Life Yaşam, hayat Airline: Havayolu What it takes: Değeri/bedeli ne olduğu To get on in: -e girmek High-flying: Yüksek(ten) uçuş Job: İş

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Life Yaşam, hayat Airline: Havayolu What it takes: Değeri/bedeli ne olduğu To get on in: -e girmek High-flying: Yüksek(ten) uçuş Job: İş"

Transkript

1 WORK MATTERS / İş önemlidir Debbie Mason, 24, is a stewardess with Virgin Atlantic. She told Sue Wheeler about her life on Richard Branson's airline and what it takes to get on in this high-flying job. Work: İş, çalışmak Matter: Farketmek, önemli olmak, dert etmek Stewardess: Kabin memuresi, hostes Told: (Tell in 2. Hali), anlatmak About: Hakkında, ile ilgili Life Yaşam, hayat Airline: Havayolu What it takes: Değeri/bedeli ne olduğu To get on in: -e girmek High-flying: Yüksek(ten) uçuş 24 yaşındaki Debbie Mason, Virgin Atlantic te hostestir. O Sue Wheeler a Richard Branson havayolundaki yaşamını ve bu yüksek uçuş işine girmenin nasıl olduğunu (neye mal olduğunu) anlatmaktadır. Sometime ago, I was working in an office when I saw a picture of Richard Branson and read about him starting a new airline, Virgin. I sent him a letter saying I was interested in working for him. After a successful interview, I began their four-week training course. Sometime ago: Bir süre önce Saw (See nin 2. Hali): Görmek Picture: Resim, fotoğraf New: Yeni Sent (send in 2. Hali): Göndermek Letter: Mektup Say: Söylemek, demek, anlatmak Interested in: İlgi duymak, ilgilenmek After: Sonra Succesful: Başarılı Interview: Görüşme, mülakat Began: (Begin in 2. Hali): Başlamak Training course: Yetiştirme, eğitim kursu Bir süre önce Richard Branson un bir resmini gördüğümde ofiste çalışıyordum, ve onun yeni bir havayolu olan Virgin i kuruyor olduğu hakkında okudum. Ona onun için çalışmaya ilgi duyduğumu anlatan bir mektup gönderdim. Başarılı bir mülakattan sonra, onların dört haftalık eğitim kursuna başladım. The personnel officers say it's usually obvious at the start whether somebody has the right qualities or not. Personality is very important. You have to be flexible, attractive, and able to smile when duty calls even if you don't feel like it. Obviously you don't need airline experience, but nursing, or other work with people, is useful. Right: Doğru Qualities: Nitelikler Personality: Kişilik Flexible: Esnek Attractive: Çekici Smile: Gülümsemek Duty: Görev Call: Arama, çağrı Even if: -se bile Feel: Hissetmek Need: İhtiyaç duymak Experience: Deneyim Nursing: Hemşirelik, bakıcılık Useful: Faydalı, kullanışlı Pesonnel officer: Personel görevlisi, müdürü Usually: Genellikle, sıklıkla Obvious: Açık, görünür 1

2 At the start: Başlangıçta Whether or not: Olup olmadığı Personel görevlileri bir kimsenin doğru niteliklere sahip olup olmadığının genellikle başlangıçtan belli olduğunu söylemektedir. Kişilik çok önemlidir. Sen görev çağrılarında esnek, çekici, ve öyle hissetmesen bile güleryüzlü olmalısın. Açıkça, havayolu deneyimine ihtiyaç duymazsın, fakat hemşirelik/bakıcılık, ya da insanlarla diğer iş deneyiminin olması faydalıdır. The training course is really common sense although the practical side includes things like life-boat sessions in a swimming pool, fire fighting in a smoke filled room and learning how to deliver a baby. In reality, though, you end up dealing mainly with travel sickness. The point is you have to be prepared for everything. Really: Gerçekten Common sense: sağduyu Although: -e rağmen Practical: Uygulamaya yönelik Side: Yan, taraf Things: Şeyler Like: gibi Life-boat: Hayat kurtarma Session: Oturum Swimming pool: Yüzme havuzu Fire Fighting: Yangınla mücadele Smoke filled: Dumanla dolu Room: Oda Learn: Öğrenmek Deliver: Taşımak In reality: Gerçekte End up: Bitirmek, sonlanmak Dealing with: Birşeyle uğraşmak, ilgilenmek Mainly: Esas olarak Travel sickness: Seyahat yorgunluğu Point: Nokta Prepare: Hazırlanmak Everything: Herşey Eğitim kursu, bir yüzme havuzundaki can kurtarma dersleri, dumanla dolu bir odada yangınla mücadele, ve nasıl bebek bakılacağını öğrenmeyi içeren pratik yönüne rağmen gerçekten de sağduyuya (genel kültüre) yöneliktir. Gerçekte (gerçek bir yolculukta), buna rağmen, esas olarak seyahat yorgunluğuyla uğraşarak bitirirsin. Esas nokta şu ki, her şey için hazırlıklı olmalısın. I work on flights from Gatwick to New York or Miami. Only 10% of my work involves serving people. The emphasis is on safety and that is why we're here for. Before every flight there's a briefing where the crew are asked questions on first-aid and safety. Work on: İlgilenmek, uğraşmak, üzerine/ilgili çalışmak Flight: Uçuş Only: Sadece Involve: İlgili olmak, içermek Serve: Hizmet etmek Emphasis: Vurgu, önem, ehemmiyet Safety: Güvenlik Here: Burada, burası Before: Önce Every: Her, hep Briefing: Brifing, özet bilgi vermek, toplantı Crew: Ekip First-aid: İlk yardım 2

3 Gatwick ten New York a ya da Miami ye giden uçuşlarda çalışmaktayım. İşimin sadece %10 u insanlara hizmetle ilgilidir. Asıl olan güvenliktir ve bu (zaten) burada olmamızın nedenidir. Her uçuştan önce ekibe ilk yardım ve güvenlikle ilgili soruların sorulduğu bir bilgilendirme toplantısı vardır/yapılmaktadır. Those who claim that working in such a job makes you look much older than you really are have a point. I also think this job ages you. On flights to New York I'm on board from 2:15 in the afternoon until nearly midnight our time. Those: Onlar Claim: İddia etmek, talep etmek Such: Gibi, böyle Make: Yapmak Look: Bakmak, görünmek Much Older: Daha yaşlı Really: Gerçekte(n) Have a point: Haklı olmak Think: Düşünmek Age: Yaş, yaşlan(dır)mak On board: Uçakta In the afternoon: Öğlen(de) Until: -e kadar Nearly: Neredeyse, yakın olarak Midnight: Gece yarısı Time: Zaman Böyle bir meslekte çalışmanın seni gerçekte olduğundan daha yaşlı gösterdiğini iddia edenler haklıdırlar. Ben de bu işin seni yaşlandıracağını düşünmekteyim. New York a uçuşlarda, öğlende 2:15 ten bizim zamanımızla neredeyse gece yarısına kadar uçaktayım. I have to drink eight pints of water per flight to prevent my body from dehydrating, but it is nearly impossible to consume that much. So my skin is probably suffering. But I think these are minor disadvantages. When we get to New York it's only 6:55 pm American time and we usually go out and have a party! Drink: İçmek Eight: Sekiz Pint: Yaklaşık yarım litre Water: Su Per flight: Her uçuşta, her uçuş için Prevent: Önlemek, engellemek Body: Vücut Dehyrating: Su kaybı Impossible: İmkansız Consume: Tüketmek That much: O kadar çok Skin: Deri, ten Probably: Muhtemelen, olasılık olarak Suffer: Acı çekmek, muzdarip olmak Minor: Küçük Disadvantage: Dezavantaj Get to: Gitmek, ulaşmak, varmak Usually: Sıklıkla, genellikle Go out: Dışarı çıkmak Have a party: Parti vermek, partiye gitmek Vücudumdaki su kaybını önlemek için her uçuşta yaklaşık dört litre su içmeliyim, fakat bu kadar çok (su) tüketmek neredeyse imkansız. Bu yüzden derim muhtemelen acı çekiyor. Fakat bence bunlar küçük dezavantajlar. New York a gittiğimizde henüz Amerika zamanıyla/saatine göre 18:55 tir ve biz sıklıkla dışarı çıkar, partiye gideriz. 3

4 I fly about four or five times in 28 days, which means I work hard for two or three days, then take time off. I get at least eight days off every month, so it doesn't feel like most other full time jobs. Fly: Uçmak About: Yaklaşık, civarında Times: Kere, defa Day: Gün Mean: Anlamına gelmek, kastetmek Then: Ondan sonra Take time off: İzinli olmak, boş zamanı olmak Get: Sahip olmak At least: En az(ından) Off: Boş Month: Ay Feel: Hissetmek Full time job: Tam zamanlı iş 28 günde dört veya beş defa uçmaktayım, ki bu iki ya da üç gün sıkı çalışmanın ardından izinli/boş olduğum anlamına gelir. Her ayda sekiz gün izinli olurum, bu yüzden diğer birçok tam zamanlı işler gibi hissettirmemektedir. I get four weeks holiday a year, three of which have to be in the winter. But as one of the advantages of this job is being able to fly with any airline for 10% of the normal cost, I can afford to go to far away places in search of winter sun. Get: Almak, sahiplenmek Holiday: Tatil Winter: Kış One of the:.lerden biri Advantage: Avantaj, yarar Cost: Maliyet, bedel Afford: Yapabilmek, başarabilmek, gücü yetmek Far away: Uzak Place: Yer Search: Aramak, araştırmak Sun: Güneş Bir yılda dört haftalık tatilim var, bunlardan üçünün kış mevsiminde olması gerekir. Fakat bu işin avantajlarından biri olarak uçuşlarda herhangi bir havayoluyla normal ücretin %10 una uçabilmek dolayısıyla, kış güneşinin arayışında uzak yerlere gidebilirim. It's a sociable job on board and off. There are only 220 crew members in total so there is a close relationship among us. This means everything are very friendly and I think it's obvious to the passengers that we're having a good time, which helps them relax. Sociable: Sosyalleşmeye müsait On board: Uçakta Off board: Uçak dışında Crew members: Mürettebat (üyeleri) Total: Toplam, bütün Close relationship: Yakın ilişki Among: Arasında, sırasında Mean: Anlamına gelmek Friendly: Arkadaşça Obvious: Açık Passengers: Yolcular Good time: İyi vakit, zaman Relax: Rahatlamak Thing: Şey 4

5 Uçakta ve uçak dışında sosyalleşmeye müsait bir meslektir. Toplamda sadece 220 mürettebat vardır. Bu yüzden aramızda yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu, her şeyin çok arkadaşça olduğu anlamına gelmektedir, ve bence yolculara göre (de) bizim iyi vakit geçirdiğimiz açıktır; ki (bu durum) onların rahatlamasını sağlamaktadır. When people leave Virgin to work for other airlines they often miss the intimacy of a small company and come back. But although the social life with Virgin is fabulous, outside it is nonexistent. Friends and family know my time off is precious, but even at home I'm sometimes on standby. Leave: Ayrılmak, terk etmek Miss: Özlemek Intimacy: Samimiyet, yakınlık Small company: Küçük şirket Come back: Geri gelmek Although: -e rağmen Fabulous: Şahane, inanılmaz Outside: Dışında Nonexistent: Yokluk Friends: Arkadaşlar Family: Aile Precious: Değerli Even: bile Standby: Yedekte/hazırda beklemek İnsanlar diğer havayollarında çalışmak için Virgin den ayrıldıklarında, onlar sıklıkla küçük bir şirketin samimiyetini özlerler ve geri dönerler. Fakat Virgin le sosyal yaşamın şahane olmasına rağmen, onun dışında bir dünya/hayat yoktur. Arkadaşlar ve ailem boş vaktimin değerli olduğunu bilirler, ama evde bile bazen hazırda beklerim. The job puts a strain on any romance. Happily, my boyfriend works for Virgin too, and we choose to work as 'married roster' which means we fly together all the time. It's either this or taking the chance of bumping into each other once in a while. Put: Koymak Strain: Zorlama, baskı, gerginlik Romance: Romantizm, aşk Happiliy: Çok şükür ki, ne mutlu ki Boyfriend: Erkek arkadaş Too: de, da Choose: Seçmek Married roster: Evli çalışan Together: Birlikte All the time: Her zaman Either or..: Öyle ya da böyle, bu ya da şu Taking the chance: Şansa sahip olmak Bump: Çarpışmak, denk gelmek, kafa kafaya gelmek Each other: Birbirine Once in a while: Zaman içinde bir kere Bu iş her türlü romantik ilişkiyi zora sokar. Çok şükür ki, benim erkek arkadaşım da Virgin için çalışmaktadır. Ve biz evli çalışan olarak çalışmayı seçtik; ki bu her zaman birlikte uçacağımız anlamına gelmektedir. Bu (genellikle) böyledir, ya da zaman içinde (en azından) bir kere birbirimize denk gelme şansına sahip olmaktır. 5

WORK MATTERS. O (Debbie) Sue Wheeler'a Richard Branson'un havayolundaki hayatından ve yüksek uçuş işine girmenin bedelinden bahsetti.

WORK MATTERS. O (Debbie) Sue Wheeler'a Richard Branson'un havayolundaki hayatından ve yüksek uçuş işine girmenin bedelinden bahsetti. Work: İş, çalışma WORK MATTERS Matter: Önemli olmak, sorun, önem İş/Çalışmak Önemlidir Debbie Mason, 24, is a stewardess with Virgin Atlantic. Stewardess: Hostes, kabin görevlisi 24 yaşındaki Debbie Mason

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition) AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition) Hakan Cora Click here if your download doesn"t start automatically AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri

Detaylı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending

Detaylı

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT 8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır 1.SAYI

Detaylı

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining

Detaylı

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki 8. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Another Brick in the Wall (Duvardaki Bir Başka Tuğla) Pink Floyd We don't need no education Need: İhtiyaç duymak Education: Eğitim İhtiyacımız yok, eğitime hayır

Detaylı

What Is Team Leadership?

What Is Team Leadership? What Is Team Leadership? What Is Team Leadership? Team leadership is the management of a group of people brought together to work to achieve a common goal.in order to get everyone to work as one functioning

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend

Detaylı

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 UNIT 2 SINIF İÇİ TARAMA TESTİ Diyalogu tamamlayan ifade hangisidir? Henry: That's my money.i don t want to give it to you. Martin:...! Don t be so stingy. Diyalogda boşluğu en iyi tamamlayan

Detaylı

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi 7. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Eric Clapton - Wonderful Tonight (Bu Gece Harika(sın)) It's late in the evening; Late: Geç Evening: Akşam Akşamın geç bir vakti She's wondering what clothes to wear.

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 3 Lesson Four - Ders 4:... 4... 4 Lesson Five - Ders 5:... 4... 4 Lesson Six - Ders 6:... 5... 5

Detaylı

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

He eats meat. She eats meat. It eats meat. SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) Simple Present Tense Türkçedeki Geniş Zaman a karşılık gelir. Simple Present Tense kullanımı olumlu, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde aşağıdaki gibidir: OLUMLU

Detaylı

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in

Detaylı

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Hüseyin Demirtaş Dersimiz: o Argumentative Essay o Format o Thesis o Örnek yazı Military service Outline Many countries have a professional army yet there is compulsory

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR Ders Adı : Yabancı Dil-1 Sınav Türü : Bütünleme WWW.NETSORULAR.COM Sınavlarınızda Başarılar Dileriz... Yabancı Dil I A A DİKKAT! 1. Bu testte

Detaylı

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney CALUM SAILS AWAY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474 23

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları 5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.

Detaylı

Merhabalar, Rahat İngilizce başlangıç seti, 2. Bölüm Extra Dersine hoş geldiniz. Bu dersimizde, mini hikayemizdeki cümlelerin Türkçe anlamlarını öğreneceğiz. Haydi başlayalım. There is a woman. Her name

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington daki tüm Pratisyen Hekimlikler (GP) tercümanlık

Detaylı

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

Üyelerimizi; anlıyorum konuşamıyorum, konuşabiliyorum, akıcı konuşabiliyorum şeklinde üçe ayırıyoruz. English Spoken Cafe sosyal bir ortamda, ana dilini konuşan yabancı ekip arkadaşlarımız eşliğinde konuşarak, İngilizcenizi yurt dışında yaşıyormuş gibi geliştirebileceğiniz ve İngilizce öğretmenleri tarafından

Detaylı

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?

Detaylı

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü EMTRAS [Turkish] My Headteacher is Okul müdürüm My Year Manager is Sınıf Müdürüm My Form Tutor is Sınıf öğretmenim My Form is Sınıfım P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü I must bring in a T-shirt, shorts

Detaylı

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Reading (Okuma) His job is driving a bus. ( Onun hobisi otobüs sürmek. ) Thank you for choosing my lesson. ( Benim dersimi seçtiğiniz için teşekkür ederim. ) Her

Detaylı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement TURKISH Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement Female 1: Bebeğim yakında doğacağı için bütçemi gözden geçirmeliyim. Duyduğuma göre, hükümet tarafından verilen Baby Bonus ödeneği yürürlükten kaldırıldı.

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

Relative Clauses 1-3

Relative Clauses 1-3 Relative Clauses 1-3 a man who has powerful friends things I like the world which I created the kind of person we need a place that I know something you should know a place where life is simple somebody

Detaylı

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular Lesson 66: Indirect questions Ders 66: Dolaylı sorular Reading (Okuma) Could you tell me where she went? (Bana nereye gittiğini söyler misiniz?) Do you know how I can get to the hospital? (Hastaneye nasıl

Detaylı

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)

Detaylı

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim: 1 You mustn't smoke here. It's dangerous. (Burada sigara içmeniz yasaktır. Tehlikelidir.) 2 We mustn't park our car here. There's no-parking sign. (Arabanızı buraya park etmemiz yasak. Park edilmez işareti

Detaylı

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet Mart Ayı Değerler Eğitimi Samimiyet Darüşşafaka Orta Okulu Mart Ayı değeri olan Samimiyet değeri kapsamında etkinlik ve paylaşımlar düzenlemiştir. Yabancı diller bölümü; Samimiyet konusuyla ilgili olarak

Detaylı

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde 52 Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde Reading (Okuma) Go straight on, and you will see the station. (Düz devam edin, istasyonu göreceksiniz.) Hurry up, and

Detaylı

Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri.

Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri. Sevgili dostlar, Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri. Aşk tadında yaşamanız dileğimizle I love you! > Seni I love you more than

Detaylı

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com

Detaylı

Present continous tense

Present continous tense Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form

Detaylı

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Lesson 72: Present Perfect Simple Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Reading (Okuma) I have been to that cinema before. (Daha önce o sinemaya gittim.) He has studied English. (İngilizce eğ itimi aldı.) They have

Detaylı

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

function get_style114 () { return none; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin

Detaylı

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney THE SCHOOL S MYSTERY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen

Detaylı

Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek

Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 1. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. NEW YORK UNIVERSITY New York University is in Greenwich Village. in: içinde, -de/da Village: köy, kasaba New York Üniversitesi Greenwich kasabasındadır.

Detaylı

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands

Detaylı

Lesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar)

Lesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar) Lesson 38: Infinitive 3 (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3 (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar) Reading (Okuma) He knows how to cook spaghetti. ( O spagettinin nasıl pişirileceğini

Detaylı

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Ders 33: Yakın gelecekten bahsederken be going to, be + verb~ing kalıplarının soru zamiri formları Reading (Okuma)

Detaylı

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?) Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit

Detaylı

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından

Detaylı

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Lesson 42: have to, don t have to Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Reading (Okuma) We have to go to school tomorrow. ( Yarın okula gitmeliyiz. ) I have to get up at 5 am tomorrow. ( Yarın sabah 5

Detaylı

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? SBS PRACTICE EXAM 4 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? 4. Düşünce balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz. You are not a hardworking student, Mike! Jeff is a/an friend.

Detaylı

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

«Merhaba demek ve selamlaşmak» Hello Hi Hey Nasıl gidiyor? demek How s it going? ( How s it goin? ) How are you doing? ( How ya doin? ) How are you? ( Howar ya? ) Fine, thanks. And you? ( Bunu kullanmamaya çalış ) Good. How about you?

Detaylı

Neyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient.

Neyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient. www.neyzen.com NEY METODU SAYFA 033 NEY METHOD PAGE 033 Yücel Müzik İKİNCİ DEVRE SESLER Öğreneceğimiz NEVÂ, NÎM HİCÂZ, ÇÂRGÂH, SEGÂH, KÜRDÎ, DÜGÂH ve RAST seslerinin tümünü üflerken, aşîrân perdesinin

Detaylı

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» «Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan

Detaylı

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma Lesson 63: Reported speech Ders 63: Bildirilen konuşma Reading (Okuma) He told me that he would come. (Bana geleceğini söyledi.) She said that she would be fine. (İyi olacağını söyledi.) He promised that

Detaylı

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must

Detaylı

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü Possessive Endings In English, the possession of an object is described by adding an s at the end of the possessor word separated by an apostrophe. If we are talking about a pen belonging to Hakan we would

Detaylı

WINKLER POOL MANAGEMENT

WINKLER POOL MANAGEMENT WINKLER POOL MANAGEMENT Maryland ve Virginia eyaletlerindeki Winkler Pool Yönetimi 2014 yazında Work and Travel öğrencilerine can kurtaran olarak iş imkanı sunuyor! Siz de 2014 yazınızı Amerika nın en

Detaylı

Çocuk bakımı için yardım

Çocuk bakımı için yardım TURKISH Çocuk bakımı için yardım Avustralya Hükümeti, ailelere çocuk bakımı giderlerinde yardımcı olmak için, şunlar dahil bir dizi hizmet ve yardım sunmaktadır: Onaylı ve ruhsatlı çocuk bakımı için Child

Detaylı

2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı Haydar Akçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. Sınıf İngilizce Dersi A Grubu Soruları A

2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı Haydar Akçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. Sınıf İngilizce Dersi A Grubu Soruları A 2013-2014 ğitim Öğretim Yılı Haydar kçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. Sınıf İngilizce ersi Grubu Soruları 1-2-3-4-5. soruları aile ağacına göre cevaplandırınız 7- (1) Jennifer (2) nice clothes (3)

Detaylı

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It

Detaylı

Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition) Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition) Nurettin Topcu Click here if your download doesn"t start automatically Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition) Nurettin Topcu Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish

Detaylı

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at İngilizcede zaman edatı olarak saatlerle birlikte kullanılır. - I will see you at 4:15. Seninle saat 4:15'de görüşeceğim. - The plane leaves at six. Uçak saat 6'da

Detaylı

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler İngilizce-İngilizce

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler İngilizce-İngilizce Dilekler : Evlilik Congratulations. Wishing the both of you all the happiness in the world. Congratulations. Wishing the both of you all the happiness in the world. Yeni evli bir çifti Congratulations

Detaylı

Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk

Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk Reading (Okuma) Not all my brothers are at home. Some are and some are not. ( Bütün kardeşlerim evde değil.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÖRELE ANADOLU LİSESİ 9. SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ 1. DÖNEM PERFORMANS ÖDEV KONULARI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÖRELE ANADOLU LİSESİ 9. SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ 1. DÖNEM PERFORMANS ÖDEV KONULARI 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÖRELE ANADOLU LİSESİ 9. SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ 1. DÖNEM PERFORMANS ÖDEV KONULARI 1. Create your family tree and describe your family members 2. Prepare a visual poster

Detaylı

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock. diyalogda boş bırakılan yere 1 uygun düşen seçeneği işaretleyiniz. seçeneklerden hangisi verilen 5 cümle ile aynı anlamı taşımaktadır? What time is it? =... A:... time is it? B: It s three o clock. A)

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ NİN STUDENT S YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty Pledge I pledge

Detaylı

Helping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor

Helping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor The Supporting People Logo Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme The Supporting People Door in Watermark The Supporting People Introduction Helping you to live more independently Daha bagimsiz yasamak

Detaylı

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend. 1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people

Detaylı

Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır:

Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır: Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır: Her bir sınıf kontenjanı YALNIZCA aşağıdaki koşullara uyan öğrenciler

Detaylı

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler 6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı Kelime Bilgisi activities : etkinlikler activity : etkinlik after dinner : akşam yemeğinden sonra after school : okuldan sonra after school activities

Detaylı

İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri. How do we spell the Present Continuous Tense?

İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri. How do we spell the Present Continuous Tense? İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! 1 Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri 2 How do we spell the Present Continuous Tense? 3 8.Sınıf İngilizce Ders Kitabı ve Çalışma Kitabı Cevapları 4 TOO

Detaylı

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016 Mimari olmadan akustik, akustik olmadan da mimarlık olmaz! Mimari ve akustik el ele gider ve ben genellikle iyi akustik görülmek için orada değildir, mimarinin bir parçası olmalı derim. x: akustik There

Detaylı

Lesson 50: if, because, when. Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında

Lesson 50: if, because, when. Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında Lesson 50: if, because, when Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında Reading (Okuma) If it rains, I ll stay here. ( Eğer yağmur yağarsa, burada kalacağım. ) We can go on a picnic if you want. ( Eğer Istersen

Detaylı

MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 3. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ. 1. Roland Kohl is an engineer in Berlin, Germany. Roland is a very active person.

MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 3. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ. 1. Roland Kohl is an engineer in Berlin, Germany. Roland is a very active person. MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 3. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. Roland Kohl is an engineer in Berlin, Germany. Roland is a very active person. Engineer: Mühendis Germany: Almanya Very active: Çok aktif Person:

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : ÖĞRENCİ NİN STUDENT S No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty

Detaylı

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like

Detaylı

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It

Detaylı

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

«Sık kullanılan slang ifadeleri» «Sık kullanılan slang ifadeleri» Slang, İngilizce de günlük hayatta kullanılan resmi olmayan ve kitaplarda bulamayacağın ifadeler. Slang ile ilgili en zor şey, kullanıldığı durumları iyi bilmek. Burada

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI EKİM 12-1 EKİM 201 UNIT 1 WHEEL OF FORTUNE EYLÜL 28 EYLÜL -09 EKİM 2015 2015 201 ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ LENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI 4 2 Asking for permission Giving

Detaylı

Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi)

Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi) Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi) Ray Rizzo Click here if your download doesn"t start automatically Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi) Ray Rizzo Hafiflik (Yoga, pilates ve chi

Detaylı

Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil

Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil Reading (Okuma) She wants to go to a movie. ( Sinemaya gitmek istiyor. ) I m planning to work in Canada. (

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ State Of The Art Part I Ünite 8 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 8 STATE OF THE ART PART I Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 8.1. BE GOING TO... 3 8.1.1. FUNCTIONS

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought SBS PRACTICE TEST 6 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. I was shopping officer. What were you doing he stole your bag? 1. Mustafa Kemal

Detaylı

Do not open the exam until you are told that you may begin.

Do not open the exam until you are told that you may begin. ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR OKAN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ 03.11.2011 MAT 461 Fonksiyonel Analiz I Ara Sınav N. Course ADI SOYADI ÖĞRENCİ NO İMZA Do not open

Detaylı

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY HEADLINE: How many minutes a day do you or someone else walk your dog? 0 minutes 13% 1-19 minutes 24% 20-39 minutes

Detaylı

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad): Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION

Detaylı

8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI

8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KİTAPÇIK TÜRÜ 8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI 29 KASIM 2013 Saat : 12.00 8. SINIF YABANCI DİL (İ İLİZCE) TESTİ 2013 Adı ve Soyadı : Sınıfı ve Şubesi

Detaylı

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the 1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the rank of ) 2. for/in/during/over/within (fidow) : last/past time olduğunda bu prepositionlar gelir. 3. Now that;

Detaylı

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT .. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY... /... AKADEMİK YILI... DÖNEMİ... /... ACADEMIC YEAR... TERM ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT Deneyimleriniz hakkındaki bu rapor, Mevlana Değişim Programı nın amacına

Detaylı

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English - Essentials Can you help me, please? Asking for help Do you speak? Asking if a person speaks Do you speak _[language]_? Asking if a person speaks a certain language I don't speak_[language]_. Clarifying

Detaylı

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English - Essentials Can you help me, please? Asking for help Do you speak? Asking if a person speaks Do you speak _[language]_? Asking if a person speaks a certain language I don't speak_[language]_. Clarifying

Detaylı

Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not

Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not Lesson 41: may, might, might not Ders 41: -ebilmek, might, might not Reading (Okuma) You may have a seat. ( Oturabilirsin. ) May I borrow your book? ( Kitabını ödünç alabilir miyim?) The taxi fee may be

Detaylı

Virtual Worlds are Useful for Children

Virtual Worlds are Useful for Children Virtual Worlds are Useful for Children Virtual Worlds are Useful for Children A research report says that virtual worlds can be important places where children practise what they will do in real life.they

Detaylı

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet ÖNEMLİ BAĞLAÇLAR Bu liste YDS için Önemli özellikle seçilmiş bağlaçları içerir. 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet Bu doküman, YDS ye hazırlananlar için dinamik olarak oluşturulmuştur. 1. although

Detaylı

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much QUANTIFIERS (2) BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ İÇİNDEKİLER Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much HEDEFLER YABANCI DİL I Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;

Detaylı