtu. Þebek kopyasýnda bunlar yoktu. Dahasý, Ýbrahimi versiyonu bazý kýsýmlarda Þebek Buyruðu ndan daha ayrýntýlýydý. Örneðin, yola kabul edilirken, Pirin/Dedenin bir talip adayýna uyguladýðý bazý disiplin cezasý örneklerini açýklanmaktaydý. Bunlar azarlama, hapis, kýrbaçlama ve hatta daha aðýr bir disiplin cezasý olarak talibin boynuna bir deðirmen taþý baðlanmasýydý... Kammuna ya ait kopyanýn tam ismi Menâkýb-ül Evliya ve el Buyruk tur. Þimdi Irak Müzesi Kütüphanesi, Türkçe Elyazmalarý bölümünde 1470/1 sayý ile kayýtlýdýr ve üzerinde Kammuna nýn 1975 tarihli kiþisel mührü bulunmaktadýr. Elyazmasý iki bölümdür: 111 sayfalýk birinci bölüm, Þeyh Safiyüddin in yaþamý, tanrýsal kurallar ve Þeyh Safi nin tarikat buyruklarýný içermektedir. Ýkinci 50 sayfalýk bölüm ise Oniki Ýmamlarý öven Türkçe þiirler koleksiyonu durumundadýr. Yazmanýn sonundaki bir kenar notunda, Bu kitap Telafer sûfilerinin inanç kitabýdýr yazýlýdýr. Kitabý Arapçaya çevirirken Safvet-üs Safâ ile karþýlaþtýran El Sarraf a göre Þebek Buyruðu, Þeyh Sadreddin in çaðdaþý ve onun öðrencilerinden-derviþlerinden biri, bir Kýzýlbaþ inanç önderi tarafýndan yazýlmýþtýr. 2 Onun vardýðý bu sonuç hatalýdýr, çünkü Safevi tarikatýnýn, yolunun izleyicileri ilk kez Cüneyd oðlu Þeyh Haydar (ö. 1488) zamanýnda Kýzýlbaþ adýyla çaðrýlmaya baþladýlar. Sadreddin ise hemen hemen bir yüzyýl önce 1398 de ölmüþ bulunuyordu. Oysa El Sarraf ýn yayýnladýðý Buyruk kopyasýnda Þah Ýsmail in Hatayi mahlasýyla yazmýþ olduðu þiirleri mevcuttur. Bu gösteriyor ki kitap Þah Ýsmail zamanýnda ya da ölümünden (1524) kýsa bir zaman sonra hazýrlanmýþtýr. Safvet-üs Safâ kitabýnýn incelenmesi Buyruk un kökeni üzerinde bir ýþýk tutabilir. Bu kitap, 1334 yýlýnda babasýnýn yerine Þeyhlik makamýna geçen ve 1398 yýlýnda kadar Erdebil Dergâhý nýn baþýnda bulunmuþ olan Þeyh Sadredin in emriyle Derviþ Ýsmail Tavakkuli Ýbn Bazzaz tarafýndan yazýldý. Safvet-üs Safâ Þeyh Safi nin yaþamý, bazý Kuran ayetlerinin yorumlarýyla birlikte, Þeyh Safi nin keramet olaylarýný, inançsal buyruklarýný ve Safevi tarikatýnýn ilkelerini içermektedir. Ýçinde Þeyh Safi ile oðlu Sadreddin Musa arasýndaki bir diyalog da yer almaktadýr. Ancak Þah Ýsmail tarafýndan yazýldýðý kuþkusuz sûfi þiirler bulunmamaktadýr. Bununla birlikte, kitabýn genel içeriðinden Safvet-üs Safâ nýn Buyruk un en azýndan bazý bölümlerinin temeli olduðunu görebiliyoruz. Safvet-üs Safâ nýn, Sadýk Kummana tarafýndan bulunan Ýbrahimi versiyonunda Buyruk Örnekleri ve Sünbülname Ýsmail Kaygusuz özellikle Þeyh Safi nin yaþamýna deðinen kýsmýn ve El Sarraf ýn bulup yayýnladýðý Þebek versiyonundaki Safevi Sûfi tarikatýnýn manevi ilkelerinin kaynaðý olduðuna dair çýkarsama yapabiliriz. Buyruk un kökeni üzerinde Abbas El Azzavi tarafýndan daha önemli bir ýþýk tutuldu. El Azzavi, Kakailerin bazý inanç kitaplarý arasýndan çok önemli ikisiyle araþtýrmamýza katkýda bulunmaktadýr. Bunlardan biri El Mevâhib-üs Seniyye fi el Menâkýb-üs Safeviyye (Örnek Safavi Öykülerinden/Menakýbýndan Görkemli Armaðanlar) kitabýdýr. Bu onun kendi söylemiyle, Ýsmail Tavakkuli Ýbn Bazzaz tarafýndan kaleme alýnmýþ olan Safvet-üs Safâ dan baþkasý deðildir. Diðeri ise Buyruk un kendisidir. El Azzavi, bu kitabýn daha kýsa -bir çeþit özet olmasý dýþýnda Safvet-üs Safâ dan farký olmadýðýný öne sürmektedir. Bu özet, Ýbrahimilerin Buyruk u gibi Þeyh Safi nin yaþam öyküsü ve sufi öðretilerini içermekte. Bu nedenle, kuvvetle tahmin ediyoruz ki, Kammuna nýn Buyruk kopyasýný kim yazmýþsa, ana kaynak olarak Ýbn Bazzaz tarafýndan yazýlmýþ Safvet-üs Safa yý kullanmýþ olmalýdýr. Daha sonraki kopyalarý hazýrlarken yazýcýlar, Safvet de bulunan Þeyh Safi nin yaþam öyküsünü bazý nedenlerle atmýþ ve Safevi tarikatýnýn manevi yönünü ve tanýnmýþlýðýný daha da yüceltmek için Þah Ýsmail in þiirlerini de içine katýp yorumlamýþlardýr. Þebek kopyasý Buyruk un önemi, Safevi yoluna baðlý Þebeklerle Kýzýlbaþlarýn arasýndaki baðlantý halkasýný oluþturma hizmetini görmesindedir. Bu kitaplar Kerkük civarýnda yaþamakta olan Þebekler, Telaferli Ýbrahimiler ve Kakailer gibi inançsal gruplar tarafýndan kullanýlmaktadýr. Türkiye Kýzýlbaþlarý arasýnda Buyruk adýný taþýyan mevcut tüm versiyonlarýn ortak bir kökene sahip olmasý gerekmektedir ve bu çok büyük olasýlýkla Safvet-üs Safâ dýr. Ancak zaman boyunca, kendi özel gruplarýnýn inançsal deðiþiklik ekleriyle uyuþturmak için farklý derlemeciler tarafýndan yorumlar yapýlmýþtýr. Buyruk un Þebek Kopyasý Bu çalýþmanýn odaðý olan Buyruk un Þebek kopyasý Ariflerin Kutbu olarak tanýmlanan Seyh Safiyüddin in, oðlu Sadreddin e yönelttiði, bildirdiði emirlerini içermektedir. Bu buyruklarýn amacý, Þeyh Safi tarafýndan kurulmuþ sûfi tarikatýnýn önderi, Piri ile talip, mürit ya da yola girmek isteyen talip adayý ile yol arasýndaki iliþkiyi göstermektir. Buyruk un baþýnda bu buyruklarýn Þeyh Safi nin kendi yaratýsý olmadýðýný, Tanrý tarafýndan onaylanmýþ ve melek Cebrail aracýlýðýyla Peygamber e verilmiþ olduðunu öðreniyoruz. Bunlar tanrýsal esinlenmelerdir ve bunun için Tanrý nýn Muhammed Peygamber e mesajýnýn ve Ýslamýn esasýný oluþturur. Daha ileride öðreniyoruz ki, Cebrail bu tanrýsal emirleri Muhammed e iletmiþ, onun aracýlýðýyla da Ali ye ve soyundan gelen Ýmamlara devredilmiþtir. Sonuç olarak bu buyruklar, onlarý onurlandýran ve öðrenciler ve derviþlerine öðreterek, onlarý tarikat velilerinin sevgisine yönelten Þeyh Safi ye emanet edilmiþtir. Böylece Þeyh Safi nin manevi otoritesi ve Sûfi tarikatýnýn yasallýðý Muhammed Peygamber, Ali ve Ýmamlar aracýlýðýyla kurulmuþ olur. Buyruk içinde anlatýlan bu otoriteye talip adaylarý ya da talipler tarafýndan sorgusuz-tartýþmasýz uyulur ve saygý gösterilir. Çünkü bu emirler talibi bu dünyada ve öte dünyadaki korkulardan koruyacak gücü içermektedir. Esas olarak Buyruk, Sufi tarikatý mensuplarýnýn karakterini terbiye etmek, sabrýn, mutlak itaatin, az yemenin, perhizin, acýmanýn ve kendinden çok baþkalarýný düþünmenin (altruism) yayýlmasý, geliþtirilmesi için gerekli ahlaki ilkeleri içermektedir. Þii görüþ noktasýndan hareketle tevellâ (Ehlibeyt ve Ýmamlarý sevme), teberrâ (Ehlibeyt ve Ýmamlarý sevmeyen ve hakaret edenleri lanetleme) ve ismâ (Ehlibeyt ve Ýmamlarýn günahsýzlýðý, masumiyeti) vurgulanmaktadýr. Buyruk un Þeyh Safi nin emirlerinin oðluna sunmasý; Ýslam Peygamberinin bildirimlerinin bir parçasý olarak onlarýn meþruluðunun onaylamasý; Ali ve öteki Ýmamlar aracýlýðýyla kutsal, manevi düzenleme biçiminde kuþaktan kuþaða geçmesi ve tevellâ ile teberrâ kavramlarýna yaptýðý vurgu Þeyh Safi nin bir Þii olduðunu, ona baðlananlarýn ve onun soyundan gelenlerin (Safevi soylularýn) Þiiliðin kurucusu olduðunu açýklar gözükmektedir. Oysa kendisini Þii olduðunun kesin kanýtý mevcut deðildir. Buna karþýlýk Erdebil de, aile üyelerinin, hatta karýsýnýn bile Þeyh Safi nin bir Ali soylu olduðuna dair fikri olmadýðý halde onun Ali den indiði ve Alevi olduðu iddiasý baþlamýþtý. Oðlu Sadreddin dahi, Safvet-üs Safâ da belirtildiði üzere babasýnýn Hasan ýn mý yoksa Hüseyin in soyundan mý geldiði konusunda bir karar verememiþtir Sayý 19

19 Þebek Buyruðu nda mevcut olan Þeyh Safi nin emirlerine dönersek, ne ortalama, ne de aþýrý Þii öðretisinden iz bulamayýz. Þeyh Safi ve oðlu Sadreddin arasýndaki konuþma tamamýyla sûfi nitelikler üzerinedir. Bu Buyruk 52 kýsma ayrýlmýþtýr. Birinci ile altýncý arasýndaki kýsýmlar giriþtir ve Cebrail aracýlýðýyla Muhammed e vahiy edilmiþ, Ali, Ýmamlar ve son olarak Þeyh Safi ye geçmiþ, ulaþmýþ Tanrýsal buyruk ve ilkelerin özetini kapsar. Bunlar, yedinci ile otuz altýncý kýsýmlar arasýnda sunulan buyruklarýn ana çatýsýndan ayrý durmaktadýr. Çok daha sonra, Safevilerin Þiiliði benimsediði 15. yüzyýlýn sonlarýna doðru bir Safevi tarafýndan yazýlmýþ olmasý olasýdýr. Gerçekten 35. kýsým dýþýnda emirlerin her bölümü bir Kýzýlbaþ ozanýndan bir þiir içerir. 36. kýsýmdan baþlayarak söyledi ya da Þeyh Safi açýkladý gibi sözlerle birlikte Þah Hatayi den nefesler görmekteyiz. Biz bu kýsýmlarýn Þeyh Safiyüddin in gerçek sûfi öðretilerini içerdiðini tahmin ediyoruz. Bununla birlikte 35. ile 52. kýsýmlar arasýnda Þeyh Safi nin adý gözükmez. Bunlar bizi Buyruk un Þah Ýsmail zamanýnda, bir aþýrý Þii (Kýzýlbaþ) tarafýndan derlendiði sonucuna varmaya yönlendiriyor. Buyruk yazýcýsý 37. kýsýmda halifelik olgusunu inceliyor, kýsacasý halifenin nitelikleri ve sýfatlarýný tartýþmakta. Bir sonraki kýsma geçmeden önce halifelik konusunda gerçek Þii görüþü olan sadece Ali ve on bir evladýnýn, yani Oniki Ýmamlarýn Muhammed in ardýlý olduðu, vurgulanýyor. Þah Hatayi nin bir þiirini içeren 41. kýsým dýþýnda 39 ve 42 arasýndaki kýsýmlarda halifenin nitelikleri ve sýfatlarý geniþ bir biçimde sunulmaktadýr. 43 ve 46 da Sufi yol göstericinin, Rehber in ya da aydýnlatan, eðiten Mürþid in nitelikleri betimleniyor. 47 ve 48 de ise Muhammed Peygamberin yerine Ali yi vasi, ardýl seçtiði Kadirhum olayý ve bu tarihsel geleneðin geniþ açýklamasý yapýlýyor. Bu kýsýmlarda Muhammed in ben bilimin kenti, Ali ise kapýsýdýr, ben ve Ali tek bir nurdan yaratýldýk gibi hadisleri de yer almaktadýr. 50. kýsýmda Necmeddin Kübra dan (ö.1221) söz edilmekte ve onun bir kimse Muhammed, Ali ve Oniki Ýmamlar adýna Tanrýya dua ederse, Tanrý dileklerini yerine getirecek ve onu koruyacaktýr benzeri sözleri anýmsatýlmaktadýr. Son iki bölümde (51 ve 52) Peygamberin ev halký, yani Ehlibeyt ve Oniki Ýmamlarýn manevi üstünlüðü ve onlarýn Âdem zamanýndan beri bütün peygamber ve velileri temsil ettiði belirtilir; yücelikleri ve Tanrý ya yakýnlýklarý, Tanrýnýn her þeyi onlar için yarattýðý söylemiyle açýklanýr. Kýsacasý, Ýmam kelam ýn, Tanrý sözünün yerinin almaktadýr. Bu kýsýmlarda Þii abartmasý en yüksek noktasýna ulaþýr. 49. bölüm üzerinde son bir gözlem Buyruk un tertiplenmesi konusuna bir ýþýk tutabilir. Bu bölümün anlaþýrlýðýndan tam anlamýyla emin olmayý güçleþtiren birkaç satýr silinmiþ, kayýp durumdadýr. Buna raðmen izleyen kýsýmlarla baðlantýsý bulunmayan þu ifadeyi görmekteyiz: Ben fukara ve zavallý Feriþtah Ýbn Abdulmecid Hutbe yi (Kadirhum Hutbesi) Arapçadan Türkçeye çevirdim. Tam ve doðru adýyla Abdulmacid Ýbn Feriþtah Zade (ö. 1459), Bektaþiliðin öteki dünyaya iliþkin öðretisini (eþatolojisini) içeren Türkçe Ahiretname kitabýný yazan bir Bektaþidir. Ayný zamanda Hurufilik öðretisini Anadolu ya sokan kiþidir. 4 Doðrusu Ýbn Feriþtah ýn bu ifadesi Buyruk ta çok garip durmaktadýr ve onun kitabýn derleyicisi olduðuna dair kanýt da yoktur. Görünen o ki, Þah Ýsmail Hatayi ve diðer Kýzýlbaþ ozanlarýn þiirlerini de içine alan Buyruk a katýlan Feriþtah ýn Hutbe çevirisi de dâhil kimin olursa olsun diðer düþünceler, Safevilerin masum Ýmamlarla birleþtirilmesini meþrulaþtýrmak ve aþýrý görüþlerini kanýtlamak amacýyla yapýlmýþ yorumlardýr. Bu yolla kendi tarikat inançlarý içinde Þiilik ile tasavvufu birleþtirilerek, Safevi soylularýn, müridleri-mensuplarý üzerindeki manevi gücü onaylanmýþ oluyordu. Bu, Ýbn Feriþtah ýn, aþýrý Þii öðretisiyle Kýzýlbaþlardan ve Þebeklerden farklý olmayan Bektaþi inancýna baðlý olmasý olgusuyla desteklenmektedir... Ayrýca Kerküklü bir Þebek Türkmen yazar olan Þakir Sabir el Zahid in elinde bulunan elyazmalarýnýn da önemli olduðunu söylemek gerekir. Halkýnýn inançsal ve toplumsal uygulamalarýnda olduðu kadar Türk dilindeki ustalýðýyla kendisini bunlardan yaptýðý çeviri ve yorumlarý araþtýrmacýlarýn ilgisini çekmelidir. Her iki elyazmasý da kýsa ve yazarlarý belirsizdir. Birincisi, Buyruk ve Kitab-ül Menâkýb olarak tanýnan, Kitab(-ý) Þah Safi adýný taþýyor. Kitabýn ikinci baþlýðý ise Þah Safi nin, Þeyh Sadreddin e açýkladýðý Doðru/Kâmil Bilgi Üzerine Kitabý biçiminde verilmiþtir. El Sarraf ýn Buyruk kopyasýnýnkine benzer bilgilerden dolayý ortak bir kökene sahip olduklarýný gösteren bu elyazmasý Þeyh Safi nin sûfi öðretisini içermektedir. Tek fark, El Sarraf ýn Buyruk u karþýlýklý konuþma (diyalog) olarak yazýlmýþken, El Zabit in elyazmasýnýn ise söylev biçiminde olmasýdýr. Her iki eserin de erken Safevi dönemine, belki 1500 lere ait olduðu sonucunu çýkartýlabilir. El Zabit kopyasýnýn adý bilinmeyen yazarý kendi Þii inancýný göstermek için Þiilerce çok iyi bilinen Ali ve Muhammed bir tek nurdandýr, Ben bilimin kentiyim, Ali ise kapýsýdýr ve Ali Tanrý nýn velisidir ve Tanrý Ali nin yanýndadýr/destekleyicisidir gibi Muhammed in hadislerini konuþmanýn içine sokmuþtur. Þubat 2006 Sünbülname El Zabit in elindeki ikinci elyazmasý Sünbülname (Sunbula Nama) adýný taþýmakta ve Çaðatay lehçesiyle Türkistan da yazýlmýþtýr. El Zabit e göre bu elyazmasý eser 12. yüzyýla aittir, çünkü Ahmet Yesevi nin (ö. 1166) sufi öðretisini içermektedir. Ancak dikkatli bir inceleme, Fazlullah ýn (ö. 1401) kurduðu Hurufiliði de kapsayan elyazmasýnýn 15. yüzyýlýn ilk yarýsýndan önceye tarihlenemiyeceðini açýkça gösteriyor. 5 Olasýlýkla o, bir Bektaþi-Hurufi yazar tarafýndan 15. yüzyýl baþlarýnda hem Bektaþiliðin hem de Hurufiliðin kendi görüþlerine uygun çeþitli ögelerini birbiriyle birleþtirip kitaplaþtýrýlmýþtýr. Sünbülname de büyük ilgi çeken, yazarýnýn, Peygamber in sahabelerinden biri ve Ýmam Ali nin en yakýn destekçisi ve dostu Salman el Farisi ile onu birleþtirmesidir: Sünbülname nin Muhammed Peygamber in ailesinin (Ehlibeytin) þeceresi olduðunu Salman el Farisi den aktarýr, kendisine söyletir. Ona göre, tanelerin buðday sapýna baðlý olup bir baþak oluþturduðu gibi, Ehlibeyt ve Ýmamlar da Muhammed in dalýna yapýþýktýr, ayrýlmaz. Elyazmasýna da bu benzetmeden dolayý Sünbülname adý verilmiþ. Sünbülname ye özgünlük saðlayan, varsayýldýðý üzere Ali nin yaratýlýþ söylencesi ve Horasan dan Rum ülkesine Anadolu ya geliþi 6 üzerine yaratýlmýþ öyküsel deðinmeler Sünbülname nin Bektaþi kökenli olduðunu açýða vurmaktadýr. Kitapta Farsça konuþan Ýmam Ali, onun ilahi sýrrýna vakýf olan kimseler Horasan dan Rum a geldikleri zaman Sünbülname yi Farsçadan Türkçeye çevirdiklerini söylemekte. Ayrýca Sünbülname de Muhammed Peygamber in ve Ýmam Ali nin en sadýk sahabeleririnin adlarýný görmekteyiz. Bunlarýn arasýna Nasýrüddin Tusi ( ) de sokuþturulmuþtur. Sahabelerden Ammar Ýbn Yasir, Ali ye yol-erkân üzerine sorular sorular sorarak, ondan açýklamalar alýr. 7 Ýbn Siman (Bayan ibn Siman el Nahdi Tamimi, ö. 737), Umar Baba (Amr Ýbn Umayya-el Dumari), Salman el Farisi, Abu Zer Gaffari, Kanber Ali, Mikdad, Ýmam Ali yi seven, destekleyen ve onun tanrýsallýðýna inanan ilk aþýrý Þiilerden (gulat tan) sayýlmaktadýr. Burada ilginç olan Nasiruddin Tusi nin (ö. 1274) ilk sahabeler arasýnda sayýlmasýdýr. Ayný tanýmý, 1519 da Bektaþi Yemini Baba nýn tanrýsallaþtýrýlan Ali nin erdem ve kerametlerini anlatan Faziletname sinde de görmekteyiz. 8 Sünbülname nin Bektaþi elyazmasý olduðunu gösteren daha önemli kanýt kitabýn Ondört Masum Pak tan sözetmesi ve onlarý açýklamasýdýr. Son olarak Sünbülname Salman el Farisi ye atfen on iki Sufilik ilkesi üzerinde konuþur. Kýsaca özetlersek bu ilkeler: 1) Nedamet-piþmanlýk, 2) Zarar verici iþ ve eylemlerden sakýnma, 3) Kapris ve tutkularý yenme, 4) Þehvetten kaçýnma, 5) Nefse boyun eðdirme/nefsi ýslah etme, 6) Çevresindeki insanlarla dost olma, 7) Kuþkulardan uzaklaþma, 8) Baþkalarýna hizmet etmeye hazýr olma, 9) Ýnanç davasý için cömertçe para harcama, 10) Baþkalarýný hor görmeme ve aþaðýlayýcý davranmama, 11) Alçakgönüllü ve barýþçýl/uzlaþtýrmacý olmak ve 12) Tanrýya mutlak güvenç, çünkü Tanrý kendisine güvenenleri sever. Sünbülname yi derleyen kiþi, bu ilkelerin, Sufi tarikatýnýn görev ve koþullarýný gösterdiðini ve onlarýn insaný, gerçek aþka (Tanrý aþkýna) ve barýþa götürdüðü yargýsýna varmaktadýr. Sufi yaþamý için bu gerekirlikler-istekler, geleneðe göre Peygamber tarafýndan kendi ailesinden biri olarak onurlandýrýlmýþ Salman el Farisi ye dayandýrýlmaktadýr. El Farisi nin, Zerdüþtlükten Hýristiyanlýða, sonra Ýslam dinine geçip Sûfizm üzerinde bir köprü ve Ýslamda en erken, yani ilk aþýrý çileci sufilerden biri olduðu da düþünülür. Kitabýn Nusayrilik inancýna iliþkin tartýþma bölümünde Salman el Farisi hakkýnda daha fazla bilgi verilmektedir. NOTLAR: 1 Matti Moosa, Religious Books, Extremist Shiites-The Ghulat Sects, Syracuse University Press, New York, 1988, s Safvet-üs Safâ (Saflýðýn Özü) adýný taþýyan ve 1357/8 de Þeyh Safi oðlu Þeyh Sadreddin Musa nýn isteði ve denetimi altýnda Ýbn Bazzaz Tavekkül Ýbn Ýsmail Ýbn Hacý el Erdebili tarafýndan yazýlýp tamamlanmýþtir. Safvet 12 bölüme ve her bölüm de kýsýmlara ayrýlmýþtýr. Birinci bölüm tamamýyla Þeyh Safi nin görüþ, düþünce, kerametleri ve rüyalarýna ayrýlmýþtýr. Ýbn Bazzaz bu kitapta Ýmam Cafer Sadýk tan Þeyh Safi dönemine kadar insanlarý Tanrýya götüren doðru yolda (tarik-i müstakim) rehberlik eden 30 Müceddid den (yenilikçi, reformist) sözeder. Hicri 1. yüzyýlda Ýmam Cafer Sadýk, 7. yüzyýlda ise Þeyh Safi en büyük müceddid dir. Yazar, 4. Bab da Seyh Safi nin soyaðacý ve atalarýndan bazýlarýnýn adlarýný vermektedir. Ancak bu bölüm daha sonraki dönemlerde yapýlan kopyalarda büyük deðiþikliklere uðramýþ ve Safevi soyu yeniden düzenlenmiþtir. Kitap 180 yýl sonra Þah Ýsmail in oðlu Þah Tahmasb zamanýnda yapýlan eklerle birlikte 1533 de yeniden yazýlmiþtýr. Þah Tahmasb orijinal metini gözden geçirip güncelleþtirici deðiþiklikler yaparak Mukaddime ve Hâtime (önsöz ve sonsöz) ekleyip, yeniden yazmasý için Ebül el Fath el Hüseyin i görevlendirmiþtir. Adý geçen yapýtýn Türkçesi bulunmadýðý gibi Ýngilizce ve Fransýzca çevirilerine de rastlamadým. Sadece esere iliþkin Almanca (Devamý 20. Sayfada) 19

20 KARACAOÐLAN Gelmemiþtir Evvel Allah, ahir Allah Andan ulu gelmemiþtir Hak Muhammed den sevgili Hakk ýn kulu gelmemiþtir Þah-ý Merdan idi adý Cömert sofrasýn kim kodu Ali ye aslaným dedi Ayruk Ali gelmeþitir Pir olmayan aþka gelmez Koç olmayan kurban olmaz Ecel gelse derman olmaz Hak tan rýza gelmemiþtir Od düþtüðü yeri yakar Deðme dalda gül mü biter Ko dört dilin, çok kuþ öter Bülbül ünü gelmemiþtir Karac oðlan Hakk a yalvar Verdiðine günah ol dar Þol alemde eksiksiz yar Kimse bulup gelmemiþtir Devriye Hakk ýn kandilinde gizli sýr idim Anamýn beline indirdin beni Ak mürekkep idim, kýzýl kan ettin Türlü irenklere yandýrdýn beni Anamýn karnýnda ben neler gördüm Yedi derya geçtim, ummana daldým Dokuz aylýk yoldan sefere geldim Bir kapýsýz hana indirdin beni Bende bildim þu dünyaya geldiðim Tuzlandým da çapýtlara belendim Bir zamanda beþiklerde eðlendim Anamýn sütüne kandýrdýn beni Beþ yaþýnda akýl geldi baþýma On yaþýnda gider oldum iþime Varýp ta deðince on beþ yaþýma Bir kuru sevdaya yeldirdin beni On beþ yaþadým, yirmiye yol oldu Otuzunda çevre yaným göl oldu Kýrk yaþadým, hayrým, þerrim bell oldu Hayrýmý, þerrimi bildirdin bana Ellisinde yaþým yarýsýn geçti Altmýþýmda yoluma yokuþ düþtü Yetmiþinde biraz tebdilim þaþtý Mertebe mertebe indirdin beni Sekseninde beratçýðým yazýldý Doksanýnda kan damarým üzüldü Yüz yaþýnda azalarým çözüldü Bir sabi masuma döndürdün beni Karac oðlan der ki, yaktýn yandýrdýn Ecel þarabýný verdin, kandýrdýn Emreyledin Azrail i gönderdin Hiç te doðmamýþa döndürdün beni Kaynak: Karacoðlan Bütün Þiirleri, Yayýna Hazýrlayan: Cahit Öztelli, Milliyet Yayýnlarý, Birinci Baský, Temmuz (Baþtarafý 19. Sayfada) Buyruk Örnekleri ve Sünbülname yapýlmýþ bir doktora tezi var. (Ýbn Bazzaz Tavakkul Ibn Ismail, yayým ve çeviri: Heidi Zirke, Ein Hagiographisches Zeugnis zur Persischen Geschichte aus der Mitte des 14 Jahrhunderts: Das Achte Kapitel des Safwat as-safa in Kritischer Bearbeitung, Islamkundliche Unterschungen 120, Berlin, Klaus Schwarz, 1987) Bu çalýþmada yalnýz 8. Bölüm Almancaya çevrilmiþ ve bu bölüm üzerine yorum ve açýklamalar yapýlmýþtýr. Safvet-üs Safâ nýn yeni bir baskýsý 1994 te Erdebil de Rýza Gulam Tabataba i Mecid tarafýndan yapýlmýþ. Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya bölümünde kayýtlý Hicri 896/1490 tarihli Farsça nüsha ile yine ayný yerdeki Hicri 914/1508 tarihinde Sihabuddin Kaþani tarafýnda kopya edilmiþ bir baþka nüsha bulunmaktadýr. Bunlar Kýzýlbaþ Safevi devletinin kuruluþ aþamasýnda hazýrlanmýþlardýr. Özellikle birincisinde yapýlmýþ olan deðiþiklikler, devlet siyasetinin henüz belirlenmediði ve Þeyhlik siyasetinin sürdüðü dönemi göstermesi bakýmýndan önemlidir. Osmanlýca çevirilerden Tercüme-i Menakýb-ý Þeyh Safi baþlýðýný taþýyan Süleymaniye Kütüphanesi, Ýzmir bölümündeki 465 no.lu Hicri 968(1561) tarihli nüsha ise, Þah Tahmasb ýn buyruðuyla Ebu el Fath el Hüseyin tarafýndan geniþletilip deðiþtirilen ve Þeyh Safi nin þeceresi eklenmiþ Safvet-üs Safâ çevirisi olsa gerektir. Ayrýca Üsküdar daki Hacý Selim Aða Kütüphanesi, Kemankeþ bölümü no. 247 de kayýtlý 137 varaklýk Safvet-üs Safâ nýn Hicri 760 ( ) tarihli Osmanlýca çevirisi çok önemli olmalýdýr, çünkü orijinal elyazmasýnýn yazýlýp tamamlanmasýndan sadece iki-üç yýl sonra Farsçadan Osmanlýcaya çevrilmiþ olduðunu görüyoruz. 3 Bu Farsça yapýtýn Hicri 896(1490) tarihini taþýyan bilinen en eski yazma nüshassýnda Safevî ailesinin þeceresi en son, Firuz Þah-ül Kürdi es Sincani ye kadar götürülmektedir. (Yaprak: 6B) Zaten, Safevilerin dedeleri arasýnda Erdebil e ilk gelip yerleþen budur. Yine buradaki kayda göre, Þeyh Sadreddin den þu nakil yapýlýr: Nesebimizde Seyyidlik var, ancak Hz. Hasan ýn mý, yoksa Hz. Hüseyin in mi, hangisinin soyundan geldiðimizi sormadým. Burasý þüpheli kaldý. (Yaprak: 6B) Pek çok araþtýrmacý gibi M. Moosa da Safvet teki bilgilerden Þeyh Safiyüddin in Þii bile olmadýðý kanýsýndadýr. Yapýtýn ilk nüshasýnýn tümünü bizzat okuyup incelemeden kesin yargýya varmak saðlýksýz da olsa, bugüne kadar ulaþabildiðimiz bilgiler çerçevesinde benim kiþisel olarak bu kaný üzerinde artýk büyük kuþkularým var. Þöyleki, Þeyh Sadreddin Musa yazdýrdýðý bu kitapta çok büyük olasýlýkla takiye yapma zorunluðu duymuþ ve Erdebil in ve kurucusunun bâtýni karakterini gizlemiþtir. Nedenlerinden bazýlarýný sýralayalým: a) Erdebil Dergâhý nýn Azerbaycan dan Ýran-Horasan da, Anadolu da birçok beylik topraklarýna, Halep e ve Baðdad a kadar uzanan etki alanlarýnda yönetimler Ortodoks (Sünni-Þii) inançlýdýr. Osmanlý Beyliði dâhil birçoðundan Tekkeye nezir gelmektedir. b). Zaten Ýlhanlýlarýn týmar olarak verdiði Erdebil de kurulmuþ Tekkenin Þeyhi tarikatýn yayýlmasý ve müridlerin artmasý için Ýlhanlý Abu Said ve Timur, Celayirli Hasan, Emir Çoban, vb., emir ve sultanlarla üst düzey iliþkiler içindedir ve siyasal dengeleri korumak zorundadýr. c) Daha önemlisi 1340 yýlý baþlarýnda bu dengenin bozulduðunu ve bilinmeyen nedenlerden Ýlhani Çobanlýlar dan Emir Küçük Þeyh Hasan ve Malik Eþref in ( ) yönetimleri döneminde Þeyh Sadreddin in tutuklanýp hapse atýldýðý ve Tekkenin kapatýlarak müritlerinin koðuþturulduðu, sürgünlere gönderildiðini öðreniyoruz. Kitabýn bu çok karýþýk ve sýkýntýlý yýllarýn hemen arkasýndan yazýlmýþ olmasý anlamlý deðil midir? d) Kitapta Þeyh Safi ye Ben Muhammed in ashabýnýn mezhebindenim dedirtilmesine raðmen, nur-u velayet, tarýk-i müstakim, ilm-i bâtýniyya vb. deyimlerin sýkça kullanýlmýþ olmasý da çeliþkilidir. Ayrýca yukarýda deðindiðimiz Heidi Zirke nin doktora tezi için yaptýðý 8. Bölüm çevirisinin iki farklý yerinde geçen þu söylemlere bakýnýz: Þeyh Zahid, Safi ye dedi ki, Ulu Tanrý seni dinin yolunu göstermek için yolladý; öyleyse hakikatý, bir parça Þeriat kýlýfýyla murdarýn kuþaðýna sokarak birleþtirmek zorundasýn... Hakikatýn sýrlarýna þeriat kýlýfý geçirmek, takiye yapmaktan baþka ne olabilir? Oysa bir baþka yerde tam bir Þafii þeriatçýsý görünümündedir Þeyh Safi: Bir gün hayýrlý kendi kýzýna dokunur, ardýndan boy abdesti alýr. Seyh Sadreddin söyle der: Bu abdestin nedenini sordum; o söyle yanýtladý: Vallahi ben, anneme bile dokunduktan sonra abdest almamazlýk hiç bir zaman yapmadým. Sonra Kuran da ayetini okudu. e). Bölgede çýkýp yoðunlaþmýþ 9. yüzyýlýn baþlarýndan itibaren yirmi yýl süren Mazdek-Müslimeye kökenli Babek-Hürremi Alevi halk hareketleri, arkasýndan bazý Karmatî ve Fatými Ýsmaili topluluklarýnýn yerleþmesi ve sürekli propagandalarý; Daylam ve Tabaristan da kurulmuþ Zeydi Alevi devletinin 11. yüzyýla kadar buralara yayýlan hâkimiyeti... Bütün bunlarýn dýþýnda Þeyh Safi ( ) ve Sadreddin in (ö.1399) çaðdaþý, Alamut un yýkýlmasýyla yeraltýna inen Ýsmaili Ýmamlarýndan Þemseddin Muhammed ( ), oðlu Seyyid Muhammed Kasým Þah ( ) ve oðlu Ýmam Ýslam Þah ( ) deðiþik adlarla Azerbaycan da kendi taraftarlarý arasýnda Erdebil e yakýn köylerde ve daðlýk alanlarda yaþýyorlardý. Doðu Akdeniz kýyýlarýndan, Suriye den, Irak tan Pamir e, Fergana vadisine, Hindistan a kadar yayýlmýþ ve inançlarýný gizleyerek (takiye ile) yaþayan Ýsmaililere ulaþan geniþ bir dai ler aðý vardý. Erdebil tekkesinde bu dai lerden bulunmuyordu ve Erdebil Þeyhleriyle iliþkileri yoktu diyebilir miyiz? ÝK. f). Yine Matti Moosa nýn kendisinin ayný kitabýnda (s ) anlattýðý gibi, Ehli Haklar ýn inançsal söylencelerinde, Þeyh Safi nin, þeyhi ve kayýnbabasý Ýbrahim Zahidi tarafýndan iki kez Sultan Sahak a gönderildiði ve onun kadýnlý erkekli toplu tapýnmalarýna, Cemlerine katýldýðý anlatýlmaktadýr. Bazý kerametlerine tanýk olduðu Sultan Sohak tan el aldýktan sonra Þeyhinin ona berat verdiði Ehli Haklar ýn kutsal bildikleri kitaplarýna (Tadhkira-Tezkire) geçmiþtir ÝK. 4 Gerçekte ise ondan en az altmýþ yýl önce Anadolu ya gelmiþ olan Ýmadeddin Nesimi dir. 5 Eðer Fazlullah ýn adý ve kendine özgün düþünce ve sözleri geçmiyorsa ve sadece harflere verilmiþ tasavvufi deðerler sözkonusuysa yazarýn bu yargýsý doðru olamaz ÝK. 6 Bizce bu söylemle Ali donunda dünyaya geldiðine inanýlan ve onunla eþleþtirilen Hacý Bektaþ Veli kastedilmektedir, elyazmasýnýn aslýný görüp incelemek gerekir ÝK. 7 Ayný kiþinin Buyruk metinlerinde de ayný iþlevi gördüðüne tanýk olmaktayýz. O zaman Sünbülname Buyruk un kaynaklarýndan biri olarak da düþünülebilir. ÝK. 8 Sünbülname nin tarihlenmesi ve Bektaþi kökenli oluþuna kanýt olarak yardýmcý olabilir bu alýntý ÝK. 20 Sayý 19

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

014-015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "7. AKIL OYUNLARI ÞAMPÝYONASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 7. Akýl Oyunlarý Þampiyonasý, 18 Nisan 015 tarihinde Özel Sancaktepe Bilfen Ortaokulu

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

2014-2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "4. AKIL OYUNLARI TURNUVASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 4. Akýl Oyunlarý Turnuvasý, 21 Þubat 2015 tarihinde Özel Sancaktepe Okyanus Koleji

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. þaðýdaki þekilde kenar uzunluklarý 4 ve 6 olan iki eþkenar üçgen ve iç teðet çemberleri görülmektedir. ir uðurböceði üçgenlerin kenarlarý ve çemberlerin üzerinde yürüyebilmektedir.

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

MedYa KÝt / 26 Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetimi konusunda Türkiye nin ilk dergisi HR DergÝ Human Resources Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetim Dergisi olarak amacýmýz, kurulduðumuz günden bu yana deðiþmedi: Türkiye'de

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.

Detaylı

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 1. Fasikül TEMA 5 Hayal Gücü TEMA 6 Eðitsel ve Sosyal Etkinlikler r, ýt lý z. Sa ma k l ra atý a S l O ek t Se ek T T ... Ýçindekiler 5. TEMA: HAYAL GÜCÜ Açelyanýn Bir Günü Harf Hece Test 1 Kelime Test

Detaylı

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01 Matematik Mantýk Kümeler Sevgili öðrenciler, hayatýnýza yön verecek olan ÖSS de, baþarýlý olmuþ öðrencilerin ortak özelliði, 4 yýl boyunca düzenli ve disiplinli çalýþmýþ olmalarýdýr. ÖSS Türkiye Birincisi

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. 20,16 ile 3,17 ondalýk sayýlarý arasýnda kaç tane tam sayý vardýr? A) 15 B) 16 C) 17 D) 18 E) 19 2. Aþaðýdaki trafik iþaretlerinden hangisinin simetri ekseni

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 2 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu. ünite1 Sözcükte Anlam Türkçe 1. TEST 1 k e l e b e k o v a ç i ç e y d a l g a a u m ü z i k e n a k a ð ý t Bulmacada aþaðýda ý verilen sözcüklerden hangisi kullanýlmamýþtýr? 3. Aþaðýdaki altý çizili

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 9, Romalýlar Mektubu, dokuzuncu bölüm: «Seçilmiþ Halkýn Ýmansýzlýðý» A. Romalýlar Mektubu nun dokuzuncu bölümünü okuyun. Özellikle þu konulara dikkat

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim Matematik 1. Fasikül ÜNÝTE 1 Geometriye Yolculuk ... ÜNÝTE 1 Geometriye Y olculuk Çevremizdeki Geometri E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim E E E E E Üçgenler

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði Türkiye Biliþim Derneði, biliþim sektöründe çalýþan üst ve orta düzey yöneticilerin mesleki geliþimi ve dayanýþmalarýný geliþtirmek amacýyla her yýl düzenlediði

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik l l l EÞÝTSÝZLÝKLER I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik Çift ve Tek Katlý Kök, Üslü ve Mutlak Deðerlik Eþitsizlik l Alýþtýrma 1 l Eþitsizlik

Detaylı

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Kendimi Tanýyorum HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Resimdeki kiþilerin fiziksel farklýlýklarý nelerdir? Ýnsanlarý birbirinden ayýran fiziksel ve duygusal özellikleri ile ilgi alanlarý vardýr. Bu farklýlýklar

Detaylı

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta Mikro Dozaj Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta ve aðýr hizmet tipi modellerimizle Türk

Detaylı

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma Ýçindekiler 1. FASÝKÜL 1. ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta Düzlem ve Düzlemsel Þekiller Geometrik Cisimlerin Yüzleri ve Yüzeyleri Tablo ve Þekil Grafiði Üç Basamaklý Doðal Sayýlar Sayýlarý Karþýlaþtýrma

Detaylı

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez? 5. SINIF COÞMY SORULRI 1. 1. BÖLÜM DÝKKT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. Kazan Bardak Tam dolu kazandan 5 bardak su alýndýðýnda kazanýn 'si boþalmaktadýr. 1 12 Kazanýn

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri 1 2 1 1 2 Çok Sýcak Soðuk Sýcak Çok Soðuk D B C Çorba Kutuplar Yanardað Sonbahar Yukarýda yer alan 1. ve 2. kutudakiler

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 KÝMLER KATILABÝLÝR? Yarýþma, Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý dahilinde veya yurtdýþýnda okuyan T.C. vatandaþlarý veya K.K.T.C vatandaþý, 35 yaþýný aþmamýþ, en az lise

Detaylı

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek... 3. Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek... 1. rnek... 2. rnek... 4. 9. Sýnýf / Sayý..

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek... 3. Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek... 1. rnek... 2. rnek... 4. 9. Sýnýf / Sayý.. Kümeler II. KÜMLR. TNIM Küme, bir nesneler topluluðudur. Kümeyi oluþturan nesneler herkes tarafýndan ayný þekilde anlaþýlmalýdýr. Kümeyi oluþturan nesnelerin her birine eleman denir. Kümeyi genel olarak,,

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga

Detaylı

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM 7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3

Detaylı

SERÇESME BÝLÝMLE GÝDÝLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR. Köktendinci Cüret Esat Korkmaz, Genel Yayýn Yönetmeni AYLIK DERGÝ BU SAYIDA

SERÇESME BÝLÝMLE GÝDÝLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR. Köktendinci Cüret Esat Korkmaz, Genel Yayýn Yönetmeni AYLIK DERGÝ BU SAYIDA BÝLÝMLE GÝDÝLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR BU SAYIDA ÝSMAÝL KAYGUSUZ Alevi Akademisinin Açýlýþýnda Konuþma FÝKRET OTYAM Bakýn Þu Alevilerin Ettiklerine MEHMET TURAN Hakk ile Hakk Olma Sevdasýdýr Alevilik

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere, ., 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 0 sayýlarý ile bölündüðünde sýrasýyla,, 3, 4, 5, 6, 7, 8, ve 9 kalanlarýný veren en küçük tamsayý aþaðýdakilerden hangisidir? A) 59 B) 59 C) 50 D) 5039 E) 0!- 3. Yasin, annesinin

Detaylı

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 tarihinde Türk Tabipleri Birliði GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil sok. No: 2 / 17-23 Maltepe-Ankara adresinde Kol Toplantýmýzý gerçekleþtiriyoruz. Türkiye saðlýk

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - II

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - II BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK - II II. DERECEDEN DENKLEMLER - IV MF TM LYS1 08 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten

Detaylı

mmo bülteni mart 2005/sayý 82 05.02.2005

mmo bülteni mart 2005/sayý 82 05.02.2005 basýnda odamýz basýnda odamýz basýnda odamýz Ocak/ Dizayn Ýnfo Dergisinin 9. sayýsýnda "Makina Mühendisleri Odasý'na TÜRKAK'tan Akreditasyon Sertifikasý" baþlýklý haber yayýnlandý. 05.02.2005 Oda Baþkaný

Detaylı

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin. Uður Tok Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Cuma, 06 Haziran 2008 Besteciler.org ÇOK SEVMÝÞSÝN Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK TS YGSH YGS 04 DERSHANELERÝ Konu TEMEL KAVRAMLAR - III Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK SAYI BASAMAKLARI - I TS YGSH YGS 06 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

4. 5. x x = 200!

4. 5. x x = 200! 8. SINIF COÞMY SORULRI 1. ÖLÜM 3. DÝKKT! u bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. adým (2) 2. adým (4) 1. x bir tam sayý ve 4 3 x 1 7 5 x eþitsizliðinin doðru olmasý için x yerine

Detaylı

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle ÖNSÖZ Biliþim Sektörünün deðerli çalýþanlarý, sektörümüze katký saðlayan biliþim dostlarý, Bilindiði üzere Türkiye Biliþim Derneði, Biliþim Sektörünün geliþmesi amacýyla tam 38 yýldýr çalýþmalarýna aralýksýz

Detaylı

01 Kasým 2018

01 Kasým 2018 Geri Dönüþüm Markasý... www.adametal.com.tr 01 Kasým 2018 Ada Metal Demir Çelik Geri Dönüþüm San. ve Tic. A.Þ. 1956 yýlýndan bu yana, özellikle metal sektöründe, fabrikalarýn üretim artýklarýný toplayýp

Detaylı

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN 1300-3623

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN 1300-3623 MALÝYE DERGÝSÝ ISSN 1300-3623 Temmuz - Aralýk 2007, Sayý 153 YAZI DANIÞMA KURULU Prof. Dr. Güneri AKALIN Prof. Dr. Abdurrahman AKDOÐAN Prof. Dr. Figen ALTUÐ Prof. Dr. Engin ATAÇ Prof. Dr. Ömer Faruk BATIREL

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 1. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Küçük Ressam * Matematik: Sayılar da Kurala Uyar * Alıștırma-Bulmaca: Nereye Gitsek? * Gezelim-Görelim: Disneyland * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Doğa: Ayaklar * Akıl Oyunları:

Detaylı

Üçgenler Geometrik Cisimler Dönüþüm Geometrisi Örüntü ve Süslemeler Ýz Düþümü

Üçgenler Geometrik Cisimler Dönüþüm Geometrisi Örüntü ve Süslemeler Ýz Düþümü Üçgenler Geometrik isimler önüþüm Geometrisi Örüntü ve Süslemeler Ýz üþümü 119 120 Üçgenler Üçgenler 4 cm 2 cm 2 cm Yukarýdaki çubuklarýn uzunluklarý 4 cm, 2 cm ve 2 cm dir. u üç çubuðun uç noktalarýný

Detaylı

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir? Soru - Yanýt 3 1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir? Yanýt: Nöron 2. Merkezi sinir sistemini oluþturan organlar nelerdir? Yanýt: Beyin, beyincik, omurilik soðaný

Detaylı

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. 3 2x +1 = 27 olduðuna göre, x kaçtýr? A) 0 B) 1 C) 2 D) 3 E) 4 4. Yukarýda

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 20 17 1. =? 2 + 0 + 1 + 7 A) 3,4 B) 17 C) 34 D) 201,7 E) 340 2. Berk tren yolu modeliyle oynamayý çok sever. Yaptýðý tren yolu modelinde, bazý nesneleri 1:87 oranýnda küçülterek oluþturmuþtur.

Detaylı

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1) Bolkar Daðlarý AKD054 Acil Gerileme (-1) Ali Ýhsan Gökçen Yüzölçümü : 399366 ha Yükseklik : 210 m - 3524 m Boylam : 34,46ºD Ýl(ler) : Mersin, Niðde, Konya Enlem : 37,26ºK Ýlçe(ler) : Ereðli, Pozantý, Ulukýþla,

Detaylı

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi 10 Faaliyet Raporu Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi Ýçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikasý Risk Yönetim Politikalarý Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN YAZ OKULU Çocuklarýnýza YAZ KEYFiNi GYM PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN ONLINE KAYIT facebook.com/gympark instagram.com/gym_park twitter.com/gym park info@gympark.com.tr www.gympark.com.tr 0 236 233 00 55 0

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Ý Ç Ý N D E K Ý L E R ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta...9 Düzlem...10 Geometrik Cisimler ve Modelleri...12 Geometrik Cisimler ve Yüzeyleri...14 Haftanýn Testi...16 Veri Toplama - Þekil Grafiði...18 Tablo...20

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Gas&Power Dergisinin Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ile doðalgaz, enerji, yeni ve yenilenebilir enerji politikalarý üzerine yaptýðý söyleþi,

Detaylı

Bölüm 6: Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi

Bölüm 6: Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi ölüm : Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi. Giriþ: Karnough (karno) haritalarý 9 yýlýnda M. Karnough tarafýndan dijital devrelerde kullanýlmak üzere ortaya konmuþtur. u yöntemle dijital devreleri en az

Detaylı

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 6 Eylül 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 26989 YÖNETMELÝK Millî Eðitim Bakanlýðýndan: OKUL ÖNCESÝ

Detaylı

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ 210 ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ Örnek Restorasyonlar Sergisi Vakýf eseri için restorasyon, adeta ikinci bahar demektir. Zor, çetin ve ince bir iþtir. Bu nedenle, tarihi ve kültürel deðerlerimizin baþarýlý

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - I

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - I BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK - I SAYI BASAMAKLARI - II MF TM YGS LYS1 05 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

OKUL TATÝLÝNDE KAMPANYALI UMRE 10 Günlük Program (3 Gece Medine / 6 Gece Mekke) Gidiþ Tarihi: 29 Ocak 2015 Ýstanbul - Yanbu Dönüþ Tarihi: 7 Þubat 2015 Cidde - Ýstanbul 990 960 930 i: i: Bustan Al Masi

Detaylı

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere!

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere! 6. SINIF Cem İbadeti Cem, Alevilikte temel ibadet biçimlerinden biridir. Cem ibadeti cemevinde topluca yapılır. Cem, Alevi inancına göre, Kur an-ı Kerim deki Salât buyruğunun uygulanma biçimidir. Cem ibadeti

Detaylı

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006 KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU GÝRÝÞ KURUMSAL KÝMLÝK HAKKINDA Adýyaman Üniversitesinin misyon ve vizyonuna uygun kurumsal kimlik çalýþmasý bu dökümanda detaylandýrýlarak sunulmuþtur. Kurumsal kimlik oluþturulurken,

Detaylı

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ. COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ. Bu kitabın her hakkı saklıdır. (Noter huzurunda ve Patent Merkezinde). Hangi amaçla olursa olsun, kitabın tamamının veya bir kısmının kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi,

Detaylı

DERSHANELERÝ MATEMATÝK

DERSHANELERÝ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ KÜMELER - I Konu Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK 53 TS YGSH YGS 53 Bu yayýnýn her hakký saklýdýr. Tüm haklarý bry Birey Eðitim Yayýncýlýk Pazarlama

Detaylı