Mutfağa girmemek de bir nevi kadına şiddettir Özgecan vahşetini yorumlayan İzmir Üniversitesi

Transkript

1 SAYFA 1 Sütten sonra şimdi de KURU ÜZÜM müjdesi! Geçen ay bütün okullarda sütle birlikte kuru üzüm dağıtımı yapılacağını söyleyen Başbakan Davutoğlu sözünü tuttu. İlk dağıtım Manisa da yapıldı 4 ÇOCUĞUNA 4 AYRI SOYADI TBMM eski Başkanı Köksal Toptan, Sondakika Gazetesi ne kendi tarihini anlattı. Kendi ağzından dökülen cümlelerle, kendini 3. Kişi görerek anlatan Toptan ın bilinmeyen tarihi Sondakika Gazetesinde ASLINDA TOPALOĞLUDUR! Topaloğlu ailesinin kayıtları Toptan ın babaannesinin zihninde kayıtlıdır. Babaanne yüz iki yaşına kadar ömür sürdüğü için, Toptan, geçmişine ilişkin bilgileri ondan almıştır. Ailenin adı Topaloğlu olmasına rağmen Köksal ın soyadı Toptan dır. Aslında hikayesi de Anadolu daki binlerce soyadı hikayesine benzemektedir: Babamlar dört kardeşler. Dört kardeş, soyadı kanunu çıktığı zaman Babam Toptan, bir amcam Topaloğlu, bir amcam Topal, bir amcam da Erdoğmuş soyadını aldı. Böylelikle Topaloğlu Ali Ağa nın dört oğlunun dört ayrı soyadı oldu. Bizim aile adımız Topaloğlu dur. 16 da Özel Röportaj 35 OKULDA BAŞLADI Valilik, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Ticaret Borsası ile Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle kuru üzüm talebini arttırmak ve çocukların sağlıklı beslenmesine katkı sağlamak amacıyla başlatılan "Okul Üzümü" projesi kapsamında, Yunumesme Taytanlı İlhan İlköğretim Okulu nda dağıtım yapıldı. Üzüm ye akıllı ol, akıllı ol üzüm ye sloganıyla hayata geçirilen projeyle şimdilik 35 okulda, 20 bin adet 50 gr.'lık paketler verileceği belirtildi. devamı 12 de Ülke geneli bir ay sonra Kuru üzüm dağıtım töreninde konuşan AK Parti Manisa Milletvekili Yurttaş, Türkiye genelindeki okullarda mart ayında dağıtıma başlanacağını açıkladı. Yurttaş, Çocuklarımız daha akıllı olacak dedi 18 Şubat 2015 Çarşamba Adaylık için İzmir i seçti! AKP'den 7 Haziran genel seçiminde aday adayı olmak için istifa eden Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan, İzmir e gelerek adaylık başvurusu yaptı Turhan, adaylık dosyasının teslim etmesinin ardından AKP İl Başkanlığı nda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kendisinin de İzmirli olduğunu, Karşıyaka da doğup büyüdüğünü hatırlatarak söze başlayan Turhan, Uygun görülür ve nasip olursa İzmir den milletvekili a- dayı olacağım. Bundan sonra yaşamıma siyasi alanda hizmet ederek devam etmeyi istiyorum. Bu dönemde elde etmiş olduğum birikimleri İzmir ve Türkiye nin hizmetine sunmak için çalışacağım. dedi. AKP İzmir eski Milletvekili Tuğrul Yemişçi nin, VOB un İstanbul a taşınmasının sorumlusu olan Turhan, İzmir den aday olmamalıdır. İzmir e hangi yüzle g- elecek şeklindeki eleştirilerine de cevap veren Turhan, "Borsa İstanbul u aslında İzmir e taşıdım. Olaylara mikro gözle bakmamak lazım" dedi. devamı 16 da İzmir de 165 milyon dolarlık pazarlık! Akdeniz çanağında düzenlenecek 5 bin uluslararası kongrenin nerede yapılacağı bugün başlayacak "Meet in Med" etkinliğinde belirlenecek. Koordinatör Leporatti, "Dev bütçe İzmir de masaya yatırılacak dedi Avrupa nın yıldızı Karşıyaka Belediyesinin, Avrupa Konseyince "12 Yıldız Şehir" ödülüne layık görüldü. Paris'te düzenlenen törende ödülü alan Başkan Akpınar, "İlçemiz, artık Avrupa'nın yıldız kentleri arasına girdi. Bu ödülün, yatırımlar ve gelişim konusunda yeni imkanlar sağlayacağını düşünüyorum. Başta Her Apartman ile Bir Öğrenci Okutuyodevamı ruz projemiz olmak üzere, hizmetlerimizin örnek gösterilmesi de gurur verici. Karşıyaka halkımız ile daha iyilerini yapmak için çalışacağız." dedi. 16'da Artık güvenmiyorum Evlenme teklifini kabul etmediği O.Ö. tarafından öldürülen Pınar Ünlüer'in babası Zeki Ünlüer, hükümete tepki gösterdi. Ünlüer, Özgecan, Nuray, Pınar, hepsi bizim kızımız. İki sene önce yasa çıkaracaklarını söylediler. Ama, paket çıktığında, içerideki suçlular dışarı çıktı" diye konuştu. devamı 8 de Mutfağa girmemek de bir nevi kadına şiddettir Özgecan vahşetini yorumlayan İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Hekimoğlu, "Cezaların infazında indirime gidilmemeli" dedi İTALYA DA YAPILIYORDU Meet in Med Proje Koordinatörü Giancarlo Leporatti, kongre düzenleyecek kurumlarla organizatör ve otelleri, Şubat'ta İzmir'de buluşturacaklarını söyledi. Leporatti, "En önemli özelliği alıcılarla satıcıları buluşturan bir platform oluşturması. İzmir'in Akdeniz'de önemli bir rolü oldu tarih boyunca. Bu nedenle daha önce genellikle İtalya'da düzenlenen etkinliği İzmir'de düzenlemek istedik. 5 bin civarında organizasyonun pazarlığı yapılacak burada" diye konuştu. FUAR VE KONGRE MERKEZİ Etkinliğe destek veren İZFAŞ'ın Yönetim Kurulu Üyesi Gül Şener de İzmir'in fuarlar ve kongreler şehri olma ilkesinde hızlı bir şekilde ilerlediğine dikkat çekti. Gaziemir deki yeni fuar alanı İzmir in çekim merkezi olacağını söyleyen Şener, "Bu organizasyonlara ev sahipliği yaparak şehrimizi tanıtmak, Türkiye'de fuarların, kongrelerin yapılabileceği yeni şehirlerin olduğunu göstermek durumundayız" dedi. devamı 16 da Kadına yönelik şiddetin, başkasının önünde küçük düşürmeden, çocuğunu göstermemekle tehdit etmeye kadar fiziksel şiddet içermeyen pek çok günlük davranışla başladığına işaret eden Hekimoğlu, "Her ikisi de çalışan karı kocanın akşam eve geldiği anda, yemek hazırlamak için mutfağa giden karısına yardım etmek yerine televizyon karşısına geçip kanal değiştirmeye başlayan erkeğin yaptığı da bir nevi şiddet uygulamaktır" dedi. 16 da KÜBA YA CAMİ Cumhurbaşkanı, cami projesini ifade ettiğinde, bunun bir simge olacağını tahmin etmiştim. Tam da öyle olduğunu şimdi anladım. Önce İsrail medyasından, Jerusalem Post olayı sorguladı. Neden Küba ya cami istiyor Erdoğan diye manşet attı. Havana da kaç Müslüman var ki diye sorularla bu işi gereksiz görmeye ve itibarsızlaştırmaya çalıştı. Hemen akabinden kankası Washington Post konuyu irdelemeye başladı. Erdoğan a yönelik itibarsızlaştırma yorumları uzayıp gitti. Erdoğan daha önce Kristof Kolomb un Küba da bir cami gördüğünü ifade etmesi önemli idi. Kristof Kolomb da İspanyalı bir seferad yahudisi idi. Küba daki 1500 yahudi için sinagog vardı ve gerekli idi. Ancak aynı Küba daki 9000 müslüman için ne gerek vardı camiye. Washington Post Suudi Arabistan ın da böyle bir projesi vardı, cami yapılacaksa Küba ya Suudiler yapsındı, demekte. Hakkında tartıştıkları ülkenin resmi dini dinsizlik Küba ya Castro devriminden sonra ilk kilise yapımı izni 55 yıl sonra, 5 ay önce verildi. Kilise ve sinagok için izin verilmesinde bir mahsur yok. Ancak cami için bu olmamalı hatta mani olunmalı. Hiç olmazsa hiçbir ideali olmayan, Amerika menfaatleri ile de çelişmeyen Suudi Arabistan yapmalı. Yani içerisinde Türkiye nin R. Tayyip Erdoğan ın bulunduğu bu gibi bir misyon ihtiva eden projeler; Emperyalist dünyanın jandarması ve onun gayrimeşru çocuğu İsrail tarafından hep engellenirken, bu gibi konularda yerli muhaliflerin nerede ve nasıl durduğudur. Kimlerin Emperyalistlerin yanında, kimlerin karşısında durduğunu haberleri iyi takip edenler görebilecek ve analizlerini yapacaklardır. Mesele bir cami yapmaktan çok öte bir kadim medeniyetin devamı ve zihinlerde doğru algıların oluşmasıdır. Yazıklar olsun kendi medeniyeti ile problemli olup didişenlere, yazıklar olsun dünyanın zalimleri ile paralel düşenlere. Müjdeler olsun kendi medeniyeti ile barışık olanlara, mensubiyetini, aidiyetini, yitirmeden, kendi medeniyet değerleri ile yoluna devam edenlere, müjdeler olsun yarınlar sizin olacaktır. Kalın sağlıcakla, Eflatun Saygılı Mermerciler bu kez umduğunu bulamadı Afyonkarahisar'dan mermer ihracatı, Irak, Suriye ve Ukrayna'da yaşanan iç karışıklıkların yanı sıra Rus rublesinin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle geçen yıl beklenen seviyede gerçekleşmedi Krizi değerlendiren Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şehitoğlu, "Afyonkarahisar'ın 2014 yılı genel ihracatı, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 2,7 düştü. Özellikle mermer sektörünün ihracatta her yıl yüzde 5'in üzerinde büyümesi gerekiyor ancak geçen sene hedefleri yakalayamadık" dedi. devamı 16'da Sabit İnce yazdı Cemaat, CHP ve Kulkuloğlu»8 de Mesut Ünal yazdı 2015 Osmanlıca Yılı»10 da

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 18 Şubat 2015 Çarşamba Tarihi TAŞ KONAKLAR turizme kazandırılıyor Aksaray'ın Güzelyurt ilçesinde mübadele ya da göç nedeniyle boşaltılan tarihi taş konaklar, restore edilerek butik otel haline getiriliyor Güzelyurt Kaymakamı Duruk,İlçemizde 100'ün üzerinde konağımız, otel haline gelebilecek durumda. Şu anda sadece 17'sini turizme kazandırdık. Yatırımcıların buraya gelip ev ve konaklarımızı görmelerini istiyoruz. Üzerimize düşen ne varsa işletmecilerimize gereken yardımı sağlayacağız dedi.güzelyurt ilçesinde mübadele dönemi ve sonrasında çeşitli nedenlerle yaşanan göç sonrası boş kalan tarihi taş konaklar, restore edilerek turizme kazandırılıyor.kapadokya bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden olan ilçede, 1924 yılında mübadele nedeniyle Yunanistan'ın Kavala kentine giden Rumlardan kalan, bir kısmı da daha sonra yaşanan göç nedeniyle boşaltılan ev ve konaklar, restore ediliyor. Ihlara ile Manastır Vadisi, Selime Katedrali ve Kilise Camisi'nin yer aldığı ilçedeki 100 konaktan 17'si turizme kazandırıldı. Butik otel olabilecek diğer konaklar ise yatırımcıları bekliyor.güzelyurt Kaymakamı Mustafa Duruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güzelyurt'un 1924 yılına kadar Müslüman ve Hristiyanların kardeşçe yaşadıklarını bir ilçe olduğunu söyledi. Mübadeleyle Yunanistan'daki Türklerin Güzelyurt'a, Güzelyurt'taki Rumların ise Yunanistan'a gönderildiğini belirten Duruk, her yıl ilçede Türk- Yunan Dostluk Kültür ve Turizm Festivali'nin düzenlendiğini belirtti. "En yeni konağımız yaklaşık 200 yıllık" Duruk, Güzelyurt'ta 1800'lü yıllara ait taş konakların yer aldığını belirterek, şöyle devam etti: "Buradaki en yeni konağımız yaklaşık 200 yıllık. İlçemizdeki konaklardan sadece 5'te birini turizme kazandırmış durumdayız. Bu konaklarda turisti ağırlayabiliyoruz. Ancak bu yeterli değil. Konaklarımızda en az 5 bin turisti ağırlayabiliriz. Bu potansiyeli mutlaka harekete geçirmemiz gerekiyor."ilçenin turistik açıdan son derece önemli bir konumda bulunduğuna işaret eden Duruk, şunları kaydetti: "Hemen yanı başımızda misafirlerimizin kolayca ulaşabileceği Ihlara ile Manastır Vadisi, Selime Katedrali ve Kilise Camisi var. Kapadokya'nın büyük bir bölümünü oluşturan Güzelyurt'ta, işletmecilerimiz çeşitli tur olanakları da sağlıyor. Turistler, Ürgüp ve Göreme'de balon turlarına da katılabilirler. Ka- pa- dokya bölgesinin en yoğun ilgi gören yerlerinden birindeyiz diyebiliriz." Turistler konaklama imkanı olmayınca geri dönüyor Duruk, restorasyonu yapılan konaklarda 2014 yılında yaklaşık 17 bin yerli ve yabancı turisti ağırladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: "Turistlerin önemli bir bölümü, Güzelyurt'u çok beğenmelerine rağmen bu bölgeye yeteri kadar yatırımcı girmediğinden dolayı yeterli konaklama imkanı olmadığından geri dönüyorlar. İlçemizde 100'ün üzerinde konağımız, otel haline gelebilecek durumda. (AA) Türk müzik kültürüne "Osmanlı Türkçesi" ile KATKI sağlıyorlar Doğal Yaşam Parkı nda ödül zamanı İzmir Büyükşehir Belediyesi nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Sizin Gözünüzden Doğal Yaşam konulu fotoğraf yarışması dereceye girenler, ödüllerini törenle aldı. Yarışmaya bu yıl 344 fotoğraf sevdalısı tam 1441 eserle katılmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Doğal Yaşam Parkı nda barınan 120 den fazla türde 1200 ü aşkın hayvanı genç nesillere tanıtmak ve fotoğrafçılığın gelişmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği Sizin Gözünüzden Doğal Yaşam konulu fotoğraf yarışmasında ödül heyecanı yaşandı. 344 kişinin 1441 fotoğrafla katıldığı yarışmada, jürinin yaptığı zorlu değerlendirmenin ardından Alahattin Kanlıoğlu birinci, Burak Konca ikinci, Remziye Mutlu üçüncü olurken, Murat Aytaş mansiyon ödülüne layık görülmüştü. Dereceye girenler ödüllerini Doğal Yaşam Parkı nda düzenlenen törenle aldı. Törene İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç ve Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe ile hayvanseverler ve fotoğrafseverler katıldı. Birinciye tablet bilgisayar ve bisiklet, ikinciye bisiklet, üçüncüye tablet bilgisayar ödülünün verildiği törenin ardından yine jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda sergilenmeye değer bulunan eserlerden oluşan fotoğraf sergisi açıldı. 9 Mart 2015 tarihine kadar Doğal Yaşam Parkı nda açık kalacak sergi, 11 Mart-11 Nisan 2015 tarihleri arasında ise Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi nde sergilenecek. (HABER MERKEZİ) Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alaner: "Mezunlarımız rahatlıkla 1928 öncesi basılı ya da el yazması eserlere ulaşabiliyor. Bilgileri dahilinde okur ve yazar haline geliyorlar.osmanlı kaynaklarını günümüz Türkçesine çevirip, ilgili kişilerin kullanımına sunmak gibi amaçlarımız var. Bu amaç doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz"dedi. Anadolu Üniversitesi (AÜ) Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü'nde öğrenim gören öğrenciler, 4 yıl boyunca gördükleri "Osmanlı Türkçesi" eğitimi sayesinde daha önce anlaşılmasında güçlük çekilen 1928 yılı öncesi Osmanlı Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda öğrenim gören öğrenciler, "Osmanlı Türkçesi" eğitimi sayesinde daha önce anlaşılmasında güçlük çekilen 1928 yılı öncesi Osmanlıca müzik eserlerini günümüz Türkçesine çevirip anlaşılmasını sağlıyor Türkçesi müzik eserlerini günümüz Türkçesine çevirip anlaşılmasını sağlıyor.aü Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Alaner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 5'inci yılını dolduran bölümün ilk mezunlarını verdiğini belirterek, bölümün ana hedefinin Türk kültürünü araştırmak, yaymak ve dünya kültürü üzerinde hak ettiği yeri almasını sağlamak olduğunu vurguladı. Türk kültüründe bir müzik bilimcinin 1928'den önceki yazılı kaynaklara ulaşmasının büyük zorluk olduğunu ifade eden Alaner, şöyle konuştu: "Bunu fark ederek ders programlarımızı hazırladık. 4 yıl boyunca Osmanlı Türkçesini müfredatımıza aldık. İlk mezunumuzu verdiğimizde doğru karar aldığımızı gördük. Mezunlarımız rahatlıkla 1928 öncesi basılı ya da el yazması eserlere ulaşabiliyor. Bilgileri dahilinde okur ve yazar haline geliyorlar. Geçmişle ilgili bir kaynakça sorunumuz vardı. Osmanlı kaynaklarını günümüz Türkçesine çevirip, ilgili kişilerin kullanımına sunmak gibi amaçlarımız var. Bu amaç doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. 14. yüzyıl müzik eseri olan Kadızade Tirevi'yi çevirdik. Darul Elham dergilerini çevirdik. Hocalarımız, öğrencilere bazı cönkleri çevirtiyor." "Osmanlı eserlerin günümüze çevrilmesi çok güzel" "Osmanlı Türkçesi kullanımı" dersini veren Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Günay Çelikelden ise 15. yüzyıldan sonra Osmanlı Beyliği'nin devlet haline gelmesiyle bir dil ile yazı dili oluştuğunu hatırlatarak, fetih ile birlikte gelişen yazı diline de "Osmanlı Türkçesi" dendiğini kaydetti. Bölümdeki Osmanlı Türkçesi derslerine öncelikle Arap harflerini öğreterek başladıklarını anlatan Çelikelden, şöyle devam etti: "Türkiye Türkçesinin tarihi bir dönemi olan Osmanlı Türkçesinde yazılmış eserleri anlayabilme kaygısını taşıyoruz. Arap harflerini öğrenen öğrenciler, Türkçenin Arap harfleriyle nasıl yazıldığını bu dildeki Arapça ve Farsça unsurların nasıl tanımlanacağını ve bir metne nasıl yaklaşılacağını öğrenirler. Böylece öğrenciler susmuş olan eserler karşısında onları inceleme, tarihi özellikler çıkartmak ve bunu kendi müzik alanlarında evrensele giden bir yolda kullanma fırsatlarını yakalarlar. Yapılan çalışmalar Arap harfli yazılmış bir Türkçenin ve bunu kaynak olarak olarak kullanmış bir öğrencinin Türkiye Türkçesine aktarıp kendi alanında kullanması çok güzel bir durum." "Müzik eserlerini günümüz Türkçesine çevirebiliyoruz" Bölümden geçen yıl mezun olan Çiğdem Baloğlu da zor olarak görünen Osmanlı Türkçesini gördükleri eğitimle kolaylıkla öğrendiklerini bildirdi. Eğitimiyle birlikte alanını Osmanlı Türkçesi üzerine yönlendirdiğine değinen Baloğlu, "İlk yaptığımız çalışmalarda 1926 yılında yayımlanan 7 sayılık Darul Elham dergisini çevirdim. Bunu bildiri olarak yayınladım. Kadızade Tirevi'nin edvarını çevirdim. Müzikoloji tek başına bir alan değil. Farklı disiplinler çalışması gereken bir alan. Şu anda 1926'dan önceki müzik eserlerini günümüz Türkçesi'ne çevirebiliyoruz. Önceden matbaa yazısı okurken şimdi el yazısı okuyabiliyorum" diye konuştu. Müzikoloji Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Ezginur Küçükdürüm ise 1'inci sınıftan beri aldıkları "Osmanlı Türkçesi" dersiyle dönemin eserlerini okuyup anlayabilmenin kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.(aa) Yıl: 4 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU. Sayı: Şubat 2015 Çarşamba Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Perşembe Çarşamba Özgecan'ın okul arkadaşları: O minibüslere binmek istemiyoruz Mersin'in Tarsus ilçesinde minibüs sürücüsü tarafından hunharca bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan'ın üniversitedeki arkadaşları Adana-Mersin arasında taşımacılık yapan toplu taşıma araçlarına binmek istemediklerini söyledi. Başka bir alternatifleri olmadığı için söz konusu minibüsleri kullanmak zorunda kaldıklarını ifade eden arkadaşları yetkililerden yardım istedi. Tarsus'ta hunharca bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan'ın Çağ Üniversitesi'nde okuyan arkadaşları Mersin'e gelerek baba Mehmet ile anne Songül Aslan'ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası göz yaşlarını tutamayan arkadaşları gazetecilerin sorularını cevapladı. Özgecan ile aynı üniversitede okuduklarını ifade eden bir arkadaşı başka alternatifleri olmadığı için söz konusu minibüsleri kullanmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Devlet büyüklerine başka alternatif güzergah için çağrıda bulanan genç kız "Mecburen biniyoruz. Tiksinerek biniyoruz. Mutlaka çok ekmek yiyen insan vardır bu servislerden. Ama bir düzen bir sistem gelmesi gerekiyor. Düzen gelmeli ki daha fazla Özgecanlar olmasın" Bir başka arkadaşı ise "Bzimde başımıza da gelebilirdi. Bizde binmek zorundayız. Bunlara son verilsin" dedi."suçlular y- erini bulsun" diyen Özgecan'ın arkadaşı "Bizim hepimiz o şoförün otobüsüne binmiş olabiliriz. Hepimiz aynı işkenceye maruz kalmış olabilirdik. İdam geri gelsin. Biz böyle rahatsız edici bir şey yaşamadım ama olabilirdi" i- fadelerini kullandı.öte yandan Özgecan'ın astım rahatsızlığı olduğu öğrenilen arkadaşlarından biri okul servisine binmek üzere iken fenalaştı. Baygınlık geçiren üniversitesi öğrencisine olay y- erinde bekleyen sağlık görevlileri tarafından müdahale edildi. (CİHAN) Katil zanlısının amcası: Psikopattı, babasını bıçakladı, annesini döverdi Mersin in Tarsus ilçesinde üniversiteli Özgecan Aslan'ı hunharca öldürmek suçlamasıyla gözaltına alınan katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'in (26) kuyumcu amcası Behzat Altındöken, yeğeninin ruh hastası ve psikopat olduğunu söyledi. Amca Altındöken, yeğeninin babasını 2 kez bıçakladığını ve annesini de her gün dövdüğünü belirtti. Tarsus'ta işlettiği kuyumcu dükkanında gazetecilere açıklamalarda bulunan amca Behzat Altındöken, sözlerine yaşanan olaydan dolayı çok üzgün olduklarını ve kendi çocukları gibi üzüldüğünü belirterek başladı. Amca Altındöken, yeğeninin ruh hastası ve tam bir psikopat olduğunu, babası Necmettin Altındöken'i 2 kez bıçakladığını ve annesini de sürekli dövdüğünü dile getirdi. Yeğeninin 3 yaşındaki oğlunun kafasını duvara vurduğunu söyleyen amca Altındöken, "Psikopatın çocuğu ne olur?" diye sordu. Yeğeniyle uzun zamandır görüşmediğini söyleyen Altındöken, şöyle konuştu: "Maalesef babasını bıçakladı, iki defa, annesini her gün dövüyordu. Bir trafik kazası geçirdi, o günden sonra bu çocuk hayır görmedi. Yazık esas böylelerine otobüs, toplu taşıma gibi araçlarda görev yaptırmamak lazım. Her şoförün bir muayeneden geçirilmesi lazım. Zaten yüzünden belli, kafasında yüzünde koskoca yarıklar var. Beyni parçalanmış bir çocuk, u- tanıyoruz. Böyle bir olayın Denizli'de uyuşturucu ve kaçak içki operasyonu Denizli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri Honaz, Bekilli, Çivril ve Pamukkale ilçelerinde düzenlediği 14 operasyonda uyuşturucu, kaçak içki ve çalıntı eşya ele geçirdi.ev, araba, arazi ve işyerinde yapılan aramalarda 51 gr. kokain, 311 gr. eroin, 13 gr. kubar esrar, 2 adet ecstacy uyuşturucu hap, 1 adet çalıntı motosiklet, 1 adet çalıntı televizyon, toplam 868 l- itre kaçak içki ele geçirildi. Bu malzemelere el koyan ekiplerin adli makamlara sevk ettiği 17 şüpheliden biri tutuklandı. (CİHAN) gelmesini kimse istemez yıllık bir soyad. Sülalede bir tane kötü insan yok. Hepsi, kuyumcu bütün sülale; Adana, Mersin'de." diye konuştu.aynı soyadı taşıyan çocuklarının okula gittiğini ve bu durum nedeniyle endişeli olduklarını söyleyen Altındöken, "Leke yani kötü bir leke. Her aileden böyle bir pislik çıkabilir. Biri çıkınca herkesi suçlamamak lazım. Aileye taziyeye gitmek isteriz. Allah kimsenin başına vermesin. Biz onlardan daha fazla üzülüyoruz. Hem onlara üzülüyoruz, hem de kendi adımıza üzülüyoruz. Başka diyecek bir söz yok, sözün bittiği yerdeyiz." i- fadelerini kullandı. "TRAFİK KAZASINDAN SON- RA PSİKOPAT OLDU" Ahmet Suphi Altındöken'in 8 sene önce bir trafik kazası geçirdiğini ve 2 ay yoğun bakımda kaldığını daha sonrasında ise psikopat olduğunu anlatan amca Altındöken, "Eşiyle 4 ay önce barıştığını duyduk. Hiç görüşmüyoruz. Bir travma geçirdi, travma geçirdikten sonra psikopatlaştı artık. Babasını bıçakladı, annesini her gün dövmeye başladı. Annesi, babası boşandı. 8 sene önce kaza geçirdi bu çocuk, beyni parçalandı, her tarafı plastik zaten. Ondan sonra kafayı oynattı. Her gün annesini dövmeye başladı, Babasına bıçak çekmeye başladı. Kendi düğününde babasını bıçakladı. Biz ne düğününe gittik ne bir şey, biz aileden dışlamışız yani. Evde devamlı şiddet. Üç yaşında bir çocuğu var, evde duvara kafa atıyormuş. Psikopatın çocuğu ne olur?" Özgecan'ın ailesi ile görüşmek istediğini söyleyen amca Altındöketen, "Allah sabır versin onlara, çok üzüldük onlar adına. Yapacak bir şey yok, sözün bittiği yer yani. Her ailede biri çıkabilir, bütün sülaleyi herkesi katmak doğru değil. Biz Özgecan üzüntüleri kadar biz onlardan iki misli üzülmüşüz. Hem Özgecan için üzülmüşüz, hem bu terbiyesizlik, kötülük için üzülmüşüz. Biz iki kat üzülmüşüz. Biz yıkıldık, perişan olduk. Allah Aslan ailesine de bize de yardımcı olsun." dedi. (CİHAN) AK PARTİLİ BELEDİYE başkanı makamında silahlı saldırıya uğradı AK Parti'li Erzurum Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, makamında silahlı saldırıya uğradı. Bacaklarından vurulan Orhan, Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştıma Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi altına alındı. Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan ile Gezköy'deki arazi üzerinde bulunan ahır meselesi nedeniyle makamında görüşen Eyüp Adanır isimli saldırgan, üzerinde taşıdığı tabanca ile başkanın bacaklarına iki el ateş etti. Saldırgan, daha sonra koşarak belediyeden ayrıldı. Yaralı haldeki Belediye Başkanı Orhan, ambulansla Erzurum merkezdeki Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Olaydan kısa süre sonra saldırgan, kaçtığı özel otomobil ve polis tarafından o- layda kullanılan tabanca ile birlikte ele geçerildi. Saldırgan, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.olayın ardından Erzurdum Valisi Ahmet Altıparmak, Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Eyüp Tavlaşoğlu ile çok sayıda partili hastaneye akın etti. Belediye Başkanı'nın sağlık durumu hakkında doktorlardan bilgi alan Vali Altıparmak, çıkışta Başkan Orhan'ın genel sağlık durumunun iyi olduğunu ve saldıranın olaydan hemen sonra yakalandığını dile getirerek, "1982 doğumlu saldırgan Eyüp Adanır. Saldırgan belediye başkanından bazı taleplerde bulunmuş. dedi. (CİHAN) KİT SATIN ALINACAKTIR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI EGE ÜNİVERSİTESİ 82 KALEM MUHTELİF KİT alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ANKARA CAD BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : donersermaye@mail.ege.edu.tr ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi(varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği,türü ve miktarı : 82 KALEM MUHTELİF KİT Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Taşınır Kayıt Kontrol Birimi Bornova-İZMİR c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanmasına müteakip verilecek işe başlama talimatının tebliğinden itibaren işe başlanacak ve 15 gün içinde sipariş miktarı teslim edilmek kaydıyla malzemenin tamamı tarihine kadar peyderpey teslim edilecektir. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü (İhale Salonu) Bornova-İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a)imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b)yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c)türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a)aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi b)aday veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c)aday veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik belgesi, Aday veya isteklinin yukarıda sayılan belgelerden birini sunması yeterlidir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 1)İstekliler, teklif ettikleri ürünlere ilişkin numunelerini veya orijinal ürün katalog ve/veya broşürlerini ve teknik şartnamenin ( ) maddelerinde yer alan belgeleri, İhale Komisyonunca incelenmek üzere, ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 2)İhtiyaç duyulması halinde teknik şartnamede belirtildiği şekilde demonstrasyon yapılacaktır. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu veya Özel Sağlık Sektörlerine muhtelif kit satışı benzer iş olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1 (yüzdebir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 18/2 Basın: Resmi İlanlar: de

4 18 Şubat 2015 Çarşamba Yurtdışındaki müteahhitlik projelerinin finansmanı ile ilgili konuşan Bakan Zeybekci, "Yeni bir Kalkınma Bankası modelinin hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaları başlatmamızın fayda sağlayacağı düşüncesindeyim" dedi Rusya daki ekonomik kriz ve petrol fiyatlarının aşırı düşmesinden dolayı Kafkasya ve Orta Asya bölgelerinin olumsuz etkilenceği belirtiliyor Petrol fiyatlarının 2014 yılının Haziran ayından bu yana, neredeyse yüzde 50 oranında düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, petrol fiyatlarının 2015 in ilk çeyreğinde varil başına 57 dolara kadar düşebileceğini ve 2019 yılına kadar varil başına 72 dolara çıkabileceğini öngörüyor. Rusya nın yaşamış olduğu bu sürecin bölgedeki bazı ülkelerin ekonomisini olumsuz etkilemesinin yanı sıra, buna ek o- larak, Orta Asya nın birçok ülkeleri ile yakından ticaret, banka havaleleri ve doğrudan yabancı yatırım ortaklığı yapan ülkeleri de endişelendiriyor. Rusya daki giderek derinleşen durgunluk ve rubledeki sert değer kaybı yatırımcılar ve döviz kurları üzerinde olumsuz hareketlilik 2015 yılında da devam etmesi durumunda sadece Orta Asya bölgesini değil aynı zamanda Kafakas coğrafyasını da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Orta Asya bölgelerinin son derece önemli bir ticaret ortağı olan Çin de de devam eden ekonomi yavaşlama ve düşük petrol fiyatları ihracatçı ve ithalatçılar için farklı sonuçların doğurabileceğine dikkat çeken ekonomistler petrol fiyatlarındaki düşüşün ihracat yapan ülkelerde ihracat ve bütçe gelirlerinin kaybına yol açacağına vurgu yapıyor. Petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanan ekonomik zorluklardan dolayı petrol ihracatçılarının bir takım tasarruf tedbirlerinin yanı sıra kısa vadede ekonomide oluşan zararları karşılayabilmek için borçlanabileceği belirtilirken; bölge ülkelerinden Kazakistan ve Azerbayca nın mali teşviklerle durgunluğu aşma yoluna gidiyor. Düşen petrol fiyatları Özbekistan ve Türkmenistan ı daha az etkilemiş görünsede Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin aşılması ve petrol fiyatlarının yeniden yükselmesi bu iki ülke ekonomisini olumsuz etkileyeceye benziyor. Yaşanan süreç Orta Asya daki petrol ihracatçısı ülkelerin kendi harcama planlarını azaltmak zorunda bırakırken, ithalatçı ülkelerin çoğu da enerji tüketimindeki harcamaların azalmasından dolayı büyük karlar elde etmiş durumda. Öte yandan Rusya daki ekonomik kriz ve rublenin değer kaybı, özellikle Rusya ile önemli bir iş gücü ilişkisi olan Ermenistan, Kırgızistan ve Tacikistan a Rusya dan para transferleri maliyetini düşürürken, dış şoklarla hep karşı karşıya olan petrol ithalatçıları kısa vadeli büyüme sağlamak için mali konsolidasyon uygulanmasında duraklatmayı planlıyor. Uzmanlar ayrıca petrol ithalatçısı ülkeler, devlet borçlarını azaltmak için az tüketip daha çok tasarruf etmesi konusunda uzlaşırken; ithalatçı ve ihracatçı ülkelerin, aynı derecede ekonomik değişikler mevcut olduğu için, Orta Asya ülkelerinin esnek döviz kuru sistemini oluşturmaları gerektiğini uyarısında bulunuyor. (CİHAN)

5 Garanti Mortgage in katkıları ile Reıdın tarafından 7 ilde yapılan araştırmaya göre Ocak ayı itibari ile ikinci el konutlar ele alındığında Türkiye de bir dairenin fiyatı 17,8 sene (214 ay) ödenen kiraya denk iken, İstanbul'da bu müddet 17,7 sene (212 ay) olarak ölçülüyor Çifte kavrulmuş fındığın kilogramı 100 liradan satılırken, piyasa paydaşları fiyatların gerileyeceği görüşünde. Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Başkanı İlyas Edip Sevinç, geçen yıl yaşanan don olayının rekolteyi yarıya düşürdüğünü, fiyatların yükselmesinin normal olduğunu söyledi Fındığın kilogramının piyasada 100 liraya dayanmasına ilişkin Sevinç, "Piyasa kendi içinde dengesini bulur. Kavrulmuş fındığın 2012 yılında 12 liraya da satıldığını gördük, arz-talep dengesi bu... Rekolte geçen yıl yarıya yakın düşünce spekülatörler devreye girdi. Her üründe spekülatör vardır tabii ama şimdi 70 liraya 100 liraya kimse fındık yiyemediğine göre fiyatlar düşecektir. Bu fiyatların devam etme şansı yok" değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin, fındık üretiminin yüzde 15'inin iç piyasaya sürüldüğünü aktaran Sevinç, "İhracatta fiyatlar arttığı için iç piyasada da bu kadar yükseldi. Fındık şu an ihracatta bu yıl sonunda 3 milyar dolara kadar ulaşacak. Tüm zamanların rekoru bekleniyor fındık ihracatında... Orası artmasa iç piyasa da artmaz bu kadar. Bu kuru yemiş piyasasıyla alakalı değil, dünyadaki fındık endüstrisindeki arz-taleple ilgili. 'Dünyada ucuz fındık var da Türkiye'de yok' gibi bir durum kesinlikle yoktur" diye konuştu. - "Köylünün yüzde 95'i 2014 mahsulünü hali hazırda elden çıkardı" İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali 1Şubat Perşembe Çarşamba Türkiye'de konutlardaki enerji tüketiminin aynı iklim koşulları ve kullanım alanına sahip ülkelere oranla 2-3 kat fazla olduğunu belirteren ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Yavuz, "Son 10 yılda ise toplam zararımızın yaklaşık 26 milyar lira olduğunu tahmin ediyoruz. Tüketiciler, yalıtım eksikliği nedeniyle bütçelerinin önemli bölümünü boşa harcıyor" dedi Haydar Gören ise, geçen yılki don nedeniyle rekoltenin 850 bin tondan 450 bin tona gerilediğini hatırlatarak, "Fındıkta şu an görülen fiyatlar tabiat şartlarıyla ilgilidir. Fındık bu sene için sorun olmazsa fiyat dengesini yeniden toparlayacak, ülke ekonomisine rekor oranda getiriler sağlamayı sürdürecektir" dedi. Türkiye'deki tüketicilere "fındıktan vazgeçmeyin" çağrısında bulunan Gören, iç piyasada işlem gören fındığın yüzde 85'inin çikolata sanayisinde kullanıldığını hatırlatarak, yüksek fiyatın sadece kuru yemiş tüketicisine değil, çikolata sanayisine de ağır bir maliyet yükü getirdiğine dikkati çekti. Gören, İtalyan devi çikolata şirketi Nutella'nın sadece geçen yıl Türkiye'den yaklaşık 800 milyon dolarlık fındık satın aldığını da anımsattı. Yüksek seyreden fiyatlarda fındık üreticisinin bir kazanç elde etmediğini de sözlerine ekleyen Gören, köylünün yüzde 95'inin 2014 mahsulünü hali hazırda elden çıkarmış durumda olduğunu bildirdi. Mısır Çarşısı'nda kuru yemiş satan İbrahim Fidan da orta kalite kavrulmuş fındığın kilosunu ortalama 60 liradan sattıklarını belirterek, yüksek fiyatlardan dolayı müşterilerine karşı mahcup olduklarını söyledi. Yüksek kalite kavrulmuş fındığı lira aralığında satmak zorunda kaldıklarını ifade eden Fidan, "Biz de bu durumdan memnun değiliz, böyle fiyat mı olur? 100 liraya fındık mı satılırmış... Ama yapacak bir şeyimiz yok. Geçen sene de Antep fıstığında böyle dev bir artış olmuştu ama fındık onu ikiye katladı" ifadelerini kullandı. (AA)

6 17 18 Şubat Per Çarşamba embe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erdem,"Masum bir kızımız, daha hayatının baharında canice katledildi. Bu ilk de değil. Dünyanın dört bir yanında da bunlar var. Dünyanın dört bir yanında olur da bizim coğrafyamıza, bizim milletimize böyle bir şeyi yakıştıramayız. "dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan:"Otobüste teröristler tarafından diri diri yakılan kızımız için ses çıkarmayanlar, eylem sırasında ölenler için Türkiye'yi ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bunlar kendi ülkesine, kendi milletine, kendi insanının değerlerine, kültürüne o kadar uzaklar ki geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. "dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Otobüste teröristler tarafından diri diri yakılan kızımız için ses çıkarmayanlar, eylem sırasında ölenler için Türkiye'yi ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bunlar kendi ülkesine, kendi milletine, kendi insanının değerlerine, kültürüne o kadar uzaklar ki geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir. Önce sen biliyorsan bir Fatiha oku. Bilmiyorsan bir rahmet dile. Ailesine bir başsağlığı dile. Dans ediyor. Bunun bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor, bu anlama gelir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni'ne katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, gittiğikleri yerlerde farkı ortaya koymak gerektiğine işaret ederek, "Merhametini yitirmiş bir dönemde bizler aynı zamanda merhametin temsilcisi, vicdanların sesi olmak durumundayız. Bizim farkımız bu olmalı" dedi. Batı ülkelerinin zenginlik, refah bakımından çok ileri düzeyde olduklarını, Afrika'da, Asya'da, Güney Amerika'da bambaşka bir manzarayla karşılaşıldığını vurgulayan Erdoğan, "Oralardaki milyarca insanın gözyaşı, ahı, kanı, emeği, doğal kaynağı üzerinden batıda kurulan bir refah düzeni var. Biz, asla garibin, mazlumun, mağdurun, yoksulun, ezilmişin sırtından bir refah düzeni kurmayız, kuramayız. Buna bizim ne inancımız ne kültürümüz ne de tarihimiz izin verir. Mazlumların gözyaşından, mağdurların kanından beslenen bir zenginlik bize ateşten gömlek olur, hepimizi yakar. Biz başkalarının emeğini ve kaynağını sömürmek üzere kurulu bir medeniyet inşa etmeyiz, edemeyiz. Gözyaşıyla ıslanmış ekmek bizim boğazımızdan geçemez, kan bulaşmış para bize mutluluk getirmez. Biz, bunun için Suriye diyoruz, Mısır, Filistin, yanmar diyoruz. Biz işte bunun için dünya beşten büyüktür diye haykırıyoruz" diye konuştu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:"dünyadaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun diğer 191 üyesi, bunların iki dudağının arasına mahkum. Öyle bir adalet düzeni olabilir mi? Böyle bir haklar düzeni o- labilir mi? Böyle bir özgürlük dünyası o- labilir mi? Olamaz ve olmuyor da... İşte bunun için uluslararası sistemin çarpıklıkları, yanlışları, eksikleri her platformda insanlığı eziyor ama biz de bunu yüksek s- esle ifade ediyoruz. Davos'ta 'one minute' dediysek bundan dolayı dedik. Sadece İsrail'e değil, dünyadaki tüm zalimlere tüm mazlumlara sahip çıkma adına bunu yaptık. Amerika'da evlerinin içinde alçakça katledilen, Suriye Türkmeni kardeşlerimiz için sayın Obama'ya 'Neredesin Başkan?' derken aslında tüm dünyanın vicdanına s- esleniyorduk. Derdimiz buydu.biz insan değerinin inançla, ülkeyle, ırkla, renkle ilgili olmadığına inanıyoruz. Yaratılmışların en şereflisi olan insanoğlunun her bir ferdinin canı, hayatı aynı şekilde değerlidir, aynı şekilde azizdir. Paris'te öldürülen 12 kişi için dünyayı ayağa kaldıranların, Suriye'de katledilen 350 bin mazlum karşısında üç maymunu oynaması bizim kabullenebileceğimiz bir durum değildir. Bunu da görmemiz lazım. Sesleri çıkıyor mu? Çıkmıyor. Niye susuyorlar? Fransa'da yürüyorsun, ama 350 bin kişi öldüğü zaman Avrupa Birliğinin s- esi çıkmıyor. Amerika havadan geliyor bombalıyor o kadar... Şöyle başımızı iki e- limizin arasına alıp düşünmemiz lazım. Bu millete yakışan budur. Esasen aynı çarpıklık ülkemizdeki bir takım çevreler için de geçerlidir."konuşmasında üniversite öğrencisi Özgecan'ın öldürülmesine de değinen Erdoğan, şöyle konşutu:"evine gitmek için bindiği otobüste teröristler tarafından diri diri yakılan kızımız için ses çıkarmayanlar, eylem sırasında ölenler için Türkiye'yi ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bunlar kendi ülkesine, kendi milletine, kendi insanının değerlerine, kültürüne o kadar uzaklar ki geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir ya? Önce sen biliyorsan bir Fatiha oku, bilmiyorsan bir rahmet dile, ailesine bir başsağlığı dile...dans ediyor... Bunun bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor. Bu, bu anlama gelir. Ölüm karşısında, acı karşısında dans etmek nedir bizim kültürümüzde? Belli. Tabii ateş düştüğü yeri yakar. Özgecan kızımıza ben bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet, acılı ailesine, sevenlerine ve bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Bu alçaklığın, bu canice, vahşice yapılan bu katlin failleri yakalandılar. İnşallah hakkettikleri cezayı da en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım, şu anda da zaten takip ediyorum."kadına şiddet konusunun Türkiye'nin kanayan bir yarası olduğunu belirten Erdoğan, "Bizim inancımızda insan, eşref-i mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. Dikkatinizi çekiyorum, erkek denmiyor, kadın denmiyor, çocuk denmiyor, ya? İnsan deniyor. Bizim kültürümüzde de kadının ayrı ve özel bir yeri vardır. Selçuklu'yu anarken, Terken Hatun'u, Osmanlı'yı anarken, Hayme Ana'yı, Bala Hatun'u, Nilüfer Hatun'u anmadan geçemeyiz. Annesi Hafsa Valide Sultan'ı zikretmeden Kanuni Sultan Süleymanı'ı anlatamayız. Zübeyde Hanım'ı anmadan Gazi Mustafa Kemal'i anlayamayız. Cumhuriyetin kuruluşunda da kadınlarımız çok önemli roller üstlenmiş ve çok büyük fedakarlıklar yapmışlardır" ifadelerini kullandı. Erdoğan, 50 TL'lik banknot hazırlanırken, "Bir de tarihimizde başarılı hanımlarımız var. Onlardan bir tanesinin resmini de buraya koyalım" dediğini aktararak, Osmanlı'nın son döneminin ve Cumhuriyetin ilk döneminin önemli romancılarından Fatma Aliye Hanım'ın resminin konulduğunu anlattı. Buna rağmen kimi zaman töre denilerek kadının şahsiyetinin yok edildiğine, kimi zaman çağdaşlık denilerek kadının metalaştırıldığına şahit olunduğuna işaret eden Erdoğan, "Buradan açıkça ifade ediyorum: Kadını zayıf görerek, kadını korunmasız görerek, kadını aciz görerek ona şiddet uygulayan her kim olursa olsun alçaktır, zavallıdır. Kadına şiddet uygulamak, Allah'ın emanetine ihanet etmektir. C- ahiliye döneminde kız çocuklarını cinsiyetlerinden dolayı diri diri toprağa gömenle, üstünlüğünü göstermek için kadına şiddet uygulayan arasında bizim nazarımızda hiçbir fark yoktur. Cahiliye döneminde kadını bir eşya gibi alıp satanla; bugün medyada, sokakta, işyerinde onu bir meta gibi pazarlayan arasında biçim nazarımızda yine hiçbir fark yoktur" değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün siyasi hayatı boyunca kadınları her alanda hak ettikleri konuma getirmenin çabası, mücadelesi içerisinde olduğunu, kadına şiddete karşı da metalaştırılmaya karşı da korumak için onlarla birlikte mücadele ettiğini, etmeye devam edeceğini vurguladı.kurucusu olduğu siyasi partide kadınların siyasette erkeklerle eş değer düzeyde temsili için her türlü çabayı gösterdiğini, Türkiye'nin en yaygın, en aktif, en iyi çalışan kadın teşkilatlanmasını gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, buna rağmen, kadınların henüz yeterli siyasi temsil düzeyine ulaşamadıklarını bildiğini belirterek, "Ama bu konuda geçmişle mukayese edilemeyecek bir mesafe katedildiğini de teslim etmeliyiz" dedi. (AA) TBMM Başkanı Çiçek,"Türkiye'nin bir kısım uluslararası taahhütleri de var. Bunları da ortaya koyarak, konuyu (idam cezası) tartışmak lazım Her türlü affa karşıyım. En tehlike olan da ceza aflarıdır"şeklinde konuştu

7 17 18 Şubat Per Çarşamba embe Başbakan Davutoğlu, Bu konuda hiçbir ceza, böyle bir suçun karşılığı değil. İnsanlık vicdanı ötesinde bir suçtan bahsediyoruz. O açıdan bu infiali, bu yaklaşımı hepimiz paylaşıyoruz. Ancak bu konularda, adaletimizin, Türk yargısının vereceği ceza, meri hukuka göre en şiddetli ceza olacaktır"şeklinde konuştu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, Çalışacağız, gayret göstereceğiz, mücadele edeceğiz ve Türkiye'yi darbe kurallarından kurtaracak, milletimizin değerleriyle buluşturacak yeni anayasayı milletimizle buluşturacağız"dedi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop:"7 Haziran 2015 seçimleri, Türkiye tarihinin en önemli seçimleri. AK Parti karşısındaki organizasyon, bu şer ittifakı, bu yıkım ekibi, bu seçimde son olarak şanslarını deneyecekler ve yine kaybedecekler"dedi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "7 Haziran 2015 seçimleri, Türkiye tarihinin en önemli seçimleri. AK Parti karşısındaki organizasyon, bu şer ittifakı, bu yıkım ekibi, bu seçimde son olarak şanslarını deneyecekler ve yine kaybedecekler" dedi.şentop, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısı'ndaki konuşmasında, diğer partilerin seçime yakın bir zamanda, seçime yönelik çalışmalar yaptığını, seçimi kazanmak için gerekirse yalan söyleyen, iftira atan bir anlayışla hareket ettiğini söyledi.ak Parti'nin seçim çalışmalarının bir önceki seçimlerin sandıklarının kapandığında başladığını, sürekli bu havada çalıştıklarını anlatan Şentop, seçimi sadece sandıkta milleti ikna etmek olarak görmediklerini, milletin sürekli gönlünü, kalbini kazanmayı hedeflediklerini, bunun için uğraştıklarını ifade etti.yaklaşık on yıl önce "siyaset" ve "yalan" kavramlarının hep bir arada zikredildiğini, siyasetçilere "yalan vaatte bulunan kişi" yakıştırmasının yapıldığını dile getiren Şentop, "Son on yıldır AK Parti'nin siyasete yeni bir yön, söze ve siyasete değer kazandırmasıyla bu tablo ortadan kalktı. Siyasete güven arttı" diye konuştu.şentop, birkaç gündür üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın Mersin'de vahşice öldürülmesinin tartışıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:"hayatının baharında bir kızımız Özgecan, artık kendisini insan olarak bile ifade etmenin zor olduğu bir caninin hunharca bir katliyle hayatını kaybetti. Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı, sabır diliyorum. Çok zor bir iştir. Ölüm var, ölüm var. Nasıl gerçekleştiği de önemli ölümün. Bu bakımdan Türkiye için değerlendirilecek ve belki suç, ceza arasındaki ilişkilerin de yeniden tartışılacağı bir döneme doğru bir başlangıç yapabileceğini düşünüyorum bu hadisenin. Ortada bir ölüm hadisesi var ve literatüre girecek derecede vahşice işlenmiş bir cinayet var. Bununla ilgili suç ve ceza üzerinden, kadın cinayetleri konusunda, sosyolojik ve ceza hukukuna dair birçok konuda değerlendirmeler yapılabilir. Yapılamayacak bir tek değerlendirme şekli var onu da Kılıçdaroğlu yaptı. Diyor ki 'Tabii insanlar işsiz olursa, işsizlik psikolojisi ile bunun hıncını ya eşinden, ya çocuğundan ya da sokakta gördüğü bir kadından çıkartıyor.' Bu, bu konuyla ilgili yapılabilecek bütün analizleri sıraladığınızda en son sırada bile yer almayacak bir açıklama. Meselesi, Özgecan kızımızın yaşamış olduğu olayla ilgili bir değerlendirme yapmak değil, meselesi bir fırsat bulup AK Parti'yi işsizlik gibi konularla eleştirmek."türkiye'de işsizlik sorunun olduğunu belirten Şentop, "Dünyada genel olarak ekonomik bir krizin yaşandığı bir tabloda, Türkiye'de işsizliği Türkiye'nin ekonomik olarak yönetmeye çalıştığı bir tablodan bahsediyoruz. Avrupa ülkeleriyle mukayese ettiğimizde Türkiye'deki tablo, çok vahim bir tablo değil. Kaldı ki böyle bir durum olsa bile bu vahşeti mazur gösterecek bir açıklama ana muhalefet partisinin genel başkanı tarafından yapılmamalıydı" ifadelerini kulandı.cumhurbaşkanlığı ve 30 Mart'taki yerel seçimlerde özelikle paralel yapının başında olduğu bir organizasyon ile "birleşerek AK Parti'yi zayıflatma" çabası içine girildiğini anlatan Şentop, bunun bir siyaset değil, yıkım ve şer ittifakı olduğunu dile getirdi.şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:"bu seçimler, AK Parti muhaliflerinin, o eski siyasetin temsilcilerinin bu manada son hamlesi olacak. 7 Haziran 2015 seçimleri, Türkiye tarihinin en önemli seçimleri. AK Parti karşısındaki organizasyon, bu şer ittifakı, bu yıkım ekibi, bu seçimde son o- larak şanslarını deneyecekler ve yine kaybedecekler. Çünkü tarihe baktığımızda Türkiye, yükselen bir yıldız olarak bölgesinde ve dünyada önemli bir ülke olarak öne çıkıyor. Tarihin çeşitli dönemlerinde yıldızın parladığı anlar vardır. Türkiye, gerçekten yıldızının parladığı bir anı yaşıyor. (AA)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Şubat Çarşamba Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL Şubat Çarşamba Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com CEMAAT, CHP VE KULKULOĞLU Chp'nin cemaat ile yaptığı işbirliği nihayet bir chp milletvekili tarafından da itiraf edilmiş oldu. Chp kayseri milletvekili Şevki Kulkuloğlu Ulusal kanal da canlı yayında yaptığı açıklamarda çok ilginç itiraflarda bulunurken bazı sırların da kendisi ile mezara kadar gideceğini de eklemeyi unutmadı. Sabri Uzun'un 2010 yılında Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptığını ve herşeyi kendisine anlattığını ve bir çalışma grubu bile kurulduğunu söylüyor Şevki bey. Hatta Avukat Fidel'in kendilerine 52 kurumdaki imam yapılanmalarının tek tek bildirildiğini ama ne hikmetse Kılıçdaroğlu'na birşey yapmak yerine sessiz kalmayı tercih ettiğini görüyoruz. Peki neden sustu, neden kendisine açıklanan bilgileri partisi ve kamuoyu ile paylaşmak yerine gizlemeyi ve belki de bazı olayların üstünün örtülmesini sağladığını merak ediyorum. Hatta o kadar ileri gidip de Akp'yi neden elindeki bilgilerle sıkıştırıp vurmayı denemedi diye de düşünüyorum doğrusu? Aslında düşünmeye bile de gerek yok diyorum. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun chp'nin genel başkanlığına nasıl kaset ile geldiğini ve cemaate genel başkanlık koltuğu için diyet borcu olduğunu hatırlatmaya gerek var mı bilemiyorum. Neyse şimdi bakalım Kulkuloğlu başka neler diyor: "Cemaat le ilgili yazdığı İn kitabıyla gündeme gelen Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun un 2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü belirten Kulkuloğlu, o görüşmede Hanefi Avcı nın avukatı olan Fidel Okan ın da Cemaat in Türkiye deki 52 kurum içindeki imam yapılanması hakkında detaylı bilgi verdiğini söyledi. O dönemde Cemaat üzerinden yapılan operasyonların ve kurguların ortaya çıkarılması için CHP içinde bir çalışma grubu kurulduğunu belirten Kulkuloğlu, kendisinin de o grubun içinde olduğunu, ancak bazı sırların kendisiyle mezara gideceğini belirtti. O toplantı sonrasında da Fidel Okan la da dönem dönem görüştüklerini belirten Kulkuloğlu partisinin Cemaat e tavır almasını isteyerek şöyle devam etti: Ben partimden bu süreçte Cemaat e karşı çok net bir tavır almasını bekliyor ve istiyorum. Bunu bütün kamuoyu önünde söylemekte bir beis görmüyorum.çünkü o gün kendisine de verilen 52 tane kurumdaki imam yapılanması, bunların kademe kademe Türkiye nin nerelerinde ve nasıl yetkiler kullandıkları Türkiye nin önündeki çok büyük bir tehlikedir. Tabii taşımam gereken birçok sır vardır. bunlar benimle beraber mezara gidecektir. Şevki bey bundan sonra chp sizi kayseri listesine almayacağına göre sizinle mezara gidecek bilgileri de açıklarsanız vekillik görevinizi millete karşı yapmış olursunuz. Benden söylemesi.. Veya bir tehdit ve şantaj için mi bu yola başvurdunuz. Eğer listeye girer ve aday gösterilirseniz biliniz ki bu dediklerim için bugün konuşuyorsunuz... Satana da ceza var İzmir Valiliği, il sınırları içerisinde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması amacıyla bir genelge yayımladı sayılı kanun kapsamında olmayan her türlü kesici, delici, bereleyici alet ve bıçakların maksat dışı ve belirlenen usul harici taşınmasının ve ruhsatlandırılmış yerler dışında satışının yasaklandığı belirtilen genelgede, yasaklara uymayanlara idari para cezası uygulanmasına dair valilik kararı bildirildi. 10. Şubat 2015 tarihli kararın amaç kısmında ise şu ifadelere yer verildi: Madde- 1: İlimizin kamu düzenini, genel asayiş ve güvenliğini önemli derecede ve doğrudan etkileyen, rahat taşınması ve kolay erişilebilir olması sebebiyle özellikle yaralama, öldürme ve gasp olaylarının meydana gelmesine imkan sağlayan, 6136 Sayılı Kanun kapsamı dışında kalan her türlü kesici, delici, bereleyici aletler ve bıçakların satışı ve taşınmasının belirli kurallara bağlanması suretiyle şahsa ve mala karşı işlenen suçların önlenmesi amaçlanmıştır. Madde-2 : Bu karar; İzmir İl sınırları içerisinde, 6136 Sayılı Kanun kapsamı dışında kalan her türlü kesici, delici, bereleyici aletler ve bıçakların maksat dışı ve belirlenen usul harici taşınması ve ruhsatlandırılmış yerler dışında satışının yasaklanması ve bu yasaklara uymayanlara idari para cezası uygulanmasına ilişkin düzenlemeleri kapsar. Kararın hukuki dayanak kısmında ise 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu (11/C ve 66. Maddeler, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu (4/1 ve 32. Maddeleri, 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun (4., 5., 7. ve 15. Maddeleri, 2521 Sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik 54. madde hükümleri gösterildi. (CİHAN) KADINLAR ÖLÜYOR DEVLET BAKIYOR Evlenme teklifini kabul etmediği O.Ö. tarafından öldürülen Pınar Ünlüer'in babası Zeki Ünlüer, hükümete tepki gösterdi. Ünlüer, Özgecan, Nuray, Pınar, hepsi bizim kızımız. İki sene önce yasa çıkaracaklarını söylediler. Ama, paket çıktığında, içerideki suçlular dışarı çıktı" diye konuştu İzmir de çok sayıda kadın, Mersin in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ın öldürülmesi sebebiyle eylem yaptı. İzmir Adliyesi önünde toplanarak siyah kurdele takan kadınlar, "Kadına kalkan eller kırılsın", "Kadınlar ölüyor, devlet bakıyor" sloganları atarak, kadınları öldürenlere en ağır cezaların verilmesini ve iyi hal indirimi yapılmamasını talep etti. Üniversite öğrencisi Aslan ın öldürülmesi, Türkiye yi derinden sarstı. Dört bir yanda kadın katillerin en ağır cezalarla cezalandırılması için başlayan eylemlere dün de devam edildi. Adliye önünde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği ve CHP Kadın Kolları üyelerinin katılımıyla protesto eylemi yapıldı. Eyleme İzmir Milletvekili Hülya Güven, CHP İzmir İl Başkanı Bedri Sertel, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel ve kadın cinayetlerinin mağduru aileler de destek verdi. Ellerinde, vahşice öldürülen Özgecan Aslan ın fotoğraflarını taşıyan kadınlar, hep bir ağızdan, "Kadına kalkan eller kırılsın", "Kadınlar ölüyor, devlet bakıyor", "Özgecan için adalet istiyoruz", "Özgecan ın hesabını soracağız", "20 sinde bir fidan, Özgecan Aslan" sloganları attı. Kadın cinayetlerinde sanıklara indirim uygulanmaması, aksine en ağır cezaların verilmesi talep edildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, AKP hükümeti, kadın cinayetlerinde ağırlaştırıcı yasaları getirmediği için Özgecan kardeşimiz katledilmiştir. diyerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ı istifaya davet etti. KADIN CİNAYETLERİNE KULAK TIKAYANLAR, ŞİMDİ NE OLDU DA AYAĞA KALKTI?' Evlenme teklifini kabul etmediği O.Ö. tarafından öldürülen Pınar Ünlüer'in babası Zeki Ünlüer de eyleme katılarak duygularını aktardı. Ünlüer, Özgecan, Nuray, Pınar, hepsi bizim kızımız. Biz iki sene önce Meclis e gittik, bize sözler verildi. Kadın cinayetleriyle ilgili yasa çıkaracaklarını söylediler. 'Bekleyin' dediler. Paket çıktığında, içerideki suçlular dışarı çıktı. Şimdi ne oldu da acaba Özgecan öldüğünde herkes başsağlığı mesajı veriyor? Sayın Ayşenur İslam, bütün kadınlara başsağlığı dileseydi ben onların ellerinden öperdim. Acaba Türkiye ayağa kalktığı için mi başsağlığına gittiler, yoksa kendi çıkarları için mi? Önümüzde seçim var. Diyorlar ki idam. Biz idam istemiyoruz. Onlar günyüzü görmesin, cezaevinden çıkmasın, indirim istemiyoruz. Daha önceki kadın cinayetlerinde kulaklarına pamuk tıkayan Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı, bakanlar, şimdi ne oldu da ayağa kalktılar? Hepsi Türkiye Cumhuriyeti nin kızları, neden böyle yapıyorlar? dedi. Hakimlerden katillere iyi hal indirimi uygulanmamasını istemediklerini sözlerine ekleyen baba ünlüler, Nihat Doğan ı da kınayarak kendi işine bakmasını istedi. Ayrıldığı nişanlısı tarafından öldürülen Nuray Çelik in annesi Bingün Çelik ise, Kızımı ve eşimi silah yağmuruna tutturdu. Hükümet iyi ceza vermedi, çok az ceza verdi. Benden iki tane can aldı. Hükümet bizleri görsün. diyerek ağladı. Kadınlar, basın açıklamasının ardından adliye önünden ayrıldı. (CİHAN) İzmirli avukatlardan Nihat Doğan a suç duyurusu Mersin'in Tarsus ilçesindeki Özgecan Aslan cinayetinin ardından attığı tweet ile gündeme gelen Nihat Doğan hakkında İzmirli avukatlar suç duyurusunda bulundu. Doğan, söz konusu tweeti tepkiler üzerine silmişti. İzmir Adliyesi'nde açıklama yapan avukatlardan Eren İlhan Güney, 14 Şubat tarihinde Nihat Doğan tarafından paylaşılmış olan tweet üzerine suç duyurusunda bulunmak için bulunuyoruz, iki avukat arkadaşımla birlikte. Bildiğiniz üzere çok talihsiz ve çok çirkin bir paylaşımda bulundu. dedi. Doğan ın yazdığı metni okuyan Av. Güney, Siz de mini eteği giyip soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca basbas bağırmayacaksınız, şeklindeki paylaşımdı bu. Bu paylaşımda hem laik sisteme hem biz kadınların eteklerinin boyuna. birçok kadın cinayetlerine sebep olan konulara bu küçücük mail içinde rastlayabiliyoruz. Bunun ne laik düzenle ilişkisi var ne kadının eteğinin boyuyla ilişkisi var ne kadının hangi saatte eve geldiğiyle ilişkisi var. Bu, suçu ve suçluyu övme suçu kapsamındadır. Türk Ceza Kanunu nun 215 ve 216. maddelerine tekabül eder. Aynı zamanda da halkın bir kesimini, cinsiyet farklılığına dayanarak alenen aşağılamaktır. Bu sebeple suç duyurusunda bulunacağız. dedi. Av. Şehrazat Mercan ise, Güya entelektüel birikimi olduğunu ya da sanatçı, topluma yön veren olduğunu düşündüğümüz insanlar dehşete düşürüyor. Kadınların çok daha kötü durumlara düşmemesi için biz buradayız. Bunun için şikayetçi oluyoruz. Bunu sürdüreceğiz, sonunda da tazminat davası da açacağız ve bunu da kadın derneklerine bağışlayacağız. diye konuştu. (CİHAN) Katledilen ve yakılan sadece Özgecan değil Mersin'in Tarsus ilçesindeki Özgecan Aslan cinayetini protesto eden İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nezaket Kaya, ''Aslında katledilen ve yakılan sadece Özgecan değildi. Kadının kamusal alanda var olması, yolculuk edebilmesine saldırıydı bu. Kimbilir daha kaç kadın, kaç çocuk kadın yakılacak ya da tecavüz edilecek?'' dedi. Oda üyesi doktorlar, üniversite öğrencisi Aslan'ın öldürülerek yakılmasını protesto etti. Doktor ve hemşireler, Alsancak Devlet Hastanesi bahçesinde toplandı. "Kadın cinayetlerine hayır" sloganı atan grup, daha sonra Özgecan Aslan için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Oda Yönetim Kurulu Üyesi Kaya, ''Özgecan Aslan henüz 20 yaşında, üniversite öğrencisiydi. Kamu hizmeti yapmak üzere konulmuş bir toplu taşıma aracına bindi ve toplu taşıma aracında tecavüze uğrayarak hunharca öldürüldü. Sonra yakıldı. Vicdanı olan tüm erkek ve kadınların başı sağolsun. Aslında katledilen ve yakılan sadece Özgecan değildi. Kadının kamusal alanda var olması, yolculuk edebilmesine de bir saldırıydı bu. Özgecan'ı yakan alevler kadın ya da erkek, çoluk çocuk tüm insanlığımızı yakmıştır. dedi. Sorumlu olarak hükümeti gösteren Kaya, sözlerine şöyle devam etti: Maalesef Ortaçağ'da cadı avlarında, odun yığınlarının üzerinde kadınları yakan barbarlar bugün Türkiye'deler. Sayıları her geçen gün artmakta, sistem bunları türetmekte ve kendilerini Özgecan'ları yakarak göstermekteler. Bugün ülkemizde resmi rakamlarla her 1 dakikada 20 kadın dayak yiyorsa, her ay 34 kadın ve son 6 yılda 4 bin kadın öldürülüyorsa ve binlerce kadın tecavüze uğruyorsa bunun bir sorumlusunun olması gereklidir ve tabii ki vardır. Bunun sorumlusu, bir başka ülkenin başkanına seslenen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve yönetimi altındaki kadroların tümüdür. AKP iktidarı, kendisine oy verenlerle vermeyenleri ayırmak için sadece dini, mezhepçiliği, fakirliği ve eğitimsizliği değil, aynı zamanda insanların cinsiyetini de kullanmaktadır." (CİHAN) Eğer göreve başlamazlarsa yeniden dava açacağız Görevden alınan okul müdürlerinin makamlarına iadesi ile ilgili mahkeme kararlarına uyulmadığını söyleyen Türkiye Kamu Sen Hukuk Müşaviri Av. Ali Onar, "Keyfi uygulamalar devam ederse Bölge İdare Mahkemesi'ne gideriz. Herkes kanunlara saygılı olsun" dedi İzmir de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, görevlerinde dört yılını dolduran 480 okul müdürü görevden alındı. Mülakat sonucu 75 puan altında kalan 81 okul müdürünün açtığı davalar sonucunda 75 müdürle ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıktı, altı dava ise henüz sonuçlanmadı. Mahkeme kararlarına rağmen görevlerine iade edilmeyen 29 okul müdürü, yargı kararını uygulamadığı iddiasıyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı ve Müdür Yardımcısı Ali Bayram Tetik hakkında suç duyurusunda bulundu. Mahkeme kararlarını uygulamayan müdürlerle ilgili İzmir Valiliği nin soruşturma izni vermesini beklediklerini belirten okul müdürlerinin avukatı Ali Onar, izin çıkması halinde Bardakçı ve Tetik hakkında savcılığın, 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası talebiyle dava açılmasını beklediklerini belirtti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından mülakat puanları gerekçe gösterilerek görevlerinden alınan okul müdürlerinin yargı kararlarına rağmen göreve iade edilmemesi hakkında Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir ve sendika avukatı Onar, bir basın toplantısı düzenledi. İzmir de dört yılını dolduran okul müdürlerinin değerlendirilmesi sonucunda 480 okul müdürünün görevlerinden alındığını hatırlatan Demir, müdürlerin konuyu yargıya taşıdığını söyledi. Bölge İdare Mahkemesi nin okul müdürleri lehinde kararlar verdiğini kaydeden Demir, Mahkemeler puan vermemenin dayanağının, somut bilgi ve belge ile açıklığa kavuşturularak ortaya koyulabilir olması gerektiğine karar vermiştir. dedi. Yaşanan süreçte objektif davranmayan Milli Eğitim müdürlüğü yetkilileri hakkında sendika olarak ve bireysel suç duyuruları yapıldığını ifade eden Demir, Ödemiş Kaymakamlığı tarafından soruşturma izni verildiğini, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat İçel tarafından Bölge İdare Mahkemesi ne itiraz edildiğini, mahkemenin itirazı reddettiğini belirtti. Demir, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında yapılacak soruşturma ve yargılama süreci, bundan sonraki sürece yönelik önemli bir örnektir. Yapılan değerlendirmelerde, ilçe Milli Eğitim müdürlükleri tarafından yapılan puanlamalarda somut bilgi ve belgenin koyulmamış olması açıkça görülmektedir. İlimizin tüm ilçelerinde benzer konular gündeme gelmiştir. Eğitim camiası, bu ayıbı temizlemek durumundadır. İş burada Milli Eğitim yetkililerine, teftiş kuruluna, valilik makamına ve bakanlığa düşmektedir. Yetkililer, değerlendirmelerde bulunanlarla ilgili daha ne kadar sessiz kalacak? Kafanızı kuma gömmeye devam edecek misiniz? diye sordu. Valilik izin vermezse bölge idare mahkemesine başvuracağız Türkiye Kamu Sen Hukuk Müşaviri Av. Ali Onar ise konuyla ilgili olarak İzmir Vali Yardımcısı Fatih Damatlar tarafından davet edildiklerini ve soruşturma izni verilmesini beklediklerini söyledi. Yürütmeyi durdurma kararlarını, tebliğden itibaren bir ay içinde uygulamak zorunda olan bakanlığın garabet uygulamalara girdiğini ve kendi kendilerine yeniden değerlendirmeler yaparak bunları mahkemeye göndermeye başladığını söyleyen Av. Onar, bunun üzerine kendilerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ne başvurarak mahkeme kararlarının uygulanmasını talep ettiklerini söyledi. Sendika adına 29 işlem için İl Milli Eğitim Müdürü Bardakcı, Müdür Yardımcısı Tetik ve diğer sorumlular hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Onar, Yürütmenin durdurulmasının uygulanmaması ve göreve iade edilmemeleri nedeniyle suç duyurularında bulunduk. Dosyaların tamamı birleştirildi ve savcılıktan soruşturma izinleri talep edildi. Buna ilişkin de valiliğe davet edildik. Zannediyorum kısa süre içinde İl Milli Eğitim Müdürü hakkında, hapis cezalarıyla neticelenecek yargılamalar başlayacaktır. Valilik tarafından soruşturma izni verilmezse yeniden Bölge İdare Mahkemesi'ne başvururuz. Oradan zaten daha önce müdürleri haklı bulan kararlar verilmişti. Bu nedenle valiliğin, 15 gün içinde soruşturma izni vermesini bekliyoruz. Ayrıca müdürlerimiz, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle maddi ve manevi açıdan büyük sıkıntılar yaşadı. Her müdürümüz için ayrıca manevi tazminat davası da açacağız. Bu aşamada her açıdan haklı olan taraf biziz, bu nedenle yargılamadan kaçma şansları yoktur." dedi. (HABER MERKEZİ) Özgecan ın ismi Buca da yaşayacak Mobilya pazarının lider oyuncularından Alfemo, dünya pazarında hızla büyümesini sürdürüyor. Son olarak Suudi Arabistan'da üç mağaza birden açtı. Suudi Arabistan ın mobilya pazarı açısından stratejik öneme sahip şehirleri Riyad, Cidde ve Medine de açılan mağazalar, bölgenin güçlü ve tanınmış işadamlarından Al- Abdullatif in iş ortaklığıyla hizmete girdi. Önümüzdeki ay yine Suudi Arabistan da, Al Khobar da yeni bir mağaza açmaya hazırlanan Alfemo nun, Riyad da bir mağazası daha bulunuyor. Sayıları gittikçe artan mağazaları ve yaptığı önemli iş anlaşmalarıyla Suudi Arabistan daki hızlı büyümesini sürdürüyor. Suudi Arabistan da mağazalaşmayı, yurtdışı büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak gören şirket bütün Küresel Doktorlar Ege Sağlık Federasyonu, Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik'i makamında ziyaret etti. Ziyarete Federasyon Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz, Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Fuat Yıldız, Genel Sekreter Halil Güner ve Basın Müşaviri Timuçin Gündem katıldı. Rektör Çevik, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Güneş ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Fehmi Özgüner, Küresel Doktorlar'a evsahipliği yaptı. Ziyarette Prof. Dr. Yılmaz, Küresel Doktorlar'ın faaliyetleri hakkında detaylı bilgi sundu. Genel Sekreter Güner de uluslararası çapta devam ettirilen sağlık projeleri hakkında İzmir'in Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Mersin de katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ın ismini, 7 Mart 2015'te hizmete açacakları kadın danışma merkezinde yaşatacaklarını açıkladı. Özgecan cinayetini protesto etmek amacıyla bugünkü mesaisine siyah elbiseyle giden Piriştina, Sözün bittiği yerdeyiz. dedi. Buca Belediyesi de Türkiye yi yasa boğan Özgecan cinayetine duyarsız kalmadı. Bugünkü mesaisine kadın cinayetlerini protesto etmek için siyah giyinerek giden Başkan Piriştina, sosyal medya hesaplarındaki profil ve kapak fotoğraflarını da karattı. Belediyedeki bilgilendirme ekranlarına Özgecan Aslan ın fotoğraflarını koyduran Piriştina, şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu ve toplumun kenetlenerek tepki göstermesi gerektiğini ifade etti. 7 Mart 2015 günü Şirinyer de hizmete açılacak olan Buca Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ne" Özgecan Aslan" adını vereceklerini kaydederek, "Bu vahşeti, lanetliyoruz. Şiddetin her türlüsüne karşıyız ama kadına yönelik şiddet, artık dayanılamaz noktaya ulaştı. Her gün bir kadın cinayeti duymaktan bıktık. Bu konuda topyekûn mücadele etmeliyiz. Özgecan kardeşimizin adını, başta şiddet gören kadınlar olmak üzere tüm kadınlarımıza hizmet verecek olan danışma merkezimizde yaşatacağız. Umarım Özgecan altyapısını, ürün stratejisini, mağaza konseptini, sistem entegrasyon donanımını Alfemo konsept mağazacılığına uygun şekilde gerçekleştiriyor. Yurtdışında mağazalaşarak bir dünya markası olma hedefine ve yurtiçinde de dünya standartlarında mağazalaşmaya yönelen bilgi aktardı. Prof. Dr. Çevik ise yaptığı konuşmada, Küresel Doktorlar'ın sunduğu sağlık hizmetleri, insanlık için fevkalade önemlidir. Bizler de zaman zaman Afrika ülkelerine resmi ziyaretler kapsamında gidiyoruz. Oralarda yaşanan drama şahitlik ediyoruz. Gördüğümüz manzaralar karşısında insan olarak üzülüyoruz. Bu kareleri gözönüne aldığımızda, Küresel Doktorlar'ın hizmetlerinin ne denli yerinde ve faydalı olduğu kendiliğinden bir kez daha suyüzüne çıkıyor. Gediz Üniversitesi olarak bizler de bünyemizdeki Sağlık Bilimleri Fakültemiz'de tahsil hayatını sürdüren öğrencilerimizin mesleki görgü ve tecrübelerini arttırmak, nazariyatın yanısıra pratiğe cinayeti son olur." diye konuştu. Buca Belediyesi Kadın Danışma Merkezi, Şirinyer semtindeki Avni Limboz Camisi karşısında, iki katlı olarak yapıldı. Bir dönüm alanda kurulu merkez, 756 metrekarelik bahçeye sahip olacak. Dezavantajlı ve şiddete maruz kalanlar öncelikli olmak üzere bütün Bucalı kadınlara, sosyolojik farkındalık konusunda hizmet verecek. Ayrıca sosyolojik, psikolojik ve hukuki destek sağlanacak. Merkez kadına yönelik şiddetin sebepleriyle birlikte incelenmesi ve ortadan kaldırılmasını, Buca ilçesinde yaşayan her sosyal kesimden kadının korunması, desteklenmesi ve güçlendirilmesini hedefliyor. (HABER MERKEZİ) ALFEMO'DAN SUUDİ Arabistan'da üç mağaza Alfemo nun, bugün farklı büyüklük, yer ve pazarlar için uygulanabilir standart bir konsepti bulunuyor. Türkiye de ve dış pazarda sadece Alfemo mağazalarıyla değil, çocuk ve genç mobilya koleksiyonlarını sunduğu Kids&Teens mağazalarıyla da büyümesini sürdürüyor. (CİHAN) Küresel Doktorlar'a Gediz desteği yönelik kabiliyetlerini geliştirmek, ülkemizde belki de hiç karşılaşamayacakları vakalar üzerinde inceleme yapma fırsatını sunmak maksadıyla Küresel Doktorlar'la işbirliği teklif ediyoruz. Uluslararası sağlık hizmetleri alanında yeni ortak projeler üretip hayata geçirmek için üniversite olarak elimizden geleni de yapmaya hazırı olduğumuzu bildirmek isterim. Küresel Doktorlar'a ve gönüllülerine, yapmış oldukları böylesi ulvi hizmetlerinde başarılarının artarak devam etmesini diliyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. dedi. Ziyaret, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı'nın makamında ziyaret edilmesiyle sona erdi. (HABER MERKEZİ)

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >>10 DENİZLİ HABERLERİ 18 Şubat 2015 Çarşamba Kadınlara psikolojik ve hukuksal destek Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin girişimleriyle kurulan "Kadın Danışma Merkezi" eğitimlerini sürdürüyor. Kadın Danışma Merkezi, ihtiyaçları doğrultusunda kadınlara psikolojik ve hukuksal konularda danışmanlık hizmeti veriyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin çalışmalarıyla yaklaşık 3 yıl önce kurulan Kadın Danışma Merkezi, eğitimlerine devam ediyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi binasında gerçekleştirilen eğitime, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen, Psikolog Ahmet Oktay Taştekin ve davetliler katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Özen, merkezde, sorunu olan kadınlara hukuksal ve psikolojik destek verildiğini ifade ederek, kadınların her türlü sorununda yanında olacaklarını ve çözümü için birlikte hareket edeceklerini söyledi. Kadın Danışma Merkezi'ne başvuran kadınlarla olan konuşmaların ve kişisel bilgilerin kesinlikle gizli tutulduğuna dikkati çeken Özen, "Merkezimizde psikolojik destek, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması, kadının korunması, desteklenmesi, güçlendirilmesi ve her türlü ayrımcılığa uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti ve hukuksal danışmanlık hizmeti verilebiliyor" dedi. Gönüllü ordusu Kadın Danışma Merkezi'ne başvurmak isteyen kadınların Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi binasına gelebileceğini işaret eden Kadın Meclis Başkanı Özen, bundan sonra devreye gönüllü psikolog ve avukatların devreye gireceğini ifade etti. Kent Konseyi Kadın Meclisi bünyesinde bulunan gönüllü avukatların kadınlara danışmanlık hizmeti verip ihtiyaca göre yol göstereceğini anlatan Özen, hizmetin tamamen ücretsiz olduğuna dikkati çekti. Açıklamanın ardından Psikolog Ahmet Oktay Taştekin tarafından kadınlara, evlilikte eşler arası iletişim konulu bir seminer verildi. Mesut ÜNAL mesutuik@gmail.com 2015 OSMANLICA YILI DİLİMİN SINIRLARI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR Elimde 1991 yılına ait bir ajanda var ve üzerinde 1991 Yunus EMRE Sevgi Yılı yazıyor. Bu bir yılı bir kişiye bir olaya atfetmekle, onu tanımak onu görmek onunla hemhal olmak için yapılıyor. Yılın başında yapılıyorsa teşvik amaçlı oluyor. Eğer yılın sonunda olursa o yıla damga vurduğu için oluyor. Mesela 2009 yılı ekonomik kriz yılıydı, bu yılın başında değil yılın sonunda verilmiş bir ünvandı yılı ise Osmanlıca nın yılı olacak. Bunun fitilini ateşleyen ise 2014 yılında yapılan MEB EĞİTİM ŞURASI. Osmanlıcanın liselerde zorunlu ders olması tavsiye kararı, sonra liselerde seçmeli, sosyal bilimler ve imam hatip liselerinde zorunlu ders olması kararı çıktı. Tartışmaların alevlenmesi ile konuya müdahil olan Cumhurbaşkanımız, Siz isteseniz de istemeseniz de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek diyerek konuyu bütün ülke geneline yaymış oldu. Bu sözün akabinde Memleketin her y- erinde insanlar akın akın Osmanlıca kurslarına kayıt olup, Osmanlıca öğrenmeye başladı. Sadece Denizli de son bir ayda kurslara kayıt olan kişi sayısı 1000 i geçti. Diğer illerde durum bundan farklı değil. Üstelik Osmanlıca öğrenmek çok kolay, Kuran okumasını biliyorsanız 15 dakika da kolay matbu metinleri okuyabilirsiniz. Mesela; -Elif harfi yanına geldiği harfi a sesi ile okutuyor. be harfinin yanına gelse ne olur, ba, bir be bir elif daha, oldu sana baba. -He harfi yanına geldiği harfi e-a sesi ile okutuyor. dal harfinin yanına gelirse de sonra bir daha oldu sana dede -Ye harfi yanına geldiği harfi ı-i sesi ile okutuyor. ye harfinin yanına elif ya, ze harfinin yanına ye zı birleştir ya-zı - Vav Harfi yanına geldiği harfi o-ö-u-ü sesi ile okutuyor.vs. örnekleri çoğaltmak mümkün, İlk gün sonunda kelimeleri okuyan öğrencilerin (ki bunların yaşı 7 den 70 e değişiyor), gözlerinde mutluluğu ve okuyabilmenin şaşkınlığını görmelisiniz. Kurandan farklı olan 5 harfi (p, ç, j, g, ñ(nazal n)), 4 okutucuyu(elif, he, vav, ye) öğrendiniz mi, önünüze koca bir dünya açılıyor. İnsana bilmediği zor gelir, bilince her şeyden kolay olur. Osmanlıcada böyledir. Peki Osmanlıca nedir? Neden öğrenmemiz gerekiyor? Öğrensek ne olur, bize ne faydası var? gibi sorular aklınıza/aklımıza geliyor. Kendimce bir matematikçi olarak Osmanlıca öğrenmemin faydalarını yazayım siz içinden kendinize uyanları alabilirsiniz. En popüler olan husus, dedemin mezar taşını okumak, bir caminin serlevhasını, bir çeşmenin üstünde yazan kitabeyi okumak. Osmanlı İmparatorluğu gibi 600 yıllık bir devletin mirası olan gelişmiş bir dil ve kültüre açılan bir kapı bulmak. Düşüncenin yapı taşları olan kelime hazinesi geliştirmek, güzel görmek, güzel düşünmek. Kendini daha kolay ifade edebilmek, belirli kelimelerle sınırlı kalmayıp yeni bir dünyaya açılmak. Osmanlıca ya meraklı güzel insanlarla tanışmak ile güzel dostluklar kurmak. Osmanlıca okumak, insandaki stresi azaltıyor rahatlatıyor. Osmanlcıa yazmak hat ile iritbat kurmak insanı başka dünyalara götürüyor. Arayan bulur, okuyan bilir demişler. Siz de bu hazineye sahip olmak isterseniz anahtarlar halk eğitim merkezlerinde, ve gençlik spor merkezlerinde. Denizli de kurslar 24 Şubatta başlıyor. Ayrıca adresinden kurslara kayıt olabilir, alanında tek olan Osmanlıca dergisi ile bu dünyaya k- endinizde girebilirsiniz. Dünya Pamukkale yi seyredecek Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, hakkında birçok kez bir Emin Müftüoğlu yla konu Türkiye Bisiklet Federasyonu nun organize ettiği aldık. Bu girişimlerimiz araya geldik, konuyu ele 51. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet sonuç verdi. Bu alanda Turu nda Pamukkale nin de dünyanın takip ettiği çok yer aldığını söyledi. önemli bir turnuvadır. Olması için 3-4 gündür bu Başkan Gürlesin, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı konuya yoğunlaşmıştık. Emin Müftüoğlu yla 3-4 gündür süren görüşmelerin so- yapmak istemedim. Şimdi Olgunlaşmadan açıklama nuçlandığını kaydederek, 26 sonuçlandı. Organizasyonla ilgili bazı çalışmalar ya- Nisan 3 Mayıs 2015 Alanya- İstanbul etabında yapılacak pıyoruz. Denizli ve ülkemizin tanıtımı için çok 51.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu nun bazı önemlidir. Bu etaplarında Pamukkale nin de noktada herkesin mutlu ola- bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet cağını düşünüyorum. Birkaç Turu nun eurosport kanalı aracılığıyla 300 kanaldan dünyanın dört bir ülkesinde canlı mıştı ama onlar aksaklık yaşan- yayınlanacağını ve yaklaşık 5 aşıldı. Pamukkale dünyada 1 milyar insan tarafından izleneceğine dikkat çeken Başkan tane ve bu hazinenin bir şe- Gürlesin, şöyle dedi: Çok önemli bir organizasyon olduğuna inanıyorum. tanıtılıp gün- bu organizasyon- Turu organizasyonu giderleri- aracı olduk. Bu organizasyon kilde dünyaya Son 3-4 günde gelişen bir demde tutulması gerekiyor. Amacımız hem şılanacağını belirterek, 29 ğildir. Organizasyona katkı da yer alacak. nin federasyon tarafından kar- sıradan bir organizasyon de- olaydı. 26 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Eurosport kanalından da can- de ülkemizi tanıtısan da 700 oda ayırdık. 29 Ninunum. İnşallah en güzel şek- Denizlimizin hem Nisan da 150 oda, 30 Ni- koymaktan son derece mem- 29 ve 30 Nisan tarihleri arasındaki etaplardaki Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turnuvayondur. Onlarca kamerayla tır. Büyük bir organizasyona Nisan da ise 1300 dolayında tiyoruz. Dünya bu organizaslı yayınlanan bir organizasmına olumlu katkı sağlamaksan da 250 dolayında kişi, 30 liyle ev sahipliğini yapmak issı na, Pamukkale yi de aldırdık. Ben çok önemli bir konu ya dan başlayıp etap etap yanı temenni ediyorum. naklayacak. Parası federasyon farklı açılardan Pamukkale yi dünyaya sunulacak. Antal- imza atacağız. Hayırlı olması- kişi Pamukkale ye gelip koyonda, karadan, havadan ve olduğunu düşünüyorum. Bisiklet Federasyonu Başkanı de biz varız. Pamukkale miz Cumhurbaşkanlığı Bisiklet lunduğumuz makam itibariyle HABER rış yapılacak. Bu işin içinde Başkan Gürlesin, 51. tarafından karşılanıyor. Bu- seyredecek dedi. MERKEZİ İmplant tedavi merkezi hizmetinizde Yetiştirme yurdu nda kalan öğrencilerin büyük başarısı İlimizde okullar arası düzenlenen güreş müsabakalarında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ne bağlı olarak Yaş grubu korunmaya muhtaç erkek çocuklara hizmet veren Denizli Erkek Yetiştirme Yurdu nda kalan öğrenciler büyük başarılara imza attılar. 3 altın, 1 gümüş ve 3 bronz altın kazanan sporcuları Valimiz Şükrü Kocatepe de ödüllendirdi. Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen ödül törenine, Valimiz Şükrü Kocatepe, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ahmet Altın, Erkek Yetiştirme Yurdu idarecileri, güreş antrenörleri ile yetiştirme yurdunda kalan sporcu öğrenciler katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ahmet Altın, devletimizin koruması altındaki çocukların sosyal, sportif ve kültürel alanlardaki başarıları için gece gündüz çalıştıklarını söyleyerek, Çocuklarımızı hayata kazandırmak, onların toplumda faydalı ve başarılı insan olmaları amacıyla sosyal ve sportif faaliyetlerin önemi büyüktür. Çocuklarımızın güreşte elde ettikleri bu başarı, gelecekte Türkiye ve dünya çapında başarılı birer sporcu olmaları için önemli bir adımdır. Bu başarılarının devamını diliyorum. Bakanlığımız da kurumlar arası Türkiye Güreş Şampiyonasını Eylül ayı içerisinde Denizli mizde düzenlemeyi düşünmektedir. İnşallah güzel başarılara hep birlikte başta Sayın Valimiz Şükrü Kocatepe nin önderliğinde şahit olacağız dedi. HABER MERKEZİ Eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetik görünümünü tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş kökü olan İmplant tedavi yöntemi Denizli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi nde uygulanmaya başlandı. İmplant Tedavi yöntemi geleneksel kaplama, köprü damak protezi gibi diğer tedavi yöntemlerine oranla çok daha sağlam, rahat ve güvenli olması ve herhangi bir yerden destek almaya ihtiyacı olmadığı için diğer dişlere hiçbir zarar vermemesi açısından önemli diş tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Denizli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Doktor Cumhur Çelik de Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi nde uygulanmaya başlanan İmplant Tedavisi hakkında bilgi verdi. İmplantların yaygın olarak dokulara uygun, son derece dayanıklı ve ileri teknoloji ürünü olan titanyumlardan yapıldığını anlatan Çelik, implant tedavisinin 3 6 ay süre içerisinde yapılan ve 4 5 seanslık diş tedavisi olduğunu söyledi ve şöyle devam etti : İmplant tedavi yöntemi tek diş eksikliğinde ve total dişsizlik vakalarında yaygın kullanılan bir tedavi sistemidir. Özellikle genç hastalarımız tarafından tek diş eksikliğinde yandaki dişlere zarar vermediği için implant tedavisi tercih edilmektedir. Total dişsizlik vakaları ise birden fazla implantın çene kemiğine uygulanması ile birlikte hareketli protezlerin implantla sabitlenmesi işlemidir. Total dişsizlik vakalarında hastalar gündelik fonksiyonlarını rahatlıkla yapabilmekte, çiğneme ve konuşmayla birlikte estetik görünümünü de geri kazanmış olmaktadırlar. Ayrıca hareketli protez kullanan hastaların protezin ağızda durmaması, konuşmada zorlanma, yemek yeme esnasında protezin düşmesi gibi rahatsızlıkları varken implant tedavisi ile bu gibi rahatsızlıkların önüne de geçilecektir dedi. Hastalarda implantları yerleştirecek kemik yapısının bulunması halinde ve yaraların iyileşmesini engelleyecek sistemik bir hastalığın olmaması durumunda, istenildiği kadar implant kullanılabileceğini söyleyen Cumhur Çelik implant tedavisinden sonra ağız bakımına eskisinden daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi. Çelik : İmplant tedavisi sonrasında ağız içine takılan yabancı maddelere kendi dişlerinizden daha fazla önem vermeniz gerekir. İmplantlar temizliği kolay olan ve fazla zaman almayan özelliğe sahiptir. İnsanlarda diş sağlığı ve başarılı bir diş tedavisi için en önemli etken ağız ve diş temizliğine verilecek önemdir. Sigaradan kesinlikle uzak durulmalıdır. Doğru ağız bakımı ve düzenli diş kontrolleri implantların uzun vadeli başarısında kritik önem arz etmektedir dedi. HABER MERKEZİ HAYIRSEVER İŞADAMI CELAL Memişoğlu ndan eğitime destek Hayırsever İşadamı Celal Memişoğlu, doğup büyüdüğü memleketi Babadağ a ismini taşıyan ortaokul yaptıracak. Hayırsever İşadamı Memişoğlu okulun yapımı için bugün düzenlenen protokolü Valimiz Şükrü Kocatepe ile birlikte imzaladı. Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen protokol imza törenine; Valimiz Şükrü Kocatepe, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, Hayırsever İşadamı Celal Memişoğlu ve oğlu Hüseyin Memişoğlu katıldı. Valimiz Şükrü Kocatepe, Denizlili hayırseverlerin Türkiye ye örnek projelere imza attıklarını söyleyerek: Denizlili hayırseverlerimiz özellikle eğitime verdikleri destek ile diğer kentlerimize örnek oluyorlar. Denizli de eğitim seviyesi oldukça yüksek ve eğitimdeki bu çıta her yıl daha da yükseliyor. Eğitimdeki bu başarıda hayırseverlerimizin de şüphesiz çok büyük katkısı var. Tüm hayırseverlerimize eğitime verdikleri bu desteklerden dolayı şükranlarımı sunuyorum dedi. Konuşmaların ardından Babadağ Celal Memişoğlu Ortaokulu nun protokolü Valimiz Şükrü Kocatepe ve Hayırsever İşadamı Celal Memişoğlu tarafından imzalandı. Hayırsever ve Devlet işbirliği ile yaptırılacak olan Babadağ Celal Memişoğlu Ortaokulu, TL ye mal olacak. 600 bin TL sini hayırseverimizin karşılayacağı ortaokul, 10 derslik olacak ve bodrum+zemin+3 kat ve konferans salonundan oluşacak. Babadağ Celal Memişoğlu Ortaokulu nun 2016 yılında eğitim öğretime açılması planlanıyor.

10 17 Şubat 2013 Perşembe 18 Şubat 2015 Çarşamba

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Manisa'da kuru üzüm bayramı Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Manisa'dan duyurduğu, bütün okullarda sütle birlikte kuru üzüm dağıtılmasına yine Manisa da başlandı. Valilik, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Ticaret Borsası ile Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle kuru üzüm talebini arttırmak ve çocukların sağlıklı beslenmesine katkı sağlamak amacıyla başlatılan "Okul Üzümü" projesi kapsamında, Yunumesme Taytanlı İlhan İlköğretim Okulu nda dağıtım yapıldı. Üzüm ye akıllı ol, akıllı ol üzüm ye sloganıyla hayata geçirilen projeyle şimdilik 35 okulda, 20 bin adet 50 gr.'lık paketler verilecek. Manisa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Fevzi Yüksel, okullarda çocukların sağlığına zararlı cips gibi ürünlerin yasaklandığını hatırlatarak, daha sağlıklı bir nesil yetiştirilmesi için üzüm ve süt dağıttıklarını söyledi. Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi de projenin üzüm üreticisine sağlayacağı desteğe dikkat çekti. Manisa nın Türkiye nin kuru üzüm ambarı olduğunu dile getiren Çebi, Bu projeyle hem üreticilerimiz kazanacak hem de çocuklarımız sağlıklı beslenecek. dedi. AKP Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş ise Başbakan Davutoğlu nun Manisa il kongresinde bunun müjdesini İzmir Ticaret Odası (İZTO) üyesi ayakkabıcılar, moda ve tasarım dünyasının kalbi olan, İtalya'nin Milano şehrinde düzenlenen Micam Shoevent Ayakkabı Fuarı'na katıldı. Katılım heyeti, Ekonomi Bakanlığı destekli Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Projesi (Ur-Ge) kapsamında 29 kişiden oluştu. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir in ayakkabıcılık sektöründe büyük rekabet gücüne sahip olduğunu belirterek, firmaları dünya pazarlarına taşımak için çalıştıklarını söyledi. Ur- Ge projesi kapsamında sekiz sektörde proje yürüten İZTO, bu kapsamda İzmirli ayakkabıcıları üç defa u- luslararası fuara götürdü. Demirtaş, İZTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Ayakkabı ve Seyahat Aksesuarları Meslek Komitesi Meclis üyeleri Süleyman Özcan ve Faruk Hanoğlu'nun da bulunduğu heyet, Şubat 2015 arasında düzenlenen fuara katıldı. Fuarı değerlendiren Demirtaş, Ur-Ge projesi ile ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren İZTO -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel verdiğini hatırlatarak, Manisa Türkiye de, hattâ dünyada kuru üzüm piyasasının lideri durumunda ancak ülkemizde tüketilen kuru üzüm miktarı yıllık 250 gr. Bu bizim için utanılacak bir durumdur. Üzüm, zekayı geliştirir. Üzüm yiyen kişilerin beyin hücreleri daha çok çalışır. Çocuklarımız, okul üzümüyle derslerinde daha başarılı olacaklar. dedi. TÜRKİYE GENELİNDE ÜZÜM DAĞITIMINA MART AYINDA BAŞLANACAK Projenin Manisa dan başladığını üyelerini, Moskova ve Milano nun ardından üçüncü defa uluslararası bir organizasyona götürdüklerini belirterek, Bu fuar, sektör açısından çok önemli bir fuar yılından bu yana düzenleniyor ve başta İ- talyan firmaları olmak üzere dünyanın ünlü firmaları katılıyor, koleksiyonlarını tanıtıyor. Bu yıl da ünlü markaların son koleksiyonları vardı. diye konuştu. Yedi holde, yetişkin ve çocuklara yönelik olmak üzere fuara katılan 48 Türk firmasının 12 sinin İzmir - den olduğunu aktaran Ekrem Demirtaş, İstanbul ile birlikte en yoğun 18 Şubat 2015 Çarşamba Başbakan Davutoğlu'nun Manisa'dan duyurduğu, bütün okullarda sütle birlikte kuru üzüm dağıtımı hayata geçti. Törende konuşan AKP Manisa Milletvekili Yurttaş, "Ülke geneli üzüm dağıtımı mart ayında başlayacak" dedi katılım İzmir dendi, çünkü kentimizin ayakkabı sektöründe çok büyük potansiyeli var. dedi. Fuar boyunca üyelerinin yabancı alıcılarla yoğun görüşmeler yaptığını aktaran Demirtaş, İzmirli firmaların modellerinin büyük beğeni topladığı söyledi. Demirtaş, Ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizin daha fazla yurtdışına açılması gerekiyor, çünkü büyük potansiyeli var. Kilit ülkeleri bulup onlarla işbirliğine gitmek için daha çok ayakkabıcımız kümelenmeli ve İzmir'de ikili görüşmeler yaptırılmalı. dile getiren Milletvekili Yurttaş, Türkiye genelindeki okullarda mart ayında dağıtıma başlanacağını açıkladı. Manisa da ilk etapta Ticaret Borsası ile Ticaretve Sanayi Odası nın 20 bin paket üzüm desteğiyle 35 okulda 50 gr.'lık üzümlerin dağıtılacağını ifade etti. Vali Erdoğan Bektaş da projenin sağlıklı nesiller yetişmesine katkı sağlayacağını, aynı zamanda üzüm üreticisini sevindireceğini söyledi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, öğrencilere üzümleri dağıttı. (CİHAN) Milano Micam Shoevent Fuarı nda İzmir rüzgarı Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Fuarlara artık özel tasarımlı stantlarla katılmalıyız. Biz oda olarak bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çünkü ayakkabı, İzmir in ekonomik geleceğinde her zaman yeri olacak olan bir sektör. Her geçen gün gelişen bir sektör. Kalitemizde zaten sorun yok, tasarım konusunda da son yıllarda genç tasarımcılarımız çok güzel işlere imza atıyorlar. İzmir de yüksek istihdam yaratan, büyük ihracat potansiyeli olan ayakkabı sektörünü desteklemeye bundan sonra da devam edeceğiz. şeklinde konuştu. (CİHAN) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Şubat Çarşamba Perşembe Çapraşık dişler kişinin sosyal hayatını da olumsuz etkiliyor! Özellikle gençlerin psikolojilerinin bozulmasına sebep olan diş yapısındaki bozuklukların hemen tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Çam, "Sağlıklı bir yaşam için tedavi şart" dedi Çene yapısının bozuk, dişlerin ayrık ya da çapraz görünümlü olmasının kişi üzerindeki olumsuz etkileri saymakla bitmiyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yener Çam, özellikle gençlerin psikolojilerinin bozulmasına dahi sebep olan diş yapısındaki bozuklukların tedavisinde geç kalınmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Günümüzde uygulanan alternatif tedavilerle çocukluktan yetişkinliğe kadar her yaştan hastanın tedavi edilebileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Yener Çam, diş yapısında bozukluk olan k- işilere diş teli tedavisiyle ilgili açıklama yaptı. Yrd. Doç. Dr. Yener Çam, diş-çene yapısının k- işinin dış görünüşü ve gülümsemesi üzerinde oldukça etkisi bulunduğunu ifade ederek, diş teli tedavisiyle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi. Diş teli kullanmanın hayati bir tehlike oluşturmasının söz konusu olmadığını aktaran Çam, Kullanıcı açısından bir kaza, travma ya da yapılan sportif faaliyetlerde dikkat edilmezse kopan telin batması tehlikesi yaşanabilir. Bunlar dikkat eksikliğinden yaşanabilecek tehlikelerdir. Ancak hayati bir tehlike yaratması diye bir durum söz konusu değildir. Ayrıca diş teli uygulamalarının tele-nikele alerjisi olan hastalar dışında sağlık açısından da olumsuz bir etkisi yok. Burada hekime de görev düşüyor. Ağızda dokuların kabul edebileceği miktarda kuvvetlerle çalışmak zorundayız. Bunu aştığımız takdirde dokuların faaliyetlerinde zarar veya köklerde erime gibi durumlar oluşabiliyor. Onun için zaten dokulara saygılı çalışmak zorunda olduğumuz için tedavi sürecimizde buna biraz daha dikkat etmeliyiz. diye konuştu. Malekvizyon denilen diş bozukluğu problemleri, çene anomileri, diş pozisyon düzensizlikleri ortodontik tel tedavisi gerektiren durumlar olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Çam şunları söyledi: Diş teli gerekirse erken yaşta takılır. Süt dişlerin yerine daimi dişlerin çıkmaya başlamasından sonra problem varsa ortaya çıkmaya başlar. İşte bu dönemde yapılan takip ve kontrollerde, çene darlığı veya diş düzensizlikleri saptanırsa, sorunu çözmek için erken dönemde yani 7 yaşında müdahalede bulunulabilir. Kontroller sıklaştırılır. Bu kontroller ve tedaviler yaşına kadar daimi diş sürme tamamlanmasına kadar devam eder. Bu yaşa kadar önleyici tedavilerle sorun çözülmezse düzeltici tedavilere gireriz. DİŞ TELİ KULLANMANIN EN UYGUN YAŞI ARALIĞI 12 İLE yaşa kadar olan karma dişlenme döneminde bir takım ufak tefek düzensizlikler olabileceğini dile getiren Çam, Bu dönemde önleyici bir takım apoyelerle müdahale edebilir. Daimi dentisyona geçiş aşaması tamamlandıktan sonra problemin boyutu da ortaya çıkar. 12 yaşından sonra genelde hastalar bilinçlenip bu konuda gelirler. Ergenlik çağında hastalara çoğunlukla sabit tel tedavisiyle müdahale ederiz. Erken yaşta yapılan tedaviler daha etkindir. Yaş ilerledikçe yapılan tedavilerin sınırları daralmaktadır. Dokuların kabul edeceği fizyolojik sınırları zorlamamamız gerekiyor. Yani gençlerde yaptığımız tedavileri ileri yaşlarda daha sınırlı bir şekilde yaparız. Büyümeyle ilgili bir problemleri çözmenin de bir yapısı var. Örneğin bir çene anomanisi erken dönemde diş telleri ile çözülemiyorsa, 18 yaşından sonra yani büyüme tamamlandıktan sonra bir cerrahi düzeltimi gerektirir. Sonuç olarak diş teli kullanımı 12 ile 16 yaş arasında olursa daha etkili sonuç alınabilir. açıklamasında bulundu. ORTODONTİ TEDAVİSİ YAK- LAŞIK 2 YIL SÜRER Ortodonti tedavisinin, dişlerin çok yavaş hareket edip ayda 1-1,5 mm hareket etmesi nedeniyle ortalama 2 yıl sürdüğünü ifade eden Çam, Diş hareketi de tel takıldıktan sonra 3 hafta içinde başlar. Problemin boyutuna ve şekline göre tedavi sürecinin değişebileceğini de belirtmek isterim. Her hastanın tedavisi kişiye özel olduğu için 2 yıldan fazlada olabilir. Bu problemin boyutuna göre değişir. Öyle hastalarımız var ki 1,5 yılda da problem ortadan kalkıyor 3 yılda da. diye konuştu. (CİHAN) Yünlü kazak alerji yapıyor Kış mevsiminde yoğunlukla kullanılan yorgan, yünlü ve tüylü kazak, atkı, hırka gibi eşyalarda bulunan, nemli ve havasız ortamları seven akarların, alerjisi olan kişilerde şikayetlerin artmasına neden olabileceği bildirildi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Allerji-İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumda en sık alerjiye neden olan alerjenlerin, ev tozu akarları olduğunu kaydetti. Akarların ev içi eşyalarının tozu ve insan hücre döküntüleriyle beslenen gözle görülmeyen böcekçikler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kurt, "Kış mevsiminde yoğunlukla kullanılan yorgan, yünlü ve tüylü kazak, atkı, hırka gibi eşyalarda bulunan, nemli ve havasız ortamları seven akarlar, alerjisi olan kişilerde şikayetlerin artmasına neden olabilir. Aniden başlayan öksürük, hapşırık nöbetleri ve bu nöbetlerin ortam değiştirince geçmesi, antibiyotik alındığında dahi geçmeyen burun akıntısı hatta astıma sebep o- labilecek belirtileri vardır." dedi. Prof. Dr. Kurt, ev içinde bulunan bir diğer alerji sebebinin de "küf mantarları" olduğuna dikkati çekti. Küf mantarlarının banyo, mutfak gibi ıslak zemin içeren yerlerde bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Kurt, "Nem artışına bağlı o- larak bu alerjenlerin görülme riski kışın artar. Bütün bu alerjilerin kış aylarında güneşin azalması, evlerin fazla havalandırılmaması gibi nedenlerle ev içinde artarak, alerjik kişilerin şikayetlerinde artışa neden olabilir. " dedi. (AA) Süzme bal şeker çıktı KOLAY DOĞUM İÇİN YÜRÜYÜŞ YAPIN RÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çoksevim, "Egzersiz sayesinde vücudun esnekliği ve dayanıklılığı artıyor. Bir anne adayı için ise en ideal egzersiz yürüyüştür. Yürüyüşler sayesinde anne doğumu daha rahat ve kolay gerçekleştirir" şeklinde konuştu Egzersizin vücudun esnekliğini ve dayanıklılığını artırdığı, gebelik sürecinde yapılan yürüyüş egzersizinin de doğumun daha kolay gerçekleşmesini sağladığı bildirildi.erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Çoksevim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, egzersizle sporun birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini, sporun belli bir alanı, sahası, kuralları, kıyafeti, süresi, detayı olduğunu; diğer taraftan yarım saatlik yürüyüşün bile egzersiz olarak k- abul edilebildiğini söyledi.sağlıklı ve dinamik bir yaşam için egzersizin gerekli olduğunu dile getiren Çoksevim, gebelik döneminde anne adaylarının da hafif egzersizler yapabileceklerini belirtti. Çoksevim, egzersiz için kişinin ilk o- larak kalp atım sayısını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını bilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Nabız yarım saatlik bir yürüyüşte ne kadar artıyor bunu tespit etmeliyiz. Anne adayı farklı bir yük taşıyor ayrıca fonksiyonları açısından farklılıklar söz konusu. Endokrin sistemi, dolaşım sistemi önemli derecede değişiyor. Kalbinde önemli derecede bir direnç oluşuyor. Bu farklılaşma karşısında egzersizler anne adayını doğuma hazırlar. Egzersize gebeliğin ilk 3 aylık döneminde başlamamak lazım çünkü bu dönem bebeğin oluşum safhasıdır. Bu dönemi sakin ve sağlıklı geçiren anne artık egzersize başlayabilir. Bu egzersizler hafif olmalı, ani iniş ve çıkışlar olmamalı." En ideal egzersiz yürüyüş İnsan için yürümenin temel bir egzersiz olduğuna işaret eden Çoksevim, "Doğan bir bebek zamanla e- meklemeyi daha sonra da yürümeyi öğrenir. Bu, bizim vazgeçilmez egzersizimizdir. Egzersiz sayesinde vücudun esnekliği ve dayanıklılığı artıyor. Bir anne a- dayı için en ideal egzersiz yürüyüştür. Yürüyüşler sayesinde anne doğumu daha rahat ve kolay gerçekleştirir. Bir gebe, müsabakalara hazırlanıyor gibi ağır salon egzersizleri değil, hafif egzersizler yapmalı. Yürüyüşleri de gebeler, kendilerini dinleyerek, nabız sayılarını, harcadıkları eforu bilerek yapmalılar" diye konuştu.prof. Dr. Çoksevim, egzersizin insanı hayata yeniden bağladığını ve bir yenilenme sağladığını vurgulayarak, gebelerin özellikle alt ve bel egzersizleri yapılabileceklerini, bunları da kendilerini yormadan, travmaya uğramadan yapmaları gerektiğini kaydetti. Egzersizlerin doğum zamanına kadar devam edebileceğini anlatan Çoksevim, şöyle devam etti: "Annelerimizin, ninelerimizin tarlada doğurduklarına dair anılar dinleriz. Anne tarlada çalışıyordur, o ana kadar egzersiz yapmıştır. Doğal olarak da o zamanın imkanlarında kendi başına bu doğumu kolayca gerçekleştirmiştir. Bir annenin doğumda kullandığı güç, yaklaşık 1,5 ton civarında. Annelerimizi uyguladıkları bu güçten dolayı bir dünya şampiyonu olarak adlandırabiliriz." (AA) Canik Başarı Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Ferhat Öztürk, sağlık için tüketilen balın sağlığı tehdit eder boyuta geldiğini söyledi. Öztürk, "TV'de süzme bal diye satılan ürünleri analiz ettik. Bunların hiç biri bal çıkmadı. Petek ballarında ise farklı bir durum var. Petek balında da büyük oranda düşük kaliteli bal çıkıyor. Bu sefer de arı, çok kısa bir sürede petekleri dolduracak şekilde şurupla besleniyor. Normalde 1-1,5 ay sürmesi gereken peteğin bal ile dolumu bu şekilde 1-2 hafta içerisinde gerçekleşiyor." şeklinde konuştu. Televizyon kanallarında yayınlanan bal reklamlarının halkı yanılttığını söyleyen Öztürk, Ne yazık ki halkımıza sunulan şeyin bal olduğu iddia ediliyor. Fakat bilimsel gerçekler doğrultusunda yapılan analizler neticesinde bu sunulan şeylerin büyük o- randa bal değil de; glikoz şurubu, furuktoz şurubu veya sukroz şurubu gibi değişik şeker şurupları olduğu ortaya çıkmıştır. Şekere bir miktar hidroklorik asit katılarak kıvamının ayarlanması şeklinde, mesela yaklaşık 1 ton şeker çözeltisinin içerisine 5-10 mililitre civarında nektar katılarak sanki çiçek balıymış gibi renk, koku ve esans verebiliyorsunuz. Bu şekilde insanlar ne yazık ki bal yediklerini zannediyorlar. Fakat burada glikoz şurubu,, fruktoz şurubu ve sukroz şurubunu tüketmiş oluyorlar. Özellikle obezlerde buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü glikoz, furuktoz ve suroz şurubuyla beslenenlerde kandaki şeker miktarının ciddi miktarda arttığı gözlenmiş, ama gerçek balla beslenenlerde bu oranın çok daha düşük, normale yakın olduğu gözlemlenmiştir. Bir de yapılan deneylerde, özellikle karaciğer yağlanmasına sebep olan, kandaki yağ miktarını belirten, kilolu insanlarda veya obez insanlarda yüksek çıkan trigliseritinin bal dışındaki diğer şekerli şuruplarla beslenenlerde daha fazla olduğu görülmüş. Bu da ciddi anlamda sağlığı tehdit edici sonuçlar ortaya çıkarıyor. Özellikle karaciğer yağlanması dediğimiz, karaciğerin yorulmasıyla, yağlanmasıyla başka hastalıklara kapı açıyor. Bir de kandaki şeker seviyesini artırıyor. dedi. Türkiye de ciddi bir market araştırmasının yapılmamış olmasının yanında TÜBİTAK ın verilerine göre piyasadaki sahte bal oranının %76 olduğunu söyleyen Öztürk, Bal şu anda sadece marketlerde satılmıyor. Kişiler üzerinden birebir satışlar var. Televizyonda yapılan satışlar var. Ki bununla ilgili yakın zamanda bal reklamı yapan şirketlere toplamda 1 milyon liralık ceza kesildi. Bu konuda Sağlık Bakanlığımıza, Gümrük ve Ticaret Bakanlığımıza hassasiyetinden ötürü teşekkür ediyoruz. Gerçekten böyle bir şey gerekliydi. Ama ne yazık ki bal reklamları bitmiyor. Bunun da ne kadar ciddi bir yüzde olduğunu göremiyoruz. Ne zaman bir kargo için kargo şirketine gitsek, bu tür ballardan, daha doğrusu şeker şuruplarından ciddi sipariş geldiğini görüyoruz. Bu da bu konunun çok ciddi yekununu teşkil ediyor. SAĞLIK İÇİN TÜKETİLMESİ GEREKEN SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR Bizler mesela bu tür şirketlerden laboratuvarımıza müşteri olarak bal satın aldık. Ve bunları analiz ettik. Burada gördüğümüz şey; bunların hiç biri bal çıkmadı. Petek ballarında ise farklı bir durum var. Petek balında da büyük oranda düşük kaliteli bal çıkıyor. Bu sefer de arı, çok kısa bir sürede petekleri dolduracak şekilde şurupla besleniyor. Normalde 1-1,5 ay sürmesi gereken peteğin bal ile dolumu bu şekilde 1-2 hafta içerisinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla da seri üretim gerçekleşiyor. Tabi bu bala arının kanadı değdiği için mutlaka faydası vardır. Ama kalitesi diğer ballara göre daha düşüktür. Sağlık için ciddi bir faydasını göremeyiz. Fakat diğer şurup ballarının çok ciddi sağlığa zararı vardır. YETKİLİLERE ÇOK CİDDİ GÖREV DÜŞÜYOR Bu konuda özellikle yetkililerimize çok ciddi görev düşüyor. Bu konudaki şikayetler yakın takip edilerek, belki ani baskınlar yapılarak bu tür şirketlerin önüne geçilmesi gerekiyor. Yüzyıllar boyu bal soframızda bulunmuş. Son yüzyılda ise azalmış, bunların yerini reçel, pekmez ve çikolata gibi gıdalar almış. Bundan dolayı bal biraz sofralarımızdan uzak kalmış. Mutlaka balın ve de pekmezin soframızda olması gerekiyor. Özellikle koruyucu hekimlik adına gerekli bir gıda. Yalnız bunların doğru olması, sahte olmaması gerekiyor. Bu durumda da ne yazık ki sofralarımızda yerini alan gerçek bal bizim için çok faydalıyken, sahte bal obezite ve hiperaktif rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. diye konuştu. (CİHAN)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 18 1ubat Şubat Perşembe Çarşamba Sıra geldi Marmaris Körfezi'ne Bu işte bir genç var Erasmus Plus Gençlik Programı nın Türkiye yürütücüsü Türk Ulusal Ajansı, Tüm Eczacı Kooperatifler Birliği ve Çevreci Eczacılar Kooperatifi işbirliğiyle yürütülen Bu İşte Bir Genç Var Erasmus Plus Gençlik Değişimi Projesi kapsamında İzmir e gelen örgencileri Karabağlar Belediyesi ağırladı. Öğrenciler Karabağlar Belediyesi nin Kent Tasarım Atölyesi (KETA) Ortak Akıl ve Üretim Atölyesi kapsamında projeler gerçekleştirdiler. Bu İşte Bir Genç Var Erasmus Plus Gençlik Değişimi Projesi kapsamında 6-15 Şubat tarihleri arasında Türkiye, Romanya, Polonya, Slovakya ve Ukrayna dan İzmir e gelen 35 genç, Karabağlar Belediyesi nin Yeşil Ev ve Karafatma Parkı nda çeşitli programa imza attılar. Karabağlar Belediyesi Kent Tasarım Atölyesi (KETA) Ortak Akıl ve Üretim Atölyesi kapsamında birlikte projeler gerçekleştiren öğrenciler Genç İşsizliği konularında çalışmalar yaptılar. İşsizliğin nedenleri, mücadele yöntemleri, girişimcilik, sosyal girişimcilik konularında atölye çalışmaları yaparak gençlerin dünya ekonomisindeki rolünü bir kez daha yaptıkları projelerle ortaya koydular. Öğrenciler ayrıca ülkelerindeki sosyoekonomik yapıları tartışarak fikir alışverişinde bulundular. Karabağlar Belediyesi nin Yeşil Bina ve Karafatma Parkı nda eğitim ve grup çalışmalarını gerçekleştiren gençler kültürel etkinliklerle kendi kültürlerini tanıtıp farklı kültürleri yakıdan görme fırsatı da yakaladılar. (HABER MERKEZİ) Prim borçlarını silmek için arayanlara itibar etmeyin SGK Balıkesir İl Müdürü Ömer Çalışkan, son dönemde bazı şahısların, kurumun adını verip vatandaşlara telefon ettiğini belirterek, "Bu kişiler, Genel Sağlık Sigortası prim borçlarını silmek için verdikleri banka hesabına, vatandaşların belirli miktarlarda para yatırmalarını istiyor. Bu şekilde vatandaşlarımızı dolandırmaya yönelik teşebbüste bulunduklarını öğrendik." dedi. Vatandaşlardan bu konuda şikâyetler geldiğini ifade eden Çalışkan, "Kurumumuz tarafından hiçbir vatandaş, 'Genel Sağlık Sigortası borcunuz var. Verilen h- esaba borcunuzu y- atırınız.' gibi ifadeler kullanılarak aranmadı. Vatandaşlarımızın, bu tarz bir yaklaşım içerisinde olan şahıslara hiçbir şekilde itibar etmemeleri ve bu şahısların verdikleri banka hesabına herhangi bir para yatırmamaları gerekiyor. Böylelikle olası dolandırıcılık girişimlerinin önüne geçilebilir." dedi. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 92.maddesi uyarınca herhangi bir sosyal güvencesi bulunmayanların, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığı hatırlatan SGK İl Müdürü Çalışkan, "Bu kapsamda tescil edilen vatandaşlarımızın yapmış olduğu gelir testi başvurusu sonucunda aile içinde kişi başına düşen aylık geliri tespit edilip ödemeleri gereken primler posta yoluyla bildiriliyor. Ödemelerse kurumumuzla anlaşmalı bankalara, PTT şubelerine ve kurumun web sayfası üzerinden kredi kartı ile yapılabiliyor. Ayrıca zorunlu Genel Sağlık Sigortası tescil ve prim borcu durumunu öğrenmek isteyen vatandaşlarımız, merkez ve ilçe Sosyal Güvenlik merkez müdürlüklerinden ya da ' adresindeki 'E-S- GK/E-Hizmetler/GSS Tescil ve Prim Borcu Sorgulama' ekranından kimlik bilgileriyle sorgulama yapılabilirler." diye konuştu. (CİHAN) Yapılan araştırmalarda kirlilik nedeniyle ekolojik dengesi bozulmaya başladığı belirlenen Marmaris Körfezi'ni kurtarmak için çevre derneği çalışma başlattı. Çalışma kapsamında araştırma gemisiyle körfezde keşifler gerçekleştirildi Marmaris Çevrecileri Derneği (MÇD), kirlilik nedeniyle ekolojik dengesi bozulmaya başladığı belirlenen Marmaris Körfezi'ni kurtarmak için harekete geçti. Çalışmalar kapsamında İzmir'den Marmaris'e gelen araştırma gemisi, körfeze açılarak gerekli keşifleri gerçekleştirdi. MÇD Başkanı Ahmet Kutengin ve basın mensupları da gemide yer alarak çalışmaları takip etti. Kutengin, gazetecilere yaptığı açıklamada, dernek olarak yaklaşık 2 yıl süreyle üniversitelerle birlikte Marmaris Körfezi'nde araştırma çalışmaları yaptıklarını söyledi. Bu bilimsel çalışmaların sonucu olarak bir çalıştay düzenleme kararı aldıklarını belirten Kutengin, "Çalışmalar kapsamında bir de çözüm bölümümüz bulunuyor. Artık çözüm bölümünü hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için Akyarlar isimli araştırma ve dalgıç gemisi, ekibiyle ilçemize geldi" dedi. Çalışmanın çözüm kısmının "Körfezin temizlenmesi, Yalancıboğaz deşarj siteminin yenilenerek genelgeye uygun hale getirilmesi ve balık popülasyonunu arttıracak resiflerin körfeze y- erleştirilmesinden" oluştuğunu ifade eden Kutengin, bu projenin nasıl yapılacağı ve maliyetinin ne olacağının belirlendiğini kaydetti. Kutengin, "Bugün de denize açılarak ekibimizle birlikte keşifleri Karşıyaka yı turizmde dünya vitrinine taşımak için çalışmalarına hız veren Karşıyaka Belediyesi, İZKA nın destekleriyle, ITB Berlin Turizm Fuarı na katılacak. Dünyanın en prestijli turizm organizasyonu olarak kabul edilen fuarda, Karşıyaka nın tarihi ve turistik değerleri tanıtılacak; uluslararası işbirliklerine imza atılacak. Karşıyaka Belediyesi, bu yıl 3-8 Mart tarihleri arasında Almanya da düzenlenecek ITB Berlin Turizm Fuarı nda (Uluslararası Turizm Borsası Fuarı) Karşıyaka yı dünyaya tanıtacak. İzmir Kalkınma Ajansı nın (İZKA) kuracağı stantta yer alacak olan Karşıyaka Belediyesi, yazılı ve görsel materyaller eşliğinde kentin güzelliklerini, tarihi ve turistik değerlerini görücüye çıkaracak. Karşıyaka nın; yeşili, denizi, sosyal yapısı, sportif ve kültürel kimliğiyle, Avrupa çapında bir Yaşam Kenti olduğuna vurgu yapılacak. gerçekleştirdik. Son olarak bu projeyi ilgili kurumlara ileteceğiz. Destek talebinde bulunacağız" diye konuştu. Deşarj sitemi kıyıya yakın iddiası Ekibin Yalancıboğaz mevkisinde gerçekleştirdiği keşifler sırasında ise derin deşarj borularından yüzeye kirliliğinin çıktığı görüldü. Derin deşarj ve arıtma sistemlerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili genelge bulunduğunu hatırlatan Kutengin, "Yalancıboğaz'daki bu sistem genelgeye uygun değil. Boruların çıkış bacalarının kıyıdan en az 850 metre uzaklıkta ve 40 metre derinlikte olması gerekiyor. Yapılan ölçümlere göre bacalar sadece 150 metre uzaklıkta ve 17 metre derinlikte. Artık suyun üstünden bile atıklar görünüyor. Bölgede 10 baca var. Dip çekimlerimizde gördük ki bacalardan bazıları çalışıyor. Buradaki kirlilik akıntılarla Kumlubük ve Marmaris'e kadar gelmeye başladı. Bunu önlemek gerekiyor. Turizmin devam etmesi ve ilerlemesi isteniyorsa, körfezin korunması lazım. Körfez biterse turizm de biter." dedi. Araştırma gemisinde görevli dalgıçlardan İhsan İli de geminin radarlarından, çıkan pislikleri tespit ettiklerini dile getirdi. İli, "Bu pislik burada kalmıyor, kıyılara vuruyor. Deniz hiçbir pisliği içinde barındırmaz. En ufak bir çöp dahi atsanız bir süre sonra kıyıya vurur" ifadelerini kullandı. MÇD ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından yapılan araştırmalarda, körfezin ekolojik dengesinin bozulmaya ve sudaki oksijen o- ranının azalmaya başladığı tespit edilmişti. Ayrıca kirlilik nedeniyle aralarında tehlikeli türlerin de bulunduğu d- enizanası sayısında artış yaşandığı kaydedilmişti. (AA) Karşıyaka turizmine fuar dopingi ULUSLARARASI ORTAKLIKLAR 180 i aşkın ülkeden turizm profesyonellerinin buluşma noktası olan organizasyonda bir yandan Karşıyaka nın tanıtımı yapılırken, diğer taraftan da uluslararası işbirliklerinin kapıları aralanacak. Yeni proje fikirlerinin geliştirilmesi, iş ortaklıklarının kurulması ve yatırımcıların kente çekilmesi için önemli görüşmeler yapılacak. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyakamızın turizm sektöründen aldığı payı artırmak, turizmde marka kent olmak için önemli bir atılım başlattık. Almanya da 49 uncu kez gerçekleşecek dev turizm organizasyonunda kentimizi en iyi şekilde tanıtmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Karşıyakamız, turizmde de Avrupa nın yıldızı olacak dedi. (HABER MERKEZİ) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Maden yeri. Gözleri görmeyen. 2. En çok atlarda görülen, çok bulaşıcı ve öldürücü bir hayvan hastalığı, sakağı. Zorba hükümdar. 3. Yengi. 4. Çizgilerin, yüzeylerin ve katı cisimlerin birbirlerine rastladıkları ve kesiştikleri yer. 5. Sodyumun simgesi. Acı, üzüntü. Japon lirik dramı. 6. Belirti, iz. Gözde canlılık. 7. Bir işte emir verme yetkisi olan kimse. Başlıca içeceğimiz. 8. Kalça kemiği. Kıyası mukassim, dilemma. 9. Duvarları boyamak için sulandırılmış kireç. Kekliğin boynundaki siyah halka. 10. Mısır ın plaka işareti. Harap, yıkık. 11. Bir nota. Gaye, erek, maksat. 12. Orta Anadolu da bir göl. Çayın tavı. 13. Kesilmiş hayvanın iç organları ile baş ve ayakları. Arapçada su. 14. O yer anlamında kullanılan sözcük. Yabancı bir haber ajansının kısaltması. 15. Hatıra. Avrupa da bir başkent. 16. Kerestesi değerli bir Afrika ağacı. Bezekçilikte kullanılan pembe ve yeşil dalgalı sedef. 17. İtalya da bir kent. Kalın ve kaba kumaş. 18. Parkinson hastalığının başlıca belirtisi olan hareket yeteneğinin kaybolması. İskambilde birli. 19. Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. 20. İsim. Boru sesi. Resimli duvar ilanı. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Diyarbakır ilinin bir ilçesi. Dikilitaş. Kara taşıtlarından biri. 2. İskambilde papaza verilen bir ad. Rütbe, derece. Yüzük yapımında kullanılan parlak ve değerli bir taş. 3. Bir film ya da tiyatro gösterisinin ilk gecesi. Bir işi yapmaya hazır. İktisadi. 4. Bir subayın hizmetine bakan er. Artvin yöresinde oynanan bir halk oyunu. Bir konuda direnme, ayak direme. 5. Bayan bale sanatçısı. Ticaret eşyası. Kansızlık hastalığı. 6. Yafta. Balı alınmış petek. Yüksek bir makama sunulan mektup ya da dilekçe. 7. NURİ. ( Ressamımız ). Bir nota. Dahil. Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. İrlanda Cumhuriyet Ordusunun kısaltması. 8. Yunan mitolojisinde Savaş Tanrısı. Boyun bağı. İtalya daki ünlü eğik kule. Trabzon ilinin bir ilçesi. 9. Sinema ya da tiyatroda gündüz gösterisi. Herkes, el gün, yabancılar. Bitkisel. 10. Lahza. Genç irisi. Kurutulmuş kabağın içine küçük çakıl taşı doldurularak yapılan ritim sazı.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Şubat Çarşamba Perşembe Ziraat Türkiye Kupası'nda çeyrek ve yarı final maçlarının kuraları çekildi Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri ndeki Orhan Saka Salonu nda gerçekleştirilen kura çekimine, son 16 turu maçları sonunda rakiplerini eleyerek çeyrek finale yükselen Fenerbahçe, Galatasaray, Medicana Sivasspor ve Bursaspor seri başı olarak katıldı. Kura çekimine göre çeyrek final eşleşmeleri şöyle oluştu: Galatasaray-Manisaspor Kayserispor-Medicana Sivasspor Bursaspor-Gençlerbirliği Mersin İdmanyurdu-Fenerbahçe YARI FİNAL EŞLEŞMELERİ Bu arada yarı final eşleşmeleri de belli oldu. Galatasaray-Manisaspor eşleşmesinin galibi Kayserispor-Medicana Sivasspor eşleşmesinin kazananıyla yarı finalde karşılaşacak. Diğer yarı final Kemer'deki şampiyonaya 9 yıl aradan sonra ilk kez katılan Semih Saygıner, müsabakaya Tarsus'ta öldürülen Özgecan Aslan'ın fotoğrafını göğsüne takarak çıktı. Türkiye Bilardo Federasyonunun düzenlediği Türkiye 3 Bant Bilardo Şampiyonası 1. etap müsabakaları Kemer'de sürüyor. Majesty Mirage Park Otelde devam eden organizasyonun "Main Turnuva" müsabakalarında 32 sporcu mücadele etti. Çetin İnceiş'le eşleşen Semih Saygıner, müsabakayı kazandı. Saygıner, Tarsus'ta öldürülen Özgecan Aslan'ın fotoğrafını göğsüne takarak çıktığı müsabaka sonrasında kadına şiddeti kınadı. 9 yıl aradan sonra ilk kez katıldığı resmi turnuvadaki ilk maçını kazanmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Saygıner, Özgecan Aslan'ın öldürülmesine tepkisini dile getirdi. Türkiye deki en büyük problemlerden birinin kadına yönelik şiddet olduğunu ifade eden Saygıner şunları söyledi: "Ben bir erkek olarak ise Bursaspor-Gençlerbirliği ve Mersin İdmanyurdu- Fenerbahçe eşleşmelerinin galipleri arasında yapılacak. TARİHLER Çift maç eleme usulüne göre oynanacak çeyrek final karşılaşmaları 3, 4, 5 Mart ve 7, 8, 9 Nisan tarihlerinde, yarı final karşılaşmaları ise 28, 29, 30 Nisan ve 19, 20, 21 Mayıs ta oynanacak. u arada kura çekimine Fenerbahçe adına yönetim kurulu üyesi Yalçın Haker, Galatasaray adına futbol takımı idari Menejari Cenk Ergün, Medicana Sivasspor adına başkan yardımcısı Erkan Bozatlı, Bursaspor adına asbaşkanı Ali Büyükkurt, Gençlerbirliği adına yönetim kurulu üyesi Kemal Yurttakalan, Kayserispor adına kulüp görevlisi Kemal Onur Köroğlu nun katıldığı kura çekiminde, Mersin İdmanyurdı ve Manisaspor temsilcileri yer almadı. (AA) Türkiye 3 Bant Bilardo Şampiyonası Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta yarın oynanacak İzmir derbisinde konuk ekibe ayrılan biletlerin fiyatları 20 liraya indirildi. Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta yarın oynanacak Altay- Göztepe maçında Göztepe taraftlarına ayrılan açık tribün bilet fiyatlarının 50 liradan 20 liraya indirildiği bildirildi. Göztepe Kulübü'nden yapılan açıklamada, Altay Kulübü ile yapılan görüşmelerin ardından yarın saat 19.00'da Atatürk Stadı nda Altay'la oynanacak karşılaşmada kendilerine ayrılan açık tribünün bilet fiyatlarının 20 liraya indirildiği kaydedildi. Göztepe'ye ayrılan biletlerin bugün , yarın da saatlerinde kulüp binasının altındaki bulunan Göz Göz Mağazası ve Bornova Meydan'da yer alacak olan Göz Göz karavanından temin edilebileceği belirtildi. utanıyorum. Öncelikle erkeklerin yetiştirilmesiyle ilgili ciddi problemler olduğunu düşünüyorum. Türkiye de, önce anneler erkeğe kadına nasıl davranması gerektiğini öğretecek. Çünkü bunu normalleştirecek bir süreç yaşıyoruz şu anda. Sanki kadın dövülebilir, şiddet uygulanabilir, hatta suçlu odur eğer tahrik etmişse gibi. Olma tahrik, öğren. Sosyalleş, kadına ne giyeceğini öğreteceğine sen tecavüz etmemeyi öğren. Bu çok iyi bir slogandır bence budur. Medeni olmakta fayda var." (AA) Altay-Göztepe maçına doğru Göztepe yönetimi, Altay'ın bilet fiyatlarını 50 lira olarak açıklamasının ardından müsabakayı protokol tribünü yerine açık tribünden izleyeceğini açıklamıştı. (AA) TIBBİ SARF MALZEME SATIN ALINACAKTIR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI EGE ÜNİVERSİTESİ 27 KALEM TIBBİ SARF MALZEME alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : ANKARA CAD BORNOVA/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : donersermaye@mail.ege.edu.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a)niteliği, türü ve miktarı b)teslim yeri c)teslim tarihi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : : 27 KALEM TIBBİ SARF MALZEME Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Taşınır Kayıt Kontrol Birimi Bornova-İZMİR : Sözleşmenin imzalanmasına müteakip verilecek işe başlama talimatının tebliğinden itibaren işe başlanacak ve 15 gün içinde sipariş miktarı teslim edilmek kaydıyla malzemenin tamamı tarihine kadar peyderpey teslim edilecektir. : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü (İhale Salonu) Bornova-İZMİR b)tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi: Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: a)teklif edilen ürün, T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası na (TITUBB) kayıtlı ve T.C.Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olmalıdır. b)malzemeyi teklif eden firma; üretici, ithalatçı veya bayi olarak TITUBB da kayıtlı olmalı ve kayıtlı olduğuna dair belgeyi ibraz etmelidir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: a) İstekliler, kalemler için ürün numunelerini. 5. kalem için en az 2 adet ürün numunesini, kalemlerin her biri için en az 5 (beş) adet ürün numunesini ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog vb., kalemler için en az 10 adet ürün numunelerini ve numunelerin değerlendirilmesi için teknik şartnamede özellikleri belirtilen cihazı, 12.kalem için ürün numunelerini, ürünün kullanım kılavuzunu(varsa broşür ile birlikte). 13.kalem için en az 1 kg. ürün numunesini, 22.kalem için ürün numunelerini ve varsa numunenin kullanılması için gerekli araçları. 23.kalem için en az 10 adet ürün numunelerini, kalemler için en az 3 adet ürün numunelerini, İhale Komisyonunca incelenmek üzere, ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi"ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler, kılavuz, broşür, cihaz için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numune, kılavuz, broşür, cihaz vb. teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. b) 12.kalem için mikrobisidal etkinliğe yönelik raporlar teklif ile birlikte sunulmalıdır. c) İstekliler, tekliflerini elektronik ortamda adresinden (İhale Bildirim Yazılımı) hazırlayarak (cd,disc,usb vb) idareye sunacaklardır. Ayrıca, elektronik ortamda sunacakları teklif cd'sinin bilgisayar çıktısını da alarak teklifleriyle birlikte sunacaklardır. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu veya Özel Sağlık Sektörlerine muhtelif tıbbi sarf malzeme satışı benzer iş olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1 (yüzdebir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZ YİRMİ) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: de Sondakika: 18/2 Basın: 26745

15 SAYFA 16 Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Köksal Toptan, kendisini Sondakika Gazetesine anlattı 4 ÇOCUĞUNA 4 AYRI SOYADI VERDİ öksal Toptan, kökeni Karadeniz kadınıdır. Kafkaslara uzanan TBMM eski Başkanı Rize de Salarha Bölgesi nin saygın Topaloğlu Ali Ağa nın torundur. Topaloğlu Ali Ağa, 1917 Köksal Toptan, Sondakika Gazetesine kendi tari- ailelerinden Tüyleva Ahmet in (Yılmaz) kızıdır. Rus ihtilali sonrasına kadar Batum la ilgisini kesmeyen, Batum da fırınları olan, dört erkek çocuk babası bir esnaftır. Topaloğlu, bugün Türkiye nin hini anlattı. Kendi ağzından dökülen cümlelerle, en kalabalık ailelerinden biri olarak bilinir. Topaloğlu Ali Ağa ailenin Rize ye yerleşenlerindendir. kendini 3. Kişi görerek Topaloğlu Ali Ağa, Rus ve Ermenilere karşı çetecilik yapan İpsiz anlatan Toptan ın bilinmeyen tarihi Sondakika lakaplı Recep ile birlikte bu savaşların önde gelen isimlerinden biridir. Moskova da egemen olan Kızıl Devrim, dalga dalga Batum a kadar Gazetesinde yayılır. Ali Ağa için Batum da kalmanın, ticaret yapmanın ortamı kaybolmuştur. Bu yüzden elindeki varlığını ucuz fiyata elden çıkararak Rize ye gelir. Buna rağmen Ali Ağa Rize ye iki büyük koli dolusu manat getirmiştir. Devrin değeriyle bir büyük serveti yüklenip gelmiştir. AYRI SOYADI VERDİ K Rize Rüşdiye Mektebi Kurucusu Çarlık döneminde Rus para birimi olan manat, Bolşevik ihtilali başarılı olamazsa değer kazanacak bir dövizdir. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Ali Ağa nın tahmini boşa çıkar. Büyük Devrim başarılı olur ve manat tedavülden kaldırılarak yerine ruble tedavüle konur. Ruslara karşı istiklal savaşı veren, bunun için dağlarda çetecilik yapan Ali Ağa, Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 de vilayetin ileri gelen büyük ailelerin liderleri ile birlikte Rize Rüşdiye Mektebi kurucuları arasında yer alır. Geniş Aile Topaloğlu ailesinin kayıtları Toptan ın babaannesinin zihninde kayıtlıdır. Babaanne yüz iki yaşına kadar ömür sürdüğü için, Toptan, geçmişine ilişkin bilgileri ondan almıştır. Ailenin adı Topaloğlu olmasına rağmen Köksal ın soyadı Toptan dır. Aslında hikayesi de Anadolu daki binlerce soyadı hikayesine benzemektedir: Babamlar dört kardeşler. Dört kardeş, soyadı kanunu çıktığı zaman Babam Toptan, bir amcam Topaloğlu, bir amcam Topal, bir amcam da Erdoğmuş soyadını aldı. Böylelikle Topaloğlu Ali Ağa nın dört oğlunun dört ayrı soyadı oldu. Bizim aile adımız Topaloğlu dur. Köksal Toptan Camidağı Köyü nde Doğdu 1943 Yılında Rize merkez Camidağı Köyü nde iki katlı tipik bir Karadeniz evinde doğdu. Zonguldak Ereğli Kömürleri İşletmesi nde memur olarak çalışan bir ÖZEL RÖPOR- TAJ babanın ilk çocuğudur. Üçü kız, yedi kardeşin en büyüğüdür. Köksal ve Havva (Dilaver) Rize de, Süheyla (Somun), Galip, Emine (Yücel), Adnan ve Semra (Tuna) Zonguldak ta dünyaya geldi. Annesi yedi çocuğu büyütmenin telaşıyla hayat sürmeye çalışan bir Okuluna Odun Taşıdı İlkokulun birinci sınıfını Rize de köyünde okudu. Köylerinde bulunan ilkokul, evlerine 3-4 kilometre uzaklıkta, köyün yukarı ucundaydı. Rahat bir yolu da yoktu. Kışın kar ve Rize nin çok ünlü olan yağmurları ve kar yağışları nedeniyle yol çok çamurlu olurdu. Kış ayları için her öğrenci gibi o da okuluna odun taşıdı. Zayıf omuzlarına aldığı odunlar, canını çok yakmış olmalı ki, yıllar sonra bile o anlarını unutmadı. Zonguldak ta bulunan annebabası evlat hasretine dayanamayınca eğitimine Zonguldak ta devam etti. Kilimli Özel İlkokulu ndan başarıyla mezun oldu. Ortaokulun birinci sınıfını Mehmet Çelikel Ortaokulu nda, ikinci ve üçüncü sınıflarını Zonguldak Ortaokulu nda okudu. Lise öğrenimini Mehmet Çelikel Lisesi nde gördü okul numaralı Toptan, ikinci ve üçüncü sınıflarda Kültür ve Edebiyat Kolu Başkanlığı yaptı. Gazetecilik Lise Yıllarında Başladı Gazetecilikle lise yıllarında tanıştı. O yıllarda Zonguldak ta yayınlanan ve günlük tirajları iki yüz olan Halk Dostu ve Millet gazetelerinde yazılar yazardı. Millet Gazetesi nde köşe yazıları yayınlandı. Halk Dostu gazetesinde gazete dizdi. O yıllarda dönemin ünlü film yıldızlarından Göksel Arsoy film çevirmek için Zonguldak a gitmişti. Göksel Arsoy ile Millet Gazetesi adına röportaj yaptı. Yazıları genellikle siyaset dışı olurdu. Ali Külünk Ve Siyasete Merhaba 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nden mezun oldu. Taşlıtarla dan Hukuk Fakültesi ne gidip gelirken, zaman zaman uğradığı Adalet Partisi nin Gaziosmanpaşa teşkilatında Ali Külünk diye birisi ile tanıştı. Ali Külünk, ona AP nin Gaziosmanpaşa Gençlik Kolu Başkanlığı nı teklif etti. Toptan, üniversite ikinci sınıfta AP Gençlik Kolu Başkanı oldu. Ali Külünk ün onun siyasette hedef belirlemesinde büyük yardımı ve öğreticiliği oldu. Toptan a göre, Ali Külünk cin gibi bir siyasetçi idi. Siyaset Ve Yükseliş Zonguldak ta serbest avukatlık ve Belediye Meclisi üyeliği yaptı. 1 Kasım 1968 tarihinde ilkokuldan beri arkadaş olduğu Saime Akpınar Hanımefendi ile evlendi. Askerliğini Sarıkamış ta, askeri hakim olarak tamamladı yılında yapılan kongre sonucu AP Zonguldak il başkan vekili oldu. 7 Haziran 1977 tarihinde yapılan seçimlerde Adalet Partisi Zonguldak Milletvekili seçildi. Bu partinin Yüksek Haysiyet Divanı Başkanlığı nı yaptı yılında kurulan Süleyman Demirel hükümetinde, otuz altı yaşında Devlet Bakanı oldu. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi sonrası, bir süre serbest avukatlık yaptı ara seçimlerinde Doğru Yol Partisi Zonguldak Milletvekili seçildi genel seçimlerinde yeniden Doğru Y- ol Partisi Zonguldak Milletvekili olan Köksal Toptan, uzun süre bu partinin TB- MM Grup Başkan Vekilliği ve sonrasında iki dönem Genel İdare Kurulu Üyeliği görevini yürüttü Yılı genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi nden yeni il yapılan Bartın dan milletvekili seçilen Toptan, seçimden sonra kurulan DYP-SHP Koalisyon Hükümeti nde, Milli Eğitim Bakanlığı yaptı yılında bir süre Kültür Bakanlığı görevinde bulundu ve Aralık 1995 yılında yapılan seçimlerde yeniden Doğru Yol Partisi Bartın Milletvekili seçildi. İlk Turda Tbmm Başkanı 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi Zonguldak Milletvekili seçilen Köksal Toptan, iki dönem TB- MM Adalet Komisyonu Başkanlığı yaptı. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde tekrar Zonguldak Milletvekili seçildi. 9 Ağustos 2007 de dört yüz elli oy alarak ilk turda TBMM Başkanı seçildi. Ağustos 2009 da yapılan TBMM Başkanlığı seçiminde adaylığını koymadı genel seçimlerinde Zonguldak Milletvekili olarak tekrar TBMM ye seçildi. Eşi Yargıtay dan emekli olan Toptan, 3 çocuk babasıdır. Türk Hukukunda İrat Müessesesi ve Zirai Kazançların Vergilendirilmesi adlı iki inceleme eseri yayınlanmıştır. Türkiye Kalp Hastalıkları ve Kalp-Akciğer Nakli Vakfı Kurucu ve Yönetici Üyesi, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Üyesi, Topaloğlu Vakfı, Türk-Japon Vakfı Kurucu Üyesi, Türkiyem Vakfı Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanlığı nı yürütmektedir. BİST Başkanı Turhan, İzmir'den AKP aday adayı AKP'den 7 Haziran genel seçiminde aday adayı olmak için istifa eden Borsa İstanbul (BİST) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, İzmir e gelerek adaylık başvurusu yaptı. Turhan, adaylık dosyasının teslim etmesinin ardından AKP İl Başkanlığı nda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kendisinin de İzmirli olduğunu, Karşıyaka da doğup büyüdüğünü hatırlatarak söze başlayan Turhan, Uygun görülür ve nasip olursa İzmir - den milletvekili adayı olacağım. Bundan sonra yaşamıma siyasi alanda hizmet ederek devam etmeyi istiyorum. Bu dönemde elde etmiş olduğum birikimleri İzmir ve Türkiye nin hizmetine sunmak için çalışacağım. dedi. (CİHAN) 165 MİLYON doların pazarlığı İzmir'de yapılacak Akdeniz çanağında bu yıl düzenlenecek 5 bin uluslararası kongrenin nerede yapılacağı İzmir'de yarın başlayacak "Meet in Med" etkinliğinde belirlenecek. Swissotel'de düzenlenen etkiliğin tanıtım toplantısında konuşan Meet in Med Proje Koordinatörü Giancarlo Leporatti, kongre düzenleyecek kurumlarla organizatör ve otelleri, Şubat'ta İzmir'de buluşturacaklarını söyledi. Meet in Med'e farklı coğrafyalardan 19 ülkeden katılım olacağını kaydeden Leporatti, "En önemli özelliği alıcılarla satıcıları buluşturan bir platform oluşturması. İzmir'in Akdeniz'de önemli bir rolü oldu tarih boyunca. Bu nedenle daha önce genellikle İ- talya'da düzenlenen etkinliği İzmir'de düzenlemek istedik. 5 bin civarında organizasyonun pazarlığı yapılacak burada. 165 milyon dolarlık bütçenin pazarlık aşaması İzmir'de gerçekleşiyor olacak" diye konuştu. (AA) Avrupa Konseyinden Karşıyaka'ya ödül Karşıyaka Belediyesinin, Avrupa Konseyince "12 Yıldız Şehir" ödülüne layık görüldüğü bildirildi. Paris'te düzenlenen törende ödülü alan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, açıklamasında, geçen yılın haziran ayında ödüle aday olduklarını belirtti. "Halkın içinde, her kesime dokunan ve toplumu kucaklayan yönetim anlayışımız Avrupa Konseyi tarafından ödüle layık görüldü" ifadesini kullanan Akpınar, şunları kaydetti: "İlçemiz, artık Avrupa'nın yıldız kentleri arasına girdi. Bu ödülün, yatırımlar ve gelişim konusunda Karşıyakamıza yeni imkanlar sağlayacağını düşünüyorum. Başta Her A- partman ile Bir Öğrenci Okutuyoruz projemiz olmak üzere, hizmetlerimizin örnek gösterilmesi de gurur verici. Karşıyaka halkımız ile daha iyilerini yapmak için çalışacağız." (AA) İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesi o- layına ilişkin, cezaların infazında indirime gidilmemesini istedi. Hekimoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayetinin faillerine verilecek 18 Şubat 2015 Çarşamba İÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Hekimoğlu: "Cezaların infazında indirime gidilmemeli" cezanın son saatine kadar infazı ve bu tür suçların faillerine hiçbir cezai indirim yapılmaması ve af kanunu çıkarılmaması gerektiğini kaydetti. Hekimoğlu, Türkiye'nin caydırıcı özelliklere sahip yeni bir ceza infaz rejimine ihtiyacı bulunduğunu ifade etti. Kadın cinayetleri Türkiye'de 2014 yılında 281 kadının cinayete kurban gittiğine işaret eden Prof. Hekimoğlu, şunları kaydetti: "Sadece hukuk kuralları bu sorunu çözmede yeterli olmuyor. Bir mahkumiyet kararı çıktığı zaman sonuna kadar tatbik edilmeli, araya bir af kanunu girip de veya şartlı salıverilme ile ilgili hükümler ya da cezada indirim söz konusu olmamalı. Kadına karşı şiddet insanlık onuruna yönelik en büyük saldırıdır. Kadına yönelik şiddette verilecek mahkumiyet kararları alt sınırdan değil, ceza takdiren ve teşdiden üst sınırdan, kuvvetlendirerek uygulanmalı. Ancak böyle bir yargı pratiği caydırıcılık yaratır." Kadına yönelik şiddetin, başkasının önünde küçük düşürmeden, çocuğunu göstermemekle tehdit etmeye kadar fiziksel şiddet içermeyen pek çok günlük davranışla başladığına işaret eden Hekimoğlu, "Her ikisi de çalışan karı kocanın akşam eve geldiği anda, yemek hazırlamak için mutfağa giden karısına yardım etmek yerine televizyon karşısına geçip kanal değiştirmeye başlayan erkeğin yaptığı da bir nevi şiddet uygulamaktır" ifadelerini kullandı. (AA) Mermerciler 2014'te ihracat hedeflerini tutturamadı Afyonkarahisar'dan mermer ihracatı, Irak, Suriye ve Ukrayna'da yaşanan iç karışıklıkların yanı sıra Rus rublesinin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle geçen yıl beklenen seviyede gerçekleşmedi. Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şehitoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zengin ve kaliteli mermer yataklarına sahip ilin toplam dış satımı 2013'te 364 milyon dolar iken 2014'te 358 milyon dolara gerilediğini, yine geçen yıl ihraç kayıtlı satışların da 77 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. İhracatın geçen yıl beklentilerinin çok altında kaldığını vurgulayan Şehitoğlu, "Afyonkarahisar'ın 2014 yılı genel ihracatı, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 2,7 düştü. Özellikle mermer sektörünün ihracatta her yıl yüzde 5'in üzerinde büyümesi gerekiyor ancak geçen sene hedefleri yakalayamadık. Mermer sektörü 2014 yılı ihracatı 189 milyon dolar civarında gerçekleşti. İhracat, bir önceki yıla göre biraz yükselmiş gibi görünse de beklenen seviyelere ulaşmadı." Şehitoğlu, ihracattaki düşüşün nedenlerinden birinin, Çin'in blok mermer alımını azaltması olduğunu anlattı. Çinli firmaların, geçen yıl Türkiye'den satın aldığı blok mermer miktarının 2013'e göre yüzde 50 azaldığını, bunun etkisinin de satışlara yansıdığını dile getiren Şehitoğlu, şunları kaydetti: "İhracatın önündeki engellerden biri, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerdeki sorunlardır. Irak, Suriye ve Ukrayna'da iç karışıklıklar var. Rus dublesinin, dolar karşısında ciddi anlamda değer kaybetmesi, ihracatımızın düşmesine sebepleri oluyor. Bizim ürünlerimiz lüks tüketim malları. (AA)