POSTER SUNUMLARI. Laparoskopide öğrenme eğrisinin başındaki cerrahlar için ideal ilk trokar girişi nedir? Açık mı yoksa kapalı mı?

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "POSTER SUNUMLARI. Laparoskopide öğrenme eğrisinin başındaki cerrahlar için ideal ilk trokar girişi nedir? Açık mı yoksa kapalı mı?"

Transkript

1

2 POSTER SUNUMLARI [PS-01] Laparoskopide öğrenme eğrisinin başındaki cerrahlar için ideal ilk trokar girişi nedir? Açık mı yoksa kapalı mı? Mehmet Remzi Erdem, Ferdiun Şengör, Ömer Ergin Yücebaş, Ahmet Rüknettin Aslan, Çağatay Tosun, Ömer Yüksel Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul Giriş: Bu çalışmamızda laparoskopik cerrahi planladığımız sıralı olarak randomize ettiğimiz 46 hastanın, akses süreleri ve giriş esnasında karşılaşılan komplikasyonlarından bahsedeceğiz. Materyal-Metod: Bu çalışmamızda Ocak 2013-Mart2014'de uygulanan 46 transperitoneal laparoskopik cerrahi vakamızı sunacağız. Vakalar sıralı şekilde randomize edilerek açık(grup 1) ve kapalı (Grup 2) akses yöntemleriyle giriş sağlandı. Bulgular: Vakaların yaş ortalaması 54,7 (17-77) idi ve her iki grupta benzerdi (Grup 1: 53,1, Grup 2: 56,3). Vücüt kitle indeksi Grup 1'de 4 kişinin 30'un üzerinde iken, Grup 2'de 3 kişi idi. Geçirilmiş cerrahi öyküsü olmayan 46 hastaya transperitoneal olarak 23 açık 24 kapalı giriş yapıldı. Bu vakaların 26'üne böbrek tümörü nedeniyle radikal nefrektomi, 10'una afonksiyone böbrek nedeniyle simple nefrektomi, 3'üne de semptomatik basit böbrek kistleri nedeniyle laparoskopik kist eksizyonu uygulandı. Grup 1'de ilk 5 vakanın 2'sinde ilk trokar insizyonu gereğinden büyük açıldığından sütürle kapatılamaya çalışılsa da geniş açıklıktan hava kaçağı önlenememiştir. Grup 2'dekilerin ilk 7'sinin 3'ünde transperitoneal alana girilmeden hava verildiğinden ciltaltına başarısız girişler olmuştur. Hiçbir vakada giriş esnasında kanama ile karşılaşılmadı. Grup 1'de giriş süresi 349 sn iken Grup 2'de 312sn idi. Cerraha, işlem sırasında hangi yöntemle daha güvenli hsissettikleri sorulduğunda açık yöntemi tercih etmiştir. Sonuç: Öğrenme eğrisinin başındaki laparoskopistler için başarılı ve güvenli giriş bu işlemin devam ettirilmesinde oldukça önem arz etmektedir. Olası organ ve damar yaralanması riski nedeniyle, başlangıçta açık yöntemin kullanılması laparoskopi çabasının devam ettirilebilmesine katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Laparoskopi, öğrenme eğrisi, ilk trokar girişi

3 [PS-02] Olgu sunumu: Üreterorenoskopi sonrası renal hematom oluşumu Mehmet Remzi Erdem, Ferdiun Şengör, Ömer Ergin Yücebaş, Ahmet Rüknettin Aslan, Çağatay Tosun, Mehmet Akif Ramazanoğlu Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul GİRİŞ: Üroloji pratiğinde sukapsüler renal hematom vakaları çok nadir karşılaşılan durumlar değildir. Renal travma, ekstrakorporal şokdalga ile taşkırma, anjiografik işlemler SRH'a neden olabilmektedir. Ayrıca literatürde spontan olarak gelişen ve antikoagulan kullanımı, steroidal olmayan antiinflamatuar ilaç kullanımı gibi nedenlere bağlı veya kontrolsüz hipertansiyondan dolayı ortaya çıkan SRH vakaları bildirilmiştir. Yukarıda sayılan birçok faktör SRH'a neden olmasına rağmen, endoskopik üreterorenal cerrahinin SRH ile ilişkisi net değildi. Bu vakamızda, üreterorensokopi sonrası SRH gelişen ve bilinen ilaç kullanımı veya komorbiditesi olmayan vakamızı sunuyoruz. Vaka: 37 yaşında acil servise sağ yan ağrısı ile başvuran hasta, 2 gün öncesinde sağ üreter taşı nedeniyle endoskopik üreter tedavisi olmuş, genel durumunun iyi olması üzerine taburculuğu planlanmıştı. Hastanın sağ yan ağrısı ve yüksek ateşi nedeniyle yapılan tetkiklerinde hematokritinde 28'lere gerileme ve perirenal SRH olduğu görülen sağ böbrek boyutlarında artış izlendi. Hastanın ameliyatında herhangi bir komplikasyon gelişmemesine rağmen DJ stent takılması esnasında olası bir parenkimal saplanmaının yapmış olabileceği öngörülüp, DJ stent yeni bir stent ile değiştirildi. Hastanın hematürisi 2. günde geriledi. Hemodinamisi stabil olan hasta 1 hafta yatak istirahati ve geniş spektrumlu antibiyoterapi ile takip edildi. Hastanın bir hafta sonraki ultrasonunda hematomun rezorbeolması üzerine yatak istirahatine evinde bir hafta daha devam etmesi önerisiyle taburcu edildi. Ürteral stenti ise 2 hafta sonra çekildi. Sonuç: Üreterorensokopi esnasında lazerin üreter ve böbrek parenkiminde hasar oluşturabileceği ve konulan üreteral stentlerin renal parenkime saplanıp kanama riski yapabileceği akılda tutularak minimal invazif cerrahi prensiplerden vazgeçmeden en az morbiditeyle operasyonları sonlandırmayı planlamalıyız. Anahtar Kelimeler: Üreterorenoskopi, renal hematom

4 [PS-03] Olgu sunumu: Sistoskopide şaşırtan kitle: Uretral kitle mi? Fırsatçı bir enfeksiyon mu? Mehmet Remzi Erdem, Ferdiun Şengör, Ömer Ergin Yücebaş, Ahmet Rüknettin Aslan, Çağatay Tosun, Kemal Topaloğlu, Mehmet Akif Ramazanoğlu Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul GİRİŞ:Uretroskopi esnasında karşılaşılan darlık, yapışıklık, benign ve neoplastik büyümeler olası uretral patolojilerdir. Bunun yanında uretraya yabancı cismin çeşitli amaçlarla konması sonucunda çıkarılamaması ve özellikle bayanlarda bu cisimlerin mesane içerisine kaçması durumları nadir de olsa karşılaşılan sıradışı vakalardır. Vakamız ALS hastası olması nedeniyle yatağa bağımlı olarak yaşayan ve uretroskopisinde tanımlayamadığımız bir cisim tesbit ettiğimiz sıradışı bir olgudur. Vaka: Sağ üreter taşı nedeniyle kliniğimize başvuran ve bilinen ALS hastalığı nedeniyle gerekli şartlar hazırlanan erkek hastamız operasyona alındı. Hastanın alt ekstremite kontraktürleri nedeniyle çok rahat olmasa da litotomi pozisyonu verildi. Üreteroreneskop ile anterior uretradan girildiği esnada içeride top şeklinde beyaz renkli, uretrayı komplet kapayan bir kitle ile karşılaşıldı. Cisim yabancı cisim forsepsiyle uretradan çekilmeye çalışıldı fakat çıkarılamadı. Ardından mesaneye itildi. Mesane içerisinde yapının pamuk şeklinde yuvarlak bir yapıl olduğu, immobil düşkün bir hasta olması nedeniyle fırsatçı bir fungal enfeksiyon olup olmadığı düşünüldü. Mesane içerisinden rezektoskop yardımıyla yabancı cisimle tutularak çıkarıldı. Enfekte olabileceği düşünülerek mikrobiyolojiye gönderildi. HAstanın URS'si tamamlandıktan sonra işlem sonlandırıldı. Hasta başı viziti esnasında eşine durumu anlattığımızda hastanın idrar kaçırmamak için kendilerinden bir pamuğu uretrasına koymalarını istediğini ve ameliyata çıkarken de bu pamuğu çıkarmadıklarını öğrendik. Bunun üzerine planlanan kültür iptal edildi. Sonuç: Ameliyat öncesi özellikle kendini ifade edemeyen hastaların yakınlarına vücutlarında hiçbir yabancı madde bulnmaması gerektiği anlatılmalı ve idrar kaçırmamak için yaşlı popülasyonda uygulanan uretraya pamuk tıkama işlemine karşı uyanık olmalıyız. Anahtar Kelimeler: fırsatçı enfeksiyon, uretral kitle

5 [PS-04] Üst üriner sistem taşlarında fleksibl üreterorenoskopi uygulamalarımız İbrahim Karabulut 1, Ercüment Keskin 1, Adem Tok 2, Ertuğrul Gazi Özbey 3, Fatih Özkaya 3, Fevzi Bedir 3 1 Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, Erzurum 2 Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, Zonguldak 3 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, Erzurum Amaç: İki cm den küçük böbrek taşlarında ve üst üreter taşlarında RIRS (Retograde Intrarenal Surgery) başarı ile uygulanmaktadır. Bu çalışmada kliniğimizde fleksibl üreterorenoskopi (furs) ile RIRS uyguladığımız 52 vakayı gözden geçirdik. Hastalar ve Yöntem: Ocak 2013-Ocak 2014 tarihleri arasında RIRS uygulanan 52 hastanın (21 erkek, 31 kadın) verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların 44 ünde taş böbreğin değişik kaliklerinde, 8 hastada ise proksimal üerterde idi. İşlem 8 F furs ile yapıldı ve tüm hastalarda erişim kılıfı kullanıldı. Taşlar 274µm çaplı Holmium:YAG lazer probu kul lanılarak kırıldı. Taş boyutu 1,5 cm den büyük olan ve ameliyat süresi uzayan vakalarda, ameliyat sonrası double J (D-J) kateter takıldı. Opak taşı olan hastalar ameliyat sonrası 1. günde Direkt Üriner Sistem Grafisi (DÜSG) ile kontrol edildi. Tüm hastalar ameliyat sonrası 3. Ayda kontrastsız bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. Semptom oluşturmayan ve 2mm den küçük taşların kalması başarı olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 44,5 yıl (28-73), ortalama taş boyutu 14mm (5-26) idi. Tüm hastalarda erişim kılıfı kullanıldı. 4 hastada ileri üreter darlığı nedeniyle kılıf yerleştirilemedi ve D-J kateter konularak ameliyat 1 ay sonra yapıldı. Ortalama ameliyat süresi 55,4 dk (42-135), ortalama floroskopi süresi 2,6 dk (0,5-4,6) idi. Hastaların 28 ine (%53,8) ameliyat sonrası D-J kateter konuldu. Ortalama hastanede kalış süresi 1,8 gün (1-7) idi. Ameliyat sonrası 1 hastada uzamış hematüri, 3 hastada paranteral antibiyoterapi gerektiren ateş görüldü. Ameliyat sonrası 3. Ayda başarı oranı %78,8 (41 hasta) olarak hesaplandı. Sonuç: Yeterli ekipman ve tecrübeye sahip merkezlerde fleksibl URS ile yapılan RIRS; makül başarı ve komplikasyon oranları nedeni ile üst üriner sistemde güvenle uygulanabilir. Anahtar Kelimeler: fleksibl üreterorenoskopi, üst üriner sistem taşı, RIRS

6 [PS-05] Spinal Anestezi Altında Yapılan Perkütan Nefrolitotomi Sonuçlarımız Serkan Altıntaş 1, Ahmet Anaç 1, Mehmet Salih Alar 1, Ali Ferruh Akay 2 1 ÖZEL VENİ VİDİ HASTANESİ DİYARBAKIR 2 ÖZEL PENDİK ŞİFA HASTANESİ İSTANBUL Amaç: Perkütan nefrolitotomi (PCNL)taş cerrahisinde minimal invaziv yöntemlerden biridir. PCNL çoğunlukla genel anestezi altında yapılması tercih edilir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalarda spinal anestezinin de iyi bir alternatif olduğu görülmüştür. Biz bu çalışmada retrospektif olarak, spinal anestezi altında uyguladığımız perkütan nefrolitotomi sonuçlarımızı değerlendirmeyi amaçladık. Materyal-Metod: Haziran 2007 ile Aralık 2012 tarihleri arasında 263 erkek 272 kadın toplam 538 hastaya spinal anestezi altında perkütan nefrolitotomi uyguladık Nefroskop olarak 26F Storz nefroskop, taş kırma işlemi için pnömotik litotriptör kullanıldı. İşlem sonrası nefrostomi olarak 18-24F re-entry kateterler veya uygun hastalarda tüpsüz işlem gerçekleştirildi. Bulgular: Yaşları (ortalama 44.33) arasında değişen toplam 538 hastaya spinal anestezi altında PCNL uygulanırken, ortalama operasyon süresi dakikaydı. Ortalama taş boyutu 26.19mm olarak saptandı. Modifiye Clavien Sınıflamasına göre 87 komplikasyon görüldü. PCNL yapılarak taşa müdahale edilen 538 hastanın işlem sonrası çekilen ultrasonografi ve/veya DÜSG de 430 (% 79.9) hastada tam taşsızlık sağlandı. Sonuç: Sonuç olarak PCNL spinal anestezi altında da yetişkin hastalarda genel anesteziye alternatif olarak güvenli ve etkili bir yöntem olarak uygulanabilir. Anahtar Kelimeler: Perkütan Nefrolitotomi, spinal anestezi, clavien sınıflaması

7 [PS-06] Renal Hidatik Kistin Mikro-Perkütan Giriş Eşliğinde Endoskopik Tedavisi Mustafa Kadıhasanoğlu 1, Mete Kilciler 2, Özcan Atahan 2 1 İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul 2 Medical Park Bursa Hastanesi, Üroloji Bölümü, Bursa Giriş: Ekinokokus granulosus'un neden olduğu hidatik kist ülkemizde sık görülen bir sağlık problemi olup ciddi morbidite taşımaktadır. Renal tutulumsa oldukça nadir olup tüm vakaların yaklaşık %2-4'ünü içermektedir. Renal kist hidatikte güncel tedavi yöntemi nefrektomi olarak kabul edilmektedir. Bu bildiride mükro-perkütan giriş eşliğinde endoskopik olarak tedavi edilen renal kist hidatik vakası sunulmaktadır. Vaka: 3 ay boyunca sol yan ağrısı ve karın şişliği olan; özgeçmişinde ve soygeçmişinde herhangi bri özelliği olmayan 44 yaşındaki kadın hastanın abdominal muayenesinde sol lomber bölgede ele gelen kitle tespit edilmesi üzerine yapılan ultrasonografik incelemede 12x12 cm boyutlarında kistik oluşum görülmüştür. Bunun üzerine çekilen kontrastlı abdominal BT'sinde8 cm boyutunda sol renal kist hidatik (Şekil-A) tespit edilmiştir. Hastanın indirek hemaglütinasyon testi de E. granulosus için pozitif bulunmuştur. Nefrektomiyi kabul etmeyen hastaya mikro-perkütan girişle endoskopik tedavi ve sonrasında perkütan nefrostomi kateteri eşliğinde alkol ablasyon tedavisi uygulanmıştır. Teknik:Genel anestezi altında 6F üreteral kateter yerleştirilmesinin ardından prone pozisyonda "all seeing needle" eşliğinde skopi altında hidatik kistin posterior aksiller hattından direk görüş altında giriş sağlandı ve veziküllerin dolu olduğu kist boşluğuna girildi. İğne içinden sensör kılavuz tel gönderildi ve sonrasında Amplatz dilatatörlerle 30F'e kadar dilatasyon sağlandı. Nefroskopla girilerek kist içeriği gerek yıkamayla gerekse de forsepsle tamamen boşaltıldı (Şekil-B). Sonrasında "bugbee" koterle kist iç yüzeyi koterize edildi. Hastaya 28F perkütan nefrostomi kateteri konularak işleme son verildi. Postoperatif 4 hafta boyunca haftada 2 defa kist içine 50 ml %96'lık alkol ve 50 ml salin verilerek ablasyon yapıldı. Hastanın kontrol amaçlı çekilen abdominopelvik BT'sinde kistin tamamen yok olduğu gözlendi (Şekil-C ve D). Sonuç: Renal kist hidatik tedavisinde mikro-perkütan girişle endoskopik tedavi ve sonrasında perkütan nefrostomi kateterinden verilecek alkol ile yapılan ablasyon tedavisi nefrektomiye alternatif olarak kullanılabilecek etkin, başarılı ve minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Anahtar Kelimeler: mikro-perkütan, kist hidatik, alkol ablasyon

8 Şekil Şekil: A: Hastanın preoperatif kontrastlı abdominal bilgisayarlı tomografisinde renal kist hidatik görüntüsü. Multikistik oluşum kontrast tutmamaktadır. B: Perkütan yöntemleçıkartılmış çok sayıda kız veziküllerin görüntüsü. C: Operasyondan bir ay sonra çekilmiş kontrastsız ve D: kontrastlı abdominal bilgisayarlı tomografide kistik yapının kaybolduğu görülmektedir.

9 [PS-07] Twinkling Artefaktının Böbrek Taşlarının İn vivo Biyokimyasal Yapıları ile İlişkilendirilmesi Coşkun Kaya 1, Turgut Dönmez 1, Nevbahar Akçay Değirmenci 2, Aydın Yenilmez 1, Canan Baydemir 3, Barbaros Başeskioğlu 1 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Üroloji A.D. 2 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Radyoloji A.D. 3 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatatistik A.D. Amaç: Bu çalışmada böbrek taşlarının in vivo ortamda Renkli Doppler Ultrason ile elde edilen Twinkling Artefaktı özellikleri ile kimyasal bileşimlerinin tahmini yapılmaya, Twinkling Artefaktın oluşmasında ve şiddetinde etkili olabilecek faktörler ortaya konmaya çalışılmıştır. Yöntem: Ağustos 2011 Ağustos 2012 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü ne başvuran, yapılan tetkikler sonucunda 2 cm den büyük böbrek taşı saptanan ve daha önce taşlı böbreğe hiçbir ürolojik tedavi uygulanmayan, perkütan nefrolitotomi ameliyatı için uygun endikasyonlara sahip 101 hasta çalışmaya dahil edildi. Her bir hastaya Renkli Doppler Ultrasonografi yapılarak taşlar Twinkling Artefakatları açısından değerlendirildi. Tüm taşlar Twinkling Artefakatları na göre Grade 0,1 ve 2 olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Tüm hastalara perkütan nefrolitotomi operasyonu yapıldı. İşlem sonrası elde edilen tüm taşlar analize gönderildi. Bulgular: 66(%65.3) tane kalsiyum oksalat taşı saptandı. Kalsiyum oksalat mono hidrat ise saf veya mikst halde en çok saptanan (%78,2) kimyasal tür olduğu gözlendi. Taşın boyutu, kimyasal yapıları, böbrekte hidronefroz varlığı, hastanın vücut kitle indeksi ve operasyon sonrası taşsızlık durumu ile Twinkling artefakt arasındaki ilişki istatiksel olarak değerlendirildi. Twinkling artefaktın taşın kimyasal yapısını tahmin etmeye yardımcı olmadığı, hastanın vücut kitle indeksi ve taşın boyutu arttıkça Twinkling artefaktın şiddetlendiği saptandı. Tartışma: Kilolu hastalar ile taş yükü fazla olan hastalarda Twinkling artefaktın güvenililirliğinin yeterli olamayacağı ilk kez gösterilmiş oldu. Yapılacak geniş kapsamlı in vivo çalışmalar ile Twinkling artefaktın üriner sistem taş hastalığı tanısındaki yerinin daha da netleşeceğini düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Üriner sistem taşı, ultrasonografi, twinkling artefaktı

10 [PS-08] Perkütan Nefrolitotomi sonuçlarını öngörmede Guy taş skoru kullanılabilir mi? Barbaros Başeskioğlu, Aydın Yenilmez, Mehmet Yılmaz, Turgut Dönmez Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Perkütan nefrolitotomi sonuçlarını öngörmede Guy ın taş skorunun yerini araştırmak. Materyal-Metod: Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesine böbrek taşı nedeniyle başvuran ve perkütan nefrolitotomi cerrahisi geçiren hastaların dataları retrospektif olarak analiz edildi. Taş boyutu, taş lokalizasyonu, cerrahi süresi, komplikasyonlar ve postoperative yatış süreleri SPSS data sistemine kaydedildi. Bütün hastalar, radyolojik görüntüleri incelenerek, Guy tarafından tanımlanan sisteme göre skorlandı. Tüm hastalara klasik prone pozisyon yaklaşımlı perkütan cerrahi yapıldı. Bulgular: Çalışmaya 107 si kadın (%40,2), 159 u erkek (%59,8) toplam 266 hasta dahil edildi. Ortanca yaş 43 (15-71) idi. Guy Skoru arttıkça akses sayısı (p< 0,001), ameliyat süresi (p= 0,01), transfüzyon oranı (p= 0,047) anlamlı olarak artarken taşsızlık oranı (p< 0,001) da anlamlı olarak azaldığı görüldü. Postoperatif yatış süreleri ve enfeksiyon açısından fark yoktu (p>0,05). Sonuç: Guy taş skoru, böbrek taşlarının perkütan cerrahisi öncesi giriş yeri ya da yerlerini planlamada ve sonuçları öngörmede yararlı, kompleks görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duymayan, uygulanabilirliği kolay bir yöntemdir. Anahtar Kelimeler: perkütan nefrolitotomi, Guy taş skoru, komplikasyon

11 [PS-09] 2 cm'den küçük böbrek taşlarında Kılıfsız Retrograd İntra-Renal Cerrahi (RİRC) uygun bir seçenektir Barbaros Başeskioğlu, İyimser Üre, Ali Ülgen, Cavit Can, Aydın Yenilmez Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Bu çalışmanın amacı, 2 cm'den küçük böbrek taşlarının tedavisinde kılıfsız RİRC yönteminin sonuçlarını ve güvenilirliğini araştırmaktır. HASTA VE Yöntem: Son iki yıl içerisinde RİRC yapılan hastalardan elde edilen veriler retrospektif olarak incelenmiştir. Taş büyüklüğü, EAU kılavuzlarına göre hesaplanmıştır. Toplam taş yükü, birden fazla taşı olanlarda, her taşın ayrı ayrı büyüklüklerinin toplamıyla elde edilmiştir. RİRC, prosedürün primer veya sekonder (başarısız vücut-dışı şok dalga litotripsisi sonrası) olmasına göre sınıflandırılmıştır. Teknik olarak, Holmium lazerle eritme yöntemi kullanılmıştır. Taş fragmanları tutulmamış ve çıkarılmamıştır. Taş fragmanlarının, bir şırınga yardımıyla yüksek basınçla irrige edilerek pelvise yerleşmesi sağlanmıştır. Taşın temizlenmesi, tamamen taşsızlık veya <4mm rezidü taş kalması olarak kabul edilmiştir. Bulgular: 44 erkek (%51,8) ve 41 kadın (%48,2) olmak üzere 85 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Ortanca yaş 49 (14-84) idi. 4 hastada bilateral taş mevcuttu (41 sol, 40 sağ renal ünitede). 40 (%47,1) hastaya işlem öncesi stent takılmıştı. 39 (%45,9) hastanın öyküsünde geçirilmiş ESWL tedavisi vardı. Kliniğimizde RİRC ile tedavi edilen hastaların genel taşsızlık oranı %88,2 (75 hasta) idi. İki hastada taşsızlık iki seansta sağlandı. Alt pol taşı olan 3 hastada yetersiz defleksiyona bağlı teknik problem yaşandı. 52 (%61,2) hastaya postoperatif djs, 23 (%27,1) hastaya üreter kateteri takılırken 10 (%11,8) hastada hiçbir diversiyon kullanılmadı. Enfeksiyon veya ateşle karşılaşılmadı. 5 (%0,05) hastada işlem sonrasındaki 3 haftalık süreçte renal kolik olduğu görüldü. ESWL tedavisinin, işlem önce stent takılmasının, cinsiyet ve yaşın, taş temizlenmesinde etkisi yoktu. Alt pol taşı olan 3 hastada defleksiyon problemi yaşamamıza rağmen, taş lokalizasyonunun da başarıya etkisi olmadığı görüldü. Sonuç: RİRC yapılırken üreteral giriş kılıfı kullanmanın güvenilirliği tartışmalıyken, 2 cm'den küçük böbrek taşlarının tedavisinde kılıfsız RİRC'in kılıf komplikasyonlarından sakınmak adına uygun bir yöntem olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: taş, fleksible üreterenoskopi, intrarenal cerrahi

12 [PS-10] Renal transplantasyon sonrası postrenal patolojilerin erken tanı ve tedavisinde endoürolojinin yeri Ali Murat Gökçe 1, Mehmet Remzi Erdem 2, İzzet Titiz 1 1 Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, İstanbul 2 Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul GİRİŞ: İmmünsüpressif ilaçlarda ve cerrahideki gelişmeler, böbrek nakilli hasta ve graft sağkalımını artırmakla beraber, mesane çıkım obstrüksiyonun tanısındaki gecikmeler yüzünden, böbrek fonksiyonunun bozulmasında postrenal nedenler de yer almaktadır. Bu çalışmada transplantasyon sonrası mesane çıkım obstrüksiyonu ön tanısı alan ve tedavisi yapılan hastaların, graft fonksiyonları ve tedavi sonrası kontrollerinde böbrek fonksiyonları değerlendirildi. Materyal-Metod: yılları arasında böbrek nakli yapılan erkek hastalar çalışmaya dahil edildi. Bu hastalardan düzenli takipe gelenlere, AÜSS (Alt üriner sistem semptom) değerlendirme amacıyla IPSS (International Prostate Symptom Score) sorgulama formu doldurulup üriner sistem ultrasonografisi yapılarak postmiksiyonel rezidüel idrar miktarı ve prostat hacimlerine bakıldı. PSA yüksekliği ve parmakla rektal muayenesinde şüpheli bulgusu olanlar çalışma dışı bırakıldı. PMR 100 cc üzerinde tesbit edilen hastalara üroflowmetri testi yapılarak Qmax(maksimum idrar akış hızı) ve Qort (ortalama idrar akış hızı) değerlendirildi. Değerlendirmeler sonrası mesane çıkım obstrüksiyonu öntanısı alan hastalara anestezi altında sistouretroskopi yapıldı. Darlık tesbit edilenlere internal uretrotomi, iyi huylu prostat büyümesi görülenlere de TURP yapıldı. Hastların postop 3. ve 6. ay takiplerinde kreatinin ve PMR değerleri ile IPSS skorları değerlendirildi. Bulgular: Böbrek nakli olan 359 erkek hastaya ulaşılarak değerlendirme yapıldı. Bu hastalardan mesane çıkım obstrüksiyon öntanısı olan ve kreatinin değerlerinde yükselme tesbit edilen 21 hastaya anestezi altında sistoskopi yapıldı, 4 ünde benign prostat hiperplazisi, 17 sinde ise uretra darlığı gözlendi ve sırasıyla hastalara TURP(transuretral prostat rezeksiyonu) ve internal uretrotomi uygulandı. Hastaların preop ve postop IPSS değerleri arasında belirgin düzelme gözlendi. Kreatinin değerlerinde preoperatif (2,1±1,2) ve postoperatif 6.ay (1,5±0,8) değerleri arasında anlamlı farklılık görüldü (p<0,05). Hastaların operasyon öncesi (228,6±97,2) ve sonrasında (36,7±17,4) da yapılan PMR ölçümlerinde istatistiksel anlamlı farklılık izlendi (p<0,05). Sonuçlar: Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle böbrek nakli olan hastaların takipleri esnasında kreatinin yükselmesi, eş zamanlı AÜSS'ye bakılarak, obstrüktif patolojiler değerlendirilmelidir. Böylece önlenebilir bir böbrek yetmezliği erken aşamada fark edilerek kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Anahtar Kelimeler: böbrek nakli, uretra darlığı, benign prostat hiperplazisi

13 [PS-11] <3 cm böbrek taşlarının cerrahi tedavisinde; retrograd flexible üreterorenoskopi ve holmium laser litotripsi İzak Dalva, Hakan Akan, Özdal Yıldız Özel Bayındır Hastanesi Üroloji Bölümü Ankara Giriş ve Objective: Endoskopik teknolojideki gelişmelere paralel olarak; böbrek taşlarının çoğu flexible üreteroskopi ve Holmium laser (RIRS) ile tedavi edilmektedir. Bu çalışmada <3 cm kadar olan böbrek taşlarında flexible üreterorenoskopi ve Holmium laser litotripsi uygulanan hastaları irdeledik. Metod: yılları arası <3 cm böbrek taşı olan 75 hastaya flexible üreterorenoskopi ve Holmıum laser litotripsi uyguladık. Litotripsi 7.2 F Storz Flex-X² üreterorenoskop (Karl-Storz) ve 200µ fiber kullanılarak J enerji uygulayarak Sphinx Holmium laser ile yapılmıştır. Her vakada üreteral Access sheath kullanılmış, her vakaya 4.8 F ürospiral yerleştirilmiştir. Hastalar bir gece sondalı kalmışlardır.ürospiral postop 5. günde çekilmiştir.<2 mm taş fragmanlarının olması taşsızlık olarak kabul edilmiştir. Hastaların takipleri 1. Ve 3. ayda USG ile yapılmıştır. Bulgular: Toplam 75 hastaya üreterorenoskopi ve Holmıum laser litotripsi uyguladık. Taş çapları 2.1 ±1.2 cm idi.operasyon süresi ortalama 124 dakika olarak hesaplanmıştır.hospitalizasyon süresi 1.2±2.1 gün idi. Bir hastaya 2 defa RIRS gerekli olmuştur. Taşsızlık oranı 1. Ayda %90; 3 ayda %93 idi. İki hastada <7 mm alt kalis taşları mevcut olup ultrasonografik takibi yapılmıştır.bir hastada üriner sepsis, 2 hastada üriner enfeksiyon ve ateş, 2 hastada perirenal hematom gelişmiş, konservatif tedavi ile gerilemiştir. Sonuç: Flexible üreteroskopi ve Holmıum laser litotipsi (RIRS) <3 cm böbrek taşları için minimal invaziv tedavi seçeneğidir. Yüksek başarısı ve düşük morbiditesi nedeni ile özellikle Yüksek riskli hastalarda da tercih edilecek alternatif tedavi seçeneğidir. Anahtar Kelimeler: böbrek taşı, laser, ureterorenoskopi

14 [PS-12] İKİ SANTİMETREDEN KÜÇÜK BÖBREK TAŞLARINDA EKSTRAKORPORAL SHOCK DALGA LİTOTRİPSİ (ESWL), RETROGRAD İNTRARENAL CERRAHİ (RİRC) ve MİKRO PERKÜTAN NEFROLİTOTOMİ (mpcnl) TEDAVİLERİNİN DEGERLENDİRİLMESİ Hüseyin Saygın, Gökhan Gökçe, Esat Korgalı, Fatih Mehmet Efe, Gökçe Dündar, Emin Yener Gültekin, Semih Ayan Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı, Sivas 2013 yılında yayınlanan Avrupa Üroloji Derneği kılavuzuna göre 2 cm den büyük böbrek taşlarının tedavisinde ilk tercih standart PCNL, 2 cm den küçük böbrek taşlarının tedavisinde ise ilk seçenek ESWL ve diğer endoürolojik yaklaşımlar olarak bildirilmiştir mm arası alt kaliks taşlarında ESWL'ye elverişli faktörler yoksa ilk tercih olarak endoürolojik girişimler önerilmektedir. Çalışmamızda 2 cm den küçük renal taşlı hastalara uyguladığımız RİRC, mpcnl ve ESWL girişimleri sonrası, hastanede yatış süreleri, taşsızlık oranları, işlem esnasında maruz kaldıkları X-ray ve genel anestezi alma süreleri, Visual Analog Skala değeri üzerine etkileri ve operasyon sonrası gelişen komplikasyonları Modifiye Clavien Komplikasyon Skalası ile değerlendirdik. Kliniğimize ürolitiazis semptomları ile başvuran hastaların taş büyüklüğü ve lokalizasyonu abdominal bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. İki santimetreden küçük renal taşlı 90 hasta, taşın büyüklüğü ve lokalizasyonuna göre hasta onamı alınarak 1:1:1 olacak şekilde RIRC, ESWL, Mikro PCNL grubu olarak randomize edildi. RIRC ve mpcnl işlemi aynı cerrah tarafından yapıldı. Lokalizasyona göre taşsızlık oranlarımız birinci ayın sonunda, alt kaliks taşlarında ESWL de %33,3, RİRC da %83,3, mpcnl de ise %90,9 idi. Renal pelvis, orta ve üst kaliks lokalizasyonlu taşlardaki başarı oranımız; ESWL de %85,7, RİRC da %94,4 ve mpcnl de ise %94,7 dir. RİRC ve mpcnl yapılan hastalar arasında hastanede yatış süresi yönünden fark bulunamamıştır. Çalışmamıza işlem süresi yönünden ESWL nin daha uzun olduğu görülmektedir. Hastaların ESWL tedavisinde anestezik madde almamalarından dolayı anesteziye bağlı komplikasyonlar görülmemektedir. VAS skorları ESWL grubunda daha yüksek olup, ağrılı bir işlem olduğu görülmektedir. Skopi süresine bakıldığında gruplar arasında anlamlı bir farklılık belirlenmedi. İşlem öncesi ve işlem sonrası hemoglobin değerlerinde düşüş mpcnl grubunda önemli bulundu (p<0,05). Modifiye Clavien komplikasyon skalası yönünden değerlendirme yapıldığında gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı fark görülmemesine rağmen (p>0,05), mpcnl yapılan 2 hastada grup 3B komplikasyon gelişti. Sonuç olarak, 2 cm den küçük renal taşlı hastalarda taşsızlık oranları açısından karşılaştırıldığında RİRC ve mpcnl, ESWL ye oranla daha etkin yöntemlerdir. Yeni bir yöntem olan mpcnl nin güvenirlilik ve başarının daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için daha geniş serilerle yapılmış çalışmalara ihtiyaç vardır.

15 Anahtar Kelimeler: ESWL, RİRC, mpcnl ESWL, RİRC ve mpcnl'nin taş boyutu, VAS değeri, işlem süresi ve taşsızlık oranlarının karşılaştırılması ESWL RİRC mpcnl Taş Boyutu 1,05±0,27 1,20± 0,30 1,20±0,27 Alt kaliks taşlarındaki taşsızlık oranı 33,3% 83,3% 90,9% Renal pelvis, üst ve orta kaliksteki taşsızlık oranı 85,7% 94,4% 94,7% VAS değeri 5,00±1,23 3,23±0,62 3,17±0,83 İşlem süresi 66,00±27,74 48,00±18,59 42,33±10,40

16 [PS-13] Bitlis Devlet Hastanesi nde Yapılan İlk 70 Perkütan Nefrolitotomi Deneyimimiz; Retrospektif Bir Analiz Şahin Bağbancı 1, Onur Dede 2, Devrim Kayan 3, Tezcan Sezgin 4 1 Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Kırşehir 2 Bitlis Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Bitlis 3 Memorial Hastanesi, Üroloji Kliniği, Diyarbakır 4 Balıkesir Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Balıkesir Amaç: Bu çalışmada,bitlis Devlet Hastanesinde böbrek taşı nedeniyle (PCNL) yapılan ilk 70 vakayla ilgili deneyimimizi paylaşmak amaçlanmıştır. Materyal-Metod: Bu çalışmaya Mart 2011 ile Ocak 2013 tarihleri arasında Bitlis Devlet Hastanesi nde böbrek taşı nedeniyle PCNL yapılan 70 hasta alındı.tüm hastalara preoperatif dönemde görüntüleme tetkikleriyle değerlendirildiler.taş yükü,taşların en uzun iki boyutuyla cm2 olarak hesaplandı.tüm hastalara genel anestezi altında litotomi pozisyonunda taşlı böbrek ünitesine 5 Fr iki ucu açık üreter kateteri takılıp prone pozisyonunda akses yapıldı. Taşlar pnömotik litotriptör ile kırılıp forseps yardımıyla temizlendi.işlem sonunda tüm hastalara nelaton sonda nefrostomi tüpü olarak yerleştirildi.tüp ilk bir saat boyunca klempli tutuldu.postop ikinci gün nefrostomisi klemplenen hastalardan drenajı olmayanların nefrostomileri çekildi.postop birinci ayda tüm hastalar kontrole çağırıldılar.hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirilerek cerrahi süreleri,başarı oranları,taşsızlık oranları,endotrakeal tüp takılmasından akses iğnesi girişine kadar olan sürenin zaman içindeki değişimi, taş boyutları ile cerrahi süresi,cerrahi başarı ve taşsızlık oranları arasındaki istatistiksel ilişki analiz edildi.verilerin analizleri SPSS Version 21.0 ile yapıldı ve p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Bu çalışmayla ilgili hasta verileri tablo 1 de verilmiştir.endotrakeal tüp takılması ile perkütan akses ponksiyonuna başlanması arasındaki süre ilk 20 vakada ortalama 50,2 dk iken, son 50 vakada bu süre ortalama 36,8 dk olarak hesaplandı (Şekil-1).Taşsızlık oranımız %80 idi ve klinik önemi olmayan (<4mm) fragman kalan böbrek üniteleri de başarı kabul edildiğinde toplam başarı oranımız % 84,3 olarak saptandı.rezidü fragmanı kalan toplam 11 hastadan 9 una ESWL tedavisi uygulandı ve bu hastaların tamamında taşsızlık sağlandı.iki hasta ise önerilen ESWL tedavisini kabul etmeyip takipten çıktılar.cerrahi süresi ile taş boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı (p<0,01) bir ilişki saptandı.yapılan analizde taş boyutları ile hem başarı oranları arasında (p<0,001) hem de taşsızlık oranları arasında (p<0,001) istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görüldü. Sonuç: Ülkemizde böbrek taşı cerrahisinde büyük merkezlerde rutin bir cerrahi teknik haline gelmiş olan PCNL, uygun eğitimi almış cerrahlar tarafından, yeterli teknik ekipman olması şartıyla taşra hastanelerinde de uygulanabilecek bir cerrahi tekniktir.

17 Anahtar Kelimeler: Nefrolitiazis, Taşra Hastanesi Şekil 1:Endotrakeal tüp takılması ile perkütan akses ponksiyonuna başlanması arasındaki sürenin olgu sayısıyla değişimi Endotrakeal tüp takılması ile perkütan akses ponksiyonuna başlanması arasındaki sürenin olgu sayısıyla değişimini gösteren grafik

18 Hasta Verileri Hasta Sayısı 70 Hasta Yaşı Ort: 39,6 Kadın/Erkek 37/33 Taş Lokalizasyonu: Alt kaliks Pelvis Pelvis ve Alt Kaliks Pelvis ve Orta Kaliks Pelvis,orta ve alt kaliks Staghorn Üst Kaliks 29(%41,4) 18(%25,7) 12(%17,1) 4(%5,7) 5(%7,1) 1(%1,4) 1(%1,4) Taş yükü(cm2) Ort: 6,88 Operasyon Süresi(dk) Ort: 120 Postop Başarı Oranı %84,3 Rezidü taş kalma oranı %20 Kan transfüzyonu yapılan hasta sayısı 7(%10) Postop ESWL 9(%15,7) BMI 20-25:10(%14,3) 25-30:46(%65,7) 30<:14(%20) Hastanede kalış süreleri(gün) Ort:2,5(2-7)

19 Akses subkostal suprakostal hem subkostal hem suprakostal 62(%88,6) 4(%5,7) 4(%5,7) Tek akses yapılan hasta sayısı 66(%94,3) Çift Akses yapılan hasta sayısı 4(%5,7) Hasta verilerini içeren tablo

20 [PS-14] Micro perkütan, makro hematom Esat Korgalı, Aydemir Asdemir, Gökçe Dündar, Hüseyin Saygın, Fatih Mehmet Efe, Gökhan Gökçe, Semih Ayan, Emin Yener Gültekin Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Giriş: Minimal invazif tekniklerdeki gelişmeler, semptomatik böbrek taşlarının tedavisinde ürologlara çok fazla seçenek sağlamaktadır. Perkütan nefrolitotomide (PCNL) kullanılan aletlerin küçülmesi sonucunda 4,8 fr lik iğne üzerinden kamera sistemi ile böbreğe girişin gözle görülerek sağlandığı ve ince lazer probları ile taş kırmanın da aynı sistem üzerinden gerçekleştirildiği mikro perkütan nefrolitotomi (mpcnl) yöntemi minimal invazif yöntemler arasında yerini almıştır. Tüm bu girişimlerin amacı operasyon ve fluoroskopi süresini kısaltmak, dilatasyona bağlı komplikasyonları önlemektir. Bu bildirimizin amacı minimal invazif yöntemler içinde yer alan mpcnl sonrasında da ciddi komplikasyonlar gelişebileceğinin hatırlatılmasıdır. Vaka: ESWL sonrası fragmantasyon sağlanamayan ve semptomları devam eden 39 yaşında erkek hasta sol renal alt kaliks taşı tanısıyla kliniğimize yatırılarak, sol mpcnl planlandı. mpcnl esnasında 4.8 fr lik optik sistemle görüntü sağlanarak mpcnl iğnesi ile skopi altında sol alt kaliks taşına doğrudan giriş sağlandı. Giriş esnasında herhangi bir kanama gözlenmedi. Böbreğe giriş sonrası taşın ESWL etkisiyle birkaç parçaya ayrılmış olduğu görüldü. Yaklaşık 1x1x1 cm boyutundaki en büyük taş parçası Ho:YAG lazer [8 Hz (6.4 W) 0.8 J 200 lm] litotriptör ile kırılarak ve tüm kırıntılar yıkanarak üreteropelvik bileşkeye yönlendirildi. İşlem sonrasında iğne çıkış yerinde yoğun kanama olması nedeni ile hastaya double j kateter yerleştirildi. Erken postoperatif 6. saat içinde hemoglobin değerinin 16,8 gr/dl den 9,6 gr/dl ye düşmesi ve hastanın hemodinamisinin bozulması ( nabız >100/dakika ve sistolik KB: <100 mmhg ) nedeniyle yapılan abdominal bilgisayarlı tomografi görüntülerinde yaklaşık 18x10x9 cm boyutunda büyük bir retroperitoneal hematom tespit edildi ve eksplorasyon kararı alındı. Retroperitoneal eksplorasyonda böbreğin alt kaliks bölgesindeki mpcnl iğnesi giriş yerinde ~3 mm lik bir kanama odağı tespit edildi. Kanama odağı 2/0 vicryl ile sütüre edildi. Emilebilir hemostat, yenilenmiş okside selülöz (surgecell) kullanılarak kontrol altına alındı. Eksplorasyondan sonra hastanın hemodinamisi stabil seyretti ve kan transfüzyonu ihtiyacı olmadı. Postop 3. gün loj dreni çekilerek hasta taburcu edildi. Sonuç: Böbrek taşı tedavi seçeneklerinden mpcnl yöntemi her ne kadar minimal invazif bir yöntem olsa da ciddi kanama komplikasyonlarına yol açabilmektedir. Bu durumun her zaman göz önünde bulundurulması gerekir. Anahtar Kelimeler: böbrek taşı, mpcnl, hematom

21 Şekil 1: mpcnl sonrası makro hematom gelişen 39 yaşındaki erkek hasta,

22 [PS-15] Pre operatif ekspulsif tedavi kullanımı taşın impakte olmasını etkiler mi? Ahmet Şahan, Ferhat Talibzade, Asgar Garayev, İlker Tinay, Yılören Tanıdır, Ferruh Şimşek Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, İstanbul Amaç: İmpakte üreter taşı endoskopik tedavi başarısını düşüren ve komplikasyonlara neden olan bir durumdur. Bu çalışmamızda üreteroskopik taş cerrahisi öncesi alfa bloker kullanımının impakte taş üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. Materyal-Metod: tarihleri arasında üreter taşı nedeniyle endoürolojik cerrahi uygulanan 18 yaş üstü hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar önce ekspulsif tedavi olarak alfa bloker alan ve almayan olarak iki gruba ayrıldıktan sonra bu gruplar kendi içerisinde değerlendirildi. Daha sonra impakte taşı olan hastalar ve olmayan hastalar olarak iki ayrı gruba ayrılarak tekrar değerlendirildi. Çalışma için değerlendirilmeye alınan parametreler cinsiyet, yaş, pre-operatif hidronefroz derecesi, taş lokalizasyonu, taş boyutu, impakte taş varlığı, üreter stenti kullanımı, hastanede yatış süresi, ikincil operasyon gereksinimi, nefrostomi takılması, taşsızlık oranları analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 188 hasta alındı. Üreteroskopik taş cerrahisi öncesi ekspulsif tedavi oranı %19,9 (n=41) olarak saptandı. Çalışma grubundaki hastalarda ortalama alfa bloker kullanım süresi 35,5±11,7 gün olarak saptandı. Ekspulsif tedavi kullanan ve kullanmıyan hastalar arasında yaş, cinsiyet, hidronefroz derecesi, taş lokalizasyonu, taş boyutu, hastanede yatış süresi, stent kullanımı, taşsızlık oranı ve ikincil üreteroskopi gereksinimi açısından istatistiksel anlamlı fark tespit edilmedi (Tablo 1). Ekspulsif tedavi kullananlarda (n=41) taşın impakte olma durumu (n=9) %22 olarak saptanırken, ekspulsif tedavi kulllanmayanlarda (n=147) taşın impakte olma durumu (n=14) %9,5 olarak saptandı (p= 0,032). İmpakte taş olan hastalarda nefrostomi takılması ve ikincil cerrahiye gitme durumu istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunurken ilk cerrahi sonrası taşsızlık oranları istatistiksel olarak anlamlı düşük bulundu (Tablo 2). Ancak impakte taşı olanlarda hastanede yatış süresi, taş boyutu ve üreteral stent kullanımı arasında fark tespit edilmedi (Tablo 2). Sonuç: Üreter taşının impakte olması durumunda ikincil cerrahi gereksiniminin arttığı gözlenmiştir. İlginç şekilde ekspulsif tedavinin taşın impakte olmasını önlemediği bilakis üreter taşına yönelik uygulanan ekspulsif tedavi ile operasyonların ileri tarihlere ertelenmesinin taşların impakte olmasına katkıda bulunduğu gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Ekspulsif tedavi, İmpakte üreter taşı

23 Tablo 1:Ekspulsif tedavi almanın sosyodemografik durum, klinik durum ve cerrahi başarısı üzerine etkileri verilmiştir. * istatistiksel olarak anlamlı p<0,05

24 [PS-16] Üreteral double J stentlerde bakteri kolonizasyonu anlamlımıdır ve önceden tahmin edilebilir mi? Ahmet Şahan, Ferhat Talibzade, Asgar Garayev, İlker Tinay, Yılören Tanıdır, Ferruh Şimşek Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, İstanbul Amaç: Üreteral Double-J stent (ÜDJS) varlığında idrar tahlillerinde mikroskobik hematüri ve piyüri sık rastlandığından enfeksiyon açısından anlamlı kabul edilmemektedir. Bu çalışmamızda ÜDJS bakteriyel kolonizasyon varlığını ve idrar tahlilinin ÜDJS kültür sonuçlarını öngörmedeki etkinliğini değerlendirdik. Materyal-Metod: Üreter taşı nedeniyle endoürolojik cerrahi sonrası ÜDJS takılan ve ÜDJS kültürü istenen erişkin hastalar prospektif olarak değerlendirildi. Hastaların idrar kültürleri steril olan veya sterilizasyon sağlanamayan hastalara ampirik antibiyotik tedavisi ile ÜDJSleri çekildi. Hastaların stent çıkarılmadan yapılan idrar tahlilleri anlamlı lökosit varlığı (HPF' de 5), nitrit pozitifliği, lökosit esteraz pozitifliği açısından değerlendirildi. İdrar tahlilindeki bulgularla stent kültürleri arasındaki ilişki karşılaştırıldı. Bulgular: Ortalama yaşı 42±14 yıl olan 36 sı erkek, 16 sı kadın toplam 52 hasta değerlendirildi. ÜDJS kültürlerinden 7 tanesinde (%13,4) bakteriyel kolonizasyon saptandı ve E. Fecalis (n=4), ESBL (+) E.coli (n=2), MRSA (n=1) üremesi rapor edildi. ÜDJS nin kalma süresi, stent kültüründe üremesi olanlarda 79,2±54,8 gün iken üremesi olmayanlarda 50,3±32,0 gün idi (p=0,194). Üreme saptanan 7 ÜDJS in vücut inde kalma süresi 4 haftadan fazlaydı. Stent kültüründe üreme saptanan ve saptanmayan hastaların ÜDJS çıkarılmadan yapılan idrar tahlili sonuçlarında gruplar arasında fark saptanmadı (Tablo 1). ÜDJS kültüründe üremesi olan (n=7) hastaların antibiyogram sonucunda Penisilin (n=4), Ampisilin (n=4), Tetrasiklin (n=3), İmipenem (n=2) ve Linezolid (n=1) hassasiyeti saptandı. MRSA ve ESBL (+) üremesi olan hastaları dışarıda tuttuğumuzda Ampisilin ve Tetrasiklin kombinasyon tedavisinin preoperatif dönemde kullanılması durumunda tüm üremesi olan hastaları kapsayabileceği gözlendi. Çalışmaya alınan hiçbir hastanın ÜDJS çekilmesini takiben aktif enfeksiyon tablosu ile hastaneye başvurmadığı gözlendi. Sonuç ve Yorum: Steril idrar kültürünün stent kolonizasyonunu ekarte edemediği, idrar tahlilinin kateter kültürünü tahmin etmede yetersiz olduğu gözlendi. Bakteriyal kolonizasyonun 4 haftadan daha kısa sürede gözlenmediği tespit edildi. Çıkarılan ÜDJS' lerin standart olarak kültüre gönderilmesinin

25 gerekmediği, postoperatif enfeksiyon bulguları olan hastalara ampirik Ampisilin-Tetrasiklin başlanması gerektiği, ÜDJS 4 haftadan uzun tutulmasından kaçınılması gerektiği sonucuna varıldı. Anahtar Kelimeler: enfeksiyon, double j stent, kolonizasyon Çalışma ile ilgili tablo

26 [PS-17] Retroperitoneoskopik Böbrek Kisti Dekortikasyonu Tüm Basit Böbrek Kistleri İçin Uygulanabilir mi? Fatih Ataç 1, Kenan Öztorun 2, Can Aydın 1 1 Samsun Gazi Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Samsun 2 Niğde Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, Niğde Amaç: Bosniak tip I böbrek kistlerinin tedavisinde retroperitoneoskopik böbrek kisti dekortikasyonu yönteminin etkinlik, güvenirlik ve klinik sonuçlarını incelemek. Primer veya sekonder tüm böbrek kistleri açısından uygulanabilirliğini değerlendirmek. Materyal-Metod: Çalışmaya temmuz 2012 ile ocak 2014 yılları arasında kliniğimizde semptomatik basit böbrek kisti tanısı ile retroperitoneoskopik böbrek kisti dekortikasyonu uygulanan 35 hasta alındı. Kist büyüklüğü tomografi görüntülerinden yapılan ölçümlerle saptandı. Bosniak tip I dışı böbrek kistleri çalışmaya dahil edilmedi. Sonuçların değerlendirilmesinde kist lateralitesi, büyüklüğü, yerleşim yeri, operasyon süresi ve geçirilmiş cerrahi öyküsü açısından karşılaştırma yapıldı. Olguların en düşük takip süresi üç ay idi. Bulgular: Başvuru sırasında bir hastada tekrarlayan hematüri, beş hastada kist basısına bağlı hidronefroz ve diğer 29 hastada kist yerleşimine bağlı ve konservatif tedaviye yanıt vermeyen yan ağrısı vardı. Ortalama kist çapı 84,2±17,2 mm idi ( 132 mm 56 mm ). Hastaların 20 sinin sağ (25 kist %52), 15 inin sol (23 kist %48) böbrek yerleşimli kistleri mevcuttu. Kistlerin 11 i üst pol (%22.9), 12 si orta pol (%25), 5 i parapelvik (%10.4), 19 u alt pol (%39.5) yerleşimliydi. Kistlerin 14 ü böbreğin anteriorunda, 8 i antero medialinde, 26 sı posteriorunda yer almaktaydı.ortalama operasyon süresi 40,1 ± 11,5 dakikaydı. 4 hastanın geçirilmiş böbrek cerrahisi, 3 hastanın da daha önce perkütan kist aspirasyonu ve sklerozan madde enjeksiyonu uygulanması öyküsü mevcuttu. Bu 7 hastada ortalama operasyon süresi 54.2 ± 12 dakikaydı ve istatiksel anlamlı olarak uzun saptandı.1 hastada postoperatif eritrosit süspansiyonu transfüzyonu ihtiyacı oldu. Kontrollerde 1 hastada operasyon öncesi boyutundan daha küçük boyutlu radyolojik nüks saptanırken semptomatik nüks görülmedi. Sonuç: Laparoskopik böbrek kisti cerrahisi nükslerin az olması, hasta konforunun yüksek olması, morbidite ve mortalitesinin az olması gibi nedenlerle ilk tercih edilen yöntem halini almıştır. Retroperitoneal yaklaşımın avantajı intraperitoneal organ yaralanma riskinin az olması ve retroperitonun kanama ya da ürinom gibi komplikasyonlarda sınırlayıcı olmasıdır. Çalışmamızda retroperitoneoskopik böbrek kisti dekotikasyonunun sekonder olgular da dahil olmak üzere tüm hastalar için yeterli etkinlik ve güvenirlikte uygulanabilir olduğunu gözlemledik. Anahtar Kelimeler: Bosniak tip I, Böbrek kisti, Retroperitoneoskopi

27 Preoperatif böbrek kisti görüntüsü Hastalara ait özellikler Cinsiyet Erkek Kadın Taraf Sağ Sol 20 ( 25 kist % 52 ) 15 ( 23 kist % 48 ) Kist çapı ( mm ) 84.2 ( )

28 Lokalizasyon Üst Orta Alt Parapelvik 11 ( % 22.9 ) 12 ( % 25 ) 19 ( % 39.5 ) 5 ( % 10.4 ) Operasyon Endikasyonu Ağrı Toplayıcı sisteme bası Tekrarlayan hematüri 29 ( % 82.8 ) 5 ( % 14.2 ) 1 ( % 3 ) Operasyon sürelerinin primer ve sekonder hastalar açısından karşılaştırılması Primer Sekonder p Sayı 28 7 Süre 36.6 ± 8, ±

29 [PS-18] Rahim İçi Araca Bağlı Mesanede Taşın Holmium Lazerle Endoskopik Tedavisi Mücahit Kart 1, Turgay Gülecen 2, Ufuk Yavuz 3, Mustafa Melih Çulha 3 1 Banaz Devlet Hastanesi 2 Hakkari Devlet Hastanesi 3 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Giriş: Günümüzde Rahim İçi Araç (RİA) yüksek başarı ve düşük komplikasyon oranıyla en sık kullanılan geri-dönüşümlü kontraseptif yöntemlerden biridir. RİA kullanımı, vajinit gibi basit bir rahatsızlığa sebep olabileceği gibi sepsis ve buna bağlı ölüme kadar gidebilecek ciddi komplikasyonla da sonuçlanabilir. Bununla beraber RİA'nın takılmasından belli bir süre sonra migrete olması ya da takılma esnasında uterusun perforasyonu ve mesaneye geçmesi çok nadir rastlansa da yüksek oranda taş oluşumu ile seyreder. Bizim olgumuz,ria takılmasından sonra transvezikal migrasyon sonucu mesanede taş oluşumu ile seyretmiştir. Olgu: 44 yaşında bayan hasta 2 yıldır idrarda yanma ve aralıklı kanlı idrar yapma şikayetiyle tarafımıza başvurdu.9 yıl önce RİA takılmış.takılmasından 3 ay sonra gebelik olmuş. Jinekolojik muayenede serviks ağzında RİA'nın iplerini görülmeyince spontan düştüğü belirtilmiş. Bu gebelik doğumla sonuçlandıktan 40 gün sonra yeni bir RİA takılmış. Yapılan üriner sistem muayenede özelllik yok. Kadın hastalıkları ve doğum konsültasyon muayenesi doğal. Tam idrar tahlili mikroskopide eritrosit dışında normal.ultrasonda mesanede 27 mm.lik ekojen görünüm izlendi. Bunun üzerine lokal anestezi altında sistoskopi yapıldı. Mesane karşı duvar solda tavana yakın 3 cm. civarı taş ve taşın asılı olduğu RİA'nın bir kısmı izlendi.sistoskopi sonrası genel anestezi altında sistoskopik litotripsi ve tutucu forcepsle kalan RİA'nın dışarı alınması planlandı ve 1 hafta sonra yapılan operasyonda holmium lazer litotriptörle kırılan taş parçaları öncelikle dışarı alındı ardından forcepsle başarılı bir şekilde RİA!nın intrvezikal ve ekstavezikal kısmı endoskopik olarak tek parça halinde transüretral dışarı alındı. 3 ay sonra yapılan kontrolde şikayeti olmayan ve tam idrar tahlili normal sınırlarda olan hastanın başarılı bir şekilde tedavi edildi. Sonuç: Beklenmedik gebelik, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, alt üriner sistem semptomları, mesane taşı ve jinekolojik muayenede RİA iplerinin görülmemesi veya şüphesinde RİA perforasyonu ve mesane migrasyonu ayırıcı tanıda akla getirilmelidir. Anamnez ve fizik muayene sonrası tanıda ilk aşama direk grafi ve ardından migrasyon açısından transabdominal ya da vajinal ultrason yapmaktır.bu yöntemlerle komşu organ yaralanması şüphesi varsa bilgisayarlı tomoğrafi çekilmesi daha detaylı bilgi verebilir. Tedavide endoskopik yöntemler öncelikli tercih olup, gerekli halde laparoskopi hatta laparotomi de tercih edilebilir.

30 Anahtar Kelimeler: Endoskopik tedavi, Mesanede taş, Rahim İçi Araç Holmium lazer litotripsi sonrası RİA ve taş parcaları

31 [PS-19] Radikal Prostatektomi Sonrası Mesane Boynu Kontraktüründe Amplatz Balon Dilatasyon Mustafa Kadıhasanoğlu 1, Mete Kilciler 2, Özcan Atahan 2 1 İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul 2 Medical PArk Bursa Hastanesi, Üroloji Bölümü, Bursa Giriş: Cerrahi tekniklerdeki tüm ilerlemelere rağmen mesane boynu kontraktürü (MBK) radikal prostatektominin (RP) en sık görülen komplikasyonlarından biri olarak önemini korumaktadır. Günümüzde gelişen tedavi yöntemleriyle beraber prevalansı %2-5'e kadar gerileyen MBK'nın tedavisi mesane boynundaki darlığın transüretral yolla rezeke edilerek açılmasıdır. Bu bildiride bu tedavi yöntemine alternatif olabilecek Amplatz balon dilatatörle mesane boynu dilatasyonu yapılan vaka sunulmaktadır. Vaka: Açık RP sonrası dördüncü ayda idrarda incelme şikayetiyle başvuran 55 yaşında erkek hastanın idrar akım ölçümünde ortalama akım hızı 4 ml/sn, maksimal akım hızı 6 ml/sn ve grafisi de üretra darlığıyla uyumlu olacak şekilde plato biçiminde izlenmiştir (Şekil-A). Bunun üzerine hastaya çekilen üretrografisinde de mesane boynuna uyan lokalizasyonda darlık olduğu görülmüştür (Şekil-B). Hastaya MBK ön tanısıyla üretrosistoskopi yapılmış ve sonrasında Amplatz balon dilatasyon uygulanmıştır. Teknik: Spinal anestezi altında 22 F sistoksopla yapılan üretroskopide mesane boynunun ring içiminde yaklaşık 8 F geçişine izin verecek tarzda daraldığı görülmüştür. Daha sonra sensör kılavuz tel gönderilerek sistoskop çıkarılmıştır. Skopi eşliğinde sensör kılavuz tel üzerinden NephroMax yüksek basınçlı nefrostomi balon kateteri darlık tam ortasına gelecek şekilde gönderilmiştir. Daha sonra inflatörle 20 atm basınçta 30 F genişliğe ulaşana kadar skopi kontrolünde şişirilmiştir (Şekil- C). Darlığın açıldığının görülmesinden sonra balon indirilip çıkartılmış ve yapılan üretroskopide 22 F sistoskobun engelsiz biçimde mesaneye ulaştığı görülmüştür. Girişim sonrasında 5 gün 18 F silikon sondayla takip edilen edilen hastanın kontrol idrar akım ölçümünde ortalama akım hızının 9 ml/sn'ye ve maksimal akım hızının da 12 ml'sn'ye çıktığı saptanmıştır (Şekil-D). Sonuç: MBK'de Amplatz balon dilatatörle yapılan dilatasyon minimal invaziv bir tedavi yöntemi olarak mesane boynu rezeksiyonuna alternatif bir seçenek olabilir. Anahtar Kelimeler: Mesane boynu kontraktürü, radikal prostatektomi, Amplatz balon dilatasyon

32 Şekil A: Operasyon öncesi idrar akım çalışması. B: Operasyon öncesi retrograd üretrografi C:Amplatz balon dilatatörle yapılna dilastasyon D:Operasyon sonrası idrar akım çalışması

33 [PS-20] Perkütan Nefrolitotomide Komplikasyonlar Ali Beytur, Fatih Oğuz, Ramazan Altıntaş, Cemal Taşdemir, Mehmet Levent Akbulut, Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Malatya Amaç: Mart 1998'den Mart 2014 sonuna dek kliniğimizde yapılan 2912 perkütan nefrolitotomi işlemi, major komplikasyonları açısından değerlendirildi. Gereç Yöntem: Perkütan nefrolitotomi işlemleri genel anestezi altında yapıldı. Supin pozisyonda sistoskopi yapıldıktan sonra C kollu floroskopi eşliğinde üreter kateteri takıldı. Sonrasında hastalar prone pozisyona alınarak floroskopi eşliğinde metal iğne ile böbreğe girildi. Amplatz renal dilatatör setiyle veya balon dilatatörle dilatasyon sağlandı. İşlem sonrası renal kılıf içerisinden nefrostomi kateteri yerleştirildi. Perkütan nefrolitotomi sonrası 4 mm'den küçük asemptomatik taşlar, klinik önemsiz taş rezidüleri kabul edildi. Bulgular: Toplam 2629 (%90.28) işlemde tam taşsızlık sağlandı. Vakaların 184 ünde (%6.32) transfüzyon gerektiren kanama oluştu. Bu hastaların 13 ünde (%0.45) anjioembolizasyon gerektiren kanama oldu. İşlemlerin 142'sinde (%4.88) DJ stent takıldı. Bu hastaların 36 sında (%1.24) ürinom nedeniyle DJ stent takıldı. Toplam 24 olguda (%0.82) pnömotoraks oluştu. Bir hastada (%0.03) kolon perforasyonu oluştu. Kolon perforasyonu olan hastada at nalı böbrek anomalisi vardı. Ortalama nefrostomi süresi 2.8 gün ve ortalama hospitalizasyon süresi 3.5 gün olarak hesaplandı. Sonuç: Hastaların hastanede kısa kalış süresi, düşük tedavi maliyeti, açık böbrek taşı cerrahisine oranla daha fazla hasta konforu ve hastaların gündelik hayatlarına daha erken dönmeleri ve daha az komplikasyon oranları perkütan nefrolitotominin avantajlı yönleridir. Anahtar Kelimeler: perkütan, nefrolitotomi, nefrolitiazis

Pediatrik PNL ve üreteroskopideki son yenilikler. Dr. Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Pediatrik PNL ve üreteroskopideki son yenilikler. Dr. Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D. Pediatrik PNL ve üreteroskopideki son yenilikler Dr. Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D. TANIMLAR Cerrahi aktif taş hastalığı: İnfeksiyon, obstrüksiyon veya kolik atağının eşlik ettiği

Detaylı

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği 38 E 1 aydır sağ yan ağrısı Dizüri (+) Hematüri (+) Bulantı ve kusma (+) FM: özellik yok Ek sistemik hastalık yok ??? TİT

Detaylı

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR Prof. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Antalya Genel Bilgi Pediatrik üreter taşlarında

Detaylı

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Vaka Takdimleri Prof.Dr. Kemal SARICA Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 1. VAKA ANAMNEZ 52 yaşında erkek hasta Ağrısız, gross hematüri ve 6 aylık süreçte 10 kg kilo kaybı Anlamlı

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM YERİ : DOĞUM TARİHİ : 18/11/1986. Şehremini Mah. Şair Mehmet Emin Sk. 9/10 Fatih - İSTANBUL TELEFON :

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM YERİ : DOĞUM TARİHİ : 18/11/1986. Şehremini Mah. Şair Mehmet Emin Sk. 9/10 Fatih - İSTANBUL TELEFON : ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI : Emre KANDEMİR. DOĞUM YERİ : Yunak DOĞUM TARİHİ : 18/11/1986 YABANCI DİL : İngilizce ADRES : Şehremini Mah. Şair Mehmet Emin Sk. 9/10 Fatih - İSTANBUL TELEFON : 05427880636 E-MAİL

Detaylı

FLEKSİBL URS OLGU TARTIŞMALARI

FLEKSİBL URS OLGU TARTIŞMALARI FLEKSİBL URS OLGU TARTIŞMALARI Moderatör: Prof. Dr. Ahmet Yaser MÜSLÜMANOĞLU Yorumcular: Dr. Burak TURNA Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji ABD

Detaylı

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Birinci Basamakta Ürolojik Aciller Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı En sık görülen aciller Yan ağrısı İdrar retansiyonu Testiküler ağrı Hematüri Penisle ilgili problemler Kateter

Detaylı

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler ULUSAL BiLİNÇLE GÜNCEL ÜROLOJİ 21-22 KASIM 2009 Antalya PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler Dr. Selçuk GÜVEN SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI Teknolojik gelişmeler

Detaylı

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ Bülent Çitgez 1, İsmail Akgün 1, Ayhan Öz 1, Gürkan Yetkin 1, Feyza Yener Öztürk 2, Mehmet Mihmanlı 1, Mehmet Uludağ 1 1 Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Femoral Komplikasyonlar External kanama ve hematom (%2-15) Psödoanevrizma (%1-5) Retroperitoneal hematom (

Detaylı

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir. DR. MEHTAP DURAK ARKA PLAN Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık 12.500 yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir. Yaralanma nedenleri arasında motorlu taşıt kazaları ilk sırayı

Detaylı

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Derin İnfiltratif Endometriozis Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endometriozis Peritoneal Ovarian Derin infiltratif Anterior Mesane Posterior P1-Uterosakral ligament P2-Vajinal

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU Türk Üroloji Akademisi, 26 Şubat 2016, Medeniyet Üniversitesi, İstanbul Cerrahi UPD (problemler) 1 UPD şiddeti nedir? 2

Detaylı

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez ÜROGENİTAL TRAVMALAR Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez Böbrek Üreter Mesane Uretra Genital Travmalar Acil serviste görülen tüm travmaların yaklaşık %10 u bir ölçüde ürogenital sistemi ilgilendirir. Ciddi komplikasyonları

Detaylı

MINI FELLOWSHIP. PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı. Endoüroloji Derneği.

MINI FELLOWSHIP. PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı. Endoüroloji Derneği. MINI Endoüroloji Derneği FELLOWSHIP PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı 21-25 Mart 2016 Anadolu Yakası Laparoskopik Cerrahi Robotik Cerrahi Retrograd

Detaylı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı 2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 ÜROLOJİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri Anabilim dalı başkanı Staj sorumluları Eğiticiler

Detaylı

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI Robotik böbrek ameliyatları hakkında merak edilen soruları Prof. Dr. Haluk Akpınar yanıtlıyor. GİRİŞ Her yıl Dünya da 190.000 kişide böbrek kanseri saptanmaktadır. Erkeklerde biraz

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI Endovenöz Radyofrekans Ablasyon Varis ve venöz yetersizlik toplumda en sık görülen belki de bu nedenle kanıksanabilen ciddi bir hastalıktır.venöz yetersizliğin ana nedeni

Detaylı

S. B. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, Ankara; 2 Sarıkamış Devlet Hastanesi, Üroloji, Kars; 3

S. B. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, Ankara; 2 Sarıkamış Devlet Hastanesi, Üroloji, Kars; 3 ARAŞTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE Kafkas J Med Sci 2016; 6(3):184 188 doi: 10.5505/kjms.2016.19970 Çocuk Hastalarda Böbrek Taşı Tedavisinde Retrograd İntrarenal Cerrahi Mini-Perkütan Nefrolitotomi Yöntemlerinin

Detaylı

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr.

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. OLGU TARTIŞMALARI Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. Gökhan Atış Olgu - 1 76 yaş, Erkek KAH (+), by-pass (+), Coraspin 100 mg alıyor,

Detaylı

ENDOÜROLOJ ROLOJİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji AD

ENDOÜROLOJ ROLOJİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji AD ENDOÜROLOJ ROLOJİ Prof.Dr.Veli.Veli YALÇIN Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji AD Ekstracorporeal Shock Wave Lithotripsy (ESWL) A- ESWL Tedavisini Etkileyen Faktörler Taş boyutu :

Detaylı

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme A.Cem Dural 1, Cevher Akarsu 1, İlhan Gök 1, Aysel Koyuncu

Detaylı

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi Simge Bardak, Kenan Turgutalp, Gizem İşgüzar, Ezgi Payas, Esra Akgül, Merve Türkegün, Serap Demir, Kaan Esen, Ahmet Kıykım Mersin Üniversitesi İç

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu BPH OLGU SUNUMLARI Dr. Ferruh Zorlu Olgu -1 Olgu -1 H.A., 50 Y İdrara sık çıkma ve idrar kalma hissi ( Bir yıldır) IPSS : 29 Depolama : 12, Boşaltım : 17 QoL : 5 FM: Glob yok PRM: Prostat gr 1 Benin, sfinkter

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI Dr. Ömer USLUKAYA DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Karın travması Karın travmaları, baş, boyun ve toraks travmalarından sonra üçüncü en

Detaylı

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Sedasyon Uygulamaları Günübirlik Anestezi Sonrası Derlenme Safhaları Modifiye Aldrete Skoru Nedir ve Nerede Kullanılır? Modifiye

Detaylı

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI Uriner enfeksiyon Üriner kanal boyunca (böbrek, üreter, mesane ve

Detaylı

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ ÜST ÜRINER SISTEM ÜROTELYAL KARSINOMU Tüm renal tümörlerin %4-%9 u Tüm ürotelyal tümörlerin

Detaylı

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Ürinerogenital Sistem Böbrekler Üreterler Mesane Mesane boynu ve Üretra Penis Testis Epididim

Detaylı

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü *Hakan Seyit, *Ahmet Dağ, *Tamer Akça, **Emel C Güney, ***M. Ali Sungur, *Suha Aydın * M.E.Ü.T.F. Genel Cerrahi A.D. ** M.E.Ü.T.F. Nükleer

Detaylı

E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler:

E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler: E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler: E1. H. Karadağ, N. Sarıgüzel, O. Tanrıverdi, M. Ekinci, G. Başaran, E. Gümüş, L. Saporta, C. Miroğlu, Akut üretritli

Detaylı

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU Ürolojik cerrahi daha kompleks ve oldukça fazla mükemmeli hedefleme yolunda gelişmesini

Detaylı

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. KARIN TRAVMALARI Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. Amaçlar Karnın anatomik sınırlarını, Penetran ve künt travmalar arasındaki

Detaylı

Yeni Tedavi Rehberlerine Bakış (Olgular Eşliğinde)

Yeni Tedavi Rehberlerine Bakış (Olgular Eşliğinde) Yeni Tedavi Rehberlerine Bakış (Olgular Eşliğinde) Dr. Fatma Yılmaz Karadağ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anamnez 80 yaş, kadın, evhanımı, İstanbul Yakınma Ateş

Detaylı

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi Santral Venöz Kateter Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi 8 yaşında ALL VAKA sürecinde SVK TANI : 8/2010 RELAPS 1/2011 KİT 6/2011 7/2011 3/2013 +55.gün +13.ay hafif kgvhh Santral venöz Port kateter

Detaylı

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi Plan Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı /06/00 Giriş Tanım Klinik Laboratuvar Giriş Çok sık görülmez. Hasta yönetimi zordur. Retroperitoneal,

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Ürolojide Minimal İnvaziv Cerrahi Girişimler

Ürolojide Minimal İnvaziv Cerrahi Girişimler Ürolojide Minimal İnvaziv Cerrahi Girişimler Yrd. Doç. Dr. Haluk SÖYLEMEZ Dicle Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Minimal İnvaziv Girişimler Endouroloji SİSTOSKOPİ-URS-RIRC-PN GİRİŞİMLER

Detaylı

BÖBREK NAKLİNDE CERRAHİ TEKNİK VE ERKEN CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR. Dr.Burak Koçak. Memorial Şişli Hastanesi, Üroloji ve Organ Nakli Bölümleri

BÖBREK NAKLİNDE CERRAHİ TEKNİK VE ERKEN CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR. Dr.Burak Koçak. Memorial Şişli Hastanesi, Üroloji ve Organ Nakli Bölümleri BÖBREK NAKLİNDE CERRAHİ TEKNİK VE ERKEN CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR Dr.Burak Koçak Memorial Şişli Hastanesi, Üroloji ve Organ Nakli Bölümleri İlk Başarılı Böbrek Nakli Böbrek Tx Canlı Vericiden Böbrek Tx (LRDK-Tx/LURDK-Tx)

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD OLGU SUNUMU Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD 2017 F. K., 8y 11a, kız Başvuru Şikayeti İdrar yolu enfeksiyonu İdrar kaçırma Hikayesi Beş yaşından beri; Sık İYE idrar kaçırma Sık idrara çıkma (+)

Detaylı

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER Prof.Dr. İlkkan DÜNDER Destrüktif Yöntemler Elektrokoagülasyon Kriyoterapi Lazer vaporizasyon Eksizyonel Yöntemler LEEP Soğuk konizasyon Lazer konizasyon Histerektomi Destrüktif / Eksiyonel Tedavilerin

Detaylı

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI Robotik prostat ameliyatları hakkında merak edilen soruları Prof. Dr. Haluk Akpınar yanıtlıyor. GİRİŞ Organa sınırlı prostat kanserini farklı yöntemler ile tedavi etmek olasıdır.

Detaylı

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Dr. Derya SEYMAN Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Genişlemiş Spektrumlu beta-laktamaz Üreten Escherichia coli veya Klebsiella pneumoniae ya

Detaylı

MINI FELLOWSHIP. PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı. Endoüroloji Derneği.

MINI FELLOWSHIP. PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı. Endoüroloji Derneği. MINI Endoüroloji Derneği FELLOWSHIP PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı 21-25 Mart 2016 Avrupa Yakası Laparoskopik Cerrahi Robotik Cerrahi Retrograd

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 GİRİŞİMSEL RADYOLOJİK TETKİKLER İÇİN HASTA BİLGİLENDİRME VE RIZA FORMU Ünitenin Adı : Hastanın Adı ve Soyadı : Protokol No : Girişimsel radyolojideki işlemler; görüntüleme kılavuzluğunda cerrahiye

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik ÜROLOJİ (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr.

Detaylı

Laparoskopi Nasıl Yapılır?

Laparoskopi Nasıl Yapılır? Dünyaya baktığımızda son 20 yılda cerrahi anlayışında köklü değişiklikler görmekteyiz. Vücut boşluklarını açmadan içeride olup bitenleri anlayabilme fikri tıbbın başlangıcından beri cerrahları heyecanlandıran

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

TOTOMİ Eğitimi & PNL Komplikasyonları ve Önlemleri

TOTOMİ Eğitimi & PNL Komplikasyonları ve Önlemleri PERKÜTAN NEFROLİTOTOM TOTOMİ Eğitimi & PNL Komplikasyonları ve Önlemleri Dr. Sinan ZEREN İstanbul Cerrahi Hastanesi Böbrek ve Üreter Taşlar ları Aktif çalışan bir üroloji departmanında nda ameliyatların

Detaylı

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ Dr.Aytül Noyan Pediatrik ürolojik problemlerin saptanmasında prenatal USG nin önemli etkisi bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak özel tedavi yaklaşımları

Detaylı

PROSTAT ANATOMİSİ PROSTAT FİZYOLOJİSİ AMELİYAT TÜRLERİ

PROSTAT ANATOMİSİ PROSTAT FİZYOLOJİSİ AMELİYAT TÜRLERİ PROSTAT ANATOMİSİ PROSTAT FİZYOLOJİSİ AMELİYAT TÜRLERİ Prof. Dr. Özkan POLAT Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Ulusal Bilinçle Güncel Üroloji 9-10 Mayıs 2009, Sarıkamış/Kars Prostat

Detaylı

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ANTALYA, EKİM 2015 GEÇMİŞTEN BUGÜNE AÜSS TE KONUŞULANLAR BPH ETYOPATOGENEZ: hormonal faktörler, büyüme faktörleri/

Detaylı

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Mustafa Özdemir Giriş ve Amaç: Girişimsel işlem olarak çeşitli yöntemler geliştirilmiş olmasına rağmen

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

İki taraflı böbrek ve üreterde sistin taşları olan 9 aylık bebekte antegrad perkütan yaklaşım

İki taraflı böbrek ve üreterde sistin taşları olan 9 aylık bebekte antegrad perkütan yaklaşım 56 Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2009;35(1):56-60 Olgu sunumu Case report İki taraflı böbrek ve üreterde sistin taşları olan 9 aylık bebekte antegrad perkütan yaklaşım Antegrade percutaneous

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ÜOD/2009 Olgu 1 55 y Hematüri USG: Mesanede perivezikal uzanımı olmayan 1.5 4 cm çaplı tümörler

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

Üriner enfeksiyon ve Vezikoüreteral reflü

Üriner enfeksiyon ve Vezikoüreteral reflü Üriner enfeksiyon ve Vezikoüreteral reflü Doç Dr Haluk Emir Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Üriner enfeksiyon Üriner sistemde; mikroorganizma invazyonu ve sayısının artması, Çoğunlukla

Detaylı

İNDİKATÖR (GÖSTERGE) İZLEM SORUMLU LİSTESİ

İNDİKATÖR (GÖSTERGE) İZLEM SORUMLU LİSTESİ Sayfa No 5/1 Hazırlayan İnceleyen Onaylayan Kalite Yönetim Direktörü Kalite Yönetim Direktörü Başhekim BÖLÜM BAZLI Kalite Yönetimi Düzeltici/Önleyici Faaliyet (DÖF) Sonuçlandırma Eksiksiz Doldurulan Mavi

Detaylı

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Prof.Dr. Batuhan Özay İstanbul MedicineHospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Kapak hastalıkları hastalığın başvuru anındaki ciddiyeti ve hasta profiline

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DOKÜMAN KODU CÜH.KYS.RB.58-52 YAYIN TARİHİ MAYIS 2014 ÜROLOJİ ANABİLİM DALI RİRS (RETROGRAD İNTRA RENAL CERRAHİ) HASTA RIZA

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ İbrahim TEMİZ Acıbadem Atakent Üniversitesi Hastanesi Acil servis sorumlusu Hazırlanma Tarihi: 01/09/2015

Detaylı

ÜRETERORENOSKOPİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU

ÜRETERORENOSKOPİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU ÜRETERORENOSKOPİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Tanı: İşlem/Girişim: Tarih/Saat: Hasta, veli veya vasinin onamı açıklaması: Doktorum bana sağlık durumum ve hastalığımın seyri

Detaylı

Büyük çaplı üst üreter taşlarının tedavisinde iyi bir seçenek: Perkütan nefroüreterolitotomi

Büyük çaplı üst üreter taşlarının tedavisinde iyi bir seçenek: Perkütan nefroüreterolitotomi 38 Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2010;36(1):38-42 Endoüroloji Endourology Büyük çaplı üst üreter taşlarının tedavisinde iyi bir seçenek: Perkütan nefroüreterolitotomi A good alternative

Detaylı

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime? VUR de VCUG Ne Zaman, Kime? Doç. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Antalya Tarihsel Dogma VUR İYE Skar gelişimi Kronik Böbrek Yetmezliği

Detaylı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Prof. Dr. Neşe Saltoğlu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR Dr. Selçuk Yücel Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı İstanbul Tarihsel Dogma VUR İYE Skar gelişimi

Detaylı

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır Radikal Prostatektomi Prof.Dr.Bülent Soyupak 2005 Diyarbakır Tarihçe İlk perineal radikal prostatektomi: 1867, Theodore Billroth Standardize perineal yaklaşım: 1900-1904, Hugh Hampton Young Retropubik

Detaylı

Benign prostat hiperplazisi ve mesane taşı birlikteliğinde perkütan ve transüretral sistolitotripsinin karşılaştırılması

Benign prostat hiperplazisi ve mesane taşı birlikteliğinde perkütan ve transüretral sistolitotripsinin karşılaştırılması Cukurova Medical Journal Cukurova Med J 2016;41(4):709-713 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DOI: 10.17826/cutf.254202 ARAŞTIRMA/RESEARCH Benign prostat hiperplazisi ve mesane taşı birlikteliğinde

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM TARİHİ : 26/01/1986. ADRES : Silivrikapı Mah.Fatih Sitesi A:12 D:4. Fatih/İSTANBUL TELEFON : 0 505 779 15 59. : drfatihelbir@gmail.

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM TARİHİ : 26/01/1986. ADRES : Silivrikapı Mah.Fatih Sitesi A:12 D:4. Fatih/İSTANBUL TELEFON : 0 505 779 15 59. : drfatihelbir@gmail. ÖZGEÇMİŞ ADI-SOYADI : Fatih Elbir DOĞUM YERİ : Malatya DOĞUM TARİHİ : 26/01/1986 YABANCI DİL : İngilizce ADRES : Silivrikapı Mah.Fatih Sitesi A:12 D:4 Fatih/İSTANBUL TELEFON : 0 505 779 15 59 E-MAİL :

Detaylı

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi Giriş-Amaç RLS (rekürren laringeal sinir) paralizisi

Detaylı

Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: RIRS (Retrograd İntra Renal Cerrahi) Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Genel yada spinal anestezi kullanılır. Yaklaşık 100 cm uzunluğunda, bir ışık kaynağına sahip, sıvı yardımıyla fiberoptik sistemle görüntü

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ Firuz Gachayev 1, Serhat Meriç 1, Yalın İşcan 1, İsmail Cem Sormaz 1, Fatih Tunca 1, Yasemin Giles Şenyürek 1, Tarık

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

Komplike İdrar Yolu Enfeksiyonları

Komplike İdrar Yolu Enfeksiyonları Komplike İdrar Yolu Enfeksiyonları Dr.Kenan HIZEL Gazi Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. İçerik 1. Kompike İYE 2. Piyelonefrit 3. Kateterli hastada İYE 4. Asemptomatik bakteriüri

Detaylı

ÜRİNOMUN PERKÜTAN NEFROSTOMİ VE DOUBLE J KATETER DRENAJI İLE TEDAVİSİ: BİR OLGU SUNUMU * Cabir ALAN, Burçin TUNÇ, Oktay DEMİRKESEN

ÜRİNOMUN PERKÜTAN NEFROSTOMİ VE DOUBLE J KATETER DRENAJI İLE TEDAVİSİ: BİR OLGU SUNUMU * Cabir ALAN, Burçin TUNÇ, Oktay DEMİRKESEN * Anahtar Kelimeler: Ürinom, Travma; Key Words: Urinoma, Trauma; Alındığı Tarih: 17 Mart 2004; Uz. Dr. Cabir Alan, Dr. Burçin Tunç, Doç. Dr. Oktay Demirkesen: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim

Detaylı

PERİFER DEVLET HASTANESİNDE MİNİ-PERKUTAN NEFROLİTOTOMİ UYGULANABİLİRLİĞİ: DENEYİMLERİMİZ

PERİFER DEVLET HASTANESİNDE MİNİ-PERKUTAN NEFROLİTOTOMİ UYGULANABİLİRLİĞİ: DENEYİMLERİMİZ ARAŞTIRMA BALIKESİR SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ / BALIKESIR HEALTH SCIENCES JOURNAL PERİFER DEVLET HASTANESİNDE MİNİ-PERKUTAN NEFROLİTOTOMİ UYGULANABİLİRLİĞİ: DENEYİMLERİMİZ FEASIBILITY OF MINI-PERCUTANEOUS

Detaylı

Prostatın Cerrahi Hastalıkları

Prostatın Cerrahi Hastalıkları Prostatın Cerrahi Hastalıkları Editör Adem Altunkol NİSAN 2015 Copyright 2014 ISBN : 978-605-5121-20-4 Eser Editör : Prostatın Cerrahi Hastalıkları : Adem Altunkol Editör İletişim Bilgileri : Üroloji Kliniği,

Detaylı

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar, TPOG İSKİP 2011 Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu Sayın Anne Babalar, Bu bir klinik araştırma çalışmasıdır. Klinik araştırmalar sadece bu çalışmaya katılmayı seçen hastaların dahil edildiği protokollerdir.

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

RETROGRAD İNTRARENAL CERRAHİ: KLİNİK DENEYİMİMİZ

RETROGRAD İNTRARENAL CERRAHİ: KLİNİK DENEYİMİMİZ İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi,2014;18(4):81-87 ARAŞTIRMA MAKALESİ RETROGRAD İNTRARENAL CERRAHİ: KLİNİK DENEYİMİMİZ RETROGRADE INTRARENAL SURGERY: OUR CLINICAL EXPERIENCE İbrahim Halil

Detaylı

Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi

Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi Dr. NURDAN YILDIZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi T.N.A-12 y kız hasta Doğum tarihi: 03.01.2006 Başvuru tarihi: Haziran

Detaylı

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi *Necati Şentürk, *Koray Öcal, *Ahmet Dağ, **İlter Helvacı, **Tamer Akça * M.E.Ü.T.F. Genel Cerrahi A.D. ** M.E.Ü.T.F.

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI Harika Alpay, Nurdan Yıldız, Neslihan Çiçek Deniz, İbrahim Gökce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı