Türkiye bir İslam toplumu değil, Avrupa ülkesi
|
|
- Emel Toner
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 On5yirmi5.com Türkiye bir İslam toplumu değil, Avrupa ülkesi Fıkhi konularda yaşanan bu kafa karışıklığının sebeplerini ve günlük hayatta önem arz eden bazı fıkhi konuları Prof. Dr. Faruk Beşer le konuştuk. Yayın Tarihi : 18 Aralık 2012 Salı (oluşturma : 11/12/2015) ENGİN DİNÇ İN RÖPORTAJI Günümüz dünyası Müslümanların kendileri için önemli olan fıkhi hükümleri pek bilmedikleri, bilseler bile çoğu zaman uygulamakta sıkıntı çektikleri bir zaman dilimi. Dolayısıyla kendileri için önemli konularda kafa karışıklığı yaşıyorlar. Fıkhi konularda yaşanan bu kafa karışıklığının sebeplerini ve günlük hayatta önem arz eden bazı fıkhi konuları Prof. Dr. Faruk Beşer le konuştuk. Prof. Dr. Faruk Beşer, bizi pek çok konuda aydınlatırken, ilginç noktalara değindi ve önemli yorumlarda bulundu. BUGÜN İSLAM HUKUKU YÜRÜRLÜKTE DEĞİL Öncelikle modern dünyada, pozitif hukukun uygulandığı günümüzde fıkhın Müslümanlar için önemi nedir? Müslümanlar, karşı karşıya kaldıkları bu ikili hukuk sisteminde nasıl bir tavır sergilemeliler? Ayrıca günümüz fıkhı modern dünyanın ihtiyaçlarını karşılamak için kendisini nasıl revize etti? Yine bu anlamda günümüz fıkıh eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle bir noktayı düzeltmemiz gerekiyor. Pozitif hukuk dediğimiz şey mer î hukuktur. Yani yürürlükte olan her hukuk pozitif hukuktur, ne olursa olsun... Yarın öbür gün siz şeriatı uygulasanız pozitif hukukunuz şeriat olmuş olur. Yani pozitif hukuk demek pozitivizmin dayattığı hukuk demek değil, önce buna işaret etmiş olalım. İkinci olarak, elbette her düşünce sistemi önce kendi ahlak anlayışını, sonra da o ahlak anlayışı üzerine kurulu hukuk sistemini kurmaya çalışır. Dolayısıyla bir Müslümana düşen şey de önce İslam ahlakını yerleştirmedir. Çünkü ahlak altyapısı olmadıktan sonra bunun üzerine hukuk kurulmaz. Önce ahlak alt yapısı oluşturulur, belli bir insan tipi yetiştirilir, sonra da istiyorsan onun üzerine kendi hukukunu kurarsın. Bu tabiidir, yani hukukunuz kendi ahlakınızdan doğarsa bu hukuka karşı çıkılmaz. Aksi halde hukuki düzenlemeler tepkiyle karşılanır ve hukuk delinir. Dediğiniz gibi bugün İslam hukuku yürürlükte değildir. Yani İslam hukuku pozitif hukuk değil bu gün. Dolayısıyla İslam hukukunu ya da fıkhı öğrenebilmemiz ve işlerimizi ne ölçüde görebileceğini bilebilmemiz zordur. Çünkü İslam hukukunda da bugün doktrin tabir edilen pek çok mezhep, pek çok içtihat vardır. Biz onları fıkıhçılar olarak ezberlerken ya da söylerken, aslında onların hangisinin ne ölçüde işe yarayacağını bilmeden söyleriz. Oysa İslam hukuku mer î hukuk olmuş olsaydı o zaman bir içtihat işe yaramadığı zaman ya da bir içtihatla meselemizi halledemediğimiz zaman bir başka içtihadı devreye sokardık, onu uygulardık ve en iyi verimi hangi içtihatla alıyorsak o içtihadı norm kabul ederdik. Şimdi böyle bir şansımız yok.
2 Bugünkü hukukun yerine İslam hukukundan şu maddeyi koyarsanız çıkmazlarınız hallolur diyebilmemiz de zordur. Yerine koyacağınız şey hangi içtihat olacak, bu belli değildir. Yani Şafii içtihadı mı olacak, Hanefi içtihadı mı olacak, Maliki içtihadı mı olacak, Hanbeli mi, diğerleri mi?.. Bunu bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de, bugün birtakım hukuki tıkanıklıklara teklifte bulunduğumuzda teklifimiz gerçekçi olmayabiliyor. En iyi bir teklif olmayabiliyor. Çünkü bu teklif ettiğimiz maddenin, normun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyoruz. Önce bunu bilmemiz lazım. Kaldı ki eklektik bir hukuk da olmaz. Her hukuk sistemi kendi bütünü içinde iş görür. Kendi insan tipiyle çalışır. FIKIH İSLAM HUKUKU DEMEK DEĞİLDİR Belki bu noktada başka bir şeye de işaret etmemiz lazımdır ki o da şudur: Aslında fıkıh dediğimiz şey tamı tamına İslam hukuku demek değil. Yani İslam hukuku o fıkhın sadece bir bölümü. İslam hukuku tabiri modern bir tabir. Müslüman ülkelerin batıyla temasa geçmesi, onlardan pek çok kurumu, pek çok hukuki düzenlemeyi almalarından sonra kullandıkları bir tabir. Bu tabir fıkhı tam karşılamıyor. İslam hukuku eşittir fıkıh demek değil yani. Fıkıh çok daha
3 geniş bir kavram. Fıkıh daha çok muradı ilahiyi anlamayı, daha çok insanın hakikati, işin esprisini kavramış olmasını anlatan bir kavram. Fıkıh bilen insana da fakih diyoruz. Fakih olan insan aynı zamanda İslam ı yaşayan, böylece dini tecrübeyi kendisinde barındıran insan demek. Dini tecrübesi olan insan demek. Dolayısıyla ne İslam hukukçusu fakih demek, ne İslam hukuku fıkıh demek. Bunlar farklı şeyler, fakat elbette fıkhın da hukuka tekabül eden bölümleri, tarafları var. Onları kastederek İslam hukuku diyecek olursak bunu söylemek mümkün. O zaman da dediğimiz gibi karşımıza çıkacak problem bizim İslam hukukuyla bugünkü problemleri ne ölçüde, nasıl halledeceğimizi bilememe problemizdir. Bunun olabilmesi için İslam hukukunun bir yerde mer î hukuk olması lazım. Bu olmadan böyle bir şey söyleyebilmemiz mümkün değil. Yani fıkhın modern dünyanın ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamama meselesine gelince, bu tatbikatla anlaşılacak bir şeydir. Elbette bir Müslüman inancı gereği der ki: İslam hukuku bütün ihtiyaçları karşılar. İslam hukuku esnek bir hukuktur, zamana ve zemine göre teklifleri vardır, içtihatları vardır vs. Hatta ezmanın tağayyürü ile ahkâmın tağayyürü inkar olunamaz diye bir Mecelle kuralımız vardır. Yani zamanların değişmesiyle hükümlerin değişeceği bir gerçektir; fakat burada değişecek olan hükümler elbette naslar değildir. Yani nasların dışında zamana ve zemine göre yapılan içtihatlarla verilen hükümlerdir. İçtihatla verilen hükümler her zaman zannî hükümlerdir, kesin hükümler değildir. Dolayısıyla zamanlar değiştikçe, o ihtiyaçlar isabetsiz oldukları ya da iş görmez oldukları anlaşıldığında başka içtihatlar devreye girer. Biz diyoruz ki bu açıdan İslam hukuku bugün zannedildiği gibi dogmatik değildir ve esnektir. Yani halledemeyeceği bir mesele yoktur, diyoruz ama bunu ispat etmemiz gerekiyor. İspat etmek için de bunun yürürlükte olması lazım. FIKIH EĞİTİMİN EN BÜYÜK HANDİKAPI BUGÜN FIKHIN HAYATTA OLMAYIŞIDIR Fıkıh eğitiminin de en büyük handikapı bugün fıkhın hayatta olmayışıdır. Çünkü siz bugünkü pozitif hukuk adına aslında farkına varmadan çok şeyler bilirsiniz. Yasak olanlar, olmayanlar, yapabilecekleriniz, yapamayacaklarınız, haklarınız sorumluluklarınız Belki yüzlerce madde bilirsiniz. Bildiğinizi de bilmeden bilirsiniz. Çünkü bunlar hayatta, bunlar uygulanıyor. Dolayısıyla siz bugünkü hukuk adına bir şey öğrenmeye kalksanız onu belli sistem dahilinde öğrenmeniz yeterli olur ve hukuk adına çok şey bilmiş olursunuz. Oysa İslam hukuku için, fıkıh için böyle bir şey söylemeniz mümkün değil. Tamamen hayali, yürürlükte olmayan, günlük hayatınızda olmayan bir şeyi öğrenmeye kalkacaksınız, yapacağınız şey mecburen sadece mezheplerin içtihatlarını ezberlemekten, bir de onların o içtihatlara vardıkları usulü bilmekten ibaret olacak. Bu da sizi İslam hukukçusu ya da fakih yapmaz. Dolayısıyla İslam hukukunun öğrenilmesinin önündeki en büyük zorluk budur bugün. Mesela Gazali, kendisine kadar değişen kavramları sayarken bunlardan birisinin de fıkıh olduğunu söylüyor. Fıkıh kavramının değiştiğini, içinin boşaltıldığını söylüyor. Gazali, fıkıh denen şeyi aslında insanın İslam ahlakı ile yetişmesi, tezkiye-i nefis sahibi olup Allah a giden yolu kavraması, Allah ın iyi bir kulu olması züht ve takva ile yaşaması olarak gösteriyor. Bu açıdan büyük fakihleri, dört büyük imamı ele alıyor ve onların böyle olduklarını söylüyor. Fıkhın asıl anlamının bu olduğunu söylüyor. Sonradan bunun değiştirilip bugün hukuk dediğimizde karşımıza çıkan salt hukuki normlar, kurallar, kaideler, bunların ezberlenmesi zannedildiğini, bunun bir hata olduğunu söylüyor.
4 Dolayısıyla herhalde fıkhı anlayabilmek için önce fıkhu l-batın dan başlamak gerekiyor, Gazali böyle söylüyor. Fıkhu l-batın dediğimiz şey, insanın kendi içinde Allah ın söylediklerine, peygamberin söylediklerine, yani dine karşı teslimiyetini ispat etmiş olması ve kendisini yetiştirmiş olmasıdır. O ahlakla yetişmiş olması lazım ki, o dünyayı tanıyabilsin. Aksi takdirde onu anlayamaz. Ama bütün bunlar böyle diye, bugün fıkıh adına hiçbir şey yapılamaz demek istemiyoruz elbette. İlahiyat fakültelerinde fıkıh dersleri var. İslam hukuku ana bilim dalı var. Buralarda hocalar var, güzel insanlar var. Öyle ya da böyle, biz fakih olmaktan önce akademisyen olsak da, bir açıdan hakiki anlamda fıkhı kavramaya çalışıyoruz ve görebildiğim kadarıyla güzel yetişen hocalar, meseleyi iyi kavrayan arkadaşlar ortaya çıkıyor. Böyle bir gelişme var. Burada belki söyleyeceğimiz şeylerden biri de şu: Bugünkü topluma alternatif sunabilecek olan insanların başında, dini alanda, fıkıhçıların gelmesi lazım. Şimdiye kadar bunu çok iyi yaptığımızı söyleyemiyoruz. Ama bakıyoruz ki, fıkıhçılar gerek kanunların yapılmasında, gerek anayasanın yapılmasında, gerekse diğer hukuki düzenlemelerde artık medyada kendilerini gösterip birtakım tekliflerde bulunabiliyorlar. Bu belli bir noktaya ulaştığı zaman kaale alınacak, nazar-i itibara alınacak. O zaman İslam fıkhı da belki yararlanılması gereken bir referans olarak kabul edilecek. Ondan sonra da belki doğrudan doğruya iyi bir hukuk sistemi olduğu anlaşılır, belki bütünüyle tatbik edilir. BUGÜNKÜ TARTIŞMALARIN PEK ÇOĞU GELENEKTEN KOPMAMIZDAN KAYNAKLANIYOR Sizin çeşitli fıkhi konularda kaleme aldığınız kitaplarınız var. Ben bunlarla ilgili bazı sorular sormak istiyorum. Kadınlarla ilgili olan konulardan başlamak istiyorum. Size kadınlardan gelen en sık gelen sorular neler? Tabii önce şunu söyleyelim: Kadınlarla ilgili dört, beş tane kitap yazdım. Yani kadınları anladığımı zannediyordum, anlamadığımı anlayınca bu alanda yazmayı bıraktım. O başka bir dünya, espriyle karışık olarak bunu söyleyelim önce... Dindar kadınların daha çok sordukları şey; sormamaları gerekir ama ne yazık ki sordukları şey, adetliyken namaz kılınabilir mi, adetliyken oruç tutulur mu, adetliyken Kur an-ı Kerim okunabilir mi, tavaf yapılabilir mi, camiye girilebilir mi gibi şeylerdir. Bunlar üzerinde yoğunlaşılıyor, bunun dışındakileri anlamak ya da anlatmak çok zor değildir. Ama bunları anlamak ya da anlatmak epeyce zor olduğu için bunlarla uğraşıyoruz. Bir de bu konularda kafa karıştıran medya hocaları çok. Allah onlara da bize de doğruyu ilham etsin. Tesettürle ilgili de çokça soru sorarlar. Pantolon giymek caiz midir, kaş aldırmak caiz midir filan gibi şeyler sorarlar. Bunlara bakıldığında hepsinin modern hayatın bizlere dayattığı şeyler olduğunu görürüz. Yani bizler hem moderniz, hem Müslümanız, böyle bir hayatı yaşamak zorundayız. Modern olma kadına delikanlı gibi pantolon giymeyi dayatır, öyle bir şey ister ondan. Müslüman olma tesettürü talep eder. Yarı modern, yarı Müslüman olmuş oluruz. Öbür taraftan kadın makyaj yapma durumuyla karşı karşıya kalır, kaşlarını alır. Ondan sonra ona fetva bulmaya çalışır buna. Çünkü modern hayatta o da erkekler gibi hayatın tam içindedir. Bazı medya hocaları diyorlarmış ki, kocanız
5 istiyorsa, onun hoşuna gidiyorsa kaşlarınızı alabilirsiniz. Bu cevapların doğru olup olmadığını sorarlar bize. Son zamanlarda hakikaten ihtiyaçtan kaynaklanan sorulardan birisi de, kadınlardan gelen normal beyaz akıntı abdesti bozar mı bozmaz mı meselesidir. Bu soru Diyanet e de çokça gelmiş olacak ki, Afyon da geçen hafta bir sempozyum yaptık. Orada tartışılan konulardan birisi buydu. Orada gördük ki, kadınlardan normal hallerde gelen beyaz akıntı pek çok fakihe göre, fıkıhçıya göre temizdir. Temiz olan bir şeyin vücuttan çıkması da abdesti bozmaz. Dolayısıyla buna abdesti bozmaz diyebiliriz. Çünkü bununla ilgili bir nas yoktur. Nas yoksa önemli olan işin kolayını bulmaktır. Yani kadınlardan da erkeklerden de zorluğu kaldırmaktır. Dolayısıyla bunun abdesti bozmayacağı söylenir. Ama bunun dışındaki o söylediğimiz konularda uzun tartışmalar vardır ve o tartışmaların pek çoğunun bizim geleneğimizden, İslam ı yaşamamızdan, yaşanır İslam dan hareketle konuşmaktan kopmamızdan kaynaklanır. Yani böyle bir gelenek üzerine oturmamamızdan kaynaklanır. Mesela İslam ümmeti başından itibaren kadının adetli iken oruç tutamayacağında, namaz kılamayacağında, camiye giremeyeceğinde, tavaf yapamayacağında ittifak etmişlerdir. Ama cazip olduğu için medya hocaları bu konularda konuşur. GÜNÜMÜZDE ŞAZZ FETVALAR MERKEZE GETİRİLİYOR Sanırım Abdülaziz Bayındır Hoca nın böyle bir çıkışı vardı Biz o tür çıkışlara, kopuk çıkışlar diyoruz. Nasıl kopuk? Yani gelenekten kopuk çıkışlar. Sadece kenarda bir fetva olarak kadınların adetliyken, o da eğer bir zaruret varsa Kur an-ı Kerim okuyabileceğine dairdir. Maliki mezhebinde böyle bir fetva vardır. Dediğim gibi onlar da zaruret varsa kaydını koyarlar. Hatta derler ki, âdeti bitmiş, yıkanması lazım; ama yıkanmamışsa işte orada Kur an-ı Kerim okuyamaz. Çünkü orada bir zaruret yoktur. Yıkansın ondan sonra okusun derler. Orada bir zaruret yoktur çünkü. Böyle kenarda bir fetva vardır. İşte bu kenardaki fetvalara, biz şaz fetvalar diyoruz. Günümüzde böyle şaz, yani istisnai fetvalar alınıyor, gelenekten kopuk olduğumuz için merkeze getiriliyor. Yani esas olan bırakılıyor, son derece kenarda olan bir fetva alınıyor, merkeze getiriliyor ve İslam yeniden onun üzerine bina ediliyor, merkez o yapılıyor. İşte bu yeni bina edilen İslam anlayışının biz sakat olduğunu söylüyoruz. Bu sakat bir İslam anlayışıdır diyoruz. Eğer işin içine girmiş olsak, eğer o müçtehitlerin, fakihlerin söylediklerini anlamış olsak, onlar anlamamışlar, biz anlıyoruz demeyiz. Biz bunu gördük hayatımızda. Biz de ilk zamanlar, bakın bunu anlamamışlar ama ben anladım. Müçtehitler anlamamışlar, ben anladım filan derken sonra baktık ki, bizim anladıklarımızı alasıyla anlamış onlar. Önce onların anlayıp anlamadıklarını anlamak, ondan sonra konuşmak lazım. Bu tür çıkışların ben İslam geleneğinden, Ehl-i Sünnet anlayışından uzak olduğunu, kopuk olduğunu, hatalı olduğunu, insanların kafasını karıştırdığını, yoldan çıkardığını iddia ediyorum. Yeri geldiğinde de insanlara bunları anlatmaya çalışıyoruz. Molla Kasımlık yapıyoruz yani. AYDIN DOĞAN BANA ÖZÜR MEKTUBU YAZDI
6 Hocam sizin yazdığınız bir yazıda aldatılan kadın sabretsin şeklinde bir ifadeniz olmuştu. Bu konuda size çok tepki gelmiş. Bunu neye bağlıyorsunuz? Öyle bir şey yok aslında. Konuşmalarıma ve yazdıklarıma bakılırsa meselenin aslı şu: Bir kadın bana soruyor, diyor ki; Hocam, kocamın beni aldattığını tespit ettim. Çocuklarım da var, ben ne yapayım? Ben de ona diyorum ki, Aldatma kadından olsun, erkekten olsun bir boşanma sebebidir. Yani siz hakikaten bundan eminseniz siz kocanızdan ayrılabilirsiniz. Bunu bir ayrılma sebebi sayabilirsiniz, bu meşrudur ve ayrılırsınız, kendi hayatınızı yaşarsınız. Ama eğer ayrılırsam ben kendime bakamam, çocuklarıma bakamam filan diyorsanız bu bir ayrılma sebebi olmakla beraber nikâhı ortadan kaldıran bir şey de değildir. Nikâhı bozan bir şey değildir. Dolayısıyla nikâhınız vardır, sabredebilip devam ederseniz, bunu kendinize yedirebilirseniz, sabreder ve devam edersiniz. Şimdi o cümle, sanırım benim o zaman bulunduğum üniversitede birileri tarafından kasıtlı olarak medyaya servis edilmiş bir cümle. Belki de birtakım görevlere gelmemin önü kesilmek istenmiş olabilir. Bir konuşmamdan Kocanız sizi aldatırsa sabredersiniz cümlesini almışlar. Ondan sonra da başka bir konuşmada da şöyle bir şey söylemişim: Adam diyor ki, Eşim namaz kılmıyor, anlatıyorum yine kılmıyor, ne yapayım? Bize böyle soruyor. Biz de ona diyoruz ki, Türkiye gibi bir ortamda insanların İslam ı tam bilmedikleri bir yerde, hanımım namaz kılmıyor, atayım gitsin demek doğru değil. Ona bunu güzellikle anlatmak lazım, sevgiyle yaklaşmak lazım, kılmasını sağlamak için bazen gönlünü almak lazım filan gibi şeyler söylüyoruz. Ondan sonra da diyoruz ki: Eğer her şeye rağmen, hayır ben namaz kılmayacağım, namaz kılmak istemiyorum diyorsa bu fıkha göre bir boşama sebebidir, istersen o zaman hanımından boşanabilirsin. Şimdi bu konuşmadan da burayı almışlar. Hain olmayanlar böyle yapmazlar, kasıtlı olmayanlar böyle yapmazlar. Bu ikisini birleştirmiş ve demişler ki, hocaya bakın neler diyor: Namaz kılmayan eşini boşa, aldatan kocana sabret! Bu ikisini bir başlık haline getirmişler ve böylece bir haber uydurmuşlar. Ahmet Hakan da işin aslını sormadan bununla ilgili Vay be hoca sen neler söylüyormuşsun diye bir yazı döşendi. Tabii biz bunu tekzip ettik. Ona da işin aslını anlattım, özür diledi Ahmet Hakan. Bu haberler Aydın Dogan ın gazetelerinde, medyasında çıktığı için durumun aslını Aydın Doğan Ne Yapmak İstiyor? Başlıklı bir yazı ile anlattım. Aydın Doğan da meseleyi anladığı için bana bir özür mektubu gönderdi. O özür mektubu bende var, yani şu anda elimde. Ahmet Hakan ın yazısı da zaten mevcut. Fakat buna rağmen atı alan Üsküdar ı geçti. O haber yayıldı her tarafa, insanlar bunu böyle sandılar. Sonra da o haberlere yorum yapanlardan bize söven sövene. Vay be hoca, sen neymişsin!, Efendim aldatan kocaya sabret, namaz kılmayan hanımını boşa, böyle bir hoca mı olur? Bunun Allah cezasını versin gibi sin li kef li ağızlarına ne geldiyse söylemişler. Yani sıradan insanlar bunlar, ne diyebilirsin? Meselenin esası bu. Medyanın her zaman yaptığı bir şey Medyadan öte, bazı çevrelerin bazı insanları harcamak istiyorsa belli kurumlara o insan hakkında, bakın bu adam tehlikeli bir adam, buna görev vermeyin ha! bak görev vermeyi düşünüyorsunuz, sakının diyerek kullandıkları bir yöntem. O zaman benin Sakarya Üniversitesi nde dekan olmayı isteyebileceğim sanılıyordu. Arkadaşlar ısrar ediyorlardı dekan olmam için, YÖK Başkanı arkadaşımdı. Ben hiçbir zaman idari görev almadım. Sakarya Baro başkanı da o zaman hukukçuya yaraşmayan bir bildiri dağıttı ve bakalım bu hoca hakkında ne
7 yapacaklar diye tetikçilik yaptı. Yani meselenin organize bir kotarma olduğu açıktı. Birileri bizi tanımadan, Faruk Beşer hoca dekan olursa işimize gelmez diye böyle bir haber uydurdular, öyle zannediyorum. Öyle zannediyorum derken fısıltılar aldım, fısıltılara binaen söylüyorum bunu. Böyle haber uydurabilirsiniz. Yani her insanın yazdıklarından, söylediklerinden birer cümle alır, onları böyle bir haber haline getirebilirsiniz, bu mümkün. HZ. AYŞE NİN 9 YAŞINDA EVLENMİŞ OLMASI KARALAMA SEBEBİ DEĞİL Muhammed Emin Yıldırım Hoca, Hz. Ayşe nin 9 yaşında değil, 18 yaşı civarında evlendiğini delilleriyle gösterdi. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir? Muhammed Hamidullah hoca bize derse geliyordu bir zamanlar. Onun da bu konuda bir araştırması vardı. Birtakım delilleri vardı. Hz. Aişe nin Resulullah la evlenmezden önce bir başkasına nişanlanması söz konusu idi. O nişandan vazgeçilmesi söz konusu idi. Hicret le alakalı tarihlerin bir araya getirilmesi suretiyle gerçek yaşının dokuz olamayacağı anlatılıyordu. Zaten o zaman insanların doğduğu tarih kaydedilmiyordu. O tarihlere bakılarak Hamidullah hoca da Hz. Ayşe nin yaş arasında olabileceğini, ondan küçük olmayacağını söylüyordu. Fakat doğrusunu söylemek gerekirse, 9 yaş, 13 yaş meselesini büyütmemek lazım. Çünkü bu bir örf meselesidir, bir sosyolojik meseledir. Şu anda Amerika da ve Avustralya da cinsel beraberlik yaşı 9 yaşa indi. Şimdi onlar bu 9 yaşı normal görmeye başlıyorlar. Yani bu yaşamakla alakalı olan bir şeydir. Hoş İslam hukukunda da reşit olmayan, akıl baliğ olmayan birisinin evliliği caiz değildir. Nikâhlanması caizdir de, birlikte olması caiz değildir. Fakat ben de inanıyorum ki, Hz. Aişe annemiz evlendiğinde en az 13 yaşındaydı. 14, 16 belki 18 yaşında olabilir. Diyelim ki 9 yaşında olduğu ispatlanmış olsa, 9 yaşında böyle bir nikâh yapılmış olduğu ortaya çıkmış olsa, doğrusu bunu da bir eleştiri sebebi, bir garip olay olarak görmemek lazım. İSLAM DA FAİZ HER TÜRLÜSÜYLE YASAKTIR Yine günümüzün en önemli konularının başında ekonomik faaliyetler geliyor. Ekonomik faaliyetlerle ilgili soru işaretleri de çok. Ben burada halktan insanlar için iki konuya değinmek istiyorum. Birincisi kredi kullanımı Konut kredisi, ihtiyaç kredisi vb. kredilere bakış açısı nasıl olmalıdır? Şimdi bunları fetva formatında oturup delillere dayandırmak lazım. Bunu şu anda konuşma tarzında yapamayız ama bildiklerimizi söyleriz. Bildiğimiz şeyler şunlardır: İslam da faiz her türlüsüyle yasaktır. Çünkü Efendimiz, faizin her türlüsünü ayaklarının altına aldığını söylüyor. Dolayısıyla faiz; Darul-harb, Darul-İslam, Müslümanla gayrimüslim, Müslümanla devlet, devletle Müslüman arasında olan diye ayrılmaz. Böyle bir ayrım insanların kendi düşünceleridir. Biz, İslam ın faiz dediği şeyin haram olduğunu söylüyoruz. Ama tabii burada önemli noktalardan birisi de şudur: Bugünkü kapitalist ekonomide faiz dedikleri bir şeye İslam faiz demeyebilir, aksi de olabilir. Bugün faiz değildir denilen şeye, İslam faiz diyebilir. Yani ilk olarak bunu önce İslam ın kendi
8 anlayışına göre anlamak lazım. İkinci olarak; ihtiyaca dayalı konut kredisi almak, araba kredisi almak vs. söz konusu olduğunda eğer faizli bir kredi ise bunun caiz olmadığını söylemekten başka çaremiz yoktur. Birileri bu konuda Efendim, zaruret var derlerse, doğrusu biz her zaman bir zaruretin olacağını da sanmıyoruz. Bir insan kira ile dahi başını sokacak bir yeri yoksa insanca yaşayacağı bir imkânı yoksa o zaman zaruretten söz edilebilir. Yoksa bir insanın kendi mülkiyeti yok, kendi evi yok, bu bir zarurettir, ev bir ihtiyaçtır, faizli krediyle ev alabilir fetvasının doğru olmadığı kanaatindeyiz biz. Çünkü ticaretle uğraşanların çoğu zaten kirada oturuyor, eve para bağlamayı düşünmüyorlar. Milyonları var ama mülkiyet olarak evi yok. Dolayısıyla insanın kendi evinin olmayışı bir zaruret doğurmaz. Araba için de bu böyle. Hakikaten bir zaruret varsa, uzak bir yerde kalıyor, başka kalacak bir yeri yok, oradan araba geçmiyor, otobüs geçmiyor, mutlaka oradan gidip gelmesi gerekiyor gibi nadir olaylarda söz konusu olabilir. O zaman ihtiyaç miktarı kadar, çünkü zaruretler de kendi miktarları ile takdir olunur, ihtiyaç miktarı kadar bir kredi alabilir belki. Hiç evi yoksa çoluk çocuğu dışarıda kalmışsa, bir ev alabilmek için o zaman belki ihtiyacın asgarisi kadar bir faizli kredi alabilir; ama bunun dışında bugün işte kendi mülkü olarak evi yok, ev alabilir, araba alabilir denmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Alabileceği durumlarda da faizsiz finans kurumlarından bu krediyi alamıyorsa kaydını da koymak lazım. BİREYSEL EMEKLİLİK FAİZ İÇİN PARA TOPLAMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL Son dönemlerde iyice yaygınlaşan konulardan biri de bireysel emeklilik fonları. Bunlar hakkında ne söyleyeceksiniz? Bireysel emekliliğin şartları her gün değişiyor. Ben bir zamanlar bakmıştım, bireysel emekliliğin aslında faiz için para toplamaktan başka bir şey olmadığı kanaatine varmıştım. O zaman baktığım şartlarda, bireysel emekliliğin bu sosyal sigortalar kurumundan emekli olma gibi olmadığını ve birtakım bankaların vs. hesaplarını yaparak o hesaplara istinaden para toplayıp, faizle onları satıp, o faizin de bir miktarını paraları yatıranlara vermelerinden ibaret olduğunu, dolayısıyla caiz olmadığını görmüştüm. Ama şu anda bunun meşru olmayan özelliklerini gideren yeni bir sistem varsa onu bilmiyorum. TÜRKİYE BİR İSLAM TOPLUMU DEĞİL, AVRUPA ÜLKESİ Son yılların en tartışılan konularından biri de helal gıda konusu. Helal gıda nedir? Helal gıda standartları nelerdir? Bir defa müslümanın yediğinin helal olmasına azami dikkat göstermesi lazım. Çünkü ben kesin inanıyorum ki düşünceler, ahlaki yapı, inanç, anlayış, hak ile batılı ayırabilme konusunda helal yemenin çok büyük önemi vardır. İnananların bu konuda azami dikkati göstermeleri lazım. İkincisi olarak, mesela büyük marketlerdeki et ürünlerine artık şüphe ile bakmak lazım. Yani uluslararası marketler var, Türkiye de de kolları var, bunların etlerinin nereden olduğunu biz bilmiyoruz. Şöyle bir kuralımız vardır bizim: Bir yerde zannı galiple hüküm verilebilir. Bunun anlamı
9 şudur: Türkiye şartlarında kasaplardaki, şuradaki, buradaki etler zannı galiple Müslümanca kesilmiştir. Zannı galip le demek, büyük ihtimalle demek. Bunları zaten görüyoruz. Kasaplarda koyun etidir, sığır etidir, onları alırız, bismillah der yiyebiliriz. Fakat böyle büyük marketlere, tanımadığımız mekânlara, umumi lokantalara sıra gelince oralarda zannı galip öbür tarafa döner, yani onların sattığı etler büyük ihtimalle helal olmayabilir. Eskiden öyle değildi belki ama bu gün öyle. Duyuyoruz, ülkemizde binlerce domuz kesiliyor ve bunları yiyecek kadar gayrimüslim yok Türkiye de. Bunlar iç piyasada satılıyor. Sucuğa gidiyor, salama gidiyor, kıymaya vesaireye gidiyor. O halde gıda konusunda da dikkatli olmak artık öncelikli bir hal almıştır. Dolayısıyla bu tür gıdalarda helal olduğunu bilmediği şeyleri artık alıp yememek lazım. Çünkü Türkiye artık bir Avrupa ülkesi oldu. Türkiye tam bir İslam toplumu değil yani. İslam ahlakı ve İslam hukukunun uygulanması açısından bir İslam toplumu değil. İslam toplumu olmayınca burada zannı galip tersine döndü. Zannı galip bunların helal olmayacağı istikametine döndü. O zaman insanlar, ya bildikleri markalardan, temiz olduğuna inandıkları markalardan ya da temiz olduğunu, helal sattığını bildikleri yerlerden alıp yemeleri lazım. Başkalarından almamaları, yani bu konuya azamı dikkati göstermeleri lazım. Bu açıdan Helal Gıda Sertifikalamaları önemli, ama uygulaması ve sürdürülebilir olması henüz çok zor. AİLE HUKUKUMUZ, AHLAKIMIZ, İKTİSADIMIZ İSLAMİ DEĞİL Aslında burası İslam ülkesi, değil Avrupa ülkesi dediniz. Bu sözünüzü biraz açar mısınız? Şunu demek istiyorum: Bir toplum ne ile toplumdur? Ahlakıyla toplumdur, kültürüyle toplumdur, davranışlarıyla toplumdur ve hukuku, iktisadıyla toplumdur. Bunlara baktığımız zaman hiçbirinde Müslümanların payı yok. Ne hukuk İslam hukuku, ne iktisat İslam iktisadı. Faizsiz sistem dediğimiz bile, kaldı ki onların bir kısmı da sakat iş yapıyorlar- faizsiz dediğimiz bankaların ya da finans kurumlarının piyasadaki payı sadece yüzde 5 tir. Yüzde 95 ini öbür bankalar götürüyor. O zaman şöyle diyebiliriz rahatlıkla: İktisadi açıdan Türkiye ancak yüzde 5 İslam toplumudur. Yüzde 95 kapitalist bir toplumdur. Dolayısıyla iktisaden İslam toplumu değil, hukuken hiç değil. Ahlaken ise, bugün batı ahlakı hâkimdir, mesela arkadaşlık şeklinde yaşanan zina serbesttir. Artistler, futbolcular bilmem kimler birlikte yaşarlarken üç sene, beş sene, on sene arkadaşlık yaşarlar; henüz evlenmeye karar vermemişlerdir. Yaşadıkları hayat İslam ölçüleriyle zina hayatıdır. Fakat bunlar hoş görülür. Bunun yanında birisinin ikinci bir hanımı olsa, onu da dini nikâhla nikâhlamış olsa, o gayrimeşru, yani legal olmayan bir hayat sayılır. Dolayısıyla aile hukukumuz İslami değil, ahlakımız İslami değil, iktisadımız İslami değil. O zaman bütün bu kadar gayri İslami olan unsur içerisinde İslam ne kadar yer bulmuş olacaktır! Yani İslam bizim yememize, içmemize, evlenmemize, gıdamıza filan ne kadar yansıyacaktır? İnsanlar tek tek, fert fert ben Müslümanım diyebilir. Bu yüzde 90 ı bulabilir, ama hiçbir zaman bu onların yaşadığı toplumun bir İslam toplumu olduğu anlamına gelmez. İNTERNET UMUMİ BELVA HALİNİ ALDI Günümüzde sanal dünya hemen herkesi etkiliyor. İslami Facebooklar, İslami evlilik siteleri açılıyor. Müslümanların sanal dünyaya bakışları ve buradaki davranışları bu anlamda nasıl olmalıdır? Şimdi internet umumi belva halini aldı diyebiliriz. Fıkıhta umumi belva diye bir tabir vardır. Yani
10 herkesin müptela olduğu, herkesin yapmak zorunda olduğu, vazgeçemeyeceği bir şey haline geldi. Bu açıdan kredi kartları da umumi belva haline geldi diyoruz. Umumi belva haline gelen meselelerde diyor, İbni Abidin, bir açıdan baktığınızda haram, bir açıdan baktığınızda helal diyebileceğiniz yönleri varsa umumi belva haline gelmesi sebebiyle helal tarafına bakar, helal olduğunu söylersiniz diyor. Mesela biz kredi kartlarına onun için caizdir diyoruz. İnternete gelince, tabii internet müthiş bir araç, ister kıyamet alameti, ister Yecüc Mecüc, ister Deccal, ister Dabbetül Arz deyin; ne derseniz deyin, o kıyamet alameti olarak sayılan bu şeylerin işaret ettiği gibi bir şey. Hakikat olarak değilse de birazcık espri olarak bunu söylüyoruz. Dolayısıyla bu selin önünden kurtulmak mümkün değil. O halde bir defa Müslümanlar bunun tahribatına engel olamıyoruz kullanmayalım deme yerine, bunu sonuna kadar kullanmaları, bunun yararını, yararlı olan taraflarını gündeme getirmeleri gerekir. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye de internete girişlerin yüzde 70 i, eğlence ve porno için giriyor. Geriye kalan yüzde 30 u sadece birtakım bilgilenmeler için kullanılıyor interneti. Bunun tümüyle önüne geçmek şu anda mümkün değil gibi gözüküyor, gerek de yok zaten. Önüne geçilmesi gereken yönü zararlı yönü. Nasıl önüne geçeceksiniz bunun? Birtakım devletlerin yaptığı gibi siteleri mi yasaklayacaksınız veya internetteki bilgi akışını mı durduracaksınız? Bilmiyorum olabilir mi böyle bir şey? Ama eğer böyle bir şey yapılabilirse, o kadar çok rezillikler olduğundan söz ediliyor ki orada, -çocuk pornosundan hayvan pornosuna, bilmem neye kadar- özgürlükler adına bütün bunlar yasaklanmasın, insanlar bunu görsün demek için, insanın hasta olması lazım. Böyle bir hastalığı da biz kabul etmeyeceğimize göre, evet, bunların yasaklanma imkânı varsa yasaklanmalı diyoruz. Özgürlüklerin sınırlandırılmasında bütün hukukçular ittifak ederler. Özgürlükler sınırlandırılmazsa hayat olmaz. Herkes her istediğini yapamaz, hiçbir hukuk sisteminde böyle bir şey yoktur. Mesele, özgürlükleri hangi konuda nereye kadar sınırlandıracağımız meselesidir. Herkesin elbette kendine göre uygun gördüğü bir sınır vardır. Bizim de başkalarıyla ilgili olarak İslam açısından mahremiyet dediğimiz bir alan vardır. Gerek bakma, gerek tutma, gerek internet gibi istifade etmek açısından Dolayısıyla eğer imkânımız varsa, evet bu hiçbir yarar sağlamayan, safi zarar olan, insanları af buyurun seks manyağı haline getiren bilgileri, objeleri biz yasaklarız. Şahsen ben öyle düşünüyorum. Bunlar yasaklanır, fakat şu anda bunların imkânı gözükmüyor. O zaman yapacağımız şey, olabildiğince çoluğumuzu, çocuğumuzu, etrafımızı, insanları korumanın yollarını aramak olacaktır Zaten Efendimizin verdiği haberlerde, Öyle zamanlar gelecek ki, fitne-fesat ortalığı öyle saracak ki, onlardan hiç kimse kurtulamayacak. Ancak Allah ın özel olarak, bir sebebe binaen kurtardıkları hariç, herkes bu girdaba düşmüş olacak diyor. Ümit ederiz ki, internetin olumsuz taraflarının bir çaresi bulunur. Çünkü bakıyoruz, bundan Batı ülkeleri de rahatsız. Yani Müslümanlar olarak sadece biz rahatsız değiliz. Aklı başında olan Hristiyanlar da rahatsız, Yahudiler de rahatsız, hatta Hristiyan ve Yahudi olmadığı halde fıtratı bozulmamış insanlar da rahatsız. O zaman, sağlam karakterli, tabiatı bozulmamış olan insanların hâkim olduğu bir dünyada anlaşılabilir ve bunlara bir son verilebilir diye düşünüyorum. Allahu alem GÜNÜMÜZDE MÜSLÜMAN OLARAK KALMAK ÇOK ZOR
11 Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? Gençlere neler söylemek istersiniz? Benim gördüğüm manzara şu, günümüzde Müslüman olmak kolay. Yani bir insan Allah tan başka ilah yoktur, Muhammed onun kulu ve resulüdür dediği zaman Müslüman olmuş olur. Fakat Müslüman olarak yaşamak çok zor. Müslüman olarak kalmak çok zor. Allah buyuruyor ki: Allah tan hakkıyla korkun ve sakın ha Müslüman olmaktan başka bir vasıfla ölmeyin (Müslüman olarak ölmeye çalışın) Peki nasıl olacak bu? Elmalılı diyor ki: Arkasından gelen ayet aslında buna cevap veriyor. Allah ın ipine cemaat olarak sarılın. Yani cemaat derken herhangi bir cemaati kastetmiyoruz. İnsanların tek başına kalmamalarını kastediyoruz. Efendimiz diyor ki: Bir yolcu bir şeytan, iki yolcu iki şeytan, üç kişi olurlarsa cemaat olurlar. Dolayısıyla özellikle gençlerin belli ahlak ve ilim oluşumları şeklinde gruplar oluşturmaları, bir araya gelmeleri, haftada birden çok kez toplanmaları, böyle meseleleri tartışmaları; bu tartışmaların yapılacağı mekânların bulunması, derneklerin bulunması, toplanma yerlerinin olması gerekir ki; insanlar internet kafeler yerine, diğer kafeler yerine, başka eğlence yerleri yerine, böyle yerlere gitmiş olsunlar. İnsanlar orada gruplar oluştursunlar. Çoluğumuzu çocuğumuzu böyle temiz bir arkadaş grubuna katmamız lazım. Bu sizin kendinize en yakın hissettiğiniz hangi cemaatse o olsun, fark etmez. Ama böyle cemaatler bulsunlar ve cemaat halinde yaşasınlar, bu fitnenin fesadın etkisinden çıkabilmenin en kestirme yolunun cemaat olarak yaşamak olduğunu zannediyorum. on5yirmi5.com Bu dökümanı orjinal adreste göster Türkiye bir İslam toplumu değil, Avrupa ülkesi
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıKATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler
KATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler Tespitler Modern dünyada ekonomi, hayatın neredeyse tamamını oluşturuyor ve bir araç değil asıl amaç olarak görülüyor. İslam da ise ekonominin, iyi bir
DetaylıArtık cemaat değil dindar bireyiz
On5yirmi5.com Artık cemaat değil dindar bireyiz Sosyolog Abdurrahman Arslan la İslam/Modernlik/ Post Modernlik üçgeninden kapitalizme, aileden eğitime pek çok konuyu konuştuk. Yayın Tarihi : 26 Aralık
DetaylıMuhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım. 1974 yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.
HAYRETTİN KARAMAN HOCAMA CEVAB Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım. 1974 yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik. Ancak sizlerin bazı noktalarda
DetaylıEğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ
Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders
DetaylıESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu
ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI
DetaylıGerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]
Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru
DetaylıYrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı
Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Barolar gibi
Detaylı1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.
İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.
DetaylıOrucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.
Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.
DetaylıBir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap
Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.
DetaylıTV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR
Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DetaylıŞimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki
Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;
DetaylıEfendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:
Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına
DetaylıNasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?
Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye
DetaylıEvlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?
Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe
DetaylıYaz l Bas n n Gelece i
Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda
DetaylıSöylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.
Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece
DetaylıAç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k
Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan
DetaylıOkuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası
Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,
DetaylıKızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri
1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya
Detaylıİsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.
Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i
DetaylıAsker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;
Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin
DetaylıBir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):
Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,
Detaylı3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI
Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan
DetaylıPersonel alımları devam edecek
Personel alımları devam edecek Şubat 25, 2012-11:55:50 Bozdağ, AA Editör Masası'nda Anadolu Ajansı'nın yurt dışı, yurt içi temsilcileriyle birim editörlerinin sorularını yanıtladı. Bekir Bozdağ, ''Diyanet'te
DetaylıZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI
5 İÇINDEKILER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI ÖZET 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr) 22 Sadaka 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti 22 Zekât ve Fitrenin Aynı
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıDil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri
Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan
Detaylı> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik
KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...
DetaylıÇukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ
DetaylıAlmanya da İslami banka ürünlerinin talep potansiyeli
Almanya da İslami banka ürünlerinin talep potansiyeli A) İslami Bankacılık ile ilgili bilgi 1. Daha önce İslami Bankacılık konusunda bir şey duydunuz mu? (Açıklama, Soru 4) İslami Bankacılığın temelinde
DetaylıMüslüman kadın futbolcular Berlin'de buluştu ALMANYA...
Müslüman kadın futbolcular Berlin'de buluştu ALMANYA... http://www.dw.de/müslüman-kadın-futbolcular-berlinde-buluş... GÜNDEM / ALMANYA ALMANYA Müslüman kadın futbolcular Berlin'de buluştu 'Discover Football'
DetaylıDOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ
DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح
DetaylıHÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI
HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com
DetaylıAcaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?
Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası
DetaylıZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI
5 İÇINDEKILER ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI ÖZET 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr) 22 Sadaka 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti 22 Zekât ve Fitrenin Aynı Oluşu
DetaylıKİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3
KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?
DetaylıİLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür
İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında
DetaylıÖğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!
On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.
DetaylıİÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21
İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI ÖZET... 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât... 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr)... 22 Sadaka... 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti... 22 Zekât ve
Detaylı5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201
4/28/11 12:14 PM Page 201 PARALEL OTURUM I SORULAR VE CEVAPLAR 5 soru-cevap:layout 1 201 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 202 202 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 203 IX. türkiye
DetaylıATBÖ Sürecinde Ölçme-Değerlendirmeye Hazırlık: ATBÖ Yaklaşımı Nasıl Bir Ölçme Değerlendirme Anlayışını Öngörüyor?
Not: Bu doküman, TÜBİTAK tarafından desteklenen ATBÖ (Argümantasyon Tabanlı Bilim Öğrenme) Projesi kapsamında hazırlanan öğretmenlerin 3 yıl boyunca yaşadıkları sınıf tecrübelerini paylaştıkları ATBÖ Öğretmen
DetaylıYine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.
BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene
DetaylıNURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.
Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci
DetaylıOKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ
OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi
DetaylıHulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.
Bir İslâm hukuku terimi olarak; üç talakla boşanmış olan bir kadının, eski kocasına yeniden dönebilmesi için, üçüncü bir erkekle usûlüne göre evlenip, ölüm veya boşanma ile bu ikinci evliliğin sona ermesi
Detaylı7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız
4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir
DetaylıEK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok
EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.
DetaylıTURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI
TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa
DetaylıFransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.
Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,
Detaylı1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek
1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek İngilizce öğrenilememesinin ilk ve en büyük sebeplerinden birisi, İngilizce öğrenmeyi ders çalışmak olarak görmek. Çoğu zaman İngilizce iş hayatında başarılı
DetaylıPatronun hizmetini yapıyor Çalışan kadından bahsediyorum. Ben kocama muhtaç değilim diye evvela ailesini dağıtıyor.
Babalarını Yola Getiren Kızlar! Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 28 Aralık 2014 Yakın geçmişte Cübbeli Ahmet Hoca hakkında bir yazı yazdım. Özellikle dindar geçinen
Detaylıİlmihal 1 Siyer 1 Ahlak 1 İlmihal 2 Siyer 2 Ahlak 2 İlmihal 3 Siyer 3 Ahlak 3 İlmihal 1 Siyer 1 Ahlak 1 İlmihal 2 Siyer 2 Ahlak 2 İlmihal 2 Siyer 3
İçindekiler İlmihal 1 Öğretici Notları...4 Siyer 1 Öğretici Notları... 38 Ahlak 1 Öğretici Notları... 56 İlmihal 2 Öğretici Notları... 98 Siyer 2 Öğretici Notları...114 Ahlak 2 Öğretici Notları...148 İlmihal
DetaylıTragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl
Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa
DetaylıKOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ
16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak
Detaylı12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN
12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın
Detaylı1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:
1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer
DetaylıArap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.
Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar
DetaylıTOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ
K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp
DetaylıSADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!
SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir
DetaylıBunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.
Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince
DetaylıRehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde
DetaylıBilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.
Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz
DetaylıDiyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı
On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15
DetaylıRAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı
- 'Büyük haber gazetecinin ayağına gelmezse o büyük haberin ayağına nasıl gider? - Söz ağzınızdan bir kez kaçınca rica minnet yemin nasıl işe yaramaz? - Samimi bir itiraf nasıl harakiri ye dönüştü? - Evren
DetaylıAlmanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar
Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Bülent Arslan Konuşmamda dört aşamalı bir yol izleyeceğim. Önce sizlere Almanya İslam konferansı hakkında bilgiler vereceğim, daha sonra ikinci
DetaylıMARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI
MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde
DetaylıSORU : CEVAP: SORU: CEVAP:
SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle
DetaylıLİDER DEĞİŞİRKEN. Prof. Dr. Necmi Gürsakal ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F. ÖĞRETİM ÜYESİ
LİDER DEĞİŞİRKEN Prof. Dr. Necmi Gürsakal ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F. ÖĞRETİM ÜYESİ I. GİRİŞ Güngör Uras bir köşe yazısında şöyle diyordu : Türkiye deki sanayi yatırımla-rının yarısından fazlasını gerçekleştiren,
Detaylı03-10TEMMUZ 2015 TOPLUMUN DİN ALGISI VE DİNE BAKIŞI
3 - TEMMUZ TOPLUMUN DİN ALGISI VE DİNE BAKIŞI MEHMET ALİ KULAT MAK DANIŞMANLIK YÖN. KUR. BŞK. 532 749 14 22 SÜMER 2 SK. ANGORA İŞ MERKEZİ 31 / 14 ANKARA TEL / FAX: 312 231 14 Araştırmanın Kimliği MAK DANIŞMANLIK
DetaylıANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.
ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya
DetaylıOkul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14
Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk
DetaylıBiz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.
Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim
DetaylıKur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır
Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar
DetaylıBudist Leyko dan Müslüman Leyla ya
Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08
Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar
Detaylı5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.
TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu
DetaylıMurabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?
Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir sorusuna lügâvi manasında cevap çok kısa olabilir ama burada daha çok günümüzdeki fiilî durumunu ele almak faydalı olacak. Bahse konu yöntemden,
DetaylıSevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.
Hitit Üniversitesi Aktif Yaşam Kulübü olarak,engelli kardeşlerimize farklı eğlenceler düzenledik. Farkındalık programları yaptık, 2 yılda 5 okula kitap yardımında bulunduk. Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize
DetaylıKPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü
On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın
DetaylıTürk ve Alman Bak fl aç s ndan AB Türkiye liflkileri
Türk ve Alman Bak fl aç s ndan AB Türkiye liflkileri Doç. Dr. Murat Mercan Şimdi tabi ki son yaşadığımız olaylarla ilgili belki 3. bölümde tartışmaları o bölüme taşımak lazım. Her ne kadar son 4 gündür
DetaylıAllah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.
İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara
DetaylıABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.
SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıİŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİNE ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİ SİSTEME GÖNDERMEK https://ebildirge.sgk.gov.tr/wpeb/amp/loginldap
İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİNE ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİ SİSTEME GÖNDERMEK https://ebildirge.sgk.gov.tr/wpeb/amp/loginldap ÖNEMLİ : 1. Öğrencilerin Sigorta İşe Giriş Bildirgeleri,
DetaylıNasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.
Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık
DetaylıBekar Evli Boşanmış Eşi ölmüş Diğer. İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Fakülte Yüksek Lisans
Form no : Tarih : Bu anket hastalığınızı daha iyi anlayabilmek ve sizlere daha yararlı olabilmek için düzenlenmiştir. Lütfen olabildiğince nesnel (objektif) yanıtlamaya özen gösterin. Ankete kimliğinizi
DetaylıNasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin!
Böyle buyurdu ekonomi, iş adamına. Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin! Çok kazanacak, çok büyüyeceksin. Başkalarından geri kalmayacaksın. Bir eksiğin olmayacak.
Detaylıyalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU
yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU BEŞ ADIMDA YALANI VE YALANCIYI YAKALAMAK Mona Yayınları, 2017. ISBN: 978-605-9709-73-6 Tanıtım yazısı kitaptan kısa alıntılar içermektedir; daha ayrıntılı bilgi için kitabın
DetaylıANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ Çocuğun davranışlarının kabul edilebilir bir düzeyde olması, yapıcı ve uyumlu bir birey olarak yetişmesi anne, baba, çocuk iletişimine bağlıdır. Eğer sağlıklı bir iletişim kurulabiliyorsa,
DetaylıHEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.
HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce
DetaylıGüzel Bir Bahar ve İstanbul
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıEvliliğin Yazısız Kuralları!..
On5yirmi5.com Evliliğin Yazısız Kuralları!.. Evlilik insan hayatının en önemli dönüm noktası. Peki iyi günde kötü günde evlilik nasıl olmalı? Aklınızdaki bütün sorulara bu röportaj cevap verecek!.. Yayın
DetaylıEHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.
EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha
DetaylıKendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne
Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok Yâri ararım devrederek hâne be hâne Yâr ise benim hâneme gelmiş haberim yok. Said Paşa Meşhur bir ressam günün birinde dünyanın
DetaylıÜstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:
Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an
DetaylıTEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA
TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.
DetaylıKüresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) Haliç Kongre Merkezi Kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,
Küresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) Haliç Kongre Merkezi 16.11.2017 Kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, Katılım Bankalarımızın Kıymetli Genel Müdürleri, Sayın İnceif
DetaylıKadınların Çalışma Deneyimleri
Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz
DetaylıGenç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı
Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı Kadın - Erkek Algısı I (Gelenekten ve Yanlış Din Algısından Kaynaklı) Kadın, erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kadın erkeğin hizmetine verilmiştir. Erkek,
Detaylı