P % iâ. mam. iiliîv.ı "'rffi İPW!Î^ K Û m fe ',

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "P % iâ. mam. iiliîv.ı "'rffi İPW!Î^ K Û m fe ',"

Transkript

1 mm m m mam P % iâ iiliîv.ı "'rffi İPW!Î^ K Û m fe ',

2

3 Kafaya KAZGAN Schibi : S A K S A Ğ A N A & l a M L J k a m. X Yazı Ijliri Müdürü E Z E L Î V E E B E D Î, R U H Î V E A Ş K Î K A Z A N S İ Y A S Î V E M İ Z A H Î, Y I L L I K M E C M U A Estikçe Çıkar Fiafı i Alırken Öğren Y I L : Gülmeden ölmek istemezseniz ölmeden gülmeye bakın. La Bruyère ö n s o z 'v '.i *.. Yazan : Prof. Dr. Yavuz Abadan «. «K A ZG A N» tarihi yüzyıla uzanan irfan ocağımızın her ders yılı sonunda nefis muhasebe ve murakabesine yardım eden eyi ve uyarıcı bir gelenek oldu. Onun yazı ve karikatürleri gerek m ü essese, gerek şahıs olarak, başarı veya noksanlarımızı meziyet veya kusurlarımızı bir yıl içindeki gelişim ve değişiklikleri aksettiren sadık bir aynadır. Nezaket ve fikir asaleti çerçevesi içerisindeiğneli tarizler sadece.gayretlerimizi kamçılamolı; nükteli şakalar neşemizi artırmalıdır. Şair Fikret (Neşeyi, hayatın güneşi) saym akta yerden göğe kadar haklıdır. Lâtife lâtif olduğu müddetçe zekâ ve ruhun gıdası, yaratıcı eyimserliğin kaynağıdır. Biz «K A ZG A N» dan daim a incitmeden kamçılamasını, hatalarımızı düzeltm ek üzere uyarıcı ve yol gösterici bir projektör hizmetini görmesini umuyor ve bekliyoruz. Siyasal Bilgiler ailesinin hariminde samimi her şaka, yolnız bir ikaz olarak sevgi ve sempati ile karşılanır. Samîmi ikazdan ürkmek yalnız hamakatın, dar görüşlülüğün, taham m ülsüzlüğün şiarıdır. «KAZG A N '»ın çıkışı, bize aynı zam anda bu yıl aromızdan ayrılıp hayata atılacak genç ark a daşlarımızı hatırlatıyor. Bu arkadaşlar, büyük güvenç koynağım ız olacaklardır. binlerce ağabeyleri ile birlikte, yurt hizmetinde bizim en Biz kendilerile dört yıl demokratik bir kaynaşm a içersinde heşrü neşr olduk. Hürriyet, eşitlik, kardeşlik, adalet gibi ebedi kıymet taşıyan prensipler üzerinde dertleşip anlaştık. M em lekete, insanlığa, medeniyete hizmet ahdında birleştik. Ülkücü dâva adam ları olarak hayata atılan bu arkadaşlarım ıza üstün başarılar dileriz.

4 Fıkralar Haber aldığımıza göre Dernekle Cemiyet evleniyorlarmış. Nişan merasimi 23 Nisanda yapılmış. Nikâhları da pek yakında kıyılacakmış. Bu mutlu günün şerefine üssümizan kaldırılacak, yoklama 'maziye karışacak ve Mazhar Bey in masası lağvedilecekmiş. O günlerin biran önce gelmesini bekler, genç nişanlılara saadetler dileriz. Nuriye Hanım gecenin on ikisinde çocuklardan birisine nasihat ediyordu:... Oğlum yeter artık. Her gece yazık değil mi bu kadar yorulmak? Ve lâtife olsun diye : Yeter memlekette ot bırakmadın, dedi. Çocuk cevap verdi : Yok yok, anaç ineğe yetecek kadar var daha. Samih Arıkan doktora muayene oluyordu. Teneffüs ve deveran o kadar gayrı muntazamdı ki, doktor bir teşhis koyamadı. Orada hazır bulunan Oğuz Şenler müdahale etti. Beyefendi bendeniz mûsiki ile iştigal ettiğim için seslerin intizamı hakkında küvvei mümeyyizem oldukça münkeşiftir. İcazet buyrulürsa Samihi bir de ben dinleyeyim, belki bir teşhiste bu-. lunabilirim. V e dinleme alâtmı alarak Samihi dinlemeğe koyuldu amma bir şey anlamadı. Doktor: «Eee Oğuz Bey Samihin midesi hangi havayı çalıyor bakalım?» Oğuz istifini bozmadı: «Atfedersiniz, ben tek sesli alaturka müzikten anlarım, Samihin iç organları caz müziği çalıyor, seçemedim.» Te - Tö Yeni Kaymakam tâyin edildiği ilçeyi dolaşıyordu ALIŞKANLIK Kazgan matbaaya verilirken Sadıktan bir acele telgraf aldık. Metni aynen şöyledir. «Ehli diller babını kitler girer kitler çıkar, Kitlemezse beytine i... girer, i... çıkar.» Herhalde bir ara kapıyı kitlem edik... Sadık G öbelezoğlu Komite kendisine şu yıldırım telgrafını çekmeğe karar vermiştir. «Hm-i irfan meclisinde ne gezer bu her:... Tut kulağından at dışarı çek kapıyı sürmele.» Geçenlerde aşağıda lokantada yem ek yiyorduk. Ben bir masadaydım. Reis Turan da ayrı bir masada; Bir ara garsonların lâkaydisine kızan Turan söylenerek kalktı, bir bardak alıp masaya döndü. Ben matrağına Reis bardak diye bağırdım. O esnada civarımızda bulunan yabancı masalardakiler feryada başladılar. «Reis, bardak;«reisin halini görmeliydiniz. N eyi severler Mustafa Aşulla : Satılmış ı Haşan Basri Gültekin : Yılışmayı Haşan Fehmi Korkmaz: Duraklan Suavi Erdemtok : Tekkeleri Bodos Namık : Talebe Cemiyetini İbrahim önen : Mavi mendili Emin Bayer : Propaganda yapmayı Hacı Sırkmtı: Yalnız gezmeyi Aysel A sa l: Sallanmayı Yıldız Engin : Göz ağartmasını Birsen Topçuoğlu : Yabancı dili Ayten Çolakoğlu : Caz şarkılarını Şükran Maçan : Kırmızı eşarbı Muazzez Akiş : Derse girmeyi ismet Hilmi Balcı : Kaymakamlığı

5 F. H. S. Rektörlük seçimlerinde (1) oy aldı. G ö r d ü m # Mektep-i Miilkiye de yıllarca taban tepip Nice âşık-mâşuka, sıbyan, şabanı gördüm.. Kazgan aşkı başına geceyi gündüz yapıp Billahi şaka değil sade olanı gördüm. + Elifinden başlayıp size anlatacağım. Nice gülüp açılan, küsüp solanı gördüm. * Sınıf-ı evvelki bu, başı göklere değer înekhane - sınıfta âşık olanı gördüm. * NEDRET ile ERDOĞAN temsil eder sınıfı * BÎRSEN içten kızıyor, bunu alenî gördüm.. Tüysüz OSMAN ERTUGRUL sakal hasreti çe- ker * MAZHAR gibi kıl şahı, post misalini gördüm.. K~n.nlan pek fıkırdak tüllâbı iikâlanın İnekhanede samba - rumba çalanı gördüm. Sınıf-i sani ise gayri fasulye olmuş Otuz iki dişiyle âlâ güleni gördüm. * SÜMER hanım bu sene devamım bırakmış Esaret masalmı cümle bileni gördüm. YILDIZ rejim yaparmış kilo alayım diye * SERAP gibi serapa efkârlananı gördüm. # TURAN KAYA kendisin Kafm Dağında sanır Kıl çekmeğe sınıfa koşup geleni gördüm. * Başka hava esiyor sınıfı salisede _ Aşık'olup çorapsız gece yatanı gördüm. * SUZAN, ŞÜKRAN, MUAZZEZ derken AYSEL ' gibisin. Sınıf ve koridorda bir çok sultam gördüm. * Bu günlerde gülmüyor HACI SIKINTI beyim * SADIK gibi vaize şarap katanı gördüm.. SABAHATTİN domestik, ŞÜKRÜ onun peşinde TURAN gibi nişansız oku atam gördüm. Sur güzellik kraliçesi seçimlerine de girmiş olsaydı Dedikodu Rivayete göre I. sınıftan Nedret Hanım, 2. ve 3. sınıftaki erkek arkadaşlara «ağabey» nazariyle bakıyormuş. Kabul, ya son sınıftakilere? çanta İsmini söylemiyeceğim ama bir arkadaşın sından şöyle bir şey çıktı. K oridor Yürüyüşü Operasının. Y ürek Hoplatma Uvertürü B este: Ayten Çolakoğlu. : Güfte : Ayten Çolakoğlu SEZAİ şiir yazar rakkamla mâliyede ÜLKER gibi her işe burun sokanı gördüm. * Sayesinde Şahane bile tiyatro oldu. Etrafında pervane olan peykâm gördüm. Şehirden başka yerde bir dakka yaşıyamam * Deyip (örneğin, SEBER) köyde kalanı gördüm. Seksologudur K EREN şu idari şubenin * ÇtMEN gibi on defa günde öleni gördüm. HOCA NURİ elinde bitmeyen otlarıyla Mekteb-i Şahaneyi daim dolanı gördüm. Derler sübyanı SEFER âşık olmuş bu günler * KADIOGLU gibiden lâf cambazım gördüm. Yaz ı nedir bilmeyen, kışı nedir görmeyen Kadın kazağı giyen ŞÜKRÜ Iaz ım gördüm. ^ MtN-YAR gayrı kesmeli senin yaramaz dili Böyle kelâm etmede senden azmi gördüm. * M İN-YAR Bu aşkın ızdırabı bilmem ne zaman biter

6 Millkiyede aşkı Doçentlerim izi Haziranda geçeni Mülkiyeliyi HATIRLARIZ Mülklyeyl Mono Roza biraz da şairini Mazhar Beyi Enstitü önünae tershenn Mülkiyelinin yemeğini Fadıl Hakta Sur u P IK K A T l 'ttf 5Ö»^E«ItAUAflH fuanu D Íl~DÍt -/ C A f L t T ~ y maia t, / Muazzez der ben bir gülüm Konuşmaya yoktur dilim Kimse bilmez benîm halim Benden ala çiçek var mı? Ç i ç e k l e Maçan der ki boyum uzun Tebessümüm dizim dizim Ev sahibi iki gözüm Benden alâ çiçek var mı? Suzan der ki ben biberim Başta olmalıdır yerim Kimel, pudra, ruj sürerim Benden alâ çiçek var mı? Ayten der ki yüzüm lâle Elimde durur piyâle Kalbim içten eder nâle Benden alâ çiçek var mı? Ülker der ki ben yıldızım Yüreğimde durur sızım Aşktan yana pek bahtsızım Benden alâ çiçek var mı? Fıkralar <(KAZGAN»ın basılması için Başbakanlıkta dolaştığımız günlerdendi... Birümitle Müsteşar muavininin de odasına girdik. Daha önceden bu zatın Arapkirli olduğunu öğrendiğimiz için neticeden emindik. Muavin bey bizi gayet nazik karşıladı. Konuşma arasında «Acaba Neşriyat ve Müdavenat Umum Müdürü beyle de görüştünüz m ü?», diye sordu. Ünal Yaltırık hemen atıldı: «Neşriyat Umum Müdürü Müdavenat beyle henüz görüşmedik ama görüşeceğiz efendim». «* * Oğuz Şenler arkadaşımız bir hanım arkadaşa abajt nasılsa yakmış. Bir gün bana açıldı. Sordum : Peki o da sana karşı aynı hislerle mukabele ediyor mu? Acele cevap verdi: "Ediyor ya. Bazan vestiyerde o mantosunu benim paltomun üzerine asıyor. Bazan da...» r i r ı d i I i Şükran der ki ben leylâğım. Yumurtadan daha, ağım Açılmadı gönül bağım :. : Benden alâ çiçek var mı? Yıldız der ki ben de sümbül Ellerim var tombul tombul Ben yürürm sere-serpil ' Benden alâ çiçek var mı? Davran der ki ben nilüfer Dizlerimde kalmadı fer Sonuncu olsun bu sefer Benden alâ çiçek var mı? Nihâi der ki ben mineyim Gümüş nalinler gibiyim Merdivenlerden ineyim Benden alâ çiçek var mı? MÎN-YAR der ki kızman bana Eylediğim sözden yana Gaye Kazgan sayfasında Bir hâtıra, ses uyana JÖ N -Y A K Bu günlerde Fakültemizde çok garip kuruluşlar görülmektedir. Bunlardan birisi de Muazzez in Başkanlığında kurulan Eli Bıçaklılar Kurumu dur. Kurumun tesisinin ertesi gününden beri yaveriyle Muazzez cepleri bıçaksız dolaşmamaktadırlar. Kurumun gayesi gizlidir. Sekreterliğini Yıldız, Güneş, Betin, Füiz, Sümer, Serap, müttehiden yapmaktadırlar. Başarılar dileriz. *** ME-RE Birinci sınıf öğrencilerine müjde Fakültemize yeni gelen arkadaşlarımızın sayın hocamız A. Ş. Esmer i daha iyi anlıyabilmeleri için iyi- - lik sever arkadaşlarımızdan bazılarının bir «ŞE Y» lügâtçesi hazırladıklarını müjdeleriz. M evcudunun çabuk tükeneceğini «ŞEY» ettiğimiz «ŞE Y»den arkadaşlarımızın «ŞEY» edebilmeleri için şimdiden «ŞEY» etmeleri «ŞEY»leri iktizasındandır.

7 Üçüncü sınıftan A ulla almıyorsa bütün derslerden tam numara Kabahat değildir onda, yalnız alın yazısı kara. Çünkü yetmiyor çalışırken yirmi dört saat asla Bir gün, olmalıydı kırksekiz saatten fazla! Eğer çocuklar çakıyorsa devre-i yazda Mes ulü sensın bunun ey Çuval Cihat. Çünkü dinlenmiyor dersler doğruca Daima gülünmekten sözlerine sınıfta! Turhan durmadan konuşur tatlı tatlı Ancak, dinlerken olunmalıdır çok dikkatli. Zira o söylerse yüz* uzun cüm le Sen doksanını tenzil ederek dinle! Eger ediyorsan endişe istikbalinden Üzülme, baktır falma Sadık a hemen, Söyler sana gelecegini uzun uzun Göremez ucunu lâkin kendi burnunun! Hoca derste sıkışıp der : «Doktrinde ihtilaflıdır b u!» Bir âlimi kül talebe bıyık altından güler «H u, h u!» Çünkü yiyip yutmuştur bütün kitapları çoktan * Söyliyelim ism ini': înek Ataman Remzi dir bu! Bir ağzı süt kokan inek var ki sm ıfla Sakın düşünme kimdir, bulamazsın asla, Zira farkına varılmaz varlığı onun Çünkü İrfan bir cücedir devler içinde halâ! Eğer Paşanın çıkmıyorsa derste sesi fazla Bilmediğinden değildir sorulanı, hâşâ! Şaşırıyor vallahi nasıl bir cevap versin tıigilizce, fransızca yoksa'rumca m ı desin! İTntilmndnn sonra fevzi derse <üç a ld ım >.-.^ «Eyvah bu nene muhakkak smıfta kaldım î> Katiyen inanma söylediğine onun Demek istem iştir"oj «Dokuz aldım da yandım!».7 ' -»it»*-»i«<.-»i-.»* ^ DERNEĞİN KİTAP PİYANGOSUNDAN Sadık Göbelezoğlu Gaipten Sesler Cafer Canlı Tesadüf Teoman Törün Kalbimiz H. Fehmi Korkmaz Saf aklın Tenkidi Macit ince insan Harası Naci özkarakaya Türkçülüğün Esasları Hacı Sırkıntı Nereye Gidiyoruz Şükran Maçan Unutma Beni Sedat Tüzüner Hicran Gecesi Aysel Asal Madam Bovari Al tan Öymen Gazap Üzümleri Yıldız Engin Moda Mecmuası Baran Tunçer Poli Anna İsmail Hızal Gençlik Bir Daha Ele Geçmez Burhan Çakar İmam Gazaliden Seçmeler Rafet Küçüktiryaki Devletler Umumi Hukuku Orhan Kutlubay Pol Ve Virjini Suzan Davran - Mesut Olmak Sanatı Muazzez Akış Tipi Dindi Yılmaz Ulusoy İhtiras Dalgalan Alpaslan Onay. Mavi Ve Siyah Serap Akalın Vesta Rahibesi Şükran Güneş Istırap Cehennemi Yurdakul Önen Siyasi Partiler Ali Denizman Güliver Cüceler Ülkesinde Emrullah Zeybek Laf Atma Sanatı Ülker Akçakoca Kalb Ağrısı Ruşen Keleş İlk Aşk Betin Kuntol Donkişot Nedret Kara Gençlik Hayalleri Nüzhet Kandemir Don Kişot Şevket Suyuk Canavarlar Sarayı Kemal Vardar işletme Sanatı Şahin Tolunoğlu Alevilik, Ahilik, Bektaşilik Bahri Kandaş Dalgaya Dair Osman Ertuğrul Çocukluk Yıllan Metin îzbul Eski Aşklar İlhan Görkey Vadideki Zambak Nermin Soyer Boğaziçi Mehtaplan Oğuz Şenler Maziden Gelen Sesler Emin Gündüz İçtamiyet Usulünün Kaideleri Turan Şenel Kırık Hayatlar Nusret Aktan Sevememek Cemal Seber insani an Seveceksin Ruhi Tuncel Bahçıvan Emin Bayar Şıp Sevdi Mustafa Aşulla Kibarlık budalası Cevat Gözen Macera arayan adam Cihat Alpan Binbir gece musallan Fahrettin Ölmez Tehlikeli Arkadaşlar Ü ç Ahbap Ça^oışlar Haber ald:ğımı2a göre Hukuklu kardeşlerimiz bizim inek bayramımıza nazire olmak üzere bir «Boğa» bavramı tertip edeceklermiş. Mülkiye boğaları senelerdir hasret kaldıkları «ineği» maskot olarak intihap etmişlerdi. Bilirsiniz Hukuk_ Fakültesi mevcudunun yarısından fazlası damızlık «İnektir». Anlaşılan bunun içindir ki onlar da visaline hasret kaldıkları ^Boğayı» kendilerine maskot olarak seçmektedirler. Arkadaşımız Alim (Şaban), Hediye olarak köyüne götürm eye karar verdiği model mecmuasını almak için kitabevine girdi. M odeller içinden kendisine en renkli görünen bir mecmuayı alarak kasiyere fiatını sordu. Kasiyer: Üç lira efendim, acaba patronu da için de mi? dedi. Suali intikal edemiyen Şaban biraz sonra. «H ayır efendim, sizin patron kapının önünde» diye cevap verdi. Ankaraya yeni gelmiştik. Ulustaki Sıhhi banyoya gidecektik. Şaban biraz sonra gelecekti. Kendisini saatlerce bekledik, gelmedi, Fakülteye döndüğümüzde bize çıkıştı: «Yahu ne biçim söz veriyorsunuz? Saatlerce sizi Hıfsızsıhhada aradım durdum.» M eğer Şaban (Sıhhi banyoyu} Hıfsızsıha Tıpm»«-»* «

8 B irinci Sınıf B akanlar K urulu Başbakan : Burhan Çakar kabinesini lecanüs üzere idare edebilecek bir reistir. Dışişleri Bakanı : Osman Ozgürbüz. D ört lisan bilir, ayrıca stenodan anlar. İçişleri Bakanı : Yurdakul Önen, Sabık Anadolu Ajansı Umum Müdürü M. Savunma Bakanı : Nedim. Bir çok isyan ve ihtilâlleri idare etmiş olan arkadaşımız üstün bir tabiyecidir. Güm rük ve Tekel Bakanı : Şevket Suyuk. Bütün votka işlerini şimdiden inhisarına almıştır. M. Eğitim Bakanı : Bn. Hâfize Üren. Pek genç yaşta (Vekile) olup okuduğu kitapların boyu, boyunu iki kadem aşmıştır. Çalışma Bakanı : Osman N. Ertuğrul. Bu müstesna zat tabiat üstü bir çalışma gayretine sahip olup, Bakan olduğu takdirde günü 26 saata çıkaracağını söylemektedir. İşletme Bakanı : A li Vardal. Pek küçük yaştan işletmeye başlamıştır. Devlet Bakanı : Bn. Nedret Kara. Ne denebilir? Adalet Bakanı : Orhan Bali Başbakanla uzun bir mazileri vardır. Ulaştırma Bakanı : Erdoğan Şumnu (İngiliz tipi). Günde yirmi saat ayak üstü takip ve kavuşturma ile meşguldür. Tra«: I Tercüme-i hal K. F. Ank Vekilet-i bi ücret yaktı cismi canımı Yavuzcuğum sen bilirsin darda kaldım halimi. Bedri Gürsoy Az değil, dersi mâliyede hocasın kadar cazip Amma velâkin sistemi tedris cazip olduğu kadar kâzip. Yavuz Abadan Mecal mi kaldı ki ol merdiveni tırmanmaktan savurmak için hikmet Kaytarır Kemal beni ben seni nedeyim ah Fikret? H. Belbez Ben ol müderrislerdenim ki çıkınca kürsüye Sayfalar dile gelip istimdat eyler elimden Düvel-i Hususiye Z. M. Alsan Eylerim dane dane takrirde dersi Afyon yutmuş gibi uyuturum herkesi

9 Ç i f t l i k E ş k i y a s ı (Çok korkunçtur, geceleri okumayınız.) Geçen sene bir pazar günü üç arkadaş çiftliğe gitmiştik. Üç kişilik kafilenin başkanı Fakültemizin sevimli yaramazlardan Cihat Alpan - nam ı diğeriyle Çuval konakladığımız gazinoya bir ara hepimizin uzaktan aşina olduğu bir küçük hanımın geldiğini farkederek bize işaret etti. Uzun zamandan beri Cihatın hissi bir yakınlık duyduğu bu sevimli küçük hanımın yanında bir kaç arkadaşı, bu arada palabıyıklı iriyarı bir adam vardı. Cihat mütemadiyen onların oturduğu masaya bakıyor, dikkati çekm ek için gürültülü gürültülü konuşuyordu. Bu tarz onun normal konuşmasıdır ama bu defa her zamankinden fazla bağırıyordu.. Ağırbaşlı hanım kardeşimiz içtiği bir bardak birayla biraz hafifledi, neşeli neşeli konuşmağa koyuldu. Buna da oldukça içerliyen Cihat eski göz aşinalığının kendisine b ir arkadaşlık hukuku verdiğini ileri sürüyor, kızın yanımızdan selâmsız geçmesini doğru bulm uyordu. «Yanındaki palabıyıklı adam olmasa ben gider, selâm veririm.» diyordu. Nihayet aklına başka bir şey geldi, bir kağıda «selâm ederiz» ibaresini yazdı. Yazdı ama imza atmağa eli varmıyordu. Bir bardak bira içirip fitil gibi sarhoş ettik. Uzun tereddütlerden sonra imzayı bastı. Garsona, çağırıp, biraz gazinonun dışına çıkmasını rica etti. Dışarıda pusulayı tarif ettiği kıza vermesini tenbih ettikten sonra olanca hızıyla bir taksiye koşmağa başladı. Nefes nefese taksiye atladı çekti gitti. Biz iki arkadaş şaşkın ortada kala kalmıştık. Ne ise biz de trenle mektebe döndük. Yerin kulağı vardır derler. Daha ertesi günden itibaren mektebe Cihadın bir kıza lâf, attığı dedikodusu. yayıldı. Cihat bu tevatürden ziyadesiyle memnun oldu. Artık bir de «jön prömiye» unvanım kazanıyordu. Fakültede koltuklarım kabartarak bir kahraman gibi dolaşıyordu. Lâkin akşam üstü kendisini palabıyıklı bir adamın aradığını söyledikleri zaman şafak attı. Adam tekrar geleceğini söylemiş; Cihatla görülecek pek mühim bir hesabı varmış, falan filân... Fakat adam tesadüfen hep Cihadın Fakültede bulunmadığı zamanlar onu arıyormuş. Bir yandan da dedikodular gittikçe alevleniyor, basit selâm hadisesi işmar atmağa, harfendazlığa, harfendazlıktan sarkıntılığa kadar büyütülüyordu. Bunlar yaramaz çocuğun gururunu okşamakla beraber her akşam kendisini arayan palabıyıklı adam havadisi keyfini iyice kaçırmıştı. Bir gün telefona çağrıldı. B ir sarkıntılık hadisesi yüzünden Dördüncü Şubeye şikâyet edildiği söyleniyor, ifade vermek üzere derhal gelmesi isteniyordu. Pür heyecan yel yepelek yelken kürek Dördüncü Şubeye koştu. Orada kendisine vize, pasaport işlerine bakıldığı, ve adli hadiselerle meşgul olunmadığı anlatıldı. «Herhalde şube numarasını telefonda yanlış anladım. Yeni bir davet bekliyeyim». D iye döndü. Fakat - imtihan başlamasına bir hafta kaldığı bir sırada ne uyku.uyudu, ne yemek yedi, ne ders çalışabildi. Zavallıyı zor teskin edebiliyorduk. Kızın yanındaki arkadaşlarının onu taciz etmek maksadiyle korkutması ihtimalinden falan bahsediyorduk.. Biraz sükunet bulmuştu ki günün birinde ona hitaben şöyle bir celpname geldi. «Cihat Alpan. S. B. F. Talebesi, Filân gün, filân, saatte samk sıfatiyle Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak duruşmada hazır bulunmanızı dâva mevzuu : Irza tasallut.» Zavallı ağlayıp sızlıyarak başına toplananlara Valiahi billahi kimsenin ırzına tecavüz etmiş değilim. Zavallı ben, masum melek gibi temiz ben, kendi ırzımı muhafazadan aciz ben. Nasıl olur da başkalarına sataşabilirim?» diye hazin biı şekilde dert yanıyordu. Ne yapacağını bilmiyor, mecnun gibi ortada dolaşıyordu. Çarnaçar duruşma gününü bekleyecekti. Bir diğer gün behbaht çocuğun elinde valizi, alı al, moru mor bomba gibi yurt kapısından fırladığım gördüm. Arkasından yetişerek sordum : «Nereye dostum, nedir bu heyecan?» O durmadı, yalnız bana doğru buruşmuş bir Ulus gazetesi atarak boğulur g ib i: «Takip ediliyorum, yurt dışına kaçacağım,» diyebildi ve süratle uzaklaştı. Gazeteye merakla baktım. İri manşetli bir cinai haber gözüme çarp tı: Ankarayı heyecana veren sadist katil - Çiftlik bira fabrikası gazinosunda kanlı bir tecavüz vakası olmuş, Cihat Alpan isminde her nasılsa S. B. F. ye intisap etmiş bir talebe olduğunu öğrendiğimiz bir canavar güpegündüz ve alenen bir kıza saldırarak feci şekilde bıçaklandıktan sonra... ilahir» Gazete caninin şiddetle takip edildiğini de ilâve ediyordu. Dehşete düşmüştüm. Bu ne korkunç iftira idi. Çocuk gözden kaybolmuş idi. Ayaklarım birbirine dolaşarak yurda döndüm. İçerde Alpaslana rastladım. Muzip bir tavırla «Cihadı gördün m ü? Ona bir ihzar müzekkekeresi var.» dedi. Vaziyeti hikâye ettim. O birden telaşa düştü : «Eyvah, galiba fazlaca ileri gittik : Bir dakika, bekle arkadaşlara haber vereyim. ^ Biraz sonra bir kaç arkadaşiyle birlikte döndü. «Hazır bulunan zevatı sana takdim edeyim» dedi. «Bendeniz Dördüncü Şube Müdürü Alpaslan Onay.: Bu bay celpname ve ihzar müzekkeresini hazırlayan zabit kâtibi Üstadülhattatin _ Ünal Yaltırık, bu zat «Ulus un zabıta muhabiri Altan Oymen bu da Cihadı sık sık arayıp çocuğun huzurunu kaçıran İsmet Balcı.» Bu tanıştırma tarzı pek tuhaftı ama benim gülecek halim yoktu : «Aman arkadaşlar arkasından yetişip vaziyeti anlatalım, başına bir iş açar.» «Ya mazallah, iade-i mücrimime tabi olmayayım diye demirperde arkasına falan kaçar!» dediler. Bir taksi ile istasyona hareket ettik. İstanbul Ekspresi on beş dakika evvel kalkmıştı. Öymen hemen İstasyon karakoluna koşarak Yenidoğan İstasyonuna telefon etmek için müsaade a ld ı: «Aman muhterem Beyefendi, ekspreste maceraperest bir çocuk var, evden kaçtı. Ben onun büyük biraderiyim, zavallı annesi telaş içinde, kendini öldürecek. Çok rica ederim, tren oraya muvasalat ettiği vakit bu çocuğu arayıp bulun, merkeze teslim edin. Eşkâlini tarif edeyim, iriyarı ama siz onun boyuna bakmayın., genç irisidir, 13 yaşındadır, yeşil trençkotu, yeşil atkısı var, 52 numara ayakkabıları var, şu kadar boyu, bir o kadar da eni var, ilk Taksiyle Yenidoğana gittik, doğruca merkeze indik. Komiser bizi nezaketle karşıladı. «Baylar haşarı yavruyu ele geçirdik, kendisini istasyon hekiminin kliniğinde bulacaksınız. Baygın yatıyor, tıbbî müdahele icabetti. «Klinine gittiğimizde Cihadın hâla ayılmamış olduğunu gördük Bir zabıta memuru şaşkın şaşkm başında bekliyordu. «Anlamadım ki» diyordu, «bu çocukta anormal bir hâl var, trende kompartmana girdiğimizi görür görmez mülâhham vücudunden umulmuyacak bir çeviklikle pencereden atlayıp kaçmağa başladı. Biz de arkasından, biz koşarız o koşar... Nihayet yetiştik ama yakalandığım anlayınca düşüp bayıldı. Demin de baygınlığı sırasında540, Sayfayı çeviriverin - 7 -

10 Gür r... Geldin amma binbir hayal ile profesörlüğe Bilmezsin ki Gürsoy, sınıfı salis bir kazandır. Türlü dil dökersin tüllâba hikmetten yana Aldanma Gürsoy, dinleyenler tekmil şabandır. Mezhar Bejimizi kapıya dikmek para etmez Heyhat Gürsoy, kervan yine o kervandır. Takrir diye verdiklerini tüllâb yutar sanma Bilinir ki Gürsoy, onlar hep saptır samandır. Çuval çuval cevaplara bakıp aldanma Kıl çekmek hünerimiz oldu hayli zamandır. Espri babında yazık, yok nasibiniz Zira naklolandan gayrisi pek yavandır. Uyutmuyorsun bizi alefetsiz müdahalenle Haklısın Gürsoy, haklısın horultumuz biamandır. Alefetsiz konuştun kuyruğun acısiyle Sen de gadre uğramış bir şir-i jiyansm. Alefetsiz M ülkiyenin G ü zellik K raliçeleri Yıldız Enşin : M ısır Güzeli Suzan Davran. : Holivud» Birsen Topçuoğlu : Hawai» Ayten Çolakoğlu : New york» İclâl Erdem : Japon» Suzan Kayaöz : Sudan» Yıldız Caner : Afgan» Şükran M ocan : Fransız» Serap Akalın : K ırım» Muazzez Akiş : Am azon» Neriman Olum : Anadolu» Ülkü Çıtak : Rumeli» A ysel Asal : Beyrut» Sümer Kalaç : M ontekarlo» Nihal Durukan : Gürcü» Filiz Tanyeri : M ogoî» Nedret Kara : Alman» Üren Arsan : Çin». Şükran Güneş : İsveç» Ülker Akçakoca : Yunan» Muazzez Akkaya : İsviçre» Asuman A kyüz : İngiliz» - Nermin Soy er " : Bulgar» Günaydın Polat ' Laz» Betin Kuntol : Irak'» - Mektuplar geldi..çiftlik Eşkiyası. diye birşeyler sayıklıyordu, sonra Anayasa md. 42 dedi, anlamadım gitti. «İşi farkettik, Öym en vaziyeti idare etti; «Efendim, hep valdenin kabahati, çocuk yaramazlık yaptığı zamanlar (Polis geliyor) diye korkutur. Onun için polis gördü mü ödü kopuyor.» Fakat sevimli dostumuzun baygınlık esnasında daha fazla gevezelik yapmasından korkarak polisi dışarı çıkardık. Korktuğumuz da başımıza geldi. İçeri döndüğümüzde talihsiz yavru : «Ben masumumu «diye bağırıyordu. «Vallahi ben öldürmedim, selâm verecek oldum ayol, bir selâmdan ne çıkar» Doktor şüphelendi, güç belâ çocuğu ayılttıktan sonra bize psiko - patoloji, psiko - analiz hakkında bir diskur çekmeğe kalktı ama biz fazla dinlemeden müsaa de isteyip ayrıldık. Hakikati Cihada anlatırken zavallı sevinç gözyaşları döküyordu. Fakat o günden sonra ne bir kıza yan gözle baktı, ne de «suçlulara merhamet neden? Aşılmalı, kesilmeli, kazığa oturtmalı.«. Şeklinde büyük büyük lâkırdılar etü. Vak a kahramanlarından Çiftlik Zamparası Serap (!)

11 Mülkiyecfen Şabana Canım - ciğerim Şabancığım. Seni çoktandır soramadım. Unuttuğumdan falan değil vallahi. M ektep gailesi. Vaziyet bu sene yaş Şabancığım yaş. Çekmediğimiz kalmadı. Karafakih kasıp kavuruyor, daha çok. Çocukların Şubatta pusulası şaştı. Aktan güya ıslahı nefs etmiş, ö y le söyleniyor. Am in diyelim. Gürsoy ile Sur yoklamadan göz açtırmıyorlar. Blakey yine uyuklayarak ders veriyor. Hani nerdeyse inekleyerek şu talebelik hayatından kurtulasım geliyor. Zaten burslar da yetmez oldu. Hoş mezun olunca da bundan fazla vermiyorlar ya. Yani Şabancığım, senin anlayacağın bu hayat çekilmez oldu. Dertten üç buçuk köşe olmak işten bile değil. Buraya ilk geldiğimizde ne güzel hayaller kurmuştuk? Hey gidi günler hey! Gözlerim yaşarıyor Şsbaıı, ağlıyacağım. M eğer düşeş atmak için zar tutmağı becermek lâzımmış, berber olmak lâzımmış. Herne hal ise; boş ver diyelim. Tavsiyelerine uymuş olmak için. Zaten bütün çocuklar öyle yapıyorlar. Mektubunu kapış kapış okudularda «Şaban? Biunutmarriış» dediler. Aman o ne mektuptu, Şaban? Bizi gülmekten kırdın - geçirdin vallahi. Bravo. Şu her şeye benzemek isteyen Hukuklu dostlara iyi cevap yermişsin. Çocukların hepisi «Şabanın ağzından öptüğümüzü yaz» diyorlar. Ben' de yazıyorum. Mektebi sormuşsun, anlatayım: Bu sene de başka, bir âlem Şabancığım. Birinci sınıf kiz talebe rekorunu kırdı. Maşallah yarım düzineyi geçkin. Hem öyle canlı - kanlıları var k i... Şu bizim mermer salonun A y- tenin papuçlarmdan çekmediği kalmadı. Bankalar da öyle. Allahüalem Birsen hocalığa niyetli. Hele Günaydın, görm e Şaban, fıkır fıkır kaynıyor. Sene ortasında ikinci bir seçim : yapıldı. ' Baba Esat t hani şu Ö lçek Esat - Başkan oldu. Çok şey yapacak, dendi. H iç bir şey. yapamadı. :' Zaten yapacağı da yoktu" ya. Velhasıl babalığını görmedik. Yem ekhane berbat, yatakhane berbat, kantin berbattı. Çocuklarm işi - gücü lavaboyu sık - sık arşınlamak oldu. Tahsin Usta bundan pek memnundu. Bizimkiler* so~ yup soğana çevirdi. Burs alındığı gün kapıda iki nöbetçi ile bekliyor. Öyle bir üst perdeden bakışı var ki. Kantin kazık atıp durdu talebelere. Bir zarf - kâğıt 6 kuruşa alındı, kahve - çay 10 kuruş oldu. ' Ayseli nişanlandı diyorlar. Yüzüğünü göım edik. Ara - sıra Fakülteye- geliyor. Müthiş sigara dumanlıyor. Cemal nikâhlandı. Her fırsatta kirişi kırıp seyahata çıkıyor. Neclâ evlendi. Çokları onunla arkadaşlık etmek istiyormuş. Nişanlananlarm sayısını mı soruyorsun? Tümenle. Göbelezoğlu kapıyı açtığından olacak. Haydi hayırlısı diyelim. Çaylardan gözümüzü açamıyoruz. Millet eğlencede. Günler - geceler, konserler gırla gidiyor. Nejat yine bir şiir gecesi 'tertipledi. Biz şiirden anlayanların geleceğini sanmıştık. Yanılmışız. Mona Roza bilm ecesi çözülür gibi oldu ama, adamlarda zevk yok ki gürültüye boğdular. Kalemini eline alan birşeyler yazmağa başladı; Şahane muharrir - şairlerle doldu gitti? Ahmet Çimen korse hikâyesini tamamlamış. Daha dün anlatıyordu. Azizim, diyordu, «Hikayemin en hoş yeri kadının korsesine - pardon sütyenıne - adamın titreyen ellerini dokundurduğu andı. Kadının «Yapma» diye utançlık göstermesinde bir ilahiyet vardır. Ben o satırlarımı okuyunca ölüyorum vallahi Evelenmek istiyormuş, kız arıyormuş. Haşan Basri forsunu kaybetti.güya arkadaşları kendisine oyun oynamışlarmış. Alp bir ukalalaştı, bir ukâlalaştı görme. Hürmeti nezaketi unutmuş. Burs alıyor da ondan. Aşıkmış. Olur ya; sinek nereye desen konar. Sezai nihayet beklendiği halde bir türlü yapamadığı garip seyahatini geçen gün adeti üzere aniden yaptı. Sabahleyin kendisiyle konuşmuştum. Akşama tiyatro için sözleşmiştik. Öğleden sonra uçmuş. Öğrendik ki iki ay gelmiyecekmiş. Üç gün sonra bir de baktık ki karşımızda. Sümer Kalaç bu sene bir âlem. Esaretten kurtulmuş olacak ki bir ara mektebe gelmez oldu. Gelince de arka sıralarda oturuyor. Yıldız, Şükran falan erkek arkadaşlarından korkuyorlarmış. Üçten Muazzez, Şükran biraz açıldılar. Göniil Davran yine kendi âleminde. Hukuktan biriyle evlenecekmiş. İnşallah. Öbür Suzan Figaro Enstitüsüne devam ediyormuş, vücut güzelliği müsabakasına girip kazanacağım diyormuş. İdari şube talebeleri hep dalgadalar. Para - Bankacı maliyecilere duman attırıyormuş. Siyasilerden hiç ses - seda yok. İdare ile tüllabın arası açık. Yoklamacı Mazhar birinci sınıftakilere «ben, benim» diyormuş. K âfir dekandan forslu ama, kimsenin taktığı yok. Feridun karınca - karınca zampirliğinde. Muammer ise sırf nezaket m ü barek.' Sene sonu seçiminde Ayrılm az reis oldu. Birşey- İer yapacağa benziyor. Muhalefet Tomi piyasadan çekildi. Balcı kendisini birlik işlerine verdi. Şimdilik meydan boş. Sana daha fazla yazamıyacağım için kusura bakma. Malum ya ineklemek zamanı. Bir dahaki konuş-. mamıza kadar eyvallah. '. Arkadaşların hepsinin selâmı var. Göz erinden öpüyorlar.... _ Ben de her iki mübarek gözlerini öperim Şaban-. çığım.. - MİN Y A R Bayrağımız ikinci Sınıfın Erkek Güzelleri Vahdet Aydın Fahri Cabar Osman Turan Mustafa Aşkın Ekrem Özçelik Kocaoğlan Selâhaddin Mazhar Kısacık 9 -

12 N eye Benzerler? Yılmaz Ulusoy Tanzimat Delikanlısına Cihat Alpan Gramafona Mustafa Aşulla Suudi Arabistan Kiralına Musa Atik Dikmet yıldızına Reşat Akkaya Bati Almanya Başbakanına Suzan Meral Davran Yüzüksüz nişanlıya Haşan Fehmi Korkmaz Feylezofa Turan Şenel Kazgan şairine Macit İnce HeSıalde Cemiyet Başkanına değil Oğuz Şenler Vefakâr sevgiliye Cafer Canlı Dilbaz kocakarıya Alpaslan Onay Bu gidişle temiz yeşilaycıya Aysel Asal Rüyasındaki Aristokrata Altan Öymen Saf âşığa Salahaddin Zorlu Firariye : Şükran Maçan Cennetten müjde gelmişe Kaya Toperi Züppe herife Ali Denizman Fener bekçisine Argun Çoban Tenis şampiyonuna Ali Oğuz Mahcup aşığa Nusret Aktan Yaşar Doğuya İsmail Hi7.il Fahrettin Kerime Muazzez A kı; İğne kolleksiyoncusuna Rafet Küçüktiryaki İç güveysine Fahrettin ölmez Dilsize İsmet Balcı Kürt beyine Reis Turan Kendince dans mucidine Baran Tuncer Çölde kalmış bedevi bir aşığa B İZ DE YETİŞEMEDİK Am me Hukuku dersinde, Abadan mutat esprilerinden birisini anlatıyordu. «Sigarasını pangınotla yakıyorlardı. Amma kadın da çok güzeldi hani. Öyle bir vücudü vardı, ya kollan.» Millet gözlerini dikmiş, hayran hayran dinliyordu, Taşkın dayanamadı «A h hocam biz yetişememişiz.» Abadan hiç altında kalır mı «Üzülme oğlum, biz de yetişememiştik.» NİYE D A H A ÖNCE SÖ YLEM EZSİN İZ? Hususî hukuk dersinde zil çalmıştı. Belbez âdedi hilâfına dersi kesmiyordu. Herkes önce kendisini Maliye dersinde sanmıştı. Onun için çıt (!) çıkmıyordu. Sonra mırıltılar, homurtular yükselm iye başladı. Hcica içerlemişti. «Yahu bu gürültüler nedir, utanmıyormusunuz?» Kahramanlardan birisi sıranın altına yatarak «Zil çaldı.» diye bağırdı. Herkes neticeyi öğrenmek için hocanın yüzüne bakıyordu. O, önce çantasını topladı, sonra gülümsedi. «N iye daha önce söylemezsiniz yahu, boş yere beni burda bekletirsiniz?» Nusret Aktanla Baba Esat kahvede konuşuyorlardı. Nusret Esadı şöyle bir süzdükten sonra : «Baba, ; yahu» dedi, «N e güzel vücudun var, nasıl yaptın bunu? Baba ciddiyetle : «Halter kaldırarak. (!)»' Mülkiyeli bir kızın aşk çizelgesi (Müzikal tempolarla) Sınıf 1 de iken (Allegro Confucuo) Sınıf II de ( Allegromoderato) Sınıf ffl de (Mederatoenon troppo) Sınıf IV (Mercia Fumebre - Adagio) Sinemada Mülkiye-i' Şahaneden iki arkadaş sinemada idiler. Filmin yarısı olmuştu. Aralarında konuşuyorlardı. Birisi önündeki bayanları göstererek : Bak şimdi şu bayanları bize nasıl baktıracağım. Hemen arkasından da yüksek sesle : Yahu biliyormusun bende çok akıl var amma zekâ yok dedi. Bayanları kendilerinden tarafa baktırıp ta yüzlerini göreceğim zanneden bizim şeker arkadaş hakikaten defalarca baktırmaya muvaffak oldu. Fakat bayanları değil de yanlarında bulunan bir beyi... F. C Talebe Lügatçesi Ders Yoklama korkusuyla çekilen elli dakikalık azab Sınıf Soğuk hava deposu Prefesör Teksir veya kitabı papağan gibi tekrar eden adam İdare Ükala yuvası Burs A y başında tüllanbın A li Beyden aldığı ve 24 saat bile misafir edemediği nesne Dernek Aşkar Çiftliği Kantin. c Tenbeller mekânı Üssü mizan Tüllabı dilenciliğe sevkeden usul Tüllab Hint fakiri Yaz tatili Tüllabm dokuz ayda yapamadığını yapmağa çalıştığı zaman

13 BU MÜLKİYE Lİ GENÇ KIZ SON SINIFA GELİNCEYE KADAR HİÇ BO YANMAMIŞ V E HİC BÎR tf>ocent VE ' YA ASİSTANA TAV OLMA MIŞTIR. t... HALIM SELİ INA İ g l g jg BUKSKIRDIR.- İ g İ S MAZOĞLD ADLİ BU GENÇ DÖRT Y u ı İli TAH^ÎI î ' ' - BO LUNCA 8A- müuiyede OYNAYAN BASINDAN BÎR NİNEMİ \EDIM,, A D L I İ p m f m K tîdî B' R f ' LM ANCAK 0N T E M tm IS T IR l dört DEFA KOPMUŞTUR J I >; s * * --- '? ^ BU TAKSİ.. ) /İMKARADA Z < J J ÇALIŞTIĞI 0 ^ 7 HALDE AB r' d m o» m ^ \ r ^ durraunian - "TİPC^-r )( /p f ASKAR BÎN -. MEM\STlR. 7f - BU HALE. I- ÇERLPİEN SOFOR DE MANEVİ TAZMİ NAT DAVASI AÇMIŞTIR FAKÜLTEMİZ DE BİR YILDA HARCANAN UY KU HAPLARHAN YANA GELSE DÜNYAYI İKA BUCUK DEFA RAHATÇA kucaklar\ 6U DELİ KANLIDA CÖĞRAR YA KİTA' B1NI 0 - KUR.KEN HİÇ GÜL-' M EM İS- T İR! EMPATIK ARKA DAŞA h YILBIR «A- MAZ KH-Di^j KACÖt ATTIUÂKA R A O S MAN OĞLU ve 5Zİ Lİ H 5 AN VER MLfRr TECİ t>amga5,n? > VURMAMIŞ LARDlRİ Sahipleri cevaplandırsınlar A. Ş. Oğuz : Yeşil kaşkolü kimden aldı? Selâhattin Zorlu : Kadınlar kendisini niçin kaçırdı? I. Hızal : Kolejin yanında niçin ev kiraladı? L Dede : Vasiyetnamesini niçin hazırladı? M. Akış,* Niçin kasatura taşıyor? N. Kavurmacı : Niçin Gazi Eğitime gidiyor? S. Akalın : Niçin Tunceli de (I) Maiyet memurluğu istiyor? Ş. Güneş : Niçin İstanbul a gidiyor? Y. Güçlüer : Niçin Hukuk Fakültesine gidiyor? N ihâi: Birinci sınıfta olduğu için mi naz ediyor? M. Şişman : Niçin daima sol elini havaya kaldırıyor? Not : îşbu soruların cevabı içerisindedir

14 I I. Ramsesin Mumyası K A R A N F İL Özerden, Erol, Refik, Ahm et beyde demlendikten sonra dışarı çıkıp dolaşmağa koyuldular. Bu arada bir baharatçı dükkânına uğrayıp karanfil almak istedi-, ler. Özerden «İçki kokusunu giderir, on kuruşluk ka-; ranfil alayım, bari» dedi. Dükkân sahibi ihtiyar, hastalıklı bir adamcağızdı. «Ne istiyorsunuz?» diye sordu. Özerden cevap v e r-' di: «On kuruşluk karanfil.» Aksilik karanfil en üst rafta idi. Adam ahlaya oflaya merdivene tırmanarak bir kâğjda karanfil koyup indi. Sonra Erola dönerek sordu: «Siz ne istiyorsunuz?» «Ben de on kuruşluk karanfil...» Zavallı adam uzun merdivene b ir' daha tırmanacağına canı sıkıldı. Refiğin de aynı şeyi iste-, yeceğini tahmili ederek sordu: «Siz de on kuruşluk karanfil m i istiyorsunuz?» Refik ciddî' bir. eda ile ba-' şını salladı «Hayır!». - " Adamcağız gene ahlaya poflaya merdiveni.' tırmanıp; Erolun karanfilini kâğıda sardıktan sonra in -' di. Refiğe döndü: «Peki siz ne istiyorsunuz?» «Ben beş kuruşluk karanfil istiyorum.». TE T ö ; Sayın S. L. M eraya ithaf olunur : Cidden olağanüstü, vakarlı bir durumda, Andiçtiler New-York da bîr gün akşam üzeri, ' Birleşmiş Milletlerin -bütün delegeleri Akteddiklcri özel, gizli bir oturum da; Hakka hürm et etmeye yemin ettik dediler, Hamiş : Andımız uyguîanrıaz tatilde ve bayramda, Ne pazar, pazart&â, ne perşembe, ne cuma, Ve ne de cumartesi, 6alx yahut çarşamba. Bundan böyl* devletler somürsek diye bir az, Toprak edinm ek için* zafer kazanmak için,. Herhangi bir bahaneyle istilâya kalkam az; İmza : Bretanya, Rusya, Amerika, Fransa ve Çim Ek : Bu madde her gün yürürlükledir ama, Pazartesiyle Salı, Perşembeyle Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar dan mâda. Aşırmation s T. G. H E Y Y A V R U M H E Y G eçen sene güz imtihanlarmdaydı. Bilirsiniz ikinci sınıf mektebin en belâlı sınıfıdır. Bunun için elimizden geldiği kadar çalışıyorduk, içim izde o derece, çalışan arkadaşlar vardı ki burunlarının ucunu görem ez hale gelmişlerdi. Meselâ Sadık Göbelezoğlu bunlardan biriydi. Bakın anlatayım da siz de hak verin : B ir gün S. Göbelezoğlu Ulusta bir lokantaya gitmiş. B ir masaya oturmuş, bakmış ki tam karsısındaki masada birisi' oturuyor; ama tıpkı kendisine benziyor, sanki burnundan düşmüş. Sadık ona bakarken onun da dikkatle kendisine baktığını farketmiş. H ayret demiş gülümsemiş, bakmış o da gülümsüyor. Dayanamamış, selâm vermiş, selâm kabul edilmiş, alınmış. Şurası şayanı hayrettir ki Sadık ne yediyse o da aynı şeyleri yemiş, su içince o da içmiş. Y em ek bitince Sadık kalkmış, aynı zamanda karşısındaki de kalk-- mış. Sadık dışarda bekliyeyim de şununla bir konuşayım demiş. Beklemiş' beklemiş kimse gelmiyor, dayanamamış tekrar içeri girmiş. Bakmış karşısındaki duruyor. Yanına yaklaşayım da neden dışarı çıkmadığını sorup anlıyayım diye o tarafa doğru yürümüş, bakmış o da kendisine doğru geliyor, en nihayet birbirlerine limit derecede yaklaşmışlar. Neticeyi tahmin etmişsinizdir. Ders çalışmaktan son derece yorulan bitap düşen Sadığın muhterem kafası «Dank» diye lokantanın aynalı duvarına vurmuş. idarecilerim iz ne ile meşgulürler? Şükrü Düdükçü. Derviş Yalım Yılmaz Günal Ilhami Cztürk Cemal Barutçu' Turan Sayar Nuri Kadıköy Nuri Erdem Nejat Tunçs:.per Nevzat Şensoy Esat Ölçer. Behçet Eren Sabahaddin Ertekin Temuçin.ve Fatinle altmış, altı, oynamakla Neticesiz zamparalıklarla Telefon beklemekle - H er nevi kahve sporlarıyla M ektup beklemekle Bilârdo parası ödemekle S. S. Onar m İdare Hukuku nu onuncu defa okumakla- ' İneklemekle.. D ers hariç her şey ile,; Siyasetle... Fotoğraf toplamakla ve tez yazmakla ' ';! - Sünepelikle Mücadele Cemiye tiyle En güzel küfür lügatini hazırlamakla CEM -İL Tüllap kakan kuşu

15 N e de olsa profesörlerde insandır P rofesörler konuşuyor: Burhan Koni.... H erif tabancayı, çektinen adam a kamayı bir, iki üç defa saplamış. - Bu hareketi tamamladığınan kendisine taammüden katilden sene ağıı- hapis cezası verilir. (Burada kaşlarını çatıyor; dudakları h afif sarkık) işte urkadaşlanm kanun sene arasında 3 senelik bir takdiri m üddet koyduğundan cezaların şahsileştirilmesi müessesesi ile karşılaşıyoruz. *-j î- ; :..> H'-v-.v» - f'/'i'v/fjv- î: Kemal'A r a r - ; V.: v; :1:.:: f. (ön ce- siyah Erzurum taşı teşbihin sesleri 'işitiliyor : Şık- şık da şık.:. Sonra gayet ciddi?.:'' tşte efendilerim bu esnada tü ccar kafalım kaşıyor ve cevap v e r iy o r : Ulan, insaf yahu, diyor. (Teşbih sesleri? Ben bu nesneleri çocukların mektep levazım ı olarak alıyorum. (Tekrar şık, şıklar?.). O zaman kanun gülüyor : ö y le m i? (Şık şıklar devam eder, sonra H o ca güler) O halde bu muam ele-i_ticariye değil!. î. H. Karafakih Unvanı ticariye almak isteyen yani ticaret unvanına sahip olm ak isteyen şey pardon unvanı ticaret. aman bu dertte nerden başım a çıktı, affedersiniz doğrusunu söyliyeyim, H acı Recepzade İbrahim b ir muhallebi m ağazası pardon dükkânı açsa ünvanı ticaret, H acı Recepzade İbrahim binbir lezzet m a- hallebi m ağazası olur. Sonra kendinden emin bir edayla sora r? : Değil mi M üzeyyen H anım? (Gülüşmeler) Ham iş : Sualin tevcih edildiği arkadaşın adı Muazzezdir. ÇtMDtK Boş dersten istifade ettik. Bilardo oynuyorduk. Macit o sabah gene erken kalkmıştı. Yanımıza gelince Suat işletme bahanasiyle ile : Macit, dedi, seni telefondan bir kız aradı. Macit uyku sersemliği ile sordu : Nasıl bir kızdı? Es. Fe. Laz babadan M ülkiyedeki oğluna: Cozumin nuri uşağım, Pa m ektup cönderm işsun, aldum oni. Oyle pir sevindum çi saa ta rif etemem. Uşağum sen nasilsun, eym isun, hasm isun? TeiBlerin ne alem edur? Pizu sorayisen eyiyuk hasuk. Anan sa tua eteyi. Elini göve kaldirayi, Allahum hau uşağum a sınıfuni çeçu r teyi. A nanin tualan çok çeçer, pileyimisun. K eçen sene pizum pisuğun yavrusuni, Kodiloğlunin pisuğu poğdu idi da, anan canin çikar inşallah tedi da, pisuğu yolda araba çiğnedu idi. H au mektubunda pir hocadan pahsedeyisun. Çok zor, kazık teyisun. Çeçem eyiruk sim ıfu teyisun. Z or teyisun, anlatum ama, hau senun kazuk tetuğun netur? Bizum fıraktinun kazuğu m idur? A nlam ayirum uşağum. H a uşağum nasil adam dur p u? H iç adam adamdan korkar m i? H akla oni. P ir de teyisun ki, P otça dan imtihana girduk. Z ayif aldum teyisun. N etur pu senun potça tetuğun. Hiç adam za yif alur mi potçadan. O oy uşağum sen adam olam ayacasun. A nanin gelunluk potçasini pilmeyimisun. N içun oni yazm adun. Uşağım sen pubana hiç.penzem edun. Pen senun gibi iken karganin ağzındaki peynuri alayidum. E ey cidi cünler heey. U şağum terslerine çok çaliş sınıfı çeştım ı çeleyim diye telgrafini peklem ekteyim. O oooy uşağum anan, puban tekrar tolansun saa... H am si Paşası (B arutçu nun Albümünden) K. F. A rık ın bir dersinde idik. Şubat imtihanları da yaklaşmıştı. İneklerin en dalgın anları. Kemal F. Arık anlatırken bir konuşma duyuldu. K. F. Arık, dersi kesip Aşullaya sordu :. Bir şey mi buyurdunuz? Aşullada uykuda imiş gibi cevap verdi : Hayır bir şey buyurmadım. Es. Fe.

16 M ülkiye argosundan Alcfetsiz konuşma : Alâkasız söz söylemek. Düm ev : Nakkalık demektir. Uyutmak : Söz verip de oy vermemek. Nedir? : K oridorda veya sokakta karşılaşan iki M ülküliyelinin konuşacak 'şeyleri olmadığı vakit, söyleyip geçtikleri kelime. Durum nedir? : Hâl hâtır sorma. Kertan : (K rito kerto veyo kerto kritik de denebilir) «nedir» sualinin cevabıdır. Hep yavrum hey : «Ne diyorsun A ysel?» sözü dem ode olduktan sonra kullanılm aya başlanan, her yerde geçer söz. Her hâl - ü kârda : Her halü kârda kullanılan deyim. Babâ : Ahm et» yokken söylenirdi. Ahmet : H er Mülkiyelinin, küçük ismi. «Ahm et filân bey» form ülü ile kullanılır. Yalak : Mânasını merak ' eden Sedat K ars a müracaat edip boyunun ölçüsünü alsın. Dümen koşma : Bak : A yak atmak. Yapar mı? : Kum ar oynamak için başlangıç - edatı. Ufak aile : Büyük parayla oynanan poker. Aile üçgenleri t : Wembley de futbol sistemi.. Aman b e! : G üzel kız görenin ağzından çıkan ilk kelime.. Bacanak - : Baba Esat'la doktor Şap ın du- - - rumu. Ayak atmak : Bak; dümen koşmak... ' Asaf. : Yanında kız * oturana sorulan sual. Ağzına verm ek.. : Hocanın imtihanda sorduklarını.. iyi bilmek. Hişştt.... : İşletme pratiği. Basıldık : Eyvah, annem, basıldık. diyenlere sorun. Eskici : Y eni piyasa malı kullanmayın. Allahsız tospağa : Bize de mi tıs tıs? : E, yani, size de mi tıs, tıs? D erley en : K ÖROG LU. *5 Tonton )esünler Sun notları hoca, bana inek desünler, İneklemedi gitti gör, o divane desünler.. Dağarcığım doldurmada her kişi burada Şimdiden geru bu sınıfa, inekhane desünler, Not bahsini geç, koma tüllabı sınıfa, Sun notlan hoca, bana inek- desünler, Yoklama yap sınıfta, kapıya koy Mazhâr ı, Virme kimseye eman, Fadıl Hakkı desünler. Cem-ll sözlerin hem muhabbet, dostlar işitüp hoş sohbettir desünler. CEM -İL - t Evde kalmış ü ç kızımız. Mülkiye üssiimizanm çarpmadığı kimseler Bilmece Zayıf, esmer, gözlüklü ve pek şirindir. Güldüğü zaman ağzına, Meksika Körfesinin o meşhur incileri sıralanmış zannedersiniz. Sabahleyin ilk işi saçlarını taramak sonra yüzünü yıkamak, daha sonra da yüzü silmeye meydan kalmadan kaşlarını tarakla düzeltmektir. Dahası da var, konuşmasını takibedebilmek için en iyi çare bir diktafon temin etmektir. "Hareketleri için ne gibi bir alet lâzım, onu bilmem artık. Demekçidir, güzel sanatlarla alâkası çoktur. Bileceksiniz... Bilmek üzeresiniz. i i

17 B i r Ç e v e l a n Şöyle sınıfları bir dolaşalım dedik. Hemen birine girdik. Birinci sınıfmış.. Seha ağabeyimiz bir şeyler anlatıyordu. Kulak kabarttım: «Çocuklar yani bili- ' yorsunuz, yahut bilmeniz lâzım, yahut bildiğinizi kabul. ediyorum. Başka bir deyimle malûmatınız yar. Yani. : Vallahi çocuklar hiç değilse duymuşunuzdur.ır. diyordu. Sonra baktım masanın üstü yığın yığın kitap do-! lu hepsi bizim' zevkle manzarasını seyrettiğimiz ecne-. bi lisanından kitaplar. Bunlardan on altısından parçalar okudu. Yirmi dört tanesinin sayfa adedini söyledi. Elli iki tanesinin-de kapaklarını gösterdi. Derken bi- <. zim züğürtlerden on bir-tanesini traşladı. Zaten geç' girmiştim zü çaldı. Çıkınca hemen yanma yanaştım: nabi, neden traşlıyorsunuz bizim tüuabi» dedim. Ce- :, vap verdi: «Kendilerinin traşlamasma meydan ver-., memek için.' : Diğer derse sempatik hocamız Fikret A rık gir-. mişti. Dersin en alâkalı bir yerinde misâl verdi. Bir. arkadaşa bakarak: «Şu çaniamı size 60 liraya sa tıy ö -' rum» dedi. Çocukta bet beniz attı- Çünkü çanta ç o k.. eskiydi. Üstelik arkadaş 125 lira ile. geçinen bahtsızlardan biri idi. Kekeliyerek: «Efendim ga.. gabin var.» diyebildi.. _ * u!' V ' Derken, kıymetli:.-ağabeyimiz Bahri Savcı derse geldi. Defalarca^ öksürdü.-v e sayısız denecek kadar gözlüğünün camını sildi. Her cümleyi beşer kere tek:, rar.etti.'... * >';.. Başka bir gün ikinci sınıfa uğradım. Blakey ders anlatıyor, Asistan Reşat Aktan ise - Bu uzun tetkikler sonunda telekronik cihazla aşırılmıştır._ Anlatılanın ancak dörtte birini tercüme1 ediyor ve geriye kalanı da kafasından yerleştiriyordu. ' _ ;* -f:'jv ' "Üçüncü sınıfa girdini'' Burhan- K önr. konuşuyordu: «Arkadaşlar dersimin konusu delili feabsi dedinen size bir delil vermiş, oluyorum demektir. Yalnız şurasını antrparantez söyliyeyim ki: «Aciz biliyorsunuz altıncı Milletlerarası ceza kongresine gittim. Heyetin başkanı bu hakirdi.» Nerede kalmıştık? Ha şurasını da söyleyeyim, orada devler çarpıştı. Sonra gelelim delil bahsine. Parenlez açm. «Şunu da ilâve edeyim. Aciz orada vispresident idim». Evet arkadaşlar delil bahsi idi mevzuumuz. Derken arkadaşlar kalktım ve Maurice Garçon a hücum ederek - arkadaşlar vuruşma anladılar «önce bir sağ kroşe sonra direkt ' dediler» ve bunun suç olduğunu da ilâve ettiler. - Sözlerinizin hepsini reddederim dediğnen salondaki mevcudun dört misli acizi alkışladı. Devam ettim ceza bir retribution - dur, suçlunun içine nüfuz etmeli diyerek kürsüden indim» dedi. Sonra Sadık Göbeleze doğru kürsüden eğildi. Sadık: «Benim suçum yok» diye kekeledi. bulunsun. B almak istesin. C razı olmasın; E müdahele etsin. B, C ye sana ne oluyor yahut pardon olmuyor desin. A, E ye alacak mısın C, D ye satacak mısın? Bu arada F; A, B, C, D, E, ye razıyım E tekrar C, A ya değilim desin. Ne olur? O zaman kooperatif şey aman cemiyet pardon şirket bu işe gülsün. Aman pardon şirket gülmez şey yani F gülsün olur m u? Tüllap hiç cevap veremedi tuş olmuştu. ÎURU Fıkralar Emrullah Zeybek Aşkın ne olduğunu anlarsak istemiş ve daima yaptığı gibi yanlış bir istikametle yolda rastladığı bir kıza yaklaşmış: «Taymavt» demiş, gülmüş ve öksürmüştür. Neticede bir tokada maruz kalacak derecede konuşmuştur. Ve ne olduğunu soran arkadaşına : îlâhi su kuşu diyebilmiştir. A K Alpaslan a sordular: Mülkiyeye niçin geldin? Yükselmek için. Niye doğrusunu söylemiyorsun Alpaslan? İyi baba, biliyorsun da niye sordun? İkinci derse Kemal Galip bey geldi. Gözlüğünü çıkardı. Taktı. Çıkardı gene taktı. Üç dört sefer burnunu sildi. Önde esmer arkadaşlar oturuyordu. K ö mürü oradan da Havzadaki M üdür-ü Umumiliğini hatırladı ve bir buçuk saat anlattı. Arkadaşın biri sual sormak istedi. «Suret-i umumiyede dersi dinlem iyordunuz, onun için iptidaen reddettim.» diye cevap verdi. En son olarak ta sempatik hocamız Karafakı nın dersine girdim. Teşbih çekerek çabuk çabuk anlatıyordu : «Şey... Meselâ cemiyetin pardon şey şirketin elinde tapu senedi vardır. Şey pardon ne dedim?» Çocuklar: «Tapu senedi dediniz». Am an pardon yanlış oldu. Tapu değil alacak şey aman hisse senedi vardır. Aksi halde suda havan döğmek olur pardon havanda su döğmek olur. Meselâ A ortak olsun. Elinde hisse senedi

18 Günün besteleri A. Ş. Esmer Esmerim kıyma bana Sınıfta vurgunum sana. Esmer aman aman aman Çok çalıştım kafam duman Kalır isem halim yaman. B. N. Esen Cebeciye' t'deriken aldı bir yağmur Avukatın cübbesi uzuıı eteği çamur Avukat sınıfa gelir kaşları mahmur.. Çene benim ben çenenin el ne karışır. Esen e de kelâm etmek ne güzel yaraşır İ. H. Karofokih Her sabah her seher gelir geçersin Kanımı kadehe koyar içersin Ya beni öldürür ya da uçurursun Yeter Hocam yeter senden çektiğim- Şefik İnan Bakmıyor yönetmenlik feryade' Yetiş ey İnan yetiş imdade. Şen olmaz kimse durmaz, şahanede: Yetiş ey İriaıi yetiş imdarfe - V ' i Cihata dair Cihadın canı sıkılıyor ders çalışmak istemiyordu. ' Ne yapayım diye düşünürken. Prof. Blakey in o gün konferans: olduğunu hatırladı. Sevindi, «Hah» dedi konferansa gider biraz kestiririm, günün yorgunluğu çıkar. Beş on dakika gecikmişti amma zarar y ok... "' Lâkin kapıdi. oekliyen bir hademe Cihadı içeri almadı. Neden yahu, beş dakikalık gecikmeyle insan kapıdan çevrilirm i? Kapıcı başını salladı: Beyim içe- _ ride zaten altı kişi var kapıyı açarsam onlar da dışarı kaçacaklar.. İ. Ayrılmaz m m a. iv C e h t a r z u y a y e tm iy o r Bu iş b ö yle g itm iy o r B a şk a n o ld u m o la lı G özü m u y k u tu tm u y o r N. Kohvecioğlu G ün old u m g e c e old u m S a çsız b a şım ı yo ld u m Ü m it ve te se lliy i A s b a ş k a n lık ta b u ld u m. Dekan Üssümizanın 5 e ineceğini söylemiş : Üssümizanda tenzilat! M. Dikmengil A. Çimen Ekm eğim v a r tu zu m v a r A y a lim v a r k u z u m v a r - Y ıld ız g ib i elim d e M in n a c ık b ir k ız ım v a r Kül oldum y a n a y a n a G el b u n a c a n d a y a n a B ah tsızım d o stla r b a h tsız C insi lâ tifte n y a n a

19 R. Aktan Bir ihtimal daha var Oda çakmakmı dersin Söyle Aktan ne dersin K ın k notlarınla sen rtüllabı mestedersin. F. H. Sur Yoklamadan kaçma yanar tutuşursun Zannetme imtihanda ümidinle buluşursun. Kaçarsan bir gün elimden ey tüllap Hicran ile hüsran ile her gün boğuşursun Yavu* Abadan Pek çok fırsatlar kolladım Şahanede inekledim En çok Am me notlarım Senin aşkınla otlandım Öyle mi derler tombul hocam öylemi derler İmtihanda ümit yokmuş öyle mi derler S. L.. Meray Talihim olsaydı aocam olurdun Bilirdin halimi çare. bulurdun D erdim i ânlardın talebe diye: - * Bilirdin halimi çare bulurdunjvîs^^ ' # f Y A R M -. * 3 - s e A. Köymen A. C. Aşkar N. Tunçsı'per M. S. Karakoç Ç o cu k lu k ço ğ ım b itti N e z a k e t ed e p y itti S a lise old u m d iy e U k alâ lâştım gitti D üğün d e m e k k o n ser sa z Bütün b u n la r g e lir a z B ir de A ş k a r k u p ası G a z e te y e b ir m e sa j G ünü g ü n e k a ta rım A şığ ı ç ift a ta rım K o ltu ğ u m k a rp u z d olu D ergi - s ig a ra sa ta rım K u rşu h su z silâ h o lm a z S e v d a sız ç ile d o lm a z R o z a a h ım tu ta c a k D ü nya so n a da k a lm a z MİN- YAR Şapka Arkadaşımız Hüsnü nün geçenlerde yapılan mahkemesi hepinizce m alum dur.. DŞva estt&sında.karşı tarafını avukatı Hüsnü ye çattı ve meziyetlerini ortaya döktü : - Günde 15 saat klâsik müzik çalışacak kadar hastadır..! H ırpani- kıyafetinden, dolayı operadan karakola götürülmüştür. B ir şapkası.. vardır ki yükünü yıkarken bile başından çıkarmaz. Tam bu esnada arkadan şöyle, bir ses yükseldi : Ben de şahidim, saçlarını bile şapkasını çıkar- - madan tarıyor. Siyasî Şubelinin ilânı aşkı

20 Hafız Osmanla Mülakat İnek bayramı yaklaşıyor... Kazgan da hazırlanmaya başladı. Nasıl Kanbersiz düğün olmazsa Osmansızda Kazgan olmaz diyerek kendisiyle bir röportaj yapmıya karar verdim. Fakat çok zahmet çektim,- çok uğraştım. Çünkü Osmanı bir türlü fakiutede bulmak mümkün olmuyordu. ' Bir gün nihayet onu yakalamaya muvaffak oldum. Ellerini kitaplarının üzerinde birleştirmiş, gözleri yere dikili, sessiz, sessiz duruyordu. Tabii hemen yaklaştım. ' Merhaba Osman (cevap vermemesine rağmen gözleri hafifçe kımıldadı, yüzünde zorla belli olan bir gülüş farkedebildim.) Ne o? Hocayı mı bekliyorsun? v -.=-. - Ne hocası yahu, gelip geçenlere bakıyorum. Çoktan beri görmemiştim d e.... Seni üzgün görüyorum,' yahu. Nen var, hasta mısın yoksa? Hasta falan değilim, Bülent Nuriye içerleyorum. Beni-daima çocuk yerine goyuyor be birader. Am a çocuk olmadığımı ona fakülteden çıktıktan sonra göstere-. ceğim.. Kaçta kalkarsın Osman? Saat onikide tabiî. Sabahtan akşama kadar gezip tozduktan sogrâ erken de galkılmaz ya. Fakat bir son virmenin zamanı geldi herhalde. :.--X ' Peki ne yapıyorsun, nerelere gidiyorsun böyle? Oparaya, jşinamaya; çaylara, balolara, Ulusa sarı dçfter.alrnayaj hepsi bu gadar. Ha, unutuyordum, bilhassa: güççük' tiyatroya.. Demek onun için hep geç kalkıyorsun. Burada hernâğadar ikide falan yatıyorsam da sen beni Gonyada iken görmeliydin. Horuzlar öterdi,. ben yatardım. Buna rağmen, dersleri de gaçırmazdım. _ Osman._bunlan anlatırken aklıma inek, bayramı..geldi. Bu hususta ne. düşündüğünü anlamak için sordum : -- Osmancığım, inek bayramı yaklaşıyor, tabii sen..de geleceksin.. j. I T'^. Ne. işim var? O benim değil, çoluk çocuğun, ineklerin bayramı., ' _ '... Evlenme hakkında ne düşünüyorsun? G nyada iken bizimkiler beni azdaha everecek- "lerdi: (Oğlum, itme eyleme, zemanın geldi, geçiyor bile, gel sana Hacı İmin in Fadimeyi alıvirelim ), diye çok dayattılar, ben gabul. itmedim. Növüreyim gardeşim. ben'hayat arkadaştım fakülte'sıralarında seçmeye ga- ''rar virdim. t İ Seçim leriâkkındaki fikrin, Osmancığım?.., Şüphe yok ki K öylü-partisi ğazanacak. Adam-,'lar çok çalıştılar. Eğer iktidaira geçmezlerse ben de boy- got olsun deye derslere girmeyecem:.f Demek reyini kullanıyorsun Osmancığım, i Tabi ya, sen galiba Anayasayı okumamışsın, i Her siyim yirinde.. v Biz bunları konuşurken bir şeye dikkat ettim : hep elindeki'kitaplarla oynuyordu. Merak bu ya: Bayan Hafize iv';:? "Bu-günlerde M ülkiyede soyadı değiştirenler, çoi ğalinıştır. Son değişiklikler ıttılaınıza arzolunur. /- " S ;. ~ '> -... X,Esat'ÖlçĞr!f'''teö»t*1nieâr Esat Takımcı î'.s. T jâ yh an Köngül i Özdemir Soran Bülent Çaycı... Yıldırım Yüksel.. Turan Ülker ' ' Sedat Kars, Nusret Aktan Saip Sungurtekin. Semih Kilbaş İlhan Erenel Coşkun Timoçin Ömer Kaya Mustafa Gedizmen Necdet Uçan Ülkü Başsoy Reşit Ata A li Denizman Teoman Tümer Sabih Gider K aya Duralı Cafer Canlı Hüsnü KızılyaUı Mazhar Kısacıkoğlu Ediz Öke Ömer Lütem Tanşuğ Bleda Özcan Yalım- Yüksel Toprakoğlu Mustafa Aşulla İbrahim Önen Ayhan IiermeS '- ' v. ' % Özdemir Örümcek Bülent Ekmekkafa. Yıldırım Gak II... Turan Berberoğlu Sedat Yurtbasar. Nusret Armutsever Saip Davargil, Semih Katüoğlu İlhan Göbekgü Coşkun M c Cook Ömer Bentdereoğlu ', Mustafa Mürekkep Necdet Fitil Ülkü Yavru Reşit Köroğlu (çocuklar ısrar etmeseler bunu yazmazdım a- ma oldu işte) >. _ A li Teksas haydudu Teoman Uyutuldu Yengemiz kızar, ayak atamıyoruz. K aya Tavuk Cafer Pamir Hüsnü Nimbüs (Pr.) Mazhar Dümenci Ediz Pekağırbaşlı Ömer Kıllıgil Tanşuğ K irpici Özcan Yanık Yüksel Maşasatar falbakar Mustafa Kendini kasar İbrahim Hepinekler KÖROĞLU : ". Anayasa mı, coğrafya mı, diye sordum. 4 O, hiç birşey söylemeden kitabı bana doğru uzattı, Seksoloji yıllığı ile Pitigrilli nin «Hayatım ve Maceralarınn isimli eseri ile Erikler Çiçek Açtı.» f Hangi şube Başbakan yapıyorsa o şubeye gideceğim.. Başbakan nasılmış görsünler bağalım. Biz bunları konuşurken kapının önünde bir kaynaşma oldu. Herkes acele acele içeriye girmeye çalışıyordu. Fakat Osman hiç aldırmadı, baba bir tavırla koluma girerek beni merdivenlerden aşağı doğru sürükledi, ve ilâve e tti: Ahmet Şükrü derse giriyor, gel biz de seninle şöyle Gızılaya gadar uzanivirelim... SİVRİER

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır? 5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) Öğle üstü bir cip gelip obanın çadırları önünde durdu. Çocuklar hemen çevresinde toplaştılar. Cipten önce veteriner, sonrada kaymakam indi. Obanın yaşlıları hemen

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e? Seçelim ve yerleştireli. erelisi iz? e i adı e u oldu erha a Türk ü sizi adı ız erelisi iz? Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu.... e? Sophie : Be i adı Sophie. Kutlu : Memnun oldum. Sophie : Be de..

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 KUYUDAKİ TİLKİ 49 TİLKİ ON YAŞINDA, YAVRUSU ON BİR 51 KURT, TİLKİ

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız. eş aş iş oş uş ış öş üş şe şa koş şi şo şu şı şö şü ez az iz oz uz ız öz üz ze za zi zu zı zö zü eşi aşı kuş kış düş işe aşar eşik şık kuşu kaz tiz boz yaş buz tuz muz kız köz yüz meze zaza izi mış dış

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına. Z NESLİ VE TORUNUM EZGİ! Değerli Okur! Bu köşe yazısı; Ülkemizde nüfusun üçte birini oluşturan geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar(ımız) la ilgili neler yapıyoruz? Çocuklarımız bu zorlu yaşam yolculuklarında

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına 23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın

Detaylı

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan. 23 nisan şiirleri, 23 nisan ile ilgili şiirler, çocuk bayramı şiirleri, ulusal egemenlik şiirleri, 23 nisan, şiirler, 23 nisan şiirleri, ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, en güzel 23 nisan şiirleri, 23

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA 1. HAFTA TARİH : 01 MART 2016 04 MART 2016 KONU : YEŞİLAY 1- Yeşilay nedir? Ne işe yara? Faaliyetleri nelerdir? Nefes akciğer yapalım. Vücudumuzu 2- Sigara ve alkolün zararlarını hep birlikte öğrenelim

Detaylı

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. 1934 -. Akhisar dan Akın - Hakkı Babayı Anlatıyor- : Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir. Hakkı Baba 18

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI Nİsan AYI BÜLTENİ Sevgİ Kİlİmlerİmİz BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Dünya Kitap Günü (23 Nisan gününü içine alan hafta) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

Bu ses bu vücuttan nasıl çıkıyor, anlamıyorum, borazan

Bu ses bu vücuttan nasıl çıkıyor, anlamıyorum, borazan Doyumsuz Çocuklar Babam televizyon başında saatlerini geçirmekten keyif mi alıyor, yoksa acı mı çekiyor anlayabilmiş değilim. Ne zaman bir şey seyredecek olsa mutlaka yüzünü buruşturur, kızar, söylenir.

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

TÜRKÇE. Değerlendirme 1 Harf Bilgisi. A. Seviyorum B. Süt. A. Anne B. Dede. C. Baba. A. Kaplumbağa B. Tavşan C. Kurbağa. A. Okul B.

TÜRKÇE. Değerlendirme 1 Harf Bilgisi. A. Seviyorum B. Süt. A. Anne B. Dede. C. Baba. A. Kaplumbağa B. Tavşan C. Kurbağa. A. Okul B. Ad :... Değerlendirme 1 Harf Bilgisi 1. 5. Selin Süt içmeyi seviyorum. Selin in cümlesindeki hangi sözcüğün harf sayısı en azdır? Seviyorum Süt Anne Dede Baba Yukarıda verilen sözcüklerin hangisi sözlükte

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı DAMLA BÖRTÜCEN Zeytin, rüyasında benekli faresini kaybetti. Cadıya sordu, cadı biz fare yemeyiz ama

Detaylı

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR Kemal ORUÇ (Telefon çalar. telefonu açar.) : Evet, benim. Ne? Belma doğuruyor mu? Doğurdu mu? Ben baba Baba ben Tamam tamam, hemen geliyorum. Heyt be! Baba olmuşum! (Işık kapanır.

Detaylı