HEMOFİLİ HASTALARINDA DİŞ ÇEKİMİ VE ÇENE CERRAHİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HEMOFİLİ HASTALARINDA DİŞ ÇEKİMİ VE ÇENE CERRAHİSİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı HEMOFİLİ HASTALARINDA DİŞ ÇEKİMİ VE ÇENE CERRAHİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Meltem GEDİZ Danışman Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Fahri ŞAHİN İZMİR 2014

2 ÖNSÖZ Hemofili Hastalarında Diş Çekimi ve Çene Cerrahisi isimli tez çalışmamın her aşamasında, fikirleriyle desteğini esirgemeyen ve yol gösteren sevgili hocam Doç.Dr.Fahri ŞAHİN e, değerli katkılarından dolayı Uzman.Dr.Füsun GEDİZ ÖZDEMİRKIRAN a ve tüm hayatım boyunca desteğini ve sevgisini hissettiğim, her zaman yanımda olan aileme sonsuz teşekkür ediyorum. İZMİR 2014 Stj. Diş Hekimi Meltem GEDİZ

3 İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ 2.HEMOFİLİ Tanım İnsidans Genetik Klinik bulgular Laboratuar tanısı HEMOFİLİ HASTALARINDA DENTAL PROBLEMLERDEN KORUNMA.4 4.HEMOFİLİ HASTALARINDA ORAL CERRAHİ Cerrahi için genel ilkeler Tedavi planlaması Operasyon öncesi hazırlık Koagülasyon faktör replasmanı DDAVP Antifibrinolitik ajan ANESTEZİ VE AĞRI KONTROLÜ SUTUR VE LOKAL HEMOSTATİK AJANLAR POSTOPERATİF PERİOT HIV POZİTİF HEMOFİLİ HASTALARDA ORAL CERRAHİ 21 5.SONUÇ.25 6.KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ..29

4 GİRİŞ Hemofili, faktör VIII yada faktör IX eksikliğine bağlı, koagülasyon bozukluğuna sebep olan herediter bir hastalıktır. Hemofili hastalarında, oral cerrahi uygulamaları çeşitli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Diş tedavileri sonrasında aşırı kanama en sık karşılaşılan komplikasyondur. Bu nedenle yapılacak cerrahi girişimlerde daha titiz ve özenli davranılmalıdır. Hemofili hastalarında oral cerrahi, hematolog ve diş hekimi işbirliği gerektirir. Cerrahi prosedür öncesinde lokal veya sistemik olarak alınacak önlemler ile cerrahi operasyonlar sırasında ve sonrasında ortaya çıkan kanamanın durdurulması sağlanır ve pıhtılaşma sorununun önüne geçilebilir. Bu çalışmanın amacı hemofili hastalarına uygulanan güncel tedavi yaklaşımlarını, uygulanan faktör protokollerini belirtmek ve dental yaklaşımı incelemektir.

5 2.HEMOFİLİ 2.1 TANIM Hemofili, konjenital olarak görülen pıhtılaşma bozukluğu olup koagülasyon faktörlerini kodlayan genlerdeki defektlerden kaynaklanmaktadır.(1) Hemofili A koagülasyon faktörü VIII in doğumsal eksikliğine ikincil olarak gelişirken, hemofili B hastalarında koagülasyon faktörü IX eksiktir. Hemofili C veya faktör XI (FXI) eksikliği Hemofili A ve B nin aksine otozomal resesiftir. (2) 2.2. İNSİDANS Hemofili A yaklaşık erkek doğumunda bir olarak görülürken, sıklığı Hemofili B ye göre 5-6 kat daha fazladır.tüm hemofiliklerin %85 ini Hemofili A, %15 kadarını ise hemofili B oluşturmaktadır. Hastalık insidansı tüm coğrafyalarda aynı olup ırksal farklılık göstermez. Bu doğumsal kanama bozukluğunun tanısı yaşla birlikte artar. Bebek büyüdükçe, özellikle emeklemeye ve yürümeye başladığında hastalığın klinik bulguları ortaya çıkmaktadır. Hastalığın ağırlık derecesi arttıkça, tanı yaşı erkene kaymakta ve klinik bulgular daha şiddetli yaşanmaktadır.(3) 2.3.GENETİK Hemofili, X e bağlı resesif geçiş gösteren doğumsal bir kanama bozukluğudur. FVIII ve IX geni X. kromozomun uzun kolunda yerleşiktir 2

6 (sırasıyla Xq27 ve Xq28). Hastalık çoğunlukla taşıyıcı kadınlardan, erkek çocuklarına geçmektedir. Hastalık çok nadir olmakla birlikte kız çocuklarda da görülebilir. Örneğin taşıyıcı bir kadın ile hasta bir erkeğin birlikteliğinde veya Turner Sendromu gibi tek X kromozomu varlığında hastalık kız çocuklarda da ortaya çıkabilir. Olguların yaklaşık 1/3 kadarında aile öyküsü olmaksızın hastalık spontan de-novo mutasyonlar ile ortaya çıkabilir. Hemofiliye neden olan moleküler genetik mutasyonların yelpazesi oldukça geniş olmakla birlikte, yaklaşık %10 olguda mutasyon tam olarak tanımlanamamaktadır. Ağır hemofili A tanılı olguların yaklaşık yarısında veya tüm olguların yaklaşık %30 kadarında faktör VIII intron 22 inversiyon mutasyonu bulunmaktadır. Hemofili B hastalarında ise sıklıkla nokta mutasyonları ile mrna splice-site mutasyonları görülmektedir. FVIII veya FIX a karşı inhibitör gelişen hastalarda ise büyük delesyonlar ve nonsense mutasyonlar daha yaygın görülmektedir.(3) 2.4. KLİNİK TANI Erken çocukluk döneminde kolay ekimoz oluşumu, özellikle eklem içi ve kas içi spontan kanamaların varlığı ve girişimler travma sonrası beklenenden uzun süren kanama öyküsünün varlığı hemofiliyi akla getirmelidir. Kanama bulguların ağırlığı faktör VIII veya IX un eksiklik derecesiyle doğrudan ilişkilidir. Genellikle Faktör aktivitesi <%1 olan hastalar ağır hemofili kliniği gösterirken, %1-5 arasında olanlar orta hemofili ve >%5 olanlar hafif hemofili kliniği gösterirler. Eklem boşluğuna kanama (hemartroz) ve kas içine kanama (hematom) hastalığın en tipik özelliğidir. Hastalığın ağırlık derecesi ve karşılaşılan travmayla ilişkili olarak yenidoğan döneminde vakum uygulamasına bağlı kafa içi, subdural veya periostal kanamalar olabilir. Orta 3

7 veya ağır hemofili tanılı çocuklarda emekleme ve yürümeye başladıktan sonra eklem kanamaları, hematomlar ve travmatik ağız içi kanamalar oluşmaya başlamaktadır. Hastaların önemli bir kısmı ise sünnet sonrasında durdurulamayan kanama nedeniyle tanı almaktadırlar.(3) 2.5. LABORATUAR TANISI Hemofilili hastalarda protrombin zamanı, trombosit sayım ve fonksiyonları normaldir. Kanama zamanı genelde normal olarak saptanır, aktive parsiyel tromboplasti zamanı (aptz) uzamıştır. Eşit düzeyde hasta plazması ile normal havuzlanmış plazma karıştırılıp 37 C de inkübe edilmesiyle yapılan karışım testinde uzamış aptz nin kısa bir süre içinde düzeldiği görülmektedir.(2) aptz deki uzama ve bu uzamanın faktör eksikliği olduğu görüldükten sonra kesin tanıya yönelik olarak öncelikle faktör VIII veya IX aktivitesi çalışılır. FVIII düzeyi düşük olan hastalarda ise von Willebrand Hastalığı dışlanmalıdır. Faktör aktivitesi >%30 olanların genellikle aptz süresi normal aralıktadır. 3. HEMOFİLİ HASTALARINDA DENTAL SORUNLARDAN KORUNMA Dental sorunları önleme, ağız bakımının temel bileşenidir. Alınacak önlemler ile tedavi ihtiyacı önemli derecede azalır. Dental sorunlardan korunma birçok faktöre bağlıdır: Dişler günde iki kez floridli diş macunu ile fırçalanmalıdır. 7 yaşın altındaki çocuklarda ppm floridli diş macunu kullanılmalıdır. 7 yaşın üzerindeki ppm floridli diş macunu kullanılmalıdır. 4

8 İnterdental fırçalar, diş ipi gibi interdental bakım araçları periodontal hastalık ve diş çürüklerini önlemek için kullanılmalıdır. Flor takviyeleri(topikal flor uygulaması, flor tabletleri) kullanılabilir Ancak sudaki flor oranı 1 ppm den fazla ise önerilmez. Yüksek şeker ve asit içerikli yiyecek ve içecek tüketimi kısıtlanmalıdır. Tavsiye edilen maksimum maruziyet oranı günde üç defadır. Yiyecek ve içecek alımından sonra oral kavite ph ı kritik ph olan 5.5 in altına düşmemelidir. Yapay tatlandırıcılar (sorbitol aspartam) alternatif olarak yiyecek ve içeceklerde kullanılabilir. 6 ayda bir düzenli diş hekimi kontrolü, olası problemlerin erken teşhisi için önemlidir.(4) 4. HEMOFİLİ HASTALARINDA ORAL CERRAHİ 4.1. GENEL İLKELER Hemofili hastalarında yeterli düzeyde faktör düzeyi sağlanması ile cerrahi veya tıbbi girişimler güvenli bir şekilde yapılabilir. Faktör verilmesi için gerekli doz ve süre, hemofilinin şiddeti ve cerrahi işlem veya girişimin tipine bağlıdır. Merkez gerektiğinde kullanılacak kan ve kan bileşenlerinin acil olarak sağlanabileceği kan merkezi organizasyonunu sağlamış olmalıdır. Acil cerrahi işlemler bu kapsamın dışında değerlendirilmelidir. 5

9 Elektif cerrahi girişim öncesi hazırlık döneminde sırası ile yapılması gerekenler: - Bazal faktör düzeyi ölçümü (izlemi yapılan hastalarda gerekli değildir) - İnhibitör taranması ve gerektiğinde titre saptanması - Gerektiğinde Desmopressin testi ne yanıt (Majör cerrahi hariç) - Tam kan sayımı - Karaciğer işlev testleri - HBV, HCV, HİV serolojisi - Kan grubu testleri istenmelidir Operasyon sırası ve sonrasında kullanılacak faktörlerin miktarı hesaplanmalı ve önceden temin edilmelidir. Eritrosit süspansiyonu ve diğer kan bileşenlerinin acil durumda kullanımı için hazırlık yapılmalıdır. Cerrahi öncesi kanama olasılığını artıracak ilaçların (trombosit işlevlerini bozan ilaçlar gibi) kullanılmadığından emin olunmalıdır. İlgili cerrahi birimden (tercihen bir hafta önce) konsültasyon istenmelidir. Cerrahi girişimlerin mümkünse haftanın ilk günlerinde ve sabah yapılması önerilir. Operasyon gününden bir gün önce hemostaz laboratuvarı ve ilgili cerrahi birim tekrar uyarılmalıdır. 6

10 Operasyon sabahında, operasyon sırasında istenen düzeyi sağlayacak faktör uygulandıktan sonra faktör düzeyinin ölçülmesi önerilir, böylece istenen düzeye ulaşıldığından emin olunur. Yeterli yanıt yoksa inhibitör varlığı tekrar kontrol edilmelidir. Faktör düzeyinin ölçüm imkanı olmayan durumlarda aptz ölçümü de yapılabilir. Hemofilik hastalarda kas içi enjeksiyon ve arteryel girişimlerden kaçınılmalıdır. Derin blok anestezi, spinal-epidural anestezi yapılması tercih edilmez. Genel anestezi uygulanması önerilir. Girişimlerde analjezik olarak ASA ve nonsteroidal analjezikler kullanılmamalıdır. Asetaminofen (parasetamol) erişkinlerde 500 mg-1 g/doz, çocuklarda 10-15mg/kg/doz 4-6 saate bir verilebilir. Ağrı devam ediyorsa veya şiddetli bir ağrı varsa zayıf veya kuvvetli opiodler eklenebilir. Ağır hemofilik erişkinlerde osteoporoz riski göz önünde bulundurulmalıdır. (5) 4.2. TEDAVİ PLANI Basit bir diş çekimini bile kapsayan cerrahi tedaviler, kanama, aşırı morarma ya da hematom riskini minimalize edecek şekilde planlamış olmalıdır. Tedavi planı aşağıdaki yönergeleri kullanarak formüle edilmelidir: Detaylı bir klinik ve radyolojik muayene yapılmalıdır.. Eğer birden fazla diş çekimi gerekiyorsa, kanama kontrolunu sağlayabilmek için ilk randevuda sadece bir veya iki diş çekimi yapılmalıdır. 7

11 Hastalar diş çekiminden sonra takip edilmelidirler. Bu takip hafif kanaması olan hastalar için birkaç saat olabilir. Daha ağır olanlarda ve uzun süreli kanama öyküsü olanlarda alınan önlemlere rağmen bir gece hastanede gözetim altında tutulmaları gerekebilir. Tedavinin koagülasyon faktörü ve desmopressin (DDAVP) gereksinimi hematolog ile görüşülmelidir. Yönetimin düzenlenmesi ve tedavi ürünlerinin izlenmesi onların da sorumluluğunda olacaktır. Diş çekimi ardından antibiyotik gereksinimi sorgulanmalıdır. Mümkün oldukça atravmatik bir tedavi yapılmalıdır. Oral kavite cerrahi işlem öncesi mümkün olduğunca sağlıklı olmalıdır. Dental plak ve diştaşları elemine edilmiş olmalıdır. Lokal anesteziden 2 dakika önce klorheksidin ile ağız çalkalanmalıdır. Koter, kronik inflamasyon bölgelerinden gelen granülasyon dokusunun çıkarılması için gerekli olabilir ve her hasta için bireysel olarak düşünülmelidir.(4) 4.3. OPERASYON ÖNCESİ HAZIRLIK KOAGÜLASYON FAKTÖR REPLASMANI Cerrahi girişimler kanama risklerine göre majör ve minör olmak üzere 2 gruba ayrılır. Majör ve minör cerrahi girişimler Tablo 1 de tanımlanmıştır. 8

12 Tablo 1. Hemofilik hastada büyük ve küçük cerrahi girişimler 2. Operasyon öncesi faktör düzeyi, hemostaz için istenen düzeylere getirilmelidir. Faktörün operasyondan hemen önce yavaş intravenöz bolus şeklinde (en az 5 dakikada) uygulanması önerilir. Verilme hızı erişkinde 3 ml/dk, çocuklarda 100 İÜ/dk yı aşmamalıdır. 3. Majör operasyonlardan gün sonrasına kadar hemostaz için yeterli faktör düzeyi sağlanmalıdır. 4. Operasyon öncesi, operasyon süreci ve sonrasında Hemofili A ve B hastaları için hedef faktör düzeyleri Tablo 2 de verilmiştir. 9

13 Tablo 2. Hemofili A/B hastaları için majör cerrahi girişimlerde hedef faktör düzeyleri, süre ve veriliş sıklığı 5. Minör cerrahi işlemlerde genellikle aralıklı faktör tedavisi ile faktör düzeyinin %50 ye çıkarılması hedeflenir (Tablo 3). Tablo 3. Hemofili A/B hastaları için minör cerrahi girişimlerde hedef faktör düzeyleri, süre ve veriliş sıklığı DDAVP Desmopressin (1-deamino 8 D-arginine vasopressin, DDAVP), antidiüretik hipofiz hormonun sentetik analoğudur. Desmopressin, yan etkiler olmadan plazma faktör VIII seviyesinde artış meydana getirir.(5) Damar içi/deri altı yolu ile uygulama yapılabilir. Dozu 0,3 μg/kg IV, ml SF içinde, en az dakikada uygulanır.(5) 10

14 Çeşitli çalışmalarda, hafif ve orta dereceli hemofili hastalarında desmopressinin intravenöz uygulamasından sonra diş çekimi, minor oral cerrahi ve tonsillektomi gibi uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar, hemofili hastalarındaki diş tedavilerinde desmopressinin rolü olduğunu göstermiştir. Hemofili A ve Von Willebrand hastalarında infüzyondan dakika sonra Faktör VIII ve Von Willebrand Faktör seviyelerinde 4-7 kat artış göstermiştir. Bu artış, plazma ürünleri kullanılmadan dental tedavilerin yapılmasına olanak sağlar. Tek başına desmospressin infüzyonu gerçekleştirilerek yapılan dental tedavilerde herhangi bir kanama atağına rastlanmamıştır.(6) Desmopressinin plazma ürünlerine göre hepatit ve diğer viral enfeksiyon riskinin düşük olması, düşük maliyetli olması, hazırlama ve saklama kolaylığı gibi avantajları vardır TRANEKSAMİK ASİT Amino asit lizinin sentetik bir türevi olan traneksamik asit, plazminojen molekülleri üzerindeki lizin bağlama bölgesinin çift taraflı blokajı ile anti fibrinolitik bir etki ortaya koyar. Traneksamik asit, hemofilili hastalarda oral cerrahi uygulamalarından sonra kanamayı önemli derecede azaltır ve lokal olarak ya da sistematik bir şekilde kullanılabilir.(7) Mukozal kanamalarda çok etkindir. Tablet formunda, bölünmüş dozlarda, mg/kg/doz, 8 saat arayla, oral, 5-10 gün önerilir. Sindirim sisteminde yan etkileri olabilir. Damar içi olarak kullanıldığında, 10 mg/kg/doz (maksimum 500 mg), 8 saat arayla yavaş infüzyonla verilmelidir. Hızlı infüzyonda hipotansiyona neden olur. Böbrek 11

15 yetersizliğinde çok dikkatli olunmalıdır. Aktive protrombin kompleks konsantreleri ile birlikte kullanılmamalıdır. FXI eksikliğinde görülen mukozal kanamalarda da endikedir. Traneksamik asit eklenmesi ile faktör tüketimi aza indirilebilir. Traneksamik asit topikal olarak, %5 lik solüsyondan 10 ml 2 dakika, günde 4 kez, 7 gün kullanılabilir.(5) 4.4. ANESTEZİ VE AĞRI KONTROLÜ Diş ağrısı genellikle parasetamol gibi hafif analjeziklerle kontrol altına alınabilir. Aspirin trombositler üzerinde inhibitör etkisi sebebiyle kullanılmamalıdır. Nonstreoidal antienflamatuar kullanımı trombositler üzerine etkisi nedeniyle hastanın hematolog uzmanıyla görüşülmelidir. Hangi lokal anestezik maddenin kullanılanacağı konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Ancak lokal hemostaza katkı sağlayan vazokonstriktör içermelidir. Bukkal infiltratif anestezi faktör replasmanı olmadan uygulanabilir. Bu anestezi alt ve üst çenedeki kesici, kanin ve premolar dişlerde anestezi sağlar. Alt molar dişler inferior alveolar sinir blokajı uygulanarak tedavi edilir. İnferior alveolar sinir blokajı, replasman tedavisi ile uygun faktör seviyesine yükseldikten sonra yapılmalıdır. Çünkü bu anestezi yönteminin kas içine kanama riski vardır. Retromolar ve pterygoid bölgede hematoma sebep 12

16 olabilir. İntraligamenter veya intraosseöz teknik manbiular blokaj yerine tercih edilmelidir. Articaine, alt molar dişlerde bukkal anestezi ile kullanılabilir. Lingual anestezi, faktör replasman tedavisi gerektirir. Çünkü bu bölge kan damarları yönünden zengin bir bölgedir. Hematoma sebep olabilir.(8) 4.5. SUTUR VE LOKAL HEMOSTATİK AJANLAR Diş çekiminden sonra yetişkin hastalarda sutur ve lokal hemostatik önlemler doku kenarlarının birbirine yaklaştırarak pıhtının korunması açısından yarar sağlar. Rezorbe olabilen ve rezorbe olmayan sutur materyallerinin ikiside kullanılabilir. Ancak rezorbe olmayan sutur materyallerinin alınması sırasında kanamaya sebep olabilir. Çocuklarda ise suturların kullanımı ile ilgili birçok görüş vardır. Bazı merkezlerde sutur uygulamasından kaçınılır ve küçük soketlerde uygulanması gereksizdir. Lokal hemostatik ajanlardan oksidize selüloz, Surgicel, resorbable gelatine sponge, Gelfoam, cyanoacrylate tissue adhesives and surgical splints kullanılabilir. Yeni hemostatik ajanlardan ankaferd blood stopper ve lyostpt yaralı olabilir.(9) ANKAFERD BLOOD STOPPER Ankaferd, travma ve operasyonlar sonrası kanamaların kontrolünde kullanımı önerilen steril, dengeli ve sıvı formda, içeriği tamamen bitkisel (Urtica dioica-ısırgan otu, Vitis vinifera-asma koruk, Glycrrhiza glabra-meyan kökü, Alpinia officinarum-havlıcan, Thymus vulgaris-kekik), herhangi bir inor- 13

17 ganik/sentetik madde içermeyen ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan bir üründür(10) ABS mekanizmasının temel etki mekanizması; eritrosit yığınları için odak noktaları olan kapsülleşmiş bir protein ağının oluşumu gibi görünmektedir. Belli bölgede ABS ye maruz kalınması doku oksijenasyonuyla birlikte herhangi bir bireysel pıhtılaştırıcı faktörünü devreye sokmadan fizyolojik hemostatik süreci sağlamaktır. Bu benzersiz mekanizma ABS ye diğer hemostatik aktif bitki özlerine göre avantaj sağlamaktadır. Eritrositlerin agregasyonu, damar direncini ve mikrovasküler akış dinamiklerini etkiler. Lokal olarak kapiller damarda oluşan eritrosit agregasyonu hızla lümendeki normal kan akımını ve kan akımının reolojik özelliğini bozar. Eritrositler aynı zamanda trombosit agregasyonunu da etkiler. Eritrosit agregasyonu fibrinojen varlığında artar. Bu çalışmada elde edilen bulgular, ABS nin fibrinojen-eritrosit aglütinasyon ilişkisini etkileyerek,eritrosit agregasyonunu uyaracak kapsüllü bir protein ağı oluşumuna neden olduğunu göstermektedir.(11) Aynı zamanda anti-bakteriyel etkisi olduğu gösterilmiştir.(12) Özel saklama koşulları ve soğuk zincir gerektirmez. Sıvı, sprey ve tampona emdirilmiş 3 farklı formda pazarlanmaktadır. 14

18 OKSİDE SELULOZ(Oxycel) Bu maddeler gaz bezi veya pamuk tampon şeklinde kullanılırlar. Uygulandıkları yerde su çekerek şişerler, selülozik aside dönüşerek yapay bir pıhtı oluştururlar. Hücresel reaksiyon veya nedbe dokusu oluşumuna neden olmadan uygulama yerinden absorbe edilirler. Kesilen kemik yüzeylerinde devamlı bırakılmamalıdırlar, yeni kemik oluşumunu engeller. Absorbe olma süreleri, uygulandıkları bölgeden geçen kan akımı ile ters ve uygulanan kitlenin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Ufak miktarda uygulanmışlarsa 2-7 günde absorbe edilebilir. Duruma göre 6 hafta veya daha uzun süre de alabilir. Söz konusu absorbe edilebilir selüloz preparatlarının, trombin solüsyonuna batırılması tavsiye edilmez; böyle bir işlem hem hemostatik etkinliği arttırmaz ve hem de oksitlenmiş selülozun oluşturduğu asidik ortamda trombininin parçalanmasına neden olur. Bu materyal epitelizasyonu inhibe ettiği için kanayan yüzeyler üzerinde devamlı bırakılmamalıdır.(13) OKSİDİZE REJENERE SELÜLOZ (Surgicel) Gaz bezi veya pamuk tampon şeklinde kullanılır. Uygulandıkları yerde dokudan su çekerek şişerler ve selülozik aside dönüşerek yapay bir pıhtı oluştururlar. Bu, doğal pıhtılaşma olayını teşvik eder. Okside regenere selülozdan yapılan surgicel, alkalin solüsyonlarda çözünür, fakat su veya asidik solüsyonlarda çözünmez. Etkisi tam olarak anlaşılamamakla birlikte, normal pıhtılaşma mekanizmasının etkisinden biraz daha fazla bir mekanik etkiye sahip olduğuna inanılmaktadır(14). Surgicel kan ile temasta bir jel formasyonu oluşturur. Kanayan yere uygulanan, kitle hidrate hale geçerek damar ağızlarında, basit bir değişle tıkaç görevi yaparak kanı dindirir. Ayrıca 15

19 bir pıhtı iskeleti de oluşturur. Surgicel'in hemostatik aktivitesi pıhtılaşma mekanizmasının fizyolojik özelliğine bağlı kalmamakta yapay pıhtı nedeniyle olmaktadır(15). Surgicel herhangi bir yangısal cevaba neden olmaz. Hafif bir bağ dokusu proliferasyonu dışında doku cevabı yoktur. Ayrıca bakteriostatik olması, yerleştirmesinin kolay olması ve hiçbir sürür gerektirmemesi de önemli avantajlarıdır.(13) JELATİN SÜNGER Jelatinden yapılan, sünger görünümünde ve steril olarak hazırlanmış bir maddedir. 3, 7 ve 10 mm. kalınlığında düz, pileli yaprak ya da toz şeklinde bulunur. Suda çözünmez, çoğunlukla steril tuzlu su solüsyonunda veya trombin solüsyonunda ıslatıldıktan sonra uygulanır. Ayrıca antibiyotik ve trombin solüsyonları ile de kombine edilebilir. Hücresel reaksiyon veya aşın bir nedbe dokusu oluşturmadan 4-6 hafta içinde uygulama yerinden absorbe edilir.(13) Jelatin süngerinin hemostatik etkisi, uniform pöröz yapılarına yapışan trombositlerin oluşturduğu ağın yıkılıp, trombokinaz açığa çıkmasıyla sağlanır. Ortalama 9,5 dk. da pıhtılaşan kana, jelatin süngeri eklendiğinde koagülasyon süresinin 6,2 dk. ya düştüğü saptanmıştır(16). HEMOSTATİK KOLLAGEN Bu ürünler (örn. CollaPlug colla tape ve helistat) yumuşak, beyaz, bükülebilir, birbirini tutan sünger benzeri yapılardır. Bunlar sığır kollegeninden yapılmışlardır ve toksik değildirler. Ürünler yüksek bir emiciliğe sahiptirler ve kendi ağırlıklarından çok daha fazlası sıvıyı tutabilirler. Uygulamada, bu ürünler bölgede yaklaşık 2-5 dakika hemostaz sağlanıncaya kadar 16

20 tutulmalıdır. Sonra kaldırılabilir veya bölgede bırakılabilirler. Bütün bu kollegen materyaller 14 ile 56 gün içersinde tamamen rezorbe olmaktadırlar.(17) Kanamanın mekanik olarak durdurulmasının yanında bu ürünler koagülasyon mekanizmasına yardımcı olurlar. Kan ile temas ederek kollagen fibrillerin yapılmasına sebep olurlar. Çoğu hemostatik ajan gibi kollegenlerde, enfeksiyonlu veya kontamine yaralarda kullanılmazlar. Ajanlar yara bölgesinde bakteri girişimini meydana getirebilirler.(18) Sünger ve tıkaç formlarının yanında mikrofibril formlarıda vardır. CELOX Celox (Medtrade Products Ltd. Crewe, CW1 6GL, UK)(Poli-Nasetilglukozamin ya da Kitozan Lineer Polimeri) yeni nesil bir lokal hemostatik ajandır ve etkinliği halen araştırma aşamasındadır. Kitozan, kitin hammaddesinin işlenmesinden sonra elde edilen katyonik bir karbonhidrat polimeri olan poli-n-asetilglukozamin maddesidir. Kitin ise, selulozdan sonra dunyada en yaygın olarak bulunan ikinci biyopolimerdir.(19) Kitozan ın etki mekanizmasının, klasik koagulasyon kaskadından bağımsız olarak eritrosit hucre membranı ile elektrostatik etkileşmesine bağlı olduğu ileri surulmuştur. Eritrositler arasındaki capraz köprü oluşumuyla hemostazı arttırdığı ya da repolimerizasyonla kafes formuna dönüşerek hücreleri tuzağa düşürdüğü ve böylece yapay bir pıhtı oluşturduğu da varsayılmaktadır.(20) Kitozan ın pıhtılaşma faktörleri ya da trombositlerin yokluğunda pıhtı 17

21 oluşumunu arttırdığı, varsayılan kapasitesinin koagulopatik ya da antikoagulan tedavi alan hastalarda kullanışlı olabileceği kanıtlanmıştır.(21) JELATİN (Gelfoam) Gelfoam küçük kanamaların kontrolü için kullanılan en yaygın hemostatik ajanlardan birisidir. Gözenekli-geçirgen bükülebilir süngerdir ve kurutulmuş steril edilmiş domuz derisi jelatininden yapılmıştır. Bu ajan kendi ağırlığının 45 katı ağırlıkta kanı tutabilir. Gelfoam bir haftada sıvılaşır ve 4-5 haftada tamamen rezorbe olur. Rapor edilen reaksiyonlar, dev hücreli granuloma, yabancı vücut reaksiyonu ve toksik şok sendromudur.(22) MİKROFİBRİLLER KOLLAGEN HEMOSTAT(Aviten) Aviten topikal bir ajan olarak geliştirilmiştir ve trombositler üzerine primer etkisi vardır. Sığır derisinin dermiş kısmından hazırlanan arıtılmış toz halindeki kollagen preparatıdır. Suda çözünmez; su ile temasta yapışkan bir kitle oluşturur. Damar ameliyatlarında anastamoz yapılan damarların ve kemik ameliyatlarında kanayan kemik yüzeyine de uygulanabilir. Mikrofibriler kollagen hemostat, uygulandığı doku yüzeyine iyice yapıştığı için arada ince bir film oluşturur. Oluşan film oldukça sağlamdır ve altında meydana gelen hematomu gizleyebilir ve cerahat toplanmasına neden olabilir. Sağlam organ ve doku yüzeylerine yapışıp adezyona yol açabilir. Bu nedenle sadece kanamalı yüzeye uygulanmalı ve etrafa yayılmaması için uygulamadan önce kuru bir kompresle o bölgedeki sıvı emdirilerek uzaklaştırılmalıdır.(13) Mikrofibriler kollagen preparatının trombositlerin adezyonu ve çekimi için bir yüzey sağladığı ortaya çıkmıştır. Trombositlerin adezyonunda artma ve fibrin 18

22 formasyonu, hızlı bir pıhtı formasyonu sağlar. Derin yara bölgesine yerleştirildiğinde 4 ile 6 hafta içinde tamamen absorbe edilmektedir. Mikrofibriler kollagen hemostat, çekim yaralarında veya deri grefti alman donör sahalarda klinik olarak yaranın kalitesini veya oranını azaltmamıştır. Yapılan çalışmalarda klinik nekroz, enfeksiyon ya da diğer olumsuz semptomlardan hiç birinin olmadığı ortaya konmuştur. Kollagen diş çekimlerinden sonra da oldukça kullanışlı bir mateyal olup, lokalize osteitisi önlediği düşünülmektedir.(23) FİBRİN YAPIŞTIRICILAR Bazı hemofili merkezlerinde fibrin yapıştırıcılar, oral antifibrinolitik ajanlarla birlikte pıhtılaşma faktörü replasman ihtiyacını azaltmak ve başarılı bir hemsostaz sağlamak için kullanılırlar. Fibrin yapıştırıcılar; fibrinojenin trombin, faktör XIII ve iyonize kalsiyum varlığında fibrine dönüştüğü final koagülasyon mekanizmasının taklit eder.ayrıca trombinin kendisi faktör XIII i aktive eder ve kalsiyum varlığında pıhtının stabilizasyonu sağlanır. Fibronektin de sürecin içindedir ve fibrin yapıştırıcının uygulandığı noktada hücresel göçü ve fibroblast aktivasyonunu uyarır.(24) 4.7. POSTOPERATİF PERİOD Hastaya postoperatif talimatlar konusunda detaylıca bilgilendirilmelidir. 24 saat boyunca ağız çalkalanmamalıdır. 19

23 24 saat boyunca sigara içilmemelidir. 24 saat boyunca yumuşak yiyecekler tüketmelidir. 24 saat boyunca yorucu faaliyetlerden kaçınılmalıdır. İlaçlar tarif edildiği şekilde kullanılmalıdır. Gerekirse analjezik önerilmelidir. Antibakteriyel ağız gargarası kullanılmalıdır.(4) POSTOPERATİF KANAMA. Dikkatli preoperatif planlama ve antifibrinolitik ajan kullanımı postoperatif birçok komplikasyonu önleyecektir.(25) Ancak diş çekimi sonrası kanama bazen olabilir. Eğer postoperatif kanama gerçekleşirse hemotolog irtibat kurulmalı ve ek faktör konsantresi düşünülmelidir. Kanayan bölge gözden geçirilmeli, eğer dişetinde sızıntı şeklinde kanama veya belirgin bir kanama noktası varsa daha önce anlatıldığı gibi lokal hemostatik önlemlerle kontrol altına alınmalıdır. Hastaya nemli bir gaz tamponu en azından 10 dakika boyunca ısırması yönünde bilgilendirilmelidir. Eğer kanamayı durdurmakta güçlük çekiliyor ise %10 luk traneksamik asit veya EACA solusyonu ile gargara yapılmalı veya bir çubukla nemlendirilmelidir. Hastanın kan basıncı izlenmelidir, ağrı ve endişe sebebiyle artmış olabilir. Eğer hastanın ağrısı varsa uygun bir analjezik verilmelidir. Eğer hastanın ağrısı yok ise hem kan basıncını düşürmek, hem de endişeyi azaltmak için benzodiazepin veya türevleri verilebilir.(4) SPLİNT 20

24 Yumuşak vakumlu splintler, diş çekimi sonrası lokal koruma sağlamak ve uzamış postoperatif kanamayı önlemek için kullanılırlar. Splint uygulamak için preoperatif şu teknikler uygulanmalıdır; Çekim öncesi ölçü alınır ve model oluşturulur. Çekilecek dişi model üstünden kazınır. Yumuşak vakumlu splinti, soketi tamamen örtecek şekilde yerleştirilir. Soketi kontrol etmeden önce en az 48 saat boyunca splinti yerinde tutulur.(4) 4.8. HIV POZİTİF HEMOFİLİ HASTALARINDA ORAL CERRAHİ Hemofilideki kanama yatkınlığı, hepatitten sonraki karaciğer hasarı, pıhtılaşma faktörlerinin bozuk üretimi, steroid yapıda olmayan anti enflamatuvar ajanlar ve diğer ilaçlar sonucunda kötüleşebilir, HIV hastalığında ise bu kötüleşmeye trombositopeni ve proteaz inhibitörü 24 gibi ilaçların etkileri neden olabilir. Bu nedenle, hemofili hastaları yalnızca kanama eğilimine bağlı sorunlar için değil, HIV ve/veya hepatit virüslerinin enfeksiyon riskleri için de başvurabilirler. HIV pozitif kişilerin enfeksiyon eğilimi, baskın olarak nonbakteriyel mikroorganizmalar nedeniyledir. Ancak zaman zaman odontojenik enfeksiyonlar oluşabilir ve selülite kadar yayılabilir. Bu nedenle bazı çalışanlar, enfeksiyonların aktif olarak antimikrobiyellerle tedavi edilmesi gerektiğini ve cerrahiden önce profilaktik tedavinin düşünülmesi gerektiğini 21

25 öne sürmektedirler.hiv enfeksiyonlu kişilerdeki diş çekimleri karmaşık değildir, ancak CD4 sayısı azaldığında (kuru soket), özellikle çekim sonrası lokal çekim sonrası osteitis gibi komplikasyonlar görülebilir. Ayrıca çekim soketleri de yavaş iyileşebilir ya da kanayabilir. Pek çok bilim dalında uzmanların bakımına ihtiyaç duyan hemofili hastalarında aşırı kanama dental çekimlerde önemli potansiyel bir komplikasyondur ve Hemofili Danışma Merkezlerinde ya da ilgili birimlerde tedavi edilmelidir. Pıhtılaşma bozukluğu olan hastalar, güvenli ve kapsamlı ağız bakımı sağlamak için özellikle virüs enfeksiyonları gibi karışıklıklar varsa hekim ve diş hekimi arasındaki yakın bir iş birliğine ihtiyaç duyarlar. HIV enfeksiyonlu hemofili hastaları oral cerrahide çok sayıda potansiyel soruna neden olabilirler. Çünkü 1980 lerde kullanılan faktör konsantreleri pek çok hemofili hastasının HIV e, hepatit ve/veya diğer enfeksiyonlara yakalandığını ve HIV hastalığında, kanama eğiliminin trombositopeni, proteaz inhibitörü veya ilaçlar ya da kemik iliği, karaciğer, pıhtılaşma faktörü ve plateletle çatışan enfeksiyonlar tarafından kötüleştirilebilir. Dolayısıyla, dental çekimler ve lokal anestezi enjeksiyonları içeren cerrahi prosedürler potansiyel olarak sorunlara neden olabilir. Bu nedenle cerrahi dikkatli şekilde planlanmalı ve ideal olarak gerekli tüm cerrahi (ve diğer dental tedaviler) tek operasyonda uygulanmalıdır. Kanama krizini başlatabilecek olası derin enjeksiyonlar ya da cerrahi prosedürlerden uzak durmak için tedavi planlanır. Buna karşın burada gösterdiğimiz gibi yeterli önlemler alınır ve hazırlıklar yapılırsa gerekli olduğu durumlarda hastalar dantealveolar cerrahi gibi yüksek riskli prosedürlere tabi tutulabilirler. 22

26 Ciddi hemofili hastaların dışında hepsinde antifibrinolitik koruma (traneksamik asit) altında cerrahi olmayan tedavi uygulanabilir. Bazı orta derece hemofili hastalarında desmopresin koruması (DDAVP) altında dentaalveolar cerrahi mümkün olabilir. Daha ciddi hemofili hastalarında ise, faktör değişimi gereklidir. Operasyon sonrasında, traneksamik asitli ağız suyu tüm sorunlara yardımcı olabilir. Traneksamik asit, hemofilili hastalarda ağız cerrahisinden sonra kan kayıplarını önemli derecede azaltır ve lokal olarak ya da sistematik bir şekilde kullanılabilir. Aspirin ya da indometazin gibi diğer steroid yapıda olmayan antienflamatuvar ilaçlar gibi platelet fonksiyonu ile çatışan analjezikler kanamayı kötüleştirebilir; kodein ve cox 2 inhibitörleri daha güvenli şekilde ortaya çıkar. Özellikle ritonavir gibi proteaz inhibitörleri de sitokrom 450 ve hatta artan fibrinolizdeki etki ile hemofili hastalarındaki kanama eğilimini arttırabilir. HIV enfeksiyonlu hastalarda, hafif sitopeniler yaygındır, ancak oral belirtiler ve cerrahi komplikasyonlara yatkın olan anemi, nötropeni ve trombositopeni, oldukça nadirdir. Cerrahi işlem uygulanırken,antimikrobiyal kullanımında tedbirli olunduğunda, özellikle lokal çekim sonrası osteitis gibi komplikasyonlar görülmesine rağmen CD4 sayımı azaldığı veya CD8 sayımı düştüğü ve yukarıda bahsedildiği gibi hemofili hastaları için genellikle antimikrobiyeller belirtildiği için HIV li hastaların çoğundaki diş çekimleri genellikle karmaşık değildir. HIV enfeksiyonlu kişilerdeki odontojenik enfeksiyonlar ortadan kalkmayabilir ve selülite neden olabilir. Osteomyelit, dental ve fasiyal apseler ve aktinomikoz gibi derin boyun enkeksiyonları nadir olarak rapor edilmiştir. 23

27 Özellikle açık redüksiyon ve internal fiksasyonla tedavi edildiğinde çene kırıklarını kemik yada yumuşak doku enfeksiyonları izleyebilir.(7) 24

28 SONUÇ Hemofili hastalarında, oral cerrahi girişimleri öncesinde, hematoloji uzmanı ile konsültasyon yapmalıdır. İşlem öncesi ve sonrası profilaksi rejimi hematolog tarafından detaylı bir şekilde belirtilmelidir. Diş hekimi, yapılacak işlemlerde en az kanama oluşturacak yöntemi seçmeli ve alacağı lokal önlemlerle oluşabilecek komplikasyonları en aza indirgemelidir. Hastalar, postoperatif dönemde yapılacaklar konusunda diş hekimi tarafından detaylıca bilgilendirilmelidir. 25

29 KAYNAKLAR 1. Roberts HR, Hoffman M.: Hemophilia and related conditions- inherited deficiencies of prothronthin (factor II), factor V, and factors VII to XII, in Beutler E, Lichtman MA, Coller BS. et al (eds) Williams Hematology (ed 5). New York, McGraw-Hill, 1995, S: Boggio L. : Hemofililer;klinik bulgular, tanı ve Tedavi.Hematolog 2012, Balkan C.,Demir M.,THD Çalışma grubu: Hemofili Tanı ve Tedavi Klavuzu Brewer A.Correa M, :On behalf of World Federation of Hemophilia Dental Committee Guedliness for the dental treatment of patients with hereditary bleeding disorders.treatment of Hemophilia 2006, no :40 5. Ören H., Okan V.,Demir M.,THD Hemofili Çalışma grubu,:hemofili Tanı ve Tedavi Klavuzu Anna M. Vierrou, DDS Beatriz de la Fuente, MD Andrew E. Poole, DDS, PhD Leon W. Hoyer, MD :DDAVP (desmopressin) in the dental management patients with mild or moderate hemophilia and von Willebrand s disease: PEDIATRIC DENTISTRY. The American Academy of Pediatric Dentistry 1985, No:4 7. C. Scully, P. Watt-Smith, P. D. Dios, P. L. F. Giangrande: Complications in HIV-infected and non-hiv-infected haemophiliacs and other patients after oral surgery. Int. J. Oral Maxillofac. Surg. 2002, 31, Wray D, Lowe GDO, Dagg JH, Felix DH and Scully C. :Textbook of general and oral medicine. London: Harcourt Brace, Churchill Livingstone,

30 9. Hewson I D, Daly J, Hallett K B et al. :Consensus statement by hospital based dentists providing dental treatment for patients with inherited bleeding disorders. Aust Dent J 2011, 56, Goker H, Haznedaroglu IC, Ercetin S, Kirazli et.al. Haemostatic 1. actions of the folkloric medicinal plant extract Ankaferd Blood Stopper. J Int Med Res 2008, 36, S: Ankaferd Blood Stopper Araştırma Etkinlikleri Raporu, Ibis M, Kurt M, Onal IK, et al.: Successful management of bleed11. ing due to solitary rectal ulcer via topical application of Ankaferd blood stopper. J Altern Complement Med 2008, 14, Kayaalp O. Rasyonel tedavi yönünden tıbbi farmakoloji 1982,51,S: Ibarrola JL. Bjorensen JE. Austin BP. Gerstein H.: Osseoz reaction to three hemostatic agents,journal of Endodontics 1985,11, Ertürk S. Aviten ve Surgicel in hemostaz ve kemik iyileşmelerine etkileri E.Ü Dişhekimliği Fak. Dergisi 1 978,3, S: Howard S.Bone wax as an effective hemostatic periapical surgery,oral surgery,1970,29, Ogle OE. Perioperative hemorrhage. In: Dym H, Ogle OE. Atlas of Minor Oral Surgery. Philadelphia, Pa: WB Saunders; 2000, CollaPlug [package insert]. Plainsboro, NJ: Integra LifeSciences Corp; Koksal O. Hipotermi Ve Varfarin Uygulanan Şiddetli Femoral Arter 27

31 Kanamalı Sıcan Modelinde Chıtosan Linear Polymer (CeloxR) in Hemostatik Etkinliğinin Araştırılması. Bursa. T. C. Uludağ Universitesi Sağlık Bilimleri Enstitusu Fizyoloji Anabilim Dalı; Malette WG, Quigley H, Gaines RD. Chitosan: A new hemostatic. Ann Thorac Surg. 1983, Klokkeuold PR, Fukayama H, Sung EC, Bertolami CN. : Effect of Chitosan (poly-n-acetyl Glucosamine) on Lingual Hemostasis in Heparinized Rabbits. J Oral Maxillofac Surg 1999, 57, William L. McBee, DDS, and Karl R. Koerner, DDS, MS : Review of Hemostatic Agents Used in Dentistry Björses K. Holst J.Various : Local Hemostatic Agents with Different Modes of Action ;an in vivo Comparative Randomized Vascular Experimental Study,Eur J Vasc Endovasc Surg. 2001,33, Gibble JW and Ness PM. Fibrin Glue: the perfect operative sealant Transfusion 1990, 30, Walsh PN; Rizza CR; Matthews JM et al. Epsilon amino-caproic acid therapy for dental extraction in haemophilia and Christmas disease. Br J Haematol 1971, 20,

32 ÖZGEÇMİŞ 1990 yılında İzmir de doğdum. İlköğrenimimi Dokuz Eylül İlköğretim okulunda tamamladıktan sonra orta öğrenimimi Suphi Koyuncuoğlu İlköğretim okulunda tamamladım. Lise öğrenimimi Karşıyaka Anadolu Lisesi nde tamamladım yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 29

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... xiii I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANI

Detaylı

I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEMOFİLİ TANISI I. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİ TANISI Can Balkan, Muzaffer Demir ve THD Hemofili Çalışma Grubu TANIM Hemofili, faktör

Detaylı

Kanamanın durması anlamına gelir. Kanamanın durmasında üç eleman rol alır. Bunlar şunlardır:

Kanamanın durması anlamına gelir. Kanamanın durmasında üç eleman rol alır. Bunlar şunlardır: Hemofili hastalığı dünyanın her tarafında görülebilen bir çeşit kanama bozukluğudur. Hastadaki ana sorun kanamanın durmasındaki gecikmedir. Bu yüzden pıhtılaşma gecikir ve hasta çok kanar. Ciddi organların

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe Dr. Duygu Köse KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

Detaylı

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel

Detaylı

Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu

Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu KAN ve HEMATOPOETİK SİSTEM ÜZERİNE ETKİLİ İLAÇLAR Dr. Ecz. Murat Şüküroğlu Hemostatik İlaçlar Antikoagülan İlaçlar Antiplatelet İlaçlar (Antitrombositik İlaçlar) Trombolitik İlaçlar (Fibrinolitik İlaçlar)

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI Portal Adres : www.yenisafak.com.tr İçeriği : Gündem : http://yenisafak.com.tr/gundem/mahir-kaynak-vefat-etti-2081631 Tarih : 15.02.2015 1/3 MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI 2/3 MAHIR KAYNAK

Detaylı

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZİS S VE TRANSFÜZYON TEDAVİSİ DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZ MEKANİZMALARI Damar Cevabı Trombosit aktivitesi Pıhtılaşma mekanizması Fibrinolitik sistem Damar cevabı Kanama

Detaylı

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ Dr. Tunç FIŞGIN ve THD Hemofili Bilimsel Alt

Detaylı

HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER

HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER A. Hemofili hastalarında yeterli düzeyde faktör düzeyi sağlanması ile cerrahi veya tıbbi

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR? DERS : KONU : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU 1.) Kanın en önemli görevini yazın : 2.) Kan transfüzyonunu tanımlayın : 3.) Kanın içinde dolaştığı damar çeşitlerini yazın : 4.)

Detaylı

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Plan Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Dr. Cenker EKEN AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Farmakoloji ve patofizyoloji Endikasyonlar Lokal anestezik ajanlar Lokal anestezi Giriş Halstead WS: Practical comments

Detaylı

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri Dr. Fa8h DOĞANAY Fa8h Sultan Mehmet EAH Mayıs 2016 Trabzon Fa8h Sultan Mehmet EAH Acil Ailesi Sunum Planı Traneksamik asit Genel özellikler, metabolizma,

Detaylı

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA HİZMETE ÖZEL T.C. NORMAL Sayı : 77893119-000- Konu : Asetil salisilik asit içeren tekli veya kombine ilaçlar hk. DOSYA 19.07.2007 tarihli Asetil Salisilik Asit ve Askorbik Asit Kombinasyonu İçeren Preparatlar

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

V. BÖLÜM HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK Hale Ören, Vahap Okan, Muzaffer

Detaylı

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Kış Sempozyumu 6-9 Mart 2014 Sunum Planı Hemostaz Monitörizasyonu Standart Koagülasyon

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

Fatma Burcu BELEN BEYANI

Fatma Burcu BELEN BEYANI 10.Pediatrik Hematoloji Kongresi Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu Firma (lar) Hisse Senedi Ortaklığı Fatma Burcu BELEN BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam

Detaylı

KOAGÜLASYON TESTLERİ Dr. Çağatay KUNDAK DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU Hedefler Yaygın olarak kullanılan koagülasyon testlerini tanımak Bu testlerin hasta tanı ve takibinde etkin kullanılmasını sağlamak Koagulasyon

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA)

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA) DABİGATRAN (PRADAXA) NE İÇİN KULLANILIR? Dabigatran (PRADAXA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA HİZMETE ÖZEL T.C. NORMAL Sayı : 62820468-000- Konu : Asetil Salisilik Asit İçeren Ürünler Hk. DOSYA 19.07.2007 tarihli Asetil Salisilik Asit ve Askorbik Asit Kombinasyonu İçeren Preparatlar konulu, 20.04.2009

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR

Detaylı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA) 1 EDOKSABAN (LİXİANA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım

Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım Prof. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. 24 Kasım 2018, Ankara HEMOSTAZ Etkin bir Hemostaz için Sağlam damarlar Yeterli

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Eser Elementler ve Vitaminler

Eser Elementler ve Vitaminler Doç. Dr. Onur POLAT Eser Elementler ve Vitaminler Esansiyel eser elementin temel özellikleri diyetten kesilmesi veya yetersiz alımıyla yapısal ve biyokimyasal değişikliklerin olması ve bu değişikliklerin

Detaylı

İNNOHEP 10 000 IU / ml KULLANIMA HAZIR ENJEKTÖR 0.45 ml PROSPEKTÜS

İNNOHEP 10 000 IU / ml KULLANIMA HAZIR ENJEKTÖR 0.45 ml PROSPEKTÜS PROSPEKTÜS FORMÜLÜ : 0.45 ml lik enjektör içinde; Tinzaparin sodyum 4 500 IU Anti-Xa Sodyum asetat, 3H2O 2.25 mg Enjeksiyonluk su k.m. 0.45 ml FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ: Farmakodinamik Özellikler: Tinzaparin

Detaylı

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyb. Hemş. Dr. Selda ÇELİK İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları Anabilim

Detaylı

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli FAST-BRCA Sequencing Kit BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli Dizi Analizi Amaçlı Kullanım İçin KULLANIM KILAVUZU İÇİNDEKİLER 1 GİRİŞ... 3 2 KİT İÇERİĞİ... 3 3 SAKLAMA... 3 4 GEREKLİ MATERYAL VE CİHAZLAR... 3 5

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

KANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007

KANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007 KANAMA BOZUKLUKLARI Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007 Konular I. Kanamanın klinik bulguları II. Kanamaya neden olan hematolojik bozukluklar Platelet bozuklukları Koagulasyon faktör bozuklukları

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ

KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ TM KANAMA DURDURUCU TIBBİ CİHAZ KULLANMA TALİMATI Türkiye Yetkili Satış ve Dağıtıcısı Eko-Zon Halk Sağlığı ve Çevre Danışmanlığı www.eko-zon.com.tr TM AÇIKLAMA: itclamp TM cerrahi müdahale yapılıncaya

Detaylı

PRP Terapi nedir? Kanınızdaki güzel ilaç, Genesis PRP

PRP Terapi nedir? Kanınızdaki güzel ilaç, Genesis PRP PRP Terapi nedir? Plateletten zengin plazma (platelet rich plasma-prp), doku iyileşmesini arttırıcı etkisiyle yaklaşık 20 senedir tıpta kullanılmakta olup, son dönemlerde uygulama alanları oldukça genişlemiş

Detaylı

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Dr. Şükran KÖSE Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Sunum Planı Kesici-delici alet yaralanmalarında

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TEMD DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ 13 Diyabet ve diş-dişeti sorunları

Detaylı

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

KAYNAK:Türk hematoloji derneği KAYNAK:Türk hematoloji derneği HİT, heparinin tetiklediği bir immün yanıt sonucu, trombositlerin antikor aracılı aktivasyonu ve buna bağlı tüketimi ile oluşan, trombositopeni ve tromboz ile karakterize

Detaylı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. KULLANIM KILAVUZU KLORHEX ORAL JEL Birim Formülü Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. Tıbbi Özellikleri Klorheksidin

Detaylı

NADİR FAKTÖR EKSİKLİKLERİ. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı

NADİR FAKTÖR EKSİKLİKLERİ. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı NADİR FAKTÖR EKSİKLİKLERİ Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Nadir Faktör Eksiklikleri Hemofili A, Hemofili B ve von Willebrand hastalığı dışında

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI FUSİNAT 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir. Yardımcı maddeler: Mikrokristal selüloz PH 200, krospovidon, laktoz anhidrat,

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/5 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

Hepatit C ile Yaşamak

Hepatit C ile Yaşamak Hepatit C ile Yaşamak NEDİR? Hepatit C kan yoluyla bulaşan Hepatit C virüsünün(hcv) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. 1 NEDİR? Hepatit C virüsünün birçok türü (genotipi ) bulunmaktadır. Ülkemizde

Detaylı

GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ

GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ Kan Bağışı LİSELER İÇİN BİLGİLENDİRME SEMİNERİ Kahraman olmak için ne yapmak lazım? Sadece 15 dakikanızı ayırarak hiç tanımadığınız 3 insanın

Detaylı

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ TC SAĞLIK BAKANLIĞI Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ Dr. Mustafa ERTEK Refik Saydam Hıfzıssıhha

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi (Nörovasküler Cerrahi) BR.HLİ.015 Sinir sisteminin damar hastalıkları ve bunların cerrahi tedavisi beyin ve sinir cerrahisinin spesifik ve zorlu bir alanını

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/6 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

HEMOFİLİ A ve B. Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD

HEMOFİLİ A ve B. Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD HEMOFİLİ A ve B Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD Dünyada 400.000 hemofili hastası var. Türkiye-Nisan 2013: Hemofili A 4019 Hemofili B 757 X e bağlı

Detaylı

4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin

4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin Homeostaz Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu Dr. M. Cem Ar İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa İç Hastalıkları Hematoloji Yaşamın devamını sağlamak için organizmanın düzenleyici

Detaylı

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Epidemiyoloji Memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik Hem etkilenen kişiler hem de onların partner ve ailelerinin

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır. Kişilerin

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba İnt. Dr. Selin Çakıcı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı

Detaylı

Kistik Fibrozis DNA Analiz Paneli

Kistik Fibrozis DNA Analiz Paneli FAST-CFTR Sequencing Kit Kistik Fibrozis DNA Analiz Paneli Dizi Analizi Amaçlı Kullanım İçin KULLANIM KILAVUZU İÇİNDEKİLER 1 GİRİŞ... 3 2 KİT İÇERİĞİ... 3 3 SAKLAMA... 3 4 GEREKLİ MATERYAL VE CİHAZLAR...

Detaylı

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEREDİTER SFEROSİTOZ V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Herediter sferositoz (HS);

Detaylı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. ALDOSTERON Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. Aldosteron testi ne için yapılır: Bazı sıvı ve elektrolit metabolizma

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI LEODEX % 1.25 jel Haricen uygulanır. Etkin madde: 1 g jel, 12.50 mg deksketoprofene eşdeğer 18.45 mg deksketoprofen trometamol Yardımcı maddeler: Karbomer 980 NF (Carbomer Homopolymer),

Detaylı

KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ. Dr. Emre ÇAMCI

KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ. Dr. Emre ÇAMCI KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ Dr. Emre ÇAMCI Amaç ve Hedefler Kan grupları Kan transfüzyon endikasyonları Kan ve kan ürünlerinin hazırlanması ve saklanması Komponent tedavisi Transfüzyon komplikasyonları Masif

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. RESCUE FLOW 250 ml enfüzyon çözeltisi Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. RESCUE FLOW 250 ml enfüzyon çözeltisi Damar içine uygulanır. RESCUE FLOW 250 ml enfüzyon çözeltisi Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her 1000 ml çözelti; 60 g enjeksiyonluk dekstran 70, 75 g sodyum klorür içerir. Yardımcı maddeler: Hidroklorik

Detaylı

Koagülasyon Mekanizması

Koagülasyon Mekanizması Koagülasyon Mekanizması Dr Cafer Adıgüzel Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD, Hematoloji BD 1 Hemostaz (Hemostasis or haemostasis) (Eski Yunanca: αἱμόστασις haimóstasis "styptic (drug)")

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002 0,02 0,018 0,0199 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002 0 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 7,00% 6,28% 6,00% 5,00% 4,00% 3,00% 2,12% 2,00% 1,00% 0,00% 1993 1994 1995 1996

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. MUCOLATOR PLUS 600 mg Toz İçeren Saşe Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. MUCOLATOR PLUS 600 mg Toz İçeren Saşe Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI MUCOLATOR PLUS 600 mg Toz İçeren Saşe Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir saşede, 600 mg asetilsistein Yardımcı maddeler: Aspartam, sorbitol, betakaroten, portakal aroması. Bu ilacı

Detaylı